251

Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen
Page 2: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ERGENEKONBELGELERİNDE

FETHULLAH GÜLENve CEMAAT

Nedim ŞENER

Page 3: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ERGENEKON BELGELERİNDE FETHULLAH GÜLEN VE CEMAAT / Nedim ŞENER

Her hakkı saklıdır. Bu eserin aynen ya da özet olarak hiçbir bölümü, telif hakkı sahibinin yazılı izni alınmadan kullanılamaz.

DESTEK YAYINEVİ: 104ARAŞTIRMA-İNCELEME: 45Gırrıcl Yayın Yönehııerıi: Ertürk AKŞUNEditör: Senem YILMAZYERLITeknik Hazırlık: Esma ÇERÇILKapak: Fikirhane1. Baskı: Ekim 2010 (Destek Yayınları)2. Baskı: Mart 2011 (Destek Yayınları)Yayıncı Sertifika No: 13226ISBN 978-9944-298-95-7© Destek Yayıneviİnönü Cad, 33/4 GümüşsuyuBeyoğlu / IstanbulTel : (0212) 252 22 42Fax : (0212) 252 22 [email protected]

İnkilap Yayın Sanayi ve Tic. A.ŞÇobançeşme Mah. Altay Sk. No:8 Yenibosna-Bahçelievler İSTANBULTel: (0212) 496 11 11

Nedim Şener

Yaklaşık 20 yıldır gazetecilik yapan Nedim Şener'in yayınlınmış dokuz kitabı bulunmaktadır. Mesleki alanda birçok ödül kazanan Nedim Şener, "Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları" kitabıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (İPI) tarafından belirlenen 60 Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı arasında yer aldı.

IP1'ın 60 kuruluş yıldönümünde belirlenen 60 Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı arasında 1979 yılında öldürülen Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi ve 2007 yılında öldürülen Agos gazetesi sahibi Hrant Dink' ile birlikte yer alan Nedim Şener bu kitabıyla Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2009 yılı Basın Özgürlüğü ödülü, 2010 Yılı 'Türkiye Yazarlar Birliğinin Düşüncü ve İfade Özgürlüğü Ödülü ile Abdi İpekçi Gazetecilik Ödülü kazanmıştır.

Page 4: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

KİTAPLARI

Tepeden Tırnağa Yolsuzluk (Metis Yayınları 2001)

Naylon Holding (OM Yayınları 2002)

Uzanlar-Bir Korku İmparatorluğunu'nun Çöküşü(GünceI Yayıncılık) (2004)

Kod Adı Atilla (Güncel Yayıncılık) (2004)

Fırsatlar Ülkesinde Bir Kemal Abi (Güncel Yayıncılık) (2006)

Hayırsever TERRÖRİST(Güncel Yayıncılık)(2006)

Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları (Güncel Yayıncılık)(2009)

Ergenekon Belgelerinde Fethullah Gülen ve Ceınaat(Güncel Yayıncılık)(2009)

Uğur Dündar İste Hayatım(Doğan Yayıncılık)(2010)

GAZETECİLİK ÖDÜLLERİ:

Uluslararası Basın Enstütüsü(IPl) Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı ödülü

2010 Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve İfade Özgürlüğü ödülü verilildi.

2010 Abdi İpekçi Gazetecilik Ödülü aldı.

2009 yılında da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti "Basın Özgürlüğü" ödülüne layık görüldü.

2007 yılında Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü kazandı.

2003 yılmda Transparency Intemational (TI)'nın Türkiye ofisi Toplumsal Saydamlık Hareketi Demeği (TSHD) tarafından "Uluslar arası Dürüstlük Ödülü" Türkiye adayı seçildi.

2002 Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü.

1998 Metin Göktepe Gazetecilik Ödülü,

1998, 1999, 2000 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yılın Ekonomi Muha-biri ödülleri.

Page 5: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

İÇİNDEKİLER

YENİ BASKIYA ÖNSÖZ ........ 7

1. BÖLÜM:FETHULLAH GÜLEN VE ERGENEKON ......... 172. BÖLÜM:MİT BELGELERİYLE FETHULLAH GÜLEN... 393. BÖLÜM:

Page 6: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

FETHULLAH GÜLEN VE POLİS ...................... 614. BÖLÜM:ASKER VE FETHULLAH GÜLEN. .....................1495. BÖLÜM:DARBE BELGESİ Mİ, KOMPLO BELGESİ Mİ? ...221SONUÇ:FETHULLAH GÜLEN HAREKETİSİYASETİN İÇİNDE ........................... 243EK-1: .................................... 251SONUÇ ......... 277EK-2: ....... 279

YENİ BASKIYA ÖNSÖZ

CEMAATTEN, HARAKETE, HARAKETTEN ÖRGÜTE Mİ?

Bu kitabı 2009 yılı Temmuz ayında Ergenekon belgelerinde Fethullah Gülen Ve Cemaat adıyla yayınlamıştık. Kitabın hiçbir yerinde Fethullah Gülen ve onu destekleyenler için tarikat yada örgüt nitelemesi yapmamıştım. Çünkü insanların bir görüşe veya tutuma kendilerini ya-kın hissetmesi ve içinde olması doğaldır. Kurumsal bir çatı altında toplanmasında da ne yasal ne de sosyal bir engel yoktur. Türkiye'de devletin her kurumunda etkili olan ve birbirlerini tanımasalar da

Page 7: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

aralarında bağlantıları sağlayan kişilerin olduğu bir yapılanma elbette merak konusudur. Çünkü buyapının, hareketin üyesi olmayan diğer yurttaşların yaşamları üzerinde de etkisi vardır. Bu nedenle aklı başında birçok insan Fethullah Gülen hareketinin şeffaf olması çağrısında bulundu. Ancak bu çağrı hiçbir zaman karşılık görmedi. Fethullah Gülen ve cemaatin söylemleri ile cemaatin tutumunda, "görünen" ile "yaşanan" arasında var olduğu düşünülen ve hissedilen fark elbette özgür bireylerin ilgisini ve tepkisini de çekecektir.

Cemaat kendisi hakkındaki şeffaflık taleplerine cevap vermeyince önümüzdeki en önemli kaynağı değerlendirmek istedim. O kaynak Ergenekon davası iddianamesinin ekleri arasında bulunan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Mülkiye Teftiş Kurulu raporları ve Genelkurmay Başkanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı'nın resmi raporları bir bütünlük içinde yayınladım.

Cemaatin insanları korkutan gücünün ilk hukuki testi Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Ilhan Cihaner'in tutuklanması ile sonuçlanan soruşturmaydı. Cihaner, İsmailağa Cemaati diye başladığı soruşturmadaFethullah Gülen Cemaati'ne ulaştı. Türkiye genelinde bir soruşturma yürütürken bir anda kedisini Ergenekon Davası sanığı olarak buluverdi. Basında Cihaner'in başına gelenlerin cemaat operasyonuolduğu sıkça yazıldı. Başsavcının yorumu da böyleydi. Ben kitabımda cemaatin faaliyetlerini "örgüt" diye nitelemezken 2010 yılı Ağustos ayında Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın kaleme aldığı “HaIiç'teYaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün Cemaat” kitabı ortalığı sarstı. Hanefi Avcı, kitabında varlığı hissedilen cemaatin polis, adliye ve ordu içine uzanan bağlantılarını deşifre etti. Kendisi de bir zamanlar cemaate yakın duran ve çocuklarım cemaatin okullarından Samanyolu Koleji'nde okutan Avcı, cemaate bağlı polislerin devletin hukukuna değil cemaatin isteklerine göre davrandığını iddia etti. Adeta Fethullah Gülen Cemaati'ne savaş açtı. Yıllarca sol örgütlere karşı operasyonlar yapan, solculara yaptığı işkencelerle anılan Hanefi Avcı bir anda yasadışı sol bir örgüte "yardım ve yataklıktan" tutuklandı.Avcı Silivri cezaevine konuldu. Yaşadıklarını cemaatin operasyonu olarak adlandırdı. Hanefi Avcı kitabında ceınaatten harekete, hareketten örgüte dönüşen bir yapılanmadan söz ediyor ve insanlarınözgürlüklerini tehdit ettiğini anlatıyor. Hanefi Avcı'nın bu kitabın sonuna da konulan iddialarının doğru olup olmadığı zamanla ortaya çıkacak ancak, kitabın içindeki resmi raporlarla benzeşen yönü olduğu dagözden kaçmıyor. İşte bu kitabı okurken bunu göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Ekim 2010, İstanbul

ERGENEKON SANDIĞINDAN ÇIKAN GÜLEN KÜLLİYATI

"Yabancılar doğru anlarken, bizde bazılarının anlayışsızlığı devam ediyor..."(*) Evinin "mütevazı" salonunda ağırladığı ziyaretçiler arasında bulunan Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'ye bu ifadelerle yakınıyordu Fethullah Gülen, Samanyolu televizyonunda ana haberleri izlerken... Almanya'daki uluslararası Gülen konferansın da Prof. Thomas Michel'in konuşmasının aktarıldığı haber üzerine bu değerlendirmeyi yapıyordu... "Anlayışsızlar"ın anlayamadığı, (Gülen'in kendi ifadesiyle) "Gönüllüler Hareketi"nin amacı ve faaliyetleriydi Yandaşlarının "Fethullah Gülen Hareketi”, uzağında bulunanların "Fethullah Gülen Cemaati”, karşı olanların ise "Fethullah Gülen Tarikatı" ya da kısaca "Fethullahçılar diye tanımladığı oluşumu kastediyordu "Hocaefendi”... Tedavi göreceği gerekçesiyle 1998 yılında Türkiye’den ayrıldı ve ABD'ye gitti. 10 yıldan bu yana bu ülkede yaşlyor. Pensilvanya'da ikamet ettiği çiftlik evi sıkı güvenlik önlemleriyle korunuyor... Hakkında açılan

Page 8: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

davalar beraatle sonuçlandı. Bizzat Adalet Bakanı'nın ifadesiyle, ülkeye dönmesinde hukukaçıdan da hiçbir engel bulunmuyor. Ama belli ki, süregelen bir " anlayış" sorunu var orta yerde...

------------------------(*) Hüseyin Gülerce. 29.06.2009. Zaman gazetesi

Peki, neydi bu anlayış sorununun temelinde yatan “dahili" nedenler? Bu soruya yanıt olarak pek çok gerekçe sıralamak mümkün... Ancak, özellikle iki temel noktaya işaret etmekte yarar var: Birincisi, bizzat Fethullah Gülen adı ve bu ad etrafında düğümlenen olgular. Bu çerçevede, çeşitlivesilelerle ve çeşitli yollarla basına ve televizyonlara yan-sıyan vaaz kasetlerinde dile getirdiği görüşler, yorumlar..lkincisi ise, cemaat içinde yer almış kişilerin; cemaatinamaçları, çalışma yöntemleri ve sosyo-politik yaşamı bi-çımlendirme iddialarına dair toplumda endişe yaratanaçıklamaları...

Kuşkusuz, toplumun değişik kesimlerinde bu iki olguüzerine farklı görüşler söz konusu. Dahası, bu olgularınsüreç içinde önem sırasını değiştirmesi ve algı değişikliği-ne yol açması da pekâlâ mümkün.

Ancak bir üçüncü olgu var ki, kafalardaki soru işaret-lerini ve endişeleri sürekli kılmaya yetiyor. O da pek çokkişinin üzerinde uzlaştığı ”şeffaflık" sorunu...

Bu çerçevede, tartışma gündeminde yer alan bir di-ğer önemli soru ise, sayıları giderek artan ve kamuoyuoluşturmada önemli bir güç haline gelen "cemaate yakınmedya kuruluşlarının; kamu hizmeti niteliği taşıyan ya-yıncılık mı yaptıkları yoksa asıl olarak belirli bir grubunpropaganda aracı olarak mı işlev gördükleri" sorusudur.

Şeffaflığın gereği olarak okulların, üniversitelerin, ders-

Page 9: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

hanelerin, yurtların, Işık Evleri'nin, kursların, kamplarınyerleri, sahipleri, yöneticileri, finansörleri; öğrencilerinrehberlerin, belletmenlerin, hatta ”imam"ların, ”abilerin"kimlikleri, nitelikleri; verilen eğitimin içeriği ve niteliği-nin bilinmesi ve kamu denetimine açık olması keyfiyetdeğil bir zorunluluktur.

Anlaşılamama sorunu açısından ise, Fethullah Gülen'inbüyük önem atfettiği "istişare" kurulları üyelerinin, ma-halle, ilçe, il ve Türkiye genelindeki üyelerinin isimlerinin bilinmesi yararlı olmaz mı?

Eğer sivil nitelikli bir toplumsal hareket kimliği taşı-yorsa organizasyon şeması, yönetim kadrosu ve tüzüğü-nün bulunması gerekmez mi?

Öğrencilere yardım amacıyla kurulmuş dernekler vevakıfların, onlara bağış yapanların isimlerinin açık olarakbilinmesi yanında, cemaate "himmette" bulunan işadam-larının kimliklerinin de açık olması, bilinmesi gerekmezmi?

İşte bu çerçevede, kendisini bir bakıma batının "siviltoplum hareketi" niteliğinde konumlandıran FethullahGülen Cemaati'nin, söz konusu yapıların sosyal karakte›rinden farklı olarak ”şeffaf"lık ve "hesap verebilirlik" ko-nularında ciddi açıkları bulunduğu tartışma götürmez birgerçektir.

Tüm bu soruların açıklıkla yanıt bulması, elbetteki top-lumun rahatlaması ve hareket üzerinden süren tartışmaların sağduyu temelinde uzlaşı şansı yakalaması bakımından büyük önem taşıyor.

Şeffaflık, Fethullah Gülen'in bizzat kendi ifadesiyle.'birilerinin onu yanlış değerlendirip hakkında su-i zannakapılarak günaha girmesine sebep olmama" adına da biızorunluluktur.

Dahası şeffaflık, bu kavramı "bir üslup güzelliği" diyeniteleyen cemaatin "kendisini daha doğru ve daha iyi anlatabilmesi" için de bir gerekliliktir.

Böylece Pensilvanya'da yaşayan Fethullah Gülen, IşılEvleri'ne himmette bulunan işadamının parasının ihalelerdeki yolsuzluklardan gelip gelmediğini de açıkça görecek, bu konuda yalnızca kendisine verilen bilgilerle yetiıı›mek zorunda da kalmayacaktır.

Page 10: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Nasıl mı?

Eğer Işık Evleri'ne ya da cemaate yardımda bulunaıkişilerin isimleri ve yaptıkları işler toplumun, devletin ve

11

basının denetimine açılırsa, bu kişiler hakkındaki bilgilerde ortaya çıkacaktır. Böylelikle, ibadeti yaşam biçimi hali-ne getiren Risaeli Nur öğrencilerinin kursağından da ” ha-ram" para geçmemiş olacaktır.

Bilindiği gibi yolsuzluk yalnızca ondan beslenenlerideğil, toplumu çürüten bir hastalıktır ve herkes tarihin buahlak dışı ezeli virüsüyle mücadele etmek zorundadır.

Eğer şeffaflık olmazsa, Fethullah Gülen'in ömrünüverdiği hareketi de bu öldürücü virüsün etki alanındanuzak kalamaz. Dolayısıyla, "cemaate himmette bulunanişadamları acaba hangi ihale karşılığı bağışta bulunuyor"sorusu da hep gündemde kalır.

İşte bu yüzden cemaat "anlaşılmak" istiyorsa, bu vebenzeri durumlara şeffaflıkla yanıt verebilmelidir. Herkesve her kurum gibi...

"Anlaşılamama" olgusunun "harici" nedenlerine gelin-ce...

Artık çoğu insan, Fethullah Gülen ve ceınaatini "aynıduygu heyecan ve hedefi paylaşanların bir araya geldiğibir hareket" şeklindeki tarifle yetinmiyor.

Hedefi içinse, "Hakk'ın rızasını kazanmak” şeklindekiaçıklama yeterince tatmin edici bulunmuyor.

Harekete şüphe ile bakanlar açısından ise, FethullahGülen hakkındaki resmi raporlar farklı bir anlam taşıyor.Cemaate yakın medya kuruluşları, yalnızca 115 ülkedesahip olunan okullardan bahsederken, ekonomi, siyasetve sosyal alanlardaki bağlantılarını açık olarak konuşmu-yor. O yüzden bilim adamları, aydınlar, gazeteciler, dev-letin resmi kurumları farklı boyutlarda sorgulama refleksigösteriyorlar. "Cemaat ne amaçlar, kaç üyesi vardır, nasılörgütlenmiştir, kim destekler, yabancı ülke bağlantısı var

Page 11: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

mı" gibi sorulara (doğru, eksik ya da yanlış) yanıt verenve her zaman ulaşılması mümkün olmayan bu belgelereyöneliyorlar.

12

Bu kitapta yer alan belgelerin böyleıi bir ihtiyacı neölçüde karşıladığı tartışılabilir. Ama Fethullah Gülen'inifade ettiği şekilde, "cemaatin anlaşılarramısıııın” temelnedenlerinden birini oluşturduğu da gerçek.

Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında dı, cemaat tam an-lamıyla şeffaflaşana kadar Ergenekon davası ekleri ara-sında bulunan Türkiye Cumhuriyeti gürenik kurumları-nın hazırladığı resmi istihbarat raporlar anlam taşımayadevam edecektir.

Nitekim, "gizli bir örgütlenme" düşüıcesi yaratan ken-di propaganda faaliyetleri dışında, harelet hakkındaki enbüyük bilgi yığını da bu raporlarda yer alıyor.

Devlet ve Fethullah Gülen ”anlaşılmazlığının" arkasın-daki bu raporlar, adeta bir "külliyat" gbi Ergenekon da-vasının ekleri arasında karşımıza çıkıveriyor...

***

Şurası açık ki, ilerleyen sayfalarda dı görüleceği gibi,devletin Fethulah Gülen grubuna bakışı kinin iktidardabulunduğuna bağlı olarak değişiyor.

Kitapta yer verilen raporlarda, bazen övülen FethullahGülen'in faaliyetleri çoğu zaman da teliike olarak görül-müş. Hazırlanan raporlara göre, Fethulláı Gülen ve grubuhakkında görüşünü hiç değiştirmeyen ve onun "ılımlı birİslam devleti"ni amaçladığı yönündeki düşünceye sahipolan tek kurum ise Türk Silahlı Kuvvetleri olmuş...

Bu kitabı okurken akıldan çıkarılnanıası gereken;Fethullah Gülen'in, "terör örgütü kurnak ve yönetmekiddiasıyla açılmış davalardan beraat ettiği ve yaşadığıAmerika Birleşik Devletleri'nden Türkye'ye dönmesin-de hukuki hiçbir engelin bulunmadığıcır. Zaten Ergene-kon dosyası eklerindeki belgelerde de Fethullah Gülen

13

Page 12: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Cemaati hakkında terör örgütü olduğuna dair bir iddiayer almıyor. Değişik tarihlerde hazırlanan raporlarda asılolarak, cemaatin bürokrasi ve özellikle Emniyet teşkila-tındaki örgütlenmesine dikkat çekiliyor ve bu çerçevedeoluşan sorulara hayli çarpıcı, bir o kadar da iddialı yanıt-lar veriliyor.

Fethullah Gülen ve cemaati hakkında, en eskisi l990'lıyılların başına, sonuncusu Genelkurmay'ın 2004, EmniyetMüdürlüğü'nün 2006 tarihli raporlarına dayanan belgeler,tüm tartışmalara rağmen, en azından "resmi gözle” Fet-hullah Gülen ve cemaatinin ne olduğunu, cemaatin polisiçindeki elemanlarını, destekçilerini, amaçlarını ve bü-yüklüğünü okuma fırsatı veriyor.

Bilindiği gibi dava dosyalarının ekleri, genellikle id-dia olunan suçlarla ilgili kanıt, ifade ve belgeleri barın-dırır. İşte Ergenekon dosyasının şaşırtıcı yönlerinden biride, devletin üç önemli kurumunun; Milli İstihbarat Teş-kilatı (MİT), Emniyet Genel Müdürlüğü ve GenelkurmayBaşkanlığı'nın Fethullah Gülen Cemaati hakkında düzen-lediği raporlara, ekler arasında yer verilmesi... Böylecesavcılar, kasıt olmasa da "Ergenekon belgeleriyle Fethul-lah Gülen" okuması yapılmasına da olanak yaratıyorlar.Savcılar, "bu belgelerin dava konusuyla ilişkisi yoktur"deyip bunları bir kenara atmış olabilirlerdi. Ama dosyadabırakmayı tercih ettiler.

Ergenekon davası sanıklarının işyeri ile evlerinde yapı-lan aramalarda birçok belge bulundu. Bu belgeler sayısızgazete, televizyon ve internet sitelerinin haberlerine vekitaplara kaynaklık etti.

Dolayısıyla, kocaman bir ormanda tek tek ağaçlarabakmak gibi, ayrıntılara inildiğinde Fethullah Gülen'inadının geçtiği resmi raporların, geneli itibarıyla paralellikgösterdiği gözleniyor. Davanın sanıklarından Cumhuri-yet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'a ait oldu-ğu iddia edilen günlüklerde yer alan MIT eski Müsteşarı

14

Şenkal Atasagun'a ait görüşler ise, o butun ıçındekı boş-lukların dolmasında etkili oluyor.

Page 13: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Dolayısıyla, Balbay'a ait olduğu ifade edilen günlük-lerin büyük bölümü basın tarafından ciddiye alınırken,Gülen ve cemaati hakkında dile getirilen iddia, görüş vedeğerlendirmelere sırt çevirmek olamazdı.

Ve son bir not daha: Kitapta, toplumun her kesimin-de yogun olarak tartışılan Fethullah Gülen ve cemaatiile ilgili bazı bilgileri vermeyi amaçlarken, konuyla ilgilibelgelerde -ki, tamamı aleniyet kazanmış olmakla birlik-te- çeşitli şekillerde adı geçen ve bir kısmı hâlâ görevdebulunan kişilerin adları, deşifre etmeme kaygısıyla kısal-tılarak verilmiştir. Dolayısıyla da okuyucunun, bunu birotosansür olarak görmeyecegi inancındayım.

* * *

Her ilde onlarca "Işık Evi", ögrenci yurtları, dershane-ler, üniversiteye hazırlık kursları ve üniversiteleriyle egi-tim alanları...

100'e yakın ülkede sayıları 500'e yaklaşan, okul, üni-versite, dil kursu, kültür merkezi vb egitim kurumu...

Ulusal, uluslararası ve yerel yayın yapan onlarca dergi,gazete, radyo ve televizyondan oluşan devasa bir medyagücün.

Onlarca dernek, derneklerin baglı bulundugu yedi fe-derasyon ve çatı örgütü konfederasyonla iş dünyasındabüyük bir örgütlü güç...

Cemaat mensuplarının kendi ifadelerine göre, sayısıbeş milyona ulaşan bir aidiyet merkezi...

Bu tablo sosyal bir olgu mu, yoksa MİT eski MüsteşarıŞenkal Atasagun'un deyimiyle ABD'nin Yeşil Kuşak pro-

15

jesiyle başlayan dönüşüm projesinin parçası mı?

İşte bu temel soruya verilecek yanıtı şekillendirebilmekiçin, Ergenekon dosyasına da göz atmak gerekiyor diyedüşünüyorum.

Page 14: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

İster Fethullah Gülen Cemaati, ister Fethullah GülenHareketi, isterseniz de "Gönüller Hareketi" deyin, eğeryazdıklarınız bu örgütlenmeyle ilgili övücü sözler içermi-yorsa, çevrenizden ”uyarı" almanız kaçınılmaz...

Başka bir ifadeyle, ya hiçbir şey yokmuş gibi davrana-caksınız ya da öveceksiniz.

Bu kitapta yazılanlar, yalnızca Ergenekon adı ile bili-nen soruşturma ve arkasından açılan davanın eklerindebulunan belgeleri aktarmaktan ibaret olsa da "başıma ge-leceklere hazır olmam" konusunda çok sayıda uyarı aldı-ğımı söylemeliyim.

Bu süreç bana gösterdi ki; Fethullah Gülen grubu yada Fethullah Gülen Hareketi'nin gücü ile ilgili söylenti-ler, insanların zihinlerinde hayli çarpıcı düşünceler, hattaendişeler yaratmış durumda... Sorular endişeyi, endişelerise beyinlere yerleşen korkuları büyütüyor...

Eğer gazeteci kimliği taşıyorsanız ve mesleğinizi dü-rüstlük, tarafsızlık, objektif bakabilme temelinde sürdür-meye çalışıyorsanız; araştırdığınız olgu ve olaylar sızi'otosansür"e değil ama "otokontrol"a götürür. Ben demeslegimin bana yüklediği sorumluluğun gereğini yeri-ne getirmek istiyorum.. "Susmama hakkımı" kullanaraktartışmak istiyorum.

Nedim ŞenerHaziran 2009

16

BİRİNCİ BÖLÜM

FETHULLAH GÜLEN VE ERGENEKON

° Fethullah Gülen Ergenekon'daki iddialara neden tarafgörünüyor?

° Tuncay Güney, polisteki ifadesinde Fethullah Gülenile ilişkisine dair neler söyledi?

° Veli Küçük ile Fethullah Gülen arasında geçmişe da-yanan bir ilişki var mıydı?

Page 15: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

° Ergenekon yapılanmasıyla Fethullah Gülen çatışıyormu?

--------(*) Tüm döküman ve tutanaklardan aktarılan metinler, belge niteliğinikorumaları için, (zorunluluklar dışında) yazı ve anlatım yanlışlarıyla bırakıldı.

17

FETHULLAH GÜLEN:ERGENEKON'DA BİR GATAkulli VAR

Bir zamanlar siyasete hiç yakın durmadığı söylenengerilimli zamanlarda bile siyaset üstü tutumuyla dikkatçektiği ifade edilen Fethullah Gülen ve ona bağlı gonul-daşlarının" son dönemdeki tutumu, her kesımden ınsanınilgisini/ tepkisini çekmeye başladı.

Buna Fethullah Gülen'e ”saygısını" açıklayan veGülen'in samimiyetine inandığını yazan köşe yazarı AvniÖzgürel dahil.

Fethullah Gülen Cemaati'nin "harakete" evrildiğinisavunan Radikal gazetesi yazarı Özgürel, ”Türkiye'nin si-yaset tablosunda meydana gelen değişiklikle birlikte, ee-maate 'Bi-taraf olan bertaraf olur' düşüncesi(nin) hakimolmaya başladığı'na dikkat çekiyor ve bu anlayışın ce-maate yakın yayın organlarında giderek geçmişte örneğigörülmeyen şekilde koyulaşan bir üslup kaymasına yolaçtığını savunuyor. Bu değişimin Ergenekon davasıyla il-gili yayınlarda kendini gösterdiğine vurgu yapan Özgürel,soruşturmanın, bu yapılanmanın mağdur ettığı çevrelerısevindirmesini doğal bulduğunu ifade etmekle birlikte şuçağrıda bulunuyor:

"Lakin bu sevincin yansıması herhalde kendince he-defler seçip onlara çığlıklar atarak saldırmaya değil, top-lumda demokrasi, insan hakları ve adalete güven duygu-sunu güçlendiryçşek soğukkanlı bir üslubu telkin etmeyedayalı olmalı...(*)"

----------------------(*) Avni Özgüreli Radikal gazetesi.

Page 16: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

18

Benzer tepkilerde, Fethullah Gülen'in gazeteci Mah-mut Övür'e söylediği "Ergenekon'da bir GATAkulli var'şeklindeki veciz ifadenin de etkisi olsa gerek. Bu üslup,Fethullah Gülen' in binlerce kilometre uzaktaki bir davayabakışını, atfettiği önemi ve durduğu yeri göstermesi bakı-mından ilginçti. Ama daha da önemlisi, bu ifadenin tarzolarak adeta bir şok etkisi yaratmış olmasıydı...

Amerika Birleşik Devletleri'nde Pensilvanya'da yaşa-dığı çiftlikte bir grup gazeteciyi kabul eden Gülen, "Er-genekon Terör Örgütü" iddiasıyla açılan dava ve sürenoperasyonları şöyle yorumluyordu:

"Bu işlerin sulandırıldığı gibi bir kaygı var. Bana daöyle geliyor. Baksanıza sürekli Silivri Cezaevi'yle GATAarasında, bir ara Cengiz Çandar söyledi, yatay geçiş, yanıyatış geçişi var. Bizim Erzurumlular bunu şöyle yorumlu-yor; 'Bu işin içinde bir 'GATA'kulli var.' Hükümete karşıda bazı hesaplar seziliyor. Bunlar iyi şeyler değil."

Ergenekon'a karşı mücadelede henüz istenen noktayagelinmediğini söyleyen Gülen, "Bunların üzerinden zırh-ları yırtılamadı. Fakat bazı gelişmeler de var. Taraf; Bugunve Vakit gibi bazı gazetelerde yüklenmeler oluyor. Bundan10 sene önce bunlar yapılamazdı. Bazı söylenmezler söy-lenir oldu" sözleriyle tavrını da iyice belirginleştirdi(**).

"Gülen'e göre söylenmezleri söylenir yapan" yayın ku-ruluşları arasında, cemaatin yayın organları olarak bili-nen Zaman, Aksiyon dergisi ve Samanyolu TV gibi yayınkuruluşlarından hiç bahsetmeyen Gülen'in asıl şaşırtıcıtavrı, Ergenekon soruşturmasını yakından takip ettiğinive henüz mahkeme kararı olmamasına rağmen iddialarıda sahipleniyor görüntüsüydü.

Yaşamı boyunca, lideri olduğu hareket ve sahip olduğuuluslararası bağlantılar Fethullah Gülen'i hep tartışmala-rın odağında tuttu.-------------------------------------

(**) Mahmut Övür. Sabah gazetesi 6 Mart 2009.

19

Page 17: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Kesin olan bir şey var ki, bundan sonraki yıllarda daçokça tartışılacak.

Ergenekon soruşturmasının arkasında Fethullah Gü-len ve cemaatine bağlı kişilerin bulunduğu iddialarınıntartışıldığı bir dönemde Gülen'in bu sözleri çok şaşırtıcıbulundu. Çünkü davayla adı gündeme gelen bazı savcı-ların ve soruşturmayı yürüten Emniyet İstihbarat DairesiBaşkanlığı personelinin çok önemli bir bölümünün "Fet-hullahçı" oldukları iddiaları, Ergenekon operasyonununda etkinlik sağlamak için "Fethullahçıların" yürüttüğü biroperasyon olduğu düşüncesi geniş toplum kesimlerindeciddi rahatsızlık yaratıyordu.

Göründüğü kadarıyla bu rahatsızlık sokakla sınırlı de-ğildi. Farklı kesimlerde hatta Hükümet içinde bile gidi-şattan hoşnut olmayanlar vardı. Hürriyet gazetesi yazarıAhmet Hakan görüştüğü bir bakanın ağzından, "Bu cema-at çok olmaya başladı... El attığı bütün işlerden biz zararlıçıktık" sözlerini duyunca şaşkınlığını gizleyememiş ve şusatırları yazmıştı köşesinde:

"Hoppala!

Hemen 'Durun bakalım Sayın Bakan... Ne cemaati? NeÇok olması?' diye araya girdim.

Bakan Bey, 'Cemaatçi polisler' ile 'Cemaatçi savcılar'meselesini başladı anlatmaya...

Meğer...

Emniyette gruplaşıyorlarmış, adliyede dayanışma için-de oluyorlarmış.

