Upload
others
View
6
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
2013
Kümelenme Modeli ve
Türkiye’deki Kümelenme
Çalışmaları
Hazırlayan:Stajer Sercan Bozkurtoğlu
2
İÇİNDEKİLER
Kümelenmenin Tanımı ............................................................................................................................3
Kümelenmenin Nedenleri ve Ekonomiye Etkisi ......................................................................................4
Kümelenme Evreleri ................................................................................................................................6
Porter’ın Elmas Modeli ............................................................................................................................7
Dünya Genelinde Kümelenme Örnekleri ................................................................................................9
Silikon Vadisi .................................................................................................................................. 10
Dünya Medya Şehri ....................................................................................................................... 10
Londra Bankacılık Sektörü ............................................................................................................. 11
Hollywood ..................................................................................................................................... 11
Kümelenme Çalışmalarının Türkiye’de Uygulanması .......................................................................... 12
Türkiye’de Kümelenme Stratejisi ve Aşamaları ................................................................................... 13
Türkiye’den Kümelenme Örnekleri ...................................................................................................... 16
İzmir Organik Gıda ......................................................................................................................... 16
Sultanahmet Bölgesi Turizm Sektörü ............................................................................................ 17
Adıyaman Tekstil ve Hazır Giyim ................................................................................................... 19
İnegöl Mobilya Sektörü ................................................................................................................ 20
Marmara Otomotiv ....................................................................................................................... 20
Şanlıurfa Organik Tarım ................................................................................................................. 22
Mardin Gıda Ürünleri .................................................................................................................... 22
İzmir Lojistik ................................................................................................................................... 23
İzmir Teknokent ............................................................................................................................. 24
3
Kümelenme: İş kümeleri, kendi aralarında bazı benzerlikler, bağlar veya çeşitli ticari
ve üretimsel ilişkiler bulunan işletme ve şirketlerin aynı coğrafi alanda faaliyetlerini
gerçekleştirmesi yoluyla oluşurlar. Bahsi geçen şirket, firma ve kuruluşların birbirini
tamamlamaları ve kendi aralarında rekabet halinde olmaları önemlidir. İş kümeleri sadece
küme içinde yer alan şirketlere indirgenemez. Bu şirketlerin yanında, kümenin tamamının
ortaya çıkardığı ekonomik değerin oluşmasında katkıları bulunun diğer sektör, kurum ve
kuruluşlar da küme içerisinde yer alırlar. Örneğin, bir beyaz eşya kümesi ele alındığında,
küme sadece bu eşyaları üreten şirketleri değil, tedarikçiler, yan sanayiler, makine üreticileri
ve gerekli altyapı imkânlarını sağlayan kurumları da kapsar. Diğer bir deyişle kümelenme, bir
sektörün bütün aktörlerinin aynı bölgede yer almasına verilen ad olarak da kabul edilebilir.
İş kümeleri müşterileri, dağıtım kanallarını ve birbirini tamamlayan ürünlerin
üreticilerini de içine alan geniş bir yelpazeye sahiptir. Düşünce kuruluşları, mesleki eğitim
sağlayan kurumlar, gerekli teknik bilgi ve desteği sağlayan kamu kurumları, yüksek öğretim
birimleri, standardizasyon kurumları ve özel kuruluşlar da iş kümelerinin oyuncuları arasında
yer alır. Bu yüzden kümeler, bir proje veya organizasyon gibi dış müdahale yolu ile
oluşturulacak bir oluşumun ötesindedir. Yani kümeler müdahalelerden bağımsız var olan
sistemlerdir. Önemli olan aynı coğrafyada yoğunlaşmış, üstte sıralanan şartları sağlayan ve
rekabet avantajına sahip olan birbirlerinden bağımsız şekilde hareket eden firmaların
oluşturduğu sektörleri ortaya çıkarıp onları kümelenme ile en verimli hale getirerek, dış
piyasaya karşı daha güçlü hale getirmek ve devamlılıklarını sağlamaktır. Buradan şu tanım
çıkarılabilir: kümelenme, iş kümesinin gelişimini mevcut aktörler arasındaki
ilişkileri düzenleyerek ve/veya işbirliği potansiyelini güçlendirerek arttırmayı hedefleyen
organize bir çabadır.
Kümelenme girişimleri kümelerin vizyon ve stratejilerini belirleyerek, küme gelişimini
sağlayacak faaliyet veya faaliyet gruplarını ortaya çıkaran küme yol haritalarına ihtiyaç
4
duyarlar. Kümelenme organizasyonları bu yol haritasının çizdiği sınırlar dahilinde varlıklarını
sürdürürler. Bu yolda kendilerine küme kolaylaştırıcıları yardımcı olurlar. Kümeyi geliştirme
sürecinde, küme aktörlerini bir araya getirmeye ve onların işbirliği yapmasını sağlayacak
çalışmalar yürütmesine yardımcı olan küme kolaylaştırıcıları, küme oluşturma ve bunun
devamını sağlamada kilit rol oynarlar. Devlet, küme kolaylaştırıcılarına verilebilecek en iyi
örneklerden biridir.
Kümelenme çalışmalarının nedenleri ve kümelerin ekonomiye etkisi: Devlet destek
ve teşvikini arkasına alan, gelişi güzel belirlenmiş bir coğrafyada tek başına çalışmaya
başlayan bir firmanın kısa vadede büyük kazanç elde edebildiği gözlemlenebilir. Fakat uzun
vadede, bu firma kendisini kısıtlanmış hissedecek ve kendisini daha çok geliştirmek istiyorsa,
kendi rakiplerinin bir arada bulunduğu bölgelere kaymak isteyecektir. Bunun sebebi iş
kümelerinin bulunduğu coğrafyada, ilgili sektörle ilgili uzmanlaşmış ve yetkin tedarikçilere,
eğitimli iş gücüne, sektör hakkında gerekli teknik bilgi ve desteği sağlayacak kuruluşlara
ulaşmak daha kolaydır ve bu da verimliliği arttırır. Bunların yanında birbirlerine rakip
firmaların bir arada olması, müşterilerin o bölgede kendi ihtiyaçlarına göre en karlı firmayı
seçmesini kolaylaştırır. Bu durumda firmalar arasındaki rekabet müşteriyi çekmek adına artar
ve inovasyona verilen önem büyür. Bu sebeple firmalar, küresel markette rekabet edebilir hale
gelirler.
Üstte sıralanan nedenlerin yanında kümeler, firmalar arasındaki bilgi alışverişi ve
işbirliği ağının oluşumunda da önemli rol oynarlar. Böylece firmaların deneyimleri sonucu
oluşmuş ortak bir bilgi havuzu ortaya çıkar ve firmalar bu havuzdan yararlanabilir. Ayrıca
firmalar, kümeler içinde sektörün tüm alanlarına odaklanmak yerine, belli alanlarına
odaklanma kolaylığına erişirler. Bir nevi firmalar arası iş bölümü, kümelerin firmalar arasında
sağladığı işbirliği sayesinde gerçekleşmiş olur.
5
Kümelenmenin bir diğer avantajı ise firmaların gelişimleri ve uluslararası arenada daha
rekabetçi hale gelmeleri yolunda, gerekli gördükleri temel istekleri veya çözülmesini
bekledikleri ortak sorunları belirlemenin kolaylaşmasıdır. Ortak istek, problem ve
eksikliklerin belirlenmesi, firmalara destek sağlayacak devlet vb. aktörlerin de daha sağlıklı
hareket etmelerini sağlayıp, daha efektif kararlar almalarına yardımcı olur. Böylelikle
firmaların gelişim hızı daha da artmış olur.
