Upload
others
View
3
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
NveyaM?
AgathaChristieÇeviren:ÇiğdemÖztekin
AltınKitaplar
Mart2008
ISBN:9789752109612
NveyaMAgathaChiristieNveyaMOlayıylailgisiOlanlar:
BayanPerenna:Şans Souci pansiyonunun sahibesi. Sert ve katı tutumuyladikkatçekiyordu.Geçmişininaçıklanmasındanhoşlanmıyordu.
SheilaPerenna:BayanPerenna’nındünyalargüzelikızı.
Aşkı için her fedakârlığı yapmaya hazırdı.Niçin birAlmanaâşık olmamasıgerektiğinianlayamıyordu.
BayanO’Rouke:iriyarı,çokdikkatlibirkadın.
Pansiyondakileridikkatleizliyordu.
Bay Cayley: Hastalık hastası bir adam. Gençliğinde dünyanın çeşitliülkelerinde çalışmıştı, Alman disiplinini takdir ediyor, yönetimde temelunsurunotoriteolduğunainanıyordu.
BayanCayley:Tümyaşamıkocasınınüzerinekurulu,onurahatettirmekiçinherşeyiyapanürkek,kişiliksizbirkadın.
MissMinton:Hiçevlenmemiş,dedikoduveörgüörmeyemeraklıbirkadın.
CarlvonDeinim:Nazialeyhtarı.Savaştanhemenönce ingiltere’yekaçmış,kimyatesislerininaraştırmalaboratuvarındaçalışangenç,yakışıklıkimyager.Sheila’yaâşık.
BayBletchey:Eğitimli,meraklı,dostcanlısıbiremekli.
Çevresindekilerle yakın dostluklar kuruyordu. Yabancılara hoşgörügösterilmesiniistemiyordu.
Kumandan Haydock Appledore: Eski bir Donanma komutanı. Korsan İniadlıvillasınıAlmancasuslarınelinden2
NveyaMAgathaChiristiekurtarmışolmaklaövünüyordu.
BayanSprot:Haydock’uniriyarıuşağı.Efendisinetapıyor,onunherdediğiniyapıyordu.
BettySprot:Çocuğunuhavasaldırılarındankorumak içineşindenuzağabuküçükkasabayagelmişolmaktansıkılıyordu.
Sessizverenksizbirkadındı.
Vanda Polonska:Herkesin sevgilisi şirin bir çocuk. Meraklı ve taklitçiydi.Saklambaçoynamaktanvekendisinekitapokunmasındanhoşlanıyordu.
AnthonyMarsdon:ŞansSouci’yeniçingeldiğinikimsebilmiyordu.
BayGrant::MilliİstihbaratBölümŞefi.Casuslarındevletinherkademesineyerleştiğine veKol çalışmalarınabir anönceson verilmesinin hayati önem
taşıdığınainanıyordu.
Deborah’ınTuppenceiçinendişelenmesionuüzmüşvedurumuanlamak içinŞansSouci’yegelmişti.Yakışıklıvezekiydi.
DeborahBeresford:TommyveTuppence’inİstihbaratŞifrelemeBölümü‘ndeçalışankızları.
Tommy ve Tuppence Beresford: Bay Meadowes ve Bayan Blensop adıylageldikleri Şans Souci’de gizemi çözmek için çok az zamanları vardı. Ortayaşagelmişolmalarınınçalışmalarınıengelleyemeyeceğinidüşünüyorlardı.
BÖLÜM1
ITommyBeresfordpardösüsünüdairesininholündeçıkardı.
Özenleastı.Şapkasınıdabirdiğerçengeleastı.
Yüzüne yapay, huzurlu bir gülümseme ifadesiyle, omuzlarını dikleştirdi vekarısının kahverengi yünden kulaklıklı bir başlık örmekte olduğu oturmaodasınagirdi.
1940yılınınilkbaharıydı.
Bayan Beresford yan gözle kocasına baktı ve örgü örmeye devam etti. Vebirkaçdakikasonrasordu.
Akşamgazetelerindebirhabervarmı?
Blitzkreigtdoludizginyaklaşıyor.Fransa’dadurumkötü.”
Tuppence,“Dünyanındurumuhiçdeiçaçıcıdeğil,”dedi.
KısabirsessizliğinardındanTommyyanıtverdi.
İyideniyesormuyorsun?Bukadaranlayışlıolmanadahiçgerekyok.
Yıldırım Harekâtı -İkinci Dünya Savaşı- Alman Orduları‘nın saldırılarınaverilenisim.
Biliyorum,diyerekonahakverdiğinibelirttiTuppence.
“Anlayışlıolmakdaçoğuzamançoksinirbozucuolabiliyor.
1N veya M Agatha Chiristie Ama soru sorduğum zaman daha dasinirleniyorsun.Ayrıcasormamahiçgerekyok.Nelerolduğuyüzündenbellioluyor.”
Görünüşümünokadardaiçkarartıcıolduğununfarkındadeğildim.
Hayır,sevgilim,dediTuppence.“Amayüzündekigülümsemeöylesineeğretiki,şimdiyedekböylesinekederlibirçehregörmediğimisöyleyebilirim.”
Tommygülümseyerek,“Okadarmıkötü?”diyesordu.
Dahadakötü.Haydi,içinidök.Birşeyyapamıyorlarmı?
“Hayır,yapamıyorlar.Hiçbirşekildebeniistemiyorlar.
Biliyor musun Tuppence, kırk altı yaşında bir adama bunak bir dedemuamelesi yapılması bana çok acı geliyor. Kara Kuvvetleri, DenizKuvvetleri, Hava Kuvvetleri hep aynı, hepsi aynı şeyi söylüyor. Çokyaşlıymışım.Belkidahasonrabanaihtiyaçlarıolabilirmiş.”
Tuppence, “Benim için de durum aynı. Benim yaşımda hastabakıcılaraihtiyaçlarıyokmuş,ilgimeteşekkürettiler,hepsibu.Başkaişleriçindedurumaynı.Yaşamıboyuncabiryarabilegörmemiş,pansumanyapmamışaklıbirkarışhavadagençkızlarıyeğliyorlar,hemdebenimgibi tamüçyıl (1915 -1918) çeşitli hastanelerin hariciye koğuşlarında çalışmış, ameliyathanelerdehemşirelikyapmış,herçeşithastaylameşgulolmuş,ticariaraçvesonralarıbirgeneralin sürücülüğünü yapmış biri dururken bile. Ve daha başka yaptığımonca şeye rağmen hem de ısrarla üzerinde durmama, başarılarıma açıkolmasınarağmen.Budurumdaartıkbendeevdeelikolubağlı,sessizsedasızoturupörgüörmekistemeyençaresiz,girişken,bezginortayaşlıbirkadınım,”dediTommysıkıntıyla,“Busavaşcehennemdenfarksız,”dedi.
Savaşolmasızatenyeterincekötüde,dediTuppence.“Hiçbirşeyyapamadanelikolubağlıoturmakzorundakalmakçokdahakötü.”
2NveyaMAgathaChiristieTommyavutmak istercesine,“NeysekiDeborahbirişbuldu,”diyebelirtti.
Deborah’ınannesiyanıtladı.
“Ah evet, onun işi iyi. İyi de çalışıyor. Ne düşünüyorum biliyor musunTommy?BelkideDeborah’adestekverebilirim.”
Tommygülümsedi.
Kabuledeceğinisanmam.
Tuppence, “Kız çocuklar çok zor olabilirler,” dedi. “Özellikle de sana karşısevecendavranmakisteğindeyseler.”
Tommymırıldandı.“GençDerek’inbanaaradasıradaparakonusundadestekolmasınakatlanmaktabazenokadar
zorlanıyorumki.Helegözlerindeki‘ZavallıİhtiyarBabacığım,’diyenoifadeyokmu,benideliediyor.”
Tuppence, “Doğrusu,” dedi. “Çocuklarımız aslında çok sevimli, iyi kalpliolmalarınarağmenbazendeinsanıçiledençıkarabiliyorlar.”
Ancak ikizlerinden, Deborah ve Derek’ten bahsederken Tuppence’ingözlerindeyinedesonderecesevecenbirifadebelirmişti.
Tommy düşünceli bir havada, “Sanırım biz: insanlar artık orta yaş grubunagirdiğimizi ve bazı şeyleri yapmanın bizden geçtiğini kabullenmektezorlanıyoruz,”dedi.
Tuppencesinirlibirşekildehomurdanarak,parlaksiyahsaçlarınıgeriyedoğruattıvekucağındakihakiyünyumağıyereyuvarlandı.
“Yaşlandıkmı,bazışeyleriyapmakbizdengeçtimi?
Gerçektenöylemi?Yoksaetrafımızdakilerüstükapalıbirşekildebizebunukabulettirmeyemiçalışıyorlar?Bazenaslındahiçbirzamanişeyaramamışızgibibirhissekapılıyorum.”
Tommy,“Haklıolabilirsin,bende,”dedi.
3NveyaMAgathaChiristie
“Belkidegerçektenöyle.Yinedebirzamanlarkendimiziönemlihissetmiştik.Şimdi ise bazen kendimi sanki o günleri hiç yaşamamış gibi hissediyorum.Yoksa bütün bunları yaşadık mı Tommy? Bir zamanlar uçağının düştüğü,Alman ajanların eline düştüğün gerçek mi? Yine bir zamanlar tehlikeli birkatili izleyip gerçekten de yakalamayı başardıkmı? Peki ya zavallı bir kızıkurtarıp önemli evrakları ele geçirdiğimiz ve bundan dolayı hükümettarafından ödüllendirildiğimiz, tebrikler aldığımız, bütün bunlar gerçekmi?Biz!Senveben!
Şimdi hor görülen, istenmeyen Bayan ve Bay Beresford mu yaşadı bütünbunları?”
Kendinegelsevgilim.Bütünbunlarınbiryararıyok.
Tuppencegözyaşlarınıtutmayaçalışarak,“Herneyse,”dedi.
“ŞubizimBayCarterdabenihayalkırıklığınauğratıyor.”
Bize çok hoş, gönül alan birmektup yazmış. “Yine de bir şey yaptığı yok.Hatta bir umut bile vermedi.” “O da bizim gibi artık olayların dışında.Oldukçayaşlandı.İskoçya’dayaşıyor,günlerinibalıktutmaklageçiriyor.”
Tuppence ısrarla, “Hiç olmazsaMilli İstihbarat’ta bir görev verebilirlerdi,”dedi.
Belki de artık yapamayız, dedi Tommy. “Eskisi kadar soğukkanlıolamayabiliriz.”
Bilmem ki, dedi Tuppence. “Gerçi insan kendini hep aynı hissediyor ama.Yinede,seninherzamansöylediğingibi,işbaşadüşünce…”
Tuppenceiçiniçektiveekledi.
“Netürolursaolsunbirişbulmakistiyorum.İnsanındüşünmekiçinbukadarçokzamanıolmasıdaçokkötü.”
Gözleri bir anduvarda asılı fotoğraftaki havacı üniforması giymiş, yüzündeTommy’ninkineçokbenzeyenbirgülümsemeolançokgençadamatakıldı.
Tommy, “Bu bir erkek için çok daha kötü,” dedi. “Sonuçta 4 N veya MAgatha Chiristie kadınlar hiç olmazsa örgü örebiliyor, paketlemede ya daordukantinindeyardımcıolabiliyorlar.”
Tuppence, “Bu dediklerini yirmi yıl sonra da yapabilirim,” dedi. “Şimdilikkendimi bu gibi işlerle tatmin olacak kadar yaşlı hissetmiyorum. Gençdeğilimamaihtiyardadeğilim.”
Osıradaönkapınınziliçaldı.Tuppenceayağakalktı.
Oturduklarıdaireküçükbiryerdi.
Kapıyı açtığında karşısında paspasın üzerinde duran geniş omuzlu, gür sarıbıyıklı,kırmızıgüleçyüzlübiradambuldu.
Nazikbirsestonuyla,“SizBayanBeresfordmusunuz?”diyesordu.
“Evet.BenimismimGrant.LordEasthampton’nunarkadaşıyım.Kendisisizivekocanızıziyaretetmemisöyledi.”
“Ohneiyi.İçeribuyrun.”
Tuppence,adamıoturmaodasınaaldı.
“Kocam,şey,yüzbaşı…”
“Bay… Bay Grant. Kendileri Bay Car… LordEasthampton’nun arkadaşıymış. İstihbarat Servisi’nin eski şefi olandostlarınınsavaşsırasındakitakmaismiolanBayCarterasılunvanındandahakolaygeliyordudiline.”
Birkaçdakikaüçüneşelineşelikonuştular.Grant rahat tavırlı,konuşkanbiradamdı.
Az sonraTuppenceodadançıktı.Döndüğündeelindebir şişe şeri vebirkaçkadehvardı.
Birkaç dakika sonra, kısa bir sessizlik olduğu bir anda Grant, Tommy’ yesordu.
“İşaradığınızıduydumBeresford.”
5NveyaMAgathaChiristieTommy’ningözlerihevesleparladı.
“Evet,haklısınız.Yoksa…”
Grantgülerekbaşınısalladı.
“Oh,hayır.Öylebirşeydeğil.Korkarımartıkbugibiişlerigençaktifkişilereyadabu işlereyıllarınıvermişkişilerebırakmakgerekiyor.Sizeyapacağımönerioldukçatekdüzebiriş,hoşlanacağınızısanmıyorum.Büroişi.Evraklarıdoldurmak.Bürokrasiningerekleriniyapmakvedosyalamak,iştebunungibibirşey.”
Tommy’ninyüzündekineşeliifadekayboldu.
“Anlıyorum.”
Grantcesaretverircesinekonuştu.
“Yine de hiçbir şey yapmamaktan daha iyi olabilir. İlk fırsatta gelip beniofisimdeziyaretetmelisiniz.SavunmaBakanlığı,Levazım,22numaralıoda.Sizinlebirkonudauyuşabiliriz.”
Tamosıradatelefonçaldı.Tuppenceahizeyikaldırdı.
“Alo…evet…ne?”Diğeruçtacırlak,telaşlıbirsesduyuluyordu.
Tuppence’inbirandayüzüdeğişti.“Nezaman?AmanTanrım…Tabiihemengelirim…”
Telefonukapattı..
Tommy’ye,“Maureen’di,”dedi.
Tahminetmiştim.Sesiniburadanbiletanıdım.
Tuppencetelaşiçindeaçıkladı.
“Çok özür dilerim Bay Grant. Hemen bu arkadaşımın evine gitmeliyim.Düşüpayağınıincitmiş.Küçükkızındanbaşkakimsesiyok,orayagidiponunadınabazıişleriayarlamalıyım.
Ayrıca gelip ona bakacak birini de bulmam lazım. Beni bağışlarsınız değilmi?”
ElbetteBayanBeresford.Anlıyorum.
Tuppence,onagülümseyerekdivanınüzerindeduran
6
NveyaMAgathaChiristiepaltosunualıptelaşlagiydi.Sonraaceleyledışarı
çıktı.Daireninkapısıarkasındangürültüyleçarptı.
Tommykonuğununkadehineyenidenşeridoldurup,“Birazdahakalın,”dedi.
Teşekkür ederim.Adamkadehi eline alıpbir an sessizlik içindeyudumladı.Susuyorlardı.
Sonra konuya girdi. “Biliyor musunuz,” dedi. “Karınızın çağırılması birbakımaçokiyibirrastlantıoldu.Öylecezamankazanacağız.”
Tommyhayretlebakıyordu.
Anlayamıyorum.
AnlayacağınızBeresford,eğerofisimegelseydinizsizebiriş
teklifedecektim.
Tommy’ninçilliçehresineyavaşyavaşrenkgelmeyebaşladı.
Yanişeymidemekistiyorsunuz?
Grantbaşınısalladı.
Easthamptonsiziönerdi.Buişiyapabilecektekadam
olduğunuzusöyledi.
Tommyderinderiniççekti.
Anlatın.
‘Tabiikibuçokgizlibiriş.”
Tommybaşınısallayarakonayladı.
Hattakarınızınbilebilmemesilazım.Anlıyorsunuz,değilmi?
Peki öyle istiyorsanız öyle olsun. Ama daha önce hep onunla birlikteçalışmıştık.
Evet,biliyorum.Amabuişözellikleyalnızcasizeveriliyor.
Anlıyorum.Pekâlâ.
“Görünüşte size daha önce de sözünü ettiğim şekilde bir iş, Bakanlığınİskoçya’daki şubelerinden birinde, yasaklı bölgede bir büro işi vermişolacağız.Böyleliklekarınızsizeeşlik7
N veya M Agatha Chiristie edemeyecek. Ama aslında siz başka bir yerdebulunacaksınız.
Tommysabırsızlanıyordu.
Grant,“GazetelerdeBeşinciKol’uokudunuzmu?”diyesordu.
“Bir şekilde kabaca da olsa bu sözcüklerin anlamını biliyor musunuz?”Tommy,“İçimizdekidüşman…”diyemırıldandı.
“Kesinlikle doğru. Bu savaş Beresford, iyimser bir ruhla başladı. Başkainsanlarbukonudanedüşünüyorlarbilmiyorum,amabizbusavaşagirerkentamamıyla neyle karşı karşıya olduğumuzu düşmanımızın etkinliğini, havagücünü,kuvvetini,öldürücükararlılığınıvebusavaşmakinesininmükemmelplanlanmış koordinasyonunu, silah bakımından üstünlüğünü biliyorduk.Ancak ülkemizin iyi kalpli, öngörüsüz demokratik vatandaşı inanmakistediğine inanıyorAlmanların bozguna uğrayacağını, bir devrimin eşiğindeolduklarını,savaş
silahlarının tenekeolduğunuveordudakilerinyürüyüşegeçtiklerindeyığılıpkalacak kadar az beslenmiş olduklarını sanıyorlar. İşte bunun gibi bir sürüsaçmalık.Yani başka bir deyişle, umut dolu düşünceler içindeler, sokaktakisöylentilerbumerkezde.
Neyse, sonuçta savaşböylegelişmedi.Kötübaşladıvegiderekdekötüleşti.Adamlarımız” iyiydi, savaş gemilerindeki, uçaklardaki ve siperlerdekiadamlarımız.Amakötüyönetimvehazırlıklıolmayış,belkidekalitemizdekieksiklikler bunlardan kaynaklandı. Savaşı gerçekte istememiştik, ciddiyealmamıştık,dolayısıyladaiyihazırlanmamıştık^,“İşinenkötükısmınıgeridebıraktık.Eksikliklerimizigiderdik,hatalarımızıdüzelttik,yavaşyavaşdoğruadamıdoğrugörevegetirmeyidebaşarıyoruz.Şimdisavaşıgerektiğişekildesürdürüyoruz ve bu savaşı kazanabiliriz de tabii artık bu konuda hatayapmazsak ve de elbette kazanmadan önce kaybetmezsek.Ve bu kaybetmetehlikesi dışardan Alman bombardıman uçaklarının gücünden, tarafsızülkeleri zaptetmelerinden ya da yeni, üstünlük kazanabilecekleri saldırınoktalarındandeğil,içimizden8
NveyaMAgathaChiristiekaynaklanıyor.BizimiçinsözkonusuolantehlikeaynenTruva’nınkigibi,yanisınırlarımıziçindekitahtaattankaynaklanıyor.
İsterseniz bunu Beşinci Kol olarak adlandırabilirsiniz. Onlar burada, bizimaramızda yaşıyorlar. Kadını erkeği, bazıları oldukça yüksek mevkilerde,bazıları gösterişsiz pozisyonlarda, ama hepsi gözden uzak, anlaşılmaz birşekildeNazi amaçlarına veNazi ilkelerine iman edercesine inanmış kişiler,bizimdemokratikrejimimizinçokyönlü,rahatözgürlüklerininyerinebukatı,verimliilkeleriyerleştirmekistiyorlar.”
Grantönedoğrueğildi.Vetekdüzebirsesleekledi:
Vebizbunlarınkimlerolduğunubilmiyoruz.
Tommykekeledi.“Amahiçkuşkusuz…”
Grant sabırsızlık içinde, “Ah, küçük balıkları yakalıyoruz. Bu kolay. Asıl
sorundiğerleri.
Onlar hakkında bilgimiz var,” dedi. “Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaoldukça üst görevde en azından iki kişi olduğunu biliyoruz. Bunlardan biriGeneralG…‘ninmaiyetinde.
HavaKuvvetleri’ndedeüçyadadahafazlakişivar.Vetabiienazındanikikişi de Milli İstihbaratın kadrosunda ve bunların hükümetin sırlarınaulaşmaları mümkün. Olayların gidişatına bakınca bunun böyle olmasıgerektiğini biliyoruz. Düşmana ulaşan bilgilerden bu sızıntının en üstdüzeydekibiritarafındanverildiğianlaşılıyor.”
Tommy’ninyüzündekihuzurluifadekaybolmuştu,çaresizlikiçindesordu.
Benim size ne yararım olabilir ki? Bu adamların hiçbirini tanımam. Grantbaşını salladı. “Kesinlikle, onların hiçbirini tanımıyorsunuz ve onlar da sizitanımıyorlar.”
Söylediklerinin anlaşılması için kısa bir süre bekledikten sonra ekledi. “Bubahsettiğimkişiler,buyüksekkademedekikişiler,bizimekibimizdekikişileritanıyorlar.Gizlibilgilerin9
NveyaMAgathaChiristieonlardansaklanmasıpekmümkündeğil.Neredeiseaklımıkaçıracaktım.BununüzerineEasthampton’agittim.Ogerçişimdihastaveihtiyarbiradam,amaaynızamandayaşamımdakarşılaştığımenzekikişi.Onunaklınadahemensizgeldiniz.
Sizin İstihbarat Servisi için çalışmanızın üstünden yirmi yıl geçti değilmi?İsim zaten önemli değil. Yüzünüz çoktan unutulmuştur. Ne diyorsunuz bugöreviüstlenecekmisiniz?”
ButeklifesevinenTommy’ninyüzündegülleraçtı.
“Üstlenmek mi? Kabul edeceğimden emin olabilirsiniz. Ama hâlâ size neşekilde yararlı olabileceğimi anlayamıyorum.Ben bu konuda tamamıyla biramatörüm.”
Dostum,sevgili,Beresford,zatenbizegerekliolandabiramatör.Bukonudaprofesyonellerkesinliklesakıncalı.Şimdien iyiadamımızınyadaöyleolanadamımızınyerini
alacaksınız.
Tommy’ninşaşkınbakışlarıkarşısındaGrantaçıkladı.“Evet.
KendisigeçenhaftasalıgünüSt.BrigetHastanesi’ndeöldü.
Kamyonçarpmış,yalnızcabirkaçsaatyaşayabildi.Görünürdebasitbirkazaamaaslındakazadeğildi.”
Tommyyavaşça,“Anlıyorum,”dedi.Grantsakinceekledi.
“Farquhar’ın bir iz yakalamış olduğuna inanmamızın nedeni de bu zatensonuçta bir şeyin peşindeydi. Ölümü de asla bir kaza değildi. Tommykarşısındakinisoranbakışlarlasüzdü.”
Grantdevametti.
“NeyazıkkiFarquhar’ınnekeşfettiğihakkındahiçbirbilgimizyok.Farquharmetodik bir çalışmayla bulduğu izlerin peşinden giderek, bağlantılarıincelemekteydi.Ancakyinedebunlardanbirçoğubirsonucaulaşmıyordu.”
Grantkısabiraranınardındanekledi.
“Farquharölmedenbirkaçdakikaöncesinekadarkendindedeğildi.Amasonnefesinivermedenhemenöncebirankendinegeldivebirşeylersöylemeyeçalıştı.Söyleyebildiğiyalnızcaşu10
NveyaMAgathaChiristiesözcükleroldu.NveyaM?SongSusie.”
Tommy,“Bupekbirşeyifadeetmiyor,”dedi.
Grantgülümsedi.
“Düşündüğünüzdenbirazdaha fazla.NveyaM.Biliyormusunuz,bubizimdaha önce de duyduğumuz bir terim.Bu harfler en önemli ve güvenilir ikiAlman ajanının kodları. Diğer ülkelerdeki faaliyetleri de dikkatimizi çektiancak haklarında çok az bir bilgimiz var. Diğer ülkelerde Beşinci Kol’uorganizeetmekgöreviniyüklenip,sözkonusuülkeyleAlmanyaarasındabirtürgizliirtibatsubayıgibifaaliyetgöstermekteydiler.N’ninbirerkek,M’ninise bir kadın olduğunu biliyoruz. Bildiğimiz tek şey de bunların Hitlerhükümetinin en güvenilir ajanları oldukları. Savaşın başlamasına yakın birzamandaşifrelibirmesajıçözümlediğimizdeşöylebirifadeylekarşılaştık.
İngiltereiçinNveyaM’yiöner.Tümgüçler…”
Anlıyorum.VeFarquhar…
“Anladığım kadarıyla Farquhar bunlardan birinin izini bulmuştu. Yine neyazıkkihangisininkiniolduğunu
bilmiyoruz.SongSusiepekanlaşılırbirifadedeğil,zorbirşifre.
Ama Farquhar’ın Fransızca aksanının da pekiyi olduğunu söyleyemem.Cebinde bir Leahampton bileti bulduk, bu bir anlam ifade edebilir.Leahamptongüneysahillerinde
Bournemouth veya Torquay’a yakınında bir yer. Burada birçok otel vemisafirhanebulunur.
BunlardanbirininismideŞansSouci…”
Tommy,“SongSusie…SansSouci…Anlıyorum,”dedi.
Grant,“Öylemi?”diyesordu.
Anladığım kadarıyla, dedi Tommy. “Oraya gitmemi ve etrafı araştırmamıistiyorsunuz.”
Evet.
11
NveyaMAgathaChiristieTommy’ningülümseyişiyarıdakaldı.
Birazbelirsiz,değilmi?diyesordu.“Nearadığımıbilebilmiyorum.”
Bukonudasizeyardımcıolamam.Bendebilmiyorum.Artıkbusizekalmışbiriş.
Tommyiçiniçekti.Omuzsilkti.
Birbakalım.Aslındapekokadarzekibiradamdeğilimdir.
Duyduğumagöregeçmişteçokönemlihizmetlerinizolmuş.
Tommymahcubiyetle,“Oh,bunlardaşansındaçokbüyükpayıvardı,”dedi.
İyiyabizimdeihtiyacımızolanzatenşans!
Tommybirkaçdakikadüşündüvesonra,“Şuyer,”diyesordu.
“ŞansSouci…”
Grantomzunusilkti.
“Belkidezararsızbiryerdir.Birşeysöyleyemem.Farquhar
‘Susie Bacı askerlere gömlek dikiyor’ diye başlayan şarkıyı da kastetmişolabilir.Bütünbunlartamamenbirtahmin.”
YaLeahampton?
“Diğeryerlergibibiryer.Böyleyerlerçok.Yaşlıbayanlar,emekligeneraller,hastalıklı ihtiyarlar, evde kalmış kız kuruları, gizemli konuklar, şüpheuyandıranziyaretçilervebirkaçyabana.Yanikozmopolitbiryer.”
NveyaMdebunlarınarasındamı?
“Olması şart değil.Belki de oradaNveyaM ile bağlantısı olanbiri vardır.Ama N veya M’nin onların arasında olması da mümkün. Orası denizkenarındadinlenmekisteyenlereuygungözeçarpmayanbirtatilbeldesi.”
Peki,aradığımızkişininkadınmıyoksaerkekmiolduğuhakkındabirfikrinizdemiyok?
Grantolumsuzcabaşınısalladı.
12
N veya M Agatha Chiristie Tommy, “Neyse, hiç olmazsa deneyebilirim,”dedi.
Bu denemenizde size iyi şanslar dilerim, Beresford. Şimdi ayrıntılaragelince…
II
Yarım saat sonra, Tuppence soluk soluğa ve meraktan çılgına dönmüş birhalde odaya girdiğinde Tommy yalnızdı, koltuğuna gömülmüş, ifadesiz biryüzleıslıkçalıyordu.
Tuppencetümduygularınıtekbirsözcüğeyükleyerek,
“Evet?”diyesordu.
Evet,dediTommykayıtsızbirhavada.“Birişbuldumbiranlamda.”
Negibi?
Tommysöyleyeceklerineuygunbiryüzifadesitakınarak,
“İskoçya’nın kırsalında bir büro işi. Gizli kapaklı bir şey ama yine de pekilginçbirşeydeğil.”
İkimiziçinmi,yoksayalnızcaseniniçinmi?
Korkarımkiyalnızbenimiçin.
Yazıklarolsun!BizimBayCarternasılbukadarhain
olabiliyor?
Yanılmıyorsam bu işte cinsiyet ayırımı yapıyorlar. Aksi takdirde akılkarıştırıcıolabilirdi.
“Şifrelemeişimiyadaşifrekırma?YaniDeborah’ınişigibimi?DikkatliolTommy, bu işle uğraşan insanlar tuhaflaşıp uyuyamıyor. Bütün gece978345286gibibirşeyler
sayıklayarak ortalarda dolaşıp, sonuçta sinirleri harap olup, akıllarınıkaçırdıklarındadakendileriniakılhastanesindebuluyorlar.““Banaolmaz.”””
Tuppenceendişelibirhavada,“Erveyageçsenindebaşınagelebilir,”dedi.“Bendegelsemiyiolurçalışmakiçindeğil,yalnızcakarınolarak.Terliklerinişömineninönünekoyar,13
N veyaM Agatha Chiristie yorucu bir günden sonra da sana sıcak yemeksunarım.”
Tommyhuzursuzgörünüyordu.
“Üzgünüm,hayatım.Çokaffedersin.Seniburada
bırakmaktanbendenefretediyorumama…”
Amagitmengerektiğinidehissediyorsun,diyemırıldandıTuppencegeçmişianımsamışçasına.
Tommyağzınıniçindegeveledi.“Üstelik,senörgüdeörebiliyorsun.”“Örgümü?”diyehaykırdıTuppencehırsla.
“Örgümü?”Biraz önce örmekte olduğu kulaklıklı başlığı eline alarak yereattı. “Bu haki yünden nefret ediyorum. Deniz Kuvvetleri’nin lacivertyünlerindende,HavaKuvvetleri’ninmavisindende.Kırmızıbirşeylerörmekisterdim.”
Militerbirhavaseziyorumbusözlerde,diyenTommyekledi.
“SankibirYıldırımHarekâtıiması.”
Tommy gerçekten de büyük huzursuzluk içindeydi. Yine de Tuppencegüçlüklerekarşıdayanıklıbiriolarakanlayışlıdavrandıveonunbuişikabuletmesini,kendisininbundangerçektendefazlarahatsızolmayacağınısöyledi.Sonra da İlkyardım Hastanesi’nde yerlerini silecek birinin arandığınıduyduğunuekledi.Belkikendisidebuişiyapabilirdi.
ÜçgünsonraTommy,Aberdeen’egitmeküzereevdenayrıldı.
Tuppence,onuistasyondayolcuetti.Gözleriparlıyordu,birkaçkezgözlerinikırpıştırdıamaazimleTommy’ninkarşısındaneşeligörünmeyeçalışıyordu.
Tren yavaş yavaş perondan ayrılıp, geride Tuppence’dan yalnızca peronboyunca yürüyen, hayalmeyal görünen küçük bir figür kaldığında,Tommyboğazınındüğümlendiğinihissetti.
Savaşolsunolmasın,oTuppence’iyüzüstübıraktığınıhissediyordu.
Birgayretlekendinitoparladı.Emiremirdi.
İskoçya’yarötarsızvardıvehemenertesigünManchester’e14
NveyaMAgathaChiristiegidentrenebindi.Üçüncügündebaşkabirtrenile
Leahampton’aulaştı.İlkgünüoyörenintekotelindegeçirdiktensonraertesigün bütün pansiyonları ve özel konukevlerini dolaşarak uzun süreylekalabileceğibirodaaradı.
Şans Souci, Viktorya dönemine ait büyük, koyu kırmızı bir villaydı, birtepeninyamacınainşaedilmişolmasınedeniyleözellikleüstpencerelerindenbakılınca muhteşem bir deniz manzarası vardı. Hol biraz toz ve yemekkokuyordu, halıları fazlasıyla yıpranmıştı, ama Tommy’nin gezdiği diğerevlerle kıyaslanınca çoğundan çok daha güzeldi. Buranın sahibi Bayan
Perenna ile kadının üzeri çeşitli kâğıtlarla dolu büyük bir yazı masasınınbulunduğuküçükdağınıkbirodaolanofisindegörüştü.
Bayan Perenna’nın kendisi de oldukça derbeder görünüyordu, siyahtaranmamış gibi görünen kıvırcık saçları ve alelacele yapıldığı anlaşılanözensizmakyajıylaortayaşlıbirkadındı.
Güldüğündebembeyazotuzikidişiortayaçıkıyordu.
Tommy ağzının içinde iki yıl önce Şans Souci’de kalan kuzeni MissMeadowes’danbahsetti.
Bayan Perenna, Miss Meadowes’u çok iyi anımsıyordu. Çok hoş yaşlı -aslındaokadaryaşlıdasayılmazdıama-esprili,hayatdolu,çokhareketlibirkadındı.
Tommy ihtiyatla onayladı bu sözleri. Gerçekten deMissMeadowes adındabirinin orada kaldığını biliyordu. Çalıştığı bölüm bu gibi konulardadikkatliydi.
Kadın,MissMeadowes’unnasılolduğunusordu.
Tommy,hüzünleMissMeadowes’unöldüğünüaçıklarken
Bayan Perenna’nın yüzünde gerektiği şekilde kederli bir ifade belirirken,kadınahvahettivebuaradadadişlerihoşbirşekildetıkırdadı.
Kısabir süre sonrayenidenkonuşmayabaşladı.TamdaBayMeadowes’unbeğeneceği,onauygunbirodasıolduğunu
15
N veya M Agatha Chiristie söyledi. Deniz manzaralı bir oda. BayMeadowes’un
Londra’dankaçmakistemesinehakveriyordu.OgünlerdeLondragerçektende çok bunaltıcıydı ve özellikle şiddetli bir gribin ardından kesinlikleanlıyordu…
Tommy’yiyukarıçıkarıponabirkaçodagösterdiğisürecedeBayanPerennakonuşmaya ara vermedi. Bir haftalık ücreti de söyledi. Tommy dehşetedüşmüş gibi bir hava takındı. Bayan Perenna son günlerdeki geçimzorluğundan, fiyatların çokyükseldiğindenbahsetti.Tommymaalesef kendigelirinin de giderek azaldığını, artan vergiler ve daha birçok şeyin üst üstegeldiğinisöyledi…
BayanPerennaadetainleyerek,“Bukorkunçsavaş…”dedi.
Tommy de bu fikre katılarak, kendisinin Hitler’in asılması gerektiğinidüşündüğünüsöyledi.
Delinintekiydio,evetkesinliklebirdeli.
BayanPerennadaTommy’ninbufikrinekatılarak,son
günlerde yiyeceklerin karneye bağlandığından ve kasapların istediklerinitelikte et bulmakta zorlandıklarından söz etti, hatta bazen ciğer ve tazeekmeğinpiyasadan tamamenkalktığıbileoluyordu.Tabiibütünbunlarevinyönetiminiçok
güçleştiriyorduamayinedeTommy’ye,yalnızcaMiss
Meadowes’unakrabasıolduğuiçinfiyattaküçükbirindirimyapacaktı.
Tommybunudüşüneceğinisöyleyerekartıkayrılmak
istediğinibelirtti,BayanPerenna,onukapıyakadargeçirdi.
KadınıngiderekartankonuşkanlığıvetakındığışeytancatavırTommy’yibirşekildehuzursuzetmişti.Amayinedebukadınınkendineözgühoşbirhavasıvardı. Hangi milletten olduğunu merak ediyordu? Hiç kuşkusuz İngilizdeğildi. Adı İspanyola veya Portekizliye benziyordu, ama bu kocasındangelen bir isim de olabilirdi. Benzemediği halde İrlandalı da olabileceğinidüşündü.Canlılığıvecoşkusudabunugösteriyordu.
16
N veya M Agatha Chiristie Sonuçta Bay Meadowes’un ertesi gün odayataşınmasınakararverdiler.
Tommy saat altıda geleceğini bildirdi. Ertesi gün otele geldiğinde BayanPerenna,onuholdekarşıladı.Ağzıbirkarış
açık Tommy’ye bakan aptal görünüşlü bir hizmetçi kıza bir dizi emiryağdırarakbavullarıodayayolladı.SonradaTommy’yisalonagötürdü.
Daima konuklarımı birbirleriyle tanıştırırım, dedi Bayan Perenna oradabulunan beş kişinin kuşkulu bakışları karşısında kararlılıkla gülümseyerek.“YenikonuğumuzBayMeadowes,BayanO’Rourke.İriyarıdevgibibirkadınboncukgözleriileTommy’yisüzdüktensonrabıyıkaltındangülümsedi.
Binbaşı Bletchley. Binbaşı, Tommy’yi incelerken, sırıtarak başıyla sert birselamverdi.
BayVonDeinim.Sarısaçlı,mavigözlü,gençbiradamayağakalkıphafifçeeğilerekselamverdi.
MissMinton.Bukezkarşısındaki kıkır kıkır gülenbir sürüboncuk takmış,ortayaşlı,hakirenkliyündenbirşeylerörenbirkadındı.
VeBayanBlenkensop.Ördüğükulaklıklıbaşlık
karmaşasından başını kaldıran karışık koyu renk saçlı bir kadın Tommy’yebaktı.
Tommynefesinituttu,odaetrafındadönüyorgibiydi.
Bayan Blenkensop! Tuppence! Bu inanılacak şey değildi, imkânsızdı. Amaişte karşısında Tuppence Sans Souci’nin salonunda oturmuş, sakin sakinörgüsünüörüyordu.
Gözgözegeldiler.Nazik,kayıtsızyabancıbakışlardıbunlar.
Karısınaolanhayranlığıdahadaartmıştı.Tuppence!
17
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM2
Tommyoakşamınasılgeçirebildiğinikendisidebilemiyordu.
GözlerinisıksıkBayanBlenkensop’unbulunduğuyöne
çevirmeyecesaretedemiyordu.AkşamyemeğindeŞans
Souci’dekalanüçkişi dahaonlarakatıldı.Ortayaşlı bir çiftBayveBayanCayley ile genç bir anne olan Bayan Sport. Kadın buraya yanında kızbebeğiyle Londra’yı bırakıp gelmişti ve zorunlu olarak geldiğiLeahampton’dansıkılıyorgibi
görünüyordu. Yemekte Tommy’nin yanına oturmuştu. Arada fırsat buluncasiyah gözlerini onun yüzüne dikerek, genizden gelen alçak sesi ile sordu.“Sizcedeşimdiartıkyeterincegüvenlideğilmi?Herkesgeridönüyor,değilmi?”
Tommybuanlamsızsorularayanıtveremedendiğeryanındaoturanboncuklukadınsözekarıştı.“Banakalırsaçocukluinsanlarriskeatılmayıaklındanbilegeçirmemeli.TatlıküçükBetty!Sonrakendinizihiçbirzamanaffedemezsiniz.Ayrıca Hitler’in Yıldırım Harekâtı‘nın İngiltere’ye çok yaklaştığınısöylediğinidebiliyorsunuzsanırım.Buyenibirçeşitgaz.”
BinbaşıBletchleysertbirtavırlasözlerinikesti.
“Şugazhakkındabirsürüsaçmalafsöyleniyor.Düşman18
NveyaMAgathaChiristiegazlauğraşıpzamankaybetmiyor.
Yüksekpatlamakabiliyetiolan,etkilibombalarkullanıyor.
İspanya’dadaböyleyapılmıştı.”
Bütünmasaheyecanlakonuyakarışmıştı.Tuppence’in
oldukçayüksekperdedençıkan,hafifbilgiçsesiduyuldu.
“OğlumDouglasderki…”
Tommy,Douglasmı,diyedüşündü.NiyeDouglas,bunu
bilmekisterdim.
Hepsibirbirindenlezzetsizçeşitliyemeklerdenhazırlanmış
iddialıbiryemeğinardındanhepbirliktesalonageçtiler.
Hanımların örgü faslı sürdü. Tommy ise kötü bir şans eseri BinbaşıBletchley’in Kuzey-Batı cephesindeki son derece sıkıcı ve uzun sürenanılarınıdinlemekzorundakaldı.
Sarışın, açık mavi gözlü genç adam kapının eşiğinde saygı ile hafifçeeğildiktensonradışarıçıkmıştı.
Binbaşı Bletchley tam bu noktada anılarına ara vererek, Tommy’ninkaburgalarınasertbirdirsekattı.
“Şuşimdidışarıyaçıkanadamvarya.İşteobirmülteci.
SavaştanbirayönceAlmanya’dankaçmış.”
YaniAlmanmı?
“Evet.AyrıcaYahudidedeğil.BabasıNazirejiminieleştirerekbaşınıbelayasokmuş. İki erkek kardeşi de esir kampındaymış.Bu çocuk tam zamanındaİngiltere’yekaçmış.”
Bu arada Tommy, bitip tükenmez bir şekilde sağlığından bahseden BayCayley tarafından esir alınmıştı. Adam kendini konuya öylesine kaptırmıştıki,Tommykurtulupkaçabildiğindeyatmazamanıçoktangeçmişti.
ErtesisabahTommyerkendenkalkıphemenişekoyuldu.
Taraçadan doğruca gezinti yolunun sonundaki iskeleye doğru yöneldi. Buaradatamtersyöndenkendinedoğrugelmekteolantanıdıkbirgölgegördü.Tommyşapkasınıçıkararak,
19
NveyaMAgathaChiristie
“Günaydın,”dedineşeyle.“ŞeyBayanBlenkensop’tu,değilmi?”
Konuşulanlara kulak misafiri olabilecek yakınlıkta kimse yoktu. Tuppenceyanıtladı.
Dr.Livingstone.
TanrıaşkınaburayanasılgeldinTuppence?Bubirmucize,gerçekbirmucize!
Hiçdemucizedeğil.Yalnızcazekâeseri.
Herhaldesözkonusuolandaseninzekân.
Doğrutahminettin.Umarımbusanavekendinibeğenmiş
BayGrant’ınaiyibirdersolur.
Tommy,“Galibaolacakda,”dedi.“Haydi,Tuppencebuişinasılbecerdiğinibanaanlat.
Meraktançatlayacağım.”
“Gayet basit oldu. Daha Grant bizim Bay Carter’den bahseder bahsetmezgizlibirşeylerindönmekteolduğunuanlamıştım.
Bununsıkıcıbirofisişiolmadığınıdasezmiştim.Grant’ıntavırlarındansanaverilecekgörevinbendengizleneceğinianladım.Beniatlatmanızhiçdekolayolmayacaktı, bir şeyler yapmaya karar verdim. Size şeri getirmeye gittiğimzaman Brown’ların dairesine inerek Maureen’e telefon ettim. Ondan, banatelefon edip, beni telefonla arayarak öğrettiklerimi söylemesini istedim.Rolünüiyibecerdi.Çığlığabenzeyencırtlaksesinisizbileduyabildiniz.Acıve ihtiyaç içinde kıvranan arkadaşıma sadakatimi kanıtlayarak derhal onakoştum.Kapıyı,içeridenbüyükbirhızlaçarparakkapattım.
Sonradayatakodasınagidiparadakikapıyıhafifçearaladım.”
Yaniherşeyiduydun.
Tuppence,“Herşeyi,”diyetekrarladıkendinibeğenerek.
Tommysitemle,“Vebildiğinidehiçbellietmedin,”dedi.
‘Tabiihayır.Sanabirdersvermekistiyordum.Sanavesevgili20
NveyaMAgathaChiristieBayGrant’ına.”
O benimBayGrant’ım filan değil ama ona iyi bir ders verdiğini de kabulediyorum.
BayCarter,benibukadarhafifealmamalıydı,dediTuppence.
“İstihbaratınbizimolduğumuzgünlerdekigibiolmadığınıdüşünüyorum.”
Tommy ciddiyetle, “Şimdi artık biz geri döndüğümüze göre eski parlakgünlerinekavuşacakdemektir,”dedi.“PekiamanedenBayanBlenkensop?”
Nedenolmasın?
Seçmekiçinçoktuhafbirismebenziyorda.
Aklımagelenilkisimbuoldu.Ayrıcagiysilerimedeuyuyor.
NedemekistiyorsunTuppence?
“B harfi, sersem! ‘B’ harfi Beresford sözcüğünün baş harfi değilmi? AynızamandaBlenkensop’adauyuyor.Bütün
çamaşırlarımda‘B’harfiişli.PrudenceBeresfordyerinePatriciaBlenkensop.YasenniyeMeadowes’useçtin?Çokaptalbirisim.”
Tommyhırslanarak,“İlkönce,”dedi.“Benimdonlarımda‘B’
harfi işli filandeğil.Vedebuismibenseçmedim.Meadowesisminialmamgerektiğibildirildi.BayMeadowessaygıngeçmişiolangerçekbircentilmen.Onunlailgiliherşeyiezberledim.”
Tuppence,“Çokgüzel,”dedi.“Peki,evlimisin,bekârmı?”
Tommy aynı ciddiyetle, “Dulum,” dedi. “Karım on yıl önce Singapur’daöldü.”
NedenSingapur’da?
Hepimizbiryerdeöleceğiz.Singapur’unnesiyanlış?
Ah,hiç.Hiçkuşkusuzölmekiçinçokuygunbiryer.Bendebirdulum.
Peki,seninkocanneredeöldü?
21
NveyaMAgathaChiristieÖnemlimi?Özelbir klinikteolabilir.Karaciğersirozundanölmesinikurguluyorum.
Anlıyorum.Çokacıbirkonu.PekiyaoğlunDouglas?
DouglasDonanmada.
Evet,düngeceduydum.
İki oğlumdaha var.RaymondHavaKuwetleri’nde,Cyril, ufak bebeğimdecephede.
YabirikuşkulanıpdabuhayaliBlenkensop’larıaraştırırsa?
“OğullarımBlenkensopdeğilki.Bubenimikincikocamınsoyadı,ilkkocamHill’di. Telefon rehberinde üç sayfa Hill soyadı var. Biri istese bile tümHill’leriaraştırmasıolanaksız.”
Tommyiçiniçekti.
“İşteyineaynıhatayıyapıyorsun,Tuppence.Konularıabartıyorsun.İkikocaüçoğul.Bukadarıçokfazla.
Ayrıntılardaboğulacaksın.”
“Hayır, dediğin gibi olmayacak. Hem üç oğlan olmasının işe yarayacağınıdüşünüyorum.
Unutmakibenimresmibirgörevimyok.Serbest
çalışıyorum.Buişekendimieğlendirmekiçingirdimveeğleneceğimde.”
Öylegörünüyor,dediTommy.“Amabanasorarsanbuiş
tümüylegülünç.”
Nedenböylesöylüyorsun?
“Sen benden daha uzun süredir Şans Souci’desin. Bana dürüstçe dün geceberaber olduğumuz insanlardan birinin tehlikeli bir düşman ajanıolabileceğineaklınınyatıpyatmadığınısöyleyebilirmisin?”
Tuppencedüşüncelibirtavırla,“Gerçibubirazakılalmazgörünüyorama…”dedi.‘Tabiişugençadamvarama.”
CarlVonDeinimmi?Mültecilerpoliskontrolündedeğilmi?
22
NveyaMAgathaChiristie Sanırımöyle.Yine de olabilir.Biliyormusun oçokçekici,gençbiradam.
“Yani genç kızların ağzından laf almasının kolay olacağını mı söylemekistiyorsun? Peki, ama hangi kızlar? Burada ortalık General veya Amiralkızlarıylakaynamıyorki.BelkideA.T.S.1
şirketininbölümşeflerindenbiriiledolaşıyordur.”
SessizolTommy.Bukonuyuciddiyetleelealmalıyız.
Benciddiyealıyorumzaten.Asılsorunkendimiyabanikazavındaymışgibihissetmemde.
Tuppence ciddiyetle, “Böyledüşünmek içinhenüz çok erken,”dedi. “Zatenbuiştehenüzortadaolanbirşeydeyok.
PekiBayanPerennaiçinnedüşünüyorsun?”
Tommy düşünceli düşünceli, “Evet,” diye yanıtladı. “Sana hak veriyorum,BayanPerenna’nınüzerindedurmakgerek.”
Tuppence bir işadamı tavrı ile, “Ya biz?” diye sordu. “Yani biz nasıl birişbirliğiiçindeolacağız?”
Tommydüşünceliydi.
Pekfazlaberabergörünmemeliyiz.
“Doğru.Birbirimizi,göründüğümüzdendahafazla
tanıyormuşuzizlenimiuyandırmakyanlışolur.Davranış
biçimimizi kararlaştırmamız gerekiyor.Düşünüyorum da -evet-bana kalırsa,peşinedüşmekeniyiyol.”
Peşinedüşmekmi?
“Kesinlikle. Ben senin peşine düşmüş olacağım. Sen kaçabilmek içinyapabileceğin her şeyi yapacaksın, ama yalnızca centilmen bir erkek olmakherzamanyeterliolmaz. İkikocamolduveşimdideüçüncübir tanearıyorolacağım.Sendepeşinedüşülmüşdulrolünüoynayacaksın.Zamanzaman1İngilizsanayiikuruluşu.Otomotifyedekparçalarıüretmekteolupsavaş
sırasındasilahüretimiyapmıştı.
23
N veya M Agatha Chiristie seni bir kafede, otelin önünde yürürken elegeçirmekfırsatınıbulacağım.Görenler içlerindenkıskısgülüp,bunukomikbulacaktır.”
Mantıklıgörünüyor,dediTommy.
“İzlenen erkekler ezelden beri komik görünürler. İşte bu da bizim işimizeyarayacak.Eğerbiziberabergörürlerseiçlerindenkıskısgülerekdiyecekleriyalnızca,‘ŞuzavallıMeadowes’unhalinebakın,’olacaktır.”
Tommyansızınonunkolunuyakaladı.
Bak.Karşıyabaksana.
Sundurmalardanbirininköşesindegençbiradambirkızlakonuşuyordu,ikiside kendilerini tamamen konuştukları konuya kaptırmış, etrafla hiçilgilenmiyorlardı.
Tuppenceyavaşça,“CarlvonDeinim,”dedi.“Peki,amaacabakızkim?”
Herkimsegerçektençokgüzelbirkız.
Tuppencebaşınısalladı.Kızınesmer,ihtiraslıyüzündegözlerindekidüşünceliifade dikkati çekiyor ve vücudunu kavrayan dar kazak ise genç kızın vücuthatlarınıortayaçıkarıyordu.
Heyecanla,ciddiyetlebirşeyleranlatıyordu.CarlvonDeinimisedikkatleonudinliyordu.
Tuppencemırıldandı.
Yanılmıyorsambendenburadakalmamıisteyeceksin,dedi.
Tommy, “Doğru,” diyerek onayladı ve arkasını dönerek ters yöne doğruyürüdü.
GezintiyolunundiğerucundaBinbaşıBletchleyilekarşılaştı.
AdamTommy’yikuşkuilesüzdüktensonra,“Günaydın,”diyehomurdandı.
Günaydın.
Bletchley,“Sizdebenimgibierkencisiniz,”dedi.
24
N veyaMAgathaChiristie Bu daDoğu’da edindiğim alışkanlıklardan biri,diye yanıtladı Tommy. “Gerçi aradan uzun yıllar geçti, ama yine de erkenkalkmayısürdürüyorum.”
BinbaşıBletchleyonayladı.
“Haklısınız. Tanrım, bugünün gençleri beni neredeyse hasta ediyor. Sıcakbanyoalıpancaksaatondakahvaltıyainiyorlar.
Hiç kuşkusuz bu alışkanlık. Almanlardan bize geçti. Direnç yok. Bir sürüköpek yavrusu. Ordu artık eski günlerinde olduğu gibi değil. İhtimamgörüyor, şımartılıyorlar.Hattageceyataklarına sıcak termoforbileveriliyor.Pof!Bütünbunlarbenihastaediyor.”
Tommy’ninbaşınımelankolikbirtarzdasallamasından
cesaretalanbinbaşıekledi.
“Disiplin, ihtiyacımız olan bu. Disiplinsiz bu savaşı nasıl kazanabiliriz ki?Biliyormusunuz, bana anlatıldığına göre bu gençlerin arasında resmigeçidesivilgiysilerlekatılanlarbileoluyormuş.Buşekilde savaşkazanılmaz.Sivilgiysiler!AmanTanrım!”
BayMeadowes da bugün artık her şeyin eskisine göre çok farklı olduğunailişkingörüşünüaçıkladı.
BinbaşıBletchleyhüzünle,“Bütünbunlardemokrasiden,”
dedi. “Her konuda aşırıya kaçıyorlar. Bence demokrasiyi de abarttılar.Askerlerle sivillerbirbirinekarıştılar,birarada restoranlardayemekyiyorlarpöfsivillerbundanhoşlanmıyor,Meadowes.Askerlerbunubiliyor,onlarherzamanbilir.”
Meadowes, “Elbette,” dedi. “Aslında ordunun işleri konusunda şahsen pekfazlabilgimyokama…”
Binbaşısabırsızlıkla,biryanbakışlasözünükesti.“Geçensavaştabulundunuzmu?”
Ahevet.
‘Tahminetmiştim.Galibayaralanmışsınızda.Omzunuzdansakatlanmıştınız,değilmi?
25
NveyaMAgathaChiristieHangialay?”
Tommy,Meadowes’un savaş geçmişini anımsayarak, “Beşinci topçu alayı,”dedi.
Ahevet.Selanik!
Evet.
BenMespot’daydım.
Bletchley yeniden anılarını anlatmaya başladı. Tommy nazik bir tavırladinledi.Bletchleykonuyuhararetlebitirdi.
“Yaşimdibenikullanmakistiyorlarmı?Hayır,istemiyorlar.
Çokyaşlıymışım.Lanetolsunbuyaşlılığa!Oysabugençacemilere savaşınnedemekolduğunuöğretebilirdim.”
Tommygülümseyerek,“Mademöyleniyebunu
gerçekleştirmiyorsunuzki?”diyesordu.
Bunedemekşimdi?
Binbaşı Bletchley’in şakadan anlayan bir tip olmadığı anlaşılıyordu.Tommy’yi kuşku ile süzdü. Tommy konuyu değiştirmenin tam zamanıolduğunuanlamıştı.
“ŞuBayanBlenkensop hakkında bir bilginiz varmı? Sanırım ismini doğrusöyledimdeğilmi?”
“Evet,doğruBlenkensop.Fenakadınabenzemiyor.Yalnızbirazçenesidüşük,yani çok fazla konuşuyor. Hoş kadın ama aptal. Aslında onu pektanımıyorum. Yalnızca birkaç gündür burada Şans Souci’de kalıyor. Veekledi.””Niyesordunuz?”””
Tommyaçıkladı.
Birazöncekarşılaştıkda.Acabaodahepböyleerkenmikalkıyordiyemerakettim.
Bilemiyorum.Neysekikadınlarkahvaltıdanöncepek
dolaşmıyorlar,Tanrı‘yaşükür.
Tommy, “Amin,” dedi. “Kahvaltı öncesi insanlara karşı kibar davranmaktazorlanıyorum.
26
N veya M Agatha Chiristie Umarım kadına bir kabalık yapmamışımdır,
amacımyalnızcabirazeksersizyapmaktı.”
Binbaşı Bletchley anlık bir sempatiyle, “Bu konuda ben de sizinlehemfikirim,Meadowes,”
dedi.“Kesinlikleaynıgörüşteyim.Kadınlarlabirlikteolmakhoşolabilir,amakesinlikle kahvaltı öncesinde değil.” Hafifçe gülerek ekledi. “Dikkatli olundostum.Sizindebildiğinizgibibukadındul.”
Öylemi?
Binbaşıneşeyleonunkaburgalarınabirdirsekattı.
“Dulları bilirsiniz. İki kocasını gömmüş ve bana kalırsa bir üçüncüsününpeşinde.DikkatliolunMeadowes.Gözünüzüdörtaçın.Sizeönerimbu.”
BinbaşıBletchleydahasonraneşeiçindekısabiryürüyüşünardındankahvaltıetmeküzereŞansSouci’yegeridöndü.
Bu sırada Tuppence, gezinti yolundaki yürüyüşüne devam edip, genç çiftinkonuşmakta olduğu sundurmanın hemen yanından geçti. Tam yanlarındangeçerkenbirkaçkelimeduydu.
Konuşankızdı.
ÇokdikkatliolmalısınCarl.Enufacıkbirkuşkubile…
SözüntambunoktasındaTuppenceonlarıduyamayacak
kadarilerlemişti.Anlamlısözcükler.Evet,amatamamenzararsız,sıradanbirifade de olabilirdi. Tabii başka türlü de kabul edilebilirdi. Ansızın ani birkararlageridöndüveyenidenikigencinyanlarındangeçti.
Bukezdeşukelimeleriduydu.