Bir adım attıklarında 'Hükümetin işine yarar mı yara-maz mı' diye bakmayıp, 'Cemaatin işine yarar mı yara-maz mı' diye bakıyorlarmış.

Bütün sorunlu işlerin ardından bir cemaat bağlantısıçıkıyormuş.

Hükümet onlar yüzünden hep zor durumda kalıyormuş.

20

Page 18: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Bakan Bey, öfkeliydi...

'Cemaatsen cemaatligini bil kardeşim' diyerek laik birçıkış bile yaptı.

Bir de şunu söyledi:

'Fethullah Hoca istihbarat işlerine meraklıdır. Amaonun merakı yüzünden olan bize oluyor.'

İkna olmuştum.

Çünkü bunları söyleyen 'İflah olmaz bir Fethullah Gü-len karşıtı' değildi, dost kuvvetlerdendi.

Tek sorunu konuyu kamu önünde açıkça ortaya koya-cak denli 'cesur' olmamasıydı. Eh, her şeyin olağan sey›rettiği bir ülkede yaşamadıgımıza göre, bu cesaretsizlikbagışlanabilirdi."

GÜLEN NASIL HAKLI ÇIKIYOR,KEHANET Mİ İSTIHBARAT MI?

Yaşanan şaşkınlık bir yana 2009 yılının ilk çeyreğindebaş döndürücü hızla gelişen olaylar, "Ergenekon davasında Gatakulli var" diyen Fethullah Gülen'i servis edilenbilgiler ışıgında haklı çıkarmıştı. Zira asker kökenli bazıErgenekon davası sanıkları tutuklu bulundukları cezae-vinden GATA'ya sevk edilmişlerdi. Ve yasadışı dinleme›ye takılan eşlerin ses kayıtlarına bakılırsa, kimi sevklerdetartışmalı kararlar söz konusuydu.

Yine aynı çerçevede Gü1en'i haklı çıkaran bir başkakonu ise 2004 yılında yaptıgı bir açıklamada yer alıyorŞöyle diyordu Gülen, "Bundan 8-9 ay evvel bir dostum va-sıtasıyla, bana, bu türlü şeyleri bilen, çok üst seviyelerdevazife görmüş bir insan, 'Onümüzdeki aylarda Türkiyedeyeniden kan gövdeyi götürecek, seri cinayetler işlenecek.

21

Gerçekten de o açıklamadan bir süre sonra Türkiye'yisarsan şu saldırılar yaşandı:

° RAHİP ANDREA sANToRo CİNAYETİ; 5 Subat

Page 19: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

2006

° CUMHURİYET GAZETESİNİN BOMBALANMASI; 5,12, 13 Mayıs 2006

° DANIŞTAY SALDIRISI; 17 Mayıs 2006

° HRANT DİNK CİNAYETİ; 17 Ocak 2007

° MALATYA'DA ZİRVE YAYINEVİ CİNAYETİ; 18 Ni-san 2007

° YÖK BAŞKANI PROF. DR. ERDOĞAN TEZİÇ'E YÖNELİK SÜİKAST GİRİŞİMİ; 25 Nisan 2007

Bu cinayet ve saldırıların tümü Ergenekon iddianame-sinde yer aldı.

Gülen, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun Mart 2009 yerel seçimlerinin dört gün öncesinde YozgatYerköy'e giderken bindiği helikopterin düşmesi sonucuhayatını kaybettiği kazayı kurcalamak gerektiğini söyle-diginde de şüphelerinde haklı çıkacağını biliyor gibiydi.

Fethullah Gülen Ergenekon operasyonunun son süratyol aldığı bir dönemde 8 Nisan 2009 günü ŞÖYIG bif açık'lama yapmıştı:

"Yarın tahşiye diye bir şey icat edebilirler, Allah koru-sun. Kitap okuyan Müslümanlarla, okudukları kitaplarlaayakta durmaya çalışanların içine adam sokmaya Çflllîf'bilirler. Kitapların sahibi zatın posterlerini evlerıne asa ı-lirler. Ellerine de Kalaşnikofları verirler. İki yerde @Ylemyaptırıp, demek ki fırsat bulunca bunlar da silaha Şflfllabi'lir derler. Çuvaldızı bile olmayan insanlara terorist dam-gası vurmak isteyebilirler."

22

Fethullah Gülen, samimi müminleri terörist gibi göster-meye çalışan odakların yeni bir irtica yaygarası koparabi-leceğini söyledi. 28 Şubat öncesinde "bir kısım şaşkınlarınzuhur ettiği"ni söyleyen Gülen, giyim-kuşamdan ibadettavırlarına kadar pek çok hareketleriyle aykırılık sergile-yen bu insanların topluma figüran olarak sunulduğunu

Page 20: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

hatırlatıyordu:

"Onlara bir kısım roller verildi; kimisi tarikat şeyhi kis-vesine bürünüp medyada boy gösterdi, kimisi teokratikdüzeni hâkim kılma sevdalısı bir gerici numarası yaptı,kimisi mürtecilerin ağına düşürülüp kandırılmış bir kur-ban rolü oynadı ve kimisi de karanlık güçler tarafındankiralanan bir tetikçi, kanlı katil olmasına rağmen, irticâpiyesinde 'Allah'ın ordusu'nun sadık bir eriymiş gibi sah-ne aldı. Figüranlar, rollerini öyle gerçekçi ortaya koydularki, herkes oynananın bir oyun olduğunu unutu.p ülkeninelden gittiği zehabına kapıldı."

Gülen'in bu açıklaması, Nisan 2009 tarihli ve 12 Hazi-ran 2009 günü Taraf gazetesinin, Kıdemli Albay DursunÇiçek imzasını taşıyan "AKP ve Gülen'i bitirme planı'manşetiyle ilginç benzerlik taşıyordu.

Habere göre "İrticayla Mücadele Planı" başlığını taşı-yan dört sayfalık belge Ergenekon sanıklarından LeventGöktaş'1n avukatı Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilmiş-ti. Öztürk'ün avukatına göre bu belge müvekkiline ait de-ğildi. Kimilerine göre ise bu Fethullah Gülen Cemaati'nin'komplosuyduf' Öztürk'ün avukatı belgenin dışarıdan bi-rileri tarafında ofise konduğunu iddia ediyordu.

Bu gelişme adeta bir fırtına yarattı. Ortaya çıkan tozdumanda belgenin içeriği, doğruluğuna ilişkin tartışmala-rı geride bırakmanın ötesinde bir anda unutturdu. Derhalsoruşturma başlatan Genelkurmay Başkanlığı, 15 Haziran2009 günü yaptığı açıklamada da, belgenin TSK bünyesin-de hazırlanmadığı kanaatinin oluştuğunu bildirdi.

23

Ele geçirildiği açıklanan belgedeki şu ifadeler Fethul-lah Gülen'in bu gelişmeden iki ay öncesinde bulunduğuöngörülerle paralellik gösteriyordu:

”... Askeri suç kapsamında yapılacak ışık evleri baskın-larında silah, mühimmat ve plan bulunması sağlanacak,Fethullah Gülen grubu 'Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü'kapsamına aldırılacak ve soruşturmalar askeri nıah keme-

Page 21: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ler kapsamında yürütülecek. . ."

Bir kehanet mi, istihbarat mı yoksa senaryolaştırılmışbir komplonun sahneye konulması mı?..

Yanıt ne olursa olsun, yaşanan tüm bu gelişmelerin ışı-ğında şekillenen sorular, Fethullah Gülen çerçevesindeErgenekon operasyonunu okumayı gerekli kılıyor.

TUNCAY GÜNEY FETHULLAH GÜLEN'ENE KADAR YAKIN OLDU?

Bir ihbar sonucu 3 Şubat 2001 tarihinde "Dolandırıcı-lık ve Sahtecilik" iddiasıyla İstanbul Emniyet Asayiş Şu bgMüdürlüğü tarafından gözaltına alınan ve organize Suçörgütleri hakkında beyanlarda bulunması üzerine Orgu-nize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne teslim edilenTuncay Güney, "işkence altında" şimdi Ergenekon dava-sında sanık olarak yargılanan polis müdürü Adil SerdarSaçan ve adamlarına uzun bir ifade verdi.

İşte bu ifade, Ergenekon ile ilgili her şeyin başlangıcıydr

Daha sonra kendisi de Ergenekon davası sanığı olaraktutuklanan Adil Serdar Saçan, bugün Ergenekon adı ve-rilen operasyon için adli soruşturmayı başlatan ilk kişiy~di. 2001 yılında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nebaşvurarak, Tuncay Güney'in ifadeleri doğrultusunda

24

soruşturma izni talep etti. İstanbul DGM Başsavcılığı'nabaşvurdu ve soruşturma iznini aldı.

Bugün Ergenekon Terör Örgütü iddiasıyla başlatılansoruşturma ve açılan davanın 2001 yılındaki soruşturmaadı, "Emekli General Veli Küçük'ün Illegal Yapılanması"idi.

Ancak ileride de anlatacağımız üzere, 2001 yılında busoruşturma bazı nedenlerle yarıda kesildi. Tarihler 12Haziran 2007'yi gösterdiğinde polise gelen bir ihbarlaÜmraniye'de bir gecekonduya baskın yapıldı. Evde, ara-larında el bombalarının da bulunduğu bazı silah ve mü-

Page 22: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

himmat ele geçirildi. Ümraniye soruşturması olarak baş-layan süreç, 2008 yılı Ocak ayında birinci dalga gözaltıve tutuklamalarla Ergenekon operasyonu adını aldı. Yü-rütülen bir dizi operasyonla birlikte açılan davada temelsuçlama, "Türkiye Cumhuriyeti'nde kaos ve askeri darbeortamı yaratmak amacı ile suikastlar düzenlemek için si-lahlı örgüt oluşturma" iddiasıydı. 2007 yılı Ocak ayındanbu yana (Mayıs 2009) değişik tarihlerde 12 ayrı operasyon(12 dalga) gerçekleştirildi. Bu operasyonlarda aralarındaemekli orgeneraller, daha alt rütbeli emekli ve muvazzafsubaylar, öğretim üyeleri, üniversite rektörleri, avukatlarve gazetecilerin de bulunduğu 100'ü aşkın kişi gözaltınaalındı ve tutuklandı. Dava ile ilgili olarak şu ana kadarekleriyle birlikte 5 bin sayfayı bulan iki iddianame hazır-landı. Birincisi 25 Temmuz 2008 tarihini taşıyan iddiana-menin ilk duruşması 28 Ekim 2008 tarihinde yapıldı. Davakapsamında halen üçüncü iddianame hazırlanıyor.

İşte tüm bu sürecin başlangıcı, Tuncay Güney'in ev veişyerinde yapılan aramalarda ele geçirilen çok sayıdakibilgi, belge, doküman ve bilgisayar kayıtlarıydı. Ama asılönemlisi Güney'in verdigi ifadeydi.

El konulan malzemelerle ilgili Tuncay Güney'le yapı-lan mülakat kamerayla kaydedilmişti. Organize SuçlarlaMücadele Şube Müdürlüğü arşiv kayıtlarının tetkikindeTuncay Güney'e ait mülakat kaseti bulunamadı. Konu-

25

nun bu yönüyle tartışma gündemine gelmesinin ardındansöz konusu kasetlerin Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı adliemanet memurluğunda olduğu ortaya çıktı.

Tuncay Güney'in polislerle yaptığı ve videoya çekilenmülakatı öncesi işkence gördüğü iddiası da ortaya atıldı.

"Gördüğü işkence sonrası" polislere geniş bir ifade ve-ren Güney, hukuken bu söylediklerini "kabul etmediğini'de açıkladı. Buna karşın, ifadeleri Ergenekon davasınınekleri arasında yer aldı.

Dolayısıyla Fethullah Gülen ve Ergenekon konusununbaşlangıcının da Tuncay Güney'in dava dosyasında yeralan ifadesindeki Gülen Cemaati ile ilişkilerini anlattığıbölümlere ayırmak doğru olacaktı.

Page 23: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

İşte Güney'in kendisinin, Fethullah Gülen ve VeliKüçük'le ilişkileri konusunda anlattıkları:

TUNCAY GÜNEY: Ben Çorumluyum aslen, ÇorumKargılıyım. Ben o zaman, zaten babamın ölümünden etki-lenerek namaz falan kılıyordum. Zaten yatılı okuldaykende ben ortaokuldayken de Kuran Kursuydu ayrıca oku-lum hem de dışarıya da okula gidiyorduk, şey olarak gün-düzleri de belli saatlerde de din dersleri falan alıyorduk.Arapça Kuran okumayı orda öğrendim AYAZAĞA KÖYÜTalebe Pansiyonu'ndan; hâlâ o pansiyon durur. Ordaykenişte, ofis boyluk yapıyordum zaten Sabah gazetesinde. Sa-bah gazetesinde iki yıl, iki buçuk yıl üç yıl olınadı amaçalıştım. Bir fiil son dönemlerde bütün masalara bilgisa-yarlar koymuşlardı. Bilgisayar falan da öğreniyordum. Ozaman bilgisayarlar Türkiye'ye daktilo gibi geldi. İyi birşeydi, bütün yazıları muhabirler bize getiriyordu. Ben ya-zıyordum falan. Onlar sırada beklememeleri için bu polismuhabirleri falan bana getirirlerdi falan. Çünkü tak takyazmaya çalışan bendim. Yani bütün servisin üç beş ada-mı vardı.

26

Daha sonra TEYFİK YENER Amerika'ya gitti karısınakaset çıkarmak için, ondan iki ay sonra bizi çıkarttılar.Sabah gazetesinden. Gazetecilikte ekip vardır. Biliyorsu-nuz şef çıkınca herkesi çıkartırlar. Başka bir ekip getirir-ler. Giinaı/dın'dan ERGİN SEVIGEN diye bir adam geldi.Ben iki ay kadar oradan çıkınca boş kaldım. Ondan sonraTEYFIK YENER'in Milliyet'e geldigini öğrendim. KEMALKINACI ile şey yaptım ben; gazetedeki arkadaşlarla tele-fonlaşıyoruz; tabii ki ben bir gün TEYFIK YENER'e gittim Milliyet'e Cagaloglu'ndaki bürosuna; o dedi ki, geldedi. Biz dedi buraya başladık burada çalışacagız dediMilliı/et'te ilk ek veriyor, magazin eki veriyor. Birde dergiçıkarıyor. TV Ekran yani televizyon haberi. Orda da be-nim künyede adım grafiker diye yazar ben de onun bütünyazılarını geçiyorum ama TEYFIK bey şey yapar insanla-rın böyle önünü açmak için onlara etıket verır. Her zamaniçin genç insanları orada şey yapmak için. Orda bır buçukyıl kadar çalıştım. En son çıktığımda altı milyon iki yüzelli bin lira maaş alıyordum.

Page 24: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

SORGUCU: Yıl kaç yani Doksan, Doksan bir, Doksaniki?

T.G.: Seksen dokuz, doksan olabilir evet dört milyoniki yüz elli bin liraya girdim. Altı milyon ikiyüz elli binlira oldu maaşım çıktığımda. TEYFIK YENER yeni bi-naya taşındık. Cagaloglu'ndan efendim. iki ayda o yenibinada çalıştım. TEYFIK YENER yine karısıyla beraberAmerika'ya gitti, o zaman yine bizi çıkardılar. O sefer deçocugun adını halen hatırlıyorum bir ORHAN ZEKİ Al(birisi şimdi genel yayın yönetmeni zaten ERDAL soya-dını hatırlamıyorum. Başa getirdiler bizi çıkarttılar benoradan tazminatımı aldım çıktım. Oradan çıktıktan sonraüç ay kadar bocaladım yani arada kaldım o esnada be-nim bölgemde de Gültepe'nin girişinde de FETULLAHHOCA'nın yurdu vardır. Solda hatırlıyorum; Kırklar Bo-ğaziçi Erkek Ogrenci Yurdu

S: Neydi?

27

T.G. : Şimdiki adı Boğaziçi Erkek Öğrenci Yurdu o dö-nemde levha yoktu Kırklar Öğrenci yurdu neden kırklaryediler üçler kırklar şeyde şey var ya evliyalar ondan do-layı kırklardı. O yurda gelip gidiyordum zaten o yurdagelip giderken orda birçok arkadaşlarım vardı o zamanda bir FETULLAH HOCA rüzgârı esiyordu ülkede. Oyurda gelip giderken video kasetleri izlerdik biz ayrıcazaman gazetesinin Cağaloğlu bürosundan Milliyet kitapveriyordu. Böyle ansiklopediler evimde de vardır, onlarıCağaloğlu Zaman gazetesinin ilan bürosundaki Çorum'lubir çocukla tanışmıştım oranın ilan müdürüydü kendisibu Kırklar Yurdu'ndaki arkadaşa da söyledim yani git-sem ayıp olur mu falan. Dedi ki istersen beraber gidelimsöyle Kırklar Yurdu'ndan olduğunu gelip gittiğini yanisana sıcak baksınlar diye. Gittim dedim beni hatırladınmı hatırladım ya dedim ben çalışmıyorum sizde Saman-yolu televizyonunu kuruyorsunuz. Bunların SamanyoluTelevizyonu Moskova'daydı. Kanal 6 da o yıllar yeni ya-yına başlamıştı ilk televizyon yapan yani Kanal 6 ye pa-raleldir. Bunlar Moskova dan yapıyorlardı yayını. Timaş,FKM Cemberlitaş'ta oraya beni aldı aynı gün saat ikindinamazı vakitleriydi çok iyi hatırlıyorum.

S: Neydi Zaman Gazetesi Reklam Müdürü'nün ismi?

Page 25: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

T.G.: Süleyman. Çok iyi hatırlamıyorum. Çok iyi ha-tırlamıyorum genç bir çocuktu benden üç yaş küçük şim-di 33 yaşındadır. Böyle bir arkadaş MEHMET DEMIR-CAN beyle beni tanıştırdı. MEHMET DEMIRCAN bey oFETULLAH HOCA'nın benim tanıştığımda SamanyoluTelevizyonu'nun Genel Müdürü'ydü. Ondan önce FEMDershaneleri Genel Müdürüydü. Ondan önce Zaman Ga-zetesi Genel Müdür Yardımcısı.

S: MEHMET DEMİRCAN?

T.G.: MEHMET DEMİRCAN. 'bu örgüt içinde deÜMRANİYE'de oto sanayi diye bir site var o sanayi sitesi-nin kayınpederi bunun ALİ KIRKINCI' mı, Ali KIRKINCIolacak soyadını tam hatırlamıyorum, Ali KATIRCI hah iyihatırladım Ali KATIRCI'nın damadı.

28

S.: Bu MEHMET DEMİRCAN.

T.G.: Evet ALİ KATIRCI cemaat içinde zenginlerden-dir yani.

S.: Hangi cemaat?

T.G.: FETULLAH HOCA'nın

S.: ALİ KATIRCI değil mi?

T.G.: KATIRCI onun damadı MEHMET DEMİRCANdiye damadı böyle çok şey bir insandı düzgün bir insan-dı cemaatteki insanlara göre global düşünüyordu. Benimhayran kaldığım şeylerden birisi MEHMET DEMİRCAN.Beni oraya aldı fakat dedim ki Milliyeften falan geliyo-rum. Sabalfta çalıştım aslında benim İslam kökenim varyani ben size yakınım. Tabi ilk tanışıyorum adamla o dediki aslında ben de dedi şey yapıyorum dedi. Açılım yapı-yoruz biz dedi böyle insanlar varsa dışardan senden deöyle programlar isteyeceğim ki dedi hep dedi bu dışar-daki insanları bize çekmeliyiz dedi, HOCA Efendi banabunları rica etti dedi.

S.: Hoca Efendi

Page 26: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

T.G.: FETULLAH HOCA'ya Hoca Efendi diyorlar bun-lar. O FEM Dersanesini orayı televizyon kullanıyoruzişte.

S: Bakırköyde ki yeri mi?

T.G.: Yok yok Bakırköy'de yerleri yok bunların. FEMDersanesi F KM Çemberlitaş sinemanın o üstü Fırat KültürMerkezi. Şimdi orayı FKM'yi kullanıyoruz. HALUK ÖR-GÜN şimdi Ankara Müdürü o da haber müdürüydü o za-man, o da o şeyde KEMAL GÜLEN vardı yine FethullahHoca'nın yeğeni o da. Samanyolu Televizyonu'nun sunu-cusu MEHMET DEMIRCAN beyle böyle görüşürken birkere FETULLAH Hoca bize şey verdi, bütün çalışanlarakahvaltı verdi. Altunizade FEM Dershanesi'nin en üst ka-tında çok güzel bir yer, botanik bahçeli böyle bir yeri var

29

orda tanıştık, vaaz etti. Biz burdan sabah namazını kılıpöyle gitmiştik, çok erken vaktitte gitmiştik.

S: Burda duralım şimdi, sen bu şekilde FETULLAHGÜLEN cemaaatine mi katıldın?

T.G. : Samanyolu Televizyonu'na ben eleman olarakişe girdim.

S.: İşe girdin FETULLAH GÜLEN'in cemaatine katıl-dın o zaman?

T.G.: Benim asıl niyetim örgüte ya da cemaatine katıl-mak değil, iş için. Benim annem var, bekarım 0 zaman,tabiiki iş bulmam gerekiyordu asıl şeyim buydu yani. BuFETULLAH Hoca değil de atıyorum Özgür Ülke'de MEDTV de burada yayınlanabilirdi yani çalışabilirdim yani şeyolarak bakıyorum. Ben bunlar da bana şey olarak yakınlaryani ben de din kültüründen geldiğim için kendimi yakıngörüyorum şey olarak MEHMET DEMIRCAN bey bununüzerine bütün çalışanlara FETULLAH Hoca'yı tanıtacak-lar ya benden başka da dışardan toplama insanlar vardıama FETULLAH Hoca'yı tabi sempatiyle kimse görme-miş. FETULLAH Hoca'yla bizi bir ay kadar sonra görüş-türdüler. Herkese vaaz verdi adam orda etkilendik tabiotomatikman şeyde Altunizade de daha samimiyet olduonlara karşı. Bunun üzerine MEHMET DEMIRCAN bey

Page 27: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

İLHAN İŞBİLEN, ABDULLAH AYMAZ o zaman Ameri-ka sorumlusuydu. ABDULLAH, AYMAZ ISMAIL YEDİ-LER kod adıyla kitap ve köşe yazıları yazar.

S.: Ne Aymaz'dı?

T.G.: ABDULLAH AYMAZ ben tırnak içinde bir şeysöyleyebilir miyim? Sizin için önemli olacağına inandı-ğımdan bu bilgileri ben o dönem orda çalışırken peryodikolarak MEHMET EYMÜR'ün adamları gelir alırdı benden.Haberiniz olsun, onu kapatayım yani böyle bilgileri cema-at içinden başka sorularda sıcağı sıcağına o dönem sıcakolan bazı şeyleri sorarlardı zaten

S.: Anlıyorum.

30

T.G. : Bunun üzerine Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nıkuracaklarını İSMAİL YEDİLER - ABDULLAH AYMAZben tekrar sayayım NACİ TOSUN bu devlet planlamateşkilatından gelmiş KATIRCI bey zaten finansman, şeyolarak köylü bir adam, bir kişi daha vardı FETULLAHHocanın kitabını yazdı. Gazeteciler ve Yazarlar'ın ilk va-kıf başkanlarındandı VAKİT ERDOĞAN cemaat içinde deFETULLAH Hoca ölecek. O yerine geçecek, böyle pole-mikler de çıkmıştı.

S.: VAKİT bey için?

T.G.: Hı VAKİT ERDOĞAN bu da NURETTİN ŞENSA-TIR kod adıyla yazıyor birçok şeyleri zaten kod adı NU-RETTİN ŞENSATIR

S.: Kod adına bir şey deniyordu?

T.G.: Müstehar isim?

S.: Müstehar isim?

T.G.: HEKİMOGLU İSMAİL mesela o da müstear isim.Timaş'ta bunların biliyorsun şey olarak bunlar Gazetecilerve Yazarlar Val<fı'nı kuracagını MEHMET DEMİRCAN beyilk bana kendisi söyledi. Odasında FEM Dershanesi'ndebunun için çalışmalar falan yapalım müspet gazeteci veyazarları kendimize çekelim hoca efendi dedi. FETUL-

Page 28: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

LAH Hoca için dedi artık büyümek, kimse globalleşmeyikullanmazken bunlar telaffuz ederlerdi. Globalleşecegini söylerlerdi yani büyüyeceklerini. Ben de dedim ki yahocam FETULLAH Hoca'nın bu kadar FETULLAH HocaTürkiye'yi degil, Dünya'yı istiyor dedi. Türkiye'ye oyna-madıgını söyledi o zaman bütün dünya Müslüman alemi-ne falan. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nı kurmadan öncebiz haber merkezini oturtmaya çalışıyordu. Merkezindebeni ayırdılar, dedi ki bu bizim cemaatten çocukları onlaroturttururlar ben bir program yaptık buna göre o zamanda talk showlar yeni çıkıyordu, ben FETULLAH Hoca'yagöre bir Talk Show olmaz diye teklif formu verdim efen-dim işte gazeteci de böyledir şu şu haberi yayınlayacagım

31

şu konuda araştırma yapmak istiyorum hani dersiniz de~dim ki ben de buraya Samanyolu Televizyonu'na işte uygun bir program Doruktakiler'de karar kıldık. Doruktakiler nerden geldi Nokta dergisi her yıl Doruktakiler adıylaödül dagıtırlar insanlara biliyorsunuz. Doruktakiler adımoradan aklıma geldi. Zirvedekileri düşünmüştüm zirveşey oldu Doruktakiler'de karar kıldık. O kasetlerinde birkısmı yayınlananların VHS kasetleriyle yayınlandıktansonra VHS'ye çekip arşivime aldım... benim içinde iyişatafatlı bir cemaat, bir de yani teknolojik olarak da gi-yim olarak da benim bakın eski ceketlerim falan vardırdolabımda, hâlâ giyerim Aydınlı Giyim'den yani Türkiygde Pier Cardin'den giyiniyorum. O zaman yaşım da genççok önemli bir şey benim için yani ve bunların hepsi debedavadan böyle olunca Veli Paşa'yla biz haftada bir üçdört kere albayla gittim sık sık görüşmeye başladım fakatbu görüşmelerim şey değil ben Mehmet DEMİRC/\[\J'1abirbirimizi kuruyoruz. Veli Paşa'yı kuracağız, biz şey ya_pacağız cemaati kazanacağız.

S.: Sonradan çağıracaksınız?

T.G.: Onun adamlarını o gelmiyor o görevli ya o adamlar söyleyecek onu da kafa kola alacağız, cemaat genişıi..yor büyüyor artık.

S.: Amaç kendi tarafınıza çekmek?

T.G.: Kendi tarafımıza Fethullah Hoca cemaatine Ferhullah Hocanın yanında da biz ne yapacağız? Güçlü ola:

Page 29: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

cagız.

S.: Veli Paşa Fethullah Hoca'nın yanında mı?met DEMIRCAN da bilmiyormuş, adam onun yanınday:

T.G.: Şimdi o döneme kadar bilmiyordum aslında Mehmış, bizım haberimiz yokmuş.

S. : Hi Fethullah Hoca'yla birlikte ama sizin haberinizyok

T.G. : Biz bilmiyoruz işin aslını sonra Mehmet DEMİR

32

CAN bey bana dedi ki Fethullah Hocaya periyodik ola-rak söylüyor ya Hoca Efendi buna demiş ki yav, dedi kiHoca Efendi bana bu adam ]ITEM'in kurucusuymuş falanfilan o dönemlerde biz adamı kuralım derken bir furyaçıktı Behçet CANTÜRK'ler öldü, Cem ERSEVER'ler, böy-le karıştı bir ortalık, bu adamın ismi çıkmadı ama IITEMvuruyor mesela çok iyi hatırlıyorum, Nokta Dergisfnin ka-pağında JİTEM uyuşturucu yapıyor diye haberler çıkıyoro zaman. Dedim ki yani sen şimdi benim gidip geldiğiniaskerliğimi hallettigi adamın sen bunları mı anlatıyorsun.Valla dedi Hoca Efendi böyle söyledi. Nereden tanışırlar,bu birlik komitesi dediğimiz Milli Mücadeleciler var geç-mişte, Milli Mücadelecilerden tanışırlarmış zaten Fethul-lah Hoca'nın bütün bu elemanlarına bakın Milli Mücade-leci elemanlardır.

S. : Milli Mücadeleci Elemanlar ne demek?

T.G. : Bu yıllar önce, ben çocuktum herhalde o zamanAnkara Belediye başkanı Ali Müfit GÜRTUNA, Aykut EDI-BALI etkisi şimdi o hareketin ama Aykut EDIBALl'yi dü-şünerek bakarsanız çok küçümsenmiş olur bu iş. C) zaman-lar bir rüzgâr esiyor, milli mücadeleciler diye. O hareketikuran da Türkiye'de albaylar. Dogu PERİNÇEK'e göre deCIA. Aslına bakarsanız NATO kurmuştur yani Nato'nunbu GLADIO örgütlenmesi dedikleridir. Türkiye'de debu Milli Mücadeleciler var o zaman ve onlar çok güçlü-lermiş. Solun okumuş insanları gibi bunlar da sağın kır-dı kurdusu filan değil okumuş fikirli ideoloji Türk Tale-be Birlikleri var ya, bunlar Ali Şevki MAVIRAT, KorkutÖZAL... mesela ERBAKAN da ayrılması falan, OZAL ai-

Page 30: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

lesi falan bu mu milli mücadelecidir bunlar. Amerika'yayakın eğitilmiş düzgün, Amerika'da kurs görmüş gelmişinsanlardır Milli Mücadeleciler. Fethullah Hoca pardonVeli KÜÇÜK aslında Milli Mücadelecilerle hareket etmişzamanında da beraber ama bizim haberimiz yok tabi ki.Bunu ben daha sonra da Veli KÜÇÜK beni, tırnak için-de anlatıyorum bunu, Veli KÜÇÜK beni Susurluk'tan altı

33

ay sonra Fikri SAĞLAR açıklamalar yapıyordu. HüseyinGÜLERCE Zaman Gazetesfnin genel müdürüydü Saman-yolu TV'nin yorumcusuydu, ben Samanyolu'ndan daonu tanırım. Yorumcu değil kendi televizyonun yapılan-ması için uğraşıyorlardı, ona gönderdi Zaman gazetesine.Yeni Bosna'ya gittim, dedim ki Veli Paşam der ki ZamanGazetesi'nde hakkımda böyle şeyler çıkıyor bugüne ka-dar Hüseyin GÜLERCE'ye selam söyle o da yukarılarailetsin, şey yapalım ittifak müttefik hareketlerimiz olsun.Aslında cemaatteki insanlar beni tanırlar ayrıca HüseyinGÜLERCE'nin de din... Birlik Komitesi'nde Karamürsel'dehareket ederken Karamürsel'de bir albay adında bahsettiama ben çok eski hatırlamıyorum. Yani albaydan bahsettibu albayın da kendisini tanıdığım, ortak dostu onu ken-disini yani o albaya da sorabilir dedi. Hüseyin GULER-CE albayı hatırladığını, çok görüştüğünü falan söylediBirlik Komitesi'nden çok iyi dedik, benim yanımdaykentoplantıya gireceklermiş zaten. Gazetenin birinci sayfa-larını yapan adamları çağırtıp geldiler dedi ki toplantıyaşimdi gireceğiz şimdi size söylüyorum; Susurluk yayga-raları varsa Aksiyon dergisine, Zaman'da da bundan sonrayayımlarımızda Veli KUÇUK'e karşı bir şey istemiyoruz,yukardan böyle emir geldi dedi. Bunun üzerine hay haydediler onun yanı sıra Fethullah Hoca'nın Zaman gazete-sinde .Hüseyin GÜLERCE'nin tam odasının karşısında biremekli tümgeneral var. Zaman gazetesi danışmanı çok iyihatırlıyorum sakalsız, bıyıksız, çok şey falan uzun boylu,minyon tipini düşünelim bir adamdı çok iyi hatırlıyorumismini hatırlamıyorum. Zaman gazetesinin danışmanıydıbana dedi ki emekli Tümgeneral dedi tüm'dü hatırlıyo-rum Tuğ değildi, danışmanımız bu da bizim dedi, biliyormusun dedi bizim cemaat felan Veli Paşa da bunu tanırdedi. Adamlar sadece hoş geldiniz, dedi hoş bulduk, de-dik o kadar. Toplantıda söyleyeceğim Tuncay dedi bun-dan sonra çıkmayacaktır dedi bunu tırnak içinde söyleye-yim o günden bu güne kadar Zaman'da ve Aksiyonfda Veli

Page 31: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

KÜÇÜK aleyhine Susurluk yazıldı ama Veli KÜÇÜK isınies geçildi.

