8
Kırcaali Haber ГОДИНА ( YIL ) IV БРОЙ ( SAYI ) 15 (40) 26 МАЙ ( MAYIS ) 2010 0,50 LV. www.kircaalihaber.com İSSN 1313-6925 ОЩЕ ЕДНА ПЕРЛА В КОРОНАТА НА ЯЗОВИР “КЪРДЖАЛИ” Бутиков хотел “Язовир Кърджали” ви очаква - промоционални цени - изискана и уютна обстановка 0893524930, 0885645230, 0878780330 www.yazovir-kardjali.com; e-mail: [email protected] M A R S 55 Гр. Кърджали, кв. “Възрожденци”, бул. ”Христо Ботев” № 68 e-mail: [email protected] Бул.”Беломорски” 68 ; Тел. 8 23 54; 8 23 55 www.hotel-kardjali.com Хотелът който Ви подхожда Devamı sayfa 4’te BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN SESİ Kadriye Latifova’nın 82. doğum yıldönümü Yıl 1962 Stara Zagora (Eski Zara) istasyonun- da inenler indi. Binenler bindi. Türkçe konuşan yüzü nurlu yolcuların çoğalması bizi bambaşka bir âleme bıraktı. Kuzeyli, Tuna boylu. Tarihi Ni- kopol (Niğbol) şehrinden olan bizlerin, tanıma- dığımız bir vatan coğrafyasına, Rodoplar’aydı yolculuğumuz. 20 Mayıs 1989’da Deliormanlılar da “Yeter Artık!” dediler ve protesto yürüyüşlerini başlattılar. Şumnu san- cağının Yusufanlar, Şarvı, Davulcular, Saltıklar, Çoban Nasıf, Nasufçular, Emberler yürüyüşe çıktılar. Kent mer- kezine toplandılar. Haber Sayfa 6’da Deliormanlılar da “Yeter Artık!” dediler Devamı sayfa 8’de Haber Sayfa 3’te Recep Altepe: “Biz bir bütünün parçalarıyız” Bursa Büyükşehir Be- lediye Başkanı Recep Altepe, Bulgaristan’daki Türk nüfusun kültürel değerlerinin yaşatıl- ması amacıyla verilen mücadelenin anısına Cebel’de düzenlenen törenlere katıldı. Ahmet Doğan: “Eminim ki, bizsiz Bulgaristan zor yönetilir” 1989 yılında haklar, özgürlükler, demokra- si, alınan isimlerimizin ve dini haklarımızın geri verilmesi için baş- latılan Mayıs Hareketi, Cebel’de binlere kişinin katıldığı törenle kutlandı. Ulu Önder Mustafa Ke- mal Atatürk’ün Samsun’a çıkışına denk gelen bu kurtuluş hareketi çok sayıda yerli ve yabancı milletvekilini, parti temsil- cilerini, belediye başkan- larını, siyasi mahpusları ve halkı bir araya getirdi. Bu kişilere çok sayıda yerli ve yabancı basın yayın temsilcileri de ka- tıldı. Hak ve Özgürlükler Hareketi Genel Başkanı Dr. Ahmet Doğan, her gittiği yerde gibi alışıldık o anlatılmaz sevgi seliyle karşılaştı. Gelenek hali- ne gelen son konuşma- yı o yaptı ve çok ilginç, anlamlı sözler söyledi ve siyasi meydandaki rakip- lerine hem gözdağı ver- di, hem de kucak açtı. Ahmet Doğan, neden başkalarının Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisini (HÖH) inkar ve reddettikleri için sevin- diğini de söyledi. Doğan bu sorunun hem ahlaki hem de siyasi olduğu- nu belirtti : “Neden bizi sevmiyorlar? Bu soru- nun çok ahlaki ve siyasi derinliği vardır. Kimler en başarılı kişileri se- ver? Kim ileri görüşlü kişileri sever? Kim alışıl- mışın dışında devlet ile azınlıklar, insan hakları, Avrupa perspektifi gibi bambaşka modelleri yaratan kişileri sever? Bizleri sevmediklerinden dolayı çok memnunum, çünkü bu yaptıklarımızın en belirgin notudur”. Aynı şekilde “herkese kucak açtıklarını” ve artık in- sanların hareketin yük- lenmiş olduğu görevin adil olduğunu anlamala- rı gerektiğini söyledi. Her zamanki neşeli halinden ödün vermeyen Baş- kan: “Eminim ki, bizsiz Bulgaristan zor yönetilir. Biz aşının temelindeyiz, ülkedeki milletler arasın- daki birliğin temelindeyiz. Bu da, Avrupa Birliğine girerken, başı dik ve eşit bir vatandaş gibi gir- memizin bir teminatıdır. Temelinde, seçmen üze- rinde kimliğe ve hizmete dönük bir siyaset yapılı- yorsa, rakiplerinden bir adım önde ve daha hızlı gelişmeyi gerektiriyor. Buradaki büyük ger- çek şu, eğer rakiplerine göre daha hızlı davranıp gelişemiyorsan, bırakın Bulgaristan’ı ve Balkan- ları, Avrupa kapsamında geri kalmışız demektir. Sonunda ya en önemli bölümle ya da en neşeli kısımla bu tür etkinlikleri tamamlıyoruz. Burada bulunan habercilerin çok önemli bir görevi olduğuna inanıyorum. Kırcaali milletvekili ol- Haber Sayfa 3’te Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov Sivil Toplum Girişimi Temsilcilerini Kabul Etti Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov “Normal Çalış- ma Ortamları – Güçlü Yerel Yönetimi” Sivil Toplum Girişimi temsil- cilerini makamında kabul etti. Temsilciler, devlet Başkanına yayınlamış oldukları Bildiriye destek amaçlı toplanan imzaları takdim ettiler. Girişim Başkanı Dr. Ni- yazi Şakir, Kırcaali ilinde yapılan kasıtlı yoklama- lara ve bölgede sosyal açıdan hayati öneme sahip olan Avrupa Fon- larından sağlanan maddi destek ile başlatılan pro- jelerin durdurulmasını, yaratılan idari zorlukla- rı ve yerel yönetimlere

Kırcaali Haber · 2011-10-27 · bu yüzden Bulgaristan Cumhuriyetinde Müslü-man topluluğu onu hiçbir zaman kendi önder ve temsilcisi olarak müsa-ade etmeyecektir. 6. Nedim

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Kırcaali Haber · 2011-10-27 · bu yüzden Bulgaristan Cumhuriyetinde Müslü-man topluluğu onu hiçbir zaman kendi önder ve temsilcisi olarak müsa-ade etmeyecektir. 6. Nedim

Kırcaali Haber ГОДИНА ( YIL ) IV БРОЙ ( SAYI ) 15 (40) 26 МАЙ ( MAYIS ) 2010 0,50 LV. www.kircaalihaber.com İSSN 1313-6925

ОЩЕ ЕДНА ПЕРЛА В КОРОНАТА НА ЯЗОВИР “КЪРДЖАЛИ”

Бутиков хотел “Язовир Кърджали” ви очаква - промоционални цени - изискана и уютна обстановка 0893524930, 0885645230, 0878780330www.yazovir-kardjali.com; e-mail: [email protected]

M

A

R

S

55Гр. Кърджали, кв. “Възрожденци”,

бул. ”Христо Ботев” № 68 e-mail: [email protected]

Бул.”Беломорски” 68 ; Тел. 8 23 54; 8 23 55www.hotel-kardjali.com

Хотелът който Ви подхожда

Devamı sayfa 4’te

BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN SESİ

Kadriye Latifova’nın 82. doğum yıldönümü Yıl 1962 Stara Zagora (Eski Zara) istasyonun-

da inenler indi. Binenler bindi. Türkçe konuşan yüzü nurlu yolcuların çoğalması bizi bambaşka bir âleme bıraktı. Kuzeyli, Tuna boylu. Tarihi Ni-kopol (Niğbol) şehrinden olan bizlerin, tanıma-dığımız bir vatan coğrafyasına, Rodoplar’aydı yolculuğumuz.

20 Mayıs 1989’da Deliormanlılar da “Yeter Artık!” dediler ve protesto yürüyüşlerini başlattılar. Şumnu san-cağının Yusufanlar, Şarvı, Davulcular, Saltıklar, Çoban Nasıf, Nasufçular, Emberler yürüyüşe çıktılar. Kent mer-kezine toplandılar.

Haber Sayfa 6’da

Deliormanlılar da “Yeter Artık!” dediler

Devamı sayfa 8’de

Haber Sayfa 3’te

Recep Altepe: “Biz bir bütünün parçalarıyız”

Bursa Büyükşehir Be-lediye Başkanı Recep Altepe, Bulgaristan’daki Türk nüfusun kültürel değerlerinin yaşatıl-ması amacıyla verilen mücadelenin anısına Cebel’de düzenlenen törenlere katıldı.

Ahmet Doğan: “Eminim ki, bizsiz Bulgaristan zor yönetilir” 1989 yılında haklar,

özgürlükler, demokra-si, alınan isimlerimizin ve dini haklarımızın geri verilmesi için baş-latılan Mayıs Hareketi, Cebel’de binlere kişinin katıldığı törenle kutlandı. Ulu Önder Mustafa Ke-mal Atatürk’ün Samsun’a çıkışına denk gelen bu kurtuluş hareketi çok sayıda yerli ve yabancı milletvekilini, parti temsil-cilerini, belediye başkan-larını, siyasi mahpusları ve halkı bir araya getirdi. Bu kişilere çok sayıda yerli ve yabancı basın yayın temsilcileri de ka-tıldı. Hak ve Özgürlükler Hareketi Genel Başkanı Dr. Ahmet Doğan, her gittiği yerde gibi alışıldık o anlatılmaz sevgi seliyle karşılaştı. Gelenek hali-ne gelen son konuşma-yı o yaptı ve çok ilginç, anlamlı sözler söyledi ve siyasi meydandaki rakip-

lerine hem gözdağı ver-di, hem de kucak açtı.