Son olarak kümelenmenin, üniversiteler gibi eğitim kurumları ile firmaların daha yakın
ilişkiler içerisinde çalışmalarını sağlama gibi bir faydası olacaktır. Aynı sektör için çalışan,
aynı coğrafyada toplanmış birbirleri ile iş birliği içinde olan, rekabetçi ve gelişime açık şirket
ve firmalar, bu sektörlere yoğunlaşacak üniversitelerin o bölgelerde oluşturulmasına imkan
sağlarlar. Örneğin Stanford Üniversitesi Silikon Vadisi’nin hemen yanında yer alır. Yine
Amerika’da ileri teknoloji alanında çalışmalar yapan kümeler MIT yakınlarında yer alırlar,
tıpkı İngiltere’de Cambridge’in çevresinde olduğu gibi.
Kısaca özetlemek gerekirse, birbirinden bağımsız firmalar yığın halinde bulunan tek
hücreli canlılara benzetilebilir. Kümeler ise beraber çalışan ve birçok hücreyi içinde
barındıran kompleks organizmalardır. Tek başına bir hücrenin alabileceği yol da doğal olarak,
büyük bir organizmanın alabileceği yola oranla daha küçüktür. Yani kümelenme sayesinde
firmalar, bireysel hareket ettikleri zamana göre daha karlı, yenilikçi ve efektif hale gelirler.
Küresel anlamda rekabet edebilir düzeye ulaşırlar, bu da ihracatı arttırmış olur. Yani
kümelenmeye giderek her firma kazanmış olur.
6
Birbirinden bağımsız hareket eden firmalardan başarılı bir kümeye giden
kümelenme süreci: Bu bölümde bağımsız firmaların kümelenme organizasyonları ile nasıl
efektik kümelere dönüştüğü “yığın, yeni oluşan, gelişen ve olgunlaşmış” olmak üzere dört ana
başlık altında incelenecek.
-Yığın: Yığından kasıt birbirinden bağımsız fakat aynı bölgede yer alan firmalar
bütünüdür. Örnek verilecek olursa: bir bölgede 100 adet şeker fabrikası faaliyet gösteriyor.
Bölgede üniversite var ama şeker fabrikalarının hiçbirinin üniversite ile bir ilişkisi yok.
Bölgede bir borsa var; ancak borsa ile ilişkiler de sadece kanuni yükümlülükleri (kayıt) yerine
getirme düzeyinde. Şeker fabrikaları ürettikleri şekeri hazır gıda fabrikalarına satıyorlar,
ancak bölgede sadece iki tane hazır gıda fabrikası var, bu fabrikalar da bölge dışındaki
yerlerden şeker temin ediyorlar. Bölgede üretilen şekerin analiz edilmesi ciddi bir ihtiyaç
olmakla beraber, firmalar bugüne kadar bir araya gelip bu konuda faaliyet gösterecek bir
laboratuarın kurulması konusunda bir girişimde bulunmamıştır.
-Yeni oluşan: Bir bölgede, 50 tane kalıp enjeksiyon atölyesi bulunmaktadır. Atölyelerin
büyük kısmı sadece taşeron olarak çalışmaktadır. Atölyeler arasında işbirliği kültürü olduğuna
dair işaretler bulunmaktadır. Bir atölye belirli bir sürede üretmesi gereken bir sipariş
aldığında, eğer kendi üretim kapasitesi bu siparişin tamamını karşılayacak düzeyde değilse,
komşu atölyelerden birisinin boş kapasitesini kullanmaktadır. Ancak, bu işbirliği yapısal
değildir, örneğin, bölgenin üretim kapasitesini toplu olarak pazarlayarak, sipariş toplama
yönünde bir işbirliği bulunmamaktadır. Nitelikli eleman çok ciddi bir sıkıntı olmasına ve
bölgede bir meslek lisesi bulunmasına rağmen, firmalar ile bu meslek lisesi arasında nitelikli
eleman ihtiyacını karşılayacak bir işbirliği tesis edilmemiştir.
-Gelişen: Bir bölgede, 5 iplik, 15 kumaş ve 25 konfeksiyon atölyesi bulunmaktadır. Bu
üreticilerin yaklaşık %80’inin üye olduğu bir tekstil ve konfeksiyon üreticileri derneği
7
kurulmuştur. Bölgedeki üniversitede ise hem tekstil mühendisliği hem de meslek yüksek
okulu eğitim vermektedir. Dernek, özellikle konfeksiyon atölyelerinin üretim kapasitesini
güçlendirmek için bir hibe projesi hazırlanmasını temin etmiş ve bu proje hibeye almaya hak
kazandıktan sonra bölgedeki üniversitenin meslek yüksek okulundaki eğitim laboratuarlarının
makine ve teçhizatı yenilenmiş ve öğrencilerin sanayide kullanılan makine ve teçhizat ile
eğitim almaları temin edilmiştir.
-Olgunlaşmış: Gelişen küme için verilmiş örnekten devamla; üreticiler tarafından
kurulmuş derneğe, eğitim ve araştırma kurumlarından üyeler katılmıştır. Dernek, üniversite ve
oda ile işbirliği içerisinde kümenin geleceği ile ilgili bir arama toplantısı yapmış, toplantı
sonucunda da kümenin daha rekabetçi olabilmesi için bir yol haritası hazırlanmıştır. Küme
geleceğini teknik tekstil uygulamalarında görmektedir. Bu çalışmanın çıktıları çerçevesinde
dernek genel sekretaryası güçlendirilmiş, küme yol haritasının uygulanmasına yönelik
projeler üretilmiştir. Bu projelerden birisi kapsamında üniversitedeki tekstil mühendisliği
bölümünde uygulamalı ar-ge birimi oluşturulmuştur. Ar-ge biriminde çalışan doktora
öğrencilerinin masrafları dernek tarafından karşılanmaktadır.
Porter’ın Elmas Modeli: Amerikalı ünlü ekonomist Michael Porter, bir kümenin
rekabet avantajına sahip olup olmadığını belirlemek için dört değişkenden oluşan bir elmas
analojisi oluşturmuştur. Eğer bir küme, bu dört değişken tarafından sağlanır ve elmas
oluşturulursa küme küresel alanda rekabet edebilir hale gelmiş demektir. Ayrıca bu yolla bir
kümenin rekabet avantajına sahip olup olmadığının ortaya çıkarılması da kümeleşme
çalışmalarına destek verilip, verilmeyeceğinin belirlenmesi için önemlidir. Zira rekabet
potansiyeli yüksek sektörlere yatırım yapmak önemlidir. Ayrıca bu dört değişkeni
incelemeden önce belirtilmelidir ki Porter klasik iktisatçılardan farklı olarak rekabet
avantajını sadece nüfus, doğal kaynaklar ve ülke toprağından oluşan faktör havuzları ile
8
sınırlamaz. Porter’a göre uluslar; kalifiye iş gücü, ileri teknoloji ve bilgi birikimi ile de kendi
faktör havuzlarını oluşturabilirler.
