12
Ağrısız doğum mümkün mü? GAZETE LOKMAN HEKİM HASTANELERİ AYLIK YAYIN ORGANIDIR // ÜCRETSİZDİR // YIL: 2 // SAYI: 11 // ŞUBAT 2012 n Meme kanseriyle savaşta yeni yöntem [2’de] n Çocuğun “kalp sesine” kulak verin [9’de] Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz, Lokman Hekim Hastaneleri Tıbbi Hizmetler Direktörü Dr. Mehmet Altuğ ile hastane grubunun son dönemdeki büyük adımlarını konu alan bir röportaj gerçekleştirdi. Lokman Hekim Hastanelerinin yatırımları hakkındaki söyleşi, sayfa 11’de Personelin gözüyle Lokman Hekim Lokman Hekim Hastaneleri çalışanlarının memnuniyetini ölçmek için anket çalışması yaptı. Lokman Hekim Sincan ve Etlik Hasta- nelerinin yanı sıra Genel Müdürlük personeline de uygulanacak ankete yüzde 78 oranında katılım oldu. Anketten yüzde 90’a va- ran oranda memnuniyet çıktı. n 7’de Lokman Hekim ‘halka arz edilen sağlık grubu’ unvanıyla hizmet veriyor Lokman Hekim Etlik Hastanesi’nde uygulanan ve büyük ilgi gören ütüle- me yöntemiyle lazer epilasyon 4 mev- sim uygulanabiliyor. Masaj rahatlığın- da ve hızlı bir epilasyon imkânı sunun hizmet sayesinde hanımlar büyük bir uğraştan kurtulmuş oluyor. n 6’da Ütüleme yöntemi ile 4 mevsim masaj rahatlığında epilasyon Günümüzde sancılı doğum süreci- ne dayanama nedeniyle anne aday- ları, doğumu kısmen de olsa hızlan- dırmak ve sancıları hissetmemek için sezaryenle doğum istemektedir. Epidural anestezi (ağrısız doğum) ile anne adaylarımız doğrumun bu ağrı- lı aşamasını hiç hissetmeden rahat- lıkla doğumu yaşayabilirler. n 5’de Şifa Kapısı Bulunduğu bölgelerde hizmet kalitesiyle ön plana çıkan Lokman Hekim Hastaneleri, bebek bekleyen çiftlerin de tercih ettiği adres oldu. “Şifa Kapınız” sloganı ile yıllardır sağlık hizmeti sunan Lokman Hekim Hastaneleri 1 yılda 3.109 doğum yaptırarak önemli bir başarıya daha imza atmış oldu. Lokman Hekim’de 1 yılda 3,109 bebek dünyaya geldi Lokman Hekim Hastanelerinde geçtiğimiz yıl 1.902’si Sincan’da, 1.207’si Etlik’te olmak üzere toplam 3.109 doğum gerçekleşti. Yılın ilk bebekleri Lokman Hekim Hastaneleri’nde 2012’ye merhaba denildiği dakikalarda yeni yılın ilk bebekleri de dünyaya geldi. Sincan ve Etlik Hastanelerimizde de yılın ilk dakikalarında doğum heyecanı yaşandı. Yeni yılın ilk saatlerinde hastanelerimizde dünyaya gözlerini açan bebekler hem ailelerine hem de Lokman Hekim personeline büyük mutluluk yaşattı. n Haberi Sayfa 5’de Lokman Hekim Hastanelerinin 5 ortakla başlayan hizmet serüveni, ‘halka arz edilen sağlık grubu’ unvanıyla devam ediyor. n Haberi Sayfa 3’de Lokman Hekim’den büyük adım

Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Lokman Hekim Gazetesi, Lokman Hekim Hastaneleri yayın organıdır. Ayda bir yayınlanır.

Citation preview

Page 1: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

Ağrısız doğum mümkün mü?

GAZETE

LOKMAN HEKİM HASTANELERİ AYLIK YAYIN ORGANIDIR // ÜCRETSİZDİR // YIL: 2 // SAYI: 11 // ŞUBAT 2012

n Meme kanseriyle savaşta yeni yöntem [2’de] n Çocuğun “kalp sesine” kulak verin [9’de]

Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz, Lokman Hekim Hastaneleri

Tıbbi Hizmetler Direktörü Dr. Mehmet Altuğ ile hastane

grubunun son dönemdeki büyük adımlarını konu alan bir röportaj gerçekleştirdi. Lokman

Hekim Hastanelerinin yatırımları hakkındaki söyleşi, sayfa 11’de

Personelin gözüyle Lokman Hekim Lokman Hekim Hastaneleri çalışanlarının memnuniyetini ölçmek için anket çalışması yaptı. Lokman Hekim Sincan ve Etlik Hasta-nelerinin yanı sıra Genel Müdürlük personeline de uygulanacak ankete yüzde 78 oranında katılım oldu. Anketten yüzde 90’a va-ran oranda memnuniyet çıktı. n 7’de

Lokman Hekim ‘halka arz edilen sağlık grubu’ unvanıyla hizmet veriyor

Lokman Hekim Etlik Hastanesi’nde uygulanan ve büyük ilgi gören ütüle-me yöntemiyle lazer epilasyon 4 mev-sim uygulanabiliyor. Masaj rahatlığın-da ve hızlı bir epilasyon imkânı sunun hizmet sayesinde hanımlar büyük bir uğraştan kurtulmuş oluyor. n 6’da

Ütüleme yöntemi ile 4 mevsim masaj rahatlığında epilasyon

Günümüzde sancılı doğum süreci-ne dayanama nedeniyle anne aday-ları, doğumu kısmen de olsa hızlan-dırmak ve sancıları hissetmemek için sezaryenle doğum istemektedir. Epidural anestezi (ağrısız doğum) ile anne adaylarımız doğrumun bu ağrı-lı aşamasını hiç hissetmeden rahat-lıkla doğumu yaşayabilirler. n 5’de

Şifa KapısıBulunduğu bölgelerde hizmet kalitesiyle ön plana çıkan

Lokman Hekim Hastaneleri, bebek bekleyen çiftlerin de

tercih ettiği adres oldu. “Şifa Kapınız” sloganı ile

yıllardır sağlık hizmeti sunan Lokman Hekim

Hastaneleri 1 yılda 3.109 doğum yaptırarak

önemli bir başarıya daha imza atmış oldu.

Lokman Hekim’de 1 yılda 3,109 bebek dünyaya geldiLokman Hekim Hastanelerinde geçtiğimiz yıl 1.902’si Sincan’da,

1.207’si Etlik’te olmak üzere toplam 3.109 doğum gerçekleşti.

Yılın ilk bebekleriLokman Hekim Hastaneleri’nde 2012’ye merhaba

denildiği dakikalarda yeni yılın ilk bebekleri de

dünyaya geldi. Sincan ve Etlik Hastanelerimizde de

yılın ilk dakikalarında doğum heyecanı yaşandı.

Yeni yılın ilk saatlerinde hastanelerimizde dünyaya gözlerini açan bebekler hem

ailelerine hem de Lokman Hekim personeline büyük mutluluk yaşattı.

n Haberi Sayfa 5’de

Lokman Hekim Hastanelerinin 5 ortakla başlayan hizmet serüveni, ‘halka arz edilen sağlık grubu’ unvanıyla devam ediyor. n Haberi Sayfa 3’de

Lokman Hekim’den büyük adım

Page 2: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

2 444 99 11 / LOKMANHEKİMwww.lokmanhekim.com.tr

&

Ailesel meme kanseriyle savaşta yeni yöntem

n Lokman Hekim Sincan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Yandakçı, ‘’ailesel meme kanseri’’ riski, erken teşhis ve koruyucu müdahale konusunda dikkat çekici açıklamalar yaptı. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin erken evrede yakalanmasının; meme MR’ı, meme ultrasonu ya da mamografi ile mümkün olduğunu belirten Yandakçı, bu testlerin birbirine alternatif yöntemler olmadığını tam tersine birbirlerini tamamladığını bildirdi.

Mamografiyi 40 yaş üstü kadınlar için önerdiklerini ifade eden Yandakçı, ‘’40 yaş altı kadınlarda meme yapısı yoğundur, süt dokusu fazladır. Oysa mamografi yağlı dokuda iyi tanı verir. Bu nedenle memede yağ dokusunun daha fazla bulunduğu 40 yaş üstü için uygundur’’ diye konuştu.

Yandakçı, 40 yaş altı için, radyasyon riskinin de olmadığı meme ultrasonu ya da meme MR’ı önerdiklerini belirtti. Meme kanserinin 40 yaş üstündeki 8 kadından birinde görüldüğünü, adet sonrası elle muayenenin de hayat kurtarıcı olduğunu vurgulayan Yandakçı, şu bilgileri aktardı:

‘’Adetten sonraki ilk hafta içinde içten dışa doğru elin üç parmağıyla dairesel hareketlerle elle muayene yapılmalıdır. Memede kanser olan bir kitleyi kadınlar muhakkak hisseder. Sert, düzensiz ve ağrısız kitleler korkutucudur. Meme başının içeri çekilmesi, koltuk altında

kitle oluşumu, memede kızarıklık, şişlik gibi daha nadir belirtiler de görülebilir. Ailesinde, özellikle anne, abla, kardeş gibi birinci derece akrabalarında meme kanseri olan kadınlar, mutlaka meme kontrolünden geçmelidir. Meme kanseri erken teşhis edilirse tam tedavi şansı yüksektir. Teşhis evresi ilerledikçe hastanın yaşam süresi kısalır.’’

Yandakçı, meme kanserinde aile öyküsünün de büyük önem taşıdığı ve birinci derece yakınlarında meme kanseri görülenlerin düzenli kontrol yaptırması gerektiğini ifade etti. Ailesinde birden fazla meme kanseri olgusu görülenlere gen taraması öneren Yandakçı, ‘’Gen taraması sonucunda, meme kanserine yol açan genleri taşıdığı belirlenenler için risk yüzde 70 civarındadır. İşte bu hastalarımıza ‘koruyucu mastektomi’ (Memenin alınması) öneriyoruz’’ dedi.

