� Anadolu Üniversitesi’nin banka maaşpromosyon ihalesini Vakıfbank kazandı.Promosyon bedelleri 15 Ocak 2011’deyaklaşık 2 bin TL olarak çalışanların he-saplarına yatırılacak. 3. SAYFADA

� Eskişehir Fotoğraf Sanatı Derneği’nin15. kuruluş yılı kutlamaları kapsamındadüzenlediği ve çeşitli Avrupa ülkelerin-den gelen konukların katıldığı etkinliğeEskişehir ve Anadolu Üniversitesi ev sa-hipliği yaptı. 2. SAYFADA

� Kariyer Kulübü’nün düzenlediği “Kişi-sel Gelişim Zirvesi 2010” uzmanları öğ-rencilerle bir araya getirdi. 4. SAYFADA

� İstanbul Culinary Institute’un kurucusuHande Bozdoğan ile İstanbul Mutfak Dost-ları Derneği İkinci Başkanı Sevim Gökyıl-dız konuğumuz oldu. 3. SAYFADA

� Üniversitemiz, Avrupa’daki çeşitlibasın kuruluşlarında ekonomi editör-lüğü yapan gazetecilere ev sahipliğiyaptı. Eskişehir Ticaret Odası tarafındandüzenlenen etkinlikte, 22 ekonomi edi-törü İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencile-riyle buluştu. Toplantıda, konuk editörlerve öğrenciler Türkiye’nin Avrupa Birliğiüyelik sürecini tartıştı. 5. SAYFADA

Avrupalıkonuklarınfotoğrafmacerası

PromosyonihalesiVakıfbank’ın

www.ahaber . anado lu .edu . t r ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI : 566 13 - 19 ARALIK 2010

‘Gözünüzzirvede olsun’

Taş Bina’daFransız rüzgarı

Avrupalıgazetecileriağırladık

� Anadolu Üniversitesi ile Makina Kimya EndüstrisiKurumu araştırma-geliştirme konusunda iş birliğiniiçeren bir protokol imzaladı.

� Protokole göre iki kurum yurt içi ve yurt dışındakiprojelere ortak teklif verecek ve bu projeleri birlikteuygulayacak. 5. SAYFADA

Söyleşi� ”Kadını güçlendirmek top-lumu güçlendirmek demektir.”

4. SAYFADA

Söyleşi� Fotomaç yazarları öğrencile-rimizle buluştu. 3. SAYFADA

Öğrenci Görüşleri� Bilinçsiz ilaç kullanımıiçin ne düşünüyorsunuz?

8. SAYFADA

MKE ile Ar-Ge iş birliği

852010-2011 öğretim yılıgüz dönemi için FarabiProgramı’yla

AnadoluÜniversitesi’negelenöğrencilerinsayısı:

� Anadolu Üniversitesi’nde uzun yıllarçeşitli idari görevler yürüten ve rektöryardımcılığı da yapan üniversitemizemekli öğretim üyelerinden Prof. Dr.Şan Öz-Alp, Rektör Prof. Dr. Davut Ay-dın’ı makamında ziyaret etti. 30 Kasımgünü gerçekleşen ziyarette Prof. Dr.Aydın, Prof. Dr. Öz-Alp’e Anadolu Üni-versitesi’ne katkılarından dolayı teşek-kür ederek şilt hediye etti.

Prof. Dr.Öz-Alp’tenRektör Aydın’aziyaret

� Anadolu Üniversitesi Özürlü Öğrenciler Birimi, “DünyaÖzürlüler Günü”nde üniversitemiz yemekhanesinde bir ta-nışma yemeği düzenledi. 7. SAYFADA

Engelliler için tanışma yemeği

� Anadolu Üniversitesi, Posuk Meslek Yüksekokulu bünyesinde hayata geçirdiği Uçak Teknolojisi Ön LisansProgramı ile yine Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. Program 3 Aralık günü törenle açıldı. 5. SAYFADA

H A B E R

ANADOLU HABER

Sahibi: Rektör Prof. Dr. Davut AYDINGenel Yayın Yönetmeni

Rektör Danışmanı: Prof. Dr. Halil İbrahim GÜRCANSorumlu Yazı İşleri Müdürü: Prof. Dr. Erkan YÜKSEL

Yayın Koordinatörü: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım Koordinatörü: Burcu ÜÇOK

Pazartesi günleri yayımlanır

Telefon: (222) 335 05 80 - 1790 Fax: (222) 330 74 40e-mail: haber@anadolu.edu.tr

Haber Merkezi: (222) 33505 80 - 24 96 - 24 97ISSN 1302-0005 Yayın Türü: Yerel süreli yayın

Anadolu Üniversitesi Basımevi’nde5000 adet basılmıştır.

Yıl: 12 Sayı: 566Bas›m tarihi: 13 Aralık 2010

2 Editör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Harun VARSAKOĞLU AnadoluHaber

Kenan Şanlıer için İBF’de anma töreniKenan Şanlıer için İBF’de anma töreni

� Eskişehir Fotoğraf Sanatı Der-neği’nin (EFSAD) Avrupa Birliği ‘Life-long Learning ProgrammeGrjundtvig Workshops’ (Yaşam BoyuÖğrenme) programı çerçevesindedüzenlediği “Fotoğraf ve Kültür”atölyesi 28 Kasım-4 Aralık günleriarasında gerçekleştirildi. Atölye çalış-masında çekilen fotoğraflardan olu-şan ‘Dünya Şehri Eskişehir’ sergisi,Anadolu Üniversitesi İletişim Bilim-leri Fakültesi (İBF) Sanat Galerisi’nde3 Aralık Cuma günü açıldı.

EFSAD’ın 15. kuruluş yılı çerçeve-sinde düzenlenen atölyede Portekiz,Fransa, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya,Romanya, Bulgaristan, Letonya, Al-manya ve İngiltere’den gelen 20 ka-tılımcı Eskişehir’de fotoğraflar çekti.

Anadolu Üniversitesi, HamamyoluCaddesi, Ayakkabıcılar Çarşısı, SıcakSular, Köprübaşı, Doktorlar Caddesi,Haller, Odunpazarı gibi Eskişehir’inönemli mekanlarını fotoğraflayankatılımcılar, Eskişehir’in tarihi, kültü-rel ve sosyal özelliklerini belgelediler.

Büyük Konukseverlik

Eskişehirliler, fotoğraf çekimleri sı-rasında katılımcılara yoğun ilgi gös-terdi. Konuklara çeşitli ikramlardabulunan, hediyeler veren ve fotoğrafçekimlerinde yardımcı olan Eskişe-hirliler, Avrupalı ziyaretçilerine ko-nukseverliklerini gösterdiler.

Serginin açılışında konuşan İBFDekanı Prof. Dr. Nejdet Atabek,böyle bir sergiye ev sahipliği yap-maktan dolayı mutlu olduklarınısöyledi.

EFSAD Yönetim Kurulu üyesi veİletişim Bilimleri Fakültesi Araş. Gör.Gülbin Özdamar Akarçay, “GerekTürkiye’yi gerek Eskişehir’i tanıtanbir sergi oldu. Prof. Dr. Nejdet Ata-bek’e verdiği destekten dolayı teşek-kür ederim.” dedi.

EFSAD’ın Yaşam Boyu ÖğrenmeProgramı, bilginin sürekli yenilen-mesi neticesinde oluşan gereksinim-leri karşılamayı ve yetişkin kişilereyaşamları boyunca, bilgi ve nitelikle-rini geliştirmek için imkanlar sunarakistihdam olanaklarını artırmayı vetoplumda meydana gelen değişiklik-lere uyum sağlamalarını amaçlıyor.

Avrupalı konukların fotoğraf macerası

EFSAD’ın Avrupa Birliği ‘Lifelong Learning Programme Grundtvig Works-hops’ (Yaşam Boyu Öğrenme) programı çerçevesinde düzenlediği ‘Fotoğ-raf ve Kültür’ atölyesi 28 Kasım-4 Aralık günleri arasında gerçekleştirildi.

Atölye çalışmasında yer alan 20 katılımcı Anadolu Üniver-sitesi, Hamamyolu Caddesi, Ayakkabıcılar Çarşısı, SıcakSular, Köprübaşı, Doktorlar Caddesi, Haller Gençlik Mer-kezi ve Odunpazar’ında fotoğraflar çekti.

Konuklar Anadolu Üniversitesi’nde de çekim yaptı.

Atölye çalışmasında çekilen fotoğraflardanoluşan ‘Dünya Şehri Eskişehir’ sergisi, İletişim

Bilimleri Fakültesi Sanat Galerisi’nde açıldı.

M. Demirkan DEMİRKAYA

� İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF)’ndeKenan Şanlıer’i anma etkinliği düzen-lendi. 27 Kasım günü aramızdan ayrı-lanAnadoluÜniversitesiBasınveHalklaİlişkilerKoordinatörüKenanŞanlıeriçindüzenlenen anma töreni 3 Aralık günügerçekleştirildi.

TörendekonuşanİBFDekanıProf.Dr.

Necdet Atabek, “Kenan Şanlıer,1980’lerin ikinci yarısından itibarenaramızda olan bir kişiydi. Ben de o dö-nemde öğrenciydim. Şanlıer, bizlereönemli bilgiler aktarıyordu. Hep gençgazetecilere yol gösterici olarak çalış-malar içinde bulundu. Kendisine nekadar teşekkür etsek azdır, idealist birinsandı. Bugünkü yaptığımız etkinlik,

ona karşı olan şükranlarımızı sunmakiçindir.” dedi.

