41
Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi, Merkezin Demokrasisi: Şırnak/İdil'de Kalkınma Projesi Önerisi", 1999, Sosyolojik Araştırmalar Dergisi, 1, s: 1-32. D L'DE SOSYO- EKONOM K DURUM, SOSYAL YAPILAR, İ İ İ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER İ İ Haz rlayan: ı Sosyoloji Derne i ad na ğ ı H.Ne e ÖZGEN, Dr., ş Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü. Yard. Doç. 1997/ zmir İ

Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi, Merkezin Demokrasisi: Şırnak/İdil'de Kalkınma Projesi Önerisi", 1999, Sosyolojik Araştırmalar Dergisi, 1, s: 1-32.

D L'DE SOSYO- EKONOM K DURUM, SOSYAL YAPILAR,İ İ İ

SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LERİ İ

Haz rlayan: ı

Sosyoloji Derne i ad nağ ı

H.Ne e ÖZGEN, Dr.,ş

Ege Üniversitesi,Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü.

Yard. Doç. 1997/ zmirİ

Page 2: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

G Rİ İŞ

Konu: dil'in sosyo-kültürel yap s ve ekonomik potansiyellerinin de erlendirilerek, uygunİ ı ı ğ kalk nma yönteminin önerilmesi.ı

Amaç: GAP ile ba lam bulunan "Bölgesel Kalk nma" sürecine dil'in hangi özel ko ullarlaş ış ı İ ş dahil edilebilece ini incelemek ve önerilerde bulunmak.ğ

Kapsam: dil, rna a ba l , merkez nüfusu 12591 (köyleri ile 46149) olan bir s n rİ Şı ğ ğ ı ı ı kasabas d r ve toplam 90 köy ve mezras vard r. rnak yeni il olmas ve Bölgenin özelli iı ı ı ı Şı ı ğ nedeniyle son 10 y lda % 171.2 göç alm t r. Halk n ba l ca gelir kayna olan tar m veı ış ı ı ş ı ğı ı hayvanc l k son 10 y lda gerilemi tir ve kent merkezleri de gelirsiz kalan bu göçer nüfusuı ı ı ş beslemekte zorlanmaktad r. Tüm Bölge ve beraberinde de rnak, varolan "dengesiz geli me"ı Şı ş ko ullar ndan olumsuz etkilenmektedir.ş ı

GAP'a ili kin tüm toplumsal politikalar, sürdürülebilir insani geli me hedeflerineş ş yönelmektedir. Bu politikalar temel olarak sürdürülebilir kalk nman n üç temel aya üzerineı ı ğı oturmaktad r: ı kat l mc l k, kalk nmada e itlik ve adaletı ı ı ı ı ş ve insan kaynaklar n nı ı geli tirilmesiş . Bu üç ana eksenden mahrum bir kalk nma program yeterlilikleı ı sürdürülememekte; yani insan faktörünü hesaba katmayan ve salt ekonomik hedeflerin tespiti ile ilerlemeye çal an politikalar, soluksuz ve yetersiz kalmaktad r. ış ı

Özellikle Güney-Do u Anadolu'nun yeniden yap land r lmas sürecinde Bölgede yerle meyeğ ı ı ı ı ş ba lam olan "yoksulluk kültürü"nü yenebilmenin tek yolu; her sosyal olu umu ayrş ış ş ı de erlendirmek, Bölgenin tüm olumlu-olumsuz ko ullar n bütünden parçaya do ruğ ş ı ı ğ de erlendirebilmektir. dil'de bu parçalardan birisi olarak kar m za ç kmaktad r ve gelecekğ İ şı ı ı ı on y l içinde özellikle GAP'nden bütünüyle etkilenecek bir kasaba olarak da Bölge için pilotı olma olas l vard r. ı ığı ı Bu rapor 1997 y l nda, dil Kaymakaml n n iste i üzerine ve Sosyoloji Derne i'ninı ı İ ığı ı ğ ğ bünyesinde ve H.Ne e Özgen taraf ndan rnak- dil'de mevcut sosyo-ekonomik durum raporuş ı Şı İ olarak haz rlanm t r. dil'de sosyal yap n n ve mevcut ekonomik potansiyelin analizi yap lmı ış ı İ ı ı ı ış ve sorunlar n çözümü için öneriler geli tirilmi tir. Çal ma, Temmuz-A ustos aylar nda dilı ş ş ış ğ ı İ merkez'de ve dil'in 19 köyünde derinlemesine mülakat ve gözlem tekni i ile gerçekle tirilenİ ğ ş bir alan çal mas n n ve çe itli gruplarla yap lan mülakatlar n analizlerine ve ilçenin öndeış ı ı ş ı ı gelenleriyle yap lan bir "Odak Grup Toplant s "n n sonuçlar na dayanmaktad r. Rapor dörtı ı ı ı ı ı k s mdan olu maktad r: birinci k s m nüfus ve nüfus bilgileri; ikinci k s m sosyal veı ı ş ı ı ı ı ı ekonomik yap analizi; üçüncü k s m sorunlar ve sorun analizi ve dördüncü k s m da çözümı ı ı ı ı önerilerini kapsamaktad r. ı

Page 3: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

B R NC KISIMİ İ İ

NÜFUS VE NÜFUSA A T B LG LERİ İ İ

I-NÜFUS HAREKETLER VE GEL Mİ İŞİ İ

dil(Hazak) 1924 y l na kadar köy statüsünde olup, 1937 y l ndan itibaren Mardin'in ilçesiİ ı ı ı ı haline gelmi tir. Yüzölçümü 1224 km2 olan dil 1990'dan itibaren de rnak ilineş İ Şı ba lanm t r. lçenin nüfus bilgileri 1940'dan itibaren öyledir: ğ ış ı İ ş

T. 1. D L LÇE MERKEZ VE KÖYLER N YILLAR T BAR YLE GEL Mİ İ İ İ İ İ İ İ İŞİ İ( D E. Nüfus st., Mardin ve rnak l Y ll klar .) İ İ Şı İ ı ı ı1) Say 2) Önceki y la göre art h zları ı ış ı ı

KÖYLER-1 2

LÇE MERKEZİ İ1 2

TOPLAM

1940 11916 1674 135731945 10925 -0.91 1344 0.84 122691950 11953 10.93 1081 -0.85 130341955 13530 11.32 1165 10.77 146951960 19265 14.22 1694 14.54 209591965 230231 11.95 2109 9.40 251322

1970 25718 11.17 26243 12.44 283241975 27287 10.67 4862 18.50 321491980 30072 11.02 6202 12.76 362741985 31398 10.04 84654 13.63 398635

1990 31159 -0.94 129056 15.23 440647

1997 331988 10.65 125919 -0.97 46149

Gerek yerle im birimlerinin nüfus art ve azal lar nda (Köy nüfuslar ile ilgili bilgiş ış ış ı ı EK.1'dedir) gerekse toplam nüfus dalgalanmalar nda sa l kl bir hesaplama yap lması ğ ı ı ı ı mümkün görünmemektedir. Bu durum- yani nüfusun sa l kl tespitinin yap lamamas -saltğ ı ı ı ı dil'in de il tüm Bölgenin hatta Türkiye'nin önemli bir problemidir. dil'in u andakiİ ğ İ ş

nüfusunun 15000 civar nda oldu u tahmin edilmektedir. Nüfus say m nda yan lt c verilerinı ğ ı ı ı ı ı en önemli nedeni sakl nüfuslard r. Gerek imam nikah ile evliliklerin sonucu kay ts z kalanı ı ı ı ı nüfus gerek do um ve ölümlerin zaman nda tespit edilememesi ile mükerrer nüfusun ortayağ ı ç kmas ve yörede çocu a verilen de erle ilgili olarak kay ttan kaç nma veya tespite kay ts zı ı ğ ğ ı ı ı ı

1DİE rakamlarında 23076'dır.2DİE. rakamlarında 25176'dır.3Bu sayı DPT Kalkınmada Öncelikli Yöreler Başkanlığı raporunda 2883 olarak verilmektedir. Bkz. DPT Türkiye'de Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesi, (1982), c.II 4 1985 Seçim Kayıtlarında ve İdil Yıllığında bu sayı 10570'dir.51985 seçim kayıtlarında bu sayı 41968'dir. 6 İdil Nüfus Müd. tarafından bu sayı önce 12227 olarak, sonra 12988 olarak bildirilmiştir. 7Bu sayı İlçe Nüfus kayıtlarında 40715'dir. Seçmen kütüklerinde 44413'tür. 8İdil MEM. tarafından öğretmenlere yaptırılan köy sayımlarından. 9Belediye Nümeretaj bürosu kayıtları bu sayıyı 11850, İlçe Nüfus tespit ekipleri de 11841 olarak vermektedir. Her iki durumda da İlçe'de görevli askeri birlikler ve kamu lojmanları sakinlerinin yer almadığı görülmüştür. Bu nedenle 750 kişilik bu grup da sayıya dahil edilmiştir.

Page 4: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

kalma, nüfus kay tlar n n güvenirli ini zorlayan en önemli etkendir. Ayr ca son 15 y ldaı ı ı ğ ı ı Bölgede hem k rsal alandan ilçe merkezine(yatay göçler) oradan da ülke içine ve d naı ışı göçler ve hem de k rsal alandan do rudan ülke içine ve d na göçler (dikey göçler) de nüfusı ğ ışı kay tlar n zorlamaktad r. Yine de eldeki verilerden genel durum e ilimlerini ç karmakı ı ı ı ğ ı mümkün olacakt r. ı

Görülece i üzere dil'in nüfus profilini köyler ve ilçe merkezi olarak ay rmak gereklidir. Zirağ İ ı k rsal alandan ilçe merkezine göç ile birlikte, merkezin nüfusu ayn oranda artmamaktad r.ı ı ı Köylerde 1940-45 aras ndaki nüfus azalmas n n nedenlerini ilk Hristiyan göçü ve Müslümanı ı ı nüfusun henüz yerle ik olmamas ile; 1955-60 aras ndaki azalmay d ar ya ilk i çi göçü veş ı ı ı ış ı ş yatay göçler ile (traktörün köylere girmesiyle birlikte tüm Türkiye'de k rsal alanlardan göçı ba lam t r); 1970-75 aras ndaki azalmay e itim, daha iyi ekonomik artlar vb. nedenlerleş ış ı ı ı ğ ş olu an yatay göçler (ayn olgu yine tüm ülke için geçerlidir) ve Süryani nüfusun h zl dş ı ı ı ış göçleri; ve 1980 sonras azalmay ise Bölge içinde cereyan eden ko ullar nedeniyle iç ve dı ı ş ış göçlerle aç klayabiliriz. ı lçe merkeziİ için ise daha farkl bir profil çizilebilir: köylerdeı 1940-45 döneminde görülen azalma, merkezde 1945-50 y llar aras nda cereyan etmektedir.ı ı ı Bunun nedenini Hristiyan nüfusun ilçeyi daha geç terketmesi, yurt d göçlerin, merkezi buışı dönemde etkilemesi ve ülke içi göçlerin köylerden önce merkezde ya anmas ileş ı aç klanabilir. 1960-65 dönemindeki tedrici azal iç göç ko ullar ile aç klanabilir. Merkezı ış ş ı ı 1970-75 döneminde h zla nüfus toplam t r ve bu durum ayn dönemde köylerdeki azal aı ış ı ı ış ba l olarak ilçenin nüfus çekmesi ile aç klanabilir. Burada dikkat çekici bir nokta buğ ı ı dönemde ilçe merkezinin Süryani'ler taraf ndan h zla terkedilmesi ve Müslüman göçünı ı yerle ikli inin, rakamlarda ay rt edilememesidir. 1980 ve sonraki dönem için ise dil ilçeş ğ ı İ merkezi göçleri için söylenebilecek tek ey "ilçenin iki kap l bir geçi yeri haline geldi i"dir;ş ı ı ş ğ a a daki tablo dil köyleri ve merkez nüfuslar n n ayn dönemler için çe itliş ğı İ ı ı ı ş kar la t rmalar n vermektedir:şı ş ı ı ı

T.2. D L MERKEZ VE KÖYLERDE ORTALAMA YILLIK ARTI LAR İ İ Ş

1965-1985 % 1985-1990 % 1985-1997 %dil-merkezİ 24 69 -0.9

Köyler 32 -0.64 -0.02

Görülece i üzere dil 1985-1990 döneminde köylerden h zla nüfus çekmi , 1985'ten sonra dağ İ ı ş h zla göç vermeye ba lam t r. Bu durum dil merkez'i "yerle ik halk olamayan" bir ilçeı ş ış ı İ ş ı konumuna dü ürmektedir. Tüm Güney-Do u Bölgesi'ne bakt m zda 1980-1985 dönemindeş ğ ığı ı ilçe baz nda y ll k art oran 48.54'dir. 1985-1990 döneminde rnak için ilçe ve köylerı ı ı ış ı Şı nüfus de i melerinde daha farkl sonuçlar vard r: ilçe merkezlerinde % 107.29 art , köylerdeğ ş ı ı ış - % 8.5'lik azal dikkati çekmektedir ış 1. Bu durum kaba do um oranlar da dikkate al narakğ ı ı öyle yorumlanabilir: dil, göç verme aç s ndan tüm Güney-Do u Bölgesi ilçelerinden dahaş İ ı ı ğ

yüksek orana sahiptir. Ancak rnak ilinin di er ilçeleriyle k yasland nda ise daha dü ükŞı ğ ı ığı ş göç oran görülmektedir. Tüm rnak için verilen göçün al nan göçe oran - %25, verilenı Şı ı ı nüfusun toplam il nüfusuna oran ise % 65-76 oran ndad r. Toplam rnak için kentle meı ı ı Şı ş oran %59'durı 2. dil'de benzer bir h zla dolup bo alma olgusunun ya and , ancak genelİ ı ş ş ığı rakamlardan, bunun rnak' n di er ilçelerine göre alt s n rlara yak n oldu u söylenebilir. Şı ı ğ ı ı ı ğ

II- DAR YAPI VE DAR BÖLÜNMELER, YATAY VE D KEY GÖÇLERİ İ İ İ İ1DİE. GAP İstatistikleri, 1995, sıra no 334; Şırnak toplam yıllık artış hızı 1990 için %38.98'dir, bkz. DİE, 1990 Genel Nüfus Sayımı, s:7. 2DİE. Nüfus İstatistikleri, 1990.

Page 5: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

dil 1927'de Bucak, 1937'de ilçe statüsüne geçmi ve 1937'den 1990'a dek Mardin'in ilçesiİ ş olmu tur. 1990'dan itibaren ise rnak iline ba l ilçe konumundad r. 1937'de Midyat'a ba lş Şı ğ ı ı ğ ı Haberli ve Nusaybin'e ba l Oyal bucaklar ve köyleri dil ilçe nüfusu içine al nm ; 1990'dağ ı ı ı İ ı ış ise bucak ve nahiyelerin kalkmas yla dil, merkez belediye ve Karalar belediyesi ile bunlaraı İ ba l köylerden müte ekkil hale gelmi tir. u anda 66ğ ı ş ş Ş 1 köy ve mezralar yla beraber toplam 90ı yerle im birimi ile dil, rnak ilinin en fazla idari bölünmeye sahip ilçesi konumundad rş İ Şı ı 2.

Köy ve köy alt yerle im birimlerinin say lar ndaki karma an n nedenini idari, ki isel, dini,ı ş ı ı ş ı ş siyasi veya ekonomik nedenlerle köylerin zaman içinde a)bo almas , b)bo alt lmas ,ş ı ş ı ı c)yeniden yerle ime aç lmas , d)yeniden yerle tirme, e) zamanla alt gruplara bölünme vb.ş ı ı ş hareketlerle aç klayabiliriz. dari yeniden yap lanmaya örnek olarak Be endi, Belen,ı İ ı ğ Çukurdere, Bostanl ve Yan lmaz köylerinin 1989'da Dargeçit ilçesine ba lanmas n ;ı ı ğ ı ı ekonomik nedenlere örnek olarak Ozan köyünün bo almas n ve 1980'den sonra da Kozlucaş ı ı vb. köylerin yo un göç veri ini; ki isel veya a iret çat malar örne i olarak köy alt birğ ş ş ş ış ı ğ ı yerle imi Babet ve Yalaz' , din kökenli bo almalar için Süryani yerle i i olan Sari ve Yezidiş ı ş ş ğ yerle i i Ma ara köylerini; siyasi nedenlere örnek olarak Peçenek, (1987), Yayla, I k,ş ğ ğ şı Çukurlu, Kay , Basak, Hendek, Kasrok, Yuval , Kuyulu, Danir ve Çukurlu (1989 sonras )ı ı ı köylerini sayabiliriz3.

dil'in pek çok köyü'nün eski Süryani yerle i i oldu u bilinmektedirİ ş ğ ğ 4. Özellikle Midyat s n r na yak n köylerde Süryanilerin 1914'den itibaren ba layan dikey göçlerinin ivmesiı ı ı ı ş 1945'lerde artm , 1970'den sonra ise toplu göçler halini alm t r. dil merkezinin 1938'deış ış ı İ 750 hane oldu u ve nüfusun memur aileleri d nda 1960'a kadar tamamen Süryani oldu u,ğ ışı ğ 1970'de ise 400 hane Süryani kald ve 1970'den itibaren h zl Müslüman ak n ve nihayetığı ı ı ı ı 1978 seçimlerini takiben dil merkezine göçer a iretlerin yerle tirilmesi ile birlikte, dilİ ş ş İ merkezinin Müslüman a rl kazand bilinmektedir. Bugün dil merkezde kiliseye ba l 8ğı ığı ığı İ ğ ı hanede 31 Süryani, Ö ündük köyü'nde 50-55 hane ve Haberli'de ise 20-21 hane Süryani nüfusğ kalm t r. Yezidi yerle i i olup 1985'de 64 hane olarak bildirilen Ma ara köyü ise, 1990ış ı ş ğ ğ nüfus say m nda neredeyse tamamen bo alm görünmektedir.ı ı ş ış

K NC KISIM:İ İ İ

SOSYAL VE EKONOM K YAPI ANAL ZLERİ İ İ

1Şırnak 1996 İl Yıllığında bu sayı boşalmış köyler hariç 63'tür. İdil, beldeler Dergisi, 1983'te toplam köy sayısı 71 olarak verilmiştir. (bkz. Beldeler Dergisi, İdil sayısı, 1983, s:6). İdil MEM tarafından 1997'de öğrenci sayısını saptamak amacıyla yapılan çalışmada ise toplam köy sayısı- bazı mezralar da dahil edilerek 67 çıkmaktadır. Köy eski adları için 1996'da hazırlatılan listede toplam -yine bazı mezralar da dahil- 70 köy, yine İdil' kaymakamlığı köy eski adları 1990 listesinde -yine bazı mezralar da dahil- 72 köy ve köy altı yerleşim bildirilmektedir. 20 Ekim 1985 tarihli genel nüfus sayımlarında bu sayı 67 köy ve 25 mezra , 1990 genel Nüfus Sayımında ise 66 köy ve 25 mezra olarak bildirilmiştir. 21990 nüfus sayımına göre Beytüşebap'ın 26 (nüfus: 22049), Cizre'nin 25 (nüfus:63626), Güçlükonak'ın 28 (nüfus:12878), Silopi'nin 35 (nüfus: 46946) ve Uludere'nin 17 (nüfus:24929) köyü vardır. 3Son hesaplara göre 76 köy ve köy-altı yerleşiği vardır. 4Andrews, 1989, s:161;205.Andrews (1978' için)eski Süryani yerleşiği olarak İdil merkez de dahil 7 köy bildirmiştir: İdil merkez (120 hane), Üçok (birkaç hane), Haberli (60 hane), öğündük (118 aile), Sariköy (15 hane) ve Uçarlı (5 hane). Ancak görüştüğümüz köylerden pek çoğu köylerinin eski Süryani yerleşiği olduğunu bildirdiler (Pınarbaşı, Deştedari, Ortaköy vb.)Andrews da 1968'de Türkiye'deki toplam Süryani nüfusun 50000 olduğunu belirtir ve bunların 15000 kadarının Mardin-Midyat dolayında (Tür'Abdin) olduğunu söyler, bkz. Andrews, 1989, s:161-62.

