29
ORTACAG DüNYASI'NDA :J BiLiM VE [MAKALELER] 1 Editör YAVUZUNAT

[MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

ORTACAG İsLAM DüNYASI'NDA :J

BiLiM VE TEKNİK [MAKALELER]

1

Editör

YAVUZUNAT

Page 2: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

ISBN 975-6665-47-3 Lotus Yayın_evi - 48

ORTAÇAG İSLAM DÜNYASI'NDA BİLİM [MAKALELER] • Editör YAVUZUNAT

Kapak Tasanmı: Ukya

Kapak resmi, Suverei-Kawakib'tan alınmıştı r.

© Lotus, 2008 Bu kitabın tüm haklan Yavuz Unat ve Lotus Yayınevi'ne aittir.

izinsiz kopyalanması hukuki sorumluluk doğurur.

Baskı Notlan Lotus Yayı nevi, Ocak 2008, Ankara (1 000 Adet)

. ı

Baskı: Öncü Basımevi Kazım Karabekir Caddesi 8512 iskitler-Ankara

Tel: (312) 38431 20

Lotus Yayınevi Tel: (312) 433 08 14 Faks: (31 2) 431 27 12

e-posta: [email protected] www.lotuskitap.com

lDb.Js Yayınevi, ERSAN-ER Yayın Rel<Jam Matbaa Bilgisayar BiriŞim llE' iletişim Tıcaret limited Şirketi ya)'ln markasdır.

Page 3: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

SALiH Z EKi BEY'İN

"İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER

TARİHİ" ADLI MAKALESi

--· REMZİ DEMİR-ALi RızA T OSUN

T ürkiye'de bilim tarihi araşbrmalaruu başlatan ve Müslümanlar'ın [ve bu arada Türkler'in] matematiksel bilimlere yapmış olduklan

katkılan göstermek suretiyle Ortaçağ İslam Dünyası'ndaki bilimsel etkinliklere ilişkin malumann artmasıru sağlayan Salih Zeki Bey: (1864-1921), aslen bir elektrik mühendisidir.ı Posta ve Telgraf Neweti'nde çalışırken, boş vakitlerini faydalı bir biçimde geçirmek maksadıyla bilim

tarihi araştırmalanna yönelmiş ve İstanbul Kütüphaneleri'ni dolduran yazma ve basma eserler üzerinde yapmış olduğu incelemelerin

sonuçlaruu; XIX. yüzyılın senianna doğru kısim kısım yayımlamaya başlarruştır.

Daru'l-Fünful'da [yani İstanbul Üniversitesi'nde] ve dönemin bir çok

modern okulunda, matematik? astronomi ve fizik dersleri vermiş ve kitaplan yazmış, l;ıilim felsefesinin ve matematik felsefesinin bazı temel sorunlannın tanınmasıru sağlamış, çağdaş bilim terimlerinin Türkçe karşılıklarırun bulunmasına yönelik bilimsel etkinliklere iştirak etmiş ve·

kısacası [Mühendishane-i Berri-i Hii.mayO.n Başhocası İshak Efendi' den

1 Hayatı ve eserleri hakkında aynntılı bilgi için bkz., Celal Saraç, Sfilih Zda Beı;, Hayatı ve Eserleri, Yayma Hazırlayan: Yeşim Işıl Ülman, İstanbul 2001 ve Remzi Demir, "Salih Zeki Bey (1864-1921), Hayab-Eserleri ve Türk Bilim Hayatındaki Yeri", Bilim ve fltopı;a, Sayı 122, Ağustos 2Q04, s. 44-49. 2 Bu arada Salih Zeki Bey, muhtemelen ilk defa olarak Huliisa-ı Hisfib-i İhtimalf (İstanbul1897) ve Hisab-ı ~ıtimiiliit (İstanbul19U) adlı eserleriyle "Olasılık Hesabı" nı Türkiye' de tanıtııuşbr. ·

Page 4: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

16 ~ ÜRTAÇAG İSLAM DONYASINDA BILiM

sonra], Modem Avrupa Bilimleri'nin ve "Bili.msel Düşünce"nin

Türkiye' de yerleşmesinde ve kökleşmesinde, önemli bir rol oynarruşbr;. bu nedenle, II. Meşrutiyet Dönemi'ndeki bili.msel çalışmal~ [ve hatta felsefi çalışmaların] tarihi yazılırken, Silih Zeki Bey' e geniş bir yer açmak gerekmektedir.

Salih Zeki Bey (Gençlik Dönemi)

Ancak bütün bunlara karşın, Silih Zeki Bey, özellikle matematik tarihi ve bir yere kadar da astronomi tarihi alanında yapmış olduğu katkılar ile tanınacak ve arumsanacaktır ve bunun çok basit bir sebebi bulunmaktadır; çünkü Karnıls-ı Riyiiziyyiit (Birinci Cilt, İstanbul 1897) ve Asiir-ı Biikiye · (İki Cilt, İstanbul 1913) adlı iki "şaheseri"nde veya baş­yapıtında toplamaya çalışhğı tarihi araşbrmalarının sonuçlan, doğrudan doğruya birincil kaynaklardan çıkarsandığı için büyük ölçüde özgündür ve aslen geçmişte siyaset tarihine ve bir yere kadar edebiyat tarihine saplanıp kalmış "Türk Tarih Düşüncesi"nin, yeni bir ahlımla ilgi sahasını genişletme uğraşısı içinde olduğunu kanıtlamaktadır.

Dönemin siyasi ve askeri hadiseleri nedeniyle ~ bütün ciltleri biti.rilememiş veya daha doğrusu yayırnlanamamış olan bu yapıtların dışında, Silih Zeki Bey, yerli ve yabancı dergilerde ve gazetelerde de, .çok kıymetli makaleler yayımlamak suretiyle, bilim tarihi bilin~

Page 5: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REMZI DEMlR - ALl RıZA TOSUN :ll: 17

güçlenmesine ve aydınlar arasında yayılmasına gayret göstermiştir. İşte 1896 senesi Mart ayında Mecmıl'a-i Ebılzziya'da bir dizi makale halinde Çlkmaya başlayan ve dört kısımdan oluşan "İslam' da Tanh-i 'illfun-ı Riyaziyye" (İslam' da Matematiksel Bilimler Tarihi) başlıklı çalışması da

bunlar arasında bulunmaktadır. İslfuni.yet'in doğuşundan Selçuklular'ın ortaya çıkb.ğı tarihlere kadar Müslüm~ Bilginler tarafından matematik

ve astronomi alanlarında gerçekleştirilen başanları ana-çizgileriyle

tanıtmakta olan söz konusu makale, yazarın Resimli Gazete' de "Asar-ı Eslaf" (Seleflerimizin Eserleri) başlığı alb.nda çıkan diğer bazı

makaleleriyle birlikte erken dönem çalışmalan arasında yer almaktadır

ve adeta Asar-ı Bakiye' den önce Ortaçağ matematiksel bilimler tarihinin genel bir tasvirini yapmaktadır.

[İbn HaldUn'un Mukaddime'sine ve İbnel-Ademi'nin Nazm el-'Ukad'una yapılan gönderller bir tarafa bırakılacak olursa J, bu çalışmada kullanılan kaynaklar ve özellikle de Batılı kaynaklar açık olarak bildirilmemiştir; sadece

bir yerde, Ebu ~-V efa'nın astronomiye yı:ıpmış olduğu katkılar aktanlırke:n "5edillot'' ismi arulmışhr ki bahsi geçen bu 5edillot, Memoire sur les instrımıents astronomiqııes des Arabes (Araplar'ın Astronomi Aletleri Üzerine

Rapor, 1841-1844), Sur les sı;stemes geographiques des Grecs et des Arabes (Yunanlılar' ın ve Araplar' ın Coğrafi Sistemleri Üzerine, 1842), Matiriaux pour seıvir a l'histoire comparee des sdences mathhnatiques (Matematiksel Bilimlerin

Mukayeseli Tarihine Hizmet Edecek Materyaller, 1845-1850), Proligomenes des tables astranmniques d'Oloııg-beg (illuğ Bey'in Astronomik Tabialarma

· Giriş, 1846-1853) ve Memoire sur l' origirie des n os dıiffres (Rakamlaımuzın Kökeni üZerine Rapor, 1865) gibi önemli eserlerin yazarı büyük Fransız matemati.kçisi ve oryantalisti Louis Pierre Eugene Amelie 5edillot' dur (1808-1875).

Bu tür çalışmaların, dışanda "Oryantalist Muhayyile"nin Doğu'nun tarihiniAvrupa-merkezcil bir bakışla yazmaya ve içerde ise "İslamcılık" ve "Türkçülük" gibi reaksiyoner siyasi-kültürel akımların güçlenmeye başladığı bir dönemde ortaya Çlkması, elbette tesadüf değildir; gerçi Salih Zeki Bey'in tarih anlayışı ve tarih yazışı, alabildiğine nesnel ve

bilimseldir; ancak makaleleri okunduğunda görülür ki bir yandan Emest Renan'ın (i823-1892) "L'Islam et la science" (İslam ve Bilim, 29

Page 6: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

18 3C ÜRTACAG İSLA!\11 DONYASlNDA BILIM

Mart 1883) b_aşlıklı konferansındaki savlara3 benzer türden yüzeysel · yargıların doğruluğtp;ıu sorgulama ve diğer yandan da medreselerde kendisine yeterince yer. bulamayan [ve XVII. yüzyıldan itibaren Avrupa' da geliştirilen] modern bilimsel bilginin geçmiŞteki düzeyi konusunda Müslümanları uyandırma gibi çift yönlü bir misyonu üstlenmiş gibi görünmektedir.

