2
ikalisch-medizinischen Sozietat in Erlan- gen,XLVIII-XLI X s. 213-221) s. Risale ii bi-§ela§eti alssam mü- saviye. Eseri tercüme ve ("Ebü Sehl El Kühi'nin Bir Üç Bölme Problemi Buldu- Çözüm", TTK Belleten, XXVI/104 s. 693-700) 6. Merakizü'd-deva'iri'l- m u tut bi- tariisi 't-tal;lil . Philippe Abgrall tercüme edi- lip ("Les cercles tangents d' Al-Quhi", Arabic Sci ences and Philoso- phy, v 1995]. s. 263-295) . 7. Min kela- mi Ebi Sehl ii ma zade ii emri'l-ma]fdleti'§-§aniye. konudaki Ziyadetü Ebi Sehl 'ale'l-maJsiileti'§-§a- niye min Kitabi Ö]flidis Gregg de Young tercüme ve ("Abü Sahl's Additions to Book II of Euclid 's Elements", Zeitschrift {ür Ge- schichte der Arabisch-lslamischen Wi s- senschaften, VII s. 73-135). 8. Kitdbü San'ati'l-usturlab. bu eseri ve Sehl'in Ge- ometrie et dioptrique au siecle tercümesiyle bir- likte (Paris 1 99 3, s. 65-82, 191-230). Söz konusu hendese ve'l-mena:pr fi'l-]fami'r-rabi' el-hicri eseri içinde de (Beyrut 1996, s. 251-268) . 9. el-Cevab min Ebi Sehl ila Ebi es-S abi . KG- hi ile Ebu b. Hilal es-Sa bi matematik ve geometriye teati edilen bu mektuplar J. L. Berggren (Mecelletü ta- ril;i'l-'utami'l-'Arabiyye, Vll/1-2 H alep 1983[, s. 39-124).10. Kavl'aldennefi'z- zemani'l -müt ena hi J;areket gayr mü- tenahiye. ("Kuhi'nin Zamanda Sonsuz Hareket TTK Belleten, XXI/83 [ 1957[. s. 489-495) ve ("Al-Quhi vs . Aris to tl e: On Motion" , Arabic Sciences and Philosophy, IX 1999[. s. 20-21) tara- tercüme ve Kühi'nin eserleri de ti./Jrdcü beyne te- tavald 'ala nisbe ve bi- §ela§eti a]fsam müsaviye, Risale ii nis- beti md ye]fa'u beyne §ela§eti min min ma]fta' bi-ta- Risale ii ma'rifeti mi]fda- ri'l-bu'd min merkezi'i-arz ve meka- ni'l-kevakib ell eg,i yen]fazzu bi'l-leyl, el -Mesa'ilü '1-hendesiyye, Mes'el etdn hendesiyyetan, el-Ma]fö.letü ve'§- §aniye min Kitabi Ö]flidis Min kelami Ebi Sehl ii ma zade kal ii al]iri ma]faleti'§-§ali§e, Ziyadut li -Kitabi ÖMdis ti'l-mu'tayat, min Kitabi Ö]f- lidis, Ma]fö.le ii enne nisbete'l-]futr ile'l- ila §eld§e ve sub', Ta]fsimü'l-küre müste- viye, Ziyadut 'ala Kitabi'i-Küre ve'l- Üstuvane Kitabü' l- Ma'- hudat, Risale ii ma'rifeti ma yura mi- ne's-sema' ve'l-bal;r, semti'l- Ki tab ii 'al e'l-l]u- tut 'ala Kühi. Archime- des'in Lernmalar isimli da' (bu eserlerin yazma için bk. Sezgin, V, 31 4-321 ; VI, 218-219; VII , 407-408). : ibnü'n-Nedim. el-Fihrist (Teceddüd). s. 342; B1rün1. nihayati 'l-emakin P. Bu lgakov ), Kahire s. 00; Beyhaki. Te- M. KürdAii), s. 88-89 ; il]barü '1-'ulema' (Li ppe rt). s . 