367
İÇİNDEKİLER Önsöz 9 Fransızca ikinci Baskıya Önsöz 17 İngilizce Baskıya Önsöz 19 1) Bir Dünyanın Doğuşu 21 2) Bir Ülkenin Doğuşu 33 3) Bir Peygamberin Doğuşu 63 4) Bir Dinin Doğuşu 97 5) Bir Stratejinin Doğuşu (Silahlı Peygamber) 181 6) Bir Devletin Doğuşu , .... '. 253 7) Bir Zaferin Doğuşu (Ölüme Karşı Zafer) 333 Muhammed'in Soyağacı (Tablo) 356 Haritalar 357 Arapça Sözcükler ve Kişi İsimleri 359 Seçilmiş Kaynakça 373

Maxime Rodinson - Muhammed.pdf

  • Upload
    mete

  • View
    327

  • Download
    87

Embed Size (px)

Citation preview

  • NDEKLER

    nsz 9 Franszca ikinci Baskya nsz 17 ngilizce Baskya nsz 19 1) Bir Dnyann Douu 21 2) Bir lkenin Douu 33 3) Bir Peygamberin Douu 63 4) Bir Dinin Douu 97 5) Bir Stratejinin Douu (Silahl Peygamber) 181 6) Bir Devletin Douu ,....'. 253 7) Bir Zaferin Douu (lme Kar Zafer) 333 Muhammed'in Soyaac (Tablo) 356 Haritalar 357 Arapa Szckler ve Kii simleri 359 Seilmi Kaynaka 373

  • ONSOZ

    Bu tr bir kitap kendisini hakl gsterecek kimi nedenlere gereksinim duyar. slam Peygamberi'nin yaam hakknda pek ok kitap yazld; bunlarn bir ksmysa bu yaknlarda yaynland. Bunlarn ou yetkin, bazlarysa kesinlikle mkemmel. yleyse bu yky neden yeniden anlatyorum?

    Kesinlikle aktaracam yeni gerekler yok; yeni bir kaynak ortaya karlmadndan ve karlacaa da benzemediinden tr, yeni bir gerei bulmak gerekten zor olacaktr. Ana kay-naklar, uzun bir sreden beri ok iyi ilendi ve yapabilecek en iyi ey yalnzca bir ka ayrnty gelitirmek olabilir.

    Yine de her kuak, ayn gerekler zerinde tarihi yeniden yazar; o kuan kendisine egemen, olan kayglar, onun gemi olaylar, insan ilikilerini ve onlarn temsil ettikleri glerin karlkl etkileimini kendi tarznda kavramasna yol aar. islam'n balang dnemleri, Caetani, Becker ve Lammens'in almalarndan bu yana yeni bir k altnda grlyor. Bugnlerde Arabistan'n o dnemdeki toplumsal evrimini hesa-ba katmaya baladk; bu, nceki kuaklarn gerekten' dikkate almadklar, bir bak as. Bu bak asyla W. Montgomery Watt, bu olanakla hayranlm aklamak istediim olaanst bir almay gerekletireni. Benim biyografim de benzer bir biimde tasarland fakat yine de kk bir deiiklik var: Son yllarn olaylar ve yaammdaki kimi koullar bir araya gelerek beni ideolojilerin deimeyen zellikleri ve ideolojilere dayal hareketler zerine dnmeye ynlendirdi. Dikkatim, ok doal

  • 10 | Mhammcd

    jlarak, aktaracam olaylarda sergilendii biimiyle, bu deimeyen zelliklere evrildi. O zaman da, artk bir insann yaamnn genlik deneyimleri, akrabalar ve ilk tand insanlar rasndaki kiisel durumu araclyla yorumlanmas konusunda /arolan uyumazlklar yakn bir ilgiyle izledim; bu, kimilerinin Marksist teorinin bireylerin yaamlarnn toplumsal nedensellii ,1e uzlatrmaya alt bir yorum. Peygamber rneinde iki dizi ledenin -genel olarak toplumdan kaynaklananlarn yan sra dinin kendisi, ailesi ve yaad ilk evreyle ilikili olanlar- nasl 3r noktada birletiini gstermeye, bylece de onun yksn Dizim iin anlalr klmaya altm. Bu giriimin metodolojik bir deeri olduunu umarm. Ksacas, hem anlatmaya hem de yorumlamaya altm. Az nce szn ettiim bak asyla, gemite birbiriyle uyumlu olduu varsaylan ksmi aklamalar, ler birinin fikirbirliine vard .yerlere bakarak, her birinin geerli olduunun dnlebilecei ve her birindeki gereklik saynn olduu alanlar belirleyerek ve bylece birbirlerine nasl oyduklarn kefederek, tutarl ve btnsel bir fotoraf elde :derek yapmaya alrken, yeni bir aklama nermeye ok fazla .ramadm. Bunun gerekte ierdii ey, somut bir rnekle talamak ve bunu, insanlarn ounlukla saf kavramlarn ar ekin ortamnda zmlemeye altklar sorunlara yanstarak levam etmektir.

    Fakat ayn zamanda okunabilir olan, yani ykleyen bir citap ortaya koymay hedefledim. Bu riskli bir hareket biimi, Yalnzca, tamamen su gtrmez olgularla snrlanm bir vluhammed biyografisi birka yavan sayfadan fazla bir ey tut-naz. Yine de bu yaamn nasl olmas gerektiine ilikin, zaman :aman fazlasyla olas bir fotoraf sunmak, olanakldr. Byle 'apmak iin, doruluu hakknda ok az kanta sahip )lduumuz kaynaklardan baz bilgileri kullanmak zorunludur.

    Bu tr kaynaklara hep bavurdum. Bu alandaki ncllerimin JUgne kadar yaptklar almalarn tamamen snrlan iinde almama ramen, derlememi yalnzca onlarn kitaplarnda bulu-labilecek bilgilerle oluturmadm. Masamn stnde hep bn

  • nsz I 11

    lshak, Tabari, Vakidi ve bn Sa'd oldu ve sk sk "sylenti" denizine daldm. Bu kitab okuyan bir uzman bu gerei fark edecektir.

    Kaynaklarm bunlar olmasna ramen, onlarn kesin tarihsel gereklerden uzak olduklarn itiraf etmeliyim. Peygamberin yaamyla ilgili olarak kullandmz metinlerin en eskileri lmnden yaklak 125 yl sonraya kadar geri gitmektedir. Bu, Napolyon'un lmnden bugne dek geen sreden biraz daha az. Elbette bunlar daha eski kaynaklara (daha ok szl olanlar) gnderme yapmakta ve bunlarn, anlattklar olaylara kendi gz-leriyle ahit olanlara dek geriye gittiklerini ileri srmektedirler. Fakat gsterildii gibi (zellikle Golhizer ve. Schacht tarafndan) gerekte bu tr "sylentilere" ok az gvenilebilir. Mslman yazarlarn kendilerinin farkna vardklar gibi bunlarn byk bir blm sahtekarlk yapmaktadr ya da en azndan zel bir taraf, ama, aile veya kuramn karlarna uygun olarak yeniden yazlmlardr. Temelde hakiki olan olmayandan, doru yanltan nasl ayrlabilir? Mutlak olarak gvenilir hibir kriter yoktur. Sylentileri saptranlar kesinlikle katksz bir edebi yetenee sahipler; kendi kurgularna, okunmalarn zevkli klacak ekilde canl, kolay ve bildik nitelikler kazandryorlar. Yaanmlk izlenimim veren bu canl diyaloglar, bu ayrntlar, konuma diline evrilmi cmleler, bu mizahi anlar; tm bunlar tarihsel gereklikten ok edebi olmaya yatkn gzkyor. Tm bu yazlara, ya szlklerden alnm ya da sekizinci ve dokuzuncu yzyllarda ldeki gerek antropolojik saha almalar srasnda kefedilmi olan gemie ait szckler serbeste serpilmitir. Peygamberin zamanna dek tartlamaz biimde geri giden tarih yazm konusunda kesin olarak syleyebileceimiz hibir ey yoktur.

    D krkl ierisinde vaz m gemeli? Bir biyografi dncesi tamamen terk mi edilmeli ve dahas, bir Sovyet yazarnn yapt gibi, bir Muhammed "miti"nden mi sz etmeli? Ben byle dnmyorum. Elimizde hl Kuran var. Genelde fazlasyla bir bilmece gibi olduu ve onu kronolojik sraya sok-mak (hl kesinlikten uzak durmaktadr) ok byk bir abay

  • 1-2 I Muhammed

    gerektirdii iin, onu kullanmak ok zor ama phe duyulama-yacak bir gereklik iin salam bir temel oluturur. Ayn zaman-da tm sylentilerin zerinde anlat olaylann bilgisine de sahibiz. lk Arap derlemeciler, Bedr Sava'mn koullan, hazr-lklar ve sonulannda olduu kadar savata yer alanlarn isim-lerinde de anlaamazlar. Her biri kendi zamanndaki taraflarn mcadelesini yanstarak bir dieriyle bu noktalar zerinde atr fakat bu tr anlamazlklar, hepsi savan gerekten olduu konusunda anlatndan tr, yalnzca tarihi (en azndan yaklak olarak) ve sonucu zerinde ortaya kar. Bu yzden onu kantlanm bir olay olarak kabul etmeli ve btnsel bir neden-son zincirine nasl yerletireceimize bakmalyz. Byle yapmaya alrken, kavradmz kadaryla olaylar zincirine uyum gsteren u ya da bu sylenti parasna bavurmaya ynelebiliriz. Aka sylenmeli ki bizim deerlendirmemizi rneklerle gstermek" iin kullanlan bu tr "kantlar", kukulu grlmekten kurtulamaz. Sk sk, "anlalan", "denir ki", "sonradan anlatld kadaryla" ve ben-zeri deyiler kullandm. Belki de onlar daha fazla kullanmalydm ancak aslnda yaptm ey, uzun bir elien sylentiler listesini alntlayp, ihtiyatla, "Fakat bizden fazlasn Allah bilir" diye bitiren Arap vakanvislerinin rneini izlemekti.

    Mslman okurlarmdan istediim ey, eer onlarn kantlanm ya da tarihsel olarak kabul edilebilir grdkleri veri-lerin doruluunu tartr veya grmezden gelirsem beni cahillik ya da kt niyetlilikle mahkum etmek iin acele etmemeleridir. Tpk Roma veya ncil tarihinde olduu gibi, bilimsel yaklam, belirli bir olayn bir kaynak tarafndan gvenilir biimde gerek olarak kantland iddiasnn kabul edilmesine ve bunun dndaki her eyin uygun bir saknmla ele alnmasna karar ver-mekle balar. Bu bizi, eletirel dnem ncesi tarihilerinin deimez biimde kantlandna inanm olduklar bir dizi efsanevi, sslenmi ya da en hafifinden kukulu olaya yneltir. Byle yapmak bizim smrgeciliimizin veya Avrupa merkez-1 iliimizin bir yan rn deildir. Avrupal tarihiler, kendi ta-rihlerine bu biimde yaklaarak baladlar ve bu tr bir eletirel

  • soz | 13

    yaklam iin duyulan gereksinim, hl her zaman bunu uygula-mann mutlak olarak gvenilir bir yntemim bulamam olsalar bile, uzun sreden beri dier uygarlklarn (hepsinden nce Mslman olanlar) tarihileri tarafndan onayland. Avrupal olmayan halklarn gurur duyduu kimi efsaneleri byle ykmak-tan kukusuz hastalkl bir tatmin duyanlar olabilir fakat byle-sine acnacak bir psikolojik yaklam, bilimsel bir almann maddi kaynaklara ynelik eletirel bir yaklam talep etmesi ilkesini ortadan kaldramaz. Zorlayc nedenler olmakszn olay-larn kabul grm herhangi bir yorumunu asla -aka veya rtk olarak- reddetmedim. Avrupal eletiriler kimi noktalarda yanla olabilir ama Doulu kartlar, onlar ayn biimde eletirmelidir; nce onlar yakndan inceleyerek ve onlarn kuramlarm yalnzca titiz bir zmlemeden sonra reddederek.

    Son bir uyar ve son bir temize kartma: Bir dinin kuru-cusuyla, en azndan yaamnn byk bir ksmnda tanrsal olann dorudan varl konusunda keskin bir anlayla derinden ve samimi olarak dindar olan bir kiiyle ilgilendim. Bir ateist olarak benim byle bir insan byk bir olaslkla anlayamaya-cam sylenerek kar klabilir: Byle de olabilir, yine de, gerekte anlamay oluturan nedir? Nitekim ben, yeterli zorlua katlanrsa ve herhangi bir kmsemeyi tamamen dlarsa, aslnda bir ateistin de dinsel bir dnya grn anlayacana ikna oldum. Elbette tpk bir sanat eletirmeninin bir ressam, bir yetikinin bir ocuu, turp gibi salkl birinin hasta birini (ve tersi) ya da bilgili bir mnzevinin bir iadamn anlayabilecei kadar. Kesinlikle dindar biri, ele aldm konuyu daha farkl anlayacaktr, ya da belki de daha iyi? Bundan ok emin deilim.

    deolojilerin kurucular insanlara yaama nedeni, yerine getirecekleri kiisel ve toplumsal grevler verirler. Bu ideolojiler dinsel olduunda, mesajlarnn bizim dnyamzn dndan geldiini ve temsil ettikleri eyin yalnzca insani olmaktan biraz daha fazla bir ey olduunu sylerler (ve buna inanrlar). Ateistin syleyebilecei tek ey bu insand kkenin kantlanmam olarak durduudur fakat bu, ona mesajn kendisini lekelemek

  • 14 I Muhamncd

    iin hibir gereke vermez. Dahas, insanlk durumunu amak iin takdire deer bir aba olarak, daha deerli bir yere bile yerletirebilir. Sonuta, onun bizim hl kavrayamadmz insan aklnn ilevlerinden kaynaklandn kabul etmeye bile zorla-nabilir. nanyorum ki, bazen onun zgn heyecan vericiliini kavrayabilir ve bu mesaj kesinlikle kabul eden konformist inanllarn oundan daha fzla bu heyecan hissedebilir. Belki avutucu ya da hogrl fakat kolay yoldan temiz bir vicdanla,

    E cesaret istemeyen bir hayata ynelmelerini salamaktan fazla bir E ey yapmayan bir heyecan. Epikr'n Menoeceus'a syledii ok E gzel szleri yinelersek: Dinsiz insan, tanrlarn okluunu inkar E eden deil, tanrlarn okluu kavramna sarlandr.' E Bu kitabn yazgs zerinde belli bir etkisi olan bir eletiri, E gizemli olana kar ok rahat bir yaklam sergilememe kar E kmt. Hl rahatm ama gizemi reddetmiyorum. Bilmedikle-E rimizin bu kadar ok olduunu belirtmeden nce bildiimiz ey, E elimizdekinden daha fazla kanta kar duyduumuz yakc E gereksinimdir. E imdi birka pratik yorum: Sra Arapa kitap ve eylere E geldiinde Arapa szckler ve isimler bir sorun oldu. Bu tama-E men zemediim bir sorun. Okurlar kitabn sonunda sk geen E szckler ve isimler hakknda bilgi veren bir aklama tablosu E bulacaklar. Telaffuz iinse zenli bir okur aadaki nerilerden E en azndan biraz olsun yararlanabilir. E Arapa kelimelerin doru telaffuzunu elde etmek iin hibir E gereki umut olamaz ama mmkn olan en yakn yolu gster-il meye altm. E Yine de okur, burada gnderme yaptm isimlerin farkl ama S ayn derecede doru yazllarm grdnde armamaldr. E zel isimler daha byk sorunlar ortaya karr. Araplarn E deiik biimlerde isimler kullanma alkanl vardr ve bir E seferinde birini, teki seferinde dierini kullanabilirler. Herkesin

    * Epkr, Ethikn. C.Dano. Florence. Sansoni (yay.). 1946, s .7 . Kai l Marx zellikle bu c m l e d e n ok holan ld , doktora lezinin (Differenz der demokri t i schen und epikureischen Naturphilosophie. 18411 n s z n e baknz.