34

S. : Yani bu Veli KÜÇÜK'ün Fetullah Hoca cemaatindeolduğunu gösteriyor zaten.

TG. : Veli KÜÇÜK'ten Fetullah Hoca Cemaati her za-man temkinlidir.

S. : Peki Fetullah Hoca da mı eskiden şeymiş FetullahGÜLEN de mi Milli Mücadele Birlik Komitesinde?

T.G. : Fetullah Hoca bunlarla Komünizmle mücadelederneğinde Fetullah Hoca gönüllü Erzurum'da kuranlar-dan

S. : Milli Mücadele?

T.G. : Milli Mücadele kuruyor Fetullah Hoca da onuniçinde hareket edenlerden.

S. : Komünizmle Mücadele?

T.G. : Komünizmle Mücadele dernegiydi o zaman.

S: Evet o kaldıgın yere dönelim o şeyden sonra...

T.G. : Veli KÜÇÜK'le tanışma dönemim, askerligimitecil ettirdi, uzunca anlattım. Çorum Alay Komutanı ilekonuştu askerliğimi ikinci bir emre kadar hiçbir sıkın-tı yaşamadan bana tecil ettirdi bundan sonra adamın damühim bir adaın olduğunu öğrendigimden dolayı dahada çok şey yapmaya başladım, gelip gitıneye başladım.Telefon açardım, konuşurdum ondan sonra paşam bi-zim gazetede şu çıkıyor siz buna ne diyorsunuz, şu ha-ber şöyle, ne diyorsunuz televizyonda şu şöyle var böylekonuşurduk kendisiyle. O da bana askeri dergiler falanverirdi. Iyice şey oldu samimi olmaya başladık ben ken-disine Samanyolu Televizyonu'nda problemler yaşamayabaşladım ama benim fevri çıkışımdan dolayı deliydi evetcemaate göre ben sivriydim fakat Mehmet DEMİRCANbir gece televizyonun en üst katında toplantı yapıyorlar-dı kendi içi, Ilhan lŞBILEN'de toplantıyı bastı. MehmetDEMIRCAN darbeyi yapamamıştı tasfiye olmuştu. Onu

Page 32: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

genel müdürlükten aldılar, Naci TOSUN'u getirdiler buarada ben de onun çok en iyi adamlarındanım ya sabah

35

akşam odasındayız. Fikirle teori ile yönetiyoruz, o dagenç fevri çıkışları olan bir insandı ve sonuçta biz şeyyaptık ben susmak zorunda kaldım çünkü adım ajan olduMIT'ci oldu IITEM'ci dediler, askerlerin adamı dedilerfilan. Ben Mehmet DEMİRCAN beye dedim ki ben çıka-cağım, biraz da birikmiş param vardı zaten ondan sonraben dedim çıkacağım ayrılacağım, benim için işte dedikı başka bir şeyler yapalım dedi yaparız dedim buradaOlmãl, dedim_bak yoksa bizi kendileri atacaklardı zaten.Mehmet DEMIRCAN'nın dışarıda ya da cemaat içinde ge-tirdiği bütün insanları Fethullah Hoca tasfiye etti zaten,televizyonda o dönem çalışmış olduğum herkesi tasfiyeetti. Kimse yok, Kemal GÜLEN ve Haluk GÖRGU N hariçonlar da bacanaklar zaten, Fethullah Hoca ile tabi ki böyleolunca ben ayrıldım. Ayrılınca iki veya üç ay kısa dönem-de ÜÇ ay sürmedi şey yapmıyorum işsiz kaldım. Ha par-don işsiz kalmadan önce biz Gazeteciler Yazarlar Vakfı'nıkurduk, unutuyordum Gazeteciler Yazarlar Vakfının ilkprogramını Dedeman'da yaptık. Ben Cem KARACA ileçok haşır neşir olmuştum. Burhan CAÇAN'la çok haşırneşir olmuştum bunlar da zaten fotoğraflarım da vardı.Arkadaşlar arşivde bakmışlarsa bulmuşlardır. Bunlarlahaşır neşir oldum daha farklı. Müslüm GÜRSES falan var-dı böyle elit sanatçıları oraya çağırdım hepsini.

Ondan sonra şey yaptık, ayrıldım SamanyoluTelevizyonu'ndan. Samanyolu Televizyonu'ndan ayrı-lınca iki ay üç ay uzun sürmedi belki iki aydan uzun birmüddet işsizlik dönemim. Veli Paşa'yı bu ara hafta sonuolmasa bile on üç günde bir on günü geçirmemek kaydıile sıkı gidiyordum. Dedim ki paşam ben dedim o zamanbu arada da Ali İhsan USKOL'la tanıştırdı orada. Ali lh-san USKOL orada fakat Veli Paşa'nın da o dönem kendikarargâhının bir üst katında mescit vardı. Bu çok önemlibir şey siz albaysınız alay komutanısınız jandarma alaykomutanısınız üst katında da mescit vardı. Türk İslamsentezini oturtmak çok şeydi, yani savunuyordu böyleFethullah Hoca'nın şeyiydi ama Fethullah Hoca belirginetmiyordu."

36

Page 33: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Yukarıdaki ifadeyi alan polisler arasında bulunanAhmet İhtiyaroğlu, 31 Ekim 2O08 tarihinde Ergenekonsoruşturmasını yürüten savcılara verdiği ve Ergenekondavasının ikinci iddianamesinin ekleri arasında bulunandilekçesinde ise, Tuncay Güney'in verdiği bilgileri şöyleaktardı:

"Tuncay Güney, Fethullah Gülen yapılanmasının 1970'liyıllarda Ergenekon oluşumunun bir alt yapılanması oldu-ğunu, Ergenekon'a bağlı hareket ettiğini, 1980'den sonraTurgut Özal'lı yıllarda Fethullah Gülen, Turgut Özal'ında yardımlarıyla güçlendiğini, öyle ki boynuz kulağı ge-çer misali Fethullah Gülen oluşumunun Ergenekon olu-şumunu geçtiğini, özellikle Emniyet içerisinde hiyerar-şik yapılanma dahilinde çok güçlendiğini, bu durumunErgenekon yapılanması içerisinde tedirginlik yarattığını,dolayısıyla 28 Şubat sonrası (aslında 28 Şubat'ın Fethul-lah Gülen ile alakası yok ancak 28 Şubat sonrası ortammüsait olduğu için) Ergenekon, Fethullah Gülen oluşu-munu tasfiye kararı alıp dağıtmaya çalıştığını aslında heriki oluşumun da Amerika tarafından kurulduğunu, şim-di ise Ergenekon'un miadını doldurduğunu, FethullahGülen oluşumunu ise halen desteklediklerini, kendisininFethullah Gülen oluşumu içerisinde yer aldığını ve buoluşum tarafından Ergenekon yapılanması içerisine yer-leştirildiğini, Ergenekon yapılanmasının basın işlerindensorumlu olduğunu bu belgelerin de Ergenekon'da görevaldığı süre içerisinde elde ettiğini, şimdi ise Ergenekonyapılanmasıyla Fethullah Gülen arasında çatışma olduğu-nu beyan etmişti."

37

İKİNCİ BÖLÜM

MİT BELGELERİYLE FETHULLAH GÜLEN

° ”Fethullah Gülen Cemaati, CIA'nın sivil toplum örgütü" mü?° MİT raporundaki ”Çiller'in kara para aklama işindeki gizli ortağı iddiası" ...° Fethullah Gülen Türkeş'e telkinde ve MÇP'ye para yardımında bulundu mu?° Gülen ile Milli Görüşçüler arasındaki yöntem farkı ne?° Fethullah Gülen Yeşil Kuşak projesinin bir ayağı mıydı?° Fethullah Gülen için hangi CIA mensubu referans verdi?

Page 34: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

° Fethullah Gülen'in ABD'de oturma izni almasında Rand Corporation raporunun etkisi oldu mu?

39

CIA ile İLİŞKİ İDDİASI

Ergenekon soruşturması sırasında Fethullah Gülenile ilgili olarak ortaya çıkan en ilginç tespitlerden biri-nin Milli lstihbarat Teşkilatı (MIT) eski Müsteşarı Şenkalf\tasagun'a ait olduğu ortaya çıktı. Atasagun'un bu çokönemli tespitleri, Ergenekon davası sanıklarından Cıım-lıuriyct gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay'a aitolduğu iddia edilen günlüklerde yer alıyor. Atasagun'unGülen Ceınaati'ne ilişkin değerlendirmelerinin yer aldığıI999 ve 2003 yıllarına ait günlüklere değinmeden, Mi'ı¬'ınl997 tarihli Susurluk raporundaki Fethullah Gülen ile il-gili bilgilere göz atalım.

Susurluk kazasından sonra Milli İstihbarat TeşkilatıİMIT) tarafından hazırlanan ve Müsteşar Sonmez Köksaltarafından Başbakanlığa (Mesut Yılmaz Hükümeti) sunu-lan 17 Aralık 1997 tarihli raporda, eski lmşlmkmılıırrlgmTansu Çiller'in oluşturduğu bir “özel örgüt"ten soz edi-lıyor. Fethullah Gülen'ın adının geçtiği bölüm, MİT m-porunda "araştırılmasında fayda görülen konular" bölü-münde yer alıyor. Raporda, Gülen ve Çiller ilişkisine dairşu bilgiler veriliyor.

"Fethullah Hoca'nın Çiller'in kara para aklama işindegizli ortağı olduğu, Fethullah Hocacıların CIA (AmerikanMerkezi Haberalma Teşkilatı)'nın bölgemizdeki en önem-li sivil topluın kuruluşu olduğu iddiaları, Maliye Bakan-lığı Müfettişleri'nin Fethullah Gülen'in mali kayıtlarınıincelemesi ile İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları'nın ilgilikuruluşlarla yapacakları koordine sonucunda çözülebile-ceği değerlendirilmektedir."

Bu incelemeler yapıldı mı yapılmadı mı belli değil. Gü-

40

len o tarihlerde yaptığı bir açıklamada, ClA'dan kimseylegörüşmedigini söyledi. Ancak Gülen'in avukatları, özel-likle kara para aklama konusunu gündeme getiren gaze-tecilere karşı tazminat davası açtılar ve tekzip yayınlatma

Page 35: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

kararı aldılar. CIA ile ilişkiler ve kara para aklama faa-liyetleri kanıtlanmamış iddialara dayansa da Ergenekondosyasında yer alan MİT'in Susurluk raporu eklerindekiraporda Fethullah Gülen ile ilgili şu bilgiler aktarılıyor:

"Ramis oğlu, 1942, Erzurum doğumlu.

1968 yılı itibariyle İzmir Merkez Vaizi, lzmir İmam Ha-tip ve llahiyat'ta Ogrenci Yetiştirme Dernegi Kestanepa-zarı Kuran Kursu Öğreticisi görevlerinde bulunmuştur.

1969 Agustos ayı içinde İzmir Buca'da kendi yönetiminde olan dernek ve Kestanepazarı Kuran Kursu'nda oku-yan 100 öğrencinin katılımıyla açılan bir kampta, Kuranokumanın yanı sıra Risale-i Nur eğitimi yapmıştır. Aynıyıl içinde Said-i Nursi için lsparta'da okutulan mevlüdekatılmıştır.

1970'de lzmir'de Nurculuk üzerine programlar yapmış,ayrıca toplantılarda eğitici görevini üstlenmiştir.

1971 Ocak ayı içinde, İzmir İmam Hatip ve İlahiyatÖğrenci Yetiştirme Dernegi içinde Nurculuk faaliyetleriyürüttüğü gerekçesiyle dernek idare heyetinden çıkarıl-mıştır.

Aynı yıl itibariyle Nurculuk faaliyetlerinden dolayı İz-mir Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından ifadesi alınaralhakkında dava açılmıştır.

Anılan komutanlıkça açılan davası sonucunda vaazetme yetkisi alınmıştır.

1972 Eylül ayı içinde Erzurum'a gitmiş, anılan ildeNurcu liderle görüşmüş ve çeşitli Nur toplantılarına ka-tılmıştır.

41

1973 yılı itibariyle Edremit'e tayin edilmesine karşmlzmir'de ikamet ederek her hafta cuma günleri Edremit,Alemzade Camii'nde vaaz vermiş ve her gelişinde ayriayrı Nur medreselerinde Nur toplantıları düzenlemiştir.

Aynı yıl itibariyle Edremit Merkez Vaizi görevi sıragin

Page 36: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

da yaz aylarında Edremit civarında açılmış olan ve Nurcuöğrencilerin iştirak ettiği kamplarda Nurculuk faaliyetle-rını organize etmıştır.

1974 Eylül ayı içinde Merkez Vaizliği'ne tayin edilmiş-tir.

1974-1976 yılları arasında yurt çapında çeşitli konularda konferanslar vermiştir.

1976 Temmuz ayı içinde Aydın çevresinde açılmasıplanlanan Nur kamplarında F. Gülen'in fıkıh dersi veirke-ceği öğrenilmiştir.

1976 Ağustos ayı başında İzmir Bornova ilçesi vaizliğine atanmıştır.

Münfesih MSP yanlısı olan Nurculardan Fethullah Gü-len, Iran'da gerçekleştirilen devrimin Türkiye'de de ger..çekleştirilmesini arzulamakta olup, 'I`ürkiye'de İslami birdevrım için yurt sathında teşkilatlanmaya önem vermek-ledir.

İzmir Bornova Merkez Vaizi olduğu dönemde vaazbantlarının yurt sathında dağıtılmasını sağlayarak Nur-culuk propagandası yapmıştır.

19.04.1980'de İzmir'de gerçekleştirilen bir Nur toplan-tısında yaptığı konuşmada; birkaç gün içerisinde "Huruçharekatı” (Atılım harekatı) başlatılacağını, bu harekat içinhemen hemen her ilde liderlerin tespit edildiğini, İran'dayapılan İslam harekatının Türkiye'de de böylece başlamışolacağını" belirtmiştir.

1980 yılında İzmir'de bir Nur toplantısında yaptiğikonuşmada; "Huruç harekatının başarıya ulaşması için

42

bütün yurtta kendi binalarında ve kiralayacakları müsait yerlerde orta ve yükseköğrenim gören öğrenciler içinyurt binalarının açılması, yurtlarda egitilen öğrencilerinmeyvelerini vermesi, kendi fikirleri doğrultusunda çeşitlikitap ve dergilerin basımının gerçekleştirilmesi ile özel-likle Türkiye'deki öğretmenlerin büyük bir bölümününkendi yönlerinde faaliyet göstermeleri gerektiğini" ifade

Page 37: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

etmiştir.

24.06.1980 tarihinde, "Denizli Merkez Akyazılı KöyüOrta ve Yüksek Eğitim Vakfı” Denizli Şubesi'nin açılı-şında yaptığı konuşmada; "Milletimiz içinde bulunduğuzelil duruma, şeytanın uşakları muallimler ve onların yetiştirdiği inançsız talebeler nedeniyle düşmüştür. Rusya,Müslümanlıgın giderek azalması ve komünizmin yayıl-ması amacıyla, Tü rkiye'ye her yıl yardım göndermektedirAhlaksızlık, zina ve anarşi almış yürümüştür" tarzındaifadeler kullanmıştır.

Yazıcı Nurcuların lideri olan Fethullah Gülen, BornovaMerkez Camii'nde verdiği vaazlarında, hükümetin icraat›larını eleştirmiştir.

1980 yılında lzmir'de Nurcuların yayın organı Sızın-tı adlı dergide zaman zaman ”MFD” rumuzu ile yazılaryazmıştır.

12.09.1980 tarihinde Ege Ordu ve SıkıyönetimKomutanlıgfnca kendisini yakalaınaya yönelik operasyonu haber alınası sonucu, lzmir'den Erzurum'a kaçmıştır.

16.10.1980 tarihinde müstafi addedilmek içinErzurum'dan 20 günlük, daha sonra Kayseri TıpFakültesi'nden 45 günlükrapor alıp Bornova Müftülügü'negöndermiştir.

1980 Aralık ayında İzmir Bornova Merkez Vaizliği'ndeııÇanakkale'ye tayinini yaptırmıştır.

1981 Ocak ayı itibarıyla Isparta ili Uluborlu ilçesindebulunan Islah Sitesi'ndeki "Imam Hatip Lisesi Öğrenci-

43

lerini Koruma ve Yetiştirme Derneği” merkezinde gizlen-miştir.

27.02.1981 tarihinde Eyüp İstanbul Hükümet Tabipligi,Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri I(liniği'nce 20 günlükrapor almıştır.

22.03.1981 tarihinde Çanakkale Müftülüğü MerkezVaizliği'nden istifa etmiştir.

Page 38: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

1981 yılında Ankara'da Nurcu liderlerden "Toprak DişKliniği” sahibi Hayrettin Toprak'ın evinde saklanmıştır.

1982 Mayıs ayında Konya'daki Nurcu liderlerle bir top-lantı düzenlemiştir.

7.8.1982 tarihinde Keşan'ın bir köyünde gizlenerck"Molla" ve ”Dahhak" takma isimlerini kullanmıştır.Aynı yıl itibariyle Sızıntı grubuna mensup şahıslarca,Mekke'de kiralanan bir dükkânda adı gecenin bantlarıhac süresince Türk hacılarına satılmıştır.

10.06.1983 tarihinde Menemen Helvacıköy'de Y.İ.l›î. ög-rencisi Yaşar Erdogdu'nun yanında saklanmıştır.

Ege Ordu ve İzınir Antalya illeri Synt. Komutanlığfnın7 Şubat 1985 tarihli yazısı ile arananlar listesinde yer al-mıştır.

18 Mayıs 1985 tarihi itibariyle, kendisini maddi yöndendestekleyen zenginlere hitaben İstanbul/Altunizadeklebir konuşma yapmış ve Özel okullara maddi yardımdabulunmaları için etkileyici öğütlerde bulunmuştur.

23 Eylül 1985 tarihi itibariyle Çanakkale ili Biga ilçe-sinde mukim Fethullah Gülen grubuna mensup Nurcu-lardan Sabri Kadıoğlu, Abdülkadim Zellüm adlı yazarınHilafet Nasıl Yıkıldı isimli eserini, Nurcular ile Milli Görüşmensuplarına ücretsiz olarak dağıtmıştır.

1 Ekim 1985 tarihi itibariyle; Hizb üt Tahrir mensubuMuhammed Kürdi, parti merkezinden aldığı emir üze-

44

rine, lzmir'de tahsilini yaparken, Fethullah Gülen ile birgörüşme yapmış, ancak bu görüşmede müspet bir neticealınamamıştır.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından çıkarılan 15 Nisan1985 gün ve 7130 97/ 85 / Synt. Istihbarat Hrk. Ş. Ks. sayılıaranan şahıslar kitabının 2. kategori, 15. sayfa ve 588 sıra-sında arananlar arasında yer almıştır.

1987 yılında, İstanbul'daki evinde, imamlarına eğitim

Page 39: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

vermeye başlamıştır.

Ağustos 1987 ayında ders verdiği öğrencilerine yap-tığı konuşmada; "Alparslan Türkeş ile görüştüğünü,Türkeş'ten cemaatini şeriat doğrultusunda yetiştirmesiniistediğini, onun da kabul ettiğini" ifade etmiştir.

6 Eylül 1987 günü yapılan seçim yasaklarıyla ilgili refe-randumda, Turgut Ozal'ı desteklemek maksadı ile Nurcu-ların hayır oyu kullanmalarını sağlamıştır.

Şubat 1990 tarihinde Korkut Özal'ın dünürününİstanbul'daki evinde, ”ANAP'ın geleceği ile ilgili" toplan-tıya katılmıştır.

Mart 1990 ayı içerisinde Türkiye'deki İslami faaliyetleritek bir merkezden koordine etmek amacıyla oluşturulanİslam Şurası içerisinde yer almıştır.

1990 yılı içerisinde rahatsızlığı sebebiyle birkaç kezyurtdışına çıkmıştır.

20 Ekiın 1991 tarihinde yapılan genel seçimler arifesin-de münfesih MÇP'ye 3.5 milyar yardımda bulunmuş veseçimlerde MÇP ile ittifak yapan RP'yi desteklemiştir.

Nisan 1992 ayı içerisinde, Azerbaycan'a giderek anılanülkede TV kurma çalışmalarını başlatmıştır.

Aynı tarihte ABD'deki Risale-i Nur Enstitüsü'nün ça-lışmalarını yönlendirmek maksadıyla gizli olarak anılanülkeye gitmiş, ardından Avustralya'ya geçerek Türk öğ-rencilerin akademik eğitim gördüğü okul ve kaldıkları

45

yurtları ziyaret etmiştir.

Ayrıca kuracağı üniversitelerde ders verdirmek ama-cıyla söz konusu ülkelerdeki çeşitli profesörlerle de gö'rüşmüştür.

1992 yılı içerisinde MÇP'den ayrılarak yeni bir partikurma çalışmalarına giren Muhsin Yazıcıoğlu'na maddive manevi destek vermiştir.

Page 40: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

19 Ocak 1994'te Ankara'da kurulan "Gazeteciler ve Yâ-zarlar Vakfı”nın kurucuları arasında yer almıştır.

1995 yılı içerisinde ABD, Almanya, İngiltere veRusya'nın Türkiye'deki büyükelçileri tarafından ayrı ayrıziyaret edilmiştir.

Ağustos 1995 tarihi itibarıyla basında çıkan devlet yan'lısı beyanları sebebiyle İBDA-C örgütünün lideri SalihMirzabeyoğlu tarafından ölümle tehdit edilmiştir."

MİT MÜSTEŞARI ATASAGUN:FETHULLAH GÜLEN ABD'NİNYEŞİL KUŞAK PROJESİNİN BIR AYAĞIYDI

1997 tarihli rapordan sonra gelelim, 1999 yılına... Fel-hullah Gülen hakkındaki bilgiler bu kez dönemin MITMüsteşarı olan kişi Şenkal Atasagun'dan. Bilgi, ikinciErgenekon iddianamesinde yer alan Cuıı'ıIıuri_ı/vt gaze-tesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay'ın günlüklerindeyer alıyor. Balbay görüşmeyi bilgisayarına "1 Ekim 1999cuma akşamı MIT Müsteşarı Şenkal Atasagun ile akşamyemegi" olarak kayıt etmiş.

Saat 19.20'de MİT Müsteşarı'nın konutuna giden Bal-bay, saat 21.00'e kadar Atasagun'la eşi İris Hanım'ın dabulundugu ortamda sohbet etmiş. Ardından MIT Müste-şar Yardımcısı Miktad Alpay ve Toplum ve Halkla llişki-

46

ler Müdürü ile yemek yemiş. Balbay, Atasagun ve diğerMIT yöneticileri ile görüşmeyi konulara göre kayıt etmiş.Başlıklardan biri de "Fethullah Gülen-Irtica".

MİT Müsteşarı Atasagun'un Fethullah Gülen ile ilgi-li olarak verdigi bilgi 1997 tarihli rapordan daha ileride,daha ayrıntılı...

Bakın Atasagun 1 Ekim 1999 tarihinde Gülen Cemaatihakkında neler anlatıyor:

"Bizim tespitimiz şu, Gülen grubu bürokrasiyi kulla-narak iktidara gelmek istiyor, milli görüşçüler sandıktangelmek istiyor. Böyle bir yöntem farklılıkları var.

Page 41: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Gülenciler başta 2000 yılını, 2005 yılını hedef seçmişler-di. Şimdi 2025 diyorlar.

Milli Görüşçüler biraz sabırsız. Bir an önce iktidaraulaşmak istiyorlar. Bu nedenle de hata yapıyorlar. Amaen örgütlü grup bunlar.

Fethullahçılar ise daha uzun vadeye yaymış durumda-lar ve bu yüzden de daha tehlikeliler. Maddi güçleri fazla.Yılda 60 trilyonluk bir parayı yönetiyorlar.

Yurtdışındaki okul açma faaliyetleri çok iyi organizeediliyor. Bizim gözlemlerimize göre bu Gülen grubununbaşarabileceği bir şey değil. Mutlaka başka bir destek sözkonusu... Bazı yerlerde bizim de yardımcı olduğumuzusöylüyorlar... Örneğin Kuzey Irak'ta, Erbil'de ama aslıyok.

İrticacı yayın organlarının çogu abone usulü dagıtılı-yor, bayi satışları çok az.

İBDA-C gibi silahlı mücadeleyi hedef seçen gruplar davar. Ama bunlar o kadar tehlikeli degil.

Biz Gülen olayını aynen size aktardıgımız gibi Başba-kana da söylüyoruz. Bizi dikkatle dinliyor. Ötesi bizimişimiz değil.

Bütün mesele bu mütedeyyin insanlarla bunları ayır-

47

mak. Eğer mütedeyyin insanlar ürkütülürse bu çok tehli-keli olur. Bunu bildikleri için onlar da buna oynuyorlar.

28 Şubat'tan sonra belli bir mücadele başlatıldı. Devle-tin içinde oldukça örgütlüler. 28 Şubat'tan sonra sanırımdevlet içindeki yüzde 20-30'luk bölümü temizlenebilmiş-tir. Çünkü çok zor.

Taa MSP'den beri bunlar hükümet ortağı oldukların-da üç bakanlık üzerinde çok ısrarlı oluyorlar. Milli Eği-tim, İçişleri, Adalet... Bir de fırsat bulabilirlerse Samyi Ba-kanlığı... Milli Eğitimle gençliği, İçişleri'yle devlet içindekadrolaşmayı, Adalet'le kendilerine yönelik bir durum

Page 42: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

olursa bunu önlemeyi, sanayide de parayı kontrol etmeyihedefliyorlar. Bütün bunların sonunda devletin pek çokkademesinde yer etmişler. Bu kişiler diyelim ki görevdenalındı, yargıya gidiyorlar, kazanıyorlar... böyle olmuyor.

Şimdi belki size ters gelecek bu söylediğim ama şöyleyumruğu vurmadan bu temizlenmez.

Biz içimizde kesinlikle irticacı barındırmayız. Örneğinordu her yıl 50-100 kişiyi atıyor. Biz ordudan da sıkı kont-rolle eleman aldığımız için bizde olmuyor. Bir kişi çıktıgeçen yıl, attık. Şu kadarını söyleyeyim bizde şu an imamhatipten mezun olmuş kişi yok."

ATASAGUN: BİN LADİN'İ DE ABD YARATTI

Hatırlanacağı gibi MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun Bal-bay ile 1999 yılında yaptığı görüşmede, Fethullah (lülenCemaati'nin yurtdışı faaliyetleri konusunda çok önemlibir ayrıntıyı vermemişti. Ya da verdi ama Balbay günlü-ğüne almadı.

Atasagun, o gün açık açık söylemediği o "başka birdesteğin" kim olduğunu, 30 Mayıs 2003 Cuma günü yineBalbay'ın da aralarında bulunduğu Cumhuriyet gazetesi

48

yöneticileriyle yediği yemek sırasında açıklayıverdi.Atasagun o gün MİT Müsteşarlığfnda Cumhuriyet gaze-tesinden Ilhan Selçuk, İbrahim Yıldız ve Mustafa Balbay'ıağırladı. Sohbet sırasında söz Gülen konusundan açıldı-ğında "Gülen ABD'de... Emekli maaşıyla çiflikte yaşıyor.ABD tüm İslam kökenlilere kök söktürürken Ona nedenbir şey olmuyor" şeklindeki soruya karşılık şöyle diyorduAtasagun:

"Onu (Fethullah Gülen) biliyorsunuz, ABD'nin yeşilkuşak projesinin bir ayağıydı. Olay hâlâ odur. Bin Ladin'ide ABD yarattı, Afganistan'da Ruslara karşı besledi, so-nucu gördünüz. Bu, terör örgütünü beslerseniz, sonundane olacağının göstergesi."

Atasagun 9 Nisan 2003 tarihinde Balbay ile yaptıığrgörüşmede de, cemaatin yurtdışı varlıklarının büyuklugu

Page 43: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

hakkında şu değerlendirmeyi yapıyordu:

”Gülen'le ilgili bir sürü iddia var. Bir ara durumukötüydü. Ama 3 aydır haber yok. Bunların yatırımıTürkiye'ninkine yakın desem abartma olmaz...”

YIL 2008... CIA ile GÜLEN ADI YİNE GÜNDEMDE

Fethullah Gülen Hareketi'nin ne kadar arkasında bilin-ınez ama CIA ile Gülen adı son olarak 2008 yılında yan yanageldi. Hem de Amerika Birleşik Devletleri topraklarında.

ABD'deki adresi, Saylorsburg - Pensilvanya Olarak bilinen Gülen bu ülkede oturma izni almak için 2001 yılındanbaşlayarak yaptığı başvurulara olumlu yanıt alması ne-dense kolay olmadı.

Pensilvanya Doğu Bölgesi Mahkemesi'ne 25 Mayıs

49

2007 tarihinde başvurarak, İç Güvenlik Bakanı MichaelChertoff ve FBI Başkanı Robert Mueller'in de aralarındabulunduğu bazı yöneticileri, "yasal süreci işletmedikleri'iddiasıyla şikâyet eden ve yeşil kart almak için kararlı olanGülen'in avukatları ilk başvuruyu 30 Nisan 2001'de yap-tılar. Bu başvuru, Altın Nesil Ibadet Merkezi (eski adıylaAltın Nesil Oğrenci Derneği), Gülen'in "özel göçmen vedini görevli" vizesi alması için yapılmıştı.

18 Ekim 2002'de Gülen bu kez, Vermont eyaletindedaimi oturma vizesi" almak için I-485 adıyla biliııen birbaşvuru daha yaptı.

17 Ekim 2004'de Gülen'in avukatları, "daimi oturmavizesi" süreci devam eden müvekkilleri için I-131 adı ve-rilen "seyahat belgesi" düzenlenmesini istedi. Ama, bu"seyahat belgesi" bir türlü verilmedi.

14 Ağustos 2006'da bu kez Vermont eyaletinde “çalış-ma izni" için, l-765 adı verilen bir başka vize tipine başvu-ru yapıldı. Bu dilekçeye de yanıt verilmedi.

