208

M.ali İzmir-Son Eşkiya Kocero

  • Upload
    baybay

  • View
    325

  • Download
    28

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Son Eşkiya Kocero

Citation preview

  • Son Ekya Koero

  • birey yayncl k: 178

    Dizgi-Mizcmpaj birey

    Bask Lord

    Cilt Umman

    Kapak Resmi Ahmet Gne tek in / Koero Tablosu

    Kapak Grafik irin Karaer

    Birinci Bask Ekim 2 0 0 4

    ISBN 9 7 5 - 2 6 4 - 0 1 0 - 9

    birey yaynalk Yerebatan Cad. ataleme Sk.

    retmen Kitaplar ars, No. 29/17 Caalolu/Istanbul Tl: (O 212) 511 33 69 Fx: (O 212) 511 77 16

    web: www.bireykitap.com E-mail: [email protected]

  • Son Ekya Koero

    M. Ali tzmir

    birey

  • M. Ali zmir Gazeteci ve yazar. 1976 Batman doumlu. 1998 Seluk niversitesi letiim Fa

    kltesi mezunudur. Yeni afak Gazetesi ve Gerek Hayat Der-gisf nde alt.

    Yeni Dnya Dizayn- Amerikan mparatorlugu'nun Yaylmacl- (gndem Yaynlan) yazarn ilk kitabdr.

  • Balarken

    Gerekten de Charles Macfarlane'in dedii gibi, insanolunun ortak meraklarndan biri de ekyalardr. lkemizde olduu kadar, dnyann dier blgelerinde de yaamlar ve yaptklaryla halkn ilgisini zerlerine ekmeyi baarmlardr. zeLikle Bulgar, Arnavut ve ispanyol ekyalar bir dnem Avrupa ktasndaki yerleik otoritelere kk sktrmlerdir. ispanyol bir ekyaya ait olan u szler bu durumu btn playla aklarlar; "Efendiler kalem kullanr, biz ise silah. Onlarn kaleleri atolardr, bizimkiler ise dalardr."

    Yaadklar zaman ve mekn ierisinde, kurulu dzenlerin ve yerleik otoritelerin her zaman, en byk tehdidi olmulard ekyalar. Ekyaln ilk olarak nerede ve nasl balad sorusuna ise bugne kadar verilebilen en mantkl yant, "otoritelerin kmasyla" olmutur.

    nk ekyalar, ekyala adm at srecinin banda genel-Ukle yerel otoritelerin kurallarn ihlal ederek balarlar dadaki hayatlarna ve doal olarak dada kaldklar sre boyunca da otoritelerle hi bitmeyen bir atma ierisine girerler.

    Dnem dnem halkla atmaya giren ve onlara kan kusturan bir grnme sahip olan ekyalar genellikle halkn belleinde, dilden dile aktard trklerinde romantik birer kahraman olmulardr. Ekyalar, ounlukla gszn yannda durmular, yaptklar 'kahramanlklarla' ktlere korku salmlardr. Trkiye'de de durum byledir. Halk trklerinin, yaznsal edebiyatn en nemli ve destans zelliklere sahip anlatlarnn konuudurlar. Krolu, Dadalolu, akrcal, Demirci Mehmet Efe, Hamido, Hekimolu ve Koero gibi onlarca efsane kahraman vardr halkn gndeminde her zaman. Ege de 'efe' olmutur ekyann ad , douda 'mahkm'.

    Trkiye'de de, ekyaln kkenlerinde genellikle, hakim iktidar ve otorite ile atma yatmaktadr. zellikle Osmanl imparatorluu dneminde, yksek vergilerden, adaletsiz ve zalim yne-

  • ticilerden kurtuluun aresi hep, dalar olmutur. Bu 'eylem' Cumhuriyet dneminde de 1960'l yllara kadar devam etmitir. Herhangi bir adli vakadan dolay iktidarn mahkum ettikleri areyi dalara snmakta aramlardr. Ancak bilinenin aksine ekyalar, yol kesip hara toplamamlardr ou zaman. Onlar da tpk bir oklarnn yapt gibi snr kaakhyla uramlardr. Do-u'da, Suriye, ran ve Irak'a gidip buralara mal gtrp mal getirmilerdir. te bu ekyalann hi phesiz en nllerinden biusi de Koero'dur. ismi o kadar yaygnlamtr ki artk halk arasnda kuweth ve cesur insanlar tanmlamak iin kullanlan bir deyim haline gelmitir Koero. Hatta her yrenin bir Koero'su bile olmutur zamanla...

    Koero'nun ismini ilk olarak Ahmet Kaya ve Selda Bacan'm birlikte yaptklar, ayn ismi tayan kasetlerinde duymutum. Gerekten de yaam bir ekya olduunu ise, yllar sonra, ironik bir ekilde renmitim. Hem de benim kendi memleketimde, Batman'da. Hemen onun hakknda daha fazla bilgi alabilmek iin almalara baladm ve grdm ki baz silah arkadalar hl sa. Bunun zerine ben de onlarla bire bir grmeler yapp hikayenin tamamn birinci azdan dinleme ansn yakaladm. Ancak hikyenin yazm hi de dndm kadar kolay olmad. Anlatclar, bir ok noktada tereddt ediyorlard ve anlatrken de sylediklerinin bir ounun yazya geirilmemesi iin sz verdiriyorlard bana. nk anlattklar olaylarda ad getu bir ok kiinin ocuklar ve aileleri hl sad ve olaylarn yeniden kllenmesini kimse istemezdi. Aslnda haklydlar da. Blgeyi bilenler bilir. Ne kadar zaman gemi olsa da kimse iyi veya kt eski olaylarn bir ekilde dillendirilmesini istemez. nk yrede eitli nedenlerle ok kan dklm ve bu yaralar da zamann akna braklarak tedavi edilmiti. imdi tekrar bu olaylar anlatarak insanlarn yaralarn kanatmann da kimseye bir yarar olmazd. Btn bunlar dikkate alarak yazmak zorundaydm. Bu da byk bir dikkat ve ura gerektiriyordu. Olaylar belgesel bir tarzda anlatmaktansa, kendi kurgularmla romanlatrmann daha doru bir tavr olacana karar verdim. Kitapta anlatlan hikyelerin hepsi birinci azlardan teyit edilmi yaanlan olaylardr fakat yer ve isimleri anla-

  • tclarm 'hassasiyetlerinden' dolay deitirmek zorunda kaldm. 18 yanda kt dalarda, 31 yanda hayata gzlerini yumduu zaman, arkasnda gz yal bir e, be ocuk ve hi bitmeyen bir hikaye brakmt Koero.

    Bu almada bana bildiklerini anlatan Koero'nun kardei deerli Nusrettin Kilit'e, kz Muazzez Deer'e, damad M.Ali De-er'e, Koero'nun silah arkada Rauf Oktay ve Osman Kevser'e, verdikleri destekten dolay ressam Ahmet Gnetekin'e, Kadir Karaer'e dris Saruhan'a, Lazgin Toprak'a ve Meral Gndz'e teekkrler.

    M. Ali ZMR

  • Yzyllk G

    Babasnn yatann altnda saklad beylik tabancasn alp, kuann arasna sktrd ve hzla dar kt. Bahe kapsn atnda, tandrdan kard ekmekleri tepsiye dizen annesi ile gz gze geldi. Annesinin bir ey sormasna frsat vermeden hzla kapy kapatp, sokaa frlad. Koarak dar sokaklardan geti ve kentin kk arsna ulat. Etrafna baknd. Ortalklarda kimsecikler yoktu. arnn ortasndan geen karayolunun kenarndan koarak, kentin kndaki dan yamacna gitti. Oradaydlar ite, yolun biraz i tarafnda, dan hemen yamacnda kavga ediyorlard. Kuana soktuu silah kartarak dan yamacnda kavga eden iki adama doru komaya devam etti. Yanlarna vardnda silahn kavga edenlerden gen olana evirdi ve tetie bast. Byk bir grltyle patlayan silahla birlikte gen adam, keskin bir lk atarak srtst yere dt. Gen adamn ayaklar titriyor, boazndan kesik kesik inlemeler ykseliyordu. Kavga edenlerden yal olan, olduu yerde durmu bir yandan elinde silahyla duran gence, bir yandan da yerde yatan, demin kavga ettii adama bakyordu. Yavaa yerdeki adama doru ilerledi ve eilerek yaayp yaamadn anlamak iin kalbini dinlemeye alt. Kafasn kaldrd ve elleriyle yzn kapatt.

    "lm" Bir mddet ne yapacan dndkten sonra ayaa kalkarak

    ate eden gencin yanma yrd. Gen, gzleriyle dikkat kesilmi onu izliyordu. Silah tuttuu elini yanma sarktmt. Adam, gencin yanma geldiinde elindeki silaha uzand ve alp kendi beline sktrd.

    "Hadi olum, eve gidelim." ocuun, biraz nce koarak getii yollardan, hzl admlarla

    getiler. On dakika kadar sonra eve varmlard bile. Bahe kapsn aarak hzla ieri girdiklerinde kadn, evin giriindeki geni-Ukte oturmu akam yemei iin hazrlk yapyordu. Adamla ocuun telala ieri girdiklerini grnce elindeki ii brakp hemen

  • toparland. Bandaki beyaz tlbenti dzelterek ayaa kalkt. Tedirgin gzlerle adam ve ocua bakyordu.

    "Sidar nerede Asiye?" "eride yatyor. Hayrola Kadir, bu ne tela byle" "Hemen kaldr. Sonra da tayabileceimiz btn eyalar ha

    zrlayn. Hava kararr kararmaz yola kyoruz." "Ne oldu Kadir? Sylesene, nedir bu acele!" Kadir bir an kararsz kaldktan . onra hemen arkasnda sessiz

    ce durmakta olan olunun yanma yrd ve srtn svazlad, ihsan, kafasn nne emi, yere bakyordu.

    "ihsan, Halil'i vurdu." Kadn, aknlktan fal ta gibi alm gzlerle oluna bakt.

    Olduu yerde melerek eliyle kafasna vurup alamaya balad. "Vay bamza gelenler. Bu ne kt kaderdir peimizi brakmaz

    byle. Tam, artk burada huzur bulduk dediimiz gnde, bize yine yollar grnd. Ne zaman peimizi brakacak bu kara talih"

    Kadir Asiye'nin yanna giderek omuzlarndan tuttu ve ayaa kaldrd.

    "Kalk Asiye, dvnmenin alamann hi manas yok. Ne yapalm, byle olaca belliydi zaten. O alaa o kadar gvendim, baldzm bile onunla evlendirmeyi dnyordum ama o ne yapt? Bize kazk atmaya, bizi dolandrmaya alt. stelik bir de utanmadan yzme kar bir sr iftira, yalan sylyordu. Ya o lecekti ya da ben. Kalk hadi, acele edelim de bir an nce buradan gidelim, ihsan, sen de hemen kardeini kaldr ve ahra gidip atlar ve eei hazrlayn. Halil'in cesedini bulduklar anda eve gelirler. Kaybedecek vaktimiz yok."

    ihsan, babasnn sylediklerini duymuyor gibiydi. Btn vcudunun alev alev yandm hissediyordu. Sanki dibi grnmeyen, derin bir uurumdan aaya hi durmadan dyor gibiydi. Babasnn omuzlarndan sarsmasyla kendine geldiinde annesinin aladn yeni fark etti. Bir babasna, bir de annesine bakt. Yavaa annesinin yanma gitti. Elini tutarak avularnn iini pt. Ksa, zensiz kesilmi siyah salar toz ve terden renk deitirmi gibiydi. Annesi elini olunun uzun yznde gezdirdi. Geni alnnda biriken terleri eliyle bildi. Ne kadar da genti, byklar bile kmamt daha.Yuvarlak, siyah gzlerinden pt.

  • "Ihsan'm, nasl yaptn? Sen karncay bile incitmezdin. Nasl geldi bamza bu felket?"

    Kelimeler Asiye'nin boaznda dmleniyordu. ok sessiz, kendi halinde, herkesle iyi geinen ilk olu Ihsan'm, bir insan l-drebildiine inanamyordu. Birden bitiikteki yan odann kaps ald. stnde kirli bir atlet ve ubuklu pijama altl ile Ihsan'm kk kardei kt dar. Henz on yama bile girmemiti. Elleriyle gzlerini ovuturarak annesi ve abisine bakyordu. Kadir, Asiye ve Ihsan'm yanma yaklaarak alak sesle konumaya balad.

    "Hadi Asiye, yeter artk. hsan, sen de kardeini alp hemen ahra git ve hayvanlar hazrla."

    hsan, kardeinin elinden tutarak kararsz admlarla dar kt. Asiye ve Kadir yatak odasnn mavi boyal tahta kapsn aarak ieri girdiler. Kadir, odann duvarnda asl olan ifteyi indirdi. Silah kontrol ettikten sonra duvarn dibine koydu. Sonra da odadan kp ocuklarn yatt odaya geti. Birka para elbise aldktan sonra tekrar yatak odasna Asiye'nin yanma dnd. Asiye yere serdii byke bir battaniyenin zerine elbiseleri yerletiriyordu. Pencerenin nne geerek beyaz perdeyi aralad ve bahede hayvanlar hazrlayan ocuklarn izledi. Buraya geldii ilk gn geldi aklna. Babas Cizre'den yine byle bir cinayet sebebiyle kamak zorunda kalmt. Ondan nce de asl memleketi olan Beiri'den de g etmek zorunda kalmlard. Ailesinin btn hayat oradan oraya srklenerek gemiti. Kt kader pelerini brakmamt bir trl. te imdi buradan da gitmek zorundaydlar. Oysa ne kadar ok emek vermiti bu kye. Evi kendi elleriyle yapmt. Gnlerce tozun topran iinde durmadan almt. Gzleri dolmutu Kadir'in her taraf nasrl elleriyle yzn ovuturup derin bir nefes ald. Salar son iki ylda bembeyaz olmutu. Artk yorulduunu, iyice yalandn hissediyordu. Birden ellerindeki kurumu kan lekelerini grd. Korkuyla kafasn geriye doru att esnada gmleinin yakasnn da kan iinde kalm olduunu fark etti. Hemen gmleini kard ve Asiye'ye dnd;

    "Ben gidip ykanacam."

  • Akam hava karardgmda yola kmaya hazrdlar artk. Btn ev ahalisi evin giriinde oturmular baheye bakyorlard. hsan gzlerini bahe duvarlarndan teye dikmi derin derin dnyordu. Kadir ayaa kalkarak alvarnn arkasn eliyle temizledi.

    "Hadi artk, yola kmann vaktidir." steksizce ayaa kalkarak hayvanlarn yanma doru yrdler.