Porter’ın elmas modelini oluşturan dört element şunlardır:
-Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı
-Girdi Koşulları
-Talep Koşulları
-İlgili ve Destekleyici Endüstriler
1- Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı: Elmasın bu elementi, küme içinde yer alan
firmaların kümelenme organizasyonunu yöneten koşulları ve aynı küme içinde yer alan
firmalar arasındaki rekabetin niteliğini kapsar. Eğer kümelenen firmalar sürekli devam eden
yatırım ve gelişim yolunu seçerlerse, bu firmalar rekabetçi durumlarını sürdürürler. Buna ek
olarak, eğer firmalar aynı iş kümesindeki diğer firmalar ile rekabet ederse, her biri kendisini
bir diğerinden farklı kılabilmek için yenilikçi olmaya motive olacaktır. Bu nedenle hem
strateji, hem de rekabet uluslararası alanda rekabetçi hale gelebilmek için önemlidir. Sektörde
düşük rekabet normal şartlarda o sektörü çekici kılar. Bu açıdan bakıldığında firmalar düşük
rekabeti tercih ederler fakat bölgesel rekabet firmaları yeniliğe ve gelişmeye zorlar. Sonuç
olarak yüksek bölgesel rekabet, küresel rekabet edebilme gücünü doğurur. Bölgesel rekabet,
firmaların temel avantajlardan öteye gitmeye zorlar.
2-Girdi Koşulları: Girdi koşulları nitelikli iş gücü, teknolojik birikim, sektör için gerekli
alt yapı ve eğitim kurumları gibi küme içindeki tüm firmaların yararlanabileceği üretim
faktörlerini (vasıtalarını) kapsar. Porter’a göre verimi arttırabilmek için, etkinlik, kalite ve
uzmanlaşma gibi kriterler baz alınarak üretim faktörleri geliştirilmelidir. Bu tür uzmanlaşma
çalışmaları üretimi olumlu yönde etkiler. Eğer uzmanlaşmış faktör koşulları sadece bir
9
bölgede bulunuyorsa, o zaman büyük ihtimalle bu koşullar başka hiçbir bölgede
sağlanamayacak anlamına gelir. Bu yüzden bu küme içindeki firmaların sağladığı ürün
ve/veya hizmetlere olan talep artacaktır. Zira başka herhangi bir yerden temin söz konusu
değildir.
3-Talep Koşulları: Bir ürüne iç pazardaki talep, dışarıdaki pazarlardaki talepten daha
yüksek olduğu zamanlarda, yerel müşteriler iş kümesinde yer alan firmalara, kendilerini
geliştirme ve yenileştirme gibi konu konularda baskı yaparlar. Küme içindeki firmalar,
müşterileri ile onların taleplerini karşılayabilmek için işbirliği yapmak zorundadırlar. Buna ek
olarak, yerel müşterilerin taleplerine cevap verebilmek için çalışmak ve bu yönde gelişmek,
küme içindeki firmaların küresel pazarda daha başarılı şekilde rekabet edebilmelerine yardım
eder. Zira güçlü ve değişimleri takip eden iç Pazar, bölgesel firmaları küresel değişimleri
takibe zorlar.
4- İlgili ve Destekleyici Endüstriler: Porter’ın elmasının bu son elementi, bölgede yer
alan yetkin destekçi endüstrileri işaret eder. Bu destekleyici endüstriler kümedeki firmaların
yararlanabileceği gerekli tedarikçileri içinde bulunduran bir ağ oluşturur. Firmalar ve onların
bahsi geçen destekleyicileri arasında oluşacak işbirliği ise yenilikçiliği tetikler. Çünkü bu
firmalar arasında yeni süreçler ve ürünler hakkında bilgi alışverişini sağlayabilmek, büyümek
ve gelişmek adına büyük öneme sahiptir.
Dünya Genelinde Başarılı Kümelenme Örnekleri:
Bu bölümde dünya genelinde başarılı sonuçlara ulaşmış dört kümelenme örneği
incelenecek. Bunlar Silikon Vadisi, Güney Kore’nin Seul kentinde bulunan Dijital Medya
Şehri, Londra Bankacılık Sektörü ve Hollywood örnekleridir.
10
Silikon Vadisi: 1990’ların sonlarına doğru, bazı başarılı bilgisayar teknolojisi üzerine
çalışan şirketler Kaliforniya’nın Silikon Vadisi adı verilen bölgesinde ortaya çıkmaya başladı.
Bu durum, bu sektörde yeni şirketler kurmak isteyen yatırımcıların da Silikon Vadisi’ne
kaymasına yol açtı. Bu sektöre yeni başlayacak firmaların sayısı Silikon Vadisi’nde artmaya
başlayınca bunu fırsat bilen finans kuruluşları da Silikon Vadisi’nde kendilerine ofisler
açmaya başladılar veya var olan ofislerini büyüttüler. Böylece sektöre yeni başlayacak daha
çok girişimci Silikon Vadisi’nde yerini almış oldu. Bir başka deyişle, hem kredi sağlayıcılar
hem de kredi alıcılar Silikon Vadisi’nin etrafında kümelenmiş oldu.
Sermaye pazarındaki bu kümelenme çok geçmeden iş gücü pazarına da yansıdı. Yeni
firmaların sayısı arttıkça, Silikon Vadisi’nde daha büyük iş olanakları bulabileceklerini
düşünen yazılımcılar, programcılar, mühendisler ilgilerini bu bölgeye doğru çevirdiler. Bu ilgi
sayesinde nitelikli iş gücü, iş bulmak için Silikon Vadisi’ni tercih etmeye başladı. Zira onlar
Silikon Vadisi’nin nitelikli işgücüne ihtiyacı olduğunu biliyorlardı. Böylece ileri teknoloji
konusunda gerekli eğitime sahip olan iş gücü de kümelenmedeki yerini aldı. Bugün bu
kümelenme Silikon Vadisi’ni, alanında küresel piyasalarda da rekabet edebilecek çok güçlü
şirketleri içinde bulunduran bir bölge haline getirdi.
Dijital Medya Şehri: 1990’ların sonlarında Seul şehrinde kurulan Digital Media City
(DMC) Seul’un hızla büyüyen multi-medya, bilgi teknolojisi ve eğlence endüstrilerinde
faaliyet gösteren firmalara büyümeleri konularında yardımda bulundu. Zira bu endüstrilerin
ve firmaların varlıklarını sürdürmek için bilgi, iletişim ve medya teknolojisi büyük önem
taşıyordu. DMC küresel iş dünyasında Seul’un önemli bir ticari gücü olarak büyüdü. Kendi
bünyesinde yer alan dijital medya ile alakalı ileri teknoloji alanında faaliyet gösteren firmalar
ortaklıklar oluşturmaya başladılar. Bu da bölgedeki insani ve sosyal sermayeyi arttırdı.
Böylece DMC Seul şehrinde bulunan sektörle ilgili (küçük ölçekli internet, oyun ve
telekomünikasyon bazlı) 10000 firmanın yenilenme çalışmasına destek oldu. Bunların
11
yanında hükümetten gelen bazı vergi teşvikleri DMC’ye olan ilgiyi arttırdı ve daha çok firma
ve yatırımcı ilgisini bu bölgeye çevirdi. Bu nedenlerle DMC birçok firmayı, yatırımcıyı ve
nitelikli iş gücünü bünyesinde barındıran bir küme haline geldi. Sonuç olarak DMC, dünyada
ileri teknoloji ve dijital medya alanındaki ana merkezlerden biri haline geldi.
