20
“Nasıl her gül tohumu içinde gül olma çağrısı taşıyorsa, bizler de her birimiz, özümüzde özgür bir ruh olma çağrısı taşıyoruz.” Rudolf Steiner İLKBAHAR BÜLTENİ 2016 Mart, Nisan, Mayıs

İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

“Nasıl her gül tohumu içinde gül olma çağrısı taşıyorsa,

bizler de her birimiz,

özümüzde özgür bir ruh olma çağrısı taşıyoruz.”

Rudolf Steiner

İLKBAHAR BÜLTENİ2016 Mart, Nisan, Mayıs

Page 2: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal
Page 3: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Waldorf Pedagojisi – Eğitim Sanatı Dostları Derneği

“Çocuğu saygı ile karşılamak, sevgi içinde eğitmek ve özgürlük içinde bırakmak”… Rudolf Steiner

Çocuklarının bedensel, ruhsal, zihinsel yaratıcı yeteneklerini geliştirebilecek biçimde bağımsız ve barışçıl yetişmeleri gerektiği görüşünde olan anne-babalar ile yaşamın ilk yedi yılının önemini kavramış, ezberci ve baskıcı eğitim sistemini onaylamayan eğit-menler bir araya gelerek Ekim 2008’de “Waldorf Girişimi İstanbul”u kurduk.

Alman Waldorf eğitmenleri Peter Lang ve Marie-Luise Sparka da, Waldorf Pedagoji-si’ne olan ilgiyi desteklemek için o sırada İstanbul’u ziyaret ettiler.

Bu pedagojinin tohumlarını atmak ve ilgilenenleri bilgilendirmek üzere, 2009 yılının Mart ayı sonunda, Eyalet Çalıştayı LAG, Hamburg’un yardımlarıyla 200 kişinin ka-tıldığı “Waldorf Pedagojisi - Çocuk Yuvası ve Okulda Çağdaş Eğitim Sempozyumu”nu gerçekleştirdik. Gelen yedi Waldorf doçenti Waldorf Pedagojisi’ni farklı yanlarıyla anlattılar ve katılımcılarla beraber çeşitli atölye çalışmaları yaptık. Bu büyük ilgi bize, Waldorf Pedagojisi’nin derinlemesine öğrenilmesini sağlamamız gerektiğini gösterdi.

Mayıs 2009’da 60 kişinin katılımıyla yaptığımız bir toplantıda anne-babaların bilgilendirilmesi ve eğitmenlerin yetişmesi gerektiğini anladık. Çeşitli kentlerde bu doğrultuda süren çabalarımızın daha somut ve verimli olabilmesi amacıyla, gönüllü dostlarımızla, 18 Haziran 2009 tarihinde kar amacı gütmeyen Eğitim Sanatı Dostları Derneği’ni kurduk.

Çocuklar için oyun grubu oluşturulmasından önce, çeşitli kentlerde her iki ayda bir anne-baba bilgilendirme seminerleri düzenledik. Waldorf Pedagojisi’ni bilen eğitmen-

Bahar mevsim masası. 2016

Page 4: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

lerin yetişmesi amacıyla Ekim 2009 - Temmuz 2011 tarihleri arasında gerçekleştirdiği-miz ilk Waldorf Erken Çocukluk Eğitmen Eğitimi Semineri sonucunda ilk mezunları-mızı verdik.

2015 yılı Ocak ayında başlayan ikinci Waldorf Eğitmen Eğitimi Seminerimiz 2017 Ağustos ayına kadar sürecektir. Bu arada 2011 yılından beri Aralıklı olarak çeşitli konularda herkesin katılabileceği derinleşme seminerleri düzenlemekteyiz. Bu semi-nerlerde Waldorf Pedagojisinin temellerini atan Rudolf Steiner’in eğitime ve yaşama bütüncül yaklaşımını içeren Waldorf mimarisi, Şifalı pedagoji ve Antroposofi tıbbı gibi konuları da ele almaktayız.

Bazı şehirlerde anne ve babalar, Waldorf Çocuk Yuvası kurmak için ilk adımlarını atmışlardır. Waldorf Pedagoji’sinden esinlenmiş, İstanbul’da Nisan İmece Anaoku-lu ve Momo Anaokulu, Bodrum’da İmece oyun grubu, İzmir’de Yaka oyun grubu ve Eskişehir’de de bu yıl yeni bir oyun grubu oluşmuştur. Alanya’da da Waldorf pedago-jisinden esinlenen bir okulun temelleri atılmak üzeredir. Kıbrıs’ta da yeni bir girişim oluşmaktadır. Kurulmuş ve kurulacak yuvalar için mentörlük çalışmaları dernek tarafından yürütülmektedir.

Waldorf Pedagojisi ile ilgili, şu an için oldukça kısıtlı sayıda Türkçe kaynak bulun-maktadır. Bu eksikliği gidermek amacıyla çeşitli çeviriler ve yayınlar ile bir kütüphane oluşturmaya çalışıyoruz.

Eğitim Sanatı Dostları Derneği olarak kurulduğumuzdan beri Waldorf Pedagoji’si-nin Türkiye’de tanınması, eğitmenlerin yetiştirilmesi, Waldorf Okullarının Türkiye’ye kazandırılması ve anne-babaların bilgilendirilmesi konusunda yoğun olarak çalışmak-tayız.

Yaptığımız çalışmaları www.egitimsanatidostlari.org web sayfamızda bulabilirsiniz.

Türkiye Waldorf Girişimleri Buluşması Ekim 2015,

İzmir

Page 5: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Çocukların Neye İhtiyacı Var: Waldorf Erken Çocukluk Eğitiminin TemelleriSusan Howard*

Waldorf erken çocukluk “müfredatı” diye bir şeyden söz edilebilir mi? Waldorf progra-mına has –örneğin kukla oyunları, çember oyunları, ıslak üstüne ıslak sulu boya resim gibi- özel aktiviteler var mıdır? Bir Waldorf ortamında değişmez ögeler olan belirli materyaller ya da dekor elemanları –örneğin lazure boyama, yumuşak-pastel renkli duvarlar, el yapımı bebekler, balmumu boyalar, ipek ve diğer doğal malzemeler gibi- var mıdır?

