132
MALZEME BİLGİSİ Doç. Dr. Ali GÜNDOĞDU Gıda Müh. Böl.

MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

MALZEME BİLGİSİDoç. Dr. Ali GÜNDOĞDU

Gıda Müh. Böl.

Page 2: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti
Page 3: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti
Page 4: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

GİRİŞ

Genel anlamda ,ihtiyaç duyulan maddelere

malzeme denir.

Teknik anlamda ise, mühendislik

uygulamalarında kullanılan katı maddelere

malzeme adı verilir.

Günümüzde kullanılan malzemeler dört ana

grupta incelenir:

1. Metalik Malzemeler: Al, Cu, Zn, Fe ve Ni

gibi saf metaller ile bir metalin diğer

elementlerle oluşturduğu çelik (Fe–C), pirinç

(Cu–Zn) ve bronz (Cu–Sn) gibi alaşımlardır.

Page 5: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

2. Seramik Malzemeler: Genelde metallerle metal olmayan elementlerin oluşturduğu Al2O3, MgO, SiO2, Al2Si2O5(OH)4 ve SiC gibi inorganik kimyasal bileşikler veya böyle bileşiklerin cam, tuğla, beton ve porselen olarak adlandırılan karışımlarıdır.

Cam; ana madde SiO2’nin yanında alkali ve toprak alkali metal oksitleriyle bazı diğer metal oksitlerini içerir.

Tuğla; kilden yapılır. Killer genelde Al2O3, Fe2O3, SiO2, CaO, MgO, NaO vb. içerirler.

Beton; çimento ve su karışımıdır. Çimento ise; CaO, MgO gibi alkalin öğeler ve SiO2, Al2O3 ve Fe2O3 gibi hidrolik öğelerden oluşur. Betonun sertleşmesi için su gerekir.

Porselen; seramikten farkı, pişirme sıcaklığı daha yüksektir. Seramik su emer ve daha dayanıksızdır. Ayrıca seramik ışığı geçirmezken porselen geçirir.

Page 6: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

3. Organik Malzemeler: Karbonun başta hidrojen olmak üzere oksijen, azot, flor ve klor gibi metal olmayan elementlerle oluşturduğu büyük moleküllü organik bileşiklerdir. Bunlar doğal ya da yapay olabilirler. Ağaç, deri ve kauçuk olanlar doğal, poliester, polietilen, politetrafloroetilen (teflon) ve polivinilklorür(PVC) gibi plastikler de yapay olanlara örnektir.

4. Karma veya Kompozit Malzemeler: Yukarıdaki grupların farklı özelliklerini belirli ölçüde bir malzemede toplamak amacıyla değişik gruplardaki malzemelerin makro düzeyde birleştirilmesiyle oluşturulan malzemelerdir.

Page 7: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Örneğin; betonarme (beton+çelik), cam lifleriyle kuvvetlendirilmiş plastik (plastik+cam lifleri), metal matriksli kompozitler (metal+seramik).

Malzemelerin özellikleri iç yapılarına bağlıdır. Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti azalır. Bu işlemle kimyasal yapı değişmez, ancak iç yapıdaki değişim mukavemeti etkiler.

Malzeme seçiminde yalnızca mekanik özellikler yetmez. Bu nedenle üretilen bir parçanın özelliklerini anlamak için iç yapısına bakmak gerekir.

Ayrıca kullanım sırasında da parçanın iç yapısında yapısal değişimler olabilir ve böylece parçanın davranışı etkilenebilir.

Page 8: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

MALZEMELERİN ATOM YAPISI

Malzemelerin özellikleri yapılarına bağlıdır.

Bu yapılar da atomlarının cinsine, dizilişine ve birbirine bağlanış şekillerine göre değişir.

Atomların malzeme içerisine dizilişleri birim hücreler yardımıyla gösterilebilir.

Milyarlarca birim hücrenin belirli bir düzen içerisinde bir araya gelmesiyle malzemelerin taneleri oluşur.

Bu taneler de bir araya gelerek malzemenin iç yapısı oluşur.

En küçük yapı taşı atom olduğundan malzemelerin yapılarının anlaşılması atomik özelliklerinin incelenmesiyle yapılır.

Page 9: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

ATOM YAPİSİ VE ELEKTRON DÜZENİ

Bütün yapılar kimyasal elementlerden oluşur.

Elementler de atomlardan meydana gelir.

Bir elementin kimyasal özelliklerini taşıyan en küçük parçasına o elementin atomu denir.

Bir atom 3 parçacıktan oluşur: elektronlar (negatif elektrik yüklü), protonlar (pozitif elektrikle yüklü) ve nötronlardır (yüksüz ya da nötr).

Atomun neredeyse tüm kütlesi çekirdekte toplanmıştır.

Çekirdek proton ve nötronlardan oluşur.

Protonun kütlesi yaklaşık 1,673 x 10–24 g ve nötronun kütlesi de yaklaşık 1,675 x 10–24 g’dır.

Page 10: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Elektronun kütlesi ise 9,11 x 10–28 g olup bu değer protonun kütlesinin yaklaşık olarak 1/1800’üne eşittir.

Proton ve nötronları içeren pozitif yüklü çekirdek negatif yüklü elektronlarla sarılmıştır.

Atom elektrik yükü bakımından nötrdür. Yani atomun toplam elektrik yükü sıfırdır.

Elektronlarla protonların elektrik yükleri eşit, ancak zıt işaretli olduklarından nötr bir atomun elektron sayısı proton sayısına eşittir.

Proton sayısı Z, nötron sayısı N ise o elementin atom numarası Z olur ve kütle numarası veya atom ağırlığı A ise Z + N ile verilir.

Page 11: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Bir elementin atom numarası aynı, kütle

numarası farklı olan türlerine o elementin

izotopları denir.

Doğada bulunan elementler genelde farklı

izotoplardan oluşur.

Bu nedenle bir elementin atom ağırlığı

izotopların ortalama ağırlığı olup, bu değer tam

sayı olmayabilir.

Elementlerin atom numaraları ile atom

ağırlıkları veya kütle numaraları periyodik

tablolarda belli bir düzene göre gösterilir.

Page 12: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

THE PERİODİC TABLEAlkali Metals

Alkaline Earths

Transition Metals

Halogens

Noble Gases

Lanthanides and Actinides

Main Group

Main Group

Şekil 1. Periyodik Tablo

Page 13: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Elektron sayısı proton sayısından farklı olan atoma iyon denir.

Atom dışarıdan elektron alırsa negatif yüklü iyon veya anyon, elektron kaybederse pozitif yüklü iyon veya katyon durumuna geçer.

Bohr Atom Modeline göre elektronlar çekirdek etrafında yarıçapı rn olan belirli dairesel yörüngelerde dönerler.

Her yörüngedeki elektronun belirli bir enerjisi vardır.

Söz konusu enerji çekirdekten çekirdekten uzaklaştıkça artar ve n=∞ olduğunda, yani serbest elektron için enerji sıfır kabul edilir.

Page 14: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 2. Elektron kabukları

Page 15: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 3. Bohr Atom Modeli

Page 16: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 4. Enerji Seviyeleri

Page 17: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Buna göre bir atomun elektronlarının enerji

değerleri negatif işaret taşır ve bu enerji değeri;

𝐸 = −13,6 × 𝑍2/𝑛2 𝑒𝑉 formülü ile belirlenir.

Z: atom numarası veya proton sayısı, n=yörünge

sayısı ya da baş kuantum sayısıdır.

Ancak Bohr Atom Teorisi’nde bazı hatalar ve

eksiklikler vardır.

Daha sonra bilim adamları elektronların hem

parçacık hem de dalga karakterine sahip

olduklarını kanıtladılar.

Modern Atom Teorisi matematiksel bağıntılarla

tanımlanmaktadır.

Page 18: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Heisenberg ve Schroedinger’in 1920’li yıllardaki

çalışmaları ve dalga mekaniğindeki gelişmeler

sonucu, Modern Atom Kavramı bir takım

matematiksel bağıntılarla ifade edilir hale

gelmiştir.

Bir elektronun yörüngesini tam olarak

belirlemek mümkün değildir.

Elektronun konumu ancak belirli bir olasılıkla

belirlenebilir.

Yani elektronun ait olduğu atomun verilen

bölgesinde bulunup bulunmayacağı ancak

belirlenebilir.

Page 19: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Söz konusu olasılık, matematiksel olarak belirli bir denklem ile gösterilebilir.

Bu dalga denkleminin çözümü ile n, l, ml ve ms

harfleriyle gösterilen dört kuantum sayısı elde edilir.

Bu sayılar elektronun konumunu, enerji seviyesini ve dönme (spin) yönünü belirler.

Baş kuantum sayısı (n): Elektronun bulunduğu enerji kabuğunu gösterir.

Numaralama iç kabuktan dışa doğru yapılır. Ve n = 1, 2, 3, 4….. gibi tam sayılarla gösterilir.

Bir ana kabukta bulunabilecek maksimum elektron sayısı 2n2 ile sınırlıdır.

Page 20: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Baş kuantum

sayısı

Kabuk Kabukta bununabilecek maks.

Elektron sayısı (2n2)

1 K 2

2 L 8

3 M 18

4 N 32

. . .

. . .

Tablo 1. Baş kuantum sayısının gösterdiği enerji kabukları ve

elektron sayıları

Page 21: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Açısal kuantum sayısı (l): Bir elektron kabuğu içindeki alt kabukları veya alt enerji düzeylerini belirler.

