Upload
others
View
0
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ANABİLİM DALI
GÜVENLİK İKLİMİNİN İŞ TATMİNİ VE ÖRGÜTSEL BAĞLILIK ÜZERİNE ETKİSİ, GÜVENLİK PERFORMANSININ ARACILIK ROLÜ: KAYSERİ MOBİLYA İMALAT ÇALIŞANLARI ÜZERİNE
BİR ARAŞTIRMA
MEDİNE ER
1440225007
DOKTORA TEZİ
DANIŞMAN
PROF. DR. KENAN ÖREN
ISPARTA - 2016
iii
(ER, Medine, “GÜVENLİK İKLİMİNİN İŞ TATMİNİ VE ÖRGÜTSEL BAĞLILIK ÜZERİNE ETKİSİ, GÜVENLİK PERFORMANSININ ARACILIK ROLÜ: KAYSERİ MOBİLYA İMALAT ÇALIŞANLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA”, Doktora Tezi, Isparta, 2016)
ÖZET
Çalışmanın amacı, güvenlik iklimi, güvenlik performansı, iş tatmini ve örgütsel
bağlılık arasındaki ilişkileri tespit etmek ve bu ilişkilerde güvenlik performansının
aracılık rolüne sahip olup olmadığının kontrolünü yapmaktır. Ayrıca, araştırmanın bir
diğer amacı ise sadece güvenlik iklimi ve güvenlik performansı verileri kullanılarak iş
tatmini ve örgütsel bağlılığın tahmin edilip edilemeyeceğini tespit etmektir.
Bu çalışmada, iki bağımsız değişken ve iki bağımlı değişkenden oluşan bir model
önerilmektedir. Önerilen model bağlamında SPSS ve AMOS programları kullanılarak
istatistiksel analiz yöntemlerinden t-testi, tek yönlü anova testi, korelasyon analizi, basit
ve çoklu regresyon analizi ve path analizi uygulanmıştır. Çalışma sonuçlarına göre
güvenlik ikliminin güvenlik performansını, iş tatmini ve örgütsel bağlılığı artırdığı tespit
edilmiştir. Bununla birlikte güvenlik performansının iş tatmini ve örgütsel bağlılığı
artırdığı ve örgütsel bağlılığın iş tatminini artırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca güvenlik
iklimi-iş tatmini ve güvenlik iklimi- örgütsel bağlılık ilişkilerinde güvenlik performansı
kısmi aracı role sahiptir.
Daha sonra, WEKA ve MATLAB programları kullanılarak bağımsız değişken
verileri üzerinden bağımlı değişken verilerinin tahminlemesi yapılmıştır. Hazırlanan
farklı veri setleri üzerinde “Yapay Sinir Ağları” kullanılarak tahminlemede
bulunulmuştur. Sonuçta güvenlik iklimi ve güvenlik performansı verileri kullanılarak iş
tatmini ve örgütsel bağlılık verileri yüksek düzeyde başarı oranı ile tahmin edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Güvenlik İklimi, Güvenlik Performansı, İş Tatmini,
Örgütsel Bağlılık, Yapay Sinir Ağları.
iv
(ER, Medine, “THE IMPACT OF CLIMATE SECURITY ON THE JOB SATISFACTION AND ORGANIZATIONALCOMMITMENT, INTERMEDİARY ROLE OF SECURITY PERFORMANCE: A RESEARCH ON FURNITURE MANUFACTURING WORKERS IN KAYSERİ”, PhD Thesis, Isparta, 2016)
ABSTRACT
The purpose of the study is to identify the relationship between safety climate,
safety performance, job satisfaction and organizational commitment, and also to control
the intermediary role of safety performance in these relationships. In addition, another
goal of the study is to determine whether to estimate job satisfaction and organizational
commitment utilizing only the safety climate and safety performance’s data.
In this study, a model is proposed, consisting of three independent variables and
a dependent variable. Using the SPSS statistical analysis and AMOS program in the
context of proposed model, T-test, One Way Anova, Simple and Multiple Regression
Analysis, Path Analysis are applied. As a result of this study, it is shown that safety
climate can increase safety performance, job satisfaction and organizational commitment.
Besides that, it is shown that safety performance can increase job satisfaction and
organizational commitment, and organizational commitment can increase job
satisfaction. In addition it is shown that safety performance has a partial mediadition rol
in the relationship between safety climate and job satisfaction, and also the relationship
between safety climate and organizational commitment.
Finally, through the agency of the WEKA and MATLAB programs, the estimation
of dependent data variables are made utilizing the independent data variables. “Artificial
Neural Networks” is used for the estimation on different prepared data sets. Ultimately,
the success rate of job satisfaction and organizational commitment is obtained at a high
level using safety climate and safety performance’s data.
Keywords: Safety Climate, Safety Performance, Job Satisfaction, Organizational
Commitment, Artificial Neural Networks.
v
İÇİNDEKİLER
TEZ SAVUNMA TUTANAĞI ....................................................................................... İ
TEZ YEMİN BELGESİ ................................................................................................ İİ
ÖZET ............................................................................................................................. İİİ
ABSTRACT .................................................................................................................. İV
KISALTMALAR ........................................................................................................... X
TABLOLAR ................................................................................................................. Xİ
ŞEKİLLER ................................................................................................................. XVİ
ÖNSÖZ ...................................................................................................................... XVİİ
GİRİŞ ............................................................................................................................... 1
BİRİNCİ BÖLÜM
1. KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE
1.1. GÜVENLİK İKLİMİ ............................................................................................... 6
1.1.1. Güvenlik İklimi Tanımı....................................................................................... 6
1.1.2. Güvenlik İklimi ile Güvenlik Kültürü İlişkisi ..................................................... 9
1.1.3. Güvenlik İkliminin Boyutları ............................................................................ 10
1.1.4. Güvenlik İklimiyle İlgili Yapılan Çalışmalar ................................................... 13
1.1.4.1. Dünyada Yapılan Çalışmalar ..................................................................... 13
1.1.4.2. Türkiye’de Yapılan Çalışmalar .................................................................. 16
1.2. GÜVENLİK PERFORMANSI ............................................................................. 20
1.2.1. Güvenlik Performansı ve Performans Göstergeleri .......................................... 21
1.2.2. Güvenlik Performansıyla İlgili Yapılan Çalışmalar .......................................... 26
1.2.3. Güvenlik Performansı ve Güvenlik İklimi İlişkisi ............................................ 27
1.3. ÖRGÜTSEL BAĞLILIK ...................................................................................... 29
1.3.1. Örgütsel Bağlılık Tanımı .................................................................................. 30
1.3.2. Örgütsel Bağlılık Çalışmalarının Önemi ........................................................... 31
1.3.3. Örgütsel Bağlılık Modelleri .............................................................................. 32
1.3.4. Örgütsel Bağlılığı Etkileyen Faktörler .............................................................. 36
vi
1.3.5. Örgütsel Bağlılıkla İlgili Yapılan Çalışmalar ................................................... 37
1.4. İŞ TATMİNİ ........................................................................................................... 38
1.4.1. İş Tatmini Tanımı .............................................................................................. 39
1.4.2. İş Tatmininin Önemi ......................................................................................... 40
1.4.3. İş Tatminini Belirleyen Faktörler ...................................................................... 41
1.4.4. İş Tatminiyle İlgili Yapılan Çalışmalar............................................................. 45
İKİNCİ BÖLÜM
2. GÜVENLİK İKLİMİNİN İŞ TATMİNİ VE ÖRGÜTSEL
BAĞLILIK ÜZERİNE ETKİSİ, GÜVENLİK
PERFORMANSININ ARACILIK ROLÜ: KAYSERİ
MOBİLYA İMALAT ÇALIŞANLARI ÜZERİNE BİR
ARAŞTIRMA
2.1. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ ................................................................. 47
2.1.1. Araştırmanın Amacı .......................................................................................... 47
2.1.2. Araştırmanın Kapsamı ve Kısıtları.................................................................... 48
2.1.3. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi ................................................................... 48
2.1.4. Araştırmanın Analiz Yöntemleri ....................................................................... 51
2.1.5. Araştırmanın Veri Toplama Araçları ................................................................ 52
2.1.6. Önerilen Araştırma Modeli ............................................................................... 54
2.1.7. Araştırmanın Hipotezleri ................................................................................... 56
2.1.8. Pilot Araştırma .................................................................................................. 57
2.2. VERİLERİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ ......................................................... 57
2.2.1. Normallik Testleri ve Güvenilirlik Analizi ....................................................... 57
2.2.2. Yapısal Geçerlilik Analizi ................................................................................. 59
2.2.2.1. Faktör Analizi Yapılabilirliği ..................................................................... 59
2.2.2.1.1. Güvenlik İklimi Ölçeğinin Faktör Analizi Yapılabilirliği .................. 60
2.2.2.1.2. İş Tatmini Ölçeği Faktör Analizi Yapılabilirliği ................................. 61
2.2.2.1.3. Örgütsel Bağlılık Ölçeği Faktör Analizi Yapılabilirliği ..................... 62
vii
2.2.2.1.4. Güvenlik Performansı Ölçeği Faktör Analizi Yapılabilirliği .............. 62
2.2.2.2. Açımlayıcı Faktör Analizi .......................................................................... 63
2.2.2.2.1. Güvenlik İklimi Ölçeğinin Açımlayıcı Faktör Analizi ....................... 64
2.2.2.2.2. İş Tatmini Ölçeğinin Açımlayıcı Faktör Analizi ................................ 65
2.2.2.2.3. Örgütsel Bağlılık Ölçeğinin Açımlayıcı Faktör Analizi ..................... 66
2.2.2.2.4. Güvenlik Performansı Ölçeğinin Açımlayıcı Faktör Analizi.............. 67
2.2.2.3. Doğrulayıcı Faktör Analizi ........................................................................ 68
2.2.2.3.1. Güvenlik İklimi Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi ........................... 71
2.2.2.3.2. İş Tatmini Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi .................................... 72
2.2.2.3.3. Örgütsel Bağlılık Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi ......................... 73
2.2.2.3.4. Güvenlik Performansı Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi ................. 74
2.2.2.4. İkinci Düzey Doğrulayıcı Faktör Analizi ................................................... 75
2.3. BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ ......................................................... 77
2.3.1. Verilerin Demografik Özelliklere Göre Dağılımı ............................................. 77
2.3.2. Araştırma Modelindeki Faktörlerin Ortalama Değerleri................................... 78
2.3.3. Bağımlı ve Bağımsız Değişkenlere İlişkin Frekans Tabloları .......................... 79
2.3.3.1. Güvenlik İklimi ile İlgili Tanımlayıcı İstatistikler ..................................... 80
2.3.3.2. İş Tatmini ile İlgili Tanımlayıcı İstatistikler .............................................. 84
2.3.3.3. Örgütsel Bağlılık ile İlgili Tanımlayıcı İstatistikler ................................... 88
2.3.3.4. Güvenlik Performansı ile İlgili Tanımlayıcı İstatistikler ........................... 91
2.4. T- TESTİ VE F-TESTİ SONUÇLARI ................................................................. 95
2.4.1. İki Grup Arası Karşılaştırma T-testi Sonuçları ................................................. 96
2.4.2. İkiden Fazla Grupların Karşılaştırma F-testi Sonuçları .................................. 100
2.4.2.1. Çalışma Yılı Değişkenine Göre Yapılan F-testi ...................................... 101
2.4.2.2. Eğitim Değişkenine Göre Yapılan F-testi ................................................ 105
2.4.2.3. İşyeri Değişkenine Göre Yapılan F-testi .................................................. 109
2.4.2.4. Medeni Durum Değişkenine Göre Yapılan F-testi .................................. 118
2.4.2.5. Yaş Değişkenine Göre Yapılan F-testi ..................................................... 120
2.5. KORELASYON ANALİZİ ................................................................................. 128
2.6. REGRESYON ANALİZİ .................................................................................... 131
2.6.1. Güvenlik İkliminin Güvenlik Performansı Üzerindeki Etkisi ........................ 132
2.6.2. Güvenlik İkliminin İş Tatmini Üzerindeki Etkisi ........................................... 133
viii
2.6.3. Güvenlik İkliminin Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisi ................................ 133
2.6.4. Güvenlik Performansının İş Tatmini Üzerindeki Etkisi.................................. 134
2.6.5. Güvenlik Performansının Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisi ...................... 135
2.6.6. Örgütsel Bağlılığın İş Tatmini Üzerindeki Etkisi ........................................... 136
2.6.7. Güvenlik İkliminin İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Güvenlik Performansının
Aracılık Rolü ............................................................................................................. 136
2.6.8. Güvenlik İkliminin, Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisinde Güvenlik
Performansının Aracılık Rolü ................................................................................... 139
2.6.9. Güvenlik İkliminin, İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Bağlılığın
Aracılık Rolü ............................................................................................................. 141
2.6.10. Güvenlik Performansının, İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel
Bağlılığın Aracılık Rolü ............................................................................................ 143
2.6.11. Araştırma Hipotezlerinin Regresyon Analizi Sonuçları ............................... 145
2.7. PATH ANALİZİ VE SONUÇ MODEL ............................................................. 147
2.8. REGRESYON ANALİZİ VE YAPISAL EŞİTLİK MODELİ
SONUÇLARININ KIYASLAMASI .......................................................................... 150
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3. İŞ TATMİNİ VE ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞIN YAPAY SİNİR
AĞLARI İLE TAHMİNLENMESİ
3.1. YAPAY ÖĞRENME YÖNTEMLERİ ............................................................... 154
3.1.1. Yapay Sinir Ağları .......................................................................................... 155
3.1.1.1. Yapay Sinir Ağları Tanımı ....................................................................... 155
3.1.1.2. Yapay Sinir Ağlarının Yapısı ................................................................... 155
3.1.1.3. Yapay Sinir Ağlarının Genel Özellikleri ve Kullanım Alanları .............. 157
3.1.1.4. Yapay Sinir Ağları Sınıflandırılması ....................................................... 158
3.1.1.5. Yapay Sinir Ağlarının Avantaj ve Dezavantajları ................................... 159
3.2. YAPAY SİNİR AĞLARI YÖNTEMİ İLE TAHMİNLEME .......................... 160
3.2.1. Yapay Sinir Ağları Verilerinin Hazırlanması ................................................. 160
3.2.2. YSA Performans Kıyaslanması....................................................................... 163
ix
3.2.2.1. Katman Sayılarına Göre Performans Kıyaslaması ................................... 164
3.2.2.2. Nöron Sayılarına Göre Performans Kıyaslaması ..................................... 165
3.2.2.3. Aktivasyon Fonksiyonuna Göre Performans Kıyaslaması ...................... 167
3.2.2.4. Eğitim Fonksiyonuna Göre Performans Kıyaslaması .............................. 169
3.2.2.5. Verilerin Eğitimde Kullanılma Oranına Göre Performans Kıyaslaması.. 171
3.2.2.6. Deneme Fonksiyonuna Göre Performans Kıyaslaması............................ 172
3.2.2.7. YSA Tipine Göre Performans Kıyaslaması ............................................. 177
SONUÇ ......................................................................................................................... 180
ÖNERİLER ................................................................................................................. 190
KAYNAKÇA ............................................................................................................... 193
EKLER ......................................................................................................................... 204
Ek-1: Araştırma Anket Formu .................................................................................. 204
ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................. 209
x
KISALTMALAR
ABD : Amerika Birleşik Devletleri AMOS : Analysis of Moment Structures Bkz. : Bakınız BS : Barlett’s Sphericity Edit. : Editör IBM SPSS : Statistical Package for Social Sciences Statistics 21 for Windows ILO : International Labour Organization İİBF : İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İSG : İş Sağlığı ve Güvenliği KMO : Kaiser-Meyer Olkin MATLAB : Matrix Laboratory MSE : Ortalama Kare Hata OHSAS : İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi
R2 : Determinasyon Katsayısı
SBE : Sosyal Bilimler Enstitüsü
SS : Standart Sapma TDK : Türk Dil Kurumu TOBB : Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği WEKA : Waikato Environment for Knowledge Analysis YSA : Yapay Sinir Ağları
xi
TABLOLAR
Tablo 1.1: Güvenlik İklimi Tanımları .............................................................................. 8
Tablo 1.2: Güvenlik İklimi Boyutları ............................................................................. 11
Tablo 1.3: Anahtar Performans Göstergeleri ................................................................. 23
Tablo 1.4: Performans Göstergelerinin Üç Genel Tipi .................................................. 26
Tablo 1.5: Örgütsel Bağlılık Tanımları .......................................................................... 30
Tablo 1.6: İş Tatmini Tanımları ..................................................................................... 39
Tablo 2.1: İllere Göre Mobilya İmalat Sektöründeki İşyeri Sayısı ve İstihdam Oranları
......................................................................................................................................... 50
Tablo 2.2: Tahmini Örneklem Büyüklüğü ..................................................................... 50
Tablo 2.3: Demografik Bilgilere Ait Nominal ve Ordinal Dağılımı .............................. 51
Tablo 2.4: Ölçek Puanlama ve Değerlendirme .............................................................. 54
Tablo 2.5: Pilot Uygulama Cronbach Alfa Katsayıları .................................................. 57
Tablo 2.6: Örneklem Sayısına Göre Faktör Analizi Yapılabilirliği ............................... 59
Tablo 2.7: KMO Katsayısına Göre Faktör Analizi Yapılabilirliği................................. 60
Tablo 2.8: Güvenlik İklimi Ölçeği KMO ve Bartlett Testi Sonuçları ............................ 61
Tablo 2.9: İş Tatmini Ölçeği KMO ve Barlett Testi Sonuçları ...................................... 61
Tablo 2.10: Örgütsel Bağlılık Ölçeği KMO ve Barlett Testi Sonuçları ......................... 62
Tablo 2.11: Güvenlik Performansı Ölçeği KMO ve Barlett Testi Sonuçları ................. 63
Tablo 2.12: Güvenlik İklimi Ölçeği Faktör Yapısı ........................................................ 64
Tablo 2.13: İş Tatmini Ölçeği Faktör Yapısı ................................................................. 65
Tablo 2.14: Örgütsel Bağlılık Ölçeği Faktör Yapısı ...................................................... 66
Tablo 2.15: Güvenlik Performansı Ölçeği Faktör Yapısı .............................................. 67
Tablo 2.16: Birinci Düzey Doğrulayıcı Faktör Analizi.................................................. 69
Tablo 2.17: Güvenlik İklimi Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi ................................... 71
Tablo 2.18: İş Tatmini Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi ............................................ 72
Tablo 2.19: Örgütsel Bağlılık Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi ................................. 74
Tablo 2.20: Güvenlik Performansı Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi ......................... 75
Tablo 2.21: İkinci Düzey Doğrulayıcı Faktör Analizi ................................................... 76
Tablo 2.22: İkinci Düzey Doğrulayıcı Faktör Analizi: Faktör-Alt Faktörler Regresyon
Katsayıları ....................................................................................................................... 76
xii
Tablo 2.23: Verilerin Demografik Özelliklere Göre Dağılımı ....................................... 77
Tablo 2.24: Araştırma Modelindeki Faktörlerin Bazı İstatistiksel Değerleri................. 78
Tablo 2.25: Araştırma Modelindeki Alt Faktörlerin Bazı İstatistiksel Değerleri .......... 79
Tablo 2.26: Amir Güvenlik Takibi ile İlgili Frekans Tablosu ....................................... 81
Tablo 2.27: Amir Güvenlik Bağlılığı ile İlgili Frekans Tablosu .................................... 82
Tablo 2.28: Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı ile İlgili Frekans Tablosu ......................... 83
Tablo 2.29: Yönetimin Güvenliğe Katkısı ile İlgili Frekans Tablosu ............................ 84
Tablo 2.30: İçsel İş Tatmini ile İlgili Frekans Tablosu .................................................. 85
Tablo 2.31: Dışsal İş Tatmini ile İlgili Frekans Tablosu ............................................... 86
Tablo 2.32: Bağımsızlık Tatmini ile İlgili Frekans Tablosu .......................................... 87
Tablo 2.33: Yönetici Tarzı Tatmini ile İlgili Frekans Tablosu ...................................... 87
Tablo 2.34: Normatif Bağlılık ile İlgili Frekans Tablosu............................................... 88
Tablo 2.35: Devam Bağlılığı ile İlgili Frekans Tablosu ................................................ 89
Tablo 2.36: Duygusal Bağlılık ile İlgili Frekans Tablosu ............................................. 89
Tablo 2.37: Duygusal Ayrıklık ile İlgili Frekans Tablosu ............................................. 90
Tablo 2.38: Zoraki Bağlılık ile İlgili Frekans Tablosu .................................................. 91
Tablo 2.39: İSG Eğitim Uygulamaları ile İlgili Frekans Tablosu .................................. 92
Tablo 2.40: İSG Konusunda Yönetsel Önlem ve Tedbirler ile İlgili Frekans Tablosu .. 93
Tablo 2.41: Farkındalık ve Bilinç Düzeyleri ile İlgili Frekans Tablosu ........................ 94
Tablo 2.42: İSG Kriterlerine göre Çalışma ile İlgili Frekans Tablosu ........................... 95
Tablo 2.43: Cinsiyet Değişkenine Göre Ana Değişkenler T-testi .................................. 96
Tablo 2.44: Cinsiyet Değişkenine Göre Alt Değişkenler T-testi ................................... 98
Tablo 2.45: Güvenlik İklimi ve Alt Faktörlerinin Çalışma Yılı Değişkenine göre F-testi
....................................................................................................................................... 101
Tablo 2.46: İş Tatmini ve Alt Faktörlerinin Çalışma Yılı Değişkenine Göre F-testi... 102
Tablo 2.47: Örgütsel Bağlılık ve Alt Faktörlerinin Çalışma Yılı Değişkenine Göre F-
testi ................................................................................................................................ 103
Tablo 2.48: Güvenlik Performansı ve Alt Faktörlerinin Çalışma Yılı Değişkenine Göre
F-testi ............................................................................................................................ 104
Tablo 2.49: Güvenlik İklimi ve Alt Faktörlerinin Eğitim Değişkenine Göre F-testi ... 105
Tablo 2.50: İş Tatmini ve Alt Faktörlerinin Eğitim Değişkenine Göre F-testi ............ 106
Tablo 2.51: Örgütsel Bağlılık ve Alt Faktörlerinin Eğitim Değişkenine Göre F-testi . 108
xiii
Tablo 2.52: Güvenlik Performansı ve Alt Faktörlerinin Eğitim Değişkenine Göre F-testi
....................................................................................................................................... 109
Tablo 2.53: Güvenlik İklimi ve Alt Faktörlerinin İşyeri Değişkenine Göre F-testi ..... 110
Tablo 2.54: İş Tatmini ve Alt Faktörlerinin İşyeri Değişkenine Göre F-testi .............. 112
Tablo 2.55: Örgütsel Bağlılık ve Alt Faktörlerinin İşyeri Değişkenine Göre F-testi ... 114
Tablo 2.56: Güvenlik Performansı ve Alt Faktörlerinin İşyeri Değişkenine Göre F-testi
....................................................................................................................................... 116
Tablo 2.57: Güvenlik İklimi ve Alt Faktörlerinin Medeni Durum Değişkenine Göre F-
testi ................................................................................................................................ 118
Tablo 2.58: İş Tatmini ve Alt Faktörlerinin Medeni Durum Değişkenine Göre F-testi
....................................................................................................................................... 119
Tablo 2.59: Örgütsel Bağlılık ve Alt Faktörlerinin Medeni Durum Değişkenine Göre F-
testi ................................................................................................................................ 119
Tablo 2.60: Güvenlik Performansı ve Alt Faktörlerinin Medeni Durum Değişkenine
Göre F-testi ................................................................................................................... 120
Tablo 2.61: Güvenlik İklimi ve Alt Faktörlerinin Yaş Değişkenine Göre F-testi ....... 121
Tablo 2.62: İş Tatmini ve Alt Faktörlerinin Yaş Değişkenine Göre F-testi ................. 123
Tablo 2.63: Örgütsel Bağlılık ve Alt Faktörlerinin Yaş Değişkenine Göre F-testi...... 125
Tablo 2.64: Güvenlik Performansı ve Alt Faktörlerinin Yaş Değişkenine Göre F-testi
....................................................................................................................................... 127
Tablo 2.65: Faktörler Arasındaki Korelasyon İlişkisi .................................................. 129
Tablo 2.66: Güvenlik İkliminin Güvenlik Performansı Üzerindeki Etkisi .................. 132
Tablo 2.67: Güvenlik İkliminin İş Tatmini Üzerindeki Etkisi ..................................... 133
Tablo 2.68: Güvenlik İkliminin Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisi .......................... 134
Tablo 2.69: Güvenlik Performansının İş Tatmini Üzerindeki Etkisi ........................... 134
Tablo 2.70: Güvenlik Performansının Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisi ................ 135
Tablo 2.71: Örgütsel Bağlılığın İş Tatmini Üzerindeki Etkisi ..................................... 136
Tablo 2.72: Güvenlik İkliminin İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Güvenlik
Performansının Aracılık Rolü ....................................................................................... 137
Tablo 2.73: Güvenlik İkliminin, Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisinde Güvenlik
Performansının Aracılık Rolü ....................................................................................... 139
xiv
Tablo 2.74: Güvenlik İkliminin İş Tatminini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Bağlılığın
Aracılık Rolü ................................................................................................................. 142
Tablo 2.75: Güvenlik Performansının, İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel
Bağlılığın Aracılık Rolü ................................................................................................ 144
Tablo 2.76: Araştırma Hipotezlerinin Regresyon Analizi Sonuçları ........................... 146
Tablo 2.77: Araştırma Hipotezlerinin Regresyon Analizi Sonuçları ........................... 146
Tablo 2.78: Modellere Ait Uyum İndeksi Değerleri .................................................... 148
Tablo 2.79: Gözlenen Değişkenler Arasındaki İlişkiler ............................................... 150
Tablo 2.80: Araştırma Hipotezlerinin Regresyon Analizi ve Yapısal Eşitlik Modeli
Sonuçları ....................................................................................................................... 150
Tablo 2.81: Araştırma Hipotezlerinin Regresyon Analizi ve Yapısal Eşitlik Modeli
Sonuçları-Aracı Rol ...................................................................................................... 151
Tablo 3.1: Yapay Sinir Ağlarının Sınıflandırılması ..................................................... 158
Tablo 3.2: Giriş Değişken Sayısına Göre Veri Setleri ................................................. 160
Tablo 3.3: Çıkış Değişkenlerine Ait Frekans Tablosu ................................................. 161
Tablo 3.4: İş Tatmini: Katman Sayılarına Göre YSA Modeli Performans Sonuçları.. 164
Tablo 3.5: Örgütsel Bağlılık: Katman Sayılarına Göre YSA Modeli Performans
Sonuçları ....................................................................................................................... 165
Tablo 3.6: İş Tatmini: Nöron Sayılarına Göre YSA Modeli Performans Sonuçları .... 166
Tablo 3.7: Örgütsel Bağlılık: Nöron Sayılarına Göre YSA Modeli Performans
Sonuçları ....................................................................................................................... 167
Tablo 3.8: İş Tatmini: Aktivasyon Fonksiyonuna Göre YSA Modeli Performans
Sonuçları ....................................................................................................................... 168
Tablo 3.9: Örgütsel Bağlılık: Aktivasyon Fonksiyonuna Göre YSA Modeli Performans
Sonuçları ....................................................................................................................... 169
Tablo 3.10: İş Tatmini: Eğitim Fonksiyonuna Göre YSA Modeli Performans Sonuçları
....................................................................................................................................... 170
Tablo 3.11: Örgütsel Bağlılık: Eğitim Fonksiyonuna Göre YSA Modeli Performans
Sonuçları ....................................................................................................................... 170
Tablo 3.12: İş Tatmini: Eğitimde Kullanılan Veri Yüzdesine Göre YSA Modeli
Performans Sonuçları .................................................................................................... 171
xv
Tablo 3.13: Örgütsel Bağlılık: Eğitimde Kullanılan Veri Yüzdesine Göre YSA Modeli
Performans Sonuçları .................................................................................................... 172
Tablo 3.14: İş Tatmini: Deneme Fonksiyonuna Göre 2 Girişli YSA Modeli Performans
Sonuçları ....................................................................................................................... 173
Tablo 3.15: İş Tatmini: Deneme Fonksiyonuna Göre 8 Girişli YSA Modeli Performans
Sonuçları ....................................................................................................................... 173
Tablo 3.16: İş Tatmini: Deneme Fonksiyonuna Göre 46 Girişli YSA Modeli
Performans Sonuçları .................................................................................................... 174
Tablo 3.17: İş Tatmini: Deneme Fonksiyonuna Göre 52 Girişli YSA Modeli
Performans Sonuçları .................................................................................................... 174
Tablo 3.18: Örgütsel Bağlılık: Deneme Fonksiyonuna Göre 2 Girişli YSA Modeli
Performans Sonuçları .................................................................................................... 175
Tablo 3.19: Örgütsel Bağlılık: Deneme Fonksiyonuna Göre 8 Girişli YSA Modeli
Performans Sonuçları .................................................................................................... 176
Tablo 3.20: Örgütsel Bağlılık: Deneme Fonksiyonuna Göre 46 Girişli YSA Modeli
Performans Sonuçları .................................................................................................... 176
Tablo 3.21: Örgütsel Bağlılık: Deneme Fonksiyonuna Göre 52 Girişli YSA Modeli
Performans Sonuçları .................................................................................................... 177
Tablo 3.22: İş Tatmini: YSA Tipine Göre Performans Sonuçları................................ 178
Tablo 3.23: Örgütsel Bağlılık: YSA Tipine Göre Performans Sonuçları .................... 179
xvi
ŞEKİLLER
Şekil 2.1: Araştırmada Kullanılan Ölçekler.................................................................... 53
Şekil 2.2: Önerilen Araştırma Modeli ............................................................................ 55
Şekil 2.3: Bağımsız Değişkenler ile Bağımlı Değişkenler Arasındaki Korelasyon İlişkisi
....................................................................................................................................... 130
Şekil 2.4: Ara Değişken İlişkileri, Baron ve Kenny Modeli (1986: 1176) ................... 131
Şekil 2.5: Baron ve Kenny (1986: 1176) Modeline Göre Güvenlik İkliminin İş Tatmini
Üzerindeki Etkisinde Güvenlik Performansının Aracılık Rolü .................................... 137
Şekil 2.6: Baron ve Kenny (1986: 1176) Modeline Göre Güvenlik İkliminin, Örgütsel
Bağlılık Üzerindeki Etkisinde Güvenlik Performansının Aracılık Rolü....................... 139
Şekil 2.7: Baron ve Kenny (1986: 1176) Modeline Göre Güvenlik İkliminin İş
Tatminini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Bağlılığın Aracılık Rolü ............................. 141
Şekil 2.8: Baron ve Kenny (1986: 1176) Modeline Göre Güvenlik Performansının, İş
Tatmini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Bağlılığın Aracılık Rolü................................. 143
Şekil 2.9: Model-1’e Ait Amos Programı Path Analizi ................................................ 149
Şekil 2.10: Regresyon Analizi Sonuç Modeli............................................................... 153
Şekil 3.1: Yapay Sinir Ağlarının Genel Yapısı (Kayı vd., 2002) ................................. 156
Şekil 3.2: YSA Gösterimi ............................................................................................. 163
xvii
ÖNSÖZ
Tez çalışmasında değerli bilgi ve deneyiminlerinden yararlandığım, görüş ve
önerilerinden istifade ettiğim, her türlü destekleri ile beni yönlendiren hocalarıma;
Değerli zamanlarını ayırarak tezin uygulama safhasında katkılarını esirgemeyen tüm
çalışanlara ve anket uygulamayı kabul eden işverenlere;
Tezin bütün aşamalarında her zaman yanımda olan eşime, en büyük motivasyon
kaynağım olan çocuklarıma, manevi destekleri ve dualarıyla beni destekleyen aileme;
Teşekkür ederim. Sevgi ve saygılarımı sunarım.
1
GİRİŞ
İnsanoğlu yaratılışından bu yana hayatta kalabilmek ve ihtiyaçlarını giderebilmek
için çalışmak zorundadır. Önceleri çalışma sadece hayatta kalabilmek ve maddi
ihtiyaçları giderebilmek için gerekliyken, çalışma hayatı zaman içinde değişime
uğramıştır. Günümüz toplumlarında çalışmanın, maddi gereksinimlerin yanı sıra sosyal,
psikolojik ve kültürel gereksinimleri de karşılamak için varolduğu görülmektedir. Birey
ve toplumlar için çalışma olgusu kadar çalışanları korumak da çok önemlidir.
Çalışanların korunması konusu, sanayi devrimine kadar, önlem alınmayan,
devletlerin müdahale alanına yeterince girmeyen ve üzerinde bilimsel çalışmaların pek
fazla yapılmadığı bir sorun durumunda kalmıştır. Sanayi devriminden sonra ise durum
pek değişmemiş ve sadece üretim faktörlerinden biri olarak düşünülen insan faktörünün,
sağlık ve güvenliğe ilişkin yaşadığı sorunlar fazla önemsenmemiştir. Bu dönemde gerekli
önlemlerin alınmamasına bağlı olarak artan iş kazaları ve meslek hastalıkları, önemli
boyutlarda iş sağlığı ve güvenliği sorunlarının oluşmasına neden olmuştur. Devletlerin ve
uluslararası organizasyonların konuya müdahale etmesiyle, çalışanların haklarının
hukuki boyutlarda ele alınmasıyla, işverenler açısından kaza ve hastalıkların üretim ve iş
verimliliğini tehlikeye düşürmesiyle birlikte konuya önem verilmeye başlanmıştır.
Böylece iş sağlığı ve güvenliğine yönelik çalışmalar hız kazanmıştır.
Tıp, hukuk, sosyoloji, ekonomi, ergonomi, psikoloji, çeşitli mühendislik bilimleri,
sosyal politika, istatistik, matematik gibi disiplin dallarında iş sağlığı ve güvenliği
çalışmaları yapılmaktadır. Yapılan çalışmalarla iş sağlığı ve güvenliğinin hukuki
temellerinin oluşturulması ve geliştirilmesi, uzman örgütlerin kurulması, teknik, medikal
ve sosyal araştırmalar yapılması, psikolojik ve istatistiksel çalışmalar yapılması, eğitici
programlar hazırlanıp uygulanması gibi teknikler geliştirilmektedir. Ayrıca yapılan
çalışmalarda iş sağlığı ve güvenliği faliyetleriyle ilgili mevcut durum ve bu faaliyetlerin
başarı oranı hakkında bilgi toplamaya yönelik performans ölçümleri
gerçekleştirilmektedir.
Güvenlik performansının ölçülmesi, iş sağlığı ve güvenliğine uygun performans
gösterip göstermediğinin tespit edilmesini ve tespit edilen sorun alanlarının
2
iyileştirilmesini sağlamaktadır. Ancak güvenlik performansını ölçmek için genel geçer
kriterler mevcut değildir. Bu nedenle güvenlik performansı göstergeleriyle ilgili birçok
farklı uygulamayla karşılaşmak mümkündür (Üngüren ve Koç, 2015: 130). Güvenlik
performansını değerlendirmede güvenlik iklimi algıları önemli bir etken olarak
değerlendirilmektedir (Cooper ve Phillips, 2004; Griffin ve Neal, 2000; Yule vd., 2008;
Zohar, 1980). Bu nedenle bu çalışmada güvenlik iklimi ve güvenlik performansı ilişkisi
ele alınmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, güvenlik iklimi, iş tatmini, örgütsel bağlılık ve güvenlik
performansı arasındaki ilişkileri tespit etmek ve bu ilişkilerde güvenlik performansı
değişkeninin aracılık rolüne sahip olup olmadığının kontrolünü yapmaktır. Ayrıca
çalışmanın bir diğer amacı; sadece güvenlik iklimi ve güvenlik performansı verileri
kullanılarak iş tatmini ve örgütsel bağlılığın tahmin edilip edilemeyeceğini tespit
etmektir.
Bu amaç doğrultusunda Kayseri ilindeki 760 işyerinden rastgele yedi işyeri
kümelere göre örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Bu yedi işyeri kümesi içerisinden
rastgele seçilen çalışanlara anket uygulanmıştır. Anketi cevaplandıran 457 çalışan
örneklem kümesini oluşturmuştur. Kayıp veriler ayıklanarak örnek sayısı 389’a
indirilmiştir. Araştırmada veri madenciliği metotlarından veri temizleme yöntemiyle
eksik doldurulmuş veriler temizlendikten sonra anket sonucu elde edilen veriler Statistical
Package for Social Sciences Statistics (SPSS), Analysis of Moment Structures (AMOS)
programları kullanılarak analiz edilmiştir.
Literatür incelendiğinde iş tatmini ve örgütsel bağlılığın birçok farklı faktörden
etkilendiği görülmektedir. Bu çalışmada sadece güvenlik iklimi ve güvenlik performansı
değişkenlerinin iş tatmini ve örgütsel bağlılığı etkileyip etkilemediğinin araştırılması ise
bu çalışmanın kısıtlarından biridir. İş tatmini ve örgütsel bağlılığın birçok farklı faktörden
etkilenmesine rağmen, iş tatmini ve örgütsel bağlılığı tahminlemek için sadece güvenlik
iklimi ve güvenlik performansı verilerinin kullanılması çalışmanın bir diğer kısıtını
oluşturmaktadır. Ayrıca araştırmanın sadece mobilya imalat sektöründe uygulanması, iş
sağlığı ve güvenliği (İSG) açısından riskli olan diğer sektörlerde uygulama yapılamamış
olması çalışmanın kısıtlarındandır.
3
Çalışmada, iki bağımsız değişken ve iki bağımlı değişkenden oluşan bir model
önerilmektedir. Bağımsız değişkenler güvenlik iklimi ve güvenlik performansı; bağımlı
değişkenler iş tatmini ve örgütsel bağlılıktır. Önerilen modele göre örgütlerde güvenlik
iklimi oluşturulduğunda örgütün güvenlik performansı artmaktadır. Ayrıca önerilen
modele göre örgütlerde güvenlik iklimi olduğunda çalışanların iş tatmini ve örgütsel
bağlılığı artmaktadır. Güvenlik ikliminin, iş tatmini ve örgütsel bağlılığı etkilemesinde
güvenlik performansının aracı rol üstlendiği ileri sürülmektedir.
Çalışmanın birinci bölümünde; literatür kavramsal ve kuramsal açıdan
incelenmektedir. İlk olarak güvenlik iklimi kavramı kavramsal ve kuramsal açıdan yerli
ve yabancı literatür taranarak tanımlanmaktadır. Güvenlik iklimi ve güvenlik kültürü
ilişkisi, güvenlik ikliminin boyutları, konuyla ilgili dünyada ve ülkemizde yapılan
çalışmalar ayrıntılı bir şekilde bu bölümde yer almaktadır. Daha sonra güvenlik
performansı kavramı, güvenlik performansıyla ilgili yapılan çalışmalar ve güvenlik
performansının güvenlik iklimiyle ilişkisi değerlendirilmektedir. Araştırmanın
değişkenlerinden iş tatmini ve örgütsel bağlılık kavramları yerli ve yabancı literatür
taranarak kavramsal ve kuramsal açıdan ayrıntılı bir şekilde bu bölümde açıklanmaktadır.
Çalışmanın ikinci bölümünde; araştırmanın istatistiksel analizleri yapılmakta ve
elde edilen bulgular değerlendirilmektedir. Veri toplama araçlarının güvenilirlik,
normallik ve yapısal geçerlilik analizleri yapılmaktadır. Güvenilirlik analizi ile ölçeklerin
güvenilir olduğu belirlenmiştir. Normallik analiziyle verilerin normal dağıldığı tespit
edilerek parametrik testler uygulanmıştır. Ankette kullanılan ölçeklerin yapısal
geçerliliğinin testi için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır. Böylece
sorular gruplandırılarak, grup dışında kalan sorular gruptan atılmıştır.
Daha sonra faktörlere korelasyon analizi yapılarak faktörlerin birbirleriyle olan
ilişkileri ortaya konulmaktadır. Bunlara ilaveten, araştırma modelinde yer alan bağımsız
değişkenlerin bağımlı değişkenler üzerindeki etkisini incelemek üzere basit ve çoklu
regresyon analizleri yapılmaktadır. Bu değerlendirme sonucunda araştırma hipotezlerinin
doğrulanma durumları ortaya konulmaktadır. Böylece önerilen modele ait hipotezlerden
doğrulananlar sonuç modeli orataya çıkarmaktadır.
4
Çalışmanın üçüncü bölümünde; güvenlik iklimi ve güvenlik performansı verileri
kullanılarak iş tatmini ve örgütsel bağlılığın tahminlemesi yapılmaktadır. Bunun için
Waikato Environment for Knowledge Analysis (WEKA) programından yararlanılmış ve
Matrix Laboratory (MATLAB) programı kullanılmıştır. Hazırlanan farklı veri setleri
üzerinde yapay öğrenme yöntemlerinden Yapay Sinir Ağları (YSA) kullanılarak
tahminlemede bulunulmuştur. Kullanılan YSA modelinin hem gelecekle ilgili karar
vermeye yönelik öngörüye sahip hem de bilgi üreten açıklayıcı bir model olabileceği
düşünülmektedir. Mobilya imalat sektöründe uygulanan çalışma sonucunda elde edilen
veriler, ölçek faktör ve ifadeleri dikkate alınarak dört farklı veri halinde yapay sinir
ağlarına sunulmuştur.
Yapay sinir ağları ile istenilen performansı elde etmenin tek bir yolu yoktur. Bu
nedenle istenen performansı elde etmek için deneme yanılma yöntemi kullanılmaktadır.
Yapay sinir ağlarında katman sayısı, nöron sayısı, aktivasyon fonksiyonu, eğitim
fonksiyonu, deneme fonksiyonu ve verilerin eğitim safhasında kullanılma oranı kıstasları
dikkate alınarak kıyaslama yapılmaktadır.
5
BİRİNCİ BÖLÜM
1. KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE
Sağlık ve güvenlik insanın temel ihtiyaçlarından ileri gelmektedir. İnsan hangi
ortamda, nerede olursa olsun evde, işte, trafikte, boş vakitlerinde, yaşadığı ve çalıştığı
bütün ortamlarda güvende olma ihtiyacı duyar. İşte bu, Maslow’un ihtiyaçlar
hiyerarşisinde olduğu gibi insanın temel ihtiyaçlarından biridir. Maslow’un ihtiyaçlar
hiyerarşisinde birinci sırada yeme, içme, uyuma gibi fizyolojik ihtiyaçlar, ikinci sırada
güvenlik, üçüncü sırada sevgi ve aidiyet, ardından saygı ve kendini gerçekleştirme
ihtiyacı yer alır. Görüldüğü gibi fizyolojik ihtiyaçlardan sonra gelen güvenlik ihtiyacı
insanın temel ihtiyacıdır. Bu açıdan bakılınca iş sağlığı ve güvenliği (İSG) hayatımızın
temel ihtiyacıdır ve doğal bir gereğidir.
Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organization, ILO)’nün
açıkladığı rakamlara göre, dünyada her gün 6300 kişi iş kazası geçirmekte olup, her 15
saniyede bir çalışan iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda ölmektedir. Ayrıca
dünyada yılda 317 milyon iş kazası gerçekleşmekte ve bu kazalarda yaşamını yitiren
insan sayısı 2, 3 milyondan fazla olmaktadır (ILO, 2013).
Günümüzde tıp, sosyoloji, psikoloji, mühendislik, hukuk, iktisat, insan kaynakları
yönetimi gibi birçok alanda iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları artış göstermektedir. Bu
disiplinlerde yapılan çalışmalarda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili stratejilerin ve
faaliyetlerin mevcut durumu ya da başarısı ile ilgili bilgi toplamaya yönelik performans
ölçümleri gerçekleştirilmektedir.
Güvenlik performansının ölçülmesi, iş sağlığı ve güvenliğine uygun performans
gösterip göstermediğinin tespit edilmesini ve tespit edilen sorun alanlarının
iyileştirilmesini sağlamaktadır. Ancak güvenlik performansını ölçmek için genel geçer
kriterler mevcut değildir. Bu nedenle güvenlik performansı göstergeleriyle ilgili birçok
farklı uygulamayla karşılaşmak mümkündür (Üngüren ve Koç, 2015: 130). Birçok
çalışmada güvenlik performansını ölçmek için güvenlik iklimi algıları önemli bir etken
olarak değerlendirilmektedir (Cooper ve Phillips, 2004; Griffin ve Neal, 2000; Yule vd.,
6
2008; Zohar, 1980). Bu nedenle bu çalışmada güvenlik iklimi ve güvenlik performansı
ilişkisi ele alınmaktadır. Ayrıca güvenlik iklimi ve güvenlik performansı ile iş tatmini ve
örgütel bağlılık arasındaki ilişkiler incelenmektedir.
Bu bölümde ilk olarak güvenlik iklimi kavramsal ve kuramsal açıdan
incelenmektedir. Daha sonra güvenlik performası, örgütsel bağlılık ve son olarak iş
tatmini kavramları yerli ve yabancı literatür taranarak açıklanmaktadır.
1.1. GÜVENLİK İKLİMİ
Bu bölümde, güvenlik iklimi kavramı kavramsal ve kuramsal açıdan yerli ve
yabancı literatür taramasından geçirilmiştir. Güvenlik ikliminin tanımı, güvenlik iklimi
ve güvenlik kültürü ilişkisi, güvenlik ikliminin boyutları, konuyla ilgili dünyada ve
ülkemizde yapılan çalışmalar ayrıntılı bir şekilde bu bölümde yer almaktadır.
1.1.1. Güvenlik İklimi Tanımı
Güvenlik iklimi kavramı ilk olarak Dov Zohar (1980) tarafından kullanılmıştır.
Zohar (1980: 101)’ın tanımına göre güvenlik iklimi, “çalışanların işyerlerindeki çalışma
ortamları hakkında paylaştıkları temel algıların bir özetidir”. Güvenlik iklimiyle ilgili
yapılan çalışmaların sayısı arttıkça güvenlik iklimi tanımlarının da sayısı artmıştır.
Hofmann ve Stetzer (1996: 307-339) güvenlik iklimini “çalışanların güvenlik
uygulamaları hususunda yöneticilerinden ödül ve destek aldıklarını düşündükleri örgüt
iklimi” olarak tanımlamıştır.
Güvenlik iklimi, “örgüt üyelerinin çalışma ortamı ve örgütsel güvenlik politikaları
hakkındaki ortak algılarıdır” (Cabrera vd., 1997). Bu algılar, diğer örgütsel konularla
ilgili ve örgütün güvenlikle ilgili meselelere vermiş olduğu öncelikle ilgili çalışanların
inançlarını ifade eder. Bu açıdan, güvenlik iklimi, bireysel ve örgütsel güvenlik
değerleriyle ilgili örgütsel olay ve süreçlerin yorumlanmasına ve günlük görevlerin yerine
getirilmesine yönelik bir çerçeve sağlamaktadır (Clarke, 2010: 554; Hahn ve Murphy,
2008: 1047).
7
Neal ve Griffin (2006: 946)’e göre güvenlik iklimi, işyerindeki güvenlik ile ilgili
olan politika, prosedür ve uygulamaların çalışanlar tarafından bireysel olarak nasıl
algılandığı ile ilgilidir. Genel anlamda güvenlik iklimi, örgütsel güvenlik değerleri ve
güvenlik davranışlarıyla ilgili bilgi sağlar (Clarke, 2010: 554).
Dedobbeleer ve Beland (1991: 100) güvenlik ikliminin iki temel faktöre bağlı
olduğunu ifade etmektedir. Bunlardan birincisi yöneticilerin güvenlik konusuna olan
bağlılığı ikincisi ise çalışanların güvenlikle ilgili süreç ve işlemlere katılımıdır.
Güvenlik iklimi çalışanların iş çevreleri, yönetimin güvenlik görüşü ve
aktiviteleri, iş risklerindeki denetimler hakkında algılama kalıpları geliştirmesi ve buna
uygun davranmasıdır. Güvenlik ikliminin önemli bileşenleri; yönetim değerleri, yönetim
ve örgüt uygulamaları, iletişim, işyeri sağlık ve güvenliğine çalışanların katılımıdır. Bu
faktörlerin kaza ve olayları azalttığı pek çok çalışmada gösterilmektedir (Ceyhun, 2014:
98-99).
Tablo 1.1’de literatürdeki güvenlik iklimi ve güvenlik kültürü tanımları
bulunmaktadır. Güvenlik kültürü ve iklimi kavramları bazen birbirlerinin yerine
kullanılmaktadır. Ancak tüm bu tanımlarda güvenlik iklimi anlayışı önceliklidir (Altınel,
2009: 13).
8
Tablo 1.1: Güvenlik İklimi Tanımları
Görüldüğü gibi güvenlik iklimiyle ilgili pek çok tanım bulunmaktadır. Güvenlik
iklimi tanımları, çalışanların güvenlik algıları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Buradan
Zohar (1980)Çalışanların iş çevreleri hakkındaki paylaştığı temel algılarının özeti (güvenlik iklimi)
Glennon (1982a,b)Güvenlik iklimi, örgüt ikliminin özel bir türü olmakla beraber, çalışanların davranışında doğrudan etkili olan örgütsel güvenlik tedbirlerinin çalışanlarca nasıl algılandığıdır (güvenlik iklimi)
Brown and Holmes (1986)Örgütsel güvenlik hakkında çalışanların bireysel ve /veya grup olarak algıları ve inançları (güvenlik iklimi)
Cox and Cox (1991)Çalışanların güvenlikle ilgili paylaştığı tutumlar, inançlar, algılar ve değerler (güvenlik kültürü)
Dedobbeleer and Beland (1991)Çalışanların çalışma ortamlarına dair sahip oldukları temel algıları (güvenlik iklimi)
Pidgeon (1991)
Güvenlik kültürü; çalışanların, yöneticilerin, müşterilerin ve halkın tehlikeli ve zararlı olduğu kabul edilen koşullara maruz kalmasını en aza indirmeyle ilgili sosyal ve teknik uygulamalar ve inançlar, normlar, tutumlar, roller kümesidir. (güvenlik kültürü)
IEAE (1991)Güvenlik kültürü, kurumun sağlık ve güvenlik programlarının yeterliliğine, tarzına ve uygulamadaki ısrarına karar veren birey ve grupların değer, tutum, yetkinlik ve davranış örüntülerinin bir ürünüdür. (güvenlik kültürü)
Ostrom, Wilhelmson, and Kaplan (1993)
Çalışmalarda, politikalarda ve prosedürlerde, güvenlik performansını etkileyen, örgütün inanç ve tutumlarını bildiren kavramdır. (güvenlik kültürü)
Advisory Committee on the Safety of Nuclear Installations (1993)
Bireysel ve grup değerlerin, tutumların, algıların ürünüdür. örgütsel bağlılığı belirleyen, ayrıca sağlık ve güvenlik yönetiminin yeterliliği ve tarzını belirleyen davranış kalıplarıdır. (güvenlik kültürü)
Health and Safety Commission (1993)
Birey ve grup değerlerinin, tutumlarının, algılarının ve yeterliliklerinin ürünüdür ve davranış desenleridir. (güvenlik iklimi/kültürü)
Cooper and Philips (1994)Güvenlik iklimi çalışanların çalışma alanlarındaki güvenliğe dair tutumları, paylaşılan algı ve inançlarıyla ilgilidir. (güvenlik iklimi)
Geller (1994)Güvenlik kültürünün toplamında herkes güvenlik ve günlük takipten sorumlu hisseder. (güvenlik kültürü)
Niskanen (1994)Güvenlik iklimi, çalışanlar ve yöneticiler üzerinde uygulanan politikalar ve uygulamalar tarafından kaynaklanabilen ve özellikle iş örgütleri hakkında algılanan bir nitelik kümesi anlamına gelir. (güvenlik iklimi)
Coyle, Sleeman and Adams (1995)İş sağlığı ve güvenliği konularına yönelik tutum ve algıların objektif ölçümü (güvenlik iklimi)
Berends (1996)Örgüt üyelerinin bir grubunun güvenliğe yönelik kolektif zihinsel programlamasıdır. (güvenlik kültürü)
Williamson, Feyer, Cairns, and Biancotti (1997)
Çalışanların güvenlik hakkındaki inançlarına yansıyan işyerlerinde veya örgütlerinde güvenlik etiğini açıklayan özet bir kavramdır. (güvenlik iklimi)
Cheyne, Cox ve diğerleri (1998: 3)Güvenlik iklimi, paylaşılan ortak algılar ile belirli bir zaman aralığındaki ortaya konulan örgütsel ölçümler. (güvenlik iklimi)
Wiegmann ve diğerlerinin (2002: 10)
Güvenlik iklimi, organizasyondaki bireysel algılar arasındaki benzerliklere bağlı geçici bir güvenlik kültürü ölçümü durumudur. Bu nedenle, durumsal temelde, belli bir zamanda belli bir yerde güvenliğin algılanan durumunu ifade eder, nispeten değişkendir ve çevresel özelliklere ve mevcut koşullara bağlı olarak değişim gösterir. (güvenlik iklimi)
Flin (2007)Güvenlik iklimi, çalışanların güvenlik politikaları, prosedürleri ve uygulamalarına yönelik paylaşılan algıları. (güvenlik iklimi)
9
hareketle güvenlik ilimi için kısaca, çalışma ortamında güvenliğe dair genel tutum,
kanaat, algı ve davranışlar sonucu meydana gelen atmosferdir denilebilir.
1.1.2. Güvenlik İklimi ile Güvenlik Kültürü İlişkisi
Kültür ve iklim kavramları örgütsel literatürde tartışılmakta ve araştırmacılar ikisi
arasında açık bir ayrım yapmakta zorlanmaktadır. Glick (1985) iklimin, sosyal
psikolojinden, kültürün ise sosyoloji ve sosyal antropolojiden türediğini tartışmıştır.
Moran ve Volkwein (1992) kültür ve iklimi örgütlerin anlamlı, iletişime açık, sosyal
yapılı boyutlarının bileşenleri olarak değerlendirmektedir (Mearns and Flin, 1999: 9).
Kültür ve iklim kavramalarında olduğu gibi birbiriyle ilişkili olan güvenlik kültürü
ile güvenlik iklimi kavramları, aynı anlamda olmamalarına rağmen, genellikle birbirine
karıştırılmaktadır. Güvenlik kültürü, örgüt ve işe yönelik paylaşılan temel tutum, inanç
ve değerler olarak karakterize edilirken; güvenlik iklimi, örgütsel politikalar ve yönetim,
iş uygulamaları ve çalışma çevresine yönelik olarak daha çok günlük algılarla karakterize
edilmektedir. Güvenlik kültürü, tutumlar, değerler ve davranışlar gibi yapıları da içine
alan bir kavramdır. Güvenlik iklimi ise güvenlik kültüründen daha sınırlı bir alana
odaklanır. Güvenlik kültürü kavramının güvenlik iklimine göre daha geniş bir kapsamı
vardır (Dursun, 2011: 63).
Aslında her iki kavramda, bir örgütteki temel güvenlik tutumları olarak
tanımlanmaktadır; ancak kültür, örgüt üzerinde etkide bulunan bir arka plan iken,
güvenlik iklimi kültüre göre örgüte etkide bulunan bir ön plan olarak kabul edilmektedir.
Dolayısıyla güvenlik iklimi, bir örgütün mevcut temel kültürünün bir yansımasıdır ve
güvenlik kültürünün bir alt bileşeni olarak görülmektedir. Güvenlik iklimi, güvenlik
kültürüne göre daha yüzeysel ve geçicidir. Diğer taraftan, güvenlik iklimi bir örgütün
genel güvenlik kültürünün bir göstergesi veya mevcut güvenlik yapısının anlık bir
görüntüsü olarak tanımlanmaktadır (Smith ve Wadsworth, 2009: 14).
Bir örgütün güvenlik kültürü üyelerin güvenlik sorunlarıyla ilgili temel
varsayımları ve inançlarıyla alakalıdır. Ayrıca yöneticilerin kendi inanç, değer ve
davranış normlarını ifade eder (Mearns ve Flin, 1999).
10
Güvenlik iklimi, güvenlik kültürüne göre daha hızlı ve kolay değişir (Olive vd.,
2006: 133). Ayrıca, güvenlik kültürü güvenlik iklimine göre daha soyut bir kavramdır
(Neal ve Griffin, 2006; Clarke, 2006b: 538).
Güvenlik iklimi, çalışanların güvenlik politikaları, güvenlik prosedürleri ve
güvenlik uygulamalarına yönelik paylaşılan algılarıdır. Güvenlik kültürü ise, güvenlik
ikliminden daha karmaşık ve daha zor yönetilen bir kavramdır (Flin, 2007).
Teorik ayrım, araştırmalarda kullanılan yönteme de yansımakta; anket
uygulamaları güvenlik iklimi çalışmalarına daha uygun gözükürken, güvenlik kültürünün
ortaya çıkarılması için daha kapsamlı ve derin ölçümlere gereksinim duyulmaktadır
(Özkan ve Lajunen, 2003: 3).
Ayrıca, güvenlik ikliminin güvenlik kültüründen ayrılan üç önemli özelliği ön
plana çıkmaktadır. Bu özellikler şu şekildedir (Wiegmann vd., 2002: 8):
- Güvenlik iklimi, genellikle belli bir zamanda güvenliğin yapısıyla ilgili algılar
olarak tanımlanan psikolojik bir olgudur.
- Güvenlik iklimi, daha çok durumsal ve çevresel faktörler gibi maddi olmayan
konularla ilgilidir.
- Güvenlik iklimi geçici bir olgudur, güvenlik kültürünün “anlık bir fotoğrafıdır”,
nispeten değişkendir ve değiştirilebilir.
1.1.3. Güvenlik İkliminin Boyutları
Güvenlik iklimi çalışmalarında yapılan faktör analizleri sonucu güvenlik
ikliminin birçok boyutu olduğu görülmektedir. Bunların içinde yönetimin bağlılığı,
güvenlik eğitimi, güvenlik iletişimi, çalışanların güvenliğe yönelik tutumları gibi
faktörlerle birçok çalışmada karşılaşılmaktadır. Yapılan çalışmalardaki güvenlik iklimi
boyutları Tablo 1.2’de özetlenmektedir:
11
Tablo 1.2: Güvenlik İklimi Boyutları
Zohar (1980: 100) güvenlik ikliminin ölçümü için sekiz boyutlu bir ölçek
geliştirmiştir. 40 maddelik bu ölçek, İsrail’de bulunan endüstriyel kuruluşların
çalışanlarına uygulanmıştır. Araştırma sonucunda güvenlik iklimi, endüstriyel örgütlerin
Zohar (1980)
Güvenlik eğitiminin algılanan önemi, yönetimin güvenliğe karşı algılanan tutumu, güvenliğe önem veren davranışların terfilere etki algısı , işyerinde algılanan risk düzeyi, güvenlik için gereken iş temposunun güvenlik üzerindeki algılanan etkisi, güvenlik personelinin algılanan statüsü, sosyal konum üzerinde güvenlik davranışının algılanan etkisi, güvenlik biriminin/komitesinin algılanan statüsü
Flin ve arkadaşları (2000) Yönetici , güvenlik sistemi, risk, çalışma baskısı, prosedürler, kurallar, eğitim,
Sonderstrup-Andersen ve diğerleri (2011)
Yönetimin güvenlik yetkilendirmesi, çalışma arkadaşlarının güvenlik önceliği
Clissold (2004) Güvenlik yönetimi, güvenlik iletişimi , güvenlik standartları
Lu ve Tsai (2010) Güvenlik yönetimi , algılanan amir güvenli davranışı, güvenlik politikası
Shang ve Lu (2009)Amir güvenli davranışlar yönetimi, çalışma arkadaşlarının güvenli davranışları, güvenlik eğitimi programları
Varonen ve Mattila (2000) Örgütsel sorumluluk , çalışanların güvenlik tutumları, güvenlik gözetimi, firma güvenlik önlemleri
Neal, Griffin ve Hart (2000) Yönetim değerleri, iletişim, eğitim, güvenlik sistemleri
Griffin ve Neal (2000) Yönetici değerleri, güvenlik iletişimi , çalışan eğitimi, güvenlik denetimi
Zhu ve diğerleri (2010)Yönetimin güvenliğe bağlılığı , güvenlik iletişimi , güvenlik bilgisi ve eğitimi, güvenlikle ilgili rol belirsizliği/çatışması
Wu, Liu ve Lu (2007)Tepe yöneticinin güvenliğe bağlılığı ve eylemi, yöneticilerin güvenliğe bağlılığı ve eylemi, çalışanların yöneticinin güvenliğe bağlılığı, acil tepki
Huang ve diğerleri (2006)Yönetimin güvenliğe yönelik bağlılığı, yaralanma sonrası yönetim politikaları, güvenlik eğitimi , çalışanların güvenlik kontrolü
Pousette, Larsson ve Törner (2008)
Yönetimin güvenlik önceliği, güvenlik iletişimi, çalışma gruplarının güvenliğe ilgisi, bireysel motivasyon
Cavazza ve Serpe (2009)Firmanın güvenliğe ilgisi , üst yönetimin güvenliğe ilgisi, amirlerin güvenliğe yönelik tutumları, iş baskısı
Olsen ve Rundmo (2008)Güvenlik önceliklendirme (prioritisation), güvenlik yönetimi ve katılımı, üretime karşı güvenlik, bireysel motivasyon, sistemi kavrama (anlama)
Zhou, Fang ve Mohamed (2011)
Yönetim bağlılığı , güvenlik gözetimi, ve çalışma arkadaşları desteği, güvenlik eğitimi, güvenlik tutumu, güvenlik düzenlemeleri
Williamson, Feyer ve Biancotti (1997)
Güvenliğe yönelik kişisel motivasyon, pozitif güvenlik uygulaması, risk gerekçelendirme, kadercilik, optimizm
Glendon ve Litherland (2001)İletişim ve destek, prosedürlerin yeterliliği, kişisel koruyucu kullanımı, iş baskısı, ilişkiler, güvenlik kuralları
Wu, Chen ve Li (2008)CEO’ların güvenliğe bağlılığı, yöneticilerin güvenliğe bağlılığı, çalışanların güvenliğe bağlılığı, acil tepki, algılanan risk
Wills, Watson ve Biggs (2006)Yönetimin bağlılığı , güvenlik iletişimi ve prosedürler, sürücü eğitimi, ilişki, iş baskısı, güvenlik kuralları
Yule, Flin ve Murdy (2008)Üst yönetimin bağlılığı , risk alma davranışları, bilgi ve eğitim, amir katılımı , güvenlik sistemi, hesap verme, güvenlik sorumluluğu,
Cooper ve Philips (2004)Yönetimin güvenliğe yönelik tutumları , yönetimin güvenliğe yönelik eylemleri, güvenlik eğitiminin önemi , istenen iş akışının güvenlik üzerine etkisi, işyerinde algılanan risk seviyesi, sosyal yapı ve teşvik, güvenlik komitesi ve güvenlik temsilcisi,
Mearns, Whitaker ve Flin (2003)
Güvenlik aktivitelerinden memnuniyet, sağlık ve güvenlik hakkında iletişim , sağlık ve güvenliğe ilgi, algılanan amir yeterliliği, algılanan yönetimin güvenliğe bağlılığı, genel güvensiz davranışların sıklığı, güvensiz davranışlarının sıklığı,
Lin ve diğerleri (2008)Güvenlik farkındalığı ve yeterlilik, güvenlik iletişimi, güvenlik eğitimi , yönetim desteği, risk yargısı, güvenlik önlemleri, örgütsel çevre,
Vinodkumar ve Bhasi (2008)
Yönetimin güvenliğe yönelik bağlılığı ve eylemleri, çalışanların güvenliğe yönelik tutumları, çalışanların güvenlikle ilgili bilgisi ve uyumu , çalışanların güvenliğe yönelik katılımı ve bağlılığı, iş çevresi güvenliği, organizasyonda acil duruma hazırlıklı olma, güvenliğe üretimin üzerinde önem verme, risk gerekçelendirme
12
bir karakteristiği ve örgütün genel güvenlik düzeyi ile ilişkili bir bileşen olarak
tanımlanmış, güvenlik ikliminin en önemli belirleyicileri ise yönetimin güvenliğe karşı
algılanan tutumu ve üretim sürecinde güvenliğin ön planda tutulmasına ilişkin algı olarak
tespit edilmiştir. Zohar’ın güvenlik iklimi ölçeği, daha sonraki yıllarda birçok güvenlik
araştırmalarında kullanılmıştır.
Zohar 2003’te en önemli boyutun yönetimin güvenliğe bağlılığı olduğunu tespit
ettiği çalışmasından sonra Luria ile 2005’te yaptıkları bir çalışmada güvenlik iklimini
grupsal ve bireysel düzeylerde incelemiştir. Zohar ve Luria (2005) 3.952 çalışana
toplamda 32 maddeden oluşan bir ölçek uygulamışlardır. 16 maddede birim yöneticisinin
ve 16 maddede ise üst yönetimin, işin gereklerini yerine getirme esnasında güvenliğe
verdiği öncelik ve güvenliğe yönelik bağlılığı ölçülmektedir. Çalışma sonucuna göre
örgüt iklimi, grup ikliminin aracılık etkisi ile güvenli davranış üzerinde etkili olmaktadır.
Flin ve arkadaşları (2000), üzerinde tartışılmakta olan güvenlik ikliminin
boyutları hakkında ortak bir içerik oluşturabilmek için farklı ülkelerde yayınlanmış 18
çalışma gerçekleştirmiştir. Çalışmalarda en çok rastlanan ortak boyut yönetim/denetim,
yani çalışanların güvenli tutum ve davranışların yönetimine dair algıları olarak tespit
edilmiştir. Diğer en çok rastlanan boyutlar ise doyum ve güvenlik sistemi (kurallar,
uygulamalar ve ekipman) olarak belirlenmiştir. Üçüncü ortak boyut, risk olarak ortaya
çıkmıştır. Yani çalışanın aldığı risk ve kendinin raporladığı risk, risk almaya karşı
tutumlar ya da çalışmadan kaynaklanan risk ve tehlikelere ilişkin algıları bu boyutta yer
almaktadır. En çok rastlanan dördüncü boyut iş baskısı, yani işin yürütülmesi ve güvenlik
arasındaki denge olurken; beşinci boyut çalışanların güvenlik nitelikleri, becerileri,
bilgilerine ilişkin algılar ve eğitimleridir.
Özet olarak, güvenlik iklimi çalışmaları sonucunda birçok farklı boyutla
karşılaşılmaktadır. Her araştırmacı kendi toplumunda çalışanların güvenlik iklimi
algılarını belirlemeye çalışmakta ve her çalışma farklı sektörde uygulanmaktadır.
Dolayısıyla genel geçerliliği olan ortak boyutlara ulaşmak mümkün olmamaktadır. Ancak
genel olarak bakıldığında yönetimin bağlılığı, güvenlik eğitimi, güvenlik iletişimi,
çalışanların güvenliğe yönelik tutumları gibi boyutlar birçok çalışmada görülmektedir.
13
1.1.4. Güvenlik İklimiyle İlgili Yapılan Çalışmalar
Clarke (2006b: 538-540)’a göre güvenlik iklimi çalışmaları üç başlık altında
incelenebilir:
1- Tutumsal yaklaşım: Bu yaklaşım, çalışanların güvenliğe yönelik tutumlarının
ölçülmesi üzerine odaklanmaktadır. Güvenlik tutumları hem yapısal veya yapısal
olmayan inançlarla ilgilidir. Bunun yanı sıra çalışanların güvenlik ölçümlerinden
memnuniyet, prosedürler, kurallar ve düzenlemeler, çalışma çevresi ve iş koşulları
hakkındaki değerlendirmeleri güvenliğe yönelik tutumlarını ölçmektedir.
2- Algısal yaklaşım: Bu yaklaşım, çalışanın örgütsel politika ve uygulamaları
içeren çalışma çevresine yönelik algılarının ölçülmesi üzerine odaklanmaktadır. Neal ve
Griffin (2006: 946) tarafından “işyerinde güvenlikle ilgili politika, prosedür ve
uygulamalarla ilgili algıları” olarak ifade edilen güvenlik iklimi tanımı bu yaklaşımı
yansıtmaktadır.
3- Karışık Yaklaşımlar veya Modeller: Bu yaklaşımda algılar ve tutumların bir
birleşimi yapılmakta, ayrıca işle ilgili tutumlar (iş tatmini gibi), inançlar ve eğilimlerde
bu yapıya dahil edilmektedir. Bu yaklaşımı benimseyen çalışmalarda iş yükü, risk algısı,
iş akış hızı gibi değişkenler güvenlik ikliminin bir boyutu gibi görülmektedir (Williamson
vd., 1997).
Bu bölümde güvenlik iklimi çalışmaları dünyada yapılan çalışmalar ve ülkemizde
yapılan çalışmalar olmak üzere iki başlıkta ele alınmaktadır.
1.1.4.1. Dünyada Yapılan Çalışmalar
Güvenlik iklimine ilişkin çalışmaların bazıları motivasyon ve güvenlik davranışı
gibi pozitif örgütsel çıktılarla ilişkilendirilirken, bazı çalışmalar kazalar ve hasarlar gibi
negatif örgütsel çıktılarla ilişkilendirilmiştir (Neal ve Griffin, 2006; Baba vd., 2009).
Çalışanların güvenli davranışları ile güvenlik iklimi arasındaki ilişkiyi inceleyen
çalışmaların sonucuna göre genel olarak güvenlik iklimi ile çalışanların güvenli
davranışları arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir (Cooper ve Philips, 2004).