Page 6: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

I-YÖNTEM VE TEKN KLERİ

dil odakl bu çal ma için 19 köy ve ilçe merkezi ara t rma alan olarak seçilmi tir (Bkz.İ ı ış ş ı ı ş EK.2. Köylerin haritas ve seçilen köyler). Köylerin seçilme kriterleri ve bu kriterlere göreı seçilen köyler unlard r:ş ı

a)Son on y lda h zl göç verme ve/veya göç çekme özelli ine sahip olma(Karalar,ı ı ı ğ Dirsekli, Haberli, Ö ündük)ğ

b) lçe merkezine üç kademeli uzakl k (Üçok, Oymak, P narba , Bozk r, Duru,İ ı ı şı ı Kozluca, Oyal , Karalar, Harbak) ,ı

c)Da veya ova köyü olma(Bozk r, Güzelova, Ç r, Ortaköy, Duru),ğ ı ığıd)Genel geçim kaynaklar (Bozk r, De tedara, Dumanl , Karalar, Duru, Ortaköy,ı ı ş ı

Ç r, Özbek), ığıe)Farkl a iret mensubiyeti(Üçok, De tedara, Kozluca, Harbak, Ç r, Ortaköy,ı ş ş ığı

Tepeköy, Dumanl , Dirsekli, Bozk r, Haberli, Babet, Karalar, Ö ündük), ı ı ğf)A iret, a a, ahali ve karma a iretler köyü olma(De tedara, Haberli, Karalar,ş ğ ş ş

Kozluca) ,g)Seyyid köyü olup/olmama (Ortaköy),h)Eski veya yeni yerle ik olma(Ortaköy, Dirsekli, Harbak, De tedara),ş ş)Farkl dinlerden olma (Ö ündük),ı ı ğ

j)Belediye olup /olmama (Karalar),k)Çevre il-ilçelere yak nl k/uzakl k (Kozluca, Dumanl , De tedara, P narba ),ı ı ı ı ş ı şıl)Ana yollara yak nl k (P narba , Ortaköy, Ç r, Dumanl , Bozk r, Harbak, Karalar), ı ı ı şı ığı ı ım)Alt-yap problemlerinin üç kademeli a rl (Tepeköy, Dumanl , Karalar, Üçok,ı ğı ığı ı

Kozluca, P narba ),ı şın)Çevre köyler için çe itli aç lardan merkez olu turma (Karalar, Oyal ). ş ı ş ı

lçe merkezi için yap lan çal malar u ba l klarla özetlenebilir: Odak grup toplant sİ ı ış ş ş ı ı ı (Bkz.EK.3 dil Arama Toplant s ba l ile dil Kaymakaml na sunulan rapor); ilçeİ ı ı ş ığı İ ığı sakinleri ile görü meler, ilçedeki siyasi parti liderleri ve do al liderlerle yap lan görü meler;ş ğ ı ş çe itli meslek gruplar yla (esnaf, tüccar, hizmetler sektörü) yap lan görü meler; ilçeye eski veş ı ı ş yeni yerle iklerle yap lan görü meler; Süryani nüfus ile yap lan görü meler; yerli devletş ı ş ı ş memurlar ile yap lan görü meler; d ardan gelmi devlet görevlileriyle yap lan görü meler;ı ı ş ış ş ı ş askeri ve di er güvenlik güçleriyle yap lan görü meler, genç nüfusla yap lan görü meler veğ ı ş ı ş kad n görü meleri. ı şGörü me teknikleri gözlem ve derinlemesine mülakat ve odak grup teknikleridir. ş

Page 7: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

II- SOSYAL YAPI

1) Köken-Tarih :

Tarihi M.Ö.2. bine kadar uzanan dil ve çevresiİ İ 1, yörenin ilk hükümdar Zapdey (Gutiı hanedan ndan) nedeniyle Beyt Zaptey (Zaptey'in evi) olarak an lm t r. Baz kaynaklar yöreı ı ış ı ı tarihini Hellenistik dönemden ba latsalar da; Cizre'de bulunan kal nt lar, yörenin M.Ö 2.binş ı ı y l nda Guti'lerin egemenli inde oldu unu ve daha sonra da Asur yönetimine geçti iniı ı ğ ğ ğ gösterir2. M.Ö.2.bin sonlar nda daha önceden göçebe olan Aramiler, Suriye kuzeyindeki Hititı Krall ile Asurlular ve M s rl lar y pratm lar ve nihayet K.Suriye'den ba layarak eriaığı ı ı ı ı ı ı ış ş Ş nehrine kadar uzanan topraklarda yerle meyi ba arm lard rş ş ış ı 3.

Bölge M.Ö. 6. yy ba lar nda Asur ve Urartu Krall klar n n y k lmas yla yükselen Persş ı ı ı ı ı ı ı mparatorlu unun egemenli ine girdi. dil yöresinin bu dönemdeki konumu ise tart malİ ğ ğ İ ış ı

görünmektedir. MÖ 6. yy'da Bölge Zarih ad yla an lmaktayd . Xenephon MÖ 401-400ı ı ı tarihlerinde geçen olaylar anlatt "Onbinlerin Dönü ü" adl eserinde, burada Karduklar nı ığı ş ı ı ya ad ndan sözeder. M.Ö. 311 y l nda Pers mparatoru Darius'un Büyük skender'eş ığı ı ı İ İ yenilmesiyle bu bölgede Hellenizmin etkisi alt na girmi tir. Hellenistik dönemde Hazakı ş olarak an lan ve M.Ö.3 23 y l nda skender'in ölümüyle birlikte Selevkos Krall n n elindeı ı ı İ ığı ı kalan dil; daha sonra Roma mparatorlu u topraklar na kat ld . İ İ ğ ı ı ı

M.S. 84 y l ndaı ı 4 Adey adl bir havarinin tüm Bölgede Hristiyan faaliyetlerini ba ar ylaı ş ı gerçekle tirdi i söylenmektedir. Yakub'un Hristiyanl yayma giri imleri içinde Antakya neş ğ ığı ş kadar önemli bir rol oynamaktaysa, dil'de o denli önemlidir. Süryani-kadim cemaati bugünİ dil'de bulunan kilisenin 1900 y ll k oldu unu belirterek, Suriye'den hemen sonraİ ı ı ğ

Hristiyanl n ve e zamanl olarak Süryani'li inığı ş ı ğ 5 ç k yerini, s ras yla Midyat-Estel, Antakyaı ış ı ı ve hemen ard ndan dil olarak göstermektedir. MS 600'lü y llara kadar Romaı İ ı imparatorlu u'nun yo un bast rma giri imleri ile ba etmeye çal an Süryani cemaati, MSğ ğ ı ş ş ış 629'da mparator Heraklitos taraf ndan özel olarak ablukaya al nm ve zor günlerİ ı ı ış ya am t rş ış ı 6 . Yöre bu sald r y savu turmas n Hz. Ömer'e borçludur. Mekke'li Kurey liler'inı ı ı ş ı ı ş zulmü ve i kencelerinden kaçarak Hz. Muhammed'in delaletiyle bir Hristiyan hükümdaraş (Süryani'lere) s nan Müslümanlar aras nda Hz. Ömer de vardığı ı ı7 . Cemaatin bugünkü kay tlar ndan, Hz. Ömer'in kendisine o dönemlerde yap lan iyili i ödeyebilmek için Bölgeyeı ı ı ğ yard m etti i ve hatta asker yard m gönderdi i bildirilmektedir. Midyat s n r ndaki Deyru'lı ğ ı ı ğ ı ı ı Umur8 (Amr-Ömer) ad da, bu dönemde Ömer'in yard mlar na hürmeten verilmi tir. Ömer'inı ı ı ş

1Ziving mağaraları içinde kalan Hilbiz mağaralarındaki kalıntılar da bu izlenimi vermektedir.2 Zerdüşt dininin yayılması ile bir kısım halk Zerdüşt'lüğe geçmiş, azınlık bir grup ise Yezidi inancını seçmiştir. Yörede özellikle Midyat civarında eski yerleşik Yezidi köyleri (Mağara, Dirsekli) dikey göç nedeniyle bugün tamamen boşalmıştır.

3Çelik, M., 1996, s: 15. 4İdil Meryem Ana Süryani-Kadim kilisesi ve cemaati kayıtlarına göre.5Süryani tabiri bir Hristiyan mezhebi ve kilisesi taraftarlarını işaret etmektedir. Nasturi'lerden ayrı olarak Süryani mezhebi Suriye göçmeni olup, Arami'lerin soyundan gelen Hristiyanlar bir diğer deyişle "Batı Süryanileri"dir, bkz. Günel, A., 1970, s:30. Süryani-kadim tabiri ise 1845'te Mihael Carve liderliğinde bir grubun, Roma Katolik kilisesi'nden ayrılarak Antakya Patrikliğine katılmalarının resmen kabulü ile ortaya çıkmıştır.Bkz. Günel, A., 1970, s:35. 6Çelik, M., 1996, s: 33.7İbn'ül-Esir,el-Kamil Fi't-Tarih, (çev. B. Eryarsoy), İstanbul, 1985,C.II,s:68'den akt.Çelik, M., 1996, s:35.8Ömer'in adı bilndiği gibi Faruk"tur ve Hz. Ömer'in bu adı Kudüs'ün anahtarını almaya gittiğinde, şehrin surlarında toplanan Süryani halkın "Foruko, Foruko" (kurtarıcı) şeklinde tempo tutmasıyla aldığı belirtilmektedir. bkz. Günel, A., 1970, s:322.

Page 8: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

beraberinde getirdi i bir miktar Arap ve Kürt as ll sava ç dağ ı ı ş ı 1 bu tarihten sonra Bölgeye yerle mi tir ş ş 2. MS 990-1010 dönemlerinde ilçelerde ya ayanlar n büyük ço unlu u Hristiyanş ı ğ ğ ve Süryani idi. 1393-1491 döneminde Türkmen'lerin3 büyük ölçüde yöreye nüfuz ettikleri ve 1387'de4 Timur istilas bilinmektedir. Timur'un ölümü ile Karakoyunlu Kara Yusuf, ams al-ı ŞDin'e k z n vererek deste ini sa lam ve eski hukukunu yörede yeniden teyit etmi tirı ı ı ğ ğ ış ş 5.

2) Temel Sosyo-Ekonomik Göstergeler

1990 için sosyo-ekonomik geli mi lik s ralamas nda dil 828 (Toplam 858 ilçede) ve 1997ş ş ı ı İ için de 742. s ray almaktad r. S ralamaya göre dil'in sosyo-ekonomik geli mi lik indeksi -ı ı ı ı İ ş ş 1.19875'tir.6 dil'in demografik ve sosyal yap s "yoksul k rsal alan dinamikleri" ileİ ı ı ı tan mlanabilir. Bu yap y destekleyen ekonomi ise geçmi ten gelen tar msal geçimı ı ı ş ı kaynaklar n n yeni ekonomik yap larla (rant-spekülasyon ve ticaret ile hizmetler sektörleri)ı ı ı içiçe geçmesi ile olu mu bir eklemlenme süreci ile aç klanabilir. ş ş ı

a) Sosyal Göstergeler7:

km2ye dü en nüfus: ş dilİ 37.58rnakŞı 37.978

GAP Bölgesi 71.89

Türkiye 72.910

Kentle me oran :ş ı dilİ %30rnakŞı %59

GAP Bölgesi %55.611

Türkiye %59.0

Hh. Ortalamalar : ı dil Merkezİ 7.35 Köyler 9.11

Gap Bölgesi 6.79Türkiye 5.0

1MS. 639'da Bohtan bölgesi nüfusunun 90000 olduğu söylenmektedir (Süryani- kadim cemaatinin informal bilgilerinden).2Gerek Von Bruinessen'in gerekse Z. Gökalp'te "sonradan Süryani kesim içine karışan bir Kürt ve Arap gruptan sözedilmektedir. Bu grup Mahlemi'ler (Mahelmi'ler) adı ile anılıp önce Süryani cemaatine karışmışlar, daha sonra yeniden Kürt ve Müslüman olmuşlardır. Süryani cemaat kayıtlarında orta İdil'de -aslen Süryani olan- 120 köyün 500 yıl önce Kürt-Müslüman olduğundan bahseder. Bruinessen çalışmasında İdil'de Mağaraköy'den bir gençle tanıştığını, onun önce Hristiyan sonra da Müslüman olduğunu söyler. 3Bkz. Gökalp, Z., 1992, s:96-99; İslam Ansiklopedisi, Kürtler Maddesi, s:1100.4Von Bruinessen, 1995 s: 1805Von Bruinessen, 1995 s: 176; Bruinessen ayrıca Bazı Türkleşmiş Kürt aşiretlerinin ve bazı Kürtleşmiş Türk aşiretlerinin varlığından sözeder, Von Bruinessen, 1989, S0 148; , Z. Gökalp te yörede tamamiyle Kürt aşiret düzeneğini geçmiş çeşitli Türkmen boyların varlığından sözeder, bkz. Gökalp, 1992, s:95-106. Benzer bir durumu araştırma sırasında da gözlemledik, örneğin Ortaköy 870 yıllık bir yerleşim olduğunu belirtti.Ayrıca bkz. Arfa, H., 1991. 6Bkz. GAP-Şırnak, 1997, s: 19; DİE-coğrafi Bölge Ayrımında..., 1997, s:95, 131.7Nüfusun yaş dağılım piramidi için. bkz. EK.4.81990 için91990 için. bkz. Mutlu, S. 1996, s:62.101990 için. bkz. Mutlu, S. 1996, s:62.111990 için. bkz. Mutlu, S. 1996, s:62.

Page 9: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

2 evlilik oran :ı %93 evlilik oran :ı % 0.3

5+ çocuk sahibi aileler: % 61.978+çocuk sahibi aileler: % 28.98

lk evlenme ya :İ şı merkez: 15-17(k z)ı17-19 (erkek)

köyler: 13-15(k z)ı17-19(erkek)

E itim: ğE itimsiz nüfus:ğ Kad n:ı % 73

Erkek: % 36Toplam e itimli oran :ğ ı dilİ % 45

GAP Bölgesi %60.41

Türkiye %80.5

Toplam e itimsiz oran :ğ ı dilİ % 552

GAP Bölgesi %39.63

Türkiye %19.5

Sa l k:ğ ı

Hekim ba na dü enşı ş 4 dil İ 9200 hasta say s : 1994ı ı rnak Şı 2441

Türkiye 950

b)Ekonomik Göstergeler:

lçede temel geçim alanlar da köylerinde hayvanc l k ve ormanc l k, k smen tar m i çili iİ ı ğ ı ı ı ı ı ı ş ğ biçimindeki mevsimlik-geçici i çilik; ova köylerinde tar m, s n r ticaretinde kamyon sahipli iş ı ı ı ğ ve/veya öförlük vb. ticaret ve alt gelir gruplar nda geçici i çilik; merkez içinde ise geçiciş ı ş i çilik, ticaret, küçük çapta esnafl k, nakliyat, devletle ilgili i kollar , küçük zenaat atölyeleriş ı ş ı ve s n rl bir grup için hayvanc l kt r. ı ı ı ı ı ı

i-Tar m ve Hayvanc l k:ı ı ı

Bu konuda yap lm çe itli çal malar Bölgedeki toprakl ve topraks z aile oranlar n nı ış ş ış ı ı ı ı da l m n öyle vermektedirler:ğı ı ı ı ş

Mülkiyet:

11990 için. bkz. Mutlu, S. 1996, s:62.2Buradaki oranlar "okur-yazarlık" oranlarıdır.DİE, Nüfus İstatistikleri, 1990. 31990 için. bkz. Mutlu, S. 1996, s:62.4DİE. İstatistiklerle Türkiye, 1996.

Page 10: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

11 2 3

Topra a sahip köylülerğ % 48.05 59.7 59.72

Topraks z Köylülerı % 51.95 43.0 40.3

Toprak da l m : (dekar)ğı ı ı

1-253 26-51 4 52-100 101-200 201-500 500 ve + 52.7 15.7 14.3 10.4 4.8 2.0

Toplam nüfusun %70'ini istihdam eden tar m n toplam katma de er katk s sadece %45ı ı ğ ı ı civar ndad r(Türkiye için % 42.4). dil'de tar m ürünleri içinde ilk s ray bu day ve arpaı ı İ ı ı ı ğ almaktad r. Toplam tar m üretimi içinde tah llar n yeri 2/3 oran ndad r. Ancak verimlilik sonı ı ı ı ı ı derece dü üktür. Türkiye genelinde 2173kg/ha olan bu day verimlili i ilçe genelinde 1000kg/ş ğ ğha'a dü mektedir. Bu oran da köylerinde 500-800kg/ha'a kadar inmekte, ova köylerindeş ğ 1000kg/ha'a ancak ula abilmektedir. ş

Ekilen arazide ürün da l m öyledir: 20000 ha bu day, 5000 ha mercimek, 3000 ha arpa,ğı ı ı ş ğ 1800 ha nohut, 1000 ha bostan-nadas, 300 ha sulu pamuk, 300 ha küçük çapta aile bahçecili i; ve 30000 ha kadar ekime elveri siz, da l k ve k smen ormanl k arazi. Ormanl kğ ş ğ ı ı ı ı arazini 1985 için oran %37.59 olarak bildirilmi ken bugün sadece % 15 civar ndad r.ı ş ı ı Varolan ormanl k alan n tamama yak n ise me elik olup, sadece yakacak olarakı ı ı ı ş de erlendirilmektedirğ 5.

T.3. D L' N ARAZ VE TARIMSAL ÜRÜN DA ILIMIİ İ İ İ ĞCinsi Ekim Alan (ha)ı Verim Alan (ha)ı

(tahmini)Bu dayğ 20 000 50 000Arpa 3 000 5 500Mercimek 5 000 6 000Nohut 1 800 1 900

Toplam arazi varlığı : 878 884 dekarMera varlığı : 340 622 dekar

11: GAP-Bölgesi Baraj Göl Aynası..., 1994, s:220; 2:MUTLU, 1996, S:64, (1980 için).2GAP Bölgesi Nüfus Hareketleri Araştırması, 1994.3Bu rakam bir başka GAP araştırmasında % 22 olarak verilmiştir, bkz. GAP Bölgesinde Toplumsal Değişme Eğilimleri Araştırması, 1994.4GAP Bölgesi Nüfus Hareketleri Araştırması, 1994; bu sayılar sırasıyla 50 dönümden az %27.7, 51-100 dönüm arası %11.6, 101-200 dönüm arası %9.8 ve 201-500 dönüm arası % 7.4, 501 dönüm üzeri de %.3.3. 5bkz. Şırnak İl Yıllığı, 1996, s:165; GAP Bölgesi'nde tarıma elverişli arazi % 45, çayır ve maralar % 31 ve orman arazisi ise % 20 iken bu oranlar Türkiye için sırasıyla %37, %28 ve %30'dur, bkz. GAP-Şırnak..., 1997, s: 8.