354; Suter. Die Mathematiker, s. 75-76; The Observatory in Islam, Ankara s. 07 , F. Cajori. A History of Mathematics, New York 1961 , s. 06-1 07; Sez- gin, GAS, V, VI, VII, 407-408; Sarton, Introduction, 1, 665; Y. D. "Al-Qühi", OSB, Xl, 239-241; a.mlf .. "Al-Qühi", Encyclopaedia of the History of Science, Tech- nology, and Medicine in Non- Western Cultures (ed. H. Selin), Dordrecht s. 837-839; R. Kaya, Analitik Geometri, 1992 , s. J. P. Hogendijk, "Al Kühi's Construc- tion of an Equilateral Pentagon in a Given Square ", Zeitsch rift {ür Geschichte der Ara- bisch-lslamischen Wissenscha{ten, 1, Frankfurt 1984, s. 00-144; i. "Perge! ve Cetvel- le Çizimler" , Matematik 1/1, Ankara s. s. D. Pingere. "Abii Sahl" , E/r. , 370-371. r L Iii MEHMET EMiN BOZBÜYÜK KÜHI-i L.s Ebu Abdiilah Muhammed b. Abdiilah b. Ubeydillah b. Bakuye (ö. 442/1050) sfifi. _j 336-343 (947-954) raz'da ve ona dayanan kaynaklarda Ali b. Mu- hammed zikredilmesi Bu iki yazma kaynaklanmakta olup ondan bahseden ilk eserlerde ismi Mu- hammed b. Abdullah olarak kaydedilmek- tedir. büyük bir bölümünü kuzeyindeki geçir- için Kuhl nisbesiyle Bü- KO HI-i SIRAZI yük dedesi Baküye'nin (Bakeveyh) dilinde zamanla Baba dö- Sa'di-i de onu Baba Kuhi diye anarak Kühi-i süfi Hafif razi olmak üzere birçok alimden dini ilimleri tahsil etti. Genç Hafif müridieri Kühi 354 (965) gelen Mütenebbi ile ta- Basra'ya gitti, oradan Ni- geçti. Burada Abdülkerim ei-Ku- ve Ebu Said-i Ebü'I-Hayr ile sohbetlerinde bulundu. Daha sonra Niha- vend'e gitti. Ebü'I-Abbas-i Nihaven- di ile takdirine mazhar olarak raz'a döndü. kuzeyine bir inzivaya çekilerek buraya bir tekke Uzun bir ömür sürdükten sonra 442 (1 050) yerde vefat etti ve Babakuhi yere defne- dildi. Ölüm tarihi kaynaklarda 428 ( 1 037) olarak kaydedilmektedir. Kab ri bugün de Kühi. Hasan ei-Errecani'den ve hadis Abdülkerim ei- Abdülvahid, Ebu Bekir b. Halef kendisinden hadis rivayet Ancak hadisçiler Kühl'nin hadis rivayetini uygun ve ondan rivayet edilen en ta- sawufi fikir ve hikayeler dikkat er-Risale 'sinde, nü'I-Cevzi Telbisü KGhi'nin ta- sawufa dair sözlerine yer lerdir. Herman n Ethe, Kühi'nin vah- det-i vücuda dair günümüze kadar gele- Farsça en eskilerinden ol- söyler. Dini ölçülere riayet etmeyi tasawufa sülük edenler için Allah'a ma yolunda ilk merhale kabul eden ve bu merhale daha yüksek tasav- vufi makamlara vur- gulayan yüksek bir mari- fet düzeyini terennüm görülmek- tedir. Eserleri. 1. Bidayetü ve nihayetühu. Mansur Arapça bir risale olup Louis Massignon ta- Quatre textes inedits ese- rin içinde (Paris 1919). 2. Divan. Farsça 2000'e beyitten olu- eser (I 34 7 / 19 28; 1332 Ancak divanda yer alan kulla- nan bir ait hatta KQ- hl'nin Farsça bir bile ileri Onun kaynaklarda geçen '1- 'arifin eseri günü- müze 347