Ahmet Doğan, neden başkalarının Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisini (HÖH) inkar ve reddettikleri için sevin-diğini de söyledi. Doğan bu sorunun hem ahlaki

hem de siyasi olduğu-nu belirtti : “Neden bizi sevmiyorlar? Bu soru-nun çok ahlaki ve siyasi derinliği vardır. Kimler en başarılı kişileri se-ver? Kim ileri görüşlü kişileri sever? Kim alışıl-mışın dışında devlet ile

azınlıklar, insan hakları, Avrupa perspektifi gibi bambaşka modeller i yaratan kişileri sever? Bizleri sevmediklerinden dolayı çok memnunum, çünkü bu yaptıklarımızın en belirgin notudur”. Aynı şekilde “herkese kucak

açtıklarını” ve artık in-sanların hareketin yük-lenmiş olduğu görevin adil olduğunu anlamala-rı gerektiğini söyledi. Her zamanki neşeli halinden ödün vermeyen Baş-kan: “Eminim ki, bizsiz Bulgaristan zor yönetilir.

Biz aşının temelindeyiz, ülkedeki milletler arasın-daki birliğin temelindeyiz. Bu da, Avrupa Birliğine girerken, başı dik ve eşit bir vatandaş gibi gir-memizin bir teminatıdır. Temelinde, seçmen üze-rinde kimliğe ve hizmete dönük bir siyaset yapılı-yorsa, rakiplerinden bir adım önde ve daha hızlı gelişmeyi gerektiriyor. Buradaki büyük ger-çek şu, eğer rakiplerine göre daha hızlı davranıp gelişemiyorsan, bırakın Bulgaristan’ı ve Balkan-ları, Avrupa kapsamında geri kalmışız demektir. Sonunda ya en önemli bölümle ya da en neşeli kısımla bu tür etkinlikleri tamamlıyoruz. Burada bulunan habercilerin çok önemli bir görevi olduğuna inanıyorum. Kırcaali milletvekili ol-

Haber Sayfa 3’te

Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov Sivil Toplum Girişimi Temsilcilerini Kabul EttiCumhurbaşkanı Georgi

Pırvanov “Normal Çalış-ma Ortamları – Güçlü Yerel Yönetimi” Sivil Toplum Girişimi temsil-cilerini makamında kabul etti. Temsilciler, devlet Başkanına yayınlamış oldukları Bildiriye destek amaçlı toplanan imzaları takdim ettiler.

Girişim Başkanı Dr. Ni-

yazi Şakir, Kırcaali ilinde yapılan kasıtlı yoklama-lara ve bölgede sosyal açıdan hayati öneme sahip olan Avrupa Fon-larından sağlanan maddi destek ile başlatılan pro-jelerin durdurulmasını, yaratılan idari zorlukla-rı ve yerel yönetimlere

Page 2: Kırcaali Haber · 2011-10-27 · bu yüzden Bulgaristan Cumhuriyetinde Müslü-man topluluğu onu hiçbir zaman kendi önder ve temsilcisi olarak müsa-ade etmeyecektir. 6. Nedim

2 26 Mayıs 2010 Kırcaali Haber Sayfa

15 МЕСТА16 МЕСТА25 МЕСТА35 МЕСТА40 МЕСТА45 МЕСТА55 МЕСТА

“ОЛМЕНА” ООД АВТОБУСНИ ПРЕВОЗИ В СТРАНАТА И ЧУЖБИНА

тел.: 0361 / 6 67 45, GSM: 0887961213; 0887 331 352

KIRCAALİ HABER КЪРДЖАЛИ ХАБЕР ГЛАВЕН РЕДАКТОР Мюзекки Ахмед Зам. гл. редактор Дурхан Али Отговорен редактор ИНЖ. Исмаил Кьосеюмер

Редакционен съвет: Дурхан Али, Мустафа Байрамали, Байсе Хасан, Байрам Кушку, Хабибе Хасан, Исмет Исмаил, д-р Мюмюн Тахир.

Адрес на редакцията:Гр. Кърджали, 6600 ; П.К. 241Бул.“България” №53, ет.2, стая № 10

ИЗДАВА:Е.Т. «СЕНИ ПРЕС» гр. Кърджали Католожен № 2454 ISSN 1313 - 6925

GENEL YAYIN YÖNETMENİ Müzekki Ahmet Genel Yayın Yön. Yrd. Durhan Ali

Yazı İşleri Sorumlusu müh. İsmail Köseömer

Yayın Ekibi: Durhan Ali, Mustafa Bayramali, Bayse Hasan, Bayram Kuşku, Habibe Hasan, İsmet İsmail, Dr. Mümün Tahir.

Tel.: 0361 5 27 15 ; GSM: 087 870 19 67 e-mail: [email protected]

Adres: Kırcaali, 6600, «Bulgaria» Bulvarı, No 53, Kat. 2 , Ofis No 10.

«SENİ PRES» FİRMASI’NIN YAYINIDIR

Abone Katalog No: 2454

“СТРОИТЕЛСТВО ИРЕМОНТ” ЕООД

КЪРДЖАЛИИЗВЪРШВА: строителство на общественипроизводствени жилищни сградистроителство и ремонт на пътища и тротоарни настилки строително-ремонтни работи бояджийски облицовъчни мазилкизаготовки и монтаж на арматура

ПРОИЗВЕЖДА:асфалтови смеси, бетонови и варови разтвори 6600 Кърджали, бул. „България” 53

Gazetemize Sahip Çıkalım!Abone Olalım!

Tüm Postaneler’de abone olabilirsiniz.

Katalog Numarası 2454

Sofya şehrinde 18.05.2010 tarihinde yapılan müftülerin toplantısındanDEKLARASYONBizler, Bulgar istan

Cumhuriyeti Müslüman-ların müftüleri, Baş müf-tülüğün şimdiki yönetimi-nin meşrululuğunu silen 12.05.2010 tarihli Yüksek Temyiz Mahkemesi’nin belirlemesine karşı olan görüşümüzü beyan edi-yoruz:

1. Yüksek Temyiz Mahkemesi’nin kararını haksız olduğunu düşü-nüyoruz, çünkü 2008 yı-lında Müslümanlar kendi yönetici organlarını se-çerek demokratik oyunu belirttiler.

2. Yüksek Temyiz Mahkemesi’nin bu kara-rını devletin baş müftü-lük işlerine doğrudan bir müdahale olarak kabul ediyoruz. Bu kararıyla mahkeme bizleri Todor Jivkov tarafından Nedim Gencev’in başmüftü ola-rak atandığı komünizm zamanına geri götürü-yor.

3. Sofya şehir mahke-mesini Müslümanların ülkemizde kendi irade-lerini demokratik olarak bir kez daha beyan et-tikleri ve baş müftü Dr. Mustafa Hacı’yı ve Yük-sek Şura Kurulu Başkanı Şabanali Ahmed’i kendi idare organları olarak seçtikleri 2009 yılında yapılan Millî Müslüman konferansını kanuni ola-rak tescil yapmasına ça-ğırıyoruz.

4. Sofya şehir mahke-mesini Nedim Gencev’in

sahte Milli konferansını kayda almamasına ça-ğırıyoruz çünkü böyle bir konferans Müslümanlar arasında hiçbir zaman düzenlememiştir, öyle olsa bile belirtilen 1996 yılında yapılmışsa da bu onun süresi artık sona erdiğini gösteriyor. Ayrı-ca 1996 yılında bu düz-mece konferansta kabul edilen Tüzük açıkça ve sarih olarak vakıf gayri-menkullerin sahip çıkıl-masıyla ilgili, yani bun-ların satışıyla ilgili olan İslam dinindeki temel şartlara karşı gelmekte-dir. Kaldı ki, 2010 yılı iti-bariyle Nedim Gencev’in Yüksek Müslüman Şura Kurulun iyeleri gerçek değildirler çünkü bunla-rın birçoğu ölmüştürler.

5. Kendisini Yüksek Müslüman Şura Kurulun başkanı olarak takdim eden Nedim Gencev Bulgaristan Müslüman-ları arasında ve Bulgar toplumunda suç fiille-riyle meşhurdur, 2006 yılında baş müftülüğün hesaplarından 1 mil-yon leva çalmıştır. Aynı şekilde Yüksek Temyiz Mahkemesi’nin kararını beklemeyerek Nedim Gencev baş müftülüğün Müslüman merkez inşa-atı için bir yıldır Sofya belediyesinden izin bek-lediği Sofya şehri - Ma-linova dolina semtindeki gayrimenkullerini sahte evraklarla satmaya ça-

lıştı, Plovdiv şehrinde de Viyana pastanesini. Nedim Gencev suçlu kimliğini açıkça taşıyan bir şahıs olup İslam di-nin temel ahlaki pren-siplerine aykırı gelir ve

bu yüzden Bulgaristan Cumhuriyetinde Müslü-man topluluğu onu hiçbir zaman kendi önder ve temsilcisi olarak müsa-ade etmeyecektir.

6. Nedim Gencev 20 yıl boyunca, Bulgaristan Cumhuriyeti’nin mahke-me sisteminde rüşvet alan temsilcileri kullana-rak baş müftülük faaliye-tini bozmayı ve Bulgar Müslümanları arasında dininin gelişmesini en-gellemeyi başarıyordu. Tüm bu zaman zarfı

içerisinde kendisi Bulga-ristan Cumhuriyeti’ndeki Müslümanların tüm milli forumlarına davet edil-miştir, ancak bizzat hiç-bir zaman Müslüman topluluğun çevresinde

olan problemleri çözerek Bulgaristan Müslüman-ların karşısında durmayı, kendi isteklerini belirtme-ye ve savunmayı gayret etmemiştir.

7. Bizler, Bulgaristan Cumhuriyeti Müslüman-ların müftüleri, devleti ve mahkeme sistemini akıllık göstererek baş müftülükle bir kez daha alay edilmesine izin ver-memelerine çağırıyoruz. Birçok defa Müslümanla-rın ifade ettikleri iradeyi göz ardı ederek Nedim

Gencev’in Bulgaristan Cumhuriyeti Müslüman-ların yöneticisi ve tem-silcisi olarak tekrar geri getirilmesi, hiç kimseye bir fayda vermeyeceği gibi Müslümanları totali-ter ve komünist acımasız yıllara geri döndürmek olacaktır.

