LIFE AND SECURITY

ww

wlifeandsecurity

com•

May›s

2010

www.lifeandsecurity.com5 TL.

Sürdürülebilir yaflam ve güvenlik dergisi

SUSTAINABLE Türkiye’ninSürdürülebilir Markalar›

� Mevlüt BiliciOrta Anadolu Kalk›nma Ajans› Baflkan›ve Kayseri Valisi

Chairman of The Middle Anatolia Development Agency AndGovernor of Kayseri

� Osman AkyüzTürkiye Kat›l›m Bankalar› Genel Sekreteri

Secretary-General of The ParticipationBanks Association Of Turkey

� Necdet BuzbaflTürkiye G›da ‹flveren Sendikas› Baflkan›

Chairman of The Food Processing IndustryEmployers'Association of Turkey

� Murat Akyüz‹KM‹B Baflkan›

Chairman of The Istanbul Chemicals andChemical Products Exporters' Association

� Süleyman KaramanTCDD Genel Müdürü

Chairman of the Turkish State Railways

� Dr. Ünsal HekimanISPE Sa¤l›k Bilimleri Türkiye Baflkan›

Chairman of the International Society forPharmaceutical Engineering of Turkey

� ‹brahim BetilToplum Gönüllüleri Vakf› Baflkan›

Chairman of The Community Volunteers Foundation

� Serdar UrçarHP Türkiye Baflkan›

Ceo of HP Turkey

� Halil ErgürKoçbank Eski Genel Müdürü

Former General Manager of Koçbank

� Teoman SüerRayder Baflkan›

Chairman of the Association of Railway Transport Systems

� Cihat ÖzbekliÇorapTerzisi

Owner of Çorap TerzisiR›za Nur MeralR›za Nur MeralTUSKON Baflkan›

» Chairman ofTurkishConfederation ofBusinessmen andIndustrialistsTUSKON

ICCI 2010:Turkey’s BiggestEnergy andEnvironment Fairand ConferenceICCI 2010 was Held

Türkiye’nin Sürdürülebilir Gelece¤ini Konufltular...Prominent Names Spoke of Turkey’s Sustainable FUTURE

“EkvatorPrensipleri”The "EquatorPrinciples"

UnepfiNew Trendsin finance

Rıza Nur Meral: We aim to educate 40 thousand new exportersRıza Nur Meral: We aim to educate 40 thousand new exporters

40 bin yeni ihracatçıyetifltirme hedefindeyiz40 bin yeni ihracatçıyetifltirme hedefindeyiz

Life&Security •May›s/2010

3

18�40 bin yeni ihracatç›

yetifltirme hedefindeyizWe are raising up 40 thousand new

exporters for the aim of the exportvolume of 500 billion dollars.TUSKON Baflkan›, R›zanur Meral

26�Kaynaklar› Bohemce Tüketmek

Dünyay› ve ‹nsanl›¤› Tehdit EdiyorBohemian Consumption of Resourcesis threatening the world and mankind.

T. G›da ‹flveren Sendikas› Baflkan› Necdet Buzbafl

2210’uncu Büyük Ekonomi ‹çin MaliSistem BüyümeliIt is necessary to expand the financial systemto reach the 10th largest economy.TKBB, Türkiye Kat›l›m Bankalar› Birli¤i GenelSekreteri Osman Akyüz

44‹laç Mühendisli¤iSektörün Sürdürülebilirli¤iAç›s›ndan Çok ÖnemliPharmaceutical engineering is very important forthe sustainability of the sectorISPE Sa¤l›k Bilimleri Derne¤i Baflkan› Dr. Ünsal Hekiman

36�14 y›lda 45 Milyar dolarl›k Demiryolu

Yat›r›m› Yap›lacak45 billion dollars of investment will be made to the

railways sector for 14 years until the year 2023TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman

54�Gençlere Güvenmeden

Sürdürülebilir Toplum ‹nfla EdilemezA sustainable community cannot be

built without trust to youth

Toplum Gönüllüleri Vakfı Baflkanı ‹brahim Betil

32Kayseri’deki Baflar› OrtaAnadolu’daTekrarlanacakThe success of Kayseri will berepeated all over Middle Anatolia.Orta Anadolu Kalk›nma Ajans› Baflkan›ve Kayseri Valisi Mevlüt Bilici

58Hedefimiz 2023’te 50Milyar Dolarl›k ‹hracatOur target for 2023 is to reach an

export level of $50 billion.

‹KM‹B Baflkan› Murat Akyüz


4

önsö

z•fo

rew

ord

Ortak Ak›l ve Vizyon 2023

Bildi¤iniz gibi, “Devletimizin” kurucusu “Mustafa KemalAtatürk”ün iflaret etti¤i muas›r medeniyet seviyesineulaflma hedefi do¤rultusunda haz›rlanan "Vizyon 2023:Bilim ve Teknoloji Stratejileri" projesinin ana temas›; bilim ve teknolojiye hakim, teknolojiyi bilinçli kullanan ve yeniteknolojiler üretebilen, teknolojik geliflmeleri toplumsal ve ekonomikfaydaya dönüfltürme yetene¤i kazanm›fl bir "Refah Toplumu"yaratmak.

Peki, ama dünyan›n bugüne kadar yaflad›¤› en “Gerçek” krizkarfl›s›nda refah toplumlar› y›k›l›p; endüstrilerde yarat›c› y›k›mlaryaflan›rken “Türkiye” bu hedefine nas›l ulaflacak? Kâ¤›ttan hayatanas›l geçecek bu istek?

Sizce dünyan›n gitti¤i yönü sezmeden, zaman›n ruhunu anlamadan,birbirimizi sevmeden birbirimize kenetlenmeden bu hedefeulaflmam›z mümkün mü? “3’ncü Sanayi Devrimi” söylemiterminolojiye girerken, bizi yar›nlara tafl›yacak ekonomimizinsürdürülebilir rekabet gücünü art›rma yollar›n› bulmadan bu vizyonrealize olabilir mi sizce? Hele hele “Ortak Bir Akl›” ortaya koymadanyolumuza devam edebilir miyiz? 500 milyar dolar ihracatgerçeklefltiren dünyan›n “10’ncu Büyük Ekonomisini” herkesinkendine çal›flan akl›yla ortaya ç›karabilir miyiz? Körlerin fil tarifiyle,ya da fil hastal›¤›na tutulmufl bir ekonomiyle veya kozmetiktedbirlerle saliselerin ve mikronlar›n konufluldu¤u dünyada rekabetedebilece¤imize inan›rsak bizim akl›m›za kimse sayg› duyar m›?

Tarihe befliklik etmifl bu topraklar üstünde yaflayan “‹nsan›m›z›n”hak etti¤i “Yaflam Kalitesine” ulaflmas› noktas›nda “Ortak Akl›”arama gayreti içinde bulunan “L&S dergisi olarak biz, bunu mümküngörmüyoruz. Bu yüzden de enerjimizi “‹nsan›m›z›n Ortak Akl›n›” ortaya ç›karmak üzere harc›yoruz ve harcamaya da devam edece¤iz.Hükümetimizin, devlet büyüklerimizin, ifl dünyam›z›n, sivil toplumörgütlerimizin, sanatç›lar›m›z›n k›sacas› “Milletimizin” ortak akl›n›ortaya ç›karmak için “Hem Al›n Hem Ak›l Teri” döküyoruz; dökece¤iz.

Bu noktada¸geçen say›m›zda kapak konu¤umuz Say›n “JanNahum”un ve her biri bir birinden birikimli kat›l›mc›lar›n, Türkiye’ninbu hedefine dönük görüfllerinin her kesimden büyük ilgi görmesiflevkimizi daha da art›r›rken; yeni say›m›zda L&S’nin dünyan›ngitti¤i yöndeki de¤iflimi anlamak, anlamland›rmak ve daha iyiyeulaflmak üzere görüfl alma iste¤ini dikkate alan baflta Say›n Valimiz “Mevlüt Bilici” olmak üzere tüm konuklar›m›za teflekkür etmekisterim. Bizi ak›llar›na ortak eden ve ülkemizin ortak akl›n›n ortayaç›kmas› noktas›nda irade gösteren yine birbirinden sayg›n isimlerinyer ald›¤› bu say›m›z›n da çok dikkat çekece¤ini flimdiden görürgibiyim. Görmek ve strateji demiflken “Sun Tzu”nun “Akl›ma”gelen flu özdeyiflini sizle paylaflman›n faydal› olaca¤›n› san›yorum.“All men can see these tactics whereby I conquer, but whatnone can see is the strategy out of which victory is evolved”“Ben fethederken herkes taktiklerimi görebilir; ama hiç kimseas›l zaferin kayna¤› olan stratejiyi göremez."

‹nsan›m›z›n yaflam kalitesini art›racak ve “Dünya Bar›fl›na” hizmetedecek bir “Stratejiyi” ortaya koyan ortak akl› bulma ümidiyle

Semih Patel

Patel Grup fiirketler Genel Koordinatörü

Board Director of Patel Group of Companies

Common Mind and Vision 2023

As you know the main subject of the project “Vision2023: Science and Technology Strategies” which hasbeen prepared in the direction of the reaching aimof level of contemporary civilization indicated by thefounder of our state Mustafa Kemal Ataturk is to

create welfare society which masters science and technology,uses technology consciously and able to produce new technologies,gained the ability to transform technological developments intosocial and economical benefits.

Well but how Turkey will reach its aim now when welfare societiesare destructed and industries experience a creative destructionin front of the most real crisis of all occurred in the world tilltoday? How this wish will pass from paper into real life?

Do you think it is possible to reach this aim without anticipationthe direction the world moves, without understanding the spiritof the time, without loving each other, without clamping together? Do you think it is possible to realize this vision without findingthe ways of increasing the sustainable competitive power whichwill bring us to the future when the discourse of “3'rd IndustrialRevolution” is entering terminology? And above all can we carryon our way without manifesting “A Common Mind”? Can wereveal “The 10th biggest economy” of the world which carriesout the export of 500 billion dollars with the mind which workson everybody's own? Do you think someone will respect us if webelieve that we can be competitive with the description of anelephant by blinds or with the economy sick with the elephantman's disease or with cosmetic measures in the world wheremilliseconds and microns are talked about?Our magazine “L&S” which makes every effort in finding a“Common Mind” at the point of reaching “Life Quality” which isdeserved by our people who live on the land which is a cradleof the history, does not think it possible. This is why we arespending our energy on the revealing of the “Common Mind ofour People” and will continue to spend it. We are spending andwill continue to spend great efforts to reveal the common mindof our state, our statesmen, our business world, our non-governmental organizations, our artists, in short our people.At this point I would like to thank Jan Nahum and all otherdistinguish guests in our previous edition because of their viewsattract attention from all section of our community towardsTurkey's10'Th largest economy target. While this interest to thetopic increase our enthusiasm I would also thank especially toGovernor Mevlut Bilici who paid attention to the wish of takingopinion in our new edition concerning understanding the directionthat world goes. And I am sure that our new edition will attractattention where a lot of esteemed characters who shared withus their opinions and showed desire in revealing the commonmind of our country. When we mentioned about seeing andstrategy I think it will be useful to share with you the aphorismof Sun Tzu I have just remembered. “All men can see these tacticswhereby I conquer, but what none can see is the strategy out ofwhich victory is evolved”.

Hoping to find a common mind which will manifest a strategy toserve the “World peace” and to increase the life quality of ourpeople

Yours sincerely

Semih Patel


6

new

s•ha

berl

er

Baflbakan Erdo¤an Londra’daki BilimMüzesini ziyaret etti16 Mart 2010: Türkiye Cumhuriyeti Baflbakan› Recep TayyipErdo¤an, bu haftaki ‹ngiltere ziyaretinde Türk ve Osmanl›tarihinden Bat› Avrupa’n›n geliflimine katk›da bulunan bilimselbulufllar› bir araya getiren sergiyi gezdi. Londra’daki BilimMüzesinde yer alan “1001 Bulufl” Galerisi, sergilendi¤i ilksekiz haftada 80.000 kifli taraf›ndan ziyaret edildi ve 16 mart2010 günü en önemli ziyaretçilerinden birini a¤›rlad›.

Abdul Latif Jameel Vakf›’n›n Sponsor oldu¤u 1001 Buluflsergisinin yönetim kurulu baflkan› Prof. Salim Al-Hassani, Türkve Osmanl› Bilim tarihinin önemini belirtirken “Galerimiz,Müslüman medeniyetinden düzinelerce materyali ziyaretçileresunmaktad›r.

news•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•hab

Baflbakan, Recep Tayyip Erdo¤anProf. Salim Al-Hassani ile

Bu sunumlardan bir k›sm›n› afla¤›daki gibis›ralayabiliriz;• Takiyüddin ve El-Cezeri bugünün piston-krank sistemlerive de emme-basma pompalar›n›n öncüleri olmufllard›r.• Hezarfen Ahmed Çelebi kanatla iki yaka aras›nda uçanilk insand›r.• fierafeddin Sabuncuo¤lu birçok cerrahi alet icat etmifl vede ilk resimli cerrahi kitab›n›n yazar› olmufltur.• Osmanl› yöneticilerinin flehir planlamas› üzerine önemlikatk›lar› bulunmaktad›r.• Baz› Türkçe kelimeler ‹ngilizce’ye geçmifl ve bu kelimelerbugün hala kullan›lmaktad›r.?(Yo¤urt, k›rm›z›, sofa ve Köflk gibi)”

Turkish Prime Minister visits London’sScience Museum

16 March 2010: The Turkish Prime Minister visited a Londonexhibition featuring many scientific achievements WesternEurope inherited from Turks and Ottomans, during his officialvisit to the UK today. The 1001 Inventions gallery at thecountry’s premier Science Museum, which has already attractedmore than 80,000 visitors in its first eight weeks, welcomedits most senior VIP guest when Prime Minister Recep TayyipErdo¤an visited on the 16th of March 2010.

Professor Salim TS Al-Hassani, Chairman of 1001 Inventions,sponsored by the Abdul Latif Jameel Foundation, explainedthe significance to Turkish history. “Our gallery showcasesdozens of exhibits from the history of Muslim civilisation.

Some of these include:

• Reproduction of the pistons-crank systems and suction

pumps used by engineering pioneers like Taqi Al-Din and

Al-Jazari.

• Hezarfen Ahmed Çelebi, the first person to successfully

fly between two continents in a glider.

• fierefeddin Sabuncuo¤lu, who invented numerous surgical

instruments and wrote one of the first illustrated handbooks

on surgery.

• How Ottoman administrators made important advances

in the field of town planning.

• Spa treatments developed in Turkish Hammams which

are now widely practiced around the world.

• How the Turkish language inspired many English words

(like “Yogurt”, “Crimson” and “Kiosk”).


7

new

s•ha

berl

er

news•habnews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberler

Bifo' nun (Borusan ‹stanbul Filarmoni Orkestras›)

ilk albümüne dünyadan büyük ‹lgi Türkiye’nin klasik müzik elçisi Borusan ‹stanbul FilarmoniOrkestras›’n›n (B‹FO) Respighi, Hindemith, Schmitt adl› ilkuluslararas› albümünün 1. bask›s› çok say›da ülkeden gelenyo¤un talep üzerine iki ayda tükendi. ‹lk 5 bin CD’nin ard›ndanek bask› için çal›flmalar bafllad›. ‹ngiliz Onyx firmas› etiketiylesat›fla sunulan albüm Japonya’dan Yeni Zelanda’ya uzanangenifl bir co¤rafyada yo¤un talep görüyor. The Times, DerSpiegel, BBC gibi dünyan›n önde gelen yay›n kurulufllar› daRespighi, Hindemith, Schmitt albümünü sayfalar›na tafl›d›.fiimdiye kadar Türkiye, Avrupa ve Uzakdo¤u’da müzikseverlerinbe¤enisine sunulan albüm Mart ay› sonunda ‹ngiltere veABD’de piyasaya ç›kacak.

Great interest to the first album of bipofrom all around the world

The first edition of the first international album of BorusanIstanbul Philharmonic Orchestra (BIPO)- the classical musicambassador of Turkey – called ‘’Respighi, Hindemith, Schmitt’’are sold out within two months upon high demand from manycountries. Following the first 5 thousand CD’s, the works arestarted to produce additional editions. Being launched withthe label of English Onyx Company, the album is highlydemanded in a wide geography extending from Japan to NewZeland.

The leading broadcasting corporations of the world, such asThe Times, Der Spiegel, BBC etc. give place to the album of‘’Respighi, Hindemith, Schmitt’’. Having been offered for themusic lovers in Turkey, Europe and Far East so far, the album has been introduced in England and USA at the end of Marchas well.

Barcelona’n›n dünyaca ünlü futbolcular›Türk Hava Yollar›’n›n reklam y›ld›zlar›...

Türk Hava Yollar›’n›n tüm dünyada gösterime girecekyeni reklam filminde, dünya futbolunun efsanevi tak›m›Barcelona’n›n Messi, Ibrahimovic, Xavi, Iniesta, Puyol’unda içinde oldu¤u tam kadrosu rol ald›...

“We are Turkish Airlines, We are Globally Yours”

Son zamanlarda büyük ve prestijli anlaflmalara imza atan,havac›l›kta önemli ataklar yapan gökyüzünün yükselen y›ld›z›Türk Hava Yollar›, dünya genelindeki marka bilinirli¤ini art›rmakiçin yapt›¤› çal›flmalara yeni bir boyut daha katt›.

Star Alliance üyesi Türk Hava Yollar›’n›n resmi sponsor oldu¤uBarcelona futbol tak›m›n›n Messi, Ibrahimovic, Xavi, Iniesta,Puyol, Victor Valdez, Pieqe gibi dünyan›n en de¤erlifutbolcular›n›n rol ald›¤› reklam filmi çekildi.

Barcelona's stars appear with TurkishAirlines commercial...

Barcelona's players, including Messi, Ibrahimovic, Xavi,Iniesta, Puyol, Victor Valdez, Piege have taken part ina TV commercial for Turkish Airlines, the official sponsorof the team...

“We are Turkish Airlines, We are Globally Yours”

On the way toward becoming a global brand Turkish Airlines,one of the fastest growing carriers in the world, has achievedanother worldwide success with the sponsorship deals.The commercial was first aired during the match betweenReal Madrid and Barcelona and it is set to hit next week globalTV networks.

Bayer Grup Türkiye CEO’suDr. Sebastian Guth


8

new

s•ha

berl

er


Bayer Ekonomik Krize Ra¤menTürkiye’deki Büyüme Trendini Korudu.

Bayer Türkiye’deki sat›fllar›n› 2009 y›l›nda da bir önceki y›laoranla yükseltti. Bayer Türk CEO’su Dr. Sebastian Guth, 2009y›l› finansal sonuçlar›n› aç›klarken “2009 y›l›n›, yaflanan zorlupazar koflullar›na ra¤men baflar›yla kapatt›k ve 428,6 milyonAvro sat›fl cirosu elde ederek kur etkisinden ar›nm›fl rakamlarla% 1 oran›nda büyüdük,” dedi .

Bayer Türkiye’deki sat›fllar›n› 2009 y›l›nda dabir önceki y›la oranla yükseltti. Bayer TürkCEO’s u Dr. Sebastian Guth, 2009 y›l› finansalsonuçlar›n› aç›klarken “2009 y›l›n›, yaflananzorlu pazar koflullar›na ra¤men baflar›ylakapatt›k ve 428,6 milyon Avro sat›fl cirosuelde ederek kur etkisinden ar›nm›fl rakamlarla% 1 oran›nda büyüdük,” dedi ve flunlar› ekledi:“Türkiye’deki faaliyetlerimizin krize karfl›dirençli oldu¤unu kan›tlad›k ve önümüzdekiy›llarda Türkiye’de büyümeye devam etmektekararl›y›z.”

Bayer sürdürebilir baflar›ya odakland›.2009 sonuçlar›n› de¤erlendiren Bayer Türk CEO'su Dr. SebastianGuth, "Bayer 50 y›ldan fazlad›r Türkiye’de faaliyet gösteriyorve ekonomi iyi de olsa kötü de olsa büyüme hedefinden hiçsapmad›,” fleklinde konufltu. “Bayer’in Türkiye'deki ifl plan› vegüçlü ekibi zor koflullar› f›rsata dönüfltürmesine olanak sa¤l›yor.Türkiye bizim için çok önemli bir ülke ve Türkiye’deki tümfaaliyet alanlar›m›zda sürdürülebilir büyümeye odaklanmayadevam edece¤iz.”

Bayer: Daha ‹yi Bir Yaflam ‹çin BilimBayer, temel olarak sa¤l›k, beslenme ve ileri teknoloji ürünlerialanlar›nda uzmanlaflm›fl küresel bir flirkettir. ‹nsanl›¤a faydal›olabilmek ve yaflam kalitesini artt›rabilmek amac›yla ürün vehizmetler gelifltiren Bayer ayn› zamanda; inovasyon, büyümeve yüksek kazanma gücü ile de¤er yarat›r. Sürdürülebilirkalk›nma ilkelerine ba¤l› olan Bayer, kurumsal vatandafl olaraksahip oldu¤u sosyal ve ahlaki sorumluluklar›n bilincindedir.Ekonomi, ekoloji ve sosyal sorumluluk, Bayer’in kurumsalamaçlar› içinde ayn› önem derecesindedir. 2009 y›l› itibar›yla108.400 çal›flana ve 31,2 milyar Avro sat›fl cirosuna sahipolan Bayer’in sermaye harcamalar› 1,7 milyar Avro’ya, Ar-Geharcamas› ise 2,7 milyar Avro’ya ulafl›yor. Bayer’le ilgili dahaayr›nt›l› bilgiye flirketin www.bayer.com adresindeki internetsitesinden ulafl›labiliyor

Bayer on the uptrend in Turkey despiteeconomic turbulence

The Bayer Group in 2009 once again increased its sales in

Turkey compared to the previous year. “We closed 2009

successfully despite the challenging environment and were

able to grow our business by 1% adjusted for currency effects

to ¤428.6 million,” Bayer Türk CEO Dr. Sebastian Guth concluded

when announcing the 2009 results.

The Bayer Group in 2009 once again increased

its sales in Turkey compared to the previous

year. “ We closed 2009 successfully despite

the challenging environment and were able

to grow our business by 1% adjusted for

currency effects to ¤428.6 million,” Bayer Türk

CEO Dr. Sebastian Guth concluded when

announcing the 2009 results. “Our business

in Turkey has proven resilient to the crisis and

we are confident about the future development

of our company in Turkey in the coming years.”

Bayer focusing on sustainable success

"Bayer has been in Turkey for more than 50 years and has

stayed focused on developing its presence in Turkey in good

and more difficult times.” said Sebastian Guth. “I strongly

believe that Bayer has the right business and people in Turkey

to turn challenges into opportunities. Turkey is an important

country to us and we will continue focusing on sustainable

success with all our businesses in Turkey.”

Bayer: Science For A Better Life

Bayer is a global enterprise with core competencies in the

fields of health care, nutrition and high-tech materials. The

company’s products and services are designed to benefit

people and improve their quality of life. At the same time

Bayer creates value through innovation, growth and high

earning power. The Group is committed to the principles of

sustainable development and to its role as a socially and

ethically responsible corporate citizen. Economy, ecology and

social responsibility are corporate policy objectives of equal

rank. In fiscal 2009, Bayer employed 108,400 people and had

sales of ¤31.2 billion. Capital expenditures amounted to ¤1.7

billion, R&D expenses to ¤2.7 billion.


9

new

s•ha

berl

er


Bosch eko yaflama katk›da bulunacakfikirler ar›yorBosch mühendislik fakültelerindeki yarat›c› beyinleridesteklemek için “yaflam için teknoloji” adl› bir yar›flmadüzenliyor.

Türkiye’deki 100.y›l›n› kutlayan Bosch’un, bu çerçevededüzenleyece¤i etkinlikler aras›nda “Yaflam için teknoloji” adl›mühendislik fakültesi ö¤rencilerine yönelik yeni bir yar›flmayer al›yor.

Mühendislik konusunda yarat›c› beyinleri keflfetmenin yan›s›ra ekolojik sorunlara çözüm getirmek amac›yla düzenlenenyar›flman›n konular›n› enerji tasarrufu, at›k yönetimi ve alternatif/ yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n kullan›m› oluflturuyor.Mühendislik fakültelerinin lisans 2. ve 3.s›n›f ve tüm yükseklisans 1.s›n›f ö¤rencilerine yönelik olarak düzenlenen yar›flma,01 Ocak- 31 May›s 2010 tarihleri aras›nda gerçeklefltirilecek.Bosch Grubu Türkiye yöneticileri ve 1 Tübitak üyesinden oluflanjüri; projeleri yenilik boyutu, sa¤lad›¤› tasarruf miktar›,sürdürülebilirlik, uygulama alan› ve yayg›nlaflt›r›labilirliközelliklerine görede¤erlendirecek.

Yar›flma sonucunda mühendislikbilgisini en iyi kullanabilen veeko yaflam - çevre için etkinçözümler sunulabilen projelerinsahipleri Bosch taraf›ndanödüllendirilecek. Yar›flman›nbirincisi, Bosch’un yurtd›fl›ndakibir Kuruluflunda dört hafta stajimkan›, ikincisi Bosch TürkiyeKurulufllar›nda karma staj imkan› ve üçüncüsü ise bitirme teziniBosch Türkiye Kurulufllar›ndagerçeklefltirme flans› kazanacak.Ayr›ca ilk üç yar›flmac›ya vemansiyon ödülünü kazananyar›flmac›ya Bosch mühendislikbursu verilecek. Bosch’unteknoloji dünyas›n› dahayak›ndan tan›ma f›rsat› bulacakolan ödül sahibi ö¤renciler, busayede mesleki kariyerlerine debüyük katk› sa¤layacaklar.

Bosch looks for ideas to promoteecological lifeBosch organizes a competition named “Invented for Life”in order to encourage creative minds in the engineeringfaculties.

Among the activities of Bosch, celebrating its 100th year inTurkey,� is also a new competition named �“Invented for Life”for students of engineering faculties.

The competition is organized in order to produce solutions forecological problems and� to discover creative minds. Thesubjects of the competition are energy saving, wastemanagement and the use of alternative / renewable energyresources.

The competition which has been organized for� the 2nd and3rd grade undergraduate and 1st grade post graduate studentsis going to take place between 1 January and 31 May 2010.The jury which is composed of Bosch Group Turkey executivesand a member of TUBITAK will evaluate the projects in termsof their innovation size, saving amount, benefit & sustainability,

area of application issues.

As a result of the competition,Bosch will award the owners ofthe projects who use theirengineering knowledge mosteffectively and present efficientsolutions for ecological life. Thefirst winner of the competitionwill have the opportunity of fourweeks of internship in a Boschabroad organization, the secondwinner will have the opportunityof mixed internship in BoschTurkey organizations and thethird winner will get theopportunity of completing his orher thesis in Bosch Turkeyorganizations. Moreover, firstthree competitors and thecompetitor to be rewarded withhonorable mention will begranted Bosch engineeringschloarship.� The award ownerstudents having the opportunityof getting to know thetechnology world of Bosch willthereby contribute greatly totheir professional carriers.


10

new

s•ha

berl

er


Siemens, enerji sektörünün temsilcilerinibir araya getirdi

Siemens Enerji Otomasyonu Teknoloji Semineri, 25 Mart2010’da Sheraton Ataköy Otel’de enerji sektörününtemsilcilerinin yo¤un kat›l›m›yla gerçekleflti. Etkinli¤e,Siemens’in dünya organizasyonundaki üst düzey enerjisektörü yöneticileriyle, Avrupa’n›n önde gelen üretim,iletim ve da¤›t›m sektör temsilcileri, bilgi ve sektördekideneyimlerini aktarmak için kat›ld›lar.

Seminerin aç›l›fl›nda konuflan Siemens Türkiye Enerji SektörüDirektörü O¤uz Tezel, tüm enerji zincirine uygun ürün veçözümleri tek bir merkezden sunabilmenin kendileri için çokönemli oldu¤unu vurgulayarak, flunlar› söyledi:

“Bu zincir içerisinde petrol dolum tesisleri, rafineriler, fosilyak›t (do¤algaz, petrol) nükleer veya yenilenebilir enerjikaynaklar› kullanan santraller; iletim hatlar› ve indiricimerkezlerden oluflan iletim flebekesi ile da¤›t›m flebekesiyer almaktad›r. Siemens, sektörün yar›nki ihtiyaçlar›n›bugünden görerek, bu zincirin tüm halkalar›n› içeren kapsaml›çözümleri tüm dünyadaki müflterilerine sunmaktad›r. Globalgücümüzle yerel bilgi birikimlerimizi birlefltirerek dünyadakiotomasyon projelerini hayata geçiriyoruz:”

Seminerde konuflan Siemens Enerji Otomasyonu BölümMüdürü Hasan Ali Pazar Amerika ve Avrupa’daki örneklerehakim olduklar› için özelleflen ve yeniden yap›lanan enerjisektörünün ihtiyaçlar›na yüzde 100 ve en h›zl› flekilde cevapverdiklerinin alt›n› çizdi. Konuflmas›n›n sonunda, bundansonraki dönemde de birlikte pek çok ulusal ve uluslararas›baflar›l› projelere imza atacaklar›n›n mesaj›n› verdi.

Siemens brought together therepresentatives of energy sector

Siemens Energy Automation Technology Workshop was

organized on the 25th of March 2010 in Sheraton Atakoy

Hotel with the broad participation of the energy sector

representatives. The top management of energy sector of

Siemens worldwide organization, the leading production,

transmission and distribution sector representatives from

Europe has participated to the activity to share the

information and the experience in the sector.

Siemens Turkey Energy Sector Director O¤uz Tezel who made

the opening speech has emphasised that it is very important

for themselves to be able to present the appropriate products

and solutions for all the energy chain from the single centre

said:

“This chain consists of oil filling stations, refineries, power

stations using fossil fuel (natural gas, oil), nuclear or

renewable energy sources, transmissions networks formed

by transmission lines and distribution networks. Siemens

by meeting tomorrows sectors needs today is presenting to

its clients all over the world extensive solutions containing

all the segments of this chain. We are putting into effect

automation projects in the world by combining our global

power with the local knowledge.”

Siemens Energy Automation Division Manager Ali Pazar

highlighted that they meet 100% and in the fastest way of

privatized and restructured energy sector’s needs due to their

experience of examples in America and Europe. In the end of

his speech he gave the message that in future they will

participate together to some local and international successful

projects.

Burj halife’ye özel beton katk›s›“Dünyan›n en yüksek binas›” unvan›n› ele geçiren BurjHalife’nin rekor yükseklikte infla edilebilmesine BASF’inözel beton katk›s› olanak tan›d›.

Dubai’de aç›l›fl› yap›lan Burj Halife’nin inflas›nda kullan›lanbeton, kesintisiz 600 metre yüksekli¤e, BASF’in Glenium SKYserisi yüksek performansl› süper ak›flkanlaflt›r›c› beton katk›s›ile pompalanabildi. 800 metreyi aflan yüksekli¤iyle “dünyan›nen yüksek binas›” unvan›n› Tayvan’daki Taipei 101 finansmerkezinden devralan gökdelenin temel ve üst yap›s›ndayaklafl›k olarak 180 bin metreküp beton Glenium SKY katk›s›ile döküldü.

Betonun, pompalama s›ras›nda kullan›lan yüksek bas›ncara¤men, ayr›flma olmaks›z›n ak›c› olmas›n› sa¤layan GleniumSKY katk›s› ile üretilen betonlar›n erken bas›nç dayan›m›de¤erlerinin yüksek olmas›, kal›p alma sürelerini ve inflaatsüresini de k›salt›yor. Nitekim Dubai flartlar›nda iki haftadabir kat olan inflaat h›z›n›n Burj Halife projesinde haftada birkat olarak gerçeklefltirilebilmesinde, Glenium SKY önemli roloynad›. Glenium SKY’›n güçlendirici etkisi, gece ile gündüzaras›ndaki s›cakl›k fark›n›n 20°C’ye kadar ç›kabildi¤i Dubaininzorlu iklim koflullar›n›n yan› s›ra Burj Halife’nin muazzamyüksekli¤inin beton yüzeyinde neden oldu¤u yüksek bas›nçnedeniyle de büyük önem tafl›yor. Kat›ld›¤› betona 80 MPa’akadar yani bir insan›n bafl parma¤› ile küçük bir otomobilitafl›mas›na eflde¤er bas›nç dayan›m› kazand›ran Glenium SKY,böylece yap›lar›n hizmet ömrünü uzat›yor ve gökdelenlerinsürdürülebilir kullan›m›n› sa¤l›yor. Marmaray projesinde dekullan›l›yor. Burj Halife projesinde kullan›lan Glenium SKYkatk›s›, BASF'in Türkiye’deki ifltiraklerinden BASF Yap›Kimyasallar› taraf›ndan Türkiye'de de üretiliyor ve ‹stanbulMarmaray Bo¤az Tüp Geçifli Projesi gibi yüksek mukavemetlibetonlarla infla edilen birçok prestijli projede baflar›ylakullan›l›yor.

BASF products help to construct the

tallest building in the world

Ludwigshafen, Germany/Dubai, United Arab Emirates – January4, 2010 – Rising more than 800 meters to 160 stories, the BurjDubai appears to touch the Dubai skies. On January 4, 2010,the tallest building in the world is opened. Glenium SKYconcrete additives from BASF helped to achieve this newworld record in altitude. The Burj Dubai comfortably exceedsthe Taipeh International Financial Centre in Taiwan, whichboasts a height of 509 meters and 101 tories, relegating it tosecond in global ranking.

With a construction period of five years, dizzying heights andextreme climate conditions, the Burj Dubai presented a veryspecial challenge to the concrete plasticizer: With the high-performance concrete plasticizer from BASF sold under thebrand name Glenium SKY it was possible to pump the concreteup to an altitude of 600 meters without interruption. Thefoundations and the superstructure of the Burj Dubai requiredapproximately 180,000 m3 concrete with Glenium plasticizer.“The construction of Burj Dubai is an engineering master piece.We are proud that we could contribute to the success of thisproject,” said Dr. Tilman Krauch, Head of Construction Chemicalsdivision of BASF.This way, Glenium SKY helped to ensure that building workprogressed quickly. With two stories built per week, the buildingspeed exceeded the usual Dubai standard of one story a week.Further challenges that had to be met when constructing thetallest building in the world were the climate conditions inDubai: Here, the temperatures not only fluctuate between10°C in winter and 50°C in summer but the temperaturedifference between day and night can easily reach 20°C.Glenium SKY and the expertise of the BASF team on site,however, made sure that the concrete was of a consistentlyhigh quality.


11

new

s•ha

berl

er


Gedik E¤itim Vakf› Baflkan›Hülya Gedik


12

new

s•ha

berl

er


63’ncü Uluslararas› Kaynak EnstitüsüY›ll›k Kongresi ve Uluslararas› Konferans›‹stanbul’da yap›lacak

63’ncü Y›ll›k Uluslararas› Kaynak EnstitüsüKongresi ve Uluslararas› Konferans› 11 – 17Temmuz 2010 tarihleri aras›nda Türkiye’de,‹stanbul’da yap›lacak. Bu sene organizasyona2008’den beri Türkiye’de Uluslararas› KaynakEnstitüsü’nün sorumlu üyesi olan, Gedik E¤itimVakf› ve Türk Kaynak Teknolojisi Akademisiev sahipli¤i yapacak.

Konusu “‹nflaat, Enerji ve Ulafl›m Sistemleri içinKaynak Bilimi ve Teknolojisindeki ilerlemeler” olanAWST–2010 �Konferans›, 63. Y›ll›k �Uluslararas›Kaynak Enstitüsü Kongresi ile birlikte; inflaatta,enerjide ve ulafl›mda uygun maliyetli, çevre dostu,güvenli ve uzun ömürlü kaynak sistemlerineulafl›lmas› için, kaynak ve birlefltirme biliminde veteknolojilerindeki son ilerlemelerin paylafl›lmas›amac›yla sanayi ve önde gelen araflt›rmac›lar› biraraya getirmeyi hedefliyor.. Konferans›n ana oda¤›malzemeler (örne¤in, çelik, alüminyum alafl›mlar›ve kaynak sarf malzemeleri), kaynak ifllemleri,tasar›m, gözetim (NDT) ve FFS analizi konusundakigeliflmeler olacak.

D›fl cephede en ekonomik ve kârl›yat›r›m: mantolama ile ›s› yal›t›m›

Yal›t›m sezonu bafllad›,Türkiye’de ›s› yal›t›m› bilincini art›rmay› misyon edinen XPSIs› Yal›t›m› Sanayicileri Derne¤i’nin Yönetim Kurulu Baflkan›Kubilay Ulu, yal›t›m sezonunun bafllad›¤›na dikkat çekereknitelikli yal›t›m için ürün seçiminde dikkat edilmesi gerekenlerianlatt›.

Is› yal›t›m›nda paket sistemleri seçmek gerekiyor!Is› yal›t›m› ancak AB standartlar›nda ürünlerle ve do¤ru biriflçilikle uyguland›¤›nda avantaj sa¤l›yor. Piyasada bu amaçlakullan›lan pek çok ürün var ama XPS Derne¤i Yönetim KuruluBaflkan› Ulu, mantolamada bilimsel metotlarla testlerdengeçirilmifl paket sistemleri tavsiye ediyor. Paket sistemler ›s›yal›t›m› uygulamas›nda kullan›lan; birbiri ile uyumlu ve belirlistandartlarda üretilen ›s› yal›t›m› levhas›, yap›flt›r›c›, s›va, file,dübel ve yüzey kaplama malzemeleri gibi tüm malzemeleribir arada sunuyor. Ucuz oldu¤u için tercih edilen merdivenalt› ürünler ve toplama paketler ise uygulama sonras›ndaciddi sorunlar yaflanmas›na ve harcanan paran›n çöpe gitmesineneden oluyor. Bu yaklafl›m Türkiye’de yeni yeflermekte olanyal›t›m konusundaki toplum bilincini de olumsuz etkiliyor.

63rd IIW Annual Assembly & InternationalConference will be held in Istanbul

The 63rd IIW Annual Assembly and InternationalConference will be held in Istanbul-Turkey, fromJuly 11 to 17, 2010. Gedik Education and SocialBenefits Foundation (GEV) and Turkish WeldingTechnology Academy (TKTA) will host the eventthis year. Gedik Education Foundation is theTurkey responsible member of IIW since 2008.

This year, IIW International Conference will be on“Advances in Welding Science and Technology forConstruction, Energy and Transportation Systems".This Conference, AWST- 2010, in conjunction with the63rd IIW Annual Assembly, aims to bring industriesand leading researchers together to share recentadvances in welding and joining sciences andtechnologies, to achieve cost-effective, environment-friendly, safe and long-lasting welded systems inconstruction, energy and transportation. Effectivenetworking between welding research and industryhas significantly contributed to the recentdevelopments in these sectors. The main focus of theconference will be on developments in materials (e.g.steels, aluminum alloys and welding consumables),welding processes, design, inspection (NDT) and FFSanalysis.

The most economical and profitableinvestment in facade: coating with heatinsulation

Insulation season has started, be careful selecting theproducts!XPS Heat Insulation Industrialists Association, the associationwho made the increase of heat insulation awareness in Turkeyits mission, Directors Board Chairman Kubilay Ulu has explainedthat together with the insulation seasons start, attention tothe selection of the products should be paid for the qualifiedinsulation.

For the heat insulation, Package systems should be chosen!Heat insulation provides advantages only if the products ofEU standards were chosen and if they were applied in theright way. There are a lot of products in the market used forthis purpose but the Directors Board Chairman of XPS AssociationKubilay Ulu is advising to use in coating the package systemswhich passed the scientific methods tests. Package systemsused in the heat insulation are offering all the necessarymaterials such as heat insulation panels, glue, plaster, e¤e,dowels and surface coating materials together which arecompatible with each other and are produced according tospecified standards. Cheap generic products and collectionpackages which are preferred due to a lower price later cancause serious problems and be the reason of waste of money.This approach influences negatively the society awareness ofinsulation in Turkey which is still very new.

Gedik Holding, CEO’suDr. Mustafa Koçak

XPS Derne¤i Yk. Baflkan›Kubilay Ulu


13

new

s•ha

berl

er


Bilgi ve iletiflim teknolojilerisürdürülebilir kalk›nmada önemli bir rolüstleniyor2010 y›l›nda Birleflmifl Milletler’in belirledi¤i MilenyumGeliflim Hedefleri’nin (Millennium Development Goals- MDG) 10’uncu y›l› tamamlanm›fl olacak.

Geniflbant teknolojileri, yoksulluk, iklim de¤iflimi ve ekonomikkriz gibi günümüzde ön plana ç›kan global çaptaki sorunlar›çözmede anahtar bir rol üstleniyor. 2010 y›l›nda BirleflmiflMilletler’in belirledi¤i Milenyum Geliflim Hedefleri’nin(Millennium Development Goals - MDG) 10’uncu y›l›tamamlanm›fl olacak. Ericsson CEO’su Hans Vestberg, Stateof the Planet konferans›nda, önünde befl y›ll›k bir süre bulunanbilgi ve iletiflim teknolojileri sektörünün, bu süre zarf›ndaekonomik canlanma kadar, yoksullukla mücadele ve iklimde¤iflikliklerinde de anahtar bir rol üstlenece¤ini belirtti.

Earth Institude ve Ericsson’un birlikte New York’ta düzenledi¤iState of the Planet (Gezegenin Durumu) Konferans›’nda birkonuflma yapan Vestberg, telekom sektörünün bütün MilenyumGeliflim Hedefleri (MGH) üzerinde etkisi olmas› nedeniylebenzersiz oldu¤unun alt›n› çizdi ve flunlar› söyledi: ”Mobililetiflim eriflimi, geliflmekte olan ülkelerdeki yoksullukdöngüsünün k›r›lmas›nda çok büyük önem tafl›yor. Do¤ruaraçlar insanlar›n yoksulluktan kurtar›lmas›nda ve MGH’ningerçeklefltirmesinde yard›mc› olarak, insan hayat›nda anlaml›bir fark yarat›lmas›n› sa¤l›yor. Bugün 4,6 milyar olan ceptelefonu abone rakam›n› befl y›l içinde yedi milyara ç›karmaküzere yola koyulmufl bulunuyoruz.”

ICT crucial in achieving sustainabledevelopment· Significant potential to improve health, education andincome generation possibilities· Broadband a prerequisite for low carbon economy

Broadband will be key in solving global challenges of ourtime, such as poverty, climate change and the economic crisis. 2010 marks the tenth anniversary of the MillenniumDevelopment Goals (MDGs). With 5 years to go, the ICT sectoris poised to play a key role in fighting poverty and climatechange, as well as accelerating economic recovery, statedHans Vestberg, CEO of Ericsson (NASDAQ:ERIC).Co-hosting the Earth Institute's State of the Planet conferencein New York, Vestberg highlighted that telecom is uniquebecause it can impact on all of the Millennium DevelopmentGoals."Mobile communications access is critical in breaking the cycleof poverty in developing countries. The right tools can helppeople to escape from poverty and achieve the MDGs," hesaid. It is making a very meaningful difference in people'slives. Today there are 4.6 billion mobile subscriptions and infive years we are set to reach seven billion," said Vestberg.He also pointed out to be successful in achieving the potential,"scale up is needed" and that this will require commitmentsfrom many different sectors and international organizations.When it comes to the role of telecommunications to accelerateeconomic recovery, Vestberg reflected on the fact thatgovernments across the globe are increasingly recognizingthe importance of infrastructure spending as a way out of thecurrent financial crisis and mobile operators as traditionallylarge infrastructure investors can play a significant role insupporting these government efforts.

Vestberg concluded that "economic growth and environmentalprotection do not need to be in conflict. On the contrary,investments in broadband can help to stimulate both andbring a new era in green economy. Broadband will be a prerequisite for a 21st Century low carbon economy, and willenable services such as smart grids, intelligent transports, e-health, all of which have significant contributions to reduceCO2".This year's global discussion between New York and fouradditional hubs (Beijing, Nairobi, Dehli, and London) wasenabled by Ericsson's TV solutions. In the future, Ericsson'svision is that video communication will be available anytime,anywhere, and that everyone should be able to take part inthe global conversation around state of the planet, at a fractionof the cost.


14

new

s•ha

berl

er


2010 Y›l›n›n ‹lk YASED Barometre AnketiSonuçlar› ve YASED Yat›r›mc› BeklentiEndeksi Aç›kland›

Uluslararas› Yat›r›mc›lar›n Nabz›n› Tutan YASED’in yeniBarometre Araflt›rmas› 2010’a ›fl›k tutuyorUluslararas› Yat›r›mc›lar, krizin etkilerinin ancak 2011’desona erece¤ini düflünüyor.

Türkiye’nin önde gelen uluslararas› yat›r›mc›lar›n› temsil edenUluslararas› Yat›r›mc›lar Derne¤i - YASED üyelerinin nabz›n›tuttu¤u, alt› ayda bir güncellenen, 2010 y›l›n›n ilk Barometrearaflt›rmas›n›n sonuçlar›n› kamuoyuna aç›klad›. Ankete göregelecek alt› ay içinde uluslararas› yat›r›mc›lar›n yüzde 42’siyeni yat›r›mlar yapmay› düflünüyor, yüzde 47’si Türkiye’dekiekonomik büyümenin h›zlanaca¤›n› düflünüyor. Buna ra¤menyat›r›mc›lar, yerel siyasi bunal›m› uluslararas› yat›r›mlar› ençok etkileyecek olumsuz geliflme olarak ilk s›raya yerlefltiriyor.Ayr›ca Barometre Anketi’nin yan›tlar›ndan derlenen “YASEDYATIRIMCI BEKLENT‹ ENDEKS‹” de ilk kez kamuoyu ile paylafl›ld›.Türkiye’deki uluslararas› yat›r›mc›lar›n, yat›r›m kararlar›n›etkileyen ekonomik ve siyasi geliflmelere yönelikde¤erlendirmelerini içeren ve yat›r›m ortam›n›n nabz›n› tutanYASED Barometre araflt›rmas› çarp›c› sonuçlar ortaya koydu.YASED Yönetim Kurulu Baflkan› Piraye Antika, YASED YönetimKurulu Üyeleri ve YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper’in birbas›n toplant›s› ile aç›klad›¤› Barometre araflt›rmas›n›nsonuçlar›na göre, uluslararas› yat›r›mc›lar›n yüzde 42’si 2010’dayeni yat›r›mlar yapmay› düflünüyor

Ankete göre YASED üyeleri, 2009 y›l›n›n son 6 ay›nda üretimve ciro hedeflerini büyük oranda gerçeklefltirdi. Geçti¤imizy›l›n ikinci yar›s›nda üyeler ciro hedeflerine yüzde 53, üretimhedeflerine yüzde 55 oran›nda ulaflabildiler. Üyelerin yüzde37’si karlar›n›n ve yüzde 39’u ihracat hedeflerinin alt›ndakald›¤›n› dile getirdi. Uluslararas› yat›r›mc›lardan yüzde 44’üson alt› ayl›k dönemde çal›flan say›lar›n›n ayn› kald›¤›n›, yüzde34’ü azald›¤›n›, yüzde 22’si ise artt›¤›n› söylerken, önümüzdekialt› ayl›k dönem için bu oranlar ayn› s›rayla yüzde 54, yüzde17 ve yüzde 29 olarak ifade edildi.

Dünya Ekonomisinde Sabit BüyümeBarometre araflt›rmas›na göre, Türkiye’deki uluslararas›yat›r›mc›lar›n yüzde 60 gibi önemli bir bölümü, gelecek 6ayda dünyada ekonomik büyümenin sabit kalaca¤› görüflünde.Yat›r›mc›lar Türkiye ekonomisine dönük büyüme beklentilerindeyüzde 47 oran›nda “h›zlanacak” görüflünde olaca¤›n› düflünüyor.

The Results of the First Barometer Surveyof 2010 and YASED Investors’ ExpectationIndex AnnouncedResults of the Latest YASED Barometer Survey Sheds Lighton 2010. International Investors do not expect theimpacts of the crisis to end before 2011.

The representative of the leading international investors inTurkey, YASED International Investors Association, has disclosedthe results of its first Barometer Survey of 2010. According tothe survey, which takes the pulse of YASED members regularlyevery six months, 42% of international investors in Turkeyplan new investments and 47% consider that Turkey’s economicgrowth will speed up in the next six months period. Investorshowever indicate that local political turmoil would be the No:1 development that would adversely affect international directinvestments. Together with the first YASED Barometer Surveyof 2010, “YASED INVESTORS’ EXPECTATION INDEX” concludedfrom the answers given to Barometer Surveys has been sharedfor the first time with the public too.YASED Barometer Survey, which reflects the views ofinternational investors in Turkey on the economic and politicaldevelopments that affect their investment decisions, hasrevealed striking results. According to the results of theBarometer Survey unveiled by Chairman Piraye Antika, theBoard Members and Secretary General Mustafa Alper by apress meeting; 42% of international investors consider makingnew investments in 2010.

