27
REFERANS MODELLERİ II: KEYNESYEN MODEL

MAKRO İKTİSAT TEORİSİ I - akademik.adu.edu.tr · Klasik ve Keynesyen Ekonomi Teorilerinin Karşılaştırılması •Ekonomi eksik istihdamda dengededir. Eksik istihdam esas,

  • Upload
    others

  • View
    27

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

REFERANS MODELLERİ II:

KEYNESYEN MODEL

• 1929’da başlayarak bütün dünyayı etkisi altına

alan Büyük Buhran; üretim ve istihdamda hiç

görülmedik boyutlarda düşüşlere neden olmuştur.

ABD’de işsizlik %25’e yükselmiştir. Demokratik

hükümetler devrilmiş, Almanya, İtalya ve

Japonya’ da faşist iktidarlar yönetime gelerek, 2. Dünya Savaşı’na giden süreci başlatmıştır.

• Büyük Buhran, klasik ekonomi anlayışının, çok

büyük işsizlik ve piyasa aksaklıklarını ortadan kaldıramayacağını (piyasanın kendi kendine her

zaman dengeye gelemeyebileceğini)

göstermiştir. Bu olay, o zamana kadar ekonomi biliminde yerleşmiş olan temel inançların

sorgulanmasına yol açmıştır.

• İngiltere Hazine Bakanı’nın oğlu olan ve 1883-1946 yılları arasında yaşayıp, Alfred Marshall ve

Edgewort gibi meşhur iktisatçıların öğrencisi olmuş,

sonrasında İngiltere Maliye Bakanlığı’nda çalışmış olan Keynes, 1936’ da yayınladığı “General Theory

of Employment Interest and Money: İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi” adlı kitabında, klasik

ekonomi anlayışının eksiklerini sıralamış ve kendi

önerilerini ifade etmiştir.

• Keynes 20. yy'in en önemli ekonomistlerindendir.

1943-1946 döneminde, savaş sonrası para

politikalarının belirlenmesi amacıyla ABD ile

yapılan müzakerelere İngiliz Hükümeti adına

katılmış ve Bretton Woods anlaşmasının imzalanmasına katkı sağlanmıştır.

KEYNESYEN EKONOMİ

Keynes’e göre:

Büyük Buhranın başlıca nedeni toplam talepteki yetersizliktir. Keynes buna “efektif talep” (alım gücüyle desteklenmiş alma isteği) demektedir.

Klasik ekonomistlerin iddia ettiğinin aksine; her zaman arzı talabe eşitleyen ve tam istihdamı sağlayan bir mekanizma yoktur.

Klasik ve Keynesyen Ekonomi Teorilerinin Karşılaştırılması

• Ekonomi eksik

istihdamda

dengededir. Eksik

istihdam esas, tam

istihdam istisnadır.

• Ekonomi tam istihdama

kendiliğinden

dönemez, devlet

müdahalesi şarttır.

• Bütçe açık verebilir.

• Önemli olan efektif

taleptir.

• Ekonomi tam

istihdamda

dengededir. Tam

istihdam esas, eksik

istihdam istisnadır.

• Ekonomi tam

istihdama

kendiliğinden

döner. Devlet

müdahalesine gerek yoktur.

• Denk bütçe esastır.

• Önemli olan arzdır.

Klasik ve Keynesyen Ekonomi Teorilerinin Karşılaştırılması

• Fiyatlar ve ücretler

yukarı doğru esnek,

aşağı doğru yapışkandır.

• Kişiler mübadele, ihtiyat

ve spekülasyon

düşüncesiyle de para

talep ederler.

• Kısa dönem analizdir.

• Anında mübadele politikasını savunurlar.

• Gayrı-iradi işsizlik vardır.

• Fiyatlar ve ücretler tam esnektir.

• Kişiler yalnızca

mübadele saikiyle

(güdüsüyle) para

talep ederler.

• Uzun dönem

analizidir.

• Bekle-gör politikasını

savunurlar.

• İradi işsizlik vardır.

Klasik ve Keynesyen Ekonomi Teorilerinin Karşılaştırılması •Yatırımlar ile tasarruflar arasındaki bağın, faiz oranı

üzerinden kurulmasına karşıdır.

Çünkü tasarruflar edenlerle, yatırım yapanlar farklı

kişilerdir.

Tasarrufta bulunmanın nedeni, yalnızca faiz geliri elde

etmek değildir. Kişiler miras bırakmak, büyük harcama gerektiren malları satın almak, emeklilikte ya da

çocuklarının eğitiminde kullanmak üzere de tasarruf

yaparlar.

•Tasarrufları belirleyen ana etken; faiz oranı değil gelir düzeyidir. Faiz oranı daha çok, tasarrufların nasıl

değerlendirileceği konusunda yol göstericidir.