KO HI-i SIRAZI · hendese ve'l-mena:pr fi'l-]fami'r-rabi' el-hicri adlı eseri içinde de neşredilmiştir (Beyrut 1996, s. 251-268). 9. el-Cevab min Ebi Sehl ila Ebi İsl;d]f es-S

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: KO HI-i SIRAZI · hendese ve'l-mena:pr fi'l-]fami'r-rabi' el-hicri adlı eseri içinde de neşredilmiştir (Beyrut 1996, s. 251-268). 9. el-Cevab min Ebi Sehl ila Ebi İsl;d]f es-S

ikalisch-medizinischen Sozietat in Erlan­gen,XLVIII-XLIX ıı9I6-17]. s. 213-221) s. Risale ii ]fısmeti'z-zaviyeti'l-müsta­]fimeti'l-.tıatteyn bi-§ela§eti alssam mü­saviye. Eseri Aydın Sayılı tercüme ve neş­retmiştir ("Ebü Sehl El Kühi'nin Bir Açıyı Üç Eşit Kısma Bölme Problemi İçin Buldu­ğu Çözüm", TTK Belleten, XXVI/104 ı 1962ı .

s. 693-700) 6. Merakizü'd-deva'iri'l­m ütemasseti'l-./:ı u tut bi- tariisi 't-tal;lil. Philippe Abgrall tarafından tercüme edi­lip yayımlanmıştır ("Les cercles tangents d' Al -Quhi", Arabic Sciences and Philoso­phy, v ı 1995]. s. 263-295) . 7. Min kela­mi Ebi Sehl ii ma zade mine'i-eşkal ii emri'l-ma]fdleti'§-§aniye. Aynı konudaki Ziyadetü Ebi Sehl 'ale'l-maJsiileti'§-§a­niye min Kitabi Ö]flidis fi'l-uşul Gregg de Young tarafından tercüme ve neşredil­miştir ("Abü Sahl's Additions to Book II of Euclid 's Elements", Zeitschrift {ür Ge­sch ichte der Arabisch-lslamischen Wis­senschaften, VII ıı991 -92]. s. 73-135). 8. Kitdbü San'ati'l-usturlab. Rüşdi Raşid bu eseri ve İbn Sehl'in yaptığı şerhi Ge­ometrie et dioptrique au x· siecle adlı çalışmasında Fransızca tercümesiyle bir­likte ayrı ayrı yayımiarnıştır (Paris 1993, s. 65-82, 191-230). Söz konusu şerh 'İlmü'l­hendese ve'l-mena:pr fi'l-]fami'r-rabi' el-hicri adlı eseri içinde de neşredilmiştir (Beyrut 1996, s. 251-268) . 9. el-Cevab min Ebi Sehl ila Ebi İsl;d]f es-S abi. KG­hi ile Ebu İshak İbrahim b. Hilal es-Sa bi arasında matematik ve geometriye ilişkin teati edilen bu mektuplar J. L. Berggren tarafından yayımlanmıştır (Mecelletü ta­ril;i'l-'utami'l-'Arabiyye, Vll/1-2 ı H alep 1983[, s. 39-124).10. Kavl'aldennefi'z­zemani'l-mütenahi J;areket gayr mü­tenahiye. Aydın Sayılı ("Kuhi'nin Sınırlı Zamanda Sonsuz Hareket Hakkındaki Yazısı" , TTK Belleten, XXI/83 [ 1957[. s. 489-495) ve Rüşdi Raşid ("Al-Quhi vs . Aris to tl e: On Motion" , Arabic Sciences and Philosophy, IX ı 1999[. s. 20-21) tara­fından tercüme ve neşredilmiştir.