YASED members, according to the Survey, have realized theirproduction and turnover targets to a great extent in the second6-month period of 2009. In the second half of the previousyear, the members have accomplished their turnover targetsby 53% and their production targets by 55%. Whereas 37%of the members have declared that their profitability rateshave remained below their targets, the ratio of those whopronounced that their exports fell below their targets hasbeen 39%. While 44% of the international investors haveindicated that their employee numbers have not changedduring the last 6-month period, 34% have reported decreasesand 22% have affirmed increases. As for the coming 6-monthperiod; whereas 54% of the investors expect no change intheir employee numbers, 17% expect decreases and 29%expect increases.

World economic growth to remain stableAccording to the Barometer Survey, a significant 60% ofinternational investors in Turkey consider that economic growthwill remain stable worldwide in the next 6 months. As fortheir expectations on Turkey’s economy, 47% of investorsconsider that economic growth in Turkey will “accelerate”during this period.

YASED Yönetim Kurulu BaflkanıPiraye Antika

Dow Bina Çözümleri, 2010’da yüzde 20büyüme hedefliyorBahar aylar›n›n gelmesi ve yal›t›m sezonunun aç›lmas›ylabirlikte sat›fllar› h›zla artan Dow Bina Çözümleri, 2010 y›l› sonuiçin yüzde 20 büyüme hedefliyor.Dow Bina Çözümleri Bölüm Baflkan› DurmuflTopçu, Uluslararas› CE Belgeli, DOW-STYROFOAM™ mavi renkli XPS Is› Yal›t›m Levhalar› ile XPSpazar›n›n lider oyuncusu durumunda olduklar›n›aç›klad›. Topçu, özellikle binalar›n mantolamas›ndagördü¤ümüz mavi renkli DOW-STYROFOAM™›s› yal›t›m ürünlerinin bilinirli¤inin vegüvenilirli¤inin yüksek olmas›n›n da etkisiyle,hem yeni projelerde hem de renovasyon projelerinde en çoktercih edilen firmalardan biri olduklar›n› belirtti.

Dow Building Solutions,

is planning to grow in 2010 by 20%Together with the coming of spring months and the opening

of the insulation season, the sales of Dow BuildingSolutions has quickly increased and in the end ofthe year 2010 the company plans to grow by 20%.Division Head of Dow Building Solutions DurmusTopcu has explained that the company is situatednow in the leading position with DOW-STYROFOAMblue-coloured XPS Heat Insulation Panels withInternational CE Certificate in the XPS market. Topcuhas also stated that the company is one of the most

preferred companies in both new and restoration projects dueto the high awareness and reliability of DOW-STYROFOAM

blue-coloured heat insulation products.


15


Dow Bina Çözümleri,Durmufl Topçu

“‹yi Beslenmek, ‹yi Gelecek”tenüç bininci g›da paketi!

Çocuklar›n yeterli ve dengeli beslenmesi için harekete geçenSana ve TOÇEV, Milli E¤itimBakanl›¤› Sa¤l›k ‹flleri DairesiBaflkanl›¤›n›n deste¤iyle “‹yiBeslenmek, ‹yi Gelecek” isimlibir sosyal sorumluluk projesibafllatt›.Proje, dengeli beslenmedekahvalt›n›n önemi konusundafark›ndal›k yaratmak ve maddidurumu yetersiz ailelerinbaflar›l› çocuklar›na kahvalt›a¤›rl›kl› g›da yard›m paketiulaflt›rmak fleklindeki iki anahedefe odaklan›yor. Sana’n›n1 milyon TL’lik bir fonoluflturdu¤u proje kapsam›nda MEB Sa¤l›k ‹flleri DairesiBaflkanl›¤›n›n yönlendirmesi ile TOÇEV taraf›ndan belirlenenailelere, bir y›l boyunca her ay kahvalt›l›k ve temel besinö¤eleri içeren g›da paketleri da¤›t›lacak. Bu sebeple Türkiyeistatistik Kurumu verilerine göre 15 yafllar›ndan küçük çocuklar›ndörtte birinden fazlas›n›n yetersiz ve dengesiz beslendi¤iülkemizde, binlerce çocu¤a ulaflma hedefiyle ilk ad›m Sinop’taat›ld›. Ünlü sinema sanatç› ve proje sözcüsü Hülya Koçyi¤it’indeçocuklarla bir araya geldi¤i etkinlikte 3000’nci g›da paketida¤›t›ld›.

3000’th food package from “BeterNutrition, Better Future”

With in the scope of “Beter Nutrition, Better Future” socialresponsibility project 3000’th foodpackage was delivered and HülyaKoçyi¤it famous actress and thespokesperson of the project ,cametogether with children in Sinop.

What is “Beter Nutrition, BetterFuture”Sana and TOÇEV (Foundation forEducating Children) have takenaction so that the children arenourished properly and haveinitiated the social responsibilityproject named “BetterNutrition,Better Future” with the supportof Health Affairs Bureau of theMinistry of Education. The projectfocuses on two main targets: first

is to create awareness about the importance of breakfastwithin a balanced diet and second is to supply successfulchildren of low income families with a food package mainlyfor breakfast. Under the scope of this project that Sana hasprovided with a fund of 1 million TL, families selected byTOÇEV under the guidance of MoE, Health Affairs Bureau willreceive monthly food packages including breakfast and othermain foodstuff for a year.According to the data from TurkishStatistical Institute, in ourcountry one fourth of the childrenbelow 15 years of age are nourished insufficiently and in animbalanced way. The first step of the project targeting toreach thousands of children took in Sinop.


16

new

s•ha

berl

er


Kurumsal iletiflimciler derne¤ikurulduTürkiye’deki kurumsal iletiflim yöneticilerini ayn›çat› alt›nda bir araya getirmeyi hedefleyenKurumsal ‹letiflimciler Derne¤i (K‹D) kuruluflunutamamlad›.

Kurumsal iletiflim mesle¤inin bilinirli¤ini, mesleki paylafl›mve dayan›flmay› art›rmay› amaçlayan K‹D, bünyesindeTürkiye’nin en önde gelen kurum ve kurulufllar›nda görevyapan 30’a yak›n kurumsal iletiflim yöneticisini bar›nd›r›yor.Türkiye’de kurumsal iletiflim mesle¤inin standartlar›n›yükseltmeyi amaçlayan K‹D, öte yandan, üyelerinine¤itim, ekonomi, çevre ve yasal alanlarda ortak ak›ldanyararlanmalar› için gerekli platformlar› oluflturacak. K‹D,üyelerinin sosyal, ekonomik ve profesyonel geliflimlerinekatk›da bulunacak, yeni kuflak iletiflimcilerin mesle¤inihtiyaçlar›na göre e¤itilmesi için üniversitelerle ortakçal›flmalar yapacak.

K‹D’e özel sektör ve kamu kurumlar›nda kurumsal iletiflimtan›m› çerçevesinde yönetici olarak görev yapaniletiflimciler üye olabiliyor.

Gerçeklefltirilen Genel Kurul sonras›nda 2 y›l süreyleseçilen K‹D Yönetim Kurulu’nda flu isimler yer al›yor

Baflkan (Sabanc› Holding)Chairman

Suat ÖzyaprakBaflkan Yard›mc›s› (Yap› Kredi)Deputy Chairman

Murat ErmertBaflkan Yard›mc›s› (Anadolu Grubu)Deputy Chairman

Barbaros Tal›Genel Sekreter (Borusan Holding)Secretary General

fiule Yüceb›y›kÜye-Sayman (Tofafl)Treasurer

Banu Kalay ErtonÜye (Havafl)Member

Elif Göktan

Üye (Bahçeflehir Üniversitesi)Member

Pelin Temelli

K‹D has been establishedThe establishment of KID which aimed to gatherall the corporate communication managers in Turkeyunder one roof has been completed.

KID who is intended to increase awareness of corporatecommunication occupation, professional sharing andsolidarity is accommodating about 30 corporatecommunication managers working in the leadingcorporations and organizations from all over Turkey. KIDis aiming to increase the corporate communicationprofession standards in Turkey and planning to formnecessary platform for its members to benefit from thecommon mind in the fields of education, economy,environment and law. KID will contribute to social,economical and professional developments of its membersand will work in cooperation with universities for thenew generation of communication employees to beeducated according to the professional needs.

Communication employees who are working in privateand public organization within the definition of corporatecommunication frame as managers can become membersof KID.

According to the results of General Assembly the membersof the KID Directors’ Board for the next two years are asfollows:

1966 ‹stanbuldo¤umluÖzyaprak,‹stanbulÜniversitesi,Gazetecilik veHalkla ‹liflkilerBölümü 1988 y›l›mezunu.

1966 Karfl›yaka –‹zmir do¤umluolan MuratErmert, MarmaraÜniversitesi,‹ngilizce ‹flletmeBölümü’nden1987 y›l›ndamezun oldu.

1959 Ankarado¤umlu olanBarbaros Tal›,Ankara Üniversitasi19 May›s SporAkademisiBölümü’nden 1982y›l›nda mezunoldu.1983 - 1996y›llar› aras›ndaTRT’de SporMüdürü olarakgörev yapt›.

1973 ‹stanbuldo¤umlu olanfiule Yüceb›y›k,‹stanbulÜniversitesi,Uluslararas› ‹liflkilerBölümü’nden 1994y›l›nda mezunoldu.

1970 ‹stanbuldo¤umlu olanBanu Kalay Erton,Mimar SinanÜniversitesi,fiehir ve BölgePlanlamaBölümü’nden1992 y›l›ndamezun oldu.

1967 Adapazar›do¤umlu olanElif Göktan,AnadoluÜniveasitesi,Sinema-TelevizyonBölümü’nden1989 y›l›ndamezun oldu.

1979 ‹stanbuldo¤umlu olanPelin Temelli,Y›ld›z TeknikÜniversitesi,MatematikMühendisli¤iBölümü’nden2001 y›l›ndamezun oldu.


17

new

s•ha

berl

er

haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews•haberlernews

“One Young World” Önergesi aç›kland›

•"ONE YOUNG WORLD" KATILIMCILARINDAN TÜM DÜNYA

L‹DERLER‹NE: "S‹YAS‹ L‹DERLER‹M‹Z‹, B‹ZDEN DESTEK ‹STEMEDEN

ÖNCE, ‹NSANLIK SORUNLARINA BAKIfi AÇILARINI NET OLARAK

ORTAYA KOYMAYA DAVET ED‹YORUZ."

• "ONE YOUNG WORLD" KATILIMCILARINDAN DÜNYA

MEDYASINA: "MEDYAYI, GÜCÜNÜ VE ETK‹S‹N‹ KULLANARAK

GERÇEKLER‹N VE B‹REYSEL ÖZGÜRLÜ⁄ÜN KORUNMASINA

YARDIMCI OLMAYA DAVET ED‹YORUZ."

Sabanc› Holding'in Türk delegasyonunun resmi sponsorlu¤unu

üstlendi¤i ve 8-10 fiubat 2010 tarihlerinde Londra'da

gerçeklefltirilen, "One Young World" Zirvesi'ne kat›lan gençlerin

görüflleri do¤rultusunda oluflturulan önerge aç›kland›. Önerge,

zirvede ele al›nan "daha iyi bir gelecek için yeni bir politik

liderlik anlay›fl›n›n gelifltirilmesi, küresel ifl dünyas› ve toplumun

gelece¤inin ekonomik yönden geliflimine katk›s›, inançlararas›

diyalog, çevre sorunlar›, medyan›n de¤iflen kimli¤i ve gücü

ve sa¤l›k" konular›na yönelik olarak tüm dünyadan 1.000'e

yak›n gencin beklentilerini dile getiriyor. Zirveye kat›larak

görüfllerini paylaflan delegeler aras›nda 15 Türk genci de

bulunuyor.

"One Young World" önergesini oluflturma, de¤erlendirme ve

oylama aflamas›nda delegelere dan›flmanlar yön gösterdiler.

Bu dan›flmanlar aras›nda Sir Bob Geldof, Oscar Morales gibi

önemli aktvistlerin yan› s›ra

Kofi Annan, Mohammad

Yunus, Desmond Tutu gibi

Nobel Ödüllü isimler de yer

ald›.

2010 y›l›nda ilk kez

gerçeklefltirilen "One Young

World" Zirvesi'ne Türk

gençlerinin kat›l›m›n›

sa¤layan Sabanc› Holding

gelecek y›llarda da deste¤ini

sürdürmeyi hedefliyor.

“One Young World" Resolution Has BeenAnnounced• FROM THE PARTICIPANTS OF "ONE YOUNG WORLD"

TO ALL WORLD LEADERS: "WE INVITE OUR POLITICAL LEADERS

TO MANIFEST THEIR NET POINTS OF VIEW TO THE HUMANITY

PROBLEMS BEFORE THEY REQUEST OUR SUPPORT."

• FROM THE PARTICIPANTS OF "ONE YOUNG WORLD"

TO THE WORLD MEDIA: "WE INVITE MEDIA TO HELP TO PROTECT

THE FACTS AND INDIVIDUAL FREEDOM BY USING ITS POWER AND

INFLUENCE."

The resolution which has been formed according to the views

of young people who participated to the “One Young World”

Summit was announced. The Summit was organized on 8 -

10th February 2010 in London, Sabanci Holdings became the

official sponsor of Turkish delegation. The resolution is

expressing the expectations of almost 1000 young people

from all over the world on the subjects of “the development

of a new politic leadership understanding for the better future,

the contribution to the economical development of the

corporate business world and the future of society, an

interreligious dialog, environment problems, the changing

identity and power of media and health”. There are 15 Turkish

young people among the delegates who participated to the

Summit to share their opinions.

The advisors gave the direction to the delegates on forming,

evaluating and voting stages of "One Young World" resolution.

Among the advisors there were such important activists as

Sir Bob Geldof, Oscar Morales

and such owners of Nobel

Award as Kofi Annan,

Mohammad Yunus and

Desmond Tutu.

Sabanci Holdings who

provided the participation of

Turkish young people to “One

Young World” Summit which

was organized first in 2010

is planning to continue its

support in future.


18

R›zanur Meral :

500 milyar dolarl›k ihracat

hedefi için 40 bin yeni

ihracatç› yetifltirmeye

yönelik çal›flmalar

yap›yoruz

USKON ’a ve hedeflerine gelece¤iz; amahaz›r Türkiye’nin en büyük ekonomik çat›örgütü Baflkan› olarak Sizi bulmuflken, krizlebafllaman›n do¤ru olaca¤›n› düflünüyoruz.

Yaflad›¤›m›z bu krizin, bugüne kadar yaflanan tek gerçekküresel kriz oldu¤u söyleniyor. ‹çinden geçti¤imiz bukrizi siz nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Bu kriz için sadece“Mali” kriz demek yeterli midir veya bu kriz dünyaekonomisinde “Finanstan” baflka neleri de¤ifltirdi,de¤ifltiriyor?

ABD’de konut piyasas›nda bafllayan ve finansal piyasalar›nard›ndan reel kesime sirayet eden küresel ekonomik krizgeçti¤imiz y›l birçok ülke ekonomisini etkiledi. Fakat iflinesas›na bak›ld›¤›nda, kriz ilk defa yaflad›¤›m›z bir husus de¤il.Gerek yak›n tarih, gerekse daha eski dönemlerde ülkemizdeve dünyada birçok ekonomik krizler yafland›.

Bilindi¤i gibi Türkiye’de, 24 Ocak 1980 Kararlar›yla piyasaekonomisi anlay›fl› vurgulanarak, ihracata dayal› büyümemodeli tercih edildi. 5 Nisan 1994 ve 2001 y›l›nda da ülkemizdeekonomik krizler yaflad›k Son olarak 2001 y›l› krizini yaflamam›znedeniyle özellikle bankac›l›k sektöründeki iflaslar ve fonadevirlerden sonra, bankac›l›k alan›nda ülke olarak önemli

THaberMerkezi

TUSKON Baflkan› R›zanur Meral global kriz ve ülkemizin

kalk›nmas›nda Tuskon’un yeri noktas›nda sorular›m›z›

yan›tlad› hedeflerini anlatt›:‹hracatç›l›¤› ulafl›lamaz bir

hedef olmaktan ç›kar›p, herkesin hayalini kurdu¤u bir

meslek haline getirmeyi hedeflediklerinin alt›n› çizen

R›za Nur Meral “ Düzenledi¤imiz 10 uluslararas› “D›fl

Ticaret Köprüsü” program› ve çok say›da yurtiçi ifl

gelifltirme platformu ile yabanc› ve Türk ifladamlar›na

150 bine yak›n karfl›l›kl› ifl görüflmesi yapt›rd›k ve

toplamda 14 milyar dolar civar›nda yeni ticaret hacmi

oluflturulmas›na vesile olduk. ‹hracatç›l›¤› ulafl›lamaz

bir hedef olmaktan ç›kar›p, herkesin hayalini kurdu¤u

bir meslek haline getirmeyi hedefledik. TUSKON olarak

flu anda hükümetimizin 2023 y›l› için koydu¤u 500

milyar dolarl›k ihracat hedefini yakalamak için gerekli

oldu¤unu düflündü¤ümüz 40 bin yeni ihracatç›y›

yetifltirmeyi hedefliyor, buna yönelik çal›flmalar

yap›yoruz” dedi.

40 bin yeni ihracatç›

TUSKONTürkiye ‹fladamlar›ve SanayicilerKonfederasyonuBaflkan›R›zanur Meral


19

inte

rvie

w•r

epor

taj

tedbirler ald›k. Bu sayede de 2008 y›l›ndan bu yana dünyagenelinde yaflanmakta olan bu krize, birçok geliflmifl ülkeyeoranla daha haz›rl›kl› girdik. Ancak flunu da belirtmek gerekirse,2001 y›l›nda yaflanan krizin bedelini ülke ve millet olarak halaödemeye devam ediyoruz.

Ülke ekonomisinde 1980 sonras›nda yaflanan de¤iflimle birlikte,ifl dünyas› ve toplum belli bir ekonomik bilinç ve al›flkanl›kkazand›. Art›k Türkiye kapal› bir ekonomi de¤il, dünyan›n dörtbir yan›na ihracat yap›yor, birçok ülkeden ithalat yap›yor.Yüksek bir d›fl ticaret hacmine sahibiz.Dolay›s›yla ifladamlar›m›z da uluslararas›ticareti önemli oranda ö¤rendi diyebiliriz.Yaflan›lan küresel krizde, d›flar›dan gelenbirçok olumsuz etkiye ra¤menülkemizde genifl çapl› iflaslar yaflanmad›,Hükümetimizin krizin bafl›ndan itibarenald›¤› önemlerle kriz iyi yönetildi veekonomik tedbir paketleriyle belirlisektörlerde önemli canlanma yafland›,bu da di¤er sektörleri etkiledi. Bunlargösteriyor ki, krizle yaflamay› ve bafletmeyi devlet ve millet olarakö¤renmifliz, ö¤renmeye devamediyoruz.

Toplum olarak da krizlere karfl› oldukçabilinçli ve dayan›flmac› bir tav›rsergilendi. Dünya ülkelerinin vetoplumlar›n›n krizde gösterdikleri tepkilerle mukayeseedildi¤inde, toplumumuzun daha duyarl›, daha anlay›fll› oldu¤ugörülmektedir. ‹flverenimiz de daha bilinçli art›k. Ayr›ca kriz,flirketlerimizin ve toplumumuzun kendisini sorgulamas›n›,neyi daha verimli yapabiliriz, nerede tasarruf yapabiliriz?Nerede israf var? sorular›n› daha fazla sormas›n› sa¤lam›flt›r.Tüketim al›flkanl›klar›nda da kalite ve fiyat aç›s›ndan önemlide¤ifliklikler gözlemliyoruz. Halk›m›z da art›k daha bilinçlitüketiyor.

Krizin dünya ekonomisine etkilerinin de¤erlendirilmesiasl›nda bafll› bafl›na bir konu ve konunun uzmanlar›ncaçok genifl de¤erlendirmeler yap›lmakta. Ancak ifladam›olarak, ihracatç› ve dünya genelinde ifl yapan birçok üyeyesahip bir kurulufl olarak konunun bize bakan birçok yönüvar. Bir kere “kriz” kelimesi kullan›ld›¤›nda krizi tetikleyenunsur tek olsa bile, sonuçlar› itibariyle birbirini etkileyenbirçok neticeleri oldu. Öncelikle finansal piyasalar, sonrareel sektör, ard›ndan iflsizlik ve bu yolla tüm toplumkesimlerini derinden etkileyen bir konu.

Bir kere fikir baz›nda, piyasalar›n daima mükemmel fiyatlamayapt›¤› ve zaman zaman ç›kan dengesizlikleri kendimekanizmas› içinde mutlaka halledece¤i, piyasalara düzenleyicidevlet müdahalesinin gereksiz ve zararl› oldu¤u fikri çürümüfloldu. Ancak kimse serbest piyasa yerine devletçilik olsun dademiyor. Piyasa mekanizmas›n›n mükemmel olmad›¤› daanlafl›ld›. Di¤er bir husus da, FED Baflkan› ve ABD HazineBakan› 2006 y›l›nda ilk iflaslar yafland›¤›nda bunlar›n geçicive münferit oldu¤unu, önemsiz oldu¤unu söylemifllerdi. Ancakyan›lg› k›sa zaman içinde anlafl›ld›. Bu konudaki ABD mali

yasalar›n›n da etkin olmad›¤› ortayaç›kt›. Finans yasalar›n›n iki hedefi vard›r;birincisi masum ve iyi niyetli insanlar›mali zarardan korumak, ikincisi depiyasalar› panik havas›ndan uzak tutmak.ABD yasalar› ve uygulamalar› bu ikihedefi de sa¤layamad›, masum insanlarABD’de ve dünya genelinde parakaybetti, zarar gördü. Bir di¤er hususda, bankac›lar›n para ve risk yönetmesanat›ndaki baflar›lar›na flüphe düfltü.Devletlerden bile daha güçlü ve büyükoldu¤u düflünülen uluslar aras› yat›r›mbankalar›n›n kolayca iflas etmesi birdi¤er önemli tecrübe oldu. Netice olarakda mali kriz ad›yla bafllayan bu kriz tümdünya genelinde bir ekonomik bunal›mve iflsizlik krizi haline geldi.

Say›n Meral k›saca TUSKON ve faaliyetlerinden k›sacabahsedebilir misiniz?Türkiye ‹fladamlar› ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON),ülkemizin ekonomik ve sosyal kalk›nmas›na katk›da bulunmaküzere hizmet veren ifladamlar› derneklerinin çat› organizasyonuolarak faaliyet gösteriyor. Ülke çap›nda yay›lm›fl 7 ayr› bölgeselifl dünyas› federasyonunun oluflturdu¤u TUSKON, 2005 y›l›nda‹stanbul'da kuruldu.Türkiye'nin en büyük ve en yayg›n gönüllü, sivil, ifl dünyas›kuruluflu olan TUSKON, çat›s› alt›nda 7 federasyon, 150 ifladam›derne¤i ve 15 bin üye bar›nd›r›yor. TUSKON 'un öyküsü 1990'liy›llar›n bafl›nda, ülke sorunlar›na duyarl›, sosyal sorumlulukbilinci yüksek ifladamlar›n›n, birlikte hareket etmek üzereçeflitli illerde dernekleflmesiyle bafllad›. Bu dernekler Türkekonomisinin bel kemi¤ini oluflturan küçük ve orta ölçekliiflletmelerin yan› s›ra büyük ve büyüyen flirketlerin, ülkemizinde¤iflken yap›l› ve dinamik ekonomisinde kendinigelifltirebilmesini ve d›fl pazarlara aç›labilmesini sa¤lamaküzere kuruldu.

Piyasalar›n daima mükemmel

fiyatlama yapt›¤› ve zaman

zaman ç›kan dengesizlikleri

kendi mekanizmas› içinde

mutlaka halledece¤i,

piyasalara düzenleyici devlet

müdahalesinin gereksiz ve

zararl› oldu¤u fikri çürümüfl

oldu.

yetifltirme hedefindeyiz


20

inte

rvie

w•r

epor

taj

Bu geliflme dernekleri federasyonlaflma sürecine götürdü.Böylece Türkiye'nin co¤rafi da¤›l›m› do¤rultusunda Marmara,Ege, Karadeniz, Akdeniz, ‹ç Anadolu ile Do¤u ve Güney Do¤uAnadolu bölgelerinde bir araya gelen ifladamlar› bütünleflerekfederasyonlar oluflturdu. (MAR‹FED, ES‹DEF, KAS‹F, ANS‹FED,DAS‹DEF, GÜNS‹AF). Ayr›ca TUSKON dünya genelindeWashington, Brüksel, Moskova ve Pekin’de olmak üzere 4temsilcili¤e sahiptir. ve iflletmelerimizi ve giriflimcilerimiziglobal ifl dünyas›n›n bir parças› haline getirmek önemliamaçlar›m›z›n bafl›nda geliyor. TUSKON, bu do¤rultuda,ifladamlar›m›z›n uluslararas› pazarlardaki tecrübelerininpaylafl›lmas›, bunlar›n yay›lmas› ve yeni ifl f›rsatlar›n›noluflturulmas› yolunda öncü bir kurulufl olarak hizmet veriyor.

TUSKON bugüne kadar neler yapt›? Neyi hedefledi?Kuruluflundan bu yana d›fl ticarete ve üyelerinin yurt d›fl›naaç›lmas›na yönelik faaliyetlere önem veren TUSKON, budo¤rultuda ülkemizin gittikçe artan ekonomik potansiyelinidaha ileri noktalara tafl›ma hedefine yönelik olarak, “D›fl TicaretKöprüsü” ad›n› verdi¤imiz uluslararas› ifl zirvelerinidüzenlemektedir. Bu programlar ülkemizin fiyat ve kaliteyönüyle en uygun ve önemli tedarik ve yat›r›m merkezlerindenbiri oldu¤una dair imaj›n› güçlendirmesinin yan› s›ra, ülkemizintarihini, kültürünü, halk›m›z›n misafirperverli¤ini ve dostlu¤unudünyan›n çeflitli ülkelerinden gelen kat›l›mc›lara göstermeimkân› vermektedir.

Düzenledi¤iz 10 uluslararas› “D›fl Ticaret Köprüsü” program›ve çok say›da yurtiçi ifl gelifltirme platformu ile yabanc› veTürk ifladamlar›na 150 bine yak›n karfl›l›kl› ifl görüflmesi yapt›rd›kve toplamda 14 milyar dolar civar›nda yeni ticaret hacmioluflturulmas›na vesile olduk. ‹hracatç›l›¤› ulafl›lamaz bir hedefolmaktan ç›kar›p, herkesin hayalini kurdu¤u bir meslek halinegetirmeyi hedefledik. TUSKON olarak flu anda hükümetimizin

2023 y›l› için koydu¤u 500 milyar dolarl›k ihracat hedefiniyakalamak için gerekli oldu¤unu düflündü¤ümüz 40 bin yeniihracatç›y› yetifltirmeyi hedefliyor, buna yönelik çal›flmalaryap›yoruz.

Ülkemizde ve özellikle de ekonomide son 8 y›lda meydanagelen büyük at›l›ma ba¤l› olarak, ifl dünyam›z da küreselticarete h›zla entegre oluyor. AB ile daha önceden var olangümrük birli¤i anlaflmas›, bu dönemde çeflitli ülkelerle yap›lanserbest ticaret anlaflmalar›, vizelerin kald›r›lmas›, enflasyonundüflmesi, faizlerin düflmesi ve Türk Liras›n›n istikrar kazanmas›gibi pek çok olumlu geliflmeyle birlikte ihracatta yaflananbüyük de¤iflim sanayici ve ifladamlar›m›z› harekete geçirmifl,dünyan›n dört bir yan›nda markalar›m›z bilinir ve ürünlerimizsat›l›r olmufltur.

Küresel krizde mal satt›¤›m›z birçok pazarlardaki daralmanedeniyle ihracat rakamlar› gerilese de, bu arada yeni pazarlaragirilerek pazarlar›m›z çeflitlendirilmifltir. Bundan sonraki aflamadauluslar aras› pazarlar› tan›yan ve uluslar aras› ticarette baflar›s›n›kan›tlam›fl, belli bir tecrübe birikimine ulaflm›fl ifladamlar›m›zdanyeni bir ihracat hamlesi bekliyoruz. Birçok defa söyledi¤imizbir hususu bir kez daha vurgulayacak olursak, ülkemizinkalk›nmas›, refah›n artmas› ve ekonomik sorunlar›n çözülmesiihracattan geçmektedir.Bu nedenle ihracata dayal› kalk›nma modelinin hayatageçirilmesine yönelik faaliyetleri, TUSKON olarak üzerimizedüflen en büyük görevlerden biri olarak görüyoruz. Budo¤rultuda yurt içi ve yurt d›fl› iflbirli¤i a¤lar›m›z› kullanarakciddi potansiyel vadeden ülkelerden nitelikli ifladamlar›n›ülkemizin ekonomik potansiyelini yerinde görmeleri, üreticifirmalar›m›z› ve kaliteli ürünlerimizi tan›malar› ve ayn› zamandaülkemizin zengin tarihini ve kültürünü tan›malar› için yenidenülkemize getiriyoruz.

“ ihracata dayal›kalk›nma modelininhayata geçirilmesineyönelik faaliyetleri,TUSKON olarak üzerimizedüflen en büyükgörevlerden biri olarakgörüyoruz ”

Rıza Nur Meral: We aim toeducate 40 thousand newexportersIn spite of many negative impacts coming from outside during theglobal crisis there were no widespread bankruptcy occurred inour country, the crisis was well managed with the measures takenby our government from the beginning of the crisis and with theeconomical precaution packages a significant recovery occurred incertain sectors, and this influenced other sectors. These show thatour government and people have learned how to live with crisis,we continue to learn.Community has also showed quite a conscious and solidarist attitudeto the crisis. In comparison with the reactions shown to the crisisby different countries and communities of the world our communitylooks more sensitive, more understanding. Our employers are alsomore conscious. Besides, the crisis has provided the self-questioningof our company and community, more frequent asking of suchquestions as: what we can do more efficiently, where we canpractice economy, where is waste? We observe important changesin the consumption habits from the point of quality and price. Ourpeople start to consume in more conscious manner.The evaluation of the impacts of the crisis on the world economyis a separate subject by itself and wide evaluations on this subjectare made by specialists. But this subject has a lot of aspects for usas a businessman, as an exporter and establishment who have alot of members doing business all over the world. Once when theword “crisis” is used even if the element trigger the crisis is single,in consequence there are a lot of effects influencing each other.This is a matter that influences first of all financial markets, thenreal sector, and afterwards unemployment and consequently allthe community fractions deeply.

Conceptually, the idea that the market always makes an excellentpricing and disparities that sometimes occur are certainly arrangedby its own mechanism and the government regulatory interventionis needless and harmful is refuted. But nobody says that the statismshould take the place of free market. It is also understood that themarket mechanism is not excellent. The other matter is that theChairman of the Federal Reserve Banks and the United StatesSecretary of the Treasury said in 2006 when first bankruptciesoccurred that they are temporary and singular and are not important.But the mistake has been understood in a short time. It appearedthat the US financial laws are not efficient in this respect. Financiallaws have two targets: first is to protect innocent and well-meaningpeople form financial damage and second is to keep away themarkets from the panic mood. The US laws and regulations couldprovide none of these targets, innocent people in the USA and allover the world lost money, suffered damage. The other matter isthe success of bankers in money and risk management art is nowunder doubt. The easy bankruptcies of the international investmentbanks which were thought to be stronger and bigger than statesbecame the other important experience. In conclusion this crisiswhich has started under the name of financial crisis became aneconomical depression and unemployment crisis all over the world.

Full Text: www.lifeandsecurity.com

Business world and community havegained some certain economicalconsciousness and habit togetherwith the change occurred in theeconomy of the country after 1980.Turkey is not a closed economy anymore, it exports its production toeverywhere in the world, importsfrom many countries. We have ahigh foreign trade volume.Therefore we can say that ourbusinessmen have learnedinternational trade at significantlevel. R›zanur MeralTUSKON, Chairman

Son olarak, biz TUSKON ’u hep bir dinamizm, bir çal›flmaiçinde görüyoruz. Birçok konuda elini tafl›n alt›nasoktu¤unu, daha önce bize çok uzak olan co¤rafyalaraulaflt›¤›na flahit oluyoruz. Yani, yeni ve farkl› bir soluk,bir nefes gibi. Bu noktada sizden “TUSKON daha nelereimza atmay› düflünüyor?” sorusunun cevab›yla, zaman›nruhu de¤iflirken ifl dünyas›na mesaj almak istiyoruz.Son olarak Geçti¤imiz y›l 1-7 Haziran 2009 tarihleri aras›nda,‹stanbul’da “Türkiye-Dünya D›fl Ticaret Köprüsü-2009” ad›n›verdi¤imiz uluslararas› ifl zirvesini 135 ülkeden toplam 2.250yabanc› ifladam› ve Türkiye’den de 3.000 ifladam›n›n kat›l›m›ylagerçeklefltirdik. Dünya genelinden çok farkl› ülke veco¤rafyalardan gelen ifladam› heyetleri ile Türkiye’denifladamlar› aras›nda, ‹stanbul’da ve Anadolu illerinde toplam120 binden fazla ikili ifl görüflmesinin yap›ld›. Bu organizasyon,ayn› zamanda kendi alan›ndaki en büyük ifl zirvesi özelli¤inide kazand›.

Di¤er yandan, Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü-2009 program›n›nsonuçlar›n› hem ülkemizde hem de dünya genelinde davetedilen ifladamlar› ve ticaret kurulufllar› nezdinde yak›ndantakip etmekteyiz. Öncelikle program›n sonuçlar›n›n oldukçaumut verici oldu¤unu belirtmek gerekir. Bize ulaflan tümveriler yabanc› kat›l›mc›lar›n bu etkinlikten memnun oldu¤unuve yararland›¤›n› belirtmekte ve bu tür organizasyonlar›ndevam›n› talep ettiklerini göstermektedir. ‹kinci olarak, Türkiyeve kat›l›mc› di¤er ülkeler aras›ndaki ticaret verilerine bak›ld›¤›ndada benzer flekilde ülkemiz d›fl ticaretinin geliflmekte oldu¤ugörülmektedir. Örne¤in, ülkemizin d›fl ticaret rakamlar›, globalekonomik kriz nedeniyle azalmaktayken, Türkiye’nin Afrikaülkeleriyle olan ticareti; özellikle de ihracat› 2009 y›l› içerisindeistikrarl› bir flekilde artm›flt›r. Üçüncü bir di¤er gösterge olarakda, Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü-2009 program›na ifladam›heyeti gönderen ülkelere yönelik yap›lan ifl gezilerine yo¤unbir kat›l›m oldu¤unu görüyoruz.

�TUSKON olarak, ülkemize ve ifl dünyam›za önemli faydalarsa¤lamay› hedefleyen “Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü”program›n›n ikincisini 14-20 Haziran 2010 tarihleri aras›nda‹stanbul’da gerçeklefltirece¤iz. Bu programda, Türkiye’mizinönde gelen üreticileriyle, yurtd›fl›ndan kat›lacak 150 ülkeninnitelikli ithalatç› firmas›n› yeniden bir araya getirerek, geçti¤imizy›llardaki organizasyonlarda flekillenen ticari iliflkilerin dahaileri noktalara getirilmesine odaklanaca¤›z. Ayn› zamandagelen ifladam› heyetlerini Anadolu illerine götürerek, buralardakifirmalar›m›z›n ve üreticilerinde ihracat yapmas› ve yurtd›fl›naaç›lmas›na zemin oluflturaca¤›z.


21

Kat›l›mc› Ülke Say›s›.................................................. ............150Bölgelere Göre Kat›l›mc› ‹fladam› Say›s› .................. .........2,200Afrika ......................................................................... ............715Asya / Pasifik............................................................ ............354Avrasya...................................................................... ............293Avrupa ....................................................................... ............410Latin Amerika............................................................ ............103Kuzey Amerika .......................................................... ..............84Orta Do¤u .................................................................. ............241Türkiye’den Tan›t›m Stand› Açan ............................. .........1,200Firma Say›s› ............................................................... ............400‹kili ‹fl Görüflmesi Say›s› ...................................................40,000Davet Edilen Bakan Say›s› ........................................ ..............30Davet Edilen Gazeteci Say›s› .................................... ..............80

ürkiye Kat›l›m Bankalar› Birli¤i Genel Sekreteri ve‹stanbul Kalk›nma Kurulu Baflkan› Osman Akyüzile 10’uncu büyük ekonomi hedefinin finansal altyap›s›n›, ‹stanbul’un finans merkezi vizyonunu ve

bu çerçevede “Kat›l›m Bankalar›n›n” yerini konufltuk.Türkiye’nin 10’uncu büyük ekonomi olabilmesi ve sürdürülebilirbir flekilde kalk›nabilmesi için finansal sistemini mutlakabüyütmesi gerekti¤inin alt›n› çizen Akyüz “Türkiye olarakdünyada 10’uncu büyük ekonomi olabilmemiz için çoksa¤lam, uzun vadeli ve devaml› finans imkânlar›nakavuflmam›z, ayr›ca bu noktada istikrarl› ve sürdürülebilirbir düzeyi yakalamam›z laz›m. Bunun için bafllang›çtasiyasi istikrar, arkas›ndan ekonomik performans›n

iyilefltirilebilmesi ve ciddi bir flekilde sürdürülebilir olmas›gerekiyor. Aksi takdirde bu hedeflere ulaflmak mümkünde¤il” dedi.

TKBB Genel Sekreteri Osman Akyüz flöyle devam etti:“Finansolmadan olmaz. Biliyorsunuz, büyümenin motoru finansman.Kalk›nma finansmanla oluyor. Yat›r›m finansmanlagerçeklefltiriliyor. Yeni ifl sahalar› açmak, üretimi art›rmak vemilli hâs›lay› büyütmek finansman imkânlar› ile çok yak›ndanba¤lant›l›. Bu yüzden de ya ülkenin iç tasarruflar›n› kullanmakveya yabanc› kaynak kullanmak zorundas›n›z. Zira finansmans›zekonomik büyümelerin sürdürülmesi, kal›c› büyümelerin devamettirilmesi mümkün de¤il.

Türkiye Katılım Bankaları Birli¤i Genel Sekreteri Osman Akyüz:


22HaberMerkezi

T

10’uncu Büyük Ekonomi‹çin Mali Sistem Büyümeli

1980’lerde bankac›l›k sektörünün hacmi 25–30 milyar dolar civar›ndaidi. Bugün bu rakam 600 milyar dolarl›k seviyelere geldi. Bu muazzambir s›çramad›r. Afla¤› yukar› milli gelirimize yak›n bir bankac›l›k hacmineulaflt›k. En son, mali sektörümüzün büyüklü¤ü 2009 y›l›n›n Eylül ay›sonunda 896 milyar liraya yükseldi. Sene sonu itibari ile bankac›l›ksistemimizin büyüklü¤ü 834 milyar liraya ç›kt›.

1980’lerde bankac›l›k sektörünün hacmi 25–30 milyar dolar civar›ndaidi. Bugün bu rakam 600 milyar dolarl›k seviyelere geldi. Bu muazzambir s›çramad›r. Afla¤› yukar› milli gelirimize yak›n bir bankac›l›k hacmineulaflt›k. En son, mali sektörümüzün büyüklü¤ü 2009 y›l›n›n Eylül ay›sonunda 896 milyar liraya yükseldi. Sene sonu itibari ile bankac›l›ksistemimizin büyüklü¤ü 834 milyar liraya ç›kt›.

Bankac›l›k D›fl›ndaki Finans Sistemimizde Çeflitlilik veDerinlik S›¤Geliflmifl ekonomilerle, Türk mali sistemini yap› ve hacimyönünden mukayese eden Osman Akyüz sözlerini flöylesürdürdü: “Finans sistemi, geliflmifl ekonomilerde geliflenekonomilere göre birkaç kat daha büyük. Burada örnek olarakAB ülkelerini gösterebiliriz. Bunlar›n finans sisteminin büyüklü¤ü,bizim finans sistemimizin büyüklü¤ünün en az üç kat›. Bankalar,finansal kiralama flirketleri, tüketici finansman flirketleri gibifinansman teminine arac›l›k etmek için hizmet sunan çeflitlikurulufllar bu sistemde mevcut. Bu perspektiften ülkemizebakarsak; Türkiye’nin de bu yolda epey merhale kat etti¤inigörüyoruz. Bugün Türkiye’nin mali sektöründe bizim debankalar›m›z, tüketici finansman flirketlerimiz, sigortaflirketlerimiz, menkul k›ymet arac› flirketlerimiz, gayrimenkulyat›r›m ortakl›klar›m›z, giriflim sermayesi yat›r›m ortakl›klar›m›zve menkul k›ymet arac› kurumlar›m›z var. Dünyada çeflitliisimlerle yer alm›fl, afla¤› yukar› tüm finansal kurulufllar bizimsistemimiz de mevcut. Ama bizim sistemimizde en etkili unsurolarak bankac›l›k sistemi öne ç›k›yor. Sistemin yüzde 89’unubankac›l›k sistemi temsil ediyor. Geri kalan di¤er bütünkurulufllar sistemin sadece yüzde 11’ini temsil etmekte. Yanibankac›l›¤›n d›fl›ndaki finans sistemimizdeki çeflitlilik ve derinlikhenüz yeterli düzeyde de¤il.

S›¤l›¤›n sebepleri noktas›nda da bilgi veren Osman Akyüzflunlar› ifade etti: “ Bu durum Türkiye’nin d›fla aç›lm›fll›¤› ilealakal›. Maalesef Türkiye 1980 y›l›na kadar ithal ikamesineyönelik bir ekonomik politika izledi ve d›fla çok aç›k olamad›.O y›llarda Türkiye’nin finansal sistemi de pek geliflmifl de¤ildive daha çok kamu a¤›rl›kl› bir finansal sistem vard›. Sistemdebankalar dominantt›. Bugün bu sayd›¤›m kurulufllar›n tamam›nayak›n› 1980’lerden sonra geliflen müesseselerdir. HattaTürkiye’de borsa bile 1980’lerden sonra kurulmufltur. ‹stanbulMenkul K›ymetler Borsas› 1986 da aç›labilmifltir. Aynen borsagibi finansal kiralama ile faktöring flirketleri de 1980’lerdensonra, 1987 de kuruldu ve bunlar çok yeni. Öte yandanülkemizde sigortac›l›kta çok geliflememifltir. Bugün sigortac›l›¤›nmali sistem içindeki toplam pay› yüzde 3,4 ”

Sürdürülebilir Kalk›nma Finans Sektörünün Gücü veHacmi ‹le Orant›l›‹stanbul Kalk›nma Kurulu Baflkan› ve TKBB Genel SekreteriOsman Akyüz ekonomik geliflme ile finans sistemi aras›ndakiiliflki, kay›t d›fl›l›k ve ‹stanbul Finans Merkezi Strateji Belgesi’ninamaçlar› hakk›nda görüfllerini aç›klamaya flöyle devam etti:“ Mali sistemin derinli¤i; yay›lm›fll›¤› önemli ve bu ekonominin

kay›tl› olmas›yla çok alakal› bir durum. Maalesef Türkiye’debir tak›m ekonomik faaliyetler halen önemli miktarda kay›td›fl›nda. Finansal sisteme çok yans›madan kasada, masada,yast›k alt›nda önemli miktarda parasal hareketlerimiz var. Butür faaliyetlerin oluflmas›nda da vergisel nedenler, kay›tl›nizam›n oturtulamamas› gibi faktörler rol oynuyor. Burada,bir düzen tutturulamad›¤›n›, standardizasyon sa¤lanamad›¤›n›söyleyebiliriz. Ancak Türkiye’nin son y›llarda, özellikle de2000’den sonra bu mekanizmalardan h›zla uzaklaflma sürecinegirdi¤i de bir gerçek. Art›k finansal sistem h›zl› bir flekildegelifliyor. Hat›rl›yorum, 1980’lerde bankac›l›k sektörünün hacmi25–30 milyar dolar civar›nda idi. Bugün bu rakam 600 milyardolarl›k seviyelere geldi. Bu muazzam bir s›çramad›r. Afla¤›yukar› milli gelirimize yak›n bir bankac›l›k hacmine ulaflt›k. Enson, mali sektörümüzün büyüklü¤ü 2009 y›l›n›n Eylül ay›sonunda 896 milyar liraya yükseldi. Sene sonu itibari ilebankac›l›k sistemimizin büyüklü¤ü 834 milyar liraya ç›kt›. 2009sonu itibari ile de 1 katrilyon liral›k mali sektör büyüklü¤üneulaflm›fl olaca¤›z. Bu neredeyse bizim milli gelirimize denkbir seviye ve bunu büyütme mecburiyetimiz var. Çünküsürdürülebilir kalk›nma finans sektörünün gücü ve hacmi ileçok alakal›. Bunun için gelifltirme, tabana yayma, kay›t d›fl›n›kay›t içine alma noktas›nda ilave gayretler göstermeliyiz.“‹stanbul Uluslararas› Finans Merkezi Stratejisi” belgesi de bugayretin bir neticesidir. Finans yabanc›lar›n tabiriyle güvenliliman arar. Para çok ürkektir ve daima güvenli zemin bulmagayreti içindedir. Bu zemini, yani kazanc› nerede bulursa orayagider. “Paran›n dini iman› olmaz” derler. Ona bir ak›flkanl›kmecras› tan›rsan sana da gelir. E¤er o zemin yoksa sendende çok k›sa zamanda gider. Dolay›s›yla ben flahsen ‘‹stanbulFinans Merkezi Strateji Belgesi’ne hepimizin sahip ç›kmas›n›ve hayata geçmesi noktas›nda hepimizin gayret göstermesiniarzu ve temenni ediyorum.

Kat›l›m Bankalar› Mali Sistemin Büyütülmesinde ve‹stanbul Finans Merkezi Projesinde Taraft›r Türkiye Kat›l›m Bankalar› Birli¤i olarak biliyorsunuz bizde buçal›flman›n içindeyiz. Çal›flman›n taraflar›ndan biri olan kurulufluz.Kurulufl olarak da biz, strateji belgesi haz›rlanmas› çal›flmagruplar›nda bugüne kadar hep görev ald›k. Bundan sonradaetap etap hayata geçirilmesinde görev alaca¤›z. Ancak birnoktay› aç›klamadan geçmememiz laz›m. Son zamanlarda‘‹stanbul finans merkezi olur mu, olmaz m›’ sorusu s›kçasoruluyor. Bilmeliyiz ki ‹stanbul zaten bir finans merkezi.Türkiye’nin finans merkezi. Bankalar›m›z burada. Finansalkurulufllar›m›z burada. Türkiye’ deki ekonomik faaliyetlerinyüzde 50’si burada. Yani zaten merkez. Yapaca¤›m›z fley,

� Finans yabanc›lar›n tabiriyle güvenli liman arar. Para çok ürkektir ve daimagüvenli zemin bulma gayreti içindedir. Bu zemini, yani kazanc› nerede bulursa orayagider. “Paran›n dini iman› olmaz” derler. Ona bir ak›flkanl›k mecras› tan›rsan sanada gelir. E¤er o zemin yoksa senden de çok k›sa zamanda gider. Dolay›s›yla ben flahsen‘‹stanbul Finans Merkezi Strateji Belgesi’ne hepimizin sahip ç›kmas›n› ve hayatageçmesi noktas›nda hepimizin gayret göstermesini arzu ve temenni ediyorum.


23

inte

rvie

w•r

epor

taj

hacmi büyütmektir. Yabanc›lar›n bu piyasaya girmesinikolaylaflt›rmakt›r. Girifl ç›k›fllar› daha rahat halegetirmektir.Mekan,iletiflim, ulafl›m kaliteli yetiflmifl insan gücüistidam› yaratmakt›r. Bunlar için alt yap› haz›rlay›p, mevzuat›ona göre düzenlemektir. Yani hem regülâsyonlar anlam›ndahem de fiziki alt yap› anlam›nda, yap›lmas› gerekenler var.Bu durum, strateji plan›n›n arka plan›ndaki raporlarda da tespitedilmifl. Bu noktada birkaç milyar dolarl›k bir yat›r›m gerekiyorve bu yat›r›m belediye, hükümet ve özel sektör kurulufllar›n›niflbirli¤i ile safha safha gerçeklefltirilecek.”