Şanlıer’in yakın arkadaşı Prof. Dr.Levend Kılıç da “Hayatta duruşu fark-lıydı. Benim bugünkü çizgim onunlaberaber oluştu. Dostluğumuz ilk dö-nemlerinden vefat edenekadarsürdü.Hayatını hep çalışmaya adayan er-demli bir insandı.’’ dedi.

Daha sonra etkinliğe katılan çalışmaarkadaşlarıvedostlarıdaKenanŞanlıerile yaşadıkları anıları paylaştı.

Şanlıer’in eşi Şermin Şanlıer iseKenan Şanlıer için “Hayatı hep siz veburası oldu. Özel hayatı hep sizler veburasıoldu.Osizleri çoksevdi, sevgi in-sanıydı... Hayattaki ana teması sev-giydi.” diye konuştu.

Eskişehirliler, fotoğrafçekimleri sırasında

katılımcılara büyükilgi gösterdi.

H A B E RAnadoluHaberEditör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLU

Tasarım: Burcu ÜÇOK 3

Serhan SEVİN

� Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu(BESYO) ile Fotomaç gazetesinin or-taklaşa düzenlediği “Fotomaç-Üniver-

site Buluşması” isimli söyleşi, 8 Aralıkgünü Sinema Anadolu’da gerçekleşti-rildi. Fotomaç gazetesi yazarları Sel-çuk Yula, Bülent Tulun, Turgay Demir

ve Hakan Dilek’in konuşmacı olarakyer aldığı söyleşiye, Fotomaç gazetesiİstihbarat Şefi Yılmaz Şenol ile BESYOMüdürü Prof. Dr. Güven Sevil ve üni-

versitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fa-kültesi öğretim üyesi Prof. Dr. FethiHeper de katıldı.

Selçuk Yula konuşmasında Fener-bahçe’nin geçmişi ve bugünü hak-kında katılımcılara bilgi verdi.Tesisleşme ve altyapının öneminedikkat çeken Yula, “Bizim zamanı-mızda koşullar şimdiki kadar rahatdeğildi. Yine eskiden olduğu gibişimdi de her başarısızlığın ardındanteknik adam değişikliği yapılıyor.Bana göre sporda başarının sırları alt-yapı, tesisleşme, istikrar ve teknikkadrodur.” dedi.

Takımlar Kentlerini Temsil Etmeli

Anadolu kulüplerini anlatanHakan Dilek de “Futbol kulüpleriAnadolu’da sektör değil, şehrin birparçası olmalıdır. Kentler tarihleriniunutmamalıdır. Anadolu takımları sı-ralamada yerleri ne olursa olsun herzaman kendi şehirlerini temsil etme-lidir.” diye konuştu.

Bülent Tulun da transfer politi-kası konusunda Türkiye ile İngilte-re’yi kıyaslayarak, “Ülkemizdetransferler maalesef günü kurtar-mak için yapılıyor. İngiltere’de iseScouting (gözlemci) uygulaması ya-pılmaktadır. Futbolda takım olmakönemlidir. Galatasaray takım ola-mıyor. Takım olmak için ün yapmışfutbolcuları bünyenize katmakönemli değildir.” dedi.

Hayatınızda Spor Olsun

“Spor hayattır. Hayatta ne işle uğ-raşırsanız uğraşın spor yine de kar-şınıza çıkacaktır.” diyen TurgayDemir ise “Futbolumuzda 4 büyük-ler ülkemizin lokomotifidir fakat biz-lere yararları kadar zararları davardır. 30 yıl önce şampiyonluk mü-cadelesi veren Eskişehirspor’a sondört haftada yapılan yanlış olma-saydı, bugün Bursaspor’un şampi-yonluğunu bu kadar beklemezdik.Futbola gereğinden fazla para ka-tıldı, bu da endüstriyel futbolu do-ğurdu. Endüstriyel futbol, futbolugerçekten kirletiyor.” diye konuştu.Demir, “Hayatınızda mutlaka sporolsun” diyerek sözlerini noktaladı.

Konuşmaların ardından konuklaröğrencilerin sorularını yanıtladı. Söy-leşi sonrasında ise Prof. Dr. GüvenSevil katılımcılara birer teşekkür pla-keti verdi.

Serhan SEVİN/Simge AKSU

� İstanbul Culinary Institute’un kuru-cusu Hande Bozdoğan’ın konuk olarakkatıldığı “Fransız Mutfağı Organizas-yonu” Taş Bina’da 30 Kasım günü ger-çekleştirildi. Türk Mutfağı Araştırma veUygulama Birimi Müdürü ve Turizmve Otel İşletmeciliği Yüksekokulu öğre-tim üyesi Doç. Dr. Dündar Denizer’indaveti üzerine üniversitemize gelenBozdoğan, Doç. Dr. Denizer ile birlikteFransız mutfağının spesiyallerindenGratiée a l'Oignon, Soufflé au Chocolatve Coq au Vin’i yaparak konuklaraikram etti.

New York French Culinary Institu-te’dan 2001 yılında dereceyle diploma-

sını alanHande Boz-doğan’ın “Fla-vours of theStreet: Turkey”adıyla İngilizceolarak yayın-lanmış yemekkitabı, 2005 yı-lında prestijli

Gourmand ödülünün, Lale Apa ile bir-likte hazırladığı “İstanbul Mutfakta”adlı kitabı ise 2010 Gourmand juri özelödülünün sahibi oldu.

Fransız Mutfağının İncelikleri

Turizm ve Otel İşletmeciliği Yüksek-okulu Gastronomi ve Mutfak Sanatlarıdersi kapsamında İstanbul MutfakDostları Derneği İkinci Başkanı SevimGökyıldız da 6 Aralık günü Taş Bina’daöğrencilerle Fransız mutfağının incelik-lerini paylaştı.

Gökyıldız, Türk Mutfağı Araştırma veUygulama Birimi Müdürü ve Turizmve Otel İşletmeciliği Yüksekokulu öğre-tim üyesi Doç. Dr. Dündar Denizer veöğrencilerle birlikte yemekleri hazır-ladı. Menüde “Bahçivan usulü tavuk,mantarlı sos, elmalı tart ve Paul Bocu-se’ün krepi” yer aldı.

Sevim Gökyıldız daha önce üç kezdünyanın en ünlü aşçılık okullarındanLe Cordon Bleu okulunda, öğrencilereTürk mutfağı üzerine ders vermişti.Gökyıldız, Akdeniz mutfağına katkıla-rından dolayı Fransa’daki Güney Akde-niz Mutfak Konservatuvarı YönetimKurulu onur üyeliğine seçilmişti.

FransızmutfağıTaş Bina’yakonuk oldu

� Anadolu Üniversitesi’ninBanka Maaş Promosyon İhalesi 7Aralık günü Senato Toplantı Sa-lonu’nda yapıldı. Ziraat Bankası,Halkbank, Vakıfbank ve İş Ban-

kası yöneticilerinin katıldığı iha-leyi, 8.190.000 TL öneren Vakıf-bank aldı.

Üç yıllık anlaşmaya göre belir-lenen promosyon bedeli üniver-

sitemizin 4.095 çalışanına eşitmiktarda dağıtılacak. Bu rakam15 Ocak 2011 tarihinde kişi ba-şına yaklaşık 2.000 TL olarakmaaş hesaplarına yatırılacak.

Promosyon ihalesi Vakıfbank’ın oldu

‘Turizmde en önemli konu yemektir’

Eski Ürdün Kraliyet Aşçısı Konuğumuzdu...

CemalTürkan

Serhan SEVİN

� Eskişehir Meslek Yüksekokulu(EMYO)’nun düzenlediği “Lezzet Gün-leri” konferansı 30 Kasım günü EMYOSeminer Salonu’nda gerçekleştirildi.EMYO Müdürü Prof. Dr. Ali Kartal,Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Dr. Gök-han Turan ve İstanbul Culinary Insti-tute’un kurucusu Hande Bozdoğan’ınkatıldığıkonferansaÜrdünKraliyetSa-rayıEskiBaş Aşçısı ve Abant İzzetBay-sal Üniversitesi Aşçılık Bölümü Öğr.Gör. Cemal Türkan konuk oldu.

Yemeklerin turizm sektöründekiönemine dikkat çeken Cemal Türkan,

“Turizmde en önemli konu yemektir.Türkiye’ye gelen turistler Türk yemek-lerinden çekiniyorlar. Bir otelde me-nüye sadece Türk yemekleri koyarsakadımız kötüye çıkar.” dedi.

Türkan, yağlı yemeklerden vazgeç-memiz gerektiğini belirterek, “Yemek-leri sağlıklı yapmalıyız. Türkyemeklerinin imajını değiştirmemizlazım. Bunun için de en önemli şeyyağ kontrolüdür.” diye konuştu.

Dünya üzerinde iki tür aşçı olduğuifade eden Türkan, bunlardan ilkininçıraklıktan yetiştiğini, diğerinin ise teo-rik olarak yetiştiğini söyledi. İyi bir aş-

çının bu özelliklerin ikisine de sahip ol-ması gerektiğini vurgulayan CemalTürkan, “Ben köy doğumluyum.Babam da aşçıydı. 18 yaşında Fran-sa’ya gittim. Öğrenim hayatıma oradadevam ettim. Türkiye’nin ilk aşçı eği-timgörevlisioldum.Çıraklıkyıllarımdaaşçılığa ısınamadım, fakat tecrübe ka-zandıkça ne kadar doğru bir tercihyaptığımı anladım.” dedi.

Türkiye’de aşçılığın önemine dikkatçeken Cemal Türkan, “Ülkemizde aş-çılık öğrenciliği yeni başlıyor. Okuldanmezun olunca çalışacağın ustayı tanı-mak çok önemlidir.” diye konuştu.