Londra Bankacılık Sektörü: New York şehri gibi Londra da birçok bankanın ve
sigorta şirketinin ana merkezini bünyesinde barındırdığı için dünya finans merkezlerinden
birisi olarak kabul ediliyor. London Stock Exchange, Lloyd’s of London ve Bank of England
gibi büyük kuruluşların tümü Londra’da konuşlanmışlardır. 500’den fazla bankanın ofisi şehir
içinde yer almaktadır. Bu da finans dünyasının merkezi haline gelmesini sağlamaktadır. Bu
durum finansal alanda daha çok şirketin Londra’da ofisler açmasına sebep olmak da ve küme
daha da büyümektedir.
Bugün kendisi o kadar büyük bir hale gelmiştir ki dünya döviz piyasasının lideri haline
gelmiştir. Bu nedenden dolayı İngiltere para birimi olan Sterlin dünyanın dördünce en çok
kullanılan dövizi haline gelmiştir. Londra’daki finans piyasasının bu büyüklüğü ve getirdiği
avantajları kaybetmemek için İngiltere’nin Euro Bölgesi’ne girmeyi reddettiği
söylenmektedir.
Hollywood: Hollywood Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde bulunan Los Angeles
şehrinin bir bölgesidir. Daha önce tek bir büyük şirketin kontrolü altında bulunan Hollywood,
bu şirketin iflasından sonra küçük film yapımcılarına ev sahipliği yapmaya başlamıştır.
50’lerden sonra altın çağını yaşayan Hollywood bugün birçok sinema stüdyosunun, film
yapımcısının ve aktörün içinde bulunduğu dünyanın sinema sektöründe gösterilebilecek en
büyük kümesi haline geldi. Sadece film stüdyoları ve aktörler değil; kostümcüler, senaristler
ve diğer sinema ile ilgili yan dalları oluşturan firmalarda Hollywood çatısı altında bulunuyor.
12
Birbirleri içerisinde rekabet halinde olan film şirketleri bu rekabetleri ile kaliteyi arttırıp
küresel markette rakipsiz hale geldiler.
Kümelenme Türkiye’de Nasıl Uygulanabilir?
Türkiye’de hali hazırda Uluslararası Rekabetçiliği geliştirmek adına kümelenme
çalışmaları yapılmaktadır. Ekonomi Bakanlığı ihracatı arttırmak amacı ile kümelenme
organizasyonlarına destek vermektedir. Bu amaçlar doğrultusunda firmaların, Ekonomi
Bakanlığı’nın ve işbirliği kuruluşlarının (ihracatçı birlikleri, ticaret ve sanayi odaları,
organize sanayi bölgeleri vb.) beraber hareket ettiği bir sistem oluşturmuştur. Bu bağlamda,
ihtiyaç analizi, istihdam, eğitim ve danışmanlık programları, yurt dışı pazarlama ve alım
heyeti ve son olarak bireysel danışmanlık alt başlıklarından oluşan firmalara kümelenme
yolunda verilecek destek kapsamı ve süreci belirlenmiştir.
İhtiyaç analizi şu adımları kapsamaktadır: Eğitim ve danışmanlık ihtiyacının analizi, iş
planı ve ihracat stratejilerinin hazırlanması, izlenmesi ve ihracat potansiyelinin belirlenmesi.
Eğitim ve danışmanlık programları ise dış ticaret, satış-pazarlama-insan kaynakları, süreç
iyileştirme ve yönetimi, stratejik yönetim, bilgi ve iletişim teknolojileri, kalite ve verimlilik,
sektöre özgün konular ve bakanlıkça uygun görülen diğer hususları içeren konuları kapsar.
Yurt dışı pazarlama; ortak pazar araştırmaları, pazar ziyaretleri, ticaret heyetleri, yurtdışı fuar
ziyaretleri, eşleştirme faaliyetleri ve küme tanıtım faaliyetlerini içerir. Bu sıralanan çalışmalar
için proje başına belli ödenekler ve teşvikler devlet tarafından sağlanmaktadır.
Fakat tüm bu çalışmaların yanında belirtilmelidir ki bazı kültürel ve anlayış
farklılıklarından dolayı yurtdışındaki bir sistemi olduğu gibi Türkiye’ye getirip uygulamaya
sokmak doğru bir davranış değildir. Zira beklenen sonuç bu yolla elde edilemeyebilir.
Örneğin, Almanya’da yaşayan insanlar belirlenen kurallara uyma ve disiplin konusunda
Türkiye’deki insanlara göre daha başarılıdır. Hatta bazı durumlarda kuralların tam tersine
13
hareket edildiği bile gözlemlenebilir. Ayrıca Türkiye’de insanlar grup/takım halinde hareket
etmekten de hoşlanmazlar ve bu tür çalışmalara karşı çekince ile yaklaşırlar. Toplum içinde
bir güven eksikliği söz konusudur. Bu yüzden kümelenme gibi bir çalışma için sosyologlar ve
antropologlarla Türkiye’ye uygun iyileştirmeler saptanıp, bu yönde gerekli çalışmalar yapıp
sonra işe başlamak en doğrusudur. Örneğin Türkiye’de firmalar bireysel hareket etmeyi tercih
eder ve bu yüzden kümelenmeye sıcak bakmayabilirler, bu doğrudur. Fakat aynı zamanda
Türk insanı başarılı olanı takip etmeyi de sever. Bu yüzden kümelenme çalışması için önce o
bölgede bulunan sektörün ileri gelenleri ikna edilmeli ve geri kalan firmalar için yapılacak
reklam çalışması bu firmalar üzerinden uygulanmalıdır.
İkna süreci Türkiye’de karşılaşılacak en büyük sorundur. Zira ülke insanının kısa
vadede somut kazançları hedefleyen bir yapısı var. Kümelenme çalışması ise uzun emek ve
büyük bir katılım isteyen türde bir yol. Uzun vadede kazancın daha büyük olacağı bir şekilde
anlatılmalı, gerekiyorsa da kısa vadede devlet hibe ve teşvikleri ile firmaların beklentileri
karşılanmalıdır.
Türkiye’de KOBİ’lere Yönelik Kümelenme Stratejisi ve Aşamaları
Bu bölümde Türkiye’nin KOBİ’lere yönelik kümelenme projesinin stratejisi ve
aşamaları incelenecektir. KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi’nin küme çalışmaları ve
kümelenme faaliyetleri konusunun daha önce denenmemiş olarak kabul edilebilecek yenilikçi
yanı, belli kriterler ışığında saptanacak pilot illerde “Küme Geliştirme Merkezi” oluşturma
çalışmaları yapmaktır. Küme geliştirme çalışmalarının kurumsal bir çizgi içerisinde devam
ettirilmesinin sağlanması amacıyla pilot illerin (Malatya, Samsun, Kahramanmaraş, Sivas,
Gaziantep, Yozgat, Trabzon, Kayseri, Erzurum, Kars, Mardin, Çorum) her birinde
Kümelenme Bilgi Merkezleri faaliyete geçirilmiştir. Bu sayede, bilgi ve beceri düzeyi
artırılmış, bünyesinde bulundurduğu tecrübeyi paylaşarak çoğaltan ve hem proje illerinde hem
14
de ilgili bölgelerde birçok sanayi ve ticaret kümelenmesinin liderliğini üstlenecek yeni ve
dinamik bir yapının ortaya konması amaçlanmıştır. Bahsi geçen merkezler, katı ve statik bir
düzene sahip değil; aksine yaratıcı iş gücünün gelişmesini amaçlayan, kendisini devamlı
geliştiren, enternasyonal kümelerle yakın bir şekilde çalışacak birimler olarak tasarlandı.