3 Ishan çevirisinden yararlanarak bu savlardan bazılaruu hab.rlatmakta yarar vardır (bkz., Emest Renan, Nutııklar ve Konferanslar (Discours et Confo.rences), Türkçe'ye Çeviren: Ziya Ishaı\ Ankara 1946, s. 183-205): {1) "İslamlık, rasyonalizm veya bilim denilebilecek her şeyden bin fersah uzakb.r." (s. 1"86); (2) "Çok geçmeden, Türk ırlo İslamlık .üzerindeki hegemonyayı eline alacak ve kendinin felsefe ve bilim eksikliğini her tarafa yayacakb.r." (s. 195-196); (3) "Gerçekten, pek ziyade dikkate layık bir nokta vardır ki o da, Arap denilen filozoflar ve bilginler arasmda yalnız el-I<indlnin Arap ırkından olmasıdır; diğerlerinin hepsi ya İranhdır, ya Amuderya Nehri ötesindeki bir yerdendir; ya İspanyol, ya Buharalı, ya Semerkandlı, ya Kordobalı, ya Sevillalı' dır." (s. 197); (4) "Bu bilim, Arap bilimi midir? İslamlık, bu rasyonel araştırmalara koruyucu bir yardımda bultınmuş mudur? Hayır! Hiçbir suretle! Bu güzel bilimsel araşb.rmalar hareketi, tamanuyla Parsüer'in, Hıristiyanlar'ın, Yahudilerin, Harranlılar'ın,

İsmailller'in, öz dinlerine karşı vicdanlan isyan eden Müslümanlar'ın eseridir." (s. 197); (5) "Hakikat şudur ki İslamiık bilime ve felsefeye daima eza etmiş ve nihayet onlan boğmuştur." (s. 198).

Page 7: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REiVIZI DEMIR - ALI RıZA TOSUN 3€ 19

Burada yalınlaşmarak sunduğumuz "İslam' da Matematiksel Bilimler Tarihi"nlıı üslt1bu yalın ve etkileyicidir ve "tarihsel cehaJ.et"in, yani geçmişe yönelik derin bilgisizliğin doğurduğu büyüklenmeler~en,

avunmalardan veya küçüklenmelerden oldukça uzakbr; geçmiş ne övülmeye, ne de yerilmeye kalkışılrruşbr; sadece bir "durum tesbiti" . . yapılmak istenmiştir; çünkü artık çok iyi anlaşılnuşbr ki doğru teşhis yapılmadan, doğru tedavi uygulanamaz ve bilimsel geçmişin resmi doğru çizilmeden, -Renan'ınki gibi-" Aryen Yargılar"(!) savuşturulamaz ve bilimsel geleceğin resmi doğru çizilemez.

Salih Zeki Bey'in bilim tarihi yazıları, öyle anlaşılmaktadır ki döneminde, iki yönden çok yararlı ve uyarıcı olmuştur: (1) [Bilim tarihinden ve hatta felsefe tarihinden yardım alınmaksızın doğru bir biçimde tarumlanamayacak v~ çözümlenemeyecek] "kültürel sorunlar" üzerinde Çok-bakışımlı düşünmeyi kolaylaştırmış ve (2) emperyalistler tarafından giderek çeşitlendirilen ve inceitilen kültürel asimilasyon taktiklerine karşı entelektüel duyarlılığı arttırmışbr; bu nedenle, gelecekteki düşünsel münakaşalara ve müzakerelere, bugünkünden çok daha hazırlıklı olabilmek için yapılması gereken öncelikli işlerden biri de, Salih Zeki Bey'in muhtelif dergilere ve gazetelere dağılan ve değerini bugün de koruyan makalelerini deriemek ve konularına göre tasnif ederek yeniden yayımlamakbr.

Page 8: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

ı. ı:

.! ı

İSLAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER TARiHi I

--· SALiHZEKi

I Milad'tan önce üçüncü asrrda kurulan ve daha sonra Araplar arasında

':Revak el-Hikmet" aclıyla şöhret bulan İskenderiye Daru'l-Fünfut'O. an­cak Milad' dan Sonra yedinci asra kadar devam eyledi. Bununla bitlil<te Milad' m birinci asrından itibaren matematikçilerden ve astronomlardan kaşif narruna hemen hemen hiçbir fert gelmemiş ve yalruz ikinci asrr baş­larında Mecistf sahibi meşhur Batlamyus'un ortaya çıkışıyla "Reva!< el- · Hikmet" son defa olarak ayclınlık vermişti.

Batlamyus' dan sonra İskenderiye Daru'l-Fünfut'u bir çok müneccim, mühendis yetiştirmiş ise de bunların hepsi selefieri tarafından vücuda getirilmiş olan keşiflere bir şey eklerneye muktedir olmaksızın yalnız onların eserlerini şerh ve tefsir ile vakit geçirmişlerdir.

Hele Miladi beşinci asırdan itibaren Revak el-Hikmet' de mevcut ki­tapları aniayıp da öğretecek ve yorumlayacak yarumcular da azalmağa ve Yunan filozoflan, ci d den yok olmaya başlamış idi

Gerçi söz konusu asırda tanınmış filozoflardanProbus, Apna'ya gide­rek orada yeniden bir mektep tesisi ile Reva!< el-Hikmet' de yok olmaya yüz tutmuş olan maarif parıltısını tutuşturmaya gayreteylemiş ise de, buradan yetişen filozoflar, esasen Platon Öğretisi'ne bağlı bulundukla­rından, vakitlerini lüzumsuz felsefi münakaşalar ve mezhebi tartışmalara hasreylediklerinden, bundan da bir fayda hasıl olamadı.

Diğer taraftan Romalılar gibi medeni bir kavim mevcut idiyse de, bunlar bütün iktidarlarını askerlik ile hitabete yönlenclirdikleri için, Yu-

1 SaJ.ih Zeki, "İslam' da Tarih-i 'Ulfun-ı Riyazi.yye", Mecmu' a-i Ebilzziyn, Ctiz 54, Şev­val1313, s.1787-1792; s.1870-1875; s. 2001-2008; s. 2114-2119.

Page 9: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

R.EMZI DEMIR- ALl RızA TOSUN 3€ 21

nan bilimlerinin ve fenlerinin ihyasına değil, bazı Roma filozoflan istisna edilecek olursa, tahsiline bile önem vermemişlerdi.

Nihayet bu şeref ve meziyet, sefal~t içinde çölde yaşarken sırf İslfuni­yet'in esirgeyici gölgesille sığınclıklan için az zamanda medeniyetin' çi­

çekle donanmış sarayına dahil olan Araplar' a müyesser oldu.

Evet! Atina ve İskenderiye Daru'l-Fünfuılan'nda on üç asırlık bir müddet zarfında insan zekasının vücuda getirdiği bunca umran eserleri­

ni, Araplar dirilttiler ve yine onlar yükselttiler!!!

Hicret'in birinci asrında Hulefa-yı R.aşidin hazretlerinin ihtimamlan ve d~ s~m~ Emevi Melikleri'nin swekli. gayretleri sayesinde, İslam Memleketleri kuzeyde Frank Ülkesi'yle Kafkas Dağlan'na ve Sibirya Çölleri'ne ve batıda Atlas Okyanusu'na· ve güneyde Umman Denizi ve Sudan' a ve doğuda Çin sırurlanna kadar genişleyerek, İslam Saltanatı kemale ermiş ve ikinci asırda Abbas! Hilafetinin ortaya çıkışında ise, artık İslam Milleti için istila devri geçmiş idi. Bu nedenle Hilafet'in Abba" slier' de kesin )Jir biçimde karar bulmasının ardından, İslam halifelerinin bakışlan doğal olarak maarif ve sanayinin yaygınlaşması ve yayılmaSı vasıtalarının ele geçirilmesine ve bu suretle memleketin umran sebeple­rinin tamamlanmasına yönelik oldu.

Tarihçilecin çoğu itiraf etmektedirler ki bu yolda, Abbasi Halifeleri'nin hepsine Ebu Ca'fer el-Mansılr rehber olmuştur!

Adı geçen Halife' nin yönlenelirmesi ve teşviki sayesindedir ki maarif panltıları hilafet merkezi kılınan Bağdad'ta birden bire parlamış ve az zamanda çeperi genişleyerek hayret verici ışınlan bütün İslam ufuklarını aydınlatinaya başlamıştır;

Evet! Hikemi İlimler ve bilhassa Matematiksel ve Astronomik Bilim­ler' in Arap Lisam' na aktanlmasıyla, Müslümanlar arası.ı:da öğretilmesine ve öğrenilmesine Hicret' in ikinci ve Miladi tarihin sekizinci asn sonların­da Bağdad'ta hilafet tahtında oturan Ebu Ca'fer el-Mansür zamanında başlandı.

Şöyle ki İbn. el-Ademi'nin Naznı el-'Ukud diye · maruf olan büyük z!cinde yazıldığı üzere, Hicret'in 156'ıncı (Miladi tarihin 773'üncü) s.ene­sinde Ebu Ca'fer el-Mansfu'a, Hind'de~ bir kims.e gelerek Sind-Hind a­dıyla meşhur olan ve gökcisimlerinin tadilleri ile beraber, hareket miktar­larını ve Ay ve Güneş tutulmasını ve Burçların rektesansiyonunu (sağa-

Page 10: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

( ı

~ i.l i

' ;r!:

22 af! ÜRTAÇAC İSLAM DONYASlNDA B!Lii'vl

çıklığını) kapsayan zic kitabını takdim etmiş ve bunun ÜZerine söz kon~­su halife, Arap Lisam'na tercüme edildikten sonra, muvakkitler ve mü­neccimler arasında gök cisimlerinin hareketleri husus~da başvuru kay­nağı olarak benimsenecek bir kitap düzenlenmesini emretmiş ve bu işe Muhammed ibn İbrahim el-Fezan memur edilmişti. _El-Fezfu:i, söz konu­su zid tercüme suretiyle ilk defa olmak üzere bir zic kitabı vücuda ge_tir­miştir ki astronomlar arasında el-Sind el-Hind el-Kebfr diye tanınan ve daha sonra Ebtl 'Abdullah Muhammed ibn Milsa el-HiiD.zmi tarafından kısaltılan Ye d ÜZeitilen meşhur zic işte bu zictir.

-El-Mansfır ilim ve irfan dostu bir zat olduğundan, bu suretle başlan-

gıçta Hind bilginlerinin şöhretini işittiğinden Hind ki~planrun Arap­ça'ya nakliyle Müslümanlar arasında neşrini başlatıruş ise de, Kadim

. Yunaıılılar' da maarifin daha çok ilerlemiş olduğunu öğrenince,

Hindliler'in bilimsel yapıtıarım iktihastan vazgeçerek, Yunanlılar'ın ya­pıtlanru nakil ve tercüme ettirmek emeline düşmüştür.

Vaktiyle bazı Yunan Nastılrileri m~taassıp imparatorların zulüm ve gadrinden vatanlarında barınamayarak Asya tarafına göç etmeye mec­bur olmuşlar ve eskiden "Edesse" ve Araplar arasında "Ruha" denilen Urfa şehrinde bir tıp mektebi tesis etmişler idi ki bwıların bu mektepleri, Rum imparatorlarından meşhur Zenon-Isaurien tarafından yıkılarak ve tahrip olunarak kendileri de dağıtıldığından, bir takımı Huzistan' a kadar giderek Cündişapur şehrinde diğer bir tıp mektebi açrruşlar ve bir takımı ise ötede heride mağdur ve dağılmış bir halde kalmışlar idi.