Fotomaç yazarları konuğumuz oldu

S Ö Y L E Ş İEditör: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım: Evren TÜRKGELDİ4 AnadoluHaber

Eczacılık ve Sağlık Kulübü yeni ismiyle açıldı

‘Tüketiciyeulaşmada enönemli araçtelevizyon’

Hale KARAKAYA

� Sağlık Kulübü’nün yeniden yapılan-ması ilehayatageçenEczacılıkveSağlıkKulübü’nünaçılışvetanıtımkokteyli,23Kasım günü Öğrenci Merkezi’nde ger-çekleştirildi. Kokteyle Rektör Prof. Dr.Davut Aydın, Eczacılık Fakültesi Dekanı

Prof.Dr.YaseminYazan,Eczacılık Fakültesi öğ-retim üyeleri ve öğ-rencileri katıldı.

Açılışta konuşanKulüp Başkanı Sü-reyya Bilgen, kulü-

bün görevlerinineczacılığa vesağlığa ilişkin

b ü t ü nk o n u -

larda eğitime destek olacak faaliyetleryürütmek, sosyal etkinlikler düzenle-mek ve danışmanlık hizmetleri vermekolduğunubelirterek, “Yolaçıkarkenken-dimize iki temel ilke belirledik; öğren-mek ve gelişmek, ikinci olarak da, hepbirlikte eğlenmek.” dedi.

Rektör Prof. Dr. Davut Aydın daeczanelerde para yönetiminin çokönemli olduğunu ve eczacılığınbir ayağını ilacın bir ayağını daparanın oluşturduğunu belirte-rek, “Eczacılığı da bile-ceksin, parayönetimini de bile-ceksin. İkisini den-geli götürmek çokönemli. Mesleği-nin ilk yıllarında

eczacıarkadaşlarçokbüyükhatalarya-pıyor. Büyük paralar kaybediyorlar veiflasa kadar gidebiliyorlar.” dedi. Öğren-cilik yaşamının en önemli boyutununtakımhalindeçalışmakolduğunubelir-ten Aydın, bunun da kulüpler ile ger-çekleştiğini ifade etti.

Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Yasemin Yazan da konuş-masında “Var olan Sağlık Ku-lübü yeniden yapılandı veöğrencilerin bütün etkinlikle-rinikapsıyor.Kulüpsadeceyö-

netim kurulu ile var olmayacak.Kulübü siz var edeceksiniz,bizler sadece desteğiz. 9.BölgeEczaOdasıbizimher

zaman yanımızda. Ku-lübe destek ol-

manızı istiyoruz ve hep birlikte olursakneler başaracağımızı sizler de görecek-sinizvekeyifalacaksınız.”diyekonuştu.

KulübünAkademikDanışmanıYard.Doç. Dr. Özgür Devrim Can ise Eczacılıkve Sağlık Kulübü’nün öğrencilerin bi-limselvesosyaletkinliklerinitek bir kulüp altındatoplamak amacıylakurulduğunu belirtti.Can,kulübüneczacı-lık öğrencileri içindüzenleyeceği faali-yetlereöğrencilerindedestek vermesigerektiğini vur-guladı.

Simge AKSU

� İletişim Bilimleri Fakültesi’nin dü-zenlediği “Yeni Müşteri Kavramı ve İle-tişim” konulu konferans 30 Kasımgünü gerçekleştirildi. Konferansa Bah-çeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesiöğretim üyesi Prof. Dr. Ali Atıf Bir ko-nuşmacı olarak katıldı.

Medyayı Takip Edin

Reklam ve yeni medyaya dair güncelbilgileri, öğrencilerle paylaşan Prof. Dr.Bir, Reklamcılık Bölümü öğrencilerininmedya dünyasında olan bitenleri takipetmelerinin yeni iş olanaklarını yakala-mada hayati önem taşıdığını söyledi.Bir, reklam pastasındaki dağılımda rey-tinglerin önemli olduğunun altını çizdi.Reklam sektörünün tüketiciye ulaşmaçabasında giderek büyüdüğünü belir-ten Ali Atıf Bir, “Günümüzde internether ne kadar yaygınlaşsa da Türkiye’detüketiciye ulaşmada kullanılan enönemli araç televizyondur. Televizyonkullanılarak kitlelerin yüzde 80’ine ula-şılırken, radyo ile ulaşılan kitle yüzde30 ve internet ile ulaşılan kitle iseyüzde 40’dır.” dedi.

Türkiye’deki kanalların geçici fre-kansları olduğunu ifade eden Prof. Dr.Ali Atıf Bir, bunun sebebinin devletinbelli bir televizyon politikasının olmayı-şından kaynaklandığını belirtti. Prof.Dr. Bir, 2011 yılında yapılacak olan ya-tırımların içerisinde bu alanda yapıla-cak olan bir yeniliğin ise televizyonlarafrekans tahsisi olacağını söyledi. Bir,sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine 2011 yı-lında medya sektöründe yabancılarınyatırımları artacak. Yabancı yatırımcıla-rın dikkat etmesi gereken bir nokta; ya-tırım yapılacak ülkenin kültürünü iyikavramak ve yatırımları bu kültür ba-zında gerçekleştirmek.”

Dizilerdeki Reklamlar Etkili

“Diziler hayatımızın vazgeçilmezioldu” diyen Prof. Dr. Bir, dram ve aşkdizilerinin Türkiye’nin vazgeçilmezi ol-duğunu ifade etti. Dizilerde verilen rek-lamların da büyük kitlelere ulaşmadaetkili olduğunu dile getiren Bir, “Türki-ye’de on diziye reklam verdiğinizdeyüzde 40 gibi bir kitleye ulaşma fırsa-tını elde ediyorsunuz.” diye konuştu.

Prof. Dr. Ali Atıf Bir, internet kul-lanmayı çok seven bir ülke olduğu-muzu belirterek, hotmailkullanmada dünyada ikinci, face-book kullanmada ise dördüncü ol-duğumuzu sözlerine ekledi.

Funde ÇELEN / Gökhan YILMAZ

� KariyerKulübü’nünöğrencilerinkişi-sel gelişimine katkıda bulunmak ama-cıyladüzenlediği “KişiselGelişimZirvesi2010” 4-5 Aralık günü gerçekleştirildi.Kongre Merkezi Salon Anadolu’da dü-zenlenen ve iki gün süren etkinlik kap-samında6kişiselgelişimuzmanı,kişiselgelişim sınırlarını keşfetmeye yöneliksunumlarını öğrencilerle paylaştı.

Etkinliğin ilk gününde açılış konuş-masını yapan Kariyer Kulübü YönetimKurulu Başkanı Ömür Ünsal, “ Bu yılkizirve, karşılaştığımız olaylar karşısındafarklı düşünme tekniklerini kullanarakdaha sağlıklı sonuçlara varmamıza,yaşamkalitemiziyükseltmemize,karşı-laştığımız insanlar karşısında etkileyicibir imaj çizerek kişisel pazarlamamızıngüçlenmesine,doğrumesleğikendimizidaha iyi tanıyarak seçmemize ve bumesleği elde etmek için yapmamız ge-rekenleriöğrenmemizeolanaksağlıyor.Eğer siz de zirveyi hedefleyenlerdense-niz,KariyerKulübüolarak ‘GözünüzZir-vede Olsun’ diyoruz.” dedi.

Etkinlikte ilk sunumunu Dr. Edwardde Bono’nun geliştirdiği “Altı ŞapkalıDüşünme Tekniği” ile ODTÜ GeliştirmeVakfı Özel Lisesi Edebiyat öğretmeniDr. Hayriye Topçuoğlu yaptı. Topçu-oğlu, Altı Şapkalı Düşünme Tekni-ği’nde şapkalarla ifade edilen bakışaçılarıyla ilgili olarak şunları söyledi:“Beyaz şapka, sorunu yansız ve somutverilere dayalı olarak ortaya koyar, birdurum saptaması yapar. Kırmızışapka, sorunun kişisel algıdaki karşılı-

ğını yansıtır, öznel yargılar içerir. Sarışapka, sorunun özünde mutlaka iyi-leştirilebilecek yönlere dikkat çeker.Siyah şapka, mantıklı bir uyaran ola-rak riskleri hatırlatır. Yeşil şapka, farklıçözümler sunar. Mavi şapka, tüm budüşünme süreçlerini yönlendiren, de-netleyen ve toparlayandır.”

Etkinliğin ilk gününün ikinci sunu-munu iş ve kariyer alanından CareerCoach Institute’den Türkiye’nin sertifi-kalı ilkvetekkariyerkoçuUzmanDenizAğgül Güler yaptı. “Mutlu, Tutkulu ve

Gerçek Kariyer” başlıklı sunumundaGüler, gelecekte hangi sektörlerin önplana çıkacağını anlattı. “Ben Kimim?”sorusunun altının doldurulması ve in-sanın kendini tanımlayabilmesi gerek-tiğini belirten Güler, insanın bu soruyacevap verebildiğinde yaşamında güzeldeğişimler olabileceğini söyledi.

Delphi Şirketi İnsan Kaynakları Mü-dürü Artemiz Güler de “İşe Alımın Bili-nen ve Bilinmeyen Yönleri” başlıklısunumunda mezun olduktan sonrakiaşamalar, iş hayatına girmede ilk adım

veişaramanındoğruveyanlışyönleriniöğrencilerle paylaştı.