Bu sayı, orbital türünü belirler. Alabildiği değerler;

l = 0, 1, 2, 3, ….(n–1). Bu alt kabuklar rakamla

gösterilebileceği gibi s(0), p(1), d(2), f(3), g(4), … gibi

harflerle gösterilebilir. Açısal kuantum sayıları

elektron kabukları içinde bulunan elektron

bulutlarını ifade eder.

n = 1 için l = 0 haline karşılık gelen orbital s

n = 2 için l = 1 haline karşılık gelen orbital p

n = 3 için l = 2 haline karşılık gelen orbital d

n = 4 için l = 3 haline karşılık gelen orbital f

Page 22: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Tablo 2. İlk beş elektron kabuğu için alt kabuklar

n 1 2 3 4 5

l

0 0,1 0,1,2 0,1,2,3 0,1,2,3,4

s s,p s,p,d s,p,d,f s,p,d,f, g

Page 23: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Magnetik kuantum sayısı (ml): Atom etrafında

dolanan elektrolar, bir telden geçen elektrik akımı

gibi düşünüldüğünde manyetik alan oluştururlar.

Atom dış bir manyetik alana yerleştirildiğinde dış

manyetik alanın etkisiyle her bir alt kabuktaki

orbitaller enerji yönünden farklılaşır. Dış manyetik

alan olmadığında her alt kabuktaki orbiatallerin

enerjileri birbirine eşittir. Bu kuantum sayısı

manyetik alanda orbitallerin yönelişi ile ilgilidir.

Magnetik kuantum sayısı, orbitallerin sayısı ve

uzaydaki yönelişlerini belirler.

ml = –l, …., 0, …., +l kadar değer alır.

Örneğin: l = 1 ise ml = – 1, 0, +1

Page 24: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Bu kuantum sayısı açısal kuantum sayısı ile

belirlenen her bir alt kabukta kaç tane orbitalin

olduğunu gösterir. ml harfi ile gösterilir. – l’den

başlayarak +l’ ye kadar 0 dahil tam sayılı

değerler alabilir. ( ml = –l,….0, ….+l). Her bir l

değeri için 2l+1 kadar ml değeri yani orbital

vardır. s alt kabuğunda 1 orbital p alt

kabuğunda 3 orbital, d alt kabuğunda 5 orbital,

vb. bulunur.

Page 25: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Tablo 3. İlk üç elektron kabuğu için açısal ve

magnetik kuantum sayıları

n l m Orbital Sayısı

1 s 0 1 1

2s

p

0

-1, 0, +1

1

34

3

s

p

d

0

-1, 0, +1

-2,-1, 0, +1,+2

1

3

5

9

Page 26: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Baş kuantum sayısı n’ye kabuk, açısal

kuantum sayısı l’ye ise alt kabuk da

denir.

Her bir kabukta (yani enerji düzeyinde) n2

tane orbital vardır.

Her bir alt kabuk (2l + 1) tane orbital

içerir.

Page 27: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Spin kuantum sayısı (ms): Elektronların kendi

ekseni etrafında dönmesi ile ilgili kuantum

sayısıdır ve ms ile gösterilir.

Spin kuantum sayısı, bir yöndeki dönme için +½

ve diğer yöndeki dönme için –½ değerini alır.

Bu da orbitalde en fazla 2 elektronun

bulunabileceği anlamına gelir.

Elektronların biri saat yelkovanı yönünde

dönerken diğeri ters yönde döner.

Böylece her bir elektronun oluşturacağı manyetik

alanlar birbirini yok edeceğinden elektronlar

orbitalde kararlı bir halde dururlar.

Page 28: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

ATOMLARARASİ VE MOLEKÜLLERARASİ

BAĞLAR

Malzemelerde atomları bir arada tutan bağlar,

birincil bağlar ve ikincil bağlar olmak üzere iki

grupta incelenebilir.

Birincil bağlar oldukça kuvvetli olan metalik,

iyonik ve kovalent bağlardır. Bunlar

atomlararası bağlardır.

İkincil bağlar ise daha zayıf olan Van der Waals

ve hidrojen bağları’dır. Bunlar da

moleküllerarası bağlardır.

Page 29: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

METALİK BAĞLAR

Genel olarak metallerin dış kabuklarında en

fazla 3 elektron bulunur.

Valens elektronları olarak bilinen bu elektronlar

çekirdeğe oldukça zayıf bağlarla bağlıdırlar.

Elektronların çekirdeğe kuvvetli bağlarla

bağlanabilmesi için 8 tanesinin bir araya gelerek

kapalı bir kabuk oluşturması gerekir. Buna

oktet kuralı denir.

Bu nedenle metal atomları çekirdeğe gevşek

olarak bağlanan valens elektronlarını kolayca

serbest bırakarak metal içerisinde bir elektron

bulutu oluştururlar.

Page 30: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Elektron bulutu ile pozitif iyon haline geçen

atomlar arasında kuvvetli bir elektrostatik çekim

kuvveti sayesinde atomlar birbirine sıkıca

bağlanırlar.

Bu şekilde oluşan bağa metalik bağ denir (Şekil

5).

Magnezyum atomları metalik bağa örnek

verilebilir (Şekil 6).

Page 31: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 5. Metalik bağın oluşumu

Page 32: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Elektron bulutu

Mg2+ iyonları

Şekil 6. Magnezyum iyonları arasında metalik bağın oluşumu

Page 33: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Atomları metalik bağ ile bağlanan malzemeler, serbest elektronlara sahip olduklarından elektriği ve ısıyı iyi iletirler.

Çünkü, bir metal parçasının uçlarına bir potansiyel farkı (gerilim) uygulandığında metal içerisindeki serbest elektronlar harekete geçerek bir elektrik akımı oluştururlar.

Ayrıca, yeterince kuvvet ya da gerilme uygulandığında, birbirine göre kayan atom grupları arasında elektron bulutu sayesinde yeniden bağlantı sağlandığından, metalik malzemeler plastik gibi şekil değiştirmeye müsaittirler.

Page 34: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Atomları arasında metalik bağ bulunan

malzemelerin belli başlı özellikleri aşağıdaki gibi

sıralanabilir:

1. Elektrik ve ısıyı iyi iletirler,

2. Şekil değiştirmeye elverişlidirler,

3. Katı halde kristal yapıya sahiptirler,

4. Işığı yansıtırlar.

Page 35: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

IYONİK BAĞ

Bu bağ, metal atomları ile metal olmayan elementlerin (ametaller) atomları arasında oluşur.

Metal olmayan element atomlarının dış kabuklarında bulunan elektron sayısı, metal atomlarının dış kabuklarında bulunan elektron sayısından daha yüksektir.

Yani ametal atomları metal atomlarından daha fazla valens elektronuna sahiptir.

Örneğin dış kabuğunda 7 elektron bulunan klor (Cl) atomu, bu kabuğunu doldurmak veya kararlı bir yapıya sahip olmak için bir elektronu rahatlıkla kabul eder.

Klor bir elektron alınca elektron sayısı proton sayısından bir fazla olacağından –1 yüklü Cl– haline geçer.

Page 36: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Klor atomları, bir metal olan sodyum (Na)

atomlarıyla yan yana geldiğinde, dış kabuğunda

bir valens elektronu bulunan Na atomlarından Cl

atomuna elektron transferi olur.

Bu durum, pozitif Na+ iyonları ile negatif Cl–

iyonları arasında kuvvetli bir elektrostatik çekim

oluşturur.

Sonuçta, yemek tuzu olarak bilinen sodyum

klorür (NaCl) bileşiği meydana gelir.

İyonik bağın oluşumu şematik olarak Şekil 7’de

gösterilmiştir.

Page 37: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 7. İyonik bağın oluşumu ve NaCl bileşiği

Page 38: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

NaCl bileşiği hem Na’dan hem de Cl’den farklı özelliklere sahiptir.

Şöyle ki, yiyecek maddesi olarak kullanılan tuz (NaCl) zararsız olmasına karşın, Cl zehirlidir. Na ise çok reaktif bir maddedir.

İyonlaşma ile oluşan iyonik bağ oldukça kuvvetlidir.

Atomları iyonik bağlarla bağlanan malzemelerde elektronlar sıkıca tutulduklarından bu maddelerin elektriksel iletkenlikleri, serbest elektron bulutuna sahip metalik malzemelerin iletkenliklerinden çok daha düşüktür.

Atomları iyonik bağlarla bağlanan malzemeler oldukça kırılgandır.

Çünkü iyon düzlemlerinin birbiri üzerinden kayması durumunda, farklı iyonların elektrik alanları birbiriyle zıtlaşır ve oluşan itme kuvvetleri malzemenin kırılmasına neden olur.

Page 39: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

KOVALENT BAĞ

Elektron çifti bağı olarak da adlandırılan bu bağın en önemli özelliği, elektronların sıkıca tutulması ve komşu atomlar tarafından eşit olarak (ortaklaşa) paylaşılmasıdır.

Bazı element atomları bir veya iki elektronunu komşu atomlarla paylaşarak daha kararlı bir yapı oluştururlar.

Örneğin atom numarası 7 olan azotun (N) dış kabuğunda 5 elektron bulunur ve bu kabuğun doldurulabilmesi için 3 tane daha elektrona ihtiyacı vardır.

Öte yandan, hidrojen (H) atomunun dış kabuğunda ise yalnızca 1 elektron vardır.

Kararlı bir yapının oluşumu için N ve H, Na ve Cl’den daha farklı davranır.

Yani, 1 N atomu, 3 H atomunun elektronlarını paylaşır, buna karşılık kendi 3 elektronunu H atomlarıyla paylaşarak amonyak (NH3) bileşiğini oluşturur.

Bu durumda iyon oluşmaz, paylaşılan elektronlarla pozitif yüklü çekirdek arasında oluşan çekim kuvvetinden dolay kuvvetli bağ oluşur (Şekil 8).

Page 40: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 8. Kovalent bağın oluşumu

Page 41: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Kovalent bağ daha çok gaz moleküllerinin atomları arasında meydana gelir.

Ancak seramik malzemelerinin çoğu da kovalentbağlarla bağlıdır.

Atomları arasında kovalent bağ bulunan malzemelere tipik bir örnek de elmas kristalidir.

Elmas kristalinde dört yüzeyli bir prizmanın merkezinde bulunan her bir karbon atomu dört elektronundan her birini komşu atomlarla paylaşır.

Elmas kristalinin karbon atomları arasındaki kovalent bağlar Şekil 9’da gösterilmektedir.