13 Eylül 2006'da Vermont Göçmen Hizmetleri Direktö-rü Paul Novak, Gülen'in "dini görevli vizesini iptal edebi-

Page 44: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

leceğine" dair bir ihtarname gönderdi. Altın Nesil Merke-zi buna karşılık olarak bazı belgeler sundu; ama, vizeniniptaline engel olamadı. 14 Kasım 2006'da Gülen'in "özelgöçmen dini görevli" vize başvurusu reddedildi.

Altın Nesil Merkezi bu sürece hemen itiraz etti ve 20 Ka-sım 2006'da da bu kez Teksas eyaletinde Gülen için l-140adıyla bilinen dilekçeyle, "olağanüstü yetenekli kişi" içinoturma ve çalışma izni veren yeşil kart başvurusu yaptı.

25 Nisan 2007'de Gülen'in I-360 vizesinin iptali, temyizofisinden gelen bir yazıyla bozuldu ve "din adamı" vizesisüreci yeniden başladı.

25 Mayıs 2007'de davacı Gülen'in "geri döndürülenıezşekilde mağdur olduğunu, seyahat edemediğini ve çalı-şamadığını" belirten avukatları, aralarında İç Güvenlik

50

Bakanı Michael Chertoff, FBI Başkanı Robert Mueller veVatandaşlık ve Göçmen Servisi'nden dört yöneticiyi yasalsüreci işletmedikleri iddiasıyla dava etti.

19 Kasım 2007'de ABD Vatandaşlık ve Göçmen İşleriDairesi, Gülen'in l-140 yeşil kart başvurusunu reddettiğini açıkladı.

Bu red kararında Gülen'in CIA ile ilişkisinin etkili ol-duğu iddia edildi.

ABD İçişleri Bakanlığı adına savunma yaparak Fet-hullah Gülen'in oturma izni başvurusunun reddedil-mesini sağlayan savcıların gerekçeleri arasında, "GülenHareketi'nin finansmanına ClA'nın katıldığı kuşkusu" daaçıkça yer aldı.

İçişleri Bakanlığı adına savunma yapan Savcı Patrickl\/Ieehan ve Mary Catherine Frye imzasıyla sunulan 4Haziran 2008 tarihli belgelerde "Davalı, kendisinin dinadamı olduğunu ve eğitim alanında çalışmalar yaptığınıbelirtiyor. Oysa, eğitimci olduğunu gösteren hiçbir belgesunmadığı gibi kendisini akademisyenlerle çevreleyippara karşılığı kendi görüşlerinin tartışıldığı konferanslar-da konuşturuyor ya da görüşlerini yazdırıyor" saptamasıyapıldı.

Page 45: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

"Davacı'nın (Gülen) sunduğu deliller göstermektedirki, kendisi siyaset ve din konularında çok etkili bir hare-keti yönetmektedir. Ama bu çok özel yetenekte insanlaraverilen vizeyi almasına hak veren bir alan değildir" diyensavcılık makamının kararı kabul gördü.

Gülen'in avukatları bu kararı da bozmak için, "ara ka-rar çıkartma" isteminde bulundu. Buna yanıt olarak 18Haziran'da Savcılık makamınca Pensilvanya Doğu Bölge-si Mahkemesi'ne sunulan belgelerde şu değerlendirmele-re yer verildi:

"Davacı eğitim konusunda uluslararası alanda takdirkazandığını iddia etmektedir. Oysa kendisi, 'olağanüstü

51

yetenekli' eğitimciler arasında olmadığı gibi eğitimci biledeğildir. Kendisi delillerde de sunulduğu gibi büyük ti¢a_ri kaynakları bulunan etkili dini ve politik bir hareketin li-deridir. Dinlerarası diyalog ve tolerans da bu statüde vizeverilen alanlar değildir."

Gülen'in "dini hoşgörüyü eğitim kurumlarının içinesokan metotlar geliştirdiği iddiasına" da yer veren Sav-cılık makamı; "Ancak davacı, bu metotların ne olduğu-nu gösteren bir delil sunmamıştır. Yazıları bir müfredatmodeli ya da metodoloji içermemektedir. Kendisinin eğit-menlik yaptığını belgeleyen bir delil dahi bulunmamak-tadır” dedi.

Savcılık makamı ayrıca Londra'da LordlarKamarası'nda Gülen için düzenlenen toplantının da sa-dece o mekânda yapıldığını, Gülen'in Konferansı "Ingilizhükümetinin desteklediği" iddialarının "yanıltıcı" oldu-ğunu belirtti.

Londra'daki Gülen Konferansı'nda yapılan sunııınlar-dan faydalanan savcılık makamı, "deliller de göstermek-tedir ki, davacı kendi hareketinin organize ettiği ve mas-raflarını karşıladığı toplantılarda bulduğu a@Sı¢gı kendi-sini 'âlim' olarak göstermekte kullanmaktadır" dedi.

"Gülen Hðf@İ<fiî'İi'niI1, yürüttüğü projelerin finansma-

Page 46: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

nında kullanılan paraların büyüklüğü nedeniyle, SuudiArabistan, İran ve Türk hükümetleriyle gizli anlaşma için-de olduğu iddiaları dile getirilmektedir. ClA'nın da buprojelere finansal ortaklık ettiği şüpheleri bulunmaktadır'diyen savcılık, "Cülen'in sunduğu onlarca destek mektu-bundan hiçbirinin bir eğitimciden gelmediğini" görüşünüsavundu.

İddianamede Gülen'in aldığı ödüllerin gerçek ödül bilesayılmasının şüpheli olduğu görüşüne yer veren Savcılıkmakamı, "Davacı'nın UNESCO ödülünü aldığı törendePapa 2. Iean Paul'le bir kez daha görüştüğü iddiası doğ-

52

ru değildir. Papa, ödül tarihinden altı ay önce ölmüştü"dedi.

Gülen'in bütün kitaplarını Işık Matbaası'na bastırdı-ğını belirten savcılık makamı, bunların bilimsel çalışmaolduğunun söylenemeyeceğini, eğitimle ilgisi olmadığını,hepsinin dini yayınlar olduğunu belirtirken, Gülen'in eği-tim ve sanatsal değer taşıdığı iddia edilen ve Türkiye'deçok tartışma yaratan konuşmalarının video kayıtlarınınmahkemeye sunulmadığının altını çizdi.

Savcılık, iddianamesinin son bölümünde Gülen'in "ge-lecek planlarını" açıklamadığını, eğitim alanında çalışma-ya devam edeceğine dair hiçbir işaret vermediğini yazdı.Iddianamede, "Kendisi hakkında konferanslar düzenleyipyazılar yazdırması eğitim alanında olağanüstü bir faaliyetsayılmaz" denildi.

25 MİLYAR DOLARLIK GÜÇ

Savcılığın teslim ettiği yeni belgeler arasında da Gü-len Cemaati'nin mali yapısına dair iddialar yer aldı vecemaatin kontrol ettiği parasal gücün 25 milyar dolarlıkbir büyüklüğe ulaştığına vurgu yapıldı. "Okullar, gazete,üniversite, sendikalar, televizyonlar. Bunların birbiriy-le ne kadar bağlantılı olduğu tartışılıyor. Iş yapma şek-linde hiçbir şeffaflık yok" iddiasını dile getiren Savcılık,'Gülen'in kendi açıklamaları da gösteriyor ki, kendisi fel-sefesini eğitim yoluyla yayan bir din adamıdır, ama eği-timci değildir" dedi.

Page 47: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Savcılık, Gülen'in ABD'de kurdurduğu Virginia In-ternational University'ye de değindi. Belgede, "Okulunhareketle ilişkisinin hiçbir yerde yer almadığı" vurgula-narak, "Bu okulun ne kadar prestijli bir kurum olduğutartışmalıdır" ifadesi yer aldı.

53

CIA'DAN REFERANSLAR

Fethullah Gülen'in, başvurduğu I-140 vizesine hak ka-zandığını mahkemeye ispat etmek için çok sayıda siyaset-çi ve akademisyenden aldığı referans mektubu dosyanıniçinde bulunuyor. Bunların arasında Amerikan MerkeziHaberalma Teşkilatı (CIA) görevlilerinin yazdıkları endikkat çekici olanlarıydı.

Eski Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcısıve eski CIA Türkiye Masası şeflerinden, aynı zamandaRAND Corporation'ın danışmanı olan Graham Fuller, re-ferans mektubunda, "Ülkedeki tartışmasız en büyük lider.Türkiye'de ve Müslüman dünyasında pek çok okul açtı”diyordu.

Fuller'in bu açık referansına karşılık Gülen, 1995 yılın-da CIA eski Ortadoğu Masası Şefi Graham Fuller'la gö-rüştüğü iddialarını redderken, "Bırakın yüzünü bir defaolsun görmediğim Graham Fuller'la görüşmeyi, hiçbiryabancı devlet yetkilisi, temsilcisi veya ajanı ile karşılıklıveya dolaylı bir saniyelik, bir satırlık görüşmem olnıa mış-tır" demişti.(*)

Referans mektuplarından birinin sahibi de GeorgeFidas'tı. Fidas, Cl_A'nın "Analiz Bölümü Direktörlüğü"görevini yürüttü. Halen ABD Genelkurmay istihbaratKonseyi'nde de kadrosu olan Fidas, mektubunda, Güleniçin "Ahlaki değerleri Allah'a iman ve şiddetli laik eği-timle birleştiriyor" yorumunu yaptı. George Fidas, Was-hington Universitesi Uluslararası Ilişkiler Bölümü'nde deÖğretim görevlisi.

Morton Abramowitz, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi,halen Carnegie Endowment ve The Century Foundationüyesi. Gülen için yazdığı mektupta, "Gülen Hareketi'ninkurucusu olarak Türkiye'de ve Asya'da eğitime büyük

Page 48: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

katkıları var" dedi,

--------------(*) HÜITİYGI gazetesi, 26 Ocak 1995.

54

Gülen için referans verenler arasında çoğunluğu dinbölümlerinde görevli eğitimcilerin bulunduğu şu isimlervardı:

Aleksander Karlutsos: ABD Rum Ortodoks KilisesiBaşpiskoposu'nun yardımcısı.

Bernadette Andrea: Teksas Üniversitesi İngilizce ve Fel-sefe Bölümü öğretim üyesi.

David Capes: Profesör. Houston Baptist Üniversitesi,Hıristiyanlık Çalışmaları ve Felsefe Bölüınü Başkanı.

Emin Başer: 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın danış-manı, Kayseri Erciyes Universitesi'nde öğretim görevli-si. Mektupta Cülen'in çalışmaları için "İslamın şiddettenuzaklaşması gerektiğini savundu" diye yazdı.

H. Ali Yı»ırtsever: Washington Rumi Forum Başkanı.

lanıes E. Bowley: Millsaps College Dini Çalışmalar Bölü-mü Başkanı.

Iaınes Kennetlı Eclıols: Chicago Lutheran Teoloji OkuluBaşkanı.

]ill Carrvll: Profesör. Rice Üniversitesi, Boniuk DiniHoşgörü Merkezi Başkanı.

Iolın Olverf Voll: Georgetown Üniversitesi İslam-Hıristiyan Anlayış Bölümü Başkanı ve İslam Tarihi Pro-fesörü.

Iohn Esposito: Profesör. Georgetown Üniversitesi PrensAl Walid bin Tallal Müslüman-Hıristiyan Anlayış BölümüDirektörü.

Kemal Öksüz: Niagara Foundation (Niagara Vakfı) Baş-kanı.

Page 49: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Lawrence T. Geraty: La Sierra Üniversitesi Onursal Baş-kanı.

Lynn Mitchell: Houston Üniversitesi Dini ÇalışmalarBölümü Direktörü.

55

Mehmet Sağlam: Eski YÖK Başkanı ve eski Milli EğitimBakanr

Murat Saraylı: Eski Türkiye Genç İşadamları Dgrngği(TÜGIAD) Başkanı.

Paul Barker: Profesör. Elmhurts College, Teoloji VQ DinBölümü öğretim üyesi.

Ralph ve Richard Lazarus, Dale Eickelmaıı: DarthmoutlıUniversitesi Antropoloji Bölümü öğretim üyeleri.

Rahip Floyd Schoeııhals: Evanjelist Kilisesi Arkansas-Oklahoma sinodu.

Ralıip Donald Senior: Katolik Teoloji Birliği Başkanı.

Rahip Loye Ashton: Tougaloo College Dini ÇalışmalarBölümü Başkanı.

Rahip Terry Mathis: California Üniversitesi RiversideKampusu rahibi.

Rahip Thomas Michael: Katolik Kilisesi Cizvit 'Tarikatımensubu. (Gülen'in Papa'yla görüşmesine de katılmıştı.)

Sheryl E. Santos: Teksas Teknik Üniversitesi Eğitim Fa-kültesi Başkanı.

Yıldırım Akbulut: Eski Başbakan ve eski Meclis Başkanı.

YEŞİL KUŞAK'TAN YEŞİL KART'A

29 Nisan 2008'de Gülen'in avukatları davadakişikayetlerini değiştirerek yetkilileri, "görevlerini yapma-mak, keyfi hareket etmek ve yasayı işletmemekle" suçladı.

Page 50: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Davanın bundan sonraki sürecinde, Yargıç Stewart Dal-zell, tarafları haziran ayı başında hukuki afgümanlgrınıbelgeler halinde sunmaya çağırdı. Avukatları, ilk dilgk-çelerinde Gülen'i ”Türkiye'de ve dünyada pek çok oku-lun kurulmasını sağlayan Gülen Hareketi'nin kurucusu'

56

olarak tanımladı. ABD makamları da Gülen'in "eğitimci"kategorisinde vize değerlendirmesine konulmasını istedi.Ama, Gülen'in Türkiye'de devam eden Yargıtay sürecinedeniyle okullarla direkt ilgisini uzun süre açıkça belirt-memesi "ilham vermek, desteklemek" şeklinde ifadelerkullanması, ABD makamlarınca yetersiz bulundu.

4 Haziran'da yeniden sunulan referans listesindeki eskiCIA yöneticileri ve din adamları “eğitimci” tezini destek-leıneye yetmedi.

İlk kez 18 Haziran 2008 tarihli yazışmada Gülen'inavukatları, "Dini yaz kamplarından, yurtlara, dershanele-re, Özel üniversitelere" uzanan süreci anlatarak Gülen'in"eğitimci" kimliğini "din adamı" kimliğiyle birlikte önesürdü ve okullarla organik bağını kabul etti. Oysa Gülenhakkında Türkiye'de açılmış olan davalarda, okullarla,kurs ve dershanelerle ilişkisinin bulunmadığı iddia edil-mişti.

25 Haziran 2008'de mahkemeye sunulan belgelerdeGülen'in avukatları, artık "siyasi kimliği" reddetmedi.Avukatlar, müvekkillerinin "siyaset ve dini çalışmalaralanında olağanüstü yetenek" vizesine hak kazandığınıçalışmalarının ABD'nin terörle ınücadelesine faydalı ol-duğunu savundu. Savcılık buna, "Gülen'in Türkiye'dekilaiklik tartışmalarının içinde bulunduğu, 25 milyar dolarlık bir ekonomik gücü yönettiği ve amacının belirsiz olduğu" iddiasıyla yanıt verdi.

CIA DESTEKLİ RAND RAPORUNDA GÜLEN

Tam Fethullah Gülen'in yeşil kart başvurusu olumsuz sonuçlanacak diye düşünülürken, adı CIA ile birlikte anılan veABD Savunma Bakanlığı Pentagon'a bağlı olarak faaliyet gösteren düşünce kuruluşu Rand Corporation'un, "Türkiye'deSiyasal lslaının Yükselişi" başlıklı raporu ortaya çıktı.

Page 51: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

57

Rand Corporation'un hazırladığı Haziran 2008 ta-rihli 135 sayfalık raporda, Gülen Hareketi hakkında ol-dukça olumlu görüşler dile getiriliyordu. Rapor, Fethul~lah Gülen'in onursal başkanı olduğu ABD'deki RumiForum'da tanıtıldı. Tanıtım toplantısı sırasında daha il-ginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Raporu yazan Angel Rabasa,"Raporu yazma fikrinin Rumi Forum'un davetiyle gittiğil`ürkiye'de oluştuğunu" açıklayarak, Gülen-Rand Corpe_ration arasındaki ilişkinin düzeyi hakkında da bilgi verdiBu tartışma bir yana, CIA ile de yakın olduğu söylenenRand Corparation'un "Türkiye'de siyasal İslamın Yük-selişi” başlığını taşıyan raporda Said-i Nursi, FetlıullahGülen ve Nur hareketi konusunda şu övücü cümleler yeralıyordu:

"Özal dönemindeki liberalleşme Türkiye'de 'dini birpazarın' oluşmasına yol açtı._Nakşibendi tarikatları, Çü-len hareketi ve Milli Görüş İslam'ın toplumdaki doğrurolü konusunda yarışa girdi. Gülen hareketinin kökleri,'kılıcın cihadı' döneminin bitip 'sözün cihadı'nın başladı-ğını savunan ve bilim ve akılcılıkla İslam'ı uzlaştırmzıyaçalışan Said-i Nursi'ye dayanıyor. Nursi 'l`ürkiye'dekiErmenilerin ve Rumların haklarını savundu ve Hıristi-yan liderlerle temasa geçti. Gülen, Nur hareketini 'Türkİslam'ı olarak yeniden keşfetti. Bireysel dönüşüm vur-gusundan uzaklaşıp kamusal alana ve lslam'ı toplumsalsermayeye dönüştürmeye odaklandı. Gülen hareketi din-ler arası diyaloğu teşvik etmek konusunda faal. Bir örgütağı, Gülen'in İslam vizyonunun propagandasını yapıyepBunlar arasında geniş bir okul, hastane, yardım ve medyakuruluşları ağı var. Asya, Avrupa ve ABD'de de çeşitli ku-ruluşlar aracılığıyla yoğun faaliyetler yürütüyor. Laiklikyanlıları bu harekete kuşkuyla bakıyor ve AKP gibi onunda İslami gündemi olduğuna inanıyor. Bazılarına göreAKP tabanının önemli kısmını Gülen destekçileri _oluştu-ruyor. Bazı akademisyenlere göreyse, hareketin lslamcı

58

gündemi yok; yandaşları Osmanlı çoğulculuk ve hoşgörümodelini savunuyor. Bu açıdan AKP'yle örtüşen çıkarları

Page 52: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

var: Tavizsiz Kemalist laiklik modelinin yerine dine alanaçan ama İslam devleti kurmaya çalışmayan yeni bir sen-tez koymak."

Bu raporun da etkisi var mıdır bilinmez ama HâkimStewart Dalzell, 16 Temmuz 2008'de açıkladığı kararında,"ABD makamları, Gülen'in dini ve eğitim konularındakiçalışmalarını geniş anlamda yorumlamalı" dedi.

Ve sonuçta yargıç, Gülen'in, ” Dinler arası gerilim yaşan-dığı şu dönemde, kendisinin diyalog çalışmaları ABD'yefaydalıdır" kanısına vardı. Fethullah Gü1en'in ABD Iç Gü-venlik Bakanlığfna açtığı temyiz davasında PensilvanyaDoğu Bölgesi Mahkemesi, Gülen'in avukatlarının son id-diasını haklı buldu ve "din ve siyaset bilimi" alanlarında"olağanüstü yetenek" taşıyanlara verilen oturma ve çalış-ma iznini almaya hakkı olduğuna karar verdi.

Böylece MİT Müsteşarı Atasagun'un, ”Amerika'nınyeşil kuşak projesinin ayağı olarak nitelediği haraketinlideri, ABD'de yaşamasına olanak sağlayacak yeşil kartakavuştu.

59

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

FETHULLAH GÜLEN VE POLİS

° Işık Evleri'nde "altın nesil" mi yetiştiriliyor?° Ünal Erkan, polis atamalarının yapıldığı akademiye neden baskın yaptı?° Emniyetteki "F tipi örgütlenme” nasıl deşifre edildi?° Cemaatten olmayanlar polis okullarından atıldı mı?° 28 Şubat öncesinde yayınlanan kasette Fethullah Gülen, cemaate hangi mesajları iletiyordu?° Polis raporlarında tehdit algısı nasıl değişti?° Fethullah Gülen Cemaati nasıl örgütlendi?° Dershaneler neden önemli?° Hangi komünist fikirlerden yararlanıldı?° Operasyonu polisler mi engelledi?° Adil Serdar Saçan, operasyonu hangi polislerden gizli yapmaya çalıştı?° Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Necati Altıntaş savcıdan hangi ricada bulundu?° Emniyetteki "F Tipi örgütlenme" listesinde hangi isimler yer alıyordu?

61

Page 53: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

"FETHULLAHÇI POLİSLERÖZAL'IN PROJESIYDI"

Bedrettin Dalan: Harp Akademileri'nin daha eleştirel,daha ulusal, daha milli çıkarlarını öne alan tavrı ile yavaşyavaş Türk Silahlı Kuvvetleri son 20-25 yıl içerisinde 01-dukça güzel bir yere geldi. Bir Türk ordusu haline dönüş-tü. Eskiden yoktu. Silahlı Kuvvetler, dışarıdan gelenisteklere Türklüğün penceresinden de bakmaya başladı.Tabii bu uluslararası dengeler açısından fevkalade kötüoldu. Özellikle Turgut Özal'ın kışkırtmasıyla, yavaş yâ-vaş Amerikax Silahlı Kuvvetler'den ürkmeye başladı. Biralternatif yapmaya kalktılar. Silahlı Kuvvetler'in karşısı-na polisi dikmeye kalkıştılar.

Bu rahmetli Özal'ın projesiydi. Amerika ile beraberyaptıkları projeydi. Ben o zaman uyardım. Bakın sarım-şağın karşısına soğanı dikiyorlar. Fethullah Hoca'yı daonun içine yerleştirdiler adamlarını da. 20-30 tane de Fet-hullahçı öğrenciyi Amerika'ya gönderip eğitim yaptırıpPolis Akadem.isi'nin içerisine hoca olarak sürdüler.

Levent Ersöz: Sayın başkanım hangi... devam ediyor?

Bedrettin Dalan: Bana tartışma eden tek şey, sonundakapışacaksınız, oraya gelmeden önce...

Levent Ersöz: Siz ne yapacaksınız, biz ne yapacağız?Polis ne yapacak?

Bedrettin Dalan: Bunları bilmeden önce tabloyu göre-mezsiniz." (*)

Bu görüşme tutanağı, Ergenekon davası ekleri arasın-da yer alıyor. Görüşme, bir zamanlar Turgut Özal'a çok

---------------------------(*) Milliyet gazetesi. 5 Mayıs 2009.

62

yakın isimlerden ve Anavatan Partisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Bedrettin Dalan ile JandarmaIstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz arasında geçiyor.

Dalan, içinde bulunduğu Anavatan Partisi'nin GenelBaşkanı Turgut Özal'ın, askerin ağırlığı karşısına polisi

Page 54: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

dikme çalışmasının ayrıntılarını işte böyle anlatıyor. Da-lan, projenin Özal ve Amerika tarafından hazırlandığınıpolisin içine Fethullah Gülen'e yakın isimlerden oluşanbir grubun yerleştirilmesi ve ABD'de eğitime gönderilmesinin de bizzat Özal'ın kararı olduğunu belirtiyor.

Fethullah Gülen ile adı, en fazla yan yana geldiğindetartışma yaratan kurum Türk polis teşkilatıdır. Polis açısından Fethullah Gülen olayının iki yönü bulunuyor.

Birincisi, Emniyet Müdürlüğü antetli belgelere yansıyan, Fethullah Gülen ve lşık Evleri konulu, istihbarat vearaştırma belgeleri.

Diğeri ise, Emniyet içindeki Fethullah Gülen Cemaati'neyakın polisler konusu.

Emniyet'in Fethullah Gülen'le ilgili hazırladığı gizlibelgelere geçmeden önce, Emniyet içinde, adına kimi yayın organlarında "Fethullahçı polisler" ya da "Emniyet't‹F tipi yapılanma" olarak nitelenen örgütlenmeyle ilgilbirkaç notu aktaralım.

"Fethullahçı polisler" ya da ”Emniyet'te F tipi yapılar-ma" tanımları kimi basın organları ve siyasetçilerın ağzır-dan düşmüyor.

Bu konuda birçok kitap ve binlerce gazete haberi ya-yınlandı.

Ergenekon dosyası eklerinde, Fethullah Gülen'in veyaona bağlı olanların isimlerinin geçtiği belgeler arasındaEmniyet Müdürlüğü antetli olanlar oldukça fazla yer turtuyor.

İlki 1992 tarihini taşıyan raporlar 2006 yılına kadaruzanıyor. Bu belgelerin içeriğini tek tek açıklamadan önce

63

Emniyet içinde Fethullah Gülen Cemaati'ne yakın olanlar,belli kesimlerin deyimiyle ”Emniyet'teki Fethullahçılarya da “Emniyet'te F Tipi yapılanlanma" ile ilgili değerlen-dirmeleri anımsatalım.

Bu değerlendirmelere göre, Fethullah Gülen Cemaati'ne

Page 55: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

bağlı polislerin ilk eğitim yerleri daha orta öğrenimdebaşlar. "Işık Evleri" adı verilen öğrenci evlerinde lise yada yüksek öğrenim sırasında nerelere girmeleri gerektiğitelkin edilir.

1980'li yılların ortalarından itibaren eğitim yoluyla bü-rokrasi içine girmeye başlayan “Işık Evleri" müdavimle-rinden polislik mesleğine girecekler, 1987-1991 yıllarındapolis akademisi, polis koleji, polis okulları ve bazı dairebaşkanlıklarında etkili olmaya başladı.

1987 yılında başlayan bu örgütlenme, 1991 yılında ba-kanlık ve Emniyet Genel Müdürlüğüfndeki değişikliklersonrası, kısmen açığa çıkarıldı ve bazı isimler aktif görev-lerden uzaklaştırıldı.

Bu konuda en öneınli çalışma Ünal Erkan'ın lšınniyeîGenel Müdürlüğü zamanında yapıldı.

Ünal Erkan'ın Emniyet Genel Müdürü olduğu 1991 yl-lında Personel Daire Başkanlığrndaki kura yolsıızluğusonrası, görevlendirdiği müfettişlerin yaptığı inçelemesonucu ortaya çıkan ve Fethullalıçı yapılanma diye adlan-dırılan oluşumla ilgili çalışmalar, bu konuda gerçekleştiri-len en tutarlı araştırmalardan biri olarak değerlendirildi.

Ancak çalışmayı yapan Polis müfettişleri İzzet SezginŞener ve Ahmet .... .'in bu görevden sonra meslek hayatla-rında karşılaşmadıkları sorun kalmadığı dilden dile dola-şıyor. O dönemde Emniyet'te üst düzey makamda bulu-nan bir görevli olayı şöyle anlatıyor:

"Bu müfettişlerin biri soruşturmayı bırakmak mecbu-riyetinde kalırken, lzzet Sezgin deyim yerindeyse 'yaşar-ken öldü'.

64

Her devirde iktidara yakın olmayı başarmış, iktidarlaryıpranmaya başladığında muhtemel iktidara oynamayıilke edinmiş Fethullahçı yapılanma, yılların istihbarat uz-manı İzzet Sezgin'in bir göreve atanmasını engelledi. Okadar ki, çocuklarının dahi bir işe yerleştirilmesine sankibilinmeyen güçler mani oldu. Bu duruma kahrolan Sez-gin felç geçirdi ve hayatını yarı sakat olarak sürdürmeğeçalışıyor."

Page 56: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

O zamanlar tespit edilen listenin gerçeği yansıttığı ko-nusunda yetkililer hemfikirdi. Ancak tespit edilen isimlero yıllarda akademi son sınıfa alınıp 8 aylık bir eğitimlemezun edilen ve "özel sınıf" denilen emniyetçiler ile lisankursu adı altında yurtdışına gönderilen kaymakamlar vediğer bürokratların bir kısmı zaman içinde izlerini kay-bettirmeyi başardı.

Zaman zaman bazı polisler hakkında ”Fethullahçılık'iddiasıyla davalar açıldı, ancak bunlar bürokratik rekabetşeklinde kamuoyuna yansıyan kavgalar arasında sonuç-suz kaldı. Bu konuda haklarında dava açılanların büyükbölümü ise beraat ettiler.

Bu arada, Fethullah Gülen de bu davaları örnek gös-tererek, yurt içi ve yurt dışında, kendisine sürekli iftiraatıldığını ve hepsinde de mahkemelerce aklandığını buörnekleri üzerinden savunmaya çalıştı.

Emniyet içindeki yaygın yöntemlerden biri de "mesle-ki rekabet" nedeniyle polislerin birbiri hakkında "Fethul-lahçı" suçlaması yaparak listeler hazırlanmasıdır.

Durum, gerçekten de suyun bulanmasına ve kimi çev-relerin yorumuyla, cemaatin adamlarının faaliyetlerinigizlemelerine yaradı. Böylece düzmece ve şişirilmiş liste-lerin arasında yer alarak ”kamufle" olan cemaate yakınkişiler, bir yandan da bu listelerin kamuoyuna sızmala-rında etkili oldular.

Gerçekte herhangi bir yapılanmayla ilgisi bulunmayan

65

hatta Emniyet teşkilatında sevilen ve sayılan görevlilerinadının da listelerde yer almasının, Fethullah Gülen yan-lılarına malzeme sağladığı şeklinde yorumlar yapılmayadevam ediyor.

Hatta Fethullahçı olarak tanımlanan kişilerin bundanda azami olarak yararlandığı iddia ediliyor. Kendileriyleilgisi olmayan fakat toplumun saygı duyduğu isimlerinFethullahçı diye tanınmasına kendileri de büyük destekverdiği konuşuluyor. Çünkü bu şekilde cemaate yakın

Page 57: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

olanlar gözden uzak kalabileceklerdi. Dahası böylesi birdurum, gözden uzak olacağı gibi, "Emniyetin tanınmış,sevilen ve büyük yolsuzluk, mafya ve mali operasyonla-rında görev yapmış saygın isimleri Fethullahçı oldu ğunagöre, demek Fethullahçılar zararlı değil, ahlaklı kişiler-miş" imajının oluşmasında katkı sağlayacaktı.

1990'larda bu listeleri hazırlayan üst düzey bir Emni-yet yetkilisi, adı listeye giren ama Fethullahçı olmayanmeslektaşından yıllar sonra sıkı bir azar işittikten sonraşu itirafta bulunuyordu:

"Müdürüm ne deseniz haklısınız. Emniyet içindeki Fet-hullahçılara yönelik operasyon için altı kişilik bir ekipgörevlendirdik. Bu kişiler araştırmaları yapıp, listeleri deoluşturdular. Sonradan ikisinin cemaatin adamı olduğu-nu anladık ama iş işten çoktan geçmişti."

Fethullahçı örgütlenme, kayıtlara göre, her meslek gru-bunda, sorumlu kişiler tarafından koordine ediliyordu.

Yapının, İstanbul'da ve belki de ülke genelindeki etki-li kişisi bir işadamıydı. Yardımcı durumundaki kişisi ise,adı AKP iktidarı ile duyulmaya başlanan bir başka işada-mıydı. Bu işadamları İstanbul'daki üst düzey bürokratlarıziyaret ettiklerinde de büyük bir saygıyla karşılanıyorlar.

Emniyetle ilgili işleri yürütme görevi ise Ankara'da birbaşka işadamı -gerçek adı O. Ö. olan ama Ö .... . diye bili-

66

nen kişi- tarafından yürütülmektedir. Üst düzey bir kamuyöneticisinin kayınpederi olan ve Maltepe civarında işyeribulunan bu kişi Emniyet içinde ”Fethullahçı" olarak bili-nenler tarafından büyük saygı görüyor.