Waldorf erken çocukluk eğitimini “Waldorf” yapan nedir? Rudolf Steiner eğitim ve erken çocukluk eğitimi ile ilgili bazı temel gerekliliklerden bahseder. Esas olanın ne olduğuna dair düşüncelerine kendi sözleri ışık tutar:

“Aslen, seviyesi her ne olursa olsun, kendini eğitmek haricinde bir eğitim yoktur. Bu, yinelenen dünya yaşamlarının manevi sorgulaması üzerinden bilinçli bilgiye ulaşan antropozofi dahilinde tüm derinliği ile tanımlanmıştır. Her eğitim kendini eğitmektir, biz eğitmenler olarak çocuğa ancak içinde kendi kendini eğitebileceği uygun bir ortam sunabiliriz. Çocukların bizim aracılığımızla kendi kaderleri doğrultusunda kendilerini eğitebilecekleri en elverişli koşulları sağlamalıyız.

Bordum İmece bahar şenliği. 2016

Makale:

Page 6: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Öğretmenlerin çocuklara karşı tutumları bu yönde olmalıdır ve bu tutum ancak bu gerçeğin sürekli olarak artan farkındalığı ile gelişebilir.” —Rudolf Steiner, Çocukta bilinç değişimleri

Dolayısıyla erken çocukluk eğitimindeki en temel unsur aslında, çocuğun içinde bulunduğu ortamının belirli malzemeler, aktiviteler ve günün ritmi ile nasıl oluştu-rulduğu değil, bunlardan daha da önemlisi kendi varlığının nitelikleriyle ve –hem çocuklarla hem de yuvadaki diğer yetişkinlerle ve velilerle, yuvadaki günlük hayatla ve dünya üzerindeki tüm yaşamla olan- ilişkileriyle bu ortamı şekillendiren ve etkileyen eğitmenin bizzat kendisidir. Hem dışsal hem de içsel tutumlar ve hareketler barındıran bu nitelikler ve ilişkiler erken çocukluk ortamının içine işler ve bunları taklit süreci ile içine alan çocuğu derinden etkiler. Bu deneyimlerin sonuçları, çocuğun hayatının çok daha ileri dönemlerinde, yatkınlıklar, eğilimler ve hayatın fırsatlarına ve zorluklarına karşı tutumlar olarak meydana çıkar. Bu açıdan bakıldığında erken çocukluk dönemi eğitimi, yetişkinden sürekli bir kendini eğitme süreci içinde olmayı talep eder. Eğer bir Waldorf programını gerçekten “Waldorf” yapanın ne olduğu sorusunu tekrar soracak olursak, cevapları, daha çok belirli aktiviteler, ritimler, materyaller veya eşyalarda değil, bu dışarıdan görünenlerin ne ölçüde öğretmenin niteliklerinin, tavırlarının, yeterliliklerinin ve niyetlerinin uyumlu bir yansıması olduğunda arayabiliriz - bütün bunların çocuğa hem o an için hem de hayatının geri kalanında şifalı bir etkisi olabilir. Gerek erken çocukluk dönemi öğretmenleri gerekse danışmanlar olarak kendini Waldorf erken çocukluk dönemi eğitimine adamış olanlarımız, kendimize, çocukların sağlıklı gelişimi için gerekli temel niteliklerin kendi grubumuzda, günlük yaşantımızda ve kendi içsel çalışmamızda var olup olmadığını sürekli olarak sorabiliriz. Rudolf Ste-iner küçük çocuğun sağlıklı gelişimine vesile olan bazı deneyimlerin gerekliliklerinden bahsetmiştir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:• Sevgi ve samimiyet• Duyuları besleyen bir ortam ve çevreye gösterilen özen• Yaratıcı, sanatsal deneyim• Çocuğun taklit edebileceği anlamlı yetişkin aktivitesi• Serbest, yaratıcı oyun• Çocukluk güçlerinin korunması• Şükran, hürmet ve hayret• Neşe, mizah ve mutluluk • İçsel gelişim yolunu takip eden yetişkinler

Bu niteliklerin aşağıda verilen özet açıklamaları ve bağlantılı sorular, diyalog ve öz düşünüme teşvik ederek gelişime vesile olmayı amaçlar.

Sevgi ve Samimiyet

“Sevgi ve samimiyet atmosferinde yaşayan ve etraflarında taklit edebilecekleri gerçekten iyi örnekler olan çocuklar, uygun bir çevre içinde yaşamaktadırlar.” —Rudolf Steiner, Tinbilim açısından çocuk eğitimi

Çocuğun sağlıklı gelişiminin temellerini herhangi bir erken çocukluk eğitimi programından daha çok sevgi ve duygusal samimiyet oluşturur. Bu nitelikler çocuk

Page 7: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

ile yetişkin bakıcı arasında, çocukların birbirlerine karşı olan davranışlarında ve yuvadaki yetişkinler arasında var olmalıdır. Bu ilişkiler erken çocukluk dönemi eğitimindeki sosyal topluluğu oluşturur. Rudolf Steiner ilk Waldorf okulunun sınıflarını ziyaret ettiğinde çocuk-lara genellikle “Öğretmeninizi seviyor musunuz?” diye sorardı.

Waldorf erken çocukluk eğitmenleri olarak kendimize şu soruları yöneltebiliriz:• Ortamda sevgi ve samimiyet atmosferi mevcut mu?• Bu nitelikler yetişkin ve çocuk arasındaki hareketlerde nasıl ifade ediliyor?• Bu nitelikler çocukların birbirlerine karşı olan davranışlarında nasıl ifade ediliyor?• Çocuklarla ilgilenen yetişkinler arasındaki sosyal ilişkiler nasıl?

Gün içerisinde daha az görünür olsa da yine de en az bunlar kadar önemli olan sınıf dışın-da diğer meslektaşlarımız ile, veliler ile ve daha geniş topluluk ile olan sevgi ve samimiyeti-mizdir:• Erken çocukluk eğitmenleri ile veliler arasındaki ilişkiler nasıl?• Erken çocukluk dönemi eğitmenleri ile okulun geri kalan çalışanları arasındaki ilişkiler

nasıl? Anlaşmazlıkları nasıl çözüyoruz?• Çocuklar sevgi, samimiyet ve destek sağlayan bir topluluk içinde mi?