Hepimize Görev Düflüyor“‹stanbul’un finans merkezi olma projesinde sadece baz›kurumlara de¤il herkese görev düflüyor” diyen ‹stanbul Kalk›nmaKurulu Baflkan› Osman Akyüz flunlar› kaydetti:“Bölgede ‹stanbul’a rakip olabilecek; Moskova ve Dubai var.Burada ‹stanbul’u öne ç›karmak hepimizin; Türkiye’nin görevi.Geçenlerde bakt›¤›m finansla ilgili bir yay›nda ‹stanbul’un70’nci s›ralarda gezindi¤ini gördüm. Bu bilgiye birkaç ay önceLondra’ya yapt›¤›m›z gezi ve bu gezi kapsam›nda ziyaretetti¤imiz “Londra Kalk›nma Ajans›n›” n›n dokümanlar›ndarastlad›m. E¤er biz ‹stanbul’u 70’nci s›radan, ilk 10–15 eç›karabilirsek, ‹stanbul’un bölgesel finans merkezi olmamas›için hiçbir sebep kalmaz. Dolay›s›yla ‹stanbul’un önceliklebölgesel finans merkezi olmas› konusunda hepimizin gayretsarf etmesi gerekiyor. Benim bildi¤im kadar›yla Hükümetimiz,‹stanbul Kalk›nma Ajans›na bu konuda görev yüklemifl durumda.Örgütlenmesini afla¤› yukar› tamamlayarak bu sene faaliyetegeçen ajans›m›z›n faaliyet alanlar›ndan bir tanesi de yo¤unolarak ‹stanbul finans merkezi projesi olacak. Kalk›nma ajans›ndabu ifli temsil, sevk ve idare edecek yap›lanma mevcut. Ayr›caAmerika yeniden keflfedilmiyor. Oradaki benzeri yap›lar mesela“City of London” benzeri “City of ‹stanbul” burada oluflturulacak;oluflturulmal› da. Zaten böyle yap›lar oluflturmadan, yap›lar›nsahibini belirlemeden bu gibi projelerin hayata geçmesi vebaflar›l› olmas› mümkün de¤il. Bu noktada da yasal zeminler,alt yap›lar hükümetin koordinasyonunda DPT taraf›ndanüstlenildi. Ancak tekrar alt›n› çizmek isterim ki, bu gayretigöstermek hepimizin görevi”

Ülkemizi Kalk›nd›rmak ve Mali Sistemi Büyütmek içinDaha Çok Koflaca¤›zKat›l›m bankalar›n›n mali sistemdeki yerini ve hedeflerinidetayland›ran Akyüz, yapt›klar› çal›flmalar› da özetledi: “ 25y›ld›r mali sitemde var olan kat›l›m bankalar› Türkiye’de yenibir olgu. Ancak bu k›sa süreye ra¤men kat›l›m bankac›l›¤›,özellikle son birkaç y›ld›r h›zl› geliflme ve büyüme sürecinegirmifl durumda. Bu süreç bugün daha da h›zlanarak devamediyor. Hâlihaz›rda ülkemizde 4 tane kat›l›m bankam›z var.Toplam flube say›m›z 573. Aktif toplam›m›z 35 milyar. Pazarpay›m›z yüzde 5. Ancak hedefimiz önümüzdeki 5–10 y›l içindebu oran› yüzde 10’lara tafl›mak. Peki, bunu nas›l yapaca¤›z?Cevap gayet basit. Daha h›zl› koflaca¤›z. Mevcut 573 flubemizi

1000 küsur flubeye, 12 bin olan istihdam›m›z› ise 2–3 kat›natafl›mak istiyoruz. Bu gayret içindeyiz. Ama sistemleri büyütmeksadece sözle olacak kadar kolay fleyler de¤ildir. Bunun içindonan›m, zemin, sermaye taban›, giriflimci ve hepsindenönemlisi bu ifli bilen insanlar olmal›. Biz emin ad›mlarla busektörü büyütmemiz gerekti¤i inanc›nday›z ve bunda dabaflar›l› oldu¤umuza inan›yoruz. Son 6–7 y›ld›r ortalama %30–35civar›nda y›ll›k büyüme sa¤lad›k. Bu, iyi bir büyüme nispetive bu nispeti de sürdürme gayreti içindeyiz.”Akyüz flöyle devam etti: “Ayr›ca bizim toplam bankac›ksektörünü daha da büyütme gayretimiz var. Bu yüzden yeniyat›r›mc›lar›n sektöre dâhil olmas› için devaml› bir u¤rafliçindeyiz. Biz kat›l›m bankalar› olarak sisteme 35 milyar liral›kbir hacim ilave ettik Bir yerde biz daha çok sistem d›fl› kalm›fl,sisteme girmemifl fonlar› bankac›l›k sistemine dâhil etmegayreti için de olduk. Son y›llarda yurt d›fl›ndan da finansmangetirmeye gayret ediyoruz. Özellikle Körfez bölgesinden hemmurabaha sendikasyonu dedi¤imiz yöntemle hem de kefaletvererek ülkemizdeki firmalara finansman sa¤l›yoruz. Buradaiyi hacimlere ulaflt›k 1 milyar dolarl›k seviyelere geldik. Buparalarla Türk ekonomisi finanse ediliyor. Büyük flirketlerin altyap› yat›r›mlar› veya belli projelerin finansmanlar›nda buparalar kullan›l›yor. Netice itibari ile bu paralar ülkemizin milligelirinin büyütülmesine, kalk›nman›n art›r›lmas›na kaynakoluyor.”

Kay›td›fl›n›n Azalt›lmas› Finansal Sistemin Sa¤l›kl›Büyümesine Yard›mc› OlurKay›td›fl› ekonominin finans sistemi üzerindeki etkilerine vurguyapan Akyüz, kay›td›fl› ekonominin kay›t alt›na al›nmas›noktas›nda finans sisteminin önemine de de¤indi OsmanAkyüz flöyle konufltu: “Hedef sistemi büyütmek. Bu büyümeesnas›nda ise bütün oyuncular›n hareket halinde olmas›gerekiyor. Sadece bankalar›n de¤il, sayd›¤›m›z finansalkurulufllar›n da daha bir aktif olmas› laz›m. Bunun içindekay›td›fl›n›n daha da azalt›lmas› özellikle hükümetin finansalarac›l›k hizmetlerine karfl› daha bir teflvik edici politikalarizlemesi laz›m. Bu noktada Hükümetin geçti¤imiz 7–8 y›ldabu konuda ciddi icraat yapt›¤›na flahit olduk. Arac›l›k maliyetleriniazaltt›. Bir k›s›m vergileri, harçlar› kald›rabildi¤i kadar kald›rarakfinans sektörüne mümkün oldu¤u kadar destek olma gayretiiçinde oldu. Büyümenin, geliflmenin önünde engel olandüzenlemeleri büyük oranda yok etti ama hükümet hala finanssektörünü bir gelir kayna¤› olarak da görmeye devam etmekdurumunda. Di¤er yönden Türkiye’de müesseseleflmiflkurumlar›m›z finans kurulufllar›. Kay›td›fl›n›n olmad›¤›,regülâsyonlara ba¤l› olan kurumlar bunlar. Kay›t d›fl›l›¤›azaltmada da hükümet bu kurumlar› çok etkin bir flekilde iflorta¤› olarak de¤erlendiriyor. Bankalara, vergi ve sigortaprimlerinin tahsilinde arac›l›k fonksiyonu yüklüyor. Yanibankalarla iç içe ekonomik faaliyetleri sürdürüyor.2000senesindeki bankac›l›¤›m›zla, 2010’daki bankac›l›¤›m›z›mukayese etti¤imizde çok iyi merhaleler kat etti¤imizi

10’uncu Büyük Ekonomi ‹çin MaliSistem BüyümeliTürkiye Katılım

Bankaları Birli¤iGenel Sekreteri:Osman Akyüz


24

inte

rvie

w•r

epor

taj

It is necessary to expand thefinancial system to reach tothe 10’th largest economyWe have talked about the financial infrastructure of theaim of being the 10th biggest economy, the vision ofIstanbul financial center and the place of “ParticipationBanks” in this scope with the Secretary General of TurkishParticipation Banks Association and the Chairman ofIstanbul Development Board Osman Akyuz. Akyuz hasunderlined that for Turkey to be able to become the 10thbiggest economy and to be developed in the sustainablemanner the financial system definitely should be expandedand said: “To become the 10th biggest economy in theworld Turkey needs to obtain a very reliable, long-termedand continuous financial facilities/opportunities and tocatch up at this point a steady and sustainable level. Forthis, first of all a political stability, then the improvementof economical performance and a serious sustainabilityare necessary. Otherwise it is impossible to reach thistarget.”

The Secretary General of TKBB Osman Akyuz continued:“Without finance it is impossible. You know the engineof growth is financing. The development is performed byfinancing. The investment is materialized by financing.To open new business fields, to increase production andto enlarge national product is closely related to thefinancing facilities. This is why you have to use either theinternal savings of the country or foreign sources. Becausethe carrying on of lasting growth and sustaining of theeconomical growth without financing is not possible.”

The variety and depth of our financial system exceptof banking is shallowOsman Akyuz has compared the structure and volume ofTurkish financial system with the developed countriesand resumed: “The financial system in the developedeconomy is several times bigger than that one of thedeveloping economies. Here we can show the EU countriesas an example. The size of their financial system is atleast three times bigger than our financial system. Theare different establishments offering their services tomediate in the financing provision such as banks, financialleasing companies, consumers financing companies inthis system. If we look from this point of view to ourcountry we can see that Turkey has passed a lot of stagesof this way. Today in Turkey’s financial sector we havebanks, consumers financing companies, insurancecompanies, securities Intermediary Institutions , real estateinvestment consortiums, venture-capital trusts too. Thereare almost all financial establishments appeared in theworld under different names in our system too. But themost efficient element of our system is banking system.89% of the system is represented by banking system. Allthe rest establishments are representing only 11% of thesystem. In other words the variety and depth of ourfinancial system except of banking is not on the sufficientlevel yet.”



25

söyleyebiliriz. Son krizde, bankac›l›k sektörünün performans›krizin daha az yara bere ile geçmemize katk› sa¤lad›.

Faizsiz Bankac›l›¤a Bütün Dünyada Büyük ‹lgi VarSorumuz üzerine kat›l›m bankac›l›¤›n› global bir düzeydede¤erlendiren TKBB Genel Sekreteri Osman Akyüz flunlar›söyledi: “1974’te kurulan ‹slam Kalk›nma Bankas›n›n bir çokülkede kurulan faizsiz bankalarda ortakl›¤› bulunuyor. Ayr›ca‹slam Konferans› Teflkilat› Örgütü faizsiz bankac›l›¤› gelifltirmekve yayg›nlaflt›rmak üzere destek veriyor. Her y›l yüzde 15–20seviyesinde büyüyen bu bankalar›n toplam aktif büyüklükleri1,5 trilyon dolara ulaflt›. Bugün itibari ile dünyada “‹slamBankas›” ad›yla adland›r›lan 200’ün üstünde kurulufl var. Yanikonuya ilgi büyük. Bu noktada hem ‹slam ülkelerinden hemde ‹slam olmayan ülkelerden ciddi teveccüh var. Özellikleson y›llarda ‹ngiltere’de, Almanya’da ve Fransa da faizsizbankac›l›k konusunda düzenlemeler yap›ld›. Bu devletler faizsizbankac›l›k ifllemlerini kendi ülkelerine çekmek için çeflitlialtyap› düzenlemeleri yapt›lar. Londra’da bugün 5 tane faizsizbanka var. Onun ötesinde HSBC ve Citibank’›n “Islamic window”dedikleri, faizsiz ifllem yapan birimleri var. ‹stanbulKonsoloslu¤unun davetiyle gitti¤imiz Londra’da bu konudakigeliflmeleri görme flans›m›z oldu. Düzenlemeleri yapm›fllar,düzenleme otoritesini de kurmufllar. Faizsiz bankac›l›¤›n hertürlü enstrüman›n› kullan›r hale gelmifller.Kat›l›m bankas› aç›lmas›nda bir engel olup olmad›¤›n›sordu¤umuz Akyüz “O imkâns›zl›klar afl›ld›. Kat›l›mbankalar›m›z›n di¤er bankalar›m›zla aras›nda imkânlar aç›s›ndanhiçbir fark yok. Yani biz kat›l›m bankas› olarak flöyle bir bahaneileri süremeyiz. ‘Bizim elimizi kolumuzu ba¤lam›fllar dükkânaçt›rm›yorlar; dükkân›m›m önüne tafl y›¤d›lar, müflteride geçipdükkâna giremiyor’ diyemeyiz. Bugün, bankac›l›k otoritesi vedüzenleme aç›s›ndan kat›l›m bankas›yla, mevduat bankas› yada yat›r›m bankas› aras›nda herhangi farkl›l›k yok.

‹stanbul’un Finans Merkezi Olmas› ‹çin Çal›flmaya DevamEdece¤izTKBB Genel Sekreteri ve ‹stanbul Kalk›nma Kurulu Baflkan›Osman Akyüz sözlerine flöyle son verdi: “‹ki gün önce ‹slamKalk›nma Bankas›’ndan gelen 10 kiflilik bir heyetle görüfltük.‹KB diyor ki: “Ben Türkiye’de daha fazla finansman faaliyetindebulunmak istiyorum. Türkiye benim için iyi bir pazar. Kat›l›mbankalar›, gelin sizinle ifl birli¤i yapal›m. Biz Türkiye’ye dahaçok finansman verece¤iz. ‹mkânlar›m›z bol.” Ve bu yüzdeniflbirli¤i araflt›rmas› için Türkiye ye gelmifller. Bana da geldilerve ‘Hangi alanlarda ifl birli¤i yapabiliriz’ diye sorunca ben de‘Bu ifl birli¤i hem sizin hem bizim menfaatimize. Devaml› birçal›flma komitesi olufltural›m ve bu komite bu iflle görevliolsun’ dedim. Konuya iki taraf olarak ciddiyetle ve samimiyetleyaklaflt›k. Bu iflbirli¤i kat›l›m bankalar› aç›s›ndan önemli oldu¤ukadar ‹stanbul’un finans merkezi olmas› aç›s›ndan önemli.Yani bizim bu konudaki çal›flmalar›m›z devam ediyor ve artarakda devam edecek.

TKBBGeneral Secretary,Participation BanksAssociation of TurkeyOsman Akyüz

em tutsa¤› hem de misafiri oldu¤umuz dünyan›nekosistemleri S.O.S verip, açl›k kâbusu giderekbüyürken g›da güvencesi ile g›da güvenli¤ikonusunu TUG‹S Baflkan› Necdet Buzbafl’la

konufltuk. Ülkemizde konuyu en iyi bilen ve sadece Türkiye’ninde¤il tüm insanl›¤›n problemlerine çözüm üretme noktas›ndainisiyatif sahibi bir isim olan Buzbafl hem sorunlar› anlatt› hemde ç›k›fl önerilerinde bulundu. Tüketim odakl› ekonomikbüyümenin, çarp›k sanayileflmenin ve geliflmifl ülkelerinuygulad›¤› yanl›fl politikalar›n sürdürülebilir tar›m› tehdit edipaçl›¤› tetikledi¤ini söyleyen Buzbafl “Kaynaklar azal›rken insanlarbunun pek fark›nda de¤il; di¤erlerini düflünmeden bohemcebir hayat sürdürüyorlar. Sadece gösterifl için yan yana gelengeliflmifl devletler ise durumu sadece bir yard›m, iane politikas›

ile geçifltiriyor. Burada g›da kayna¤› olan tar›m›nsürdürülebilirli¤inin de kritik edilmesi gerekiyor. Tar›m› nas›lsürdürece¤iz?” benim bu konuda ciddi endiflelerim var” dedi.

100 Y›ldaki Nüfus Art›fl› Geçen 4 Milyon Y›ldan FazlaTürkiye G›da ‹flveren Sendikas› Baflkan› Necdet Buzbafl sözlerinisöyle sürdürdü: “Dünya nüfusundaki art›fl› görmezliktengelemeyiz. 1950 y›l›nda dünya nüfusu 2,5 milyar, 2000 y›l›nda6 milyar iken, 2050 y›l›na gelindi¤inde bu rakam›n 9 milyaraulaflaca¤› hesaplan›yor. 1950’den 2050’ye kadar olan dilimdeyani sadece bir yüzy›lda dünya nüfusunda 6,5 milyarl›k birart›fl olacak. Geriye dönüp bakt›¤›m›zda son 100 y›ldaki nüfusart›fl›n›n geçen 4 milyon y›lda ki nüfus art›fl›ndan çok çok dahafazla oldu¤unu görüyoruz. Burada konunun anlafl›lmas› aç›s›ndan

Türkiye G›da ‹flveren Sendikas› Baflkan› Necdet Buzbafl :


26HaberMerkezi

H

Kaynaklar› Bohemce TüketmekDünyay› ve ‹nsanl›¤› Tehdit Ediyor

Dünya nüfusundaki art›fl›görmezlikten gelemeyiz. 1950

y›l›nda dünya nüfusu 2,5 milyar,2000 y›l›nda 6 milyar iken, 2050y›l›na gelindi¤inde bu rakam›n 9milyara ulaflaca¤› hesaplan›yor.

1950’den 2050’ye kadar olandilimde yani sadece bir yüzy›lda

dünya nüfusunda 6,5 milyarl›kbir art›fl olacak.

Dünya nüfusundaki art›fl›görmezlikten gelemeyiz. 1950

y›l›nda dünya nüfusu 2,5 milyar,2000 y›l›nda 6 milyar iken, 2050y›l›na gelindi¤inde bu rakam›n 9milyara ulaflaca¤› hesaplan›yor.

1950’den 2050’ye kadar olandilimde yani sadece bir yüzy›lda

dünya nüfusunda 6,5 milyarl›kbir art›fl olacak.


27

art›fl›n arkas›ndaki en önemli dinamik olan ve bu yüzy›ldagerçekleflen ekonomik büyümenin iyi okunmas› gerekiyor.Rakamlarla izaha devam edecek olursak; 1950’den 2000 y›l›nakadar dünya ekonomisi tam 7 kat büyümüfl ve ekonomininbüyümesi taleplerin artmas›na neden olmakta. Peki, bu taleplerikim karfl›layacak? Cevap gayet basit. Üzerinde yaflad›¤›m›zgezegen. Ancak bu noktada gezegenin durumuna bir gözatmakta fayda var. Zira bu gezegenin art›k bu 7 kat büyümedensonras›n›n ihtiyaçlar›n› karfl›layacaktakati kalmam›fl. Örne¤in su kullan›m›,son 50 y›lda tam 3 kat büyümüfl amabuharlaflma yoluyla taze su üretimihemen hemen hiç artmam›fl. 5 katdaha fazla tüketir hale geldi¤imiz denizürünlerinde de resim de¤iflmiyor.Tüketimdeki art›fla ra¤men denizlerdekiüretim hiç artmam›fl aksine endüstriyelat›klarla azalma yoluna gitmifl. Devamedersek baflta petrol kullan›m›ndandolay› karbondioksit sal›n›m› tam 4 katartm›fl ama karbondioksit yutaklar›ndahiçbir art›fl olmam›fl”

Artan Nüfus ve EkonomidekiBüyüme Çok ‹yi ‹rdelenmeli“Tekrarlamak gerekirse bütün bugeliflmelerin arkas›ndaki en önemlisebep olan dünya ekonomisindeyaflanan bu büyümeyi çok dikkatleokumam›z gerekir. Açl›¤›n sebeplerini ortaya koymak içinartan dünya nüfusu, ekonomide ki büyüme ve bunlar›n getirdi¤idar bo¤azlar› iyi irdelememiz laz›m Örne¤in sanayileflme.Sanayileflmeyi iyi yönetemezsek o da açl›¤a davetiye ç›kar›yor.Bunu bilmeliyiz. Sanayileflme nedeniyle k›rsaldan kenteçal›flmak üzere bir ak›m bütün dünyada olmufl, oluyor ve buak›m Türkiye’de hala devam ediyor. Sanayileflmenin etkisiylekentlere akan bu insanlar›n ortaya koydu¤u konut, otoyollar,otoparklar havaalanlar›, fabrika gibi ihtiyaçlar artt›kça yanisanayi gelifltikçe tar›m alanlar›ndan al›yor.”

Kifli Bafl›na Ekili Alan Tehlikeli Oranlara DüfltüKonuyu detayland›rmaya devam edem Tugis Baflkan› NecdetBuzbafl flöyle devam etti: “Fao’nun istatisti¤i var. Bu istatisti¤egöre 1960 y›l›nda dünya nüfusu 3 milyar iken, kifli bafl›nadüflen ekilebilir alan 4,3 hektar, 1980 y›l›nda nüfus 4,4 milyariken kifli bafl›na ekilen alan 3 hektara düflmüfl.2000 y›l›nda 6milyara ulaflan dünya nüfusuna göre kifli bafl›na düflen ekilialan 2,2 hektar. 2020 y›l› için yap›lan projeksiyon da ise dünyanüfusu 7.5 milyara ç›karken kifli bafl›na düflen ekili alan 1.8

hektara geriliyor. Yani nüfus artt›kça sanayileflmenin de getirdi¤itar›m alanlar›nda yer kapmaca sonucunda kifli bafl›na ekilialan miktar olarak devaml› düflüyor. Burada sadece 2020 y›l›varsay›m di¤erleri hep realize olmufl rakamlar.”

Gelir Art›kça De¤iflen Beslenme Biçimleri Ciddi TehditGelir artt›kça ortaya ç›kan bir baflka tehlikeye daha dikkatçeken Buzbafl “Bu sanayileflme süreci içerisinde, k›rsaldan

kente gelen insan tam olarak refahdüzeyini yakalayamay›p, ucundankenar›ndan dahi yakalasa dünyam›zortaya ç›kan ihtiyaçlar› gidermekkonusunda herhangi bir deneyime sahipde¤il. Burada çarp›c› bir gerçektegelirlerin azar azar artmas› durumundainsanlar›n beslenme biçimlerininde¤iflmesi. Örne¤in Çin’de et tüketimi1985 te y›lda kifli bafl›na 20 kg iken,2010 y›l›na gelindi¤inde 50 kg olmufl.1.3 milyar nüfuslu dünyan›n en kalabal›külkesinde kifli bafl›na et tüketimi 30 kgartm›fl. Besin zincirinde refah düzeyiyavafl yavafl yukar› do¤ru gitti¤i zaman,bir üst basama¤a ç›kan insan›n ihtiyaçlar›protein tüketimine do¤ru gidiyor.Açarsak, 1 kg s›¤›r etini üretmek için 8kg hububat gerekiyor. Buda daha fazlatah›l, daha fazla bu¤day, pirinç ve m›s›ranlam›na geliyor. Yani daha fazla

ekilebilir alana ihtiyaç var ve burada birbiri ile ters çal›flan birdurum mevcut. Ekim alanlar› zaten azal›rken daha fazla ekimalan›na ihtiyaç gösteren g›da maddelerinin talebinde ekonomikgeliflmeye paralel bir yükselifl söz konusu. Tehlikeler bunlar”dedi.

Tar›msal Momentumu Yükseltmek MümkünGözükmüyor.Açl›¤› yenmek ve tar›msal ç›kt›y› art›rmak üzere planlanan“Yeflil Devrim” ile ilgili sorumuzu da cevaplayan Buzbafl flunlar›kaydetti: “Dünyan›n flu andaki kapasitesi bilim adamlar›nagöre 7 milyar nüfusu besleyebilecek düzeyde. Sizindesordu¤unuz gibi bu flartlara ra¤men tar›msal verimi artt›rabilirmiyiz sorusu herkes taraf›ndan soruluyor. Hat›rlarsan›z geçmifltetar›mda “Yeflil Devrim” diye verimin artt›r›ld›¤› y›llar yafland›.Fakat 1984’e gelindi¤i zaman tah›l hasad›ndaki art›fl›n›n,nüfustaki art›fl›n›n gerisinde kald›¤› görüldü. Bununsebeplerinden bir tanesi genetik verimi doyuma ulaflm›fltah›l›n, genetik verim potansiyelinde art›k bir art›flsa¤lanamamas›. Genetik ilmiyle bu noktada daha ileri

” Küresel ›s›nmayla s›cakl›k 1 derece artt›¤› zaman, yaflanan bu ›s›

art›fl› tah›l verimini %10 azalt›yor.”

inte

rvie

w•r

epor

taj

Bu dünya bizim ilerideki

insanlara devredece¤imiz bir

dünya de¤il, olamaz.

Sorumsuzca yafl›yoruz.

Buradan olanlara bakt›¤›m›z

zaman g›daya ulafl›m yani

g›da güvencesi yetersiz ve

dengesiz. Temiz g›da yani g›da

güvenli¤i ise hayal. Dünyan›n

toplam›na bakt›¤›m›zda

görülen bu.

gidilemiyor. Buna ek olarak o y›llarda gübre kullanarak verimart›r›lm›flt›. Ancak flu anda gübre kullan›m›nda yatay bir seyirvar. Topra¤› fazla sömürdük ve art›k gübreden dolay› oluflabilenkirlili¤i çevreciler k›s›tlamak istiyor. Dolay›s›yla bol bol gübrekullan›lam›yor. Sulamaya gelirsek, buradaki büyümede de biryavafllama görülüyor. Özetle tar›msal momentumu yükseltmekmümkün gözükmüyor. Sorunuzun cevab› k›saca bu. Ancakbunun yan›nda baflka bir tehlike daha var. Susuzluk. Kesinliklegöz ard› etmememiz laz›m. fiu andaki yap›s›yla dünyaekonomisinin ki genelde tüketim odakl› bir ekonomidir, afl›r›talepleri var. Besin talebi üçe katlan›nca sulama talebinin deüçe katlanmas› gerekiyor.1 ton tah›l› üretmek için 1000 ton su laz›m. Tah›l› üretmekiçin suyu tüketmeniz laz›m. ‹nsanlar sadece karn›n› doyurmas›net yesin daha fazla tah›l tüketsin dedi¤imiz zaman çok dahafazla ve artan oranda suya ihtiyac›m›z var.”

G›da Güvencesi Yetersiz, G›da Güvenli¤i HayalBuzbafl söyle devam etti: “Gezegenimiz asl›nda su bak›m›ndansinyal veriyor. fiunu hemen düflünelim. Küresel ›s›nma yafl›yormuyuz yaflam›yor muyuz, baz›lar› inanm›yor ama bu bir gerçek.Somut olarak baz› fleyler belki ortada de¤il ama y›llar ilerledikçeküresel ›s›nma gezegeni tehdit eder boyutlar› ile önümüzegelecek. Küresel ›s›nmayla s›cakl›k 1 derece artt›¤› zaman,

yaflanan bu ›s› art›fl› tah›l verimini %10 azalt›yor. ABD Tar›mBakanl›¤› ürün ekologlar› böyle söylüyor. Bir yanda besin talebiihtiyac› ve bir sürü olumsuzluklar öbür tarafta ise buna paralelbir flekilde susuzlu¤un yan yana artt›¤› bir durum. Bir baflkaifade ile açl›k ve susuzluk beraber geliyor. Ama burada ilginçolan bütün bunlar sa¤l›kl› bir flekilde tetkik edilebilirken,insanlar›n bunlar› görmezlikten gelip günlerini gün etmesidir.Mesela petrol; 1970’li y›llar› hat›rlarsak, o y›llarda hem dünyadahem de ülkemizde petrol krizleri oldu. Biz burada tüp gazkuyru¤una girerken Hollanda’da insanlar bisikletlerle ifllerinegidip geliyorlard›. Peki, ondan sonra petrol rezervlerinde birart›fl m› oldu? Böyle bir fley olmad›. Sadece daha fazla otomotivüretildi. Daha fazla petrol tüketildi. Bu yüzden savafllar oldu.Petrol bu flekilde bolca kullan›l›rken ve herhangi bir tasarrufdüflüncesi bile ortada yokken temel g›da maddelerini yak›tolarak kullanmaya baflvuruluyor. Biyodizel, etanol için g›damaddeleri kullan›l›yor. Gezegenin imkânlar› bize yetersizkal›yor diyoruz öte yandan da g›da maddelerini havaya yak›tolarak savuruyoruz. Büyük bir çeliflkidir. Bu dünya bizim ileridekiinsanlara devredece¤imiz bir dünya de¤il, olamaz. Sorumsuzcayafl›yoruz. Buradan olanlara bakt›¤›m›z zaman g›daya ulafl›myani g›da güvencesi yetersiz ve dengesiz. Temiz g›da yanig›da güvenli¤i ise hayal. Dünyan›n toplam›na bakt›¤›m›zdagörülen bu.”


28

Kaynaklar› Bohemce TüketmekDünyay› ve ‹nsanl›¤› Tehdit EdiyorTürkiye G›da ‹flveren

Sendikas› Baflkan› :Necdet Buzbafl

Ekonomi dan›flman›m›z Dursun Ali Yaz, Buzbafl’la.


29

G›da Sorunu Art›k Fark EdelimG›da güvencesi ve güvenli¤i konular›na mizahi bir aç› getirenBuzbafl “G›da sorunu çok yak›n›m›zda. Bu gerçe¤i fark etmemizlaz›m. Önümüzdeki k›sa sürede ulusal devletlerin temel sorunu,terörizm kadar önem tafl›yan g›da ve açl›k olacak. Bu noktada g›da güvenli¤i için söylenecek söz ‘G›da terörü’ dür. Yanig›day› bulsan›z bile temiz de¤il. Böyle bir ikilem var karfl›m›zda.G›da sanayinde çokça konuflulan paradigmalara mizahi biraç›dan yaklafl›rsak: ‘G›da güvencesi: Kime? Hakça bir da¤›t›mvar m›? G›da güvenli¤i; g›daya ulaflana g›da terörizmiberaberinde geliyor; ulaflamayana zaten dert de¤il. Bulamayang›da güvencesinin neresiyle u¤raflacak.’ G›da sa¤l›k iliflkisi deçok konuflulan bir mevzu. ‘Sa¤l›kl› g›da zengin için; fakir zateng›da bulam›yor. G›da geliflmifl ülkeler için sa¤l›k, diyet ve israf;geri kalm›fl ülkeler için yaflam, ölüm ve açl›k. Biyoteknoloji,nano-teknoloji daha çok kar, gelece¤i fethetme savafl›’ diyetarif edebilirim. Tablo bu. Diyoruz ki bu kadar imkâns›zl›klarpeflimizden geliyor. Tüketimimizi adil,sa¤l›kl› ve hakçayapm›yoruz. G›da bulanlarda, g›da terörünün içinde g›dagüvenli¤i diye savafl vermekle meflguller. Peki, geliflmifl ülkelerne yap›yorlar buna karfl›. Dünya g›da gününde de bunusöylemifltim.1996’da toplanm›fllar bir g›da zirvesi yapm›fllar.O zamanki tespite göre dünyada 840 milyon aç insan var.Oturuyorlar bir hedef koyuyorlar: “2015 y›l›nda bunu yar›yaindirece¤iz” 2009 y›l›n›n sonuna gelindi¤inde sonuç 1 miyar40 milyon aç insan. Çünkü bu toplant›larda ortaya sadecegeliflmekte olan ülkeler için gönüllerinden kopan yard›m›koyuyorlar; yani iane politikas›. Paralar bu ülkelere gitmiyormu? Gidiyor. Ama bu paralarla hiçbir ifl yap›lm›yor. Neden?Çünkü bu insanlara önce bal›k tutmas›n› ö¤retmek laz›m. Altyap›lar›na yat›r›m yap›lmas› ve bunlar› üretken k›lmak laz›m.Bu geliflmifl ülkelerin ifline gelmiyor” dedi

Açl›k Bir ‹nsanl›k Dram›; Bir ‹nsanl›k Ay›b›d›rAçl›¤› bir insanl›k ay›b› olarak tan›mlayan Buzbafl “Sonuçtageldi¤imiz yer itibari ile açl›k artm›fl durumda. 1 milyar 40milyon insan›n d›fl›nda 2 milyar 800 milyon insanda, 2 dolaratekabül eden günlük gelirle yaflam savafl› veriyor. Yoksulluks›n›r›nda, günde 2 dolarla ne yapabilirsiniz? Yani dünyanüfusunun yüzde 40’› yoksulluk s›n›r›nda, bununda 1 milyar40 milyonu 1.25 dolarl›k açl›k s›n›r›nda yafl›yor.Buna karfl›

hamasi özdeyifller var “G›daya ulafl›m temel hakt›r. Kazan›lm›flhak de¤ildir. Temel insanl›k hakk›d›r” gibi. 1 milyar 40 milyoninsan insanl›k hakk›n› kullanam›yor. fiimdi bu geliflmifllikiddias›ndaki dünya için büyük ay›p Özetle g›daya ulaflmay›engelleyen her fley yaflama hakk›na kastediyor. Neticedeaçl›k, g›daya ulaflamayan biri için bir insanl›k dram›; engelleyeniçin ise bir insanl›k ay›b›” dedi.

Sürdürülebilir Tar›m ‹çin Kendimize Özgün ÇözümlerLaz›mDünyadaki durumu özetleyen Buzbafl Türkiye’nin önündekitehditleri de detayland›rd›: “Kaynaklar azal›rken insanlar bununpek fark›nda de¤il; di¤erlerini düflünmeden bohemce bir hayatsürdürüyorlar. Sadece gösterifl için yan yana gelen geliflmifldevletler ise durumu sadece bir yard›m, iane politikas› ilegeçifltiriyorlar. Burada g›da kayna¤› olan tar›m›nsürdürülebilirli¤inin de kritik edilmesi gerekiyor.”Tar›m› nas›lsürdürece¤iz?” benim bu konuda ciddi endiflelerim var. Birdefa ülkemiz için sanayileflmenin getirdi¤i gerçek olmayanrefah insanlar› k›rsaldan kentlere çal›flmaya çekiyor. Böyle bircazibesi var sanayinin. Bu çekicilik bireysel midir? Buna evetdiyemeyiz. Ülke politikalar› olarak AB’yi ya da geliflmiflülkeleri örnek alarak ve zorlama ile “Tar›m nüfusunu%25 den %19’a düflürece¤iz. Bu oran AB’de %4–5” diyeçokça örnek veriyoruz. Yani insanlar bunu bireysel olarakarzu etmeseler; kendi köylerinde, k›rsalda hayatlar›n›kazanma imkân›n› onlara sa¤lasak dahi böyle bir resmie¤ilim var. Bir tak›m teflviklerle de bu destekleniyor.Oysa bizim bunlara birebir benzemek için de¤il, kendi özyap›m›z› kritik edip kendimize özgün çözümleri üretmemizgerekir. Kendimize güvenmemiz gerekir. Bu noktadakendi öz de¤erlerimizi masaya yat›r›p buna göre birstrateji oluflturmam›z laz›m. “AB ‘de flöyledir, ABD’deböyledir” diyerek bu ifli çözemeyece¤imiz noktalara götürürüz.fiu anda büyük kentlerdeki sorun budur. Üstelik göçen buinsanlar sanayinin talep etti¤i vas›fta insanlar de¤il, ki öylevarsaysak bile k›rsaldaki tar›msal üretimi kim yapacak?Bu insanlar e¤itimini tamamlad›ktan sonra, tar›m g›daentegrasyonu içerisinde niçin üretimin bir parças› olmas›n?Sanayileflmek illa demir çelik de¤il ki. G›da sektörü desanayileflmektir. Ama bunu ulusal bir strateji olarakbenimsememiz laz›m. fiimdi tar›m›n sürdürülebilirk›l›nmas›yla alakal› alt›n› çizmemiz gereken bir iki noktadaha var. Ülkemizde bunun üç boyutunu görüyorum.Birincisi çevre ile alakal›, ikincisi toplumsal, üçüncüsüekonomik. Nitelik ve nicelik aç›s›ndan güvenli g›datemininin ulusal olarak sa¤lanaca¤› bir politika. Bizimimkânlar›m›z fazla. Kaliteli, g›da güvenli¤i halledilmifl,beslenmemizi sa¤layacak g›day› kendimiz üretmemiz

� Sanayileflmek illa demir çelik

de¤il ki. G›da sektörü de

sanayileflmektir.

inte

rvie

w•r

epor

taj

laz›m. Bunu yaparken do¤al çevreyi de korumam›z laz›m.Çünkü do¤al çevre bizim için Bat›’yla mukayese etti¤iniz debir üstünlük kriteri. Bat›’da bütün topraklar kirlenmifl vaziyette.Bu imkân› göz ard› etmememiz laz›m. Do¤al çevreyisürdürülebilir k›lmam›z laz›m. Yoksa flu anda en de¤erlivarl›¤›m›z olan do¤al çevreyi kolayca kaybedebiliriz. Korumayaçok dikkat etmeli ve olabildi¤ince de iyilefltirmeye çal›flmam›zgerekli. Atalar›m›z “Bakarsan ba¤ bakmazsan da¤ olur” demifller.Bunlar yaflayan sistemler oldu¤u için kolayca elden kaç›r›labilir.Bunun yan›nda tar›m sisteminin rekabet gücünü oluflturaraktar›m ve hayvanc›l›kla u¤raflan kesimin sosyal yaflam koflullar›n›iyilefltirmemiz laz›m ki insanlar k›rsalda kals›n, bunlar›yürütebilsinler. Ülkemiz aç›s›ndan memnuniyet verici bir noktavar. Aç›k ara bu açl›k konusuyla mesafeliyiz. Türkiye’de enaz›ndan sayd›¤›m›z kriterlere göre aç insan yok veya çok az.Ama bizde bu durumun yaflanmamas›, bizim bu açl›k sorununailgisiz kalmam›z manas›na gelmez. Çünkü bizde insan›z veaçl›kta bir insanl›k ay›b›d›r. Bizde çok güzel bir söz vard›r:“Allah Kimseyi Açl›kla ‹mtihan Etmesin” diye. Ayr›ca gelenekgöreneklerimize göre “Komsusu aç yatarken tok yatan bizdende¤ildir.” Biz bu temel prensiplere kay›ts›z kalamay›z. Bunlarbize yüklenmifl de¤erler. Bu sebeple dünyadaki açl›¤a kay›ts›zkalmamam›z laz›m. Her ne kadar ülkemizde yaflanmasa daTürkiye olarak açl›k konusunun önümüze gelmemesi içinsürdürülebilirli¤e dikkat etmeliyiz. Küreselleflen dünyada nüfusart›fl›, sanayileflmenin getirdi¤i problemler ve küresel ›s›nmagibi sorunlar› önümüzde bulaca¤›z. Yani sürdürülebilirli¤i,bütün bunlar› göz ard› etmeden ve açl›¤› devaml› düflünerekbugünden bafllay›p dikkatle izlenmesi gereken bir misyonolarak götürmek laz›m”

Hiçbir Devlet Beslenmesini Bir Baflka Devlete ‹potekEtmezTar›m›n dünya siyasetinde sahip oldu¤u stratejik öneme dede¤inen Buzbafl sözlerini flöyle sürdürdü: “Dünyada tar›msalüretimin yüzde 80’ini sanayide geliflmifl 7 ülke yap›yor. Buülkeler dünyan›n en geliflmifl sanayi ülkeleri ama tar›m› vetar›msal sanayiyi, sanayileflme ad›na ihmal etmemifller. Buülkeler stratejik olarak kendi milletlerinin beslenmesini birbaflka ülkeye ipotek haline getirmezler. Hat›rlarsan›z 2007y›l›nda ad›na g›da krizi denilen, petrol ve g›da hammaddefiyatlar›n›n tavan yapt›¤› bir dönem yaflad›k. O günlerdeyaflananlar spekülasyon da olabilir. Ama vurgulamak istedi¤imyer fluras›. Küresel kriz bafllamadan 1 y›l önce Hedge Fonlarborsalarda materyaller üzerine oynamaya bafllay›ncaUzakdo¤u’da isyanlar ç›kt›. Hükümetler devriliyordu nerdeyse.Savafl ve afetleri saym›yorum. Böyle durumlarda paras› olsadahi hiçbir ülke d›flar›dan bir fley alam›yor. ‹hracat kesiliyor.‹lk yap›lan bu. Sözün özü vatandafl›n›n beslenme ihtiyac›n›


30

Kaynaklar› Bohemce TüketmekDünyay› ve ‹nsanl›¤› Tehdit EdiyorTürkiye G›da ‹flveren

Sendikas› Baflkan› :Necdet Buzbafl

Türkiye G›da ‹flverenSendikas› Baflkan› :Necdet Buzbafl

� “Tok aç›n halinden anlamal›. Bal›k

tutmay› ö¤renecek altyap›ya yard›m

edilmeli. Sivil toplum kurulufllar› da

bütün bu donan›m içerisinde yap›lan

yard›mlar› denetlemeli. Ayr›ms›z bir

dünyada hakça paylaflt›¤›m›zda

hepimize yer var.”


gideren g›da maddelerini en geliflmifl de olsa hiçbir ülkeipotek alt›na alm›yor, almaz. Ben kendi inisiyatifim detutaca¤›m diyor ve bunu sa¤l›yor. Bunlardan örnek almam›zgereken bir durum daha var. Sivil toplum kurulufllar›, özelliklede¤iflen dünya ve dünyan›n ihtiyaçlar› konusunda, dahainsani olmak kayd›yla bir tak›m deklarasyonlarla insanlar›uyand›rmaya, kamuoyu oluflturmaya ve resmi karar al›c›lar›da yönlendirmeye çal›fl›yorlar.

En son Avrupa G›da Deklarasyonu yay›nland›. Deklarasyonunbirkaç maddesi flöyle: ‘G›day› evrensel bir insan hakk›olarak görür sadece bir mal olarak de¤il. Uluslararas›ticaretin eflitlikle, sosyal adalet duygusuyla ve ekolojiksürdürülebilirlik ilkesiyle yürütülmesini sa¤lar. Farkl›kültürel beslenme al›flkanl›klar›na ve geleneklerinesayg› duyar. Çiftçiler ve rençperler için adil gelir vetüketiciler için adil fiyat talep eder. Tar›m üreticilerive rençperler için ay›r›mc› olmayan koflullarda topra¤aeriflim ister. Yerel ve küresel bir çevreye sayg› gösterir.Toprak ve su gibi sonlu kaynaklar› korur vebiyoçeflitlili¤in artmas› için çaba gösterir. Hayvanvarl›¤›na sayg› gösterir. Endüstriyel agro yak›tkullan›m›n› ve desteklemeyi durdurur. G›da üretimindesaydaml›¤›n temin edilmesi taraftar›d›r. Üretici iletüketici aras›nda mesafeyi k›saltan g›da sistemlerinidestekler. Çocuklar›n sa¤l›kl› ve besleyici g›dakonusunda temel bilgi ve becerileri kazanabileceklerie¤itimi almas›na kaynak ay›r›r.’ Evet. Bu gibi inisiyatifleride dikkatle takip etmek faydam›za olur bence.”

Ayr›ms›z Bir Dünyada Hakça Paylaflt›¤›m›zda HepimizeYer Var.Ülkemizin g›da konusunda ki en önemli sivil toplumörgütlerinden Türkiye G›da ‹flveren Sendikas› Baflkan› NecdetBuzbafl “ Açl›k,g›da ve tar›m” ile ilgili sohbetimizi flöyletamamlad›: “Tok aç›n halinden anlamal›. Bal›k tutmay›ö¤renecek altyap›ya yard›m edilmeli. Sivil toplum kurulufllar›da bütün bu donan›m içerisinde yap›lan yard›mlar›denetlemeli. Ayr›ms›z bir dünyada hakça paylaflt›¤›m›zdahepimize yer var.” in

terv

iew

•rep

orta

j

” Açl›k, g›daya ulaflamayan biri

için bir insanl›k dram›;

engelleyen için ise bir insanl›k

ay›b›”

Bohemian Consumption ofResources is threatening theworld and mankind� “People are not aware of reduction of the naturalresources, they are living a bohemian life withoutthinking about others. The developed countries arepassing over the situation with the politics of help anddonation. The maintainability of agriculture, the sourceof food, should be criticized here. ”How will we maintainagriculture?” I am seriously concerned about thismatter. First of all the imaginary prosperity ofindustrialization in our country is attracting peoplefrom country side to work in big cities. The industryhas such an attraction. Is this attractiveness individual?We cannot answer “yes” to this question. As the policyof our country we will decrease by force the ruralpopulation rate from 25% to 19% taking EU countriesor other developed countries as an example. We areexemplifying a lot that this rate in the EU is 4 - 5%. Inother words if people do not wish this individually ifwe provide some opportunities for them to earn livingin their own villages anyway there is such an officialtrend. And this is supported by a number of incentives.Though we should not try to become similar to thembut criticized out own character we should produceour own solutions. We should trust ourselves. We shouldform our strategy according to our own values. Sayingthat “This is like that in US and this is like that in theEU” we can bring this matter to the position wherethere is no solution. At the moment this is the problemof big cities. Additionally these migrating people arenot the people of that qualification which the industryneeds, and even if it were so who will execute theagricultural production in the country side? Why shouldnot this people become a part of production withinthe agriculture-food industry integration after theyfinish their education? Industrialization is not only ironand steel. Food sector is also industrialization. But weshould adopt this as a national strategy. Now we havetwo subjects related to the sustainability of agriculturemore which should be highlighted. I can see threedimension of this in our country. First one is concerningthe environment, second one is societal and third oneis economical. The safe provision of food is the nationalpolicy from the point of view of quality and quantity.We have too many opportunities. We should producehigh quality and safe food to feed us by ourselves.Doing this we should also protect the environment.Because natural environment is the superiority criterionby which we are compared to the West. All the soil inthe West is polluted. This opportunity should be takeninto the consideration. If not we can easily lose themost valuable fortune we have at the moment whichis natural environment.Full Text: www.lifeandsecurity.com

31

Necdet BuzbaflThe Food ProcessingIndustryEmployers'Association ofTurkey

r›kovan› gibi bir ortam›n içinde, yurt içinden ved›fl›ndan birçok heyeti kabulüne ra¤men bizlerimakam›nda a¤›rlayan Orta Anadolu Kalk›nmaAjans› Baflkan› ve Kayseri Valisi Mevlüt Bilici,

sorular›m›z› çok içten bir flekilde yan›tlad›. Ajanslar›n, ülkemizinkalk›nmas›nda çok önemli bir misyonu yerine getirece¤inibelirterek sözlerine bafllayan Bilici, arka plandaki rasyonelide anlatt›. Vali Bilici “ Türkiye son 30 y›lda çok h›zl› bir flekildebüyüdü ve belki de bu 30 sene zarf›nda baz› ülkelerin 100senede kat etti¤i mesafeyi kat etti. Ama bu noktada yapt›¤›m›zat›l›m›n ve bu h›zl› büyümemizin baz› dezavantajlar› veolumsuzluklar› da beraberinde geldi Bu bak›mdan ben“Kalk›nma Ajanslar›n›” çok önemsiyorum. Hepimizin deönemsemesi gerekti¤ine inan›yorum. Zira 16’nc› büyükekonomi oldu¤umuzu söylüyoruz ve bu herkes taraf›ndanbilinen bir gerçek. Ancak bunun paralelinde insanigeliflmiflli¤imizi de; sosyokültürel olarak, edebiyat, sanat, sporve resim gibi alanlarda gelifltirebilirsek ki bu ancak e¤itimlemümkün olabilir; o zaman çok k›sa bir zamanda ekonomimizeuygun ve onun ötesinde bir yere gelebiliriz. Ülkemiz bupotansiyele sahip. Özellikle, insan›m›z› insani duygular›ndabir eksilme olmadan, iyi bir flekilde e¤itebilirsek belki de yenibir medeniyetin öncülü¤ünü yapacak beyinlere sahip olabiliriz.Bu sadece Türkiye için de¤il tüm Dünya için önemli birdurumdur.”dedi.


32

AHaberMerkezi

Kayseri’dekiBaflar› Bütün OrtaAnadolu’daTekrarlanacak

Kayseri’dekiBaflar› Bütün OrtaAnadolu’daTekrarlanacak

Mevlüt BiliciOrta AnadoluKalk›nma Ajans›Baflkan› veKayseri Valisi

Sustainable Life and Security Dergisi “Sürdürülebilir Kalk›nma” Gezileri Bafllad›Dergimiz ‹mtiyaz Sahibi Semih Patel Baflkanl›¤›ndaki Ekibimiz, ‹lk Ziyaretini ÜlkemizinBelkemi¤i Ortaanadolu’nun Kalk›nmas›n› Sürdürülebilir K›lmak Üzere Kurulan ORAN’aGerçeklefltirdi. Bu Kapsamda Ziyaret Etti¤imiz Orta Anadolu Kalk›nma Ajans› Baflkan›ve Kayseri Valisi Mevlüt Bilici Vizyon ve Misyonlar›n› Dergimize Anlatt›

Sustainable Life and Security Dergisi “Sürdürülebilir Kalk›nma” Gezileri Bafllad›.Dergimiz ‹mtiyaz Sahibi Semih Patel Baflkanl›¤›ndaki Ekibimiz, ‹lk Ziyaretini ÜlkemizinBelkemi¤i Ortaanadolu’nun Kalk›nmas›n› Sürdürülebilir K›lmak Üzere Kurulan ORAN’aGerçeklefltirdi. Bu Kapsamda Ziyaret Etti¤imiz Orta Anadolu Kalk›nma Ajans› Baflkan›ve Kayseri Valisi Mevlüt Bilici Vizyon ve Misyonlar›n› Dergimize Anlatt›.