Kendinibeğenmiş,iğrençİngiliz…
Bayan Blenkensop’un kaşları hoşnutsuzlukla çatıldı. Carl von Deinim gibiNazi zulmünden kaçarak İngiltere’ye sığınan, karnını doyurup, yatacağıkorunaklıbiryerverilengençbir27
NveyaMAgathaChiristiemültecininbusözcüklerinmuhatabıolmasıhiçdeakıllıcadeğildi.
Tuppenceyenidendöndü.Ancakbukezoyanlarına
ulaşamadan çift oradan ayrılmıştı. Kız denize doğru ilerlerken, Carl vonDeinimiseTuppence’adoğruyürümeyebaşlamıştı.
EğerTuppenceyürüyüşünearaverip,duraklamasagençadamonutanımadanyanından geçip gidecekti. Fakat durdu ve ciddi bir selam vermek zorundakaldı.
Tuppenceneşeiçindecoşkuyla,“GünaydınBayVonDeinim.
Negüzelbirsabahdeğilmi?”dedi.
Ahevet.Havaçokgüzel.
Tuppence ekledi. “Beni adeta tahrik etti.Genelde kahvaltıdan önce aşağıyainmem.Amabusabah,özellikledeiyi
uyuyamadığımbirgeceninardından - sanırım insanzatenyabancıbiryerdeiyi uyuyamıyor. Her zaman bir yere alışmak için iki üç gün gerektiğinidüşünürüm.”Hiçkuşkusuzöyle,kesinliklehaklısınız.
Gerçektendebuküçükyürüyüşkahvaltıiçiniştahımıaçtı.
Şans Souci’ye mi dönüyorsunuz? Eğer izin verirseniz sizinle beraberyürüyeyim.Ciddibirtavırlayanındayürümeyebaşladı.
Tuppence,“Sizdeiştahınızınaçılmasıiçinmiyürüyüşeçıktınız?”diyesordu.
Ohhayır.Benkahvaltıettim.Artıkişiminbaşınadönüyorum.
İşmi?
Evet.Araştırmacıkimyagerim.
Tuppence,onuyangözlesüzdüve,“Demekburadabulunmanedeninizbu,”dedi.
CarlvonDeinimdikbirsesileekledi.
“BumemleketeNazizulmündenkaçmakiçingeldim.Hiçarkadaşımolmadığıgibi param da çok azdı. Şimdi de yararlı olmak için elimden geleniyapıyorum.”
28
N veya M Agatha Chiristie Önüne bakıyordu. Tuppence, genç adamıheyecanlandıran gizli, güçlü bir duygunun varlığının farkına vardı vemırıldandı.
Ahevet,anlıyorum.Eminimkibuövgüyedeğerbiriş.
CarlvonDeinimekledi.
“İki erkek kardeşim de toplama kampındalar. Babam da toplama kampındaöldü.Annemiseüzüntüdenvekorkudanöldü.”
Tuppence,söyledikleriniezberlemişgibibirhavavar,diyedüşündü.
Yeniden genç adama kaçamak bir bakış attı. Yüzü ifadesizdi, ileri doğrubakıyordu.
Birkaçsaniyekonuşmadanyürüdüler.Yanlarındanikiadamgeçti.Bunlardan
biriCarl’a şöyle bir baktı.Tuppenceonunyanındakine, “Şu adamınAlmanolduğunayeminedebilirim,”
dediğini duydu ve aynı anda Carl von Deinim’in yanaklarının kızardığınıgördü.
Gençadambirdenkontrolünükaybetti.Bastırmayaçalıştığıgerginliğiyüzeyeçıktı.
Kekeleyerek, “Duydunuz… duydunuz… işte,” dedi. “İşte böyle diyorlar…ben…”
Tuppencebirdenasılbenliğinebüründü.“Sevgiliyavrum,”
dedi.“Aptallıketmeyin.Aynıandaherikisinideeldeedemezsiniz.”
Nedemekistiyorsunuz?
“Sizbirmültecisiniz.Kabalıklarıanlayışlakarşılamalısınız.
Hayattasınız, önemli olan bu. Sağ ve özgür. Diğerine gelince bununkaçınılmaz olduğunu kabul etmelisiniz. Bildiğiniz gibi ülke savaşta. Ve sizAlmansınız.Sonrabirdengülümseyerekekledi.“Açıkçabelirtmekgerekirse,sokaktaki adamın sözcüğün tek anlamıyla sokaktaki sıradan bir adamın iyiAlmanilekötüAlmanıayırtedebilmesinibekleyemezsiniz.”
29
N veya M Agatha Chiristie Carl hâlâ ona bakıyordu. Masmavi gözlerindeminnetdolubirifadebelirdi.Sonrabirdengülümsedi.
Kızılderililere de böyle yapmışlardı, değilmi, en iyiKızılderili ölü olanıdırdemişlerdi.
Güldü. “İyi bir Alman olarak kabul edilebilmem için zamanında işiminbaşındaolmalıyım.
İzninizle.İyisabahlar.”
Yineodimdikselamıileeğildi.Tuppence,onunuzaklaşangölgesine’bakarakkendikendinemırıldandı.
“Bayan Blenkensop bir ara pusulayı şaşırdın. Gelecekte işine daha fazladikkatetmelisin.
HaydişimdiŞansSouci’dekahvaltıya.”
ŞansSouci’ninanakapısıaçıktı.İçerideBayanPerennabirisiilehararetlibirkonuşmayapıyordu.
“Velütfenonasonyolladığımargariniçindüşündüklerimibildir.JambonudaQuillers’denal,geçenseferikipennidahaucuzdu.Sonralahanalaradadikkat
et…Tuppence’igörüncekonuşmasınıyarıdabıraktı.”
“Oh, günaydın Bayan Blenkensop, siz de erkencisiniz! Daha kahvaltıetmedinizmi?Yemekodasındaherşeyhazır.Birazöncekonuştuğukızıişaretederek,“KızımSheila,”dedi.
Onunlatanışmamıştınız.Zatenburadadadeğildi,düngecegeldi,diyeekledi.
Tuppenceilgiylegençkızınpürüzsüzgüzelyüzünebaktı.
Kızınyüzündeotrajikenerjideneserkalmamıştı,şimdiisesıkılganveküsküngörünüyordu.“KızımSheila.SheilaPerenna.”
Tuppencebirkaçiltifatınardındanyemeksalonunagirdi.
Masanın başında üç kişi oturuyordu. Bayan Sprot ve küçük kızı ile BayanO’Rourke. Tuppence’ın, “Günaydın sözcüğü Bayan O’Rourke tarafındanbüyükbiriçtenlikveneşeileyanıtlandı.
30
NveyaMAgathaChiristie
“İyisabahlar!”
İhtiyarkadınTuppence’ebüyükbirilgiylebakıyordu.
Kahvaltıdanönceyürüyüşyapmakçokiyibirşeydir.Müthiş
iştahaçar.
BayanSprotküçükkızına,“Bak,negüzelekmekilesüt,tatlım,”dedivedolubirkaşığıküçükBettySprot’unçocuğunağzınasokmayaçalıştı.
Küçükkızustacabirbaşhareketiylebugirişimiatlattıktansonra,Tuppence’ıkocamanaçılmışgözlerlesüzmeyedevametti.
BebekdenebilecekkadarküçükkızsütlüeliniodayayenigelenTuppence’euzatarakgülümsediveanlaşılmazhomurtularçıkardı.“Gagabuuu.”
Bayan Sprot, Tuppence’e bakarak, “Sizi sevdi,” dedi nihayet bebeğininseveceğibirinibulmuşolmaktandolayıgözlerininiçigülerek.“Hâlbukibazenyabancılarınyanındapekçekingenolur.”
Bebek yine, “Buuuh,” dedi ve vurguladı. “Ah puh ah.” Bayan O’Rourkeilgiyle,“Acabanedemekistediki?”diyesordu.
BayanSprot,“Maalesefhenüzpekanlaşılırşekildekonuşamıyor,”diyeitirafetti.“Dahayeniikiyaşınagirdi.
Korkarımsöylediklerininçoğununhiçbiranlamıyok.Amaannediyebiliyor.Değilmi sevgilim?”Betty,annesinedikkatlebaktıve sonuçta, “Cuglabik,”
dedi.BayanO’Rourkegülerek,
“Budaonların,buminikmeleklerinkendineözgülisanları,”
dedi.“Betty,şekerimhaydi‘Anne’debakayım.”
Betty,BayanO’Rourke’adikkatlebaktıvesonrayüzünüekşiterek“Nazer…”dedi.
Bakın şuna, hiç söz dinliyor mu? Ama çok tatlı bir kız. Bayan O’Rourkeayağakalkarakçocuğagüldüvetelaşlaodadançıktı.
BebekBetty,onunarkasından,“Gagaga,”diyebağırıyorveelindekikaşığımasayavuruyordu.
31
N veyaMAgathaChiristie Tuppencemerakla, “Nazer ne anlama geliyor?”diyesordu.
BayanSprot kızarak, “Şey nasıl açıklayayım,” dedi. “Betty birini ya da birşeyisevmezseböylesöylüyor.”
Betty başını bir tarafa yatırmış Tuppence’e gülücükler dağıtıyordu. BayanSprot,“SizigerçektençoksevdiBayanBlenkensop,”dedi.SesindegizlibirkıskançlıkolduğunusezenTuppencedurumudüzeltmekiçin,“Daimayenibiryüzgörmekçocuklarınilgisiniçeker,öyledeğilmi?”dedi.
KapıaçıldıveBinbaşıBletchleyileTommyiçerigirdiler.
Tuppencehemenatıldı.
“AhBayMeadowes.Siziyendim,gördünüzmü?Sonakalandonakalır.Amasizeyinedebirazkahvaltıayırdım.”
BelirginşekildeyanındakiyeriTommy’yeişaretetti.
Tommy çekinerek, “Ah… şey… teşekkür ederim,” diye mırıldandı vemasanındiğerucunaoturdu.
Betty Sprot sevinçle, “Puff diyerek, Binbaşı Bletchley’in suratına bir ağızdolususütpüskürttü.Binbaşıyüzündenkızmış
olduğuanlaşılmasınarağmenyinedegülümsedi.
BizimküçükBoPeepn2nasıllarbusabah?diyesordu
anlamsızca.“BoPeep!”Biryandandaçocuğaoynamasıiçingazetesiniuzattı.
Bettyzevklekuşgibicıvıldadı.
CiddikuşkularTuppence’ıallakbullaketmişti.Düşündü.
“Bunda bir yanlışlık olmalı. Burada gizli saklı işlerin döndüğüne
inanmıyorum.Ciddenolamaz,diyedüşünüyordu.”
ŞansSouci’ninBeşinciKol’unMerkezleri’ndenbiri olduğuna inanmak içinçokgenişbirhayalgücünesahipolmak
gerekiyordu.
2Masalkahramanıkaybolmuşkoyununuarayanküçükkız.
32
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM3
SundurmalıterasıngölgelikbiryerindeMissMintonörgüörüyordu.
MissMintonzayıfveneredeysekemiklerisayılanbirkadındı.
Boynudatelgibiipinceydi.
Genelliklegökmavisielbisegiyiyor,zinciryadaboncuktanyapılmışkolyelertakıyordu.
Eteklerinin çoğu kalın tüvit kumaştandı ve daima arka kısımları hafifçesarkıyordu.
Tuppence’ibüyükbirsevinçlekarşıladı.
GünaydınBayanBlenkensop.Gecerahatuyuyabildiğiniziumarım.
Bayan Blenkensop yabancı bir yatakta geçirdiği ilk iki gecede pek rahatuyuyamadığınıitirafetti.MissMinton,“İlginçdeğilmi?Bendeöyle,”dedi.
BayanBlenkensop,“Büyükrastlantı,”dediktensonraekledi.
“Nekadargüzelbirörgübu.”
Miss Minton zevkten kızararak örgüsünü gösterdi. Evet, sıradan bir örgüdeğildibu,amaoldukçadabasitti.İstediği33
NveyaMAgathaChiristietakdirdeseveseveBayanBlenkensop’abuörgüyü
öğretebilecekti.
BayanBlenkensopçokteşekkürederek,kendisinibudesenliÖrgüleriörecekkadar örgü konusunda deneyimli bulmadığını, hatta bu konuda aptal bilesayılabileceğini ileri sürerekbuöneriyi reddetti.Kendisi ancakdüzörgü ilebaşlık örebiliyordu ki bunda bile galiba yine bir yerlerde bir yanlışlıkyapmıştı.Birşekildemuntazamgörünmüyordu,öyledeğilmi?
MissMintondeneyimliuzmanbakışlarıylahakiörgü
karmaşasını inceledi. Kibarca nerede yanlışlık yapmış olduğunu gösterdi.
Tuppence teşekkür ederekhatalıbaşlığı aldı.MissMintonnezaketle,büyükbirhatayapmadığını,kendisininuzunsüredirörgüördüğünüsöyledi.
Tuppence, “İtiraf etmeliyim ki bu korkunç savaştan önce hiç örgüörmemiştim,”dedi.“İnsankendiniçoktuhafhissediyor.
Birşeyleryapmakzorunluluğuduyuyorsunuz.”
“Ohevet,gerçektendeöyle.DüngeceyanlışduymadımsaDonanma’dabirdeoğlunuzvarmış.”
“Evet, en büyük oğlum. Aslında annesi olarak bunu söylememeliyim amaoğlum fevkalade bir çocuktur. Hava Kuvvetleri’nde de bir oğlum var. Ensevdiğimoğlum,bebeğimCyriliseFransa’da.”
AmanTanrım,onunekadarmerakediyorsunuzdur,kimbilir?
Tuppencedüşünüyordu.
“Derek, yavrum, sevgili Derek’im… O şimdi cehennem ateşinin içindebense…buradaoturmuşaptalıoynuyorum…
gerçekduygularımıbiroyunmuşgibi…”
Sonrakendinitoparlayarakolabildiğincemetinbirsesle,
“Cesur olmalıyız, değil mi?” diye ekledi. “Yakında bütün bunların sonaereceğiniumutetmeliyiz.GeçengünçokeminbirkaynaktanAlmanlarınikiaydandahafazladayanmalarınınmümkünolamayacağınıduydum.”
34
N veyaMAgathaChiristieMissMinton öyle bir kuvvetle başını salladı kiboynundakizincirlerveboncuklarşangırdadı.
Evetöyleymiş.Hem…(Sesinigizemlibirşekildealçaltarak).
“DuyduğumagöreHitlerkesinlikleamansızbirhastalığatutulmuş.Ağustosakadardelirecekmiş.”
Tuppenceyanıtladı.
“ŞuBlitzkriegdenilenşeyAlmanlarınsonkozuolsagerek.
GalibaAlmanya’dakıtlıkkorkutacakdüzeydeymiş.
Fabrikalardaki işçiler mutsuzmuş. Sonuçta bütün bunlar bir çöküşüngöstergeleri.”
Budane?Neoluyor?
O sırada terasa çıkanBayveBayanCayley çiftindenhuysuzbir şekildebusorularıyöneltenBayCayleyidi.Birkoltuğayerleştivekarısıdadizlerinebir
battaniyeörttü.Yenidenaksibirtavırlasorusunuyineledi.
Nedediniz?
MissMinton,“Savaşınsonbaharakadarbiteceğindensözediyorduk,”dedi.
BayCayley,“Saçmalık,”dedi.“Busavaşenaşağıaltıyılsürecek.”
Tuppence, “Ah Bay Cayley,” diye protesto etti. “Gerçekten böyle midüşünüyorsunuz?”
BayCarleykuşkuileetrafınabakındı.
Acaba, dedi. “Acaba burada cereyan mı var? Belki de koltuğumu yenidenköşeyeçekmemdahadoğruolacak.”
Bay Carley yer değiştirme törenini yinelendi. Hayatta Bay Carley’inistekleriniyerinegetirmekten,yastıklarıvebattaniyeleriayarlamaktanbaşkahiçbir amacıveuğraşıyokmuşgibigörünen telaşlıbirkadınolankarısı sıksık,
“Alfred böyle nasıl? Ne dersin, böylesi daha mı iyi? Bana kalırsa güneşgözlüklerinitakmalısın.Busabahgüneşçok35
NveyaMAgathaChiristieparlak,”diyesöyleniyordu.
Bay Carley titizlenerek sinirle, “Hayır, hayır. Sorun çıkarma Elizabeth.Kaşkolümüaldınmı?Hayır, ipekkaşkolümü.Herneyse, ziyanıyok.Budaolabilir.Amayinedebugüneşteboynumunterlemesiniistemiyorumvebelkidegidipdiğeripekkaşkolümügetirmeniyiolacak,”dedi.
Sonra hemen ilgisini biraz önceki konuşmaya yöneltti. “Evet, ben altı yıldiyorum.”
Herikikadınındahaklıitirazlarınızevkledinledi.
“Banakalırsasizikihanımdafazlaumudakapılıyorsunuz.
Ben Almanya’yı bilirim. Hatta çok iyi bilirim demem daha doğru. Emekliolmadanönceiş,nedeniyleoradaçokbulundum,sıksıkgittimgeldim.Berlin,Hamburg, Münih, bu saydığım yerleri gayet iyi bilirim. Emin olun,Almanya’nın ne kadar uzun süre dayanabileceğini kestirmek bile mümkündeğil.
ArkasındaRusyaile…”
Bay Carley kendini konuya öylesine kaptırmıştı ki tuhaf bir tatminduygusuyla sesi perdeperde inip çıkıyor, kendisinindebundanbüyük zevkduyduğuanlaşılıyordu.Ancakkarısıipekkaşkolünügetirdiğindesözlerinearavererekkaşkolüalıpboynunadoladı.
Tam o sırada Bayan Sprot da, bebek Betty’yi terasa çıkardı ve tek kulağıkayıpküçükyünköpeğielineveripyereoturttu.
Haydi, Betty, dedi. “Anne hazırlanıncaya kadar sen de Bonzo’yu giydir.Yürüyüşeçıkacağız.”
BuaradaBayCarleyhepsimoralbozucunitelikte istatistiklervegerekçelerilerisürerektekdüzesesiylekonuşmasınısürdürüyordu.Bumonolog,kendineözgübebeklisanıylaBonzo’ylakonuşanBetty’nincıvıltılısesiylekesildi.
‘Tak-tak-puh-bak,”dedibebek.Sonrahemenyakınınakonanküçükbirkuşadoğruelleriniuzatıpaguladı.KuşkorkarakuçupgittiveBettyşaşkıngözlerleetrafınısüzerekterastakigruba36
N veya M Agatha Chiristie açık seçik, “Kuş,” dedi ve başını başarmanınverdiğimutluluklasalladı.
MissMinton, “Bu çocuk fevkalade bir şekilde konuşmayı öğreniyor,” dedi.“Ta-tadebakayımBetty.Tata.”
Bettysoğuksoğukonabaktıve,“Gluk,”dedi.
SonraBonzo’nunbirkolunukendipaltosununiçinesoktu,ikiyanasallanarakyürüdü, koltuğun üzerine çıktı ve Bonzo’yu bir yastığın arkasına sakladı.Mutluluklakıkırkıkırgülerek,büyükbirçaresizlikiçindesordu.
Kayıp!Vav-vav.Kayıp!dedi.
Tercümanlıkgörevini gönüllü olaraküstlenenMissMintononun anlamanıngururuylaaçıkladı.
Saklambaçoynamayıçokseviyor,dedi.“Herzamanbirşeylersaklar.”Sonraabartılı bir şaşkınlıkla bağırdı. “Aaa, Bonzo nerede? Bonzo nerede? Bonzoneredeolabilir?”
Bettykendiniyereattıveneşeliseslerçıkardı.
Bay Cayley artık dikkatlerin Almanya’nın hammadde ikame yöntemlerihakkındaki açıklamalarından uzaklaşmış olmasına çok sinirlenmişgörünüyordu,rahatsızedici’şekildeöksürereketrafınabakındı.
OsıradaşapkasınıgiymişolanBayanSprotgelerekBetty’yikucağınaaldı.
DikkatleryenidenBayCayley’eyöneldi.
Tuppence,“NediyordunuzBayCayley?”diyesordu.
Ancak Bay Cayley sinirlenmişti. Soğuk bir tavırla, “Bu kadın her zamançocuğunu getirip yanımıza bırakıp, insanları ona bakmaya mecbur ediyor.Sanırımyinedeyünkaşkolüalmamiyiolacak,sevgilim?Güneşçekiliyor.”
MissMinton, “Ne olurBayCayley anlattıklarınıza devam edin,” diye ısraretti.
Anlattıklarınızçokilgiçekiciydi.
37
N veya M Agatha Chiristie Duyduklarından mutlu olan Bay Cayley yünkaşkolünü
boynunasararakkonuşmayabaşladı.
DediğimgibiAlmanyasistemleriniöylesine
mükemmelleştirdiki…
Tuppence,BayanCayley’edönerek,“SavaşhakkındasiznedüşünüyorsunuzBayan Cayley?” diye sordu. Bayan Cayley yerinden sıçradı. “Ne midüşünüyorum?Nedemek
istiyorsunuz?”“Sizdealtıyıldevamedeceğineinanıyormusunuz?”
BayanCayleykararsızlıkla,“Umutederimkiokadarsürmez,”diyeyanıtladı.“Buçokuzunbirsüre,öyledeğilmi?”
Evet.Çokuzunbirsüre.Peki,amasizinasılfikrinizne?
BayanCayleybusoruüzerineadetapaniğekapıldı.
Ahbenbil…bilmemki.Hiçbirşeybilmiyorum.Alfreduzayacağınısöylüyor.
Yasiz,sizaynıkanıdadeğilmisiniz?
Bilmem.Birşeysöylemekçokgüç,değilmi?
Tuppencebiröfkedalgasınakapıldığınıhissediyordu.
CıvıldayanMissMinton,diktatörBayCayley,aptallaşmış
BayanCayley, gerçekte de bunların tipik vatandaşları oldukları söylenebilirmiydi?Sankiboşbakışlı,karagözlüBayanSportbunlardandahaiyimiydi?O,Tuppenceburada,buinsanlarınarasındanebulabilirdiki?Hiçkuşkusuzkibuinsanlardanbiri…
Düşüncesi yarıda kesildi. Bir gölge fark etmişti. Hemen arkasında birisi,kendisiilegüneşarasındaduruyordu.Başınıçevirdi.
BayanPerennaterastahemenarkasındadurmuş,onları
seyrediyordu.Vebugözlerdebirtuhaflıkvardı,horgörmemiydibu?Onlarıaşağılamak,tepedenbakmakgibibirşeydibu.
Tuppencedüşündü.
Bukadınhakkındadahafazlabilgiedinmeliyim.
38
NveyaMAgathaChiristieII
Tommy’ninenyakındostlukkurduğukişiBinbaşıBletchley idi.“Yanınızdagolftakımlarınızıdagetirdinizdeğilmi,Meadowes?”Tommybunuonayladı.
“Hah!Benimgözümdenhiçbirşeykaçmaz.Fevkalade!
Beraberbiroyunoynamalıyız.
Buradakisahadahiçoynadınızmı?”
Tommy’ninyanıtıolumsuzdu.
“Kötü sayılmazaslındahiçkötüdeğil.Belkikenarları birazkısa, amabunakarşılık deniz manzarası filan olağanüstü. Hem asla kalabalık da olmuyor.Sahi,busabahbenimlegelsenize.
Birpartioynayabiliriz.”
Çokteşekkürederim.Çokiyiolur.
Tepeye tırmanırlarken Bletchley, “Buraya gelmiş olmanızdan dolayı çokmemnunolduğumubelirtmeliyim,”dedi.“Buradaçokfazlakadınvar.İnsanınsinirleribozuluyor.Konuşacakuygunbirinibulduğumiçinçokseviniyorum.Cayley erkekten sayılmaz, adam ayaklı eczane gibi bir şey. Sürekli kendisağlığından, tedavilerinden ve aldığı ilaçlardan bahsediyor, başka hiçbirkonudakonuşmuyor.Aslındaeğerilaçkutularınıçöptenekesineatıp,hergünonmillikbiryürüyüşeçıksaçokfarklıbirinsanolabilir.BunundışındakitekerkekisevonDeinimvegerçeğisöylemekgerekirse,Meadowes,buadamadabirtürlükanımısınamadı.”
Tommy,“Öylemi?”diyesordu.
“Öyle, ısınamadım. İnanın bana, şumültecilik konusu biraz tehlikeli bir iş.Banakalsaonlarınhepsinienterneederdim.
Güvenlikherşeydenöndegelir.”
Birazsertolmadımı?
“Kesinliklehayır.Savaşsavaştır.HembuBayCarlhakkındabazıkuşkularımdavar.
39
N veya M Agatha Chiristie Birincisi Yahudi olmadığı açık. Sonra burayasavaş
başlamadantambirayöncegeldi.
Bunlarkuşkuuyandırıyor.”
Tommy,onukonuşturmakistercesine,“Yani…”dedi.
Casusluk.Adamınküçükoyunubu.
“Ama burada ve yakın çevrede askeri bir birlik veya askeri açıdan değertaşıyanbirtesisyok.”
“Ahdostum,zatenişinustalığıdaburadaya.EğerPlymouthveyaPortsmouthdolaylarındabiryerdeolsaydısürekliizlenirdi.Halbukiböylesakinbiryerdekimse onunla ilgilenmiyor bile. Ama burası sahil, değil mi? Gerçek şu ki,hükümet bu yabancı düşmanları çok hafife alıyor.Her canı isteyen yabancıburayagelip,suratasıyorvetoplamakampındakikardeşlerindenbahsediyor.Şubizimgençadamabirbakınherhareketindebirhaddinibilmezlik,birkibirvar.O
birNazi.Evet…evetokesinlikleNazi.”
Bu ülkede gerçek ihtiyacımız olan bir ya da iki cadı avcısı, dedi Tommyneşeyle.
Nedenki?
Casuslarınkokusunualmalarıiçin.
Haevet,buçokhoşgüzel.Kokularınıalmakiçin.Evet,tabii.
Buaradagolfkulübününbinasınageldikleriiçinkonuşmayasonverdiler.
Tommy’ninismigeçiciüyeolarakkaydedildi,dalgın
görünüşlü,ortayaşlıbiradamolansekreterletanıştırıldıveaidatıntamamınıödediler.Tommyvebinbaşıoyunabaşladılar.
Tommyiyibirgolfoyuncusuydu.Karşısındakinindeiyibiroyuncuolduğunukeşfetmekhoşunagitti.Binbaşıoyunubirekarşıikifarklakazandı.
“Güzel bir maçtı Meadowes, çok güzel bir maç, son vuruşunuzda düzgüngidentopunsonandasapmasıgerçekten40
NveyaMAgathaChiristiebüyükşanssızlık.Sıksıkoynamalıyızbuoyunu.Haydi gelin, sizi dostlarımdan bazıları ile tanıştırayım. Genelde hepsi iyiadamlardır,amabirkaçıdaaynenkocamışkadınlara
benziyorlar,benianlıyorsunuzdeğilmi?Ah işteHaydockonuseveceksiniz.Emeklibirhavasubayı.ŞansSouci’ninhemenyakınında,sarpkayalığıntamüstündekivilladayaşıyor.
BuradakiARP’ninndebaşkanı.”
KumandanHaydockcandan,neşeli,yanıktenli,mavigözlügeneldebağırarakkonuşanbiradamdı.Tommy’yidostçaselamladı.
“DemeksizdeBletcheygibiŞansSouci’dekalıyorsunuz?
Oradabirerkekarkadaşbulabilmekonuçoksevindirmiş
olmalı.Kadınlarınarasındakalmaktanbıkmıştı,değilmiBletchley?”
Binbaşı,“Benpekkadınlarauyguntiptebiradamdeğilim,”
diyeyanıtladı.
Haydock,“Saçmalama,”dedi.“Banakalırsaokadınlarsanauygundeğil,teksorunbu.
Hepsiyaşlı,kızkuruları.Tekişleridedikoduyapıp,örgüörmek.”
Bletchley,“MissPerenna’yıunutuyorsun,”dedi.
AhSheila.Ogerçektençokçekicibirgençkız.Bana
sorarsanızklasikanlamdabirgüzel.
Bletchley,“Onuniçinbirazendişeleniyorum,”dedi.
Nedemekistiyorsun?Biriçkialırmıydınız,Meadowes?Yasenbinbaşı?
İçkiler sipariş edildi ve üç adam ellerinde bardaklarıyla kulüp binasınınverandasınaçıkıpoturdular.Haydocksorusunuyineledi.
Binbaşı biraz hırslandık, “Şu Alman çocuk,” dedi. “Sheila onunla pek sıkgörüşüyor.”
41
NveyaMAgathaChiristie
“Yaniondanhoşlanıyormudemek istiyorsun?Hım,bukötü işte.Tabii…oyakışıklı bir genç ama bu yeterli değil. Doğru değil, Bletchley. Buna izinveremeyiz. Bu olmamalı. Düşmanla işbirliği, durum bu. Bu kızlarınonurlarına ne oldu? Üstelik etrafta bir sürü kibar yakışıklı İngiliz erkekvarken.”
Bletchley, “Sheila tuhaf bir kız,” dedi. “Bazen tam birisiyle konuşacaksanırkenacayip,somurtkan,çekingenbiriolupçıkıyor.”
Kumandan, “İspanyol kanı,” diye açıkladı. “Babası yarı İspanyoldu, değilmi?”
Bilemiyorum.Amaismibanaİspanyolismigibigeliyor.
Kumandansaatinebaktı.
Haberlerzamanı.Haydi,içerigiripajansıdinleyelim.
Ogünkühaberlerdeyenibirşeyyoktu,hattasabah
gazetelerinde yazanların biraz geliştirilmişi olduğubile söylenebilirdi.HavaKuvvetleri’nin -son başarılarını takdir ettiğini belirten birinci sınıf, cesuraskerler, aslanlar- gözü pek kahramanlar kumandan, bu konuda kendigeliştirdiği teoriyi de açıklamaktan çekinmedi: Almanların er geçLeahampton’a çıkarma yapacakları gerekçesi de Leahampton’un stratejikdeğeriolmayan,önemsizdikkatçekmeyenbirnoktaolmasıydı.
Buradadoğrudürüstbiruçaksavarsilahıbileyok.Utanılacakbirdurum!
BuvarsayımıngerekçeleriningeliştirilmesinefırsatolmadıçünküTommyvebinbaşının Şans Souci’deki öğle yemeğine gecikmemek için acele etmelerigerekiyordu.HaydockhararetleTommy’ninelini sıkarakonukendivillasını“Korsanİn’ini”
görmeyedavetetti.Manzaraolağanüstü,plajdabanaaitevdedehertüraraçgereçvar.Meadowes’imuhakkakgetirmelisin,Bletchley.”
VeTommy ile binbaşının ertesi gün akşambir içki almaküzere kumandanıziyaretegitmelerikararlaştırıldı.
42
NveyaMAgathaChiristieIII
YemektensonralarıŞansSouci’yesessizlikhâkimoluyordu.
BayCayleyhizmetehazırsadıkkarısıBayanCayleyile,
“dinlenmeye”çekildi.
BayanBlenkensopiseMissMintontarafındancepheye
gönderilecekbazışeyleripaketedip,yollamaküzerebirdepoyagötürülmüştü.
BayMeadowes,Leahampton’nunbilmediğiyerlerini
dolaşmaya çıkmıştı. Birkaç paket sigara satın aldı, Punch’ın son sayısınıalmak üzere Smith’in dükkânının önünde durdu. Sonra birkaç dakika sürenbelirginbirkararsızlığınardından,“OLD
PIERİskele”yazanotobüsebindi.
Old Pier gezinti yolunun en uç kısmıydı. Laehampton’un bu kısmı emlakkomisyoncularınınenazilgilendikleriyöresiydi.
BurasıBatıLeahampton’unhiçrağbetgörmeyenbölgesiydi.
Tommy iki peni ödeyip iskeleye doğru yürüdü. Burası derme çatma, hava
koşullarının da etkisiyle yıpranmış, belirli aralıklarla ahı gitmiş vahı kalmışturnikeler dizilmiş, kasvetli bir yerdi. İskelede pek kimse yoktu, yalnızcabirkaççocukaşağıyukarıkoşuşup,martılarınçığlıklarındanayırtedilemeyencırlak sesleriyle bağrışıyorlardı. Rıhtımın bir ucunda bir adam, tek başınaoturmuş,balıktutuyordu.
BayMeadowesiskeleninucunakadaryürüyüp,suyabaktı.
Sonraalçakbirseslesordu.
Birşeyyakalayabildinizmi?
Balıkçıbaşınısalladı.
Geneldebirşeybulunmaz.BayGrantoltasınınipindenazbirkısmımakarayasardı.
Başınıçevirmedensordu.
Sizdebirgelişmevarmı,Meadowes?
Tommy,“Şimdilikraporedilecekbirdurumyokefendim,”
43
NveyaMAgathaChiristiededi.“Kendimiişeadapteetmeyeçalışıyorum.”
Güzel.Anlatın.
Tommy iskelenin tamamını kontrolü altında tutabileceği şekilde hemenyakındakiiskelebabalarındanbirininüstüneoturdu.Veaçıkladı:
“Sanırım çok doğru bir başlangıç yaptım, durumum oldukça iyi sayılır.Herhaldeoradakiinsanlarınlistesisizdedevardır.
Grantbaşıylaonayladı.””Şimdilikraporedilecekbirşeyyok.
BinbaşıBletchley iledost olmayıbaşardım.Bu sabahbirliktegolf oynadık.Banakalırsa”
bu adam sıradan emekli bir asker.Cayley ise gerçekten de hastalık hastası,birinebenziyor.
Ama yine de üzerinde durulmaya değer biri. Söylediğine göre son yıllardauzunsürelerleAlmanya’dabulunmuş.”
Grantkısaca,“Budabirnokta,”dedi.
SonravonDeinimvar.
Evet.ElbettesizesöylememebelkidehiçgerekyokamaMeadowes,biziençokilgilendirenkişibuvonDeinim.
YoksaonunNolduğunumudüşünüyorsunuz?
Grantbaşınısalladı.
Hayır,zannetmiyorum.BanakalırsaN’inbirAlmanolmasınıgözealamazlar.
ÖzellikledeNazirejimindenkaçanbirmülteciolmasınıdeğilmi?
“Kesinlikle öyle. Onları izliyoruz. Bunu, ülkemizdeki düşman ülkemültecilerini izlediğimizi onlar da çok iyi bilirler. Ayrıca Meadowes, bubağlamdaçokyakında16ile60yaşarasındakitümdüşmanülkemültecilerienterneedilecek.
Düşmanlarımızın bu durumun farkında olup olmadıklarını bilmiyoruz amaherhalükârdaböylebirşeyinolabileceğinibekliyorlardır.
44
N veyaM Agatha Chiristie Örgütlerinin başındaki kişinin enterne edilmesiriskini göze alamazlar. Bu nedenle N’in ya tamamıyla tarafsız ya da(görünüştedeolsa)İngilizolmasıgerekir.ElbetteaynışeyM
içindegeçerli.VonDeinimiçindüşüncemfarklı.Ozincirinhalkalarındanbiriolabilir.NveyaMŞansSouci’deolmayabiliramaburadaonlarıtemsiledenvonDeinimbizi amacımızaulaştırabilir.Bubana çokbüyükbir olasılıkmışgibigeliyor.
BunundışındaŞansSouci’nindiğersakinlerindenherhangibiridearadığınızkişiolabilir.”
Sanırımoradakileriazçokincelemişsinizdir?
Grantiçiniçekti.Kısa,anisıkıntıbelirtenbiriççekmeydibu.
“Hayır.Bunuyapmakbenimaçımdanolanaksız.AslındabunubizimbölümkanalıylakolaylıklayaptırabilirdimamaburiskegirememBeresford.Çünküsizin de bildiğiniz gibi zaten köstebek aramızdan biri. Herhangi bir şekildeŞans Souci ile ilgilendiğimi fark edecek olurlarsa organizasyonun hemenbilgilendirileceğinden emin olabilirsiniz. İşte tam bu noktada işe sizkarışıyorsunuz, dışardan biri. Bir yabancı olarak, bizden yardım görmedenkaranlıkta çalışmanızın nedeni bu. Bu bizim tek şansımız ve bunun onlarıkuşkulandırma riskini göze almak istemiyorum.Dolayısıyla da yalnızca birkişiyimercekaltınaalabildim.”
Kimbu?
“Carl vonDeinim’in kendisi. Bu kolay oldu. Rutin bir iş. Onu Şans Souciaçısındandeğil,düşmanülkemültecisiolmasıaçısındaninceleyebildim.”
Tommymerakla,“Peki,sonuç?”diyesordu.
Grant’ınyüzündetuhafbirgülümsemebelirdi.
“Dostumuz Carl kesinlikle kendi anlattığının dışında biri değil. BabasıboşboğazlığındantutuklanarakToplama
Kampı‘ndaölmüş.Carl’ınağabeyleriisehâlâkampta
tutuluyorlar.
45
N veyaM Agatha Chiristie Annesi üzüntüden aklını kaçırarak bir yıl önceölmüş.Carl savaşbaşlamadan tambir ayönce İngiltere’yekaçmış.Kendisigönüllüolarakbuülkeyeyardımcıolmakistediğinibelirtmiş.
Von Deinim’in kimyasal araştırma laboratuvarında yaptığı çalışmalarmuhteşem ve yaptığı belirli gazlara karşı bağışıklık kazanılması ve genelanlamda zehirli maddelerin temizlenmesi konusundaki deneylerden büyükyararlarsağlanmakta.”
Tommy,“Demekotemiz?”dedi.
“Gerekli değil. Alman dostlarımız mükemmeliyetçilikleri ve titizlikleriyleünlüdürler. Eğer von Deinim buraya ajan olarak gönderildiyse belgeleriylekendisinin kişiliği hakkında yaptığı açıklamaların tam bir tutarlılık içindeolmasına özel özen gösterilmiştir. Bu durumda iki olasılık var. Ya Deinimailesibirbütünolarakbuorganizasyonun içindekibuözenliNazi rejimindeolmayacakşeydeğil.YadakarşımızdakikişigerçekCarlvonDeinimdeğil,onunrolünüoynayanbaşkabiri.”
Tommyyavaşça,“Anlıyorum,”dediveheyecanlaekledi.
“Çokhoşbirgençgibigörünüyor.”
Grantiçiniçekerek,“Öyledirler,”dedi.“Hemenhepsiöyledir.
Yaptığımızişintuhaflığıdabuzaten.Geneldehasmımızasaygıduyarız,onlardabize.Hattabiliyorsunuzişte,alaşağıetmekiçinelinizdengeleniyaparkenbileaslındarakibinizdenhoşlanırsınız.”
Tommybiransavaşınbugaripcilvelerinidüşünürken,kısabirsessizlikoldu.BusessizliğibozansayineGrantoldu.
“Ama öyleleri var ki bunları ne severiz, ne de sayarız. Bunlar içimizdekihainlerdir,vatanınaihanetedip,yabancıbirmemleketiçinçalışan,onlarıelegeçirenyabancılarınverdiğiişivedesteklerikabuledenhainler.”
Elbette ki bu konuda sizinle aynı fikirdeyim. Bu bahsettiğiniz alçağın takendisi.
Sonudabiralçağınhakettiğigibiolmalı.
46
NveyaMAgathaChiristieTommyduyduğunainanamayarak,“Yaniaramızdaböylealçaklarvarmı?”
“Her yerde. Söylediğim gibi. Bizim bölümde bile. Cephede savaşangüçlerimizinarasında.
Parlamento sıralarında. Bunları ortaya çıkarmalıyız, ayıklamalıyız zatenyapıyoruzda.Amaelimiziçabuk
tutmalıyız. En kısa zamanda gerçekleştirmeliyiz bunu. Bu araştırmayıtabandan başlayarak yapmak anlamsız, hani şu parklarda konuşan,beyannamedağıtanlar filan,onlarbüyükbaşlarınkimlerolduğunubilmezlerbile.Bizimasıl istediğimizbubüyükbaşlar,asıl tahminedilemeyecekkadarçok zarar verme gücünde olanlar da onlar ve onlar… eğer biz zamanındahareketegeçemezsek,gecikirsekbunuyapacaklardırda.”
Tommykendindeneminbirşekilde,“Gecikmeyeceğizefendim,”dedi.
Bununeyedayanaraksöylediniz?
Tommy,“Birazöncesizindesöylediğinizgibi,bulmakzorundayız.”
Balıktutmaklameşgulgörünenadamarkasınıdönerekbirikidakikaboyuncakarşısındakinidikkatlesüzdüktensonrayenideneski,kararlı,sakinkişiliğinedöndü. Karşısında gördüğünü şimdi daha çok beğeniyor, takdir ediyordu.Çenesinisıvazlayarakhafifçe“Vefakârdostum,”dedi.
Sonra aceleyle ekledi. “Peki ya buradaki kadınlar? Sizi kuşkulandıran bazışeyleroldumu?”
BanakalırsaŞansSouci’yiişletenkadındabirtuhaflıkvar.
BayanPerennamı?
Evet.Onunhakkındabilginizvarmı?
Grant yavaşça, “Onun geçmişi hakkında da bir araştırma yaptırmayaçalışacağım,amadahaöncedesöylediğimgibibubiraztehlikeliolabilir.”
47
NveyaMAgathaChiristie
“Evet, haklısınız.Bu riskegirmemenizdaha iyi olur.Zatenbeni bir şekildekuşkulandırandabirteko.Sonragençbiranne,korkak,titizbirkızkurusu,hastalık hastasının beyinsiz karısı ve iriyarı, korkunç görünümlü yaşlı birİrlandalıvar.Amabunlarıntamamıbanazararsıztiplergibigörünüyorlar.”
Hepsibukadarmı?
Hayır.BirdeüçgünönceburayagelenBayanBlenkensopdavar.Yani?
Tommy,“BayanBlenkensopbenimkarım,”dedi.
Ne?
Grant’ın ses tonu şaşkınlıktan bir anda yükseldi. Hırsla geri döndü, öfkesigözlerinden okunuyordu. “Size, karınıza bir tek kelime dahi söylememenizkonusundauyardığımı
düşünüyordum,Beresford.”
Kesinlikle doğru, sir, zaten söylemedim de. Eğer bir dakika benidinlerseniz…
Tommyçekinerek,kısaveözolarakolanlarıanlattı.Grant’ebakmayacesaretedemiyordu.İçteniçeduyduğugururu
gizleyebilmekiçinsesinigereğindenfazlaalçaltmıştı.
Öyküyü bitirdiğinde tuhaf bir sessizlik oldu. Sonra diğerinden garip bir sesçıktı.Grantgülüyordu.Birkaçdakikakıskısgüldü.
Karınızkarşısındaşapkaçıkartmakgerek,dedi.“Böylesibindebirolur.”
Bendeaynıfikirdeyim,dediTommy.
“Easthamptondaonabunlarıanlattığımdaçokgülecek.
Karınızı bu işin dışında bırakmamam konusunda uyarmıştı beni. Eğerbırakırsambirşekildebenialtedeceğinisöylemişti.
Onudinlemedim.Busizenekadardikkatliolmanızgerektiğinigösteriyor.
Halbukisizeanlattıklarımıngizlikalacağındanemindim,tüm48
N veya M Agatha Chiristie tedbirleri almıştım. Eve girdiğimde karınızlayalnız
olduğunuzdan emindim. Telefonda ondan hemen gelmesini isteyen sesi dekendikulağımladuydum.Amasonrayinedeoeskikapınınbüyükbirgürültüile kapanması numarasına kandım. Evet, karınız gerçekten çok akıllı birkadın.”
Birkaçdakikasustuktansonraekledi.Lütfentarafımdanbeniçokiyitongayabastırdığınıbildiriniz.
Sanırımşimdiartıkodabuişiniçinegirmişbulunuyor,değilmi?
BayGrant’ınyüzündeçokanlamlıbirifadebelirdi.
“İster de istemez de öyle. Ona bu konuda bizimle çalışmayı kabul ettiğitakdirdebölümünonunlaçalışmaktanonurduyacağınıbildirinlütfen.”
Tommyhafifçegülümseyerek,“Bildiririm,”dedi.
Grantciddiyetle,“Sanırımonuevedönüporadakalmayaiknaedemezsiniz?”diyesordu.
Tommybaşınısallayarak,“Tuppence’itanımıyorsunuz,”dedi.
Galibatanımayabaşlıyorum.Bunuşey…butehlikelibiriş
olduğuiçinsöyledim.Eğersizinyadaonunkimliğiortayaçıkarsa…
Cümlesinitamamlamadı.Tommyciddiyetle,“Bunu
anlıyorumefendim,”dedi.
Acabakarınızıtehlikenindışındakalmayadaiknaedemezmisiniz?
“Bilmemamabunubendeyapmakistemiyorum…YaniTuppenceveben,buşekildehareketetmeyiz.Herişebirlikteatılırız.”
Bunlarısöylerkenzihnindeyıllarönce,başkabirsavaş
sırasındakullandıklarıbirdeyimcanlandı:müşterekçalışma…
Sevgili karısı ile yaşamları böyleydi ve hep de böyle kalacaktı: müşterekçalışma.
49
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM4
I
Tuppence akşam yemeğinden önce Sans Souci’nin salonuna girdiği zamanoradabirtekkişivardı,devbirBudaheykeligibi,pencereninyanındaoturanBayanO’Rourke.
Tuppence’isevinçlekarşıladı.
“OhsizmisinizBayanBlenkensop!Sizdebenimgibisiniz.
Tam zamanında gelmekten ve yemek öncesi bir iki dakika soluklanmaktanhoşlanıyorsunuz. İyi havada burada pencereler açılınca yemek kokularınıduymuyorsunuz. Bu gibi yerlerde yemek kokuları çok rahatsız edici olur,özellikledepişensoğanyadalahanaise.BuyurunoturunBayanBlenkensopvebanabugüzelgündeneleryaptığınızı,Leahampton’usevip
sevmediğinizianlatın.”
BayanO’Rourke’unTuppenceiçinürkütücübirçekiciliğivardı.Eskizamanmasallarındakigizemlicadılarıandırıyordu.
Cüssesi, derinden gelen sesi, dudaklarının üstündeki ve çenesindeki kıllar,derin parıltılı gözleri ile insanüstü bir yaratık gibi bir anlamda çocukluk
yıllarınınhayalürünlerindenfarksızdı.
50
N veya M Agatha Chiristie Tuppence yanıt olarak Leahampton’u çokseveceğini
düşündüğünü,buradamutluolduğunubelirttivehüzünlübirsesledeekledi.“Zatenneredeolursamolayımsürekliolarakendişevemerakiçindeykenbiryerdeancakbukadarmutluolabilirim.”
Ah,hiçkendiniziüzmeyin.BayanO’Rourkesakinsesi ileonurahatlatmayaçalıştı.
“Çocuklarınız sağ salim geri döneceklerdir. Bundan hiç şüpheniz olmasın.BirininHavaKuvvetleri’ndeolduğunusöylemiştinizdeğilmi?”
Evet.Raymond.
ŞimdiFransa’damıyoksaİngiltere’demi?
“ŞimdiMısır’daolmasıgerekiyoramaemindedeğilim,sonmektubundaöyleyazmıştı.
Aslındatamolarakdaaçıklamamıştı,amabilirsinizbunlargizlişeyler.Fakatbizimaramızdabasitküçükşifrelervar,anlıyorsunuzdeğilmibazıcümlelerbazıanlamlartaşıyor.
Bencebundahaklıyızda,öyledeğilmi?”
Gerçektendeöyle.Bukadarıdaannelikhakkıdır.
“Evet.Kabuledersinizki,evladımınneredeolduğunubilmekisterim.
BayanO’RourkeBuda’yabenzeyenbaşınısalladı.
Size tamamıyla hak veriyorum. Yerinizde olaydım, eğer benim de buradanuzaktabir oğlumolsaydı, bende aynı şekilde elimdengeldiğince sansürlerikırmayaçalışırdım.Pekiyadiğeroğlunuz,donanmadaki?”
TuppencenazikbirşekildeuzunuzadıyabirDouglasdestanıanlattı.
Anlayacağınız,diyebağırarakbitirdisözlerini.“Üçoğlumundayokluğubeniçoksarsıyor.
Dahaöncehiçüçündenbirdenayrılmamıştım.Üçüdebana51
NveyaMAgathaChiristie çok yakındırlar.Gerçekten de bana bir annedençokarkadaş
gözüilebaktıklarınıdüşünürümhep.“Kendikendineutanarakgüldü.
Bazen onları azarlayıp, gidecekleri yere bensiz gitmelerini söylemem
gerekir.”
Tuppence bu arada, ne kadar baş belası bir kadın gibi görünüyorum, diyedüşünüyordu.
Sonrayükseksesledevametti.
“Onlar gidince gerçekten de ne yapacağımı nereye gideceğimi bilemezoldum.Londra’dakieviminkira sözleşmesibitmişti,yenilemeyidegereksizgördüm. Düşündüm de eğer sakin bir yere gidersem, şöyle düzgün trenbağlantısıolanbiryere…
Konuşmayaaraverdi.”
Budayenidenbaşıylaonayladı.
“Sizetamamıylahakveriyorum.ŞusıralarLondrayaşanacakyerdeğil.Ah,okadar hüzünlü ki! Oradan ayrılalı bir yıldan fazla oldu. Bilmem biliyormusunuz,benantikacıyım.
Chealsea’de, Cornaby Sokağı‘ndaki antikacı dükkânımı belkibiliyorsunuzdur.KapınınüzerindekitabeladaKateKellyyazar.
Oradaşahanemallarımvardı.Gerçektenşahane.
GenelliklecameşyalarWaterford,Cork,hepsiçokgüzeldi.
Şamdanlar,avizelerveeskiçanaklarfilan.Yabancıcameşyalardasatardım.Bir de küçük mobilya aksesuarlar -büyük hiçbir şey yoktu- hepsi küçük-dönemeşyalarıgenelliklecevizvemeşe.Ahmuhteşemparçalardı,üstelikçokdaiyimüşterilerimvardı.Amasavaşbaşlayıncahepsimahvoldu.Yinedepekfazlakaybauğramadanbuişiniçindençıkabildiğimiçinşanslıyım.”
Bir an için Tuppence’in gözlerinin önünde içinde hareket edecek yerolmayan,zenginbirmalseçeneğiveilginç,iriyarıbirkadınınbulunduğucamantikalarla dolu bir dükkânın silik görüntüsü canlandı. Evet, bu kadınkesinlikleodükkândabulunmuştu.
52
NveyaMAgathaChiristieBayanO’Rourkesözlerinisürdürdü.
“Buevdekidiğerinsanlargibidevamlıolarakyakınmaktanhoşlanmayanbirinsanım.
Örneğin, kaşkolleri, şallarıyla şu Bay Cayley, sürekli olarak bozulanişlerindendolayıyakınıpduruyor.Tabiikibozulacak, şuandasavaşvar-yaasla kazlara bile, kışt”” diyemeyecek bir kadın olan karısı. Sonra şuBayanSportsürekliolarakkocasıiçinendişeleniyor.”””
Kocasıcephedemi?
“Hayır değil.Bir sigorta şirketindeönemsiz bir uzman, hepsi bu, amahavabombardımanlarındanöylesinekorkmuşki,savaş
başladığından beri karısı ile kızı burada kalıyorlar. Biliyormusunuz, çocukiçinbununkesinliklegerekliolduğu
kanısındayım o henüz minimini şirin bir yavrucak, ama Bayan Sprot’undevamlıolaraksomurtup,kocasınındaimkânbulupgelmesigerektiğinden…Arthur’unonuözlemişolacağındanbahsetmesihiç çekilmiyor.BanakalırsaArthur karısını hiç de çok özlemişe benzemiyor. Belki de Londra’da başkabazıözelilişkilerivardır.”
Tuppencemırıldanarak,“Anneleriçinçokzor,”dedi.
“Çocuğunu tek başına bir yerlere gönderip de endişelenmemek elde değil.Çocuklarıileberabergitselerbukezdeakıllarıgeridebıraktıklarıkocalarındakalıyor.”
Ahevet.Üstelikikiyerdebirdenyaşamakpahalıyadamaloluyor.
Tuppence,“Burasıparasalaçıdançokuygunbiryer,”dedi.
Evet.Paranızınkarşılığınıalıyorsunuz.BayanPerenna iyibiryönetici.Amaişteodabiraztuhafbirkadın.
Neanlamda?
Bayan O’Rourke göz kırparak, “Çok fazla konuştuğumu düşünüyorolabilirsiniz. Bu doğru da. Ama birlikte yaşadığımız insanlar ilgimiçekiyorlar,zatensürekliolarakbuiskemlede53
N veya M Agatha Chiristie oturmamın nedeni de bu. Buradan içeri giripçıkan, verandadaolanherkesi vebahçedeolupbiteni görebiliyorum.Nedenbahsediyorduk?Ahevet,BayanPerennaveonuntuhaflıkları.
Bukadınınhayatındayabüyükbirdramvaryadaben
yaralıyorum.”
Gerçektenböylemidüşünüyorsunuz?
“Evet. Kendine esrarlı bir hava veriyor! Bir defasında ona, İrlanda’nınneresindengeldiğinisordum.İnanmayacaksınızamabeniaptalyerinekoyup,İrlandailehiçilgisiolmadığınısöyledi?”
Onunİrlandalıolduğunumudüşünüyorsunuz?
Tabii ki İrlandalı. Memleketimin kadınlarını tanırım. Hatta onun hangiyöreden geldiğini bile söyleyebilirim.Ama, kendisinin İngiliz, kocasının daİspanyololduğunuiddiaediyor.”
İçeriyeBayanSportvehemenardındandaTommy’nin
girmesiylebirlikteBayanO’Rourkebirdenkonuşmayıkesti.
Tuppencederhalneşelibirhavayabüründü.
İyiakşamlarBayMeadowes,buakşamçokzinde
görünüyorsunuz.
Tommy, “İyi bir eksersiz, işin sırrı bu,” dedi. “Sabah bir tur golf oynadım.Öğledensonradarıhtımboyuncayürüdüm.”
MillicentSprot,“Kızımıbusabahsahilegötürdüm,”dedi.
“Suyuniçindeyürümekistediama,bencehavaçoksoğuktu.
Onun kumdan kale yapmasına yardımcı olduğum sırada bir köpek gelipörgümetakıldıvesürükledi.Saçılanyünleritoplamaktaöylezorlandımki.Neberbat bir şey bu. Zaten iyi örgü öremem, şimdi ilmekleri yenidendüzenlemeknekadargüçolacakkimbilir?”
BayanO’RourkebirdenTuppence’edönerek,“Ördüğünüzbaşlıkçokşıkbirşey,BayanBlenkensop,”dedi.“Çokdahızlı54
NveyaMAgathaChiristieörüyorsunuz.MissMintonsiziniçindoğrudürüstörgüörmesinibilmediğinizisöyledi.”
Tuppencehafifçekızardı.BayanO’Rourkedikkatleonabakıyordu.
Tuppencecanısıkılmışbirhalde,“Çokörgüördüm,”dedi.
“BunuMissMinton’adasöylemiştimamakendisiöğretmeyiseviyor.”
Herkes bu fikri kabul ederek güldü. Birkaç dakika sonra grubun diğerbireyleridegelinceyemeğinhazırolduğunubildirengongçaldı.
Yemekte konu dönüp dolaşıp casuslara ilişkin ilginç konulara geldi. İyibilineneskicasusluköyküleriyenibaştananlatıldı.
Erkek gibi kaslı kollara sahip rahibeden, paraşütle atlayıp da yere çakılıncabir papaza yakışmayan bir dil kullanan adamdan, odasının bacasında telsizcihazıgizleyenAvusturyalıaşçıkadına,oradakilerinteyzelerininyadaikincidereceden kuzenlerinin yaşadıkları ya da tanık oldukları birçok şeydenbahsedildi. Bu anlatılanlar konuyu rahatlıkla Beşinci Kol’un eylemlerinegetirmişti. İngiliz faşistlerin suçlamalarını, komünistleri, barış yanlılarını vesavaşakarşıolduğuiçinaskerlikyapmayıreddedenlerikonuştular.Bunlarhergüngündemegelenolağankonularolmasınarağmen,Tuppencebirsözcükyada anlamlı bir ifade yakalayabilmek umudu ile oradakilerin yüzlerini veağızlarındançıkanherbirsözcüğüdikkatle inceliyordu.Ancaktuhafbirşeyolmadı.SheilaPerennakonuşmalarahiçkatılmadı,amabuonunherzamanki
suskunluğunabağlanabilirdi.
Esmeryüzünüasmış,düşüncelibirhaldesessizsedasızoturuyordu.
CarlvonDeinimoakşamoradaolmadığıiçindillerinbağıçözülmüştü.
Sheilaiseyalnızcayemeğinsonundabirkezkonuştu.
55
N veya M Agatha Chiristie Bayan Sport tiz bir sesle, “Bence Almanlarıngeçen savaşta yaptığı en büyük hata Hemşire Cavell’i vurmak oldu. Buherkesionlarınaleyhineçevirdi.”