Etkinliğin ikincigünündeiseAnadoluÜniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesiöğretim üyesi Doç. Dr. Erhan Eroğlu“Yaşam Kalitesi”, Aladoğan Art Gallerykurucu yöneticisive ayrıca bireysel vekurumsal gelişim danışmanlığı, modatasarımı ve marka danışmanlığı yapanBülent Göncü “İş Yaşamında Kişisel Pa-zarlama ve İmaj” ve R. Şanal Günseli de“KuantumDüşünceTekniği”konulusu-numlarını katılımcılarla paylaştı.

‘Gözünüz zirvede olsun’

� Felsefe Kulübü, dönemin ilktoplantısını Edebiyat Fakültesi Al-ternatif Toplantı Salonu’nda 25Kasım günü gerçekleştirdi. Top-lantıda, Platon’un “Sokrates’inSavunması” adlı eseri kulüp üye-

leri tarafından tartışıldı.Her ay Platon’un bir diyaloğu-

nun tartışılacağını belirten FelsefeKulübü Başkan Yardımcısı ArzuErol “Kriton adlı eserin önemi,Platon’un diğer eserlerinde bir

sonuç yokken, diyaloğun Sokra-tes’in Kriton’u ikna etmesiyle birsonuca bağlanmasıdır. Kriton,ahlak felsefesini anlatan bir diya-log. Doğru davranışın ne olup, ol-madığını anlatıyor.” dedi.

Prof. Dr. Ali Atıf Bir

Prof. Dr.Yasemin Yazan

Yard. Doç. Dr.Özgür Devrim Can Süreyya Bilgen

Felsefe Kulübü etkinliklere başladı

AnadoluHaberEditör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLU

Tasarım: Burcu ÜÇOK 5H A B E R

ÜniversitemizMKE ile AR-GEiş birliği yaptı

UçakTeknolojisiÖn LisansProgramı açıldı

İrem KARAKAYA

� Anadolu Üniversitesi’nin temelinioluşturanİktisadiveTicari İlimlerAka-demisi’nin kurucusu Prof. Dr. OrhanOğuz,üniversite içindeyaptığıziyaret-lerden birini de 12 Kasım günü Eski-şehir Meslek Yüksekokulu (EMYO)’nagerçekleştirdi.

Daha önce Edebiyat Fakültesi veUluslararası İlişkiler Bölümü’nekonuk olan Prof. Dr. Oğuz, ziyare-tinde üniversitenin kuruluşunu, busüreçte karşılaştığı zorlukları vekampusün açılış hikâyesini katılım-cılarla paylaştı.

Aşçılık programı öğrencileri veyüksekokul öğretim elemanlarıylatanışan Prof. Dr. Orhan Oğuz’a Es-kişehir Meslek Yüksekokulu Mü-dürüProf.Dr.AliKartal tarafındançiçek verildi.

Prof. Dr. Orhan Oğuz, “1958 se-

nesindetekbaşımakurduğumbuüni-versite 52 sene sonra buralara kadarulaştı. Benim düşündüğüm ve hedef-lediğim noktayı geçti.” dedi. DöneminMilli Eğitim Bakanı İlhami Ertem’in ül-kedekikarışıklıklarnedeniyleaçılışıer-teleme ısrarlarına rağmen kampusün

açılışını yaptıklarını belirten Oğuz, öğ-rencilerine güvendiği için bu konudatereddüt etmediğini söyledi.

Prof. Dr. Orhan Oğuz, öğretim ele-manlarına da tavsiyede bulunarak,“Doğruluktan ayrılmayın, öğrenmeyeveöğretmeyeaçıkolun.”diyekonuştu.

Etkinlikte Aşçılık Programı öğ-rencilerinin Prof. Dr. Orhan Oğuziçin yaptıkları ve üzerinde üniver-sitenin amblemini taşıyan bir pastakesildi. Ayrıca Güzel Sanatlar Fakül-tesi’nden bir öğretim üyesinin yap-tığı cam vazo da Prof. Dr. Oğuz’ahediye edildi.

Eskişehir Meslek YüksekokuluMüdürü Prof. Dr. Ali Kartal ise “Ho-camızın gelişi şeref verdi. Yaşadığı-mız heyecan, zevk ve onurdandolayı çok mutluyuz. Orhan Oğuzhocamızın gelişi bizim için bayramhediyesi oldu.” dedi.

Haber Merkezi

� Anadolu Üniversitesi ve MakineKimya Endüstrisi Kurumu (MKE), 25Kasım günü araştırma-geliştirme (AR-GE) konusunda iş birliğini içeren birprotokol imzaladı. Rektörlük ToplantıSalonu’nda Rektör Prof. Dr. DavutAydın ve MKE Genel Müdürü E. Tümg.Ünal Önsipahioğlu tarafından imzala-nan protokolün imza törenine iki ku-rumun temsilcileri katıldı.

Protokole göre, yurt içi ve yurt dı-şında AR-GE projelerine iki kurumortak teklif verecekler ve bu projeleribirlikte uygulama olanağı bulacaklar.

Protokol, Makine Kimya EndüstrisiKurumu’nun AR-GE yeteneğini iyileş-tirmek ve geliştirmek üzere ortak çalış-malar yapılması ve projeler için insankaynağının gereksinim duyduğu alan-larda Anadolu Üniversitesi tarafındansağlanmasını da kapsıyor. Ayrıca,Anadolu Üniversitesi’nde hazırlana-cak tezlerin belirlenmesi ve yönlendi-rilmesinde MKE’nin gereksinimleri dedikkate alınacak.

Rektör Prof. Dr. Davut Aydın, “Bizher zaman üniversitenin sanayi ile bir-likte ortak çalışması gerektiğini savun-duk ve şimdi bunu projelerle hayatageçiriyoruz. Ülke kalkınmasında bu vebenzeri projeler çok önemlidir. Ülke-miz ve üniversitemiz için hayırlıolsun.” dedi.

Hale KARAKAYA

� AnadoluÜniversitesi,Avrupa’dakiçe-şitli basın kuruluşlarında ekonomi edi-törlüğü yapan gazetecileriağırladı. Eskişehir Ticaret Odası tarafın-dan düzenlenen etkinlikte, 22 ekonomieditörü İletişim Bilimleri Fakültesi öğ-rencileri ile buluştu. 3 Aralık günü ger-çekleştirilen ve moderatörlüğünü İBFDekan Yardımcısı Doç. Dr. Nezih Or-hon’unyaptığı toplantıda,Avrupalıeko-nomi editörleri ve öğrenciler, AvrupaBirliği (AB)veTürkiyeilişikleriüzerineko-nuştu.

AB Çabalarında Sonuç Yok

Bulgaristan’dan Vladislav Punchev,Danimarka’dan Pola Rojan Dembin, Es-tonya’dan Kaja Koovit, Finlandiya’danSaarinen Mirjami, Macaristan’dan Nyi-lasGergely,Almanya’danGerdHoehler,İtalya’dan Alessandro Barbera, Leton-

ya’danOsvaldsZebris,Litvanya’danMa-riusJokubaitis,Polonya’danDanutaWa-lewska, Portekiz’den Clara Teixeira,Pomanya’danAdinaArdeleanu,Slovak-ya’dan Miroslav Vajs, İspanya’dan JuanPedro Velazquez, Belçika’dan DenisLaloy,Fransa’danFabriceNodeLangloisveHollanda’danMarcGuillet’inkatıldığıkonferansta gazeteciler öğrencilerin ABhakkındaki düşüncelerini sordu.

Fransız gazeteci Fabrice Node Lan-glois’in “Türkiye AB’ye girmeli mi?” so-rusu üzerine öğrenciler, Türkiye’ninAB konusunda çok fazla mücadele et-tiğini ancak bir sonuç alamadığını,artık Türkiye’nin AB’ye girmesini iste-mediklerini söylediler. Öğrencilerin,Sarkozy ve Fransa’nın Türkiye’ninAB’ye neden girmesini istemediği so-rusunu ise Langlois, “Türkiye bir İslamülkesi olduğu için girmesini istemiyor-lar. Ortada güvenemedikleri bir

durum var. Bu konuda Fransa dakendi içinde tartışıyor. Bütün bunlarçok mantıksız.” diye yanıtladı.

Süreç Uzun Olacak

Türkiye’ye Erasmus programı ilegelenöğrencilerinçokşaşırdıklarını,Tür-kiye’yi farklı düşündüklerini ifade edenbiröğrencininyorumuüzerineAvrupalıgazeteciler, “Biz de bu yanlış anlamalarıortadankaldırmakiçinburadayız.”dedi.ÖğrencilerinkendileriniAvrupalıgörüp-görmediklerini soran katılımcılara, öğ-renciler Türkiye’nin coğrafi olarakAvrupa’da yer aldığını, ancak Avrupalıkelimesinin içinde ötekileştirmenin yeraldığını ve bu sebeple dünya vatandaşıolmayı tercih ettiklerini ifade ettiler.

“AB’li gazetecilerin “Türkiye’de göz-lemlediğimizkadarıyla işsizlikbüyükbirsorun, siz de mezun olacaksınız, iş bula-bileceğinize inanıyor musunuz? Kendi-

nize güveniyor musunuz?” şeklinde so-rusuüzerineöğrenciler,Türkiye’deişsiz-liğin çok fazla olduğunu ve kendilerininiş bulma konusunda umutsuz oldukla-rını belirttiler.

Öğrencilerin gazetecilere “Siz Türki-ye’nin AB’ye girmesini istiyor musu-nuz?” sorusunu Macaristan’dan gelenNyilas Gergely, “Ben Macaristan gibiküçük bir ülkeden geliyorum. Maca-ristan gibi küçük bir ülkenin bileAB’ye girmesi uzun zaman aldı. Tür-kiye büyük bir ülke. Elbette Türki-ye’nin girme süreci uzun olacak amaben Türkiye’nin AB’ye girmesini isti-yorum.” şeklinde yanıtladı. Slo-vakya’dan katılan Miroslav Vajs ise“Slovakya homojen bir nüfusa sahip.Türkiye’de aynı şekilde. Türkiye’ninbu homojen yapıya katkı sağlayaca-ğını düşünüyorum. Türkiye AB’ye gir-meli.” diye konuştu.