KemalYANDAKÇIGenel Cerrahi

Ailesinde birden fazla meme kanseri olgusu görülenlere ‘’gen taraması’’ öneren Op. Dr. Yandakçı, kansere yol açan gen taşıdığı belirlenenlerin ‘’koruyucu mastektomi’’ (memenin alınması) ile hastalıktan uzak durabileceğini belirtti.

n Bir araştırma şirketinin 400’den fazla kadının katılımı ile 12 şehirde yaptığı araştırma; kadınların mevcut sağlık durumlarının ve meme kanserine yönelik

farkındalık düzeylerinin tespit edilmesi amacıyla

gerçekleştirildi. Araştırmaya göre kadınların yüzde 62 gibi bir çoğunluğu fiziksel sağlık durumundan genel olarak memnun. Buna karşın, kadınların yüzde 65’i yeterli düzeyde fiziksel egzersiz yapmıyor.

Görüşülen kişilerin sadece üçte biri Türkiye’deki kanser teşhis ve tedavisine yönelik teknik ekipmanları yeterli buluyor. Kadınların yarıdan fazlası kanserden korunmak için hiçbir şey yapmıyor. Kadınların üçte biri hayatında hiç jinekologa gitmediğini söylüyor.

Türkiye’deki kadınların yarıdan fazlası bugüne kadar meme kanseri taraması yaptırmak ve

kontrol amacıyla bir doktora ya da sağlık kurumuna

gitmediğini belirtiyor. Yüzde 38’i ilk mamografi için önerilen yaşı bilmiyor. Kadınların yüzde 78’i her yıl düzenli

olarak mamografi çektirmenin meme

kanseri teşhisine etkisinin büyük olduğunu düşünüyor.

Benzer biçimde, erken teşhisin tedavi edilebilirlik üzerindeki önemine yönelik farkındalığın da yüzde 85 oranında yüksek olduğu görülüyor.

Meme kanseri bilinmiyorKadınların yüzde 41’i daha önce

kendisine veya bir yakınına meme kanseri teşhisi konduğunu söylüyor. Meme kanseri konusunda etkili bilgi kaynakları incelendiğinde, televizyon programları ve uzman doktorlar, bilgi alınan kaynakların başında geliyor. Kadınların yüzde 20’si ise meme kanseri hakkında hiçbir kaynaktan bilgi almadığını söylüyor.

Yüzde 38’i memografi

için önerilen yaşı bilmiyor

Üçte biri hayatında hiç

jinekologa gitmemiş

n İnsan hayatındaki en önemli hazi-nesi sağlığıdır. Kolesterol, şeker, tan-siyon, obezite gibi rahatsızlıklar insa-nı erken yaşlandıran etkenlerin ba-şında geliyor. Hareketsizliğin çağımı-zın en önemli problemi olduğunu ifa-de eden uzmanlar, “Ruh ve beden sağ-lığımızı korumamız için, erken uyuyup sabahları erken kalkmalıyız. Metabo-lizmanın sağlıklı çalışması için mut-laka şekersiz Türk kahvesi ya da yeşil çay içtikten sonra kahvaltı yapmalıyız. Aldığımız kalorileri tüketmek için eg-zersiz yapmayı alışkanlık edinmeliyiz” diye konuştu.

Kadınlar tehlikenin farkında mı?

Erken uyuyun, erken kalkın

Page 3: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

3LOKMANHEKİM / 444 99 11www.lokmanhekim.com.tr

&

Ankara’da 18 helikopter pisti için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne yapım ve işletim izni için başvuruda bulunuldu. Bunlardan sadece 4’ü ruhsatlandırıldı. 3 devlet hastanesinin yanı sıra özel sağlık kuruluşu olarak yalnız Lokman Hekim Sincan Hastanesi bu ruhsata sahip oldu.

Lokman Hekim Hastanelerinin 5 ortakla başlayan hizmet serüveni, ‘halka arz edilen sağlık grubu’ unvanıyla faaliyetlerine devam ediyor.

n ‘Şifa Kapınız’ sloganıyla kurulduğu 1996 yılından beri sağlık alanında hizmet veren Lokman Hekim Hastaneleri, 15 yıldır istikrarlı ve hızlı büyümesini sürdürerek Türkiye’nin en önemli özel sağlık kuruluşlarından biri olmayı başardı. Halka arz ve sonrasındaki sürece ilişkin bilgi veren Lokman Hekim Hastaneleri Genel Müdürü İrfan Güvendi, “1996 yılında 5 ortak ve 20 bin TL sermaye ile ‘Engürüsağ A.Ş.’ ismiyle temelleri atılan Lokman Hekim Hastaneleri, bugün halka arz edilerek borsadaki

yerini alan önemli bir kurum haline geldi” dedi.

ANKARALILAR BORSAYA UZAK KALMAMALI

Lokman Hekim Hastaneleri’nın, Ankara’da borsaya giren ilk hastane

grubu olduğunu hatırlatan İrfan Güvendi, “Ankara’da borsaya çıkan ‘ilk hastane grubu’ hatta ‘ilk Ankara şirketi’ olmanın

heyecanını hala yaşıyoruz. Ankara şirketleri borsaya her nedense uzak kalmayı tercih etmiş. Bu alanda bir ilki gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. Umarım diğer Ankara merkezli firmalara örnek oluruz. Borsaya açılma sürecinin bizim ve yatırımcılar için ciddi bir sıçramanın başlangıcı olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Sincan’da helikopter sesleri yükseldi

n Başkentin dört bir yanında yükselen gökdelenlerin tepesinde helikopterlerin iniş ve kalkışları amacıyla yapılan heliportlar süs gibi kaldı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), toplam 18 adet heliport yapım ve işletim izni başvurusundan sadece 4’üne ruhsat verdi. Bunların tümü de ambulans helikopterler için yatırım yapan hastanelere ait. Heliport ruhsatına sahip 4 hastanenin 3’ü devlet hastanesi olurken, özel sağlık kuruluşu olarak bu ruhsat yalnız Lokman Hekim Sincan Hastanesi’ne verildi. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Etlik İhtisas Eğitim ile Araştırma Hastanesi heliporta sahip devlet hastaneleri olarak ön plana çıktı.

RUHSATLI HELİKOPTER

Sivil Havacılık, binaların yanına veya çatısına yapılan heliportlara ruhsat verirken rüzgârın son 20 yıllık hızı, yönü ve yapının yüksekliği kriterlerini dikkate alıyor. Heliport ruhsatında ayrıca binanın helikopter ve heliportu taşıyacak kadar mukavemete sahip olduğunu gösteren bir rapor

da gerekiyor. Lokman Hekim Sincan Hastanesi bu raporları tamamlayarak ruhsat almaya hak kazandı. Ruhsatı olmayan heliportlar arasında Büyükşehir Hizmet Binası ile MHP Genel Merkezi de bulunuyor.

HELİKOPTER SEFERLERİ ARTIYOR Kentte heliportu kullanılan 4

hastanenin 2008 yılından 2011 yılına kullanım sıklıkları giderek arttı. SHGM’nin verilerine göre, Lokman Hekim Sincan Hastanesi, Etlik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2011 yılı içerisinde toplam 174 seferle helikopter sesleri yükseldi.

Lokman Hekim ‘halka arz edilen sağlık grubu’ unvanıyla hizmet veriyor

Lokman Hekim Sincan HastanesiBaşhekim Yardımcısı

Kemal KARTAL

Değişim de değişir!

Değişmeyen tek şey değişimdir diyerek yetiştirilen bir nesiliz, ne garip ki değişimlerin de baş

döndürücü hızla değiştiğine şahit olmaktayız ki bukalemunların dahi bu hıza yetişemeyip avcılarına yem oldukları ve yaşam ortalamalarının kısaldığı tespit edilmektedir.

Melekleri imrendirecek donanımları olduğunu, iblis hariç tüm meleklerin yaratılışı nedeniyle secdeye vardığını, masumiyet karinesiyle yer yüzüne gönderildiğini fark etmeli insan.

En çaresiz anlarında ilahi analık merhametiyle ve şefkatiyle nasıl korunduğunu, kuşatıldığını, sevildiğini fark etmeli insan.

Beyninde 13 milyar sinir hücresi bulunduğunu, her bir hücrenin 7,3kw enerji ürettiğini, eş zamanlı bir enerji salınımında 350 milyon kw enerji açı da çıkarabileceğini ve bir metropolün tüm elektrik ihtiyacını karşılayabileceğini fark etmeli insan.

Hayata tutunmak için yüreğinin her bir dakikada 72 kez çarptığını, her çarptığında taze ve temiz kanı eski ve kirlisiyle değiştirdiğini fark etmeli insan.

Dünyanın ekseni etrafında dönerken, galakside hızla yol alırken, kendisinin buna kayıtsız kalamayacağını fark etmeli insan.

Annesinin şefkatli kollarından sıyrılması gerektiğini, içindeki çocuğu öldürmeden büyütmesi gerektiğini, adımlamadan, düşüp-kalkmadan, yola çıkmadan değişim ve gelişimini tamamlayamayacağını fark etmeli insan.

Attığı her adımın, söylediği her sözün, yaptığı her işin, aldığı ve verdiği her nefesin bir anlamı olduğunu, kendisine ve çevresine iyi yada kötü yönde bir etkisi olduğunu, olumlu yada olumsuz bir değişime yol açtığını ve bizatihi ruhunun imzasını taşıdığını fark etmeli insan.

Evrensel çakalların değişim sürecine, kapısına bağladığı tek bir köpekle karşı koyamayacağını, insani değerlerin renk ve deseniyle hayata değişim heyecanı katması gerektiğini fark etmeli insan.

Zamanın yaprakları tekamül olan bir takvim, mekanın malzemesi insan olan bir dünya olması gerektiğini fark etmeli insan.

Anne rahmin de cennet misali yaşam sürerken dünyaya neden geldiğini, ve nihayetinde iki metrelik toprakta yolculuğunun son bulmayacağını fark etmeli insan.

