Upload
others
View
1
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
“Mesleki Gelişim Slayt Sunuları”
© Bu Sunu’ya ait tüm Haklar Atlas Yayınevine aittir. Hiçbir şekilde üçüncü şahıslara verilemez
MESLEKİ GELİŞİM
Ünite 1: Meslek Ahlakı ve Ahilik
Meslek Ahlakı • Günümüzde iş yaşamında aşırı hırs, bencil ve aç gözlü davranma, plansızlık, yasalara, kurallara aykırı davranma, kendini koruma güdüsü, maddi ve manevi tatminsizlik, • Servet açığı, ideolojik ve siyasal ayrımcılık, rüşvet vb. olumsuz davranışlar meslek ahlakına daha fazla önem verilmesini gerekli kılmaktadır.
• Meslek ahlakı kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için meslek,ahlak ve mesleki etik terimlerinin öncelikli olarak ele alınması yararlı olacaktır.
Meslek Kavramı
• Meslek, insanın yaşamını sürdürebilmek için
yaptığı ve genellikle yoğun bir eğitim, çalışmayı
gerektiren sürecin sonunda kişilerin kazandığı
unvanın adıdır.
• Meslek, belli bir eğitim ile kazanılan sistemli
bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal
üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para
kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş.
Örnek: Mühendis, doktor, öğretmen, manav,
kasap.
Bir uğraşın meslek sayılabilmesi için bazı unsurları taşıması gerekir;
Bir meslek dalı, toplumun kaçınılamaz olan bir gereksinimini karşılamalıdır.
Meslek kişinin salt kendi doyumu için değil aynı zamanda başkalarının yararı için de yaptığı bir uğraştır
Meslek, sistemli bir eğitimle kazanılmış özel bilgi ve becerilere dayalı olmalıdır.
Meslek dalları araştırma ve deneylerle geliştirilerek zamanla kendine özgü tekniklere sahip olurlar.
Meslekler kazanç elde etmek için yapılan uğraşlardır. Meslek olarak kabul edilecek bütün uğraş alanlarının
kendine özgü değer ve etik ilkeleri vardır ve bu mesleğin üyeleri bu değer ve ilkeler doğrultusunda davranırlar.
• Meslekler, alınan eğitim düzeyi ve yapılan görevlerin niteliğine göre,
• Uzman Meslekler,
• Beceriye Dayalı Meslekler olarak sınıflandırılmaktadır.
• Bir meslek sahibi olmak, toplumun bir üyesi
olan bireyler için çok önemlidir. Meslek kişinin
toplumda saygı görmesine, başkaları ile ilişki
kurmasına, toplumda bir yer edinmesine ve işe
yaradığı duygusunu yaşamasına imkan veren bir
uğraş alanıdır.
Mesleki Birlik
• Aynı mesleği yapan kişilerin biraraya gelerek
oluşturdukları topluluktur. Bu şekildeki birlik ve
dayanışma içerisinde hem mesleğin
saygınlığının yükseltilmesi hem de topluma daha
iyi hizmet sunulması hedeflenmektedir.
• Tabip Odaları,
• Barolar Birliği gibi.
• Aynı mesleği yapanlar dışında herhangi bir işi yapanlar da günümüzde bir araya gelerek bir kurumsal/yasal bir “işbirliği” içinde olabilirler. Bu faaliyetler de “Oda,” “Dernek,” ya da “Birlik” adını alıyor olabilir: Şoförler Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Derneği vb. gibi.
Ahlak Kavramı
• Ahlâk kelimesi mana kökeni olarak huy, seciye, mizaç, tabiat ve karakter gibi anlamlara gelen hulk veya hulûk kelimesinin çoğuludur.
• İnsanın fiziki yapısı için çoğunlukla halk, manevî yapısı için ise hulk kelimesi kullanılmaktadır .
• Ahlak, belli bir dönemde belli insan
topluluklarınca benimsenmiş olan, bireylerin
birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen törel davranış
kurallarının, yasalarının ve ilkelerinin toplamıdır.
• Ahlak “nasıl yaşamamız gerekir” sorusuna verilecek cevapları araştıran bir felsefe disiplinidir.
• Ahlâk, sosyolojik anlamda sadece insanın iç
dünyasını değil, aynı zamanda dış dünyaya
yansıyan fiillerini de düzenler.