Yapılan analizler, incelemeler ve değerlendirmeler ışığı altında tüm iller için ön plana
çıkan sektörler belirlenecek ve bu sektörlerde pilot küme geliştirme çalışmaları hayata
geçirilecektir. Bu noktada kümelenme çalışmalarına destek verecek tedarik zinciri ve değer
zinciri çalışmalarıyla kümelerde bulunan şirket ve firmaların mal ve hizmetlerinde farklılık
yaratabilmeleri, dikey ve yatay bütünleşmede bulunabilmeleri için de kapasitelerinin
arttırılmasına yönelik eğitim çalışmaları sağlanacaktır.
Türkiye’nin diğer kentlerinde gerçekleştirilecek kümelenme çalışmalarında kullanılması
için “Küme Geliştirme Araçları” hazırlanacaktır. Küme Geliştirme Araçlarının hem mevcut
çalışmada hem de gelecekte yapılması planlanan projelerde bir referans ve kolaylaştırıcı yol
olarak kullanılabilmesi sağlanacaktır.
Geçmiş yıllarda düzenlenen çalışmaların ışığında, kümelerin, bölge içi ve bölgeler arası
işbirliği ve bilgi ağlarının arttırılması ve geliştirilebilmesi için önemli elementler olması
beklenmektedir. İlk olarak, bölgesel oyuncuların rolleri, sorumlulukları ve konumları ile
detaylı bir ihtiyaç değerlendirmesi düzenlenecektir. Bu değerlendirme sayesinde, küme
analizi, kümeyi hareketlendirme, küme yönetimi, küme destekleri, izleme ve değerlendirme
için araçlar geliştirilecek ve bahsi geçen araçlar bölgesel oyuncuların belirli kabiliyet ve
kapasiteler ile donatılmalarının yanında kümelenme ile alakalı politika ve programlarla ilgili
güncel bilgileri de sunmaya yönelik olacaktır.
KOBİ’lerin, kümelerin ve ilgili destek kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duyacağı
bilgileri toplama, bunları ihtiyaçlara uygun olarak kolay kullanılabilir biçimde ayırma, sunma
15
ve devamlı güncellemeye yönelik olarak “Bilgi Yönetim Sistemi” (KMS-Knowledge
Management System) oluşturulacaktır.
Bununla beraber, kurulacak olan Ulusal Kıyaslama Sistemi ile Türkiye’deki kümelerin
performansını takip etme, bölgesel kümelerin rekabetçilik durumuna hız kazandırma ve
kümelerin enternasyonal kümeler ile kıyaslanabilmesi hedeflenmektedir. Bu sistemin
Ekonomi Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, KOSGEB, TUBİTAK vb.
kuruluşların geliştirdiği veya geliştirmeyi düşündüğü destek programlarının akışını
kolaylaştıracağı tahmin edilmektedir.
Bunlara ek olarak, kümelenme projesi içerisinde, küme çalışmaları ve kümelenme
aktivitelerine şu katkıların yapılması da beklenmektedir:
-Küme gruplarının gelişmesi ve büyüyebilmesi için nitelikli uzmanların yönetiminde
önceliğe sahip kümelerin liderlerine destek verilecektir,
-Uluslararası Kısa Dönem Uzmanlar, bölgesel performans düzeyinin uluslararası
standart performansla karşılaştırmasını yapacaklardır,
-Yerel danışma komitesi, il belediyeleri ve eğitim kurumlarının stratejileri birbirleri ile
örtüşür hale getirilebilecektir.
-Dikkatli yönetimle, kilit öneme sahip uzmanlar proje boyunca ve sonrasında birlikte
çalışabilecek bir “Doğu Akdeniz Kümelenme Bilgi Merkezleri” ve “Karadeniz Kümelenme
Bilgi Merkezleri” ortaklığı kurmayı planlamaktadırlar. Böylece Bilgi Merkezleri açısından
daha büyük ve zengin bir havuz oluşturulması hedeflenmektedir.
-Uluslararasılaşmaya ve rekabet gücünde genel ilerlemelere önemli destek verilebilecek
alt-sektörlerde kilit gruplarla çalışarak katma değer sağlanabilecektir.
16
-Kent düzeyinde belirli paydaşlarla yapılacak olan çalışmalar aracılığıyla projenin
performansı yerel boyutta ölçülebilecektir,
Türkiye’den Kümelenme Örnekleri
Türkiye’de 2000’li yıllarla beraber kümelenme çalışmaları hızlanmıştır. Kalkınma
Bakanlığı işbirliğiyle yapılan anketler sonucunda Türkiye’de çoğunluğu fikir aşamasında olan
356 küme/potansiyel küme tespit edilmiştir. Bunlardan 35 tanesi Fikir aşamasının ötesine
geçmeyi başarmış olgunlaşmış kümelerdir. Bugün Ankara Makine Kümesi, Ankara Yazılım
Kümesi, Denizli Uşak Ev Tekstili Kümesi, Eskişehir–Bilecik-Kütahya Seramik Kümesi,
İzmir Organik Gıda Kümesi, Konya Otomotiv Parça ve Aksamları Kümesi, Manisa Elektrik
Elektronik Kümesi, Marmara Otomotiv Kümesi, Mersin İşlenmiş Gıda Kümesi ve Muğla
Yatçılık Kümesi gibi birçok başarılı iş kümesi varlığını sürdürmektedir. Bu bölümde
Türkiye’deki dördü başarılı dördü de başarısız olmak üzere toplam sekiz farklı kümelenme
çalışması incelenecek ve neden başarılı veya başarısız oldukları hakkında kısaca bilgi
verilecektir. Bahsi geçen sekiz kümelenme çalışmaları: İzmir Organik Gıda, Sultanahmet
Bölgesi Turizm, Adıyaman Tekstil ve Hazır Giyim, İnegöl Mobilya, Marmara Otomotiv,
Şanlıurfa Organik Tarıma Dayalı Sanayi, Mardin Gıda Ürünleri Sanayi ve İzmir Lojistik
Kümelenme Çalışmalarıdır. Bu incelemelerin sonunda İzmir Teknokent Projesi hakkında da
kısaca bilgi verilecektir.
1) İzmir Organik Gıda Kümelenme Çalışması
İzmir Organik Gıda Kümesi, Türkiye’nin başarılı olmuş kümelenme projelerinden
birisidir. 2008 Haziran ayında çalışmalarına başlanan projede önce grup toplantılarıyla küme
vizyonu, misyonu ve stratejisi belirlenmiş, sonra küme yol haritası oluşturulmuş, 2009’da
faaliyet planı netleştirildikten sonra aynı yılın Temmuz ayında proje kamuya sunulmuştur.
