--------------- -----

G A Z E T E

1951

Sah24

H A Z İ R A N 19 5 8

MATISAYI: 769

15 Mildir.YIL: 7

Y<-r : " B O Z K t RT Mnstmevt

A-n<aHt Mo. ?4 - P. K. M * Te). L e fK o s* — K tb r fa

... ^ , . ..

*r-.^

* İ4,

' ' '^'FFOHîütiR

t ^ ^ TaKihta^^tj.

tiHH ^ RDM]

*KiM!M!E tüMüM

T M

- - ***** !

liirkiyeden Getiritecek Yiy ecek

Memnuniyette öğretıdiğimi- göre lefkoşa Tiirk Bankam

Mudürü Orhan Bey ite tanm- B)t;tiiccar)ar)nnzdan Hüseyin [rfatt ve Kemat Şahit) beyleı diiııTurkiyeye müteveccİnn

ad.tdan ayrıinuşiardtr.Heyet, şimdiye kadar Rttm-

lar taraftndan ithat editet, ha- 2i yiyecek maddeterini adaya vketmek için Türkiye'de te-

tüsterde bulunacaktı-*.Heyet, bu maksat için kul-

) tanıtmak üzere Kıbrıs hiiki't- mftinden35bin liratık hir

:temin etmiştir, hayırlı teşebbüslerinden

ayialâakadatları candan eder, çok yerinde t tan

i teşebbüse başarılar diletiz.

n g i ! i z P ! â m K a b ! ! k

n i k â h m a b e n z i y o r

MacMiüan p!ân! Ktbrts mevzuunda tek bir adim atmtş değüdir

YEN! PLÂN İKİ TARAFLİ BİR T E S E L L İ MÜKÂFATİDİRANKAR.A, 23 - Türk Hü­

kümetinin görüşünü aksettir­mekte otan "Radyo Gazete­si' bu akşamki yorumunda yine Ktbtıs meselesini ete at-

mtş ve ezcümteşöyte demiş­tir:

'M iltîdâva yurt içindeki mitinglerle, yurt dtşttıdaki fa­aliyetler dotaytsı ite günün

Y e n i

!n g i t i z

Pa r t i s i

H'MüM

YUNANİSTAN KABİNESİNDE K İ B R İ S TARTİŞMALARİAtina, 23 - Yunanistan par- entosunda çarşamba günü

[hyacak otan Kıbrıs tartış- ıtarınm çok şiddetli otacağı

r veritmektedir. Muhale- iktidar arastnda cereyan

E?k otan tarttşmatardan Mamanlis Hükümetinin ga- içıkacağına muttakkakna-

ite bakılmaktadır. Bilitıdi- mbi Karamantis kat) ir Hr Bjüğa sahiptir.Muhatefetpartiteri Kata- mtis Hükümetini Ktbrts dâ- stna ihanet etmekle suçt ı t- ^aakta ve Karamanlis'in tuhtariyete riza göstermekte biiyitk ihaneti yapttğtm id- etmektedirter. Mulıalcf-t tilerine göre, Karamanlis

Hükûtneti ite MeMittan Mit­ti arasında gizli bir att-

M mevcuttur ve bu yüz- Kafamanlis Britanya Baş-

itantna gönderdiği mesajda birdilkuttanmıştır.

mevzuu otmakta devam et­mektedir. İngiliz Hükümeti ye ni ptânta itgiti otmak üzere dtş mentleketterde geniş ötçii- de bir propaganda kampanya­sına girişmiştir. Bu zümreden otmak üzere tngitiz tstilıbarat Servisi taraftndan dünyanm her tarafmda yayınlanmakta otan propaganda büttenteri, MeMittan plâttmtn aydmtatd- mast zarureti hastt otdtiğu içit) yaymtanmaktadtr.

tngitterenin Kıbrıs mevzu- undaki oyalayıcı \e kaypak

siyasetini bir tarafa btraksak bite, yeni İngiliz ptântnda hir adtm bite iteri atttmadiğm) görürüz. Sözüm ona bu plâ- nm avantaj) neresindedir'* Britanya Hükümeti ptân hak­kında avantaj kelimesini kut- tanmakta ve ptânt bu şekitde takdim etmektedir."

A'tArfj /Va/A;<"Radyo Gazetesi" hu kts.t

yorumundan sonra bugünkü "Zafer" gazetesinde intihar eden bir başmakaleyi aynen naktetmiştir. Zafer gazetesi bu

makalesinde ezcümte ştıyle de­

mektedir:"İngitiz Hükümeti Ktbrts

mestdesini neden bir kördüğü­me götürmek tüzumunu his- sediyor j* Ve neden böyle bir mecburiyet duyuyor?

tngitiz istihbarat Servisinin Bonn'da yayıntadığt Ktbrts biitteni !ngitiz ptâmm açtktatı açtğa propaganda etmek mak- sadiyte haztrtanmtşttr. Bu biit- tende, yeni ptânm Ktbrts hat ktntntehinde bir çok karartan (Devantt 4 üneii sayfada)

KASTOMONİDE GÖRÜLMEMİŞ HtR

K Î B R ! S M İ T İ N G İ Y A ! ' ! L D !

HALK, ARŞ YİĞİTLER KİBRİS

İMDADİNA DİYE HAYKİRDİKastomoni. )^tgitn

)\aston)t<mide görütmemis

hir Ktbrts tnitittyi yaptitnn} ttr, OnhİHİPrcehatimtigti-

rak ettiği im mitmgd< söz aian hâtipier. Kt)<rts kunt)- sttndaki Tiirk tezi üzet inde

durmustar ve *'Va Taksim. \a('tiim"diy<-andt<:nıis)et

d ir.Hir hâtip ' Türk Ordttstt.

Tiirk )htyrağtnm<iaigathtt-

tnast ieitt ttir r ii/gâr tu kti

yur" diye hayktrtttm ve Tiirk Mittetini Taksim fikrt)Mİ<n

İ)i<;t ir kuvvetin eevireutiye -

eeğitii tebarüz ettirdikten sonra söyie Itaykunttş) tr :

'Ar^ Yiğitier Ktiuts im dadtna." tlnbinieree haik bn

eiimieyi tekrariadtğt /Jttttat)

Haieyan bir okadat daha ar! tntS ve itaik dakikaiarca"Ya Taksitti. Ya (H iim "diye

defatarea and içmiştir.

!$ Butma Dairesinin Bir Şubesi de Tiirk Semtinde Açdmattdır

t,tmdta, 23 (H ) : ingittere de Etizahethan ismi attmda yetti bir ])arti kurutmuştur.

Yeni f'artigeteeek seçim­lerde yer atacak adayların <ianitki)ii.dimaçtktann$ttr. Bu. İ't'edcrick fhtest isimli t)ir gazeteyidir.

Kurutuştum izah eden bir

beyannamede ])atti, eskipartiterindenatttkmodiis)

geemiş hir şekil aldtkiartttt bii<iirmektc ve haince va- taın Birleşik Amerikantn t)ir peyki haline getirdikleri ni iddia etmektedir.

3YA AFRİKA GRUBU KIBRIS M ESELESİNİ MÜZAKERE EDECEK

\ew-York, 23 - Asya - Afri- grubu bugün Ktbrts mese-

"ni, yenitngitiz plâmntve Doğudaki durumu mü- : edecektir. Bu miizake- sonunda bir karar atttttp

nmtyacağt bilinmemek te-

Ritindiği gibi Türkiye de

- Afrika grubunun bir bulunmaktadır. Ktbrts

uundaki yeni İngiliz pt*- müzakere editirken Türk

He t-sittin Ktbrtsla ilgili tr- I "ir izaitat vermesi l)ek'< ni-

D ö r t T ü r k

Subayı AtinadaAtina, 23 (R) - Dört ktdem

lj Türk Subayt, NATO'nutt sa bil ve kara taştt piântartnt hı- ztrlamak için yaptiacak oian toplantılara iştirak etmek üze­re bugün Atinaya gehn:$!erdir.

Atinadaki Türkiye 3üyük- elçiliğine bağlt bir söz. ii, Türk Subaylartnm Atittaya gelişle­

rinin, iki memieket dtustndaki anlaşmazttktar neticesinde Ku zey Atlantik Paktt anlaşmast- ntn hatetdar otmadtğtn^ ot t delil olduğunu söyien.iştir.

Rum Beiediye Başkanlar)ATİN AD AN D Ö N D Ü

tstanhu) mtttnfrt t)e AnavatamnuTfta ba^hyan "Ktbrts Mtttncterâ" her fft)n btruaç Vt.ayett<- Üevantftmehtedtr. Kefttmde. bu tntttng)er<ifn btrtnde t)r K itçüh. Efnttl%f t/ah a t vertrken frörtibttektt^tr. Rençtt^n. vertten ttahatt ne büyük btr at&ka Ue d)ntedt<H dikkat! çektyor.

MacMiüan Ktbrts mevzuunda şaşktna döndü

Bitindiğigibi itükütnetbi)

Sosyat Sigorta kanunu ittda etmiştir. Bu kanun ahkâmta-rtm yerine getiren her işçi, iş­

siz kaldtğ) zaman muayyen !'i** ttıiktat para ödenmektedir.

Son ttadiseterin devam etti­ği günterde herhangi bir sebep ten işsiz kaian Türkler bu ka- ttun tahttnda büyük hakst/hk- lara uğramakta ve haktan M tt dilerine veriimemekted r.

Sosyal Sigorta kanunlar), iş­siz kalan hir işçinin üç gün zarf)nda iş Bulma Dairesin* müracaat etmesini tebarüz et­tirmekteymiş. Son hadiseler esnasmda işsiz katan Türkk'r ise haktt olarak Rum muhiti t- de bututtan bu daireye müra­caat edememiş ve ancak ara­dan 15 gün kadar geçtiktet sonra daireye gidip haklar arayabitmişterdir.

I Geçett güt) iş Bulma Daite- sitıe giden Türklere, tesbit e-t t miş üç gün zarfında müraeaa! etmedikleri için ke))dlerir<f (<denecek patatttn ancak ntü- racaat tarihinden üç gün sen- ra ödenmeye baştanacağt söv lenmiştir.

Bu kardeşierimize veriten cevap ve iteri sürüten se)w akttselimle t)iç bağdaşmamak­tadır. Hükümet, işsiz k^tan Türklerin Rum semtine gide­rek kendi canlarm) tehtik' ve atmalartnt ve herhangi hir !tı- dise sonunda daha vahıtn hir durum yarattlmastnt mt ister­di? iş Bulma Dairesinin Türk semtinde bir şubesi ohnadtğt-

i na göre, bu kartştk günterde

Londra, 23 (R) - İngiltere Başbakant Harotd MacMiltan ile Hariciye Vekili Seiwyn

I.toyd bugün Lübnandaki du­rumu w son gelişmeier )Ş)ğtn- da Ktbrts mesetesini gözden ge çirmisterdir.

Başbakanın Avam Kamara- stndaki dairesinde yapttan top tanttda, Yunanistamn cevabt- nmincetendi^i bildirilmekte­

dir Türkiysnin yeni ingttiz ptânt hakktndaki cevabt Iftiü/ İ.ondraya bitdiriimiş degtl .ir.

Bu cevabtn 1-ondraya \at"ta- S)ntn arttk bir saat meselesi, d- duğu bildiritmektedir. Türe­yenin yeni İngiliz plâtıı Itak- kttıdaki görüşieri Ankara rad­yosu taraftndan yayınlanma otup gerek İngiitere ve gerek­se dünya efkârt umumiyesi ta­rafından çok iyi biiinmekte- dir.

Türkiye TAKSİM üzerinde İsrar etmekte ve yeni plântn üçiü konferansta ancak lıir evrak oiarak kuHan)tabile< eği- ni bitdirmektedir.