Page 42: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

(a) (b)

Şekil 9. (a) Grafit, (b) Elmas’ın yapısı

Page 43: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Kovalent bağ 4 valens elektronlu yarı iletkenlerde de

görülür.

Örnek olarak silisyum verilebilir. Silisyum atomları

arasındaki kovalent bağın oluşumu aşağıdaki gibidir:

(a) (b)

Şekil 10. (a) Silisyum atomu ve (b) silisyum atomları

arasında kovalent bağ oluşumu

Page 44: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

VAN DER WAALS BAĞİ

Bir moleküldeki elektronlar sürekli hareket ettiğinden çarpışmalar veya elektriksel çekim kuvveti etkisiyle herhangi bir anda elektronların molekülün bir bölgesinde yığılma olasılığı vardır.

Böyle bir durumda, apolar olan bir molekül kısa süreliğine polarlaşır ve bir anlık dipol oluşur.

Bir molekülde oluşan anlık dipol yakında bulunan başka bir moleküldeki elektronu da etkiler ve bu molekülde de dipol oluşur.

Bu dipol, indüklenmiş dipol olarak adlandırılır.

Anlık dipol ve indülenmiş dipoller arasındaki etkileşim moleküllerarası çekim kuvvetlerinin oluşmasına neden olur.

Bir tür Van Der Waals etkileşimi olan bu çekim kuvvetleri London kuvvetleri olarak adlandırılır.

Page 45: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

London kuvvetleri, geçici zayıf bağlara sebep olduğundan sadece bu tür bağları içeren apolarmaddeler genelde oda sıcaklığında gaz halinde bulunur.

Ancak çok düşük sıcaklıklarda ve yüksek basınç altında London kuvvetleri CO2 gibi apolar maddelerin katı ya da sıvı halde kalmasını sağlayabilir.

London kuvvetleri, apolar maddelerin birbiri içinde çözünmesinde de etkilidir.

Apolar moleküllerden oluşan iyodun, yine apolarmoleküllerden oluşan brom sıvısı içerisinde çözünmesi London kuvvetleriyle açıklanabilir.

Aslında London kuvvetleri polar moleküller arasında da söz konusudur (NaCl ve H2O gibi). Ancak bu kuvvetler diğer Van Der Waals bağları yanında çoğu zaman ihmal edilebilecek kadar küçüktür.

Page 46: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Van Der Waals bağı özellikle plastik

malzemelerin özelliklerini büyük ölçüde etkiler.

Bir plastik malzeme olan zincir yapılı polivinil

klorür (PVC) çok sayıda molekül içerir (Şekil 11)

Page 47: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 11. PVC’de polimer zincirine bağlanan klor atomları negatif,

hidrojen atomları ise pozitif olarak yüklenmiştir. Zincirler birbirlerine

zayıf Van der Waals bağı ile bağlanmıştır.

Page 48: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

HİDROJEN BAĞİ

Hidrojen bağı, bir molekülde oksijen, azot veya flor gibi

elektronegatif bir atoma bağlı hidrojenin kısmi artı yükle

yüklenmesi sonucu, başka veya aynı moleküldeki

elektonegatif atom ile yaptığı kuvvetli bağdır.

Van der Waals kuvvetinden güçlü olmasına karşın, tipik

hidrojen bağı iyonik bağ ve kovalent bağdan daha

güçsüzdür.

Proteinler ve nükleik asitler gibi makromoleküller içinde,

aynı molekülün iki parçası arasında var olabilir.

Hidrojen bağı ismi, bağın bir hidrojen atomunu

kapsamasından gelir. Genelde bağ, hidrojenin flor, oksijen

ve azot gibi elektronegatifliği yüksek atomlarla yapmış

olduğu kuvvetli bir etkileşim türüdür.(Sadece F, O, N ile H

atomu arasında oluşabilir)

Page 49: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Eğer hidrojen bağı iki atom arasında ortak kullanılıyor ise meydana gelen iki molekül arasındaki bağ zayıf bir bağdır.

Hidrojen bağları genellikle oksijen ve azot gibi negatif elektrik yüklü atomlarla diğer bir negatif yüklü atomlara kovalent olarak bağlanmış hidrojen atomları arasında oluşan bağlardır.

Dipol dipol etkileşmesinin kimyadaki en bariz örneğini teşkil eder.

Hidrojen Bağı Van der Waals bağından güçlüdür, molekülleri arasında daha güçlü etkileşim olan maddenin kaynama noktası daha yüksektir.

Bu yüzden hidrojen bağı içeren maddelerin erime -kaynama noktaları Van der Waals bağı içeren maddelere göre daha yüksektir.

İki farklı molekül birbirleriyle hidrojen bağı oluşturabilir.

Page 50: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 12. (a) Sudaki Hidrojen bağları (b) Karboksilli asitlerde Hidrojen bağları

Page 51: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

KRİSTAL YAPILAR

Malzemeler yapılarına göre kristal yapılı malzemeler ve kristal yapılı olmayan malzemeler olarak iki gruba ayrılabilir.

Kristal yapılı olmayan malzemelere amorf veya camsı malzemeler de denir.

Kristal yapılı malzemelerde atomlar üç boyutlu olarak belirli bir düzene göre dizilerek bir hacim kafesi oluştururlar.

Kristal yapılı olmayan malzemelerde ise genelde bir düzen söz konusu değildir.

Kristal yapılı malzemelerin hacim kafeslerini oluşturan basit geometrik şekillere birim hücre, atom veya atom gruplarının bulunduğu yerlere de kafes noktası denir.

Bir kristal yapıda bütün kafes noktaları özdeştir.

Birim hücrenin kenar uzunlukları kafes parametresi olarak adlandırılır.

Page 52: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Doğada bulunan yedi değişik kristal sistemi ile bunların geometrik özellikleri ve kafes türleri Tablo 4’de, birim hücreleri de Şekil 13’de gösterilmiştir.

Kristal

sistemi

Eksenel uzunluklar ve

açılarKafes türü

Kübik a = b = c, α = β = γ = 90o

Basit

Hacim merkezli

Yüzey merkezli

Tetragonala = b ≠ c, α = β = γ = 90o Basit

Hacim merkezli

Ortorombika ≠ b ≠ c, α = β = γ = 90o

Basit

Hacim merkezli

Yüzey merkezli

Taban merkezli

Rombohedral a = b = c, α = β = γ ≠ 90o Basit

Hegzagonala = b ≠ c, α = β = 120o, γ =

90o Basit

Monoklinik a ≠ b ≠ c, α = β = 90o ≠ γBasit

Taban merkezli

Triklinik Basit

Page 53: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 13. Kristal

kafes yapılarının

birim hücreleri

Page 54: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Metal malzemeler çok özel durumlar

dışında daima kristal yapıya sahiptirler.

Metaller genelde hacim merkezli kübik

(HMK), yüzey merkezli kübik (YMK) ve sıkı

düzenli hegzagonal (SDH) yapılara sahiptir.

Diğer kristal yapı türlerine metal ve

seramiklerde çok seyrek rastlanır.

Page 55: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

BİRİM HÜCREDEKİ ATOM SAYİSİNİN

BELİRLENMESİ

a) Hacim Merkezli Kübik (HMK) Kafes Yapısı:

HMK yapının birim hücresi ile atomların bu birim hücre içerisinde kalan bölümleri Şekil 14’de gösterilmiştir.

Şekillerde görüldüğü gibi, köşelerde 8*1/8 = 1 atom ve merkezde 1 atom olmak üzere HMK kafes yapısının birim hücresinde toplam 2 atom bulunur.

Şekil 14. (a) Hacim merkezli kübik yapının birim hücresi ve (b)

atomların birim hücre içerisinde kalan bölümleri

(a) (b)

Page 56: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

b) Yüzey Merkezli Kübik (YMK) Kafes Yapısı: YMK yapının birim hücresi ile atomların bu birim hücre içerisinde kalan bölümleri Şekil 15’de gösterilmiştir.

Bu şekillerde görüldüğü gibi, yüzeylerde 6*1/2 = 3 atom ve köşelerde 8*1/8 = 1 atom olmak üzere YMK kafes yapısının birim hücresinde toplam 4 atom bulunur.

Şekil 15. (a) Yüzey merkezli kübik yapının birim hücresi ve (b)

atomların birim hücre içerisinde kalan bölümleri

(a) (b)

Page 57: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

c) Sıkı Düzenli Hegzagonal (SDH) Yapı: SDH yapının birim hücresi ve birim hücredeki atomların düzeni Şekil 16’da gösterilmiştir.

12*1/6 = 2 atom, içerde 3 atom ve taban merkezlerinde 2*1/2 = 1 atom olmak üzere SDH yapının birim hücresinde toplam 6 atom bulunur.

Şekil 16. (a) Sıkı düzenli hegzagonal yapının birim hücresi

ve (b) bu birim hücredeki atomların düzeni

(a) (b)

Page 58: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

KOORDİNASYON SAYİSİ

Koordinasyon sayısı, belirli bir atoma temas eden veya en yakın konumda bulunan komşu atomların sayısını ifade eder.

Bu sayı, atomların ne kadar sıkı paketlendiklerini veya hangi yoğunlukta dizildiklerini gösterir.

Kristal yapılı malzemelerde koordinasyon sayısı kafes yapısına bağlıdır.

Şekil 17’de verilen birim hücreler incelendiğinde, basit kübik (BK) yapının koordinasyon sayısının altı, hacim merkezli kübik (HMK) yapının koordinasyon sayısının sekiz, yüzey merkezli kübik (YMK) yapının koordinasyon sayısının ise sözü edilen sayının en yüksek değeri olan on iki olduğu görülür. Bu da kübik sistemde en yoğun atom dizilişinin YMK yapıda meydana geldiğini gösterir.