17
Temel faaliyetlerini koordinasyon birimi faaliyetleri (kümenin kurulması, Pazar
araştırmaları, tüketici davranışları araştırmaları, küme üyelerine yönelik eğitim programları,
üyelere yönelik danışmanlık vb.), üretim ve tedarik zinciri faaliyetleri (ürünlerin test
edilebilmesi için bir laboratuarın oluşturulması, girişimci destekleme programının
oluşturulması), dağıtım kanalı faaliyetleri (ürünlerin depolanabileceği, perakende ve toptan
satışının yapılabileceği altyapının oluşturulması, sadece ilgili ürünlerin satılabileceği
mağazaların oluşturulması, eşleştirme programları düzenlenmesi) ve pazarlama iletişim
faaliyetlerinin (bölgesel marka yaratılması, ulusal ve uluslararası fuarlara katılım, ortak
tanıtım faaliyetleri vb.) oluşturduğu kümelenme projesinin amacı mikro anlamda; organik
gıda sektörünün üretimden imalata, sertifikasyondan ihracata, perakende satışından nihai
tüketiciye kadar tüm tarafları kapsayacak bir çalışma ile sektörün ulusal ve uluslararası
rekabet gücünü ve yenilikçilik kapasitesini arttırmak, mikro bazlı oluşturulacak modelin orta
ve uzun vadede tüm Türkiye’de uygulanabilmesini sağlamak, makro anlamda ise; Türkiye
kümelenme politikasının oluşturulmasına katkıda bulunmaktır.
Şu ana kadar yapılmış olan; AB’nin ileri gelen tarım ülkelerinin organik tarım
temsilcileri ile İzmir’de gerçekleştirilen toplantılar, birçok farklı ülkeden çok sayıda firma ve
ziyaretçinin katıldığı organik gıda ürünlerinin sergilendiği Ekoloji İzmir etkinliği, Ekopazar
İzmir’in kurulması, Yarımada’da yapılan Organik Tarım Projesi, Buca Karaağaç Organik
Köyü’nün oluşturulması ve Organik Ürünler İçin Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi
Projesi’nin hazırlanması gibi etkinlikler bu kümelenme çalışmasının başarısını arttıran
faktörleri oluşturmuştur.
2) Sultanahmet Bölgesi Turizm Sektörü Kümelenme Çalışması
İstanbul, bünyesinde birçok farklı kültürün miraslarını barındıran ve Osmanlı ile Bizans
gibi önemli imparatorluklara başkent olmuş dünyanın nadir şehirlerden biridir. Bu
18
nedenlerden dolayı önemli bir kültür başkenti olan İstanbul Türkiye’nin Antalya’dan sonraki
en popüler turizm alanıdır. Osmanlı ve Bizans dönemlerinden birçok önemli tarihi eser ve
yerleşim bölgesini içerisinde bulunduran Eminönü, Eski İstanbul olarak anılmakta ve bu
yüzden turistlerin yoğun ilgisini üzerine çekmektedir. Bu turistik değerler ışığında
Sultanahmet turizm kümelenme geliştirme projesi 2000 senesinde hayata geçmiş ve 2005
yılına kadar devam etmiştir. Çalışma rekabetçilik analizi, kümelenme analizi ve kümelenme
geliştirme aşamaları olmak üzere üç ana kısmın tamamlanması ile son bulmuştur. Kümelenme
geliştirme çalışmaları bölgesel kuruluşlar tarafından kurulan sistemle sürdürülmektedir.
Sultanahmet turizm sektörünün rekabetçilik seviyesinin analizi için üstte detaylıca
incelenen Porter’ın Elmas Modeli kullanılmıştır. Modeldeki elmasın köşelerini oluşturan dört
element (firma stratejisi ve rekabet yapısı, girdi koşulları, talep koşulları, ilgili ve destekleyici
endüstriler) ile Sultanahmet turizm kümelenmesinin ilk olarak rekabetçilik düzeyi analiz
edilmiştir. Kümelenme analizi için çeşitli anketler uygulanmıştır. Kümelenme analizi sonucu,
merkez oyuncular, çevre oyuncular gibi küme aktörleri belirlenmiş, aynı zamanda kümelenme
geliştirmeye öncülük edecek oyunculara da ulaşılmıştır.
Anketler sonucunda öncülük yapabilecek yetilere sahip kümelenme aktörlerinden bir
“Yerel Komite” oluşturulmuştur. İlk komite toplantısı 2000 yılında 4 temsilcinin katılımı ile
gerçekleştirilmiştir. Komitenin kararlarını görüşüp uygulamak için daha sık bir araya gelme
imkânına sahip olan alt komiteler de kurulmuştur. Kümelenme içerisinde yer alan aktörler
arasındaki işbirliğini geliştirmek ve nitelikli işgücü sayısını arttırmak amacıyla yürütülen
projelerin yanı sıra Sultanahmet’teki tarihi alanların bakım ve onarımı, cadde ve yön
işaretlerinin yenilenmesi ve kamusal alanların iyileştirilmesi gibi kümelenmenin fiziki
durumunun geliştirilmesi konusunda da birçok gerekli proje, Yerel Komite tarafından
yürürlüğe konulmuştur.
19
Sultanahmet turizmcileri, 1999 senesinin getirmiş olduğu negatif havayı, Kümelenme
Geliştirme Projesi ile ortaya çıkmış “birlikte rekabet” anlayışı ile dağıtmayı başarmış ve
günümüzde Türkiye’nin en başarılı turizm kümelenmelerinden biri haline gelmiştir. Ayrıca
diğer turizm alanlarında da kümelenme çalışmalarının başlanmasına öncü olmuştur.
3) Adıyaman Tekstil ve Hazır Giyim Kümelenme Çalışması
Adıyaman kümelenme projesi ile Adıyaman merkez olmak üzere bazı çevre illeri de
içerisine alan bir bölgede, tekstil ve hazır giyim sektörünün rekabet edebilme gücünün ve
dolayısıyla ihracatının arttırılması ve bu yolla, bölgesel refahın yükseltilmesine katkıda
bulunmak amaçlanmıştır. Proje genel olarak Adıyaman ilinde yürütülmüştür. İl Valiliği,
belediyesi, ticaret ve sanayi odası, sektördeki işadamları ve Adıyaman Üniversitesi Tekstil ve
Hazır Giyim Yüksek Okulu kümelenme projesinin katılımcıları arasında yer almaktadır.
Proje kapsamında, öncelikle sektörün güncel durumu belirlenerek küme haritası
oluşturulmuş ve gerekli olan eksik aktörler tespit edilmiştir. Bu nedenle 100’ü aşkın firma ile
anketler yapılmıştır. Sonrasında Adıyaman Küme Geliştirme Komitesi kurulmuş ve bu komite
yoluyla sektörü kalkındırmak için projeler üretilmiş ve projelerden sorumlu olacak paydaşlar
belirlenmiştir.
Adıyaman’da yürürlükte bulunan bu kümelenme çalışmasının en önemli avantajı yerel
yönetimin, eğitim biriminin (üniversitenin) ve firmaların sürece desteğinin ve katılımın
sağlanmış olmasıdır. Sürecin en zorlu noktalarından olan işbirliği çalışmalarının proje
kapsamında herhangi bir mali destek almaması da bu durumun göstergelerinden biridir. GAP
bölgesi çıkışlı bir projenin daha sonra yerel oluşumlarla desteklenmesi ve bunların vasıtası ile
devam ettirilmesi de sahiplenmenin açık bir göstergesi ve devamlılık adına önemli bir işaret
olarak kabul edilebilir. Bu projenin başarılı olmasının bir diğer nedeni ise İstanbul’daki
benzer sektör ve kümeler ile işbirliği yapması ve karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmasıdır.