Sheilabaşınıarkayaatarak,gençateşlisesiyle,“Niçinvurmasınlarki?”diyesordu.
Casuslukyapıyordu,değilmi?
Yoohayır.Casusdeğildi.
“Düşmanbirülkedeİngilizvatandaşlarınınkaçmasınayardımcıoluyordu.Budaaynışey.
Niyevurmayacaklardıki?”
İyiamabirkadınıvurmakbirhemşireyi.
Sheilaayağakalktı.
BenceAlmanlarhaklıydı,dedi.
Balkonkapısındanbahçeyeçıktı.
Tazeliğinikaybetmişmuzlarveyorgungörünüşlü
portakallardanoluşantatlılarbirsüremasanınüstündebekledi.
Sonraherkesbirdenayağakalkarakkahveiçmeküzeresalonageçti.
Tommykimseyefarkettirmedenbahçeyeçıktı.Sheila,
Perenna’yıterasınduvarınadayanmışdeniziseyrederbuldu.
Tommyhemenonunyanınagidip,oradadurdu.
Kızınsıksıknefesalışındanonunbirşeyekötühaldesinirlendiğinianlamıştı.Tommy’ninsigaraönerisinihemenkabuletti.
Tommy,“Çokgüzelbirgece,”dedi.
Kızkısıkbirseslecevapverdi.
Aslındaçokdahagüzelolabilirdi…
Tommy,onakuşkuylabaktı.Kızdakigüçlücazibeyive
canlılığı hissedebiliyordu.Bu kızda korkunç bir enerji ve bir tür çekici güçvardı.Birerkeğinaklınıbaşındanalabilecektiptebir56
NveyaMAgathaChiristiekızdı.
Yanisavaşolmasaydımıdemekistediniz?diyesordu.
Hiçdeonudemekistemedim.Yinedesavaştannefret
ediyorum.
Hepimizöyle.
“Kastettiğim anlamda değil. İkiyüzlülükten nefret ediyorum, kendinibeğenmişlikten tiksiniyorum, bu korkunç, korkunç vatanperverliktenbunalıyorum.”
Tommyşaşırarak,“Vatanperverlikmi?”diyesordu.
“Evet, vatanperverlikten de nefret ediyorum, anlıyor musunuz? Bütün buvatan, vatan, vatan edebiyatından. Vatana ihanet etmek -vatan için ölmek-vatana hizmet etmek.Neden bir insanın vatanı onun için her şeyin üstündeolsunki?”
Tommykısaca,“Bilmem.Öyleoluyorişte,”diyeyanıtladı.
“Benim için değil. Sizin için öyle olabilir, yurtdışına gidip İngilizİmparatorluğu hudutları içinde alım satım yapabilir, bronz bir ten veyerlilerdenbahsetmek,Chotapegvebunungibiklişeterimlerledopdolugerigeliyorsunuz.”
Tommysakinbirtavırla,“Umarımbukadardasığ
değilimdir,”dedi.
“Birazabartmışolabilirimamanedemek istediğimianlıyorsunuz,değilmi?Siz İngiliz İmparatorluğu’na inanıyorsunuz ve… ve bir insanın vatanı içinölmesine…”
Tommy yine aynı soğuklukla, “Vatanım,” dedi. “Kendisi için ölmeme izinvermeyepekdehevesligörünmüyor!”’
“Evet,amasizistiyorsunuz.Vebuokadaraptalcabirşeyki!
Hiçbirşeyuğrundaölmeyedeğmez.Bunlarınhepsilaf.Bütünbunlarbirfikirkonuş,konuşbalonüstdüzeydedelilik.
Benimiçinvatanımherşeyinüstündedeğil.”
Tommy,“Birgün,”dedi.“Öyleolduğunugörerekçokşaşıracaksınız.”
57
N veya M Agatha Chiristie Hayır. Asla! Çok acı çektim. Ben öyle şeylergördümki…
Sözünüyarıdakesti.SonraansızınvehızlaTommy’ye
dönerek,“Babamkimdibiliyormusunuz?”diyesordu.
Tommymerakla,“Hayır,”diyecevapverdi.
İsmiPatrickMaguireidi.GeçensavaştaCasement3
taraftarıymış.Vatanhainisayıpvurmuşlaronu.Birhiçuğruna.
Fikriuğrunadiğerİrlandalılarlabirlikteülkesiiçinçalıştığıiçin.
Neden sessiz sedasız evinde oturup, kendi işleri ile ilgilenmedi ki? Bazıinsanlariçinobirkahramanamabazılarıiçindebirvatanhaini.Banakalırsaoyalnızcabiraptal.”
Kızın yıllardır içinde biriktirdiği öfkenin patlamak üzere olduğunu Tommyfarketti.
Demekbuacınıngölgesindebüyüdünüz?
“Gölge,budoğru.Annemisminideğiştirdi.Uzunyıllar İspanya’dayaşadık.Her zaman,babamınyarı İspanyololduğunu söylerdi.Nereyegittikseyalansöyleyerekyaşadık.
Kıtadaki tüm ülkeleri dolaştık. Sonuçta buraya gelip bu yeri açtık. Benceyaptığımızenberbatşey.”
Tommy,“Yaannenizbukonulardanedüşünüyor?”diyesordu.
Babamınölümühakkındamı?Sheilabiransusup,ne
diyeceğinibilemeyereksomurttu.
Sonra, “Hiçbir zaman bilemedim bunu…” diye ekledi. “Hiç bu konudakonuşmaz. Annemin ne düşündüğünü veya hissettiğini anlamak kolaydeğildir.”
Tommydüşüncelibirtavırlabaşınısalladı.
3SirRogerCasement (1864-1916) İrlandalımilliyetçi kahraman İngilizlereihanetetmiştir.İrlandalıMilliyetçilerveAlmanlarlaişbirliğiyaparak1916’daDublin’deİlkbaharAyaklanmasınıplanlamışve1916
yılınınortasındaİngilizlertarafındanidamedilmiştir.
58
NveyaMAgathaChiristieSheilabirden, “Sizebunlarınedenanlattım, iştebunubilemiyorum,”dedi.“Galibasinirlendim.Neredengeldikbukonuya?”
dedi.
EdithCavellhakkındakitartışmadan.
Ohevet.Vatanperverlikten.Nefretettiğimisöylemiştim.
Hemşire Cavell’in ölmeden önce söylediği son sözcükleri unutmuyormusunuz?
Hangisözcükleri?
Ölmedenöncenesöylediğinibilmiyormusunuz?
Sözkonususözcükleriyineledi:
Vatanperverlikyeterlideğildir…Kalbimdedüşmanlıkdaolmamalı.
Oh.Sheilabirannediyeceğinibilemedi,boğulurgibioldu.
Sonraansızınarkasınıdönüp,bahçeningölgeleriarasındakayboldu.
İşteböyleTuppence,şimdiherşeyyerliyerineoturuyor.,Tuppencedüşüncelibirhaldebaşıylaonayladı.Kumsaldaonlardanbaşkakimseyoktu.
Tuppence dalgakıranın alt kısmında oturuyordu. Tommy ise dalgakıranınüzerinde.Böylecebulunduğuyerdengezintiyolundanonlaradoğruyaklaşanbiriolursahemengörecekti.
Aslında görmeyi beklediği biri yoktu, o sabah insanların ne yapacaklarınıbüyükorandasaptamıştı.Yinedegelebilecekherhangibirinekarşı,Tuppenceilerandevusunasıradan,kadıntarafıiçinzevkli,erkekiçiniseoldukçasıkıcıbirbuluşmagörüntüsüvermekiçintümönlemlerialmıştı.
Tuppencesordu.“BayanPerenna?”
Evet,oM.N.değil.Gereklikoşullarısağlıyor.
Tuppencetekrardüşüncelibirhaldebaşınısalladı.
“Evet.İrlandalıolduğundaBayanO’Rourkeısraretmesine59
N veya M Agatha Chiristie rağmen, o bu gerçeği kabul etmek istemiyor.Avrupakıtasınınbüyükbirkısmındabulunmuş.İsminiPerennaolarak
değiştirmişveburayagelerekbupansiyonuişletmeyebaşlamış.
Birsürüaptalıbirarayatoplayarakmükemmelbirkamuflajsağlamış.KocasıvatanhainisuçuylaöldürülmüşbudurumdabuülkeyegelipbirBeşinciKolhareketi kurmak istemesi için tüm dürtülere sahip olduğunu düşünebiliriz.Evet,herşeyuyumlu.Nedersin,kızdabuişiniçindemi?”
Tommybirazdüşündüktensonrasonuçta,“Kesinliklehayır,”
dedi.“Eğeröyleolsaydı,bütünbunlarıbanaanlatmazdı.Ben…
biliyormusun,kendimiaşağılıkbirinsangibihissediyorum.”
Tuppenceherzamankianlayışlıtavrıileonayladı.
Evet,öyleoluyor.Birbakımabuçokpisbiriş.
Amaçokdagerekli.
Ahelbette.
Tommybirazkızararak,“Bendeseningibiyalan
söylemektenhiçhoşlanmıyorumama…”dedi.
Tuppenceaceleylesözünükesti.
Yalansöylemekbenirahatsızetmiyor,diyeaçıkladı.“Dürüstolmakgerekirsebuustacayalanlarınbanasanatsalbirzevkverdiğinibilesöyleyebilirim.Asılbeni yıkan insanın yalan söylemeyi unuttuğu -yani gerçekten de kendisiolduğu- ve böylece başka bir şekilde ulaşmasımümkün olmayan sonuçlaraulaşması.” Kısa bir aranın ardından devam etti. “İşte dün gece kızlakonuşurken senin başına gelen de bu. O senin gerçek kişiliğine açılmışkendinikötühissetmeninnedenidebu.”
Sanırımbundaçokhaklısın,Tuppence.
Biliyorum.ÇünküAlmançocuklakonuşurkenaynıhatayabendedüştüm.
Tommy,“Onunhakkındanedüşünüyorsun?”diyesordu.
Tuppencetelaşla,“Eğerbanasorarsan,onunbuişlerlehiç60
NveyaMAgathaChiristieilgisiyok,”diyeyanıtladı.
Grantolduğunudüşünüyor.
Tuppence,“AhşuseninBayGrant’ın!”derkengüldü.Keyfiyerinegelmişti.“Ona benim burada olduğumu söylediğin zaman yüzündeki ifadeyi görmekisterdim.”
“Neolursaolsun,senibüyükbirsuçişlemektenkurtardı.
Durumuayarladı.Artıksenderesmenişiniçindesin.”
Tuppencebaşınısalladıamaaklıbaşkabiryerdeymişgibigörünüyordu.
“Geçen savaştan sonraBayBrown’un peşine düşmemizi anımsıyormusun?Nekomiktideğilmi?Nekadar
heyecanlanmıştık?”
Tommyonayladı,yüzünerenkgelmişti.
Hemdenasıl.
Tommyniyeşimdiöylehissetmiyoruz?
Tommybusoruüzerindedüşündü.Yüzününifadesideğişmiş,suratasmıştı.
Bubanakalırsatamamıylayaşsorunu.
Tuppence sert bir tonda, “Yoksa sen çok yaşlı olduğumuzu mudüşünüyorsun?”dedi.
Hayır. Kesinlikle değiliz. Yalnızca bu kez bu pek de eğlenceli olmayacak.Yoksadeğişenbirşeyyok.Buyaşadığımız ikincisavaşvebukez tamamenfarklıduygulariçindeyiz.
“Biliyorum bunun acısını, gereksizliğini, kayıplarını ve korkunçluğunualgılayabiliyoruz.
Dahaönceleribütünbunlarıdüşünemeyecekkadargençtik.”
“Kesinlikle doğru. Geçen savaşta arada sırada çok korktuğum, yakayı elevermekten kıl payı kurtulduğum hatta birkaç kez de cehennemin kıyısınakadargidipdöndüğümanlarolmuştu.
Amayinedeiyizamanlarımızdavardı.”
61
NveyaMAgathaChiristieTuppence,“HerhaldeşimdiDerekdeaynenöyle
hissediyordur?”dedi.
Tommy,“Benceonuhiçdüşünmemendahaiyiolur,”diyeönerdi.
Haklısın! Tuppence dişlerini sıktı. “Bir görev üstlendik. Bu görevibaşarmamızgerekiyor.
Haydi işe koyulalım. Yani sence şimdi aradığımızı bulduk mu, o BayanPerennamı?”
“Hiçolmazsaonubirinciplandaşüpheliolarak
tanımlayabiliriz.Ondanbaşkagözaltındatutmamızgereken,kuşkuuyandıranbiriyokdeğilmiTuppence?”
Tuppencedüşündü.
“Hayır.Yok.Tabiikiburayageldiğimdeilkyaptığımhepsiniölçüpbiçmekveçeşitliyönlerdendeğerlendirmekoldu.
Bazılarınınböylebirşeyebulaşmışolmasıkesinlikleolanaksız.”
Örneğin?
Örneğin, ‘gerçek anlamda’ tipik bir İngiliz kız kurusu olan Miss Minton.SonraBayanSprotvebebeğiBetty.VedeelbetteakılsızBayanCayley.
Evet,amaaptalgörünüşlüolmasınaaldanmamak,salak
numarasıyapabilir.
“Ahbundakesinliklehaklısın.Amaevdekalmışbirkızkurusuyadatitizbirannerolüoynamakçokrisklidir,kolaylıklafalsoyapılabilir,abartılabiliramabu insanlar son derece doğal. Ayrıca Bayan Sport’a gelince, ortada bir deçocukvar.”
Tommy,“Öyleama,”dedi.“Birajanındaçocuğuolabilir.”
Tuppence, “Görevdeyken çocuğunu yanına almaz,” diye itiraz etti. “Buçocuğunudabulaştırabileceğingibibirişdeğil.
Bundaneminim,Tommy.Biliyorum.Çocuğunubuişindışında62
NveyaMAgathaChiristietutmayaçalışırsın.”
Tommy, “Sözümü geri aldım,” dedi. “Miss Minton ile Bayan Sportkonusunda sana hak veriyorum, ama Bayan Cayley’den o kadar emindeğilim.”
“Doğru. O olabilir. Gerçekten de itaatkâr eş görevini abartıyor. Yani onunkadaraptalgörünenkadınazdırdemekistiyorum.”
Tommy, “Çok sadık, eşine düşkün birinin insan zekâsını zayıflattığınıdüşünmüşümdür,”diyemırıldandı.
Tuppencesordu.
Neredençıkardınbunu?
Senikastetmedim,Tuppence.Senindüşkünlüğünaslaoboyutavarmamıştır.
Tuppence sevecenlikle, “Bir erkek olarak,” dedi. “Senin de hastalandığınzamanpekdeaşırıderecedeyaygaracıolduğunsöylenemez.”
Tommyolasılıklarıgözdengeçirmeyebaşladı.
Cayley,dedidüşünceli.“Buadamdabirbityeniğiolabilir.”
Evet,olabilir.SonraBayanO’Rourkedavar.
Onunhakkındanehissediyorsun?
“Tamolarakbilemiyorum.Amarahatsızedicibirtip.Yanidemekistediğimogerçekanlamdamelekgörünüşlübircadı.”
Galibaanlıyorum.Başkalarınısıkıştırıp,onlardanbirşeylerçıkarmayaçalışanbirhavasıolduğunudüşünüyorum.O
huzursuzedicibirkadın.
Tuppencealçakbirsesle,“Amabazışeylerihemenalgılıyor,”
dedi.Örgühakkındakigörüşlerinihatırlamıştı.
Tommy,“SonraBletchleydevar,”dedi.
Onunlapekkonuşmadım.Oseninavın.
Banakalırsaoyalnızcasıradanihtiyareğitimlibiradam.
63
NveyaMAgathaChiristieBirazgeveze.Hepsibu.
Tuppence üzerine basarak, ‘Tamam işte,” dedi. Sesinden gergin olduğuanlaşılıyordu. “Sorun da bu zaten. Bu görevin en zor tarafı her günkarşılaşılabileceksıradantiplerebakıp,onlarındavranışlarındayanlışbirtarafbulmayaçalışmak,onlarıhastalıklıbeklentilerimizeuydurmayaçalışmak.”
Tommy,“Bletcheyüzerindebirkaçdenemeyaptım,”dedi.
Negibi?Benimdeaklımdabazıdenemelervar.
“Yalnızcaufaktefektuzaklar.Örneğinyervetarihhakkındabirkaçtuzaksorugibi.Bunungibişeylerişte.”
Geneldenbaşlayıpözeleinerekbunuaçıklayabilirmisin?
“Peki, diyelim ki ördek avından bahsediyoruz. Örneğin Fayum’dannbahsediyor,oradakiiyisporolanaklarından,filancaaydavefalancagündevebunungibi.Tamamenbaşkabirzaman,bambaşkabirbağlamdaMısır’dansözaçıyorum.
Bazıyerleri,şeyleriTutankamon,mumyalarvebunungibigörüpgörmediğinisoruyorum. Ne zaman orada bulunduğunu soruyorum? Yanıtlarınıkarşılaştırıyorum. Sonra P&Q vapurları var onların bir kaçının adından,rahatlığındanbahsettim.Odagemiyleyaptığıbirkaçseyahatindenbahsetti.
Sonradankontrolettim.Önemlişeylerdeğilbunlar,onutemizedeçıkarmıyoramahiçfalsoyapmadı,doğrusöylüyor.”
Herhangibirşekildehiçşaşırmadımı?
Birkerebile.Bununiyibirsınamaolduğunusöyleyebilirim,Tuppence.
Evet,amaeğeroNisegeçmişiniçokiyiezberlemiştir.
“Ohevetdediğingenelanlamdadoğru.Amabenim
konuştuğum basit önemsiz ayrıntılarda tökezlememek hiç de kolay değil.Üsteliktesadüfengereğindenfazlasınıanımsamış
da olabilirsin daha çok gerçekten iyi niyetli, hafızası güçlü biri böyledavranabilir.Sıradanbirinsanise1926ile1927arasında64
NveyaMAgathaChiristieyaptığıkısabiryolculuğuilkandaanımsayamaz,bununiçinbirandüşünüphafızasınıyoklamasıgerekir.”
YinedeşimdiyekadarBletchley’iyakalayamadındeğilmi?
Şimdiyekadarkesinliklenormalyanıtlarverdi.
Sonuçolumsuz.
Tamamen.
Tuppence, “Şimdi,” dedi. “Ben de sana kendi düşüncelerimden bazılarınıaçıklayayım.”
Vedediğiniyapmayabaşladı.
III
EvedönerkenBayanBlenkensoppostaneninönündedurdu.
Pulsatınaldıveyolüstündekibirtelefonkulübesinegirdi.
Belirlibirnumarayıarayıp,BayFaradayilegörüşmekistediğinisöyledi.BuBay Grant ile aralarında kararlaştırılan görüşme yöntemleriydi. Kulübedengülümseyerekdışarıçıktı,yavaşçapansiyonadoğruyürürkenyolüzerindekidükkânlardanbirineuğrayıpyünalmayıdaihmaletmedi.
Rüzgârhafifhafifesiyordu,güzelbiröğledensonraydı.
Tuppence,kendineözgühızlıadımlarlayürümesinisağlayandoğalenerjisinibastırarak Bayan Blenkensop rolüne yakışır şekilde telaşsız, rahvan biryürüyüşhızınıyeğliyordu.BayanBlenkensop’unbudünyadaörgüörmekten(oldukça kötü de olsa) ve oğullarına mektup yazmaktan başka yapacak işiyoktu.
Sürekliolarakoğullarınamektupyazıyorbazendeyarıdabırakıpkonuşmayadalıyordu.
Tuppence, Sans Souci’nin üzerinde bulunduğu tepeye doğru tırmanıyordu.Burasıdüzgünbiryololmadığıiçinpektrafikyoktu.(Yolunsonunda“Korsanİni” yani kumandan Haydock’un evi vardı) Yalnızca sabahları birkaç yükarabasıgeçiyordu.Tuppenceevlerinönündengeçerkenisimlerini65
N veya M Agatha Chiristie okuyarak eğleniyordu. Bella Vista4 (yanlış birisimlendirme en ufak bir deniz manzarası olmadığı gibi evin tek gördüğüyoluntamkarşısındakibüyükViktoryadevrineaitEdenholmemalikânesininbinasıydı.).Birsonrakievinadı“Karaşi”idi.
Diğerininise,“ShirleyKulesi.”Ardındanda,“DenizManzarası”(Bukeztamisabet)“ClareŞatosu”
küçücük bir ev olmasına rağmen bir şekilde tumturaklı bir isim) Ve sonraBayanPerenna’nın pansiyonun rakibi olanTrelawny ve en sondaki, büyük,genişkahverengibinada“ŞansSouci”idi.
Tuppenceeveyaklaştığısıradakapınınönündedurmuş
parmaklıklardan içeriye bakan bir kadın gördü. Kadının halinde gergin,tedirgin,tetikteymişçesinebirgörünümüvardı.
Tuppenceisteristemezparmaklarınınucundayürümeye
başladı, her nedense ayak sesi duyulmayacak şekilde yürümeye dikkatediyordu.
İçeriyi gözetleyen kadın ancak çok yakınına sokulduğunda onun varlığınıhissedebildi.
Sıçrayarakarkasınadöndü.
Uzun boylu yoksul giyimli bir kadındı, ama çehresi çok farklıydı. Gençsayılmazdı,bellikikırkınbirazaltındaydı.
Giyinişiileyüzifadesiarasındakibarizfarklılıkhemengözeçarpıyordu.Sarısaçlı, elmacık kemikleri çıkık, hiç kuşkusuz bir zamanlar, hayır, şimdi bilegüzel bir kadındı. Tuppence bir an için bu yüzün kendisine yabancıolmadığınıhissetti,amahemensonrayanıldığınıanladı.Bubirkeregöreninkolaykolayunutamayacağıbiryüzdü.
Kadının çok korktuğu besbelliydi. Tuppence’i gördükten sonra da buduygusununkaybolmadığıyüzüneyayılan
kızarıklıktan anlaşılıyordu. (Bunda bir tuhaflık var mıydı?) 4 ŞahaneManzara.
66
N veya M Agatha Chiristie Tuppence, “Affedersiniz,” dedi. “Birini miarıyordunuz?”
Kadınalçakbirsesleveyabanabirşiveylekonuşuyordu.
Sözcüklerisankiezberlemişgibidikkatlekullanıyordu.
BuevŞansSoucimi?
Evet.Benburadakalıyorum.Birinimiarıyordunuz?
Kısabirsessizliktenardındankadınsordu.
Banasöyleyebilirmisiniz?BuradaBayRosensteinadındabirivarmı?
Tuppence,“BayRosensteinmi?”derkenbaşınısalladı.
“Hayır.Korkarımki,hayır.Belkideburadakalıpayrılmıştır.
İstersenizsizinadınızasorupöğreneyim.”
Yabancıkadıntelaşlabunureddettiğinibelirtenbirhareketyaptı.
Hayır,hayır.Yanıldım.Lütfen,özürdilerim.
Sonrabirdengeridönerekhızlatepedenaşağıyainmeyebaşladı.
Tuppenceolduğuyerdebirsüredurup,onunarkasındanbaktı.
İçindehernedensebirkuşkuuyanmıştı.Kadınınsözleriiledavranışıarasındabir terslik vardı. Tuppence, kadının, “Bay Rosenstein” uydurma bir isimolduğuvekadınınaklınailkgelenismisöylediğigibibirizlenimekapılmıştı.
Tuppencekısabirtereddüdünardındankadınınpeşindentepedenaşağıdoğruyürümeye başladı. Kadını izlemek isteğini ancak bir tür “önsezi” olarakaçıklayabiliyordu.
Yinedebirdenvazgeçerekdurdu.Oandakadınıizlemekbelirginbirşekildekuşku uyandırabilirdi. Kadını gördüğü zaman kesinlikle Şans Souci’yegirmeküzereydi;onunpeşinedüşmekBayanBlenkensop’ungöründüğündenfarklıbiri
olduğu kuşkusu uyandırabilirdi; özellikle de bu yabancı kadın düşmantaraftanbiriyse.
Hayır,nepahasınaolursaolsunBayanBlenkensoprolünü67
NveyaMAgathaChiristieoynamayadevametmeliydi.
Tuppence geri dönerek tekrar tepeye tırmandı. Şans Souci’ye girip holdedurdu. Öğleden sonranın ilk saatlerinde hep olduğu gibi ortalarda kimselergörünmüyordu. Yine evde sessizlik hâkimdi. Betty öğle uykusuna yatmıştı,dahayaşlılariseyadinleniyorlaryadakasabadageziyorlardı.
Tuppence holde durmuş bu rastlantıyı düşünürken hafif bir ses duydu. Butanıdıkbirsesti;hafifbirçınlamanınyankısı.
Şans Souci’de telefon holde duruyordu. Tuppence’in duyduğu bu ses birparalelhattınaçılmasıveyakapanmasıydı.Evdetekbirparalelhatvardı,odaBayanPerenna’nınyatakodasınabağlıydı.
Tommyolsatereddütederdi.Tuppencebiranbiletereddütetmedi.Yavaşvedikkatliceahizeyialıpkulağınagötürdü.
Biriparalelhattıkullanıyordu.Bubirerkeksesiydi.Tuppencedinledi.
…herşeyyolunda.Öyleyse,kararlaştırıldığıgibiayındördünde.
Birkadınsesi,“Evet,devamedin,”dedi.
Telefonkapandı.
Tuppence’incanısıkılmıştı.BuBayanPerenna’nınsesimiydi?
Yalnızcaüçsözcükbilebirinsanınsesinitanımakiçinyetersizdi.Eğerbirazdaha konuşmuş olsalardı. Elbette bu yalnızca sıradan bir konuşma daolabilirdisöylenenlerdefarklınitelendirilebilecekanormalbirşeyyoktu.
Kapıdabirgölgebelirdi.Tuppenceacele ile ahizeyiyerinekoyarkenBayanPerennasordu.
Negüzelbirgün.DışarımıçıkıyordunuzBayanBlenkensop?
Yoksayenimigeldiniz?
Demek Bayan Perenna’nın odasından konuşan Bayan Perenna değildi.Tuppenceiyibiryürüyüşyaptığınailişkinbirşeyler68
NveyaMAgathaChiristiemırıldanarakmerdivenlereyöneldi.
BayanPerennaiseonunardındanholündiğertarafınageçti.
Her zamankinden daha iriymiş gibi görünüyordu. Tuppence onun atletikvücutlu,güçlübirkadınolduğunufarketmişti.
Yukarı çıkıp üzerimdekileri çıkarmalıyım, diyerek hızla merdivenlerdençıkmayabaşladı.
Ancak tam merdiven sahanlığını döndüğü anda iri cüssesiyle merdivenineredeysekaplayanBayanO’Rourke’unilekarşılaştı.
O…sevgiliBayanBlenkensop.Telaşınızvarmışgibi
görünüyorsunuz.
Yanaçekilipyolvermedenolduğuyerdedurmuş
gülümsüyordu.Her zaman olduğu gibi bu gülümsemede insanı ürperten birşeylervardı.
VehiçbirnedenyokkenTuppenceanlaşılmazbirkorku
hissetti.
İriyarı, boğuk sesli İrlandalı kadın yolunu kesmiş, Bayan Perenna ise tammerdiveninaltındaduruyordu.
Tuppence omzunun üzerinden arkasına baktı. Acaba Bayan Perenna’nınyüzündeki değişikliği tehditkâr bir ifade olarak algılamakla hayal mikuruyordu?Saçmadedikendikendine,kesinliklesaçma.Günışığında,denizkenarındaki bir pansiyonda… Ama ev o kadar sessizdi ki. Çıt bileçıkmıyordu.
Veişteomerdivenlerdebuikikadınınarasındakalmıştı.HiçkuşkusuzBayanO’Rourke’un gülümsemesinde bir tuhaflık vardı. Tuppence ürkerek aynen,kediilefare’gibihiçdeğişmeyen,yırtıcı,vahşibirifade,diyedüşündü.
Sonra birden bu gergin hava dağıldı. Üst sahanlıkta beliren küçük birgölgeninneşedoluçığlıklarıduyuldu.Üzerindeyalnızcaatletvekülotuolanminik Betty Sprot Bayan O’Rourke’un yanından süzülüp, neşe içinde,“Sobe!”diyebağırarak,kendiniTuppence’inkucağınaattı.
Birdenatmosferdeğişivermişti.BayanO’Rourkecanayakın,69
NveyaMAgathaChiristiegüleryüzlübirhavadaseslendi.
Ahtatlımbenim!Buçocukmuhteşembirkızolacak.
AşağıdaBayanPerennakapıyadoğrudönüp,mutfağa
girmişti. Tuppence acele bir çocuğun elini yakalayıp, Bayan O’Rourke’unyanındangeçtivekoridorunsonundakaçağıazarlamakiçinbekleyenBayanSprot’unyanınagitti.
Tuppenceçocuklabirlikteodayagirdi.
Odadakievcimenhavaonu rahatlatmıştı.Betty’ninetrafayayılmışgiysileri,eşyaları, tüylü oyuncakları, boyalı çocuk karyolası, Bayan Sprot’un tuvaletmasasınınbaşındankoyunuandıranancakbirşekildesevimsizgörünenyüzü,kızgın bakışlarıyla çamaşır yıkama fiyatlarının yüksekliğinden ve BayanPerenna’nın kendi ütülerini kullanmalarına izin vermemesinden dolayıyakınması,hepsiburahatlatıcı
atmosferinparçalarıydı.
Herşeyokadarnormal,okadargüvenverici,okadarsıradandıki.
Amabirazöncemerdivenlerde…
Tuppencekendikendine,“Sinirbozukluğu”dedi.“Yalnızcasinirbozukluğu.”
Gerçekten öylemiydi? Birisi Bayan Perenna’nın odasından telefon etmişti.Bu Bayan O’Rourke muydu? Hiç kuşkusuz bunu yapmak çok aptalca birşeydi.Amayinedeevhalkınınduymamasıaçısındanyerindebirhareketti.
Tuppencebununçokkısabirkonuşmaolmasıgerektiğinidüşündü.Yalnızcabirkaçsözcükleiletilenbirmesaj.
Herşeyiyigidiyor.Öyleysekararlaştırıldığıgibidördünde.
Buhiçbirşeyifadeetmiyordaolabilirdiamaçokönemlideolabilirdi.
Dördü.Bubirtarihmiydi?Dördü,herhangibirayındördüolabilirmiydi?
70
NveyaMAgathaChiristieAmadördüncükoltuk,dördüncüdurak,dördüncüdalgakırandaolabilirdibunubilmekolanaksızdı.
Hatta Dördüncü Köprü anlamı da taşıyabilirdi. Geçen savaşta bu köprüyüuçurmakiçinbirgirişimdebulunulmuştu.
Bütünbunlarbirşeyifadeediyormuydu?
Busıradanbirrandevununteyidiolamazmıydı?Bayan
Perenna, Bayan O’Rourke’un telefonunu gerek duyduğu zaman serbestçekullanmasınaizinvermişdeolabilirdi.
Sonra merdivenlerdeki atmosfer, o gerginlik, belki de bütün bunlar kendisinirlerininbozukolmasınınparçalarıydı…
Sessizev…kötübirşeylerindöndüğühissi…tekinsizlik…
Tuppence kararlılıkla kendi kendine, “Gerçeklerden şaşmamalısın, BayanBlenkensop,”dedi.
“Veişinlemeşgulol.”
71
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM5
I
KumandanHaydockfevkaladebirevsahibiydi.Bay
Meadowes ile Binbaşı Bletchley’i samimiyetle karşıladı ve onlara, “küçüksarayının”hertarafınıgezdirmeyiısrarlaönerdi.
Korsanİni,denizetepedenbakan,dikbiryamacasıralanmış
eskiufaksahilkorumakulübelerindenoluşmaktaydı.Kayalarınaltındaküçükbirkoyvardı.Orayainmekancakmaceraperestdelikanlılarıngözealabileceğikadartehlikeliydi.
Bu küçük kulübeler ünlü bir Londralı işadamı tarafından satın alınmış vebirleştirilerek tek ev haline getirilmişti. Etrafında da baştan savma, hiçbirözelliği olmayan bir bahçe düzenlemesi yapılmıştı. Londralı işadamı yazaylarındaaradasıradagelipbuevdebirkaçgüngeçirmişti.
Sonra ev birkaç yıl süreyle boş kalmış, zaman zaman yazları, isteyenleremobilyalıolarakkirayaverilmişti.
Haydock, “Sonra birkaç yıl önce,” diye anlattı. “Burası Hahn isminde birAlmanasatılmış.
Ve dostlarım bana sorarsanız, aslında bu adam bir casustan başka bir şeydeğildi.”
72
N veya M Agatha Chiristie Tommy kulak kesildi. Konyak yudumladığıkadehinielindenbırakarak,“Çokilginç!”dedi.
Haydock, “Fazlasıyla işbilir, lanet herifler bunlar,” diye ekledi. “Daha ozamandan bu savaşa hazırlanıyorlardı. Açıkçası ben öyle olduğunudüşünüyorum.Şuyerinkonumunabakın.
Denizdentelsizlemükemmelhaberleşmesağlanabilir,
aşağıdaki koyda rahatlıkla motor saklanabilir. Çevredeki kayalar sayesindekoytamamıylagizli,gözlerdenuzakkalıyor.
Ohevet,kimsebeniHahn’ıncasusolmadığınakimse
inandıramaz!”
BinbaşıBletchley,”Hiçkuşkusuzöyleydi,”diyerekbunuonayladığınıbelirtti.
Tommy,“Sonrabuadamaneoldu?”diyesordu.
Haydock,“Ah,”dedi.“İştebuuzunhikâye.Adamburayadünyakadarparaharcadı. Bir kere kayaların arasından kumsala inen bir merdiven yaptırdı.Betonbasamaklarçokpahalıbiriş.
Sonra evi tamamen baştan aşağı elden geçirdi; banyolar, son derece pahalıaletedavatlar, aklınızanegelirse.Vebütünbu işlerikimeyaptırdıdersiniz?Buradakiişçileredeğil.
Londra’daki bir firmaya yaptırdığı söylendi, ama buraya gelen işçilerinhemen hepsi yabancıydı. Hatta bazıları tek bir kelime İngilizce bilebilmiyorlardı. Bütün bunların çok kuşku uyandırıcı olduğunu siz de kabulediyorsunuzdeğilmi?”
Tommy,“Gerçektendebiraztuhaf,”diyeonayladı.
“Osıradabenbucivardaküçükbirevdeyaşıyordumvebuadamınyaptıklarıçokilgimiçekmişti.Çalışanlarıseyretmekiçinsıksıkburayageliyordum.Veinanınbenimburayagelmemhiçhoşlarınagitmiyordu.Hattabirkaçkezbunuaçıkçabelliettiler.Eğerherşeynormalolaydı,beniistememeleriiçinnasılbirnedenolabilirdiki?”
Bletchleybaşınısallayarakbunuonayladığınıbelirttive,
“Bunlarıilgilimakamlarabildirmeliydin,”dedi.
73
N veya M Agatha Chiristie Ben de işte aynen öyle yaptım dostum. Polisisüreklirahatsızedenbaşbelasınıntekiolupçıktım.
Haydockkendinebiriçkidahadoldurdu.
“Buhizmetleriminkarşılığıneydibiliyormusunuz?Nazikçeoyalama.Körvesağır,iştebizböylebirülkedeyaşıyoruz.O
sıralarAlmanyaileyenibirsavaşsözkonusudeğildi.
Avrupa’dabarışhâkimdi;veAlmanyaileilişkilerimizmükemmeldi.Osıralararamızdadoğalolarakbir sempativardı.Benibirdinozor, savaşdelisiveyamanyak bir emekli denizci olarak kabul ettiler. İnsanlara AlmanlarınAvrupa’nınenmükemmelHavaKuvvetleri’nikurmalarınınnedenininetraftauçuppiknikyapmakolmadığınıanlatmayaçalışmanınneyararıolduki?”
BinbaşıBletchleybirdenpatladı.
Kimseinanmadı!dedi.“Salakherifler!Barış,buzamanda!
Bunlarınhepsizırva.”
Haydocksinirdenyüzüiyicekızararak,“Bana,‘savaşdelisi’
dediler. Hatta barış karşıtı olmakla itham ettiler. Barış! Bu barbardostlarımızın ne olduklarını çok iyi biliyordum, onları tanıyordum.Amaçlarına ulaşmak için çok önceden hazırlığa girişiyorlardı. Bu BayHahn’niniyibirinsanolmadığındanemindim.Sonrabuyabancıişçilerdendehoşlanmamıştım.
Burayabukadarparaharcamasıdabanakuşkulugörünüyordu.
Bildiklerimiherkeseanlatmayısürdürdüm.”
Bletchley,“Zavallıdostum,”dedianlayışla.
“Ve sonuçta insanları etkilemeyi başardım. Burada bir polis müdürümüzvardı, kendisi emekli bir askerdi. Beni dinlemek nezaketini gösterdi.Adamlarıinşaatınetrafındadolaşmayabaşladılar.VeHahnkuşkulanıptüydü.Birgecesessizceortadankayboldu.Arkasındanpolisevdesıkıbiraraştırmayaptı.Yemekodasıolarakdekoreedilenbirodadatelsizalıcısıilebazıimhaedilmeyeçalışılmışevraklarbulundu.Sonra74
N veya M Agatha Chiristie garajın hemen altında da akaryakıt içinhazırlanmışbüyükdepolarkeşfettiler.Bunlarortayaçıkıncaçoksevindim.
KulüptekiarkadaşlarımbendeAlmancasusutakıntısıolduğunuilerisürerek,benimle alay ediyorlardı. Ama bu gerçekler ortaya çıkınca hepsi seslerinikestivebizİngilizlerinçoklakayt,safinsanlarolduğumuzukabulettiler.”
BinbaşıBletchleykendinikaybetmişti.“Bubircinayet.
Aptallar,hepimizöyleyizaptal!
Nedenhâlâtümmültecilerienterneetmiyoruzki?”
KumandanHaydockkonunundeğişmesine fırsatvermeyerekekledi. “Vebuöykü sonuçta ev satışa çıkınca benim satın almamla bitti. Haydi gelinMeadowessizeetrafıgezdireyim.”
‘Teşekkürler,memnuniyetle.”
Haydockbüyükbirgururlaevigezdirmeyebaşladı.Yemekodasındakibüyükbirkasayıaçaraktelsizcihazınınbulunduğuyerigösterdi.SonradaTommy’yigarajagötürerek, akaryakıt tanklarınıngizlenmişolduğuyerlerigösterdi.Evgerçekten çok lüks bir şekilde yapılmıştı. İki muhteşem banyoya, özelaydınlatma sistemine vemutfaktaki çeşitli araç gereçlere göz attıktan sonrabetonmerdivenlerdenaşağı,sahildekiküçükkoyaindiklerisırada,KumandanHaydock yeniden bütün bunların savaş zamanında düşman ajanları için nekadaryararlıolabileceğinianlatıyordu.
Tommy’i buraya adını veren mağaraya da götürdü ve orayı gezerlerken,Haydockheyecanlabumağaranınnasıl
kullanılabileceğinedikkatçekti.
Binbaşı Bletchley bu geziye katılmamış ve taraçada kalıp, içkisiniyudumlamayı sürdürmüştü. Tommy, kumandanın bu başarılı casus avıöyküsünden bahsetmekten gurur duyduğunu ve de arkadaşlarının da bunubirçokkezdinlemekzorundakaldıklarınıanlıyordu.
DahasonraŞansSouci’yedönerlerkenbinbaşı,“Haydockçok75
N veyaM Agatha Chiristie iyi bir adam,” dedi. “Ama aynı zamanda biraztuhafda.Birinielegeçirmesin,buöyküyübıktırıncayakadardefalarcaanlatır.
Bubuluşundandolayıhindigibikabarıyor.”
Benzetmehiçdegerçekçideğildi,Tommygülümsedi.
SonrasözdönüpdolaşıpBletchley’in1923’tebaşarıileneticelendirdiğisahtebirkuryeninmaskesininasıldüşürdüğünegeldi.Tommyaradasırada,“Öylemi?” “Sahi mi?” “Ne acayip!” sözleriyle konuyla yakından ilgilendiğinibelirterekBletchley’iistediğigibikonuşturdu.
Tommy,Farquhar’inölmedenönceŞansSouci’denbahsetmiş
olmasında haklılık payı olabileceğini düşünüyordu. Adam doğru yolüzerindeydi. Burada, dünyanın bu ücra köşesinde, hazırlıklar çok öncedenbaşlamıştı.AlmanHahn’ın buraya gelmesi ve yaptığı yatırımlar, hazırlanandonanım açıkça bu sahilin bir hareket noktası, düşman eylemlerinin odağıolarakseçildiğinigösteriyordu.
Ancak bu dikkate değer oyun hiç beklenmedik bir anda, olanlardankuşkulanan Kumandan Haydock’un yüzünden yarıda kesilmişti. Birinciraundun galibi İngiltere olmuştu. Belki de, Korsan İni yalnızca karışık birsaldırıplanınınüslerindenbiriydi.Korsanİnibiranlamdadenizdenbağlantıyı
sağlayacaktı. Sahili ise, yukardan aşağı inen yolun ulaşılamaz olmasınedeniylebuplanakatkıdabulunacaktı.Amayinedebunlaryalnızcabütününbirparçasıolabilirdi.
PlanınbuaşamasıHaydock’unyüzündenengellenmiş
olabilirdi,amaacabadüşmanınbunayanıtınasılolmuştu?
HemenonlardaikincibirhamleylekarşılıkvermişolamazlarmıydıyaniŞansSouci!Hahnburayadörtyılöncegelmişti.
Tommy Sheila Perenna’nın anlattıklarına dayanarak Bayan Perenna’nın daaşağıyukarıotarihlerdeİngiltere’yedönüpSansSouci’yisatınalmışolmasıgerektiğinidüşünüyordu.Buoyundakibirsonrakihamleolabilirmiydi?
76
NveyaMAgathaChiristieGörünüşebakılırsaLeahamptongerçek anlamdabirdüşmanmerkeziydiçevredehazırdonanımvebağlantılarolduğudaaçıktı.
Birdenbire neşesi yerine geldi. Şans Souci’nin zararsız ve sakinatmosferindenkaynaklananmoralbozukluğu
kaybolmuştu. Evet pansiyon masum bir yer gibi görünüyordu, ama bumasumiyet yalnızca görüntüdeydi. Zaten işleri de bu masumiyet maskesialtındaçeviriyorlardı.
Tommy bu dolapları çevirenin de Bayan Perenna olduğunu düşünüyordu.Yalnızcapansiyonu ile ilgileniyormuşgibi görünenbukadınhakkındadahafazlabilgiedinmesi
gerekiyordu. Mektupları, ilişkileri, dostları, sosyal ya da savaşa yönelikeylemleri incelenmeliydi, herhangi bir şekilde bir noktada gerçekfaaliyetlerinigösterecekbiripucuolmalıydı.
EğerBayanPerennaişlerinbaşınageçirilenyenicasus,yaniM
ise, bu ülke çapındaki tüm Beşinci Kol faaliyetlerini de onun yürüttüğüanlamınageliyordu.Kimliğiiseancaken
yukarıdakiler tarafındanbiliniyorolabilirdi.Amahiçkuşkusuzaltındakilerlebir şekilde bağlantı kuruyordu; Tuppence ve kendisi de işte bu bağlantılarıizlemeliydiler.
Zamanı geldiğinde, “Korsan İni’ne” Şans Souci’den yönetilen sağlam,
korkusuztiplerceelkonulacağınıTommyanlamıştı.
Henüzoaşamayagelinmemiştiamabuçokyakındaolabilirdi.
Alman orduları ancak Fransa ve Belçika’da Manş kanalındaki limanlarınkontrolünütamolarakelegeçirdiktensonraİngiltere’yeçıkartmayapıpzaptetmeyidüşünebilirlerdi.
ŞimdilerdeFransa’nındurumununhiçde içaçıcıolmadığı,kötüyegittiğidebirgerçekti.
İngiltereDenizKuvvetleridenizdegüçlüydü,tambir
hâkimiyetsağlıyorlardı,dolayısıylasaldırıhavadanyadaiçeridekihainlerdengelebilirdi Ve eğer içten gelecek bu saldırının ipleri Bayan Perenna’nınelindeysebukaybedecek77
NveyaMAgathaChiristiezamankalmadığıanlamınageliyordu.
BirdenBinbaşıBletchley’insözlerigeldiaklına.
“Sizindebildiğinizgibikaybedilecekhiçzamanımızyoktu.
Abdul’ujastırdımyaverimi-Abdulaslındaiyibirdosttu…”
Sonraöyküsünedevametmişti.
Tommy,niyeLeahampton,diyedüşündü.Nedenine?
Dikkattenuzak,kenarda,geriplandakalmışbirnokta.Tutucu,küçükveeski.Bütünbunlarburayıyeğlenecekbiryerhalinegetiriyor.Başkabirnedendahaolabilirmi?
Buradaülkenin içlerinekadaruzanangenişdüzgün tarımalanlarıvardı.Birsürüova,mera.
Yani asker taşıyan uçakların ve paraşüt birliklerinin inmesine uygun genişalanlar.Aslındaaynışeydahabaşkabirçokyeriçindesözkonusuolabilirdi.Amaburadabirdebüyükkimyasaltesisvardı,üstelikCarlvonDeinim’indeoradaçalıştığınıdadikkatealmalıydı.
CarlvonDeinim.Pekionunbuiştekirolüneydi?Birrolüolduğukuşkusuzdu.Grant’ın da dediği gibi onun tepedeki kişi olması olanaksızdı. O yalnızcamakinenindişlilerindenbiriydi.
Herankuşkulanılabilecekveenterneedilebilecekbiri.Amabuaradaüzerinedüşeniyapıpbitirmişdeolabilirdi.Tuppence’ebölgeninzararlımaddelerdenarıtılmasıvebelirligazlarınantidotlarıkonusundaçalıştığınısöylemişti. İştebu noktada birçok olasılık göz önünde tutulabilirdi hiç de hoş olmayanolasılıklar!
Tommy,Carl’ın(azdaolsa)buişiniçindeolduğunakararverdi.Bunaüzüldü,aslındabugençadamdanhoşlanmıştı.
Neyse…sonuçtaocanıpahasınaülkesinehizmetetmeyiseçmişti.
Tommybirdüşmanınaböylesinekarşıderinbirsaygı
duyuyordu, sonuç kesinlikle ölümdü kurşuna dizilmek ama yine de bu işegirenzatenbunugözealmışoluyordu.
78
N veya M Agatha Chiristie Asıl kızdığı insanlar kendi vatanına ihanetedenlerdi nedenleri ne olursa olsun -o onlara hiç acımıyor, ölesiye nefretediyordu.
Tanrıbilirya,onlarıelegeçirecekti,geçirmeliydi!
Binbaşızafereulaşmışbiriningururuylaöyküsünübitirdi.
“Veişteonuböyleyakaladım.
Tambirzekâürünü,değilmi?”
Tommytereddütsüzce,“Hayatımdaduyduğumenakıllıcaiş
binbaşı,”dedi.
II
Bayan Blenkensop yabancı bir ülkenin sansüründen geçtiği dıştan bilegörülendamgadananlaşılan,incebirkâğıdayazılmışmektubuokuyordu.
Bu“BayFaraday”ileyaptığıtelefongörüşmesinindirektsonucuydu.
SevgiliRaymond,diyemırıldandı.“Mısır’daolmasıbeniçok rahatlatıyorduamasamrımçokbüyükçaptabazıdeğişiklikleryapılmış.Tabiibuçokgizlişimdilikbirşeyanlatamıyoramayinedemuhteşembirplanolduğunuveçokyakındabanaçokbüyükbirsürprizehazırolmamgerektiğinisöylüyor.Onunneredeolduğunubilmekhoşumagidiyor, aslındahiçbir anlamveremiyorumneden…”
Bletchleyhomurdandı.
‘Tabiikibunusizesöyleyemez.”
Tuppence bunu kabul etmediğini belirtircesine alaylı bir şekilde gülümsedi,sonradeğerlimektubunukatlarkenkahvaltımasasınınetrafındakilerebaktı.
Ama yine de bizim de kendimize göre yöntemlerimiz var, diye açıkladıneşeyle.“SevgiliRaymond’umancakonunnereyegittiğiniveneiçingittiğinibildiğimzamançokfazlaendişelenmediğimiçokiyibilir.
79
NveyaMAgathaChiristieHembuçokkolay.Yalnızcabelirlibirsözcükbileyeter, biliyorsunuz işte, o sözcükten sonraki kelimelerin baş harfleri onunnereye gittiğini anlatır. Tabii bu durumda bazen çok tuhaf bir cümle ortayaçıkabiliyor,amaRaymond’umgerçektençokzekidir.Eminimhiçkimsebunuanlayamaz.”
Masanınetrafındamırıldanmalaroldu.Zamanseçimi
mükemmeldi,hemenherkeskahvaltımasasınınetrafındabirarayagelmişti.
Bletchley hırsından kızararak, “Beni affedin ama Bayan Blenkensop buyaptığınızkesinlikleçokaptalcabiriş.
Ordumuzun harekât planları ve hava saldırılarının hedefleri, Almanlarınbilmekistedikleridebuzaten.”
Tuppence,“Amabenhiçkimseyebirşeysöylememki,”diyebağırdı.“Çokdikkatlidavranıyorum.”
Yine de akıllıca bir iş değil.Hemoğlunuzungününbirinde bu yüzdenbaşıderdegirebilir.
“Ohumarımdediğiniz gibi olmaz.Ben onun annesiyim, bunu anlıyorsunuzdeğilmi?Biranneninherşeyibilmesigerekir.”
BayanO’Rourke,“Elbette,haklısınız,”diyesözegirdi.
“Haklısınız.Busırrınızıkimseifşaettiremez.”
Bletchley,“Mektuplarokunabilir,”dedi.
Tuppenceincinmiş,ancakkendindeneminbirhavada,
“Mektuplarımı asla ortalıkta bırakmam,” dedi. “Her zaman kilit altındatutarım.”
Bletchleykuşkuilebaşınısalladı.
III
Karanlıkbirsabahtıvedenizdensertbirrüzgâresiyordu.
Tuppencekumsalınuzakköşesindeyalnızdı.
Çantasından biraz önce kasabanın haberler ajansından aldığı iki mektubuçıkardı.
80
NveyaMAgathaChiristieİkincikezadresdeğişimiyapıldığındanolsagerekbumektuplarınburayaulaşmasıbirhaylizamanalmıştı.
MektuplarşimdiBayanSpenderadındabirininismine
gelmekteydi.Tuppenceizinikaybettirmektenhoşlanıyordu.
Kızı ile oğlu onun Cornwall’daki ihtiyar teyzesinin yanında olduğunusanıyorlardı.
Birincimektubuaçtı.
“Sevgili Anneciğim, Yasak olmasına rağmen yalnızca sana anlatabileceğimçok komik şeyler var. Sanırım, çok güzel bir gösteri sunuyoruz. Bugünkahvaltıdanöncepazaraçıkanbeş
Alman uçağı. Şu an için durum biraz karışık ama sonuçta başaracağımızaeminim.
Beniüzenyolüzerindekizavallısivillerimakinelitüfekleriiletaramaları.Buhepimizin içini kinle dolduruyor. Gus ve Trudles’ın selamları var. Hâlâkuvvetliler.
Benimiçinendişelenme.İyiyim.Bugösteriyidünyadakaçırmakistemezdim.BizimHavuçKafalıyasaygıve
sevgilerimibildir.W.O.onadahabirişvermedimi?
Herzamansenin,Derek.”
Tuppence’ınmektubutekrartekrarokurkengözleri
parlıyordu.Sonradiğermektubuaçtı.
“SevgiliAnneciğim,YaşlıGradeTeyzenasıl?Hâlâeskisigibidinçmi?Benceoradakalmayıdüşünmenfevkalade.
Benyapamazdım.
Haberyok.İşimçokilginçamaanlatamayacağımkadargizli.
Amagerçektendebunadeğecek,işeyararbirşeyleryaptığımıhissediyorum.Savaş içinyapacakbir işbulamadığın içinsakınüzülmeyaşlıkadınlarınbirşeyler yapmak isteği içinde çırpınarak ortalarda koşuşmaları çok gülünç.Gerçekten de genç ve etkin, çalışkan insanlar istiyorlar. Bizim HavuçKafalının İskoçya’daki işindeneler yaptığını doğrusu çokmerak ediyorum?Herhaldeyalnızcaevrakdolduruyordur.Yinedebir81
NveyaMAgathaChiristieşeyleryaptığınıhissettiğiiçinsanırımmutludur.
Kucakdolususevgiler,Deborah.”
Tuppencegülümsedi.
Mektuplarıkatladı,şefkatleokşadıvedalgakıranın
siperliğininaltındabirkibritçakıp ikisinide tutuşturdu.Küloluncayakadarbekledi.
Sonradolmakaleminivekâğıtlarınıçıkararakaceleyleyazmayabaşladı.
LanghemeCornwall
“SevgiliDeb,Buradasavaştanokadaruzağızki,birsavaş
olduğunainanmaktabilezorlanıyoruz.
Mektubundanveişininilginçolmasındanmutlulukduydum.
GradeTeyzeçokdahagüçkaybetmiş,ayrıcahafızakaybıdagiderekartıyor.Sanırım benim burada olmam çok hoşuna gidiyor. Sık sık eski günlerdenbahsediyor ve sanırım bazen beni annemle karıştırıyor. Burada herzamankinden daha çok sebze yetiştiriyorlar. Gül bahçelerine bile patatesekmişler.
BazenihtiyarSikes’abendeyardımediyorum.Bu,banasavaş
içinbirşeyleryapıyormuşumhissiveriyor.Sanırımbabanbirazsıkılıyoramabanaöylegeliyorkiyinedebirşeyleryaptığıiçinmutlu.
Sevgiler,ANNENTUPPENCE.”
Yenibirkâğıtçıkardı.
SevgiliDerek,Mektubunualmakbanabüyükbirhuzurverdi.
Eğeryazmayavaktinyoksasıksıkkartyolla.
GradeTeyze’ninyanındabirazkalmakiçinburayageldim.
Çokzayıf>güçsüz,hafızakaybıdabirhayli ilerlemiş.Sendenyediyaşındabir çocukmuşsun gibi bahsediyor. Dün bana sana harçlık olarak yollamaküzereonşilinverdi.
Hâlâboşoturuyorumvekimsebenimkıymetsizhizmetimiistemiyor.Akılalırgibideğil!
82
N veya M Agatha Chiristie Baban daha önce de bahsettiğim gibi kendineiçişleri
Bakanlığı‘ndabirişbuldu.Şimdikuzeydebiryerlerde.ZavallıHavuçKafalı,gerçiboşdurmaktaniyiamabuistediğigibibirişdeğil!Sanırımbizlerartıkkoltuğumuzaçekilipsavaşısizgenççılgınlarabırakmalıyız.
Sana,“Kendinedikkatet,”demek istemiyorum,çünkügörevininbunun tamtersini gerektirdiğinin bilincindeyim. Yine de dikkatli olmanı, aptallık
etmemeniöneririm.
Sevgiler,Tuppence.”
Mektuplarızarflarınayerleştirdi.ÜzerlerineadresleriyazarakpulladıveŞansSouci’yedönerkendepostayaverdi.
Tam tepeye ulaştığında biraz ileride iki gölgenin konuşmakla meşgulolduğununfarkınavardı.
Tuppence olduğu yerde kalakaldı. Bu bir önceki gün gördüğü güzel yüzlü,yoksulgiyimlikadınidi,CarlvonDeinimkonuşuyordu.
Tuppence,etraftaarkasınagizlenecekbirşeyin
bulunmamasından dolayı esef etti. Onlara fark ettirmeden yaklaşıpkonuştuklarınıdinleyemeyecekti.
Üstelik tam bu sırada gençAlman başını çevirip, onun geldiğini görmüştü.İkili aniden birbirlerinden ayrıldılar. Kadın yolun karşı tarafına geçipTuppence’inyanındangeçerektepedenaşağıyadoğruinmeyebaşladı.
CarlvonDeinimiseTuppence’intepeyitırmanmasınıbekledi.
SonradagayetciddivenazikbirhavadaTuppence’aiyisabahlardiledi.
Tuppence hemen, “Konuştuğunuz çok garip görünümlü bir kadındı, BayDeinim,”dedi.
Evet.TipikbirOrtaAvrupalı.KendisiPolonyalı.
Öylemi?Arkadaşınızmı?
GracieTeyze’ningençlikgünlerindekisesininbirkopyasıydı.
83
N veyaMAgathaChiristie Carl kararlılıkla, “Hayır,” diye itiraz etti. “Onudahaöncehiçgörmemiştim.”
Öylemi?Düşünüyordumda.Tuppence artistik bir havadakonuşmasına araverdi.
Banabiryersordu.BendeAlmancakonuştum,çünkü
İngilizcebilmiyor.