    Ses karmamaya alarak bahe kapsndan ktlar ve karanlk bir denizi andran tarlaya doru yrdler. hsan ve Kadir hayvanlarn yularlarndan tutmu nden gidiyorlard. Asiye kk olu Nurettin'in eUne sarlm, sessizce alyordu, kt kaderine lanetler yadryordu. Yarm saat sonra artk kyn klar grnmez olmutu. Biraz ileride Dicle, baharda deh dolu akmann yorgunluundan olsa gerek ar ar akyordu. Ak berrak havada yldzlarn klar Dicle'nin sularnda dans ediyorlard. Asrlk Malabadi Kprs'ne vardklarnda Kadir, Ihsan'a seslenerek yanma gelmesini istedi.

    "Bak olum, yaptn iyi bir eydi demiyorum sana, ancak inan ki ben de olsam aynsn yapardm. Ama bilmen gerekiyor ki sen artk aranan bir mahkm olacaksn. Jandarma seni yakalad anda mahpusa yollar. Bizim yanmzda kaldn srece de tehlikedesin. Kamak zorundasn. Beiri'ye git, rahmeth amcann olu Sait'i bul. Onlarda kalrsn bir mddet. Oradakilerin hepsi hem akrabadr, hem de bizim airettendir. Sana yardmc olurlar."

    Kadir konuurken, olunun yzn de izlemeye alyordu. hsan gzlerini karanl dikmi babasn dinliyordu. Yznde hibir ifade yoktu. Gece yldzlar altnda yrylerine sessizce devam ettiler. Sabahn ilk klaryla birlikte Kadir aalkl bir tepeninin zerinde at durdurdu ve arkadakilerin de kendisine yetimesini bekledi. Tepeden aa uzanan vadide Batman grnyordu. elik bir kale gibi ykselen rafinerinin etrafn, irili ufakl bir sr ev sarmt. Dierleri de yetiince hep beraber ynlerini sola evirip yrmeye devam ettiler. Bir saat kadar sonra yeni bir yol ayrmna girmilerdi. Kadir atn tekrar durdurup Ihsan'a bakt.

    "Olum yollarmz burada ayrlyor artk. Sen bu yoldan sola sapp, Beiri'ye git. Biz yolumuza devam edeceiz."

  • Asiye, Kadir'in szlerinden bir anlam karmaya alarak yzne dikkatle bakt. Kadir olunun yanma yryerek cebinden kard bir tomar paray uzatt.

    "Al bunlar seni bir sre idare eder. Biz, daha sonra amcanlara haber gndeririz nerede olduumuzu. Sen kendine dikkat et, bizi merak etme sakn."

    hsan, babasnn uzatt paray alarak alvarnn cebine soktu. Bir eyler sylemek istedi ama kelimeler boaznda dmleniyordu. Yavaa babasnn elini tuttu ve pp alnna gtrd. Asiye, olunun yanma gelerek boynuna sarld. Gece boyunca zorlukla dindirdii gzyalarna hakim olamayarak ve hkra hk-ra alamaya balad.

    "Olum, olum. Benim, kara bahth olum. Bu dnya da hi mi rahat yz grmeyeceim. Bu ne bahtsz bir yaamdr byle. Ah, ah."

    ihsan, annesinin ellerini skca tutmu, annesinin gsne bastrd kafasn da kaldrmadan derin bir nefes ald.

    "Ana sus alama artk. Yapacak bir ey yok. bamza gelmise ekeceiz, ka yok. Madem kaderimiz byle yazlm, biz de byle yaarz."

    Asiye, olunu alnndan perek gzlerine bakt, ihsan sakin bir ekilde glmseyerek annesinin elini tekrar pp kk kardei Nurettin'in yanma gitti. Kk ocuk, olup bitenlerden habersiz, uykulu gzlerle annesinin bindirdii eein srtnda abisini izh-yordu. ihsan, kardeini kucaklayarak gzlerinden pt ve tekrar hayvann srtndaki yerine oturttu. Sonra da hzl admlarla, arkasna bakmadan Beiri'ye doru yrmeye balad. Kafasnda binlerce soru ayn anda beliriyordu. Kesinlikle korkmuyordu ama ailesinden uzak kalma zorunluluu iinde byk frtnalar kopmasna neden oluyordu. Ailesini daha fazla dnmemeye alarak ilerlemeye devam etti. Kafasndaki btn sorular def etmeye alyordu. Gne iyice ykselmi, ortalk tamamen aydnlanmt. Kendisini ok yorgun hissediyordu, iki saat yrdkten sonra bir tepenin zirvesinde durdu. Beiri tepenin yanndan kvrlan yolun sandayd. Biraz dinlenebilecei uygun bir yer arad gzleriyle.

  • Byk bir nar aacn gzne kestirdi ve ona doru yrd. narn geni gvdesinin dibine oturup lastik ayakkablarn kard ve uzand. ok gemeden uykunun yumuak kollar btn bedenini sarmt bile.

  • erif Tepeye vardnda nefes nefese kalmt. Yarm saattir hi dur

    madan kouyordu. Nefes allarnn yavalamasn bekledikten sonra, kavurucu yaz gnei altnda buharlayormu gibi grnen kenti izlemeye balad. Rafinerinin dev bacalar, etrafn saran tek katl, toprak daml evlerin arasndan, ge doru ykseliyordu. Hemen sol tarafnda ise scaktan sararm, usuz bucaksz tarlalar uzanyordu. Kendini kuru otlarn zerine brakt. Beline batan tabancasn belinden kartarak yanma koydu. Gzlerini kapatp her eyi tekrar dnmeye alt. Dnceler beyninde rzgarda uuan yapraklar gibi savruluyordu. Jandarmalarn kye girdiini son anda fark etmemi olsayd, imdi yakalanm olacakt. erifo, ellerini kafasnn altnda birletirerek, derin bir nefes ald. Jandarmann, kye bu kadar abuk ve habersiz nasl gelebilmi olduuna aryordu. "Mutlaka biri ihbar etmitir" diye geirdi iinden. Terden alnna yapan salarn eliyle geriye doru itti. Uzand yerden dorularak oturdu. Ellerini ensesinde birletirerek gerindi ve etrafna baknd. Ayaa kalkarak biraz arkasnda kalan aaca doru yrd. Tam aacn dibine vardnda birden durdu. Aacn altnda birisi uzanm yatyordu, belinden silahn kartarak, sessizce ona doru yrd. Baucuna gelene kadar hibir kprdanma belirtisi gstermemiti. Yavaa eilerek yaayp yaamadn kontrol etmek istedii anda yznn ortasna iddetli bir yumruk yiyerek geriye doru frlad. Silah da elinden dmt. Uyuyan gen imdi onun zerindeydi ve boazn skyordu. Btn gcn toparlayarak onu zerinden att ve silahna uzanmaya alt. Ancak ocuk tekrar toparlanm zerine uUanmt. ocuun boynunu skan kollarn srmasna ramen hi aldrmyordu bile. Nefesini tutup btn gcyle rpnarak tekrar zerinden att onu. imdi o stteydi ve boynunu skyordu. Ancak daha fazla gcnn kalmadn hissediyordu. Bir boa kadar glyd bu ocuk. Nefes nefese kalmt. Glkle konumaya alt,

  • "Arkada yeter artk. Sana bir zarar verme niyetim yoktu. l gibi yatyordun. Sa olup olmadn kontrol etmek istedim sadece."

    ocuk bu szler zerine direnmekten vazgeerek kendini brakt. erifo da ocuun boynunu skmay brakarak kendini yana doru att. kisi de hzl hzl nefes alyorlard. Ter iinde kalmlard. Dirseklerinin zerine dorularak ocua bakt,

    "Sen kimsin, seni daha nce buralarda hi grmemitim." "Benim adm hsan. Ashnda buralym ama uzun zamandr ai

    lem buralarda deildi." "Benim adm da erif. Rekotan airetindenim. Kym ileride,

    nehri gemeden hemen nce sol taraftadr. Sen hangi airettensin?"

    hsan dorularak erifin yzne bakt. ri bir cssesi vard. Ksack kesilen salar simsiyaht. Geni alnndaki izgiler onu daha yal gsteriyordu. Kaim kara kalar o kadar grd ki iki kann arasnda hi boluk yoktu. Yuvarlak kahverengi gzlerinin altnda kk elmack kemiklerine sahipti. Pos byklar yama gre olduka gr saylrd. zenle tra edilmi yz gnein altnda kala kala iyice kararmt. Kendinden emin bir hali vard. Yz insana gven duygusu veriyordu.

    "Biz Aliki'yiz" "Vay, Koersin hal Gzel, ben de Koerim. Sizinkilerle akraba

    saylrz. Burada ne aryorsun?" "Beiri'ye gidecektim. Sabah ok yorulmutum, u aacn al

    tnda biraz dinleneyim dedim, uyumuum." "Beiri'de kimin yanma gideceksin? Tandk var m?" "Dedim ya buralyz biz de. Amcamlar var, olunu belki tanr

    sn o da bizim yalarmzda, ismi Sait. Hem sen ne kadar ok soru soruyorsun byle!"

    "Kzma Koero, kzma. Kt bir niyetim yok. Ben biraz nce oradan geldim. Sait'i de tanrm. arnn sonundaki kk ayhaneye gider. Bu saatlerde gelmitir bile."

    erif dizlerine dayanarak ayaa kalkt ve stn ban silkeleyip biraz ileride duran tabancasna doru yrd. Eilip tabancasn ald, kuann arasna sktrd. Arkasna dnp Ihsan'a bakt.

  • "Seninle gelmek isterdim ama, jandarma aryor beni. Biraz nce zor kurtuldum ellerinden."

    hsan, erife merakla bakarak ayaa kalkt ve aacn altna oturdu.

    "Benim de acelem yok zaten. Hayrdr, jandarma seni niye aryor?"

    "Geen ay kyde kk bir tartma kt. Sinirlerime hakim olamadm, birini vurdum. Namussuzun biriydi. Biri vuracakt zaten onu, ksmet banaym"

    erif son derece sakin bir ekilde, glmseyerek Ihsan'a bakt. Gelip yanma oturdu. alvarnn cebinden ttn tabakasn karp bir sigara sard ve Ihsan'a uzatt. hsan sigarasndan bir nefes ektikten sonra erife dnd tekrar.

    "E, imdi ne yapacaksn? Buralarda kalabilecek misin?" "Buralarda kalmam biraz tehlikeli ama gidecek baka yerim,

    yurdum yok. Artk kyde de kalamam. Belki kaaa giderim." "Kaaa m?" "He ya, kaaa. Buradan mal gtrp snr geeceim orada

    da satacam. Oradan da buraya mal getiririm." "Tek bana m?" "Tek bama, ne olacak?" "Hi, sordum ite" hsan stn silkeleyerek ayaa kalkt. Beiri'ye doru bakt. "Ben artk gideyim arkada. Yolcu yolunda gerek." "yi, git bari. u yolu takip etsen direk olarak Beiri'ye varrsn.

    Yolun ak olsun. Bundan sonra da grrz artk." "Sa olasn, sen de kendine iyi bak. Dikkat et de jandarmann

    eline dme sakn." hsan tepeden aaya iniyordu ki erif arkasndan seslendi; "Hey Koero, Sait'e Harun'u sor. Onu grrsen de benim bu

    rada beklediimi syle." hsan glmseyerek elini kaldrd ve yoluna devam etti. Bir sa

    at kadar sonra Beiri'ye varmt. Tek katl, baheli evlerin arasndan dolanarak kentin kk arsna ulat. erifin syledii ayhaneyi buldu. eri girmesiyle btn gzlerin kendisine evrildiini hissetti. Merakl gzlere aldr etmeden kendinden emin

  • admlarla en dip keye doru ilerledi ve kk tahta krslerden birine oturdu. nne mavi para nl asm olan yal ayc karsnda durarak ay isteyip istemediini sordu. Kafasyla istediini belirttikten sonra etrafn izlemeye balad. ayc, ayn nne brakt zaman yal adama bakt.

    "Ben Sait'i aryordum. Burada olacan sylediler." ayc yznde pheh bir bakla Ihsan' batan aa dikkat

    le szd, "Sait'i mi? Ne yapacaksn onu?" "Amcasnn oluyum." Yal adam onunu sylediklerine inanmayan bir eda ile, "Kadir'in olu musun sen?" "Evet. "Sait, yan tarafta asmann altnda oturuyor. Dur ona haber ve

    reyim de gelsin" Yal ayc hzl admlarla dar karak binann sama dnd.

    Ksa bir sre sonra yannda iki genle geri dnd. hsan, Sait'i hemen tanmt. Hemen tanyabildiine sevinerek ayaa kalkt. Sar salar, krmz yzyle zaten unutulacak gibi bir tip de deildi Sait. Sait de onu tanm olmalyd ki yznde kocaman bir glmsemeyle, kollarn iki yana aarak ona doru geldi.

    "Vay amcaolu, sen ve buralar ha. Ho geldin, safa getirdin" Birbirlerine sarlarak hasret giderdikten sonra tekrar oturdular.

    Sait'in yanndaki ksa boylu, yuvarlak yzl, zayf arkada da glmseyerek onlar izliyordu. Sait arkadan iaret ederek,

    "Bu, arkadam Harun. Bu da benim amcamn olu, hsan." "Bam stne. Ho geldin arkada." "Ho bulduk ama ben seni daha gelmeden tanyordum." Harun gzlerini ksarak, akn akn Ihsan'a bakt. "Gelirken, erif isimli bir arkadala tantm. Buraya vardm

    da sana ulamam ve seni tepede beklediini sylememi istedi benden."

    Harun glerek, Sait'in omzuna vurdu. "Bak sen u ie. Biz de imdi onu konuuyorduk. Tepede mi

    bekliyor dedin? O zaman o deliyi bekletmeye gelmez, kalkar buraya gelir hepimizin ban derde sokar Vallahi. Ben hemen kalkp gideyim de daha fazla beklemesin."

  • "Dur, biz de kalkalm. Hadi amcaoglu, yoldan geldin biraz karnn doyur, dinlen. Sonra uzun uzun konuuruz. Kalk da eve gidelim."

    Hep beraber ayaa kalkp kahveden dar ktlar. Kapnn nnde Harun ile vedalap, kahvenin sandan yukarya doru ktlar.

    "erif ile tepede mi karlatnz?" "Biraz tesadf oldu." "erif, mert ocuktur. ok delikanldr. Geen ay btn ky

    ly dolandran tefecinin birini alnnn ortasndan vurdu. O gn bugndr ocuk, da bayr geziyor. Kaaa gitmek istiyor ama kaaklar da daha ya kk diye onu yanlarna almak istemiyor. Harun'un bu evrede tanmad ekya ve kaak yoktur. Onun iin yanma armtr."

