93

KLEIN VE WAGNER...Karnuran ipal 1926'da Adana'da dogdu. iOEF Alman Dili ve Edebiyat1 Boliimii'nii bitirdi. TDK'nm acug1 oykii yan masmda ald1g1 odiille adm1 duyurdu (1953). …

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • KLEIN VE WAGNER

    Hermann Hesse 1877'de Almanya'mn Calw kasabasmda dogdu. Egilim sistemindeki k1s1tlamalara ve misyoner babasmm dinsel bask1lanna direnerek Maulbronn ilahiyat Okulu'ndan aynld1. Bir sure kitapc1hk yapuktan soma l 904'te serbest yazarhga ba�lad1. Birinci Donya Sava�1'nda tarafs1z kalan isvii;:re'ye yerle�erek Alman militarizmi ve milliyetciligini yeren yaz1lar yazd1. Sava� tutsaklan ve gozaltma almanlar icin bir dergi i;:1kard1. l 923'te isvii;:re uyruguna gei;:ti.

    Sava� ortammm ve ki�isel sorunlannm etkisiyle agir bir bunahm geciren Hessc,jung'un ogrencisi Lang'dan psikanaliz tedavisi gordii. Lang ile dostlugu Hesse'nin ruhbilime ve jung'a duydugu ilgiyi koriikleyerek ic diinyas1m zenginle�tirdi. 191 l'de Hindistan'a yapug1 yolculuk Dogu kiiltiirunden etkilenmesine yo! ai;:t1. Yap1tlannda, ki�inin uygarhgm yerle�ik kahplanndan kurtularak ozbenligini bulmaya cah�mas1m i�ledi, insanlan kendi ya�amlanm kurtarmaya i;:agird1 ve Dogu gizemciligini yiiceltti.

    Hesse, Dogu kulturiine yakmhg1yla, ozellikle 1960'\arda Amerika'da canlanan Budizm ve Zen Budizmi ak1mlan s1rasmda en cok okunan yazarlar arasma girdi. Romanian, oykuleri, denemeleri, �iirleri, politik makaleleri ve kiiltiir alanmdaki ele�tirel yazilanyla tum diinyada 100 milyonu a�km okura ula�an, l 946'da Nobel Edebiyat Odiilii'nii alan Hesse, 1962'de isvicre'nin Montagnola kasabasmda oldu.

    Ba�hca yap1tlan: Peter Camenzind (Can, 2003), Untenn Rad (C:arklar Arasmda; Can, 2002), Gertrud (YKY, 2003), Rosshalde (YKY, 2003), Demian (Can, 2003), Siddharta (Can, 2002), Der Steppenwolf (Bozk1rkurdu; YKY, 2003), Narziss und Goldmund (Narziss ve Goldmund; YKY, 2002), Das Glasperlenspiel (Boncuk Oyunu; YKY, 2002).

    Karnuran �ipal 1926'da Adana'da dogdu. iOEF Alman Dili ve Edebiyat1 Boliimii'nii bitirdi. TDK'nm acug1 oykii yan�masmda ald1g1 odiille adm1 duyurdu (1953). C:agda� Alman edebiyaundan ve Franz Kafka'dan yapug1 onemli cevirilerle de tanmd1; Alfred Adler, Ingeborg Bachmann, Wolfgang Borchert, Heinrich Boll, Alfred Brauchle, Bertolt Brecht, Max Brod, Elias Canetti, Sigmund Freud, Gustav Hans Graber, Gunter Grass, C. G. Jung, Thomas Mann, R. M. Rilke, Robert Musil, Bernhard Zeller, Hans Zulliger ve Hermann Hesse'den ceviriler yapu. Halen istanbul'da ya�1yor.

    Kitaplan

    Oykii: Beyhan ( 1962), Elbiseciler c;:ar�1s1 ( 1964 ), Buyuk Yolculuk (1969), Buhurumeryem (1971), Kiipek istasyonu (1988), Gece Lambalannm I�1gmda (Toplu Oykuler, YKY, 2009). Roman: Demir Koprii (1998), Srrnmsm Srrda�1msm (YKY, 2010). incelerne:

  • Hermann Hesse'nin

    YKY'deki kitaplan

    Narziss ve Goldmund (2002) Boncuk Oyunu (2002)

    Bozkirkurdu (2003) Gertrud (2003)

    Rosshalde (2003) Knulp (2004)

    Klingsor'un Son Yaz1 (2005) Oldurmeyeceksin - Sei;me Denemeler (2012)

    inani; da Sevgi de Akim Yolunu izlemez (2016)

  • HERMANN HESSE

    Klein ve Wagner

    Anlat1

    C:eviren

    Kamuran Sipal

    omo YAPI KREDi YAYINLARI

  • Yap1 Kredi Yaymlan - 4604 E debiya1 - 1376

    Klein vc Wagner I Hermann Hesse Ozgiin adi: Klein und Wagner

  • Klein ve Wagner

  • Kac;;1p smm gec;;mek ic;;in tez elden gorO.len hazuhklan , ya$anm1$ bir sO.rO. tela$I geride b1rakan, gerilimli anlann, degi$ik olaylarm, tehlike ve tedirginliklerin olu$turdugu curcunay1 atlatan Friedrich Klein, sonunda kendini trende buldu ; her $eyin yolunda gidip hic;;bir aksiligin c;;1kmayi$mdan hala hayretler ic;;inde, oturdugu yere y1g1hp kald1 adeta. Tren tuhaf bir h1zla -oysa aceleye gerek yoktu art1k- gO.neye dogru yol ahyor, O.c;; be$ yolcusunu gollerin, daglarm, c;;aglayanlarm ve ba$ka doga harikalarmm onO.nden apar topar c;;ekip gotO.rO.yor, insam serseme c;;eviren tO.nellerden gec;;irip hafifc;;e sallanan koprO.lerden a$myordu. Her $ey yabanc1yd1, guzel ve biraz da anlams1z; okul kitaplanndan ve kartpostallardan c;;1kanp almmI$ manzaralara benziyordu. insanm daha once bir kez gordO.gO.nO. ammsar gibi oldugu, ama gerc;;ekte kendisiyle hie;; ilgisi olmayan manzaralar. BO.tun bunlar gurbeti olu$turuyordu i$te ve bundan boyle Klein'm yeri bu gurbetti, eve donO.$ diye bir $eyin sozO. edilemezdi art1k. Para i$i tamamd1, yanmdayd1 para, hepsi de binlik, $imdi yine ceketinin ic;; cebinde ta$1yordu.

    Art1k ba$ma bir $ey gelmeyecegi, smmn otesinde elinde sahte pasaportla $imdilik tum izlenmelerden yakasm1 kurtaracag1 d0.$0.ncesini, bu sevimli ve rahatlauo dO.$ii.nceyi donii.p dola$1p zihninden gec;;iriyor, bu dii.$ii.nceyle 1smmak, bu dii.$ii.nceyle ac;;hgm1 gidermek istiyordu. Arna bu tath dii.$ii.nce olii. bir kU$ gibiydi, bir c;;ocugun ii.fleyerek kanatlarmdaki tii.yleri kabartmaya c;;ah$tlg1 olii. bir kU$. Ya$am1yor, gozii.nii. ac;;m1yordu hie;; , insamn elinden kur$Un gibi dii.$0.veriyordu , ne ne$e, ne bir 1$Illl, ne sevinc;;le dolduruyordu insanm yii.regini. Tuhafn dogrusu, bu son gunler pek c;;ok kez dikkatini c;;ekmi$ti: Dii.$ii.nmek istedigi $eyi bir tii.rlii. dii.$ii.nemiyordu; do.$ii.ncelerine soz gec;;iremiyor, d0.$0.nceleri canlannm istedigi yonde ak1p gidiyordu, ozellikle de kendisine eza veren sorunlar c;;evresinde donO.p dolamyor, onun kar$1 koymasm1 umursam1yorlard1. Sanki beyni bir kaleydoskoptu da yabanc1 bir el gorii.ntii.leri diledigi gibi degi$tirmekteydi. Kim bilir, belki de uzun sii.ren uykusuzluk ve

    7

  • tela$lardan kaynaklanan bir durumdu bu, c;unku hay Ii zaman var ki sinirleri bozuktu. Arna ne olursa olsun ho$a gidecek yam yoktu, c;ok gec;meden yine biraz yall$Ip ne$esi yerine gelmedi mi, hali yamand1.

    Friedrich Klein'm eh paltosunun cebindeki tabancaya gitti. Bu da, bu tabanca da onun yeni donammmm, yeni rolu ve maskesinin bir parc;as1yd1. Aslmda ne s1kmt1h, ne igrenc; $eydi butun bunlan insanm kendisiyle surukleyip goturmesi, hafif ve tedirgin uykulardan ic;erlere ta$1mas1, bir suc;u, sahte belgeleri, ceketin ic; cebine dikilerek gizlenmi$ paray1, bir tabancay1, sahte bir ismi, butun bunlan. TD.mu haydut masallanm c;agn$tmyor, ucuz bir romantizm kokuyor ve ona hie; yak1$m1yordu, ona, Klein'a, bu du.rust insana. Can s1k1Cl, igrenc; bir $eydi, oyle umdugu gibi oh dedirtecek ve ozgurJD.ge kaVU$tugu duygusunu ic;te uyanduacak bir tarafi yoktu.

    Tannm, ne diye sanki bu.tun bu belayi ba�ma sarm1�t1, onun gibi biri, neredeyse k1rkmda bir adam, i;;ine gucune bagh bir memur, entelektuel egilimlerle donat1lm1;;, sessiz, kendi halinde bir vatanda;;, gul gibi c;ocuklan olan bir baba? Neden? Seziyordu; bir ic;gudunun i;;i olmahyd1 bu, yeterince guc;lu bir ic; zorlama ve durtD.nD.n parmag1 olmasa kendisi gibi biri boyle ak1l almayacak bir eyleme kalk1;;amazd1. Ve bunu bildigi an, bu zorlama ve durtD.nD.n ic;yuzD.nD. ogrendigi, kendi ic;inde yeniden duzeni saglad1g1 an biraz oh diyecek, rahat bir nefes alabilecekti.

    Birden dogrulup dimdik oturdu, ba;;parmaklanm ;;akaklanna bastmp du;;D.nmeye c;ah;;t1. Ostesinden gelemedi pek, ba;;1 sanki camdand1 ve tela;;lar, yorgunluklar, uykusuzluklarla oyulmu;;tu ic;i. Arna c;aresiz, du;;D.nmesi gerekiyordu. Aramak ve bulmak zorundayd1, kendi ic;inde yeniden bir orta noktay1 ele gec;irmek, kendini bir olc;ude tammak ve anlamak zorundayd1. Yoksa bu ya$ama daha fazla katlamlacak gibi degildi.

    Kuc;uk kuc;uk parc;ac1klan Cimb1zla dev$irip bir araya getirerek eski bir porselen kutudaki kmk yeri onanr gibi, bu son gunlerde olup bitenlere ili$kin amlan guc;lukle bir araya toplamaya c;ah$tL Kuc;D.k kuc;uk bir suru am kmnt1s1; kmntilardan hic;birinin de otekilerle ili$kisi bulunmuyordu, hic;birinin ne yap1smda, ne renginde butD.nD. ammsatacak bir taraf vard1. Ne acayip amlard1 ! Tannm! Ufak ve mavi bir kutu canland1 hayalinde, eli titreyerek patronun resmi .muhrunu ic;inden c;1kanp alm1;;t1. Veznedeki ya;;h adam1 ammsad1, uzatt1g1 c;ekin kar$1hgmda kahverengi ve mavi banknotlar

    8

  • y1gm1�ll onune. Bir telefon kabini aklma geldi derken; telefonla konu�urken, ayakta durabilmek ii;in sol elini kabinin duvanna dayam1�t1. Dogrusu bunlan yapan ki�i olarak kendisini degil, bir ba�kasm1, yabano birini goruyordu gozlerinin onunde, ad1 Klein olan, ama kendisi olmayan birini. Bu ki�iyi mektuplar yakarken, mektuplar yazarken goruyordu , bir restoranda otururken goruyordu aynca. Onu -hayir, yabanc1 biri degildi, kendisiydi bu, bizzat Friedrich Klein idi- geceleyin yatakta yatan bir i;ocugun uzerine egilirken goruyordu. Yo, yo, ba�kas1 degil, bu onun ta kendisiydi ! i\;i ne i;ok s1zlam1�t1 o zaman, �imdi bile ammsamas1 kendisine ne i;ok ac1 veriyordu ! Ne kadar ytiregine i�lemi�ti uyuyan i;ocugun yuzune bakmak, nefes ahp veri�lerini i�itmek ve o sevimli gozleri bir daha ai,;1k goremeyecegini, o kui;uk agzm guldugune ve yemek yedigine bir daha tarnk olamayacag1m, bir daha bu ag1z tarafmdan opulemeyecegini bilmek! Ne kadar sizlatm1�ll ii,;ini! Neden Klein denen o adam kendini boylesine ac1lara b1rakm1�ll.

    Kui;uk kui;uk am kmntilanm dev�irip bir araya getirmekten vazgei;ti derken. Tren durmu�tu; bilmedigi kocaman bir istasyon. Aphp kapanan kap1 sesleri i�itiliyor, kompart1man penceresinin onunden sallana sallana bavullar gei;iriliyor, karton levhalar mavi ve san bagn�1yordu: Hotel Milano - Hotel Kontinental! Bu tun bunlara dikkat etmesi gerekli miydi? Onemli miydi boy le yapmas1? Bir tehlike soz konusu muydu? Gozlerini yumdu bir an, kendisini bir duyars1zhgm kollanna b1rakn, ama hemen yine korkuyla silkindi, iyice ai;n gozlerini, tetikte bekleyen bir adam konumunu aldi. Neredeydi? istasyondan henuz aynlmam1�lard1. Dur bakay1m. ismim neydi? Nerdeyse bininci defadir yineledi provayi. Evet, ismim? Klein. Klein m1, lanet olsun! (:1kar �u Klein'! aklmdan, Klein diye biri yok arnk. Eli ceketinin ii; cebine gitti, pasaportun bulundugu cebe.

    Bullin bunlar ne yorucu �eylerdi! Genel olarak - bir sui; i�lemek ne zahmetli, insanm akhm ba�mdan alacak kadar zahmetli bir i�mi� meger - -! Harcad1g1 i;aba ve yorgunluktan ellerini yumruk yapm1�ll. Bu tun bu istasyonda olup bitenler dogrusu kendisini hii; ilgilendirmiyordu; Hotel Milano, istasyon, bavul ta�1yan hamallar, buttin bunlan rahathkla bir kenara b1rakabilirdi- hayir kendisi ii;in soz konusu olan bir ba�ka �ey vard1, 6nemli bir �ey. Neydi peki?

    Uyur uyamk -tren yine aynlm1�ll istasyondan- onceki du�uncelerine dondu. Kendisi ii;in pek onemli olan, bu ya�ama daha

    9

  • fazla katlamp katlanamayacag1yd1; buydu kendisi ic,;in soz konusu olan. Acaba butun bu yorucu sac,;mahga son vermek daha basil bir c,;ozum degil miydi? Nasil olsa zehri yok muydu yanmda? Afyon yok muydu? Ah ah, yoktu hayu, ammsad1, zehri almam1$ll yanma. Arna onun yerine yanmda tabanca vardi. Oyle ya.