Duyuları besleyen bir ortam ve çevreye gösterilen özen

“Yuva eğitmenin en temel görevi çocukların etrafında uygun bir fiziksel çevre oluşturmaktır. “Fiziksel çevre” hayal edilebilecek en geniş kapsamda anlaşılmalıdır. Çocukların çevresinde sadece maddesel olarak meydana gelenlerle sınırlı kalmaz; çevrede meydana gelen ve duyularla algılanabilecek, çocukların içsel güçlerine çevresel alandan etki edebilecek her şeyi kapsar. Bunların içine bütün ahlaki veya ahlak dışı davranışlar ve çocukların şahit olduğu bütün anlamlı ya da anlamsız hareketler dahildir.” —Rudolf Steiner, Tinbilim açısından çocuk eğitimi

Erken dönemde öğrenme çocuğun kendi fiziksel bedeni ve duyusal tecrübe ile derinden bağlantılıdır. Küçük çocuğa gördüğü, duyduğu ve dokunduğu her şeyin bir etkisi vardır. Dolayısıyla temiz, düzenli, güzel ve sakin bir ortam gereklidir.

Hem içerisi hem de dışarı olmak üzere fiziksel çevre, kendini eğitmeye yönelik çeşitli ve besleyici imkanlar sunmalıdır - dokunmaya, dengeye, hayat dolu ve eğlenceli harekete ve aynı zamanda içsel dinlemeye yönelik tecrübeler.

Eğitmen, çeşitli unsurları uyumlu ve anlamlı bir çevreye entegre ederek çocuğun kavrayışı, duyuları ve aktif iradesi tarafından erişilebilir ortamlar sunar. Böyle ortamlar çocuktaki bü-tünlük ve uyum duygusunun gelişiminin temellerini atar. Ortamda kullanılan materyaller ve sınıfın dekoru üzerinden ifade edilen ilgi, sevgi ve niyeti çocuk bilinçsizce hisseder, algılar. İçsel nitelikler çocuğun gelişimi için manevi bir temel sunar. Çocuk hali hazırdaki çevresini canlandırıcı ve besleyici olarak tecrübe eder.

Yetişkin sadece mekansal çevreyi şekillendirmekle kalmaz, ritim ve tekrar üzerinden “nefes alıp veren,” hareketli fakat aynı zamanda düzenli ve sevgi dolu bir ortam yaratarak zamansal çevreyi de düzenler. Aynı şeyin günlük, haftalık veya aylık olarak tekrarlandığı rit-mik bir program sayesinde çocuk, dünyaya dair bir emniyet ve güven duygusu kazanır. Aynı zamanda gün içindeki farklı aktiviteler yumuşak geçişler ile rahat bir akış içinde olmalıdır.

Page 8: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Bu noktada kendimize şu soruları sorabiliriz:• Erken çocukluk dönemi programı düzen, ilgi, şeffaflık ve anlamlılık özelliklerini sunuyor

mu? Dışta görünen materyaller ve dekor ile ifade edilen ne?• Ortam dokunma, denge, hareket ve yaşamda kendini iyi hissetmeye dair besleyici tecrübe-

lere yönelik çeşitli imkanlar sunuyor mu?• Günlük aktiviteler, olabildiğince yumuşak ve eklentisiz geçişlerle sağlıklı bir akış içinde

zamana entegre edilmiş mi?• İçsel dinleme tecrübesinin yanında canlı, neşeli hareket imkanları var mı? Bu imkanlar

hem büyük grup için, hem küçük gruplar hem de bireysel olarak mümkün mü?

Yaratıcı, Sanatsal Tecrübe

“Gerçek bir eğitmen olabilmek için, çalışma içindeki gerçekten estetik olan unsuru görebilmeli ve görevlerimize sanatsal bir nitelik kazandırabilmeliyiz... Eğer bu sanatsal niteliği kazandırabilirsek o zaman çocuğun kendi doğasından ortaya çıkardığı şeye yaklaşmaya başlarız.” —Rudolf Steiner, Modern eğitim sanatı

Okul öncesi sınıfında, eğitim sanatı yaşama sanatının kendisidir. Eğitmen çocukları algılama ve onlarla ve günlük hayatın aktiviteleriyle bağlantı kurma şekliyle bir sanatçıdır. Her günün, her haftanın ve her mevsimin ritimlerini öyle bir şekilde düzenler ki çocuklar yaşayan bir yapı içinde özgürce nefes alıp verebilirler.

Bununla birlikte eğitmen çocuklara, şarkılarla müzik, euritmi ve ritmik çember oyunları ile hareket ve beden dili ve dörtlükler, şiirler ve hikayeler ile yaratıcı konuşma ve dil alanla-rında sanatsal deneyim imkanları sunar. Çocuklar balmumu ile modelleme yaparlar, resim çizerler ve suluboya yaparlar. Eğitmen tarafından hazırlanıp sunulan kukla ve masa tiyatro-su oyunları yuva hayatı içinde önemli bir rol oynarlar. Bu noktada şu soruları sorabiliriz:• Yuvanın, eğitmenin ve çocukların içinde sanat nasıl yaşıyor?• Zamanın ritmik akışı nasıl oluşturulmuş?• Eğitmen günlük işleri ve süreçleri sanatsal olarak ele alıyor mu?• Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor?• Çocukların oyunu imgeleme, sosyal etkileşim ve süreçler açısından yaratıcı ve sanatsal mı?• Eğitmenin çocuklarla bireysel çalışmaları hem uygulanabilir hem de yaratıcı mı? Çalışma-

larını hangi hayallerle canlanıyor?• Eğitmenin kendisi yaratıcı sanatsal uğraşlarla ilgili mi? Sanatsal olmaya yönelik anlayışını

ve tecrübesini derinleştirmeye dair bir çabası var mı?

Çocuğun Taklidine Örnek Oluşturabilecek Anlamlı Yetişkin Aktivitesi

“Yuva eğitmenin görevi, günlük hayatın işlerini, çocukların oyun üzerinden taklit edebilmelerine uygun hale gelecek şekilde adapte etmektir... Çocukların yuvadaki aktiviteleri, yetişkinlerin entelektüel kültürü ile “tasarlanmış” olmak yerine doğrudan doğruya hayatın kendisinden türemelidir. Yuvadaki en önemli şey çocuklara doğrudan doğruya hayatın kendisini taklit etme imkanı vermektir.” —Rudolf Steiner, Çocukta bilinç değişimleri

Page 9: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

“Çocuklar yönergeler ve tembihlerle değil taklit ile öğrenirler. İyi görme ancak ortamda uygun ışık ve renk koşulları var olursa gelişebilir, beyinde ve kan dolaşımında, sağlıklı bir ahlak duygusunun temelleri ancak çocuklar çevrelerinde ahlaki davranışlara tanık olurlarsa atılabilir.” —Rudolf Steiner, Çocukta bilinç değişimleri

Çocukların ihtiyaçları doğrultusunda ayarlanmış bir amacı olan gerçek, anlamlı iş, çocu-ğun doğal ve doğuştan gelen aktivite ihtiyacıyla uyumludur ve son derece önemli eğitsel bir aktivitedir. Bu nedenle eğitmen, “tasarlanmış” uydurma projeler ve aktiviteler yerine, sınıf içindeki günlük “ev” hayatını ve mevsimsel hayatı besleyecek aktivitelere yönelik anlamlı işlere odaklanır. Örneğin yemek pişirme, bahçe ile uğraşma, çamaşır yıkama ve temizlik, ihtiyaç olan malzemeleri hazırlama, yapma ve var olanların bakımı ve çocukların bedensel ihtiyaçlarıyla ilgilenme gibi.