Bunlar bulundukları yerlerde mesleklerini yaygınlaşbrmak için daima Yunan maarifini, bildikleri derecede halka telkin ve taJ.iı:ı:ıden uzak kal­madıklarından, İslam Memleketleri'nin ötesinde berisinde yavaş yavaş astronom ve tabip adında astronoriti, hesap ve astrolojiye vakıf ve Yunan Lisaru'ru hakkıyla bilen kimseler yetiştirmişler idi.

İşte Ebtl Ca' fer el-Mansfır, Bağdad ve havallsinde perişan bir durum-. da yaşayan bu Nasttlıiler ile onların irfan öğrencileri bulunan ve isimleri' aşağıda anılacak olan büyük şahısları himayesi altına alarak bwıları Yu­nan maarifini Arap Lisam'na aktarmakla ve Müslümanlar arasında yay­makla görevlendirmişti.

Başlangıçta -meşhur tarihçi İbn HaldUn'un beyanına göre- bazı nefis ı 1 kitaplarm gönd~esi için Rum Meliki'ne bu yolda haber göndermiş ve li. ı 1.

ı ı'

Page 11: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REMZI DEMIR - ALl RıZA TOSUN 3€ 23

söz konusu Melik de Kitab-ı Öklides ile diger bazı matematik ve fizik ki­taplannı ona gönderrniştir.

Yunanlılar'dan getirtilen veya diğer bir suretle elde edilen çeşitli ki­taplar arasında Arapça'ya tercümesine başlanan kitapların biri ve. hatta İbn Haldün'un sözüne gör~ birincisi Kitab-ı Öklüfes olmuştur ki söz konu­su kitabın mütercimi Haccac ibn Yusuf ibn Ma tar el-Kftfi' dir. Şurası da inkar edilmemelidir ki bilimleri.ri ve fenlerin Müslümanlar arasında ya­yılmasına Eski Fars Medeniyeti'yle henüz kesin olarak derece ve önemi takdiİ olunamayan Eskl Hfud Maarifi'I).in eserlerinden arta kalanların da, az çok bir etkisi vardır. Hatta İslam Milleti'nde en evvel Arap llsarn ile yazılan zic Hind Lisarn'ndan tercüme olundugu gibi, bundan evvel Ebı1 Ca'fer el-Mansı1r şöhretini işittiği Ebu Sehl Nevbaht adındaki bir İran müneccimini ve daha sonra bunun oglu Sehl ibn Nevbaht'ı, Bagdad'a getirterek hakkında pek ziyade iltifatta bulunmuş ve Halife Sarayı mü­neccimliği ile orada alıkoymuştur.

Ebu Ca'fer el-Mansfu'un halefieri olan Mehdi, Musa el-Hadi ve bil­hassa Harun el-Reşid de onun yolundan giderek, her taraftan felsefi ve matematiksel ilimlerde donanımlı ve Yunan llsarn'nda becerikti kişileri getirterek ve toplayarak, seçkin Yunan kitaplarının Arapça'ya aktarılma­sına ve çevrilmesine çalıştılar ve Bağdad'ta bir takım "Medaris" (Okullar) ve "Daru'l-Kütüb" (Kütübhane) tesisiyle bilimlerin yayılmasına yardım ettiler. Ebı1 Ca'fer el-Mansı1r'un vefatından sonra geçen on b~ş, ylımi sene zarfıılda Bagdad' ta maarif ve sanayi o derece ilerlemiş idi ki bu ge­lişmeye dair kısa bir fikir vermek için Harun el-Reşid'in, Büyük Charlemagne' a gönderdiği nefis hediyeler arasında yalıuz misli o vakte kadar görülmemiş ve Avrupalılar'ın bir çok zaman ilgisini çekmiş olan meşhur" çalar su saati" nin bulunduğunu hatırlamak kifayet eder.

Bu arada sırf arulan halifelerin yönlendirmeleri ve teşvikleri sayesind.e hakikaten bir çok hüner ve marifet erbabı ortaya çıkrruş ise de medeniyet tarihi bu kişilerden ancak birkaçının adını sayfalarına kaydedebilmiştir.

İşte bunlardan biri ve belki de birincisi evv.elce Kitab-ı Öklides'i, Kitab el-UsUl adıyla Arapça'ya nakleden Haccac . ibn Yusuf ibn Matar el­Kftfi' dir ki bu şahıs, hakkıyla tercümeye kadir olduğu derecede, matema­tik ve astronomi bilimlerinde demahir olduğundan, Harun el-Reşid'in hilafet döneminde vezirler makamını idare eden Yahya ibn Halid el-

Page 12: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

ı.

ı ı

lll

24 ~ ÜRTACAC İSLAM DONYASlNDA BILIM

Bermeki'nin teşvikiyle, meşhur astronom Batlamyus'unMecisti'sini de ilk defa olarak ~apça'ya aktarmış ve ç~virmiştir. .

Yine bu aradadır ki Maşa'allah el-Yahudi adında, astronomide zama­nnun hakikaten birincisi bir kişi ortaya çıkarak gözlem aletlerinden

"us.turlab", "zat el-halak"a {hiılka1ı araç) dair birer risale y~ ve Kitılb el-Mevfilid el-Kebfr adındaki eserinde ise, göksel cisimler hakkında pek ' hakimane değerlendirmelerde bulunmuştur. ·

Hele Cündişapur şehrinde yetişen meşhur rasıt Ahmed ibn Muham­med el-Nihavendi, İslam Medeniyeti'nin başlarında ortaya çıkan meş­hurların en büyüklerinden sayılsa yeridir. El-Nihavendi söz konusu şe­hirde birçok seneler rasatlar yaparak Hicıi Tarih'in 187 ve_Milacü Tarih'in

803 senesinde rasatlarının sonuçlarını içeren el-Müştemil adında bir zic tertip ve telif etmiştir ki·meşhur astronom İbn Ytinus'un da tasdik ettiği ilzere, İslam Milleti'nde en evvel gerçekleştirilen rasatlar, bu rasatlar ol-

. duğu gibi İslam rasatlarına dayanarak en evvel tertip edilen zic de, bu zic olmuştur.

Hülasa Miladi dokuzuncu asır başlarında sırf adı geçen halifelerin

teşvikinin bir sonucu olarak, Bağdad' da Yunan bilginlerinin ve bunlar arasında Aristoteles, Galenos, Eukleides, Apollonios gibi büyük şahsiyet­lerin eserleri toplanır ve hatta bunların felsefi öğretileri hakkında mü­

kemmel konuşmalar ve tamşmalar yapılırdı. Haşmet ve debdebenin

arttınlması bakımından Abbas! Halifeleri'nin en bahtiyan Hartin el-Reşid ise, maarifin gelişmesi bakımından en namdan da oğlu Me' m Un' dur.

Evet! Me'mıln'un hilafet dönemi İslam Medeniyeti tarihinin en parlak

bir faslını teşkil eder. Çünkü söz konusu halife, bir taraftan Eski Yunan kitaplannı elde etmek için büyük masraflara katlanarak özel görevle Rum Diyarı'na adamlar gönderir, diğer taraftan asrının bilginlerini ve

filozoflannı başına toplayarak gece gündüz bilimlerin ve fenlerin geliş­mesine çalışır idi.

Hatta rivayete göre Leon adındaki filozofun gitmesirü yasakladığın­

dan dolayı Kayser "Kekeme" II. Michel' e (Michel II le Begue) açnuş ol­duğu muharebede galibiyet kazaruruş ve bar:ı.ş şartı olmak üzere Yunan filozoflannın enfes eserleri olan kitap ve risalelerden birer nüshasının

verilmesini Kayser' e teklif etmiştir ki şu olay, Me'miln'un ne derece bilim

Page 13: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REMZI DEMIR - ALl RıZA TOSUN X 25

ve fen taraftan olduğunu ispat etmeye ve adıru bilim tarihinde sonsuza

değin büyük bir saygı ile yad ettinneye ziyadesiyle kafidir.

n Me'mful, Hicri Tarih'in 212 ve Miladi Tarih'in 827 senesinde, evvelce

pederi Harun el-Reşid zamanında Arap Lisaru'na aktanlmış olan Mecistı"yi yeniden ve muntazaman tercüme ettirmiştir.

Astronomi bil.i.ınine eğilimf ve rağbeti. çok olduğundan Me'mfu1, Mecistı"nin tercümesi ile yetinmeyerek, içeriğinin de çağının tanınmış

astronomlan tarafından incelenmesi için gerekli olan rasat aletlerini, bü­yük paralar harcayarak, hüner ve marifet erbabı araalığıyla tedarik ve inşa etmeye muvaffak olmuştur.

Şöyle ki söz konusu halife, asnrun tanınmış astronomlanndan Yahya ibn Ebi Mansfu ile Sened ibn Ali, Halid ibn Abdülmelik el-Mervezi, Abbas ibn Sa'id el-Cevheıi, İbn İshak ibiı. KüsOf ve diğerlerinden mürek­

kep bir topluluğa rasat aletlerinin kurulmasını ve düzenlenrri.esini emret­tiği için, onlar da Bağdad' da Şemmasiye adlı m'ahalde bir rasathane tesis ile Nebevi Hicret'in 214 ve Miladi Taril1'in 829'uncu senesinde gök cisim­

lerinin gözleİnierine başlamışlardır ki İslam Milleti'nde adı geçen Mu­hammed ibn Ahmed el-Nihavendi' den sonra gözlemle uğraşanlar, bu büyük kişiler olmuştur.

Söz konusu kişiler, bu rasathanede göksel cisimlerden Güneş ile Ay'a i­lişkin gözlemleri geçekleştirdikleri ve Batlamyus'un astronomik cetvelleri­

nin, -o zamanın tabiri üzere- bu iki gezegen e ait kısmını düzelttikleri. sırada, Tutulma Dairesi' nin Mecistt de yazılı olan eğimini ( deklinasyonuni.ı) -ki 23° 51' 02" idi- tahkik maksadıyla SÖZ konusu eğimi yeniden tayin ederek, İbn Yünus'un sözüne göre, 23° 33''ya eşit bulmuşlar idi.