  • o lshk sesi neydi oyle ! Yoksa tren diidiik mii c;;alm1:;;n? 0 degil de,direksiyon ba:;;mda oturmak tum tehlikelere kar:;;m dogrusu ho:;;una gitmi:;; , ic;;ini bir mutluluk, bir esenlik duygusuyla doldurmu:;;tu. Evet, direksiyonu bir ba:;;kasmm kullamp bir ba:;;kas1 tarafmdan gotiiriiliiyor olmasmdan direksiyonun kendi elinde bulunmas1 daha iyiydi, isterse araba yolda parc;;alamp dag1lsmdi.

    iyi ama dii:;;iinde karnma yumrugunu indirdigi bu ki:;;i kimdi gerc;;ekte? Kimdi o yabanc1 siiriicii? Kim onun yanmda, direksiyon ba:;;mda oturmu:;;tu? Ammsayabildigi bir yiiz, bir ki:;;i yoktu , yalmzca bir duygu , belli belirsiz, karanhk bir izlenim kalm1:;;n geride . . . Kim olabilirdi soz konusu ki:;;i? Sayg1 duydugu , ya:;;am1 iizerinde soz sahibi olmasma izin verdigi, kendisine katland1g1, ote yandan ic;;ten ic;;e nefret ettigi ve sonunda karnma yumrugu yap1:;;nrd1g1 biri miydi bu? Babas1yd1 belki? Belki de amirlerinden biri? Arna belki de - belki de o?

    Klein birden ac;;n gozlerini. Kaybolmu:;; ipligin bir ucunu ele gec;;irmi:;;ti. Her :;;eyi ammsam1:;;n yeniden. Dii:;;ii unuttu. Ortada daha onemli bir :;;ey vard1 :;;imdi. Arnk biliyordu. Bilmeye ba:;;lam1:;;n arnk, neden burada, bu tren ic;;inde oturdugunu , neden art1k Klein ismini ta:;;1mad1gm1, neden yolsuzluga kalk1:;;1p sahte belgeler diizenledigini sezmeye, belli bir tat halinde damagmda duyumsamaya ba:;;lam1:;;n. Hele :;;iikiir, hele :;;iikiir!

    Evet, oyleydi. Aruk kendi kendisinden saklay1p gizlemesinin anlam1 yoktu. Kans1 ic;;in yapm1:;;tl hepsini, yalmzca kans1 ic;;in. Ne iyi, sonunda anlam1:;;u bunu !

    Bunu bilmekle bir kuleden d1:;;an bakarcasma, ans1zm gerilerde kalrm:;; , hayli siiredir kiic;;iik ve degersiz parc;;alar halinde dag1hp dokiilen ya:;;amm1 uzak noktalara kadar ku:;; bak1:;;1 goriir gibi oldu. Bak1:;;lanm geride buakilm1:;; uzun bir yolda gezdirdi, evlilik ya:;;amm1 bir ba:;;tan bir ba:;;a gozleriyle kucaklad1; yiiriiyiip geldigi yol, s1rtmda agu yiiklerle bir adamm toz toprak ic;;inde, tek ba:;;ma siiriiklene siiriiklene teptigi uzun, yorucu , lss1z bir caddeydi sanki. Genc;;liginin l:;iil 1$11 tepeleri ve h1:;;udayip duran ye:;;il doruklan arkalarda bir yerde, toz toprak gerisinde yitip gitmi:;;ti. Evet, o da bir zaman genc;;ti, ba:;;ka genc;;lerden farkhyd1 iistelik, biiyiik biiyiik dii:;;ler kurmu:;; , ya:;;amdan ve kendisinden c;;ok :;;ey beklemi:;;ti. Arna toz topraktan ba:;;ka bir :;;ey eline gec;;memi:;; ve s1rtma vurulmu:;;tu yiikler; uzun bir yolu ar:;;mlam1:;; , s1caklarda yamp kavrulmu:;;tu,

    11

  • bacaklarda yorgunluk, susuzluktan kuruyan ylirekte yuvalamp, hrsat kollayan, yan uykulu , y1llanm1$ bir ozlem. i$te bu olmU$lU onun ya$ami. i$te bu olmU$lU onun ya$ami.

    Pencereden bakmca hayrete kapild1, irkildi. Ah$mad1g1 manzaralar gordu d1$anda. Guneye geldiklerini fark ederek ans1zm korkuyla yerinden s1

  • bunlardan? Diyelim Sicilya'ya ya da istanbul'a kadar gitti, bu onu yirmi yil gem;;le�tirebilecek miydi?

    Bu arada durmadan yol ahyordu tren, koyler hirer hirer kar�1dan yakla�1p kayboluyordu, egzotik bir guzellikle donanm1�, guneyden beklenen ve kartpostallardan bilinen o �irin nesnelerle ne�e sac;an resimli bir kitap gibiydi adeta:

  • ans1zm bir gole dahp gorunrnez oluyor, gol nhurnda yanan sayis1z fenerlerin suya vuran yans1lanyla ser,;ilebiliyordu . Bir teleferik, yan tehlikeli, yan oyuncak bir sepet gibi ur,;ururndan a�ag1 inerek kente ula�rnaktaydi. Koni bir,;irnindeki yuksek tepelerin birkar,;mda i�1klan yak1lrn1� evlerin aydmhk pencereleri goruluyor, pencereler ak1llanna estigi gibi diziler, basarnaklar ve yild1zs1 burr,;lar olu�turarak ta doruklara kadar tlrrnamyordu. A�ag1da, kentte buyilk otellerin yukanlara dogru ba�lanm kald1rrn1� r,;aulan, oteller arasmda karanhk bahr,;eler gorunuyor, yaz rnevsirnine ozgu , toz ve kokuyla yuklu, ihk bir ak�arn ruzgan, parlak i�1kh fenerlerin altmda keyifle sahmp duruyordu . Gol k1y1smda karrnakan�1k i�1ktan noktalarla bezenrni� karanhktan bir fanfar orkestrasmm saglarn ritirnli gulunr;: rnuzigi kopup gelrnekteydi.

    Bulundugu yer Honolulu'yrnu�, Meksika'yrn1� ya da italya, hir,; fark etrnezdi Klein ir,;in. Yabanc1 bir ulkedeydi, yeni bir dunya vard1 kar�1smda ve yeni bir hava. Kendisini ne kadar �a�kma r,;evirip el altmdan yuregine bir korku salarsa salsm, bu hava bir sarho�lugun, bir unutrnanm ve smanrnarn1� yeni duygulann kokusunu da ir,;eriyordu .

    Ar,;1k alana dogru giden bir yol gorup usu! usul o tarafa yoneldi; depolarm ve bo� karnyonlann, daha soma kur,;uk banliyo evlerinin onunden ger;:ti. Evlerden italyanca bagmp r,;ag1rrnalar geliyor, bir kurnarhanenin bahr,;esinde r,;alan rnandolinin cmlak sesi duyuluyordu. Yol uzerindeki en son eve yakla�ugmda, bir k1zm soyledigi italyanca bir ezgi r,;almd1 kulagma, ahenk dolu seslerin bayiluc1 kokusuyla nefesi kesilir gibi oldu. Ezginin pek r,;ok soziinii anlad1gm1 gorerek sevindi, aynca nakaratlm da aklmda tutabilrni�ti:

    Mama non vuole, papa ne meno,

    Comefaremo a fare l'amor?*

    Genr,;liginin du�lerinden kopup gelir gibiydi ezgi. Kendinden ger,;erek ilerledi, cuc1rboceklerinin otup durdugu ihk gecenin koynundan ir,;eri bir su gibi co�kuyla b1raku kendini. Kar�1sma bir bag r,;1ku ve buyulenrni� gibi durdu: Havai fi�eklerden bir �enlik; halkalar halinde donup duran, ye�il ye�il kur,;uk i�1klardan ortahk ger,;ilrniyor, burcu burcu kokan yuksek otlar ye�il i�1kla kay-

    Ne annem istiyor ne de babam I Biz nasil sevi�ecegiz peki? k. n.)

    14

  • myordu, binlerce akany1ld1z esriklik ic;;inde birbirine dolanm1$ salmmaktaydi. Bir yigm ate�bocegi lhk lhk c;;ak1p sbnen gecenin ic;;inde usulcac1k ve sessizce gezinen hayaletlere benziyorlardi. Yaz mevsiminin havas1 ve toprag1 1$il 1$11 $ekiller ve binlerce kuc;;uk, devingen burc;;lar halinde fantastik bir gorunum olu$turuyor, ya$amamn keyfini c;;ikanyordu.

    Kendini bu buyuye kapuran Yabanc1 uzun sure dikildi orac1kta, geride b1rakttg1 yolculugun ve arkada kalan ya$ammm korkulu seruveni bu seyrek rastlamr manzara kar$1smda aklmdan c;;ik1p gitmi�ti. Ha.la bir gerc;;eklik var m1yd1? Ticaret var m1, polis var m1yd1? Ha.la yuksek kademeden memur adaylan ve borsa bultenleri var m1yd1? Ve buradan on dakika kadar uzakta bir istasyon?

    Ya�ad1g1 hayattan kac;;arak yollara du$up bir masal dunyasmdan ic;;eri ad1m atan Klein, donup yava$ yava$ kente yoneldi. Sokak lambalan yanmaya ba$lam1�tl. Kendisine anlamad1g1 bir dilde bir $eyler soyleyen baz1 kimselere rastlad1 yolda. Hie;; tammad1g1 devcileyin agac;;lar c;;ic;;eklerle donanm1$ll. Ba$ dondurucu teras1yla uc;;urumun hemen kenannda yukselen ta$ bir kiliseyle kar$ila$tl. Arada merdivenlerle aydmhk yollar, daglardan inen sular gibi h1zla a�ag1daki kente dogru ak1p gidiyordu.

    Klein oteli buldu, gereginden fazla aydmlatilm1$ kuru, cans1z holde, lobide ve merdiven sahanhgmda esrikligi w;:up gitti uzerinden, o korkulu c;;ekingenligi , o lanet, o karde$ katili Kabil'in damgas1 geri donup geldi. Odacmm, garsonlarm, asansbrcu oglanm ve otel mu$terilerinin suzup tartan bak1$lan altmda suklum puklum yuruyup restoranm en tenha kb$esine gidip oturdu. Zay1f bir sesle ·yemek listesini istedi, ha.la yoksul biriymi$ de tutumlu davranmas1 gerekiyormU$ gibi yemek isimlerini okurken her birinin yanmdaki fiyau titizlikle gozden gec;;irdi, ucuz bir yemek soyledi soma, yanm $i$e Bordeaux $arab1yla yapay bir yoldan ne$elenmeye c;;ah$U, tadm1 bulamad1 $arabm, ve kulustur, kuc;;uk odasma girip kap1y1 kilitleyerek yataga yatmca rahat bir nefes aldi. (:ok gec;;meden dald1, uykuya susam1$, uyudu derin derin, ama topu topu iki uc;; saat surdu . Gecenin henuz bir yans1yd1 ki yeniden ac;;n gozlerini.

    Bilinc;;altmm uc;;urumlarmdan c;;1k1p gelerek gozlerini odadaki du$manca lo$luga dikti, nerede oldugunu kestiremedi ilkin, ic;;inde bnemli bir $eyi unutmU$ ya da savsaklay1p yapmam1$ gibi ezici bir duygu , bir suc;;luluk duygusu vardi. Elini bir sure korlemesine

    15

  • sagda solda gezdirdikten soma bir dii.gme bulup I$1g1 yaku. Kii.c;ii.k oda ans1zm goz kama$tmc1 bir I$1ga boguldu, yabanc1, iss1z, bir anlamdan yoksun. Neredeydi? Pelii.$ koltuklar dik dik kendisine bak1yor, her $ey soguk ve meydan okuyan bak1$larla kendisini sii.zii.p duruyordu. Bir aynaya ili$ti gozii. ve unutmu$ oldugu $eyi. aynadaki yii.zii.nden okudu . Evet, biliyordu. Eskiden kendisinde yoktu bu yii.z, bu gozler soma, bu km$1klar, bu renkler. Yeni bir yii.zdii., insanm akhm ba$mdan alan bu tela$h tiyatro oyununda bir ara bir cama yans1m1$, o zaman da yine dikkatini c;ekmi$ti. Kendi yii.zii. degildi bu, kendisinin o iyi, o sessiz ve biraz sabuh yii.zii. , Friedrich-Klein-yii.zii. degildi. Kurda ku$a yem birinin yii.zii., yazg1smm yeni i$aretlerle damgalad1g1 bir yii.zdii., eskisinden biraz daha kocam1$, biraz daha gene; bir yii.z, maskemsi, ama yine de acayip $ekilde yamp tutu$an bir yuz. Kimse sevmezdi boyle yii.zleri.

    Damgah yii.zii.yle gii.neydeki bir otelin odasmda oturuyordu Klein. Evde $imdi c;ocuklan uyumaktayd1, terk edip geldigi c;ocuklan. Bir daha hie; goremeyecekti uyuduklanm , bir daha uyand1klanm goremeyecek, bir daha seslerini i$ilemeyecekti. Bir daha o komodin ii.zerindeki bardaktan su ic;emeyecekti, bardak ayakh lambanm yam ba$mda durur, bardagm yamnda da ak$am gazetesiyle bir kitap olurdu hep. Yatagm ii.st tarafmda da anne ve babasmm resimleri as1hydi. Hic;bir $eyi, hic;bir $eyi goremeyecekti aruk. Bii.tii.n bunlarm yerine yabanc1 bir otelde gozlerini dikmi$ aynaya, katil Klein'm mahzun ve korku dolu yii.zii.ne bak1p duruyordu . Ve pelii.$ mobilyalar soguk bak1�larla kotii. kotii. kendisini sii.zii.yordu , her $eyde bir ba$kahk, her �eyde bir dii.zensizlik vardi. iyi ki babas1 hayatta degildi de bu halini gormii.yordu !

    Genc;lik doneminden beri duygularma hie; boylesine dolays1z, boylesine yalmzhk ic;inde buakmamI$ll kendisini. Hie; daha boylesine yabanc1 bir ulkede, yazgmm o amans1z gune$inin dikey I$mlan altmda boylesine c;1plak. Her zaman bir $eyle me$gul olmU$lU, kendisinden ba$ka bir $eyle, her zaman yapacag1 bir $ey olmu$, belli bir amac; ugrunda c;ah$ID1$, para ic;in, i$inde terfi ic;in, evde bir huzur ortammm saglanmas1 ic;in c;aba harcamI$ll, okul i$leri, c;ocuklann hastahklan ic;in ya da, her zaman bir yurtta$, bir koca ve bir baba olarak bii.yii.k ve kutsal gorevlerle c;evresi sarilm1$, bu gorevlerin koruyucu kanatlan ve golgesi altmda ya$aIDI$l1; bu gorevler ugruna ozverilerde bulunmu$, bu gorevler sayesinde ya$am1 hakh bir ne-

    16

  • den ve anlama kavU$IDU$lU . Simdi ise bir bo$luga dii.$IDU$, uzayda ansmn c,;mlc,;1plak dikilmeye ba$lam1$t1, ay ve gii.ne$ kar$1smda yapayalmz, c,;evresinde buzsu, incelmi$ bir atmosfer.