Lekoşa Dahitinde Tetkikierde Buiunan Vati Sir Hugh FootMerkezî Çaışmtn En Erken Bir Zamanda Aç t i ma s ! L ü z u m u n u B e i i r t t i

Türklerin ne yapmatarı bekle­

nirdi?Hükümetin bunu taktla

edet^k ben) geçmişteki müra­caattan makûi bir şekilde k t - ş)tamast)n ve i)em de hu daire­nin Türk tarafmda hir şut'e- sini açmaS) tâ/))nd)r.

Umuma hizmet etmek id­diasıyla kurula)) bir daıren n artık tamamen Rum sem i tde btraktlmast doğru bir hateket otamaz. Bu dairenin Rum set.ı tinde kalmast i)em Türklere tuzmet edetnemesini iııUtç ede­cek ve hem de büyük bir teh­likeyi göze alarak Rum M m- tine ge<;cn Türklerden bi'tn? yapılacak en u{ak tecavüz adı yı yeniden kanit çarptşmat.trı sahne yapcktır.

Geç olmadan ttüküuetin makûl tedbirter almast 'azim­dir. Bu yapdmad'.ğt ta^dird;- hiikümetin siyasetinden şüple eetecek w hükümete olan gii- vemmizbirokndarda!ı.t'.-r- sttacakhr.

NUR! SAtD PASA LONDRADA

ix)ndra, 23- irak- t'rh-n Federasyonu 1 başkanı Nuı i Sa- id Paşa bu akşam '.«ndr tya vasi) olmuştur. Nuri Said i'a- şa Ortadoğu durumu etrafın­da ingitiz devlet ric ti ite gay­ri resmî temaslarda ^tlut.a- eaktir.

Nuri Said Paşannı ayn< za­manda Lotıdradı toptanneak otan Bağdad l'aktı Konseyi toplantiiartna da iştirak cde- ceği bildiriliyor.

?ni İngiliz plân) mevzuun K'bnsB!iş])n]iaxıMaka- itenıüzııkc-t-clcrdchu- ak iizere Atinaya eağ- 'S olan Adanın Runt Be ^ Başkanlai'i Atinada-

te'nastarn))ti)nıanıtadık- sonraevvetki akşam Kıl) avdet etmiştedir.

.g"irmiiddettenboriAtina- ^."utunan Kitium Aiitropo

Başpapaz Vekili Aıı- '"tü!) da Rum Belediye Baş

"otan itf. birlikte Kıl'ttsii etmiştir.anatta bulunan Atıti- Kıhns Dâvasm'iı arka

^unanM iHetinint'u- ""ğıtnu! tebarüz ettirmiş tahriktere karşı itidal ']y<aiııde buluınmıştui'.

ingitiz ptânt hakktııda

da knnuşatı Antimos, bu pt â nm iietü bit- dominyon plâ- tıı oldttğunu iddia etmiş ve bu plâtun kabul editmiyece ğini tebarüz ettirmiştir.

Avdetinde beyanatta bu­lunan Lefkoşa Rmn Beledi ye Başkam Derviş de yeni plânın aleyhinde konuşmuş ve Kıhrtslılarla Yunanistan hükümeti arasında tanı bir mutabakat bulunduğunu id

dia etmiştir.

BİR AY HAPSE MAHKÛM OLDU

Mustafa Hüseyin adında

bir Türk genci sahte sokağa çıkma pası taşıdığı suçu ile Mahkemeye verilmiş ve su-,!"butunarak biı ay hapse mah­

kûm edilmiştir.

Menderes - Nuri Said PaşaG ö r ü ş m e s i

İstanbul, 23 (R) - Türkiye Başbakanı Adnan Menderes ite Arab Birtiği Başbakant Nu­ri Said Paşa bugün İstanbut hava alanmda k)sa i.ir görüş­me yapmışlardır.

Ürdün- Irak Federal hükü­meti Başbakanı Nur- Said Pa­şa, İngiltere hükümet erkanı

ile Orta Doğu mescletetin: mü zakere etmek üzere Loııd aya gitmekte olduğu bir s)rada İs­tanbul hava alanmda kısa hir

tevakkuf etmiştir.Başbakan. Adnan Menderes

hiç habersiz dün istanbula gelmiş ve gizli olarak bir !s- tanhut otelinde katnnşttr.

Na s î r

YugostavyayaG i d i y o r

Kahire, 23 (H): Birleşik Arat) Cumhuriyeti f'umhur- haşkant Nastr. Haşkatı Tito-

ntıtt davetlisi olarak Yugos yavya'ya resmi bir ziyaret­te huiunmak tizerc önümüz deki f'umartesi gfinii Kahire den ayrtlaeakttr.

Başkan Nastr. Mİ(! tipi hir Rus yaptsı ueakla seva hat edecektir.

Genel Vali Sir Hugh B'o- ot dün sabah refakatinde Lefkoşa Komiseri olduğu halde surlar dahilindeki Lef koşavt ziyaret etmiştir. Va­li ilkin Merkezi Belediye !'a zarttıt ziyaret etmiş ve Hr- mu sokağmt takiben ^iai - son - Dixon hattm<ian geçe­rek Mağusa kap)stt)a gelmiş ve buradan da (lime Kapt stndaki ntuvakkat Türk lediye Pazarını ziyaret ede­rek manavlarla görüşmüş tiir.

Vali buradan ayrılarak Btıf Kapışma gelmiş ve «ra

A S K E R Î HASTANEDE Y A N G ! NDitti akşam Lefkoşadaki

Askeri hastahanenin yemek odastnda lıir yangtn etkmts tır.

Gece yartsma doğru veri ten hır alarmla yanguıeılar vazifeye çağırılmış ve itfai­yenin vaktinde müdahalesi ile yangın erken söndürül mitştnr.

Yemek odastnm dam kıs- mmda çıkan yangtnm ya - ntk bir sigaradan eıktığ) tah miti editmektedir.

dan da Maisoıı - i)ixon hat ttnt takip wierek yolu iize rindeki thimanlı Bankasını v<< Rat ip Hiyacttiııc ait olan Makarna Fabrikasını ziya - ret etmiştir.

Vali daha sonra Maliye Sekreterliğini ziyaret etmiş ve oradaki memurlarla gö riişmüştür. Daha sonra be­yanatta bulunan Yati Bele­diye earşısmm aetlmast lü­zumuna işaret etmiş ve bu- nttn müstacel ve lüzumlu ol duğunu kaydettikten sonra "(,'arşıyi elbirliği ite halktn hizmetine aemattyız" demiş­tir.

GİRMEDE SOKAĞA C!KMA YASAĞ!

K A L K T îKibrisin belli ttaşh kasa-

hatnrin<iaki gece sokağa etk ma yasağı diin akşamdan itibaren Hirne kasabasından kaiilırtlmtşttr.

dime sokaktarttıı gezeıı polis otomobilterioparlür lerle sokağa etkma yasağı­nın kaldırtldtğnıı bildirmiş, ter ve "asayişi muhafaza et tiğittiziçin tebrik ederiz. Bu durumun devamım özle - riz" diye cağırmişlardtr.

t / ' '

%

BB MMM!' Rakkas PotitikaX "Zafer" gazetesinin de belirttiği gibi

İngiltere ötedenberi rakkas bir politika, takip etmektedir. Böyle bir politikanın dünya sulhu için olduğu kadar, İngiliz

% ittifak ve teahhütleri için de büyük % bir tehlike tenkil ettiği şüphesizdir.. Nc X kadar yazıktır ki, Türk-ingiüz dostluk X ve itiifaklanna rağmen, İngiltere yine

öldürmeği kendine şiar edinmiştir.. Çünkü kendisini tehdit eden ölüm kar­şısında diğerlerinin de ölmesini arzu etmekte ve bundan adeta zevk duymak X

İtadır.Büyük felâketlere, büyük facialara

hebeb olan bir adamın biran evvel orta- ^ 3dan kaldınlmamasmda başlıca âmil in- X

? o meşhur rakkas politikasına başvur- . giliz politikasının istikrarsızlığıdır. Za- g <% makta ve bu politikası ile barışı tehdit ^en bu güne kadar Kıbrıs ihtilâfına bir .j. X etmektedir. hal çaresi bulunmamasına da başlıca ŞY İngiliz politikasının rakkas olduğunu âmil İngiliz politikasının kaypaklığı $İngiliz politikasının rakkas olduğunu

kimse inkâr edemez. Hatta Britanya hükümeti kolaylığı bu rakkaslıkta bul­muş, Pakistan, Hindistan ve Mısır da iyi raksedemediği için buralardan te­ker teker çekilmiş, hatta bir Filistin fa­ciasına bile sebeb olmuştur. Fakat biz

X bu adada bir Filistin faciasının yaratıl- X masına asla müsaade etmiyeceğiz.X İngiltere bu güne kadar Kibns için X taraflardan hiç birini tatmin etmiyen % çeşitli plânlar ileri sürdü. Her ileri sü- $ rülen plân ise ilgili devletler tarafından % kat'iyetle reddedildi. Buna rağmen in Ş giltere kaypaklığı elden bırakmıyarak % meşhur politikasının en ender şahaser-

lerinden birini vermekten geri kalmadı. Adadaki tethişçiliği koskoca bir impa­ratorluğun ortadan kaldıramamasmda başlıca amil İngiliz politikasının rakkas lığıdır. Koca bir İmparatorluk bu gün Grivas gibi ne yaptığını bilmiyen, ma­nen ve maddeten hasta bir adamın elin­de oyuncak olmaktan bir türlü kurtula­madı. Grivas kimdir? ölüme mahkûm bir hasta. O kararını vermiştir, eninde sonunda ölecektir.. Ya bir kurşunla öle­cek, yahut kendini tehdit eden hastalı­ğın pençesinde can verecektir. O herşe- yi göze almış, fenalık yapmağı, insan

sebeb olmuştur. Ortada ihtilâfı halleden en esaslı bir formül mevcut olduğu hal­de, ingilterenin taraflarca devamlı bir şekilde reddedilen plânlar ileri sürmesi de İngiliz politikasında istikrarsızlığın en büyük bir delildir.

İngiliz hükümetinin Kıbrıs mesele­sinde takip ettiği politika ile zaman ^ kazanmak istediği artık aşikâr olmuş- **' tur. Bu günkü hükümet gittikçe zayıf­lamaktadır. ve işçi Partisinin kısa bir müddet sonra iktidara gelmesi en kuv­vetli ihtimaller dahilindedir. Muhafaza­kâr İngiliz hükümeti meseleyi askıda bırakarak, ihtilâfı işçi Partisi iktidarı­na devretmek kararındadır.

Bu günkü hükümetin ihtilâf karşı­sında âciz gösterdiği hiç bir şekilde te­vil edilemez. Rakkas bir politikanın ne gibi facialra ve felâketlere sebeb oldu­ğunu artık Britanya hükümetinin an­lamasını isteriz.. Bu memleket artık hu­zura kavuşmak ve normal hayata dön- m^t zoru ile karşı karşıyadır. Felâket­lere yardımcı olmaktan çok uzak olan Kıbrıs ve Londra hükümetleri felâketle re karşı seyirci kalmaktadır.

D c n y n B n s i n r

BOZKURT

ENTERESAN K Ö S E :

Dünyamn En Eski Heykeli Türkiyede!..Yeryüzünde kime ait oiduğu bilinen ve eski Şark Eserleri Müze - sinde bulunan bu heykelin enteresan bir hi kâyesi vardır.