  • nsz I 15

    kendi zel ismi (Muhammed, Abdullah, Ali) vardr ve birisi onun kimliini aklamak istediinde, babasnn ismiyle birlikte erkek iin nne "ibn " -olu-, kadn iin "bint" -kz- getirerek syler. Muhammed ibn Abdullah, mer ibn el-Hattab gibi, Muhammed'in kz Fatima bint Muhammed olacaktr. Ondan sonra, kabile ad ya da daha genel olarak kkeninin ad (el-Tamimi, Tamim kabilesinden biri) veya takma ad ya da knye, (genellikle en byk) oulun adndan nce Ebu (babas) veya mm (annesi) eklenir. Sylediim gibi, bu isimlerin herhangi biri deiik zamanlarda kullanlr; ben, onlar makul bir biimde kullanmaya .altm.

    Kabile isimleri oul olduunda nnde-Beni (oullar) -ile kullanlr. Bylece Mekke'ye egemen olan kabile, Berii Kurey ya da yalnzca Kurey olarak geer.

    Bu deiikliklerin arasnda biri, el- artikelini (ayn zamanda er-, ez-, vb. biimlerim de alr) bulabilir de, bulamayabilir de: Haris veya el-Haris gibi. Ara sra 'e' atlr ve Benil-Haris biimini alr.

    Tam bir kan olmasa da, kimi yanl kullanmlarmz dzelt-meye altm. Bylece Muhammed'in adn, ngilizce konuan-lara olduka tandk gelen biimlerde -Mahomet ya da Mohammed gibi- kullanmadm.

    Tm metinleri, var olan evirilere bavurarak yeniden evirdim. Kuran' her zaman aslndan kullandm ama sk sk R. Blachere'nin (ngilizce'de gvenilir bir eviri, Richard Bell'e ait) _ gzel evirisini, zaman zaman ayrntlarda benim biemsel eilimlerimden farkllamasna ramen, kullandm.

  • FRANSIZCA KNC BASKIYA NSZ

    Hibir ..anlamda .yeniden_yazmamama ramen,-metnin .ilk-basksn titizlikle gzden geirdim. Bir dizi titiz gzlemden (zellikle arkadam ve akl hocalarm olan Marcel Cohen, Gustav von Grunebaum, G. Levi della Vida ve Louis Massignon'dan), dikkatimi eken yeni almalardan ve geen alt boyunca kendi okuma ve dnmelerimden etkilendim. Bir ok kk ekleme ve dzeltme yaptm. Daha nemlisi, Muhammed'in mesajnn edebi nitelii zerine birka sayfa ekledim ve mesajn tmn biimlendiren temel sezgiyi daha aka tanmlamaya altm. Kitabmn bu basks, ikinci Franszca basksnda "Siyaset" dizisinin iine yerletirilmesine ramen, paradoksal olarak tam anlamyla siyasi-toplumsal erevenin dndaki ynler zerine daha fazla vurgu yapt. Zira, hibir insani olgunun bu ereveye bavurmadan anlalama-masma ramen bu tr bir olgunun da tamamen ona ait olduu sylenemez. Muhammed bir dinsel deha, byk bir siyasi dnr ve sizin, benim gibi bir insand. Bunlar ayr dzey-deki eyler deildi, bunlar btnsel bir kiiliin ynyd ve ancak dikkatli bir zmlemeyle ayr olarak grlebilirdi. Yapt ya da syledii her ey onun bu ynlerine ilikin bir eyler barndryordu. Esas ilgisi bu dindar kiilik ve onun mesaj olan-lar onun eylemlerinin dinsel olmayan motivasyon ve tepkilerini kavramaktan ok daha fazla ey kazanacaklar. Onu temel olarak tarihsel bir g olarak grenler de, onu bu tr bir g durumu-na getiren ideolojinin nemi ve dahas, bu ideoloji konusunda

  • 1-2 I Muhammed

    daha dikkatle dnecekler. Bu, siyasi hareketliliin, kimilerinin savunduu gibi, her tr olas antropolojik erkenden biri olarak zerinin rtld anlamna gelmiyor. Bu hareketliliin temeli olan ey, belirli zgl etkenler dizisi zerine yaslanr ve bunlar gz ard edilmemelidir. Bu yalnzca dier tm olgularn tam olarak tarihsel bir neme sahip olabilecei bu etkenlerin iine yerletirilmelidir. En azndan belli koullar altnda bu elde edilebilir. Ve bunun gereklemesi can alcdr. Bu Muhammed'i siyasi bir kiilik olarak kltmek deildir.-Onu bozacak olan bu biimden daha farkl grmektir. Muhammed'i kim bu biimde ktrmletiriyorsa aslnda kendisinin onu anlama zeminini bozuyordur. Abtar (ksr; Kuran, Kevser Suresi) olan odur.

  • NGLZCE BASKIYA NSZ

    Kitabn ingilizce basks hazrlanrken, onu yeniden gzden geirme olana buldum. Birka yerde bir iki tmcecik ekledim; rnein, altnc yzylda Fransa'da geen olaylara yaplan bir gndermeye, o srada Britanya'da olanlara ilikin bir cmle ekledim. Birka pasajda deiiklik yaptm ve yeni aratrmalarn zorunlu kld yerlerde ya da tepkilerimin beni byle yapmaya ittii yerlerde kk eklemeler yaptm. Benim fark ettiim veya bana belirtilen kimi ayrnt hatalarn dzelttim. rnein devenin salamlna ilikin yaplan gnderme iin bu hayvan konusun-da engin bir bilgiye sahip olan Albay Bernard Vernier'e teekkr etmeli-yim. Arapa, Yunanca ve Latince'den yaplan evirileri asllaryla yeniden karlatrdm ve bunu yaparak, imdi, dzeltilmi olan kimi kk hatalar saptadm. Her eyin tesinde Vakidi'nin Arapa metninin Masden Jones tarafndan yaplan evirisinin yeni basksndan ok yararlandm; Franszca basklar hazrlarken Kremer tarafndan yaynlanan ok yetersiz ve eski metnini ve Wellhausen'in Almanca evirisini kullanma ansna sahiptim. ngilizce baskyla grevli olan Bay Christopher Walker'in dikkatini, zaman zaman kimi pasajlarn alternatif evirileri konusunda ektim ve ondan ifade etmeyi istediim dnceye en yakn olanm semesini rica ettim. Bu zorlu ii stlendii iin ona ve Bayan Anne Carter'a teekkr etmeliyim.

    ngilizce basknn yayncs, Franszca'da olmayan refe-ranslarn metne eklenmesi iin ok istekliydi. Bunlar, eklendi fakat nemli olan iki tanesi dnda hepsi, sayfalar uzman

  • 1-2 I Muhammed

    notlaryla doldurmamak ve sradan okuyucunun dikkatini datmamak iin kitabn sonunda topland. Merakl okur konu-larn ouyla ilgili ek bilgileri, kaynakada gsterilmi olarak, zorluk ekmeden bulabilir, zellikle de W. Montgemery Watt'm mkemmel kitaplarnda. Bu nedenle, kendi metnimde alnt yaptm baka yazarlarn pasajlarn ve baz okurlara tuhaf grnecek kimi aklamalarn bavurularn vermek, benim iin yeterli oldu. bn Hiam'n yazd peygamberin biyografisinden alntladm pasajlarda sadece Arapa metnin Wstenfeld basksnn sayfa referanslarn verdim. Bu referans, Guillaume'nin ngilizce evirisinde gsteriliyor.

    Yaync ayn zamanda Arapa isimlerin tam doru bir evirisini istedi -Franszca basks iin gereksiz saylan bir ilem. Bunun, Arapa konuan ya da Arap dili ve edebiyat uzmanlarnn ismin tam zgn biimini hemen kavramalarm salama stnl var. Ayn zamanda Avrupal okur iin de anlamakta zorlanma engeli sz konusu. Umarm kimse bunu yorucu bir bilgilik taslama olarak kabul etmez. Eer Arapa isimler onu hi ilgilendirmiyorsa, sanrm okur, kendisini kitabmda olas bir rahatszln stesinden gelmeye yetecek ilgilendiren yeterli tarihsel ve sosyolojik bilgi -ve hatta, belki de kimi ho okuma paralar- bulacaktr.

    Bir ayrnt konusu daha: imdi "Etiyopya" dediimiz lkeden zaman zaman bu adyla, zaman zamansa Habeistan olarak sz ettim; yerlilerinden de ayn biimde. "Habeistan" ad bu an, zellikle yabanclar tarafndan kullanlan terimlerine daha ok denk dyor fakat resmi ad bu deil. Ayrca, lkenin yerli halk tarafndan kesinlikle daha yaygn olarak kullanlmaya balanan "Etiyopya", Greke'de bilinen adlarndan biri; oysa, kimi kk drc imalarla ykl olan "Habeistan" ad, genellikle Araplar tarafndan kullanlyor. Dolaysyla, modern Etiyopyallar'n gznde de bu byle, iki ad da birlikte kullanmak, bana en iyisi gibi geldi.

    Sondaki kaynakaya baz ngilizce eserler de ekledim ve kaynakay ksmen gncelletirdim.

  • Birinci Blm BR DNYANIN DOUU

    Roma'nn kurulduu varsaylan yldan beri on yzyl akp gitmiti. sa doal ise be yz yl akm bir sre gemi ve mparator Konstantin, Bizans'n adn Konstantinopolis'e evireli neredeyse iki buuk yzyl olmutu.

    Hristiyanlk, ykseliinin doruundayd. Gklerin efendisi sa'nn ilk hizmetkan ve evrenin sahibi kinci Roma'nm imparatoru, Boaz ve Hali kylarnda btn grkemiyle hkm srmekteydi. Teslise dualar okumak ve kran ayinleriyle kutlamak iin, drt bir yanda kiliseler ykseliyordu. Misyonerler, kuzeyin sislerle kapl ormanlarna ve bozkrlarna doru olduu kadar, Hindistan'a ve in'e alan gz kamatrc zenginliklerle dolu scak deniz kylarna doru da, gittike daha uzaktaki lkeleri incil'in saltanatna kazandnyordu. Doru; batda zaman zaman bakal-dran Barbarlar vard. Ancak, kendi aralanndaki atmalarn sonu-cu bin bir paraya blnm olan bu Franklar, Burgonyallar, Gotlar; byk Roma'nn, salam bir devlet kurmaktan aciz bu vahi hayranlar yava yava imparatorluun hkm altna giriyordu. Barbarlarn darbeleriyle sarslan Roma, eski grkemini oktan kay-betmiti ancak Bizans, evrenin merkezi, tm ihtiamyla yenilme-mi olarak dimdik ayaktayd ve yenilmez grnyordu.

    te bu sralarda, genliinde ok gezmi, yallnda da rahip olmu Kosmas ismindeki Msrl bir tccar, u heyecan verici satrlar yazyordu:

  • 22 I Mhammed

    "Bylece Roma mparatorluu, dorudan doruya sa efendimizin krallnn bir paras olmaktadr. nk bu imparatorluk, sonlu yaamn erevesi iinde kalan btn teki iktidarlardan stn, akndr ve kyamete kadar da yenilmeden srecektir; nitekim, Kutsal Kitap'ta da asla yklmayaca yazldr (Daniel, 2, 44)... Ve gvenle syleyebilirim ki, barbar dmanlar ksa bir sre iin ve gnahlanmzdan dolay bizleri cezalandrmak zere Roma'nm hakimiyetine kar ayaklanm olsalar da, bu imparatorluk, bizleri ynetenin gc sayesinde ve Hristiyanlk'm etkilerini yaymas artyla, yenilmez olarak kalacaktr. Nitekim, btn hepsinden nce sa'ya iman etmi olan ilk devlet budur ve Hz. sa tarafndan konan ilkelerin ilk hizmetkardr. Bu ilkeler adna herkesin efendisi olan Tann, bu imparatorluu kyamete kadar yklmadan koruyacaktr..."'

    Dnya imparatorluu ve dnya dini el ele gider. Kosmas bunu yle anlatyor:

    "Ve tpk Baktirya'da, Hunlar'da, Persler'de, Hintlilerin kalan-larnda, Ermeniler'de, Medler'de, Elamllar'da ve Pers lkesinin tamamnda olduu gibi, banda piskoposlaryla saysz kilise, saysz Hristiyan cemaati, pek ok ileke ve mnzevi yaam sren rahip bulunmaktadr. Yine, Habeistan'da, Aksum' da ve tm bu topraklarda; Arabistan'da ve Filistin'de, Fenikeliler'in topraklannda, Suriye'nin tm ve Antakya'dan Mezopotamya'ya kadar olan blgede, Nbya'da ve Garamantlarda, Msr'da, Libya'da, Peniapolis'te, Afrika'da ve Kadiz' in gneyine kadar tm Moritanya'da, her yerde Hristiyanlarn kiliseleri yk-selmekte, saysz piskopos, ileke, papaz, rahip, mnzevi sa'nn nciline iman getirmektedir. Bu, Kilikya'da, Asya'da, Kapadokya'da, Lazistan'da ve Pontus blgesinde, lskitlerin, Hirkanyallarn, Herllerin, Bulgarlarn Greklerin ve llliryallarn, Dalmayallarn, Golarn ve spanyollarn, Romallarn ve Franklann oturduu Kuzey diyarlarnda da

    s I J.W. McCrindle evirisi. The Christian Topogrnphy of i.osmc*. un Egvpian Monk. | Londra. Hakluyt Socey 1 8 0 / . s 71 (11 B -C) .