    Ve i$in tuhah ya$am1 ic,;in tehdit olu$turan bu korkulu durum bir depremin eseri degildi, bir Tann ya da bir $eytan bu duruma suruklememi$ti onu , yalmzca kendi i$iydi, yalmzca onun kendi i$iydi bu. Kendi eliyle kendisini kaldmp boyle bir durumun kucagma atml$, buralara, yabanc1 bir sonsuzlugun ortasmdaki bir yalmzhgm ic,;ine savurmu$lU. Her $ey onun kendi ic,;inde buyii.mii.$, kendi ic,;inde dunyaya gozlerini ac,;m1$tl, yazg1 onun kendi yii.reginde serpilip bii.yii.mii.$tii. , sue; ve ba$kaldm, kutsal gorevlerin bir kenara itili$i, uzay bo$luguna kendini hrlaup atl$1, kansma kar$I kin ve nefreti, kac;i$I, yalmzhga g6mii.lii.$ii. ve belki de kendi canma k1yacak olU$U. Ba$kalannm da kotii. $eyler gelmi$ olabilirdi ba$ma, insam tepetaklak eden $eyler, bir yangm, bir sava$ sonucu 6megin, bir kaza sonucu, kotii. niyetli ki$ilerin davram$lan yii.zii.nden - ne var ki onun ic,;in, katil Klein ic,;in bu gibi $eyler soz konusu olamazd1, bu gibi $eylerin hic,;biriyle Klein kendisini bag1$latamaz, durumundan kimseyi sorumlu tutamazd1, olsa olsa kansm1 suc,;layabilirdi belki. Evet, kans1m, ku$kusuz kansm1 suc,;layabilirdi, suc,;lamas1 da gerekiyordu, bir gun kendisinden hesap sorulmak istendi mi, suc,;lu olarak kansm1 gosterebilirdi!

    Bii.yii.k bir ofke tutU$Up alevlendi ic,;inde ve ans1zm aklma bir $ey geldi, yak1p kavuran, olii.mcii.l bir $ey, c;e$itli dii.$ii.nce ve ya$anulardan olu$an bir yumak. Dii.$ii. ammsam1$tl, gordugu otomobil dii.$ii.nii. ve arabada dii.$mammn karnma indirdigi yumrugu.

    Ve derken bir duyguyu ammsad1 ya da bir hayaldi bu, garip ve saynh bir ruh durumu, bir $eytana uyma , c,;ilgmca bir istek ya da ba$ka tii.rlii. nitelenecek bir $ey. Tuyler ii.rpertici kanh bir eylemin dii.$ii.ncesi, kansmm, c,;ocuklannm ve kendisinin ya$amma son verme tasanm1 ya da hayaliydi bu . Aynada o damgalanml$, o sue; i$lemi$ ki$inin yii.zii. hala kendisine bak1p dururken ammsam1$tl $imdi, birden c,;ok insamn hayatma mal olacak bu cinayeti i$lemeyi pek c,;ok kez kafasmdan gec,;irmi$, daha dogrusu c,;irkin ve sac,;ma buldugu bu hayale kaT$1 kendini savunmaya c,;al$ml$tl. Tam da o gunler ba$laml$tl sonradan kendisini zimmetine para gec,;irmeye zorlayan, kac,;maya zorlayan dii.$ii.nceler, hayaller ve kahredici ruh durumlan. Belki de -olabilirdi hani- onu evden uzakla$tiran, sa-

    17

  • dece kansma ve evlilik ya�amma kar�1 i

  • ses kendisiyle alay ederek ona $byle sesleniyordu: Daha o zarnan, daha y1llar once ogretrnen W'yle ilgili soyle$i s1rasmda onun i$ledigi cinayeti ic;;ten ic;;e anlayi$la kar$ilayip onaylarn1$tm; o zarnan k1z1p kopurerek buna tepki gosterrnen, yii.reginin sesini darkafahhk ve riyakarhkla susturrna c;;abasmdan bte bir $ey degildi. E$ini katleden ogretrnene lay1k gordugu ceza ve i$kenceler, gerc;;ekle$tirdigi eylerne ili$kin olarak agzmdan bu.yuk bir ofkeyle c;;1kan a$ag1layic1 sozler, aslmda onun kendi kendisine, kendi ic;;inde tohurn halinde yatan cinayet istegine kar$I yoneltilrni$ti. Soz konusu cinayet tohurnu daha o konu$rna suasmda ic;;inde yanyordu ku$kusuz. Kapild1g1 bu.yuk ofke ve buna yol ac;;an neden, gerc;;ekte, kendi kendisini hapiste yat1yor ve kanh eylerni i$lernekle suc;;lamyor gorrnesindendi, her turlu suc;;larnay1 ve her turlu agu yarg1y1 kendisine reva gorerek vicdamm rahatlatrnak isternesinden kaynaklamyordu. Sanki kendi kendisine ate$ puskurerek ic;;inde gizlice ya$ayan cinayet egilirnini cezalandurnak ya da susturrnak isterni$ti.

    Klein'rn kafasmdan i$te bu dii.$U.nceler gec;;ti birden: oyle hissediyordu ki, kendisi ic;;in onernli bir $ey sbz konusuydu, hayan sbz konusuydu k1saca. Arna bir yurnak gibi birbirine dolanrn1$ bu amrnsarna ve dii.$U.nceleri tel tel aymp yerli yerine oturtrnak anlaulrnaz olc;;ude guc;;tii.. ic;;inde ans1zm c;;akan bu kurtanc1 sezgiler yorgunluga yenik dii.$tii. derken. Dogrulup kalku, gidip yii.zii.nii. y1kad1, odada yahnayak bir a$ag1 bir yukan gezindi, U.$U.r gibi oldu bir ara, yaup uyurnayi dii.$U.ndu.

    Arna uyku tutrnadi. Ac1rnas1zca ic;;indeki duygularmm eline dii.$rnii.$tii. , hepsi de c;;irkin, U.zuntu veren, onur kmc1 duygularm, kansma kar$1 kin ve nefretin, kendi kendisine ac1rnanm, c;;aresizligin, ac;;1klarnalara, kendini bag1$latacak, kendisi ic;;in teselli olu$turacak nedenlere duydugu gereksinirnin eline. Sirndilik ba$ka avutucu nedenler aklma gelrnedi, o alabildigine gizli ve tehlikeli amrnsarnalar orrnanmm derinliklerine, kendini hie;; kollay1p gozetrneden dalrnaks1zm olup bitenlerin anla$1larnayacag1m gordukc;;e bir tii.rlu uyku tutrnad1gmdan, gecenin kalan bolurnunu o zarnana kadar hie;; ya$arnad1g1 berbat bir dururnda gec;;irdi. ic;;inde sava$1p duran tii.rn igrenc;; duygular bir araya gelerek rnuthi$ bogucu, olurncul bir korkuya donii.$U.yor, $eytani bir kabus halinde yureginin ve cigerlerinin uzerine bastmyor ve kabus ikide bir guc;;lenerek katlamlrnazhgm smmna gelip dayamyordu. Korkunun

    19

  • ne oldugunu ogrenmi�ti c;;oktan, y1llardu biliyordu, ama ancak son haftalar ve gunlerden bu yana iyice anlamt$tl ! Gelgelelim $imdiki gibi onun asla gutlagma yap1$Ug1m hissetmemi$ti. Kar$1 koyamad1g1 bir guc;; alabildigine onemsiz $eyleri dli$linmeye zorluyordu kendisini; ornegin, unutulmu$ bir anahtan dli$linuyor, otel hesabm1 dli$linuyor ve butun bunlar ic;;ini dag gibi tasayla ve tats1z beklentilerle dolduruyordu. Kald1g1 kulustur odanm bir gecelik ucretinin lie;; buc;;uk franktan fazla tutup tutmayacag1, fazla tutmas1 durumunda otelde daha c;;ok kalmayarak c;;1k1p gitmesinin uygun dli$lip dli$meyecegi sorusu ku$kusuz bir saat kadar nefes nefese koydu, terletti kendisini, yurek c;;arpmus1 ic;;inde b1raktl. Oysa butun bu dli$lincelerin ne sersemce $eyler say1lacagm1 c;;ok iyi biliyordu, ikide bir kendini manukh olmaya davet etti, yatl$tlrmaya c;;ah�u, dikba�h bir c;;ocukla konu$ur gibi kendi kendisiyle konu$tU, tasa ve kaygilarmm her turlu dayanaktan yoksunlugunu parmak hesab1 yaparak kendi kendisine kamtlamaya ugra$tl - ama bo$a gitti c;;abas1, tumuyle bo$a gitti. Hatta kendisini teselliye ve cesaretlendirmeye yonelik butun bu c;;abanm ardmda ac1mas1z alaya benzer bir $ey smtu gibi oldu, bir zaman katil W. dolay1s1yla sergiledigi davram$ gibi bu davram$1 da yapmac1khk ve tiyatrodan ba�ka �ey degildi adeta.

  • iizerinde agnh bir basm

  • isme sanhp buakmadi. Bir odev vard1 $imdi oniinde, bir sorun vard1 ve bir belirsizlikte sahmp durmaktan boylesi daha iyiydi. Evet, kim bu Wagner? Beni ne ilgilendirir? Ne diye dudaklanm, bir sm;lunun yi.izundeki buziilmli$ bu dudaklar, $imdi gece vakti Wagner ismini kendi kendilerine mmldamp durur? Toparland1 birden. Aklma turlu $eyler geldi. Lohengrin operasm1 ve bununla baglannh, muzisyen Wagner'le arasmdaki biraz belirsiz ili$kiyi dli$lindu . Yirmi ya$mdayken delicesine tutkundu Wagner'e. Arna sonralan ona ku$kuyla bakmaya ba$lam1$ll; zamanla da itiraz ve yergi konusu yapilacak bir surii $ey bulmU$lU Wagner'de, ele$lirmedik tarafm1 b1rakmam1$ll. Belki de ele$lirileri Richard Wagner'in kendisinden

  • bireylerini bogazlayan o korkurn; herif, o c;ild1rm1$ katil, Wagner isminde biriydi. Y1llardan beri Klein'm bu tun ya$am1 Wagner'le $U ya da bu $ekilde bir baglann ic;inde gec;memi$ miydi? Nereye gitse bu kahrolas1 golge izlememi$ miydi onu?

    Tannya $iikurler olsun, ipin ucunu yeniden yakalamI$lI. Evet. . . v e bir zaman, ya$ammm c;oktan gec;mi$e kan$illI$, $imdikinden daha iyi bir doneminde ate$ puskurup c;ileden c;1karak bu Wagner'e ele$tiriler yoneltmi$, onun en ac1mas1z cezalara c;arptmlmasm1 dilemi$ti. Fakat sonradan Wagner aklmdan c;1km1$, bu kez Klein kendi kafasmda aym dii$iinceyi ya$almI$, ileriye yonelik bir hayal olarak kendisini birc;ok defa kansmm ve c;ocuklannm camna k1-yarken zihninde canland1rm1$tl.

    Ve bu da aslmda pek anla$ilIT degil miydi? Yerinde bir davram$ degil miydi aynca? (:ocuklarmm ya$am1 ic;in ta$1d1g1 sorumlulugu katlamlmaz, t1pk1 kendi varhg1 , hatadan, suc;tan ve i$kenceden ba$ka bir $ey gozuyle bakmad1g1 kendi ya$am1 gibi katlamlmaz bulacag1 bir duruma insan pek kolay dii$emez miydi?

    Gogus gec;irerek sonuna kadar pe$inden gitti bu dii$iincenin. Daha o zamanlar, daha ilk haber ald1gmda Wagner'in i$ledigi cinayeti yureginde anlay1$la kar$ilay1p onaylad1gmdan $imdi hie; ku$kusu kalmamI$tI. Elbet yalmzca bir olas1hk olarak onaylamayd1 bu. Daha o zamanlar, kendini henuz mutsuz ve ya$amm1 c;ar c;ur edilmi$ hissetmezken, daha y1llar once, henuz kans1m sevdigini samr, kansmm da kendisini sevdigine inamrken ogretmen Wagner'i ic;ten ic;e anlamI$ ve onun korkunc; cinayetinden onaym1 esirgememi$ti. Bir zaman Wagner'e ili$kin dii$iindugu ve soyledigi $eyler yureginin degil, aklmm bir d1$avurumuydu . Yuregi, yazg1 denen $eye kendisinde besleyip buyuten bu en derin varhg1, oteden beri hep, ama hep bir ba$ka dii$iince ve gorii$ii benimsemi$, cinayeti anlay1$la kar$ilay1p onaylamI$ll. Oteden beri iki ayn Friedrich Klein var olagelmi$ti, biri gozle gorulen, oburu gizli , biri memur, oteki katil, biri aile babas1, oteki cani Klein.

    Ne var ki, o zamanlar hayatmda hep ic;indeki "daha iyi benin tarafm1, memur ve namuslu insanm, aile reisinin ve du rust vatanda$In tarafm1 tutmU$tU. En ic; varhgmdaki gizli di.i.$iinceyi hic;bir vakit dogru gormemi$, hatta bundan haberi bile olmamI$tI. Arna varhgmm en ic;inden yukselen bu ses farkma varmadan kendisine e$lik etmi$, sonunda onu kac;ak birine donii$tiirmii$, a$ag1hk biri yapm1$tl.

    23

  • Bu du�unceye �ukranla sanhp b1rakmadi. Ne de olsa bir dogruluk pay1 vard1 du�uncede, bir manuksalhk vardi. Arna yetmezdi bu kadan, henuz butiin onemli �eyler hayli karanhktayd1, ancak yine de belli bir aydmhk nokta, belli bir gen;;ek ele ge

  • 2

    Ogle 6ncesi kentte dola$maya c;;1kn Klein. Bir ara bir otelin 6mJ.ne geldi, bahc;;esi ho$una gitti otelin, ic;;eri girip odalan gordii. ve birini gece ic;;in ayirtu. Ancak c;;1k1p giderken otelin ismine bakn ve Hotel Kontinental yaz1sm1 okudu. Bir yerden bildigi bir isim degil miydi bu? Kendisine daha 6nceden bildirilmi$ bir isim? Milano Oteli gibi npk1? Ammsamaya c;;ah�t1ysa da c;;ok gec;;meden b1rakn pe$ini; ya$am1m ku$atan yabanc1, oyunsu, 6te yandan anlamh hava, ic;;inde bir memnunluk duygusu uyandird1!

    Yava$ yava$ kendini yine dunkii. bii.yii. kar$Ismda buldu. Ne iyi oldu da gii.neye geldim, diye dii.$ii.ndii. bir $ii.kran duygusuyla. Kilavuzuna dogrusu diyecek yoktu. Bu olmasayd1, dort bir yandaki bu sevimli bii.yii., bu aheste gezip dola$malar, bu kendini unutu$lar olmasayd1, hic;;bir an o korkunc;; saplantmm elinden yakasm1 kurtaramayacak ve sonunda bir umutsuzluktur ii.zerine c;;ullanacakti. Oysa $imdi tath bir yorgunluk ic;;inde, ii.zerinde bir bask1 hissetmeden, korkulardan uzak, hic;;bir $ey dii.$ii.nmeden saatlerce gezip dola$tl. Bu da rahatlatt1 kendisini. iyi ki guney vard1 ve iyi ki hastahgmm c;;aresini bu guneyde aram1$tl. Ya$amm1 kolayla$tmyordu guney. Onu avutuyordu. Onu uyu$turup yatl$tlnyordu.

    Simdi, gupegunduz de olaganii.stii. ve fantastik bir gorii.nii.mii. vard1 c;;evrenin. Daglar adeta elle tutulacak kadar yakmd1, sarp m1 sarp, yii.ksek mi yii.ksekti, antika bir ressamm elinden c;;1km1$a benziyorlardi. Arna c;;evresinde yakm ve kuc;;ii.k ne varsa guzeldi: Bir agac;; 6rnegin, bir k1y1 parc;;as1, bir renk cii.mbii.$ii. ic;;inde guzel bir ev, bir bahc;;e duvan, asmalar altmda dar bir alana s1k1$IDI$ bir tarla, bir evin bahc;;esi gibi kii.c;;ii.k ve bak1mh bugday tarlasi. Bunlarm hepsi de sevimli, ic;; ac;;1c1, guler yii.zlii. ve cana yakm $eylerdi, hepsinden de saghkh ve guvenilir bir hava esip geliyordu. Sessiz ve $en insanlanyla bu kii.c;;ii.k, gonii.l ok$ayio ve rahat yeri sevmemek elde degildi. Bir $eyi sevebilmek - ne bii.yii.k kurtulu$ !