Page 11: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

Ekilebilir arazi : 472 672 dekarSulanabilir arazi : 5 670 dekard r.ı

Köylerde hayvan say s n n tam tespiti mümkün olmam t r. lçe Ziraat Müdürlü ü'nünı ı ı ış ı İ ğ eri ebildi i say lar n güvenirli i tart l r olmakla birlikte, ilçe merkezi ve köyler için say larş ğ ı ı ğ ışı ı ı a a dad r:ş ğı ı

Page 12: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

T.4. D L MERKEZ VE KÖYLERDE HAYVAN SAYISIİ İKoyun Keçi S rığı Kanatlı At E ekş Kat rı

Merkez 42 446 12 271 10 905 8 350 263 1 792 197Köyler 125 595 57 790 11947 40 924 1163 3411 575Toplam 168 041 70 511 22 852 49 926 1 643 3 998 685

Ekilebilir arazinin ta l k ve engebeli yap s n n yan s ra, verimi etkileyen en önemliş ı ı ı ı ı ı faktörlerden birisi de parçal arazi mülkiyetidir. Köylerde toprak mülkiyeti ve bunun resmiı belgelenmesi son derece eksik ve karma kt rşı ı 1. Ancak toprak mülkiyetini kabaca "bir ki iye,ş bir aileye veya bir sülaleye ait köyler" eklinde yorumlamamak gereklidir. Zira:ş

-Köylerde topraks zl k- az ve orta toprakl l k ve büyük miktar arazi sahibi olma biraradaı ı ı ı görülmektedir.-Köy yerle imini "birden fazla ki iye-aileye-sülaleye" ait mülkiyet, köy-alt yerle imi ise "tekş ş ı ş ki inin-ailenin-sülalenin mülkiyeti" biçiminde genelle tirmek mümkün de ildir. Her ikiş ş ğ grupta da tüm ögeler birarada görülebilmektedir. -Tüm toprak kullan m n n tek ki iye ait oldu u köylerden sözedildi inde, bu durumuı ı ı ş ğ ğ "mülkiyet veya zilyedli i bir tek ailede olan araziler" olarak yorumlamak gerekmektedir.ğ-Bilinen anlamda "a al k" yap s ndan ziyade a iret liderli i sözkonusudur ve toprakğ ı ı ı ş ğ mülkiyeti denetiminin de "ki i"-"aile"-"sülale" vb. kavramlardan ayr olarak yorumlanmasş ı ı gerekmektedir. Daha sonra a iret yap s ve a iretler konusunda de inilecek olan bu hususaş ı ı ş ğ imdilik girmeyece iz. Ancak gidilen köylerin sadece 2'sinde (yakla k %10. 5'inde) eskiş ğ şı

feodalite gelene i olan 1/10'dan (veya 2/5ğ 2) sözedilmekteydi .

ii-Gelir Da l m ve Gelir Hesaplar :ğı ı ı ı

Çe itli gruplar aç s ndan y ll k ortalama gelir öyledir: (Türkiye Ortalamas : 2978$- rnak lş ı ı ı ı ş ı Şı İ ortalamas 972 $)ı 3

Devlet memuriyeti( Koruculuk-orta düzey memur vb.) : 1300-2300 $Geçici tar m i çili iı ş ğ : 500-2200$Geçici i çilikş : 500-970 $Hayvanc l kı ı : 1000-2000$

öförlük, küçük esnaf, zanaatkarŞ : 2000-2600$Ticaret- orta ve büyük esnaf gelirleri : 2500-32000$Kamyon sahipli iğ : 9000-40000$

1Burada kız çocuğun mülkiyet hakkını olmaması nedeniyle mirastan mahrumiyetinden; boşalmış köylerin yeniden ekime açılmasına ve oradan da yeni yerleştirilen göçer aşiretlerin toprak mülkiyetlerine kadar her türlü dinamik varolan toprak mülkiyet yapısının karmaşasının üzerine eklenmektedr. 2 Nikitin Kürt Aşiretlerinde feodal baskınlığa örnek olarak ağanın alt sınıfları olarak aşireti birkaç sınıfa ayırır; örneğin Gulam neredeyse köleliğe yakın bir durumu ifade etmektedir. Nikitin, soylular, çalışanlar ve reaya şeklinde üçe ayrılan aşiret üyeleri arasında 16.yy. da İngiltere'deki feodaliteye benzer bir senyor-serf ilişkisi kurmaya çalışmıştır( Nikitin, 1991, s: 221-225). Bu kısmen indirgemeci yaklaşıma Bruinessen fedoaliteyi sorgulayarak karşı çıkar. Biz de çalışmalarımızda hem feodalitenin kültürel "saf"-pure göstergelerine hem de ekonomik bağlayıcılığına çok az kanıt bulabildik.Örneğin feodalite göstergelerinden birisi olan angarya geleneği bugün "suhre" denilen bir çeşit köy imecesine dönüşmüştür. 3D E, 1996, Hanehalk Tüketim Harcamalar Anketi.İ ı ı

Page 13: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

1997'de Habur s n r na çal an dil kay tl 2684 kamyon ve TIR bildirilmektedir. Ancak buı ı ı ış İ ı ı say n n 3000 civar nda oldu u tahmin edilmektedir. Ticaret ve hizmetler sektöründe Haburı ı ı ğ s n r kap s ticaret ve nakliyat çok önemli bir yer tutmaktad r. Son 3 y l içinde tar msal veı ı ı ı ı ı ı ı hayvan servetinin % 40 oran nda gelir'e çevrildi ini ve gelir önceli ini nakliyat ve ticaretinı ğ ğ ald n görmekteyiz. Üretim faaliyetinde halâ tar m ve hayvanc l k ön s ralarda olmas naığı ı ı ı ı ı ı ra men, gelirin ticaret ve nakliyata kay , ilçeye k smen de olsa nakit canl lğ ışı ı ı ığı kazand rm t r. Ancak bunun bir sonucu olarak rant ve spekülasyondaki art , gelirin yenidenı ış ı ış üretime dönü mesine engel olmakta, buradaki gelir genellikle tüketime yönelmektedir. Buş k sma sorunlar ve çözüm önerileri k sm nda yeniden de inilecektir. ı ı ı ğ

Yukar daki gözlem ve veriler nda ilçe genelinde hanehalk ana gelirinin türlerine göreı ışığı ı da l m tahmini olarak öyledir:ğı ı ı ş

dilİ Türkiye

Maa -ve ücretş : 50.5 23.7

Tar m-hayvanc l k:ı ı ı 43.4. 42.4

Ticaret ve Hizmetler: 6.1 14.4

Yukar daki veriler nda dil'de gelir da l m dilimleri tahmini olarak öyledir:ı ışığı İ ğı ı ş

T. 5. D L'DE GEL R N NÜFUSA ORANI VE TÜRK YE KAR ILA TIRMASIİ İ İ İ İ Ş Ş

Gelir Dilimi ( dil)İ

500-900(topraks z,ı geçici i çi veş tar m i çisi)ı ş

1000-2000(Hayvanc ,ıküçük tar m)ı

2200-2500(Orta tar m,ızanaat,küçükesnaf,memur)

2600-5000( oför, Şorta esnaf)

6000-10000(Büyük arazi, büyük esnaf, rant)

11000+(Nakliyat, ticaret, toprak rant )ı

Nüfusa Oranı %

35 20 35 5 3 2

Gelir Dilimi (Türkiye)

En alt % 20 Ortan n altı ı % 20

Orta % 20 Ortan n üstüı % 20

Üst % 10 Üstün üstü % 10

Gelir$ (Türkiye)

800-1400 1500-2000 2100-3000 3100-4500 4800-22000 22000+

Rakamlar tahmini olmakla beraber, gelir da l m ndaki k r lmalar için bir bilgi verebilir.ğı ı ı ı ı Buradaki soruna ileride de inilecektir. ğ

3)Gelenekler-Geleneksel Yap ları

Zaman içerisinde kademeli olarak göçerli in yerle ikli e dönü mesinin yan s ra, süreç içindeğ ş ğ ş ı ı geli en h zl göç hareketleri ilçede, tüm Güney-Do u'da oldu u gibi, geleneksel yap daş ı ı ğ ğ ı çözülmelere yol açm t r. 1980'den itibaren iki göçer a iretin yerle ikli e geçirilmesi (Kiçanış ı ş ş ğ ve Düdeyran'lar), baz yar göçerlerin sürekli iskana tabii tutulmas (Soran'lar-Hessinan'lar nı ı ı ı bir k sm ) bu tam göçer konumun bozulmas na yol açm t r. Köylerden göç zorunlu ve/veyaı ı ı ış ı gönüllü kategorisinde, ekonomik ve/veya siyasal amaçl dikey ve yatay göçlerdir. Tüm ilçeı

Page 14: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

çap nda ve ayr ca bir ucu Mersin-Adana-Diyarbak r- zmir ve stanbul'a oradan da yurt d naı ı ı İ İ ışı uzanan göçün ilçeye etkileri büyüktür. Göç ve daha sonra da rant ve tüketim ekonomisi ile tan ma, ilçenin önce ekonomik hayat n de i tirmi ve sonra da geleneklerinde k r lmalaraış ı ı ğ ş ş ı ı yol açm t r. lçede ve köylerde tüketim mallar n n büyük oranda kullan l yor olmas bununış ı İ ı ı ı ı ı bir göstergesi say labilir. ı

i-Giysiler-Ev e yalar -Ev düzeniş ı

1938'de dil'de ve köylerde saptanan hal -kilim tezgahlar ndan, keçe, yün-k l dokuma, yolluk,İ ı ı ı gubelik, al- epik,tutak vb. geleneksel dokumalardan bugün eser kalmam t r. Giysilerş ş ış ı genellikle erkeklerde bol bir kuma pantolon, gömlek, ayakkab , k smen ba a pu i ve kefi,ş ı ı ş ş üzerine zaman zaman kasket; kad nlarda köylerde ba a kefi veya beyaz am i i i lemeliı ş ş ş ş tülbent ile k rm z -siyah ba lama, ayaklarda yemeni benzeri pabuç, entari ve üzerine belı ı ı ğ ku a ile iç gömle idir. Kad n giysileri kasaba içinde orta-alt kalitede gömlek-etekş ğı ğ ı tak mlar na dönmü tür. Kad nlar n geleneksel Suriye i i kuma lardan diktikleri uzun üstlükı ı ş ı ı ş ş ve yelpaze kollu iç gömlekleri, ancak çok önemli dü ünlerde ortaya ç kmaktad r. Benzerğ ı ı ekilde a iret mensubiyetlerini gösteren farkl pu i ba lama ekilleri de art kş ş ı ş ğ ş ı

görülmemektedir. Yaln zca Atmani a iretinin baz üyeleri, cübbe benzeri siyah uzun birı ş ı kaftan ve ba a pu i giymektedirler. Seyyidler de kendilerini kefi alt na takt klar aç k ye ilş ş ı ı ı ı ş takkelerle ifade etmektedirler.

Henüz yerli memur olanlar n d nda ev içi e yalar n dö eni inde ve kullan m nda bir de i meı ışı ş ı ş ş ı ı ğ ş olmam sa da, e ya karakterlerinde farkl la ma vard r. Eskiden kullan lan el i i hal yast k veış ş ı ş ı ı ş ı ı yolluk-kilimlerin yerini, en yoksul evde dahi, kalitesine göre makina hal lar ve kilimleriı ı alm t r. Zengin köylü evlerinde ise nadiren büfe, sandalye, TV sehpas vb. görülmektedir.ış ı ı Evlerin genel dö eni i sadedir. Ancak çok yoksul kesim hariç, hemen her evde radyo,ş ş buzdolab , mutfak için üç gözlü ocak, birkaç yün dö ek mutlaka bulunmaktad r. Köylerde veı ş ı ilçede çok yoksul olanlar hariç TV, bir küçük kaset-çalar, Suriye i i çalar saat ve süsler,ş muhtelif foto raf ve dini resimler, yatak odalar nda gelinin çeyizli i ve oyal yazmalar nğ ı ğ ı ı kondu u geleneksel küçük sand klar vard r. Tüm gezilen evlerde çok az miktarda dikiğ ı ı ş makinas na rastlanm t r. Yatak ve yorganlar, Mardin-Midyat taraflar nda da köylerinde odaı ış ı ı ğ içinde duvara oyulmu ve en küçüklerine "bertik", orta boy olanlar na "kübele", büyüklereş ı "mahmal" denilen üzeri desenli evore perdelerle kapat lm oyuklarda muhafazaı ış edilmektedir. Ova köylerindeki evlerde giysiler, ask lara geçirilmi olarak duvara as l pı ş ı ı üzerine kanaviçe i li beyaz çeyizlik bezler sar larak korunmaktad r. Mutfak ayr bir bölmedirş ı ı ı ve pi irme için elektrikli ocak, tüpgaz ve/veya odun ate i kullan lmaktad r. Tuvalet avlu içineş ş ı ı girmi ancak henüz kendine ait bir ayakyoluna sahip olamam t r. Tuvalet ak nt lar evin tümş ış ı ı ı ı di er at k sular ile beraber-çama r-bula k vb.- tek ve k sa bir borudan d ar ya soka ağ ı ı şı şı ı ış ı ğ verilmektedir ve bu dil içinde de ayn d r. Is nma genellikle ova köylerinde tezek ve k smenİ ı ı ı ı me e kökü k smen de elektrik katk s ile, da köylerinde ise ço unlukla me e kökü ve tezekleş ı ı ı ğ ğ ş sa lanmaktad r. Zengin toprak sahiplerinin evlerinde e yalar ehirden eçilip al nmaklağ ı ş ş ş ı birlikte, kullan m yine köy tarz ndad r. Bu evlerde as l ayr m belirleyen evin büyüklü ü veı ı ı ı ı ı ğ avlu içinde iki katl olmas d r. ı ı ı

ii-Ev Tipleri

Ev tiplerini Midyat-tarz , ova köyü ve ilçe içi olarak üç k s mda incelemek yerinde olacakt r.ı ı ı ı dil içinde beton evler yayg nd r. Geleneksel yap n n aksine son derece sa l ks z ve kötüİ ı ı ı ı ğ ı ı

Page 15: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

malzemeyle yap lm bu evlerin dam düzdür ve yaz n s cak, k n so uk olmalar ylaı ış ı ı ı ışı ğ ı ünlüdürler. Midyat-tarz kireçta evlerin yap m eski usül kubbeli ve içerden dolguludur.ı şı ı ı Pencereler kubbeli ve demirlidir. Pencere içleri duvar n kal nl na ba l olarak çok geni tirı ı ığı ğ ı ş ve evler güney-bat ya bakmaktad r. Yörenin en eski ev tipi olan bu evler yaz n serin k nı ı ı ışı s cakt r. Tüm köy evlerinde genellikle a l ve hayvan için yerler avlu içi veya ev yan ndad r.ı ı ğı ı ı ( ki göçer a iret hariç. Bu ikisinde hayvanlar daha d kesimdedir.) Ova tipi köyler düz damlİ ş ış ı y ma kerpiçtir. Giri genellikle düzayakt r. Orta giri ten hemen oturulan ve yat lan odayaığ ş ı ş ı geçilir, mutfak için ayr bir bölme vard r ve tuvalet avlu içindedir. Yoksul evleri tek oda iken,ı ı zenginlik belirtisi olarak orta gelir grubunda oda say s 2-3'e ç kmaktad r. A iret öndeı ı ı ı ş gelenlerin ve zenginlerin evleri (da ve ova köylerinde) etraf çevrili geni avlu içindedir.ğ ı ş Genellikle etraf veya içi biraz ye illiktir ve avlu içinde iki katl evin alt nda a l vard r.ı ş ı ı ğı ı Toprakla s vanm a llar n yan ndan blok ta merdivenlerle ikinci kata ç k l r-yan bir ç kı ış ğı ı ı ş ı ı ı ı ış da dama ula r- Üç-dört ad ml k düz giri ten sonra eve uzun bir koridorla girilir. Genellikleşı ı ı ş odalar bu uzun koridorda sa l sollu uzanm lard r. Ev sahibinin kar lar , çocuklar o ullar veğ ı ış ı ı ı ı ğ ı onlar n kar lar için ayr odalar vard r. Asl nda neredeyse her bir oda bir haneyiı ı ı ı ı ı bar nd rmaktad r. lk odalardan birisi, uzun dikdörtgen bir oda misafir odas d r. ki taraflı ı ı İ ı ı İ ı yolluklarla kapanm olan zeminin beton orta k sm genellikle ç plakt r. Ba kö ede kaps z birış ı ı ı ı ş ş ı yün dö ek ve arkas nda uzun bir kanaviçe yast k bulunan k s m en itibarl misafire mahsustur.ş ı ı ı ı ı ki tarafl yolluklar n üzerinde eli i veya makina i i hal larla kapl dörtgen k t k yast klara,İ ı ı ş ş ı ı ı ı ı

itibarlar na göre en yüksekten en dü ü e do ru misafirler oturur. Hizmet edenler kap yan ndaı ş ğ ğ ı ı durur ve neredeyse hiç oturmazlar. Bunlar marabalar-gençler veya ailenin genç erkek çocuklar d r. Kad nlar yabanc erkek misafire ç kmazlar. ı ı ı ı ı

iii-Yemek adetleri

Yemek yerde ve ortak bir kaptan yenilir. Elle de yenilmesine ra men çatal-ka kğ şı yayg nla m t r. Tüm yemekler ayn anda sofraya konulur ve en itibarl misafir yedikten sonraı ş ış ı ı ı kalanlar itibar s ras na göre di erlerine sunulur. Kad n ve çocuklar en son kalanlar yerler.ı ı ğ ı ı Beslenme et-tah l kombinasyonuna dayal d r ve sebze yemekleri azd r. Geleneksel yap dakiı ı ı ı ı bozulma yemeklere de yans m t r; yemek çe itleri ve pi irme tekniklerinde büyük bir azalmaı ış ı ş ş olmu tur. Ev d nda, köylerde avlu içinde, evin haftal k ekme inin yap ld tand rlar vard r.ş ışı ı ğ ı ığı ı ı Tand r d kil-çamur kar m s val , içi toprak büyük bir kab n, a z dik veya hafif yanı ışı ışı ı ı ı ı ğ ı döndürülerek bir kaideye oturtulmas yla olu turulmu tur ve genellikle saman ate iyle yak l r.ı ş ş ş ı ı Tand r ekme i pide büyüklü ünde, yass ve tand r n duvarlar na yap t r larak pi irilen, inceı ğ ğ ı ı ı ı ış ı ı ş bir ekmektir.

a)Adetler -Töreler ve Çat ma Odaklarış ı

i-Evlilik-Aile ve Aile çinde Kad n n ve Çocu un Yeriİ ı ı ğ

Kad nlar ve evlili e yönelik bir adet olarak köylerde -özellikle ova köylerinde- a r ba l kı ğ ğı ş ı paras halâ sürmektedir. Özellikle varl n-servetin daha uç noktalarda yo unla t ovaı ığı ğ ş ığı köylerinde ba l k- k z n babas na verilen para olarak- 500 milyonun üzerindedir. Ek olarakş ı ı ı ı dü ünün ve alt n tak n n tüm yükü de o lan taraf n n üzerindedir. Yoksullu un daha e itğ ı ı ı ğ ı ı ğ ş payla ld da köylerinde ise ba l k hemen hemen kaybolmu , ancak alt n ve dü ünşı ığı ğ ş ı ş ı ğ masraflar kalm t r. lçe merkezinde ba l k nispeten azalm ancak alt n tak a rla m t r.ı ış ı İ ş ı ış ı ı ğı ş ış ı kinci e te veya ya fark n n büyük oldu u durumlurda, hem ba l k hem de alt n tak çokİ ş ş ı ı ğ ş ı ı ı

a rla maktad r. Bu sürece tampon bir mekanizma olarak "berdel" usulu devrededir. Berdel-ğı ş ı evlenecek iki karde i de i -toku ederek ba l ktan feragat etme- ayn zamanda ikinci kad nş ğ ş ş ş ı ı ı ı almak isteyen erke in, kendi gelinlik ça daki k z n de i -toku u için de kullan lmaktad r. ğ ğ ı ı ı ğ ş ş ı ı

Page 16: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

Aile tipi köylerde geleneksel geni ailedir. Yani baba evli o ullar yla birlikte oturmaktad r.ş ğ ı ı Ayn avlu içinde genellikle ayn aileye mensup 20'ye yak n insan bar nmaktad r. Ancak buı ı ı ı ı yap ilçede ve yo un göç ya anm köylerde k r lmaya ba lam t r. Özellikle göçün yo unı ğ ş ış ı ı ş ış ı ğ oldu u köylerde, o ullar n aileden kopu u ba lam ve dil içinde de geleneksel geni aileğ ğ ı ş ş ış İ ş say s azalm t r. Ayr ca mevsimlik veya sürekli i çi göçü nedeniyle ilçe ve köylerde, y l nı ı ış ı ı ş ı ı büyük bir bölümünü aile üyelerinden bir k sm olmadan geçiren aileler fazlala m t r. lçe veı ı ş ış ı İ köylerde ayr ca dikey göçün bir sonucu olarak parçalanm ailelere de s kça rastlanmaktad r. ı ış ı ı ki evlili in Türkiye genelinde oran na bakt m zda, Bölgede yine de pek yayg n olmad nİ ğ ı ığı ı ı ığı ı

görürüz. Bunun nedeni a)Bölgede imam nikahl ikinci e in, di er kentlerdeki gibi,ı ş ğ saklanmaya gerek görülmeden bildirilmesi ve b)ancak gerçekten -yöre ölçülerine göre- zengin olanlar n harc olmas d r. Gerçekte yoksul veya orta halli olup ta ikinci evlili i yapan yokı ı ı ı ğ denecek kadar azd r. Üçüncü e ise 50 ya üzerindeki ku akta görülmektedir ve art k tariheı ş ş ş ı kar maktad rış ı 1.

Geleneksel yap da temel bir özellik olarak kad na kar tutum ise de i iyor görünmektedir.ı ı şı ğ ş Göçer a iretlerde olsun, topra a yerle iklerde olsun, k rsal alanda kad n n aile içinde ya la veş ğ ş ı ı ı ş yeti tirdi i-özellikle erkek- çocuklarla giderek artan statüsü günümüzde azalm t r. Topraklaş ğ ış ı ve hayvanc l kla geçimin kendili inden gere i olan kararlar n neredeyse e it al nmas süreci,ı ı ğ ğ ı ş ı ı ehirlere geçi le ve topraktan kopma ile birlikte de i mi tir ve kad nlar n ev içi otoritelerindeş ş ğ ş ş ı ı

belirgin azal lar vard r. Ancak buradaki karma k yap y iyice incelemekte fayda vard r:ış ı şı ı ı ı Köylülü ün en belirgin özelli i hanenin kendi ba na karar verememesidir. Haneye ili kinğ ğ şı ş kararlar a iret, sülale veya ailenin di er büyükleri taraf ndan verilmektedir. Ortalama köylüş ğ ı ailesinde sayg nl k ya la artan bir süreç oldu undan, çiftlerin gençken kendilerine kalan kararı ı ş ğ alanlar zaten son derece dard r; günlük hayat n ve topra n kullan m ile ilgili kuralları ı ı ğı ı ı halihaz rda kat bir biçimde belirlenmi tir ve k r lma dönemindeki kararlar da zaten ailenin elı ı ş ı ı koymas ile belirlenmektedir. Bu k s tl süreç içinde genç çift, önceleri önemsiz sonra daı ı ı ı giderek ya land kça hayati önem ta yabilecek kararlar , kurallarla belirli bir sosyal alanş ı şı ı içinde neredeyse e itçe verebilmektedirlerş 2. Oysa kad n n toprakta çal arak aile geçimi içinı ı ış i gücünü vermesinin gerekmedi i zengin toprak sahiplerinde durum farkl d r. Burada kad n nş ğ ı ı ı ı cinsel partnerli i daha ön plandad r ve kararlar kendi karar alan d nda verilmektedir.ğ ı ı ışı Benzer bir süreç ehirle me ile birlikte ya anmaktad r; kad n n ev ekonomisine katk sş ş ş ı ı ı ı ı ehirlerde bir anda en aza inmekteş 3 ve böylece kad n n karar otoritesi s n rlanmaktad r. Buı ı ı ı ı

durum dil merkezde son derece belirgindir. Kad nlar n i alan n n olmamas ve e itimsizli i,İ ı ı ş ı ı ı ğ ğ karar almada en sona dü mesine neden olmakta ve bu yüzden hem kad n n hem de aileninş ı ı kentle mede entegrasyonu da en aza indirgenmektedir. Bu konuda i sizli in yayg nla tş ş ğ ı ş ığı köylerde benzer süreçler de gözlenmi tirş 4.