Bizler, Bulgar istan Cumhur iyet i Müslü-manların müftüleri, net

ve açıkça Bulgaristan Cumhuriyetinin Anaya-sası tarafından verilen tüm mümkün yöntem ve imkânlarla kendi hakları-mızı ve 1 500 000 fazla müslümanın haklarını savunacağımızı deklare ediyoruz.

Deklarasyon, toplantıya katılan tüm müftüler ta-rafından imzalanmıştır.

Bursa heyeti Kırcaali’ye konuk oldu

Türkiye Cumhuriye-ti Bursa Büyük Şehir Belediye Başkanı Sa-yın Recep Altepe ve Bursa’dan heyet, Kır-caali Belediyesine mi-safir oldular. Konuklar Belediye Başkanı Müh. Hasan Azis tarafından karşılandı. Ev sahibi konuklarına Avrupa ve ulusal programlar des-teği ile gerçekleştirilen

ve gerçekleştirilmekte olan altyapı projeleri tanıttı. Görüşmede eği-tim, kültür vb. alanlarda iki belediye arasındaki iş birliği ile ilgili konular konuşuldu. Sayın Altepe Belediye Başkanımıza birkaç gün önce Tür-kiye şampiyonu olan “Bursaspor”un renkle-rinde bir şal hediye etti. Kırcaali Haber

Page 3: Kırcaali Haber · 2011-10-27 · bu yüzden Bulgaristan Cumhuriyetinde Müslü-man topluluğu onu hiçbir zaman kendi önder ve temsilcisi olarak müsa-ade etmeyecektir. 6. Nedim

3 26 Mayıs 2010 Kırcaali Haber Sayfa

Recep Altepe: "Biz bir bütünün parçalarıyız”Bursa Büyükşehir Be-

lediye Başkanı Recep Altepe, Bulgaristan'daki Türk nüfusun kültürel değerlerinin yaşatılması amacıyla verilen müca-delenin anısına Cebel'de düzenlenen törenlere katıldı. Yeşil-beyaz for-ma giyerek Bursaspor'un şampiyonluğunu kutla-yan taraftarların meşale ve maytap gösterileriyle karşılanan Başkan Alte-pe, Balkanlar'a yatırımla-rının süreceğini söyledi.

Bulgaristan'daki Türk nüfusun kültürel değer-lerinin yaşatılması ama-cıyla verilen mücadelenin anısına Cebel'de her yıl 19 Mayıs'ta düzenlenen 'Cebel Günü' etkinlikle-rine; Başkan Altepe'nin yanı sıra Keles Belediye Başkanı Mustafa Bektaş, Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Fahrettin Yıl-dırım, Büyükşehir Be-lediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Altın, Bal-Göç Genel Başkanı Prof.Dr. Emin Balkan, Büyükşehir ve Yıldırım Belediye bürokratların-dan oluşan kalabalık bir heyet katıldı.

"BİR BÜTÜNÜN PAR-

ÇASIYIZ"Bulgaristan Hak ve Öz-

gürlükler Partisi Genel Başkanı Ahmet Doğan, Türkiye'den milletvekil-leri, Bulgaristan'dan Ce-bel, Kırcaali, Mestanlı ve Eğridere Belediye Başkanları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve dini liderlerin katıldı-ğı töreni izleyen binler-ce soydaşa seslenen Başkan Altepe, barış ve kardeşlik mesajları ver-di. Başkan Altepe, "Biz bir bütünün parçalarıyız. Bizim hedefimiz sizin

mutlu olmanız. Türkiye ve Bulgaristan dost iki ülke olarak burada barışı ve huzuru oluşturacak. Biz yerel yöneticilere de bu oluşumda büyük görevler düşüyor. Cebel Günü'nü kutluyorum ve her zaman arkanızda ol-duğumuzu unutmamanı-zı istiyorum" dedi.

Törende söz alan di-ğer konuşmacılar da Bulgaristan'daki Türk toplumunun yaşadığı sorunlara dikkat çekti ve bu sorunların aşılması-nın iki toplumun dostluk

ve kardeşliği ile aşılaca-ğına vurgu yapıldı.

ŞAMPİYONLUK COŞ-KUSU

'Cebel Günü' kutla-malarına Bursaspor'un şampiyonluğu dam-gasını vurdu. Törende söz alan konuşmacılar, Bursaspor'un şampi-yonluğunu kutlarken, tören alanının ortası-na yerleştirilen devasa Bursaspor bayrağı da soydaşların hem Türki-ye hem de Bursaspor ile olan bağları güçlü olduğunu ortaya koydu.

Bursaspor'un futbol ta-rihinde yaptığı devrim, Türk nüfusunun yoğun olduğu Balkanlar'da da büyük bir sevgi ve coş-ku ile karşılandı. Başkan Altepe başkanlığındaki Bursa heyetini karşıla-yan gençler, meşale ve-maytaplarla ortalığı şen-lik alanına çevirdi. Bur-saspor formaları giyen gençler, ellerinde Bur-saspor flama ve bayrak-larla, 'Şampiyon Bursa' sloganları attı. Gençlere kısa bir konuşma yapan Başkan Altepe de, ba-şarının ardında yoğun bir disiplin ve çalışmanın bulunduğunu ifade etti. Bursaspor'un şampi-yonluğunun Balkan top-raklarında da olumlu etki bulmasının kendileri için büyük önem taşıdığını kaydeden Başkan Alte-pe, katkı koyan herkese teşekkür etti.

Cebel Günü kutlama-ları çerçevesinde ziyaret edilen Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Aziz, Mestanlı Belediye Baş-kanı Erdinç Hayrulla, Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer ve Eğridere Belediye Başkanı Resmi

Murat, Bursaspor atkısı takarak şampiyonluk heyecanına ortak oldu.

HEM ZİYARET HEM HİZMET

Başkan Altepe, Türk nüfusunun yaşadığı böl-gelere yönelik kültürel hizmetlerini de sürdür-dü. Daha önce başlatı-lan çeşitli restorasyon ve inşaat faaliyetlerini yerinde inceleyen Baş-kan Altepe, yeni talep-leri de dinledi. Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Altepe, "Soydaş-larımızın yaşadığı böl-geleri kendi şehrimiz gibi görüyoruz. Kurdu-ğumuz kardeşlik ilişki-leri ile karşılıklı işbirliği imkanlarını araştırıyo-ruz. İnsanımıza, kültü-rümüze sahip çıkılması anlamında burada ya-pacağımız çok iş var" diye konuştu.

Başkan Altepe, başta TİKA ile birlikte haya-ta geçirilen Cebel 19 Mayıs Meydanı olmak üzere Balkanlar'da pek çok yeni yatırımı başla-tacaklarının da müjdesi-ni verdi.

Kırcaali Haber

Yıl 1962 Stara Zagora (Eski Zara) istasyonunda inenler indi. Binenler bin-di. Türkçe konuşan yüzü nurlu yolcuların çoğal-ması bizi bambaşka bir âleme bıraktı. Kuzeyli, Tuna boylu. Tarihi Niko-pol (Niğbol) şehrinden olan bizlerin, tanımadı-ğımız bir vatan coğraf-yasına, Rodoplar’aydı yolculuğumuz. Ortalık kararmış, Kırcaali’ye ne zaman ulaşacağımızı bilmiyorduk. Tuna yalı-sını, Koca Balkan’ı arka-da bırakan tren, Trakya ovasında yeniden yola koyuldu.

Ben artık etrafı seyre-demiyor, yalnız ışıklar-dan geçtiğimiz yerlerin köy mü, şehir mi oldu-ğunu kestirmeye çalışı-yordum. Baştan elime aldığım kalemle, kâğıda arkada kalan istasyonla-rı kaydetmiş olarak yan tarafa bıraktım. Gönlüm-ce anılara daldım…

Razgrad öğretmen oku-lundan henüz mezun ol-muştum. Hocalarım beni çok seviyorlardı. Ben de onları. Hatta bazıları ile aramızda daha sıcak in-sani bağlar oluşmuştu. Onlardan biri de Türkçe öğretmenimiz Selahattin Osmanov’tu. Ders yılının sona ermesiyle bizler

köy ve kentlerimize, o da Kırcaali’li güzel Ayşe ile yuva kurup oraya yerleş-ti. İlle aramızdaki ilişkiler kopmadı. Aile dostu ol-duk. Kendisinin İl Eğitim Müdürlüğünde göreve başladığını öğrendik.

O y ı l la rda Kuzey Bulgaristan’da öğret-men artığı, Güneyde ise öğretmen kıtlığı vardı. Ailemizde, anne ve ba-bamla yan yana üçüncü bir öğretmen daha ye-tişmişti. Beraberce bir bölgede çalışabilmek hevesi hepimizin içine çöreklenmişti. Bizim ta-rafta bu imkânsızdı. Ne yol tutacağımızı düşü-nürken, aile dostumuz Osmanov yardımımıza koştu ve bizi Rodoplar’a davet etti. Sevincimiz sonsuz, kalbimiz coşu-yordu. Bagajı sıkıp yola çıktık. İçimizdeki bir an önce oralara ulaşma hevesi gittikçe artıyordu, fakat yol bitmek, tüken-mek bilmiyordu.

Böyle anılar peşinde koşup giderken, otur-duğumuz kompartma-na kondüktörün girme-si beni hatıralarımdan ayırdı. Biletlerimizi istedi, yokladı. Demek vardiya değişmiş, bu başka bi-riydi. Ona:

“Kırcaali’ye ne zaman

ulaşırız? Daha çok var mı?” Diye sorduk.

Telaşımızı sezen kon-düktör güzel Türkçesiy-le:

“Gelin benimle.”Dedi.Arkasına takıldık. Bizi

geri ki kompartmanlar-dan birine yerleştirdi. İçeride genç, güzel ve güleç bir bayan oturu-yordu.