    Unutmak ve kendini kaybetmek ic;;in duydugu $iddetli arzuyla c;;evresindeki yabanc1 dii.nya ic;;ine dalm1$ yii.zii.yordu Klein, pusu-

    25

  • da bekleyen korkulardan kai;:maya i;:ah�arak. Agu ag1r yO.rO.yO.p kent d1�ma i;:1kt1, hayli emek harcanarak sO.r0.10.p hazulanm1� �irin tarlalara yoneldi. Gordo.kleri kendi memleketinin tarlalanm ve i;:ifti;:ilerini degil, daha i;:ok Homeros'u ve Romahlan ammsauyordu. Klein i;:ok, i;:ok eski, uygarla�tmlm1�, ama yine de ilkel bir hava sezer gibi oldu bu tarlalarda, kuzeyde rastlanmayan bir masumiyet, bir olgunluk havasi. Ona oyle geldi ki, bir yanda, yol kenarlannda ermi�lerin adma yap1lm1� ko.i;:o.k �apeller ve dikilmi� hai;:lar, k1smen y1kilmaya yo.z tutmu�, hemen hepsi de i;:ocuklann ku i;:ii;:ekleriyle sO.slenmi� bu rengarenk kutsal yerler, her korulukta, her pmar ba�mda, her dagda tapt1klan bir Tann bulunan ve �en dindarhklan ekmek, �arap ve saghk kokan eski insanlarm pek i;:ok ko.i;:o.k tapmag1 ve kutsal mekam gibi aym anlam1 ii;:eriyor, aym ruhu kendisinde banndmyordu. Klein, kente geri dondO.; ayak sesleriyle yank1lanan revaklarm altmda dola�u, kaba ta� kaldmmlarda yo.ro.mekten bitkin do.�tO., merakh gozlerini ai;:1k do.kkan ve atolyelerin ii;:lerinde gezdirdi, italyanca gazeteler ald1, ama okumad1 hii;:birini; sonunda bitkin do.�mo.�, gol k1y1smdaki �ahane bir parkta ac;u gozlerini. Yakmdaki kaphcanm mO.�terileri burada aheste aheste gezip dola�1yor, kimisi de banklara oturmu� gazete, kitap okuyordu . Devcileyin ya�h agai;:lar, adeta kendi hayallerine gonO.llerini kapurm1�, siyah1ms1 ye�il suya sark1yor, suyun uzerinde kara bir kubbe olu�turuyordu . Akil almayacak bitkiler, yilan �eklinde k1vnhp yO.kselen, peruga benzeyen agac;lar, man tar me�eleri ve ba�ka seyrek rastlamr bitkiler, ars1z ya da urkek ya da mahzun, i;:ii;:eklerden gei;:ilmeyen i;:imenler ortasmda duruyor, golun uzaktaki k1y1lannda ise aydmhk koyler ve sayfiye evleri, beyaz ve pembe, sularda yO.zuyordu.

    Bir bankm uzerine c;okmu� tam dalmak uzereyken, saglam ve esnek ad1mlann sesine uyand1 Klein. Ayaklarmda kum1z1ms1, kahverengi, yuksek bagh i;:izmeler, ince ajurlu c;oraplarm ustunde k1sa bir eteklik, bir kadm, bir k1z onunden ge

  • Ku�kusuz hakk1 var, diye gec;irdi ic;inden Klein, onernsenecek bir kirnse degilirn. Boyleleri bizirn gibilere ne diye donup baksm. Arna yine de kadmm �oyle bir bak1p gec;rnesi ve bak1�mdaki soguk ifade ic;ten ic;e Klein'a dokundu, sadece yii.zeyi ve d1�yii.zunu goren biri tarafmdan kuc;umsenip horlanm1� hissetti kendini, gec;mi�inin derinliklerinden eline gec;irdigi silahlarla kendini savunrnaya r;:ah�t1. Kadmm o zarif ve ya�am dolu c;izrnelerinin, alabildigine esnek ve kendinden emin yuruyu�unun, ince ipek c;oraplar ic;indeki diri bacaklanmn kendisini bir an ic;in buyii.leyip mutluluga bogdugunu c;ok gec;meden unuttu. Kadmm giysisinden kopup gelen h1�un, sac;lanyla cildini akla getiren o ince koku silinip gitti. Cinsellik ve sevginin bir an i

  • nyorsun, yine hak veriyorsun ona, yine kendini onun sultas1 altma sokuyorsun ! Bir an $Una benzer bir duygu kaplad1 ic;:ini: kendimi hala "ahlakh insanlar" arasma katmakla e!;ieklik ediyorum, arnk boyle ahlakh biri sayilmam, bundan boyle $U san!;imla aym dunyaya aitim, bu aruk benim gec;:mi!;iteki ahlakh dunyam degil, ahlakh ile ahlaks1zm hic;:bir anlam ta!;i1mad1g1 bir dunya, herkesin kendi ba!;ima c;:etin bir ya!;iam1 omuzlamaya c;:ah!;it1g1 bir dunya. San!;ima kar!;il duydugu horgorunun ogretmen katil Wagner'e bir zamanki ate$ puskurmesi gibi yuzeysel ve ic;:tenlikten uzak nitelik ta!;i1d1g1 duygusu bir an kaplad1 ruhunu; vaktiyle muzigini alabildigine s1kic1 buldugu oteki Wagner' den ho!;ilanmay1$1 da yine yD.zeysel ve ic;:tenlikten uzaku. Sezgi gucu, uzerindeki ortuyD. silkip atu bir an, yitip gitmi!;i ben'i gozlerini ac;:u ve her !;ieyi bilen bir bak1!;ila ona $6yle dedi: Tum ate$ puskurmeler, tD.m k1zgmhklar, tD.m a!;iagilamalar bir hatadan ve c;:ocukluktan ba!;ika !;iey degildir; a!;iag1layan, hor goren zavalhya gerisingeri donup gelir hepsi.

    Bu kusursuz, bu her !;ieyi bilen sezgi gucu aynca $Unlan soyledi kendisine: i!;ite yine ac;:1klanmas1 ya!;iam1 ic;:in onem ta!;i1yan bir giz kar!;i1smdayd1, bu fahi!;ie ya da bu alelade kadmm, bu zarafet, ayarn ve cinsiyet rayihasmm kendisi ic;:in asla tiksindirici ve a!;iagilay1-c1 yam yoktu, boylesi yargilar kuruntuydu yalmzca, kendi eliyle kendi kafasma yerle!;itirdigi !;ieylerdi; gerc;:ek dogasmdan korktugu, Wagner'den korktugu ic;:in, bir kez o ahlak ve gelenek baglanndan ve giysilerinden s1ynhp c;:iku m1 kendi ic;:inde bulacag1 hayvan ya da !;ieytandan korktugu ic;:indi butD.n bunlar. Adeta bir gulU.$, alayh bir gulU.$, bir !;iiID!;iek gibi gurledi ic;:inde, ama hemen yine sustu. Bir ho!;inutsuzluk yeniden ustunlugu ele gec;:irdi. Her uyam!;im, her duygunun, her dU.!;iU.ncenin onu hep zay1f, hep eza ve cefalara duyarh yerinden yakalamas1, bunda hie;: yamlmamas1 deh!;iet vericiydi. i!;ite !;iimdi yine sarm1!;it1 c;:evresini bu guc;:suzluk, yanh!;i yollara sapm1$ ya!;iam1yla, kans1yla, i!;iledigi suc;:la, gelecekte kendisini bekleyen umars1zhkla ugra!;i1p duruyordu. Korku yeniden yD.reginde ba$kald1rm1$, her !;ieyi bilen ben'i hie;: kimsenin i!;iitmedigi bir ic;: c;:eki$ gibi dibi boylam1!;itl. Of, ne bu.yD.k ist1rap ! Hayu, san sac;:h k1zda degildi sue;:. Zaten ona kar!;il gonlundeki hisler km hie;: incitmiyor, yalmzca kendi camm ac1uyordu.

    Ayaga kalk1p yD.rD.meye koyuldu. Hayli yalmzhk ic;:inde bir ya!;iam surdugune s1k s1k inanm1!;it1 eskiden. Az buc;:uk kendini begen-

    28

  • mi�likle belli bir tevekkul felsefesi edinmi�ti, meslekta�lan arasmda da bilen, okuyan bir ki�i, gizli bir estet ve aydm bir insan say1lm1�ti. Tannm, yalmzhk nedir hie;: bilmemi�ti! Meslekta�lanyla, kans1yla, c;:ocuklanyla, akla gelebilecek her turlu insanla konu�up durmu�, gunler bu konu�malarla gec;:ip tasa ve kayg1lar goguslenebilmi�ti. Yalmz kald1g1 zaman bile gerc;:ek bir yalmzhk olmam1�u bu. Pek c;:ok ki�inin goru� ve du�uncelerini, korkulanm, sevinc;:lerini ve tesellilerini payla�m1�u, pek c;:ok ki�inin, blltun bir dunyanm. Hep ba!?kalanyla beraber olmu�, bu beraberlik varhgmm derinliklerine kadar uzanmt!?tL Yalmzhklarda, acilarda ve tevekkulde bile her vakit bir grubun, bir kalabahgm, koruyucu bir toplulugun, ahlakh, sagduyulu ve durust insanlarm dunyasma kulak vermi�ti. 5imdi, ama �imdi yalmzhg1 tad1yordu . Butun oklar gelip kendisini buluyordu, teselli i

  • Bir c,;ocuk mu! Guhimsemeden duramadi. C:ocuklugunda ve ilkgenc,;liginde, ta�1d1g1 Klein ismine bazen lanetler savurdugunu, bu isimden nefret ettigini ammsadi. Arnk aym ismi ta�1m1yordu. Anlamh bir �ey degil miydi bu, bir mecaz, bir simge degil miydi? Kuc,;uk bir c,;ocuk olmaya, ba�kalannca yonlendirilmeye son vermi�ti arnk.

    Oteldeki yemekte kaliteli, hafif bir �arap ic,;ti; rastgele soylemi�ti �arab1, ismini hanrda tuttu. Bir kimsenin yard1mma ko�an, bir kimseyi avutup ya�am1m kolayla�tiran pek az �ey vard1 dunyada; bu pek az �eyi bilip tammak da onemliydi. ic,;tigi �arap da biriydi bunlardan, guneyin havas1 ve toprag1 ise bir oteki. Peki ba�ka? Daha ba�kalan da var m1yd1? Vard1 evet, du�U.nme denen �ey de insam avutup teselli ediyor, ic,;ini rahatlat1p ya�amasma katk1da bulunuyordu . Arna her du�unce degil ku�kusuz! Asla degil! Bir du�unce de vard1 c,;unku, i�kence demekti, cinnet demekti. Bir du�unce de vard1, degi�mesi olanaks1zm ic,;inde e�inip durarak insana yapmad1gm1 koymuyor, tiksintiden, yilg1dan ba�ka bir �ey saglam1yor, insam hayatmdan bezdiriyordu. Gerc,;ekte aramp bulunmas1 ve ogrenilmesi gereken bir ba�ka du�unceydi. Arna dogrusu bir du�unce miydi bu? Belli bir durumdu daha c,;ok, insanm ruhunda esen bir havayd1; hep k1sa bir an suruyor, uzerinde yogun bic,;imde du�unulmek istendiginde elden c,;1k1p gidiyordu. Hayli ozlenen boylesi durumlarda akla birtak1m parlak du�unceler geliyordu, s1radan denemeyecek amlar, imgelem, hayaller, sezgiler insanm kafasma u�u�uyordu. Araba du�uncesi (ya da dii.�ii.) bunlar arasmdayd1 ornegin, bunlar gibi olumlu ve insanm ic,;ini ferahlatan bir nitelik ta�1yordu. Aynca o katil Wagner'i ansmn ammsay1�1, y1llar oncesi ona ili�kin konu�tugu sozlerin aklma birden geli�i de oyleydi yine. Klein ismine ili�kin o tuhaf anhk du�uncede de durum farkh degildi. Soz konusu du�ii.ncelerin ve samlarm sonunda k1sa bir sure o korku ve igrenc,; rahats1zhk duygusu kayboluyor, ic,;inde bir anda parlayan guven duygusu ahyordu yerini - boylesi anlar her �ey t1kmndaym1� gibi, yalmzhg1 guc,; ve gurur kaynag1yd1, gec,;mi�in def teri dii.rulmu�tii. ve ilerde korkusuz saatler kendisini beklemekteydi.

    Henii.z kavramas1 gerekiyordu bunu, henuz bunun akil erdirmeye ve ogrenmeye izin vermesi gerekiyordu. Kendi ic,;inde s1k s1k bu tu.r du�ii.nceler ele gec,;irip onlan ozenle korumay1 ve ii.retmeyi

    30

  • ba$armayag6rsun, esenlige kavu$mU$ demekti. Du$undu, uzun uzun du$undu. Ogleden sonranm nasil gec;tigini anlayamad1, sanki saatler uykuda eriyip gitmi$ti, kim bilir, gerc;ekten uyumU$lU belki. Du$iinceleri o gizin c;evresinde surekli donup duruyordu. Parkta 6nunden gec;en san$m uzerine hayli kafa yordu. Kadm ne anlam la$Iyordu kendisi ic;in? Nasil oluyor da bu k1sa sureli kar$ila$ma, yabanc1, guzel, ama kendisi ic;in sevimsiz bir kadmla bir, iki saniye goz goze geli$i saatler suren degi$ik du$uncelere, duygulara, uyanlmalara, ammsamalara, kendini yiyip bitirmelere, suc;lamalara yol ac;1yordu? Nasil oluyordu bu? Ba$kalannda da durum boyle miydi? San$mm vucudunun, yuruyu$iinun, bacaklannm, c;izmeleri ve c;oraplanmn c;ok k1sa bir sure onu buyl1leyi$inin nedeni neydi? Nic;in sonradan kadmm onu soguk bir ifadeyle suzen bakI$I bu buyuleni$i silip atmI$, kendisini ay1ltm1$U? Nic;in kadmm ugursuz bak1$I k1sa sureli erotik buyulenmi$liginden c;ekip almakla kalmayip onu a$ag1lam1$, c;ileden c;1karm1$, kendi gozunde degersiz bir konuma suruklemi$ti? Neden kadmm bak1$ma bir zamanki dunyasmdan ald1g1 s6zcukler ve ammsamalarla kar$I c;1km1$U; oyle s6zcukler ki bir anlam ta$Imaktan uzaku. Nic;in aruk inanmad1g1 nedenlerle kar$I koymak istemi$ti s6z konusu bak1$a? Kansmm yarg1lanm, meslekta$lanmn konu$malanm, bir zamanki ben'inin, bundan boyle var olmayan yurtta$ ve memur Klein'm du$unce ve goru$lerini san$ma ve onun c;irkin bak1$ma kar$I seferber etmi$ti; bu bak1$a kar$1 akla gelen tum c;arelere ba$vurup kendini hakh c;1karmak gereksinimini duymu$, ama s6z konusu c;arelerin gec;erliligini yitirmi$ eski paralardan kahr yeri olmad1gm1 sonunda g6rmU$tU ister istemez. Ve butun bu uzun ve s1kmt1h du$unceler onu bungunluga, tedirginlige suruklemekten, haks1z oldugu duygusunu, bu eza verici duyguyu gonlunde uyand1rmaktan ba$ka i$e yaramam1$U. Ancak bir tek an vard1 ki, o 6teki durumu, o c;ok arzu edilen durumu yeniden ya$affil$, butun o tats1z du$uncelere ii;;ten ii;;e ba$ml sallay1p gei;;mi$, durumu eskisinden daha iyi kavramI$lL Bir saniye surup kaybolan bir sezgi uyanmI$ll ruhunda: San$ma ili$kin du$uncelerim aptalca ve yak1$1k almayan $eylerdir; o yazg1 beni oldugu gibi onu da avcunda tutuyor, Tann benim gibi ondan da sevgisini esirgemiyor.