Prof. Dr. Oğuz EMYO’yu ziyaret etti

Avrupa’daki çeşitli yayın kuruluşlarında çalışan 22 gazeteciİletişim Bilimleri Fakültesi öğrencileriyle bir araya geldi.

Avrupalı gazetecilerle söyleşi

Hande ÇEVİK

� Porsuk Meslek Yüksekokulu bünye-sinde Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Tek-nolojileri Bölümü Uçak Teknolojisi ÖnLisans programı açıldı. Programın açı-lışı, 3 Aralık günü Sivil Havacılık Yüksek-okulu (SHYO) Mustafa Öç KonferansSalonu’nda gerçekleştirildi.

Açılışta konuşan SHYO Müdürü Prof.Dr. Mustafa Cavcar, “Öğrencilerimizeben hep meslektaşlarım diye hitap edi-yorum. Havacılık alanında kendi öğre-nim hayatıma başladığım ilk gün ilkderse giren hocamız bize meslektaşla-rım diye hitap etmişti. Bazı arkadaşları-mız buna şaşırmıştı. Hocamız dedi ki;‘Artık buraya girdiniz hepiniz başara-caksınız, o yüzden meslektaşlarım diyehitap ediyorum.’ Ben de aynı duygu-larla size öğrencilerimiz değil meslektaş-larımız olarak hitap ettim. Hepinize buprogramda başarılar diliyorum ve Türki-ye’nin son yıllarda dünya çapında çokhızlı ilerleyen havacılık sektörüneönemli katkılarda bulunmanızı diliyo-rum.” dedi.

Ülkemizde Bir İlk

Porsuk Meslek Yüksekokulu MüdürüProf. Dr. Mete Koçkar da üniversite içintarihi bir gün olduğunu belirterek, “Ül-kemizde ilk kez uçak teknolojileri adı al-tında bir programı başlatıyoruz. Bu,aslında SHYO’nun bir projesi olarak or-taya çıktı, çok gayret ettiler. Dış paydaş-ları ve sektörel ilişkiler için uzunzamandır çalışıyorlar. Bu projenin idariayağı da Porsuk Meslek Yüksekokulu’nadüştü. Bu nedenle bir iş birliği içindebaşlamış olduk. Hızlı nüfus artışı, insan-ların kentleşmesi, daha konforlu ya-şama isteği üç alanda kendinigösteriyor. Bunlardan birisi enerji tekno-lojileri alanı, diğeri çevre teknolojileri.Fakat en önemlisi ulaştırma teknolojilerialanı. Ülkemize bakınız, tren projeleriilerliyor, Türk sivil havacılık sektörü başdöndürücü bir hızla ilerliyor. Bu geliş-melere paralel olarak hızla önlem alın-ması gereken konu insan gücüyetiştirilmesi, bu da Eskişehir’de gerçek-leşiyor.” diye konuştu.

Rektör Prof. Dr. Davut Aydın ise “Dün-ya’nın üçüncü büyük üniversitesine hoşgeldiniz” diyerek başladığı konuşma-sında ilk iki sırada Hindistan ve Çin’in ol-duğunu söyledi. Prof. Dr. Aydın, şöylekonuştu: “Onlardan sonra öğrenci sayısıitibariyle dünyanın üçüncü büyük üni-versitesi Anadolu Üniversitesi. Açık veuzaktan eğitimde 30 yıllık eğitim biriki-minin arkasına bakarsanız, çok güçlübir örgün yapının olduğunu görürsü-nüz. Anadolu Üniversitesi’nin en güçlüyanlarından biri örgün birimleridir.Bunlardan birisi Sivil Havacılık Yüksek-okulu’dur; diğeri Porsuk Meslek Yüksek-okulu’dur. Ayrıca çok sayıdakifakültemiz bu güçlü yapıyı oluşturmak-tadır. Bizim dört alanda üstünlüğümüzbulunuyor. Bir havacılık, ikincisi raylı sis-temler, üçüncüsü açık ve uzaktan eği-tim, dördüncüsü de özel eğitim. Bunlarıproje olarak gerçekleştiriyoruz. Sivil ha-vacılığın yıllardan beri gelen birikimi so-nucunda hak ettiklerini aldı. Gerçektençok şanslısınız, çok önemli bir sektöregeldiniz. Sizin yapmanız gereken iş ken-dinizi iyi yetiştirmek. Çok geniş fırsatlarıburada bulacaksınız.”

K Ü L T Ü R - S A N A TEditör: Meltem TÜRKERİTasarım: Evren TÜRKGELDİ6 AnadoluHaber

Sonbaharo KongreMerkeziKırmızıSalon0 15:30DüşünceveHukukKulübü

1133 AArraallııkk / Pazartesi

Karma Sınıf Konseri o Salon 2003 0 19:00Devlet Konservatuvarı

Umut Yaşar İNAN

� Türkiye Mobilya Sanayicileri Der-neği (MOSDER) tarafından düzenle-nen 6. Ulusal Ev Mobilyaları TasarımYarışması’nda dereceye giren Ana-dolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fa-kültesi (GSF) öğrencilerinin eserlerisergilendi. GSF Galeri F’te, 6 Aralık Pa-zartesi günü açılan sergiye, çok sayıdaöğretim üyesi ile öğrenci katıldı.

Serginin açılış konuşmasını yapanGSF İç Mimarlık Bölüm Başkanı Doç.Burak Kaptan, ulusal bazlı bir yarış-mada dereceye giren öğrencilerin,fakülteye ve üniversiteye çok büyük

artı değer kattığını söyledi. 31 üniversiteden 352 projenin de-

ğerlendirildiği yarışmada, Ünal Aykızgenç odası kategorisinde ikincilik,Nihan Caner kanepe kategorisinde

ikincilik, Nilay Özsavaş yatak odası ta-kımı kategorisinde üçüncülük kaza-nırken, Çağatay Uğurlu yemek takımıkategorisinde, Araş. Gör. Seda Canoğluise salon takımı kategorisinde mansi-

yon ödülüne layık gö-rüldü.

KeKeÇa Eupora InTakt’a katıldı

Chopin’in 200. yaşı konserle kutlandı

Simge AKSU� Chopin'in 200. doğum günü,Anadolu Üniversitesi'nde ger-çekleştirilen konserle kutlandı.

Devlet Konservatuarı PiyanoAna Sanat Dalı tarafından 6Aralık Pazartesi günü, Atatürk

Kültür ve Sanat Merkezi'nde dü-zenlenen konserde, Chopin’inölümsüz eserleri, öğretim ele-manları ve öğrenciler tarafındanseslendirildi.

İki bölümden oluşan kon-serde, Öğr. Gör. Dr. Hale Vural

Doç. Oytun Eren, Bengi BarazÇınar, Özge Güncan, İrem Çelik-ten, Okutman Eren Yahşi, LilianTonella Tüzün, Öğr. Gör. EserÖykü Dede, Robert Farkas, SerloBalkarlı Can, Doç. Toros Cansahne aldı.

Şehirde neler var?

Azizliklero Tepebaşı Sahnesi0 20:00(14, 16 ve 17 Aralıkta’da sahnelenecek.)Eskişehir Büyükşehir BelediyesiŞehir Tiyatroları

Mankurt o Turgut Özakman Sahnesi0 20:00(16 Aralıkta’da sahnelenecek.)Eskişehir Büyükşehir BelediyesiŞehir Tiyatroları

AEGEE - Eskişehir İç Eğitimio Kongre Merkezi Mavi Salon,Kır-mızı Salon ve Bina İçerisindeki BütünSınıflar 0 09:00 - 19:00(19 Aralık’ta da gerçekleşecek.)

Avrupa Öğrencileri Forumu Kulübü

1188 AArraallııkk / Cumartesi

Walking Odunpazarı Excursion Fo-reign Studentso Turizm Araştırma ve UygulamaMerkezi 0 11:00 - 12:00Turizm Araştırma ve UygulamaMerkezi

İşçi Filmleri Festivalio Kongre Merkezi Kırmızı Salon 0 12:00 - 18:00(16 Aralık’a kadar sürecek.)

Sinema Kulubü

1144 AArraallııkk / Salı

Viyola Sınıf Konserio Salon 2003 0 17:00Devlet Konservatuvarı

Polislero Atatürk Kültür ve Sanat MerkeziOda Tiyatrosu Salonu 0 19:00(15 Aralık’ta da sahnelenecek.)

Tiyatro Anadolu

Hocaların Hocası ile Üniversiteye veHayata Dair (Prof. Dr. Orhan Oğuz)o Kongre Merkezi Salon Anadolu 0 14:00Edebiyat Fakültesi

1166 AArraallııkk / Perşembe

Tarihi, Kültürü ve TurizmDeğerleriyle Kırgızistano Turizm Araştırma ve UygulamaMerkezi 0 16:00 - 17:00Turizm Araştırma ve UygulamaMerkezi

Polislero Atatürk Kültür ve Sanat MerkeziOda Tiyatrosu Salonu 0 19:00(15 Aralık’ta da sahnelenecek.)