Kühi'nin diğer eserleri de şunlardır: İs­ti./Jrdcü .tıatteyn beyne .tıatteyn J:ıatta te­tavald 'ala nisbe ve ]fısmeti'z-zaviye bi­§ela§eti a]fsam müsaviye, Risale ii nis­beti md ye]fa'u beyne §ela§eti .tıutut min .tıatt vdf:ıid, İ./:ıracü'l-.tıatteyn min ma]fta' 'ale'z-zaviyeti'l-ma'lCıme bi-ta­ri]fi't-taJ:ılil, Risale ii ma'rifeti mi]fda­ri'l-bu'd min merkezi'i-arz ve meka­ni'l-kevakib elleg,i yen]fazzu bi'l-leyl, el-Mesa'ilü '1-hendesiyye, Mes'el etdn hendesiyyetan, el-Ma]fö.letü '1-Cıla ve'§­§aniye min Kitabi Ö]flidis ti'l-uşul, Min

kelami Ebi Sehl ii ma zade mine'l-eş­kal ii al]iri ma]faleti'§-§ali§e, Ziyadut li-Kitabi ÖMdis ti'l-mu'tayat, İl)tişaru de'avi'l-maJsiileti'l-Cıld min Kitabi Ö]f­lidis, Ma]fö.le ii enne nisbete'l-]futr ile'l­muf:ıit nisbete'l-vdf:ıid ila §eld§e ve sub', Ta]fsimü'l-küre bi-sütuJ:ı müste­viye, Ziyadut 'ala Kitabi'i-Küre ve'l­Üstuvane li-Arşimidis, Kitabü'l-Ma'­hudat, Risale ii ma'rifeti ma yura mi­ne's-sema' ve 'l-bal;r, İsti]]racü semti'l­]fıble, Ki tab ii if:ıda§i'n-nu]fat 'ale'l-l]u­tut 'ala nisebi's-sütuf:ı. Kühi. Archime­des'in Lernmalar isimli kitabını da' şer­hetmiştir (bu eserlerin yazma nüshaları için bk. Sezgin, V, 314-321 ; VI, 218-219; VII , 407-408).

BİBLİYOGRAFYA :

ibnü'n-Nedim. el-Fihrist (Teceddüd). s. 34ı-342; B1rün1. Taf:ıdidü nihayati 'l-emakin (n ş r. P. Bu lgakov ), Kahire ı962, s. 99-ı 00; Beyhaki. Te­timme(nş r. M. KürdAii), Dımaşk ı946, s. 88-89; ibnü'I-Kıfti, il]barü '1-'ulema' (Li ppert). s . 35 ı -354; Suter. Die Mathematiker, s. 75-76; Aydın Sayılı. The Observatory in Islam, Ankara ı960, s. ı 04-ı 07 , ıı2-ı17; F. Cajori. A History of Mathematics, New York 1961 , s. ı 06-1 07; Sez­gin, GAS, V, 3ı4-32ı; VI, 218-2ı9; VII, 407-408; Sarton, Introduction, 1, 665; Y. D. Sampıonius, "Al-Qühi", OSB, Xl, 239-241; a.mlf .. "Al-Qühi", Encyclopaedia of the History of Science, Tech­nology, and Medicine in Non-Western Cultures (ed. H. Selin) , Dordrecht ı997, s. 837-839; R. Kaya, Analitik Geometri, Eskişehir 1992, s . ı50-15ı ; J . P. Hogendijk, "Al Kühi's Construc­tion of an Equilateral Pentagon in a Given Square" , Zeitsch rift {ür Geschichte der Ara­bisch-lslamischen Wissenscha{ten, 1, Frankfurt 1984, s. ı 00-144; i. Güloğlu, "Perge! ve Cetvel­le Yapılamayan Çizimler" , Matematik Dünyası, .