    Nereden i;;1k1p gelmi$ti bu gonul ok$ay1c1 ses? Onu yeniden nerede bulabilir, nasil kandmp yine ele gei;;irebilirdi? Hangi dalda

    3 1

  • tunuyordu bu ku�? E!;>ine seyrek rastlanan, bu urkek ku�? Bu ses gerc,;egi konu�uyordu ve gerc,;ek bir lutuftu, bir �ifa, kac,;ip s1gm1lacak yerdi. insanm yli.reginde yazg1yla yek vii.cut olmasmm ve kendi kendisini sevmesinin sonucunda gozlerini dunyaya ac,;1yordu bu ses; Tannnm sesiydi ya da insanm kendi beninin sesi; insanm en gerc,;ek, en deruni ben'inin sesiydi, tum yalan dolanlardan armm1�, tum kendini bag1!;)latmalardan, tum komedyalardan uzak.

    Neden bu sesi her zaman i�itemiyordu? Neden gerc,;ek, bir hayalet gibi gec,;ip gidiyordu onunden; bir solukta insamn onunden gec,;ip giden bir hayalet gibi yan buc,;uk gorulebiliyor, iyice gormek ic,;in gozler uzerine c,;evrildi mi ortadan kayboluyordu? Neden ikide bir bu mutluluk kap1sm1 onunde ac,;1k buluyor, ama ic,;eri ginneye davrand1 m1 kap1 kapamyordu birden.

    Oteldeki odasmda dald1g1 uykudan uyanmca, eli komodin uzerinde duran kitaba uzand1, c,;1kug1 gezilerde c,;okluk yanma ald1g1 Schopenhauer'in bir kitab1yd1 bu. Rastgele ac,;1p ic,;inden bir cumle okudu: "Geride b1rakug1m1z ya�am yoluna donup bakuk m1, hele gozlerimizi atug1m1z mutsuz ad1mlara ve bunlann sonuc,;larma c,;evirdik mi, falan !;)eyi nasil yap1p filan �eyi savsaklad1g1m1za c,;okluk ak1l erdiremeyiz, sanki yabanc1 bir guc,; ad1mlanmm yonetmi� gibi gelir bize. Goethe Egmont'ta !;>6yle der: insan kendi ya�amma yon verdigine, kendi kendisinin kilavuzu olduguna inamr; ama ote yandan en ic,;sel varhg1 kar!;)1 konulmaz bir guc,; tarafmdan yazg1sma dogru c,;ekilip goturulur. " - Bu cumlelerde kendisini de ilgilendiren bir !;)ey yok muydu? Bugunku dU.!;>U.nceleriyle yakmdan ve s1k1 s1k1ya ilintili bir !;)ey? - BU.yuk bir merakla okumasm1 surdurdu; ne var ki ilerki cumlelerde bir !;)ey ele gec,;iremedi, sonraki saurlar ve cumleler hie,; ilgisini c,;ekmedi. Kitab1 elinden b1rak1p cep saatine bir goz atu; kurmayi unutmu�, saat de durmu�tu. Kalk1p pencereye yurudu , d1�an baku, anla!;)1lan ak!;)am olmak uzereydi.

    Adeta yogun bir zihinsel c,;abanm ardmdan bitkin du�mu� hissetti kendini, ama ho!;) olmayan verimsiz bir c,;ah!;)ma sonunda ha!;) gosteren bir bitkinlik degildi bu, memnun edici bir ugra!;)I izleyen anlamh bir yorgunluktu. Bir saat, hatta belki daha uzun bir sure uyumu!;) olmahy1m diye gec,;irdi ic,;inden; sac,;lanm taramak uzere aynah dolabm kar!;)1sma gec,;ti. Kendini tuhaf denecek kadar ozgur ve rahat hissediyordu, aynada gulumsedigini fark etti. Hayli zamand1r eci!;) bucU.!;), kaskat1 ve !;)a!;)km durumda gordugu soluk, a�m

    32

  • zorlanmI$ yuzunde yumu$ak, cana yakm ve ho$ bir gulumseme vard1. Hayretle ba$InI sallad1 Klein, kendi kendisine gulumsedi.

    Odadan r,;1k1p restorana indi, masalann birkar,;mda $imdiden ak$am yemegi yiyenler goruluyordu. Az once yemek yememi$ miydi kendisi? Aldumad1, yeniden oturup bir $eyler at1$llrmak i

  • ken erkekler ve beyaz bluzlu k1zlarla golun sulannda hala yer yer yuzen bir kay1k goruluyordu.

    Klein gur,;luk r,;ekmeden yolu bulup parka geldi tekrar, ama kap1 kapahydi. Yuksek demir parmakhklarm arkasmda agar,;larm suskun karanhg1 yabanc1, $imdiden geceye gomulmli$ ve uykulu dikiliyordu. Hayli bir sure kap1dan ir,;eri baku. Gulumsedi ve ancak 0 anda kendisini bu yere, bu kapah demir kap1 onune r,;ekip getiren ir,;indeki gizli istegin bilincine vardi. Arna fark etmezdi, parks1z da olurdu.

    Gol k1y1smdaki bir bank uzerinde sakin sakin oturdu, onunden gelip ger,;enleri izledi. italyanca bir gazete ar,;1p fenerin parlak I$1gmda okumaya r,;ah$tl. Okuduklannm tumunu anlamad1ysa da, kendi diline r,;evirmeyi ba$ard1g1 her cumleye sevindi. Ancak grameri yava$ yava$ bir kenara b1rak1p cumlelerin anlamma dikkat etmeye ba$lad1; okudugu yaz1da halkmm ve ulkesinin $iddetle ve insafs1zca a$agiland1gm1 gorerek belli bir hayrete kap1ldi. Ne tuhaf, diye dli$1indu, ha.la ba$vuruluyor boyle bir yola. Dlkesindeki gazetelerde italyanlar uzerine r,;1kan yazilar gibi, italyan gazetelerinde de kendi halk1 uzerine yaz1lar yaymlanmaktayd1, upk1 kendi gazetelerindeki yazilar gibi yarg1layan, ate$ puskuren, kendi insanlanmn hakh, yabanc1lann haks1z olduguna $a$maz $ekilde inanm1$ ! Kin dolu, ac1mas1zca yarg1layan yaz1s1yla bu gazetenin de kendisini r,;ileden r,;1kanp k1zd1ramay1$I dogrusu tuhafti. Yoksa degil miydi? Hayir, nir,;in r,;ileden r,;1kacaku ki?

  • kabaran sesi ylikseliyor, c;:ello karanhk, urkek ve s1cak yank1lamyordu. Orkestranm ustundeki sahnede komik $arkilar soyleyen ya$h bir adamm boyah agz1 kaskau bir gul-U$le gulii.yor, dazlak ve kasvetli kafasmda parlak bir 1$lk yans1yordu .

    Klein boyle bir $eyle kar$1la$acagm1 beklememi$ti, bir an du$ kmkhgma benzer bir duygu uyand1 ic;:inde, ele$tiriye benzer bir duygu aynca ve $Ik giyimli $en bir insan toplulugu ortasmda tek ba$Ina oturmanm o eski urkuntusu. Yapay eglence havas1, bahc;:edeki burcu burcu kokan ak$amla pek bagda$maz gorii.ndu gozune. Arna yine de kalk1p gitmedi, pek c;:ok renkli fenerden ak1p gelen hafif I$1kla c;:ok gec;:meden yal1$t1; 1$Ik, buyii.lu bir till gibi ac;:1k sahnenin ustunden a$ag1 sark1yordu. KO.c;:uk orkestranm sesi nazh ve ic;:ten, bahc;:edeki pek c;:ok gulun kokusuyla sarma$ dola$, esip geliyordu kar$1dan. insanlar suslenip puslenmi$ ve $en $akrak, hafif bir ne$e havas1 ic;:inde oturuyordu; fincanlar, $i$eler ve dondurma kaseleri usrunde yumu$ak renkli I$1gm gonul ok$ay1Cl nefesiyle bugulamp pudralanm1$ aydmhk ylizler ve I$Il 1$11 kadm $apkalan suzuluyor, kadehlerdeki san ve pembe dondurma, k1rm1z1, ye$il, san limonatalarla bardaklar, soz konusu gorii.num ic;:inde mucevherleri anduan bir gorkemle yerini ahyordu.

    Sahnedeki komedyeni dinleyen yoktu. Bic;:are ya$h adam bir umursamazhk ve yalmzhk ic;:inde dikilmi$, ogrendigi $arkilan soyluyor, yukandan inen guzelim 1$lk zavalh vucudundan a$ag1lara dokii.luyordu. Derken bitirdi $ark1s1m, sahneden aynhp gidecegi ic;:in memnun gorunuyordu. En ondeki masalarda oturan iki uc;: ki$i alk1$ladi. Sonunda sahneyi terk etti adam, c;:ok gec;:meden bahc;:e ic;:inden gec;:erek salona girdi, orkestraya yakm ilk masalardan birine oturdu. Gene;: bir kadm bir bardaga soda doldurup adama uzatu, yan dogrulmu$tU kadm ve Klein o tarafa bak1yordu. San sac;:h kadmd1 bu.

    Derken bir yerde bir zilin ac1 ac1 c;:ald1g1 duyuldu , uzun uzun, israrh. Hareketlenen salondan pek c;:ok ki$i, $apkalanm ve pard6-sulerini almaks1zm c;:1k1p gitti. Orkestranm yam ba$mdaki masa da bo$ald1, san$m kadm da 6tekilerle salondan aynlm1$ll, sac;:lan d1$andaki bahc;:enin lo$lugunda bile I$il I$il panldamasm1 surdii.rdu. Masada sadece $ark1 soyleyen ya$h adam kalm1$lL

    Klein bir cesaret kalk1p masaya ylirudu, adam1 nazikc;:e selamlad1; adam, yalmzca ba$m1 egmekle yetindi.

    35

  • "Bu zil sesinin anlamm1 bana soyleyebilir misiniz acaba? " diye sordu Klein.

    "Antrakt," diye yamtlad1 ya�h adam. "Peki, butun bu insanlar nereye gitti boyle?" "Oyunda �anslanm deneyecekler. Yanm saatlik bir ara veriliyor.

    Bu sure ic;inde kar�1daki kaphca oteline gidip �anslanm deneyebilirler. "

    "Te�ekkur ederim. - Burada da bir kumarhane oldugunu bilmiyordum."

    "Ah1m �ah1m bir �ey degil. (:ocuklar ic;in adeta, en yiiksek miza be� frank."

    " C:ok te�ekkurler. " Klein bir kez daha �apkasm1 c;ikanp adam1 selamlad1ktan soma

    tam arkasma donmu�tu ki, san�m kadmm kim oldugunu sormak geldi akhna. Adam kad1m tamyordu.

    Sapka hala elinde, duraksadi. Derken uzakla�u oradan. Ne istiyordu gerc;ekten? San sac;h kadmdan kendisine neydi? Arna hissediyordu ac;1kc;a, kadm yine de onu ilgilendiriyordu. Sadece c;ekingenlik, bir tur kuruntu, bir tutukluk vardi. Hafif bir ho�nutsuzluk dalgas1 yiikseldi ic;inde, ince bir bulut kalku. Gue; zamanlann yine eli kulagmdayd1, uzerine yine bir urkeklik, bir tutukluk c;ullanm1�t1, kendi kendine k1zdi. En iyisi otelin yolunu tutmaku. Ne anyordu burada, bu �en �akrak insanlar arasmda? Onlann ic;inde yeri yoktu .

    Hesab1 odemesini isteyen bir garson camm s1ku. Sinirlendi. "Ben hesab1 isteyinceye kadar bekleyemez miydiniz? " "Ozur dilerim, beyefendi gidiyorlar sand1m da. Mu�terilerden

    biri hesab1 odemeden gitti mi, kimse c;1k1p bundan ugrayacag1m zaran kar�ilamaz. "

    Klein, gereginden fazla bir bah�i� tutu�turdu garsonun eline. Tam salondan c;1k1yordu ki, san�m kadmm yine donup geldi

    gini gordu. Onunden gec;ip gidinceye kadar bekledi; dimdik bir yiiruyii�u vard1 kadmm, yaylar uzerinde yiiriiyormu� gibi guc;lu ve hafif ad1mlar at1yordu. Gozu Klein'a ili�ti derken, soguk soguk baku, ama tammad1 Klein'i. Klein kadmm aydmhga gomulmu� yiizunu gordu: sakin ve zeki bir yiiz, saglam ve solgun, biraz kendini begenmi�, boyah dudaklar kan kumms1, gri gozler uyamk ve tetikte, aynca zarif ve guzelim bir kulak. Kulaktan sarkan ye�il, uzunca bir kupe yamp sonuyordu. Dzerinde beyaz ipekten bir giysi

    36

  • vard1 kadmm, narin boynu yukandan inip opal ta$larm golgesinde kayboluyordu , boynuna ye$il la$lardan ince bir zincir dolam1$ll.

    Klein, i\:ten i\:e heyecanlanmt$, kadma bakt1, yeniden \:eli$ik bir izlenim uyand1 uzerinde. Kadmda bir $ey vard1, onu kendine \:ekiyor, ona mutluluklardan ve i\:tenliklerden soz a\:1yordu; et ve Sa\: kokusuyla, bak1mh bir gii.zellik, ama bir ba$ka $ey daha vard1, onu itip uzakla$tmyor, sahte gorii.nii.yor, ya$anabilecek dii.$ kmkhklannm korkusuna izin veriyordu. Eskiden beri sii.rii.p gelen, ah$ilmt$ ve bir ya$am boyu ii.zerine titrenmi$ urkeklikti bu, ruhunda kibar fahi$elere ozgu bir duygu uyand1ran kadmlardan, kendini bilin\:li sergileyen guzelliklerden, cinsellik ugruna, sevi ugruna kavgalan ammsamalardan duyulan ii.rkeklik.

  • sada oturanlardan ayum1yordu. Onlarla kumarhanenin gedikli mu�terileri arasmda senli benli bir hava esmekteydi. Orkestradaki muzisyenler de tamyordu masada oturanlan; arada masalanna gidiyor ya da bulunduklan yerden onlara esprili scJzler soyluyorlardi. Masadakiler senli benli konu�tuklan garsonlara, soyad1yla degil, adlanyla hitap ediyor, Almanca, italyanca, Frans1zca konu�malar birbirine kan�1yordu .