    Bylece konuarak zeri asmalarla kaph bir baheden ieri girdiler. Sait, evin ak kapsndan ieri seslenerek annesini ard. Bandaki beyaz tlbentinin altndan knal salar grnen ellili yalarnda bir kadn kt. Ihsan' grnce gzlerini ksarak dikkatle baktktan sonra kollarn iki yana aarak, sevinle Ihsan'm alnndan ve gzlerinden pmeye balad..

    "Vay, Ihsan'm, sen ho geldin, safalar getirdin. Gel, gel ieri gir. Hangi rzgar att seni byle."

    "Ho bulduk Zerya Ana, ho bulduk. Geldik ylesine ite." Sait, Ihsan'm koluna girerek beraberce antrenin hemen solun

    daki odaya girdiler, ieride yal bir kadn daha vard. Zerya Ana kadnn yanma oturarak ihsan ve Sait'in de yanlarna gelmesi iin el iareti yapt.

    "Gelin, gelin oturun yle yanma. Yabanc deil, uzaktan akrabamz saylr. MetkeZeyne*, o da bugn Beykent'ten yeni geldi buraya, misafirimizdir."

    Yal kadn yznde kocaman glmsemeyle Ihsan'a bakt, "Gel olum, ho geldin. Sen ihsan msn? Ben senin doumu

    nu bile hatrlyorum, gel otur yle hele." "Saolasm Metke Zeyne. Ho bulduk." *Metke Zeyne: Zeyne Hala

  • "Ana, hsan yoldan geldi, ona yiyecek bir eyler hazrla, biraz da dinlensin, sonra uzun uzun konuuruz."

    "Tamam olum, imdi bir eyler hazrlarm. Siz gein, ben hemen yemekleri getiririm."

    Yal kadn dizlerinin zerine dayanarak ayaa kalkt. Odann kapsnn nne gelince baheye doru seslendi,

    "irin, kz neredesin? Ko abuk buraya gel." Bir vakit sonra Zerya Ana tekrar odaya girdi. Hemen arkasn

    dan da elinde byk bir tepsiyle irin geliyordu. Bileklerine kadar uzanan, zerinde rengarenk gl desenlerinin olduu beyaz elbisenin bel ksmn, krmz bir kuakla balamt. Bana balad tlbentinin nnde dklen siyah salar, odaya dolan gn nda bile parlyordu. Gneten pembelemi yanaklar, fndk byklndeki burnu ve uzun kirpiklerinin gizledii iri, kara gzleri ile olduka gzel bir kzd. irin, elindeki tepsiyi odann ortasna braktktan sonra Ihsan'a bakp glmseyerek "ho geldin" dedikten sonra tekrar odadan kt. hsan farknda olmadan i-rin'i gz ucuyla szyordu. Zerya Anann onu sofraya armasyla ancak kendine gelebilmiti. Utancndan yanaklarnn kzardn hissedince kendi kendine kzd.

    Yemeklerini yedikten sonra hep beraber baheye karak ardan altnda kurulan divana oturdular. kindi rzgarlar ile hava serinlemiti. ardan altnda gne batmcaya kadar oturup eski gnlerden, ailesinden konutular. irin de gelmi yanlarna oturmutu, ihsan, irin'e hi bakmamaya alyordu. hsan, kendisinin ve ailesinin bandan geen btn kt olaylar ayrntlaryla anlattktan sonra yemeklerini yiyip yatmaya ekildiler.

    Ertesi sabah, gn doumundan bir saat sonra uyanmt hsan. Sait'a bakt, hl uyuyordu. Dn olanlar ve irin'i dnnce kendisini sulu hissetti ve bir daha byle bir eyi aklna bile getirmemeye yemin etti. Ayaa kalkarak elbiselerini giyindi. Sait de, bu arada uyanm, mahmur gzlerle onu izliyordu.

    "Erkencisin amcaolu!" ihsan, Sait'in szlerine glmseyerek yant verdi. Pencerenin

    kenarna giderek baheyi izlemeye balad. Horoz, kerpi duvarn zerine km soka izliyordu, ihsan, perdeyi kapatp Sait'in yanma meldi ve eliyle onu drtmeye balad.

  • "Hadi artk sen de kalk. Bu saate kadar da yatlmaz ki!" Sait battaniyenin altndan kard kollarn iyice aarak ge

    rindikten sonra ani bir hareketle ayaa kalkp hzla stn deitirdi ve beraberce kap nne getiler. Zerya Ana ve Metke Zeyne kapnn giriinde oturmular sohbet ediyorlard. hsan ve Sait'i grnce glmseyerek yanlarna ardlar. nlerinde kahvalt sofras vard. Oturup kahvaltlarn yaptktan sonra evden kp kahveye gittiler. Kahvenin nndeki kk tahta krslere oturup aylarn sylediler. Daha aylarndan bir yudum imemilerdi ki arkadan Harun'un kendilerine seslendiini duyunca ikisi birden dnd. Harun kahvenin kesinden onlara doru geliyordu. Yanlarna gelince bir krs ekip oturdu. Glerek Ihsan'a bakt.

    "Merhaba, Koero" Sait anlamaya alan bir yz ifadesiyle Harun'a bakyordu. "Dn erifin yanma gittiimde bana btn olanlar anlatt.

    Ayrlrken de, Koero'ya ok selam syle dedi" "imdi nerede?" "Vallahi bilmiyorum. Ama byk ihtimalle akama doru yine

    tepeye gidecek. Bugnlerde kye gidemez. Jandarma ii ok sk tutuyor. Birka gn daha yle dolamak zorunda."

    Sait, ayndan bir yudum aldktan sonra Ihsan'a dnp glerek konumaya balad,

    "Vay amcaoglu, daha kye gelmeden namn alp da yrmsn ha!"

    "Hem de ne nam! Bir ara birbirlerine girmiler de erifin pestilini kartm."

    hsan kafasn nne emi iki arkadan kendisi hakknda sylediklerini utanarak dinliyordu. lene doru kahveden kalkarak kentin kma doru yrdler. Ynlerini tepeye evirip glgede kalmaya dikkat ederek yrmeye baladlar. Bir saat kadar sonra tepeye varmlard. erifo, Ihsan'm uyuduu narn altnda oturmu glerek onlara bakyordu. Aacn altna vardklarnda erifin etrafnda oturdular.

    "Dnden beri naslsn ey Koerlerin krah? Beni sorma hala her tarafm aryor."

  • hsan, glerek kolunu gsterdi, "Sana aktrmadm ama kolumu kt ezmisin, ayrca ben

    senden anslym, karnm iyice doyurup, dzgn bir yatakta yattm. Yorgunluktan eser yok bu yzden."

    Harun, Ihsan'm omuzlarna hafife vurarak gld. "Dn, senden sonra Batman'a gittim. Gece orada kaldm. K

    t haber tez yaylr Koero, namn oraya da gitmi." hsan omuzlarn ekerek, tedirgin gzlerle Harun'a bakt, "Silvan'daki vukuatn orada duydum birilerinden. Merak et

    me bizden sr kmaz" erif, arm bir ekilde Harun ve hsana bakyordu, "Ne vukuat?" "Koero'ya sor, o anlatsn. O buradayken benim anlatmam uy

    gun dmez" hsan, bandan geenleri bir kere daha anlatmak zorunda kal

    d. Szlerini bitirdikten sonra erif elini dizine koyarak konumaya balad,

    "Demek sen de mahkmsun ha? Vay be, u ie bak Koerlerin Kral da benim gibi bir mahkm."

    hsan kafasn sallayarak Harun'a bakt. Harun'un tanmalarnn zerinden daha bir gn bile gemeden, kendisi hakknda bu kadar abuk bilgi toplayabilmesine armt. Sait, Harun'un yeleinin cebinden kard filtreli sigaray arkadalarna uzatt.

    "imdi ne olacak?" erif, Ihsan'a bakarak sigarasn yakp derin bir nefes ekti, "Bir ey olaca yok. Krahmz kabul ederse bu akam benimle

    kalsn. Ky de tehlikelidir onun iin." Sait, erifin bu szleri zerine yzn buruturdu. "Bu ne acele, durun hele bir nefes alsn. Hem belki buraya ge

    leceini dnemezler. Biri ihbar etmedii srece kim bilebilir ki?"

    "Dn Batman'da, Silvanllarn kahvesine gittim. Orada herkes bu meseleyi konuuyordu. Byle olaylar tez yaylr. steUk jandarma da bugnlerde kyllere nefes aldrmyor. Bence erifo hakl. Koero'nun kyde kalmas tehlikeh olabilir, en azndan bugnlerde.

  • ihsan, btn sylenenleri dikkatle dinliyor ama konumalara hi mdahale etmiyordu. Daha iki gn bile olmadan olaym gndeme gelmesi canm ok skmt. Bir yandan da erifin sylediklerini dnyordu. Aklna irin gelince en iyisinin burada erifle beraber kalmak olduuna karar verdi. Sait'e bakarak konumaya balad,

    "Arkadalar hakl Sait. Kyde uzun sreli kalrsam sizin de banz belaya sokarm. Ben burada erif ile beraber kalaym. Ara sra size gelirim."

    Sait, Ihsan'm sylediklerinden hi memnun olmamt. "Zerya Ana'ya ne diyeceim ben imdi?" "Ona her eyi olduu gibi anlat. De ki ihsan artk bir mahkm

    dur. Yeri de yurdu da dalardr bundan byle. Ne evi vardr onun ne de bir bark. Saklamann lzumu yok. Hem bakalarndan duyacaklarna senin azndan duysunlar. Zaten bizimkiler de bir yere yerlemilerdir imdi. Bugn yarn bir haberci gnderirler size. Bu arada ben de buradaki dier akrabalar ziyaret ederim. Hem buralar daha iyi tanm olurum"

    "Bouna kral demiyorum. Vallahi tam bir kral gibi konuuyorsun Koero"

    Sigaralarn topraa bastrarak sndrdklerinde, vakit ikindiye geliyordu, ihsan, Sait ve Harun'a bakarak Beiri'yi gsterdi.

    "Siz imdi gidin artk. Biz burada kalp, ne yapacamza karar vereceiz."

    "Tamam ama evdekilerin hi houna gitmeyecek bu" Harun ile Sait ayaa kalkarak arkadalaryla vedalatktan son

    ra tepeden aaya inmeye baladlar. hsan bir sre onlarn arkalarndan baktktan sonra erife dnd.

    "imdi ne yapacaz, gece burada m kalacaz?" "ilerideki kyde tandklarm var, oraya gidelim. Bu gece ora

    da kalp bundan sonra ne yapacamza karar veririz." "Hani kaaa gidecektin, ne oldu?" "Hi param yok ki!. stelik dier kaaklar da beni yanlarna

    almyorlar yam kk diye. Neyse bunlar sonra konuuruz. imdi kalkp gidelim artk, yolumuz biraz uzun."

  • ikisi birden ayaa kalkarak stlerini silkeleyip tepenin dier yzne doru konuarak yrmeye baladlar. Akam hava karardktan sonra kye varmlard bile. ihsan, artk gemii dnmemeye karar vermiti. nnde yaanacak yeni bir hayat vard. Zorluklar karsnda pes edecek deildi elbet. yle veya byle, yaam akp gidiyordu sonuta.

  • Kral ve ah Koero ve erif, iki aydr birlikte ky ky geziyor kh erifin

    akrabalarnda, kh da Koero'nun daha nce babasndan duyduu ama yeni tant akrabalarnda kalyorlard. Arada bir de Beiri'ye gidip, soijL durum hakknda arkadalar ile gryorlard. Bu gidi gelilerde onu en ok zorlayan, irin oluyordu. Beiri'den uzakta iken neyse de, Beiri'ye geldiinde onu grecek olmann heyecan btn vcudunun kasp kavuruyordu. Zerya Ana'lara her gidiinde, daha bahe kapsndan admn atar atmaz yreinin gmbrtsnn kar dadan bile duyulduunu dnp, batan aaya kzla kesiyordu. Hele irin ile karlatklarnda dizlerinin ba zlyor, nefes alamaz hale geliyordu. Bu durum onu olduka rahatsz ettii iin, Zerya Ana'lara ok fazla gitmemeye karar vermiti ama yine de kendisine bir trl engel olamyor Beiri'ye girdii anda kendini Zerya Ana'nm evinde buluyordu. En son gehlerinin birinde Zerya Ana onun bu hahni sezer gibi olmutu da, yerin dibine girmiti sanki.

    Yazn son gnlerine doru ailesinin yerletii Bismil'den Beiri'ye dnecei haberini aldnda, Hasankeyf teydi. Koero ve erif, akam alelacele Hasankeyften yola kmlar, sabah namazna doru Beiri'ye varmlard. Geceyi ilk karlatklar tepede geirmiler, sabahn ilk klaryla da soluu ardaki buluma yeri haline getirdikleri ayhanede almlard. ayhanede drt yal, ay ocann dibine oturmu genliklerinden arta kalan anlarn paylayorlard. ayhanenin yola bakan camnn nnde oturarak, soka izlemeye baladlar. Kentin kk ars boyunca sal, sollu ykselen asrlk nar aalar sararm yapraklarn dkmemekte direniyorlard. erif, arkadann omuzlarna eline att.

    "Sizinkiler gelmi midir Koero?" Koero, gzlerini sokaktan hi ayrmadan kafasn sallad. "Bilmiyorum. Belki de gelmilerdir" erif, dudaklarnda hafif bir glmseme yerletirip kafasn

    Koero'ya doru yaklatrd.

  • "irin yznden gidip bakmyorsun Zerya Ana'nm evine deil mi?"

    Koero, hi cevap vermeden ylece yolu izlemeye devam ediyordu.

    "Bu byle olmaz ki! Sizinkiler gelsin, babana ben syleyeceim. Sz olsun."

    erif, daha konumasn bitirmemiti ki sokan banda Sait'in ayhaneye doru geldiiai grnce sustu. Sait, ayhaneye gerince ikisi birden ayaa kalkarak, sarlp selamladlar onu. Sait, Koero ve erifin koluna girerek ikisini birden ayhanenin dna doru srkledi.

    "Yahu sen nerelerdesin amca olu. Gel bak sana bir srprizim var. Hem ka defadr gelip gidiyorsun, sanki yabancnn eviymi gibi hi bize uramyorsun. nan ki hem ben, hem Zerya Ana hem de irin ok zlyoruz. Amca olu yabanc evi mi bizim ev?"