Tiyatro Anadolu

3 Boyutlu Çekim Tekniklerio Salon 2009 0 14:00Sinema Kulubü

1155 AArraallııkk / Çarşamba

Haber Merkezi

� Anadolu Üniversitesi Engelliler En-tegre Yüksekokulu Kendi Kendini Çal(KeKeÇa) Beden Perküsyonu ekibi,2010 Avrupa Kültür Başkenti Ruhrçerçevesinde düzenlenen ve Avru-pa’dan 300 öğrencinin yeraldığı Eu-ropa Intakt’a katıldı. EEYO’dan 23‘işitme engelli’ öğrenci ile Eğitim Fa-

kültesi’nden 2 ‘işiten’ öğrenci, 5-12Ekim tarihleri arasında Almanya'dagösterilerini sergiledi.

4 Ayrı Etkinlikte Yer Aldı

KeKeÇa eğitmenleri Tugay Başar,Timuçin Gürer, Ayşe Akarsu ve GökçeGürçay, Dortmund Üniversitesi’ndeyapılan Europa InTakt açılış konse-

rinde yarım saatlik bir gösteri yaptı.Kısmen seyirciyle interaktif olan buperformans büyük ilgi gördü.

Topluluk, Dortmund şehir merke-zinde, Thater im Depot’ta yarım sa-atlik bir gösteri yaptı.

Tugay Başar ve Timuçin Gürer,KeKeÇa Beden Perküsyonu atölyeçalışması yürüttüler. Almanya, Po-

lonya, Şili, Yunanistan ve Türki-ye’den yaklaşık 20 katılımcının yeraldığı atölye sonunda, tüm diğeratölye katılımcılarıyla birlikte Dort-mund Belediye Sarayı’nda kısa birsunum yapıldı.

Her Beden Duyar - Every BodyHears belgeseli, paralel konferanskapsamında gösterildi.

Ödüllü eserlerin sergisi açıldı

� Av MevsimiYönetmen: Yavuz TurgulOyuncular: Şener Şen, Cem Yılmaz

� Harry Poter ve Ölüm YadigarlarıYönetmen : David YatesOyuncular: Daniel Radcliffe, EmmaWatson

� Memlekette Demokrasi VarYönetmen : Süleyman NebioğluOyuncular: Müjdat Gezen, İlker Ayrık

� Prensesin UykusuYönetmen : Çağan IrmakOyuncular: Çağlar Çorumlu, SevinçErbulak

� Testere 3DYönetmen : Kevin GreutertOyuncular: Tobin Bell, Cary Elwes

� Git BaşımdanYönetmen : Todd PhillipsOyuncular: Robert Downey Jr., ZachGalifianakis

� Çılgın Dostlar 3Yönetmen : Cody CameronAnimasyon

H A B E RAnadoluHaber 7Editör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Evren TÜRKGELDİ

� Anadolu Üniversitesi araştırmamerkezleri açısından hayli zenginüniversitelerden biri; neden bir merkezdaha ?

Evet, Anadolu Üniversitesi rektör-lüğe bağlı araştırma birim ve merkez-ler açısından hayli zengin birüniversite ama diğer taraftan da sos-yal bilimler yönünden güçlü bir üni-versite olmamıza rağmen artık sosyalbilimlerde önemli bir çalışma alanı ola-rak kabul gören kadın çalışmaları ko-nusuna odaklanan veya uzmanlaşanbir merkez de yoktu. Kadın ÇalışmalarıUygulama ve Araştırma Merkezi deAnadolu Üniversitesi’nin bu boyutunugüçlendirecek. Üniversitemizde farklıdisiplinlerde kadın çalışmaları yapanpek çok akademisyen var. Bunları de-neyim ve bilgi paylaşımı yapmada, güçbirliği yaparak yeni bilgi ve çözüm öne-rileri üretmede bir araya getirme veaynı çatı altında toplayabilme gibi birkolaylık sağlayacak.

Yapılacak çalışmalar ise toplumsalyaşamın her alanında, ekonomi, siyasetve toplumsal/kültürel alanlarda kadınıdaha da güçlendirme ve görünür kıl-maya yönelik uygulamalı ve bilimsel ça-lışmalar olacaktır. Çalışmalarımızıntemel duruşu ise ayrımcılığa ve şiddetekarşı olan, evrensel insan hakları, kadınhakları ve değerleri ekseninde olacaktır.

� Peki ne yapacak bu merkez? Diğermerkezlerden veya birimlerden fark-lılığı ne olacak?

Öncelikle kendisini “özne olarak ka-dını önceleyen dolayısıyla da kadınıntoplumdaki konumunu nedenleri ilearaştıracak; durumunu iyileştirme vegüçlendirme yönünde makro politika-lara öneriler veya modeller geliştirecek”bir merkez olarak tanımlamaktadır. Bi-lindiği gibi biz üniversite olarak bilimyani bilgi üreten bir kurumun içindeyiz,dolayısıyla bilgi üretme misyonumuzvar. Önceliğimiz yerel, ulusal ve uluslararası düzlemde bilimsel araştırmalardesenlemek ve yapmak.

Kadını daha eşitlikçi ve güçlendiricibir noktaya taşımak için de olanaklarölçüsünde uygulamalı çalışmalar yap-mayı da düşünüyoruz. Kendimizi Eski-şehir kenti ile sınırlı da düşünmüyoruz.Aksine uzaktan eğitimde 20 yılın üze-rinde deneyime ve bunun her çeşit tek-nik altyapısına sahip bir üniversiteyiz.Bu bizim çok geniş bir coğrafyaya eri-şebilmemizi sağlayan sınırlılıklardanözgürleştiren bir olanak. Uzaktan öğre-

tim tekniklerini de kullanarak kadın-erkek eşitliği, bu bağlamda çocuklarınayrımcılığın ve ataerkil değerlerin dı-şında yetiştirmesi ve geliştirilmesi, herçeşit şiddet ama özellikle kadına yöne-len şiddeti azaltma ve toplumu bilin-çlendirme, kadını insan olarakhaklarından haberdar etme, kadın gi-rişimciliğini özendirme gibi konulardaTV programlarımız da olacak ilerleyengünlerde.

Ayrıca seminer, panel, sempozyumgibi akademik toplantılar organize ede-ceğiz. Farklı kentlerde veya ülkelerde ya-pılan toplantılarda da merkezimizdeüretilen bilgileri paylaşacağız. Internetortamında süreli yayınımız da olacak.

� Bu merkez sadece kadın araştırma-cılara mı açık olacak?

Hayır, burada sözünü ettiğim konu-larda kafa yoran veya yormak isteyenherkese açık bir merkez. Kadınların te-kelinde olmayacak elbette. Toplumsalcinsiyet eşitliğinin veya kadınla erkeğe insan olarak eşit bakabilmenin, eşitdavranabilmenin sorumluluğunun dasadece kadınlara ait ol-madığına ina-nıyorum. Bu

k o n u d a k iproblemlerinde sa-dece kadınların çabalarıyla çözü-lemeyeceği kanaatindeyim. Elbettekadın hareketinin, kadın hakları konu-sunda çok destekleyici ve zorlayıcı ça-lışmaları oldu ve olmaya da devamedecek. Ancak toplumsal cinsiyet eşitli-ğinin kurulum basamağı olarak kız ço-cukları ile oğlan çocuklarının eşitlikçi birdüzlemde yetiştirilmeleri de sadecekadın çabasıyla olacak bir iş değil. Bir al-gılama veya kavrama sorununun aşıl-ması gerek. Bu da aslında kültüreldönüşüm demek. Ataerkil yapının dön-üştürülmesi gerek. Böylesi çok boyutluve çok zahmetli ve zaman isteyen çabaise sadece kadın uğraşı olamaz ve ol-mamalı diye düşünüyorum.

Şunun altını çizmek isterim ki mer-kezde yapılacak çalışmaların da çoktemel bir duruşu olmalı. Bu duruş isesadece erkek için değil kadın için de ge-çerlidir: İster “feminist literatür” deyinister “kadın odaklı bakış” açısı, bu biri-kimden beslenmek önemli. Merkezdecinsiyet olarak kadın veya erkek araş-tırmacı öncelemenin yanlış olduğunudüşünüyorum ama kadına da erkekkadar tümlüklü özne olarak bakabil-menin, araştırmacıların böylesi bir du-

ruşu olmasının da önemli olduğu ka-naatindeyim. Kaldı ki merkezin kuruluşçalışmalarından beri doğrudan veyadolaylı destekleyen erkek akademis-yenler var. Üniversite içerisinde konuyadestekleyici bakan erkek öğretim ele-manları var ve çalışmak isteyen kadınerkek herkese merkezin kapıları eşit de-rece açıktır.

Şunu da vurgulamak isterim ki belkibaşka merkezler ve birimler spesifik ola-rak uzmanlık gerektiriyor ama kadınkonusunda çalışmak sanattan fen bi-limlerine çok geniş bir yelpazeye sahip.

Her alan veya disipliniçinden kadına

değin yapı-

lacak çok şey var.Tüm bu alanların mer-

kezi desteklemesi önemli. Bunu daAnadolu Üniversitesi’nin tüm birimlerin-deki öğretim elemanları bir çağrı olarakkabul edilmesini de isterim.

� Diğer üniversitelerin kadın çalış-maları merkezleri ile veya T.C.Başbakanlık Kadının Statüsü GenelMüdürlüğü’yle iletişime geçtiniz mi?Birlikte projeleriniz olacak mı?

Diğer üniversitelerin kadın çalışma-ları merkezleri ile şimdilik kurulangüçlü bağlardan söz edemem. Çünkühenüz çok yeni bir merkeziz. Elbettediğer kadın çalışmaları merkezleri ileiletişimimiz olacak. Olanaklar ve ortakhedefler ölçüsünde veya birlikte çalış-mak isteyen akademisyenleri destekle-yeceğiz. Bizlerle çalışmak isteyenlerlebirlikte duruşumuz ve prensiplerimizinuyuşması koşuluyla işbirliği yapmak is-tiyoruz. Bu bağlamda mapping çalış-maları var. Oralara ilgili bilgileri verdikve vermeye devam ediyoruz.