    Klein'm gozu san�mdaydi. Kadm aguba�h ve soguk ifadesini koruyordu, Klein kadmm gulumsedigini henuz gormemi�ti, yiiziindeki serinkanhhk sarsilmaz gorunuyordu. Masadakilerin ona deger verdigi Klein'm gozunden kac;:mam1�u, erkeklerin ve k1zlann onunla konu�malannda arkada�c;:a sayg1h bir ifade kendini ac;:iga vuruyordu. Derken masadakilerden birinin agzmdan k1zm ismi c;:1ku: Teresina. K1zm guzel sayihp sayilmayacagm1, gerc;:ekten ho�una gidip gitmedigini du�undu Klein. Bilemiyordu. Boyu bosu ve yuruyu�u guzeldi ku�kusuz, hatta ah�1lmad1k bir guzelligi ic;:eriyordu; oturu�u, gayet bak1mh ellerinin devinimleri de guzeldi. Ne var ki yuzunde ve bak1�mdaki sessiz sogukluk, mimiklerindeki guven ve dinginlik, neredeyse maskemsi kat1hk Klein'm akhm kan�tmyordu. Cennet ve cehennemini kendi ic;:inde ta�1yan, kimsenin bunlan onunla payla�amayacag1 biriydi adeta. Dupeduz hoyrat, yanma yakla�ilmaz, belki de magrur, hatta sinsi gorunen bu ruhta da istek ve tutku ate�leri yamyor olacaku. Acaba hangi duygularm pe�inden ko�;uyor, hangilerinden kac;:1yordu? Zay1f noktalan nelerdi? Korkulan, gizleyip saklad1klan neler? Guldugu zaman nas1l bir ifade beliriyordu yuzunde? Uyudugu , aglad1g1, birini bptugu zaman nasil bir ifade?

    Soma nas1l oluyordu da hemen hemen gunun yansmda kadm zihnini me�gul ediyor, onu izlemeden, incelemeden, ondan korkmadan, ona ic;:erlemeden duram1yordu , oysa ondan ho�lamp ho�lanmad1g1m bildigi yoktu.

    Acaba k1z bir hedef miydi kendisi ic;:in, bir yazg1 m1yd1? Gizli bir guc;: nasil onu guneye c;:ekip getirmi�se, aym �ekilde onu k1za dogru c;:ekip gotiiruyor muydu? Dogu�tan bir ic;:gudu, yazgmm bir cilvesi, ya�am boyu bilinc;:altmda ya�anm1� bir durtu? K1zla kar�1-la�mas1 alnma m1 yazilm1�t1? Boyle bir kar�1la�mayla yukumlu mu kilmm1�u once den?

    Buyiik bir dikkatle dinledigi c;:oksesli sohbet ic;:inde kmn konu�masmdan birkac;: sbz c;:ahnd1 kulagma. Dalgah siyah sac;:lan ve pu-

    38

  • n1zsii.z yiizii.yle yak1$1kh, esnek vucutlu, $Ik giyimli bir delikanhya $6yle dedigini i$itti: "Bir ara adamakilh $ans1m1 denemek isterdim kumarda, burada degil, hayir, c;ikolata kazanmak ic;in degil, kar$1da Castiglione'de ya da Monte Carlo'da." Ve delikanlmm yamu ii.zerine ekledi: "Hayu, bunun nas1l bir $CY oldugunu bilmezsiniz hie; ! Belki c;irkin bir $eydir, ak1lhca denemez, ama buyii.leyici oldugu ku$kusuz."

    Eh, k1za ili$kin sonunda bir $CY 6grenmi$ti Klein. Konu$mas1-na gizlice kulak vermi$ olmaktan bu.yuk bir haz duydu . D1$anda nobet tutarak aydmhk bir pencereden k1zm ruhuna bir casus gibi $6ylece bir goz atabilmi$ti. Ruhunda bir istek banndmyordu k1z. Heyecanh ve tehlikeli bir $eye, kendini kaybedip kendinden gec;ebilecegi bir $eye kar$I duydugu 6zlemle k1vramyordu. Bunu bilmek Klein ic;in ho$ bir $eydi. Su Castiglione de neyin nesiydi? Bugii.n bir ara bu yerden s6z ac;1ld1gm1 i$itmemi$ miydi? Ne zamand1? Ve nerede?

    Neyse, bunu $U anda dii.$ii.necek durumda degildi. Arna bu acayip gunlerde pek c;ok kez oldugu gibi ic;inde yine bir duygu uyand1: Yapt1g1, i$ittigi, gordii.gii. her $eyin kendisiyle enikonu ili$kisi vard1, bir zorunlulugu ic;eriyordu, bir rehber pe$ine takmI$ gotii.rii.yordu onu, uzun ve uzak nedenler zinciri meyveye durmu$tU. Eh, buyursunlar, meyvelerini versinlerdi. iyiydi boylesi.

    Bir mutluluk duygusu yeniden boy verdi ic;inde, yiiregini saran bir dinginlik ve gii.ven duygusu, korku ve deh$eti tamyan biri ic;in olaganii.stii. buyuleyici bir duygu. C:ocukluk gunlerinden bir sozcii.k geldi aklma. Okulda bir ara arkada$lar arasmda nasil olup cambazlann ip ii.zerinde oylesine kendinden emin ve korkusuz yiirii.yebildikleri konu$ulmu$tU. ic;lerinden biri $6yle demi$li o zaman: "Odada yere tebe$irle bir c;izgi c;ektin diyelim, c;izgi ii.zerinde dosdogru yiirii.mek, alabildigine ince bir ip ii.zerinde yiirii.mek kadar zordur. Arna yine de sakin sakin yurii.r insan, c;unkii. bir tehlike s6z konusu degildir. ipin sadece tebe$irle yere c;ekilmi$ bir c;izgi, ipin c;evresindeki havamn da odanm zemini oldugunu dii.$ii.ndii.n mu, hangi ip olursa olsun, sen de ii.zerinde guvenle yiirii.yebilirsin." i$te bu sozleri ammsam1$tI birden. Dogrusu ne kadar gii.zel bir $eydi ! Acaba kendisinde tersi bir durum s6z konusu degil miydi? Dii.mdii.z bir zeminde bile aruk sakin ve gii.venle gidemiyor, c;unkii. bu zemine bir ip gozii.yle bak1yor degil miydi?

    39

  • Moralini gur;lendiren boyle �eyleri ammsayabilmesine, ruhunda uyuyan bu gibi �eylerin zaman zaman gozlerini ar;masma ir;ten ir;e sevindi. Onemli olan ne varsa ruhunda banndmyordu insan, d1�andan kimse ona el uzatamazdi. Yeter ki kendisiyle sava� durumunda olmasm, kendi kendisiyle sevgi ve guvene dayah bir ya�am siirsun, iistesinden gelemeyecegi bir �ey gosterilemezdi. 0 zaman ipte cambazhk yapabilecegi gibi, kanatlamp ur;abilirdi hatta.

    Bir sure r;evresindeki her �eyi unutup ruhunun yumu�ak ve kaygan patikalarmda soz konusu duygulann pe�ine dii�tii arayarak, yoklayarak, bir avc1, bir izci gibi, ba�1 eline dayah, hayallere dahp gitmi� gibi. Tam bu anda kendisinden tarafa bakt1 san�m ve onu gordu. K1zm bak1�1 r;ok durmad1 uzerinde, ama Klein'm yuzundeki ifadeyi dikkatle inceledi, okudu ve kmn kendisine bakugm1 fark eden Klein da k1za baku, sayg1ya, ilgiye ve akrabahga benzer bir �eyler sezdi kmn bak1�mda. Bu kez kmn bakI!?I kendisini incitmemi�, ona haks1zhkta bulunmam1�tl. Oyle hissetti ki bu kez dogrudan kendisine bakm1�u k1z, giysilerine, duru� ve oturu�una, sar;lanna ve ellerine degil, onun kendisine bakm1�u, ondaki gerr;ek olana, degi!?meyene, ondaki gizemsele bakm1�, ondaki bir kezligine, ondaki tannsal'a, ondaki yazg1sal'a bakm1�u.

    Bugun hakkmda agu ve r;irkin �eyler dli.!?iindugunden dolay1 ir;ten ir;e oziir diledi k1zdan. Arna hayu, ortada ozur dileyecek bir �ey yoktu. Kmn hakkmda du�undukleri, k1zla ilgili olarak ir;inde hissettikleri kotu ve aptalca �eyler k1za degil, onun kendi kendisine indirilmi� darbeler olmu�tu yalmzca. Hayu, ozrun yeri yoktu.

    Birden muzigin yeniden ba�lamas1yla irkildi. Orkestra bir clans havas1 r;almaya ba�lam1�tl. Arna sahne bo� ve karanhk kalmaya devam etti, konuklann bak1!?lan sahne yerine masalar arasmdaki bo� dortgene r;evrildi. Klein sezdi, dans edilecekti.

    G ozlerini kaldmnca biti�ik masadaki san�mm ve yamndaki yak1!?1kh tiiysiiz delikanhmn dogrulup kalkt1klanm gordii. Bu delikanhya kar�1 da ir;inde bir direnme hissettigini, yak1�1khhgm1, hayli centilmence davram�1m, ho� sar;lanm ve yli.zli.nii sadece direnr;le onaylad1gm1 fark ederek kendi haline gulumsemeden duramadi. Delikanh k1za elini uzatu, onu ahp piste goturdu; derken bir ba�ka r;if t daha yoneldi piste, her iki r;ift zarif ve kendinden em in, guzel bir tangoyla clans etmeye koyuldu. Danstan fazla anlad1g1 yoksa da, r;ok ger;meden Teresina'nm harikulade clans ettigini gordii Klein.

    40

  • Teresina iyi bildigi ve ustahkla ba�ard1g1 bir �eyi, kendisinde var olan ve dogalhkla ic;:inden kopup gelen bir �eyi yapmaktaydi. Dalgah siyah sac;:lanyla delikanlmm kendisi de fena dans etmiyordu, uyum ic;:inde bir c;:if ttiler k1saca. Yapuklan dans, seyredenlere hepsi de goniil ok�ay1c1, aydmhk, sade ve sevimli �eyler anlauyordu. K1zla delikanhnm elleri, hafif ve narin, birbirine gec;:mi�ti . Dizleri, kollan, ayaklan ve belleri, istekli ve �en, o nazik-zorlu i�te iizerlerine dii�eni yerine getiriyordu. Danslarmdan mutluluk ve ne�e, giizellik ve liiks, ho� bir ya�am iislubu ve ya�am sanat1 ta�1yordu. Sevgi ve cinsellik ta�1yordu ote yandan, ama vah�i ve ate�li bir sevgi degil, alabildigine dogalhk ic;:eren bir sevgiydi bu, naiflik ve zarafetle dolu bir sevgi. Kaphcanm varhkh konuklanna danslanyla giizellikler sunuyorlard1; konuklarm kendi ya�amlannda bulunan, ama onlarm dile getiremedigi, hatta d1�andan boyle bir uyan olmaks1zm asla duyumsayamayacag1 giizellikler. Bu parayla tutulmu�, bu usta dansc;:1lar sosyeteye mensup insanlara hizmet veriyor, onlardaki bir eksigin kapaulmasma yard1mc1 oluyordu. Boylesine c;:arp1ci, boylesine k1vrak dans etmenin iistesinden gelemeyen, ya�amlarmm bu tath oyununun dogru diiriist keyfini c;:ikaramayan bu insanlar, dansc;:1lan biitiin ustahklanm ortaya dokerek onlerinde dans ettiriyorlardi. Arna sadece bununla da kalm1yordu. Dansc;:1lan dans ettirip ya�amm ku� gibi hafifligini ve ne�e sac;:an gorkemini hissetmekle kalm1yor, duygularm ve aklm dogasm1 ve safhgm1 da amms1yorlardi. Tezcanhhktan ve a�m c;:ah�maktan bitkin dii�mii� ya da miskinlik ve a�m tok hayatlannm, c;:ilgmca ugra�lar, eglenmeler ve zoraki perhizler arasmda sahnan ya�amlanmn penceresinden bu sevimli ve usta genc;:lerin dansma giiliimseyerek bak1yorlard1, ahk ahk ve ic;:ten ic;:e duygulanm1�, goniil ok�ay1c1 bir ya�am baharma bakar gibi upk1, yitirilmi� bir cennete, ancak bayram giinleri c;:ocuklara sozii edilen, bundan boyle kimsenin varhgma inanmad1g1, ama geceleri ate�ten ozlemlerle dii�lerde ya�anan bir cennete bakar gibi.

    Dans suasmda san sac;:lmm yiiziinde bir degi�ikligin gerc;:ekle�tigini gordii Klein ve bu degi�ikligi izlemek kendisini sonsuz hazlara bogdu. Pek yava�tan ve farkma vanlmaks1zm, sabahs1 gokyiiziine yayilan bir giil kirm1Zlhg1 gibi k1zm aguba�h ve soguk yiiziinii yava� yava� biiyiiyen, biiyiidiikc;:e isman bir giiliimseme kapladi. Dosdogru oniine bak1p dururken adeta bir uykudan uyamr gibi

    41

  • gulumsemeye ba�lam1�u k1z, sanki benligindeki sogukluk dans sayesinde yerini bir s1cakhga b1rakm1� ve k1z gen;ek bir ya�ama kavu�mu�tu. Yamndaki delikanh da gulumsedi derken; ardmdan gulumseme ikinci

  • buyiik bir c;:eli$ki ve c;at1$mamn var oldugunu, ya$amlannm bir clans degil , aksine yiikumluluklerin, kendi kendilerine dayatt1klan yukumluluklerin altmda nefes nefese kah$lardan olu$tugunu fark ederek dU.$U.ncelere dahp huzunleniyordu.

    Klein bir yandan dans1 izlerken, bir yandan ya$ammm gerilerde kalm1$ pek c;:ok yilma donup baku karanhk bir tunelden ic;:eri bakar gibi. Tunelin obur ba$mda yitirilmi$ hazine, genc;:lik, guc;:lu ve yalm duygular, mutluluga inanc;:la yoneli$, ye$illikler ortasmda gune$ ve ruzgarda I$Il I$Il panlday1p duruyordu - ve bu.tun bunlar yine tuhaf denecek kadar yakmmdayd1, bir ad1m ilerisindeydi yalmzca; bir buyiiyle c;ekilip beriye ahnm1$, aynalarda yansitilm1$tI.

    Yuzunde ha.la danstaki ic;:tenlikli gulumseme, bnunden gec;ip gitti Teresina, Klein'm gonlunu sevinc;: ve hayranhga bogdu. Sanki kendisine seslenmi$ gibi, k1z ba$mI c;:evirip candan bir bak1$la ona bakt1, henuz ayilmamI$, ruhu henuz mutlulukla dolup ta$arak, dudaklannda o tath gulumseme. Ve Klein da k1za gulumsemekten kendini alamad1, az ilerisindeki bu mutluluk panlusma, yitirilmi$ pek c;:ok y1hn karanhk dehlizinden baku gulumseyerek.

    Aym zamanda ayaga kalku, tek bir sbz soylemeden eski bir dost gibi k1za elini uzatti. K1z uzat1lan eh s1k1ca tuttu bir an, ama durmay1p yurudu. Klein k1zm pe$inden gitti. Sanatc;1lann masasmda kendisine yer ac; ular. Teresina'mn yam ba$ma oturup boynunun aydmhk cildindeki I$Ildayan uzun ye$il ta$lan izlemeye koyuldu.

    Ancak pek azm1 anlayabildigi konu$malara pek kaulmadi. Teresina'nm arkasmda, bahc;ede yanan fenerlerin parlak 1$Igmda ac;:m1$ gullerle gul agac;:lanna ili$ti gozu, belirgin kenar c;:izgileriyle koyu renkte yusyuvarlak toplar, yer yer uzerlerinde uc;u$an ate$ bocekleri. Top top guller gece esintisinde hafifc;e sahmyordu . Teresina yam ba$mda oturuyor, kulagmdan sarkan ye$il ta$ 1$Il 1$11 panld1yordu . Dunyada her $ey yerli yerindeydi.