  • Bir Danyau Douu I 23

    byle olup, llerin ahrette diriliini tayin eden ve sa'nn nci-line iman eden kiiler saymakla tkenmez. Bylece, Hz.lsa'nn kehanetlerinin btn yeryznde gereklemi olduunu grrz."2

    Kendimizi, bugn ok yakndan tandmz bu kuzey ve bat lkelerindeki insanlarn yerine koyalm. ou, o devirde, imann kayna olarak bilinen Dou lkelerine doru yol almak-tayd. VII. yzylda yaam Valerius isimli Galiyal bir rahibin, biraderlerine rnek gsterdii spanyol rahibesi de bunlardan biridir:

    " Dou durumundaki hayrsever Katolik inancnm ve kutsal dinimizin smrs aydnlnn, Bat'nn ucundaki bu kumsallara nihayet ulap da parldad alarda, ilahi cmertlik arzusuy-la yanp tutuan mutlu rahibe Aetheria, kudretli Tann'nm da ltf ile btn gcn toplayp yreklice dnyay dolamaya koyuldu. Tann'nm yol gstericilii sayesinde bir sre yrdk-ten sonra, Hz. sa'nn doduu, ile ektii, armha gerildii ve yeniden dirildii kutsal yerlere ulat. ehit olmu saysz azizin gml bulunduu yerlerden sonra eitli lke ve beldeleri de dolaarak kendini duaya ve ahlaki gelimeye adad. Kutsal dogmay rendii lde, yreindeki kutsal arzu da snmez bir alev gibi parlamaktayd."1

    Gelin imdi biz de, gezisini 400 yllarnda yapm olan Aetheria'nn biraz geriden gelen bir takipisi olarak, spanya kylarndan kalkan bir gemiye atlayalm. Hemen hemen ssz, artk harabeye dnm, su kaynaklan kurumu ve srekli yangnlarla perian bir kent durumuna dm olan Rma'y grmesek de olur. Ancak kinci Roma'ya, bakent Konstantinopolis'e, hem merakmz doyurmak bakmndan, hem de dindarlmzn bir gerei olarak, mutlaka urayacaz. Konstantinopolis'in o zamanki

    2 A.g.e, s.l 10-121 ( M B - D ) . 5 Bh6tie.J>rnal.de voyage, Franszca'ya eviren ve yaync Helene Pe e . Paris, Edi l ions

    d u C e i . I

  • 24 I Mhammed

    ismi, ksaca, Kent'tir. Her biri birbirinden nl kiliselerle doludur bu Kent. Bu tapmaklar arasnda en nls ve en gzeli de, o devirde, yeni ina ediliinin btn grkemliliiyle parldayan Ayasofya'dr. mparator Jstinyen'in, 25 Aralk 537 gn alm yaparken hayranln tutamayarak: te seni yendim, Sleyman' diye haykrd Ayasofya. Konstantinopolis gerekten de, nl manastrlar ve kutsal kalntlar ziyarete koan haclarla dolup tamaktadr ve bu haclar,

    "Kenti"i boydan boya kesen geni caddeleri, muhteem saray-larla evrili ve ortalarnda yksek birer stun dikili byk mey-danlar hayranlkla seyretmektedirler. Klasik tarzda yaplm kamu antlarnn yan sra, Suriye slubunda ina edilmi zarif evler sralanmaktayd. Sokaklar ve konak kaplar eski heykellerle sslyd ve btn bunlar, insanda ancak mucize-ler karsnda duyulan bir hayranlk uyandrmaktayd. mpara-torluk saraylarnn ve byk Kutsal Saray'n grkemi,

    . yaplarnn eitlilii, bahelerinin ve daireleri ssleyen mozaik ya da resimlerin gzelliiyle, gerekten gz kamatrcyd. Ve Konstantinopolis, bylece btn baklan kendine ekmektey-di. Bir an iin altn gibi panldayp kaybolan bu mucizeler ken-tini, Konstantinopolis'i grebilmek iin herkes can atyordu.'1

    Konstantinopolis'in tesine getiinde herkes gibi Aetheria da Kutsal Topraklar'a ulat. Valerius'un azndan onu dinleyelim:

    "Aetheria, Ahdi Atik ile Ahdi Cedid'in btn blmlerinde sz edilen ne varsa bir bir arayarak, uzun yllar sren ye Tanr'nn ltf sayesinde sonulanan gezileri boyunca eitli lkeleri, eyaletleri, beldeleri, dalar ve lleri dolap kehanetlerin gerekletii btn kutsal makamlar bir bir ziyaret ederek, Dou lkelerine ulat."'

    t C Diehl. Les grandes problem es de l'histoire byzantine, Paris. A.Colin. 9 4 3 . s,15vd.

    > I herie, a.g.e, .s .269

  • -Bir-DCuLyani-Dout-1 2 5

    mparatorluun, Dou Bizans denilen dou kesimi de, anttan, grkemli kiliseden, kalabalk kentten, byk manastrdan, Tevrat andan ve Hristiyanln douu zamanndan kalan anlarla dolu kalntlardan yana, alabildiine zengin bir blgeydi. ok byk ve bir o kadar da gzel kent sslyordu blgeyi: Antakya, skenderiye ve Kuds. mparator Jstinyen, sadece bu kentte byk yaplar kurdurmakla kalmam; Gazze gibi, Prokopius'un kitabnda isimleri sral olan ikinci derecede kentleri de kurmutu.6

    Aetheria, douda arra'ya, brahim peygamberin oturmu olduu eski Harran'a kadar gitti. Tevrat'ta ismi geen yerlere zel-likle merakl olduu iin, arra piskoposuna, Hz. brahim'in doduu Ur kentinin ne tarafa dtn sordu ve burada byk bir glkle yz yze geldi. Piskopos hazretlerinden u yant ald:" Sorduunuz yer, buradan itibaren onuncu konakta, Pers lkesindedir... Romallar artk oraya giremiyor yavrum nk btn blge Persler tarafndan igal edilmi bulunuyor."7

    Bir baka imparatorluk balyordu burada: Dnyann ikinci byk gc olan Sasani mparatorluu. Frat'tan lnds'e kadar uzanan lkeler, bu imparatorluktan sorulmaktayd. Devletin bakenti, eski Babil'in ve bugnk Badat'n hemen yaknnda, Dicle zerinde kurulu yedi kentin toplamndan oluuyordu. En nemlisi Ktesifon olan bu kentler topluluunun Sryanice'de ad Mahuze ya da Medhinata, Arapa'da ise "kentler" anlamna gelen El Medain'di. Kalntlarn bugnk durumundan anlaldna gre, Tak- Kisra diye n salm olan Kral sarayndaki tren salonu, 27 metre geniliinde, 42 metre eninde, 37 metre yksekliinde ve elips eklinde geni bir kubbeyle rtl bir salondu. Ve krallar kral, ite burada kendini tek bana gsteriyordu. Tren gnleri,

    "Apadana'nn kapsn meydana getiren byk salon insanla dolup taard. Zemin, kaln ve yumuak hallarla rtlyd;

    6 F -M. Abel , Revue biblique. 1931 ile karlatrmal olarak; Procopius. De Aedfciis, V. ix, yaync ve evirmen H U D e w i n g ve Glanville Dauney. Londra. I leinemarn (Loeb Classical Library). 1940 .

    7 hherie, a.g.e, XX. 12

  • 26 | Mt/ammcd

    duvarlar da ksmen halyla kaplyd, plak ksmlan ise mozaik tablolar sslyordu... Taht, salonun dibine, bir perdenin arkasna konmutu. Perdenin biraz anda da, yksek rtbeli subaylarla dier ileri gelenler yer alyordu. Saray takm ve bykler, bir parmaklkla halktan aynlm dururlard. Perde birden alr ve krallar kral, altn ilemeli kusursuz elbisesiyle, altn brokardan bir mindere oturmu olarak, tahtnda grnrd. Altn ve gm kapl, incilerle ssl, yakut ve zm-rt kakmal byk ta, altn bir zincir sayesinde ve hkmdarn tam bann zerine denk gelecek ekilde, tavana asl bulunur-du. Ancak zincir ylesine inceydi ki, varl ancak yan banda duranlar tarafndan fark edilebilirdi. Uzaktan bakld zaman ta, hkmdann bana yerletirilmi gibi grnmekteydi ancak gerekte, hibir insan kafasnn tayamayaca kadar ard: 91.5 kilo ekmekteydi. Bu grkemli grnt, hele bir kubbede-ki yz elli delikten szlen esrarengiz n iinde ortaya kt zaman, ilk defa trene katlanlan ylesine derinden etkiliyordu ki, insanlar gayri ihtiyari, dizlerinin stne kyorlard."8

    Sasani hkmdarlarnn ok byk bir hazinesi vard. Arap yazarlarnda, bu hazinenin eitli listeleri ile birlikte gz kamatrc tasvirlerine sk sk rastlanr. Yalnz, sz konusu lis-tenin, tasvir ve hurafelerin de yardmyla iyiden iyiye iirilmi olabileceini unutmamak gerekir. Talan yakut ve zmrtten yaplma bir satran takmyla, mercan ve turkuvazdan bir tavla takm, bu bakmdan anmaya deer. Tahtlarn Talibi yle resmediyor;

    "Taht odas kolluklan ve kaplamalan alln ve gmlen olan fildii ve tik aacndan yaplm. Uzunluu 72 metre, genilii 52 metre ve ykseklii 6 metre. Basamaklarnda karaaa ve abanozdan yaplm altn ereveli otunna yerleri var. Bu tahtn stn, gkyzn ve yldzlar temsil eden, burlarn alamet-lerini gsteren ve hkmdarlarn, yedi lkede ziyafet, sava

    8 A. Chris lensen , L'lran sous ley. Sa.ssanides. Paris. G e u h n e . 1944 , s. 9 7

  • MiLWuyamnMt>i)iLL27_

    veya av gibi deiik iler srasnda gsteren altndan ve .lacivert talardan bir tente evrelemi. Ayn zamanda gnn saatlerini gsteren bir alet var. Tahtn kendisi simli kumatan, inciler ve yakutlarla bezenmi, her biri yln bir mevsimini gsteren drt tane halyla tamamen kaplanm".0

    Aslnda bu taht olaanst ssl, devasa bir saat gibiydi. Ordu, gerekten gl bir orduydu. Vurucu kuvvet olan svari blkleri, soylulardan meydana gelmiti. Atllar, gnete prl prl bir demir yn manzaras veren ve vcutlarna son derece uygun biimde hazrlanan zrhlara brnrlerdi. Svarilerin ardndan, haykrlar, kokular ve rktc grnleri ile dmana korku saan filler gelirdi. Bunlar da, askerlik hizmeti-ni angarya olarak yapan sava gc snrl kyl piyadeler izler-di. Perslilerin boyunduruu altndaki sava halklardan derleme veya kiralk askerlerden kurulu yardmc birlikler, savata byk yarar salayan bir g oluturuyordu.

    VI. yzylda kesin bir disiplin iine alnarak yeni bir rgte kavuturulan bu ordu, imparatorluun btn snrlarnda savamt: Trkistan'da, Hindistan'da, Kafkasya'da ve zellikle de Roma mparatorluu snrlarnda. 531 ylnda ran tahtna gerek bir hkmdar gemiti: Enuirvan, yani "lmsz ruhlu" diye adlandrlan Kisra. Bu enerjik kral; halkn sefaletinden duygulanarak komnist reformcu Mazdek'in fikirlerine kaplan babasnn bir hayli sarsm olduu toplumsal dzeni yeniden salamlatrm, orduyu ve devlet maliyesini iyiletirmi, Romallarn hkm altndaki Suriye'ye yryerek Antakya'y alm ve haritadan silmiti. ki imparatorluk arasnda 561 ylnda imzalanan elli yllk bar, ancak on yl srebilecekti.

    Dnya egemenlii iin amansz bir mcadeleye girimi olan bu iki imparatorluk, ayn zamanda, iki ayr dnya grn, iki kart din anlayn temsil etmekteydiler. Bizans'ta Hristiyanlk egemendi. ran'n resmi dini ise, Zerdt'n kurmu olduu,

    y Talibi, Hisoire des . >.s des Pe/s-.v Franszca'ya eviren ve yaynlayan H Zoenberg . I'ans, mpremiere naimal. 1900. s. 6 9 8 vd

  • 1-2 I Muhammed

    hayr ve er (iyilik ve ktlk) ilkelerinin kozmik karlna dayanan mazdeizmdi. Mazdeizme gre, insanolunun, iyi dnceleri, iyi szleri ve iyi eylemleriyle Hayr (ya da yilik) prensibinin tarafnda yer almas gerekirdi. Ama ranllar, teki dinleri de hogr ile karlamakta, hatta korumaktan ve saygdeer bulmaktan geri kalmyorlard. Mazdekler din yaycs olmadklar iin, teki dinlerin zaman zaman urad geici basklar, dini olmaktan ok dier nedenlerden ileri geliyordu. Neden, ounlukla siyasiydi. Ayrca, ran'daki teki din mensup-lar ou zaman kendi aralarnda, sonu karlkl katliamlara giden savalara girmekte ya da en azndan hkmete birbirlerini ikayet etmekteydiler. Bu arada Sasani hkmetinin, hakl olarak lkesindeki Hristiyanlarn Bizansl dmanla ibirlii etmelerinden srekli endie duyduunu unutmayalm. Bununla birlikte, V. yzylda Bizans kilisesi, Nestor tarikatn isa'nn ikili yaradlnda srar etme sapkhl yznden mahkum etmi bulunduundan, Nesturiler ran'a snmlar ve Bizans'n yeminli dmanlar olduklar iin de, burada iyi karlanm, yer ve i edinmi, ayn zamanda da byk bir g kazanarak ran' Asya lkelerinin Hristiyanlatrlmas yolunda bir hareket nok-tas durumuna getirmilerdi. Bylece; Nestor tarikatna yaknlk duyduu anlalan Kosmas'm, "Byclerin lmparatorluu"nu, niin Roma Imparatorluu'ndan "hemen sonra gelen ikinci byk devlet" olarak tanttn da kavram oluyoruz. "nk", diyor Kosmas, "Hazreti sa'ya sayg gsterdikleri iin Zerdt rahipleri Efendimiz katnda belli bir deer kazanmlardr. Geri Hristiyan retisi, Havariler devrinde, nce Roma topranda yaylmtr ama hemen sonra da havari Yuda tarafndan Pers lkesine ulatrlmtr."

    mparatorluk iindeki Museviler de genellikle iyi karlan-makta ve Hristiyanlarn basksna kar korunmaktaydlar. rnein nl Babil Talmud'u, Sasaniler devrinde Mezopo-tamya'da yerleik Musevi topluluklar iinde kurulan, srekli

    10 McCrindle. a g.e.. s. 72 ( 1 1 3 P )

  • Bir-BOyam-Bous-29

    entelektel faaliyet gsteren akademiler sayesinde el yazmasna dklebilmiti. ran'daki Hristiyan kilisesinin byk metropoli-ti katolikos ve Musevi topluluunun nderi Re-galuta ya da Eksilark, kendi topluluklar zerinde byk etkiye sahip ve mparatorluun da yksek danmanlar arasnda yer alan kiiler-di. ou zaman, dini yayma abasndan ya da dini otoritelerin

    yksek politikaya karmalarndan ileri gelen ksa atma ve bask dnemleri bir yana braklrsa, ran'daki Nesturilerle Museviler nispeten rahat bir durumdaydlar. Dardaki Nesturiler ve Museviler ise, Sasani mparatorluu'na gvenle bavurulabilir bir smak gzyle bakmaktaydlar.