Emniyet'teki bazı üst düzey atamaları herkesten öncebilen Ö .... 'nün bürosunun yakınındaki bir lokantada ye-mek yiyenler, buraya bazı Emniyet yetkililerinin sıklıklagelip gittiğine tanıklık ediyorlar.

Uzun yıllardır "Altın Nesil" yetiştiriyoruz felsefesiyleetki alanını genişleten grubun, özellikle Emniyet içindeki

Page 58: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

mensupları arasında kısmen de olsa bölünmeler yaşandı.Bu parçalanmanın bir kısmı, AKP zamanında göreve gel-meleri ve aynı makamlara talip olmaları nedeniyle makamhırsından kaynaklandı. Bu "mağdur" gruptaki polislerindigerleri hakkındaki yorumu şöyleydi:

"Bu hırslı kişiler, pek çok kamu kurumunda etkin göre-ve gelmelerinden sonra demokratik bir çalışma görüntüsüaltında yapılan ve kendilerinden olmayan kilit mevkiler-deki kişileri bertaraf etmeye yönelik suçlamalar ve iftiraatılması sürecine girdiler. Organizasyonun hukuksuz vevicdanın kabul etmeyeceği, ihbar mektubu atma, iftira, ıs-marlama operasyon ve benzeri talimatlarıyla hareket et-mek istemeyen, kanunlara ve vicdani kanaatlerine uygunhareket etmek isteyen ”Fethullahçılar", çeşitli gerekçeler-le dışlanarak görevlerinden uzaklaştırıldı. Münferidenyapıldığı intibaı verilen uygulamalarla kendilerinden ol-mayan ve bu birimlerde yapılacak kanunsuzlukları açığaçıkarabilecek kişiler, yıllara yayılan bir programla yavaşyavaş uzaklaştırılmaktalar."

Bugün Polis Akademisi ve Polis Koleji de dahileğitim ve personel birimlerinin tamamına yakınınınFethullahçılar'ın denetiminde olduğu yazılıp çiziliyor.

Degerlendirmelere göre, Özal zamanında özellikle

67

Eğitim Daire Başkanlıgfnı, Ankara, İzmir ve İstanbulPolis kolejlerinin yönetim kadrolarını öncelikle ele geçı-ren organizasyon, bu kilit yapıyla sürekli Emniyet içindekadrolarını genişletme olanağını buldu. Iddialara göre,Emniyet'in ilgili birimlerine alınacak yeni personel ileEmniyet içindeki terfi, yurtdışı görevlendirme ve benzerisınavlarda da iş şansa bırakılmıyordu. Başarılı olması is-tenen belirli yerlerden referanslı isimler dershane ve ben-zeri yerlerde kursa alınıyor, çıkması muhtemel (!) soru-lar üzerinden egitim programına tabi tutuluyorlardı. Buarada, dışarıya bilgi sızma olasılığı da göz önüne alınıyorve yedek sorular da hesaba katılarak tamamlanan eğitimprogramlarıyla seçilmiş kişilerin sınavı kazanmaları sağ-lanıyordu.

Polis şûraları da cemaat için her zaman büyük önemtaşıdı... 2003 yılında yapılan şûranın önemine ise ayrıca

Page 59: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

vurgu yapılıyor. Zira, Emniyetteki Fethullahçı örgütlenmeile ilgili şikâyetler doğrultusunda çalışma yapan mülkiyemüfettişlerince bazı önemli bilgilere ulaşılmış ve belirle-nen görevlilerle ilgili bir liste hazırlanmıştı. Ve listede adıbulunan görevliler bu şûrada terfi alamamışlardı. Ilgilimevzuat geregi mayıs ayının ilk haftasında toplanan şûra,terfileri onaylayıp ilan ettikten bir hafta sonra şûra üyeleritekrar toplantıya çağırılmışlar ve "Fethullahçı" listedekiisimlerin tamamına yakını ikinci bir kararla terfi ettiril-mişlerdi. Şûranın, mevzuat gereği yılda bir defa toplana-bileceğini ve o toplantının da sonuçlandıgını söyleyen 11kişilik üyeden ikisi bu gerekçeyle ikinci şura kararlarınamuhalefet şerhi koymuşlardı. Biri eski, diğeri ise o dönem-de görevde bulunan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ikiüyenin de 1991 soruşturmasını yürüten müfettişlerin ya-şadıklarına benzer talihsiz olaylarla karşı karşıya kaldık-ları söyleniyor. Bu konuda aktarılan bilgilere göre, karar-lara şerh koyan ve istihbaratın başarılı bir personeli olarakbilinen eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı emekliyeayrılmış, oğlu ise bir süre sonra kadrosuzluk gerekçesiyleistihbarat hizmetlerinden çıkarılmıştı. Görevdeki üye ise,

68

ardı arkası kesilmeyen asılsız ihbar mektuplarıyla yıldı-rılmaya çalışılmış, 2005 yılında görevinden alınmış ancak,yargı kararıyla tekrar göreve iade edilmişti.

Polis içinde Fethullah Gülen'e yakın görevlilerin duru-muyla ilgili en ilginç yazıyı 25 Nisan 2008 tarihinde Hür-riyet yazarı Yalçın Bayer kaleme aldı. "Polis Şûrasına Dik-kat" başlığını taşıyan yazıda Bayer şunları yazıyordu:

"Polisin içindeki Fethullahçı yapılanma artık herkesinbildiği bir olgu... Herkes onlardan korkuyor! Özellikle, Is-tihbarat, Organize Şube ve Terörle Mücadele Şubesi'ndeF. Gülencilerin ne kadar etkili olduğunu anlatmak içinHrant Dink cinayeti ile müfettişler ve dolayısıyla İstanbulEmniyet Müdürlüğü'ne yönelik soruşturmalara bakılırsa,bağlantı kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Neyse konu bu değil.

Polis Şûrası'nın gelecek toplantısına bakalım. Anımsa-yanlar bilir... 1986 yılında F. Gülencilerin baskısıyla Tur-gut Özal lise ve üniversite mezunlarına doğrudan Polis

Page 60: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Koleji'ne girme imkânı tanıdı. Bunlara Emniyet içinde'özel sınıf' deniliyor. Hepsinin Fethullahçı olduğu herkestarafından biliniyor.

O yıl koleje giren cemaatin çocukları, dokuz aylık eği-timden sonra göreve başladılar. Hem de üst rütbeden...

Bu kişiler Anayasa Mahl‹emesi'nin Dışişleri mensuplarıiçin verdiği bir karardan yararlanarak askerlik sürelerinirütbelerine de saydırmayı başardılar. Ve bugün o gençler,polis teşkilatının en önemli şubelerinde Daire Başkan Yar-dımcılığı rütbesine kadar çıktılar.

Şimdi sıra Daire Başkanı olmalarına geldi.

Ama bunun için küçük bir pürüz var. Polis Şûrası ka-rarı ile II. sınıf emniyet amirinin I. sınıfa çıkması için dörtyıl beklemesi gerekiyor.

Gelenekler böyle...

69

Fakat 'özel sınıf' polislerin bekleme süresi üç yılını dol-durdu. Yani geleneklere göre bir yıl daha beklemeleri ge-rekiyor. Ancak Polis Şûrası, dört yıllık bekleme süresinidikkate alarak atamaları onaylıyor.

Ama 'özel sınıfın' acelesi var.

'Özel sınıf' öğrencileri, siyasiler nezdinde girişimlerdebulunuyor ve gelenekleri bir kenara bırakıp üç yıl bekle-me süresinin yeterli olduğuna ikna etmeye çalışıyorlar.

Başbakan'a kadar rahatlıkla ulaşan 'özel sınıf' öğrenei-leri İçişleri Bakanı'na, oradan da şûra üyelerine etki ede-biliyorlar.

Sonuçta istediklerini elde ederlerse, sayıları 100'ü ge-çen 'özel sınıf' polisler, birinci sınıf emniyet amiri ola-caklar. Böylece hepsine Daire Başkanlığı yolu da açılmlãolacak. Böylece zaten kilit noktalardaki başkan yardımcı-lıkları yerine etkili konuma gelecekler."

Yazıda sözü edilen polisler 2008 yılındaki şûradan iste-

Page 61: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

diği sonucu alamadı. Ancak "özel sınıf" denilen bu polie-ler, bu yıl kanundan gelen haklarını alarak 1. Sınıf Emni-yet Müdürü olarak, teşkilatın yönetiminde görev aldılar.2009 yılında yapılan Polis Yüksek Şûrası sonrası bu özelsınıfların çok büyük bir kısmı 4 yıldızlı 1. sınıf emniyetmüdürü olarak şimdi önemli görevlere atanabilecek l<0-numa geldiler.

Böylece, onlar da daha önce terfi etmiş ve şu anda gö-rev bekleyen 1065 1. sınıf emniyet müdürü ile birlikte, ilemniyet müdürlüğü, daire başkanlıkları ve polis okullarımüdürlükleri olmak üzere aktif görev yerlerinden birinetalip olacaklar...

Ayrıca emekli kimi polislerin ifadelerine göre, yakındönemde Emniyet içindeki önemli birimlerde, özellikleistihbarat ve kaçakçılık dairelerinde görev yapan cemaatdışından görevliler, olağan görüntülü nedenlerle buralar-

70

daki görevlerinden birer ikişer uzaklaştırıldılar.

Ne var ki, rahatça güçlendikleri ve etkili görevleregeldikleri AKP iktidarında Fethullahçı olarak nitelenenEmniyet görevlileri arasında da bölünme baş gösterdi.Emniyetteki sayılarının artması ve kilit noktalar olarakdeğerlendirilen dairelerin önemli bir kısmının cemaatinkontrolüne girmesi bazı sorunları da beraberinde getirdi.Sayılarının az olduğu dönemde güçlü şekilde birbirlerinesahip çıkan cemaat mensupları, sayının artmasıyla bir-likte çatışmaya, rekabete ve hatta birbirlerini karalamayagiriştiler. Anlatılanlara göre, büyük ”abilerin" ağırlığınıkoyması sonucu adaylardan biri göreve atanınca, bu gö-rev için kendini daha uygun gören diğer adaylar rahat-sızlıklarını dile getirmeye başladılar. Bu ”kayırma"danrahatsızlık duyan kimi görevliler, maaşlarından her aydüzenli olarak yaptıkları ”himmet" ödemelerinden "so-ğuyor" ve cemaat toplantılarına katılım konusunda artıkeskisi kadar hassas davranmıyorlardı.

Ayrıca yine anlatılanlara göre, samimi inanç sahibi gö-revliler çeşitli operasyonlarda izlenen yöntemlerden dola-yı da vicdani açıdan rahatsızlık duyuyorlardı. Bu noktadaözellikle, belli yerlere gönclerilen isimsiz ihbar mektup-ları veya elektronik posta mesajları ile hazırlığı başlayan

Page 62: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

operasyonlar, "altın nesil" yaratılacağına inananlardada büyük hayal kırıklığı yaratmaya başlıyordu. Nitekim,gelinen noktayı sorgulayanların çalıştıkları birimlerdenuzaklaştırılmaya başladıkları, bunlardan bazılarının yargıkararıyla görevlerine olmasa da memuriyete iade edildik-leri çeşitli yollarla kamuoyuna yansıyordu.

YIL 1991...POLİSTE FETHULLAH GULEN OPERASYONU

Fethullah Gülen'in sekizinci Cumhurbaşkanı Tur-gut Özal ile ilişkisi 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesi-

71

ne, Özal'ın Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı dö-nemine kadar gidiyordu. Darbe sonrası askerlerin yöne-timde olduğu dönemde yapılan Milli Güvenlik Kurulutoplantılarında Gülen'i açıkça destekleyen Özal'ın Ekim1989'da Cumhurbaşkanlığı köşküne çıkması ve SüleymanDemirel-Erdal İnönü'nün kurduğu DYP-SHP hükümetidönemi Fethullah Gülen için de birçok değişikliğin baş'langıcı oldu.

İşte, özellikle Emniyet içindeki Fethullahçılık iddialarıo dönemde Türkiye gündemine girmeye başladı.

Emniyet içindeki Fethullah Gülen grubuna yakın kişi-lerin ilk ortaya çıkarılması ise, 1991 yılının Haziran ayın-da dönemin İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'nin, ÜnalErkan'ı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne atamasıyla başladı.

Erkan göreve gelir gelmez en fazla Polis Akademisi'yleilgili şikâyetlerle karşılaşmıştı.

Daha önce, Polis Koleji'nden mezun olanların devamedebildiği Polis Akademisi'nin ilk ve son sınıflarına, yapı-lan bir düzenleme ile dışarıdan da öğrenci alınmasındanyakınılıyordu.

Mezun olacak "Fethullahçı polislerinf' Emniyet'in is-tihbarat, personel, muhabere birimleri ile polis okullarınaatanacakları ihbar edildi.

Erkan kendine iletilen bir ihbar üzerine, Polis

Page 63: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Akademisi'nde saat 24.00'te yapılan mezuniyet kura çeki-mine katılma kararı aldı. Kura çekimi yaptıran görevlilerimasadan kaldıran Erkan mezunların listesine göz attı velistedeki bazı isimlerin karşısına işaret konulduğunu göl"-dü. Bir şeyi daha fark etti Ünal Erkan: masanın altında ikiayrı kura torbası bulunuyordu. Torbalardan birinin için-de Emniyet'in istihbarat, personel, polis koleji gibi önemligörev noktaları bulunuyordu...

Diğer torbada ise karakollar ve diğer sıradan görevyerleri vardı. Listede adının karşısında işaret bulunan-

72

lar tek tek İncelendiğinde hepsının daha once ayarlan-mış torbadan kuralarını çektiği ortaya çıktı. ÖğrencilerinAkademi'ye girişlerini araştırdığında ise, yüzde 9O'ınınkolej kökenli olmadığını, son anda yapılan düzenlemeyegöre Akademi'ye birinci sınıftan veya son sınıftan katılan-lar olduğu ortaya çıktı. Ifadeleri alınan bu öğrenciler "BizKarşıyaka Semti'nde Fethullah Gülen Hocaefendimizinaçtığı Işık Evi'nde toplanırız. Orada eğitim alırız..." ceva-bını verdiler. Ünal Erkan, Karşıyaka'daki adrese baskınyaptırdı. Verilen bilgilerin doğruluğu ortaya çıktı. EvdeFethullah Gülen'e ait kitaplar, video kasetler ve başka bazıyayınlar bulundu. Geniş çaplı bir operasyon başlatıldı.(*)

Erkan o günleri Çağın Polisi isimli dergiye şöyle anla-tıyorduz

"Polis mesleğinde haksızlık yaparsanız, polisi resmenşoke edersiniz. Hiçbir alanda haksızlık yapılmamalı ama,polis mesleğinde hiç haksızlık yapılmamalıdır. Gerek ter-filerde, gerek okullara öğrenci alınırken asla senden ben-den ayrımına gidilmemelidir. Polis akademisi gibi ülkeyeidareci yetiştiren eğitim ve öğretim yuvasında asla kayır-ma olmamalıdır.

Kura çekimi sırasında kayırmacılık yapılacağı yönün-de duyum almıştım. Ilgili genel müdür yardımcısı ar-kadaşımı uyardım. Konuyu takip ettim. Bir arkadaşıma,öğrenci velisi gibi, akademiye telefon ettiriyordum. Günboyunca çekilmesi gereken Akademi mezuniyet kuralarıgecenin 24'üne kadar hâlâ çekilmemişti. Nihayet kuralarçekilmeye başladı diye haber aldığımda, yanıma emni-

Page 64: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

yet genel müdür yardımcısı Umit Erdal'ı alarak sivil birtaksiyle Akademi'ye gittim. Bizim kolejde okuduğumuzAnıttepe'deki binanın kütüphane olarak kullanılan salo-nunda bir heyet tarafından kura çekimi işleminin sürdü-

-----------------------(*) Mulıarreın Sarıkaya, Hürriyet gazetesi 24 Haziran l999.

73

günü gördüm. Yeni mezunlar içeri tek tek alınıyordu. BAŞ-kanın önündeki masanın altındaki sehpalarda birkaç tanetorba bulunuyordu. Her bir torbada istihbarat, kaçakçılıktrafik gibi birimler için lazım gelen sayıda kura kağıtlarıvardı. Geri kalanlar da ayrı bir torbadaydı. lçeri giren yenimezun, eger kayırılacak eleman ise özel olarak hazırlanmış torbadan kura çekiyordu. Gariban ise yani herhangibir kayıranı yoksa masa üstündeki torbadan kura çpkiyolkdu. Kadrolaşma ve gruplaşma anlayışı çirkindi. ÜstelikÖnceden ilgili görevlileri ikaz da etmiştim. Orada gördüklerimizi bir tutanakla tespit ettirdim ve soruşturma açıldıelbette. Polis teşkilatında haksızlık olursa, polis başkasınahaksızlık yapmayı hak sayar diye endişeleniyorum. Şimdibunları anlatalım ki, bir daha olmasın."

Ünal Erkan'ın sözünü ettigi gelişmelerle ilgili olarakErgenekon belgeleri arasında yer alan belgelerden ilki1992 yılına ait.

Polis Teftiş Kurulu Başkanlığı'na sunulan bu fQ2lekde adı geçenlerle ilgili olarak açılan ilk soruşturma içintakipsizlik kararı verildi. Içişleri Bakanlığı Emniygt Cnel Müdürlüğüne "Fethullah Hoca'nın talebeleri" adlı28.09.1992 tarihli bir yazı ile ayrı bir soruşturma açıldn Buyazıyla ilgili karar da 6 yıl sonra, 20 Mart 1998 tarihindetakipsizlik kararıyla sonuçlandı. Ergenekon dosyasındabulunan ve Ankara Polis Akademisi'nde 1988-1991 yıllarıarasındaki gelişmeleri değerlendiren yazı ve fezlekelerinCemaatten ayrılan R.Y. isimli öğrencinin ihbarıyla baŞla_clığı anlaşılıyor. Işte o yazı.

ÇOK GİZLİ 10.03.1992TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞINA

Em.Gn1.Md.Polis Başmüfettişliğinin 24.10.1991 gün ve

Page 65: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

91/ 316-12 sayılı yazısı.

Em.Gnl.Md.Polis Başmüfettişliğinin 04.03.1992 gün ve439/ 92 sayılı yazısı.

74

Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulunun 91/312-12 sayılı yazılarında belirtilen konular üzerinde sürdürü-len çalışmalarda;

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasrnın demokratik, laikve sosyal bir hukuk devleti niteliklerini değiştirerek yeri-ne şeriat düzenini getirmeyi amaçlayan illegal "FettulahHoca'nı'n talebeleri" adlı Örgütün, tüm Türkiye genelindeolduğu gibi, Teşkilatımız içinde de örgütlendiği, Özelliklehareket noktası olarak seçtiği Polis Kolejleri, Polis Aka-demisi ve Polis Okulları içindeki faaliyetlerinin, TeftişKurulu'ndan gelen yazıya bağlı olarak askıya aldıkları,buna rağmen sempatizan kadroları ile bağlarını zayıflat-mamak için toplantı ve çalışmalarını yoğun olarak sür-dürdükleri ve illegaliteye son derece bağlı kaldıkları göz-lenmiştir.

Elde edilen bilgiler doğrultusunda yapılan takip-tarassut ve tahkikatlarda, Ankara Polis Koleji öğrencile-rinin %50'sine yakın bir kesimi ile çeşitli şekillerde temaskuran örgüt elemanları, kendilerine yakın olarak üzerin-deki ajıtasyon çalışmalarını sistemli olarak yürütmekte-dirler.

Örgütün yapılanmadaki, temel stratejisine bağlı olarakdevlet dairelerinin önemli yerlerine yerleşme planını, entabandan uygulamaya koymaları teşkilatımızda da göz-lenmektedir. Gelecekte Emniyet Teşkilatı'nın bürokratlarını oluşturacak Polis Koleji (öğrencileri için, koleje seçim-den itibaren her aşamada sistematik bir çalışmanın yürü-tüldüğü görülmektedir.

Örgütün tüm yurt sathında çeşitli görünümler altın-da kurulu bulunan vakıf ve evlerde ailelerinin izni ileyetiştirilen zeki, çalışkan Öğrencilerin meslek okullarınayerleştirilme planından Polis Kolejleri de payını almıştırBu öğrenciler Polis Kolejleri'ne geldiklerinde hiyerarşiksıra içinde sınıf, donem ve okul imamları ve kadrolarınındenetiminde görüşleri doğrultusunda eğitilmektedirler

Page 66: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

75

Sınıfların ve okulun kendi bünyesinde sorumlu imam-larının olmasına rağmen, örgüte karşı asıl sorumlu olandışarıdan bir üniversite öğrencisidir. Örneğin: Ankara Po-lis Koleji 3. sınıflar sorunlusu SBF Kamu Yönetimi 3. sınıföğrencisi A.A., buna bağlı olarak yine soyadı tespit edile-meyen Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Tarık .... .? GaziÜniversitesi Arap Dili öğrencisi S. Ö. Polis Koleji'nin veAkademisi'nin sorumlularıdır.

Cumartesi ve pazar günleri öğrenciler, sınıf imamlarının belirlediği adreslerde 5-6 saatlik bir eğitim çalışmasınakatılmaktadırlar. Genelde Polis Koleji ve Polis Akademisiöğrencilerini birbirleri ile karşılaştırmamaya özen göste-ren ıdarecı kesim öğrencilerin Abidinpaşa Tıp FakültesiCaddesi Şadırvan sokak adresinde bulunan Terzi S.B.'nındükkânında sivil elbise giymelerini ve daha sonra toplan-tı evlerine gitmelerini sağlamışlardır. Yapılan bu toplan-tılarda masumane sohbet ve çay partilerinden sora NurKülliyatı ile ilgili kitapların okunması ve açıklamaları ya-pılarak Fetullah GÜLEN'in kaset ve videoları seyredildiği,öğrencilerin konulara olan yatkınlığına göre değişik gu-rup toplantılarına katıldıkları gözlenmiştir. Ankara'da:

- Dikmen Sokullu,

- Abidinpaşa,

- Cebeci,

- Keçiören,

- Yenimahalle,

- Demetevler'de, teşkilata mensup kişilere ait evler ilebu işler için kamufle edilmiş eğitim evleri mevcut.

Sağlık Koleji öğrencilerinin ise, Demeteveler 12. cadde.. sokaktan köşede bulunan ev ve Örnek Mahallesi FaikSuat caddesi 7. sokaktaki yerleri kullandıkları tespit edil-rniştır.

Polis Akademisi ve Polis Koleji öğrencileri ile bağlantılı

Page 67: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

76

oldukları sanılan şahısların adresleri aşağıya çıkarılmıştır.

Hukuki konularda kendilerine yardımcı olan AvukatA. B. isimli şahsın yazıhanesine sık sık gidip geldiği göz-lenmiştir.

Fethullah GÜLEN grubunun Ankara liderlerinin, Ata-türk Anadolu Lisesi Din dersi öğretmeni K.O. isimli şahsınolduğu, Fethullah GÜLEN ile direk irtibatı olduğu, emirve direktifleri kendisinden aldığı, Ankara ili ve ilçelerinde,örgütlenme çalışmalarını yönettiği, haftanın değişik gün-lerinde il dışında düzenlenen toplantılara katıldığı, özel-likle esnaf kesiminin toplantılarına katılarak esnaf üzerin-de seınpati uyandırdığı böylece maddi çıkar teminini ko-laylaştırdığı kendisinden habersiz hiçbir işin yapılmadığı,kendi görüşleri doğrultusunda faaliyet gösteren evler,okul ve pansiyonların bütün iaşe giderleri, harcamaları-nın kendisi tarafından yapıldığı, zengin esnaflar ile paratoplamak amacıyla yapılan toplantılara Himmet toplan-tısı adının verildiği, bu tip toplantılara bizzat kendisininiştirak ettiği, taraftarlarınca kendisine Ankara'nın Valisidendiği, amaçlarını hizmet için önlerine çıkabilecek en-gelleri aşmak amacıyla değişik kamu kurum ve kuruluşla-rında kadrolaştıkları, işlerini yaptırabilmek için rüşvet vehediyelere başvurdukları söylenmektedir.

Kamu kurum ve kuruluşlarına kendi fikirleri doğrultu-sunda bulunan şahısları yerleştirmede tavassutta bulun-dukları, başarı elde ettikleri, telefon irtibatlarını asgaridetuttukları, önemli haberleşmelerde kurye kullandıklarıAzarbaycan'a gruplar halinde kendi fikir ve düşünceleriniempoze edebilecek nitelikli elemanlar gönderildiği, kendiörgüt mensupları arasında söylenmektedir.

Yapılan araştırmalar sırasında Geçit Sokak CebeciAnkara adresinde arkadaşları ile beraber kalan KomiserYardımcısı İ.K.'nün muhtelil zamanlarda diğer illerdenyanına gelen aynı fikir ve düşünceleri paylaştığı arkadaş›ları ile sohbetler yaptığı duyumlanmıştır. Konuların mü-

77

fettişlerce araştırıldığının duyulması, özellikle konuyu

Page 68: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

gündeme getiren müstafi Polis Akademisi öğrencisininkendisini koruyabilmek için müfettişlikte vermiş olduğuifadeleri, örgüt taraflarına aktarmış olması çalışmalarımllsırasında sık sık karşımıza çıkmış ve hareket imkanımıllkısıtlamıştır.

Her ne kadar ifadelerde belirtilen konuların doğruluğutartışılmaz bir gerçek ise de bunların delillendirilmesi Za-man içerisinde mümkün olacağı kanısı ile her türlü takipve tarassuta devam edilmektedir.

Gereğini bilgilerinize arz ederim.

DAĞITIM :

Gereği:

Ank. Em. Müdürlüğü'ne Bilgi Teftiş KuruluBaşkanlığı'na

TEFTİŞ KURULUFETHULLAHÇI POLİSLERİ TESPİT EDİYOR

Polis Teftiş Kurulu, hazırladığı raporla Emniyet içindeFethullah Gülen grubuna yakın polisleri isiın isimbelir-erken, onlara dışarıdan yardımcı olanları da şu fezlekey-.e belirledi:

B.05,EGM,0,06,01/ 15-92

Em. Gn. Müd. Polis Teftiş Kurulu

Ankara

POLİS TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞINA

FEZLEKE

Suç:

a) Törerle Mücadele Kanununun 1. Maddesinde be-

78

Page 69: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

lirtilen cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuku, sosyal,laik ekonomik düzenini değiştirmek, Türk Devletinin veCumhuriyeti'nin varlığını tehlikeye düşürmek.

b) Görevin yerine getirilmesinde Siyasi Düşünce, felsefiinanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, Emniyet mensupla-rı arasında bu yolda ayrım yapıcı, tutum ve davranışlardabulunmak

Suç Yeri ve Tarihi: Ankara Polis Akademisi 1987-1991Tarihleri arasında.

Davacı (Müşteki): R.Y. .... Mamak/ ANKARA adresin-de oturur.

Sanıklar

1- Prof. Dr. A.Ş Polis Akademisi ögretim üyesi.

2- Prof..Dr. R.K Polis Akademisi öğretim üyesi.

TAHLİL:

Yapılan inceleme ve soruşturma sonucu elde edilen bil-gi ve delillere göre;

Müşteki, tanık R.Y. 1987 yılında Polis Akademisinegirmiştir. Okula girdikten sonra geçmişte olduğu gibi dinivecibelerini yerine getirmeye devam etmiş, bilahere okul-da bulunan örgüt organizasyonuna mensup dini inanç veesasları temel kabul edip faaliyet gösteren kişiler tarafın-dan kendisine yaklaşılarak, kişinin bazı zaaflarından dayararlanılarak söz konusu grubun içersine dahil edilmiş-tır.

Bu grubun içersine girdikten sonra, egitim çalışmala-rına katılmış ve okulun son sınıfına kadar aynı grubuniçersinde faaliyetine devam etmiştir. Zaman içersinde ma-lum grubun sorumlularıyla ters düşmesi üzerine bu teşki-lat tarafından dışlanmış ve okul idaresinin de söz konusugrubun görüşlerine yakın hareket etmesi sonucu, okulu

79

bitirme sınavlarına bir gün kala disiplin puanlarını düşür-

Page 70: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

mek suretiyle okuldan atılmıştır.

Bunun üzerine İdare Mahkemesi'ne başvurmuş, aynızamanda da Emniyet Teşkilatı'nda 1991 Temmuz'undageniş çaplı bir yönetim değişikliğinin olması üzerine,okuldaki faaliyetler hakkında bir ihbar mektubu yazarakçeşitli makamlara başvurmuştur.

Müşteki R.Y. gerek tarafımıza verdiği ifadede gereksekendi el yazısıyla yazdığı mektuplarda, Polis Akademisibaşta olmak üzere, Emniyet teşkilatının birçok kademe-sinde bulunan şahısların R.Y. grubunun görüşleri doğrul-tusunda faaliyet gösterdiğini açıklamıştır.

Bu örgütlenmenin yapılanması eğitim faaliyetleri veillegalitesi hakkındaki hususlarda itiraflarda bulunınuş.R.Y.'ın verdiği bilgiler ışığında itiraf ve mektuplardakikonular üzerinde tarafımızdan geniş bir araştırma çalış-ması yapılmış ve ifadelerinin doğruluğu elde edilen belgeve tanık ifadelerinden anlaşılmıştır.

Elde edilen bilgi ve verilere göre operasyona yönelikdaha geniş bir inceleme ve tespitin yapılması amacıyla,makamın emirleri üzerine konu Istihbarat Daire Başkanlı-ğına aktarılmış, bu birimin yaptığı araştırmalarda da R.Y.tarafından verilen bilgilerin doğru olduğu saptanmıştır.R.Y.'ın ifadesinde belirttiği ve devre imamı İ.K. ile bir-likte gittiği Demetevler ve diğer semtlerdeki değişik amaç-larla kullanılan konutların, Istihbarat Daire Başkanlığfnıntespitlerinde de yer aldığı anlaşılmaktadır.

Devletin temel nizamını dini inanç ve esaslar üzerineoturtmak amacıyla faaliyet gösteren ve stratejik amacınaulaşmak için bir örgüt yapılanması içersine giren, siyasiiktidarı bir ihtilal hareketiyle ele geçirmek için teorik vepratik eğitim aşamasına giren bu örgütün, temel hareketnoktası Said-i Nursi tarafından kurulan ve onun çeşitliíonksiyonlarından biri olan Fetullah GÜLEN tarafındanorganize edilmektedir.

80

Teori bir siyasi hareket için gereklidir. Amaca ulaş-mak için pratiğin esas hareket noktası olarak kabul edilir.Bu grubun nihai hedefi olan siyasi iktidarı ele geçirmekamacıyla çeşitli örgütlenme birimlerine girdiği gözlen-

Page 71: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

mektedir. Örgüt içersinde çalışmış R.Y.'ın da ifade ettiğigibi mevcut durumdaki amacın hedefe ulaşacak ve Dev-let kademesindeki belli kadrolara yeterli eleman yetiş-tirmek olduğu ifade edilmektedir. Bu amaçla, Devlet'invarlığının temel koruyucusu ve kollayıcısı olan EmniyetTeşkilatın'da da amaca uygun bir örgütlenmeye gidildiğimüşahade edilmektedir.