• Kısaca ahlak, insanların toplum içindeki
davranışlarını ve birbirleriyle ilişkilerini
düzenlemek amacıyla başvurulan kurallar
dizgesi, başka insanların davranışlarını olumlu ya
da olumsuz biçimde yargılamakta kullanılan
ölçütler bütünüdür.
Ahlak Felsefesinin Temel Kavramları İyi Kötü Özgürlük Sorumluluk Ahlaki karar Ahlaki eylem Ahlak yasası Mutluluk Ödev Vijdan Erdem
İş/Meslek Ahlakı
İş/Meslek ahlakı, uygulamalı bir ahlak bilgisidir
ve meslek hayatında karşılaşılan tüm ahlaki
sorunları inceleme konusu yapar. Bu sorunlar,
çalışanlar arasında, çalışanlarla yöneticiler
arasında, işletme/kurum ve işletmeyle alışverişte
bulunanlar ya da işletmeyle çevresel faktörler
arasında olabilir.
İş ahlakı/etiği, etiğin bir alt kümesi olup, iş
dünyasındaki etik sorunları inceler, davranışlara
rehberlik etmek üzere kurallar geliştirmeye
çalışır.
İş etiği, işletmelerin ürün ve hizmet üretme ve
dağıtma aşamalarında gerek örgüt gerekse
birey/çalışan düzeyinde davranışların etik
boyutları ile ilgilenir ve bu davranışlara ilişkin
yol gösteren kuralları kapsar.
İş etiği bir bakıma uygulamalı etiktir ve zaman
zaman işletme ahlakı, şirket etiği, firma etiği
veya ticaret ahlakı olarak da adlandırılmıştır.
• İş etiği “normatif” ve “betimleyici” olarak ikiye ayrılır.
Normatif iş etiği, etik değerler - ilkeler çerçevesinde iş
etiğine uygun kararların,eylemlerin ve davranışların
neler olması gerektiğini inceler ve bu kapsamda iş etiği
kurallarını belirlemeye çalışır. Normatif iş etiği, ne
yapılmalı ne yapılmamalı sorusuna cevap arar.
Betimleyici iş etiği, iş dünyasında var olan ilişkilerin
ahlaki boyutunu ve sorunlarını inceler, tutum ve
davranışlarını ortaya çıkarmaya çalışır. Yani, mevcut ve
yaygın olan etik içerikli davranış türleri üzerinde durur.
Bunların olası nedenlerini incelemeye çalışır. Bu yönü
ile çözümleyici (analitik) bir yaklaşım içerir.
İş Etiği/Ahlakı’nın Gerekliliği
• Dünya ekonomileri genelinde, devletin ve kamu kesiminin ekonomideki yeri ve ağırlığı giderek azalmış, buna karşılık serbest piyasa ekonomisi tüm kurul ve kurallarıyla hakim duruma gelmiştir.
• Her alanda ve küresel düzeyde yaygınlaşan ve güçlenen pazar sistemi karşısında, özel sektörden bu gelişime paralel bir sorumluluk ve bilinç üstlenmesi beklenmeye başlanmıştır.Bu bağlamda, işletmelerin iktisadi birimler olduğu kadar sosyal birimler de olduğu kabul görmüş; işletmelerin sosyal sorumluluğu ve paydaşlara (müşteriler, çalışanlar, toplum, çevre, dernekler ve diğer kuruluşlar) yönelik sorumlulukları tanımlanmaya başlanmış, yöneticilerden daha geniş kapsamlı bir yönetim uygulamaları beklenir olmuştur.
• Değişen ve gelişen sosyo-kültürel yapı sonucu toplumsal duyarlılık ve kamuoyu baskısı (özellikle sivil toplum kuruluşlarının etkinleşmesi), müşterilerin ve çalışanların bilinci ve medyanın konuya ilgisinin artması da iş etiğinin önemsenmesine katkıda bulunmuştur.
• İşletmelerden paydaşlarına “hesap vermeleri” beklenir olmuştur.
• Dünya nüfusu giderek artmakta ve bu artışla beraber yeni istihdam ihtiyacı da giderek büyümektedir.
• Yeni iş imkanları oluşturulamazsa işsiz ve yoksul kesimler zenginlikten pay almak için sosyal ve siyasal şiddete başvuracak bu da medeniyeti tehdit edecektir.
• Küreselleşme sonucunda değişik kültürlerden gelen insanların çokuluslu firmalarda çalışması yeni ahlaki sorunları da beraberinde getirmiştir.
• Bu tür ortamlarda insanlar, birbirlerini anlamalı ve diğerinin kültürüne saygı göstermelidir.
• Tüm dünyada daha fazla demokrasi ve insan haklarına talep vardır ve iş hayatında da bu ilkeler önemli hale gelmektedir.
• Etnik köken, dil, din, cinsiyet gibi konularda iş hayatında ayrımcılık yapılmamalıdır. Artan çevre kirliliği çevreye duyarlı bir iş dünyasını zorunlu kılmaktadır.
• Farklı dinlerin iş dünyasındaki kültür ve değerleri nasıl etkilediği de iş etiği disiplini tarafından araştırılmaktadır.
• Gelişmekte olan ülkeler yolsuzlukla mücadele ederek temiz bir ekonomik hayat için uğraş vermelidirler.
İş ahlakı işletme açısından şu nedenlerden dolayı önem taşımaktadır: Çalışanlarda ve müşterilerde sosyal
sorumluluk duygusunu geliştirir.
Hissedarlara karşı sorumluluk duygusunu geliştirir.
Doğaya karşı sorumluk duygusunu geliştirir.
Rakipleri ve topluma karşı sorumluluk duygusu geliştirir.
Türkiye’de İş Ahlakının Gelişimi
• İslâmiyet öncesi kurulan Türk devletlerinde
insan ve toplum yaşayışında, adaletin
sağlanmasında ahlâkî prensipler, inanç
sistemleri etkili olmuştur.
• Eski Türk devletleri “töre” adı verilen kurallar
ile sosyal hayatı düzenlemekteydiler. Töre,
kanunlar ve örf hukukudur. Türk devlet geleneği,
adaleti değişmez bir töre veya yasanın
tarafsızlıkla uygulanması seklinde anlamaktadır.
• Başka bir ifadeyle devletin temeli töre ile
vücut bulmakta ve devamı töreyle mümkün
olabilmekteydi. Töre, sosyal hayatı düzenleyen,
geleneğe dayalı mecburî kurallar bütünüdür.
• Törede yer alan bazı hükümler şunlardır:
özgürlük, haksızlığa karsı durmak, merhametli
olmak, âdil olmak, bilgili ve akıllı olmak.
• Orhun Abidelerinde devlet adamlarının
topluma hesap vermesi, devlet ve toplumun
karşılıklı olarak görevlerinin belirtilmesi, kültür
ve yasalar, adalet, refah ve sosyal devlet anlayışı
hakkında bilgi vermesi açısından önem taşır.
• Türklerin İslâm’ı kabulünden sonra dini
öğretilerde ele alınan israf, başkalarının
haklarına saygı duyulması, sevgi ve hoşgörü,
yardımlaşma ve dayanışmanın ön plâna
çıkarılması gibi konular da toplumsal ahlâkın
gelişmesinde etkili olmuştur.
• Türk tarihinde İslâmiyet sonrası ortaya çıkan
“Ahilik” ve “Loncalar” iş ahlakının kurumlaşması
açısından büyük önem arz etmektedir.
• Türklere özgü bir teşkilat olan Ahilik, onların
gereksinimleri sonucu ortaya çıkmış kendisine
özgü kurallarla isleyen esnaf ve sanatkârlar
birliği ve bir eğitim kurumudur.
• 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda genel olarak devletin zayıflaması, devlet desteğinin giderek azalması, köyden şehre göçün giderek artması, sosyal ve ekonomik dengelerin bozulması, sanayileşmeye ayak uydurulamaması, sermaye yetersizliği, artan vergi yükü ve artan ithalât nedeniyle Ahilik işlevlerini yerine getiremez duruma gelmiştir. Bu nedenle ahlâkî değerler de yozlaşmalar görülmüştür.
• Ekonomik hayatın etik kurallarını, çalışma sürelerini düzenleyen loncalar, toplumda esnaf ve sanatkârın saygınlığını vurgulayıcı ve sosyal değişimi yönlendirici ve denetleyici bir rol üstlenmiştir.
• Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkenin savaş
halinde olması ve bir taraftan da yeniden
yapılanma süreci iş hayatında bir takım
olumsuzlukların ve sorunların gelişmesine yol
açmıştır.