İSTANBUL Arkeoloji Müzele - rtne bağa Eski Şark Eserleri bölümünde, bulunuşu bir mace ra oian bir heykel vardır. Bu heykel dünya yüzünde kime ait olduğu btiinen en eski heykei dir. Bu bir boy heykelidir. Be] den yukarısı çıplak, belden aşa ğı kıgmı süslü bir eteklikle ör tülüdür. Heykelin üstündeki izah kartında sunlar yazılıdir: "Adap Kralı Lugaldalu'nun hey keli" Mil&ttan öncesi 3000 se­nesine ait olduğuna göre bu heykelin yaşı elli asırdır.

1904 senesinde 12 Aralık'mda Şikago Üniversitesi adına E. J. Banks başkanlığında bir lıe yet Btsmaya'da arkeolojik ka­zıya başlıyor, Sistemli ve dik­katli olmayan bu araştırmalar da kısa zamanda pek çok kıy metli tarihi eser meydana çı­karılıyor.

Kazının daha ilk günlerinde mabet ve saray meydana çıkı yor. Bu mabet odalarından bi­rinde topraktan üç metre de rlne inince başsız ve ayakları kırık bir heykel bulunuyor. Ka zıya devam edilince, heykelin kırık ayakları, biraz sonra da başı bulunuyor.

İstanbul Arkeoloji Müzesi a dma kazıda komiser olarak bu lunan Ahmet Haydar Beyin kazıya dair günü gününe ver­diği raporlardan bu heykelin başından geçen maceraları öğ­renebiliyoruz.

1904 senesinin 12 Aralık'mda bağlayan kazı Mayıs ayında havaların fazla sıcaklığından devam edemiyor. Kazıyı bir müddet için durduruyorlar. O zamana kadar bulunan eserler de kazı yeri civarında bir oda ya kilitleniyor.

Kazı yapılan Bismpya Bağ datla Basra arasında, eşiti Di­vaniye Sancağına bağlı bir köy.

Mutasarrıfa bulunan eserle­rin muhafazası için haber veri llyor. Mutasarrıflık ta. bir oda da kltli tarihi eserleri koru - mak İçin, Eldebir aşiretinden sekiz bekçi tutarak bu İşle ö- devlendlr) llyor.

Havalar serinleyince 6 Eylül de kazıya başlamak İçin, Bls maya köyüne dönüldüğü za -

Bu sırada Mr. Banks'm ailesi Amerika'ya gidiyordu. Çalman heykel ye diğer eserlerin de yanlarında olduğu anlaşıldı. Bağdat'tan hareket edip, Bas­ra'dan aktarma suretiyle geçen bir İngiliz vapuruna binmişler dİ. Heykel de beraberlerindey- di. Bu kıymetli eserler, Amer! kaya götürülmek üzere sandık sandık, İran'ın sahil şehirlerin

man, bulunan eserlerin muhafa den birine taşmıyordu. Bazı

za edildiği odanın arka duvarı sandıklar henüz Kutülemmare- nm delindiği görülüyor. Araş- , de kalmıştı, tırıyorlar. Ayakları ve başı vü j Kazıda bizim komiserimiz o cutla ayrı ayrı bulunan Adab larak bulunan Ahmet Haydar Kralı Lugaldalu'nun heykeli Bey'in verdiği^ raporlarda duru yok... Bizim müze komiseri Ah met Haydar Bey telâşa düşü - yor. İşi inceleyince, odanın ar ka duvarını delip heykeli ça­lan iki kişi bulunuyor. Biri ka zıyı idare eden Amerikalı E. J.Banks'm hizmetçisi Ahmet, bi­ri de Bağdat Amerikan konso ios vekilinin kavası Hüseyin A ğa. Tahkikat derinleşince iş daha da büyüyor. Çünkü, hey­keli çaldıran bizzat kazıyı ida re eden Amerikalı E. J. Banks..Mr. Banks Bağdat'ta iken Elde oir aşiretinden Abbas Belhi a- dında biriyle mektuplaşıyor.Abbas Beıhi vasıtasiyla, Elde­bir aşiretinin reisi Şeyh Süf- yan'm yardımını sağlıyor. Şey hi elde ettikten sonra iş koiay laşıyor. Hizmetçisi Ahmet, kon soios kavası Hüseyin, bir de mekkâreci geceleyin gizıice ka zı yerine geliyorlar. Odaya ki­litli eserleri bekleyen bekçiler, şeyhin korkusundan ses çıkara mıyorlar. Bekçilerin gözü ö - nünde binanın arka duvarını deliyorlar. Buradan alman hey kel Mr. Banks'm emriyle yine aynı gece köyden uzaklaştırttı yor. Oradan 60 kilometre uzak ta Kutülemmare'de Hacı Ha­şanın Hanına aşırılıyor.

Mr. Banks' kazı heyeti baş­kanı bir ilim adamı oiduğu halde, bu aşırma işinde o ka­dar dikkatli davranıyor ki, hır­sızlığın aşiret eşkiyaları tara - Çından yapıldığı kanaatini ver- direbilmek için arka duvarı yıktırılan odanın başka civar daki kale kapıları ve duvarla rını da yıktırmayı unutmamış­tır.

TÜRKİYE B A S IN I

Türkiye basını yurdun her.

tarafında devam etmekte olan

Kıbrıs mitinglerinden bahset­

mekte, mitinglere ait resimler yaymtamakta ve mitinglerin

Türke has bir vakar içinde

ceryan ettiğini yazmaktadır.

Gazeteler devamlı bir şekil­

de İngiliz politikasının kaybet­mekte otduğunu belirtmekte

ve zaten Britanyanın gittikçe

zayıflıyan ve kaybeden bir si­

yaset takip etmekte olduğunu

yazmaktadırlar. Başta hükü­

met organı "Zafer" ve "Hava

dis" otmak üzere İngiliz poli­

tikasının Türk-îngilz müna­

sebetlerini çok kötü bir safha­

ya sürüklediğini daha doğrusu

harebeye çevirdiğini ve yıllar

yılı sarfedilen gayretler mey­

dana gelen bu dostluğun bir

darbede yıkıldığını yazmakta

ve İngiliz politikasının tered­

düt ve âcz içinde tavsif etmek­

tedir. ''

"Cumhuriyet" ve "M illi­

yet" gazetelerinde intişar eden yazılar, Kibrisin kaybedilme-

yeceğni, bilâkis kazanılacağnı

yazmakta ve Türk Milletinin kararlı olduğunu belirtmekte dirler

sime yer verilmemekte en isa­

betli bir kararın alındığını

kaydettikten sonra şöyle de­

mektedir:"Yeni plân cüretli ve şu-

müHii bir plândır. Taraftara

müstakil teşriî Meclister kur­

mağı sağlamaktadır. Bu ba­

kımdan plânın en isabetli bit düşünce i)e hazırlandığına mu

hakkak nazarı ile bakabiliriz.'

"Observer" gazetesi ise, ye­

ni plânın milli benliği keybet-

tııeden kendi kendini idare et­mek yetkilerini bahşetmekte

olduğuna işaret ettikten sonra

şöyle demektedir:"Sağ duyunun galebe çala

cağına inanıyoruz. Britanya

Hükümeti bu plânı derhal

Birleşmiş Milletlere götürme!

ve genel kuruiun tasvibini al­

malıdır. Plân hakkında Birleş

mi§ Milletler kesin bir karara

vardıktan sonra ilgiü devletler

plânı kabul etmekte tereddüt

etmiyeceklerdir.

D İ K K A TMağusada HAŞAN YUSUF Şöfer Okulu

B i L D i R i KMağusada şöfer okulunda şöfer öğreti­

mi yapan MAHMUT OSMAN 16.5.58 tari­hinden itibaren mektebimle hiç bir alâkası olmadığın! umumun malûmu olmak üzere bildiririm.

16.5.58 tarihinden itibaren okulumu REYFET HULÛSt idare eder.

mu öğrenen Müzeler Müdürü Osman Hamdi Bey büyük bir medeni cesaret göstermiş, Ame rikan sefiri Leichsmon'u müze- ye davet ederek, kazı heyeti başkanı diye bulunan Banks'- m yaptıklarını anlatmış nefiri mahcup etmiştir. Bunun üzeri ne Amerikan sefiri, bizzat alâ­kadar olacağını vadetmiş, çalı­nan heykelin geri alınmasına yardım etmiştir.

Mr. Banks'm Amerika'ya ka çırmak üzere oiduğu heykel ve diğer eserler hükümet ta­rafından tutulmuş, resmi ve ad li makamlar işe el kaymuştur. Fakat suçluların adaıete teslim edilmeleri, güya ecnebi hizme­tinde bulundukları yüzünden geçikmiş, bu sırada Mr. Banks ile beraber tebdili kıyafet ede­rek Bağdat'tan kaçtıkları anla şılmıştır.

Çalman heykel ele geçirildik ten sonra İstanbul'a Arkeoloji müzesine getirilmiştir. Kopuk olan baş ve ayaklar heykele eklenmiştir.

Bu arada aksayan Bismay kazısı heyet başkanlığına da, İşten el çektirilen Banks'm ye­rine Şikago-Üniversitesi P ro ­fesörlerinden R. F. Harper ge tirilmiş ve bir müddet daha kazıya devam olunmuştur.

50 asır evvelki ve dünyada kime ait olduğu bilinen en eski heykelin kaidesiyle birlikte yük sekliği 79, genişliği 29,5 kaim lığı da 25 santimetre, yani tabi! cesametten küçüktür. Alçı taşı na benzer fena cins bir mer­merden yapılmıştır. Vücudun baş kısmı, asırlar boyu toprak altında kalmaktan meydana ge len tuz kristalleriyle pürüzlü ve kabarcıklıdır..

Sümerü'lerin heykelerinlde görülen özellikleri taşıyan hey­kelde, saç, sakal tamamen traş edilmiş, belden üstü çıplak belden ayaklara kadar koyun postundan pillli bir tetk vardır Ayaklar da çıplaktır. Şehrin hem hükümdarı, hem rahibi sı fatını taşıyan Sümer devlet re İslerinin heykelleri dalma, hep aynı sadelik ve ifadeyi taşı - maktadır. Bu heykeller tapı­nakta, en büyük Tanrı'nın kar şısmda daima ayakta bulundu ruldukları için eller dirsekten kırılmış ve saygıyla göğüste bağlanmıştır. Tanrıya teslimi­yet ve itaat ifadesi vardır. Yüz de tanrıya teşekkür ifadesiyle mütebessimdir. Sümer'lllerin bütün heykelleri aynı karakte­ri taşımaktadır.

Bu heykelin sağ omuzu üs­tünde muntazam bir çerçeve içine kazılmış üç satırlık kita­beden bu heykelin Milâttan 3 bin, zamanımızdan da 5 bin sene evveline ait, Adab Kralı Lugaldalu'nun heykeli olduğu an'aşılmıştır. Dünya yüzünde sahibi bilinen en eski heykel budur.

AM ERİK A N B A S IN I

Amerikan basını Kıbrısla

ilgili yeni İngiliz plânı lehinde

neşriyatta bulunmaktadır.

Amerikan gazetelerine göre,

yeni İngiliz plânı taraflar için

faydalı bir plandır ve bu plân taraflar arasında samimî bil­

iş birliğini sağlıyan bir mahi­

yet arzetmektedir.

"YVashington Eveniııg Star"

gazetesi, plânın derhal Türki­

ye Yunanistan ve Büyük Bri­

tanya arasında müzakere edil­mesini ileri sürmekte ve Batı

blokuna dahi] memleketlerin

kendi ihtilâflarını, kendi ara­

larında halletmeleri luzumuna işaret etmektedir.

"Washington Daily News"

gazetesi ise, Kıbrıs ihtilâfı yü­

zünden NATO'nun bir kana­

dının zayıflamakta olduğunu belirtmekte ve bu bakımdan

komünistlerin ihtlâftan fayda­

landıklarını, bu yüzden plânın gerektiği şekilde ilgili üç dev­

let arasında incelendikten son­

ra kabulü ile NATO'nun eski

kuvvetinin iade edileceğni te­barüz etmektedir.