Vicdanının sesine kulak vermesi, yüreğinin çağrısına izin ve yol vermesi gerektiğini fark etmeli insan. Dünün pişmanlıklarına saplanmanın yarının hayallerini engelleyeceğini, bugünün dünden, yarının bugünden farklı ve daha güzel olması ve dahi iki gününün müsavi olmaması gerektiğini fark etmeli insan.

Dokunmalı, hissetmeli beş duyusuyla benliğini ve dokumalı ilmek ilmek, düğüm düğüm, desen desen, renk renk hayatı, zamanı, mekanı, attığı her ilmek, bağladığı her düğüm, oluşturduğu her desen, kattığı her renk, elinin emeği, gözünün nuru, vicdanının sesi, yüreğinin çağrısı, ruhunun imzası değişimin, tekamülün farklı ve özel yegane temsilcisi olacağını fark etmeli ve dahi fark ettirmeli İNSAN! Sağlıcakla kalınız ve sevgiyle değişiniz…

Page 4: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

4 444 99 11 / LOKMANHEKİMwww.lokmanhekim.com.tr

&

Yaz mevsiminden kışa geçişte bağışıklık sisteminin zayıflıyor. Kış aylarında çocuklar, gebeler, emzikli anneler ve yaşlılar için beslenme daha da önem kazanıyor.

n Lokman Hekim Sincan Hastanesi Diyetisyeni Kübra Işgın, kış mevsiminin kendini hissettirdiği şu günlerde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlık açısından önemine dikkat çekti. Yaz mevsiminden kışa geçişte bağışıklık sisteminin zayıfladığını belirten Işgın, “Bu dönemde enfeksiyonlara yakalanmamak için vitamin ve minerallerden zengin beslenmeliyiz” uyarısında bulundu.

“Enfeksiyon ile bağışıklık sistemi ilişkisi düşünüldüğünde artan metabolik hızına karşılık hücrelerin ihtiyacı olan enerji, yeterli ve dengeli bir beslenme ile sağlanabilir” diyen Diyetisyen Işgın, özellikle çocuklar, gebeler, emzikli anneler ve yaşlılar için beslenmenin bu mevsimlerde daha da önem kazandığını vurguladı. Işgın, “Bedenimiz soğuğa yenik düşmemek için vücut ısısını ek enerji ile artırmakta ve gerekli olan bu ek enerji ihtiyacını besinlerden karşılamaktadır. Vücudun kendisini koruma isteğinden dolayı da

karbonhidrat içeren besinlere daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Yani; ekmek, makarna, kek ve böreklere doyamıyoruz. Eğer bu besinlerde ölçülü olamazsak, kış aylarında fiziksel aktivitelerimizin de azalmasıyla birlikte bu bize her ay fazla kilo olarak geri dönmektedir” dedi.

Diyetisyen Isgın, “Kış mevsiminde fiziksel aktivitenin az olması, gecelerin uzaması nedeni ile televizyon başında fazla zaman geçirilmesi ve besinlerin atıştırılması gibi nedenlerden dolayı vücut ağırlığında istenmeyen yönde değişiklikler olabilmektedir” dedi.

Bedeniniz kış soğuğuna yenik düşmesin

n Lokman Hekim Sincan Hastanesi Çocuk Cerrahisi Ünitesi, çocukların cerrahi ve ürolojik sorunlarının tanı ve tedavisi ile yoğun

bir biçimde uğraşmaktadır. Yenidoğan döneminden erişkinliğe kadar

olan çocukluk çağına ait (0-17 yaş), kalp dışı göğüs cerrahisi, onkolojik cerrahi, yenidoğan cerrahisi, sindirim sistemi cerrahisi, çocuk endokrin

cerrahisi, çocuk jinekolojisi, tanısal ve girişimsel endoskopik

uygulamalar, laparoskopik ve torakoskopik cerrahi girişimler ve travma cerrahisi Çocuk Cerrahisinin başlıca uğraş alanlarını oluşturmaktadır.

Lokman Hekim Sincan Hastanesi Çocuk Cerrahisi Ünitesi hakkında bilgi veren Op. Dr. Banu Kumrulu, “Her bebek değerlidir ve

bu bebek eğer sizin bebeğinizse ondan daha değerlisi yoktur. Çocuklar, erişkinlerin ne bir kopyası, ne de onların küçültülmüş halleridir” diyerek Çocuk Cerrahisinin önemine dikkat çekti. Doktor Banu Kumrulu, şunları söyledi:

“Çocuk cerrahisinin ilgi alanı, diğer cerrahilerle karşılaştırılamayacak kadar geniştir.

Bundan dolayı, çocuk cerrahisi ekibinin çalışma prensibi çocuk için en konforlu, ağrısız ve onun psikolojik gelişimine zarar vermeyecek şekilde olmalıdır. Daha güvenli anestezi ilaçları ve gelişmiş teknolojinin hastanemizce takibi, çocuk cerrahisi açısından daha başarılı olmamızı sağlamaktadır.”

Çocuk cerrahisinde farkı

Her bebek

değerlidir

Op. Dr. Banu Kumrulu, çocuk cerrahisinin tedavi alanlarını şöyle sıraladı:n Yemek borusunun doğuştan tıkanıklığının onarımın Diafragma fıtıklarının onarımın İnce barsak doğuştan tıkanıklıkları tedavisin Bebeklerde mide çıkışı darlığın Mide-yemek borusu reflüsü tedavisin Boyun kitlelerinin çıkarımın Göğüs deformitelerin Çocuklardaki gastrointestinal kanamaların Akut apendisitn Barsak düğümlenmesi ameliyatın Karın duvarı defektlerin Anüsün doğuştan kapalı olmasın Kasık fıtığı

n Gastrostomi açılmasın Anal fissür ve fistül ve abse tedavisin Göbek fıtığı onarımın Hirschsprung hastalığı tedavisin Nekrotizan enterokolit tedn İnmemiş testis,n Testisin burulmasın Varikosel tedavisi (Testis toplardamarlarının genişlemesi)n Over torsiyonun Labial yapışıklıkn Üretra açıklığının aşağıda olmasın Üretra açıklığının yukarıda olmasın Sünnetn Kabızlık, işeme bozuklukların Boşaltım, sindirim ve solunum sistemi bozuklukları

KübraIŞGINDiyetisyen

Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nin güvenli anestezi ilaçları ve gelişmiş teknoloji konusundaki hassasiyeti, çocuk cerrahisi açısından daha başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlıyor.

Hayat öpücüğü kalkıyor İngiltere Kalp Vakfı, yaptıkları ankette insanların ilkyardımdan kaçındığını, hayat öpücüğü uygulamasını da itici ve hastalık kapma ihtimaline karşı kaygı verici bulduğunu kaydetti.

n İngiltere Kalp Vakfı, ilk yardım konusunda bugüne kadar önerdiği yöntemlerde kayda değer bir değişikliğe gidiyor. Birini hayata döndürmek için yapılan ve “hayat öpücüğü” olarak bilinen ağızdan ağıza solunum, vazgeçilen yöntemlerden biri olarak kaydedildi. İngiltere Kalp Vakfı, ağızdan ağıza solunumun birçok insana itici ve hastalık kapma korkusuyla kaygı verici geldiğini söylüyor. Vakıf, kalp krizi geçirdiğinden şüphelenilen birinin göğüs bölgesine bastırarak müdahale etmenin en ideal yol olduğu mesajını yaygınlaştırmayı ve ilk yardım konusunda kamuoyunu daha bilgili ve faal hale getirmeyi umuyor. İngiltere’de yaklaşık 2 bin kişiyi kapsayan yeni bir anket, kamuoyunun yarısının ilk yardım müdahalesinden kaçındığını ortaya koydu. Ankete yanıt verenler, hayat öpücüğü uygulamanın iticiliği ya da zorluğunu belli başlı kaçınma nedenleri arasında sayıyor. İngiltere Kalp Vakfı yetkililerinden kardioloji hemşiresi Ellen Mason, tecrübeli biri tarafından gerçekleştirilen ağızdan ağıza solunumun yerini hiçbir şeyin tutmayacağını, fakat bu konuda eğitim almamış bir kişiye en ideal yardım şekli olarak göğüs çeperine bastırmayı tavsiye ettiklerini söyledi. Mason, İngiltere’de her yıl 30 bin kişinin kalp krizi geçirdiğini ve bu vakaların en az yarısının başkalarının yanında gerçekleştiğini belirtiyor. Fakat sıradan insanların panik yaşayarak ilk yardımdan kaçındığını bildiren İngiltere Kalp Vakfı, insanları ambulans gelene kadar ilk yardıma girişmekten korkmamaya davet ediyor.

Page 5: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

5LOKMANHEKİM / 444 99 11www.lokmanhekim.com.tr

&

n Lokman Hekim Hastaneleri’nde 2012’ye merhaba denildiği dakikalarda yeni yılın ilk bebekleri de dünyaya geldi. Sincan ve Etlik Hastanelerimizde de yılın ilk dakikalarında doğum heyecanı yaşandı. Yeni yılın ilk saatlerinde hastanelerimizde dünyaya gözlerini açan bebekler hem ailelerine hem de Lokman Hekim personeline büyük mutluluk yaşattı.

Etlik Hastanemizde bu mutluluğu Keziban-Mithat Erol çifti yaşattı. Çift yılın ilk dakikalarında kızlarını kucaklarına aldılar. Aynı dakikalarda Sincan

Hastanemizde de bebek heyecanı yaşandı. Sultan-Erman Ersan çifti de yılın ilk dakikalarında dünyaya bir kız çocuğu getirdiler. Hastanelerimizdeki her iki doğum da sezaryen olarak gerçekleşti. Hastanemizin uzman hekimlerince gerçekleştirilen operasyonlar ile dünyaya gelen bebeklerin sağlık durumlarının çok iyi olduğu bildirildi. Aileler, doğum öncesi ve sonrasında kendileri ile yakından ilgilenen Lokman Hekim Hastaneleri doktor ve hemşirelerine teşekkür ettiler.

n Lokman Hekim Hastaneleri’nde geçtiğimiz yıl toplam 3.109 bebek dünyaya merhaba dedi. Sincan Hastanemiz doğumların 1.902’sine ev sahipliği yaparken, Etlik Hastanemizde gerçekleştirilen doğum sayısı 1.207 oldu. Bulunduğu bölgelerde hizmet kalitesiyle ön plana çıkan Lokman Hekim Hastaneleri, bebek bekleyen çiftlerin de tercih ettiği adres oldu. “Şifa Kapınız” sloganı ile yıllardır sağlık hizmeti sunan Lokman Hekim Hastaneleri böylece önemli bir başarıya daha imza atmış oldu.