Eğitmenin bu odaklanmış dikkati, içinde her çocuğun bireyselliğinin aktif olabileceği bir özgürlük atmosferi yaratır. İstenilen çocuğun yetişkinin sadece görünen hareketlerini ve ey-lemlerini taklit etmesi değil aynı zamanda içsel tutumunu da - özveri, özen, amaç duygusu, odaklanma ve yetişkinin yaratıcı ruhunu - tecrübe etmesidir. Bunun neticesinde her çocuk yaratıcı serbest oyun ve aktif hareket ile kendi içsel ihtiyacı ve imkanları doğrultusunda bir sanatçı-yapıcı olarak hareket edebilir.

Bu noktada şu soruları sorabiliriz:• Anlamlı yetişkin aktivitesi grup içinde, hem iç mekanda hem de dışarıda olmak üzere nasıl

hayat buluyor?• Eğitmen kendini hem içte hem de dışta coşkuyla, sanatsal bir biçimde gerçek hayata dair

aktivitelere ve yetişkin uğraşlarına adayabiliyor mu?• Yaratıcı bir sürece sanatsal olarak dahil olmuş görünüyor mu?• Uğraşları gerçekten anlamlı ve bir amaca yönelik mi, aktiviteleri çocuğun yakalayabileceği

mantıklı bir sırayı takip ediyor mu?• Çocuklar oyunlarında yetişkinin çalışmasını taklit ediyorlar mı (sadece yüzeydeki hareket-

lerini değil daha da önemlisi yaptığı işe dair sahip olduğu içsel hareketleri)?• Çocukların oyunlarında ne gibi nitelikler ifade ediliyor?

Serbest, Yaratıcı Oyun

Çocuğun oyun aktivitesinde sadece eğitime dair ortamı sunabiliriz. Oyun ve katı kurallarla belirlenemeyen şeyler aracılığıyla kazanılan her şey esasen çocuğun kendisinden gelir. Oyunun eğitimsel değeri, kurallarımızı ve talimatlarımızı, eğitim teorilerimizi görmezden gelerek çocuklarımızı serbest bırakma gerçeğinde hayat bulur. —Rudolf Steiner, Tinbilim ışığında kendi kendini eğitme

Kendi kendisi ile çelişir görünen başka bir sözünde Rudolf Steiner şöyle söyler:

“Oyuna yön verip rehberlik etmek duyarlı eğitimin en önemli görevlerinden biridir, böyle bir eğitime insanlık için doğru bir eğitim sanatı diyebiliriz... Okul öncesi eğitmeni sanatsal bir göz geliştirmek ve her bir çocuğun oyunundaki bireysel özelliği görebilmek için gözlemini terbiye etmelidir.” —Rudolf Steiner, Tinbilim ışığında kendi kendini eğitme

Page 10: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Küçük çocuklar oyun ile öğrenirler. Oyuna tamamen kendi bireysel yollarıyla yaklaşırlar, oyunu kendi bireysel yollarıyla, benzersiz ruh ve tin yapılarıyla ve yaşadıkları dünyaya dair kendi benzersiz tecrübeleriyle ele alırlar. Bir çocuğun nasıl oyun oynadığı bir birey olarak kaderiyle nasıl başa çıkacağına dair bir resim çizebilir.

Eğitmenin görevi sağlıklı oyun ihtimalini destekleyecek bir ortam oluşturmaktır. Bu ortam fiziksel çevre, etraftaki dekor ve oyun malzemelerinden, oyuncaklardan; aktivitelerin sosyal doğasından ve sosyal etkileşimlerden; ve düşüncelerin, niyetlerin ve yetişkinler tarafından oluşturulan imgelerin içsel/manevi yapısından meydana gelir. Çocukların yuvadaki oyunu-na dair şu soruları sorabiliriz:• Çocukların oyununun niteliği nasıl ve süresi ne kadar? Aktif, dinamik, sağlıklı ve yaratıcı

mı? Çocuklar kendi kendileri tarafından mı yönetiliyorlar ve hem sosyal hem de bireysel olarak derin bir şekilde meşguller mi?

• Okul öncesi eğitmeni görünüşte birbiriyle çelişen bu iki zorlu görevi nasıl bağdaştırıyor: çocuğu oyunda serbest bırakmak ve rehberlik edip, yönlendirmek ve sağlıklı oyunun geli-şebilmesi için uygun koşulları oluşturmak?

• Yuvadaki serbest oyunda konular ve imgeler ne?• Oyun malzemeleri çocuklara yaratıcılık, sosyal etkileşim ve beden hareketi için çeşitli ve

açık uçlu olasılıklar tanıyor mu?• Dış mekanda çok çeşitli oyun aktiviteleri için imkanlar var mı? Çocuklar içeriyle kıyaslan-

dığında dışarıda ne kadar aktif? İç mekan/dış mekan oyun süresi nasıl?