1/1, Ankara ı99ı, s. ıı-ı4 ; ı t2( ı 991). s. 10-ı5 ;

D. Pingere. "Abii Sahl" , E/r. , ı , 370-371.

r

L

Iii MEHMET EMiN BOZBÜYÜK

KÜHI-i şiRAzi L.s Jfr.ı ~,s-)

Ebu Abdiilah Muhammed b. Abdiilah b. Ubeydillah b. Bakuye eş-Şirazi

(ö. 442/1050)

İranlı sfifi. _j

336-343 (947-954) yılları arasında Şi­raz'da doğdu . Adının Nefef:ıatü'l-üns'te

ve ona dayanan kaynaklarda Ali b. Mu­hammed şeklinde zikredilmesi yanlıştır. Bu yanlışlık Şeddü'l-izar adlı kitabın iki yazma nüshasından kaynaklanmakta olup ondan bahseden ilk eserlerde ismi Mu­hammed b. Abdullah olarak kaydedilmek­tedir. Hayatının büyük bir bölümünü Şi­raz'ın kuzeyindeki dağın eteğinde geçir­diği için Kuhl (dağlı) nisbesiyle tanınır. Bü-

KO HI-i SIRAZI

yük dedesi Baküye'nin (Bakeveyh) adı Şiraz halkının dilinde zamanla Baba şekline dö­nüşmüş, Sa'di-i Şirazi de Bostan'ında onu Baba Kuhi diye anarak övmüştür. Kühi-i Şirazi, süfi İbn Hafif eş-Şi razi başta olmak üzere birçok alimden dini ilimleri tahsil etti. Genç yaşta İbn Hafif eş-Şirazi'nin müridieri arasına katılan Kühi 354 (965) yılında Şiraz'a gelen şair Mütenebbi ile ta­nıştı. Ardından Basra'ya gitti, oradan Ni­şabur'a geçti. Burada Abdülkerim ei-Ku­şeyri ve Ebu Said-i Ebü'I-Hayr ile görüşüp sohbetlerinde bulundu. Daha sonra Niha­vend'e gitti. Şeyh Ebü'I-Abbas-i Nihaven­di ile tanışıp takdirine mazhar olarak Şi­raz'a döndü. Şiraz'ın kuzeyine yakın bir mağarada inzivaya çekilerek buraya bir tekke yaptırdı. Uzun bir ömür sürdükten sonra 442 (1 050) yılında aynı yerde vefat etti ve Babakuhi adıyla anılan yere defne­dildi. Ölüm tarihi bazı kaynaklarda 428 ( 1 037) olarak kaydedilmektedir. Kab ri bugün de ziyaretgahtır.

Kühi. Hasan ei-Errecani'den ve başka­larından hadis dinlemiş, Abdülkerim ei­Kuşeyri, oğlu Abdülvahid , Ebu Bekir b. Halef eş-Şirazi kendisinden hadis rivayet etmiştir. Ancak hadisçiler Kühl'nin hadis rivayetini uygun görmemişler ve ondan rivayet edilen şeylerin en hayırlısının ta­sawufi fikir ve hikayeler olduğuna dikkat çekmişlerdir. Kuşeyri er-Risale 'sinde, İb­nü'I-Cevzi Telbisü İblis'inde KGhi'nin ta­sawufa dair sözlerine geniş yer vermiş­lerdir.

Herman n Ethe, Kühi'nin şiirlerinin vah­det-i vücuda dair günümüze kadar gele­bilmiş Farsça şiirlerin en eskilerinden ol­duğunu söyler. Dini ölçülere riayet etmeyi tasawufa sülük edenler için Allah'a ulaş­ma yolunda ilk merhale kabul eden ve bu merhale olmaksızın daha yüksek tasav­vufi makamlara ulaşılamayacağını vur­gulayan şairin şiirlerinde yüksek bir mari­fet düzeyini terennüm ettiği görülmek­tedir.