    Klein'm kolunu tuttu Teresina. "Konu$acag1z. Arna burada degil. Simdi ammsad1m, parkta gbr

    mU.$tU.m sizi. Yann sabah yine orada olacag1m, aym saatte. Simdi yorgunum, az sonra gidip yatacag1m. Siz benden once c;1k1p giderseniz iyi olur. Yoksa meslekta$lanm sizden bore;: para s1zdumaya kalkar. "

    Tam o s1rada bir garson gec;iyordu, seslendi Teresina : "Eugenio, beyefendi hesab1 odeyecek."

    43

  • Klein hesab1 bdedi, �apkasm1

  • 3

    Dans

  • "Nas1l bir hal?" diye sordu Klein, c;:ocuksu bir edayla. "Sey, ilkin ya$h, biraz uzgun, sevimsiz biri gibi gorunuyordunuz.

    incelikten yoksun, kendi yeteneksizliginin ofkesini ba$kalanndan c;:1karmaya ah$IDl$ bir haliniz vardi. "

    Klein bu.yuk bir ilgiyle soylenilenleri dinliyor, ba$ml onaylar gibi h1zh h1zh salhyordu. Teresina konU$ffias1m surdurdu:

    "Ve soma, soma, pek anlaulacak gibi degil. Biraz one dogru egilmi$ oturuyordunuz; kazara gozlerim size ili$ince, ilk anda akhmdan gec;:enler $U oldu: Tannm, $U kaba adamm uzgun haline bak! Ba$m1z1 elinize yaslamt$Umz; bu bana ans1zm oyle tuhaf gorundu ki, dunyada bir tek siz vard1mz sanki; ba$1mza gelecekler, aynca dunyamn ba$ma gelecekler sanki hie;: umurunuzda degildi. Yuzunuz bir maskeyi andmyordu, alabildigine mahzun ya da alabildigine ilgisiz . . . "

    Teresina durdu birden, konu�acag1 sozcukleri arar gibiydi, ama sustu, bir $CY soylemedi aruk.

    "Hakhsm1z," dedi Klein alc;:akgonullu. "Durumu oylesine dogru bir $Ckilde anlattm1z ki, $a$mamak elde degil. T1pk1 bir mektup gibi okudunuz ic;:imi. Arna dogrusu butli.n bunlan gormeniz de dogal ve beklenen bir $CY. "

    "Nic;:in dogal?" "(:unku biraz degi$ik de olsa aym $Cyi siz de clans ederken ac;:1ga

    vuruyorsunuz. Dans ederken, Teresina - ve ba�ka baz1 anlarda bir agac;: gibisiniz ya da bir dag, bir hayvan, bir yild1z ya da tumuyle d1$a kapah, tumuyle kendi ba$masm1z. iyi ya da kotli. fark etmiyor, oldugunuzdan ba$ka turlu olmayi du�unmuyorsunuz. Bu da bende gordugunuz �eyin ayms1 degil midir?

    Teresina, yamt vermeksizin suzen, tartan bak1�larla Klein'a baku.

    "Acayip bir insansm1z" dedi duraksayarak. "Soyleyin �imdi, gerc;:ekten kaphca bahc;:esinde gorundugunuz gibi misiniz? Ba�1mza �u gelmi�, bu gelmi�, gerc;:ekten hie;: fark etmez mi sizin ic;:in?"

    "Fark etmez, evet. Yalmz, her zaman degil. S1k s1k korkuya kap1ld1g1m da olur. Arna soma yine onceki durum c;:1k1p gelir ve korku silinip gider ic;:imden, her $eyi yine umursamazhkla kar�ilanm. 0 zaman guc;:lu hissederim kendimi. Daha dogrusu umursamazhk yerinde bir sozcuk degil, ne olursa her $eyi olaganustu bulurum, her $eyi ha� tact ederim. "

    46

  • "Bir an i.;;in, su.;; i�lemi� biri olabileceginiz bile ge.;;ti akhmdan. " "Bu da du�unulmeyecek bir �ey degil. Hatta olas1 da. bakm, 'bir

    su.;;lu' denir ve bununla anlaulmak istenir ki, bir kimse ba�kalannca yasaklanm1� bir eylemi ger.;;ekle�tirmi�tir. Ger.;;ekte onun, yani su.;;lunun yapt1g1, i.;;indeki bir �eyi eyleme donu�turmektir. - i�te sizinle aram1zdaki benzerlik: Her ikimiz de orada burada, seyrek ya�anan kimi anlarda i.;;imizdeki bir �eyi eyleme donu�turmekteyiz. Bundan daha seyrek kar�da�dacak bir �ey yoktur. insanlarm buyiik bir .;;ogunlugunun tlimuyle bilrnedigi bir �ey bu. Ben de bilrniyordum, hen de bir sure bana yabanc1, bana bgretilmi� �eyleri soyledim, du�undum ve ya�ad1m, yalmzca iyi ve dogru olan �eyleri. Arna gunun birinde hepsi sona erdi. Bu davram�1 daha .;;ok surduremedim, .;;areyi ka.;;makta buldurn; iyi benirn i.;;in iyi olmaktan .;;1km1�, dogru dogru olmaktan .;;1krn1�n. ya�arn katlamlacak gibi degildi arnk. Arna yine de katlanrnak istiyorum , hatta seviyorum ya�arnay1, onca eziyet .;;ektirmesine kar�m seviyorum.

    "isrninizi ve kirn oldugunuzu ogrenebilir rniyim?" "Yalmzca kar�1mzda gordugunuz ki�iyirn, o kadar. Bir ismim

    yok, bir unvamm yok, bir rneslegim de yok. Bunlann hepsinden yliz .;;evirdirn. Oyle bir durumday1rn ki, durustluk ve .;;ah�kanhkla ge.;;irilmi� uzun y1llardan sonra bir gun geldi yuvadan du�tum, olaym uzerinden fazla zarnan ge.;;mi� degil, �imdi ise ya yok olup gidecek ya da uc;masm1 ogrenecegirn. Dunya beni ilgilendirmiyor arnk, yapayalmz1rn."

    Biraz c;ekinerek sordu Teresina: "Bir klinikte yammz rn1?" "Akhm1 kac;ird1g1m1 rn1 soylemek istiyorsunuz? Hayir. Olabilir

    di, ama olmadi." Klein dald1 derken, i.;; dunyasmdan kopup gelen du�uncelerin agma yakalandi. Bir tedirginlik ba�lang1c1yla konu�masm1 surdurdu: "Bundan sbz etmeye kalknk mi, alabildigine basit olan �ey hemen karma�1k ve anla�dmaz nitelige burunecektir. En iyisi hie; deginmeyelirn. Zaten anlarnak istenmedigi zaman bundan sbz a.;;1hr hep, bunun uzerinde konu�ulur. "

    "Boyle bir �eyi nas1l soylersiniz? Ben gerc;ekten anlamak istiyorurn. inanm! Beni .;;ok ilgilendiriyor. "

    Klein, heyecanla gulumsedi. "Evet, evet. Bu konuda sohbet etrnek niyetiniz. Ya�ad1gm1z bir

    �ey var, bunun uzerinde konu�mak istiyorsunuz benimle. Yaz1k ki bir yaran olmayacak. Konu�mak her �eyi yanh� anlamanm, her �eyi

    47

  • bir s1ghk ve bo�luk ic;;ine siiriiklemenin kesin yoludur. - C:iinkii beni anlamak istemiyorsunuz, kendinizi de aynca. istediginiz tek �ey, size yoneltildigini hissettiginiz uyandan yakanm kurtarmak. Gereken etiketi bulup beni bir yere yerle�tirmek, boylece hem uyannm, hem benim yiiziime kap1lan kapamak. Suc;;lu ve ak1l hastas1 gibi sozlerle yapmayi deniyorsunuz bunu, durumumu ve ismimi ogrenmeye kalk1yorsunuz. Ne var ki, biitiin bunlar insam anlamaktan uzakla�uran bir kandumacadu; c;;iinkii hepsi, sevgili hammefendi, kotii bic;;imde anlamanm yerine konulan bir �eydir, anlama isteginden, anlama gereginden bir kac;;i�ur daha c;;ok."

    Konu�masma ara verdi Klein, ic;;i ic;;ini yiyerek elini gozleri iizerinde gezdirdi, ansmn aklma sevimli bir �ey gelmi� gibi giiliimsedi yeniden. "Ah Tannm! Bakm, diin sizinle bir an tastamam aym �eyi duyumsam1�t1k, ama hic;;bir �ey konu�mam1�, hic;;bir �ey sormam1�uk birbirimize, hic;;bir �ey dii�iinmemi�tik. Ansmn birbirimizin elinden tutmu�tuk ve iyi olmu�tu boylesi. Oysa �imdi -�imdi konu�uyor, dii�iiniiyor ve ac;;1klamalarda bulunuyoruz- ve pek basit olan �ey, acayip ve anla�1lmaz bir nitelige biiriindii sonunda. Oysa benim sizi anlad1g1m gibi sizin de beni anlamamzm hic;;bir zorlugu yoktu."

    "Berri o kadar iyi anlad1gm1z1 m1 samyorsunuz?" "Elbette. Nasil ya�ad1gmm bilmiyorum. Arna siz de benim gibi,

    herkes gibi ya�1yorsunuz, karanhkta c;;okluk; kendi kendinin uzagmda, herhangi bir amacm, bir gorevin, bir niyetin pe�inde ko�arak. Hemen biitiin insanlann yapug1 �ey, biitiin diinyanm yakaland1g1 hastahk bu. Ve giiniin birinde diinyanm ba�m1 yiyecek. Arna bazen, dans ederken 6rnegin, ic;;inizdeki niyet ya da gorev c;;1k1p gidiyor akhmzdan, her zamankinden kesinlikle ba�ka tiirlii ya�amaya ba�hyorsunuz. Ansmn oyle bir duyguya kap1hyorsunuz ki, sanki bu diinyada sizden ba�ka kimse yoktur ya da sanki yann olebilirsiniz; bu durumda gerc;;ek kimliginiz oldugu gibi ac;;iga c;;1k1yor. Hatta dans ederken, ic;;inizdeki bu duyguyu ba�kalanna da ya�at1yorsunuz. i�te sizdeki giz ."

    Teresina ad1mlanm ac;;m1�t1 ans1zm, bir sure boyle yiiriidii. Gol iizerindeki bir burnun son ucuna gelip durdu.

    "Tuhaf birisiniz," dedi. "Soylediklerinizden baz1sm1 anlam1yor degilim. Arna . . . neydi peki benden istediginiz? "

    Klein ba�m1 egdi, bir an bir mahzunluk c;;oktii iizerine.

    48

  • "Sizden hep bir $ey istenmesine ah$ffil$Sm1z. Sizden, sizin kendinizin istemeyecegi, kendinizin seve seve yapmayacag1 bir $ey istiyor degilim. Sizi sevmemi umursamayabilirsiniz. Sevilmek bir mutluluk say1lmaz

  • "Bu sozler c;ok dogru gibi geliyor, ancak hen yine de inanm1-yorum. Oyle olsun! C:unku kendinizi satmamz gerekmedgini c;ok iyi biliyorsunuz. Bundan soz etmeyelim $imdi! Arna ister $ansm1z1 denemek, ister ba$ka $ey ic;in para gerekirse, hen size verebilirim. Kendime gerekenden c;ok param var, paray1 da onemsemem hie; ."

    Teresina, kendini yine geriye c;ekti. "Sizi pek tamm1yorum. Nas1\ sizden para kabul edebilirim?" Klein, tepesine bir ac1 gelip c;ullanm1$ gibi ans1zm $apkasm1

    c;1kard1 ba$mdan, soruyu yamts1z birakti. "Neniz var kuzum?" diye sesini yukseltti Teresina. "Yok bir $ey, yok bir $ey. - izin verin, gideyim! C:ok konU$tUk,

    fazlas1yla c;ok. Bu kadar konu$mak iyi degildir. " Ve birden Klein, Teresina'ya veda bile etmeksizin yolu tuttu;

    h1zh h1zh, adeta bir umars1zhk ruzganmn onune kat1lm1$, agac;hkh yolda yiirumeye ba$ladi. Teresina, ic;inde birikmi$ c;eli$ik duygularla arkasmdan bakt1; gerek Klein, gerek kendisiyle ilgili gerc;ek bir $a$kmhga kap1lm1$ll.

    Ne var ki, umutsuzluktan c;ekip gitmemi$li. Klein; nedeni, ic;indeki katlamlmaz gerilim ve doluluk hissiydi . Ne daha fazla bir soz soyleyecek, ne bir soz i$ilecek duruma gelmi$ti ans1zm. Yalmz kalmas1 gerekiyordu; elinde degildi; yalmz kalacak, du$unecek, kendi ic;ine kulak kabartacakn. Teresina'yla aralanndaki soyle$i onu $a$lftIDI$, gafil avlamI$tl, soyledigi sozler adeta istemeyerek agzmdan dokulmU$lU, ya$anu ve du$uncelerini Teresina'ya ac;1klamak, bunlara sozcuklerle bir bic;im vermek, bunlan kendi kendisine duyurmak gereksiniminin gucuyle adeta bogulacak gibi olmU$lU. Agzmdan c;1kan her sozcugu hayretle kar$1lam1$ll; giderek ic;inde oyle bir his uyanmI$ll ki, konu$a konu$a bundan boyle basil ve dogru sayilmayacak bir $eyin ic;ine yuvarlanm1$, akil erdirilemeyecek bir $eyi ho$ yere apklamaya ugra$ID1$ll. Ve ans1zm bu duruma daha c;ok katlanamaml$, soyle$iyi ister istemez yanda kesmi$li.

    Arna $imdi, geride kalan on be$ dakikahk konu$may1 ammsamaya c;ah$U, konu$ma ic;inde sevinc; ve $Ukran duygusu uyandirm1$ll. Bir ilerlemeydi bu, bir esenlige pkl$, bir onaylay1$ll.

    Tum a$ina dunyanm kendisi ic;in ku$kuyu davet eder nitelige buriinmesi, korkunc; derecede yormu$ ve hirpalam1$U Klein'i. Tum anlam ve onemlerin yitirildigi anlarda hayatm her zamankinden c;ok anlam kazand1gm $imdiye kadar adeta bir mucize gibi ya$aIDI$-

    5 0

  • ti. Ne var ki, s1k s1k i

  • olumunu ya$adi. Bir zaman gozunun ve kulagmm, insanlann ve kitaplarm arac1hg1yla haz ya da ac1 vererek ruhuna girip sonradan unutulmu$ ne varsa yeniden c,;1k1p geldi adeta, hepsi birden geldi, bir girdap gibi ic,; ic,;e gec,;mi$, karman c,;orman, duzensiz, ama anlamla dolup ta$arak, hepsi de onemli, hepsi de degerli, eksiksiz.

    Amlarm saldms1 i$kenceye donU$lU giderek, ama bu i$kence alabildigine yuce bir hazdan ayut edilebilecek gibi degildi. Klein'm kalbi h1zh h1zh c,;arpmaya ba$lay1p gozlerinde ya$lar belirdi. C::ildumanm e$iginde oldugunu fark ediyor, gelgelelim c,;ildirmayacagm1 biliyordu , ve aym zamanda cennetten olu$an bu yeni ruh ulkesine t1pk1 gec,;mi$e, upk1 gole, upk1 gokyuzune bakar gibi hayret ve hayranhkla bak1yordu: ote yandan, bu ulkede de her $ey buyuleyici, ahenkli ve anlam yukluydu. Soylu uluslann inancmda cinnete neden kutsal gozuyle bak1ld1gm1 anhyordu. Her $eyi anhyor, her $ey onunla konu$uyordu, her $ey kap1lanm ac,;m1$tl kendisine. Bunlan dile getirecek sozcukler yoktu, bir $eyi sozcuklerle du$unmek ve anlatmaya c,;ah$mak yanh$t1, umutsuzca bir c,;abaydi. Yap1lmas1 gereken, sadece gonul kap1lanm ac,;1k tutmak, sadece hazu beklemekti; o zaman her $ey, o zaman butOn dunya ard1 arkas1 kesilmeyen bir alay halinde Nuh'un gemisinden ic,;eri dalar gibi insanm ruhuna dolar, o zaman insan bunlan ele gec,;irir, bunlan anlar, bunlarla yek vlicut olurdu.