Hastanelerimizde doğum yapacak kişinin doğumunu, gebeliği boyunca muayene ve gebelik takibine geldiği doktoru gerçekleştirmektedir. Bir başka ifade ile her anne adayı kendi tercih ettiği doktoruyla doğum yapmaktadır. Bu durum doğum yapacak olan kişinin psikolojik olarak rahatlamasına ve doğum korkusunu yenmesine yardımcı olmaktadır.

ETLİK’TE 1.207 DOĞUM Gebelik öncesi ve sonrası danışmanlık

hizmetiyle ön plana çıkan Lokman Hekim Etlik Hastanesi, jinekolojik muayene ve müdahale ile de hastaların tercihi oldu. 2011 yılında toplam 1.207 doğumun yapıldığı Etlik Hastanesinde gebe muayene takipleri ve gebelik ultrasonu da yapılmaktadır.

SİNCAN’DA 1,902 DOĞUMSincan Hastanemiz de kadın hastalıkları

ve doğum konusunda hastaların tercih ettiği bir sağlık kuruluşu oldu. Geçtiğimiz yıl içerisinde 1.902 çocuk dünyaya Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde gözlerini açtı. Her türlü jinekolojik muayene, müdahale ve cerrahinin, gebe muayene ve takiplerinin yapıldığı Sincan Hastanemiz, vajinal doğum, ağrısız doğum, sezaryen uygulamaları, gebelik ultrasonu, renkli doppler ultrason 4 boyutlu ultrason ve doğum öncesi ile sonrası danışmanlık hizmetleri ile de ön plana çıkıyor.

n

2011’de ’de 3.109 bebek dünyaya geldi

Lokman Hekim Hastanelerinde geçtiğimiz yıl 1.902’si Sincan’da, 1.207’si Etlik’te olmak üzere toplam 3.109 doğum gerçekleşti.

❭❭ Prostat ameliyatından korkmayın Prostat hastalığına yakalanıp da ameliyat olmaktan korkanlara müjde. Artık hem risksiz, hem acısız modern bir prostat ameliyatı sistemi geliştirildi. Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde uygulanan “plasma vaporizasyon” yöntemi ile prostat ameliyatında yeni bir çığır açılıyor.

Tıbbi Birimlerimiz

❭❭ Sigara Bırakma Merkezi Sigarasız hayata başlamak için

ilk adımı Lokman Hekim Sincan

Hastanesi’nde atın. Hangi yaşta

ve hangi hastalığa sahip olursanız

olun sigarayı bırakabilirsiniz. Sigara

Bırakma Merkezi’miz aracılığı

ile sağlıklı ve kaliteli bir hayata

merhaba diyecek.

‘de yılın ilk bebekleri

Ağrısız doğum mümkün mü?

AylinTOTANKadın Hastalıklarıve Doğum

n Normal doğum sancıları kısmen ağrılı bir süreçtir. Günümüzde bu sancılı doğum sürecine dayanama nedeniyle anne adayları, doğumu kısmen de olsa hızlandırmak ve sancıları hissetmemek için sezaryenle doğum istemektedir.

Epidural anestezi (ağrısız doğum) ile anne adaylarımız doğrumun bu ağrılı aşamasını hiç hissetmeden rahatlıkla doğumu yaşayabilirler. Tıbbi olarak uygun her hasta da hastanemizde uzman anestezi doktorları tarafından epidural anestezi uygulanmaktadır. Güvenle tercih edilmektedir. Bu yöntemle hastaneler tarafından yüzde 45’leri bulan sezaryenle doğum yerine hastaların normal doğuma yönlendirilmesi daha kolay olacaktır.

Page 6: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

6 444 99 11 / LOKMANHEKİMwww.lokmanhekim.com.tr

&

Lokman Hekim Sincan Hastane Müdürü

Bayram GÜVENDİ

n Sivilce tedavisi konusunda halk arasında yaygın olarak doğru zannedilen bilgilerin çoğu yanlıştır ve bu tedaviyi güçleştiren en önemli sıkıntılardandır. Lokman Hekim Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Seçil Soylu, ergenlik sivilcesi olarak da bilinen aknenin, bir kıl keseciği ve yağ bezleri hastalığı olduğunu belirterek, çeşitli nedenlerle, yağ bezlerinin deriye açılan ağzının tıkanması sonucu akne gelişiminin başladığını anlattı. Yeterli ve etkili tedavi uygulanmaması durumunda, hem deride fiziksel olarak iz kalabileceğini, hem de kişisel görünümle ilgili endişeler artacağından hastanın ruhsal olarak etkileneceğini anlatan Doktor Soylu, “Kozmetik ürünler, cildi temizleyerek akne tedavisine destek olur ancak tek başına tedavi etmek mümkün değildir. Tedavi için dermatoloji uzmanından yardım alınmalı” diye konuştu.

Soylu sözlerine şöyle devam etti:

“Akne tedavisi uzun süreli olmalıdır. Tedavinin

her bireye özel olduğu, her bireyde ise zaman zaman farklı akne tipleri görülebileceği, bu nedenle tedavide değişik ilaçların kullanılması gerektiği bilinmeli, sivilce izlerinin tedavisinin de tedaviler ile iyileşebileceği hatırlanmalıdır. Herhangi bir tedavinin başarısını değerlendirmek için 6-8 hafta gerekir. Cilt gereğinden sık ve sert temizleyicilerle ve sert sürtme hareketleriyle temizlenirse akne şiddetlenebilir. Günde 2 kez akne için yumuşak temizleyici ile temizlemek yeterlidir. Akne tedavisi esnasında anti bakteriyel veya akne ilacı içeren temizleyiciler tercih edilmemelidir.”

Akne kâbusunuz olmasın SeçilSOYLUDermatoloji

HacerSAVAŞDermatoloji n İstenmeyen tüylerden kurtulmanın

kalıcı yollarından biri olan lazer epilasyon yöntemlerinden olan ütüleme epilasyon büyük ilgi görüyor. Atışlar tek tek yapılmadığından batma ve acı hissi vermeyen yöntemin popülaritesi her geçen gün artıyor.

Dermatoloji Uzmanı Hacer Savaş, ütüleme epilasyonun artılarına dikkat çekti. Savaş, bu yöntem ile epilasyonda çok iyi sonuçlar alınmaya başlandığını ve hasta memnuniyetinde önemli artış yaşandığını vurgularken, “Ütüleme epilasyon uygulaması ağrı ve yanığı mümkün olduğunca azaltan bir yöntem olarak dikkat çekiyor” dedi.

Nasıl uygulanıyorYöntemin uygulanışı hakkında

bilgi veren Dr. Hacer Savaş şunları söyledi:

“Bu yöntemle yapılan sık atışlarla

kıl folikülü yavaş yavaş ısıtılıyor. İncecik epidermis, atış aralarında hızla soğuyor. Cihazlarda zaten kontak soğutma da var. Böylece deriye etki

ihmal edilebilir düzeyde kalıyor. Yanık bir yana, ağrı da ortadan kalkıyor.” MASAJ RAHATLIĞINDA VE HIZLI

Uygulamanın, sabit atışlar yerine deri üzerinde ütü yapar gibi gezen bir teknoloji ile çalıştığını belirten Dr. Hacer Savaş, bu nedenle uygulamanın masaj rahatlığında olduğunu aktardı. Dr. Savaş “Bu nedenle uygulama tekniği ütüleme olarak adlandırılıyor. Ütüleme, hız da getiriyor, seanslar çok çabuk bitiyor. Derinin minimal etkilenmesi, güneşten kaçınmayı da gerektirmiyor. Ütüleme yöntemi olarak 4 mevsim uygulanabilen bir yöntemdir” dedi.

Ütüleme yöntemi ile 4 mevsim masaj rahatlığında epilasyon

Lokman Hekim Etlik Hastanesi’nde uygulanan ve büyük ilgi gören ütüleme yöntemiyle lazer epilasyon 4 mevsim uygulanabiliyor. Masaj rahatlığında ve hızlı bir epilasyon imkanı sunun hizmet sayesinde hanımlar büyük bir uğraştan kurtulmuş oluyor.

İsraf, vicdan azabıdır!

Çevreme şöyle bir bakıyorum da en iyi yaptığımız şey israf etmek… Şunu ya

da bunu demiyorum; her şeyi israf ediyoruz. Elektriğinden suyuna, gıda maddelerinden zamana kadar o kadar çok şeyi israf ediyoruz ki bunlar saymakla bitmez. Milli servetimiz bu israflar sonrasında heba oluyor. Kolay kazanılmayan para, kolayca harcanıyor. Her alanda madden ve manen israf edilen her tasarruf; hem şahsımıza, hem ailemize, hem de halkalar genişledikçe tüm ülkemize zarar veriyor. Bu hususta bir kez daha hassasiyetle düşünmeliyiz. İçinde bulunduğumuz hezimetin farkına varmalı ve üzerimize düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getirmeliyiz.

Unutmamak gerekir ki enerji kaynaklarının değeri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün artmakta ve yapılan zamlarla faturalarımızı kabartmaktadır. Öğrenme süreci hatırlatmaların sıklığıyla ve uygulamaya geçişle tamamlanır, her defasında israf konusunda ve daha birçok yararlı konuda hatırlatma yapmayı Lokman Hekim Hastaneleri olarak görev kabul ediyoruz. Şahsi olarak sizler de çevrenize, sevdiklerinize uyarı ve hatırlatmalarda bulunmalısınız. Hepimiz biliyoruz ki, sorumluluk ve aidiyet hissiyle hareket etmek insani bir vazifedir.