    0zaman-k-id-nya-nft-fasuftunnemlibi-rbtem-im-r Bizansl Roma mparatorluu ile Sasani Pers mparatorluu, uygar dnyann tamamn meydana getiriyor, bir Pers lmpara-toru'nun Bizans hkmdarna yazdna uygun olarak, "Tanr'mn dnyay aydnlatmakla grevlendirdii iki gz" oluturuyordu. mparator, unu da ekleyerek devam ediyordu, "gezegen ve sava halk topluluklarnn kontrol altna alnmas ve insanlarn genel olarak gven ve huzur iinde yaamas, bu iki imparatorluk sayesinde mmkn oluyor"."

    nsanlar, Tang'larn in'i gibi, Hindistan krallklar, Birmanya ve Endonezya devletleri, Kmer ve Japon imparatorluk-lar gibi, parlak uygarla sahip ve gz kamatrc zenginliklerle dolu daha baka devletlerin varlndan habersiz deildi fakat bu uzak lkeler, gelenekleri, kurumlar ve tarihleri ile, karanlk birer masal diyarndan farkszd. Kosmas gibi tccarlar, Seylan'a ve Hindistan'a kadar uzanp (Kosmas'm lakab, "Hindistan'a yelken am" anlamna gelen ndokopleustes'tir), bu esrarengiz lkeler hakknda bilgi toplamaktan geri kalmyorlard. Ama ne var ki bu lkelerden, dnya cennetinin tesinde kalan ve bir ka cesur astronotun uzak bir iliki kurduu, tekinsiz bir gezegenden sz edilir gibi sz edilmekteydi.

    11 T h e n p h y l a c Simocvua. Histoime, IV, II. yaynt C de Boo l .epzig. Teubner , 1 8 8 7 . s l n o l I: \ m i nebaum. Medievai Ishn. Chicago . Unves i ty Press, 1 9 5 3 ile karlattral

  • 30 | Mlammed

    Bu masal diyarlarndan stelik, bata ipek ve baharat olmak zere, deerli mallar geliyordu. Bu mallar, iki dnya arasndaki geni bir blgede oturan, dolaysyla da iki dnya arasndaki btn trafii tekelleri altnda bulunduran barbar halklar araclyla getirilmekteydi. Kuzeyde Trkler, gneyde Araplar-dan oluan bu barbar halklarn lkesine ulaanlar da, bir anlam-da kendilerini dnyann sonuna gelmi sayarlard.

    imdi hayali gezginimizin, tpk rahibe Aetheria gibi gerek haclarn admlarn takip ederek bu ynde ilerlediini varsaya-lm. Aetheria, Suriye ve Filistin'in tesindeki diyarlara yol almt: "Arasnda ilerlediimiz dalar gittike alyor ve gz ala-bildiine uzanan dz ve ok gzel bir vadi meydana getiriyordu. Vadinin tesinde de, Tanr'nin kutsal da Sina ykselmektey-di".12 Haclar, bir ok doruktan olutuu ancak yaklalnca anlalan bu. daa byk glkle trmanabiliyorlard.

    "Bu dalara trmanmak son derece g bir iti nk dedikleri kadaryla, bu daa dne dne etrafnda dolaarak kademeli bir biimde deil, tpk duvara trmanr gibi dz, yukan doru trmanmak gerekiyordu ve bu dalardan aaya, ortada dan, yani Sina'nn eleklerine varncaya dek adm adm dmdz inilmeliydi. Ve bylece Efendimiz isa'nn arzusuyla ve bizimle olan azizlerin dualarnn yardmyla, byk aclar iinde ilerledim nk trman yryerek yapmak zorundaydm. Yine de hi bir ac duymadm nk trmanma arzusunun Tanrnn isteiyle gerekletiinin farkna vardm."

    Dan zirvesinde, "byk olmayan ama ok gzel bir kilise vard ve rahipler buradan haclara manzaray gsterirlerdi. Allmzda, glkle trmanm olduumuz dalan gryorduk; ve bunlar, zerinde bulunduumuz merkezi ktlenin yannda ufak tepeler gibi kalyorlard... Msr ve Filistin, Kzldeniz ve skenderiye Denizi, ve son olarak, gz alabildiine uzanan

    12 Elhere . a g.e. 1.1 1 i A.g.c- . 111 'l

  • Bir Dyam Doltu I 31

    Sarasenler lkesi, btn bunlar, insana aknlk verecek biimde, ayaklarmzn altnda serili duruyordu..."H

    Barbar ve rktc bir halk olarak bilinen ve yalnzca rahip-lerin zaman zaman iliki kurabildii Sarasen'lerin lkesi... Aetheria'mn yolculuundan yzyl kadar sonra, szn ettii kk kiliseyi terkedilmi buluyoruz. Artk oras tekin bir yer deildir. Prokopius yle diyor: "Dan doruunda gecelemek, hi kimse iin olanakl deildir. nk btn gece boyunca, ortal ylesine bir gk grlts doldurmakta, ayrca ylesine beklenmedik tanrsal mucizeler olmaktadr ki, en kararl ve en

    Tesurtnsanlarm^btle^deheLe kaplmamas iin sebep yoktur:-"-Nitekim biraz aaya, Jstinyen, Meryem Ana iin gzel bir kilise yaptrm, salam bir kale kurdurmu ve kaleye de "Sarasen barbarlar, blgenin sszlndan yararlanarak, Filistin'e komu eyaletleri gizlice igal etmek iin buray bir s haline getirmesinler diye" nemli bir garnizon yerletirmitir. Uygar dnyann tesindeki bu orak topraklarda oturan ve ortala bunca korku salan bu insanlar acaba kimdi?

    14 A . g e . . III. 8 15 Procopus . /V Aedifcs. V. vii. ?). "56-7 ni pas.n sevi l i i P.N. l ' e . / t s im.m

    nncl His .-l^eAlen alnd. I ni m n u . b u n h Pelit.mi IVh4>.. N M . 2 3 9 - 4 0

  • kinci Blm BR LKENN DOUU

    . Grekesi Sarakenoi, Latincesi Saraceni (ki Franszlar, Sarrasin szcn bu szckten tretmilerdir) olan bu insan-larn o devirdeki ismi Skene Araplar'dr: Yani, skene Eski Yunanca'da "adr" anlamna geldiine gre, haymeniin ya da "adr altnda yaayan" Araplar... Bu halk, ta en eski alardan beri bu verimsiz lkede oturmaktadr ve onlardan nce de bir baka halkn bu topraklarda yaadna dair en ufak bir ize ya da belgeye rastlanmamtr.

    Buras, aa yukar Avrupa ktasnn te biri kadar yer kaplayan byk bir lkedir fakat nfusu da bir o kadar azdr. Akarsularn ve yalarn yetersizlii sonucu, arazinin byk bir ksm l haline gelmitir. Kimi blgelere on yl ardarda hi yamur dmedii olur. Ykseklii 200 metreyi bulan ve kilo-metrelerce uzanan kum tepeleriyle kapl usuz bucaksz blgeler vardr. Bunlardan biri, Rablkali, Fransa kadar yer kaplar. Bir bakas, kuzeydeki Nefud blgesi, 70.000 kilomtre kare yzlmndedir. lkenin ou kesimlerinde, grece eski bir volkanik etkinliin kalnts olan geni lav kntlerinin uzand grlr.

    Vadi denilen rmak yataklar, lkenin, yan daha bol olduu bir jeolojik dnem yaam olduuna iaret etmektedir ama bu yataklarn byk ksm, hi deilse yazl tarihin balad adan beri kupkurudur. Yer yer su birikintileri

  • 1-2 I Muhammed

    grlr, o kadar. Apansz gelen yamurlar, bu birikintileri ksa bir sre iin azgn birer elale haline getirir. Araplarn "su baskn" diye niteledii bu seller, her seferinde korkun facialara yol aar. Fakat su akp gitmez, topraa szlr ve altta kalr, birikir. Bu bakmdan Araplara "kuyu-bilim"in yaratclardr denebilir. O kadar ki, lkedeki kuyulardan birinin 170 metre derinlie kadar indii rivayet edilmektedir. Su, kimi zaman da, kaynak halinde fkrr topraktan. O zaman, ln ortasnda

    i yemyeil bir leke, bir vaha belirir. zellikle, yamurlarn daha E sk onurlandrd tihame denilen ky ovalarnda, vadilerin alt

    yataklarnda yeterince su topland ve bu kesimleri tarma elverili duruma getirdii grlr. Bununla birlikte, ierdeki llerde bile, ani bir saanak sonucu birka saat iinde yabani otlarn fkrd ve acayip ieklerin ortal kaplad olur.

    Yaam biimini belirleyen topraktr. Yarmadann byk bir ksm llerle kapl olduu iin, memlekette egemen yaam bii-mi de, buna bal olarak, gebe obanlkt. rnein devenin, sa'dan iki bin yl nce Araplar tarafndan evcilletirildii kesin-likle bilinmektedir. l artlarna son derece kolaylkla uyum salayan bir hayvandr deve. Nitekim, Araplarn bedevi dedikleri kk gebe topluluklar da, varlklarn salayan develere balanmlardr. "Her hayvann bir paraziti vardr," diyor Sprenger, "devenin paraziti de Araptr..." lkbahar mevsiminde, yani yamurlar dmeye balaynca, btn Araplarn, hayvan-larn ite kaka, yeillenmi blgelere doru akn ettii grlr: Hayvanlarn da, tpk insanlar gibi ilerdeki ktlk dnemlerini imdiden hesaba katarcasna, tka basa yiyip itii dn bayram gnleridir bu gnler. Bu bolluk dnemleri, insanlarn kk topluluklar halinde oraya buraya dalmasna yol aar. Fakat ok gemeden, yine kuraklk bastrr ve insanlar, az ok aalk olan su balarnda toplanmaya koyulur. , Tahl retimi yaplan blgeler yok deildir fakat Arabistan'n

    asl ana rn, teden beri hurmadr. zellikle vahalarda yerleik yaayan kk topluluklarn yetitirdii bu "aalarn sultan", sadece yemiiyle deil, her bir parasyla ie yarar.

  • Bir-lkenin-Douu-I 3 5

    Hurma, her eyden nce, deve stnn yan sra yotsul Bedevi kitlelerin biricik gvenli besin kaynadr.

    Nfusun btn unsurlar simbiyoz halinde, yani iice ve ortaklaa yaamak zorundadrlar nk birbirlerine sonsuz ihtiyalar vardr. Nfusu oluturan belli bal unsurlar, hurma yetitiricileri veya tek tk tahl, meyve ve sebze reticileri ile ldeki deve obanlar, komu blgelerdeki kyl ve ehirliler-den ibarettir. Devecilerin, binek hayvanlarnn hzndan ileri gelen askeri bir stnlkleri olmas ve bu stnln her eyden nce yerleik halk zerinde, zellikle de gebelerin imparator-luu olan ln ortasnda tek bana kalakalm vaha topluluk-lar zerinde bir hakimiyet eklinde ortaya r.kmas]_doakir-_-Koca lkenin hemen hemen her yannda, tarmclarn, gebe obanlarn korumasna sndn gryoruz. Araplarn, ac bir mizah duygusuyla, "dayanma vergisi", huvva diye adlandr-dklar bu korumann; para ya da angarya yoluyla salandn eklemeye gerek var mdr, bilmiyoruz!

    Bu topluluklar arasnda yrrlkte olan bir baka "bar iinde bir arada yaama" yolu da ticarettir: Deve deyip de gemeyiniz: 400 kilo yk tayabilen ve bir gnde 90 kilometre kat eden bir 'l gemisi"dir deve. 57 derece scaklkta, 17 gn hi su almadan -biraz yeillik verilirse daha da fazla- yryebilen bir gemi... Kervanlar, Gney Arabistan'la Mezopotamya gibi iki uygar blge arasnda, hem bu blgelerin rnlerini, hem de bu bl-gelere Akdeniz lkelerinden, Hindistan, Dou Afrika ve Uzak Dou'dan gelen mallan ulatrmak zere durmadan gidip gelmek-tedir. Bedeviler, gl bir devletin askeri gcnn korumas olmadka, bu kervanlardan yol vergisi almaktadr. te yandan, daha kk apta da olsa, gebelerle yerleikler arasnda da bir al veri sz konusudur: Bylelikle, hi olmazsa gebeler biraz hurma yeme, yerleikler de biraz deve st ime olanana kavuurlar.

    Bu iki ynl ticari etkinliin sonucunda, bir takm pazar ve panayr yerleri ortaya kt; bunlar arasnda zellikle bir kaynan ya da bir tapnan yaknnda bulunan pazar ve panayrlar, git-

  • 36 | Mihammed

    tike sreklilik kazand. Bylelikle, vahalarda zaten kendili-inden olumu ehirciklerin yan sra, lde de yer yer kasabay andran topluluk noktalan belirmeye balyordu. Tccarlardan, zanaatkarlardan ve arazinin elverdii lde kyllerden oluuyordu bu topluluklar. Zamanla, gebe kabile reislerinin de yakn adamlaryla birlikte, nispeten rahat bir mr srmek zere, (ve tabii gebe tebaalarnn denetimini elden brakmamak artyla) gelip bu kasabalara yerletiim gryoruz.

    l hayatna zg toplumsal yaplar, vahalarda ve tarm yaplan topraklarda olduu gibi, bu ehirlerde de srmektedir. Kapsam yaamsal zorunluluklar tarafndan belirlenen kk insan topluluklan (ki bunlara, kabilecik ya da airet diyeceiz), bu orga-nizmann temel hcrelerim oluturur. Kabileler ise, doru ya da yanl, aralarnda akrabalk olan airetlerden kuruludur. Her kabilenin bir atas bulunur. l ideologlan ve l politikaclar, ayn atann ismini tayan topluluklar arasndaki akrabalk ilikilerim yanstan soy ktklerini hazrlamaya oktan girimilerdir.