    Koero, irin'in ismini duyunca yine heyecanlandn hissetti. "Demek o da zlyormu ben onlara gitmeyince" diye dnd. Sonra da bu dncesinden utanarak kendi kendine kzd.

    "Yok amca olu, ne yabancs. Hani gece ge geliyoruz. Sabah da ok erken vakit rahatsz etmek istemiyoruz. O yzden. Bizimkiler gelecekmi. Sizdeler mi?"

    "Yrsene kardeim, srprizimiz var dedik ya" Sait, kendi evlerinin tam karsndaki beyaz badanal kerpi

    evin bahe kapsn aarak ieri girdi. irin, bahede yere serdii haly ykamakla urayordu. Koero, bir anda karsnda irin'i grnce ne yapacan bilemez bir halde erife bakt. Yznn rengi deimiti. Kontrolsz bir ekilde hzlanan nefesini dizginlemeye alt. Baheye girdiklerini gren irin, stn ban dzeltip, glmseyerek onlara doru bakt. Siyah salar omuzlarnn zerine dalga yapm, gnete tel tel parlyordu. Koero, ilk defa irin'in dudaklarnn kenarnda yeil bir beninin olduunu fark etti.

    "Ho geldin hsan, sen de erif karde" Koero'nun dili tutulmutu sanki. erif, onun bu hali karsn

    da bir adm ne atarak cevap verdi. "Ho bulduk bacm. Sana da kolay gelsin."

  • Onlar konuurken, evin maviye boyal tahta kapsnn ardndan Asiye hanm grnmt. Olunu grnce olduu yerde ellerini havaya kaldrarak dua etmeye balad. Koero ilk anda annesini grnce arm, ancak aknln zerinden attktan sonra annesinin yanma giderek, ellerini pmt. Ana oul sarma dola hasret giderirken, kk kardei Nusrettin ve babas Kadir de evden dar kararak onlarn yanma gelmiti. Asiye hanm gzleri dolu dolu, eleriyle olunun salarn okuyordu.

    "Olum, kr kavuturana, Allah'ma bin krler olsun, naslsn?"

    "yiyim ana, ok iyiyim. Siz naslsnz? Ne zaman geldiniz, bu ev de neyin nesidir byle?"

    Kadir ve Asiye'nin arkasndan sesi duyulan Zerya Ana glerek Koero'nun yanma geldi.

    "Hadi, girin ieri de uzun uzun konuuruz, byle kapda olmaz, haydi, haydi"

    Hep birlikte ieri girdiler. Ev yeni denmiti. Baz eyalar hl ortalkta konulacaklar yeri bekliyordu. Koero, ieride onlara erifi tantarak, ayrldklarndan beri bandan geen her eyi anlatt. Onlar da Koero'ya. Bismil'e gitmiler, ancak orada bir trl tutunamamlard. stelik tandk kimsecikler de yoktu. Bu yzden daha fazla dayanamayarak kylerine, baba topraklarna geri dnmeye karar vermilerdi. ki gn nce buraya gelmiler, Zerya Ana ve Sait'in yardmyla da bu eve yerlemilerdi. Konumalar akama kadar aralksz srd. Akam gnbatmyla birlikte irin, odaya girerek bahede yemein hazr olduunu syledi. te yine engel olamyordu kalbine. "Dursana ey deli gnl. Rezil edeceksin beni aileme kar", diye geirdi iinden. Koero heyecann bastrarak ailesinin yannda belli etmemeye alsa da erifin ince byklarn alt dudayla kapatarak engel olmaya alt gln grnce, bunda pek de baarl olmadn anlad. Darda, iyice temizlenmi bahenin ortasna serilen hal ve kilimlerin zerinde yemeklerini yedikten sonra, irin'in getirdii kan krmzs kaak ay itiler. Zerya Ana, dizlerinin zerinde ar ar dorularak Sait ve irin'e bakt.

  • "Artk bize msaade, ge oldu, yorulduk da, eve gidelim biz. Nasl olsa artk buralardasmz, hem de komumuzsunuz. Bundan byle Allah mr verdike beraberiz inallah."

    Asiye, Zerya Ana'nm yanna gidip skca sarld. "Allah raz olsun senden Zerya. Sen olmasaydn ok zordu ii

    miz." "Ne yaptk ki biz, sen de olsan aynsn yapardn, zor gnde

    yannzda olmazsak ne zaman olacaz. Hem sen ve Kadir'in, rahmetlinin ardndan bize gnderdiiniz yardmlarn yannda bizimkisi hi kalr, hadi imdi Allah rahatlk versin. Yarn grrz artk"

    Zerya Ana, Sait ve irin bahe kapsn arkalarndan kapatarak evlerine gittiler. O ana kadar sesi kmayan erif de ayaa kalkp gitmek isteyince Koero arkadann koluna girdi.

    "Hayatta olmaz, misafirimizsin. Misafir de ne demek, bu ev benim olduu kadar senin de evindir. Burada beraber kalacaz"

    Kadir, erifin yanma gelerek koluna girdi. "Hadi, hadi hibir yere gidemezsin. Burada kalacaksn. Yerimiz

    geni ok kr. imdi Asiye sizin yataklarnz hazrlar, gece de rahat rahat yatarsnz. Asl nemli meseleleri de yarn konuuruz. Sabah ola hayr ola."

    Asiye hemen eve doru yrd. Bir yandan da konuuyordu, "Tabi, tabi. Ben imdi yataklarnz hazrlyorum. Bir yere gide

    mezsin." Birka dakika sonra Asiye baheye gelerek yataklarn hazr ol

    duunu syledi. Koero ve erif kapnn hemen sandaki odaya girdiler. stlerini deitirip Asiye'nin hazrlad yataklara uzandlar. Tam sigara ieceklerdi ki Asiye, kapy hafife tkrdatarak ieri girdi. Koero'nun yatann baucuna kadar ilerleyip oturdu.

    "Olum, gzlerime uyku girmez, iki gndr ben de, baban da bunu konuuyoruz. Seninle konumak istiyorum."

    Koero, uzand yerden dorularak srtn duvara dayad. Annesinin ellerini avularnn iine alarak skt.

    "Hayrdr ana, ne konumak istiyorsun benimle. Yarn konua-m-az myz?"

    Asiye, dnp erife bakt.

  • "Artk sen de benim olum saylrsn. Senden saklayacak bir eyimiz yok. Bak olum, yan geldi artk. Babanla ben dndk ki evlenmenin zamandr."

    Koero glmseyerek annesine bakt. "Kim alr benim gibi bir mahkumu ana. Ben bugn buradaym

    yarn Allah bilir nerede. Belki mahpusta." "Azndan yel alsn olum. Dedim ya babanla iki gndr ko

    nuuyoruz ama sadece biz deil. Zerya ile de konutuk. Bana baz eyler syledi irin hakknda. Allah bihr ya, dnyalar gzeh bir kz olmu. Senin gnln var m olum irin'de"

    Koero, annesinin szleri zerine yznn alev alev yandn hissetti. Kafasn nne eip hi ses karmad. erif uzand yerden glerek doruldu Asiye'ye bakt.

    "Tam stne bastn ana. Allah senin mrne mr katsn. Ben de size syleyecektim. Akl, fikri irin de. Onu dnd zaman yemekten imekten kesiliyor."

    Asiye, erifin anlattklarndan sonra iyice rahatlam bir yz ifadesiyle oluna dnd.

    "Olum, Zerya bana, irin'in gnlnn de olduunu syledi. Baban da imdi senden haber bekliyor. Eer kabul edersen irin'i sana isteyelim."

    Koero, kafasn nne emi hi sesini kartmyordu. Kafasnn iinde, yzlerce, binlerce ey uuuyordu sanki. Gznn nne irin geliyordu. Glmseyii, dudann kenarndaki yeil beni...Asiye olunun kolunu tutarak onu dald dncelerden ekip kard.

    " Ne diyorsun oul, tamam m" Koero kendisinin bile duymakta zorland bir sesle cevap

    verdi. "Madem ylesini uygun grdnz., tamamdr o zaman ana" Asiye sevinle ayaa kalkt. Odann kapsna yrd. "Kadir de ok sevinecek bu ie. Haydi imdi Allah rahatlk ver

    sin size" Odann kapsn arkasndan kapatt. erif oturduu yerden

    Koero'ya uzanarak ayaklarna eliyle vurdu. Keyifli olduu her hahnden belliydi,

  • "Al sana ite ben buna ans derim. Yine iyisin bak, iyi olacak hastanm nasl da ayana geliyor doktor. Dnme yle kara kara. Hadi gel de yatana uzan. kimiz de ok yorgunuz, bu meseleyi konuacak uzun zamannz var nasl olsa."

    erif, tekrar yatana uzanarak arafn zerine ekti. ok gemeden horlamaya balamt bile. Koero, srtn yaslad duvardan dorularak yatana uzand. Gzlerini tavana dikmi, dnyordu. i iine smyordu. "irin de istemi ya, artk dnyada gam yemem" diye geiriyordu iinden. Gecenin sessizliini bozan tek ey baheden gelen cr cr bceklerinin sesiydi.

    Ertesi sabah Asiye onlar uyandrdnda gn oktan domutu bile. Yataklarnn iinde biraz gerindikten sonra ayaa kalkp elbiselerini giydiler. Kadir ve kk Nurettin dut aacnn altnda serilen kahvalt sofrasnda oturmu onlar bekliyorlard. Bahedeki emme basma tulumbann nnde kuyudan birbirlerine su ekerek iyice ykanp, sofraya getiler. Kadir, olu ve erifin sofraya oturmasndan sonra elini Koero'nun srtna koydu. Yznde son derece mutlu bir ifade vard.

    "Olum, annen bana dn akam yaptnz konumay anlatt. En iyi karar verdin. Vakit kaybetmenin anlam yok, bir an nce kz isteyelim. Yaz bitmeden de dnnz yaparz."

    Koero, elindeki ekmei yavaa sofrann kenarna brakt. Gece boyunca akln kemiren bir sr sorulardan bir trl kurtula-myordu. Yznde kararsz bir ifade vard.

    "Baba, ok erken deil mi? Benim durumumu biliyorsun, bu haldeyken nasl evlenirim. stelik be kuru paramz da yok."

    "Ne varm senin durumunda? Senin gibi olan onlarca insan var buralarda. Hepsi de oluk ocua karyor yine de. stelik buralarda gvende saylrz."

    "Ya jandarma? Ya yakalanrsam baba!" Kadir, glmsedi ve olunun omzundaki eliyle kafasna hafif

    e vurdu." "Ben de ok dndm bunu. Ne yapalm, yakalanrsan, yatar

    sn cezan karsn. O zamana kadar Allah byktr. imdi dnme bunlar."

    Koero, babasnn yzne bakarak kafasn sallad. Sonra erifin omuzlarna dayanarak ayaa kalkt.

  • "Msadenle biz kalkalm baba" erif, Koero'nun aniden kalkmasyla azndaki ekmei ara

    buk yutarak stn silkeleyip ayaa frlad. Kadir ile vedalap dar ktlar. Koero, nde hzl hzl yryordu. erif arkadana yetimek iin neredeyse koacakt. Sonunda dayanamayp Koero'nun kolundan tutarak durdurdu.

    "Ne oluyor sana byle? Gnlerce irin, irin diye inle, sonra da tam her ey senin istediin gibi olmuken, yzn as. Anlamyorum seni"

    Koero arkadann yzne bakyordu. Szlerini bitirmesini bekledikten sonra yola dnerek yavaa yrmeye balad.

    "Haklsn ancak, istediim gibi olmuyor. Baksana halimize, ikimiz de mahkmuz, kaaz. Evimizde rahat yz gremeyiz. Cebimizde de be paramz yok, nasl evlenirim byle. Kza yazk olmaz m sonra?"

    erif, kolunu arkadann omuzlarna atp glerek cevap verdi. "Dndn eye bak, artk ailen de burada. Kaaa gidece

    iz ya beraber. Bunun hayallerini, planlarn kurmadk m beraber? Herkes nasl yapyorsa biz de yle yapacaz. Artk dert etme bunlar. Hele u dn bir yapalm, nasl olsa bir yolunu bulup gideriz kaaa."

    ayhanenin nne geldiklerinde Sait'i grdler. Yannda da Harun vard. kisi de srtlarn ayhanenin duvarna dayayp, yzlerini de sabah gneine vermilerdi. Koero ve erif, onlarn nnde durana kadar geldiklerini fark etmemilerdi bile. erif, tam karlarnda durup yzlerine vuran gnein nne geince atlar gzlerini.

    "Ohoo, aalarn keyiflerine de diyecek yok maallah. Harun aa, Harun aa, nerelerdesin byle, kalk bakalm? Koerler kral ile kaaklarn ah gelmi, sen hl pinekliyorsun"

    Harun glerek ayaa kalkt. Hafife ne eilerek, ikisine de selam verdi.

    "Affedin beni efendiler. Bir an iin dalmm ite, size ay smarlayarak bu hatam affetirmeme izin verin"

    Koero ve erif kendilerine bir tahta krs ekerek oturdular. erif, elini Harun'un dizine koyarak konumaya balad.

  • "Syle bakalm kaaklarn rehberi, ne var ne yok? nallah gzel haberler getirmisindir bize."

    "yilik, salk olsun. Ne diyeyim ki imdi ben sana? Deien bir ey yok. Osman ve dierlerini grdm onlarn da ok selam var, ikinize de. Sizinkiler de seni merak ediyor. Hazr imdilerde ortalk biraz durgun, git evine de meraklarn dindir biraz."

    erif, kafasn sallayarak hak verdi Harun'a. Sait, aycya eliyle ay istediini belirttikten sonra Koero'ya dnd.

    "Nasl, yeni evinizi beendin mi bari?" "Sa olasn Sait. ok gzel olmu. nallah burada artk raha

    ta kavuurlar bizimkiler." ayc yzeyinde ay yapraklarnn yzd bardaklar nle

    rindeki kk sehpaya braktktan sonra geri dnd. Harun, ayndan bir yudum aldktan sonra Koero'ya dnd.

    "Bu arada Silvan'a da uradm oradakiler hala seni aryorlar. Sizinkilerin, buraya yerletiini bilmiyorlar ama senin buralarda olduunu renmiler. Hakk Aa'ya haberci gnderip seni isteye-ceklermi duyduuma gre."

    Koero, kalarn atarak elindeki ay bardan sehpaya brakt.

    "Ben o meseleyi arkamda braktm. Olan olmu artk. Gelecekleri varsa elbet grecekleri de olur!"

    erif, Koero'nun srtna bir aplak indirerek gerindi. "Ben diyorum ya Koerlerin kral. Duyun da inann ite bana.