20
4) İnegöl Mobilya Sektörü Kümelenme Çalışmaları
İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği (İMOS) 2010 yılında, İnegöl’de varlığını sürdüren
mobilya sanayicilerinin işbirliği içerisinde hareket etmenin faydalarından yararlanmaları
amacı ile kurulmuştur. Günümüze kadar yaptığı üretim ve çalışmalarla kendi ihtiyaçlarını
karşılamakla yetinen İnegöl mobilya üreticileri, bundan sonraki faaliyetlerinde İMOS’un
önderliğinde kümeleşmeye giderek hareket etmektedirler.
Kümelenme çalışmaları ile aralarında 25 bin metrekarelik fuar alanı oluşturmak da
bulunan birçok projeyi hayata geçiren sanayiciler, İMOS’un da katkıları ile dünyanın en
önemli akredite mobilya test laboratuarı olan TÜV Rheinland Mobilya Test Laboratuarı’nın
İnegöl’e kazandırılmasını sağlamıştır. Bunların yanında sadece toplu mobilya ürünlerinin
sunulacağı bir AVM’nin de inşaatı hala devam etmektedir. Bittiğinde ülkenin en büyük
kapalı mobilya alışveriş merkezi olacak olan AVM toplam 135 bin metrekarelik bir kapalı
alana sahip olacaktır. Böylece mobilyasını üreten ve üretilen mobilyanın kalitesini TÜV
vasıtası ile garantileyebilen üreticiler artık ürünlerini dünya standartlarında bir mobilya
alışveriş merkezinde satışa sunabileceklerdir.
Tamamı mobilya üreticisi veya tedarikçilerden oluşan dernek çatısı altında, işbirliği
içinde hareket eden 91 üye bulundurmaktadır. Yıllık 245 milyon dolarlık mobilya ihracatı
yapan İnegöl’de, derneğin üyelerinin toplam ihracata oranı %65’i bulmaktadır. 2013 yılında
İMOS, Avrupa Küme Analizleri Sekretaryası tarafından Türkiye’de sadece 20 iş kümesine
verilen bronz kalite etiketini elde ederek başarısını taçlandırmıştır.
5) Marmara Otomotiv Kümelenme Çalışması
Türkiye’deki Otomotiv sektörü yerleşim olarak Doğu Marmara Bölgesinde
yoğunlaşmıştır. Analizlere göre Türkiye’deki Doğu Marmara Otomotiv Kümesi 45 000
civarında kişiyi istihdam etmektedir ve küme genel olarak bazı merkez firmalar etrafında
21
organize olmuştur. Doğu Marmara Otomotiv Kümesi, değerlendirmelere göre Avrupa’nın 3
yıldıza sahip 13 büyük kümesinden biridir. Fakat bu değerlendirme sadece istihdam kriteri
baz alınarak oluşturulmuştur. Bu yüzden kümeler için önemli olan bilim ve teknolojik
göstergeler, patent, katma değer ve verimlilik gibi bazı konular dışarıda bırakılmıştır. Bu da
Marmara Otomotiv Kümesini, potansiyelini bütünüyle kullanabilen bir kümeden çok henüz
kümelenmenin ilk aşamasında kalmış bir yığın tanımının içerisine sokmaktadır.
Bu duruma bir son vermek ve Bursa ve çevresinde otomotiv sektöründe faaliyet
gösteren firmaların yenileşim ve teknoloji tabanlı bir kümeleşmeye gidebilmeleri için
Otomobil Kümeleri için Kapasite Oluşturma Projesi (OKÜMKAP) hayata geçirilerek 2008
yılında çalışmalara başlanmıştır. Yapılan analizler sonucunda Doğu Marmara Otomotiv
Kümesinin bilgi/teknoloji tabanlı bir kümeye doğru evrilmesini hızlandıracak, Bursa ve
çevresine odaklanan bir projenin hazırlanmasına karar verilmiştir. Her ne kadar ilgili kamu
kuruluşlarının, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan bir
yönlendirme kurulu ortaya çıkarılsa da yol haritası belirleme aşamasında süreç hazırlık
aşamasında kalmıştır.
Firmaların kendi aralarında ve üniversiteler ile işbirliği yaparak Ar-Ge’ye dayalı
yenileşimci projeler geliştirmeleri, her ülkede kamunun pozitif müdahalesi başta olmak üzere
oldukça yoğun çaba gerektirmektedir. Uzun bir süreçte gerçekleşebilen bilgi tabanlı
kümeleşme olgusunun hızlandırılması da; hem çalışmaların doğru yönlendirilmesine, hem
ilgili tarafların (sanayi, üniversite, kamu) katılım kararlılığına ve birbirlerin duydukları
güvene, hem de hazırlık araçlarının doğru kullanılmasına bağlıdır. Bu projede, belirtilen söz
konusu noktalarda zayıflıklar gözlenmiştir. Üstte belirtilen sürecin yol haritası belirleme
aşamasında sekteye uğramasının sebebi de budur.
22
6) Şanlıurfa Organik Tarıma Dayalı Sanayi Kümelenme Çalışması
Şanlıurfa’daki bu çalışmanın amacı, ilin bünyesinde bulundurduğu organik toprakların
ve bu topraklara dayalı ürün elde etme potansiyelinin, kümelenme yöntemi kullanılarak
rekabet avantajına çevrilmesidir. Proje kapsamında tedarik ağında yer alan 60 kuruluş ile
çeşitli mülakatlar yapılmıştır. Sektörde küme analiz çalışmaları ve sektör içerisinde bulunan
üreticilere yönelik bilinçlendirme ve farkındalık oluşturmaya yönelik faaliyetler
yürütülmüştür. İlgili kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve özel sektör katılımcıları
tarafından “Organik Tarımı Geliştirme Yerel Komitesi” kurulmuştur.
Şu an gelinen aşama baz alındığında, kümelenme girişiminin yörede başlatılmış olduğu
fakat kısıtlı bir yol alınabildiği gözlenmiştir. Zira kurulan dernek gerektiği kadar verimli ve
etkili olamamış ve bölgesel aktörler arasında işbirliği ve karşılıklı güven, hedeflenen seviyeye
çıkarılamamıştır. Ayrıca projenin yeterli mali kaynaklarla desteklenmemesi de çalışmanın
etkinliğini minimum seviyeye indirmiştir.
7) Mardin Gıda Ürünleri Sanayi Kümelenme Çalışması
Bu projenin amacı, ilgili bölgede gıda ve gıda ile bağlantısı bulunan diğer sektörlerin
etkinliğinin arttırılmasına yardımcı olmaktır. Sektörel ithalat ve ihracat durumları ile tehdit ve
fırsat unsuru taşıyan konular incelenmiştir. Bu çalışmalar sonucunda orta ve uzun vadeli
hedefler ve küme yol haritası oluşturulmuştur. Çalışmada belirlenen temel sorun alanları,
yerel aktörler arası işbirliğinin geliştirilememiş olması ve aktörler arası güven düzeyinin
düşüklüğüdür. Bunun yanında Şanlıurfa’da olduğu gibi bu çalışmada da bölgesel sahiplenme
ve maddi destek eksiklikleri bulunduğundan dolayı beklenen sonuçlar elde edilememiştir.