    Sz konusu topluluklar arasndaki ilikiler, ounlukla barldr. Yine de, Arap airetlerinin iinde debelendii korkun sefalet gz nne alnrsa, bu kk topluluklarn, kendilerinden bir miktar daha ansl teki klanlarn bir avuluk servetini zor yoluyla ele geirmek iin nasl yanp tututuklar kolayca anlalr. te bu nedenle dzenlenen soygunlara, Araplar, gaza der. Gazann, geleneklerce konulmu,yasalar ve kurallar vardr. Baskn vermek ve mal almak mubahtr fakat ne olursa olsun cana kymamak kouluyla... Adam ldrme ise, ln yazsz yasasna gre, son derece ciddi sonular dourur.

    Bu zgr Araplar, hibir yazl kanuna, bu kanunlara uymaya zorlayacak hi bir devlete bal "deildir. Bu durumda insan hayat, geleneklerin korumas altndadr ve adam ldr-menin bedeli pahalya patlar. Kana kan, cana can: ite kanun... Geleneklerin almakla ykml kld kimse, kan davasndan vazgeecek olursa, mr boyunca utan duyaca bir erefsizlie gmlr. Ksaca, bedevi toplumunun temel direklerinden biri, Araplarn ca'r dedii tr.

  • wrikmirDouirl3~r

    , eitlik prensibine dayanr. Kabilenin her yesi, teki kabilelerin bir yesi deerindedir. Geri her topluluun bir bakan (seyyid) vardr fakat bakasnn otoritesi, dorudan dgruya kiisel prestijiyle lldr. Yani seyyid, kiisel etkisinin bir an iin bile glgelenmesine gz yumduunda, bakanlndan olur. Bu bakmdan seyyidin, bir ok zellii benliinde toplamas arttr: Seyyid dediin, cmertlii ve muhabbeti sayesinde insan-larn gnln elecek, mtevaz ve kanaatkar olacak, bakanlk ettii kiilerin gizli iradesine uygun ekilde davranacak ve btn bunlara ramen, otoritesine zarar getirmeyecektir. Unutmayalm ki, klann genel toplantsnda bir tek yenin vetosu, ok nemli "bir kararn uygulanmasn nlemeye yetmektedir. Buraderbeltrre^ lim: Herkes, kelimenin tam anlamyla eit deildir. Kimi airetler gaza yoluyla olsun, ticaret ya da dayanma vergisi yoluyla olsun, zenginlemitir. Hatta belirli bir airetin baz yeleri de, zaman zaman kiisel servetler edinme olana bulmulardr. Yani toplumda, genel olarak bir zengin ve yoksul ayrm mevcuttur. Yine de, uzunca bir kuraklk dnemi ya da talihsiz bir sava, "sefalet iinde eitlii" yeniden kurmaya yetip de artar.

    Kimileri, topladklar geici servetler sayesinde, kle sahibi olma olanan da elde etmitir. Satm alnan yabanclar, gazalar srasnda ele geirilen tutsaklar ve borcunu demeyen borlular, belli bal esir kategorilerini oluturur. Ne var ki, gebe yaamnn koullar, yerleiklerde olduu gibi sreklilemi, denetimli ve rgtl bir klelik biimine elvermez. Bundan dolay da klelerin sk sk azad edildii grlr. Buna karlk, azad edilenler (bunlara Mevla denir) yine eski sahiplerine bal kalrlar. Toplumdaki eitsizlik asndan, bir de tekiler tarafn-dan hor grlen kimi airet ya da kabilelerin kt durumda olduu gze arpar. Bu "ikinci snf" kabileler arasnda, belki de baka bir rktan gelme eski bir halkn kalntlar olan demirci topluluklar, zellikle dikkati eker.

    Amrruanus Marcellinus, IV. yzylda, Araplar hakknda yle diyor:

  • 1-2 I Muhammed

    "Erkekle kadnn birlemesi, (onlarn gznde) bir kira anlamasndan farkszdr. Evlilik, kadnn kocasna eyiz olarak bir mzrak ve bir adr getirmesiyle balar. Kadn, erkek tarafndan belli bir bedel karlnda ve belli bir sre iin kiralanmtr ve bu sre sona erince, erkein en ufak bir iareti ile yuvay terk etmeye hazrdr. Bu millette her iki cinsin de nasl bir azgnlkla sevitiklerini tanmlamaya imkan yoktur..."'

    : Bu szlerin abartl olduuna kuku yok. Bununla birlikte, E kadnn gebelerdeki rolnn yerleiklerdekinden ve slam'n E geliinden sonraki devirden ok daha silik olduunu kesinlikle : syleyebiliriz. E Bu sert yaayl ve istikrarsz toplum iinde sanatlara da, yer : yoktur. Sz sanat hari... Gerekten de Araplarn belagat sahibi E insanlara, beklenmedik bir k ince bir yantla etkisiz brakan-: lara, kabile ya da airet toplantlarnda kendi dncelerini kabul E ettirmeyi becerebilenlere kar byk hayranlk beslediklerini : gryoruz. Bilgeler, lkede yaygn bir ne sahiptirler. Yine de : iir, bilgelikten ve hitabetten daha da fazla sayg grr. Sayg-E uyandrd kadar korku da uyandran ve tanrsal bir ruh : tarafndan desteklendii kabul edilen bir kiidir air. Her yerde E olduu gibi burada da air, kendi aklarn, kederlerini, sevin ve : zlemlerini ve yurdunun vahi gzelliklerini dile getirmektedir. E Drt ba mamur bir iir sanat vardr Arabistan'da. Sevgili : tarafndan terkedilmi konak yerinin izleri zerinde buruk : msralar dktrmek, en geerli temalardan biridir. Ancak airin E asl grevi, propagandadr. ln gazetecisidir air. zellikle : byk panayr yerlerinde iir yarmalar dzenlenir ve lkenin E drt kesinden gelen airler, kendi kabilelerini gklere karan, : dman kabileyi ise yerin dibine batran iirler sylerler. E Saldrnn ve karlnn ayn vezinde olmas ve ayn uyak ile : yaplmas arttr. ou zaman svgye kayan hiciv tarz ile

    - 1 Ammans Marcellinus, Historian. XIV, iv, 4, yaync ve ev irmen j . C Rolfe, Londra. E Heinemann ve Cambridge. University Press (Loeb Classical Library), 1935, I. cil. E s .27 . W

  • Wm>7T>flgSuT39

    kolayca dalkavuklua ve palavracla dnen vg (ya da kaside) tarz, en sevilen iir trleridir.

    Din sorununun bedevileri uzun boylu dndrmedii anlalyor. Dlere dalmaktan pek haz etmeyen gereki insan-lardr bedeviler. Yeryznn, cin diye adlandrdklar, ou zaman grnmeyen fakat hayvan ekilleri altnda grlebilen ruhlarla dolu olduuna inanrlard. Onlara gre ller, hayalet olarak dk bir yaam srer. llere adakta bulunur, mezarlarna da bir dikme tala bir yn ta koyarlard. Kimi aalarla talar (zellikle de gktalar ve insan eklini andran talar), ruhlarn ve kutsal varlklarn makam olarak bilinirdi.

    "Kutsallk satub varlklar arasnda gokyzrrtrmekar ediru-olanlar ve hatta yldz eklinde grnenler de vard. Bunlardan bazlar da, tanrlk kazanm eski bilgeler olarak kabul edilirdi. Bu ilahi varlklarn says ve her birine verilen nem, kabileden kabileye deiiyordu fakat en nemlileri, btn Arap yarmadasnda saygnlk kazanmt. Bunlarn banda da, Allah (El-llah, Tann) gelmekteydi. lahi ve kutsal dnyay en yksek eklinde benliinde "toplayan Allah, evrenin yaratcs ve mann bekisi saylrd. Hicaz'da ilahe (tanra), "Allah'n kzlar" olarak bata geliyordu: nce, Herodotos'un Alilat olarak and Allat (El-lat ya da Lat) vard. smi dorudan doruya "ilahe" anlamna gelen Ellat'n, Sabah Yldz'n (Vens ya da Zhre) temsil ettii sylenebilir. Elenlemi Araplar ise Allat', Eski Yunan tanralarndan Athena'yla zdeletirir. Allat'n ardndan, baka birtakm kaynaklarn Vens'le zdeletirdii ve ismi 'ok gl" anlamna gelen Uzza geliyordu. nc byk ilahe de, kader iplerini kesen makaslar elinde tutan ve deniz kysnda bir tapna bulunan kader tanras Menat't. Krmz akik suretli Hbel ise, Mekke'nin byk tanrsyd.

    u ya da bu biimde bir tanrnn varlnn izini tayan kimi yerler kutsal saylmaktayd. Bu gibi yerlerin snrlar iyiden iyiye belirlenir ve bu snrlar iinde hibir canl varlk yok edilemezdi. Bu bakmdan byle yerler, bir alc tarafndan izlenenler iin, ei bulunmaz birer snak olutururdu. Bu yerler, rahip aileleri

  • 1-2 I Muhammed

    tarafndan korunmaktayd. Bu ilahlara eitli armaanlar sunulur, adaklar adanr ve hayvan (hatta bazen insan) kurban edilirdi. Kimi tapmaklar, deiik ayinlerin yapld birer hac yeri haline gelmiti. Bu ayinler ounlukla, kutsal bilinen nesnenin evresinde durmadan dnme eklinde cereyan ediyordu. Ayinler srasnda baz haller, rnein cinsel iliki yasaklanmt. Kan tabusu, zellikle yaygnd. Erkek ocuklar daima trenlerle sn-net edilirdi. Kularn uuuna ya da hayvanlarn ynne bakarak kehanette bulunulurdu. Araplar, Tanrlarn yantn beklemek iin de oklara bavururlard. Gerein farkna ancak etin snavlardan geilerek varlabilirdi. Byclk, yaygnd. nsanlar kemgzden korkar ve kendilerini nazarlkla korurlard.

    Bu dank, gezgin; ou zaman alkla yz yze kalan ve mthi bir dzensizlik iinde yaayan kabilelerin bireyleri, kendilerine zg bir ahlak ideali yaratm, bu ideale uygun davranmak istemilerdir ve dinin sz konusu idealin oluumun-da hibir rol yoktur. Araplarn gznde rnek insan, her eyden nce ve herkesden fazla mert olan insandr. Mertlik ise, kk bakmndan, "erkeklik" anlamna gelir. Mert olmak demek, cesur, dayankl ve kanaatkar, topluluuna ve sosyal grevlerine sadk, cmert ve konuksever olmak demektir. nsan bu ideali benimsemeye ve bu ideale uygun davranmaya iten duygu, rz yani onur duygusudur. ln bu ahlak kanununa kar gelmek, svlmeyi, dolaysyla da onurunu yitirmeyi kabul etmek demektir. Dinin allm saysz ilevinin yerini, Araplarda, eref duygusunun ald ok sylenmi ve defalarca ispatlanmtr. Grlyor ki btn bu ideallerin, toplumsal ve kiisel yaam dzenleyen btn bu itici glerin ortaya kabilmesi iin, dnya tesinde bulunan manevi bir gcn varlna ihtiya yoktur. nk btn idealler, insandan kan ve gene insana dnen glerdir, insan iin en stn deer, yine insandr. Fakat toplumsal insandr; yani aireti ve kabilesi iinde yer alan insan... W. Montgomery Watt, bu anlay "kabile hmanizmas" olarak adlandryor: Yerinde bir ifade. nsann etkinliini ve kudretini snrlayan ey. sadece kr talihtir; c/e/r'dir. Dehr (Kader),

  • Bir lkenin Douu I 41

    amanszdr ve insann kaderi trajik bir kaderdir phesiz. nsan, bu temelden ktmser hayat anlayndan ancak hayatn ona sunduu zevkleri bir an nce tadarak kurtulabilir. Bununla bir-likte, insann etkinlii, kader tarafndan ona sunulanlar belli bir lde daha iyi. kullanmasn salayabilir. Bedevi, batl inanl olabilir ancak gerekidir ve ln amansz hayat artlar, bir zamanlar dayanaksz olarak ileri srld gibi, sonsuzluk ve br dnya hakknda derin dncelere dalmaya deil, kendi gcn ve gszln tam tamna deerlendirmeye srkle-mektedir onu.

    Kendilerini, Araplar sistemli olarak yermekle grevli sayan

    dili bilginlerinde pek yaygndr), bu toplumu barbar olarak adlandrmlardr. Buna fkelenen Araplar ise, toplumsal hayat-larnn dzenleyici unsurlarn ne srmekte ve toplumlarnn entelektel retimine dikkati ekerler. Burada her ey, barbar deyiminden ne anladmza baldr. Araplarn tam bir anari iinde yaadn sylemek, samalamak olur nk tam anari hali, hibir zaman ve hibir yerde grlmemitir. Ama buna karlk, Araplarn uyduu yansz kanunlarn sk sk inendiim ve maddi kltr dzeylerinin son derece dk olduunu da kabul etmek gerekir. Etnologlarn kltr terimine ykledikleri anlam asndan, plastik sanatlar gibi iir de, kltrel gelimenin ls olamaz. phesiz, uygarlk dzeyindeki bu dklk, doutan ve kaltsal bir eksiklik olduunu gstermez. Sz konusu dzey dklnn, o devirdeki Arabistan Yarmadasnn son derece kt doa koullaryla evrili toplumsal durumlarnn bir sonucu olduu ortadadr. Alk, insan daima batan karmtr ve unutulmamaldr ki, o devirde Araplar ou zaman yar a bir halde yayordu. Kimi durumlarda, baz Arap kabilelerinde ortaya kan ar vahet gsterilerini, ancak byle aklayabiliriz. Suriye asll bir asker olan Ammianus Marcellinus, Araplar karsnda gerekten dehete kaplm olmal ki, "Aman olduklar yerde kalsnlar! Ne dostluklarn isterim, ne dmanlklarn..." der ve Araplarn vaheti konusunda karakteristik bir yk anlatr: 378

  • 1-2 I Muhammed

    /lnda, Alan ve Hun birlikleriyle de takviye edilmi olan kuvvetli lir Got ordusu, Roma ordusunu Edirne nlerinde bozguna jrattktan sonra, Konstantinopolis zerine yrr. Belli bal Romal generaller ve mparator Valens savata lm oldu-undan, Bizans'n durumu alabildiine krlgandr. Tam bu srada, imparatorluk hizmetinde bulunan Araplardan kurulu bir ordu, Batl barbarlara saldrr. "Sava uzayp giderken," diyor

    : Ammianus,

    i "Dounun ordusu, o gne kadar hi kimsenin grmedii bir olay sayesinde stnlk kazand. Araplarn arasndan uzun \ sal ve rlplak bir adam frlad. Sadece cinsel organn E rtmt. Bouk lklar atarak hanerini syrd ve Gotlar t arasna dald. Bir dman askerini ldrdkten sonra dudak-t larm adamn boazna yaptrp kann, emmeye koyuldu. Hi : beklemedikleri bu canavarca manzara karsnda dehete den = barbarlar, artk eskisi kadar yiitlik gsteremez oldular..."2

    E Sarasenler lkesinin tesinde, Arabistan'n gneyinde, p corafya bakmndan ayn yarmadann bir paras olan ama E birok bakmdan Arabistan'dan tamamyla ayrlan bir lke uzan-f maktadr. Bu, eskilerin "Mutlu Arabistan" diye adlandrdklar \ lkedir. Eskiler, bu blgenin sakinlerini anlatrken, sefil Araplar t tanmlamak iin kullandklar terimlere hi mi hi benzemeyen t szckler kullanmaktadr. Yine Ammianus'u dinleyelim:

    "Partlar [Persler], dou ve gney ynlerinden "Mutlu Araplar"n (Arabes beati) komusu olur (bugn yanll aka grlen bu corafya hatasn, devrin corafya teorilerinde ara-mak gerekiyor M.R.). Bu insanlara "mutlu" denmesinin sebebi, topraklarndaki meyveler, hayvan srleri, hurma ve her cins koku bakmndan ok zengin olmalarndandr. lkelerinin byk bir ksm sada Kzddeniz, solda ise Pers deniziyle evrili bulunduundan bu insanlar, her iki unsurun da servet-

    2 Ammianus Marcellinus, H/sien.r XXXI. 6. a.g.e.. III ci l l . s .500-*HB.

  • Bir lkenin Dog | 43

    lerinden faydalanma imkanna sahiptir. Kylar boyunca saysz krfez ve korunakl liman bulunur. lkede bir eit ticaret merkezi ve muhteem zengin kral saraylar vardr. Kaynaklarn, kaplcalarn ve rmaklarn okluu hemen gze arpar. lkede ylesine yumuak bir iklim hkm srmektedir ki, bu insan-larn sonsuza dek mutlu olmamalar iin en ufak neden yoktur. lke, gerek kyda, gerekse i blgelerde saysz ehre, ok ve-rimli vadi ve tarlaya sahiptir."3

    Demek ki bu lke, tekinden tamamyla farkldr. Hint Okyanusu'ndan gelen muson rzgarlar, Arabistan'n gneyinde-ki dalan da yalarr-Bzenli yamurlar btn bu blgeyi en elverili ekilde sular. ok eski zamanlardan beri ustaca bir sula-ma sistemiyle kanallara aktlan su, tarlalarn da taraalar bii-minde dzenlenmesi sayesinde, tarm alabildiine gelitirmitir. Nfusun beslenmesine ayrlan tahl, meyve, sebze ve ba rn-lerinden baka, Hint .Okyanusu kylarnda lavanta ve gnlk kartlan aalar da yetimektedir. Baka tr ve kokularn da retildii gz nne alnrsa, lkenin nasl hatr saylr bir zenginlik kaynana sahip olduu kolayca anlalr. Unutmayalm ki o devrin Akdeniz dnyas, gerek dini ayinleri, gerekse tuvalet, mutfak, gerekse de dier lks ihtiyalar bakmndan, btn bu rnler iin tkenmez bir pazardr. Ayrca, bir yandan Hindistan'dan, te yandan da Dou Afrika'dan gelen mallar, uzun bir sre boyunca Gney Arabistan zerinden aktarlmtr. lkenin belli bal pazarlarnda, rnein byk Muza limannda, Basra Krfezi'nin incileriyle Hindistan'dan gelme fildii, ipek, pamuk, pirin ve zellikle baharat ve Dou Afrika'dan gelme esirleri, maymunlar, deve kuu tylerini, fildilerini ve altn klelerini yan yana grmek her zaman olanakldr. Bunlara bir de, dei toku iin gnderil-mi Akdeniz rnleri ile yerel rnleri eklemek gerekir. Btn bu mallar, kervanlarla kuzeye aktarlr. Gney Arabistanllar ok

    1 A m m a n u s Macell nus, Hisome, XXIII, vi. 4 V 7 . a.g.e. II. cilt. s 374-7T ksmen deitirildi .

  • 44 I Mhammed

    megul tccarlard; Msr'da, Delos'ta, Mezopotamya'da bu tc-carlar tarafndan hazrlatlm yaztlar bulunmutur.

    Bilim adamlarnn tarihini saptamaya altklar bir devir-den beri ve hi phesiz, en azndan sa'dan nce VIII. yzyldan beri Gney Arabistanllar, tarm ve ticaret sayesinde, "ehir uygarl" seviyesine ulamlard. Sras gelmiken belirtelim; bu insanlar kendilerine Arap demiyorlard. Konutuklar dil, Arapa'yla akraba olmakla birlikte, zde deildi. Saba, Ma'in, Kataban, Hadramud, Avsan isimli devletleri kurmulard. Bu devletlerin her biri ayrcalkl ve egemen bir kabile tarafndan denetim altna alnmt. En azndan bir sre iin bunlar, krallar ve danma meclisleriyle, anayasal monarilerdi. rnein, karar-lar "Ma'in Kral ve Ma'in tarafndan" alnrd. Tm bu devletler kendi aralarnda, ayrntlarn ok az bildiimiz, bitmek bilmeyen kavgalara ve anlamalara girerlerdi. Tm olaylarda, Akdeniz uygarlklarnn bymesi onlarn ihtiyalarn karlayan Gney Arabistanllarn zenginliinin artna karlk gelen bir etkide bulunmutu. Yaklak olarak M.S. 100 yllarnda Efesli Artemidorus, Sabahlarn konforundan, zengin mefruatndan, altn ve gm kaplarndan, kaplar, duvarlar ve atlar altn, gm, fildii ve deerli talarla bezenmi evlerinden hararetli ifadelerle sz etmiti. Ancak son zamanlarda yaplan kazlarla bu bilgileri geniletmek ve dorulamak mmkn oldu.

    Amerikallar, Kataban krallnn bakenti Timna'da kaz yap-maya baladlar; Pliny'e gre altm be tapnaa sahip olacak kadar byk bir ehir. ehrin gney kaps, kimileri 2.4 metreye 6 metrelik yontulmam ta bloklardan yaplm iki byk kulenin arasndayd. Kapdan ieri girildiinde, ta sralarn olduu bir meydan vard, belki de erdemli kadnn kocasnn "kapnn iinde... lkenin yallanyla birlikte oturduunu bildii" yer.

    Biraz daha ilerideki kazlar, iki evi yeryzne kard; birinin n cephesi, belirgin biimde Hellenistik zelliklere sahip, her biri, tombul, glmseyen bir bebee bakan, simetrik bir ift dii aslan temsil eden iki bronz heykelle sslenmiti. Bu grup, aka Dioscri'nin sva zerine yapt skender resminin bronz

  • dkmyd. Amerikallar eski Saba ehri Marib'in, daha dorusu kalntlar eski gezginler tarafndan grlen ehrin en nemli antnn kazsn yaptlar. Byk Saba tanrs Almakah iin dikilmi bu kulenin ad Avvam'd. Buras 9-metre yksekliinde, 90 metre uzunluunda ve 75 metre geniliinde, ok ssl bir revak olan ve birbirine bitiik yaplarn sekiz stunlu bir sra zerinde topland byk oval bir alandan olumaktayd. eride, revak ksmen, ta kafeslerden yaplm sahte pencerelerle sslenmiti.

    Bu keifler, zaten bilinen bir eyi' doruluyordu: Gney Arabistanllar mimarlkta ustaydlar. Onlarn ant saray ina etme

    Etkileyici su datm kanallar da yapmlard. Bunlarn Kuzey Arabistan geleneinde en fazla yinelenenleri, esas olarak en ok Marib'in evresinde grlr. Bunun grkemli kalntlar, bugn hl ayakta kalm olan 15 metre yksekliindeki byk duvar paralarnn olduu byk su bendi biiminde grlebilir.

    "Mutlu Araplar" o sralarda ok gelikin bir uygarla sahip-ti. Bunun yansmasn daha ok onlarn grsel sanatlarnda, beceriksiz iiliklerinin yannda, biimlendirililerinde byk bir ustalk ve zgn bir esine sahip heykellerinde buluruz. Eserlerinin ou, grdmz gibi, eer gerekten kopya edilmemi veya ithal edilmemise, Roma ve Helen sanatndan esinlenmitir. Kimi paralarda Hint etkileri de bulunabilir. Bazlar kaymak tandan yaplm olan ss eyalar, .ounlukla ok zarif ve kusursuzdur. Karakterlerinin zarafeti ve kusursuz dzeni, Gney Arabistan yazsn da bir sanat eseri haline getirir. Sonradan, birka yzyl getike daha kavisli, esnek ve ssl hale gelen karakterler, o zamanlar genellikle keliydi. Gney Arabistan halk bir hayli yaz yazmt. Binlerce yazt gmna karld; bunlarn ounluu hukuki, ynetimsel ve dinsel konularla ilgiliydi. Orada parmen ve papirs zerine yazlm bir yazl edebiyatn olduu da kesindir ancak maalesef bunlarn hibiri gnmze kalmamtr.

    Yine Sarasen lkeleriyle olan bir dier kartlk, yaygn bir

  • 46 | Mhammed

    dinsel inann varlyd. Saysz zengin tapmaklar vard. Bu tapnaklar idare eden rahipler snfnn toplumsal rol son derece nemlidir; ibadet, tanrlara tr sunmak ve hayvan kurban etmek, dua ve hac grevini yerine getirmekten oluurdu. badet srasnda cinsel ilikiler yasakt. Neyin mubah, neyin gnah olduuna ilikin yazl kurallara kar kanlar, kendilerini balatmak iin para cezas verirler ve tapnakta sergilenen tun tabletlere itirafname kaztrlard. ller, kendi eyalaryla ve bunun yan sra anak mlekle gmlrd. Mezarlara, ly temsil eden talar veya heykeller dikilirdi. ller adna arap dkp sama ayinleri yaplm olmas da mmkn.

    Gney Arabistanllar, birok tanr ve tanraya tapyorlard. stnlk, Vens gezegenini temsil eden bir tanr olan Aztar (bu tannnn Kuzeyli Samilerdeki karl olan Aztarte ve Itar tanradr) ile, Saba lkesindeki Almaka, Ma'in lkesinde (p-hesiz "ak" anlamnda) Vad, Kataban'da ("kaynpeder" anlamna) Am ve Hadramud'da Sin diye adlandrlan ay tanrlarndayd. Gnei ise, yldzn kendi ismiyle ems diye adlandrlan bir tanra temsil ediyordu.

    Yerleik, uygar, bolluk ve lks iinde, iyi yaplanm bir brokrasiye sahip karmak ileyili devletlerin ynetiminde yaayan Gney Arabistanllarla; yer yer vahi geleneklere sahip, maddi servetten hemen hemen yoksun, yar a ve zgr bir gebe kabileler btn olan Sarasenler arasndaki kartlk hemen gze arpar. Gney Arabistanllar, Araplar yardmc bir-likler halinde mersner (kiralk asker) olarak kullanrlar. Her devletin kendi 'bedevi"leri vardr. Bununla birlikte, sonradan akraba olan bu iki topluluun, ok eski bir devirden beri uzak-tan akraba olduklarna inandklar sylenebilir. Baz kuzeyli kabileler, hakl ya da haksz, gneydeki uygar blgeden gelme olduklarn iddia etmilerdir.

    Bir Sarasen'in ynettii slam'n zaferinden sonra, Gney Arabistanllar hzla Araplaacak ve yarmadann btn sakinleri el ele vererek dnyann fethine koyulacaklardr. Ama o eski parlak uygarln ans hemen silinmeyecektir. Nitekim Yemenliler,

  • Bir lkenin Douu | 47

    Mslman alemi iinde, kuzeyli Araplarla aman: z mcadeleye girien bir taraf oluturmulardr. Eski dilin ve eski yaznn bilgisi, baz yerlerde birka yzyl daha srp gitmitir. slam ncesi konforlu yaam, nostaljik iirlerde "Geen yln krlar nerede?" diyerek anlmtr. Kraliyet saraylarnn ihtiamndan bahsedilen ve eskinin krallarnn grkemi zerinde boy atan efsanelerde, ta-rihsel gerekler fazlasyla abartlyor ve arptlyordu. Arabistan leinde gerek bir fatih olan kral ammar, in'e kadar uzanan basknlaryla n salmt; onun kurduu sanlan Semarkand ehrinin ad bunun bir kantyd. Grece yakn bir tarihe kadar Yemen'deki aydnlar ve yerel yneticiler, bir tr Gney Arabistan milliyetiliini canlandrmt. Bu milliyetilik bir Kuzey Arabistanl olan Peygamber'i ve onun mesajn nemsememeye vardnda tanrya ve kutsal eylere svgye dnmt.

    Araplar, dinlerinin ve imparatorluklarnn beii Arabistan', dnyadan hemen hemen tamamyla soyutlanm bir baka dnya, ryen bir topran ortasnda sonradan Mslmanlk aacnn fkraca sert ve saf bir tohum eklinde tasarlamaktan hola-nagelmilerdir. Hibir gr hakikatten bu kadar uzak olamaz, Arabistan, kukusuz yabanclar iin g szlabilir bir lkedir ancak kervanlar durmakszn gelip gemektedir bu topraklardan ve kervanlarla birlikte tccarlar da bu lkeyi ok eski zamanlar-dan beri katetmektedir. Sadece tccarlar deil... Btn glk ve zahmetlere ramen, tarih boyunca birok defa deiik ordular, memleketin en i blgelerine kadar uzanmlardr. rnein l.. VI. yzylda Babil Kral Nabonid, Medine (Yatrib)'ye kadar gelmi ve birka yl iin Hicaz Tayma'da konaklamtr. Seleucid (Silifke) Kral III. Antiochus, Bahreyn blgesindeki Gerra'ya boyun edirmiti. Pliny, yarmadann gney ucunun yaknlarnda bir yerlerde olmas gereken Arethusa, Larissa ve Kalkis'ten eski Grek kolonileri olarak bahseder. Yine l.. 25-24 yllarnda, Msr'daki Roma Valisi Aelius Gallus, mparator Augustos'un emri zerine ta Yemen'e kadar uzanacaktr.

    Birok Arap ise tersi yne doru uzanmtr. rnein eski Atina'da Araplar vardr. Yine Araplar, Mezopotamya ve Msr

  • 48 | Muhammed

    zerinde ok eski zamanlardan beri kurmu olduklar baskya paralel olarak bu lkelere yerlemiler ve bu lkelerin diliyle greneklerini benimsemilerdir. yle ki, l.. 401 ylnda Ksenfon, Msr'n Nil ile Kzldeniz arasnda kalan kesimine de Arabistan demektedir. l Deniz'in gneyinde kurulan ve sa'-dan sonra 106 ylnda Roma'nn Provincia Arabia (Arabistan Eyaleti) haline gelen Nabat krallnda bir Arami lehesiyle eski Yunanca konuulmaktadr. Kalsis, Homs, Edes ve Palmira'daki

    i Arap hanedanlar iin de ayn durum sz konusudur. Balangta Homs byk rahibi olan Roma mparatoru. Elagabal (218-222) : bir Arap'tr. Onun halefi, Roma'nn bininci yln kutlayan Arabistanl Philip (244-249) ve 270 ylnda Augusta unvann | alan Palmiral Zenobya da Arap't. l evresinden kan tm bu Araplar az ya da ok, : derinden Arami ve Helen kltrnden etkilenmilerdi. Sonradan : Hristiyan oldular ve ilerinden piskoposlar ve rahipler | kardlar. Arabistan'daki Gea ehrinden Gessios mparator | Zeno'ya (474-491) bal alan nl bir doktordu, Arabistan'la ilgili bir ok alma vardr. Uranius adl bir ta-: rihi, muhtemelen l.. birinci yzylda Arabica isminde, en az be ciltten oluan bir kitap yazmt. Yine, belirsiz bir tarihte : dier bir "Arap dili ve kltr uzman", Glaucus ad altnda, drt ciltten oluan Arap arkeolojisi zerine bir kitap yazmt. M.S. : ikinci yzylda skenderiyeli byk corafyac Ptoleme, tm kay-; naklardan edindii yeterli bilgiyle, tm koordinatlarn olduka | doru olduu bir Arabistan haritas izmiti. | Arabistan kesinlikle yabanc etkilere akt; zellikle de Helenistik etkilere. Bu etkiler ylesine belirgindi ki, Atinallarn : madeni paralarn kullanan Gney Arabistan'n uygarlam ehirlerine olan bu Helen etkisi, her tr phenin tesindedir. Bu | yaknlarda Umman'da ortaya karlan kk bir yontu da katksz bir biimde Hint iiliiyle yaplmtr. Bu etkiler, ayn zamanda : Orta Arabistan'a kadar uzanr. Arabistan'n evresindeki asimile ; olmu Araplar ve gneyin uygarlam Araplar arasnda, ikinci | elden olsa bile srekli bir iliki vardr ve bunlar araclyla d

  • Bir lkenin Douu |. 49

    dnyann dnceleri, adetleri ve maddi egemenlii, belli bir semecilik, uyumlulama ve dnmden geerek nfuz eder. Buna.dair en geerli kantmz muhtemelen Arap dilidir. slamiyet'ten nce bile, Greke, Latince ve dier yabanc dillerden gelme kelimeler, ou Arami dili kanalyla geerek zmsenmilerdir. Bunlar ylesine eksiksiz zmsenmitir ki, dilin eski kklerinden ayrt edilemez duruma gelmilerdir.

    Demek ki bata Helenistik etkiler olmak zere Arabistan, yabanc etkilere hepten kapal kalm deildir. Atina simgeli para basan Gney Arabistan devletleri iin bu, tamamen kesindir. Ama yabanc etkiler, Orta Arabistan'a kadar szmtr. "tJnutmayahrrrki rta Arabistan'la"~Ortaclogu Araplar ve Gney Arabistanllar arasndaki ilikiler, hi bir zaman srekliliini kay-betmemi ve bu srekli ilikiler sonucu d dnyann fikirleri, gelenek ve mallar, lkenin zelliklerine uydurulmak ve deiti-rilmek pahasna da olsa, Orta Arabistan sakinlerini srekli olarak etkilemitir. Daha slam'n kndan nce, genellikle Arami dilinden gelme yabanc kelimelerin, Arap dilinin eski kelime hazinesinden ayrt edilemeyecek kadar benimsenmi bir ekilde dile szm oluu, bunun en belirgin rneidir.

    VI. yzyl, Orta Dou'da byk altst olularn adr, iki byk imparatorluk, Bizans ve Sasaniler, amansz bir mcadele iindedir. Bu iki byk devlet, dnya zerinde iktisadi egemen-lik kurmak iin arpmaktadr. Bu egemenlik de, bata ipek olmak zere, in ve Uzakdou rnlerini batya ileten yollarn denetiminin ele geirilmesine baldr. Bizansllar, Ermenistan'la Trajan devrinde bir Roma eyaleti olan Mezopotamya'y yeniden ele geirerek, stnlklerini pekitirme umudunu beslemekte-dirler. Buna karlk Persler de, Suriye ve Msr' Romallardan geri alarak, byk Dara'nn (Darius) imparatorluunu, yeniden kurmak umudundadrlar. Krallar kral reformcu Kavad, 502-505 yllar arasnda Bizansllara kar verdii sava 527'de Kafkas sorunu dolaysyla yeniden balatmt. Bu sava bir sre devam ettiren olu Kisra, 532 ylnda mparator Jstinyen'e ebedi bir bar anlamas nerecek ama bu ebedi bar, ancak 540'a kadar

  • 50 I Muhdmmed

    srecektir. Kisra'nn ayn yl Antakya'y almas zerine kar hcuma geen nl general Belisarius'un etkisi, 545 'te bir atekese yol am ve bu atekes 562 ylma kadar srmtr. Ayn yl imzalanan elli yllk bar anlamas ise, 572'de balayan savala bozulmutur. Nedenini birazdan greceiz.

    Araplarn gebelik yapt Suriye lyle ksmen ayrlm olan iki imparatorluk, bu gebe topluluklarnn desteini salamak iin de mcadele ediyordu. te yandan, yar a Arap kabileleri de, Suriye ve Mezopotamya'nn verimli topraklarna itahla bakyorlard. Aralannda bu topraklara sessizce szan ve yerleenler de vard. Ama bu bolluk lkelerini denetimleri altnda tutan devletler bir para zayflar zayflamaz, Araplar der-hal saldrganlayor, hatta ii siyasi iktidan ele geirecek kadar ileri gtryorlard. ok eski zamanlardan beri varln bildiimiz gleri bununla aklayabiliriz. Kuzeydeki bu lkelere gm olan Araplar, birka kuak sonra yerlilerin kltrlerini tamamyla kapm, dinlerini, geleneklerini ve dillerini deitirmi, yani Arami dilini benimsemilerdi. VI. yzylda ise koullarn deiiklie uradn gryoruz. Bir ya da iki yzyldan beri tam olarak bilemediimiz sebeplerden tr, lkelerini evreleyen uygar blgelere daha byk sayda, daha tutarl bir biimde ve rgtlenmi topluluklar halinde szarlar. Kuzeyde Suriye-Filistin ve Mezopotamya ile gneyde Saba ve Hadramut, bu g blgelerinin banda gelir. Bu olay yn-lendirmek ve kendi yararna kullanmak isteyen iki byk imparatorluk, yardmc Arap birliklerini srekli olarak kendi emrinde bulundurma arelerini arar. ilkin Sasaniler, l Araplarndan bir ailenin reislerini, Tanuh kabilesinden Beni Lahm'lar kendilerine bal kk bir devletin krallar yaparlar. Beni Lahm'larn atalarnn, Romallarla iyi geindikleri anlalyor. 328 ylnn tarihini tayan ve elimizdeki ilk Arapa kitabe olan yaztta bu atalardan biri, "btn Araplarn kral" olarak adlandrlr. Atann ismi lmrlkays'tr ve kitabe, Sriye snrndaki bir Roma karakolunun yaknndaki bir mezarda bulunmutur. Bununla birlikte, sz konusu atann torunlar.

  • -Bir-lkemn^DoL
  • 52 I Muhamncd

    konseylerde yer almt. Kimileri, onun Suriye'de Monofzist bir devlet kurmay amalam olmas gerektiine iaret ederler. Jstin onu ldrmek iin bir giriimde bulundu. Bunun zerine flark, Lahmilere Suriye snrnda rahatsz edilmeden yama yap-malarna izin vererek yl boyunca Bizans'tan desteim ekti. Konstantinapol isyanc Arap liderle anlama yapmak zorunda kald ve Sergiopolis'teki Araplar tarafndan sayg duyulan Sl.Sergius'un (Suriye lndeki Rafa) trbesinde bar anlamas yapld. Mnzir Hira'y ald ve yalnzca kiliseleri brakarak yama edip yakt. 580 ylnda, Jstin'in lmnden sonra mparator Tiberius ona tm Araplarn Bafilark unvanyla birlikte kk tacnn (klila) yerine kraliyet tac (taga) takt fakat inanlarndan tr kuku duyulan biri olarak deerlen-dirilmekten kurtulamad. Perslilere kar yaplan savataki davranlar da bu pheleri pekitirdi. Farknda olmadan yaka-land ve yeni imparator Maurice'in onu lm cezasna arptrd Konstantinopolis'e gtrld. Cezas Sicilya'da srgne evrildi ancak filarkm olu Numan, Araplarn tm Suriye'yi yamala-masna liderlik ederek cn ald. Konstantinopol'e davet edildi. Basileus ona eer Persler'i yenerse babasn serbest brakma sz verdi fakat o Katoliklerle birlemeyi reddetti ve lkesine d-nerken yolda tutuklanarak babasnn yanma Sicilya'ya yolland. Ghassani krall bundan sonra on be prenslie blnd ve ou Perslilerin eline geti.

    Hristiyanln Araplara, nestoryanizm ya da monofizizm eklinde szm olduunu aka gryoruz. Bu szma, sadece kuzeyle snrl kalmam, gneydeki blgelere kadar uzanmtr. Gney Arabistan'da bile kiliseler ve piskoposluklar vardr. Yemen'deki byk Necran kilisesi, l Aaplarnn hayranln ekmitir. lkede Hristiyanln yan sra Basra Krfezi kylarna doru Zerdt dini mensuplar da bulunmaktadr. Bu, sz konusu blgenin Pers etkisi altnda olmasyla aklanr. Yahudi dini ise, daha ok Hicaz'n vahalarnda yaygndr. Bu vahalardaki Yahudiler tarmla uramakta ve hurmalk yetitir-mektedir. Gney Arabistan'da da byk aileler bu dini kabul

  • - B i r - l t e m r B o g u u - R B -

    etmilerdir. l Araplar arasnda Semavel (Samuel) ibn Adiya adl bir Yahudi air (daha dorusu Yahudilie gemi bir Arap), drstlyle n salmtr ve ismi ataszlerine gemitir. Hira hkmdar El-Mnzir airin Tayma'daki atosunu kuatm, olunu ele geirmi, sonra da o srada Bizans'ta bulunan Kinda kral byk air lmrlkays tarafndan Semavel'e emanet edilmi olan mallar hemen kendisine teslim etmedii takdirde olunu ldreceim bildirmitir. Semavel, olunun boazlanm gr-mek pahasna, Imrlkays'in emanetine ihanet etmemitir.

    Bizansllar, zellikle Hristiyanl yaymak yoluyla etkilerini arttrma abasmdaydlar. Kzldeniz blgesinde deerli bir mt-

    -tefikkr-i-\^ar-d^-HabeKtan. Bake-nt-i^ Ak-sum-olaR-H^be-Bevlet-T-uzun zaman nce denizi aarak Kui dilini konuan yerli halklar smrgeletirmi olan Gney Arabistanllar tarafndan kurulmu gl bir devletti. Belli bal liman Kzldeniz zerinde, bugn Massava'nn yaknlarnda olan Adulis'ti. Msrl ve Bizansl tc-carlar, genellikle bu limandan teye gemez ve Hintli, Afrikal ya da Gney Arabistanl tccarlarla burada buluurlard. O zaman-lar nagai diye adlandrlan, (bugnk negusia ile ayn kkten olan bu kelime bizde necai biimini almtr) Habe imparator-lar, IV. yzyln ortasnda Hristiyanl kabul etmilerdi. Ayn ada bu hkmdarlar, yine Hristiyanln yava yava yaylmakta olduu Gney Arabistan'da toprak sahibiydiler. Aryan imparator Konstantius (351-361) Aryanizm'i yaymas iin Hint kkenli Theophilus adnda bir misyoneri yollamt. Aryanizm isa'nn kutsallnn Tanr'dan daha az olduunu savu-nan bir doktrindi. Theophilus Gney Arabistan'dan kimi geici baarlar elde etmi gibi gzkmekle birlikte, doktrinini evreye yaymakta baarsz oldu.

    V. yzyln ortalarna doru Gney Arabistan' birliini salam ve grnte gl bir lke olarak buluruz. lkede. Abkarib Esad isimli bir kral hkm srmektedir. Bu fatih hkmdar, Marib'ten bin kilometre kuzey ve kuzeydouya doru aknlar yapmaktadr. Unvan, "Saba, Zl Reydan, Hadramud ve Yemenat ile ky ve yayla Araplarnn kral"dr. Bu

  • 54 I Muhammed

    Araplar, kendisine bal ya da kiralk Bedevilerdir. Gebeler arasnda, tpk Pers imparatorluu ve Bizans gibi, bu hkm-darn da koruduu prensler vardr ve nl air mrlkays'm da aralarnda bulunduu, kuzeyde savaan, hatta bir aralk Hira'ya da ulam olan Kinda krallar bu prenslerin banda gelmekte-dir. Abkarib Esad'n halkyla birlikte Yahudi dinine katld sylenir. J. Ryckmans, bu konudaki efsaneleri dorulayan ciddi belgeler bulmutur.4 Yine o sralarda, Hristiyanlk da bu lkeye

    girmi ve Yahudi diniyle mcadeleye balamtr fakat hkm-: darlarn genellikle Yahudi taraftar olduu anlalmaktadr.

    Btn bu dnemle ilgili kronolojinin gvenilmezliine karn, kesin olarak syleyebileceimiz, 510 yllarna doru Yahudi dininin egemen olduudur. Bu yllarda Gney

    : Arabistan'da iktidara, Yusuf Assar adnda Yahudi taraftar bir prens gelmitir. Arap efsanelerinde Zl Nuvas diye anlan bu

    hkmdarn ismine, yeni bulunan bir kitabede, belki de " alc" anlamna gelen bir de lakap eklenmitir: Yat'ar (Yat'ar). Gene Arap efsanelerine gre, ok yakkl bir delikanl olan bu

    j prens, halefinin ecinsel isteklerine fkelenip onu ldrerek ikti-: dara gelmi ve bylece de gen Yemenlileri, eski hkmdara

    dedikleri ehvet vergisinden kurtarmtr. Yusuf Assar, tahta : geer gemez, monofzizm mensubu Hristiyanlara eziyet etmeye i ve Perelerle iyi ilikiler kurmaya girimitir.

    Bu tutum ise, Bizans iin, dini olduu kadar siyasi ve iktisadi bir tehdit oluturuyordu. Dnemin yazarlar, gndemde bulunan pratik meselelere byk bir ilgi gsteriyorlar. Prokopius bunun

    : uzakdou ticaret yollarnn dmanlarn eline gemesini nleme meselesi olduunu ve eer bir kez gerekleirse bunun, bu az

    bulunan ve deerli mallara karlk olarak tehdit ve zorla gzel I Roma aknlaryla deme yaplmas anlamna geleceini aklyor. : Cosmas da, yukardaki mistik tepkileri alntlayarak iyi bir iadam

    gibi onun pei sra ekliyor: "Ve yine de Tanr'nn Romallar'a ihsan

    4 Jacques Ryckmans "Le :i istianisme en Arabie du Sud preislamique". L 'Oriente cris--: ' t/ano nelh stora Jelh < mita iinde. Roma, Actademia nazional dei Lincei. 1964 , : S . 413-453 .

  • Bir-lkauihDouu-l-55-

    ettii bir baka iktidar alameti vardr; yeryznn bir ucundan dierine yaplan ticaretlerde tm milletlerin onlarn paralarm kul-land gereini kastediyorum. Bu para, hangi kralla ait olurlarsa olsunlar tm insanlar tarafndan takdirle karlanr ve yeryznde ona benzer hibir lke yoktur."5

    Nitekim, 512'ye doru, Bizans'n mttefiki Aksum'dan hareket eden bir ordu, Hristiyanlarn yardmna komak zere Kzldeniz'e almaktadr. Sz konusu Hristiyanlardan kimi-lerinin,- zellikle ky blgelerde yerleik Hristiyan topluluk-larnn, Habe vesayeti altnda olmalar mmkndr. Hatta bu ky blgelerde, eski fetihlerden kalma Habe smrgeleri bulun-

    -duu bileileri srlmektedir. Uzufir-sfe-devam eden bir sava--sonucunda Habe ordusunun byk ksm, kesin zaferi kazandna gvenerek ya da Habeistan'da patlak veren bir takm olaylar zerine, geri dnyor ve Gney Arabistan'da birka garnizon brakyordu. Zl Nuvas, lkede kalm olan bu Habeleri kurnazlkla ayrp kltan geirmitir. 280 Habe'in snm olduu bakent Zafar'daki byk kilise atee verilmi, kydaki El-E'ar blgesine hcuma geilmi ve Moka limanndaki kilise de yaklmt. Nihayet, hkmdar Gney Arabistan monofzminin kalesi olan Necran Hristiyanlarna kar byk bir eziyet ve bask hareketine girimiti.

    Bizans, Aksum hkmetini kar hcuma srklemitir. Bu sralarda Adulis'ten geen Kosmas'n sefer hazrlklarn grdn biliyoruz. Nagai, ou Bizans'tan gelme 60 gemiden baka Hint tarznda 10 gemi daha yaptrmtr. Habeliler, yaklak olarak 525 ylnda denizi getiler ve baarl bir kart-ma yaptlar (daha sonraki sylentilerin biraz hayali ekilde ne srdkleri tm Babel Mandeb boazn tamamen kapatt syle-nen gizemli zincire ramen!). ada yaztlar Zl Nuvas'n yaptrd ya da onartt bir zincirin varlndan kesin olarak bahsederler. stilaclar Zl Nuvas ' tam bir bozguna urattlar. Araplarn daha sonra anlattna gre, birliklerinin yenilgisi ze-

    5 M c C n n d i e , a . g e . s . 7 ( 1 H D - 1 1 6 A )

  • 56 | Muhammed

    rine umutsuzlua kaplan yakkl Yahudi hkmdar, atn denize srm ve sularn ortasnda gzden yitip gitmitir.

    Din ve mezhep fark gzetmeksizin btn Gney Arabistan-llarn kurban edildii bir yama ve isyan dneminden sonra, uygarlk dzeyinin bir hayli dk olduu anlalan askerlerden kurulu Habe ordusu, Sumyafa isminde bir yerliyi iktidara geti-rerek lkeyi terk edecektir. Hristiyanla ve Habe davasna son-radan katlm eski bir Yahudi dini yesi olduu anlalan bu hkmdarn ismi, Prokopius'ta Esimfaios diye gemektedir. Arabistan'da kalm olan Habe askerleri, bir ihtimal toplumun alt snflaryla elele vererek, 530 yllarna doru Sumyafa'ya isyan ettiler ve onun yerine, Adulis'li bir Bizans tccarnn eski bir klesini, Abraha'y tahta geirdiler. Habe hkmdar bu isyan bastrmak iin iki sefer dzenlediyse de baarya ulaamad. Byklerin atmasna kar bekleyii ve tarafsz bir politika gden Jstinyen'n kendisini Perslere kar srme abasna baaryla direnen Abraha iktidarda kald. Mareb bendini onartt ve Sumyafa'nm olu tarafndan ynetilen bir isyan bastrd. Gtt tarafszlk politikas sayesinde sz geen bir hkmdar haline geldi. Habeistan, Bizans, Pers imparatorluu; Hira ve Gassan'l EI-Haris ibn Cebele ile dostluk ilikileri krd. Ma'ad isimli Arap kabilesini yendi. Saltanatnn son yllarnda Habeistan'a daha da yaklaan hkmdar, kuzeye doru bir sefer dzenledi. Arap kaynakl bir sylentiye gre, Mekke kaplarna dayand. Bir ya da daha fazla fille de desteklenen Abraha ordusu-nun, gkten ta yadran kularn hcumuna urad ve bylece geri ekilmek zorunda kald sylenmitir. Kuran'da "fil adamlarnn hikyesi ile ilgili bir sure vardr.

    Abraha'nn seleflerinin Perslere kar daha da kararl bir politika gttklerini gryoruz. O srada Bizans, kuzeydeki ipek yolunun denetimini ele geirmeye ve paral asker bulabilecei lkelerin desteini kazanmaya uramaktadr. Gene o ada, Orta Asya'da Trkler byk bir g haline gelmitir. Kisra Enuirevan Trklerle el ele vererek Trkistan, Dou ran ve Afganistan' egemenlii altnda tutan Heftalit mparatorluu'nu

  • Btr-lketin-Botrl-5-7'

    ortadan kaldracaktr. Bu devletin Trklerle Persler arasnda bllmesinden sonra, 567 ve 568 yllarnda Bizans imparatoru Jstinyen ile Bat Trklerinin hkmdar stemi Han arasnda eliler gidip gelmeye balamtr. stemi Han, ipei, eski mttefi-ki Perslere pay demeksizin, dorudan doruya Bizans'a satmak niyetindedir ve, Kisra bu konuda en ufak bir tavize vermeye yanamamtr. Trk-Bizans ittifak, bylece kurulacak ve mparator Jstinyen 572 ylnda Perslere sava aacaktr.

    Zl Nuvas'n eski yoldalar tarafndan ynetilen Gney Arabistan' l Pers taraftarlan, lkelerindeki Bizans etkinliine kar harekete gemesi iin Kisra'y sktrmaktaydlar. Zaten Pers

    -taraften-Araplardarn^ saldrmaya balamlardr. Bizans emberini krmak isteyen krallar kral, 600 ylndan nce (uzun sre 570 olarak kabul edilen bu tari-hi kesin olarak bilmiyoruz), Yemen'e Vahriz isimli generalin kumandasnda bir donanma gnderiyordu. Vahriz, zaferi kolayca kazand. Bylece, kuzeydeki karayolunun kaderindeki belirsizlie karlk, Gneydeki deniz yolu Bizans denetiminden km oldu.

    Sylenti, Muhammed peygamberin 571 ylnda doduudur. Bu tarih, kesin olmaktan uzaktr fakat uluslararas politika alannda son derece nem kazanmaktadr. imdi o ada, baka yrelerde olup bitenleri de zetleyelim: Douda enerjik bir poli-tikayla baar salayan Bizans mparatorluu, batda ciddi yenil-gilere uramaktayd. 568 ylndan balayarak Lombard'larn talya'y istilaya koyulduunu, Vizigot'larnsa lspanya'daki Bizans topraklarna saldrdn gryoruz. Kordoba 584'te kesinlikle kaybedilecektir. Kendini tamamyla Dou meselesine vermi bulunan Bizans, Batdaki etkinliini diplomas yoluyla srdrmeyi deniyor, bu arada Frank'lan Lombard'lara kar savaa srkle-meye abalyordu. Galya, Clovis'in torunlar arasnda paralanm durumdayd. Gontran Burgonya'da rahat rahat saltanat srerken, Chilperic ile Sigebert, karlar Fredegonde'la Brunehaut'nun da itiiyle amansz bir mcadeleye girimilerdi. Celtic Britanyas o dnemde nihai olarak dinsiz Anglolar, Saksonlar ve Jutlar tarafndan fethedilme srecini yayordu.

  • 58 I Muhanmed

    . zellikle Gney Arabistan'daki parti ekimelerine gze arpacak biimde yansyan imparatorluklarn bu dellosu, gebe Sarasenler'in dnyasnda byk etkiler yaratmakta gecikmeyecekti.

    Gney Arabistan'n nce Etiyopyallar, sonra da Persliler tarafndan fethedilmesi ok nceden balam olan bir g kaybn yanstyordu. Ptolemeler, Kzldeniz'deki kraliyet filosu-nun harekatlarn genileterek ve Msr'da pelesenkaac yetitirmeyi deneyerek Gney Arabistan' amay denemilerdi.

    ; Hristiyanlk dneminin balangc srasnda Hippalos adl bir i Grek, muson rzgarlarnn dzenini kefetmiti. Bu, Grek gemi-

    lerinin Msr'dan Hindistan'a bir seferde gitmesini ve geri gelmesini salyordu. Hindistan'dan Akdeniz'e, Palmira (am), Edessa (Urfa) ve Antakya'dan geerek giden karayolu gzergah ancak bar salandnda kullanlabiliyordu ve gneyin deniz-yolu gzergahna ciddi bir rakipti. Prensler arasndaki i savalar ve d savalar lkeyi sarsyor -bu savalarn tm bu rotay gvenceye almak iin yaplan harekatlard-, onun zenginlik ve gcnde kanlmaz bir tkenie yol ayorlard. D fetihler muhtemelen bu ticaret zerinde ldrc etkiler yapyordu. Daha byk uluslar giderek zayflyor ve kk feodal beylerin saylar buna paralel olarak artyordu. Kuzeyde olduu gibi l Bedevilerine de bu biim artan lde ve tam olarak szyordu. Sonraki Arap efsaneleri bu d belirtir ve bunu teknik- bir rastlantya balarlar: Byk Marib. su bendinde bir gediin almasna. Geni bir alann sulanmasnda kullanlan byk su bentlerinin ciddi hasarlara uramas, sra d deildir fakat onarlamyorlarsa (ya da almas yetersizse; zira grdmz gibi Abraha hl Marib su bendini restore ettirmekle vnebiliyordu) bu lkenin kaynaklarnn buna izin ver--memesindendir.

    Gney Arabistan'da zellikle grld gibi, partilerin mcadelesinde yansyan imparatorluklar-mcadelesi, hi phe yok ki,.gebe Araplar dnyasnda da nemli etkiler yaratacakt. nce Habeler, sonra da Persler tarafndan kolayca fethedilen Gney Arabistan, eski gcn oktan yitirmi ve btn bu

  • "Bir lkemiTPout "59

    durumlar da bedevilerin byk bir nem kazanmasna yol amtr. Bedeviler artk lkenin batsnda nemini hl koruyan kara ticaret yolundaki arac ya da klavuz rollerini daha fazla deerlendirme olanana sahiptiler. Kendilerine kar giriilen gsteriten yana dolgun, etkili sonutan yana ise bo seferlere ramen, mcadele halindeki byk devletlerle pazarla otura-biliyor ve her pazarlktan biraz daha avantajl kyorlard.

    Yerleik hayata henz gemi eski Bedeviler arasndan, ker-van kurup deerli rnlerin ulamn dzenleyen yetenekli iadamlar yetimeye balamt. Kervan iine para yatran irketler belirmekteydi. Kr oranlar yzde 50'den yzde 100'e

    byk gelime gsteriyordu. Gney Arabistan' Bizans Filistin'ine balayan ticaret yolunun tam ortasnda bulunan Mekke, bu merkezlerin banda gelmekteydi. Ayn artlar sayesinde btn Bat Arabistan ekonomik bir ilerleme iine girmiti. Mekke'nin gneyindeki bir dan yamacnda kurulu bir sayfiye ehri olan Taif, meyve, sebze ve araplarna her saman mteri bulan bir ikinci merkez durumundayd. Kuzey Hicaz'daki vahalarn sraland Vadi-l-Kua (ehirler Vadisi) boyunca ve gneyde Medine'ye kadar Yahudi topluluklar alabildiine parlak bir tarm etkinlii srdrmekteydiler.

    Ticaret ekonomisinin gebe hayatndaki rol gittike nem kazanmaktayd. Dei tokuun yan sra, parayla alveri ekline de sk sk rastlamaya balamaktayz. Geer akeler arasnda dinar (yani Roma altn) ile dirhem (yani gm drahmi) bata gelmek-tedir. Bu etkinlik iinde Bedeviler, zengin ehir tccarlarna borlanmakta ve ok gemeden kle durumuna dmekte veya bu tccarlarn daimi mterisi halinde kalmaktadr. Bilimsel ifadesiyle, kabile toplumu zlmeye balamtr artk. Ukaz gibi byk panayr yerleri ba dndrc bir gelime iindedir. Panayrlar, her kabileden Araplarla yabanclar doldurmaktadr. Kabile ufku alm bulunmaktadr.

    Bu ekonomik ve sosyal dnme, pek tabii olarak bir entelektel ve ahlaki dnm elik edecektir. Kurnaz olanlar

  • 6 0 | Mthammed

    zenginleecee benzemektedir. l ocuklarnn geleneksel erdemleri artk baar salamaktan uzaktr. Elisklk ve para hrs ok daha faydal hale gelmektedir. Durumlarndaki srekli yk-seliten kibirlenmektedir zenginler. Bu ykseli, kabileden deil, bireylerin abasndan hz alan bir ykselitir. Kan balar, git-tike gevemekte, kar ortakl zerine kurulu balar gittike biraz daha nem kazanmaktadr.

    Eski kabile hmanizminin tesinde, ortaya yeni deerler kmaya balamtr. Yoksullar, genler, drst kiiler, tredi-lerin kibiri karsnda fkelenedursun; zenginleri doru yola getirmek zere bavurulabilecek tek silah olan eski kabile ide-alinin artk iyiden iyiye sarsld inanc ruhlar kaplamaktadr. nsanlar umutlarn yava yava, bireyi hareket noktas olarak alan, etnik topluluklarn dnda btn tekilliiyle tek tek insan-larn selametini salamak amacm gden evrensel dinlere doru evirmekte