    Tabi ya, gelecekleri varsa grecekleri de olacak elbet. Bizim elimiz armut mu topluyor?"

    Sait de arkadalarna destek vererek konumaya katld. Drt arkada ikindiye kadar oturarak neler yapabileceklerini tarttlar, durdular. kindiye doru erif ve Harun kalkarak msaade isteyerek kalktlar. erif kyne gidip ailesini grmek istiyordu. Harun da onunla beraber kye kadar gidecek, oradan da Siirt'e geecekti. Koero, erifin gitmesini istemese de, ailesini grmek istemesine hak verdi, iki gn sonra grmek zere szletikten sonra ayrldlar. Sait ve Koero, arnn sonundaki sokaktan yukar karak, evlerine doru yrmeye baladlar. Evlerinin nne geldiklerinde Koero, babasnn bahede kerpi yourmakla urat-

  • gn grd. Koero ve Sait, Kadir'in yanma koarak, elindeki krei aldlar. Kadir, alnnda biriken terleri elinin tersiyle sildikten sonra dut aacnn glgesine oturdu.

    "Anan ile yengene tandr yapyordum, iyi ki yetitiniz. Scaktan artk dayanacak gcm kalmamt." Sait ve Koero akama kadar tandr yapmyla uratlar. Akam ileri bitince Sait, evine gitti. Kadir, Sait gidince Koero'yu yanma ard. Koero, babasnn oturduu aacn altna geldiinde Kadir, yana kayarak yanma oturmasn iaret etti. Elindeki iri taneli siyah tespihi ekerek olunun yzne bakt.

    "Bugn Anan, Zerya ile konumu, yarn irin'i istemeye gidiyoruz."

  • Dn ve Talan Bahede kalabalk bir grup, geni bir halka oluturarak kendi

    lerini davul ve zurnann ezgisine kaptrmt. Davulcu yerinde dnyor, elindeki davulu havaya kaldryor btn hnerlerini sergilemeye alyordu. Koero, tahta bir iskemleye oturmu etrafnda ter iinde kalm halay ekenleri izliyordu. Yz zenle tra edilmiti. yice kahnlam byklarn badem ya ile parlatmt. erifle birlikte Batman'dan aldklar siyah takm elbisesinin iinde dimdik oturmaya alyordu. Zerya Ana'nm evinin bahesinde toplanm kadnlarn zlgtlarnn sesi, davul ve zurnann sesine karyordu. Kadir, ehnde bir fotoraf makinesi ile gelerek olunun fotorafn ektikten sonra makineyi kk olu Nurettin'e verdi ve gidip sabahtan beri halayn ban kimseye kaptrmayan erifin elindeki mendili alarak kendini mziin ritmine brakt. Davul'un vuruuna gre ne, arkaya ilerliyorlar, saa sola dnp, yerlerinde zplyorlard. Nurettin, Sait ve baz uzak akrabalar da ellerhndeki tepsilerle misafirlerle souk erbetler datyorlard. erif, halaydan ayrlarak Koero'nun yanma geldi. Ter iinde kalmt. Koero'nun omuzlarna elini koyarak glmsedi.

    "Sonunda muradna eriyorsun. nallah her gnn byle nee-U, mutlu olur arkada."

    Koero, erifin elini tutarak arkadann glmsemesine karlk verdi. Tam azn aaca srada babasnn erifi ardn grd. erif, Kadir'in yanma giderek bir eyler konutuktan sonda tekrar Koero'nun yanma dnd ve koluna girerek ayaa kaldrd.

    "Hadi, zaman geldi, kalk gidiyoruz gelini getirmeye." Kadir de yanlarna gelmiti imdi. Halay ekenler de Koe

    ro'nun etrafna toplanmlard. Byk bir kalabahk halinde baheden karak, kar baheye getiler. Kadnlar, erkeklerin geldiini grnce zlgtlar ekerek gelin evinin nnde toplandlar. Birka dakika sora kapnn nndeki kadnlar zlgtlarn arttrarak ikiye aldlar. te orda duruyordu irin. Bembeyaz gelinlii-

  • nin iinde bir melek gibiydi. Yzn tamamen rten duva bana krmz bir eritle balanmt. Sait ve annesinin koluna girmi, kalabaln ortasnda duran Koero'ya doru yryordu. Koero'nun yanma geldiklerinde mzik ve zlgtlar bir an iin sustu. Annesinin ve Sait'in kollarndan karak Koero'nun koluna girdi. Beraberce bahe kapsna doru yrdler. Kapnn nnde nazar boncuklar ile sslenen siyah bir at vard. Asiye de elinde rengarenk eritlerle bezenmi byk bir kp tutuyordu. Koero ve irin'in dar kmasndan hemen sonra elindeki kp kapnn nne frlatt. Kp, kapnn eiine arpp paralara ayrld. indeki kk ekerler ve bozuk paralar da ortala sald. Sabahtan beri bu ann gelmesini bekleyen ocuklar yerlere atlayarak, ekerlerden ve paralardan kapmaya altlar. Koero, irin'in elinden tutarak kapnn nnde bekleyen ata binmesini saladktan sonra atn yularn tutarak yrmeye balad. Btn dn alay sokan aasna doru ilerliyordu. Kentin kk arsn geip, saa saptlar. Dar bir sokaktan yukar doru ktlar. Sonunda kk, baheli bir evin nnde durdular. Bu evi birka gn nce tutmulard. ki odal, kk irin bir evdi. Bahesinde zm arda ve dut aac vard, iinde pek fazla eyalar yoktu ama nemli deildi bu onlar iin. Evin nne vardklarnda hava artk kararmt. Koero, irin'in elinden tutarak attan aaya inmesine yardm ettikten sonra bahe kapsn at ve birlikte ieri girdiler. Tam evin giriinde, Koero'nun srtna ard ardna yumruklar inmeye balad. Koero kendini yumruklardan saknarak irin'in kolundan tutup hzla ieri girdi ve kapy kapatt. Kapnn nndeki kalabaln kahkaha sesleri geliyordu ieriye. Bir sre sonra kalabalk yava yava evin bahesini terk etmeye balad. Koero, irin'in elinden tutarak hemen solundaki odaya doru yrd. Beyaz araflarn serili olduu karyolaya oturdular birlikte. Heyecandan kalbi yerinden frlayacak gibiydi. irin'in duvan kaldrd yavaa. irin kafasn nne emiti. Salar, tepesinde topuz yaplmt. Gzlerine mavi srme ekilmiti. irin'in yzn ellerinin arasna alarak alnna bir pck kondurdu.

  • Dnn zerinden hafta gemi ti..Darda mevsimin ilk yamuru yayordu. Koero ayaa kalkarak irin'in yanma gitti. irin, akam yemei iin hazrlad patlcanlar bir kenara koyarak Koero'ya bakt.

    "Hayrdr, cann niye skkn?" "Bilmiyorum ama iimde kt bir his var. eriften bir haftadr

    ses yok. ki gn nce buraya gelmesi lazmd ama..." "Belki ailesinin yanma gitmitir. Merak etme, skma cann" Koero derin bir nefes alarak dier odaya geti. Elbiselerini gi

    yerek ayhaneye gitti. Sait ve Harun ayhanenin camnn dibinde oturmu aylarn yudumluyorlard ar ar. Onu grnce konumalarna ara verdiler. Koero ikisinin yzndeki ifadeden ters giden bir eylerin olduunu sezinliyordu. Kalarn atarak sinirli bir ekilde Harun'a bakt.

    "Hayrdr, benden kt bir ey mi oldu? Yoksa erifin bana bir ey mi geldi?

    Harun, kafasn iki yana sallad. Sait, konumak iin azn at ama ne syleyeceini bilemediinden tekrar sustu. Koero bir Sait'e, bir Harun'a bakyordu. Sonunda Harun konumaya balad.

    "Sana sylemedik ama, artk bilmen gerekiyor. Muzaffer Aa, Hakk Aa'ya sana sahip kmamas ve onlara teslim etmesi iin adamlarn gndermi buraya. Geri Hakk Aa, Muzaffer Aa'nm adamlarn geri gndermi ama durum kritik. Dn sabah erif buraya gelirken, yolda Silvanllara rastlam. Onlar da erifin kim olduklarn bilmeden senin hakknda ileri geri konumular. erif de kzm iki adam hastanelik edene kadar dvm."

    Koero, Harun'un anlattklarn byk bir souk kanllkla dinledikten sonra ayaa kalkt.

    "erif nerede imdi?" "Tepede, seni bekliyor. Ben de biraz nce geldim, tam bunlar

    Sait'e anlatrken sen geldin. stersen hemen gidelim." Koero camdan dar bakt. Yamur dinmiti. Gne, bulutla

    rn boluk brakt yerlerden yzn gsteriyordu. Beraberce dar ktlar. Ortalkta kimsecikler yoktu. Koero yamurdan sonra burnuna gelen toprak kokusunu derin derin iine ekti. Bir sa-

  • at kadar sonra tepeye varmlard. erif, byk nar aacnn altnda oturuyordu. Gelenleri grnce glerek ayaa kalkt. Koero'ya sarld.

    "Naslsn arkada? Ne o yznden dn bin para, yoksa beni grdne sevinmedin mi?"

    Koero arkadann alnmamas iin hafife glmsedi. "Seni grdme sevinmez olur muyum hi." "E, o zaman sorun nedir? Yoksa Harun'un sana anlattklarna

    m kzdn, bozdun moralini? Bo ver gereken dersi aldlar onlar" Koero, kafasn sallayarak arkadann koluna girdi. Ceketi ve

    egali slanmt. "Niye gelmedin bize? Nerede kald bu adam, bana kt bir i

    mi geldi diye merak ettik seni?" "Tam size gelecektim, o heriflerle karlatm. Sonra durumu

    kontrol etmesi iin nden Harun'u gnderdim." "Sen iyi misin? Bir eyin yok deil mi?" "Ayp ettin imdi! Sen arkadan ne sandn, iki adamn bana

    bir ey yapabileceini mi dndn?" Koero, glerek erifi kendine doru ekti. Haydi bize gide

    lim. stn deitir, iyice bir dinlen. Orada konuuruz." Hep beraber tepeden aaya doru yryerek Beiri'ye geri

    dndler. Eve vardklarnda irin, mutfaktan kyordu. erifi grnce glerek Koero'ya dnd.

    "Ben sana demedim mi merak etme diye. Bak sapasalam burada ite"

    "Merhaba yenge. Naslsn?" "Sa ol erif, ho geldin. Sen de ho geldin Harun." irin, Sait'in yanma giderek koluna girdi. Koero, oturma oda

    s olarak kullandklar odann kapsn ap ieri girdi. Dierleri de Koero'nun arkasndan ieri girdiler. Odann duvarlar kirele badanalanmt. Yerlerde krmz hallar vard. Duvardan duvara krmz dekler serilmiti. Koero, odann perdesini iyice rterek kapattktan sonra kendini minderlerin zerine brakt. irin, odann kapsn onlarn arkasndan kapatarak tekrar mutfaa dnd. Koero, kafasn duvara dayam dncelere dalmt. Yanma oturan erif dirseiyle onu drtt.

  • "Hayrdr, yine nerelere gittin?" "Senin olayn dnyordum." "Ne varm benim olaymda, oldu bitti ite?" "Bu kadar basit deil. Adamlar ta buralara kadar geldiklerine

    gre bu mesele yle hemen kapanmayacak." "Ne olacak peki? Sen ne dnyorsun?" "Onlara iyi bir ders vermeyi dnyorum." Harun ve Sait arm gzlerle Koero'ya baktlar. erif, kala

    rn atarak srtn dikletirdi. "Nasl bir ders?" "Bu akam Silvan'a gideceim. Adamlarn btn koyunlarn

    alp buraya getireceim." erif, Koero'nun yzne bakyordu. ok ciddi grnyordu.

    Harun ve Sait de susmu, dikkatle Koero'yu izliyorlard. Koero srtn dayad minderden doruldu.

    "Hem de bu akam yola kacam. Gece yarsna doru orada olurum, hayvanlarn alp buraya dnmem de sabah bulur."

    erif, ceketini kartarak biraz kurumas iin minderin zerine serdikten sonra Koero'ya dnd."Ben de seninle geliyorum." Dedikten sonra Harun ve Sait'e bakt. Gelmeye dnden hazr grnyordu. Harun ise kafasn nne edi.

    "Benim akam Siirt'te olmam gerek. Ama size yol iin at ayarlayabilirim."

    Koero elini kafasnn arkasnda birletirerek gerindi. "yi olur, sen de zlme, biz bu ii mz daha rahat yaparz.

    Atlar ne zaman getirirsin?. "Hemen karsam yarm saat sonra burada olurum." "yi o zaman sen imdi git, atlar al ve gel. Zaten o zamana ka

    dar da vakit ikindiyi oktan gemi olacak." Artk karar verilmiti. Bu akam yola kacaklard. Harun biraz

    daha oturduktan sonra atlar getirmek iin dar kt. Yarm saat sonra da atla geri dnd. Atlar brakp vedalatktan sonra da geri dnerek sokan iinde kayboldu. Koero, erif ve Sait irin'e bir ey sylemeden atlarla birlikte arka sokaklardan ana yola kadar yrdler. Oradan da atlarna binerek tepelerden ilerlemeye baladlar. Hi durmadan yol alyorlard. Gece yarsna do-

  • ru Malabadi Kprs'ne varmlard. Atlarndan inip biraz dinlendikten sonra yola devam ettiler. Yarm saat kadar sonra da ulamak istedikleri kye varmlard. Koero arkadalarna dnerek kendisini takip etmelerini syledi. Kyn karsndaki dan eteklerine geerek oradan yukarya doru atn srd. ocukluunun getii buralar avucunun ii gibi biliyordu. Kyn oban byk ihtimalle hayvanlar ile birhkte dan arka yznde olmalyd. Bir saat kadar at srdkten sonra durdular. Tam tahmin ettii gibiydi. Hayvanlar aada duruyordu. oban da bir aacn altna yapt kk barnann iinde uykuya ekilmiti. Atlarn oraya brakarak ses karmadan hayvanlarn yanma kadar geldiler. obann kpei Koero'yu tanyordu. Onlar grnce Koero'ya doru komaya balad, kendini Koero'nun kucana atarak diliyle yzn yalad. Koero hayvann azn tutarak kafasn okad.