“Tanışın. Bu hanım ünlü türkücümüz Kadriye La-tifova. O da Kırcaali’ye gidiyor, sizlere yardımcı olur.” dedi. Kendi ismi-nin de Ferhat olduğunu söyledi.

Biz, Kadriye Latifova’nın türkülerini zevkle dinle-yen, ona hayran olanlar-dandık. Bu ne güzel bir rastlantıydı! Onu böyle hiç beklemediğimiz bir an ve mekânda görü-verince heyecanlandık. Konuşmaya başladık.

Kendimizi, niyetimizi anlattık. Destek bulduk. Sıcaklığı, tatlı sözleri, güler yüzü bizi hemen büyüledi, yüreğimizin çarpıntısını sakinleştirdi. Yol ezginliğimiz uçtu git-ti. Uzayıp giden tren yol-ları hiç bitmese de, bizi bu tatlı sohbetten ayır-masa düşüncesi doğdu içimizde. Her yolun bir başı ve bir de sonu ol-duğu için, bizim yolculuk da hiç anlamadan bitmiş ve Kadriye ablanın o ka-dife sesi ile:

“İşte Rodoplar’ın baş-kenti Kırcaali’ye gedik.” Demesiyle yerimizden kalktık.

Beraberce gece karan-lığında istasyona indik. Babam biraz telaşla:

“Buralarda, yakınlarda otel var mı acaba?” Diye sordu Kadriye ablaya.

O hemen atıldı:

“Ne oteli yahu? Katiyen olmaz! Bu akşam benim misafirimsiniz. Sizi otele salmam.” Dedi.

Ne kadar itiraz etsek de söz geçiremedik. Biz-leri yanına katıp, şimdiki otogara yakın bir apart-manda bulunan dairesi-ne götürdü.

O akşam derken, işle-rimizi yoluna koyana ka-dar, bizleri daha birkaç gün evinde konuk etti.

Beraber olduğumuz anlarda ev sahibinin yüzünden gülücükler hiç eksik olmadı. Bizleri türküleriyle Rodoplar’a, bura insanlarının sı-caklığına, köylerinin ve kentlerinin güzelliğine ait verdiği bilgilerle avuttu. Gönüllerimizde kuzey rüzgârı değil de, hep ılık ılık güney rüzgârı estir-di. Sonunda, bu huzurlu aile ortamından, gönül rahatlığı ile birbirimize öpücükler hediye ede-rek ayrıldık. Fakat “Alla-ha ısmarladık” demedik. Asıl dostluğumuz ondan sonra sürdü.

Ölüm “geliyorum” di-yerek gelmiyor. Hiç bek-lemediğimiz zamanda Rodoplar’ın bülbülünü aramızdan yitirdik. Bizleri bıraktı, üzdü. Aramızdan ayrıldı, fakat kalbimizden asla. Çünkü o her şeyiy-

le gönlümüzde taht kur-muş, orada ebedi yerini hak etmişti.

Aradan neredeyse ya-rım asır geçti. Biz Kuzey-liler Güneyli olduk. Bu arada birçok dostluklar kurduk, dostlar kazan-dık. Bu yakınlıklarımızın zirvesinde hala, o rast-lantı eseri kurulan, dost-luk anıları yerini koruma-ya devam ediyor. Yıllar o büyük kalpli insana karşı duyduklarımızdan hiçbir şey götürmedi. Çünkü o emsalsiz güzelliği ve eş-siz sesi dışında, bu çok zeki, sıcakkanlı, hoş gö-rülü ve cana yakın kadını anlatmak değil, yaşamak gerek. Biz ailece, bu bü-yük insanla kurduğumuz yakınlık şerefine nail ol-duğumuz için kendimizi şanslı sayıyoruz.

Ne zaman şehir parkı, tiyatro binası önünden geçsem, oradaki anıtı önünde saygıyla duru-rum. Böylece, o şahane insana, sonsuz sevgi ve gönül borcumu ifade et-miş olurum.

Kadriye abla benim için unutmadığım, unu-tamadığım ve unutmak istemediğim değerli in-sanlardan biridir.

Ve bu hep böyle kala-cak! Aygül Gavazova

Kadriye Latifova’nın 82. doğum yıldönümüBir Yolculuk Anıları

Page 4: Kırcaali Haber · 2011-10-27 · bu yüzden Bulgaristan Cumhuriyetinde Müslü-man topluluğu onu hiçbir zaman kendi önder ve temsilcisi olarak müsa-ade etmeyecektir. 6. Nedim

4 26 Mayıs 2010 Kırcaali Haber Sayfa

SİPARİŞ İÇİN TELEFON0361 / 66724

Geleneksel Türk ve Bulgar YemekleriGSM: 0887808898

Balkanlar’da geçen hafta

Yunanistan Başbakanı Georgios Papandreu ve Yunan işadamları ve diaspora girişimcileri-nin bir araya geldiği toplantıda yatırım olanak-ları görüşüldü. Ekonominin gelişmesi açısından Yunanistan’ın sahip olduğu öncelikler üzerinde duran başbakan, tarım, gıda sanayi, turizm ve yenilenebilir kaynaklara ağırlık verdi. Uluslararası ve Avrupalı diplomatlar, BM Gü-

venlik Konseyinin yeni kararnamesinin, Lahey Uluslararası Mahkemesinin görüşü temelinde Kosova’nın statüsüne dair yeni görüşmelerin ve de Kosova’nın bölünmesinin imkansız oldu-ğu açıklamalarında bulundu. AB içinde EULEX misyonu aracılığı ile Kosova’nın statüsü konu-sunda tarafsız politika izlenmesinin ve Priştine İstikrar ve AB’ne katılım sürecinin özel mekaniz-masının Brüksel politikasının temelinde kalması gerektiği görüşü hakimdir. İstikrar sağlayacak olan çözümlerden biri, kuzey Kosova’daki Sırp-lar için gerçek özerklik ve anklavlardaki Sırplar’a çok daha güvenli statünün sağlanması olabilir, ancak bu konuda Belgrad’ın izleyeceği politika çok önemlidir. Slovenya’da Nisan ayı itibari ile ortalama gayri

safi maaşın 1500 avro olduğu bildiridli. Bu ra-kam Mart ayına kıyasla yüzde 4,7, geçen yılın Nisan ayına kıyasla ise yüzde 5,2 oranında artış arzediyor. Nisan ayında ortalama safi maaşın tutarı ise 967 avro. Nisan ayında ödenenen üc-retler, ödenen saat sayısındaki artış ve asgari maaşa yasa ile getirilen zamdan dolayı arttı. Slovenya’da bu yılın Mart ayında temel gıda maddeleri yüzde 1 oranında pahalılaştı. Enflas-yon rakamı da yine aynı oranda oldu. Romanya’da bütçe harcamalarının kısıtlanma-

sı amacı ile getirilen sert önelmelerden dolayı Bükreş’te hükümet ve cumhurbaşkanlığı binaları önünde yeni protesto gösterisi yapıldı. Göste-riciler, hükümetin istifa etmesini istedi. Bükreş, Uluslararası para Fonu IMF önünde bütçe har-camalarının azaltılması ve bütçe açığının 2010 yılında yüzde 6,8’e indirilmesi yönünde taahhüt üstlendi. Buna karşın geçen yılda İMF, AB ve Dünya Bankası tarafından Romanya’ya sağ-lanan desteğin 20 milyar avro tutarındaki yeni dilimi ülkeye verilecek. Bütçe harcamalarının kısıtılanması bağlamında devlet memurlarının maaşları yüzde 25 oranında aazaltılacak, emek-li aylıkları ve işsiz destek ödemeleri dahil tüm sosyal ödemeler de yüzde 15 oranında kısıtla-nacak. Avrupa Komisyonu genişlemeden sorumlu üye-

si Stefan Füle, Bosna Hersek vatandaşlarına hi-tap ederek onların geleceğinin AB içinde oldu-ğu ve birliğe katılımın uğruna çalışmaya değer büyük bir hedef olduğununu vurguladı. Avrupa Komiseri, Bosna vatandaşlarına ülkenin birliğe katılmasından önce bile üyeliğin sağladığı avan-tajlardan yararlanabilecekleri teminatını verdi. Füle, üyelik hazırlıklarının ekonomi, adalet ve eğitim alanlarında büyük sayıda reform yapıl-masını gerektirdiğini kaydederken üye ülkelerin sahip oldukları deneyimin bu reformlardan her birinin vatandaşların yararına olduğunu göster-diğini de belirtti. BNR

duğumu bildiklerine rağ-men, Doğan’ın bugün burada ne aradığını ve buradan çıkacak mesa-jın ne olduğunu anla-maları gerekmektedir.” Başkan Doğan, Türkiye Cumhuriyeti’nden ge-len değerli misafirlere de burada bulunma in-celiğini ve fedakarlığını gösterdikleri için teşek-kür etmeyi ihmal etmedi. Ardından çok anlamlı bir şekilde Kırcaali’nin gene-tiği ve dünyadaki genetik kodlarla ilgili esprili ve şaka görünümlü atıflara girişti. ”Cebel bir genetik koddur, Kırcaali’nin ken-disi bir genetik koddur. 20 yıldan fazla haya-tım Kırcaali’yle bağlıdır. Bu ilişkimin başında Kırcaali’ye soğuk ve ki-şiliksiz yaklaşıyordum. Ama tanımaya başladık-tan sonra, meydana bir-çok sualtı tabakaları çıktı ve benim gözlerim açıldı. Kırcaali yedi ilçenin bir birleşimidir. Benim için bu ilçede yaşayan insan-ların karakter yapılarını yakalamak, bu karakter-lere aşılanmış değerleri anlamak, farklılıklarını ve birleştirici unsurları tespit etmek çok önem-liydi. Buradan elde etti-ğim sonuçlar gelecekte yürütmüş olduğum si-yasi faaliyetlerde bana çok yardımcı oldular.