İNGİLİZ B A S IN I

"Sunday Times" gazetesi

de Kıbrıs mevzuuna temas et­

mekte ve plânda ilhak ve Tak-

Y U N A N B A S IN I

Atina gazeteleri plânın ta­

raflardan hiçbirini tatmin etmediği fikrinde birleşmekte­dir. Gazeteler bu plânın dalıa

fazla Türk görüşlerine hizmet

ettiğini ileri sürmekte ve Tak­

sime doğru giden biı plân ol­duğunu idia etmektedirler.

"Vima" ve "Katimerini" gazeteleri McMillanın hüküm

raıılığı da müttefikleri ile pay­laşmağa lıazır olduğuna daiı

yaptığı beyanata temas etmek

te ve bunun Taksim demek o i

duğunu ileri sürmektedirler."Ta Nea" gazetesi ise, İn­

giliz hükümranlığı altında li beral bir Muhtariyet tezini sa

vunmakta ve bu yapılmadığı

takdirde Yunanistan Hükûme

tini yeniden Birleşmiş Millet­

lere müracaat etmeğe teşvik

etmektedir. Gazeteye göre, ih­tilâfa ancak Birleşmiş Millet­

ler karar verebilir ve Birleşmiş

Milletlerin verdiği karan da

ilgili taraflar kabul etmek fen kaçınımaz.

"Akropodis" gazetesi ise,

başka fikirler ileri sürmekle

ve İngiliz teklifleri kabul edil­

mediği takdirde Adanın Tak­

sim edileceğini ve bunun ka­

çınılmaz olduğunu tebarriiz ettirmektedir.

OKUYUCU MEKTUPLARI

Rum Halkının Elye Türklerine Pek Haksız Hareketleri

Son günlerde Kıbrısta Rum cemaati tarafından Türk halkına girişilen düş­manca hareketler günden güne hızlanmaktadır.

Elyc Türk halkı da, hu

haksızlıklara uğrayanlar ara sındadır. Etye Türkünün maddî maııevi her şevi, hu

yüzden sarslmaktadıı-..Bizim, KARKOT deresin­

de tarlalarımızı sulamak ieiıı koeaıılı suyumuz vardır

Fakat hu su Rum köylerin­den geçerek köyümüze geli­

yor.Rum köylüleri de ne ka-

daı* barbar bir cemaat olduk larmı ishat ederek masum

Türk halkına geien su KİI,i'

nmharek şeyi kesmek kiİM

talılığmda bulunuyorlar Kili makamlardan yegâne a,, zumuz hu meseleyi takip

edip, köylüm üzün'kurumak tehlikesi başgösteren ekin),-, rine tekrar sularım . mektir.

Bu mesele de şunu ishat

ediyor ki, Rum cemaatı i!,,

artık bir arada yaşamamı/,

imkânsızdır. Böyleee her iki

cemaatın ayrılması icab pt. mektedir. Bu da ancak Tak­simle tahakkuk edebilir.

Saygılarımız]).Elye Türk Halkı

TÜRKİYEM-K!BR!$!MYavru vatanının aşkı ile tutuşan,Atalar yadigârı, şehidler yeri vatan...

Tahammül kalmamıştır, artık seni bekliyor Aşıkm yavru vatan Mehmetçik'i özlüyor Kurtulsun esaretten Akdenizin ceylânı Sarsın kollan ile, koynuna can atanı İstersen canımı al, ey! sevgili vatanım Mahrum etme koynundan, ezelden hayranınım

Yavru vatanının aşkı ile tutuşan,Atalar yadigârı, şehitler yeri vatan...

Heysini istiyoruz eğer "TAKSİM" olmazsa Ezeriz düşmanı biz, KIBRIS bizim olmazsa! Palikarya unutma, Türk'tür karşında duran gen bilirsin; o Türk ki cihana karşı duran İistyorsan Kıbnsı sahibi Türk'ten iste!...

Yavru vatanının aşkı iie tutuşan,Atalar yadigârı, şehitler yeri vatan...

Arif Sami TOKER

SA T IL IK OTOMOBİL

Sadece 3,500 mil. Votks- Wagen. Hususi. Peşin para.

Müracaat Öğretmen A.S.Tö- rel, Galatya.

S T A R B 0 YELEKTRİK SÜPÜRGE VE CİLA

M A K İ N E L E R İ

BATARiYA BATARİYA

Halen Fabrika tarafın­dan paketlenmiş alarak du­ran ve hiç kullanılmamış juiunan 12 voltiuk (otomo­biller ve traktörler için) ye ni askeri batariyeler a l g ı ­daki adreste ^2.000 (iki li­ra) tanesi satılmaktadır.

Acele etmek menfaatmı- zadır.

Adres

Mustafa kemal (ipsiltatlı) No.80-82 Viktorya sokak,

Lefkoşa

Küçük Kaymaklı Türk

ilk Okulundan Teşekkür

6 ve 7 Haziran geceleri Okul — Aile Birliği yararım

tertip edilen okulumuzun yı!-

]ık müsameresine fevkalâde

bir iştirak gösteren Küçük

Kaymaktı Türk halkı i)e diğer

zevata ve büyük bir lıamiyet-

perverlik göstererek meccaııeıı

bize çok güzel bir sahne kuran

kıymetli müttealıidimiz Bay

Ömer Ahmed'e gazeteniz va-

sıtasıyte sonsuz teşekkürlerimi­

zi sunarız.

Can S îb a GünlerdeYazın bu can sıkıcı ve boğucu sıcak günlerin

de ancak odanıza ve evinize birkaç damla "İLK BAHAR" LOSYONU serpmekle nefes alıp ferahlı- yabil irsiniz.*

Sayın halkımız bilirler ki, "İLK BAHAR" Losyonu:

1) 100 % Türk ithalâtı ve Türk genel

acenteliğidir.2) 100 % Türk emeğidir.3) Her şişe "İLK BAHAR" da Federasyonu­

muzun komisyonu vardır.Her bakımdan kalitesini sizlerde takdir etti­

ğiniz bu müstesna losyonu evinizden eksiltmeyiniz

TOPTAN ve PERAKENDE

AKARSU GİYİMEVİ ^Lefkoşa - Gime Caddesi 40 - 42. TEL: 29o5

heıBt der neue Favori! unter den HausgerSten.

Nur DM216.- kostet die Starboy Kombination.

(Staubsauger + rotierender Saugbohnsr). VorfOhrung und Verkauf durch

ALMAN malı ve garantili g olup hem elektrik süpürgesi ve hem de cilâ -j; makinesi olarak kullanılır.

Kıbrıs Gene! Acente!eri : ATAİ KARDEŞLER

Lefkoşa - Mağusa - Lârnaka.

Türk Tüccarlara BiMirikHÜSEYİN MUSTAFA ŞONYA (Houshon's Trading Agency)

P. K. 67 - TEL: 2772 LEYMOSUN

KOMİSYONCU - İTHALÂTÇI - TOPTANCI

Yabancı unsurların rekabette titrediği sizin Ş müessesenız, yegâne Türk Mıiessesesi emirlerinizi * bekler.

Müessesemiz her çeşit hazır giyim eşyası ile her çeşit tuhafiye eşyası ithâl edip rekabet kabul etmez fiatlarla yalnız toptan satış yapmaktadır,

yabancılara muhtaç olmadan ihtiyaçlarınızı biz -

JAPONYA'dan OYUNCAK - PORSELEN EŞYASI - DİKİŞ

MAKİNESİ

HONG GONG'dan HER ÇEŞİT EŞYA SİPARİŞ KABUL EDİLİR

Arzu edeceğiniz eşyalar için numunelerimiz vc fıatlarımn hazırdır.

1 ^ 'ay üm

)# j( 3 ) ^ j

''#)m ^ ^ j

!s s % V m \ w

M ^mUı TM

[A ıHıılmia Is<ÜB

' Hminn aah

tlmtnMf]-

, M#

, ^ ^

;. ^aHıTiiA!^^^

*! 1JA ^

V A Z İ F ECem iyetleri m eydana getiren fertter, ümitsizliğe,

! btkktnitga düşerse o cemiyette çözülme var demektir! İ İnsanı içinde bulunduğu cemiyete bağiıyan en mühim i unsur üm it ve idealdir Ümit ve idealin kırılması ce- İ diyetle olan bağların çözülmesi demektir; bunun so- İ nu intihara kadar gidebilir. Bu kötü neticeyi önleyen

miihim âmilelrden biri de vazifedir. Fert kendini bu­lunduğu cemaat içinde bir vazife ile mükellef görme­lidir; ve öyledir de. Nefse itimat, cesaret hayattaki bakrının esasuıt teşkil eder. Herşevden bıkmış insan- ]ar "Allah, dünyam boş kalmasın diye bizi yaratmış"

! felsefesine bağlanır, kendi düşünceleriyle her gün i biraz daha bedbinliğe ve ümitsizliğe düşerler. Böyle j insanları gördüğüm vakit, hayatın safasım ve cefa­

sını görmüş 85 yaşuiSa ölen Hamidin, son demle­rinde söylediği şu beyiti hatırlarım:

7a/ yoit: ,?6f^nn&r

gm ttfyHy^yttn y^r yüzünfi^.

En mühim vazifemiz yaşamaktır. Çünkü lıerşey bizim yaşamamızla kaimdir. Biz yaşarsak vazifeleri­mizi yapabileceğiz. Aksi halde böyle bir vazife mev-

üu bahis değildir.Büyük Türkçü Ziya Gökalp'e göre vazife, gök­

ten gelen İlâhi bir sestir. Üzerinde tereddüt edilmez ! düşünülmez, münakaşa edilmez. Vazife adh şiirinde

şöyle der:

ggm'm anum yoA.Mr; /ûz;nw yo A

yr?r^r,uyar/^r

Göz^rtm; ^<7^anw.yo/)ar;m.

Gökalp bütün prensiplerinde hissiyata fazla yer vermiştir. Vazifede de akıl yerine duygu ve imam koyar. Vazife hissi dindir. Allaha bağlıdır. Münakaşa etmeden yapmak lâzımdır.. Mehmetçiğin aldığı ter­biye de böyle değil mi Vazife namustur, silâh* namus­tur. Komutanın emri Hâhî emir gibidir. Kayıtsız şart­sız itaat edecektir. Aldığı vazifeyi yapmayan namu­suna ihanet etmiş demektir. Silâhım teslim eden na­musunu teslim etmiş demektir. Gökalp yine "Ahlâk" adh şiirinde,

A:A[H AaAAyn pnrffaA yoA razı/f rar^;r.

diyor. Evet mili! vazifelerimizi yılmadan, yorulma­dan, cesaret ve azimle yapacağız. Çünkü vazifelerin en zevklisi, en mukaddesi millî vazifelerimizdir. Ken­di topluluğu dışına çıkan fert, sudan çıkmış, balık gibi daima ölüme mahkûmdur. "Bizden" olan vazife­lerimizi yaparken, hiç bir şekilde hak iddia etmiyece- ğiz. Eğer biz vazifemizi eksiksiz yaparsak, hakkımın kendiliğinden ortaya çıkacaktır.. Makûl cesaretimiz başarımızın yansı demektir.

Filozof Kant'm şu vecizesi kafamıza çivilenmeli- dir. "Zenginlik kaybolursa bir şey kaybolur, şeref kaybolursa çok şey kaybolur, cesaret kaybolursa her

şey kaybolur."yu.SK/ Zi'ya

a..

'"f ySf"M

İngiliz Adüyesini Şaşırtan

İ t i r a f n a m eLondra — İngiliz adi! ma­

kamları şimdiye kadar rastlan mamış bir mesele ile karşı kar Ştya kalmışlardır. Katil suçun dan muhakeme edilip beraat etmiş, fakat bir müddet sonra katil olduğunu itiraf etmiş bir "dam hal&mda ne yapılmalı­dır?