Anlıyorum.Biradresmiydisorduğu?
“Buralarda Bayan Gottlieb diye birinin yaşayıp yaşamadığını sordu.Olmadığınısöyledim.Ozamanevinisminiyanlışalmış
olabileceğinisöyledi.”
Tuppenceyavaşçadüşüncelibirhavada,“Anlıyorum,”dedi.
BayRosenstein.BayanGottlieb.
CarlvonDeinim’ibellietmedenkısacasüzdü.Gençadamyüzündeciddibirifadeileyanındayürüyordu.
Tuppencebuyabancıkadındanciddişekildekuşkulanmıştı.
Artık onları gördüğünde Carl von Deinim ve kadının uzunca bir süredirkonuşuyorolduklarındanemindi.
CarlvonDeinim?
OsabahCarlileSheilakonuşuyorlardı.“Dikkatliolmalısın…”
Tuppence, “Umut ederim ki bu gençler bu işin içinde değillerdir,” diyedüşündü.
Ilımlı, diyordukendikendine, evet, ortayaşlı ve ılımlı.Artıköyleydi!Nazirejimigençbirrejimdi.DolayısıylaNaziajanlarınındabüyükolasılıklagençolmaları gerekirdi. Carl ve Sheila. Tommy Sheila’nın bu işin içindeolmadığınısöylemişti.
İyiamaTommybirerkektiveSheiladanefeskesecekkadargüzelbirkızdı.
Carl ile Sheila ve geri planda gizemli bir şahıs olan Bayan Perenna. GerçiBayanPerennageneldeazbulunuriyibirevsahibesiydi,amaaradasıradada,biraniçin,trajik,vahşibirinsanolupçıkıyordu.
84
NveyaMAgathaChiristieTuppenceağırağıryukarı,yatakodasınaçıktı.
Oakşamyatmakiçinodasınaçekildiğindeyazımasasınınuzunçekmecesiniçekti.
Çekmeceninbirköşesindebasitbirkilitilekapatılmış,Japontarzındaişlenipcilalanmış ufak bir kutu vardı. Tuppence eldivenlerini giyerek kutuyu açtı.İçindebirtomarmektupvardı.
EnüsttedeosabahRaymond’danaldığımektupduruyordu.
Tuppencedikkatlebumektubuaçtı.
Sıkıntıyla dudaklarını gerdi. O sabah katlı olan mektubun arasına tek birkirpikkoymuştu.
Şimdiokirpikyerindedeğildi.
Lavabonunbulunduğuyeregitti.Üzerinde,“GriPudra”
etiketiolanküçükkutuyualdı.
Tuppencemektubunvekutununüzerinebutozdanbirmiktarserpti.
İkisininüzerindedehiçparmakiziyoktu!
Tuppencetekrarsıkıntıylabaşınısalladı.
Kutununüzerindeparmakizleribulunmalıydı.Kendiparmakizleri.
Gerçi hizmetçilerden biri sırf merak yüzünden mektupları okumak istemişolabilirdi, ama hizmetçinin kutuya uyan anahtarı bulmakta zorlanacağınıdüşündüğündenbunapekihtimalvermiyordu.
Ayrıca bir hizmetçi mektubu okuduktan sonra parmak izlerini yok etmekgereksinimidehissetmezdi.
BayanPerenna?Sheila?Yadabaşkabiri?Amahiçkuşkusuz İngiliz silahlıkuvvetlerininhareketplanlarıylailgilenenbiri.
Tuppence’inseferberlikplanıanaçizgileriyleçokbasitti.
Birinciadımdaolasılıklarıveolanaklarıortayakoymak.İkinciadımdaİngilizordusununharekettarzıylailgilenenvebu85
NveyaMAgathaChiristie durumugizlemeyeçalışanbirŞansSouci sakiniolup
olmadığınıanlamak.Üçüncüadımdabuinsanınkimolduğunubulmak?
Tuppenceertesisabahyatağındauzanmışdüşünürkenonuasılilgilendirenbuüçüncüadımdı.Ancakbudüşüncesilsilesisabahınerkensaatinde,dahasabahçayı olarak adlandırılan ılık, koyu renkli sıvıyı içmeden önce bile sıçrayıp,oynamayabaşlayanşirinBettySprotsayesindeengellendi.
Betty çok hareketli ve canlı bir çocuktu. Tuppence’i de çok seviyordu.Tuppence’in yatağına tırmanıp, yırtık pırtık bir resimli kitabı Tuppence’inneredeyseburnunundibinekadarsoktuvekısaca,“Oku,”diyebuyurdu:
Tuppencedeokudu.
Kazkafalı,kazkafalıkazkardeş,nereyegidiyorsun?
Merdivenlerdenbiraşağı,biryukarı,sahibiminodasına.
Bettyneşeiçindeyuvarlanırkencoşkuiçindeyineliyordu.
Yukarıyukarıyukarı…Sonrabirdenanibirhamleyle,
“Aşağı…”diyebağırıpbirgümbürtüyleyataktanaşağıyaatlamayıbaşardı.Vebunu bıkıncaya kadar sürdürdü. Sonra zeminde sürünerek Tuppence’inayakkabıları ile oynamaya ve bu arada da kendi kendine mırıldanmayabaşladı.
Agbu…bahpisusu…dah…putç…
Tekrar kendi düşüncelerine dönen Tuppence çocuğu tamamen unutmuştu.Söylediğiçocukşarkısınınsözcükleriaklınıkarıştırmıştı.
Kazyavrusukazyavrusunereyegidiyorsun?
Gerçekten de nereye? Kaz kafalı kendisiydi, kaz kardeşse Tommy. Herhalükârda kendisinin öyle görünmesi gerektiği açıktı, o BayanBlenkensop’du. Tuppence, Bayan Blenkensop’u açıkça hor görüyordu. BayMeadowesbiledaha iyi,diyedüşünüyordu.Vurdumduymaz,hayalgücükıtvede
86
NveyaMAgathaChiristieinanılmayacakderecedeaptalbirİngiliz.HerikisidebuhalleriyleŞansSoucigibibirdinlenmeevineuyacaktipler.
Yinedekendinikoyvermemesigerekiyordu,ufakbir
dalgınlık her şeyi berbat edebilirdi. Pek önemli olmamasına rağmen dahageçen gün böyle bir hataya düşmüştü, bu küçük hata bile onu ileride dahadikkatliolmasıiçinuyarıyordu.
Yakınlık ve iyi ilişki sağlamak için basit bir girişimde bulunmuş, örgükonusundabilgialmakisteyenacemibirigibidavranmıştı.Amasonrageçenakşamoynadığıburolü
unutarak,parmaklarıalışıkolduğutempodaverimlihareketetmeyeveörgüyealışık biri gibi şişleri işlek, hızlı çalışmaya başlamıştı. Tabii ki BayanO’Rourkebunuhemenfarketmişti.
Buolaydansonraartıkeskisikadaracemicedavranmıyorduamaolabileceğikadarhızlıolmamayadagayretediyordu.
Betty,“Agabugu?”dedivebirkeredahatekrarladı.“Agabugu?”
Tuppencedalgındı.“Güzelçocuğum,’diyecevapverdi.“Çokgüzel!”
Bettymutluluklamırıldanmayadevametti.
Tuppencebundansonrakiilkhamlesininkolayolacağınıdüşünüyordu.TabiiTommy’ninyardımıvedesteğiile.Nasılyapacağınıbiliyordu…
Yattığıyerdeplanlaryaparkenzamanhayliilerlemişti.
Betty’yiarayanBayanSprotsoluksoluğaiçeriyegirdi.
“Ahişteburadaymış.Nereyegitmişolabileceğinibilemedim.
AhBetty,yaramazkız.ÇokaffedersinizBayanBlenkensop.”
Tuppenceyatağınıniçindedoğruldu.Bettymelekgibibirifadeileyaptığıişedevamediyordu.
Tuppence’in ayakkabısının bağlarını çıkarıp, diş fırçasının durduğu su dolubardağıniçinesokmuştu.Şimdideküçücükparmağıilesuyukarıştırıyordu.
TuppencekahkahalarlagülerekBayanSprot’unözür
87
NveyaMAgathaChiristiedilemesiniyarıdakesti.
“Ay ne komik. Üzülmeyin Bayan Sprot hiç sorun değil. Suç bende. Neyaptığınıfarketmeliydim.Oldukçasessizdi.”
BayanSprot içiniçekerek,“Biliyorum,”dedi.“Aslındagerçek tehlikezatensessiz olmalarıdır. Bu sabah size yeni ayakkabı bağları alacağım BayanBlenkensop.”
Hiçzahmetetmeyin.Nasılolsakururlar.
BayanSprot,Betty’yialarakgittiveTuppencedeplanınıyürürlüğekoymaküzerekalkıpgiyinmeyebaşladı.
88
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM6
I
Tommy,Tuppence’inkendisineverdiğipaketemerakla
bakıyordu.
Bumu?
Evet.Dikkatliol.Düşürmesakın.
Tommypaketikoklayarak,“Meraketme,”dedive…“Bukorkunçşeydeneböyle?”diyesordu.
Asafoetida,ndiyeyanıtladıTuppence.“Bundanbirçimdikkullanıncasevgilindörtgünlükyolukaçıyormuş.Reklamlardaböyleyazıyor.”
Terkokusugibi,diyemırıldandıTommy.
Bundansonrabirbiriardındanbirçokolayoldu.
BirincisiBayMeadowes’unodasındagaripbirkokubelirdi.
Doğası gereği sakin bir insan olanBayMeadowes ilk önceleri bu kokudanalçak bir sesle ve yumuşak bir tonda söz etti, ama sonraları giderek
sinirlenmeyebaşladı.
Bayan Perenna ile özel bir toplantı yapıldı. Önceleri tüm gücüylereddetmesinerağmenzamanlaodabukokunun
89
N veya M Agatha Chiristie varlığını kabul etmek zorunda kaldı. Güçlü,rahatsız edici, pis bir kokuydu. Sobanın iyi çekmeyerek gazı içeri veriyorolabileceğiniilerisürdü.
Tommy eğilip derin derin kokladıktan sonra kokunun sobadan gelmediğinekanaatgetirdi.
Döşemenin altından da gelmiyordu. Tommy bu kokunun bir sıçan leşindenilerigeliyorolabileceğinidüşünüyordu.
BayanPerennabunungibiolaylarduyduğunu,amaŞans
Souci’desıçanbulunmadığındaneminolduğunuaçıkladı.Olsaolsabirfındıkfaresiolabilirdi…amaBayanPerennaburadahiçfındıkfaresidegörmemişti.
BayMeadowesısrarlabununölmüşfarekokusuolduğunaemindi.Vebüyükbir kararlılıkla bu konu halledilmediği takdirde o odada bir gece dahageçirmeyeceğinibelirtti.
Elbette, diyen Bayan Perenna kendisinin de aynı öneriyi yapmayıdüşündüğünüsöyledi.
Ancakmaalesefboşolantekodasıküçüktüvedeniz
görmüyordu.EğerBayMeadowesbunusakıncaolarak
görmezse…”
BayMeadowesodayıistedi.Bütünistediğibukokudan
kurtulmaktı. Bunun üzerine Bayan Perenna büyük bir rastlantı eseri onuodasınınBayanBlenkensop’unkarşısındakiküçükodayagötürdü.VeyarımakıllıBeatrice’e“BayMeadowes’un”
eşyalarını diğer odaya taşımasını emretti. Bir adam çağırıp döşemeyikaldırtıp,kokununkaynağınıbulmayaçalışacağınıaçıkladı.
Bukoşullaraltındasorunbaşarıylaçözümlenmişti.
II
İkinciolayBayMeadowes’unsamannezlesiolmasıydı.
Başlangıçtaöyleolduğudüşünüldü.
90
NveyaMAgathaChiristieAmasonralarıodaciddibirşekildesoğukalmışolabileceğini itiraf etti. Sürekli hapşırıyor ve gözleri sulanıyordu. Bu aradaBayMeadowes’unbüyük ipekmendilindenetrafayayılan soğankokusununkimsefarkınavarmadığıgibiayrıcakokuyu
maskelemekiçinbo]miktardakuvvetlibirkolonyada
kullanmakzorundakalmıştı.
Sonuçta artan aksırık ve öksürüklerinden yorgun düşen Bay Meadowes ogünüyataktageçirmekzorundakaldı.
AynıgününsabahıBayanBlenkensopdaoğluDouglas’danbirmektupaldı.Bayan Blenkensop bundan dolayı öylesine heyecanlanmış ve sevinçduymuştukiŞansSouci’debu
mektuptan haberi olmayan kalmadı. Büyük bir şans eseri olarak mektubunsansürden geçmesi gerekmemiş,mektupDouglas’ın izne gelen bir arkadaşıtarafından elden getirildiği için Douglas annesine her şeyi açık açıkyazabilmişti.
Bayan Blenkensop heyecanla başını sallayarak, “Bu mektup bizim olupbitenler hakkında ne kadar az bilgiye sahip olduğumuzu açıkça gösteriyor,”dedi.
Kahvaltıdan sonra odasına çıkıp mektubu kilitli kutuya yerleştirdi. Kâğıdıkatlarken arasına az miktarda pirinç tozu koymuş ve üzerine de parmağınıbasmıştı.
Odasındançıkarkenhafifçeöksürdü.Karşıodadanda
kuvvetlibirhapşırıksesikarşılıkvermişti.
Tuppencegülümseyerekaşağıkataindi.
DahaöncedenogünbazıişlerinihalletmekiçinavukatıylagörüşmekvebirazdaalışverişyapmaküzereLondra’yagideceğinibildirmişti.
Aşağıdabirarayatoplanandostlarıtarafındanuğurlanırken,çoğuLondra’danalınmasını istedikleri çeşitli şeyleri sıralıyor, ama bu arada sipariş verirken,“Tabiizamanınolursa,”
demeyideihmaletmiyorlardı.
BinbaşıBletchleykendinibukadıncakonuşmalardanuzakta91
N veyaMAgathaChiristie tutuyordu. Bu arada gazetesini okurken yüksekseslefikiryürütmektendegerikalmıyordu.“AhbupisAlmandomuzları.
Yollardakisivillerimakinelitüfekletarıyorlarmış.
Kahrolasıcavahşiler.Eğerbenbizimkilerinyerindeolaydım…”
Tuppence oradan ayrılırken binbaşı hâlâ yöneticilerin yerinde olsaydı neleryapacağınıanlatmaklameşguldü.
Tuppence bahçede bir tur atarak, Betty Sport’ı buldu ve ona Londra’dankendisinenegetirmesiniistediğinisordu.
Bettyikieliarasındabirsümüklüböcektutmuş,heyecanlaagularyapıyordu.Tuppence’in,Bir oyuncakkedi.Resimalbümü?Çizmek için renkli tebeşir?diye saydığı önerileri karşısındaBetty sonuçta kararını verdi: “Betty çizer,”dedi.
BöylelikleTuppencelistesineBettyiçinderenklitebeşirlerekledi.
Anayolaçıkmakiçinbahçeyolununsonunadoğruilerlerkenhiçbeklemediğibir şekilde Carl von Deinim ile karşılaştı. Genç adam bahçe duvarınayaslanmış, ayakta duruyordu. Ellerini kenetlemişti. Tuppence’in geldiğiniduyuncaonadoğrubaktı.
Herzamanifadesizolanyüzündeosabahheyecanokunuyordu.
Tuppenceisteristemezdurduvesordu.
Birşeymioldu?
Ahevet.Neolmadıki?Sesikabaveheyecanlıçıkıyordu.
“Hanisizinburadabiratasözünüzvarya,‘neŞam’ınşekerineArap’ınyüzü’diye.Sizhepböyledüşünürsünüz,değilmi?”
Tuppencebaşınısalladı.
Carlacıbirtondaekledi.
“İşte ben buyum. Demek istediğim bu, bu şekilde devam edemez.Düşünüyorumdabelkideeniyisiherşeyebirsonvermek.”
Nedemekistiyorsunuz?
Gençadamyanıtladı.
92
NveyaMAgathaChiristie
“Banaşefkatleyanaştınız.Eminimbenianlayacaksınız.
Ülkemdenkaçmanınnedeniadaletsizlikvezulümdü.Burayaözgürlükumuduilegelmiştim.NaziAlmanya’sındannefretediyordum.AmasonuçtabenhâlâbirAlmanım,bunuhiçbirşeydeğiştiremez.”
Tuppence,“Bazızorluklaryaşayabilirsiniz,biliyorum…”dedi.
“Sorunbudeğil.SizeAlmanolduğumusöylüyorum.
Duygularımdayüreğimde.Almanyahâlâbenimvatanım.
Alman şehirlerinin bombalandığını, Alman askerlerinin öldüğünü, Almanuçaklarının düşürüldüğünü okuyorum bunlar hâlâ benim vatandaşlarım. Şukendini beğenmiş, kabadayı binbaşı gazetesini okuyup, ‘Pis Domuzlar’deyinceiçimibirhırsbürüyorbunakatlanamıyorum.”
Sonrasakinbirsesleilaveetti.
“Bunun için de buna her şeye son vermenin doğru olacağını düşünüyorum.Evetsonvermenin.”
Tuppence,onukolundanyakaladıve,“Saçmalıkbu,”dedigüçlüvekararlıbirsesle.
“Elbette, böyle hissedeceksiniz. Sizin yerinizde kim olsa böyle hissederdi.Bunasaplanıpkalmamalısınız.”
Benienterneetmeleriniisterdim.Böylesidahakolayolurdu.
“Evet, belki olurdu. Ama şimdilik işe yarar hizmetlerde bulunuyorsunuz.Yalnız İngiltere’ye değil, tüm insanlara yararlı çalışmalar yapıyorsunuz.Bağışıklıksorunlarıüzerindeçalışıyorsunuz,değilmi?”
Gençadamınyüzünerenkgelmişti.
Ah evet. Hem başarılı sonuçlar da almaya başladım. Basit, kolaycagerçekleştirilebilenbirsüreç,uygulanmasıdazordeğil.
Tuppence,“Eh,”dedi.“İştebununiçinçalışmayadeğer.
Yıkıcı değil de yapıcı olan acıyı, çileyi azaltacak her şey dünyalara değer.Tabiikidiğertaraftaolanlardaolacak.
93
N veya M Agatha Chiristie Almanya’da da bu böyledir. Orada BinbaşıBletchley gibi ağızları zehir saçan yüzlercesi vardır. Ben de şahsenAlmanlardan nefret ederim. ‘Almanlar’ derken bile bir kin içimi buruyor.AmabirbireyolarakAlmanlarıdüşündüğümde
duygularım değişiyor, endişe içinde savaşa giden oğlundan haber bekleyenanneleri,savaşagitmekiçinevdenayrılangençleri,ekinlerinibiçençiftçileri,küçük dükkân sahiplerini, esnafları, tanıdığım bazı çok iyi Almanlarıdüşününce çok farklı hislere kapılıyorum. Onların da aynen bizim gibiinsanlarolduğunuvebizimleaynıduygularıpaylaştıklarınıbiliyorum.
İştegerçekbu.Gerisi iseyalnızca savaşın taktığı birmaske.Bu savaşınbirparçası-belkidegereklibirparçası-amakısasüreli,geçicibirparçası.”
Bunları söylerken Tommy’den duyduğu Hemşire Cavell’in sözlerinidüşünüyordu.
Vatanperverlikyeterlideğil.Yüreğimdedüşmanlıkolmamalı.
Vatanperverliğin zirvesine ulaşmış bir kadından duydukları bu sözcükleronlarahepfedakârlığınenyüksekişaretiolarakgörünmüştü.
CarlvonDeinimTuppence’ninelininüstünebiröpücükkondurdu.
Sizeçokteşekkürederim,dedi.“Söylediklerinizinhepsigerçek.Dahadirençliolmayaçalışacağım.”
Tuppencekasabayagidenyoldayürürken,“AmanTanrım,”
diyedüşünüyordu.“ButuhafyerdeençoksevdiğiminsanınbirAlmanolmasınetuhaf.Herşeyialtüstediyor.”
III
Hiç kimse Tuppence’in son derece dikkatli ve tedbirli biri olmadığınısöyleyemezdi. Aslında Londra’ya gitmeye hiç niyeti yoktu, ama yine dedediğini yapmanın daha akıllıca olacağına karar verdi. Eğer kasabada kalıpgünboyuncaortalarda94
NveyaMAgathaChiristiedolaşırsa,onugörenbiriolabilirvebuhaberŞansSouci’yekadaryayılabilirdi.
Evet.BayanBlenkensopLondra’yagideceğinisöylemiştivegitmeliydi.
Gidiş dönüş biletini aldığı bilet gişesinin önünden ayrıldığı anda SheilaPerennaileburunburunageldi.
Sheila, “Merhaba,” dedi. “Nereye gidiyorsunuz? Kaybolan paketimiziaramayageldim.”
Tuppenceplanlarınıonadaanlattı.
Sheila, “Oh evet,” dedi. “Bu konuda bir şeyler söylediğinizi duymuştum.Amabugünolduğunubilmiyordum.Sizitrenekadargeçireyim.”
Sheilaherzamankindendahakonuşkandı.Ogüntüm
sevimliliği üstündeydi. Şans Souci’deki günlük yaşantısından bahsediyordu.TrenperondanhareketedinceyekadarTuppenceilekonuşmayadevametti.
Tuppence kızın görüntüsü kaybolana kadar pencereden el salladı ve sonraköşesineoturupciddidüşünceleredaldı.
AcabaSheilaileistasyondakarşılaşmasıbirrastlantımıydı?
Yoksa bu rastlantı düşmanın tedbirli davrandığının kanıtı mıydı? Bayan
Perenna geveze Bayan Blenkensop’un gerçekten de Londra’ya gittiğindeneminolmakmıistemişti?
Dahaçoköylegibigörünüyordu.
IV
Tuppence ertesi güne kadar Tommy ile görüşmek fırsatını bulamadı. NeolursaolsunŞansSouci’debirliktegörünmemeyekararlıydılar.
BayanBlenkensop,samannezlesiniatlatmışolanBay
Meadowes ile rıhtımda dolaşırken karşılaştı. Orada sahil yolundaki tahtasıralardanbirineoturdular.
95
NveyaMAgathaChiristieEvet?diyesorduTuppence.
Tommyyavaşyavaşbaşınısalladı.Oldukçamutsuz
görünüyordu.
Evet,dedi.“Birşeylerkeşfettim.Tanrım,negündüya!
Gözümsüreklikapıdeliğinde.
Boynumtutuldu.”
Tuppencetelaşla,“Boynunaboşverşimdi,”dedi.“Anlatbakalım.”
“Öncehizmetçilerodayıdüzeltmekiçiniçeriyegirdiler.
Onların peşindenBayanPeranna odaya girdi ve hizmetçileri azarladı.Dahasonraoküçükkızdaodayagirdi.”
Evet…evet.Başka?
Tommyyavaşça,“Odayabiridahageldi,”dedi.
Kim?
CarlvonDeinim.
Tuppenceşaşırmıştı.“Ah,”dedi.“Öylemi?Nezaman?”
“Öğleyemeğisırasında.Yemektenerkenkalkıpodasınaçıktı,sonrayavaşçakoridordasüzülüp,seninodanagirdi.Oradayaklaşıkçeyreksaatkaldı.”
Birandurduktansonra,“Sanırım,böylecedurumaçıklandı,”
diyeekledi.
Tuppencebaşınısalladı.
Evet,doğru.CarlvonDeinim’inBayanBlenkensop’un
odasına girip çeyrek saat kalmasını açıklayabilecek başka hiçbir nedenolamazdı. Suçluluğu kanıtlanmıştı. Tuppence onun olağanüstü bir aktörolduğunudüşünüyordu.
Halbukiosabahsöyledikleriöylesinegerçekgörünüyorduki.
Kim bilir, belki yine de bir açıdan doğruyu söylemişti. Gerçeği yerindekullanmak da yeri geldiğinde ustaca bir aldatma sanatı olabilir. Carl vonDemim sonuçta bir vatanseverdi, ülkesi adına çalışan bir düşman ajanıydı.Bundandolayıonasaygı
96
NveyaMAgathaChiristieduyulabilirdi.Evet…amayokedebilirdide.
Üzgünüm,dediTuppenceyavaşça.
Tommy,“Bende,”diyeyanıtladı.“İyibirçocuktu.”
SenveyabendeAlmanya’daaynıişiyapıyorolabilirdik.
Tommybaşıylaonayladı.Tuppencedevametti.
“Neyse hiç değilse şimdi aşağı yukarı ne durumda olduğumuzu biliyoruz.CarlvonDeinimSheilaveannesiilebirlikteçalışıyorolabilir.BelkidebüyükşefBayanPerenna.
SonradünCarlilekonuşanşuyabancıkadındavar.Odabirşekildebuişiniçindeolmalı.”
Şimdineyapacağız?
“Bir araBayanPerenna’nınodasını araştırmalıyız.Orada işimizeyarayacakbiripucu^bulabiliriz.Ayrıcaonu
izlemeliyiz. Nerelere gidiyor, kimlerle konuşuyor? Tommy, Albert’i burayaçağıralım.”
Tommybuöneriyidüşündü.
YıllaröncebiroteldeişçiolarakçalışanAlbertgençBeresford’larakatılarakonların maceralarını paylaşmıştı. Daha sonra onlarla aynı servise girerekkuruluşa içte büyük destek sağlamıştı.Altı yıl önce de evlenmişti ve şimdiLondra’nıngüneyindekiDuckandDogisimlipub’ınsahibiydi.
Tuppenceaceleileekledi.
“Albertbuişeçoksevinecek.Onuburayaçağıralım.
İstasyonunyanındakiküçükpansiyondakalır vebizimadımızaPerenna’larıyadabaşkalarınıizler.”
PekiyaBayanAlbertneolacak?
“Geçen pazartesi çocukları alıp, hava saldırılarından uzaklaşmak içinannesinegidecekti.
YaniAlbert’inburayagelmesindesakıncayok.”
“Evet, iyi fikir Tuppence. İkimizden birinin kadını takip etmesi kuşkuuyandırabilir.Albertbuişiçinbiçilmişkaftan.
97
NveyaMAgathaChiristieAyrıca…şugeçengünCarlilekonuşanPolonyalıkadınıdaizlettirmemizgerekiyor.Benceobuişindiğertarafındanbiri,bizimdeasılortayaçıkarmamızgerekenbu.”
Bayan Perenna’nın odasını araştırmaya ne dersin?Ayrıca benceCarl’ınkinide?
“Onunodasındabirşeybulabileceğinizannetmiyorum.
Alman vatandaşı olduğu için polis her an için onun odasını arayabilir, buyüzdenoradakuşkuluherhangibirşey
bulunduracağını sanmam. Perenna’ya gelince, onunki ise oldukça zor. Odışarı çıksabileSheilaevdeoluyor.AyrıcaBetty ileannesiBayanSprotdahep ortalıkta dolaşıyor. Bayan O’Rourke da onun yatak odasında oldukçauzunzaman
geçiriyor,diyereksustu.”
Benceeniyisiyemekzamanı.
Carl’ınyaptığıgibimi?
“Aynen öyle. Başım ağrıyıp odama çekilmiş olabilirim.Hayır, bu durumdabirigeliphatırımısormakisteyebilir.Eniyisiyemektenhemenönceevegelipkimseyehabervermeden
sessizceodamaçekilmek.Yemektensonrabaşımınağrıdığınısöyleyebilirim.”
Bunubenyapsamdahaiyiolmazmı?Yarınsamannezlemnüksedebilir.
“Hayır.Benimyapmamdahadoğru.Eğeryakalanırsamaspirinyadabenzeribir şeyler aradığımı söyleyebilirim. Bayan Perenna’nın odasına bir erkeğingirmesituhafkarşılanıpyanlış
yorumlarayolaçabilir.”
Tommysırıttı.
Neskandalolurama!
Sonrayüzündekigülümsemekayboldu.Ciddiveendişeligörünüyordu.
“Bunuenkısazamandabaşarmalıyız.Bugüngelenhaberler98
NveyaMAgathaChiristieçokkötü.Enkısasüredebirşeylereulaşmalıyız.”
V
Tommyyürüyüşten dönerken postaneye uğrayıpBayGrant’ı telefonla aradıve raporunu verdi. “Yapılan operasyon başarıyla sonuçlandı, dostumuz Cgerçektendebuişiniçinde.”
Sonra da bir mektup yazarak postaladı. Mektubun üzerindeki adres BayAlbertBatt,DuckandDog,GlamorganCaddesi,Kenningtonidi.
Daha sonra da haftalık bir dergi alarak son haberleri okudu ve en masumhaliyleŞansSouci’ninyolunututtu.
Tam o sırada iki kişilik spor arabasından sarkıp, bağıran KumandanHaydock’ungürsesiileirkildi.
HeyMeadowes,yukarıyaçıkmakiçinyardımistermisiniz?
Tommyyardımımemnuniyetlekabulederekarabayabindi.
HaydockTommy’ninelindekiinsideWeeklyNewsa^’ı
dergininkırmızımanşetinebakarak,Demekbusaçmalarıokuyorsunuz?diyesordu.
BayMeadowesbütündergiokuyucularıgibibusoruyabirazşaşırdı.
Haklısınız, iğrenç bir dergi, diye kabul etti. “Ama bazen ne olup biteningerisindekileribizdendahaiyibiliyorlar.”
Bazendeyanılıyorlar.
Ohevetkesinlikle.
Gerçek şu ki, diyen Kumandan Haydock kocaman bir yük kamyonununaltında kalmamak için aniden direksiyonu kırıp tek-yön tabelasının yanındadurdu. “Bir dilenciyi haklı bulursanız hatırlarsınız. Haksız bulursanızunutursunuz.”
Stalin’ninhakkındasöylenenlerindoğruolduğunainanıyormusunuz?
99
N veya M Agatha Chiristie Kumandan Haydock, “Öyle olduğunu umutedelim, dostum, umarım öyledir,” dedi. “Ruslar haindir, her zaman ikilioynadılarvehiçbirzamandadeğişmeyecekler.Onlara
güvenmemek gerekir, tek söyleyebileceğim bu. Havanın sizi çarptığını
duydum?”
“Yalnızcabasitbirsamannezlesi.Heryılbuzamanlardayakalanırım-Evet,doğru.Gerçibenhiçnezleolmam,amasıksıkolanbirdostumvar.Düzenliolarakherhazirandabirkezyatağadüşer.Birgolfmaçınanedersiniz?”””
Tommybunuçokistediğinibelirtti.
“Tamam. Yarın oynar mısınız? Yarın yöredeki gönüllülerden bir birlikoluşturmayıhedefleyenSivilSavunmaHareketi’nekatılanlarlatoplantımvar.Bana sorarsanız aslında bu çok iyi bir fikir. Herkesin tüm gücünü ortayakoymasınınzamanıartık.
Neysesaataltınasıl?”
‘Teşekkürederim.Bencedeuygun.”
İyiozaman.Kararlaştırıldı.
KumandanarabayıanidentamŞansSouci’ninkapısında
durdurdu.
GüzelSheilanasıl?diyesordu.
Galibaiyi.Onufazlagöremiyorum.
Haydockkahkahaylagüldü.
“Bahsegirerim,görmek istediğinizkadargöremediğinizi ifade ediyorsunuz.Çokgüzelbirkızamaçokkaba.ŞuAlmanherifledepeksıkıfıkı.Bubencevatana ihanet sayılır.Sizinbizimgibi ihtiyarlarınumurlarındabileolmadığıkesin,amaçevredebizdendeçokyakışıklıdelikanlılardavar.NediyelanetbirAlmanilegörüşürki?İştebugibişeylerbeniçıldırtıyor.”
BayMeadowes,“Dikkatliolunhemenarkamızdangeliyor,”
diyeuyardı.
100
NveyaMAgathaChiristie
“Duysa da umurumda değil. Hatta duysa çok memnun bile olurum, Onutekmelemekbenimiçinbirzevkolurdu.AklıbaşındaAlmanlarülkeleri içindövüşüyorlargelipdeburayasığınmıyorlar.”
Tommy, “Neyse,” dedi. “Böylelikle memleketimizi işgal etmek isteyenAlmanlarınsayısıbirkişideolsaeksilmiş
oluyor.”
“Böylemidüşünüyorsunuz,onunburadabizimleolduğunumu?Ha!ha!Çok
safsınız,Meadowes!Sakınbuistila
saçmalıklarınainandığımısanmayın.Ülkemizhiçbirzamanişgaledilmediveedilmeyecekde.Tanrı‘yaşükür,öylebirDenizKuvvetimizvarki.”
Bu vatanperver nutkun ardından Kumandan Haydock ani bir hareketlearabasınınmarşınabastıveyukarı“Korsanİni’ne”
doğruilerlemeyebaşladı.
VI
Tuppence, Sans Souci’ye ikiye yirmi kala ulaştı. Araba yolundan ayrılıp,bahçenin içinden geçerek, oturma odasının balkon kapısından eve girdi.İrlandausulügüveçkokusuevikaplamıştı.Uzaktantabakçanaktıkırtılarıvekonuşanlarınuğultusuduyuluyordu.Herkesyemekyemeklemeşguldü,ŞansSouci’deöğlenyemeğitümhızıylasürüyordu.
Tuppence hiç ses çıkarmadan hizmetçi Martha koridordan geçip yemekodasına girene dek oturma odasının kapısının arkasında bekledi, sonraayakkabılarıelindekoşarak
merdivenlerdenyukarıçıktı.
Odasınagirdi.AyağınayumuşakbanyoterliklerinigiydivetekrardışarıçıkıpdoğrucaBayanPerenna’nınodasınayöneldi.
Odayagirergirmezkendindetuhafbirhuzursuzlukhissetti.
Bu yaptığı iş hiç de hoş bir şey değildi. Eğer Bayan Perenna gerçekten degöründüğügibibirinsansa,buyaptığıkesinlikle101
NveyaMAgathaChiristie bağışlanamayacakbirdavranıştı. İnsanlarınözelyaşamlarınaburnunusokmak…
Tuppencegençkızlıkdönemindenkalmabirduygunun
etkisiylesilkindivekendinegeldi:
Savaştaydılar!
Tuvaletmasasınagitti.
Çabuk ama becerikli hareketlerle masanın çekmecelerini gözden geçirdi.Çekmecelerindenbirikilitliydi,iştebuumutvericibirdurumdu.
Tommy’yebazı araçgereçlerverilmişvekısacabunlarınnasıl kullanılacağıdaöğretilmişti.
Tommybunlarıkarısınadaöğretmişti.
Birkaçkurcalamanınardındançekmeceaçıldı.
Burada içinde yirmi pound ve biraz damadeni para bulunan birmücevherkutusuvardı.
Ayrıca bir tomar da kâğıt. İşte Tuppence’i en çok ilgilendiren bu sonbulduklarıydı.Aceleilebunlarıeldengeçirdi.
Kaybedecekzamanıyoktu.
Şans Souci’ye ait ipotek kayıtları, tapu, banka dekontları ve mektuplar.Zamanhızlailerliyordu;Tuppencebukâğıtlarıincelerkenaralarındaikifarklıanlama gelebilecekler olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. İtalya’daki birarkadaştan gelen iki mektup zararsız görünüyordu. Kim bilir belki degöründüklerikadarzararsızdeğillerdi?Londra’dan,SimonMortimeradındabirinden gelmiş bir iş mektubu, tam anlamıyla sıradan bir iş mektubusayılabilecek bu mektubu acaba niye saklamıştı? Yoksa Bay Mortimergöründüğü kadar zararsız, sıradan biri değil miydi? En altta da mürekkebisolmuş, Pat imzasını taşıyan solmuş birmektup vardı. “Bu sana yazacağımsonmektup.Eileensevgilim…”Hayır,buolamaz!
Tuppencekendinebumektubuokumayıyediremedi!
102
N veyaMAgathaChiristieMektubu katladı. Diğer kâğıtları bunun üzerineyerleştirdi ve çekmeceyi kapattı kilitlemeyebile zamanbulamadı, amayinede kapı açılıp Bayan Perenna odaya girdiğinde lavabonun üzerindeki raftaduranşişelerikarıştırıyorgörünmeyibaşardı.
Bayan Bulenkensop yüzünde telaşlı ama saf bir ifade ile içeri giren evsahibesinedöndü.
“OhBayanPerennaçokaffedersiniz.Evedöndüğümdebaşımçokağrıyordu.Niyetim bir aspirin alıp hemen yatmaktı ama bende kalmamış. Sizdenalmamın bir sakıncası olmayacağını düşündüm. Geçen gün Miss Minton’avermeyiönerdiğiniziçinsizdebulunduğunubiliyordum.”
Bayan Perenna odaya göz gezdirdi. Sesindeki sert ifadeyi fark etmemekolanaksızdı.
Elbette Bayan Blenkensop, neden sakıncası olsun ki? Niye gelip bendenistemediniz?
“Haklısınız. Öyle yapmalıydım. Ama yemek saatinde sizi meşgul etmekistemedim.Ayrıcaolaylarıbüyütmektendenefretederim…”
Bayan Perenna, Tuppence’ın yanından geçerek lavabonun üstündeki raftanaspirinkutusunualdı.
Kaçtaneistersiniz?
BayanBlenkensopüçtaneaspirinalıpBayanPerenna
eşliğindeodasınagittivekadınınsıcaksutorbasıönerisinihemenreddetti.
BayanPerennaodadançıkarkensonsözünüsöyledi.
SizdedeaspirinvarBayanBlenkensop.Görmüştüm.
Tuppencegayetsakin,“Biliyorum,”dedi.“Biryerekoymuşumamaaptallıkişte,birtürlübulamadım.”
BayanPerennadişlerinigöstererekgüldü.
Ehçayvaktinekadariyicedinleninbari.
BayanPerennadışarıçıkıp,kapıyıarkasındankapattı.
103
NveyaMAgathaChiristieTuppencederinbir solukalıp,yatağınınüzerineuzandı,heranBayanPerenna’nıngerigelebileceğinidüşünüyordu.
Acabakuşkulanmışmıydı?Dişlerinekadarbeyazvebüyüktüsenidaha iyiyiyebilmek için tatlım! Tuppence, Bayan Perenna’nın dişlerine bakarkenaklınailkgelenbuydu.Elleridebüyüktü.Haingörünüşlüelleri*vardı.
Tuppence’in yatak odasında oluşuna çok şaşırmamış hatta bunu doğalkarşılamıştı.Pekiamayaçekmeceninaçık
olduğunugörünce,ondankuşkulanacakmıydı?Yoksa
çekmeceyi kendisinin açık bıraktığını mı düşünecekti? İnsan böyledalgınlıklar yapabilirdi. Acaba Tuppence mektupları yerlerine eskisi gibikoyabilmişmiydi?
Ayrıca Bayan Perenna bir tuhaflık sezse bile hiç kuşkusuz BayanBlenkensop’tançokhizmetçilerdenkuşkulanırdı.Eğerondankuşkulansabilebunuyalnızcabirmerakolarak
algılayacaktı. Tuppence özel eşyaları karıştırmaktan zevk alan insanlarolduğunubiliyordu.
AmaBayanPerennakuşkulandıklarıgibiAlmanajanı,yani
“M”ise,odasınakarşıbircasusungirdiğinihemenanlayacaktı.
Davranışlarındakuşkulandığınıbelirtenbirfarklılıkolmuş
muydu?
Sert bir sesle aspirin hakkında söylediklerinin dışında, son derece doğalgörünüyordu.
Tuppence birden kalkıp yatağının üstüne oturdu. Aspirinini, tentürdiyot
şişesinivemideilacınıeşyalarınıyerleştirirkenyazımasasınınçekmecesininarkakısmınayerleştirdiğini
anımsamıştı.
Anlaşıldığıkadarıylabaşkalarınınodalarınıaraştıranyalnızcakendisideğildi.BundaöncelikonunodasınıdakarıştıranBayanPerenna’daydı.
104
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM7
I
ErtesigünBayanSprotLondra’yagitti.
Hernekadarteklifetmeyeçekinsede,ŞansSouci’de
yaşayanlarınhepsiBetty’yesevesevebakacaklarınısöylediler.
BayanSprot’unBetty’yeusludurmasını,kimseyiüzmemesinitembihettiktensonra küçük kız, sabah nöbetini üstlenen Tuppence’in boynuna sıkı sıkıyasarıldı.
Betty,“Oyna,”dedi.“Saklambaçoyna!”
Küçükkızgüngeçtikçedahaiyikonuşmayabaşlamıştı.
Ayrıca yeni bir âdet edinmişti; başını kucağına çıktığı kişinin göğsüneyasladıktansonra,karşısındakini şirinbüyüleyicibirgülümsemeylesüzerek,“Lüfen,”diyordu.
Tuppence, onu yürüyüşe çıkarmak niyetindeydi, ama yağmur bir haylihızlandığı için bundan vazgeçti. Birlikte odalarına çıktılar; Betty hemenoyuncaklarınındurduğumasanınaltçekmecesiniaçtı.
Tuppence,“HaydiBonzo’yusaklayalım,”dedi.
AmaBettyfikrinideğiştirmişti.
Banahikâyeoku,dedi.
105
NveyaMAgathaChiristieTuppencedolabınköşesindeneskipüskübirkitapaldı.AmaBetty’ninÇığlığıüzerinehayretlekalakaldı.
Hayır…hayır…fena…kötü…diyebağırdı.
Tuppence hayretle ilk önce ona sonra da, Küçük Jack Horner adlı eserinrenkliresimlibirkopyasıolankitababaktı.
Jackkötübirçocukmuydu?diyesordu.“Erikçaldığıiçinmi?”
Bettyısrarla,inatlayineliyordu.“Kötü-üü.”Sonraekledi.
“Pis,pis!”
Bir anda Tuppence’in elinden kitabı kaptı, diğerlerinin yanına koydu veçekmecenindiğerköşesindenbaşkabirkitapalarak, içtenbirgülümsemeyleonauzattı.
Teymiz…cici…Jackorner.
Tuppence eski kitapların yerine yenilerin alınmış olduğunu anladı. BayanSprotgerçektendeiyi,“hijyeneönemveren”biranneydi.Çocuğununmikropkapmamasına, kirli oyuncakları ağzına götürmemesine, temiz gıda almasınadikkatediyordu.
ÖzgürveuyumlubirrahipevindeyetişmişolanTuppence,abartılmışhijyenedaimakarşıolmuş,kendiçocuklarınınüzerinebuderecedüşmemişveonlarınmikroplara karşı bağışıklı yetişmelerini yeğlemişti. Yine de söz dinleyerekJack Horner adlı kitabın yeni kopyasını alarak çocuğa öyküyü okumayabaşladı.Bettydearadasıradasözcüklerini
mırıldanarak,ıslakyapışkanparmağınıuzatarak,“BuJack!
Erik! Pastada.” diyerek kitaptaki ilginç resimleri işaret ediyor, bu da bukitabındaçokyakındaeskilerinyanınagideceğinigösteriyordu.BuöyküyüVak Vak Kardeş ve Parmak Çocuk izledi. Sonra Betty kitapları sakladı.Tuppenceçocuğumemnunetmek içinkitaplarıbulmaktaçokzorlanıyormuşgibidavrandı.
Böyleliklesabahhızlagelipgeçti.
ÖğleyemeğindensonraBettyuykuyayattıveBayan
O’RourkedaTuppence’iodasınadavetetti.
106
NveyaMAgathaChiristieBayanO’Rourke’undarmadağınıkodasınanane,bayat pasta ve naftalin kokusu karışımı ağır bir koku sinmişti. Her tarafta,masanın ve konsolun üzerinde yeğenlerinin, çocuklarının, torunlarınınresimleri duruyordu, öylesine çok insan resmi vardı ki Tuppence kendisinisor:
Victoriadönemineilişkingerçekçibirpiyesseyrediyormuş
gibihissetti.
BayanO’Rourkeneşelibir sesle, “Çocuklarlaçok iyianlaşıyorsunuzBayanBlenkensop,”
dedi.
Tuppence,“Aaa,evet,”dedi.“Kendiiki…”
BayanO’Rourkehemensözekarıştı.
İkimi?Anımsadığımkadarıylaüçoğlunuzolduğunu
söylemiştiniz.
“Ahevetüç.Amaikisininyaşıbirbirineçokyakınolduğuiçinaslındaonlarlageçirdiğimgünleridüşünüyordum.”
Evet.Anlıyorum.OtursanızaBayanBlenkensop.Rahatınızabakın.
Tuppence otururken, Bayan O’Rourke’un kendisini sürekli olarak bu denlitedirgin etmemesini diliyordu. Kendini hain cadının davetini kabul edenHanselyadaGretelgibi
hissediyordu.
Bayan O’Rourke, “Söyleyin bakalım,” dedi. “Şans Souci hakkında nedüşünüyorsunuz?”
Tuppencetamövücübirşeylersöylemeyeçalışırkeniriyarıkadınyinesözünükesti.
“Sizdenasılöğrenmekistediğimsizindeburadatuhafbirşeylerdöndüğününfarkındaolupolmadığınız?”
Tuhafmı?Sanmam.”
BayanPerennakonusundadamı?Bukadınınsizide
ilgilendirdiğiniitirafetmelisiniz.Onugözhapsinealdığınızın107
NveyaMAgathaChiristieveizlediğinizinfarkındayım.
Tuppenceelindeolmayarakkızardı.
Şeyilginçbirkadıno.
BayanO’Rourke,“Aslındaöylesayılmaz,”dedi.“Ooldukçasıradan,aleladebir kadın öyle görünüyor, ama tabii özellikle kendini öyle göstermekistemiyorsa.Amabelkidedeğildir.Sizdeböylemidüşünüyorsunuz?
GerçektenBayanO’Rourkenedenbahsettiğinizi
anlayamıyorum.
“Hepimizin göründüğümüzden farklı olabileceğimizi hiç düşünmediniz mi?Örneğin,BayMeadowes.Tuhaf anlaşılmazbir adam.Bazenonunözde sonderece aptal tipik bir İngiliz olduğunu düşünüyorum. Ama sonra bazen deöylebir
sözcüğünüveyabakışınıyakalıyorumkihiçdegöründüğügibiaptalolmadığıortayaçıkıyor.Buçoktuhafbirdurum,sizcedeöyledeğilmi?”
Tuppence, “Ah,banakalırsaBayMeadowesgerçektençok tipikbir adam,”diyecevapverdi.
Diğerleridevar.Belkidekimikastettiğimibiliyorsunuz?
Tuppencebaşınısalladı.
BayanO’Rourkecesaretverircesine,“İsmiSharfiilebaşlıyor,”dedi.
Tuppence başını hırsla birkaç kez salladıktan sonra ani bir öfkeyle genç vesavunmasızbirinikorumaiçgüdüsüyleisyanetti.
Sheilayalnızcaasibirgençkız.Oyaştahepimizöyleydik.
Bayan O’Rourke bilgiç bir tavırla başını birkaç kez salladı. Bu hali ileTuppence’aGracieTeyze’ninevindekişömineninüstündekiraftaduranobezÇinmandarinbiblolarınıanımsattı.
Kadınındudaklarınınkenarlarındasinsibirgülümsemebelirdi.
Yumuşakbirtondaekledi.
108
NveyaMAgathaChiristieBilmiyorolabilirsinizamaMissMinton’nun ilkadıSophia.
Tuppenceşaşırmıştı.“Ah,”dedi.“MissMinton’umukastediyordunuz?”
BayanO’Rourke,“Hayır,”dedi.
Tuppence başını çevirip pencereden dışarı baktı. Bu ihtiyar kadının onuböylesine etkileyebilmesi, anlaşılmaz bir korku ve tedirginlik ortamınasürükleyebilmesiilginçti.
Kedinin fareyle oynaması gibi, diye düşündü. “İşte kendimi aynen böylehissediyorum…”
Birheykeliandıranyaşlıkadınınoturduğuyerden
gülümseyerekbakmasıbirkedimırıldanmasınabenziyordu.
KorkudankalbikütkütatanTuppencebiranöncebuodadankaçıpkurtulmakistiyordu…
Saçmalık… tamamıyla saçma.Bütünbunları hayal ediyorum,diyedüşündüpencereden bahçeyi seyreden Tuppence. Yağmur durmuştu. Dallarda hâlâyağmurtanelerivardı.
Tuppence, “Hayır bunlar hayal değil. Ben hayal gören bir insan değilim.
Buradabirtuhaflık,kötülükvar.Eğerneolduğunubiranlayabilsem…”
Tambuandadüşünceleribölündü.
Bahçedekiçalılararalanmışveevigözetleyensolukbiryüzortayaçıkmıştı.Bu,geçengünyoldaCarlvonDeinimilekonuşanyabancıkadınınyüzüydü.
Bu öylesine ifadesiz, anlamsız bir yüzdü ki insanda sanki gerçek değilmiş,yalnızcabirmaskeymişhissiuyandırıyordu.
DikkatleŞansSouci’ninpencerelerinebakıyordu.Evetifadesizbiryüzdüamakesinlikletehditkârdı.Durağan,acımasız,düşmancabakanbiryüzdü.
Bir ruh halini, bir baskıyı, Şans Souci’ye ya da İngilizlerin pansiyonyaşantısınınsıradanlığındansankinefretediyordu.
Biraniçinyorgunluktanderinbiruykuyadalmışolan109
N veya M Agatha Chiristie Sisera’nın5 şakağına çiviyi saplamak içinbekleyenYael’inyüzündekiifadedeaynenböyleolmuşolmalı,diyedüşünenTuppence birden pencereden gözlerini ayırarak, mırıldanarak BayanO’Rourke’a bir şeyler söyledi ve koşarakmerdivenlerden indi. Ön kapıdanaceleiledışarıçıktı.
Sağa dönerek yan bahçedeki yoldan çalıların arasında o yüzü gördüğü yeredoğrukoştu.
Orada şimdi kimse yoktu. Tuppence bahçeyi dolaşarak yola çıktı, tepeninaşağısına ve yukarısına doğru bakındı. Kimse yoktu. Kadın nereyekaybolmuştu?
YorgunluktanbitkinbirhaldeŞansSouci’ninbahçesinedöndü.Acababütünbunlarıhayaletmişolabilirmiydi?Hayır,kadınıoradagörmüştü.
İnatlayenidenbahçeyidolaşıpçalılarınarkasınıaradı.
Kadındanizolmadığıgibiiliklerinekadardaıslanmıştı.Evedönerkeniçindebirsıkıntı,birönsezi,çokyakındakötübirşeylerolacakmışgibituhafbirhisduydu.
Bu tuhaf şeyin ne olabileceğini tahmin edemediği gibi zaten hiçbir şekildebilmesidemümkündeğildi.
II
HavaaçtığıiçinMissMinton,Betty’yiyürüyüşeçıkarmaküzeregiydiriyordu.Betty’nin banyosunda yüzdürmek için plastik bir ördek almak üzere şehreineceklerdi.
Bettyöylesineheyecanlanmıştıki,oynayıpsıçrarkenkollarınıyünkazağınıniçine sokmakneredeyseolanaksızdı. İkisibirliktedışarı çıkarkenBettyhâlâheyecanla, “Ördek al, ördek al, Betty banyo için, Betty banyo için,” diyebağırıyor ve bu 5 Kenan Kralı Yabin’in ordu komutanlarından biridir.Sığındığı tapınakta uyurken, İsrail’in savunucusu Yael tarafından şakağınaçivisaplanaraköldürülmüştür.
110
NveyaMAgathaChiristie kendince önemli durumu aralıksız yinelemektenbüyükzevkalıyordu.
Holdekimasanın üzerine çapraz duran iki yanık kibrit bırakılmıştı.BuBayMeadowes’un Tuppence’a o öğleden sonrayı Bayan Perenna’yı izlemeklegeçireceğinigösterenişaretiydi.
Tuppence,BayanveBayCayleyileoturmaodasınageçti.
Bay Cayley keyifsizdi, tersliği üzerineydi, Leahampton’a sessizlik içindedinlenmeye gelmişti, ama evde bir çocuk varken sessizliğin olanaksızolduğunu anlatıp duruyordu. Bütün gün boyunca çocuk evin içinde bağıraçağıradolaşıyor,atlıyor,sıçrıyor,merdivenlerdeantredekoşuşuyordu…
Karısı korkarak Betty’nin çok şirin küçük bir yavrucak olduğunumırıldandıysadasözlerihiçdeiyikarşılanmadı.
Bay Cayley, “Hiç kuşkusuz, hiç kuşkusuz,” dedi uzun boynunu kıvırarak.“Ama annesi çocuğun sessiz kalmasını sağlayabilmeli. Diğer insanları dadüşünmesigerekir.Hastaları,sinirlerindinlenmesigerekenleri.”
Tuppence,“Oyaştabirçocuğusessiztutabilmekçokgüçtür,”
dedi. “Eğer o yaşta bir çocuk sessiz sakin oturursa bir anormalliği vardemektir.”
BayCayleyöfkeyleadetagürledi.
“Saçma… saçma… bu modern zihniyet saçmalıktan başka bir şey değil.Çocuklarıistedikleriniyapmayabırakmakdoğrudeğil.Birçocuksessizsakinoturup bebeği ile oynamayı, okumayı ya da ne bileyim beri, kendince birşeyleryapmayıbilmeli.”
Tuppencegülerek,“Odahaüçyaşındabiledeğil,”dedi.
“Ondanokumasınıbekleyemezsiniz.”
“Neyse işte, yine de bu konuda bir şeyler yapılmalı. Bayan Perenna ile bukonuyu görüşeceğim. Daha bu sabah saat yediden önce çocuk yatağındabağırabağıraşarkısöylüyordu.
111
N veya M Agatha Chiristie Bütün gece uyuyamadım. Sabaha karşı tamdalmıştımkionunsesiileuyandım.”
BayanCayleytelaşiçinde,“BayCayley’inmümkünolduğuncaçokuyumasıgerekiyor,”dedi.
Doktorböylesöyledi.
Tuppence, “Öyle ise bir rehabilitasyon merkezine gitmeniz gerekiyordu,”dedi.
Sevgilibayan,obahsettiğinizyerlersonderecepahalıayrıcaoralarınortamıda bana uygun değil. Oralardaki hastalık edebiyatı benim bilinçaltımaolumsuzetkiyapabilir.
BayanCayley,kocasınayardımcıolmakisteğiyle,“Doktorcanlı,hareketlibirtopluluk içinde bulunmasını önerdi,” diye açıkladı. “Normal bir yaşam.Pansiyonda kalmanın möbleli bir ev kiralamaktan daha doğru olacağınıbelirtti. Bay Cayley’in sıkıntıdan surat asmasına gerek kalmayacağını,başkalarıilefikiralışverişinegirmesininonuteşvikedeceğinidüşündü.”
Tuppence’inanladığıkadarıylaBayCayley’infikiralışverişiyapmayöntemikendi hastalıkları ve semptomlarını anlatmak ve karşısındakilerin dediğerlerinindeisteyerekyadaistemeyerekbufikirlerikabuletmesiydi.
Tuppenceısraretmektenvazgeçerekkonuyudeğiştirdi.
“Almanya’dakiyaşamkoşullarıhakkındakikendi
görüşlerinizibanaaçıklarsanızçoksevinirim,dedi.““Geçmiş
yıllardabirçokkezorayagitmişolduğunuzusöylemiştiniz.
Sizin gibi deneyimli bir insanın bu konudaki görüşlerini öğrenmek benimaçımdan çok ilginç olabilir. Anladığım kadarıyla kesinlikle önyargılı birkişiliğesahipdeğilsiniz,dolayısıylaoradakikoşullarıaçıkvenetolarakancaksizbelirtebilirsiniz.”
Tuppencebiradamınendişesinigidermenineniyiyolununonupohpohlamakolduğugörüşündeydi.GerçektendeBayCayleydebuyemihemenyuttu.
112
N veya M Agatha Chiristie Dediğiniz gibi sayın bayan, diye konuşmayabaşladı.“Bengerçektenhiçbirönyargıyakapılmadansizekonuhakkındaaçıkvenetbirgörüşaçısıkazandırabilecekkapasitedeyim.
Neyse,kanımca…”
Bunu uzun bir monolog izledi. Tuppence arada sırada, “Çok ilginç” ya da“Çok zeki, cin gibi bir gözlemcisiniz!” gibi yorumlarla onu dikkatledinliyormuşgibidavranıyordu.
DinleyicisininilgiveteşvikiylekendindengeçenBayCayleysonuçtafarkınavarmadanNazirejimininateşlibirhav.ramolduğunuortayakoymuştu.Hattaüstükapalıbirşekilde,Almanyaileİngiltere’ninbirleşerekAvrupa’nındiğerülkelerinekarşısavaşmalarınınçokiyiolacağınabiledeğindi.
MissMintonileBettyplastikbirördekledönünceyaklaşıkikisaatsürenbukarşılıksız konuşma yarıda kesildi. Tuppence başını kaldırınca BayanCayley’in yüzünde oldukça tuhaf, kaygılı bir ifade fark etti. Bunuyorumlamakta zorlanıyordu. Bu elbette kocasının tüm ilgisinin başka birkadınayönelmesindenrahatsızlıkduyanbirkadınınkıskançlığıolabilirdi.