Başta Emniyet Teşkilatı'nın gelecekte lokomotifi olacakolan ve teşkilata yön verecek, amir kadrosunu yetiştirenpolis Al‹ademisi'nde illegal bir yapılanmaya gidildiği, ka-deme kademe mezun olan örgüt görüşüne göre militanveya sempatizan durumuna getirilen kişilerin, teşkilat-taki diğer eğitim kurumlarına atanarak, uzun vadeli birprogram uygulanmaya koyduğu gözlenmektedir. Yineakademi son sınıfta branşlar uygulanmaya koyduğu göz-lenmektedir. Yine akademi son sınıfta branşlar ayırımın-da, bu gruba mensup öğrencilerin daha çok siyasi kısımaayrıldığı belirtilmektedir.

Polis Akademisi'nde genellikle üyesi olan A.Ş., l.T.,R.F., C.Y., A_.T., A.l(., I.B., M.K., R.K., B.C., H.I.O., EmniyetMüdürü A.Ö. ve A.E.'den oluşan bir teorisyen kadronunbulunduğunu, bu kişilerin şeriat düzeninin daha iyi oldu-ğunu empoze ettiklerini bütün tanıklarca ifade edilmiştir.

Bu teorisyen kadrosuna okul idarecisi durumunda olanH.B.E. ve I.T.'ın yardımcı olduğu belirtilmektedir.

Öğretim üyelerinden sanık durumunda olan, İ.Y.T.,A.Ş., R.F., B.C., A.K., l¬I.İ.O., R.K. ve C.Y.'nun ders konu-larının işledikleri sırada mevcut rejimi yererek şeriat dü-zenini övmek suretiyle hoş göstermeye çalıştıklarını ifa-desine başvurulan, H.B., E.G., .C.K., I.Ç., S.Y., E.B., K.O.L.S., F.R.A., A.T., S.Y., A.T., M.I.Y., C.A., E.M., A.T., A.U.

81

L.C.Y., adlı tanıklar tarafından açıkça ifade edilmektedir.Yine tanık ifadelerinde bu öğretim üyelerinin öğrencilerarasında ayırım yaptığı, derslerle ilgisi olmasa bile süreklişeriat düzenini övmeye gayret sarf ettiklerini belirtmiştir.

Her ne kadar sanık sıfatı ile ifadesine başvurulan sözkonusu öğretim üyeleri iddia ve isnatları reddetseler bile,tanık ifadelerine göre, verdikleri sırada şeriat düzenini sa-

Page 72: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

vunduklarını öğretim üyelerinin din ve felsefi inanç ayırı-mı yaptıkları hususu, açıkça görülmektedir.

R. Y.'ın ifadesinde, şeriat düzenin kurallarının daha iyi,T.C. kanunlarının ve nizamlarının derme çatma olduğunubelirten öğretim üyesi kişiler haklarında tanıklık yapabi-lecek aynı dönemlerde akademide okumuş, şahısların ta-nık olarak bilgilerine başvurulmuş, söz konusu tanıklarıntamamına yakını R. Y.'ın ifadelerini doğrulamıştır.

Müşteki Tanık_ R.Y. ifadesinde bu örgüt tarafındantehdit edildiğini, Istihbarat Daire Başkanlığfnda görevliA.T.'le karşılaştığını, A.T.'in kendisine cemaati karşısınaalmaması gerektiğini söylediğini, bu örgüt hakkında yaz-mış olduğu mektuptan haberleri bulunduğunu belirttiğini,kendisinin de bu teşkilatın gücünden korktuğunu, çünkübu örgütün kendisini okuldan attırdığını, ifade etmiştir.

A.T.'in uyarısı üzerine endişeye kapıldığını, ne yap-mam gerekiyor diye sorduğunda da, A.T.'in notere gide-rek, önceki yazdığı ihbar mektubunun yalandan ibaretolduğu konusunda tutanak tanziın ettirmesi gerektiği-ni belirttiğini, bunun üzerine A. T.'in Altındağ EmniyetAmirliği'ndeki Lojmanlar'da bulunan evine giderek, A.T.'le birlikte ihbar mektubunu inkar eden bir rapor yaz-dıklarını, bilahere Maltepe semtinde bulunan 18. Noter'ebirlikte giderek bu raporu "ifade beyannamesi" başlığı al-tında noter katibine yazdırdıklarını ifade etmiştir. Dahasonra alınan bilgiler üzerine Ankara 18. Noter'e tarafımız-dan müracaat edilerek, bu belge elde edilmiştir.

Noterde A.T.'le birlikte yaptıkları belge, müşteki tanık

82

R.Y. tarafından A.T.'in evinde el yazısıyla yazılarak, mü-fettişliğimize sunulan belgedir. (EK: 8)

Bu durum R.Y.'ın ifadesinin doğruluğunu belgeleyenbir husustur.

A. T.'in, R.Y.'1n nişanlısının evine gitmesi müştekiyi"Cemaati karşına alma" diyerek dolaylı olarak tehdit etme-si, kendi evinde ihbar mektubuna neler yazmıştın diyerekdefalarca sorduktan sonra, tutanak düzenletmesi bilaha-re resmiyet kazandırmak için birlikte notere gidilmesi ve

Page 73: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

önceden belirlenip, ayarlandığı anlaşılan noter katibinebelge tanzim ettirilmesi A.T.'in anılan grupla bağlantısınıaçıkça ortaya koymaktadır.

Bahse konu teşkilatla bağlantısı olınayan birinin ken›disini ilgilendirmemesi gereken bir konuda, bu kadaraktif davranması düşündürücüdür. A.'I`.'in gizli kalmasıgereken hususların açıklığa kavuşmaması için böyle birfaaliyet göstermesi dikkate şayandır. Kaldı ki talimatlıolarak alınan ifadesinde, sorulan soruyu senaryo olaraknitelendirınekte ve R.Y.'la birlikte noterde düzenlettiğibelgeyi ifadesine eklemektedir. Bu da göstermektedir kiA.T., bahse konu grubun bütün faaliyetleri konusundabilgi sahibidir ve ilgilidir.

Bu sebeple Sanık A.T. de diğer sanıklar gibi belirtilensuçu işlemiş bulunduğu mevcut bilgi ve delillere göre subuta ermektedir.

Müfettişliğimizce soruşturmanın derinleştirilmesi üzerine söz konusu grup içersinden rahatsız olanlar olmuşR.Y.'ın ifadesinde belirttiği Örgütün yayın organı olan Zuman gazetesinde soruşturmayı yürüten müfettişler aleyhine "Komplocular ne yapmak istiyor" başlığı adı altındiftira ve isnatlarda bulunulmuştur.

Genel Müdürlüğümüzce Genel Müdür adına yapılar açıklama ile müfettişlerin soruşturmayı usulüne uyguı've hukuk kuralları içersinde yürüttüığüne dair haber ilı

83

iddialar tekzip edilmiştir.

R.Y.'ın ifadesine göre, bahse konu örgütün FetullahGÜLEN'in görüşleri doğrultusunda hareket ettiği, mev-cut T.C. Anayasa ve düzenini değiştirmek isteyen yerineşeriat düzenini hakim kılmak arzusunda olan ve bunu birihtilalle gerçekleştirmek isteyen, bu amaçla eğitim yapan,yurtlar açan, dershane adı verilen evlerde eğitim yaptıran,bu yurtların altında karate kursu adı altında yakın döğüşöğreten eyleme dönük pratik eğitim yaptıran bir örgüt 01-duğu »ifade edilmektedir.

Söz konusu örgütün amacına ulaşmak için ve bir örgütniteliği kazanmak için hiyerarşik ölçüler içersinde gerek

Page 74: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

sivil gerekse Emniyet Teşl‹ilatı'nda örgütlendiği elde edi-len bilgilerden anlaşılmaktadır.

Bu amaçla, Fettullah GÜLEN'in genel sorumlu, bunabağlı bölge sorumluları, bunların altında da il sorumlularıOlduğu anlaşılmaktadır.

Vali diye adlandırılan il sorumlularının altında birçokkurum ve alanda örgütlenmeye gittikleri müşahade edil-mektedir.

Genel bir teşkilatlanma, illegalite, sorumlu tayini, CÖrev bölümü, aidat toplanması şakirde dedikleri mensup-larına kod isim verilmesi yayın faaliyeti, üyelere para CG-zaşı uygulanması mensuplarının kişisel haklarını müda-hale, teorik ve pratik eğitim yaptırılması gibi hususlarınuygulanması tam anlamıyla ideolojik literatürde illegalbir örgütlenmenin varlığını ortaya koymaktadır.

Örgütün koyduğu kurallar çerçevesinde de Emniyetteşkilatında illegal bir örgütlenmeye gidildiği, elde edi-len bilgilerden anlaşılmaktadır. Fettullah GÜLEN 'e bağlıolarak Iç Anadolu bölge sorumlusu Hoca'nın, bu şahsabağlı olarak da Polis Akademisi'nde I.T. ve H.B.E.' ün adıgeçmektedir. Yine öğretim üyeleri olarak A.Ş.,_'İ.T, R.F.,c.v_, Air., A.ı<., iß., M.1<., ı‹.1<., ß.C.,1~1.ı.o., A.o.' in yeraldığı, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde de M.'I`. ve S.T.'nun

84

bulunduğu yine Polis Akademisi öğrenci kesiminde 3. ve4. sınıflar sorumlusu olarak Kom. Yrd. C.M., 1. ve 2. sınıf-lar sorumlusu olarak da Kom. M._ E.'ın bunların altındada 4. sınıflar sorusu Devre imamı I. K., buna bağlı olarakolarak para sorumlusunun M. K., yardımcı imamın I.O.,kitap sorumlusunun Z. A., yine bunların altında yardımcıimama bağlı olarak siyasi sınıf imamının M. S., Adli Sınıfimamının A.K. D., Trafik Sınıfı imamının Z. K., Idari Sınıfimamının M.K.'ın sorumlu olarak görev aldığı alınan ifa-de ve belgelerden anlaşılmaktadır.

...

T. C. Anayasası'nın demokratik, laik, sosyal bir hukukdevleti niteliklerini değiştirerek yerine şeriat düzenınıgetirmeyi amaçlayan illegal "Fettullah Hoca'nın Talebele-

Page 75: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ri" adlı örgütün, ülke genelinde olduğu gibi, İeşkilaflmlziçersinde örgütlendiği bu sebeple devlet güvenliğini ilgi-lendiren bir faaliyetin akamete uğratılması ve suçlularınfiillerinin subuta erdirilmesi amacıyla yapılacak operas-yondan sonra, yukarıda bahsedilen meslek mensupları-nın suçları kanıtlanmış olacaktır.

İşbu (38) sahifeden oluşan (4) nüsha olarak tanzim edi-len bu fezleke (133) parça ekleriyle birlikte dizi pusulası-na bağlanarak sunulmuştur. Arzederim. 28.08.1992

İsIiHBARA'ı¬'TAN FETHULLAH GÜLEN'iNDIYALQG ÇABALARINA VURGU

Mahkemeye gönderilen bu fezleke nedeniyle davalaraçıldı. Unal Erkan, dokuz ay sonra Olağanüstü Hal BölgeValiliği'ne atandı.

1992 yılında cemaatle ilgili Emniyet Genel MüdürlüğüTeftiş Kurulu Daire Başkanlığı'nca başlatılan soruşturmasonucunda konu Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne intikal

85

ettirildi. Ancak raporda geçen kişilerle ilgili teknik, bel-gesel ve ideolojik değerlendirmeye havi ilave argümanlarsağlanamadığından DGM takipsizlik kararı verdi. Aradangeçen zaman içinde o dönemde görevden el çektirilenlerdavalar açarak hemen tamamı Emniyet'e, kritik noktalar-daki görevlerine geri döndüler.

Fethullah Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteci-ler ve Yazarlar Vakfı'nın toplumda kanaat önderi olarakgörülen kişilerle, aydınlarla yakınlaşması olumlu sonuç-larını gösterecekti. Turgut Özal'ın 1993 yılında ölümününardından Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanı seçilmesi,Fethullah Gülen için yeni bir dönemin başlangıcı olacaktı.En önemlisi Demirel'in başbakanlığı döneminde bü-rokrasi içinde mücadele edilen Fethullah Gülen'in destek-çileri rahat bir nefes alabilecekti.

Fethullah Gülen-Tansu Çiller görüşmesi 30 Kasım 1994tarihinde gerçekleşti.

Page 76: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Böylece Fethullah Gülen, Adnan Menderes'in 35 yılönce Nur Cemaati'nin lideri Said-i Nursi ile görüşmesin-den sonra bir başbakan ile yüz yüze görüşen ilk cemaatlideri unvanına sahip oldu. Cemaatin desteğinin peşindeolduğu iddia edilen Çiller'in, Gülen ile anlaştığı iddialarıortaya atıldı. Gülen bu konudaki rahatsızlığını dile getir-di. Ardından Gülen, 1995 yılı ortalarına kadar "herkeseeşit mesafedeyim” mesajı vermek için tüm siyasi liderler-le görüştü. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, HikmetÇetin, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit, Alpaslan Türkeşve Aydın Menderes ile bir araya gelen Fethullah Gülen,1995 yılı Ağustos ayında da Meclis Başkanı HüsamettinCindoruk ile görüştü. Gülen, bu turlarla da tüm parti li-derleri ile yüz yüze görüşen ilk cemaat lideri oldu.

Fethullah Gülen grubunun artık bir tehlike olarak gö-rülmemesinden vazğeçilmiş olmasından mı, tehlike arzetmemesinden mi, devletin bakışının değişmesinden mi-dir, yoksa cemaate bağlı kişilerin Emniyet teşkilatında et-

86

kili görevlere dönüşünün etkisinden midir bilinmez, İs-tihbarat Dairesi Başkanlığı, bu kez de 1996 ve 1998 yıllarıarasında Gülen Hareketi hakkında olumlu görüşler içerenkitapçık ve bültenler yayınladı.

İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nın 1999 tarihli ”İslam'daMezheplar, Tarikat ve Dini Akımlar-IDB yayınları No.53'sayılı kitapçıkta, Nur grubu içinde en geniş bölüm, lider-liğini Fethullah Gülen'in yaptığı gruba ayrıldı.

Ülkenin yoğun terör eylemleri içinde olması nedeniy-le Istihbarat'ın aktif terör gruplarıyla uğraşması ve o dö-nemde şiddet dışı kaldığı için Fethullah Gülen örgütlen-mesinin boyutunu göreınemesi ya da küçük rütbelerde deolsa İstihbarat ve benzeri birimlerde yer almaya başlayancemaat mensuplarının etkisiyle raporda, Fethullah Gülenile ilgili şu değerlendirmelere yer verildi:

"Mahkeme tarafından hakkında takipsizlik kararı ve-rildikten sonra 1989 yılından itibaren Izmir, Ankara, İs-tanbul illerinde tekrar vaazlar vermeye başlayan Gülen'ingünümüzde yazmış olduğu çeşitli kitaplarla da faaliyetle-rini devam ettirdiği gözlenmektedir. Akyazılılar Vakfı ve

Page 77: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Türkiye Öğretmenler Vakfı gibi kuruluşlarla başlayan fa-aliyetler, günümüzde hayata geçirilen çok sayıda dernekve şirket aracılığıyla çok daha geniş bir yelpazede sürdü-rülmektedir. İlk önceleri öğrencileri barındırmak amacıylaaçılan evler, zamanla yerini yurtlara daha sonra özel okul-lar ve üniversite hazırlık dershanelerine bırakmıştır. Eği-tim konusundaki çalışmaları kapsamında özel kolejler aç-maya başlayan söz konusu grup bu sahadaki başarılarıylafaaliyetlerini yurtdışına da taşıma imkanı bulmuş ve böy-lece de büyük çoğunluğu Orta Asya Cumhuriyetleri'ndeolmak üzere 200'e aşkın özel okulu faaliyete geçirmiştir.Ülkemiz içerisinde açmış olduğu özel kolejlerin yanı sırahemen hemen her ilde açılan üniversite hazırlık dersha-neleri de yoğun bir eğitim faaliyetleri içerisinde olduğugözlenen grubun eğitim alanında yurtiçi ve yurtdışında

87

büyük başarılar elde etmesi halkın büyük ölçüde bu eği-tim kurumlarına rağbet etmesine de neden olmuştur."

Raporda, Sızıntı dergisinin bu grubun en eski yayın or-ganı olduğu, buna ilave olarak günümüzde iki gazete, birdergi, bir televizyon ve çeşitli radyo istasyonlarının yinebu grubun görüşleri doğrultusunda faaliyetlerini sürdür-düğü kaydedildi. Gülen'in son dönemlerde toplumunbütün kesimleriyle diyalog kurmakta sakınca görmeyenyaklaşımları ve gençlik içinde gözlenen radikal kayma-lara karşı almış olduğu tavırlarıyla da dikkatleri üzerinetopladığı ifade edilen raporda, değişik görüşlere sahipkesimleri aralarındaki düşmanlıkları bir tarafa bırakarakdiyalog ortamı oluşturma gayretlerinin de kamu oyundayankı bulduğu ifade ediliyordu.

Raporda, Fethullah Gülen için övgü dolu şu Sözler deyer alıyordu:

"Toplumun her kesimini kucaklayıcı tavrı, davranışlarıyaklaşımı nedeniyle dini motifli terör örgütleri ve radikaldini kesimler tarafından çok büyük eleştiri ve hakaretle-re maruz kalan Fethullah Gülen, bu kesimler tarafındandemokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin savu-nuculuğunu yapmakla da suçlanmaktadır. Ülkemizde engeniş tabana hitap ettiği bilinen grup genelde, eğitim dü-zeyi yüksek şahıslardan oluşmaktadır. Kendi amaçlarını,

Page 78: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

devlet kademeleri için imanlı bir gençliğin yetiştirilmesiolarak açıklayan grubun, siyasi yelpazede ağırlığını de-mokratik parti çizgisini takip eden sağ partilerden yanakoyduğu da bilinen hususlar arasında yer almaktadır/'(*)Istihbarat Dairesi Başkanlığı'nın Temmuz 1998'de ya-yınladığı 70 numaralı aylık bültende de Fethullah Gülengrubunun toplumun tüm kesimleriyle diyalog kurma ça-basında olduğuna dikkat çekiliyordu. Bültende şu görüş-ler dile getiriliyordu:

--------------------------------(*) Saygı Öztürk, 2 Mayıs 1997 Sabah gazetesi.

88

“... 1970'li yıllarda başlamış olduğu çalışmalarını, çizgi-sini hiç değiştirmeden günümüze kadar getiren FethullahGÜLEN'in, bilhassa son dönemler itibariyle, geniş açılım-lar sergilediği ve toplumumuzdaki bütün kesimlerle diya-log kurma yönünde çaba sarfettiği gözlenmektedir.

Son olarak; TÜRKİYE GAZETECİLER VE YAZARLARVAKFI bünyesinde yürütülen ve değişik görüşlere sahipolan kesimleri birbirine yakınlaştırma yönündeki gayret-leri de bu doğrultudaki yaklaşımlarının bir sonucudur.

F. GÜLEN, ılımlı İslami yorumları, dini değerlerin si-yasal hedeflere alet edilmemesi yolundaki telkinleri vefarklı kesimlerle diyalog arayışlarının yanı sıra bilhassaPapa başta olmak üzere Yahudi ve Hristiyan din adam-ları ile kurduğu irtibatlar nedeniyle de, dini motifli terörörgütleri ve radikal dini gruplarca yoğun biçimde eleşti-rilmiştir.

Şu anki durum itibariyle ülkemizde en geniş tabanahitap ettiği bilinen grup, genelde eğitim düzeyi yüksekşahıslardan oluşmaktadır. Kendi amaçlarını, TürkiyeCumhuriyeti'nin dünya çapında önemli bir devlet olmapotansiyeline sahip olduğu gerçeğinden hareketle, eğitimfaaliyetleri ile bu sürece katkı sağlama ve bunun gerçekleşmesı için de ülkede toplumsal barışa hizmet etme ola-rak açıklayan grubun siyasi yelpazede ağırlığını Demok-rat Parti çizgisini takip eden sağ partilerden yana koyduğu da bilinen hususlar arasında yer almaktadır.

Yurtdışında ve yurtiçinde açılan eğitim kurumları çer-

Page 79: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

çevesinde yürütülen faaliyetlerin mali giderlerinin kuru-lan şirketler vasıtasıyla karşılandığı bilinmektedir. Her ilve ilçenin durumuna göre yurtdışındaki bir ülkenin veyaülkelerdeki birkaç okulun tüm masraflarını karşılayacakşekilde planlamalar yapıldığı ve masrafların bu şekildetaksim edilmek suretiyle yurtiçinden karşılandığı bilin-mektedır.

Son dönemde kamuoyunda önemli tartışmalara yol

89

açan 8 yıllık egitim ve türban konusundaki uygulamalarlailgili olarak da, bu tarz meselelerin dinin aslından olma-yıp teferruat oldugu, dolayısıyla da bu konuların toplum-sal huzur ve barışı zedeleyecek ölçüde tırmandırılmasınınzararlı olacağı görüşünü savunan F. GÜLEN Grubu'nun,geleneksel ılımlı tavırlarına uygun olarak tutumunu de-vam ettirdiği gözlemlenmiştir.

Gruba ait ülkemizde faaliyet gösteren egitim ögretimkurumlarından bazıları aşağıda belirtilmiştir:

İzmir Yamanlar Fen Lisesi, İstanbul Fatih Koleji, İs-tanbul Safiye Sultan Kız Lisesi, Mersin Yıldırımhan Lise-si, Ankara Samanyolu Lisesi, Van Serhat Lisesi, DenizliServer Lisesi, Erzurum Aziziye Lisesi, Erzincan OtlukbeliLisesi, Eskişehir Ertugrul Gazi Lisesi, Sakarya lşık Lisesi,Manisa Şehzade Mehmet Türk Lisesi, Aydın Nizami Er-kek Lisesi, Fatih Üniversitesi.

Ayrıca yurtdışında; Özbekistan'da (17) eğitim kurumuve (1) dil merkezinin bulundugu, Türkmenistaıfda (1)üniversite, (13) ortaöğretim kurumu ve (1) dil merkezininoldugu, Kazakistan'da ise (30) lise ve (1) üniversite, ABD,Kamboçya, Malezya, Bangladeş, Gürcistan, Kırgızistan,Irak, Romanya, Moldova, Ukrayna, Azerbaycan, Tacikis-tan, Arnavutluk, Fas ve Pakistan gibi ülkelerde okulları-nın bulundugu bilinmektedir."

28 ŞUBAT SÜREÇİ VE SONRASIFETHULLAH GULEN

1997 yılı 28 Şubatı'nda yaşanan ve "postmodern darbe'olarak nitelenen süreçte, "irticai akımlar"la ilişkili birçok

Page 80: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

grup hakkında davalar açıldı. Bunlardan biri de FethullahGülen ve grubuyla ilgili açılan davaydı.

Fethullah Gülen ve cemaati 28 Şubat 1997 tarihine ka-dar büyük bir sorunla karşılaşmamıştı.

90

Başbakan olduğu dönemde sorunlar yaşanmasına rağ-men, Süleyman Demirel'in 1993 yılında başlayan cumhur-başkanlığı dönemi, cemaat açısından rahat faaliyet gös-terilen bir dönemdi. Ancak askerlerin rahatsızlığı vardı.Fethullah Gülen o günleri ve üzüntüsünü şöyle anlatıyor-du:

"O dönemde birçok kişi geçmişiyle tenakuza düşen birtavır sergiledi. Demirel, bizim okullar için zamanında 30tane imzasız açık ınektup verdi. Ozal'ın başlattığı devletgeleneğini sürdürdü. Ama sonra bizi üzen bir beyanatıoldu, Kurtul Al,tuğ'la konuşmasında 'devlet için tehlikeli'dedi. Insan üzülüyor tabii. Daha sonra telefonla konuştuk,sesi sopsoğuktu. Belki bilemedi gerçekleri. Bu iş bitti diyeinandırdılar onu. Aynı şeyi Cindoruk da yaptı. Geçmişte,2000'lerin başında bizim avukatlığımızı istedi. Herhaldevermeyince böyle oldu. Ama ben yine de kimseye kırgındeğilim."

Fethullah Gülen hakkında açılan davaların tamamın-dan, 2008 yılına kadar verdiği hukuki mücadele sonucun-da beraat etti.

Ancak o dönemde ortaya çıkan bir kaset kafaları ve or-talığı çok karıştırdı. Diyalog ve hoşgörü temalı FethullahGülen Harel<eti'nin başındaki isim devleti ele geçirmektensöz ediyordu. Akıllarda yer eden ve daha sonra hakkındaaçılan davanın iddianamesinde de kendisine isnat edilensuçlara dayanak oluşturan ve ATV kanalında yayınlanano konuşmasında şu görüşleri dile getiriyordu Gülen:

"Arkadaşlarımızın mevcudiyeti İslami geleceğimiz adı-na bu işin garantisidir. Bu açıdan adliye, mülkiye veyabaşka hayati bir müessesede bizim arkadaşlarımızın mev-cudiyeti öyle ferdi mevcudiyetler şeklinde ele alınıp öyle

Page 81: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

değerlendirilmemelidir. Yani bunlar gelecek adına bizim

91

o ülkelerde garantimizdir. Bizim varlığımızın bunlar nab-zıdır.

Zayiata meydan vermeyin.

Daha bunun neye ihtiyacı var, nasıl takviye edilmeli,bu denmeli, sürekli o araştırılmalı, daha bir takviye edil-meli, fakat mevcuttan da bir ölçüde taviz verilmemeli der-ken yani fevkalade korumaya alınmalı, katiyyen zayiatae dan verilmemelidir. Bu a ıdan bizim ister bu daire-de, ister diğer dairede arkadaşlarımızın korunması çokönemlidir. Bu koruma mevzuunda işte arz ettiğim gibibelki işin esnekliğinden istifade edilebilir.

Esnek olun, sivrilmeden can damarları içinde dolanın.

Bu açıdan, bir taraftan bu kanun ve kuralları kullanma,biraz önce anlattığım esneklik içinde, diğer taraftan birkanun ve kural adamı olma imajını uyarmak, yani harfi-yen riayet ediyor bunlar denmeli, denmeli ki muntazamterfilerin arkasında bir ölçüde bu vardır. Ve sizin ilerikidönemde daha hayati, daha önemli yerlere gelmenizin ar-kasında da bu vardır. Yani sivrilmeden, mevcudiyetinizihissettirmeden çok ilerilere gitmek, iş de bu iki müesse-şede olduğu gibi hayati dinamik bir kısım müesseseler-de söz konusudur. Ta ilerilere gitme, böyle can damarlarıiçinde dolaşma ve eğer dönülüp gelinecekse yara alınma-dan, hissettirmeden dönüp geriye gelme meselesi gelece-ğimizin adına çok esaslı hususlardır.

İstikbale yürümek için sistemin püf noktalarını keşfe-din.

Hâlâ bu sistem devam ediyor. Bu sistem içinde arka-daşlarınız istikbale yürüyeceklerdir. Öyleyse bu sisteminpüf noktalarını keşfetmeleri lazım. Hava boşluğu gibi, bumeselenin bir yanıdır. Bir diğer yanı da ister adliyede, is-ter mülkiyede, arkadaşlarımızın gittikleri yerlerde daharahat iş yapmaları, tutulmaları, kaymakam iseler vali ol-maları, sıradan bir hakim iseler takdir olunan bir hakimolmaları..., siyasi güçlerle ve bize yüzde yüz ters olan

Page 82: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

92

insanlarla açık bir diyaloğumuz olmasa bile böyle çatış-mamalı. Fakat az buçuk aynı cephe sayılabilecekler, yaniduygu ve düşüncelerimize, siyasi mülahaza ile bile sıcakbakan ve bizi terk etmeyen bir çevre içinde mülahaza ede-bileceğimiz siyasiler vardır. Refah'tan bu günkü manasıile DYP'sine kadar uzanan bir siyasi yelpazedir. Bu insan-larla çatışmadan, onlarla aramızdaki farklı müşterekleriortaya koyarak, o çizgide münasebet tesisinde yarar var-dır.

Müslüman durmaz, koşamıyorsan yerinde zıpla.

Türkiye'de önümüzü kestiler. Yürüyemiyoruz, oradadurgun sular gibi bir de gölleşme imajı uyandıracaksınız.Zorlayacaksmız, yerinde yürüyor gibi yapacaksın. Çünküdurmak, hem de durgunluk paslanma meydana getirir. bu mülkiyede de, adliyede de her zaman söz konusu olur.Yüfümeli, eğer biz tüm nabzı tuttuk, kalp dinledik, baktıkki geriye adım attıracaklar, ben de adım atmam beklerim,fırsat kollarım. Yani her şey bir oyundur. Kung Fu gibibir oyundur. Tekwando gibi bir oyundur. Yani her zamaninsanın hasmını bir yumruk vurup yere yıkması şeklindedeğildir. Bazen hasmımdan kaçmak bile çok önemli birmanevradır. Kuvvet dengesi yoksa kuvvete başvurmayın.Çok iyi planlayacak, ona göre yürüyeceksiniz. Dışarıdanbizi korkaklıkla itham edeceklerdir. Allah bizim çaremizebakacak.

Var olduğumuz, bu cepheye girdiğimiz, bu yola gir-diğimiz günden itibaren hiç döneklik yapmış mısınız?İslam'a vefasızlık yapmış mısınız? Allah ve Resulü'nünkarşısına çıkmış mısınız? Ona bakacaksınız, yani bu mev-zuda fırsat bulup yola devam edeceksiniz. Yine orada oesnekliği gösterecek, geriye çekiliyor gibi yapacak, fakatadımlarınızı daha ileriye atıp gideceksiniz, işte bu herkesiçin, yani ister değişik şekilde resmi olsun, ister mülki-yede çalışan arkadaşlarımız olsun, ister adliyede çalışanarkadaşlarımız olsun herkes için söz konusudur bu.Fuzuli kahramanlık yerine ele geçirmeyi tercih ederim

93

Bazı arkadaşlar bir takım cesaretli ruhları cesaretlen-

Page 83: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

dirmek, secaatlendirmek, bır takım ruhları heyecanlan-dırmak için belki kahramanca tavırlara ihtiyaç vardırdiye düşünülebilir. Fakat ben kuvvet dengesi olmadığıiçin şahsen o yol kendi düşüncemi yayma, kendidüşünce sistemim adına her tarafı fethetme, ele geçirmeyolunu şahsen tercih ederim... bu mesele mülkiye ve ad-liyede çalışan arkadaşlarımız için çok önemlidir. Bencehususi ile öyle devlet memuru olan arkadaşlarımız kahra-manlık yapamazlar. Fuzuli kahramanlık olur.

Allah Allah diyecekler. Birisi çıktı risaleleri yazdı, birsistem geliştirdi. Bu sistem içinde milletin dinine, ima-nına hizmet ediyor, Ne zaman bu başına koyduğu birtakkeden dolayı Türkiye'de bir insanın karakolda canverdiği dönem, siz bunu bılmezsiniz. Camiden çıkmışunutmuş, başında takke var diye karakola götürülüyorve orada ölüyor. Bir daha dönmüyor... başına çarşaf ge-çirdiğinden dolayı Erzurum'da Cumhuriyet Caddesindekadinin asıldığı dönemde, niye çarşaf giyiyorsunuz diye,demo rasının rafta olduğu, istibdadın milleti kırıp geçir-diği dönemde... açıktan açığa mücadele yaşadık yani benondan daha sonra ki biraz demokrasiye açıldığımız dö-nemde, evimden çıkardım camının kapısına kadar, VictorHugo'nun sefillerinde görmüşsünüzdür. Birini takip edi-yor hafiye, aynen o hafiye gibi arkamdan polis geldi, camikapısına kadar.

İmana ve Kuran'a hizmet duşuncesını evlerımızde ger-çekleştirmeye çalışıyoruz. Sizin de aşina olduğunuz IşıkEvlerynde, Işık komplekslerinde gerçekleştirmeye çalışı-yoruz. Burada da gerçekleştifmeye çallşallm. Bu hizmetinkendıne gore bır sistemi var.

Cezayir'i, Mısır'ı, Suriye'yi yaşamayalım.

Ve Muslumanlara Cezayir'deki hadiseler gibi ygni birhadıse yaşatırlar, Suriye'deki 1982 vakası gibi bir vaka ya-şatırlar... Dünya İslami gelişmeden çok korkuyor. Bu dün-yanın değışık ırktan, değişik düşünceden meydana gelen

94

insanlarının dirilmesine, 0 kafir, o zalim dünyanın taham-mülü yok. Çok tedbirli, çok temkinli ve tedbirli hareketetme mecburiyeti var. Bu hizmetin içinde bulunanlar, buhizmete göre hizmet vermek isteyenler, her birisi dünyayi

Page 84: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

idare edebilecek bir diplomat gibi hareket etmeli, kendiplanındaki meseleleri çözdükten sonra ülkesinde de ÇÖZ'meye çalışmalı bu şekilde. İman ve Kuran'a hizmet dü-şüncesini evlerimizde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Sizinde aşina olduğunuz Işık Evler'inde, Işık komplekslerindegerçekleştirmeye çalışıyoruz. Burada gerçekleştirmeyeçalışırken bu hizmetin kendine göre bir sistemi var.

Dünya firavunlar çağını yaşıyor. Toprak firavun bi-tirmek için pek münbit. Böyle bir dönemde tam özümü-zü bulacağımız, kıvama geleceğimiz ana kadar, dünyaylsırtımıza alıp taşıyabilecek güce ulaşacağımız ana kadar,o kuvveti temsil edeceğimiz şeyler elimizde olacağı anakadar, Türkiye'deki devlet yapısı ölçüsüne göre, bütünanayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephemize Çe'keceğimiz ana kadar her adım erken sayılır.

İsterseniz Frenkçe tabiri ile bu evlere Sarf Evleri de-nebilir. Bu evlerde metafizik gerilime geçilir, bu evlerdeplanlar projeler üretilir. Bu evlerde yetişen yüreği pek,imanı pek veya onun sözleri ile diyelim, hakiki imamelde etmiş adam, kainata meydan okuyan bu adamlar buevlerde yetişirler. Bu evler doldurma boşaltma yerleridir.İnsanlar burada dolar, sonra gider boşluklara boşalırlaf-~Hususi ile her şeyin kapatıldığı, bütün kapılara kilit vu-rulduğu bir dönemde bu evler geçmişte olan misyonla-rından daha büyük misyon yüklenirler. Çünkü geçmiştebu evlerin yaptığı vazifelerden bazılarını medrese yapar-Bazılarını mektep yapar. Bazılarını tekke yapar. Bazılarınlzaviye yapar. Gel gör ki bu evlerin temeline harç atıldığızaman, dünyanın o dönem itibariyle en şereflilerinden bi-risinin kutlu eliyle harç atıldığı zaman artık medrese yok-tur, mektep misyonlarından uzaklaştırılmıştır. Tekkeninkapısına kilit vurulmuştur, zaviyenin kapısın arkasına

95

sürgü sürülmüştür. O kapıları açmak, o kapılardan içerigirmek mümkün değildir. Bütün bu büyük misyonu, buçok ağır vazife ve mükellefiyetleri bu evler görecekti... Al-lah bu evlere izin verdi. İzni Allah verdi, cami kapatanzihniyete rağmen, mescitte namaz kılınmasına müsaadeetmeyen zihniyete rağmen, Allah şimdilik benim adımbu evlerden yükselsin ve benim adım bu evlerde anıl-sın, kitaplar okunsun, benden bahisler açılsın, geçmiştecamilerde yapılan müzakereler yapılsın, kollektif şuurun

Page 85: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

II1üZal<@1'@1@fİ, bundan sonra bu evlerde bir araya gelerekmüzakere edilir."

Bu kasetin içeriğini Fethullah Gülen'in yargılandığıve beraat ettiği davanın iddianamesinden aldığımı hatır-lðîlfkelî, kitapta yer verme nedeni ise, halen görülmekteolan ve bu kitabı oluşturınakta yararlandığıınız Ergene-kon davası sanıkları ile ilgisidir. Bu kasetin yayınlandığıİaril”ıle1'de__ATV Haber I\/191-kezi'nde görev yapan gazeteciMahmut ÛVÜ13 bu kasetin daha sonra Ergenekon davası_ kl ' ' ' 'sanı arı arasında yer alan Ergun Poyraz a bir ısım tara-fından getirildiğini ve ardından yayınlandığını söyledi.

Yayınlanan bu kaset, Fethullah Gülen'i zor durumdabıraktı. Konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada Gülen,yayınlanan kasetlerin şahsına yönelik komplodan ibaretolduğunu, ATV'de yayınlanan kasetin, birkaç banttanmontaj suretiyle oluşturulduğunu, kasetin aralarına yazııle yapılan montajlarla gerçek gayesinin devleti ele geçir-mek Olduğu imajı verilmek istendiğini savundu. Konuylailgili yazılı açıklama yapan Fethullah Gülen, şunları söy-lüyordu:

"Öncelikle şunu belirtmek isterim, bu kaset, gizli bir çe-kim olmayıp ziyaretime gelen vatandaşlara hitaben yapıl-mış ve tarafımızdan kayda alınmıştır. Gizli ve illegal birgaye ile yapılmış olsa idi, böyle bir konuşma banda alın-mazdı. Bu sohbet kasetlerinin tamamı gösterilmemiş, belli

96

bölümleri bir araya getirilmiştir. Kasetlerin tamamı incelendiğinde de görüleceği gibi, benim devletin karşısındadeğil yanında olduğum açıkça ortaya çıkacaktır. Bundançok seneler önce yapılan sohbetlerin, bu ülkeyi seven in-sanların devlete ve millete sahip çıkması gerektiğini, aksihalde devletin çete ve mafyaların eline geçeceğini belirtenkonuşmalar olduğu anlaşılacaktır. Devletimizi ve toplu-mumuzu derinden sarsan hukuk dışı fiillerin ortaya çıka-rını önlemek için, benim ismimi ortaya atarak insanları-rılması ve faillerinin hak ettikleri biçimde yargılanmalamızın kafalarını karıştırmak isteyenlere karşı herkesin veözellikle sorumlu mevkide olanların dikkatli olmalarınıhatırlatmak istiyorum."

Page 86: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Gülen bu açıklamasında, yayınların komplo olduğunuve devleti ele geçirmek gibi bir düşüncesinin olmadığınıifade ediyordu.

28 Şubat süreci, kasetler, derken, Türkiye'de zor günler geçiren Fethullah Gülen 1998 yılında şeker hastalığıtedavisi gerekçesiyle Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.Ancak polisin Fethullah Gülen ve grubuna yönelik araş-tırma ve iddialarının ardı arkası kesilmiyordu. 1999 yılıgeldiğinde polis, Fethullah Gülen ve hareketini yenidentakıp altına aldı. Bu gelişmeleri yine Ergenekon belgeleriarasında görmek mümkün.

Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral inızasını taşıyanve rgenekon belgeleri arasında yer alan Şubat 1999 tarih-li bir belgede, Fethullah Gülen Hareketi hakkındaki 1999tarihli lstihbarat Dairesi Başkanlığı'nın kitapçığı ile 1998'lfemmuz ayına ait bültene atıfta bulunuldu. Bu belgelerde,"IDB yayınları muhtevasından da anlaşılacağı üzere Fet-hullah Gülen grubunun irticai faaliyetlerde bulunduğunave mevcut anayasal düzeni yıkarak yerine dini esaslaradayalı bir rejim kuracağına ve Atatürk ilke ve inkılapları-na karşı çıktığına dair herhangi bir tespit ve gözleme yerverilmemektedir" denildikten sonra şu değerlendirmelere yer veriliyordu:

97

"Hal böyleyken ilgi (a.b.c.) ve Teftiş Kurulu DaireBaşkanlığfnın Ilimize intikal eden yazılarında henüz yenifark edilmiş bir örgütlenmeden söz edilmekte buna karşınmüdürlüğümüzden lokal anlamda çok yönlü araştırma is-tenmektedir.

Son yayınlarla inceleme ve soruşturmaya neden oldu-ğu anlaşılan bu örgütlenmenin veya tarikatın oluşumununnasıl olduğu, kimler tarafından yürütüldüğü, teşkilatımı-za sızmaların nasıl gerçekleştirildiği hususları hakkındageniş çaplı araştırma için ek bilgilere ihtiyaç duyulmak-tadır.

Yayınlanan raporlardan ve F. GÜLEN'le ilgili yazılankitaplardan ilk anda elde edilen değerlendirmeler ve teyi-de muhtaç diğer kaynaklardan derlenen bilgiler ışığındailk elde edilen kanaat bu grubun örgütlenme tarzının, ya-

Page 87: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

tay ve dikey şekilde olduğu ve yapılanmanın genelde açıkancak ”hedefin" gizlilik taşıdığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, söz konusu örgütlenmenin:

- İdeolojik ve felsefi yapısı

- Örgütlenme modeli

- Taktik ve stratejisi

- Finans kaynakları

- Hedefin netleştirilmesi

Hususlarındaki bilgilerin derlenmesi çalışmaları ile işebaşlamanın lüzumlu olduğu kıymetlendirilmektedir.

Ayrıca;

1- Fettullah GÜLEN'in secereye bağlı geçmişi, hangimedrese ve hangi tanınmış din alimlerinden ders aldığı,bu kişilerin bilgi derinliğinin ne olduğu, ne kadar süreler-le eğitim gördüğü, almış olduğu dini eğitimin irşat ediciözellik taşıyıp taşımadığız

2- Fettullah GÜLEN'in güdümündeki okullardan me-

98

zun olan kişilerin cumhuriyet ve rejim ile Atatürk ilke veinkılapları hakkındaki düşüncelerinin samimi boyutları-nın ne olduğu,

3- Fettullah GÜLEN'in yurtdışında açmış olduğu okul-lar üzerinden Milli Eğitim Bakanlığı'nın hangi ölçüde et-kinliği olduğu ve bu okullarda nasıl bir eğitim verildiğiyurtdışında bu okulların açılmasındaki gayenin ne oldu-ğu,

4- 1986 yılında yakalanan F. GÜLEN'in yakalanıncayakadar (6) yıl kimler tarafından korunduğu, teşkilat men-suplarımızın bu olayla bağlantısının olup olmadığı,

5- Akyazılılar Vakfı ile başlayan F. GÜLEN faaliyetlerigünümüzde hangi şirket, vakıf ya da başka hangi yelpa-

Page 88: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

zede sürdürüldüğü,

6- Ülkemizde açtığı birçok kolej, dernek ve üniversite-lerin yurt çapındaki faaliyetlerinin ne olduğu, hangi kay-naklardan finanse edildiği, teşkilatımızın temel eğitim ku-rumu olan polis koleji ve polis okulları ile ilgili irtibatlarıkonusunda ne tür bilgilerin mevcut olduğu,

7- Basım yayın ve iletişim faaliyetinin mahiyetinin neolduğu, zikredilenlerin haricinde toplumun değişik kay-naklarına hitap eden legal, illegal yayın organının olupolmadığı,

8- Fettullah GÜLEN'in açık çizgisinin arkasında na-sıl bir amaç taşıdığı, radikal kesimlerin içerisinde ne türmisyon üstlendiği, toplumun değişik kesimleri ile diya-log kurmak suretiyle neyi gizlemeye çalıştığı, teşkilatımızbünyesinde yaygın faaliyetine varsa oluşacak gücü ileridenasıl değerlendirmeyi düşündüğü,

9- Ülkemizde en geniş tabana hitap ettiği iddia edilenbu grubun siyasal yelpazede bu gücünü nasıl kullandığıve ne tür yönlendirmeler yaptığı,

Hususlarında yeterli bilgilerin toplanmasının gerekliolduğu değerlendirilmektedir.

99

Bütün bu bilgilerin derlenmesinde öncelikle açık kaynaklar ciddi şekilde irdelenmeli, söz konusu kişi ve hare-ket hakkında bilgiler analiz edilmeli; kendi söylemlerin-den yola çıkılarak önce kişinin tanımlanması daha sonra'hareketi veya tarikatı” netleştirilerek gerçek hedefininne olduğu aydınlığa kavuşturulmalıdır noktasından ha-reketle ilimizce gerekli çalışma ve incelemeler başlatılmışolup konu hakkında mezkur Örgütlenmenin ülke genelin-de yapısını deşifre edecek çalışmaların Istihbarat DaireBaşkanlığı meyanında tüm iller kapsamında oluşturula-cak "Planlı İstihbarat Opesayonu" kapsamında ele alın-masının yerinde olacağı hususunda,

Bilgi ve gereğini arz ederim."

Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, bu arada Fet-hullah Gülen grubuna yönelik olarak yürütülecek araştır-

Page 89: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

maları ilgili dairelere bildirdi. Bu yazıların önemli bir kıs-mı, Ergenekon iddianamesinin ilişkili belgeleri arasındayer alıyor. İşte Mart 1999 tarihli Ankara Emniyet MüdürüCevdet Saral'ın imzasını taşıyan ve Ergenekon davası ek-lerinde bulunan Fethullah Gülen ve Işık Evleri yazısı:

T.C.

ANKARA VALİLİĞİ

Emniyet Müdürlüğü

Sayı: B.05.1.EGM. 4.06.00.06 ANKARA

Konu: Fethullah Gülen ve Işık Tarikatı MART 1999

Fettullah GÜLEN ya da "IŞIK TARİKATI" ile ilgili ha-zırlanan "İdeolojik Değerlendirme Raporu" yazımız ekin-de gönderilmiştir.

Değerlendirme raporunun incelenmesinden de anla-şılacağı üzere öncelikle; Fettullah GULEN hareketinin ve

100

tarikatının örgütsel yapı taşıyıp taşımadığını, devletinmevcut anayasal nizamını yıkarak yerine şer-i esaslaradayalı bir sistem kurmayı amaçlayıp amaçlamadığını an-lamak için taraftarlarını etkilemede kullandığı yönteminideolojik tahlilinin yapılmasına gerek duyulmuştur.

Fettullah GÜLEN, alışılmış "Din Adamı" profilinderıuzak, din adına farklı söylemleri bulunan kimi zaman'Sfenks” kadar sessiz, kimi zaman Atatürk'ü övmeye ge-rek duyan, kimi zaman 8 yıllık eğitime destek verecek ka-dar reformcu, rejim yandaşı ve aydın bir düşünür, kimizaman da farklı dinlerin temsilcilerine dünya barışı adı-na çağrılar yapacak, hatta Papa ile fikir teatisinde bulu-nabilecek kadar da enternasyonel yanı güçlü biri Olarakgörüntüler vermektedir. Tarikat mensupları da baş imamFettullah GULEN'den aldıkları fetvalar doğrultusundakidavranışları ile kendi düşüncelerinin zıttı olanlara karşı'hile mubahtır" yöntemi ile tedbirler geliştirmektedir.

Fettullah GÜLEN'nin yeterli bir din eğitimine ve bil-

Page 90: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

gisine sahip olduğu kuşkuludur. Ama, dini bütünüylebilmeyen fakat itikatlı olduklarına inanan insanları etki-leyebilecek noktayı iyi keşfetmiş, üstün bir zaka Sahibiolduğu söylemleri de gündemdedir. Alim olmayı gerek-tirmeyen dini hikâyeleri ızdırap yüklü ses tonu eşliğinde,sohbetlerinde gözyaşı suyu ile kişilerin manevi alanlarınanüfuz edecek şekilde anlatan ve kişileri istediği yöne sevketmeyi başarması birçok entelektüel kesimin kendisindenetkilenmesini sağlamıştır.

Özellikle birlik ve beraberliğe her zamankinden dahaçok ihtiyaç duyduğumuz ve 2000'li yıllara girmek üzereolduğumuz şu günlerde Türkiye sathını mücadele alanıolarak değerlendiren ve Türkiye Cumhuriyeti Devletiniyıkma, parçalama, en hafifinden cumhuriyetin temel ni-teliklerini değiştirme veya kendine göre yön verme ya dadevlet içinde hâkim güç olma savaşındaki bu gibi organi-ze suç yapılanmalarını dünlerde olduğu gibi bugünlerdede etkileyip kullanmada ön planda tuttuğu hedef kitleleri

101

başında, aktiviteleri, heyecanları ve coşkuları ile gençleri-mizin gelmesi son derece düşündürücüdür.

Gençlerimizin ülke menfaatleri ve değerleri açısındanhangi noktalarda bulundukları, nihai hedeflerinin ne ol-duğu tam olarak belirlenmiş olanlarla kamufle yeteneği-ne sahip bulunan çeşitli maskeler ve kamuoyu desteğiyle......devam etmekte olan ve üzerindeki ”Giz" perdesitam olarak kaldırılmamış masumane görünümlü kimiorganizasyonların çekim alanına girmelerine mâni olabi-lecek ölçülerde uyarmadığımız ve yeterli bilgilere teçhizedemediğimiz de bir başka gerçektir. Böyle olduğu için-dir ki gençlerimiz halen bir takım kişi ya da legal ve ma-sumane görünümlü gruplaşmaların etkinliğini arttırmabu kişi veya örgütlerin hedeflerindeki noktalara ulaşmave bu yöndeki planlarını hayata geçirmeleri konusundacazibe merkezi olmaya devam etmektedir.

Gençlerimiz üzerinde oynanan bu oyunlardan da anla-şılacağı gibi teşkilatımız bünyesinde bulunan başta PolisKoleji ve Akademisi olmak üzere, birçok eğitim kurumu-muz adı geçen tarikatın ilgi alanına girmiş teşkilatlanma-ları adeta bir sistematiğe bağlanmış gibi devam etmekte-dir. Teşkilat bazında stratejik öneme haiz Personel, Bilgi

Page 91: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

lşlem, Eğitim, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla, Terör veIstihbarat birimleri ile taşra ..... .. da yapılanmaların oldu-ğu yönünde emareler mevcuttur.

Fettullah GÜLEN cemaatinin devlet içerisindeki yapı-lanması alışılmış örgütlenme modelinin dışındadır. Tari-kata göre, makamlar öncelikli, kişiler ikinci plandadır. Bunedenle kişiler makamlara tercih edilmekte ve gerekirseya da herhangi bir nedenle güç durumda, kalındığındakişiler feda edilerek yerlerine hazır tutulan kendilerindenolan kişilerin getirilmesi için yoğun çaba sarf edilmekte-dir. Mümkün olması halinde mevcut bürokrat ya da siya-setçilere hoş görünmek suretiyle "Kullanabildiğin süreceya da sana zarar vermeyecekse istifa et" taktiği ile yöne-tim kademelerini kontrol altında tutmaya çalışmaktadır.

102

"Işık Tarikatı"nın teşkilatımız bünyesindeki faaliyetle-rini sadece ilgi (d) sayılı yazı hakkında tahkikat istenen62 kişinin yürütmediği listenin içerisinde tarikatla ilgisibulunmayan şahısların da olduğu, bu nedenle yapılacakolan tahkikatın sağlıklı yapılması için mümkün olduğukadar güvenilir ve kısıtlı personelin görevlendirilmesi ilezaman tahditli olmaması gerektiği . ......... mektedir.

Nitekim; mezkur tarikatta ilgili yapılan yazışmalar vetahkikat istemi mensuplar arasında yoğun panik yaşan-masına neden olmuş hücre evlerinin bir çoğunu güven-likleri için kapatmış, sosyal yaşantı tarzlarında takkiyeyeveya tedbire bağlı olarak değişkenlikler gözlenmeye baş-lanmıştır.

Işık Tarikatı'nın yapılanması ve ideolojik boyutu ileteşkilatımız bünyesindeki faaliyetleri hususundaki çalış-malarımız titizlikle sürdürülmektedir.

Ayrıca konunun DGM kapsamına girip girmediği hu-susu da araştırılmaktadır.

Bilgi ve gereğini arzederim.

EKİCevdet SARALSınıf Emniyet Müdürüİl Emniyet Müdürü

Page 92: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Dağıtım:Teftiş Kurulu Başkanlığfnaİstihbarat Daire Başkanlığı'naşb. Md. Yrd. z. AKTAŞ 18/03şb. Ma. E. DALMAN 18/03Em. Ma. Yrd. o. AK 18/03

103

ÇAY BİSKÜVİ VE IŞIK EVLERİ

Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral'ın imzasını taşi-yan 1999 tarihli belgelerden biri de, pnlis Okullar, Öğı-en_cilerinin Fethullah Gülen Cemaati ile ilişkilerini konu edi-Y013 ÖĞİGHCİİGİİU Çay, büsküvi ve sohbet ortamı yaratılanevlerde cemaate katılmaları şöyle anlatılıyor:

T.C. ANKARA VALİLİĞİEmniyet MüdürlüğüSayı: B.05.1EGM.4.06.00.06Konu: Fethullah GÜLEN

IŞIK TARİKATI adı altında örgütlenen Fgthullglh Gü-len ve teşkilatımız içerisindeki uzantılarının Polis KolejiPolis Akademisi ve Emniyet Teşkilatı içerisindeki örgütílenmesi ile ilgili yapılan çalışmalarda;

Polis Koleji, Polis Akademisi'ne daha önceden özel ola-Yak eğitilmiş örgüt İÇ@fiSinde yer alan şahısların rahatlıklagirebildikleri, bu şahısların okul içerisindeki Öğrencilertarafından ”Imam." olarak adlandırıldıkları ve ınezkürYfiP1lanma İÇGFİSİHÖG yer alan sınıf komiserleri aracılığı ileayrı ayrı sınıflara dağıtıldıkları, bu siniflarda Sinif imamıveya devre iınamı olarak faaliyet yürüttükleri, iyi bir aileterbiyesi ve din eğitimi almış öğreneileri Samimi yal<la_Şlmlðfla çekmeye Çallşflklafl, imam olarak adlandırılanşahıslar tespit etmiş oldukları öğrencileri başlangıçta, di-şarıda sivil vatandaşların evlerine götürerek sıradan biraile ya da muhabbet ortamı sağlamak suretiyle video film-leri izlettikleri, sonraki aşamalarda özenle hazırlanmış evyemekleri ikram edildiği, çay sohbetleri yapıldığı, birliktenamaz kılındığı böylelikle samimi bir ortam yaratılaraköğrencilerin geçmişi ve aile yapilan hakkında bilgi edin

Page 93: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

dikleri, öğrenci imam olarak faaliyet gösteren Öğrencilerinaynı yapılanma içerisinde bulunan sivil vatandaşlar ile

104

sürekli irtibat halinde bulundukları, bu şahısların genelde üniversite Öğrencisi oldukları ve kendilerine abi diyehitap ettikleri, ayrıca bu şahısların kod isim kullandıkları,

Zaman içerisinde faaliyetlerin daha rahat yürütülebil-mesi için, Örgüt içerisinde yer alan sınıf komiserlerininaracılığı ile boş ya da kol faaliyetlerinin yürütüldüğü oda-larda çay ve biskuvi ikram edilmek suretiyle uygun birS0hbet ortamı vasıtasıyla güven sağlanarak yakın arkadaşlık ilişkilerinin geliştirilmesi ve kendilerine yakın his-settikleri öğrencileri de bu ortamlara çağırıp, cazip teklifve telkinlerle ikna etmeye çalıştıkları,

Ikna edilen (öğrencilerin hafta sonu çarşı izinlerine çık-tıkları zamanlarda, örgüt içersinde yer alan esnaflarındükkanlarından faydalanmak suretiyle resmi elbiselerinideğiştirerek sivil elbise giydikleri, birer ikişerli gruplarhalinde örgüt içersinde yer alan sivil vatandaşların evle-rine gittikleri, gidilen yerlerde Fettullah GÜLEN'in Videokasetlerinin seyredildiği, namaz vakitlerinde birlikte na-maz kıldıktan sonra Said-i Nursi'nin Risalelerini okuyupbirlikte ders çalıştıkları ve Fettullah GÜLEN'nin kitaplarıhususunda derinlemesine eğitime tabi tutuldukları, ge›nelde bu evleri 7-8 kişilik gruplar halinde kullandıklarıbu (öğrencilerin kullandıkları evin, ev sahibini görmedikleri ve kasıtlı olarak tanıştırılmadıkları, bu evlerde sadecedışarıdan abi diye hitap ettikleri üniversite öğrencilerin-den 1 ya da 2 kişinin bulunduğu, planlı bir şekilde hareketettikleri, gizliliğe önem verdikleri, hafta sonu programlarıdevre imamlarının talimatı doğrultusunda sınıf imamlarıvasıtası ile öğrencilere iletildiği, okula dönüş saati yaklaş-tlğında tekrar birer ikişerli gruplar halinde evden ayrıl-dıkları ve tekrar üzerlerini değiştirdikleri esnaflara gide-rek resmi üniformalarını giydikleri, bu evlerin Işık EvleriVeya Işık Kışlaları olarak adlandırıldığı ve tamamen buyapılanma içerisinde bulunan öğrencilerin ihtiyaçlarınınkarşılanması için sivil vatandaşlarca tahsis edildiği, biıevde bulunması gereken her şeyin bu Işık Evleri'nde mev-

105

Page 94: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

cut olduğu, Polis Akademisi'nde sahte belgeler ile evci çı-kan öğrencilerin bu evlerde ikâmet ettiği,

Ancak, Fettullah GÜLEN ve örgütünün deşifresine yöıelik başlatılan çalışmalardan sonra tedbir gereği bu everin bir çoğunun boşaltıldığı, bazılarının aile evlerine döıüştürüldüğü ya da aile evleri ile okul içerisinde Örgütlenne faaliyetlerine hız verildiği, buna paralel olarak hagımephe ya da muhalif cephe diye adlandırdıkları kesimlere,arşı hile, iftira, yıpratma ve saldırı kampanyalarını hızaındırdıkları, hatta daha da ileri giderek abi ve lnîam adıerdikleri şahısları gerek teşkilatımız içerisinde, gerekseLiğer bazı kamu ve kuruluşların üst düzey yöneticileri ile›azı siyasi parti yetkilileri ve temsilcilerine göndermekuretiyle yanlış ifade ve telkinlerle konular çarpıbleuak.asım cephe diye adlandırdıkları kişiler aleyhinde ygğunir kampanya başlattıkları,

Okul içerisinde imamlar haricinde öğrencilerin birbirari ile irtibat kurmadıkları, ast üst ilişkilerine çok dikkatttikleri, öğrencilerin sorunlarının imamlar vasıtasıylaynı yapılanma içerisinde bulunan sınıf komiserlermeettikleri, kendilerine yakın olan kimselerin disiplin ceza-ırını iptal ettikleri, sınıf ve devre imamlarına okul içe1~i_ınde bır sorumluluk verilmediği, (Sınıf Mümessilliği, Başlümessillik, Yemekhane, Yatakhane Sorumluluğu gibi)ncak bu ımamların uygun gördüğü öğrencilere okuli ide-esi tarafından bu tip sorumlulukların verildiği, hatta buorumlu öğrencilere birer oda tahsis edip örgütlenme faa_yetlerine kolaylık sağlandığı,

Polis Koleji'nde kendi yanlarına çekemedikleri Öğrenilere genelde komünist dedikleri, diğer öğrencilerin denlara karşı cephe almalarını sağladıkları ve o şa}uS1a1~_ı arkadaşlık yapılmaması için ellerinden gelen her türlüayreti gösterdikleri, ayrıca bu öğrencilere öğretmenlere sınıf komiserleri aracılığı ile baskı uygulattıkları, sı-ıfta bıraktırma, disiplin cezası verdirme hatta Okuldanttırma cihetine kadar gittikleri, böylelikle psikolojik bir

106

üstünlük sağlayarak okul içerisindeki faaliyetlerini daharahat yürüttükleri,

Page 95: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Yaz tatillerinde örgüt mensupları aralarındaki bağınsoğumaması ve öğrencilerin sosyal yaşantı içerisine gir-melerini engellemek için ailelerinden izin alabilen öğren-cilerin, Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde bulunan, örgüt tara-fından lşık K1şlaları'nda yoğun bir eğitime tabi tutulduk-ları, haftada bir veya iki kere deniz sahilinin tenha bölge-lerinde denize girmelerine müsaade edildiği, yine haftadabir veya iki kere pikniğe gittikleri, yaz programlarındasivil vatandaşlardan abi diye hitap ettikleri ve kod isimkullanan şahısların bu evlere gelerek eğitim faaliyetlerinikontrol ettikleri,

Okul içerisindeki yapılanmanın grup, sınıf ve devreimamı olmak üzere hiyerarşik bir şekilde oluşturulduğu,Polis Akademisi'ni bitiren öğrencilerin başlamış olduğugörev, yeni gruplar oluşturularak imam kadrolarını belir-ledikleri, iınaınların genelde üst rütbeli şahıslardan seçil-diği, mezun olan öğrencilerden maaşa geçtikten sonra, be-kar olanlardan maaşının 1/5'i, evli olanlardan ise 1/10'unispetinde himmet adı altında para topladıkları,

Son günlerde takiyye kuralı gereğince tedbirler gelişti-rerek komünist diye adlandırdıkları kendilerinden olma-yan öğrencilere yakınlık göstermeye başladıkları ve onlar-la dost olmanın yollarını aradıkları,

Yapılan sohbetlerde Kuran'ı Kerim'den ayetler ve ha-dislerden örnekler verilerek Fettullah GÜLEN'i, ahir za-manda gelecek MEHDİ olarak gördükleri, zaman zamanAtatürk ve devrimleri aleyhinde konuşma, açıklama veeleştiri yapılınakla birlikte 28 Şubat kararlarından sonratakiyye ve tedbir gereğince Atatürk sevgisi verir gibi dav-randıkları, okuldaki namazların şafi mezhebindeki gibicem şeklinde yani öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsı nama-zını birleştirmek suretiyle kıldıkları, değişik ortamlardabirbirleri ile şifreli konuştukları,

107

Bu faaliyetlerde bulunan öğrencilerin Ankara'da De-metevler, Keçiören, Yenimahalle, Cebeci, Etlik, Iskifler VeDikmen bölgelerindeki evlerden faydalandıklan yolundabilgiler elde edilmiş olup konunun daha da netleştirilmesive belirlenen Işık Evleri ile ilgili çalışmalarımız Sürdüfül-mekte olup, gelişmeler peyder pey bildirilecektiıgBilgilerinize arzederim."