Eserleri. 1. Bidayetü J:ıdli'l-lfallac ve nihayetühu. Hallac-ı Mansur hakkında Arapça bir risale olup Louis Massignon ta­rafından Quatre textes inedits adlı ese­rin içinde neşredilmiştir (Paris 1919). 2. Divan. Farsça 2000'e yakın beyitten olu­şan eser Şiraz'da basılmıştır (I 34 7 / 1928; 1332 hş ./ 1953). Ancak divanda yer alan şiirlerin birçoğunun aynı mahlası kulla­nan bir başka şaire ait olduğu, hatta KQ­hl'nin Farsça bir mısra bile söylemediği ileri sürülmüştür. Onun kaynaklarda adı geçen A]]bfırü '1- 'arifin adlı eseri günü­müze ulaşmamıştır.

347

Page 2: KO HI-i SIRAZI · hendese ve'l-mena:pr fi'l-]fami'r-rabi' el-hicri adlı eseri içinde de neşredilmiştir (Beyrut 1996, s. 251-268). 9. el-Cevab min Ebi Sehl ila Ebi İsl;d]f es-S

KOHI-i SIRAZI

BiBLiYOGRAFYA :

Hatib, TarTI] u Bagdad, VIII, 112-129; Sem'ani. el-Ensab, Beyrut 1980-81, ll, 53-54; VII, 452; Zehebi, A'lamü'n-nübela', XVII, 544; Cüneyd-i Şirazi, Şeddü '1-izar(nşr. Muhammed-i Kazvini ­ikbal -i Aşt i ya ni). Tahran 1328 hş., s. 380-384, 550-566; ibn Hacer, Lisanü 'L-Mrzan, Beyrut 1390/1971, V, 230-231; Cami, Nefei).at, s. 320-322; Keşfü'z-zunün, ı, 27; Hidayet, Riyazü 'L­'arif1n, Tahran 1305 hş., s. 127-128; Brockel­mann, GAL Suppl., ı, 770; Hediyyetü '1-'ari{fn, ı ,

688; Ethe, Tarrl]-i Edebiyyat, s. 131-132, 294; Abdürresül Hayyampür. Ferheng-i Sül]anveran, Tebriz 1340 hş., s. 493; Nefisi. Tarfl]-i Nazm u Neşr, ı, 57; ll, 717; Abbas Ziryab. "Baküyi Ebu 'Abdullah", Danişname-i Cihan-ı islam, Tahran İ 375, ll, 12-15; M. Kasheff. "Baba Kühi", Elr., lll , 293 -294. Iii M . NAZiF ŞAHİNOGLU

L

KUHİSTANi (~~f)

Şemsüddin Muhammed b. Hüsamiddin el-Horasani el-Kuhistani

(ö. 962/1555)

Hanefi fakihi_ _j

Horasan kasabalarından Kuhistan'da (Kühistan) doğdu . Timurlu hükümdarla­rından Muzaffer Hüseyin Mirza devrinde Şeyhülislam Herevi'nin talebesi ve İsa­müddin el-İsferaylnl'nin ders arkadaşla­rındandı. Geçimini kitap istinsah etmekle sağlıyordu. Güçlü bir hafızaya sahip olan Kuhistanl fıkıh sahasında ilerleyerek fet­va vermeye başladı. 916'da (1510) Hora­san'ı Özbekler'in elinden alan Şah İsmail. bölgeyi Şilleştirme faaliyetleri çerçevesin­de Sünni ulemaya baskı uygulamaya baş­layınca Kuhistanl muhtemelen Buhara'­da inzivaya çekildi. Cô.mi'u'r-rumCız adlı eserinin müsveddesini de bu sırada ta­mamladı. Özbek Sultanı Ubeydullah Han . Kuhistanl'yi 918 (1512) yılında Timurlu­lar'dan geri alıp devlet merkezi yaptığı Buhara müftülüğüne getirdi. Bu şehirde rağbet gören Kuhistanl bütün Maveraün­nehir'de fetva mercii haline geldi. Kuhis­tani 962 (1555) yılında Buhara'da vefat etti; ölüm tarihiyle ilgili olarak9SO ( 1543) civarı. 953 (1546) ve 963 (1556) yılları da verilmektedir.