    "Gel bakalm eski arkada. Naslsn grmeydi? Seni almaya geldim, hi sesini kartma bu gece bize yardm edeceksin"

    Kpek, Koero'nun ne dediini anlam gibi baktktan sonar onlarn arkasndan kuyruunu havaya dikerek yrmeye balad. obann uyuduu yere gelince durup beline sard kua zd. erif, sessizce obann arkasna doland ve ikisi ayn anda zerine atldlar. Adamcaz daha ne olduunu bile anlamadan kskvrak balanmt bile. Gzlerini de iyice baladktan sonra oban aaca dayayp, hayvanlar toplamaya baladlar. Koero, Sait'e atlar iaret ederek aaya getirmesini istedi. Sait, koarak atlar brakt yere gitti. Az sonra atla beraber geri geldi. imdi yola kma zamanyd. Yollarn biraz daha uzatp, dalarn, vadilerin arasndan. Batman sapana kadar gittiler. Sabahn ilk klaryla da Beiri'ye vardlar. Hayvanlar kye, byle gtremezlerdi. erif, yol zerindeki kyde tand bir tccarn olduunu syleyince Sait'i hayvanlarla brakarak oraya doru gittiler. Tccarn, kyn hemen dndaki evine vardklarnda, adam kapnn nnde otururken grdler. erif, adamn yanma gidip bir eyler konutuktan sonra beraberce Koero'nun yanma dndler. Adamn zerindeki ceketin rengi kirden simsiyah olmutu. Bandaki gen kas-. ketinin ular kvrlmt. Kaim pos byklar dudaklarnn zerini

  • tamamen kapatmt. Gzlerinin ii glyordu. Belli ki bu i azn sulandrmt tccarn. erif, Koero'nun koluna girdi ve beraberce yrmeye baladlar. Hayvanlarn olduu tepeye geldiklerinde vakit oktan leyi bulmutu bile. Tccar, sk bir pazarlktan sonra kpekle beraber btn hayvanlar almay kabul etmiti. Yalnz yannda hi paras yoktu. erif, tccar ile birlikte kye dnp paralar aldktan sonra Koero'nun evine gelecekti. Bylece konuup, anlatktan sonra Koero ve Sait erif ile vedalap Beiri'ye gitmek zere ayrldlar.

    Eve vardnda irin'in bahe kapsnn nnde otururken grd. Sait, kendi evine gitmek istemiti. irin, Koero'yu grnce heyecanla ayaa kalkp onu beklemeye balad. Kafasn nn emi hi konumuyordu. Koero bahe kapsn aarak ieri girdi. irin de hemen arkasndan. zm ardann altndaki kilimin zerine oturdu. Hava gneli olmasna ramen serin saylrd. Ceketini kartarak yanma koydu. irin'e bakt ve yanma oturmasn syledi. Ellerini, irin'in salarnn arasnda dolatryordu. irin hala ban ne emi, konumamakta direniyordu.

    "irin'im, bak biliyorsun ben bir mahkumum. Bunu nceden de biliyordun. Bana ne zaman ne olacan bilemem. Bir gn bana bir ey olursa akta kalmandan korkuyorum. Buralarda dzenli bir i de kuramam. Jandarmann ne zaman geleceini, dmanlarmn ne yapacan bilemeyiz."

    irin, kafasn kaldrmadan kendi kendine konuur gibi konutu Koero'yla.

    "Biliyorum, bunlarn hepsini biliyorum. Ama ne olur, nceden haber verebilecein zamanlarda bana ne yapacan syle. Yoksa ben byle meraktan lrm."

    Koero, irin'in ban gsne bastrarak alnndan pt. Ertesi sabah erif, gn doduktan hemen sonra Koero'nun

    evine gelmiti. Cebinden kard bir tomar paray Koero'nun nne brakt.

    "Al karde. Btn para bu." Koero, paray eline alarak dikkatle saydktan sonra eit

    paraya bld. Elinde tuttuu bir tomar erife uzatt. "Bu senin hakkn. Bu da Sait'in."

  • Sonra biraz durup, gzlerini paralara dikti. "Aslnda hibirimizin hakk deil ama, onlara da bir ders ver

    memiz gerekiyordu. Bizimkilerin ok mal kald orada. Hepsine el koymular. Bu ayrdm da babamn hakkdr."

    erif, elindeki paralar tam cebine koyacakken durup, Koero'ya bakt, sonra paralar ikiye katlayp yavaa ona uzatt.

    "Hakhsm, al benimkini de Kadir dayya ver. Bunlar onun hakkdr"

    Koero, arkadann uzatt paralara bakyordu. erifin elini geri itti.

    "Olmaz, onlar senin hakkmdr. Sen almazsan bile babanlara brak. Madem kyde senden hi fayda grmyor, ona byle bir yardmda bulunursun hi deilse"

    Onlar konuurken Sait de ieri girmiti. Btn konumalar duymutu. Koero'nun yanma oturdu.

    "Koero hakl erif O paralar sizinkilere verirsin. Ben ve Koero'nun paras Kadir amcama yeter de artar bile"

    Koero, elini Sait'in omzuna koydu. "Madem yle hi birimiz paraya el srmesin. Herkes kendi b

    yne versin hakkn. Sen de Zerya Ana'ya ver, o ne yapacana senden iyi karar verir. Al hadi unlar"

    Bylehkle anlam oldular. lene doru erif onlardan ayrlarak kyne geri dnd, iki gn sonra tepede bulumaya karar verdiler. Koero da babasnn evine giderek btn olan biteni anlatp paralar babasna teslim ettikten sonra evine geri dnd.

  • Dnlmez Yol

    erif, syledii gibi iki gn sonra gelmiti. Yanmda Harun da vard. Yz glyor, ikide bir Harun'la akalayordu. Koero ve Sait'in yanma oturduktan sonra Harun'un omuzlarndan tutup Koero'ya evirdi.

    "Anlat, hadi bana anlattklarn onlara da anlat. Dinleyin bakn biz neler yapmz, hadi anlatsanal"

    Harun, omuzlarn erifin mengene gibi ellerinden kurtardktan sonra Koero ve Sait'e bakt.

    "Siz neler yapmsnz da haberimiz olmam. nceki gn Si-irt'en Batman'a dndm. Her zamanki gibi Silvanllarn kahvesine uradm orada sizin bir yaptnza bin katp anlatyorlar. Gya Koero dan zerinden bir kartal gibi uarak gelmi, kpek de orackta korkudan lm, oban daha Allah diyemeden her tarafn da bal bulmu. Daha neler neler! Askeriye'nin tayyareleri bile sizin kadar hzl deilmi. Zaten jandarma o kadar hzl olsaym sizi oktan yakalam olurmu..."

    erif, Harun'un anlattklarn byk bir keyifli dinliyordu. Konumasn bitirince Koero'nun dizlerine vurmaya balad.

    "Bak, biz daha daa kmadan nam yaptk arkada. Bu i byle yaplr, gsterdik herkese. Hele bir kalm da o zaman grsnler ekyalk nasl oluyor diye! Sahiden ne zaman gidiyoruz Koero?"

    Koero, erifo'ya glp, dizlerini ekti. "Hele bir dur imdilik. Cebimizde be paramz yok. Yol, iz, bil

    meyiz. Biraz daha bekleyelim." "yi de fazla uzatmayalm. Byle giderse jandarma bizi buralar

    da keklik gibi avlayacak." leden sonra Harun, Batman'a gitmek iin onlardan ayrld.

    Blgede zel arabas olan ender insanlardan birisiydi Harun. Baba tarafndan olduka zengin ve tannm bir aileden geliyordu. Ama o byklerinin btn telkinlerine karn okumam, macera peinde komay tercih etmiti. Koero, Sait ve erif hep beraber Ko-

  • ero'nun evine gittiler. Sokaktan yukar doru karken Sait aniden durup, ilenin giriini iaret etti arkadalarna. Byk bir ara konvoyu, tozu dumana katarak ilerliyordu.

    "Cemseler" Diye bard erif. "Acele, kaalm, jandarma geliyor." Koero, Sait'in omzundan yakalayarak kendine ekti. "Sen gelmiyorsun amca olu." Sait, kalarn atp Koero'ya bakt. "Ne demek sen gelmiyorsun?" "Senin bizimle beraber olduunu bilmiyorlar. Hem Zerya

    Ana'nm sana ihtiyac var. Belki biz ksa zamanda geri dnemeye-biliriz. irin de sana emanet, ona btn olanlar anlatrsn."

    Sait, yine de onlarla beraber gelmek isteyince Koero, Sait'in kolunu skarak geri itti.

    "Hadi git, amcaoglu. Her ey yolunda giderse yarn len tepede buluuruz. irin'e durumu anlat mutlaka"

    Sait ve Koero'nun konumalarndan rahatsz olduunu belli eden erif, Koero'yu drterek komaya balad. Arka sokaklardan dolanarak, da yoluna saptlar. Oradan da, gizlene gizlene dan zirvesine kadar hi durmadan kotular. Zirveye vardklarnda hava iyice kararmt artk. Geceyi geirebilecekleri uygun bir aa alt seip oturduklarnda, yorgunluktan diklerinin derman kesilmiti. Acele kamak zorunda olduklar iin de yanlarna hibir ey almamlard. Biraz dinledikten sonra ate yakmak iin etraftan al rp toplamaya baladlar. Yeterli yakacak topladktan sonra atei yakp etrafnda oturdular. erif, omuzlar sarsla sars-la glyordu. Koero arkadann bu glmesine bir anlam veremiyordu.

    "Hayrdr, niye glyorsun?" "Gerekten de utuk da katk sanki jandarmann elinden. Da

    ha Harun'un olaylar anlatt sesi kulamzdan eksilmeden bamza bunlar geldi ya, ona glyorum."

    imdi Koero da glmeye balamt. Uzunca bir sre hi konumadan ylece atei izlediler. Sessizlii bozan Koero oldu.

  • "Galiba, artk kaaa gitmemiz art oldu. Bu kadar byk bir baskn yaptklarna gre uzunca bir sre bize nefes aldrmayacaklar buralarda."

    erif, elinde oynad kk tahta parasn atein iine atarak kafasn kaldrd.

    "yi de nasl gideceiz? Paramz yok, yol bilmeyiz. Bunlar diyen sen deil miydin?

    "Doru ama artk mecburuz. Buradan Kurtalan'a gidelim. Orada bir akrabamz var. Ondan biraz yardm alabiliriz. Oradan da Eruh'a geeriz. Nasl olsa bizi snrdan geirecek birilerini buluruz orada"

    erif kafasn nne doru sallayarak gzlerini atein iine dikti. Koero, siyah alvarnn arkasna sktrd tahta sapl, el yapm ban kararak bileini kesti ve kann akmasn bekledi. erifa'yo dnd ve "Hadi kankarde olalm" dedi. erif ba Koero'nun elinden ald ve o da bileinin st tarafn keserek kann akmasn bekledi. Daha sora bileklerini aprazlamasna st ste getirerek kanlarnn birbirine karmasn beklediler. Birbirine doladklar bileklerinden kanlar dirseklerine doru akyordu. kisinin de yznde mutlu bir ifade vard. Uzunca bir mddet hi konumadan ylece kaldlar. Sonra yavaa ellerini ektiler. Kollarndan akan kan kurumu, ince izgiler halinde uzanyordu. erif, arkadann gzlerinin iine bakarak "Hadi yemin edelim" dedi, "ikimizden birine bir ey olursa, sa kalan intikamn alacak." Koero, "Yemin ederim ki sana bir ey yapan bunu canyla deyecek" diye karlk verdi. Sonra skca birbirlerine sarldlar.

    Koero, stn dzelterek ayaa kalkt, gzleriyle karanlkta yolu semeye alyordu.

    "Hadi artk gidelim. Bir karar verdiysek eer, bize den azmzdan kan sz vakit Icaybetmeden yerine getirmektir."

    erif, Koero'nun eline tutunarak ayaa kalkt. Eliyle alvarnn iyice silkeledikten sonra, ayayla atein zerine toprak atmaya balad. Atei iyice sndrdkten sonra dadan aaya doru yrmeye baladlar. Dzle vardklarnda, yoldan uzaklap arazinin ortasndan yrmeye baladlar. nlerinde uzun bir yol vard. Yazdan kalma berrak bir sonbahar akamyd. Gkyz l

  • sld. Ay ve yldzlar ortal yeterince aydnlatyordu. Ksa bir sre sonra ki Kpr'ye vardlar. Beldenin dndan geip kimseye grnmek istemiyorlard. nk kyllerden birinin onlar grmesi halinde balar derde girebilirdi. stelik ki Kpr'de kk de bir karakol bulunuyordu. Beldenin son evinin klar da gzden kayboluncaya kadar arkadaki da silsilesine doru ynlerini evirdiler. Sonra tekrar Kurtalan yoluna dnp yrmeye devam ettiler. Yollar zerinde irili ufakl birka ky daha vard. Ancak bu kyler hem yoldan uzak, hem de bir ou tandk olduundan tehlike arz etmiyorlard onlar iin. Beraberce nlerindeki macera dolu gnlerin hayahni kurarak yrmeye devam ettiler.

    Sabahn ilk klarna doru Beykent'in eteklerine varmlard. imdi dan tepesine doru trmanp orada bulunan ve ismini dadan alan Beykent Ky'ne varmak istiyorlard. "Kye varnca ne yapacaz?" diye sordu erif, Koero'ya.

    "Orada Metke Zeyne'nin"* evine gideceiz. O bizi bu gece misafir eder. Dinleniriz, sonra da aa vadiye doru ineriz. Oras ormanlk. Oradan Eruh yoluna sapar sonra da snrdan geeriz."

    ki arkada bir saatlik yryn ardndan Beykent'e vardlar. Ky, tam dan zirvesine kurulmutu. Arka taraf Botan Vadisi'ne bakyordu. n taraf ise Kurtalan dzlne. Kardaki dan arkasnda ise Siirt Dz ve Siirt vard. Ortada da Kurtalan. Kyn giriine vardklarnda kyller oktan uyanm tarlalarnda almaya balamlard bile. Kyde ise ocuklar, yahlar ve kadnlar kalmt. Kyn hemen sanda, en utaki eve doru yneldiler. plak kerpi duvarlarn zerinde yer yer atlaklar olumutu. Evin, dz toprak damnn tepesinde sararm otlar gze arpyordu. Kk tahta pencereler ardna kadar akt. ki kk odadan ibaret olan evin kapsna, giriten bir iki metre ieriye kadar uzanan antreden ulalyordu. Yazlar ev halk bu antrenin nne serilen kilimlere oturur, vakitlerini orada geirirlerdi. Beykent yredeki dier kylere gre daha anslyd. Arka tarafndaki Botan Vadisi ve orman, ky iin doal bir klima grevi gryordu. Yazlar, kyller vadiye iner ormanda avclk yaparlard. Ormanda bol miktarda keklik ve ceylan vard. Tabii bir de kurtlar, yaban domuzlar ve aylar. zellikle kn a kalan kurt srleri ve yaban

  • domuzlar olduka byk tehlike oluturuyordu kyller iin. Koero ve erifo, evin kapsnn nne kadar geldiler. Evin tahta kaps akt. Koero kapya vurarak ieri doru seslendi,

    "Metke Zeyne... Metke Zeyne..." eriyi dinlediler, hi ses yoktu. Tekrar seslendi Koero. Yine

    hibir cevap alamad. Ayakkablarn kararak ieriye girdi. Evin giri kaps geni bir salona alyordu. Salonun sa ve sol yannda iki oda kaps vard. Dipte ise tl bir rt ile rtlm mutfak bulunuyordu. Mutfak "L" biiminde kvrlarak sola doru geniliyordu. Salondan, mutfakta biri olup olmadn anlamak mmkn deildi. Koero bir kez daha seslenerek hemen sadaki odaya dnd. Odada kimse yoktu. Yerde el yapm eski bir kihm vard. Duvar diplerine minderler yerletirilmiti. Duvarda eski bir tfek ve ilemeli beyaz klfnn iinde bir de Kur'an aslyd. Odadan kp kardaki odaya yneldi. Odann kaps kapalyd. Kapnn kolunu yavaa aa indirdi ve kapy arkaya doru itti. Bu oda yatak odas olmalyd. Odada bir kilim, pencerenin hemen dibinde de demirden yaplm olduka eski bir karyola vard. Karyolann ayaklarnn tepesindeki alminyum topuz balarnn sar rengi iyice solmu, neredeyse seilemez olmutu. erifo evin iine girmemi, darda arkadan bekliyordu. Antrede serili olan kilimin zerine oturdu. Srtna apraz ast tfeini karp duvara dayad. Belindeki kuaktan ttn tabakasn karp bir sigara sarmaya balad. ine ttn zenle yerletirdii sigara kadnn kenarlarn az ile ince ince yrtmaya balad. Sonra yrtt yeri diliyle slatarak kad parmaklarnn arasnda bir ileri bir geri yuvarlad ve kadn iki yann birbirine yaptrd. alvarnn cebinden akman kard. Sigarasn yakarak derin bir nefes ekti. Kafasn kaldrd anda karsnda krk be, elli yalarnda aln ve yz krklar iinde bir kadnn kapnn nnde durduunu grd. Kadnn kr kr olmu alnnn tam ortasnda apa ek-hnde kk bir dvme vard. Bu dvmeler o yrede, kadnlar arasnda ok modayd. Odun kl ine ile deri altna ilenir ve kadnlar ellerine, yzlerine eitli ekiller yapardlar. Kk dar alnndaki kalar belli belirsizdi. Koyu, kestane rengi gzlerinin al-

  • tnda torbalar olumutu. Beyaz tlbentinin altndaki salar kna rengindeydi. Ayak bileklerine kadar uzanan siyah entarisinin zerinde rengarenk yzlerce iek deseni vard. Belinde turuncu beyaz kark renkte bir kua vard. Elleri parmaklarnn ucuna kadar knalyd. Kadnn srtnda, onu iki bklm hale getiren al rp demeti ile akn bir ekilde erifo'ya bakyordu, "Sen de kimsin?" erif hemen ayaa kalkt ve stn ban dzeltti. Kadnn sorusuna henz cevap vermemiti ki ieriden Koero sevinle dar kotu, "Metke Zeyne... Benim, ihsan" Metke, srtndaki al demetini kapnn nne doru attktan sonra Koero'ya bakt, "ihsan, sen misin?" Koero hzla kadnn ellerine doru sarld ve knal ellerini pp alnna gtrd.

    "Benim Metke Zeyne, sana misafirlie geldik. Bu da arkadam erif. O da benimle beraber." Kadn erifo'ya dnerek, "Ho geldin olum" dedi. erifo da Koero gibi hemen kadnn ellerine doru eildi ve Metke'nin ellerini perek alnna gtrd. Koero bu arada kadnn yere brakt al demetini yklenmiti.

    "Bunlar nereye gtreyim Metke?" Kadn tandr iaret ederek, "Oraya gtr olum. Tandrn ke

    narna brak, akama doru ekmek yapacam" dedi. "imdi syleyin bakalm a msnz?"

    Metke mutfaa doru yneldi. erif, Koero ile birlikte al demetini tandrn yanma kadar gtrd.

    "Kocas yok mu?" "lm. Kimsesi yoktur buralarda. Silvan tarafndan bir yer

    lerden karm kocas onu, buraya getirmi. Kocas da oralardan-m. Buraya geldikten birka yl sonra da lm. ocuklar da olmam. Yalnz bana yaar burada."

    al demetini tandrn yanma braktktan sonra geri dndler. Kapnn nndeki kilimin zerine oturdular. Biraz sonra Metke de elinde alminyum bir tepsiyle mutfaktan karak yanlarna geldi. Tepside yourt, peynir, incir, zm ve bir tabakta dilimlenmi karpuz vard. Oturup itahla nlerine gelen yemei yemeye baladlar. Metke tekrar mutfaa gidip toprak bir testi getirdi, yanlarna koydu.

  • "Eeee, de bakalm iin nedir buralarda? Hayrdr, serdir?" Koero toprak testiyi kafasna dikip kana kana su iip aznn

    kenarn elinin tersiyle sildikten sonra Metke'ye bakp "Hayr veya er olup olmadn bilmiyoruz henz. Daa k

    maya karar verdik." Metke arm bir ifadeyle Koero'nun yzne bakt. Koero

    da btn olan biteni ayrntlaryla anlatt. "te byle. Bundan byle bizim yerimiz yurdumuz bu dalar

    dr Metke." "yi de ne yiyip ne ieceksiniz? Hi paranz var m? Atnz bi

    le yok. Nasl gidersiniz oralara?" "Biz de bunun iin sana geldik. Senden yardm istemek iin.

    Varsa bor almak iin geldik buralara kadar." Metke Zeyne Koero'yu sessizce dinliyordu. Gzleriyle iki

    genci dikkatlice szdkten sonra belini tutarak yavaa ayaa kalkt. Sessizce evin iine girdi ve sola dnerek yatak odasna geti. Koero ve erifo yerlerinden kprdamadan Metke Zeyne'yi iz-Uyorlard. Ksa bir mddet sonra Metke Zeyne, elinde top haline getirilmi bir mendille geri dnd. Tekrar eski yerine oturdu ve mendilin azn at. Mendilin iinde on be altn bilezik, bir altn zincir ve on tane de Cumhuriyet altn vard.

    "Bunlar bana kocamdan kalan son eyler. Bu yatan sonra benim ok fazla iime yaramazlar. Aln, sizin iinizi grr."

    Mendili onlara doru itti. Koero ve erifo kafalarn nlerine emi, hi ses karmadan yerde sabit bir noktaya bakyorlard. Daha sonra Koero elini mendile uzatt ve mendili tekrar top haline getirip azn skca kapatt. Mendili beline sard kuann arasna iyice yerletirdikten sonra Metke'nin eline uzand ve pt.

    "Sz, sana daha fazlasn geri getireceim" Metke eUni ekmeden Koero'ya bakarak eliyle salarn okad. "Oul, bu yatan sonra benim bunlara ihtiyacm olmaz. Kimim

    kimsem de yok. Siz sa gidip sa gelin, baka bir ey istemem" Koero'nun gzleri dolmutu. Bu yal kadn ilk grd gn

    den beri severdi. Tek bir sz sylemeden tandra doru yrd. Yerdeki al demetinden kuru bir dal alp eildi. Topran zerine bir eyler izip tekrar bozmaya balad. erifo da oturduu yerden

  • kalkarak Koero'nun yanma doru yrd. Elini Koero'nun omuzlarma koydu. Koero kafasm kaldrp kye bakt, "Baaracaz." erif kafasn sallad, "Elbette" diye karlk verdi.

    Metke Zeyne oturduu yerden onlar izliyordu. Yavaa ayaa kalkarak onlarn yanma gitti.. Yerdeki al rp demetini kaldrd ve dikkatlice tandrn iine yerletirdi bir ksmn. Sonra Koero'ya dnd.

    "erideki ekmek hamurlarn buraya getir, sonra ikiniz de gidin biraz yatn, dinlenin. Akam yemeine uyandrrm sizi."

    Koero mutfaa giderek geni bir tepside yuvarlatlarak dizilmi hamurlar ald ve tandrn yanma gtrd. Daha sonra eve getiler ve sa taraftaki odada kendilerini minderlerin zerine braktlar. Btn gece yrdkleri iin ikisi de ok yorgundu ve ok gemeden derin bir uykuya dalmlard bile. Metke Zeyne onlar uyandrd vakit ortalk oktan kararmt. brii alp darda ellerini yzlerini gzelce ykadlar. Evin nne geldiklerinde sofrann hazr olduunu grdler. Sofrada hl buhar tten nefis kokulu bulgur pilav, tandrda kzartlm tavuk, bol kpkl ayran vard. tahla yemeklerini yiyip tekrar bahede ellerini ykadlar. Vadiden yukarya doru tatl bir esinti vard. Gece, berrak ve aydnlkt. Crcr bcekleri btn hnerlerini sergiliyorlard. "Bu akam hemen gidecek misiniz?" diye sordu Metke Zeyne. Koero kafasn ne doru sallayarak cevaplad.

    "O zaman aynz iip hemen yola koyulun, ge kalmayn. Vadideki hayvanlara da dikkat edin. Domuzlar oalm, insanlara saldryorlar artk"

    erifo alvarnn cebinden ttn tabakasn karp bir sigara sard ve Koero'ya uzatt. Sonra da kendisine bir tane sard. kisi beraber sigaralarn ierken Metke, mutfaa gidip ay getirdi. nce belli ay bardaklarnn etrafnda sar simli izgiler vard. nemli gnler ve misafirler iin kullanlan ay bardaklaryd bunlar. Koero aydanla uzanp Metke'nin elinden ald ve aylar doldurdu. aylarn itikten sonra hep beraber ayaa kalkarak dar ktlar. Metke Zeyne'nin Beyaz tlbentinin ular rzgarda alm, dalgalanyordu. erif ve Koero, Metke'nin karsna geip srayla elini ptler, helallik istediler. Sonra da kyden Botan

  • Vadi'sinin iine doru inmeye baladlar. Aa indike yol bozuluyor aalar sklayordu. Buralar, bu yollar ikisi de iyi bilmiyordu. Bildikleri tek ey vadiden aa inip yrmeye devam edince kar dan yukarsnda Eruh'un olduuydu. Oraya varnca yolu tarif edecek birilerini bulurlard nasl olsa. erifo, Koero'nun omzuna dokundu.

    "Bir dahaki sefere Harun'dan yardm isteyelim. O, bu yollar, btn ekyalar bilir. Nereye, nasl gideceimizi, kimlerle ilikiye gememiz gerektiini syler."

    Koero ban sallayarak onaylad. Beiri ve Siirt'te Harun'u tanmayan, bilmeyen yoktu. O da yredeki btn ekyalar tanrd. Hemen hepsi ile bir ekilde diyalogu vard. Vadinin eteklerine varana dek yrmeye devam ettiler. Biraz ileride Botan ay akyordu grltyle. ay'n kenarna varnca oturup biraz dinlenmeye karar verdiler. Ellerini, yzlerini ayn serin suyu ile iyice ykayp kendilerini otlarn zerine braktlar. Ormandan envai eit hayvann sesi geliyordu. Gece bir ok canl uyurken bir ou da uyankt ve avlarn bekliyordu. Botan ay bahardaki deli dolu, alayarak akna, yazn bu aylarnda sonbaharn ilk yamurlarna kadar son verirdi. ay yle deli gibi akarken karya gemek her babayiidin harc deildi. Nice genci, yiidi almt da geri vermemiti Botan ay. Bu yzden zellikle ilkbahar ve sonbaharda ok dikkatli olmak gerekirdi. Metke'nin kendilerine hazrlad azklarn yiyip ellerini ayda ykayarak temizlediler. Bir sigara iip yollarna devam ettiler. Yol stndeki da kylerinin uzandan dolap ertesi sabaha doru Eruh'a vardlar. Botan vadisine bakan dan srtlarna kurulmu olan Eruh, keskin yamalarndan ovaya bakarak binlerce yllk gemiiyle gelecee meydan okuyor gibi duran asi bir ileydi. Snra giden blgelerle da yollarnn zerinde olduundan dolay Eruh, kaaklarn ve ekyalarn urak yerlerinden biriydi. Burada ok dikkatli olmak zorundaydlar, nk burada da bir jandarma karakolu bulunuyordu. Eruh'ta kaaklkla uraan bir ok insan vard. Onlarla beraber snr geebilirlerdi. te imdi nlerinde yepyeni bir hayatn kaplar alyordu.

  • Yzba Reat

    Ilk kaaklklarnn zerinden epey bir zaman gemiti. Koero ve erif birlikte Suriye'ye gidiyor oradan aldklar, ttn, kilim, envai eit esans gibi eyalar bu tarafta satyorlard. Buradan da gittikleri zaman oraya, koyunlar, kuzular, rengarenk kumalar gtryorlard, ilk kaaklklarnn zerinden neredeyse bir yl gemiti. Koero, uzand sedirden bebein alama sesiyle beraber ayaa kalkt. irin, kucanda bebekle odann ortasnda bir ileri, bir geri gidip geliyordu. Koero, karsnn ellerindeki bebein gzlerinden ve yanaklarndan perek parmayla dudaklarna dokundu. irin, kucandaki bebekle birlikte yan odaya getikten birka dakika sonra bebein sesi kesilmiti bile. Salona geri dnp gaz lambasnn n sndrd ve kocasnn yanma oturdu.

    "Bebei yatana yatrdm" Koero, eliyle irin'in alnna dm peremini toplayp geri

    ye doru itti. sonra da cebinden kard bir deste paray ona uzatt.

    "Biliyorsun bu akam yine gitmek zorundaym. erif bekliyor beni tepede. Al bunlar sizin ihtiyacnz grr."

    irin, gzlerini karanln ortasna dikmi sesini karmadan dinliyordu. Kafasnn hafife sallad. Koero ayaa kalkp, karsnn karsnda durdu. Yzn avularnn arasna alp alnnn ortasna bir pck kondurdu. Sonrada yavaa kapdan dar kp karanlkta gzden kayboldu. erifle buluacaklar yere ulaana kadar bebein yz aklndan kmad. erif, buluma noktasnda oturmu, sigarasn iiyordu. Onu grnce ayaa kalkt.