Sanırım bu haberciler için yeni bir haber ola-cak. Sen git farklı olan bu yedi karakteri birleş-tir! Bu Kırcaali için çığır açan bir olaydır. Cebel ve Kırcaali genleri o ka-dar güçlü ki, Türkiye’nin her yerindeler. Bursa, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya’dalar ve son üç bucuk yıldır da Avrupa’ya öyle bir ilerleyip dağıldı-lar ki, hiç kimse onları

oradan çıkaramaz. Bu gen her yerdedir, Belçi-ka, İspanya, Almanya, Fransa hatta eminim ki, bu genden Kuzey Amerika, Kanada, Rus-ya ve Çin’de de vardır. İşte buna büyük bir gen, güçlü bir gen denir!” Çıt sesi çıkmayan meydanı dolduranlara da ilk baş-larda Hak ve Özgürlükler Hareketini kurarken, ku-

rucuların “hak ve özgür-lükler olmazsa demok-rasi de olmayacağına” inandıklarını hatırlattı. Ve her kim ki, haklara ve özgürlüklere saldırırsa, o ki demokrasinin temel hakkını çiğnediğine dair hesap vermesi gerektiği söyledi. Ülke yönetimin-de de tecrübeli oldukla-rını şöyle dile getirdi : “8 yılda çok ciddi bir şekil-de ülkeyi yönetmeye de öğrendik. Öyle bir durum

oluştu ki, bizsiz iyi, ama bizimle olan dönemden daha kötü. Evet, HÖH olmadan kötü, ama her-kes bu gerçeğin farkına varıyor ki, HÖH olmadan işler yürümüyor, ülke yö-netilemiyor. Belli bir za-man sonra herkes çok açık bir gerçeğin farkına vardı. Eğer, HÖH kötüy-se o zaman “Kötülük gel, çünkü sensiz daha da

kötü!”diye düşünmeye başladılar.” Başkan Do-ğan, Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin ülkedeki en tecrübeli parti olduğunu da kıvanç dolu bir biçim-de anmadan geçmedi. İnce bir espriyle mevcut ülke yöneticilerine gön-derme yapmayı şu söz-lerle yaptı: “Hangi kuvvet gösterisini yaparlarsa yapsınlar, hangi cesareti sergileyeceklerse sergi-lersinler hiç kimse hak ve

özgürlüklere saldırmaya düşünemez. Düşünse dahi, o anda gerekli dü-zeltmeyi yapmış olması gerekiyor. Eminim ki, bu kasırga da geçecek, sel-den sonra kumlar kalır.” Ahmet Doğan, güçlü ola-bilmemiz için her zaman-kinden fazla birliğimizi ve beraberliğimizi muhafıza etmeye çağırdı.

İsmail KÖSEÖMER

Ahmet Doğan: “Eminim ki, bizsiz Bulgaristan zor yönetilir”

SDS: Valiler halk tarafından seçilsinDemokratik Güçler

Birliği (SDS), valilerin de aynı belediye baş-kanları gibi halk ta-rafından seçilmesini istiyor. Mavilerin lideri Martin Dimitrov’a göre, bu durum Bulgaristan’ı bölgelere göre şekil-lendirir ve buradan da Avrupa Birliği fonları paralarının alınabil-

mesini kolaylaştıra-caktır. Dimitrov’a göre, yerelleşme (yerinden yönetim) krize karşı alınacak çok başa-rılı bir önlem olabilir. Dimitrov bu fikrini şu sözlerle savundu: “Bu bağlamda, bölge yö-netimi seçmenin dışın-da, SDS bireylerden alınan gelir vergileri-

nin bir kısmı da bele-diyelerde kalmalarını öneriyor. Belediyelerin daha fazla sorumluluk alabilmeleri için daha fazla finansal kaynak-lara sahip olmalıdır.”Belediye yönetimleri

tarafından olumlu kar-şılanan diğer bir SDS önerisi de belediye mülk satışlarından

elde edilen kaynakla-rın sadece tadilat için kullanılabilme kısıtla-masının kaldırılması-dır. Buradan gelecek kaynakların da fonk-siyonel faaliyetlerde, sağlık ve eğitim alan-larında kullanılabile-cek denilmektedir.

KH

1. Sayfadan devamı

Page 5: Kırcaali Haber · 2011-10-27 · bu yüzden Bulgaristan Cumhuriyetinde Müslü-man topluluğu onu hiçbir zaman kendi önder ve temsilcisi olarak müsa-ade etmeyecektir. 6. Nedim

5 26 Mayıs 2010 Kırcaali Haber Sayfa

Darıca'dan Koşukavak'a dostluk köprüsü Gebze-Darıca Balkan

Türkler i Derneği ’nin davet iy le g i t t iğ imiz Bulgaristan’da Darıca ile Bulgaristan’ın Koşu-kavak ilçesi arasında imzalanan dostluk ve kardeşlik imza törenine katıldık. 1989 yılında zo-runlu göç belgeseli ile ilgili araştırma yaptım. Darıca Belediye Başkanı Sayın Şükrü Karabacak ve Koşukavak Belediye Başkanı Bayan Sebihan Kerim Mehmet kardeşlik imza protokolünü takip ettim. Beni bu geziye Gebze Darıca Balkan Türkleri Dernek Başka-nı Rıfat Yakupoğlu da-vet etti. Gebzeli işadamı Bursa Turizm’in sahibi Hasan Hacıoğlu’nun son model otobüsüyle Darıca’dan yola çıktık

Darıca’dan başlayan yolculuğumuza 13 Ma-yıs Perşembe günü Ka-pıkule Sınır Kapısından girdik. Mezarı Gebze’de bulunan Çoban Mustafa Paşa’nın kurduğu Svi-lengrad (Mustafapaşa) köprüsünden Harmanlı şehrine ve buradan da Hasköy’e geldik.

Hasköy ’den sonra Osmanlı Akıncı Beyi Osman Baba türbesini ziyaret ederek, Kırcaali bölgesine geçtik.

Adını yine bir Akıncı beyi Kırcaali’den alan, Kırcaali Belediye Baş-kanı Hasan Aziz Darıca heyitini kapıda karşılaya-rak bizlere Kırcaali ile il-gili önemli bilgiler verdi.

Kırcaali tam bir Türk şehri. Kırcaali Müzesini

geziyoruz. Kırcaali Müf-tüsüyle görüşüp, Akıncı Beyi Kırcaali’nin türbesi-ni ziyaret ettik.

Rodop dağlarından gelen Arda Nehri üze-rinde Kırcaali’ye hakim

bir tepede yemek yedik-ten sonra Mestanlı’da konakladık. Mestanlı 89 göçünde çok büyük bir darbe yemiş. Burada bir çok kişi şehit olmuştu.

KOŞUK AVAK İLE KARDEŞLİK ANLAŞ-MASI

Ardından Darıca’nın kardeş şehir olarak protokol imzaladığı Koşukavak’a geçerek Darıca ve Koşukavak kardeş şehir Protokolü imzalandı. Koşukavak’ta bizleri mehteran takımı, Türk ve Bulgar Halk oyunlarıyla karşıladılar.

Koşukavak Belediyesi önündeki meydanda al-kışlarla karşılanan Darı-ca heyeti burada yöresel

kıyafetler eşliğinde sunu-lan halk oyunları gösteri-lerini izledi.. Daha sonra imza töreni için belediye binasına geçildi. Duy-gulu anların yaşandığı imza töreninin ardından

salondakilere kısa bir konuşma yapan Koşuka-vak Belediyesi Başkanı Bayan Sebihan Kerim Türkiye’den bir şehrin kendilerine uzattığı dost-luk elini tutmaktan duy-duğu memnuniyeti dile getirerek, “bu protokolün gerçekleşmesinde eme-ği geçen herkese teşek-kür ediyorum. İnanıyo-rum, ki Darıca ile güzel paylaşımlarımız olacak. İki şehrin arasında her alanda güzel projeler ortaya çıkacağına inan-cımız tam. Burada ya-şayan vatandaşlarımız adına hepinize teşekkür ediyorum” diyerek pro-tokol için Koşukavak’a gelen herkese teşekkür

etti.B a y a n S e b i h a n

Kerim’in ardından söz alarak duygularını dile getiren Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karaba-cak da Darıca’nın ilk kez

yurt dışından bir şehir ile Kardeş Şehir Protokolü imzaladığını söyleyerek, her konuda olduğu gibi tarihi varlıkların ve kül-türel mirasın korunma-sı ve restorasyonu gibi konularda Koşukavak Belediyesine destek ola-caklarını söyledi.

S ay ın K a r abac ak Darıca’dan selam getir-diğimizi söyleyerek, Ha-ziran ayında düzenlene-cek Şehirler ve Kültürler Kaynaşması Festivaline davet etti.

Konuşmaların ardından yapılan protokolle iki şe-hir arasında karşılıklı menfaate dayalı kültür, sanat, eğitim, bilim tek-noloji, sosyal etkinlikler,

itfaiye ve acil yardım, kentleşme, çevre, sağlık ve turizm alanlarında iş-birliğini içeren protokole imza atıldı..

Kardeşlik töreninden sonra belgesel çekmek için Rodop Dağlarıdan yola çıktık. Gebze Darı-ca Balkan Türkleri Der-neği Başkanı değerli dostum Rıfat Yakupoğlu, şair ve yazar Süleyman Adalı ile yolculuk ederek, Yunuslu köyü bölgesin-de Yazar merhum Os-man Erendoruk’un evini ziyaret ettik. Daha sonra Rıfet Yakupoğlu’nun do-ğup büyüdüğü köy olan Gazallar köyüne gide-rek doğduğu evi gezdik. Köyler ıssız, virane, ba-kımsız. Köyde mezarlığı ziyaret edip, Fatihalar okuyarak köyden ayrıl-dık. Cuma günü Filibe’ye geldik.Filibe muhteşem bir şehir. Osmanlı San-cak merkezi.

Filibe Başkonsolosu ile telefonla görüştük. Bura hakkında bilgi aldık. Bu-rada çekimler yaparak Pazar günü Filibe Tica-ret Fuarını ziyaret ettik. Fuarda deyim yerindey-se in cin top oynuyor. Bulgaristan’ın ekonomi-sinin ne durumda oldu-ğunu bizlere gösteriyor.Yunanistan’daki ekono-mik kriz buradada hisse-diliyor. Bulgaristan eko-nomik krizden oldukça etkilenmiş görünüyor.