Orta Anadolu Kalk›nma Ajans› Baflkan› ve KayseriValisi Mevlüt Bilici’yle “Kalk›nma Ajanslar›n›,Oran’› ve Gelece¤in Parlayan Y›ld›z› Kayseri’yi”konufltuk. Geliflen ve de¤iflen flartlara uyumsa¤lamak üzere kurulan kalk›nma ajanslar› ileplanl› ekonominin yerelleflmesinin sa¤lanaca¤›n›belirten Bilici: “Toplumun her kesimini içinealan bir yap›da merkezden de destek alarakoluflturulacak bölgesel kalk›nma planlar›yla,bölgenin öncelikli ihtiyaçlar› tespit edilip,buna en uygun yat›r›m alanlar›n›n önüaç›lacak” dedi. ORAN’›n ülkemizin kalk›nmas›ndaçok önemli bir misyonu yerine getirece¤inivurgulayan Bilici Kayseri’nin gelecek vizyonunuda anlatt›.


33

� Bölge Olmadan Tam Olarak Kalk›nma OlmazOrta Anadolu Kalk›nma Ajans› Baflkan› ve Kayseri Valisi Bilicisözlerini flöyle sürdürdü: “Bu ba¤lamda düflünürsek, bizimCumhuriyetimizin kuruluflundan beri belirli bir kalk›nmamodelimiz var. Karma ekonomik kalk›nma modeli ad› verilenbu model, uzun müddet çok da baflar›l› bir flekilde uyguland›.Hatta sa¤lanan baflar›yla bu model, dünya kalk›nma modelleriiçinde Türk modeli olarak alg›land›. 1960’l› y›llara gelindi¤indeise daha planl› bir ekonomiye geçildi ve yeni anayasayla DPTkuruldu. Merkezi bir yap›s› olan bu teflkilatla beraber yereldekibütün yat›r›mlar merkezde planlanmaya ve kaynaklarmerkezden aktar›lmaya bafllad›. Bugün ise geliflen ve de¤iflenflartlara uyum sa¤lamak üzere ihtiyaç sebebiyle kurulankalk›nma ajanslar› ile planl› ekonominin yerelleflmesisa¤lanacak. O yörede bulunan kamu ve yerel yönetimleri,sivil toplum kurulufllar›n› ve üniversiteleri; yani toplumun herkesimini içine alan bir yap›da, merkezden de destek alarakoluflturulacak bölgesel kalk›nma planlar› ile bölgenin öncelikliihtiyaçlar› tespit edilip, buna en uygun yat›r›m alanlar›n›n önüaç›lacak. Dikkat ederseniz burada bölgeden bahsediyoruz.Daha önce hep il düzeyinde olaylara bak›yorduk. Ancak art›kkabul etmemiz gerekiyor ki bölge olmadan tam olarak kalk›nmaolmuyor. Her ilin kendine has üstünlükleri ve güzelliklerini biraraya getirdi¤imiz zaman havza veya bölge kalk›nmas›n› dahamümkün hale getirebiliriz. Çünkü hem co¤rafi olarak bir birineyak›n hem de birbirine ba¤›ml› yerler olduklar› için bölgelerdeki kalk›nma öngörüleri, ancak beraber olarak harekete geçirilirsebir ifle yar›yor. Özetle bu, güçlerin birlefltirilece¤i bir zeminolacak.”

� Kalk›nma Ancak Paylafl›mla MümkünBirlikte düflünmenin önemine özellikle dikkat çeken Bilicikonuflmas›na flöyle devam etti: “Tabi bu birlikteliktenbahsederken sadece ekonomik olarak bir sinerji yarat›lmas›ndanbahsetmek, konunun anlafl›lmas› bak›m›ndan eksik kal›r.Merkez her ne kadar Kayseriyse de Yozgat ve Sivas’›n içindebulundu¤u Orta Anadolu Kalk›nma Ajans›n›n bu üç güzide iliaras›nda kültürel anlamda da yak›nlaflmaya neden olabilecekgüzellikleri flimdiden görebiliyoruz. Ayda bir toplant› yap›yoruz.Bir ay Sivas’a bir ay Yozgat’a gidiyoruz. Oradaki güzelliklerigörüyoruz. Bu üç ilin beraber oldu¤unu, beraber bir fleyleryapma iradesini orada özellikle ifade ediyoruz. Halk›m›z da:“Üç il beraber bir fleyler yap›yor” diyor. Birlik, beraberlik vepaylafl›m sevincini ortaya koyuyor. Bu hepimizi sevindiren çokgüzel bir durum. ‹nan›yoruz ki kalk›nma ancak paylafl›mlamümkün olabilir ve biz burada gerçek anlamda bir paylafl›mdanbahsediyoruz. Sonuç itibari ile kalk›nma ajanslar›n›n böylegüzel bir etkisi olaca¤›n› düflünüyoruz.”

� Orta Anadolu Yat›r›m Üssü Haline GelebilirORAN’›n hedeflerini detayland›rmaya devam eden Orta AnadoluKalk›nma Ajans› Baflkan› Mevlüt Bilici flunlar› söyledi “OrtaAnadolu özel bir yer. Önceden Türkiye’de sanayisi olan illerimizi

düflündü¤ümüzde akl›m›za ‹stanbul, Kocaeli, Bursa, ‹zmir veAnkara’dan baflka il gelmezdi. Bu ilerimizin d›fl›nda, bir sanayiflehri dedi¤imiz bir ilimiz yoktu. Ama flimdi öyle de¤il. Gaziantep,Kayseri ve Konya art›k bir sanayi flehri olarak karfl›m›za ç›k›yor.Gaziantep’i bir yana b›rak›rsak Kayseri ve Konya Orta Anadoluflehirleri. Gördü¤ünüz gibi Orta Anadolu’da olmas›na ra¤menKayseri çok modern bir flehir. Ayr›ca, 120 ülkeye ihracat yapan,ilk 1000 sanayi kuruluflu listesinde 30 tane büyük firmas› olanve çok çeflitli imalatlar›n yap›labildi¤i bir flehir. Demek ki OrtaAnadolu’nun böyle bir önemi de var. Biz belki de verece¤imizdesteklerle buralar› yat›r›m üssü haline de getirebiliriz.Biliyorsunuz Kayseri deniz kenar› de¤il, topraklar› verimli de¤il,mümbit arazileri yok. Kurak bir iklimi var. Yani bir sürüolumsuzluklara sahip. Ancak burada, insanlar kenetleninceneler baflar›labildi¤ini, hangi zorluklar›n afl›labildi¤ini görüyoruz.Bir baflka ifade ile Kayseri burada baflar›n›n en güzel örne¤iolarak karfl›m›za ç›k›yor. Demek ki istenince olabiliyor. Buistenince olabilme durumunu Orta Anadolu Kalk›nma Ajans›’ndada yakalayabiliriz diye düflünüyoruz.”

� Yol Haritas› Çok ÖnemliORAN hakk›nda bilgi vermeye devam eden Bilici “Yozgatnispeten daha küçük bir ilimiz. Kayseri ve Konya gibi köklübir Selçuklu kenti olan Sivas ise eski görkeminde de¤il. E¤ersiz de¤iflimi, geliflimi ve farkl›laflmay› fark edipte buna uygundavranmazsan›z maalesef bu geliflmenin gerisinde kal›rs›n›z.Yapaca¤›n›z hiçbir fley kalmaz. Zaman›nda görkemli bir ilolabilirsiniz. Ama geliflim ve de¤iflmeyi zaman›nda fark edipona uygun tav›r ve davran›fl içinde olmazsan›z, zamanla ozaman›n büyük kenti köy haline dönüflebilir. Bunun birçokörne¤ini flu anda yafl›yoruz. Zaman›nda büyük ve güçlümerkezler olan baz› illerimizin, flu anda bir ilçe seviyesinde.Bu noktada biz, bu üç ilin de¤iflimi ve geliflimi yakalay›p geridekalmamak ve de¤iflimle at bafl› gitmek için, kendi kazan›mve birikimlerini karfl›l›kl› olarak bu birliktelikle bir arayagetirebilece¤ine inan›yoruz. Bunlar ayn› zamanda çok iddial›sözler. Bunun fark›nday›z. Her fley maddi güçle olur. Bununda fark›nday›z. Ama biz o büyüklükte maddi bir güçtenbahsetmiyoruz. Biz kalk›nma plan›m›zla bu bölgeye hasöngörüler ve projeler yap›lmas› için iyi bir dinamik, iyi birf›rsat do¤du¤una inan›yoruz. Bu noktada bir yol haritas›ç›karaca¤›z ve buna özel bir önem veriyoruz. Çok önemli olanbu konuyu aceleye getirmekte istemiyoruz. Olumsuz örne¤inigördü¤ümüz için plan›m›z›n dörtdörtlük olmas›n› istiyoruz.”dediORAN Baflkan› Bilici bugüne kadar yap›lanlar› da flöyle s›ralad›:“fiu anda tarihi bir binan›n kiralanmas› yap›ld›. Yozgat veSivas’ta kalk›nma bürolar› tutuldu. Genel sekreter atanmas›yap›ld›. Organlar›m›z çal›fl›yor. Bütün bu aflamalar› tamamlad›k.Serbest hareket edebilen bir organ oluflturuldu. Ona uygunbir kaynak da oluflturulacak. Ve bu kayna¤›n, bir bak›ma oyörenin kendi paras› olaca¤› için de ayr› bir önem arz edece¤inidüflünüyoruz”

” Co¤rafi olarak bir birine yak›n hem de birbirine ba¤›ml› yerler olduklar›

için bölgelerde ki kalk›nma öngörüleri, ancak beraber olarak harekete

geçirilirse bir ifle yar›yor ”

publ

ic•k

amu


34

Kayseri’deki Baflar› Bütün OrtaAnadolu’da Tekrarlanacak

Kayseri Valisi

Mevlüt Bilici

Kalk›nma ajanslar›nda iller aras›nda bir mukayeseli üstünlükçal›flmas› m› yapacak diye sordu¤umuz Bilici konuya flöyle biraç›kl›k getirdi:“Mukayeseli üstünlük olarak tan›mlamakdo¤ru olmaz. Biz böyle demiyoruz. ‹l baz›ndaki geliflme,büyüme kavram›n› bölgesel olarak düflünüyoruz. MeselaK›z›l›rmak havzam›zla ilgili bir projemiz var. Bu bir ilide¤il, birçok ili ilgilendiriyor. Burada co¤rafi ve kültürelyak›nl›¤›n bir araya getirdi¤i bu üç ilin, ayn› zamandaekonomik olarak da kalk›fla geçmesini sa¤layacak böylebir projede, bütün illeri bir araya getirerek bir programve proje yapmazsak baflar›l› olma flans›m›z yok. Bunuöyle düflünmek ve de¤erlendirmek laz›m”

Mayas› Ticaretle Kar›lm›fl, Hay›rsever ‹nsanlar Diyar›Kayseri, Turizm, Kültür, Bilim ve Sanayisiyle Gelece¤inParlayan Y›ld›z› olacak.Kayseri Valisi flapkas› da olan ORAN Baflkan› Mevlüt Bilici kendiflehri ile ilgilide önemli aç›klamalarda bulundu; hedef veönceliklerini anlatt›:

“‹lk 500’de 16, ikinci 500’de de 17 flirketimiz var. Bunlarlaberaber di¤er flirketlerimiz 100’e yak›n ülkeye ihracat yap›yor.Üstelik büyük flirketlerimizin merkezi, örne¤in Boydak Holding’inmerkezi Kayseri’de. Ayn› zaman da bunlar dünyan›n en büyükhay›rseverleri Bunu da göz ard› etmemek gerekiyor. Kayserihay›rseverleri ile de ünlü bir kent. Bütün bölümleri olan 1500yatakl› t›p fakültesi ve bölgenin en önemli ve ciddi bir

üniversitesi olan Erciyes Üniversitesinin fakülte ve di¤erbölümlerin binalar›n›n yüzde yetmifli hay›rseverler taraf›ndanyap›l›yor. Orta ö¤retim binalar›n›n yüzde 67’ye yak›n›, yineKayserili hay›rsever vatandafllar›m›z taraf›ndan infla edilmekte.Ben Vali olarak her hafta birkaç tane protokol imzal›yorum.En son, 13 milyon TL.’ye mal olan 200 yatakl› bir hastaneyitek bafl›na bir vatandafl›m›z yapt›rmakta. Demek ki Kayserihay›rsever bir kent. Ayn› zamanda Kayseri spor sahalar›yla,yüzme ve kapal› spor salonlar›yla, kent mobilyalar› ile modernve düzenli bir kent olarak örnek bir flehir. Öyle ki, standartlarauygun yap›lan stadyumumuzdan dolay›, e¤er 2016 AvrupaFutbol fiampiyonas›’n› Türkiye kazanabilirse, müsabakalar›nyap›laca¤› bir flehir de Kayseri olacak. Hali haz›rda, DünyaBasketbol fiampiyonas›’n›n bir aya¤› Kayseri’de yap›l›yor.Ayr›ca bir devlet üniversitesi ile 30 bine yak›n ö¤rencisi olanKayseri, bir üniversite ve bilim kenti. Üstelik bunlara ek olarakbir vak›f üniversitesi kuruldu. 2’ci vak›f üniversitesi yolda. 2’ncibir devlet üniversitesi için YÖK karar› ç›kt›. Dolay›s›yla Kayseribölgesinin bilim merkezi. Üniversite flehri olma potansiyelivar. Yap›lan ilik nakilleri ABD’den daha iyi olan T›p Fakültesihastanemiz için bilim adamlar› ‘Her hangi bir hastal›k konusundabaflka bir ülkeye gitmeye gerek yok’ diyorlar. Ayr›ca devlethastanelerimize ek olarak birçok özel hastanemiz var. Örne¤inAc›badem gurubunun muhteflem bir hastanesi flu andaKayseri’de hizmet veriyor ve bölgesel olarak 3–5 ilde yap›lacakhastanelerin bir tanesi de Kayseri’de yap›lacak. Bütün bunlarlaKayseri ayn› zamana da bölgenin sa¤l›k merkezi.

Life and Security ‹mtiyaz SahibiSemih Patel (Sa¤da)ve Yay›n Koordinatörü Fatih ÇilKayseri Valisi Mevlüt Bilici ile.

The success of Kayseri will berepeated all over MiddleAnatolia� Sustainable Life and Security Magazine has started“Sustainable Development” Tours. Our team under thepresidency of the publisher of our magazine Semih Patelhas made its first visit to ORAN which was establishedto make the development of the backbone of our country,Middle Anatolia sustainable. The Chairman of MiddleAnatolia Development Agency and the Governor ofKayseri Mevlut Bilici whom we visited in this scope hasexplained their vision and mission to our magazine.We have talked about “Development Agencies, Oran andKayseri 'Shining star' of future with the Chairman ofMiddle Anatolia Development Agency and the Governorof Kayseri Mevlut Bilici. Bilici has stated that by thedevelopment agencies which were established toaccommodate to developing and changing conditions,decentralization of planned economy will be providedand said: “Within a structure that formed by involving allthe segments of society and also receiving support fromthe central goverment too; the primary needs of the areawill be determined and compatible with this determination the way for the optimal investment fields will be clearedwith the regional development plans to be formed”.Bilici has emphasized that ORAN will perform a veryimportant mission of the development of our countryand explained his vision of future.

The success of Kayseri will be repeated all over CentralAnatoliaIn spite of acceptation of a lot of national and internationaldelegations the Chairman of Central Anatolia DevelopmentAgency and the Governor of Kayseri Mevlut Bilici hasaccepted us in his office and sincerely answered ourquestions. He stated that the agencies will perform avery important mission in the development of our countryand explained the rationale in the background. TheGovernor Bilici said: “Turkey has grown very fast duringlast 30 years and within these 30 years covered thedistance which would be covered by other countries inmaybe 100 years. But the development we have reachedon this point has also brought some disadvantages andnegativities. From this point of view I found “TheDevelopment Agencies” very important. And I believeeverybody should attach importance to this subject.Because we say that we have the 16th biggest economyin the world and this is the real fact. But parallelly wecould improve with the education the socio-culturalhuman development in such fields as literature, art, sportand visual art, then in a very short time we would beable to comply with our economy and even reach aplace beyond it. Our country do has such a potential.And especially if we could educate our people withoutdecrease in the sense of humanity maybe we have suchbrains that could become a leader of a new civilization.In my opinion this is important not only for Turkey butfor the entire world”.


Chairman of CentralAnatolia DevelopmentAgency and the Governorof Kayseri Mevlut Bilici

Büyükflehir Belediyesi taraf›ndan yap›lan Rayl› sistemi, kültürmerkezleri ve yaklafl›k maliyeti 250 Milyon Euro olaca¤›n›varsayd›¤›m›z Erciyes projemizle Kayseri, bir Turizm kenti deolacak. Yaz ve k›fl turizmi için düflündü¤ümüz; k›fl sporlar›naek olarak tak›mlar›n gelebilece¤i, gölet, mesire, gezi yerlerininolaca¤› Erciyes projesi bitti¤inde, sadece k›fl turizmi için 150km uzanan bir kayak pist alan› oluflturulacak. Da¤›n her taraf›natelesiyejle inilip, ç›k›labilecek. Bir kifli sabah ç›k›p, akflamakadar ayn› piste olmamak üzere kayarak gününütamamlayabilecek. Bu çerçevede teleferik ve telesiyej ihaleleriBelediye’miz taraf›ndan yap›ld›. Kapadokya ya çok yak›n biryer olmas› hasebiyle, turistlerin buradan faydalanmas›n›sa¤lamaya yönelik çal›flmalar›m›z ise halen devam ediyor.

� E¤itim”, “A¤açland›rma” ve “‹lçelerin Kalk›nd›r›lmas›”Kayseri ‹çin ÖnemliVali olarak benim ise üç önceli¤im var. Bunlardan en önemlisive ilki ‘E¤itim’ ikincisi ‘A¤açland›rma’ üçüncüsü ise ‘‹lçelerinkalk›nd›r›lmas›’.Bu sebeple geçen sene ö¤retmen ve yöneticiarkadafllar›m›zla tek tek okullara gittik; toplant›lar yapt›k, yeniprojeler gelifltirdik. Bu sayede, geçen sene fen, sosyal ve eflita¤›rl›kta 2 birinci ç›kard›k. Ö¤retmenlerimiz gerçekten özveriliçal›flt›lar. Hep beraber bu ifle sar›ld›lar. Ama bu kadarlayetinmek istemiyoruz. Çal›flmalar›m›z› daha da köklefltirece¤iz.Sadece merkezde de¤il, ilçelerimizde dershanesi olmayan,çok iyi e¤itim alamam›fl çocuklar›m›z› da baflar›ya ulaflt›rmakistiyoruz.

Dikkat ederseniz, Kayseri çok güzel bir kent. Her fleyiyle dörtdörtlük. Halk› çok iyi ve medeni. Ama a¤aç konusunda fakir.Çok fazla a¤ac›m›z yok görünüyor. Bu sebeple kendimize, hersene 10 milyon a¤aç dikme hedefi koyduk. Çevre Bakan’›m›zdabu konuya büyük destek verdi. Arkadafllar›m›z da bu konuyagönül verince, geçen sene bu rakama ulaflt›k. Her sene bunutekrarlamak istiyor ve buna uygun çal›flmalar yap›yoruz.Son olarak, ilçelerimiz ilimize göre geliflmifl gözükmüyor.Buralarda, “fiehrin” geliflmiflli¤ine paralel bir geliflmifllik gözeçarpm›yor. Sivil tolum örgütlerimizle, üniversitedenhocalar›m›zla Develi’ye, ‹ncesu’ya, Yahyal›’ya giderek neleryapabilece¤imizi konufltuk ve konuflaca¤›z. Çal›flmalar›m›z›nbir k›sm› geçen sene yürürlü¤e girdi; bir k›sm› da bu seneyürürlü¤e girecek. ‹lçelerimizi her bak›mdan kent merkezimizeparalel bir geliflmifllik gösteren çehreye ulaflt›rma amac› olanbu çal›flmalar›m›z artarak devam edecek.”

Kendini Türkiye’nin geliflmesine adad›¤› ve bir Kayseri afl›¤›oldu¤u gözlerden kaçmayan Vali Bilici sözlerini söyle noktalad›:“Tarihin ilk dönemlerinden beri Mayas› Ticaretle Kar›lm›fl,hay›rsever insanlar diyar› Kayseri, turizm, kültür, bilim vesanayisiyle ‘Gelece¤in Parlayan Y›ld›z›’ olacak.”


35

publ

ic•k

amu


36

Dünyada demiryolu yat›r›mlar› gittikçe önem kazan›yor.Ülkemiz demiryolunu öncelikli sektör olarakde¤erlendirmektedir. Demiryoluna yöneliflin nedenlerinelerdir?Karayolu, demiryolu, havayolu, denizyolu ulafl›m sistemleriaras›nda, demiryolu sistemi, yap›m maliyeti ucuz, kullan›mömrü uzun, petrole ba¤›ml› olmayan çevre dostu bir ulafl›msistemidir.

Örne¤in; tüm dünyada karayolu sisteminin neden oldu¤ukirlenme, kazalar, trafik t›kan›kl›¤› ulafl›m›n sürdürülebilirgeliflmesini engellemekte, ekonominin geliflmesinde en büyükrol oynayan dolafl›m› engellemekte, trafik s›k›fl›kl›¤›, kazalar,hava kirlili¤i ve gürültünün yaratt›¤› maliyetleri art›rmaktad›r.

Avrupa ülkeleri bu maliyetleri azaltmak amac›yla, demiryolutafl›mac›l›¤›n› art›racak yat›r›mlara büyük önem vermektedir.

Di¤er önemli bir konu ise enerjidir. Ülkemizde toplam enerjininyaklafl›k % 17’si ulaflt›rma sektöründe tüketilmektedir. Bunun% 87’si karayolunda, sadece % 2’si demiryolundakullan›lmaktad›r. Petrolde % 90 oran›nda d›fla ba¤›ml›oldu¤umuz dikkate al›nd›¤›nda, demiryolu tafl›mac›l›¤›n›nulafl›m sistemleri içerisindeki pay›n›n art›r›lmas›n›n önemidaha iyi idrak edilecektir. Yap›lan araflt›rmalar, 1 km’likdemiryolunun 20 varil petrol tasarrufu sa¤lad›¤›n›göstermektedir.

Demiryolunun avantajlar›ndan birisi de yap›m maliyetinin

TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman :

14 y›lda 45 Milyar dolarl›kDemiryolu Yat›r›m› Yap›lacak

Tüm dünyada demiryollar› yat›r›mlar›giderek artarken TCDD Genel MüdürüSüleyman Karaman’a sürdürülebilir vegüvenli ulafl›mda demiryollar›n›n

yerini sorduk

“Küreselleflen yeni dünyadüzeni, h›zl›, güvenli,ekonomik, çevre dostu birulafl›m sistemine ihtiyaçduymakta, uluslar aras›demiryolu koridorlar›oluflturulmaktad›r. Türkiye,bu anlamda da demiryolusistemini gelifltirmekzorundad›r”diyen Karaman hem 2023 vizyonunuhemde bugün yap›lanlar› anlatt›:

HaberMerkezi

ucuz, tafl›ma kapasitesinin yüksek olmas›d›r. Saatte tek yönde60.000 yolcu tafl›man›z için, tek yönde 12 fleritli bir otoyolgerekirken, sadece çift hatl› bir demiryolu yeterli olmaktad›r.Ayr›ca, bu talebi karfl›layacak otoyolun km maliyeti yaklafl›k12 milyon dolar iken, çift hatl›, elektrikli ve sinyalli demiryolununmaliyeti sadece 3.6 milyon dolar’d›r.

Öte yandan, demiryolu, karayoluna göre 30 y›l daha uzunömürlüdür. Demiryolunun önemli bir özelli¤i ise çok güvenliolmas›d›r. Demiryolu yap›m›,iflletilmesinin her aflamas›nda Uluslararas› Demiryolu Kurallar›, s›k› disiplin vebelli kurallar söz konusudur.

Demiryolunun ülkemizdegelifltirilmesinin en önemligerekçelerinden birisi de, trafik terörüdür.Bunun en önemli nedenlerinden birisi,ülkemizde yolcu ve yük tafl›mac›l›¤›n›n% 95’i karayolu ile yap›lmas›d›r.Ayr›ca, küreselleflen yeni dünya düzeni,h›zl›, güvenli, ekonomik, çevre dostu birulafl›m sistemine ihtiyaç duymakta,uluslar aras› demiryolu koridorlar›oluflturulmaktad›r. Türkiye, bu anlamdada demiryolu sistemini gelifltirmekzorundad›r.

2003 y›l›ndan bu yana önemli geliflmelerden birisi deyüksek h›zl› tren iflletmecili¤ine bafllanmas›d›r. Türkiyebu teknolojinin neresinde bulunuyor?Yüksek H›zl› Tren teknolojisi, ça¤dafl ülkelerin ulafl›msistemlerinde her geçen gün etkinli¤i artan bir sistemdir.Bugün entegre çabas› içerisinde oldu¤umuz Avrupa Birli¤i,yüksek h›zl› tren a¤› oluflturmakta, önemli kaynak ay›rmaktad›r.Dolay›s›yla, Türkiye 1960’larda geliflmeye bafllayan yüksekh›zl› tren teknolojisine sahip dünyada 8., Avrupa’da 6. ülkeolmufltur. Bu konudaki iddias› da sürdürmektedir.Do¤u’dan Bat›’ya, Güney’den Kuzeye kadar yüksek h›zl› trena¤lar›yla örülmüfl bir Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürelyaflam çok daha geliflirken, Asya ile Avrupa k›talar› aras›ndaköprü olan Türkiye, bölgesinde daha da güçlenecektir.

Yap›m› devam eden yüksek h›zl› tren projelerinizaras›nda hangileri bulunuyor?Ankara-‹stanbul Yüksek H›zl› Tren Projesi: Ankara-‹stanbulH›zl› Tren Projesi iki etap halinde planlanm›flt›r. ‹ki büyük kentaras›nda çift hatl›, elektrikli, sinyalli, 250 km/s h›za uygunh›zl› demiryolu infla edilerek, Ankara-‹stanbul aras› 533 km’yeseyahat süresi ise 3 saate inecektir.

Projenin 1. etab› olan 206 kilometrelik çift hatl› Ankara-Eskiflehirhatt› tamamlanm›fl ve Mart 2009 y›l›nda iflletmeye aç›lm›flt›r.

Halen 250 km/saat h›z yapabilen Yüksek H›zl› Trenler (YHT)ile 1 saat 27 dakika olan Ankara-Eskiflehir aras› yolculuk süresi,Ankara-Sincan, Sincan-Esenkent ve Eskiflehir Gar Geçiflinintamamlanmas› ile 1 saat 5 dakikaya inecektir. Bu k›salmadi¤er kentlere ulafl›m› da kolaylaflt›racakt›r.

Projenin Eskiflehir-Köseköy kesiminde ise inflaat çal›flmalar›na2008 y›l› sonunda bafllanm›fl ve 2009 y›l›nda h›zla devamedilmifltir. 2010 y›l›nda inflaat çal›flmalar›n›n % 50 seviyesine

getirilmesi planlanmaktad›r. Köseköy-Gebze aras›n›n da uygulama projeleritamamlanm›fl olup, Avrupa Birli¤i Kat›l›mÖncesi Mali Yard›m Arac› (‹PA)sa¤lanacak hibe temin edildi¤indeihalesine ç›k›lacakt›r.

Ankara-‹stanbul H›zl› Tren hatt›ndaçal›flt›r›lacak 12 adet H›zl› Tren setinin11 adedi teslim al›nm›fl, 1 adedi de2010 y›l› fiubat ay›na kadar teslimal›nacakt›r.

Hatt›n tamam›n›n 2013 y›l›ndaiflletmeye aç›lmas› hedeflenmektedir.Ankara-Konya Yüksek H›zl› Tren Projesi:Hatt›n üst yap›s›n›n inflaat iflleri devametmektedir. Hatt›n tamam›n›n 2010y›l›nda iflletmeye aç›lmas› planlanm›flt›r.

Ankara-Sivas Demiryolu Projesi: Yerköy-Sivas bölümününinflaat ifllemleri devam etmekte olup, Kayafl-Yerköy KesimininEtüd-Proje Mühendislik ihale ifllemleri sürdürülmektedir. Hatt›ntamam›n›n 2014 y›l›nda iflletmeye aç›lmas› planlanm›flt›r.Bunun yan› s›ra; Band›rma-Bursa-Ayazma-Osmaneli, Ankara-‹zmir, Ankara-Kayseri, Halkal›- Kap›kule h›zl› tren projeleriüzerinde çal›flmalar devam etmektedir.

Ankara-Eskiflehir ilk yüksek h›zl› tren hatt› iflletmeyeaç›ld›. Beklenen ilgiyi gördü mü?Türk halk› treni her zaman sevmifltir. Ancak teknolojiningerisinde kalan demiryolunu tercih etmemifltir. Ancak bu süreçYHT’lerle birlikte de¤iflmifltir.13 Mart 2009- 31 A¤ustos 2009 tarihleri aras›nda toplam 9sefer yapan YHT’lerin sefer say›s› halk›m›z›n yo¤un talebiüzerine 15 sefere ç›kar›lm›flt›r.

Böylece, YHT öncesinde Ankara-Eskiflehir aras›ndaki tarifelitrenler ile günlük 575 civar›nda yolcuya hizmet verilirken, burakam % 595 art›flla ortalama 4000 kifli/gün’e yükselmifltir.Cuma-Cumartesi-Pazar günlerinde 5.000’in üzerineulaflmaktad›r.

Bu parkurdaki hedef yolcu say›s›, özel araç kullan›m›n› azaltarak,ortalama 7.000 kifli/güne çekilmesidir.


37

tran

spor

tatio

n•ul

aflt›r

ma

10. Ulaflt›rma fiuras›’nda ulafl›m sisteminin haritas› çizildi. Bu çerçevede, 2023y›l›na kadar ulaflt›rma sektörüne 14 y›lda yap›lacak 350 milyar dolarl›k yat›r›m›n45 milyar dolarl›k k›sm› demiryollar›na yap›lacak.

Do¤u’dan Bat›’ya, Güney’den

Kuzeye kadar yüksek h›zl› tren

a¤lar›yla örülmüfl bir

Türkiye’de ekonomik, sosyal

ve kültürel yaflam çok daha

geliflirken, Asya ile Avrupa

k›talar› aras›nda köprü olan

Türkiye, bölgesinde daha da

güçlenecektir.


38

14 y›lda 45 Milyar dolarl›k Demiryolu Yat›r›m› Yap›lacak

Ankara-Eskiflehir yüksek h›zl› tren hatt›ndaki teknolojiylAvrupa’da kullan›lan teknoloji karfl›laflt›r›r m›s›n›z?Bildi¤iniz üzere, Kuruluflumuz, Uluslar aras› Demiryolu Birli¤iüyesi olarak belirli kurallara uymak durumundad›r. Bu Projede; Almanya, ‹spanya, ‹talya, Fransa gibi ülkelerde kullan›lanteknolojiye uygun olarak infla edilmifl, uluslararas› ba¤›ms›zde¤erlendirme kurulufllar›ndan biri olan Alman TÜV-SÜDtaraf›ndan denetlenmifl, AB normlar›na göre test edilmifl,yolun ultrasonik muayenesi de yap›lm›fl, tüm süreçlere ilgiliuzmanlar›n yan› s›ra, üniversiteden de¤erli bilim adamlar› dakat›lm›flt›r.

YHT’ler Baflka Hangi Kentlere Ulafl›m Kolayl›¤› sa¤lad›?YHT, sadece Ankara-Eskiflehir aras›ndaki seyahat süresini de¤il, YHT +konvansiyonel trenle Ankara-‹stanbul, YHT+DMU ileAnkara-Kütahya, YHT+otobüs ba¤lant›s›yla Ankara-Bursaaras›ndaki seyahat süresini de önemli oranda düflürdü.

Treni tan›mayan Bursal›lar›, 1 Eylül 2009 tarihi itibar› ile YHTile tan›flt›rd›k. Karayolu ile 6-6,5 saat olan Ankara-Bursa aras›n›YHT + Otobüs ile 4 saate indirdik.

Yüksek H›zl› Tren, bugüne kadar kaç sefer yapt› ve kaçyolcu tafl›d›?

YHT’ler ile Kas›m 2009 sonu itibariyle, Ankara-Eskiflehir-Ankaraaras›nda toplam 2.870 sefer yap›lm›fl, yaklafl›k 740.000 yolcutafl›nm›flt›r.

Son Ulaflt›rma fiuras›’nda TCDD’yi yak›ndan ilgilendirenkararlar al›nd›. 2023 y›l› hedefleriniz aras›nda nas›l birdemiryolu öngörülüyor?10. Ulaflt›rma fiuras›’nda ulafl›m sisteminin haritas› çizildi. Buçerçevede, 2023 y›l›na kadar ulaflt›rma sektörüne 14 y›ldayap›lacak 350 milyar dolarl›k yat›r›m›n 45 milyar dolarl›k k›sm›demiryollar›na yap›lacak.

Bu çerçevede;• Yap›mlar› devam eden 2 bin 622 kilometre yüksek h›zl›tren a¤›n›n 2012 y›l›na kadar tamamlanmas›.• 2023 y›l›na kadar 6 bin 792 kilometre yeni yüksek h›zl›tren a¤›n›n infla edilmesi.• 2023 y›l›na kadar 4 bin 707 kilometre konvansiyonel yenihat infla edilmesi.•2023-2035 aras›nda 2960 kilometre yüksek h›zl› tren hatt›,956 kilometre konvansiyonel hat yap›lmas› hedeflenmifltir.

Bunlar›n bir k›sm›n›n, yap-ifllet-devret (Y‹D) modeli ilegerçeklefltirilmesi planlanmaktad›r.

� ‹leri demiryolu sanayimizin gelifltirilmesi,demiryollar›m›z›n d›fla ba¤›ml›l›ktan kurtulmas›için, yerli, yabanc› özel sektörün dinamizmindenyararlanmak üzere çal›flmalar›m›zsürdürülmektedir.

� ‹leri demiryolu sanayimizin gelifltirilmesi,demiryollar›m›z›n d›fla ba¤›ml›l›ktan kurtulmas›için, yerli, yabanc› özel sektörün dinamizmindenyararlanmak üzere çal›flmalar›m›zsürdürülmektedir.

45 billion dollars of investment willbe made to the railways sector for14 years until the year 2023� Between road, rail, air, maritime transport systems,railroad system is an environmentally friendly transportsystem with cheap construction cost, long lifetime andis not dependent on oil.

For example, the pollution, accidents, traffic congestionof transport that is caused by the road system throughoutthe world prevents the sustainable development oftransportation, prevents the circulation that plays thelargest role in the development of the economy, increasesthe costs caused by traffic congestion, accidents, airpollution and noise. European countries in order to reducethese costs, attach importance to investments that willincrease railway transportation.

The other important issue is energy. Roughly 17% ofthe total energy in our country is consumed in thetransport sector. 87% of this is used in highways, only2% is used in railways. When we take into account thatwe are dependent on foreign sources by 90% in oil, theimportance in increasing the share within the transportsystem of the railway transportation will be betterrealized. Studies show that 1 km long railway saves 20barrels of oil.

One of the advantages of the railway is the constructioncost being cheap and carrying capacity being high.Although it is necessary to have 12-lane highway in onedirection to carry 60,000 passengers per hour in onedirection, just a double track railway is enough. Inaddition, it is approximately 12 million dollars to meetthis demand, the cost of dual in-line, electrical railwaywith signal is only 3.6 million dollars.

On the other hand, railway's lifetime is 30 years longerthan highway.

An important feature of the railway is the fact that it isvery safe. Construction of railway is subject toInternational Railway Rules, strict discipline and certainrules at every stage of the process.

One of the most important reasons for the developmentof railways in our country is the traffic terror. One of themost important reason regarding this is 95% of passengerand freight transport being made by road.

In addition, the new globalized world order requires atransport system that isfast, safe, economical, environmentally friendly, creating international rail corridors. In this sense Turkey isobliged to develop the railway system.


Demiryolunun öncelikli sektör olmas›yla birlikte, ileridemiryolu sanayimiz, yerli sanayimiz de gelifliyor. Bukonuda neler yap›ld›?Demiryollar›n›n 60 y›ll›k ihmal süreci, sanayisinin degeliflmemesine neden olmufltur. Örne¤in TCDD, en temelihtiyac› olan ray›, d›flardan ithal etmek durumunda kalm›fl,bunun teminindeki her güçlük, altyap›s›n›n gereken zamandave h›zda yenilenmesini önlemifltir. 2003 y›l›ndan bu yanaöncelikli sektör olarak ele al›nan demiryollar›n›n sanayisi degeliflmeye, özellikle yerli/yabanc› özel sektörün ilgisini çekmeyebafllam›flt›r. Ba¤l› ortakl›klar›m›zda gerçeklefltirilen yolcu, yükvagonu ile lokomotif üretimi, daha da iyi bir noktaya getirilmifl,bu konuda dünyan›n say›l› firmalar› ile iflbirli¤i yap›lm›flt›r.Ayr›ca, ülkemiz ileri demiryolu sanayisi ile tan›flm›fl, Kore ileortak olarak, h›zl› tren setleri ve modern metro araçlar› üretenfabrika, Adapazar›'nda 2007 y›l›nda kurulmufl ve üretimegeçmifltir. Kardemir ray üretimine bafllam›flt›r. Halen ileridemiryolu sanayimizin gelifltirilmesi, demiryollar›m›z›n d›flaba¤›ml›l›ktan kurtulmas› için, yerli, yabanc› özel sektöründinamizminden yararlanmak üzere çal›flmalar›m›zsürdürülmektedir.


39

tran

spor

tatio

n•ul

aflt›r

ma

TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman

TCDD(Turkish State Railways)General ManagerSüleyman Karaman


40

� Rayder ‹hmal Etti¤imiz Demiryollar›n›n Pay›n›Art›rmaya Çal›fl›yorSözlerine konuyla ilgili tart›flmalar›m›zda bir türlükurtulamad›¤›m›z bir ikileme de¤inerek bafllayan Süer “ ‹lkbaflta alt›n› çizmek istedi¤im bir nokta var. fiöyle bir ikilemlekarfl› karfl›ya de¤iliz: Tafl›mac›l›¤› karayoluyla m› yoksademiryoluyla m› yapaca¤›z? Neticede iki moda da ihtiyaç var.Karayolunun ve demiryolunun avantajl› oldu¤u yerler var veolmaya da devam edecek. Bunlar›n avantajl› oldu¤u yerlerdetafl›mac›l›k birbirine aktar›larak yap›lacak. Bizim Rayder olarakyapmak istedi¤imiz sadece ihmal etti¤imiz demiryollar›n›npay›n› artt›rmaya çal›flmakt›r. Daha çevreci ve güvenli birtafl›mac›l›k modu oldu¤u için demiryolunun h›zla geliflmesineöncelik verilmesini sa¤lamakt›r. Yani istikbal karayolu tafl›mac›l›¤›

m›d›r, demir yolu tafl›mac›l›¤› m›d›r sorusu sorulmamal›d›r.Sadece Rayder’in de¤il, ülke olarak hedefimiz ihmal etti¤imizdemir yollar›na da gerekli önemi vererek kara, hava ve denizyolu ile bir birini tamamlay›c›, sa¤l›kl› bir alt yap›n›n kurulmas›n›nönünü açmak olmal›d›r. ” dedi.

� Dünyada ve Türkiye’de Rayl› Sisteme Yönelifl VarSüer söyle devam etti: “Gelecekte bütün bu modlar birbirinitamamlay›c› bir flekilde var olacak. Burada sadece yapmam›zgereken bugüne kadar ihmal edilen ve ihtiyac›m›z her geçenartan demiryolunun pay›n› art›rmak. ‹flte Rayder, Türkiye’deihmal edilen rayl› sistemlerin geliflmesini desteklemek üzerekurulan bir sivil toplum kuruluflu. Ülkemizin, flehirlerde metroprojeleri ve demir yollar›nda gelifltirme politikas›na paralel

RAYDER Baflkanı Teoman Süer :

Rayl› Sistemler Türkiye’ninYeni ‹hracat Sektörü Olabilir

Dünyada, demiryolu

tafl›mac›l›¤› yat›r›mlar›nda ve

buna ba¤l› olarak demir yolu

endüstrisinde oluflan

hareketlenme dikkat çekerken,

Türkiye’de ki durumu merak

ettik. Rayl› Ulafl›m Sistemleri

Derne¤i-Rayder Baflkan›Teoman Süer ile endüstrideki

geliflmeleri, ülkemizde

tafl›mac›l›¤›n daha sa¤l›kl› bir

zemine oturtulmas› için

yap›lanlar› ve yap›lmas›

gerekenleri konufltuk.

HaberMerkezi

olarak rayl› sistemlerin geliflmesini desteklemek üzere çeflitliçal›flmalar yapma niyetiyle bir araya gelmifl bir kurulufl. Ayr›cadünyadaki ve ülkemizdeki bu trende ba¤l› olarak bir rayl›sistemler endüstrisinin teflekkül etmesi sa¤lanabilir mi, bunayönelik hedefler olabilir mi, bu hedeflere yönelik çal›flmalaryap›labilir mi noktas›nda da düflüncelerimiz var.”

� 100 milyar Euro’luk bir EndüstriAyn› zamanda, ülkemizde rayl› sistemlerin geliflmesine önemlikatk›lar yapm›fl bir flirket olan Savronik’inde baflkanl›k görevini yürüten Süer “Rayl›Sistem Endüstrisi” konusuna flöyle aç›kl›kgetirdi: “Bugün hem dünyada hem deTürkiye’de rayl› sistemlerde h›zl› birgeliflme var. Bu geliflme sonucu ortayaç›kan talep, ayn› zamanda da bir f›rsat.Bu noktada ortaya ç›kan bu f›rsatla, içtalebe de ba¤l› olarak bir endüstrikurulmas› düflünülebilir mi diye kafayormak da gerekiyor. Benin inanc›m butalebi kullanarak Türkiye’de dünyapazar›nda rekabet edecek bir rayl›sistemler endüstrisi teflekkül edebilir vebu Türkiye’nin ileriye dönük olarak birihracat sektörü olabilir. Bu geliflenendüstri, 75 milyar Euro’luk k›sm›ulafl›labilir olmak üzere toplam 100milyar Euro’luk bu pazarda Türkiye’yeuzun vadede ihracat sa¤layan bir ekonomik potansiyeleulaflabilir. Bizim her iki amac› destekleyen bir düflüncemiz varve biz Rayder olarak bunlar› her iki koldan destekleyecekçal›flmalar› yürütmeye gayret ediyoruz.”

� Rayl› Sistemlerde Kaynak Sorununu Aflmal›y›zRayder’in amaçlar›na k›saca de¤indikten sonra rayl› sistemlerdeyap›lanlar ve yap›lmas› gerekenler noktas›nda da görüflleriniaç›klamaya devam eden Teoman Süer flöyle konufltu:“Rayl› sistemler aç›s›ndan talepteki geliflmelere bakarsan›z,koydu¤umuz hedeflere göre biraz yavafl gidiyoruz ama fenanoktada da de¤iliz. Ankara-‹stanbul, Ankara Eskiflehir’i açt›k.Marmaray devam ediyor. Bunlar gibi birçok çal›flmalar h›zlagelifliyor. Öbür taraftan da TCDD’nin mevcut sistemi biraz dahamodern olsun diye çal›fl›yoruz. ‹nflallah hem yol, hem desinyalizasyon olarak ulaflt›¤›m›z bu h›z› muhafaza ederiz. Bunoktada bir yerin alt›n› kuvvetle çizmek isterim. “Yüktafl›mac›l›¤›”.Yük tafl›mac›l›¤› Türkiye için özellikle önemli. Yüktafl›mac›l›¤›nda gidebilece¤imiz yeri, iyi anlafl›lmas› aç›s›ndanflöyle bir ifade ile aç›klayabiliriz. E¤er yolcu tafl›mac›l›¤›n›nkapasitesini 10 kat›na ç›karabilirsek yük tafl›mac›l›¤›n›nkapasitesini 100 kat›na ç›karabiliriz Ayr›ca yük tafl›mac›l›¤›derken sadece Türkiye’nin yurt içindeki tafl›mac›l›¤›ndanbahsetmiyoruz. Ortado¤u ile Avrupa, Avrupa ile Asya aras›ndaartan transit tafl›mac›l›¤› da bu çerçeve içinde düflünmek

gerekir. Bu Türkiye için büyük bir f›rsatt›r.”

� Yüksek Gelir Gruplar›na da Hitap Edecek Altyap›Kurulmal›‹stanbul ve di¤er flehirlerimizde yap›lan rayl› sistem çal›flmalar›noktas›nda da görüflünü sordu¤umuz Teoman Süer flunlar›kaydetti: “Rayl› sistemlere ‹stanbul baflta olmak üzere Ankara,‹zmir gibi büyük flehirlerde ihtiyaç var. Ama ana ihtiyaç‹stanbul’da ve biz burada biraz geç kalm›fl durumday›z.

Belediyenin birçok projesi olmas›nara¤men burada belediyenin önünekaynak sorunu ç›k›yor. Ayr›ca yapt›¤›m›zhatlar biraz ba¤lant›s›z ve biz bir biriile ba¤lant›l› bir flebeke halinde olmayanayr› ayr› yerlerde yap›lan bu hatlardanistenen verimi alam›yoruz. Bu hatlardanmaksimum verimi almak için bunlar›na¤ ve dolay›s›yla birbiriyle irtibatl› olmas›laz›m. Onu sa¤lad›¤›m›z andan itibarenbirdenbire çok yolcu tafl›mayabafllayabilece¤iz. Öte yandan biz dahaçok, düflük gelir gruplar›n›n yaflad›¤›yerlerdeki ulafl›m sorununu çözmeaflamas›nday›z. Hâlbuki uzun vadedeAvrupal›lar, insanlar› otomobilden toplutafl›maya çekmeye çal›fl›yorlar. Yanibizde onlar gibi, sadece düflük gelirgurubuna ucuz bir ulafl›m imkân›

sunmaktan öte yüksek gelir grubuna rahat, konforlu arabayaalternatif olacak bir imkân sunacak konumda olmal›y›z. Amahenüz bu aflamaya gelmifl de¤iliz. Banliyölerimiz düflük gelirgrubuna hizmet ediyor. Metro sistemleriniz Taksim hatt› hariçdüflük gelir gruplar›n› merkezlere tafl›yor. Bundan sonrayapmam›z gereken, bunlar› birbirine ba¤lad›ktan sonra tramvay,otobüs gibi sistemlerle destekleyerek beslemesini sa¤lamakve yavafl yavafl toplu tafl›ma sistemlerini üst ve orta gelirgruplar›n› da çekecek hale getirmek.”

� Türkiye’de Rayl› Sistem Altyap›s›n› Kurman›n ZorOldu¤unu Herkes BilmeliTürkiye’de rayl› sistem yat›r›mlar›n›n yavafl ve maliyetli oldu¤uyönündeki elefltirileri hat›rlatt›¤›m›z Rayder Baflkan› TeomanSüer : “Dünyan›n hiç bir kentinde rayl› sistemler para kazan›c›yat›r›mlar de¤ildir ve bu noktada mutlaka kamu deste¤ineihtiyaç vard›r. Kamu ise bu tür yat›r›mlar› vatandafllara uygunulafl›m imkânlar› sunmak, trafik sorununu çözmek gibisebeplerden dolay› destekler. Geliflmifl ülkeler vakti zaman›ndabu tür yat›r›mlar› hep gerçeklefltirmifl. Türkiye’nin sorunu isebu projelere geç bafllamakt›r ve o zamanda bunlar›gerçeklefltirmek zor oluyor Daha pahal›, çok daha sorunluoluyor. Mevcut rayl› sistemleri söküp, banliyö trenlerinikald›racaks›n›z. O kadar insan› baflka flekilde tafl›yacaks›n›z.Yani hayat› yo¤unlaflm›fl yerlerin projelerini gerçeklefltirmek


41

tran

spor

tatio

n•ul

aflt›r

ma

Dünyan›n hiç bir kentinde rayl› sistemler para kazan›c› yat›r›mlar de¤ildir

ve bu noktada mutlaka kamu deste¤ine ihtiyaç vard›r.

Rayl› sistemler aç›s›ndantalepteki geliflmelere

bakarsan›z, koydu¤umuzhedeflere göre biraz yavafl

gidiyoruz ama fena noktadada de¤iliz. Ankara-‹stanbul,

Ankara Eskiflehir’i açt›k.Marmaray devam ediyor.