1 Sınır mezralarında 60'ını geçkin bir kadın kendisinin 8.eş olduğunu, bir kardeşinin de 11.eş olarak zamanında gelin gittiğini söyleyerek bizi şaşırttı. Ancak sonradan bu aşiretin Arap kökenli olduğu ortaya çıktı. 2Örneğin dağ köyleri ve ova köylerinde zengin köylü hariç tüm evlerde kadınlar aile-akraba grubundan erkeklerle rahatça görüşmekteydiler. Dahası yabancı da olsa bir erkekle rahatça konuşup dokunmaktaydılar. Kasaba içinde olan duruma benzer bir kaç-göçten köylerde sözetmek mümkün değildir. 3Tüm bölgede, çok daha yoğun göçün kısa dönemli yaşandığı kentsel alanlarda, eski değerlerin yitimi ve kadının para kazanma gayretiyle ortaya çıkan durumlardan bir tanesi de örneğin, yerel olmayan bir talebe de bağlı olarak, fahişeliğin yaygınlaşmasıdır. Yine bütün hızla dışa açılan ekonomilerde görülen cinsel yolla bulaşan hastalıkların yaygınlığı olgusu, İdil'de de halk sağlığı taramalarında ortaya çıkmıştır.4Değerlerdeki bu kırılmalar, yani eski değerlerin geçerliğini yitirmesi ve yenilerin oluşması için gerekli maddi tabanın yokluğu, en çok kadının statüsünü etkilemektedir. Örneğin eski feodal yapının gereği "erkek olmanın göstergelerinden" birisi sayılan:"nikahladığı kadının namusundan sorumlu

Page 17: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

Ailelerin çocuk isteme ve yapma tutumlar nda de i imden ziyade, de i ime direnmeı ğ ş ğ ş görülmektedir. Ailede çok çocuk iste i ve edinme halâ çok yayg n bir tutumdurğ ı 1. Bu durumu "geleneksel de erlerin devam " olarak nitelemeden önce, aile ve çocukla ilgili di er de erleriğ ı ğ ğ de dikkatle de erlendirmek gerekmektedir. Örne in sa l a ili kin tutumlar h zlağ ğ ğ ığ ş ı geleneksellikten uzakla m , modern sa l k hizmetine talep h zla yükselmi tir. Ancak yineş ış ğ ı ı ş gelene in h zl k r lmalar na paralel olarak, sa l a ili kin tutumda da karma k bir yapğ ı ı ı ı ı ğ ığ ş şı ı vard r: teorik olarak modern sa l a ili kin taleplerin "te his ve önleyici sa l k hizmeti"neı ğ ığ ş ş ğ ı yönlenmesi beklenirken; burada-tüm Türkiye'deki sa l k alg s ve hizmetlerine paralel olarak-ğ ı ı ıtalep daha çok "tedavi edici sa l k iste i" olarak kar m za ç kmaktad rğ ı ğ şı ı ı ı 2. Ya da örne in bazğ ı köylerde kar m za ç kan, bir cins topra bebek alt na sarma da-holi-az da olsa paran nşı ı ı ğı ı ı girdi i tüm yerle imlerde h zla terkedilmektedir. "Çocu a verilen de erde" ise gelenekselğ ş ı ğ ğ yapı3 devam ediyor görünmektedir. Çocuk asl nda, k rsal yap da topra n i lenmesine ve aileı ı ı ğı ş ekonomisine katk s önemli olan bir ögedir. Modern toplumdan farkl olarak, k rsal alandaı ı ı ı çocu a "büyük insan kadar fizik gücü olmayan ve baz becerileri zaman içinde ö renerekğ ı ğ kazanabilecek bir insan" gözüyle bak lmaktad r. K z çocuk benzer olarak evleninceye kadarı ı ı aile içi i bölümünün ayr lmaz bir parças , evlenirken de aile ekonomisine bir katk anlam naş ı ı ı ı gelmektedir. Özellikle yerle ik düzene geçmekte gecikmi toplumlarda erkek çocuk, hem aileş ş için i gücünden yararlan lan hem de çat man n hallinde kar taraf için korkutucu olabilecekş ı ış ı şı bir ögedir4.

Yukar daki de erlendirmeler nda, dil'deki çok çocuk talebini nas l aç klar z?ı ğ ışığı İ ı ı ı Yerle ikli e h zla geçilmi , ancak henüz yerle ik olman n de erlerinin tümüyleş ğ ı ş ş ı ğ benimsenmedi i; geleneklerin k r ld ancak "gerekli yeni" ile kar la man n h zla olu tu uğ ı ı ığı şı ş ı ı ş ğ toplumlarda; "i lev" en uygun aç klama olarak gözükmektedir: dil için de çok çocukş ı İ istemenin nedenleri "i levi" ile aç klanabilir. Dini kayg lar ve geleneksel de erlerin varlş ı ı ğ ığı yan nda, çok çocuk halihaz rdaki çat ma düzlemlerinde "güç göstergesi"dir. Örne in k zı ı ış ğ ı çocuklar ba l halâ almakta, özellikle erkek çocuklar örne in topraks z ailelerde tar mş ığı ğ ı ı i çisi olarak çal t r lmakta ya da hayvanc l sürdürmektedir. Güç oyunlar nda da birş ış ı ı ı ığı ı dinamik olarak ailenin kalabal k olu u halâ bir avantajd r. Bu nedenle varolan dinamiklere birı ş ı eklemlenme olarak çok çocuk yapma, çocuk say s üzerinde dü ünmeme "i levini koruyan birı ı ş ş gelenek" olarak kar m za ç kmaktad r. T pk sa l kta oldu u gibi kültür, i levi olan yeniyişı ı ı ı ı ı ğ ı ğ ş hemen benimsemekte, ancak i levi yitmedi i sürece eskiyi de korumaktad r. ş ğ ı

ii- tibar- tibar n Ölçütleriİ İ ı

olmak" değeri kırılmaya uğramıştır. Birkaç köyde iki ya da üç evli olanların karılarından, artık pek de beğenmediği birisini aynı köyde başka bir eve atan, 6-8 çocuğuyla birlikte açlık çekmesine kayıtsız kalanlara rastladık. Yine de bu durumu köylüler de kınamaktaydılar. 1Bir atasözü erkek çocuğun yerini çok iyi belirtir:"Berxê nêr ji bo kêr" Yani "erkek kuzu, bıçak içindir".Bkz. Arfa ve Bois, 1991.. 2Örneğin köylerdeki sohbetlerde, köylüler daha açık olmayan ve ebesi dahi bulunmayan "köy sağlık ocağına uzman kadın-doğumcu ve dahiliyeci istediklerinden, bu isteğin dikkate alınmadığından" yakınmaktaydılar. Benzer olarak pratisyen hekimler de sadece "uzman" olmadıkları için kimi zaman güvenilmez addedilmektedir. 3Nikitin örneğin Kürtlerin çocuğa çok düşkün olduğundan bahseder, Nikitin, 1991.4Bu arada geleneksel yapıdan farklı bir tutumla karşılaştık: Baba da anne de genellikle çocuklarının sayısını bildirirken önce erkek ve kız çocuk ayırmadan tam sayıyı veriyorlar. Bu konuda anneler daha dikkatli, erkek ve kız çocuklarının sayısını tam olarak "üç oğlan,iki kız" vb. bildiriyorlardı. Çocuklarının tam sayısını bilememek genellikle zengin ve çok evli toprak sahibi erkeklere mahsus bir özellikti.

Page 18: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

Hürmet ve sayg sistemi karma kt r. A iret liderine, prestiji yüksek ki ilere ve toplulu unı şı ı ş ş ğ önde gelenlerine yak n olmak k rsal yerle im içinde sayg nl art ran bir durumdur. Yineı ı ş ı ığı ı ayn ekilde devletle i görüyor olmak, devlet kap s nda bir biçimde tan nmak, cesaret veı ş ş ı ı ı kimi zaman dikba l olmak da sayg y peki tirmektedir. Soy-sop belirlili i yani eski birş ı ı ı ş ğ aileden geliyor olmak, eskiden oldu u gibi bugün de sayg y art rmaktad r. Son zamanlardağ ı ı ı ı giderek "para kazan yor olmak" -ve hatta Türkiye'nin 'yeni' de erlerinden birisi olarak da- neı ğ yolla olursa olsun kazan yor olmak, sayg y art ran bir unsur haline gelmi tir. Benzer olarakı ı ı ı ş tüm erkeksi ögeler de (atakl k, cesaret, namusuna sahip ç kmak, iyi silah kullanmak vb.)ı ı sayg nl peki tirmektedir. ı ığı ş

iii-Çat ma Odaklar -Çat man n Halliış ı ış ı

Gerek dil merkezde gerekse köylerde çat ma nedenleri ve çat man n halli, geleneksel ileİ ış ış ı yeninin bir eklemlenmesidir. Çat ma nedenleri köylerde ormanl k alan n seçimi, suış ı ı kaynaklar , mezran n payla lmas veya ekim alanlar vb. arazi anla mazl klar ve k zı ı şı ı ı ş ı ı ı kaç rma, yani "namus" kavram ile özetlenebilecek anla mazl klar iken, dil içinde daha çokı ı ş ı İ siyasi görünümlere bürünmektedir. Burada dikkat edilecek nokta, anla mazl klar n hallinin neş ı ı yollarla yap ld ve ne zamanlar ne kadar s kl kla adalet mekanizmas na ba vuruldu udur.ı ığı ı ı ı ş ğ Son 10 y ll k adliye kay tlar , toplam suç kay tlar belli oranlarda sabit kal rken, bazı ı ı ı ı ı ı ı meselelerin hallinde adliyeye ba vurmalarda de i meler oldu unu göstermi tir. ş ğ ş ğ ş

Page 19: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

T.6 1988-1997 ARASINDA ÇATI MALARIN HALL NDE ADL YEYE BA VURMAŞ İ İ Ş ORANLARISuçun Çe idiş

1988 1990 1992 1994 1995 1996 1997(ilk altı ay için)

Namus davalar -1ı

73 39 10 23 33 25 17

Mali suçlar-2

49 17 1 3 6 11 4

Zorlay cı ı fiil-3

45 20 4 13 24 31 27

Yaralama-Öldürme-

21 7 46 30 8 10 1

Tedbirsi-5 84 54 100 148 67 59 25Trafik ile ilgili suçlar-6

52 23 9 8 11 14 9

Siyasi suçlar-7

8 17 117 122 65 44 14

1-K z kaç rma-k zl k bozmaı ı ı ı2-H rs zl k-doland r c l kı ı ı ı ı ı ı3-Meskene tecavüz-hakaret-Gasp-Yol kesme-Tehdit5-Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüm ve yaramaya sebebiyet-silah ta ma kanununaşı muhalefet6-Trafik suçları7-Yard m-Yatakl k- zinsiz bildiri-Toplant ve gösteri kunununa muhalefet-Yasak yay n-ı ı İ ı ı Sabotaj-Yola patlay c madde yerle tirmek vb.ı ı ş

Tablo bize çe itli dönemlerde hangi tür suçlar n ne yolla halledildi ine ili kin ortalama birş ı ğ ş fikir verebilir. Burada ortak nokta 1990'a kadar hemen her tür suçun -siyasiler ve yaralama öldürme suçlar hariç- hallinde mahkemeye gidildi i yönündedir. 1990-95 aras ndaki tedriciı ğ ı azalma, suç say s ndaki azalma oldu u anlam na gelmemelidir. Aksine, örne in tedbirsizlikı ı ğ ı ğ sonucu ölüm ve yaralamaya sebebiyet, siyasi suçlar ve adam öldürme fiileri gibi kamu davas n da gerektiren suçlar n say lar , bu dönemde suç say s nda azalma olmad nı ı ı ı ı ı ı ığı ı göstermektedir. Ancak özellikle namus davalar , zorlay c fiil vb. suçlar n kay tlar ndakiı ı ı ı ı ı göreli azalma, bu tür meselelerin hallinde informal ve geleneksel uzla t rma ögelerininş ı devreye girdi inin iyi bir göstergesi say labilir. lginç olan trafik ve mali suçlar n da buğ ı İ ı dönemde geleneksel olarak halledilmi olmas d r. dil için çat ma-uzla ma noktalar n nş ı ı İ ış ş ı ı informal yap l oldu u söylenebilir. ı ı ğ

Burada vurgulanmas gereken bir nokta; son dönemlerde eski kan davalar n n yerini,ı ı ı günümüzde siyasi parti çeki melerine b rak yor gözükmesidir. Kan davalar , kökeniş ı ı ı genellikle eskilere dayanan iktidar çeki meleridir. Ancak özellikle son dönemlerde kanş davas na ba l çat malar, siyasi parti çeki meleri ve anla mazl klar ile örtü mekte; olay nı ğ ı ış ş ş ı ı ş ı tarihine bak ld nda bu görünürdeki siyasi meselenin eski iktidar ve namus kavgalar n n birı ığı ı ı

Page 20: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

devam oldu u görülmektedir. Böylece yeni bir çat ma oda eski ile birle mekte veı ğ ış ğı ş yeniymi gibi bir görünüm arzetmektedirş 1

b)A iret Gelene i ve Kökenleriş ğ

dil ve köylerinde toplam 20 a iret tespit edilmi tir (Köyler ve a iret mensubiyeti için, bkz.İ ş ş ş EK.1.): Hessinan, Domana(Dumana-Domani), Meman, Alikan(Alika), Aluva, Ömerkan, Harunan, Kiçan, Düdeyran, Hamika, Salihan, Davudian, Arabian, Botuka, Soran, Durikan(Dorika-Dorukan), Harunmama, Dermemika, Hasanaka ve Keran a iretleri. ş

Burada "airet" ve "a iretçilik"ten sözederken "göçer Kürt kabileleri" romantizmindenş uzakla mak gereklidir. dil'de mevcut 20 a iretin sadece iki tanesi göçer-köçer kategorisindeş İ ş de erlendirilmektedir (Kiçan ve Düdeyran'lar). Geri kalan a iretlerin tamam kendileriniğ ş ı dümani-demani-demanen (yerle ik) ad ile tan mlamaktad rlar. Yerle iklik ve göçer olma daş ı ı ı ş ğ ve ova köyü olmakla da tam olarak örtü mez. Ayn ekilde a iret mensubiyeti sadece Kürt-ş ı ş şMüslüman olmakla özde de de ildir. Yezidi ve Süryaniler de de a iret mensubiyeti vard r.ş ğ ş ı Örne in Süryani yerle i i olan Ö ündük köyü Domana a iretinden; imdi bo alm olanğ ş ğ ğ ş ş ş ış Yezidilere ait Ma ara köyü ise Salihan a iretindendir. Öte yandan imdi bo alm olan eskiğ ş ş ş ış Süryani yerle i i Sari köyü de Salihan a iretine mensuptur. ş ğ ş

A iret örüntüsü a iret, a iret-alt , sülale ve aile (familya) gibi farkl alt bölünmeleri de ta rş ş ş ı ı şı 2. Örne in göçer a iretler bir üst yap lanma içinde öbeklenirler: ilit ve Ç hsor kollarğ ş ı Ş ı ı3. ilit'lerŞ kendi aralar nda üçe ayr l rlar: Kiçan-Keçan, Tayan ve Batuvan'lar. A alar Osman A a'd rı ı ı ğ ı ğ ı ve her a iretin alt a iret a as -lideri de ayr ve bendin içindeki itibar farkl d r. Bunlardanş ş ğ ı ı ı ı ı sadece Kiçan'lar dil içi ve yöresinde mevcuttur, Tayan'lar Cizre'de, Batuvan'lar ise rnak veİ Şı Cizre'dedirler. Ç hsor'lar da 4'e ayr l r: Düdeyran'lar, Davudianlar, Sorhan'lar ve Atmani'ler.ı ı ı A alar Mirza A a'd r, yine her a iretin kendi lider-leri vard r. Ancak tüm bu bildirgelerğ ı ğ ı ş ı içinde alt yap lanmalar ve üst birliklerin mensubiyetinde, Z. Gökalp'in çal mas nda birı ış ı farkl l k vard r:ı ı ı

Çal mada ortaya ç kanış ı Ziya Gökalp'in bulgular ı

ilitlerŞ Ç hsorları ilitlerŞ Ç hsorları

1Benzer bir örtüşme din-mezhep kavgası görünümü ile geçmişte örneğin Yezidi'lere yapılan çeşitli ataklarda görünmektedir. Özellikle Yezidi nüfusa yönelik geçmişteki dinsel izolasyon-küçümseme ve şiddet göstermelerin altında, genellikle aşiretler arasındaki toprak-namus meselelerinin yattığı görülmektedir. 2Nikitin farklı olarak, aşireti akrabalık bağlarının genişlemesi sonucu ortaya çıkan siyasi bir bend olarak tanımlar, Nikitin, 1991, s:215219. 3Gökalp bunları bend olarak adlandırır ve siyasi bir fırka addeder. Gökalp, 1992, s:29. Şilitler'in bugünkü toplam nüfuslarının 8-9 bin aile olduğunu, Çıhsorlar da 12 bin aileden müteşekkil olduklarını iddia etmektedirler.

Page 21: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

Kiçan1 Düdeyran2 Keçan DüdeyranBatuvan Atmani Bat(u)van MiranTayan Miran Tayyan Müsera a(Müsire an)ş şMüsera aş Sorhan H rkanı Davudian

Bunlardan maada tüm di er a iretler kendilerini Dümani-yerle ik olarak adland rmaktad rlar.ğ ş ş ı ı Yine Dübendi denilen ve ayr ca bir bende mensubiyet olarak adland r lan, "taraf olma"/ "yanı ı ı tutma" ile e de er bir de er ta yan bir di er mensubiyet de Haverki ve Dek uriş ğ ğ şı ğ ş münasebetidir3.

Bir köyün içinde, bask n olanlar hariç, birden fazla a iret olabilece i gibi; ayn a ireteı ş ğ ı ş mensup birden fazla köy de vakidir. A iret gelene i içinde insan say s , "gücün" en önemliş ğ ı ı göstergesidir. Bu yüzden tüm a iretler kendi üyelerini kalabal k göstermeye çal rlar.ş ı ışı Örne in Hessinanlar dil içinde -kendi deyi leri ile- en güçlü a iret olduklar n , Kiçanlar iseğ İ ş ş ı ı as l gücün kendilerinde oldu unu, Düdeyranlar dil içinde olmasa da d mensupları ğ İ ış ı sayesinde en örgütlü ve güçlü kendilerinin oldu unu, Arabianlar da yörenin en büyük a iretiğ ş olduklar nı ı4 belirtmektedirler.