Daha sonra, Me'mün'un emriyle Yezdicerd Tarihi'nin 201'inci ve Ne­

bevi Hicret'in 217'inci senesinde -ki Miladi Tarih'in 832'jnci senesine kar­şılık ·gelir- Şam' da "Cebel-i Kasiyun" da (Kasiyun Dağı), Halid ibn

Abdülmelik el-Mervezi'nin başkanlığı altında . Sened ibn Ali ve diğer şahıslardan mürekkep bir heyetle yeniden rasatlar yapmışlar ve özel ola­

rak hazrrladıklan gayet büyük bir aletle Tutulma Dairesi'nin yeniden eğimini belirlemişlerdir ki söz konusu kişilerin bu defa bu]pıuş olduklan eğim miktarı 23° 33' 52"' den ibarettir.

Page 14: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

1 ,ı

ı ı

ı '

. ı

lı i ; l.ı

26 X ÜRTAÇAC İSLN.I DONYASlNDA BlLIM

Ardından btınlar, rasat sonuçlarırun özetlerini kapsayan birer de zic tertip eylemişlerdir ki daha sonra İslam Milleti'nde ortaya çıkan rasıdlar ­arasında Zfc el-Miinıtehan adıyla şöhret bulan ve Battam ve eliğerlerinin

rasatlarına esas olan zicler, bu ziclerdir.

· Me'mCın eski astronomların muvaffak olamadıkları bir derecede sıh­hatle Yer'in meridyen dairesinin bir derecesini de, fenn.i bir heyet marife­

tiyle ölçtürmüştür.

Bu konuda en güvenilir olan kaynaklardan alınan malumata göre, bu heyet Halid ibn Abdülmelik el-Mervezi, Sened ibn Ali ile Ali ibn İsa, Yahya ibn Buhteri ve eliğer ·şahıslardan oluşmuştur ve btınlar, n:tesaha işlemi için Diyar-ı Rebl'a'ya bağlı Sincar Salırası'na gitmişlerdir ki bu meşhur olay Nebevi Hicret'in 217'inci ve Miladi Tarih'in S32'inci senesi­ne tesadüf etmektedir.

Söz konusu heyet, Sincar Ov~ı'nda münasip bir yerde, rasat aletleri aracılığıyla Kutup yüksekliğini tayin eyledikten sonra, biri Halid i[?n Abdülmelik'in ve diğeri Ali ibn İsa'nın başkanlığı aitında olmak üzere iki fırkaya ayrılmışlar ve birinci fırka, meridyen üzerinde Kuzey' e ve ikinci fırka Güney' e yönelik olarak hareket ve her biri aynidıklan yerde belirle­nen Kutup yüksekliği, 1 derece artıncaya veya azalıncaya kadar, bu şe­

kilde meridyen boyunca harekete devam etmişlerdir. Bu esnada her fırka

hareketlerinin başladığı noktadan itibaren meridyen boyunca ipler gere­rek ve kazıklar dikerek hareketlerinin bittiği noktaya kadar katettikleri doğru mesafeyi ölçınüşlerdir. Daha sonra her biri gittiği mesafeyi yeni­

den mesaha ederek geri dönmüşler ve hareketin başlanglCı olan noktada toplanmışlardır ki bu ölçümde Halid ibn Abdülmelik, bir derecelik me­ridyen yayının uztınluğunu 56 mil ve halbuki Ali ibn İsa 56 2/3 mil bul­muştur.

Orada, bu uyuşmazlığın sebebi üzerinde uzun uzadıya münakaşa et­tikten sonra, ittifak ile Yer'in meridyeninin bir derecesini, 56 2/3 mil ol­

mak üzere kabul eylemişler ve nihayet bu miktarı -çünkü Yer tam bir küre olarak kabul edildiğinden- 360 ile çarparak Yer'in çevresinin 20.400 mil olduğuna aralannda karar vermişlerdir.

Söz konusu heyetin bu ölçümde kullandığı mil 4000 ziradan ve zira da Me' mtln' un ihdas ve tesis ettiği ll zira' -ı esved" den ibaret idi. Bu ll zira'­

ı esved"in değeri, yapılan araştırmalara göre 0,48726 metre olarak bulun-

Page 15: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

R.EMZI DEMIR - ALl RıZA TOSUN ~ 27

duğundan, bu takdirce 1 mil uzunluğu 1949 metre olacagiDdan, söz ko­nusu heyet tarafından bulunan Yer'in bir derecelik yayının, 109,794 ve

Yer'in çevresinin 39,759,600 metre olmasılazım gelir.

Daha önce isimleri yukanda anılan astronomlardan başka, gezegenle-- rin hareketlerine dair astronomik cetveller tertip eden Ahmed ibn Abdul­

lah Habaş, Abdullah ibn Sehl ibn Nevbaht, Muhammed ibn Abdullah

ibn ömer el-Bazyaz, Ahmed ibn Muhammed ibn Kesir el-Fergaru, İslam filozoflannın önde gelenlerinden eserlerinin çokluğu ve malumatının genişliği ile haklı olarak şöhret bulan Ya'kub ibn İshak ibn Sabbah Ebu

Yüsuf el-Kind.l, meşhur müneccim Cafer ibn Muhammed ibn ömer Ebu Ma'şer el-Belhl, hep Me'mun Dönemi'nde yetişen büyük matematikçi­

lerden ve astronomlardandır.

Hele Ebu 'Abdullah Muhammed ibn Müsa el-Hfui..zrni, Me'mün Dö­nemi'ne canlılık katan meşhur matematikçilerin birinci mertebesinde

bulunan en büyük şahsiyetlerden sayılsa yeridir.

Eserlerinden Kitab el-Muhtasar fi Hisab el-Cebr ve el-Muk.abele adındaki kitabı, Avrupalılar' ın ellerine geçen en kıdemli kitaplardandır.

Gerçekten de Fibonacci gibi Avrupa'nın Karanlık Çağı'nda yetişen matematikçilerin yegane kaynağı Harizmi'nin kitabı olduğu gibi, Yeni­

lenme ve Uyanma Çağı'nda (Rönesans) ortaya çıkan öncü matematik91e­rin eserlerine ve mesela bunlardan Lucas de Burgo, Tartaglia, Cardano, Ferrari gibi· kişilerin birikimlerine ve yapıtlarına, hep bu kitap temel ve

kaynak olmuştur.

Avrupa tarihçileri, Keşf el-Zünıl.n'dan naklen ve meşhur tarihçi İbn HaldUn.' a atfen, kendisinden söz edilen bu kitabı, Müslümanlar arasında

çebir ilmine dair telif olunan kitapların birincisi olmak üzere göstermiş iseler de, bu rivayetlerinde isabet etmemişlerdir. Çünkü bu kitabın mu­

kadd.imesinin incelerl?lesinden de anlaşılacağı üzere, Muhammed ibn · Musa el-Hfu:i.zmi, bu konuda kalem aynatanların birincisi değildir.

Şurası şaşırtıcıdır ki esası Harizmi'nin söz konusu kitabında mevcut olan ve daha sonra Müslüman matematikçiler tarafından genişletilen ve

genelleştirilen cebir usulü, astronorni bilimi gibi Yunanlılar'dan alınma­rruştır .

. Bugün derin incelemeler ve ayrıntılı araştırmalar sayesinde meydana çıkmıştır ki Araplar arasın~a kullanılan cebir ve mukabele usulü, sırf

Page 16: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

i · ı ı

ı· 1

. lı ii

1' ı:

:ı: :ı !1

ı . ı

! ı ı, ·ı

\ ı ı ı

·ı i

! l

ı ·ı·

ı:~:. ,ı: 1 1

:ı ll ll

28 :lt: ÜRTAÇAG İSLAM DüNYASINDA BILIM

Araplar'ın zeka ve irfanlannın mahsulüdür. Gerçi Hint maarifine dair doğru bilgiler veren Ebuel-Reyhan el-BirfuUnin beyan ettiği üzere, A­raplar sayma ve rakamlama usulüyle aritmetikteki dört işlemi Hintli­

ler' den almış iseler de, Hfui..zmınin kitabında görülen denklemlerin çö­züm yönteırrine, ne Yunan kitaplarında ve ne de Hint eserlerinde tesadüf . olunmuştur.

Bu nede~e İslam bilginlerinin ll el-Cebr ve el-Mukabele" adıyla yad eyledikleri bu matematik dalı, Hint malzemesiyle, Arap üslubu üzerine inşa edilmiş ve daha sonra içi Eski Yunan eserleriyle tezyin kılınmış milli

bir yapıdır ki bu yapının kurucuları ve mimarları, sırf Arap çocukların­dan ibarettir.

Avrupa' nın Yenilenme Çağı matematikçileri ve filozofları nazarında, bp. matematik daİı o derece büyümüş idi ki meşhur rahip Pacioli, cebir

ilmini "Arte Magiore" (Büyük Fen) diye tavsif etmiş ve Miladl XVI. asır­da yaşayan meşhur mateıp.atikçi Cardano da, "Ars Magna", yani "En Üstün Fen" adını vermiş idi.

Bugün bile sayısal olaylardan veya bayağı tabiri ile sayıların özellikle­rinden bahseden matematik dalına, Avrupalılar arasında 11 Algorithme" adı verilmektedir ve bu isim, vaktiyle Avrupalılar' ın asırlarca hayret na­

zarlarını çeken söz konusu ce bir kitabının yazarı bulunan Ebu 'Abdullah

Muhammed ibn Musa'nın doğum yeri olan Hfuizm şehrininFrenkler arasındaki kullanılış biçimiyle "Alkhorisme" adının bozulmuşundan türemiş tir .

Hfui.znıi' nin astrononıi biliırrine de hizmeti geçmiştir:

Aslında Ha:ri.zı:ni, başlangıçta Halife Mansfu Zamanı' nda Fezful tarafın­

dan Hint Lisaru'ndan Arapça'ya aktanlan zici, Harun el-Reşld Asn'nda, oğlu Me'mCın'un teşviki etkisiyle, kısaltmış ve fakat deklinasyonun ve Gü­neş' !n düzeltilmesinde (ta' dll-i Şems) Hint Usıllü'nü terk ederek, düzelt­

mede Fars Sistemi'ni ve deklinasyonda ise o zamanlar Müslümanlar ara­sında yayılmaya başlayan Batlamyus Sistemi'ni seçmiş ve bununla birlik­te Gupta (?) adında bir Hint münec'cirpinin eserlerinden birçok bölüm de aktarrruş ve eklemiştir.

Me'mün'un vefatı, matematiksel ve astronomik bilimlerin gelişmesine engel olmadı; çünkü söz konusu bilimlerin Müslümanlar arasında ya­

. yılması ile gelişmesi, Abbasi halifeleri ve özellikle Me'mün tarafından

Page 17: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REMZI DEMIR - ALl RızA TOSUN 3€ 29

temin eclilrniş idi. Bu nedenle, son defa olarak söz konusu halifenin sırf matematiksel ve hikemi bilimlerin gelişmesi uğrunda gösterdiği çabalar ve özenler sayesinde, üçüncü asırda dahi pek çok matemati.kçi ve ~tro­nom yetişti.

Bu kafilenin önde gelenleri Bem1 Mllsa adıyla şöhret bulan Muham­med, Ahmed, Hasan isimlerindeki üç kardeştir.

Bunlar Bağdad'ın Babü't-Taka'ya birleşen köprüsü üzerinde bir rasat­

hane kurarak orada uzun süre rasatlar yapmışlardır ki bunlann rasatlan­na Mısır' da yetişen büyük astronomlardan İbn Yunlls da itimat ederek zicine koymuştur.

Mllsanın Çocukları, bu rasathanede bir araya gelerek, Kalbü'l-Esed'in (Alfa Leo) yıllık ortalama hareketinin 53" 24'" ve tutulma dairesi eğimi­nin 23° 3S' ve ılım noktalarının yıllık gerileme hareketinin (Yezdigerd Senesi'ne göre) SS" ve G~eş'in senelik ortalama hareketinin 3S9° 4S' 39" S8'" olduğunu bulmuşlardır ki bu miktarlardan ılım noktalarının gerileme hareketinin dışında kalanları, gerçek değerlerinden pek de uz~ değildir.

Ebu Ca'fer Muhammed ibn Mllsa, gözlemci (rasıd) olduğu mertebe­de, mükemmel bir mühendis idi. Günümüzde Doğu ve Batı~nın kütüp­hanelerini süslemekte olan Arapça Appollonios'un Kitiib-ı Mahıittiyı;iit'ı bu şahsın eseridir.

Bu sırada Mütevekkil-'alallah'ın özel hekimi olan tanınmış Süryani tabibierinden Huneyn ibn İshak'ı ve özellikle oğlu İshak ibn Huneyn'i anmadan geçmek mümkün değildir. ·

Huneyn lisan bilen bir hekim olduğundan, adı geçen halife, Musa ibn Halid, İstefan ibn Basil, Yahya ibn Adi gibi tercümeye muktedir kişileri, onun yanına vermiş ve bunlann tercüme eyledikleri müsveddeleri, . Huneyn düzelttiğinden ve düzenlediğinden, az zaman zarlmda doğa bilimleri ve hikemi bilimiere dair pek çok nefis kitaplar vücuda getiril­miştir.

İshak ibn Huneyn ise, doğa bilimleri ile .matematiksel bilimleri şah­sında toplamış bir.lisan bilen olduğundan, pek ·genç· iken Yunan kitapla­rını tercümeye başlamış idi. Eukleides'in Kitiib el-Usiil'ü ile Batlamyus'un el-Mecistı" sini yeniden ve başka bir nüshadan tercüme ettiği gibi,

Page 18: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

ı

ij

r 1

30 X ÜRTACAG İSLAM DONYASlNDA BILIM

Arkhimedes'in Kitnb el-Küre ve el-Üstiivnne' si ile yine Eukleides'in Kitiib el­Mu'tiynt'ıru ilk defa olarak Arap Usaru'na aktarnuştır.

m Benı1 Musa, hakkıyla Zfc el-Miimtehan sahiplerinin ilk halefieri oldugu

gibi, onlardan sonra Bağdad Daru'l-FünOn'unda gerek matematiksel bilimlerde, gerek astronomi biliminde herkesin önüne geçen de Sabit ibn Kurre olmuştur.

Sabit ibn Kurre-ki Benı1 Musa'nın en büyüğü olan Ebu Ca'fer Mu­hammed ibn Müsa ibn Şakir'in irfan şakirdidir- Yunan ve Sürya.nl Usan­lan'na hakkıyla vakıf olduğundan, hikemi ve matematiksel bilimlerin

A!ap Usaru'na aktarılmasına ve eyvelce aktanlrnış bulunan Eski Yunan kitaplarırun da tashih ve ıslahınahimmet etmiştir.

Evet! Bugün Doğu ve Bab. kütüphanelerini süsleyen Arapça ı:rı.atema­tik kitaplarırun çoğu, bu şahsın irfan kaleminin malısulü bulunmuş veya hiç olmazsa tashih ve ıslah nazarından geçmiştir. Kitiib-ı Oklides, Kitab-ı Mecistf gibi matematik ve astronomi bilimlerinin temel elireklerini dü­

zeltmekle yetinmeyerek, bunları yeniden Yunanca metinlerinden tercü­me etmiş ve hele Mecish''ııin tercümesiyle de kanaat etmediğinden, içinde

bulunan ve Batlamyus tarafından anılan rasatlan ve hesapları,

Me'mün'un Gözlemcileri tarafından bulunan sonuçlara göre düzeltmiş ve bazı müphem maddeleri de açıklıgt kavuşturmuştur.

Sabit, astronomi biliminin gelişimini sağlayabilecek bir şey var ise, o

da selefieri tarafından icra olunan rasat sonuçlarını göz önüne koyarak yeni rasatlar ile mukayese etmekten ibaret olduğunu iyi bildiği için, ge­rek Me'mün Dönemi'nde ve gerek ondan sonra yapılan rasatları topla­maya çalışnuş ve hatta bu rasatların sayısı kafi derecede· olmadığından dolayı üzüntüsünü dahi bildirmiş idi.

Bu bilgini, bazı Av,rupa matematikçileri ve özellikle Delambre, görü­

nüşteki duruma bakarak sabit yıldızların titreşimine (irticac) inanmış olduğundan dolayı şiddetle eleştirmiş ise de, bu batıl fikrin, Araplar ara­sında ortaya çıkmış bir şey olmadıgıru, belki Yunanlılar'dan aktanlmış

bulunduğunu hatırına getirmemiştir.

Sabit ibn Kurre'nin Avrupalılar arasında en çok şöhret bulmasına se­bep, vaktiyle Casiri'nin yazmış oldugu katalogta (defter-i kütüb) Makale fi

Page 19: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REMZI DEMIR- ALl RıZA TOSUN~ 31

Tashflı Mesii'il el-Cebr bi'l-Beriihfn el-Hendesiyye ismiyle arnlan risale olmuş­

tur.

Bu risalertin isminden içeriğine dair hüküm çıkaran bazı Batılı tarihçi­ler, güya Sabit ibn Kurre'nin, bu risalede ilk defa olarak cebirin geometri­

ye tatbikinden bahsetmiş olduğunu çıkarsanuşlarclır:

Halbuki Sabit'in bu risalede sözünü ettiği maddelerin, Me'miln Dö­nemi matematikçileri tarafından, cebirsel denklemlerin şeklen delalet

edebileceği geometrik anlamları izah maksadıyla icat edilmiş çizim yön­teminden (UsUl-i Tersimat) ibaret olduğu, bugün karutlanmışlık merte­besine ulaşmışbr. Bu nedenle, cebirsel denklemleri çizimsel olarak

(tersimen) göstermek şerefini, Sabit ibn Kurre'ye değil, Me'mtl.n Çagı · matematikçilerine geri götürmek gerekir.

Matematiksel keşifler arasında, Sabit ibn Kurre' nin namını yüceltecek

bir şey bulmak lazım ise, onu da Dost Sayılar'ın çıkarılması hakkında koymuş olduğu düsturda aramalıclır. Hakikaten de Sabit, Miladi on seki­

zinci asnn tanınmış matematikçilerinden Euler'in bulmuş olduğu yön;­teme benzer biçimde dost sayıların çıkarılmasını, adı geçen bu matema­tikçiden daha sekiz buçuk asır önce keşfe muvaffak alİnuştur ki bu hadi­

se, Arap matematikçilerinin gelişme yolunda ulaştıkları merhaleyi gös­termeye fazlasıyla kafidir.

Bu arada ~ağdad Daru'l.:Fünı1nu'na hakikaten şeref veren meşhurlar­

dan o~ üzere tarih, başlıca üç kişinin adını daha yaznuşbr ki onlar da Neyıizi, Malıarn ve bir de Kusta' clır.

Ebu'I-Abbas Fazi ibn Hatim el-Neyıizi yorulmaz, üşenrnek bilmez bir gözlemci olduğu gibi, mahir bir mühendis de idi. Bu şahıs, Me'miln'un

Gözlemcileri'nin rasat sonuçlamu kapsayan ziclerde meydana gelmiş olan ve kendi zamanına kadar yinelerren yanlışları düzelterek yeniden

bir takım astronomik cetveller tertip ve telif eylemiştir ki bu astronomik cetveller, daha sonra İbn Yı1nus'un kaynaklarından biri olmuştur.

Muhammed ibn İsa Ebu 'Abdullah el-Malıarn -ki matematik ile astro­

nomide yeteneği olan büyük bilginlerdendir-İbn Yı1nus'un da onayladı­ğı üzere, göksel cisimlerin ortalama hareketlerini çıkarmak için Hicret

Tarihi'nin 239 (Milad! Tarih'in 854) senesinden, Hicıi 254 (Milad! 868) senesine kadar bütün göksel hadiseleri, olağanüstü bir sıhhatle zabt ve kayd eylemiştir.

Page 20: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

32 X ÜRTAÇAG İSLAM DONYASlNDA BILIM

Hele Kusta ibn LUka el-Ba'lebekkl, matematiksel bilimiere vakıf ve

Yunan Lisani'ru hakkıyla arif bir zat olarak, Me'mün Dönemi'nde henüz tercüme olunamayan Yunan matematik kitaplarını, Arap Lisaru'na ak­tarnuştır ki söz konusu kitaplar, Iafı.zların seçimi ve anlamların çıkarılma­

sı bakınundan tercüme edilmiş diğer kitapların hepsinden üstüridür.

Fakat "Battani" diye şöhret bulan Muhammed ibn cabir ibn Sinan Ebu 'Abdullah el-Hamlni, Hicri üçüncü asır gözlemcileri arasında başka­

ca bir seçkin konum kazanmıştır. Adı geçen gözlemci, Harran mel.ikzadelerinden olduğu halçle, vakitlerini tamamen astronomi bilirni-nin sorunlarının incelenmesine ayırmıştır. ·

Battani, Rakka şehrinde bir rasathane kurarak Hicıi 264 (Miladt 877) senesinden, Hicri 306 (Miladi 919) s~nesine kadar 42 sene mütemadiyen gökcisimlerinin gözlenmesiyle meşgul olmuş ve bu sayede bir çok keşifte bulunmuştur ki bunların hepsini zicine koymuştur.

Battani, İslam'ın şerefi ile müşerref olmadan önce, Sabi Dini'ne bağlı olduğundan eZ-Zfc el-Siibf adım verdiği bu zicinde, gerçi meşhur gözlemci

Batlamyus'un kuramını ve varsayımlarını aynen kabul e~ ise de, söz konusu bilim adamının düzenlemiş olduğu astronomik cetvellerin (Tables Astronomiques) içeriği, göksel olaylarla tİzlaşınadığından, söz

konusu cetvelleri kendisinden önceki Müslüman astronomların rasat

sonuçl~ ve kendi gözlemlerine ve keşiflerine göre düzeltmiştir.

Avrupalı matematik tarihçileri, el-Zfc el-Siibi'nin içeriğini, tamamen Battani'ye isnat eylemekte pek haksızlık etmektedirler. Çünkü söz konu­

su zicin içinde, Güneş ve Ay ile gezegeniere ait olan rasatlar, Zfc el­Miimtehan saliiplerinin Bağdad ve Şarri' da yapmış oldukları rasatların ayrudır.

Battaru, Me'mful'un Gözlemcileri gibi Tutulma Dairesi'nin eğimini, yine 23° 35' ve dolanım süresinin müddetini 365 gün, S saat, 46 dakika, 24 saniye olarak zabt etmiştir ki bu miktar, günümüzdeki hakiki değerinden ancak 2 dakika 26 saniye noksarıdır.

Kadim Yunanlılar ve özellikle de Araplar arasında "Eberhas" namıyla

şöhret _bulan Hipparkhos, söz konusu süreyi 6 dakika 22 saniye fazla olarak takdir etmiş idi. Bu nedenle Me'mün'un Gözlemcileri'nin rasat sonucu, hakikate daha yakındır ve şimdiki gibi öyle mükemmel gözlem aletleri yerine, sadece gösterge ('idade) ve tahta daireden ibaret daha

Page 21: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REMZI DEMIR - ALl RıZA TOSUN :H: 33

basit aletlerin bulunduğu bir dönemde bu derece s.ıhhat, cidden dikkate değerdir.

Adı geçen gözlemci, ılım noktalannın senelik geri hareketini de belir­leyerek 59 saniyeden 54,54 saniyeye indirmeye muvaffak olmuştur ki yeni rasatlara nazaran bu miktar, hakiki kıymetinden 4;34 saniye fazladır.

Fakat Battani için asıl şeref nedeni olan keşiflerin birincisi -o zamanın tabiri üzere- Güneş'in apoje hareketini (hareket-i evciyye) haber vermesi­

dir: erbabına malum olduğu üzere, Eski Yunanlılar yanında Güneş'in

yörüngesinin üç noktası, gökküresinde kesinlikle sabit bir nokta gibi te­lakki olunur idi. Halbuki Battani, bu noktanın da gökyüzünde hareket ettiğini kanıtl.adı.

İkincisi ve hatta keşiflerinin en önemlisi, astronomik problemierin çö­zümü için Yunan matematikçileri tarafından icat edilen ve 11Müsellesat''

(trigonometri) denilmekten ziyade 11Murabba' at'' tabirine layık olan he­sap usul ünde, yayıann kirişleri yerine ll ceybler" ini, (yani· sinüslerini)

kullanmasıdır ki asıl trigonometri bilimine doğru atılan adımların birin-, . cisi budur.

Gerçi Battani'ye bu kadarcık bir şerefi çok gören bazı Avrupalı mate­matik tarihçileri, astronomik hesaplamalarda ll ceyb" tabir olunan .

nisbetlerin kullanılmasını, adı geçen ı:asıdın Hintl.iler' den aJnuş olduğunu öne sürmüşler ise de, hakiki durumun bunların dedikleri gibi olmadığı ve hatta Hintliier'in buna dair olan eserlerinden Battani'nin haberdar bile

bulunmadığı, bugün katiyen anlaşılnuştır.

Bundan başka Battaru, söz konusu zidnde, "zıll" (gölge) adını verdiği "mümass" dan da (tanjant) bahsetmiş ve yayların sinüsleri ile tanjantları­nı kapsayan bir de cetvel düzenlemiş ise de, tanjanh trigonometrik hesap­lamalarda kullanmayı tasavvur ede~emiştir. Çünkü yaylann sinüsleri, o

zaman müneccimler arasında kullanılan Altmışlık Yönteme (UsUl-i Sittiniyye) uygun olarak, birim dairenin yarıçapının altmış ~ göre hesap edilmişken, yayların tanjantları ise, birim dairenin yarıçapının on iki alınmasına göre hesap edilmiştir.

A yru zamanda Bağdad' da, Muhammed ibn Ahmed ibn .Yftsuf el­Semerkandi, Sehl ibn Bişr, Ali ibn İsma'll Ebu'I-Hasan el-Cevheri, Ebu

Ca' fer Ahmed ibn 'Abdullah ibn Habaş ve Zfc el-Kebfr sahibi İbn el-

Page 22: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

ı ı

! 1 1 1' ı ı 1

1 -

J: ı

!. 1~ i

ı '·

34 :lı: ÜRTAÇAC İSLAM DONYASlNDA BlUM

Ademi adıyla şöhret bulan Muhammed ibn Hüseyin ibn Hamid gibi. kişiler ortaya çıknuştır.

Fakat Battanı den sonra gözlemciler topluluğuna başkanlık yapan

Benu Amacur el-Türki' dir. Benu Amacur ki Ebu el-Hasan Ali ve Ebu el- .

Kasım Abdullah adlannda iki kardeştir, Hicri 272 senesinden (Miladi 887

senesinden) Hicri 321 senesine (Miladi 934 senesine) kadar tamam yarım

asırlık bir müddet, yedi gezegen ile sabit yıldızların rasadı ile uğraşmış­

lard.ır.

Meşhur gözlemci İbn Yfınus'un Zfc el-H&kimz sinde görüldüğü üzere,

bunlar Ay'a dair Hicri 306 senesinde (Miladi 918 senesinde) yapmış ol­

du.klan rasatlarda, söz konusu gök cisminin enleminin Batlamyus Kura­

rm'na uygun olarak tanzim edilmiş takvimlerin içeriğine uygun düşme­

-diğini ve fakat bu uyuşmazlık çok düzensiz biçimde göründüğü için, bu

konuda kesin bir sonuç çıkanlamadığım beyan etmişlerdir ki şu suretle

Ay'ın hareketlerinde varlığım haber verdikleri düzensizlik, daha sonra

Ebu el-Vefa el-Buzcaruyi "ÜÇüncü Eşitsizlik"in (İhtilaf~ı Salis) keşfine kadar götürmÜŞtür.

Benu Amacur'un tertip ettiği zicler ve özellikle Zfc el-Bedf'i İbn Yu­

nus'un başlıca kaynaklarından biridir.

Fakat şurasını da insafl.ı bir biçimde söylemelidir ki Amacur Çocukla­

rı'na bu hususta Müflih ibn Yfınus adında azatlı bir kölenin de büyük

yardımlan dokunmuştur. Müflih, zamanının ırullı.i.r gözlemcilerinden

biriydi ve hatta Güneş'in yıllık ortalama hareketini (Yezdigerd senesine göre) 35go 45' 39" 48'" bulmuş idi.

Hasib-i Mısıi'nin (Ebu Kamil Şuca' ibn Eslem) cebir kitabını şerh eden

meşhur matematikçi Ali ibn · Ahmed. el-'Umraru el-Mevsıli ve

Hamdaruler' den SUriye Emiri Seyfüddevle musahibi astronom Ebu el­

Kasım el-Saraki, Zfc el-üstad adındaki zicin sahibi meşhur müneccim Ebu

el-Kasım Cemalüddin ibn MahfO.z el-Bağdadi de bu dönemde yetişenler

arasında bulunmaktadır.

Halife Ebu Ca'fer el-Mansfır zamanında Irak-ı Arab'da birdenbire

yanmaya başlayan maarif ateşi, Abbas! Halife! eri' nin desteği ve özen-

ı elirmesi sayesinde, bu suretle bir buçuk asır boyunca Bağdad Dam'l-ı 1. Fünfın'unu belirli bir kararda ayd.ınlatb.. Çünkü· Abbasi Halifeleri'nin

Page 23: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REMZt DEMIR - ALl RıZA TOSUN ~ 35

tamarru, bilimlerin ve fenlerin ve özellikle de matematik ve astronomi

bilimlerinin gelişmesi uğrunda uğraşmaktan ve erbabını beslemekten ve desteklemekten geri durmarnışlardı.

Fakat bu esnada dışarda ve özellikle de içerde meydana gelen siyasi olaylar bu gelişme dönemine bir nihayet verecek _gibi idi

Hakikaten de Doğu' da, Abbasi Halifeliğinin kurulmasının ardından, Batı' da Endülüs' te Emevi Devleti ortaya çıkmış (Hicri 139 - Miladi 756

senesi) ve Afrika'nın kuzeybatısında Bem Rüstem (Hicri 138- Mil~di 755 senesi) ve biraz sonra Sicilmasa' da Beni Medrar (Hicıi 155 - Miladi 772

senesi) ve Fas'ta Edfu:ise-i Şurefa (Hicıi 172 - Miladi 788 senesi) ve Afrikiyye' de Beni Ağleb (Hicri 184 - Miladi 800 senesi) hanedam türemiş idi ki bunların Doğu' daki hükumet üzerine az çok bir etkisi görülmüş idi.

Hele Doğu bölgesipde Me' mfın tarafından Horasan Vilayeti' nin müstakilen Al-i Tfuir' e inhisarı (Hicri 204 - Miladi 819 senesi) ve daha

sonra Al-i Saffar tarafından ele geçirilmesi (Hicri 259 - Miladi 873 senesi) ve bunlardan da Al-i Sa.man' a intikali (Hicri 290 - Miladi 903 senesi) ve Taberistan' da Deylemiyye Devleti'nin kurulması (Hicri 315 - Miladi 921 senesi) ve Irak ve Suriye bölgelerinde Al-i Hamdan'ın ortaya çıkışı devlet

yapısını hayli sarsmıştı.

Özelikle 'İmadüddevle lakabıyla Ali ibn Büveyh'in Ş"ıraz'ı zabt ile Fars'ta Hicri 322 (M.iladi 934) senesinde hükfunet ilan etmesi ve birader­

lerinden Rükrtüddevle'yi Hicri 327 (M.iladi 939) senesinde Irak-ı Acem' e ve Mu'izzüddevle'yi de Hicri 334 (M.iladi 945) senesinde Irak-ı Arab' a göndererek oralarını da yönetimi altına veya koruması altına geçirmesi

işin rengini büsbütün d~ğiştirmişti.

Bereket versin ki Bağdad' da "Ernirü'l-Ümera" (Emirler Emiri) adıyla

mülki ve askeri yönetime nezaret eden Al-i Büveyh'in üçüncüsü olan

'Adududdevle, bu suretle sönmeye yüz tutmuş olan maarif ateşini yeni­den yakmaya aracı oldu.

'Adududdevle, ilim ve irfan dostu bir kişi olarak İbn el-' Amid laka­

bıyla şöhret bulan Başvezir Ebu el-Fadl Muhammed ibn Hüseyin adlı meşhur bilgeden eğitim almıştı.

İşte söz konusu melikin sayesindedir ki Bağdad Daru'l-Fünfuı'u yeni­

den canlanarak az zamanda pek çok matematikçi ve astron?m yetiştir­miştir.

Page 24: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

ı·

ı ıl

~ ı ~ ·1

.. ' !

ı.. '!j !··· (: 1" · ı .l l ı ı , :ı lı i ı' 1 1

H i

l~

36 3€ ÜRTACAC İSLAM DüNYASINDA BlUM

Hakikaten de' Adududdevle, Hicıi 364 (Miladi 974) senesinde Bağdad' a_ vardığında, ilim ve hikmet sahiplerine sınırsız ikram ve ihti.ı:amda bul~­muş ve İbn 'Alem Iakabıyla meşhur Ali ibn Hasan Ebu el-Kasım el-' Alevi ile Abdurrahman ibn Ömer ibn Muhammed ibn.Sehl el-Sfıfi'yi kendisine muallim ve Ebu el-Fadl Ca'fer ibn _Müktefi Billah'ı fazilet v~ irfanının ·

olgunluğu nedeniyle musahib ve nedim seçmiştir.

Hatta söz konusu emirin, "İlim ve muallimler ile iftihar olunduğu du­rumda, benim nahivde muallimim Ebu Ali el-Farist zic çözümünde üs­

tadım İbn 'Alem ve sabit yıldızların devinimlerinin ve konumlarının be­lirlenmesinde üstadım el-Sfıfi' dir." dediği tarih kitaplarında kayıtlıdır.

İbn 1 Alem bizzat imal eyledi ği rasat aletleri ile Bağdad~ da hayli müd­

det gözlem yapmakla uğraşrruş ve dönenc_e noktalarının geri hareketini .doğru bir biçimde tayin ederek hakikaten Battam ve Benu Amacur gibi

büyük selefierine hayırlı bir halef olmuştur."

Meşhur astronom İbn Yünus, Zfc-i Hfikimi' sinde· demiştir ki "Benu Musa ile Ben u Amacurl un rasat işlerindeki dikkat ve ili timarnlan ve ge­

ometri ve astronomideki bilgilerinin genişliği meşhur ve herkes tarafın­dan malumdur. Ebu el-Kasım Ali ibn 1 Alem' i tanıyanlar da bu kişi hak­kında aynı suretle tanıklık yapmakta ve ilim kudretinin derecesinin pek

yüksek olduğunu söylemektedirler."

Abdurrahman _el-SUfi, bilhassa sabit yıldızların rasadıyla uğraşarak Batlamyuslun katalogunu Kitfib el-Suvar el-Semfi1iytje adıyla ihya etmiştir.

İşte yukarıda bir münasebetle isimleri anılan bilginlerden başka, meş­hur geometri bilgini Ebu el-Kasım Ali ibn Ahmed el-Müctebi el-Antaki, münşi ve şair o~duğu derecede astronomi ve· geometride de mahir olan Ebu İshak İbrahlm ibn Hilal ibn Zehrun el-Harraru el-Sabt rel$ıd Ebu

Hfunid Ahmed ibn Muhammed el-Sağaru, zic sahibi Harun ibn Ali ibn Yahya ibn Ebi Mansfu, Ebu el-Kasım Abdullah ibn Hasan, Veycen ibn Vestem Ebu Sehl el-KUhi, Muhammed ibn Abdullah Ebu Nasr el­

Kelevazı el-Bağdadi, hep adı geçen 1Adududdevle1nin koruması altında

yetişen bilginlerdendir.

IV

Gerçi 1 Adududdevle'nin vefatında (Hicri 372-Miladi 982 senesi) yerine

geçen oğlu Samsamüddevle Zamanılnda, maarif erbabı biraz rağbet ve

Page 25: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REMZI DEMlR - AU RızA TOSUN :lC 37

himayeden uzak kaldığından, doğal olarak dağılmaya başlamış ise de, söz konusu melikin biraderi Şerefüddevle'nin Bağdad'a ge1mesi (Hicı:i 377-Miladi 987 senesi) bunun önünü alıruştı.r .

. Hakikaten de Melik Şeretüddev le, matematiksel bilimleri ·ve özellikle de astronomi bilimini seven ve koruyan bir kişi olduğundan, Me' mün Dönemi'nde olduğu gibi gözlemler yapılmasını arzu etmiş ve Bağdad' da bir rasathane tanzim ve inşasını buyurarak bu işe Ebı1 Sehl Vican ibn Vestem el-Kfıhi'yi memur etmiş idi.

İşte Ebu Sehl Vican tarafından, Bağdad'da Daru'l-Mülk~ün bahçesinin bir köşesinde bir rasathane kurulmuş ve Ebu Hamid el-Sağaru gibi rasat aletleri imalinde zamarun hakikaten yeganesi olan kişiler marifetiyle ge­rekli olan araçlar tedarik ve inşa edilerek Hicı:i 378 senesinde (Miladi 988 senesinde) gözlemlere başlanmıştır.

Şerefüddevle, yedi gezegenin yeniden incelenmesi ve hareketlerin'in belirlenmesi için Bağdad' da bulunan tanınmış astronomi bilginlerini bu rasathaneye getirtmiş ve toplamıştır ki bunların icra eyledikleri rasatların,

en meşhurlan, Hicı:i 378 senesi Safer'inin yirminci (Miladi 988 senesi Ha­ziran' ının dokuzUncu) Cumartesi günü zaptolunan yaz dönümü ile yine söz konusu senenin Cernaziyelahir~' sinin üçüncü (Miladi 988 senesi Ey­lül' ünün yirminci) Salı günü giren sonbahar ılımı zamarunda yapılan rasatlardır.

Söz konusu rasathanede toplanarak bu iki gözlemi yapan ve yazan astronomlar, rasat sonuçlarını kapsayan birer de rapor kalerne alıruşlar ve Şerefüddevle'ye takdim etmişlerdir. Tevqrflı el-Hükema sahibi Hakim Zılzenl'nin beyanına göre, bu raporlan imza edenler Kadı Ebu Bekr ibn Sabr, Kadı Ebfı el-Hüseyin el-Hfızl, Ebı1 İshak İbrahim ibn Hilal, Ebu Sa' d el-Fadl ibn Bules el-Nasraru el-Ş"ırazt, Ebı1 Sehl Vican ibn Vestem el­Kfıhl, Ebu el-Vefa Muhammed ibn Muhammed el-Hasib, Ebı1 Hamid Ahmed ibn Muhammed el-Sağfuıi el-Usturlabi, Ebu el-Hasan Muham­med el-Samm, Ebı1 el-Hasan el-Magribi adlı kişilerdeı: ibarettir.

Ebı1 el-Vefa ki asıl ismi Muhammed ibn Yahya İ.sına'll ibn el-' Abbas el-Bfızcaru' dir, Horasan'da yetiştikten sonra Bağdad' a gelerek orada ma­rifet tahsilini tamamlayan ve yerleşmeyi seçen büyük bilginlerdenğ.ir. Bu şalus kendinden evvel gelen gözlemcilerin gökcisimlerinin hareketleri hakkında tertip eyledikleri zicleri d üzeltmek maksadıyla Bağdad' da göz-

Page 26: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

38 :#: ÜRTAÇAC İSLAJ\·1 DONYASlNDA BiLIM

lemler yapnuş ve ulaştığı sonuçlan el-Zfc el-Şiimil unvanlı eseriyle neş..,

re~tir.

Ebu el-V efa'nın astronorni bilimine yapmış olduğu hizmetlerin biri ve b~ birincisi, Ay' ın hareketlerinde bugün taruk olunan eşitsizliklerin .

üçüncüsünü keşfeylemesidir. Gerçi A vrupahlar arasında ·varyasyon (variation) aclıyla tanınan bu "üçüncü eşitsizlik"in (ihtilaf-ı sa.Iis) keşfi şerefini Batılı matematik tarihçilerinin bazılan, Danimarkah Tycho Brahe'ye isnad eylemekte bugün de devam ve ısrar etme~te iseler de, bunların bu ısrarlan, Güneş'_e karşı gözlerini yumarak gece olduğunu iddia eden sofistlerin iddialarına benzemektedir. Ebu el-V efa'nın bu keş­fini, tarihin karanlık sayfalarınd~ hakikatin gün ışığına çıkardığından ve özellikle bu konuda çağdaşlannın eleştirilerine göğüs gererek hatta bu yolda geleceğini bile feda eylediğinden dolayı bilim tarihi, tanınmış müs­teşrik müteveffa Sedillet'yu ilelebet övgü dolusözlerle anacaktıi.

Ebu el-Vefa, bu keşfini Kitiib el-Mecistf adındaki eserine koymuş ise de, ne yazık ki söz konusu eserin Paris Milli Kütüphanesi'nde bulunan eksik nüshasından başka bir nüshasına bugüne kadar tesadüf olunamanuştır.

Ebu el-Vefa, rasıt olduğu derecede ve belki ondan kat kat ziyade ma­hir bir matematikçi idi.

Hakikaten de Harizı:nj, Diophantos, Ebu Yahya el-Baverdi'nin cebir kitaplarını mükemmel bir biçimde yorumladığı gibi, Diophantos'un sa­dece anıverdiği hesap ve cebir kurallarını, geometrik kaıutlar aracılığıyla is bat ve bu suretle, "el-Ce~r ve el-Mukabele Nazariyat" ıru ikmal eylerniş­tir.