Bunlar gibi birçok çal›flmalarh›zla gelifliyor.


42

çok zor. Rayl› sistem yapt›¤›n›zda istasyon laz›m. Projeyebafllad›¤›n›zda istasyon kuracak yer bulam›yorsunuz, bulsan›zbile bu sefer de ba¤lant› yapam›yorsunuz. Gerçekten çok zor.Türkiye bu konuda çok geç kald› ” dedi.

� ‹stanbullu En Büyük Sorunu Olan Trafikte KararlaraTaraf Olmal›Türkiye’nin lokomotifi ‹stanbul’un ulafl›m sorununun çözümünoktas›nda yaflanan gecikmeler ile yap›lmas› gerekenleraç›s›ndan mesajlar›na devam eden Teoman Süer konuflmas›n›flöyle sürdürdü: “Bütün ‹stanbullular bilmelidir ki gecikmelernoktas›nda birinci sorun kaynak sorunu. ‹stanbulBelediyesi’nin projelerine bakarsak hakikatten birçokproje var ama kaynak sorunu yüzünden bu çal›flmalar›yeterince h›zla götüremiyoruz. Ama sevindirici olansadece bugün de¤il, geçmiflte de istedi¤imiz h›zdagitmeyen bu süreç giderek h›zlan›yor. Gerek hükümetimiz,gerekse belediye baflkanlar›m›z da bunun bilincinde.Fakat Türkiye’de zaman zaman siyasetin gerekleridevreye giriyor. Planlama ve ekonomik kriterler de¤ilde siyasi de¤erlendirmeler ile öncelikler birazc›k yerde¤ifltiriyor. Her ne kadar yat›r›mlara ay›rabilece¤imizkaynak miktar›n› çok fazla artt›rma flans›m›z yok ise deöncelik s›ralamas›nda ve tercihler noktas›nda bir esnekliksa¤layabiliriz. Devletin bütçesinin içinden ne kadar›n›n‹stanbul’a aktar›laca¤› ve bu kaynaklar› aktar›rkenplanlama nas›l olmal›, nerelerde önce bafllamal› konusubiraz daha hassas ele al›nabilir. Ayr›ca daha disiplinli vebiraz daha demokratik yöntemlerle bir planlamayapmam›z gerekiyor. Ama Türkiye’de buda bir sorun.Karar alma süreçlerinde demokratik kat›l›m az ve nihaikararlar› etkileme noktas›nda kamuoyu etkisi zay›f. Tabibu bir süreç. Bu noktada halk›n kendisinin kat›lmaihtiyac›nda olmas› gerekiyor. Bence ‹stanbul halk›n›n enbüyük sorunu olan trafi¤i çözebilecek; yaflam kalitesiniyükseltecek rayl› sistemler noktas›nda ‹stanbullular ve‹stanbul milletvekilleri daha talepkar olmal›.”

Rayl› Ulafl›m Sistemleri Derne¤i Baflkan› Dr Teoman Süersözlerini flöyle noktalad›: “fiuray› vurgulamadan geçmekistemem. Ayd›nlar olarak biz yeterince fikir ve projeüretmiyoruz. Araflt›rmalar yapm›yoruz. Kararlar› etkileyecekçal›flmalar ile fikirleri ortaya koymuyoruz. Hâlbuki bütün bunlar›yap›p, bunlar› da halk›m›za benimsetebilmeliyiz. Halk›m›zdabunlar› talep haline dönüfltürmeli ve hükümetler de bunubilerek vatandafl›n bu taleplerini göz önüne almal›. Politikalarüretmeli. Ancak bu bir süreç ve sadece rayl› sistemlerle de¤ilTürkiye’nin genel demokratikleflme geliflimiyle ilgili bir konu.”

Rail systems can become anew export sector for Turkey� Rail systems can become a new export sectorfor TurkeyWe have talked with the Chairman of the RailTransportation Systems Association – Rayder, TeomanSuer about the developments in railway industry in theworld, railway transport investments , and the measurestaken and to be taken for the settlement of thetransportation in our country on more secure andsustainable base.

Rayder is trying to increase the share of railways whichneglectedSuer has started his speech by mentioning dilemmawhich cannot be avoided in all the discussions relatedto the subject: “There a point I would like to firstlyunderline. We do not face such a dilemma: Should thetransportation be done by highway or by railway? Afterall, we need both modes. Both highway and railwayhave their advantages and these advantages will goon. Where which mode is more advantageous thetransportation will be done by transfer to each other.The only thing Rayder want to do is to increase theshare of the neglected railways. While the fact thatrailway is more environment friendly and secure wayof transportation we have to provide a priority to railwaysto develop rapidly. In other words the question if thefuture is in the highway transportation or in the railwaytransportation should not be asked. The target of notonly Rayder but of all our country is to attach necessaryimportance to the railways which were neglectedtogether with highway, airway and seaway in order toestablish a secure and integrated infrastructure .”

Suer continued: “In future all the modes will existcompleting each other. Here we should just to increasethe share of neglected railways the need of which isgrowing every day. Rayder is a non-governmentalorganization which was founded to support thedevelopment of the neglected railways in Turkey. Thisis an establishment which comes together intending toperform different works to supports the developmentof railways in parallel with policy of development metroprojects and railways in cities. Moreover concerning thistrend in the world and in our country we have someconsiderations and studies on establishment of railwayindustry.”


RAYDERAssociation of RailwayTransport SystemsTeoman Süer

� Dünyada Parlayan 5 Y›ld›zdan Bir Tanesi TürkiyeRöportaja Türk ‹laç Pazar›n› de¤erlendirerek bafllayan ISPESa¤l›k Bilimleri Derne¤i ve PharmaVision ‹laç Sanayi YönetimKurulu Baflkan› Dr. Ünsal Hekiman “‹laç sektörü aç›s›ndandünyada flu anda parlayan 5 y›ld›zdan bahsediliyor ve bunlardanbir tanesi Türkiye. Özellikle son y›llarda, ülkemizde ilacaeriflilebilirli¤in artmas›, ayr›ca dünyada halk sa¤l›¤›nda ekonomiknedenlerle jenerik ilaca yönelme trendinin h›z kazanmas›yla,Türkiye ilaç pazar› 13’ncü s›raya yerleflti. Ülkemizde ilacaulaflm›n kolaylaflt›r›lmas› ve dünyaya paralel bir flekilde jenerikilac›n önünün aç›lmas›yla, ilaç pazar›m›z belli bir s›çrama yapt›;

yabanc› flirketler de dahil olmak üzere ilaç sektörümüzde birhareketlenme oldu. Bugün itibari ile 13’üncü s›radaki Türkiye,önümüzdeki birkaç sene içinde de ilk 10'a girmeye aday”dedi.

� Eczac›lar› Mühendis; Mühendisleri Eczac› YaparakYola Devam Edemeyiz‹laç pazar›n›n k›sa bir de¤erlendirmesinden sonra ISPE vekurulma amac›, ilaç mühendisli¤i ve sanayinin di¤er temelkonular›na da de¤inen ilaç sanayiinin tecrübeli ismi Dr. Hekimansözlerine flöyle devam etti: “‹laç sektörünün biraz daha derinine

ISPE Sa¤l›k Bilimleri Derne¤i ve PharmaVision ‹laç Sanayi Yönetim Kurulu Baflkan› Dr. Ünsal Hekiman

‹laç Mühendisli¤iSektörün Sürdürülebilirli¤iAç›s›ndan Çok Önemli

‹laç sanayiinin duayen ismi Dr. ÜnsalHekiman ile “‹laç Mühendisli¤i”çerçevesinde ISPE Türkiye’nin vizyonve misyonunu, Türk ‹laç Sanayiininsürdürülebilir bir yap›ya kavuflturulmas›noktas›nda yap›lan çal›flmalar› vedünya ilaç endüstrisinin gitti¤i yönükonufltuk. ‹laç sanayiinde kalifiye iflgücü e¤itiminin alt›n› kal›n çizgilerleçizen Dr. Hekiman: “Teflvik edilmesihalinde Türkiye’nin, ilaçta ikinci birHindistan olmamas› için hiçbir sebepyok” dedi.

‹laç sanayiinin duayen ismi Dr. ÜnsalHekiman ile “‹laç Mühendisli¤i”çerçevesinde ISPE Türkiye’nin vizyonve misyonunu, Türk ‹laç Sanayiininsürdürülebilir bir yap›ya kavuflturulmas›noktas›nda yap›lan çal›flmalar› vedünya ilaç endüstrisinin gitti¤i yönükonufltuk. ‹laç sanayiinde kalifiye iflgücü e¤itiminin alt›n› kal›n çizgilerleçizen Dr. Hekiman: “Teflvik edilmesihalinde Türkiye’nin, ilaçta ikinci birHindistan olmamas› için hiçbir sebepyok” dedi.


44HaberMerkezi

indi¤imiz zaman, sektörü di¤er tüm sektörlerden ay›ran konu,kalifiye eleman ihtiyac›d›r. Muhakkak ki bu ihtiyaç, tüm sektörleriçin önemlidir ama ilaç sektöründe çok daha farkl› elemankalifikasyonuna ihtiyaç var ve bu ihtiyaç gittikçe daha da fazlaflekillenip, detaylan›yor. Konu ilaç oldu¤u için, asl›nda busektörde eczac›lar›n çal›flmas› gerekirken ilaç sanayiindeçal›flan eczac› oran› yüzde 5–6’y› geçmiyor. Bu oran çok düflükve dikkat çekici. Eczac›lar›n sanayide çal›flabilece¤i tek sektörilaç sanayii ve burada çal›flan eczac› say›s›n›n yüksek olmas›gerekti¤i halde, a¤›rl›kl›kl› olarak kimya mühendisleri vekimyagerler ile endüstri ve makine mühendisleri gibi di¤ermeslek mensuplar›na rastl›yorsunuz. Neden? Çünkü ilaç imalat›git gide bilgisayar destekli bir imalat teknolojisine geçiyor.‹laç imalat› sa¤l›kl› ortamlarda, kapal› sistemlerde, otomasyonayönelik ve ileri teknoloji kullanan biryap›ya yöneldi¤i için, e¤itimli elemanbeklentisi klasik e¤itim sistemlerinind›fl›na ç›k›yor. Zaten bu yüzden dünyadabir "ilaç mühendisli¤i" kavram› oluflmufl.Bu noktadan incelendi¤inde Türkiye’dekieczac›l›k e¤itiminde ise mühendisliktaraf›n›n noksan oldu¤unu görüyorsunuz.Bizim sanayide çekti¤imiz esas s›k›nt›bu. Biz, eczac›lardan mühendis,mühendislerden eczac› yapmayaçal›fl›yoruz. ‹flte ISPE; ortaya ç›kan butür ihtiyaçlar yüzünden kuruldu. Ancakbu s›k›nt› sadece bizde de¤il tümdünyada oluflmufl. 1980’li y›llar›n bafl›ndaözellikle Almanya’da bafllayan ilaçmühendisli¤i kavram› ‹ngiltere ve ABD’yede yans›m›fl. Bugün dünyan›n muhtelifüniversitelerinde lisans ve lisansüstüseviyelerde ilaç mühendisli¤i e¤itimiayr› bir disiplin olarak bulunmakta.Türkiye’de ise bildi¤imiz klasik e¤itimdallar› mevcut. Bu noktada tekrar ISPE-Sa¤l›k Bilimleri Derne¤i’nedönersek, bir buçuk sene kadar süren temaslar›m›zdan sonra2005 y›l›nda, 1980 senesinde ABD’de kurulmufl ve bugündünya ilaç sektörünü temsil eden en büyük sivil toplumörgütlerinden biri haline gelmifl bulunan ISPE’nin (InternationalSociety for Pharmaceutical Engineering) 21’nci flubesininTürkiye'de aç›lmas›n› sa¤lad›k. Faaliyete geçifl amac›m›z›nbirincisi ilaç sanayiindeki profesyonellerin geliflen teknolojilerve mevzuat noktas›nda e¤itilmesini sa¤lamak.‹kinci amac›m›z da ülkemiz ilaç sanayii çal›flanlar›n›n ISPE çat›s›alt›nda toplanarak, ISPE’nin söz konusu mevzuat komitelerindebulunmalar›n› sa¤lamak. Yeni ç›kan mevzuat ve ileride deç›kabilecek mevzuat konular›nda bilgi sahibi olup, ona görekendi flirketlerimizde gerekli tedbirleri alarak uluslararas›ortamda vakit kaybetmeksizin rekabet flans› yakalayabilmek.Amaçlar›m›zdan üçüncüsü ilaç mühendisli¤i, dördüncüsü iseilaç üretim teknisyenli¤i.”

� ISPE; ‹nsana ve Gelece¤e Odakl›, ‹laç SanayiininKalifiye Elaman ‹htiyac›na Yönelik Bir GayeDr. Hekiman ISPE çat›s› alt›nda yap›lan çal›flmalar› flöyle anlatt›:“ISPE 2005 Aral›k ay›nda PharmaVision, Pfizer, Santa Farmave K‹PLAS öncülü¤ünde kuruldu. Bugün ilaç ve ilaç sanayiinehizmet veren tedarikçi firmalar olmak üzere, toplam 28firmadan 200’e yak›n üyemiz var. ‹laç sanayiindekiprofesyonellerin, mevzuat ve geliflen teknoloji aç›s›ndane¤itimine katk› amac›yla her sene 2 seminer düzenliyoruz.Bu seminerlerimize ciddi kat›l›mlar oluyor. ISPE’nin kuruluflamac› ilaç sanayii çal›flanlar›, üniversite, resmi otoriteler veilaç sanayiine hizmet veren tedarikçilerden oluflan dörtlü saçaya¤›n› bir araya getirmek. Biz, endüstrimizde bir yerevar›lacaksa, bunun ancak bu dört grubun ortak çal›flmas›

neticesinde baflar›labilece¤ineinan›yoruz. Sektörün istihdamihtiyaçlar›n› göz önüne alan, hem e¤itimhem de bilimsel araflt›rma aç›s›ndaninsana ve gelece¤e odakl› bir flekildeilaç sanayiinin kalifiye elaman ihtiyac›nayönelik bir gaye bu.”

� ‹laç Mühendisli¤i ‹stanbulÜniversitesi Senatosuna Do¤ruGidiyorISPE Sa¤l›k Bilimleri Derne¤i Baflkan›Dr. Ünsal Hekiman sözlerini flöylesürdürdü: “Yüksek ö¤renimde ilaçmühendisli¤i e¤itiminin bafllayabilmesinoktas›nda ilk temas›m›z ‹stanbulÜniversitesi Eczac›l›k Fakültesi ilegerçekleflti. Eczac›l›k e¤itiminin do¤du¤ubeflik ve ilaç sanayiinin büyük k›sm›n›nkurulu oldu¤u Marmara Bölgesi'ndebulunmas› nedeniyle ‹stanbul

Üniversitesi, bizim için iflbirli¤i aç›s›ndan en avantajl› üniversiteoldu. ‹stanbul Üniversitesi’ne bu konuyu götürdü¤ümüz zamançok büyük bir yak›nl›k ve anlay›flla karfl›laflt›k. Eski Dekan Prof.Dr. Günay Sar›yer ile bugün dekan olan Farmasötik TeknolojiAnabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Ahmet Araman konuya çokbüyük destek verdiler. 2007 y›l›ndan sonra seçmeli ders olanilaç mühendisli¤i e¤itimi, bu sene itibariyle zorunlu ders halinegeldi. Yüksek lisans program› olarak ilaç mühendisli¤i; fakültekurulundan, Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsünden geçti ve ‹stanbulÜniversitesi Senatosu'na do¤ru gidiyor. Ayr›ca eczac›l›ke¤itiminin 5 seneye ç›km›fl olmas› sebebiyle bizim aç›m›zdanilave bir flans daha do¤mufl oldu. 5’inci senede eczane eczac›l›¤›,klinik eczac›l›k gibi uzmanl›k dallar›na ayr›lan ö¤renciler, busene ilk defa “Endüstri Eczac›l›¤›” dal› ile karfl›laflt›lar. Bugün100 küsur ö¤renci içinden 35 ö¤renci, Endüstri Eczac›l›¤› dal›n›kendi istekleri ile seçmifl durumda. Art›k ö¤renciler de sanayininihtiyac›n› alg›l›yor. Bu çok önemli bir baflar›”


45

inte

rvie

w•r

epor

taj

Faaliyete geçifl amac›m›z›n birincisi ilaç sanayiindeki profesyonellerin geliflen

teknolojiler ve mevzuat noktas›nda e¤itilmesini sa¤lamak.

Bir buçuk sene kadar sürentemaslar›m›zdan sonra 2005

y›l›nda, 1980 senesindeABD’de kurulmufl ve bugündünya ilaç sektörünü temsileden en büyük sivil toplum

örgütlerinden biri halinegelmifl bulunan ISPE’nin(International Society for

Pharmaceutical Engineering)21’nci flubesinin Türkiye'de

aç›lmas›n› sa¤lad›k.


46

� Endüstri Eczac›l›¤› En Gözde Meslek OlacakEndüstri Eczac›l›¤›n›n ebeveynler nezdinde iyi anlat›lmas›n›nçok önemli oldu¤unu vurgulayan ISPE Sa¤l›k Bilimleri Derne¤iBaflkan› Dr. Hekiman flunlar› kaydetti: “Üretim süreçlerinintemizli¤i ve ücret düzeylerinin yüksekli¤i nedeniyle herkesinçal›flmak istedi¤i bir sanayi olan ilaç sanayii ne yaz›k ki istedi¤ikalifiye elaman› bulam›yor. Burada bir terslik var. Zaten dahaöncede bahsetti¤im gibi bizim bu ifle girmemizin önemlinedenlerinden biri bu. Ne demifltik? ‹laç sanayiinde çal›flaneczac› oran› yüzde 5–6 civar›nda. Bu çok düflündürücü birrakam. Neden? Çünkü, Türkiye’de eczac›l›k e¤itimi dedi¤inizzaman, maalesef eczane eczac›l›¤› anlafl›l›yor. Eczac›l›¤› “Raftanilac› al, ver; paray› kasaya koy” gibi gördü¤ünüz zaman tercihedilen bir e¤itim olarak ilgi çekmiyor, ra¤bet görmüyor. Ayr›calisan bilen eczac› bulmakta da çok zorlan›yorsunuz. Yabanc›dil ile e¤itim veren orta ö¤retim kurumlar›ndan mezun olanlarsadece “Eczane Eczac›l›¤›” olarak alg›lanan eczac›l›k e¤itiminitercih etmiyorlar. Anne babalar, yurt d›fl›na çocuklar›n› e¤itimiçin gönderiyor ama eczac›l›k e¤itimi için gönderen yok. Yurtd›fl›nda okumufl olmak mühim de¤il. Üniversitelerimizde,sanayinin ihtiyac›na göre e¤itim verildikten sonra, bizim yurtd›fl›nda gözümüz yok. Ama bu neyin göstergesi: Eczac›l›ke¤itimine talep olmamas›n›n. Çünkü bilmiyorlar ki ilaç sanayiiiçin ne kadar önemli, sanayinin ihtiyac›na göre iyi yetiflmiflbir eczac›. Bunun anne babalar seviyesinde de alg›lanmas›n›sa¤lamal›y›z. Demeliler ki “Benim çocu¤um ilaç sanayiindeifl bulabilecek, aranan elaman olacak, bu yüzden çocu¤umueczac›l›¤a göndereyim.” Öyle ki biz ihtiyaçtan Almanya’dakiTürk çocuklar›n› bile ilaç mühendisli¤ine yönlendirmeyeçal›fl›yoruz. Orada okul var, okuyun gelin, Türkiye’de daharahat ifl bulursunuz” diyoruz. "Bizim bunu toplumaanlatabilmemiz laz›m”

� Endüstrinin Dilini Konuflabilecek Eczac›lar Yetifltirilmeli“‹laç mühendisli¤i ihtiyac›nda bir noktan›n daha alt›n› çizmektefayda var. Eczac› arkadafllar›n ald›¤› e¤itim ile mühendis

arkadafllar›n ald›¤› e¤itim çok farkl›. Eczac›lar, her ne kadarbiz kimya mühendisleri olarak arada köprü olsak da, bir makinemühendisi veya elektronik, elektrik mühendisi ya da inflaatmühendisi ile ayn› lisan› konuflam›yor. Bugün günümüzde,ilaç imalat› gördü¤ünüz imalat alanlar›nda de¤il, teknik alanlardayap›l›yor ve buralar tamamen makine ve elektronikmühendislerinin kontrolünde. Demek ki ilaç sanayiinde “sadeceeczac›l›k de¤il” bütün bu sürece hakim olmay›, teknik resimokumay› sa¤layabilecek bir ilaç mühendisli¤i e¤itimigerekmekte.”

� Milli E¤itim Bakanl›¤› Bizden Daha Çok Çal›flt›‹laç mühendisli¤i çal›flmalar›ndan sonra “‹laç ÜretimTeknisyenli¤i” konusunda yap›lanlar› da detayland›ran Dr.Hekiman flöyle konufltu: “‹laç üretim teknisyenli¤i; yani bilgisayardestekli imalat sürecinde operatör olarak çal›flacak elamanlar›ne¤itimi. Bu konuda bizim ç›k›fl noktam›z yine Almanya.Almanya’da ‘Farma Teknisyenli¤i’ denen bir mesleki e¤itimsistemi var. ‹laç teknisyeni ihtiyac› orada bu flekilde karfl›lan›yor.Bu omurgaya ek olarak ayr›ca 150–200 bin kifli çal›flt›ran büyükilaç flirketlerine bakt›¤›n›zda; Hoechst olsun, Bayer olsun, yada eski adlar› ile Sandoz olsun, Ciba Geigy olsun veya Rocheolsun, bunlar›n hepsinin firma içinde ilaç teknisyenli¤i bölümüde olan kendi okullar› vard›r. ‹flte biz d›flar›daki tüm bu e¤itimmateryalini toparlayarak Milli E¤itim Bakanl›¤›’na gittik vededik ki “Türkiye’de ilaç mühendisli¤i ile orta e¤itimde meslekliselerinde bir "‹laç Üretim Teknisyenli¤i" e¤itimi olmas›n›istiyoruz.” Gayet samimi söyleyeyim, devlet mekanizmas›içinde bürokrasinin iflleri ileriye att›¤›ndan korktu¤um için,ben pek ümitli de¤ildim. Fakat gerçekten flafl›rd›m. Milli E¤itimBakanl›¤› bu konuda had safhada aç›k davrand›. Biz bir söyledikonlar üç yapma çabas› içinde oldu. Yapt›¤›m›z protokolde üçsene içinde denilen projeler “Bakanl›¤›n” gayretiyle 6–7 ayiçerisinde gerçekleflti. Görevlendirilen ö¤retmenler tatilegitmedi. Erzurum ve Kayseri gibi illerdeki kamplarda tercümeleryap›ld›; kitaplar haz›rland›. Netice itibari ile 2008–2009 ö¤retimy›l›nda, Kad›rga Endüstri Meslek Lisesi’nde, ilaç üretimteknisyenli¤i e¤itimi bafllad›.Biz de Kad›rga Endüstri Meslek Lisesi’nde ISPE-Sa¤l›k BilimleriDerne¤i’nin öncülü¤ünde ve firmalar›m›z›n kat›l›m›yla bir pilottesis kurduk. Ö¤renciler bugün orada placebo olmak üzere;tart›m, toz kar›fl›m, granülasyon, tablet bask›, film kaplamagibi yani tabletin oluflum prosesini uygulamal› olarakyapabiliyorlar. fiurup imalat› gerçeklefltirebiliyorlar. fiimdigerekli makinelerin de gelmesiyle steril solüsyon imalat›,enjektör dolumu ve bunlarla ilgili analizleri yapabilecek haldeolacaklar. Böylece bu ö¤renciler, Türkiyede mesleki e¤itimdebir ilk olan bu pilot tesiste bizzat uygulamal› e¤itim al›yorlar."‹laç Üretim Teknisyenli¤i" e¤itiminin son s›n›f›nda 3 günsanayide, 2 gün okulda olmak üzere e¤itimleri var. Burada35 ö¤rencimiz mevcut. E¤itimli elamana ihtiyac› olan sanayi,bu mezunlardan dört befl tane de ben alay›m diye birbiriyleyar›fl›yor. Yani orta e¤itimde de ayn› konu geçerli. Nas›l ilaç

‹laç Mühendisli¤iSektörün Sürdürülebilirli¤i Aç›s›ndanÇok Önemli

ISPE Sa¤l›k BilimleriDerne¤i ve PharmaVision

‹laç Sanayi YönetimKurulu Baflkan›

Dr. Ünsal Hekiman

mühendisli¤ine sanayi açsa, operatör seviyesinde de durumayn›. Bu çocuklar›m›z›n o dal› seçtikten sonra ifl garantisimevcut.”

� Meslek Standartlar›n›n Oluflturulmas› GerekiyorDr. Hekiman ISPE’nin çok önemli bir di¤er faaliyetini ise flöyleözetledi: “‹lk baflta hedef olarak tan›mlanmam›flt›, ancakzaman içinde bir baflka ihtiyac› daha hissettik. "AB kapsam›ndameslek standartlar›n›n oluflturulmas›. Biz ilaç sanayii olarak,dört mesleki standart tan›m› yap›lmas›n› K‹PLAS önderli¤indeMesleki Yeterlilik Kurumu’ na teklif ettik. Teklif edilen meslekstandartlar›, ‘ilaç üretim teknisyenli¤i’, ‘ilaç üretim bak›mteknisyenli¤i’, ‘ilaç depo ve lojistik operatörlü¤ü’ ile ‘ilaç kimyalaborantl›¤›’ oldu. Müracaat›m›zdan sonra, ilaç üretimteknisyenli¤i ile ilaç depo ve lojistik operatörlü¤ü hemen kabuledildi. ‹laç üretim bak›m teknisyenli¤i mekatronik altyap›s›gerektirdi¤i için, Teknolojik E¤itimi Gelifltirme Vakf› (TEGEV)ile K‹PLAS’›n iflbirli¤i öngörülerek kabul edilmifl durumda. ‹laçkimya laborantl›¤› konusunda “genel bir kimya laborant› var”dediler ve bize mutlaka gerekli olup olmad›¤›n› sorunca, bizde bu teklifimizi geri çektik. ‹laç üretim teknisyenli¤i konusundaçal›fltaylar yap›ld›, tüm komisyonlardan geçti. En son MeslekiYeterlilik Kurumu yönetim kurulundan da geçti ve çok k›sa birzaman içinde resmi gazetede yay›nlanacak. Kiplas ›n önderli¤iniyapt›¤› bu çal›flmada, kimya sektöründen resmi gazeteyay›nlanacak olan ilk meslek standard›, ilaç üretim teknisyenli¤iolacak. “‹laç depo ve lojistik operatörlü¤ü” de önümüzdekibir kaç ay içerisinde resmi gazetede yay›nlanacak hale gelecek.“‹laç üretim bak›m teknisyenli¤i” ise henüz oluflum safhas›nda”

“Ülkemiz için de; sektörümüz için de bir fley yapt›k” DiyebilmekBize Mutluluk Veriyor“Son dört, befl senedir yapt›klar›m›z k›saca bu flekildeözetlenebilir. Burada en önemli fley gönüllülük esas›na göreyapt›¤›m›z çal›flma ve bu çal›flman›n bize verdi¤i vicdanihuzurdur. Hepimiz belli bir yafla geldik ve ‘Ülkemiz için de;sektörümüz için de bir fley yapt›k‘ diyebilmek bize gerçektenmutluluk veriyor.”

� Gen Teknolojisi Gelece¤in ‹laç Sektörünü fiekillendirecek Sorumuz üzerine dünya ilaç sektöründeki son geliflmelerhakk›nda da bilgi veren ISPE Sa¤l›k Bilimleri Derne¤i vePharmaVision ‹laç Sanayi Yönetim Kurulu Baflkan›Dr. Ünsal Hekiman flunlar› söyledi: “30 Nisan’da yapaca¤›m›zseminerde, ilaç mühendisli¤i e¤itiminin bundan sonra nereyegidece¤i ve gitmesi gerekti¤i konuflulacak. Bak›n biz bukonulara daha yeni bafllarken, yurt d›fl›nda bizim henüzbafllang›c›nda oldu¤umuz olgunun nereye gitmesi gerekti¤ikonufluluyor. Dolay›s›yla bizim de o aflamalar› yakalamam›zlaz›m. Bu noktadan ‘‹laç sanayii nereye gidiyor?’ diyorsan›zbu konunun ilaç mühendisli¤inin gidece¤i mecra aç›s›ndanda önemi var. Gelecekte ilaç sanayii konfeksiyon gibi herkese46 kal›p olmayacak. ‹laç art›k kifliye özel üretilecek. Do¤du¤unuz

anda ç›kart›lacak gen haritas›yla, ileriye do¤ru sa¤l›k haritan›zçizilebilecek. Daha do¤du¤unuz anda al›nan DNA’n›zda yap›lananalizlerle, sizin ileride hangi hastal›klara aç›k olaca¤›n›zbelirlenmifl olacak ve ona göre kifliye özel ilaçlar yap›lacak.Konuya böyle bakt›¤›m›z zaman toplu imalat de¤il, özel imalatyap›lmas› ve ilac›n kifliye göre dizayn edilmesi gerekiyor.Dizayn dedi¤imiz zaman bu bir mühendislik ifli. ‹laç sanayiibu yap›ya do¤ru ilerliyor. ‹kinci konu ise Ar-Ge. Moleküllerinbulunmas›, bunlara patent al›n›p ruhsatland›rma aflamas›nagelinmesi, “Galenik” çal›flmalar›n yap›lmas› ve ilaçlar›n eczaneraf›na ulaflmas› tam 12 y›l mertebesinde süre istiyor. Molekülünpatentinin al›nmas›ndan itibaren o patentin geçerlilik süresiise 20 sene. Yani geriye 8 senelik bir ticari hayat kal›yor. 12senelik araflt›rma içindeki meslek gruplar›na bakt›¤›n›z zaman;t›p eleman›, kimyageri, kimya mühendisi, biyolo¤u,mikrobiyolo¤u, bir karmaflad›r gidiyor. Hâlbuki bu, birbirinitamamlamas› gereken bir zincirdir. Bu kadar fazla safha, bukadar çeflitli meslek grubu ile ayr› ayr› mesleki lisanlardankonufluluyor. ‹leride bu sürenin k›salmas› söz konusu olabilir.E¤er herkes ayn› dilden konuflursa bu süre k›salabilir. E¤er busüre 2 sene geriye çekilebilirse, siz ticari ömür aç›s›ndankazanm›fl olacaks›n›z. ‹ste hep bu konular, yapaca¤›m›zseminerde “‹laç Mühendisli¤i nereye gidiyor?” bafll›¤›alt›nda konuflulacak.

� Treni Kaç›rmad›k. Gerekli Tedbirleri Al›rsak ‹laçtaHindistan OlabilirizSohbetin sonunda Türk ‹laç Sanayiinin panoramas›n› ç›karan,potansiyelini, önündeki sorunlar› ve çözüm yöntemlerinis›ralayan Dr. Hekiman konuflmas›n› flöyle noktalad›: “Bilimselve teknolojik aç›dan her türlü imkân Türkiye’de mevcut. Bunoktada hiçbir eksi¤imiz yok. Bizde eksik olan finansmand›r.Yani Türkiye’de gerekli finansman yok. Rakamlarla ifade edecekolursak; bir ilaç için molekülden eczane raf›na kadar geçenbu süreçte yap›lmas› gereken yat›r›m 800 milyon Dolar'la 1,5milyar Dolar aras›nda. Örne¤in, ülkemizin en büyük ilaç firmas›700 milyon dolar civar›nda bir rakama sat›ld›. Bu rakam, yenibir ilac›n gelifltirilmesi için gereken minimum sermayedir.Dolay›s›yla Türkiye’de ilac›n bir "Devlet Politikas›" olmas›gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ayn› Hindistan gibi, “Bende dünya ilaç sektöründe bafla güreflece¤im ” demesilaz›m. Zira Hindistan bu seviyeye bofluna gelmedi. Bu konudauzun süreli bir devlet politikas› izledi. Bu ülkede ilaç sanayiiçok ekstrem bir flekilde devlet taraf›ndan sübvanse edildi,ediliyor. 15 sene önce Hindistan’da bir firma, yurt d›fl›na 100Dolar'l›k ihracat yapt›¤› zaman 30 dolarl›k teflvik al›yorken, biz1986-87 senesine kadar ilaç üretiminde kullan›lan makinelerinyedek parça ithalinde bile zorlan›yorduk. Bu senelerden sonra uygulanan teflvik yöntemi ile ilaç sanayiinin önü aç›labildi.Bu sayede Türkiye ‹laç Sanayii teknolojisini yenileme imkan›buldu ve 80 ülkeye ilaç ihraç eder hale geldik. Bak›n, teflvikne kadar önemli. Ama bugün bakt›¤›m›zda ilaç ihracat›ndageçmiflteki potansiyeli yakalayamad›¤›m›z› görüyoruz. Mevcut


47

inte

rvie

w•r

epor

taj

Gelecekte ilaç sanayii konfeksiyon gibi herkese 46 kal›p olmayacak. ‹laç art›kkifliye özel üretilecek. Do¤du¤unuz anda ç›kart›lacak gen haritas›yla, ileriyedo¤ru sa¤l›k haritan›z çizilebilecek.


48

üretim durumumuz geçmifle nazaran çok daha iyi olmas›nara¤men ihracat artmad›. Neden? Çünkü bir tak›m zorluklarlakarfl› karfl›yay›z. AB’yi ele ald›¤›m›z zaman Gümrük Birli¤i'ndeyiz.Gümrük Birli¤i'nin ana felsefesi mallar›n serbest dolafl›m›. Siz,AB’ye ilaç ihracat› yapmak istedi¤iniz zaman, AB TürkiyeCumhuriyeti Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n vermifl oldu¤u GMP sertifikas›n›tan›m›yor. Diyor ki "e¤er ilaç ihraç edeceksen, AB ilaçotoritesi gelip o imalat›n yap›laca¤› iflletmeyi teftifledecek ve ona göre sertifika verecek" siz ancak ondansonra ihracat yapabilir hale geliyorsunuz. Bu teftifller AB GMPstandartlar›na göre yap›l›yor. Türkiye’de de Sa¤l›k Bakanl›¤›teftiflleri ayn› standartlara göre yap›yor. Yani standart ayn›.Buna ra¤men d›flar›dan geliyor, ayn› standarda göre 2 seneliksertifika veriyor. Ayr›ca AB’ye giden her üretim partisininorada da analizi gerekiyor. Türkiye’de yap›lan analiz ve analizraporlar›n› da tan›m›yorlar. Gümrük Birli¤i'nde olmam›zara¤men AB’nin korumac›l›¤›na maruz kal›yoruz. Buna mukabilTürkiye’ye gayet rahat ilaç ithal edilebiliyor. ‹thal ilaç oran›Türkiye’de son y›llarda artm›fl durumda. Mart ay›ndan itibarenSa¤l›k Bakanl›¤› yeni bir uygulamaya geçti ve mütekabiliyetprensibini esas ald›. "Bana yap›lan uygulamay› ayn› flekildeuygular›m" dedi ve Bakanl›k bu konuda son derece hakl›.Demek istedi¤im, bu tipteki engeller olmad›¤› takdirde Türk‹laç Sektörü, teknolojik seviye aç›s›ndan dünya rekabetinehad safhada aç›k ve zaten bundan çekinildi¤i için bu tipkorumac› uygulamalara baflvuruluyor. Çünkü, Avrupa’danbirçok flirket üretimini Türkiye’de yapt›rmak istiyor. Bunun içinsiz AB ye üretim için baflvurdu¤unuzda da 1–1,5 sene gibizaman geçiyor. Teftifller, analizler hem ilave maliyet ve ilavesüre demek liberal ekonomide; hem de ayn› Gümrük Birli¤iiçinde haks›z bir uygulamaya maruz kal›yoruz. E¤er engellerolmazsa ayr›ca yapmam›z gerekenleri yaparsak, Türkiye’ninbugünkü Hindistan gibi olmamas› için bir neden yoktur. ISPEfaaliyetlerinde de vurgulad›¤›m gibi bugün devlet aç›s›ndanyap›lanlar çok sevindirici. MEB bizden daha h›zl› hareket etti.Sa¤l›k Bakanl›¤›’na gelince “mütekabiliyet esast›r” diyor.Çok hakl› bir gerekçeyle önlemini alm›fl durumda. Bütünbunlar devlet taraf›ndan ilaç sanayiine yönelik at›lm›fl önemlive olumlu ad›mlard›r. Ama Hindistan’a bakt›¤›m›z zamanbunlar›n çok ötesinde teflvik uygulamalar› var. Bundan 10sene önce Hindistan’daki ilaç sanayii Türkiye ile mukayeseedilebilir durumda bile denemezdi. Hindistan son 10 sene deh›zl› bir geliflme gösterdi; bu konudaki alt yap›s› da müsaitoldu¤u için Bat›’n›n da ilgisini çekerek ilaç sanayiinde çokönemli bir noktaya gelmifl oldu. Bugün ABD'deki ilaçlar›nço¤unlu¤u Hindistan’da üretiliyor. Bence Türkiye de bu noktayagelebilirdi. Ama son dönemde bir fark›ndal›k var. Olumluad›mlar at›l›yor ve bunlar bize ümit veriyor. ‹nflallah bizde onoktalara geliriz. Treni kaç›rm›fl de¤iliz. Ayr›ca pazar›m›zenteresan ve bu bizim elimizde önemli bir güç.

Pharmaceutical engineering isvery important for thesustainability of the sector� We have talked with the doyen character of thepharmaceutical industry Dr. Unsal Hekiman about the visionand mission of International Society for PharmaceuticalEngineering ISPE Turkey in the frame of “Pharmaceuticalengineering”, the efforts done for Turkish medicine industryto obtain a sustainable structure and the direction wherethe world medicine industry is going. Dr. Hekiman hasunderlined the education of the qualified workforce in themedicine industry and said: “If encouraged there is no anyreason for Turkey not to become a second India.”

One of the five shining star of the world is TurkeyChairman of the Executive Board of ISPE Health ScienceAssociation and Pharma Vision Dr. Unsal Hekiman has startedthe interview by evaluating Turkish Medicine Market andsaid: “At the moment it is mentioned about 5 shining starof the medicine sector and one of them is Turkey. Especiallyin recent years with the increase of accessibility to medicinesin our country and also acceleration of the generic druginclining trend in public health in the world due to theeconomical reasons, the medicine market of Turkey raisingto 13th place. The facilitation of medicine accessibility in ourcountry and in parallel with trend that eliminate barriers infront of the generic medicine in the world produced somecertain jump in our medicine market; some activationhappened in our medicine sector including foreign firms. Asof today Turkey occupies the 13th place and within a coupleof years our country is a candidate to enter first 10.”

We cannot continue by making Pharmacists Engineers andEngineers PharmacistsAfter a short evaluation of medicine market an experiencedcharacter of the medicine industry Dr. Hekiman has mentionedabout ISPE, medicine engineering and other basic mattersof the industry and continued: “If you go deeper into medicinesector the matter which makes this sector different from allothers is the need of qualified staff. Of course this need isimportant for all sectors but in the pharmaceutical industrythere is a need for a very different staff qualification andthis need gradually takes shape and becomes more detailed.As the matter is medicine, in this sector should workpharmacists but in reality the rate of pharmacists workingin the sector is not higher than 5 - 6 percent. This is a verylow and a very remarkable rate. The only sector wherepharmacists can work in industry is medicine sector andwhereas the rate of pharmacists working here should behigh, we mainly come across with chemical engineers,chemists, industry and mechanical engineers and otherprofession members. Why? Because manufacturing ofmedicine gradually becomes a computer supportedmanufacturing technology. As medicine manufacturing goestowards the structure using advanced technologies in thehealthy environment, contained systems and oriented tothe automation , the expectation of the educated staff goesbeyond of the classical education system. This is why theconcept of “pharmaceutical engineering” has been formedin the world. When we look from this point of view we cansee that pharmacy education in Turkey is lack of engineeringside. The main problem we experience in the industry is this.We are trying to make an engineer from a pharmacist anda pharmacist from an engineer. As a matter of fact ISPE hasbeen founded because of needs like this.


‹laç Mühendisli¤iSektörün Sürdürülebilirli¤i Aç›s›ndanÇok Önemli

ISPE Sa¤l›k BilimleriDerne¤i ve PharmaVision

‹laç Sanayi YönetimKurulu Baflkan›

Dr. Ünsal Hekiman

ISPEInternational Society forPharmaceuticalEngineering, ChairmanDr. Ünsal Hekiman


50

ünyam›zda bilgi ekonomisine geçifl ve bilgitoplumu ba¤lam›nda büyük bir de¤iflim yaflan›yor,BT teknolojilerinde maliyetin düflürülmesiyleverimlili¤in art›r›lmas› ön plana ç›k›yor. Bu

ba¤lamda, Türkiye’nin lider BT flirketi HP olarak görevimizsundu¤umuz yenilikçi, güvenilir, düflük maliyetli, yüksekperformansl› veri merkezi teknolojileriyle Türkiye’nin bilgiekonomisine geçifline katk›da bulunmak, firmalar›n BTmaliyetlerini düflürürken bilgi-ifllemde verimlili¤i art›rarakrekabet gücü kazanmalar›n› sa¤lamakt›r. HP’nin sundu¤u h›zl›,verimli, düflük enerji tüketimiyle çevre dostu ve düflük maliyetlidonan›mlar ve bu donan›mlar›n üzerinden çal›flan yaz›l›mlarla

sundu¤umuz esnek ve kullan›fll› çözümler h›zlanan dünyam›zdabilgiye daha kolay eriflmenin gerekli oldu¤u durumlardamüflterilerine performans avantaj› sa¤l›yor. Bu yat›r›m geridönüflünü art›rarak, çevre dostu ve geniflletilebilir teknolojileroluflturarak ve ifl gelifltirme faaliyetlerini h›zland›rarak kaynakkullan›m›, yat›r›m, e¤itim, ARGE ve iflgücü aç›s›ndan HP’ninsürdürülebilir bir gelece¤e büyük katk›lar› oldu¤u anlam›nageliyor.

Yeni biny›l›n ilk on y›l›n› tamamlarken ekonomik krizin deetkisiyle flirketlerde yenili¤e, h›za, dinamizme, esnekli¤e,verimlili¤e kayma oldu¤u ve bunlar› gerçeklefltirmek için de

HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar :

Türkiye’nin ça¤a ayakuydurabilmesi için bilgi toplumunadönüflmesi gerekiyor

2023 y›l›nda dünyan›n ilk 10 ülkesi aras›nagirmek isteyen Türkiye’de bunun yolu bilgiteknolojilerini ciddiye almaktan geçiyorve biz de ülkemize yapaca¤›m›zyat›r›mlarla Türkiye’nin ilerlemesineönemli bir katk›da bulundu¤umuzudüflünüyoruz.

D

HaberMerkezi

bilgi teknolojilerine yat›r›m yapma anlay›fl›n›n a¤›rl›k kazand›¤›bir dönemden geçiyoruz. Dünyada h›zla gerçekleflen bu büyükde¤iflim ve dönüflüm ba¤lam›nda sürdürülebilir gelecek içinüç bafll›¤›n öne ç›kt›¤›n› fark ediyoruz: “Ekonomide de¤iflim”,“siyasette dönüflüm” ve “iklim de¤iflikli¤i”.

Bu dönüflüme katk›da bulunabilmek için ekonomide üretimve planlama dahil, her alanda bilgiyi temel alan yeni bir vizyonve bu vizyonu gerçeklefltirebilecek bir liderlik gerekiyor. ‹flteHP Türkiye olarak biz ülkemize, ifl ortaklar›m›za vemüflterilerimize bu vizyonu kazand›rmay› amaçl›yoruz.Vizyonumuz flirketlerin bilgi teknolojilerindeki uzmanl›¤›m›zdanfaydalanarak daha h›zl›, esnek, yarat›c› ve yenilikçi BTçözümlerini uygulamas›n› sa¤lamakt›r.

Günümüzün kriz ortam›nda düflükmaliyet ve verimlili¤e odaklanankurumsal bir flirketin BT teknolojilerinisürekli yenilemesi gerekmektedir. Bizde kendi bünyemizdegerçeklefltirdi¤imiz BT dönüflümündenedindi¤imiz deneyimle bu dönüflümdemüflterilerimiz için stratejik ve güvenilirbir ifl orta¤› olarak hizmetlerimizisunarken iki amaç güdüyoruz:

1) fiirketlerin birleflik, düflük maliyetlive verimli bir BT altyap›s›na sahipolmas› (yani veri iflleme ve eriflimh›z›yla güvenilirli¤i art›r›rken daha azpara harcamalar›).

2) BT dönüflümüyle elde edilen esnekkaynaklarla BT bölümlerini yenilikçi,güvenilir, istikrarl› yönetimsistemlerine entegre ederek geneliflletme veriminin art›r›lmas›.

Bu çerçevede flirketlerin BT yat›r›mlar›n›hangi ihtiyaçlara yönlendirece¤ini ve nas›l bir yat›r›m plan›yap›laca¤›n› belirlemek üzere araflt›rmalar yürüterek bilgilerimizisürekli güncelliyoruz. Bu noktada, gelece¤in kurumsal iflletmeleriolma yolunda ilerlerken ülkemizin can damar›n› oluflturanKOB‹’lerin gelifliminde katalizör görevi görerek düflük maliyetli,gerçekçi ve sürdürülebilir BT altyap›lar› kurmay› amaçl›yoruz.Türkiye’nin rekabet gücünün artmas›na yard›mc› olmak,insan›m›z›n katma de¤er sa¤lamas›n› kolaylaflt›rmak vesürdürülebilir bir gelecek yaratmak için yapt›¤›m›z katk›lar› 4ana bafll›kta toplayabiliriz: teknoloji, e¤itim, ARGE, yat›r›m.

TeknolojiBu konuda en önemli geliflmelerden biri, birlefltirilmifl altyap›larba¤lam›nda 3G teknolojisinin sa¤lad›¤› mobil genifl bant

hizmetidir. HP olarak, BT sektöründe genifl bant eriflimi ve3G’nin yayg›nlaflmas›n›n, Türkiye’nin geliflimi ve kalk›nmas›n›sa¤layaca¤›na inan›yoruz. 3G ile birlikte mobil ‹nternet’inkullan›lmaya bafllamas› bilgiye her an her yerden ulafl›labilmesianlam›na geliyor. Dünya biliflim ça¤›n› yafl›yor ve Türkiye’ninde ça¤a ayak uydurabilmesi için bilgi toplumuna dönüflmesigerekiyor. Bunu ‹nternet eriflimi olmadan yapamazs›n›z.‹nternet’in yayg›nlaflmas› ile Türkiye’de yeni hizmetler, ürünler,teknolojiler geliflecek; istihdam sa¤lanacak, yeni bir ekosistemoluflacak.

3G, birlefltirilmifl altyap›lar›n en önemli sonuçlar›ndan biri.Eskiden tek bir teknolojinin sundu¤u imkânlara günümüzdebirçok farkl› teknoloji ile ulaflabiliyoruz. Bunun için faaliyet

alanlar› kesiflen sektörlerin ortakçal›flmas› flart. HP olarak GSMoperatörlerine veri merkezi, felaketyönetimi, ifl süreklili¤i gibi birçok alandaaltyap› deste¤i veriyoruz. Ayn› flekildeoperatörlerin bize sa¤lad›¤› mobileriflimle kendi ifllerimizi de verimli birflekilde yürütüyoruz. K›sacas› sektörolarak bilgiyi paylafl›p ortak çözümleroluflturmam›z hepimize yarar sa¤l›yor.Birlikte çal›flmam›zdan do¤an sinerjiülke olarak verimlili¤imizi veüretkenli¤imizi art›r›yor. Tabii sektörlerinkesiflti¤i noktalarda iflleyiflikolaylaflt›rmak ve büyümeyih›zland›rmak için acilen yeni yasaldüzenlemelerin yap›lmas› gerekiyor.Bu konudaki çal›flmalar görece h›zl›ilerlese de baz› eksiklikler var.