•Yatırım harcamalarını belirleyen tek faktör de; faiz

oranları değildir. Kâr beklentisi gibi sebepler de kişilerin

yatırım kararları üzerinde etkilidir. Yatırımların, tasarruflara

eşit olmasını baştan garantileyici bir mekanizma yoktur.

Ekonomik dalgalanmalar da çoğunlukla bundan

çıkmaktadır ( TR’ de tasarruf %13, yatırım %22, aradaki fark cari açık. O da kriz sebebi).

• Yatırımlar

ile

tasarruflar

arasındaki

bağlantı;

faiz oranı

üzerinden kurulur.

Keynesyen Milli Gelir Fonksiyonu

Makroekonominin temel özdeşliği:

Özdeşliğin sol yanı, ekonominin ürettiği hasılaya

yapılan harcamaları gösterirken; sağ tarafı, milli

gelirin kullanım biçimini ifade eder.

Bütün değerler reeldir.

Analiz dönemi boyunca fiyatlar sabittir.

–C I G NX Y C TA TR S

Keynesyen Milli Gelir Fonksiyonu

Denge hasıla düzeyini, toplam planlanan harcamalar

(Aggregate Expanditure: 𝐴𝐸 = 𝐶 + 𝐼 + 𝐺 + 𝑋 −𝑀) ile

milli gelir (𝒀) arasındaki eşitlik (𝑨𝑬 = 𝒀) belirler.

• Modelin en önemli noktası; talepteki artışa

uyum göstererek artan hasıla ve gelirin, bir geri

besleme (çarpan, çoğaltan) mekanizmasıyla

talebi etkilemesidir.

Devletin ve Dış Alemin Olmadığı Bir Ekonomide

Keynesyen Milli Gelir Fonksiyonu

Devletin ve dış alemin olmadığı bir ekonomiye; Smurf Village

(Şirinler Köyü) ekonomisi de denilmektedir.

Kamu harcamaları (G), Toplam Vergiler (TA), Transfer ödemeleri (TR)

ver net ihracat (NX) sıfıra eşit olacaktır. Bu durumda temel GSYH

özdeşliği:

Devletin ve Dış Alemin Olmadığı Bir Ekonomide

Keynesyen Milli Gelir Fonksiyonu

Kamu harcamaları (𝐺), Toplam Vergiler (𝑇𝐴), Transfer

ödemeleri (𝑇𝑅) ver net ihracat (𝑁𝑋) sıfıra eşit olacaktır.

Bu durumda; 𝐴𝐸 = 𝐶 + 𝐼 = 𝑌 olduğunda ekonominin

genel dengesi sağlanacaktır.

• Burada hanehalkı elde ettiği geliri ya tüketecek, ya da

tasarruf edecektir. Bu nedenle; 𝑌 = 𝐶 + 𝑆 olur. Bu eşitlik

bize; hanehalkının, harcanabilir gelirlerini tüketim ve

tasarruf arasında bölüştürdüğünü söylemektedir.

• İki eşitlik birleştirildiğinde; 𝐴𝐸 = 𝐶 + 𝐼 = 𝑌 = 𝐶 + 𝑆

olup, bura dan 𝑆 = 𝐼 özdeşliğine ulaşılacaktır.

Keynesyen Tüketim Fonksiyonu: Mutlak Gelir Hipotezi

Keynes’e göre tüketim (𝐶), gelirin (𝑌) bir fonksiyonudur.

Gelir arttıkça tüketim artar. 𝑌 ↑→ 𝐶 ↑.

Burada 𝐶 ; otonom tüketim harcaması olup, gelir sıfır

iken bile yapılması zorunlu olan tüketim harcamalarını

ifade eder.

𝐶 ise marjinal tüketim eğilimi olup, gelirdeki bir

birimlik artışın ne kadarının tüketimde kullanıldığını

gösterir.

, 0 1C C cY c

ŞEKİL 5-1: BASİT BİR TÜKETİM FONKSİYONU.

Tüketim gelirin artan bir fonksiyonudur. Hiç gelir elde edilmese bile C kadarlık bir tüketim

yapılmaktadır. Bu nedenle gelir düzeyi Y0’a ulaşana kadar tasarruf negatiftir. Gelirdeki artışın tamamı değil c kadarlık bir oranı tüketilmektedir.

Y0

450

S<0

YD Reel harcanabilir gelir

C=C +cY

Reel t

üke

tim h

arc

am

ala

C YD

S>0

C

E

Tasarruf Fonksiyonu ve Marjinal

Tasarruf Eğilimi

Tasarruf, gelirin tüketilmeyen kısmıdır. Gelir, ya

tüketilecek ya tasarruf edilecektir.

Tasarruf fonksiyonunu, tüketim fonksiyonundan

türetebiliriz:

YD C S

S YD C

– – ( ) – 1–S YD C YD C cYD C c YD

ŞEKİL 5-2: TASARRUF FONKSİYONU.

Tasarruf fonksiyonu, tüketim fonksiyonundan türetilmektedir. Hiç gelir yok iken dahi mevcut olan

otonom tüketim, menfi (negatif) tasarrufa yol açmaktadır. YD0 gelir düzeyine kadar tüketim gelirin

üstündedir ve menfi tasarruf sürer. Gelir ve tüketim eşit olduğunda ise tasarruf sıfırdır. Tasarruf

YD0‘dan yüksek gelir seviyelerinde başlar. Gelirdeki 1 birim artışın c birimi tüketildiğine göre, kalan

(1–c) birimi tasarruf edilmektedir. Buna göre marjinal tasarruf eğilimi, s=(1–c)’dir.

S=-C +(1-c)YD

Tasa

rruf

S

YD

Uyarılmış tasarruf

=(1-c)YD

-C

YD0 Reel harcanabilir gelir

YD0

450

S<0

YD Reel harcanabilir gelir

C=C +cYD Re

el tük

etim

harca

malar

ı

C YD

S>0

C

E

Planlanmış Yatırım ve Toplam

Planlanmış Harcamalar

Bu kısımda yatırım harcamalarının sabit (otonom) ve

planlanmış yatırımların kadar olduğunu kabul

edeceğiz.

Toplam harcamalar, kamu harcamaları ve net ihracat sıfır

varsayıldığından, tüketim ve özel yatırım harcamalarının

toplamıdır:

I

AE C I C I cY A cY

ŞEKİL 5-3: TOPLAM HARCAMALAR.

Toplam harcama eğrisi, her gelir düzeyindeki tüketim (C) ile otonom yatırım harcamalarının ( I )

dikey olarak toplanması ( AE = C + I ) ile elde edilir. Y0 gelir düzeyinde toplam harcama AE2(=Y0)

olup bunun AE1 kadarı tüketim, I (=AE2–AE1) kadarı ise yatırım harcamasıdır. Yatırım otonom, yani

gelir düzeyinden bağımsız I gibi bir sabittir. AE doğrusu toplam harcamaların gelir düzeyine bağlı

olarak arttığını göstermektedir.

I

Y0

450

Y Reel gelir

AE= C +cY

Pla

nla

na

n h

arc

am

ala

r

AE AE=Y

C

E1 C + I

AE’= C + I +cY

E2

2

I

AE1

AE2

ŞEKİL 5-4: GELİR VE HASILANIN DENGE SEVİYESİNİN BELİRLENMESİ.

Planlanan toplam harcamaların hasılaya eşit olduğu E noktasında denge üretim ve gelir düzeyi (Y0)

oluşur. Y0 dan fazla bir üretimin gerçekleşmesi, stokları artırarak,Y0 dan az bir üretimin

gerçekleşmesi ise stokları azaltarak üretimin denge düzeyine dönmesi yönünde baskı yapacaktır. E

noktasının gösterdiği denge üretim düzeyinde, üreticilerin üretim hacmini değiştirmesine yol açacak

bir neden yoktur.

I

Y0

450

Y Gelir, hasıla

C=C +cY

Pla

nla

nan

harc

ama

lar

AE

AE=Y

C

A =C + I

AE= A +cY E

I

IU>0

IU<0

Denge Gelir ve Hasıla Düzeyi

Denge gelir ve üretim düzeyinin belirleyicisi, bu

modelde, toplam harcamalardır.

Buradaki temel sorun; denge gelir düzeyinin planlanan

toplam harcamaya eşit olmasıdır. 450'lik Y=AE referans

doğrusu üzerinde üretim ve gelir düzeyi ile toplam

harcama eşittir.

Denge Gelir ve Hasıla Düzeyinin

Formülasyonu

Planlanan harcamaların hasılaya eşit olması :

Y’yi yalnız bırakır ve denge düzeyi, Y0 için çözersek:

Y AE A cY

– 1–Y cY Y c A

0

1

1Y A

c

ÇOĞALTAN (Çarpan)

Otonom harcamalardaki bir birim artış, denge gelir ve

üretim düzeyini bir birimden fazla artırır. Bu artışın ne

kadar olacağı ise marjinal tüketim eğilimine bağlıdır.

Otonom harcamalardaki bir birim artışın denge gelir

düzeyinde yol açtığı artışa çoğaltan ya da çarpan denir.

Çoğaltan:

Marjinal tüketim eğilimi büyüdükçe çoğaltan etkisi de

büyümektedir.

Çoğaltan formülünde paydada yer alan ifadesinin değeri,

c büyüdükçe küçülecek ve [1/(1-c)]’nin değeri de

büyüyecektir.

1 1

1 c s

Gelir, hasıla

E2

E1

AE1= 1A +cY

AE2= 2A +cY

Y2

Pla

nla

nan h

arc

am

ala

r

AE Y=AE

450

Y Y1

A2AE

A1AE

A

Y c1

1

A =Y

ŞEKİL 5-6: ÇOĞALTANIN GRAFİKLE GÖSTERİMİ.

Otonom harcamalarda AΔ kadarlık bir artış, toplam talep eğrisini AE2'ye, denge noktasını da E2'ye

kaydıracaktır. Denge üretim düzeyindeki artış (Y2–Y1) kadardır ve bu otonom talepteki artıştan daha fazladır. Bunun nedeni ise AE eğrisinin yatay değil pozitif eğimli bir eğri olmasıdır. Bunun anlamı, çoğaltan katsayısının değerinin 1’den büyük olmasıdır, çünkü tüketim talebi hasılayla birlikte artmaktadır, yani hasıladaki artış talepte yeni bir artışa yol açmaktadır.

ŞEKİL 5-7: MARJİNAL TÜKETİM EĞİLİMİNİN VE ÇOĞALTAN KATSAYISININ DEĞİŞMESİ.

Kesikli çizgi ile belirtilen toplam harcama fonksiyonu düz çizgili olandan daha büyük bir marjinal

tüketim eğilimini yansıtmaktadır. Otonom harcamalarda AΔ kadarlık bir artış, birinci toplam

harcama doğrusunun geçerliliği halinde gelir düzeyinde ∆Y1 kadar artışa yol açarken, ikinci

fonksiyonda ∆Y2 kadarlık (∆Y2>∆Y1) bir artış sağlamaktadır. Bunun nedeni daha büyük bir marjinal

tüketim eğiliminin daha büyük bir çoğaltan etkisi yapmasındandır.

AE1’= 2A +c1Y

Gelir, Hasıla

E2'

E1

AE1= A 1+c1Y

AE2'= A 2+c2Y

Y1'

Pla

nla

nan h

arc

am

ala

r

AE Y=AE

450

Y Y1

A 1

AE2= A 1+c2Y

A 2

A

Y2 Y2’

Y1

Y2

E1'

E2

• Çoğaltan ile ilgili analizimizin sonuçlarını üç noktada

toplayabiliriz:

1. Otonom harcamalarda bir artış denge gelir düzeyini

yükseltir.

2. Gelirdeki nihai artış, otonom harcamalardaki artışın

belli bir katıdır.

3. Marjinal tüketim eğilimi büyüdükçe, tüketim ile gelir

arasındaki ilişkiden doğan çoğaltan katsayısının

değeri büyür.

Çoğaltan Mekanizmasının İşleme

Şartları

• Çoğaltanın pratikte etkin olarak işlemesi için:

Gelir akımlarının doğduğu her aşamada, üretimi

artırabilmek için yeterli atıl işgücü bulunmalıdır.

Üretimin artırılmasını ve işgücünün istihdamını

sağlayacak yeterli atıl sermaye ve toprak bulunmalıdır.

Hammadde temininde güçlükler olmamalıdır.

Örnek: Bir ülke için tüketim fonksiyonu; 𝐶 = 100 + 0,75𝑌 olsun.

Planlanan yatırımlar 𝐼 = 200. Bu durumda;

a) Denge milli geliri,

b) Çarpanı,

c)Denge tüketim miktarını,

d)Denge tasarruf miktarını bulunuz.

e)𝐼 = 100 artarsa denge milli gelir nasıl değişir?

f) 𝐶 = 100 artarsa denge milli gelir nasıl değişir?

g) 𝑐 = 0.85 olursa denge milli gelir nasıl değişir?

h) 𝑐 = 0.85 olursa denge tasarruf miktarı nasıl değişir?

ÇOĞALTAN (Çarpan)

Ödev: Bir ülke için tüketim fonksiyonu; 𝐶 = 200 + 0,70𝑌 olsun.

Planlanan yatırımlar 𝐼 = 300. Bu durumda;

a) Denge milli geliri,

b) Çarpanı,

c)Denge tüketim miktarını,

d)Denge tasarruf miktarını bulunuz.

e)𝐼 = 200 artarsa denge milli gelir nasıl değişir?

f) 𝐶 = 300 artarsa denge milli gelir nasıl değişir?

g) 𝑐 = 0.80 olursa denge milli gelir nasıl değişir?

h) 𝑐 = 0.80 olursa denge tasarruf miktarı nasıl değişir?

ÇOĞALTAN (Çarpan)