Hele düzlemsel ve küresel trigonometriye "Şekl el-Zıll" aclını verdiği "Tanjant Teoremi"ni sokarak söz konusu dalı cidden ihya etmiştir.

Sinüs Teorerni'ne gelince, gerçi dik açılıküresel üçgende, üç açının si­nüslerinin karşılarındaki yaylar ile orantılı olduğu biçimindeki meşhur teoremin keşfi, Emir Ebu Nasr ibn Irak ve Ebu Mahmud ibn el-HaC!r el­Hucendl ile aralarında tartışmalı bir konu ise de, söz konusu teorerni en evvel genelleştiren ve her tür üçgene tatbik eden kişinin Ebu el-Vefa ol­duğunda şüphe yoktur.

Daireı:Un çevresi ile çapı arasındaki oranın, meşhur bilgin Arkhimedes'in beyanatına uyarak öteden beri kullanılan kıymetini -ki 3 1/7' den ibaret idi- astronomik hesaplamalarda kan derecede hakikate yakın görrr'ı.edi-

Page 27: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REMZI DEMLR - ALl RıZA TOSUN 3€ 39

ğinden, söz konusu oranı daha yaklaşık olarak belirlernek için Ebu el­

Vefa yeniden bir usul icacima ve bu yolla n sayısının kıymetini 1/40.000 raddelerfude bir eksik hata ile takclire muvaffak olmuştur.

Ebu el-Reyha.n el-Bi.rfuıi, zic sahibi Harun ibn Ali ibn Yahya ibn·Ebi

Mansı1r .. Giyagüşyar el-Cili, Ebu Mahmud Han ibn el-Hadr el-Hucendi, Ebu el-Kasım el-Kasri, Ebu Ali ibn Sina, Emir Ebu Nasr ibn Irak gibi ta­nınmış matematikçiler de bu asırda ortaya çıknuşlardır.

Gariptir ki bu sırada İslam Ülkeleri birçok siyasi hadiselere sahne ol­duğu halde, bilimler ve fenler yine ilerlemekten geri kalmarruşb. Çünkü bu hadiselerin kahramanlan olan cihangirler hep ilim ve irfan dostu yö­neticilerden ibaret idi.

İşte bunlardan biri olarak Hicrl 387 (Milad! 997) senesir}.de Hindistan ile Horasan arasında bulunan Gazne şehrinde bağımsızlığını ilan ederek

az zaman zarbnda bütün Horasan ve Maveraü'n-Nehr ve Sistan ve Hin­distan' ı eline geçirmiş olan Sultan Mahmud:·ı Gaznevi, ününü ve şöhreti­

ni işittigi Ebu el-Reyhan el-BirOni gibi büyük bir bilgini kendisine özel danışman olarak atamışbr.

Ebuel-Reyhan Mahmud ibn Ahmed el-Birı1ııi el-Hfuizmi, Doğu Maa­

rili'nin yücelmesine ve özellikle matematiksel ve astronomik bilimlerin yükselmesine hizmet eden meşhur İslam filozoflarındandır. Al-i Sebüktekin'in Hindistan' da olan fetihlerinden istifade ederek, bu hane­dan ile beraber Hint Ülkeleri'nde seyahat etmiş ve bu arada Hint Lisa­

nı'nı öğrenerek Hintliler'i İslam Maarifi'nden haber ettiği gibi, Eski Hint Maarili'nden Araplar' abilgiler vermiştir.

El-Birfu:Unin, Sultan Mes'ud ibn Mahmud Sebükteki.n adına yazmış olduğu Kanıin-ı Mes'ıldi acimdaki eseri, astronomi ve matematik bilimle­rindeki gücüne ve yeteneğine bir şahittir.

Hele matematiksel coğrafyaya etmiş olduğu hizmetlerin tarif edilmesi ·

mümkün değildir. M~şhur coğrafyacılardan ve İslam tarihçilerinden Ebu'l-Fida'nın Takvfın el-Buldiin acimdaki eserinde görüldüğü üzere Ebu

el-Reyhan geçtiği yerlerin birer birer enlem ve boylamını tayin ile İslam Memleketleri haritasını ikmal eylemiştir.

Trigonometrik hesaplamalarda dairenin yançapını 1 sayısı ile göstere­rek tekrar dairenin çevresinin buna nazaran degerini kendine mahsus bir

yöntem ile belirleyen ve bu değeri en evvel Hint Rakamlan yardımıyla

Page 28: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

.1 ıl

'1

, ı ! !

·ı 1 ı

ı!

ll ı

r lj

40 X ÜRTACAC İSLAM DONYASlNDA BlUM

ifade eyleyen ve dik açılı üçgenlerde açı sinüslerinin mukabil kenarlar ile . orantılı olduğu biçimindeki meşhur teorerni . keşfeden ve ufkun alçalı.Şı yoluyla yer meridyeninin uzunluğunu takdir eden el-Blıılni' dir.

· Horasan'da Hicri 289 (Miladi 902) senesinden itibaren bir asır boyun­ca bağımsız olarak hüküm süren Samanoğulları, Abbasi Halifeleri'ne . özenerek, hükümet merkezi kıldıkları Buhara şehrini bir "Daru'l-'İrfan': (İrfan Yuvası) haline koymuşlardı ki bu Daru'l-'İrfan' da yetişen bir çok

tarunnuş filozof arasında özellikle "Şeyhü'r-Re'is" unvaruyla tanınan Ebu Ali Hüseyin ibn 'Abd~ah ibn Sina hakkıyla asrının yegane düşünürü olmuştur.

HenÜZ yirmi yaşındayken yetenekli bir tabip olan bu za~, Samani sul­tanlarından Nuh ibn Nasr el-Samani'yi tedavisi sayesinde, söz konusu

sl}ltanların özel kütüphanesine dahil olmuş~.

İbn Sina'yı, İbn Sina eden şeylerin birincisi yüksek zekası ise, ikincisi de bu kütüphanedeki incelemeleridir.

Bilgin Güşyar ki -Avrupa _matematik tarihçileri yanında el-Mecish"yi kısaltrruş olmakla tarunır- selefieri olan büyük astronornların ziclerini dÜZeltmek için bizzat rasatlar icra etmiş ve halefierine Zfc-i 01mi' ve Zfc-i Baliğ adları ile iki mükemmel zic bırakmıştır.

Bundan sonra Abbasi Devleti bir çok siyasi dönüşümlere uğrayarak bilimleri ve fenleri başlarda olduğu gibi himayeye muktedir olamadığit­dan, İslam Maarili'nin şu ilerleme dönemi artık çöküşe başlarruştır.

Gerçi ortaya çıkan küçük devletlerin ekserisi ve özellikle Al-i Sebüktekin, filowfları ve bilginleri himaye etmekten geri durmarruşlar ise de, maarifin öğrenilmesi ve yayılması doğal olarak asude zamanlarda

olduğu gibi sağlam ve sürekli olamayacağından, şimdi değil ise de gele­cekte çöküşe sebep olmaktan kurtulamarruşlardır.

Bu esnada Doğu tarafında doğmaya hazırlanan ve daha sonraları hay­

ret verici ışınlarıyla medeniyet cihanını bir müddet aydınlatan bir devlet güneşinin başlangıçtaki etkisi de, bu çöküşü süratlenclirmeye yardım eylemiştir.

Hicret Tarihi'nin 348 (Miladi Tarih'in 959) senesine doğru Tatar Sulta­nı olan Baycu Han'ın vezirzadesi Selçuk, Baycu Han'ın tığ ve şiddetinden

yakasım kurtarmak maksadıyla bazı aşiretleri yanına çekerek İslam Di­yan'na göç ve İslamiyet' i kabul ile Samani Devleti'ne sığınmış idi.

Page 29: [MAKALELER]isamveri.org/pdfdrg/D174675/2008/2008_DEMIRR_TOSUNAR.pdf · 2020-03-13 · SALiH Z EKi BEY'İN "İSIAM'DA MATEMATİKSEL BiLiMLER --· TARİHİ" ADLI MAKALESi REMZİ DEMİR-ALi

REMZ! DEMIR - ALl RızA TOSUN ~ 41

Gerçi Selçuk' un vefatında, aşiret halkı kısmen memleketlerine geri

dönmüşler ise de, o zaman Tatar ham olan Buğra Han, bunlara olmadık hakareti reva gördüğünden, çaresiz yine Buhara bölgesine göç-eylemişler idi.

Daha sonra Sultan Mahmud-ı Gaznevi'nin Buhara'yı alarak Selçukoğul­lan'nı Maveraü'n-Nehr'e doğru _atması,- Selçuk'un çocuklan ve torunları arasında bir intikam duygusu uyandırnuştır.

İşte bu intikam duygusu yüzündendir ki Selçuk'un torunu olan Tuğ­rul Bey, Merv civarında yığmak yapara.l:< Sultan Mesud-ı Gaznevi'yi bek­lenmedik bir biçimde bozguna uğratrruş olduğu için, Hicri 429 (Miladi

1038) senesinde Nişabur' da adına hutbe okutarak bağımsızlığını duyur­muş ve devletini kurmuştur.

Bu suretle oluşan Selçuklu Devleti, az zamanda bütün Horasan,

Cürcan, Taberistan, Kirman'ı ele geçirdiği gibi, Hicri 443 (MiladllOSl) senesinde Al-i Büveyh'in Irak-ı Acem ve Hicri 447 {MiladllOSS) senesin­de Irak-ı Arab Emirlikleri'ne de son vermiştir ki bu tarihten itibaren art:ılç

Bağdad Daru'l-Fünftn'u eski şaşasını muhafaza edememiştir.

Bununla birlikte Bağdad ve hava.I.isinde matematiksel ve astronomik

bilimlerle uğraşanlar asla eksik olmamıştır. Ancak bu asırda ortaya çıkan bilginierin çoğunun eserleri, daha sonra meydana gelen bela tufanından kurtulamayarak mahvolup gittiğinden, kendilerine dair hakiki bir ma­lumata ulaşılairıamaktadır.

Bu yüzden bilim tarihi, astronomi aletlerinin yapımında ve kullanı­mında zamanında sivrilen ve seçk.inleşen Necbe el-Usturlabt, Kitab el­Usiil'ün Onuncu Makale'sini şerh eden Ebu Ca'fer Muhammed ibn Ha­

san el-Hazık gibi birkaç kişiden başkasını zabt edememiştir.