"A iret mensubu olmak" ne demektir? Ki iler "kimsin, kimlerdensin" sorusuna hemen daimaş ş a iret ad ile cevap vermektedirlerş ı 5. Bu, kimi zaman akrabal k yak nl ile kimi zaman daı ı ığı destek sisteminin salt köy s n r yla kalmas yla ifade edilmektedir. Gerçek udur ki, a ireteı ı ı ı ş ş mensup olmak ço unlukla -hatta neredeyse hiç- maddi kazanç sa lamamaktad r. A iretinğ ğ ı ş kendisinin sosyal bir destek olu unun, bir korunma alan olu unun d nda; ayn a irettenş ı ş ışı ı ş olma her zaman ayn maddi ili kiler zinciri içinde yer almak anlam na gelmemektedirı ş ı 6. Örne in ayn a irete mensup olma, daha verimli topra daha ucuza kiralama, di erlerineğ ı ş ğı ğ oranla daha yüksek ücretle çal ma ya da birlikte i yapmada kendi a iret üyelerine dahaış ş ş ayr cal kl davranma vb. anlamlara gelmemektedir. Ortak kamyon alma ya da ilçe merkezineı ı ı

1Bir yaşlının verdirği bilgiye göre Müseraşa aslında Kiçanların bir alt koludur, bir diğer yaşlı da Kiçanların üç oğuldan sürmüş üç ayrı alt-aşireti olduğunu söyledi :Kiçan Hessinan (Hasan'dan), Kiçan Ömeran(Ömer'den) ve Kiçan Şemsa(Şems'den). 2Düdeyranlardan bir yaşlı Atmani ve Davudianların Düdeyranın bir alt kolu olduğunu ileri sürdü. Nitekim bugünlerde Atmanilerin asıl yerleşimi olan Elcani-Arzaneh köyü siyasi parti çekişmesi görünümlü bir aşiret kavgasına da sahnedir. 3Bu bendleri Gökalp ayrıntılı tarif eder, Gökalp, 1992, s: 31; ayrıca Bruinessen de Haverki aşiretinin 24 aşiretli -bazıları süryani ve yezidi de olan-büyük bir konfederasyon olduğundan bahseder. 1860'larda Haco Ağa ile beliren bu siyasi-aşiri örgütlenme günümüzde de varlığını sürdürüyor. Bkz. Bruinessen, 1992, s:126-131. 4Hatta Arabian aşireti Haverki-Dekşuri ayrımına ilişkin söylencede geçen ağanın kendi ağaları Ali-ü Ramo'nun oğlu Abdül-kerim Zalim olduğunu söylemektedirler. 5Burada kısmen söze aşiret-altı mensubiyeti de karışmaktadır, örneğin Deyra aşiretinden olmak, Domanaların bir aşiret-altı koluna mensubiyet gösterir ve bu ayrıştırma genellikle dede-babanın veya dedenin kimliğini söylemeye kadar gider. 6Örneğin "Esnaftan alışverişte öncelik gözetir misiniz? Öncelikle kendi aşiretinize mensup bakkal,tuhafiyeci vb. esnafı mı tercih edersiniz?" sorusuna genellikle "Akraba ise tabii daha iyi olur ama hangisi ucuzsa ona gideriz" denilmektedir. Belli aşiret mensuplarının kendi aşiret üyelerine ait dükkanlardan alışverişinde zorunluluk benzeri bir gelenek olup olmadığı sorulduğunda ise, yanıtlar bu konuda tamamen ticari ilişkilerin öne çıktığını, sıklıkla gelişen çatışma ortamlarının çok sıcak olduğu durumlar hariç, bazen kan davalıların dahi kaşı dükkanlardan alış veriş ettiğini ortaya çıkarmıştır.

Page 22: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

minibüs çal t rmada a iret mensubiyetinden ziyade; ailede yak nl k derecesi, akrabal k veış ı ş ı ı ı giderek daha s kl kla ticari denge gözetilmektedir. ı ı

Öte yandan a iret a al -liderli i de, Çukurova, Söke vb. yerlerden farkl bir konumaş ğ ığı ğ ı sahiptir. Buradaki a al k öncelikle toprak mülkiyeti ile say lan yerlerdeki kadar birebirğ ı ı örtü memektedirş 1. A iretin liderli i daha çok "devlet kap s nda söz dinletebilme", "siyasi birş ğ ı ı gücü olabilme" ve "Hak aramada güç gösterebilme" üzerine kuruludur. Burada anahtar sözcük "güç"tür. Ayn köyden hatta ayn a iretten olup da farkl familyalara veya a iret alt gruplaraı ı ş ı ş ı mensup olan ve bir problemde birbiriyle çat an ailelerin yan s ra; örne in Haverki'lereış ı ı ğ mensup oldu u için veya ilit oldu undan kendi a iret gruplar n ayn anda ba da t ran birğ Ş ğ ş ı ı ı ğ ş ı yap d r a iret yap sı ı ş ı ı2. Bir köyün a iret mensuplar n n bir di er a iret mensuplar ile bir olup,ş ı ı ğ ş ı kendi a iretlerinden olanlar n topraklar na el koyduklar , bazen de az bir para ile zorlaş ı ı ı i ledikleri de görülmü tür. Ya da örne in Süryani yerle i i olan Domana a iretindenş ş ğ ş ğ ş Ö ündük köyü, kimi zaman yine Domana olan Dumanl veya Dorikan olan Güzelovağ ı taraf ndan tehdit edilebilmektedir. ı

A iret liderli inde kat bir "babadan o ula" kural n n da pek fazla i lerli i yoktur. Liderlikş ğ ı ğ ı ı ş ğ do rudan büyük o ula geçmeyebilir. Ortak kan ve informal me ruiyet kanallar içinde, a iretğ ğ ı ş ı ş liderli ini ölen a an n o ullar ndan bu i e daha uygun olan bir tanesi veya amca çocuklar vb.ğ ğ ı ğ ı ş ı de üstlenebilmektedir3. Yine benzer olarak a iret reisi gücü oldu unca etkisini sürdürebilir.ş ğ Kendine "biat" edenlerden yoksun bir a iret reisi bir hiçtir ve böyle a iretler zaman içindeş ş çözülürler4.

1Toprağın mülkiyeti veya zilyedliğini de kanuni anlamda anlamamak gereklidir. "Birden fazla köyü olduğundan" bahsedilen ağalar elbette vardır. Benzer olarak zamanla bazı toprakların ekin dikimini yaparak zilyedliği almış olanlar ve/veya devlet tarafından yer verilerek ve gösterilerek yerleşik hayata geçirilmiş köyler ve topraklar vardır. Bunların mülk temeli genellikle kadastro mülkiyetinden ziyade bir şekilde (yasal, gayri yasal veya kamu nezdinde) meşruiyet kazanmış olmakla ilgilidir. 2Örneğin Temmuz 1997'de Güzelova köyünde çıkan aşiret çatışması, aslında siyasi parti çekişmesi görünümlü olup, eski bir güç dengesinin yeniden gündeme getirilmesidir. Olay Haverkilerin güç gösterisi olarak nitelenebilir. Benzer olarak Ağustos 1997'de Cizre'de bir düğünde çıkan olayda -bir el bombasının patlaması ve çok sayıda ölüm ve yaralanma olayı-aslında Şilit bendine mensup aileler içinde eski kan davasının yeniden gündeme gelmesidir. Şilit aşerası olay üzerine toplanmış ve Kiçanlar kan bedelini ve gerekli sürgün cezasını üstlenmişlerdir. 3Duru Köy'de bir süre devam eden ilginç bir durumdan söz edildi; aşiret ağasının ölümü ile yerine karısı- ortak kabulle- muhtar olmuş ve oğulları büyüyünceye kadar bu durumu büyük bir başarı ile sürdürmüş. Yine de bu çok yadırganmayacak bir tutumdur. Nikitin benzer durumlardan söz eder ve bu durumu kadının güçlü konumuna örnek gösterir, Nikitin, 1991, s: 183-184. 4Buna örnek olarak 1970'e gelindiğinde aşiret reislerinin "etrafında çubuğunu yakacak adamlarının dahi kalmadığından" sözedilmekteydi. Bu dönemde liderler çarşıda yürürken etraflarında hemen hiç adam kalmamış. Kentlerde hızlı göçün yarattığı "...liler Dernekleri"ndeki çeşitli Güneydoğluların bu dönemde de kendilerini tanıtmak için ""...aşiretenim" demelerini; konuştuğumuz kişiler "sadece akrabalık mensubiyetini göstermek için" diyerek yorumlamaktaydılar. Aşiret geleneğinin yeniden canlanması 1970'den sonraya rastlamaktadır.

Page 23: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

ÜÇÜNCÜ KISIM

SORUNLAR VE SORUNLARIN ANAL Zİ İ

Bölgesel analizlerde en önemli husus; Bölge sorunlar n tüm ülke sorunlar ndan ay rmaks z nı ı ı ı ı ı incelemek, ancak yörenin özel konumunun hangi noktada önem arzetti ini değ yakalayabilmektir. Bu çal mada da dil'in sosyo-kültürel ve ekonomik yap s incelenirken;ış İ ı ı bütünün sorunlar (hem ülke çap nda hem de Güney Do u Anadolu'ya özel sorunlar)ı ı ğ gözönüne al nm ayr ca dil'e mahsus olu umlar da dikkatle izlenmi tir. ı ış ı İ ş ş

Bölgenin sorunlar pek çok kaynak ve hatta yetkili kurumlar taraf ndan s kça dileı ı ı getirilmekte, yap lan çal malar sorunlara k tutmaktad r. Örne in GAP-UNDPı ış ışı ı ğ Sürdürülebilir Kalk nma Program ve Sosyal Politika hedeflerinde, Bölgenin sorunlar öyleı ı ı ş özetlenmektedir1:

-Farkl kültürel gruplar n varl ve biraradal nedeniyle toplumsal dengenin kurulmas n nı ı ığı ığı ı ı zorla mas ,ş ı-Geleneksel ve ça da ö elerin yanyana ve içiçeli i,ğ ş ğ ğ-Hiyerar ik a iret örgütlenmesinin halâ geçerli ini korumas , bu nedenle bütünle me veş ş ğ ı ş bireyselle me politikalar n n ba ar l olamamas ,ş ı ı ş ı ı ı-Nüfusun özellikle k rsal alanda da n k yerle im düzeninde olmas ve bunun da hizmetı ğı ı ş ı götürmede maliyetleri yükseltmesi,-Bölgede topraks zl n yayg n olmas ve toprak mülkiyetinin da l m nda dengesizlik,ı ığı ı ı ğı ı ı-Hayvanc l n son y llarda artlara ba l olarak gerilemesi ve ikame edilememesi, ı ığı ı ş ğ ı-Tar m verimindeki dü üklük ve tar m alanlar n n etkin kulan lamamas ,ı ş ı ı ı ı ı-H zl göç verme sonucu göç alan ve veren yerle im birimlerinde ortaya ç kan dengeı ı ş ı bozulmalar ve her iki yerdeki de er sistemlerinde bozulmalar,ı ğ-Mevsimlik göç nedeniyle insan kaynaklar n n geli tirilmesinde süreklilik sa lanamamas ,ı ı ş ğ ı-Çal ma ya ndaki nüfusun ba ml l k oran n n yüksek olmas , ancak nüfus da l m nda 0-15ış şı ğı ı ı ı ı ı ğı ı ı ya grubundaki yo unluk nedeniyle hizmetlerin önceli ini bu grubun almas ,ş ğ ğ ı-Yüksek i sizlik oran , kalifiye eleman yoklu u, istihdam sa lay c faktörlerin etkinş ı ğ ğ ı ı olamamas ,ı-Yüksek do um oran ve a r nüfus,ğ ı şı ı-Temel altyap hizmetlerindeki yetersizlikler (sa l k, e itim ve temiz su kaynaklar , ula mı ğ ı ğ ı şı vb.),-E itim ve okulla ma oran ndaki dü üklük.ğ ş ı ş

Benzer sonuçlar GAP taraf ndan ODTÜ, Ziraat Odalar ve Sosyoloji Derne ine yapt r lanı ı ğ ı ı çe itli çal malarda da kar m za ç kmaktad r. Benzer olarak dil'de yap lan Odak grupş ış şı ı ı ı İ ı toplant s na kat lan köylüler ve dil'in ileri gelenleri de ayn sorunlar dile getirmektedirlerı ı ı İ ı ı (Bkz. EK.3).

1Bkz. GAP sosyal Politika Hedefleri, 1997; GAP-UNDP Sürdürülebilir Kalkınma Programı, 1997.

Page 24: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

ANCAK sorun analizi yap l rken dikkat edilmesi gereken husus, gerçek sorunlarla yap salı ı ı sürecin yaratt sonuçlar n birbirine kar t r lmamas d r. Örne in köylüler, de odak grupığı ı ış ı ı ı ı ğ toplant s nda pek çok yap sal sonucu "sorun" ad alt nda dile getirmekteydiler (verimlilikı ı ı ı ı azal veya i sizlik gibi). Süreç ile geli en bu sonuçlar n kendilerinin de birer sorun oldu uışı ş ş ı ğ do rudur. Yap sal sorunlarla birle en bu sonuçlar n kendisi de birer sorun olarak ortayağ ı ş ı ç kmakta ve durum kaotik bir hal almaktad r. Burada as l önemli olan sorunlar n sosyolojikı ı ı ı analizini yapabilmek yani kökene inebilmektir. Bu amaçla alt yap eksiklikleri, i sizlik,ı ş kalifiye eleman yoklu u, e itimsizlik, göç ve bunun sonuçlar gibi, asl nda tüm Türkiye içinğ ğ ı ı ortak olan sorunlar n arka plan na bakmak ve yap sal sorunlara ili kin gerçek çözüm önerileriı ı ı ş geli tirmek gerekmektedir. ş

Bölgedeki sorunlar üç grupta toplamak mümkündür:ı

1)Genel olarak devlet hizmetleri ve altyap sorunlar ı ı (Hizmetlerde koordinasyon eksikli i,ğ yetki karma as , günlük politika de i ikli i ve süreklili in sa lanamamas ),ş ı ğ ş ğ ğ ğ ı2)Sosyal hayat n bütününe ili kin ekonomik ve sosyal sorunlar ı ş (Gelir da l m ndakiğı ı ı k r lmalar, gelene i besleyen ve gelenekle beslenen a iret yap s ve "yoksulluk kültürü"),ı ı ğ ş ı ı3)Birey ve bireyle ilgili sorunlar ("Ma duriyetin istismar ")ğ ı .

Genel olarak dil'e verilen hizmetlerdeki aksama, yörenin bütününe ili kin sorunlardanİ ş ayr de ildirı ğ . Ancak burada altyap hizmetlerindeki aksaman n temel sorumlusuı ı hizmetlerdeki yetersizlikten ziyade, verilen hizmetin yeterince denetlenmemesi olarak görülebilir. Asl nda, tüm ülkede de görülen hizmetlerin bir kez hayata geçirildikten sonraı süreç içinde süreklili inin sa lanamamas olgusu, Bölge ve dil içinde de geçerlidir. Örne inğ ğ ı İ ğ telefon, su yollar , yollar vb. hizmetlerin devaml l n n sa lanamad hallerde, hemı ı ığı ı ğ ığı yat r mlar son derece pahal ya mal olan at l hizmetler olarak kalmakta, hem de yöre insan n nı ı ı ı ı ı hizmetlere ili kin güveni sars lmaktad r. ş ı ı

Bu cümleden olarak, tüm hizmetler kademesindeki gerek bilgi ve kaynak kullan m nda gerekı ı bunlar n payla m nda ve gerekse sonuçlar n izlenmesinde, gerçek bir yetki ve sorumlulukı şı ı ı karma as ya and n da eklemek gerekmektedir. Gerek devlet kademelerinin kendiş ı ş ığı ı içlerindeki gerekse halkla ve özel ve tüzel ki ilerle koordinasyonlu çal amamas , kaynaklar nş ış ı ı etkin kullan m n ve uzun soluklu planlar n gerçekle tirilmesini de engelleyici niteliktedir.ı ı ı ı ş Bugün Güney-Do u Anadolu'ya Türkiye içinde hiç de az msanmayacak bir kaynak aktar mğ ı ı ı olmas na ra men, hizmetlerin yeterince etkin olamamas n n, ayr ca kaynaklar n geriyeı ğ ı ı ı ı dönememesinin nedenlerinden birisi de budur.

Yöre, devlet kademesinde, özellikle sa l k ve e itimdeki personel için bir "sürgün yeri"ğ ı ğ olma niteli indedir, ve ödenen yüksek ücretlere ra men bu konuda eleman s k nt s çekildi iğ ğ ı ı ı ı ğ de bir gerçektir. dil'deki devlet memurlar n yerliler ve yerli olmayanlar olarak ikiye ay r pİ ı ı ı ı bakt m zda, kal c olan n yerliler oldu u görülmektedir. Ancak bu çok kaba ayr m n arkaığı ı ı ı ı ğ ı ı plan nda farkl yap lar n varl n da sezmek mümkündür. Yerli olmayan devlet memurları ı ı ı ığı ı ı yöre halk na iki farkl yakla mda bulunmaktad r: yöreyi sürgün yeri olarak görüp bir an önceı ı şı ı ayr lmak isteyenler ve idealist amaçlarla yöreye gelen ve Türkiye'nin neresi olursa olsunı hizmet vermeye kararl olanlar . Görülece i gibi ilk grubu yüksek ücret vb. ile dahi yöredeı ğ tutmak mümkün olamamaktad r ve bu grup sürekli dinamizmi nedeniyle hizmetlerdekiı aksamaya da neden olmaktad r. kinci grup kal c olmak ve hizmetlerin devam içinı İ ı ı ı çabalamakla birlikte, gerek koordinasyon eksikli i gerekse yörenin kendine özel baz tutucuğ ı dinamikleri nedeniyle yorulmakta ve verimi dü mektedir. ş

Page 25: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

Yörenin yerlisi olan devlet memurlar ise geleneksel yap ile oldukça içiçe geçmiı ı ş durumdad r. Bu grup devlet hizmetlerinin süreklili inde çok önemli bir yeri olan ve yöreninı ğ tan t m için anahtar rol oynayan bir gruptur. Ancak burada iki farkl sonuç da ortayaı ı ı ı ç kmaktad r: yerli memur ya yöre halk n edindi i mevki ve e itim nedeniyle küçümsemekte,ı ı ı ı ğ ğ mevkisini bir güç unsuru haline getirmekte; geleneksel yap ile devlet hizmetlerinin hemı entegrasyonunu sa lamakta ama zaman zaman da kötüye kullan m na yol açabilmekte ya dağ ı ı bunu yapmad nda, yöre halk taraf ndan "tarafs z kalmakla", "akrabalar n -ailesiniığı ı ı ı ı ı önemsememekle" suçlanarak eski yerel gücünü de yitirebilmektedir.

kinci olarak dil'in sosyal ve ekonomik sorunlar gündemdedir.İ İ ı Bu cümle ile öncelikle a iret yap s na indirgenmi geleneksel yap lar ve sonra da dil baz nda ekonomik yap larş ı ı ş ı İ ı ı tart lacakt r. ışı ı

Bu çal mada dilve köylerinde ço unlu u dil d na ta an 20 a iret tespit edilmi tir. A iretış İ ğ ğ İ ışı ş ş ş ş yap s n n idari s n rlar d nda cereyan etmesi ve yap n n sosyal sistemati i dil için tümı ı ı ı ı ışı ı ı ğ İ sosyal alan belirleyen en önemli gerçeklerden birisidir. öyle ki; a iret ve gelenekselı Ş ş özellikleri (alt-a iretler, a iret üstü olu umlar, bendler ve taraf tutma(Haverki ve Dek uriş ş ş ş meselesi vb.) ) sosyal alandaki güç ili kileri için bir anahtar niteli i ta maktad r. A iretş ğ şı ı ş yap lar n n yüzy llard r ayn kalmas a rt c görünmektedir. Burada dikkat çekici nokta;ı ı ı ı ı ı ı ş şı ı ı ki ilerin, a iret mensubiyetlerine sar l rken, tarihine ili kin pek fazla bilgi sahibiş ş ı ı ş olmamalar d r. Von Bruinessen, Kürtlerin kendi a iretlerinin tarihini pek fazla bilmediklerini,ı ı ş çok uzun boylu geriye yönelik bilgi veremediklerini belirtir. Benzer olarak Ziya Gökalp de a iret yap s nda genellik sadece ilk liderlerin ve en son liderlerin adlar n n bilindi indenş ı ı ı ı ğ yak nmaktad r. Biz de çal mam z s ras nda Süryanilerin M.S.84'den itibaren köy kay tlar ,ı ı ış ı ı ı ı ı cemaat say lar vb. noktalarda çok kesin y l ve say larla tarihi olaylar ve sosyal yap larla ilgiliı ı ı ı ı bilgi verebilirlerken, ilçenin ileri gelenlerinin veya köylülerin hatta muhtarlar n dahi kendiı köylerine ve a iretlerine ili kin tarih ve kay t vermede zorland n (çekindi ini de ilş ş ı ığı ı ğ ğ hat rlamakta zorland klar n ) gördük. ı ı ı ı

Bu durum a iret ba lar ve mensubiyetinin, asl nda mevcut an ve durum için bir güç gösterisiş ğ ı ı olarak kullan ld n n göstergelerinden birisi say labilir. Nitekim a iretlerin gücününı ığı ı ı ş zay flad yerlerde ve dönemlerde "bir a irete mensup olmak" salt akrabal k ve hem erilikı ığı ş ı ş ba n bildirmek olarak i lev görürken; a iret mensubiyetinin güçlendi i dönemlerde "birğı ı ş ş ğ a iret mensubu olmak", kavgada taraf olma, güce eklemlenmek ve güç için hizmet vermekş anlam na gelmektedir. Bu durum geleneksel yap n n a iret ile s n rl olmad n , ancak aynı ı ı ş ı ı ı ığı ı ı zamanda a iret ile beslenip korunabildi inin en iyi göstergesidir. Örne in a iret liderli iş ğ ğ ş ğ karizmas n n do as n n sars ld ya da tamamen kaybedildi i durumlar vard r. Hepsindenı ı ğ ı ı ı ığı ğ ı öte bütün a iret mensuplar ayn derecede sad k de ildir.ş ı ı ı ğ

Asl nda a iret mensubiyeti her eyden önce ortak bir ata ile ilgilidir. Soyun homojenli i içı ş ş ğ evlilikler, ortak davran ve ekonomik birimler arac l ile desteklenir. Fakat ekonomik birlikış ı ığı ve toprak birli i a iret mensubiyetinde ikincil öneme sahiptir. A iret reisi salt politik bir liderğ ş ş de il ayn zamanda ekonomik ayr cal klar olan ki idir; ve lider bu özelli ini sürdürebilmekğ ı ı ı ı ş ğ için d güçlerle yak n ili ki kurar. Bu durum a iret liderinin güç ili kilerini zamanla yenidenış ı ş ş ş ve modern say labilecek ögelerle de(parti mensubiyeti, parti liderli i veya siyasilerle ili kilerı ğ ş vb.) desteklemesini ve de i en ko ullarda esnek davranabilmesini sa lar. dil'de de örne inğ ş ş ğ İ ğ muhtar n; ayn zamanda topra n ve gelirin kontrolünü elinde tutan ve ayn zamanda siyasiı ı ğı ı liderlerle ba lant y sa layan ve ayn zamanda a iret lideri konumunda oldu unu gördük.ğ ı ı ğ ı ş ğ Tüm güçlerin bu ekilde tek ki i elinde toplanmas , bireyselli in geli mesini önleyici enş ş ı ğ ş önemli etkendir. Her durumda, a iret mensubu, güç dengeleri içinde ayakta kalabilmek içinş

Page 26: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

a iret mensubiyetini öne ç karmaya ba lar ve bu da liderin gücüne yeni bir katk anlam naş ı ş ı ı gelir. Von Bruinessen bu durumu "daha basit organize olmu di er olu umlar aras ndaş ğ ş ı göreceli olarak daha üst düzeyde örgütlü olanlar n öne ç kmas yla " aç kl yor. Yani a iretçili iı ı ı ı ı ş ğ "kompleks politik yap lar n evrimsel geli imindeki ilk a ama olmaktan çok, bu yap lara tepkiı ı ş ş ı olarak ortaya ç km sosyal a amalar" olarak adland r yorı ış ş ı ı 1. Biz ise, bu çal mada, a iretış ş yap s n gelene i besleyen ve gelene i yeninin içine ta yan bir " birincil tür ba l l k", birı ı ı ğ ğ şı ğ ı ı "güç dayan mas " ve "güç gösterisi" olarak adland raca z. A iret taraf ndan beslenen sosyalış ı ı ğı ş ı gelenekler yeni ekonomik olu umlar n getirileri ile bütünle ebilmesini, gücün biçimi veş ı ş kayna ne olursa olsun a iretin buna yönelmesi ve kapsamas yetene ine borçludurlar. ğı ş ı ğ

Bu elbette geleneksel yap n n a iret d ve daha üst bir konumu oldu u gerçe ini gözdenı ı ş ışı ğ ğ kaç rmak anlam na gelmemektedir. Gelenekler (namus, evlilik adetleri, topra a ili kin tutumı ı ğ ş vb.) a iretin ötesinde varolan bir yap d r. Ancak burada göstermek istedi imiz; akrabal k, din,ş ı ı ğ ı a iret vb. tüm "birincil tür ba l l klar" n, devlet, ideoloji vb. "ikincil tür ba l l klar " nas lş ğ ı ı ı ğ ı ı ı ı 2

örtebildikleri ve bütünle ebildi idir. Burada anahtar kelime "güç"tür. Gücün göstergeleriş ğ zamanla de i ti inde (toprak miktar ve kol gücü say s ndan giderek ekonomik ve siyasalğ ş ğ ı ı ı etkinli e do ru), bu yeni durum gelenekle içiçe geçiriliyorsa, a iret de mevcudiyetiniğ ğ ş koruyabilmektedir.

dil'de Bölgede mevcut tüm olu umlardan ay rt edilemeyecek bir di er önemli sosyalİ ş ı ğ problem, kronik yoksulluk olarak ifade edilmektedir. Ancak sosyolojik analizler, yoksulluktan çok daha önemli bir tehdit olarak "yoksulluk kültürü"ne i aret etmektedir. dilş İ her ne kadar yoksulluk s ralamalar nda 858 ilçe içinde 828. s ray i gal ediyor olsa da,ı ı ı ı ş yoksulluk indeksi kendisine çok yak n olan Orta, Kuzey veya Bat Anadolu ilçelerinin varı ı oldu u da bir gerçektir. Ancak yoksullu un var oldu u tüm yörelerde yoksulluk kültürüneğ ğ ğ rastlanmazken, baz Bölgelerde bu durum özellikle dikkat çekmektedir. ı

Nedir yoksulluk kültürü? Yoksulluk kültürü3 k t kaynaklar n bulundu u yerlerde ortaya ç kanı ı ğ ı farkl bir sosyal alg , bir ya am kültürüdür. Kaynaklar n k t oldu u yerlerde, tüm kaynaklar nı ı ş ı ı ğ ı e it olarak tabana yay ld , sosyal e itsizliklerin pek hissedilmedi i, yani yoksullu unş ı ığı ş ğ ğ nispeten e ik payla ld durumlarda ortaya ç kmamakta; aksine gelir da l m ndaş şı ığı ı ğı ı ı dengesizliklerin ve sosyal yap da k r lmalar n ya and , ekonomik ve sosyal olarak en üst ileı ı ı ı ş ığı en alttakiler aras nda büyük farklar n bulundu u yer ve zamanlarda görülmektedir. Örne inı ı ğ ğ Yozgat, Trabzon, Sivas gibi yoksullu un yayg n olmakla beraber e it payla ld ; ya dağ ı ş şı ığı Denizli gibi yo un göç almakla beraber ehir nüfusunun henüz "yeni geleni" besleyebildi i;ğ ş ğ ya da Edirne gibi mevcut yat r mlarda nispeten ortak pay al nan; ya da Çorum gibi ortakı ı ı kalk nma heyecan n n payla ld ; ya da Nev ehir gibi az nüfusun nispeten istikrarl bir orta-ı ı ı şı ığı ş ıüst gelir sa layabildi i yerlerde de il de; sosyal ve ekonomik uçurumlar n yo un ya and ,ğ ğ ğ ı ğ ş ığı nüfus ve i gücü dinamiklerinin oynak oldu u ve bir üste geçebilme umudunun k r ldş ğ ı ı ığı yerle imlerde görülmektedir ( stanbul, Antalya, Diyarbak r veya Güney-Do u'nun pek çokş İ ı ğ yerle imi gibi).ş

Yoksullukla yoksulluk kültürü aras nda çe itli farklar vard r. Yoksulluk kültürü'nü ba lat cı ş ı ş ı ı ögeler; para ekonomisi, ücretli i çilik ve kâr amac yla üretim; devaml ve büyük ölçüdeş ı ı i sizlik; dü ük ücretler; sosyal ve politik örgütlenmenin tabana yay lamamas ; tek taraflş ş ı ı ı yerine çift tarafl bir akrabal k sisteminin varlı ı ığı4 ve "kazanamayan n zaten yetersiz veı yeteneksiz oldu una" ili kin genel de er yarg s d r. Görülece i gibi yoksulluk kültürüğ ş ğ ı ı ı ğ

1Kıray da çalışmalarında yeni sosyal oluşumları dengeleyici "tampon mekanizmalardan" bahseder. Bkz. Kıray, 1984.2Alavi, 1982.3Lewis, 1965.

Page 27: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

ekonomik k r lmalarla ba lamakta ancak sosyal de erlerle de beslenmektedir. Yoksullukı ı ş ğ kültüründe toplumla bütünle ememe ve bunun getirdi i duygular (öfke, red, isyan, çaresizlikş ğ ve eksiklik duygusu) ön plandad r. Tüm sosyal yap lara ve sistemlere güvensizlik belirir veı ı her alanda örgütsüzlük kendisini gösterir. Kültür yoksullu u ve yeni de erleri inkar ileğ ğ birlikte içi kapanma ve red ba lar. Aile ba lar nda örgütsüzlük, kentsel de erler içinde yerş ğ ı ğ alma iste i ve yer alamamaya tepkiler, k r lma noktalar nda belirginle ir. Liderlik da n kt rğ ı ı ı ş ğı ı ı ve daha çok kahramanl a ba l olarak ortaya ç kar. Eksiklik ve yetersizlik duygular özellikleığ ğ ı ı ı alt ve üst aras ndaki uçurumun belirginle ti i dönemlerde artar. ı ş ğ

dil'deki çal malar n bulgular aras nda, yoksulluk ve kronik yoksullukla beraber,İ ış ı ı ı "yoksunluk" ve "yoksunluk kültürü"nün varl ndan sözedebiliriz. Yoksulluk kültürünüığı "tamamiyle red" , "içe kapanma" ve "isyan"dan ay ran en önemli nokta; "bütünle meı ş iste i"nin halen var olmas d r. Örne in okul ve e itime büyük bir talep vard r ve dil halkğ ı ı ğ ğ ı İ ı için e itim "bütünle me"nin ve i /meslek sahibi olabilmenin önemli bir yolu olarakğ ş ş görülmektedir. Bölge'deki yoksulluk kültürü, büyük kent varo lar nda görüldü ü biçimiyleş ı ğ tamamiyle redddedici de il, aksine "imrenme"-" isteme" -"fakat ula amama" ve bu yüzden değ ş "içe kapanma" ve "vazgeçme" biçiminde cereyan etmektedir. Bu durum entegrasyonu sa lamada ve yörenin artlar n düzeltmede, insan faktöründen yararlanmak için önemli birğ ş ı ı ipucu olabilir.

Yine bu cümleden olarak yoksulluk kültürünü özellikle besleyen ve destekleyen ekonomik yap lar ı ı dikkate almakta fayda vard r. kinci K s m'da da görülece i gibi, dil nüfusunun %ı İ ı ı ğ İ 75'i y ll k 2000$ ve alt nda, toplam % 90' ise y ll k 2500$ ve alt nda kazanmaktad r.ı ı ı ı ı ı ı ı Ekonomik olarak en güçlü kesim ise toplam gelirin % 90' n alan en üst % 5'lik gruptur. Gelirı ı da l m ndaki bu k r lma, yoksulluk kültürünün olu mas için en önemli faktördür. ğı ı ı ı ı ş ı

dil'in önemli bir di er sorunu da, ekonomik girdilerinin h zla d a kaçmas d r. Bu nedenleİ ğ ı ış ı ı dil ekonomisi, salt olarak de il Batman, Cizre, Nusaybin gibi, Mersin ve Diyarbak r gibi illerİ ğ ı

hatta ülke bütünüyle birlikte dü ünülmek zorundad r. Örne in da köyleri gelirlerini Midyat-ş ı ğ ğMardin taraf na, ova köyleri ise Cizre ve bat da Diyarbak r ve Mersin'e ak tmaktad r.ı ı ı ı ı Tüketim ekonomisi henüz güçlü de ildir ama varolan ekonomiyi olumsuz etkilemektedir.ğ Örne in gelir artt kça dil içine yat r mdan-hatta gayrimenkul al m ndan-ziyade Mersin'değ ı İ ı ı ı ı veya stanbul, zmir vb. ehirlerde ev ve gayrimenkul al nmakta, ya da örne in ikinci birİ İ ş ı ğ kamyon al narak nakliyat i ine girilmektedir. dil merkezinde ise, ekonomi köylerinı ş İ deste inden yoksun kalmaktad r ve bu nedenle asl nda k rsal alandan çok daha geriğ ı ı ı durumdad r. Tüm ilçe nüfusu içinde geçici ve mevsimlik i çilik yapma oran en fazla olanı ş ı yerle im kasaba merkezidir. Ayr ca köylerde ve ilçe merkezinde mevcut servetin (toprak,ş ı hayvan vb.), verimli ve etkin kullan m na yönelik yolgösterme, öneri vb.nin olmaması ı ı nedeniyle, servet birikimleri genellikle tüketim ekonomisine kurban gitmektedir. lçeninİ göreli olarak daha refahl kesiminin zaten büyük ehirlerde ya ad belirtilmekte, buı ş ş ığı kesimden hiç bir destek umudu da görülmemektedir.

Bölgede ve k smen dil'de gözlenen bir di er önemli faktör de geleneksel ekonomi ile tüketimı İ ğ ekonomisinin içiçeli idir. Yani asl nda tüm ülkede olan duruma benzer bir "ekonomikğ ı bütünle me"problemi, yöreyi de etkisi alt na alm görünmektedir. Haberle me kanallar ndaş ı ış ş ı yay lma ve etkinli in art n n yan s ra, örne in Habur ticaretinin varl gibi, dünya ticaretiı ğ ışı ı ı ı ğ ığı ile bir ekilde eklemlenme süreci dil'i ve Bölgeyi etkilemektedir. Bu tür eklemlenmiş İ ş ekonomilerde, basit ikili ekonomilerden farkl bir yap göze çarpmaktad r. Yani gelenekselı ı ı ekonomi zaman içinde yerini modern denilebilecek pazar ekonomilerine terketmeyip; aksine

4Örneğin burada, akrabalık ve aşiretlerin birbirini zaman zaman destekleyen, zaman zaman da köstekleyen yapısı gibi.

Page 28: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

geleneksel ekonominin baz görünümleri ile beraber yeni bir olu um belirmektedir. Bu yeniı ş olu um ise, içerisinde hem geleneksel olandan yararlanarak i leyen pazar ekonomisiş ş sistemlerini bar nd ran hem de bunlar n yap sal sonuçlar olarak sosyal formasyonlar ,ı ı ı ı ı ı duruma uygun olarak dönü türen yeni bir durumdurş 1. Bu yeni durumda geleneksel ile yeni, her alanda ve her durumda her iki halden de farkl sosyal ve ekonomik bir yeni "hamur"aı dönü mektedir. Bu yeni durum, içerisinden geleneksel olan ile yeni olan n ay rt edilebilece iş ı ı ğ bir "mozaik" de il, her iki halin içiçe oldu u bir "hamur"dur art k. Örne in evlerde, kapalğ ğ ı ğ ı ekonominin göstergeleri ile tüketim ekonomisi içiçe girmekte -halâ evde ekmek yap l rkenı ı kad nlar ba örtülerini pazardan almaktalar-, ya da eski gelenekler -a iret ba l l , namus vb.ı ş ş ğ ı ığı kavramlar- yeni ile birarada eklemlenmi olarak sürdürülebilmektedir. ş

Bu yeni durumun da bir sonucu olarak Bölge ve k smen de dil'de, formel ve legalı İ ekonomilerin yan s ra informal ve illegal ekonominin varl gözlenmektedir. Kay ts z veı ı ığı ı ı yasad ekonomi, Bölgedeki tüm gelir hesap ve tahminlerin ötesinde ve üstünde bir yeni akışı ış yaratmaktad r; ve asl nda yörenin u anda mevcut etnisite ve kültürel kimlik problemlerindenı ı ş çok daha ötede, önemli bir sorunudur.

dil ilçesi, asl nda tüm servet, gelir, akar(rant) ve i gücü hesaplar na bakt m zda henüz buİ ı ş ı ığı ı iki ekonomik ak tan çok fazla etkilenmemekle birlikte; yine de ileride bu tür bir dönü ümünış ş etkisinde kalmas muhtemel görünmektedir. Bu haliyle dil, henüz pastoral görünümünüı İ muhafaza eden, ancak h zla legal ve illegal, formel ve informel ekonomi ile bütünle meı ş yolunda olan yöreler için, bir örnek olay niteli ini ta maktad r. ğ şı ı

dil ve Bölgeye özgü üçüncü sorun bireysel düzlemdedir. İ Yukar da i aret edilen di er ikiı ş ğ sorunun birey üzerindeki yans malar anlam na gelen bu durum, ı ı ı "ma duriyetin istismar "ğ ı kavram yla aç klanabilir. Bilgin bu durumu "yoksunluk durumu'na gönüllü bir dönü ,ı ı ş kendisine ac yan, aczine, zay fl na raz , kendini yads maktan zevk alan ve ya amdan geriı ı ığı ı ı ş çekilen insan tipi" olarak tan mlamaktad rı ı 2. Bruckner'a göre modern toplumun iki büyük hastal vard r: Çocuksuluk ve kurbanla ma (victimisation)ığı ı ş 3. Bu hastal k kendi edimlerininı sorumlulu unu ta mak istememeye ya da özgürlü ün sak ncalar n ya amadan sadeceğ şı ğ ı ı ı ş kazançlar n tatmak istemeye dayanan bir tarzd r. Brucner için, kurban ve çocuk rolünün herı ı ı ikisi de sonsuz ba ms zl k isteyen, ama ayn zamanda bak m ve özen talep eden ça dağı ı ı ı ı ğ ş insan n paradokslar d r. Kurbanla ma kapitalist cennette h rpalanm ve mart lm yurtta n,ı ı ı ş ı ış şı ı ış şı kendini mazlum, ezilmi halklar modeline göre dü ünmesini içerir. ş ş

Asl nda tüm toplum-lar için dü ünülebilecek olan bu yeni ideoloji, "ki inin kendisini herı ş ş durumda en önde ve her eye muktedir görmesi" gerekti ine ili kin yeni medya imajlar ileş ğ ş ı alabildi ine pompalanmaktad r. Yeni ça da 16-17 ya ndaki her genç, potansiyel bir "en en"ğ ı ğ şı olarak lanse edilirken; 35'inde ise "zavall hakk yenmi ma dur" konumunda, yeni tüketimı ı ş ğ oyuncaklar ile teselli edilmektedir. Herhangi bir haktan geçmi te ma dur olan her tür grup,ı ş ğ hemen ma dur statüsüne girmektedir. Ancak burada as l olan, ma duriyetten ziyade buğ ı ğ ma duriyetin tazminine yönelik 'istismar'd r. Modern birey, yap lan i lerin sonuçlar nğ ı ı ş ı ı öncelikle kendinde arayan bireydir. Oysa bu yeni birey tipi asla kendine yönelik sorumluluk hesaplamalar n yapmamakta, ama hemen geçmi in -kimi zaman- gayri yasal da olsa, hattaı ı ş di erinin zarar na da olsa tazminini talep etmektedir. Burada anahtar rol oynayan bir durumğ ı da, bu tazminin kesin ve yasal olan yollarla talep edilmemesi; hesapla mada kar tarafaş şı ç kar lan borç yükünün zamana ve böylece artmaya b rak lmas d r. Böylece net olarak dileı ı ı ı ı ı getirilmeyen her tür talep zamanla giderek a rla makta ve sonuçta "ma dur" her hal ve arttağı ş ğ ş

1Eklemlenmiş ekonomiler için bkz. Taylor,1979.2Bkz. Bilgin, 1997, s:99-106.3akt. Bilgin, 1997.

Page 29: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

hem kendisini en ezilmi ve hem de bu nedenle her tür "deste e" hak kazanm hissetmeyeş ğ ış devam edebilmektedir1.