Birlefltirilmifl altyap›lar›n teknolojiyeba¤›ml›l›¤› art›rd›¤›, bilgi teknolojileriniyayg›nlaflt›rd›¤› ve küresel ekonomikkrizde rekabet gücünü korumak içindüflük maliyetli, güvenilir, birleflik veri

merkezleri kurmam›z›n gerekti¤i dünyam›zda, enerji tüketiminiazaltarak tasarruf sa¤lama ba¤lam›nda Yeflil BT kavram›n›nda öne ç›kt›¤›n› görüyoruz. HP olarak uzun y›llard›r çevre dostuteknolojiler gelifltirdi¤imiz için Yeflil BT’ye haz›r›z ve bu konudauzun soluklu bir çevre stratejisi yürütüyoruz. Tedarik zincirinintümünü etkileyen bu strateji ile kendi ekosistemimizin deçevre konusunda bilinçlenmesini sa¤layarak öncülük ediyoruz.Art›k enerji verimlili¤i, çevre koruma, ürünlerin tekrarkullan›m›yla geri dönüflümü çevreye duyarl›l›¤›n artt›¤› veülkelerin çevre kanunlar› ç›kard›¤› bir dönemde çok önemli.HP’nin Yeflil BT anlay›fl› ofislerde kullan›lan dizüstü bilgisayarlar›ngüç tüketiminden, kartufllara, yaz›c›larda kullan›lan ka¤›tsay›s›na, ak›ll› enerji flebekelerinden petrol ve gaz sektöründekullan›lan BT teknolojilerine kadar birçok alana yay›l›yor. HP


51

view

•gör

üfl

HP olarak uzun y›llard›r çevre dostu teknolojiler gelifltirdi¤imiz için Yeflil

BT’ye haz›r›z ve bu konuda uzun soluklu bir çevre stratejisi yürütüyoruz

Türkiye’nin lider BT flirketi HP

olarak görevimiz sundu¤umuz

yenilikçi, güvenilir, düflük

maliyetli, yüksek performansl›

veri merkezi teknolojileriyle

Türkiye’nin bilgi ekonomisine

geçifline katk›da bulunmak,

firmalar›n BT maliyetlerini

düflürürken bilgi-ifllemde

verimlili¤i art›rarak rekabet

gücü kazanmalar›n›

sa¤lamakt›r.

Türkiye’nin ça¤a ayak uydurabilmesi içinbilgi toplumuna dönüflmesi gerekiyor

HP Türkiye GenelMüdürü :

Serdar Urçar


52

Eco Solutions ile müflterilerimize çevre dostu sistemleri tan›tarakgelece¤in dünyas› için do¤ru seçimler yapmalar›na yard›mc›oluyoruz.

E¤itimGelece¤e yönelik olarak biliflim sektörünün gelifliminiöngörmenin zor oldu¤unu belirtmemiz gerekir. Bu konuda BTsektörünün yaln›zca kullan›c› ihtiyaçlar›na ve piyasa flartlar›nacevap vermeye yönelik standart ürünlerin yan› s›ra, gelece¤inihtiyaçlar›n› belirlemeye yönelik fütürist teknolojiler gelifltirdi¤inive bu teknolojilerin beklenenden çok daha k›sa bir süredehayata geçti¤ini anlamam›z gerekiyor. Örne¤in daha yirmi y›löncesine kadar kimse mp3 çalarlar›n, ak›ll› telefonlar›n, mobil‹nternet’in bu kadar yayg›nlaflaca¤›n› tahmin etmemiflti. HPde ileriye dönük olarak yenilikçi fikirler gelifltiren genç teknolojimezunlar›n› tüm dünyada istihdam ediyor ve üniversiteleriAr-Ge merkezi yat›r›mlar›yla destekliyor. Bu konuda, ‹TÜ’dekurdu¤umuz Yaz›l›m ‹novasyon Merkezi ve çeflitli üniversiteleresa¤lad›¤›m›z teknoloji fonlar›yla gençlerin bulufl ve hayallerinigerçeklefltirmelerini ve gelece¤in dünyas›n›n temelleriniatmalar›n› sa¤l›yoruz.

Ülkemize sa¤lad›¤›m›z yararlar› ekonomik bak›fl aç›s›n›n d›fl›naç›kararak anlatacak olursak, üniversitelerle BT merkezli Ar-Gealan›nda yapt›¤›m›z iflbirli¤ini ve do¤rudan yurttafllar›m›zayönelik olarak gerçeklefltirdi¤imiz sosyal sorumluluk projelerinede de¤inmemiz gerekir.

Bu ba¤lamda HP Türkiye, 2009 E¤itimde ‹novasyon Fonugiriflimi kapsam›nda fondan yararlanmaya hak kazanan Bo¤aziçiÜniversitesi, ‹nönü Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi ve PamukkaleÜniversitesi’ne destek oluyor ve yüksek nitelikli teknolojiprofesyonellerine olan talebin artt›¤› dünyam›zda, ö¤rencileriileri teknoloji alan›nda diploma alabilecekleri nitelikli programlaraçekmek de zorunlu bir görev haline geliyor. E¤itime her zamanönem veren ve çeflitli sosyal sorumluluk projeleriyle katk›dabulunan HP olarak, bu vizyon do¤rultusunda Orta Do¤u veAfrika (EMEA) bölgesi üniversitelerine yönelik "E¤itimde‹novasyon 2009" fonu giriflimini bafllatt›k. Mühendislik,bilgisayar, bilgi sistemleri ve bilgi teknolojileri alan›ndaki lisansprogramlar›ndan sorumlu fakülte yöneticilerini ve ö¤retimüyelerini hedefleyen giriflim kapsam›nda e¤itim kurumlar›ndanö¤renim, e¤itim ve bilgi teknolojilerinde kullan›labilecekyenilikleri ve program iyilefltirmelerini içeren teklifler ald›k.E¤itimde inovasyon yeni nesil ileri teknoloji yenilikçileriniyetifltirmek için hayati önem tafl›yor. Özellikle ö¤rencilerin BTkariyerlerinde baflar›lar› için önem tafl›yan matematik, fen yada di¤er konularda ilerleme sa¤lamay› hedefleyen öncü e¤itimve ö¤retim uygulamalar›n› HP teknolojileriyle desteklemeyebüyük önem veriyoruz. HP'nin bu vizyonla sa¤lad›¤› 2009E¤itimde ‹novasyon Fonundan 4 Türk Üniversitesinin dee¤itimde yenilik ve iyileflme gerçeklefltirmeyi amaçlayanprojeleriyle yararlanacak olmas›ndan sevinç ve gurur duyuyoruz.

ARGEBT sektöründe üniversite-özel sektör iflbirli¤ini gerçeklefltirmedo¤rultusunda, ‹TÜ’de kurulan Yaz›l›m ‹novasyon Merkezi ileTürkiye’yi MEMA Bölgesi’nin Ar-Ge üssü yapmay›hedefledi¤imizi de belirtmeden geçemeyiz. ‹stanbul TeknikÜniversitesi Maslak yerleflkesinde aç›lan ve dünyan›n enönemli Ar-Ge merkezlerinden HP Laboratuarlar›’n›n deneyimve bilgi birikiminin yans›t›laca¤› HP-‹TÜ Yaz›l›m ‹novasyonMerkezi’nin, Türkiye’yi MEMA bölgesindeki en önemli Ar-Geüssü olarak konumland›rmas›n› hedefliyoruz. Böylece, Türkiye’dekurumsal yaz›l›m alan›nda araflt›rma görevlilerinin, yükseklisans ve doktora ö¤rencilerinin de içinde olaca¤› bir yaz›l›mgelifltirme veya bulufl merkezi var diyebilece¤iz. Üstelik busadece ülkemiz için de¤il, Ortado¤u, Akdeniz ve Afrika çap›ndabütün bir bölge için bir ilk anlam›na geliyor. Endüstridengelebilecek taleplere de ba¤l› olarak, çeflitli yaz›l›m ve donan›mbileflenleri hakk›nda test ve k›yas analizleri yap›labilmesi,ayr›ca, baz› HP Yaz›l›m çözümlerinin yerellefltirilerek bunlar›ngerekti¤i durumlarda talebe göre kiflisellefltirilmesi gibiçal›flmalar da gelifltirme bölümünün faaliyetleri aras›nda yeralacak.

Turkey must transform into“Information Society” in orderto keep up with the times

�The pass to information economy and a big changein terms of information community are experienced inour world, with the cost decrease in the IT technologiesthe increase of efficiency come into prominence. In thiscontext the mission HP as a leader IT company in Turkeyis to contribute to the pass of Turkey to informationeconomy with our innovative, reliable, low-cost, highperformance data centre technologies; to providecompetitiveness while decreasing the IT cost of companiesalso increasing efficiency in data processing. Fast, efficient,environment friendly with a low energy consumptionand low-cost hardware and flexible and functionalsolutions offered by HP with software operating via thishardware are providing performance advantages toclients when an easier access to information is necessaryin our accelerating world. It means that HP contributesa lot to the sustainable future from the point of sourcing,investment, education, R&D and manpower by increasingthe return on investment , forming environment friendlyand expandable technologies and accelerating businessdevelopment activities.

While the first decade of a new millennium is beingcompleted, also with the effect of the economical crisiswe are passing such a period there is shifting toinnovation, speed, dynamism, flexibility and productivity, understanding to invest information technologies inorder to realize them gains importance. In the contextof this big change and transformation which rapidlytaken place in the world we notice that for a sustainablefuture there are three titles come to the fore : “changesin economy”, “transformation in politics” and “climatechange”.

To contribute to this transformation, a new vision whichbased on information in all fields including production and planning in theeconomy and a leadership to materialize this vision arenecessary. As HP Turkey, we aim to bring this vision toour country, to our business partners and clients.


Türkiye'yi üretim merkezlerinden biri olarak seçmemizinnedeni ülkede biliflim teknolojilerinin gelece¤inin çok parlakolmas› ve Türkiye’yi MEMA (‹srail, Yunanistan, Türkiye, Ortado¤u,Afrika) bölgesine teknoloji ihraç eden bir ülke olarakkonumland›rmam›zd›r. HP Global’in müflteri memnuniyeti,çal›flan memnuniyeti, maliyet kontrolü ve operasyonelmükemmellik alan›nda yapt›¤› de¤erlendirmelerde önde gelenHP Türkiye’nin, MEMA Bölgesi Teknoloji Hizmetlerinde Y›l›nÜlkesi, Upfront and Channel Tower ve TSD Y›l›n Ülkesi ödüllerinikazanm›fl olmas› da Türkiye’nin bir üretim merkezi olarakkonumland›r›lmas›ndaki potansiyelini ortaya koyuyor. HPTürkiye’nin ödüle lay›k görülmesinde üç kriter rol oynad›.Bunlar› hedeflenenden üstün bir performans sergilememiz,ifl ortaklar›yla olan iliflkimizde kaydetti¤imiz ilerleme ve müflterimemnuniyeti olarak s›ralayabiliriz. Söz konusu kriterler, HPTürkiye olarak ülkedeki varl›k sebebimizi ve her y›lgerçeklefltirmek istedi¤imiz ana amaçlar› oluflturuyor.

Yat›r›mGlobal teknoloji devi HP olarak, yeni bir yat›r›m için üretimorta¤›m›z Foxconn Teknoloji Grubu’nu (Foxconn) Türkiye’yegetirerek 60 milyon Dolarl›k yat›r›mla masaüstü bilgisayarüretimi gerçeklefltirece¤iz. Türkiye ve Ortado¤u’daki talepart›fl›n› karfl›lamak amac›yla 2010 y›l›nda Çorlu’da kuraca¤›m›zve Foxconn taraf›ndan iflletilecek olan bölgesel üretim tesisi2000 kifliye istihdam sa¤layacak. HP olarak, yeni Foxconntesisinin en büyük PC müflterilerinden biri olmay› hedefliyorve ayn› zamanda Türkiye, Ortado¤u ve baz› Avrupa pazarlar›için ayda ortalama 200.000 masaüstü bilgisayar sevk etmeyiplanl›yoruz. Bu konudaki yat›r›m karar›m›zda üretim tesisininlojistik ve yat›r›m olarak desteklenecek olmas› da önemli birrol oynad›. Dünyada en yeni PC teknolojilerine olan talep çokh›zl› bir flekilde art›yor. Bu ortamda, HP olarak Türkiye’dekibireysel ve kurumsal kullan›c›lar›n giderek artan ihtiyaçlar›nakarfl›l›k vermek istiyoruz. PC üretiminin Türkiye’den yap›lacakolmas›, HP’nin dünyan›n h›zla büyüyen bölgelerinde artantalebe karfl›l›k verme stratejisinin önemli bir parças›d›r. 2023y›l›nda dünyan›n ilk 10 ülkesi aras›na girmek isteyen Türkiye’debunun yolu bilgi teknolojilerini ciddiye almaktan geçiyor vebiz de ülkeye yapaca¤›m›z bu yat›r›mla Türkiye’nin ilerlemesineönemli bir katk›da bulundu¤umuzu düflünüyoruz.


53

� Türkiye ve Ortado¤u’daki talep art›fl›n›

karfl›lamak amac›yla 2010 y›l›nda Çorlu’da

kuraca¤›m›z ve Foxconn taraf›ndan

iflletilecek olan bölgesel üretim tesisi 2000

kifliye istihdam sa¤layacak

view

•gör

üfl

HP TurkeyGeneral ManagerSerdar Urçar


54amukbank, ‹ktisat Bankas› ve Garanti Bankas› GenelMüdürlü¤ü ifl hayat›n›n sadece bir bölümü olanBetil’le baflkanl›¤›n› yapt›¤› “Toplum GönüllüleriVakf›” merkezinde görüfltük. Röportaja “Gençleri

ciddiye almayan, onlara güvenmeyen ve yat›r›myapmayan bir toplumun sürdürülebilirli¤indenbahsedilemez” diyerek bafllayan Betil sözlerini flöyle sürdürdü:

“Sürdürülebilirlik gelecekle ilgili bir konu ve bu konu toplumungelece¤i olan gençlere ve çocuklara güvenmekten; sorumlulukvermekten bafll›yor. Yani sürdürülebilir toplumun temelinde‘Gençler’ var. E¤er biz genç nesillere güvenip sorumlulukvermezsek; onlar›n yanl›fl yapabilmelerine olanak sa¤lamazsakve afl›r› koruyucu, kontrolcü olursak; o zaman sürdürülebilirliktensöz edemeyiz. Ayr›ca baflar›dan ve geliflmeden de sözedemeyiz. Ancak ne yaz›k ki bizim toplumumuzun, bask›c›,afl›r› kontrolcü, afl›r› yönlendirici, yetiflkin bireylerin merkezdeoldu¤u kültürü ile gençleri d›fllam›fll›¤› var. Geçen sene 48ilde kurulu 53 üniversitede, 1800 den fazla gencin kat›l›m›ylayapt›¤›m›z ‘Gençlik ‹htiyaçlar›’ araflt›rmas›nda ç›kan sonucusizle de paylaflmak isterim. Sabanc› Üniversitesi’nden bir grupakademisyenle beraber yap›lan bu araflt›rmada ortaya ç›kansonuç flu oldu. ‘Bana güvenilmiyor’ Trakya’daki de,

‹çanadoludaki de; kuzeydeki de, güneydeki genç de hepsiayn› fleyi söylüyor. “Benim ihtiyac›m bana güvenilmesi.Benim sözlerimi kimse dikkate alm›yor.” Gençler baflkafleyler de söylüyor ama temel ihtiyaç bu. Herkes ifline geldi¤izaman ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü iflaret ediyor amaicraata gelindi¤inde gençli¤i kimse ciddiye alm›yor”

‹brahim Betil flöyle devam etti: “Bence bir toplumunsürdürülebilirli¤ini sa¤layabilmesi için öncelikle gençli¤i dikkatealmas› gerekir. Bu birinci ve vazgeçilmez gereksinimdir. Üstelikbu kadar› yeterli de de¤ildir. Bundan öte, kat›l›mc›l›¤› dasa¤lamam›z laz›m. Bugün Türkiye’de 30 yafl›n alt›ndaki gençnüfus çok ciddi bir nüfus oran›na sahiptir. Peki 18 yafla seçmehakk› veriyorsun da neden seçilme flans› vermiyorsun? Nedenmecliste bu yafltaki insanlar temsil edilemiyor? Belki flöyle birsoru sorabilirsiniz: ‘Bu aç›dan bakt›¤›m›zda geliflmifl ülkelerdedurum nedir?’ diye. Biz bu konuda geliflmifl ülkelerle kendimizikarfl›laflt›ramay›z. Çünkü orada genç nüfus çok az. Parças›olmaya çal›flt›¤›m›z AB’de; ‹ngiltere’nin, ‹spanya’n›n,Almanya’n›n ya da Fransa’n›n yafl ortalamas›na bak›n, bir deTürkiye’ninkine bak›n. Bizde ortalama yafl 27,7 Bu ülkelerdeise yafl ortalamas› 35–38- 40. Orada genç nüfus çok yok ki.Yani “Güveniyorum” demekle olmaz. Söylemi, eyleme geçirmek

Toplum Gönüllüleri Vakfı Baflkanı ‹brahim Betil :

P

GençlereGüvenmedenSürdürülebilirToplum ‹nflaEdilemez

GençlereGüvenmedenSürdürülebilirToplum ‹nflaEdilemez‹nsanlar›n birbirine olan güveninin inan›lmaz oranda düfltü¤ü,yere düflen tan›mad›¤› insan› ise kald›rmaya bile cesaretedemedi¤i bir dönemde, Anadolu insan›n›n ciddi oranda güvengösterdi¤i bir insanla röportaj yapt›k. Hayatta belki de eninan›lmaz› ola¤anüstü kariyeri olan ve son dönemde kendinie¤itime, özellikle de gençlere adayan ‹brahim Betil’lesürdürülebilir toplum, e¤itim ve gençleri konufltuk. “Gençlericiddiye almayan, onlara güvenmeyen ve yat›r›m yapmayanbir toplumun sürdürülebilirli¤inden bahsedilemez” diyen Betilçok önemli konulara da parmak bast›.

‹nsanlar›n birbirine olan güveninin inan›lmaz oranda düfltü¤ü,yere düflen tan›mad›¤› insan› ise kald›rmaya bile cesaretedemedi¤i bir dönemde, Anadolu insan›n›n ciddi oranda güvengösterdi¤i bir insanla röportaj yapt›k. Hayatta belki de eninan›lmaz› ola¤anüstü kariyeri olan ve son dönemde kendinie¤itime, özellikle de gençlere adayan ‹brahim Betil’lesürdürülebilir toplum, e¤itim ve gençleri konufltuk. “Gençlericiddiye almayan, onlara güvenmeyen ve yat›r›m yapmayanbir toplumun sürdürülebilirli¤inden bahsedilemez” diyen Betilçok önemli konulara da parmak bast›.

HaberMerkezi

gibi bir sorumlulu¤umuz var. Güvenin oluflabilmesi için buikisinin örtüflmesi laz›m. “Ben gençli¤e güveniyorum” Hay›r;bunu söylemene gerek yok. Bunu uygulamalar›nla kan›tlamanlaz›m. Biliyorsunuz Türkiye’de üniversite say›s› 150’ye yaklaflt›.Peki, ekonomik ve sosyal olarak hareket getirdi¤i o yörede,gençlerin yerelle ilgili görüfllerine baflvuruluyor mu? ‹htiyaçlar›soruluyor mu? Buralarda okuyan gençlere söz hakk› da veriliyormu? Hay›r, verilmiyor. Dolay›s›yla sürdürülebilirlik güvenmekten,güvendi¤iniz kesimin kararlara kat›l›m›n› sa¤lamaktan, kararlar›birlikte oluflturmaktan ve sorumluluk vermekten geçiyor. E¤erbiz gençlere sorumluk vermezsek, Türkiye’nin gelece¤inekatk›da bulunamay›z. Bana sorarsan›z sürdürülebilirli¤intemelinde bu yat›yor.”

‹nsan Beyninin Yarat›c›l›¤›n› Formatlayan E¤itimFelsefesinden Kurtulmal›y›zBu noktada e¤itimim önemini sordu¤umuz Toplum GönüllüleriVakf› Baflkan› ‹brahim Betil flunlar› söyledi: “Ne yaz›k ki bizime¤itim felsefemiz insan beyninin yarat›c›l›¤›n› geniflletmeyede¤il formatlanmas›na yöneliktir. Bu bugünün meselesi dede¤ildir. Hemen hemen 60–70 y›ld›r bu durum böyledir. MilliE¤itim Bakanl›¤› ülkenin en kalabal›k organizasyonudur. 700bin ö¤retmen, 300 küsur bin çal›flan›yla bu Cumhuriyet’inordusundan daha kalabal›k ve Türkiye’nin gelece¤ini etkileyenbir kurulufltur. ‹yi bir ö¤renim ortam›ndan söz ediyorsak, dünyastandartlar›ndan bahsediyorsak, dünyada ortalama s›n›fkalabal›¤› standard›; ö¤renci/ö¤retmen oran›yla ölçülür. Dünyastandard› 13 civar›nda iken Türkiye’nin ortalamas› e¤er 30’lardaise burada bir yanl›fl›m›z var demektir. Bizim ö¤retmen say›m›zyeterli de¤il. Ayr›ca bu rakam› s›n›f yo¤unlu¤una indirgedi¤inizaman 50 -60 kiflilik s›n›flar›m›z da var bizim. Bu s›n›fortamlar›nda ö¤renimden de¤il ancak ezberden söz ederiz.‹kinci bir durum; Kars’ta kas›m ay›n›n 2’nci haftas›ndauygulanacak müfredatla, Edirne’deki ayn›d›r. Bu noktadaö¤retmenin çok fazla esnekli¤i yoktur ve sadece merkezdenverilen müfredat› uygulamakla sorumludur. H›zl› tempodaezberletecektir. fiimdi biz bu anlay›flla, çocuklar›n beynininsorgulamas›n›, meraklanmas›n› nas›l sa¤layaca¤›z? Ö¤renimisa¤layan merakt›r, sorgulamakt›r. Ezber de¤ildir. Oysa bizimyapt›¤›m›z LGS, Anadolu Lisesi s›navlar› ve üniversite s›navlar›ile dershane e¤itimini ön plana ç›kar›p, baflar›y› bunlarlaölçmek. ‹ster istemez de çocuklar ezbere yöneliyor. Yanibeyinlerin formatlanmas›.

E¤er ‹nsan›na Yat›r›m Yaparsa Türkiye Bölge Lideri veAvrupa’n›n Önderi Olabilir.Üstelik Türkiye’de e¤itime ayr›lan kaynak 50–60 y›ld›r bütçeniniçinde son derece s›n›rl› yer almaktad›r. OECD ülkelerinine¤itime ö¤renci bafl›na ay›rd›¤› y›ll›k bütçe 7000 dolar düzeyindeiken Türkiye’de bu 1200 dolard›r. Yani üyesi oldu¤umuzOECD’nin 1/7 sidir. Ortalamada 10 000–15 000 Dolar ay›ranülkelerde var, bunu biliyoruz. Yani biz diyoruz ki ‘Bu topraklardado¤an çocuklar çok zekidir; kaynak harcamadan da biz nas›lolsa onlar›n bir fleyler ö¤renmesini sa¤lar›z.’ Bence böyle birfley mümkün de¤ildir. Örne¤in ben bir ifl adam›, bir aile ferdi

olarak ailemde öncelik ne ise aile bütçesini a¤›l›kl› orayaay›r›r›m. Devletin de önceli¤i ne ise bütçesini a¤›rl›kl› olarakoraya ay›rmas› gerekir. Ülkemizde y›llarca öncelik askeriharcamalarda olmufl. fiimdi son 3–4 y›ld›r e¤itim ön planageçti ama yap›lanlar, ayr›lan kaynaklar yeterli mi? Yeterli de¤il.Bugün Türkiye’nin yüzde 3’ler düzeyinde olan GSMH içindekie¤itime ay›rd›¤› pay % 6-8’lere ç›kmak zorunda. Biz diyoruzki ‘Efendim Almanya da öyle yap›yor’. Ama Almanya’da çocukyok ki. Biz çok genç bir nüfusuz ve e¤itime bu ülkelerdendaha fazla pay ay›rmak zorunday›z. Sözün k›sas› yetersizkaynaklar› ço¤altmal›, içeri¤i zenginlefltirmeli ve yat›r›mlar›mutlaka, ama mutlaka art›rmal›y›z. E¤itimi birinci plana koymakdurumunday›z. ‹kinci plana de¤il. Bugünün dünyas›nda e¤itimortamlar›n› zenginlefltirmeden, ö¤retmenimizin e¤itimfakültesinden 20 sene önce mezun oldu¤u s›rada edindi¤ibilgilerle, ö¤rencinin ihtiyaçlar›n› karfl›lamak mümkün mü?Ö¤retmenin de kendini gelifltirmesi için bugünün dünyas›ndannemalanmas› laz›m. Ö¤retmene verilen ücret o kadar düflüksevilerde ki. 1930’lu y›llarda bir ö¤retmenin maafl› 24cumhuriyet alt›n› iken bugün bir ö¤retmenin maafl› 3 cumhuriyetalt›n›. Bunu sadece ben mi biliyorum? Hay›r, bunu herkesbiliyor. Bu bir tercih. Çok ama çok üzücü, bilinçli bir tercih.E¤itime yat›r›m yapmama tercihi. Çünkü “‹yi e¤itmezsemcahili daha kolay yönetebilirim,’ denmifl ama bence bu mümkünde¤il. Zira hiç bir insan aptal de¤il. E¤itilmemifl, okula gitmemiflbile olsa o, ihtiyac›n› biliyor. Siz bugün gidin hiç e¤itimgörmemifl bir aileye sorun ‘Çocu¤unun ne ö¤renmesiniistiyorsun?’ diye. Bilgisayar; ‹ngilizce çok önemli diyecek.Herkes bunu biliyor ve bu iste¤i engelleyemezsiniz. Ortamsa¤lad›¤›n›z sürece bu toplumun çevrede bir önder olmas›n›sa¤layabilirsiniz. Türkiye’nin önünde böyle bir f›rsat var. E¤erinsan›na yat›r›m yaparsa Türkiye bölge lideri ve Avrupa’n›nönderi olabilir. Yapmazsa geri planda kal›r. Sadece ekonomiyle,sadece maddi ölçümlerle bir toplumu gelifltiremezsiniz Önemliolan sosyal sermayedir. E¤er bunu gelifltirirseniz, Türkiye’debar›fl› da sa¤lars›n›z. Bakarsan›z iyi e¤itilmifl toplumlarda bar›fldaha üst planlarda oluyor. Kavgalar, çat›flmalar, benzeriayr›fl›mlar, toplumun geliflmesini tehdit eden çal›flmalara hepaz geliflmifl toplumlarda rastl›yorsunuz. Yani e¤itime kaynakay›r›p beyinlerin formatlanmas›ndan kurtulabilirsek, yar›nlar›kuracak gençleri dikkate al›rsak, gelece¤in sürdürülebilir, mutluve önder Türkiye’sini kurabiliriz .”

Gençlerin Görüfllerini Dikkate Almal›y›zDünyada her fley çok h›zl› de¤ifliyor. Bu de¤iflime ancak sürekliö¤renirsek ayak uydurabiliriz diyen ‹brahim Betil flunlar›kaydetti: “Ö¤renim sürekli. Dünyada bilim y›lda bir, alt› aydabir kendini yeniliyor. Teknoloji öyle bir yay›ld› ki art›k bilgiyeeriflim çok h›zland›. ‹nternet elimizin alt›nda. Bilgelik yafl› bilegençleflti. Biz kendimizi yenilemezsek, 30 sene önceö¤rendiklerimizle kendimizi idare edebilir miyiz? ‹lkokullardaya da lisede, bilgisayarda pek çok fleyi baflarabilen ö¤rencilerinanneleri, babalar› bilgisayara belki de dokunam›yor. Kendimiziyenileyemezsek, geliflmelere gözümüzü kapat›rsak, yenilikyapanlar› bast›r›rsak o zaman toplumsal geliflimi sa¤layabilir


55

inte

rvie

w•r

epor

taj

» Sivil Toplum Örgütü Say›s› Artmal›Bu noktada bir konunun daha alt›n› çizmek isterim. Sivil toplum örgütü say›s› geliflmifl ülkelerde çok fazla. 10milyonluk ‹sveç’te 190 bin adet sivil toplum kuruluflu var. 73 milyonluk Türkiye’de ise 87 bin adet. Bu rakam 55milyonluk Fransa’da 890 bin, 300 milyonluk ABD’de de 1,7 milyon adet. Hadi bunlar geliflmifl ülkeler diyelim amadünyan›n en büyük sivil toplum organizasyonu Bangladefl’te: BRAC. Dünyan›n en yoksul ülkesi Bangladefl’teKurulu BRAC’›n 70 bin çal›flan›, 2500 okulu, 1700 sa¤l›k merkezi, üniversitesi ve fabrikalar› var. 5 milyon insanamikro kredi veriyor. Bu bilinç Türkiye’de oluflmak zorunda. Dünya böyle bir iletiflim a¤›na ve birlikteli¤e geldi.”

Gençlere Güvenmeden SürdürülebilirToplum ‹nfla Edilemez

Toplum GönüllüleriVakfı Baflkanı:

‹brahim Betil


56

miyiz? Üniversite hocas›n› y›lar sonra ziyaret eden bir adam“Hocam 20 sene önce de ayn› sorular› soruyordunuz, flimdiyine ayn› sorular› soruyorsunuz” demifl. Hoca ise adama flöylecevap vermifl: “Sorular hep ayn› ama cevaplar de¤ifliyor.” Buüzerinde düflünülmesi gereken bir felsefedir. Ayr›ca bendo¤rular›n tek oldu¤una da inanm›yorum, zira do¤rular çokfazla. Nas›l ki bir adrese gitmenin yolu tek de¤ilse, do¤ru datek de¤il. Bence bu ifl buradan bafll›yor. Biz hep afla¤›daki 5fl›ktan birini seç diyoruz.. Alt›nc›s› yok gibi düflünüyoruz. Belkiarada söyleyecekleri var gençlerin. Biz bunu kabul etmiyoruz.Alternatifleri hep kendimiz üretmeye çal›fl›yoruz. Ben buyüzden hayat›m boyunca do¤rular›n formatlanmad›¤› ve çokoldu¤u bir ortam›n aray›fl› içinde oldum. ”

‹fl Hayat›n›n ‹fli Sadece ‹fl De¤ildirBirçok bilinenin ve bilgi/iletiflim teknolojilerin inan›lmaz birflekilde de¤iflti¤i günümüzde, dönüflen sosyo ekonomik ikliminifl dünyas›na etkilerini sordu¤umuz Betil flöyle konufltu: “Bugünbilgi edinmenin çok kolaylaflt›¤› bir dünyada yafl›yoruz.Tüketicinin ve flirketlerde çal›flanlar›n bilinci, dolay›s›yla talepleride¤ifliyor. Bunlar hep flirketlerin yönünü etkileyecek unsurlar.Bu noktada 20’nci yüzy›l›n Nobel ödüllü ünlü iktisatç›s› MiltonFriedman’›n flu sözünü hat›rlatmak isterim. “The business ofbusiness is business.” Türkçesi “‹fl hayat›n›n ifli sadece ifltir.” 21’nci yüzy›lda ise ifl hayat›n›n ifli sadece ifl de¤ildir. Çünkütüketicinin talebi ile çal›flanlar›n istek ve beklentileri de¤ifliyor.Peki, bunlar ne yönde de¤iflti? Bir markette, bir flu fliflesinebakt›¤›n›zda hepsinin ayn› renkte, ayn› formatta oldu¤unugörürsünüz. Sa¤l›k bakanl›¤› taraf›ndan onaylanm›fl, fiyatlar›da ayn› olan mavi kapakl›, fleffaf plastik flifleler. O zamantüketicinin tercihi neden o marka de¤il de öbür marka?Tüketicilerin tercihlerini yönlendiren unsur ne? ‹ngiltere’deyap›lan araflt›rmalar gösteriyor ki etiketlerin bir tanesininüzerinde “Ben e¤itime katk›da bulunuyorum veya geliriminbir k›sm›n› çevre ve sosyal projelere harc›yorum” gibi bir ibareoldu¤u zaman tüketici, o mal için yüzde 20 fiyat fark› ödemeyehaz›r. Tüketici kurumlardan art›k sadece kar beklemiyor. Sosyalsorumluluk bekliyor. Kalite tabii ki olacak, fiyat tabii ki rekabetiçinde olacak. 20’nci yüzy›lda kalite ve fiyat önemliydi. 21’nciyüzy›lda ise tüketici kalite, fiyat ve ek olarak sosyal sorumlulukprojelerine katk› bekliyor. fiirket çal›flanlar› sabah 8 akflam 8ifle gidiyor. Kar› ve verimi art›rmak için çal›fl›yor ancak buflirket bir sosyal sorumluluk projesine katk›da bulunursaçal›flanlar›n motivasyonu art›yor. Çal›flanlar ‘Ben, sadece flirketinkar›n› art›rmak için günde 12 saat çal›flmam›n ötesinde,topluma da katk› sa¤layan bir flirkette çal›fl›yorum’ diyor veyüzde 20–30 verimleri art›yor. Bunu sadece ben de¤il tümbilimsel araflt›rmalar söylüyor. Çal›flanlar›n motivasyonunuart›rmak, tüketicinin beklentilerini gelifltirmek amac›yla flirketleristese de istemese de kurumsal sosyal sorumluluk projelerininiçine girecekler. Bugün girmeyen 10 sene sonra hayattaolamaz. Bu kaç›n›lmaz bir ekonomik gereklilik. Burada isegündeme sivil toplum kurulufllar› geliyor. Çünkü flirketler, butür faaliyetleri tek bafllar›na yapamaz. Bunu da güvenilir siviltoplum kurulufllar› ile ortak çal›flmalar›n içinde bulunmak

ihtiyac› duyarak yapacaklar. Bak›n reklamlara, flirketler sadecekendi ürünlerinin kalitesini mi duyuruyorlar? Hay›r, yapt›klar›sosyal sorumluk projelerini anlat›yorlar. Neden? Tüketicininduyarl›l›¤›n›n bu oldu¤unu o flirketler de biliyorlar. Ayr›catüketici bilinci ileride baflka fleyleri de sorgulamaya bafllayacak.Sen cironun ya da kar›n›n ne kadar›n›, hangi projeye harc›yorsun?Bu gelecek gündeme, 5–10 y›l içinde. O sebeple sivil toplumkurulufllar›na da burada acil rol düflüyor”

Toplumu Denetleyen Sivil Toplum da Denetlenmeli‹brahim Betil “‹fl dünyas› de¤iflirken sivil toplum örgütlerindene yönde de¤iflim olacak” sorusunu ise flöyle cevaplad›: “Siviltoplum örgütlerinin, flirketlerden ald›klar› kaynaklar› fleffaf,hesap verebilir ve amaca uygun bir flekilde harcamalar› laz›m.Burada ba¤›ms›z denetimler devreye girecek. ‘Ben nas›l olsabir vak›f, derne¤im, beni devlet denetliyor’ anlay›fl›n›n d›fl›naç›kacak sivil toplum. Ç›kmak da zorunda. Toplum GönüllüleriVakf› (TOG)’dan örnek verirsek, TOG kuruldu¤undan beriuluslararas› ba¤›ms›z denetim flirketleri taraf›ndan denetlenir.Biz amac›m›za ne kadar harc›yoruz, idari giderimize ne kadarharc›yoruz, bütün bunlar web sitesinde yay›nlan›r. Bize 20.000liran›n üzerinde ba¤›fl yapan her ba¤›flç›ya, ba¤›ms›z denetçimizözel rapor gönderir. “Ba¤›fl›n amac›na uygun olarakkullan›lm›flt›r” diye. Bunu ilk biz bafllatt›k. Sivil toplumun kendinitoparlamas›, güven verecek bu tür uygulamalara gitmesilaz›m. fiöyle ki; devlet diyor ki ‘‹dari giderler en fazla yüzde33 olacak geri kalan yüzde 67 amaca yönelik harcanmal›’ Bizde diyoruz ki ‘Yüzde 33 idari gider pay› fazlad›r.’ TOG’un idarigiderleri bu sene yüzde 9’a düfltü; geçen sene yüzde 7-8’lercivar›nda idi. Hedefimiz bunu hep yüzde 10’un alt›nda tutmakt›r.Ba¤›flç› bunlar› bilmiyor. Verdi¤i 100 liran›n tamam›n›n amacayönelik harcand›¤›n› zannediyor. Burs ba¤›fl› yapm›fl birba¤›flç›ya biz diyoruz ki ‘Verilen 100 liran›n 90 liras› ‘burslara’10 liras›n› idari gidere harc›yoruz ve bunun raporunu da sanaba¤›ms›z denetçi kanal›yla gönderebilirim’ Bu standartlar›gelifltirebildi¤i ölçüde sivil toplumla kurumsal sosyal projeleregiren flirketler, daha güvenli ve istekli olarak bu desteklerini,iflbirliklerini ço¤altacaklard›r.

Sivil Toplum Kat›l›mc› Demokrasinin Olmazsa Olmaz›d›rAyr›ca sivil toplum dedi¤imiz zaman, iflin bir yard›m bir desavunuculuk taraf› var. Politikalar›n oluflumuna etki yapma vehak savunuculu¤undan bahsediyorum. Bu da sürdürülebilirlikleilgilidir. Sivil toplumun rolünün sadece yard›mla s›n›rl› olmamas›gerekiyor. Dünyada bu böyle de¤il. Toplumsal geliflimle ilgilisosyal talep ile hükümetleri yönlendiren sosyal talep ayn›zamanda gelifliyor. Yani kat›l›mc› demokrasi anlay›fl›. ‘Beniseç, 5 y›l ben seni yöneteyim, be¤enmezsen befl y›l sonraseçmezsin’ anlay›fl›n›n geçerli oldu¤u temsili demokrasi 20’nciyy da kald›; bunlar bitti. fiimdi kat›l›mc› demokrasi diyor ki‘Sen beni seç, seçti¤in andan itibaren de alaca¤›m kararlar›noluflumuna kat›l.’ ‹flte bu noktada sivil toplum kurulufllar›seçenle seçilen aras›nda köprü görevi görüyor ve bu da politikaoluflumuna katk› yap›yor. Ben, gençlerle birlikte olan bir kuruluflisem, gençlerin ihtiyaçlar›n› araflt›r›p gündeme getirdiysem,

A sustainable communitycannot be built without trustto youth� We have talked about sustainable community, educationand youth with Ibrahim Betil who recently dedicated himselfto education and youth. Betil said: “The community whodoes not take young people into consideration seriously,who does not trust them and doesn't invest in young peoplecannot even mention about sustainability,” and drewattention to very important matters.

We met him in the center of “Community VolunteersFoundation” where Betil is the Chairman. Starting theinterview by words: “The community who does not takeyoung people seriously, who does not trust them and doesn'tinvest invest in young people cannot even mention aboutsustainability,” Betil has resumed: “Sustainability is thematter related to the future and this matter starts fromtrusting and conferring the responsibilities to young peopleand children who are the future of community. In otherwords there are young people in the base of a sustainablecommunity. If we don't trust and don't confer responsibilitiesto young generations, if we don't give them an opportunityto make mistake and if we become too protective andcontrolling then we will not be able to talk aboutsustainability. Furthermore we will not be able to mentionabout success and development either. But unfortunatelyour community is domineering, extremely controlling,extremely directive, a culture with the adult persons in thecenter exists and young people are isolated. I would like toshare the results of research “Needs of Youth” which wasdone last year in 53 universities of 48 provinces with morethan 1800 young people participated. The result of theresearch executed together with a group of academiciansfrom Sabanci University is as follows. In Thrace and in MiddleAnatolia, in the north and in the south, everywhere youngpeople say the same “I am not trusted”. “I need to betrusted. Nobody pays attention to my words.” Young peoplealso say other things but main need is this. When it servesto one's purposes everybody is pointing out to a great leaderMustafa Kemal Ataturk but when it comes to practice nobodytakes young people seriously.”‹brahim Betil continued: “I think that for the provision ofcommunity's sustainability first of all we should take youthinto consideration. This is the first and essential requirement.And what is more even this is not enough. Beyond this weshould provide participation. Today the young populationunder 30 years old has a considerable population rate inTurkey. And if the right to vote is given in the age of 18why the right to be elected is not given? Why the peopleof this age are not represented in the Parliament? Maybeyou can ask a following question: “What is the situationfrom this point of view in the developed countries?” Wecannot be compared in this matter with the developedcountries. Because the rate of young population is very lowthere. Look at the countries of the European Union, a partof which we are trying to become, look at the average ageof England, Germany or France and then look at Turkey. Ouraverage age is 27,7. And the average age of these countriesis 35 - 38 - 40. The rate of young population is not highthere. In other words it cannot be done by saying “I trust”.Don't say, we have a responsibility of putting the statementsinto action.”


ben bunu devlete götürüp “Bak gençli¤in ihtiyaçlar› bunlar”dedi¤imde devlet yöneticisi de politikalar›n› olufltururken benidinliyor. Dinlemenin ötesinde diyor ki ‘Sen gençlikle ilgili bilgilibir sivil toplum kuruluflusun. Ben bu konuda bir karar al›yorum.Gel bilgi ver.’ Politika oluflturmak, savunuculuk buradan geliyor.Yeter ki o sivil toplum kurulusu objektif olsun ideolojik olmas›n,gizli gündem tafl›mas›n. Burada sivil toplum kurulufluna ayr›bir fleffafl›k rolü düflüyor. Hesaplar›nda ve amaçlar›nda fleffafolacak. Mesele ikili bir geliflim. Toplum, bu de¤iflen sosyaltaleple sivil toplum kurulufllar›n› da bu noktaya do¤ru getiriyor.Zaman›n ruhu her fleyi de¤ifltiriyor. ‹letiflim teknolojisiyle,dünyan›n en uç noktas›ndaki olaydan haberdar oluyoruz. E¤ero konu bizi ilgilendiriyorsa o art›k bizim meselemiz halinegeliyor. Art›k böyle bir dünyada yafl›yoruz.

‹flsizlik En Büyük Sorun. Enflasyon Ekonomisini DüflünmekLaz›m“Gençler için en büyük tehdit olarak flu anda neyigörüyorsunuz?” diye sordu¤umuz TOG Baflkan› ‹brahim Betilsoruyu flöyle yan›tlad›: “En önemli tehditlerden biri gençleraras›nda oran› çok yüksek olan iflsizlik. ‹flsizlik gençleriumutsuzlu¤a itiyor. Bence bu Türkiye’nin en ciddi sosyaltehlikesidir. Türkiye, dünyan›n en önemli motorlu araçihracatç›lar›ndan bir tanesi ya da en önemli cep telefonukullan›c›s› olabilir. Dünyan›n 16’nc› büyük ekonomisi de olabilirama sonunda Türkiye’nin bu genç nüfusuna yönelik yat›r›myapmas›, istihdam olanak ve imkânlar› sunmas› gerekir. Busosyal bir s›k›nt›, sosyal bir ihtiyaçt›r. En ön planda budur.Ekonomistler, bankac›lar sevmeyecekler ama iddial› bir lafedece¤im. Türkiye’de belki enflasyonun yükselmesi laz›m.Tüketimin artmas›, talebin oluflup üretimi kamç›layabilmesive yeni ifl olanaklar›n›n yarat›lmas› laz›m. Bu kadar ileriyegidiyorum. Konuyu bu kadar önemli görüyorum. Gelece¤inoluflturulabilmesi aç›s›ndan flunu biliyorum ki de¤erlendirmelergünün de¤erlerine, kriterlerine göre yap›l›yor. Ben bugün,geliflimle ilgili bir de¤erlendirme yap›yorsam, 60 sene önceyap›lanlar› bugünün kriterleri ile de¤erlendirerek yap›yorum.60 y›l öncenin de¤erlerine dönemiyorum. Dolay›s›yla 60 y›lsonras› toplumda bizi, o y›llar›n de¤erleri ile de¤erlendirecek.Kimse demeyecek ki ‘Günün koflullar›nda do¤ru yapm›fllar.’‘Yanl›fl yapm›fllar’ diyecekler. O günün kriterleri ile bakacaklar.Dolay›s›yla ileriyi düflünerek kararlar› oluflturmam›z laz›m.Bunun temelinde de gençlerin ve çocuklar›n e¤itimine yat›r›myapmak var” dedi.

Sivil Toplum Proaktif Olmak ZorundaToplum Gönüllüleri Vakf› Baflkan› ‹brahim Betil sözlerini flöylenoktalad›: “Sivil toplumun güven telkin etmesi için, kendikendine özelefltiri yap›p kendi standartlar›n› yükseltmesigerekiyor. Sadece ‘Bana güven’ demek yetmez. O güveni hakedecek yaklafl›mlarda bulunup, proaktif olmal›y›z. Meseleyibir yard›m anlay›fl›ndan uzaklaflt›r›p, politikalar›n oluflumundapolitikac›lara yönelik bilgi üretimlerini yap›p, bunlar› da onlar›nönüne koymal›y›z. Onlar› etkilemeliyiz. Bunu yapabildi¤i ölçüdesivil anlay›fla güven artacakt›r. Sivil anlay›fl›n etkisi deço¤alacakt›r.”


57

inte

rvie

w•r

epor

taj

TOGCommunity VolunteersFoundationChairman‹brahim Betil


58

lobal olarak faaliyet gösteren ilk 50 kimyaflirketinin cirosunun 1 trilyon dolara, toplam sektörbüyüklü¤ünün ise trilyonlarca dolara ulaflt›¤› flugünlerde, modern ekonomi ve yaflam›n

vazgeçilmezi olan bu endüstrinin dinamiklerini ‹stanbul KimyeviMaddeler ve Mamülleri ‹hracatç›lar› Birli¤i Baflkan› MuratAkyüz’le konufltuk. Küresel ekonomik geliflmeler ›fl›¤›nda;ülkemizin “10’uncu büyük ekonomi olma vizyonuna Türkkimya sektörünün katk›s›” çerçevesinde fikirlerinebaflvurdu¤umuz Akyüz, dünya kimya endüstrisinin büyükresmini çekti ve resim içinde de Türk kimya sanayinin yerinidetayland›rd›.“Stratejik” olarak niteledi¤i kimya sektörü olmadan, 10’uncubüyük ekonomiye ulaflman›n imkâns›z oldu¤una vurgu yapanAkyüz, sektörün potansiyeli, önündeki engeller ve yeni

dönemdeki hedefleri hakk›nda da bilgi verdi.Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme ve Yaflam ‹çin HayatiBir Sektör

Kimya sektörünü “Sürdürülebilir ekonomik büyüme ve yaflamiçin hayati bir sektör” olarak tan›mlayan ‹KM‹B Baflkan› MuratAkyüz: “Kimya sektörü, tekstil sektörü gibi sadece tekstil, yada otomotiv sektörü gibi sadece otomobil üretimine odaklaflm›flbir sektör de¤il. Hammaddeleri on binlerce kalem ürünedönüfltüren ve bunlar› da tüm sektörlerin hizmetine sunan birsektör olarak çok daha farkl› bir sektör bizim sektörümüz. Yani,endüstriyel ve günlük yaflam için hayati bir konumumuz var.Bu genifl yelpaze nedeniyle de bizim gayretlerimiz di¤ersektörlerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda çok daha yo¤un olmak zorunda”dedi

Hedefimiz2023’te 50Milyar Dolarl›k‹hracat

Hedefimiz2023’te 50Milyar Dolarl›k‹hracat

Amac›m›z ülkemizin sahip oldu¤u kaynaklara paralel stratejiler oluflturarak Türk

kimya sektörünün önünü açmak ve bu sektörü mümkün oldu¤unca gelifltirmek.

Çünkü biliyoruz ki bu çabalar›m›z sadece kimya sektörü için de¤il, ülkemizin

sürdürülebilir rekabet gücü aç›s›ndan da önemli.”

G

‹KM‹B Baflkan› Murat Akyüz: :

HaberMerkezi

Stratejik Hammadde Güvenli¤i ve Yüksek Katma De¤ereOdaklanmal›y›zMurat Akyüz kimya sektörünün ekonomik hayattaki yerinek›saca iflaret ettikten sonra konuflmas›na flöyle devam etti:“Tekstilden beyaz eflyaya, otomotivden kozmeti¤e ya dag›daya kadar hemen hemen her sektöre girdi veriyoruz.Dolay›s›yla biz sektörlere her zaman bir bütün olarakyaklafl›yoruz. Bu yüzden öncelikli gayretimiz Türkiye’ninçevresinde var olan kaynaklar› sürekli olarak kullan›labilir halegetirmek ve bu aya¤› tesis ettikten sonra da yüksek katmade¤ere odaklanmak. Bu sebeple ‹KM‹B olarak, güvenlik ya daistikrar yüzünden ulafl›lmas› s›k›nt›l› hammadde kayna¤›nasahip çevre ülkeleri için gerekli politikalar› üretenlerle, bupolitikalar› yapanlara destek olup, oralardan düzenli olarakhammadde giriflini sa¤lamayaçal›fl›yoruz. Kimya sektöründesürdürülebilir bir ihracat oluflturacaksak,stratejik hammadde noktas›ndakendinizi güven alt›na alman›n ne denliönemli oldu¤unu biliyoruz. Amac›m›zülkemizin sahip oldu¤u kaynaklaraparalel stratejiler oluflturarak Türk kimyasektörünün önünü açmak ve bu sektörümümkün oldu¤unca gelifltirmek. Çünkübiliyoruz ki bu çabalar›m›z sadece kimyasektörü için de¤il, ülkemizinsürdürülebilir rekabet gücü aç›s›ndanda önemli.”

‹KM‹B ‹hracatç›m›z›n ÖnündekiEngelleri Kald›r›yorKimya sektörünün sorunlar›n›n çözümüve önünün aç›lmas› noktas›ndagöstermifl oldu¤u baflar› nedeniyle,ihracatç›lar›n bir kez daha güveninikazanarak 2’nci dönem için tekrar ‹KM‹BBaflkan› olarak seçilen Murat Akyüz,k›saca birli¤in faaliyetleri hakk›nda dabilgi verdi: “Göreve geldi¤imizden berien büyük gayretimiz s›k›nt›lar›n çözümünoktas›nda oldu. Bu sebeple de‘Firmalar›m›z›n yurt d›fl›nda ulaflamad›¤› kanallar, ihracatta veithalatta karfl›laflt›¤› zorluklar nelerdir’ sorusunu kendimizesorarak sa¤l›kl› analizler yapt›k. Firmalar›m›z›n vizeyle ilgilis›k›nt›lar›na çözüm ürettik. Fuarlar›, Türkiye’nin pazarlara giriflinierteletici bir önlem olarak alg›layan ülkelerde rahatlat›c›tedbirler al›nmas›na gayret ettik; ediyoruz. Devlet büyüklerimizinticaret heyetlerinde organizatör kurum olarak yer al›yoruz. Biryandan da art›k Türkiye’nin olmazsa olmaz› ‘Sektörel TicaretHeyetleri’ni düzenlemeye bafll›yoruz. Amac›m›z sektörlereayr› ayr› odaklanarak bu sektörleri gelifltirmek, ihracat› art›rmakve ülke politikalar›n›n da buna paralel olarak sürdürülmesineçabalamak. Ayr›ca, bir ihracatç› birli¤i olmam›za ra¤men herihracatç› firman›n ayn› zamanda ithalatç› oldu¤unu biliyoruz.Ülkemizde kimya devleri olmad›¤› için maalesef baz›

hammaddeleri yurt d›fl›ndan ithal ediyoruz. ‹steyerekyapmad›¤›m›z ama mecbur kald›¤›m›z bu süreç içerisindefirmalar›m›z›n yaflad›¤› sorunlar›n çözümüne de çal›fl›yoruz.”

Çevreyi Korumak ‹çin Avrupa’n›n Bile Ötesinde TedbirlerAld›kTürk ihracatç›s›n›n önündeki zorluklar› aflmak için büyük çabagösteren ‹KM‹B Baflkan› Murat Akyüz, insano¤lunun önündekien büyük sorun olan “çevre” noktas›ndaki görüflünü ise flöyleaç›klad›: “Çevrenin fark›nday›z ve çevreyi çok önemsiyoruz.REACH ile ilgili olarak Avrupa’da bile birçok ülkenin alamad›¤›önlemleri Türkiye olarak biz ald›k. Ayr›ca insan sa¤l›¤› vegüvenli¤i ile ilgili birçok baflka çal›flmalar da yapt›k. Herkesbilmeli ki ülkemizde, bu konuya yurt d›fl›nda gösterilen

hassasiyetin üstünde bir hassasiyetgösteriyoruz. Zira insan›n konforununsa¤lamas› için öncelikle çevresine okonforu sa¤lamas› gerekiyor. Biliyoruzki kendi ihracatç›m›z›n ya da insan›m›z›niçinde bulundu¤u ortam›zenginlefltirirken çevremizifakirlefltirmeden hareket etmemizlaz›m. Bu yüzden ihracat›m›z› art›r›rkenülkemizde yaflam kalitemizi art›r›c›önlemleri de al›yoruz. Konunun birdi¤er yönüne bakarsak görüyoruz kidünyada bu bilinç giderek art›yor veAvrupa’da ‘Çevre kalitesini yüksektutabilmek amac›yla bizim harcad›¤›m›zparay› harcamayan ülkelerden malalmayal›m’ anlay›fl› ortaya ç›k›yor.Çünkü çevre kirlili¤i hiçbir ülkenin kendis›n›rlar› içinde kalm›yor. BP’nin Meksikakörfezinde sahip oldu¤u bir petrolplatformunda oluflan s›z›nt› sadeceAmerika’y› etkilemiyor. Bu durum çevreülkelere de yans›yor ve do¤al olarakhepimizi etkiliyor. Art›k dünya tek ve‘Aman sadece benim s›n›rlar›mda birs›k›nt› olmas›n’ diyemeyiz. Bu sebeplebiz, hem Dünya Ticaret Örgütü

çal›flmalar›na hem de AB’nin koydu¤u kurallara daha çabukadapte olabilecek flekilde çal›flmalar›m›za devam ediyoruz.Bu çal›flmalar›m›z artarak da devam edecek ama buradamühim olan buna uygun alt yap›y› oluflturmak. E¤er ‹stanbul’dabir sanayi bölgesi oluflturuyorsan›z ve burada kimyasal bazdamalzeme ya da at›k depoluyorsan›z; örne¤in bir su bask›n›ndaoradaki duvarlar›n y›k›lmamas› için gerekli tedbirleri almakzorundas›n›z. Zira bir bask›n halinde bütün at›klar Marmara’yagidecektir. Hem bizi, hem de di¤er canl› yaflam› tehdit edecektir.E¤er biz bu konularda kal›c› çözümler istiyorsak bu tür tesislerinboyutlar›n› genifl, kapasitelerini yüksek tutmak zorunday›z.Sanayi bölgelerimizi desteklemek zorunday›z. Ülke olarakbunlara kal›c› çözümler bulmal›y›z. Bu noktada ise ‹KM‹B olarakbiz elimizden geldi¤i kadar yol gösterici olmaya çal›fl›yoruz.”


59

inte

rvie

w•r

epor

taj

Göreve geldi¤imizden beri en

büyük gayretimiz s›k›nt›lar›n

çözümü noktas›nda oldu. Bu

sebeple de ‘Firmalar›m›z›n yurt

d›fl›nda ulaflamad›¤› kanallar,

ihracatta ve ithalatta karfl›laflt›¤›

zorluklar nelerdir’ sorusunu

kendimize sorarak sa¤l›kl›

analizler yapt›k. Firmalar›m›z›n

vizeyle ilgili s›k›nt›lar›na çözüm

ürettik. Fuarlar›, Türkiye’nin

pazarlara giriflini erteletici bir

önlem olarak alg›layan ülkelerde

rahatlat›c› tedbirler al›nmas›na

gayret ettik; ediyoruz.

Çevrenin fark›nday›z ve çevreyi çok önemsiyoruz. REACH ile ilgili

olarak Avrupa’da bile birçok ülkenin alamad›¤› önlemleri Türkiye

olarak biz ald›k.

Hedefimiz 2023’te 50 MilyarDolarl›k ‹hracat

‹KM‹B Baflkan›

Murat Akyüz:


60

Vizyonumuzu Gençlerinde Kat›l›m›yla GerçeklefltirilecekBeyin F›rt›nas› ile Belirleyece¤iz“Kimya sektörü son dönemde yapt›¤› at›l›mla Türk ihracat›n›nyeni lokomotif aday› olarak görülüyor” türünden aç›klamalar›hat›rlatt›¤›m›z Murat Akyüz flöyle konufltu: “Burada ‘Lokomotifaday›’ söylemine kat›lmam. Çünkü kimya sektörü Türkekonomisinin lokomotif aday› de¤il hâlihaz›rda lokomotifidir.Kimya sektörü olmad›¤› zaman ne otomotiv ne beyaz eflyane de di¤er sektörlerin hiçbirisi var olamaz. Elektroniksektöründe dahi, kristallerin oluflmad›¤› bir ortamda LCDekranlar›n olmas› düflünülemez. Yani sektörümüz lokomotifaday› de¤il lokomotiftir. Bu noktada bizim yeni vizyonumuzkonusunda birkaç fley söylemek isterim. 2023 y›l›na kadar 50milyar dolarl›k ihracat rakam›na ulafl›p kimya sektörümüzüoturmufl bir konuma getirmek istiyoruz. Bunu bir görev olarakgörüyoruz ve kolay kolay da bu konulardan ödün vermeyiz.Çünkü bugüne kadar sektörümüz çok s›k›nt›lar çekti.Hammaddelerin yüzde 85-90’larda üretildi¤i bir yap›dan yüzde10-15’lere indi¤i günleri gördük. Hatta baz› tesisler kapand›.Türkiye’de maalesef hammaddede aç›s›ndan sektörüdestekleyen unsurlar çok azald›. Bu tür destekleyici unsurlar›nson sürat petrokimya tesisleri ile beraber art›r›lmas› gerekiyor.Türkiye, sürdürülebilir geliflmenin ve ilk 10 ekonomi aras›na

girecek çaban›n içinde olacaksa, bu konuda h›zl› bir flekildeyan destekleyici unsurlar›n art›yor olmas› flart. Bunu yaparkende ‘commodity’ dedi¤imiz en basit hammaddeler de¤il, çokdaha özel, Türkiye’ye yüksek katma de¤er katabilecekhammaddelerin üretimini destekleyen bir büyüme stratejisioluflturmam›z gerekiyor. Bizim yapt›¤›m›z çal›flmalardaTürkiye’nin ve özel sektörümüzün önü aç›k görünüyor. ‹lk 10büyük ekonomi olma noktas›nda s›k›nt› görmüyoruz. Kimyasektörü olarak bu hedefe adapte olabilecek dinamik bir sektöresahibiz ve May›s ay›n›n ortas›nda tüm bu alanlar› kapsayanve genç kadrolar›m›z›n da kat›l›m›yla gerçeklefltirilecek beyinf›rt›nas›n›n ard›ndan, hedeflerimiz çok daha netleflecek.”

Yeni De¤il; Yeni Nesil Petkim’ler Laz›m‹stanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri ‹hracatç›lar› Birli¤iBaflkan› Murat Akyüz hammadde üretimi noktas›nda ortayaç›kan aç›¤›n kapat›lmas› için yeni Petkim’ler mi kurulmal› yada ne yap›lmal› sorusuna ise flöyle yan›t verdi: “YeniPetkim’lerden çok, yeni nesil Petkim’ler kurmal›y›z. ÇünküPetkim’in üretti¤i özel hammaddeler yok. Biz çok daha yüksekkatma de¤eri olan ürünler istiyoruz. Bizim istedi¤imiz ürünlerPektim’in üretip de rekabet edemedi¤i hammaddeler de¤il.Bizim istedi¤imiz, Petkim’e de yüksek gelir ve katma de¤er

Fatih Çil, ‹KM‹B’inYeni vizyonunu veKimya SektörünüBaflkan Murat Akyüzile Konufltu

Our target for 2023 is to reachan export level of $50 billion� Nowadays when a turnover of the top 50 chemicalcompanies which operate globally reaches 1 trilliondollars and the total volume of the sector reaches trillionsof dollars we have talked the Chairman of IIstanbulChemicals and Chemical Products Exporters AssociationMr.Murat Akyuz about the dynamics of this industrywhich is an essential part of modern economy and life.In the light of economical developments we have askedabout his ideas in the frame of “the contribution of thechemical sector to the vision of our country's becomingof the 10th largest economy” and Akyuz described thegeneral situation in the world chemical industry anddetailed the place of Turkish chemical sector inside ofit. Akyuz has emphasized that it is impossible to reachthe 10th largest economy without a chemical sectorwhich he deemed “strategic” and informed us about thepotential of the sector, the obstacles in front of it andthe targets in a new period.

A vital sector for a sustainable economical growth andlifeThe Chairman of IKMIB Murat Akyuz has characterizedthe chemical sector as “a vital sector for a sustainableeconomical growth and life” and said: “The chemicalsector is not like textile or automotive sectors which arefocused on production only textile or automobiles. Oursector is quite a different sector which transforms rawmaterial into tens of thousand kinds of products andoffers them to all the sectors. In other words we are ina vital position for an industrial and daily life. And dueto this wide range we have to show much more effortsin comparison with other sectors.”

We should focus on the safety of strategic raw materialand a high added valueMurat Akyuz has briefly indicated the place of thechemical sector in the economical life and continued:“We provide input to almost all the sectors from textileto domestic appliance, from automotive to cosmetics orfood. Therefore we always approach other sectors as awhole. For this reason our primary effort is to make theexisting resources in the surroundings of Turkey constantlyavailable and after we reach this target to focus on ahigh added value. In order to provide a regular rawmaterial inflow from the surrounding countries whichown the resources of raw materials that is difficult toget due to safety or stability problems we support thepeople who develop and put in to effect the necessary policies to access this regions .We know how importantis to secure ourselves in respect of strategic raw materialsfor formation of a sustainable export in the chemicalsector. Our target is to form a parallel strategy to theresources which our country owns, to open new fineprospects before Turkish chemical sector and to developit as much as possible. Because we know that theseefforts are important not only for the chemical sectorbut also for the sustainable competitive power of ourcountry.”


getirecek hammaddeler ve bu tür tesislere her zamanihtiyac›m›z var. Ama yanl›fl anlafl›lmas›n ‹KM‹B olarak s›f›rithalat yapan bir ülke olal›m diye bir amac›m›z hiçbir zamanolmad›. Zaten her fleyi ülkemizde üretemeyiz. Bu hemekonomik hem de verimli olmayabilir. Bizim ülke olarak herfleyi üretmeye de¤il, sürdürülebilir ihracata ve sürdürülebilirteknolojilere, yani kendi gerçeklerimize uygun çözümlereihtiyac›m›z var. Örne¤in 3–4 ayda bir teknolojisi de¤iflen ceptelefonlar›n›n tamam› Türkiye’de üretilsin diyebilir miyiz? Herne kadar dinamik sektör olsak da bizim ani de¤iflen ortamlaraadapte olabilecek bir sanayimiz flu anda maalesef yok”

Global Kimya Devlerini Üretim için Türkiye’ye ÇekmeliyizGlobal devlerin yat›r›mlar›n›n Türkiye’ye çekilmesi ve mevcutoyuncular›n önündeki engellerin de kald›r›lmas› halindesektörün ihracat potansiyelinin ciddi bir flekilde artaca¤›navurgu yapan Akyüz, sözlerini flöyle noktalad›: “Kimya sektörüteknolojisi itibari ile maalesef tümüyle Türkiye’ye de¤il yurtd›fl›na ba¤›ml› bir sektör. Makine parkuru ve hammaddemizyurt d›fl›ndan gelmekte. Ancak biz bunlar› ürettikten sonraçevre ülkelere ve potansiyel ülkelere ihracat yapabilecekkapasitedeyiz. Çünkü iyi yetiflmifl ifl gücümüz ve teknikkadrolar›m›z var. Ayr›ca makine, hammadde ve enerjikonusunda desteklemeler gelirse, Türkiye kimya sektöründeen bafla oynayan ülkeler aras›na girebilir. Yabanc› yat›r›mnoktas›nda da bir konunun alt›n› çizmek isterim. Almanya gibiülkeler, yüksek üretim maliyetlerinden dolay› geri plandakalmaya bafllad›. E¤er biz, uygun yat›r›m ortamlar› oluflturupo ülkelerdeki yat›r›mc›lar›, kendi ülkelerinde edindikleritecrübeleri burada kullanmak üzere ikna edebilirsek, kimyasektöründe çok yüksek seviyelere kolayl›kla gelebiliriz. Biz buortamlar› sunal›m ki örne¤in Rohm Haas gelsin, Türkiye’deüretim yaps›n ve biz yeni bir Rohm Haas yaratmaklau¤raflmayal›m. Ayr›ca s›f›rdan marka yapmak yerine dünyamarkalar›n› sat›n almak, bugün içinde bulundu¤umuz koflullaritibari ile bana daha sa¤l›kl› geliyor. Zira bizim flu andaGodiva’ya efl de¤er bir marka oluflturmam›z çok zaman al›rve o kadar zaman›m›z yok. Bu yüzden ben, enerjimizi dünyamarkas› oluflturmak için de¤il, gerekirse onlar› sat›n almakiçin harcamay› do¤ru buluyorum.”


61

inte

rvie

w•r

epor

taj

� Avrupa’da ‘Çevre kalitesini yüksektutabilmek amac›yla bizim harcad›¤›m›zparay› harcamayan ülkelerden malalmayal›m’ anlay›fl› ortaya ç›k›yor. Çünküçevre kirlili¤i hiçbir ülkenin kendi s›n›rlar›içinde kalm›yor. BP’nin Meksika körfezindesahip oldu¤u bir petrol platformunda oluflans›z›nt› sadece Amerika’y› etkilemiyor. Budurum çevre ülkelere de yans›yor ve do¤alolarak hepimizi etkiliyor

‹KM‹BChairman of IIstanbulChemicals and ChemicalProducts ExportersAssociationMurat Akyüz


62

001 Krizinde Al›nan Tedbirler Türk Bankac›l›kSistemini Sa¤lam Zemine Oturttu

Sözlerine 2001 krizi ile bugün yaflanan global krizaras›ndaki fark› ortaya koyarak bafllayan Halil Sedat Ergür “Soniki y›ld›r yaflanan kriz, özellikle Türkiye aç›s›ndan geçmiflteyaflanan krizlere göre biraz daha farkl›” dedi. 2001 krizininetkileri ile krizi aflmak için al›nan tedbirleri detayland›ran Ergürflöyle devam etti: “Türkiye’de geçmiflte yaflanan krizler,dünyan›n de¤iflik bölgelerinde bafllayan bir tak›m s›k›nt›lar›ntetiklemesi neticesinde ortaya ç›kard›. Türkiye’nin kendi içdinamikleri, finans sistemindeki öz kaynak eksikli¤i ve finanssisteminin büyük riskler tafl›yor olmas› sebebiylede bunlar,çok daha yo¤un ve önemli sal›n›mlar yaratarak yaflan›rd›.Döviz kurlar›n›n bir günde %50, %100 mertebesinde hareketetti¤ini, faizlerin olmayacak seviyelere gitti¤ini görürdük.Nitekim 2000–2001 y›llar›nda yaflanan son kriz bu durumunen belirgin flekilde yafland›¤› bir süreç oldu. Bu süreçten dahasonra da Türkiye’de önemli de¤ifliklikler gerçekleflti. Bunlardan

birincisi öncelikle kamu sektörünün kendine çeki düzenvermesidir. Kamu sektörü, harcamalar›n› ve ona ba¤l› olarakborçlanma düzenini kontrol alt›na ald›. Borçluluk oranlar›n›düflürerek, bütçe disiplinine uygun hareket etmeye bafllad›.Ayr›ca kamu taraf›nda da buna benzer birçok önemli hareketleryafland›. Bununla beraber bankac›l›k sisteminde sermayeeksikleri tamamland›. Yabanc› sermayenin Türk bankac›l›ksistemine girmesi, bankac›l›k sistemindeki iflleyifli daharegularize eder bir etki yaratt› ve riskler bir flekilde kontrolalt›na al›nmaya baflland›. Gerek döviz taraf›nda al›nan riskler,gerekse vade taraf›nda al›nan riskler, art› kredi riskleri dahadüzenli, daha uluslararas› standartlara uygun bir flekilde kontroledilme sürecine girdi. Ama Bütün bunlar›n gerçeklefltirilmesi

Türk ‹fl Dünyas› Global KriziÇok ‹yi Okumal›

Koçbank Eski Genel Müdürü Halil Ergür

Yap› Kredi Bankas› Genel Müdür Yard›mc›l›¤› ve

yönetim kurulu üyeli¤inden sonra Türkiye’de ilk

yabanc› ortakl›k giriflimini gerçeklefltiren

Koçbank’›n Genel Müdürlü¤ü görevinde bulunan

Türk finans sisteminin önemli ismi Halil Ergür’le

“Krizi” konufltuk. Türkiye’yi derinden etkileyen

2001 krizi ile günümüzde yaflanan global krizin

farklar›n› sordu¤umuz Ergür “Son iki y›ld›r yaflanan

kriz, özellikle Türkiye aç›s›ndan geçmiflte yaflanan

krizlere göre biraz daha farkl›” dedi. Geçmiflte

yap›lanlar ile bugün yap›lmas› gerekenler

noktas›nda ayd›nlat›c› bilgiler veren Halil Sedat

Ergür hem finans hem de reel sektöre önemli

uyar›larda bulundu.

2HaberMerkezi

elbette önemli maliyetlere de yol açt›. Türkiye aç›s›ndansistemdeki problemli bankalar›n tasfiye edilip bunlar›n Türkekonomisine yaratt›¤› zararlar›n kamu taraf›ndan karfl›lanmas›önemli bir eksi yaratt›. Söz konusu maliyetler sonuçta biranlamda vergi ödeyenlerin cebinden ç›km›fl gibi oldu. Fakatöte yandan Türk bankac›l›k sistemi, hem sermaye aç›s›ndanhem de risklerin yönetimi ve kontrolü aç›s›ndan, son derecesa¤lam bir zemin üzerine oturmufl oldu ve bugünde BDDK,bu düzenin bozulmadan iflleyebilmesi için önemli bir göreviyerine getiriyor.”

Global Kriz Sektörlerde Yap›salDe¤iflimler YaratacakGlobal krizin Türk ekonomisi üzerinde kietkilerini açmaya devam eden Ergürsözlerini söyle sürdürdü: “Biz 2000y›l›ndan bu yana, bu de¤iflimi yaflayarak2009’da ki tüm dünyan›n etkilendi¤i krizdönemine girdik. ‹flte geçmiflte sistemrevizyonu yaflam›fl ve maliyeti de ödemiflbir ülke olarak bu kriz döneminegirdi¤imiz için, bizim finans sitemimizbu krizden çok olumsuz etkilenmedi.Finans sisteminin sa¤laml›¤› nedeniyleTürkiye, dünya ülkelerine göre buanlamda bu krizi yaflarken biraz ayr›flm›floldu. Tabi Türkiye’yi do¤rudan etkileyenbir yönü de oldu krizin. Daha öncekikrizleri daha yo¤un ve bir anda Türk Liras›’n›n önemli ölçüdede¤er kaybetti¤i süreçlerle yaflad›¤›m›z için, bir anda ihracatimkânlar›m›z aç›l›r ve yo¤un bir ihracat operasyonu bafllard›.Oda, piyasadaki hareketin, özellikle üreticiler aç›s›ndan biranda h›zlan›p, krizin nispeten üretim anlam›nda kolayatlat›lmas›n› sa¤lard›. Ama bu sefer yaflanan kriz dünyay›etkiledi¤i için, ihracat taraf›nda da talebin önemli ölçüdedüflmesine yol açt›. Ayn› flekilde, Türkiye’de iflsizlik problemide devam etmekte oldu¤u için, iç talepte yaflanan düflüflleberaber, daha önceki krizlerde gördü¤ümüz ihracatpotansiyelinin artmas› süreci bu krizde yaflanmad›. O nedenlede finans taraf›ndaki olumlu tabloyu maalesef reel sektördegöremiyoruz. Çünkü ihracat imkânlar› aç›lmad›¤›, yurt d›fl›talep düfltü¤ü ve iç talepte de herhangi bir art›fl olmad›¤› içinflu anda üretim taraf›nda bir s›k›nt› yafl›yoruz ve buda Türkiye’dedo¤rudan iflsizli¤in yüksek olmas›na yol aç›yor. fiu anda herfleyin olumlu gitti¤ini gördü¤ümüz finans sitemini bir kenarakoyacak olursak, reel sektörde bu olumlu durumun ayn›s›n›görmek mümkün de¤il. Bunun flu anda bankac›l›k sistemine

olan yans›malar›n› zaten görüyoruz. Gerek kurumsal tarafta,gerekse bireyler taraf›nda kredi alacaklar›n›n sorunlu halegelmesi, bankalar üzerinde bir yük oluflturacak ve oluflturmakta.Ancak 2009–2010 y›llar›nda, özellikle kaynak maliyetlerininçok düflmesi ve bankalar›n mevcut aktiflerinin yüksek getirisa¤l›yor olmas› nedeniyle bankalar, yüksek karlar elde ettikleriiçin flu ana kadar o kredi problemlerinden kaynaklanan zararlar›karfl›lamakta s›k›nt› çekmediler. Ama önümüzdeki dönemde,gerek kaynak maliyetlerindeki bu düflük seviye, gerekseaktiflerin bu yüksek getirisi böyle devam etmeyecek. Bilanço

üzerindeki aktif ve pasiflerin aras›ndakimarj daralacak. ‹ste o zaman bankalar›nkredi problemlerinden kaynaklananzararlar› ve operasyonel maliyetleri birkez daha mercek alt›na al›n›pincelenmeye bafllanacak. Dolay›s›ylamarjlar darald›¤› için önümüzdekidönemde bankalar›n özellikleyo¤unlaflmas› gereken alanlar, bir taraftansat›fla a¤›rl›k vermek ve hacimyükseltmeye çal›flmak; öte taraftan darisklerini en iyi flekilde kontrol alt›ndatutmaya çal›fl›rlarken, giderlerini dekontrol alt›nda tutmak olacak. Bu durumda, bankac›l›k sistemindeki uygulamalar›nfarkl›laflmas›n› ön plana ç›karacak.Türkiye’de y›llard›r operasyonel giderlerinkontrol alt›na al›nmas›, verimlik ve

paylafl›m gibi fleyler konuflula gelmifltir ama maalesef bu gibikonularda radikal ad›mlar at›lamam›flt›r. Her banka, kendi altyap›s›n› kendisi kurup, kendisi iflletme yolunu seçmifltir. Yüksekkarl›l›k nedeniyle de buradaki verimsizli¤in getirdi¤i gereksizharcamalar çok fazla dikkat çekmemifltir ve bankalarkarfl›layabildikleri sürece buna devam etmifllerdir. Amaönümüzdeki dönemlerde ben, bu konunun daha ön planaç›kaca¤›n› ve kaynak paylafl›m›n›n, verimlili¤in ve bir tak›malt yap›lar›n bankalarca ortak kullan›lmas›n›n daha önemlihale gelece¤ini düflünüyorum. Bankalar›n bu yönde hareketleriniyo¤unlaflt›racaklar›n› ön görüyorum Öte yandan biraz öncesöyledi¤im gibi, da¤›t›m kanallar›n› farkl›laflt›rarak sat›fl odakl›olma durumunu ön plana ç›karacaklar›n› ve daha yayg›nkitlelere sat›fl yapabilmek için farkl› sat›fl teknikleri ve yöntemlerikullanacaklar›n› düflünüyorum.”

BDKK, Bazel ve Uluslar aras› Risk Yönetimi KriterleriKurumsal Kredileri EtkileyecekYaflanacak farkl›l›klara iflaret eden Halil Sedat Ergür flunlar›


63

inte

rvie

w•r

epor

taj

Marjlar darald›¤› için

önümüzdeki dönemde

bankalar›n özellikle

yo¤unlaflmas› gereken alanlar,

bir taraftan sat›fla a¤›rl›k

vermek ve hacim yükseltmeye

çal›flmak; öte taraftan da

risklerini en iyi flekilde kontrol

alt›nda tutmaya çal›fl›rlarken,

giderlerini de kontrol alt›nda

tutmak olacak.

Türkiye’de kredi kullanabilir olma kriterlerini tafl›yan flirket say›s› h›zla daral›yor. O nedenleöncelikle yap›lmas› gereken fley, reel sektörün revizyondan geçebilmesini sa¤lamak. Yani reelsektörün sermaye eksikli¤ini tamamlayabilmesi, y›llar›n getirdi¤i al›flkanl›klar do¤rultusundaverimsiz çal›flmalar›n önünün kesilmesi ve birleflmesi gereken iflletmeler varsa bunlar›n birleflmesininsa¤lanabilmesi laz›m.

Türk ‹fl Dünyas› Global KriziÇok ‹yi Okumal›

Koçbank EskiGenel Müdürü

Halil Ergür:


64

kaydetti: “Çünkü flu anda bankac›l›k, kredi kart› d›fl›nda kitlelereçok yayg›n bir flekilde ürün satabilen bir sektör de¤il. Bireylernoktas›nda Avrupa di¤er geliflmifl ülkelere göre oldukça geridurumday›z. Bunun anlam›; Türkiye’de bireylere dönükbankac›l›k ürünü satmak için bankalar›n önünde çok büyük birpotansiyel var oldu¤udur. Yeter ki bankalar bireylere ulaflabilmekiçin gerekli kanallar› devreye sokabilsinler ve bireylerin buihtiyaçlar› da bankalar taraf›ndan karfl›lanabilir duruma gelsin.Kurumlara dönersek, orada durum biraz daha farkl›.

2000 krizinden sonra, Türkiye’de finanssektöründe ve kamu sektöründe bahsetti¤imizbenzeri revizyonlar maalesef reel sektördeyaflanmad›. Bugün Türkiye’de, reel sektörünen büyük s›k›nt›lar›ndan bir tanesi sermayeyetersizli¤idir. Bankalar kredi verirken sonuçtaflirketlerin bilançolar›na bakarlar. Bilançolarabakt›¤›n›zda da birçok flirketin sermayesineoranla yüksek oranda borçlu oldu¤unugörürsünüz yani piyasadaki döviz veya taleptaraf›ndaki en ufak bir dalgalanmadan buflirketler etkilendikleri zaman, öz kaynaklar›n›h›zl› bir flekilde yitirebilir bir durumdalar.Bankalar aç›s›ndan en büyük riskte budurasl›nda.Bu sebeple bankalar art›k, uluslararas› standartlarda riskyönetim kriterleri ile hareket ediyorlar.

Burada hem BDKK, hem Bazel kriterleri ön planda; art› bankac›l›ksistemine giren yabanc› ortaklarda risk yönetimini uluslararas›kriterlerde sürdürmeyi tercih ediyorlar. Bütün bunlar› bir arayagetirdi¤imiz zaman, Türkiye’de kredi kullanabilir olma kriterlerinitafl›yan flirket say›s› h›zla daral›yor. O nedenle öncelikleyap›lmas› gereken fley, reel sektörün revizyondan geçebilmesinisa¤lamak. Yani reel sektörün sermaye eksikli¤initamamlayabilmesi, y›llar›n getirdi¤i al›flkanl›klar do¤rultusundaverimsiz çal›flmalar›n önünün kesilmesi ve birleflmesi gerekeniflletmeler varsa bunlar›n birleflmesinin sa¤lanabilmesi laz›m.Ayr›ca Türkiye’den yeterli sermaye birikimi sa¤lanam›yorsave bu yüzden yabanc› sermaye girmesi gerekiyorsa, yabanc›sermayenin de gelebilmesi laz›m. Gerekli teflviklerin yap›lmay›pbunlar› kendi haline b›rak›rsak, özellikle orta ya da ortan›nbiraz üstü iflletmelerin bu flekilde devam etmeleri bana birazzor gibi görünüyor. Yani, her bir dalgada tokat yiyip, tekrarproblemli duruma düflmek, tekrar ayaklar›n›n üstüne kalkmaya

çal›fl›rken bir daha düflmek. Bütün bunlar sürdürülebilir çal›flmasistemleri de¤il. Bence bankalarda art›k bu tür operasyonlar›desteklemek istemiyorlar; bunu tercih etmiyorlar, edemiyorlar.Öte yandan bak›yoruz risk yönetimi kriterleri nedeniyle azsay›da flirket bu kriterleri sa¤lar durumda. Baflar›l› flirketlervar. Bunlarda bütün bankalar›n kredi vermeye çal›flt›¤›pozisyonda ve inan›yorum ki bu flirketlerin kap›s›n› her güngerek Türkiye’den gerekse yurt d›fl›ndan bir baflka bankac›afl›nd›r›yor. Üstelik oralarda son derece dar marjlarla hareketediliyor. Yani son derece düflük maliyetlerle krediler veriliyor.Hatta mevduat maliyetlerinin daha alt›nda kredi faizlerininsöz konusu oldu¤unu duyuyorum. Ama genel olarak; sanayive üretici flirketlere yayg›n kredi kulland›rma noktas›nda gereklihareketi göremiyoruz. Zira bu flirketlerin, kendi bilanço yap›lar›n›kredi verilebilir duruma getirmeleri laz›m. Maalesef böyle birs›k›nt›m›z var Türkiye’de. Ayr›ca sermaye olarak güçlü olman›nyan› s›ra, kurumsallaflmas›n› zaman›nda tamamlayabilmiflolmakta son derece önemli. Çünkü bir flirketin süreklili¤ininsa¤lanabilmesi için o flirketin yönetim siteminin kurumsal biryap›ya dönüfltürülmüfl olmas› laz›m. Türkiye’de flirketlerimizinbirço¤u patron flirketi durumunda ve o flirketi kurmufl belirliboyuta getirmifl ve o boyuta getirene kadar önemli çabaharcam›fl patron, kendi yöntemleri ile bu ifli devam ettirebilece¤idüflüncesinde oluyor. Ama dünya o kadar h›zla de¤ifliyor verekabet o kadar h›zla flekil de¤ifltirebiliyor ki art›k, daha geniflgörüfle ve daha yetkilerin ve sorumluluklar›n paylafl›ld›¤›ortamlara ihtiyaç gösteriyor.

Zaman›n daha kapal› ortamlar›nda baflar›ya ulaflm›fl flirketlerin,duvarlar›n y›k›l›p uluslararas› rekabetin söz konusu oldu¤uortamlarda baflar›n› sürdürmesi maalesef mümkün de¤il.Bence art›k o paradigmay› k›rabilmek laz›m, art› sermayeaç›s›ndan da dediniz ki ‘Patronlar zengin ama flirketler sermayeeksikli¤i çekiyorlar.’ Maalesef buda bir gerçek ve bunun alt›ndabirçok etken var. Bu noktada Türkiye’deki vergi sistemleri,verginin tabana yay›lmas›, vergi uygulamalar›n›n daha makulbir flekle getirilmesi ve flirkete sermaye katk›s›n›nözendirilmesiyle flirketlere patronlar taraf›ndan sermayekonulmas› biraz daha teflvik edilebilir diye düflünüyorum. Amaburada da kat edilmesi gereken çok yol var. Bugün Türkiyeflartlar›na bakacak olursan›z, vergilerin yüzde 60’›ndan fazlas›dolayl› vergilerle toplan›yor. Dolays›z vergi en haks›z vergifleklidir çünkü kazanandan da kazanmayanda ayn› vergiyitoplars›n›z ve vergi aç›¤›n›n sürekli dolayl› vergilerle kapat›lmas›do¤ru ve sürdürülebilir bir yöntem de¤ildir. Bir yerde s›n›ravar›rs›n›z. Hâlbuki vergi mükellef say›s›n›n art›r›lmas›, vergidenetimlerinin do¤ru yap›lmas›, kay›t d›fl› ekonominin mümkünoldu¤unca zorlanarak kay›t içine al›nmas› bu yolda at›lmas›

Turkish Business world shouldstudy the global economicalcrisis very well� We have talked about the “Crisis” with the importantcharacter of Turkish financial system Halil Ergur, formerDeputy General Manager and a Executive Board memberof Yapi Kredi Bank and General Manager of Koc Bank,“Prominent Banker” who has performed first foreignpartnership initiative in Turkish banking sector. We askabout the difference between the crisis of 2001 whichhas deeply influenced Turkey and today’s global crisis,Ergur has answered: “The crisis which has beenexperienced last two years is quite different from crisesoccurred before, especially for Turkey.” Halil Sedat Ergurhas given enlightening information concerning themeasure taken in the past and the ones which shouldbe taken today and warned both financial and realsectors.

The measures taken during the crisis of 2001 havesettled Turkish Banking System on the stable baseHalil Sedat Ergur has started by revealing the differencethe crisis of 2001 and today’s global crisis and said: “Thecrisis which has been experienced last two years is quitedifferent for crises occurred before, especially for Turkey.”Ergur has detailed the measures taken to overcome thecrisis of 2001 and its impacts and continued: “Criseswhich have occurred in Turkey in the past aroused outas a result of some problems taken place in the differentareas of the world. And these crises, due to Turkey’sown inner dynamics, lack of equity capital in the financialsystem and the big risk burden of the financial system,were experienced more intensive and creating asignificant resonance. We saw how the rate of foreignexchange changed by 50 – 100% in a day and how theinterest rates rose to impossible levels. And during thelast crisis of 2000 – 2001 this process was observed inthe most evident way. After this, some important changestook place in Turkey. Public sector took under control itsexpenses and loan arrangements. Act in line with thebudget discipline by lowering the indebtedness rate.Besides these, a lot of similar important steps also takenby public sector. At the same time the capital shortageproblem have been solved in the banking system.Entrance of foreign capital into Turkish banking systemcreated a more regular impact and the risks were takenunder control. Both the risks of foreign exchange andthe risks of maturity entered the process of beingcontrolled in more regular, more appropriate to theinternational standards way. But the materializing of allthese have certainly caused important expenditures. Theliquidation of problematic banks in the system and thecompensation of the damages caused by these banksto Turkish economy by the public created a bigdisadvantage for Turkey. These mentioned expendituresin some meaning were taken from the pockets of peoplewho are paying their taxes. But from the other handTurkish banking system was settles on a very stable basefrom the point of both capital and risks managementand control and today Banking Regulation and SupervisionAgency is carrying out an important duty for the constantfunctioning of this arrangement.”


Çevre ve Topluma Sayg› Bankac›l›k Sektöründe deÖnemli“Sürdürülebilir Bankac›l›k” konsepti konusunda da görüfllerine

baflvurdu¤umuz Ergür flöyle konufltu: “Böyle bir dönüflüm

var.Hepimiz fark›nday›z ki art›k çevre h›zla kullan›lamaz hale

geliyor ve maalesef bu problem geri dönüflümü imkans›z bir

flekilde devam ediyor. Bu problemi net görmeye bafllayan

bilinçli toplumlar ise gerek üretimde, gerekse tüketimde

çevreye daha sayg›l› olmay›, önemli bir kriter olarak ortaya

koymaya bafllad›lar.Bugün bilinçli toplumlarda tüketiciler,

birmal al›rken çevreye sayg›l› davran›ld›¤›n› ö¤renmek ve o

konuda bir sertifika görmek istiyorlar.Dolay›s›yla üretimde

buna dikkat eden flirketler, daha fazla sat›fl imkan› bulmaya

bafllayacaklar. Bu da dolayl› olarak, o flirketlerin ekonomik

yap›s›n›n daha iyileflmesini beraberinde getirecek. fiirketlerin

ekonomik yap›s› iyilefltikçe, finans sistemi taraf›ndan

desteklenmesi daha kolay olacak. Ayr›ca bugün gerek finans

sistemi olsun, gerekse üreticiler olsun, bütün bu sektörler

imajlar›na da dikkat etmek zorundalar. ‹maj› destekleyen

unsurlardan bir tanesi de çevreye ve topluma karfl› olan

görevleri yerine getiriyor olmak. Bu çerçevede bankalarda

çevreye karfl› daha duyarl› olmaya ve bunu da duyurmaya

gayret ediyorlar.”

Gençler Çok Para Veren De¤il, Bankac›l›k Ö¤retenKurumlarda ‹fle Bafllas›nSon olarak bankac›l›k sektöründeki gençler için mesaj istedi¤imiz

Koçbank eski genel müdürü Halil Sedat Ergür sözlerini söyle

noktalad›: “Tüm sektörlerde oldu¤u gibi ,çok yo¤un rekabet

yaflanan bankac›l›kta da yetiflmifl ve iyi e¤itim görmüfl gençlerin

önemli bir k›sm› kendilerine kariyer imkân› bulmaya çal›fl›yor.

Bu noktada benim onlara söyleyebilece¤im ilk fley flu. Günlük

baflar›lardan ziyade, kendi altyap›lar›n› ve bilgilerini

gelifltirebilecek ayr›ca kendilerine kal›c› beceriler sa¤layacak

ifllere öncelik versinler. Ancak o flekilde sürdürülebilir bir

kariyer bulma imkânlar› olabilir. ‹lk ifle girerken, kendilerine

en çok paray› verene de¤il; kendilerine bankac›l›k altyap›s›

olarak en çok fleyi ö¤retebilecek kurumlar› tercih etsinler ve

çal›flma alan› olarak da hem kendi karakterlerine uygun, hem

de bilgi birikimlerini sürekli art›rabilecek alanlar seçsinler.

Günlük baflar›lar zaman zaman tesadüfî bir flekilde

gerçekleflebilir. Onun büyüsüne kap›l›p, bir anda kendilerini

farkl› görmesinler. Öncelikle alt yap›lar›n› gelifltirmeye, bilgilerini

ve e¤itimlerini tamamlamaya gayret etsinler.”


65

inte

rvie

w•r

epor

taj

Former Deputy GeneralManager and ExecutiveBoard member ofYap› Kredi Bank andformer GeneralManager of KoçBankHalil Ergür


66

Young entrepreneur CihatOzbekli: SOCKS TAILOR

text

ile•t

ekst

il

“Kötü komflu insan› ev sahibi yapar…”Böylesi güzide bir atasözünün sonunaüç nokta koymak hiç haddim de¤ilasl›nda. Ancak devir öyle bir devir ki, evsahibi olmak için kötü komfludan dahafazlas› gerekiyor art›k maalesef. Dahada kötüsü, ev sahibi olman›n zorluklar›ve karfl›m›za ç›kacak çetrefiller; kötükomflulara uzun y›llar katlanmamecburiyetinde b›rak›yor birço¤umuzu.Hatta kötü komfluyu iyi görmeye çal›fl›p,“Asl›nda o kadar da kötü de¤il”avunmas›yla hiçbir zaman sahibiolamayaca¤›m›z› düflündü¤ümüz evhayalinden bile vazgeçiriyor. Ama neyaz›k ki, komflu gün geçtikçe daha dakötülefliyor, daha da çekilmez bir haledönüflüyor. Ve sonunda sokakta yatmayabile raz› oldu¤umuz gün gelip çatt›¤›ndaev sahibi olamaman›n sanc›s› periflanediyor hepimizi.

Bu temsili anlat›m ba¤lam›nda ifadeetmek istedi¤imi k›saca özetleyeyim.Dünya tekstil sektörünün dayatt›¤› ak›lalmaz bir rekabet ortam› içindeyiz.Dünyan›n dört taraf›nda konufllanm›fldevasa al›mlar yapan flirketlerin yönverdi¤i ve bu oyun içinde zerre kadarinisiyatif kullanamayan biz üreticilerinak›nt›yla sürüklendi¤i bir dönemyafl›yoruz. Yat›r›m› tamamlanm›fl kocakoca tesisler, binlerce insan›n ekmekkavgas›, kapasite doldurma endiflesi,nakit döngü ihtiyac› ve biraz da “ellerne der” korkusu bize al›c›lar karfl›s›ndaen ufak bir hareket flans› dahi b›rakm›yor.‹flte tüm bunlar birer kötü komflu asl›nda.Ama hepimiz; yukar›da anlatt›¤›m gibi,e¤er e¤ri ayn› istikrar›yla afla¤› inmeyedevam ederse, bir gün sokakta yatmakzorunda kalaca¤›m›z› biliyoruz. Kimimizsadece 2015'i gözümüze kestiriyor

kimimiz ise daha 2025'leri görürüzmoraliyle “O gün gelsin bakar›z” deyipbeklemeye devam ediyoruz. Bu noktadaTürk Tekstil sektörünün ortaya ç›karmas›gereken tek fley var: Inovasyon. fiimdidiyeceksiniz ki, sen de mi ayn› fleyisöylüyorsun. Son günlerde zaten herkesindilinde… Evet, herkesin dilinde amamaalesef sadece dilinde…Bizim de dilimizdeydi ta ki “ÇORAPTERZ‹S‹” projesine karar verinceye kadar.Çorapta inovasyon yap›l›r m› sorular›nay›llarca cevap arayan birçok sanayiciaras›ndan ç›k›p “EVET” cevab›n› aksiyonlavermifl olman›n keyfi var flimdi içimizde.Ama ayn› soru halen devam ediyor.Küçük bir farkla: “Daha fazla inovasyonyap›l›r m›?” fiimdilerde çok iyi görüyoruzki kesinlikle yap›l›r. Hatta bence buinovasyon denen fley teknoloji gibi, ucubuca¤›, s›n›r› dura¤› yok. Ne kadar hayaledersen o kadar yap›l›yor. Bu oluflumbir di¤er fikri daha kuvvetlesavunmam›za yard›mc› oldu. Türkiyetekstilden ç›kmal› görüfllerine karfl›tolarak, Türkiye tekstilde gerekli hamleleriyaparak varl›¤›n› sürdürmeye devametmeli. Belki öncesine oranla dahakuvvetli ve daha ne yapt›¤›n› bilen.Geliflen dünyaya, de¤iflen ekonomikyap›ya ve sürekli yenilenen tüketimtrendlerine ayak uydurabilece¤imiz butür inovatif hamlelerin Türkiye'yi dahauzun y›llar tekstilde öncü bir ülkeyapaca¤›na gönülden inan›yorum.Çaresizli¤in esiri olmak yerine çaresizli¤eçare olmak için var gücümüzle düflünmekve sonras›nda var gücümüzle çal›flmakhepimiz için kaç›n›lmaz bir sorumluluk.Bu sorumlulu¤u yerine getirecek binlercearkadafl›m oldu¤una inan›yor, hepinizesayg›lar sunuyorum.www.corapterzisi.com

HaberMerkezi

Tekstil Sektörü veYarat›c› Y›k›m Hamleleri

� “A bad neighbour can make one ahome owner…”In fact it is not in my competence to addthree dots mark to the end of such adistinguished proverb. But our epoch is suchan epoch that to become a home ownerunfortunately you need something morethan a bad neighbour. And what is evenworse the difficulties and tortures ofbecoming a homeowner make most of ushave to endure bad neighbours. And eventrying to see them better than they are andwith consolation of thinking “In fact theyare not so very bad” we are giving up thedream of a home of which we think we willnever become an owner. But unfortunatelyneighbours are getting worse every day,becoming even more unbearable. And finallya day when we are ready to sleep in thestreet comes and agony of not being a homeowner upsets all of us.

I would like to explain briefly what I meantto say in this representational narration. Weare inside of an incomprehensive competitionenvironment which is imposed by the worldtextile sector. Now we are on a wave whenthe direction is determined by the companieswho purchase huge parties, manufacturescannot use any initiative in this game andjust have to go with the stream. Hugefacilities which investments were completed,fight for bread of thousands of people,anxiety of filling the capacity, need of cashcycling and the fear of “what other peoplewill say” don’t give us any chance of activityin front of purchasers. All these in fact arebad neighbours. But as I have explainedabove all of us know that if the curve willcontinue to go down with the same stabilityit means will have to sleep in the street.Some of us set eyes on 2015, others hopeto see 2025 and all of us continue waitingwith the hope of “Let us see when that daycomes”. At this point there is only one thingthat should be searched out by Turkish textilesector: it is innovation. Now you will, do yousay the same thing too? In these recent dayseverybody is talking about it… Yes,everybody is talking about it butunfortunately only talking…


Genç Giriflimci Cihat Özbekli: ÇORAP TERZ‹S‹

Turkish TextileSector and CreativeDestruction Moves


68

Aç›l›fl›n› Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan› Taner Y›ld›z’›n yapt›¤›ICCI 2010’a yüzlerce firma kat›ld›.