BelkideBayCayley’inpolitikgörüşlerikonusundabudenliaçıkdavranmışolmasındanendişeduyuyordu.Ancakbu
ifadeninbirhoşnutsuzlukbelirtisiolduğukesindi.
ÇayzamanıBayanSprot’undaLondra’dandönmesiyle
birliktepansiyondakihareketlilikdahadaarttı.
Betty’ninsiziüzmemişolacağınıumutederim,dediBayanSprotevdeniçerigirergirmez,CicibirkızoldunmuBetty?
BunaBettyteksözcükleyanıtverdi.“Öff.”
Buonun,annesinindönüşündenmemnunolmadığınıdeğilböğürtlenlipastayıbiranönceyemekistediğiolarakanlaşıldı.
VebudavranışBayanO’Rourke’unkıskısgülmesineveannesinin,“Lütfen
Betty,tatlım,sözcüklerineyolaçtı.
BayanSprotmasayaoturupbirkaçfincançayiçtive
Londra’daalışverişisırasındayaşadıklarınıanlatmayakoyuldu;113
NveyaMAgathaChiristietrenlerinkalabalığından,Fransa’danhenüzdönenbiraskerinvagondakilereanlattıklarından,mağazadaçorapreyonundakisatıcıkızın çorap ithal edilemediği için yakında bir çorap kıtlığının söz konusuolabileceğinisöylediğindenbahsetti’
Sohbet aslında son derecede normal sürüp gidiyordu. Güneşin çıkmasıylabirlikteyağmurlugüngeçmiştekaldığındansohbeteterastadevamettiler.
Bu arada Betty mutluluk içinde koşuşuyor, çalıların arkasında gizemlikeşiflereçıkıyor,oradantopladığıdefneyapraklarıyadabiravuççakıltaşınınne anlama geldiğini yarım yamalak açıklamaya çalışarak sohbete dalmışbüyüklerindenherhangibirininkucağınakoyuyordu.Buçabalarıkarşılığındaaradasırada,“Negüzelşekerim,”yada“Aferinsanatatlım,sahimi?”
gibi sözcüklerle pohpohlandığı ve oyununa katılan bulduğu için mutluydu,dahafazlailgibeklemiyordu.
Şans Souci’de huzurlu bir akşamüstüydü. Savaşın gidişine ilişkin sohbetediliyor, dedikodu yapılıyor, tahminler yürütülüyordu: Fransa hareketegeçecek miydi? Weygand durumu toparlayabilecek miydi? Rusya neyapacaktı?EğerHitler ısrarcı olursa İngiltere’yi işgal edebilirmiydi?BaskıartarsaParisdüşecekmiydi?Budoğrumuydu?…Deniliyorduki?…
Söylentileregöre?…
Politikveaskeriskandallarneşeylegelişigüzelortayadökülüyordu.
Tuppence kendi kendine, “Bu gevezelikler tehlikeli mi?” diye düşündü.“Saçma, bunlar bir tür emniyet vanası. İnsanlar bu söylentilerden keyifalıyorlar. Bu onlara özel yaşamlarındaki güçlüklere ve korkulara dayanmagücüveriyor.”Buarada,
“Oğlumdedikitabiikibuçoközel,birsır,biliyorsunuzişte,”
gibieklemelerledesözlerineheyecanlezzetkatıyordu.
AnsızınBayanSprotsaatinebaktı.
114
N veya M Agatha Chiristie Tanrım, saat neredeyse yedi olacak. Çocuğuçoktanyatırmış
olmalıydım.Betty,Betty!
Betty terastan uzaklaşalı bir hayli zaman olmuştu, ama hiçbiri bunu farketmemişti.
BayanSprotsabırsızlanarak,“Betty!”diyebağırmayadevametti.
BayanO’Rourkegülerek,“Hiçkuşkumyokherhaldebirişlerkarıştırıyordur”dedi.
Sessizlikoluncahepböyleolur.
Bettyburayagel,seniarıyorum!
YanıtalamayanBayanSprotheyecanlaayağakalktı.
Sanırımhemengidiponuaramamgerekiyor.Acabanereyegitti?
MissMinton,onunbiryeresaklanmışolabileceğinisöyledi.
Tuppencekendiçocukluğunuanımsayarakmutfakta
olabileceğini ileri sürdü. AmaBetty evin içinde de dışında da bulunamadı.Bütünyatakodalarınıdolaşarakbağırdılar.
Bahçeyikarışkarışaradılar.
Bettyhiçbiryerdeyoktu.
BayanSprotciddişekildetelaşlanmayabaşlamıştı.
Çokyaramazçocuk.Ciddençokyaramaz!Acabayolamı
çıktıdersiniz?
Tuppence ile birlikte bahçe çitlerinin dışına, yola çıkıp etrafa bakındılar.YolunkarşısındaSt.
Lucian’ınkapısınınönündebakkalınçırağıilekonuşanhizmetçikızdanbaşkakimseyoktu.
TuppenceileBayanSprotbirlikteyolunkarşıtarafınageçerek,onlaraküçükbirkızgörüpgörmediklerinisordular.İkigençolumsuzcabaşlarınısalladılar.Sonrahizmetçikızansızınbirşeyhatırlayarak,“Yeşilekoseelbiselibirçocukmu?”diyesordu.
115
NveyaMAgathaChiristieBayanSprotheyecanla,“Evet,”dedi.
Onuyarımsaatkadaröncebirkadınlaberabertepedenaşağıinerkengördüm.
BayanSprotşaşkınlıkiçinde,“Birkadınlamı?”diyesordu.
“Nasılbirkadın?”
Hizmetçikızçokşaşırmıştı.
Nebileyim,tuhafgörünüşlübirkadındı,dedi.“Biryabana.
Kıyafetidetuhaftı.Başındaatkıgibibirşeyvardı,yanişapkasızdı.Yüzüdebir tuhaftı sanırımnedemek istediğimianladınız?Onudahaöncedebirkaçkeregördüm.Garipbirkadın,bilmemanlatabiliyormuyum?”
Tuppenceogünöğledensonraçalılarınarkasındagördüğüyüzüvekötübirşeylerolacağıduygusunuanımsadı.
Ama bu kadınla çocuk arasında bir bağlantı olabileceğini hiç düşünmediğiiçinşimdibunabiranlamveremiyordu.
Ancak düşünmek için pek zamanı olmadı, Bayan Sprot, ona yaslanmış,neredeysebayılacaktı.
“Oh Betty.Minik yavrum benim. Kaçırdılar onu. Canım benim…Kadın onasılbiriydiçingenemi?”
Tuppencebaşınısalladı.
Hayır. Sarışındı. Fazlasıyla sarışın. Çıkık elmacık kemikleri olan geniş biryüzüvardı.Açıkmavigözleridebirbirindenbarizşekildeayrıktı.
BayanSport’unmerakiçindeonusüzengözlerinifarkedincetelaşlaekledi.
ABu kadını bu gün bahçedeki çalıların arasından Şans Souci’ye bakarkengördüm.
Buralardadolaştığınıdahaöncefarketmiştim.GeçengündeCarlvonDeinimilekonuşurkengörmüştüm.Buokadın
olmalı.”
Hizmetçikızatıldı.
116
NveyaMAgathaChiristie
‘Tamam, sarışındı. Bence kafasında birkaç tahtası eksikti. Ne söylediğinizibileanlamıyordu.”
Tanrım,diyeinlediSport.“Neyapacağımbenşimdi?”
Tuppence,onunkolunagirdi.
“Haydi,evegidelim.Birkadehbrendiiçin.Sonradapolisiarayalım.Birşeyolmaz,endişelenmeyin.Onubulacağız.”
BayanSprotperişanbirhaldeyürürkenmırıldanıyordu.
Betty’ninbiryabancıileçıkıpgitmesiniaklımalmıyor.
Tuppence,“Odahaçokküçük,”dedi.“Çekinip,ürkecekyaştadeğil«Bayan
Sprottümgücünüyitirmişbirhaldehaykırdı.
BelkideokorkunçAlmankadınlardanbiridir.Betty’miöldürecek.
Tuppence kararlılıkla, “Saçma!” dedi. “İnanın bana her şey yoluna girecek.Bencedebunuyapanyalnızcabirazaklınoksanbirkadın.”
Ama kendi söylediklerine kendi bile inanmıyordu.Bir an için bile o sakin,soğukkanlıkadınınaklındanzoruolanbirdeliolabileceğineinanmamıştı.
Carl!Carlbiliyormuydu?Onunbuiştebirrolüvarmıydı?
Birkaç dakika sonra bu konudaki kuşkuları kayboldu. Carl von Deinim deherkesgibiolanlarabirtürlüinanamıyor,üzülüyorvetelaşlanıyordu.
Konuya ilişkin tüm olguların açıklanmasının ardından sonra BinbaşıBletchleykontrolüelinealdı.
Bayan Sprot’a, “Evet, şimdi sayın bayan,” dedi. “Şuraya oturup bir kadehbrendiiçin.
Hiçbirzararıolmaz.Bendoğrukarakolagidiyorum.”
BayanSprot,“Birdakika.Birşeyolabilir…”diyemırıldandı.
Merdivenlerdenkoşarakyukarıçıktıveodasınagirdi.
Birkaçdakikasonraonunmerdivendenaşağıhızlakoşanayak117
NveyaMAgathaChiristiesesleriniduydular.Delilergibiaşağıkoşup,polisetelefon etmek üzere olanBinbaşıBletchley’in elinden telefon ahizesini sonandakaptı.
Hayır…hayır!diyeinledi.“Yapmayınyapmamalısınız!”
Ağlayarakbirkoltuğayıkıldı.
Herkes etrafına toplanmıştı.Kadıncağız, birkaç dakika sonra kendine geldi.BayanCayley’inyardımıiledoğrularakodadabulunanlarabirkâğıtuzattı.
“Bunu odada yerde buldum. Bir taşa sarılarak pencereden içeri atılmış-Bakın…bakınneyazmışlar.”
Tommykâğıdıkadınınelindenalarakaçtı.
Bubüyükharflerle,tuhafyabancıbirelyazısıylayazılmış
küçükbirnottu.
ÇOCUKGÜVENDE.NEYAPMANIZGEREKTİĞİSİZE
DAHASONRABİLDİRİLECEK.POLİSEGİDERSENİZ
ÇOCUĞUNUZÖLDÜRÜLECEK.KİMSEYEBİRŞEY
SÖYLEMEYİN.TALİMATLARIMIZIBEKLEYİN.EĞER…
Mektubun altına da imza olarak bir kuru kafa ile çapraz iki kemik işaretikonulmuştu.
BayanSprotperişanbirhalde,“Betty…Betty,”diyeinliyordu.
Herkeshepbirağızdanaynıandakonuşuyordu.Bayan
O’Rourke,“Piskorkaklar,ahlaksızlar!”,SheilaPerenna,
“Zalimler.”, Bay Cayley, “Olamaz, olamaz, inanılır gibi değil bir tekkelimesine bile inanmıyorum.Bu bir şaka olmalı!”,MissMinton, “Tanrım,minikyavrucak!”CarlvonDeinim,
“Anlayamıyorum.Korkunçbirşeybu,”diyebağırıyordu.
BütünbunlarınüzerindeBinbaşıBletchley’insesiçınlıyordu.
“Allahkahretsin.Gözdağı,şantajbu!Derhalpolisehabervermeliyiz.Hemenicabınabakarlar.”
Birkezdahatelefonadoğrubirhamleyaptı.BukezBayanSprotacıbirçığlıkatarakonudurdurdu.
118
NveyaMAgathaChiristieBletchleybağırdı.
“Amamadam,bunumuhakkakyapmalıyız.Sizinbu
alçaklarınkötüniyetlerinealetolmamanız içinbunuyapmakgerekir.““Onuöldürürler!”””
Saçma!Bunacesaretedemezler.
Hayırbunaizinveremem.Benonunannesiyim.Sözhakkıbanadüşer.
“Biliyorum.Biliyorum.Zatenonlar da bunubiliyor, ona göre davranıyorlarsizinbuhislerinizegüveniyorlar.Gayetnormal.
Ama bir asker ve deneyimli bir adam olarak gelin benim sözümü dinleyin,poliseihtiyacımızvar.”
“HayırrBletchleygözlerinitaraftarararcasınaetraftadolaştırdı.
Meadowes,sizdebanahakveriyorsunuz,değilmi?
Tommyyavaşçabaşınısallayarakonayladı.
Cayley?BakınBayanSprotCayleydeMeadowesdabana
hakveriyorlar.
Bayan Sprot ani bir hırsla, “Erkekler,” dedi. “Hepiniz erkeksiniz. Bir de
kadınlarasorun.”
Tommy’nin gözleri Tuppence’inkileri aradı. Tuppence alçak ve titrek birsesle,“Ben,benBayanSprotileaynıfikirdeyim,”
dedi.
Düşünüyordu.“Deborah,Derek!Eğeronlardanbiriolsaydıbendeonungibihissederdim.
Tommy ve diğerleri haklı olabilirler, bunda hiç kuşkum yok ama aynıdurumdayinedeonlarındediğiniyapamazdım.Buriskigözealamazdım.”
BayanO’Rourke,“Hiçbiranneburiskegiremezvehaklıdırda,”dedi.
BayanCayleymırıldandı.
Şey,banakalırsa,biliyorsunuzişteşey…Vesesibututarsızlık119
NveyaMAgathaChiristieiçindekaybolupgitti.
MissMintonürkek, titrekbir sesle,“Böylekötüşeyleroluyorneyazıkki!”dedi.“EğersevgiliküçükBetty’yebirşeyolursa,kendimizihiçmiamahiçaffedemeyiz.”
Tuppencesertbirseslesordu.
Sizhiçbirşeysöylemeyecekmisiniz,BayvonDeinim?
Carl’ınmavigözlericamgibiparlıyordu.Yüzübirmaskedenfarksızdı.Alçakbirsesle,çekinerek,“Benbiryabancıyım,”
dedi.“İngilizpolisinibilmiyorum.Bugibikonulardanedereceyetenekliyadaçabukolabildiklerihakkındabilgimyok,”dedi.
Osıradaholebirigirdi.BayanPerenna’ydıbugelen.
Yanaklarıkızarmıştı.Yokuşuhızlıçıkmışolmalıydı.
Neler oluyor? diye soran etkili, otoriter sesi misafirperver bir pansiyonsahibesinideğilgüçlü,kararlıbirkadını
çağrıştırıyordu.
Durumuonaanlattılar…gerçiherkesbir ağızdanbağrıştığı içinpekbir şeyanlaşılmıyorduamaBayanPerennakonuyuçabucakkavradı.
Olayı hemen anlamıştı ve sanki konu hakkında söz sahibi kendisiydi.O aniçinonayücedivangöreviyüklenmişti.
Birkaçsaniyecamdanatılannotabaktıvesonrageriverdi.
Ağzındançıkansözcüklersert,kararlıveotoriterdi.
Polis mi? Bir işe yaramaz onlar. Onların budalalığını göze alamazsınız.Hakkınızı kendiniz aramalı, yasayı kendiniz uygulamalısınız. Çocuğu sizkendinizarayın.
Bletchley omuzlarını silkerek, “İyi öyleyse,” dedi. “Eğer polis çağırmakistemiyorsanızyapılacakenakıllıcaişbu.”
Tommy,“Pekuzağagidememişlerdir,”diyerekfikriniaçıkladı.
Tuppencesözekarıştı.“Hizmetçiyarımsaatolduğunusöyledi.”
120
N veyaMAgathaChiristie Bletchley, “Haydock,” dedi. “Bu durumda bizeyardımedebilecektekinsanHaydock!
Arabasıdavar.Kadınıngaripgörünüşlüolduğunumu
söylemiştiniz? Yabancı? Bu onu izlememiz için çok iyi bir ipucu olabilir.Gelin,kaybedilecekzamanımızyok.GeliyormusunuzMeadowes?”
BayanSprotayağafırladı.
Bendegeliyorum.
Sayınbayan,buişibizebıraksanız…
Bendegeliyorum.
Tamam,pekiöyleyse…
Kadınlarınerkeklerdençokdahasıkıcıyaratıklarolduğunumırıldanarakbunukabullendi.
III
Sonuçolarakdurumudenizcilereözgübirçabuklukla
algılayan Kumandan Haydock arabanın direksiyonuna geçti, yanındaMeadowes, arka koltukta ise Bletchley, Bayan Sprot ve Tuppenceoturuyorlardı.TuppenceyalnızBayanSprot’unkendisinesığınmışolmasınındışında Carl von Deinim hariç tutulursa çocuğu kaçıranı gören tek insanolduğuiçinbuekibekatılmıştı.
Kumandanhem iyibirorganizatör,hemdebeceriklibiradamdı. İlk fırsattaarabanındeposunudoldurdu;yöreninveekolarakdaLeahampton’nundahabüyükölçeklibirharitasınıaçarakBletchley’inelineverdi.
BayanSprot görünüştepaltosunualmaküzere tekrar odasına çıkmıştı.Amaarabaya binip de araba yokuş aşağı inmeye başladığında Tuppence’esokularakgizliceçantasınasakladığışeyigösterdi.Buküçükbirtabancaydı.
BunuBinbaşı.Bletchley’inodasındanaldım,diyeaçıkladı121
N veya M Agatha Chiristie sessizce. “Bir gün konuşurken tabancasınınolduğundanbahsettiğiniduymuştum.”Tuppence,onabirazdakuşkuylabaktı.
Yoksa…
BayanSprotdudaklarındabelirenacıbirgülümsemeyle,
“Belkigerekli,olur,”dedi.
Tuppence oturduğu yerde aslında son derece sakin, sıradan bir kadınınanneliktenkaynaklanangüçlerlenedenli
değişebildiğini düşünüyordu, gölgesinden bile korkabilecek bir insan olaraktanıdığı Bayan Sport’un çocuğuna zarar veren herhangi bir insanıserinkanlılıklavuracağınıgözönünebilegetiremiyordu.
Kumandanın önerisi üzerine ilk olarak istasyona gittiler. TrenLeahampton’dan yirmi dakika önce hareket etmişti. Çocuğu bu tren ilegötürmüşolabilirlerdi.
İstasyondabirbirlerindenayrıldılar.Kumandanbilet
kontrolörünün,Tommygişememurunun,Bletchleyise
dışarıdakihamalların ağzını aramayıüstlendi.Tuppence ileBayanSprot isebirşeylerbulmakumuduilekadınlartuvaletinegittiler.Kadıntrenebinmedenönceburadagörünüşünüdeğiştirmekistemişolabilirdi.
Hiçbiribirsonucaulaşamamıştı.İşlergittikçegüçleşiyordu.
Budurumdabir rota çizmekdahadagüçleşmişti.Haydockbüyükolasılıklaçocuk kaçıranların arabası olduğunu ve kadın Betty’yi kendisiyle gelmeyeiknaettiktensonraarabailekaçmış
olabilecekleriniilerisürdü.
Bletchleyyenidenpolistendestekalmanınöneminedeğindi.
Ancak tüm ülkeye haber salabilecek, farklı yolları kesebilecek birorganizasyonundesteğiilebuişinaltındankalkabilirlerdi.
BayanSprotdudaklarınısıkmış,inatlabaşınısallıyordu.
Tuppence,“Kendimizionlarınyerinekoymalıyız,”dedi.
“Arabanıniçindeneredebeklemişolabilirler?Muhakkakki122
NveyaMAgathaChiristieŞansSouci’ninyakınındabiryerlerde.Peki,amafark edilmeden nerede durmuş olabilirler? Bir düşünelim. Kadınla Bettytepeden aşağıya yürüdüler. Tepenin altında gezinti yolu var. Arabayı oraya
getirmiş olabilirler. İçinde biri olduğu sürece orada kısa süreliğine parkedilmesinebirşeydemiyorlar.
Bunundışındaparkedebilecekleribir tekJamesMeydanı‘ndakiparkyerlerivarOraya da yakın.Ya da gezinti yoluna açılan küçük sokaklardan biri deolabilir.”
İşte tam o anda ufak tefek, çekingen tavırlı, kıvrık burunlu bir adamkekeleyerekyanlarınasokuldu.
“Affedersiniz… Umarım rahatsız etmiyorum… Fa… ama biraz önceistemeyerek hamal ile konuşmanızı duydum. (Şimdi artık doğrudanBinbaşıBletchley’e hitap ediyordu.) “Tabii sizi dinlemiyordum ama duydum işteburaya bir paket almaya gelmiştim. Bugünlerde postanın ne kadar ağırişlediğini bilemezsiniz -dediklerine göre askeri birliklerin yerdeğiştirmesindenoluyormuşbu-üstelikbirdebozulacakbirşeyoldumubuçokzorbirdurumpaketikastediyorumneyse,nediyordum,sizikonuşurkenistemedenkulakmisafirioldum;gerçektendebuolağanüstübirrastlantı…”
BayanSprotileridoğruatıldı.Adamıkolundanyakaladı.
“Onugördünüzmü?Benimküçükkızımıgördünüzmü?”
“Ohsahimi?Sizinkızınızmıydı?Şimdidüşünüyorumda…”
BayanSprot,“Anlatın,”diyebağırdı.Parmaklarıylaadamınkolunuöylesinesıkıyordukiufakadamınyüzüburuştu.
Tuppence telaş içinde, “Lütfen gördüğünüz her şeyi mümkün olduğuncaçabukanlatınbize,dedi.“Bunuyaparsanızsizeminnettarolacağız.”
Ohtabii.Birşeydeğiltabii.Amatanımınızöylesineuyduki…
Tuppence yanındaki kadının titrediğini hissediyordu, ama onu sakin veserinkanlı olmaya davet etti. Konuşmakta oldukları adamın karakterinianlamıştıyaygaracı,mızmız,kafasıkarışık,123
N veya M Agatha Chiristie kılı kırk yaran, sıkılgan, asıl konuya hemengiremeyecekveaceleettirildiğindeherşeyiberbatedebilecekbirtipti.Baskıyapılırsabüsbütünşaşırabilirdi.
Lütfenanlatın,dedi.
Yalnızca…HabuaradaismimRobbins’dir.EdwardRobbins.
EvetBayRobbins?
“BenWhiteways’deErnesCliffCaddesi’ndeoturuyorum.
Yeni yolda yapılan yeni evlerden birinde hani şu işlikten tasarruf edilmiş,gerçektenherşeyidüşünülmüş,muhteşemmanzaralı,çimenlikalanabiradım
mesafedekievlerdenbirinde.”
TuppencepatlamaküzereolanBinbaşıBletchley’ibirbakışlayatıştırdı.
Aramaktaolduğumuzküçükkızıgördünüzmü?
“Evet. Eminim ki oydu. Yabana görünüşlü bir kadınla küçük bir kızdemiştiniz,değilmi?
Dikkatimiçekenkadınoldu.Biliyorsunuz işte,bugünlerdehepimizBeşinciKolmensuplarındanşüpheleniyoruz,değilmi?
Keskin bir bakış, öyle diyorlardı değil mi, ben de hep öyle yapmayaçalışıyorum, etrafa dikkat kesiliyorum, neyse bu arada bu kadın gözümetakıldı.Birdadıveyahizmetçiolmalı,diyedüşündüm.Zatencasuslarınçoğubumaskealtındageliyorlarbuülkeyedeğilmi,bukadınındavranışındadabirtuhaflıkvardı,yokuşaşağıçimenlikalanadoğrugidiyorduyanındaküçükbirkızla saat yedi buçuğa geliyordu çocuk çok yorgun görünüyor, yürümektezorlanıyordu, çocukların genellikle yattıkları bir saat olduğu için bu aslındadoğaldı, amayinedekadına sertbirbakışlabaktım.Galibabubakışımonutedirgin etti. Çocuğu arkasından sürükleyerek yolda biraz daha ilerlediktensonra onu kucağına alarak tepeye tırmanmaya başladı. Tepeye tırmanmasıhayretimiuyandırmıştıçünkübildiğinizgibioradahiçevyok.Ancakbeşmilötede124
N veya M Agatha Chiristie Whiteheaven’da evler var. Yürüyüşü seveninsanlar için iyibiryol.Amabudurumdabir tuhaflıkolduğunudüşündüm.Belkidekadınınbirişaretveripvermeyeceğinimerakediyordum.
Düşmanların eylemleri hakkında o kadar çok şey duyuyoruz ki, ama kadınbenimonabaktığımıgörüncegerçektendetedirginolmuşgibigibiydi.”
KumandanHaydockarabayabinipmotoruişletmişti.
ErnesCliffYoludemiştiniz,değilmi?Şehrindiğertarafında,değilmi?
Evet,gezintiyolundansonraeskişehridegeçinceyukarıyadoğru…
DiğerlerideBayRobins’idinlemeyerekarabayaatlamışlardı.
Tuppenceseslendi.
TeşekkürlerBayRobins.
Hızlayanındanayrıldıklarısıradaadamcağızağzıaçıkonlarabakıyordu.
Sonsüratşehrinmerkezindengeçtiler.Kumandanın
yeteneğinden çok şans eseri şehirden kaza yapmadan çıkmayı başardılar.Sonuçta gaz işletmelerine yakınlığı nedeniyle bir şekilde bozulmuş büyükdağınık bir yapı gelişim alanına ulaştılar. Buradan tepeyi doğrudan kesen
birçok küçük yolla aşağı, çimenlik alana iniliyordu. Bu yolların arasındaErnesCliffYoluüçüncüydü.
KumandanHaydockustacabirmanevraileyolagirdivebirazilerledi.Yolunsonundaönlerineyalnızcayayaolarakyürünebilecek,tepeyeçıkanbirpatikailekarşılaştılar.
Bletchley,“Buradainipyürüyeceğiz,”dedi.
Haydockkararsızlıkla,“Arabayıbuyolasokabilirim,”dedi.
“Birazbozukamatopraksert.
Yalnızcabirazsarsılırız.”
BayanSprot,“Ohevet,lütfenlütfen…”diyebağırdı.
125
NveyaMAgathaChiristie
“Aceleetmeliyiz.”
Kumandan Haydock kendi kendine mırıldandı. “Tanrım umarım doğruinsanınpeşindeyizdir,”dedi.“Ogevezebodurçocukluherhangibirkadınıdagörmüşolabilir.”
Arabanınmotorububozukyolagirerkenhomurdandı.Toprakyolserttiamakenarlaryumuşaktı.Güçlükle tepeninbaşınaulaştılar.BuradanWhiteheavenKörfezi’ningüzelmanzarasıapaçıkgörünüyordu.
Bletchley, “Fena fikir değil,” dedi. “Gereğinde kadın geceyi burada geçiripyarınsabahWhiteheaven’dantrenebinebilirdi.”
Haydock,“Gördüğümkadarıylaonlardanizyok,”dedi.
Ayağa kalkmış elindeki dürbünle etrafı tarıyordu. İki kıpırdayan gölgegörüncekaskatıkesildi.
‘Tanrım,yakaladıkonları!”
Hemen direksiyona geçti ve araba ileri atıldı. Şimdi artık takip uzunsürmeyecekti. İki yana sallanarak ve arada sırada tepeye sıçrayarakarabadakilerhızlaoikinoktayadoğruilerliyorlardı.Şimdinoktalarıdahaiyiseçebiliyorlardı.Uzunbirgölgeiledahakısabirtane.
Birkadınbirçocuğunelindentutmuştu.Evet,yeşilelbiselibirçocuk.Betty!
BayanSprotcanhıraşbirçığlıkattı.
Binbaşı Bletchley, onun sırtını okşayarak, “Sakin olun, yavrum,” dedi.“Yakaladıkonları.”
İlerliyorlardı.Ansızınkadınarkasınadönerekonlarıgördü.
Kısacabirçığlıkatıpçocuğukucağınaaldıvekoşmayabaşladı.
İleriyedoğrudeğildeyantarafa,yarınkenarınadoğrukoşuyordu.
Birkaçmetresonrayolçokbozulduğuiçinarabaartıkdevamedemeyecekbirnoktayageldi.
126
NveyaMAgathaChiristieDurdularveiçeridekilerdışarıyafırladı.
İlkfırlayanBayanSprotolmuştu.Deligibikoşmayabaşladı.
Diğerlerideonutakipediyordu.
Aralarında ancak yirmi metre kadar kalmıştı ki diğer kadının kaçacak yerikalmamıştı,yarınhemenkenarındadurdu.Boğukbirçığlık ileçocuğudahadasıkıkavradı.
Haydock, “Aman Tanrım,” diye haykırdı. “Çocuğu uçurumdan aşağıyaatacak…”
KadınBetty’ye sımsıkı sarılmış duruyorduYüzünün bütün hatları bariz birnefretle gerilmişti. Boğuk sesiyle uzun bir cümle söyledi. Ama hiçbirianlamadı.Hâlâçocuğasımsıkısarılmış,zamanzamandurduğuyereancakbirmetre
mesafedekiuçurumabakıyor’”birOnlarıçocuğuaşağıyaatmaklatehditettiğianlaşılıyordu.
Hepsioradaşaşkınlıkvedehşetiçinde,birfelaketenedenolmamakiçinsolukbilealmadanolduklarıyerdeduruyorlardı.
Haydockelinicebinesoktu.Cebindenbüyükboybirbeyliktabancaçıkardı.
Çocuğubırakyoksaateşederim,diyebağırdı.
Yabancıkadıngüldü.Çocuğugöğsünedahadasıkıbastırdı.
Şimdiikivücutsankitekbirvücutolmuşlardı.
Haydock,“Ateşetmeyecesaretedemiyorum…”dedi.“Çocuğuvurabilirim.”
Tommy,“Kadındeli,”dedi.“Herançocuklabirlikteaşağıyaatlayabilir.”
Haydocktekrarçaresizlikiçinde,“Cesaretedemiyorum…”
dedi.
Oandabirsilahsesiduyuldu.Kadınolduğuyerdesallandı,sonrayereyığıldı,çocukhâlâkucağındaydı.Kadınbirkeresarsıldıktansonrakucağındaçocuklayereyuvarlandı.
Erkeklerileridoğrufırladılar.BayanSprotfaltaşıgibiaçılmış
127
NveyaMAgathaChiristiegözlerle,elindeateşettiğidumanıtütentabancailesersemlemiş
birhaldeayaktaduruyordu.
Hattaileridoğrubirkaçtitrekadımdaattı.
Tommycesedinyanınadizçökmüştü.Cesediçevirdi.Kadınınyüzünügördü,vahşibirgüzelliğivardı.Gözleriaçıktı,onabaktıvesonrabugözlerdekiışıkkayboldu. Son bir kez iç geçiren kadın başından aldığı kurşun yarası ileölmüştü.
HiçbirzarargörmeyenküçükBettyoradansıvışarakbirheykelgibihareketsizduranannesinedoğrukoştu.
NihayetBayanSprotkendinegeldi.Tabancayı elindenatarakyereçöktüveyavrusunasarıldı.
Buaradaçığlıklaratıyordu.“Osağvegüvendekurtuldu.
Tanrım şükürler olsun, o sağ! Oh Betty! Betty!” Sonra alçak bir seslefısıldadı.“Onuöldürdümmü?”
Tuppence,“Bunudüşünmeyindüşünmeyin.Betty’yidüşünün.
Kurtulduo.Yalnızcaonudüşünün,”dedi.
BayanSprotçocuğunukucaklamışağlıyordu.
Tuppenceerkeklerinyanınagitti.
Haydockmırıldanıyordu.
“Akıl almaz bir mucize bu! Ben dünyada böylesine isabetli bir atışyapamazdım. Eminim bu kadın hayatında eline tabanca, denilen şeyi hiçalmamıştırtamamıylaiçgüdüselbirşeybu.
Birmucize,,başkabirşeydeğil.”
Tuppence, “Tanrı‘ya şükür!” dedi. “Çocuğun vurulması işten bile değildi.”Sonrauçurumunaltındaköpürendenizevekayalarabakaraktitredi.
128
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM8
I
Ölenkadınhakkındakisoruşturmabirkaçgünsonrayapıldı.
PolisonuVandaPolonskaadındabirPolonyalımülteciolarakteşhisetmesinedeksoruşturmanınertelenmesigerekmişti.
Uçurumun kenarındaki dramatik sahneden sonra Bayan Sprot kucağındaBetty ile doğruca otele dönmüş ve orada büyük sevinç tezahüratı ilekarşılanmıştı.Geceninkahramanınırahatlatmakiçintermofor,birfincansıcakçay, bolca ilgi sunulmuş ve sonuçta bir bardak brandy ile sıcak yatağındaistirahatagönderilmişti.
KumandanHaydockhemenpolislebağlantıyageçmişve
onlarlabirlikteolayıngeçtiğitepeyegitmişti.
İşin kötüsü savaş haberleri arasında bu trajediye gazetelerde gereğinden defazlayerverilecekolmasıydı.Aslındaancakküçükbirsütundayeralabilirdi.
TommyileTuppencesoruşturmadatanıklıketmek
zorundaydılar, muhabirler bir şekilde önemli olmasa da bu tanıklarınresimlerinegazetelerindeyervermeyiisteyeceklerdi.
Ancak BayMeadowesmaalesef rüzgârdan gözüne kaçan bir şey nedeniylegünün kalan kısmını büyükÖlçüde eli yüzünde geçirmek zorunda kalmıştı.BayanBlenkensopiseneredeyseşapkasınınaltındakaybolmuştu.
129
N veya M Agatha Chiristie Yine de asıl ilginin odak noktası KumandanHaydock ve Bayan Sprot’tı. Aldığı yıldırım telgrafıyla paniğe kapılan BaySprothemenkarısınıgörmek içinŞansSouci’yegelmiş, amayineaynıgüniçindegeridönmekzorundakalmıştı.Canayakıngençadampekgözebatanbirtipdeğildi.
Soruşturmaresmen,birkaçaydırmültecilereyardım
faaliyetlerini sürdüren organizasyonda çalışan ince dudaklı, zeki bakışlı birkadınolanBayanCalfont’uncesediteşhisetmesiilebaşladı.
Onundediğinegöre,Polonska İngiltere’yekuzeniveonunkarısı ilebirliktegelmişti.Bildiğikadarıylabaşkabirakrabasıdayoktu.Onunkanısıncaölenkadınınaklıpekyerindedeğildi.
Kendi anlattığına göre Polonya’da birçok korkunç sahnelere şahit olmuştu.Ailesininçocuklarıdadahilbirçokferdiningözlerininönündeöldürülmesinetanık olmuştu. Kendisine yapılan iyilikler karşısında hiçbir zamanminnettarlıkduymuyoraksinekuşkulanıyor,susupkalıyordu.Kendikendine
konuşması, sürekli bir şeyler kurması da normal olmadığını gösteriyordu.
Kendisinebiraileyanındaevişibulunmuştuamabuişidebirkaçhaftaöncebırakmışvepolisehabervermedenoradandaayrılmıştı.
Yargıç, kadının akrabalarının neden gelmediklerini sordu. Bu soru üzerinegerekliaçıklamalaryapmakMüfettişBrassey’edüştü.
SözkonusuçiftosıralardaDenizKuvvetleri’neaitbirrıhtımilebağlantılıbirsuçtandolayıMülteciTahkikatKomitesitarafındangözaltındatutuluyorlardı.BuikiyabancımemleketemülteciolarakgelmelerininhemenardındanDenizKuvvetleriKarargâhı‘nın hemenyakınında iş bulmaya ve oraya yerleşmeyeçalışmışlardı. Üzerlerinde ise oldukça fazla bir miktarda para vardı. Ölenkadına yönelik olarak ise. duygularının anti-İngiliz olduğunundüşünüldüğünden başka bir bilgi yoktu. Rahatlıkla bir düşman ajanıolabileceğigibidelinumarasıyapmasıda130
NveyaMAgathaChiristiepekâlâmümkündü.
BayanSprotsorguyaçağırıldığıandahıçkırıklaraboğuldu.
Yargıç elinden geldiğince müşfik davranarak, ona olanları anlatmaktayardımcıolmayaçalıştı.
BayanSprot,“Korkunç!”diyebaşladısözlerine.“Biriniöldürmüşolmakçokkorkunçbirşey.Onuöldürmek
istememiştimyanibuaklımdanbilegeçmemiştiamakonuBetty’divekadınınkızını uçurumdan aşağı atacağını ve onu hemen durdurmam gerektiğinidüşündümsonra,amanTanrımbununasılyaptığımıhâlâbilemiyorum.”
Ateşlisilahlarkullanmayaalışıkmısınız?
“Yoohayır, yalnızcapanayırlardahediyekazanmak için tüfekle atış yapılanyerlerdebirkaçdenememolmuştu.Ozamanbileisabetliatışyapamıyordum.AmanTanrım,kendimisankibirinibilereköldürmüşgibihissediyorum.”
Yargıç, onu teselli etmeye çalışarak Öldürdüğü kadını daha önce tanıyıptanımadığınısordu.
“Hayır. Onu bir kez bile görmemiştim. Deli olduğuna ben de inanıyorumçünkübenideBetty’yidetanımıyordu.”
DahasonrasorulansorularayanıtolarakBayanSportbirzamanlarPolonyalımültecileredikişdersiverdiğinianlattı.
ZatenPolonyalılarlatekilişkisidebuolmuştu.
OndansonrakitanıkKumandanHaydock’tu.Olayıneşekildeöğrendiğiniveizlemeyinasılyaptıklarınıanlattı.
Kadınınyardanaşağıyaatlamakniyetindeolduğunaeminmiydiniz?
“Evetyakendiniyadaçocuğuaşağıyaatacaktı.Banakalırsanefrettengözüdönmüştü.
Onunla mantık çerçevesi içinde uyuşmak olanaksızdı. Ani karar vermekgerekiyordu.Ateşederekonuyaralamayı
düşündüm,amaçocuğukalkangibikullanıyordu.Ateşedersem131
N veya M Agatha Chiristie çocuğu vuracağımdan korkuyordum. Bu riskiBayanSprotgözealdıveböyleceçocuğununhayatınıkurtarmayıdabaşardı.”
BayanSprottekrarağlamayabaşladı.
Bayan Blenkensop’un tanıklığı kısa sürdü. O daha çok Haydock’unanlattıklarınıyineledi.
OndansonrasıraBayMeadowes’ageldi.
OlanlarhakkındaKumandanHaydockileBayanBlenkensopileaynıfikirdemisiniz?
“Evet. Kadın öylesine sinirliydi ki yanına yaklaşmak mümkün değildi.Kendiniveyaçocuğuuçurumdanaşağıyaatmasıanmeselesiydi.”
Bundansonrabirkaç tanıkdahadinlendi.Yargıç, jüriyeVandaPolonska’nınBayan Sprot tarafından öldürüldüğünü ancak ağır tahrik olduğununsaptanmasıyla söz konusu kişinin temize çıktığını belirtti. Ölen kadınınniyetininneolduğunugösterecekkanıtbulunamamıştı.
İngilizlereduyduğunefrettendolayıbuşekildehareketetmiş
olabilirdi. Bazı Polonya, destekçileri çalışacak bir yer bulabilmeleri için bumültecilere bazı İngiliz hanımlarının adresini veriyorlardı, kadın BayanSprot’unadınıveadresinibuşekildeöğrenmişolabilirdi.
Ama çocuğu kaçırmak istemesi için görünürde hiçbir sebep yoktu.Muhtemelen sağlıklı normal bir insanın aklının alamayacağı çılgınca birnedenivardı.AnlattığınagörePolonskaülkesindeçokbüyükacılaryaşamışbiriydivebuonunaklidengesinibozmuşolabilirdi.Diğeryandanelbettebirdüşmanajanıdaolabilirdi.
Soruşturmayargıcınyöneltmeleriçerçevesindesonuçlandı.
II
OlayınertesigünüBayanBlenkensopileBayMeadowes
132
NveyaMAgathaChiristietuttuklarınotlarıkarşılaştırmaküzerebuluştular.
Tommyüzgünbirsesle,“VandaPolonskadaişiniçindençıkıncaherşeyyine
eskiesrarınabüründü,”dedi.
Tuppencebaşınısallayarakonayladı.
“Evet.Meselenin ikiucudamühürlü,değilmi?Gazetelerdebumültecilerinbahsedilenmiktardaki parayı neredenvenasıl buldukları vekiminhesabınaçalıştıklarıhakkındanebirbelgenedebiripucuvar.”
Tommy,“Öylesinebüyükbirbilinmezlekarşıkarşıyayızki,”
dedi.
Sonraekledi.“BiliyormusunTuppence,işleringidişatınıhiçbeğenmiyorum.”
Tuppencesusuyordu.Haberlerhiçdeiçaçıcıdeğildi.
Fransız Ordusu geri çekiliyordu ve bu eğilimin değişeceğine ilişkin hiçbirgöstergeyoktu.
Paris’indüşmesiartıkanmeselesiydi.Almanlarınbüyükgücünevemekanizebirliklerine karşı koyacak teçhizat eksikliğinin artık belirgin olarak ortayaçıktığınadairyaygınbirkanıvardı.
Tommy, “Bu yalnızca bizim her zamanki beceriksizliğimiz veyavaşlığımızdan mı?” diye sordu. “Yoksa bu işin arkasında her olasılığındikkatealındığıustacabirkurgulamamıvar?”
İkincisiamahiçbirzamanbunukanıtlayamayacaklar.
Haklısın.Lanetolsunkidüşmanlarımızbukonudaçokakıllı.
Şimdilikçürükleriayıklamaklameşgulüz.
“Oh evet, belirli insanları ortaya çıkarıyoruz ama bu işin arkasındaki asılbeyinlerin onlar olduklarında ciddi kuşkularım var. Beyinler, organizasyon,dikkatle hazırlanmış, ayrıntıları düşünülmüş bir plan üşengeçliğimizi,tembellik alışkanlığımızı, küçük düşmanlıklarımızı ve yavaşlığımızı sonunadekkullananbirplan.”
133
N veya M Agatha Chiristie Tuppence, “İşte bizim bu noktada olmamızınnedenidebu,sonuçalamıyoruz.”
Tommyanımsattı.“Yinedebirşeyyaptık.”
Evet,CarlvonDeinimveVandaPolonska.Bunlarsoldasıfır.
Onlarınberaberçalıştıklarınımısöylemekistiyorsun?
Tuppence, “Öyle olmalı diye düşünüyorum,” dedi. “Onları konuşurkengördüğümüunutma.”
ÖyleisebuçocukkaçırmaişinideCarlvonDeinim
planlamıştı?
Sanırım.
Amaniçin?
Tuppence,“Doğru,”dedi.“İştebenimdesürekliolarakdüşündüğümbu.Aklauygunbirçözümbulamıyorum.”
Nedenözellikleoçocuğukaçırmışolabilirlerki?Sprot’larkim?Paralarıyoköyleyse fidye için olamaz. Her ikisi de hükümette önemli bir pozisyondagörevlidedeğil.
BiliyorumTommy.Bütünbunlarçokanlamsız.
BayanSprot’unbukonudabirdüşüncesiyokmu?
Tuppence,“Okadının,”dedi.“Birtavukkadarbileaklıyok.
Düşünemiyor.SürekliolarakbununhainAlmanlarınişiolduğunusayıklayıpduruyor.”
Tommy, “Aptal yaratık,” diyerek hırslandı. “Almanlar işlerini bilirler. Eğerçocuk kaçırmak için bir ajan yollamışlarsa bunun kesinlikle bir nedenivardır.”
Tuppence,“Biliyormusun,”dedi.“EğerBayanSprotbirazdüşünsebirnedenbulabilir gibi geliyor bana. Kesinlikle bir şey olmalı belki de ne olduğunubilmeden öğrendiği bir şey, herhangi bir nedenle istemeyerek edindiği birşey.”
Tommy,BayanSprot’ınodasındayerdebulunannottanbircümleyiyineledi.“Birşeysöylemeyin.Talimatınızıbekleyin.”
Sonra,“Allahkahretsin!Bununbiranlamıolmalı,”dedi.
134
NveyaMAgathaChiristie
“Tabiiediyor.Yanietmeli.Düşünebildiğimbirtekşeyvar.
Belki de Bayan Sprot’a veya kocasına saklamaları için bir şey verilmiştir.Tabii çok alelade görünüşlü insanlar olduğu için onlardan şüphelenmekkimsenin aklına gelmez. Bu nesneyi onlara işte sırf bu sebepten vermişolabilirler.”
Buolabilecekbirşey.Güzelfikir.
“Biliyorumamabanaadibircasuslukhikâyesigibigeliyor.
Gerçekolabilecekgibibirşeydeğil.”
BayanSprot’abeyninibirazzorlamasıiçinısrarettinmi?
“Evet, ama sorun kadının bu işin geri kalan tarafı ile ilgilenmiyor olması.Bütün yaptığı Betty’yi kurtarmış olduğu için sevinmek ve birini öldürdüğüiçinisterikrizlerigeçirmek.”
Tommy,“Şukadınlarçokgaripyaratıklar,”diyealayetti.“O
gün intikam öfkesiyle yola çıkan, yavrusunu kurtarmak için kılı bilekıpırdamadansoğukkanlılıklaateşedenvemermiyiçocuğunukaçırankadınıakıl almaz bir şansla isabet ettiren de şimdi yıkılıp, sinir krizleri geçirenkendinifenahissedenkırılgankadındaaynı,iştebunuanlayamıyorum.”
Tuppence,“Yargıç,onuberaatettirdi,”dedi.
Gayet tabii. Ne yalan söyleyeyim ben onun yerinde olsaydım ateşedemezdim.
Tuppence, “Eğer bu konuda daha fazla bilgisi olsaydı sanırım o da ateşedemezdi,”dedi.
Başarısınınsırrıcahilcesaretiydi.
Tommybaşıylaonayladı.“İncidenbirbölümgibi.DavudveGoliat.”
Tuppence,“Oh,”diyebağırdı.
Yineneoldu?
Bilemiyorum.Senosözüedinceaklımabirşeygeldi.Amasonraunuttum.
Tommy,“Çokişeyaradı,”diyealayetti.
135
NveyaMAgathaChiristieSaçmalama.Bazenböyleşeylerolur.
Tehlikeanındayayınıgeripçocuğununbaşındakielmayıvuranadamgibibirşeymibu?
Hayırbirdakika.YanılmıyorsamSüleymanileilgilibirşeydi.
Sedirağaçları,tapınaklar,birsürükadınveCariyelermi?
Tuppenceelleriilekulaklarınıkapatarak,“Birazdur,”dedi.
“Aklımıbüsbütünkarıştırma.”
Yahudilermi?İsraillikabileler?
Tuppencebaşını salladı.Birkaçdakika sonra, “Keşkebukadınınbanakimianımsattığınıhatırlayabilsem,”dedi.
MerhumVandaPolonska’nınmı?
Evet.Onuilkgördüğümzamanyüzübanahiçyabancı
gelmemişti.
Onadahaöncebiryerdemirastlamıştın?
Hayır.Eminimrastlamamıştım.
BayanPerennaileSheilatamamenfarklıtipler.
Oh evet, onlar değil. Biliyor musun Tommy, bu iki kadın hakkında da birhaylidüşündüm.
İyiyöndemi?
“Emin değilim. Bayan Sprot’un Betty kaçırıldığı zaman odasında bulduğunotlailgiliolarak.”
Yani?
“Bunun bir taşa sarılarak pencereden içeriye atılmış olması anlamsız. BanakalırsabukâğıtBayanSprot’unhemen
bulabileceği şekilde birisi tarafından oraya konmuştu. Yani bunu BayanPerenna’nınkoymuşolabileceğinidüşünüyorum.”
BayanPerenna,Carl,VandaPolonskaberabermi
çalışıyorlardı?
Evet. Bayan Perenna’nın en kritik anda içeriye girip polise haberverilmemesinigerektiğinisöyleyişinianımsıyormusun?
136
NveyaMAgathaChiristieDurumahemenhâkimoldu.
Yanihâlâonun,‘M’olduğunumudüşünüyorsun?
Evet.Senaynıkanıdadeğilmisin?
Tommyyavaşça,“Sanırımöyle,”dedi.
YoksabaşkabirfikrinmivarTommy?
Belkidebuçoksaçmabirfikirama…
Haydianlat.
“Hayır.Anlatmamamdahadoğruolur.Elimdebirkanıtyok,neyapacağımıbilmiyorum.
Herneyse,farketmez.Amaeğerhaklıysam,peşinde
olduğumuzMdeğilN.”
Tommykendikendinedüşündü.
“Bletchley?Onundoğrudürüstbiriolduğunudüşünüyorum.
Amaniyeoolmasın?Dürüstbiradamo,hattabirazfazladürüst,hattaolayınardındanhemenpolisede telefonetmekisteyendeoydu.Evetamabelkideçocuğun annesinin bu fikri kabul etmeyeceğinden zaten emindi. Tehditmektubudabunukesinleştirdi.Aksifikirdeısraretmeyigözealırdı…”
İşte bu düşünceler Tommy’nin kafasında yeni birçok farklı sorularınbelirmesineyolaçmıştı,hiçbirinebiryanıtveremediğisorular.
BettySprotnedenkaçırılmıştı?
ŞansSouci’ninkapısıönünde,“Polis”yazılıbirarabaduruyordu.
Kendi düşüncelerine dalmış bulunan Tuppence arabayı fark bile etmedi.Bahçeyolundailerlediveönkapıdandoğrucamerdivenlereyönelipodasınaçıktı.
Kapının eşiğinde şaşırarak durdu, aynı anda pencerenin önünden ince uzunboylubirsiluetonadoğrudöndü.
Tuppenceşaşkınlıkiçinde,merakla,“Sheila,senmisin?”diye137
NveyaMAgathaChiristiesordu.
Genç kız doğruca onun yanına geldi. Tuppence şimdi onu daha iyiseçebiliyordu. Genç kızın beyaz kederli yüzündeki güzel gözleri pırıl pırılparlıyordu.
Sheila,“Geldiğinizesevindim,”dedi.“Sizibekliyordum.”
Neoldu?
Kızınsesisakinveifadesizdi.
Carl’ıtutukladılar!
Polismi?
Evet.
Tuppence, “Aman Tanrım,” dedi. Buna bir anlam veremiyordu. Sheila’nınsesi sakin olduğu için Tuppence bunun arkasından ne çıkacağını tahminedemiyordu.
Aynı milletten olup olmasınlar, Tuppence bu kızın Carl von Deinim’isevdiğinibiliyordu.Buzavallıkıziçingerçektenüzülüyordu.
Sheilasordu.
Neyapmalıyım?
BusorudakisaflıkveçaresizlikTuppence’idahadaüzdü.
Çaresizlikiçinde,“Ahyavrum,”dedi.
Sheila sesi titreyerek, “Onu götürdüler,” dedi. “Onu bir daha hiçgöremeyeceğim.”
Sonrabağırdı.
Neyapacağımben?Neyapacağım?Yeredizçökerek
hıçkırarakağlamayabaşladı.
Tuppence, onun siyah saçlarını okşadı. Daha sonra zayıf titrek bir sesle,“Bu… bu doğru olmayabilir,” dedi. “Belki de yalnızca onu enterneedeceklerdir.Nedeolsaobirdüşmanülkemültecisi.”
Öylesöylemediler.Şimdideodasınıaraştırıyorlar.
138
NveyaMAgathaChiristieTuppenceyavaşça,“Eğerbirşeybulamazlarsa…”dedi.
‘Tabiibirşeybulamayacaklar.Nebulabilirlerki?”
Bilmem.Belkidesiz?
Benmi?
Buküçümseyenalaycıifade,şaşkınlıkyapmacıkolamayacakkadargerçekti.Tuppence’inoandaSheilaPerenna’yailişkintümkuşkularıbütünüylesilindi.Bukızhiçbirşeybilmiyordu,hiçbirzamandabilmemişti.
Tuppence,“Eğermasumsa…”dedi.
Sheilasözünükesti.“Nefarkederki?Polisonusuçlayacakbirşeyleryaratır.”
Tuppencesertbirsesle,“Saçmalamasevgiliyavrum,”dedi.
“Bugerçektendoğrudeğil.”
İngilizpolisiherşeyiyapar.Annemböylesöylüyor.
Annenöylesöyleyebilir,amayanılıyor.Bununböyle
olmadığınısanagarantiederim.
Sheilabirkaçdakikaiçinonukuşkuylasüzdüktensonra,
“Peki,”dedi.“Sizböylesöylüyorsanız.Sizegüveniyorum.”
Tuppencekendiniçokgüçbirdurumadüşmüşgibi
hissediyordu.
ÇokkolaygüveniyorsunuzSheila,dedikararlıbirsesle.
“BelkideCarl’agüvenmeklehataediyorsunuzdur.”
Sizdemionunaleyhindesiniz?Onusevdiğinizi
zannediyordum.Odaböyledüşünüyordu.
Ah bu gençlerin duygusallığı! Kendilerini sevenlere hemen güvenmeleri?AslındakızınsöylediğidoğruyduCarl’ısevmiştigerçektendeseviyordu.
Biraz sıkılarak üzüntüyle, “Bak Sheila,” dedi. “Sevmek veya sevmemekgerçeklerideğiştirmez.BuülkeAlmanyailesavaş
durumunda.Birülkeyehizmetetmeninçeşitliyollarıvardır.
Bunlardanbiribilgitoplamakgizliceçalışmaktır.Buaslında139
N veya M Agatha Chiristie büyük cesaret isteyen bir iştir çünküyakalandığında…”Sesiiyicekısıldı.“Busonunolur.”
Sheilasordu.
YanisizceCarl?…dedi.
Ülkesiiçinbuşekildeçalışıyorolabilir.Budabirolasılık,değilmi?
Sheila,“Hayır,”dedi.
Belkideonungöreviburayamülteciolarakgelip,şiddetleNazirejiminekarşıolanbirigibigörünerek,bilgitoplamaktı...
Sheilasakinbirsesle,“Budoğrudeğil,”dedi.“BenCarl’ıtanıyorum.Kalbinive düşüncelerini bilirim.Onun tek önemverdiği bilim işi doğrular ve bunaulaşacakbilgi.Onaburadaçalışmaizniverdikleriiçinİngiltere’yeminnettar.BazeninsanlarkötüşeylersöylediğizamanAlmanolduğunu
hissederek hırslanıyor. Ama Nazilerden ve düşüncelerinden nefret ediyor oözgürlüğetutkun.”
Tuppence,“Tabiiböylesöyleyecek,”dedi.
Sheila,onusertbirbakışlasüzdü.
Yanisizonunbircasusolduğunamıinanıyorsunuz?
Tuppencetereddütle,“Bunundabirolasılıkolabileceğinidüşünüyorum,”diyemırıldandı.
Sheilakapıyadoğruyürüdü.
Anlıyorum.Bizeyardımetmeniziçinsizegeldiğimiçinüzgünüm.
Pekiamaneyapabileceğimisanıyordunuzkiçocuğum?
“İnsanları tanıyorsunuz. Oğullarınız orduda. Onların birçok nüfuslu insanıtanıdığınısöylediğinizideduymuştum.Belkideonlarınvasıtasıilebirşeyleryapabilirsinizdiye
düşünüyordum.”
Tuppence kendi uydurduğu hayali kişileri, Douglas, Raymond ve Cyril’idüşündü.
140
NveyaMAgathaChiristieKorkarım,dedi.“Onlardabirşeyyapamazlar.”
Sheilabaşınıgeriyeattı.Hiddetlebağırdı.
“Ozamanbizimiçinhiçbirumutyok.Onualıpgötürecekvehapsedecekler,sonra da bir sabah gözlerini bağlayıp duvarın önüne dikip kurşunadizecekler.”
Odadançıkarkenkapıyıarkasındanhızlaçarptı.
Tuppence,“Allahkahretsinşuİrlandalıları,”diyesöylendi.
Anlatılamayacakkadargüçlü,karmaşıkduygulariçindeydi.Birşeydeneminolmadanherşeyibudenlialtüstedecekgücüneredenbuluyorlarki?CarlvonDeinimcasusolarak asılmayı hak ediyordu.Bugerçeği gözönünde tutarakİrlandalı şivesi ile konuşan bir kızın sihrine kapılıp kahraman ve şehittrajedilerinidüşünmeyebaşlamamalıyım.
Ünlübiraktrisin,RiderstotheSeanadlıeserdenokuduğubirpasajıvesesinianımsadı.
Çokhoşsessizzamanlarıolacak…
Dokunaklı…onlarıduygulargelgitlerinesürükleyecek.
Düşündü.“Ahkeşkedoğruolmasa!Keşkedoğruolmasa.”
Yinede,neyaptığınıbildiğihalde,hâlâbundannasılkuşkuduyabiliyordu?
III
Eskirıhtımınucundaoturanbalıkçıoltasınıçekerektekrardenizesavurdu.
Herneysehiçkuşkusuzbendekorkuyorum,dedi.
Tommy,“Biliyorsunuz,”dedi.“Bundandolayıüzülüyorum.
O…ogerçekteniyibirçocuk.”