Ma duriyetin istismar ndan sözederken dikkat edilmesi gereken nokta, bu durumun gerçek veğ ı sosyal temellerinin asl nda var oldu udur. Ma dur, geçmi te gerçekten ma dur olmu tur,ı ğ ğ ş ğ ş çe itli ekillerde ma duriyete u ram t r. Ancak k r lma noktas , ma duriyetin dileş ş ğ ğ ış ı ı ı ı ğ getirili inin ve tazmin talebinin kar da buldu u yank ile ilgilidir. Bu tür bireyselş şı ğ ı yans malarda, "zay f olman n hakl olmak için yeterli" görülmesi halinde, yani bu görü ün birı ı ı ı ş kez informel olarak sistemden destek bulmas halinde "ma duriyetin istismar "ı ğ ı ba lamaktad r. ş ı

Yani "ma duriyetin istismar " için birkaç halin gerçekle mesi gerekmektedir: ğ ı ş

-Geçmi te gerçek bir ma duriyetin varl ,ş ğ ığı-Bu gerçe in yanl bilinçle çarp t lmas , (zay f olan hakl d r!)ğ ış ı ı ı ı ı ı-Ma duriyetin giderilmesi için gerekli olan güçlü demokratik ve sosyal sistemlerin veğ kurumlar n yoklu u veya zaman nda harekete geçirilememesi,ı ğ ı-Tüm dünyada global çapta desteklenen tüketim ekonomisi ile bireysel bilinçlerin yokedilmesi,-Kurumlar n yeterince örgütlü ve yerle ik olmamas yüzünden, bu yeni durumu çe itli siyasiı ş ı ş ve ideolojik irrasyonel kal plarla örtme giri imi, ı ş-Tüm bunlar n bir sonucu olarak, bireysel ve grupsal düzlemde ma duriyetin tazminine ili kinı ğ ş istemlerin somut, gerçekle ebilir ve kat l mc l a yönelik olmaktan ziyade; adeta "zay fş ı ı ı ığ ı olmay sürdürme iste i" ile örtülmesi,ı ğ-Sonuçta ma duriyetin istismar durumu ve kurban rolünün seçimi.ğ ı

Yukar da bahsedilen bireysel düzlemde "içe dönme", "reddetme" veya "imrenme ama aslaı ula amayaca n dü ünme" duygusunun toplumsal bir durum olan "yoksulluk kültürü"ş ğı ı ş sonucunda ortaya ç kt n vurgulam t k. Benzer olarak bireysel düzleme inen "ma duriyetinı ığı ı ış ı ğ istismar " ve "kurban rolünü oynama"n n da, toplumsal düzlemde kaotik olarak yoksunluk veı ı "yoksulluk kültürü"nü besledi ini belirtmek gereklidir. Bu durum Bölgedeki ekonomikğ dönü ümlerle birlikte dü ünüldü ünde, örne in neden yat r mlara sahip ç k lmad n ya daş ş ğ ğ ı ı ı ı ığı ı kat l mc l k yerine atomize birey tipine do ru gidildi ini aç klayabilir.ı ı ı ı ğ ğ ı

Görülece i gibi sorun salt ekonomik de ildir. Ekonomik sorunun önemi elbette yads namaz.ğ ğ ı Ancak tüm bu ekonomik ve sosyal geli meler Bölgede farkl bir insan tipinin ve sosyalş ı yap lar n ve üzerinde de ekonomik olu umlar n geli mesine yol açm t r. Ekonomiyi çözmekı ı ş ı ş ış ı ba l ba na ve tümden sorunu çözmek anlam na gelmemektedir. Yoksulluk ve yoksullukş ı şı ı kültürü bir sonuçtur ve her yerde ayn görüntüyü vermektedir. Farkl olan yoksulluk kültürüneı ı yol açan nedenlerdeki farkl l klar ve dinamiklerdir. ı ı

1Bkz. Bilgin, 1997, s:104-6.

Page 30: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

DÖRDÜNCÜ KISIM

ÇÖZÜM ÖNER LERİ İ

dil çal mas kendine benzer yöreler için bir pilot çal ma ve çözüm önerisi olma amac daİ ış ı ış ı ta maktad r. Kan m zca Bölge bir bütün olarak dikkate al n rken her parça ve bunlar nşı ı ı ı ı ı ı olu umu dikkatle izlenmeli; bütüne ili kin çözüm önerileri geli tirilirken, tüm önerilerin tekş ş ş tip olmamas na ama ayn zamanda da bütün ile ba da k ve uyumlu olmas na dikkatı ı ğ şı ı edilmelidir.

Bu yüzden dil'e özel çözüm önerilerine geçmeden önce, genel olarak izlenmesi gerekenİ strateji önemlidir. Bölgenin özel stratejik önemi bir yana, asl nda varolan pek çok sorunı çe itli a rl k biçimleri ile ülke bütününün sorunlar d r. Örne in h zl göç nedeniyle yöreş ğı ı ı ı ğ ı ı nüfusunun % 18.97'si Do u ve Güney Do u Anadolu d nda ya amaktad rğ ğ ışı ş ı 1. Okulla maş oran ndaki dü üklük, kad n n ikincil konumu, altyap hizmetlerinde ve bunlar nı ş ı ı ı ı süreklili indeki aksamalar vb. Türkiye'de pek çok yerle imin sorunudur. Benzer olarak h zlğ ş ı ı gelir k r lmalar ve bunlar n sonucu olarak yoksulluk kültürü ve ma duriyetin istismar daı ı ı ı ğ ı Türkiye'de çe itli yerle imlerde görülebilmektedir. Tüm bunlar benzer olarak yap sal çözümş ş ı önerilerinde dile getirilmektedir. Bölgeye özel al nacak tüm önlemlerde ise kan m zca dikkateı ı ı al nmas gereken hususlar öylece s ralanabilir:ı ı ş ı

Görülece i üzere sorun bütünüyle ekonomik de ildir, sorunun sosyal boyutlar ekonomi ileğ ğ ı içiçe geçmi durumdad r. Ekonomik sorun bütünüyle tek ba na çözümleyici olarakş ı şı dü ünüldü ünde, olay n insan faktörü ihmal edilmekte ve ba ta da belirtildi i üzere tümş ğ ı ş ğ önlemler k sa vadede dü ünülen, uzun soluklu olamayan, verimlili i dü ük önlemler olarakı ş ğ ş kalmaktad r. Bu nedenle;ı

-Öncelikle yöredeki tüm düzenlemelerin bütüncü ve kurumsal düzlemde ve uzun vadeli olarak planlanmas gerekmektedir,ı-De i iklikler zaman içine yay lmal ve zaten çe itli k r lmalara u ram olan yörede (h zlğ ş ı ı ş ı ı ğ ış ı ı göç, gelir da l m vb.) yeni ve h zl dönü ümler yaratmaktan kaç n lmal d rğı ı ı ı ı ş ı ı ı ı 2, -Tüm yerle imleri birörnek olarak ele almaktan ziyade benzer yerle imler için benzer çözümş ş yollar geli tirilmelidir. Örne in her yörenin sosyal dinami i ve ekonomik olanaklar ayr nt lı ş ğ ğ ı ı ı ı olarak güncelle tirilmeli ve yeniden de erlendirilmelidir,ş ğ-Yörede kalk nma modeli için üretim ve üretime yat r m esas al nmal d r. Bunun d ndakiı ı ı ı ı ı ışı tüm gelirler -ticaret, rant,spekülasyon gibi- gerçek birikimi sa lamaktan uzakt r ve tüketimğ ı ekonomisinin körüklenmesiyle sonuçlan rlar ve sonuçlanmaktad rlar,ı ı-Tüm Bölgeler ve yerle imler ayr birimler olarak de il, ekonomik ve sosyal olarak etkiş ı ğ alanlar ile birlikte dü ünülmelidir, ı ş-Herhangi bir önlem al nmadan önce, bunun gelecekteki yans malar n dikkatle gözdenı ı ı ı geçirmek gerekmekte ve bütüncü planlamaya uygun olup olmad ayr ca yöreden al nacakığı ı ı etki ve tepkiler dikkatle hesaplanmal d r. "Her ne olursa olsun bir varl k göstermek, önceı ı ı denemek sonra olmazsa vazgeçmek, ya da güncel politikaya uyma amac yla gere ini yapmak"ı ğ vb. özetlenebilecek tüm önlemler, gelece e bir iz b rakmakta; böylece tüm yeni politikalar birğ ı öncekinin iyi ya da hatal sonuçlar n yüklenmek zorunda kalmaktad rlar. ehirle me ile ilgiliı ı ı ı Ş ş

1Mutlu, 1995, s:50.2Bu görüş örneğin yıllar önce Albay Nazmi Sevgen tarafından da dile getirilmiştir, bkz.Harp Akademileri Komutanlığı, 1969'dan akt., 1992, s:41-5.

Page 31: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

politikalardan, kad n n statüsünü yükseltmeye dek uzanan tüm etkinlikler; bireyselı ı olmad klar n , iyi planlanm bir bütünün parçalar olduklar n bilinçle bilmek zorundad rlar,ı ı ı ış ı ı ı ı-Yörede ekonomik ivmeyi "kendi kaynaklar içinden yaratmak" esas al nmal d r. Yöredeı ı ı ı bunun için mevcut potansiyel ve istek vard r.ı-Göç ve göçün sonuçlar na ili kin yap lan tüm çal malar, bir kez göçe karar verenin geriyeı ş ı ış dönmeyi pek fazla istemedi ini göstermektedir. Göç karar genellikle bir sonuçtur ve gidilenğ ı yeni yerle imde ileriye dönük tum umutlar da birlikte ta maktad r. Bu nedenle esas olarak,ş ı şı ı "geriye döndürmekten" ziyade "yeni göçleri olu turmamaya yönelik" bir politika esasş al nmal d rı ı ı-Bu tür bir önlemin tek yolu, imdiye kadar sürdürülen ya da önerilen tar m destekli veş ı diskalifiye i gücünü i lendirmeye yönelik ş ş EMEK YO UN SANAY LE MEN N AKS NE;Ğ İ Ş İ İ Bölgede hemen ivme yaratabilecek, ba lang ç maliyeti yüksek de olsa verimlili i yüksek,ş ı ğ TEKNOLOJ YO UN VE GLOBAL DÜNYA LE BÜTÜNLE EB LECEK TÜRDEİ Ğ İ Ş İ B R SANAY LE ME POL T KASI ZLENMES D R.İ İ Ş İ İ İ İ İ

Türkiye asl nda di er bölgeler için bu strateji de i ikli ine girmi bulunmaktad r. Bunuı ğ ğ ş ğ ş ı gerçekle tirmek için yöre sermayesi ile beraber, kamu deste i ve iç ve d yat r mlar nş ğ ış ı ı ı Bölgeye çekilmesi gereklidir. Bu tür sermaye yo un teknolojiye dayanan yat r mlar, elbetteğ ı ı tar msal-endüstriyi gerçekle tirmeye de yönelik olabilirı ş 1. Bir yat r m n tar m girdili olmas ,ı ı ı ı ı dü ük yo unlukta sermaye ve i gücü anlam na gelmez. Aksine dünyada da tar msalş ğ ş ı ı -endüstriye dayal yat r mlarda high-tech ve teknoloji yo un yat r mlar artmaktad r. Buradaı ı ı ğ ı ı ı kilit nokta tüm girdi ve ç kt lar n dünya üretim zinciri içerisinde nerelere dek uzanabildi idir.ı ı ı ğ

Yo un teknoloji kendi ihtiyac olan her tür kalifiye eleman ve yar -kalifiye i gücünü Bölgeyeğ ı ı ş çekecektir. Bölge, uluslaras alan ile zaten bir ekilde-para ak , ticaret ve haberle mede-ı ş ışı ş ili kidedir. Önemli olan bu ili kiyi h zl bir biçimde ve devlet deste i ile de yat r maş ş ı ı ğ ı ı ak tmakt r. Aksi takdirde ı ı dü ük i gücü->dü ük ücret->dü ük ya am standard ->dü ükş ş ş ş ş ı ş birikim->dü ük e itim->dü ük i gücüş ğ ş ş döngüsü devam etti i sürece Bölgenin yeterinceğ birikim yapmas söz konusu olamaz. ı

Tüm say lanlar da dikkate alarak, dil için önerilerimiz unlard r:ı ı İ ş ı

GAP'a ili kin tüm toplumsal politikalar, sürdürülebilir insani geli me hedeflerineş ş yönelmektedir. Bu politikalar temel olarak sürdürülebilir kalk nman n üç temel aya üzerineı ı ğı oturmaktad r: ı kat l mc l k, kalk nmada e itlik ve adaletı ı ı ı ı ş ve insan kaynaklar n nı ı geli tirilmesiş . Bu üç ana eksenden mahrum bir kalk nma program yeterlikle sürdürülemekte;ı ı yani insan faktörünü hesaba katmayan ve salt ekonomik hedeflerin tespiti ile ilerlemeye çal an politikalar, soluksuz ve yetersiz kalmaktad r. ış ı

Ancak kat l mc l k, yani halk n kendisiyle ilgili politikalar n olu mas nda karar vermeı ı ı ı ı ı ş ı sürecine kat lmas , e itim seviyesi ve ya am standard dü ük ülkelerde çok fazla mümkünı ı ğ ş ı ş olamamaktad r. Bunda yukar da say lan yoksulluk kültürü ve ma duriyetin istismar n n daı ı ı ğ ı ı pay vard r. Kat l m ancak demokrasi bilinci yerle mi , di erine sorumlulu u tam geli mi birı ı ı ı ş ş ğ ğ ş ş toplumda geçerli olabilmektedir. Kat l mc l k ö renilmesi gereken bir süreçtir. Asl ndaı ı ı ı ğ ı kat l mc l k bütünüyle bir sonuç, var lmas gereken sonul bir nokta de il bir süreçtir.ı ı ı ı ı ı ğ

1Aruoba, Ç., 1988, s:197-99.

Page 32: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

Kat l mc ki ilik süreç içinde geli ir ve geli tirilir. Bütünüyle kat l mc l k ise ancak tümı ı ı ş ş ş ı ı ı ı deneyimler sonucu, uzun ve tümüyle yorucu bir süreçte geli mektedir.ş

Öyleyse kat l mc l uygulaman n tek yolu kat l mc l ö retebilecek bir süreciı ı ı ığı ı ı ı ı ığı ğ ba latabilmektir. Sivil örgütlenmelerin içerisinde fiilen çal mak kat l mc l ba latabilecekş ış ı ı ı ığı ş bir süreçtir. BU NEDENLE D L Ç N DE B R BÖLGESEL EKONOM K KALKINMAİ İ İ İ İ İ AJANSI önerilecektir.

BÖLGESEL/EKONOM K KALKINMA AJANSI:İ

1991 y l nda GAP taraf ndan da uzmanlar na inceletilenı ı ı ı 1 ve 1997'de EK.12 Proje 18-EKA modelinin hayata geçirilmesi ba l ile proje program na al nan ş ığı ı ı Bölgesel Ekonomik Kalk nma ı Ajans (ı BEKA) olu umlar Dünyada pek çok ülkede (ve AB ülkelerinde)ş ı uygulanan bir projedir. EKA'lar bulunduklar yörelerde giri imci destekleme faaliyetlerinden,ı ş dan manl a, kad n e itimi ve i lendirmeden, genç ve orta ya nüfusa beceriış ığ ı ğ ş ş kazand r lmas na, uzun soluklu plan ve projeksiyondan bölgenin yeniden organizasyonuna,ı ı ı teknoloji de i tirmelerden alt yap yat r mlar na kadar her konuda söz sahibi olabilen;ğ ş ı ı ı ı yap lanmalar ülkeden ülkeye de i en ve yörenin ihtiyac na göre öncü sektör, i gücününı ı ğ ş ı ş yönelimleri vb. konularda ihtsasla abilen kurulu lard rş ş ı 3.

Kimi ülkelerde tamamen merkez siyasi otoritenin denetimi ve deste i ile çal rlarkenğ ışı (Brezilya vb.), kimi ülkelerde bölgedeki en üst EKA 'ya ba l yar -ba ms z sivilğ ı ı ğı ı örgütlenmeler ( ngiltere vb.) olabilmektedirler. Ülke veya bölge içi sorunlar ne kadar yo unİ ğ olarak temel altyap problemlerine yönelik ise, o yörelerde/ülkelerde devlet deste i daha çokı ğ olmaktad r. ı EKA'lar bütünüyle yerel ve merkez otoritelerin bir kombinasyonudan müte ekkil;ş bölgesel düzlemde etkili; tam veya yar /ba ms z, profesyonel eleman çal t ran; esnekı ğı ı ış ı i lerlikli organizasyonlard r.ş ı

dil için öncelikle önerilen bu tür bir İ BEKA'n n kurulmas d r. ANCAK;ı ı ı

-Tüm yap lan incelemeler bu tür BKA'lar n hangi resmi ve finans ba lant lar ile i lemesiı ı ğ ı ı ş gerekti ini ortaya koymaya çal maktad r. LEDA (Local Economic Development Action)ğ ış ı projesi 1986 y l ndan itibaren tüm AB ülkelerindeki BEKA'n n entegrasyonu, i leyi leri veı ı ı ş ş koordinasyonunu sa lamakla yükümlü bir projedir. Bu çal malar n amac ,ğ ış ı ı 4 üretimin, yönetimin ve yönelimin çe itlerine ba l olarak, AB içinde çe itli BEKA'lar incelemek veş ğ ı ş ı geli tirmektir. ş

- ngiltere'de Sheffield Hallam Üniversitesi'nin Bölgesel Kalk nma projeleri ile ilgili olarakİ ı haz rlad rapordaı ığı 5, bu tür ajanslar ele tirilirken u noktalara dikkat çekilmektedir:ş ş

-Bu ajanslar n hedefleri, yetki ve sorumluluk alanlar net olarak saptanm olmal d r,ı ı ış ı ı-Ajans bölgesinin s n rlar n n net olarak tespiti, yetki ve sorumluluk derecesininı ı ı ı

s n rlar aç s ndan son derece önemlidir,ı ı ı ı ı-Etkin olmal d r, yani hedeflerinin ne oranda ve ne kadar n n gerçekle ti i net olarakı ı ı ı ş ğ

bilinebilmelidir,

1GAP-EKA,1997.2GAP-UNDP Sürdürülebilir..., 1997, s:54.3Bkz. Özgen, 1996; Özgen, 1997.4Bkz. Bennett, R.J. ve Krebs, G., 1993.5Bkz. Renewing the Regions, 1996, s:9-10.

Page 33: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

-Kapsay c olmal d r, yani bölgesindeki tüm ekonomik gruplar n etkin deste i veı ı ı ı ı ğ i birli ini sa lamal d r,ş ğ ğ ı ı

-Koordine edici olmal d r, yani tüm ekonomik ve sosyal aktörlerle uyum içindeı ı çal mal d r,ış ı ı

-Esnek olmal d r, yani her bölgenin farkl süreçlerine, ihtiyaçlar na ve h zla de i enı ı ı ı ı ğ ş artlara göre esnek bir örgütlenme içine girebilmelidir,ş

-devlet taraf ndan yeterli fondeste ini alabilmelidir,ı ğ-Uzun dönemli perspektiflere ve stratejilerdeki ana hedeflere entegre edilmelidir,-Sürdürülebilir kalk nma anlay na uyumlu çal mal d r.ı ışı ış ı ı

BEKA'lar n olu turulmas ve çal t r lmas nda esas e güdüm problemi merkez ile yerelinı ş ı ış ı ı ı ş otoritelerinin ne oranda i leyece i ve e güdümün sa lanmas problemidir. BEKA'lar hangiş ğ ş ğ ı oranda devlet denetimi ve yerel otoritelerin veya yerel ekonomik ve sosyal aktörlerin denetimine verilmelidir? Bu soruya çe itli yan tlar verilmeye çal lm t r. Kimi zamanş ı ışı ış ı BEKA'lar n n tamamiyle devlet denetiminde olmalar halinde, merkezi hükümetlerinı ı ı günübirlik politikalar nedeniyle çal malar n n sapabildi i; aksine yerelin öne ç kar ldı ış ı ı ğ ı ı ığı hallerde de bütüncü ve entegre bir plan izleyemeyip, bazen salt birkaç ki inin güdümüneı ş girdikleri görülmü türş 1. Bu nedenle devlet-yerel otorite i birli inin ak ve kar l kl denetimş ğ ış şı ı ı emalar n n olu turulmas , BEKA'n n ba ar s için bir anahtard r. ş ı ı ş ı ı ş ı ı ı

Bennett ve Krebs2, bu problemin farkl üretim yap lar n n a rl k derecelerine göre çözülmesiı ı ı ı ğı ı gerekti ini belirterek; AB ülkelerindeki tüm yap lanmalar dörde ay r rlar. Onlara göre ABğ ı ı ı ı içindeki bölgeler dört farkl özellik ba l alt nda toplanabilir: 1)Azgeli mi bölgeler,ı ş ığı ı ş ş 2)Tar msal endüstriye dayal bölgeler; 3) Çökü te endüstri bölgeleri ve 4)Doygun endüstriı ı ş bölgeleri. Tüm bu bölgelerin genel ekonomik ve sosyolojik de erlendirmelerini yaparak,ğ Bennett ve Krebs; her bölge için en uygun BEKA tipi ve entegre yönetimi bulmaya çal rlar.ışı Örne in, tar msal endüstriye dayal bölgelerde anahtar ajanlar tar m kooperatifleri ve özelğ ı ı ı sektör firmalar iken; doygun endüstri bölgelerinde bunlar AB, ve yerel Ticaret ve Sanayiı odalar d r. Bennett ve Krebs'in önerileri do rultusunda Azgeli mi bölgelerdeki BEKA içinı ı ğ ş ş

en uygun merkez-yerel entegrasyonu tipi; yerel yönetim(belediye), merkezi hükümetin

yerel temsilcileri ve yerel otoritelerin bir entegrasyonu ile olu turulmu BEKA'lard r.ş ş ı

Bennett ve Krebs, bu tür bölgelerde merkezi yönetimin bütüncü projelerini dikkatle uygulay pı gözetebilecek bir merkezi denetimin ve finans deste inin hayati önemine dikkat çekerler. Öteğ yandan da bu tür bölgelerde merkezin rolünü ve dikkatini yerelin ilgi ve özel ihtiyaçlar ndanı haberdar edecek ve denetleyecek bir yerel i birli i de artt r. Ancak her iki ekibin de kararş ğ ş ı alma üzerinde yapt r m bulunmamas n , salt finans ve karar denetimini yürütmeleriı ı ı ı ı gerekti ini; karar alanlar n sadece profesyonel çal an bir ekip olmas n da öngörürler. ğ ı ış ı ı

Bu öneriler de dikkate al narak dil için önerilen ema öyle olacakt r:ı İ ş ş ı

- Kat l mc l n henüz geli kin olmad , birey kültüründen ziyade halâ birincil ba l l klar nı ı ı ığı ş ığı ğ ı ı ı yerini korudu u da dikkate al narak bu kurulu un bir VAKIF modelinde olmasğ ı ş ı öngörülmektedir. Vak f modeli için:ı

1Devletin sorumlulukları ve rolü için bkz. Long, N., 1988 ve ayrıca Hall, A., 1988.2Bennett,R.J. ve Krebs, G., 1993.

Page 34: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

-Öncelikle mütevelli heyetinin olu turulmas esast r. Bu heyet ilçedeki tüm kamuş ı ı kesiminin tüzel ki iliklerini (Kaymakaml k, di er resmi daireler, Valilik tüzel ki ili i);ş ı ğ ş ğ Belediye tüzel ki ili i; GAP' n tüzel ki ilikle temsilini; ve yöredeki sözü geçenlerin (yat r mş ğ ı ş ı ı yapanlar, yapabilecek olanlar, mevcut potansiyeli yönlendirebilecek olanlar) özel ki ilikleş temsilini kapsamal d r.ı ı

-Mütevelli heyetinin karar alma yetkisi ÖNERME yetkisi ile s n rl tutulmal d r. Aksiı ı ı ı ı takdirde yörenin zaten demokratik olmayan a iret yap s tüm mütevelli heyetini etkileyebilir.ş ı ı

-GAP idaresinin bu heyet içinde tüzel olarak yeralmas zorunludur. Ancak daha önceı önerilmi olan tüm modellerin aksineş 1, GAP tüzel ki ili i rnak-Batman-Siirt yöreleri içinş ğ Şı dü ünülebilecek bir EKA modeli içinde, salt heyet içinde kalmal d r. Bu durum hem GAP' nş ı ı ı bütüncü politikas n sürdürmek için zorunlu hem de yörenin GAP içine adapte olmas içinı ı ı hayati önem ta maktad r. GAP yat r mlar n n maliyeti ve h z da dikkate al nd nda ilçeyeşı ı ı ı ı ı ı ı ı ığı yat r mlar n hayli ertelenebilece i bir gerçektir. Bu durumda hem GAP projelerini h z nı ı ı ğ ı ı ı kesmeyecek, ama GAP' n herhangi bir yat r m kayd rmas ndan da etkilenmeyecek bir ajansı ı ı ı ı yap s n n kurulmas zorunlu görülmektedir.ı ı ı ı

- dil EKA, yöredeki tüm sözü geçenleri entegre etmeli ve kapsamal d r. Ancak buİ ı ı kapsam da mütevilli heyeti ile s n rl kalmak zorundad r. Aksi takdirde karar alma organları ı ı ı ı her tür siyasi y pranmaya maruz kalabilir.ı

- dil EKA, tamamiyle profesyonelleri çal t ran bir yap da olmak zorundad r. Kararİ ış ı ı ı alman n tüm yetkisini elinde tutan, para ak n yönlendirebilecek bir yap n n tümüyleı ışı ı ı ı profesyonellerden olu mas zorunludur ve profesyoneller bölgede yerle ik olmak zorundad r. ş ı ş ı

- dil EKA merkez planlamalar n önceli i, yörenin acil gerekleri ve yan s ra yerelinİ ı ğ ı ı önemli istekleri aras ndaki e güdümü tarafs zca yapabilmek için; ilk finansman n yerelı ş ı ı ı otoritelerden sa lanacak gelir, ba lar, AB ve UNDPğ ğış 2'den al nacak ilk yat r m giderleri veı ı ı ayr ca devletin ilk deste i ile olu turmal ; bundan sonra da GAP, Sanayi Bakanl ve di erı ğ ş ı ığı ğ devlet kurulu lar n n kaynak aktar m ile beraber kendi yarataca kaynaklarla devamş ı ı ı ı ğı etmelidir.

- dil EKA'n n verece i hizmetler ile devletin hizmet alanlar dikkatle birbirindenİ ı ğ ı ayr lmal ; bu hizmetler devletin asli yat r mlar olan kamu yat r mlar ve cari harcamalar nı ı ı ı ı ı ı ı ı -altyap , e itim ve sa l k- hizmetlerinin d ndaki tüm alanlara yönelik olmal d r. Ancakı ğ ğ ı ışı ı ı burada dil EKA'n n tüm devlet yat r mlar için anahtar rolü oynamas , yönlendirmesi veİ ı ı ı ı ı merkezi planlamalar izlemesi esast r. ı ı

- dil EKA, mevcut k r lmalardan en fazla etkilenmi olan kesimlere (topraks zlar,İ ı ı ş ı yoksullar, kad nlar ve gençler/çocuklar) öncelik vermelidir. ı

- dil EKA'n n yöre için öncelikli alanlar da köyleri, daha sonra ilçe merkezi ve sonraİ ı ı ğ da ova ve yol üzeri köyleri olmal d r. Da köyleri için önerilen sektörler öncelikle "yerli ta n-ı ı ğ şıTüf ve bims-i lenmesi ve sat ve pazarlamas ", sonra da "tar m destekleme politikalar "ş ış ı ı ı olabilir. Literatüre "Midyat Sar s " olarak girmi olan ve in aatta kullan lan yerli ta nı ı ş ş ı şı i lenmesi ve maliyet hesaplar , hatta entegre teknoloji ve ortak pazarlama için Nev ehir'inş ı ş tecrübelerinden yararlan labilir. ı

Midyat ta na benzeyen bir yerli ta olan Nev ehir Tüf'ü ve Sar ta i letmecili i için, Nev ehirşı ş ş ı ş ş ğ ş KOSGEB'e ba vurulmu ; gerek Nev ehir KOSGEB Müdürü, gerek Maden Mühendisi uzman,ş ş ş bu konuda yard ma haz r olduklar n belirtmi ler; ve ortak pazarlama, teknoloji transferi veı ı ı ı ş üretim için çal malar ba lat lm t r. lçe merkezi için ticaret lokomotif bir sektör olacakt r veış ş ı ış ı İ ı zaten ilerlemektedir. Ova köylerinde ise tar m destekleyici bir politika izlenmeli ve özellikleı

ticari tar ma (antep f st , ı ı ığısusam, nohut ve mercimek) yönelik destek verilmelidir.

1Bkz.GAP-EKA..., 1991.2Konu ile ilgili olarak UNDP'ye başvurulmuştur.

Page 35: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

H.Ne e ÖZGEN, Dr.,ş

Ege Üniversitesi, EdebiyatFakültesi, Sosyoloji Bölümü.Doç. zmirİ

KAYNAKÇA:

-ALAVI, H., (1982), "The Structure of Peripheral Capitalism", (içinde) Introduction to the Sociology of Developing Societies, H.Alavi ve T. Shanin, (der), MacMillan Press, London.

-ANDREWS, P. A., (1989), Ethnic Groups in the Republic of Turkey, Weisbaden.

-ARFA, H VE BO S, T., (der.), (1991), İ Kürtler Üzerine, Öz-Ge Yay., Ankara.

-ARUOBA, Ç., (1988), "Tar mda Teknolojinin De i mesinin Gelir Da l m na Etkisi",ı ğ ş ğı ı ı (içinde)Türkiye'de Tar msal Yap lar: 1923-2000ı ı , .Pamuk ve Z.Toprak (der), Yurt Yay.,Ş Ankara.

-AYVAROV, B.,(1995), Osmanl -Rus ve ran Sava nda Kürtlerı İ şı , (çev:) Muhammed Varl ),ı Sipan Yay., Ankara.

-Beldeler Dergisi, dil say s , 1983.İ ı ı

-BENNETT, R.J., ve KREBS, G., (1993), "Local Economic Development Partnerships: An Analysis of Policy Networks in EC-LEDA Local Employement Development Strategies", Regional Studies, vol. 28: 2.

-BE KÇ , ., (1992), Şİ İ İ Do u Anadolu'nun Düzeniğ , Yurt Yay., Ankara.

-B LG N, N., (1997), (bas mda) " Kurban veya Ma dur Psikolojisi" ve "Ma dur Cemaatlerİ İ ı ğ ğ Oyunu", (içinde) Siyaset ve nsanİ , N.Bilgin.

-BRUINESSEN, M.von, (1992), A a, eyh, Devletğ Ş , Öz-ge Yay., stanbul.İ

-BRUINESSEN, M.von, (1995), Kürdistan Üzerine Yaz ları , leti im, stanbul.İ ş İ

-Celadet Ali BED RXAN (Herekol Azizan), (1997), İ Kürt Sorunu Üzerine, ( Fr.dan Çev. Taylan Do an), Avesta Yay., stanbul. ğ İ

-ÇEL K, M., (1996), Ortado u Mozai i, İ ğ ğ Süryaniler-Nasturiler, F rat Üniversitesi, Ortado uı ğ Ara t rmalar Merkezi Yay., Say : IV, Elaz . ş ı ı ı ığ

Page 36: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

-D E, statistiklerle Türkiye, 1996.İ İ

-D E Türkiye statistik Y ll , 1996.İ İ ı ığı

-D E, 1990 Genel Nüfus Say m , 1991.İ ı ı

-D E, 1991 Genel Tar m Say m , 1993.İ ı ı ı

-D E, Tar m statistikleri Özeti, 1995.İ ı İ

-D E, Hanehalk Tüketim Harcamalar Anketi, 1996.İ ı ı

-D E, Co rafi Bölge Ayr m nda lçelerin Sosyo-Ekonomik Geli mi lik Gruplar n n veİ ğ ı ı İ ş ş ı ı Geli mi lik Seviyelerinin Belirlenmesi, 1997.ş ş

-DPT, Türkiye'de Yerle me Merkezlerinin Kademelenmesi, (1982), c.II ş

-ERG L, D., (1995), İ Do u Sorunu- Te hisler ve Tespitler,ğ ş TOBB Özel Ara t rma Raporu,ş ı Stratejik Ara t rmalar Dizisi, No:1. ş ı

-FINKEL, A., ve S RMAN, N., (ed), (1990), İ Turkish State and Turkish Society, Routledge, NewYork.

-GAP Bölgesinde Toplumsal De i me E ilimleri Ara t rmasğ ş ğ ş ı ı, (1993), TMMOB Ziraat Mühendisleri Odas .ı

-GAP Bölgesi Baraj Göl Aynas nda Kalacak Yörelerde stihdam ve Yeniden Yerle tirmeı İ ş Sorunlar Ara t rması ş ı ı, (1994), Sosyoloji Derne i.ğ

-GAP Bölgesi Nüfus Hareketleri Ara t rmasş ı ı, (1994), ODTÜ Sosyoloji Bölümü.

-GAP-UNDP Sürdürülebilir Kalk nma Programı ı, (1997).

-GAP-21.Yüzy lda Kad n Ve GAPı ı , (1997).

-GAP-Sosyal Politika Hedefleri, (1997).

-GAP-Sanayile me Stratejisiş , (1997).

-GAP- rnak Sosyo-Ekonomik ProfiliŞı , (1997), GAP lleri Sosyo-Ekonomik Profilleri. İ

-GAP-EKA Ekonomik Kalk nma Ajans Model Etüdüı ı , Nihai Rapor, 1991.

-Genelkurmay Belgelerinde, Kürt syanlarİ ı, Kaynak Yay., 1992.

-GÖKALP, Z., (1992), Kürt A iretleri Hakk nda Sosyolojik Tetkiklerş ı , Sosyal Yay., stanbul.İ

-GÜNEL, Aziz, (1970), Türk Süryaniler Tarihi, Oya Matb.., stanbul.İ

-GÜVENÇ, B., (1993), Türk Kimli iğ , Kültür Bakanl Yay., Ankara.ığı

Page 37: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

-HALL, A., (1988), "Community Participation and Development Policy: A Sociological Perspective", (içinde) Development Policies: Sociological Perspectives, A.Hall ve J.Midgley, (der.), Manchester University Press, Manchester.

-KIRAY, M., (1984), Ere li; A r Sanayiden Önce Bir Sahil Kasabasğ ğı ı, leti im Yay., stanbul.İ ş İ

-K R Ç , K. ve WINROW, G.M., (1997), İ İŞ İ Kürt Sorunu, Tarih Vakf Yurt Yay., stanbul.ı İ

-LEWIS, O., (1965), te Hayatİş , E Yay., stanbul.İ

-LONG, N., (1988), "Sociological Perspectives on Agrarian Development and State Intervention", (içinde) Development Policies: Sociological Perspectives, A.Hall ve J.Midgley, (der.), Manchester University Press, Manchester.

-M HOTUL , S., (1992), İ İ Arya Uygarl klar ndan Kürtlereı ı , Koral Yay., stanbul.İ

-M NORSKY, V., İ slam Ansiklopedisiİ , Kürtler Maddesi, s: 1089-1114.

-MUTLU, S., (1996), "The Southeastern Anatolia Project (GAP) of Turkey: its context, objectives and prospects", ORIENT, 37 March. No:1.

-MUTLU, S., (1995), "Population of Turkey by Ethnic Groups and Provinces", New Perspectives on Turkey, 12 Spring.

-N K T N, B., (1991), İ İ İ Kürtler; Sosyolojik Ve Tarihi ncelemeİ , C.1 ve 2, Deng Yay., stanbul.İ

-ÖZGEN, N.,(1996), ZM R- GEM Vak f Gerekçesi,İ İ İŞ ı ( zmir-KOSGEB Raporu).İ

-ÖZGEN, N., (1997), EKA MODELLERİ, ( zmir KOSGEB Raporu).İ

-POLADYAN, A., (1991), VII-X Yüzy llarda Kürtlerı , Öz-Ge Yay., Ankara.

-Renewing the Regions, Strategies for Regional Economic Development, (1996), Report of the Regional Policiy Comission, Sheffield Hallam University, Sheffield.

-SEFERO LU, .K., (1982), Ğ Ş Anadolu'nun lk Türk Sakinleri: Kürtlerİ , Türk Kültürünü Ara t rma Enstitüsü, Ankara.ş ı

-SEFERO LU, . K. ve TÜRKÖZÜ, H.K., (1982), Ğ Ş 101 Soruda Türklerin Kürt Boyu, Türk Kültürünü Ara t rma Enstitüsü, Ankara.ş ı

- EREFHAN, Ş erefnameŞ , ((1990 bask s ), çev. M.Emin Bozarslan, Hasat Yay., stanbul.ı ı İ

- rnak, 73, 1990 Genel Nüfus Say m , D E.Şı ı ı İ

- rnak- l Y ll , (1991). Şı İ ı ığı

-1996 Y l nda IRNAK, IRGEV Yay., No:1.ı ı Ş Ş

- IRGEV:Kurulu undan Bugüne, 1995-1997, IRGEV Yay., No: 2.Ş ş Ş

Page 38: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

-TAYLOR, G., (1979), From Modernization to Modes of Production, MacMillan Press, London.

-TÜRKDO AN, O., (1995), Ğ Güneydo u Üzerine Yaz larğ ı , Bolu.

-YALÇIN-HECKMANN, L., (1990), "Kurdish Tribal Organization and Local Political Processes", (içinde)Turkish State and Turkish Society, A.Finkel ve N. Sirman (der), Routledge, NewYork.

Page 39: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

EK.1. KÖYLERDE NÜFUS VE A RET MENSUB YETŞİ İ İ

YÖN KÖY/MEZRA ADI

KÜRTÇEADI

1985 1990 1997 A RET/LERŞİ

KUZEY Dirsekli Harabierefş

523 528 519 Meman

Yarbaşı Hesp stı 727 773 784 ÖmerkanBereketli Filköy 514 499 Boş ÖmerkanKayı Hedil 470 453 Boş ÖmerkanPeçenek Mirkef inş 158 Boş Boş DorikanKayalı Kef inş 201 246 382 Dorikan

BATI Kuyulu Selekun 329 366 (yeniden yerle tirme)ş

Hessinan

Tepecik Seregir? 246 333 760 Dera/?Hessinan

Toklu A ritğ 161 161 185 DeraÖ ündükğ M d hı ı 687 464 224 Hrist-DomanaUçarlı Temerze 260 298 290 DomanaBozburun Z narehı 368 304 213 Dera-SeyyidAkkovan Bozikre 194 212 301 DomanaKaralar Araban 1205 2301 2298 DomanaHaberli Basibrin 290 185 138 Hris-SalihanSar köyı Sare 67 26 208

(yeniden yerle tirme)ş

Hrist-Salihan

Ma arağ Kivah 441 37 243(yeniden yerle tirme)ş

Yezidi-Salihan

Yayalar Soran 405 458 311 SalihanBozk rı Daskan 275 329 560 SalihanÇ narlı ı Kakvan 207 186 244 Salihan

KUZEY-BATI

Ka kçşı ı Heskal 268 197 280 Salihan/Dermemikan

Kentli Bazgür 187 195 373 DorikanBe endikğ G zriı 213 Dargeçit'e ba landğ ı DorikanAlataş Bosire 107 168 Bo k smenş ı

kan davasıDorikan

Güzelova Hanabaso 184 211 113 DorikanI kşı Haltan 198 91 Boş DorikanTopraklı Hvarik 342 376 154 Dorikan/DonamaDumanlı Kefsurdumana 499 678 725 DomanaBasak 206 144 Boş Domana

Page 40: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

GÜNEY-BATI

Tepeköy Haraber p nı ı 831 1061 1017(Yari bo altma veş yeniden yerle im-şHizb.

Hessinan

Ocaklı Banih 444 316 386 HessinanYolaçan Ner nciı 272 308 305 HessinanÇay rlı ı 199 209 147 HessinanKöyce izğ Dupiç 346 341 215 HessinanU rakğ Harabam keış 464 452 446 Hessinan/HamikaYazman Hac kesenı 395 357 665 HamikaAlyan ? ? ? HamikaTelzip 245 137 ? HamikaAlakamış Arabyan 340 426 465 Hamika/ArabianAçma Harabasosina 242 241 575 HamikaYaylaköy Harabekoza 148 164 ? HamikaOrtaca Harabedarik 37 48 ? HamikaVar mlı ı Kara rabğı 450 513 410 Dera/HamikaOyalı Dalavakasr 798 957 2210 HamikaUlak Filfil 992 1078 994 SalihanÖzbek T lkesenı 625 694 533 Salihan/Dera/

BotikanKurtuluş Batel/

stavranİ229 209 250 Salihan/

Botikan/ArabianAksoy Memulan 243 450 562 Botikan/Seyyid/

ArabianBat lı BotikanBabet 49 74 74 BotikanK rcaı Avdika 266 275 174 BotikanÇ rığı Serkahni 1263 1306 1171 BotikanGedik D pikeı 105 121 ?Üçok Babek 388 392 385 HessinanOymak Rizök 573 655 867 HessinanP narbaı şı Aynser 860 951 2286 HessinanDuru Daner 677 732 700 HessinanOrtaköy hhasanŞı 348 477 658 Seyyid/HessinanYüksek k. Bar mı 487 463 237 AluvaY.Yav anş Zerguze

bani321 359 172 Alikan/

ÖmerkanTekeköy Harabeneriya 647 607 1100 Alikan/

ÖmerkanYa murcağ Heylani 273 316 375 Alikan/ÖmerkanOkçu S v kı ı 241 267 215 Alikan/ÖmerkanAkdağ Zengilok 346 367 432 AlikanÖzen Harabetuva 611 783 680 AlikanA.Yav anş Zergöz 390 395 503 Arabian

DO U/ĞKUZEY-DO UĞ

Sulak Bafe 1111 1311 1684 Haruna

Page 41: Makale olarak kısaltılan kısmı: -Yerelin Otoritesi, Sosyolojik …neseozgen.net/wp-content/uploads/3.pdf · 2013. 10. 20. · Makale olarak kısaltılan kısmı: -"Yerelin Otoritesi,

Hendek 404 320 Boş HarunaYalaz Arzaneh 279 191 Boş Haruna/

AtmaniS rtköyı Talelan 1554 1032 ? Meman/

DüdeyranDe tedariş(S rtköy)ı

De tederiş 582 389 625-eski Hrist. Yeni yar göçerı yerle i iş ğ

Düdeyran

Harbak 469 275 177 KiçanYuvalı Cerahi 633 579 Boş Kiçan