Konferans›n odak konular›:

• Dünya Enerji Sektörü1. Dünya Enerji Sektörü’ne Genel Bir Bak›fl1.1. Orta ve Uzun Dönemde Enerji Piyasalar›nda Arz ve TalepProjeksiyonlar›,1.2. Enerjide Liberalleflme Uygulamalar›,1.3. Enerji Yat›r›mlar›; Finansman Piyasalar›; Enerji Yat›r›mModelleri, Fiyatland›rma Politikalar›

• Türkiye Enerji Sektörü2. Türkiye Enerji Sektörü2.1. Enerji Yat›r›mlar›n›n Finansman›2.2 Fosil ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklar›n›n Durumu (Petrol,Do¤algaz, Kömür, Rüzgar, Günefl, Hidroelektrik, Jeotermal vedi¤er kaynaklar)2.3. Sürdürülebilir Enerji Politikalar› 2.3.1 Enerji Verimlili¤i 2.3.2 Türkiye için Enerji Arz & Talep Projeksiyonlar› 2.3.3 Enerjide Arz Güvenli¤i2.4. Liberalleflme Uygulamalar›n›n De¤erlendirilmesi 2.4.1. Elektrik, Elektrik üretimi- Da¤›t›m› 2.4.2. Do¤algaz, Do¤algaz Tedariki ve ‹letimi2.5 Enerji Koridoru ve Terminali olarak Türkiye’nin Rolü2.5.1 Do¤algaz, Petrol2.6. Yenilenebilir Enerji Piyasas› (Rüzgâr, Hidroelektrik, Günefl,Jeotermal, Biyokütle ve di¤er kaynaklar)2.7. Kömür2.8. Nükleer Enerji

• AB Enerji Sektörü3.1. Enerji Politikalar›, Mevzuat ve Uygulamalar3.2. Avrupa Birli¤i’ne üyelik Sürecinde Uyum, Uygulamaçal›flmalar› ve ‹lerlemeler 3.2.1. Enerji Verimlili¤i, Yenilenebilir Enerji Kaynaklar› 3.2.2. Elektrik ve Do¤algaz Piyasalar›; Yeniden Yap›lanmave Karfl›lafl›lan Problemler

• Enerji ve çevre4.1. çevrenin Korunmas›na ‹liflkin Uluslararas› Yükümlülükler

çerçevesinde Enerji-çevre iliflkileri4.2. AB çevre Mevzuat› ve Politikalar›; AB Uyum Sürecinde,Enerji-çevre Yükümlülükleri Aç›s›ndan Türkiye Kyoto Protokolü Emisyon Ticareti Gönüllü Karbon Piyasas› Yeflil Sertifika Karbon Sertifikas›4.3. Enerjide Rekabet ve çevre4.4. Yenilenebilir Enerji Kaynaklar›n›n çevre ‹liflkileri4.5. Cevre Yat›r›mlar›nda Enerji Optimizasyonu

• Enerjide Yeni Aç›l›mlarEnerji Ticareti ve Dünya’dan örnek UygulamalarEnerji HukukuEnerji ile ilgili Yenilikçi Fikirler ve ProjelerUCTE (Union for the Co-ordination of Transmission of Electricity)çal›flmalar› ve önemi

• Enerji üretim Teknolojileri ve Geliflmeler6.1. Fosil Yak›tl› Sistemler 6.1.1 Kojenerasyon, Mini-Mikro Kojenerasyon veTrijenerasyon Sistemleri 6.1.2 Do¤algaz Kombine çevrim Sistemleri 6.1.3 Kömür Yak›tl› Sistemler 6.1.4 Fuel Oil Yak›tl› Sistemler6.2. Yenilenebilir Enerji Teknolojileri 6.2.1 Rüzgâr Enerjisi 6.2.2 Günefl Enerjisi 6.2.3 Hidroelektrik 6.2.4 Jeotermal Enerji 6.2.5 Biyokütle, biyogaz, çöp gaz›6.3. Hidrojen Enerjisi6.4. Enerji Santrallerinde ‹flletme-Bak›m ve E¤itim

• Çevre TeknolojileriICCI 2010’da bafll›ca gündem maddeleri; Elektrik Üretim veDa¤›t›m Özellefltirmeleri, EnerjiMevzuat› kapsam›nda LisansYönetmeli¤i, Yerli Kaynak Kullan›m› ve artt›r›lmas› için hedefler,Enerji Yat›r›mlar›n›n Finansman›, Yenilenebilir Enerji ve HukukiDüzenlemeler, Enerji Verimlili¤i Strateji Belgesi, Do¤al Gaz vePetrol Piyasalar›ndaki Geliflmeler ve AB Çevre Fasl› ve ‹klimDe¤iflikli¤i olarak gerçekleflti.

ICCI 2010 Konferans›ICCI 2010 konferans› 12-13-14, 2010 tarihinde WOW Convention Centre’da yap›ld›.Enerji Bakan› Taner

Y›ld›z,Turkish Energy &Natural ResourcesMinister Taner Y›ld›z

Turkey’s Biggest Energy andEnvironment Fair andConference ICCI 2010 was Held� General Outlook on the World Energy Sector

• World energy Supply and demand projections in energymarkets, in the medium and long term• Liberalisation practices in energy• Energy investments; financing markets; energy investmentmodels; pricing policies

Energy Sector in TURKEY• Financing Energy Investments• The state of fossil and renewable energy resources (oil, naturalgas, coal, hydroelectricity, geothermal, wind, solar, and other resources)• Sustainable Energy Policies » Energy Efficiency » Energy Supply and Demand Projections for Turkey » Supply Security in Energy• Assessing the Liberalisation Practices » Electricity, Electricity Generation-Distribution » Natural Gas,Natural Gas Supply and Transportation• Turkey As An Energy Coridor and Terminal » Natural Gas, Oil• Renewable Energy Market

» Wind » Hydroelectricity » Solar » Geothermal... » Biomass and the other resources• Coal• Nuclear Energy

General Outlook on the EU Energy Sector• Energy Policies, Legislation and Practices• Compliance, practices and progress in the process of accessionto the European Union * Energy Efficiency; Renewable Energy Sources * Electricity and Natural Gas Markets; Restructuring and the ProblemsEncountered

Energy and Environment• Energy-Environment relationship within the framework ofInternational Obligations for the protection of environment• EU Environment Regulations and Policies; Turkey in terms ofEnergy-Environment liabilities within the EU accession stage » Kyoto » Emissions Trade » Voluntary Carbon Markets » GreenCertificate » Carbon Certificate• Competition and environment in energy• The contributions of efficient energy use on economy andthe environment• Recycling technologies and practices for the environment

New Horizons in Energy• Energy Trade and Sample Applications Worldwide• Energy Risk Management• Arbitration and Legislations in Energy• UCTE (Union for the Co-ordination of Transmission of Electricity)activities and importance• Innovative Ideas and Projects On Energy

Energy and Environment TechnologiesThe major agenda items in ICCI 2010 were: Privatization of Electric EnergyProduction and Distribution, License Regulation within the scope of EnergyLitigation, Using Local Resources and Targets to Increase Local Resources,Financing of energy Investments, Renewable energy and Legal Regulations,Energy Efficiency Strategy Document, Developments in Natural gas andPetroleum Markets and EU Environment Chapter and Climate Change.

The opening of ICCI were commissioned by Mr. Taner Y›ld›z, Minister ofEnergy and Natural Resources, hundreds of firms participated in the fairFull Text: www.lifeandsecurity.com

ICCI 2010 was held in the WOW ConventionCentre, Istanbul on May 12-13-14,2010.Conference topics were as follows:


69

ener

gy•e

nerj

i

Enerji Bakan› Y›ld›z, TÜRKOTEDBaflkan› Özkan A¤›fl (Sa¤da) ileICCI Fuar›’n› gezerken...

Bakan Y›ld›z, Schneider ElektrikStand›’›nda.

Enerji Komisyonu Baflkan› Ali Bayramo¤lu,E‹E Genel Müdürü Mustafa KemalBüyükm›hç› ile beraberindeki Polat EnerjiGm.Zeki Erifl ve Türkpower Gm. AykutFerah ile Dergimizi inceliyor

Bakan Y›ld›z, TÜRKOTED Baflkar›Özkan A¤›fl’tan ICCI Fuar›hakk›nda detayl› bilgi al›yor...

Model Enerji Genel MüdürüCelal Keki Bakan Y›ld›z’a ürünlerihakk›nda bilgi verirken...


70

fl Bankas› Genel Müdürü Ersin ÖZ‹NCE, ‹stanbul’un finansbaflkenti olmas› konusunda kesin konufltu; “‹stanbul,istesek de istemesek de zaten finans baflkentidir.”dedi. Bankac›l›k sektörünün güçlü yap›s› ve olumlugöstergelerine ra¤men, toplam aktif büyüklü¤ünün gayri

safi milli has›lam›z›n biraz üzerinde olmas›n›n yetersiz oldu¤unuvurgulayan Özince ayn› oran›n ‹rlanda’da GSMH’n›n 7 kat›,Malta’da ise 6 kat› büyük oldu¤unu belirterek, sektörün önününçok aç›k oldu¤unu söyledi.

Türk bankac›l›k sektörünün sermaye yeterlili¤i baflta olmaküzere di¤er finansal rasyolar›n›n Avrupa Birli¤i standartlar›n›nüzerinde oldu¤unu, art›k dünya ülkelerine bankac›l›k sektörününiflleyifli hakk›nda e¤itim verdiklerini sözlerine ekledi. Böylesinegüçlü, katma de¤er ve istihdam sa¤layan sektörün önündebiriken yap›sal engellerin ortadan kald›r›lmas› durumunda,finans dünyas›n›n ve ülkemizin sürdürülebilir gelece¤ine olumlu

katk›da bulunmaya devam edece¤ini belirterek, bunun elimizdekalan mahdut f›rsatlardan biri olarak görülmesi gerekti¤ininalt›n› çizdi.

Elimizdeki do¤al miras›n de¤erlendirilmemesi durumunda,sürdürülebilir ekonominin temellerinin sars›laca¤›na vurguyapan ÖZ‹NCE, Müflterilerine daha yak›n olman›n gereklili¤ineinanan ‹fl Bankas›’n›n, kuruluflundan 75 y›l sonra GenelMerkezini ‹stanbul’a tafl›d›¤›n›, ancak, vergi politikalar›ndakiaksakl›k ve bozukluklar sonucunda istemeyerek de olsaBahreyn’de fiube açmak zorunda kald›klar›n› belirtti.

“Büyümenin yaratt›¤› büyü gözlerimizi kör etti” ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Ö¤retim Görevlisi Dr.Mahfi E⁄‹LMEZ Kapitalist (serbest piyasa) sistemi içerisinde ekonomik krizleryaflanmas›n›n kaç›n›lmaz oldu¤unu ifade etti.

Bugün yaflanan krizdünyadaki ilk Gerçek

küresel krizdir‹fl dünyas›n›n baflar›l› yöneticileri, akademik kürsü sahibi de¤erli bilim adamlar›, maliye teflkilat›n›nüst düzey bürokratlar› ve sivil toplum örgüt baflkanlar›n›n konuflmac› olarak yer ald›¤› ayr›ca seçkinbir konuk kitlesi taraf›ndan takip edilen “Türkiye 10.Vergi Kongresi”, 9-10 Nisan 2010 tarihlerindeTarihi Sultanahmet Rektörlük binas›nda gerçeklefltirildi.

‹fl Bankas› Genel Müdürü Ersin ÖZ‹NCE

HaberMerkezi

� General Manager of Is Bank Ersin OZINCE hasspoken definitely on the subject of Istanbul's becoming afinancial capital and said: “Istanbul is already a financialcapital whether we want this or not.”Ozince has emphasized that in spite of the strong structureand positive indicators of banking sector the fact that grossincome of total assets amount is a little higher than nationalincome is not enough; he said that the sector has fineprospects and stated that the same rate in Ireland is 7 timeshigher than Gross National Product and in Malta is 6 timeshigher.He also added that such ratios of Turkish banking sector ascapital adequacy are higher than specified by standards ofEuropean Union and that now they are training differentcountries of the world concerning the operation of bankingsector. Ozince indicated that if accumulated structuralobstacles in front of such powerful sector which providesadd value and employment would be cleared it couldcontinue to contribute to the sustainable future of financialworld and our country and highlighted that this should beaccepted as one of the limited opportunities we still have.Ozince has underlined that if we do not appreciate thenatural heritage we have the bases of of sustainable economywill be shattered and specified that Is Bank who believesthat we should be closer to our clients has moved its centerto Istanbul 75 years later after its foundation but as a resultof faults and defects of tax policy involuntarily had to opena branch in Bahrein..

“The charm of growth made us blind”Academician of Istanbul Information University Dr. MahfiEGILMEZ has explained that economical crises are unavoidablein the capitalist (free market) system.

The crisis experienced today is the first and the only globalcrisisEGILMEZ has stated that till today there hasn't beenexperienced areal global crisis in the world and the crisisexperienced today is the first and the only global crisis andcontinued thatThe Long Depression that started in 1873 in Germany andspread all over Europe will the First World War,The second big crisis that was experienced in the worldstarted in 1929 in America was named as The GreatDepression and its impacts continued till the Second WorldWar and emphasized that none of these two crises hadimpacts in global sense. He also explained that today whenall the countries and companies have close relations witheach other and besides in respect of scope a real globalcrisis has been experienced. EGILMEZ has referred to the words of Greenspan “The charmof growth has blinded us” and noted that the inevitableresult of people's getting away from ethical and auditingfacts for the sake of growth is “global crises”.Signifying that when the auditing is dominating creativityis declined and when the seriousness of auditing becomesdistant and the creativity is increased the ethical problemis arisen he especially underlined that the global economicalsystem can be kept alive by forming the balance betweencreativity and rules.


The successful managers of business life, distinguishedscientists, the owners of academic courses, senior bureaucratsof financial organizations and chairmen of non-governmentalorganizations participated as speakers to 10'TH Turkish TaxCongress followed by the elite group of guests which wasorganized on 9 - 10 April 2010 in the historical Rector'sbuilding of Sultanahmet.


71

inte

rvie

w•r

epor

taj

Küresel kriz ve Vergi Konusunun tartıflıldı¤ı Vergi Kongresini EkonomiDanıflmanımız Dursun Ali Yaz izledi. D. Ali Yaz Finans dünyasının saygınismi Mahfi E¤ilmez ile de fikir alıflveriflinde bulundu.

The crisis occurred today is thefirst “Real” global crisis

Bugün yaflanan kriz dünyadaki ilk ve tek küresel krizdirDünyada bu güne kadar gerçek anlamda küresel krizyaflanmad›¤›n› belirten E⁄‹LMEZ bugün yaflanan krizin dünyadakiilk ve tek küresel kriz oldu¤unu belirterek,1873 y›l›nda Almanya’da bafllay›p tüm Avrupa’ya yay›lan“uzun bunal›m” (The Long Depression) döneminin I.DünyaSavafl›n›n sununa kadar devam etti¤ini,

Dünyada yaflana ikinci büyük krizin 1929 y›l›nda Amerika’dabafllayan “büyük buhran” (The Great Depression) olarakadland›r›lan ve etkilerini II.Dünya Savafl›na kadar sürdürenbüyük krizler yafland›¤›n›, ancak her iki krizinde küresel manadaetkisinin olmad›¤›n› vurgulad›. Fakat günümüzde dünyadakiülke ve flirketlerin birbiriyle olan yak›n iliflkisi, ayr›ca kapsamitibariyle gerçek küresel krizin bu gün yafland›¤›n› ifade etti..“Büyümenin yaratt›¤› büyü gözlerimizi kör etti” fleklindekiGreenspan’in sözüne at›f yapan SN.E⁄‹LMEZ, insanlar›n büyümeu¤runa etik (ahlak) ve denetim olgular›ndan uzaklaflmas›sonucunda kaç›n›lmaz sonucun “küresel krizler” oldu¤unaiflaret etti.

Denetimin hakim oldu¤u zamanlarda yarat›c›l›¤›n azald›¤›n›,denetim ciddiyetinden uzakl›fld›¤› dönemlerde ise yarat›c›l›¤›nartmas›na karfl›n etik (ahlak) sorunu ile karfl› karfl›ya kal›nd›¤›n›ifade ederek, yarat›c›l›k ile kurallar aras›nda denge kurarakküresel ekonomik sistemin yaflat›labilece¤ini özellikle alt›n›çizdi.


72

ergimiz bilim editorü Ifl›k Yenerer 90 gençgazetecinin kat›ld›¤› My-Science Program›ndayer ald›. Ifl›k’›n da içinde oldu¤u Genç Avrupa’l›gazeteciler My-Science Araflt›rma

Laboratuarlar›nda araflt›rmac›larla tan›fl›p, ilginç bilimseltecrübeler edindiler. Bilimin ne oldu¤u hakk›nda fikir sahibiolan genç gazeteciler, bilim ve araflt›rma ile e¤lenceli biryoldan nas›l iletiflim kuracaklar›n› da ö¤rendiler. 2009 Aral›kay›nda bafllayan My Science Program› Haziran 2010 a kadarsürdü.

My-Science Program› Niçin Önemlidir?Bugünün dünyas›nda rekabetçi olabilmek için Avrupa’n›nyarat›c› olmaya ve bilimsel araflt›rmalara daha büyük ilgigöstermeye ihtiyac› var. Bilim, Avrupa insan›n›n yaflam›n›günlük yaflam boyutunda etkiledi¤inden bu yana Avrupal›larbilim ve araflt›rmalar hakk›nda daha çok fley bilmeyi istiyorve bu nedenle bilim daha büyük kitleler için giderek dahaçekici ve anlafl›l›r olmaya bafll›yor.

My-Science Neleri kaps›yor?Genç gazeteciler ilgi duydu¤u alan› seçebiliyor ve o konudabilgileniyor. Bir haftal›k çal›flmada AB taraf›ndan fonlanan

Life&Security My-scienceProgramında

D

WELTEMPT PROJES‹ NED‹R?21’nci yüzy›l›n ucuz ve güvenilir enerji tafl›y›c›s›Hidrojen su elektrolizi ile üretilebilmektedir.Ancak bu 1927’lerden beri bilinen oldukçapahal› bir yoldur. Hidrojen üretmenin bir di¤eryolu ise fosil kaynaklar arac›l›¤›yla olmakta vebu metot do¤ay› kirletmekte yaflam› do¤rudantehdit etmektedir. Bu nedenle Prag’dakiKimyasal Teknoloji Enstitüsü Laboratuarlar›ndahidrojen üretimi farkl› su elektroliz metodu ilegelifltirmeye çal›fl›lmaktad›r. ICTP’nin ‹norganikteknolojiler bolum baflkan› ve KimyasalTeknolojiler fakültesinin dekan› Prof. KarelBouzok ve ekibi at›k içme suyundanelektrokimyasal mühendislikle WELTEMP ( Waterelectrolysis at elevated temperatures )yükseltilmifl ›s›da su elektrolizi yöntemi ile ucuzgüvenilir tafl›nan ve depolanabilen hidrojenelde etmeye çal›fl›yorlar.

� 90 young journalists will spend one week in aEuropean research laboratory, where they will meet theresearchers, see interesting scientific experiences andunderstand what science is about. Here they will haveto be actively involved. And most importantly, they willlearn how to communicate science and research in aninteresting and fun way.Participation in the My Science Programme is free ofcharge, started in December 2009 and follow till June2010.Why is communicating science important?In order to stay competitive in today`s World, Europeneeds to be innovative and put a great emphasis onscientific research. Since science and research have adaily impact on all European citizens and still, the majorityof EU citizens do not know enough about Europeanresearch or are indifferent towards science, the objectiveis to make research and science more attractive andunderstandable to the wider public. So don`t miss thechance and learn what science is about!The ProgrammeSix European research laboratories with different scientificfields are involved in the Programme, so you can choseyour favourite field and learn about it more. During theone week workshop you will be involved in on-going EUfunded research projects in the laboratory. You will havethe chance to discuss with the researchers, participatein scientific experiments meet other young journalistsfrom all around Europe. By the end of the workshop youwill start to develop your 'science network' includingscientists and other young journalists and you will feelconfident about preparing media works in the field ofscience and research.


Hydrogen as a 21st century cheap and reliablesource of energy carrier can be produced byelectrolysis of water. This was a challenge butexpensive way since 1927's. WELTEMP opens thegate of producing cheap hydrogen and gives ahope in terms of protecting the environment


73

scie

ntifi

c•bi

limse

l

Dergimiz Bilim Editörü, Ifl›k Yenerer Avrupal› genç gazetecilerle Prag’da.

WELTEMP Project helps toprotect the environment

araflt›rma projelerine laboratuar ortam›nda kat›labiliyor. Ayr›ca

araflt›rmac›larla ve Avrupa’n›n her bölgesinden gelen

gazetecilerle tan›flabiliyor.Bu sayede kendi bilim a¤›n› oluflturan

genç gazeteciler ayn› zamanda bilim haberleri noktas›nda da

özgüven kazan›yor.

WELTEMP ProjesiDergimiz bilim editörü Ifl›k Yenerer My-Science kapsam› alt›nda

Prag’da gerçeklefltirilen WELTEMP projesine kat›l›p Prag Kimya

Teknolojileri Enstitüsünde Enerji tafl›y›c› olarak Hidrojen elde

etme ve depolaman›n ucuz ve güvenilir yollar›n› araflt›ran

Prof.Karel Bouzek ve ekibi ile çal›flt›. Laboratuar çal›flmalar›na

kat›ld› ve “Avrupa Genç gazeteciler My –science” sertifikas›

ald›.


74

irleflmifl Milletler Çevre Program› Finans Giriflimi'(UNEP FI) Birleflmifl Milletler Çevre Program› (UNEP)ve küresel finans sektörü aras›ndaki eflsiz küreselbir ortakl›kt›r.

UNEP FI, sürdürülebilirlik ve finansal performans aras›ndakiba¤lant›lar› ilerletmek ve gelifltirmek için UNEP FIbeyannamesinde imza sahibi olan 200 finansla kurulufl veçeflitli ortak organizasyonlar ile yak›ndan çal›flmaktad›r. Efldüzeyde flebekeler, araflt›rma ve e¤itim yolu ile UNEP FI,finansal kurulufllar›n ifllemlerinde bütün düzeylerde en iyiçevresel ve sürdürülebilirlik pratiklerinin kabullenmesininbelirlenmesi, ilerlemesi ve uygulanmas› için kendi misyonunuyürütmektedir.

ARKAPLANBirleflmifl Milletler Çevresel Program› (UNEP) BM ‹nsanÇevresi Konferans› taraf›ndan (Stockholm, 1972),Birleflmifl Milletler sisteminin çevresel bilinci olarakkurulmufl ve bafllang›c›ndan beri çevrenin korumas› ileuyumlu bir ekonomik büyümenin teflvik edilmesi içinbir vekalete sahip olmufltur.UNEP’in bu rolleri, “Bugünün ihtiyaçlar›n›, geleceknesillerin ihtiyaçlar›n› karfl›lama kabiliyetinden ödünvermeden karfl›layan kalk›nma” 1 - sürdürülebilirgeliflme kavram›na büyük önem veren BM Çevre veKalk›nma Konferans› (Rio de Janeiro, 1992) s›ras›ndaoldukça gelifltirildi.

UNEP, çevresel yönetim stratejilerinin gelifltirilmesi için sanayiile yak›ndan çal›flmaktad›r ve 1990’lar›n bafl›nda da finansalhizmetler sektöründe gelece¤e yönelik organizasyonlar ileçal›flmaya bafllam›flt›r. UNEP, kendi iflletmelerinin sa¤l›¤›n› vekarl›l›¤›n› sürdürürken finansal sektörün çevre korumas›naönemli bir katk›da bulunabilece¤i konusunda ikna olmufltur.

UNEP Finansal Girifliminin bafllat›lmas›UNEP Finans ‹nsiyatifi kavram› 1991y›l›nda Deutsche Bank,HSBC Holdings, Natwest, Royal Bank of Canada, and Westpacgibi ticari birkaç bankan›n güçlerini çevresel gündemkonusundaki bankac›l›k sektörünün fark›ndal›¤›n›nh›zland›r›lmas› için UNEP ile birlefltirmesiyle bafllam›flt›r. Buaflamadan sonra ise de May›s 1992’de Rio Zirve Toplant›s›s›ras›nda yap›lan ön çal›flmalar neticesinde New York’ta Çevre

ve Sürdürülebilir Kalk›nma için UNEP Bankalar› Beyannamesive Bankac›l›k Giriflimi oluflturulmufltur.Birleflmifl Milletler Çevre Program› himayesinde faaliyetlerinisürdüren bu giriflim , ticari bankalar, yat›r›m bankalar›, risksermayedarlar› ve çok tarafl› kalk›nma bankalar› ve acenteleride dahil genifl bir finansal kurulufllar grubundan oluflmaktave ekonomik kalk›nma, çevrenin korumas› ve sürdürülebilirkalk›nma iliflkileri konusunda yap›c› bir diyalogda içindedir.‹nsiyatif, çevresel düflüncelerin finans sektörünün ifllem vehizmetleriyle her aç›dan bütünleflmesinin sa¤lanmas›n›desteklemektedir Giriflimin ikincil hedefi, özel sektörün çevreyeduyarl› teknolojileri ve hizmetler yat›r›mlar›n› teflvik etmektir.

Finans’ta yeni Trendler

BUnepfi

� The United Nations Environment Programme FinanceInitiative (UNEP FI) is a unique global partnership betweenthe United Nations Environment Programme (UNEP) andthe global financial sector.UNEP FI works closely with nearly 200 financial institutionswho are Signatories to the UNEP FI Statements, and arange of partner organizations to develop and promotelinkages between sustainability and financialperformance. Through peer-to-peer networks, researchand training, UNEP FI carries out its mission to identify,promote, and realise the adoption of best environmentaland sustainability practice at all levels of financialinstitution operations.BackgroundThe United Nations Conference on the Human Environment(Stockholm, 1972), established the United NationsEnvironment Programme (UNEP) as the environmentalconscience of the United Nations (UN) system.Since its inception, UNEP has had a mandate to encourageeconomic growth compatible with the protection of theenvironment. This element of UNEP's role wasconsiderably enhanced at the UN Conference onEnvironment and Development (The Earth Summit) (Riode Janeiro, 1992), which placed great emphasis onpromoting sustainable development - "development thatmeets the needs of the present without compromisingthe ability of future generations to meet their ownneeds."1UNEP has worked closely with industry in developingenvironmental management strategies, and startedworking with forward-looking organisations in thefinancial services sector at the beginning of the 1990s.UNEP was convinced that the financial sector had avaluable contribution to make in protecting theenvironment while maintaining the health and profitabilityof their businesses.Launching the UNEP Finance InitiativeThe concept of the UNEP Finance Initiative was launchedin 1991 when a small group of commercial banks,including Deutsche Bank, HSBC Holdings, Natwest, RoyalBank of Canada, and Westpac, joined forces with UNEPto catalyse the banking industry's awareness of theenvironmental agenda. In May 1992, in the run up tothe Rio Summit that year, the UNEP Statement by Bankson the Environment and Sustainable Development waslaunched in New York, and the Banking Initiative wasformed.This Initiative, which operated under the auspices of theUnited Nations Environment Programme, engaged abroad range of financial institutions, including commercialbanks, investment banks, venture capitalists, assetmanagers, and multi-lateral development banks andagencies - in a constructive dialogue about the nexusbetween economic development, environmentalprotection, and sustainable development. The Initiativepromoted the integration of environmental considerationsinto all aspects of the financial sector's operations andservices. A secondary objective of the initiative was tofoster private sector investment in environmentally soundtechnologies and services.Full Text: www.lifeandsecurity.com


75

finan

ce•f

inan

s

UnepfiSigorta ve Reasürans fiirketlerinin Dahli1995 y›l›nda UNEP, Sigorta Sektörü Çevre TaahhütBeyannamesinin bafllat›lmas› için General Accident, GerlingGlobal Re, National Provident, Storebrand, Sumitomo Marine,& Fire, Swiss Re ve emeklilik fonlar› dahil önde gelen sigortave reasürans flirketleri ile gücünü birlefltirdi. Bu gönüllütaahhütte imza sahibi flirketler, ekonomik kalk›nma, halk›nrefah› ve sa¤l›kl› çevre aras›nda bir denge amaçlayacaklar›noktas›nda söz verdiler. Beyanname sürdürülebilir geliflmeninprensiplerini ve ihtiyatl›l›k ilkelerini tasdik etmektedir ve ayn›zamanda sigortac›lardan çevre hassasiyetinin iç ve d›flfaaliyetlerine dahil edilmesini istemektedir.Daha sonra, araflt›rma faaliyetlerinin fonlanmas› ve fark›ndal›ktoplant›lar›n›n, seminerlerinin ve düzenli y›ll›k ‹nisiyatiftoplant›lar›n›n desteklenmesi için 1997 y›l›nda Sigorta Sektörüinisiyatifi oluflturulmufltur.

‹nisiyatifin ‹nflas›Ayn› sene, finansal hizmetler sektöründe daha genifl biryelpazeye hitap etmek üzere bankalar taraf›ndan Çevre veSürdürülebilir Kalk›nma UNEP Beyannamesini yeniden gözdengeçirilmifl ve bu aflamada Bankac›l›k ‹nisiyatifi, FinansalKurulufllar ‹nisiyatifi (FII) olarak yeniden adland›r›lm›flt›r.1999 y›l›ndan itibaren hem Finansal Kurulufllar ‹nisiyatifi (FII),hem de Sigorta Sektörü ‹nisiyatifi (III) karfl›l›kl› menfaatkonular›nda birlikte daha yak›ndan çal›flmaya bafllam›fl ve‹klim De¤iflikli¤i Çal›flma Grubu, Varl›k Yönetimi Çal›flma Grubuve Çevre Yönetim ve Raporlama Çal›flma Grubu gibi UNEPFI çekirdek çal›flma gruplar› oluflturulmufltur –FII ve III taraf›ndan birlikte organize edilen ilk UNEP FI KüreselYuvarlak Masa Toplant›s› 2000 y›l›nda Frankfurt’ta yap›lm›flt›r.

UNEP Finans Girifliminin Birlefltirilmesi2003 y›l› ola¤an genel kurulunda (Cenevre) UNEP FinansalKurulufllar ‹nisiyatifi (FII) ve UNEP Sigorta Sektörü ‹nsiyatifi(III), UNEP Finans ‹nisiyatifi olarak tan›nacak bir ‹nisiyatifoluflturup tek çat› alt›nda birleflmeye karar vermifllerdir. Heriki grup da son y›llarda ‹nisiyatif çal›flma programlar› vebölgesel faaliyetler yollar› ile çok yak›ndan birlikte çal›flm›flve böylece Sekreterlik ve ‹dari Komiteye bütün imza sahipleriiçin katma de¤er yaratacak entegre çal›flma program›n›gelifltirme imkan› veren sürecin son ad›m› olan resmilefltirmeifllemi de tamamlanm›flt›r.‹nisiyatif, UNEP Yönetim Konseyi, Sürdürülebilir Kalk›nmaKomisyonu ve Biyolojik Çeflitlilik Anlaflmas› ve ‹klim De¤iflikli¤iBirleflmifl Milletler Çerçeve Anlaflmas› gibi çeflitli çevrecianlaflmalar yolu ile hükümet kabulü almaya çal›flmaya devametmektedir.fiu anda UNEP Finansal Giriflimi, 40 ülkeden 180’den fazlaimza sahibi kurulufl içermektedir.

New Trends in finance


76

NEP DTIE, do¤al kaynaklar›n kullan›m›n› dahaetkili hale getirmek ve daha temiz, güvenlipolitikalar›n, stratejilerin ve pratiklerin gelifltirilmesive uygulanmas› için hükümetlere, yerel yetkililere

ve iflletme ve sanayide karar veren makamlara yard›mc›olmaktad›r.

Bölüm, afla¤›daki konular üzerinde çal›flmaktad›r• Sürdürülebilir tüketim ve üretim,• Yenilenebilir enerjinin verimli kullan›m›,• Kimyasallar›n uygun yönetimi,• Çevresel masraflar›n geliflme politikas› ilebütünleflmesi.

Bürosu Paris’te bulunan bölüm Yöneticisi faaliyetleriafla¤›daki araçlar ile koordine etmektedir:• Uluslararas› Çevresel Teknoloji Merkezi - IETC(Osaka, Shiga),özellikle Asya üzerinde odaklanarak bütünleflmifl at›k, su veafet yönetim programlar›n›n uygulamaktad›r.• Üretim ve Tüketim (Paris), küresel pazarlar yolu ileinsanlar›n geliflimine bir katk› olarak sürdürülebilir tüketim veüretim modellerini teflvik etmektedir.• Kimyasallar (Cenevre), kimyasallar konusunda güçlü bir yönetiminin ve dünya çap›nda kimyasal güvenli¤ininyükseltilmesinin temin edilmesi için küresel faaliyetleri katalizeetmektedir.• Enerji (Paris), sürdürülebilir geliflme için enerji veulaflt›rma politikalar›n› destekleyip ve yenilenebilir enerji veenerji verimlili¤i yat›r›mlar› teflvik etmektedir.• OzonFaaliyeti (Paris), Montreal Protokolününuygulanmas›n›n sa¤lanmas› için geliflmekte olan ve ekonomilerigeçifl süresinde olan ülkelerde ozon tüketen maddelerinüretiminin bitirilmesini desteklemektedir.• Ekonomi ve Ticaret (Cenevre), çevresel düflüncelerinekonomi ve ticaret politikalar› ile bütünleflmesi için ülkelereyard›mc› olmaktad›r ve finansal sektörle sürdürülebilir kalk›nmapolitikalar› oluflturmas› noktas›nda birlikte çal›flmaktad›r.UNEP DTIE faaliyetleri yükselen fark›ndal›k, enformasyon vebilgi transferini gelifltirme, teknolojik iflbirli¤i ve ortakl›¤›kuvvetlendirme ile uluslar aras› sözleflmeleri ve anlaflmalar›uygulamaya odaklanm›flt›r.

USanayi’de yeni

Trendler

� UNEP DTIEThe UNEP Division of Technology, Industry and Economics(DTIE) helps governments, local authorities and decision-makers in business and industry to develop andimplement policies, strategies and practices that arecleaner, safer and make efficient use of natural resources.

The Division works to promote:• sustainable consumption and production,• the efficient use of renewable energy,• adequate management of chemicals,• the integration of environmental costs indevelopment policies.

The Office of the Director, located in Paris, coordinatesactivities through:• The International Environmental TechnologyCentre - IETC (Osaka, Shiga),implementing integrated waste, water and disastermanagement programmes, focusing inparticular on Asia.• Production and Consumption (Paris),promoting sustainable consumption andproduction patterns as a contribution to humandevelopment through global markets.• Chemicals (Geneva), catalyzing global actionsto bring about the sound management ofchemicals and the improvement of chemical safetyworldwide.• Energy (Paris), fostering energy and transportpolicies for sustainable development andencouraging investment in renewable energy and energyefficiency.• OzonAction (Paris), supporting the phase-outof ozone depleting substances in developingcountries and countries with economies in transition toensure the implementation ofthe Montreal Protocol.• Economics and Trade (Geneva), helpingcountries to integrate environmental considerationsinto economic and trade policies, and working with thefinance sector to incorporatesustainable development policies.

UNEP DTIE activities focus on raising awareness,improving the transfer of knowledge and information,fostering technological cooperation and partnerships,and implementing internationalconventions and agreements.


New Trends in ‹ndustry


78

roje Finansmanında sosyal ve çevresel risklerinbelirlenmesi, de¤erlendirmesi ve yönetilmesi içinfinansal sektör ölçütü

Ekvator Prensipleri Finansal Kuruluflları amaçları hakkındane diyor?Proje finansmanı, borç verenin, hem geri ödeme kayna¤ıolarak, hem de riskler toplamının garantisi olarak öncelikletek bir proje tarafından üretilen cirolara baktı¤ı bir finansmanyöntemi olup dünya çapında finansman geliflmesinde önemlibir rol oynamaktadır ?. Proje finansörleri, özellikle yeni yükselen pazarlardaki projelerle ilgili olarak hem karıflık, hem de zorluolan sosyal ve çevresel sorunlar ile karflılaflabilirler.

Bundan dolayı, finanse etti¤imiz projelerin sosyal olaraksorumlu bir flekilde yürütülmesini ve sa¤lıklı çevresel yönetimpratiklerini yansıtmasının sa¤lanması için Ekvator PrensipleriFinansal Kuruluflları (EPFI’ler) bu prensipleri kabul ettmi?tir.Bunu yaparak proje tarafından etkilenmifl ekosistem ve kamuüzerindeki olumsuz etki mümkün oldukça önlenebilir ve buetkiler önlenemez ise azaltılabilir, hafifletilebilir ve/veyauygun bir ?ekilde telafi edilebilir. Bu Prensiplerin kabuledilmesinin ve bunlara olan ba¤lılı¤ın ilk önce kendimiz, borçalanlarımız ve yerel paydafllar için borç alanlarımızınfaaliyetlerinden yerel olarak etkilenen toplumlara karflı olanyükümlülükleri münasebetiyle birçok fayda sa¤ladı¤ınainanıyoruz. Bu sebeple finansör olarak kendi rolümüzün,sorumlu çevresel yönetim ve sosyal olarak sorumlu bir geliflmeiçin bize fırsat verdi¤ini kabul ediyoruz. Bu sıfatla EPFI’ler buPrensiplerin uygulama örnekleri bazında zaman zaman gözdengeçirilmesini ve devam eden ö¤renmenin ve ortaya çıkan iyipratiklerin yansıtılmasını düflünmektedir.

Bu Prensipler, proje finansman faaliyetleri ile ilgili olarak herbir EPFI’nin kendi iç, sosyal ve çevresel politikalarında,prosedürlerinde standartlarında genel bir dayanak ve çerçeveolu?turması için düflünülmüfltür. Ekvator Prensiplerini hayatageçiren ilgili sosyal ve çevresel politikalarımıza vestandartlarımıza uymayan veya uyamayan borç alanlarınprojelerine herhangi bir kredi vermeyece¤iz.

KAPSAMPrensipler, toplam proje sermaye maliyeti 10 milyon dolarve daha fazla olan bütün sanayi sektörlerindeki bütün yeniproje finansmanlar› için küresel olarak uygulanmaktad›r. Ek

olarak, Prensipler geçmifle dönük olarak uygulanmayacakt›r,fakat ölçe¤e veya kapsama uygun olarak de¤iflikliklerin önemliçevresel ve/veya sosyal etkileri veya do¤ada veya mevcutetkinin seviyesinde önemli de¤iflikliklerin yaratabilece¤i mevcutolan tesislerin büyütülmesini veya yenilenmesini kapsayacakbütün proje finansmanlar›nda bu Prensipleri uygulayaca¤›z.

Ayn› zamanda Prensipler, proje finansman› dan›flmanl›kfaaliyetlerini de kapsamaktad›r. Bu durumda EPFI’ler, öngörülenprojede Prensiplerin içeri¤i, kullan›m› ve kullan›m faydalar›konusunda müflteriyi bilgilendirmeli ve müflterinin finansmaniçin baflvururken Prensiplerin gereksinimlerine ba¤l› kalmaniyetini EPFI’lere bildirmesini talep etmelidir.

PRENS‹PLER‹N B‹LD‹R‹M‹EPFI’ler, sadece afla¤›daki 1 – 9 nolu Prensiplere uygunolan projelere kredi verecekler:

Prensip 1: Denetim ve S›n›fland›rmaPrensip 2: Sosyal ve Çevresel De¤erlendirmePrensip 3: Uygulanabilir Sosyal ve Çevresel StandartlarPrensip 4: Faaliyet Plan› ve Yönetim SistemiPrensip 5: Dan›flma ve Aç›klamaPrensip 6: fiikayet Mekanizmas›Prensip 7: Ba¤›ms›z ‹ncelemePrensip 8: AnlaflmaPrensip 9: Ba¤›ms›z Denetim ve RaporlamaPrensip 10: EPFI Raporlama

Örnek I: Projelerin S›n›fland›r›lmas›Projenin beklenen sosyal ve çevresel etkilerinin incelemeparças› olarak EPFI’ler, de¤erlendirme sonucu olarak anlafl›lanetkilerin boyutu yans›tma amac› ile IFC sosyal ve çevreselinceleme kriteri üzerine kurulan sosyal ve çevresel s›n›fland›rmasistemini kullan›r. Kategoriler afla¤›daki gibidir:• Kategori A – Potansiyel olarak çok çeflitli, de¤ifltirilmez veyabenzeri görülmemifl önemli kötü sosyal ve çevresel etkiler ileprojeler.

• Kategori B – Potansiyel olarak az say›da, genel olarak bölgeye

özel, büyük bir ölçüde geri dönüflümlü ve azaltma önlemleri

ile kolayca ele al›nan k›s›tl› kötü sosyal ve çevresel etkiler ile

projeler.

• Kategori C – Asgari sosyal ve çevresel etkiler veya etkisi

olmayan projeler.

Proje finansman›’nda de¤iflenler

P“Ekvator Prensipleri”

�A financial industry benchmark for determining,assessing and managing social & environmental risk inproject financing

PREAMBLEProject financing, a method of funding in which thelender looks primarily to the revenues generated by asingle project both as the source of repayment and assecurity for the exposure, plays an important role infinancing development throughout the world.1 Projectfinanciers may encounter social and environmental issuesthat are both complex and challenging, particularly withrespect to projects in the emerging markets.The Equator Principles Financial Institutions (EPFIs) haveconsequently adopted these Principles in order to ensurethat the projects we finance are developed in a mannerthat is socially responsible and reflect sound environmentalmanagement practices. By doing so, negative impactson project-affected ecosystems and communities shouldbe avoided where possible, and if these impacts areunavoidable, they should be reduced, mitigated and/orcompensated for appropriately. We believe that adoptionof and adherence to these Principles offers significantbenefits to ourselves, our borrowers and local stakeholdersthrough our borrowers’ engagement with locally affectedcommunities. We therefore recognise that our role asfinanciers affords us opportunities to promote responsibleenvironmental stewardship and socially responsibledevelopment. As such, EPFIs will consider reviewing thesePrinciples from time-to-time based on implementationexperience, and in order to reflect ongoing learning andemerging good practice.

These Principles are intended to serve as a commonbaseline and framework for the implementation by eachEPFI of its own internal social and environmental policies,procedures and standards related to its project financingactivities. We will not provide loans to projects wherethe borrower will not or is unable to comply with ourrespective social and environmental policies andprocedures that implement the Equator Principles.

SCOPEThe Principles apply to all new project financings globallywith total project capital costs of US$10 million or more,and across all industry sectors. In addition, while thePrinciples are not intended to be applied retroactively,we will apply them to all project financings coveringexpansion or upgrade of an existing facility where changesin scale or scope may create significant environmentaland/or social impacts, or significantly change the natureor degree of an existing impact.The Principles also extend to project finance advisoryactivities. In these cases, EPFIs commit to make the clientaware of the content, application and benefits of applyingthe Principles to the anticipated project, and request thatthe client communicate to the EPFI its intention to adhereto the requirements of the Principles when subsequentlyseeking financing.Full Text: www.lifeandsecurity.com


79

finan

ce•f

inan

s

The "Equator Principles"

Örnek II: Sosyal ve Çevresel De¤erlendirme belgelerinde

incelenecek olan potansiyel sosyal ve çevresel konular›n

aç›klay›c› listesi

Proje ifli ba¤lam›nda De¤erlendirme belgeleri uygulanabildi¤i

yerde afla¤›daki konulara baflvuracakt›r:

a) sosyal ve çevresel flartlar›n ana hatt› de¤erlendirmesi

b) makul çevresel ve sosyal olarak tercih edilir alternatiflerin

hususu

c) ev sahipli¤i yapan ülkenin yasalar›n›n ve mevzuatlar›n›n

gereksinimleri, uygulanabilir uluslararas› anlaflmalar ve

sözleflmeler

d) insan haklar›n›n ve topluluk sa¤l›¤›n›n, güvenli¤inin ve

emniyetinin korunmas› (projenin güvenlik personelinin

kullanmas›n›n riskleri, etkileri ve yönetimi dahil)

e) kültürel servetin ve miras›n korunmas›

f) nesli tükenmekte olan çeflitlerin ve de¤iflen, do¤al ve kritik

ortamda olan ve yasa taraf›ndan korunan bölge olarak

belirlenen hassas ekosistemler dahil biyolojik çeflitlili¤in

korunmas› ve muhafaza edilmesi

g) yenilenebilir do¤al kaynaklar›n sürdürülebilir yönetimi ve

kullan›m› (uygun ba¤›ms›z sertifika sistemleri yolu ile

gerçekleflen sürdürülebilir kaynak yönetimi dahil)

h) tehlikeli maddelerin kullan›m› ve yönetimi

i) büyük afetlerin de¤erlendirmesi ve yönetimi

j) iflçilik konular› (dört ana iflçilik standard› dahil) ve mesleki

sa¤l›k ve güvenlik

k) yang›n önleme ve hayat güvenli¤i

l) sosyo ekonomik etkiler

m) toprak edinme ve istemeden yap›lan yerlefltirme

n) etkilenmifl topluluklar›, zarar gören ve korunmas›z gruplar

üzerindeki etki

o) yerli halk üzerindeki etki ve onlar›n eflsiz kültür sistemleri

ve de¤erleri

p) mevcut olan projelerin, önerilen projelerin ve gelecekte

beklenen projelerin biriken etkileri

q) etkilenmifl taraflar›n dan›flmas› ve projenin tasar›m›na,

incelemesine ve uygulamas›na kat›l›m›

r) enerjinin etkili üretimi, da¤›t›m› ve kullan›m›

s) çevre kirlili¤inin önlenmesi ve at›k minimizasyonu, çevre

kirlili¤i kontrolü (s›v› at›k maddeleri ve hava emisyonu) ve

kat› ve kimyasal at›k yönetimi

Chancings in Project finance

The Green Wall of China, also known as the Green GreatWall or Great Green Wall will be a series of human-planted forest strips in the People's Republic of China,designed to hold back the Gobi Desert. It is planned tobe completed around 2074, at which point it is plannedto be 2,800 miles (4,500 km) long.

China has seen 3,600 km2 (1,390 miles2) of grasslandovertaken every year by the Gobi Desert. [2] Each yeardust storms blow off as much as 900 square miles oftopsoil and are increasing in severity each year. Thestorms destroy agriculture fields and cause massiveproblems to the cities, even for other countries (Japan,North Korea, and South Korea). The Green Wall startedin 1978 with the proposed end result of raising northernChina’s forest cover from 5 to 15 percent and therebyreducing deserts.

The most recent phase (the 4th phase started in 2003)has two parts: use aerial seeding to cover wide swathsof land where the soil is less arid and pay farmers toplant trees and shrubs in areas that are more arid. A$1.2 billion oversight system (mapping and surveillancedatabases) was also to be implemented. The “wall” willhave a belt with sand-tolerant vegetation arranged incheckerboard patterns in order to stabilize the sanddunes. A gravel platform will be next to the vegetationto hold down sand and encourage a soil crust to form.[5] The trees should also serve as a wind break fromdust-storms.

There are many who do not believe the Green Wall isan appropriate solution to China’s desertification issues.Others worry that China is not doing enough on the sociallevel. In order for success many believe the governmentshould encourage the farmers financially to reducelivestock numbers or relocate away from arid areas.There are also concerns that the Green Wall is mostlypropaganda - as planting large swaths of trees looksgreat but does little for the environment if they do notlive long.



80

yn› zamanda Büyük Yeflil Duvar olarak bilinenÇin’in Yeflil Duvar›, Gobi Çölü’nün iç bölgeleredo¤ru ilerlemesinin durdurulmas› için tasarlanm›flinsan taraf›ndan ekilmifl orman fleritleri dizisidir.

2074 civar›nda tamamlanmas› planlanan “Proje” bitti¤indeuzunlu¤u 2.800 mil (4.500 km) olacakt›r.

Her sene Çin’de 3.600 km2 (1.390 mil2 ) otlak Gobi Çölütaraf›ndan yutulmaktad›r. Her sene toz f›rt›nalar› yüzünden900 mil kare kadar toprak tabakas› uçarken, konunun ciddiyetide giderek artmaktad›r. Tar›m alanlar›n› yok eden Çöl f›rt›nalar›di¤er flehirler ve hatta baflka ülkeler için (Japonya, Kuzey Koreve Güney Kore) ciddi sorunlara neden olmaktad›r.1978 y›l›ndabir öneri olarak bafllayan Yeflil Duvar Çin’in kuzeyinin %5 -%15’ini kaplayacak ve böylece çöller azalt›lacakt›r.

2074 y›l›nda tamamlanmas› planlanan projenin 2003’tebafllam›fl olan 4’ncü aflamas›nda topra¤›n daha az kurakoldu¤u yerlerde genifl alanlar›n a¤açland›r›lmas› için havadantohumlama yap›lmakta, çok daha kurak oldu¤u yerlerde isefidanlar ekilmekte ve bunun için de çiftçilere paraödenmektedir. Duvar, kumullar›n dengede tutulmas› için damatahtas› fleklinde düzenlenmifl kuma dayan›kl› bitkilerden oluflanbir kufla¤a sahip olacakt›r. Ayr›ca kumun tutulmas› için bitkilerinyan›nda çak›l platformlar› da yap›lacakt›r. Yetiflen a¤açlarlatoz f›rt›nalar›n›n durdurulmas› düflünülmektedir. Bu aflamadaayn› zamanda de¤eri 1.2 milyar dolar olan gözetim sistemi(haritaland›rma ve denetleme veri taban›) de uygulanacakt›r.

Ancak, Yeflil Duvar’›n, Çin’in çölleflme sorunu için uygun birçözüm oldu¤una inanmayan bir bir çok kifli, Çin’in sosyalseviyede yeterince çal›flma yapmad›¤› konusundan endifleduyarken; büyük alanlara ekilmifl a¤açlar›n çok güzelgöründü¤ünü fakat uzun y›llar yaflamad›¤› takdirde çevre içinfazla etkisi olmayaca¤›n› söylemekte ve Yeflil Duvar’›n sadecebir propaganda oldu¤u ile ilgili olarak elefltiri yapmaktan geridurmamaktad›r.

Çin’in BüyükYeflil Duvar›

A

Green Wall of ChinaBattle with Gobi

Gobi’yle savafl

Documents

LIFE AND SECURITY