“Öyledirler dostum, genellikle öyledirler. Yabancı düşman bir ülkeyegönderilen gönüllüler genellikle ülkelerinin işe yaramaz ve belalı tipleri
değildir. Cesur bir adam. Bunu kesinlikle biliyoruz. Sorun bu konununkesinliklekanıtlanmışolması.”
141
NveyaMAgathaChiristieHiçkuşkuyokmu?
“Hiç. Kimya formülleri arasında fabrika işçilerinden rejim aleyhtarı, olasıFaşistsempatizanıolanlaraaitbirlistebulundu.
Bununyanındaçokakıllıcahazırlanmışbirdesabotajplanıbulundu,yalnızcagübreye katılması çok büyük gıda tedarik alanlarını bir anda viraneyeçevirebilirdi.İştebütünbunlarBayCarl’ınmarifetleri.”
SöylemekistemediğihaldeiçindenlanetliyorolsadayalnızcaTuppence’esözvermişolduğuiçinzorunluolarak,“Bunlarınsuçuonunüzerineyıkmakiçinözelliklehazırlanmadığındaneminmisiniz?”diyesordu.
BayGrantoldukçatuhafbirşekildegülümsedi.
Ah,dedi.“Buhiçkuşkusuzkarınızındüşüncesi.”
Şey…evet?Gerçeğisöylemekgerekirseöyle.
BayGranthoşgörüyle,“Delikanlıgerçektendeçokhoşbiri,”
dedi.
Sonraekledi.“Hayır,gerçektendebuolasılığıdadikkatealmamızgerektiğinisanmıyorum.
Biliyormusunuz,yanındagizlimürekkepbulundu.Çokiyigizlenmişşekilde.Eğerbütünbunlarkurguolsaydıçokdahaaçıkvebelirginolurdu.Lavabonunüstüneyadaherhangibiryerebırakılan,‘gereğindekullanılacak’birşeygibi.Aslına bakılırsa bir deha ürünü.Daha önce de bunun gibi bir şeyle bir kezkarşılaşmıştım,amaozamankullanılanadiceket
düğmeleriydi. Elbiseye dikilmiş, dikkat çekmeyen şeyler. Söz konusu kişibunukullanmakistediğindedüğmeyisuyasokmasıyeterlioluyordu.CarlvonDeinim’inkiisedüğmedeğilayakkabıbağıydı.Çokakıllıca.”
Tommy,“Oh,”derkengözündebellibelirsizbirolaycanlanmıştı.
Tuppence anımsamakonusunda çok daha atikti. Tommybu konuşmayı onailetiriletmezhemenbağlantıyıkurdu.
142
N veya M Agatha Chiristie Bir ayakkabı bağı mı? Tommy, bu her şeyiaçıklıyor.
Ne?
“AhBetty!Deliçocuk.Hatırlamıyormusun,birgünbenimodamdaayakkabıbağlarımıçözüp,bardaktakisuyuniçindeyıkamıştı?Ozamanbunukomikbiroyunolarakalgılamışüm.
AmaaslındaoCarl’ınbu işiyaptığınıgörmüş,onu taklit ediyordu.TabiikiCarl onun bundan birine söz etmesini göze alamazdı, dolayısıyla kadınlaanlaşarakçocuğukaçırttı.”
Tommy,“Öyleisekonuaçığaçıktı,”dedi.
“Evet. Konuların şekillenmeye başlaması iyi bir şey. İnsan bazı şeyleriunutabiliyoryadaönemsemiyoramasonrabirdenanlamkazanıyorlar.”
Bizimdevametmeyeihtiyacımızvar.
Tuppencebaşınısalladı.
Zamankötüydü.Fransabirdenveşaşırtıcıbirşekildeteslimolmuştuhemdekendihalkıbudurumkarşısındaşaşkınlıkvedehşetedüşmesinerağmen.
FransızDonanması‘nınhedefiisebilinmiyordu.
Fransa sahilleri büyük ölçüde Almanların kontrolüne geçmişti ve işgalsöylentileriartıkuzak,beklenmedikbirdurumdeğildi.
Tommy,“CarlvonDeinimzincirinyalnızcabirhalkasıydı,”
dedi.“BayanPerennaisehavuzunfıskiyesi.”
Evet.Onunlailgilidebirşeylereulaşmalıyız.Amabukolayolmayacak.
Öyle.Eğerbütünbuişlerinarkasındakibeyinoysaöyleolmasıbeklenebilir.
Yanisence,‘M’BayanPerennamı?
Tommyöyleolmasıgerektiğinidüşünüyordu.Ağırağırsordu.
Gerçektendekızınbuişlerleilgisiolmadığınainanıyormusun?
143
NveyaMAgathaChiristieBundaneminim.
Tommyiççekti.
“Neyseöyleolsun,senbilirsin.Amaeğeröyleyse,kızdakineşansama.Öncesevdiğiadamsonradaannesi.Geridepekfazlabirşeykalmıyor,değilmi?”
Neyapabilirizki?
Evetamadiyelimkiyanılıyoruz.MyadaNbaşkabiri.
Tuppence oldukça soğuk bir X?, yırla, “Demek hâlâ olduğun yerdesayıyorsun?”dedi.
Bununbirazdaboşbirumutolduğunudüşünmüyormusun?
Nedemekistiyorsun?
SheilaPerennakastettiğimbu.
BanasaçmalıyorsungibigeliyorTuppence.
Hayır, saçmalamıyorum. Her erkek gibi o senin de başını döndürmüşTommy…
Tommykızmıştı.
Hiçdedeğil.Yalnızcabenimdekendimegörefikirlerimvar.
Negibi?
“Bu fikirlerimi kendime saklamayı düşünüyorum.Hangimizin haklı olduğuzamanlaortayaçıkacak.”
“BanakalırsaikimizdeBayanPerenna’yıtakipetmeliyiz.
Nereyegittiğini,kimlerlegörüştüğünüöğrenmeliyizherşeyi.
Bir yerlerde muhakkak bir bağlantısı olmalı. Albert’i hemen bugün onunpeşinetaksaniyiedersin.”
Bunusenyap.Benimişimvar.
Niye?Senneyapacaksın?
Tommy,“Golfoynayacağım,”dedi.
144
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM9
I
Albertsevinçle,“Ayneneskigünlerdeolduğugibi,değilmi,madam?”dedi.Mutlugörünüyordu.Artıkortayaşlı,şişmanlamayabaşlamışbiradamolduğuhalde,gençlik
döneminde Tommy ile Tuppence’in maceralarını paylaştığı zamanki kadarromantikbirhavadaydı.
Bana ilk kez nasıl rastladığınızı hatırlıyor musunuz? diye sordu. “O lüksotelin pirinç süslemelerini parlatıyordum. İdare müdürü girişteki antredekieşyalarınüzerinenekadardüşüyordu, aslında çokda çirkindilerya.Sürekliüzerime geliyordu, berbat bir işti. Sonra o gün gelip bana öyküyüanlatmıştınız.Bu“HazırRita,”diyeanılanmadrabazbirkadınla ilgiliyalandolu bir öyküydü.Belki hepsi değil ama birçoğu doğru çıkmamıştı.Biliyor
musunuz, o günden beri hiç geriye bakmadım. Kendi kabuğumuzaçekilmedenöncebirhayli
macerayaşadık,değilmi?”
145
NveyaMAgathaChiristieAlbertiçiniçekti.
Tuppencefırsatınıbulunca,doğalolarakBayanAlbert’insağlığınısordu.
“OhkarımçokiyiamaWalesbölgesinebirtürlü
alışamadığını söylüyor. Oradakilerin daha doğru İngilizce konuşmayıöğrenmeleri gerektiğini düşünüyor hava baskınları konusunda ise, şimdideniki kez yaşadıklarım, tarlalarda içine otomobil sığacak büyüklükte delikleraçıldığını söylüyor. Bu durumda orada olmanın nesinin güvenli olduğunusoruyor?
Kensington’un da aynı derecede güvende olacağı, evde olsa hiç değilsehüzünlüağaçlarabakıp,temizbirşişesütbulabileceğikanısında.”
Tuppence birden sıkıntıyla, “Bilmem ki Albert,” dedi. “Sizi bu işin içinesokmamızdoğrumu?”
Albert, “Saçma, madam,” dedi. “Yüzüme bile bakmayacak kadar kibirliolmalarına rağmen size katılabilmek için ne kadar uğraştığımı anımsamıyormusunuz?Çağırılmakiçinyaş
grubumubeklememisöylemişlerdi.Amabensağlığımın
zirvesindeydim ve alçak Almanların haddini bildirip ayağımın altındabaşlarını ezmek için sabırsızlanıyordum, lütfenkonuşma şeklimibağışlayın.Haydi, bana onların tekerlerine nasıl çomak sokabileceğimi ve planlarınıbozabileceğimi anlatın bunun için buradayım.Gazetelerin dediğine göre birBeşinciKol
faaliyetiylekarşıkarşıyaymışız,diğerdördüneneolduysa…
Neyse sözün kısası size veAlbayBeresford’a destek olmak ve nasıl uygungörürsenizherşekildesizekatılmaküzereemrinizeamadeyim.”
Güzel.Şimdisizeneyapmanızgerektiğiniaçıklayacağım.
II
Tommy golf sahasında, başlangıç vuruşunu yaptığı noktadan beğeniyletopununçimalandakideliğedoğruilerlemesini146
N veya M Agatha Chiristie seyrederken, “Bletchley’i ne kadar zamandırtanıyorsunuz?”
diyesordu.
Kendisi de aynı şekilde iyi bir başlangıç yapmış olan Kumandan Haydockyüzündemutlubirifadeylegolf
sopalarınındurduğuçantayıyüklenerekyanıtverdi.
“Bletchley’i mi? Durun bakayım. Sanırım, yaklaşık dokuz aydır. Burayageçensonbahardagelmişti.”
Tommy, “Arkadaşlarınızın arkadaşı olduğunu söylemiştiniz, değilmi?”diyesordu.
Öylemidemiştim?KumandanHaydockşaşırmışa
benziyordu.“Sanmam.Onunlabukulüptetanışmıştım.”
Bencebirazgizemlibirtipebenziyor.
Kumandanbüsbütünşaşırmıştı.
Gizemlimi?İhtiyarBletchleymi?Duyduklarınainanamazbirhalivardı.
Tommyiçiniçekti.Bukonudahayalkurduğunukendisidekabullenmişti.
Birsonrakivuruşuyaptı.İyibirvuruştu.Haydockisedahadasertbirvuruşlaonunkini gölgede bırakıp deliğin çok yakınına ulaştı. Tommy’nin yanınaulaştığında, “Allah aşkına ne diye Bletchley’in gizemli biri olduğunudüşündünüzki?Banakalırsa sonderece sıradan, sıkıcıbiri.Tipikbir asker.Biraz inatçı, sabit fikirli dar görüşlü, o da asker yaşantısının gereği amagizemli,hayır.”
Oh, bu fikri yalnızca birisinin söylediği bir sözcükten edinmiştim… dediTommykararsızlıkla.
Eğilip topları toplamaya başladılar. Kumandan son topu da deliğe sokup,oyunukazandı.
İkiyekarşıüç,dedibaşarmışolmanınmutluluğuyla.
Tommymaçgerginliği bittiği için karşısındakinin artık aklını konuşulanlaraverebileceğiniumuyordu.
147
NveyaMAgathaChiristieNeçeşitbirgizembu?diyesordu.
Tommyomuzlarınısilkti.
Şey,onunhakkındakimseninfazlabirbilgisiyokda.
Rugbyshires’daydı.
Bundaneminmisiniz?
“Şey…ben…ben buna tanık olmadım.Meadowes, söylesenize bana, neleroluyor?
Bletchley’denkuşkulanılmıyorherhalde,öyledeğilmi?”
Tommy,“Hayır,hayır,tabiikideğil!”diyeyanıtladı.Ortayabiryematıpgeriçekilmişti.
Şimdiartıkoturupkumandanıntepkisiniizleyebilirdi.
Haydock,“Onuherzamansonderecebasitsıradanbirinsanolarakgördüm,”dedi.
Doğruaynenöyle!
“Ah evet ne demek istediğinizi anlıyorum. Belki de çok fazla sıradangöründüğünükastediyorsunuzdur.”
Onayardımcıoluyorum,diyedüşündüTommy.Umarımbu
ihtiyarböylecehafızasınızorlardabirşeylerçıkar.
Kumandan, “Ne demek istediğinizi anlıyorum,” diye ekledi düşüncelerinedalmışbirhalde.
“Evet,düşününce,şimdiyedekburayagelmedenönceBletchley’itanıyantekbirkişiyebilerastlamadım.Buadamınhiçeskidostuyoköylebiriişte.”
Tommy,“Ah!”dediveekledi.“İstersenizrövanşıoynayalım.
Hembirazeksersizdeyapmışoluruz.Güzelbirgün,havadaçokuygun.”
Rövanşı oynamak üzere yine sahaya çıktılar. Çimenlerin üzerinde ikincivuruşu yapmak üzere ayrıldılar, nihayet yeşil çim alanda yenidenbuluştuklarındaHaydock, “Onun hakkında ne duyduğunuzu bana da söylermisiniz?”diyesordu.
148
NveyaMAgathaChiristieHiçbirşeyduymadım.
“Bana karşı ihtiyatlı olmanıza hiç gerek yok, Meadowes. Ben her türsöylentiyiduyarım.
Anlıyorsunuzdeğilmi?Herkesbanagelir.Bukonuda
ağzımınsıkıolmasıiletanınmışımdır.
Sorunne?Bletchley’ingöründüğügibibiriolmamasımı?”
Buyalnızcabirdüşünce.
“Neolduğunudüşünüyorlar?Almanmı?Yanılıyorlar,buadamdaenazsizinvebenimkadarİngiliz.”
İyidüzgünbirinsanolduğundanbendeeminim.
“Daimamültecilerinenterneedilmesigerektiğinisöylerdurur.
ŞuAlmançocukhakkındanekadartitizleniyorduve
gördüğünüz gibi sonuçta haklı da çıktı. Polis şefinden duyduğuma göre oçocuğu kurşuna dizmek için yeterli delil bulunmuş. Tüm ülkenin su veyiyecekstoklarınızehirlemeyeyönelikbirkomplonunplanlarıelegeçirilmiş.Üstelikbirgazüzerindehemdebizimfabrikalarımızdanbirindeçalışıyormuş.
Tanrım,bubiziminsanlarımıznekadardargörüşlü!Buadamınasılolurdaorada çalışmaya başlatırlar! Hükümettekiler her şeye inanıyorlar. Genç birçocuksavaştanhemenönceburayageliyor,ülkesindekizulümdenyakınıyorve bizimkiler hemen gözlerini yumup onu sırlarımızın ta içine sokuyorlar!Hahndenilenadamdadaaynenböylemankafalıdavranmışlardı…”
Tommy’ninkumandanınoöyküyütekraranlatmasınaizinvermeyehiçniyetiyoktu.Osıradadabirvuruşkaçırdı.
Kötüşans!diyenHaydockdikkatlioynuyordu.Topdeliğegirmişti.“Benimkidelikte.
Artıkoyunasonverelim.Sahinedenbahsediyorduk?”
Tommykararlıbîrşekilde,“Bletchley’indoğrudürüstbirinsanolduğundan,”diyeyanıtladı.
“Tabii.Tabii.Aslındadüşünüyorumdaonunhakkındakomik149
NveyaMAgathaChiristie biröyküduymuştum,ozamanlarüzerinde fazladurmadım.”
BusıradayanlarınagelenikiadamnedeniyleTommy’nincanısıkıldı.Dördübirlikte kulübe dönüp içkilerini içtiler. Ardından kumandan saatine bakarakMeadowes ve kendisinin gitmeleri gerektiğini söyledi. Tommy, bu aradaHaydock’unyemekdavetinikabuletmişbulundu.
Villa her zamanki gibi düzenliydi.Uzunboylu, orta yaşlı bir garsonyemekservisi yaptı. Bu kadar mükemmel bir servis ancak Londra’nın pahalılokantalarındabulunabilirdi.
Garson odadan çıkar çıkmaz Tommy bu konudaki görüşlerini kumandanabelirtti.
Evet,Appledore’ubulmambüyükbirşans.
Onunasılbuldunuz?
“Gazeteye verdiğim ilanı yanıtladı. Diğer adaylardan daha iyi, mükemmeldenecekreferanslarıolduğuiçinonutercihettim.
Sonradiğerlerinenazarandahadüşükbirücretistemişti.
Anındaişealdım.”
Tommygülerek,“Aslındabusavaşyüzündenlokantalardaki iyiservistendemahrum kaldık,” dedi. “Nedense bütün iyi garsonlar yabancı. Sanki bu işiİngilizlerbeceremiyorlar.”
“Birazyaltaklanmakgerektiriyordaondan.Eğilmekvebükülmekİngilizleregörebirişdeğil.”
TerastakahveleriniyudumlarkenTommykayıtsızbirhavada,
“Kulüptebanabirşeyanlatacaktınız.Neydi?”diyesordu.
“Bletchleyhakkındakomikbirhikâyedemiştinizgaliba.”
Neydiki?Heyşunugördünüzmü?Denizdebirışıkgöründü.
Dürbünümnerede?
Tommy içini çekti. Şans sanki o gün özellikle onun aleyhine çalışıyordu.Kumandanhemeniçerikoşmuşvedışarıçıktığındaelindekidürbünledenizitaramaya başladı. Bunu olmadığı söylenen bir olgunun kanıtı, düşmanınsahildekibazınoktalara150
NveyaMAgathaChiristiegönderdiğisinyallerinbirparçasıolarakalgılıyorvebuumursamazlıklayakınbirgelecekteülkeninişgal
edilebileceğindenbahsediyordu.
“Neorganizasyonnededoğrudürüstbirkoordinasyonvar.
Siz görmüş geçirmiş bir adamsınız Meadowes bu işin sonunun nereyevaracağınıbilirsiniz.İhtiyarAndrewsgibibirbunakiş
başındaolunca…”
Artık iş çığrından çıkmıştı. Bu konu Kumandan Haydock’un en sevdiğikonuydu. İşin başına kendisi geçmeliydi, böyle bir durumda elinden gelirseilkişolarakAlbayAndrews’ikovmayakararlıydı.
Kumandannutukatmayısürdürürkengarsonviskisoda
getirdi.
Biz hâlâ casuslara kucak açalım etrafta fınk atıyorlar, bizimle eğleniyor.Geçensavaştadadurumaynıydıberberler,
garsonlar…
Tommy arkasına yaslanarak etraflarında dolaşıp servis yapan Appledore’uizlemeyebaşladı.
Kumandanınsözünüettiğibağlamdadüşünüyordu:
Garsonlar? Bu adama Fritz demek Appledore’dan çok daha uygunolabilirdi….
Niyeolmasın?Evet…adamçok iyi İngilizcekonuşuyordu,amabunuzatenbirçok Alman başarıyordu. Yıllar boyu İngiliz lokantalarında çalışmak daİngilizcelerinimükemmelleştirmişti.
Tipi de Alman ırkına uyuyordu. Sarı saçlı, mavi gözlü çoğunlukla kafabiçimleri onları ele verirdi. Evet ama bu kafa şeklini son olarak neredegörmüştü…
Kumandan coşkuyla konuşmayı sürdürüyordu.Konuştukları yaklaşık olarakonunfikirlerineuyuyordu.
Bütünbudoldurulması istenenformlar.DoğrudeğilbuMeadowes.Birsürüaptalcasoru…
Tommyhemen,“Biliyorum,”dedi.“Örneğin,“İsminizne?”
151
NveyaMAgathaChiristieYanıtolarakdaNyadaM.”
Oandakonudanbirsapmabirgürültüyenedenoldu.
Appledore, o mükemmel garson tökezledi, elindeki nane likörü şişesinidüşürdüveTommy’ninceketininyakasıylaellerinebulaştı.
Adam,“Affedersinizefendim,”diyekekeledi.
Haydockhırslahaykırdı.
Sarsaksersem!Neyaptığınınfarkındamısınsen?
Herzamankırmızıolanyüzüşimdihırstanadetamorarmıştı.
Tommy,işteaskerhırsı,diyedüşündü.Gözüdönmüşbirasker!Haydockhâlâbağırıyor,Appledoredaözürdiliyordu.
Tommygarsonunhesabınaüzülmüştü.Amasonrabirden
sanki sihirli bir el değmişçesine kumandanın hırsı geçti ve yeniden eskicandankişiliğinedöndü.
Benimlegelipüzerinizitemizleyin.Sersemherif.
Tommy,onuizledi,çokgeçmedenbirçokaraçgerecin
bulunduğubanyodaydı.Dikkatleyapışkanşekerlisıvıyıyıkadı.
Bu arada kumandan bitişikteki yatak odasında konuşmayı sürdürüyordu.Utanmışabenziyordu.
“Galiba biraz ileri gittim. Zavallı Appledore. Benim her zaman aslındadüşündüğümdenfazlailerigittiğimibilir.”
Tommylavabodanellerinikurulayarakdöndü.Yerebirkalıpsabundüştüğünüfarketmemişti.Yanlışlıklaüzerinebastı.
Mermerlerdeçokiyicilalanmıştı.
BiransonraTommykusursuzbirbaleringibidansediyordu.
Kollarıaçıkolarakbanyonunbirucundandiğerucunauçtu.Sağ
eliyle banyo küvetinin bir ucuna tutundu, sol eliyle ise duvardaki banyodolabınıkuvvetleitmişti.Budabirazöncekibalegösterisigibiolağanüstübirhareketti.
Buaradaayağıbanyoküvetininpanelininucunaçarptı.
Oandabirsihirbazınnumarasınıandırırgibibirşeyleroldu.
152
N veya M Agatha Chiristie Banyo küveti duvardan yana kaydı, ekseniüzerindedöndü.
Tommy kendisini duvardaki karanlık bir girintinin karşısında buldu. Bugirintidebulunanlarkonusundaenufakbirkuşkusuyoktu.Bubiralıcı-vericitelsizcihazıydı.
Kumandanın sesi de kesilmişti. Ansızın kapı açılmış ve eşikte belirmişti.BirdenTommy’ninkafasındabirşimşekçaktı.
Nasılbukadarkörolabilmişti?Bu iyihuylu,arkadaşcanlısıbir İngilizgibidavranmakyalnızcabirmaskeydi.Buncazamandırbununedengörememiştiki bu kesinlikle huysuz, otoriter, zorba bir Prusyalı subayın yüzüydü.Tommy’yebudüşüncesindehiçkuşkusuzbirazöncemeydanagelenolaydayardımcı olmuştu. Bu başka bir olayı çağrıştırdı. Prusyalı zorbanın astınınüzerineyürüyüponuPrusyalıaristokratlaraözgübirküstahlıklaazarlamasınıanımsadı.Oakşam
KumandanHaydockdayardımcısı şaşkınlıktanhatayaptığındaaynı şekildeonunüzerineyürümüştü.
Herşeyyerliyerineoturuyorduşimdi.Sankibüyüyapılmış
gibitaşlaryerineoturmuştu!
Çiftegaf!ÖndengönderilendüşmanajanıHahnburada
gerekli hazırlıkları yapmış, yabana işçi çalıştırmış, tüm dikkatleri üzerineçekmişti ve sonraplanın ikinci aşamasınageçilmişvemaskesi cesur İngiliz
denizkumandanıHaydocktarafındandüşürülmüştü.Vesonradadoğalolarakbu İngiliz kumandan evi satın almış, buraya yerleşmişti. Ve bu öyküyüherkese, onları bıktırıncaya kadar tekrar tekrar anlatıyordu. Ve böylece,kararlaştırılanyere,Ngüvenlibirşekilde
yerleştirilmişti.Denizbağlantısı,gizlitelsizcihazlarıveŞansSouci’dekiekibiel altındaydı. BöyleceAlman hükümeti hazırladığı planı yürürlüğe koymuşoluyordu.
Tommy o anda içini dolduran gerçek takdir ve hayranlık hissine engelolamıyordu.Herşeyokadarkusursuz
planlanmıştıki.KendisideHaydock’danaslakuşkulanmamıştı.
Onusamimi,dürüstbirkişiolarakkabullenmişti,amahiç153
N veya M Agatha Chiristie umulmadık bu olay her şeyi açıkça ortayakoyuyordu.
BütünbunlarTommy’ninzihnindenbirkaçsaniyeiçindegeçti.Oandabüyükbirtehlikeiçindeolunduğunuçokiyibiliyordu.Eğersersem,kalınkafalıbirİngilizrolüyapabilirsebelkikurtulurdu.
DoğalolduğunuumutettiğibirgülümsemeyleHaydock’adöndü.
“Tanrım, bu evde sürprizler hiç bitmiyor. Bu da acaba Hahn’nınteçhizatlarındanbirimi?
Geçengünbanaburayıgöstermemiştiniz.”
Haydockkıpırdamadandimdikduruyordu.Vücuduylakapıyıkaplamıştı.
Tommy,“Rakipolarakbendençoküstün,”diyedüşündü.
“Sonragarsondavar!”
Haydock bir an taştan bir heykelmiş gibi hareketsiz durduktan sonrakıpırdadı.Gülerek,ÇokkomiktiMeadowes,dedi.
“Mermerüzerindeaynenbirbuzpatencisigibikaydınız!
Sanırımbunungibibirolayancakbindebirolur.Ellerinizikurulayıpiçeridekiodayagelin.”
Tommy,onunardındanbanyodançıktı.Bütünkasları
gerilmişti,panikdurumundaydı.Birşekildebuevdensağsalim,aklıyerindeçıkmayıbecermeliydi.AcabaHaydock’u
kandırmaktabaşarılıolabilecekmiydi?Kumandansonderecesakinbirseslekonuşuyordu.
Bir kolu Tommy’nin omzunda oturma odasına girdiler. Bu kol belkisamimiyetifadeediyordu,(belkidetamaksini).
Kumandanarkasınıdönüpkapıyıkapattı.
Bakındostumsizeanlatacakbazışeylerimvar,dedi.
Sesi doğal ve samimiydi, yalnızca biraz utanmış olduğu anlaşılıyordu.Tommy’denoturmasınıistedi.
Bubiraztersoldu,diyeekledi.“İnanınbanagerçektençok154
NveyaMAgathaChiristie tuhaf oldu.Aslında sorundeğil, amabu sırrımasizi ortak etmek istemezdimMeadowes. Ama anlatacağım. Yalnız ağzınızısıkıtutmanızşartıyla.Anlıyorsunuzdeğilmi?”
Tommysabırsızbirifadeyleonunyüzünebakıyordu.
Haydockoturarakiskemlesinionunkininyakınınaçekti.
“Anlayacağınız Meadowes, durum şu, aslında kimsenin bunu bilmemesigerekiyor,benMilliİstihbaratınM.I.42BX
bölümündenim.Hiçduymuşmuydunuz?”
Tommybaşınıhayırdercesinesallayarakdahadameraklıbirifadetakındı.
“Bu çok gizli bir bilgi. Bilmem anlar mısınız, ama bir tür iç zincir olayı.Buradan bazı bilgilerimerkeze iletiyoruz.Eğer bu duyulursa çok kötü olur.Anlıyormusunuz?”
Bay Meadowes, “Tabii. Tabii,” dedi. “Çok ilginç. Tek bir kelime bileetmeyeceğimegüvenebilirsiniz.”
Evet.Bukesinliklebirsır.Bütünbunlarçokgizliveönemli.
Çokiyianlıyorum.Çokilginç,heyecanlıbirişinizvar.
Gerçekten çok heyecanlı! Daha fazla öğrenmek isterdim ama galibasormamalıyım.
Korkarımkifazlabirşeysöyleyemeyeceğim.Belirttiğimgibibubirsır.
“Oh evet anlıyorum. Haklısınız. Cidden özür dilerim gerçekten tamamıylabeklenmedikbirkazaydı…”
Kendikendine,“Herhaldebunainandığımısanmıyordur,”
diyedüşünüyordu.“Bunarastlantıyabayıldığımıtahminediyorolamaz.”
Olacak iş değildi bu. Sonra kendini beğenmişliğin birçok erkeğin açmazıolduğunudüşündü.
KumandanHaydockakıllıbiradamdı,önemlibiribunlarıanlattığızavallıise
aptalbirİngilizdihersöyleneneinanabilecektiptebiri!KeşkeHaydockböylezannetmeye155
NveyaMAgathaChiristiedevametseydi.
Tommykonuşmayısürdürdü.Büyükbirmerakve
hayranlıktan sorular soruyormuş gibi davranıyordu. Evet… sorusormamalıydı,bugerekliydi.KumandanHaydock’unişi
herhaldeçoktehlikelibirişti?ÇalışmakiçinhiçAlmanya’yagitmişmiydi?
Haydockbusorularasamimiyanıtlarveriyordu.Prusyalısubaygitmişyerinetekrar İngilizdenizcigelmişti.AmaTommyşimdionubaşkagözlegördüğüiçinnasılaldanmış
olduğunu daha da iyi anlıyordu. Başının şekli, çene yapısı, bunların hiçbiriİngilizlereözgüdeğildi.
SonundaBayMeadowesayağakalktı.Bubirdenemeydi.
Acabanasılsonuçlanacaktı?
“Gerçektenartıkgitmeliyimçokgeçoldusizdendetekrartekrarözürdilerim,çok mahcubum. Ama kimseye bir şey söylemeyeceğimden eminolabilirsiniz.”
Düşünüyordu:Yaşimdiyahiç.Gitmemeizinverecekmiyoksaengelleyecekmi? Her şeye hazır olmalıyım, çenesine doğrudan bir yumruk en doğrusuolabilir…”
BayMeadowessüreklikonuşarakveheyecanlakapıyadoğruilerledi.
Şimdiholdeydi…Önkapıyıdaaçtı…
SağdakikapıyagözütakılıncaAppledore’unsabahkahvaltısıiçinbirtepsiyekahvaltımalzemelerinihazırlamaktaolduğunugördü.(Aptallaronubuhaldegitmeyebırakıyorlardı.)İkiadamkapınınönündedurup,birsonrakicumartesiiçinsözleştiler.
Tommy neşeyle, “Senin için gelecek cumartesi olmayacak, dostum,” diyedüşünüyordu.
Yoltarafındanseslergeliyordu.İkiadamtepedenaşağıyainiyorlardı.Bunlarikisinindepektanımadığıadamlardı.
156
N veyaMAgathaChiristie Adamlar durdular. Tommy veHaydock birlikteonlarla birkaç kelime konuştular. Tommy ev sahibine el sallayarak vedaettiktensonraadamlarlaberaberyolakoyuldu.
Kaçabilmişti.
Haydock,aptalherif.Öyküsünüyutturduğunuzannetmişti.
Haydock’un eve girerek kapıyı kapattığını duydu. Tommy neşe içinde yenibulduğuarkadaşlarıylakonuşmayabaşladı.
Havadeğişiyorgibiydi.
İhtiyarMonroeoyunuyinekaybetmişti.
AshbyLDV’yekatılmayıreddetmişti.Meadowesfalanca
meselenin komiteye aksettirilmesi gerektiğini düşünüyor muydu? EvvelsigeceİkinciDünyaSavaşı‘ndaistilayıönlemekiçingönüllülerdenoluşanyerelsavunmateşkilatı.
Southampton’dabirmücadeleolmuştu.Oldukçazararvardı.
Meadowes İspanya hakkında ne düşünüyordu? Fransızlar pes ettikten sonratabii…
Tommysevincindenbağırmakistiyordu.Normalbir
konuşmaydı bu. Bu iki adamın tam o sırada oradan geçmeleri ne güzel birrastlantıydı!
OnlaravedaederekayrıldıveıslıkçalarakŞansSouci’yedoğrudöndü.
Karanlıkbahçeyolundahafifçeıslıkçalarakyalnızbaşınailerliyordu.
Tam fundalıkların bulunduğu karanlık köşeyi dönmüştü ki başına sert birşeyinindiğinihissetti.Kendinikaybedereksendelediveönedoğrudüştü.
157
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM10
I
Üçmaçamıdemiştiniz,BayanBlenkensop?
Evet, Bayan Blenkensop üç maça dediği sırada Bayan Sprot telefondandönmüştü.“A.R.P.
imtihanlarının tarihini yine değiştirmişler. Çok kötü,” diye yakınarakbahislerintekrarlanmasınıistedi.
Miss Minton yine her zamanki gibi sürekli yinelemelerle herkesibekletiyordu.
“İki karo mu demiştim? Emin misiniz? Biliyor musunuz, ben sanzatu
olduğunu düşünüyordum.Ah evet… tabii şimdi hatırlıyorumBayanCayleybirkupademişti,değilmi?
Benaslındasanzatudiyecektim,amatamolarak
hesaplayamadım,aslındacesurolmakgerekir,değilmi?SonraBayanCayleybirkupadeyincebendeikisinekdemek
durumundakaldım.Herzamansöylerim,buoyunuoynarkenelinde ikikısaserivarsaişinçokzordur…”
Tuppence içinden, bazenMissMinton elindeki kartların tamamınımasanınüzerineaçsaveherkesegöstersezaman158
NveyaMAgathaChiristiekazanırdık,diyedüşünüyordu.Zatenolanıdoğruifadeetmektenaciz.
NihayetMissMintonzaferkazanmışbir havada, “Şimdi tamam işte,”dedi.“Birkupa,ikikaro.”
Tuppence,“İkimaça,”dedi.
BayanSprot,“Benpasdemiştim,değilmi?”diyesordu.
Öneeğilmiş,onlarıdinlemekteolanBayanCayley’ebaktılar.
MissMintonsözdedurumaaçıklıkgetirdi.
SonraBayanCayleyikikupadedi.Bendeüçkarodedim.
Tuppence,“Bendeüçmaçadiyorum,”dedi.
BayanSprot,“Pas,”dedi.
BayanCayleysuskunoturuyordu.Nihayetherkesinona
baktığınıfarketti.
Oh, dedi kızararak.” Çok affedersiniz. Bay Cayley’in bana ihtiyacıolabileceğinidüşünüyordumda.Terastarahatmıacaba?”
Birbiriardındanmasadakilerebaktı.
İzinverirsenizgidipbirbakayım.Tuhafbirsesduydumgibigeldibana.Belkidekitabınıdüşürmüştür.
Balkonkapısındandışarıçıktı.Tuppencederinderiniçiniçekmişti.
Bacağınabiripbağlasaiyiolacak.Böylecekocasıonaihtiyaçduyduğundaipiçekebilir.
MissMinton, “Eşineböylesinebağlıbirkadın,”dedi. “Buhojbir şeydeğilmi?”
Öylemi?diyesoranTuppence’inkeyfiiyicekaçmıştı.
Üçkadındasessizlikiçindebirkaçdakikabeklediler.
MissMinton,“BuakşamSheilanerede?”diyesordu.
BayanSprot,“Sinemayagitti,”diyeyanıtladı.
Tuppence,“PekiBayanPerennanerede?”diyesordu.
159
N veya M Agatha Chiristie Miss Minton, “Odasına çekilip hesaplarabakacağını söylemişti,” dedi. “Zavallı kadın. Çok çalışıyor, hesaplarlauğraşmaköylezorveyorucubirişki.”
BayanSprot,“Bütüngünhesaplarüzerindeçalışmadıki,”
dedi.“Evedahabirazönce,benantredetelefonlakonuşurkengeldi.”
YaşamıhepbutürmeraklarladoluolanMissMinton,“Acabanereyegitmişolabilir?”diyesordu.“Herhaldesinemayadeğil.
Dahafilmsonaermemiştir.”
BayanSprot,“Başındaşapkayoktu,”dedi.“Paltosuda.
Saçları karışıktı. Onun için koşmuş ya da aceleyle bir yere gitmişolabileceğinidüşündüm.Zatensoluksoluğaydıda.
Hemenbirşeysöylemedenyukarıkoştu.Banadaöylesertbaktıkigerçektendeçoktersbaktıüstelikyanlışbirşeydeyapmamıştım.”
BuaradaBayanCayleygerigelmişti.
‘Tuhaf,”dedi.“BayCayleyyalnızbaşınabahçededolaşmış.
Bununhoşunagittiğinisöyledi.
Çokgüzelbirakşam.”
Tekraroturdu.
Durunbakayım.Şukâğıtlarıyenidenkonuşsakdahaiyiolmazmı?
Tuppencederinbiriççektivekonuşmalaryenidenyapıldığıhaldeoyineüçmaçasınıoynadı.
KâğıtlaryenidendağıtıldığısıradaiçeriyeBayanPerennagirdi.
MissMinton,“Gezinizdenmemnunkaldınızmı?”diyesordu.
BayanPerenna,onabaktı.Bukızgınvehoşnutsuzlukifadeedenbirbakıştı.
Dışarıdadeğildim,dedi.
Aaa,BayanSprotşimdigelmişolduğunuzusöylemiştide.
160
NveyaMAgathaChiristieBayanPerenna,“Yalnızcabahçeyehavanınnasılolduğunukontroletmeyeçıkmıştım,”dedi.
Ses tonu sertti, Bayan Sprot’u ters bir bakışla süzdü. Zavallı kadıncağızkızararakneredeysetitredi.
Çokilginç,diyenBayanCayleykendisincegününenönemlihaberiniverdi.“BayCayleybahçedetekbaşınayürüyüş
yapmış.”
BayanPerennasertbirsesle,“Niyeyapmışbunu?”diyesordu.
Bayan Cayley, “Çok güzel bir gece,” diye cevap verdi. “Hatta ikinci birkaşkolbiletakmamış.Hâlâdaiçerigirmekistemiyor.
Umarımüşütmez.”
BayanPerenna,“Üşütmektendahaçokkorkulacakşeylervardır,”dedi.“Heraniçinburayabirbombaisabetediphepimiziparamparçaedebilir!”
AmanTanrım,umarımböylebirşeyaslaolmaz.
Öylemi?Benceolmalı.
Bayan Perenna balkon kapısından dışarıya çıktı. Dört briç oyuncusuarkasındanbakakaldılar.
BayanSprot,“Buakşampektuhafgörünüyor,”dedi.
MissMintonönedoğrueğildi.
Sanırımondanhiçbeklemezsinizama…Dahadaeğildi.
Kuşkudolugözlerleetrafabaktı.
Hepsi de başlarını eğmiş ona kulak kesilmişlerdi. Ve sonra Bayan Mintonönemlibirsıraçıklarcasınafısıldayarak,
“Sanırımhiçbirinizonuniçtiğindenkuşkulanmıyorsunuzdur?”
dedi.
Bayan Cayley, “Aman Tanrım?” dedi.” Çok şaşırdım. Ama bu birçok şeyiaçıklıyor. Bazen öyle tuhaf havalara giriyor ki. Siz bu konuda nedüşünüyorsunuz,BayanBlenkensop?”
“Benöyledüşünmüyorum.Banakalırsaonuüzenbirşeyvar.
161
NveyaMAgathaChiristieŞeysanırımsırasizdeBayanSprot.”
BayanSprotelinisallayarak,“Olurşeydeğil!Nediyeyim?”
diyesordu.
Kimse ona bir öneride bulunamadı. Halbuki Miss Minton açıkça,frenleyemediğibirilgiyleonundaelinebaktığıiçinyardımedebilirdi.
BayanSprotbaşınıkaldırarak,“BuBetty’ninsesideğilmiydi?”diyesordu.
Tuppence kararlı bir şekilde, “Hayır, değil,” dedi. Bu oyun bitene kadarkendinitutamayıpbirçığlıkatabileceğinihissediyordu.
BayanSprotaklıhâlâkızındakararsızlıkiçindekâğıtlarınabakıyordu.Nedensonra,Sanırım,birkaro,dedi.
Konuşmalarsürdü.
BayanCayley,“Hiçbirşeybilmiyorsansanzatudederler,”
diyerekelindekidokuzkaroyumasanınüzerineyaydı.
Osıradaderindengelenbilgiçbirsesduyuldu.
Buoynadığınızoyunuİskoçya’daçokoynarlar.
BayanO’Rourketeraskapısındaduruyordu.Derinderinsolukalıyorgözleriparlıyordu.
Sinsivemuzipbirhavasıvardı.Odayagirdi.
Şubriçgüzelbiroyundeğilmi?
BayanSprotmerakla,“Oelinizdekidene?”diyesordu.
Bayan O’Rourke tatlılıkla, “Çekiç,” diye yanıtladı. “Yolda buldum. Biridüşürmüşolmalı.”
BayanSprotkuşkuyla,“Çekiçdüşürmekiçingaripbiryer,”
dedi.
BayanO’Rourke,“Gerçektenöyle?”diyeonayladı.
Keyfiyerindegibigörünüyordu.Elindekiçekicisallayarakdışarıçıktı.
162
N veya M Agatha Chiristie Miss Minton, “Evet, oyuna dönelim, neredekalmıştık?”
dedi.“Sanzatumuydu?”
Oyunbeşdakikakadaryarıdakesilmedensürdü.DahasonraiçeriyeBinbaşı
Bletchleygirdi.
Sinemadan geliyordu. Onlara uzun uzadıya I. Richard’ın hayatını anlatanWanderingMinstrel adlı filmi anlattı. Binbaşı, bir asker olarak özellikle deHaçlılarseferlerineilişkinsavaş
sahnelerinieleştiriyordu.
PartihenüzbitmemiştiamatamosıradasaatebakanBayanCayleyçokgeçolduğunufarkederekpanik içinde tizbirçığlıkattıvedışarıBayCayley’inyanına koştu.BayCayley, ihmal edilmiş bir hasta gibi bu durumun keyfiniçıkararak,kastenbirkaçkezçokkötüşekildeöksürdüktensonra,birçokkezaynısözleriyineledi.
Hiçsorundeğil,sevgilim,dedi.“Oyundaeğlenmişolduğunuumarım.Benimiçinhiçendişelenme.Kuvvetlibirgribeyakalansambileneönemivar?Zatenbirsavaşıniçindeyiz.”
II
Ertesisabahkahvaltıyatuhafgerginbirhavahâkimdi.
Tuppencebunuhemenfarketti.
Dudaklarınısımsıkıbüzmüş,çoksinirligörünenBayanPerenna’nınsöylediğibirkaçsözcüktendeoldukçaburuk,gerginolduğuanlaşılıyordu.Dahasonradahışımlaodayıterketti.
Binbaşı Bletchley ekmeğinin üzerine kalın bir tabaka halinde marmelatsürerkenkıskısgüldü.“Havadadonkokusuvar,”
dedi.“Neyseyinede!Sanırımböylebirşeyinolacağınıbeklemeliydik!”
MissMintonmerakiçindeinceboynunuiyiceileridoğruuzatarakönedoğrueğildivesordu.
163
NveyaMAgathaChiristieNeden,neolmuşki?
Binbaşı, “Bilmem ki kulağıma çalınanları size gammazlamam doğru olurmu?”dedietrafındakikızdırmakistercesine.
OhBinbaşıBletchley!
Haydi,anlatın!dediTuppence.
BinbaşıBletchleydüşüncelibirhavadaetrafınabakındı.
Dinleyicileri Miss Minton, Bayan Blenkensop, Bayan Cayley ve BayanO’Rourke’du.
BettyileBayanSprotbirazöncedışarıçıkmışlardı.
Konuşmayakararverdi.
Meadowes,diyebaşladısözlerine.“Dünbütüngeceyidışarıdageçirmiş.Hâlâdaortalardayok!”
Tuppence,“Ne?”diyehaykırdı.
Binbaşı, ona kasten keyifle baktı. Bu dul kadının üzüldüğünü görmek onueğlendirmişti.
BuMeadowessefihbirsokakköpeğindenfarksız,dedi.
“DoğalolarakPerenna’larıncanlarısıkılmış.”
Miss Minton belirgin şekilde kızardı. Bayan Cayley şaşırmışa benziyordu.BayanO’Rourkeyalnızcakıkırdadı.
BayanPerennabanadasöyledi,dedi.“Nedeolsaerkekerkektir.”
MissMintontelaşla,“AmabelkideoluryaBayMeadowes’unbaşınabirkazagelmiştir,”
dedi.“Biliyorsunuzişte,karartmadavar.”
BinbaşıBletchley,“Gözünüsevdiğiminkarartması,”dedi.
“Her şeyin sorumluluğunu ona bağlamak ne kolaydır. İnanın bana, sivilsavunmadan devriye nöbetine çıkanlar ne şaşırtıcı olaylar yaşadılarbilemezsiniz,hepsiningözüaçıldı.Arabalarıdurdurmakvebunungibi.
Birçok kadın yalnızca kocalarını ‘eve kadar götürmek için yola çıkmış’olurlardı.
164
N veya M Agatha Chiristie Kimliklerdeki isimlerse nedense uyuşmazdı.Nedensebirkaçsaatsonraaynıkadınyadakocabaşkabiryoldanamabukezyalnız geri dönerdi.Ha ha!” İlk önce kahkahalarla güldü ama sonraBayanBlenkensop’unyüzündekipatlamaküzere
olduğunubelirtenhoşnutsuzifadeyigörüncebirdendeğişti.
İnsandoğasıişteherkoşuldabirazşakadanhoşlanılıyor,değilmi?diyesorduonuyatıştırmakistercesine.
Miss Minton yeniden, “Ah, ama Bay Meadowes,” dedi melercesine.“Gerçektendebirkazageçirmişolabilir.Belkidebirarabaçarptı.”
Binbaşı, “Sanırımonun anlattığı buolacak,” dedi. “Araba çarptı, bayıldı veancaksabahkendinegeldi.”
Belkidehastaneyegötürülmüştür.
Bizebildirirlerdi.Nedeolsayanındakimliğivar,değilmi?
Aman Tanrım, dedi Bayan Cayley. “Acaba Bay Cayley ne diyecek buna?”dedi.
Bu aptalca soru yanıtsız kaldı. Tuppence kırgın bir havada, ciddiyetleyerindenkalkıpdışarıçıktı.
KapıarkasındankapanıncaBinbaşıBletchleyyemden
gülmeyebaşladı.
ZavallıMeadowes,dedi.“Bizimşendulçokendişelendi.
Galibaonutavladığınainanmıştı.”
MissMinton,“AhBinbaşıBletchleyP’dedi.
Bletchleygözkırptı.
Dickens’ianımsarmısınız?‘DullaradikkatetoğlumSammy’
der!
III
Tuppence,Tommy’ninhabervermedenortadan
kaybolmasından biraz endişelenmişti. Ama bir yandan da kendini tesellietmeyeçalışıyordu.Belkideiyibiripucu165
N veya M Agatha Chiristie bulmuş ve onun peşine gitmişti. İçindebulunduklarıkoşullardabirbirleriylehaberleşmeninzorolacağınınherikisidebilincindeydi, bu yüzden de bu gibi açıklanamayan ortadan kaybolmalarkarşısında diğerinin hemen kaygıya kapılmaması konusunda aralarındaanlaşmışlardı. Ayrıca bu gibi acil, zorunlu durumlar için aralarında bir debelirligizliparolalarvardı.
BayanSprot’ındediğinegöreBayanPerennadüngece
dışarıya çıkmıştı. Kendisinin dışarı çıktığını reddediyor olması bu durumudaha da ilginç kılıyor ve özellikle üzerinde durulmasını ve izlenmesinigerektiriyordu.
BelkideTommy,onugizlikuryelikişindeizlemişve
enteresanbirşeylerbulduğuiçingecikmişti.
Hiç kuşkusuz Tuppence ile anlaştıkları şekilde ya çok yakında bir bağlantıkuracakyadageridönecekti.
YinedeTuppencebirşekildeiçindekihuzursuzluk
duygusunuüzerindenatamıyordu.BayanBlenkensoprolündeBayMeadowesiçin telaşlanmasının, hatta endişe duymasının diğerleri tarafından doğalkarşılanacağına karar verdi. Ve daha fazla düşünmeden Bayan Perenna’yıaramayaçıktı.
BayanPerennasözükısakesmekniyetindeydi.Onun
açısındanmüşterilerinden birinin bu şekilde davranmasına göz yummasınınyadaüstünüörtmesininaslasözkonusu
olamayacağınıaçıkçabelirtti.
Tuppencetelaşlasoluksoluğaaçıkladı:
Amabirkazageçirmişolabilir.Eminimkiöyleolmuştur.O
öylebiradamdeğil,başıboşbir insandeğil,aklıfikriyerindebirkişio, işteöylebirşey.Herhaldeonabirarabaçarptıveyabunabenzerbirşeyoldu.
BayanPerenna,“Böylebirşeyolduysabirşekildekulağımızagelir,”dedi.
AmagünilerlediğihaldeBayMeadowes’danbirhaber
166
NveyaMAgathaChiristieçıkmadı.
OakşamBayanPerennamüşterilerinin
ısrarına
dayanamayarakpolisetelefonetmeyikabuletmekzorundakaldı.
BirçavuşŞansSouci’yeelindedefteriylegelip ifadealdı. İşteozamanbazıgerçeklerortayaçıktı.BayMeadowes,KumandanHaydock’unevindengecesaatonbuçuktaayrılmıştı.
OradanŞansSouci’ninbahçekapısınakadarBayWaltersveDr.Curtisadındaiki adamla beraber yürümüştü. Kapı önünde onlardan ayrılmış ve içeriyegirmişti.
İşteoandanitibarenBayMeadowessankiuçupkaybolmuştu.
Tuppence’inaklınaikiolasılıkgeliyordu.
TommybahçedeyürürkenPerenna’nınkendisinedoğru
geldiğinigörmüşveçalılarınarkasındasaklanarakonugözetlemişolabilirdi.Kadının bilinmeyen bir kişiyle randevusu varsa, Bayan Perenna ŞansSouci’yedöndüktensonraTommyokişiyiizlemişolabilirdi.Budoğruiseoandasağsalimiş
peşindeolmalıydı.Vebuhaldepolisinonubulmakiçinyapacaklarıiyiniyetli
çalışmalarbüyükölçüdeşaşırtıcısonuçlardoğurabilecekti.
Diğerolasılıkisebukadariçaçıcıdeğildi.Buolasılıktemelolarakkendiniikisahnedegösteriyordu:BirincisiBayanPerenna’nınsoluksoluğa,başıaçıkvepaltosuz olarak Şans Souci’ye girmesiydi. İkinci sahneninBayanO’Rourkeelindeçekiçlebalkonkapısındadurupgülümsemesininiseüzerindeçokdahaönemledurulmasıgerekiyordu.
Buçekiçbirçokkötüolasılığıçağrıştırıyorolabilirdi.
Dışarıda,yoldabuçekicinişineydi?
Bunukiminkullanmışolduğuiseçokdahaderinbirkonuydu.
Bu daha çok Bayan Perenna’nın yeniden eve döndüğü saatle bağlantılıydı.Hiçkuşkusuzsaatonbuçukdolaylarıydı,amabriçoynayanlardanhiçbiritamolaraksaatedikkatetmeyiakıl167
NveyaMAgathaChiristieedememişti.
Bayan Perenna’nın dışarı çıkmasının tek nedeninin havayı kontrol etmekistemesiydi.Amayalnızca havayı kontrol edenbiri nefes nefese kalamazdı.BayanSprottarafındangörülmüş
olmak da onu belirgin bir şekilde çok sinirlendirmişti. O sırada ŞansSouci’deki dört kadının briç oynamakla meşgul olduklarını bilmek onunaçısındanbüyükbirşanstı.
Osıradasaattamolarakkaçtı?
Tuppencebukonudaherkesinkararsızolduğunugördü.
Eğerzamantamolarakbelirlenebilsebelkideen
kuşkulanılacak kişi Bayan Perenna olacaktı. Ama başka olasılıklar da sözkonusuydu. Şans Souci’nin sakinlerinden üçü daha Tommy’nin döndüğüsaattedışarıdabulunuyorlardı.
BinbaşıBletchleysinemadaydı.
Sinemaya yalnız gitmişti ve aslında döndüğü zaman filmin neredeysetamamınıdiğerlerineanlatmaktaısraretmesikendisi içinkanıtbulmaçabasıolaraknitelendirilebilirdi.
Birdebahçede tekbaşınagezmeyeçıkanhastalıklıBayCayleyvardı.EğerBayanCayleykocasınıgereksizyeremeraketmişolmasaydıhiçkimseBayCayley’inbahçededolaşmış
olduğunu duymayacak, herkes onun terasta aynen bir mumya gibibattaniyelerine sarınmış, sandalyesinde uyukluyor olduğunu düşünecekti.(Aslında onun gibi bir adamın soğuk gece havasını bunca zaman solumayı
gözealmasıdaçoktuhaftı.)
SonraBayanO’Rourkevardı,elindekiçekicisallayanvegülümseyen…
IV Ne oldu Deb? Endişeli görünüyorsun tatlım. Deborah Beresford öncekorkarak sıçradı, ama sonra Tony Marsdon’nun sempatik kahverengigözlerine bakarak gülümsedi. Tony’yi seviyordu. Zekiydi şifrelemebölümünün en zeki, en parlak gençlerinden biriydi ve yakın zamanda çokyükseleceğide168
NveyaMAgathaChiristiekesindi.
Deborahbazızamanlarkonsantrasyongücünüçokfazla
zorlaması gerektiği izlenimine kapıl sa da, çok yorulsa da işini seviyordu.Evet,yorucuyduamayaptığıişedeğiyorduvebuiş
ona kendini önemli hissettiriyordu. Bu gerçek bir işti hastanelerde dolanıptedaviedecekhastaaramakgibideğildi.
Birşeyyok,dedi.“Birailesorunu.Biliyorsunişte.”
Ailelerbazenüzücüolabiliyor.Seninkilernedurumda?
Annem.Doğruyusöylemekgerekirseonuniçin
endişeleniyorum.
Niye?Neolduki?
“Cornwall’dagerçektençokçökmüş,yaşlıbirteyzemizvar.
İşteannemonunyanınagitmişti.
Yetmişsekizyaşındaveşuurutamamıylananay.”
Gençadamgülerek,“Pekhoşgörünmüyor,”dedi.
“Evet,anneminiyikalpliliği işte,aslınabakılırsaçokasilbirdavranış.Amabiraçıdandabunamecburoldudenilebilir,çünkübusavaştaonakimsebirişvermekistemedi.Geçensavaştahemşirelikfilanyapmıştı,amaşimdidurumfarklı, artık bu orta yaşlı insanları istemiyorlar. Genç, bilgili ve yetenekliinsanlara ihtiyaçları var. Daha önce de bahsettiğim gibi annem buna çokalındıveConnvall’aGracieTeyze’ninyanınagitti.
Oradabahçedesebzefilanyetiştirerekzamangeçiriyordu.”
Tony,“Aklayakın,”dedi.
Deborahtatlıbirsesle,“Yapabileceğienakıllıcaişti,”dedi.
“Biliyormusunohâlâçokaktifbirkadın,”dedi.
İyiyabuaçıdandauygungörünüyor.
“Oh hayır, sorun o değil. Onunla bir sorunum yok daha iki gün önce iyiolduğunubelirtensevgidolubirmektupaldım.”
Öyleiseniyeüzülüyorsun?
“Sorunşu.OrayaailesinigörmeyegidenCharles’tanannemi169
NveyaMAgathaChiristiedeziyaretetmesiniistedim.
Gitmişamaooradadeğilmiş.”
Oradadeğilmiymiş?
Hayır.Orayahiçgitmemiş.Uğramamışbile.
Tonyşaşırmıştı.
‘Tuhaf,”diyemırıldandı.“Nerede…şeyyani…babandemekistedim?”
“Havuç kafa mı? İskoçya’da bir yerde. Hani şu Bakanlık adına bütün günformdoldurulanbölümlerdenbirindeçalışıyor.”
Belkideannenonunyanınagitmiştir.
Gidemez.Kadınlarıngidemeyeceğiyerlerdenbirinde
çalışıyor.
Ahşey…neyse,sanırımbiryerlerekaçtı.
Tony şimdi büsbütün şaşırmıştı özellikle de Deborah’ın endişeyle irileşengözlerininiçinebakarken.
“Evet,amaniye?Çoktuhaf.MektuplarGracieTeyze’den,bahçedenbahsedenmektuplarfilan.”
Tony, “Anlıyorum, anlıyorum,” dedi aceleyle. “Belki de senin bilmeniistememiştir biliyorsun işte yani bugünlerde neyse, arada sırada insanlarbulundukları ortamdan kaçıp uzaklaşmak istiyorlar. Ne demek istediğimianlıyorsundeğilmi?”
Deborahbirdenbirekızıphırslaonabaktı.
“Eğer annemin başka bir erkekle hafta sonu geçirmeye gittiğini filanzannediyorsan kesinlikle yanılıyorsun. Annemle babam birbirlerine hâlâsırılsıklam âşıklar kesinlikle birbirlerine taparlar. Bu ailede her zaman alaykonusuolur.Oasla…”
Tonyhemenonunsözünüyarıdakeserek,“Tabiikihayır,”
dedi.“Özürdilerim.Bunukastetmekistememiştim…”
Deborah’ınöfkesisamanalevigibisönüvermiş,alnınıkaşıyordu.
170
N veya M Agatha Chiristie Tuhaf olan, geçen gün birisi annemiLeahampton’da
dolaşırkengörmüşolduğunusöyledi.
Ona kesinlikle yanıldığını söyledim, çünkü onu Cornwall’da sanıyordum.Amaşimdidüşünüyorumda,acaba.”
SigarasınıyakmaküzereolanTonybirdendurdu,elindekikibritsönüverdi.
Sertbirsesle,“Leahampton?”diyesordu.
Evet.Annemingidebileceğiensonyer.Oradakiihtiyaralbaylar,evdekalmışkızlarlaneişiolabilir?
Tony, “Bu bana da hiç akla yakın gelmiyor,” dedi ve sigarasını yaktıktansonrakayıtsızbirhavadasordu.
Annengeçensavaştaneişleryapmıştı?
Deborahdüşünmedencevapverdi.
“Hemşirelik ve bir generale şoförlük yaptı otobüs değil, ordumakamaracı.Bugibişeylerişte.”
OnundaseningibiMilliİstihbarat’taçalışmışolabileceğinidüşündümde.
“Ohannembuçeşitbirişteçalışacakkadarzekideğildir.
Ama sanırım yine de geçen savaşta babamla ikisi bu türden bir şeyleryapmışlargaliba.Gizlievraktaşımakcasuslukfilangibi.
Tabii ikisi de yaptıklarını öyle abarttılar ki dinlesen inanılmayacak kadarönemli bir iş yaptıklarını sanırsın. Onlara bu konuda pek konuşma fırsatıvermeyiz.Yaşlılarıbilirsindönüpdolaşıpaynıöyküyüanlatmayabayılırlar.”
TonyMarsdpniçtenlikle,“Öyle,”dedi.“Kesinliklekatılıyorum.”
ErtesigünDeborahpansiyonadöndüğündeodasındabir
değişiklikolduğunufarketti.
Değişikliğin ne olduğunu bulması bir hayli zaman aldı. Bunu keşfettiktensonradahemenpansiyonsahibesinetelefonederekkonsolunüzerindeduranbüyükçerçevelifotoğrafınneden171
NveyaMAgathaChiristiekaldırıldığınısordu.
BayanRowleyhemüzülmüş,hemdetelaşlanmıştı.
Emindeğildi.Kendisibufotoğrafaelinibilesürmemişti.
BelkiGladys.
Ama Gladys de ısrarla fotoğrafa dokunmadığını iddia etti. Ve gaz saatiniokumayagelenadamınalmışolabileceğiniilerisürdü.
Ama Deborah gaz şirketinden gelen birinin yaşlı bir kadının fotoğrafınıbeğenipdealdığınaihtimalvermiyordu.
Gladys’in fotoğrafın çerçevesini kırmış ve korktuğu için de suç delillerinitamamenortadankaldırdığınıdüşünüyordu.
Deborahbuhusustabirmeseleçıkarmadı.Biraraannesindenyenibirresimgöndermesiniisteyebilirdi.
İçinden,“Bizimihtiyarneyinpeşindeacaba?”diyedüşündü.
“Banasöyleyebilirdi.TabiiTony’nindediğigibibaşkabirisi ile tatilegitmişolmasıihtimalikesinlikleyok,amabudurumdaherşeyçoktuhaf…”
172
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM11
I
EskirıhtımınucundakibalıkçıilekonuşmaksırasıbukezTuppence’deydi.
TuppenceBayGrant’ınkendisinirahatlatacakbirşeylerbileceğiniumuyordu.Amabuumutlarıkısasüredesuyadüştü.
GrantkesinlikleTommy’denhiçbirhaberalamamışolduğunubelirtti.
Tuppenceolabildiğincesesinintitremesinegayretedereksordu.
Onabirşeyolduğunudüşünmekiçinbirnedenyokdeğilmi?
Yoktabii.Amadiyelimkivar.
Ne?
Demek istediğim… diyelim ki oldu. Siz ne durumdasınız? “Oh evetanlıyorum.Benişedevamediyorumtabii.”“İştegerekenbu!Şöyledüşünün;Savaşınardındanağlamayadaimazaman173
NveyaMAgathaChiristievardır.Bizşimdibirsavaşıntaiçindeyiz.Zamanyok. Bize getirdiğiniz haberin bir kısmının doğru olduğu kanıtlandı. Dörtsözcüğüyleilgilibirşeylerduymuştunuz.Odörtgelecekayındördünütemsilediyor.Tamotarihteülkemizebüyükbirhücumyapılacak.”
Eminmisiniz?
“Oldukça. Düşmanlarımız metodik insanlar. Bütün planlarını düzenli bir
şekilde, titizlikle hazırlayıp, uyguluyorlar. Kendimiz için de aynı şeylerisöyleyebilmekisterdim.Planlamabizimbelkideenzayıfnoktamız.Evetayındördübüyükbirgünolacak.Bütünbuhavaakınlarıişinönemlikısmını
oluşturmuyorbunlarbüyükölçüdekeşifamaçlıhava
saldırılarına karşı savunma sistemimizi ve refleksimizi ölçmeye çalışıyorlar.Asılbaskınayındördündeolacak.”
Amabunubiliyorsanız…
“Biliyoruz.Günkesin!Biliyoruzyadabildiğimizisanıyoruz,yaklaşıkolaraknereden… (Ama yanılmış da olabiliriz.) Elimizden geldiği kadarhazırlanıyoruz.AmaTruva’nınfethihikâyesinibilirsiniz.Onlardabizimgibikarşılarındakidüşmanı tanıyorlardı.Yanidışarıdakidüşmanı, içtekidüşmanıhiç düşünmemişlerdi. İşte bizim de bilmek istediğimiz bu içeridekidüşmanlar! Atın içinde saklananlar! Kalenin anahtarını düşmana teslimedebilecek olanlar onlar. Yüksek makamlarda bulunan bir düzine insan,kumanda kademesinde, hayati noktalarda, bunların verecekleri çelişkiliemirler,Almanlarınplanlarınıngerçekleşmesiiçingereklikarışıklığa
sürükleyebilirler.İçtekihaberlerizamanındaalmalıyız.”
Tuppence umutsuzca, “Kendimi çok yararsız ve deneyimsiz hissediyorum,”dedi.
“Bu konuda üzülmeyin. İçerde çalışan çok deneyimli ve yetenekliadamlarımız var, ama ihanet söz konusu olunca kime güvenebileceğimizibilemiyoruz.SizveBeresfordgayriresmi174
NveyaMAgathaChiristiegüçlerimizsiniz.Kimsesizitanımıyor.İştebununiçin başarılı olma fırsatını yakaladınız yani bir dereceye kadar başarılıoldunuzdemekistiyorum.”
“Bayan Perenna’nın peşine birini takamazmısınız?Kesinlikle güvendiğinizbazıadamlarınızvardırmuhakkak.”
“Bunu zaten yaptık. Adamımızdan aldığımız bilgilere göre Bayan PerennaIRAmensubu,yanianti-İngilizsempatizanı.
Gerçibudoğru,amabukonudadadahailerigitmemizisağlayacakkanıtyokelimizde.Gerekliolan,istediğimizhayatiönemtaşıyangerçekler!OnuniçinBayan Beresford size önerim bu işe dört elle sarılmanız ve işinize devametmeniz.”
Tuppence,“Dördü,”dedi.“Birhaftadanbileazbirzamanımızvar,değilmi?”
‘Tambirhafta.”
Tuppenceelleriniovuşturdu.
Birşeylerbulmalıyız?dedi.Bizdiyorum,çünküTommy’ninbir izüzerindeolduğuna eminim, geri gelmemesinin nedeni de bu. Muhakkak bir ipucuyakaladı.Keşkebendebirşeybulabilsem.Amanasıl?Acaba…”
Suratıasıldı.Yenibirsaldırıplanlıyordu.
II
GörüyorsunuzAlbert,budabirihtimal.
“Nedemekistediğinizitabiikianlıyorummadam.Amabufikrinpekhoşumagitmediğinibelirtmekisterim.”Benceyinedeişeyarayabilir.
“Evetmadam.Amabubirazdakendiniziateşeatmakoluyorki, iştebenbutarafınıbeğenmiyorum.Eminimüstat
Beresford’daistemezdi.”
“Bütünnormalyollarıdenedik.Yanikimliğimizigizlitutarakyapabileceğimizherşeyiyaptık.Banabudurumdaartıktek175
NveyaMAgathaChiristieçıkaryolaçığaçıkmakgibigeliyor.”
Buşekildebelkidebir fırsatıdakaçırmışolacağınızınbilincindesiniz,değilmi,madam?
BugüntamBBC’dekilergibikonuşuyorsunuzAlbert,dediTuppencehiddetle.
Albertutanmışabenziyordu.Dahanormalbirkonuşma
tarzınadöndü.
Dünakşamgölethakkındaçokilginçbirkonuşmayatanıkoldum,dedi.
Şimdigöletkonuşmalarıylakaybedecekvaktimizyok!
KaptanBeresfordnerede,benimdetekbilmekistediğimbu?
Bende,dediTuppenceveiçindederinbiracıhissetti.
“Hiçbir şey söylemeden böyle ortadan kaybolması bana tuhaf geliyor.Şimdiyekadarsizebirhabervermeliydi.İştebununiçin…”
EvetAlbert?
“Demek istediğim şu. Eğer onun kimliği açığa çıktıysa sizin kimliğinizigizlemeyedevametmenizdahadoğruolabilir.”
Fikirlerinitoparlamakiçinbirandurduveekledi.
Belkideonukonuşturmayıbaşarmışlardır,amasizin
hakkınızda bilgi sahibi olmayabilirler, dolayısıyla hiç değilse sizinkimliğinizingizlikalmasıdahadoğruolur.
Tuppenceiçiniçekerek,“Birkararavarabilmeyiisterdim,”
dedi.
Neşekildedavranmayıdüşünüyordunuz,madam?
Tuppencedüşüncelibirtavırlaadetamırıldandı.
“Yarın yazdığım bir mektubun kaybolduğunu ileri sürerek, çok tedirgingörünmeyi hatta bu nedenle olay çıkarmayı düşünüyordum. Sonra mektupholdekimasanınüzerinde
bulunacaktıveBeatrice’inonuorayakoyduğudüşünülecekti.
176
NveyaMAgathaChiristieSonragörmesigerekenkişibunabirgözatacaktı.”
Mektubaneyazacaktı?
“Çok basit. Söz konusu kişinin kim olduğunu keşfettiğim ve hemen ertesisabahbukonuyuayrıntılarıylaraporedeceğimibelirtmişolacaktım.BöyleceAlbert,MyadaNherkimseortayaçıkmakvebenielimineetmeyeçalışmakzorundakalacaktı.”
Belkionlardabunutelafietmeninbiryolunubulurlardı.
“Bendikkatliolursamalacaklarıhiçbirönlemişeyaramaz.
Sanırımbeniuzakbiryerleregötürmekzorundakalacaklardı iştesizburadaişekarışacaktınız.Çünküsizinvarlığınızdanhiçkimseninhaberiyok.”
Yanionlarıizleyipsuçüstüyakalayacağım,öylemi?
Tuppencebaşınısalladı.
Evetfikirbuydu.Bukonuyuyenidendüşünmeliyim.Yarıngörüşürüz.
III
Tuppenceşehirkütüphanesindenkolununaltındakendisine,
“iyi kitap” olarak önerilen kitapla dışarıya çıktığı anda duyduğu bir sesleirkildi.
BayanBeresford.
Aniden arkasını döndü ve uzun boylu, yakışıklı, ama biraz utangaç şekildegülümseyengençbiradamlayüzyüzegeldi.
Adam,“Şeykorkarımbenihatırlamadınız,”dedi.
Tuppence bu gibi durumlara alışıktı. Ardından gelecek sözcükleri artıkneredeyseezberlemişti.
BenşeybirgünevinizeDeborahilegelmiştim.
Deborah’ınarkadaşları!Okadarçokarkadaşıvardıki,üstelikhepsideayırtedilemeyecekkadarbirbirlerinebenziyorlardı.
177
NveyaMAgathaChiristieBazılarıesmer,bazılarısarışın,bazendekızılsaçlıamahepsiaynıhavadaterbiyeli,nazik,yakışıklı,amaTuppence’ingörüşünegörebirazuzunsaçlıydılar.(Bununezaman
Deborah’a söyleyecek olsa, genç kız “Öf anne 1916’lara takılıp kalmışsın.Kısa saça dayanamam,” diye itiraz ediyordu.) Deborah’ın arkadaşlarındanbirisitarafındanböylekritikbirzamandatanınmışolmakcanınısıkmıştı.
Gençadam,“BenAntonyMarsdon,”diyeaçıkladı.
Tuppence,“Ohevet,”diyemırıldanarakgençadamınelinisıktı.
TonyMarsdonekledi.
“Sizi bulduğuma çok sevindim Bayan Beresford! Deborah ile aynı yerdeçalışıyoruz.Geçengünçoktuhafbirşeyoldu.”
Tuppence,“Evet?Neoldu?”diyesordu.
Deborah sizinCornwall’da olmadığınızı öğrendi. Tabii bunu öğrenmek onubirhayliüzdü.
Tuppenceüzülmüştü.“AmanTanrım,”dedi.“Nasılöğrendi?”
TonyMarsdonaçıkladı.Sonrabirazsıkılarakdaolsaekledi.
‘TabiiDeborah’ınsizingerçekteneyapmaktaolduğunuzailişkinhiçbirfikriyok.”
Biransusupsonraçekinerekekledi.
“Anladığımkadarıylabilmemesiönemli.Aslındabenimyaptığımişdeaynensizinkigibi.
Şifrelemebölümündeyeniişebaşlayanbiracemiolduğumsanılıyor.Gerçekteisealdığım talimatFaşist sayılabilecekgörüşler sergilemekAlmansisteminitakdir etmek, Hitler’le birlikte hareket etmenin aslında kötü olmayacağınadeğinerekkarşımdakilerinverecekleri tepkileriölçmek.Ortadabir sürühainvar,amabizimamacımızbunlarınbaşındakiminolduğunubulmak.”
Tuppence,“Hainlerheryerde,”diyedüşündü.
178
N veya M Agatha Chiristie Ama Deb, bana sizden bahseder etmez, diye
ekledi genç adam. “Buraya gelerek sizi başka bir öykü uydurmanızkonusundauyarmayıdüşündüm.Bakınneişlemeşgul
olduğunuzuvebununnekadarönemliolduğunubiliyorum.
Sizinkimolduğunuzuaslaöğrenmemeleriazım.
Bunedenlesizinİskoçya’yaKaptanBeresford’unyanınagittiğinizibilmeleridaha iyi. Orada, onunla beraber çalışmanıza izin verdiklerinisöyleyebilirsiniz.”
Tuppencesıkıntıyla,“Evet,öyleyapmalıyım,”dedi.
TonyMarsdon telaşlanarak, “İşinizeburnumu soktuğum içinkızmıyorsunuzdeğilmi?”diyesordu.
Hayır…hayır.Aksinesizeminnettarım.
Tonykızararak,“Benşey…bakınyaniDeborah’dançokhoşlanıyorumda,”diyekekeledi.
Tuppencegülerekonuşöylebirsüzdü.
Deborah’ın yakışıklı genç adamları kaba davranışlarıyla kendisindenuzaklaştırdığıyıllarşimdiçokgerilerdekalmışgibigörünüyordu.Budelikanlıtürününçekicibirörneğiydi.
Kendi deyimi ile, “barış zamanı düşüncelerini” bir tarafa bırakarak o ankidurumakonsantreoldu.
Birkaç dakika sonra üstüne basarak ağır ağır, “Kocam İskoçya’da değil,”dedi.
Değilmi?
“Hayır.Buradabenimleberaber.Yaniberaberdidemek istiyorum.Şimdi iseortadankayboldu.”
Çokkötü…Değilmi?Yoksabirizpeşindemiydi?
Tuppencebaşınısalladı.
“Sanırım. Onun için ortadan kaybolmasını kötü bir şeyin işareti olarakgöremiyorum.
Sanırımergeçbenimlebağlantıyageçecektir.”
179
NveyaMAgathaChiristieTonybirazsıkılarak,“Buoyunusanırımbendendahaiyibiliyorsunuz,amadikkatliolmalısınız,”dedi.
“Ne demek istediğinizi anlıyorum. Romanlardaki güzel kahramanlar
kolaylıklaaldatılabilir.
Amakocamlabenimaramızdakendimizegöre
yöntemlerimizvar.Aramızdabirparolavar.
Pennysolukverenksiztuppencerenklidir.”
Gençadam,onudelirdizannederekhayretlebaktı.“Ne?”diyesordu.
“Ohözürdilerimizahetmemgerekiyordu.BanaailedepennyanlamınagelenTuppencederlerde.”
Anlıyorum.Adamınçatıkkaşlarıdüzeldi.“Dâhiyanebirbuluş.”
Öyleolduğunuumuyorum.
“Aslında bu işe bulaşmak istemiyorum ama yine de acaba size bir şekildeyardımcıolabilirmiyim?”
Evet,dediTuppencedüşünceli.“Sanırımedebilirsiniz.”
180
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM12
I
Çokuzun sürenbir baygınlığın ardından ayrılırken,Tommykendini uzaydabaşıboş yüzen bir ateş topu gibi hissetti. Bu ateşten topun merkezinde acıvardı, evren daraldı, ateş topu daha yavaş savrulmaya başladı ve Tommybirdenbuateştentopunkendibaşıolduğunukeşfetti.
Yavaşyavaşdiğerşeylerindefarkındaolmayabaşlıyordu.
Kollarıvebacaklarısoğuktankaskatıkesilmişti.Açlıktanmidesikazınıyorduvedudaklarınıkıpırdatamıyordu.
Ateştentopgiderekdahayavaşsallanıyordu.BuşimdiThomasBeresford’unbaşıydıvesertbirzemindeyatıyordu.
Çoksertbirzeminde.Taşgibibirzeminde.
Evet…taşlarınüzerindeyatıyordu.Ağrı içindeydi,hareketedemiyordu,çokaçtı,üşüyorduverahatsızdı.
AslınabakılırsaBayanPerenna’nınyataklarıdapekyumuşakdeğildi,amabuyinede…
Tabii…Haydock!Telsizcihazı!Almangarson!Şans
Souci’ninkapısındabahçeyedoğrukıvrılması…
Onuizleyenbiriarkasındanyaklaşıp,başınavurmuştu.
181
NveyaMAgathaChiristieBaşınınağrımasınınnedeniiştebuydu.
Halbukiokaçıpkurtulabildiğinisanmıştı.DemekHaydockherşeyerağmensandığıkadaraptaldeğildi.
Haydock?HaydockKorsanİni’negeridönmüşvekapıyı
kapatmıştı. Peki, ama bu durumda ondan önce tepeden aşağı inip onuŞansSouci’ninbahçesindebeklemeyinasılbaşarmıştı?
Buolanaksızdı.Tommy’ninonufarketmedenbunuyapmış
olamazdı.
Pekiyagarson?OTommy’yibeklemeküzereaşağıya
gönderilmişolabilirdi.AmaTommyevdençıkarken
Appledore’un kahvaltıyı hazırladığını görmüştü. Yoksa onu gördüğünü müzannetmişti?Budurumuaçıklıyordu.
Nefarkederdiki?Önemliolanoandaneredebulunduğunuöğrenmesiydi.
Karanlığa alışan gözleri uzak bir köşede küçük bir ışık algıladı. Küçük birpencere ya da bir çatlak. Hava rutubet ve küf kokuyordu. Bir mahzendeyatmaktaolduğunudüşündü.
Elleriayaklarıbağlıydıveağzındakitıkaçbirbandajilegarantiyealınmıştı.
Tommy,“İşimbittigaliba,”diyedüşündü.
Umutsuzcakolvebacaklarını,bedeninikıpırdatmayaçalıştı,amabaşaramadı.
Tam o sırada küçük bir sürtünme sesi oldu ve arkasında bir yerlerde birkapınınaçıldığınıduydu.İçerielindemumolanbiradamgirdi.Adamyananmumuyerekoydu.Tommy,onu
hementanıdı.BuAppledore’du.Adamtekrargiderekbuseferelindebirtepsiiledöndü.
Tepsininüzerindebirsürahisu,ekmekvepeynirvardı.
Eğilerek Tommy’nin el ve ayaklarını bağlayan ipleri kontrol etti. Sonraağzındakitıkacaelattı.
Sakinbirsesle,“Bunuçıkaracağım,”dedi.“Ozamanyiyip182
NveyaMAgathaChiristie içebileceksiniz.Amaeğer enufacıkbir ses bileçıkarırsanızyineağzınızıtıkarım.”
Tommy başı ile işaret etmek istiyordu, ama başı çok ağrıdığı için buolanaksızdı, dolayısıyla bunun yerine birkaç kez üst üste gözlerini açıpkapadı.
Bunu onay olarak yeterli kabul eden Appledore dikkatle ağzındaki bandajıçözdü.
Ağzı serbest kalınca Tommy ilk birkaç dakikayı çenesini oynatmayaçalışmaklageçirdi.
Appledoresudolubardağıonundudaklarınayaklaştırdı.
Başlangıçtaoldukçazorlandıysadasonradahakolayiçebildi.
Suonaçokiyigelmişti.
Yavaşça, “Böylesi daha iyi,” dedi. “Artık eskisi gibi genç değilim. ŞimdiyemekleregelelimFritz,yoksaFranzmıdemeliydim?”
Adamciddiyetle,“BuradakiismimAppledore,”dedi.
BukezdeekmeklepeyniriTommy’ninağzınaverdi,Tommyaçlıktanhemenısırdı.Yemeğisuylakolaycayuttuktansonrasordu.
Programınbirsonrakikısmındanevar?dedi.
Appledoreyanıtolaraktıkacıyenidenelinealdı.
Tommyaceleile,“KumandanHaydockilegörüşmek
istiyorum,”dedi.
Appledorebaşınısalladı.Ustalıkla tıkacıyenidenyerineyerleştirdivedışarıçıktı.
Tommyyinekaranlıktayalnızkalmıştı.Yarıuykuluhalindenkapınınyenidenaçılması ile uyandı. Bu defa Haydock ile Appledore beraber gelmişlerdi.Ağzındaki tıkaç çıkarıldı, kollarını bağlayan ip gevşetildi, böylece Tommyoturup,kollarınıuzatmafırsatıbuldu.
Haydock’unelindebirotomatiktabancavardı.
183
N veya M Agatha Chiristie Tommy fazla düşünmeden rolünü oynamayabaşladı.
Hiddetle, protesto ederek, “Bakın Haydock,” dedi. “Bütün bunların anlamıne?Bunaaçıkçaadamkaçırmadenir,benikaçırdınız.”
Kumandannazikbirtavırlabaşınısallıyordu.
Boşunanefesinizitüketmeyin.Değmez,dedi.
GizliServismensubuolduğunuziçinsanıyormusunuz…
Haydockyenidenbaşınısalladı.
“Hayır, Meadowes hayır. Bu öyküyü inanmadığınız açık. Rol yapmayısürdürmenizegerekyok.”
Aslayenilgiyikabuletmişebenzemiyordu.Kendikendinekarşısındakihernekadar akıllı olursa olsun yine de emin olamayacağını söylüyordu, bir anşüpheyedüşebilirdi.
Anlamamışgibirolyapmayadevametti.
Kendinizi ne zannediyorsunuz? diye sordu suçlayarak. “Ne kadar güçlüolursanız olun bu şekilde hareket etmeye hakkınız yok. Ben de yaşamsalönemdeki sırlarınızı saklamayı becerecek kapasitedeyim. Dilimi tutmayıbilirim.”
Diğerisoğukbirtavırla,“Rolünüzüçokiyioynuyorsunuz,”
dedi. “Benim için İngiliz Haber alma Servisi’nden ya da aptal bir amatörolmanızarasındahiçbirfarkyok…”
Buneyüzsüzlük?…
Kesinartık,Meadowes..
Bakındinleyin…
Haydockeğilerekonunsuratınadoğruhaykırdı.
“Kes artık, Tanrı‘nın belası! Sus. Eğer daha önce olsaydı seni kiminyolladığınınedengeldiğiniöğrenmeyeçalışırdım;amaartıkzamankalmadı.Sonranasılolsaöğrendiklerinikimseyeanlatmakfırsatınıdabulamadın.”
Kaybolduğumuhaberverdikleriandapolisgelip,beni
arayacaktır.
184
N veya M Agatha Chiristie Haydock birdenbire otuz iki dişini göstererekgüldü.
“Bu akşampolisler zaten buraya geldi. İyi çocuklar her ikisi de arkadaşım.Bana Bay Meadowes’u sordular. Kaybolduğunu ve onun için çokendişelendiklerini anlattılar. O akşam nasıldı, neler söyledi? Bunlarıöğrenmek istiyorlardı. Sordukları adamın, oturdukları yerin hemen altındaolduğunu nereden ve nasıl bilebilirlerdi ki? Bu evden sağ salim çıkmışolduğunuzbiliniyor,bundahiçkuşkuyok.Seniburadaaramakakıllarınabilegelmez.”
Tommyhiddetle,“Benisonsuzakadarburadatutamazsınızya,”dedi.
Haydockyenidensafİngiliztavrınıtakınarak,“Bunahiçgerekyokdostum,”dedi.“Yalnızcayarınakşamakadar.
Aşağıdakikoyaküçükbirkayığınulaşmasınıbekliyoruz.
Sağlığınız için sizi bir denizgezisine çıkaracağız, aslınabakılırsao zamanakadar sağ kalacağınızı sanmam ya da en azından onlar hedeflerineulaştıklarındasizkayıkta
olmayacaksınız.”
Niyebenibaşımavurduğunuzzamanöldürmediniz,merakediyorum?
“Hava çok sıcak, dostum! Şimdilik arada sırada deniz muhaberatımızkesiliyor eğer bu böyle sürerse evet, bir cesedin bulunmasıyla ortayaçıkabilecektartışmalarbirçokgerçekleriortayaçıkarabilir.”
Tommy,“Anlıyorum,”dedi.
Anlıyordu.Herşeyaçıktı.Kayıkgelinceyekadarhayattakalacaktı.Sonrayaöldürecekleryadaboğacaklardı.
Kayıktakilercesedidenizinaçıklarınagötürüpatacaklardı.
SonracesedibulunduğuzamanhiçkimsebucesetleKorsanİniarasındabirbağlantıkuramayacaktı.
Haydocksonderecedoğalbirtonda,“Gelişiminnedeni,”
dedi.“Ölümünüzdensonrasiziniçinbirşeyyapabileceğimiz185
NveyaMAgathaChiristiebirşeyolupolmadığınısormaktı?”dedi.
Tommyderinlemesinedüşündü.Sonrayanıtladı.
Hayır,teşekkürederim,dedi.“SaçımdanbirparçaalıponuSt.
John Wood’daki küçük kadına götürmenizi ya da böyle bir şey isteyecekdeğilim.Maaş alma günü geldiğinde yokluğumu hissedecektir ama sanırımçokyakındabaşkabirarkadaşbulurkendisine.”
Neolursaolsun,yalnız,bağlantısıolmayanbirinsanmış
izlenimi uyandırması gerektiğini hissediyordu. Tuppence’in üzerine dikkatçekmediği sürece oyunları sürebilir ve hatta başarıya ulaşabilirlerdi, her nekadarkendisiozamanolmayacakolsabile.
Haydock,“Nasıl isterseniz,”dedi. “Yinedeeğermesajyollamak istediğinizbirarkadaşınızolursabununulaşmasıiçinbirşeyleryapabiliriz.”
DemekHaydockherşeyerağmenhalenmeçhulBay
Meadoweshakkındabilgitoplamakistiyordu.İyiya,öyleise,Tommydeonutahminyürütmekteözgürbırakıyordu.
Başınısallayarak,“Teşekkürederimistemem,”dedi.
Nasıl isterseniz.Haydockbaşı ileAppledore’a belli belirsiz bir işaret yaptı.Adam tıkacı yeniden ağzına yerleştirdi, ellerini tekrar bağladı. İki adamkapıyıkilitleyipgittiler.
DüşünceleriylebaşbaşakalanTommy’ninmoraliçok
bozuktu.Ölümle yüz yüze geldiğine değil de, öğrendiği sırra dair bir kanıtbırakamadığınayanıyordu.
Vücudunudahihareketettiremiyordu.Sankibeynide
durmuştu.AcabaHaydock’unhaberiletmeönerisinikabuletsemiydi?Beynibiraz daha iyi çalışıyor olsa belki bir şeyler bulabilecekti…Ama aklına işeyararhiçbirşeygelmiyordu.
TabiiTuppence’dadüşünmesigerekiyordu.Pekiama
Tuppenceneyapabilirdiki?
186
N veya M Agatha Chiristie Haydock’un da dediği gibi, hiç kimse onunortadan
kaybolmasıylaarasındabirbağlantıkuramazdı.Tommy,Korsanİni’ndensağsalim çıkmıştı. İki tanığın ifadesi tüm kuşkuları ortadan kaldırıyordu.Tuppenceortadan
kaybolmasındankuşkulansadahiHaydockaklınagelmeyecekti.
Belkidehiçkuşkulanmayacaktı.Tommy’ninyakaladığıbiripucununpeşindeolduğunusanacaktı.
Lanetolsun!Eğerbirazdahadikkatliolsaydı…
Mahzende hafif bir ışık vardı. İlerde tavandaki küçük çatlaktan geliyordu.Eğerağzınıaçabilsebelkideyardım istemek içinbağırabilirdi.Gerçiduyanolurmuydubilinmezamabelkidebiriduyabilirdi.
Ondan sonraki yarım saat boyunca bağlarından kurtulmaya ve ağzındakitıkacıısırmayauğraştı.Amabütünbuçabalarıboştu.
Buadamlarişleriniçokiyibiliyorlardı.
Akşamüstüolmuşolmalıydı.Haydockherhaldekulübegitmiş
olmalıydı.Yukarıdanhiçsesgelmiyordu.
Belki de o anda kulüpte golf oynuyor, arkadaşları ileMeadowes’un başınanelergelmişolabileceğinindedikodusunuyapıyordu.
“Öncekigecebenimleyemekyedi,çoknormalgörünüyordu.
Sonraneolduysaolmuş.
Ortalardankaybolmuş.”
Tommy hırsla titredi. Adamın İngiliz tavırlarını düşündükçe deli oluyordu.OnunkurşunbaşınıandıranPrusya’lıkafasınıkimse farkedemiyormuydu?Kendisidefarkedememişti.
İnanılmayacakderecedeiyi,birincisınıfbiraktördübuherif.
Kendisi iseburadaaptalgibi tuzağadüşmüş,elikolubağlıçaresizlik içindekıvranıyordu.
Üstelikkimseonunneredeolduğunubilmiyordu,bilemezdide.
187
N veya M Agatha Chiristie Keşke Tuppence kuşkulansaydı! Bazen altıncıhissionabirşeylerfısıldardı.Keşkeşimdidebirşeylerfısıldasaydı…
Odaneydi?
Uzaktangelensesidoğrualgılamakiçinkulakkesildi.
Sankiadamınbiribirşarkımırıldanıyordu.
Ya kendisi? Birinin dikkatini çekecek bir ses bile çıkarmaktan aciz oradazavallıbirhaldeyatıyordu.
Şarkıyımırıldanangiderekyaklaşıyordu.Çokkötübirsestibu.
Amamelodibozukdaolsa tanınmamasıolanaksızdı.Birincisavaştankalmabirşarkıydıbu.
Eğersenbudünyadakitekkızolsaydın,bendetekerkek.
1917’debuşarkıyıneçoksöylerdi.
Aptalherif.Hiçdebeceremiyorduşarkıyı.
Ansızın Tommy’nin vücudu ürperdi ve kaskatı kesildi. Bu aradakiduraklamalar ona çok tanıdık geliyordu. Bu şarkının o belirli kısmında herzamanyanılantekbirkişitanıyorduoda…
Tommy,“AmanTanrım,Albert,”diyedüşündü.
Albert Korsan İni’nin etrafında dolaşıyordu. Albert bu kadar yakındayken,neredeyseeliniuzatsaonaulaşabilecekken,oburadabudeliğetıkılıpkalmış;çaresizlikiçinde,elikolubağlı,kıpırdayamıyor,sesçıkaramıyor…
Birdakika!Gerçektençaresizmiydi?
Yalnızca bir ses ağız kapalıyken ses çıkarmak ağız açıkken olduğu kadarkolayolmayabilirdiamayinedebaşarabilirdibunu.
Tommy,umutsuzcahorlamayabaşladı.EğerAppledore
aşağıya inse bile onun horlamakta olduğunu görecek ve uyuduğunuzannedecekti.Bununiçincesaretlehorladı…
horladı….
188
NveyaMAgathaChiristieKısa horultu…kısa horultu…kısa horultu.Araver.Uzunhorultu…uzunhorultu…uzunhorultu.Araver.Kısahorultu…
kısahorultu…kısahorultu.
II
Albert’in,Tuppence’denayrıldıktansonraaklıbayağıkarışmıştı.
Yaşı ilerledikçe akli melekeleri daha ağır çalışıyordu, ama yine de kendinikapıpkoyvermiyordu.
Genelanlamdatümbuolaylarınseyriniyanlışgörüyordu.
Zatenülkeolarakbusavaşagirmeklebüyükbirhata
yapmışlardı.
Albert’incanısıkılmıştı,hırsla,“ŞuAlmanlar,”diyedüşündü.
TekişleriHitleriselamlamak,kazadımlarıylayürüyüp,dünyayıistilaetmek,bombalamak,makineli silahla taramakvegenelliklekendilerini türlübelayabulaştırmak. Bütün bunlara bir son vermek gerekiyordu, başka yolu yoktu,amaşimdiyedekdekimseonlaradurdiyememişti.
Ve Bayan Beresford, tanıdığı en kibar ve düşünceli kadın, bu belayabulaşmıştı hâlâ da seve seve daha fazla tehlikeye atılmaya hazırlanıyordu.Ona nasıl engel olacaktı? Bunu başarabileceğine kendi bile inanmıyordu.Kadın Beşinci Kol’a karşı savaşıyordu ve hiç kuşkusuz bu örgütünmensupları zeki insanlardı. Hatta belki aralarından bazıları da İngilizdi.Gerçekanlamdayüzkarası!
Ve üstadı, Bay Bresford, daima karısını düşünmeden atıldığı tehlikelerdenkoruyan,buadamdakayıptı.
Albertbundanhiçhoşlanmamıştı.Onabuişiniçinde
Almanlarınparmağıvargibigeliyordu.
Evet, durum gerçekten çok kötü görünüyordu. Ama bu işin üstesindengelebilirdi.
189
N veya M Agatha Chiristie Albert bir konu üzerinde derinlemesinedüşünmeye alışık bir insan değildi. Birçok İngilizler gibi güçlü hislerininetkisiylefazladüşünmedenişekoyulur,işleriarapsaçınadöndürüramasonraöyle ya da böyle karışıklığı çözerdi.Üstadını bulmanın şart olduğuna kararvererek,aynensadıkbirköpekgibiöncelikleonuaramayaçıktı.
Belirli bir planı yoktu.Ama aynen karısının kaybolan çantasını veya kendigözlüklerigibideğerli,onsuz
yapamayacakları bir eşyaları kaybolduğunda yaptığı şekilde Beresford’uaramaya koyuldu. İnsan nasıl aramaya kaybettiği şeyi son gördüğü yerdenbaşlarsaAlbert’dedeonoktadanbaşladı.
BeresfordileilgiliolaraksonbilinenKumandanHaydock’unKorsanİni’ndeyemekyediktensonraŞansSouci’yedöndüğüvekapıdaniçerigirdiğiydi.
Albert öncelikle tepeye çıkarak Şans Souci’nin kapısının önünde birkaçdakika durdu Ve umutla kapıya baktı. Ancak kafasında bir ilham kıvılcımıçakmasını sağlayacak bir şey olmayınca omuz silkip, iç çekerek Korsanİni’ninbulunduğutepeyedoğruyürümeyebaşladı.
Albert de o hafta oradaki sinemaya gitmiş ve büyük ölçüde seyrettiğiWanderingMinstreladlıfilminetkisialtındakalmıştı.
Gerçekten romantik bir filmdi bu. Film ile kendi içinde bulunduğu durumarasındabenzerlikkuramadanedemiyordu.
Kendisi filmin başrolündeki Larry Cooper’ın oynadığı rolde, hapsedilenefendisiniarayansadıkyaverBlondelgibihissediyordu.AynenBlondelgibiodageçmişgünlerdeefendisininyanıbaşındasavaşmıştı.
Efendisine herkes ona ihanet edip onu ele vermesine rağmen bir tek sadıkBlondelarayıpbulmuşvedurumudüzeltereksonuçtaKraliçeBerengaria’nınsevgidolukollarınınarasınateslimetmişti.
190
N veya M Agatha Chiristie Albert iç çekerek ünlü halk ozanının kaleburçlarındadolaşırkensöylediği“Richard,Omonroi”şarkısınıanımsadı.
Bir melodiyi öğrenecek kadar kulağının iyi olmamasına her zamanüzülmüştü.
Melodiyibuluncayakadarhaylizamangeçti.
Dudaklarıylabeceriksizbirşekildeıslıkçalıyordu.
Sonuçtabildiğikadarıylaşarkıyımırıldanmayabaşladı.
Eğerbudünyadakitekkızsenolsaydın,bendetekerkek.
Albert,Korsanİni’nintemiz,düzenlibeyazbahçekapısınabakmakiçinbiransusmuştu.İşteefendisininyemekyediktensonrakaybolduğuyerburasıydı.
Tepeyebirazdahatırmanarakdüzlüktedurdu.
Buradahiçbirşeyyoktu.Yalnızcaçimenvebirkaçkoyun.
O sırada Korsan İni’nin kapısı açılarak, dışarıya bir araba çıktı. İriyarı biradam yanında golf takımları arabada oturuyordu. Araba tepeden aşağıyainerekkayboldu.
BuadamKumandanHaydockolmalı,diyemırıldandıAlbert.
Yeniden aşağıya inerek villaya bir daha baktı. Düzenli ve güzel bir yerdi.Bahçedeçokhoştu.
Manzarada.
Tekrartekrarbeğeniylebakarak,“Gerçektençokgüzelbiryerburası,”dedi.
O sırada evin yan kapılarından birinden elinde tırmıkla bir adam çıktı veküçükbirkapıdangeçerekgözdenkayboldu.
Bu düzenli yer arka bahçesinde çiçek ve marul yetiştiren Albert’in ilgisiniçekti.
Korsanİni’neyaklaştı,açıkkapıdaniçerigirdi.Evet,düzenliküçükşirinbiryerdi.
Evinyantarafınakıvrıldı.Evinçevresindedolaşmayabaşladı.
Birazaşağıda,merdivenlerleinilendüzlüktesebzeyetiştirilen191
N veyaM Agatha Chiristie küçük bir bahçe vardı. Evden çıkan adam işteburada
çalışıyordu.
Albert birkaç dakika çalışan adamı seyretti. Sonra geri dönerek tekrar evebakmayabaşladı.
Üçüncübirkezburanınküçük,düzenlişirinbirvillaolduğunudüşündü.Tamemeklibirdenizsubayınınoturmakisteyeceğibiryerdi.Efendisininsonkezyemekyediğiyerdeburasıydı.
Albertyavaşyavaşevinetrafındadönüyor,dönüyordu-
AynenŞansSouci’ninbahçekapısınabaktığıgözlebakıyorduburayada.Ona
birşeylersöylemesiniumutedercesine.
Bu arada o da aynen yirminci asır Blondel’i gibi efendisini ararken kendikendineoşarkıyımırıldanıyordu.
‘Tapacaköylegüzelşeylerolurduki,”diyemırıldandıAlbert.
“Sanaöylegüzelşeylersöylerdimki.Yapacaköylegüzelşeylerolurduki…”Biryerdeyanlışlıkyapmıştıherhalde.
Aynışeyleridahaöncedemırıldanmıştı.
Hey,netuhaf,KumandanHaydockdomuzmubesliyordu?
Bir homurtu duymuştu. İlginç ama sanki yerin altından geliyordu bu ses.Domuzbeslemekiçintuhafbiryer!
Budomuzolamazdı.Evet,birişekerlemeyapıyorolmalıydı.
Mahzendeuyuyakalmıştı,göründüğükadarıyla…
Tamşekerlemeyapılacakbirgündüamayerseçimiçokkötüydü.BülbülgibiötmeyebaşlayanAlbertmahzenebirazdahayaklaştı.
Horultutamdaşuçatlaktangeliyordu.İnilti…inilti…inilti.
Hor.Hooor…hooor…hooor.Hor.
İnilti… inilti… inilti. Tuhaf bir horlamaydı bu. Albert’e bir şeyleranımsatıyordu.Aaaa,dediAlberthayretle.“Bubu192
NveyaMAgathaChiristie S.O.S.6 ta kendisi.Kısa, kısa, kısa, uzun, uzun,uzun,kısa,kısakısa.”
Telaşlaetrafınabakındı.
Sonra eğilerek küçük mahzen penceresinin demir çerçevesine morsalfabesiylevurmayabaşladı.
6İmdatçağrısı.
193
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM13
I
Tuppenceakşamiyimserbirruhhaliyleyattı,amasabaherkendeniçindebirsıkıntıylauyandı.
Kahvaltıya indiğinde tabağının içinde kendi adına el yazısıyla yazılmış birzarfbuluncaneşesitekraryerinegeldi.
BumektupDouglas,RaymondveyaCyrildenyadadiye
yazan şifreli mektuplardan biri değildi. Tuppence hemen zarfı açtı vemektubuokudu.
“Sevgili Patricia, Grade Teyze’nin durumu bugünlerde çok kötü. Doktorlaronunölümdöşeğindeolduğunusöylemiyorlar,amakorkarımkipekumutlarıyok.Eğerölmedenönceonugörmekistiyorsanhemenbugüngelseniyiolur.Yarrow’agiden10.20treninebinersen,birarkadaşımseniistasyondaarabasıilekarşılayacak.
Seni tekrargörmekbizleriçokmemnunedecek, tatlım,hernekadarböylesiüzücünedenlerleobada.
Herzamandostun,PenelopePlayne.”
Tuppencesevincinizorluklabastırıyordu.
194
NveyaMAgathaChiristieSevgiliiyikalpliPennyPlain!
Zorlukla çok üzülmüşçesine bir ifade takındı ve iç çekerek mektubu birkenarakoydu.
TuppencesevimlidinleyicileriBayanO’RourkeileMissMinton’amektubuniçeriğini anlattı ve uzun uzun Gracie Teyze’nin kişiliğinden, bu ihtiyarkadının inatçı, hiçbir şeyden yılmayan güçlü ruhsal yapısından, havasaldırılarını, tehlikeyi umursamamasından ve hastalığa yenik düşmesindenbahsetti.
Miss Minton büyük ilgiyle Gracie Teyze’nin yaşam ve hastalık öyküsünüdinledikten sonra bunları kendi kuzeni Selina’nın durumuyla karşılaştırdı.DiyabetileödemarasındagidipgelenTuppence’ınkafasıoldukçakarışmıştıamayinedeböbrekhastalığınınkomplikasyonlarındanbahsederkenoldukçarahatladı. Bayan O’Rourke da söze karıştı ve büyük bir merakla GracieTeyze’nin ölümünden Tuppence’in maddi bir çıkarı olup olmayacağınıöğrenmek istedi ve büyük erkek yeğeni Cyril’in yaşlı kadının gözbebeğiolduğunuveaynızamandaonunvaftizannesiolduğunuöğrendi.
KahvaltıdansonraTuppence terzisine telefonederekoöğledensonrakietekileceketprovasınıerteledi.SonradaBayanPerenna’yıbularakbiryadaikigeceevdenuzaktaolacağınıbildirdi.
BayanPerennaherzamankialışıldıktavrıylabudurumaüzüldüğünüsöyledi.Osabahbirazyorgunvegergin
görünüyordu.
BayMeadowes’danhâlâbirhaberolmamasıbiraztuhaf,değilmi?diyesordu.
BayanBlenkensopiçiniçekerek,“Başınabirkazagelmiş
olduğundaneminim,”dedi.
Başındanberihepbunusöyledim.
“HaklıolabilirsinizamaBayanBlenkensop,eğerböylebirşeyolaydışimdiyekadarçoktanduymuşolurduk.”
195
NveyaMAgathaChiristieTuppence,“Peki,yasiznedüşünüyorsunuz?”diyesordu.
BayanPerennabaşınısalladı.
“Gerçekten ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Aslına bakarsanız habervermedençıkıpgitmişolamayacağıkonusundasizinlehemfikirim.Öyleolsaşimdiyekadarbizebirhaberyollardı.”
Bayan Blenkensop hararetle, “Bu zaten kesinlikle haksız, gerekçesiz birtahmindi,” dedi. “O iğrençBinbaşıBletchley çıkardı bu dedikoduyu.Hayıreğer başına bir kaza gelmediyse belki hafızasını yitirmiştir. Gerçi yaygınolarak bilinmiyor ama bence yine de bu hastalık çok sık karşılaşılan birdurum,özellikledeşusongünlerinstresliortamında.”
BayanPerennabaşınısallayarakonayladığınıbelirtti.
Kuşkulu bir ifadeyle dudaklarını ısırıyordu. Birden bakışlarını Tuppence’ayöneltti.
Biliyor musunuz Bayan Blenkensop, dedi. “Bizim de Bay Meadoweshakkındapekfazlabilgimizyok,öyledeğilmi?”
Tuppencesertbirtonda,“Nedemekistiyorsunuz?”diyesordu.
Oh lütfenbenimleböylesertkonuşmayın.Bunabendebiran içinbileolsainanmadım.
Neyeinanmadınız?
Etraftadolaşandedikoduya.
Hangidedikoduya?Benbirşeyduymadım.
“Şey belki size söylememişlerdir. Dedikodunun nerden çıktığını ben debilmiyorum. Galiba bu fikri ilk ileri süren Bay Cayley oldu. Aslında o dabirazşüphelibirtipya,nedemekistediğimianlıyorsunuz,değilmi?”
Tuppencemümkünolduğuncasabırlıolmayaçalışıyordu.
Lütfenbanadaanlatın,dedi.
“Şey… bu yalnızca bir tahmin, biliyorsunuz işte, Bay Meadowes’un birdüşmanajanı,okorkunçBeşinciKoldenilen196
NveyaMAgathaChiristieörgütünadamıolabileceğinidüşünüyorlar.”
TuppenceyalnızcahiddetiçindekibirBayanBlenkensop’auygundüzeydebirkızgınlıkgöstermekiçinçabaharcıyordu.
Bukadarsaçmabirşeyduymamıştım,dedi.
“Hayır.Bendebunapekinanmadım.AmatabiiBayMeadowesdaoAlmançocukla bir hayli fazla birlikte görüldü ona fabrikadaki kimyasal süreçlerhakkında birçok şey sorduğunu sanıyorum dolayısıyla da insanların onlarınbirlikteçalıştıklarınıdüşünmüşolmalarıdoğal.”
Tuppence,“Carlhakkındahiçbirkuşkuolmadığındansizeminsiniz,değilmiBayanPerenna?”
Diğerkadınınyüzündeanidenbelirenbirgerginlikfarketti.
Doğruolmadığındaneminolmakisterdim,dedi.
Tuppenceşefkatle,“ZavallıSheila…”dedi.
BayanPerenna’nıngözleriparladı.
Zavallı çocuk, kalbi çok kırıldı. Niye böyle oldu?Niye başka birine gönülvermediki?
Tuppencebaşınısalladı.
Herşeyinsanınistediğigibiolmuyorki!
Diğeriacıdanboğulurgibi,“Sankiherşeyacı,keder,ateşveküliçin.Herşeysankicanınızaokumak,siziparamparçaetmekiçingelişiyor…Budünyanınacımasızlığından adaletsizliğinden bıktım usandım artık. Elimde olsa yakaryıkardım her şeyi sonra da her şeyi yeni bir dünyada, bu kuralların veyasalarınolmadığı,ülkelerinülkelerehükmedemediği,düşmanlığınolmadığıbirdünyadayenidenbaşlatırdım.Keşke…”
Biröksürüklesözüyarıdakesildi.Derin,boğukbiröksürük.
BayanO’Rourkekapıdaduruyordu.İrigövdesigirişitamamenkaplamıştı.
Rahatsızediyormuyum?diyesordu.
Gelmesiylebirlikteaynenbirsüngerinyazıtahtasını197
NveyaMAgathaChiristietemizlediğigibi,BayanPerenna’nınyüzündedışavuranöfkenintümizlerisilinmiş,gerideşimdiüzgünbirannedençoksorunyaratanmüşterilerindendolayıendişelenenpansiyon
sahibesininhafiftenkaygılıyüzifadesikalmıştı.
Hayır Bayan O’Rourke, asla, dedi. “Biz de Bay Meadowes’un başına negelmişolabileceğinikonuşuyorduk.Polisinhalenbirizbulamamışolmasıçoktuhaf.”
BayanO’Rourkekayıtsızbirhavada,“Ahpolisler!”dedi.
“Onlarneişeyararlarki?Hiçbirişeyaramazlarhiçbirişe!
Yalnızca arabalara trafik cezası yazmayı ve köpekbesleme ruhsatı olmayanzavallılarınüstünegitmeyibilirler.”
Tuppence,“PekiyasizinfikrinizneBayanO’Rourke?”diyesordu.
Etraftadolaşansöylentileriduydunuzmu?
Tuppence soğuk bir tavırla, “Faşist ve düşman ajanı olduğunu mu? Evet,”diyecevapverdi.
BayanO’Rourke,“Doğruolabilir,”dedi.“Oadamdabaştanberibenitedirgineden bir hal vardı. Biliyorsunuz, onu sürekli izliyordum.” DoğrudanTuppence’ebakarakgülümsedi.
BayanRourke’unherzamankigülümsemesigibibudabirhayliürpertici,bircadının gülümsemesi gibi bir şeydi. “Hiç de yaşlandığı için işten ayrılmış,kendisiylebarışıkbiradamabenzemiyordu.Banakalırsaoadamburayabiramaçla
gelmişti.”
Tuppence,“Sonradapolispeşinetakılıncaortadankayboldu.
Öylemi?”diyesordu.
Bayan O’Rourke, “Olabilir,” dedi. “Peki ya siz bu konuda nedüşünüyorsunuz,BayanPerenna?”
BayanPerenna,“Bilemiyorum,”diyeyanıtladı.“Olabilecekentuhafşeybu.Birsürüsöylentiyeyolaçıyor.”
“Ah,söylentilerdensizezarargelmez.Baksanızaherkes198
N veyaMAgathaChiristie hayatındanmemnun. Terasta oturmuş tahminleryürütüyorlar.
Sonuçta, sakin, sessiz adamın bizi yatağımızdayken bombayla havayauçurabilecekbiriolduğusonucunavaracaklar.”
Tuppence,“Siznedüşündüğünüzüsöylemediniz,”dedi.
BayanO’Rourkeyineotuhafgülümsemesiilegüldü.
Banakalırsaoadameminbiryerlerde.Kesinliklegüvende…
Tuppencedüşündü.
“Eğer nerede olduğunu bilseydi söylerdi… ama Tommy kesinlikle onundüşündüğüyerdedeğil.”
Hazırlanmak üzere odasına çıktı. Betty Sprot yüzünde muzip bir ifade ilekoşarakCayley’lerinodasındançıktı.
Tuppence,“Yineneişlerbecerdinküçük?”diyesordu.
Betty,“Kazyavrusukazyavrusu,”dedi.
Tuppence,“Nereleregidiyorsun?”diyedevametti.“Yukarı.”
Çocuğuhavaya,başınınüstünekaldırdı.“Aşağı,”derkendeyereindirdi.
O sırada Bayan Sprot yanlarına geldi, Betty’nin yürüyüşe çıkma saatigelmişti.
Bettyumutla,“Saklambaç?”dedi.“Saklambaç?”
Şimdisaklambaçoynamanınzamanıdeğil,dediBayanSprot.
Tuppence odasına girerek şapkasını giydi. (Tuppence için şapka giymekbüyük bir sıkıntıydı asla giymezdi, hiçbir zaman bu zahmete katlanmazdı,ama Patricia Blenkensop’un takması gerektiğini düşünerek o çirkin şeyibaşınaoturttu.)
Birisişapkadolabındakişapkalarınyerlerinideğiştirmişti.
Bunuhemenfarketti.Biriodasınımıkarıştırmıştı?Neysekarıştırsın!ZavallıBayanBlenkensop’usuçluçıkaracakhiçbirşeybulamazlardı.
PenelopePlayne’ninmektubunugörülecekşekildemasanınüzerinebırakarakaşağıyaindiveevdençıktı.
199
N veya M Agatha Chiristie Kapıdan çıkarken saat on olmuştu. Daha çokzamanıvardı.
Havayabaktı.Buaradakapınınhemenyanındakipisbirbirikintiyebastıamabununfarkındaolmadanyürüdü.
Kalbihızlaçarpıyordu.Başaracaklardımuhakkak
başaracaklardı!
II
Yarrowkasabanınbirazdışındaküçükbiristasyonuydu.
İstasyonun dışında bir otomobil bekliyordu. Yakışıklı genç adam birdireksiyon başında oturuyordu. Şapkasının kenarını tutarak Tuppence’iselamladı,butavrıpekdenormal
görünmüyordu.
Tuppenceönlastiğekuşkulubirhavadabirtekmeatarak,“Bubirazinikdeğilmi?”diyesordu.
Uzağagitmeyeceğizmadam.
Tuppencebaşıylaonayladıktansonraarabayabindi.
Kasabayadoğrudeğildedüzlükleredoğrugidiyorlardı.Dönedönebirtepeyeçıktıktan sonra yan bir yola kıvrılarak, doğrudan aşağıya derin bir vadiyeindiler. Bir grup ağaç gövdesinin arkasından çıkan bir gölge onlara doğrugeldi.
Arabadurdu.Tuppencehemeninerekkendisinedoğru
gelmekteolanAntonyMarsdon’ukarşıladı.
Gençadam,“Beresfordiyi,”dedi.“Dünyerinitespitettik.
Tutuklu. Diğer tarafın eline geçmiş bazı iyi nedenlerle on iki saat onlarınelinde kalması gerekiyor. Bakın gelmesi beklenen bir tekne var ve biz butekneyi ele geçirmeyi çok istiyoruz. Bu nedenle, Beresford son dakikayakadar orada kalacak, oyunu bozmak istemiyoruz.”Genç adammerakla onabaktı.
“Anlıyorsunuzdeğilmi?”
Ohtabii.Tuppenceağaçlarınarkasınakısmensaklanmışçadırbezindentuhaf,karmaşıkkitleyebakıyordu.
200
NveyaMAgathaChiristieGençadam,“Hiçmeraketmeyin,”diyeekledi.
Tuppence,Tabii.Tommy’ninkurtulacağındaneminim,”dedi.
“Bana ikiyaşındabirçocukmuşumgibidavranmanızagerekyok. İkimizdebazırisklerigözealmıştıkzaten.
Oradakinesnenediröyle?”
Şey… Genç adam çekiniyor gibiydi “Şey yani. Sizden önce bazı belirligirişimlerde bulunmam istendi. Ama aslında gerçekten de bunu yapmakhoşumagitmiyor.
Anlayacağınız…”
Tuppencesoğukbirbakışlagençadamısüzdü.
Neyiyapmaktanhoşlanmıyorsunuz?diyesordu.
Şey yani siz Deborah’in annesisiniz. Demek istediğim eğer Deborah bunuduyarsabana…
“Başıma bir bela gelirse mi? Eğer ben sizin yerinizde olaydım bundanDeborah’abahsetmezdim.Açıklamayapmanınyanlış
olduğunusöyleyenkesinliklehaklıdır.”
Sonrasamimiyetleonabakarakgülümsedi.
“Sevgiliyavrum,nelerhissettiğinizibiliyorum.SizveDeborahgibigençleriçinbugibişeylerisonderecedoğalgörüyorsunuz,sizlerriskegirebilirsinizama bizim gibi orta yaşlılar korunmalıdır diye düşünüyorsunuz, değil mi?Halbukibuçoksaçma,çünküeğerölmesigerekenbirivarsa,bunungençbirideğil de hayatının en iyi yıllarını geride bırakmış orta yaşlı biri olması çokdahauygunolur.HemşimdiDeborah’ınannesiolduğumiçinbanakutsalbirvarlıkmışımgibi
bakmaktan vazgeçip ne gibi berbat, tehlikeli bir iş yapmam gerektiğinisöyleyinbana.”
Gençadamhayranlıkla, “Biliyormusunuz?”dedi. “Bence sizmuhteşembirinsansınız.
Kesinliklemuhteşem!”
Tuppence,“Komplimanyapmayıbırakın,”dedi.“Zaten201
NveyaMAgathaChiristiekendimiyeterindendefazlabeğenirim,bunabirde sizin katkıda bulunmanıza hiç gerek yok. Neyse şu büyük fikir neymişbakalım?”
Tonytekbirhareketlebüyükkarmaşıkçadırbezikitleyigösterdi.
Bu,dedi.“Bubirparaşüttenkalanlar.”
Tuppence,“Aha,”dedi.Gözleriparlıyordu.
Tek başına paraşütle atlayan biri, diye açıklamayı sürdürdü TonyMarsdon.“Allahtan buralarda sivil savunma birlikleri oldukça etkin. Paraşütün inişisaptanmışvekadınyakalanmış.”
Kadınmı?
Evetkadın.Hemşirekıyafetindebirkadın.
Neysekirahibedeğil,dediTuppence.“Etraftaotobüstebiletçiyeparaöderkenkıllıkollarıortayaçıkanrahibelerhakkındabirçoköyküdolaşıyor.”
Neyse, rahibe değil, kadın kıyafetine girmiş bir erkek de değil.Orta boylu,ortayaşlı,koyurenksaçlıveminyonyapılıbirkadın.
Tuppence,“Hayret,”dedi.“Sankibenitanımlıyorsunuz.”
Tony,“Tamisabet,”dedi.
Tuppence,“Yani?”diyesordu.
Marsdonyavaşça,“Bundansonrasısizeait,”dedi.
Tuppencegülümsedi.
Sanırımanlıyorum.Nereyegideceğimveneyapacağım?
Gerçekten Bayan Beresford çok cesursunuz. Sinirleriniz de inanılmayacakkadarkuvvetli.
Tuppence sabırsızlanarak, “Nereye gideceğim ve ne yapacağım?” diyeyineledi.
“Maalesef verilen talimatlar çok yetersiz. Kadının cebinde bulunan kâğıttaAlmancaolarakaynenşunlaryazıyordu:202
NveyaMAgathaChiristie
‘Leatherbarrow’ayürü.
Taşhaçındoğusunadoğru.14StAsalphYolu,Dr.Binion.’
Hepsibukadar.”
Tuppence başını kaldırdı. Hemen yakınlarındaki tepenin üzerinde taştan birhaçvardı.
Tony,“İştebu,”dedi.“Tabiikiişaretlevhalarıkaldırıldı.AmaLeat-herbarrowoldukçabüyükbiryer.Taşhaçtangerektiğigibidoğuyadoğruyürürseniztamüzerineulaşmanızgerekir.”
Nekadaruzaklıkta?
Enaşağıbeşmil.
Tuppence alaya bir tavırla, “Yemek öncesi için sağlıklı bir yürüyüş,” diyebelirtti. “Oraya ulaşınca Dr. Binion’un bana bir yemek ikram edeceğiniumarım.”
AlmancabiliyormusunuzBayanBeresford?
“Yalnızcabirkaçsözcük.İngilizcekonuşmaktaısrarederimaldığımtalimatınböyleolduğunusöylerim.”
Marsdon,“Bukorkunçbirrisk,”dedi.
“Saçma.Beklenenkişinindeğiştirildiğikiminaklınagelirki?
Yoksayakınçevredebirparaşütçüyakalandığıduyuruldumu?”
“Kadını yakalayan adamlardan her ikisi de polis şefi tarafından gözaltınaalınmış bulunuyor. Arkadaşlarına ne kadar akıllı olduklarını anlatmalarıriskinigözealamazlardıtabii.”
Başkabirigörmüşyadaişitmişolabilir.
Tonygülümsedi.
SevgiliBayanBeresford,hergünbir,iki,üç,beşhattayüzlerceparaşütçününyakalandığısöylentilerineartıkalışıldı,kimseumursamıyor.
Budoğru,diyeonayladıTuppence.“Öyleysehaydiorayagötürünbeni.”
“Tümteçhizatburada.Yanımızdamakyajkonusundauzman203
NveyaMAgathaChiristiebirkadınpolisdevar.Benimlegelin.”
Ağaçlarınarasındaküçükbirsığınakvardı.Hemengirişinağzındaortayaşlıbirkadınduruyordu.
Tuppence’abakıp,beğeniyleonayladı.
Sundurmanın içinde ters çevrilmiş bir kolinin üzerine oturan Tuppencekendiniuzmanmakyajcınınellerineteslimetti.
Nihayetkadıngeriçekilerekbeğeniylebaşınısalladıve,Banakalırsaçokiyiişçıkardık,dedi.”Siznedersinizefendim?”
Tony,“Çokgüzel,”diyeonayladı.
Tuppenceeliniuzatarakkadınınelindekiaynayıaldı.Yüzünüaynadagörüncebirhayretçığlığıatmamakiçinkendinizortuttu.
Kaşlarınatamamenfarklıbirşekilverilmiş,budayüzününifadesinitamamendeğiştirmişti.
Saçlarının arasına gizlenen küçük plaster parçacıklarıyla kulaklarınınüstünden yüz derisi çekilerek gerginleştirilmiş, yüz çizgileri değiştirilmişti.Biraz pudralı macun ile burnuna da farklı bir şekil verilmiş, gagayabenzetilmişti.Ustacayapılanmakyajağzınınikiyanındanaşağıinenikiderinçizgiyle birlikte onun yaşına birkaç yıl daha eklemişti. Yüzü bütün olarakifadesiz,birazdaaptalgörünümkazanmıştı.
Tuppencebeğenisinibelirterek,“Çokustacabirçalışma,”
dedi.Kuvvetleburnunuelledi.
Kadın, “Dikkatli olmalısınız,” diye uyardı. Sonra elindeki iki ince tabaka
halindekidoğalkauçuğugösterdi.“Nedersiniz,bunlarıyanaklarınızıniçindetaşımayakatlanabilirmisiniz?”
Tuppencecanısıkılarak,“Herhaldekatlanmamgerekiyor,”
dedi.
Makyajcı onları da yerlerine yerleştirerek çenesi üzerinde de kısa bir süreçalıştı.
Pekrahatolmadığınızıbiliyorum,demişti.
204
N veya M Agatha Chiristie Tony basiretli bir şekilde sundurmadan çıktı.Tuppence kendi eşyalarını çıkararak hemşire elbiselerini giydi. Omuzlarıbirazgenişgeldiğihaldebuelbiselervücudunauymuşsayılırdı.
Koyu mavi başlık yeni görünüşünü tamamlayan son unsur oldu. Bütünbunların içinde Tuppence’in asıl hoşuna gitmeyen geniş kare burunluayakkabılardı.
Beşmilyürüyeceğim,dedi.“Buyürüyüşükendi
ayakkabılarımlayapmayıtercihederdim.”
Herkesbunundoğruolduğundahemfikirdiüstelik,
Tuppence’inkendininkilerdelacivert,erkekayakkabısıbenzeripabuçlardıveüniformayayakıştığıiçinbunlarıgiymesindehiçbirsakıncayoktu.
Tuppencekoyumaviçantanın içine ilgiylebaktıpudra, rujyoktu, ikisterlinve biraz bozuk para, on dört pence altı peni, bir mendil ve Freda Elton, 4Manchester Caddesi, Sheffield, adına düzenlenmiş bir kimlik belgesi. >Tuppence kendi ruju ile pudrasını bu çantaya geçirdi ve ayağa kalkıp yolaçıkmayahazırlandı.
Tony Marsdon başını diğer tarafa çevirmişti. Kaygıyla,“Sizi bu işin içinesoktuğumiçinkendimiçokkötühissediyorum,”
dedi.
Nehissettiğinizibiliyorum.
“Ama şunu kabul edin ki bu çok önemli saldırının nereden ve ne zamangeleceğiniöğrenmemizgerekiyor.”
Tuppence, onun kolunu okşadı. “Hiç endişelenmeyin, yavrucuğum. Belkiinanmayacaksınızamabugibiişlerbenieğlendiriyor.”
TonyMarsdonyeniden,“Banakalırsasizgerçektenmuhteşembirinsansınız,”dedi.
205
NveyaMAgathaChiristieIII
Bir şekilde kendini yorgun hisseden Tuppence 14. St. Asalph Caddesi’ninbaşındadurup soluklanırkenDr.Binion’nunbirdoktordeğildişçiolduğunugördü.
Gözünün ucu ile yolun diğer ucundaki evin önünde eski görünüşlü birarabanıniçindeoturanTonyMarsdon’abaktı.
Tuppence’in Leatherbarrow’a kadar olan beş mili verilen talimattaki gibiyürümesinekararvermişlerdi.Arabailegelseydibudurumfarkedilebilirdi.
Düzlük alanın tam üstünde alçalarak uçan iki düşman uçağı bir hemşireninkırsalalandatekbaşınayürüdüğünü
görmüşlerdi.
TonyMarsdonisepoliskadınlatamtersyönden,oldukçadolambaçlıbiryolizleyerek Leatherbarrow’a gelmiş, caddenin diğer ucundaki yerini alıpbeklemeyebaşlamıştı.Şimdiherşeyhazırdı.
Tuppence,“Arenanınkapılarıaçıldı,”diyemırıldandı.
“Aslanların için bir Hıristiyanı gönderin! Neyse hiç kimse hayatın keyfiniçıkarmadığımısöyleyemez!”
Caddenin diğer tarafına geçerek kapıyı çaldı.Bu aradaDeborah’ın bu gençadamınekadarseviyorolabileceğinidüşünüyordu.Ortayaşlı,asıkhizmetçisuratlıbirkadınkapıyıaçtı.Buyüzhiçdeİngilizebenzemiyordu.
Tuppence,“Dr.Binion?”diyesordu.
Kadınyavaşçaonutepedentırnağasüzdü.
HemşireEltonolmalısınız?diyesordu.
Evet.
Ohaldeyukarıya,doktorunmuayenehanesinegeleceksiniz?
Geri çekilerek, Tuppence’e yol verdi. Kapı arkasından kapanmıştı. Şimdikaranlık,küçükmuşambakaplıbir
holdeydiler.
206
NveyaMAgathaChiristieHizmetçi,onuyukarıyaçıkararakbirincikattabirodanınkapısınıaçtı.
Lütfenbekleyin.Doktorsizinlekonuşmayagelecek.
Dışarıçıkarakkapıyıarkasındankapattı.
Burasısıradanbirdişçimuayenehanesiydi.
Tuppence dişçi koltuğuna bakarak gülümsedi. İlk kez buna bakınca burayaözgü olağan korkuları hissetmiyordu. Aslında yine, “Dişçi korkusu”duyuyorduamatamamenbaşkanedenlerle.
ŞimdikapıaçılacakveDr.Binioniçeriyegirecekti.Acaba.
Dr.Binionkimdi?Biryabancımı?
Yoksadahaöncegördüğübirimi?Eğergörmeyibeklediğiinsansa…
Kapıaçıldı.
İçeriye giren adam Tuppence’in göreceğini düşündüğü kişi değildi. Aksinehiçumutetmediğibiriydi.
İçeriyegirenKumandanHaydock’du.
207
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM14
I
BiranTuppence’inzihnindenTommy’ninkayboluşunda,
Kumandan Haydock’un rol oynamış olabileceği geçtiyse de kararlılıkla budüşünceleri hemen bir tarafa bıraktı. Tüm zekâsını yaptığı işe vermesigerekenbirandaydı.
AcabaKumandanHaydock,onutanıyacakmıydı?Builginçbirdüşünceydi.
Öncedenkimigörürsegörsün tanıdığınadairenufakbirhareketyapmadan,en ufak bir şaşkınlık belirtisi vermeden adeta çelikten bir heykelmiş gibidurmakkonusundakendinihazırlamıştı.Görevigereğiherşeyehazırdı;dahadoğrusuher tür sürprize,dolayısıyladadurumunubelli edecekherhangibirişaretvermediğindenkesinlikleemindi.
Hemen ayağa kalktı, herhangi bir Alman kadınının ancak büyük şefinhuzurundadurabileceğikadarsaygılıbirhavada,dimdikduruyordu.
Kumandan,“Demekgeldiniz,”dedi.
İngilizcekonuşuyorduvehalindehiçbirdeğişiklikyoktu.
Tuppencetokbirsesle,“Evet,”dedi.Sonradaekledi.
“HemşireElton.”
Haydockesprilibirşeyduymuşçasınagülümsedi.
208
NveyaMAgathaChiristieHemşireElton.Fevkalade.
Onaonaylarcasınabirbeğeniylebakıyordu.
Nazikbirsesle,“Çokdüzgüngörünüyorsunuz,”dedi.
Tuppencebaşınıeğdiamahiçbirşeysöylemedi.İnisiyatifionabırakıyordu.
Haydock, “Sanırım ne yapacağınızı biliyorsunuz,” diye ekledi. “Lütfenoturun.”
Tuppencebunauyarakoturduveyanıtladı.
Ayrıntılıtalimatlarısizdenalacağım,dedi.
Haydock,“Çokdoğru,”dedi.Sesindehafifalaycıbirtonlamavardı.
Günübiliyormusunuz?diyesordu.
Dördü!
Haydockşaşırmışgörünüyordu.Yüzüasıldı.
Yademekbunubiliyorsunuz?
Biransessizlikoldu.ArdındanTuppence,“Şimdilütfenbananeyapacağımıbildirin,”dedi.
Haydock,“Zamanıvar,sabırlıolun!”diyeyanıtladı.
Birdakikasonrada,“HiçkuşkusuzŞansSouci’yihakkındabilgisahibisiniz,değilmi?”diyesordu.
Tuppence,“Hayır,”diyeyanıtladı.
Bilmiyormusunuz?
Kararlılıkla, “Hayır,” diye yanıt veren Tuppence, “Bakalım şimdi neyapacaksın?”diyedüşünüyordu.Kumandanınyüzündegaripbirgülümsemebelirdi.
“Demek Sans Souci’yi duymadınız? Bu beni çok şaşırttı çünkü bildiğimkadarıylasonbiraydıroradakalıyordunuz…”
Odayabirölümsessizliğihâkimoluvermişti.
Kumandan,“BunanedersinizBayanBlenkensop?”diyesordu.
209
NveyaMAgathaChiristie
“Neden bahsettiğinizi anlamıyorum Dr. Binion. Daha bu sabah paraşütleatlayarakulaştımburaya.”
Haydocktekrargülümsedi.Hiçkuşkusuzhoşbirgülümsemedeğildibu.
“Çalılıklaratakılmışbirkaçmetreparaşütbezigerçektendealdatıcıolabiliyor.BenDr.
Biniondeğilim,sayınbayan.AslındaDr.Binionbenimdişçim.Zamanzamanburayıbanabırakmaknezaketinde
bulunur.”
Tuppence,“Sahimi?”diyesordu.
ÖyleBayanBlenkensop.Yoksasizegerçek isminizolanBeresford ilehitapetmemimitercihederdiniz?
Tekrarderinbirsessizlikoldu.Tuppenceiççekti.
Haydockbaşınısallıyordu.
“Anlayacağınızoyunbitti.Bilirsinizöyküdeörümceksineğe
‘Benimağımakendiayaklarınlagelensensin,’der?”
Hafif bir sesin ardından kumandanın elinde küçük bir tabanca belirdi.Konuşurkensesiiyiceboğuktu.
“Sizeenufacıkbirsesbileçıkarmamanızıöneririm.Dahayardımulaşamadanölmüş olursunuz.Ayrıca bağırmanızın kimsenin dikkatini çekmeyeceğindende eminolabilirsiniz, burası bir dişçimuayenehanesi, bilirsiniz diş hastalarıgenellikleacıdan,korkudanbağırırlar.”
Tuppencesonderecesakinolarak,“Herşeyidüşünmüş
gibisiniz,” dedi. “Peki ya benim nerede olduğumu bilen arkadaşlarımolduğunubiliyormusunuz?”
“Ahhâlâomavigözlüçocuğamıgüveniyorsunuzyoksakahverengimiydi?GençAnthonyMarsdon!ÇoküzgünümamaBayanBeresfordgençAnthonybizimbuülkedekiengüvenilirvecesuradamlarımızdanbiridir.Birazöncededediğimgibibirparçaparaşütünaldatmaetkisimuhteşemoldu.Buparaşütçü210
NveyaMAgathaChiristieöyküsünekolaycaaldandınız.”
Bütünbudelisaçmasıoyunlardakiamacıhalenanlayabilmiş
değilim.
“Öyle mi? Anlayacağınız arkadaşlarınızın sizi kolayca bulmalarını
istemiyoruz. Eğer izinizi bulsalar bile bu onları Yarrow’a ve arabada sizibekleyenbirerkeğegötürecektir.
Kaybolmanızlasaatbir ile ikiarasındaLeatherbarrow’ayürüyerekgelenbirhemşirearasındabağlantıkurmakkimseninaklınagelmeyecektir,özellikledeyüzünüzböylesine
değiştirilmişken.”
Tuppence,“Çokgüzel,”dedi.
“Biliyormusunuz,budenlimetinolabilmenizehayranım.
Gerçekten de sinirleriniz çok sağlam. Sizi takdir ediyorum. Size karşı zorkullandığımiçinözürdilerim,amaŞansSouci’denelerkeşfettiğiniöğrenmekbenimiçinhayatiönemtaşıyor.”
Tuppenceyanıtvermedi.
Haydocksakinbirsesle,“Sizebildiklerinizisöylemeniziöneririm,”dedi.“Birdişçi muayenehanesinin ve buradaki aletlerin neler başarabileceğinidüşünemezsinizbile.”
Tuppenceyalnızcaonutersbirbakışlasüzmekleyetindi.
Haydocksandalyesininarkasınayaslanarak,“Evet,”dedi.
“Çok metin ve cesur bir insan olduğunuzu biliyorum, sizin tipinizdekikadınlargenellikleböyledirler.Amaresmindiğertarafınadabirbakmayanedersiniz?”
Nedemekistiyorsunuz?
“ThomasBeresford’danbahsediyorum,eşinizden,hanişuBayMeadowesadıaltında Şans Souci’ye gelen kocanızdan. Kendisi şu anda benim eviminmahzenindehapsedilmişdurumda.”
Tuppencesertbirşekilde,“Bunainanmıyorum,”dedi.
“Penny Plain’in mektubundan dolayı mı? Bunun genç Anthony’ninçalışmasınınküçükbirparçasıolduğunuhâlâ211
N veyaM Agatha Chiristie anlayamadınız mı? Sırrınızı açıkladığınızda buoyunuonasizellerinizlesundunuz.”
Tuppence’insesititriyordu.
ÖyleiseTommy…Tommy…
‘Tommy,” dedi Kumandan Haydock. “Hep olduğu yerde tamamıyla benimkontrolümde.
Şimdiişsizekalıyor.Eğersorularımadoğrucevapverirsenizbuonuniçinbirşansolabilir.
Eğervermezsenizasılplanıuygularım.Başınavurularakbayıltılacakveaçıkdenizegötürülüpsuyaatılacak.”
Tuppence birkaç dakika düşündükten sonra yine sakin ve kararlı bir sesle,“Nebilmekistiyorsunuz?”diyesordu.
“Bilmek istediğim şunlar. Kimin hesabına çalışıyorsunuz? Bu kişi ya dakişilerle nasıl bağlantı kuruyorsunuz?Şimdiyekadar neler rapor ettiniz?Vetamolaraknebiliyorsunuz?”
Tuppenceomzunusilkti.
Sizeistediğimgibiyalansöyleyebilirim,dedi.
Sanmam,çünküsöylediklerinizi sınayacağım. İskemlesinibirazdahayakınaçekti.“Sayınbayannelerhissettiğinizibiliyorum,amaşunainanınkisizevekocanıza derin bir hayranlık duyuyorum. Tecrübeli ve zekisiniz. Yenikurulacak devletin sizin gibi zeki insanlara ihtiyacı olacak yani şu aptalhükümetinizin sonu geldiği zaman yerine kurulacak devletin demekistiyorum.Bazıdüşmanlarımızıdostumuzyapmak
istiyoruztabiideğerliolanlarını.İnanınbana.
“Eğerkocanızıöldürmekiçinemirvermekzorundakalırsambunuyaparımbubenimgörevim,amabunuyaptığımiçindekendimiçokkötühissedeceğimdeaçık.O çok iyi bir adam, sessiz,mağrur ve zeki. Size söyleyeceklerimi buülkedeçokazkişianlayabiliyor.
Liderimizbuülkeyisizindüşündüğünüzanlamdaişgaletmek212
N veya M Agatha Chiristie istemiyor. O yeni bir Britanya kurmak istiyor,kendigücünüelinde tutan,dahagüçlübirülkeAlmanlarındeğil idareettiğibirBritanyaolacakbu.’Eniyi tipİngilizlerinzeki,cesur,uyumluvesoylarııslahedilmiş.
Shakespeare’indedediğigibi‘YeniveCesurBirDünya.
Önedoğrueğildi.
Karmaşayıveyetersizliğiortadankaldırmakistiyoruz.
Rüşveti,yolsuzluğuveyozlaşmayı.”
Bencil,paradanbaşkabirşeydüşünmeyençıkarcıları.Buyenidevlettesizvekocanızgibikişiliksahibi insanlarcesurvegüvenilir insanlar istiyoruz,eskidüşmanyenidostolabilecekkişiler.Eğerdiğerbirçokülkedeolduğugibibuülkede de amaçlarımıza ve inançlarımıza inanan, içtenlikle bağlanan
insanlarınsayısınıduysanızşaşırırsınız.BizkendiaramızdayenibirAvrupayaratacağız. Başarıya, gelişime açık bans içinde yaşayan bir Avrupa. Bunuböylegörmeyeçalışınçünküşundaneminolabilirsinizkibizimyolumuz…”
Sesi buyurucu, etkileyiciydi. Öne doğru eğilmiş bu haliyle İngiliz birdonanmasubayınınsomutörneğigibigörünüyordu.
Tuppence, ona bakarak söyleyecek bir şeyler aradı. Yalnızca hem çocukçahemdeyakışıksızbirşeygeldiaklına.
Kazyavrusukazyavrusu,dedi.
II
Söylediğisözünetkisiöylekuvvetliolmuştukibunakendibileşaşırdı.
Haydockhemenayağakalktı.Yüzüöfkedenmosmor
olmuştu,biran içindeoİngilizdenizcihavası tamamenkaybolmuştu. İşteoandaTuppencedaTommy’ninfarkettiğişeyigördü:
KızgınbirPrusyalı!
213
NveyaMAgathaChiristieOnaakıcıbirAlmancaileküfretti.Sonrayenidenİngilizceolarak,“Senikocaaptal!”diyehaykırdı.“Buşekildeyanıtvererekkendinieleverdiğinifarketmiyormusun?İşteşimdiyapacağınıyaptın-hemkendinehemdedeğerlikocana!”
Sesiniyükselterekbağırdı.
Anna!
Tuppence’!buodayaalankadıniçerigirdi.Haydock
tabancayıonavererek,“Onadikkatet,”dedi.“Gerekirsevur.”
Hızlaodadançıktı.
TuppenceifadesizbirsuratlaönündeduranAnna’yabaktı.
Benigerçektenvuracakmısınız?diyesordu.
Annasakinbirseslecevapverdi.
“Beni kandırmaya çalışmayın. Geçen savaşta oğlum Otto öldürüldü. Ozamanlarotuzsekizyaşındaydımşimdiisealtmış
iki,amaaslaunutmadım.”
Tuppence bu geniş ve ifadesiz çehreye baktı. Bu yüz ona Polonyalı kadınıyani Vanda Polonska’yı hatırlatıyordu. Aynı ürkütücü vahşi ifade ve tekamacaodaklanma!Aynıkin!
Annelik acımasızlığı!Kimbilir İngiltere’nin dört bir köşesinde onunla aynıduygularıpaylaşansessizneBayanJones’lar,BayanSmith’lervardı.Kadınmilletiiletartışmayagelmezdiözellikledekalbiyaralıbiranaile.
O sırada Tuppence’in zihninde bir kıpırdanma hissetti aklından silinmiş biranı her zamanbildiği amabeynindeönplana çıkarmakta başarılı olamadığıbirşey.Hz.Süleyman…
EvetHz.Süleyman’labuişarasındabirbağlantıvardı…
Kapıaçıldı.KumandanHaydockodayadöndü.
Girergirmezhırslabağırdı.
Neredeo?Nereyesakladınonu?
Tuppence, ona bakıyordu. Gerçekten şaşırmıştı. Onun neden bahsettiğinianlamıyordu.
214
NveyaMAgathaChiristieHiçbirşeyalmamışvesaklamamıştı.
HaydockAnna’ya,“Çıkdışarı,”dedi.
Kadıntabancayıonavererekodadançıktı.
Haydock bir iskemle çekerek oturdu. Kendine hâkim olmakta zorlandığıanlaşılıyordu.
Bu şekilde beni atlatamazsınız biliyor musunuz? dedi. “Sizi yakaladım veinsanlarıkonuşturmasınıbilirimpekhoş
yöntemlerleolmasada.Sonuçtanasılolsagerçeği
söyleyeceksiniz.Şimdisöyleyin,onuneyaptınız?”
Tuppence o anda onunla pazarlık etmesini sağlayacak bir şeyin peşindeolduğunuanladı.
Ondaolduğunusandıklarıbuşeyinneolduğunubirde
anlayabilseydi!
Sakinbirsesle,“Onunbendeolduğununereden
biliyorsunuz?”diyesordu.
Söylediğiniz şeyden, aptal kadın! Yanınızda olmadığını biliyoruz çünkü bukıyafetigiyerekeskieşyalarınızıbizebıraktınız.
Tuppence,“Yaonubaşkabirinepostalamışsam?”diyesordu.
“Aptallık etmeyin. Düne kadar postaladığınız her şey kontrol edildi. Hayır
postalamadınız.
Hayır, yalnızca bir tek şey yapmış olabilirsiniz. Bu sabah Şans Souci’dençıkmadanönceonuoradabiryeresaklamış
olabilirsiniz. Onu sakladığınız yeri bana söylemeniz için size yalnızca üçdakikaveriyorum.”
Saatinimasanınüstünekoydu.
Üçdakika,BayanThomasBeresford.
Duvardakisaattıkırdıyordu.
Tuppencetamamenifadesizbiryüzlekıpırdamadan
oturuyordu.
215
N veyaMAgathaChiristieO anda kafasının içinde çakan bir şimşekle herşeyitümaçıklığıylaalgıladıtümolupbitenlergözlerönüneserildi.
Bütün bu işlerin merkezinde kimin olduğunu ve tüm örgütün başının kimolduğunuanladı.
BirdenHaydock’unsesiyleirkildi.
Onsaniyenizkaldı…
Aynenkötübirdüşgörürcesineonu izledi, tabancayıkaldırankolunugördüvesaydığınıduydu.
Bir,iki,üç,dört,beş…
SekizegeldiğiandabirtabancapatladıveHaydockkırmızıöfkedoluyüzündebir şaşkınlık ifadesi ile sandalyesine öne doğru yıkıldı. Kendini öylesinekurbanını izlemeye kaptırmıştı ki o sırada arkasındaki kapının açıldığınıduymamıştı.
Tuppence derhal ayağa fırladı. Kapının önündeki üniformalı adamı itiparkasındaki adamadoğrukoştuveonun tüvit ceketininkolunuyakalayarak,“BayGrant!”diyebağırdı.
Evet,evetdostum.Herşeyyolunda.Muhteşemdiniz.
Tuppencebuiltifatlarıumursamayarak,“Çabuk,”dedi.
“Kaybedecekhiçzamanımızyok.
Arabanızburadamı?”
Evet.
Hızlıbirşeymi?HemenŞansSouci’yegitmeliyiz.Ah
vaktindeyetişebilsek!Burayatelefonedipcevap
alamamalarındanönce.
İkidakikasonraLeatherbarrow’unsokaklarındahızla
ilerleyenarabadaydılar.Kırsalalanaçıkarçıkmazarabanınhızgöstergesiçokdahayükseldi.
BayGranthiçsorusormuyordu.Tuppence tümheyecanıylahızgöstergesiniizlerkenGrantsonderecesakinonunyanındaoturuyordu.Sürücüyegerekenemirverilmiş,adamarabayısonhızındakullanıyordu.
216
NveyaMAgathaChiristieTuppenceyalnızcabirtekkezkonuştu.
‘Tommy?”
Çokiyi.Yarımsaatöncekurtarıldı.
Tuppencebaşıylaonayladı.
Nihayet Leahampton’a yaklaşıyorlardı. Şehrin dönemeçli yollarından hızlageçiptepeyeçıktılar.
TuppencearabaduruncahemenatladıveBayGrantile
birlikte bahçe yolundan evin girişine doğru koştular. Antrenin kapısı herzamankigibiaçıktı.Görünürlerdekimseyoktu.
Tuppencehemensesçıkarmadanyukarıyakoştu.
Önündengeçerkenkendiodasınıniçinebirgözattı,
karıştırılmışçekmecelerivedağınıkyatağınıgördü.Başını salladıktan sonrakoridorboyuncailerledivehemenBayanveBayCayley’inkaldıklarıodayagirdi.
Odaboştu.Sakinbirhavavardıvehafifilaçkokuyordu.
Tuppenceyatağadoğrugiderekörtüyüçekti.
Bütünyorganveçarşaflaryeredüştü.Tuppence şilteninaltınaelini sokarakresimlibirçocukkitabınıçıkararakBayGrant’edöndü.
İşte,dedi.“Hepsibununiçinde…”
Neleroluyorburada?…
Arkalarınıdöndüler.BayanSprotkapınınönündeduruyordu.
Tuppence,“Veşimdide size,”dedi.“Size ‘M’i takdimedeyim.EvetBayan
Sport.Bunuçokönceanlamalıydım.”
Bukarmaşayauygunbiraçıklamabulmakisebirazsonraboş
odanınkapısınaulaşanBayanCayley’ekaldı.
AmanTanrım,dedieşininyatağınındarmadağınıkhalinigörenBayanCayley.“AcabaBayCayleybunanediyecek?”
217
NveyaMAgathaChiristie
BOLUM15Tuppence,“Bunubaştanberitahminetmeliydim,”dedi.
Gergin sinirlerini dolu bir kadeh brendi ile yatıştırmaya çalışırken sevinçiçindebirTommy’ye,birBayGrant’evebirabardağıelindeağzıkulaklarındaoturanAlbert’ebakıyordu.
BizeolanlarıanlatTuppence,dediTommymerakla.
Tuppence,“İlköncesen,”dedi.
Tommy, “Benim pek anlatılacak bir şeyim yok,” dedi. “Bir rastlantı, kazadiyelim,sonucundagizlitelsizcihazınıbuldum.
Rolyaparakonlarıkandırıpkaçabileceğimisanmıştım,amaHaydockbendendahaakıllıçıktı.”
Tuppence,“AdamhemenBayanSprot’atelefonetti,”dedi.“O
dayolaçıkıpelindeçekiçlesenibeklemeyebaşladı.Aslındaoyunmasasındanyalnızca üç dakika için ayrıldı. Dönüşünde soluk soluğa olduğunu farketmiştim,amabundankuşkulanmakhiçaklımagelmedi.”
218
N veya M Agatha Chiristie Bundan sonrası, dedi Tommy. “TamamenAlbert’inbaşarısı.
Sadıkbirköpekgibikokumualdı.MorsişaretleriylehorlayarakişaretverdimveAlbertdebunuanlayıpkarşılıkverdi.
Hemen sonra da gidip Bay Grant’e haberleri iletmiş, o gece ikisi birliktegeldiler. Biraz daha horultu! Sonuçta onların denizden gelecek destek gücüyakalamalarınısağlayacakkadartutuklukalmayıkabulettim.”
OsıradaBayGrantdasözekarıştı.
“HaydockbusabahevdençıkıncaadamlarımızKorsanİni’niaradı.Tekneyiisebuakşamyakaladık.”
Tommy,“Evet,şimdisırasendeTuppence,”dedi.
“Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu konuda çok büyük aptallık ettim.BuradaykenBayanSprot’danbaşkaherkestenkuşkulandım!Aslındabir aratelefondaayındördüne ilişkinomesajıdinlediğimde tehlikedeolabileceğimgibikötübirhissekapılmıştım.Amao sıradaoradayalnızcaüçkişiydikvedolayısıylakuşkularımBayanPerenna’nınyadaBayan
O’Rourke’un üzerinde yoğunlaştı. Nasıl da yanılmışım asıl tehlikeli olan
tamamenpasif,sıradanbirinsangibigörünenBayanSprot’muş.
Tommy’nindebildiğigibiokayboluncayakadarpekbirbilgiyeulaşamadım.TamAlbertilebirplanüzerinde
çalışıyorduk ki birden hiç beklenmedik bir anda Anthony Marsdon ortayaçıktı. Başlangıçta bana tamamen zararsız biri gibi göründü tam Deb’inarkadaşlıkedebileceği tiptebiriolduğunudüşündüm.Amaikişeydikkatimiçekti. Birincisi onunla konuştukça içimde onu daha önce hiç görmediğimizlenimikuvvetleniyorduvedeevimizehiçgelmemişolduğu.
İkincisi benim Leahampton ne yaptığımı tamamıyla bilmesine rağmenTommy’ninİskoçya’daolduğunusanıyordu.Bundabirterslikolmalıydı.EğerbilmesigerekenbirivarsaodaTommy’diçünkübenzatengayriresmiolarakçalışıyordum.
219
NveyaMAgathaChiristieİştebubanaçoktuhafgeldi.
BayGrantbanaBeşinciKol’dakilerinheryerdeözellikledehiçumulmayanyerlerde olabileceklerini söylemişti. Öyleyse bunlardan birinin Deborah’ınbölümündeçalışıyorolmasıdamümkündü?Bundanemindeğildimamayinedeondanonuniçinbirtuzakhazırlayacakkadarkuşkulanmıştım.OnaTommyilearamızdahaberleşmemizisağlayanbirparolaolduğunusöyledim.AslındaaramızdakiparolarenklibirkartpostaldıamahemenoracıktaAnthony’ebirPennyplainhikâyesiuydurdum.
Umut ettiğim gibi plan fevkalade işledi. Bu sabah onun gerçek kimliğiniaçıkçaortayakoyanbirmektupaldım.
“Zatenbütünhazırlıklaröncedenyapılmıştı.Tekyapmamgerekenterziyebirtelefonederekprovagününüiptaletmekti.
Bubalığınoltayatakıldığınıgösteriyordu.”
Albert, “Bu beni hiç şaşırtmadı,” dedi. “Hemen bir ekmek kamyonetinebinerek Şans Souci’nin tam kapısı önüne biraz sulu çöp döktüm. Anason,sanırımoyduöylekokuyordu.”
Tuppence öykünün devamını anlattı. “Ben de dışarıya çıkınca özellikle bupisliğebastım.
Böyleceekmekkamyonetininbeniizlemesikolayolacaktı.
Beni izleyince benim Yarrow’a bilet aldığımı duydu. Aslında zor olan iştebundansonrasıydı.”
BayGrant,“Köpeklerkokuizlemekteustadırlar,”dedi.“O
kokuyuYarrow’daki istasyonda ve ayakkabınızı sürdüğünüz arabanın lastikizlerinde yakaladılar. Bu da bizi onlara, taş haça ve sizin arkanızdanyürüdüğünüz kırsal bölgeye yöneltti.Bu arada düşmanın sizi dolayısıyla daonlarıkolayca
izleyebileceğimizdenhaberiolamadıtabii.”
Albert,“Hepaynışey,”dedi.“Budabanahareketegeçmekiçinfırsatverdi.Oevde olduğunuzu biliyordum, ama başınıza neler gelebileceğini tahmin bileedemiyordum.Arka
220
N veya M Agatha Chiristie pencereden eve girdik ve o yabancı hizmetçikadını
merdivenlerdeninerkenyakaladık.
Sanırımtamzamanındayetiştik.”
Tuppence, “Geleceğinizi biliyordum,” dedi. “Benim için önemli olanmümkünolduğuncazamankazanmaktı.Eğer
kapıyıaçtığınızıgörmeseydim,konuşacakmışgibiyapacaktım.
Asıl beni şaşırtan bir anda gözlerimin önündeki perdenin kalkıp tümgerçeklerivenekadaraptalolduğumugörmekoldu.”
Tommy,“Nasılanladın?”diyesordu.
Tuppencehemen,“Kazyavrusuküçükkazyavrusu,”dedi.
“BunuKumandanHaydock’asöylediğimzamançılgınadöndü.
Kızmasının nedeni asla bunun gülünç ve ahmakça olması değildi. Sorunonunla alay etmiş olmam değildi. Hayır, bunun onun için bir şeyler ifadeettiğini hemen anlamıştım. Sonra o kadının Anna… yüzündeki ifade,Polonyalınınkineçokbenziyordu.AklımaHz.Süleymangeldivebirandaherşeyianladım.”
Tommybıkkınlıklaiçiniçekti.
Tuppenceeğerbunubirkeredahasöylersenseniben
öldüreceğim,dedi.“Neyianladınki?
Gördüğünherşeyneydi?AllahaşkınabunlarınHz.
Süleyman’laneilgisivar?”
“Anımsar mısın, iki kadın Hz. Süleyman’a gelerek yanlarındaki çocuğunkendilerinin olduğunu iddia ederler ve her ikisi de çocuğun kendisine
verilmesini ister. Süleyman,Mademöyle çocuğu ikiye bölün,”” der.Yalanaannehemen,
“Peki,”dediğihaldeasılanne,”
‘Hayır,’ diye haykırır. Çocuğu ona verin. Bildiğiniz gibi, gerçek anneçocuğunun öldürülmesine katlanamazdı. Bayan Sprot’un diğer kadınıvurduğuoakşam,hepinizbununbirmucizeolduğunuveaslındaçocuğudavurmasının işten bile olmadığını söylediniz. Tabii böyle bir durumda buolayınson221
N veya M Agatha Chiristie derece olağan, sıradan bir durum olaraknitelendirilmesi doğaldı. Ama eminim ki çocuk kendi çocuğu olaydı bir anbileateşetmeyigözealamazdı.
Onuvurmaktankorkardı.BudaBetty’ninonunçocuğu
olmadığını kanıtlıyordu. Bayan Sprot’un diğer kadını vurma nedeni dekesinliklebu.”
Neden?
Çünküöbürkadınçocuğungerçekannesiydi.Tuppence’insesititriyordu.
“Zavallı kadın zavallı çaresiz kurban. Buraya mülteci olarak gelmiş veçocuğunuevlatedindiğiiçinBayanSprot’aminnettarolmuştu.”
İyideBayanSprotnedenbirçocukevlatedinmekistesinki?
“Kamuflaj! Usta işi psikolojik bir kamuflaj bu. Bir casusun çocuğunu dayanındaişyerinegötürmesikimseninaklınagelemeyecekbirşeydir.İştebendeyalnızcabununiçinBayanSprot’danhiçkuşkulanmadım.Yalnızcaçocuğuolduğuiçin.
AmaBetty’ninasılannesiçocuğununhasretinedayanamamış
ve çocuğunu almak için Bayan Sprot’un adresini bularak buraya gelmişti.Etraftadolanıyor,birfırsatbekliyordu.
Sonuçtabufırsatelinegeçtiveçocuğukaçırdı.”
‘Tabii Bayan Sprot çılgına dönmüştü. Ne olursa olsun polis çağırmakistemiyordu.Bununiçindeomektubukendisiyazdı,yatakodasındabulmuşgibiyaptıveKumandanHaydock’udayardımaçağırdı.Bundansonradahepbirlikteosefil,perişankadınınpeşinedüştük,BayanSprot’unonakonuşmaşansı vermemesi gerekiyordu, dolayısıyla onu hemen vurdu…Bırakın silahkullanmasınıbilmemeyiaslındaçokiyibirnişancıydı.
Evet o zavallı kadını öldürdüveyalnızcabunedenbile onahiç acımamamiçinyeterli.Okötünündekötüsüydü.”
Tuppencebiranaraverdiktensonraekledi.
“KafamıkurcalayanbirbaşkaipucudaBettyileVanda222
NveyaMAgathaChiristiePolonskaarasındakibenzerlikoldu.
KadınbanahepBetty’yianımsatıyordu.Sonraçocuğun
saçmabirşekildebenimayakkabıbağlarımlaoynaması!
Aslında çocuk Carl von Deinim’in değil sözde annesinin bunu defalarcayaptığını görmüştü. Ama Bayan Sprot bunu görür görmez bulmamız içinCarl’ınodasınabir sürükanıtbıraktıvebunagizlimürekkebebatırılmışbirayakkabıbağınınörneğinibileekledi.Böylecebiziyanlışyolasevketti.”
Tommy,“Carl’ınsuçluolmamasınasevindim,”dedi.“Onuseviyordum.”
Tuppence korkuyla, “Kurşuna dizilmedi, değil mi?” diye sordu geçmişikastederek.
BayGrantolumsuzcabaşınısalladı.
Hayır,sağlığıyerinde,dedi.“Buaradasizebüyükbirsürprizimvar.”
Tuppence’inyüzüaydınlanmıştı.
Sheila’nın adına çok sevindim, dedi. “Tabii ki, Bayan Perenna’dankuşkulanıp,yanlışavınpeşinedüşmemizaptallıkoldu.”
Bay Grant, “Kadın bazı rejim aleyhtarı IRA eylemlerine katılmış, hepsi okadar,”dedi.
BazendeBayanO’Rourke’danveCayley’lerden
kuşkulanıyordum.
Tommy,“BendeBletchley’denkuşkulanmıştım,”diyeekledi.
Tuppence, “Halbuki asıl canavar Betty’nin annesi sandığımız, sakin, etliyesütlüyekarışmadığınıdüşündüğümüzkadınmış,”
dedi.
Bay Grant, “Pek de öyle sayılmaz,” dedi. “Çok tehlikeli bir kadın ve sonderece zeki, iyi bir aktris. Ve söylemeye bile utanıyorum, ama kendisi birİngiliz.”
Tuppence,“Öyleiseonahiçacımadığımgibikurduğuplan223
NveyaMAgathaChiristienedeniyletakdirdeetmiyorum.
Yaptıklarınıkendivatanıiçinbileyapmamış.”YenibirmeraklaBayGrant’ebaktıve,Aradığınızıbuldunuzmu?diyesordu.
BayGrantbaşınısalladı.
Evetherşeyoherbirindenikiadetolançocukkitaplarınıniçinde.
Tuppence,“Betty’nin‘kötü,pis’dediklerininiçindemi?”diyesordu.
BayGrant, “Gerçektenkötü,”dedi. “Little JackHorner“‘dabizimdonanmadüzenimizinneredeysetümayrıntılarıvar.
JohnnyHead in theAir7 adlı kitapta ise aynı şekilde havakuvvetlerimizin.Yaklaşıkolarakdiğeraskerikonularınhepsiise“TherewasaLittleManandHeHadaLittleGun”8adlıkitabınıniçinde.”
Tuppence,“PekiyaGoosey,goosey,gander?“9diyesordu.
“Dikkatle incelendiğinde o kitabın içine de görünmez mürekkeple bumemleketin istilasına yardım etmek üzere ayarlanmış önde gelen kişilerinisimleriyazılmış.Bunlarınarasındaikiemniyetmüdürü,polisşefleri,birhavamareşali,ikigeneral,ordudonatımmüdürü,birbakan,birçokpolismüfettişi,yerel sivil savunma örgütlerinin başkanları, askerden ve donanmadan ikinciderecedeönemliçolukçocukvar,tabiiMilliEmniyet’tenkişilerde.”
TommyveTuppenceşaşkınlıkiçindebakıyorlardı.
Tommy,“İnanılacakşeydeğil.”dedi.
Grantbaşınısalladı.
7JohnnyHeadHavada.
8KüçükSilahlıBirAdamveOnunKüçükBirSilahıVardı.
9Kazyavrusu,kazyavrusu,küçükkazyavrusu
224
NveyaMAgathaChiristie
“Almanpropagandasınıngücünübilmiyorsunuz.Bu
propaganda bir şekilde insanlardaki ihtiras ve güç isteğini kabartıyor. Buadamların vatanlarına ihanet etmenedenleri para değil, bir türmegalomani,gurur,buülkeiçinkendilerininbirşeylerbaşarmışolduğunainanmanınonuruiçinihanet
ediyorlardı.BuLucifer10kültürü.Lucifersabahyıldızı!Tekgururduyduklarışeyvetekihtiraslarıkişiselzaferleriydi.”
Veekledi.
Buönemlimevkilerdekiinsanlarınvermeleribeklenen
çelişkili emirler ve karışık eylemlerle beklenen istilanın başarı şansının ne
denliartabileceğinidüşünebiliyormusunuz?
Tuppence,“Yaşimdi?”diyesordu.
BayGrantgülümsedi.
Şimdimi?dedi.“Bırakıngelsinler.
10 Şeytanın cennet bahçelerinden kovulmadan önceki adı… Latincede ışıkgetirendemektir…tabirinsembolüolaniblistir.
225
NveyaMAgathaChiristie
BÖLÜM16
‘Tatlım,” dedi Deborah. “Biliyor musun, senin için çok kötü şeylerdüşünmüştüm.”
Tuppence,“Öylemi?”dedi.“Nezaman?”
Gözleriisteristemezkızınınsiyahsaçlarınatakılmıştı.
“Babamın yanına İskoçya’ya gittiğin ve ben seni Gracie Teyze ile beraberbildiğimsırada.
“Birisiileilişkinolduğunudüşündüm.”
“OhDeb,budoğruolamaz!”
‘Tamolarakdeğil tabii. Senin yaşındadeğil.Havuçkafalı ile birbirinize nekadar bağlı olduğunuzu bilirim.Aslında bunu aklıma sokan TonyMarsdonadındabiraptaldı.Anne,biliyormusun,dahasonraonunBeşinciKoladınaçalışan biri olduğu ortaya çıktı. Her zaman biraz tuhaf konuşurdu zaten.Hiçbir şeyin değişmediği, belki de Hitler’in kazanmasının daha bile iyiolabileceğigibi.”
Senşeyonuseviyormuydun?
‘Tony’yimi?Yokcanımaslındahepbirazsıkıcıbulmuştum.
Budansıkaçırmamalıyım.”
Deborah tatlı tatlı gülümseyerek, genç sarışın bir gencin kolları arasındadansakalktı.
226
NveyaMAgathaChiristieTuppencebirsüreonunkıvrakhareketleriniizledi,sonra gözleri sarı saçlı, ince, narin bir kızla dans eden havacı üniformasıgiymişuzunboylu,gençbiradamatakıldı.
Tuppence, ‘Tommy,”dedi.“Çocuklarımızınçokhoş, iyi insanlarolduklarını
düşünüyorum.”
Tommy,“İşteSheiladageldi,”dedi.
SheilaPerennamasalarınadoğruyaklaşırkenTommyayağakalktı.
Genç kız esmer güzelliğini ortaya çıkaran zümrüt renkli, bir gece elbisesigiymişti.Oakşamsoğuk,asıksuratlıbirgüzeldi.
TommyveTuppence’ikababirşekildeselamladı.
Görüyorsunuz işte, sözverdiğimgibigeldim,dedi. “Amayinedebeniniyeçağırdığınızıanlayamıyorum.”
Tommygülümseyerek,“Çünküsiziseviyoruz,”dedi.
Sheila,“Gerçektenmi?”diyesordu.“Nasılolur?Halbukibensizekarşıçokkabadavranmıştım.”
Biransustuvesonraekledi.
Amasizeminnettarım.
Tuppence,“Sizinledansedecekhoşbirkavalyebulmalıyız,”
diyerekkonuyudeğiştirdi.
Dansetmekistemiyorum.Dansetmeyisevmem.Buraya
yalnızcasizigörmekiçingeldim.
Tuppence gülümseyerek, “Sanırım sizin için bulduğumuz kavalyeyibeğeneceksiniz,”dedi.
Sheila, “Ben…”diye söze başladıysa da bir an sonra sustu çünküCarl vonDeinimonlaradoğrugeliyordu.
Gençkız,onahayretlebakıyordu.Kekeleyerek,“Sen…”dedi.
Carl,“Takendisi,”diyecevapverdi.
OakşamCarlvonDeinim’debirdeğişiklikvardı.Sheilabirazdaşaşkınlıklaonutepedentırnağasüzdü.Yanaklarınarenk227
NveyaMAgathaChiristiegelmiş,pembebirrenkalmışlardı.
Birazdaheyecanla,“Sanabirşeyolmayacağınıbiliyordum,”
dedi.“Amayinedesenigözaltındatutacaklarınısanıyordum.”
Carlolumsuzcabaşınısalladı.“Benigözaltındatutmalarınagerekyok.”
Sonraekledi.
“Sheila seni aldattığım içinbeni affet.BenCarl vonDeinimdeğilim.Onun
isminikullanmamıgerektirenbazıkişiselnedenlerimvardı.”
SorarcasınaTuppence’abatanca,kadın,“Devamet.Anlatona,”dedi.
“Carl vonDeinimarkadaşımdı.Yıllar önceonunla İngiltere’de tanışmıştım.Savaştan hemen önce onunla Almanya’da yeniden arkadaş olma fırsatımoldu.Oradabuülkeadınaözelbirgörevlebulunuyordum.”
Sheila,“SendeMilliİstihbarat’tanmıydın?”diyesordu.
“Evet.Benoradaykenbazıtuhafşeylerolmayabaşladı.
Birkaçkezcanımıgüçkurtardım.
Planlarım bilinmemesi gerekirken bir şekilde biliniyordu. İşte o zaman birşeylerin ters gittiğini, kendi deyimleri ile ifade edecek olursak içerde bir‘köstebek’ olduğunu ve onun da benim bölümümde çalışmakta olduğunuanladım. Kendi vatandaşlarım bana ihanet ediyordu. Carl ile aramızdainanılmayacakbirbenzerlikvardı. (BenimdebüyükannemAlmandı.)ZatenAlmanya’daçalışmamınnedenidebuydu.CarlNazideğildi.
Yalnızcamesleği ile ilgileniyordububenimdemesleğimdiyani araştırmacıkimyagerlik. Savaş çıkmadan hemen önce Carl İngiltere’ye kaçmaya kararvermişti. Erkek kardeşleri toplama kamplarına gönderilmişlerdi. Bunedenlerle İngiltere’ye kaçmaya kalkıştığında büyük zorluklarlakarşılaşacağınıdüşünüyordu,amasonra sankibirmucizegibi tümzorluklarkendiliğindençözüldü.Budurumubanaanlattığındabayağı228
N veyaMAgathaChiristie kuşkulanmıştım. Bütün kardeşleri ve akrabalarıtoplamakamplarındayken,kendisideanti-Nazisempatizanlığı
nedeniyle izlenirken nasıl olur da otoriteler onun Almanya’dan ayrılmasıkonusunda bu kadar kayıtsız olabiliyorlardı? Bazı nedenlerle onunİngiltere’yegitmesininistendiğinianlıyordum.
Bu arada benim durumum ise giderek daha riskli bir hal alıyordu. Carl ileaynı pansiyonun farklı kiralık odalarında yaşıyorduk, bir gün çok üzülerekonuyatağanınüzerindeölübuldum.Depresyonagirip,intiharetmişvegeridebirdemektupbırakmıştı.
Hemenomektubuokuyarakcebimeindirdim.
Veoandaonunyerinialmayakararverdim.Almanya’dançıkmakistiyordum.Carl’ı bunu yapmaya itenin de ne olduğunu, neden İngiltere’ye gitmekistediğini de öğrenmeyi amaç edinmiştim. Cesede kendi elbiselerimigiydirerekonu
yatağımınüzerineyatırdım.Evsahibemizyarıkördü.
“Carl von Deinim’in belgelerini kullanarak İngiltere’ye geldim ve doğruca
onagitmesiönerilenadresegittim.BuadresŞansSouciidi.
OradaykenCarlvonDeinimrolünüoynadımveasla
rahatlayamadım.Öncedenoradakikimyafabrikasında
çalışmam için gerekli düzenlemeler yapılmıştı. İlk düşüncem Nazi’ler içinçalışmayazorlanacağımdı.Amasonradan
öğrendiğime göre bu işte zavallı arkadaşımdan beklenen yalnızca günahkeçisiolmasıydı.
Casusluksuçundandolayıtutuklanıncahiçkonuşmadım.
Gerçek kimliğimin ortaya çıkmasını elimden geldiğince geciktirmekistiyordum.Nelerolacağınıgörmekistiyordum.
“Ama birkaç gün önce bizimkilerden biri beni tanıdı ve dolayısıyla gerçekkimliğimortayaçıktı.”
Sheilasitemle,“Bunlarıbanaanlatmalıydın,”dedi.
Gençadamnazikbirtavırla,“Eğerböyledüşünüyorsanözür229
NveyaMAgathaChiristiedilerim,”dedi.
GözleriSheila’nınkileriniçinebakıyordu.Gençkızıngözlerindehırsvegururpırıltılarıvardısonraöfkesigeçti,bakışlarıyumuşadı.
Sanırımböyledavranmangerekiyordu…dedi.
Sevgilim…
Carlfazlasınısöylemekiçinkendinizortuttu.
Haydi,geldansedelim.
Berabercemasadanayrıldılar.
Tuppenceiçiniçekti.
Tommy,“Neoldu?”diyesordu.
“Sheila’nın Carl’ı herkesin karşı olduğu bir Alman olmadığını öğrendiktensonradasevmeyedevamedeceğiniumarım.”
Banahâlâseviyorgibigeldi.
“Evetamaİrlandalılarınneyapacağıhiçbelliolmaz,inanılmayacakkadartersinsanlardır.
HemSheiladoğuştanasi.”
İyideCarlogünnediyeseninodanıkarıştırdıdersin?Bubizinekadaryanlışyollarasevketti.
Tommygüldü.
“Galiba Bayan Blenkensop’un şüpheli bir şahıs olduğunu düşünüyordu.Gerçektendeöylebizondankuşkulanırken,odabizdenkuşkulanıyormuş.”
Derek Beresford damıyla birlikte ebeveynlerinin masasının yanındangeçerken,“Heysizniyedansetmiyorsunuz?”diyesordu.
Onlaracesaretvermekistercesinegülümsüyordu.
Tuppence,“Bizekarşıçokiyiler,Tanrıonlarıkorusun,”dedi.
Osıradaikizlerdanspartnerleriylebirliktemasayadönüpoturmuşlardı.
230
NveyaMAgathaChiristieDerek,babasına,“Nihayetbir işbulmuşolmanaçoksevindim,”dedi.“Sanırım,pekilginçbirişdeğil?”
Tommy,“Oldukçatekdüzebiriş,”,diyeyanıtladı.
Önemlideğil,birşeyleryapıyorsunya.Asılönemliolanbu.
Deborah,“Annemindeorayagidip,çalışmasınaizinverilmiş
olmasınasevindim,”dedi.
Şimdiçokdahamutlugörünüyor.Çoksıkıcıdeğildi,değilmianne?
Tuppence,“Banahiçdesıkıcıgelmedi,”diyeyanıtladı.
Deborah, “Güzel,” dedi ve ekledi. “Savaş bitince ben de size kendi işimhakkındabazışeyleranlatabileceğim.Gerçektençokilginçamaçokdagizli.”
Tuppence,“Neheyecanlı!”dedi.
Oh,gerçektenöyle.Gerçiuçmakkadardeğilama…
İmrenerekDerek’ebakıyordu.
Derekçokyakındaterfi…
Derektelaşla,“SusDeb,”dedi.
Tommy,“EvetDerek?Senneleryapıyorsun,anlat?”diyesordu.
“Ahönemlibirşeydeğil,herkesgibibendeüzerimedüşenrolüyapıyorum.Niye benim üzerimde durduklarını bilmiyorum ama, diye mırıldanan gençhavacınınyüzükızarmıştı.”
Büyükbirgünahişlemeklesuçlanmışçasınautanmıştı.
Yanındakigençkızlaberaberayağakalktı.
Hiçbirdansıkaçırmakistemiyorumbusonizingecem.
Deborah,“HaydiCharles,”dedi.
İkikardeşdanspartnerleriylebirliktehızlauzaklaştılar.
Tuppence içinden dua ediyordu. “Tanrım onları koru. Onlara bir zarargelmesineizinverme.”
Tommy’ningözlerininiçinebaktı.
231
NveyaMAgathaChiristieOçocuk…dediTommy.“Onu?…”
“Bettymi?Oh,Tommysenindeonudüşünüyorolmanaçoksevindim.Bununbirtürannelikiçgüdüsüolduğunu
sanıyordum.Gerçektenistiyormusun?”
Onu evlat edinmeyi mi? Niye olmasın ki? Zavallı çocuk, çok acı günlergeçirdi. Üstelik bizim için de evin içinde büyüyen birisini görmek deeğlenceliolabilir.
OhTommy!
Eliniuzatarakkocasınınelinituttu.Gözgözebakıştılar.
Tuppencemutlulukla,“Hepaynışeyidüşünüpaynışeyiistiyoruz,”dedi.
DeborahpistteDerek’inyanındangeçerkenmırıldandı.
“Şunlarabakgerçektendeeleleoturuyorlar.Çoktatlılar,değilmi?Busavaşgünlerindesıkılmamalarıiçinbizlerelimizdengeleniyapmalıyız…”
SON
Ayhan
DigitallysignedbyAyhanHoca
DN:cn=AyhanHoca,o=Home
Company,ou=Manager,
Hoca
c=TR
Date:2012.09.0517:36:49+03‘00’
232