• 1980’li yıllara gelirken is ortamında yaşanan
torpil, fırsatçılık, kayırmacılık, performans
yetersizliği... vb. olumsuzluklara karsı yeniden
yapılanma gerekliliği dikkat çekmektedir.
• Bu durum, iş ahlakı sorunlarına ilişkin kamu, iş dünyası ve akademik çevrenin duyarlılığının artmasında önemli bir rol oynamıştır. 1980’li yıllarda kitle iletişim araçlarının gelişmesi, global rekabet ve belirsizlikler, ekonomi politikalarındaki değişim, toplumsal çıkarların daha fazla ciddiye alınması eğilimi... vb. birçok sebep iş ahlakının giderek önem kazanmasına yol açmıştır.
• Son yıllarda hükümetlerin iş ahlakı
konusundaki çabalarının yanı sıra sivil toplum
kuruluşları ve akademik kurumlar da iş etiğinin
kurumsallaşması ve temiz toplum oluşturma
konusunda çalışmışlardır.
• Sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin iş
ahlakının kurumsallaşması yönünde önemli
adımlar attıkları görülmektedir.
• Ayrıca hemen her şirketin, holdinglerin iş
ahlakına vurgu yapmaları da bu çerçevede bir
gelişme olarak görülmelidir.
Mesleki Etik
• Meslek etiği
• Doğrudan doğruya insanla ilgili mesleklerde uyulması gereken davranış kuralları olarak tanımlanabilir.
• Mesleki etiğin temelinde insanlarla ilişkiler yatar. Aynı meslekten bireylerin birbirleri ile ilişkilerinde belli davranış kalıplarına uymaları meslek etiğinin gereğidir.
• Meslek etiği belirli bir meslek grubunun etik ilkelerini meslek üyelerine emreden, onları belli kurallarla davranmaya zorlayan kişisel eğilimlerini sınırlayan, yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan, mesleki rekabeti düzenleyen ve hizmet ideallerini korumayı amaçlayan mesleki ilkelerdir.
• Ülkemizde meslek etiği adına önemli tarihsel bir birikim vardır. Ahilik sisteminde meslek etiği oldukça iyi bir örnektir. İş yeri açma, müşteri ilişkileri, sevgi-hoşgörü, doğruluk dürüstlük vb. etik kurallar tüm dünyaya örnek olabilecek biçimde uygulanmıştır. Günümüzde de buna benzeyen temel meslek etiği ilkeleri vardır.
Başlıca mesleki etik ilkeleri şunlardır:
Doğruluk Yasallık Yeterlik Güvenirlik Mesleğe bağlılık Sorumluluk İnsan haklarına saygı Sevgi-hoşgörü
Mesleki etik ilkelerin geliştirilmesi aşağıdaki yararları sağlayabilir:
• Meslektaş baskısı sağlayarak, bireyleri etik davranış göstermeye motive eder,
• Bireylerin kişilikleri yerine doğru ya da yanlış eylemler konusunda daha tutarlı ve kararlı bir rehberlik sağlar,
• Belirsiz durumlarda nasıl davranılacağı konusunda rehberlik eder,
• Yönetici ya da patronların otokratik gücünü kontrol eder,
• Örgütlerin toplumsal sorumluluklarını tanımlar,
• Örgütün ya da mesleğin çıkarlarına hizmet eder.
Mesleki Örgütlenme ve Meslek Kuruluşları
Mesleki örgütlenme
• Mesleki örgütlenmenin gelişimi ve meslek
kuruluşlarının ortaya çıkışı insanların sosyal
yaşamlarının doğal ve zorunlu bir sonucu olarak
ortaya çıkmıştır.
• Meslek örgütleri, temel olarak, belli bir mesleği icra edenlerin ortak ihtiyaçlarını karşılamak ve ortak çıkarlarını korumaya yönelik etkinlikleri gerçekleştirmek üzere kurulan ve çeşitli işlevleri bulunan organizasyonlardır.
• Bu bağlamda, meslek kuruluşlarını, belli bir mesleği icra edenleri bir araya getiren, toplum, devlet ve meslek mensupları bakımından çeşitli işlevler üstlenen, hukuki, idari, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel ve mesleki yönleri bulunan çok boyutlu organizasyonlar/örgütlenmeler olarak tanımlamak mümkündür.
Meslek örgütlerinin en temel işlevleri
Mesleki dayanışma ve yardımlaşmanın tesisi,
Mesleğin ve meslek mensuplarının çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi,
Mesleki faaliyetlerin belli standartlara uygun olarak yürütülmesinin sağlanması,
Meslek ahlakının korunması,
Meslek mensupları arasında ve bunlar ile toplum arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi,
Bu amaçlar doğrultusunda ekonomik,
Siyasi, sosyal ve kültürel etkinliklerin gerçekleştirilmesi.
Mesleki örgütlenmenin ortaya çıkışı • Mesleki örgütlenmeler genel olarak iki temel esasa dayanmaktadır.
Birincisi, mesleğe ve meslek mensuplarına
yönelik olup, bu anlamda grup çıkarlarının
korunmasına ilişkindir.
İkincisi, devlet ve toplumun geneline yönelik
olup, bu da toplumsal ihtiyaçların
karşılanması ve kamu yararının/genel
toplumsal yararların korunmasına ilişkindir.
Meslek Kuruluşu/Meslek Örgütü
• “Meslek”, kelime manasıyla “bir kimsenin
geçimini sağlamak için yaptığı sürekli iş”, “uğraş”
olarak tanımlanmaktadır. “Meslektaş” ise “aynı
meslekten olan kimse’yi ifade etmektedir (TDK,
2005).
• Meslek örgütü veya meslek kuruluşu kavramları ise aynı meslekten olan kimselerin muayyen bazı amaçlarla bir araya gelerek oluşturdukları ve üyelerinden ayrı bir kişiliği (tüzel kişilik) bulunan örgütü/organizasyonu/teşkilatı tanımlamak için kullanılmaktadır.
• Türkiye’de meslek kuruluşlarını/örgütlerini genel olarak; “dernekler” ve “odalar/birlikler” (kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları) olmak üzere iki grupta ele almak gerekir.
• “Meslek kuruluşu” deyimi “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu” kavramına göre daha geniş kapsamlıdır. Meslek kuruluşu tabiri genel manada hem devlet teşkilatı içerisinde yer alan veya kamusal nitelikleri bulunan örgütleri (kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarını), hem de devletten bağımsız olarak gönüllük esasına dayalı olarak özel hukuk hükümlerine göre kurulan dernek statüsündeki örgütleri kapsamaktadır. • Bir başka deyişle, meslek kuruluşları deyimi geniş anlamda kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları yanında sivil toplumun bir unsuru olan mesleki dernekleri de kapsamaktadır.
Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşu Kavramı
• 1982 Anayasasının 135 inci maddesi “kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları”nı
düzenlemektedir. Madde iki tür kuruluştan söz
etmektedir:
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
Kamu kurumu niteliğindeki meslek üst kuruluşları.
• Anayasaya göre, bu kuruluşlar “belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir.
• Meslek kuruluşları yerel düzeyde oda veya
federasyon olarak, merkezde ise birlik veya
konfederasyon olarak örgütlenmişlerdir. Yaygın
olan model oda/birlik şeklindeki örgütlenmedir.
• Türkiye’de ilgili kanunlarla kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşu niteliği tanınmak
suretiyle Anayasanın 135 inci maddesi
kapsamına alınan 18 meslek grubu
bulunmaktadır.
Sivil Toplum
• Sivil toplum kavramı genel olarak, Batı’nın
endüstrileşmiş ve gelişmiş toplumlarında
gözlemlenen demokratik yapıyı, devlet
kurumlarının dışında, toplumun kendi kendini
yönlendirme geleneğini anlatmaktadır (Belge,
1983:1920).
• Sivil toplum en geniş anlamıyla bireylerin ve grupların devletten kaynaklanmayan ve devletçe yönetilmeyen her türlü toplumsal faaliyetini kapsar (AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu, 2001:3).
• Bir başka deyişle sivil toplum “kendisiyle ilgili kararları kendisi alan ve hiçbir dış müdahaleye tabi olmayan” insan topluluğunu ifade eder.
Değerli Eğitimcilerimiz, sunumların tamamına ulaşmak için yayınevimiz ile irtibata geçiniz.
Atlas Sağlık Yayınları Gsm : 533 745 49 44 [email protected]