Gün ışığından yeteri kadar yararlanılan ortamlarda kullanılan elektrik en sık karşılaşılan israf örneklerinin başında geliyor. İsraftan kaçınmak için evlerimizde ve işyerlerimizde kullanılmayan odaların lambalarını yakmayalım. Ortam aydınlatmasına ihtiyaç duyuluyorsa bu ihtiyacı azami derecede karşılayacak lambalar kullanalım. Dünya su kıtlığı çekerken bizim yaptığımız gereksiz su tüketimi ise israfın bir başka boyutu. Aşırı su tüketiminden kaçınmak hem bugünümüz hem de geleceğimiz açısından hayati önem taşıyor. Lokman Hekim Hastaneleri personeli olarak tüm çalışanlarımızın gereksiz israf konusunda hassasiyet gösterdiklerine inanıyorum.

Kurum olarak çalışanlarımıza “en çok neleri israf ediyoruz” sorusunu yönelttik. Ve karşımıza şu çarpıcı sonuçlar çıktı. Çalışanlarımıza göre en çok israf “kağıt bardak” tüketiminde yaşanıyor. Kağıt bardak israfını sırasıyla A4 kağıt, ekmek, tuvalet kağıdı, yemek, gereksiz telefon görüşmeleri takip ediyor. Sizlerden gelen cevaplar arasında en dikkat çeken israf başlığı ise “zaman” oldu. Zaman, israfların en önemlisi olarak karşımıza çıkıyor. Unutmamak gerekir ki hastanemiz bizim duyarlı davranışlarımız ve aidiyet duygumuz ile daha güzel günler görecek ve gösterecektir. Vicdanınızın rahat olması dileklerimizle, iyi çalışmalar dileriz.

Page 7: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

7LOKMANHEKİM / 444 99 11www.lokmanhekim.com.tr

&

Lokman Hekim Sincan ve Etlik Hastanelerinin yanı sıra Genel Müdürlük personeline de uygulanan anketten yüzde 90’a varan bir memnuniyet çıktı.

n Lokman Hekim Hastaneleri, çalışanlarının memnuniyetini ölçmek için anket çalışması yaptı. Lokman Hekim Sincan ve Etlik Hastanelerinin yanı sıra Genel Müdürlük personeline de uygulanan ankete yüzde 78 oranında katılım oldu. Çalışanlara, “Kurum ve İş değerlendirmesi”, “Yönetmen değerlendirmesi”, “Birim Sorumlusu ve İş Arkadaşları Değerlendirmesi” ve “Etkinlik Eğitim Soruları” başlıkları altında sorular yöneltildi. Her hastanede ayrı zaman dilimlerinde uygulanan anket çalışmasının başında ve sonunda sorumlu toplantıları yapıldı. Kapanış toplantısında sorumlulara teşekkür edildi ve kutlama gerçekleştirildi.

ANKETE KATILIM BÜYÜK

Lokman Hekim Hastaneleri İnsan Kaynakları Yönetmenliği tarafından uygulanan ankete katılanların yüzde 61’ini kadın, yüzde 39’unu ise erkek personel oluşturdu. Katılımcıların yüzde 66’sının evli, yüzde 34’ünün ise bekar olduğu belirlendi. Anket sorularını yanıtlayanların yüzde 61’lik diliminin kurumda 1 ile 5 yıl arasında çalıştığı belirtilirken, 1 yıldan az hastanelerde çalışan ve anket çalışmasına katılanların oranı yüzde 23 oldu. 5-10 yıldır Lokman Hekim ailesinde hizmet veren katılımcı oranı ise yüzde 13 olarak gerçekleşti.

YÜZDE 89 MEMNUNİYET

Ankete katılan personelin memnuniyet oranı oldukça yüksek çıktı. Memnuniyet oranı, diğer hastanelerle kıyaslandığında

kıskanılacak bir düzeyde gerçekleşti. Ankete katılan personelin yüzde 89’u Lokman Hekim ailesinde çalışmaktan memnun olduğunu belirtti.

ÇALIŞANLARDAN ÖNERİLER

Çalışanlar anket çalışması ile görüş ve önerilerini paylaşma fırsatı da buldu. Ankete katılan personele yöneltilen “Üst yönetimde alınan kararlar birimlerde etkin olarak uygulanır mı” sorusuna yüzde 79 oranında olumlu yanıt verildiği görüldü. “Yaptığım iş açık ve net olarak tanımlanmıştır” diyen personelin oranı da yüzde 82’yi buldu. Aldığı eğitime uygun bir bölümde çalıştığını belirten personelin oranı ise yüzde 78 oldu. Ankete katılanların yüzde 74’ü ise çalıştığı bölümün işleyişi konusunda önerilerinin dikkate alındığı belirtti. Kurumumda hasta ve çalışan memnuniyetine önem verildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 76 olurken personelin talep ettiği etkinlikler arasında piknik, kültür gezileri ve doğa yürüyüşleri ön plana çıktı. En çok istenilen eğitim ise İngilizce, beden dili ve güzel konuşma ile hitabet oldu.

Personelin gözüyle

Lokman Hekim Hastaneleri Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mert Demirel

Terleme mi, o da nedir?Yepyeni gömleğinizin koltuk altında

koyu bir renk bırakıp sizi zor durumda bırakan o şey de ne? Evet tabii ki “ter”. Vücudumuzun ısı artışlarına verdiği cevaptır aslında. Fizyolojik bir durumdur. Ama modern hayatta pek kabul görmez. İçerdiği maddeler ve doku artıkları nedeniyle sadece ıslaklık yaratmaz, aynı zamanda bakteri ve mantar üremesine neden olduğundan dolayı koku da yayar. Peki terlemenin tedavisi var mı? Cevap “ evet”. Artık var. Cerrahi olarak yapılabileceği gibi, ameliyatsız yöntemle de artık bu sorundan kurtulmak mümkün. Terleyen bölgelerinize özel bir yöntemle uygulanacak botoks enjeksiyonu ile, terlemeye 6 ay boyunca kesin çözüm. Lütfen plastik cerrahi uzmanımıza danışmaktan çekinmeyin.

“Ben” deyip geçmeyin Annem “kaybolursan seni bu benden

tanırız” dedi. Meslek hayatım boyunca bu cümleyi o kadar duydum ki. Halk arasında “ben” olarak tabir edilen “nevüsler”, normalde cilde rengini veren hücrelerin bir araya kümeleşmesi sonucu oluşur. Birçoğu iyi huyludur ve iyi huylu olarak kalır.

Çevresel faktörlerle giderek kirlenen dünyamız, ozon tabakasının incelmesi ile güneş ışınlarına karşı daha geçirgen hale gelmektedir. Güneş ışınları dünyaya hayat vermesinin yanında bir çok dalga tipinde de zararlı ışınlar içerir. Bu ışınlar cildimizde bağışıklık sistemini çökertir, kötü hücrelerin kontrolsüz biçimde çoğalmasını sağlar. Bu çoğalma basit “hiperplazi” şeklinde olabileceği gibi kansere de dönüşebilir. Bu durumda tedavisi oldukça güç ve zaman alan bir durumla karşılaşırız. Bizim önerimiz sık kontrol ve erkenden cerrahi tedavidir Amaç her nevüs sahibini endişelendirmek değildir tabii. Ama uyanık olmakta da fayda vardır. Zamanla şekil değiştiren, renk değiştiren, büyüyen bu “benler”, sorun çıkartmadan önce bir bilene gösterilmelidir. Hastanemizde dermatoloji ve plastik cerrahi klinikleri sizlere bu konuda severek yardımcı olacaklardır.

Page 8: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

8 444 99 11 / LOKMANHEKİMwww.lokmanhekim.com.tr

&

n Gününü bilgisayar kullanarak geçiren ofis ça-lışanlarının yanrısından fazlası kas ve iskelet sis-temi hastalıklarıyla karşılaşırken, uzmanlar çözü-mün bazı küçük önlemlerde gizli olduğunu belirti-yor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Mu-rat Almasulu, iş yaşamında bilgisayar kullanımı-nın hızla artmasıyla klavye ve fare kullanımı gibi bazı tekrarlayıcı aktiviteler, stres ve kötü ofis ergo-nomisine bağlı olarak ekran başında çalışanların bazı sağlık sorunlarıyla karşılaştığını söyledi. Dr. Almasulu, boyun, kollar, sırt ve belde ağrı ve ha-reket kısıtlanması ile seyreden kas iskelet sistemi hastalıklarının bunların başında geldiğini belirte-rek, ofis çalışanlarının bazı küçük önlemlerle ken-dilerini koruyabileceğini vurguladı. Dr. Almasulu-şunları söyledi:

“Kas iskelet sistemi hastalıklarının yol açtığı sa-katlıklar, iş verimliliğini ve iş memnuniyetini azal-tarak, yüksek tedavi harcamaları ve iş günü kay-bına neden olarak çalışanı, iş vereni ve ekonomi-yi olumsuz etkiler. Bilgisayar kullananların yarısın-dan fazlası kas iskelet sistemi hastalığı ile ilgili ya-kınmalar yaşar. Gergin boyun sendromu, sırt ve bel ağrıları, el bileğinde sinir sıkışması, başparmak, el bilekleri, dirsek ve omuzlarda tendon hasarlanma-ları ve zorlanmaları gibi pek çok kas iskelet sistemi rahatsızlığı ortaya çıkabilir. Bunlara bağlı olarak iş kalitesi kadar yaşam kalitesi de bozulur.”

Bu rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önlemede ise ergonomik eğitimler ve korunmanın son derece önemli olduğunu kaydeden Dr. Almasulu, bu kap-sam içerisinde en etkili yaklaşımın iş yeri ve gün-lük yaşamda vücudu doğru kullanma ile iş yerinde de uygulanabilecek ve vakit almayacak bazı basit egzersizler olduğunu söyledi.