1950 de Briatı Donald Hu- . me adında bir şahıs. Stanley ] Setty adında bir arkadaşım öl­

dürmekle itham edilmiş, öldü "ilen şalısın cesedi parçalan- nı§ bir vaziyette Essex bataklı tpnda bulunmuştu.

Donald Hume mahkemede hâkimler heyetini ikna edecek bir hikâye anlatmış, cesedin faktan bataklığa atılması 'pn üç meçhul şahıs tarafın-

vedan kendisine verildiğini bu işi 150 İngiliz lirası muka­bilinde kabul ettiğini söylemiş

tir.Juri, Donald Hume'un katil

olmadığına kanaat getirmiş, fakat cinayete iştirak suçu ile 12 yıla mahkûm etmiştir.

Ceza süresini tamamlıyarak birkaç ay önce tahliye edilen Donald Hume, bir Londra ga­zetesinde neşredilen itirafname sinde katilin kendisi oldtfğunu

yazmaktadır.İngiliz kanunları geregince

hiç kimse ayni suçtan iki defa muhakeme edilemez. Fakat itirafnamenin neşri umumî bir galeyana sebeb olmuştur ve birçok kimseler katilin tevkifi­

ni istemektedirler.

")3

ALiTHtA Gazetesi Atlım­daki uııunni kanaatin ve hazt gazetelerin Karaman- lls Hükümetinin istifasın! talep ettiklerini yazmakta ve suntan Heri sürmekte­dir :

Şimdiye kadar basında iik de fa olarak Kıbrıs mevzuunda Makariosun, Yunanistan Hükü metine önderiik etmesi tekiif edümi.ştir. Liberal Parti Organı olan Atina "Elefteriya" gaze­tesi bu meseleye temasla Kara mantisin, Kıbrıs mevzuunun bu kritik hale girmesinin önüne ge çemedigfi için., istifa etmesini İs temektedir. Bundan sonra Ma- karios ile Yunan Partileri teş­riki mesaide bulunacak ve bu mevzua lâyık olduğu önem ve rilecektir. Bu arada adada Türklerin sebep olduğu feci du rum da gözden geçirilecektir. Karamanlis Hükümetinin istifa sı ile kurulacak olan yeni hü­kümete Makariosun Liderlik etmesi teklif edilmektedir Tah­minlere göre gazetenin bu tekli fi Hükümet çevrelerinde şid­detli muhalefet ile karşılaşa­caksa da yine eninde sonunda genel olarak desteklenecektir. Eğer Makariosun ingiltereye tevdi ettiği cevap müsbet kar­şılanmazsa Yunan Hükümeti bu sene yine Birleşmiş Millet­lere müracaat etmekte terd- düt etmiyecektir.

Bu arada Washington Hükü meti, Atina Hükümetine Kıb­rıs Meselesinde arabuluculuk yapmağı teklif etmiştir.

Kibros Gazetesi "Şüphe- ier ve Suaiier" başhğt al­tında su makaleyi neşret­mektedir:

ingiiizier idaresindeki bulun­durdukları bütün müstemleke­lerinde Hristiyanlıgm korunma sı için gayretler sarfetmekte- dirler. Buna rağmen Kıbrıs adasında dini müesseselerimiz bu muhafazaya lâyık görülmü­yorlar ve dolayısıyle bu adada bulunan bazı kiliseler hırsız ve barbar (!!) Türkler tarafından yakılıp yıkılmış ve yağma edil mişlerdir. Bu vaziyet devam ederken Türklerin Lideri Dr. Küçük de Eskişehirde bir Kıb rıs Mitinginde ada Türklerinin Rumlar tarafından devamlı su retle öldürüldüklerini iddia et­mektedir. Acaba Gönyelide 8 Rumun canına kıyan insan mahlûkları Rumlar mı idi? Lekoşadaki mahkemeler, yük­sek mahkeme, ceza mahkeme leri ve ağır ceza mahkemeleri hep avukatsız çalışmaktadır­lar. Buna sebep Türklerin Ata türk Meydanında bulunan Rum avukatlarının dükkânlarına te­cavüz etmeleridir. Hükümetin iki şıktan birini tercih etmesi lâzımdır. Ya Denktaşı çağıra­rak bütün mesuliyeti üzerine almak suretiyle sulh ve sükû­nu temin etmesini istiyecek ve ya mahkemeleri daha medeni (!!) mıntıkalara taşıyacaktır.

KtHRtAKi Gazetesi "Kıb­rıs Meselesi ve Hrlghton Konferans! Karan" bas*'- gı altında Londra kaynak- İ! aşağıdaki haberi yayın­lamakta dır:

Yeni ilân edilen İngiliz plânı her taraftan mütalââ edilmiş ve bu mevzu etrafında her ta­raf kendi görüşünü ilân etmiş tir. Bu arada İşçi Partisi de Brighton Konferansında aldığı karara ihanet etmişve İngiliz Muhafazakâr Partisinin siyasi dolabına kurban gitmiştir. Çün kü işçi Partisi Brighton Kon­feransı sonunda Kıbrıs Mese­lesinin kendileri için kabul edi lebilecek yegâne hal çaresinin dir.

Kıbrısa Mukadderatı Tayin Hakkının derhal tanınması ol­duğunu dünyaya ilân etmişti. Bu mevzua temas eden "Sun- day Times" gazetesi İşçi Par­tisinin sesini çıkarmaması ve dolayısıyle İngiltere Hüküme­tine yeni Plânın Yunanistana zorla kabul ettirme fırsatım vermesini takbih etmektedir.

Gazeteye göre bu hareket ile yeni plân kabul edilirse ada üçe Taksim 'edilecek ve ada halkı bir rahatsıziığa maruz katacaktır.

CYPKUS MAİL Gazetesi Kıbrıs Meselesinin Birleş m İş Milletler Afrika - As­ya grubu tarafından müza kere edileceğini^ tahmin edildiğini yazmakta ve neş retttği bir baş makalede şunları Heri sürmektedir:

Birleşmiş Mitletler çevreierin- de dolaşan söylentilere göre patlayıcı Kıbrıs Meselesi Çar­şamba gün (yarın) Afrika - Asya grubu üyeleri tarafından müzakere edilecektir. Yunanis tan bu grupta üye değil lâkin Türkiye grubun üyesi bulun - maktadır. Bunu fırsat bilen Türklyenin Birleşmiş Milletler deki daimi detegesi Seyfûllah Esin Türkiyenin görüşünü açık ça ifade eden bir memorandu mu üye devletlere takdim ede ccktir.

Bu arada gerek Türkiye ve gerekse Yunanistan Birleşmiş Milletler Siyasi Komitesine yön derdikleri birer mektupta Bir­birlerini Kıbrıs hadiselerinden mesul tutmaktadırlar. Siyasi Komite başkamdan Çin dele-=*j gesi Dr. Tangu Tsiang ve di­ğer de)ee*elere göre Türkiyenin veya Yunanistamn bu meseleyi 11 üyelik komiteye sunacağı ihtimali yoktur. Mamaf'h bu mese'enin Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun programına sunulacağından hiç şüphe yok tur.

! !§ ve İŞÇİS Ü T U N U

t

BAYAN MEMURA ARANIYOR

Ahmet Sedad Müesscscsin- de daktilo vc muhabere ya­pabilecek İngilizce hilen bir Türk hayana ihtiyaç vaıdır.

İsteklilerin şahsen müra eaatlüi'i bildirilir.

A.Sedad TicaıctcYİ

(ürııe Yolu, bel'koş

İŞ ARIYORLise öğrencisi bir genç tatil

esnasında çalışmak üzere biı Türk müessesinde iş kabut et­mek arzusundadır.

Alâkadarların gazetemiz va­si tasıyle müracaatları -özlenir

TALEBE ARANIYOR Terzilik öğrenmeğe hevesli

kızlara sanat öğretmek için ih­tiyaç vardır. Yatılı talebe de kabul edilir.

Ayrıca sanat bilen gündelik le çalışacak kızlaıada ihtiyaç vardır.

Nursel Galip Mahmut Paşa Sokak No. 5 (Necdet Himmet Doğum

Klinği arkasında)

TİMES OF CYPRUS Ga /.ötesine göre Başpiskopos Makariosun daveti üzerine Atinaya bir ziyarette buiu nan Kıbrıs Kum Belediye Haşkanlan dün gece adaya avdet ettikleri zaman Br. Derviş şu beyanatta bulun muştur:

bu piân tamamiyle reddedilmiş tır. Bu planı sız ancak Af rina Kıt'asmuani zencilere tatoik edebilirsiniz. Biz bunu hiç bir zaman kaoul edemeyiz. Biz, ada Kumları, yüzae yüz eminiz kİ bu p.ân eninde sonunda tak sime gıdecentir. Ayrıca bu plân ortaya başka bir "faktör" koy maktadır. O da Türklerdir. Biz bu "faktörü" tanımayız. Kıbrıs halkı ile İngiltere Hükümeti arasında bir anlaşmazlıktır. Bu meseleye gerek Türkiye Hükü­metinin gerekse Yunanistan Hükümetinin müdahale etmeğe hakları yoktur. Bu piân Ingtl- terenin ada üzerindeki hüküm raniığım İdame ettirebilmesini garanti altına almaktan öteye geçmemektedir. Bu arada ada daki feci durumu Makariosa izah edip etmediği meadndeki bir suale Lefkoşa Belediye Re İsi Dr. Derviş "bütün tehlike­lerden İngiiizier mes'uldürler" demiştir.

Gazete neşrettiği başka bir haberde adadaki tedhişçilik ha reketlerl ile ilgili Londra siya si çevrelerinin görülerine te - mas etmekte ve eskiden EOKA silâhşorlarına katillik damgası vurulduğunu lâkin şimdi silâh lı Türklerin kabahati EOKA'cı- lar ile paylaşmakta olduklarını iddia ettiklerini ileri sürmekte

S « 0 K A Y " Şoför OkuhSaym Baf Türk Halkına Bafta şübe

açtiğmnzi müjdeleriz. Garanti öğretim % ve erken zamanda sürücü ruhsat: aimak % yahuz ve yahuz "OKAY" ŞOFÖR MEK -

TEBtNE mahsustur. Bunu size mektebi- % mizde sürücü ruhsat! a!an binierce kişi is- X bat cdebiiir.? MERKEZİ% LEFKOŞADA :

Girne Caddesi, 180 ve Trufik polisi arkası.%% LİMASOLDA :

Cadde Yıldız, No. 18 (Dört Fenerler), tj! Bafta Makinist Dündar Kemal'in dükkânıdır.

§ MÜDÜR TEKİN M. BİRİNCİ

B u i m a c aHazırlayan : M. Ş.

ı n n n a n n a H n2 n n n H n n n n n3 n a a n a n a m4 a a a a n H a n a5 D H a a a a a a a

e nnanaanan ? n a o H a a H o n s n n a n n a a n c ı 9 HaHanaannSoldan Sağa .

1. Bir çin adası. 2. Tersi dördüncü IlaHfedir. İstel: uyandıran. 3. Düuya işlerini din işinden ayırma.4. Fena sayılmaz vaziyette. ?. Köylünün iptidai papucu ııu giyen. 6. Harf okunuşu. Nota, ilgilendiren. 7. Büyük çe. Eski Türkçe yazıda bir haı-f okunuşu.8. Kavga. Kemik içinde bu­lunur. 9. O olmasaydı sac­larımız karışık kalırdı. Yuakarıdan aşağıya :

1 . Yahudi hükümeti top­rakları. 2. Hâdise. Biı- mey ve. 3. Sürüm değeri. Kar - da yüriımeli. (1 belli olma - malı. 4. Kira. Ehli biı- hay­van. 5. İki el parmağı kadar (iki kc). (i. Harf okunuşu. Pasak. 7. Bir kıt'a ismi. No ta. 8. Duygusunu içli bir dil le anlatış. 9. Musikide durak lama, Kanepe içine dolduru lur.Dünkü Bulmacanın Halli : Soldan Sağa :

1. Gamaşa - Fa, 2. Erik - Ay 3. Bilardo 4. Eza - Ver5. Konak - Af (ı. Anonim - Ev 7. Dalak - Ana 8. U1 (lu) - tindi. 9. Ne - Caiz. Yuakarıdan aşağıya :

1. Gebe kadm 2. Aı-izona 3. Milanolu 4. Aka - Analı 5. Rakik C. Ard - îc 7. Ova - Ama 8. Fa - Efendi 9. Ayar Vaiz.

TÜRKCASUSU

- İ N C İ L İ Z K E M A I

N H B E T C t E R

LEFKOSAA. Ka.ravias

101 Trikupi sok.M. S. Jokovides

10 Vitsi sok. LİMASOL

Andreas Lambru MAĞUSA

St. Kareklas 23 Hermes sok.LARNAKA

G. Evangelides 43 Zenon Kitiefs sok.

Zevkinizi okşıyacak en üstün kaJitede İngiliz Kaz- mirlerini

H. S O N G U RvJ ' dan alabilirsiniz.

F İ R S T L O R D

, Quick marka çamaşır makineleri her ev nmıııın en ideal arkadaşıdır,

ftnri tanınmış Alman fabrikaları tara-dan ima] edilen Quick Çamaşır Makinelerini **"ieden karar vermeyiniz.

Kibns Gene! Acenti

En Seçkin VtRGtNtA Tütününden Mamûî FtLTERH FIRST LORD Sinaralarını içmekle hem sıhhatmıza hem de MiHî servete faydah oluruz.

Gene! İthalât^ ve Toptan Satış Yeri

TACEDDtN ATAt Ticarethanesi Etmu Sok. No. 215

TEL: 5 8 1 9 - I^efkosa

(140)

— M ister Herrij dedi. Ben

gidip bu teli derhal çekeyim. Htı beş yinıi dakikaya kadar

gelirim.— Durun, durun., dedim.

— Ne vasıta ile?— Benim telsizle..

— Sizin şifre ile mi?— Tabii.. Merak etmeyin..

Verdiğiniz haberi arkadaşınız

aynen alacaktır.— Peki... Sizi bekliyorum

burada., dedim. Gitti. Gitti amma, bende biraz şüphe uyandı. "Acaba kumandanına

mı gitti?" diye düşündüm. Fa kat, buna imkân yoktu. Çün­kü İtalyanların Yunanlılarla araları dehşetli açıktı.

O gittikten sonra bir viski daha yuvarladım. Böyle ça buk bir muvaffakiyet elde et­tiğim içiıı kendimi tebrik edi­yordum... Bir viski daha... üçüncü bir viskiyi henüz iç­miştim ki, İtalyan subayı çıka geldi. Memnun görünüyordu. Uturdu. Birer viski daha iç­tik.

Cebinden bir kâğıt çıkardı.— Antalya'daki arkadaşın

size selâmı var., dedi.Ve verdiğim havadisin der­

hal yerine ulaşacağını temin etti. Biraz daha oturup şun­dan bundan çene çaldıktan sonra:

— Haydi kalkalım, dedim. Biraz da bir dansingde eğlene­lim.. Dans edelim.

Kalktık. Gazinodan çıktık. Yolda giderken:

— Azizim, dedim. Bana fotoğrafınızla hüviyetinizi, künyenizi vermeği unutmayın Güzelce bir kâğıda yazıp ge­tiriniz. Gazeteme göndereyim. Hu suretle size Amerika yolu­nu açmış olurum.

Bu sözlerim delikanlıyı deh­şetli sevindirdi. Memnuniye­tinden âdeta uçuyordu...

Barları gezdik, danslar et­tik... Nihayet, sabaha karşı ay rıldrk.

Otele geldim.Vicdanım müsterihti. V a ­

zifemi yapmıştım. Huzuru kalble yatağıma uzandım.

Dukaianmı, Yunan Erkânıharbiye Reisinin

Güzel Kızının Saçlarında Gezdirmeğe Başladım...

Sonra...Ertesi gün gözümü açtığım

zaman, vakit öğle olmuştu. Kalktım. Banyomu yaptım. Giyindim. Çıktım. Bir lokan­tada yemek yedim. Sağda, sol da biraz dolaştım. Saat üçte Karşıyaka vapur isekelesinde

generalin kızı ile buluştuk.Ben iskelenin önüne gitti­

ğim zaman, genç kız henüz gelmemişti. Biraz sonra güzel bir spor otomobille geldi. D i­reksiyonu kendisi kullanıyor­du.

Yatıma oturdum. Otomobi­li çılgınca bir sür'atle sürmeğe başladı.

Bornova yoluna çıktık. İz­mir'in etrafını geziyoruz.. Tenha bir yola yaptık. Güzel manzaralı bir kıra çıktık. Asır- dide bir çınarın dibindeyiz. Etrafta in cin yok..

Genç kız:

— Güzel değil mi burası Mister Herri?

Dedi. Sesime şâirrane bir ahenk vererek:

— Güzel, ççok güzel! de­dim.

Genç kızm evinde, çay içer keıı yarıda bıraktığım vaziyeti tamamlamamın tam yeri ve tam zamanı idi.. Çınarın altnı da, çimenlerin üzerine sere- serpe oturduk. Elimi boynuna attım. Hiç itiraz ve mukave­met yok.. Bir ân gözleri gözle­rime daldı. Sonra başım göğ­süme koydu. Dudaklarımı saç [arında gezdirmeğe başlıyarak dudaklarına indirdim... öpüş­tük.. öpüştük., öpüştük..

Evinde yarıda kalan aşk sah nesine, burada devam ettik...

Bu güzel sarışın kızın, cid­den nadir rastlanır, fevkalâde güzel bir vücudu vardı... Aşk için yaratılmış bir güzellik...

Dönüşte: "Despina ne ola­cak diye düşünüyordum....

Sanki, ben bu düşüncemi sayıklamışım da yanımdaki kız işitmiş gibi, otomobili ya­vaşlattı.

Yazan : RECAi SANAY

— Kuzinimle vaziyetiniz ne

olacak, Mister Herri? dedi.Vay anasını? Şimdi hu su­

alin içinden çıkmak lâzımdı.— Onunla vaziyetimiz nor­

mal bir vaziyet dedim.

— Evet biliyorum.. Normal amma., dedi. Yoksa siz de ba­zı erkekier gibi iki kalbe mi maliksiniz?

Güldüm:

Nasıl olur? Despina ile aramda fevkalâde bir şey yok. Sizin zihninizi işgal edecek bir vaziyet mevzubahis değil. Hem şimdi bunları bırakalım Şimdi ben yalnız sizi düşünü­yorum. Siz de yalnız beni dü­şününüz. Her şey kendi haliy­le hallolur.

Diye kaçamaklı sözlerle lâft kapattım.

Kordona geldik.— Beni vapur iskelesinde bı

rakınız dedim.

General Sarı Yaııitıin sarı kızı:

—Yarın saat 3 te ayni yer de buluşalım. Bornovada bir köşkümüz var. Oraya gideriz^ olmaz mı Mister Herri? dedi.

— Peki sevgiim, dedim. Bu luşalım.

Ayrıldık.

Despina bana lâzımdı. Fa­kat, generalin kızı da lâzımdı. İyi amma, bunların ikisini ida re etmek güç!

İki kız, birbirleriyle yakııı akraba, ve birbirlerini dehşet­li kıskanıyorlar. Bakalım, bu işin sonu neye varacak?

Akşam yemeğini Despina ile beraber yiyecektik. Yemek za­manı buluştuk. Lâf arasınd * sordu:

— Vaziyet nasıl?-— Ehemmiyetli bir havadis

yok, dedim.

— Ben sana bir havadis ve­reyim, dedi. Sana güzel bir pansiyon buldum. Benim pi­yano mualimemin evi. Yarın gidelim gör. Beğeneceğine emi nim..

- Çok teşekkür ederim, Despina.. Beıı de hu otel ha­yatından bıktım.

(1 gece, yine Despiııa evi ne gitti, beıı otele.

Ertesi gün, Despina geldi. Pansiyona gittik. Mükemmel bir ev.. Gayet temiz. Katolik bir aile.. Üç çocuğu var.

(Burada, evine pansiyoner olarak taşınacağım ev sahibe­si ve aile efradı hakkında bi­raz izahat vermeden geçemiye ceğim. Şunu itiraf etmem lâ­zımdır ki, benim bu gün ha­yatta kalmamın sebeb!erinden biri de fedakâr ve vatan ı hü yük bir muhabbetle bağlı olan bu muhterem kadm ve ailesi- dir.Hatıratımm devamında an lıyacağmız gibi, öyle bir an geldi ki, bu kadın ufak bir hareketiyle beni yüzde yüz kur şuna götürebilirdi. Bu gün bembeyaz saçları ile herkesin hürmetini kazanmış olan bu kadm halen İzmirde, Fransız hastahaııesi c i v a r ı n d a ufak bir evde oturur. Büyük oğlu, İzmirin tanınmış sanat­kârlarından ve şimdi, İzmir Şehir Gazinosu piyanisti M. Oğüsttür. Diğer oğullan da, bu satırlar yazıldığı sırada va­tani hizmetlerini yapmakta idiler.)

Bornofa^o, ÇatH ağof/anmM<7r<M;n&ıM^<ı/aA

Despina'nm delâletiyle bu pansiyona yerleştim. Despina bir kaç gün için Söke'ye akra­balarının yanma gitti. Onu is­tasyona kadar geçirdikten son ra saat üçte, vapur iskelesinde generalin kızıvle buluştuk.Otomobille geldi.

Hava bozuk. Yağmurlu bir gündü.

Bornovada büyük bir bahçe içinde, çam ağaçlarının ara­sına gömülmüş, güzel bir köş­ke geldik.

Köşkte yalnız, bahçedeki kulübede oturan bir bahçıvan vardı.

Köşkün içi çok güzel. Gayet zarif bir tarzda dayanıp döşet, miş.

Umumi manzara pek si'ra- ne.

(Devamı var)

SAYFA 4 ( B O Z K U R T )

i

F * O R

DÜNYA KUPASI MAÇLARINDA

BREZİLYA AVUSTURYA'YI

3-0 N A S I L Y E N D İ ?(10),

Yen i İ ng i l i z P l â n !

Göteburg. — Aylardnııtıe

ti İsveçlilerin üzerinde bü­

yük bir titizlikle dut-arak hazırladıkları "Dünya Ku - pası Futbol Şampiyonası"

16 millete mensup milli ta­kımlar arasında oyııanmak-

tadtr.Uzun bir vapur ve tren

yolculuğunu müteakip Per şem))e günü akşamı "Göte - hoı-g" sihrine vara büdiııı ve

bugün de yegâne Türk ga­zetecisi olarak Brezilya - Avusturya miili maçını sey­

retmek için trenle Uddevai

ia şehrine gittim. 20.000 ki silik Rimnervalten Stadyu - mu ma<;m ehemmiyeti y ü ­

zünden tamamiylc dolmuş­

tu. Maça başlanmadan evvel lsveeli kızların milli kıyafet, teriyle yaptıkları danslar

seyirciler tarafından hara­retle alkışlandı. Bir aralık staddan dışarı çıktım, tam hu esnada Avusturya milli takımı otobüsle maça geldi.

Beni görünce hepsi sevinç­ten çılgına döndüler. Bizim

milli takımın bu sefer Dün ya Kupasına niçin iştirak etmediğini sordular. Ben de

israiHe oynamak istemedi - ğimizden maçlara girmediği mizi söyledim. Müteakiben beni do aralarına atarak so yunma odasına girdiler. Beıı de bir saat kadar hasbıhal ettikten sonra kendilerine iyi şans diliyerek Basın Tri bünündeki yerimi aldım.

Maç, tam 19 da Fransız ha kemi "Giugue'nin idaresin­de Brezilya milli takımuım vuruşuyla başladı. Milli marşları müteakip heı- iki ta kim da sahada şu numara - tarla yer aldılar:

BREZİLYA: Gilma-r (3) - D. Sordi (14), N. Santoa (12) . Dino (5), H. Bellini (K) (2), Orlando (15) - Joel (17), Didi (6), Mazzo- la (18), Dıda (21), Zagallo (7).

AVUSTURYA: Szanwald (1) - Ha.lla (2), Swoboda (4) - Hanappi (K) (5),Happel (3), Koller (6) - Ho

Buzek (9), Kömer II Dr. Schleger (13).

Her iki takımın da "Diya gonal" sistemte ve büyük bir süratle yürüttükleri o- yun çok zevkli devam edi­

yordu. Brezilya milti takı­

mında başta sağiç Didi ol­mak üzere sol bek Nilton Santos, kaleci Gilmaı- ve bit hassa genç santrforları Maz zola ve sağhafları Diııo; A vusturya mitli takımında da başta Happet olmak iizere

Halta, kaleci Szanwaid, Kol

lef. Hanappi ve Korner I I harikulade güzel oyunlariy-

le seyircilerin alkışlarını top luyorlardı.

Maçın bence en mühim hu

susiyeti, Brezilya "Defansı" nın topu havaya kaldırarak sert şarjlarta Avusturya mu hacimlerine yüklenerek on - larııı korkutulması idi. Mü­

dafaa ile hücum hattının ir tibatnu temin etmek için bi ı-az geride pasör vaziyetti' çalışan Didi ise tek kelime ile şahane .idi. Avusturya

takımında da harikulade bir oyun çıkaran Happel, Bre­zilyalıların genç vc fevka­lâde santrforları Mazzolayı

iyice marke etti. Fakat bu­na rağmen Mazzola oyunun birinci vc üçüncü gollerini fevkalâde sıkı şiltlerle yap­

tı. ikinci golü dc sol bek N. Santos ileriye çıkarak sıkı bir sol şütle attı. Maçın so nunda Brezilyalıların sevine 1c AvusturyalIlar da teessür

le sahayı terkettiler.Tank BİLGİN

MUSA*AD ALETE ANTRENÖR OLDU

İstanbul— Galatasarayııı eski antrenörü Musa Sezer, Adalet. Kulübü ile anlaşmış­tı. Dün Erdem İlmen ve Sadri Usuoğlu Musa Sezer ile görüşerek birlikte yemek yemişler ve anlaşmanın şart lanın görüşmüşlerdir.

Bu anlaşmaya göre antre­nör 1 senelik kontrata muka bill500 lira net aylık ödene­cek ve takım dereceye girdi­ği takdirde de bilâhare tes- bit edilecek miktar iizerin-

rak (7), Senekowitsch (11) den prim verilecektir.

HER YERDE

DA! MA

BUZLU

C!N)ZSİZİN... İÇtN

K R A N Z FİLİMLER!Dünyaca tanınmış Alman malı olan KRANZ Film ­

lerinin acenteliğini almış bulunuyoruz. Bu harika filimler

Müessesemize vasıl olmuştur. Gayet güzel fotoğraf

çekmek isterseniz KRANZ Filimlerini tercih ediniz. Çün­

kü emin olarak fotoğraf çökeceksiniz. Bu harika filimler

herhangi bir makineyle harkutâde resimler çekmenizi sağlayacaklardır.

KRANZ Filimlerini kullanmakla hem kesenize fay­

da sağlayacak hem de hiç bir filmin sağlayamadığt gü­

zellikte resimler çekeceksiniz. Çünkü FIATI yalnız 175

Mil'dir. Bir kere KRANZ Filimlerini denemeniz menfa­

atiniz icabıdır.

LEFKOŞA AOENTİ LİMASOL ACENTi

Foto $ I K Foto H. BERKANT

DünyaK u p a s m d aHk ih t i la f

Stockholm, — Dünya Ku pası maçlarındaki ıtk ciddi ihtitâf ve şikâyet, çarşamba günü oynanan ve 2-2 berabc

re biten Çekoslavakya - A l­

manya maçından sonra pat tak verdi. Çekostavak idare­cileri bugün F.l.F.A. ya 111ü

racaat ederek Almanların at tığı ikinci gotde top kaleye girmeden İngitiz hakemi El- tis tarafından golün mute­ber addeditdiğini iddia et­

miş] erdir.Çekoslavaklar bu gol sı­

rasında topun kaleye girme diğini fotoğrafta teshit et­mişlerdir. Fithakika şikâye­

te müstenit oian fotoğraf to pun kaleye girmediğini gös termoktedir. Bunuııta bera­

ber F.Î.F.A. nııı beynelmilel futbol kaidelerine göre ha­kem taı-afmdan sayılmış bir

golü iptal etmesi mümkün o lamıyaeağındaıı Çeklerin iti razının bit- netice vermiyece ği muhakkaktır. Yalnız Çek idarecileri bithassa Ingi liz lıakemi Elüs'iıı F.t.M.A. hakem komitesince cezalan­dırılması lâzım geldiğinde ısrar etmektedirler. F.l.F.A. hakem komitesinin bu mev­zuda vereceği karar tsveçte günün mevzuu halindedir.

RESMİ MAXLARDA BÎR KALECİ BİR

OYUNCU DEĞİŞTİRİLECEKGöteborg, — Stockhotm-

da toplanan Beynelmilel Futbol Federasyonu (F.t.- F.A.) Beynelmilel Futbot ni zamnamesinde bir değişik­

lik yapmıştır.Gelecck toplantısını 1960

yılının ağustos ayında Ro- ıııa'da yapmaya karar vc - ren F.l.F.A. kongrede sıfıra karşı 40 reyle resmi bir maç sırasında sakatlanan oyun­cuların da değiştirilebilmesi

için talimatnamede tadilât

yapmıştır.Bu tadilâta göre, sakatla­

nan kalesi bütün maç miid detince, sakatlanan bir o - yuncu da ilk devre sonuna kadar değiştirilebilecektir.

Bu değişiklik F.l.F.A. re­isi A ıthur Drewry, İsviçre delegesi Liııdenberg vc Yu goslavya delegesi Andreje- viç'ten müteşekkil Interna­tional Board (Enternasyo - nal heyet) in tasvibinden vc onayından geçtikten sonra F.l.F.A ya bağtı devletlere gönderilecektir.

K IB R IS T Ü RK K U R U M L A R !F E D E R A S Y O N U B A 6 ÎŞ

L İSTESİ

Bankaya yatırılan İ6683.187 Gatatya Türklerinden Halü Mulla Ati eliyle 46.000 Hüaeytn Tahlr Plümer 10.000 Mehmet Enver Orunda 2.000 Llmnldl'den verilen yiye­ceğe İlâveten Münür Muhtaroglu eliyle 14.100Antroltku Türklerinden Bay Osman Ahmet Hulusi eliyle 20.850Fuat Sami Bey 5.000

(Birinci sayfadan kalan)ihtiva ettiği iteti sürülmekte­

dir.

Biittende yapılmakta olan

tefsirler kısmen bize, kısmen de Yunanistaııa birer teselti mükâfatı mahiyetindedir. Yu­

nanistan tellinde veriten tesel­

li mükâfatında şu hususlar yer

alıyor:1. Plânda Taksim diye bir-

şey yoktur.2. Çoğuntuk sistemine daya­

nan bir Meclis kurutarak.3. Plân Makarios'un Kıbrısa

dönmesini sağtıyacak.

Bizim için de ^u tesetii mü­kâfatı veritmcktediı:

1. Türkter teşriî Meclise sa-

tıip otacak.2. Müşterek İdareye iştirak

edecek.Ptân daha fazta Yunan

emelterini tatmin için tıazır-

tanmıştır. Hatbuki Yunanistan

Tiirktere yersiz ve lüzumsuz it-

tinıastar yapıtdığmı iddia et­mektedir. Yapılan propagan-

datarda iıer iki tarafın da za­manla tatmin edileceği iddia editmektedir. Fakat bunun is­

patı?Yine yapılan propagaııda-

tarda Yunanistanın Enosis fik­

rini, Türkteriıı de Taksim ta- lebteriııi savunabilecekten bc-

[irtilmekte ve lıer iki taratın

nihai arzularına set çekilme­

diği ileri sürülmektedir.

İngiltere yeni Kıbrıs ptânı

ite taraftardan hiçbiri mem­

nun ve tatmin etmiş değitdir

Ptân Katotik nikâhı gibi bir-

şeydır : Ölünceye kadar bera­

ber. İngiltere buna rağmen dü

meni bırakıp tekneyi karava

oturtnıakda istemiyor.

İngiliz İstihbarat servisin.n

bu propagandasına hepimizin

vakti otsa da gülsek. O çıbanı

kurcalayıp kurcalayıp gene de

deşmemek istemektedir. Fakat

bu kurcalama neticesinde de­

şilen çıban için de Keten To­

humu Lâppası tavsiye edip

duruyor."

Beyrut Be!ediye Çarşımda

İ n f i l â k E d e n B o m b aaBeyrut, 23 - Bugün Beyrut

Belediye çarşısındaki sebze yı­

ğınları arasında bir saatli honı ba iııfiiâk etmiş ve bir kişinin

ötmesine, 5 kişinin de ya' nl.m- masına sebeb otmuştur

Diğer taraftan Ltibnarıdaki

Birleşmiş Milletler müşahitleri tetkik ve tahkiklerine devam

etmektedirler. Müşahiıler ace­

le otarak İsveçten attı aded hafif uçak talebinde bulunmuş

tardıı*. İsveç attı uçakla birlik­

te personel göndermeği de ka­

bul etmiştir.

Diğer taraftan Müşahitter.

Birleşik Amerika Hükümetin­

den de iki aded helikopter ta­lebinde bulunmuştardır. Am.e-

rikadan helikopterler için per­

sonel talep edilmt iniştir. Bu

uçaklarla, helikopterler en geç hafta sonuna kadar Beyruta vasıl olmuş otacak!ard r.

Cezayir Çarptşmaian H:z!amyorCezayir, 23 (R) r Cezayir-

de Alilli Kurtuluş kuvvetle­

ri tarafından geçen hafta sonu girişilen taarruzlar 11e ticesinde 12 kişi öldürülmüş ve 17 kişi de yarataıımıştır.

fitdürülenlci'in attısı Av­rupalI ve diğer altısı da Miis tümandır.

Bir Cezayir gazetesinin bitdirdiğine göre, Cezayiı- in Doğusunda geçen hafta

sonu yapılan çarpışmalarda bir Mitlî Kurtuluş lideri öl d örülmüştür.

Duaği isinıti bu tideı-in

kendi hesabına şimdiye ka­

dar 120 kişi ötdiirmüş otdu

ğu iddia edilmektedir.M illî Kurtuluş kuvvetleri

tarafından taarruzların aı-tı rılmasnıı yorumlayan Gene

rai Salan böyle bir hareke tin ihtimâl harici olmadığı­nı söylemiş ve Cezayir bat­kını kendi kendilerini mü­

dafaaya davet ettikten soıı ra bu kuvvetlere yiyecek ve î'ilmesini ve bunların hare­ketleri hakkında hükümete

malûmat veritmesini ı-eea et miştir.

Hükümetin Bir AçıkiatnastDünkü sayımızda "Yahiııı sıııda

hâdiseler önlenmelidir^' baş-

tığı altında çıkan ve evv<t-

ki günü Dohni köyümle

Tiirk semtinde yapı tan araş tırıllatan teııkid eden yazı

miza dün akşam geç vakit

hükümet cevap vermiştir.Hükümet bu cevabında.

Dohni köyünün yalnız Türk semtinin yoklanmamış otdu-

ğunu ve her iki semtin dc yoklandığını iddia etmekte­

dir. İnfilâkların ise her iki cemaatın gençleri tarafından

asetilenle doldurulmuş tene

ke kutuların pattatıtmasıy-

le meydana geldiğini iddia eden cevap, araştırma tsııa

k'hç ve iki a çubuk buh,p ıııüsaderf','.'Jj'; ..... ve evlere ' "d iğ in i , , _

... i S "

tnldirmektediı

B ozk u rt: Yapmış ot, muz tahkikat neticesin^, u

dialarımızın hakikat ,ıt<] J kanaat nidayız. Afamafil, T zetemizde e,kan bir tenk!, yazısını mükümetin

ıtıbaı-a atarak ıııahatlinj,. tetkıti; yapması vc efkâr

'' u-

Hükümet Tedbir AhnahthrBin nufus!u PHe köyünde yaşayan 300

kardeşimiz Rumların daimi tehdit ve Tahriki ile karşı karşıyadır

Bin ııufustu Pile köyünde

yaşayan 300 kardeşimiz Rıım-

tarııı daimi tehdit ve tahriki

ite karşı karyyadır.

Hemen hemen her

Rum semtinden gelen silâh

sesleri orada yaşayan kardeş­

lerimizi bütün gece avakta

tutmakta, henüz beşikte etan

çocuklar arasında bile bir kor­

ku ve dehşet havası yaratmak­

tadır.

Türk azınlığı olan karına

köylerde hükümetin sıkı em­

niyet tedbirteri almasını birçok defalar istemişizdir. Birçok

köylerden gelen haberler.İJtı

öğrendiğimize göre bu hakti

talebimiz daima kapatı ku<4.-

tara düşmekte ve hükümet hu

baktı tatebimizi yerine oetr-

mek için tertibat almamaktı-dır.

Muhtemel hadiselerin 5n<< ;t mesi için Türk azınlığı d;.n

karma köylere emniyet kuv­

vetten yerteştiritmesini isıaria isteriz. Kardeşterimizin daim! bir tehdit altında yaşamı! ].

na artık bir son verilmetidir

Aksi halde çıkacak hadiseler­

den mes'ul kim otar.akur? Yoksa bize yine tecavüz edile­cek ve "Türklere bize karşı

ptâııtanmış bir taarruza geçti- ler" mi denecek?

Ayda 5 Lira i!e Yaşamaya Mahkûm Edilen Bir Kardeşimiz

Lefkoşa Türk Be!ediyesiAşağıda isimleri bildirilen

vatandaşlar Lefkoşa Türk

Belediye Komisyonu tarafın dan tarlı edilen meslek ver

gilerinı_Lefkoşa Tüık Bc- tediye İdaresine ödemiş bu lunduklarnıdan kendilerine teşekkür olunur. Türk Be­lediye idaresinin bu başlan

gıç devresinde üzerlerine a- ğıı* vazife vc mesuliyeti a -

tan Geçici Komisyonun çe­tin işlerini kolaylaştırabil - meleri içiıı her vatandaş ken

dişine tarh editen vergileri mümkün mertebe erken Ata tüi'k Meydanında bulunan Türk Belediye Dairesine mü racaat edip ödemeleri rica otuııur.

!. Salim Aziz, Tüccar

2. Ethae Abdulkadir Tüccar

JE15

Yekûn *6781.137

A k Akç& K ara Gün id ind ir" Fed<smsyonn seve seve yardım

ediniz"B irim iz hepimiz, hepim)/

btrtmlz İçin"

AÇIKLAMABen aşağıda imza sahibi

I.efkoşalı Hüseyin Haşan Ha­şan iş icabı kayıtlı bulundu­

ğum Rum İşçi Birliğinden bir

sene ewe! istifa etmiş bulun­

duğumu ve mezkûr birlikle hiç bir ilişiğim olmodığım açıklarım.

Hüseyin Haşan Haşan

KİRALI EV

Mahmut Paşa Sokağı No. 6 da her şeyi tamam büyük bir ev kiralıktır. Daha faz­

la malûmat için Mahmut Paşa Sokağı No. 4 de miira caat ediniz.

19 Mayıs KolejiMüdürlüğünden:

1 — Güz Dönemi sınavları­na ait proğram ilân tahtasın­da görülebilir.

2 — 1958 - 1959 Ders yılı için duhut sınavı 12.1X.1958

Cuma günü saat 9 da Türkçe

ve Matematik dersinden yapı lacaktır.

a — Ogün her öğrenci me­

zuniyet belgesini yanında bu- tunduracaktır.

b — Kazananlar gazeteler­le ilân edilecektir.

c —- Kazanan bu öğrenci­lerin kayıt ve kabulü 18.9.58

gününden itibaren yapıtacak- tır.

3 — Kitaptar okulca temin edilmektedir, öğretmenlerin kabul ettiği kitaplardan gayrı

kitapların alınmaması gerekir.

4 — 1958 - 1959 Ders yılı­na !.X. 1958 günii başlanacak tır.

5 — Okul, Temmuz ve Ağusto aylarında Perşembe günleri ö.e. saat 1 0 - 1 1 ara­sında açık otacaktır.

Müdür (M. Dohada)

^4

3. Dr. Halüı Saruhan Diş Doktoru

4. Mehmet Necati

Beı-ber g 1.3005. Ziynet İbrahim Bakkaliye

6. Vedat Aziz Avukat ^67. Yağcı Oğultarı Yağ

ve Helva Fabrikası İ.'İO

8. Hayrettin Avkiran veKardeşi ^139. Tevfik Fikret Bakkal,

10. Mustafa Kemal İpsi tatlı Müteahhit

11. Beliğ Arif. Maldaı-

12. özer Beha, Avukat13. Maeit Tevfik, Eczacı14. Haşan Fahri Uzman Tüceaı-

15. A li Şefik Fehmi Tuhafiyeci

16. Mustafa Veysi,Tüccar

t <. Mehmet Emin Aksoy Şekerlemeci 18. Hüseyin İbrahim Şişman Bakkal

33

JE6JE634

32

36

32

Hatırlanacağı gibi 21 Hazi­

ran 1956 da Lcfkoşanm Rum

semtinde bulunan Eiektirik

fabrikasına atılan bir bomba­dan bir kardeşimiz ölmüş v<'

Hasip Vasfi isimli diğer bir

kardeşimiz de bir bacağın

kaybetmişti. Bu kardeşterimiz, Yardımcı Polis kuvvetlerinde

hizmet ettikleri ve vazifeleri

başında hayatlarını ve bacak­

larını kaybetmişlerdir.

Hasip Vasfi isimli kardeşi­

mize hükümet Loııdradnn bir sun'i ayak getirmeyi kabul et­

mişti. Fakat, aradan iki tene

gibi uzun bir zaman geçt'ği

batde hükümetin vaadettiği bu ayak gelmemiş ve Hasip

bugün diğer ayağını da kay­

betmek tehlikesiyle karşı kar­şıya gelmiştir.

Hükümetin sun'i bir ayağı

Londradan getirmesinin bu kadar uzun sürmesinin hikme­

tini anlamak biraz güçtür.

Yoksa bunda da bir Türklük

Rumtuk meselesi mi var dive

düşünmekten kendimizi ata­mıyoruz.

Birçok okuyucularımızın,

Hasip'e hükümet tarafından

maaş veritip verilmediğini tre- ıak edeceklerine eminiz. Yap­

mış otduğumuz soruşturmat ır-

daıı öğrendiğimize göre hükü­

met Hasip'e ayda 12 lira t ir maaş vermektedir. Bu paranın

7 lirasını ev kirası veren Ha­sip geriye kalan 5 lira ile bir

ay maişetini temin etmek mer

buriyetiııde kalıyor.Kanaatımızca, EOKA cani­

lerinin katibece insan ötdiir-

dükleri bir /amanda ketıdi se­

lâmetini hiçe sayarak hükü­

metin yardımına koşan Ha­sip'e veriten maaş ve gördüğü

muamele hiç de insaflı hir

muamele değildir.Hükümetin, Hasip'in duru­

munu acilen gözden geçimin­sin! ve memleketin yardımına

koşan bu kardeşimize bir in­

san gibi yaşayacak maaş ver­

mesini en erken bir zamanda

görmeği arzu ederiz.

Otomatik tabanca taş:yan sanık

3 3

D O Ğ U M

Güzel Çiçek Ticaretevi sa­hibi Bay Salih Ertoğrul'un 21.6.1958 tarihinde Nevzad

Uras Ktiniğinde bir kız çocu­

ğu dünyaya getmiş ve Özcan

Salih diye isimlendirilmiştir.Anne ve babayı tebrik eder

ve yavruya uzun ömürler te­menni ederiz.

KİRALIK EV

Biri iki oda siindürme, aş­hane, hamamı ve suyu ite

ve diğeri üç oda siindürme, aş hane ve hamamı ile iki hane

ev kiralıktır. Istcktiterin As-

maltmda Kahveci Rnveı'e müracaattan.

K E O B t N O

Otomatik biı- tabanca iie 8 kurşun taşımaktan sanık Piroyili Niyazi Alımet dün

Lefkoşa özel Mahkemesi tııı zuıuna çıkarılmış ve dâva­

nın ilk duruşmasında lıazır bulunmuştur. Hâdise hak -

kında şahadet veren bir Türk subayı, hâdiseyi taki­

ben o civardan geçmekte ol duğuııu ve tabanca sesi işit

tikten sonra bisikletle bir kişinin kendine doğru koş­makta okluğunu vc bu şalı sın elinde mevzuubahis ta­bancayı alarak kendisini tev

kif ettiğini söylemiştir.Sanık, o akşam polise ver

m iş olduğu ifadede, Mağu­sa kapısından geçmekte ol­

duğu sırada iki kişinin j"'' Lirine ateş ettiklerini gör­düğünü. iieüneü bir şalısın-

nişaıı almakta olduğu bir sırada üzerine atılarak sita

hım atdığıııı ve polise gö­türmek üzere iken Tiirk p" lis subayı tarafından tevkif

edildiğini söylemişti.

Mahkeme sanığın duruş

masına karar vermiştir.Duruşma tarihi ileride ta­

yin edilecek ve sanık bir

müddet zarfında mevkuf tu

tulacaktır. ___

ÇOCUK FELCİ AŞISIAmerikadan getirilmiş olan

aşılarımız her gün ve her sa­atte Doktorlar tarafından mü- essesemizde yapılacaktır. Itk

aşının başka yerde yapılma - sının hiç bir mahzuru yoktur.

Ücret: Sodece 500 mils'dir.

Kimyager Cahit RüstenıCumhuriye Cad. No. 11

Saray önü

EN ÜSTÜN KALİTEM

LÂSTİKLER

Kıbrıs Genel AcentiMUHARREM SITh

§ SAYIN SPORCULARIN, SPOR § KULÜPLERİNİN VE OKULLARIN

NAZARI DİKKATİNE Her çeşit SPOR EŞYALARI en ehven Hat;

la.rla. yeni açmış olduğum ticarethanemi* butabi lirsiniz. ^

AHMET ŞEVKİ VUDALI TİCARETHANESİ

(Op. Y. i. Mısırlıoğlu G^Hastahaneıt altı LEFKOŞA