İlgili kurum ve kuruluşlarla iletişimi-miz başladı, üretilen bilgi ve çözümönerilerini buradaki yetkililerle pay-laşma arzusundayız. Akademide üreti-len bilgi ve çözüm önerilerinin ilgili

kurum ve kuruluşlarla paylaşılmasınıönemsiyoruz. Ülkenin makro politika-larına sirayet etmenin temel yolu üre-tilen bilginin ve çözüm önerilerininpaylaşılmasıdır.

� Ayrıca öğrencileri, bu konudaakademik çalışmalar yapmayaözendirici projeleriniz var mı?

Öğrenci boyutunu merkez olarak çokönemsiyoruz. Şu anda öğrencilik yap-makta olanlar kısa süre sonra çok farklıalanlarda birer profesyonel olarak ça-lışma hayatına başlayacaklar. Kadın-erkek eşitliğinin farkında ve bunainanan insanların aktif iş yaşamında ol-ması, farklı sektörlerde bu yönde çabasarf edilmesi kadına yönelik ayrımcılı-ğın aşılmasında önemli ve işlevsel ola-caktır. Özellikle yüksek lisans ve doktoraçalışmalarında önemli bilgi üretimi olu-yor. Bazılarında çok önemli model öne-rileri var ancak yazan kişi akademisyendeğilse bilgi paylaşımı çok zayıf kalıyor.Bu noktaya da özel bir önem veriyoruz.Bu bilgi ve modelleri hayata geçirmeveya bilgi olarak paylaşma çabamız ola-cak. Ayrıca Erasmus staj programı ileöğrenci kabul edeceğiz.

� Merkezin yeri nerede olacak?Yunus Emre Kampusü’nde bulunan

Medya Merkezi binasının birinci ka-tında ofisimiz var.

� Merkezin bir yönetim kurulu var mı?Bir yönetim kurulumuz var; interdi-

sipliner olmasına özen gösterdik. HukukFakültesi’nden Doç. Dr. Ayşe Yürük, Ede-biyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’ndenDoç. Dr. Serap Suğur, Engelliler Araş-tırma Enstitüsü’nden Doç. Dr. ArzuÖzen var ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Meryem Akoğlan Kozak ve beni içeriyor.

� İlerleyen süreçte merkezinizbünyesinde dergi ya da bülten gibimateryaller oluşturup yayınlamak gibibir çalışmanız var mı?

Bilindiği gibi Anadolu Üniversitesi,sosyal bilimler alanında Sosyal Bi-limler Enstitüsü tarafından çıkarılanhakemli bir dergiye sahip ve üniver-sitemizin de fakülteler veya merkezle-rin kendilerinin bağımsız hakemlidergi çıkarmaması şeklinde bir yayınpolitikası var. Biz de bu karardanmuaf değiliz şimdilik. Bununla birlikteInternet çok geniş olanaklara sahip biraraç. Internette yayınlanmakta olançok başarılı dergiler var; bizim üniver-sitemizde de bunun çok iyi örneklerimevcut. Basılı bir hakemli dergi çı-karma hedefimiz yok ama Internettehakemli yayınlanan bir dergi.

� Anadolu Haber olarak üni-versitemizin yeni kurulanmerkezlerinden biri olan olanKadın Çalışmaları Uygulamave Araştırma Merkezi’nin Mü-dürü İletişim Bilimleri Fakül-tesi öğretim üyesi Doç. Dr.İncilay Cangöz ile merkezinamaçları ve geleceği hak-kında görüştük.

Arif Anbar

Engelliler içintanışma yemeğiCemile Hande BIÇKI

� Anadolu Üniversitesi Özürlü Öğrenci-ler Birimi, “Dünya Özürlüler Günü”olan 3 Aralık’ta Anadolu ÜniversitesiYemekhanesi’nde bir tanışma yemeğidüzenledi. Tanışma yemeğine RektörProf. Dr. Davut Aydın, Özürlü Öğrenci-ler Birimi’nden sorumlu Rektör Yardım-cısı Prof. Dr. Hasan Mandal, RektörYardımcısı Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür,Özürlü Öğrenciler Birimi Müdürü Yard.Doç. Dr. Osman Tutal ile birim perso-neli ve özürlü öğrenciler katıldı.

Rektör Prof. Dr. Davut Aydın birarada olmaktan çok mutlu olduğunuve bu etkinliğin bundan sonra her yıldüzenlenmesini istediğini söyledi. Rek-tör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Mandal,özürlülere yönelik değerlendirmeleredikkat çekerek, “Herkes için eğitim,kampus ve değişim.” istedi.

Yard. Doç. Dr. Osman Tutal ise“Özürlü öğrenci ve personelimizi biraraya getiren ve ilk olan buluşma ye-meği, herkesin katılımı, paylaşımı,görüş ve önerilerine açık olacaktır. Bunedenle her türlü katkı için herkesiözürlü öğrenciler birimimize davet edi-yoruz. Bu buluşmaya katılan ve heye-canımızı paylaşan herkese teşekkürediyoruz.” diye konuştu.

Tanışma yemeğinde Kekeça grubuda bir gösteri sundu.

Özürlü Öğrenciler Birimi, özürlü öğ-rencilerin akademik, araç-gereç, idari, fi-ziksel, barınma, sosyal ve benzerialanlarda ilgili ihtiyaçlarını tespit etmeyive bu ihtiyaçların karşılanması için ya-pılması gerekenleri belirlemeyi amaçlı-yor. Birim, ayrıca yapılacak çalışmalarınsonuçlarını değerlendirmek üzere üni-versitede bulunan diğer birimler veyadaire başkanlıkları ile eşgüdüm içeri-sinde çalışmalarını yürütüyor.

Funda ÇELEN

� Sinema Kulübü, 3 Aralık günü Kon-gre Merkezi Kırmızı Salon’da ilk top-lantısını düzenledi. Toplantıda kulüpyöneticileri, üyelere geçmiş dönemfaaliyetlerini anlatarak, yeni dönemplanlaması hakkında bilgiler verdi.

Sinema Kulübü Başkanı Mesut Ta-sasız, yapılacak etkinliklerde takım ça-lışmasının önemli olduğunu ve titizbir şekilde yürütülen çalışmaların ba-şarılı sonuçlar doğuracağını söyledi.Gerçekleştirdikleri “DIALOG Türk-Yunan Kısa Film Festivali”nin yeni dö-nemde Yunan ayağını yürüteceklerinikaydeden Tasasız, aynı zamanda“Palto Film Günleri” gibi birçok etkin-liğe imza atacaklarını ifade etti. Etkin-likler kapsamında belli aralıklarla filmgösterimleri de yapacaklarını belirtenMesut Tasasız, üyeler arası kaynaşmave fikir alışverişi amacıyla sık sık biraraya geleceklerini sözlerine ekledi.

Toplantıda yeni üyelere yönetmenAkira Kurosawa’nın 1950 yapımı“Rashomon” adlı filmi de sunuldu.

Sinema Kulübü’ndenilk toplantı

“Kadın-erkek eşitliğininfarkında ve buna inanan insanların profesyonel işyaşamında olması,kadına yönelikayırımcılığınaşılmasındaönemli olacaktır.”

Anadolu Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. İncilay Cangöz:

‘Kadını güçlendirmek toplumugüçlendirmek demektir...’

� Ülkemizde zehirlenmelerin yak-laşık %5’i bilinçsiz ilaç kullanımın-dan kaynaklanmaktadır. Bilinçsizilaç kullanımı insanların sağlıklarınıkaybetmelerinin yanı sıra maddibir külfet olarak da karşımıza çık-maktadır. İlaç ve zehir arasındakifark, dozdur. Bu ince çizgiyi halkı-mız en yakın sağlık danışmanıolan eczacılardan öğrenebilirler.

Bu soruna en etkin çözüm bütün ilaçların re-çeteye tabi tutulması olabilir. Böylece doktor ve eczacının kont-rolünde bilinçsiz ilaç kullanımı önlenmiş olur.

� Ülkemizde bilinçsiz ilaç tü-

ketiminin çok fazla olduğunu

düşünüyorum. Bunun en belir-

gin örneği, kişilerin çevresin-

den, medyadan veya uzman

olmayan kişilerden duydukları

ilaçları ve tedavi yöntemlerini

bilinçsizce uygulamalarıdır.

Sonuç olarak, beklenmeyen et-

kiler oluşur ve kişi hayatını teh-

likeye sokabilir. Bu hem kişi

sağlığı açısından hem de ülke ekonomisi açısından zarara

yol açmaktadır. Bu bilinçsizliğin düzeltilmesinde ve azal-

masında en önemli rol eczacılara düşmektedir.

� Türkiye’de insanların bilinçli vedüzenli ilaç kullanıma gerekenönemi vermediğini düşünüyo-rum. İlaçlar bilinçli ve düzenlikullanıldığı zaman etki gösterirve yararlı olur. Halkımızın bu ko-nuda dikkatli olması gerekmek-tedir. Özellikle antibiyotiklerinsaatlerinde alınması, aç ve tokalınması gibi konular dikkatedilmesi gereken hususların

başında gelir. Çok basit görünse de bilinçsiz ilaç kullanımıhastada olumsuz etkiler yaratabilir. Hatta zehir etkisi yapa-bilir. Günümüzde çoğu insan ilaçları nasıl kullanacağını bil-meksizin aynı şekilde kullanıyor. Teknoloji gelişiyor ve dahaetkili ilaçlar üretiliyor. İnsanlar kısa zamanda ilaç konusundayeterli derecede bilgilendirilmeli ve dikkatli olmalıdır.