Page 59: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 17. Basit, hacim merkezli ve yüzey merkezli kübik yapılarda

atomların paketlenme düzenleri

Basit kübik yapı Hacim merkezli kübik yapı Yüzey merkezli kübik yapı

Page 60: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

ATOMSAL DOLGU FAKTÖRÜ

Atomsal dolgu faktörü (ADF), kristal kafes yapısındaki doluluk oranını gösterir ve birim hücredeki atomların toplam hacminin birim hücrenin hacmine bölünmesiyle bulunur.

Bu faktör, kristal yapılı malzemelerin hacim kafesindeki atomların ne kadar sık dizildiklerini göstermek için kullanılır.

a) Hacim Merkezli Kübik (HMK) Yapıdaki Atomsal Dolgu Faktörünün Belirlenmesi

Bunun için önce söz konusu yapıda kafes parametresi ile atom yarıçapı arasındaki ilişkinin belirlenmesi gerekir.

Bu ilişki Şekil 18’de görüldüğü gibi HMK yapının birim hücresinden yararlanarak belirlenebilir.

Page 61: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Bu şekilde a kafes parametresini, r ise atom yarıçapını gösterir.

Birim hücreden çıkarılan DAG dik üçgenine göre, (𝟒𝒓)𝟐= 𝒂𝟐 + (𝒂 𝟐)𝟐 bağıntısı yazılarak gerekli işlem

yapılırsa 𝒓 =𝒂 𝟑

𝟒olarak bulunur.

Bu bağıntı, HMK yapıda atom yarıçapı ile kafes parametresi arasındaki ilişkiyi gösterir.

Bir atomun hacmi, 𝑽𝒂𝒕𝒐𝒎 =𝟒

𝟑𝝅𝒓𝟑 formülü ile belirlenir.

Şekil 18. HMK yapıda kafes parametresi ile atom yarıçapı

arasındaki ilişkinin gösterimi

Page 62: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Birim hücredeki atomların toplam hacmini 𝑉𝑡 ile

gösterelim.

Birim hücredeki toplam atom sayısı 2 olduğuna

göre, 𝑽𝒕 =𝟐×𝟒

𝟑𝝅𝒓𝟑 olur.

Atom yarıçapının değeri bu formülde yerine

konulup gerekli işlemler yapılırsa;

𝑽𝒕 =𝟐×𝟒

𝟑𝝅(

𝒂

𝟒𝟑)𝟑=

𝟐×𝟒

𝟑𝝅𝟑𝒂𝟑 𝟑

𝟒𝟑=

𝟐 𝟑𝝅𝒂𝟑

𝟒𝟐=

𝝅 𝟑𝒂𝟑

𝟖

olarak bulunur.

Birim hücrenin hacmi = 𝑎3 olarak alınıp ilgili

büyüklükler aşağıdaki formülde yerine

konulduğunda;

Page 63: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Atomsal dolgu faktörü (ADF) =Birim hücredeki atomların toplam hacmi

Birim hücrenin hacmi

𝑨𝑫𝑭 =𝝅 𝟑𝒂𝟑

𝟖

𝒂𝟑=

𝝅 𝟑

𝟖=

𝟑,𝟏𝟒 𝟑

𝟖= 𝟎, 𝟔𝟖 olarak bulunur.

Bulunan bu sonuç, HMK yapının veya bu yapıya ait birim hücrenin

%68’inin atomlarla dolu, %32’sinin ise boş olduğunu gösterir.

b) Yüzey Merkezli Kübik (YMK) Yapıdaki Atomsal Dolgu

Faktörünün Belirlenmesi:

Önce YMK yapıda atom yarıçapı ile kafes parametresi arasındaki

ilişkinin belirlenmesi gerekir.

Bu ilişki Şekil 19’daki birim hücreden yararlanılarak çıkarılabilir.

Page 64: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Bu şekilde a kafes parametresi ve r atom yarıçapıdır.

Birim hücreden çıkarılan DAB dik üçgenine göre (𝟒𝒓)𝟐= 𝒂𝟐 + 𝒂𝟐 = 𝟐𝒂𝟐 yazılarak, 𝒓 =

𝒂

𝟒𝟐 olarak

bulunur.

Bu bağıntı YMK yapıdaki kafes parametresi ile atom yarıçapı arasındaki ilişkiyi gösterir.

Atomun hacmi 𝑽𝒂𝒕𝒐𝒎 =𝟒

𝟑𝝅𝒓𝟑 formülü ile belirlenir.

Şekil 19. YMK yapıda kafes parametresi ile atom yarıçapı

arasındaki ilişkinin gösterimi

Page 65: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Birim hücredeki atom sayısı 4 olduğuna göre atomların toplam hacmi;

𝑽𝒕 =𝟒×𝟒

𝟑𝝅(

𝒂

𝟒𝟐)𝟑=

𝟒×𝟒

𝟑𝝅𝟐 𝟐𝒂𝟑

𝟒𝟑=

𝝅 𝟐𝒂𝟑

𝟔bulunur.

Bu yapıya ait birim hücrenin hacmi 𝒂𝟑 olarak alınır.

Söz konusu büyüklükler atomsal dolgu faktörünün hesaplanmasında kullanılan formülde yerine

konulursa, 𝑨𝑫𝑭 =𝝅 𝟐𝒂𝟑

𝟔𝒂𝟑=

𝝅 𝟐

𝟔= 𝟎, 𝟕𝟒 olarak

bulunur.

Elde edilen bu sonuç, YMK yapının %74’ünün atomlarla dolu, %26’sının ise boş olduğunu gösterir.

Page 66: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

KRİSTALLEŞME MEKANİZMASI

Kristalleşme, sıvı durumdan katı hale geçiş olarak tanımlanır ve çekirdekleşme ve tanecik büyümesiolarak bilinen iki mekanizmayla gerçekleşir.

Sıvı içerisindeki atomlar belli bir düzende bulunmazlar.

Ancak bazı atomlar belli zamanlarda katı durumdaki uzay kafesine karşı gelen konumlarda bulunabilirler.

Bu tür gruplaşma ya da bir araya gelme durumu sürekli olmayıp, devamlı bozulup tekrar başka konumlarda ortaya çıkabilir.

Bu grupların ömürleri sıcaklığa ve grubun büyüklüğüne bağlıdır.

Yüksek sıcaklıklarda atomun kinetik enerjisi de yüksek olduğundan atom grubunun ömrü kısa olur.

Page 67: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Birkaç atomdan oluşan atom grupları çok kararsız olurlar.

Çünkü, böyle bir grubu oluşturan atomlardan herhangi birinin ayrılması durumunda o grup dağılabilir.

Sıvı metalin sıcaklığı düştükçe atomların hareketi yavaşlar ve bunun sonucunda hem grup sayısı artar hem de bu grupların ömrü uzar.

Malzeme içindeki atomlar hem kinetik hem de potansiyel enerjiye sahiptir.

Kinetik enerji atomların hareket hızı ile ilgili olup tamamen sıcaklığa bağlıdır.

Sıcaklık arttıkça atomlar aktif, yani hareketli duruma geçtiklerinden kinetik enerjileri de artar.

Page 68: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Atomların potansiyel enerjileri ise aralarındaki uzaklığa bağlıdır.

Atomlar arasındaki ortalama uzaklık arttıkça atomların potansiyel enerjileri de artar. (Detayları gör)

Katılaşma noktasında bulunan bir saf metali ele alalım.

Katılaşma noktasında sıvı ve katı fazların her ikisi aynı sıcaklıkta bir arada bulunur.

Bu noktada sıvı ve katı fazların içerisinde bulunan atomların kinetik enerjileri aynı olur, ancak potansiyel enerjileri farklıdır.

Katı faz içerisindeki atomlar sıvı içerisindeki atomlara göre birbirlerine çok daha yakındırlar.

Bu nedenle, katılaşma sırasında enerji açığa çıkar.

Page 69: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Sıvı durum ile katı durum arasındaki bu enerji farkına gizli ısı ya da ergime ısısı denir.

Ancak, katı ve sıvı arasında bir yüzey oluşturmak için enerji gerekir.

Katılaşma noktasında veya sıcaklığında bulunan saf metallerde gizli ısı ile kararlı bir sınır oluşturmaya yetecek ölçüde enerji açığa çıkmaz.

Bu nedenle, kararlı bir çekirdek oluşturmak için her zaman bir miktar aşırı soğuma gerekir.

Aşırı soğumanın ardından dışarı verilen gizli ısı, sıcaklığı tekrar katılaşma noktasına çıkartır.

Bu durum, Şekil 20’deki soğuma eğrisinde görülmektedir.

Page 70: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 20. Saf metalin soğuma eğrisi. ABDE ideal soğuma eğrisini, ABCDE de gerçek soğuma eğrisini göstermektedir.

Ergime ya da

katılaşma sıcaklığı

Aşırı soğuma

A

B D

C

E

Page 71: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Aşırı soğuma miktarı, gerekli yüzey enerjisini azaltan katı katkı maddeleri veya safsızlık elementleri ile azaltılabilir.

Sıvı metalin sıcaklığı katılaşma noktasının altına düşünce, sıvı içerisindeki değişik nokta veya konumlarda kararlı çekirdekler oluşur.

Bu çekirdekler kristalleşmeye merkezlik yapar, yani kristalleşme bu çekirdeklerin etrafında meydana gelir.

Soğuma devam ettikçe daha çok sayıda atom ya mevcut çekirdeklere bağlanır ya da kendileri yeni çekirdekler oluşturur.

Her çekirdek sıvı fazdan atom çekerek kendi uzay kafesi içerisinde büyür.

Page 72: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Kristal büyümesi üç boyutlu uzayda devam eder ve atomlar belirli doğrultularda, genellikle büyüme ekseni boyunca birbirlerine bağlanırlar.

Bu büyüme olayı dentrit olarak adlandırılan ve ağaç dalına benzeyen karakteristik bir yapının oluşmasına neden olur.

Her çekirdek tesadüfen oluştuğundan kristal eksenleri gelişi güzel sıralanır ve dolayısıyla dentritler farklı doğrultularda büyürler.

Sıvı miktarı azaldıkça dentrit kolları arasındaki boşluklar dolar ve dentritlerin büyümesi komşu dentritler tarafından engellenir.

Bu durum, dentritlerin veya kristallerin düzensiz biçimde görünmelerine neden olur.

Page 73: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Kristallerin birbirine temas etmeleri sonucunda oluşan

çizgilere tane sınırları adı verilir ve bu sınırlar taneleri

birbirinden ayıran ara yüzeyleri gösterirler.

Tane sınırlarındaki atomların belirli bir yerleşim

düzenine sahip olmamaları nedeniyle bu bölgelerde

kristal olmayan (amorf) yapılar oluşur.

Geri kalan sıvının en son tane sınırlarına karşı gelen

yüzey bölgelerinde katılaşması nedeniyle de tane

sınırlarındaki safsızlık elementi oranı nispeten yüksek

olur.

Çekirdekleşmeden başlayıp tane yapısının oluşumuna

kadar geçen kristalleşme aşamaları şematik olarak Şekil

21’de gösterilmiştir.

Page 74: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 21a. Çekirdekleşme ve dentrit büyümesi şeklinde meydana gelen kristalleşmenin şematik gösterimi

Page 75: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 21b. Çekirdekleşme ve dentrit büyümesi şeklinde meydana gelen kristalleşmenin şematik gösterimi

Page 76: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

MALZEMELERİN DEFORMASYONU

Malzemeler, uygulanan kuvvetin büyüklüğüne

göre elastik ve plastik olmak üzere iki çeşit

deformasyona maruz kalır.

Elastik Deformasyon

Elastik şekil değiştirme, genel olarak kuvvet

uygulanan malzemeye ait atomların

komşularından ayrılmadan aralarındaki

uzaklığın değişmesi anlamına gelir.

Uygulanan kuvvetin ortadan kalkması

durumunda cisim eski boyutlarına geri

dönüyorsa bu cisimde meydana gelen şekil

değişimine elastik deformasyon denir.

Page 77: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Elastik deformasyonun iyi anlaşılabilmesi için atomlar

arasındaki bağların bir yay gibi davrandıkları ve şekil

değişimi sırasında kopmadıkları düşünülebilir.

Yay gibi davranan atomlar arası bağ Şekil 22’de, kristal

yapılı malzemelerde elastik deformasyonun meydana

gelişini gösteren şematik diyagram da Şekil 23’de

verilmiştir.

Şekil 22. Atomlar arası bağın şematik gösterimi

Page 78: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Gerilmesiz

durum

Çekme gerilmesi

uygulandığında meydana

gelen durum

Basma gerilmesi

uygulandığında meydana

gelen durum

Gerilme kaldırıldıktan

sonraki durum

Şekil 23. Çekme ve basma gerilmeleri uygulanan kristal yapılı bir

malzemenin birim hücresinde elastik deformasyonun meydana gelişini

gösteren şematik diyagram

Page 79: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Plastik Deformasyon

Uygulanan gerilmenin malzemenin elastiklik sınırını aşması durumunda meydana gelen kalıcı şekil değişimine plastik deformasyon denir.

Plastik şekil değiştirme yeteneği, malzemeleri birbiriyle karşılaştırmak için kullanılan karakteristik özelliklerin başında gelir.

Haddeleme, presleme, markalama, dövme, derin çekme, tel çekme ve ekstrüzyon gibi şekil verme işlemleri malzemenin plastik şekil değişimi ile ilgilidir. Detayları gör

Şekillendirme işlemlerinin doğru yapılabilmesi için plastik deformasyon mekanizmaları ile malzemelerin davranışlarının iyi bilinmesi gerekir.

Page 80: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

ALAŞIMLAR

En az biri metal olmak üzere iki veya daha fazla kimyasal elementten oluşan ve metal özelliği gösteren maddelere Alaşım denir.

İki elementten oluşan sisteme iki bileşenli veya ikili alaşım sistemi, üç elementten oluşan sisteme ise üçlü alaşım sistemi adı verilir.

Doğada en yaygın olarak bulunan 45 adet metal 990 adet ikili ve 14000 adet de üçlü sistem oluşturur.

Kimyasal bileşim %1 oranında değiştirildiğinde her bir ikili sistemden 100 adet farklı alaşım elde edilir.

Ticari alaşımların çoğu çok sayıda element içerir.

Bu hususlar dikkate alındığında mevcut elementlerle sonsuza yakın sayıda alaşım yapılabileceği sonucuna varılabilir.

Page 81: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

ALAŞIMLAR

Metallerin birçoğu yeterince dayanıklı olmadıklarından

veya büyük bir sertlik arz ettiklerinden, bir kısmı da

kolay aşındıklarından doğrudan doğruya

kullanılamazlar.

Bir metale belirli oranlarda başka elementler ilave

edilerek özellikleri değiştirilebilir.

Bu suretle yine bir metalden farklı görülmeyen fakat

tamamen ayrı özelliklere sahip yeni bir çeşit metal

üretilir.

Elde edilen bu metale alaşım denir. Alaşımların üretimi

için iki veya daha fazla metal uygun şartlarda fırında

eritilir.

Bazı alaşımlar ve bileşimleri (Tablo 1’de) verilmiştir.

Page 82: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Adı Yüzde

oranları

Özelliği Kullanım yerleri

Tunç %65 Cu,

%35 Zn

Sert Çan, ev eşyası, heykel

Pirinç %75 Cu,

%25 Zn

Parlak, paslanmaz Yapı gereçleri,

Süs eşyası

Lehim %60–%40 Sn,

%40–%60 Pb

Kolay erir Lehim

Paslanmaz çelik %73 Fe, %18 Cr

%8 Ni, %1 C

Paslanmaz Ameliyat aletleri,

Gıda sanayi aletleri,

Mutfak eşyası

Krom çeliği %98 Fe, %1 Cr,

%1 C

Sert, sağlam,

esnek

Yaylar,

Doğrama takımları

Mond metal %60 Ni

%34 Cu, %6 Fe

Sert, aside

dayanaklı

Asit tankları, basınçlı

buhar boruları

Wood metal %50 Bi, %25 Pb

%12.5 Sn,

%12.5 Cd

70 0C’de erir. Elektrik sigortalarında

kullanılır.

Tablo 5. Bazı alaşımlar ve bileşimleri

Page 83: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

METAL VE ALAŞIMLARIN

MEKANİK ÖZELLİKLERİ

Çekmeye mukavemet:

Uzunluğu L ve kesit alanı S olan silindir şeklindeki homojen bir metal çubuğa gittikçe artan bir F kuvveti uygulayalım.

Apsise (x ekseni) ∆

𝐿= 𝐴 uzamalarını ve ordinata (y

ekseni) kuvvetin, çubuğun kesitine oranı olan P yükünü (P=F/S) gösterirsek aşağıdaki şekilde gösterilen bir eğri elde edilir.

Deneyden sonra çubuk eski uzunluğuna döndüğü müddetçe yani, şekil değişiklikleri elastik kaldıkça uzama kuvvetle orantılıdır. Buna karşılık gelen eğri parçası OM doğrusudur. Bu seviyede kuvvet kaldırılırsa, çubuk OM doğrusu boyunca tekrar eski haline döner.

Page 84: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Elastik uzama ( P’)Plastik uzama

II

I

Elastik limit

Kuvvet

P kopma

M A

R

Max.yük

OS

Şekil 24. Metal Çubuğun Çekmeye Mukavemeti Grafiği

Page 85: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Yük, A’ya karşılık gelen değeri aşarsa AP eğrisi

elde edilir.

Uzama kuvvetle orantılı olmaz. Daha çabuk

meydana gelir.

Bu esnada metal elastikiyetini kaybeder.

Yük maksimuma ulaşınca çubuğun belli bir

yerinde bir daralma görülür ve ikiye kırılır.

P noktası metalin kopma yükünü, A noktası

elastik limitini gösterir.

Bu incelemelere dayanarak pratikte önemli olan

bazı tanımlar yapılmıştır.

Page 86: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

1-Elastik limit: Silindirik çubuğun elastikiyetini kaybetmeden 10 s’de 1 mm2’sinin kg olarak çekebileceği en fazla yüktür. (kg/mm2)

2-Kopma yükü: Metalin kopmadan çekebileceği en fazla yüktür. Genellikle kg/mm2 olarak verilir.

3-Kopmaya kadar uzama: Teorik olarak maksimum yüke karşılık gelen nispi uzamadır. Pratik olarak deneme çubuğunun koptuktan sonraki uzunluğunun ilk uzunluğuna oranıdır.

4-Daralma sayısı: Çubuğun başlangıç kesiti (S1) ve koptuktan sonraki en küçük kesiti (S2) ise ε=100.(S1–S2) / S1. Daralma sayısı, metalin uzama yeteneğini ifade ettiğinden önemlidir.

Page 87: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Metaller kopma şekillerine göre 2’ye ayrılırlar:

1-Kırılganlık Kopmasına Uğrayan Metaller (Gevrek malzemeler):

Bunlar da elastik bölge çok geniş olup plastik bölgeye geçmeden kopma meydana gelir.

Bu metaller cam gibi sert ve kırılgan olup aynı tipte kopma diyagramı verirler.

Sulanmış çelikler bu gruba girer.

2-Plastik Kopmasına Uğrayan Metaller (SünekMalzemeler):

Bu grupta plastik şekil değişimleri büyük değerlere ulaşabilir yani, metal çok küçük bir kuvvetle bile uzamaya başlar ve kolayca kopar.

Bu nedenle böyle metaller, mekanik uygulamada kullanılamaz. Bakır, bakır alaşımları ve alüminyum bu guruba örnek olarak verilebilir.

Alaşımlarla elde edilen diyagramların çoğu, bu iki sınırın arasında bulunmaktadır.

Page 88: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Uygulanan gerilmeler (yüklenme) altında; katılarda önce elastik (geri dönüşümlü) deformasyon daha sonra da ani gevrek kırılma, ya da bir plastik (kalıcı) deformasyonu takip eden sünek kırılma oluşur. Seramikler ve camlar gevrek kırılma, metaller ve polimelerler sünek kırılma davranışı gösterirler.

Page 89: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Su verme (sulama):

Metallerin belli bir sıcaklığa kadar ısıtıldıktan sonra birden bire soğutulmasına dayanan işleme su verme denir.

Tavlama:

Metallerin belli bir sıcaklığa kadar ısıtıldıktan sonra yavaş bir şekilde soğutulmasına denir.

Sulanmış bir metal ile tavlanmış bir metal arasında genellikle büyük farklar vardır.

Metale su verilmiş çelik çok sert olup çabuk kırılır. Buna karşılık tavlanmış çelik kolayca işlenebilir.

Ancak bazı hallerde bu iki işlem istenmeyen sonuçlar verebilir.

Bu durumda metal daha düşük bir sıcaklığa kadar yavaş yavaş ısıtılır ve aniden soğutularak istenilen özellik elde edilebilir. Bu işleme menevişleme denir.

Page 90: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

METALLERİN KOROZYONU

Metallerin hemen hepsi doğada bileşik halinde bulunurlar.

Bu bileşiklerden ilave malzeme, enerji, emek ve bilgi ile metaller veya alaşımlar üretilir.

Üretilen metal ve alaşımlar ise tekrar karalı halleri olan bileşik haline dönme eğilimi gösterirler.

Bu nedenle metaller, içinde bulundukları ortamın bileşenleri ile reaksiyona girerek önce iyonik duruma, sonra da bileşik haline dönmeye çalışırlar.

Bu reaksiyon sonucunda da metalik malzemeler kimyasal değişime veya bozunmaya uğrarlar.

Bir başka deyişle, metallerin fiziksel, kimyasal, mekaniksel ve elektriksel özelliklerinde istenmeyen bazı değişiklikler bir takım zararlara yol açar.

Page 91: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Hem metal malzemelerin bozunma reaksiyonuna hem de bu reaksiyonun neden olduğu zarara korozyon denir.

Genel anlamda ise, ortamın kimyasal ve elektrokimyasal etkilerinden dolayı metal malzemelerde meydana gelen hasara korozyon denir.

Korozyon, esasında metal malzemelerin içinde bulundukları ortamla reaksiyona girmeleri sonucunda dışarıdan enerji vermeye gerek olmadan kendiliğinden meydana gelir.

İçinde su bulunan ortamlarda meydana gelen korozyona sulu ortam korozyonu denir.

Atmosferde, toprak altında, suda ve her türlü sulu kimyasal madde içerisinde meydana gelen korozyon buna örnek olarak verilebilir.

Page 92: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Yüksek sıcaklıklarda gaz ortamlarında metalik

malzemelerde meydana gelen korozyona ise kuru

korozyon veya yüksek sıcaklık korozyonu denir.

Kazanların alevle veya sıcak gazlarla temas eden

bölgelerinde meydana gelen korozyon da bu tip

korozyona örnek olarak verilebilir.

Korozyon büyük zararlara yol açarak önemli israf

kaynaklarından birini oluşturur.

Korozyon nedeniyle meydana gelen malzeme, enerji

ve emek kaybının yıllık değeri ülkelerin gayri safi

milli gelirinin (GSMG) yaklaşık %5’i düzeyindedir.

Bu değer ciddi bir ekonomik kayıp demektir.

Page 93: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Korozyon, maddi kaybının yanında çevre

kirliliğine de yol açar.

Bu nedenle, korozyon ve korozyonu önleme

ilkelerinin metal malzeme kullanan her kesim ve

özellikle teknik elemanlar tarafından

bilinmesinde büyük faydalar vardır.

Korozyonu önleme yöntemlerini doğru

uygulamak suretiyle korozyon kayıpları %40’lara

kadar azaltılabilir.

Page 94: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

KOROZYON HÜCRESİ

Yalnız sulu ortamdaki metallerin yüzeylerinde değil, atmosfere maruz kalan veya toprak altında bulunan metallerin yüzeylerinde de her zaman su veya değişik kalınlıklarda su filmi bulunur.

Hava ve onun bir bileşeni olan oksijen gazı, atmosferle temas eden her çeşit su içerisinde belirli oranlarda çözünür.

Suda çözünen oksijen gazı metal yüzeyinde indirgenerek, yani elektron alarak iyonik hale dönmeye meyleder.

Eğer indirgenme için gerekli elektronlar metal tarafından sağlanırsa, elektronlarını oksijene vererek oksitlenen metalin atomları sulu iyon haline geçer ve sonuçta metal kimyasal değişime uğrar.

Page 95: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Sulu ortamda elektron verme (yükseltgenme,

oksidasyon) ve elektron alma (indirgenme,

redüksiyon) şeklinde meydana gelen

reaksiyonlara Elektrokimyasal Reaksiyonlar

denir.

Su içinde, atmosferde ve toprak altında meydana

gelen bütün korozyon reaksiyonları

elektrokimyasal reaksiyonlardır.

Korozyon olayı Şekil 26’da görülen korozyon

hücresi yardımıyla daha iyi açıklanabilir.

Page 96: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 26. Korozyon hücresi

İyonlar

Elektrolit

Elektronik iletken

Elektronların hareket yönü

An

ot

Kato

t

Page 97: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Korozyonun oluşabilmesi için korozyon hücresi çevriminin kesintisiz çalışması gerekir.

Bu çalışma durumu, anottaki kimyasal değişim sonucunda meydana gelen metal iyonlarının çözeltiye geçmesi sırasında açığa çıkan elektronların, elektronik bir iletken vasıtasıyla katoda taşınmalarıyla gerçekleşir.

Metallerde elektronlar, elektrik akışına ters yönde hareket ederler.

Akım, birim zamanda hareket eden elektronların bir ölçüsü olduğu için aynı zamanda anotta meydana gelen kimyasal değişimin de miktarını gösterir.

Page 98: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Katot yüzeyinde harcanan elektronlar, oksijenin

(O2) hidroksit (OH–) iyonu haline dönüşmesine

neden olur.

İyonların sulu çözelti içerisindeki hareketi

sayesinde anot ile katot arasında elektrik akımı

meydana gelir.

Pozitif yüklü iyonlar katoda, negatif yüklü

iyonlar da anoda giderler.

Böylece hücre çevrimi tamamlanmış olur.

Page 99: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Korozyon hücresinden geçen akıma korozyon akımı denir.

Korozyon hücresinde anot reaksiyon hızı (korozyon hızı) ile katot reaksiyon hızı birbirine eşittir.

Sulu çözeltide indirgenecek, yani elektron harcayacak madde yoksa korozyon da meydana gelmez.

Çünkü anotta açığa çıkan elektronlar harcanamaz.

Bir başka deyişle, katodik olay yoksa anodik reaksiyon yani korozyon da olmaz.

Ayrıca anot ile katot bölgeleri arasında elektronik bağın olmaması, yani elektronların taşınamaması, anot ile çözelti veya katot ile çözelti arasındaki temasın engellenmesi ve sistemde sulu iletkenin bulunmaması durumlarında da korozyon oluşmaz

Page 100: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Korozyon hızı veya metalin çözünmesi, karşıt

reaksiyonun yani indirgenme reaksiyonunun hızı

ile orantılıdır.

Çözelti içinde indirgenecek madde miktarı

düşükse korozyon hızının artma tehlikesi yoktur.

Örneğin, deniz suyunda metallerde meydana

gelen korozyon, çözünmüş oksijen miktarı ile

orantılıdır.

Dolayısıyla deniz suyundaki korozyon hızı

metalin cinsi ile değil, daha çok çözünmüş oksijen

miktarı ile ilişkilidir.

Page 101: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Korozyonun başlıca sorumlusu sudur.

Elektrokimyasal seride indirgenme potansiyeli –0,83

V’dan daha düşük olan herhangi bir metal std şartlar

altında;

2H2O(s) + 2e– → H2(g) + 2OH–(suda) Eo = –0,83 V

Yarı-reaksiyonunun sonucu olarak su ile yükseltgenebilir.

Bu std potansiyel pH=14’e, yani kuvvetli bazik çözeltiye

karşılık gelir (1 mol L–1 derişimindeki OH–).

Ancak Nernst eşitliği gereği pH=7’de bu çiftin E= –0,42 V

olur.

Demirin potansiyeli yaklaşık aynı olduğu için demirin saf

su ile yalnızca çok hafif yükseltgenme eğilimi vardır.

Fe2+(suda) + 2e– → Fe(k) için Eo = –0,44 V

Page 102: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Bu nedenle demir, su depolama sistemlerindeki boruların yapımında kullanılabilmekte ve paslanmaksızın oksijen içermeyen su içinde saklanabilmektedir.

Ancak demir, oksijen ve su içeren nemli havada bırakıldığında;

O2(g) + H+(suda) + 4e– → 2H2O(s) Eo = +1,23 V

yarı-reaksiyonu dikkate alınmalıdır.

Bu çiftin potansiyeli pH=7’de +0,81 V olup demire ait değerin üstünde bulunmaktadır.

Bundan dolayı, oksijen ve su ortaklaşa demiri Fe2+’ye yükseltger, bu iyon da daha sonra Fe3+

haline yükseltgenecektir.

Page 103: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Demirin yüzeyindeki bir damla su küçük bir elektrokimyasal hücredeki elektrolit olarak davranır.

Damlanın kenarındaki çözünmüş oksijen demiri yükseltger.

Fe + ½ O2 + H2O → Fe2+ + 2OH– → Fe(OH)2

Fe2+ iyonları, çözünmüş oksijen ile Fe3+

iyonlarına yükseltgenir.

Fe(OH)2 + ½ O2 + H2O → Fe(OH)3

Bu iyonlar daha sonra bizim pas diye adlandırdığımız kahverengi, çözünmeyen bir madde olan hidratlaşmış demir(III) oksit (Fe2O3.xH2O) olarak çöker.

Page 104: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Suda iyonlar çözündükçe iletkenlik artar ve pas oluşumu hızlanır.

Sahil şehirlerinin tuzlu havasının ve anayolların buzlanmaması için kullanılan tuzun temasta olduğu metale çok zararlı olmasının nedeni budur.

Korozyonu önlemenin en basit yolu, boyayarak metal yüzeyini hava ve su ile temastan korumaktır.

Metali galvanize etmek daha iyi koruma sağlamak için bir yöntemdir.

Bu teknikte, demirin yüzeyi düzgün ve çatlaksız bir çinko filmiyle kaplanır.

Çinko elektrokimyasal seride demirin altında yer alır, dolayısıyla eğer bir çizik metali açığa çıkarırsa, daha kuvvetli indirgen olan çinko, elektronları demire verir

Böylece demir değil, çinko yükseltgenir. Çinko çiziksiz yüzeyde reaksiyonlara karşı dirençlidir.

Page 105: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

KOROZYONUN MEYDANA GELİŞİ

Korozyon, birbiri ile elektriksel ve elektrolitik teması olan ve aralarında potansiyel farkı oluşan iki metalik bölge veya nokta arasında meydana gelir.

Bu bölge veya noktalardan potansiyel bakımdan daha asil olanın yüzeyinde katodik reaksiyon meydana gelir, diğer bölge veya nokta ise çözünür.

Potansiyel farkının oluşum nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

Metal veya alaşımın yapısal, kimyasal, mekanik ve ısıl farklılıklar gösteren bölgeleri arasında potansiyel farkı oluşabilir.

Farklı iki metal veya alaşımın birbirine temas etmesi nedeniyle potansiyel farkı oluşabilir.

Ortamın katodik olarak indirgenebilen bileşiklerinin metalin değişik bölgelerinde farklı oranlarda bulunması potansiyel farkı oluşturabilir.

Page 106: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Demirde meydana gelen korozyonu açıklayalım:

Sıradan bir demir parçası HCl çözeltisine daldırıldığında hidrojen kabarcıklarının oluştuğu görülür.

Enklüzyon (homojenliği bozan safsızlıklar), yüzey pürüzlüğü, bölgesel gerilme ve tane yönlenmesi gibi etkenler ile ortamda meydana gelen değişimlerden dolayı demir parçasının yüzeyinde çok sayıda anot ve katot bölgeleri oluşur (Şekil 27).

Anot bölgesindeki demir atomları pozitif iyonlar halinde parçanın yüzeyinden ayrılarak sıvı çözeltiye geçerken, negatif yüklü elektronlar metal (demir) içinde kalırlar.

Bu elektronlar, çözeltiden metal yüzeyine ulaşan pozitif hidrojen iyonlarını karşılayarak onları nötrleştirir.

Nötr atomların bazıları da bir araya gelerek hidrojen gazı oluşur.

Page 107: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

H+

H+

H+ H+

H+

H+

H+

Fe++ Fe++Fe++

Fe

H2

e–

e–

e–

e–

Anot

Katot

Şekil 27. Bölgesel hücre çevriminde anotta iyon, katotta hidrojen

oluşumunu gösteren şematik resim

Bu işlem devam ettikçe demir anot bölgesinde oksitlenir ve korozyona uğrar.

Parçanın katot olan bölgeleri ise hidrojenle kaplanır.

Çözünen metal miktarı, uygulanan gerilim ile metalin direncine bağlı olan hareketli elektron sayısı veya akım şiddeti ile doğru orantılıdır.

Page 108: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Korozyonun devam edebilmesi için anot ve katottaki korozyon ürünlerinin giderilmesi gerekir.

Bazı durumlarda, hidrojen gazı katotta çok yavaş birikir ve metal yüzeyinde oluşan hidrojen tabakası korozyon reaksiyonunu yavaşlatır.

Katodik polarizasyon olarak bilinen bu olay Şekil 28’de gösterilmiştir.

Bununla birlikte elektrolitte çözünen oksijen, metal yüzeyinde biriken hidrojenle tepkimeye girerek su oluşturur ve böylece korozyonun devam etmesi sağlanır.

Demir ve su için film giderme hızı, katoda temas eden suda çözünmüş oksijenin etkin konsantrasyonuna göre değişir.

Sözü edilen etkin konsantrasyon değeri havalandırma derecesi, hareket miktarı, sıcaklık ve çözünmüş tuzların bulunmaması gibi etkenlere bağlıdır.

Page 109: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Anot

KatotH2

H2

H2

Şekil 28. Hidrojen filmi tarafından oluşturulan bölgesel katot

polarizasyonu

Page 110: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Anot ve katotta meydana gelen reaksiyon ürünlerinin zaman zaman karşılaşıp yeni reaksiyonlara girmeleri sonucunda gözle görülebilir pek çok korozyon ürünü oluşabilir.

Örneğin su içerisindeki demirde katodik reaksiyon sonucunda oluşan hidroksit iyonları elektrolit içerisinde anoda doğru hareket ederken, ters yönde hareket eden demir iyonlarıyla karşılaşır.

Bu iyonlar birleşerek demir(II) hidroksit, Fe(OH)2

oluştururlar.

Şekil 29, oluşan demir(II) hidroksit, hemen çözelti içerisindeki oksijenle birleşerek demir pası olarak adlandırılan demir(III) hidroksit, Fe(OH)3 oluşturur.

Bu pas çözeltinin alkalitesine, oksijen oranına ve karıştırılma durumuna göre ya demir yüzeyinden uzakta ya da korozyonun daha da ilerlemesini önleyecek uzaklıktaki bir konumda oluşur.

Page 111: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

OH–OH–

OH–

OH–

Fe++ Fe++

Fe(OH)2 Fe(OH)2

Şekil 29. Demirin paslanmasında demir hidroksitin oluşumu

Page 112: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Demirin korozyonunda hücre reaksiyonunu oluşturan anodik ve katodik reaksiyonlar şu şekildedir:

Anodik reaksiyon: 2Fe → 2Fe2+ + 4e–

Katodik reaksiyon: O2 + 2H2O + 4e– → 4OH –

Hücre reaksiyonu: O2 + 2Fe + 2H2O → 2Fe2+ + 4OH – → Fe(OH)2

İkinci aşamada aşağıdaki reaksiyon meydana gelir ve pas olarak bilinen Fe(OH)3 bileşiği oluşur.

2Fe(OH)2 + ½O2 + H2O → 2Fe(OH)3

Hücre reaksiyonunun sol tarafında yer alan bileşenlerin enerjilerinin veya serbest enerjilerinin toplamı (ΔGsol), sağ tarafındaki bileşenlerin enerjileri toplamından (ΔGsağ) fazla ise reaksiyon soldan sağa kendiliğinden gelişir.

Bunun sonucunda da demir çözünür ve oksijen indirgenir.

Bu olay, suyun yüksekten alçağa veya ısının sıcaktan soğuğa doğru doğal akışına benzer biçimde meydana gelir.

Page 113: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Hücre reaksiyonunun iki tarafı arasındaki enerji farkı (ΔGkor= ΔGsağ – ΔGsol) belirlendikten sonra aşağıdaki formülle korozyon hücresinin enerjisi (ΔEhücre) bulunur ve bu enerji negatif değere sahiptir.

∆𝑬𝒉ü𝒄𝒓𝒆 =−∆𝑮𝒌𝒐𝒓

𝒏𝑭

Bu bağıntıdaki n, korozyon hücresinde alınıp verilen elektron sayısını, F iseFaraday sabitini gösterir.

Korozyon hücresine ait enerjinin veya hücre potansiyelinin bir kısmı anodik ve katodikreaksiyonların belirli bir hızla gelişmesi için, bir kısmı da sistemin direncinin yenilmesi için harcanır.

Sistemin direnci ne kadar yüksekse harcanacak enerji de o kadar fazla olur ve toplam enerjiden anodik ve katodik reaksiyonlara harcanan pay da azalır, yani korozyon yavaşlar.

Korozyon hızının bu şekilde azaltılması, uygulamada yaygın olarak baş vurulan bir yöntemdir.

Page 114: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Anodik ve katodik reaksiyonların enerji ve gerilim

farkları da benzer şekilde hesaplanabilir.

İndirgenme olarak adlandırılan reaksiyonların

hesap yöntemiyle bulunan potansiyel farkları en

düşük değerden en yüksek pozitif değere doğru

sıralanarak metallerin elektromotor kuvvet

serisi elde edilir.

Dolayısıyla bu seri, metallerin en aktiften en pasife

veya asile doğru sıralanışını gösterir.

Page 115: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Söz konusu seride artı (+) yönde yer alan, yani asil olan bir metalin eksi (–) yönde yer alan başka bir metal ile temas etmesi durumunda, (+) yöndeki metalin yüzeyinde indirgenme reaksiyonu meydana gelir ve (–) yöndeki metal korozyona uğrar.

Ancak, teorik olarak mümkün olan bu olay pratikte meydana gelmeyebilir.

Bu nedenle, metallerin hesapla bulunan teorik potansiyelleri yerine kullanıldıkları ortamda, örneğin deniz suyunda veya toprak altında ölçülerek bulunan potansiyelleri sıralamaya tabi tutulur.

Bu şekilde elde edilen seriye «galvanik seri» denir.

Bu seri uygulamadaki korozyon tahminlerinde daha gerçekçi sonuçlar verir.

Tablo 6’da deniz suyu ve toprak altında yapılan ölçümlerle elde edilen iki galvanik seri verilmiştir.

Page 116: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

(–) Aktif : Magnezyum

: Çinko

: Alüminyum

: Kadmiyum

: Duralümin*

: Dökme demir

: Yüksek nikelli dökme demir

: 18/8 paslanmaz çelik (aktif)

: Kurşun-kalay lehimleri

: Kurşun

: Kalay

: Nikel (aktif)

: Pirinçler

: Bakır

: Bronzlar

: Gümüş lehimi

: Nikel (pasif)

: 18/8 paslanmaz çelik

: Gümüş

: Titanyum

: Grafit

: Altın

: Platin

(+) Asil

* Genellikle AA2024 tipinde kullanılan %4.4 Cu %1.5 Mg , %0.6 Mn içeren bir alaşımdır.