EserlerL 1. Cô.mi'u 'r-rumCız. Hanefi mezhebinde "m ütün-i erbaa" diye anılan dört muteber kitaptan biri olan Tacüş­şerla'nın Vi.lfayetü'r-rivô.ye'sine Sad­rüşşeria'nın yazdığı en-Nu_lfaye adlı muhtasarın Şerhidir (l-ll, istanbul 1289, 1291, I 298. I 299, I 300, I 303; Lekn ev I 309; 1-Ill , nşr. W. Nassau Lees, Kalküta 1284; Kazan 1880, 1890, 1894, 1898-1899, 1902-1903; Kahire 1903). 8Zilhicce941 (10

348

Haziran 1535) tarihinde tamamlanan eser Ubeydullah Sahadır Han'a ithaf edilmiş­tir. Katib Çelebi'ye göre eser en faydalı şerhlerden olup büyük bir titizlikle hazır­lanmıştır (Keşfü 'z-zunan, ll , ı 97 ı) . isa­müddin el-İsferayinl ise fıkıh sahasında zamanındaki ulema arasında temayüz et­mediğini söylediği Kuhistanl'nin sahih­zayıf. doğru -yanlış birçok şeyi tahkik ve tashih etmeksizin Cô.mi'u'r-rumCız'unda aktardığını söyler. Ancak büyük ilgi gör­düğü bilinen esere ayrıca İlahizade Mu­hammed b. Yusuf el-Bursevi tarafından bir haşiye yazılmış olması, kendisi de Cô.­mi'u 'r-rumCız'a bir şerh yazan İsferayl­nl'nin Kuhistanl'yi -çağdaşlar arasında sık rastlanan rekabet sebebiyle- aşırı dere­cede eleştirdiğini düşündürmektedir. z. Cô.mi'u '1-mebô.ni li-mesô.'ili ({f şe ri). i) fı_lfhi'l-Keydô.ni (Şer!). u Fıi)_hi'L-Keydanf) .

Lutfullah Fazı! en-Nesefi el-Keydanl'nin Mu_lfaddimetü'ş-şalô.t (el-Mui)_addime­tü '1-Keydaniyye, Metalibü '1-muşallf) adlı eserinin şerhi olup 949 (1542) yılında ta­mamlanmıştır ve özellikle Maveraünne­hir bölgesinde şöhret bulmuştur (Kazan I 894; Farsça satır arası şe rh le birlikte, Lahor 13 ı 5). Bu iki eserin Türkiye kQ­tüphanelerinde pek çok yazma nüshası mevcuttur. 3.lfô.şiye 'ale'l-Fevô.'id. Ab­durrahman-ı Caml'nin, İbnü'l-Hacib'in el­Kô.fiye'si üzerine yazdığı el-Fevô.'idü'z­Ziyô.'iyye adlı şerhine haşiyedir (yazma nüsha la rı için bk. Brockelmann, GAL, I. 369; Suppl., ı. 533).

BiBLiYOGRAFYA :