� Bilinçsiz ilaç kullanımı hastalıkla-

rın tedavi edilememesi konusunda

çoğu zaman birincil neden. Çoğu kişi

doktora gitmek bir kenara eczaneye

dahi gidip ilaç danışmıyor. Evde bu-

lunan ilaçları kullanarak ya da “ona

iyi gelmiş bana da iyi gelir” bilin-

ciyle hareket ediyor. Bu şekilde has-

talık daha da kötüye gidebilir.

Sağlığımız her şeyden önemli. Sağ-

lık problemlerinizde en azından mutlaka eczacınıza danışın.

Harika Aydın

� Özellikle ülkemizde çok fazla bi-linçsiz ilaç kullanılmaktadır. Anti-biyotikler doktor kontrolündekullanılması gereken ilaçlardır,ama çoğunlukla insanlar bir ecza-neye girip daha önceden kullan-dığı bir antibiyotiği iyi geldi diyetekrar alıyor. İlaç fiyatlarınındüşük olması da insanları bilinç-siz ilaç kullanmaya itiyor. Bencebazı ilaçların eczanelerden reçe-tesiz alınmaması konusunda düzenlemeler yapılmalı. Böy-lece bilinçsiz ilaç tüketiminin azalması konusunda bir nebzede olsa ilerleme kaydedilebilir.

� İlaç üç temel amaç için kullanılır.

Tanı, tedavi ve korunma. İlacın bi-

linçli ve zamanında kullanılması or-

ganizmayı olumlu sonuca götürür.

Çabuk iyileşme adına fazla doz ilaç

kullanımının ya da sağlık danışma-

nına başvurmadan alınan ilacın

yarar- zarar oranı göz ardı ediliyor.

Oysa ki terapötik doz yani tedavi

edici miktar her birey için farklıdır.

Geçici olarak durdurulmuş olan sağlık sorunla-

rının ileride ne düzeyde ve nasıl karşımıza çıkacağını bileme-

yiz. Bu nedenle yeterli veya önerilen düzeyde ilaç

kullanmalıyız. Ayrıca ülkemizde orantısız ilaç dağılımı vardır.

Yani bir bölgede, bir ecza dolabında bekleyen ilaç, diğer bir

bölgede ihtiyaç sahibi hastaya ulaşamıyor. Bu nedenle fazla

ilaç depolamaktan da kaçınmalıyız. Daha bilinçli olunmasını

umarak, herkese sağlıklı günler diliyorum.

� Toplumumuzda birçok insançevresindekilerden aldığı öneri-lerle ilaç almakta ve kullanmakta-dır. Bu durum bireyin hastalığınıdaha da kronik bir hale getirebilir.Oysa doktora veya eczacıya danış-tığımızda bize en faydalı bilgiyi vetavsiyeyi verecektir. Sonuçta bizeczacılar bunun eğitimini almış üs-tüne tecrübelerimizi ve birikimleri-mizi eklemiş insanlarız. İlacızehirden ayıran kısmı dozdur ve bunu insanlara en iyi eczacı-lar anlatır, komşular ya da arkadaşlar değil. Eczacınıza ilaç ko-nusunda güvenin ve ona danışın.

Erkan Uçar

� Her ilaç hastalıklara iyi geldiğigibi aynı zamanda da bir zehir-dir. Çevreden, tanıdıktan duya-rak kullanılan ilaçlar bubakımdan zararlıdır. Her ilacınher insanda etkileşimi aynı değil-dir ve aynı oranda etki göstermez.Bu yüzden ilaç kullanımında dik-katli olunmalı, doktorun ya da ec-zacının uyarıları dikkatealınmalıdır. Basında reklamı yapı-lan ilaçlar özellikle diyet ve zayıflama ilaçları farmakolojikkapsamın dışında kalmaktadır. Kullanılan ilaçların Sağlık Ba-kanlığı’ndan onaylı olup olmadığına dikkat edilmelidir. Biruzmana danışmadan kesinlikle ilaç kullanılmamalıdır

Nurhan Erdoğan

� Bilinçsiz ilaç tüketiminin baş-

lıca nedenleri arasında halkın bi-

linçsizliği ve devletin sağlık

harcamalarını azaltmak ama-

cıyla reçetesiz ilaç satışına izin

vermesi gelmektedir. İlaçların

bilinçsiz dozlarda tüketilmesi

ilaçtan amaçlanan etkinin elde

edilmemesine neden olur. Has-

taların ilaçların yan etkileri hak-

kında her hangi bir bilgisinin

olmaması da ilaçların bilinçsiz tüketilmesine neden olmak-

tadır. Bilinçsiz tüketim ilacı ilaç olmaktan çıkartır ve zehir

haline getirir. Zehirle ilaç arasındaki fark ise dozudur.

Ümit Yaşar Güney

� İlaç, hastalıklardan korunma,hastalıkların teşhisi ve tedavi-sinde kullanılan bir maddedir.İlaç söz konusu ise bu konudatek uzman, eczacıdır. İlaç kulla-nımında reklamlara, komşununtavsiyelerine, şimdilerde popü-ler olan, fakat gerçekte bilimselve etik dayanağı bulunmayantelevizyon programlarına itibaretmek, çağımız Türkiye’sindeyaşayan, fakat ne çağının ne de gelişen Türkiye’mizin hak-kını vermeyen bilinçsiz vatandaşlarımızın, henüz zararınıkavrayamadıkları alışkanlıklarıdır. İlaç ancak amacınauygun kullanıldığında etkilidir. Zira küçük bir doz hatasıciddi zararlara yol açabilir. Ayrıca kişinin mevcut hastalık-ları, yaşı, alışkanlıkları gibi faktörlerde kişiye özgü ilaç se-çimini ve doz ayarını gerektirir. Bundan hareketle reçetesizilaç alınmamalı, bitkisel olduğu, zararsız olduğu söylenenürünlere asla güvenilmemelidir. Her zaman gelişen tıbbı-mızı kulaktan duyma uygulamalara tercih etmeli ve aklımızatakılanları eczacımıza danışmalıyız.

Pınar Ekmekçioğlu

� Halkımız çok bilinçsizce ilaçkullanıyor. Örneğin en ufak başağrısında, soğuk algınlığındahemen ilaçlara başvuruyoruz.Kendimizi bir nevi kimyasallarabağımlı yapıyoruz. Tüm bunlaryetmezmiş gibi ilaçları eczane-lerden değil, mahalle bakkalla-rından temin ediyoruz bazen. Buda bizim ilaçlar konusundakihassasiyetimizin göstergesi. Ec-

zaneleri bir ticarethane değil, sağlığımız konusunda danışa-bileceğimiz sağlık merkezleri olarak görmeliyiz. İlacınalınması ve danışılması gereken yer mahalle bakkalları değil,ilacın bir kimyasal olduğunu bilen eczacılardır.

Veli Öztürk

Çiğdem Yalkın

� İlaç kullanılmasında dikkatedilmesi gereken en önemlifaktör, antibiyotik kullanımıdır.Çünkü bilinçsiz ve düzensizkullanılan her bir antibiyotikbakterilerin direnç gösterme-sine ve ilaçların artık faydasızhale gelmesine sebep olmak-tadır. Bir ilacın geliştirilme-sinde 100 ile 500 milyon dolar

arasında bir harcama yapıldığını düşünürsekbir insanın yaptığı en ufak hatanın nelere mal olabilece-ğini kestirebiliriz. Bilinçsiz ilaç kullanımının hem ekono-mik hem de sağlık açısından büyük zararı vardır.

Tuğba Erkış

AnadoluHaber

Çiğdem Sakarya

Sadık Yıldırım

Editör: Araş. Gör. Pelin ÖĞÜT / Tasarım: Mine DEMİRELRöportaj ve fotoğraflar: - Sezin IŞIK- Ayşenur SARIPINAR- Aslı YILDIRIM ÖĞRENCİ GÖRÜ ŞLERİ

Mehmet Emre Okan .

Seda Uz

� Öncelikle ülkemizde bilinçsizilaç tüketiminin çok ciddi boyut-larda olduğunu düşünüyorum.Bunun en büyük sebebi ise eği-tim seviyesinin düşük olması veinsanların televizyonlardaki bazıprogramlar tarafından yanlış yön-lendirilmesidir. Bilinçsiz tüketimkonusunda en önde gelen ilaçgrubu ise antibiyotiklerdir. Bugrup ilaçların belli periyotlardakullanılması ve reçete edilen miktarın tedavi süresince kul-lanılarak tüketilmesi gereklidir. Oysa insanlar ilaç kullan-maya başladıktan belli bir süre sonra kendilerindekiiyileşmeyi fark edip ilacı bırakıyor. Bu da daha sonraki te-davilerde mikroorganizmaların direnç kazanıp tedaviyecevap vermemesine neden oluyor. Bunları önlemek içinözellikle ilaçları alırken mutlaka eczacılarımıza danışmalıve tavsiyelerine uymalıyız. Bunlara ek olarak, insanların ku-laktan dolma bilgilerle , komşu tavsiyeleriyle veya eş, dost,akrabanın dedikleriyle ilaç kullanmamalıdırlar. Çünkü buhızla devam eden yanlış ilaç tüketimi gelecek nesiller içinçok daha büyük sorunlara yol açacaktır.

Vefik Koçdemir

Bilinçsiz ilaç kullanımı için ne düşünüyorsunuz?

Eczacılık Fakültesi Öğrencilerine Sorduk: