29
Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034- Bahar 2011 1 MAKROEKONOMİK ANALİZ 2 İŞŞİZLİK VE ENFLASYON

MAKROEKONOMİK ANALİZ 2

  • Upload
    spike

  • View
    56

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

MAKROEKONOMİK ANALİZ 2. İŞŞİZLİK VE ENFLASYON. GİRİŞ. Kısa dönemde iş s izlik ve enflasyon arasında ters yönlü bir ilişki olduğu savunulmaktadır. Uzun dönemde ise iş s izlik ve enflasyon arasında bir ilişkinin olmadığı düşünülmektedir. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 1

MAKROEKONOMİK ANALİZ 2

İŞŞİZLİK VE ENFLASYON

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 2

GİRİŞ

• Kısa dönemde işsizlik ve enflasyon arasında ters yönlü bir ilişki olduğu savunulmaktadır.

• Uzun dönemde ise işsizlik ve enflasyon arasında bir ilişkinin olmadığı düşünülmektedir.

• Phillips eğrisi, toplam arz ve toplam talep modelinin dinamikleştirilmesidir.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 3

İŞSİZLİK

• İşsizlik, çalışma gücünde ve arzusunda olan ve cari ücretten çalışmaya razı olup da iş bulamayan işgücünü varlığıdır.

• İşgücüne katılma oranı, Türkiye’de yaklaşık olarak % 50 civarındadır. Bu oran gelişmiş ülkelerde % 65’in üzerindedir.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 4

İŞSİZLİĞİN TÜRLERİ

I. Görünürlük:

1. Açık işsizlik: bir kişinin para kazanmak veya geçimini temin etmek üzere yapacak bir işinin olmamasıdır.

2. Gizli işsizlik: bir kişinin açık bir şekilde işsiz görünmemesine rağmen, gerçekte üretime hiçbir katkısının olmamasıdır.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 5

İŞSİZLİĞİN TÜRLERİ

II. Gönüllülük:1. İradi işsizlik: bir işçinin marjinal ürününe/

verimliliğine eşit bir reel ücret teklifini reddetmesi durumunda oluşan işsizliktir.

2. Gayriiradi işsizlik: işsizliğin süresinin iş arayan bireyin denetiminde olan parametrelere bağlı olmaması durumunda oluşan işsizliktir.

3. Bekleme işsizliği (spekülatif işsizlik): İşçi reddettiği reel ücretin marjinal faydasının boş zamanının marjinal faydasından daha az olduğunu kabul etmektedir.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 6

İŞSİZLİĞİN TÜRLERİ

III. Piyasa ve ekonominin yapısı:

1. Friksiyonel (arızi) işsizlik: işgücü piyasasındaki olağan hareketlilikten dolayı ortaya çıkan işsizliktir.

2. Yapısal işsizlik: ekonomide oluşan yapısal değişiklikler sebebiyle oluşan işsizliktir. (ekonomik büyüme, teknolojik değişimler, devlet politikaları, sendikalar vb.)

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 7

İŞSİZLİĞİN TÜRLERİ

3. Devrevi işsizlik:

a) Mevsimsel işsizlik: ekonomik faaliyetlerin yılın belirli dönemlerinde yoğunluklarını kaybetmelerinden oluşur.

b) Konjonktürel işsizlik: ekonomik dalgalanmaların gerileme ve durgunluk dönemlerindeki toplam talepteki daralmaya bağlı oluşan işsizliktir.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 8

TAM İSTİHDAM ve DOĞAL İŞSİZLİK ORANI

• Tam istihdam, çalışma kabiliyet ve arzusunda olan herkesin, cari ücret ve çalışma şartlarında üretim sürecinde yer almasıdır.

• Doğal işsizlik oranı, ekonomi tam istihdamdayken, yani potansiyel ve fiili GSYH eşit iken ölçülen işsizliktir.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 9

TAM İSTİHDAM ve DOĞAL İŞSİZLİK ORANI

• Friedman: doğal işsizlik oranı (NAIRU), herhangi bir andaki reel ücretler üzerinde değişme baskısı yaratmayan işsizlik düzeyidir.

• Bu işsizlik düzeyinde reel ücretler sermaye birikimi, teknolojik ilerleme gibi nedenlerle artabilir.

• NAIRU: enflasyonu hızlandırmayan işsizlik oranıdır.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 10

DOĞAL İŞSİZLİK ORANI

Model:

s: işten ayrılma oranı; f: iş bulma oranı

L = E + U

f*U = s*E (işsizlik oranı sabit iken)

f*U = s*(L-U)

U/L = s/s+f

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 11

• İşsizlik süresi (işsiz kalınan ortalama zaman uzunluğu), ekonomik dalgalanmalara ve işgücü piyasasının yapısal özelliklerine bağlıdır:

• İş bulma kurunlarının varlığı veya yokluğu, • işgücünün demografik birleşimi,• işsizlik sigortasının varlığı veya yokluğu,

İŞSİZLİK SÜRESİ

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 12

İŞSİZLİK SÜRESİ

• İşsizliğe alışılması,• İş bulma umudunun yitirilmesi,• Ücret katılığı,• Asgari ücret uygulaması,• Sendikaların pazarlık güçleri.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 13

HİSTERİ HİPOTEZİ

• Doğal işsizlik oranı hipotezine göre, toplam talepteki dalgalanmalar çıktı ve istihdamı sadece kısa dönemde etkiler. Uzun dönemde ekonomi klasik model tarafından tanımlanan hasıla, istihdam ve işsizlik düzeylerine geri döner.

• İşsizlik histerisi hipotezine göre, bazı mekanizmalar yoluyla talep yetersizliği NAIRU’yu değiştirebilir ve ekonomide kalıcı olarak olumsuz etki bırakabilir.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 14

HİSTERİ HİPOTEZİ

İşsizliğe alışılması Ücret belirleme sürecinin değiştirilmesi İçerdekiler-dışardakiler Yapısal değişiklikler Uluslararası entegrasyon

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 15

1. Gelirin düşmesi

2. Yaşam standardının düşmesi

3. Özgüvenin azalması

4. Hasıla kaybı

5. Gelir dağılımının bozulması

6. Vergi gelirlerinin azalması

7. İşsizlik sigorta ödemelerinin artması

İŞSİZLİĞİN MALİYETLERİ

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 16

• Enflasyon, ekonomideki tüm fiyatların ağırlıklılandırılmış ortalamasını ifade eden fiyatlar genel düzeyinin yükselmesidir.

• Açık enflasyon: piyasa ekonomisinin bir fiyat oluşumu süreci olarak devam ettiği durumda, herhangi bir mala yada faktöre yönelik talep fazlası sebebiyle fiyatlarda ve parasal ücretlerde oluşan artışlardır.

ENFLASYON

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 17

ENFLASYON• Bastırılmış enflasyon: Devlet kontrollerinin

ücretlerdeki ve fiyatlardaki artışları engellemesi sonucunda talep fazlası azaltılmamış ama bastırılmış olur. Kontrollerin kalkması durumunda talep fazlası etkilerini hissettirir ve ücretler ve fiyatlar genel seviyesi artar.

• Sürünen enflasyon: fiyatlardaki artışların çok düşük oranlarda kaldığı ve enflasyon beklentilerinin oluşmadığı enflasyondur.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 18

ENFLASYON• Ilımlı enflasyon: enflasyon oranının iki haneli

rakamlara ulaşmadığı, ancak halkın etkilerin açıkça hissettiği ve enflasyonist beklentilerin oluştuğu enflasyondur.

• Yüksek (dört nala) enflasyon: ekonomiyi zarara uğratan, piyasaların işleyişini çarpıtan, gelecek hakkındaki belirsizliği artıran ve paranın değer ölçüsü ve tasarruf aracı olma özelliklerini zayıflatan oranda bir enflasyondur.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 19

ENFLASYON• Hiperenflasyon: yıllık % 1000’i ya da aylık %

50’leri aşan ve paranın bütün fonksiyonlarını yitirdiği çok yüksek oranlı enflasyondur.

• Talep enflasyonu: Toplam talebin toplam arzı aşmasından kaynaklanan enflasyondur.

• Maliyet enflasyonu: üretim girdilerinin fiyatlarının yükselmesi sonucunda genel fiyat düzeyinin de yükselmesidir (toplam arz sola kayar).