Muhammed b. Hüsameddin Kuhistani, Ca­mi'u 'r-rumüz, istanbul 1291, 1, 2-3; ayrıca b.k. Kadizade Şerif ibn Kadi Abdürrahim el -Buha­ri'nin mukaddimesi, s. 13; Keşfü 'z-zunün, ll , 1802, 1971-1972; ibnü'J-imad, Şe?erat, VIJI, 300; ibnü'I-Gazzi. Drvanü'l-İslam (nşr. Seyyid Kes revt Hasan). Beyrut 1411/1990, IV, 35; Ahlwardt, Verzeichnis,lll, 284; IV, 118; Serkis, Mu'eem, ll, 1533, 1581 ; Philip K. Hitti v. dğr .. Descriptive Ca ta log of the Garret Calleetion of Arabie Manuseripts in the Princeton Univer­sity Library, Princeton 1938, s. 581-582, 601; Brockelmann, GAL, 1, 369, 469; ll, 253; Suppl., ı , 533, 648; ll, 269; Muhammed Es'ad Tales, el­Keşşaf'an mal]tütati l]aza'ini kütübi'l-ev~af. Bağdad 1372/1953, s. 61; R. Mach. Catalogue of Arabic Manuseripts (Yahuda Section) in the Garret Calleetion Princeton University Library, Princeton- New Jersey 1977, s. 94, 151; a.mlf.­E. L. Orms by, HandUst of Arabie Manuscripts (New Series) in the Prineeton University Li­brary, Princeton 1987, s. 54; P. Voorhoeve. Codices Manuscripti VII: HandUst of Arabic Manuseripts in the Library of the University of Le iden and Other Collections in the Nether­lands, London 1980, s. 52; H. L. Gottschalk v.dğr., Catalogue of the Mingana Calleetion of Manuseripts, Zug 1985, IV, 54.

~ AHMET YAMAN

L

L

KUL

(bk- ABD)-

KUL

Osmanlı Devleti'nin kapıkulu askerleriyle

askeri ve mülki idarecileri için kullanılan terim_

_j

_j

Sözlükte "esir, köle" anlamına gelen kul. Osmanlı döneminde özellikle Fatih Sultan Mehmed'den itibaren "tebaa, hiz­metkar ve sadık" manalarında kullanıl ­

mış. bu arada "kapı kulu. kul kethüdası, kul kardeşi, kuloğlu, yerli kulu" gibi kav­ramlar ortaya çıkmıştır.

Devşirme kökenli kulların hukuki an­lamda köle olduklarını söylemek müm­kün değildir. Zira bunlar, devletle zimmet akdi yapmış reaya denilen h ür hıristiyan ailelerin çocukları olup kendileri için dev­şirildikleri yerlerden giderlerine karşılık olarak "kul akçesi" adıyla bir miktar para alınırdı. Buradaki kul terimi, bunların devletin hizmetine girmeleri ve padişaha bağlı hassa askeri olmalarıyla ilgilidir. Di­vô.nü lugati 't-Türk'te kul kelimesine Os­manlı kullanışına uygun olarak "tabi, hiz­metkar, sadık" anlamları verilmiştir (I. 282). Genellikle askeri hizmette bulunma karşılığı olan bu kavram bazan vezir teba­ası için de kullanılmıştır (İnalcık , Fatih Devri, s. 198). Osmanlılar'da köle emeği­ne dayalı uzun süreli bir üretim tarzı söz konusu değildir_ Azat edilmedikçe savaş esirlerinin bir müddet ortakçı kul olarak çalıştırılması sadece belirli bir bölgeye has ve uzun sürmeyen bir uygulama olmuş­tur (Barkan, s. 575 vd.).

Eski Arap- İslam devletlerinde saray, ordu ve idare hizmetlerinde çalıştırılan gulamlar İslam-Türk devletlerinde de is­tihdam edilmiştir. Zira saltanatın korun­ması amacıyla hassa ordusu oluşturma geleneği Arap-İslam ve Türk-İslam dev­letlerinde vazgeçilmez bir uygulamaydı. Nitekim Selçuklu Veziri Nizamülmülk ta­rafından ordunun çeşitli yabancı unsur­lardan meydana getirilmesi tavsiye ve teşvik edilmekteydi ( Siyasetname, s. ı 46 . vd .). Osmanlı Devleti'nin kapıkulu ocak­ları da bu geleneğin devamından başka bir şey değildir. Osmanlı Devleti'nde gu­lamlar daha ziyade gılman veya yaygın olarak kul terimiyle ifade edilmiştir. Türk­ler'in kurduğu İran Safevi Devleti'nde kul kelimesi mensubiyet ifade eden "şah kulı, Tahmasb kulı, Ali kulı, imam kulı" şekil-