B u r a d a n s o n r a Hasköy’den Edirne’ye girdik. Edirne’de çekim-ler yaptık. Selimiye Ca-miini gezdik.

Edi rne’den ayr ı l ı r-ken Şamp iyon luğu Bursaspor’a kaptıran Fenerbahçe taraftarla-rından bazıları otobüsü-müze taşlı saldırıda bu-lundu. Basın tarafından birazda abartılan bu olay aslında o kadar da üs-tünde durulacak bir olay değildi. Çünkü Darıca ilk defa yurtdışından bir yer ile kardeş şehir protoko-lü imzalamıştı. Asıl gün-deme taşınması gereken buydu. Ancak olmadı.

20 sene önce savaşın eşiğine gelen Türkiye-Bulgaristan şimdi kardeş şehirleri oluyor. Bu çok önemli. Bulgaristan’dan zorla çıkartılan Türkler şimdi Bulgaristan’a iş adamı olarak dönüyor-lar. Bulgarlar yıllar önce Türkleri asimile etmek istemiş ve Türkler’de bunu kabul etmediği için yerlerinden, yurtlarından ayrılmış, herşeylerini bı-rakarak Türkiye’ye sığın-mıştılar. Şimdi Türkiye’ye gelenler in çoğunun durumu çok iyi. Ancak Bulgaristan’ın ekonomi-si çökmüş durumda. Bul-garistan Türkleri sürme-seydi belki de çok farklı bir konumda olacaktı.

Bulgaristan hakkında daha yazılması gereken çok şey var. Ancak bu-günlük burada bitiriyoruz. Bizleri bu güzel geziye davet eden sayın Rıfat Yakupoğlu’na ve Darıca Belediye Başkanı Sayın Şükrü Karabacak’a te-şekkür ediyorum.

İsmail Kahraman

Meclis Başkanı Tsetska Tsaçeva, Belediyelere yapılan kasıtlı denetimlere karşı imza listelerini kabul etti

19 Mayıs 2010 tari-hinde Meclis Başka-nı Tsetska Tsaçeva, “Normal İş Ortamı – Güçlü Bölge Yöne-timi” başlığı altındaki ve Kırcaali ilçesindeki belediye idarelerine yapılan kasıtlı dene-timlere karşı imza kampanyasını düzen-leyen Kamu İnisiyatif Komitesi Başkanı Ni-yazi Şakir’i kabul etti. Niyazi Şakir, on gün içerisinde toplanan 53 400 imza dosyalarını Başkan Tsaçeva’ya sundu. Daha sonra Meclis’te basın men-supları önünde Niya-zi Şakir: “Meclisteki gruplar arasında diya-

log olması gerekiyor, aksi takdirde kaybe-denler sadece Kırcaa-li vatandaşları olacak.”

dedi.Bu konuyla ilgili Niya-

zi Şakir örnek olarak Kırcaali Valisi tarafın-

dan durdurulan 17 mil-yon Leva değerindeki üç projeyi örnek verdi.Niyazi Şakir daha:

“Siyasi çatışmaların bedelini bizler ödüyo-ruz.” dedi. İmza kampanyası

HÖH’nı temsil eden Millet Vekili Yanko Yankov tarafından da desteklendi.20 Mayıs 2010 tari-

hinde ise imza dosya-ları Bulgaristan Cum-hurbaşkanı Georgi Pırvanov, Başbakan Boyko Borisov ve Ulu-sal Kamu Denetçisi Ginyo Ginev’e sunu-lacak. Kırcaali Haber

Page 6: Kırcaali Haber · 2011-10-27 · bu yüzden Bulgaristan Cumhuriyetinde Müslü-man topluluğu onu hiçbir zaman kendi önder ve temsilcisi olarak müsa-ade etmeyecektir. 6. Nedim

6 26 Mayıs 2010 Kırcaali Haber Sayfa

Deliormanlılar da “Yeter Artık!” dediler20 Mayıs 1989’da Delior-

manlılar da “Yeter Artık!” de-diler ve protesto yürüyüşlerini başlattılar. Şumnu sancağı-nın Yusufanlar, Şarvı, Davul-cular, Saltıklar, Çoban Nasıf, Nasufçular, Emberler yürü-yüşe çıktılar. Kent merkezine toplandılar. Arkadan gelenler kent meydanını doldurdular. Kısa ve özlü konuşmalardan sonra iki öğrenci şiir okudu. Meydanda Türkçe konuştuğu için ceza ödemiş, Bulgarca bilmediği için hastaneden kovulmuş ve daha yüzlerce hor görülmüşler bu durum karşısında heyecanlandılar.Bu kalabalık Emberler’den

Rasın lar ’a, oradan da Çufallar’a vardı. Yine kısa bir konuşmadan sonra yola çıkıldı ve Bohçalar (Kaolino-vo) kentine doğru ilerlediler. Gizli polis de uyumuyordu. Emberler’de daha takibe baş-landı. İtfaiye arabaları geldi-ler, ancak müdahale etme-diler. Havada helikopter sü-rekli tur atıyordu. Aydoğdu’da iken Razgrat plâkalı arabalar gördük. Bohçalar’a doğru yön alıyorlardı. Yaşlılardan, çocuklardan, kadınlardan oluşan bu kalabalık kol kola kilitlenmiş birlikte hareket ediyorlar, hep bir ağızdan “Osman Paşa Marşı”nı söy-lüyorlardı. “Ünü büyük Os-man Paşa” dizeleri bereketli, düz tarlalıkları inletiyordu. Kalabalık arada bir meşe or-manlarına dalıp çıkıyorlardı. Deliorman’ı, Güney Dobruca köylerini marşımız zulme kar-şı koymaya çağırıyordu.Bir ara polis ve asker yolu-

muzu kesti. Kent merkezine girmemize izin vermiyorlar-dı. İsyancılar yolu bıraktı-lar, tarlalar içinde yürümeyi sürdürdüler. Tekrar yola çı-kıldı. Uyarı sesleri duyuldu: “Birbirinizden ayrılmayın!”, “Kadınları, çocukları ortaya alın!” Bir süre daha böylece yürüdük. İlerledik. Bizi böl-mek için bir tank kalabalığın arasına daldı. Millet taşlarla tanka saldırdı. Tankın çelik yüzüne çarpan taşlar acayip sesler çıkartıyordu. Sanırsın taş yağmuru yağıyordu.Kalabalıktan bir grup, polis

çemberini yardı. Kent mer-kezine yürüdüler. Gerisi sö-küldü. Bohçalar’ın merkezi doldu taştı. Mitingde Bedriye Osmano-

va adında bir kız tüm Bulga-ristan Türklerinin isteklerini açık bir şekilde ortaya koy-du. “Adlarımızın iadesini istiyo-

ruz,” dedi. “Türkçe konuşmak yasağı kaldırılsın, baskılar

sona erdirilsin,” dedi. Bu isteklerin sıralandığı

anlarda özel ekipler yürü-yüşe çıkanlardan bazılarını tutuklayıp, yakındaki orma-na götürmüşler ve işkence etmişler.Kuzey Bulgaristan’da yü-

rüyüşler ertesi günlerde de

sürdü.21 Mayısta Mahmuzlu’da

yürüyüşlere gidildi. Burada 4 şehit verildi. 22 Mayıs'ta Razgrat şehrinde halk sokak-lara çıktı. Çevre köylerden de gelenler oldu. Aralarında ünlü pehlivan Osman Durali de bulunuyordu. Yine 22 Ma-yısta Akkadınlar’da (Dulovo) protesto yürüyüşüne çıkıldı. Çukurköy’de (Yasenkovo), Bıyıklı’da (Bortsi) ve çevre köylerde Köklüce’ye (Ve-nets. S.K.) kadar uzayıp gitti bu isyanlar. 24 Mayısta Terbi-köy (Kapitan Petko) halkı da mey¬danlara çıktı. Bu köye yakın Şeytancık (Hitrino) köy-lüleri de acıları sokağa çıka-rak dile getirdiler... Şeytancık mitingi çok kalabalıktı.23-24 Mayısta Razgrat ilinin

Ezerçe köyünde millet ayak-landı. İki genç şehit edildi: Sezgin Karaömer ve Ahmet Buruk. Onları tabancasıyla öldüren Razgrat savcısıydı. 27 Mayısta aynı ilin Torlak köyünde binlerce insan mey-danlara, yollara döküldüler. Köy tanklarla, polislerle sa-rıldığı halde yürüdüler: “Biz Türküz!” diye slogan attılar. Haklarını geri istediler.Bu protesto mitingleri 29

Mayısa kadar sürdü. Onlarca insan şehit edildi. Yüzlercesi yaralandı. Binlercesi sürgü-ne gönderildi veya hapislere tıkıldı. İsyan etmeyen halk is-yan etti, çünkü dokunulmaz hakları ellerinden alınmış, hiçbir şeye hakkı olmayan köle durumuna düşmüşler-

di.Aynı yılın sonunda totaliter

rejim çöktü. Rejim değişti. İnsanlar biraz olsun nefes aldılar.

BASKILAR MİLLETİ UYANDIRDI

Millî Türk azınlıklarına bas-kılar bir plân çerçevesinde yapılıyordu. Gün oldu okul-lar kapatıldı, gün oldu din yasaklandı. Dil önce Çinge-ne çorbasına çevrildi, sonra yasaklandı. Camiler kontrol altına alındı. İmamların sayısı sınırlandırıldı. Ardından millî kıyafetler yasaklandı, sünnet yasağı uygulamaya konuldu. Azınlıklar bir demir çembere alındılar.Önce Çingenelerin, Pomak

Türklerinin adları Slavlaştı-rıldı. Türklerin adları da silah zoruyla, ordu gücüyle değiş-tirildi. Cezaevleri, kamplar doldu taştı. Daha çok Türk gençlerini Türksüz Bulgar köylerine sürgüne gönder-diler. Bunlara hep sabrettik, katlandık. Bir gün isyan et-tik.

Hâlimiz ne olacak diye dü-şünen gençlerimiz yok değil, vardı da...Razgrat şehrinde bir grup

Türk aydını gizli bir örgüt kurma girişiminde bulundu-lar. Üyeleri Türk köylerine dağıldılar, BMT’ye yazdıkla-rı şikâyet mektubuna imza

toplamaya başladılar. Tabiî, yakalandılar. 17.9.1963’te Razgrat’ta duruşmalar ka-palı kapılar ardında yapıldı. Devleti yıkma, karşı pro-paganda yapma suçundan yargılandılar. Komünist Par-tisi adına konuşan Ahmet Hüseyinov dedikleri (Parti Merkez Komitesinde görevli) gençleri nankörlükle suçladı. Parti Türk halkının haklarını veriyor, dedi. İsyan edenler için “Türk halkı adına” idam istedi. “Türkçe okumuşsun Bulgarca okumuşsun, Türk veya Bulgar adı verilmiş ne önemi var, ne fark eder ki? Hep insan adı...” diye “adale-ti” savunmuştu.Bulgaristan Türklerine ya

muhtariyet, ya da Türkiye Cumhuriyeti’ne göç hakkı tanınmasını isteyen ve örgüt

kuran bu mühendis ve öğret-men kardeşlerimiz (Ebazer ve Mehmet Hasan) 5’er yıla mahkûm edilmişlerdi.Bu olay tüm memlekette

duyulmuştu. Gurur veriyor-du insana ve bizi uyanmaya, direnmeye teşvik ediyordu doğrusu. Komünistler, azın-lıklara soykırımı uyguladıkla-rını herkes anlamıştı sanki. İçten bir direniş başlamıştı. Eski Balabanlar (Vazovo) kö-yünden bir grup genç galeya-na gelmişlerdi. Demir Baba Tekkesinde her yıl 2 Ağus-tosta Deliorman’dan halk adak kurbanlarını keserler, eğlenirlerdi. Bu geleneksel-leşmiş bir buluşma yeriydi. Bu kalabalığı fırsat bilerek yukarıda adı geçen köyden gençler ulu bir ağaca ay yıl-dızlı Türk Bayrağı çekmişler, halkı heyecana getirmişlerdi. Halk bu olaya hem sevinmiş, hem de için için üzülmüştü. Yakalanırlarsa bu gençleri ne beklediğini herkes pek iyi biliyordu. Bu olay şu mesajı veriyordu: “Biz varız, Türküz, uyumuyoruz, Türkiye’ye bağ-lıyız”... Demir Baba Türbesinin eski

hâli (Sboryanovo). Macar bi-lim adamı Kanits’e göre, tek-ke 1490 yılında yapılmıştır. Aylar süren bir araştırma,

soruşturmadan sonra bu fe-dailer yakalandılar. Yargılan-dılar 20’şer yıla mahkûm edil-diler. Korkmayan bu gençler halkın gözünde bir nevi kah-raman oldular. Herkesce se-vildiler, alkışlandılar.Tabiî, Bulgar hükûmeti bir-

çok “önlem” almıştı. Bun-lardan biri de bundan böyle Türklerin Tekkeye gelmeleri, kurban kesmeleri yasaklan-mıştı. Bu yasak 1963’ten 1990’a kadar sürmüştü. Yol-lara polisler dikilmişti. Tekke-de kuş bile uçurtmuyorlardı.Tekke ziyaretlerinin yasak

kapsamına alınması, Türk halkını çok huzursuz etmişti. Yasaklardan çıkacak yol yok-tu. Doğduğumuz topraklarda köle gibi yaşamanın acısını çekiyorduk. Sofya Elçiliğine, Burgas ve Filibe Konsolos-luklarına Bulgaristan’ın her köşesinden binlerce dilekçe sunuldu. Neydi dilekçelerin özü? “Türkiye, bizi bu cehen-nemden kurtar!” demekti.Tabiî, bu dilekçelerden so-

nuç alınamadı. Komünist re-jim, sosyalizm için göç olayı kötü propaganda olur, korku-suyla buna izin vermedi. Aynı zamanda Bulgarlara toprağı işleyecek, inşaatlarda çalışa-cak ucuz işçi de lâzımdı.www.eskicumaturkleri.blogcu.com

Şumen ili Pristoe köyündeki şehitler anıtı önünde saygı duruşu.

Demir Baba Tekkesi

Page 7: Kırcaali Haber · 2011-10-27 · bu yüzden Bulgaristan Cumhuriyetinde Müslü-man topluluğu onu hiçbir zaman kendi önder ve temsilcisi olarak müsa-ade etmeyecektir. 6. Nedim

7 26 Mayıs 2010 Kırcaali Haber Sayfa

ОБЩИНА ЧЕРНООЧЕНЕ НАГРАДИ ПЕДАГОЗИПо случай 24 май - Деня на славянската писменост, българската просвета и култура с тържествена церемония, за постигнати добри резултати в учебно-възпитателния процес бяха наградени 14 педагози от училища и детски градини от Община Черноочене.На тържествената цере-мония присъстваха ръ-ководството на Община Черноочене, директори на училища, детски градини и учители. Те бяха поздравени от Кмета на общината Айдън Осман, който връчи парич-ните награди. „Вашият труд е от изклю-чителна важност и въпреки трудностите Ви призовавам да работите все така упо-рито и вдъхновено” - с тези

думи Кмета на Общината Айдън Осман се обърна към учителите. Той под-черта, че Общината и за напред ще продължава да подобрява условията, в ко-ито се осъществява учеб-но-възпитателния процес.

Награди за принос към развитието на образовани-ето в общината получиха:1. Тодор Симеонов Нинов - директор на ОУ „Н. Й. Ва-пцаров с. Бели вир;2. Сезгин Мехмед Местан - директор на ОУ „Н. Й. Ва-

пцаров с. Лясково;3. Зюхра Рамадан Рамис- старша детска учителка в ЦДГ „Първи юни” с. Кому-нига;4. Елмаз Юсеин Апти - старша детска учителка в ЦДГ „Знаме на мира” с. Черноочене;5. Мения Халибрям Осман - старша учителка в СОУ „Хр. Смирненски” с. Черно-очене;6. Себахат Мехмед Осман -старша учителка по химия в СОУ „Хр. Смирненски” с. Черноочене;7. Яна Николаева Делчева - старша учителка в СОУ „Хр. Смирненски” с. Черно-очене;8. Севдане Севитин Юмер – учителка по български език в ОУ „Хр. Ботев” с. Габрово;

9. Валя Димитрова Ман-дова - старша начална учителка в ОУ „Хр. Ботев” с. Габрово;10. Назиле Кадир Рамадан - старша начална учителка в ОУ „Н. Й. Вапцаров” с. Лясково;11. Неврие Шабан Байрам – старша учителка в ОУ „Н. Й. Вапцаров” с. Бели вир;12. Сеферие Байрамова Мехмедалиева – старша учителка в ОУ „В. Левски” с. Комунига;13. Теньо Николов Карно-батов -старши учител по български език в ОУ „Й. Йовков” с. Житница;14. Гюлназ Хасан Бекир - старша учителка по мате-матика в ОУ „Н. Й. Вапца-ров с. Паничково. Исмет Исмаил

ОТЛИЧИЕ ЗА КМЕТА НА КЪРДЖАЛИСтатуетка и грамота „За

регионален принос в разви-тието на сестринството„ по-лучи кметът на община Кър-джали инж. Хасан Азис на тържество по случай 12-ти май - Международен ден на сестринството. Призът беше връчен на 20 май 2010 г. в гр. София, хотел „Дедеман Принцес", зала „Диамант" от проф. д-р Станка Маркова, председател на УС на Бъл-гарската асоциация на про-фесионалистите по здрав-ни грижи. Отличието се присъжда за заслугите му към Регионалната колегия на професионалистите по здравни грижи. Кърджали е първата и засега единстве-на община в страната, която получава подобна награда. Предложението е от пред-седателя на регионалната

колегия на асоциацията в Кърджали Росица Генчева.

Инж. Азис благодари за отличието, пожела здраве и успехи на професиона-листите по здравни грижи

и се ангажира и в бъдеще общината да подкрепя ре-гионалната колегия.

Кърджали Хабер

КМЕТЪТ НА ГОЛЯМА ОБЩИНА БУРСА РЕДЖЕП АЛТЕПЕ ПОСЕТИ МОМЧИЛГРАДКметът на Голяма общи-

на Бурса Реджеп Алтепе посети Момчилград. Той се срещна на кафе с кме-та на Момчилград инж. Ердинч Хайрула. Двамата обсъдиха предстоящото подписване на споразу-мение за сътрудничество в сферата на културата, спорта и туризма.Както е известно, неот-

давна местните парла-менти на двете общини гласуваха за подписване на договор за сътрудни-чество. След срещата гос-тът разгледа центъра на Момчилград. Той подари на инж. Ер-

динч Хайрула шал на фут-болния отбор на „Бурсас-пор” , който грабна шампи-

онската титла на турската футболна суперлига тази година за първи път в 40-годишната история на клу-

ба. Както се знае, вратар на „Бурсаспор” е българи-нът Димитър Иванков. Кърджали Хабер

Почетен знак на Ардино за Наджи Ферхадов

На 21 Май в Залата на Об-щинския съвет - Ардино на поетична среща под надслов „Планинецът и морето” и с по-добаващ тържествен ритуал бе отбелязана 70-годишнина-та от рождението на Наджи Ферхадов - поет, журналист и преводач, член на Съюза на българските писатели.

Да почетат юбиляра бяха до-шли почитателите на негово-то творчество, обществени и културни дейци, представите-ли на местната интелигенция, хора от различни поколения. На срещата присъстваха об-щински съветници, ръковод-ството и кадри на общинската администрация. Събитието бе уважено от събратя по перо на Наджи Ферхадов от Турция: Нахит Каябашъ от Бурса - поет и издател /внук на изселник от Ардино/, Тургай Фишекчи от Истанбул - поет, Селяхаттин Йолгиден от Истанбул – поет.

Жизненият и творчески път на Наджи Ферхадов бе проследен в мултимедийна презентация, подготвена от С. Карабашев - преподавател по Български език и литература.

Средношколките Милена и Сибел от ПГ „Хр. Смирненски” - Ардино представиха на бъл-гарски и на турски език творби на поета.

Нахит Каябашъ поздрави юбиляра от името на гостите от Турция.

Кметът на Община Ардино Ресми Мурад прочете привет-ствен адрес на Общинския съ-вет и Общинската администра-ция до Наджи Ферхадов и му връчи Почетен знак – Герба на Ардино, по случай навършва-нето на 70 години и за приноса му към развитието на съвре-менната българска литерату-ра, както и за развитието на литературата и културата на българските турци, за заслу-гите му към популяризиране името на Ардино в България и в чужбина!

От името на Читалище „Ро-допска искра” г-жа Йорданка Аянова – общественичка, под-несе на юбиляра картина-пей-заж от родното село Дядовци на поета и подчерта, че ардин-ци са гордеят със своя талант-лив и достоен съгражданин.

Във всички приветствия бе подчертан яркият поетичен талант на Наджи Ферхадов, който с еднаква вещина съз-даде значими творби и изда-де 10 книги както на родния си Турски език, така и на езика на родината ни – Българския!

Наджи Ферхадов изказа бла-годарност за оказаната чест и подчерта, че в своето творче-ско и гражданско битие винаги се е чувствал неразделна част от хората на Ардино и Родопа планина и това го крепи и му дава неизчерпаеми сили и ду-ховна енергия.

Page 8: Kırcaali Haber · 2011-10-27 · bu yüzden Bulgaristan Cumhuriyetinde Müslü-man topluluğu onu hiçbir zaman kendi önder ve temsilcisi olarak müsa-ade etmeyecektir. 6. Nedim

8 26 Mayıs 2010 Kırcaali Haber Sayfa 8

Sezay Market - ÇernooçeneToptan Fiyatına Perakende Satış

Tel. 03691 / 6144

Ulusal Bireysel-Takım Şampiyonasında Stremtsi güreşçileri 3. oldu15-16 Mayıs tarihleri

arasında Gorna Orya-hovitsa (Yukarı Rahova) kentinde gerçekleştirilen Ulusal Bireysel-Takım Serbest Stil Minikler Güreş Şampiyonasın-da, son yıllarda Kırcaali İlinin gurur kaynağı olan Stremtsi köyü Krepost Güreş Spor Kulübü ta-kım halinde üçüncü oldu. Güreşçilerimiz,295 sporcu ve 46 kulüp ara-sından üçüncü olmayı başardılar. O kadar ki, minderde her türlü ba-şarıyı elde etmiş büyük pehlivan ve şampiyon, Bulgaristan Türk güreşi-nin yetiştirdiği en büyük değer Hasan İsaev’den, güreşçilerimiz sergile-dikleri yürekli güreş için kocaman bir alkış, ho-camız Aydın Rufat da tebrik ve teşekkür aldı. 30 güreşçinin olduğu 30 kiloda Birnur Mustafa ve bu sıklete bile kiloları yetmeyen ve yarı finalde omzundan sakatlanan Serkan Ali beşinci olur-larken, 26 kiloluk Rama-dan Ahmet de on beşinci oldu. 32 kiloda Stremtsi güreşinin yükselen de-ğeri Durgut Tasim finale kadar öyle dört güreş çı-kardı ki, belki de son za-manda bırakın yıldızların ve gençlerin, erklerin ya-nında bile böyle güreşler

görülmedi. Ders niteli-ğinde güreş sergileyen Durgut, Hasan İsaev’e bile Aydın Hocanın ya-nına gelerek,“Nereden buldun, nasıl yetiştirdin bu güreş profesörünü” sorusunu sordurttu. Final maçında Dimtrovgrad’lı güreşçi İvan Yankov’a periyotları 2:1 kaybede-rek gümüş madalyanın sahibi olurken Faris Faik de yirmi ikinci oldu. 35 kiloda güreş adına kıyım yaşandı! 41 sporcunun yer aldığı sıklette Serkan Faik yarı finale kadar altı maçını da rakiplerini ezip geçerek geldi. Burada, karşısında Olimpiets – Tırgovişte (Eskicuma) adına güreşen ve son-radan hem şampiyon

hem de turnuvanın en teknik sporcusu seçilen Svetoslav Petrov vardı. Güreşçimiz, periyotları 2:1 kaybetti. Kaybetti de nasıl kaybetti? Min-der etrafında 7 hakem, güreşçimizin iki sefer %100 aldığı ikişer puan verilmedi ki, uzaydan bile güreşi azıcık da olsa bilen uzaylılar bile puanları verirdi. Aydın Hoca sarı kart ile uyarıl-dı. Bizden zamanı takip edecek birini masaya yaklaştırmadılar. Anlat-makla bitmez… Serkan bronz madalyayla yetin-dirildi! 38 kiloda otuz iki sporcu arasından Mus-tafa Mustafa f inalde, son iki yıldır tartışılmaz şampiyon Dimitrovgrad’lı

Mihay Naim’e yenildi ve gümüş madalyayı aldı. Bu sıkletteki diğer gü-reşçimiz Can Bekir de yarı finale gideceği yere güreşme arzusuna yenik düştü ve bir anlık dikkat-

sizliğinin bedelini doku-zuncu olarak ödedi. 42 kilo sıkletinde tam 49 sporcu ve bir de Musa Faik resitali vardı. Tam yedi maça çıktı. Finale kadar rakiplerini yedi içti ve altı maçtan üçü de kanaatimce güreş ders kitaplarına girme-lidir! Finalde zaten sü-per yorgundu, ama son bir gayret dedi. Olmadı, hem minderde hem ha-

vada çeşit çeşit oyunlar yaptı. Rakibini, ayağı-na girip havaya kaldırıp “pervane ” oyunundan mindere vurdu, iki kez tuş pozisyonuna getirdi, tırpanla rakibini mindere indirdi, bastırdı, yine ol-madı. O kadar yorgundu ki, parmakları tutuldu, sinirden ağladı, ama gü-reşi bırakmadı. Sonuna kadar hep uğraştı, uğ-raştı, uğraştı, ama rakibi biraz daha diri çıktı… Dimitrovgrad’lı Miroslav İvanov birinci ve turnu-vanın en üretken sporcu-su, küçük dev Musa da ikinci oldu. Aynı sıklette Serdar Faik de ilk şam-piyonasına çıkmasına rağmen iki tane rakibini yenerek yirmi ikinci oldu. 47 kiloda Tasim Hüseyin bronz madalyaya doğru

giderken, hem de birin-ci periyodu almış ikinci periyotta da 3:1 öndey-ken, Aydın Hocanın “20 saniye kaldı, güreşi so-ğut” taktiğini duyamadı, rakibini çırpmaya katlı ve az kalsın tuş oyluyor-du. Maç uzatma periyo-duna gitti ve burada da güreşçimiz önündeyken benzer hatalar yaparak periyodu ve maçı kay-bederek onuncu oldu.

Bazıları diyecek şam-piyonumuz yok, bazıları da bu başarıya gölge düşürmeye çalışacaktır. Ama eğer siz de Hasan İsaev’in gözyaşlarını, gü-reşçilerimizin anlatılmaz güreşini ve de diğer ant-renörlerin nasıl sıraya dizilip de birer birer Ay-dın Hoca’nın elini alıp sarılıp tebrik ettiklerini görseydiniz… Bu olum-suz düşünenlere, dur kardeşim ne pehlivanla-rımızın, ne de hocamızın hakkını yemeye izin ver-meyiz derdiniz. Bir de, unutmamışken şunları da söyleyeyim, Stremtsi hem ufacık bir köy hem de çocuklarımız spor okulunda yetişmiyorlar, ama devleri minderde dize getiriyorlar.

Takım sıralaması:

1.SKB“Dimitrovgrad” -Dimitrovgrad (Kaya-cık) - 83 puan

2. ASK “Sliven”- Sli-ven (İslimye) - 67 puan

3. SKB “Krepost” - Stremtsi (Göklemezler) -50 puan.

İsmail KÖSEÖMER

Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov Sivil Toplum Girişimi Temsilcilerini Kabul Etti1. Sayfadan devamı

yapılan siyasi baskılara karşı 53 400 kişinin bu durumu protesto ettiği-ni belirtti. Bazı kişilerin siyasi emelleri ve parti çıkarları Kırcaali İlinden geçtiğini ve yapılan yok-lamalarla, önümüzdeki yerel seçimlerde kolay yoldan galip gelebilmek için suçluluk itham edil-mek istendiğini ilave etti.

Kırcaali Belediye Baş-kanı Hasan Azis, Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) tarafından yöne-tilen 40 belediyeye 657 yoklamanın yapıldığını, onlardan 297’sinin Kır-

lerden dolayı çalışmakta olan projelerin durdurul-maması gerektiği üze-rinde hemfikir oldular. Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov, böyle bir kriz ortamında Avrupa Fon-larından gelecek finans-manların kullanılması için belediyelere yardım edilmesinin çok önemli olduğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı’y la görüştükten sonra Sivil Toplum Girişimi temsil-cileri, Bulgaristan Cum-huriyeti Kamu Denetçisi (Ombudsman) Ginyo Ganev ile görüştüler ve ona da imzaların bir kop-yasını sundular.

Kırcaali Haber

caali İlinde olduğunu ve 110 adet yoklamanın da Kırcaali’de yapıldığını dile getirdi. Sosyal yön-den önemli olup, durdu-rulan kent parkı, spastik çocuklar gündüz bakım evi, engellilere, yoksulla-ra ve emeklilere hizmet verecek sosyal merkezi, İçme su ve kanalizasyon ile atık su arıtma tesisi projelerini örnek olarak verdi.

Görüşmede bulunan tüm katılımcılar, devletin iyi bir hane sahibi gibi kontrol gücünü kullan-ması gerektiğini, çifte standarttın uygulanma-sına izin vermemesi ge-rektiğini ve siyasi neden-