NELER YAPILABİLİR?

n Oturma yeri, masa, klavye, ekran yüksekliği bire-ye uygun olmalıdır. n Ekranın üst yüzeyi kişinin göz hizasında olma-lıdır. n Fare kullanılırken çok sıkılmamalı ve hafif dokun-mayla kullanılmalı, klavye kullanırken en az biçim-de güç sarf edilmelidir. n El bileğinin düz pozisyonda olması, el bileğinde sinir sıkışması riskini azaltır. n Dirsek, önkol ve bilekler sert yüzeylere dayanma-malıdır. n Çalışırken uzun süre oturulmamalıdır. Çünkü oturma omurga üzerine fazla baskı olmasına ne-den olur.n Otururken bel desteklenmelidir ve dik oturma-ya özen gösterilmelidir. Bel-kalça açısı 90 derece, ayaklar yere değecek şekilde oturulmalıdır. Ayak altına destek konulabilir. n Otururken kalça ve dizler aynı seviyede olmalı-dır. Diz arkalan sandalyeye değmemelidir. n Kol destekli sandalye kullanılmalı, klavye ile ça-lışırken ön kollarınız yere paralel olmalıdır (dirsekte yaklaşık 90 derece açı).

n Lokman Hekim Hastaneleri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Almasulu, birçok kişiyi mağdur eden topuk dikeni ve dirsek ağrılarının ESWT (Extracorporeal Shock Therapy) cihazı ile yapılan tedavi sayesinde yüksek oranlarda iyileştiğini söyledi. Almasulu, ESWT’nin, vücut dışında oluşturulan şok dalgası ile tedavi anlamına geldiğini, bu yöntemde tedavi edilecek bölgeye mini şok dalgaları gönderildiğini söyledi. Dr. Almasulu, Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde uygulanan yeni tedavi yöntemiyle ilgili şu bilgileri verdi:“Uygulanan şok sayısı, frekans ve enerji seviyesine göre seans süreleri farklılık gösterir. Ortalama bir seans 5-20 dakika arasında sürerken, 5-7 gün arayla yapılan toplam 3-4 seans sonrasında yüksek oranda iyilik hali olup hastaların 4-6 hafta içinde yaşam kalitesi artar. ESWT ciltte oluşan hafif kızarıklık ve şişlik dışında önemli bir yan etkisi bulunmamaktadır. Hastalar tedavi seanslarından sonra günlük işlerine devam edebilirler. Hamilelerde, kanserli hastalarda ve kalp pili bulunan hastalarda uygulanmaz. Henüz gelişimini tamamlamamış kemiklerde, baş, boyun ve sinirlere yakın bölgelerde uygulanmaz. Özetle ESWT; ağrının minimum olduğu, anestezi gerektirmeyen, uygulaması kolay, hastanın ayaktan tedavi gördüğü, hızlı ve olumlu sonuç alınan

bir yöntemdir. Hasta için ulaşılabilir olmakla birlikte ekonomik bir tedavi yöntemidir. Uygulama sonrası çoğu hastada ilk haftadan itibaren iyileşme başlar. Şok tedavi uygulamasında amaç geçici olarak ağrının giderilmesi değil hastanın kalıcı ve kesin tedavisinin yapılmasıdır. Hastanemiz Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon merkezi ayaktan tedavi ünitesinde yaklaşık 2 senedir ESWT (şok tedavisi) uygulaması başarıyla uygulanmaktadır.”

En sık ESWT uygulanan hastalıklar:Topuk dikeni: Uzun süre ayakta kalanlarda, osteoartrozlu hastalarda, bazı romatizmal hastalıklarda, gebelerde, yüksek topuklu ayakkabı giyenlerde ve uzun süreli yürüyüş yapanlarda sık görülen bir rahatsızlıktır. Topukta basmakla ve özellikle sabah ilk hareket sırasında artan ağrı mevcuttur. Tenisçi ve golfçü dirseği: El bileğinin aşırı kullanımı sonucu dirsek dış ve iç yanında ağrı oluşur. Kalsifiye omuz ağrısı: Genellikle orta yaşlarda sık görülen, nedeni tam olarak bilinmeyen, omuz çevresindeki tendonlardan herhangi birine kalsiyum depozitlerinin birikmesi ile oluşan yangı nedeni ile omuz ağrısı ve hareket kısıtlılığı ile karakterize bir hastalıktır.

Masa başı işler hasta ediyor

n Kıl dönmesi, şişmanlarda ve vücut kılları kalın ve sert olanlarda sıkça rastlanan, genellikle 15-25 yaş grubunda görülen daha kıllı olmaları sebebiyle erkeklerde 10 kat daha fazla olan bir hastalıktır. Toplumda görülme sıklığı % 1 kadardır. 30’lu yaşlarda görülen vakalarda problemin daha önceden var olduğu ama tedavinin ertelenildiği düşünülür. Lokman Hekim Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Abdullah Akın kıl dönmesi ile ilgili bir açıklama yaptı.

Kıl dönmesi hastalığı nedir? “Kıl dönmesi hastalığı” terimi

kuyruk sokumunda oluşan kıl yumağı için kullanılmaktadır. Belirtiler küçük bir çukurdan büyük ağrılı bir kitleye kadar değişebilir. Berrak,

koyu renkli ya da kanlı akıntı olabilir. Enfeksiyonla beraber kuyruk sokumu bölgesi kırmızı, hassas hale gelebilir ve pürülan akıntı olabilir Enfeksiyon şiddetli olursa ateş, halsizlik ve bulantıya da yol açabilir. Sıklıkla pürülan akıntı ve cerahat (irin) ile sonlanır. Apse dağıldıktan sonra kendiliğinden ya da tıbbi müdahale sonucu birçok hastada pilonidal sinüs gelişir. Sinüs cildin yüzeyinin altında uzanan, yüzeye bir ya da daha fazla küçük ağız ya da kanalla açılan bir boşluktur. Bu sinüslerin çok azı tedavisiz iyileşmesine rağmen hastalann çoğunun ameliyat olması gerekir. Kronik hastalık, şişme, agrı ve akıntı ile seyreden ataklara neden olur. Tedavi için cerrahi müdahale şart.

Kıl dönmesi, erkeklerde daha çok görülüyor

Topuk dikenine şok dalgası ile tedaviESWT; ağrının minimum olduğu, anestezi gerektirmeyen, uygulaması kolay, hastanın ayaktan tedavi gördüğü, hızlı ve olumlu sonuç alınan bir yöntemdir. Hasta için ulaşılabilir olmakla birlikte ekonomik bir tedavi yöntemidir.

ESWT topuk

dikeninde %85,

tenisçi ve

golfçu dirseğinde

%70 ve omuz

kireçlenmelerinde

%80 başarı oranına

sahiptir.

MuratALMASULUFzik Tedavi ve Rehabilitasyon

Abdullah AKINGenelCerrahi

Page 9: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

9LOKMANHEKİM / 444 99 11www.lokmanhekim.com.tr

&

Gribin tedavisinde ilk başvurulan antibiyotik, aspirin ve ateş düşürücüler özellikle çocuklarda tehlikeli olabiliyor. İyileşmeyi geciktiren bu tür ilaçlar zatürreye zemin hazırlıyor

n Hayat kalitesini düşüren, iş gücü, ekonomik kayıplar ve çok nadir durumlarda da can kaybına yol açan gripten korunmanın en etkili yolunun kişisel hijyen ve bağışıklık sistemini güçlendirmek olduğunu açıklayan uzmanlar stres faktörüne dikkati çekiyor. Lokman Hekim Hastanesi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Safiye Göçer, bağışıklık sistemini güçlü tutabilmek için stresten uzak durulmasını tavsiye etti. Dr. Göçer, “Dengeli beslenme, bol sıvı tüketimi ve istirahat hem şikâyetlerimizi hafifletir hem de iyileşme sürecini hızlandırır. Ama istirahat etmeksizin hastalığı tam atlatabilmek zordur” dedi. “Antibiyotik tedavisi grip esnasında faydasız ve gereksizdir” diyen Göçer, şunları söyledi:“Grip tedavisinde ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak aspirin kullanılmamalı. Özellikle çocuklarda bu durum çok daha önemlidir. Çünkü sinüzit, bronşit ve zatürrenin başlamasına neden olur. İyileşmenin geciktiği, şikâyetlerin değişme gösterdiği bu gibi durumlarda mutlaka bir hekime muayene olup gerekli tedavi yapılmalıdır. Aksi takdirde istenmeyen durumların ortaya çıkması kaçınılmazdır.”

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ GÜÇLENDİRİNGöçer, gribin ortaya çıktığı dönemlerde kişiden kişiye kolay bulaşabiliyor

olmasından dolayı geniş kitlelerin hastalıktan etkilendiği salgınların görülebildiğini ifade etti. Dr. Göçer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Böyle durumlarda okul ve işyerlerinde aksaklıklar olabildiği için bulaştırıcılığı önlemeye yönelik ya da bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye yönelik tedbirler alınması çok önemlidir. Hastalığı başkalarına bulaştırmamak için aksırırken ya da öksürürken mendil kullanmaya dikkat etmeli, yaşlı ve küçük çocuklardan uzak durulmalıdır. Eller sık sık yıkanmalı, tokalaşmamaya dikkat edilmeli, kapalı ortamlarda uzun süre kalınmamalıdır. Bulunulan alanlar sık sık havalandırılmalıdır. Grip damlacık yolu ile yayılır ve bu tedbirleri almak tüm toplum sağlığı yönünden çok önemlidir. Bağışıklık sistemimizi güçlü tutabilmek için yeterli ve dengeli beslenme, iyi bir uyku düzeni, kişinin durumuna bağlı ağırlıkta yapabileceği düzenli egzersizler, stresten uzak durmak önemlidir.”