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 20

ENFLASYON

Yaklaşımlar:

1. Enflasyon, ekonomik bir olgudur. Reel akımlar (mal ve hizmet akımları) ile nakit akımları (harcamalar) arasındaki dengesizlikten oluşur.

• Deflasyonist boşluk• Enflasyonist boşluk

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 21

ENFLASYON2. Enflasyon, parasal bir olgudur. Miktar teorisine

göre, para arzının reel hasıladan hızlı artması durumunda enflasyon oluşur. Ancak bu ilişki doğrudan olmayıp, parasal büyümenin toplam talebi artırıcı etkisi varsayılarak ortaya konmaktadır.

3. Enflasyon, sosyal bir olgudur. Gelir dağılımındaki çekişmeden dolayı ortaya çıkar.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 22

ENFLASYONUN MALİYETLERİ

Beklenen enflasyon:

1. Enflasyon vergisi

2. Ayakkabı eskitme maliyeti

3. Katalog maliyetleri

4. Nisbi fiyatların değişmesi

5. Kaynak tahsisinin bozulması

6. Vergi yükümlülüğünün artması

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 23

ENFLASYONUN MALİYETLERİ

Beklenmeyen enflasyon:

1. Servet-gelirin yeniden dağılımı

2. Vergi ödemelerinde kaynakta kesme usuiü ile ödeyenlerin zararı

3. Belirsizliğin artması

4. Kaynak tahsisinin bozulması

5. Enflasyon değişkenliğinin artması

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 24

ENDEKSLEME Enflasyonun maliyetlerini azaltmak için

yapılan önerilerden birisi, her türlü nominal değerli sözleşmenin fiyat düzeyine endekslenmesidir.

Uzun dönemli kredi sözleşmeleri Uzun dönemli ücret sözleşmeleri

ENDEKSLEME Fisher etkisi: enflasyon ve faiz oranındaki ilişki Uzun dönemli borç-alıp verenler için enflasyon oranı

çok önemlidir. Konut kredileri: enflasyonun uzun vadede belirsiz

oluşu yeni bir mali aracın geliştirilmesine neden olmuştur: değişken faizli konut kredisi. Bu, uzun dönemli konut kredilerinin periyodik olarak piyasada geçerli olan kısa dönemli faiz oranlarına göre ayarlanmasını öngören bir sözleşmedir.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 25

ENDEKSLEME Ücretlerin herhangi bir biçimde endekslenmesi

çoğu ülkelerin işgücü piyasalarının genel bir özelliğidir. Endeksleme uzun dönemli ücret sözleşmelerinin avantajları ile işçiler ve firmaların yararları arasında bir denge sağlamaktadır.

Ücretler TÜFE veya GSYH deflatörüne göre endekslenip, periyodik olarak fiyatlardaki artışa öre artırılabilinir.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 26

ENDEKSLEME Ücretler, periyodik olarak beklenen

enflasyona göre artırılabilinir. Ücret endekslemelerinin etkileri konusunda,

arz ve talep şokları arasında bir ayrım yapılmalıdır. Tamamen enflasyonist bir sonuca yol açan bir talep şokunda firmaların reel ücretin aynen korunmasına yani % 100 endekslemeye itirazları olmaz.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 27

ENDEKSLEME Endeksleme karşıtı yaklaşımlar:

1. endeksleme, ekonomini nispi fiyatların değişmesini gerektiren şoklar karşısında kendisini ayarlamasını güçleştirmekte ve fiyat sisteminin etkinliğini azaltmaktadır.

2. Endeksleme pratikte güçlüklere yol açmakta, sözleşmelerde hesaplamalarla ilgili sorunlar çıkmaktadır.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 28

ENDEKSLEME3. Enflasyonla birlikte yaşamanın kolaylaştırılması,

devletlerin enflasyona mücadele gücünü zayıflatmakta, enflasyonun süreklilik kazanmasına ve yükselmesine yol açmaktadır. Endeksleme, veri bir enflasyon oranında, enflasyon maliyetlerini düşük olmasına yol açmakta, bu da devletleri enflasyon vergisi yoluyla gelir elde etme yönünde cesaretlendirmektedir.

Doç. Dr. Yeşim Kuştepeli İKT 5034-Bahar 2011 29