Çocukluk Güçlerinin Korunması

“İleriki hayatlarında her bireyin tam anlamıyla uyanık olması gerekli olsa da, çocuğun mümkün olduğu kadar uzun süre hayatının ilk yıllarını geçirdiği imgesel hayal dünyasının huzurlu, rüya gibi ortamında kalmasına izin verilmelidir. eğer organizmasının entelektüel olmayan yanıyla güçlü büyümesine izin verirsek, hayatının geri kalan döneminde günümüzde gerekli olan entelektüelliği doğru biçimde geliştirecektir.” —Rudolf Steiner, Modern eğitim sanatı

Çocuğun bilincinin canlı, uykudan uyandıran rüyaya benzer halinin okul öncesi grubunda büyümesine izin verilmelidir. Bu, eğitmenin, mümkün olduğunca sözlü anlatım ve talimat-lardan uzak durup; bunların yerine hareket ve eylemleriyle çocuğun taklit edebileceği bir model sunması anlamına gelir. Alışılmış günlük ritimler ve aktiviteler sözlü talimat ihtiya-cının azaltıldığı bir ortam sağlar. Hikayelerdeki, şarkılardaki ve oyunlardaki basit, arketipik imgeler çocukların içselleştirebileceği ve entelektüel veya eleştirel düşünce ve açıklama gerektirmeyen tecrübeler sunar. Bu noktada şu soruları sorabiliriz:• Sınıf içindeki atmosfer çocuklarda hayal gücü yüksek ve henüz entelektüel olarak uyanma-

mış bir bilinci teşvik ediyor mu?• Çocukların yetişkinlerden gereksiz talimatlar ve sözlü yönergeler almadan tamamıyla

oyuna dalıp gitmelerine müsaade ediliyor mu?• Oyun süreçlerinin kendi normal seyirlerini izlemelerine izin veriliyor mu ya da yarıda

kesiliyor mu?• Grup aktiviteleri esnasında çocukların tek tek seçilip özel görevler, seçimler verildiği ve

Page 11: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

tek tek hepsinin sırasının geldiği bir ortam yerine bir “grup bilinci” mi hakim?• Günün akışı ve ritmi çocukları beraberinde götürüyor mu yoksa çocuklar şimdi ne var diye

soruyorlar mı?• Eğitmen çocukları kendi hareketleriyle ritmik çember oyunları veya parmak oyunu gibi

aktivitelere davet ediyor mu yoksa çocukların “hazır” olmalarını mı bekliyor ya da sözel olarak sırada ne olduğunu mu anlatıyor?

Şükran, Hürmet ve Hayret

“Çocuklardaki şükran hali, sadece bir yetişkinin diğerleri tarafından karşılıksız olarak verilene gösterdikleri şükran duygusuna ve bu şükran duygusunu nasıl ifade ettiklerine tanıklık ederek , kendiliğinden gelişmelidir. Eğer bir çocuk kendiliğinden doğal bir şekilde “teşekkür ederim” derse - diğerlerinin teşvikine bir cevap olarak değil ama basitçe taklit ederek- işte o zaman çocuğun bütün hayatı boyunca faydalı olacak bir şey yapılmıştır. Buradan bütün dünyaya doğru her şeyi kapsayan bir şükran gelişecektir. Şükranın bu şekilde büyütülmesinin olağanüstü bir önemi vardır.” —Rudolf Steiner, Çocukta bilinç değişimleri

Erken dönemde yaşanan bu her şeyi kapsayan şükran tecrübesinden, her bir çocuğun derinliklerinde saklı olan sevginin şefkatli gücü, dünyevi hayatta filizlenmeye başlar.

“Eğer hayatlarının ilk döneminde çocukların etrafında bir şükran atmosferi oluşturursak, o zaman bu şükrandan dünyaya doğru, tüm kainata doğru ve aynı zamanda bu dünyada olabilmeye duyulan minnetten, çok derin ve samimi bir fedakarlık, özveri, bağlılık doğar…. dik, dürüst ve gerçek.” —Rudolf Steiner, Çocukta bilinç değişimleri

Bu daha sonra derin, samimi sevgiye ve bağlılığa, adanma ve vefaya, diğerlerini takdir etmeye, coşkun manevi ve dini bağlılığa ve kendini tüm kalbiyle dünyaya hizmete adamaya dönüşecek gücün temelidir.• Şükran. minnet ve hayret yuvada nasıl yaşıyor?• Yetişkinlerde ve çocuklarda doğal olarak ifade ediliyorlar mı? • Kendiliğinden, samimi ve gerçekçiler mi?

Neşe, Mizah, Mutluluk

“O zaman çocukların içlerindeki ve çevrelerinden duydukları neşe fiziksel organlarını yapılandıran ve şekillendiren güçlerden sayılmalıdır. Onların neşeyle, mutlulukla ve hepsinden önemlisi gerçek, samimi sevgi ile bakıp davranan eğitmenlere ihtiyaçları vardır. Böylesine oluk oluk akan ve sanki çocukların fiziksel çevresine sıcaklık veren bir sevgi kelimenin tam manasıyla fiziksel organların biçimlerini “yumurtadan çıkarır.” —Rudolf Steiner, Tinbilim açısından çocuk eğitimi

“Asık bir surat takınırsanız ve çocuk sizin aksi, huysuz bir insan olduğunuz izlenimini edinirse, bu çocuğun bütün hayatı boyunca ona zarar verecektir. Mesele nasıl bir okul planı yaptığınız değil, nasıl bir insan olduğunuzdur.” —Rudolf Steiner, Çocukluğun krallığı

Page 12: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Eğitmenin işi ile ilgili ciddiyeti ve çabası, mizah ve mutluluk dilini konuşan bir tavırla dengelenmelidir. Sınıfta her gün gülünen, eğlenilen neşeli anlar olmalıdır.

Burada şu soruların cevabını arayabiliriz:• Bu çocuk grubunda ve öğretmenlerinde sevinç ve neşe mevcut mu? • Öğretmenin işine karşı ciddiyeti ve çabası, mizah, neşe ve “samimi, içten” sevgi ile nasıl

dinamik bir dengede tutuluyor?• Odada kahkahaların çınladığı eğlenceli anlar var mı? Mizah çocuk ve yetişkin topluluğu

içinde nasıl yaşıyor?

İçsel gelişim yolunu takip eden yetişkinler

“Küçük çocuk için diş değişiminden önce, eğitimdeki en önemli şey öğretmenin kendi varlığıdır.” —Rudolf Steiner, Eğitimin temel ögeleri

“Şunun farkına varan eğitmenin ruhunda nasıl duygular canlanacağını bir düşünün: Bu çocukla ne başarırsam, yirmilerindeki yetişkin bir insan için başarmış oluyorum. Önemli olan aslında soyut eğitimsel prensiplerin bilgisi ya da pedagojik kurallar değil… Önemli olan eğitmenin kalbinde ve zihninde derin bir sorumluluk duygusunun gelişmesi ve bunun dünyaya bakışını ve hayattaki duruşunu etkilemesidir.” —Rudolf Steiner, Günümüz dünyasının durumu karşısında eğitim. 10 Haziran 1920

Bu noktada erken çocukluk ortamının manevi doğasından söz edebiliriz: çocukla ilgilenen yetişkinde var olan düşünceler, tavırlar ve imgeler. Eğitmenin dıştan görünen davranışları-nın altında yatan bu görünmez alemin çocuğun gelişimi üzerinde çok derin bir etkisi vardır.