Gribi iyileştirmeyen ağrı kesiciler zatürreyi çağırıyor

SafiyeGÜÇERMikrobiyoloji

GülbenEFESÇocuk Sağlığıve Hastalıkları

Soğuk havada kalbi korumanın 10 yolu

n Lokman Hekim Hastaneleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülben Efes, çocukların kalbindeki ‘üfürüm’ler ile ilgili aileleri uyardı. Üfürümlerin, kalp ve damarlar ile kanın damarlardaki hareketini düzenleyen yapılardaki değişikliklerin oluşturduğu girdap ya da devinimler sonucu oluşabildiğini, bunların vücut dışından özel aletlerle ya da aletsiz olarak çıplak kulakla da duyulabildiğini anlatan Gülben Efes, “Üfürümler kalp kapak ve damar hastalıkları hakkında değerli ipuçları verirler” dedi. Kanın ateş, kansızlık, guatr ve gebelik gibi nedenlerle normal akış hızından daha hızlı akması, dar bir bölgeden geçmesi ve kalbin delik olması halinde bu üfürümlerin duyulabileceğini bildiren

Doktor Efes, “Masum üfürümlere sağlıklı çocukların yüzde 30-40’ında rastlanır. Genellikle 2-7 yaş arası çocuklarda sıklıkla duyulur ancak diğer yaşlarda da görülebilir. Fizyolojik veya masum üfürümlerde ileri testlere, tedaviye ya da yaşamsal kısıtlamaya gerek yoktur. Sıklıkla ileri yıllarda kalp gelişimini tümüyle tamamladığında üfürüm de kaybolur” diye konuştu.

NEFES DARLIĞI ÇEKİYORSA DİKKAT Gülben Efes, moraran, nefes darlığı

problemleri yaşayan, beslenme ve kilo alma güçlüğü çeken, beslenirken çok terleyen ve sık akciğer enfeksiyonu geçiren çocukların bir çocuk uzmanına gösterilmesinde yarar bulunduğunu sözlerine ekledi.

Çocuğun “kalp sesine” kulak verin

Semra TOPÇUKardiyoloji

Kalp damar hastalıklarına yakalanma riski olan kişiler, kış mevsiminde yaşam alışkanlıklarına daha fazla dikkat etmeli.

1. RÜZGARI ARKANIZA ALIN: Soğuk ha-vada mümkün olduğunca az kalın, rüzgarı arkanıza alarak yürümeye de özen gösterin.2. BİRKAÇ KAT GİYİNİN: Dışarıda uzun süre kalmanız gerekiyorsa veya egzersizi dış ortamda yapacaksanız ve hava soğuksa bir-kaç katmandan oluşan kıyafet seçerek vücut yüzeyinde koruyucu bir hava katmanı yara-tın.3. BAŞINIZI VE ELLERİNİZİ KORUYUN: Soğuk havalarda en önemli ısı kaybı baş ve ellerde oluyor. Bu nedenle başınızı mutlaka şapka-bere ile koruyun, elleriniz için de eldi-ven kullanın.4. ISINMAK İÇİN ALKOL ALMAYIN: Isın-mak amacıyla alkol alımından uzak durun. Alkol cilt damarlarında genişlemeye neden olarak ısı kaybını kolaylaştırıyor ve kanın ya-şamsal organlara akışını azaltıyor.5. HAFTADA 3 GÜN EGZERSİZ YAPIN: Haftada en az 3 kez, tercihen her gün eg-zersiz yapın. Egzersizlerin başında mutlaka 10–15 dakika ısınmaya özen gösterin. Asıl egzersiz de yaşınıza uygun kalp hızınızda 15–30 dakika sürmeli. Bu değerler için mut-laka doktorunuza başvurun. Egzersiz sonra-sı da 5–10 dakika soğuma, gevşeme ve to-parlanma hareketlerini yapmayı unutmayın.6. DIŞARIDA DEĞİL, KAPALI ORTAMDA SPOR YAPIN: Soğuk havada yapılan egzer-siz kalp hastalığı riskini artırıyor. Ancak bu soğuk havalarda egzersizi erteleyeceğiniz anlamına gelmemeli. Özellikle soğuk ve rüz-garlı havalarda dış ortam yerine havalandır-ması optimize edilmiş kapalı ortamlarda eg-zersiz yapın.7. EGZERSİZ YAPARKEN SIVI ALIMI-NA DİKKAT EDİN: Egzersiz öncesinde çay, kahve, sigara ve kafeinli içeceklerden uzak durun. Kalp atım sayısını, dolayısıyla kalbin ihtiyacı olan oksijen miktarını artırıp egzer-siz için kullanacağınız rezervi azaltır.8. BOL SU İÇİN: Egzersiz sırasında kaybe-dilen sıvı ve elektrolitlerin yerine konması ve sıvı kaybına bağlı kan akışında bozulma-yı önlemek için egzersiz öncesinde ve sonra-sında bol miktarda su içmeye özen gösterin.9. İLAÇLARINIZI İHMAL ETMEYİN: İlaç-larınızı mutlaka doktorunuzu tarafından önerilen saatlerde düzenli olarak alın. Özel-likle diyabet ve kalp yetersizliği gibi kronik hastalığınız varsa veya 60 yaş üstünde ise-niz her yıl mutlaka grip aşısı yaptırmaya da özen gösterin.10. SİGARAYI ÇÖPE ATIN: En önemli risk faktörlerinden biri olduğu için sigara kullanı-yorsanız hemen bırakın.KİMLER RİSK ALTINDA?n Özellikle ileri yaş grubunda olanlar,n Dış mekanda çalışanlar,n Enfeksiyona zemin hazırlayan kalabalık ortamlarda çalışmak zorunda olanlar,n Depresyon gibi stres yönetimi bozulmuş ki-şiler soğuk havalarda daha dikkatli olmalı.

Page 10: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

10 444 99 11 / LOKMANHEKİMwww.lokmanhekim.com.tr

&

Dursun Eker’den vedan Yaklaşık 15 yıldır Lokman Hekim Hastanele-ri bünyesinde görev yapan Dursun Eker, emek-li oldu. Yıllardır Genel Müdürlükte muhasebe yönetmenliğine bağlı olarak çalışan ve tüm çalışanlar tarafından sevilen, saygı gösterilen Dursun Eker, 30 Aralık tarihi itibariyle emek-liye ayrıldı. Eker’e Genel Müdürlükte bir veda töreni yapıldı. Eker, Genel Müdürlük persone-li ile vedalaşmasının ardından bir de hatıra fo-toğrafı çekildi.

n TRT’nin Sıhhiye’de bulunan Ankara Rad-yosu Stüdyoları’nda gerçekleşen ve Doç. Dr. Göçer’in hazırlayıp sunduğu ‘Sağlık Olsun’ isimli program, her hafta farklı bir konu ve konuk ile dinleyicilere sesleniyor. Göçer’in

konukları arasında Lokman Hekim Sincan Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sadık Kavaklı da yer aldı. Kavaklı, programda dinleyicilere göz sağlığı hakkın-da bilgiler sundu.

Başhekim Göçer’den TRT’ye programLokman Hekim Sincan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Celil Göçer, her hafta Çarşamba günleri 15:00-15:30 saatleri arasında TRT Radyo 1’de program yapıyor.

n Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde gö-rev yapan ve aralarında doktorlarında da bulunduğu, tamamı sağlık çalışanlarından oluşan Klasik Türk Sanat Müziği Topluğu konser hazırlıklarına başladı. Geçtiğimiz yıl ilk konserini veren koro, TRT sanatçısı Ve-dat Kaptan Yurdakul’un da katılımıyla çalış-malarına hız verdi.

Hastanemiz bünyesinde çeşitli görevler-de bulunan Dr. İzzet Yavuz, Selamet Koç, Dr. Naci Çelikkan, Birol Dilaver, İzzettin Aygül, Şirin Acun, Salih Gümüş ve Ethem Karadu-

man gibi isimlerden oluşan koronun reper-tuarı Hicaz Mini Fasıl ile başlıyor, beraber ve solo şarkılar ile sona eriyor. Koro, 14 Mart Tıp Bayramı’nda 22 şarkıdan oluşan bir kon-ser verecek.

Geçtiğimiz yıl 14 Mart Tıp Bayramı do-layısıyla Sincan Belediyesi Lale Kültür Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, Sincan Kaymakamı Ufuk Seçilmiş, Özel Lokman Hekim Hastaneleri yöneticileri, doktorlar, hemşireler ve hastanede görev yapan sağlık çalışanları ile aileleri katılmıştı.

Sağlık çalışanlarından oluşan koro çalışmalarına başladı

Kahvaltı keyfin Lokman Hekim Genel Müdürlük persone-li etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. Be-lirli aralıklarla bir araya gelerek ekip ruhu-

nu canlı tutan Genel Müdür-lük çalışanla-rı son olarak 14 Ocak günü İn-san Kaynakla-rı görevlisi Elif İpek’in organi-ze ettiği sabah

kahvaltısında buluştu. Keyifli dakikalara sah-ne olan kahvaltıya katılan personel hatıra fo-toğrafı çektirdi.

Kaliteli hizmet için eğitimlere devamn Lokman Hekim Hastaneleri, sağlık hizmeti sunu-mundaki kalite standartlarını artırmak için çalışan-larına verdiği eğitimlerine aralıksız devam ediyor. Lokman Hekim Hastanelerinin hasta kabul, resepsi-yon ve çağrı merkezi gibi hasta ve yakınları ile doğ-rudan iletişim halinde olan personeli daha kaliteli hizmet için eğitimden geçiyor. Lokman Hekim per-soneli son olarak Canan Kantar isimli diksiyon eğit-meninin verdiği Diksiyon Kursu’na katıldı. Yaklaşık 20 personelin yer aldığı eğitimler yoğun bir program çerçevesinde gerçekleşti.

Dersimiz kişisel hijyenn Sosyal sorumluluk projelerine hız kesmeden devam eden Lokman Hekim Hastaneleri, kişi-sel hijyen ve sağlıklı beslenme konularındaki eğitimlerle minik çocukları bilgilendiriyor. Hij-yen ve beslenme içerikli eğitimlerin sonuncu-

su Sincan Ahi-evran İlköğre-tim Okulu’nda g e r ç e k l e ş t i -rildi. Lokman Hekim Sin-can Hastane-si doktorla-rından İsmail Şengül’ün ta-rafından veri-

len eğitime okuldaki tüm çocuklar katıldı. Ki-şisel hijyen ve sağlıklı beslenme konusunda bilgilendirilen çocuklar, doktor Şengül’e me-rak ettikleri konular hakkında sorular yönelt-tiler. Eğitim programına büyük ilgi gösteren çocuklar keyifli dakikalar yaşadı. Şengül öğ-rencilerle kurduğu diyalog okul yönetimince de takdirle karşılandı. Öte yandan, eğitim se-mineri sonrasında çocuklara balon ve boyama kitabı hediye edildi.

Page 11: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

11LOKMANHEKİM / 444 99 11www.lokmanhekim.com.tr

YUKARIDAN AŞAĞIYA

1. Bir amirin yanında veya emrinde bulunan kimseler - Nişasta, şeker ve su ile yapılan bir tatlı türü, 2. Bir za-naatı kendi başına yapabilecek kadar öğrenmiş olan - Erkek kişi - En kısa zaman parçası, lahza, 3. Bir binek hayvan- Deniz Kenan, 4. Ara, aralık, kesinti – Verme ödeme, 5. İnce alay- pişirilerek hazırlanmış yemek – Mavi, 6. Riyaziye, 7. Bir tür cila- Kurtuluş, kurtulma – Beyaz, 8. Tantal’ın simgesi - İvedi –Efsanevi bir masal kuşu, 9. Olanak- Gelecek, 10. Akşam yemeği- Kolayca duygulanıp incinen, duygulu, hassas- Kısa hatırlatma yazısı, 11. Verimlilik, gürlük, bereket – Çekicilik, cazibe, caziplik, alım, 12. Azarlama, paylama – Taneli veya toz halin-de şeyleri yabancı maddelerden ayırmakta kullanılan eleme aracı – Kalay’ın simgesi

SOLDAN SAĞA

1. Ayrı tutulma, bağışıklık – Çalım, caka, 2. Sıva ve boyadan önce vuru-lan ince kat- Geçim, geçime, 3. Kö-pek- Manisa’nın bir ilçesi – Bir şeyin özünü meydana getiren en önem-li madde, 4. Çıplak ayaklı- İnce ur-gan, 5. Seçkin - Din, yasa töre vb. bakımından işlenmesinde, yapılma-sında sakınca olmayan, yapılıp iş-lenmesine izin verilen, 6. Tütün ren-gi- Rahat huzur, 7. Bir geçmiş za-man eki – Bilerek yapılan iş ve fiil – Parlak, saydam kırmızı renkte de-ğerli bir taş, 8. Osmanlı hükümda-rı, sultan - En küçük sosyolojik bi-rim, familya, 9. Kütahya’nın bir il-çesi- İbadet- Berkelyum’un simge-si, 10. İstanbul’da bir semt – Büyü-kanne, 11. At yavrusu – Akarsu yata-ğı- Yabancı bir ağırlık ölçüsü birimi, 12. Bön, avanak, budala- Okul, kışla, fabrika gibi yerlerde bazı yiyecek ve içecek maddelerin satıldığı yer, büfe

BULMACA

&

www.lokmanhekim.com.tr

Lokman Hekim Engürüsağ A.Ş. adına sahibi:İrfan GÜVENDİ

Editör-Yazı İşleri Müdürü:Bora AYDİN

Yayın Danışma Kurulu:Uzm. Dr. Mustafa SARIOĞLU

Dr. Mehmet ALTUĞUzm. Dr. Necmettin DİNDoç. Dr. Celil GÖÇER

Dr. Kemal KARTALDr. İbrahim UĞURUzm. Dr. Metin TAŞ

Dr. Murat Kadir ERDEMBayram GÜVENDİ

Uzm. Dr. H. Ali YAKUTNazım BİLGEN

Sara FARBOUDİÜmmühan DEMİREZEN

Yönetim Yeri:Zübeyde Hanım Mah. Aslanbey Cad.

No: 17 İskitler/Altındağ/ANKARATel: 0.312. 444 99 11

Tasarım:

Atatürk Mahallesi, Lale Caddesi No:1/4Sincan / ANKARA

Tel: 0.312. 271 00 82 www.akkankopyalama.com

Baskı Yeri: AFŞAR MATBAACILIKAğaçişleri Yapı Koop. 21. Cad. 599. Sokak

No.: 29 İvedik / ANKARA0.312. 394 39 22-23

Baskı Tarihi: 1 Şubat 2012

Lokman Hekim Hastaneleri’ninYerel süreli Yayın Organıdır.

Ayda bir kez yayınlanır. Ücretsizdir.

Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz, Lokman Hekim Hastaneleri Tıbbi Hizmetler Direktörü Dr. Mehmet Altuğ ile hastane grubunun son dönemdeki atılımlarını konu alan bir röportaj gerçekleştirdi. Lokman Hekim Hastanelerinin yatırımları hakkındaki söyleşi şu şekilde oldu

n Özel hastaneler ile vakıf üniversitelerinde afiliasyon (işbirliği) konusu gündeme gelince yeni ortaklıklar oluşmaya başladı. İşbirliği çalışmalarına Ankara’da yıllardır büyük bir özveri ile hizmet veren Lokman Hekim Hastaneleri güzel bir örnek oldu. Bilge Üniversitesi Lokman Hekim Sincan Hastanesi olarak 2012-2013 eğitim öğretim yılında hizmet verilmesinin planlandığını belirten Lokman Hekim Hastaneleri Tıbbi Hizmetler Direktörü Dr. Mehmet Altuğ şunları söyledi:

“Bilge Üniversitesi ile afiliasyon görüşmelerinde önemli bir mesafe aldık. Protokol imzalandı. Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde eğitim verilecek. Hem hastane bünyesinde çalışan hem de Bilge Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapanlar ekibe katılacak. Burada yeni isimler de olacak.”

25 BİN MUAYENE, 600 AMELİYAT

Altuğ, “Hastanemizde aylık 25 bin hasta muayene edilmekte, 600 civarında ameliyat yapılmakta. Yoğun bakımlarda yüzde 100’e yakın doluluk oranı ile hastalara hizmet veriliyor. Yeni doğan yoğun bakım servisimize tüm bölgenin hastalarının kabulü yapılıyor. Yakın zamanda Çocuk Cerrahisi ve Plastik Cerrahi branşlarında da hizmet verilmeye başlanılacak” dedi.

VAN’DA DA HİZMETE DEVAM

Lokman Hekim Hastaneleri Ocak 2011 tarihinde halka arz olduktan sonra, uygun şartlarda uygun yatırımlar planladıklarını belirten Dr. Altuğ, “Bu çalışmanın ilk adımı Van oldu. Van’da Divan Hayat ve Medisina Van Hastaneleri’ni devraldık. Medisia Hastanesinin ismi Lokman Hekim Van Hastanesi olarak değişecek. 2011 Şubat ayında bu hastaneyi devraldık ve depremden sonra hizmet veren 3 hastaneden birisi olduk” diye konuştu.

’den büyük adım

Lokman Hekim Sincan Hastanesi

Lokman Hekim Etlik Hastanesi

Lokman Hekim Van Hastanesi

Page 12: Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:11 (Şubat 2012)

Lokman Hekim Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sadık Kavaklı, “Değişik hastalıklar ve doğumsal hastalıklar dışında katarakt yaşlanmanın bir belirtisi olarak karşımıza çıkar. Kötü beslenme, güneş ışığı, alkol, sigara, şeker hastalığı, uzun süre kortizon türevi ilaç kullanımı, göze darbe gelmesi gibi nedenler katarakta yol açabilir”

n Lokman Hekim Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sadık Kavaklı, katarakt hastalığının tedavisinde FAKO cerrahisi yönteminin önemli olduğunu vurguladı. Kavaklı, kataraktın göz merceğinin saydamlığını kaybetmesi olarak tanımlandığını söyledi. Kataraktın en önemli nedeninin ileri yaş olduğuna değinen Dr. Kavaklı, “Değişik hastalıklar ve doğumsal hastalıklar dışında katarakt yaşlanmanın bir belirtisi olarak karşımıza çıkar. Kötü beslenme, güneş ışığı, alkol, sigara, şeker hastalığı, uzun süre kortizon türevi ilaç kullanımı, göze darbe gelmesi gibi nedenler katarakta yol açabilir” diye konuştu. Dr. Kavaklı, kataraktta en önemli şikayetlerin uzak veya yakında görme azalması, ışık kamaşması, insan yüzlerini, yol işaretlerini tanıyamama ve sulanma olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Katarakt ameliyatı, hastaların gözlüğe rağmen günlük işlerini yapmada güçlük çekmeye başladığı, gazetesini okuyamama, televizyonu net görememe durumlarının başladığı dönemde önerilmektedir. Kataraktın ilaçla veya gözlükle tedavisi mümkün değildir ve oluşumuna neden olan mekanizmalar tam olarak aydınlatılmadığı için ilerlemesini önleyecek bir yöntem de henüz yoktur. Günümüzde cerrahi tedavi tek seçenektir.”

Katarakt tedavisinde tek seçenek olan ameliyat ile saydamlığını kaybeden göz merceğinin alınarak yerine yapay göz merceği yerleştirildiğini anlatan Sadık Kavaklı, sözlerine

şöyle devam etti:“Bu teknikte lazer

kullanılmayıp ultrasonik ses dalgaları yardımıyla kataraktın sert kısmı parçalanarak göz dışına alınır. Lokman Hekim

Sincan Hastanesi Göz Kliniği hekimleri FAKO cerrahisinde deneyimlidir. Kullanılan göç içi mercekleri, numaralara sahiptir. Kişiye uygun numara göz ultrasonu ve bilgisayar

yardımı ile hesaplanır. yeni ilan koyKataraktın tipine ve bekleme derecesine göre değişmekle FAKO ameliyatında komplikasyon oranı belirgin şekilde düşüktür.

12 444 99 11 / LOKMANHEKİMwww.lokmanhekim.com.tr

&

Katarakt ameliyatları FAKO yöntemi ile çok kolay Sadık

KAVAKLIGözHastalıkları