23
8) İzmir Lojistik Kümelenme Çalışması
İzmir asırlar boyu ticari anlamda çok önemli bir şehir olagelmiştir. Birçok farklı
medeniyeti çatısı altında bulunduran Anadolu’nun, Ege Denizi ve Akdeniz’deki yerleşim
yerlerine açılan bir kapısı olan İzmir, coğrafi bakımdan doğal bir liman şehridir. Kent, bu
özelliğini tarih boyunca korumuş ve kurulduğu zamandan bu yana üzerinde yaşayan
toplumlara ticari aktivitelerini geliştirmek ve kolaylaştırmak adına önemli bir katkı olarak
sunmuştur. Bu nedenlerden dolayı İzmir, lojistik alanında ülke için büyük bir öneme ve
potansiyele sahiptir. Yapılan araştırmalara göre lojistik sektörünün, İzmir ili içinde yarattığı
istihdam 55.000 civarı ciddi bir rakama tekabül etmektedir.
Fakat İzmir Lojistik Sektörü kümelenme çalışmasında ilerleme kaydedemediği için var
olan potansiyelinin altında bir gelişim kaydetmektedir. İlde lojistik ve nakliye sektöründe
yoğun bir rekabet yaşanmaktadır. Bazı firmalar yeni müşterilerine referans olması amacıyla
bile çalıştıkları müşterilerin isimlerini vermekten kaçınmaktadırlar. Bu da firmalar arasında
“birlikte büyüme” anlayışı için gerekli olan işbirliği ortamının kurulmasını engellemektedir.
İzmir’deki lojistik firmaları, iç pazarda oldukça etkin durumdayken dış pazardaki
etkinlikleri çok düşük düzeyde kalmaktadır. Türkiye pazarındaki lojistik potansiyel, sektörü
tatmin eder bir vaziyette dursa da, pasta sabit kaldığı için şirketler arası büyük rekabetlere yol
açmaktadır. Öte yandan rekabetin olumsuz yanlarını minimuma indirmek ve yıpranmayı
önlemek için yabancı müşterilere ulaşmak ve pazarı büyütmek yoluna gidilmemiştir. Sektörde
uluslararası lojistik fuarlarına katılım yapılmamaktadır. Yurt içi fuarlar ise nadiren ziyaret
edilmektedir.
Sektördeki firmaların en çok işbirliği yaptığı kamu kurumları Ulaştırma Bakanlığı ve
Gümrük Müsteşarlığı’dır. Lojistik ve taşımacılık konusunda bilinen aktif birçok dernek
olduğu halde bu derneklerle ilişkiler geliştirilmemiştir. Kümelenme çalışmaları nedeniyle
24
irtibat kurulan firmaların birçoğu, dernek faaliyetlerinin yetersiz olduğundan yakınmıştır.
Ayrıca genellikle organizasyon ve fiyat odaklı olan bu sektörde bilgi, bölgedeki ilgili eğitim
kurumlarından (üniversite ve meslek okulların) firmalara doğru tam olarak yansıtılamamakta,
firmaların birçoğu, zaman içinde kazanılan tecrübeleri ile yol almayı tercih etmektedirler.
Yönetim etkinliği bakımından incelendiğinde, küçük birimlere/bölümlere ayrılma
(departmanlaşma) ve yönetim sistemleri açısından eksiklikleri gözlenen firmaların birçoğu,
yeni hizmet tasarımı gerçekleştirmekte bu yüzden de sadece fiyat bazlı rekabet etmektedirler.
İstihdam ettikleri personel sayısı düşünüldüğünde yüksek istihdam oranına sahip olan
firmaların, ciroları analiz edildiğinde ise orta seviyede oldukları ortaya çıkmaktadır. Sektörde
işbirliğini geliştirme ve araştırma kuruluşları ile çalışma düzeyi de düşük seviyelerde
kalmıştır.
İzmir Teknokent Projesi
Araştırma ve geliştirme yapan şirketler açısından, üniversitelerin insan kaynaklarının
katkısıyla verimlerini arttırmalarına, teknoloji üretimi için gerekli olan bilgiye en kısa yoldan
ulaşmalarına olanak sağlayan; üniversiteler açısındansa bilimsel çalışmaların gerçek hayata
aktarılmasına, yetişmiş insan gücünün kısa yoldan değerlendirilmesine imkan veren, teknoloji
üretilen kampuslar olarak kabul edilen teknokentlerin bir örneği de İzmir’de oluşturulmuştur.
Fakat belirtilmelidir ki İzmir Teknokent Projesi üstte yer alan diğer kümelenme çalışmaları
gibi başarılı veya başarısız olarak değerlendirilemez. Zira proje daha gelişim aşamasındadır
ve elde yeterli veri yoktur.
İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nin kurucuları arasında Sanayi Bakanlığı, İzmir
Valiliği, İzmir Ticaret Odası, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir İleri teknoloji Enstitüsü,
İzmir Ekonomi, Ege, Dokuz Eylül ve İzmir Üniversiteleri başı çekmektedir. Teknokentin
diğer ortakları arasında ise çok sayıda iş dünyası kuruluşu ve özel sektör şirketi
25
bulunmaktadır. Bölgede yer almak isteyen firmaların taleplerini kısa sürede karşılamak için
hafif çelikten bin 700 metrekarelik yeni bir Ar-Ge ofis binasının inşa çalışmaları Urla’da
halen sürdürülmektedir.
Söz konusu bina tamamlanmadan alanların tamamı rezerve edilmiştir. Bu yüzden
katılım talebinin yüksek olduğu söylenebilir. Yer talebini karşılamak için İzmir Teknoloji
Geliştirme Bölgesi'nde yap-işlet-devret modeliyle bina yapılması gündemdedir. Bu
doğrultuda yatırımcılarla görüşmeler sürmektedir. Buna ek olarak çalışmalara hız
kazandırmak amacı ile bir kısım firmayla protokol imzalanarak yeni bina yapımına
başlanmıştır. Bölgedeki 9 bin 500 metrekarelik alanın daha aynı yöntemle değerlendirilmesi
planlanmaktadır.
Proje çerçevesinde özellikle elektronik, yazılım, iletişim, enerji, kimya, bioteknoloji ve
çevre sektörleri için inceleme yapacak ve yazılım geliştirme faaliyeti yürütecek ulusal ve
uluslararası şirketlerin teknokent çatısı altına alınması teşvik edilecektir.
Bilimsel araştırma, teknoloji geliştirme ve yazılım üretme gibi faaliyetler teknokentte
ana faaliyetler olacaktır; fakat araştırmacıların, mühendislerin, yazılımcıların ve tüm diğer
çalışanların günlük hayatlarının önemli bir bölümünü (bazı durumlarda tamamını)
geçirecekleri Teknokentin, yüksek nitelikli bir yaşam alanı olarak planlanması ve sosyal
hayatın zenginleştirilmesine de önem verilmektedir.
İzmir Teknokent'te metrekare kira bedeli 10 Dolar’dır. 4 Dolar da işletme gideri talep
edilmektedir. Firmaların elektrik ve su giderleri bölge yönetim ofisi tarafından
karşılanmaktadır. Bölgede faaliyet göstermek isteyen dünya devi telekomünikasyon, bilişim
ve teknoloji firmalarıyla görüşmeler devam etmektedir. Bu firmaların kısa bir süre içinde
kendi Ar-Ge binalarıyla bölgede faaliyete başlaması beklenmektedir. Projenin başarıya
ulaşması konusunda firmalarla eğitim kurumlarının işbirliği içinde çalışması, teknokentin
26
varoluş amacından dolayı büyük önem taşımaktadır. Üniversiteler bilgiyi üreten merkezlerdir.
Firmaların bu bilgiyi kullanmaları için talepkar olmaları ve üniversiteleri daha üretken olmak
için tetiklemeleri önemlidir.