    "Vay civarn en nl mahkumu. Eskiden Koerlerin kralydn imdi artk dalarn kral olacaksn bu gidile. Baksana nammz gnden gne yaylyor. Millet bizim bir yaptmz zerine on koyarak anlatyor. Hani bir ey yapsak o zaman ben de inanacam ama..."

    Gerekten de Koero artk civarda tannan, bilinen bir ekya olmutu. Kaaklk iin yol zerinde urayp konaklamak zo-

  • runda kald her evde byk bir saygyla karlanyor ve arlanyordu. Ancak, son gnlerde Kurtalan'daki bir jandarma yzbas amansz bir baskya girimiti kyllere kar. Reat isimli bu yzba Koero'yu ele geirebilmek iin btn yollar deniyordu. Bunun iin, Koero'nun gittii btn kylere basknlar dzenleyerek kylleri Koero'yu evlerine almamalar, yardm etmemeleri iin tehdit ediyor, kylleri dayaktan geiriyordu. Basklar o kadar artmt ki Koero nereye gitse Reat Yzba'nm izleriyle karlayordu. Btn kyller az birhi etmiesine Koero'ya Reat Yzba'dan grdkleri basky anlatyor, bu duruma bir are bulmasn istiyorlard.

    "Hadi, hadi gevezelik etme. Yolumuz uzun. Buradan Civani-ka'ya. Hac Sahh'in evine gideceiz daha."

    erif ve Koero son gidilerinde aldklar yeni Avusturya yapm mavzerlerini atlarnn terkilerine yerletirerek hzla yol almaya baladlar. Koero, tfekten baka olarak, bir drbn, kab bir de altn ilemeli haner almt kendisine. Gece yarsna doru kye ulatlar. Atlarndan inerek kyn ortasndan geen patika yoldan ilerlemeye baladlar. Badanasz, plak kerpi bir evin nnde durup kapy aldlar. Kapy elli yalarnda ksa boylu hafif tknaz bir adam at. Yznn rengi bembeyazd. Uzunca sakallar krlamt. Kafasnda tekkesi, ehnde doksan dokuzluk tespihi vard. erif ve Koero'yu grnce kollarnn iki yana ap sevinle ieri davet etti onlar. Duvarlarnda Mekke ve Kabe resimleri asl olan bir odaya geip oturdular. O akam ge saatlerde gelen konuklarn arlamaktan hi ekinmemi aksine mutluluk duymutu. Koero kendini minderin zerine brakarak Hac Salih'e dnd.

    "Sen bizi arlamaktan, Reat Yzba'nm senin de yakana yapmasndan korkmuyor musun?"

    "Ne korkacam oul bu yatan sonra. Artk lm yakamza yapm zaten, greceimiz bir ey mi kald u dnyada."

    "Buraya da geldi mi o adam?" "Geldi ya... Btn kylleri sra dayandan geirdi. Buraya

    geldiin zaman seni ihbar etmeleri iin tehdit etti. Herkesi ieri atacan syledi. Bu nedenle herkes korkuyor imdi. Sizin iin de

  • artk tekin deil buralar. Geri, kimsenin ihbar edeceini sanmyorum ama kyller ya birisi ihbar ederse diye ok korkuyorlar. Dayanacak gleri kalmad."

    Koero, kafasn nne emi sessizce dinliyordu Hac Salih'i. O ana kadar sessizliini koruyan erifo birden sinirle ayaa kalkt;

    "Artk yeter. Bu adama dersini vermek lazm." Hzla duvarn dibine dayad mavzerinin yanma gitti. Mavze

    rini yerden ald, kayn aarak boynundan aa apraz bir ekilde takt. Kuann altndaki hanerini dzeltti. Koero arkadan akn bir ekilde izliyordu.

    "Nereye?" "Yzbann evine gidiyoruz. Hadi kalk." "Evini mi basacaz.?" "Evet." Hac Salih araya girdi; "Aman oul, sen ne diyorsun yle. Yzbann evini nasl ba

    sarsnz ikiniz bir banza. Bir sr asker vardr imdi. fkeyle kalkan zararla otururmu. Hele bir fken gesin bekle"

    "Yok Hac Salih, yok. Bu byle olmaz. Buralar bize dar geliyor. Ya o kalacak ya da biz. Bunun baka yolu yok."

    Hac Salih'in yznden derin endie izleri okunuyordu. Kendisi iin deil, bu iki gen adam iin korkuyordu. Koero'ya bakt.

    "Oul bari sen bir ey syle una." Koero hi ses etmeden ayaa kalkt. Dizlerinin dibindeki t

    feini srtna ast; "erifo doru sylyor. Bu iin baka yolu yok. Dualarn biz

    den esirgeme Hac." iki arkada hi konumadan hzl admlarla baheye ktlar.

    Etraf zifiri karanlkt. Daha sabah ezanna epey bir vakit vard. Bahenin arka tarafnda tepenin yamacna doru atlarn gizledikleri yere kadar hzl hzl yrdler. Atlarnn yularlarndan tutarak grlt karmamaya zen gsterdiler. Kyden biraz uzaklanca atlarna binip drt nala Kurtalan'a doru ilerlemeye baladlar. Yaklak iki saat sonra Bakrd'a varmlard. Ortalk aydmlan-

  • mt. Dagm orta ksmlarnda maaralarn olduu yere evirdiler ynlerini. Bu saatten sonra artk kye girmeleri tehlikeliydi. Ba-krd, Kurtalan'a atla on be dakika bir mesafedeydi. Bir gren olur ve ihbar ederse jandarmann oraya ulamas bir saati bulmazd. Bu yzden gndz vakitlerini maaralarda geirmeye karar verdiler. Btn gece iseleyen yamur topra iyice balk haline getirmiti. Kendilerine gvenli bir maara bulduktan sonra atlarndan indiler. Atlar maarann iyice iine doru ekip baladktan sonra eyerlerinden battaniyelerini alp yere oturdular. erifo kuandan ttn tabakasn karp bir sigara sard. Sonra tabakay Koero'ya uzatt. "Yzba'nm eve ne zaman girdiini bilmemiz lazm. Bu yzden bu akam erken saatte buradan kp kar tarafa geelim. Oradan lojman izleyelim. Yzbay askerler eve braktktan sonra geri dnyorlar. Onlar geri dndnde evi basarz."

    "Doru sylyorsun. Baskndan sonra hzla ekilelim. Hemen Botan Vadisi'ne doru gideriz oradan da Eruh'a karz. Aslnda baskndan sonra bizi takip edebileceini sanmyorum ama yine de tedbiri elden brakmamak lazm."

    erifo omzuna apraz biimde ast tfeini kararak maarann duvarna dayad. Srtn maarann duvarna yaslayarak ayaklarn ne doru uzatt ve sigarasndan derin bir nefes ald.

    "Verdiimiz sz hatrlyorsun deil mi Koero?" "Tabii. Sen de unutma sakn. Kanmn yerde kalmasn iste

    mem."

    ki arkada birbirlerinin yzne baktlar. Maarann azndan dars rahata grlebiliyordu. Darda yamur iddetini arttrmt. Yamur damlalarnn sesini rahatlkla duyabiliyorlard. Islak ot ve amur kokusu vard havada. Koero da tfeini kartt ve bada kurarak oturdu. Elindeki sigarann son nefesini ekerek izmariti topraa batrd.

    "Akam hava kararr kararmaz lojmann karsnda uygun bir yerde pusu kuralm. Bylece askerlerin geli ve gidilerini rahatlkla grebiUriz."

    erifo ses karmadan ban sallayarak onu onaylad. Koero da elini erifo'nun omzuna koyarak hafife skt.

    "istersen sen biraz yat. Benim hi uykum yok. Seni akama kaldrrm."

  • erifo ayaa kalkarak battaniyesini yere serdi. zerindeki kabann kard ve katlayarak yastk ekline getirdi. Battaniyesinin zerine uzand ve gzlerini kapad. Koero bir mddet arkadan izledi. Sonra ayaa kalkarak battaniyesini silkeledi ve uyumaya alan arkadann zerine rtt. Tfeini eline alarak maarann giriine doru yrd. Hava iyice aydnlanmt artk. Kafasn kaldrarak gm renkteki bulutlari izledi. Yamur damlalarnn dn grebiliyordu. Gzlerini kapad ve yamurun yzne deiini hissetmeye alt. Civarda seyrek mee aalar vard. Tam karda ise bir kartal kafas eklinde Mereto Dag'nm tepesi grnyordu. Siirt Dz nnde uzanyordu. Ova, sardan kahverengiye uzanan bir renk gsterisi sunuyordu kendisine. Islak topran ve otlarn kokusunu iine derin derin ekti. Kabann dzelterek darya kt. Etraftan biraz ot toplad ve tekrar maarann iine dnd. Toplad otlar atlarn nne brakarak onlarn otlar yemesini izledi bir mddet. Sonra tekrar maarann giriine geldi, yere meldi ve dary izlemeye devam etti.

    Koero atnn eyerinden yemek knn kartarak yere serdikten sonra erifo'yu drtt;

    "erifo kalk. De hadi kalk artk, hava karard kararacak." erifo gzlerini ovuturarak Koero'ya bakt. Uzand yerden

    ellerini iki yana aarak gerindi. Ani bir hareketle yatt yerden doruldu ve darya doru y

    rd. Yamur hl yayordu. Kafasn kaldrarak yamurun yzn iyice slatmasn bekledi. Daha sonra ieriye dnd ve Koero'nun yemekleri koyduu yere oturdu, iki arkada hzl hzl yemeklerini yediler. Darda hava iyice kararmt. erifo aceleyle ayaa kalkt;

    "Hadi artk... ok ge olmadan yetielim." Tfeklerini omuzlarna asp atlarn baladklar yerden kardlar ve maarann giriine doru yrdler. Tam maarann giriinde atlarna bindiler ve Bakrd'm hemen yanndan dolanarak Kurtalan istikametine doru hzla at srmeye baladlar. Yarm saat iinde Yzba'nm

  • kald lojmana ulamlard. Lojmanla aralarnda en fazla be yz metrelik bir mesafe vard. Atlarn biraz daha geriye srdler ve yoldan fark edilmeyecek bir yerde balayp ilk durduklar yere geri dndler. Evi kolaylkla seebiliyorlard. kisi de tfeklerini karm pr dikkat evi ve yolu gzlyorlard. Bir mddet hi ses karmadan etraf gzlemeye devam ettiler. Koero elindeki drbnle Kurtalan istikametini izliyordu. Askerler o taraftan geleceklerdi. erifo ise evi izliyordu. Koero drbn yavaa indirdi.

    "Belki oktan gelmitir. Ya da bu gece gelmez." "Hele biraz daha bekleyelim. Yatsdan sonra harekete geeriz.

    O zamana kadar da gelmezse dnrz ne yapacamz." Koero drbn tekrar gzlerine gtrerek yolu izlemeye de

    vam etti. Bir ara kafasn evirerek yan taraftaki da izlemeye balad. Dadaki aalar insan eklindeymi gibi geliyordu ona. Yamur iddetini iyice arttrmt. Drbnn n camlar slanyor Koero eliyle sildikten sonra tekrar yolu gzetlemeye devam ediyordu. Birden uzaktan iki aracn geldiini grd. Koluyla eri-fo'yu uyararak aralar iaret etti. Gelen iki askeri jipti. Jipler yamurdan dolay biraz yava ilerliyorlard. Tam evin nnde durdular. lk arabadan iki asker ellerinde tfekleriyle atlayarak hemen arabann n kapsn ap selam durdular.

    Kabannn yakalarn iyice yukar doru kaldrm olan yzba askerlerin at kapdan inerek eve doru koar admlarla yrd. Askerler, Yzba eve girene kadar ylece durdular. Evin kaps alp Yzba ieri girince askerler de arabalara binerek tekrar geldikleri yne doru yola ktlar. Yzba'nm kald lojman jandarma birliinden biraz uzakt. Koero araba iyice gzden kaybolana kadar drbn ile takip etti. Aralarn iyice gzden kaybolduuna kanaat getirince erifo ve Koero ayaa kalkarak eve doru yrmeye baladlar. O kadar slanmlard ki, yamur sular paalarndan musluktan akar gibi akyordu. Evin kapsnn nne geldiklerinde

    Koero geriye doru dnerek etraf izlemeye balad. erifo tereddt etmeden kapy eliyle vurarak ald. Bir sre bekledikten sonra tekrar kapya vurdu. Kap yavaa ald. Kapnn arkasm-

  • dan otuz yalarnda kumral sal bir kadn duruyordu. Karsnda elinde tfeiyle erifo'yu grnce keskin bir lk att. erifo kadnn lk atmasyla birlikte kapya yklenerek ieri girdi. Koero da hemen arkasndan ieriye girdi. erifo i odann kapsnn nnde tfeini dorultmu duruyordu. Koero kapnn hemen yannda ok geirmekte olan kadna dnd.

    "Bacm korkma, sana bir zarar vermeyeceiz, rahat ol. eri odaya gir orada bekle. Kocanla sadece konuacaz biraz." Kadn srtn duvara yaslam ylece hareketsiz duruyordu. Koero kadnn kendisini duymadn anlaynca erifo'nun yanma doru yrd. te tam karsnda duruyordu. Aylardr gittikleri btn kyleri arkalarndan basarak kylleri sra dayandan geiren, tehditler savuran, bask yapan Yzba Reat tam karsndayd imdi. Yzba henz elbiselerini deitirmemiti. zerinde haki renkli niformas bulunuyordu.

    Tabancasn ekmek iin hamle yapm ama erifo ondan nce davranarak tfei yzne dorultmutu. erifo ile yzba hi konumadan birbirlerinin gzlerinin iine bakyorlard.

    Yzba Koero'nun da ieri girdiini grnce elindeki tabancay yere brakt. "Sen Koero musun?" diye sordu erifo'ya. erifo hayr anlamnda kafasn sallayarak Koero'yu iaret etti.

    "Koero benim Yzba. Sen de Yzba Reat'sn." Yzba otuz yalarnda ortasnda sarn uzun boylu yapl bir

    adamd. Tra edilmi yz sland iin k altnda parlyordu. "Bak yzba, kimsenin cann yakmak istemiyoruz. Senin de.

    Sana diyeceim udur. Bizim yzmzden bir daha kyllere bask yaparsan, bu kez seni ldrmeye gelirim buraya. imdi ellerini kafann zerine koy ve arkan dnerek odann dier kesine git. Yzba kendisine syleneni yavaa yapt ve odann dibine doru yrd. Koero yannda getirdii ipi, kuann altndan kartarak Yzba'ya