(–) Aktif : Magnezyum

: Çinko

: Alüminyum

: Temiz yumuşak çelik

: Paslı yumuşak çelik

: Dökme demir

: Kurşun

: Yumuşak çelik (betonda)

: Bakır, pirinç ve bronzlar

: Yüksek silisli dökme demir

: Karbon, kok, grafit

(+) Asil

A – Deniz Suyunda B – Toprak Altında

Page 117: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

KOROZYON TÜRLERİ

Metal ve alaşımlarda değişik korozyon türlerine

rastlanır.

Bu malzemelerde görülen belli başlı korozyon

türleri homojen korozyon, galvanik

korozyon, çukurcuk korozyonu, aralık

korozyonu, tanelerarası korozyon ve

gerilmeli korozyon şeklinde sıralanabilir.

Bu korozyon türleri aşağıda kısaca

açıklanmaktadır:

Page 118: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

HOMOJEN DAĞİLİMLİ KOROZYON

En yaygın görülen türü olup metal malzemelerin

yüzeylerinde birbirine yakın konumda bulunan

mikroanot ve mikrokatot bölgeleri arasındaki

elektrokimyasal etki ile meydana gelir.

Katot ve anot bölgelerinin sürekli yer

değiştirmeleri nedeniyle metal yüzeyi homojen

olarak korozyona uğrar ve korozyon hızının

hemen hemen her yerde sabit olduğu kabul edilir.

Bu tür korozyon genelde atmosfere açık yerlerde

veya homojen ortamlarda bulunan alaşımsız

çelikler, az alaşımlı çelikler, çinko, galvanizli

çelikler ve belirli ölçüde de bakır ve bakır

alaşımlarında görülür.

Page 119: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

GALVANİK KOROZYON

Bu tip korozyon, korozyon ortamında birbirine temas eden farklı türden metal veya alaşımların temas yüzeylerinde meydana gelir.

Bu korozyonda aktif olan metalde korozyon hızlanırken, daha soy olan metallerin korozyonu yavaşlar veya tamamen önlenir.

Örneğin deniz suyu ortamında pirinç malzemelerle temas eden çelik vidalarda veya bir su ısıtıcısındaki bakır ve çelik boruların bağlantı yerlerinde bu tür korozyon meydana gelir.

Bir çelik parça ile temasta olan magnezyum metalinde meydana gelene galvanik korozyon Şekil 30’da görülmektedir.

Page 120: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Farklı türden metaller birbirlerine temas ediyorsa,

elektrokimyasal reaksiyon oluşur ve bu da da aktif olan

metalin galvanik korozyona uğramasını sağlar.

Bunun örneğini yelkenli teknemizin alüminyum direğine,

köprü ya da makarayı tutturmak için kullandığımız krom

vida, perçin ya da aksesuarların temas ettiği yerde

alüminyum ile kromun birleştiği yerde görebilirsiniz.

İki farklı metalin birleştiği yerde korozyona uğrayacak

olan metal daha aktif olandır.

Metallerden daha aktif olan anot diğeri katot olacaktır.

Bu korozyon bir süre sonra yavaşlayabilir ama birleşim

yerine çoktan zarar vermiş olacaktır (Şekil 30).

Page 121: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Bunun önlemi öncelikle

sağlam olacak diye krom

perçin kullanmayın.

Krom perçin kadar

mukavemetli yerli üretim

alüminyum perçinler var.

Eğer kullanabiliyorsanız

iki farklı metal arasına

iletken olmayan (teflon,

polietilen, plastik) conta

kullanın.

Şekil 30 Galvanik korozyon

Page 122: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

ÇUKURCUK KOROZYONU

Metal malzeme yüzeyinin çok dar bölgelerinde çukurcuk (pit) oluşumuna neden olan bir korozyon türüdür.

Korozyon ile oluşan çukurcukların büyüklüğü ve sıklığı malzeme ve ortama göre değişir.

Çukurcuk korozyonu sonucunda meydana gelen toplam malzeme kaybı, homojen dağılımlı korozyon sonucunda meydana gelen malzeme kaybından çok daha azdır.

Ancak çukurcuk korozyona uğrayan parçalar kısa zamanda delinerek kullanılamaz hale gelebilirler.

Ayrıca, çukurcukların diplerinde meydana gelen gerilme yığılması da malzemenin çatlamasına yol açabilir.

Metalik malzemelerde bozunuma yol açması, yaygın olması kontrolünün zor olması gibi nedenlerden dolayı çukurcuk korozyonu en tehlikeli korozyon türlerinden biri olarak kabul edilir.

Page 123: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Çukurcuk korozyonu genellikle klorür ve bromür

iyonları içeren nötr ortamlarda görülür.

NaCl ve oksijen bakımından zengin olan deniz

suyu çukurcuk korozyonu için en yaygın ortamı

oluşturur.

Örneğin deniz suyuna bırakılan paslanmaz

çelikler kısa sürede çukurcuk korozyonuna

maruz kalarak bozunuma uğrarlar.

Page 124: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

ARALİK KOROZYONU

Bir metalik malzemede oksijeni az olan bölge mi korozyona uğrar, yoksa çok olan bölge mi ???

Malzeme veya malzemelerden üretilen çeşitli sistemlerde bulunan dar aralıklarda meydana gelen bir korozyon türüdür.

Aralığı oluşturan eleman veya parçaların her ikisinin de metal olması gerekmez.

Parçalardan biri lastik veya cam olabilir.

Bu korozyon, malzemelerde bulunan çatlaklarda kir ve tufal* tabakalarının altında veya makine parçalarının montajında giderilmeyen dar bölge ve aralıkların içinde başlar.

Göz önünde bulunmayan bölgelerde meydana geldiği için kolayca fark edilmeyebilir.

Söz konusu korozyon, aralık içerisindeki elektrolitte bulunan oksijenin az olması nedeniyle oluşur.

Elektrolit kılcallığın etkisiyle aralığın içine girer.

* Yeni üretilmiş metal üzerinde oluşan metal özelliğini kaybetmiş tabakalar (oksitlenmiş) ve pullar.

Page 125: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Korozyon aralığın içinde ve dışında oksijen reaksiyonu ile başlar ve aralığın içindeki oksijeni tamamen tüketir.

Aralığın dışı hava ile temasta olduğundan burada bulunan elektrolit oksijen bakımından daha zengindir.

Ancak, elektrolit aralığın hava almasını yani oksijenin aralığa girmesini engeller.

Bu durumda elektrolit içerisindeki oksijen oranında farklılıklar meydana gelir.

Aralık dışında kalan bölge bol miktarda oksijene sahip olması nedeniyle katot, aralık içinde kalan bölge ise oksijeni az olduğundan anot görevi yapar.

Bu nedenle, söz konusu aralık korozyona uğrar.

Page 126: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

TANELERARASİ KOROZYON

Korozyon olayının malzemenin tane sınırlarına yakın bölgelerinde yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkan bir bozunma türüdür.

Bu korozyon, metal veya alaşımların tane sınırlarıyla diğer bölgeleri arasında bir gerilim farkının meydana gelmesi durumunda ortaya çıkar.

Bu tip korozyon, bir katı çözelti içerisinde bir fazın çökelmesi sonucunda meydana gelir.

Tane sınırlarındaki çökelmenin hızlı olması nedeniyle tane sınırlarına yakın bölgeler çökeltiyi oluşturan element bakımından fakirleşir.

Bu durum, tane sınırlarıyla diğer bölgeler arasında bir gerilim farkı oluşturur ve sonuçta tane sınırları tercihli olarak korozyona uğrar.

Bu şekilde oluşan korozyon sonucunda taneler bütünlük ve şekillerini korurken, taneler arasındaki bağ bozunuma uğrar.

Bu tür korozyona daha çok ostenitik paslanmaz çeliklerde (Cr, Nive Mn karışımı) ve alüminyum-bakır alaşımlarında rastlanır.

Örneğin, taneler arası korozyona uğrayan ostenitik paslanmaz çeliği elle ezerek toz haline getirmek mümkündür.

Page 127: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 31. Kaynar durumdaki sülfat-sülfürik asit çözeltisinde tutulan

bir paslanmaz çelikte meydana gelen taneler arası korozyonun etkisi

Page 128: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

GERİLMELİ KOROZYON

Gerilmeli korozyon, gerilme ve korozyon etkisiyle metal malzemelerde meydana gelen bozunma olarak tanımlanabilir.

Bu korozyon, tane sınırlarında çatlak oluşturarak malzemelerin dayanımını azaltır.

Bozunma, parça yüzeyinde bulunan çatlaklarda veya gerilme yığılmasına yol açan diğer geometrik düzgünsüzlüklerde yol başlar.

Gerilmeli korozyon, korozif ortamda bulunan metal malzemelerde çekme gerilmesinin etkisiyle çatlak oluşması ve ilerlemesi şeklinde meydana gelen bir olaydır.

Pirinç malzemede meydana gelen gerilmeli korozyon çatlağı Şekil 32’de görülmektedir.

Page 129: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

Şekil 32. Pirinç malzemelrde meydana gelen gerilmeli korozyon

çatlağının oluşumu

Oluşan çatlaklar hem gerilmenin hem de korozyonun

etkisiyle belirli hızlarda malzemenin içine doğru ilerlerler.

Parçanın kesiti uygulanan yükü taşıyamayacak duruma

geldiğinde parça aniden kopar veya kırılır.

Page 130: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti

KOROZYONUN ÖNLENMESİ

Page 131: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti
Page 132: MALZEME BİLGİSİ - abs.mehmetakif.edu.trabs.mehmetakif.edu.tr/upload/0186_1982_dosya.pdf · Örneğin bir malzeme çok yüksek sıcaklığa çıkartılıp soğutulduğunda mukavemeti