Manevi doğa çocuğu tekrarlanan dünya yaşamları ile evrimsel gelişim yolunda olan üçlü bir yapı olarak görmeyi de kapsar - beden, ruh, tin. Bu kabullenme yuvadaki günlük aktivite-ler ve yetişkin ile çocuk arasındaki ilişki için bir temel sunar.

Yukarıda üzerinde kafa yorduğumuz sorulara ek olarak şunları da sorabiliriz:• Eğitmen hem bir erken çocukluk dönemi eğitmeni hem de insan olarak içsel gelişimin

aktif olarak içinde mi?• Çocuklarla manevi açıdan nasıl bir ilişki geliştiriyor? • Bir manevi arayış ortamı teşvik etmek ve çocuk ve insan gelişimi çalışmalarını derinleştir-

mek için meslektaşlarıyla birlikte ne şekilde çalışıyor? • İşine, bakımı altındaki çocukların, kendi kişisel hayatının çözümlenememiş problemlerin-

den etkilenmeyecekleri şekilde yaklaşmaya dair çaba gösteriyor mu? • İyilik ve ahlaki doğruluk, öğretmen olarak varlığından dışarı yansıyor mu? İç ve dış hare-

ketleri sağlıklı sosyal ve etik değerlerle uyum içinde mi?• Eğitmen çocukları seviyor mu? Ebeveynleri ile, meslektaşları ile ve topluluk ile sağlıklı,

sevgiye dayalı ilişkiler kurmak için çabalıyor mu? Doğayı ve çocukların içinde vücut bula-cakları dünyayı seviyor mu?

• İnsanlık olarak yolculuğumuzun geçmişi, şu anı ve yarını ile olan ilişkisini nasıl görüyor?İnsanın doğası ve kaderine dair böyle bir anlayış yetişkinin iç dünyasından, bireysel

egosundan, kendini bilmesinden gelir. Bu dünya çoğunlukla gizlidir ve dolayısıyla doğrudan doğruya gözlemlenmesi ve tarafsızca değerlendirilmesi zordur. Yine de en nihayetinde bu

Page 13: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

dünya çocukların gelişimini en derinden etkileyen olabilir. Çocuğun gelişimini etkileyen sadece dışarıdan görünen hareketlerimiz değildir. Arkada yatan ve bu dış hareketler ile ifade edilen de çok önemlidir. Sonuçta çocuk üzerindeki en derin etki insan olarak kim olduğu-muzdur -kim olacağımız ve bunu nasıl yaptığımızdır.

SonuçBurada tarif edilen “temeller” doğaları gereği nitelikseldir. Büyük çoğunlukla somut bir

“en iyi uygulamalar” listesinin parçası değillerdir. Aksine, küçük çocuklarda sağlıklı gelişimi teşvik edecek eğitmenin içsel kalitelerini ve özelliklerini ilgilendirirler. Bu özellikler pek çok farklı etkene bağlı olarak çok çeşitli ifade yolları bulabilirler• gruptaki çocukların yaş aralığı ve bireysel özellikleri; • belirli bir programın doğası—yuva, oyun grubu, veya genişletilmiş bakım programı; • ortam ve çevre—kentsel veya kırsal, ev veya okul veya çocuk bakım evi.

Waldorf/Steiner erken çocukluk eğitimi ile ilişkili pek çok uygulama -belli günlük ritimler ve ritüeller, oyun malzemeleri, şarkılar, hikayeler, hatta duvarların rengi, yetişkinlerin kıyafeti ve atıştırmalık menüsü- yanlışlıkla sanki temelmiş gibi algılanabilir. Bu tür var-sayımların sonuçları şaşırtıcı hatta rahatsız edici olabilir -örneğin tropik bir iklimde kış zamanı ortaya çıkan bir “Kış Baba” mevsim masası veya bütün çocukların koyu tenli ve siyah saçlı olduğu bir yuvadaki bütün bebeklerin açık tenli ve sarı saçlı olmaları gibi. Bunun gibi uygulamalar var olan anın gerçekleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, öğretisel ve dogmatik bir yaklaşıma doğru bir eğilimin ifadesi olabilirler ve “dışarıdan” zorlamayla bir şey getirirler.

Dogmatik olanın tam karşısındaki diğer uçta duran yaklaşıma dair bir endişeden de bahsedilebilir. Waldorf eğitiminin, her eğitmene bireyselliği doğrultusunda kendi grubunda uygulayacaklarına karar verirken sunduğu özgürlük anlayışı yanlış algılanabilir ve bu özgür-lük sanki kişisel tercih ve tarz doğrultusunda “her şey serbest” olarak anlaşılabilir. Burada da çocukların gelişimine dair gerçeklikler ve ihtiyaçlarının yeterince göz önüne alınmamış olması tehlikesi vardır.

Tek yönlü bu iki yaklaşımın her ikisi de çocukların gelişimi açısından zarar verici olabilir. Waldorf erken çocukluk dönemi eğitmenleri olarak, her zaman bir orta nokta, uçlar arasın-da evrensel olarak insani bir yol arayışındayız.

Rudolf Steiner’in, 1920’lerin başlarındaki ilk yuva öğretmeni Elizabeth Grunelius’a verdiği tavsiye şöyle açıklanabilir:

Çocukları gözlemle. Aktif olarak meditasyon yap(tefekkür et). Sezgilerini takip et. Öylesine çalış ki bütün hareketlerin taklit etmeye değer olsun.

Günümüzde bir Waldorf ortamı içinde küçük çocuklarla çalışan hepimiz sürekli bir yenilenme sürecine dahil olmak zorundayız. Aktif olarak bakımımız altındaki çocukları gözlemlemeli, düşüncelerimizde-meditasyonlarımızda onları taşımalı ve gelişimlerine hizmet edecek tecrübeleri oluşturmak için bilinçli ve sanatsal çalışma arayışında olmalıyız. Bu göreve olan bağlılığımız topluluk içerisinde kendimizi eğitmenin ve dönüştürmenin önemine dair uyanıklığımızı arttırır. Çocuk ve insan gelişimi üzerinde süren çalışmalarımız, kendi bireysel sanatsal ve meditatif çalışmalarımız ve Antropozofiye dair çalışmamız, hem bağımsız hem de diğerleriyle birlikte olarak, Waldorf erken çocukluk dönemi eğitimi uygu-lamaları için temel ve vazgeçilmez unsurlardır. Bu noktada bu yolculukta yalnız olmadığımız

Page 14: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

bilincine ulaşabiliriz. Diğerleri ile olan karşılaşmalarımızla ve içgörülerimizi, tecrübelerimizi ve bilgilerimizi paylaşarak desteklenmekteyiz. Aynı zamanda devam eden gelişimimize ve Waldorf eğitiminin de hizmet etmeye çabaladığı kültürün yenilenmesine kendini adamış olan manevi varlıklar da bizi desteklemektedirler.

* WECAN kordinatörü ve IASWECE kordinatör grup üyesiİngilizce PDF http://www.waldorfearlychildhood.org/uploads/Howard%20Article.pdf

Çeviren: Hande Başaran.

Eskişehir oyun grubu bahçede. 2016

Page 15: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Ekim Dikim Takvimi

MART Fidelenecek tohumlar, kasaya ekim İlk hafta:Biber, Domates, Marul, Pancar, Pazı, Patlıcan Üçüncü Hafta:Karpuz, Kavun, Kabak, Salatalık, Balkabağı

Doğrudan toprağa ekilecek tohumlarİlk Hafta:Havuç, Patates, SoğanÜçüncü Hafta:Soğan Maydanoz, Kişniş, Nohut

Toprağa aktarılacak fideler, şaşırtmaMarul, Pancar, IspanakMart ayının çiçeği: Fulya ya da Nergis, Mimoza

NİSAN Fidelenecek tohumlar, kasaya ekim Fesleğen, Karpuz, Marul, Bamya, Kavun, Kabak, Salatalık, Kişniş, Pazı, Domates, Biber, Havuç, Ispanak, Patlıcan

Doğrudan toprağa ekilecek tohumlarBörülce, Fasulye, Bamya, Lif Kabağı, Mısır, Ayçiçeği Çiçekler

Toprağa aktarılacak fideler, şaşırtmaMarul, Pancar, Pazı, Salatalık, Kabak, Biber, Domates, Patlıcan, Fesleğen Nisan ayının çiçeği: Papatya ve Itırşahi, Erguvan, Mor salkım

MAYIS Fidelenecek tohumlar, kasaya ekim Fesleğen

Doğrudan toprağa ekilecek tohumlarFesleğen, Börülce, Fasulye, Mısır

Toprağa aktarılacak fideler, şaşırtmaFesleğen Mayıs ayının çiçeği: İnci çiçeği (Müge),Mor Salkım, Akasya

Page 16: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

İlkbahar için bir kukla oyunuAğaçlar için kozalaklar, çimen ve yeryüzü için açık/koyu yeşil, gökyüzü için mavi örtü ve bazı ahşap hayvanlar gibi basit malzemeler kullanın; Toprak Ana bebeği; bazı kök çocuk ve çiçek çocuk bebekleri - keçe figürler, ağaç kabukları, dal parçaları, çiçekler, kar yerine beyaz ipek örtü ve küçük pembe, turuncu ve sarı yün pericikler de kullanıla-bilir...

Kök Çocukların HikâyesiSibylle Von Olfers

Toprağın altında, yeraltının derinliklerinde, ağaçların kökleri arasında, küçük kök çocuklar bütün kış boyunca derin bir uykudaydılar. Ne ısırıcı rüzgârı, ne soğuğu, ne de keskin kar fırtınalarını hiç hissetmeden, sıcacık yuvalarında uyuyarak kışı geçirdiler. Yaz boyunca güneşin ışıkları altında oynadıkları oyunları rüyalarında gördüler. Ah ne de harika rüyalardı onlar!

Kış sona erip de güneş karları eritmeye başladığında, Toprak Ana onları tekrar uyan-dırmak için mumuyla birlikte çıkageldi.

“Çocuklar uyanın,” dedi o yumuşacık sesiyle. “ Artık kalkma zamanı! Yeterince uyu-dunuz. Bahar geliyor ve yapılacak işler var. Size iğne, iplik, makas ve kumaş parçaları getirdim, böylece her biriniz kendinize yeni giysiler yapabilirisiniz. Uyanın! Hazır olduğunuzda, yeryüzüne giden kapıların kilidini açacağım.”

Çocuklar esneyip gerindikten sonra neşeyle ayağa fırladılar. Yaşasın, bahar geliyor! Toprak Ana’nın sepetinde güzel renkli kumaş parçaları vardı. Kök-çocukların her biri bir elbise yapmak için kendi rengini seçti. Nergis parlak sarı renkli bir kumaş seçti, yaban gülü hafif bir pembe ve gelincik de parlak turuncu bir kumaş seçti. Sonra keyifli bir çember içinde oturdular ve harıl harıl çalışmaya başladılar. Her şeyi tam tamına uyana kadar kestiler, diktiler ve ütülediler; çalışırken de bir yandan bildikleri bütün bahar şarkılarını söylediler.

Bahar geliyor, bahar geliyor, çiçekler de geliyor, gelincikler, gül, nergisler, hepsi uyanıyor! Baharı müjdeliyor!

Yeni elbiselerini bitirir bitirmez uzun bir sıra halinde Toprak Ana’ya gittiler. Kök çocukları bu kadar çabuk karşısında gören Toprak Ana, şaşkınlıkla gözlüklerinin üze-rinden onlara baktı.

“Evet, evet, ne kadar da hızlısınız!” diye heyecanla seslendi “ve hepsi de ne kadar güzel görünüyor!”

Yeryüzünün üzerinde, ılık güneşin etkisiyle ağaçların taze yeşil yaprakları kendilerini göstermeye başlamıştı bile.

Sonunda bahar gerçekten gelmişti! Toprak Ana kapıyı açtı. Sonra o güzel bahar gü-neşi altında kök çocuklar bir alay halinde yerden yukarı çıktılar ve ellerindeki çiçekten ve çimenden asalarla yeryüzünü rengârenk donattılar.

Parlak güneş gökyüzündeki tahtından İçinde uyuyan tohumların yattığı yeryüzüne baktı

Page 17: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Ve kendi kendine ‘’çiçek bebeklerin uyanıp oynama zamanı geldi “ diye düşündü.Altın ışınlarıyla tüm çiçek ailelerinin kapısını çaldı“Uyanın uyanın!” diye neşeyle kıkırdadı“uyanıp yeryüzünü boyama zamanı!”İlk önce kardelenler uyandıSonra da çiğdem ve güller Nergis, menekşe ve her türlü gelincikler Parlak güneşin altında esneyip gerindiler, Evet, baharı neşeyle donattılar bütün çiçekler!