    Bir huzun kaplad1 ic,;ini. Tannm, butun insanlar bunu bilse, bunu ya$asayd1 ! Nas1l du$unmeden ya$amyor, du$unmeden gunahlar i$1eniyor, nasil koru korune ve olc,;usuz aolar c,;ekiliyordu ! Daha dun kendisi Teresina'ya kmp ic,;erlememi$ miydi? Daha dun kansmdan nefret etmemi$, kansmdan yakmmam1$, ya$ad1g1 tum ac1lardan onu sorumlu tutmaya kalkmamI$ m1yd1? Ne kadar hazin, ne kadar aptalca, ne kadar umars1z! Oysa her $ey ne kadar basitti, ne kadar iyi, ne kadar anlamh, yeter ki d1$tan degil, ic,;ten bakilsmd1, yeter ki her $eyin arkasmda o varhgm dikildigi, onun, Tanrmm dikildigi gorulsundu.

    Derken yeni hayal bahc,;elerine ve hayal ormanlarma sapt1 yol. Bugunku duygusunu gelecege yoneltir yoneltmez yuzlerce mutluluk dU$U k1vilom k1Vllc1m parlay1p c,;aku. Klein'm kendisi ic,;in, herkes ic,;in. Gec,;mi$teki o bunalt1c1, o berbat ya$am1 s1zlanma ve suc,;lamalara konu yapilmayarak, yargilamp mahkum edilmeyerek yenilenmeli ve tersine c,;evrilmeli, anlamla, sevinc,;le, iyilikle, sevgiy-

    52

  • le dolup ta�rnahydt. Ya�ad1g1 tann bag1�larnas1 kendisinden ba�ka taraflara da yans1mah ve etkinligini ba�ka taraflarda da stirdtirrneliydi. Kutsal Kitap'tan kutsal sozler geldi aklma, Tanrmm inayetine kavu�rnu� dindar ki�ilere ve errni�lere ili�kin buttin bildiklerini amrnsadi. Her zarnan boyle ba�larn1�u, boyleydi hepsinde. Hepsi de kendisi gibi c;etin ve karanhk bir yoldan gec;irilrni�ti, odlek, ytiregi korkuyla dolu ; ta ki vakti saati gelsin ve Tannnm nuru kendilerini aydmlatsm. Mtiritlerine "Dunyada korkun! " derni�ti isa. Arna korkuyu yenenler dtinyada ya�arnaktan el c;ekrni�, Tann da, sonsuzlukta ya�arnaya ba�larn1�tl.

    Hepsi de bunu savunrnam1�lar rn1yd1 ogretilerinde, dtinyanm btittin bilge ki�ileri. Buda ve Schopenhauer, isa, Yunanhlar, hepsi. Yalmzca bir tek bilgelik vard1, yalmzca bir tek inane;, bir tek du�tinti�: ic;irnizdeki Tann bilgisi. Okullarda, kiliselerde, kitaplarda ve bilirnlerde nasil da c;arpllllrn1�t1 bu gerc;ek, insanlara nasil da yanh� ogretilmi�ti!

    Geni� kanat vuru�lanyla Klein'm ruhu ic; dunyasmm, bilgi ve ktilttir hazinesinin degi�ik bblgelerinde gezindi. Di� ya�arnmda oldugu gibi varhgmm ic; bblgelerinde de zenginlikler birbirini kovahyor, hazineler, pmarlar birbirini izliyordu. Arna her biri tek ba�mayd1, her biri otekilerden soyutlanrn1�, olu ve degersiz. Arna �imdi, bilrnenin i�1g1 tizerlerine vurur vurmaz, Tann nuruyla aydmlamr aydmlanrnaz buralardaki karrna�a da ansmn bir duzene, bir anlama, bir bic;ime kavu�tu , bir yarad1h� s-0.reci ba�lay1p ya�am ve ili�ki kutuptan kutba s1c;rayarak ilerledi. En karrna�1k du�-0.ncelere ili�kin sozlerin hie; yaduganacak tarah kalrnad1 art1k, karanhklar aydmland1, c;arp1rn tablosu rnistik bir inanca don-0.�t-o.. Klein'm ic;indeki dunyaya da can suyu yurudu , bu dunya da sevgiyle yamp tutu�rnaya ba�ladi . Genc;lik y1llarmda sevgiyle kucak ac;ug1 sanat yap1tlan yeni bir buy-o.yle c;mlayip y-o.kseldi. Ve sanatm o esrarengiz buy-o.sun-0.n aym anahtarla kapilanm aralad1g1m gord-0.. Sanat, insamn Tann inayetine, Tann nuruna kavu�tugu anlarda dunyay1 tema�asmdan ba�ka �ey degildi. Sanat, her �eyin arkasmda T annnm varhgm1 gostermekti.

    Dirilrni�, alev alev yanarak, dunyanm ic;inden yuruy-0.p gitti Klein. Her agac;taki her dal bir esrime dururnunu ya�ad1, ba�1 daha bir soylu kalku yukanlara, daha soylu a�agilara sarku, bir simgeye, bir vahye don-0.�tu. Bulutlarm ince, rnor golgeleri golun yiizeyine

    53

  • dii�tii sevecen-tath bir iirperti ic;inde. Her ta�, kendi golgesinin yam ba�mda anlam yii.klu durmaya ba�lad1. Hie; bu kadar guzel olmam1�u dunya, bu kadar derin, kutsal bir sevgiyle sevilmeye bu kadar lay1k. Ya da c;ocuklugun o gizemli, o efsanevi ilk y1llarmdan soma bu konuma hie; gelmemi�ti. "(:ocuklar gibi olmazsamz eger" sozu aklma geldi birden, gonlunde bir duygu k1p1rdand1: Yeniden c;ocuk oldum, cennetin kap1smdan girdim ic;eri.

    Yorgun du�iip ac1kugm1 hissettiginde kentin pek uzagmda degildi. Nereden gelmi�ti bulundugu yere, daha once neler olmu�tu, ammsad1; veda etmeden Teresina'dan aynhp yolu tutmu�tu. ilk kar�ila�t1g1 koyde yemek yiyecek bir yer arad1. Kiic;iik bahc;esindeki taflan agac1 altmda ayaklan yere c;ak1lm1� ah�ap masas1yla kuda kuc;uk bir meyhanenin c;ekiciligine kar�1 duramayarak o tarafa yoneldi. Yemek isteyecekti, ama �arapla ekmek vard1 sadece. (:orba getirmelerini istedi, olmazsa yumurta ya da jambon. Hayu, bu tiir �eyler de yoktu burada. Her �eyin kit oldugu bu donemde c;evrede sbz konusu �eyleri kimse yemiyordu . Klein ilkin meyhaneci kadmla, daha soma meyhane kap1smm ta�tan e�iginde oturmu� c;ama�u yamayan bir buyii.kanneyle konu�tu. Bahc;edeki koyu golgeli agacm altma gidip oturdu derken, onunde ekmek ve buruk kum1z1 �arap. Kom�u bahc;ede, asma yapraklarmm ve as1h c;ama�1rlarm arkasmda kendileri goriinmeksizin �ark1 soyleyen iki k1zm sesi geldi kulagma. Sark1daki bir sozcuk ans1zm onu duygulandud1, ama sozciigii iyice i�itememi�ti. Bir somaki dizede sozciik yeniden kar�1sma c;1kt1, Teresina ismiydi bu . Yan komik bir kuple olan �ark1da Teresina diye bir k1zdan soz ac;1hyordu. Soyleydi giif te:

    La sua mama alla finestra Con una voce serpentina:

    Vieni a casa, o Teresina,

    Lase' andare quel traditor!*

    Teresina ! Ne c;ok seviyordu onu ! Sevmek ne harikulade bir �eydi ! Ba�1m masanm uzerine koyup dald1, uyand1, az soma, dald1,

    uyand1, pek c;ok kez, s1k s1k. Ak�amd1. Meyhaneci kadm gelip masanm onune dikildi, mii�terinin bu haline �a�um1�. Klein para c;1kanp masanm iizerine koydu, bir bardak daha �arap istedi, de-

    Annesi pencerede/Dili y1lan dili/Ey Teresina, eve gel/Birak o haini' (c;. n.)

    54

  • min soylenen �ark1y1 sordu kadma. Kadmm yuzu guldu, �arab1 ahp geldi. Klein'm yam ba�mdan aynlmadi. Klein �ark1y1 tumuyle soyletti kadma, en c,;ok �u dizelere bay1ld1:

    Io non sono tradilore

    E ne meno lusinghero,

    Io son' figlio d'un ricco signore,

    Son' venuto per fare l'amor.•

    Meyhaneci kadm isterse �imdi kendisine c,;orba getirebilecegini, biraz sonra donecek kocas1 ic,;in zaten c,;orba pi�irdigini ac,;1kladi.

    Klein, ekmek yiyip getirilen sebze c,;orbasm1 ic,;ti. Kadmm kocas1 dondu derken, gee; ak�am gune�i koyun gri ta� c,;at1lan uzerinde yava� yava� sonuyordu . Klein geceyi gec,;irmek ic,;in bir oda istedi, bir oda verdiler, kalm ve c,;1plak ta� duvarlanyla kuc,;uk bir odaydi. Simdiye kadar boyle bir yerde hie; yatmam1�u , bir haydut oyunundaki kulustiir odalara benziyordu . Kalk1p yava� yava� ak�am karanhgma gomulen koyiin ic,;inde dola�maya koyuldu , henuz ac,;ik buldugu kuc,;uk bir bakkal dukkamndan biraz c,;ikolata ahp sokakta kayna�an c,;ocuklara dagnu. Klein'm pe�ine takild1 c,;ocuklar, anne ve babalan ise onlerinden gec,;en Klein'1 selamladilar; herkes iyi geceler diledi Klein'a, Klein da iyi geceler dileyerek kar�1hk verdi ; kap1larm e�iklerinde ve d1� merdivenlerinde oturan gene;, ya�h herkesi ba�1yla selamlayarak yurudu.

    Meyhanedeki odas1 aklma gelince yuzu guldu; ilkel, magara gibi bir yerdi, gri duvarlar uzerindeki eski kirec,; badana pul pul dokulmeye ba�lam1�t1, c,;1plak duvarlarda i�e yaramayan hic,;bir �ey as1h degildi, ne bir resim, ne bir ayna gorebildi bir yerde, ne duvar kag1d1, ne perde. Klein, bir seruvenin ic,;inden gec,;er gibi ak�am1 kar�ilayan koyiin ic,;inden gec,;ti. Her �ey i�il 1�1ld1, her �ey gizli bir sozveriyle dolup ta�1yordu.

    Meyhaneye donup mu�terilere aynlm1� ho� ve karanhk salona giren Klein, bir kap1 arahgmda 1�1k gorup o tarafa yoneldi, derken bir mutfakla kar�Ila�ti. Mutfak, masallarda gec,;en bir in gibi gorundu gozune; bir tutam c1hz 1�1k kirm1z1 ta� do�emenin uzerine vuruyor, duvarlara ve tavana ula�maya kalmadan yogun ve s1cak bir lo�luga donu�uyordu; yukandan sarkan kocaman ve simsiyah

    Ben hain degilim/Dalkavuk da degilim/Ben zengin bir beyin ogluyum/A�k yapmaya geldim. (�. n.)

    55

  • bir baca adeta dipsiz bir karanhklar kuyusu gibi boyuna karanhk sahyordu d1$an.

    Meyhanecinin kans1, nineyle mutfakta oturuyordu , akak ve boynu bukuk taburelerde iki buklum, ufak tefek ve gli\'.sliz, eller dizler uzerinde. Meyhanecinin kans1 aghyordu . Mutfaktan i\'.eri giren Klein'a dtmup bakmad1 hi\'.biri. Klein, sebze kahntilannm yam ba$mdaki bir masamn kenanna ili$ti. Kor bir b1\'.ak kur$unsu bir panluyla panldadi. Lambanm l$Igmda duvarlardaki kap kacak kum1z1 k1rm1z1 i;;ild1yordu. Ya;;h nine aglayan kadm1 avutmaya \'.ah;;1yor, yorenin agz1yla mmldanarak ona bir ;;eyler soyluyordu . Klein, evde bir paurt1 pkt1gm1 ve meyhaneci kocanm kavgadan sonra evden aynhp gittigini yava;; yava;; anlam1;;u. Kocasmm kendisini dovup dovmedigini sordu kadma, ama sorusu yamts1z kaldi. Kad1m teselliye \'.ah;;ti. Kocasmm \'.Ok ge\'.meden mutlaka yine donup gelecegini soyledi. Kadm: "Bugun gelmez aruk, belki yarm da gelmez," diyerek kestirip atll. Klein da kad1m teselliden vazge\'.ti. Kadm taburenin uzerinde dogruldu biraz; suskun oturdular, kadmm aglamas1 kesilmi;;ti. Klein, uzerinde pek konu;;ulmayan olayda harikulade bir sadelik buldu. Hu gur \'.Ikm1;;t1 evde, ac1 \'.ekilmi;;ti, gozya;;1 dokulmu;;tu . Arna geride kalm1;;u hepsi, aruk sessizce oturuluyor ve bekleniyordu. Ya;;am yine devam edecekti. C:ocuklarda oldugu gibi. Hayvanlarda oldugu gibi. Konu;;ulmamas1, basit olamn karma�1k duruma sokulmamas1 gerekiyor, ruhu d1�a dogru dondurmemek gerekiyordu.

    Klein, nineden her U\'.U i\'.in kahve pi;;irmesini istedi. Kadmlarm gozlerinin i\'.i parlad1 ans1zm; nine hemen ocaga biraz \'.ah \'.UPI att1, kmlan dallarm, yuulan kagitlarm, \'.ah \'.Up1y1 yutan alevlerin \'.Ituus1 duyuldu . Ate�in birden yukselen alevlerinin 1;;1gmda meyhanecinin kansmm yuzunu gordii. Klein, alttan yukan vuran 1;;1kta aydmhk bir yuz, biraz uzgun, ama yau;;m1�. Kadm ate�e dikmi�ti gozlerini, arada gulumsuyordu . Birden dogrulup kalkt1, agu agu yuruyup muslukta ellerini y1kadi . Her U\'.U mutfaktaki masanm ba�ma oturup s1cak ve koyu kahveyi yudumlamaya koyuldular, kahvenin yam s1ra bir kadeh\'.ik de y1llanm1� ard1\'. likoru i\'.tiler. Kadmlar biraz canland1, \'.e�itli �eyler anlat1p sorular sordular Klein'a, dillerini gli\'.lukle konu�an Klein'm konu$urken yapug1 hatalara gulduler. Klein, \'.Ok uzun zamandu bu koyde bulunuyormu� hissine kapildi. Bu son gunlerde ne \'.Ok ;;ey ya;;am1�u ,

    56

  • tuhafn dogrusu ! Geni� zaman ve ya�am dilimleri bir tek ikindi ic;inde kendilerine yer bulabiliyorlard1 bazen, saatlerden her biri ya�am yiikiiyle agzma kadar yuklenmi� oluyordu. Bir an bir korku �im�ek gibi c;aku ic;inde: Yorgunluk ve ya�am guciindeki tukeni� eskisinden kat kat daha biiyiik bir �iddetle ansmn