14
Bazı çalışmalarda güvenlik iklimi ile demografik değişkenler arasındaki ilişkiler
incelenmiştir. Sonderstrup ve arkadaşları (2011) yaş, eğitim, kıdem, cinsiyet, örgüt
büyüklüğü, çalışılan sektör, yapılan işin tipi, sürekli veya geçici istihdam tipi, kamu veya
özel sektör ayrımı gibi farklı özelliklerin yanı sıra işyerindeki liderlik stillerinin güvenlik
iklimini ne yönde etkilediğine dair bir çalışma yapmışlardır. Çalışma sonucunda,
dönüşümcü liderliğin güvenlik iklimini olumlu etkilediği; genç çalışanların, küçük
örgütlerde çalışanların ve daha az eğitimli çalışanların güvenlik iklimi algılarının düşük
olduğu tespit edilmiştir.
Güvenlik iklimi ile demografik değişkenler arasındaki ilişkileri inceleyen diğer
bir araştırma Wu ve arkadaşları (2007)’nın yapmış olduğu çalışmadır. Bu çalışma
sonucunda cinsiyet açısından, güvenlik iklimi boyutlarından acil tepki boyutunda
erkeklerin algı düzeyi kadınlardan daha yüksek bulunmuştur. Ancak diğer güvenlik iklimi
boyutlarında cinsiyet açısından anlamlı farklılıklar bulunamamıştır. Yaşa göre ise, 25-44
yaş arası ve 45 üstü yaş çalışanların bütün boyutlardaki güvenlik iklimi algıları 24 yaş altı
çalışanlara göre daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca Vinodkumar ve Bhasi (2008) yaş ve
tecrübe gibi kişisel değişkenlere göre de bazı güvenlik iklimi boyutlarında anlamlı
farklılıklar tespit etmişlerdir.
İş kazaları, yaralanmalar ve ramak kala olaylar negatif örgütsel çıktılarla
ilişkilendirilen çalışmalarda, güvenlik iklimi ile bu değişkenler arasında anlamlı ilişkiler
olduğu tespit edilmiştir. (Williamson vd., 1997; Huang vd., 2006). Örneğin; Varonen ve
Mattila (2000)’nın 1990 (N=508) ve 1993 (N=548) yıllarında yaptıkları çalışmada,
güvenlik ikliminin, işyerinde güvenlik uygulamaları, çalışma çevresinde güvenliğin
seviyesi ve iş kazaları ilişkisini ele almışlardır. Çalışmanın sonucunda düşük kaza oranına
sahip işyerlerinde, güvenlik iklimi algısının, yüksek kaza oranlarına sahip firmalara göre
daha yüksek olduğunu tespit etmişlerdir.
Benzer şekilde diğer çalışmalarda güvenlik iklimi ile güvenlik politikaları
arasındaki ilişkiler incelenmiştir (Probst ve Estrada, 2010). Güvenlik ikliminin daha
pozitif algılandığı durumlarda hem çalışanların daha az kazaya maruz kaldığı hem de
maruz kaldıkları olayları daha fazla rapor ettikleri gözlemlenmiştir. Benzer sonuçları alan
diğer çalışmalara göre güvenlik iklimi çalışanların işyerinde daha az riskli davranışlarda
bulunmalarına neden olmaktadır (Yule vd., 2008).
15
Gillen ve arkadaşları (2002) Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde iş kazası
sonucu yaralanan 255 inşaat işçisi (% 27’si sendika üyesi) üzerinde yapmış olduğu
çalışmada, sendika üyeliğinin güvenlik iklimi algısıyla ilişkisini incelenmiştir. Elde
edilen sonuçlara göre, sendikalı çalışanlar, sendikalı olmayan çalışanlara göre,
amirlerinin güvenliğe daha fazla önem verdiğini belirtmişlerdir. Sendikalı çalışanların
sendikasız çalışanlara göre tehlikeli iş koşulları ve uygulamalarıyla ilgili farkındalığı daha
yüksektir. Güvenlik koşullarıyla ilgili düzenli olarak kendilerine bilgi verildiğini
söyleyen sendikalı çalışanların sayısı, sendikasız çalışanlardan daha fazladır. Sendikalı
işçiler sendikasız işçilere göre güvenlik toplantılarının düzenli olarak uygulandığını ifade
etmişlerdir. Sendikalı işçilerin risk alma algıları daha düşüktür. Sonuç olarak, sendika
üyeleri güvenlik iklimini kendi çalışma alanlarında daha olumlu değerlendirmektedir.
Clarke (2010) tarafından yapılmış bir araştırma, olumsuz iş çevresinin strese
neden olarak psikolojik iyi olma durumunda azalmaya yol açtığı belirlenmiş ve bu
nedenle güvenlik ikliminin olumsuz etkilerinin iş stresine yol açacağı belirtilmiştir.
Baba ve arkadaşları (2009) güvenlik iklimi ile duygusal tükenmişlik arasındaki
bağlantı incelenmiştir. Bu araştırmaya göre duygusal olarak tükenmişlik hisseden kişiler,
kendilerine çare bulmak için pozitif çözümler arayışına girişirler. Bununla birlikte,
olumsuz güvenlik iklimi, duygusal bitkinliğe çare olabilecek pozitif çözümleri engeller.
Görüldüğü gibi yapılan birçok çalışmada güvenlik ikliminin etkilediği değişkenler
üzerinde durulurken bazı çalışmalarda güvenlik iklimini pozitif etkileyen unsurlar tespit
edilmeye çalışılmaktadır. Andoh (2013) yapmış olduğu çalışmada dönüşümcü liderliğin
güvenlik iklimini pozitif etkilediğini belirlemiştir. İş tecrübesi ile güvenlik iklimi
arasındaki ilişkiyi inceleyen Gyekye ve Salminen (2010) çalışmalarında tecrübeli
çalışanların güvenlik iklimi algılarının yüksek olduğunu tespit etmişlerdir. Mosher ve
arkadaşları (2013) ise yapmış oldukları araştırmada işyerlerine güveni yüksek olan
çalışanların güvenlik iklimi algılarının da yüksek olduğunu belirlemişlerdir. Clissold
(2005)’un yaptığı çalışmaya göre iş yerinde rol stersi düşük olan çalışanların güvenliğe
yönelik pozitif davranışları artmaktadır. Ayrıca bulundukları işyerini güvenli bulan
çalışanların işyerlerinden kaynaklanan endişe ve stres düzeylerinin düşük olduğu ve iş
çevresindeki risklere daha az maruz kaldıkları görülmüştür (Guastello, 1992).
16
Ayrıca literatürde çok sayıda güvenlik iklimi ve güvenlik performansı ilişkisini
inceleyen çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmaların sonucuna göre güvenlik iklimi ile
güvenlik performansı arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu ifade edilmektedir.
(Griffin ve Neal, 2000; Clarke, 2006c;).
1.1.4.2. Türkiye’de Yapılan Çalışmalar
Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çok sayıda çalışma olmasına rağmen
güvenlik iklimi ile ilgili yapılan çalışmalar sınırlı sayıdadır. Türkiye’de güvenlik iklimi
konusunun hem iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarıyla iç içe olması hem de konunun sosyal
bilimleri, mühendisliği ve sağlık alanını ilgilendirmesi bakımından güvenlik iklimi
çalışmaları sosyal bilimciler, mühendisler ve sağlık sektörü çalışanları (doktorlar ve
hemşireler) tarafından yapılmaktadır.
Yücebilgiç (2007) bir imalat firmasında çalışan 185 mavi yakalı işçi üzerinde,
Zohar’ın (1980) 40 soru ve 7 boyuttan oluşan güvenlik iklimi ölçeğini kullanmış ve 35
soru ve 6 boyuttan oluşan bir faktör yapısı elde etmiştir. Yapılan korelasyon analizi
sonucunda, güvenlik iklimi ile güvenlik kurallarına uyma sıklığı arasında pozitif bir
korelasyon tespit edilirken, kişisel koruyucu ekipman kullanma sıklığı ile güvenlik iklimi
arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Araştırmadan elde edilen diğer önemli bulgu
ise, kadercilik ile güvenlik kurallarına uyma sıklığı ve kişisel koruyucu ekipman kullanma
sıklığı ve risk alma davranışı arasında bir ilişki bulunamamasıdır. Diğer taraftan,
çalışmada regresyon analizi de yapılmış ve bu analiz neticesinde, güvenlik ikliminin
güvenlik kurallarına uyma sıklığı üzerinde pozitif bir etkisi tespit edilirken, güvenlik
ikliminin kişisel koruyucu ekipman kullanma sıklığı üzerine anlamlı bir etkisi
bulunamamıştır. Ayrıca kadercilik değişkenine göre yapılan regresyon analizinde de, bu
iki çıktı değişkeni açısından anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir.
Güvenlik iklimiyle ilgili bir diğer çalışma da Vatansever ve Tiryaki (2008)
tarafından bir sanayi şirketinin üretim bölümünde yapılmıştır. Araştırmacıların kendi
geliştirdikleri güvenlik iklimi ölçeği, 147’si üretim çalışanı, 63’ü yönetici olmak üzere
toplam 210 kişi üzerinde uygulanmıştır. Yönetici ve çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği
uygulamalarıyla ilgili tutum ve davranışlarını tanımlamak amacıyla yapılan çalışmada,
17
araştırmaya katılanlar çalışanlar ve yöneticiler olarak iki ayrı gruba ayrılmış ve her bir
grup önce kendini sonra da diğer grubu değerlendirmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, her
iki grupta diğerini (yanlı değerlendirme eğilimini yansıtır şekilde) kendi öz
değerlendirmelerine göre daha düşük olarak değerlendirmiştir. Ayrıca, çalışma ortamının
niteliğini etkilemede en büyük rolü yöneticiler üstlenmesine karşın, pratik uygulamalarda
yöneticilerin çoğu kez kendi rollerini daha dar bir kapsamda algıladıkları, kural koyucu
olarak sınırlandırdıkları görülmektedir.
Güvenlik ikliminin güvenli davranışla olan ilişkisini tespit etmeye yönelik
Sadullah ve Kanten (2009) tarafından yapılan çalışmada, 125 tersane çalışanı üzerinde
güvenlik iklimi faktörleri (araştırma ve prosedürlerin yeterliliği, çalışan yönetim ilişkileri,
iletişim, güvenlik ve kişisel koruyucu ekipman kullanımı eğitimi, iş baskısının yokluğu,
iş yükü artışının kontrolü, eğitim işlevselliği, genel güvenlik, bakım ve yedek parça) ile
güvenli davranış arasındaki ilişki araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, güvenlik ve
kişisel koruyu ekipman kullanımı eğitimi, iş baskısının yokluğu, bakım ve yedek parça
ile güvenli davranış arasında pozitif yönlü bir ilişki; iletişim ile güvenli davranış arasında
ise negatif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Araştırmacılara göre, eğitimin güvenli
davranışı negatif etkilemesi, çalışanların iletişim faktörlerine yönelik negatif algılarıdır.
Etkin olmayan iletişim uygulamaları veya etkin iletişim sistemlerindeki eksiklik
çalışanların memnuniyetsizliğine ve negatif algılarına neden olmaktadır.
Altınel (2009) Kocaeli ve Tuzla bölgesinde yer alan beş farklı tersanede çalışan
249 kişi üzerinde yapmış olduğu çalışmada, güvenlik iklimi (yönetimin güvenliğe
bağlılığı, çalışanların güvenliğe katılımı ve üretim ve güvenlik arasında çatışma), örgütsel
bağlılık ve iş tatmini arasındaki ilişkiler ele alınmıştır. Yapılan korelasyon analizi
sonucunda, güvenlik iklimi, örgütsel bağlılık ve iş tatmini arasında pozitif bir ilişki tespit
edilmiştir. Diğer taraftan, yöneticiler ve çalışanlar arasında, güvenlik iklimi algısı
açısından anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. İş tecrübesi açısından yapılan
karşılaştırmada ise, 3-5 yıl arası iş tecrübesi olan çalışanların, 0-1 yıl arası iş tecrübesi
olan çalışanlara göre güvenlik iklimi algılarının daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir.
Haktanır (2011) çalışmasında hemşirelerin iş yeri güvenlik kurallarına uygun
davranışlarına katkıda bulunan bireysel ve örgütsel düzeydeki bazı faktörleri
incelemektir. Hemşirelerin iş yeri güvenlik davranışları üzerindeki bireysel seviye
18
faktörlerin etkileri Ajzen’in (1991)’in Planlı Davranış Kuramı çerçevesinde analiz
edilmiş ve örgütsel düzeydeki faktör olarak da güvenlik iklimi algısı incelenmiştir.
Çalışmanın verileri, Ankara’da bulunan iki farklı özel hastanenin hemşirelerinden
(N=274) ve hemşirelerin birinci derece amirlerinden (N=34) toplanmıştır. Katılımcılar,
Planlı Davranış Kuramını (subjektif norm, davranışa karşı tutum, algılanan davranışsal
kontrol ve niyet), güvenlik iklimi algısını ve hemşirelerin amirleri tarafından
değerlendirilen Standard Güvenlik Önlemlerine riayet etme ölçeklerini içeren anketleri
doldurmuşlardır. Hemşirelerin birinci dereceden amirleri tarafından değerlendirilen
Standard Güvenlik Önlemlerine riayet etme davranışı, sonuç değişkeni olarak ele
alınmıştır. Subjektif norm, hemşirelerin Standard Güvenlik Önlemlerine riayet etme
niyetlerini anlamlı düzeyde yordayan tek değişken olarak bulunmuştur. Planlı Davranış
Kuramı çerçevesinde varsayılan ilişkinin aksine, niyet ve algılanan davranışsal kontrol
birinci derece amirler tarafından değerlendirilen iş güvenliğine uygun davranışın
tahminine anlamlı katkıda bulunmamıştır. Ayrıca, güvenlik iklimi boyutlarından takım
çalışması algısı Standard Güvenlik Önlemlerine riayet etme davranışının tek anlamlı
açıklayıcısı olarak bulunmuştur.
Öztürk ve Babacan (2012) hastanede çalışan sağlık personeline (N=1026) iş
güvenliği sağlanma durumunu, iş güvenliği için yapılan faaliyetlerin değerlendirmesini
ve iş güvenliği sağlanmadığında yaşanabilecek sağlık sorunlarının saptanmasını
sağlayamak amacıyla 45 madde ve 7 alt faktörden oluşan iş güvenliği ölçeği
geliştirmişlerdir. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirdikleri çalışmanın sonucuna göre
geliştirilen ölçeğin, iş güvenliğinin değerlendirilmesinde kullanılabilecek geçerli ve
güvenilir bir araç olduğu değerlendirilmiştir.
Alkış ve Taşpınar (2012) metal sanayi iş kolunda faaliyet gösteren işletmelerde
çalışanlar (N=120) üzerine yapmış oldukları çalışmalarında, çalışanların güvenlik iklimi
ile iş güvenliği ve sağlığı konularındaki algıları arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir.
Yapılan çalışmada elde edilen sonuçlara göre çalışanların güvenlik iklimi algıları ile iş
sağlığı ve güvenliği ile ilgili algıları arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğunu tespit
etmişlerdir.
Türen ve arkadaşları (2014) yaptıkları çalışmada Choudhry ve arkadaşları (2009)
tarafından geliştirilen güvenlik iklimi ölçeğini kısaltılarak uygulamışlardır. Türkçeye
19
çevrilen ölçek sağlık (N=203) ve elektronik (N=242) sektöründe istihdam edilen
çalışanlar üzerinde uygulanmış olup; her iki örneklem grubu için, alt boyutlara ait
güvenilirlik katsayıları birbirine çok yakın değerlerde tespit edilmiştir. Çalışmada iki ayrı
örneklem grubu için elde edilen iç tutarlılık değerleri göz önüne alındığında, ölçeğin iç
tutarlılığının da sağlandığı söylenebilir. Böylece Türkiye’de kullanılabilecek bir güvenlik
iklimi ölçeği geliştirilmiş olmuştur.
Ceyhun (2014) 100 Türk kılavuz kaptanlar üzerine yapmış olduğu çalışmasında
iş-aile çatışması ile yorgunluk arasındaki ilişkiyi ve güvenlik iklimi ile yorgunluk
arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Çalışmada elde edilen bulgulara göre iş-aile çatışması ile
yorgunluk arasında pozitif yönlü, güvenlik iklimi ile yorgunluk arasında negatif yönlü
ilişki tespit edilmiştir.
Avcı (2014) yapmış olduğu çalışmada, 4 ve 5 yıldızlı otellerin yiyecek-içecek
departmanlarında çalışan 384 çalışanın iş sağlığı ve güvenliği davranışları, güvenlik
iklimi ve planlı davranış kuramı kapsamında incelemiştir. Çalışmanın sonucunda
güvenlik iklimi güvenlik davranışı üzerinde, planlı davranış kuramı bileşenlerinin aracılık
etkisi üzerinde daha fazla etkide bulunmaktadır. Ayrıca güvenlik davranışının,
çalışanların demografik özelliklerinden ziyade örgütün genel güvenlik düzeyi ve
çalışanların psikolojik özellikleriyle ilişkili olduğu görülmektedir. Sonuç olarak
çalışmada, konaklama örgütlerinin yiyecek-içecek departmanlarında çalışan çalışanların
iş sağlığı ve güvenliği davranışlarını öngörmede güvenlik iklimi ve planlı davranış
kuramının rolü olduğu tespit edilmiştir.
Erhan (2014)’de yapmış olduğu çalışmada, 6331 sayılı (yeni) İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu ile işverene ve çalışana getirilen hak ve yükümlülüklerin, çalışanların
güvenlik iklimi algısını, yönetimin güvenlik konusundaki tutumu, çalışan eğitimi,
algılanan risk seviyesi ile güvenlik uzmanları ve iş sağlığı ve güvenliği kurulları
uygulamaları boyutlarında olumlu yönde etkileyip etkilemediğini araştırmaktır. Çalışma,
uluslararası hava, kara taşımacılığı yapan ve tır römorku üreten bir lojistik firmasında 105
çalışan üzerinde yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda, 6331 sayılı İSG Kanunu ile işverene
getirilen hak ve yükümlülüklerin çalışanların güvenlik iklimi algılarındaki değişimi,
yönetimin güvenlik üzerindeki tutumu boyutunda % 23 oranında açıklamaktadır. Ayrıca
kanununun işverene ve çalışana getirdiği bilgilendirme ve eğitim konusundaki hak ve
20
yükümlülüklerin, çalışanların güvenlik iklimi algısındaki değişimlerini, güvenlik eğitimi
boyutunda % 19 oranında açıkladığını göstermektedir. Güvenlik eğitimine verilen
önemin tüm yönetim kademesi tarafından ifade edilmesine ve bu konuda çaba sarf
edilmesine rağmen eğitimin çalışanlar tarafından iş kazalarını ve meslek hastalıklarını
engelleyecek seviyede etkili olarak algılanmadığı görülmektedir.
Aydın ve arkadaşları (2015) yaptıkları çalışmada Trabzon ilinde yer alan orman
ürünleri sanayi örgütlerindeki 26 işyerinde çalışan 134 kişiye iş güvenliği iklimi algısının
belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın sonucuna göre, işyeri güvenlik iklimi alt
gruplarının yaş, ücret, eğitim durumu, çalışma süresi ve çalışma pozisyonuna göre
farklılık gösterdiği; ancak medeni durum ve cinsiyete göre farklılık göstermediği
belirlenmiştir.
Gül (2015) çalışmasında sağlık çalışanlarının, sağlık ve güvenlikle ilgili
sorunlarının azaltılabilmesinin, örgüt güvenlik iklimi algısının geliştirilmesiyle mümkün
olabileceği noktasından hareketle, araştırma kapsamındaki hastanede çalışanların, örgüt
güvenlik iklimi algıları ve uygulamaları ile çalışanların güvenliği arasında bir ilişkinin
var olup olmadığını belirlemeyi amaçlanmıştır. Araştırma Hacettepe Üniversitesi Erişkin
Hastanesi 220 sağlık çalışanı üzerinde uygulanmıştır. Tek değişkenli analizlerde iş
güvenliği iklimi kültürü faktörlerinden en az biri ile yaş, cinsiyet, öğrenim durumu,
işyerindeki görevi, işyerindeki çalışma süresi, çalışılan birim, iş kazası öyküsü ilişkili
bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre iş güvenliği ikliminin her bir alt boyutunun bir
diğerini orta düzeyde pozitif ve anlamlı yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Burada
değişkenler arasında dikkati çeken en yüksek korelasyonlar, yönetimin bağlılığı ile
güvenlik önceliği ve yönetimin bağlılığı ile güvenlik iletişimi arasında ve güvenlik
eğitimi ile güvenlik katılımı arasındadır.
1.2. GÜVENLİK PERFORMANSI
Bu bölümde güvenlik performansı kavramı ve performans göstergeleri, güvenlik
performansıyla ilgili yapılan çalışmalar ve güvenlik performansının güvenlik iklimiyle
ilişkisi değerlendirilmektedir.
21
1.2.1. Güvenlik Performansı ve Performans Göstergeleri
Performans; görev çerçevesinde önceden belirlenen kriterleri sağlayacak şekilde,
görevin yerine getirilmesi ve amacın gerçekleştirilmesi doğrultusunda ortaya konan mal,
hizmet ya da düşüncedir (Pugh, 1991: 7-8). Örgütsel davranış açısından performans,
çalışanların örgütsel amaçları gerçekleştirmek için görevi ile ilgili eylemlerinin ve
işlemlerinin sonunda elde ettiği üründür. Bu ürün mal, hizmet, düşünce türünden olabilir
(Başaran, 1991: 179).
Güvenlik performansı ise, örgütlerin iş sağlığı ve güvenliği amaç ve hedeflerine
ulaşmasına yardımcı olan ve bu yönde ortaya konan mal, hizmet ya da düşüncedir. Bu
açıdan, güvenlik performansının ölçülmesi, örgütlerin veya örgütün alt bölümlerinin iş
sağlığı ve güvenliği hedeflerine uygun performans göstermeyen alanlarının belirlenmesi
ve belirlenen bu alanların hedeflere uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesine olanak
sağlamaktadır (Lingard vd., 2011: 31).
İş sağlığı ve güvenliği performansı ölçülemediği ve izlenmediği takdirde
yönetmek de mümkün değildir. Bu nedenle performans ölçümleri çalışanların sağlığını
korumak ve kazaları önlemek için planlanan politika ve stratejilerden sonuç çıkarmalıdır
(Özdemir ve Topçuoğlu, 2009: 31).
Güvenlik performansı ölçümleri, örgütlerin iş sağlığı ve güvenliğine yönelik
hedeflerini gerçekleştirebilmesi ve başarılı bir performans değerlemesi yapabilmek için
gereklidir. Örgütten örgüte değişiklik gösteren güvenlik performansı ölçümleri,
örgütlerin sağlık ve güvenlik konusundaki amaç ve hedeflerine hangi ölçüde ulaştığını
belirleme imkanı sağlar (Redinger vd., 2002: 45).
Ancak güvenlik performansını ölçmek için genel geçer kriterler mevcut değildir.
Her ülke kendi performans göstergelerini ve ölçüm kriterlerini kendileri belirlemektedir.
Bu nedenle güvenlik performansı göstergeleriyle ilgili birçok farklı uygulamayla ve
sınıflandırmayla karşılaşmak mümkündür (Üngüren ve Koç, 2015: 130).
Önceleri güvenlik performansı ile ilgili ölçümler iş kazası sıklığı, kaza kayıtları,
kaza sonrasında ödenen tazminatlar, ramak kala bilgileri gibi güvenlik yönetim sisteminin
başarısızlıklarını ölçülmekteyken, sonraki çalışmalarda risklerin belirlenmesi, hedeflere
22
ulaşma durumu, güvenlik ikliminin değerlendirilmesi ve çalışanların göstermiş olduğu
güvenlik davranışlarının yüzdesi gibi daha proaktif ölçüm metodları kullanılmaya
başlanmıştır (Soenderstrup vd., 2011; Özdemir ve Topçuoğlu, 2009: 30-31). Böylece
güvenlik sisteminde bir başarısızlık oluşmadan önce sorunlar tespit edilerek daha güvenli
çalışma ortamı oluşturulabilecektir (Stricoff, 2000).
Bahsedilen proaktif ölçüm metodları; kalibrasyonlar, periyodik muayene
sonuçları, ekipman periyodik muayene sonuçları, ortam ölçümleri, eğitim kayıtları,
hedeflere ulaşma durumu kişisel koruyucu malzeme kullanım oranları, İSG ile ilgili ödül
ceza kayıtları, tehlike risk analiz sonuçları, çalışma koşulları muayeneleri gibi verilerdir.
Reaktif ölçüm metodları; iş kazası sıklığı, ramak kala bilgileri, kaza kayıtları, kaza sonrası
araştırma raporları, hastalık sonrası incelemeler, işe bağlı hastalık gün kaybı sıklığı gibi
verilerdir. İSG performansını ölçmede en sık kullanılan değerler reaktif izleme verileridir
(Özdemir ve Topçuoğlu, 2009: 30-31).
Performans göstergeleri birçok tipe ayrılabilmektedir. Özdemir (2006: 17) yaptığı
literatür araştırmasına göre göstergeleri şu şekilde sınıflandırmaktadır:
• Süreç göstergeleri (Process indicators),yönetim sistemlerinin denetimi gibi;
• Maruziyet/durum göstergeleri, gürültü, titreşim gibi;
• Performans (veya çıktı) göstergeleri, kaza oranları gibi;
• Finansal göstergeler, kaza maliyetleri gibi;
• Uygunluk göstergeleri (Compliance indicators), cezalar gibi.
Süreç göstergeleri: anahtar yönetim göstergeleri, sağlık ve güvenlik yönetim
sistemi gibi göstergelerden oluşmaktadır. Bir örgütteki sağlık ve güvenlik yönetim
sisteminin denetimine en uygun olan performans göstergesi “anahtar yönetim göstergesi”
olarak düşünülmektedir. Örneğin; sağlık ve güvenliğe dair bir politikanın olması,
kapsamlı bir risk değerlendirmesinin bulunması, yönetime iç sağlık ve güvenlik
raporlarının sunulması, yönetimde sağlık ve güvenliğin temsil seviyesi, iç tetkik ve
performans gözden geçirme faaliyetleri, sağlık ve güvenlik yönetimi ve gözden geçirme
de çalışanların katılımının olması gibi (Özdemir, 2006: 18).
23
Ayrıca bir başka örnek olarak Vectra (2000)’nın yapmış olduğu çalışmada anahtar
performans göstergeleri aşağıdaki Tablo 1.3’te sunulmaktadır:
Tablo 1.3: Anahtar Performans Göstergeleri
Kaynak: Vectra, 2000: 10.
Süreç göstergelerinden bir diğeri sağlık ve güvenlik yönetim sistemidir. Bu sistem
bir örgütün bir “tetkik planı karşısında sağlık ve güvenlik yönetim sisteminin tasarım ve
işleyişinin gözden geçirilmesi performans ölçümünde önemli bir rol oynamaktadır.
Akredite belgelendirme kuruluşlarınca verilmiş OHSAS (İş Sağlığı ve Güvenliği
Yönetim Sistemi) 18001 veya eş değer bir sağlık ve güvenlik yönetim sistemi (SCC, AS
4801 vb.) standardına sahip olmak bu performansın başarıldığının en önemli
kanıtlarından biri olabilir (Özdemir, 2006: 19). Çünkü İngiliz Standartlar Enstitüsü
tarafından geliştirilen ve risk analizine dayalı olan OHSAS 18001 standardı tüm dünyada
kabul görmekte olan bir yönetim sistemidir. OHSAS 18001 standardında planlama,
uygulama, kontrol ve önlem alma faaliyetleri bir döngü biçiminde ele alınmaktadır. Bu
döngüde sürekli iyileştirmenin aynı zamanda yapılması önem taşımaktadır. Örgüt
tarafından uygulanan güvenlik yönetim sisteminin performansının değerlendirilmesi
kontrol aşamasında yapılmakta ve bu kontrol sayesinde ölçüm ve denetim uygulamaları
ortaya konmakmaktadır (Ofluoğlu ve Sarıkaya, 2005: 3-9).
Sağlık ve güvenlik yönetim sistemleri örneklerinden biri de ILO tarafından
geliştirilen ILO-OSH 2001 standardıdır. Bu standarda göre bir örgütdeki iş sağlığı ve
güvenliği yönetimi altı bileşenden oluşmaktadır. Bunlar; politika geliştirme, örgütlenme,
planlama, uygulama, değerlendirme ve sürekli gelişimdir. Örgütün iş sağlığı ve güvenliği
konusunda ortaya koyduğu performans izlemesi, ölçülmesi ve periyodik olarak gözden
geçirilmesi değerlendirme sürecinde yapılmalıdır. Değerlendirme sürecinde yapılan bu
Kategori Anahtar Performans Göstergeleri
Düzenleyici Sorumluluk 1. Düzenleyici Sorumlulukları Kavrama
1. Tehlikelerin Tanımlanması2. Güvenlik Prosedürleri
3. Korunma Önlemleri4. Eğitim İhtiyaçlarının Değerlendirilmesi5. Sağlık Kontrolleri1. Sağlık ve Güvenlik Bilgi ve Desteğini Kullanmak İçin İstek/ Gönüllülük2. İşgücüne Katılım3. İşgücüne Güvenlik Bilgilerinin İletişimi/İletilmesi4. Olay/Kaza Soruşturması
Risk Kontrol
Faaliyetlerinin Desteklenmesi
24
uygulamaların takibinde kimlerin yetkili ve sorumlu olduğu önceden belirlenmelidir.
Bunun yanısıra performans göstergeleri; örgütün büyüklüğüne, faaliyette bulunduğu
alana ve iş güvenliği ile ilgili hedeflerine göre hazırlanmalıdır (ILO, 2009).
Maruziyet göstergeleri: Çalışanlar çalışılan sektörün özelliğine ve yapılan işin
niteliğine bağlı olarak bazı tehlikeler ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu tehlikeler ile ilgili
olarak çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunmasına yönelik olarak işveren tarafından
bazı önlemlerin alınması gerekmektedir. Çalışanların karşılaştığı tehlikelere örnek olarak
fiziksel (gürültü, titreşim, sıcaklık, radyasyon), kimyasal (kansorejen maddeler, ağır
metaller, nerotoksit maddeler, gazlar), ergonomik (tekrarlı hareketler, fiziksel zorlanma,
iş rotasyonu, stres), güvenlik (makine güvenliği, yangın, patlama, trafik), organizasyonel
(zaman baskısı, gece çalışma, ekonomik ödüller) ve psikososyal (sters, mobing, işyerinde
şiddet) tehlikelerle karşılaşmaktadırlar (Özdemir, 2006: 19).
Performans göstergeleri: Sayısal performans göstergeleri, öncü (leading)
performans göstergeleri, sonuç/takip edici (lagging) performans göstergeleri olarak
çeşitlenen göstergelerdir.
Öncü (leading) performans göstergeleri literatürde sıklıkla karşılaşılan
performans göstergeleridir. Pozitif performans göstergesi de denilen bu performans
göstergeleriyle, olay veya kazalar meydana gelmeden önce örgütün performans yapısı
değerlendirilmektedir. Çalışanların almış oldukları güvenlik eğitiminin kalitesi veya
çalışanların güvenli davranışlarının tespiti, bu yaklaşıma örnek olarak gösterilebilir. Öncü
performans göstergelerinin kullanılması bazı avantajları da beraberinde getirmektedir.
Öncelikle bu yöntem, örgütteki mevcut iş sağlığı ve güvenliği yönetiminin kalitesinin
doğrudan ölçülmesine imkan vermektedir. Ayrıca, mevcut yapı içindeki kusurlar veya
eksiklikler olay, kaza veya yaralanmalara yol açmadan önce tespit edilmekte ve örgütün
iş sağlığı ve güvenliği yönetim süreçlerindeki bu eksiklikleri iyileştirebilmesine imkan
vermektedir. Bu açıdan önemli bir geribildirim aracıdır (Lingard vd., 2011: 33).
Sonuç/takip edici (lagging) performans göstergeleri, çalışanların kaza oranları,
taşeronların kaza oranları, iş görememezlilik süresi (3 günden fazla, 30 günden fazla veya
sürekli), meslek hastalığı sayısı, iş kazası sonucu ölüm sayısı, iş kazası sonucu kaybedilen
iş günü sayısı, iş kazası sonucu kaybedilen iş gününün toplam maliyeti buna örnek
25
gösterilebilir (Özdemir, 2006: 19). Bu performans göstergeleri, hazır bilgi sağlamaları
nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır. Diğer performans göstergelerine göre daha
kolay toplanabilmesi, daha anlaşılır olması, analizleri kıyaslamada kullanışlı olması,
trendlerin belirlenmesine imkan vermesi gibi nedenlerden dolayı kullanılmasının bazı
avantajları bulunmaktadır. Ancak, güvenlik performansının değerlendirilmesinde
yalnızca kaza oranlarının kullanılması, bazı açılardan sakıncalı görülmektedir. Bu
sakıncalar şöyle sıralanabilir (Lingard vd., 2011: 32-33):
- Kazalar nadir oldukları için, kaza sıklık oranları performans değerlendirmede
güvenilir değildir.
- Kazalar bazen iş görevlerinden kaynaklanmayabilir, dışarıdan gelen kazalara yol
açan rastlantısal etkiler açıkça ilişki kurulamamasına neden olur.
- Kazalar devamlı bir biçimde kayıt altına alınmamış olabilir. Raporlama ile ilgili
teşvik edici unsurlar (ödül sistemlerinde, yöneticilerin performans
değerlendirmelerinde veya terfilerde dikkate alınması), kazaların aşırı
raporlanmasına neden olabileceği gibi olduğundan daha az düzeyde de
raporlanmasına neden olmuş olabilir.
- Olaylar meydana geldikten sonraki ölçümlere dayalı olduğu için düzeltici veya
önleyici düzenlemelerin zamanında yapılmasına imkan vermemektedir.
- Büyük ve küçük kazalar arasındaki farkı ölçmek güçtür. Örneğin bir zarara neden
olmasına rağmen yaralanma olmayan olaylar dikkate alınmaz.
- Son olarak, tek bir ölçümden elde edilen veriler, zaman içinde güvenlik
kültüründe meydana gelen değişimi yansıtması bakımından da hassas değildir.
Ayrıca Tablo 1.4’de farklı ülkelerdeki, tanımları ve fonksiyonları benzer olan üç
temel performans gösterge tipi tanımlanmaktadır:
26
Tablo 1.4: Performans Göstergelerinin Üç Genel Tipi
Kaynak: Griffith University, OHS Feasibility Study Report, 2002; aktaran Özdemir, 2006: 23.
1.2.2. Güvenlik Performansıyla İlgili Yapılan Çalışmalar
Yapılan bazı çalışmalarda güvenlik performansını ölçmeye yönelik çeşitli
modeller geliştirilmiştir.
Cohen ve Cleveland (1983) tarafından yapılan çalışmada güvenlik performansı ile
ilgili gösterge olarak, yüksek seviyede yönetimin katılımı ve taahhütü, dokümante edilmiş
prosedürler ve politikalar, önleyici faaliyetler, yüksek seviyede çalışanların katılımı,
kardeş firmanın faaliyetlerinde yüksek İSG entegrasyon seviyesi, etkili izleme ve gözden
geçirme sistemi olarak yer almaktadır.
Güvenlik performansının değerlendirilmesine yönelik kullanılan bir diğer araçta
davranışsal kontrol listesidir. Cooper ve arkadaşları (1994) tarafından geliştirilen bu
yöntemde güvenli davranışların değerlendirilmesi, davranışsal kontrol listesi yardımıyla
yapılmaktadır. Bu yöntemde, her bir bölüm içindeki her bir grup için bir çalışan
seçilmekte ve gözlemci olarak eğitilmektedir. Gözlemci çalışanlar, çalışanları işlerini
yaptıkları esnada her gün 10-20 dakika arası gözlemlemektedir. Bu gözlem esnasında,
grup içindeki çalışan güvenli davranış gösteriyorsa, göstermiş olduğu davranış “güvenli”
olarak işaretlenmekte, tersi durumda ise “güvensiz” olarak işaretlenmektedir. Elde edilen
bu gözlemler sonucunda gözlemlenen kişiye ait bir gözlemlenen bir güvenlik yüzdesi elde
edilmektedir (Cooper ve Phillips, 2004: 500).
Ülke/Kuruluş Gösterge tipi1. Maruziyet göstergeleri (Exposure Indicators)-çalışma şartları ile ilgili
2. Etki göstergeleri (Effect Indicators) - çıktıları tanımlar (kazalar gibi)3.Önşart göstergeleri (Prerequisite Indicators) - İSG sistemleri/yasalar/teftişler 1. Durum göstergeleri (Situation Indicators) - çalışma şartları ile ilgili2. Çıktı göstergeleri (Outcome Indicators) - çıktıları tanımlar (kazalar gibi)
3. Yapısal göstergeler (Structural Indicators) - İSG sistemleri/yasalar/teftişler ile 1. Kapasite göstergeleri (Capacity Indicators) - İSG sistemleri/yasalar/teftişler 2. Faaliyet göstergeleri (Activity Indicators) - teftiş sayısı gibi3. Çıktı göstergeleri (Outcome Indicators) - çıktıları tanımlar (kazalar gibi)1. Mevcut göstergeler (Current Indicators) - yönetim sistemlerini ölçmek için
(eğitim kayıtları, güvenli davranış indeksi gibi)2. Öncü göstergeler (Leading Indicators) - proaktifliği ölçer (uygunluk, 3. Trailing Indicators – geçmiş olaylara/çıktılara (kaza oranları gibi) dayalıdır
Finnish Institute of Occupational
Health (FIOH)
European Foundation for the Improvement of Living and
Working Conditions
International Labor Organization (ILO)
Occupational Health and Safety Commission Ontario (OHSCO)
27
Redinger ve arkadaşları (2002), örgütlerde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili sorumlu
kişilerin yardım alabilmeleri ve güvenlik yönetim sistemlerini değerlendirmeleri için
geniş kapsamlı bir ölçek geliştirmişlerdir. Dört boyuttan oluşan ölçeğin birinci boyutu
yönetimin iş sağlığı ve güvenliğine olan bağlılığı ve bu konuya yeterli kaynak
ayırmasıdır. İkinci boyut, yasal düzenlemelere göre hareket etmeyi ve güvenlik yönetim
sistemini bu düzenlemelere göre yapılandırmayı içermektedir. Üçüncü boyut, örgüt
üyelerinin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi
yönünde örgütün tutumuyla ilgilidir. Son olarak dördüncü boyut ise çalışanların iş sağlığı
ve güvenliği konusuna katılımlarının sağlanmasıyla ilgilidir (Redinger vd., 2002: 43-44).
Burke ve arkadaşları (2002) genel güvenlik performansı adında kapsamlı bir
model geliştirmiştir. Modele göre iş performansı, güvenlik performansı, güvenlik iklimi
ve güvenlik eğitimi ile ilgili 200 çalışmadan ve bazı kuruluşların eğitim planlarından yola
çıkarak dört boyutlu bir ölçek oluşturmuşlardır. Ölçeğin boyutları; kişisel koruyucu
donanımların kullanımı, risk azaltıcı iş uygulamalarına katılım, sağlık ve güvenliğe
yönelik bilgi iletişimi ve çalışanların hak ve sorumluluklarını yerine getirmesidir.
Bazı araştırmacılar güvenlik performansını doğrudan ölçme yerine dolaylı
ölçümlerin kullanmanın daha sağlıklı sonuçlar vereceğini ifade etmektedir. Bunlardan,
Lofquist ve arkadaşları (2011) havacılık sektöründe yapmış olduğu çalışmasında,
doğrudan güvenlik performansı ölçeği yerine güvenlik algısı ölçeği kullanmışlardır.
Görüldüğü gibi iş sağlığı ve güvenliği performansının ölçülmesi ve
değerlendirilmesi konusunda örgütlerin, yöneticilerin ve konuya ilgi duyan
araştırmacıların yardım alabilecekleri çok çeşitli standartlar ve araştırmalar
bulunmaktadır (Üngüren ve Koç, 2015: 130).
1.2.3. Güvenlik Performansı ve Güvenlik İklimi İlişkisi
Güvenlik ikliminin, güvenlik performansını etkilediği bir çok çalışmada ortaya
konmaktadır. Güvenlik ikliminin güvenlik performansı üzerine etkisini ele alan bir
çalışma Griffin ve Neal (2000) tarafından yapılmıştır. Yapılan çalışmada, iki farklı
örneklem grubundan benzer sonuçlar elde etmişlerdir. İmalat ve madencilik çalışanı
(N=1403) üzerinde yapmış oldukları çalışmada güvenlik iklimi (boyutları; yönetici
28
değerleri, güvenlik denetimi, çalışan eğitimi, güvenlik iletişimi) güvenlik bilgisi ve
güvenlik performansı (güvenliğe uyma ve güvenlik katılımı) arasındaki ilişkileri yapısal
eşitlik modeli kullanarak analiz etmişlerdir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlara göre,
güvenlik iklimi güvenlik performansını doğrudan etkilemektedir. Ayrıca güvenlik
bilgisinin, güvenlik iklimi ve güvenlik performansı üzerinde kısmi aracı etkiye sahip
olduğu tespit edilmiştir. İkinci çalışma, imalat çalışanları (N=381) üzerinde yapılmıştır.
Bu çalışmada kurulan modele, güvenlik motivasyonu (güvenliğe uyma motivasyonu ve
güvenliğe katılma motivasyonu) değişkeni de dahil edilmiştir. Bu çalışmanın sonucuna
göre ise, güvenlik motivasyonunun iki boyutu, güvenlik ikliminin güvenlik performansı
üzerine etkisinde aracı etkiye sahiptir.
Bir diğer çalışma Cooper ve Phillips (2004)’in bir paketleme fabrikasında
çalışanlar üzerine yapmış olduğu çalışmadır. Bu çalışma da güvenlik ikliminin, iş
kazasına maruz kalma ve kalmama durumu ve çalışanların güvenli davranışı üzerine
etkisini ortaya koyması açısından önemli bulgular ortaya koymaktadır.
Wu ve arkadaşları (2008), Tayvan’da üniversite ve kolej laboratuarlarında çalışan
492 kişi üzerinde gerçekleştirdikleri bir başka çalışmada, güvenlik iklimi, güvenlik
liderliği ve güvenlik performansı arasındaki ilişkileri ele almışlardır. Yapılan analizler
sonucunda, güvenlik iklimi ile güvenlik performansı arasında pozitif yönlü anlamlı bir
ilişki tespit edilmiştir.
Probst ve Estrada (2010)’nın ABD’de farklı sektörlerde çalışanlar üzerinde
yapmış olduğu çalışmada, güvenlik ikliminin daha pozitif algılandığı durumlarda hem
çalışanların daha az kazaya maruz kaldığı hem de maruz kaldıkları olayları daha fazla
rapor ettikleri gözlemlenmiştir.
Başka bir çalışmada Yule ve arkadaşları (2008) güvenlik ikliminin bir boyutu
olarak risk alma davranışını bir güvenlik performansı göstergesi olarak kullanmışlardır.
Shang ve Lu (2009) Tayvan’da liman konteynır terminallerinde çalışan 112 kişi
üzerinde yapmış oldukları çalışmalarında yapısal eşitlik modeli kullanarak güvenlik
iklimi boyutlarının (amir güvenli davranışlar yönetimi, güvenlik eğitimi programları ve
çalışma arkadaşlarının güvenli davranışları) güvenlik performansı algısı üzerindeki
29
etkisini incelemişlerdir. Elde edilen sonuçlara göre, amir güvenli davranışlar yönetimi ile
güvenlik performansı arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki vardır. Bu bağlamda,
güvenli çalışma koşulları sağlama, çalışanların güvenli davranışlarını önemseme, övme
ve teşvik etme gibi güvenli davranış yönetimi, güvenlik performansını iyileştirici bir
etkide bulunmaktadır. Ayrıca, güvenlik eğitim programları ile güvenlik performansı
arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmuştur. İşyerlerinde iyi bir güvenlik eğitimi
programları uygulamak, daha iyi bir güvenlik performansında önemli bir rol
oynamaktadır. Son olarak, çalışma arkadaşlarının güvenli davranışları ile güvenlik
performansı arasında da pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
Olumlu iş güvenliği ikliminin sağlanmasında örgüt yöneticilerinin konuya olan
ilgisi ve çabaları büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda yöneticilerin iş güvenliği
faaliyetlerine katılmaları, çalışanlarına iş güvenliği eğitim programları sağlamaları, örgüt
içinde iş güvenliği hususlarını sürekli vurgulamaları, kaza sonrası yapılan araştırmaların
suçlu aramak yerine problem çözme ve danışmanlık sağlama odaklı olması konusundaki
destekleri önem taşımaktadır (Zohar, 1980). Sağlanan bu olumlu iş güvenliği ikliminin,
çalışanların iş kazalarını ve güvenlik risklerini saklamak yerine örgütsel iletişim
kanallarını kullanarak rapor etme eğilimlerini artırdığı ve bu sayede iş güvenliği
performansını olumlu biçimde etkilediği ortaya konulmuştur (Huang vd., 2006).
Güvenlik iklimi ve güvenlik performansına dair en kapsamlı çalışmayı yapan
Clarke (2006c) 36 çalışmayı kapsayan bir meta analiz çalışması yapmıştır. Yapılan
analizler sonucu, güvenlik iklimi ile iş kazaları ve yaralanmalar arasında zayıf bir
korelasyon (daha yüksek güvenlik iklimi daha az kazalara neden olmakta) tespit etmiştir.
Güvenlik iklimi ile güvenlik uyumu ve güvenlik katılımı arasındaki korelasyonlar ise
daha güçlü bulunmuştur. Bu çalışmaların dışında diğer birçok güvenlik iklimi
çalışmasında da benzer sonuçlara rastlanmaktadır (Williamson vd., 1997; Huang vd.,
2006; Vinodkumar ve Bhasi, 2008).
1.3. ÖRGÜTSEL BAĞLILIK
Bu bölümde örgütsel bağlılık kavramının tanımı, örgütsel bağlılık çalışmalarının
önemi, örgütsel bağlılık modelleri ve örgütsel bağlılığı etkileyen faktörler ele
30
alınmaktadır. Son olarak, bu çalışmanın özgünlüğünü görebilmek açısından, örgütsel
bağlılık konusunda yapılan çalışmalaradan bazılarına yer verilmektedir.
1.3.1. Örgütsel Bağlılık Tanımı
Bağlılık, kelime olarak “birine karşı sevgi, saygı ile yakınlık duyma ve gösterme,
sadakat” anlamına gelmektedir (Türk Dil Kurumu, 2016). Mowday ve arkadaşları (1982:
26) bağlılığı, sosyal bir birimle (örn; örgüt, çevre, aile ve meslek gibi) özdeşleşme olarak
tanımlamaktadır. Meyer ve Allen (1984: 373)’e göre bağlılık “belli bir varlığa karşı
duygusal bir yönelmedir”. Bağlılık, annenin evladına, vatandaşın ülkesine, taraftarın
kulübüne, ya da çalışanın işyerine olan bağlılığı gibi farklı biçimlerde görülebilir
(Gündoğan, 2009: 3).
Bağlılığın örgütlerde ölçülebilir ve uygulanabilir olması örgütsel bağlılık kavramını
ortaya çıkarmıştır. Bu yüzden örgütsel bağlılık ile ilgili birçok çalışma yapılmaktadır.
1950’li yıllara kadar uzanan örgütsel bağlılık araştırmalarında en çok kabul gören
araştırmacılar; Becker (1960), Etzioni (1961), Kanter (1968), Mowday, Steers and Porter
(1979), O’Reilly and Chatman (1986), DeCottis ve Summers (1987) ve Allen ve Meyer
(1990) dir (Koç, 2009: 202). Bu araştırmacıların örgütsel bağlılık tanımları Tablo 1.5’te
görülmektedir:
Tablo 1.5: Örgütsel Bağlılık Tanımları
Becker (1960: 32)Bireyin örgütle karşılıklı iki taraf olarak bahse girdikleri bir süreç, “bilinçli bir taraf tutma davranışı”
Etzioni (1961)Örgütün üyeler üzerindeki güç veya yetkinliklerinin üyenin örgüte yakınlaşmasından kaynaklanır
Kanter (1968 Bireyin örgütsel amaçları gerçekleştirmek için çaba sarf ettiği bir süreç
Mowday, Steers ve Porter (1979:225)
Bireyin görev aldığı örgütün amaçları ve değerlerini kabul ederek benimsemesi, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesi, konusunda gönüllü bir biçimde çaba harcaması ve örgüt üyeliğini sürdürmeye güçlü bir biçimde istekli olması
O’Reilly and Chatman (1986:493)
Bireyin örgüte karşı psikolojik olarak bağlanması olup, örgütün bakış açısı ile örgütün özelliklerini kabul etme ve kendine uyarlama derecesidir
DeCotiis ve Summers (1987)
Bireyin, örgütün hedef ve değerlerini içselleştirdiği ve kabul ettiği ve örgütteki rolünü bu değer ve hedeflere katılımı doğrultusunda gördüğü kapsamdır
Allen and Meyer (1990:3)
Çalışanların örgütle ilişkisi ile şekillenen ve onların örgütün sürekli bir üyesi olma kararını almalarını sağlayan davranıştır
31
Eren’e göre (2012: 555) örgütsel bağlılık; kişinin bireysel istek, amaç ve
değerlerine katkıda bulunan, onların gerçekleşmesine neden olan, örgütün amaçlarına
bağlılık, hatta sadakatle hizmet etme, örgüt lehine özverili davranma, kendini örgüte
adama duygu ve tutumlarına denir. Örgütsel bağlılıkla birey, örgütün değer ve amaçlarına
katkıda bulunur, onun yararına hizmet eder ve onu her türlü platformda savunur.
Örgütsel bağlılık kavramının tanımında benzerlikler olmakla beraber birçok faklı
unsurun var olduğu göze çarpmaktadır. Örneğin Koç (2009: 205) diğer tanımlardan farklı
olarak örgütsel bağlılığı örgüte karşı psikolojik bir aidiyet olarak niteler. Ayrıca, bazı
çalışmalarda saygı ve gurur kavramlarının bağlılık duygusuyla ilişkili olduğuna dair
sonuçlar elde edilmiştir (Boezeman ve Ellemers, 2007: 772)
Örgütsel bağlılık, örgüte duyulan sadakat, özveride bulunma, kendini adama ve
katılma gibi kavramlarla tanımlanmakta, aynı zamanda iş çevresine değer katan ve örgüte
pozitif etkileri olan bir faktör olarak kabul edilmektedir (Turunç ve Erkuş, 2010: 422).
Çalışanların örgüte bağlılıklarını belirlemede bazı kriterler vardır. Örgüte bağlılığın
göstergeleri olarak örgütün amaç ve değerlerini benimseme, örgüt için fedakarlıkta
bulunabilme, örgüt üyeliği için güçlü bir istek duyma, örgütle özdeşleşme, içselleştirme
gibi faktörlerin varlığı sayılabilir (Gündoğan, 2009: 6-7; Seçkin, 2011: 360).
1.3.2. Örgütsel Bağlılık Çalışmalarının Önemi
Günümüzde nitelikli iş gücüne olan talebin yüksek olması örgütsel bağlılık
konusuna çok fazla önem verilmesine neden olmaktadır. Teknoloji yoğun üretimin emek
yoğun üretimin yerini alması, işgücünün niteliğinin artmasını gerekli kılmaktadır. Buna
bağlı olarak söz konusu nitelikli işgücünün örgütte tutulması önem kazanmaktadır
(Gündoğan, 2009: 9).
Örgütsel bağlılığın düşük olması devamsızlık, düşük performans, işe geç kalma
ve işten ayrılma gibi bireysel ve örgütsel olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Oysa
verimlilik artışı için yüksek performanslı ve nitelikli bir çalışanın örgütte kalması ve katkı
sağlaması çok önemlidir. Bunun yanısıra, yapılan araştırmalarda bağlılığı yüksek
çalışanların örgütte kalmaya devam etmesinin, çalışan devir oranından kaynaklanan
32
maliyetleri azalttığı görülmektedir (Meyer ve Allen, 2004: 2). Ayrıca örgütsel bağlılık
çalışmaları örgütlerin devamlılığı ve sürdürülebilir rekabet sağlama açısından da
önemlidir (Seçkin, 2011: 349).
1.3.3. Örgütsel Bağlılık Modelleri
Çalışanların örgütsel bağlılığının ölçümü ayrı bir tartışma alanı oluşturmaktadır.
Örgütsel bağlılık konusuda en çok kabul gören araştırmacılar Etzioni (1961), Kanter
(1968), Mowday, Steers ve Porter (1979), O’Reilly ve Chatman (1986), DeCottis ve
Summers (1987) ve Allen ve Meyer (1990) dir.
Bu çalışmalar arasında günümüzde en çok kullanılan ölçek Meyer ve Allen’in
ortaya koyduğu üç boyutlu örgütsel bağlılık modelidir. Meyer ve Allen, 1984 yılından bu
güne üzerinde birçok araştırma yaptıkları bu modelde, örgütsel bağlılığın duygusal,
normatif ve devamlılık olmak üzere üç boyuttan oluştuğunu ortaya koymaktadır (Başol
ve Yalçın, 2009: 498).
Etzioni’nin Örgütsel Bağlılık Modeli
Etzioni’ye (1961) göre örgütsel bağlılığın 3 boyutu vardır: ahlaki bağlılık, hesapçı
(çıkara dayalı) bağlılık ve yabancılaştırıcı bağlılık. Ahlaki bağlılık, örgütün amaç değer
ve normlarını içselleştirmeyle otoriteyle özdeşleşme temeline dayanmaktadır. Ayrıca
bireyler toplum için faydalı amaçları takip ettiklerinde örgütlerine daha çok
bağlanmaktadırlar. Hesapçı (çıkara dayalı) bağlılık, örgütle çalışanları arasındaki
alışverişi temel almaktadır. Çalışanlar örgütlerine kattıkları karşılığında elde edeceği
ödüllerden dolayı bağlılık duymaktadırlar. Yabancılaştırıcı bağlılık, örgüte karşı olumsuz
duyguların yaşandığı bununla birlikte bir takım davranışlarda bulunmaya da örgüt
tarafından zorlanıldığı bir durumu ifade eder (Adanalı, 2007: 4).
Kanter’ın Örgütsel Bağlılık Modeli
Kanter (1968) farklı bağlılık biçimlerinin, örgütlerin, üyelerine yükledikleri farklı
davranışsal gereklerin sonucu olarak ortaya çıktığını ileri sürerek üç bağlılık biçimi
tanımlamıştır: devamlılık bağlılığı, uyum bağlılığı, kontrol bağlılığı (Adanalı, 2007: 5;
Güney, 2011: 285).
33
Devamlılık bağlılığına göre, bireylerin örgüte bağlanmasının sebebi örgütün
sürekliliğinin sağlanmasıdır. Yani çalışanın, kendini örgütün yaşamını sürdürmesine
adanmışlığını ifade eder. Bireylerin örgüte girebilmek için ve örgüt üyesi olarak yaptıkları
fedakarlık ve çabalar örgütten ayrılmayı zorlaştırır. Dolayısıyla Kanter, örgütteki devam
bağlılığını üyenin örgütün kalıcılığını sağlamaya kendini adaması olarak tanımlar.
Uyum bağlılığı, işyerindeki sosyal ilişkilerin gelişmesine dayanan bir bağlılıktır.
Bireyler örgütlerine çalışma ortamındaki ilişkilerin güçlü olması nedeniyle
bağlanmaktadırlar. Güçlü ilişkileren dolayı birbirine bağlanan ve grup oluşturan üyeler
arasındaki dayanışma bir kenetlenme bağlılığı oluşturur.
Kontrol bağlılığı, çalışanların örgüt tarafından konulan kurallara uyması sonucu
oluşmaktadır. Kurallara uygun davranma, örgütün değerlerine ve amaçlarına inanmakla
daha etkili hale geleceğinden, değer ve amaçlar, uygun davranışlar için birer yol gösterici
olma işlevini yerine getirmektedirler. Kontrol bağlılığı, çalışanın, örgütün normlarının ve
değerlerinin uygun davranışlara götüren önemli bir rehber olduğuna inandığında ve
günlük hareketlerinde bu normlardan etkilendiğinde vardır.
Kanter, Etzioni’den faklı olarak örgütsel bağlılığın bu üç türünün birbirleriyle
etkileşim halinde ortaya çıktığını ve örgütlerin çalışanın bağlılığını artırmak için üçünün
de dikkate alması gerektiğini öne sürmüştür. Bir bağlılık türü, diğerlerini de güçlendirerek
bütün olarak örgütsel bağlılığı sağlayabilir. Örneğin; birey örgütün sürekliliğine kendisini
adamasının bir sonucu olarak ona bağlanabilir, grup bağlılığı duyabilir ve örgütsel kural
ve değerlere inanarak uygun davranışlar gösterebilir (Adanalı, 2007: 5).
Mowday, Steers ve Porter’ın Örgütsel Bağlılık Modeli
Mowday, Steers and Porter (1979) örgütsel bağlılığı, bireyin davranışları
aracılığıyla faaliyetlerine ve örgüte olan ilgisini güçlendiren inançlarına bağlanması
şeklinde tanımlayarak, davranışsal bağlılık ve tutumsal bağlılık olarak iki boyutta
sınıflandırmıştır. Davranışsal bağlılık bireyi örgüte bağlayan davranışlara odaklanır.
Tutumsal bağlılık bireyin belli bir örgütle ve onun hedefleriyle kendini tanımlaması ve
bu hedefleri kolaylaştırmak için üyeliğini sürdürmesini temsil eder (Meşe, 2007: 243;
Mowday vd., 1979).
34
O’Reilly ve Chatman’ın Örgütsel Bağlılık Modeli
O’Reilly and Chatman (1986: 493) çalışan ve örgüt arasındaki psikolojik bağın
uyum (itaat), özdeşim ve içselleştirme olmak üzere üç farklı şekilde oluşabileceğini
savunmuştur. Uyum bağlılığı, paylaşılmış değerler için değil; tutum, davranışlar ve
paylaşılan inançlardan ziyade ödüller kazanmak için benimsendiğinde ortaya çıkar.
Uyum bağlılığında cezanın iticiliği ve ödülün çekiciliği söz konusudur. Çalışanlar belli
ödülleri alabilmek için örgütte kalarak işin gerektirdiğinden daha fazlasını yapmazlar.
Uyum bağlılığı söz konusu olduğunda çalışanların örgütte kalma istekleri düşüktür.
Özdeşleşme bağlılığı, birey doyurucu bir ilişkiyi ortaya koymak veya sürdürmek
için etkiyi kabul ettiğinde ortaya çıkar; yani birey, grubun başarılarını ve değerlerini
kendisininmiş gibi benimsemeden bunlara saygı göstererek grubun üyesi olmaktan gurur
duyabilir. Çalışanların iş arkadaşlarıyla tatmin edici bir ilişki kurabilmesi veya bu ilişkiyi
devam ettirebilmesi için oluşan bir bağlılık türüdür. Çalışanlar kendilerine dolaysız olarak
fayda sağlamayan, örgüt yararına fazladan zaman ve çaba harcayan davranışlar
sergilerler. Bu bağlılığa sahip çalışanların örgütte kalma istekleri yüksektir (O’Reilly ve
Chatman 1986: 493).
İçselleştirme bağlılığında, etkiye neden olan davranışlar, kişinin değerleriyle denk
olduğu için kabul edildiğinde görülür; yani bireyin değerleri örgütünkilerle aynıdır.
Bağlılık arttıkça işi bırakma azalmakta, bununla birlikte itaat artıkça iş bırakma
artmaktadır (Meşe, 2007: 245). Başka bir deyişle, kişisel ve örgütsel değerler arasındaki
uyum sonucu oluşan bir bağlılık türüdür. Tutum ve davranışlar, çalışanların örgütün değer
sistemiyle uyumlu olduğunda gerçekleşmektedir. Çalışanlar kendilerine doğrudan fayda
sağlamayan, örgüt yararına fazladan zaman ve çaba harcayan davranışlar sergilerler.
Dolayısıyla örgütte kalma istekleri yüksektir.
DeCottis ve Summers’ın Örgütsel Bağlılık Modeli
DeCottis ve Summers örgütsel bağlılığı oluşturan unsurları kişisel ve durumsal
olmak üzere iki kategoriye ayırmaktadırlar. Örgütsel bağlılıkla ilişkisi bulunan kişisel
özellikler: yaş, çalışma süresi, cinsiyet ve eğitimdir. Araştırmalar yaş ve çalışma süresinin
örgütsel bağlılıkla olumlu bir ilişki içinde olduğunu, eğitim düzeyiyle örgütsel bağlılık
35
arasında ise ters yönlü bir ilişki olduğunu göstermiştir. Durumsal özellikler ise örgüt
yapısını, insan kaynakları süreçlerini, çalışanın rol ya da iş özelliklerini, terfi olanaklarını
ve örgüt iklimini içermektedir (Baransel, 1996: 51-52).
Meyer ve Allen’ın Örgütsel Bağlılık Modeli
Meyer ve Allen, 1984 yılından bugüne üzerinde birçok araştırma yaptıkları,
örgütsel bağlılığı duygusal bağlılık, devamlılık bağlılığı ve normatif bağlılık olarak
sınıflamaktadır. Duygusal bağlılığa sahip olan bireyde örgütte kalma isteği vardır,
devamlılık bağlılığına sahip olan birey örgütte kalması gerektiğini düşünür, normatif
bağlılığa sahip olan birey ise örgütte kalmak zorunda olduğuna inanır.
Duygusal bağlılık, çalışanın örgüte duygusal olarak bağlanmasını ve örgütle
özdeşim kurmasını ifade eder. Duygusal bağlılık, örgütü içten benimseme, onun
amaçlarından norm ve değerlerine kadar sadık bir destekleyicisi olma duygusunun
oluşmasıdır. Bu bağlılıkta çalışan gerektiğinde menfaatlerini bir kenara bırakarak, içsel
güdülerle kendinden ve çıkarlarından fedakarlık edebilme erdemini göstererek örgüte ve
yöneticilerine hizmet etmekten haz duyabilmektedir (Eren, 2012: 557).
Normatif bağlılık, çalışanın örgütte kalmaya zorunlu, yükümlü olduğu ya da örgütte
kalmanın ahlaki bir sorumluluk olduğuna inanmasından dolayı örgütte kalmaya devam
etmesini ifade etmektedir. Bireyin yöneticisine ya da örgütüne sadakat göstermesinin
önemli olduğunu vurgulayan sosyalleşme sürecinin bir sonucu olarak veya çalışanın
aldığı bazı ödüllerin çalışanda bunların örgüte bir karşılığını verme yükümlülüğünün
oluşturduğu durumlarda gelişen bağlılık türüdür. Kişinin örgütte çalışmayı kendisi için
bir görev olarak görmesi ve örgütüne bağlılık olarak göstermenin doğru olduğunu
hissetmesi yönüyle duygusal bağlılıktan farklıdır; örgütten ayrılma sonucunda ortaya
çıkacak kayıpların hesaplanmasından etkilenmediği için de devamlılık bağlılığından
farklıdır (Adanalı, 2007: 6).
Devam bağlılığı, çalışanın örgütten ayrıldığı takdirde kaybedeceğine inandığı,
örgütte çalışılan zaman, çaba ya da gönüllü faaliyetler gibi yatırımlar nedeniyle kalmaya
devam etmesini ifade eder. Bir başka deyişle örgütten ayrıldığı takdirde ödeyeceğine
inandığı bedeller (ücret, yeni bir iş aramanın ya da bulmanın zorluğu, o işyerinde çalışıyor
36
olmanın getirdiği saygınlık gibi) örgütten ayrılmasına engel olur. Bunun yanında psiko-
sosyal olarak işi yapmaktan duydukları içsel tatmin, iş ortamında edindiği arkadaş çevresi
gibi unsurların verdiği manevi tatmin olanakları vardır. Çalışanlar iş yerlerinden
ayrıldıkları zaman elde ettikleri bu maddi ve manevi kazanımlarını kaybedeceklerini
düşünürler ve bu inançlar örgüte devam etmelerine neden olur (Eren, 2012: 556).
1.3.4. Örgütsel Bağlılığı Etkileyen Faktörler
Örgütsel bağlılık birçok faktörden etkilenmektedir. Literatür incelendiğinde,
örgütsel bağlılığı etkileyen faktörlerin farklı sınıflandırmalarının olduğu görülmektedir
(Gündoğan, 2009: 16-17).
Mowday ve arkadaşları (1982) örgütsel bağlılığı etkileyen faktörleri; kişisel
özellikler, rol ve iş özellikleri, yapısal özellikler ve iş deneyimleri şeklinde
gruplandırmaktadır. Kişisel faktöreler: yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, görev
süresi, ırk. Rol ve iş özellikleri: işin zorluğu, rol çatışması, rol belirsizliği. Yapısal
özellikler: örgütün büyüklüğü, sendikanın varlığı, kontrol düzeyi. İş deneyimleri: örgütsel
güvenirlik, örgüt için kişisel öneme dair hisler, beklentilerin karşılanma derecesi, çalışma
arkadaşlarının örgüte karşı olumlu tutumları, ödemelerde algılanan eşitlik, grup normları,
liderlik biçimi, sosyal ilişkiler (Güney, 2011: 281).
Zahra (1984: 18-20), örgütsel bağlılığı etkileyen faktörleri; kişilik özellikleri,
örgütsel faktörler ve çalışanın geçmişe ait birikimi olarak gruplandırmıştır. Northcraft ve
Neale (1990: 471) örgütsel bağlılığı etkileyen faktörleri; kişisel, örgütsel ve örgüt dışı
faktörler olmak üzere 3 gruba ayırarak incelemektedir. Kişisel faktörler: kişisel özellikler,
iş beklentileri, psikolojik sözleşme. Örgütsel faktörler: işin niteliği ve önemi, yönetim,
ücret, gözetim, örgütsel kültür, örgütsel adalet, örgütsel ödüller, takım çalışması, örgütün
bulunduğu sektörün durumu. Örgüt dışı faktörler: yeni iş olanakları, profesyonellik,
işsizlik oranı, ülkenin sosyoekonomik durumu, sektörün durumu (Gündoğan, 2009: 17-
18).
Örgütsel bağlılığı artıran faktörler ücret ve çalışana sağlanan faydayla ilgili
uygulamalar, çalışanın kişisel gelişimiyle ilgili uygulamalar, terfi ve kariyer fırsatı,
kararlara katılma, örgütsel güven, örgüt kültürü, vizyon, iş tatmini, örgütsel adalet,
37
örgütsel vatandaşlık, personel güçlendirme, teknoloji ve geliştirme olarak sıralanabilir.
Örgüte bağlılığı azaltan faktörler ise belirsiz roller, açık olmayan iş tanımları, örgüt içinde
etkili ve adil ödül yerine cezalandırmanın kullanılması, adil olmayan performans sistemi,
örgütün çalışanın iyiliğini ve rahatlığını düşünmediğine dair çalışanlarca oluşmuş izlenim
sayılabilir (Adanalı, 2007: 4; Balay, 2000: 115-134; Seçkin, 2011: 360).
1.3.5. Örgütsel Bağlılıkla İlgili Yapılan Çalışmalar
Bağlılığın örgüt içinde nasıl ve neden görüldüğü, örgüte olan bağlılığın altında
yatan nedenlerin neler olduğu ve kişiden kişiye değişip değişmediği örgütsel bağlılık
çalışmalarında ele alınmaya çalışılmıştır. Bağlılıkların ne zaman ve nasıl geliştiğini ve
tutum ve davranışları nasıl şekillendirdiğini anlayan örgütler değişimin yapacağı etkiyi
önceden tahmin edebilir ve bu durumla daha etkili bir şekilde başa çıkabilirler (Meşe,
2007: 339).
Randall (1987) örgütsel bağlılığı düşük dereceli bağlılık, orta dereceli bağlılık ve
yüksek dereceli bağlılık şeklinde sınıflandırmıştır. Örgütsel bağlılık ile ilgili yaptığı
çalışmalarda sınıflandırdığı bağlılık düzeylerinin birey ve örgüt üzerindeki etkilerini
incelemiştir (Balay, 2000: 93; Koç, 2009: 205).
Meyer ve arkadaşları (1989) örgütsel performans ve iş performansı arasındaki
ilişkiyi inceledikleri araştırmada, birim müdürlerinin kendilerine bağlı çalışanların
performans değerlendirmeleri ve terfi alabilmeleriyle çalışanların duygusal bağlılığı
arasında olumlu, normatif bağlılığı arasında olumsuz ilişki olduğunu tespit etmişlerdir.
Mathieu ve Zajac (1990)’ın yapmış olduğu çalışmaya göre duygusal bağlılık ile
işe devamlı gelme arsında olumlu yönde bir ilişki vardır. Örgütsel bağlılığın iş
performansı üzerinde ancak göreceli bir etkisi olduğu söylenebilmektedir.
Çakınberk ve Demirel (2010) yardımcı sağlık personeli (N=148) üzerinde
yaptıkları çalışmada yöneticilerin sergiledikleri liderlik tarzlarının çalışanların
bağlılıklarını etkilediğini belirlemişlerdir. Ayrıca çalışma sonucunda liderlik tarzlarından
özellikle dönüşümcü liderliğin örgütsel bağlılık üzerinde güçlü bir etkisinin olduğu
belirlenmiştir.
38
Duman ve arkadaşları (2013)’nın yaptıkları çalışma sonuçlarına göre örgütsel
kimlik algısının güçlenmesi sonucunda örgütsel bağlılığın arttığı ve güçlü örgütsel kimlik
algısına sahip çalışanların örgütsel vatandaşlık davranışlarını sergiledikleri ortaya
konulmuştur.
Uyguç ve Çımrın (2004: 94-99)’ın yaptıkları çalışmada; duygusal bağlılıkla iş
tatmini arasında pozitif ve duygusal bağlılıkla işten ayrılma niyeti arasında negatif bir
ilişki olduğunu tespit etmişlerdir. Ayrıca ihtiyaç bağlılığıyla işten ayrılma niyeti arasında
pozitif bir ilişki olduğu; normatif bağlılıkla iş tatmini arasında pozitif ve son olarak
normatif bağlılıkla işten ayrılma niyeti arasında negatif bir ilişki olduğu sonucuna
varmışlardır.
Wasti (2000) Türk çalışanların örgütsel bağlılıklarını belirlemek amacıyla yapmış
olduğu çalışmada duygusal bağlılığı en çok etkileyen değişkenlerin işin genel yapısından
duyulan tatmin ve toplulukçu örgüt kültürü olduğu; devamlılık bağlılığını en çok
etkileyen değişkenlerin ise, iş alternatiflerinin azlığı ve kuruluşa yapılan yatırımlar
olduğunu belirlemiştir. Ayrıca normatif bağlılığı etkileyen değişkenlerin toplulukçu örgüt
kültürü ve aile etkisi olduğu ortaya çıkmıştır.
Tolay (2003) yaptığı çalışma sonucuna göre eğitim algılarının örgütsel bağlılığı
etkilediğini, çalışanların demografik özelliklerinin örgütsel bağlılığa ve eğitim- örgütsel
bağlılık ilişkisi üzerine etkili olduğunu belirlemiştir.
Demirel (2008)’in yapmış olduğu çalışma sonucuna göre; çalışanın duygusal ve
ihtiyaç bağlılığı ile örgüte ve yöneticilerine güven duyması arasında pozitif bir ilişki tespit
edilmiştir.
1.4. İŞ TATMİNİ
Bu bölümde iş tatmini kavramının tanımı, önemi, iş tatminini belirleyen faktörler
ve iş tatmini konusunda yapılan çalışmalar ele alınmaktadır.
39
1.4.1. İş Tatmini Tanımı
Tatmin terimi, istenen bir şeyin gerçekleşmesini sağlama ve gönül doygunluğuna
erme anlamlarını taşımaktadır. Ayrıca ihtiyaçların tatmin edilmesi sonucu oluşan
mutluluk durumu olarak da ifade edilebilir (Halsey, 1988: 884). Tatmin olma duygusu
ancak bireyin kendisi tarafından hissedilebilir ve bireyin iç huzura ulaşması için önemli
bir faktördür. İş tatmini ise çalışanların işlerine yönelik hoşa giden veya gitmeyen duygu
ve düşüncelerinin toplamını ifade eden duygusal bir tutumdur (Newstrom ve Davis, 1993:
195). Bir başka deyişle iş tatmini, çalışanların işyerine yönelik beklentilerini ve işine
yönelik tutumunu ifade eden bir kavramdır.
Literatürde iş tatminiyle ilgili birçok tanımla karşılaşmak mümkündür. İş
tatminiyle ilgili bazı tanımlar Tablo 1.6’da gösterilmektedir:
Tablo 1.6: İş Tatmini Tanımları
Kaynak: Güney, 2011: 11-12
İş tatmini; bireyin iş çevresinden, yöneticilerden, çalışma arkadaşlarından ve iş
organizasyonundan elde etmeye çalıştığı, rahatlatıcı ve iç yatıştırıcı bir duygu olarak
tanımlanmaktadır (Karaduman, 2002: 70).
İşcan ve Timuroğlu (2007: 125) iş tatminini çalışma hayatının bir kalite ölçütü
olarak ifade etmektedir. Bir diğer tanıma göre iş tatmini çalışanların işlerinden elde
ettiklerinin, onların maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılaması sonucunda oluşan mutlu
ve huzurlu olma durumudur (Güney, 2011: 12).
Keith Davis Çalışanların işlerinden duydukları memnuniyet yada memnuniyetsizliktir.
Schultz/Schultz (1998: 250) Bireylerin gerçekleştirmek istedikleri hedefleri ile örgüt hedeflerinin uyumu, bireylerin işten bekledikleri ödüller ile elde ettikleri ödüllerin karşılaştırılmasıdır.
Lyman vd., (1975: 53-54) Çalışanların işine ve örgütüne karşı geliştirdiği bir tepkidir.
Schemerhorn vd., (1994: 144) Çalışanların psikolojik sözleşmesindeki beklentilerinin karşılanma derecesidir.
Ugboro/Obeng (2000: 254) Birey ile çalıştığı iş yeri koşulları arasındaki uyumun bir sonucu olarak ortaya çıkan memnuniyet duygusu ve bireyin işine karşı almış olduğu pozitif bir tutumdur.
Robins (2000) Çalışanın işine yönelik genel tutumudur.
Luthans (1995) Çalışanın, işin kendisi için önemli olan şeyleri ne derecede karşıladığı algısının bir sonucudur.
40
Bingöl (1997: 270)’e göre iş tatmini dendiğinde, işten elde edilen maddi çıkarlar
ile işçinin beraberce çalışmaktan zevk aldığı iş arkadaşları ve bir eser meydana getirmenin
sağladığı mutluluk akla gelir. Benzer şekilde Keser (2012: 140) iş tatminini “bireyin
çalışma yaşamından aldığı haz ve mutluluk” olarak ifade etmektedir.
Birbirinden farklı tanımlar yapılmasına rağmen hepsinin ortak bir noktada
buluştuğu görülmektedir. Birey ile işin uyumu ve bireyin şahsi memnuniyeti iş tatmini
tanımlarının ortak noktasını oluşturmaktadır. O halde iş tatmini, bireyin işiyle ilgili
beklentileri, hedefleri ve çıkarları örgütüyle uyum seviyesine bağlı olarak meydana
getirdiği memnuniyet durumudur. Dolayısıyla çalışanların işiyle ilgili genel tutumu
olumlu ise iş tatmini, olumsuz ise tatminsizliği ortaya çıkmaktadır.
1.4.2. İş Tatmininin Önemi
Örgütler her yıl birçok nitelikli işgücünü kaybetmektedir. Bu nedenle işgücü devir
oranı artmakta, bu durumda ise işgücü maliyetlerini artmaktadır. Örgütlerde işgücü devir
oranı iki önemli maliyeti ortaya çıkarmaktadır. Bunlardan biri, çalışanların örgütü terk
etmeden önce, örgüte kazandırılması için uygulanan eğitim ve geliştirme masrafları ve
çalışanların örgütü terk ettikten sonra, mevcut boşluğu gidermek için örgütün harcamak
zorunda kaldığı giderlerdir. Diğer bir maliyet ise bu kötü durumun örgütte kalan diğer
çalışanlar üzerinde yapmış olduğu olumsuz etkidir. Örgütlerde yönetimsel anlamda bütün
çabalar işgücü devir oranının azalmasını sağlamaya yöneliktir. Bunun önlenmesi için
yapılacak çalışmaların temelini; çalışanların ihtiyaçlarının iyi bir biçimde belirlenmesi,
bu ihtiyaçların giderilmesi ve iş tatmininin sağlanması oluşturmaktadır (İşcan ve
Timuroğlu, 2007: 125).
İş tatmininin örgütsel açıdan önemli olmasının bir sebebi de çalışanların
performansını artırmada etkili bir faktör olmasıdır. Çalışma yaşamında çalışanların
performans artışına bağlı olarak örgütsel verimliliğin arttırılması söz konusudur. Bu
yüzden verimliliği artırabilmek için nitelikli işgücünün örgüt içinde tutulması ve yüksek
seviyede performans göstermesi işverenler açısından önemli bir konudur. (Mowday vd.,
1979: 225).
41
İş tatminin en önemli özelliği bireyle ve onun duygularıyla ilgili bir kavram
olmasıdır. Bireysel olması sebebi ile yöneticinin yapacağı en önemli şey, çalışanlara
ortalama seviyede tatmine ulaşmaları için yardımcı olmaktır (İşcan ve Timuroğlu, 2007:
127)
Kişinin işinden tatmin sağlaması, onun hem fiziksel hem psikolojik varlığı için
önemlidir. İş tatminsizliğinde, beden ve ruh sağlığının bozulması, işe gitmede isteksizlik,
işi bırakma, iş ortamında olumsuz sosyal ilişkiler içine girme, verimliliğin düşmesi ve iş
dışı yaşamını doğrudan olumsuz etkilemesi gibi sonuçların ortaya çıkabileceği
düşünüldüğünde bu kavramın bireyin yaşamında ne kadar önemli olduğu açıkça
görülmektedir (Telman ve Ünsal, 2004: 64).
1.4.3. İş Tatminini Belirleyen Faktörler
Çalışanların iş tatminine etki eden pek çok faktör vardır. Bu faktörler genel olarak
ücret, işin özelliği, çalışma koşulları, yöneticilerin yaklaşımı, çalışma arkadaşlarıyla
ilişkiler olarak sıralanmaktadır (Luthans, 1992: 126). Ayrıca, yapılan araştırmalarda, yaş,
medeni durum, cinsiyet, tecrübe, güvenlik, liderlik, takdir edilme, örgüt iklimi gibi
faktörlerin iş tatmini üzerinde önemli etkileri olduğu ortaya çıkmıştır (Karababa ve
Kapıkıran, 2014: 141).
Bu faktörlerden ücret, işin özelliği, çalışma koşulları, terfi fırsatları, yöneticilerin
yaklaşımı, örgüt iklimi, çalışma arkadaşlarıyla ilişkiler aşağıda kısaca açıklanacaktır.
Ücret: Birey yaşamını devam ettirebilmek için belli bir gelire ihtiyaç duyar.
Bireyin elde edeceği ücret doğrudan yaşam kalitesini etkilemektedir. Bu nedenle ücret
bireyin en temel çalışma amaçlarındandır. Bu yüzden ücret, iş tatminini belirleyen
unsurlar arasındadır. Bazı çalışmalara göre ücret ve iş tatmini arasında anlamlı bir ilişki
olduğu saptanmıştır; fakat bireyin, çalışması karşılığında elde edeceği ücret düzeyine
göre tatmin olacağı düşünülmesine rağmen yapılan diğer bazı çalışmalarda, bireyin iş
tatmini ile ücreti arasında anlamlı bir ilişki kurulamamıştır. Buna rağmen bireyin işe
yönelik tutumunda ücretin payı küçümsenemeyecek düzeyde önemlidir; çünkü ücret
bireyin toplum içindeki statüsünü de belirlemektedir. Dolayısıyla bireyin gelirinin
sağladığı statüyle iş tatmini elde ettiğini söylemek mümkündür. (Keser, 2012: 144-145).
42
İş tatmini açısından ücretin miktarı kadar adil olması da önem taşımaktadır. Birey
aldığı ücreti, hem kendi çalıştığı örgüt içinde hem de diğer örgütlerdeki benzer
pozisyonda çalışanların ücretiyle kıyaslayacaktır. Çalıştığı örgütte aldığı ücretin adil
olmadığına inanan birey, tatminsizlik eğilimi gösterecektir. (İşcan ve Timuroğlu, 2007:
127)
İşin niteliği: Bir örgütün bireye sağladığı tatmin, o örgütteki işin niteliğine ve
bireyin işe dair algısına bağlıdır. İşin zevkli ve ilginç olması, bireyin yeteneklerine uyum
sağlaması, bireyin işini anlamlı bulması iş tatminini etkileyen başlıca faktörlerdendir.
Ayrıca işin özelliği gereği bireye özerklik sağlaması, beceri ve yeteneklerini
kullanabilmesi iş tatminini artırmaktadır (Keser, 2012: 147; İşcan ve Timuroğlu, 2007:
127).
Hackman ve Oldham’ın iş özellikleri kuramında, iş tatmininin sağlanması için,
işin beş temel özelliğinin bulunması gerektiği savunulmaktadır. Bunlar işin gerektirdiği
beceri çeşitliliği, işle özdeşleşme, işin anlamı, işin yapılırken çalışana tanıdığı özerklik,
performans hakkında alınan geribildirimdir (Keser, 2012: 146).
Yaptıkları işlerden daha fazla tatmin sağlayanların özel bilgi ve yetenek gerektiren
işlerde çalışanlar olduğu belirlenmiştir. Ancak bunun tam tersini gördüğümüz montaj
hattı üretim biçimlerinde, çalışanların üretilen ürünün sadece bir parçası ile uğraşması,
çalışana bir robot gibi sürekli aynı işi tekrarlatılması elbette iş tatmini üzerinde olumsuz
etkiler meydana getirecektir. Bir eser meydana getirdiğinin farkında olunmaması ve
monotonluk çalışanların iş tatminini olumsuz etkilemektedir. Yapılan işin çalışanın
yaratıcılığını gerektirmesi ve tek bir kişi tarafından yapılabilir olması, esnek çalışma
saatlerinin uygulanması ve alternatif çalışma programları, iş rotasyonu ve iş
zenginleştirmenin mümkün olması iş tatminini olumlu olarak etkilemektedir. Ancak iş
zenginleştirmenin çalışana, fazla sorumluluk ve rol yükleyen yapıda olmaması gerekir;
buna dikkat edilmezse işin strese ve zihinsel anlamda tükenmişliğe yol açabileceği göz
önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle; ancak orta düzeyde çeşitliği olan işler istenilen
düzeyde iş tatmini sağlayacaktır (İşcan, Timuroğlu, 2007: 127).
Çalışma koşulları: Bir iş yerindeki sağlık, güvenlik, rahatlık ve refaha ilişkin
çalışma çevresini ifade eden çalışma koşulları kavramı iş tatminini etkileyen bir
43
faktördür. İşverenler için, çalışanlarının sağlık ve güvenliğini koruyan ve riskleri en aza
indirilmiş olan çalışma koşulları hazırlamaları bir zorunluluktur. Bu zorunluluk, işverenin
çalışanlarına karşı yerine getirmesi gereken sosyal sorumluluğundan kaynaklandığı gibi
işverenin işgücü verimliliğini artırma gayesinden de kaynaklanmaktadır. Bu nedenle
çalışma koşulları iyileştirilmekte, çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunmasına
yönelik çalışmalar yapılmaktadır (Bingöl, 2006: 454).
Gürültü, ısı, ışık, havalandırma gibi çalışma koşulların olumsuz olduğu
durumlarda iş tatminsizliği görülmektedir. Ayrıca risk altında çalışma ve aşırı beden
gücüne dayalı çalışma iş tatminsizliğine neden olan faktörlerdendir. Maden ocaklarında
veya yanıcı maddelerin bulunduğu işyerlerinde çalışanların sürekli olarak risk altında
bulunması strese neden olarak işte tatminsizlik sorunlarına yol açmaktadır. Bunların
dışında fazla iş yükü altında kalma da iş tatminini olumsuz etkilemektedir. Bedensel ve
zihinsel yorgunluğa yol açan aşırı iş yükü bireyin iş tatmini düzeyini düşürmektedir
(Keser, 2012: 151).
Çalışanların sağlıklı koşullarda çalışmaması söz konusu ise yüksek tatminden söz
edilemeyecektir. Özellikle beden gücüne bağlı çalışanlarda çalışma koşullarının ve
ortamının olumsuzluğundan kaynaklanan tatmin düşüklükleri sıkça görülmektedir. Bu
durumda, beden gücü ile çalışan işlerin genellikle ağır sanayi ve yer altında çalışma gibi
işlerin olmasının payı büyüktür. Dolayısıyla bu tür işlerde çalışma koşulları ağırdır ve
çalışanın tatmin düzeyi daha rahat işlerde çalışanlara göre düşük düzeydedir (Keser,
2012: 150).
Terfi fırsatları: Terfi, kelimesi rütbe, pozisyon, itibar ve statü artışı anlamlarına
gelmektedir (Halsey, 1988: 801). Çalışanın bulunduğu görev kademesinden daha fazla
sorumluluk gerektiren bir üst kademeye atanması halinde terfi gerçekleşmiş olur. Daha
yüksek ücret ve daha geniş yetki ve hareket özgürlüğü tanıyan, böylece daha fazla
ayrıcalıklı ve daha az gözetimin söz konusu olduğu bir üst pozisyonuna atanması
çalışanda hem tatmin olma duygusu sağlayacak hem de motivasyonu artıracaktır (Bingöl,
2006: 440). Bunlara ilaveten çalışanlar için gelişme ve sorumluluk kazanma fırsatları
sağlayan terfi etme, çalışanın sosyal statüsünü de artırmaktadır (Robbins, 2001: 82).
44
Terfi konusunda çalışanlar için önemli olan, örgütte adaletli terfi politikasının
olmasıdır. Çalışanlar, işyerlerindeki terfi kararlarının adil olduğuna inandıkları zaman
işlerinden tatmin olacaklardır. İşverenler açısından terfiler, çalışanların yetenek ve
bilgilerinden daha fazla yararlanma fırsatı vermektedir. Çünkü ilerleme fırsatı, bireylerin
kapasitelerini geliştirmeleri ve başarılarını artırmaları için önemli bir motivasyon
unsurudur (İşcan, Timuroğlu, 2007: 127).
Çalışma arkadaşlarıyla ilişkiler: Bireyin çalışma yaşamında geçirdiği vakit
dikkate alındığında oldukça uzun bir zamanı iş hayatında geçirdiği görülmektedir. Birey
bu zaman dilimi içinde pek çok yakınıyla geçirmediği zamanı çalışma arkadaşlarıyla
geçirmektedir. Dolayısıyla iş arkadaşlarıyla ilişkisi bireyin iş tatminini etkilemektedir.
Çalışma arkadaşlarıyla olumlu ilişkiler geliştiren bir bireyin, olumsuz ilişkileri olan
bireye göre daha yüksek iş tatmini olmaktadır. Ayrıca çalışma arkadaşlarıyla benzer
bilişsel yapıya sahip olmak, ortak dünya görüşüne sahip olmak, duygularda ve örgüte
özgü gelenek ve kurallarda birleşmek iş tatminini yükseltmektedir (Sabuncuoğlu ve
Tokol, 2001: 42).
Örgüt iklimi: Bireyi çalıştığı örgütün iklimi iş tatmini açısından önemlidir.
Özellikle algılan olumlu örgütsel iklim, bireyin işyerine daha fazla bağlanmasını ve ileri
düzeyde örgütsel vatandaşlık duygusu hissetmesini sağlamaktadır. Gerçekleştirilen
çalışmalarda, örgüt ikliminin pozitif olarak algılanmasının, çalışanın tatmin düzeyinin
yüksek çıkmasıyla ilişkisi olduğu bulunmuştur (Telman ve Ünsal, 2004: 52).
Bireyin iş tatminini etkileyen faktörler birbirleri ile etkileşim içindedirler. Bir
faktör çalışanın iş tutumu üzerinde önemli bir etkiye sahip olsa da tek başına belirleyici
olamaz (Telman ve Ünsal, 2004: 52).
Ayrıca sorumluluk miktarı, iş yükü, rollerdeki belirginlik düzeyi gibi bireysel
faktörler iş tatminini etkileyen faktörlerdir. Bir birey işinden tatmin duyarken, aynı
şartlarda çalışan bir diğeri tatminsizlik duyabilir. Bu durumda yaş, medeni durum,
cinsiyet, bireyin gereksinmeleri, istekleri ve beklentilerinin de etkisi söz konusudur.
İş tatminini belirleyen faktörler bireyden bireye farklılık gösterdiği gibi,
toplumdan topluma ve kültürden kültüre de farklılık göstermektedir. Örneğin ABD’de
45
gerçekleşen bir araştırmada, çalışanların tatminini artıran 16 iş özelliği tespit edilmiştir.
Bunlardan en çok tercih edilen özellik “insanlarla iletişim kurma” olarak gerçekleşirken,
“iyi bir gelire sahip olma” düşük düzeylerde kalmıştır. “Bağımsız çalışma ortamının
olması” “işin ilginç olması” “işin gelişime açık olması” gibi maddeler de en çok tercih
edilen iş özellikleri olarak dikkat çekicidir. Bu araştırma sonucu ABD’deki tercihleri
yansıtırken, Keser tarafından 2003’te otomotiv sektöründe yapılan çalışmada, ülkemizde
işin ilginç olması en üst sıralarda yer almakta, ücret ise en son sıralarda yer almaktadır
(Keser, 2012: 143).
1.4.4. İş Tatminiyle İlgili Yapılan Çalışmalar
1930’lu yıllardan bu yana çalışanların işlerinden tatmin olma düzeylerinin
örgütlerin performans düzeyi üzerindeki etkileri incelenmektedir. Ancak son dönemlerde
bu yaklaşımın stratejik boyutu kapsayacak şekilde genişletildiği görülmektedir. Yani
çalışanların tatmin düzeyi örgütlerin rekabet gücünün temel unsurlarından biri olarak
kabul edilmektedir. Bu kapsamda çalışanların tatmin düzeyleri, örgütsel etkinlik ölçüm
sistemi içinde temel faktörlerden biri olarak ele alınmakta ve izlenmektedir. Çalışanlar
işlerini bir bütün olarak düşündüklerinde, genel olarak memnun olabilirler. Ancak,
fiziksel ortam, ücret, kariyer ve yönetim tarzı gibi herhangi bir durumdan tatmin
olmayabilirler. Bu durum hem çalışanların hem örgütün performansını olumsuz yönde
etkileyecektir (Keser, 2007: 225). Bu yüzden çalışanların iş tatmini ile diğer değişkenler
arasındaki ilişki üzerine birçok çalışma yapılmaktadır.
Yapılan araştırmalara göre, iş tatmini ile ilgili 1972 yılında yapılan araştırma
sayısı 3500’ü, 1992 yılında 5000’i bulmuştur ve son yıllarda bu sayı 7000’e ulaşmıştır.
Çalışanların iş tatminini ele alan çeşitli araştırmalarda işte yükselme, sosyal sınıf,
cinsiyet, yaş, unvan, sağlık, sosyal destek, çalışma ortamı, grup heterojenliği, geçici
işlerde gönüllü-zorunlu çalışma, maddi ödül, isteklendirme, çalışanın ve örgütün
özellikleri gibi faktörler ele alınmaktadır (Adıgüzel vd., 2012: 134).
İş yerindeki fiziksel (gürültü düzeyi, havalandırma miktarı, ışıklandırma durumu,
kalabalık vb.), bireysel (sorumluluk miktarı, iş yükü, rollerdeki belirginlik düzeyi v.b),
kişilerarası (amirler ve meslektaşlarla ilişkiler) ve kurumsal faktörlerin (belirsizlik, idari
46
politikalar, çok fazla ya da az yapılandırılmışlık) çalışanların iş tatmini üzerinde negatif
veya pozitif etkilerinin olabileceği tespit edilmiştir (Turunç ve Erkuş, 2010: 421-422).
Williams ve Hazer (1986: 219-231) yapmış oldukları çalışmada, kişisel ve
örgütsel faktörlerin iş tatminini doğrudan etkilediğini, örgütsel bağlılığı ise iş tatmini
üzerinden dolaylı olarak etkilediğini belirlemiştir.
Bir başka çalışmada iş tatminin iş-aile yaşam çatışmasıyla ilişkisi incelenmiştir.
Adams ve arkadaşları (1996) iş-aile yaşam çatışmasının iş tatminiyle doğrudan ilişkisi
olduğunu tepit etmişlerdir. Ayrıca iş-aile yaşam çatışması ile iş tatmini arasında negatif
ve anlamlı ilişkiler olduğu pek çok çalışmada ortaya konulmuştur (Kinnunen vd., 2004;
Greenhaus vd., 2003).
47
İKİNCİ BÖLÜM
2. GÜVENLİK İKLİMİNİN İŞ TATMİNİ VE ÖRGÜTSEL BAĞLILIK
ÜZERİNE ETKİSİ, GÜVENLİK PERFORMANSININ ARACILIK
ROLÜ: KAYSERİ MOBİLYA İMALAT ÇALIŞANLARI ÜZERİNE
BİR ARAŞTIRMA
2.1. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ
“Güvenlik ikliminin iş tatmini ve örgütsel bağlılık üzerine etkisi, güvenlik
performansının aracılık rolü: Kayseri mobilya imalat çalışanları üzerine bir araştırma”
adlı bu bölümde araştırmanın; amacı, kapsamı ve kısıtları, evreni ve örneklemi, analiz
yöntemi, veri toplama araçları, araştırmanın önerilen modeli, hipotezleri ve pilot
araştırma yer almaktadır.
2.1.1. Araştırmanın Amacı
Bu çalışmanın amacı, güvenlik iklimi, güvenlik performansı, iş tatmini ve örgütsel
bağlılık arasındaki ilişkileri tespit etmek ve bu ilişkilerde güvenlik performansı
değişkeninin aracılık rolüne sahip olup olmadığının kontrolünü yapmaktır. Bu doğrultuda
iş tatmini ve örgütsel bağlılığın güvenlik ikliminden etkilenme durumu ve bu etki
içerisinde güvenlik performansının aracılık rolü incelenmiştir. Ayrıca cinsiyet, yaş,
eğitim, medeni durum, çalışılan işyeri ve çalışma yılı bilgilerinin, güvenlik iklimi,
güvenlik performansı, iş tatmini ve örgütsel bağlılık değerlerinde hangi yoğunlukta
dağıldığı incelenmiştir.
Kayseri ilinde rastgele seçilen yedi farklı işyerinde çalışanlar üzerine yapılan
anket uygulaması kapsamında aşağıdaki hedefler belirlenmiştir:
1. Güvenlik iklimi ile güvenlik performansı arasındaki ilişkinin belirlenmesi
2. Güvenlik iklimi ile iş tatmini arasındaki ilişkinin belirlenmesi
3. Güvenlik iklimi ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkinin belirlenmesi
48
4. Güvenlik iklimi ile iş tatmini arasındaki ilişkide güvenlik performansının rolünün
belirlenmesi
5. Güvenlik iklimi ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkide güvenlik performansının
rolünün belirlenmesi
2.1.2. Araştırmanın Kapsamı ve Kısıtları
İş tatmini ve örgütsel bağlılık üzerinde pek çok faktör etkili olmakla birlikte,
literatürde bu faktörlerin neler olduğu ile ilgili de pek çok çalışma bulunmaktadır. Bu
araştırmada amaç, iş tatmini ve örgütsel bağlılığı etkileyen faktörlerin belirlenmesinden
ziyade çalışmada kullanılan güvenlik iklimi ve güvenlik performansı faktörlerinin iş
tatmini ve örgütsel bağlılığa etkisinin olup olmadığının tespit edilmesidir. Ayrıca
güvenlik iklimi, iş tatmini, örgütsel bağlılık ve güvenlik performansı ilişkilerinin
belirlenmesi, iş tatmini ve örgütsel bağlılığın YSA ile tahminlenmesi araştırmanın
kapsamını oluşturmaktadır.
Literatür incelendiğinde iş tatmini ve örgütsel bağlılığın birçok farklı faktörden
etkilendiği görülmektedir. Bu çalışmada sadece güvenlik iklimi ve güvenlik performansı
değişkenlerinin iş tatmini ve örgütsel bağlılığı etkileyip etkilemediğinin araştırılması ise
bu çalışmanın kısıtlarından biridir. İş tatmini ve örgütsel bağlılığın birçok farklı faktörden
etkilenmesine rağmen, iş tatmini ve örgütsel bağlılığı tahminlemek için sadece güvenlik
iklimi ve güvenlik performansı verilerinin kullanılması çalışmanın bir diğer kısıtını
oluşturmaktadır. Ayrıca araştırmanın sadece mobilya imalat sektöründe uygulanması,
İSG açısından riskli olan diğer sektörlerde uygulama yapılamamış olması çalışmanın
kısıtlarındandır.
2.1.3. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi
Araştırmanın evreni Kayseri’de mobilya imalat sektöründe faaliyet gösteren 760
işyerindeki 13.432 sigortalı çalışandan oluşmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise bu 760
işyerinden rastgele seçilen 7 işyerinden ve bu 7 işyerinden yine rastgele seçilen ve anketi
dolduran 457 çalışandır. Kayıp veriler nedeniyle bazı örnekler veri setinden çıkarılarak
örnek sayısı 389’a indirilmiştir.
49
Mobilya sektörü emek yoğun yapısı, birçok sektör ile olan bağlantısı ve son
dönemlerde öne çıkan bilgi ve teknoloji kullanımı ile imalat sanayi içerisinde önemli bir
yere sahiptir. Ağırlıklı olarak küçük ölçekli firmalardan oluşan sektörde üretimin başta
İstanbul ve Kayseri olmak üzere Bursa, İzmir, Ankara, Adana ve Eskişehir gibi illerde
toplandığı belirtilmektedir (Bkz. Tablo 2.1). Mobilya sektörü, Türkiye’de istihdam
kapasitesi en yüksek sektörlerden biridir (Aşarkaya, 2015; Yatar, 2015). Ayrıca
ülkemizde mobilya üretiminde iş güvenliği hala Avrupa Birliği standartlarında değildir
(Yatar, 2015). Sektör iş sağlığı ve güvenliği noktasında riskli bir konumdadır. Dolayısıyla
bütün bunlar, araştırmada uygulama yapılacak sektör olarak, mobilya imalat sektörünün
tercih edilmesine neden olmuştur.
Kayseri mobilya üretiminde önemli etkinliği olan illerden biridir. Kayseri mobilya
sektörünün yükselişi kanepe, koltuk ve yatak üretimi ile başlamıştır. Teknolojik
gelişmeler ve yeni yatırımlarla ve bugün mobilyanın her dalında üretim yapan firmaları
ile Kayseri, Türkiye’nin önemli bir mobilya merkezi haline gelmiştir. Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB) verileri ve Türkiye İstatistik Kurumu ihracat rakamlarına göre
Kayseri, sektörün en büyüklerini içerisinde barındırmaktadır. Mobilya sektörü Kayseri ili
için oldukça önemli konumdadır. Sektörün cirosunun %19’a yakınını gerçekleştiren
Kayseri’de mobilya sektörünün il toplam cirosu içindeki payı % 22 düzeyindedir.
Sektörün en büyük firmalarının yer aldığı Kayseri’de imalat sanayii istihdamının % 30’u
mobilya sektöründe yer almaktadır. (Aşarkaya, 2015; TOBB, 2013).
Kayseri’nin işletme başına istihdam ortalaması 17,6 olup, bu rakam Türkiye
genel imalat sanayi ortalamasının yaklaşık 3 katıdır (Bkz. Tablo 2.1). 2011 yılında 322
milyon dolarlık ihracat değeri ile Kayseri, Türkiye’nin ev ve ofis mobilyası ihracatının %
33’ünü tek başına gerçekleştiren önemli bir üretim ve ihracat merkezi konumundadır
(Kalkınma Bakanlığı, 2015; Doğaka, 2014: 24). Bütün bunlar araştırmanın örneklemi için
Kayseri ilinin seçilmesine neden olmuştur.
50
Tablo 2.1: İllere Göre Mobilya İmalat Sektöründeki İşyeri Sayısı ve İstihdam Oranları
Kaynak: SGK, 2013.
Araştırmada örneklem seçimi için yöntem olarak rastgele örnekleme
yöntemlerinden “kümelere göre örnekleme” yöntemi kullanılmıştır. Kümelere göre
örnekleme bireylerin değil de grupların rastgele seçildiği örnekleme yöntemidir
(Altunışık vd., 2010: 139). Araştırmada Kayseri ilindeki 760 işyerinden rastgele yedi
işyeri bu yöntemle seçilmiştir. Bu yedi işyeri kümesi içerisinden rastgele seçilen
çalışanlara anket uygulanmıştır. Anketi cevaplandıran 457 çalışan örneklem kümesini
oluşturmuştur. Kayıp veriler nedeniyle bazı örnekler veri setinden çıkarılarak örnek sayısı
389’a indirilmiştir.
Tablo 2.2: Tahmini Örneklem Büyüklüğü
Kaynak: Çıngı, 1994: 25.
No İllerİşyeri Sayısı
Sigortalı Sayısı
İşletme İstihdam
OranıNo iller
İşyeri Sayısı
Sigortalı Sayısı
İşletme İstihdam
Oranı1 İstanbul 4353 24812 5,69 1 Ardahan 0 0 02 Bursa 1549 17031 10,9 2 Bayburt 3 4 1,33 Kayseri 760 13432 17,6 3 Tunceli 3 4 1,34 Ankara 2156 11741 5,5 4 Gümüşhane 4 5 1,25 İzmir 1642 9916 6,03 5 Ağrı 4 8 26 Kocaeli 315 3442 10,9 6 Hakkari 4 14 3,57 Antalya 636 2990 4,7 7 Edirne 9 15 1,68 Düzce 92 1989 21,6 8 Iğdır 4 17 4,29 Sakarya 221 1795 8,1 9 Kilis 3 28 9,3
10 Mersin 344 1529 4,4 10 Van 9 42 4,612068 88667 7,3 43 137 3,1
39036 336862159246 3126540
9,2Çalışanlar Sayısı
Girişim SayısıÇalışanlar Sayısı
4,07Girişim Sayısı
İstihdamı en çok olan iller İstihdamı en az olan iller
Toplam Toplam
Mobilya İmalat Genel Toplam Ülke Mobilya İmalat Genel Toplam
0,01 0,02 0,03 0,04 0,05
500 218
1.000 375 278
3000 1334 787 500 341
5.000 1622 880 536 357
10000 4899 1936 964 566 370
50.000 8057 2291 1045 593 381
100000 8763 2345 1056 597 383
500.000 9423 2390 1065 600 384
N (Örneklem Sayısı)Sapma Miktarı
51
Literatürde örneklem sayısı olarak Tablo 2.2’deki tahmini örneklem büyüklükleri
belirlenmiştir (Çıngı, 1994: 25). Birçok araştırma için 30-500 aralığındaki örneklem
büyüklüğü yeterli olarak görülmektedir (Büyüköztürk, 2012: 22).
2.1.4. Araştırmanın Analiz Yöntemleri
Araştırmada veri madenciliği metodlarından veri temizleme yöntemiyle eksik
doldurulmuş veriler temizlendikten sonra anket sonucu elde edilen veriler Statistical
Package for Social Sciences Statistics 21 for Windows (IBM SPSS) programı kullanılarak
analiz edilmiştir. Ayrıca Analysis of Moment Structures (IBM AMOS) programı
kullanılarak doğrulayıcı faktör analizi ve path analizi yapılmıştır.
Bilimsel bir araştırmada, öncelikle değişkenlerin ölçülebilir olması
gerekmektedir. Farklı özelliklerdeki değişkenlerin ölçülmesi de kolaylıklarına göre
farklılık gösterebilir. Örneğin, demografik bilgiler kolay ölçülebilirken insanların
herhangi bir konudaki algı ya da tutumlarını ölçmek kolay ve kesin olmayabilir. SPSS
ortamında veriler özelliklerine göre nominal, ordinal ve scale ölçümüne tabi tutulur.
Nominal ölçümlerde sıralama yapılmayan ve ölçümlerin niteliklerine göre
isimlendirildiklerini ölçümlerken, ordinal ölçümlerde nesnelerin birinin diğerinden
fazlalığı ya da eksikliği nicel olarak ölçümlenebilir durumdadır. Scale ölçümlerde ise
ordinal ölçümlere benzer biçimde fazlalık ve eksiklik ölçümü yapar ancak ölçek aralık
adım büyüklüğü her aralık için aynı büyüklüktedir.
5’li likert ölçeği tipinde hazırlanmış olan 100 soru scale ölçümüne tabi
tutulmuştur. 6 adet demografik soru ise Tablo 2.3’de gösterildiği üzere 3’ü nominal ve
3’ü ordinal ölçümlendirilmiştir.
Tablo 2.3: Demografik Bilgilere Ait Nominal ve Ordinal Dağılımı
Bu şekilde demografik bilgilerde bulunan kategorik değerler nümerik değerlere
çevrildikten sonra SPSS ortamında sırasıyla aşağıdaki çalışmalar yapılmıştır:
Nominal Ordinal1 Cinsiyet Yaş
2 Medeni Durum Eğitim Düzeyi3 İşyeri Çalışma Yılı
52
1. Ölçeklerde öğrenilmek istenilen şeyin olumsuz sorulduğu ifadeler ters
çevrilmiştir. Ters çevirme işlemi ters soru içeren tüm sorularda 1-5, 2-4, 3-3, 4-2,
5-1 rakamları arasındaki dönüşümle gerçekleşmiştir.
2. Ankette kullanılan ölçeklerin güvenilirlik analizleri yapılmıştır.
3. Veriler üzerinde parametrik ya da non-parametrik testlerden hangilerinin
yapılacağının tespiti için normallik analizi yapılmıştır. Verilerin normal dağıldığı
tespit edilmiş ve parametrik testler uygulanmıştır.
4. Ankette kullanılan ölçeklerin yapısal geçerliliğinin testi için açımlayıcı ve
doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır.
5. Bağımlı ve bağımsız değişkenlerin demografik bilgiler üzerindeki dağılımını
incelemek amacıyla T-testi ve Tek Yönlü (One Way) Anova testi (F-testi)
yapılmıştır. Niceliksel verilerin karşılaştırılmasında iki grup arasındaki farkı
karşılaştırmada T-testi uygulanırken, ikiden fazla gruplar arası karşılaştırmalarda
Tek Yönlü Anova testi uygulanmıştır.
6. Faktörlere korelasyon analizleri yapılarak faktörlerin birbirleri arasındaki
ilişkileri ortaya konulmuştur.
7. Bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkenler üzerindeki etkileri basit ve çoklu
regresyon analizleri yapılarak incelenmiştir.
2.1.5. Araştırmanın Veri Toplama Araçları
Araştırma veri toplama araçalarının belirlenmesi için konuyla ilgili olarak ulusal
ve uluslararası literatür taraması yapılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda araştırmanın
veri toplama aracı, dört farklı ölçekten istifade edilerek anket formu şeklinde
oluşturulmuştur. Ölçekte iki adet bağımsız ve iki adet bağımlı değişken kullanılmıştır.
Bağımsız değişkenler olarak güvenlik iklimi ölçeği ve güvenlik performansı ölçeği
bağımlı değişkenler olarak iş tatmini ölçeği ve örgütsel bağlılık ölçeği kullanılmıştır.
Araştırmada kullanılan ölçekler Şekil 2.1’de gösterilmiştir.
53
Şekil 2.1: Araştırmada Kullanılan Ölçekler
İlk olarak, uluslararası ölçekler iki kişi tarafından Türkçe’ye çevrilmiş sonra bu
çeviriler karşılaştırılmıştır. En uygun kelime ve cümleler seçilerek tek bir çeviri elde
edilmiştir. İngiliz Dili ve Edebiyatından bir akademisyen tarafından tekrar orjinal ölçekle
karşılaştırılmış ve anlam farklılığı olmadığı görülmüştür. Daha sonra anket soruları
konunun uzmanı akademisyenler ve ölçme-değerlendirme alanındaki akademisyenler
tarafından da kontrol edilerek istenilen olguyu yeterince temsil edeceğine karar
verilmiştir.
Hazırlanan anket formu 1-6 aralığında bölümlere ayrılmıştır. Anket formunun 1.
bölümünde demografik bilgilere dair 6 soru bulunmaktadır. 2. ve 3. bölümde Zohar ve
Luria (2005) tarafından hazırlanan güvenlik iklimi ölçeği, 4. bölümde Meyer ve Allen
(1993) tarafından geliştirilen örgütsel bağlılık ölçeği, 5. bölümde Weiss ve arkadaşları
(1967) tarafından geliştirilmiş olan Minnesota İş Tatmini Ölçeği ve 6. bölümde Üngüren
ve Koç (2015: 137) tarafından geliştirilen iş sağlığı ve güvenliği performansı ölçeği
kullanılmıştır.
Çalışmada kullanılan tüm ölçekler (güvenlik iklimi, güvenlik performansı, iş
tatmini, örgütsel bağlılık ölçeği) beşli likert tipi yanıtlama formatına sahiptirler ve
“Kesinlikle Katılmıyorum (1)”, “Katılmıyorum (2)”, “Kararsızım (3)”, “Katılıyorum
54
(4)”, “Kesinlikle Katılıyorum (5)” şeklinde puanlanmıştır. Beşli likert tipi ölçeklerde 1-5
aralığında bulunan bir değerin seçilmesiyle 1 en düşük 5 ise en yüksek durumu
göstermektedir. Fakat ters sorularda bu durumun tam tersi olacağı için ters soruların 1-5
sıralanış düzenleri de tersine çevrilmiştir. Ölçekten alınan yüksek puan, konuyla ilgili
yüksek katılım düzeyine sahip olmayı ifade etmektedir.
Likert ölçek tipi en çok kullanılan ölçme yöntemlerindendir. Likert ölçüm
sistemlerinde uç noktalar en kötü ve en iyi durumları gösterirler. Ölçümde kullanılan 1,
2, 3, 4 ve 5 olmak üzere beş adet tam sayı vardır. Fakat bu tamsayılar arasında dört adet
aralık vardır. Yani ölçek sonuçları 1 ile 5 değerleri arasında 4 puanlık bir genişlikte
dağılmıştır. Eğer tam sayı değerleriyle çalışılırsa herhangi bir düzenlemeye ihtiyaç
yoktur, ancak faktör analizi gibi bazı metodlar kullanılacaksa ondalık sayılar
hesaplamaya dahil edilir. Ondalık sayıların hesaba dahil olduğu durumlarda genişlik 5
eşit parçaya bölünerek puanlama yapılırsa hesaplamalar doğru olacaktır. İçerisinde
ondalık sayıların da bulunduğu ölçek puanlarının değerlendirilmesinde Tablo 2.4’deki
kriterler esas alınmıştır.
Tablo 2.4: Ölçek Puanlama ve Değerlendirme
2.1.6. Önerilen Araştırma Modeli
Araştırmanın önerilen modeli, iki bağımsız değişken ve iki bağımlı değişkenden
oluşmaktadır. Araştırmanın değişkenleri aşağıda verilmiştir:
• Güvenlik iklimi (bağımsız değişken)
• Güvenlik performansı (bağımsız değişken)
• İş tatmini (bağımlı değişken)
• Örgütsel bağlılık (bağımlı değişken)
Seçenek Değer Puanlama Ölçek Değerlendirme
Kesinlikle Katılmıyorum 1 1,00 - 1,80 Çok düşük
Katılmıyorum 2 1,81 - 2,60 Düşük
Kararsızım 3 2,61 - 3,40 Orta
Katılıyorum 4 3,41 - 4,20 Yüksek
Kesinlikle Katılıyorum 5 4,21 - 5,00 Çok yüksek
55
Şek
il 2
.2:
Öne
rile
n A
raşt
ırm
a M
odel
i
56
2.1.7. Araştırmanın Hipotezleri
Araştırmada önerilen modele göre örgütlerde güvenlik iklimi oluşturulduğunda
örgütün güvenlik performansı artmaktadır. Ayrıca önerilen modele göre örgütlerde
güvenlik iklimi düzeyinin yüksek olması çalışanların iş tatmini ve örgütsel bağlılığını
artmaktadır. Ayrıca güvenlik ikliminin, iş tatmini ve örgütsel bağlılığı etkilemesinde
güvenlik performansının aracı rol üstlendiği ileri sürülmektedir.
Güvenlik iklimi, iş tatmini, örgütsel bağlılık ve güvenlik performansı arasındaki
ilişkiyi belirlemek amacıyla geliştirilen hipotezlerin, istatistiksel olarak anlamlı
sonuçlanacağı beklenmektedir. Bu doğrultuda aşağıdaki 10 ana hipotez oluşturulmuştur:
Hipotez 1: Güvenlik ikliminin, güvenlik performansı üzerinde pozitif bir
etkisi vardır.
Hipotez 2: Güvenlik ikliminin, iş tatmini üzerinde pozitif bir etkisi vardır.
Hipotez 3: Güvenlik ikliminin, örgütsel bağlılık üzerinde pozitif bir etkisi
vardır.
Hipotez 4: Güvenlik performansının, iş tatmini üzerinde pozitif bir etkisi
vardır.
Hipotez 5: Güvenlik performansının, örgütsel bağlılık üzerinde pozitif bir
etkisi vardır.
Hipotez 6: Örgütsel bağlılığın, iş tatmini üzerinde pozitif bir etkisi vardır.
Hipotez 7: Güvenlik ikliminin iş tatmini üzerindeki etkisinde güvenlik
performansının aracılık rolü vardır.
Hipotez 8: Güvenlik ikliminin, örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde güvenlik
performansının aracılık rolü vardır.
Hipotez 9: Güvenlik ikliminin, iş tatmini üzerindeki etkisinde örgütsel
bağlılığın aracılık rolü vardır.
57
Hipotez 10: Güvenlik performansının, iş tatmini üzerindeki etkisinde
örgütsel bağlılığın aracılık rolü vardır.
2.1.8. Pilot Araştırma
Araştırmaya geçilmeden önce pilot araştırma yapılmıştır. Pilot araştırma anket
formunda yer alan soruların hem anlaşılabilirliğinin hem de ölçüm aracının yapısal
geçerliliğinin test edilmesine olanak sağlayan bir yöntemdir. Araştırmada anket formunun
test edilmesi amacıyla 100 çalışan üzerinde pilot bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu
doğrultuda, hazırlanan anket formu örneklemdeki çalışanlar üzerine uygulanmıştır.
Pilot uygulama neticesinde güvenilirliği test edilen ölçeğin güvenli olduğu
görülmüştür. Pilot uygulama hesaplamaları neticesinde ölçeklere ait “Cronbach Alfa”
katsayıları Tablo 2.5’de gösterilmiştir.
Tablo 2.5: Pilot Uygulama Cronbach Alfa Katsayıları
Ölçek Adı Cronbach Alfa Değeri
Güvenlik İklimi 0,977
İş Tatmini 0,895
Örgütsel Bağlılık 0,867
Güvenlik Performansı 0,970
Yukarıda hesaplanan Cronbach Alfa katsayılarının yüksek olması ölçeğin
güvenilirliğinin bir göstergesi olarak düşünülmektedir. Pilot araştırma sonrası güvenilir
bulunan ölçek, 6 adet demografik soruyla birlikte toplam 106 adet sorudan oluşmaktadır.
Bu anket formu 457 kişiye uygulanmıştır. Kayıp veriler nedeniyle bir kısım örnekler
örneklemden çıkarılmıştır. Oluşan yeni anket sonuçları 389 satır ve 106 sütundan oluşan
bir matris halinde SPSS programına aktarılmıştır.
2.2. VERİLERİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ
2.2.1. Normallik Testleri ve Güvenilirlik Analizi
Araştırma verileri üzerinde parametrik ya da non-parametrik testlerden
hangilerinin yapılacağının tespiti için normallik analizi yapılmıştır. Verilerin parametrik
58
testler ile test edilmeden önce normal dağılım gösterip göstermediği, diğer ifadesiyle
örneklemin evreni temsil edip etmediği hususunda bilgi veren normallik testleri ile test
edilmesi gerekir (Özdamar, 2002).
Bu çalışmada, normal dağılımda olup olmadığını kontrol etmek için iki yol
kullanılmıştır. Birinci yol olarak ortalama, mod ve medyan değerleri dikkate alınmıştır.
Normallik analizi değerlendirilmesi sonucunda ortalama, mod ve medyan değerlerinin
birbirine eşit olması birebir normal dağılımı gösterir. Mod ve medyanın ortalamadan
küçük olması sağa çarpık bir dağılımı gösterirken; mod ve medyan değerinin ortalamadan
büyük olması sola çarpık bir dağılımı gösterir. İkinci yol olarak ise; basıklık ve çarpıklık
değerleri dikkate alınır. Negatif çarpıklık katsayısı sağa çarpık dağılımı gösterirken;
pozitif çarpıklık katsayısı sola çarpık dağılımı gösterir. Ayrıca negatif basıklık katsayısı
basık dağılımı gösterirken; pozitif basıklık katsayısı sivri dağılımı gösterir.
Normallik analizi sonucunda güvenlik ikliminin ortalama, mod, medyan, çarpıklık
ve basıklık değerleri sırasıyla 3,57; 4,25; 3,79, -0,87; 0,28 olarak bulunmuştur. İş
tatmininin ortalama, mod, medyan, çarpıklık ve basıklık değerleri sırasıyla 3,89; 3,83;
3,94, -0,76; 0,81 olarak bulunmuştur. Örgütsel bağlılığın ortalama, mod, medyan,
çarpıklık ve basıklık değerleri sırasıyla 3,15; 3,12; 3,18, 0,08; -0,32 olarak bulunmuştur.
Güvenlik performansının ortalama, mod, medyan, çarpıklık ve basıklık değerleri sırasıyla
3,69; 3,55; 3,82, -0,99; 1,07 olarak bulunmuştur. Değerlerin dağılımında ortalama mod
ve medyan birbirlerine yakınsa ve çarpıklık ve basıklık katsayısı -1 ile +1 arasında
değişmekteyse verilerin normal dağıldığı söylenebilir (Büyüköztürk, 2011). Ayrıca
Tabachnick ve Fidell (2013) çarpıklık ve basıklık katsayısının -1,5 ile +1,5 arasında
değerler almasının normalliği gösterdiğini belirtmiştir.
Ölçeklerin güvenirliğini ölçmenin farklı yöntemleri vardır. Bu araştırmada hem
maliyetsiz olması ve hem de uygulama kolaylığının bulunması sebebiyle içsel tutarlılık
analizi yöntemi uygulanmıştır. Bu yöntem içerisinde ise araştırmacılar tarafından sıklıkla
tercih edilen Cronbach Alpha katsayısının hesaplanması yoluna gidilmiştir. Güvenlik
iklimi 0,967; iş tatmini 0,897; örgütsel bağlılık 0, 744 ve güvenlik performansı 0,955
Cronbach Alpha değerlerine sahiptir. Söz konusu analiz neticesinde güvenirliğine ilişkin
elde edilen değerlerin tüm ölçekler için literatürde istenilen seviyede (Cronbach Alpha >
0,700) tatmin edici düzeyde güvenirliğe sahip olduğu görülmüştür.
59
2.2.2. Yapısal Geçerlilik Analizi
Araştırmanın yapısal geçerliliğinin belirlenmesi için açımlayıcı faktör analizi
(AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır.
“Faktör analizi, aynı yapıyı ya da niteliği ölçen değişkenleri bir araya getirerek
ölçmeyi az sayıda faktör ile açıklamayı amaçlayan bir istatistiksel tekniktir”
(Büyüköztürk, 2006). Araştırmada kullanılan ölçeklerin yapı geçerliliklerini incelemek
için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi, ayrıca gözlenen verilerin araştırma modeline
uyum sağlayıp sağlamadığını tespit etmek için doğrulayıcı faktör analizi ve ikinci düzey
doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Ancak bu analizler yapılamadan önce verilerin
faktör analizine uygunluğu örneklem sayısı, KMO katsayısı ve Bartlett testi ile
incelenmiştir.
2.2.2.1. Faktör Analizi Yapılabilirliği
Faktör analizinin yapılabilirliğinin ön şartlarından biri örneklem sayısıdır.
Comrey ve Lee (1992) faktör analizinin yapılabilirliğinin örneklem sayısına göre
ölçütünü Tablo 2.6’daki gibi belirlemiştir.
Tablo 2.6: Örneklem Sayısına Göre Faktör Analizi Yapılabilirliği
Araştırmada kullanılan örneklem sayısı (N = 389)’dur. Bu durumda bütün ölçekler
için faktör analizi yapılabilirliğinin “iyi” derecede olduğu görülmektedir.
Faktör analizinin yapılabilirliğinin şartlarından bir diğeri KMO katsayısının
dikkate alınmasıdır. KMO katsayısı, verilerin ve örneklem sayısı büyüklüğünün analiz
yapmaya uygun ve yeterli olduğunu belirlemede kullanılır. KMO değerinin 0,50’den
büyük olması durumunda örnek sayısının yeterli olduğu kabul edilir ve 1’e yaklaştıkça
verilerin analize uygun olduğu ve 1 olması halinde mükemmel bir uyum olduğu kabul
Örneklem Sayısı Faktör Analizi Yapılabilirliği
50-100 Çok düşük100-200 Düşük200-300 Uygun
300-500 İyi500-1000 Çok İyi
1000 ve üzeri Mükemmel
60
edilir. Bartlett testi verilerin çok değişkenli normal dağılımdan gelip gelmediğini kontrol
etmek için kullanılır ki analiz için ideal olan çok değişkenli normal dağılımdan gelen
verilerdir. Test sonucunda elde edilen ki-kare test istatistiğinin anlamlı çıkması verilerin
çok değişkenli normal dağılımdan geldiğini gösterir (Çokluk vd., 2012: 207).
Barlett testi popülasyon korelasyon matrisinin, birim matrise benzeyip
benzemediği ya da popülasyon korelasyon matrisinin köşegenlerinin 1 ve köşegen
dışındaki değerlerinin 0 değerine sahip olup olmadığını inceler. Barlett testinde maddeler
arasında bir ilişki olması beklenir ki anlamlılık değerinin 0,05’ten küçük olması testin
kabul edilebilir olduğunun göstergesidir. Barlett testi neticesinin kabul edilebilir olması
ise analiz verilerinin çok değişkenli normal dağılımdan geldiğinin işaretidir (Tabachnick
ve Fidell, 2013).
Faktör analizi yapabilmek için test sonuçlarının KMO > 0,5 ve Bartlett (p) < 0,05
olması gerekmektedir. Kaiser ve Rice (1974)’a göre KMO katsayısı 0 ile 1 arasında
değişir ve yorumu Tablo 2.7’deki gibidir.
Tablo 2.7: KMO Katsayısına Göre Faktör Analizi Yapılabilirliği
2.2.2.1.1. Güvenlik İklimi Ölçeğinin Faktör Analizi Yapılabilirliği
Araştırmada çalışanlara uygulanan güvenlik iklimi ölçeği 32 maddeden
oluşmaktadır. Öncelikle ölçeğin faktör analizine uygunluğu incelenmiştir. Madde yükü
0,30’dan küçük olan veya farklı faktörlere aynı anda dahil olup madde yükleri arasındaki
farkın 0,1’den az olduğu maddeler ölçekten çıkarılmıştır.
Güvenlik iklimi ölçeğinin faktör analizi yapılabilirliğini kontrol etmek için
örneklem sayısı, KMO ve Bartlett testinden yararlanılmıştır. Araştırmada kullanılan
örneklem sayısı (N = 389)’dur. Bu durumda güvenlik iklimi ölçeği için faktör analizi
yapılabilirliğinin “iyi” derecede olduğu görülmektedir (Bkz. Tablo 2.6).
KMO Katsayısı Faktör Analizi Yapılabilirliği
0.50 ve altı Geçersiz
0.50-0.70 Orta
0.70-0.80 İyi
0.80-0.90 Çok İyi
0.90 ve üzeri Mükemmel
61
Tablo 2.8: Güvenlik İklimi Ölçeği KMO ve Bartlett Testi Sonuçları
Tablo 2.8’de gösterildiği üzere KMO değerinden (KMO = 0,952 > 0,900)
örneklem büyüklüğünün yeterli ve faktör analizine “Mükemmel” uygunlukta olduğu
kabul edilir (Bkz. Tablo 2.7). Bartlett testinde yaklaşık ki-kare değeri 9118,399 ve
serbestlik derecesi 496 olup önemlilik derecesi (p = 0,000 < 0,05) anlamlıdır. Böylece,
bu veriler üzerine yapılan faktör analizinin güvenilir sonuçlar vereceği söylenebilir.
2.2.2.1.2. İş Tatmini Ölçeği Faktör Analizi Yapılabilirliği
Araştırmada çalışanlara uygulanan iş tatmini ölçeği 20 maddeden oluşmaktadır.
Öncelikle ölçeğin faktör analizine uygunluğu incelenmiştir. Madde yükü 0,30’dan küçük
olan veya farklı faktörlere aynı anda dahil olup madde yükleri arasındaki farkın 0,1’den
az olduğu maddeler ölçekten çıkarılmıştır.
İş tatmini ölçeğinin faktör analizi yapılabilirliğini kontrol etmek için örneklem
sayısı, KMO ve Bartlett testinden yararlanılmıştır. Araştırmada kullanılan örneklem
sayısı (N = 389)’dur. Bu durumda güvenlik iklimi ölçeği için faktör analizi
yapılabilirliğinin “iyi” derecede olduğu görülmektedir (Bkz. Tablo 2.6).
Tablo 2.9: İş Tatmini Ölçeği KMO ve Barlett Testi Sonuçları
Tablo 2.9’da gösterildiği üzere KMO değerinden (KMO = 0,889 > 0,800)
örneklem büyüklüğünün yeterli ve faktör analizine “Çok İyi” uygunlukta olduğu kabul
edilir. (Bkz. Tablo 2.7). Bartlett testinde yaklaşık ki-kare değeri 3868,917 ve serbestlik
derecesi 190 olup önemlilik derecesi (p = 0,000 < 0,05) anlamlıdır. Böylelikle KMO ve
Bartlett testinin anlamlı olması ölçeğe faktör analizi yapılabilir olduğunu gösterir.
0,952
Yaklaşık ki-kare 9118,399df (Serbestlik derecesi ) 496
Sig.(p, Önemlilik derecesi) 0,000
Kaiser-Meyer-Olkin Örnekleme Yeterliği Ölçüsü
Bartlett Testi
0,889
Yaklaşık ki-kare 3868,917
df (Serbestlik derecesi ) 190Sig.(p, Önemlilik derecesi) 0,000
Kaiser-Meyer-Olkin Örnekleme Yeterliği Ölçüsü
Bartlett Testi
62
2.2.2.1.3. Örgütsel Bağlılık Ölçeği Faktör Analizi Yapılabilirliği
Araştırmada çalışanlara uygulanan örgütsel bağlılık ölçeği 18 maddeden oluşan
bir ölçektir. Öncelikle ölçeğin faktör analizine uygunluğu incelenmiştir. Madde yükü
0,30’dan küçük olan veya farklı faktörlere aynı anda dahil olup madde yükleri arasındaki
farkın 0,1’den az olduğu maddeler ölçekten çıkarılmıştır.
Örgütsel bağlılık ölçeğinin faktör analizi yapılabilirliğini kontrol etmek için
örneklem sayısı, KMO ve Bartlett testinden yararlanılmıştır. Araştırmada kullanılan
örneklem sayısı (N = 389)’dur. Bu durumda güvenlik iklimi ölçeği için faktör analizi
yapılabilirliğinin “iyi” derecede olduğu görülmektedir (Bkz. Tablo 2.6).
Tablo 2.10: Örgütsel Bağlılık Ölçeği KMO ve Barlett Testi Sonuçları
Tablo 2.10’da gösterildiği üzere KMO değerinden (KMO = 0,807 > 0,800)
örneklem büyüklüğünün yeterli ve faktör analizine “Çok İyi” uygunlukta olduğu kabul
edilir. (Bkz. Tablo 2.7). Bartlett testinde yaklaşık ki-kare değeri 2667,497 ve serbestlik
derecesi 153 olup önemlilik derecesi (p = 0,000 < 0,05) anlamlıdır. Böylece, bu veriler
üzerine yapılan faktör analizinin güvenilir sonuçlar vereceği söylenebilir.
2.2.2.1.4. Güvenlik Performansı Ölçeği Faktör Analizi Yapılabilirliği
Araştırmada çalışanlara uygulanan güvenlik performansı ölçeği 30 maddeden
oluşan bir ölçektir. Öncelikle ölçeğin faktör analizine uygunluğu incelenmiştir. Madde
yükü 0,30’dan küçük olan veya farklı faktörlere aynı anda dahil olup madde yükleri
arasındaki farkın 0,1’den az olduğu maddeler ölçekten çıkarılmıştır.
Güvenlik performansı ölçeğinin faktör analizi yapılabilirliğini kontrol etmek için
örneklem sayısı, KMO ve Bartlett testinden yararlanılmıştır. Araştırmada kullanılan
örneklem sayısı (N = 389)’dur. Bu durumda güvenlik performansı ölçeği için faktör
analizi yapılabilirliğinin “iyi” derecede olduğu görülmektedir (Bkz. Tablo 2.6).
0,807
Yaklaşık ki-kare 2667,497df (Serbestlik derecesi ) 153
Sig.(p, Önemlilik derecesi) 0,000
Kaiser-Meyer-Olkin Örnekleme Yeterliği Ölçüsü
Bartlett Testi
63
Tablo 2.11: Güvenlik Performansı Ölçeği KMO ve Barlett Testi Sonuçları
Tablo 2.11’de gösterildiği üzere KMO değerinden (KMO = 0,948 > 0,900)
örneklem büyüklüğünün yeterli ve faktör analizine “Mükemmel” uygunlukta olduğu
kabul edilir (Bkz. Tablo 2.7). Bartlett testinde yaklaşık ki-kare değeri 8830,350 ve
serbestlik derecesi 435 olup önemlilik derecesi (p = 0,000 < 0,05) anlamlıdır. Böylece,
bu veriler üzerine yapılan faktör analizinin güvenilir sonuçlar vereceği söylenebilir.
2.2.2.2. Açımlayıcı Faktör Analizi
Yapı geçerliliğini ortaya koymak için SPSS ortamında açımlayıcı faktör analizi
yapılmıştır. Araştırmada, değişkenler arası ilişkiden hareketle faktör bulmaya yönelik bir
işlem olan açımlayıcı faktör analizi, ölçekte yer alan maddelerin faktörleşme durumunu
ve maddelerin faktör yüklerini belirlemek amacıyla kullanılmıştır. Araştırmada Comrey
ve Lee (1992) tarafından önerilen faktör yüklerinin 0,30’un altında olmaması durumu göz
önünde bulundurularak faktörlerin açıklamış olduğu faktör yükleri dikkate alınmıştır.
Açımlayıcı faktör analizinde “Temel Bileşenler Analizi (Principal Components
Analysis)” yöntemi kullanılarak, çok boyutlu veri kümelerinin boyutlarının azaltılması
maksadıyla aralarında korelasyon bulunan çok sayıdaki değişkenin açıkladığı yapı,
aralarında korelasyon bulunmayan az sayıda değişkenle açıklanmıştır (Filiz, 2003).
Böylece ölçek daha az sayıda madde ile temsil edilirken veriler doğrusal rotasyon
metodlarından varimax (kaiser normalizasyonlu) ile döndürülmüştür. Bu rotasyon ile
maddeler birbirlerinden ayrılarak daha kolay yorumlanabilir ve daha anlamlı faktörler
oluşturulur.
0,948
Yaklaşık ki-kare 8830,35
df (Serbestlik derecesi ) 435Sig.(p, Önemlilik derecesi) 0,000
Kaiser-Meyer-Olkin Örnekleme Yeterliği Ölçüsü
Bartlett Testi
64
2.2.2.2.1. Güvenlik İklimi Ölçeğinin Açımlayıcı Faktör Analizi
Açımlayıcı faktör analizi sonucunda oluşan faktörler Tablo 2.12’de görüldüğü
üzere eigen değerleri, faktör yükleri, açıklanan varyans ve Cronbach Alpha değeri
yönleriyle incelenmiştir.
Tablo 2.12: Güvenlik İklimi Ölçeği Faktör Yapısı
Faktörler tarafından açıklanan toplam varyansın 62,586 olduğu görülmektedir. Bu
değere göre, ölçekte öz değeri 1'den büyük olan dört faktör görülmektedir. Döndürülmüş
sonuçlar için eigen değerleri, faktör yükleri (0,30’dan büyük), açıklanan varyanslar ve
Cronbach Alpha değerleri bir arada dikkate alındığında ölçeğin dört boyutlu olduğuna
karar verilmiştir.
Ölçeğin güvenilirliği iç tutarlılık katsayısı Cronbach Alpha (Cronbach Alpha =
0,967) ile hesaplanmıştır. Faktör-1, Faktör-2, Faktör-3 ve Faktör-4 alt faktörlerinin
Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayıları sırasıyla 0,918, 0,878, 0,918 ve 0,876’dır. Bu
değerlerden ölçeğin dört faktörünün de tatmin edici düzeyde güvenirliğe sahip olduğu
anlaşılmaktadır.
Zohar ve Luria (2005: 628) güvenlik iklimi ölçeğini 32 soru olarak hazırlamıştır
ve ölçekteki sorulardan 16’sını birim yönetimi düzeyinde (Giby) ve 16’sını üst yönetim
düzeyinde (Giüy) olmak üzere iki düzeyde değerlendirmiştir. Güvenlik iklimi ölçeğinde,
açımlayıcı faktör analizi sonucunda 8 sorunun birbirinden ayırt edilemeyecek kadar yakın
yüklere sahip olduğu veya 0,30’un altında faktör yüküne sahip olduğu görülmüştür.
Bunun üzerine bu 8 soru ölçekten çıkarılmıştır. Böylece üzerinde diğer analizlerin
FaktörlerEigen
Değeri (özdeğer)
Soru Aralığı Faktör YüküAçıklanan
VaryansCronbach
Alpha
Faktör-1 (Giby-1)
15,918 10,12,13,14,15,16 0,54; 0,64; 0,67; 0,77; 0,76; 0,75 18,308 0,918
Faktör-2 (Giby-2)
1,871 1,2,3,4,5,7 0,72; 0,69; 0,66; 0,61; 0,60; 0,55 18,278 0,878
Faktör-3 (Giüy-1)
1,193 2,3,4,5,6,14,15,160,60; 0,56; 0,61; 0,66; 0,74; 0,59; 0,77;
0,6014,658 0,918
Faktör-4 (Giüy-2)
1,046 8,9,10,11 0,72; 0,65; 0,61; 0,61 11,343 0,876
Toplam 62,586
65
yapılacağı güvenlik iklimi ölçeğinin son hali 24 soru ve dört faktörden oluşmaktadır. Bu
4 faktör aşağıdaki gibi isimlendirilmiştir:
Faktör-1: Amir güvenlik takibi
Faktör-2: Amir güvenlik bağlılığı
Faktör-3: Yönetimin güvenliğe bağlılığı
Faktör-4: Yönetimin güvenliğe katkısı
2.2.2.2.2. İş Tatmini Ölçeğinin Açımlayıcı Faktör Analizi
Açımlayıcı faktör analizi sonucunda oluşan faktörler Tablo 2.13’de görüldüğü
üzere eigen değerleri, faktör yükleri, açıklanan varyans ve Cronbach Alpha değeri
yönleriyle incelenmiştir.
Tablo 2.13: İş Tatmini Ölçeği Faktör Yapısı
Faktörler tarafından açıklanan toplam varyansın 61,667 olduğu görülmektedir. Bu
değere göre, ölçekte öz değeri 1'den büyük olan dört faktör görülmektedir. Döndürülmüş
sonuçlar için öz değerler, faktör yükleri, açıklanan varyans ve Cronbach Alpha değerleri
bir arada dikkate alındığında ölçeğin dört boyutlu olduğu görülmektedir.
Ölçeğin güvenilirliği iç tutarlılık katsayısı (Cronbach Alpha = 0,897) ile
hesaplanmıştır. Faktör-1, Faktör-2, Faktör-3 ve Faktör-4 faktörlerinin Cronbach Alpha iç
tutarlılık katsayıları sırasıyla 0,862, 0,850, 0,797 ve 0,559’dir. Bu değerlerden ölçeğin ilk
üç faktörünün tatmin edici düzeyde güvenirliğe sahip olduğu, dördüncü faktör ise yeterli
düzeyde güvenilirliğe sahip olarak değerlendirilmiştir.
FaktörlerEigen
Değeri (özdeğer)
Soru Aralığı Faktör YüküAçıklanan
VaryansCronbach
Alpha
Faktör-1 7,307 1, 2, 3, 4, 9, 10, 12 0,74; 0,50; 0,77; 0,75; 0,78; 0,72; 0,69 21,737 0,862
Faktör-2 2,546 7, 8, 11, 18, 19, 20 0,61; 0,67; 0,62; 0,69; 0,61; 0,60 17,15 0,85
Faktör-3 1,408 14, 15,1 6 0,69; 0,80; 0,83 14,516 0,797Faktör-4 1,072 5, 6 0,76; 0,74 8,264 0,559
Toplam 61,667
66
Weiss ve arkadaşları (1967) tarafından geliştirilmiş olan Minnesota İş Tatmini
Ölçeği toplam 20 sorudan (kısa form) oluşmaktadır. Faktör analizi sonucunda 2 sorunun
birbirinden ayırt edilemeyecek kadar yakın yüklere sahip olduğu veya 0,30’ın altında
faktör yüküne sahip olduğu görülmüştür. Bu yüzden bu 2 soru ölçekten çıkarılmıştır.
Böylece üzerinde diğer analizlerin yapılacağı iş tatmini ölçeğinin son hali 18 soru ve dört
faktörden oluşmaktadır. Bu 4 faktör aşağıdaki gibi isimlendirilmiştir:
- Faktör-1: İçsel Tatmin
- Faktör-2: Dışsal Tatmin
- Faktör-3: Bağımsızlık Tatmini
- Faktör-4: Yönetici Tavrı Tatmini
2.2.2.2.3. Örgütsel Bağlılık Ölçeğinin Açımlayıcı Faktör Analizi
Açımlayıcı faktör analizi sonucunda oluşan faktörler Tablo 2.14’de görüldüğü
üzere eigen değerleri, faktör yükleri, açıklanan varyans ve Cronbach Alpha değerleri
yönleriyle incelenmiştir.
Tablo 2.14: Örgütsel Bağlılık Ölçeği Faktör Yapısı
Faktörler tarafından açıklanan toplam varyansın 63,868 olduğu görülmektedir. Bu
değere göre, ölçekte öz değeri 1'den büyük olan beş faktör görülmektedir. Döndürülmüş
sonuçlar için öz değerler, faktör yükleri, açıklanan varyans ve Cronbach Alpha değerleri
bir arada dikkate alındığında ölçeğin beş boyutlu olduğuna karar verilmiştir.
Ölçeğin güvenilirliği iç tutarlılık katsayısı (Cronbach Alpha = 0,744) ile
hesaplanmıştır. Faktör-1, Faktör-2, Faktör-3, Faktör-4 ve Faktör-5 faktörlerinin Cronbach
FaktörlerEigen
Değeri (özdeğer)
Soru Aralığı Faktör YüküAçıklanan
VaryansCronbach
Alpha
Faktör-1 5,461 14, 15, 16, 17, 18 0,53; 0,66; 0,70; 0,78; 0,77 16,224 0,817Faktör-2 2,144 9, 10, 11, 12 0,71; 0,77; 0,56; 0,71 15,624 0,777Faktör-3 1,579 1, 2, 6 0,79; 0,83; 0,67 11,824 0,715Faktör-4 1,258 3, 4, 5 0,65; 0,83; 0,79 10,697 0,693Faktör-5 1,054 7, 8 0,85; 0,68; 9,498 0,736
Toplam 63,868
67
Alpha iç tutarlılık katsayıları sırasıyla 0,817, 0,777, 0,715, 0,693 ve 0,736’dır. Bu
değerlerden ölçeğin tatmin edici düzeyde güvenirliğe sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Meyer ve Allen (1993) tarafından geliştirilen örgütsel bağlılık ölçeğinin orjinali
18 soru olarak hazırlanmıştır. Faktör analizi sonucunda bir sorunun birbirinden ayırt
edilemeyecek kadar yakın yüklere sahip olduğu veya 0,30’ın altında faktör yüküne sahip
olduğu görülmüştür. Bu yüzden bu soru ölçekten çıkarılmıştır. Böylece üzerinde diğer
analizlerin yapılacağı ölçeğin son hali 17 sorudan oluşmaktadır. Meyer ve Allen (1993)
örgütsel bağlılığı üç boyutta incelemektedir. Ancak bu çalışmada örgütsel bağlılık
ölçeğinin beş faktörlü bir yapıya sahip olduğu belirlenmiştir. Bu faktörler literatüre göre
aşağıdaki şekilde isimlendirilmiştir.
- Faktör-1: Normatif Bağlılık
- Faktör-2: Devam Bağlılığı
- Faktör-3: Duygusal Bağlılık
- Faktör-4: Duygusal Ayrıklık
- Faktör-5: Zoraki Bağlılık
2.2.2.2.4. Güvenlik Performansı Ölçeğinin Açımlayıcı Faktör Analizi
Açımlayıcı faktör analizi sonucunda oluşan faktörler Tablo 2.15’te görüldüğü
üzere eigen değerleri, faktör yükleri, açıklanan varyans ve Cronbach Alpha değerleri
yönleriyle incelenmiştir.
Tablo 2.15: Güvenlik Performansı Ölçeği Faktör Yapısı
FaktörlerEigen
Değeri (özdeğer)
Soru Aralığı Faktör YüküAçıklanan
VaryansCronbach
Alpha
Faktör-1 14,6996, 21, 22, 23, 24,
25, 260,58; 0,52; 0,72; 0,67; 0,74; 0,73; 0,63 19,886 0,909
Faktör-2 1,693 1, 2, 3, 4, 5 0,77; 0,74; 0,72; 0,67; 0,67 15,294 0,916Faktör-3 1,543 16, 17, 18, 19 0,73; 0,78; 0,74; 0,62 14,836 0,908
Faktör-4 1,3099, 10, 11, 12, 13,
150,56; 0,58; 0,75; 0,75; 0,71; 0,47 13,039 0,869
Toplam 67,863
68
Faktörler tarafından açıklanan toplam varyansın 67,863 olduğu görülmektedir.
Bu değere göre, ölçekte öz değeri 1'den büyük olan dört faktör görülmektedir.
Döndürülmüş sonuçlar için öz değerler, faktör yükleri, açıklanan varyanslar ve Cronbach
Alpha değerleri bir arada dikkate alınırsa ölçeğin dört boyutlu olduğuna karar verilmiştir.
Ölçeğin güvenilirliği iç tutarlılık katsayısı (Cronbach Alpha = 0,955) ile
hesaplanmıştır. Faktör-1, Faktör-2, Faktör-3, Faktör-4 faktörlerinin Cronbach Alpha iç
tutarlılık katsayıları sırasıyla 0,909, 0,916, 0,908 ve 0,869’dur. Bu değerler ölçeğin dört
faktörünün de tatmin edici düzeyde güvenirliğe sahip olduğunu göstermektedir.
Üngüren ve Koç (2015: 137) tarafından geliştirilen güvenlik performansı
ölçeğinin orjinali 30 soru olarak hazırlanmıştır. Ancak bu çalışmada, yapılan faktör
analizine göre 8 sorunun birbirinden ayırt edilemeyecek kadar yakın yükler almış olduğu
için ve 0,30’un altında faktör yüküne sahip olduğu için bu 8 soru ölçekten çıkarılmıştır.
Ölçeğin son hali 22 sorudan oluşmaktadır. Üngüren ve Koç (2015)’un çalışmasında beş
faktörlü bir yapı sergileyen güvenlik performansı ölçeği, bu çalışmada dört faktörlü bir
yapıya sahip olduğu belirlenmiştir. Bu faktörler:
- Faktör-1: İSG Eğitim Uygulamaları
- Faktör-2: İSG Konusunda Yönetsel Önlem ve Tedbirler
- Faktör-3: Farkındalık ve Bilinç Düzeyleri
- Faktör-4: İSG Kriterine Göre Çalışma
2.2.2.3. Doğrulayıcı Faktör Analizi
Araştırmada kullanılan ölçeklerin yapı geçerliliklerini incelemek için uygulanan
açımlayıcı faktör analizine ilaveten, gözlenen verilerin araştırma modeline uyum sağlayıp
sağlamadığını tespit etmek amacıyla doğrulayıcı faktör analizi (DFA) AMOS programı
kullanılarak yapılmıştır. DFA, gözlenebilir faktörlerden ya da gizil değişkenlerden oluşan
faktöriyel bir modelin gerçek verilerle hangi düzeyde uyumlu olduğunu göstermeyi
hedeflemektedir (Şimşek, 2007). DFA ile ölçekteki maddelerin temsil güçlerinin
araştırılmasının yanında, bu madde alt boyutlarının hem birbirleri hem de temel boyutla
69
arasındaki ilişkiler değerlendirilerek, bunların varsayılan modelle ne oranda örtüştüğü
açığa çıkarılmıştır.
Modelin veriye uyumunu açıklamada kullanılan farklı yöntemler bulunmaktadır.
Bu yöntemler; öncelikler Ki-Kare’nin serbestlik derecesine oranının hesaplanmasıdır ki
bu oranın 5 ve 5’in altında olması kabul edilebilir bir değer olarak belirtilmektedir
(Schumacker ve Lomax, 2004). İyilik Uyum İndeksi (GFI), Düzeltilmiş İyilik Uyum
İndeksi (AGFI), Ortalama Hataların Karekökü (RMR), Yaklaşık Hataların Ortalama
Karekökü (RMSEA) ve Karşılaştırmalı Uyum İndeksi (CFI) ise diğer indekslerdir. İyilik
Uyum İndeksi (GFI) değerinin 0.85’in üzerinde olması kabul edilebilir bir uyumu
göstermektedir (Anderson ve Gerbing, 1984). NFI, NNFI ve CFI değerlerinin 0.90 ve
üzerinde olması iyi uyum olarak kabul edilirken, RMR ya da RMSEA değerinin ise 0.05
ve bunun altında olması mükemmel uyum, 0.08 ve altında olması ise kabul edilebilir
uyum olarak kabul edilmektedir (Sümer, 2000). Ayrıca RMSEA değeri için kabul
edilebilir değerin 0.10 ‘un altındaki değerlerin kabul edilebileceği öne sürülmüştür
(Byrne, 2001; MacCallum vd., 1996).
Tablo 2.16: Birinci Düzey Doğrulayıcı Faktör Analizi
DFA uygulaması sonucunda 24 madde dört faktör olarak değerlendirilen güvenlik
iklimi ölçeğinin ki-kare, serbestlik derecesi ve anlamlılık düzeyiyle birlikte ki-
kare/serbestlik derecesi (χ2/df= 3,126) değeri değerlendirildiğinde model ile veri
uyumunun sağlandığı görülmektedir. Ayrıca Tablo 2.16’da sunulan diğer uyum
indeksleri, gözlenen verinin dört boyutlu önerilen modele iyi bir uyum gösterdiğini ortaya
koymaktadır. GFI değerinin 0.865, CFI değerinin 0.918 ve NFI değerinin 0.884 ve
RMSEA değerinin de 0.074 bulunmuş olması, doğrulayıcı faktör analizi sonucunda
ölçeğin dört faktörlü yapısının kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Böylece
doğrulayıcı faktör analizi ile açımlayıcı faktör analizi sonuçları birebir örtüşmüştür.
Model χ2 df p Χ2/df GFI CFI NFI RMSEA
Güvenlik İklimi 747,047 239,000 0,000 3,126 0,865 0,918 0,884 0,074İş Tatmini 481,893 126,000 0,000 3,825 0,882 0,892 0,860 0,085
Örgütsel Bağlılık 412,247 105,000 0,000 3,926 0,892 0,873 0,839 0,087
Güvenlik Performansı 694,824 196,000 0,000 3,545 0,862 0,923 0,896 0,081Mükemmel Uyum - >0 - <3 >0,90 >0,95 >0,95 0-0,050
Kabul Edilebilir Uyum - >0 - 3-5 0,85-0,90 0,90-0,95 0,90-0,95 0,05-0,10
70
DFA uygulaması sonucunda 18 madde dört faktör olarak değerlendirilen iş tatmini
ölçeğinin ki-kare, serbestlik derecesi ve anlamlılık düzeyiyle birlikte ki-kare/serbestlik
derecesi (χ2/df= 3,825) değeri değerlendirildiğinde model ile veri uyumunun sağlandığı
görülmektedir. Ayrıca Tablo 2.16’da sunulan diğer uyum indeksleri, gözlenen verinin üç
boyutlu önerilen modele iyi bir uyum gösterdiğini ortaya koymaktadır. GFI değerinin
0.882, CFI değerinin 0.892 ve NFI değerinin 0.860 ve RMSEA değerinin de 0.085
bulunmuş olması, doğrulayıcı faktör analizi sonucunda ölçeğin dört faktörlü yapısının
kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Böylece doğrulayıcı faktör analizi ile
açımlayıcı faktör analizi sonuçları birebir örtüşmüştür.
DFA uygulaması sonucunda 17 madde beş faktör olarak değerlendirilen örgütsel
bağlılık ölçeğinin ki-kare, serbestlik derecesi ve anlamlılık düzeyiyle birlikte ki-
kare/serbestlik derecesi (χ2/df= 3,926) değeri değerlendirildiğinde model ile veri
uyumunun sağlandığı görülmektedir. Ayrıca Tablo 2.16’da sunulan diğer uyum
indeksleri, gözlenen verinin beş boyutlu önerilen modele iyi bir uyum gösterdiğini ortaya
koymaktadır. GFI değerinin 0.892, CFI değerinin 0.873 ve NFI değerinin 0.839 ve
RMSEA değerinin de 0.087 bulunmuş olması, doğrulayıcı faktör analizi sonucunda
ölçeğin beş faktörlü yapısının kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Böylece
doğrulayıcı faktör analizi ile açımlayıcı faktör analizi sonuçları birebir örtüşmüştür.
DFA uygulaması sonucunda 22 madde dört faktör olarak değerlendirilen güvenlik
performansı ölçeğinin ki-kare, serbestlik derecesi ve anlamlılık düzeyiyle birlikte ki-
kare/serbestlik derecesi (χ2/df= 3,545) değeri değerlendirildiğinde model ile veri
uyumunun sağlandığı görülmektedir. Ayrıca Tablo 2.16’da sunulan diğer uyum
indeksleri, gözlenen verinin dört boyutlu önerilen modele iyi bir uyum gösterdiğini ortaya
koymaktadır. GFI değerinin 0.862, CFI değerinin 0.923 ve NFI değerinin 0.896 ve
RMSEA değerinin de 0.081 bulunmuş olması, doğrulayıcı faktör analizi sonucunda
ölçeğin dört faktörlü yapısının kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir. Böylece
doğrulayıcı faktör analizi ile açımlayıcı faktör analizi sonuçları birebir örtüşmüştür.
71
2.2.2.3.1. Güvenlik İklimi Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi
Modelde gizil değişkenler (alt faktörler) ve gözlenen değişkenler (ölçek ifadeleri)
arasındaki faktör yükleri (regresyon katsayısı), standart regresyon katsayısı, bu
katsayılara ait standart hata değeri, t değeri olarak da adlandırılan kritik oran değeri,
anlamlılık düzeyi ve gözlenen değişkenlere ait varyansların alt faktör tarafından
açıklanma düzeyleri Tablo 2.17’de verilmiştir. Tablo 2.17’de GIBD1, GIBD2, GIOD1 ve
GIOD2, sırasıyla Amir Güvenlik Takibi, Amir Güvenlik Bağlılığı, Yönetimin Güvenliğe
Bağlılığı, Yönetimin Güvenliğe Katkısı alt faktörlerini göstermektedir. Giuy_ ve Giby_
ile birlikte kullanılan sayılar ise güvenlik iklimi ölçeğindeki ifadelerin soru numarasını
göstermektedir. Standartlaştırılmış yol (regresyon) katsayıları için 0,10 civarı küçük,
0,30 civarı orta büyüklükte ve 0,50’nin üzerindeki katsayılar ise büyük etkiler olarak
yorumlanabilir (Cohen, 1988).
Tablo 2.17: Güvenlik İklimi Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi
"-" işareti olanlar AMOS programında faktörlerden birinin katsayı değerinin 1 olarak seçilmesi nedeniyle oluşmuştur.
Model Alt Faktör Yön FaktörStd. Regresyon
KatsayısıRegresyon Katsayısı
S.E. C.R.(t) p R²
Giuy_16 <--- GIOD1 0,69 1 - - - 0,476Giuy_15 <--- GIOD1 0,645 0,985 0,074 13,367 *** 0,416Giuy_14 <--- GIOD1 0,669 0,836 0,06 13,905 *** 0,448Giuy_6 <--- GIOD1 0,765 1,079 0,078 13,824 *** 0,586Giuy_5 <--- GIOD1 0,758 1,02 0,074 13,698 *** 0,574Giuy_4 <--- GIOD1 0,817 1,042 0,071 14,613 *** 0,668Giuy_3 <--- GIOD1 0,755 0,988 0,073 13,57 *** 0,569Giuy_2 <--- GIOD1 0,746 0,998 0,074 13,501 *** 0,556
Giuy_11 <--- GIOD2 0,74 1 - - - 0,548Giuy_10 <--- GIOD2 0,866 1,216 0,072 16,943 *** 0,751Giuy_9 <--- GIOD2 0,86 1,106 0,066 16,818 *** 0,739Giuy_8 <--- GIOD2 0,618 0,904 0,076 11,895 *** 0,382
Giby_10 <--- GIBD1 0,731 1 - - - 0,535Giby_12 <--- GIBD1 0,743 1,026 0,072 14,314 *** 0,551Giby_13 <--- GIBD1 0,821 1,078 0,068 15,877 *** 0,674Giby_14 <--- GIBD1 0,799 1,033 0,067 15,447 *** 0,639Giby_15 <--- GIBD1 0,797 0,976 0,063 15,38 *** 0,636Giby_16 <--- GIBD1 0,716 0,97 0,071 13,698 *** 0,512Giby_1 <--- GIBD2 0,709 1 - - - 0,503Giby_2 <--- GIBD2 0,801 1,073 0,059 18,134 *** 0,641Giby_3 <--- GIBD2 0,786 1,013 0,07 14,406 *** 0,618Giby_4 <--- GIBD2 0,79 1,093 0,076 14,473 *** 0,624Giby_5 <--- GIBD2 0,622 0,812 0,071 11,487 *** 0,387Giby_7 <--- GIBD2 0,665 0,894 0,073 12,26 *** 0,442
Güvenlik İklimi
72
Gözlenen değişkenlerle gizil değişkenler arasındaki yol katsayılarına ve t
değerlerine bakıldığında; gizil değişkenler tarafından en yüksek etkinin Giuy_10 ifadesi
üzerinde olduğu ve varyansın % 75’inin açıklandığı görülmektedir. t değerleri de dikkate
alındığında, yol katsayılarının 0,618 ile 0,866 arasında yer alması tüm ifadelerin kabul
edilebilir durumda olduğunu göstermektedir.
2.2.2.3.2. İş Tatmini Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi
Modelde gizil değişkenler (alt faktörler) ve gözlenen değişkenler (ölçek ifadeleri)
arasındaki faktör yükleri (regresyon katsayısı), standart regresyon katsayısı, bu
katsayılara ait standart hata değeri, t değeri olarak da adlandırılan kritik oran değeri,
anlamlılık düzeyi ve gözlenen değişkenlere ait varyansların alt faktör tarafından
açıklanma düzeyleri Tablo 2.18’de verilmiştir. Tablo 2.18’de İT1, İT2, İT3 ve İT4
sırasıyla içsel tatmin, dışsal tatmin, bağımsızlık tatmini ve yönetici tavrı tatmini alt
faktörlerini göstermektedir. it_ ile birlikte kullanılan sayılar ise iş tatmini ölçeğindeki
ifadelerin soru numarasını göstermektedir.
Tablo 2.18: İş Tatmini Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi
"-" işareti olanlar AMOS programında faktörlerden birinin katsayı değerinin 1 olarak seçilmesi nedeniyle
oluşmuştur.
Model Alt Faktör Yön FaktörStd. Regresyon
KatsayısıRegresyon Katsayısı
S.E. C.R.(t) p R²
it_1 <--- İT1 0,675 1 - - - 0,456it_2 <--- İT1 0,31 0,503 0,088 5,709 *** 0,096it_3 <--- İT1 0,654 1,014 0,078 13,036 *** 0,428it_4 <--- İT1 0,747 1,043 0,08 12,994 *** 0,559it_9 <--- İT1 0,849 1,203 0,083 14,414 *** 0,721it_10 <--- İT1 0,758 1,068 0,081 13,165 *** 0,575it_12 <--- İT1 0,776 0,999 0,074 13,428 *** 0,603it_7 <--- İT2 0,555 1 - - - 0,308it_8 <--- İT2 0,736 1,219 0,118 10,352 *** 0,542it_11 <--- İT2 0,726 1,255 0,122 10,262 *** 0,527it_18 <--- İT2 0,743 1,195 0,114 10,443 *** 0,552it_19 <--- İT2 0,659 1,084 0,112 9,717 *** 0,434it_14 <--- İT3 0,631 1 - - - 0,398it_15 <--- İT3 0,854 1,214 0,098 12,436 *** 0,729it_16 <--- İT3 0,802 1,182 0,097 12,172 *** 0,643it_5 <--- İT4 0,516 1 - - - 0,266it_6 <--- İT4 0,752 1,526 0,316 4,823 *** 0,566it_20 <--- İT2 0,756 1,278 0,121 10,539 *** 0,571
İş Tatmini
73
Gözlenen değişkenlerle gizil değişkenler arasındaki yol katsayılarına ve t
değerlerine bakıldığında; gizil değişkenler tarafından en yüksek etkinin it_15 ifadesi
üzerinde olduğu ve varyansın % 73’ünün açıklandığı görülmektedir. Yol katsayılarının
genelinin 0,600 ve üzerinde olduğu görülmektedir. Yalnızca IT1-it_2 etkisinin çok düşük
bir yol katsayısına sahip olduğu görülmektedir. Ancak bu soruya ait t değeri ve genel
model uyum indeksleri de hesaba katılarak bu sorunun da ölçek içerisinde kalmasına
karar verilmiştir. t değerleri de dikkate alındığında, tüm ifadelerin kabul edilebilir
durumda olduğu görülmektedir.
2.2.2.3.3. Örgütsel Bağlılık Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi
Modelde gizil değişkenler (alt faktörler) ve gözlenen değişkenler (ölçek ifadeleri)
arasındaki faktör yükleri (regresyon katsayısı), standart regresyon katsayısı, bu
katsayılara ait standart hata değeri, t değeri olarak da adlandırılan kritik oran değeri,
anlamlılık düzeyi ve gözlenen değişkenlere ait varyansların alt faktör tarafından
açıklanma düzeyleri Tablo 2.19’da verilmiştir. Tablo 2.19’da ÖB1,ÖB2, ÖB3, ÖB4 ve
ÖB5 sırasıyla normatif bağlılık, devam bağlılığı, duygusal bağlılık, duygusal ayrıklık ve
zoraki bağlılık alt faktörlerini göstermektedir. öb_ ile birlikte kullanılan sayılar ise
örgütsel bağlılık ölçeğindeki ifadelerin soru numarasını göstermektedir.
74
Tablo 2.19: Örgütsel Bağlılık Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi
"-" işareti olanlar AMOS programında faktörlerden birinin katsayı değerinin 1 olarak seçilmesi nedeniyle oluşmuştur.
Gözlenen değişkenlerle gizil değişkenler arasındaki yol katsayılarına ve t
değerlerine bakıldığında; gizil değişkenler tarafından en yüksek etkinin öb_8 ifadesi
üzerinde olduğu ve varyansın % 78’inin açıklandığı görülmektedir. t değerleri de dikkate
alındığında, yol katsayılarının 0,507 ile 0,882 aralığında olması tüm ifadelerin kabul
edilebilir durumda olduğunu göstermektedir.
2.2.2.3.4. Güvenlik Performansı Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi
Modelde gizil değişkenler (alt faktörler) ve gözlenen değişkenler (ölçek ifadeleri)
arasındaki faktör yükleri (regresyon katsayısı), standart regresyon katsayısı, bu
katsayılara ait standart hata değeri, t değeri olarak da adlandırılan kritik oran değeri,
anlamlılık düzeyi ve gözlenen değişkenlere ait varyansların alt faktör tarafından
açıklanma düzeyleri Tablo 2.20’de verilmiştir. Tablo 2.20’de GP1, GP2, GP3 ve GP4
sırasıyla İSG eğitim uygulamaları, İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler,
farkındalık ve bilinç düzeyleri ile İSG kriterlerine göre çalışma alt faktörlerini
göstermektedir. gp_ ile birlikte kullanılan sayılar ise güvenlik performansı ölçeğindeki
ifadelerin soru numarasını göstermektedir.
Model Alt Faktör Yön FaktörStd. Regresyon
KatsayısıRegresyon Katsayısı
S.E. C.R.(t) p R²
öb_18 <--- ÖB1 0,749 1 - - - 0,561öb_17 <--- ÖB1 0,749 0,985 0,061 16,188 *** 0,561öb_16 <--- ÖB1 0,712 0,867 0,071 12,144 *** 0,507öb_15 <--- ÖB1 0,66 0,805 0,07 11,433 *** 0,435öb_14 <--- ÖB1 0,641 0,795 0,08 9,931 *** 0,411öb_12 <--- ÖB2 0,635 0,747 0,061 12,262 *** 0,403öb_11 <--- ÖB2 0,583 0,688 0,07 9,85 *** 0,339öb_10 <--- ÖB2 0,759 0,847 0,057 14,739 *** 0,577öb_9 <--- ÖB2 0,823 1 - - - 0,678öb_6 <--- ÖB3 0,507 1 - - - 0,257öb_2 <--- ÖB3 0,824 1,7 0,203 8,379 *** 0,678öb_1 <--- ÖB3 0,722 1,634 0,192 8,515 *** 0,522öb_3t <--- ÖB4 0,572 1 - - - 0,327öb_4t <--- ÖB4 0,625 1,088 0,132 8,213 *** 0,39öb_5t <--- ÖB4 0,778 1,408 0,173 8,114 *** 0,605öb_8 <--- ÖB5 0,882 1 - - - 0,778öb_7 <--- ÖB5 0,66 0,735 0,072 10,172 *** 0,435
Örgütsel Bağlılık
75
Tablo 2.20: Güvenlik Performansı Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi
"-" işareti olanlar AMOS programında faktörlerden birinin katsayı değerinin 1 olarak seçilmesi nedeniyle oluşmuştur.
Gözlenen değişkenlerle gizil değişkenler arasındaki yol katsayılarına ve t
değerlerine bakıldığında; gizil değişkenler tarafından en yüksek etkinin gp_18 ifadesi
üzerinde olduğu ve varyansın % 83’ünün açıklandığı görülmektedir. Yol katsayılarının
genelinin 0,600 ve üzerinde olduğu görülmektedir. t değerleri de dikkate alındığında, tüm
ifadelerin kabul edilebilir durumda olduğu görülmektedir.
2.2.2.4. İkinci Düzey Doğrulayıcı Faktör Analizi
Araştırma ölçeklerinin yapı geçerliliklerini incelemek için uygulanan açımlayıcı
ve doğrulayıcı faktör analizine ek olarak ikinci düzey doğrulayıcı faktör analizi
yapılmıştır. İkinci düzey doğrulayıcı faktör analizi, ana faktör (değişken) alt faktör
ilişkisini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır.
Model Alt Faktör Yön FaktörStd. Regresyon
KatsayısıRegresyon Katsayısı
S.E. C.R.(t) p R²
gp_26 <--- GP1 0,676 1 - - - 0,457gp_25 <--- GP1 0,778 1,108 0,071 15,592 *** 0,606gp_24 <--- GP1 0,789 1,037 0,074 14,062 *** 0,622gp_23 <--- GP1 0,801 1,098 0,078 14,159 *** 0,642gp_22 <--- GP1 0,805 1,137 0,079 14,373 *** 0,648gp_21 <--- GP1 0,796 0,98 0,069 14,127 *** 0,634
gp_5 <--- GP2 0,772 0,937 0,059 15,872 *** 0,596gp_4 <--- GP2 0,849 1,015 0,057 17,741 *** 0,720gp_3 <--- GP2 0,869 0,998 0,055 18,219 *** 0,756gp_2 <--- GP2 0,832 1,001 0,048 21,076 *** 0,692gp_1 <--- GP2 0,767 1 - - - 0,589
gp_16 <--- GP3 0,815 1,059 0,056 19,032 *** 0,664gp_17 <--- GP3 0,828 1,024 0,053 19,472 *** 0,685
gp_18 <--- GP3 0,913 1,1 0,049 22,528 *** 0,833gp_19 <--- GP3 0,829 1 - - - 0,687gp_9 <--- GP4 0,758 0,918 0,06 15,412 *** 0,574
gp_10 <--- GP4 0,779 1 - - - 0,607gp_11 <--- GP4 0,777 0,999 0,063 15,783 *** 0,604gp_12 <--- GP4 0,733 0,979 0,067 14,69 *** 0,537
gp_13 <--- GP4 0,699 0,887 0,063 14,046 *** 0,489gp_15 <--- GP4 0,586 0,804 0,07 11,5 *** 0,343gp_6 <--- GP1 0,755 1,206 0,09 13,4 *** 0,570
Güvenlik Performansı
76
Tablo 2.21: İkinci Düzey Doğrulayıcı Faktör Analizi
İkinci düzey doğrulayıcı faktör analizi ile hesaplanan (χ2/df) oranı güvenlik iklimi
için 3,197, iş tatmini için 3,851, örgütsel bağlılık için 4,060 ve güvenlik performansı için
3,571 olduğu Tablo 2.21’de görülmektedir. Bu değerlerin hepsi de, modelin gerçek
verilerle uyumlu olduğunu göstermektedir. Ayrıca ikinci düzey doğrulayıcı faktör analizi
sonucunda GFI, CFI, NFI değerlerinin 0.90’a yakın değerler olması ve RMSEA değerinin
de 0.090 altında değerler bulunması ölçek yapılarının uygunluğunu göstermektedir
(Sümer, 2000; MacCallum vd., 1996).
Tablo 2.22: İkinci Düzey Doğrulayıcı Faktör Analizi: Faktör-Alt Faktörler Regresyon Katsayıları
"-" işareti olanlar AMOS programında faktörlerden birinin katsayı değerinin 1 olarak seçilmesi nedeniyle oluşmuştur.
Tablo 2.22’de ana faktörler (değişkenler) ile alt faktörler arasındaki yol
katsayılarına ve t değerlerine bakıldığında; yol katsayılarının genelinin 0,8 ve üzerinde
açıklanan varyansların ise yüksek seviyelerde olduğu görülmektedir. Bu durum alt
faktörlerin değişkenleri yüksek düzeyde ifade ettiğini göstermektedir.
Model χ2 df p Χ2/df GFI CFI NFI RMSEAGüvenlik İklimi 770,481 241,000 0,000 3,197 0,861 0,914 0,881 0,075
İş Tatmini 492,908 128,000 0,000 3,851 0,880 0,889 0,857 0,086Örgütsel Bağlılık 446,550 110,000 0,000 4,060 0,885 0,861 0,826 0,089
Güvenlik Performansı 707,041 198,000 0,000 3,571 0,858 0,921 0,894 0,081Mükemmel Uyum - >0 - <3 >0,90 >0,95 >0,95 0-0,050
Kabul Edilebilir Uyum - >0 - 3-5 0,85-0,90 0,90-0,95 0,90-0,95 0,05-0,10
Model Alt Faktör Yön FaktörStd. Regresyon
KatsayısıRegresyon Katsayısı
S.E. C.R.(t) p R²
GIOD1 <--- Gİ 0,894 1 - - - 0,799GIBD1 <--- Gİ 0,853 0,972 0,087 11,153 *** 0,727GIOD2 <--- Gİ 0,87 0,932 0,082 11,362 *** 0,756GIBD2 <--- Gİ 0,917 1,075 0,095 11,322 *** 0,841
İT1 <--- İT 0,626 1 - - - 0,392İT2 <--- İT 1 1,267 0,18 7,057 *** 1İT4 <--- İT 0,409 0,398 0,102 3,925 *** 0,167İT3 <--- İT 0,652 0,795 0,103 7,691 *** 0,425ÖB1 <--- ÖB 0,714 1 - - - 0,511ÖB2 <--- ÖB 0,915 1,418 0,154 9,216 *** 0,164ÖB3 <--- ÖB 0,346 0,255 0,056 4,573 *** 0,12ÖB5 <--- ÖB 0,715 1,143 0,126 9,089 *** 0,510ÖB4 <--- ÖB -0,406 -0,394 0,077 -5,094 *** 0,837GP1 <--- GP 0,916 1 - - - 0,839GP3 <--- GP 0,816 1,095 0,092 11,917 *** 0,666GP4 <--- GP 0,865 1,013 0,086 11,724 *** 0,749GP2 <--- GP 0,9 1,281 0,107 11,941 *** 0,811
Güvenlik İklimi
İş Tatmini
Orgütsel Bağlılık
Güvenlik Performansı
77
2.3. BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
2.3.1. Verilerin Demografik Özelliklere Göre Dağılımı
Araştırma kapsamında yer alan demografik özelliklere ait frekans ve çapraz frekans
dağılımları Tablo 2.23’de verilmiştir.
Tablo 2.23: Verilerin Demografik Özelliklere Göre Dağılımı
Gruplar Frekans Yüzde Toplam
Kişi
Cinsiyet Erkek 349 89,7%
389 Kadın 40 10,3%
Yaş
20-25 yaş 46 11,8%
389
26-30 yaş 64 16,5%
31-35 yaş 92 23,7%
36-40 yaş 83 21,3%
41-45 yaş 64 16,5%
46-50 yaş 30 7,7%
51 yaş ve üzeri 10 2,6%
Eğitim Düzeyi
İlkokul 117 30,1%
389
Ortaokul 92 23,7%
Lise 121 31,1%
Önlisans 27 6,9%
Lisans 32 8,2%
Medeni Durum
Bekar 292 75,1%
389 Evli 77 19,8%
Diğer 20 5,1%
Çalışma yılı
1 yıldan az 60 15,4%
389
1-5 yıl 143 32,7%
6-10 yıl 112 20,4%
11-15 yıl 46 7,3%
16-20 yıl 23 3,5%
21 yıl ve üzeri 5 0,7%
İşyeri
İşyeri-1 48 12,3%
389
İşyeri-2 112 28,8%
İşyeri-3 79 20,3%
İşyeri-4 20 5,1%
İşyeri-5 19 4,9%
İşyeri-6 10 2,6%
İşyeri-7 101 26,0%
Yapılan araştırmaya katılan 389 çalışanın 349’u (% 89,7) erkek ve 40’ı (% 10,3)
kadındır.
Çalışanlar arasından 292’si (75,1) bekar, 77’si (% 19,8) evlidir ve 20’si (% 5,1)
diğer seçeneğini seçmiştir.
78
Çalışanlar arasından 46’sı (% 11,8) 18-25 yaş aralığında, 64’ü (% 16,5) 26-30 yaş
aralığında, 92’si (% 23,7) 31-35 yaş aralığında, 83’ü (% 21,3) 36-40 yaş aralığında, 64’ü
(% 16,5) 41-45 yaş aralığında, 30’u (% 7,7) 46-50 yaş aralığında, 10’u (% 2,6) 51 ve üzeri
yaş aralığında bulunmaktadır.
Çalışanların 117’si (%30,1) ilkokul, 92’si (% 23,7) ortaokul, 121’i (% 31,1) lise,
27’si (% 6,09) önlisans, 32’si (% 8,2) lisanas eğitim seviyesinde bulunmaktadır.
Çalışanların 60’ı (%15,4) 1 yıldan az, 143’ü (32,7) 1-5 yıl arası, 112’si (% 20,4)
6-10 yıl arası, 46’sı (% 7,3) 11-15 yıl arası, 23’ü (% 3,5) 16-20 yıl arası, 5’i (% 0,7) 21
yıl ve üzeri süredir şu an bulundukları işyerinde çalışmaktadırlar.
Çalışanların 48’i (% 12,3) işyeri-1, 112’si (% 28,8) işyeri-2, 79’u (% 20,3) işyeri-
3, 20’si (% 5,1) işyeri-4, 19’u (% 4,9) işyeri-5, 10’u (% 2,6) işyeri-6, 101’i (% 26,0)
işyeri-7’de çalışmaktadır.
2.3.2. Araştırma Modelindeki Faktörlerin Ortalama Değerleri
Araştırma modelindeki faktörlerin ortalama değerleri Tablo 2.24’de yer
almaktadır.
Tablo 2.24: Araştırma Modelindeki Faktörlerin Bazı İstatistiksel Değerleri
Çalışanlar üzerine uygulanan araştırma güvenlik iklimi, iş tatmini, örgütsel
bağlılık ve güvenlik performansı olmak üzere dört ana faktörden oluşmaktadır. Bu ana
faktörlerden dört alt faktörü bulunan “İş Tatmini” faktörünün ortalamasının (3,89 ± 0,62)
en yüksek değere sahip olduğu görülmektedir. Örgütsel bağlılık değişkeni (3,15 ± 0,58)
ortalamasıyla dört ana faktör arasında en düşük değere sahip olduğu görülmektedir.
Ancak en düşük ortalama değerin bile 5’e çok uzak bir değer olmaması, çalışanların
incelenen değişkenlere genel olarak pozitif yaklaştığını göstermektedir.
Faktörler N Ort SS Çarpıklık Basıklık Min MakGüvenlik İklimi 389 3,57 0,80 -0,87 0,28 1 5
İş Tatmini 389 3,89 0,62 -0,76 0,81 1,5 5Örgütsel Bağlılık 389 3,15 0,58 0,08 -0,32 1,47 4,65
Güvenlik Performansı 389 3,69 0,81 -0,99 1,07 1 5
79
Tablo 2.25: Araştırma Modelindeki Alt Faktörlerin Bazı İstatistiksel Değerleri
En yüksek ortalama iş tatmini alt faktörlerinden dışsal tatmin faktöründedir. Bu
durum çalışanların sürekliliği olan bir işte çalışmaktan memnun olduklarını, işyerinde
yeteneklerini kullanabilme fırsatına ve işinden başarı elde ettiği duygusuna sahip
olduklarını, yöneticilerden övgü aldıklarını ve çalışma arkadaşlarının birbiriyle iyi
anlaşabildiğini göstermektedir. Ayrıca örgütsel bağlılık alt faktörlerinden devam
bağlılığının en düşük seviyede çıkması, çalışanların sektörde iş bulma konusunda sorun
yaşamadıklarını göstermektedir.
2.3.3. Bağımlı ve Bağımsız Değişkenlere İlişkin Frekans Tabloları
Bağımlı ve bağımsız değişken tablolarında SS (Standart Sapma) değerinin küçük
değerler alması bir ifadeye verilen puanlamanın birbirine yakın olduğunu göstermekte
iken, büyük değerler alması ise bir ifadeye verilen puanlamanın birbirine uzak olduğunu
göstermektedir. Range değeri aralığı ise ifadeler arasında puan ortalamalarının
birbirinden maksimum uzaklığını belirtir ki range değeri ne kadar küçükse ifadeler
arasındaki puan ortalamarı da birbirine o kadar yakındır. Yanlarına “*” işareti konulmuş
Faktörler N Ort SS Çarpıklık Basıklık Min MakAmir Güvenlik Takibi 389 3,54 0,89 -0,73 0,07 1 5Amir Güvenlik Bağlılığı 389 3,60 0,92 -0,70 0,00 1 5Yönetimin Güvenliğe
Bağlılığı389 3,61 0,92 -0,84 0,36 1 5
Yönetimin Güvenliğe Katkısı
389 3,56 0,93 -0,90 0,43 1 5
İçsel tatmin 389 3,64 0,86 -1,02 0,57 1 5Dışşal Tatmin 389 4,11 0,74 -1,27 2,01 1 5
Bağımsızlık Tatmini 389 4,04 0,78 -0,90 1,04 1 5Yönetici Tavrı Tatmini 389 3,83 0,83 -0,95 1,55 1 5
Normatif Bağlılık 389 3,19 0,96 -0,06 -0,69 1 5Devam Bağlılığı 389 2,78 1,01 0,34 -0,56 1 5
Duygusal Bağlılık 389 3,75 0,89 -0,77 0,38 1 5Duygusal Ayrıklık 389 3,00 0,98 0,10 -0,52 1 5
Zoraki Bağlılık 389 3,17 1,17 -0,30 -0,87 1 5İSG Eğitim Uygulamaları 389 3,73 0,86 -1,11 1,16 1 5İSG Konusunda Yönetsel
Önlem ve Tedbirler389 3,64 1,04 -0,83 -0,07 1 5
Farkındalık ve Bilinç Düzeyleri
389 3,53 1,02 -0,58 -0,18 1 5
İSG Kriterlerine Göre Çalışma
389 3,79 0,82 -1,00 1,21 1 5
80
sorular mantıksal açıdan ters olarak ifade edilen soruları göstermekte iken, karşılarındaki
değerler düzeltilmiş yeni değerlerini göstermektedir.
- İfade ortalamasının 3’ün üzerinde olması çalışanların söz konusu ifadelere genel
olarak pozitif yaklaştığını göstermektedir. İfade ortalamasının 3’ün altında
olması çalışanların bu ifadelere genel olarak pozitif yaklaşmadığını
göstermektedir.
- Bir faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının 3’ün üzerinde olması
çalışanların bu faktördeki tüm ifadelere genel olarak pozitif yaklaştığını
göstermektedir. Benzer şekilde bir faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının
3’ün altında olması çalışanların bu faktördeki tüm ifadelere genel olarak pozitif
yaklaşmadığını göstemektedir. Range değeri ise bu değerlerin birbirinden
maksimum uzaklığını ifade eder.
- Bir ifadenin ortalamasının yüksek olması çalışanların genelinin bu ifadeye
katıldıklarını gösterir. Benzer şekilde bir ifadenin ortalamasının düşük olması
çalışanların genelinin bu ifadeye katılmadıklarını gösterir.
2.3.3.1. Güvenlik İklimi ile İlgili Tanımlayıcı İstatistikler
Araştırmaya katılan çalışanların “Güvenlik İklimi” ölçeğiyle ile ilgili değişkenlere
verdikleri cevapların dağılımı sırasıyla Amir Güvenlik Takibi, Amir Güvenlik Bağlılığı
ve Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı ve Yönetimin Güvenliğe Katkısı olmak üzere dört alt
faktörde Tablo 2.26, 2.27, 2.28 ve 2.29’da yer almaktadır. Güvenlik iklimi ölçeğine ait
ortalama değerin yüksek çıkması (3,57± 0,80), üst yöneticilerinin ve yöneticilerin
işyerlerinde genel olarak güvenliğe bağlı hareket ettiklerini göstermektedir.
81
Tablo 2.26: Amir Güvenlik Takibi ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,61” ve minumum ile
maksimum değerlerin de ortalama değere çok yakın olduğu görülmektedir. Tüm
ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması bu faktördeki tüm ifadeler için çalışanların
işyerlerinde birim yöneticileri tarafından Amir Güvenlik Takibi seviyesinin yüksek
düzeyde olduğunu göstermektedir. En düşük ortalama değer (ort = 3,46) “Birim
yöneticim, güvenlik hususunda özel dikkat sergileyenleri takdir eder” ifadesinde yer
alırken, en yüksek ortalama değer (ort = 3,71) “Birim yöneticim, güvenlik problemleri
büyümeden önce bize yardım eder.” ifadesinde yer almıştır. En düşük ifade ortalama
değeriyle, en yükseği arasında önemli bir fark olmadığı görülmektedir. Bu durum
ifadelerin benzer tutumları ölçtüğünü göstermektedir. Ayrıca bu faktör (range = 0,25)
değerine sahiptir ve küçük bir range değeri olarak kabul edilebilecek bu değerin genel
kanıdaki güvenilirlik derecesini artırdığı söylenebilir.
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 37 29 102 142 79
% 10% 7% 26% 37% 20%
Sayı 35 49 77 157 71
% 9% 13% 20% 40% 18%
Sayı 25 42 66 171 85
% 6% 11% 17% 44% 22%
Sayı 25 34 60 180 90
% 6% 9% 15% 46% 23%
Sayı 18 39 73 180 79
% 5% 10% 19% 46% 20%
Sayı 26 41 74 148 100
% 7% 11% 19% 38% 26%3,61 1,143,46 1,05
3,71 1,190,25 0,14
Birim yöneticim, güvenlik hususunda özel dikkat sergileyenleri takdir eder.
389 3,46 1,19
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
Madde
1Birim yöneticim, tüm güvenlik kurallarınının
uygulandığını takip eder (sadece en önemli olanların değil).
3Birim yöneticim, vardiya değişimlerinde güvenlik
konusunda müsamaha göstermez.
3,68 1,05
6Birim yöneticim, rahatsızlık verse bile koruyucu
ekipmanları kullanmamızda ısrarcıdır.389 3,66 1,16
Am
ir G
üve
nlik
Tak
ibi
5Birim yöneticim, hafta içerisinde bizimle sık sık
güvenlik sorunları hakkında konuşur.389
1,13
4Birim yöneticim, güvenlik problemleri
büyümeden önce bize yardım eder.389 3,71 1,11
1,17
2
389 3,51
389 3,64
82
Tablo 2.27: Amir Güvenlik Bağlılığı ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,56” ve minumum ile
maksimum değerlerin de ortalama değere çok yakın olduğu görülmektedir. Tüm
ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması bu faktördeki tüm ifadeler için çalışanların
işyerlerinde birim yöneticileri tarafından Amir Güvenlik Bağlılığı seviyesinin yüksek
düzeyde olduğunu göstermektedir. En düşük ortalama değer (ort = 3,42) “Birim
yöneticim, bizi zorlarken bile güvenlik prosedürlerine vurgu yapar.” ifadesinde yer
alırken, en yüksek ortalama değer (ort = 3,68) “Birim yöneticim, güvenliği iyileştirmek
için bizimle görüşür” ifadesinde yer almıştır. En düşük ifade ortalama değeriyle, en
yükseği arasında önemli bir fark olmadığı görülmektedir. Bu durum ifadelerin benzer
tutumları ölçtüğünü göstermektedir. Bu faktörün (range = 0,26) değerine sahip olması ve
bu değerin küçük bir range değeri olarak kabul edilmesi bu değerin genel kanıdaki
güvenilirlik derecesini artırdığı söylenebilir.
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 38 41 53 164 93
% 10% 11% 14% 42% 24%
Sayı 27 53 55 169 85
% 7% 14% 14% 43% 22%
Sayı 31 26 64 183 85
% 8% 7% 16% 47% 22%
Sayı 35 43 45 176 90
% 9% 11% 12% 45% 23%
Sayı 34 43 96 156 60
% 9% 11% 25% 40% 15%
Sayı 39 40 85 162 63
% 10% 10% 22% 42% 16%3,56 1,183,42 1,13
3,68 1,230,26 0,11
Madde
1A
mir
Gü
ven
lik B
ağlıl
ığı
Birim yöneticim, görevimi güvenli bir şekilde
yerine getirmem için gerekli tüm ekipmanları bize ulaştırır.
389 3,60
3Birim yöneticim, güvenliği iyileştirmek için
bizimle görüşür.389 3,68
1,23
2Birim yöneticim, güvenlik kurallarına uyup
uymadığımızı sık sık kontrol eder.389 3,60 1,17
1,14
1,18
1,13
3,42
6Birim yöneticim, çalışma takviminin gerisinde kalındığında bile güvenlik kurallarını önemser.
389 3,44
1,214Birim yöneticim, güvenli hareket etmek için bize
açıklamalarda (şikayet etmeden) bulunur.389 3,62
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
5Birim yöneticim, bizi zorlarken bile güvenlik
prosedürlerine vurgu yapar.389
83
Tablo 2.28: Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,53”ve minumum ile
maksimum değerlerin de ortalama değere çok yakın olduğu görülmektedir. Tüm
ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması bu faktördeki tüm ifadeler için çalışanların
işyerlerinde üst düzey yöneticileri tarafından Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı seviyesinin
yüksek düzeyde olduğunu göstermektedir. En düşük ortalama değer (ort = 3,23) “Üst
düzey yöneticim tarafından, güvenlik bilinci etkinlikleri düzenli olarak uygulanır.”
ifadesinde yer alırken, en yüksek ortalama değer (ort = 3,67) “Üst düzey yöneticim, bize
güvenlik hakkında gerekli bilgiler verir.” ifadesinde yer almıştır. En düşük ifade ortalama
değeriyle, en yükseği arasında önemli bir fark olmadığı görülmektedir. Bu durum
ifadelerin benzer tutumları ölçtüğünü göstermektedir.
“Güvenlik İklimi” ölçeğinde range değeri en yüksek (range = 0,44) olan faktörün
“Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı” faktörü olduğu gözlenmiş, ama bu çok küçük olan range
değerinin genel kanıdaki güvenilirlik derecesini çok büyük oranda değiştirmediği
söylenebilir.
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 24 47 71 166 81
% 6% 12% 18% 43% 21%
Sayı 26 42 71 181 69
% 7% 11% 18% 47% 18%
Sayı 18 46 70 175 80
% 5% 12% 18% 45% 21%
Sayı 26 46 68 170 79
% 7% 12% 17% 44% 20%
Sayı 31 62 72 153 71
% 8% 16% 19% 39% 18%
Sayı 17 38 84 167 83
% 4% 10% 22% 43% 21%
Sayı 57 51 92 124 65
% 15% 13% 24% 32% 17%
Sayı 37 38 63 157 94
% 10% 10% 16% 40% 24%3,53 1,163,23 1,053,67 1,29
0,44 0,23
389 3,58
4Üst düzey yöneticim, çalışma takviminin gerisinde kalındığında bile güvenli çalışma
konusunda müsamaha göstermez.
389 3,59
1,29
8Üst düzey yöneticim, iş güvenliğinden sorumlu
personeline, işi yapmaları için ihtiyaçları olan gücü verir.
389 3,60 1,22
Madde
1,10
3Üst düzey yöneticim, görevimi yerine getirmem için gerekli tüm ekipmanları güvenli bir şekilde
sağlar.
389 3,65 1,08
Yön
etim
in G
üve
nliğ
e B
ağlıl
ığı
1Üst düzey yöneticim, güvenlik denetim ve
incelemelerinin düzenli ve kapsamlı yapılmasında ısrarcıdır.
389 3,60 1,13
2Üst düzey yöneticim, her birimde güvenlik
seviyesi iyileştirmesi için sürekli uğraşır.
1,14
5Üst düzey yöneticim, herhangi bir güvenlik
tehlikesini (masraflı olsa dahi) hızlı bir şekilde düzeltir.
389 3,44 1,19
6Üst düzey yöneticim, bize güvenlik hakkında
gerekli bilgiler verilir.389 3,67 1,05
MinumumMaksimum
Range
Ortalama
7Üst düzey yöneticim, güvenlik bilinci etkinlikleri
düzenli olarak uygulanır.389 3,23
84
Tablo 2.29: Yönetimin Güvenliğe Katkısı ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,60” ve minumum ile
maksimum değerlerin de ortalama değere çok yakın olduğu görülmektedir. Tüm
ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması bu faktördeki tüm ifadeler için çalışanların
işyerlerinde üst düzey yöneticileri tarafından Yönetimin Güvenliğe Katkısı seviyesinin
yüksek düzeyde olduğunu göstermektedir. En düşük ortalama değer (ort = 3,53) “Üst
düzey yöneticim, ödüllendirme yapılacağı zaman bireylerin güvenli davranışlarını hesaba
katar.” ifadesinde yer alırken, en yüksek ortalama değer (ort = 3,68) “Üst düzey
yöneticim, her yöneticinin çalışmış olduğu birimde güvenliği iyileştirmesini sağlar.”
ifadesinde yer almıştır. En düşük ifade ortalama değeriyle, en yükseği arasında önemli
bir fark olmadığı görülmektedir. Bu durum ifadelerin benzer tutumları ölçtüğünü
göstermektedir. Ayrıca bu faktör (range = 0,14) değerine sahiptir ve çok küçük bir range
değeri olarak kabul edilebilecek bu değerin genel kanıdaki güvenilirlik derecesini çok
büyük oranda artırdığı söylenebilir.
2.3.3.2. İş Tatmini ile İlgili Tanımlayıcı İstatistikler
Araştırmaya katılan çalışanların “İş Tatmini” ölçeğiyle ile ilgili değişkenlere
verdikleri cevapların dağılımı sırasıyla İçsel Tatmin, Dışsal Tatmin, Bağımsızlık Tatmini
ve Yönetici Tarzı Tatmini olmak üzere dört alt faktörde Tablo 2.30, 2.31, 2.32 ve 2.33’de
yer almaktadır.
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 35 36 83 156 79
% 9% 9% 21% 40% 20%
Sayı 19 38 63 199 70
% 5% 10% 16% 51% 18%
Sayı 27 46 75 169 72
% 7% 12% 19% 43% 19%
Sayı 18 48 68 172 83
% 5% 12% 17% 44% 21%3,60 1,113,53 1,03
3,68 1,180,14 0,14
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
1,13
4Üst düzey yöneticim, mevcut güvenlik kurallarını
geliştirmek için uygun olan her bilgiyi kullanır.389 3,65 1,09
3Üst düzey yöneticim, güvenlik eğitimleri için
yeteri kadar zaman ve para yatırımı yapar.389 3,55
1,18
2Üst düzey yöneticim, her yöneticinin çalışmış olduğu birimde güvenliği iyileştirmesini sağlar.
389 3,68 1,03
Madde
1Y
önet
imin
Gü
ven
liğe
Kat
kıs
ıÜst düzey yöneticim, ödüllendirme yapılacağı
zaman bireylerin güvenli davranışlarını hesaba katar.
389 3,53
85
Tablo 2.30: İçsel İş Tatmini ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,64”olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması genel olarak çalışanların bu faktördeki
tüm ifadeler için çalışmış oldukları işyerlerinde benzer oranlarda yüksek düzeyde içsel iş
tatminine sahip oldukları görülmektedir. En düşük ortalama değer (ort = 3,16) “İşyerimde
yalnız başıma çalışmak beni memnun eder.” ifadesinde yer alırken, en yüksek ortalama
değer (ort = 3,83) “İşyerimin toplumda bir yer bulmamı sağlaması beni memnun eder.”
ve “İşyerimde başkaları için bir şeyler yapabilme fırsatı beni memnun eder.” ifadelerinde
yer almıştır. İçsel tatmin faktöründe range değeri (range = 0,67) olduğu gözlenmektedir
ve bu çok küçük olan range değerinin genel kanıdaki güvenilirlik derecesini çok büyük
oranda değiştirmediği söylenebilir.
1 2 3 4 5 N Ort SSSayı 25 59 43 167 95% 6% 15% 11% 43% 24%
Sayı 47 88 84 96 74% 12% 23% 22% 25% 19%
Sayı 40 37 45 167 100
% 10% 10% 12% 43% 26%Sayı 17 48 36 171 117% 4% 12% 9% 44% 30%
Sayı 16 46 55 143 129% 4% 12% 14% 37% 33%
Sayı 21 43 88 140 97% 5% 11% 23% 36% 25%
Sayı 13 42 70 177 87% 3% 11% 18% 46% 22%
3,64 1,163,16 1,03
3,83 1,300,67 0,27
Madde
1,30
3 İşyerimde farklı şeyler yapabilmek beni memnun
eder.389 3,64 1,25
1İç
sel T
atm
in İşyerimde sürekli bir şeylerle meşgul olmak beni
memnun eder.389 3,64 1,19
2 İşyerimde yalnız başıma çalışmak beni memnun
eder.389 3,16
1,13
7 İşyerimde, işyeri politikasını uygulama fırsatı
beni memnun eder.389 3,73 1,03
4İşyerimin toplumda bir yer bulmamı sağlaması
beni memnun eder.389 3,83 1,12
5 İşyerimde başkaları için bir şeyler yapabilme
fırsatı beni memnun eder.389 3,83 1,14
OrtalamaMinumumMaksimum
Range
6 İşyerimde başkalarına ne yapacaklarını söyleme
fırsatı beni memnun eder.389 3,64
86
Tablo 2.31: Dışsal İş Tatmini ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “4,11” ve minumum ile
maksimum değerlerin de ortalama değere çok yakın olduğu görülmektedir. Tüm ifade
ortalamalarının 3 ile 4 puan aralığında olması genel olarak çalışanların bu faktördeki tüm
ifadeler için çalışmış oldukları işyerlerinde benzer oranlarda yüksek düzeyde dışsal iş
tatminine sahip oldukları görülmektedir. En düşük ortalama değer (ort = 3,96) “İşyerimde
vicdanıma ters düşmeyen şeyleri yapabilmek beni memnun eder.” ifadesinde yer alırken,
en yüksek ortalama değer (ort = 4,25) “İşimden başarı elde ettiğim duygusu beni memnun
eder.” ifadesinde yer almıştır. Bu faktördeki range değerinin (range = 0,29) genel
kanıdaki güvenilirlik derecesini artırdığı söylenebilir.
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 20 16 52 171 130
% 5% 4% 13% 44% 33%
Sayı 12 16 43 170 148
% 3% 4% 11% 44% 38%
Sayı 15 19 46 174 135
% 4% 5% 12% 45% 35%
Sayı 11 13 32 160 173
% 3% 3% 8% 41% 44%
Sayı 8 19 49 148 165
% 2% 5% 13% 38% 42%
Sayı 15 12 25 146 191
% 4% 3% 6% 38% 49%
4,11 0,983,96 0,934,25 1,050,29 0,11
Madde
1D
ışşa
l Tat
min
İşyerimde vicdanıma ters düşmeyen şeyleri yapabilmek benimemnun eder.
389 3,96
3 İşyerimde yeteneklerimi kullanabilme fırsatı beni
memnun eder.389 4,02
5 Yöneticilerimden yaptığım iyi bir iş karşılığında
aldığım övgü beni memnun eder389 4,14
1,01
4 Çalışma arkadaşlarım birbirleriyle anlaşabilmesi
beni memnun eder.389 4,21 0,93
1,05
2 Sürekliliği olan bir işe sahip olma imkânı beni
memnun eder.389 4,10 0,96
0,96
6 İşimden başarı elde ettiğim duygusu beni
memnun eder.389 4,25 0,98
OrtalamaMinumumMaksimum
Range
87
Tablo 2.32: Bağımsızlık Tatmini ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “4,04” olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması genel olarak çalışanların bu faktördeki
tüm ifadeler için çalışmış oldukları işyerlerinde benzer oranlarda yüksek düzeyde
Bağımsızlık Tatminine sahip oldukları görülmektedir. En düşük ortalama değer (ort =
3,93) “Yapmış olduğum işte kariyer yapma fırsatı beni memnun eder.” ifadesinde yer
alırken, en yüksek ortalama değer (ort = 4,10) “Yapmış olduğum işle ilgili kendi kararımı
verme özgürlüğü beni memnun eder.” ifadesinde yer almıştır. Bu faktör (range = 0,17)
değerine sahiptir ve küçük bir range değeri olarak kabul edilebilecek bu değerin genel
kanıdaki güvenilirlik derecesini büyük oranda artırdığı söylenebilir.
Tablo 2.33: Yönetici Tarzı Tatmini ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,83”olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması genel olarak çalışanların bu faktördeki
tüm ifadeler için çalışmış oldukları işyerlerinde benzer oranlarda yüksek düzeyde yönetici
tavrı tatminine sahip oldukları görülmektedir. En düşük ortalama değer (ort = 3,82)
“Yöneticilerimin elemanlarına karşı davranış tarzı beni memnun eder.” ifadesinde yer
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 11 19 78 160 121
% 3% 5% 20% 41% 31%
Sayı 6 16 48 181 138
% 2% 4% 12% 47% 35%
Sayı 7 17 52 171 142
% 2% 4% 13% 44% 37%4,04 0,923,93 0,88
4,10 0,980,17 0,10
Madde
1B
ağım
sızl
ık T
atm
ini
Yapmış olduğum işte kariyer yapma fırsatı beni
memnun eder.
3 İş yaparken kendi yöntemlerimi deneme fırsatı
beni memnun eder.
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
0,91
0,98
2 Yapmış olduğum işle ilgili kendi kararımı verme
özgürlüğü beni memnun eder.389 4,10 0,88
389 3,93
389 4,09
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 13 27 65 196 88
% 3% 7% 17% 50% 23%
Sayı 13 28 72 168 108
% 3% 7% 19% 43% 28%3,83 0,993,82 0,973,85 1,020,03 0,04
Madde
1 Yöneticilerimin elemanlarına karşı davranış tarzı
beni memnun eder.389 3,82 0,97
2 Yöneticilerimin karar verme konusunda yeterli
olması beni memnun eder.389 3,85
Yön
etic
i Tav
rı T
atm
ini
OrtalamaMinumumMaksimum
Range
1,02
88
alırken, en yüksek ortalama değer (ort = 3,85) “Yöneticilerimin karar verme konusunda
yeterli olması beni memnun eder.” ifadesinde yer almıştır.
2.3.3.3. Örgütsel Bağlılık ile İlgili Tanımlayıcı İstatistikler
Araştırmaya katılan çalışanların “Örgütsel Bağlılık” ölçeğiyle ile ilgili
değişkenlere verdikleri cevapların dağılımı sırasıyla Normatif Bağlılık, Devam Bağlılığı,
Duygusal Bağlılık, Duygusal Ayrıklık ve Zoraki Bağlılık olmak üzere beş alt faktörde
Tablo 2.34, 2.35, 2.36, 2.37 ve 2.38’de yer almaktadır.
Tablo 2.34: Normatif Bağlılık ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,19”olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması genel olarak çalışanların bu faktördeki
ifadeler için çalışmış oldukları işyerlerinde benzer oranlarda yüksek düzeyde normatif
bağlılığa sahip olduklarını göstermektedir. Bu faktör (range = 0,35) range değerine
sahiptir ve küçük bir range değeri olarak kabul edilebilecek bu değerin genel kanıdaki
güvenilirlik derecesini artırdığı söylenebilir. En düşük ortalama değer (ort = 2,97)
“İşyerimden şimdi ayrılsam kendimi suçlu hissederim.” ifadesinde yer alırken, en yüksek
ortalama değer (ort = 3,32) “Avantajlı da olsa, işyerimden şimdi ayrılmanın doğru
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 38 70 83 125 73
% 10% 18% 21% 32% 19%
Sayı 47 109 89 98 46
% 12% 28% 23% 25% 12%
Sayı 37 69 83 134 66
% 10% 18% 21% 34% 17%
Sayı 52 92 91 80 74
% 13% 24% 23% 21% 19%
Sayı 41 91 81 80 96
% 11% 23% 21% 21% 25%
3,19 1,272,97 1,223,32 1,340,35 0,12
Madde
1
Nor
mat
if B
ağlıl
ık
Avantajlı da olsa, işyerimden şimdi ayrılmanın doğru olmadığını hissediyorum.
389
2İşyerimden şimdi ayrılsam kendimi suçlu
hissederim.389
3 İşyerim benim sadakatimi hak ediyor.
4Buradaki insanlara karşı kendimi borçlu
hissettiğim için işyerimden şu anda ayrılmazdım.389 3,08
5 İşyerime çok şey borçluyum. 389 3,25 1,34
OrtalamaMinumumMaksimum
Range
3,32 1,24
2,97 1,22
1,22
1,32
389 3,32
89
olmadığını hissediyorum.” ve “İşyerim benim sadakatimi hak ediyor.” ifadelerinde yer
almıştır.
Tablo 2.35: Devam Bağlılığı ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “2,78”olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3’ten küçük olması genel olarak çalışanların bu faktördeki
tüm ifadeler için çalışmış oldukları işyerlerinde benzer oranlarda düşük düzeyde devam
bağlılığına sahip olduklarını göstermektedir. En düşük ortalama değer (ort = 2,59) “İşten
ayrılmam durumunda alternatif iş bulma problemi yaşarım.” ifadesinde yer alırken, en
yüksek ortalama değer (ort = 2,94) “İşyerimi bırakmayı düşünemeyeceğim kadar az
seçeneğim var.” ifadesinde yer almıştır. Bu faktör (range = 0,35) range değerine sahiptir
ve bu değerin genel kanıdaki güvenilirlik derecesini artırdığı söylenebilir.
Tablo 2.36: Duygusal Bağlılık ile İlgili Frekans Tablosu
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 89 113 68 67 52
% 23% 29% 17% 17% 13%
Sayı 57 90 113 79 50
% 15% 23% 29% 20% 13%
Sayı 69 95 94 74 57
% 18% 24% 24% 19% 15%
Sayı 89 131 67 55 47
% 23% 34% 17% 14% 12%2,78 1,302,59 1,24
2,94 1,350,35 0,11
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
4İşten ayrılmam durumunda alternatif iş bulma
problemi yaşarım.
Madde
1
3İşyerim için sarf ettiğim gayret az olsaydı, başka
yerde çalışmayı düşünebilirdim.389
Dev
am B
ağlıl
ığı
İşyerimden şimdi ayrılsam, hayatım alt üst olur. 389
389 2,59
2,69
2İşyerimi bırakmayı düşünemeyeceğim kadar az
seçeneğim var.389 2,94
1,31
1,35
1,24
1,312,88
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 36 17 79 139 118
% 9% 4% 20% 36% 30%
Sayı 19 32 58 160 120
% 5% 8% 15% 41% 31%
Sayı 15 39 91 157 87
% 4% 10% 23% 40% 22%
3,75 1,123,67 1,053,85 1,200,17 0,15
1,20
2İşyerimin meselelerini gerçekten de kendi
meselelerim gibi hissediyorum.389 3,85
Madde
Du
ygu
sal B
ağlıl
ık
Kariyerime bu işyerinde devam etmek beni çok mutlu eder.
389 3,741
Ortalama
MinumumMaksimum
Range
1,10
3 İşyerimin benim için çok özel bir anlamı var. 389 3,67 1,05
90
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,75” olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması genel olarak çalışanların bu faktördeki
tüm ifadeler için çalışmış oldukları işyerlerinde benzer oranlarda yüksek düzeyde
duygusal bağlılığa sahip olduklarını göstermektedir. Bu faktör (range = 0,17) range
değerine sahiptir ve çok küçük bir range değeri olarak kabul edilebilecek bu değerin genel
kanıdaki güvenilirlik derecesini büyük oranda artırdığı söylenebilir. En düşük ortalama
değer (ort = 3,67) “İşyerimin benim için çok özel bir anlamı var.” ifadesinde yer alırken,
en yüksek ortalama değer (ort = 3,85) “İşyerimin meselelerini gerçekten de kendi
meselelerim gibi hissediyorum.” ifadesinde yer almıştır.
Tablo 2.37: Duygusal Ayrıklık ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,00” olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3 olması genel olarak çalışanların bu faktördeki tüm ifadeler
için çalışmış oldukları işyerlerinde benzer oranlarda yüksek düzeyde Duygusal Ayrıklık
seviyesine sahip olduklarını göstermektedir. En düşük ortalama değer (ort = 2,90)
“Kendimi, işyerime “duygusal olarak bağlı” hissetmiyorum.” ifadesinde yer alırken, en
yüksek ortalama değer (ort = 3,04) “Kendimi, işyerimde “ailenin bir parçası” gibi
hissetmiyorum.” ve aynı ortalama değerle “İşyerime karşı güçlü bir aitlik hissim yok.”
ifadelerinde yer almıştır. Bu faktör (range = 0,14) range değerine sahiptir ve çük küçük
bir range değeri olarak kabul edilebilecek bu değerin genel kanıdaki güvenilirlik
derecesini büyük oranda artırdığı söylenebilir.
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 45 93 109 84 58
% 12% 24% 28% 22% 15%
Sayı 49 116 96 79 49
% 13% 30% 25% 20% 13%
Sayı 45 108 85 87 64
% 12% 28% 22% 22% 16%3,00 1,242,90 1,23
3,04 1,270,14 0,05
Du
ygu
sal A
yrık
lık
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
1Kendimi, işyerimde “ailenin bir parçası” gibi
hissetmiyorum.389
1 İşyerime karşı güçlü bir aitlik hissim yok.
2Kendimi, işyerime “duygusal olarak bağlı”
hissetmiyorum.
Madde
1,23
389 2,90
1,27
1,23
3,04
389 3,04
91
Tablo 2.38: Zoraki Bağlılık ile İlgili Frekans Tablosu
Toplamda iki ifadeden oluşan bu faktörde bulunan ifadelerin ortalamasının “3,17”
olduğu görülmektedir. İfadelerin ortalamasının 3’ten küçük olması genel olarak
çalışanların bu faktördeki ifadeler için, çalışmış oldukları işyerlerinde benzer oranlarda
yüksek düzeyde zoraki bağlılığa sahip olduklarını göstermektedir. Düşük ortalama değer
(ort = 3,06) “İstesem de, şu anda işyerimden ayrılmam çok zor olur.” ifadesinde yer
alırken, yüksek ortalama değer (ort = 3,28) “Kendi isteğim ve bir o kadarda mecburiyetten
işyerimde çalışmaya devam ediyorum.” ifadesinde yer almıştır. Her ne kadar yalnızca iki
ifadeden oluşmuş olsa da, (range = 0,22) range değerine sahip olmasıyla bu değerin genel
kanıdaki güvenilirlik derecesinin arttığı söylenebilir.
2.3.3.4. Güvenlik Performansı ile İlgili Tanımlayıcı İstatistikler
Araştırmaya katılan çalışanların “Güvenlik Performansı” ölçeğiyle ile ilgili
değişkenlere verdikleri cevapların dağılımı sırasıyla İSG eğitim uygulamaları, İSG
konusunda yönetsel önlem ve tedbirler, farkındalık ve bilinç düzeyleri ve İSG kriterlerine
göre çalışma olmak üzere dört alt faktörde Tablo 2.39, 2.40, 2.41ve 2.42’de yer
almaktadır.
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 49 68 72 125 75
% 13% 17% 19% 32% 19%
Sayı 64 72 95 92 66
% 16% 19% 24% 24% 17%3,17 1,31
3,06 1,303,28 1,330,22 0,02
3,28
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
1,30
2İstesem de, şu anda işyerimden ayrılmam çok zor
olur.389 3,06 1,33
Madde
1Z
orak
i Bağ
lılık Kendi isteğim ve bir o kadarda mecburiyetten
işyerimde çalışmaya devam ediyorum.389
92
Tablo 2.39: İSG Eğitim Uygulamaları ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,73” olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması genel olarak çalışanların İSG eğitim
uygulamalarında benzer oranlarda çok yüksek düzeye sahip oldukları görülmektedir. En
düşük ortalama değer (ort = 3,46) “İşyerimde düzenli aralıklarla risk değerlendirmeleri
yapılır.” ifadesinde yer alırken, en yüksek ortalama değer (ort = 3,94) “İşyerimde iş
sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimler düzenlenir.” ifadesinde yer almıştır. Bu faktör
(range = 0,48) range değerine sahiptir ve bu değerin genel kanıdaki güvenilirlik derecesini
artırdığı söylenebilir.
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 40 42 82 149 76
% 10% 11% 21% 38% 20%
Sayı 14 25 75 210 65
% 4% 6% 19% 54% 17%
Sayı 24 26 63 187 89
% 6% 7% 16% 48% 23%
Sayı 19 28 55 190 97
% 5% 7% 14% 49% 25%
Sayı 14 24 50 184 117
% 4% 6% 13% 47% 30%
Sayı 19 35 70 167 98
% 5% 9% 18% 43% 25%
Sayı 29 28 72 173 87
% 7% 7% 19% 44% 22%3,73 1,073,46 0,94
3,94 1,210,48 0,28
3,46 1,21
2Çalışma arkadaşlarım koruyucu ekipmanların nasıl
kullanılacağı hakkında bilgi sahibidir.389 3,74 0,94
Madde
1İS
G E
ğiti
m U
ygu
lam
alar
ıİşyerimde düzenli aralıklarla risk değerlendirmeleri
yapılır.389
3İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri, belirli bir plan ve
program dahilinde çalışanlara duyurulur.389 3,75 1,07
4İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimler anlaşılır bir
dille sunulur.389 3,82 1,04
5işyerimde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimler
düzenlenir.389 3,94 1,00
6İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimler uygulamalı
olarak gösterilir.389 3,75 1,08
7işyerime yeni bir araç veya ekipman alınırsa, doğru bir şekilde nasıl kullanılacağı hakkında
eğitim verilir.
389 3,67 1,12
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
93
Tablo 2.40: İSG Konusunda Yönetsel Önlem ve Tedbirler ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,64” olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması genel olarak çalışanların bu faktördeki
tüm ifadeler için çalışmış oldukları işyerlerinde İSG konusunda yönetsel önlem ve
tedbirler hakkında benzer oranlarda çok yüksek düzeye sahip oldukları görülmektedir..
En düşük ortalama değer (ort = 3,60) “İşyerimde sağlık ve güvenlik ile ilgili tedbirlere
uyulup uyulmadığı denetlenir.” ifadesinde yer alırken, en yüksek ortalama değer (ort =
3,71) “İşyerimde sağlık ve güvenlik ile ilgili tedbirler alınır.” ifadesinde yer almıştır. Bu
faktör (range = 0,11) range değerine sahiptir ve çok küçük bir range değeri olarak kabul
edilebilecek bu değerin genel kanıdaki güvenilirlik derecesini büyük oranda artırdığı
söylenebilir.
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 43 43 38 161 104
% 11% 11% 10% 41% 27%
Sayı 26 55 63 149 96
% 7% 14% 16% 38% 25%
Sayı 22 47 50 173 97
% 6% 12% 13% 44% 25%
Sayı 29 43 68 153 96
% 7% 11% 17% 39% 25%
Sayı 27 48 70 139 105
% 7% 12% 18% 36% 27%3,64 1,20
3,60 1,143,71 1,290,11 0,15
1,29
2İşyerimde sağlık ve güvenlik ile ilgili tedbirlere
uyulup uyulmadığı denetlenir. 389 3,60 1,19
Madde
1İşyerimde çalışanlara sağlık ve güvenlik ile ilgili
gerekli koruyucu ekipmanlar sağlanır.389 3,62
İSG
Kon
usu
nd
a Y
önet
sel Ö
nle
m v
e T
edb
irle
r
3İşyerimde sağlık ve güvenlik ile ilgili tedbirler
alınır.389 3,71
5İşyerimde çalışanlara bir iş verilirken, sağlık ve güvenlik yönünden işe uygun olup olmadıkları
dikkate alınır.
389 3,63 1,20
1,14
4İşyerimde sağlık ve güvenlik için gerekli olan
teknik ekipmanlar bulunur. 389 3,63 1,18
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
94
Tablo 2.41: Farkındalık ve Bilinç Düzeyleri ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,53”olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması genel olarak çalışanların bu faktördeki
tüm ifadeler için çalışmış oldukları işyerlerinde farkındalık ve bilinç düzeylerinin benzer
oranlarda çok yüksek düzeye sahip olduğu görülmektedir. En düşük ortalama değer (ort
= 3,52) “Çalışma arkadaşlarım iş hayatları ile ilgili yasal hak ve sorumlulukları hakkında
bilgi sahibidir” ve “Çalışma arkadaşlarım meslek hastalıklarından korunma yolları
hakkında bilgi sahibidir” ifadelerinde yer alırken, en yüksek ortalama değer (ort = 3,56)
“Çalışma arkadaşlarım işyerimdeki sağlık ve güvenlik risklerinden korunma hususunda
bilgi sahibidir.” ifadesinde yer almıştır. Bu faktör (range = 0,04) range değerine sahiptir
ve küçük bir range değeri olarak kabul edilebilecek bu değerin genel kanıdaki güvenilirlik
derecesini artırdığı söylenebilir.
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 33 48 70 150 88
% 8% 12% 18% 39% 23%
Sayı 28 46 89 148 78
% 7% 12% 23% 38% 20%
Sayı 22 51 98 140 78
% 6% 13% 25% 36% 20%
Sayı 21 55 78 157 78
% 5% 14% 20% 40% 20%3,53 1,153,52 1,12
3,56 1,210,04 0,09
3Çalışma arkadaşlarım meslek hastalıklarından
korunma yolları hakkında bilgi sahibidir.389 3,52
Far
kın
dal
ık v
e B
ilin
ç D
üze
yler
i
1,12
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
Madde
4Çalışma arkadaşlarım işyerimdeki sağlık ve
güvenlik risklerinden korunma hususunda bilgi sahibidir.
389 3,56
2Çalışma arkadaşlarım iş hayatları ile ilgili yasal hak ve sorumlulukları hakkında bilgi sahibidir.
389 3,52
1,12
1,21
1,15
1Çalışma arkadaşlarım meslek hastalıkları ve
nedenleri hakkında bilgi sahibidir.389 3,54
95
Tablo 2.42: İSG Kriterlerine göre Çalışma ile İlgili Frekans Tablosu
Bu faktörde bulunan tüm ifadelerin ortalamasının “3,79”olduğu görülmektedir.
Tüm ifadelerin ortalamasının 3’ten büyük olması genel olarak çalışanların bu faktördeki
tüm ifadeler için çalışmış oldukları işyerlerinde benzer oranlarda çok yüksek düzeye
sahip oldukları görülmektedir. En düşük ortalama değer (ort = 3,72) “Çalışma
arkadaşlarım iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinden öğrendikleri bilgileri, iş yaparken
uygular.” Aynı ortalama değerle “Çalışma arkadaşlarım kendilerine verilen koruyucu
ekipmanları doğru bir şekilde kullanır.” ifadelerinde yer alırken, en yüksek ortalama
değer (ort = 3,90) “Çalışma arkadaşlarım işyerinde sağlık ve güvenlik açısından bir tehdit
ile karşılaştıkları anda, derhal yönetime haber verir” ifadesinde yer almıştır. Bu faktör
(range = 0,18) range değerine sahiptir ve çok küçük bir range değeri olarak kabul
edilebilecek bu değerin genel kanıdaki güvenilirlik derecesini artırdığı söylenebilir.
2.4. T- TESTİ VE F-TESTİ SONUÇLARI
Bu bölümde, güvenlik iklimi, güvenlik performansı, iş tatmini ve örgütsel bağlılık
değişkenlerinin demografik bilgiler üzerindeki dağılımını incelemek amacıyla t-testi ve tek
yönlü anova (One Way Anova) testi (F-testi) yapılmıştır. Verilerin karşılaştırılmasında iki
1 2 3 4 5 N Ort SS
Sayı 12 30 49 192 106
% 3% 8% 13% 49% 27%
Sayı 19 28 83 170 89
% 5% 7% 21% 44% 23%
Sayı 21 24 67 184 93
% 5% 6% 17% 47% 24%
Sayı 25 25 53 187 99
% 6% 6% 14% 48% 25%
Sayı 21 29 43 212 84
% 5% 7% 11% 54% 22%
Sayı 27 23 83 156 100
% 7% 6% 21% 40% 26%3,79 1,05
3,72 0,993,90 1,120,18 0,13
0,99
2Çalışma arkadaşlarım iş sağlığı ve güvenliği
eğitimlerinden öğrendikleri bilgileri, iş yaparken uygular.
389 3,72 1,05
Madde
1İS
G K
rite
rler
ine
Gör
e Ç
alış
mas
ıÇalışma arkadaşlarım işyerinde sağlık ve güvenlik
açısından bir tehdit ile karşılaştıkları anda, derhal yönetime haber verir.
389 3,90
3Çalışma arkadaşlarım işlerini yaparken, kendi sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmez.
389 3,78
1,03
6Çalışma arkadaşlarım kendilerine verilen koruyucu
ekipmanları doğru bir şekilde kullanır.389 3,72 1,12
1,05
4Çalışma arkadaşlarım işlerini yaparken, diğer
personelin sağlık ve güvenliğini tehlikeye düşürmez.
389 3,80 1,09
OrtalamaMinumum
MaksimumRange
5Çalışma arkadaşlarım işyerindeki makine, araç ve
gereçleri kurallara uygun bir şekilde kullanır.389 3,79
96
grup arasındaki farkı karşılaştırmada T-testi uygulanırken, ikiden fazla gruplar arası
karşılaştırmalarda tek yönlü anova (One Way Anova) testi uygulanmıştır.
2.4.1. İki Grup Arası Karşılaştırma T-testi Sonuçları
Araştırma kapsamındaki niceliksel verilerden iki grup arasındaki farka dayalı
cinsiyet değişkenine göre karşılaştırma için T-testi yapılmıştır. İlk T-testi ana değişkenler
(güvenlik iklimi, güvenlik performansı, iş tatmini, örgütsel bağlılık) üzerine yapılmıştır.
Tablo 2.43: Cinsiyet Değişkenine Göre Ana Değişkenler T-testi
Tablo 2.43’te gösterilen cinsiyet değişkenine göre örneklemin anlamlı bir farklılık
gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan T-testi sonucunda; güvenlik iklimi,
iş tatmini ve güvenlik performansı faktörlerinde homojenlik bulunmaz iken, örgütsel
bağlılık faktöründe homojenlik olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda T-testi sonucunda
faktörlerin cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan
şu şekilde değerlendirilmiştir:
Güvenlik iklimi faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları arasında
anlamlı farklılık bulunmuştur (t = -3,171; p=0.002<0,05). Kadınların güvenlik iklimi
algılarının ortalamaları (ort = 3,86), erkeklerin güvenlik iklimi algılarının ortalamasından
(ort = 3,54) yüksek bulunmuştur.
İş tatmini faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları arasısındaki fark
anlamlı bulunmuştur (t = -3,375; p=0.001<0,05). Kadınların iş tatmini ortalamaları (ort =
4,12), erkeklerin iş tatmini ortalamalarından (ort = 3,86) yüksek bulunmuştur.
T Testi (Cinsiyet) Grup N Ort SS Homojenlik t p Fark
Erkek 349 3,542 0,82 1 < 2
Kadın 40 3,854 0,557 2 > 1
Erkek 349 3,858 0,633 1 < 2
Kadın 40 4,118 0,437 2 > 1
Erkek 349 3,181 0,585 1 > 2
Kadın 40 2,929 0,539 2 < 1
Erkek 349 3,654 0,825 1 < 2
Kadın 40 3,994 0,524 2 > 1
Güvenlik İklimi Yok -3,171 0,002
İş Tatmini Yok -3,375 0,001
Örgütsel Bağlılık Var 2,593 0,010
Güvenlik Performansı Yok -3,62 0,001
97
Örgütsel bağlılık faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları arasında
anlamlı farklılık bulunmuştur (t = 2,593; p=0.010<0,05). Erkeklerin örgütsel bağlılık
ortalamaları (ort = 3,18), kadınların örgütsel bağlılık ortalamalarından (ort = 2,93) yüksek
bulunmuştur.
Güvenlik performansı faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları
arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (t = -3,62; p=0.001<0,05). Kadınların güvenlik
performansı ortalamaları (ort = 3,99), erkeklerin güvenlik performansı ortalamalarından
(ort = 3,65) yüksek bulunmuştur.
İkinci T-testi ise araştırma kapsamındaki alt değişkenler üzerine yapılmıştır.
98
Tablo 2.44: Cinsiyet Değişkenine Göre Alt Değişkenler T-testi
Tablo 2.44’de gösterilen cinsiyet değişkenine göre örneklemin anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan T-testi sonucunda; amir
güvenlik takibi, amir güvenlik bağlılığı, yönetimin güvenliğe katkısı, içsel iş tatmini,
normatif bağlılık, duygusal ayrıklık, İSG eğitim uygulamaları, İSG konusunda yönetsel
önlem ve tedbirler, farkındalık ve bilinç düzeyleri, İSG kriterlerine göre çalışma
faktörlerinde homojenlik bulunmaz iken; yönetimin güvenliğe bağlılığı, dışsal iş
tatminin, bağımsızlık tatmini, yönetici tavrı tatmini, devam bağlılığı, duygusal bağlılık,
zoraki bağlılık faktörlerinde homojenlik olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda T-testi
sonucunda faktörlerin cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları arasındaki fark
istatistiksel açıdan şu şekilde değerlendirilmiştir:
T Testi (Cinsiyet) Grup N Ort SS Homojenlik t p Fark
Erkek 349 3,581 0,937 -Kadın 40 3,846 0,77 -
Erkek 349 3,519 0,945 1 < 2Kadın 40 3,921 0,663 2 > 1
Erkek 349 3,515 0,919 -Kadın 40 3,806 0,548 -
Erkek 349 3,573 0,94 1 < 2
Kadın 40 3,863 0,667 2 > 1
Erkek 349 3,59 0,886 1 < 2Kadın 40 4,061 0,453 2 > 1
Erkek 349 4,087 0,753 -Kadın 40 4,329 0,613 -
Erkek 349 4,044 0,79 -Kadın 40 4,008 0,69 -
Erkek 349 3,832 0,832 -
Kadın 40 3,85 0,794 -
Erkek 349 3,178 0,948 -Kadın 40 3,275 1,104 -
Erkek 349 2,832 1,008 1 < 2Kadın 40 2,275 0,869 2 > 1
Erkek 349 3,77 0,881 -Kadın 40 3,6 0,993 -
Erkek 349 3,036 0,996 1 < 2
Kadın 40 2,658 0,749 2 > 1
Erkek 349 3,216 1,156 1 < 2Kadın 40 2,775 1,219 2 > 1
Erkek 349 3,706 0,887 1 < 2Kadın 40 3,954 0,545 2 > 1
Erkek 349 3,582 1,058 1 < 2Kadın 40 4,13 0,691 2 > 1
Erkek 349 3,496 1,044 1 < 2
Kadın 40 3,869 0,682 2 > 1
Erkek 349 3,76 0,84 1 < 2Kadın 40 4,013 0,582 2 > 1
Amir Güvenlik Takibi Yok -2,92 0,050
Amir Güvenlik Bağlılığı
Yok -2,47 0,016
Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı
Var -1,72 0,086
İçsel İş Tatmini Yok -5,483 0,000
Yönetimin Güvenliğe Katkısı
Yok -3,449 0,001
Yönetici Tavrı Tatmini Var -0,127 0,899
Dışsal İş Tatmini Var -1,957 0,051
Bağımsızlık Tatmini Var 0,273 0,785
Normatif Bağlılık Yok -0,532 0,597
Devam Bağlılığı Var 3,356 0,001
Duygusal Bağlılık Var 1,14 0,255
Duygusal Ayrıklık Yok 2,324 0,021
Zoraki Bağlılık Var 2,273 0,024
İSG Eğitim Uygulamaları
Yok -2,517 0,014
İSG Kriterlerine Göre Çalışma
Yok -2,469 0,016
İSG Konusunda Yönetsel Önlem ve
Yok -4,458 0,000
Farkındalık ve Bilinç Düzeyleri
Yok -3,073 0,003
99
Amir güvenlik bağlılığı faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları
arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (t = -2,47; p=0.016<0,05). Kadınların amir
güvenlik bağlılığı ortalamaları (ort = 3,92), erkeklerin amir güvenlik bağlılığı
ortalamalarından (ort = 3,52) yüksek bulunmuştur.
Yönetimin güvenliğe katkısı faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup
ortalamaları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (t = -3,45; p=0.01<0,05). Kadınların
yönetimin güvenliğe katkısı ortalamaları (ort = 3,87), erkeklerin yönetimin güvenliğe
katkısı ortalamalarından (ort = 3,58) yüksek bulunmuştur.
İçsel iş tatmini faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları arasında
anlamlı farklılık bulunmuştur (t = -5,483; p=0<0,05). Kadınların içsel iş tatmini
ortalamaları (ort = 4,06), erkeklerin içsel iş tatmini ortalamalarından (ort = 3,59) yüksek
bulunmuştur.
Devam bağlılığı faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları arasında
anlamlı farklılık bulunmuştur (t = 3,356; p=0.001<0,05). Erkeklerin devam bağlılığı
ortalamaları (ort = 2,83), kadınların devam bağlılığı ortalamalarından (ort = 2,28) yüksek
bulunmuştur.
Duygusal ayrıklık faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları arasında
anlamlı farklılık bulunmuştur (t = 2,324; p=0.021<0,05). Erkeklerin duygusal ayrıklık
ortalamaları (ort = 3,04), kadınların duygusal ayrıklık ortalamalarından (ort = 2,66)
yüksek bulunmuştur.
Zoraki bağlılık faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları arasında
anlamlı farklılık bulunmuştur (t = 2,273; p=0.024<0,05). Erkeklerin zoraki bağlılık
ortalamaları (ort = 3,22), kadınların zoraki bağlılık ortalamalarından (ort = 2,78) yüksek
bulunmuştur.
İSG eğitim uygulamaları faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları
arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (t = - 2,517; p=0.014<0,05). Kadınların İSG eğitim
uygulamaları ortalamaları (ort = 3,95), erkeklerin İSG eğitim uygulamaları
ortalamalarından (ort = 3,71) yüksek bulunmuştur.
100
İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler faktöründe cinsiyet değişkenine göre
grup ortalamaları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (t = -4,458; p=0,000<0,05).
Kadınların İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler ortalamaları (ort = 3,58),
erkeklerin İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler ortalamalarından (ort = 17,9)
yüksek bulunmuştur.
Farkındalık ve bilinç düzeyleri faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup
ortalamaları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (t = -3,073; p=0.003<0,05).
Kadınların farkındalık ve bilinç düzeyleri ortalamaları (ort = 3,87), erkeklerin farkındalık
ve bilinç düzeyleri ortalamalarından (ort = 3,50) yüksek bulunmuştur.
İSG kriterlerine göre çalışma faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup
ortalamaları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (t = -2,469; p=0.016<0,05).
Kadınların İSG kriterlerine göre çalışma ortalamaları (ort = 4,01), erkeklerin İSG
kriterlerine göre çalışma ortalamalarından (ort = 3,76) yüksek bulunmuştur.
Amir güvenlik takibi, yönetimin güvenliğe bağlılığı, dışsal iş tatmini, bağımsızlık
tatmini, yönetici tavrı tatmini, normatif bağlılık ve duygusal bağlılık faktöründe cinsiyet
değişkenine göre grup ortalamaları arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır (p=0,050).
2.4.2. İkiden Fazla Grupların Karşılaştırma F-testi Sonuçları
Araştırma kapsamındaki niceliksel verilerin ikiden fazla gruplararası
karşılaştırmalarında ise Tek Yönlü Anova testi (F-testi) uygulanmıştır. F-testinin
varsayımlarının sağlanması için test edilecek değişkenin verilerinin normal dağılımı söz
konusu olmalı, gruplar bağımsız olmalı ve grupların varyansları homojen olmalıdır.
Yapılan analiz neticesinde test edilecek tüm değişken verilerinin normal dağılımda
oldukları ve gruplarının normal dağılım gösterdikleri tespit edilmiştir. Ancak
değişkenlerin büyük bir kısmının gruplarının varyanslarının homojenliği sağlamasına
karşın, bazılarının homojenliği sağlamadığı tespit edilmiştir. Homojenliğin sağlandığı
durumlarda farklılıkların kaynaklarını belirlemek maksadıyla tamamlayıcı post-hoc
(Tukey testi) analizi yapılarak farklılığa neden olan grup tespit edilmiştir. Homojenliğin
sağlanmadığı fakat gruplar arasında istatistiksel açıdan bir farklılık bulunduğu hallerde
101
post-hoc (Games-Howell testi) analizi yapılarak farklılıkların kaynakları belirlenmeye
çalışılmıştır.
Araştırma kapsamında ikiden fazla gruplar çalışma yılına, eğitim durumuna,
medeni duruma, yaşa ve işyerine göre olmak üzere toplam beş değişken olarak ayrı ayrı
ele alınmıştır.
2.4.2.1. Çalışma Yılı Değişkenine Göre Yapılan F-testi
Çalışma yılı değişkenine göre yapılan F-testi; güvenlik iklimi ve alt faktörleri, iş
tatmini ve alt faktörleri, örgütsel bağlılık ve alt faktörleri ve güvenlik performansı ve alt
faktörleri olmak üzere dört farklı tabloda değerlendirilmiştir.
Tablo 2.45: Güvenlik İklimi ve Alt Faktörlerinin Çalışma Yılı Değişkenine göre F-testi
F Testi (Çalışma Yılı) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
1 yıldan az 60 3,522 0,907 -
1-5 yıl 143 3,624 0,785 -
6-10 yıl 112 3,535 0,815 -
11-15 yıl 46 3,538 0,859 -
16-20 yıl 23 3,603 0,456 -
21 yıl ve üzeri 5 3,833 0,425 -
1 yıldan az 60 3,589 1,048 -
1-5 yıl 143 3,664 0,903 -
6-10 yıl 112 3,563 0,919 -
11-15 yıl 46 3,536 1,01 -
16-20 yıl 23 3,674 0,618 -
21 yıl ve üzeri 5 3,633 0,639 -
1 yıldan az 60 3,436 1,051 -
1-5 yıl 143 3,667 0,909 -
6-10 yıl 112 3,455 0,935 -
11-15 yıl 46 3,609 0,972 -
16-20 yıl 23 3,609 0,494 -
21 yıl ve üzeri 5 3,7 0,785 -
1 yıldan az 60 3,477 0,951 -
1-5 yıl 143 3,581 0,873 -
6-10 yıl 112 3,547 0,93 -
11-15 yıl 46 3,454 0,928 -
16-20 yıl 23 3,582 0,691 -
21 yıl ve üzeri 5 3,925 0,349 -
1 yıldan az 60 3,642 1,008 -
1-5 yıl 143 3,587 0,892 -
6-10 yıl 112 3,592 0,929 -
11-15 yıl 46 3,603 1,023 -
16-20 yıl 23 3,533 0,675 -
21 yıl ve üzeri 5 4,15 0,137 -
Yönetimin Güvenliğe Katkısı
Var (0,064) 0,937 0,457
Amir Güvenlik Bağlılığı
Yok (0,033) 0,411 0,841
Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı
Var (0,078) 0,243 0,943
Güvenlik İklimi Yok (0,012) 0,342 0,888
Amir Güvenlik Takibi Var (0,265) 0,399 0,849
102
Tablo 2.45’de çalışanların “güvenlik iklimi”, “amir güvenlik takibi”, “amir
güvenlik bağlılığı”, “yönetimin güvenliğe bağlılığı” ve “yönetimin güvenliğe katkısı”
faktörlerinin çalışma yılı değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark
istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
Tablo 2.46: İş Tatmini ve Alt Faktörlerinin Çalışma Yılı Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.46’da çalışanların “iş tatmini”, “içsel iş tatmini”, “dışsal iş tatmini”,
“serbestlik tatmini” ve “yönetici tavrı tatmini” faktörlerinin çalışma yılı değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır
(p>0,05).
F Testi (Çalışma Yılı) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
1 yıldan az 60 3,914 0,764 -
1-5 yıl 143 3,922 0,617 -
6-10 yıl 112 3,849 0,546 -
11-15 yıl 46 3,723 0,669 -
16-20 yıl 23 4,022 0,453 -
21 yıl ve üzeri 5 4,144 0,445 -
1 yıldan az 60 3,726 0,784 -
1-5 yıl 143 3,662 0,911 -
6-10 yıl 112 3,559 0,853 -
11-15 yıl 46 3,494 0,991 -
16-20 yıl 23 3,826 0,458 -
21 yıl ve üzeri 5 4,143 0,544 -
1 yıldan az 60 4,1 0,98 -
1-5 yıl 143 4,199 0,735 -
6-10 yıl 112 4,079 0,663 -
11-15 yıl 46 3,917 0,699 -
16-20 yıl 23 4,116 0,523 -
21 yıl ve üzeri 5 4,3 0,415 -
1 yıldan az 60 4,006 0,888 -
1-5 yıl 143 4,019 0,789 -
6-10 yıl 112 4,077 0,734 -
11-15 yıl 46 3,957 0,821 -
16-20 yıl 23 4,304 0,559 -
21 yıl ve üzeri 5 3,8 0,558 -
1 yıldan az 60 3,875 0,795 -
1-5 yıl 143 3,857 0,855 -
6-10 yıl 112 3,83 0,728 -
11-15 yıl 46 3,598 1,041 -
16-20 yıl 23 4 0,723 -
21 yıl ve üzeri 5 4,2 0,57 -
Bağımsızlık Tatmini Var (0,314) 0,824 0,533
Yönetici Tavrı Tatmini Var (0,085) 1,185 0,316
İçsel İş Tatmini Yok (0,013) 1,156 0,33
Dışsal İş Tatmini Yok (0,000) 1,145 0,336
İş Tatmini Yok (0,045) 1,231 0,294
103
Tablo 2.47: Örgütsel Bağlılık ve Alt Faktörlerinin Çalışma Yılı Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.47’de çalışanların “örgütsel bağlılık”, “normatif bağlılık”, “duygusal
bağlılık”, “duygusal ayrılık” ve “zoraki bağlılık” faktörlerinin çalışma yılı değişkenine
göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır
(p>0,05).
Çalışanların “devam bağlılığı” faktörünün çalışma yılı değişkenine göre anlamlı
bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,014<0,05).
F Testi (Çalışma Yılı) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
1 yıldan az 60 3,259 0,685 -
1-5 yıl 143 3,137 0,591 -
6-10 yıl 112 3,12 0,576 -
11-15 yıl 46 3,042 0,486 -
16-20 yıl 23 3,315 0,483 -
21 yıl ve üzeri 5 3,494 0,219 -
1 yıldan az 60 3,247 0,878 -
1-5 yıl 143 3,225 0,991 -
6-10 yıl 112 3,109 1,004 -
11-15 yıl 46 2,991 0,924 -
16-20 yıl 23 3,426 0,893 -
21 yıl ve üzeri 5 3,92 0,54 -
1 yıldan az 60 3,108 1,041 1 > 2
1-5 yıl 143 2,657 1,055 2 < 1
6-10 yıl 112 2,712 0,978 -
11-15 yıl 46 2,641 0,816 -
16-20 yıl 23 3,054 0,929 -
21 yıl ve üzeri 5 3,5 0,866 -
1 yıldan az 60 3,561 1,066 -
1-5 yıl 143 3,793 0,917 -
6-10 yıl 112 3,807 0,789 -
11-15 yıl 46 3,58 0,925 -
16-20 yıl 23 4,087 0,613 -
21 yıl ve üzeri 5 3,733 0,279 -
1 yıldan az 60 3,25 1,104 -
1-5 yıl 143 3,049 1,022 -
6-10 yıl 112 2,902 0,861 -
11-15 yıl 46 3,007 0,907 -
16-20 yıl 23 2,594 0,969 -
21 yıl ve üzeri 5 2,4 0,596 -
1 yıldan az 60 3,15 1,169 -
1-5 yıl 143 3,024 1,262 -
6-10 yıl 112 3,263 1,107 -
11-15 yıl 46 3,217 1,148 -
16-20 yıl 23 3,478 0,872 -
21 yıl ve üzeri 5 3,7 0,975 -
Duygusal Ayrıklık Var (0,412) 2,28 0,46
Zoraki Bağlılık Yok (0,042) 1,132 0,343
Devam Bağlılığı Var (0,244) 2,89 0,014
Duygusal Bağlılık Yok (0,013) 1,696 0,134
Örgütsel Bağlılık Yok (0,007) 1,515 0,184
Normatif Bağlılık Var (0,45) 1,487 0,193
104
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; 1 yıldan az çalışanlar ile 1-5 yıl çalışanlar
arasında devam bağlılığı algılarında 1 yıldan az çalışanlar lehine anlamlı bir farklılık
görülmüştür.
Tablo 2.48: Güvenlik Performansı ve Alt Faktörlerinin Çalışma Yılı Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.48’de çalışanların “güvenlik performansı”, “İSG eğitim uygulamaları”,
“İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler”, “farkındalık ve bilinç düzeyleri” ve “İSG
kriterlerine göre çalışma” faktörlerinin çalışma yılı değişkenine göre anlamlı bir farklılık
gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları
arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
F Testi (Çalışma Yılı) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
1 yıldan az 60 3,517 0,838 -
1-5 yıl 143 3,739 0,875 -
6-10 yıl 112 3,637 0,79 -
11-15 yıl 46 3,777 0,674 -
16-20 yıl 23 3,889 0,594 -
21 yıl ve üzeri 5 3,791 0,246 -
1 yıldan az 60 3,498 0,873 -
1-5 yıl 143 3,782 0,931 -
6-10 yıl 112 3,677 0,876 -
11-15 yıl 46 3,829 0,628 -
16-20 yıl 23 4,062 0,654 -
21 yıl ve üzeri 5 3,886 0,212 -
1 yıldan az 60 3,34 1,2 -
1-5 yıl 143 3,666 1,092 -
6-10 yıl 112 3,638 0,97 -
11-15 yıl 46 3,752 1,005 -
16-20 yıl 23 3,965 0,503 -
21 yıl ve üzeri 5 3,88 0,268 -
1 yıldan az 60 3,446 0,993 -
1-5 yıl 143 3,612 1,127 -
6-10 yıl 112 3,417 0,97 -
11-15 yıl 46 3,603 0,97 -
16-20 yıl 23 3,696 0,757 -
21 yıl ve üzeri 5 3,6 0,487 -
1 yıldan az 60 3,733 0,901 -
1-5 yıl 143 3,833 0,839 -
6-10 yıl 112 3,735 0,827 -
11-15 yıl 46 3,851 0,669 -
16-20 yıl 23 3,754 0,851 -
21 yıl ve üzeri 5 3,733 0,224 -
İSG Kriterlerine Göre Çalışma
Var (0,221) 0,298 0,914
İSG Konusunda Yönetsel Önlem ve
TedbirlerYok (0,000) 1,643 0,148
Farkındalık ve Bilinç Düzeyleri
Var (0,076) 0,711 0,616
Güvenlik Performansı Var (0,189) 1,165 0,326
İSG Eğitim Uygulamaları
Var (0,081) 1,926 0,089
105
2.4.2.2. Eğitim Değişkenine Göre Yapılan F-testi
Eğitim değişkenine göre yapılan F-testi; güvenlik iklimi ve alt faktörleri, iş tatmini
ve alt faktörleri, örgütsel bağlılık ve alt faktörleri ve güvenlik performansı ve alt faktörleri
altında olmak üzere dört farklı farklı tabloda değerlendirilmiştir.
Tablo 2.49: Güvenlik İklimi ve Alt Faktörlerinin Eğitim Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.49’da çalışanların “güvenlik iklimi”, “amir güvenlik takibi”, “amir
güvenlik bağlılığı”, “yönetimin güvenliğe bağlılığı” ve “yönetimin güvenliğe katkısı”
faktörlerinin eğitim değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark
istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
F Testi (Eğitim Düz.) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
İlkokul 117 3,469 0,781 -
Ortaokul 92 3,556 0,872 -
Lise 121 3,637 0,803 -
Önlisans 27 3,559 0,812 -
Lisans 32 3,786 0,613 -
İlkokul 117 3,456 0,946 -
Ortaokul 92 3,663 0,931 -
Lise 121 3,685 0,95 -
Önlisans 27 3,673 0,883 -
Lisans 32 3,667 0,72 -
İlkokul 117 3,437 0,906 -
Ortaokul 92 3,58 0,936 -
Lise 121 3,618 0,983 -
Önlisans 27 3,506 0,96 -
Lisans 32 3,781 0,701 -
İlkokul 117 3,488 0,851 -
Ortaokul 92 3,461 1,013 -
Lise 121 3,595 0,868 -
Önlisans 27 3,435 0,923 -
Lisans 32 3,895 0,657 -
İlkokul 117 3,498 0,94 -
Ortaokul 92 3,552 1,081 -
Lise 121 3,678 0,803 -
Önlisans 27 3,713 0,865 -
Lisans 32 3,758 0,779 -
1,121 0,346Yönetimin Güvenliğe
KatkısıVar (0,463)
Amir Güvenlik Bağlılığı
Yok (0,006) 0,978 0,419
Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı
Var (0,326) 1,15 0,333
Güvenlik İklimi Var (0,169) 1,268 0,282
Amir Güvenlik Takibi Yok (0,046) 1,763 0,136
106
Tablo 2.50: İş Tatmini ve Alt Faktörlerinin Eğitim Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.50’de çalışanların “iş tatmini” faktörünün eğitim değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p=
0,001<0,05). Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; ilkokul mezunu çalışanlar ile
önlisans mezunu çalışanlar arasında iş tatmini algılarında önlisans mezunu çalışanlar
lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “içsel iş tatmini” faktörünün eğitim değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,021<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; önlisans mezunu çalışanlar ile ilkokul,
ortaokul ve lise mezunu çalışanlar arasında içsel iş tatmini algılarında önlisans mezunu
çalışanlar lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
F Testi (Eğitim Düz.) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
İlkokul 117 3,721 0,576 1 < 4
Ortaokul 92 3,907 0,636 -
Lise 121 3,927 0,646 -
Önlisans 27 4,243 0,352 4 > 1
Lisans 32 3,962 0,664 -
İlkokul 117 3,501 0,836 1 < 4
Ortaokul 92 3,582 0,885 2 < 4
Lise 121 3,692 0,906 3 < 4
Önlisans 27 4,09 0,406 4 > 1, 2, 3
Lisans 32 3,719 0,907 -
İlkokul 117 3,96 0,721 1 < 4
Ortaokul 92 4,145 0,769 -
Lise 121 4,147 0,781 -
Önlisans 27 4,426 0,488 4 > 1
Lisans 32 4,177 0,689 -
İlkokul 117 3,835 0,733 1 < 2
Ortaokul 92 4,167 0,71 2 > 1
Lise 121 4,041 0,861 -
Önlisans 27 4,272 0,592 -
Lisans 32 4,229 0,81 -
İlkokul 117 3,603 0,872 1 < 2, 3 ,4
Ortaokul 92 3,94 0,832 2 > 1
Lise 121 3,917 0,805 3 > 1
Önlisans 27 4,185 0,607 4 > 1
Lisans 32 3,766 0,707 -
İş Tatmini
Bağımsızlık Tatmini
Yönetici Tavrı Tatmini
İçsel İş Tatmini Yok (0,029)
Dışsal İş Tatmini
Var (0,461)
Var (0,143) 4,759 0,001
2,93 0,021
Var (0,581) 2,648 0,033
3,81 0,005
Var (0,240) 4,395 0,002
107
Çalışanların “dışsal iş tatmini” faktörünün eğitim değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,033<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; ilkokul mezunu çalışanlar ile önlisans mezunu
çalışanlar arasında dışsal iş tatmini algılarında önlisans mezunu çalışanlar lehine anlamlı
bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “bağımsızlık tatmini” faktörünün eğitim değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,005<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; ilkokul mezunu çalışanlar ile ortaokul mezunu
çalışanlar arasında bağımsızlık tatmini algılarında ortaokul mezunu çalışanlar lehine
anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “yönetici tavrı tatmini” faktörünün eğitim değişkenine göre anlamlı
bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,002<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; ilkokul mezunu çalışanlar ile ortaokul, lise ve
önlisan mezunu çalışanlar arasında yönetici tavrı tatmini algılarında ortaokul, lise ve
önlisans mezunu çalışanlar lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
108
Tablo 2.51: Örgütsel Bağlılık ve Alt Faktörlerinin Eğitim Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.51’de çalışanların “örgütsel bağlılık”, “normatif bağlılık”, “devam
bağlılığı”, “duygusal ayrılık” ve “zoraki bağlılık” faktörlerinin eğitim değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır
(p>0,05).
Çalışanların “duygusal bağlılık” faktörünün eğitim değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,006<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; ilkokul mezunu çalışanlar ile ortaokul mezunu
F Testi (Eğitim Düz.) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
İlkokul 117 3,102 0,54 -
Ortaokul 92 3,237 0,618 -
Lise 121 3,109 0,593 -
Önlisans 27 3,298 0,625 -
Lisans 32 3,165 0,569 -
İlkokul 117 3,065 0,912 -
Ortaokul 92 3,207 1,02 -
Lise 121 3,238 0,997 -
Önlisans 27 3,452 0,824 -
Lisans 32 3,175 0,962 -
İlkokul 117 2,812 0,997 -
Ortaokul 92 2,891 1,116 -
Lise 121 2,624 0,929 -
Önlisans 27 2,787 0,975 -
Lisans 32 2,867 1,03 -
İlkokul 117 3,564 0,797 1 < 2
Ortaokul 92 3,931 0,855 2 > 1
Lise 121 3,799 0,969 -
Önlisans 27 4,037 0,792 -
Lisans 32 3,51 0,962 -
İlkokul 117 2,917 0,882 -
Ortaokul 92 3,033 0,961 -
Lise 121 2,939 1,008 -
Önlisans 27 3,16 1,149 -
Lisans 32 3,271 1,099 -
İlkokul 117 3,359 1,2 -
Ortaokul 92 3,266 1,115 -
Lise 121 2,975 1,251 -
Önlisans 27 3,037 0,909 -
Lisans 32 3,063 0,99 -
Örgütsel Bağlılık Var (0,527) 1,288 0,274
Normatif Bağlılık Var (0,669) 1,074 0,369
Devam Bağlılığı Var (0,307) 1,093 0,359
Duygusal Bağlılık Var (0,437) 3,677 0,006
Duygusal Ayrıklık Var (0,285) 1,143 0,336
Zoraki Bağlılık Var (0,007) 1,933 0,104
109
çalışanlar arasında duygusal bağlılık algılarında ortaokul mezunu çalışanlar lehine
anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Tablo 2.52: Güvenlik Performansı ve Alt Faktörlerinin Eğitim Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.52’de çalışanların “güvenlik performansı”, “İSG eğitim uygulamaları”,
“İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler”, “farkındalık ve bilinç düzeyleri” ve “İSG
kriterlerine göre çalışma” faktörlerinin eğitim değişkenine göre anlamlı bir farklılık
gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları
arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
2.4.2.3. İşyeri Değişkenine Göre Yapılan F-testi
İşyeri değişkenine göre yapılan F-testi; güvenlik iklimi ve alt faktörleri, iş tatmini
ve alt faktörleri, örgütsel bağlılık ve alt faktörleri ve güvenlik performansı ve alt faktörleri
altında olmak üzere dört farklı tabloda değerlendirilmiştir.
F Testi (Eğitim Düz.) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
İlkokul 117 3,61 0,695 -
Ortaokul 92 3,721 0,937 -
Lise 121 3,721 0,79 -
Önlisans 27 3,744 0,702 -
Lisans 32 3,72 0,93 -
İlkokul 117 3,673 0,852 -
Ortaokul 92 3,759 0,982 -
Lise 121 3,777 0,793 -
Önlisans 27 3,72 0,753 -
Lisans 32 3,705 0,89 -
İlkokul 117 3,511 0,888 -
Ortaokul 92 3,648 1,191 -
Lise 121 3,711 1,079 -
Önlisans 27 3,681 0,975 -
Lisans 32 3,763 0,997 -
İlkokul 117 3,385 0,865 -
Ortaokul 92 3,633 1,126 -
Lise 121 3,517 1,074 -
Önlisans 27 3,769 0,922 -
Lisans 32 3,664 1,047 -
İlkokul 117 3,769 0,762 -
Ortaokul 92 3,797 0,857 -
Lise 121 3,8 0,81 -
Önlisans 27 3,809 0,745 -
Lisans 32 3,74 1,039 -
İSG Kriterlerine Göre Çalışma
Var (0,058) 0,056 0,994
İSG Konusunda Yönetsel Önlem ve
TedbirlerVar (0,042) 0,711 0,585
Farkındalık ve Bilinç Düzeyleri
Var (0,073) 1,35 0,251
Güvenlik Performansı Var (0,128) 0,408 0,803
İSG Eğitim Uygulamaları
Var (0,543) 0,251 0,909
110
Tablo 2.53: Güvenlik İklimi ve Alt Faktörlerinin İşyeri Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.53’de çalışanların “güvenlik iklimi” faktörünün işyeri değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p=
0,000<0,05). Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların güvenlik
iklimi algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-1, İşyeri-3, İşyeri-5 ve İşyeri-7 çalışanları
arasında İşyeri-6 çalışanları lehine, İşyeri-7 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında
İşyeri-7 çalışanları lehine, İşyeri-2 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında İşyeri-2
çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
F Testi (İşyeri) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
İşyeri-1 48 3,422 0,835 1 < 6
İşyeri-2 112 3,755 0,628 2 > 3
İşyeri-3 79 3,253 0,952 3 < 2, 6, 7
İşyeri-4 20 3,633 0,9 -
İşyeri-5 19 3,346 0,775 5 < 6
İşyeri-6 10 4,221 0,389 6 > 1, 3, 5, 7
İşyeri-7 101 3,665 0,746 7 > 3, 7 < 6
İşyeri-1 48 3,521 0,937 1 < 6
İşyeri-2 112 3,722 0,792 2 > 3
İşyeri-3 79 3,348 1,109 3 < 2, 6
İşyeri-4 20 3,558 1,07 -
İşyeri-5 19 3,333 0,977 5 < 6
İşyeri-6 10 4,183 0,461 6 > 1, 3, 5, 7
İşyeri-7 101 3,733 0,837 7 < 6
İşyeri-1 48 3,33 0,908 1 < 6
İşyeri-2 112 3,778 0,769 2 > 3
İşyeri-3 79 3,215 1,104 3 < 2, 6
İşyeri-4 20 3,633 1,038 -
İşyeri-5 19 3,316 1,001 5 < 6
İşyeri-6 10 4,183 0,461 6 > 1, 3, 5, 7
İşyeri-7 101 3,668 0,839 7 < 6
İşyeri-1 48 3,401 0,906 1 < 6
İşyeri-2 112 3,744 0,707 -
İşyeri-3 79 3,179 1,033 3 < 6
İşyeri-4 20 3,681 0,908 -
İşyeri-5 19 3,434 0,757 -
İşyeri-6 10 4,225 0,42 6 > 1, 3
İşyeri-7 101 3,604 0,908 -
İşyeri-1 48 3,453 0,987 1 < 6
İşyeri-2 112 3,792 0,717 2 > 3
İşyeri-3 79 3,313 1,047 3 < 2, 6, 7
İşyeri-4 20 3,65 0,916 -
İşyeri-5 19 3,237 0,801 5 < 6
İşyeri-6 10 4,325 0,457 6 > 1, 5
İşyeri-7 101 3,678 0,948 7 > 3
Güvenlik İklimi Yok (0,000) 5,255 0,000
Amir Güvenlik Takibi Yok (0,000) 4,792 0,000
Amir Güvenlik Bağlılığı
Yok (0,000) 4,162 0,000
Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı
Yok (0,004) 2,708 0,014
Yönetimin Güvenliğe Katkısı
Yok (0,000) 4,838 0,000
111
Çalışanların “amir güvenlik takibi” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı
bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,000<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların amir güvenlik takibi
algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-1, İşyeri-3, İşyeri-5 ve İşyeri-7 çalışanları
arasında İşyeri-6 çalışanları lehine, İşyeri-2 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında
İşyeri-2 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “amir güvenlik bağlılığı” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı
bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,000<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların amir güvenlik bağlılığı
algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-1, İşyeri-3, İşyeri-5 ve İşyeri-7 çalışanları
arasında İşyeri-6 çalışanları lehine, İşyeri-2 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında
İşyeri-2 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “yönetimin güvenliğe bağlılığı” faktörünün işyeri değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p=
0,014<0,05). Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların yönetimin
güvenliğe bağlılığı algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-1 ve İşyeri-3 çalışanları
arasında İşyeri-6 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “yönetimin güvenliğe katkısı” faktörünün işyeri değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p=
0,000<0,05). Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların yönetimin
güvenliğe katkısı algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-1 ve İşyeri-5 çalışanları
arasında İşyeri-6 çalışanları lehine, İşyeri-2 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında
İşyeri-2 çalışanları lehine, İşyeri-7 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında İşyeri-7
çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
112
Tablo 2.54: İş Tatmini ve Alt Faktörlerinin İşyeri Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.54’de çalışanların “iş tatmini” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı
bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,001<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların iş tatmini algılarında
İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-1, İşyeri-2, İşyeri-3, İşyeri-4, İşyeri-5 ve İşyeri-7 çalışanları
arasında İşyeri-6 çalışanları lehine, İşyeri-2 çalışanları ile İşyeri-4 çalışanları arasında
İşyeri-2 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “içsel iş tatmini” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
F Testi (İşyeri) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
İşyeri-1 48 3,891 0,702 1 < 6
İşyeri-2 112 3,823 0,461 2 < 4, 6
İşyeri-3 79 3,799 0,791 3 < 6
İşyeri-4 20 4,133 0,368 4 > 2, 4 < 6
İşyeri-5 19 3,962 0,634 5 < 6
İşyeri-6 10 4,644 0,224 6 > 1, 2, 3, 4, 5, 7
İşyeri-7 101 3,88 0,596 7 < 6
İşyeri-1 48 3,86 0,743 -
İşyeri-2 112 3,468 0,903 3 < 6
İşyeri-3 79 3,562 0,852 3 < 6
İşyeri-4 20 3,871 0,602 -
İşyeri-5 19 3,812 0,99 -
İşyeri-6 10 4,443 0,312 6 > 2, 3
İşyeri-7 101 3,622 0,875 -
İşyeri-1 48 4,028 0,844 1 < 6
İşyeri-2 112 4,112 0,457 2 < 6
İşyeri-3 79 3,998 1,007 3 < 6
İşyeri-4 20 4,367 0,586 4 < 6
İşyeri-5 19 4,219 0,655 -
İşyeri-6 10 4,833 0,248 6 > 1, 2, 3, 4, 7
İşyeri-7 101 4,101 0,745 7 < 6
İşyeri-1 48 3,917 0,841 1 < 6
İşyeri-2 112 4,006 0,648 2 < 6
İşyeri-3 79 4,03 0,869 3 < 6
İşyeri-4 20 4,267 0,746 4 < 6
İşyeri-5 19 4,035 0,909 -
İşyeri-6 10 4,833 0,324 6 > 1, 2, 3, 4, 7
İşyeri-7 101 4,023 0,789 7 < 6
İşyeri-1 48 3,552 0,996 1 < 6
İşyeri-2 112 3,924 0,778 2 < 6
İşyeri-3 79 3,684 0,938 3 < 6
İşyeri-4 20 4,15 0,709 4 < 6
İşyeri-5 19 3,605 0,614 -
İşyeri-6 10 4,5 0,408 6 > 1, 2, 3, 4, 7
İşyeri-7 101 3,901 0,714 7 < 6
Bağımsızlık Tatmini Yok (0,02) 2,3 0,034
Yönetici Tavrı Tatmini Yok (0,000) 3,648 0,002
İçsel İş Tatmini Var (0,103) 3,291 0,004
Dışsal İş Tatmini Yok (0,000) 2,504 0,022
İş Tatmini Yok (0,000) 3,666 0,001
113
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,004<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların içsel iş tatmini algılarında İşyeri-
6 çalışanları ile İşyeri-2 ve İşyeri-3 çalışanları arasında İşyeri-6 çalışanları lehine anlamlı
bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “dışsal iş tatmini” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,022<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların dışsal iş tatmini
algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-1, İşyeri-2, İşyeri-3, İşyeri-4 ve İşyeri-7
çalışanları arasında İşyeri-6 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “bağımsızlık tatmini” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,034<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların bağımsızlık tatmini
algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-1, İşyeri-2, İşyeri-3, İşyeri-4 ve İşyeri-7
çalışanları arasında İşyeri-6 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “yönetici tavrı tatmini” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı
bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,002<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların yönetici tavrı tatmini
algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-1, İşyeri-2, İşyeri-3, İşyeri-4 ve İşyeri-7
çalışanları arasında İşyeri-6 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
114
Tablo 2.55: Örgütsel Bağlılık ve Alt Faktörlerinin İşyeri Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.55’de çalışanların “örgütsel bağlılık” faktörünün işyeri değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p=
0,000<0,05). Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların örgütsel bağlılık
algılarında İşyeri-1 çalışanları ile İşyeri-2 çalışanları arasında İşyeri-1 çalışanları lehine,
F Testi (İşyeri) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
İşyeri-1 48 3,346 0,625 1 > 2
İşyeri-2 112 2,991 0,491 2 < 1, 3, 6
İşyeri-3 79 3,304 0,555 3 > 2
İşyeri-4 20 3,032 0,656 -
İşyeri-5 19 3,158 0,74 -
İşyeri-6 10 3,641 0,414 6 > 2
İşyeri-7 101 3,105 0,587 -
İşyeri-1 48 3,442 1,005 -
İşyeri-2 112 3,043 1,033 2 < 6
İşyeri-3 79 3,278 0,833 -
İşyeri-4 20 2,88 0,814 -
İşyeri-5 19 3,326 1,05 -
İşyeri-6 10 3,98 0,708 6 > 2
İşyeri-7 101 3,115 0,941 -
İşyeri-1 48 3,188 1,129 1 > 2, 7
İşyeri-2 112 2,487 0,893 2 < 6
İşyeri-3 79 2,896 0,999 3 < 6
İşyeri-4 20 2,788 0,974 4 < 6
İşyeri-5 19 2,895 1,091 -
İşyeri-6 10 3,975 0,768 6 > 2, 3, 4, 7
İşyeri-7 101 2,661 0,941 7 < 1, 6
İşyeri-1 48 3,833 1,022 -
İşyeri-2 112 3,821 0,696 -
İşyeri-3 79 3,789 0,999 -
İşyeri-4 20 3,5 0,964 -
İşyeri-5 19 3,491 0,925 -
İşyeri-6 10 3,967 0,656 -
İşyeri-7 101 3,686 0,934 -
İşyeri-1 48 2,972 1,26 -
İşyeri-2 112 2,756 0,797 2 < 3, 7
İşyeri-3 79 3,35 0,929 3 > 2, 6
İşyeri-4 20 3,033 1,184 -
İşyeri-5 19 2,825 0,965 -
İşyeri-6 10 2,133 0,82 6 < 3, 7
İşyeri-7 101 3,112 0,92 7 > 2, 6
İşyeri-1 48 3,25 1,28 -
İşyeri-2 112 2,978 1,216 -
İşyeri-3 79 3,386 1,08 -
İşyeri-4 20 3,2 1,163 -
İşyeri-5 19 3,263 1,046 -
İşyeri-6 10 3,9 0,775 -
İşyeri-7 101 3,084 1,153 -
Duygusal Ayrıklık Yok (0,002) 4,737 0,000
Zoraki Bağlılık Var (0,161) 1,776 0,103
Devam Bağlılığı Var (0,287) 6,129 0,000
Duygusal Bağlılık Yok (0,012) 0,923 0,478
Örgütsel Bağlılık Var (0,097) 4,866 0,000
Normatif Bağlılık Var (0,076) 2,796 0,011
115
İşyeri-3 çalışanları ile İşyeri-2 çalışanları arasında İşyeri-3 çalışanları lehine, İşyeri-2
çalışanları ile İşyeri-6 çalışanları arasında İşyeri-6 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık
görülmüştür.
Çalışanların “normatif bağlılık” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,011<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların normatif bağlılık algılarında
İşyeri-2 çalışanları ile İşyeri-6 çalışanları arasında İşyeri-6 çalışanları lehine anlamlı bir
farklılık görülmüştür.
Çalışanların “devam bağlılığı” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,000<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların devam bağlılığı algılarında İşyeri-
1 çalışanları ile İşyeri-2 ve İşyeri-7 çalışanları arasında İşyeri-1 çalışanları lehine, İşyeri-
6 çalışanları ile İşyeri-2, İşyeri-3, İşyeri-4 ve İşyeri-7 çalışanları arasında İşyeri-6
çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “duygusal bağlılık” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
Çalışanların “duygusal ayrıklık” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,002<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların duygusal ayrıklık
algılarında İşyeri-3 çalışanları ile İşyeri-2 ve İşyeri-6 çalışanları arasında İşyeri-3
çalışanları lehine, İşyeri-7 çalışanları ile İşyeri-2 ve İşyeri-6 çalışanları arasında İşyeri-7
çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “zoraki bağlılık” faktörünün işyeri değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
116
Tablo 2.56: Güvenlik Performansı ve Alt Faktörlerinin İşyeri Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.56’da çalışanların “güvenlik performansı” faktörünün işyeri değişkenine
göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p=
0,000<0,05). Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların güvenlik
performansı algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-3, İşyeri-5 ve İşyeri-7 çalışanları
arasında İşyeri-6 çalışanları lehine, İşyeri-2 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında
İşyeri-2 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “İSG eğitim uygulamaları” faktörünün işyeri değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
F Testi (İşyeri) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
İşyeri-1 48 3,76 0,826 -
İşyeri-2 112 3,89 0,56 2 > 3
İşyeri-3 79 3,36 0,89 3 < 2, 6
İşyeri-4 20 3,643 0,896 -
İşyeri-5 19 3,313 0,981 5 < 6
İşyeri-6 10 4,214 0,335 6 > 3, 5, 7
İşyeri-7 101 3,719 0,839 7 < 6
İşyeri-1 48 3,777 0,835 -
İşyeri-2 112 3,902 0,632 2 > 3
İşyeri-3 79 3,517 0,988 3 < 2, 6
İşyeri-4 20 3,679 0,979 -
İşyeri-5 19 3,248 0,98 5 < 6
İşyeri-6 10 4,2 0,303 6 > 3, 5, 7
İşyeri-7 101 3,744 0,918 7 < 6
İşyeri-1 48 3,742 1,107 1 > 3
İşyeri-2 112 3,929 0,71 2 > 3
İşyeri-3 79 3,086 1,212 3 < 1, 2, 6
İşyeri-4 20 3,65 1,105 -
İşyeri-5 19 3,253 1,006 5 < 6
İşyeri-6 10 4,28 0,343 6 > 3, 5, 7
İşyeri-7 101 3,705 1,034 7 < 6
İşyeri-1 48 3,703 0,887 1 > 3
İşyeri-2 112 3,748 0,835 2 > 3
İşyeri-3 79 3,117 1,179 3 < 1, 2, 6
İşyeri-4 20 3,413 0,974 4 < 6
İşyeri-5 19 3,289 1,125 5 < 6
İşyeri-6 10 4,3 0,55 6 > 3, 4, 5, 7
İşyeri-7 101 3,537 1,042 7 < 6
İşyeri-1 48 3,795 0,85 -
İşyeri-2 112 3,938 0,569 2 > 3
İşyeri-3 79 3,565 0,916 3 < 2
İşyeri-4 20 3,75 0,995 -
İşyeri-5 19 3,456 1,1 -
İşyeri-6 10 4,117 0,634 -
İşyeri-7 101 3,822 0,847 -
İSG Kriterlerine Göre Çalışma
Yok (0,000) 2,466 0,024
İSG Konusunda Yönetsel Önlem ve
TedbirlerYok (0,000) 6,989 0,000
Farkındalık ve Bilinç Düzeyleri
Yok (0,000) 4,675 0,000
Güvenlik Performansı Yok (0,000) 5,168 0,000
İSG Eğitim Uygulamaları
Yok (0,001) 3,181 0,005
117
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p=
0,005<0,05). Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların İSG eğitim
uygulamaları algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-3, İşyeri-5 ve İşyeri-7 çalışanları
arasında İşyeri-6 çalışanları lehine, İşyeri-2 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında
İşyeri-2 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler” faktörünün işyeri
değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla
yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı
bulunmuştur (p= 0,000<0,05). Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde;
çalışanların İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler algılarında İşyeri-6 çalışanları ile
İşyeri-3, İşyeri-5 ve İşyeri-7 çalışanları arasında İşyeri-6 çalışanları lehine, İşyeri-1
çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında İşyeri-1 çalışanları lehine, İşyeri-2 çalışanları
ile İşyeri-3 çalışanları arasında İşyeri-2 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık
görülmüştür.
Çalışanların “farkındalık ve bilinç düzeyleri” faktörünün işyeri değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p=
0,000<0,05). Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların farkındalık
ve bilinç düzeyleri algılarında İşyeri-6 çalışanları ile İşyeri-3, İşyeri-4, İşyeri-5 ve İşyeri-
7 çalışanları arasında İşyeri-6 çalışanları lehine, İşyeri-1 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları
arasında İşyeri-1 çalışanları lehine, İşyeri-2 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında
İşyeri-2 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “İSG kriterlerine göre çalışma” faktörünün işyeri değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p=
0,000<0,05). Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların İSG
kriterlerine göre çalışma algılarında İşyeri-2 çalışanları ile İşyeri-3 çalışanları arasında
İşyeri-2 çalışanları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
118
2.4.2.4. Medeni Durum Değişkenine Göre Yapılan F-testi
Medeni durum değişkenine göre yapılan F-testi; güvenlik iklimi ve alt faktörleri,
iş tatmini ve alt faktörleri, örgütsel bağlılık ve alt faktörleri ve güvenlik performansı ve
alt faktörleri altında olmak üzere dört farklı farklı tabloda değerlendirilmiştir.
Tablo 2.57: Güvenlik İklimi ve Alt Faktörlerinin Medeni Durum Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.57’de çalışanların “güvenlik iklimi”, “amir güvenlik takibi”, “amir
güvenlik bağlılığı”, “yönetimin güvenliğe bağlılığı” ve “yönetimin güvenliğe katkısı”
faktörünün medeni durum değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark
istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
F Testi (Med. Durum) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
Evli 292 3,54 0,827 -
Bekar 77 3,67 0,72 -Diğer 20 3,713 0,701 -
Evli 292 3,588 0,802 -Bekar 77 3,619 0,961 -
Diğer 20 3,867 0,839 -
Evli 292 3,513 0,634 -
Bekar 77 3,701 0,924 -
Diğer 20 3,717 0,949 -
Evli 292 3,508 0,799 -Bekar 77 3,68 1,037 -Diğer 20 3,563 0,928 -
Evli 292 3,571 0,921 -
Bekar 77 3,679 0,804 -
Diğer 20 3,775 0,768 -
Yönetimin Güvenliğe Katkısı
Var (0,085) 1,565 0,21
Amir Güvenlik Bağlılığı
Yok (0,038) 0,786 0,456
Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı
Yok (0,050) 0,858 0,425
Güvenlik İklimi Var (0,144) 1,12 0,327
Amir Güvenlik Takibi Var (0,134) 1,144 0,32
119
Tablo 2.58: İş Tatmini ve Alt Faktörlerinin Medeni Durum Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.58’de çalışanların “iş tatmini”, “içsel iş tatmini”, “dışsal iş tatmini”,
“bağımsızlık tatmini” ve “yönetici tavrı tatmini” faktörünün medeni durum değişkenine
göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır
(p>0,05).
Tablo 2.59: Örgütsel Bağlılık ve Alt Faktörlerinin Medeni Durum Değişkenine Göre F-testi
F Testi (Med. Durum) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
Evli 292 3,852 0,892 -Bekar 77 3,97 0,962 -Diğer 20 4,036 0,804 -
Evli 292 3,61 0,643 -Bekar 77 3,724 0,919 -
Diğer 20 3,729 0,639 -
Evli 292 4,08 0,584 -
Bekar 77 4,188 0,428 -
Diğer 20 4,283 0,621 -
Evli 292 3,999 0,871 -Bekar 77 4,152 0,883 -Diğer 20 4,217 0,665 -Evli 292 3,798 0,863 -
Bekar 77 3,903 0,752 -
Diğer 20 4,1 0,743 -
Bağımsızlık Tatmini Var (0,188) 1,715 0,181
Yönetici Tavrı Tatmini Yok (0,012) 1,581 0,207
İçsel İş Tatmini Var (0,122) 0,645 0,525
Dışsal İş Tatmini Var (0,535) 1,202 0,302
İş Tatmini Var (0,288) 1,72 0,18
F Testi (Med. Durum) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
Evli 292 3,131 0,573 -Bekar 77 3,211 0,743 -Diğer 20 3,285 0,804 -
Evli 292 3,135 0,733 -Bekar 77 3,294 0,487 -
Diğer 20 3,56 0,779 -
Evli 292 2,734 0,879 -
Bekar 77 2,968 0,628 -
Diğer 20 2,638 0,661 -
Evli 292 3,723 0,827 -Bekar 77 3,758 0,576 -Diğer 20 4,167 0,642 -
Evli 292 3,045 0,466 -
Bekar 77 2,887 0,585 -
Diğer 20 2,733 0,98 -
Evli 292 3,159 0,927 -Bekar 77 3,156 0,772 -Diğer 20 3,4 0,964 -
Duygusal Ayrıklık Var (0,558) 1,554 0,213
Zoraki Bağlılık Var (0,070) 0,404 0,668
Devam Bağlılığı Yok (0,048) 1,843 0,16
Duygusal Bağlılık Var (0,085) 2,332 0,98
Örgütsel Bağlılık Var (0,111) 1,091 0,337
Normatif Bağlılık Var (0,101) 2,41 0,091
120
Tablo 2.59’da çalışanların “örgütsel bağlılık”, “normatif bağlılık”, “devam
bağlılığı”, “duygusal bağlılık”, “duygusal ayrıklık” ve “zoraki bağlılık” faktörünün
medeni durum değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek
amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan
anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
Tablo 2.60: Güvenlik Performansı ve Alt Faktörlerinin Medeni Durum Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.60’da çalışanların “güvenlik performansı”, “İSG eğitim uygulamaları”,
“İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler”, “farkındalık ve bilinç düzeyleri” ve “İSG
kriterlerine göre çalışma” faktörünün medeni durum değişkenine göre anlamlı bir farklılık
gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları
arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
2.4.2.5. Yaş Değişkenine Göre Yapılan F-testi
Yaş değişkenine göre yapılan F-testi; güvenlik iklimi ve alt faktörleri, iş tatmini
ve alt faktörleri, örgütsel bağlılık ve alt faktörleri ve güvenlik performansı ve alt faktörleri
altında olmak üzere dört farklı tabloda değerlendirilmiştir.
F Testi (Med. Durum) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
Evli 292 3,668 1,017 -Bekar 77 3,702 1,031 -Diğer 20 3,952 0,681 -Evli 292 3,723 1,008 -
Bekar 77 3,685 0,92 -
Diğer 20 4,036 0,828 -
Evli 292 3,617 0,626 -
Bekar 77 3,616 0,893 -
Diğer 20 4,03 0,97 -
Evli 292 3,478 1,041 -Bekar 77 3,711 0,835 -Diğer 20 3,675 0,98 -
Evli 292 3,772 1,177 -
Bekar 77 3,788 1,209 -
Diğer 20 3,975 0,883 -
İSG Kriterlerine Göre Çalışma
Var (0,087) 0,571 0,566
İSG Konusunda Yönetsel Önlem ve
Tedbirler
Yok (0,020) 1,504 0,224
Farkındalık ve Bilinç Düzeyleri
Var (0,540) 1,808 0,165
Güvenlik Performansı Var (0,177) 1,181 0,308
İSG Eğitim Uygulamaları
Var (0,136) 1,38 0,253
121
Tablo 2.61: Güvenlik İklimi ve Alt Faktörlerinin Yaş Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.61’de çalışanların “amir güvenlik takibi” ve “yönetimin güvenliğe
katkısı” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark
istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
Çalışanların “güvenlik iklimi” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,017<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların güvenlik iklimi
algılarında ‘46-50’ yaş grubundakiler ile ‘20-25’, ‘31-35’, ‘41-45’, ‘51 ve üzeri’ yaş
F Testi (Yaş) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
20-25 yaş 46 3,48 0,73 1 < 6
26-30 yaş 64 3,87 0,67 2 > 3
31-35 yaş 92 3,52 0,94 3 < 2, 6, 7
36-40 yaş 83 3,54 0,77 -
41-45 yaş 64 3,52 0,80 5 < 6
46-50 yaş 30 3,34 0,75 6 > 1, 3, 5, 7
51 yaş ve üzeri 10 3,99 0,47 7 > 3, 7 < 6
20-25 yaş 46 3,46 0,83 -
26-30 yaş 64 3,91 0,76 -
31-35 yaş 92 3,55 1,07 -
36-40 yaş 83 3,56 0,87 -
41-45 yaş 64 3,61 0,90 -
46-50 yaş 30 3,29 0,97 -
51 yaş ve üzeri 10 4,27 0,67 -
20-25 yaş 46 3,51 0,87 1 < 6
26-30 yaş 64 3,84 0,77 2 > 3
31-35 yaş 92 3,47 1,10 3 < 2, 6
36-40 yaş 83 3,58 0,88 -
41-45 yaş 64 3,42 0,95 5 < 6
46-50 yaş 30 3,44 0,84 6 > 1, 3, 5, 7
51 yaş ve üzeri 10 3,88 0,37 7 < 6
20-25 yaş 46 3,48 0,83 -
26-30 yaş 64 3,83 0,71 -
31-35 yaş 92 3,51 0,98 3 < 6
36-40 yaş 83 3,49 0,92 -
41-45 yaş 64 3,52 0,91 -
46-50 yaş 30 3,31 0,94 6 > 3
51 yaş ve üzeri 10 3,68 0,59 -
20-25 yaş 46 3,45 0,76 -
26-30 yaş 64 3,93 0,81 -
31-35 yaş 92 3,57 0,92 -
36-40 yaş 83 3,52 0,91 -
41-45 yaş 64 3,53 1,01 -
46-50 yaş 30 3,35 1,05 -
51 yaş ve üzeri 10 4,38 0,57 -
Yönetimin Güvenliğe Katkısı
Yok (0,002) 1,685 0,123
Amir Güvenlik Bağlılığı
Yok (0,034) 3,384 0,003
Yönetimin Güvenliğe Bağlılığı
Var (0,106) 2,947 0,008
Güvenlik İklimi Yok (0,019) 2,607 0,017
Amir Güvenlik Takibi
Yok (0,042) 1,583 0,151
122
grubundakiler arasında ‘46-50’ yaş grubundakiler lehine, ‘51 ve üzeri’ yaş grubundakiler
ile ‘31-35’ yaş grubundakiler arasında ‘51 ve üzeri’ yaş grubundakiler lehine, ’26-30’ yaş
grubundakiler ile ‘31-35’ yaş grubundakiler arasında ’26-30’ yaş grubundakiler lehine
anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “amir güvenlik bağlılığı” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı
bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,017<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların amir güvenlik bağlılığı
algılarında ‘46-50’ yaş grubundakiler ile ‘20-25’, ‘31-35’, ‘41-45’, ‘51 ve üzeri’ yaş
grubundakiler arasında ‘46-50’ yaş grubundakiler lehine, ‘26-30’ yaş grubundakiler ile
‘31-35’ yaş grubundakiler arasında ‘26-30’ yaş grubundakiler lehine anlamlı bir farklılık
görülmüştür.
Çalışanların “yönetimin güvenliğe bağlılığı” faktörünün yaş değişkenine göre
anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi
sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p=
0,008<0,05). Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların yönetimin güvenliğe
bağlılığı algılarında ‘26-30’ yaş grubundakiler ile ‘46-50’ yaş grubundakiler arasında ’46-
50’ yaş grubundakiler lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
123
Tablo 2.62: İş Tatmini ve Alt Faktörlerinin Yaş Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.62’de çalışanların “iş tatmini” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı
bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,002<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların iş tatmini algılarında ‘26-30’ yaş
grubundakiler ile ‘36-40’ yaş grubundakiler arasında ‘26-30’ yaş grubundakiler lehine,
‘36-40’ yaş grubundakiler ile ‘51 ve üzeri’ yaş grubundakiler arasında ‘51 ve üzeri’ yaş
grubundakiler lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “içsel iş tatmini” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
F Testi (Yaş) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
20-25 yaş 46 3,97 0,56 -
26-30 yaş 64 3,99 0,56 2 > 4
31-35 yaş 92 3,87 0,63 -
36-40 yaş 83 3,68 0,68 4 < 2, 7
41-45 yaş 64 3,85 0,62 -
46-50 yaş 30 4,04 0,53 -
51 yaş ve üzeri 10 4,39 0,42 7 > 4
20-25 yaş 46 3,84 0,63 -
26-30 yaş 64 3,75 0,99 -
31-35 yaş 92 3,52 0,86 -
36-40 yaş 83 3,42 0,87 4 < 7
41-45 yaş 64 3,60 0,89 -
46-50 yaş 30 3,93 0,60 -
51 yaş ve üzeri 10 4,30 0,67 7 > 4
20-25 yaş 46 4,22 0,72 -
26-30 yaş 64 4,20 0,66 -
31-35 yaş 92 4,16 0,76 -
36-40 yaş 83 3,86 0,89 4 < 6, 7
41-45 yaş 64 4,07 0,70 -
46-50 yaş 30 4,27 0,41 6 > 4
51 yaş ve üzeri 10 4,45 0,39 7 > 4
20-25 yaş 46 3,88 0,77 -
26-30 yaş 64 4,21 0,71 2 > 4
31-35 yaş 92 4,11 0,82 -
36-40 yaş 83 3,78 0,80 4 < 2
41-45 yaş 64 4,11 0,72 -
46-50 yaş 30 4,18 0,73 -
51 yaş ve üzeri 10 4,33 0,65 -
20-25 yaş 46 3,80 0,76 -
26-30 yaş 64 3,88 0,71 -
31-35 yaş 92 3,90 0,79 -
36-40 yaş 83 3,86 0,78 -
41-45 yaş 64 3,70 0,86 -
46-50 yaş 30 3,55 1,16 6 < 7
51 yaş ve üzeri 10 4,60 0,77 7 > 6
Yönetici Tavrı Tatmini
Yok (0,016) 2,485 0,023
Dışsal İş Tatmini Var (0,091) 2,672 0,015
Bağımsızlık Tatmini
Var (0,741) 3,078 0,006
İş Tatmini Var (0,623) 3,632 0,002
İçsel İş Tatmini Var (0,057) 3,434 0,003
124
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,003<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların içsel iş tatmini algılarında ‘36-40’
yaş grubundakiler ile ‘51 ve üzeri’ yaş grubundakiler arasında ‘51 ve üzeri’ yaş
grubundakiler lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “dışsal iş tatmini” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,015<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların dışsal iş tatmini algılarında ‘36-
40’ yaş grubundakiler ile ’46-50’ yaş grubundakiler arasında ’46-50’ yaş grubundakiler
lehine, ‘36-40’ yaş grubundakiler ile ‘51 ve üzeri’ yaş grubundakiler arasında ‘51 ve
üzeri’ yaş grubundakiler lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “bağımsızlık tatmini” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,006<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların bağımsızlık tatmini algılarında
‘26-30’ yaş grubundakiler ile ’36-40’ yaş grubundakiler arasında ’36-40’ yaş
grubundakiler lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “yönetici tavrı tatmini” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,023<0,05).
Post-hoc (Games-Howell testi) analizi neticesinde; çalışanların yönetici tavrı tatmini
algılarında ‘46-50’ yaş grubundakiler ile ‘51 ve üzeri’ yaş grubundakiler arasında ‘51 ve
üzeri’ yaş grubundakiler lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
125
Tablo 2.63: Örgütsel Bağlılık ve Alt Faktörlerinin Yaş Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.63’de çalışanların “örgütsel bağlılık”, “devam bağlılığı”, “duygusal
ayrıklık” ve “zoraki bağlılık” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı bir farklılık
gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları
arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
F Testi (Yaş) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
20-25 yaş 46 3,07 0,59 -
26-30 yaş 64 3,21 0,61 -
31-35 yaş 92 3,07 0,60 -
36-40 yaş 83 3,09 0,54 -
41-45 yaş 64 3,29 0,61 -
46-50 yaş 30 3,19 0,44 -
51 yaş ve üzeri 10 3,53 0,58 -
20-25 yaş 46 3,10 0,83 1 < 7
26-30 yaş 64 3,42 1,05 -
31-35 yaş 92 3,04 0,95 3 < 7
36-40 yaş 83 3,06 0,88 4 < 7
41-45 yaş 64 3,23 1,03 -
46-50 yaş 30 3,26 0,96 -
51 yaş ve üzeri 10 4,12 0,72 7 > 1, 3, 4
20-25 yaş 46 2,85 0,92 -
26-30 yaş 64 2,58 1,13 -
31-35 yaş 92 2,67 1,01 -
36-40 yaş 83 2,76 0,91 -
41-45 yaş 64 2,98 1,10 -
46-50 yaş 30 2,91 0,89 -
51 yaş ve üzeri 10 3,03 0,98 -
20-25 yaş 46 3,46 0,88 1 < 2
26-30 yaş 64 3,98 0,80 2 > 1
31-35 yaş 92 3,72 0,93 -
36-40 yaş 83 3,64 0,86 -
41-45 yaş 64 3,87 0,99 -
46-50 yaş 30 3,64 0,75 -
51 yaş ve üzeri 10 4,33 0,67 -
20-25 yaş 46 2,83 0,94 -
26-30 yaş 64 3,19 1,15 -
31-35 yaş 92 2,99 0,97 -
36-40 yaş 83 2,97 0,82 -
41-45 yaş 64 3,15 0,98 -
46-50 yaş 30 2,79 0,98 -
51 yaş ve üzeri 10 2,53 1,18 -
20-25 yaş 46 3,22 1,05 -
26-30 yaş 64 2,80 1,27 -
31-35 yaş 92 3,11 1,12 -
36-40 yaş 83 3,16 1,10 -
41-45 yaş 64 3,41 1,26 -
46-50 yaş 30 3,53 1,20 -
51 yaş ve üzeri 10 3,35 0,97 -
Zoraki Bağlılık Var (0,203) 2,083 0,054
2,783 0,012
Duygusal Ayrıklık Yok (0,025) 1,523 0,169
Duygusal Bağlılık Var (0,368)
Devam Bağlılığı Var (0,235) 1,208 0,301
Normatif Bağlılık Var (0,304) 3,008 0,007
Örgütsel Bağlılık Var (0,294) 2,032 0,061
126
Çalışanların “normatif bağlılık” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,007<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların normatif bağlılık algılarında ‘51
ve üzeri’ yaş grubundakiler ile ‘20-25’, ‘30-35’ ve ’36-40’ yaş grubundakiler arasında
‘51 ve üzeri’ yaş grubundakiler lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Çalışanların “duygusal bağlılık” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p= 0,012<0,05).
Post-hoc (Tukey testi) analizi neticesinde; çalışanların duygusal bağlılık algılarında ’20-
25’ yaş grubundakiler ile ‘26-30’ yaş grubundakiler arasında ‘26-30’ yaş grubundakiler
lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
127
Tablo 2.64: Güvenlik Performansı ve Alt Faktörlerinin Yaş Değişkenine Göre F-testi
Tablo 2.64’de çalışanların “güvenlik performansı”, “İSG eğitim uygulamaları”,
“İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler”, “farkındalık ve bilinç düzeyleri” ve “İSG
kriterlerine göre çalışma” faktörünün yaş değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip
göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan F-testi sonucunda grup ortalamaları
arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).
F Testi (Yaş) Grup N Ort SS Homojenlik F p Fark
20-25 yaş 46 3,61 0,81 -
26-30 yaş 64 3,88 0,73 -
31-35 yaş 92 3,58 0,92 -
36-40 yaş 83 3,63 0,74 -
41-45 yaş 64 3,71 0,83 -
46-50 yaş 30 3,68 0,71 -
51 yaş ve üzeri 10 4,16 0,63 -
20-25 yaş 46 3,53 0,88 -
26-30 yaş 64 3,88 0,67 -
31-35 yaş 92 3,58 1,04 -
36-40 yaş 83 3,71 0,79 -
41-45 yaş 64 3,87 0,87 -
46-50 yaş 30 3,83 0,71 -
51 yaş ve üzeri 10 4,09 0,70 -
20-25 yaş 46 3,43 1,10 -
26-30 yaş 64 3,96 0,94 -
31-35 yaş 92 3,52 1,11 -
36-40 yaş 83 3,61 1,01 -
41-45 yaş 64 3,53 1,02 -
46-50 yaş 30 3,69 0,99 -
51 yaş ve üzeri 10 4,30 0,74 -
20-25 yaş 46 3,71 1,00 -
26-30 yaş 64 3,72 1,09 -
31-35 yaş 92 3,45 1,04 -
36-40 yaş 83 3,44 0,92 -
41-45 yaş 64 3,47 1,00 -
46-50 yaş 30 3,33 1,11 -
51 yaş ve üzeri 10 4,05 0,90 -
20-25 yaş 46 3,78 0,84 -
26-30 yaş 64 3,92 0,76 -
31-35 yaş 92 3,71 0,95 -
36-40 yaş 83 3,70 0,67 -
41-45 yaş 64 3,83 0,93 -
46-50 yaş 30 3,74 0,67 -
51 yaş ve üzeri 10 4,22 0,53 -
Farkındalık ve Bilinç Düzeyleri
Var (0,855) 1,47 0,187
İSG Kriterlerine Göre Çalışma
Var (0,062) 1,084 0,371
İSG Eğitim Uygulamaları
Yok (0,004) 1,829 0,092
İSG Konusunda Yönetsel Önlem ve
TedbirlerVar (0,401) 2,354 0,33
Güvenlik Performansı
Var (0,368) 1,615 0,142
128
2.5. KORELASYON ANALİZİ
Açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi yapılarak faktörlerine ayrıştırılan bağımlı
ve bağımsız değişkenlere “Pearson Korelasyon Analizi” yapılmıştır. Bu analizle iki
değişken arasındaki doğrusal ilişkiyi veya bir değişkenin iki ya da daha çok değişken ile
olan ilişkisini test ederek bu ilişkinin derecesini belirlemek için kullanılan istatistiksel bir
yöntemdir (Kalaycı, 2006).
Ana ve ara değişkenlerin dahil edilmesi neticesinde korelasyon analizi yapılarak
değişkenler arasında doğrusal bir ilişki olup olmadığı ya da söz konusu ilişkinin derecesi
ve yönünün ne olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. Yapılan analiz sonucunda çift yönlü
bir ilişki tespit edilmiş, değer olarak “r” ve “p” değerleri ortaya çıkmıştır. “r” korelasyon
katsayısını gösterir ve -1 ile +1 arasında değerler alır. Negatif değerler değişkenler
arasında negatif yönlü (ters bir ilişki) olduğunu, pozitif değerler ise pozitif yönlü (düz bir
ilişki) olduğunu gösterir. -1 ile +1 değerlerine ne kadar yaklaşılırsa o kadar ilişkinin
değeri artar. “p” değeri ise ilişkinin 0,01 ya da 0,05 anlamlılık düzeyinde anlamlı ya da
anlamsız olduğunu gösterir. 0,01 ve 0,05 anlamlılık düzeyinde, iki değişken arasındaki
ilişkinin anlamlı olabilmesi için “p” değerinin sırasıyla 0,01 ya da 0,05 değerlerinden
düşük değerlerde olması gerekmektedir (Kalaycı, 2006).
Araştırma ile ilgili faktörler arası korelasyon Tablo 2.65’te gösterilmiştir. Bu
tabloda arka planı kırmızı yapılmış (gölgelendirme yapılmış) hücreler faktörler arasında
anlamsız ilişki olduğunu göstermektedir.
129
Tab
lo 2
.65:
Fak
törl
er A
rası
ndak
i Kor
elas
yon
İliş
kisi
Gİ
İTÖ
BG
PG
IOD
1G
IOD
2G
IBD
1G
IBD
2İT
1İT
2İT
3İT
4Ö
B1
ÖB
2Ö
B3
ÖB
4Ö
B5
GP
1G
P2
GP
3G
P4
Gİ
r1,
000
--
--
--
--
--
--
--
--
--
--
İTr
0,29
51,
000
--
--
--
--
--
--
--
--
--
-Ö
Br
0,10
20,
486
1,00
0-
--
--
--
--
--
--
--
--
-G
Pr
0,73
20,
309
0,16
91,
000
--
--
--
--
--
--
--
--
-G
IOD
1r
0,90
40,
191
0,04
00,
635
1,00
0-
--
--
--
--
--
--
--
-G
IOD
2r
0,83
20,
334
0,15
80,
584
0,72
81,
000
--
--
--
--
--
--
--
-G
IBD
1r
0,86
50,
260
0,11
10,
687
0,66
40,
622
1,00
0-
--
--
--
--
--
--
-G
IBD
2r
0,88
60,
295
0,08
60,
646
0,69
90,
664
0,73
31,
000
--
--
--
--
--
--
-İT
1r
0,09
30,
843
0,55
10,
178
0,01
70,
148
0,09
90,
104
1,00
0-
--
--
--
--
--
-İT
2r
0,27
30,
862
0,29
80,
289
0,16
40,
307
0,24
80,
283
0,54
11,
000
--
--
--
--
--
-İT
3r
0,29
80,
655
0,26
60,
259
0,23
70,
299
0,23
60,
294
0,30
30,
585
1,00
0-
--
--
--
--
-İT
4r
0,49
40,
426
0,09
20,
291
0,44
80,
463
0,39
40,
435
0,15
10,
322
0,32
31,
000
--
--
--
--
-Ö
B1
r0,
089
0,45
90,
834
0,12
00,
058
0,09
60,
103
0,06
80,
570
0,23
60,
192
0,10
71,
000
--
--
--
--
ÖB
2r
0,00
10,
273
0,77
30,
058
0,02
20,
070
-0,0
21-0
,050
0,36
60,
107
0,11
30,
056
0,55
01,
000
--
--
--
-Ö
B3
r0,
375
0,45
50,
549
0,40
30,
220
0,39
30,
371
0,38
40,
281
0,44
00,
412
0,27
80,
393
0,21
41,
000
--
--
--
ÖB
4r
-0,0
77-0
,140
-0,0
19-0
,061
-0,1
05-0
,057
-0,0
35-0
,059
-0,1
68-0
,038
-0,0
39-0
,171
-0,2
33-0
,276
-0,1
031,
000
--
--
-Ö
B5
r-0
,084
0,30
60,
594
-0,0
13-0
,104
-0,0
25-0
,086
-0,0
550,
425
0,13
90,
121
-0,0
310,
379
0,53
30,
137
-0,2
631,
000
--
--
GP
1r
0,62
50,
219
0,15
70,
909
0,55
80,
481
0,60
90,
523
0,11
10,
214
0,21
10,
198
0,08
10,
070
0,35
1-0
,039
0,02
91,
000
--
-G
P2
r0,
712
0,29
20,
089
0,88
70,
618
0,60
10,
630
0,64
40,
174
0,24
80,
224
0,35
20,
088
0,00
40,
355
-0,1
45-0
,033
0,73
21,
000
--
GP
3r
0,64
50,
210
0,10
70,
833
0,60
30,
491
0,58
00,
554
0,09
20,
168
0,19
70,
349
0,10
90,
044
0,32
0-0
,075
-0,1
160,
661
0,70
01,
000
-G
P4
r0,
584
0,36
20,
234
0,86
20,
453
0,47
30,
581
0,54
80,
246
0,37
60,
275
0,14
40,
151
0,08
20,
382
0,04
40,
051
0,72
60,
659
0,62
41,
000
130
Korelasyon analizi sonucunda ana değişkenler arasındaki ilişkilere bakılacak
olursa; güvenlik iklimi, iş tatmini, örgütsel bağlılık ve güvenlik performansı arasındaki
ilişkiler Şekil 2.3’te gösterilmiştir.
Şekil 2.3: Bağımsız Değişkenler ile Bağımlı Değişkenler Arasındaki Korelasyon İlişkisi
- “Güvenlik İklimi” ve “Örgütsel Bağlılık” arasında (r=-0,102; p=0,044) %5
anlamlılık düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu,
- “Güvenlik İklimi” ve “İş Tatmini” arasında (r=0,295; p=0,000) %1 anlamlılık
düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu,
- “Güvenlik İklimi” ve “Güvenlik Performansı” arasında (r=0,732; p=0,000) %1
anlamlılık düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu,
- “İş Tatmini” ve “Güvenlik Performansı” arasında (r=0,309; p=0,000) %1
anlamlılık düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu,
- “İş Tatmini” ve “Örgütsel Bağlılık” arasında (r=-0,486; p=0,000) %1 anlamlılık
düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu,
- “Örgütsel Bağlılık” ve “Güvenlik Performansı” arasında (r=0,169; p=0,001) %1
anlamlılık düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu, tespit edilmiştir.
131
2.6. REGRESYON ANALİZİ
Araştırma modelinde yer alan bağımsız değişkenlere ait faktörlerin bağımlı
değişkenler üzerindeki etkilerini incelemek üzere basit ve çoklu regresyon analizleri
kullanılmıştır. Çoklu regresyon analizi, bir değişkenin diğer değişkenler tarafından
regresyon modelleri vasıtasıyla ilişkinin yönünü, şeklini ve bilinmeyen değerlere ait
tahminleri vererek nasıl açıklandığını belirlemeye yarar. Bu analizle, değişkenler
arasındaki ilişkileri açıklamada sağlam formalitelere dayanan, güvenilir ve tarafsız
belirlemelerde bulunma imkanı vardır (Billings ve Crumbly, 1996: 98-100). Bu analiz
neticesinde elde edilen regresyon modeli ile hem bağımsız değişken yardımıyla bağımlı
değişken kestirilir hem de bağımsız değişkenlerden hangisinin bağımlı değişkeni en çok
etkilediği bulunarak karmaşık yapı sadeleştirilmiş olur (Alpar, 2003:189).
Şekil 2.4: Ara Değişken İlişkileri, Baron ve Kenny Modeli (1986: 1176)
Şekil 2.4’te görüldüğü üzere bağımsız değişkenin ara değişken olmadan bağımlı
değişkene etkisi “c”değeri ile ifade edilmektedir. Bağımlı değişkenin ara değişkene olan
etkisi “a”değeri ile ifade edilirken, ara değişkenin bağımlı değişkene olan etkisi ise
“b”değeri ile ifade edilmektedir. Şekil 2.4’e göre, bağımsız değişkenin bağımlı değişken
üzerindeki etkisinde ara değişkenin rolünü analiz etmek amacıyla Baron ve Kenny (1986)
tarafından kullanılan metot ve analizlerden faydalanılmıştır. Baron ve Kenny’e göre bir
değişkenin ara değişken olabilmesi için bazı şartlar gerekmektdir. Bunlar bağımsız
değişkenin ara değişken üzerinde bir etkiye sahip olması, bağımsız değişkenin bağımlı
değişken üzerinde bir etkiye sahip olması, ara değişkenin bağımlı değişken üzerinde bir
etkiye sahip olmasıdır. Tüm bu şartlar sağlandığında ara değişken modele eklendiğinde,
132
bağımsız değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkisini kaybetmesi (tam ara değişken)
veya etkisinin azalması (kısmi ara değişken) test edilerek model ortaya çıkarılır.
Öncelikle modelde çoklu bağlantı problemi olup olmadığının tespit edilmesi
gerekmektedir. Literatürde tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olması ve VIF
değerlerinin 10’dan küçük olması durumunda, değişkenler arası çoklu bağlantı
probleminin olmadığına işaret edilmektedir (Menard, 1997).
2.6.1. Güvenlik İkliminin Güvenlik Performansı Üzerindeki Etkisi
Tablo 2.66’ya ait tolerans değerleri incelendiğinde, tüm değişkenlere ilişkin
tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olduğu tespit edilmiştir. VIF değerleri incelendiğinde
de, tüm bağımsız değişkenler için değerlerin 10’dan küçük olduğu görülmüştür.
Dolayısıyla bu değişkenler arasında çoklu bağlantı problemi yoktur.
Tablo 2.66: Güvenlik İkliminin Güvenlik Performansı Üzerindeki Etkisi
Güvenlik iklimi ile güvenlik performansı arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere
yapılan regresyon analizi sonucunda; modele göre güvenlik iklimi, güvenlik performansı
değişkenindeki değişimin % 54’lük kısmını açıklamaktadır (R2=0,536). Anova testi,
kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir (F=447,112; p<0,01).
Modelin pozitif beta değerine (ß=0,735; std.ß=0,732 ) sahip olması, güvenlik ikliminin
güvenlik performansı düzeyinin artmasına katkı sağladığını göstermektedir. Bu katkının
yüksek seviyede olduğu görülmektedir. Buna göre “Güvenlik ikliminin, güvenlik
performansı üzerinde pozitif bir etkisi vardır” şeklinde kurulan Hipotez-1 doğrulanmıştır.
std.β β t pSabit - 1,061 8,326 0,000
Güvenlik İklimi 0,732 0,735 21,145 0,000R²
Model Anlamlılığı (p)F Değeri
Durbin-WatsonTolerance
VIF
Güvenlik PerformansıGİ-GP
0,5360,000
447,1121,8811,0001,000
133
2.6.2. Güvenlik İkliminin İş Tatmini Üzerindeki Etkisi
Tablo 2.67’ye ait tolerans değerleri incelendiğinde, tüm değişkenlere ilişkin
tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olduğu tespit edilmiştir. VIF değerleri incelendiğinde
de, tüm bağımsız değişkenler için değerlerin 10’dan küçük olduğu görülmüştür.
Dolayısıyla bu değişkenler arasında çoklu bağlantı problemi yoktur.
Tablo 2.67: Güvenlik İkliminin İş Tatmini Üzerindeki Etkisi
Güvenlik iklimi ile iş tatmini arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere yapılan
regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.67’de verilen bilgilere göre güvenlik iklimi, iş
tatmini değişkenindeki değişimin % 9’luk kısmını açıklamaktadır (R2=0,087). Anova
testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir (F=36,842; p<0,01).
Modelin pozitif beta değerine (ß=0,228; std.ß=0,295 ) sahip olması, güvenlik ikliminin iş
tatmini düzeyinin artmasına katkı sağladığını göstermektedir. Ancak bu katkının düşük
seviyede olduğu görülmektedir. Buna göre “Güvenlik ikliminin, iş tatmini üzerinde
pozitif bir etkisi vardır.” şeklinde kurulan Hipotez-2 doğrulanmıştır.
2.6.3. Güvenlik İkliminin Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisi
Tablo 2.68’e ait tolerans değerleri incelendiğinde, tüm değişkenlere ilişkin
tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olduğu tespit edilmiştir. VIF değerleri incelendiğinde
de, tüm bağımsız değişkenler için değerlerin 10’dan küçük olduğu görülmüştür.
Dolayısıyla bu değişkenler arasında çoklu bağlantı problemi yoktur.
std.β β t p
Sabit - 3,069 22,287 0,000Güvenlik İklimi 0,295 0,228 6,070 0,000
R²Model Anlamlılığı (p)
F Değeri
Durbin-WatsonTolerance
VIF
0,000
36,8421,6261,0001,000
Gİ-İTİş Tatmini
0,087
134
Tablo 2.68: Güvenlik İkliminin Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisi
Güvenlik iklimi ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere yapılan
regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.68’de verilen bilgilere göre güvenlik iklimi,
örgütsel bağlılık değişkenindeki değişimin % 1’lik kısmını açıklamaktadır (R2=0,010).
Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir (F=4,069;
p<0,05). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,074; std.ß=0,102 ) sahip olması, güvenlik
ikliminin çalışanların örgütsel bağlılık düzeyinin artmasına katkı sağladığını
göstermektedir. Ancak bu katkının çok düşük seviyede olduğu görülmektedir. Buna göre
“Güvenlik ikliminin, örgütsel bağlılık üzerinde pozitif bir etkisi vardır.” şeklinde kurulan
Hipotez-3 doğrulanmıştır.
2.6.4. Güvenlik Performansının İş Tatmini Üzerindeki Etkisi
Tablo 2.69’a ait tolerans değerleri incelendiğinde, tüm değişkenlere ilişkin
tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olduğu tespit edilmiştir. VIF değerleri incelendiğinde
de, tüm bağımsız değişkenler için değerlerin 10’dan küçük olduğu görülmüştür.
Dolayısıyla bu değişkenler arasında çoklu bağlantı problemi yoktur.
Tablo 2.69: Güvenlik Performansının İş Tatmini Üzerindeki Etkisi
std.β β t pSabit - 2,889 21,381 0,000
Güvenlik İklimi 0,102 0,074 2,017 0,044R²
Model Anlamlılığı (p)F Değeri
Durbin-WatsonTolerance
VIF
Örgütsel Bağlılık
0,0100,0444,0691,5381,0001,000
Gİ-ÖB
std.β β t pSabit - 3,007 21,373 0,000
Güvenlik Performansı 0,309 0,238 6,390 0,000R²
Model Anlamlılığı (p)F Değeri
Durbin-WatsonTolerance
VIF
40,8351,6941,0001,000
0,000
GP-İTİş Tatmini
0,095
135
Güvenlik performansı ve iş tatmini arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere yapılan
regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.69’da verilen bilgilere göre güvenlik performansı,
iş tatmini değişkenindeki değişimin % 10’luk kısmını açıklamaktadır (R2=0,095). Anova
testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir (F=40,835; p<0,01).
Modelin pozitif beta değerine (ß=0,238; std.ß=0,309 ) sahip olması, mobilya sektöründe
güvenlik performansının iş tatmini düzeyinin artmasına katkı sağladığını göstermektedir.
Ancak bu katkının düşük seviyede olduğu görülmektedir. Buna göre “Güvenlik
performansının, iş tatmini üzerinde pozitif bir etkisi vardır.” şeklinde kurulan Hipotez-4
doğrulanmıştır.
2.6.5. Güvenlik Performansının Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisi
Tablo 2.70’e ait tolerans değerleri incelendiğinde, tüm değişkenlere ilişkin
tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olduğu tespit edilmiştir. VIF değerleri incelendiğinde
de, tüm bağımsız değişkenler için değerlerin 10’dan küçük olduğu görülmüştür.
Dolayısıyla bu değişkenler arasında çoklu bağlantı problemi yoktur.
Tablo 2.70: Güvenlik Performansının Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisi
Güvenlik performansı ve örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere
yapılan regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.70’de verilen bilgilere göre güvenlik
performansı, örgütsel bağlılık değişkenindeki değişimin % 3’lük kısmını açıklamaktadır
(R2=0,029). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir
(F=11,437; p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,123; std.ß=0,169) sahip olması,
güvenlik performansının, örgütsel bağlılık düzeyinin artmasına katkı sağladığını
göstermektedir. Ancak bu katkının yüksek seviyede olmadığı görülmektedir. Buna göre
“Güvenlik performansının, örgütsel bağlılık üzerinde pozitif bir etkisi vardır.” şeklinde
kurulan Hipotez-5 doğrulanmıştır.
std.β β t pSabit - 2,701 19,660 0,000
Güvenlik Performansı 0,169 0,123 3,382 0,001R²
Model Anlamlılığı (p)F Değeri
Durbin-WatsonTolerance
VIF 1,000
GP-ÖBÖrgütsel Bağlılık
0,0290,00111,4371,5311,000
136
2.6.6. Örgütsel Bağlılığın İş Tatmini Üzerindeki Etkisi
Tablo 2.71’e ait tolerans değerleri incelendiğinde, tüm değişkenlere ilişkin
tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olduğu tespit edilmiştir. VIF değerleri incelendiğinde
de, tüm bağımsız değişkenler için değerlerin 10’dan küçük olduğu görülmüştür.
Dolayısıyla bu değişkenler arasında çoklu bağlantı problemi yoktur.
Tablo 2.71: Örgütsel Bağlılığın İş Tatmini Üzerindeki Etkisi
Örgütsel bağlılık ile iş tatmini arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere yapılan
regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.71’de verilen bilgilere göre örgütsel bağlılık, iş
tatmini değişkenindeki değişimin % 24’lük kısmını açıklamaktadır (R2=0,237). Anova
testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir (F=119,933;
p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,516; std.ß=0,486 ) sahip olması, örgütsel
bağlılığın iş tatmini düzeyinin artmasına katkı sağladığını göstermektedir. Buna göre
“Örgütsel bağlılığın, iş tatmini üzerinde pozitif bir etkisi vardır.” şeklinde kurulan
Hipotez-6 doğrulanmıştır.
2.6.7. Güvenlik İkliminin İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Güvenlik
Performansının Aracılık Rolü
Güvenlik ikliminin iş tatmini üzerindeki etkisinde güvenlik performansının
aracılık rolünün Baron ve Kenny (1986) modeline uyarlanmış hali Şekil 2.5’te
görülmektedir.
std.β β t pSabit - 2,257 14,924 0,000
Örgütsel Bağlılık 0,486 0,516 10,951 0,000R²
Model Anlamlılığı (p)F Değeri
Durbin-WatsonTolerance
VIF
1,7411,0001,000
ÖB-İTİş Tatmini
0,2370,000
119,933
137
Şekil 2.5: Baron ve Kenny (1986: 1176) Modeline Göre Güvenlik İkliminin İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Güvenlik Performansının Aracılık Rolü
Güvenlik ikliminin iş tatmini üzerindeki etkisinde güvenlik performansının
aracılık rolü, Baron ve Kenny (1986) modeline göre dört farklı aşamada incelenmektedir.
İlk olarak, güvenlik iklimi ile güvenlik performansı arasındaki ilişki (a) ele alınmıştır.
İkinci aşamada, güvenlik performansı iş tatmininin üzerindeki etkisi (b) incelenmiştir.
Üçüncü aşamada, güvenlik ikliminin iş tatmini üzerindeki etkisi (c) incelenmiştir. Son
aşamada ise, güvenlik ikliminin iş tatmini üzerindeki etkisinde güvenlik performansının
aracılık rolü incelenmiştir.
Tablo 2.72: Güvenlik İkliminin İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Güvenlik Performansının Aracılık Rolü
Öncelikle modelde çoklu bağlantı problemi olup olmadığının tespit edilmesi
gerekmektedir. Literatürde tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olması ve VIF
değerlerinin 10’dan küçük olması durumunda, değişkenler arası çoklu bağlantı
probleminin olmadığına işaret edilmektedir (Menard, 1997). Tablo 2.72’e ait tolerans
değerleri incelendiğinde, tüm değişkenlere ilişkin tolerans değerlerinin 0,1’den büyük
olduğu tespit edilmiştir. VIF değerleri incelendiğinde de, tüm bağımsız değişkenler için
değerlerin 10’dan küçük olduğu görülmüştür. Dolayısıyla bu değişkenler arasında çoklu
bağlantı problemi yoktur.
std.β β t p std.β β t p std.β β t p std.β β t pSabit - 1,061 8,326 0,000 - 3,007 21,373 0,000 - 3,069 22,287 0,000 - 2,905 19,604 0,000
Güvenlik İklimi 0,732 0,735 21,145 0,000 - - - - 0,295 0,228 6,070 0,000 0,148 0,115 2,093 0,037
Güvenlik Performansı - - - - 0,309 0,238 6,390 0,000 - - - - 0,201 0,155 2,84 0,005R²
Model AnlamlılığıF Değeri
Durbin-WatsonTolerance
VIF
Baron ve Kenny a b c Aracı Rol
Güvenlik Performansı
0,0870,000
36,842
Gİ-İT (GP Aracılık Rolü)
0,0950,000
40,835
İş Tatmini
1,626
2,155
1,6941,000
1,000
1,8811,000
1,000
1,000
1,000
0,1060,000
22,7871,6610,464
ARA DEĞİŞKEN BAĞIMLI DEĞİŞKEN
0,5360,000
447,112
138
İlk aşamada (a ilişkisi), güvenlik iklimi ile güvenlik performansı arasındaki
ilişkiyi belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.72’de verilen
bilgilere göre güvenlik iklimi, güvenlik performansı değişkenindeki değişimin % 54’lük
kısmını açıklamaktadır (R2=0,536). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı
olduğunu göstermektedir (F=447,112; p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,735;
std.ß=0,732 ) sahip olması, güvenlik ikliminin güvenlik performansı düzeyinin artmasına
katkı sağladığını göstermektedir.
İkinci aşamada (b ilişkisi), güvenlik performansı iş tatmini arasındaki ilişkiyi
belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.72’de verilen bilgilere
göre güvenlik performansı, iş tatmini değişkenindeki değişimin % 10’luk kısmını
açıklamaktadır (R2=0,095). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu
göstermektedir (F=40,835; p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,238;
std.ß=0,309) sahip olması, güvenlik performansının iş tatmini düzeyinin artmasına katkı
sağladığını göstermektedir. Ancak bu katkının düşük seviyede olduğu görülmektedir.
Üçüncü aşamada (c ilişkisi), güvenlik iklimi ile iş tatmini arasındaki ilişkiyi
belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.72’de verilen bilgilere
göre güvenlik iklimi, iş tatmini değişkenindeki değişimin % 9’luk kısmını açıklamaktadır
(R2=0,087). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir
(F=36,842; p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,228; std.ß=0,295) sahip olması,
güvenlik ikliminin iş tatmini düzeyinin artmasına katkı sağladığını göstermektedir. Ancak
bu katkının düşük seviyede olduğu görülmektedir.
Son olarak dördüncü aşamada; güvenlik iklimi, iş tatmini, güvenlik performansı
çoklu regresyon analiziyle birlikte incelenmiştir. Üçüncü aşamada da görüldüğü üzere
güvenlik iklimi, iş tatmini değişkenindeki değişimin % 9’luk kısmını anlamlı bir şekilde
açıklamaktadır (R2= 0,087). Modele göre toplam açıklanma düzeyinin güvenlik
performansı aracı olmasıyla arttığı (R2=0,106, %10,6) görülmektedir. Güvenlik
performansının bu etkisinin % 1,9 düzeylerinde olması bu etkinin çok küçük olduğunu
göstermektedir. Ancak, sonuçta güvenlik performansı bu ilişkide kısmi aracılık role
sahiptir. Buna göre, “Güvenlik ikliminin iş tatmini üzerindeki etkisinde güvenlik
performansının aracılık rolü vardır” şeklinde kurulan Hipotez-7 doğrulanmıştır.
139
2.6.8. Güvenlik İkliminin, Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisinde Güvenlik
Performansının Aracılık Rolü
Güvenlik ikliminin güvenlik performansı üzerindeki etkisinde iş tatmininin
aracılık rolünün Baron ve Kenny modeline uyarlanmış hali Şekil 2.6’da görülmektedir.
Şekil 2.6: Baron ve Kenny (1986: 1176) Modeline Göre Güvenlik İkliminin, Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisinde Güvenlik Performansının Aracılık Rolü
Güvenlik ikliminin, örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde güvenlik
performansının aracılık rolü, Baron ve Kenny modeline göre dört farklı aşamada
incelenmektedir. İlk olarak, güvenlik iklimi ile güvenlik performansı arasındaki ilişki (a)
ele alınmıştır. İkinci aşamada, güvenlik performansının örgütsel bağlılık üzerindeki etkisi
(b) incelenmiştir. Üçüncü aşamada, güvenlik ikliminin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisi
(c) araştırılmıştır. Son aşamada ise, güvenlik ikliminin örgütsel bağlılık üzerindeki
etkisinde güvenlik performansının aracılık rolü incelenmiştir.
Tablo 2.73: Güvenlik İkliminin, Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisinde Güvenlik Performansının Aracılık
Rolü
Öncelikle modelde çoklu bağlantı problemi olup olmadığının tespit edilmesi
gerekmektedir. Literatürde tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olması ve VIF
std.β β t p std.β β t p std.β β t p std.β β t pSabit - 1,061 8,326 0,000 - 2,701 19,660 0,000 - 2,889 21,381 0,000 - 2,732 18,778 0,000
Güvenlik İklimi 0,732 0,735 21,145 0,000 - - - - 0,102 0,074 2,017 0,044 -0,048 -0,032 -0,645 0,519
Güvenlik Performansı - - - - 0,169 0,123 3,382 0,001 - - - - 0,204 0,148 2,77 0,006R²
Model Anlamlılığı (p)F Değeri
Durbin-WatsonTolerance
VIF
Baron ve Kenny
1,000 1,000 1,000 2,155
1,881 1,531 1,538 1,5431,000 1,000 1,000 0,464
a b c Aracı Rol
Gİ-ÖB (GP Aracılık Rolü)
ARA DEĞİŞKEN
0,000 0,001 0,0440,536 0,029 0,010
Güvenlik PerformansıBAĞIMLI DEĞİŞKEN
Örgütsel Bağlılık
0,003
447,112 11,437 4,069 5,918
0,030
140
değerlerinin 10’dan küçük olması durumunda, değişkenler arası çoklu bağlantı
probleminin olmadığına işaret edilmektedir (Menard, 1997). Tablo 2.73’e ait tolerans
değerleri incelendiğinde, tüm değişkenlere ilişkin tolerans değerlerinin 0,1’den büyük
olduğu tespit edilmiştir. VIF değerleri incelendiğinde de, tüm bağımsız değişkenler için
değerlerin 10’dan küçük olduğu görülmüştür.
İlk aşamada (a ilişkisi), güvenlik iklimi ile güvenlik performansı arasındaki
ilişkiyi belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.73’de verilen
bilgilere göre güvenlik iklimi, güvenlik performansı değişkenindeki değişimin % 54’lük
kısmını açıklamaktadır (R2=0,536). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı
olduğunu göstermektedir (F=447,112; p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,735;
std.ß=0,732) sahip olması, güvenlik ikliminin güvenlik performansı düzeyinin artmasına
katkı sağladığını göstermektedir. Bu katkının yüksek seviyede olduğu görülmektedir.
İkinci aşamada (b ilişkisi), güvenlik performansı ile örgütsel bağlılık arasındaki
ilişkiyi belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.73’de verilen
bilgilere göre güvenlik performansı, örgütsel bağlılık değişkenindeki değişimin % 3’lük
kısmını açıklamaktadır (R2=0,029). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı
olduğunu göstermektedir (F=11,437; p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,123;
std.ß=0,169) sahip olması, güvenlik performansı örgütsel bağlılık düzeyinin artmasına
katkı sağladığını göstermektedir. Ancak bu katkının çok düşük seviyede olduğu
görülmektedir.
Üçüncü aşamada (c ilişkisi), güvenlik iklimi ile örgütsel bağlılık arasındaki
ilişkiyi belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; modele göre güvenlik
iklimi, örgütsel bağlılık değişkenindeki değişimin % 1’lik kısmını açıklamaktadır
(R2=0,010). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir
(F=4,069; p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,074; std.ß=0,102 ) sahip olması,
mobilya sektöründe güvenlik ikliminin örgütsel bağlılık düzeyinin artmasına katkı
sağladığını göstermektedir. Ancak bu katkının çok düşük seviyede olduğu görülmektedir.
Son olarak dördüncü aşamada; güvenlik iklimi, örgütsel bağlılık ve güvenlik
performansı çoklu regresyon analiziyle birlikte incelenmiştir. Üçüncü aşamada da
görüldüğü üzere güvenlik iklimi örgütsel bağlılık değişkenindeki değişimin %1’lik
141
kısmını anlamlı bir şekilde açıklamaktadır (R2= 0,010). Modele göre toplam açıklanma
düzeyinin güvenlik performansı aracı olmasıyla arttığı (R2=0,030 ,% 3) görülmektedir.
Güvenlik iklimi değişkeninin etkisinin de anlamsız hale gelmesi, güvenlik
performansının bu ilişkide tam aracılık role sahip olduğunu göstermektedir. Buna göre,
“Güvenlik ikliminin, örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde güvenlik performansının
aracılık rolü vardır” şeklinde kurulan Hipotez-8 doğrulanmıştır.
2.6.9. Güvenlik İkliminin, İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Bağlılığın
Aracılık Rolü
Güvenlik İkliminin Güvenlik Performansı üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın
aracılık rolünün Baron ve Kenny modeline uyarlanmış hali Şekil 2.7’de görülmektedir.
Şekil 2.7: Baron ve Kenny (1986: 1176) Modeline Göre Güvenlik İkliminin İş Tatminini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Bağlılığın Aracılık Rolü
Güvenlik ikliminin iş tatminini üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın aracılık
rolü, Baron ve Kenny modeline göre dört farklı aşamada incelenmektedir. İlk olarak,
güvenlik iklimi ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişki (a) ele alınmıştır. İkinci aşamada,
örgütsel bağlılığın iş tatminini üzerindeki etkisi (b) incelenmiştir. Üçüncü aşamada,
güvenlik ikliminin iş tatminini üzerindeki etkisi (c) araştırılmıştır. Son aşamada ise,
güvenlik ikliminin iş tatminini üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın aracılık rolü
incelenmiştir.
142
Tablo 2.74: Güvenlik İkliminin İş Tatminini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Bağlılığın Aracılık Rolü
Öncelikle modelde çoklu bağlantı problemi olup olmadığının tespit edilmesi
gerekmektedir. Literatürde tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olması ve VIF
değerlerinin 10’dan küçük olması durumunda, değişkenler arası çoklu bağlantı
probleminin olmadığına işaret edilmektedir (Menard, 1997). Tablo 2.74’e ait tolerans
değerleri incelendiğinde, tüm değişkenlere ilişkin tolerans değerlerinin 0,1’den büyük
olduğu tespit edilmiştir. VIF değerleri incelendiğinde de, tüm bağımsız değişkenler için
değerlerin 10’dan küçük olduğu görülmüştür.
İlk aşamada (a ilişkisi), güvenlik iklimi ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiyi
belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.74’de verilen bilgilere
göre güvenlik iklimi, örgütsel bağlılık değişkenindeki değişimin % 1’lik kısmını
açıklamaktadır (R2=0,010). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu
göstermektedir (F=4,069; p<0,05). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,074; std.ß=0,102
) sahip olması, mobilya sektöründe güvenlik ikliminin çalışanların örgütsel bağlılık
düzeyinin artmasına katkı sağladığını göstermektedir. Ancak bu katkının çok düşük
seviyede olduğu görülmektedir.
İkinci aşamada (b ilişkisi), örgütsel bağlılık ile iş tatmini arasındaki ilişkiyi
belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.74’de verilen bilgilere
göre örgütsel bağlılık, iş tatmini değişkenindeki değişimin % 24’lük kısmını
açıklamaktadır (R2=0,237). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu
göstermektedir (F=119,933; p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,516;
std.ß=0,486) sahip olması, mobilya sektöründe örgütsel bağlılığın iş tatmini düzeyinin
artmasına katkı sağladığını göstermektedir.
std.β β t p std.β β t p std.β β t p std.β β t pSabit - 2,889 21,381 0,000 - 2,257 14,924 0,000 - 3,069 22,287 0,000 - 1,656 9,268 0,000
Güvenlik İklimi 0,102 0,074 2,017 0,044 - - - - 0,295 0,228 6,070 0,000 0,248 0,192 5,777 0,000Örgütsel Bağlılık - - - - 0,486 0,516 10,951 0,000 - - - - 0,461 0,489 10,752 0,000
R²
Model Anlamlılığı (p)F Değeri
Durbin-Watson
ToleranceVIF
Baron ve Kenny
1,000 1,000 1,000 0,9901,000 1,000 1,000 1,011
4,069 119,933 36,842 81,673
1,538 1,741 1,626 1,766
0,010 0,237 0,087 0,297
0,044 0,000 0,000 0,000
Gİ-İT (ÖB Aracılık Rolü)
ARA DEĞİŞKEN BAĞIMLI DEĞİŞKENÖrgütsel Bağlılık İş Tatmini
a b c Aracı Rol
143
Üçüncü aşamada (c ilişkisi), güvenlik iklimi ile iş tatminini arasındaki ilişkiyi
belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; modele göre güvenlik iklimi, iş
tatminini değişkenindeki değişimin % 9’luk kısmını açıklamaktadır (R2=0,087). Anova
testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir (F=36,842; p<0,01).
Modelin pozitif beta değerine (ß=0,228; std.ß=0,295) sahip olması, mobilya sektöründe
güvenlik ikliminin iş tatminini düzeyinin artmasına katkı sağladığını göstermektedir.
Ancak bu katkının düşük seviyede olduğu görülmektedir.
Son olarak dördüncü aşamada; güvenlik iklimi, iş tatminini ve örgütsel bağlılık
çoklu regresyon analiziyle birlikte incelenmiştir. Üçüncü aşamada görüldüğü üzere
güvenlik iklimi, iş tatminini değişkenindeki değişimin % 9’luk kısmını anlamlı bir şekilde
açıklamaktadır (R2= 0,087). Modelde örgütsel bağlılığın devreye girmesiyle açıklama
düzeyinde % 0,210 düzeylerinde bir değişim (R2= 0,297) yaşanmıştır. Sonuçta, örgütsel
bağlılık bu ilişkide kısmı aracılık role sahiptir. Buna göre, “Güvenlik ikliminin, iş tatmini
üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın aracılık rolü vardır.” şeklinde kurulan Hipotez-9
doğrulanmıştır.
2.6.10. Güvenlik Performansının, İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel
Bağlılığın Aracılık Rolü
Güvenlik İkliminin Güvenlik Performansı üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın
aracılık rolünün Baron ve Kenny modeline uyarlanmış hali Şekil 2.8’de görülmektedir.
Şekil 2.8: Baron ve Kenny (1986: 1176) Modeline Göre Güvenlik Performansının, İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Bağlılığın Aracılık Rolü
Güvenlik performansının, iş tatmini üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın
aracılık rolü, Baron ve Kenny modeline göre dört farklı aşamada incelenmektedir. İlk
144
olarak, güvenlik performansı ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişki (a) ele alınmıştır. İkinci
aşamada, örgütsel bağlılığın iş tatmini üzerindeki etkisi (b) incelenmiştir. Üçüncü
aşamada, güvenlik performansının iş tatmini üzerindeki etkisi (c) araştırılmıştır. Son
aşamada ise, güvenlik performansının, iş tatmini üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın
aracılık rolü incelenmiştir.
Tablo 2.75: Güvenlik Performansının, İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Bağlılığın Aracılık Rolü
Öncelikle modelde çoklu bağlantı problemi olup olmadığının tespit edilmesi
gerekmektedir. Literatürde tolerans değerlerinin 0,1’den büyük olması ve VIF
değerlerinin 10’dan küçük olması durumunda, değişkenler arası çoklu bağlantı
probleminin olmadığına işaret edilmektedir (Menard, 1997). Tablo 2.75’te ait tolerans
değerleri incelendiğinde, tüm değişkenlere ilişkin tolerans değerlerinin 0,1’den büyük
olduğu tespit edilmiştir. VIF değerleri incelendiğinde de, tüm bağımsız değişkenler için
değerlerin 10’dan küçük olduğu görülmüştür.
İlk aşamada (a ilişkisi), güvenlik performansı ile örgütsel bağlılık arasındaki
ilişkiyi belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.75’te verilen
bilgilere göre güvenlik performansı, örgütsel bağlılık değişkenindeki değişimin % 3’lük
kısmını açıklamaktadır (R2=0,029). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı
olduğunu göstermektedir (F=11,437; p<0,05). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,123;
std.ß=0,169 ) sahip olması, mobilya sektöründe güvenlik performansının çalışanların
örgütsel bağlılık düzeyinin artmasına katkı sağladığını göstermektedir. Ancak bu katkının
çok düşük seviyede olduğu görülmektedir.
İkinci aşamada (b ilişkisi), örgütsel bağlılık ile iş tatmini arasındaki ilişkiyi
belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; Tablo 2.75’te verilen bilgilere
göre örgütsel bağlılık, iş tatmini değişkenindeki değişimin % 24’lük kısmını
std.β β t p std.β β t p std.β β t p std.β β t pSabit - 2,701 19,660 0,000 - 2,257 14,924 0,000 - 3,007 21,373 0,000 - 1,726 9,778 0,000
Güvenlik Performansı 0,169 0,123 3,382 0,001 - - - - 0,309 0,238 6,390 0,000 0,233 0,180 5,357 0,000
Örgütsel Bağlılık - - - - 0,486 0,516 10,951 0,000 - - - - 0,447 0,474 10,27 0,000R²
Model Anlamlılığı (p)F Değeri
Durbin-WatsonTolerance
VIF
Baron ve Kenny
1,000 1,000 1,000 0,971
1,000 1,000 1,000 1,030
11,437 119,933 40,835 78,6091,531 1,741 1,694 1,807
0,029 0,237 0,095 0,2890,001 0,000 0,000 0,000
GP-İT (ÖB Aracılık Rolü)
ARA DEĞİŞKEN BAĞIMLI DEĞİŞKENÖrgütsel Bağlılık İş Tatmini
a b c Aracı Rol
145
açıklamaktadır (R2=0,237). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu
göstermektedir (F=119,933; p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,516;
std.ß=0,486) sahip olması, mobilya sektöründe örgütsel bağlılığın iş tatmini düzeyinin
artmasına katkı sağladığını göstermektedir.
Üçüncü aşamada (c ilişkisi), güvenlik performansı ile iş tatmini arasındaki ilişkiyi
belirlemek üzere yapılan regresyon analizi sonucunda; modele göre güvenlik
performansı, iş tatmini değişkenindeki değişimin % 10’luk kısmını açıklamaktadır
(R2=0,095). Anova testi, kurulan modelin genel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir
(F=40,835; p<0,01). Modelin pozitif beta değerine (ß=0,238; std.ß=0,309 ) sahip olması,
mobilya sektöründe güvenlik performansının iş tatmini düzeyinin artmasına katkı
sağladığını göstermektedir. Bu katkının düşük seviyede olduğu görülmektedir.
Son olarak dördüncü aşamada; güvenlik performansı, iş tatmini ve örgütsel
bağlılık çoklu regresyon analiziyle birlikte incelenmiştir. Üçüncü aşamada görüldüğü
üzere güvenlik performansı, iş tatmini değişkenindeki değişimin % 10’luk kısmını
anlamlı bir şekilde açıklamaktadır (R2= 0,095). Modelde iş tatminin de devreye
girmesiyle açıklama düzeyinde bir değişim (R2= 0,289) yaşanmıştır. İş tatminin
açıklanma düzeyinin artması ve güvenlik performansının iş tatminini etkileme düzeyi
(regresyon katsayısının) düşmesi; örgütsel bağlılığın bu ilişkide kısmı aracılık role sahip
olduğunu göstermiştir. Buna göre, “Güvenlik performansının, iş tatmini üzerindeki
etkisinde örgütsel bağlılığın aracılık rolü vardır” şeklinde kurulan Hipotez-10
doğrulanmıştır.
2.6.11. Araştırma Hipotezlerinin Regresyon Analizi Sonuçları
İlk altı hipoteze ait sonuçlar regresyon analizi neticesinde elde edilmiş ve Tablo
2.76’da gösterilmiştir. Bu sonuçlarına göre doğrudan etkiyi gösteren ilk altı araştırma
hipotezi doğrulanmıştır.
146
Tablo 2.76: Araştırma Hipotezlerinin Regresyon Analizi Sonuçları
Regresyon analizi kullanılarak önerilen hipotez-1,2,3,4,5,6 araştırılmıştır.
Regresyon analizi sonucunda güvenlik ikliminin iş tatmini, örgütsel bağlılık ve güvenlik
performansını artırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca güvenlik performansının iş tatmini ve
örgütsel bağlılığı artırdığı ve örgütsel bağlılığın iş tatminini artırdığı tespit edilmiştir.
Böylece regresyon analizi ile hipotez-1,2,3,4,5,6 kabul edilmiştir. Böylece literatürdeki
güvenlik iklimi güvenlik performansı ilişkilerini inceleyen diğer çalışmalarla benzer
sonuçlar elde edilmiştir (Griffin ve Neal, 2000; Cooper ve Philips, 2004; Wu vd., 2008;
Shang ve Lu, 2009).
Tablo 2.77: Araştırma Hipotezlerinin Regresyon Analizi Sonuçları
Tablo 2.77’ye göre aracı değişkenin araya girmesiyle, doğrudan etkilerin bir
hipotez için tamamen yok olduğu, diğer üç hipotez için tamamen yok olmadığı kısmen
azaldığı görülmektedir. Hatta azalmaların çok az olduğu da söylenebilir. Ancak sonuç
itibariyle aracı rol üstlenen değişkenin mevcut etkide azalma meydana getirdiği kesindir.
Hipotezler std. ß ß p Sonuç Hipotez 1: Güvenlik ikliminin, güvenlik performansı üzerindepozitif bir etkisi vardır.
0,732 0,735 0,000 Doğrulandı
Hipotez 2: Güvenlik ikliminin, iş tatmini üzerinde pozitif bir etkisivardır.
0,295 0,228 0,000 Doğrulandı
Hipotez 3: Güvenlik ikliminin, örgütsel bağlılık üzerinde pozitif biretkisi vardır.
0,102 0,074 0,044 Doğrulandı
Hipotez 4: Güvenlik performansının, iş tatmini üzerinde pozitif biretkisi vardır.
0,309 0,238 0,000 Doğrulandı
Hipotez 5: Güvenlik performansının, örgütsel bağlılık üzerindepozitif bir etkisi vardır.
0,169 0,123 0,001 Doğrulandı
Hipotez 6: Örgütsel bağlılığın, iş tatmini üzerinde pozitif bir etkisivardır.
0,486 0,516 0,000 Doğrulandı
std. ß ß p std. ß ß pHipotez 7: Güvenlik ikliminin iş tatminiüzerindeki etkisinde güvenlik performansınınaracılık rolü vardır.
0,295 0,228 0,000 0,148 0,115 0,037 Kısmi Aracı
Hipotez 8: Güvenlik ikliminin, örgütsel bağlılıküzerindeki etkisinde güvenlik performansınınaracılık rolü vardır.
0,102 0,074 0,044 - - - Tam Aracı
Hipotez 9: Güvenlik ikliminin, iş tatminiüzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın aracılıkrolü vardır.
0,295 0,228 0,000 0,248 0,192 0,000 Kısmi Aracı
Hipotez 10: Güvenlik performansının, iştatmini üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığınaracılık rolü vardır.
0,309 0,238 0,000 0,233 0,180 0,000 Kısmi Aracı
HipotezlerDoğrudan Etki Aracı Rollü Etki
Sonuç Rol
147
Bu durumda regresyon analizi sonuçlarına göre; aracı değişkenler bu ilişkilerde kısmi ve
tam aracı rol üstlenmişlerdir.
Regresyon analizi kullanılarak önerilen aracılık rolünü kontrol eden hipotez-
7,8,9,10 araştırılmıştır. Regresyon analizi sonucunda güvenlik ikliminin iş tatminini
artıracağı görülmüştür. Bu ilişkide güvenlik performansının ve örgütsel bağlılığın “kısmi
aracı” rol üstlendiği görülmüştür. Yine güvenlik ikliminin örgütsel bağlılığı artıracağı
görülmüştür. Bu ilişkide güvenlik performansının “tam aracı” rol üstlendiği görülmüştür.
Ayrıca güvenlik performası iş tatminini artırırken, bu ilişkide örgütsel bağlılığın “kısmi
aracı” rol üstlendiği tespit edilmiştir. Böylece regresyon analizi ile aracı rollerin
incelendiği hipotez-7,8,9,10 kabul edilmiştir.
2.7. PATH ANALİZİ VE SONUÇ MODEL
Araştırmanın amacı; güvenlik iklimi, güvenlik performansı, iş tatmini ve örgütsel
bağlılık arasındaki ilişkileri tespit etmek ve bu ilişkilerde güvenlik performansı
değişkeninin aracılık rolüne sahip olup olmadığının kontrolünü yapmaktır. Bu ilişkilerin
var olup olmadığının, var ise ne yönlü ve ne kadar büyüklükte olduğunun anlaşılabilmesi
için regresyon analizi yapılmıştır. Regresyon analizinde ölçüm hataları ve açıklanamayan
varyans hataları dikkate alınmamaktadır ancak gerçekte bu hatalar bulunmaktadır. Bu
hataları da içerisinde bulunduracak şekilde diğer bir analiz yöntemi de yapısal eşitlik
modellemesidir.
Yapısal eşitlik modeli kullanımında genellikle iki aşamalı yaklaşım
kullanılmaktadır. İki aşamalı yaklaşımın ilk kısmında gizil değişkenler arasındaki ilişkiler
nedensel olarak kurgulanmadan sadece aralarındaki tüm olası ikili ilişkiler
(kovaryans/korelasyon) çizilerek oluşturulan doğrulayıcı modele doğrulayıcı faktör
analizi uygulanır. Eğer doğrulayıcı faktör analizi iyi uyum gösterir ise yapısal modelin
testine geçilir.
Ölçüm modellerine ilişkin doğrulayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiştir ve model
uyumunun yeterli düzeyde olduğu görülmüştür. Sıradaki aşama ise değişkenler arasındaki
etkileşimin ne yönde olduğunun incelenmesi ve konuya ilişkin modelin ortaya
konulabilmesi için path (yol) analizi gerçekleştirilecektir. Path analizi ile önerilen model
148
incelenecek ve modelin gerekli uyum indekslerini sağlayıp sağlamadığı kontrol
edilecektir. Uyum iyiliği istatistikleri gerekli şartları sağlayacak düzeyde değilse model
modifiye edilmelidir. Modifiye için program tarafından ortaya konan modifikasyon
indeksleri incelenmelidir. Modifikasyon indeksleri, modelde açıklanamayan
(öngörülemeyen) hata terimleri arasındaki kovaryansları göstermektedir (Parkes, 2009:
33).
Araştırmaya ait iki bağımlı ve iki bağımsız değişken, yapısal modelde gözlenen
değişken olarak kullanılarak bir model oluşturulmuştur. Modele ait uyum indeksi
değerleri Tablo 2.78’de verilmiştir.
Tablo 2.78: Modellere Ait Uyum İndeksi Değerleri
Model-1 Gözlenen Değişkenlerle Yol Analizi (Faktör-Faktör İlişkisi):Yalnızca
gözlenen değişkenler kullanılmıştır. Gözlenen değişken olarak faktörler (bağımlı ve
bağımsız değişkenler) seçilmiştir. Modelde yalnızca gözlenen değişkenlerin kullanıldığı
Model-1’e ait Amos programı path analizi Şekil 2.9’da gösterilmiştir.
Model χ2 df p Χ2/df GFI CFI NFI RMSEA
Model-1 7,745 2 0,021 3,872 0,990 0,987 0,983 0,086Mükemmel Uyum - >0 - <3 >0,95 >0,97 >0,95 0-0,05
Kabul Edilebilir Uyum - >0 - 3-5 0,85-0,90 0,90-0,95 0,90-0,95 0,05-0,10
149
Şekil 2.9: Model-1’e Ait Amos Programı Path Analizi
Path analizi ki-kare, serbestlik derecesi ve anlamlılık düzeyiyle birlikte ki-
kare/serbestlik derecesi (χ2/df= 3,872) değeri değerlendirildiğinde model ile veri
uyumunun sağlandığı görülmektedir. Ayrıca Tablo 2.78’de sunulan diğer uyum
indeksleri, gözlenen verinin önerilen modele iyi bir uyum gösterdiğini ortaya
koymaktadır. GFI değerinin 0.990, CFI değerinin 0,987 ve NFI değerinin 0.983 ve
RMSEA değerinin de 0.086 bulunmuş olması, modelin mükemmel uyum içerisinde
olduğu ve kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir.
Modelde; gözlenen değişkenler (ana değişkenler) arasındaki faktör yükleri
(regresyon katsayısı), standart regresyon katsayısı, bu katsayılara ait standart hata değeri,
t değeri olarak da adlandırılan kritik oran değeri, anlamlılık düzeyi ve gözlenen
değişkenlere ait varyansların alt faktör tarafından açıklanma düzeyleri Tablo 2.78’de
verilmiştir. Tablo 2.79’da Gİ, İT ÖB ve GP değerleri sırasıyla güvenlik iklimi, iş tatmini,
örgütsel bağlılık ve güvenlik performansı faktörlerini göstermektedir.
150
Tablo 2.79: Gözlenen Değişkenler Arasındaki İlişkiler
Gözlenen değişkenler arasındaki yol katsayılarına ve t değerlerine bakıldığında;
bu değişkenler arasındaki en yüksek etkinin Gİ faktöründen GP faktörüne gerçekleştiği
(0,732) görülmektedir. Ayrıca değişkenlerden en çok açıklanan varyans GP faktörü
üzerinde (R² = 0,536) olduğu ve % 54’ünün açıklandığı görülmektedir.
2.8. REGRESYON ANALİZİ VE YAPISAL EŞİTLİK MODELİ
SONUÇLARININ KIYASLAMASI
İlk altı araştırma hipotezinin regresyon analizi ve yapısal eşitlik modeli
neticesinde ortaya çıkan sonuçları Tablo 2.80’de kıyaslanmıştır. Tabloda “-” işareti ile
gösterilen yerler, bu hipotez için yapısal eşitlik modelinde anlamlı bir ilişkinin
görülmediği ve bu etkinin modele hiç dahil edilmediğini belirtmektedir.
Tablo 2.80: Araştırma Hipotezlerinin Regresyon Analizi ve Yapısal Eşitlik Modeli Sonuçları
Regresyon analizi ve yapısal eşitlik modeli uygulamalarından path analizi
kullanılarak önerilen hipotez-1,2,3,4,5,6 araştırılmıştır. Regresyon analizi sonucunda
güvenlik ikliminin güvenlik performansını, iş tatmini ve örgütsel bağlılığı artırdığı tespit
edilmiştir. Ayrıca güvenlik performansının iş tatmini ve örgütsel bağlılığı artırdığı ve
Model Alt Faktör Yön FaktörStd. Regresyon
KatsayısıRegresyon Katsayısı
S.E. C.R.(t) p R²
GP <--- Gİ 0,732 0,735 0,035 21,172 *** 0,536
ÖB <--- GP 0,169 0,123 0,036 3,386 *** 0,029
İT <--- ÖB 0,447 0,474 0,046 10,292 ***
İT <--- GP 0,233 0,180 0,033 5,371 ***
Model-1
0,289
std. ß p Sonuç std. ß p Sonuç
Hipotez 1: Güvenlik ikliminin, güvenlikperformansı üzerinde pozitif bir etkisi vardır.
0,732 0,000 Doğrulandı 0,732 0,000 Doğrulandı
Hipotez 2: Güvenlik ikliminin, iş tatminiüzerinde pozitif bir etkisi vardır.
0,295 0,000 Doğrulandı - - Doğrulanmadı
Hipotez 3: Güvenlik ikliminin, örgütselbağlılık üzerinde pozitif bir etkisi vardır.
0,102 0,044 Doğrulandı - - Doğrulanmadı
Hipotez 4: Güvenlik performansının, iştatmini üzerinde pozitif bir etkisi vardır.
0,309 0,000 Doğrulandı 0,233 0,000 Doğrulandı
Hipotez 5: Güvenlik performansının, örgütselbağlılık üzerinde pozitif bir etkisi vardır.
0,169 0,001 Doğrulandı 0,169 0,000 Doğrulandı
Hipotez 6: Örgütsel bağlılığın, iş tatminiüzerinde pozitif bir etkisi vardır.
0,486 0,000 Doğrulandı 0,447 0,000 Doğrulandı
HipotezlerYapısal Eşitlik ModeliRegresyon Analizi
151
örgütsel bağlılığın iş tatminini artırdığı tespit edilmiştir. Böylece regresyon analizi ile
hipotez-1,2,3,4,5,6 kabul edilmiştir. Path analizi sonucunda güvenlik iklimi
çalışmalarının güvenlik performansını artırdığı tespit edilmiştir. Bunun yanında güvenlik
ikliminin iş tatmini ve örgütsel bağlılığın model içerisinde direk etkisinin olmadığı
görülmüştür. Sonuçta modele bütüncül yaklaşmak gerekmektedir. Ayrıca güvenlik
performansının örgütsel bağlılığı artırdığı ve örgütsel bağlılığın iş tatminine pozitif bir
katkı sağladığı görülmüştür. Böylece path analizi ile hipotez-1,4,5,6 kabul edilirken
hipotez-2, 3 reddedilmiştir.
Yapısal eşitlik modelinin regresyondan ayrılan en önemli yanlarından birisinin de
hataların (ölçüm hataları ve açıklanamayan varyans hataları) sisteme dahil edilip bir
bütün halinde modelin ortaya konulmasıdır. Açıklanamayan varyans hataları; modele
dahil olan değişkenlerin dışındaki diğer başka değişkenlerden etkilenme durumlarıdır.
Ölçüm hatası ise bir ölçüm yapılırken ortaya çıkan yanılma miktarıdır. Doğrulayıcı faktör
analizinde hem açıklanamayan varyans hataları hem de ölçüm hataları bulunurken, path
analizinde yalnızca açıklanamayan varyans hataları bulunmaktadır. Çünkü yalnızca
gözlenen değişkenler (gerçek değerler) kullanılıp regresyon katsayılarıyla gizil
değikenlerin tahminlemesi yapılmamıştır.
Tablo 2.81: Araştırma Hipotezlerinin Regresyon Analizi ve Yapısal Eşitlik Modeli Sonuçları-Aracı Rol
Aracı rol kontrolü yapan son dört hipoteze ait regresyon analizi ve yapısal eşitlik
modeline ait kıyaslamalar Tablo 2.81’de verilmiştir. Regresyon analizi ve yapısal eşitlik
std. ß p std. ß pHipotez 7: Güvenlik ikliminin iş tatmini üzerindeki etkisinde güvenlik
performansının aracılık rolü vardır. 0,295 0,000 0,148 0,037 Kısmi Aracı
Hipotez 8: Güvenlik ikliminin, örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde güvenlik performansının aracılık rolü vardır.
0,102 0,044 - - Tam Aracı
Hipotez 9: Güvenlik ikliminin, iş tatmini üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın aracılık rolü vardır.
0,295 0,000 0,248 0,000 Kısmi Aracı
Hipotez 10: Güvenlik performansının, iş tatmini üzerindeki etkisinde
örgütsel bağlılığın aracılık rolü vardır.0,309 0,000 0,233 0,000 Kısmi Aracı
Hipotez 7: Güvenlik ikliminin iş tatmini üzerindeki etkisinde güvenlik performansının aracılık rolü vardır.
0,173 0,014 - - Tam Aracı
Hipotez 8: Güvenlik ikliminin, örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde güvenlik performansının aracılık rolü vardır.
- - - - Doğrulanmadı
Hipotez 9: Güvenlik ikliminin, iş tatmini üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın aracılık rolü vardır.
- - - - Doğrulanmadı
Hipotez 10: Güvenlik performansının, iş tatmini üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın aracılık rolü vardır.
0,237 0,006 0,076 0,009 Kısmi Aracı
Yapısal Eşitlik Modeli
Doğrudan Etki Aracı Rollü EtkiSonuç Rol
Regresyon Analizi
Hipotezler
152
modeli uygulamalarından path analizi kullanılarak önerilen aracılık rolünü kontrol eden
hipotez-7,8,9,10 araştırılmıştır.
Regresyon ve path analizi sonucunda güvenlik ikliminin iş tatminini artırdığı
görülmüştür. Bu ilişkide regresyon analizi sonuçlarına göre güvenlik performansının
“kısmi aracı” rol üstlendiği görülürken, path analizi sonuçlarına göre “tam aracı” rol
üstlendiği görülmektedir (Hipotez-7).
Regresyon analizi sonuçlarına göre güvenlik ikliminin örgütsel bağlılık
üzerindeki ekisinde güvenlik performansının “kısmi aracı” rol üstlendiği görülürken, path
analizi sonuçlarına göre güvenlik ikliminin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisi model
içinde doğrudan etkisi anlamsız olduğu için (Baron ve Kenny modeline göre c şartı
sağlanmadığı için) aracı rollü etkisi değerlendirmez (Hipotez-8).
Regresyon analizi sonuçlarına göre güvenlik ikliminin iş tatmini üzerindeki
ekisinde örgütsel bağlılığın “kısmi aracı” rol üstlendiği görülürken, path analizi
sonuçlarına göre güvenlik ikliminin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisi model içinde
doğrudan etkisi anlamsız olduğu için (Baron ve Kenny modeline göre a şartı sağlanmadığı
için) aracı rollü etkisi değerlendirmez (Hipotez-9).
Son olarak hem regresyon analizi hem de path analizi sonuçlarına göre güvenlik
performasının iş tatmini üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın “kısmi aracı” rolü vardır
(Hiporez-10).
Yapısal eşitlik modellemesi uygulamalarından path analizi sonucunda elde edilen
eksojen ve endojen değişkenlere ait sonuç model verilmişti (Bkz. Şekil 2.9). Regresyon
analizi sonucu elde edilen sonuç ise Şekil 2.10’da gösterilmektedir.
153
Şek
il 2
.10:
Reg
resy
on A
nali
zi S
onuç
Mod
eli
154
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3. İŞ TATMİNİ VE ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞIN YAPAY SİNİR
AĞLARI İLE TAHMİNLENMESİ
3.1. YAPAY ÖĞRENME YÖNTEMLERİ
Yapay öğrenme yöntemi, “bilgisayarların bir problemi çözmekte örnek veri ya da
deneyimi kullanacak biçimde programlanması” (Alpaydın, 2013) ya da “etkili ve hatasız
tahmin yapabilen algoritmaların tasarlanması” (Mohri vd., 2012) olarak ifade
edilmektedir. Yüz ve konuşma tanıma, istenmeyen e-postaların süzülmesi ve kredi risk
hesabı gibi uygulamalar yanında, yapay öğrenme son zamanlarda büyük miktarda veriyi
işleyerek bilgi çıkartma işlemleri yapabilmesi ile ön plana çıkmaktadır. Yapay
öğrenmenin amacının eldeki probleme ait girdilerden bir çıktı modeli oluşturulmasıyla en
iyi performansı sağlayan parametre değerlerinin bulunmasıdır (Alpaydın, 2013). Bu
bağlamda YSA’da kullanılan modelin, hem gelecekle ilgili karar vermeye yönelik
öngörüye sahip bir model olabileceği hem de bilgi çıkarmakta kullanılan açıklayıcı bir
model olabileceği düşünülmektedir.
Mohri ve arkadaşları (2012) yapay öğrenmeyi danışmanlı öğrenme, danışmansız
öğrenme, yarı-danışmanlı öğrenme, transdüktif akıl yürütme, çevrimiçi öğrenme,
takviyeli öğrenme ve aktif öğrenme olarak kategorilere ayırmıştır. Ancak yapay öğrenme
literatürde genelde, çıkış verilerinin kullanılıp kullanılmamasına göre danışmanlı (girdi
değerlerinin yanı sıra çıkış değerleri de içerir) ve danışmansız olmak üzere iki farklı
kategoride ele alınmıştır (Harrington, 2012). Bu çalışmada anket çalışması üzerinden
tahmin yapabilmek için danışmanlı yapay öğrenme metodlarından yalnızca “Yapay Sinir
Ağları” (YSA) metodu seçilmiştir. YSA’nın anlaşılabilir olması için kavram olarak ne
ifade ettiğinin, nasıl bir yapıya sahip olduğunun, genel özellikleri ile kullanım alanlarının,
nasıl sınıflandırıldıklarının ve avantaj ile dezavantajlarının neler olduğunun irdelenmesi
faydalı olacaktır.
155
3.1.1. Yapay Sinir Ağları
3.1.1.1. Yapay Sinir Ağları Tanımı
Yapay sinir ağları (YSA), insan beyninin fizyolojik yapısı, düşünme, hatırlama ve
problem çözme yeteneklerinden esinlenerek geliştirilmiş, bağlantılar aracılığıyla
birbirine bağlanan ve her biri kendi belleğine sahip işlem elemanlarından oluşan paralel
ve dağıtılmış bilgi işleme yapılarıdır. Diğer bir ifadesiyle YSA, biyolojik sinir ağlarını
taklit etmek suretiyle bu ağlardaki özellikleri bilgisayara aktarma mantığına dayalı bir
yapay zeka teknolojisidir (Altan, 2008:143-144). Buna dayanarak YSA’nın insan beyninin
öğrenerek yeni bilgiler türetebilme yeteneğine benzer bir mantık ile çalıştığı söylenebilir.
3.1.1.2. Yapay Sinir Ağlarının Yapısı
YSA’nın yapısı aralarında bağ kuran biyolojik sinir hücreleri gibidir. YSA’nın da
biyolojik sinir hücrelerinde olduğu gibi giriş sinyallerini alan, bu sinyalleri toplayıp
işleyen ve çıktıları toplayan bölümleri vardır. YSA’nın üretimi olan çıktılar ağdaki paralel
bağlantılarla dağıtılır. Bu dağıtılan çıktılar çok büyük değerler alması durumunda ağın
eğitilebilmesi engellenmiş olur, bu sebeple transfer ya da aktivasyon fonksiyonları
vasıtasıyla bu değerler belirli bir aralıkta normalleştirilerek ağın eğitiminin yapılabilmesi
sağlanır (Bayramoğlu, 2007:103).
156
Şekil 3.1: Yapay Sinir Ağlarının Genel Yapısı (Kayı vd., 2002)
Şekil 3.1’den de anlaşılacağı üzere, her ne kadar teoride rastgele seçilmiş katman
sayısına sahip olabileceği varsayılıyor olsa dahi, pratikte esas olarak sinir ağlarının
çoğunluğu giriş (input), gizli (hidden) ve çıkış (output) olmak üzere üç katmandan oluşur,
Giriş katmanı giriş verileri alır, gizli katman girdi verilerin işlenerek dönüşümü
gerçekleştirir ve çıkış katmanı kesin sonuçları aktarır. Giriş ve çıkış katmanları veri
kümesinde sunulan değişkenlere bağlı olarak farklı sayıda nöronlar içerirken, çıkış
katmanındaki nöron sayısı deneme yanılma yoluyla elde edilir (Westreicha vd., 2010:
829). Gizli ve çıkış katmanı aktivasyon fonksiyonu ve transfer fonksiyonu olmak üzere
her nöron için iki bileşen içerir. Aktivasyon fonksiyonu her gizli nörona geçen tüm giriş
nöronlarının hesaplanması, transfer fonksiyonu ise bu hesaplamanın bilgiye tercümesi
için kullanılır (Nantasenamata vd., 2005: 511-513).
157
3.1.1.3. Yapay Sinir Ağlarının Genel Özellikleri ve Kullanım Alanları
YSA kullanıma hazır olabilmesi için eğitim ve test süreçlerinden geçer. Mevcut
örnekler eğitim ve test kümesi olarak iki ayrı sete ayrılırak, eğitim kümesi ile ağ eğitilir
ve ağ tüm örneklere doğru cevaplar vermeye başladıysa eğitim işi tamamlanmış olarak
kabul edilir. Ağ hiç görmediği test kümesindeki verilere dahi kabul edilebilir bir ölçüde
doğru cevaplar veriyorsa ağ performansı iyi kabul edilir ve kullanıma alınır. Bu süreçten
anlaşılacağı üzere YSA; görülmemiş örnekler hakkında bilgi üretebilir, algılamaya
yönelik olaylarda kullanılabilir, şekil ilişkilendirme ve sınıflandırma yapabilir, bir şeklin
eksik kalan kısmını tamamlayabilir eksik bilgi ile çalışabilir, hata toleransına sahip olup
dereceli bozulma gösterir bir yapıdadır. Bir hata ortaya çıkınca ağ büyük bir hata ile
birden bozulmaz, dağıtık belleğe sahiptirler, bilgi tüm ağa yayılmış durumdadır, yalnızca
nümerik bilgi ile çalışırlar, sembolik ifadelerin sayısal karşılıklarının olması
gerekmektedir (Öztemel, 2003).
YSA, ağ modeli farklılıklarına göre değişik özellikler arzetmesine karşın bazı
genel özlelliklere de sahiptir. Öncelikle, YSA eş zamanlı olarak çalışabilen birçok
nörondan meydana gelmiş ve toplamsal işlem normal olarak dağınıktır. Böylelikle
karmaşık işlevler dahi nöronların eş zamanlı çalışması ile yapılabilir, süreçte herhangi bir
nöron işlevini yitirse bile sistemde hasara yol açmaz (Haykin, 1994). Diğer bir YSA
özelliği ise genelleme yapabilmesidir. Şöyle ki, YSA eldeki nümerik girdiler vasıtasıyla
eşleştirmeleri betimleyen kaba özellikleri çıkarmak yoluyla eğitim esnasında
kullanılmayan girdiler için dahi anlamlı yanıtlar üretebilmektedir (Efe ve Kaynak, 2004).
YSA doğrusal formda olmayan tek veya çoklu giriş parametreler ile tek veya çoklu çıkış
parametreleri arasında ilişki kurabilme kabiliyetiyle birçok alanda kullanılmaktadır (Filiz,
2013).
YSA’nın kullanıldığı alanlar ise veri madenciliği, optik karakter tanıma, ürünün
pazardaki performansını tahmin etme, kredi kartı hileleri saptama, zeki araçlar ve robotlar
için rota tahmini, güvenlik sistemlerinde ses ve parmak izi tanıma, robot hareket
mekanizmaları kontrolü, mekanik parça ömrü tahmini, kalite kontrolü, iş çizelgesi ve iş
sıralaması, iletişim kanallarındaki trafik yoğunluğunu kontrolü, radar ve sonar sinyalleri
sınıflandırma, üretim planlama ve çizelgeleme, kan hücreleri reaksiyonları ve kan analizi
sınıflandırma, kanserin saptanması ve kalp krizlerinin tedavisi, beyin modellemesi
158
çalışması, el yazısı ve imza tanıma, ürün üretimi ve satış tahmini olarak söylenebilir
(Öztemel 2003).
3.1.1.4. Yapay Sinir Ağları Sınıflandırılması
YSA genelde öğrenme yöntemine, ağın kullandığı veriye ve ağın yapısına göre
olmak üzere üç ana kritere göre sınıflandırılmaktadır (Yurtoğlu, 2005:27). Tablo 3.1’de
bu sınıflandırma gösterilmektedir.
Tablo 3.1: Yapay Sinir Ağlarının Sınıflandırılması
Bu kriterlerden ilki olan öğrenme yöntemi altında da danışmanlı öğrenme,
danışmansız öğrenme ve takviyeli öğrenme olmak üzere üç çeşit öğrenme algoritması
vardır. Yöntemlerin kullanmış oldukları kurallar değişik olsa bile YSA bu üç öğrenme
algoritmasına göre sınıflandırılırlar (Yurtoğlu, 2005:27). Danışmanlı öğrenmede bir
öğretmen vasıtasıyla veri alıştırma kümesi ya da ağ sonuçlarının performansı
derecelendirilir. Diğer bir ifadeyle, danışmanlı öğrenmede eğitilmiş sinirlere öğretme
işareti gönderilerek sinirler eğitilerek bilinen bağımsız değişken değerlerinden bağımlı
değişken değerleri tahmin edilebilir. Danışmansız öğrenme de ise bir öğretmen
olmaksızın ağa öğrenme sırasında yalnızca örnek girdiler verilerek, YSA örnekleri kendi
kurallarına göre kendi arasında sınıflandırır. Danışmansız öğrenmede gruplama yapan
algoritmalar vasıtasıyla örneklerin birbirine olan benzerliği değerlendirilir (Fritzke, 1994:
1441-1446).
İkinci sınıflandırma ise ağın kullandığı veriye göre kalitatif ve kantitatif olmak
üzere iki tür olmasıdır. Kalitatif verilerle çalışan ağlar, hem danışmanlı hem de
danışmansız öğrenme kullanımlarında sınıflandırma ağları olarak adlandırılırken
kantitatif veriler kullanan danışmanlı öğrenme ise regresyon olarak adlandırılır (Yurtoğlu,
2005:28).
Öğrenme Yöntemine Göre Kullanılan Veriye Göre Yapılarına GöreDanışmanlı Öğrenme Kalitatif İleri Beslemeli
Danışmansız Öğrenme Kantitatif Geri BeslemeliTakviyeli Öğrenme
159
Üçüncü sınıflandırma ise yapılarına göre ileri beslemeli ve geri beslemeli olmak
üzere iki tür olmasıdır. İleri beslemeli bir ağda işlemci elemanlar çoğu zaman katmanlara
ayrılmıştır ve işaretler giriş katmanından çıkış katmanına doğru tek yönlü bağlantılarla
iletilir. Geri beslemeli bir ağda ise hem çıkış hem de ara katman çıkışların, giriş
birimlerine ya da diğer ara katmanlara geri beslenmesi söz konusudur (Sağıroğlu vd.,
2003: 43). İleri beslemeli ağlar girilen veriye hızlı bir karşılık üretebilirken, geri beslemeli
ağlarda bu durum daha yavaş olmaktadır (Sattari vd., 2007: 340). Geri beslemeli ağların
yavaş olmalarının sebebi en iyi genelleme sonucuna ulaşana veya iyi bir haritalama
yapana dek girdi ve çıktıları tekraren farklı katmanlarda değerlendirmeye tabi tutmasıdır.
Bu sebeple sınıflandırma problemlerini çözmede, doğal olayları tahmin etmede ve
endüstriyel süreçleri kontrol etmede geri beslemeli ağların kullanımı tercih edilir
(Rodriguez ve Serodes, 2004: 26).
3.1.1.5. Yapay Sinir Ağlarının Avantaj ve Dezavantajları
İstatistiksel analiz ile karşılaştırıldığında YSA’nın bazı avantajlı yönleri vardır.
YSA’da kullanılan ağların doğrusal olmaması sebebiyle klasik yöntemlere kıyasla
karmaşık sorunları daha hızlı ve güvenilir çözebilir (Zorlu, 2012: 3017). YSA yöntemi
bilgisayarların herhangi bir problemle karşılaşmadan kolaylıkla yapabildikleri matematik
işlemi yapabilme özelliği ile öğrenme yeteneği birleştirebilmesi YSA’nın avantajlarından
biridir. YSA bağımsız ve bağımlı değişkenler arasındaki karmaşık ilişkileri incelemek
için kullanılır (Zorlu ve Baştemur, 2014: 25). Böylelikle, anketlerden elde edinilen
karmaşık veriler YSA ile analiz edilebilir (Zorlu, 2012: 3017). YSA’nın diğer bir avantajı
ise hem öğrenme kabiliyetinin bulunması hem de farklı öğrenme algoritmaları
kullanabilmesidir. Ayrıca insan beyninin yorulmasına karşın YSA’nın yorulmaması da
diğer bir avantaj olarak göz önünde tutulabilir (Elmas, 2003: 26).
YSA’nın birçok avantajı olmasına rağmen bazı dezavantajları da vardır. Öncelikle
YSA eğitimi bir sanat işidir ki gizli nöronları tespit edebilmenin bir kuralı ve yolu yoktur
(Westreicha vd., 2010: 829). Ayrıca YSA’lar donanım bağımlıdır ve uygun ağ yapısının
belirlenmesinde belli bir kural olmaması sebebiyle ağ yapısının deneme yanılma yolu ile
belirlenmesi gerekmektedir. Ağın parametre değerlerinin belirlenmesinde belli bir kural
olmaması sebebiyle her problem için farklı bir yaklaşım gerektirmektedir. Ağın
160
davranışlarının açıklanamaması sebebiyle YSA’nın neden ve nasıl çözüm ürettiği tam
olarak anlaşılamamaktadır (Öztemel, 2003).
3.2. YAPAY SİNİR AĞLARI YÖNTEMİ İLE TAHMİNLEME
Yapay sinir ağları yöntemi ile tahminleme kısmında yapay sinir ağları verilerinin
hazırlanması ve yapay sinir ağları ile tahminleme yapılması olmak üzere iki temel konu
üzerinde durulmuştur.
3.2.1. Yapay Sinir Ağları Verilerinin Hazırlanması
Yapay öğrenme yöntemlerinden YSA’nın kullanıma hazır olabilmesi için eğitim
ve test süreçlerinden geçmesi gereklidir. Bu doğrultuda YSA kullanılmadan önce veri seti
üzerinde bazı ön işlemler uygulanarak verilerin daha verimli hale getirilmesiyle eğitimi
sağlanmış olur. Söz konusu eğitimin kalitesi tahminleme yüzdesini artıracak en önemli
unsurlardan biridir. Eğitim neticesinde ağ, hiç görmediği test kümesindeki verilere dahi
kabul edilebilir bir ölçüde doğru cevaplar veriyorsa ağ performansı iyi kabul edilir ve
kullanıma alınır.
Yapılan anket sonuçlar SPSS ortamına aktarılmıştır. 457 kişi anket formunu
doldurmuştur. Kayıp veriler nedeniyle bazı örnekler veri setinden çıkarılarak örnek sayısı
389’da sabit kılınmıştır. Kategorik veriler numerik hale dönüştürülürken, ters ifadeler de
SPSS programı içerisinde düz ifade haline dönüştürülmüştür. Bu veriler ile dört farklı
veri seti oluşturulmuştur. Bu veri setlerine ait bilgiler Tablo 3.2’de verilmiştir.
Tablo 3.2: Giriş Değişken Sayısına Göre Veri Setleri
İfade Sayısı
Ana Faktör
Ara Faktör
İfade Sayısı
Ana Faktör
Ara Faktör
1 389 0 2 0 0 2 0 4 Ana Faktörler
2 389 0 0 8 0 2 0 10Ana Faktörler ve
Alt Faktörler
3 389 46 0 0 0 2 0 48 İfadeler
4 389 52 0 0 0 2 0 54Demografik veriler
ve ifadeler
Değişken GruplarıVeri
Seti NoÖrnek Sayı
Bağımsız Değişken Sayısı (Girişler)
Bağımlı Değişken Sayısı (Çıkışlar)
Toplam Değişken
Sayısı
161
Araştırmada birden fazla tahminleme yöntemi kullanılmıştır. Uygulama sonuçları
birbirleri arasında kıyaslanarak mevcut veri seti üzerinde en iyi başarı sonucu hangi
yöntem ile elde edildiği bulunmuştur. Verilerin bir kısmı öğrenme amaçlı kullanılırken,
geri kalan kısmı test verisi olarak kullanılmıştır. Değişkenlerin her biri 389 örnek veriden
oluşmaktadır. “Hangi veriler kullanılarak tahminleme başarısı daha da artırılabilir”,
sorusuna cevap aramak amacıyla farklı veri setleri kullanılmıştır. Bunun yanında başarı
yüzdesinin giriş değişken sayısına göre nasıl değiştiği araştırılmıştır.
Kullanılan veri setleri ile ilgili bilgiler Tablo 3.3’te gösterilmiştir. Tüm veri
setlerinde çıkış için iş tatmini ve örgütsel bağlılık verileri kullanılmıştır. Çıkış değerleri
ikilik sayı sisteminde ve yalnızca bir bitlik veri (0 ya da 1) içermektedir. “1” değeri iş
tatmini ve örgütsel bağlılığın yüksekliğini temsil ederken, “0” değeri iş tatmini ve
örgütsel bağlılığın düşüklüğünü temsil etmektedir.
Tablo 3.3: Çıkış Değişkenlerine Ait Frekans Tablosu
YSA uygulaması Matlab programlama dili üzerinde gerçekleştirilmiştir. YSA
uygulamasına geçmeden önce bilinmesi ve dikkat edilmesi gerekli bazı hususlar aşağıda
verilmektedir:
- YSA ile istenen performansı elde etmek için deneme yanılma yöntemi
kullanılmıştır.
- YSA katman sayısı ve nöron sayısı arttıkça işlem hızı yavaşlar ve bu sayıların
artması ağın iyi bir performans göstereceğinin garantisi değildir. Bu yüzden farklı
katman ve nöron sayılarıyla işlemler tekrarlanarak en iyi performansın ne kadar
sayıda katman ve nöron kullanılarak elde edildiği öğrenilmeye çalışılmıştır.
- Purelin, logsig ve tansig olmak üzere Matlab’de bulunan üç farklı aktivasyon
(transfer) fonksiyonu kullanılmıştır. Bunlar arasında da en iyi performans
kıyaslaması yapılmıştır.
Değişken Durum Frekans Yüzde Ortalama Std. Sapma
Yüksek (1) 210 53,98% 4,33 0,30
Düşük (0) 179 46,02% 3,36 0,47
Toplam 389 100% 3,85 0,39
Yüksek (1) 210 53,98% 3,63 0,36
Düşük (0) 179 46,02% 2,68 0,33
Toplam 389 100% 3,16 0,35
İş Tatmini
Örgütsel Bağlılık
162
- Ağ tipi olarak ileri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-forward
backpropagation: “newff”), ileri kademeli geri yayılımlı sinir ağı (cascade-
forward backpropagation: “newcf”) ve elman geribeslemeli (elman
backpropagation: newelm”) ağları kullanılmıştır. Bunlar arasında da en iyi
performans kıyaslaması yapılmıştır.
- Deneme fonksiyonu olarak aşağıdaki fonksiyonlar kullanılmış ve kendi aralarında
kıyaslanmıştır.
� 'trainlm'-Levenberg-Marquardt
� 'trainbr'-Bayesian Regularization
� 'trainbfg'-BFGS Quasi-Newton
� 'trainrp'-Resilient Backpropagation
� 'trainscg'-Scaled Conjugate Gradient
� 'traincgb'-Conjugate Gradient with Powell/Beale Restarts
� 'traincgf'-Fletcher-Powell Conjugate Gradient
� 'traincgp'-Polak-Ribiére Conjugate Gradient
� 'trainoss'-One Step Secant
� 'traingdx'-Variable Learning Rate Gradient Descent
� 'traingdm'-Gradient Descent with Momentum
� 'traingd'-Gradient Descent
- Eğitim fonksiyonu olarak gradyan azaltımlı öğrenme (gradient descent:
“learngd”) ve momentum kullanan gradyan azaltımlı öğrenme (gradient descent
momentum: “learngdm”) fonksiyonları kullanılmıştır. Bunlar birbiri arasında
kıyaslanmıştır.
- 2, 8, 46 ve 52 girişli veri setlerinin kıyaslaması yapılmıştır. Değişken sayısının
artmasının sonuçları nasıl değiştirdiği incelenmiştir. Veriler herhangi bir
normalizasyon işlemine tabi tutulmamıştır.
- Eğitim ve test için kullanılan veriler yüzde olarak ayrılarak ayrı bir kıyaslama
yapılmıştır. Burada verilerin tümünün ya da bir kısmının eğitime tabi tutulmasının
sonuçlara nasıl etki ettiği incelenmek istenmiştir.
163
Şekil 3.2’de 52 girişli giriş katmanı, 10 nöronlu gizli katmanı ve 2 çıkışa sahip
çıkış katmanı olan yapay sinir ağı gösterimi verilmiştir.
Şekil 3.2: YSA Gösterimi
3.2.2. YSA Performans Kıyaslanması
YSA ağlarına ait çok fazla kıyaslama unsuru bulunduğundan herhangi bir
kıyaslamada kıyaslanan değerler hariç diğerleri için varsayılan değerler kullanılmıştır. Bu
değerler;
- Gizli katman sayısı matlab programında 1 olarak seçilmiştir.
- Nöron sayısı 10 olarak seçilmiştir.
- Transfer fonksiyonu olarak tanjant hiperbolik fonksiyonu (tansig) seçilmiştir.
- Ağ tipi olarak ileri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-forward backprop)
kullanılmıştır.
- Deneme fonksiyonu olarak Levenberg-Marquardt (trainlm) seçilmiştir.
- İterasyon sayısı 100 olarak seçilmiştir.
- Ağ birden fazla kez tekrar ve tekrar çalıştırılabilmektedir. Her çalışmada değerler
değişmektedir. Genellikle olumlu yönde bir artış göstermektedir. Bu nedenle Her
seferinde üçer kez ağ eğitilmiş ve tekrar test edilmiştir.
- Hata fonksiyonu olarak ortalama kare hata (Mean Square Error: “MSE”)
seçilmiştir.
- Tüm kıyaslamalarda verilerin tamamı hem eğitim hem de test aşamasında
kullanılmıştır.
- Tüm denemelerde iterasyon sayısı (epoch) “100” ve hata değeri (goal) “1e-5”
olarak seçilmiştir. İterasyon sayısı ya da hata değeri parametrelerinden biri
sağlandığında eğitim işlemi durdurulmuştur.
164
- Performans ölçütü olarak MSE (ortalama kare hata), R2 (determinasyon katsayısı)
ve sınıflandırma başarı yüzdesi kullanılmıştır.
3.2.2.1. Katman Sayılarına Göre Performans Kıyaslaması
YSA’nın varsayılan özellikleri sabit kalmak koşuluyla yalnızca katman
sayılarında değişiklik yapılarak performanslar kıyaslanmıştır. İş tatmini ve örgütsel
bağılık çıkış verileri için farklı tablolarda değerlendirme yapılmıştır.
Tablo 3.4: İş Tatmini: Katman Sayılarına Göre YSA Modeli Performans Sonuçları
10 katmandan sonra işlemler oldukça yavaşlamıştır. Tablo 3.4’deki sonuçlara göre
YSA katman sayısının artmasıyla orantılı bir değişim görülmemektedir. En yüksek
ortalama tahminlemenin (perf = 90,40) 46 girişli verilerle gerçekleştiği görülmektedir.
En düşük ortalama tahminlemenin ise 2 girişli ana faktör verileriyle gerçekleştiği tespit
Giriş Sayısı Katman Sayısı Süre (sn) R2 MSE Perf
1 7,87 0,30 0,17 74,292 10,25 0,29 0,18 71,723 13,57 0,27 0,18 72,495 24,25 0,08 0,23 59,908 47,41 0,42 0,15 83,55
10 72,89 0,6 0,10 86,429,37 0,33 0,17 74,72
1 4,21 0,61 0,10 90,75
2 11,26 0,45 0,14 83,033 14,99 0,64 0,09 92,545 26,39 0,35 0,16 76,618 41,28 0,46 0,13 81,75
10 79,15 0,59 0,10 90,7529,55 0,52 0,12 85,90
1 3,12 0,59 0,10 85,862 4,93 0,53 0,12 87,403 8,12 0,86 0,04 96,405 20,73 0,81 0,05 94,608 72,28 0,78 0,06 94,09
10 74,19 0,52 0,12 84,0630,56 0,68 0,08 90,40
1 3,11 0,74 0,06 92,29
2 4,29 0,59 0,10 89,973 5,73 0,31 0,17 78,925 10,31 0,72 0,07 91,778 64,88 0,81 0,05 94,09
10 112,95 0,73 0,07 92,5433,55 0,65 0,09 89,9330,76 0,54 0,11 85,24Gen. Ort.
46 Girişli
52 Girişli
2 Girişli
8 Girişli
165
edilmiştir. Ayrıca MSE ve R2 değerleri incelendiğinde bu sonuçların desteklendiği
görülmektedir. Ortalamada % 85,24 performans değeri elde edilmiştir.
Tablo 3.5: Örgütsel Bağlılık: Katman Sayılarına Göre YSA Modeli Performans Sonuçları
10 katmandan sonra işlemler oldukça yavaşlamıştır. Tablo 3.5’deki sonuçlara göre
YSA katman sayısının artmasıyla orantılı bir değişim görülmemektedir. En yüksek
ortalama tahminlemenin (perf = 92,46) 46 girişli verilerle gerçekleştiği görülmektedir.
En düşük ortalama tahminlemenin ise 2 girişli ana faktör verileriyle gerçekleştiği tespit
edilmiştir. Ortalamada % 85,07 performans değeri elde edilmiştir.
3.2.2.2. Nöron Sayılarına Göre Performans Kıyaslaması
YSA’nın varsayılan özellikleri sabit kalmak koşuluyla yalnızca nöron sayılarında
değişiklik yapmak suretiyle performanslar kıyaslanmıştır. İş tatmini ve örgütsel bağılık
çıkış verileri için farklı tablolarda değerlendirme yapılmıştır.
Giriş Sayısı Katman Sayısı Süre (sn) R2 MSE Perf
1 7,76 0,24 0,19 69,672 11,78 0,38 0,16 82,523 15,02 0,46 0,13 83,805 25,21 0,54 0,12 85,608 48,93 0,35 0,16 76,86
10 73,92 0,6 0,10 88,430,44 0,43 0,14 81,15
1 7,65 0,25 0,19 72,242 12,76 0,39 0,15 76,863 16,73 0,45 0,14 81,755 27,81 0,66 0,08 91,008 54,38 0,55 0,11 86,12
10 49,73 0,41 0,15 80,9828,18 0,45 0,14 81,49
1 4,76 0,53 0,12 83,802 5,41 0,94 0,02 98,713 18,50 0,69 0,08 91,265 11,90 0,71 0,07 91,008 30,74 0,79 0,05 94,34
10 37,48 0,84 0,04 95,6318,13 0,75 0,06 92,46
1 5,58 0,34 0,17 74,292 4,72 0,53 0,12 87,663 7,07 0,80 0,05 94,865 53,44 0,61 0,10 87,668 78,19 0,51 0,12 83,03
10 85,33 0,54 0,11 83,5539,05 0,55 0,11 85,1828,95 0,55 0,11 85,07Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
166
Tablo 3.6: İş Tatmini: Nöron Sayılarına Göre YSA Modeli Performans Sonuçları
20 nörondan sonra işlemler oldukça yavaşlamıştır. Tablo 3.6’daki sonuçlara göre
YSA nöron sayısının artması genel olarak performansı artırmıştır. En yüksek ortalama
tahminleme performansının 46 girişli veriler kullanılarak sağlandığı görülmektedir. En
düşük ortalama tahminleme performansının ise 2 girişli ana faktör verileriyle
gerçekleştiği tespit edilmiştir. Az veriyle yüksek düzeyde tahmin yapmak istenilen bir
durum olduğu için özellikle toplamda 8 veri girişi kullanılarak % 80’in üzerinde
performans elde edilmesi yüksek bir başarı elde edildiğini gösterir. Ayrıca MSE ve R2
değerleri incelendiğinde bu sonuçların desteklendiği görülmektedir. Ortalamada % 82,20
performans değeri elde edilmiştir.
Giriş Sayısı Nöron Sayısı Süre (sn) R2 MSE Perf
5 7,53 0,1 0,23 63,810 7,90 0,1 0,22 63,815 8,07 0,2 0,20 67,620 8,29 0,2 0,19 72,2
7,95 0,16 0,21 66,845 9,65 0,23 0,19 69,15
10 2,58 0,45 0,14 83,0315 2,60 0,53 0,12 86,6320 2,60 0,64 0,09 90,49
4,36 0,46 0,13 82,335 4,80 0,51 0,12 85,35
10 3,64 0,86 0,03 96,4015 4,12 0,70 0,07 90,7520 7,60 0,70 0,07 91,52
5,04 0,69 0,08 91,005 9,8 0,56 0,11 87,1
10 5,4 0,70 0,07 90,715 5,8 0,87 0,03 96,720 6,9 0,39 0,15 79,9
6,97 0,63 0,09 88,626,08 0,49 0,13 82,20Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
167
Tablo 3.7: Örgütsel Bağlılık: Nöron Sayılarına Göre YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.7’deki sonuçlara göre YSA nöron sayısının artması genel olarak
performansı artırmıştır. En yüksek ortalama tahminleme performansının 46 girişli veriler
kullanılarak sağlandığı görülmektedir. En düşük ortalama tahminleme performansının ise
2 girişli ana faktör verileriyle gerçekleştiği tespit edilmiştir. Az veriyle yüksek düzeyde
tahmin yapmak istenilen bir durum olduğu için özellikle toplamda 46 veri girişi
kullanılarak % 90’ın üzerinde performans elde edilmesi yüksek bir başarı elde edildiğini
gösterir. Ayrıca MSE ve R2 değerleri incelendiğinde bu sonuçların desteklendiği
görülmektedir. Ortalamada % 83,39 performans değeri elde edilmiştir.
3.2.2.3. Aktivasyon Fonksiyonuna Göre Performans Kıyaslaması
YSA’nın varsayılan özellikleri sabit kalmak koşuluyla yalnızca aktivasyon
fonksiyonlarında değişiklik yapmak suretiyle performanslar kıyaslanmıştır. İş tatmini ve
örgütsel bağılık çıkış verileri için farklı tablolarda değerlendirme yapılmıştır.
Giriş Sayısı Nöron Sayısı Süre (sn) R2 MSE Perf
5 6,58 0,1 0,22 66,310 7,52 0,3 0,18 72,015 7,90 0,3 0,17 74,820 8,07 0,2 0,20 71,2
7,52 0,23 0,19 71,085 9,10 0,44 0,14 79,69
10 6,00 0,66 0,08 91,5215 3,62 0,25 0,19 69,6720 2,74 0,45 0,14 82,01
5,37 0,45 0,14 80,725 4,92 0,76 0,06 93,06
10 3,13 0,61 0,10 88,9515 4,22 0,92 0,02 97,6920 7,86 0,65 0,09 90,23
5,03 0,74 0,07 92,485 10,0 0,58 0,10 86,9
10 3,2 0,51 0,12 83,015 6,5 0,84 0,04 95,920 8,6 0,75 0,06 91,3
7,07 0,67 0,08 89,276,25 0,52 0,12 83,39Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
168
Tablo 3.8: İş Tatmini: Aktivasyon Fonksiyonuna Göre YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.8’deki sonuçlara göre en yüksek performans değerlerine tanjant sigmoid
aktivasyon fonksiyonu ile ulaşılmıştır. Logaritma sigmoid (logsig) aktivasyon fonksiyonu
tüm girişler için en düşük değeri alırken, tanjant sigmoid (tansig) aktivasyon
fonksiyonunun en yüksek değerleri aldığı görülmüştür. 2 girişli verilerle elde edilen
performansın 8 girişli veriyle elde edilen performans değerine yakın bir değer alması
dikkati çeken önemli bir nokta olmuştur. Ortalamada % 66,05 performans değeri elde
edilmiştir.
Giriş SayısıAktivasyon Fonksiyonu
Süre (sn) R2 MSE Perf
Tansig 9,56 0,1 0,21 64,5Logsig 7,78 0,1 0,22 54,0Purelin 0,80 0,0 0,24 59,6
6,04 0,09 0,22 59,38Tansig 6,55 0,11 0,22 65,30Logsig 8,22 0,24 0,19 53,98Purelin 0,77 0,06 0,23 60,15
5,18 0,13 0,22 59,81Tansig 4,58 0,69 0,08 91,26Logsig 20,59 0,41 0,15 53,98Purelin 1,35 0,19 0,20 69,41
8,84 0,43 0,14 71,55Tansig 4,4 0,81 0,05 95,4Logsig 21,1 0,43 0,14 54,2Purelin 1,5 0,16 0,21 70,7
9,02 0,47 0,13 73,447,27 0,28 0,18 66,05Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
169
Tablo 3.9: Örgütsel Bağlılık: Aktivasyon Fonksiyonuna Göre YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.9’daki sonuçlara göre genel olarak en yüksek performans değerlerine
tanjant sigmoid aktivasyon fonksiyonu ile ulaşılmıştır. Logaritma sigmoid (logsig)
aktivasyon fonksiyonunun tüm girişler için en düşük değeri aldığı görülmüştür. 8 girişli
verilerle elde edilen performansın 52 girişli veriyle elde edilen performans değerine
yakın bir değer alması dikkati çeken önemli bir nokta olmuştur. Ortalamada % 63,73
performans değeri elde edilmiştir.
3.2.2.4. Eğitim Fonksiyonuna Göre Performans Kıyaslaması
YSA’nın varsayılan özellikleri sabit kalmak koşuluyla yalnızca eğitim
fonksiyonlarında değişiklik yapmak suretiyle performanslar kıyaslanmıştır. İş tatmini ve
örgütsel bağılık çıkış verileri için farklı tablolarda değerlendirme yapılmıştır.
Giriş SayısıAktivasyon Fonksiyonu
Süre (sn) R2 MSE Perf
Tansig 9,23 0,1 0,23 61,4Logsig 7,68 0,1 0,23 50,1Purelin 0,78 0,0 0,24 53,2
5,90 0,07 0,23 54,93Tansig 6,36 0,55 0,11 86,38Logsig 8,07 0,22 0,19 50,13Purelin 0,78 0,04 0,24 56,56
5,07 0,27 0,18 64,35Tansig 4,90 0,65 0,09 91,00Logsig 20,04 0,41 0,15 50,13Purelin 1,34 0,23 0,19 71,98
8,76 0,43 0,14 71,04Tansig 4,9 0,28 0,18 71,5Logsig 19,6 0,39 0,15 50,1Purelin 1,4 0,24 0,19 72,2
8,65 0,31 0,17 64,617,09 0,27 0,18 63,73Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
170
Tablo 3.10: İş Tatmini: Eğitim Fonksiyonuna Göre YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.10’daki sonuçlara göre eğitim fonksiyonu değişmesi ile sonuçlarda büyük
değişimler olmamıştır. En iyi performansı 52 veri girişli “learngdm” eğitim fonksiyonu
göstermiştir. Ortalamada % 84,35 performans değeri elde edilmiştir.
Tablo 3.11: Örgütsel Bağlılık: Eğitim Fonksiyonuna Göre YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.11’deki sonuçlara göre 2 ve 46 girişli verilerde “learngdm” eğitim
fonksiyonu daha yüksek performansı gösterirken; 8 ve 52 girişli verilerde “learngd”
eğitim fonksiyonu daha yüksek performansı göstermektedir. En iyi performansı 52 veri
girişli “learngd” eğitim fonksiyonu göstermiştir. Ortalamada % 83,10 performans değeri
elde edilmiştir.
Giriş SayısıEğitim
FonksiyonuSüre (sn) R2 MSE Perf
Learngdm 9,56 0,15 0,21 67,61Learngd 7,84 0,17 0,21 65,81
8,70 0,16 0,21 66,71Learngdm 7,27 0,54 0,12 87,92Learngd 4,10 0,58 0,10 89,46
5,68 0,56 0,11 88,69Learngdm 4,65 0,58 0,10 87,40Learngd 3,45 0,63 0,09 88,17
4,05 0,61 0,10 87,79Learngdm 5,56 0,84 0,04 95,63Learngd 4,40 0,73 0,07 92,80
4,98 0,78 0,05 94,225,85 0,53 0,12 84,35Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
Giriş SayısıEğitim
FonksiyonuSüre (sn) R2 MSE Perf
Learngdm 9,41 0,24 0,19 73,26Learngd 7,65 0,11 0,22 65,55
8,53 0,17 0,21 69,41Learngdm 4,63 0,30 0,18 76,35Learngd 7,73 0,63 0,09 90,75
6,18 0,46 0,13 83,55Learngdm 6,96 0,72 0,07 93,06Learngd 2,76 0,60 0,10 87,15
4,86 0,66 0,08 90,10Learngdm 4,92 0,50 0,13 82,01Learngd 3,41 0,91 0,02 96,66
4,16 0,70 0,07 89,335,93 0,50 0,12 83,10Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
171
3.2.2.5. Verilerin Eğitimde Kullanılma Oranına Göre Performans Kıyaslaması
YSA’nın varsayılan özellikleri sabit kalmak koşuluyla yalnızca eğitim ve test
aşamasında kullanılacak verilerde değişiklik yaparak performanslar kıyaslanmıştır. İş
tatmini ve örgütsel bağılık çıkış verileri için farklı tablolarda değerlendirme yapılmıştır.
Tablo 3.12: İş Tatmini: Eğitimde Kullanılan Veri Yüzdesine Göre YSA Modeli Performans Sonuçları
Genel olarak verilerin eğitim aşamasında kullanılma oranı arttıkça genel olarak
performansta bir artış görülmüştür. Tablo 3.12’ye göre en yüksek ortalama tahminleme
performansının 46 girişli veriler kullanılarak sağlandığı görülmektedir. En düşük
ortalama tahminleme performansının ise 2 girişli ana faktör verileriyle gerçekleştiği tespit
edilmiştir. Ortalamada % 71,65 performans değeri elde edilmiştir.
Giriş SayısıVerilerin Eğitimde Kullanılma Oranı
Süre (sn) R2 MSE Perf
50% 8,19 -0,05 0,25 56,1960% 6,91 -0,06 0,25 59,6270% 6,99 0,12 0,22 64,1080% 7,21 0,21 0,19 62,8290% 7,57 0,23 0,18 76,92
100% 7,78 0,14 0,21 66,847,17 0,13 0,21 65,87
50% 5,27 0,00 0,24 59,28
60% 2,84 -0,02 0,25 60,9070% 3,02 0,12 0,22 60,6880% 5,16 0,05 0,23 61,5490% 2,96 0,47 0,12 84,62
100% 4,63 0,64 0,09 90,493,49 0,16 0,20 66,93
50% 4,51 -0,14 0,28 57,2260% 2,74 0,19 0,20 75,0070% 3,21 0,20 0,20 70,0980% 2,37 0,78 0,06 96,1590% 2,26 0,58 0,10 84,62
100% 2,54 0,53 0,12 86,632,64 0,43 0,14 81,46
50% 4,75 -0,88 0,46 51,03
60% 2,28 -0,18 0,29 62,8270% 2,86 -0,10 0,27 62,3980% 4,04 0,11 0,22 64,1090% 4,97 1,00 0,00 100,00
100% 3,03 0,73 0,07 92,803,54 0,21 0,19 72,334,21 0,23 0,19 71,65Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
172
Tablo 3.13: Örgütsel Bağlılık: Eğitimde Kullanılan Veri Yüzdesine Göre YSA Modeli Performans
Sonuçları
Verilerin eğitim aşamasında kullanılma oranı arttıkça genel olarak performansta
bir artış görülmüştür. Tablo 3.13’e göre en yüksek ortalama tahminleme performansının
52 girişli veriler kullanılarak sağlandığı görülmektedir. En düşük ortalama tahminleme
performansının ise 2 ve 46 girişli verilerle gerçekleştiği tespit edilmiştir. Ortalamada %
69,05 performans değeri elde edilmiştir.
3.2.2.6. Deneme Fonksiyonuna Göre Performans Kıyaslaması
YSA’nın varsayılan özellikleri sabit kalmak koşuluyla yalnızca deneme
fonksiyonlarında değişiklik yaparak performanslar kıyaslanmıştır. İş tatmini ve örgütsel
bağılık çıkış verileri için farklı tablolarda değerlendirme yapılmıştır.
Giriş SayısıVerilerin Eğitimde Kullanılma Oranı
Süre (sn) R2 MSE Perf
50% 7,92 -0,12 0,28 55,1560% 6,71 -0,15 0,29 65,3870% 6,97 0,14 0,21 68,3880% 7,17 0,08 0,23 57,6990% 7,43 -0,04 0,25 61,54
100% 7,78 0,16 0,21 65,817,21 0,04 0,24 63,76
50% 3,77 -0,22 0,30 58,2560% 2,10 -0,06 0,26 62,1870% 3,32 0,42 0,14 82,9180% 3,51 0,23 0,19 71,7990% 5,25 0,11 0,21 76,92
100% 3,55 0,22 0,20 71,213,55 0,18 0,20 73,45
50% 4,24 0,01 0,25 62,3760% 2,50 0,09 0,23 68,5970% 2,80 0,23 0,19 68,3880% 2,76 0,08 0,23 61,5490% 3,25 -0,14 0,27 53,85
100% 3,21 0,70 0,08 90,752,83 0,06 0,23 63,09
50% 4,93 -0,62 0,40 54,1260% 3,17 0,16 0,21 66,0370% 3,15 0,11 0,22 70,9480% 2,83 0,31 0,17 76,9290% 3,57 0,57 0,10 89,74
100% 4,16 0,78 0,05 94,093,18 0,28 0,18 75,914,19 0,14 0,21 69,05Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
173
Tablo 3.14: İş Tatmini: Deneme Fonksiyonuna Göre 2 Girişli YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.14’e göre 2 girişli veriler için deneme fonksiyonu değişmesi ile
sonuçlarda büyük değişimler meydana gelmiştir. Toplam 12 farklı metod arasından en iyi
performansı (Performans = % 72,49) Levenberg-Marquardt (trainlm) metodu
göstermiştir. En düşük performansı ise diğer metodların performansından büyük farkla
gradyan descent (traingd) medotu (Performans = % 48,07) göstermiştir. Ancak genel
olarak işlemlerin yapılma hızı, performans değerlerindeki başarıyla ters orantılı
gerçekleşmiştir. Levenberg-Marquardt metodunun gerçekleşmesi gradyan descent
metodunun gerçekleşmesinden yaklaşık on kat fazla zaman almıştır. Zamanın uzaması
küçük çaplı veriler için çok sorun oluşturmazken büyük çaplı veriler için büyük bir
dezavantajdır.
Tablo 3.15: İş Tatmini: Deneme Fonksiyonuna Göre 8 Girişli YSA Modeli Performans Sonuçları
Giriş SayısıDeneme
FonksiyonuSüre (sn) R2 MSE Perf
trainlm 9,29 0,26 0,18 72,49trainbr 8,58 0,04 0,24 59,90trainbfg 2,80 0,15 0,21 68,89trainrp 1,11 0,12 0,22 64,78trainscg 1,33 0,15 0,21 67,10traincgb 1,97 0,10 0,22 64,01
traincgf 1,93 0,13 0,22 64,52
traincgp 1,87 0,12 0,22 62,72trainoss 1,77 0,09 0,23 63,50traingdx 1,13 0,05 0,24 59,90traingdm 1,05 0,00 0,25 59,90traingd 1,05 -0,17 0,29 48,07
1,46 0,06 0,23 61,50
2 Girişli
Giriş SayısıDeneme
FonksiyonuSüre (sn) R2 MSE Perf
trainlm 5,82 0,46 0,13 83,03trainbr 8,75 0,04 0,24 60,93trainbfg 4,07 0,37 0,16 80,72trainrp 1,11 0,22 0,19 70,69trainscg 1,36 0,22 0,19 71,98traincgb 1,95 0,22 0,19 73,01traincgf 1,84 0,07 0,23 60,41traincgp 1,85 0,45 0,14 82,52trainoss 1,77 0,27 0,18 74,55traingdx 1,09 0,04 0,24 57,33traingdm 1,05 -0,15 0,29 51,41traingd 1,03 0,00 0,25 57,58
1,44 0,15 0,21 66,45
8 Girişli
174
Tablo 3.15’e göre 8 girişli veriler için deneme fonksiyonu değişmesi ile
performans sonuçlarında değişimler meydana gelmiştir. 2 girişli verilerle yapılan
denemelerden genel olarak daha yüksek performans değerleri elde edilmiştir.
Tablo 3.16: İş Tatmini: Deneme Fonksiyonuna Göre 46 Girişli YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.16’ya göre 46 girişli veriler için deneme fonksiyonu değişmesi ile
sonuçlarda değişimler meydana gelmiştir. Toplam 12 farklı metod arasından dokuzu %70
ve üzeri performans gösterirken, gradyan descent, momentum kullanan gradyan descent
ve bayesian regularization (traingd, traingdm, trainbr) metodları ile en düşük
performanslar elde edilmiştir. İşlemlerin yapılma hızının yüksek performans değerlerinde
bile minumuma düştüğü görülmüştür.
Tablo 3.17: İş Tatmini: Deneme Fonksiyonuna Göre 52 Girişli YSA Modeli Performans Sonuçları
Giriş SayısıDeneme
FonksiyonuSüre (sn) R2 MSE Perf
trainlm 4,66 0,70 0,07 91,77trainbr 11,44 0,00 0,25 53,98trainbfg 24,75 0,25 0,19 71,72trainrp 1,16 0,44 0,14 80,98trainscg 1,40 0,72 0,07 91,77traincgb 2,11 0,75 0,06 94,09traincgf 1,89 0,71 0,07 91,77traincgp 2,05 0,60 0,10 88,17trainoss 1,89 0,68 0,08 92,03traingdx 1,12 0,15 0,21 70,44traingdm 1,06 0,02 0,24 58,87traingd 1,07 -0,01 0,25 56,30
1,53 0,36 0,16 77,38
46 Girişli
Giriş SayısıDeneme
FonksiyonuSüre (sn) R2 MSE Perf
trainlm 4,94 0,57 0,11 87,40trainbr 23,07 0,19 0,20 73,52trainbfg 31,26 0,39 0,15 79,43trainrp 1,14 0,59 0,10 88,17trainscg 1,41 0,68 0,08 91,77traincgb 2,18 0,46 0,13 83,29traincgf 1,90 0,68 0,08 92,03traincgp 2,07 0,43 0,14 83,03trainoss 1,95 0,86 0,03 96,92traingdx 1,16 0,34 0,16 78,92traingdm 1,08 -0,08 0,27 59,38traingd 1,07 0,03 0,24 59,38
1,56 0,39 0,15 79,56
52 Girişli
175
Tablo 3.17’ye göre 52 girişli veriler için deneme fonksiyonu değişmesi ile
sonuçlarda değişimler meydana gelmiştir. Toplam 12 farklı metod arasından onu %70 ve
üzeri performans gösterirken, gradyan descent ve momentum kullanan gradyan descent
(traingd ve traingdm) metodları ile en düşük performanslar elde edilmiştir. İşlemlerin
yapılma hızının yüksek performans değerlerinde bile minumuma düştüğü görülmüştür.
Tablo 3.18: Örgütsel Bağlılık: Deneme Fonksiyonuna Göre 2 Girişli YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.18’e göre 2 girişli veriler için deneme fonksiyonu değişmesi ile
sonuçlarda büyük değişimler meydana gelmiştir. Toplam 12 farklı metod arasından en iyi
performansı (Performans = % 70,69) Levenberg-Marquardt (trainlm) metodu
göstermiştir. En düşük performansı ise diğer metodların performansından büyük farkla
düşük olan momentum kullanan gradyan descent (traingdm) medotu (Performans = %
49,36) göstermiştir. Ancak genel olarak işlemlerin yapılma hızı, performans
değerlerindeki başarıyla ters orantılı gerçekleşmiştir. Levenberg-Marquardt metodunun
gerçekleşmesi momentum kullanan gradyan descent metodunun gerçekleşmesinden
yaklaşık on kat fazla zaman almıştır. Zamanın uzaması küçük çaplı veriler için çok sorun
oluşturmazken büyük çaplı veriler için büyük bir dezavantajdır.
Giriş SayısıDeneme
FonksiyonuSüre (sn) R2 MSE Perf
trainlm 9,31 0,25 0,19 70,69trainbr 4,15 0,00 0,25 55,78trainbfg 2,36 0,18 0,20 69,92trainrp 1,06 0,07 0,23 59,90trainscg 1,28 0,13 0,22 67,35traincgb 1,94 0,08 0,23 61,95traincgf 1,91 0,20 0,20 69,41traincgp 1,81 0,10 0,23 66,84trainoss 1,74 0,10 0,23 64,01traingdx 1,07 0,03 0,24 59,64traingdm 1,04 -0,07 0,27 49,36traingd 1,04 -0,05 0,26 56,81
1,42 0,04 0,24 59,96
2 Girişli
176
Tablo 3.19: Örgütsel Bağlılık: Deneme Fonksiyonuna Göre 8 Girişli YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.19’a göre 8 girişli veriler için deneme fonksiyonu değişmesi ile
performans sonuçlarında değişimler meydana gelmiştir. 2 girişli verilerle yapılan
denemelerden genel olarak daha yüksek performans değerleri elde edilmiştir.
Tablo 3.20: Örgütsel Bağlılık: Deneme Fonksiyonuna Göre 46 Girişli YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.20’ye göre 46 girişli veriler için deneme fonksiyonu değişmesi ile
sonuçlarda değişimler meydana gelmiştir. Toplam 12 farklı metod arasından sekizi %70
ve üzeri performans gösterirken, gradyan descent, momentum kullanan gradyan descent
ve bayesian regularization (traingd, traingdm, trainbr) metodları ile en düşük
performanslar elde edilmiştir. İşlemlerin yapılma hızının yüksek performans değerlerinde
bile minumuma düştüğü görülmüştür.
Giriş SayısıDeneme
FonksiyonuSüre (sn) R2 MSE Perf
trainlm 6,06 0,39 0,15 79,69trainbr 6,56 0,01 0,25 52,19trainbfg 3,94 0,38 0,15 82,26trainrp 1,07 0,20 0,20 70,18trainscg 1,29 0,29 0,18 74,55traincgb 1,95 0,30 0,18 71,21traincgf 1,88 0,25 0,19 75,84traincgp 1,84 0,20 0,20 70,18trainoss 1,78 0,21 0,20 69,92traingdx 1,08 0,03 0,24 56,30traingdm 1,03 -0,09 0,27 50,13traingd 1,03 -0,06 0,26 50,64
1,43 0,09 0,23 61,63
8 Girişli
Giriş SayısıDeneme
FonksiyonuSüre (sn) R2 MSE Perf
trainlm 4,37 0,63 0,09 86,89trainbr 2,61 0,00 0,25 49,87trainbfg 24,16 0,70 0,07 92,03trainrp 1,15 0,79 0,05 94,34trainscg 1,46 0,40 0,15 79,69traincgb 2,18 0,76 0,06 93,83traincgf 2,04 0,29 0,18 74,81traincgp 2,08 0,34 0,16 77,63trainoss 1,94 0,67 0,08 92,29traingdx 1,20 0,14 0,22 67,35traingdm 1,07 -0,07 0,27 57,07traingd 1,10 -0,07 0,27 52,19
1,57 0,27 0,18 73,59
46 Girişli
177
Tablo 3.21: Örgütsel Bağlılık: Deneme Fonksiyonuna Göre 52 Girişli YSA Modeli Performans Sonuçları
Tablo 3.21’e göre 52 girişli veriler için deneme fonksiyonu değişmesi ile
sonuçlarda değişimler meydana gelmiştir. Toplam 12 farklı metod arasından dokuzu %70
ve üzeri performans gösterirken, gradyan descent ve momentum kullanan gradyan
descent (traingd ve traingdm) metodları ile en düşük performanslar elde edilmiştir.
İşlemlerin yapılma hızının yüksek performans değerlerinde bile minumuma düştüğü
görülmüştür.
3.2.2.7. YSA Tipine Göre Performans Kıyaslaması
YSA’nın varsayılan özellikleri sabit kalmak koşuluyla yalnızca YSA tiplerinde
değişiklik yaparak performanslar kıyaslanmıştır. Bunun için üç farklı YSA tipi
kullanılmıştır:
- İleri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-forward backpropagation: “newff”)
- İleri kademeli geri yayılımlı sinir ağı (cascade-forward backpropagation:
“newcf”)
- Elman geribeslemeli (elman backpropagation: “newelm”)
Ayrıca iş tatmini ve örgütsel bağılık çıkış verileri için farklı tablolarda değerlendirme
yapılmıştır.
Giriş SayısıDeneme
FonksiyonuSüre (sn) R2 MSE Perf
trainlm 4,93 0,69 0,08 91,00trainbr 5,78 0,00 0,25 49,87trainbfg 30,44 0,77 0,06 94,09trainrp 1,15 0,55 0,11 86,38trainscg 1,41 0,74 0,06 92,54traincgb 1,75 0,80 0,05 94,34traincgf 1,96 0,79 0,05 94,60traincgp 2,09 0,35 0,16 76,35trainoss 1,88 0,63 0,09 89,72traingdx 1,13 0,46 0,14 81,49traingdm 1,10 0,01 0,25 55,78traingd 1,06 0,01 0,25 59,13
1,55 0,36 0,16 75,84
52 Girişli
178
Tablo 3.22: İş Tatmini: YSA Tipine Göre Performans Sonuçları
Tablo 3.22’ye göre, giriş sayısının artmasıyla ortalama geçen sürede orantılı bir
artış görülmemiştir. En yüksek performans değerinin 46 girişli verilerle elde edildiği
görülsede, giriş sayısı miktarıyla değerlendirildiğinde 8 girişli verilerle de yüksek
sonuçlara ulaşıldığı söylenebilir. YSA tipinin değişimi ile birbirine aykırı ve
beklenilmeyen bir değer elde edilmemiştir. Genel olarak çok yüksek seviyelerde
performans oranı elde edilmiştir.
Giriş Sayısı YSA Tipi Süre (sn) R2 MSE Perf
İleri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-forward backpropagation: “newff”)
9,43 0,18 0,20 68,9
İleri kademeli geri yayılımlı sinir ağı (cascade-forward backpropagation: “newcf”)
7,95 0,17 0,21 64,3
Elman geribeslemeli (elman backpropagation: newelm”)
7,92 0,11 0,22 62,2
Ortalama 8,43 0,15 0,21 65,1İleri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-
forward backpropagation: “newff”)3,71 0,32 0,17 77,9
İleri kademeli geri yayılımlı sinir ağı (cascade-forward backpropagation: “newcf”)
5,58 0,65 0,09 90,5
Elman geribeslemeli (elman backpropagation: newelm”)
6,43 0,22 0,19 70,2
Ortalama 5,24 0,39 0,15 79,5İleri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-
forward backpropagation: “newff”)4,32 0,80 0,05 94,9
İleri kademeli geri yayılımlı sinir ağı (cascade-forward backpropagation: “newcf”)
2,99 0,66 0,08 90,5
Elman geribeslemeli (elman backpropagation: newelm”)
5,64 0,88 0,03 97,4
Ortalama 4,32 0,78 0,06 94,3İleri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-
forward backpropagation: “newff”)3,43 0,41 0,15 79,7
İleri kademeli geri yayılımlı sinir ağı (cascade-forward backpropagation: “newcf”)
4,24 0,68 0,08 91,0
Elman geribeslemeli (elman backpropagation: newelm”)
8,98 0,78 0,05 93,6
Ortalama 5,55 0,62 0,09 88,15,89 0,49 0,13 81,7Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
179
Tablo 3.23: Örgütsel Bağlılık: YSA Tipine Göre Performans Sonuçları
Tablo 3.23’e göre, giriş sayısının artmasıyla ortalama geçen sürede orantılı bir
artış görülmemiştir. En yüksek performans değerinin 52 girişli verilerle elde edildiği
görülsede, giriş sayısı miktarıyla değerlendirildiğinde 2 ve 8 girişli verilerle de yüksek
sonuçlara ulaşıldığı söylenebilir. YSA tipinin değişimi ile birbirine aykırı ve
beklenilmeyen bir değer elde edilmemiştir. Genel olarak çok yüksek seviyelerde
performans oranı elde edilmiştir.
Giriş Sayısı YSA Tipi Süre (sn) R2 MSE Perf
İleri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-forward backpropagation: “newff”)
9,33 0,20 0,20 69,2
İleri kademeli geri yayılımlı sinir ağı (cascade-forward backpropagation: “newcf”)
9,62 0,24 0,19 72,0
Elman geribeslemeli (elman backpropagation: newelm”)
9,19 0,24 0,19 72,0
Ortalama 9,38 0,23 0,19 71,0İleri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-
forward backpropagation: “newff”)5,48 0,39 0,15 80,5
İleri kademeli geri yayılımlı sinir ağı (cascade-forward backpropagation: “newcf”)
7,91 0,17 0,21 68,9
Elman geribeslemeli (elman backpropagation: newelm”)
10,87 0,63 0,09 90,2
Ortalama 8,08 0,40 0,15 79,9İleri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-
forward backpropagation: “newff”)5,06 0,42 0,14 79,4
İleri kademeli geri yayılımlı sinir ağı (cascade-forward backpropagation: “newcf”)
4,89 0,52 0,12 84,8
Elman geribeslemeli (elman backpropagation: newelm”)
15,44 0,85 0,04 95,9
Ortalama 8,46 0,59 0,10 86,7İleri beslemeli geri yayılım algoritması (feed-
forward backpropagation: “newff”)4,46 0,61 0,10 88,9
İleri kademeli geri yayılımlı sinir ağı (cascade-forward backpropagation: “newcf”)
5,10 0,95 0,01 98,5
Elman geribeslemeli (elman backpropagation: newelm”)
11,78 0,84 0,04 95,1
Ortalama 7,12 0,80 0,05 94,28,26 0,50 0,12 82,9Gen. Ort.
2 Girişli
8 Girişli
46 Girişli
52 Girişli
180
SONUÇ
Bu çalışmanın amacı, güvenlik iklimi, güvenlik performansı, iş tatmini ve örgütsel
bağlılık arasındaki ilişkileri tespit etmek ve bu ilişkilerde güvenlik performansı
değişkeninin aracılık rolüne sahip olup olmadığının kontrolünü yapmaktır. Bu doğrultuda
iş tatmini ve örgütsel bağlılığın güvenlik ikliminden etkilenme durumu ve bu etki
içerisinde güvenlik performansının aracılık rolü incelenmiştir. Ayrıca cinsiyet, yaş,
eğitim, medeni durum, çalışılan işyeri ve çalışma yılı bilgilerinin, güvenlik iklimi,
güvenlik performansı, iş tatmini ve örgütsel bağlılık değişkenlerinde hangi yoğunlukta
dağıldığı incelenmiştir. Ayrıca araştırmanın bir diğer amacı; sadece güvenlik iklimi ve
güvenlik performansı verileri kullanılarak iş tatmini ve örgütsel bağlılığın tahmin edilip
edilemeyeceğini tespit etmektir.
Literatür incelendiğinde iş tatmini ve örgütsel bağlılığın birçok farklı faktörden
etkilendiği görülmektedir. Bu çalışmada sadece güvenlik iklimi ve güvenlik performansı
değişkenlerinin iş tatmini ve örgütsel bağlılığı etkileyip etkilemediğinin araştırılması ise
bu çalışmanın kısıtlarından biridir. İş tatmini ve örgütsel bağlılığın birçok farklı faktörden
etkilenmesine rağmen, iş tatmini ve örgütsel bağlılığı tahminlemek için sadece güvenlik
iklimi ve güvenlik performansı verilerinin kullanılması çalışmanın bir diğer kısıtını
oluşturmaktadır. Ayrıca araştırmanın sadece mobilya imalat sektöründe uygulanması,
İSG açısından riskli olan diğer sektörlerde uygulama yapılamamış olması çalışmanın
kısıtlarındandır.
Çalışmanın amacı doğrultusunda Kayseri ilindeki 760 işyerinden rastgele yedi
işyeri kümelere göre örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Bu yedi işyeri kümesi içerisinden
rastgele seçilen çalışanlara anket uygulanmıştır. Anketi cevaplandıran 457 çalışan
örneklem kümesini oluşturmuştur. Kayıp veriler ayıklanarak örnek sayısı 389’a
indirilmiştir. Araştırmada veri madenciliği metotlarından veri temizleme yöntemiyle
eksik doldurulmuş veriler temizlendikten sonra anket sonucu elde edilen veriler Statistical
Package for Social Sciences Statistics (SPSS), Analysis of Moment Structures (AMOS)
programları kullanılarak analiz edilmiştir.
181
Araştırmada verilerinin normal dağılım gösterip göstermediği normallik testleri
ile test edilmiştir. Bu çalışmada, normal dağılımda olup olmadığını kontrol etmek için iki
yol kullanılmıştır. Birinci yol olarak ortalama, mod ve medyan değerleri dikkate
alınmıştır. İkinci yol olarak ise; basıklık ve çarpıklık değerleri dikkate alınarak ortaya
çıkan normallik test sonuçlarında tüm verilerin normal dağıldığı görülmüş, bu da
çalışmadaki verilerin analizi için parametrik yöntemlerin kullanılmasının uygun
olduğunu göstermiştir.
Ölçeklerin güvenirliğini ölçmek için Cronbach Alpha katsayısının hesaplanması
yoluna gidilmiştir. Söz konusu analiz neticesinde güvenirliğine ilişkin elde edilen
Cronbach Alpha değerlerinin tüm ölçekler için istenilen seviyede güvenirliğe sahip
olduğu görülmüştür.
Araştırmanın yapısal geçerliliğinin belirlenmesi için açımlayıcı faktör analizi
(AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. AFA ve DFA yapılamadan önce,
faktör analizi yapılabilirliğinin kontrolü için örneklem sayısı, KMO ve Barlett testi
değerleri incelenmiştir. Araştırmada kullanılan örneklem sayısı (N = 389)’dur. Bu
durumda bütün ölçekler için faktör analizi yapılabilirliğinin “iyi” derecede olduğu
görülmüştür. KMO ve Barlett testi değerleri sonuçlarına göre de tüm ölçeklerde faktör
analizi yapılabilirliğine karar verilmiştir. Böylelikle yapı geçerliliğini ortaya koymak için
SPSS ortamında açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır.
Açımlayıcı faktör analizi, ölçekte yer alan maddelerin faktörleşme durumunu ve
maddelerin faktör yüklerini belirlemek amacıyla kullanılmıştır. Güvenlik iklimi ölçeği
orijinali iki faktörlü yapıdan oluşurken AFA sonuçlarına göre dört faktörlü yapıdan
oluştuğu; iş tatmini ölçeği orijinali üç faktörlü yapıdan oluşurken çalışmada dört faktörlü
yapıdan oluştuğu, örgütsel bağlılık ölçeği orijinalinde üç faktörlü yapıdan oluşurken
çalışmada beş faktörlü yapıdan oluştuğu görülmüştür. Güvenlik performansı ölçeği ise
orijinalinde beş faktörlü yapıdan oluşurken bu çalışmada dört faktörlü yapıdan oluştuğu
görülmüştür.
Daha sonra DFA ile ölçekteki maddelerin temsil güçlerinin araştırılmasının
yanında, madde alt boyutların hem birbirleri hem de temel boyutla arasındaki ilişkiler
değerlendirilerek, bunların varsayılan modelle ne oranda örtüştüğü tespit edilmiştir. DFA
182
sonuçları bütün ölçeklerin AFA ile belirlenen faktörlü yapılarının kabul edilebilir
olduğuna işaret etmektedir. Böylece doğrulayıcı faktör analizi ile açımlayıcı faktör analizi
sonuçları birebir örtüşmüştür.
İkinci düzey doğrulayıcı faktör analizi yapılarak alt faktör ile ana faktör
(değişken) ilişkisini ortaya koymak amaçlanmıştır. Alt faktörlerin değişkenleri yüksek
düzeyde ifade ettiği görülmüştür.
Yapılan araştırmaya katılan 389 çalışanın 349’u (% 89,7) erkek ve 40’ı (% 10,3)
kadındır. Çalışanlar arasından 292’si (75,1) bekardır. Çalışanların 92’si (% 23,7) 31-35
yaş aralığında bulunmaktadır. Çalışanların 121’i (% 31,1) lise mezunudur. Çalışanların
143’ü (32,7) 1-5 yıl arası süredir şu an bulundukları işyerinde çalışmaktadırlar.
Çalışanların 112’si (% 28,8) işyeri-2’de çalışmaktadır.
Araştırma modelindeki değişkenlerin ortalama değerlerine bakıldığında, en düşük
ortalama değerin bile 5’e çok uzak bir değer olmaması, çalışanların ana değişkenlere
(güvenlik iklimi, örgütsel bağlılık, iş tatmini, güvenlik performansı) genel olarak pozitif
yaklaştığını göstermektedir. En yüksek ortalama iş tatmini alt faktörlerinden dışsal tatmin
faktöründedir. Bu durum çalışanların sürekliliği olan bir işte çalışmaktan memnun
olduklarını, işyerinde yeteneklerini kullanabilme fırsatına ve işinden başarı elde ettiği
duygusuna sahip olduklarını, yöneticilerden övgü aldıklarını ve çalışma arkadaşlarının
birbiriyle iyi anlaşabildiğini göstermektedir. Ayrıca örgütsel bağlılık alt faktörlerinden
devam bağlılığının en düşük seviyede çıkması, çalışanların mobilya sektöründe iş bulma
konusunda sorun yaşamadıklarını göstermektedir.
Yapısal geçerlilik analizi ve tanımlayıcı istatistiklerin yorumlanmasından sonra,
bağımlı ve bağımsız değişkenlerin demografik değişkenler üzerindeki dağılımını incelemek
amacıyla t-testi ve tek yönlü (one way) anova testi (f-testi) yapılmıştır.
İş tatmini ve cinsiyet değişkenleri arasında yapılan t-testi sonuçlarına göre
kadınların ortalamaları, erkeklerin ortalamasından yüksek bulunmuştur. Bu sonuca göre
iş tatmini konusunda kadın çalışanlarla erkek çalışanlar arasında anlamlı bir farklılığın
olması cinsiyet değişkeninin iş tatmini için belirleyici bir unsur olduğunu bir kez daha
göstermektedir.
183
Örgütsel bağlılık ve cinsiyet değişkenleri arasında yapılan t-testi sonuçlarına göre
erkeklerin ortalamaları kadınların örgütsel bağlılık ortalamalarından yüksek
bulunmuştur. Bu sonuç Mowday ve arkadaşlarının (1982) kişisel özelliklerden cinsiyet
değişkeninin örgütsel bağlılığı etkilediğini ileri sürmesini destekler niteliktedir. Aynı
şekilde DeCottis ve Summers (1987) da cinsiyet değişkenini örgütsel bağlılığı oluşturan
kişisel unsurlardan biri olarak ele almaktadır.
Aydın ve arkadaşlarının (2015) yaptığı çalışma sonuçlarına göre güvenlik iklimi
alt gruplarının cinsiyete göre farklılık göstermediği belirlenmiştir. Aydın ve
arkadaşlarının (2015) çalışma sonucunun aksine Gül (2015)’ün yaptığı çalışma
sonucunda güvenlik iklimi ile cinsiyet ilişkili bulunmuştur. Wu ve arkadaşları (2007)’nın
yapmış olduğu çalışma sonucunda da cinsiyet açısından, güvenlik ikliminin bazı
boyutlarında erkeklerin algı düzeyi kadınlardan daha yüksek bulunmuştur. Bu çalışmada
yapılan t-testi sonuçlarına göre de güvenlik iklimi değişkeninde kadınların ortalamaları,
erkeklerin ortalamasından yüksek bulunmuştur. Kadın çalışanlarala erkek çalışanların
güvenlik iklimi algılarında anlamlı bir farklılık olması güvenlik iklimi algısında cinsiyet
değişkeninin etkili olduğunu düşündürebilir. Yapılacak diğer çalışmalarla güvenlik iklimi
ve cinsiyet arasındaki ilişki incelenebilir.
Güvenlik performansı ve cinsiyet değişkenleri arasında yapılan t-testi sonuçlarına
göre kadınların ortalamaları, erkeklerin ortalamasından yüksek bulunmuştur.
İkinci t-testi ise araştırma kapsamındaki alt değişkenler üzerine yapılmıştır.
Yapılan bu analize göre; amir güvenlik bağlılığı, yönetimin güvenliğe katkısı, içsel iş
tatmini, İSG eğitim uygulamaları, İSG konusunda yönetsel önlem ve tedbirler, farkındalık
ve bilinç düzeyleri, İSG kriterlerine göre çalışma, alt değişkenlerinde kadınların
ortalamaları erkeklerin ortalamalarından yüksek bulunmuştur. Devam bağlılığı, duygusal
ayrıklık, zoraki bağlılık alt değişkenlerinde erkeklerin ortalamaları kadınların
ortalamalarından yüksek bulunmuştur. Amir güvenlik takibi, yönetimin güvenliğe
bağlılığı, dışsal iş tatmini, bağımsızlık tatmini, yönetici tavrı tatmini, normatif bağlılık ve
duygusal bağlılık faktöründe cinsiyet değişkenine göre grup ortalamaları arasında anlamlı
farklılık bulunmamıştır.
184
Niceliksel verilerin karşılaştırılmasında ikiden fazla gruplar arası
karşılaştırmalarda f-testi uygulanmıştır. Değişkenlerin büyük bir kısmının gruplarının
varyanslarının homojenliği sağlamasına karşın, bazılarının homojenliği sağlamadığı
tespit edilmiştir. Homojenliğin sağlandığı durumlarda farklılıkların kaynaklarını
belirlemek maksadıyla tamamlayıcı post-hoc (Tukey testi) analizi yapılarak farklılığa
neden olan grup tespit edilmiştir. Homojenliğin sağlanmadığı fakat gruplar arasında
istatistiksel açıdan bir farklılık bulunduğu hallerde post-hoc (Games-Howell testi) analizi
yapılarak farklılıkların kaynakları belirlenmeye çalışılmıştır.
Yapılan f-testi sonucuna göre 1 yıldan az çalışanlar ile 1-5 yıl çalışanlar arasında
devam bağlılığı algılarında 1 yıldan az çalışanlar lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür.
Kanter (1968)’e göre bireylerin örgüt üyesi olarak yaptıkları fedakarlık ve çabalar
örgütten ayrılmayı zorlaştırır. Buna göre örgütte daha uzun yıllar çalışanların devam
bağlılığının yüksek çıkması beklenirken 1 yıldan az çalışanların 1-5 yıl çalışanlardan daha
yüksek devam bağlılığına sahip olması dikkat çekicidir. Burada Meyer ve Allen’in devam
bağlılığına göre, yani örgütten ayrıldığı takdirde ödeyeceğine inandığı bedellerden dolayı
(ücret, yeni bir iş aramanın ya da bulmanın zorluğu, o işyerinde çalışıyor olmanın
getirdiği saygınlık gibi) 1 yıldan az çalışanların devam bağlılığının yüksek olduğu
düşünülebilir.
DeCottis ve Summers (1987)’a göre örgütsel bağlılığı oluşturan kişisel
unsurlardan biri eğitimdir. Bu çalışmada yapılan f-testi sonuçlarına göre ortaokul mezunu
çalışanların ilkokul mezunu çalışanlardan daha yüksek duygusal bağlılık sağladıkları
görülmüştür. Bu sonuç DeCottis ve Summers (1987)’ı destekler niteliktedir. Benzer
şekilde Tolay (2003) da yaptığı çalışmada eğitimin örgütsel bağlılığı etkilediğini
belirlemiştir.
DeCottis ve Summers (1987)’a göre örgütsel bağlılığı oluşturan kişisel
unsurlardan bir diğeri yaştır. Bu çalışmada yapılan f-testi sonuçlarına göre 51 yaş ve üzeri
yaş aralığındaki çalışanların diğer yaş gruplarındaki çalışanlara oranla daha yüksek
normatif bağlılığa sahip olduğu görülmüştür. Böylece ortaya çıkan sonuçlar DeCottis ve
Summers (1987)’ın elde ettiği sonuçlarla örtüşmektedir.
185
Yaş ile güvenlik iklimi ve alt faktörleri arasında yapılan f-testi sonuçlarına göre
46-50 yaş aralığındaki çalışanların diğer yaş gruplarına oranla daha yüksek güvenlik
iklimi, amir güvenlik bağlılığı ve yönetimin güvenliğe bağlılığı algılarına sahip olduğu
görülmüştür. Bu sonuçlara benzer sonuçlar elde eden Sonderstrup ve arkadaşları (2011)
genç çalışanların ve daha az eğitimli çalışanların güvenlik iklimi algılarının düşük
olduğunu tespit etmişlerdir. Wu ve arkadaşları (2007)’nın yapmış olduğu çalışmada da
25-44 yaş arası ve 45 üstü yaş çalışanların güvenlik iklimi algıları 24 yaş altı çalışanlara
göre daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca Vinodkumar ve Bhasi (2008) yaş ve tecrübe gibi
kişisel değişkenlere göre de bazı güvenlik iklimi boyutlarında anlamlı farklılıklar tespit
etmişlerdir. Aydın ve arkadaşları (2015) yaptıkları çalışmanın sonucuna göre, işyeri
güvenlik iklimi alt gruplarının yaşa göre farklılık gösterdiğini belirlemişlerdir.
Yapılan araştırmalarda, yaş, medeni durum, cinsiyet, tecrübe, güvenlik, liderlik,
takdir edilme, örgüt iklimi gibi faktörlerin iş tatmini üzerinde önemli etkileri olduğu
ortaya çıkmıştır (Karababa ve Kapıkıran, 2014: 141). Bu çalışmada da bunu destekleyen
sonuçlara elde edilmiştir. Yapılan f-testi sonuçlarına göre eğitim ve yaş ile iş tatmini ve
alt faktörleri arasında anlamlı ilişkiler vardır. Önlisans mezunu çalışanların ilkokul
mezunu çalışanlardan daha yüksek iş tatmini, içsel iş tatmini, dışsal iş tatmini sağladıkları
görülmüştür. Ortaokul, lise ve üniversite mezunu çalışanların ilkokul mezunu
çalışanlardan daha yüksek yönetici tavrı tatmini sağladıkları görülmüştür. 51 yaş ve üzeri
yaş aralığındaki çalışanların diğer yaş gruplarındaki çalışanlara oranla daha yüksek iş
tatminine sahip olduğu görülmüştür.
Açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi yapılarak faktörlerine ayrıştırılan bağımlı
ve bağımsız değişkenlere pearson korelasyon analizi yapılmıştır. Yapılan korelasyon
analizi sonuçları aşağıda sıralanmaktadır:
- “Güvenlik İklimi” ve “Örgütsel Bağlılık” arasında (r=-0,102; p=0,044) %5
anlamlılık düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
- “Güvenlik İklimi” ve “İş Tatmini” arasında (r=0,295; p=0,000) %1 anlamlılık
düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Altınel
(2009) yaptığı çalışmada korelasyon analizi sonucunda, güvenlik iklimi, örgütsel
bağlılık ve iş tatmini arasında pozitif bir ilişki tespit etmiştir.
186
- “Güvenlik İklimi” ve “Güvenlik Performansı” arasında (r=0,732; p=0,000) %1
anlamlılık düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Bu sonuç literatürdeki diğer bir çok çalışmayla da desteklenmektedir (Cooper ve
Phillips, 2004; Clarke, 2006c; Griffin ve Neal, 2000; Yule vd., 2008; Zohar,
1980).
- “İş Tatmini” ve “Güvenlik Performansı” arasında (r=0,309; p=0,000) %1
anlamlılık düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
- “İş Tatmini” ve “Örgütsel Bağlılık” arasında (r=-0,486; p=0,000) %1 anlamlılık
düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Uyguç ve
Çımrın (2004) yaptıkları çalışmayla iş tatmini ve örgütsel bağlılık arasında benzer
sonuçlar ortaya koymuştur.
- “Örgütsel Bağlılık” ve “Güvenlik Performansı” arasında (r=0,169; p=0,001) %1
anlamlılık düzeyinde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Korelasyon analizi ile aralarında ilişki olduğu belirlendikten sonra regresyon
analizi kullanılarak önerilen hipotez-1,2,3,4,5,6 araştırılmıştır. Regresyon analizi
sonucunda güvenlik ikliminin iş tatmini, örgütsel bağlılık ve güvenlik performansını
artırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca güvenlik performansının iş tatmini ve örgütsel bağlılığı
artırdığı ve örgütsel bağlılığın iş tatminini artırdığı tespit edilmiştir. Böylece regresyon
analizi ile hipotez-1,2,3,4,5,6 kabul edilmiştir. Böylece literatürdeki güvenlik iklimi
güvenlik performansı ilişkilerini inceleyen diğer çalışmalarla benzer sonuçlar elde
edilmiştir (Griffin ve Neal, 2000; Cooper ve Philips, 2004; Wu vd., 2008; Shang ve Lu,
2009).
Path analizi sonucunda güvenlik iklimi çalışmalarının güvenlik performansını
artırdığı tespit edilmiştir. Bunun yanında güvenlik ikliminin iş tatmini ve örgütsel
bağlılığın model içerisinde direk etkisinin olmadığı görülmüştür. Sonuçta modele
bütüncül yaklaşmak gerekmektedir. Ayrıca güvenlik performansının örgütsel bağlılığı
artırdığı ve örgütsel bağlılığın iş tatminine pozitif bir katkı sağladığı görülmüştür.
Böylece path analizi ile hipotez-1,4,5,6 kabul edilirken hipotez-2, 3 reddedilmiştir.
Regresyon analizi ve yapısal eşitlik modeli uygulamalarından path analizi
kullanılarak önerilen aracılık rolünü kontrol eden hipotez-7,8,9,10 araştırılmıştır.
Regresyon ve path analizi sonucunda güvenlik ikliminin iş tatminini artırdığı
187
görülmüştür. Bu ilişkide regresyon analizi sonuçlarına göre güvenlik performansının
“kısmi aracı” rol üstlendiği görülürken, path analizi sonuçlarına göre “tam aracı” rol
üstlendiği görülmektedir (Hipotez-7).
Regresyon analizi sonuçlarına göre güvenlik ikliminin örgütsel bağlılık
üzerindeki ekisinde güvenlik performansının “kısmi aracı” rol üstlendiği görülürken, path
analizi sonuçlarına göre güvenlik ikliminin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisi model
içinde doğrudan etkisi anlamsız olduğu için (Baron ve Kenny modeline göre c şartı
sağlanmadığı için) aracı rollü etkisi değerlendirmez (Hipotez-8).
Regresyon analizi sonuçlarına göre güvenlik ikliminin iş tatmini üzerindeki
ekisinde örgütsel bağlılığın “kısmi aracı” rol üstlendiği görülürken, path analizi
sonuçlarına göre güvenlik ikliminin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisi model içinde
doğrudan etkisi anlamsız olduğu için (Baron ve Kenny modeline göre a şartı sağlanmadığı
için) aracı rollü etkisi değerlendirmez (Hipotez-9).
Son olarak hem regresyon analizi hem de path analizi sonuçlarına göre güvenlik
performasının iş tatmini üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın “kısmi aracı” rolü vardır
(Hiporez-10).
Çalışmada insan beyninin çalışma prensiplerini taklit ederek kendine ait model
oluşturan yapay sinir ağları tekniği kullanılmıştır. Kullanılan YSA modeli hem gelecekle
ilgili karar vermeye yönelik öngörüye sahip hem de bilgi üreten açıklayıcı bir model
olabileceği düşünülmektedir. Mobilya imalat sektöründe uygulanan çalışma sonucunda
elde edilen veriler, ölçek faktör ve ifadeleri dikkate alınarak dört farklı veri halinde yapay
sinir ağlarına sunulmuştur. Yapay sinir ağları az veriyle yüksek düzeyde tahmin yapmak
istenilen bir yöntemdir. En iyi sonuçlar genel olarak 46 ve 52 girişli veriler kullanılarak
elde edilmiştir. 8 girişli verilerle bu sonuçlara çok yakın sonuçlar elde edilmesi dikkati
çeken önemli bir husustur.
Yapay sinir ağları ile istenilen performansı elde etmenin tek bir yolu yoktur. Bu
nedenle istenen performansı elde etmek için deneme yanılma yöntemi kullanılmıştır.
Yapay sinir ağlarında katman sayısı, nöron sayısı, aktivasyon fonksiyonu, eğitim
fonksiyonu, deneme fonksiyonu ve verilerin eğitim safhasında kullanılma oranı kıstasları
188
dikkate alınarak kıyaslama yapılmıştır. Kullanılacak olan ağda katman ve nöron
sayılarının ideal sayısını bulmak için oransal bir sonuç bulunamamıştır. Aktivasyon
fonksiyonları içerisinde en başarılı sonuçların tanjant sigmoid aktivasyon fonksiyonuyla
elde edildiği ortaya çıkmıştır. Eğitim fonksiyonlarıyla birbirine çok yakın değerler elde
edildiği görülmüştür. Toplamda 12 adet deneme fonksiyonu kullanılmış ve bu
fonksiyonların hem süre yönünden hem de performans yönüyle birbirinden çok faklı
sonuçlar verdiği görülmüştür. Özellikle levenberg-marquardt metoduyla 2, 8, 46 ve 52
girişli verilerin tümünde en yüksek sonuçlar elde edilmiştir.
Bu çalışmada, güvenlik iklimi ve güvenlik performansı verileri kullanılarak
çalışanların iş tatmini ve örgütsel bağlılık seviyelerinin yüksek veya düşük olduğunun
YSA yöntemi kullanılarak tahmin edebileceği ve bu tahminlerin yüksek başarı
oranlarıyla yapılabileceği tespit edilmiştir.
YSA karmaşık bir yapıdadır. YSA tahminleme yapılacağı zaman bu karmaşıklığın
dikkate alınması ve en iyi performasın elde edilmesi için deneme yanılma yöntemiyle
verilerin tahminlenmesi gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamada güvenlik iklimi ve güvenlik
performansı verileri bu denemelerden geçirilerek en iyi performansın elde edilebilmesi
için hangi metotların, hangi ağ sisteminin, bu ağ sisteminde kullanılacak katman
saıysının, nöron sayısının ve aktivasyon fonksiyonunun hangisinin kullanılması gerektiği
belirlenmiştir.
Yapılan tüm denemelerin ortalama sonuçları % 63 ile % 85 oranları arasında
performans elde edilmiştir. Az veri girişiyle daha düşük sonuçlar elde edilirken çok veri
girişiyle daha iyi sonuçlar elde edilmiştir. Bu beklenen bir durumdur ancak bu durum her
zaman geçerli değildir. Bu çalışmada da özellikle 8 girişli verilerle 46 ve 52 girişli
verilerle elde edilen sonuçlara yakın hatta bazen daha iyi sonuçlar elde edilmesi bu
durumun bir göstergesidir.
YSA’da kullanılan 12 adet deneme fonksiyonlarıyla birbirine çok da uzak
olmayan değerler elde edilse de deneme fonksiyonlarının çalışma süreleri arasında çok
ciddi farklar bulunması düşündürücüdür. Çünkü büyük verilerle çalışılacağı zamanlarda,
süre belki de performansla birlikte en önemli ölçüt haline gelmektedir. Dolayısıyla ileride
189
yapılacak çalışmalarda bu deneme fonksiyonlarının performanslarının yanında işlem
yapma hızları da dikkate alınarak kullanılması önem arz etmektedir.
Çalışanlara yapılan güvenlik iklimi ve güvenlik performansı anketleri sonucu elde
edilen veriler yapay sinir ağları ile iş tatmini ve örgütsel bağlılık değerleri tahminlenebilir.
Bu çalışmada da güvenlik iklimi ve güvenlik performansı, iş tatmini ve örgütsel bağlılığın
belirlenmesinde bir ölçüt olabileceği yapılan analizler sonucunda ortaya konulmuştur. Bu
durum yapay sinir ağları sonucunda elde edilen yüksek performans oranlarıyla da
desteklenmiştir.
Yapılan analizler sonucunda güvenlik iklimi ve güvenlik performansının iş
tatmini ve örgütsel bağlılığı doğrudan ya da dolaylı olarak (aracı değişkenlerle) etkilediği
ortaya konulmuştur. Ayrıca YSA ile yüksek düzeyde doğru tahminleme sonuçları elde
edilmiştir. Bu çalışma daha sonra yapılacak çalışmalarada bir örnek oluşturacak ve daha
sonra yapılacak çalışmalarda da güvenlik iklimi ve güvenlik performansı ölçekleri
kullanılmasıyla iş tatmini ve örgütsel bağlılığı tahminlemesinde benzer sonuçlar
alınabileceği öngörülmektedir.
Ayrıca bu çalışmayla, sosyal bilimler alanında sıkça kullanılan anket
uygulamalarından elde edilen verilerin yapay sinir ağları gibi tahmin yapan sistemlerde
kullanılabileceği görülmüştür.
190
ÖNERİLER
Sanayi devrimine kadar iş sağlığı ve güvenliği konusu çok önemsenmeyen bir
sorun durumundayken; sanayi devriminden sonra da bu durum çok fazla değişmemiştir.
Ancak devletlerin ve uluslararası organizasyonların konuya müdahale etmesiyle,
çalışanların haklarının hukuki boyutlarda ele alınması ve işverenler açısından kaza ve
hastalıkların üretim ve iş verimliliğini tehlikeye düşürmesiyle birlikte konuya önem
verilmeye başlanmıştır. Böylelikle iş sağlığı ve güvenliği konusundaki çalışmalar hızla
çoğalmıştır.
Yapılan çalışmalarda iş sağlığı ve güvenliği faliyetleriyle ilgili mevcut durum ve
bu faaliyetlerin başarı oranı hakkında bilgi toplamaya yönelik güvenlik performansı
ölçümleri gerçekleştirilmektedir. Güvenlik performansını ölçmek için genel geçer
kriterler mevcut değildir. Bu nedenle güvenlik performansı ölçümleriyle ilgili birçok
farklı uygulamayla karşılaşmak mümkündür.
Bu konuya ilişkin olarak devletin, işçi ve işveren sendikalarının, akademisyenlerin
ve İSG uzmanlarının katılımcı ve uzlaşmacı yaklaşımı ile ulusal iş sağlığı ve güvenliği
politikası oluşturmaları ve benimsemeleri gerektiğine inanılmaktadır. Devlet güvenlik
performansını artırmak, iş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek için belirleyici
olarak yasal müdahalelerde bulunmalıdır. Kanunlarla İSG politikalarına ağırlık vermeli
ve denetimleri artırmalıdır. Ayrıca yasa koyucu işlevinin yanısıra uygulamada
karşılaşılan problemlere yönelik çalışmalar yapmalıdır.
Hepsinden önce çalışanların konuyla ilgili bilinçlenmeleri gerekmektedir. Çünkü
hastalık veya kaza çalışanın öncelikle kendisine zarar vermekte, bununla beraber
bakmakla yükümlü olduğu bireylerin de ihtiyaç duydukları desteği sağlayamamasına
neden olmaktadır. Ayrıca güvenlik önlemleri alınmış bir işyeri ortamında çalışmak
çalışanların moral yönünden de güvenli ve sağlıklı olmasını sağlamaktadır. Çalışanların
İSG önlemlerine, güvenlik politikalarına uymaları psikolojik ve ruhsal yönden sağlıklı
olmaları açısından da önemlidir.
İşverenlerin çalışanlarına güvenli bir çalışma ortamı sağlaması, hem etik
nedenlerden hem de maliyetler bakımından önem taşımaktadır. Bu nedenle işverenler
sağlıklı ve güvenli bir çalışma çevresi oluşturmalı, çalışanlarını bu konuda
191
bilinçlendirmek için eğitim uygulamaları yapmalı, sadece denetim dönemlerinde değil
her zaman güvenlik performansını artırmak için İSG politika ve uygulamalarına dikkat
etmelidir.
Sendikaların, üyelerine ve toplumun geneline sağlık ve güvenlik bilinci
yerleştirmeleri beklenmektedir. Sendikaların siyasi ve sosyal birçok sorun karşısında
gösterdiği duyarlılığı, iş sağlığı ve güvenliği alanında göstermeleri gerekmektedir.
Ayrıca İSG uzmanları ve akademisyenlere de konuyla ilgili bazı görevler
düşmektedir. Güvenlik performansı ölçümlerinin belli bir standarda ulaşması için
çalışmalar yapılmalıdır. Güvenlik performansını etkileyen unsurları tespit edebilmek için
farklı sektörlerde ve faklı zamanlarda uygulamalar gerçekleştirilmelidir.
Bu kapsamda bu çalışmada, güvenlik iklimi, güvenlik performansı, iş tatmini ve
örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiler tespit edilerek, güvenlik iklimi, iş tatmini ve örgütsel
bağlılık ilişkilerinde güvenlik performansının aracı rolü incelenmiştir. Bundan sonra
yapılacak çalışmalarda hem bu değişkenlerin hem de başka değişkenlerin güvenlik
performansıyla ilişkisi araştırılmalıdır. Ayrıca araştırmanın sadece mobilya imalat
sektöründe uygulanması, İSG açısından riskli olan diğer sektörlerde uygulama
yapılmamış olması çalışmanın bir başka kısıtını oluşturmaktadır. Konuyla ilgili çalışma
yapmak isteyen akademisyen veya uzmanların riskli diğer sektörlerde de çalışma yapması
önerilmektedir.
Çalışmanın bir diğer amacı; sadece güvenlik iklimi ve güvenlik performansı
verileri kullanılarak iş tatmini ve örgütsel bağlılığın tahmin edilip edilemeyeceğini tespit
etmektir. Bu amaçla anket uygulaması sonucu elde edilen veriler üzerinde yapay öğrenme
yöntemlerinden biri olan yapay sinir ağları metodu kullanılmıştır. Bu çalışmanın
sonucuna göre YSA ile güvenlik iklimi ve güvenlik performansı verileri kullanılarak iş
tatmini ve örgütsel bağlılığın tahmin edilebildiği görülmüştür.
YSA’nın güvenlik performansını tahminlemede kullanılabileceğini gösteren bu
çalışma, sosyal bilimlerde YSA metodu kullanılabileceğini göstermektedir. Bundan sonra
YSA metodunun sosyal bilimler alanında kullanılması önerilmektedir.
YSA’nın sosyal bilimlerde sıkça kullanılan likert tipi ölçümlerle uyum sağladığı
görülmüştür. Scale tipi ölçümlerde 1-5 arası birimlerin mesafelerinin eşit olmasının,
192
YSA’ya uyum sağlamada etkili olduğu düşünülmektedir. Bu yüzden sosyal bilimler
alanında YSA kullanılılırken scale tipi ölçümlerin tercih edilmesi tavsiye edilmektedir.
193
KAYNAKÇA
Adams, G. A., King, L. A., King, D. W. (1996). “Relationships of Job and Family Involvement, Family Social Support, and Work-Family Conflict With Job and Life Satisfaction”, Journal of Applied Psychology, 81.
Adanalı, C. E. (2007). “Kuruma Bağlılık Olgusuna Genel Bir Bakış”, (Edit. Solmuş, T.) Endütriyel Klinik Psikoloji ve İnsan Kaynakları Yönetimi, (1. Baskı) Beta Yayınları: İstanbul.
Adıgüzel, Z., Ünsal, Y., Karadağ, M. (2012). “Fen ve Teknoloji Öğretmenlerinin Dış Kaynaklı İş Tatmin Düzeylerinin Bazı Demografik Değişkenlere Göre İncelenmesi”, Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18, 133-155.
Alkış, H., Taşpınar, Y. (2012). “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Yeni Yaklaşımlar, Demir Çelik Sektörü Çalışanlarının İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Algısı: Konya Örneği”, International Iron-Steel Symposium, Karabük, Türkiye.
Allen, N. J., Meyer, J. P. (1990). “Organizational Commitment: Evidence of Career Stage Effects”, Journal of Business Research, 26 (1), 46-91.
Alpar, R. (2003). Uygulamalı Çok Değişkenli İstatiksel Yöntemlere Giriş 1, Nobel Dağıtım: Ankara.
Alpaydın, E. (2013). Yapay Öğrenme, (2. Baskı), Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi: İstanbul.
Altan, Ş. (2008). “Döviz Kuru Öngörü Performansı İçin Alternatif Bir Yaklaşım: Yapay Sinir Ağı”, Gazi Üniversitesi İİBF Dergisi, 10 (2), 141-160.
Altınel, Ö. (2009). “The Relations Between Both Employees and Managers Perceptions of Safety Climate, As Well As Work Related Employee Attitudes”, Yeditepe Üniversitesi, SBE, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi: İstanbul.
Altunışık, R., Coşkun, R., Bayraktaroğlu, S., Yıldırım, E. (2010). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri, SPSS Uygulamalı, (6. Baskı), Pegem Akademi: Ankara.
Anderson, J. C., Gerbing, D. W. (1984). “The Effect of Sampling Error on Convergence, Improper Solutions, and Goodness of Fit Indices For Maximum Likelihood Confirmatory Factor Analysis”, Psychometrika, 49, 155-173.
Andoh, M. (2013). “The Relationship Between Leadership Style and Safety Climate: A Case Study of Goldfields Ghana Limited, Tarkwa-Cil Plant”, Blekinge Institute of Technology Scholl of Management, Master Thesis: Karlskrona, Sweden.
Andrews, C. (2003). “Comparative Analysis of Management and Employee Job Satisfaction and Policy Perceptions”, University of North Texas, PhD Thesis: ABD.
Aşarkaya, A. (2015). “Mobilya Sektörü”, Türkiye İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü, https://ekonomi.isbank.com.tr/UserFiles/pdf/sr05_mobilyasektoru.pdf (Erişim Tarihi: 15.03.2016).
Avcı, C. (2014). “İşgörenlerin İş Sağlığı ve Güvenliği Davranışlarının Güvenlik İklimi ve Planlı Davranış Kuramı Kapsamında İncelenmesi: Konaklama İşletmelerinin
194
Yiyecek-İçecek Departmanlarında Bir Uygulama”, Gazi Üniversitesi, SBE, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi: Ankara.
Aydın, A., Tiryaki, S., Üçüncü, K., Yıldırım, İ. (2015). “Orman Ürünleri Sanayinde İşyeri Güvenlik İklimi Algısı”, Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi, 3 (3), 205-212.
Baba, V. V., Tourigny, L., Wang, X., Liu, W. (2009). “Proactive Personality and Work Performance in China: The Moderating Effects of Emotional Exhaustion and Perceived Safety Climate”, Canadian Journal of Administrative Sciences, 26, 23-37.
Balay, R. (2000). Yönetici ve Öğretmenlerde Örgütsel Bağlılık, Nobel Yayın Dağıtım: Ankara.
Baransel, Ş. K. (1996). “İletişim Kalitesi ile Örgüt İklimi, Örgüte Bağlılık ve İşi Terk Etme Niyeti Arasındaki İlişkiler”, Marmara Üniversitesi, SBE, Yayınlanmamış Doktora Tezi: İstanbul.
Baron, R. M., Kenny, D. A. (1986). “The Moderator-Mediator Variable Distinction in Social Psychological Research: Conceptual, Strategic, and Statistical Considerations”, Journal of Personality and Social Psychology, 51 (6), 1173-1182.
Başaran, İ. E. (1991). Örgütsel Davranış, Gül Yayınevi: Ankara.
Başol, G., Yalçın, B. (2009). “Eğitim Örgütlerinde Meyer ve Allen Üç Boyutlu Örgütsel Bağlılık Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması”, The 5th International Balkan Educational and Science Congress, 2, Trakya Üniversitesi, Edirne, 497- 507.
Bayramoğlu, M. F. (2007). “Finansal Endekslerin Öngörüsünde Yapay Sinir Ağı Modellerinin Kullanılması: İmkb Ulusal 100 Endeksinin Gün İçi En Yüksek ve En Düşük Değerlerinin Öngörüsü Üzerine Bir Uygulama”, Karaelmas Üniversitesi, SBE, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi: Zonguldak.
Becker, H. (1960). “Notes on the Concept of Commitment”, American Journal of Sociology, 66, 32-42.
Billings, B. A., Crumbly, D. L. (1996). “The Use of Regression Analysis as Evidence in Litigating Tax-Related Issues”, Journal of Applied Business Research, 12 (3), 97-107.
Bingöl, D. (1997). Personel Yönetimi, (3. Baskı), Beta Yayıncılık: İstanbul.
Bingöl, D. (2006). İnsan Kaynakları Yönetimi, (6. Baskı), Arıkan Yayınları: Denizli.
Boezeman, E. J., Ellemers, N. (2007). “Volunteering for Charity: Pride, Respect, and the Commitment of Volunteers”, Journal of Applied Psychology, 92, (3), 771-785.
Byrne, B.M. (2001). Structural Equation Modeling With AMOS, Lawrance Erlbaum: Mahwah, New Jersey.
Burke, M. J., Sarpy, S. A., Tesluk, P. E., Crowe, K. S. (2002). “General Safety Performance: A Test of A Grounded Theoretical Model”, Personnel Psychology, 55, 429-459.
195
Büyüköztürk, Ş. (2012). “ÖrneklemeYöntemleri”, http://wbalikesir.edu.tr/~msackes/wp/wp-content/uploads/2012/03/BAY-Final-Konulari.pdf (Erişim Tarihi: 25.11.2015).
Büyüköztürk, Ş. (2006). Veri Analizi El Kitabı, (6. Baskı), Pegem Yayınları: Ankara.
Cabrera, D. D., Isla, R., Vilela, L. D. (1997). “An Evaluation of Safety Climate in Ground Handling Activities”, (Ed. In Soekkha, H. M.), Aviation Safety, Proceedings of the IASC-97 International Aviation Safety Conference, Netherlands, August 27-29, 68-255.
Ceyhun, Ç. G. (2014). “Güvenlik İklimi ve İş-Aile Çatışmasının Yorgunluğa Etkileri: Türk Kılavuz Kaptanlar Üzerine Bir Araştırma”, İşletme Araştırmaları Dergisi 6 (2), 95-105.
Clarke, S. (2006a). “Safety Climate in an Automobile Manufacturing Plant: The Effects of Work Environment, Job Communication and Safety Attitudes on Accidents and Unsafe Behaviour”, Personnel Review, 35 (4), 30-413.
Clarke, S. (2006b). “Contrasting Perceptual, Attitudinal And Dispositional Approaches to Accident Involvement in the Workplace”, Safety Science, 44, 537-550.
Clarke, S. (2006c). “The Relationship Between Safety Climate and Safety Performance: A Meta-Analytic Review”, Journal of Occupational Health Psychology, 11 (4), 315-327.
Clarke, S. (2010). “An Integrative Model of Safety Climate: Linking Psychological Climate and Work Attitudes to Individual Safety Outcomes Using Meta-Analysis”, Journal of Occupational and Organizational Psychology, 83, 553-578.
Clissold, G. (2005). “Role Stress As A Predictor of Safety Climate and Safety Performance”, Working Paper 66/05, Monash University Department of Management, http://www.buseco.monash.edu.au/mgt/research/workingpapers/ 2005/wp66-05.pdf, (Erişim Tarihi: 15.09.2015).
Cohen, A., Cleveland, B. (1983). “Safety Program Practices in Record-Holding Plants”, Professional Safety, March, 26-33.
Cohen, J. (1988). Statistical Power Analysis For The Behavioral Sciences (2. Edition), Lawrence Erlbaum: New Jersey.
Comrey, A. L., Lee, H. B. (1992). A First Course in Factor Analysis, (2. Edition), Lawrence Erlbaum Associates: Hillsdale, New Jersey.
Cooper, M., Phillips, R. A., Sutherland, V. J., Makin, P. J. (1994). “Reducing Accidents with Goal-Setting and Feedback: A Field Study”, Journal of Occupational and Organisational Psychology, 67, 219-240.
Cooper, M. D., Phillips, R. A. (2004). “Exploratory Analysis of The Safety Climate And Safety Behavior Relationship”, Journal of Safety Research, 35, 497- 512.
Çakınberk, A., Demirel, E. T. (2010). “Örgütsel Bağlılığın Belirleyicisi Olarak Liderlik: Sağlık Çalışanları Örneği”, Selçuk Üniversitesi, SBE Dergisi, 24, 103-120.
Çıngı, H. (1994). Örnekleme Kuramı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Basımevi: Ankara.
196
Çokluk, Ö., Şekercioğlu, G., Büyüköztürk, Ş. (2012). Sosyal Bilimler İçin Çok Değişkenli İstatistik: SPSS ve Lisrel Uygulamaları, Pegem Akademi Yayıncılık: Ankara.
DeCottis, T. A., Summers, T. P. (1987). “A Path Analysis of Organizational Commitment”, Human Relations, 40 (7), 445-470.
Dedobbeleer, N., Beland, F. (1991). “A Safety Climate Measure for Construction Sites”, Journal of Safety Research, 22, 97-103.
Demirel, Y. (2008). “Örgütsel Güvenin Örgütsel Bağlılık Üzerine Etkisi: Tekstil Sektörü Çalışanlarına Yönelik Bir Araştırma”, Yönetim ve Ekonomi, 15 (2), 179-194.
Doğaka, (2014). “TR 63 Bölgesi Mobilyacılık Sektör Raporu”, http://www.dogaka.gov.tr/Planlama-detay.asp?P=52&Planlama=sektorel-arastirma-raporlari&PD=528&PlanlamaDetay=mobilyacilik-sektor-raporu-2014 (Erişim Tarihi: 15.05.2015).
Duman, Ş. A., Paşamehmetoğlu, A., Poyraz, A. B. (2013). “Örgütsel Kimlik Algısı, Örgütsel Bağlılık ve Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma”, Journal of Business Economics and Political Science, 2 (4), 75-89.
Dursun, S. (2011). “Güvenli Kültürünün Güvenlik Performansı Üzerine Etkisine Yönelik Bir Uygulama”, Uludağ Üniversitesi, SBE, Yayımlanmamış Doktora Tezi: Bursa.
Efe, M. Ö., Kaynak, O. (2004). Yapay Sinir Ağları ve Uygulamaları, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, Basım No: 696: İstanbul.
Elmas, Ç. (2003). Yapay Sinir Ağları, (1. Baskı), Seçkin Yayıncılık, Ankara.
Eren, E. (2012). Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi, (13. Baskı), Beta Yayınları: İstanbul.
Erhan, Z. E. (2014). “Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun İşletmelerde Güvenlik İklimine Etkisi ve Alan Araştırması” İstanbul Üniversitesi, SBE, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi: İstanbul.
Filiz, B. (2013). “Samsun Organize Sanayi Bölgesinde Troposferik Ozon (O3) Konsantrasyonunun Yapay Sinir Ağ Yöntemi İle Modellenmesi”, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi: Samsun.
Filiz, Z. (2003). “Güvenilirlik Çözümlemesi, Temel Bileşenler ve Faktör Çözümlemesi”, Anadolu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi, 4 (2), 211-222.
Flin, R. (2007). “Measuring Safety Culture in Healthcare: A Case for Accurate Diagnosis”, Safety Science ,45, 653-667.
Flin, R., Mearns, K., O’Conner, P., Bryden, R. (2000). “Measuring Safety Climate: Identifying the Common Features”, Safety Science, 34, 177-192.
Fritzke, B. (1994). “Growing Cell Structures-A Self-Organizing Network for Unsupervised and Supervised Learning”, Neural Networks, 7 (9), 1441-1460.
197
Gillen, M., Baltz, D., Gassel, M., Kirsch, L., Vaccaro, D. (2002). “Perceived Safety Climate, Job Demands, And Coworker Support Among Union And Nonunion Injured Construction Workers”, Journal of Safety Research, 33, 33-51.
Greenhaus, J. H., Collins, K. M., Shaw, J. D. (2003). “The Relation Between Work-Family Balance and Quality of Life”, Journal of Vocational Behavior, 63.
Griffin, M. A., Neal, A. (2000). “Perceptions of Safety at Work: A Framework for Linking Safety Climate to Safety Performance, Knowledge, And Motivation”, Journal of Occupational Health Psychology, 5, 347-358.
Guastello, S. J. (1992). “Accidents and Stress-related Health Disorders Among Bus Operators: Forecasting With Catastrophe Theory”, (Ed. Quick, J.C., Hurrell, J.J., Murphy L.M.), Work and Well-Being: Assessments and Interventions for Occupational Mental Health, 262-269, American Psychological Association: Washington, DC.
Gül, A. (2015). “Sağlık Çalışanlarında Örgüt Güvenlik İklimi ve Çalışan Güvenliği Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Bir Alan Çalışması”, Atılım Üniversitesi, SBE, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi: Ankara.
Gündoğan, T. (2009). “Örgütsel Bağlılık: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Uygulaması”, TCMB İnsan Kaynakları Müdürlüğü, Uzmanlık Yeterlilik Tezi: Ankara.
Güney, S. (2011). Örgütsel Davranış, (1. Baskı), Nobel Yayınevi: Ankara.
Gyekye, S., Salminen, S. (2010). “Organizational Safety Climate and Work Experience”, International Journal of Occupational Safety and Ergonomics (JOSE), 16 (4), 431-443
Hahn, S. E., Murphy, L. R. (2008). “A Short Scale for Measuring Safety Climate”, Safety Science, 46, 1047-1066.
Haktanır, G. (2011). “Prediction of Safety-Related Behaviour Among Turkish Nurses: an Application of Theory of Planned Behaviour and Effects of Safety Climate Perceptions”, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, SBE, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi: Ankara.
Halsey, W. (1988). Macmillan Contemporary Dictionary, ABC Tanıtım Basımevi, İstanbul.
Harrington, P. (2012). Machine Learning in Action, (1. Edition), Manning Publications: Shelter Island, New York.
Haykin, S. (1994). Neural Networks: A Comprehensive Foundation, Macmillan College Publishing Company: New York.
Hofmann, D. A., Stetzer, A. (1996). “A cross-level investigation of factors influencing unsafe behaviors and accidents”, Personnel Psychol, 49, 307-339.
Huang, Y. H., Ho, M., Smith, G. S., Chen, P.Y. (2006). “Safety Climate and Self- Reported Injury: Assessing The Mediating Role of Employee Safety Control”, Accident Analysis and Prevention, 38, 425-433.
ILO, (2009). “Guidelines on Occupational Safety and Health Management Systems: ILO-OSH 2001”, http://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/---dgreports/---
198
dcomm/---publ/documents/publication/wcms_publ_9221116344_en.pdf (Erişim Tarihi: 15.06.2015).
ILO, (2013). http://www.ilo.org/global/topics/safety-and-health-at-work/lang--en/index.htm (Erişim Tarihi: 23.12. 2015).
İşcan, Ö. F., Timuroğlu, M. K. (2007). “Örgüt Kültürünün İş Tatmini Üzerindeki Etkisi ve Bir Uygulama”, Atatürk Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, 21 (1), 119-135.
Kaiser, H. F., Rice, J. (1974). “Little Jiffy, Mark IV”, Educational and Psychological Measurement, 34, 111-117.
Kalaycı, Ş. (2006). SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri, Asil Yayın Dağıtım: Ankara.
Kalkınma Bakanlığı, (2015). “Mobilya Çalışma Grubu Raporu”, www.kalkinma.gov.tr/Lists/.../258/Mobilya%20Çalışma%20Grubu%20Raporu.pdf (Erişim Tarihi: 12.04.2016).
Kanter, R. M. (1968). “Commitment and Social Organizations: A Study of Commitment Mechanisms in Utopian Communities”, American Sociological Review, 33 (4), 449-517.
Karababa, A., Kapıkıran, N. A. (2014). “Psikolojik Danışmanlarda Olumlu-Olumsuz Mükemmelliyetçilik Düzeylerinin İş ve Yaşam Doyumunu Yordamadaki Rolü”, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 5 (42), 138-147.
Karaduman, A. (2002). “Ekip Çalışmasında, Liderin İş Tatmini Üzerindeki Etkisi”, Atatürk Üniversitesi, SBE, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi: Erzurum.
Keser, A. (2007). “İş Tatmininden Yaşam Tatminine Bireysel Tatmin” (Edit. Solmuş, T.) Endütriyel Klinik Psikoloji ve İnsan Kaynakları Yönetimi, (1. Baskı), Beta Yayınları: İstanbul.
Keser, A. (2012). Çalışma Psikolojisi, (3. Baskı), Ekin Yayınevi: Bursa.
Kinnunen, U., Geurts, S., Mauno, S. (2004). “Work-to-Family Conflict and Its Relationship With Satisfaction and Well-Being: A One-Year Longitudinal Study on Gender Differences”, Work and Stres, January-March, 18 (1), 1-22.
Koç, H. (2009). “Örgütsel Bağlılık ve Sadakat İlişkisi”, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Bahar 8 (28), 200-211.
Lingard, H., Wakefield, R., Cashin, P. (2011). “The Development and Testing of A Hierarchical Measure of Project OHS Performance”, Engineering, Construction and Architectural Management, 18 (1), 30-49.
Lofquist, E. A., Greve, A., Olsson, U. H. (2011). “Modeling Attitudes And Perceptions As Predictors For Changing Safety Margins During Organizational Change”, Safety Science, 49, 531-541.
Luthans, F. (1992). Organizational Behaviour, (6. Edition), McGraw Hill: New York.
MacCallum, R. C., Browne, M. W., Sugawara, H. M. (1996). Power Analysis and Determination of Sample Size for Covariance Structure Modeling, Psychological Methods, 1 (2), 130-49.
199
Mathieu, J. E., Zajac, D. A. (1990). “A Review and Meta-analysis of the Antecedents, Corralates and Consequences of Organizational Commitment”, Psychological Bullettin, 108 (2): 171-194.
Mearns, K. J., Flin, R. (1999). “Assessing the State of Organizational Safety Culture Climate?”, Current Psychology, Spring, 9-11.
Menard, S., (1997). Applied Logistic Regression Analysis, (2. Edition), Sam Houston State University, University of Colorado: USA.
Meşe, G. (2007). “Endüstri ve Örgüt Psikolojisinde Örgütsel Bağlılığın Anlamı”, (Edit. Solmuş, T.) Endütriyel Klinik Psikoloji ve İnsan Kaynakları Yönetimi, (1. Baskı), Beta Yayınları: İstanbul.
Meyer, J. P., Allen, N. J. (1984). “Testing the Side-Best Theory of Organizational Commitment: Some Methodological Considerations”, Journal of Applied Psychology, 69, (3), 372-378.
Meyer, J. P., Allen, N. J. (2004). TCM Employee Commitment Survey Academic Users Guide, Department of Psychology The University of Western Ontario: Canada.
Meyer, J. P., Paunonen, S. V., Gellatly, I. R., Goffin, R. G., Jackson, D. N. (1989). “Organizational Commitment and Job Performance: It’s the Nature of the Commitment that Counts”, Journal of Applied Psychology, 74 (1), 152-156.
Mohri, M., Rostamizadeh, A., Talwalkar, A. (2012). Foundations of Machine Learning, The MIT Press.
Mosher, G. A., Keren, N., Freeman, S. A., Hurburgh, C. R. (2013). “Measurement of Worker Perceptions of Trust and Safety Climate In Managers and Supervisors At Commercial Grain Elevators”, Journal of Agricultural Safety and Health, 19 (2), 125.
Mowday, R. T., Steers, R. M., Porter, L. W. (1979). “The Measurement of Organizational Commitment”, Journal of Vocational Behavior, 14, 224-247.
Mowday, R. T., Porter, L. W., Steers, R. M. (1982). Employee-Organization Linkages: The Psychology of Commitment, Absenteeism, and Turnover, Academic Press: New York.
Nantasenamata, C., Naennab, T., Isarankura, C., Ayudhyaa, N., Prachayasittikula, V. (2005). “Quantitative prediction of imprinting factor of molecularly imprinted polymers by artificial neural network”, Journal of Computer-Aided Molecular Design, 19, 509-524.
Neal, A., Griffin, M.A. (2006). “A Study of the Lagged Relationships among Safety Climate, Safety Motivation, Safety Behavior, and Accidents at the Individual”, Journal of Applied Psychology, Vol. 91, No. 4, 946-953.
Newstrom, J., Davis, K. (1993). Organization Behavior: Human Behavior at Work, McGraw Hill: New York.
Northcraft, G. B., Neale, M. A. (1990). Organizational Behavior Management Challege, The Dryden Pres.: USA.
O’Reilly, C., Chatman, J. (1986). “Organizational Commitment and Psychological Attachment: The Effects of Compliance, Identification and Internalization on Prosocial Behavior”, Journal of Applied Psychology, 71, (3), 492-499.
200
Ofluoğlu, G., Sarıkaya, G. (2005). “OHSAS 18001 İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi”, Kamu-İş Dergisi, 8 (3) http://www.kamu-is.org.tr/dergiler.htm (Erişim Tarihi: 29.10.2015).
Olive, C., O’Connor, T. M., Manan, M. S. (2006). “Relationship of Safety Culture and Process Safety”, Journal of Hazardous Materials, 130 (1-2), 133-140.
Özdamar, K. (2002). Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi-2, (4. Baskı), Kaan Kitabevi: Eskişehir.
Özdemir, K. (2006). “İş Sağlığı ve Güvenliği İçin Web Tabanlı Performans Yönetim Bilgi Sistemi”, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi: Ankara.
Özdemir, Ş., Topçuoğlu, H. (2009). “İş Sağlığı ve Güvenliği Performans Ölçümü ve İzleme”, Mühendis ve Makina Dergisi, 50, (592), 30-33.
Özkan, T., Lajunen, T. (2003). “Güvenlik Kültürü ve İklimi”, Pivolka, 2 (10), 3-4.
Öztemel, E. (2003). Yapay Sinir Ağları, Papatya Yayınevi, İstanbul.
Öztürk, H., Babacan, E. (2012). “Bir Ölçek Geliştirme Çalışması: Hastanede Çalışan Sağlık Personeli İçin İş Güvenliği Ölçeği”, Hemşirelikte Eğitim ve Araştırma Dergisi, 9 (1): 36-42.
Parkes, K. R. (2009). “Field Dependence and the Differentiation of Neurotic Syndromes”, (Ed. Cuttance P., Ecob R.), Structural Modeling by Example Applications in Educational, Sociological and Behavioral Research, Cambridge University Pres: Cambridge, 24-50.
Probst, T. M., Estrada, A. X. (2010). “Accident Under-Reporting Among Employees: Testing The Moderating Influence of Psychological Safety Climate and Supervisor Enforcement of Safety Practices”, Accident Analysis and Prevention, 42, 1438-1444.
Pugh, D. (1991). Organizational Behaviour, Prentice Hall Interneational (UK) Ltd.
Randall, D. M. (1987). “Commitment and Organization: The Organization Man Revisited”, Academy of Management Review, 12 (1), 460-471.
Redinger, C. F., Levine, S., Blotzer, M., Majewski, M. (2002). “Evaluation of an Occupational Health and Safety Management System Performance Measurement Tool-III: Measurement of Initiation Elements”, American Industrial Hygiene Association Journal, 63, 41-46.
Robbins, S. (2001). Organizational Behavior, (9. Edition), Prentice-Hall: New Jersey.
Rodriguez, M. J., Serodes, J. B. (2004). “Application of Back-Propagation Neural Network Modeling For Free Residual Chlorine, Total Trihalomethanes And Trihalomethanes Speciation”, Journal of Environmental Engineering and Science, 3.
Sabuncuoğlu, Z., Tokol, T. ( 2001). İşletme, Ezgi Yayınevi, Bursa.
201
Sadullah, O., Kanten, S. (2009). “A Research on The Effect of Organizational Safety Climate Upon The Safe Behaviors”, Ege Academic Review, 9 (3), 923-932.
Sağıroğlu, Ş., Beşdok, E., Erler, E. (2003). Mühendislikte Yapay Zeka Uygulamaları-I: Yapay Sinir Ağları, Ufuk Yayıncılık: Kayseri.
Sattari, M. T., Fahker, A. F, Docherkhesaz, M., Öztürk, F. (2007). “Yapay Sinir Ağları Yönetimi İle Savalan Sulama Rezervuarının Simülasyonu”, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Bilimleri Dergisi, 13 (4), 337-345.
Schumacker, R., Lomax, R. (2004). A Beginner's Guide to Structural Equation Modeling, (2. Edition), Lawrence Erlbaum: Mahwah, New Jersey.
Seçkin, Z. (2011). “Yönetimde Birey ve Örgüt Odaklı Davranışlar” , Örgütsel Bağlılık, (Ed. Yeniçeri Ö., Demirel Y.), Ekin Yayınevi: Bursa.
Shang, K. C., Lu, C. S. (2009). “Effects of Safety Climate on Perceptions of Safety Performance in Container Terminal Operations”, Transport Reviews, 29 (1), 1-19.
Smith, A. P., Wadsworth, E. J. K. (2009). “Safety Culture, Advice and Performance”, http://www.behavioural-safety.com/articles/cardiff_safety_culture_report.pdf, (Erişim Tarihi: 05.09.2015).
Sonderstrup, A., Hans, H. K., Carlsen, K., Kines, P., Bjorner, J. B., Roepstorff, C. (2011). “Exploring The Relationship Between Leadership Style and Safety Climate in A Large Scale Danish Cross-Sectional Study”, Safety Science Monitor, 1 (15), 1-9.
Stricoff, R. S. (2000). “Safety Performance Measurement: Identifying Prospective Indicators With High Validity”, Professional Safety,45 (1), 36-39.
Sümer, N. (2000). “Yapısal Eşitlik Modelleri: Temel Kavramlar ve Örnek Uygulamalar”, Türk Psikoloji Yazıları, (3), 49-74.
Şimşek, Ö. F. (2007). Yapısal Eşitlik Modellemesine Giriş‐‐‐‐Temel İlkeler ve LISREL Uygulamaları, Ekinoks Yayınları: Ankara.
Tabachnick, B. G., Fidell, L. S. (2013). Using Multivariate Statistics (6. Edition), Pearson: Boston.
Tanır, F. (2004). “İş Sağlığı ve Güvenliği”, İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, 4, (17), Ocak-Şubat, 10-13.
Telman, N., Ünsal, P. (2004). Çalışan Memnuniyeti, Epsilon Yayınları: İstanbul.
TOBB, (2013). “Türkiye Mobilya Ürünleri Meclisi Sektör Raporu”, www.tobb.org.tr/Documents/yayinlar/2014/mobilya_sektor_raporu_tr_int.pdf (Erişim Tarihi: 15.05.2015).
Tolay, E. (2003). “Eğitimin Örgütsel Bağlılığa Etkileri”, Dokuz Eylül Üniversitesi Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi: İzmir.
Turunç, Ö., Erkuş, A. (2010). “İş-Aile Yaşam Çatışmasının İş Tatmini ve Örgütsel Bağlılık Üzerine Etkileri: İş Stresinin Aracılık Rolü” S.Ü. İ.İ.B.F. Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 415-440.
Türen, U., Gökmen, Y., Tokmak, İ., Bekmezci, M. (2014). “Güvenlik İklimi Ölçeğinin Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışması”, Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF Dergisi, 19, (4), 171-190.
202
Türk Dil Kurumu, (2016). http://www.tdk.gov.tr/, (Erişim Tarihi: 28.03.2016).
Uyguç, N., Çımrın, D. (2004). “DEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Merkez Laboratuvarı Çalışanlarının Örgüte Bağlılıklarını ve İşten Ayrılma Niyetlerini Etkileyen Faktörler”, Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF Dergisi, 19 (1), 91-99.
Üngüren, E., Koç, T. S. (2015). “İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları Performans Değerlendirme Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması”, Sosyal Güvenlik Dergisi, 5 (2), 124 144.
Varonen, U., Mattila, M. (2000). “The Safety Climate and İts Relationship to Safety Practices, Safety of The Work Environment and Occupational Accidents in Eight Wood Processing Companies”, Accident Analysis and Prevention, 32, 761-769.
Vatansever, Ç., Tiryaki, A. R. (2008). “Yönetici ve Çalışanların Güvenli Davranışları”, 1. Ulusal Çalışma İlişkileri Kongresi Bildiriler Kitabı, 6-8 Kasım, Sakarya, 268-277.
Vectra, A. (2000). Development of a Health and Safety Performance Measurement Tool Contract Research Report 309/2000, Health and Safety Executive: Warrington.
Vinodkumar, M. N., Bhasi, M. (2008). “Safety Climate Factors and Its Relationship with Accidents and Personal Attributes in the Chemical Industry”, Safety Science, 47, 659-667.
Wasti, S. A. (2000). “Örgütsel Bağlılığı Belirleyen Evrensel ve Kültürel Etmenler: Türk Kültürüne Bir Bakış”, (Derleyen: Z. Ayçan). Akademisyenler ve Profesyoneller Bakış Açısıyla Türkiye'de Yönetim, Liderlik ve İnsan Kaynakları Uygulamaları, Türk Psikologlar Derneği Yayınları, 21: Ankara, 201-224.
Weiss, D. J., Dawis, R.V., England, G. W., Lofquist, L. H. (1967). “Manual for the Minnesota Satisfaction Questionnair, Minnesota Studies in Vocational Rehabilitation”, 12, University of Minnesota Industrial Relation Center: Minneapolis, MN.
Westreicha, D., Lesslerc, J., Funka, M. J. (2010). “Propensity Score Estimation: Neural Networks, Support Vector Machines, Decision Trees (CART), and Meta-Classifiers as Alternatives to Logistic Regression”, Journal of Clinical Epidemiology, 63, 826-833.
Wiegmann, D. A., Zhang, H., von Thaden, T., Sharma, G., Mitchell, A. (2002). “A Synthesis of Safety Culture and Safety Climate Research”, Technical Report ARL-02-3/FAA 02-2, Aviation Research Lab Institute of Aviation, http://www.humanfactors.illinois.edu/Reports&PapersPDFs/TechReport/02- 03.pdf, (Erişim Tarihi: 04.05.2015).
Williams, L. J., Hazer, J. T. (1986). “Antecedents And Consequences of Satisfaction and Commitment in Turnover Models: A Reanalysis Using Latent Variable Structural Education Methods”, Journal of Applied Psychology, 71 (2), 219-231.
Williamson, A. M., Feyer, A. M., Cairns, D., Biancotti, D. (1997). “The Development of a Measure of Safety Climate: the Role of Safety Perceptions and Attitudes”, Safety Science, 25, 15-27.
203
Wu, T. C., Chen, C. H., Li, C. C. (2008). “A Correlation Among Safety Leadership, Safety Climate and Safety Performance”, Journal of Loss Prevention in the Process Industries, 21, 307-318.
Wu, T. C., Liu, C. W., Lu, M. C. (2007). “Safety Climate in University and College Laboratories: Impact of Organizational and Individual Factors”, Journal of Safety Research, 38, 91-102.
Yatar, (2015). “Mobilya Sektör Analizi”, https://recepyatar.wordpress.com/2015/12/15/mobilya-sektor-analizi/ (Erişim Tarihi: 11.03.2016)
Yule, S., Flin, R., Murdy, A. (2008). “The Role of Management and Safety Climate in Preventing Risk-Taking at Work”, Int. J. Risk Assessment and Management, 7 (2), 137-151.
Yurtoğlu, H. (2005). Yapay Sinir Ağları Metodolojisi ile Öngörü Modellemesi: Bazı Makroekonomik Değişkenler İçin Türkiye Örneği, Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Yayın No: DPT 2683.
Yücebilgiç, H. (2007). “A Proposed Model Safety Climate: Contributing Fators and Consequences”, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, SBE, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi: Ankara.
Zahra, S. A. (1984). “Understanding Organizational Management”, Supervisory Management, 29 (3), 16-20.
Zohar, D. (1980). “Safety climate in industrial organizations: Theoretical and applied implications”, Journal of Applied Psychology, 65, 96-102.
Zohar, D. (2003). “Safety climate: Conceptual and measurement issues”, (Ed. Quick J. C., Tetrick, L. E), Handbook of Occupational Health Psychology, 123-147, American Psychological Association Books: Washington, DC.
Zohar, D., Luria, G. (2005). “A Multilevel Model of Safety Climate: Cross-Level Relationships Between Organization and Group-Level Climates”, Journal of Applied Psychology, 90 (4), 616-628.
Zorlu, K. (2012). “The Perception of Self-Esteem and Self-Efficacy as Transforming Factors in The Sources of Role Stress and Job Satisfaction Relationship of Employees: A Trial of a Staged Model Based on The Artificial Neural Network Method”, African Journal of Business Management, 6 (8), 3014-3025.
Zorlu, K., Baştemur, C. (2014). “A Mediator Role of Perceived Organizational Support in Workplace Deviance Behaviors, Organizational Citizenship and Job Satisfaction Relations: A Survey Conducted with Artificial Neural Network”, International Journal of Research in Business and Social Science, 3 (3).
204
EKLER
EK-1: ARAŞTIRMA ANKET FORMU
ANKET FORMU
Sayın Katılımcı,
Bu katılım formu bir doktora tez çalışmasında veri toplamak amacıyla hazırlanmıştır. Elde edilen veriler bilimsel
amaç dışında KESİNLİKLE KULLANILMAYACAK olup, isim belirtmenize gerek yoktur. Katkılarınızdan dolayı
teşekkür ederiz. Saygılarımızla..
Anketteki tüm soruların doldurulması araştırmanın
amacına uygun ve sonuçların güvenilir olması açısından önemlidir.Bu sebeple Lütfen Boş Soru Bırakmayınız.
1. Bölüm
1-Cinsiyet :
( )Erkek ( )Kadın
2-Yaş :
( )20-25 ( )26-30 ( )31-35 ( )36-40 ( )41-45 ( )46-50 ( )51 ve üzeri
3-Eğitim Düzeyi :
( )İlkokul ( )Ortaokul ( )Lise ( ) Önlisans ( ) Üniversite
4-Medeni Durum :
( )Evli ( )Bekar ( )Diğer
5-Bu işyerinde çalışma yılınız :
( )1 yıldan az ( )1-5 yıl ( )6-11 yıl ( )11-15 yıl ( )16-20 yıl ( )21 yıl ve üzeri
6-İş yeri adı
……………………………………………………………………………………………………………………………
…………
2. Bölüm
Kes
inli
kle
Kat
ılm
ıyor
um
Kat
ılm
ıyor
um
Kar
arsı
zım
Kat
ılıy
oru
m
Kes
inli
kle
Kat
ılıy
oru
m
1 Üst düzey yöneticim, konu güvenlik tehlikesi olduğunda, problemi çözmek için hızlı
hareket eder. 1 2 3 4 5
2 Üst düzey yöneticim, güvenlik denetim ve incelemelerinin düzenli ve kapsamlı
yapılmasında ısrarcıdır. 1 2 3 4 5
3 Üst düzey yöneticim, her birimde güvenlik seviyesi iyileştirmesi için sürekli uğraşır. 1 2 3 4 5
205
4 Üst düzey yöneticim, görevimi yerine getirmem için gerekli tüm ekipmanları
güvenli bir şekilde sağlar. 1 2 3 4 5
5 Üst düzey yöneticim, çalışma takviminin gerisinde kalındığında bile güvenli çalışma
konusunda müsamaha göstermez. 1 2 3 4 5
6 Üst düzey yöneticim, herhangi bir güvenlik tehlikesini (masraflı olsa dahi) hızlı bir
şekilde düzeltir. 1 2 3 4 5
7 Üst düzey yöneticim, çalışanlara ayrıntılı güvenlik raporları sunar (örneğin;
yaralanmalar, muhtemel kazalar). 1 2 3 4 5
8 Üst düzey yöneticim, ödüllendirme yapılacağı zaman bireylerin güvenli
davranışlarını hesaba katar. 1 2 3 4 5
9 Üst düzey yöneticim, her yöneticinin çalışmış olduğu birimde güvenliği
iyileştirmesini sağlar. 1 2 3 4 5
10 Üst düzey yöneticim, güvenlik eğitimleri için yeteri kadar zaman ve para yatırımı
yapar. 1 2 3 4 5
11 Üst düzey yöneticim, mevcut güvenlik kurallarını geliştirmek için uygun olan her
bilgiyi kullanır. 1 2 3 4 5
12 Üst düzey yöneticim, güvenlik iyileştirilmesi hakkında bizim fikirlerimizi dikkate
alır. 1 2 3 4 5
13 Üst düzey yöneticim, eğitim programlarını ayarlarken güvenliği göz önünde
bulundurur. 1 2 3 4 5
14 Üst düzey yöneticim, bize güvenlik hakkında gerekli bilgiler verilir. 1 2 3 4 5
15 Üst düzey yöneticim, güvenlik bilinci etkinlikleri düzenli olarak uygulanır. 1 2 3 4 5
16 Üst düzey yöneticim, iş güvenliğinden sorumlu personeline, işi yapmaları için
ihtiyaçları olan gücü verir. 1 2 3 4 5
3. Bölüm
1 Birim yöneticim, görevimi güvenli bir şekilde yerine getirmem için gerekli tüm
ekipmanları bize ulaştırır. 1 2 3 4 5
2 Birim yöneticim, güvenlik kurallarına uyup uymadığımızı sık sık kontrol eder. 1 2 3 4 5
3 Birim yöneticim, güvenliği iyileştirmek için bizimle görüşür. 1 2 3 4 5
4 Birim yöneticim, güvenli hareket etmek için bize açıklamalarda (şikayet etmeden)
bulunur. 1 2 3 4 5
5 Birim yöneticim, bizi zorlarken bile güvenlik prosedürlerine vurgu yapar. 1 2 3 4 5
6 Birim yöneticim, iş tehlikeleri ile ilgili bizimle sık sık konuşur. 1 2 3 4 5
7 Birim yöneticim, çalışma takviminin gerisinde kalındığında bile güvenlik kurallarını
önemser. 1 2 3 4 5
8 Birim yöneticim, yorgun veya stresli olduğumuzda bile güvenli çalışma konusunda
müsamaha göstermez. 1 2 3 4 5
9 Birim yöneticim, güvenlik hatırlatması yapılması gerekenlere, hatırlatma yapar. 1 2 3 4 5
206
10 Birim yöneticim, tüm güvenlik kurallarınının uygulandığını takip eder (sadece en
önemli olanların değil). 1 2 3 4 5
11 Birim yöneticim, teçhizat veya makineler tamir edilmesi durumunda güvenlik
kurallarına uyulmasında ısrarcıdır. 1 2 3 4 5
12 Birim yöneticim, güvenlik hususunda özel dikkat sergileyenleri takdir eder. 1 2 3 4 5
13 Birim yöneticim, vardiya değişimlerinde güvenlik konusunda müsamaha göstermez. 1 2 3 4 5
14 Birim yöneticim, güvenlik problemleri büyümeden önce bize yardım eder. 1 2 3 4 5
15 Birim yöneticim, hafta içerisinde bizimle sık sık güvenlik sorunları hakkında
konuşur. 1 2 3 4 5
16 Birim yöneticim, rahatsızlık verse bile koruyucu ekipmanları kullanmamızda
ısrarcıdır. 1 2 3 4 5
4. Bölüm
1 İşyerimde sürekli bir şeylerle meşgul olmak beni memnun eder. 1 2 3 4 5
2 İşyerimde yalnız başıma çalışmak beni memnun eder. 1 2 3 4 5
3 İşyerimde farklı şeyler yapabilmek beni memnun eder. 1 2 3 4 5
4 İşyerimin toplumda bir yer bulmamı sağlaması beni memnun eder. 1 2 3 4 5
5 Yöneticilerimin elemanlarına karşı davranış tarzı beni memnun eder. 1 2 3 4 5
6 Yöneticilerimin karar verme konusunda yeterli olması beni memnun eder. 1 2 3 4 5
7 İşyerimde vicdanıma ters düşmeyen şeyleri yapabilmek benimemnun eder. 1 2 3 4 5
8 Sürekliliği olan bir işe sahip olma imkanı beni memnun eder. 1 2 3 4 5
9 İşyerimde başkaları için bir şeyler yapabilme fırsatı beni memnun eder. 1 2 3 4 5
10 İşyerimde başkalarına ne yapacaklarını söyleme fırsatı beni memnun eder. 1 2 3 4 5
11 İşyerimde yeteneklerimi kullanabilme fırsatı beni memnun eder. 1 2 3 4 5
12 İşyerimde, işyeri politikasını uygulama fırsatı beni memnun eder. 1 2 3 4 5
13 Yapmış olduğum iş karşılığı aldığım ücret miktarı beni memnun eder. 1 2 3 4 5
14 Yapmış olduğum işte kariyer yapma fırsatı beni memnun eder. 1 2 3 4 5
15 Yapmış olduğum işle ilgili kendi kararımı verme özgürlüğü beni memnun eder. 1 2 3 4 5
16 İş yaparken kendi yöntemlerimi deneme fırsatı beni memnun eder. 1 2 3 4 5
17 Genel olarak uygun çalışma koşulları beni memnun eder. 1 2 3 4 5
18 Çalışma arkadaşlarım birbirleriyle anlaşabilmesi beni memnun eder. 1 2 3 4 5
19 Yöneticilerimden yaptığım iyi bir iş karşılığında aldığım övgü beni memnun eder 1 2 3 4 5
20 İşimden başarı elde ettiğim duygusu beni memnun eder. 1 2 3 4 5
5. Bölüm
1=Kesinlikle Katılmıyorum , 2=Katılmıyorum, 3=Kararsızım, 4=Katılıyorum, 5=Kesinlikle Katılıyorum
1 İşyerimde çalışanlara sağlık ve güvenlik ile ilgili gerekli koruyucu ekipmanlar
sağlanır. 1 2 3 4 5
2 İşyerimde sağlık ve güvenlik ile ilgili tedbirlere uyulup uyulmadığı denetlenir. 1 2 3 4 5
3 İşyerimde sağlık ve güvenlik ile ilgili tedbirler alınır. 1 2 3 4 5
4 İşyerimde sağlık ve güvenlik için gerekli olan teknik ekipmanlar bulunur. 1 2 3 4 5
207
5 İşyerimde çalışanlara bir iş verilirken, sağlık ve güvenlik yönünden işe uygun olup
olmadıkları dikkate alınır. 1 2 3 4 5
6 İşyerimde düzenli aralıklarla risk değerlendirmeleri yapılır. 1 2 3 4 5
7 İşyerimde sağlık ve güvenliği tehdit edebilecek faktörlere yönelik (kaygan zemin
vb.) uyarı levhaları bulunur. 1 2 3 4 5
8 İşyerimin olası bir acil duruma karşı (yangın gibi), tüm çalışanların bildiği bir eylem
planı vardır. 1 2 3 4 5
9 Çalışma arkadaşlarım işyerinde sağlık ve güvenlik açısından bir tehdit ile
karşılaştıkları anda, derhal yönetime haber verir. 1 2 3 4 5
10 Çalışma arkadaşlarım iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinden öğrendikleri bilgileri, iş
yaparken uygular. 1 2 3 4 5
11 Çalışma arkadaşlarım işlerini yaparken, kendi sağlık ve güvenliklerini tehlikeye
düşürmez. 1 2 3 4 5
12 Çalışma arkadaşlarım işlerini yaparken, diğer personelin sağlık ve güvenliğini
tehlikeye düşürmez. 1 2 3 4 5
13 Çalışma arkadaşlarım işyerindeki makine, araç ve gereçleri kurallara uygun bir
şekilde kullanır. 1 2 3 4 5
14 Çalışma arkadaşlarım işlerini yaparken, sağlık ve güvenliklerini riske atar. 1 2 3 4 5
15 Çalışma arkadaşlarım kendilerine verilen koruyucu ekipmanları doğru bir şekilde
kullanır. 1 2 3 4 5
16 Çalışma arkadaşlarım meslek hastalıkları ve nedenleri hakkında bilgi sahibidir. 1 2 3 4 5
17 Çalışma arkadaşlarım iş hayatları ile ilgili yasal hak ve sorumlulukları hakkında
bilgi sahibidir. 1 2 3 4 5
18 Çalışma arkadaşlarım meslek hastalıklarından korunma yolları hakkında bilgi
sahibidir. 1 2 3 4 5
19 Çalışma arkadaşlarım işyerimdeki sağlık ve güvenlik risklerinden korunma
hususunda bilgi sahibidir. 1 2 3 4 5
20 Çalışma arkadaşlarım patlama ve yangın tehlikelerinden korunma hususunda bilgi
sahibi değildir. 1 2 3 4 5
21 Çalışma arkadaşlarım koruyucu ekipmanların nasıl kullanılacağı hakkında bilgi
sahibidir. 1 2 3 4 5
22 İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri, belirli bir plan ve program dahilinde çalışanlara
duyurulur. 1 2 3 4 5
23 İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimler anlaşılır bir dille sunulur. 1 2 3 4 5
24 işyerimde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimler düzenlenir. 1 2 3 4 5
25 İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimler uygulamalı olarak gösterilir. 1 2 3 4 5
26 işyerime yeni bir araç veya ekipman alınırsa, doğru bir şekilde nasıl kullanılacağı
hakkında eğitim verilir. 1 2 3 4 5
27 Yönetim, çalışanların sağlık ve güvenlik ile ilgili endişelerini dikkate alır. 1 2 3 4 5
28 Çalışanlar, sağlık ve güvenlik ile ilgili endişelerini rahatlıkla ifade edebilir. 1 2 3 4 5
29 işyerimde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili uzmanlar, yönetim ve çalışanlar arasında
işbirliği bulunmaktadır. 1 2 3 4 5
208
30 Risk değerlendirmesi ile elde edilen bilgiler, çalışanlarla paylaşılır. 1 2 3 4 5
6. Bölüm
1 Kariyerime bu işyerinde devam etmek beni çok mutlu eder. 1 2 3 4 5
2 İşyerimin meselelerini gerçekten de kendi meselelerim gibi hissediyorum. 1 2 3 4 5
3 İşyerime karşı güçlü bir aitlik hissim yok. 1 2 3 4 5
4 Kendimi, işyerime “duygusal olarak bağlı” hissetmiyorum. 1 2 3 4 5
5 Kendimi, işyerimde “ailenin bir parçası” gibi hissetmiyorum. 1 2 3 4 5
6 işyerimin benim için çok özel bir anlamı var. 1 2 3 4 5
7 Kendi isteğim ve bir o kadarda mecburiyetten işyerimde çalışmaya devam ediyorum. 1 2 3 4 5
8 İstesem de, şu anda işyerimden ayrılmam çok zor olur. 1 2 3 4 5
9 İşyerimden şimdi ayrılsam, hayatım alt üst olur. 1 2 3 4 5
10 İşyerimi bırakmayı düşünemeyeceğim kadar az seçeneğim var. 1 2 3 4 5
11 İşyerim için sarf ettiğim gayret az olsaydı, başka yerde çalışmayı düşünebilirdim. 1 2 3 4 5
12 İşten ayrılmam durumunda alternatif iş bulma problemi yaşarım. 1 2 3 4 5
13 İşyerimde kalmak için hiçbir yükümlülük hissetmiyorum. 1 2 3 4 5
14 Avantajlı da olsa, işyerimden şimdi ayrılmanın doğru olmadığını hissediyorum. 1 2 3 4 5
15 İşyerimden şimdi ayrılsam kendimi suçlu hissederim. 1 2 3 4 5
16 İşyerim benim sadakatimi hak ediyor. 1 2 3 4 5
17 Buradaki insanlara karşı kendimi borçlu hissettiğim için işyerimden şu anda
ayrılmazdım. 1 2 3 4 5
18 İşyerime çok şey borçluyum. 1 2 3 4 5
209
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler :
Adı ve Soyadı : Medine Er
Doğum Yeri ve Yılı : Kayseri - 23.02.1986
Medeni Hali : Evli
Eğitim Durumu :
Lisans Öğrenimi : Fırat Üniversitesi Sosyoloji Bölümü
Yüksek Lisans Öğrenimi
: Süleyman Demirel Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Ana Bilim Dalı
Doktora Öğrenimi : Süleyman Demirel Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Ana Bilim Dalı
Yabancı Dil ve Düzeyi :
İngilizce : İyi
İş Deneyimi :
2011-2012 : M.E.B. Yalvaç Atatürk Lisesi
2012-2013 : S.D.Ü. M.Y.O.
Bilimsel Yayınlar ve Çalışmalar :
Uluslararası toplantıda sunularak tam metin olarak yayımlanan bildiri
Aslantaş Miraç, Er Medine, “Comparative Analysis of The Behavior of Employees Intention to Leave That Job With Devotion”, Erpa International Congress on Education, 2-4 June, 2016.