Çeviren: Gülay Kara Kav

Page 18: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Doğanın Takvimi

MART2 Mart Soğukların şiddetinin azalmaya başlaması5 Mart Ağaçlara su yürümesi6 Mart Cemrenin toprağa düşmesi9 Mart Bağ budama zamanı11 Mart Kocakarı soğuklarının başlangıcı (7 gün sürer)12 Mart Husum fırtınası14 Mart Kaplumbağaların kış uykusundan uyanması15 Mart Kırlangıçların ve ebabillerin gelmeye başlaması21 Mart Günle gecenin eşitlenmesi, Nevruz, baharın başlangıcı22 Mart Mart dokuzu fırtınası25 Mart Çaylak fırtınası27 Mart Ağaçların tomurcuklanmaya ve yeşermeye başlaması30 Mart Çaylakların gelişi

NİSAN3 Nisan Çiçeklenme döneminin başlaması5 Nisan Bülbüllerin ötmesi ve yörüklerin yaylalara çıkması7 Nisan Kırlangıç fırtınası11 Nisan Leylek fırtınası16 Nisan Lale mevsiminin başlangıcı, Camuskıran fırtınası17 Nisan Kuğu fırtınası21 Nisan Sitte-i Sevir (6 gün boyunca süren soğuk ve fırtına), Boğa fırtınası24 Nisan İpek böceklerinin yumurtadan çıkışı26 Nisan Arıların yumurtadan çıkışı, güllerin budanma zamanı27 Nisan Kalem aşısı zamanı29 Nisan Serçelerin yavrulama dönemi30 Nisan Lale fırtınası

MAYIS2 Mayıs Çiçek fırtınası6 Mayıs Hıdrellez11 Mayıs Kırkikindi yağmurlarının sonu16 Mayıs Filizkıran fırtınası20Mayıs Engirkıran fırtınası, Kokulya fırtınası, Ülker fırtınası, bağların çapalanması29 Mayıs Suyun topraktan çekilmeye başlaması28 Mayıs Koyun kırkma zamanı30 Mayıs Bağlara yerleşme zamanı, kabak meltemi

Page 19: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Trala la la la hoşgeldin ilkbaharÇiçekli ağaçlarŞarkı söylüyor kuşlar Trala la la la ah ne güzel ilkbahar

Dalların arasındaÖtüşüyor iki serçeCıvıl cıvıl cıvıldıyorÖtüşüyor iki serçeCik cik cik cik cik cikBahçede kocaman bir ağaç çiçekleri açmış, beyaz bir rüya Bir kuş yuvası var tepesindeoturuyor minik serçeyumurtaların üstünde,ısıtıyor onları şefkatleBekliyor zamanı dolsun diyeHah işte, sonundaçıt çıt sesleri duyulunca hafifçe başlıyor küçük serçeler dünyadaki günlerineAnne kuşla baba kuş çalıların içindeYiyecek bulmak için aranıyor gayretleYavruların karnı bir türlü doymak bilmiyorUçmak için tüyleri uzayarak büyüyor

Trala la la la hoşgeldin ilkbaharÇiçekli ağaçlarŞarkı söylüyor kuşlar Trala la la la ah ne güzel ilkbahar

Aaa, kim o sürünerek dolanan otların arasındaserçeleri ürkütecek mi yoksa?Bir kedi yaklaşıyor sessizceOtların arasından yumuşak patileri üstündePist, seni gri kedi seni –Çık bahçemizden git haydiSöz dinle ve git haydi..Kedi korkup kaçıncaSerçeler de sevinçle Başladılar yenidenşen şakrak ötüşmeyeCik cik cik Cik cik cikSevgili kedicik, gel banabiraz süt vereyim sana.Kedi tatlı sütü içincemırıldadı guruldadıTüylerini yaladı –Oh rahatı yerinde Kolumda uyuya kaldı:Otların içinde yattık öyle bir süre…Sonra öğlen olunca koştuk gittik evimize..

Trala la la la hoşgeldin ilkbaharÇiçekli ağaçlarŞarkı söylüyor kuşlar Trala la la la ah ne güzel ilkbahar

Çember Oyunu Almuth Strehlow

İlkbahar

Çeviren: Hande Başaran

Page 20: İLKBAHAR BÜLTENİ · 2016-09-19 · • Yuvanın dekoru ve oyuncaklar çocuğun sanatsal ve yaratıcı tecrübesini nasıl teşvik ediyor? • Çocukların oyunu imgeleme, sosyal

Derneğimize katkıda bulunan destekçilerimize teşekkür ediyoruz…

IASWECE (International Association for Steiner/Waldorf Early Childhood Education)Uluslararası Steiner/Waldorf Erken Çocukluk Eğitimi Birliği

Freunde der Erziehungskunst Rudolf Steiners e.V.Rudolf Steiner’in Eğitim Sanatı Dostları Derneği

Goetheanum, Pædagogische Sektion, DornachGoetheanum, Pedagoji Bölümü, Dornach

Seminar für Waldorfpædagogik HamburgWaldorf Pedagoji Semineri, Hamburg

Internationale Vereinigung der Waldorfkindergarten e.V. Uluslararası Waldorf Çocuk Yuvaları Birliği

Landesarbeitsgemeinschaft HamburgWaldorf Okulları Eyalet Çalıştayı (LAG, Hamburg)

Landesarbeitsgemeinschaft Schleswig-Holstein Schleswig-Holstein Eyalet Çalıştayı

Arbeitsgemeinschaft der Waldorfkindergärten Berlin/Brandenburg Berlin/Brandenburg Waldorf Çocuk Yuvaları Çalışma Grubu

İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı (İELEV)

Orhan Onur Dış Ticaret Anonim Şirketi

Baroque Tours & Travel

Alman Büyükelçiliği Çocuk Yuvası Yöneticisi Renate Schlosser Zengin

Yaptığımız çalışmaları www.egitimsanatidostlari.org web sayfamızda bulabilirsiniz. Facebook linkimiz: www.facebook.com/groups/135514276465392

Eğitim Sanatı Dostları Derneği, İstanbul - Mart 2016

Bağışlarınız için:Eğitim Sanatı Dostları Derneği

Garanti Bankası Beşiktaş Şubesi 399 6297422 - TR70 0006 2000 3990 0006 2974 22

Tasarıma katlıkarından dolayı Emre Başaran ve Çiler Kocadağ’a teşekkür ederiz.