Page 96: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, bu yezmm ar-dından yapılan araştırmaların sonucunu, 21 Nisan 1999 te-rihinde Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı'nagöndermişti. Yazı oldukça ağır iddialar içeriyordu:

T.C.ANKARA VALİLİĞİEmniyet Müdürlüğü

DEVLET GÜVENLİK MAHKEMESİCUMHURİYET BAŞ SAVCILIĞINAANKARA

10.01.1999 tarihinde yayımlanan haftalık Al,,1m1,kDergisi'nin 599. sayısının 1. 4. ve 5. sahifelerinde ';Hefta_nın Konusu" başlığı altında “Devlete Sunulan Rapor Fet-ıullah Emniyeti Ele Geçirdi" başlığı ile verilen ve Emniyetl"eşkilatı'nın başta Personel Daire Başkanlığı olmak üzereeğitim ve öğretim birimlerindeki örgütlenmeleri l<apg,a_yan haber ve değerlendirmeler paralelinde Emniyet GenelMüdürlüğü Teftiş Kurulu Daire Başkanlığfnca soruştupma açıldığı mezkür kurum tarafından konuyla ilgili bilgi,belge ve doküman istenmesi üzerine müdürlüğümüzeebaşlatılan çalışmalarda;

Fettullah GÜLEN hareketinin veya tarikatının örgütsel

108

yapı taşıyıp taşımadığını, .... tin mevcut anayasal nizamınıyıkarak yerine şer-i esaslara dayalı bir sistem. ........ mayıamaçladığını anlamak için taraftarlarını etkilemede kul-landığı yöntemin ideolojik tahlilinin yapılmasına gerekduyulmuştur.

Fettullah GÜLEN, alışılmış "Din Adamı" profilindenUlak, din adına farklı söylemleri bulunan kimi zaman”Sfenks" kadar sessiz. Kimi zaman Atatürk'ü övmeye ge-rek duyan, kimi zaman 8 yılık eğitime destek verecek ka-dar reformcu, rejim yandaşı ve aydın bir düşünür, kimizaman da farklı dinlerin temsilcilerine dünya barışı adı-na çağrılar yapacak, hatta Papa ile fikir teatisinde bulu-nabilecek kadar da enternasyonal yanı güçlü biri olarak

Page 97: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

görüntüler vermektedir. Tarikat mensupları da baş imamFettullah CÜLEN'den aldıkları fetvalar doğrultusundakidavranışları ile kendi düşüncelerinin zıttı olanlara karşı"hile mubahtır" yöntemi ile tedbirler geliştirmektedirler.

Fettullah GÜLEN'in yeterli bir din eğitimine ve bilgisi-ne sahip olduğu kuşkuludur. Ama, dini bütünüyle bilme-yen fakat itikatlı olduklarına inanan insanları etkileyebi-lecek noktayı iyi keşfetmiş, üstün bir zekâ sahibi olduğusöylemleri de gündemdedir. Alim olmayı gerektirmeyendini hikayeleri, ızdırap yüklü ses tonu eşliğinde, sohbet-lerinde gözyaşı suyu ile kişilerin manevi alanlarına nü-fuz edecek şekilde anlatan ve kişileri istediği yöne sevketmeyi başarması birçok entelektüel kesimin kendisindenetkilenmesini sağlamıştır.

Özellikle birlik ve beraberliğe her zamankinden dahaçok ihtiyaç duyduğumuz ve 2000' li yıllara girmek üzereolduğumuz şu günlerde Türkiye sathını mücadele alanıolarak değerlendiren ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'niyıkmak, parçalamak en hafifinden Cumhuriyet'inin temelniteliklerini değiştirme veya kendine göre yön verme yada devlet içinde hâkim güç olma sevdasındaki bu gibiorganize suç yapılanmalarını o günlerde olduğu gibi bugünlerde de etkileyip kullanmada ön planda tuttuğu he-

109

def kitlenin başında, aktiviteleri heyecanları ve coşkularıile gençlerimizin gelmesi son derece düşündürücüdür.

Gençlerimizin ülke menfaatleri ve değerleri acısındanhangi noktalarda bulundukları, nihayi hedeflerinin ne ol-duğu tam olarak belirlenmiş olanlarla kamufle yeteneği-ne sahip bulunan çeşitli maskeler ve kamuoyu desteği ileyollarına devam etmekte olan ve üzerindeki “Çiz” perde-si tam olarak kaldırılmamış masumane görüntülü kımı or-ganizasyonların çekim alanlarına girmelerine ınanı olabı-lecek ölçülerde uyarmadığımız ve yeterli bilgilerle teçhizedemediğimiz de bir başka gerçektir. Böyle olduğu İÇİN'dir ki gençlerimizin halen bir takım kişi ya da legal masu-mane görünümlü gruplaşmanın etkinliğini arttırmada bukişi veya örgütlerin hedefledikleri noktalara ulaşma ve_buyöndeki planlarını hayata geçirmeleri konusunda cazibemerkezi olmaya devam etmektedirler.

Page 98: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Gençlerimiz üzerinde oynanan bu oyunlardan da an-laşılacağı gibi devletin bazı önemli mevkileri ile birlikteteşkilatımız bünyesinde bulunan başta Polis Koleıı veAkademisi olmak üzere birçok eğitim kurumumuz adı ge-çen tarikatın ilgi alanına girmiş teşkilatlanmaları adeta birsistematiğe bağlanmış gibi devam etmektedir.

Fetullah GÜLEN cemaatinin devlet içerisindeki yapı-lanması alışılmış örgütlenme modelinin dışındadır. Tarı-kata göre makamlar öncelikli, kişiler ikinci plandadır. Bunedenle kişiler makamlara tercih edilmekte ve gerekirseya da herhangi bir nedenle güç durumda kalındığında ki-şiler feda edilerek yerlerine hazır tutulan kendilerindenolan kişilerin getirilmesi için yoğun çaba sarf edilmekte-dir. Mümkün olmaması halinde mevcut bürokrat ya dasiyasetçilere hoş görünmek suretiyle kendi tabirleri ıle'Kullanabildiği sürece ya da sana zarar vermeyecekse is-tifade et" taktiği ile yönetim kademelerini kontrol altındatutmaya çalışmaktadırlar.

"IŞIK TARİKATI" olarak adlandırdığımız Fettulah Gü-len örgütlenmesinin yol göstericilik ve irşad edicilik şek-

110

linde tanımlanan yapısının dışında; Fettullah Gülen'inkendi deyimi ile "Dava adamı ne muzafferiyetinde ne demağlubiyetinde tavrını değiştirmez... Her yüce davadayerinde sebat edip cepheye koruma bir yiğitlik nişanesi-dir" tarzındaki karakter telkini ile "Ibni Erkanı (IŞIK) ev-lerinde yetiştirilmeden sabırla pişirip olgunlaştırmadanyapılacak her şey ham hayaldir" şeklinde mensuplarınaihtiat telkin eden, söylemleri gibi birçok beyanı ışığındaIŞIK TARIKATI'na" geçirilmiş örgütsel yapı ortaya çıka-caktır.

Marksist literatürde, genelde ”Militan" olarak adlan-dırılan tiplerin yetiştirilmesindeki telkin ve inandırmayöntemleri ile Fettullah GÜLEN'in "IŞIK EVLERİ" yada "IŞIK KIŞLALARI" diye tanımladığı ve "Bayrak yeredüşmüştür oradan kaldırılmalıdır" şeklinde örtülü olarakTürkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan önceki dönemegönderme yaptığı ve büyük bir titizlikle gizlemeye çalıştı-ğı hedefi için "Hizmet insanı gönül verdiği dava uğrundakandan, irinden dar yolları geçip gitmeye azimli ve karar-lı; varım hedefine ulaştığında da sahibine verecek kadar

Page 99: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

olgun ve yüce yaratıcıya edepli ve saygılı... muvaffaki-yetinden ötürü alkışlayacağı kimseleri de putlaştırmaya-cak..." şeklindeki izahı hem mücadelenin tarzını anlatma-ya, hem de lidere tabi olmak suretiyle ondan irşad ve emirbeklemeyi telkin ettiği açıkça ortadadır.

Esasında yazının ekindeki rapordan da anlaşılaca-ğı gibi Fettullah GULEI\l'in kitaplarında gerçek niyetinigizlemek için kullandığı bazı kelimelerin yerine, gerçekteonun niyetini ihtiva eden sözcükleri koyduğumuzda çokkullandığı, ancak ne olduğunu bir türlü izah etmediği'hedef"inin gelecekte zümre hâkimiyetini hedefleyen te-okratik bir rejim olduğu hemen anlaşılmamaktadır.

Şeriat yerine İslam, Cumhuriyet dönemi yerine talihsizdönem veya karanlık ya da upuzun hicranlı dönem, mi-litan yerine hizmet erleri ya da Işık Erleri veya Işık Süva-rileri, laik kesimler yerine karşı cephe veya hasım cephe

111

Cumhuriyet dönemi yöneticileri yerine o kafalar, Atatürkdönemi ya da Ismet INÖNÜ Dönemi yerine mabede gidendef, Atatürk yerine deccal şeklinde deyimler ”hedefinin'ne olduğunu açıklamaya yeterlidir.

Militanlarına nasihatlerde bulunurken ya da eleştirelboyutlara girdiği konularda adeta ölçüyü kaçırdıgını farketmişçesine İslami sürecin arkasına saklanarak CahiliyeDönemi veya Müslümanlığın ilk döneınleri ile tanınmışİslam Alimleri ve onların ictihatlarından veyahut Haç-lı zihniyetinden örnekler vermesi, gerçek niyeti saklamabakımından geçmiş dönemlere indirgedigi düşüncelerinitakiyye kuralı ile günümüze aktarmaktadır.

Fethullah GÜLEN, henüz evrim aşamasında oldukla-rını, daha devrim aşamasına geçemediklerini, eserlerininsatır aralarına sıkıştırıldıgı düşüncelerinde ima etmekte-dir.

Şu anda yeteri kadar güçlü olmadıklarını ifade ettiğiörgütsel seviyelerine Marksist anlatımlarla tanıınlarsakstratejik savunma aşamasından stratejik denge aşaması-na hızla yol aldıklarını, bunun içinde zaten "mevsimin veortamın müsait oldugunu eger bir muhalif rüzgâr esmez-

Page 100: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

şe, arzulanan hedefe ulaşmakta güçlük çekilmeyeceğini"belirtirken endişesini de açıklamaktan çekinmedigi, ekliraporun muhtelif bölümlerinde görülecektir.

Zira, Fetullah GÜLEN için kuvvet dengesi çok önem-lidir. Ona göre "aksiyoner olmayan" Müslüman göreviniyapmamaktadır. Yani, atadan dededen öğrenilen Müs-lümanlık, sadece teoride kalmakta ve "karşı cephe"niI1"karanlık emellerine" hizmet etmektedir. Bunun için deMutlaka Müslümanların kuvvetle dengesini kurmalarıve harekete geçmeleri gerekmektedir" derken oluşturdu-ğu cepheye uyarmakta ve bir anlamda dinsel bölücülügünetleştirmektedir.

Fettullah GÜLEN'in genel olarak askerin terminoloji-

112

sinde kullanılan kışla, süvari, er, cephe, ordu, mevzi, kuv-vet, nefes, asker gibi kelimeleri kitaplarında özenle seçe-rek sıkça kullanması dikkat çekicidir.

Tarikat liderinin 1950'li yıllara atıfta bulunarak Said-iNursi'yi "karşı cepheye aksiyoner tavır almamak" gerek-çesiyle üstü kapalı eleştirerek "...50'li yıllardan bu yanatam 40-45 yıl geçmiştir. O dönemde, 10 yaşında olanlar şa-yet mevsimi geldiğinde üniversite okusalardı şimdi zirve-lerde ya da zirveleri zorlayan konumlarda olacaklardı. 20yaşında olanlar 60-65 yaşında olacaklardı ki bu da onlarınbaşbakanlar, reis-i cumhurlar seviyesinde en olgun dö-nemlerini yaşıyor olmaları demektir..." ifadesi ile devletidiğer önemde mevkileri ile en üst düzeyde ele geçirmeyiamaçladığı anlaşılmaktadır.

"...Bir yandan hasım cepheyi mükemmel işleyen haberalma teşkilatıyla içinden tanırken, öte yandan da hasımcephenin faaliyetleri kendi içimizde sürdürmesine müsa-ade edilmemeli..." tarzındaki mantalitesi ile de emniyetve istihbarat birimlerini ele geçirme teşebbüsündeki niye-ti açıkça ortaya çıkmaktadır.

Yazının ekinde pasajlar şeklinde alınan ve konununbütününden kopmayan düşüncesi ile anlatıları okun-dugunda Fetullah GULEl\I'in nelere özlem duyduğu netolarak anlaşılacaktır.

Page 101: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Fettulah GÜLEN değişik kitaplarında geçen IŞIK EV-LERI ya da IŞIK KIŞLALARI veya IŞIK SÜVARILERİ, IŞIKERLERI gibi tabirleri sık sık kullanarak "bir örgütsel yapı-lanma" içerisinde olduğu teşhisine kuvvet kazandırmak-tadır.

Örgütsel yapının ekli raporda da görüleceği gibi genelhatları bizzat Fettulah GÜLEN tarafından çizilmiştir.

IŞIK TARIKATYNDAN koparak bir televizyonun "Ce-viz Kabugu" adlı programında kamuoyuna yönelik iti-raflarda bulunan ancak, hakkında şu ana kadar herhangibir işlem yapılmayan Eyüp KAYAR isimli şahsın FETTU-

113

LAHÇILIK (IŞIK TARİKATI) örgütlenmesi ile ilgili yap-tığı açıklamalar genel hatları şu ana kadar inceleme vearaştırmaları teyit eder beyanlar olması bakımından bü-yük önem taşımaktadır.

Eyüp KAYAR'ın beyanları özetlendiğinde "Işık Evlericemaat mensuplarının yaşadığı evler, hücre evleri mahi-vetinde, Fetullah GÜLEN'e göre kapıları kilit vurulmuşğaviyelerin, kışlaların, tekkelerin .görevini yapan evler-dir. Bu evlere giriş ve çıkışlar mümkün olduğunca gizlilikiçinde yapılır.

Işık Evleri'nden sorumlu bir ev imamı vardı. Bu imam-laf 6 ayda veya yılda bir değişir. Evin maddi girdisi veçıktısıyla ilgilenir yukarıdaki imamlara rapor verir, buevlerde genelde 4-5 kişi yaşar umumiyetle kiralanır. Ev-lerde insanlara yaklaşım tarzları özellikle öğretilir, Fet-tulah GÜLEN' in sesli ve görüntülü kasetleri izlenir;lise ve üniversite öğrencileri kalır.

Cemaat üç saç ayağı üzerine kurulmuştur Işık Evleriağabeyler ve talebeler. Bu evlerde belirli bir. sure kalanörgencilerin beklenen düzeye geldiği anlaşılınca cemaateadam kazandırması istenir.

Yeni ilişki kurulan örgenciler ders çalışma bahanesi ileevlere davet edilir, örğencilere dersleri konusunda yar-dımcı olunur. Zamanla bu öğrenciler sesli ve görüntülükasetler izletilir ve Fettullah GULEN'in kitapları okunur.

Page 102: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Cemaat mensuplarına kendilerinin beklenen nesil, bek-lenen cemaat Türkiye'yi kurtaracak cemaat, Peygamberinhadisi ile övülmüş cemaat olduğu vurgulanmaktadır.

Bu cemaat ikinci ilklerdir. Birinci ilkler Peygamberimizve arkadaşları, ikinci ilkler de bu cemaat mensuplarıdır.

Cemaat 1992 yılından sonra çok hızlı gelişmeye başla-dı. Cemaat "Söyleyemiyorsan söylet" taktiği çerçevesindeCemaat liderine herkes hüsnü kabul göstermeye, hoşgörüile bakmaya başladı.

114

Bayrak yere düşmüştür, ayaklar altına alınmıştır.Tekrar bu bayrağın yerden kaldırılması, ellere alınmasıomuzlarda taşınması, uzaya götürülmesi meselesi bu cemaat yapacaktır.

Fettullah GÜLEN ve cemaati hiçbir lakabı kabul etmezler. Her zaman radikal İslam'dan farklı olduklarını vurgularlar. "Biz farklıyız, radikal İslamcılardan farklıyız, bizehoşgörü ile davranmazsanız radikal İslam güçlenir."

Cemaatin en güçlü olduğu eğitim öğretim kurumlarıIşık Evleri, yurtlar, kolejler, finans kurumları... holdingler, talebeler, mesleki örgütlenme şeklinde de doktorlaröğretmenler, polisler gibi.

Siyaset alanında da örgütlenme vardır fakat bu sempatizan bazındadır. Basın yayın alanında cemaat çok güçlüdür. Zaman, Sızıntı, Yeni Umit, Ekoloj, Aksiyon, STV, BurçFM gibi örgütlenmeler vardır. Ayrıca prodüksiyon şirketleri vardır.

Kadın kolları örgütlenmesi vardır. Kadın cemaat mensuplarına ”Şakirde", erkek cemaat mensupların "Şakirddenir.

Alınan kararlara mutlak uyulma zorunluluğu vardırUymayanlara fırça atılır, şefkat tokatı ile tehdit edilir, cemaatten uzaklaştırılır.

Cemaatin Finans Kaynakları

Page 103: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Cemaat mensuplarından alınan aidatlar, iş adamlarından, esnaftan, cemaate yakın kişilerden toplanan paralarve diğer ticari kuruluşlardan elde edilen gelirler oluşturulduğu.

Cemaatin Hiyerarşik Yapısı

1- İstişare grubu: (7) kişiden oluşur başkanlığını Fettul-lah GÜLEN yapar

2- Dünya İmamı: İstişare grubundan biridir. Görevi

115

dünyadaki bölge ve ülke imamlarını atamak, istişare so-nucu alınan kararları uygulamaktadır.

3- Coğrafi Bölge İmamı: Bir dünya coğrafi bölgesindensorumlu olan kişidir (Orta Asya Imamı, Doğu Pasifik İma-mı gibi.)

4- Ülke İmamı: Bir ülkenin tamamından sorumlu olankişidir. (İngiltere, Fransa, Türkiye gibi.)

5- Bölge İmamı: Bir coğrafi bölgeden sorumlu kişidir(Marmara bölgesi, Ege bölgesi, Karadeniz bölgesi gibi)

6- İl İmamı: Bir ilin tamamından sorumlu kişidir.

7- İlçe İmamı: İlçenin tamamından sorumlu olan kişidir.

8- Semt İmamı: Semtten sorumlu kişidir.

9- Mahalle İmamı: Mahalleden sorumlu olan kişidir.

10- Ev İmamı: Evden veya yurttan sorumlu olan kişidir.

11- Serrehberler.

12- Belletmenler.

13- Öğrenciler ve cemaat mensupları.

Eğitim ve öğretimde başı çeken lşık Evlcri'dir_ Işık

Page 104: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Evleri kökünü Hz. Muhammed devrinden alır. FettullahGÜLEN bu evleri Işık Evleri olarak niteler, vaazlarındave kitaplarında bu evlere "ibn-i erkam evleri" der. İbn-ierkam sahabedir. Hz. M_uhammed'i herkesin dışladığı birvakitte evine almıştır. Ibn-i irkam evlerinde yetişmede,sabırla pişip olgunlaşmadan yapılan her şey ham hayal-dir. Bu evler cemaatin hücreleri durumdadır. Hiyerarşiksistemin yaratılışa uygun prensiplerinin devlet bazındatemsil edilmesinin ilk adımı ilk şartı olan evlerdir. Müjdeve müşlunur, en karanlık ve karamsar günlerinde billurbir avize gibi asılı durduğu evlerdir. Ahir zamanda ge-lerek tahrip eden Deccal'in bir daha hortlamak üzereöldürüldüğü evdir.

116

Her evin bir programı vardır. Her iş bu program dahi-linde yapılır. Atatürk'e ait hiçbir kitap okunmaz ve oku-tulmaz.

Fettullah GÜLEN'e mehdi nazari ile bakılır. Mehdi ahirzamanda bayrağı yere düştüğü vakitte zuhur edecek vebeklenen cemaatin başına geçerek bayrağı kaldıracaktır.Cemaat içinde Atatürk için, Beton Kemal, Kefere Deccal,Öküz Aleyhisselam gibi ağır lakaplar kullanılır.

Fettullah GÜLEN yurtdışına giden talebeler için hicreteden kişiler kelimesini kullanıyor. Ikinci ilklerin beklenencemaatin vazifesi de Hz. Muhammed'in yaptıklarının ay-nısını yapmaktır.

Fettullah GÜLEN'in Ölçü (1) adlı kitapçığının 60. say-fasında "Yerinde durup mevziini koruma, düşmanı aştetme, hedefe varmanın en birinci vazifesidir, cepheyi terkedip ayrılanlar ise yerlerinden ayrıldıkları andan itibarenkaybetme yoluna girmiş sayılırlar" tarzındaki telkin ileciddi bir (cephe) faaliyetinin varlığına işaret edilmekte vebu stratejinin mevcut çalışma süresinin içerisinde uygu-landığı müşahede edilmektedir.

Tarikatın lideri konumundaki Fettullah GÜLEl\l'inimzasına havi kitapların tetkikinden de anlaşılacağı gibikendisini dinsel bir dava adamı olarak anlatmasına rağ-men daha ziyade tarikatın propagandisti konumunda gö-zükmektedir. Kitaplarının tetkikinden de anlaşılacağı gibipropaganda ağırlıklı kitaplarının üslubu ve ağdalı deyim-

Page 105: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

leri ile dinsel telkin içeren kitapların üslup ve deyimlerilîfarklılığı da eserlerin tek kaynağa ait değil mal edilmişşekilde yazılmış olduğu görülmektedir.

Devletin Anayasal nizamını değiştirip yerine şer-iesaslara dayalı bir İslam devleti kurmayı hedeflediği de-ğerlendirilen Fettullah GÜLEN ve yandaşları, 28 ŞubatKararları'nın alınmasından sonra ve özellikle soruşturmaile ilgili yazışmalarının başlaması ile birçok örgüt GVİHIboşaltmış, örgütsel yapılanmaya zarar vermemek için fa-aliyetlerini mevzii koruma kuralına uyarlamışlardlr.

117

Şu anda birçok örgüt mensubu ve talebeleri aile evle-rinde örgütsel faaliyetlerini sürdürmektedirler.

GÜLEN örgütlenmesinin ekonomik boyutu da gözönüne alındığında, gelecekte ülkemizi bekleyen tehlike-nin büyüklüğü endişe verici boyuttadır.

1992 yılında alınan cemaatle ilgili Emniyet Genel Mü-dürlüğü Teftiş Kurulu Daire Başkanlığı'nca başlatılan so-ruşturma neticesinde konu müdürlüğümüzün 8.05.1 egm.4.06.00.14 III. ve Sor.(F).92/8303 sayılı yazısı ile DGM'neintikal ettirilmiş ancak, intikal ettirilen mezkur rapordaadı geçen şahıslar ile ilgili teknik belgesel ve ideolojik de-ğerlendirmeye havi ilave argümanlar sağlanamadığındanDGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 1998/ 24 sayılı yazıla-rıyla takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.

Genel Müdürlüğümüz Teftiş Kurulu Başkanlığfnınkonu ile ilgili başlattığı soruşturmaya cemaat mensup-ları arasında tedirginliğin arttığı, buna paralel olarak GÜ-LEN örgütlenmesinin temel taktiklerinden olan takiyyeyöntemleri uygulanmak suretiyle tabirlerin giderek art-tırıldığı ve hatta savunma boyutundan saldırı boyutunageçildiği.

"Işık Tarikati illegal örgütlenmesi" ile ilgili EmniyetMüdürlüğümüzce hazırlanan rapor tetkik ve gereği ya-pılmak üzere ekte gönderilmiştir

Gereğini arz ederim."

Burada şuna tekrar dikkat çekmek gerek: "Ankara Em-

Page 106: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

niyet Müdürlüğü'nün yaptığı çalışma, Fethullah GülenHareketi'nin taktiğini ve stratejisini ortaya koyma adınaçok önemli bir çalışma" olarak değerlendirildi.

Ancak daha önce de dikkat çekildiği gibi ”Emniyet'iniçinde açığa çıkmış Fethullahçı polislerle, teşkilatın içindesevilip sayılan Emniyetçiler'in adeta bir torbaya doldu-rurcasına hazırlanan listeye konulmaları kafaları karıştır-dı" yorumu ilgili çevrelerde dile getirildi.

118

Konuyu bilen Emniyetçiler tarafından ifade edildiğinegöre, bu safhada böyle önemli bir çalışmanın ekine acele-ye getirilen bir liste eklenmemesi gerektiği, listenin Em-niyet, MIT ve benzeri diğer kurumların çalışması sonucuoluşturulmasının uygun olacağı ifade edildi.

Fakat bu çalışmayla ilgili yargılanan Emniyetçiler'inmüfettişlere ve mahkemeye verdikleri ifadelere bakılır-sa, liste çalışması için oluşturulan 6 kişilik görevli grubu,oldu bittiye getirerek listeyi hazırlamışlar ve çalışmanınekine koymuşlardı.

Ankara Emniyeti'nin yetkilileri dahi bu çalışma grubu-nun ikisinin Fethullahçı gruba mensup olduğunu sonra-dan öğrendiklerini ve aceleyle liste hazırlanmasının bun-ların yönlendirmesiyle yapıldığını dost çevrelerindekisöyleşilerde dile getirdiler.

O dönem Emniyet'teki yaygın kanaate göre, bu şe-kilde bir liste iki amaca hizmet etmişti; birincisi büyükyolsuzluk operasyonlarında görev almış kişilerin listeyekonulmasıyla Fethullahçıların, dürüst, namuslu insanlarolduğu, çekinilecek kimseler olmadığı imajı yaratılmayaçalışıldı.

İkincisi ise, Emniyet teşkilatı içinde Fethullahçı örgüt-lenmeye karşı olan, fakat yapıya nasıl engel olunacağınıbilemeyen Emniyetçiler'in bir kısmının listeye eklenme-siyle, bu kişiler arasında bölünme yaratıldı.

Oluşuma karşı olanların bir kısmı listede yer aldıkla-rından, bunlar Fethullahçı örgütlenmeye "karşı durma'yerine kendilerinin Fethullahçı olmadığını ispat etmeyeçalıştılar. "Böylece kamuoyunda algı karmaşası yaratı-

Page 107: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

larak Emniyet'teki örgütlenmeyle yeterince mücadeleedilemedi"ği iddiası güçlü biçimde ortaya çıktı. O yüzdenbugün dahi "Fethullahçı yapı var mı yok mu", "F Tipi ya-pılanma var mı yok mu" tartışmaları sürüp gidiyor.

119

EMNİYET'İN EKİM 2000 TARİHLİ FETHULLAH GÜLEN VE NUR CEMAATI RAPORU

Ergenekon davası ekleri arasında yer alan 13 Ekim2000 tarihli rapor, Ankara Devlet Güvenlik MahkemesiBaşsavcılığfna sunulmak üzere hazırlanmış. Savcılığıntalebi üzerine hazırlanan rapor, dönemin Emniyet GenelMüdür Yardımcılarından Ramazan Er'in imzasını taşıyor.

Savcılığın "Fethullah Gülen grubu ve Nur Cemaati'ninamaç ve stratejisinin nelerden ibaret olduğu ve niteliği'konusundaki bilgi talebi üzerine hazırlanan 13 Ekim 2000tarihli "çok gizli" raporda, cemaatin silahlı eylemi bulun-madığına Özel vurgu yapılıyor.

Şimdi, cemaatin amacı, stratejisi, eğitim alanındaki faa-liyetleri, iş dünyası bağlantıları, dershaneleri ve örgütlen-me yapısı hakkında bilgiler içeren rapora göz atalım.

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞIEmniyet Genel MüdürlüğüSayı: B.05.1.EGM.0.14.05.031 7000-8250-8110-689313 Ekim 2000Konu: Bilgi Talebi

DEVLET GÜVENLİK MAHKEMESİ CUMHURİYETBAŞSAVCILIĞYNA-ANKARARamazan ER1. Sınıf Emniyet MüdürüEmniyet Genel Müdürü a.Emniyet Genel Müdür Yardımcısı

120

Fethullah Gülen Grubu:Kuruluşu:

Page 108: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Erzurum ili Pasinler ilçesi Korucuk köyü nüfusunakayıtlı Ramiz-Rabia oğlu, 27.04.1941 (tashihli, aslı 1942)Erzurum Hasankale doğumlu, Fethullah Gülen'in 1968 yı-lında Izmir ilinde Kestane Pazarı Kur'an Kursu'nda hocaolarak göreve başladığı, yoğunlukla Bornova ilçesi olmaküzere İzmir, Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Manisa ve Ça-nakkale gibi illerimizde bulunan çeşitli camilerde imamve vaiz olarak görev yaptığı, verdiği vaaz ve etkili konuş-ması ile kısa süre içerisinde çeşitli kesimlerden etrafındabir kitlenin oluştuğu,

Başlangıçta Nur Cemaati içerisindeki en büyük yelpa-zede yer alan Yeni Asya Grubu içerisinde faaliyet gösterenFethullah Gülen'in özellikle verdiği Vaazlar ile tanındığı,gündelik politikalarla uğraşılmasının her şeyin önüne ko-yulmasının yanlış olduğu, bunun kendilerini asıl amaçla-rından gittikçe uzaklaştırdığı, amaçlarının topluma ima-nın hakikatlerini anlatmak fikrini savunduğu, bu yaklaşı-mın çevresindeki iş adamlarından destek bulması üzerine1970 yılında Yeni Asya Grubu'ndan ayrılarak kendi adıylaanılan grubu oluşturduğu,

Grubu'nu maddi olarak güçlendirmek ve geliştirmekiçin yakın çevresindeki iş adamlarına vakıf kurma ve ser-mayelerini birleştirerek genç kuşağa yatırım yapmalarışeklinde telkinlerde bulunduğu, 1978 yılında Türkiye Ög-retmenler Vakfı (TÖV-İzmir) tarafından Sızıntı Dergisi'niçıkararak dergide madde ile mana, ruh ile beden, iman ilehakikat konularını işlediği,

1980'li yılların gelmesiyle ”HURUÇ" harekatı adı altın-da büyük bir atılım yaptığı, yayınlanan kasetleri ve çeşitliillerimizdeki konuşmaları ile Said-i Nursi talebeleriningönüllü reklamları sayesinde tanınmaya başladığı,

Fethullah Gülen'in, Nurculuk kavramının oluşturmuşolduğu olumsuz imajdan dolayı Nurcu olduğunu hiçbir

121

zaman söylemediği, Said-i Nursi'den aldığı alıntılarındada onun isminden hiç bahsetmediği, öğrenim çapındakigençlere önem vermesi sebebiyle çevresindeki iş adamla-rına kurduğu çok sayıdaki şirketler ve vakıflar vasıtasıylayurt çağında okullar, yurtlar ve dershaneler açtırdığı, gru-bun iş adamlarına yönelik bu örgütlenmesinin ardında,

Page 109: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

yoğun bir ticari faaliyetin bulunduğu gözlemlenmektedir.

Stratejisi:

F. Gülen grubunun, gençlik kesimini hedef alan ağır-lıklı kuruluşları, geniş kitlelere ulaşma hedefi doğrultu-sunda oluşturduğu medya yapılanması ve kamuoyunundikkatini çeken propaganda amaçlı etkinliklerinin teme-linde, grubun doğal lideri olan Said-i Nursi tarafından be-lirlenip formüle edilen "İman, Hayat ve İktidar" görüşübulunmaktadır.

Grubun görüşlerine göre; Said-i Nursi, fikirleri ve eser-leri ile imani manada dirilmeyi sağlamıştır. Hali hazırda-ki safha, imanı hayata geçirme ve yaşama safhasıdır. Buaşamada F. Gülen'in "İslam dini, hayata hayat olınalıdır"sözü esas alınarak "Altın Nesil" yetiştirilecektir. Altın ne-sil ise iktidarı sağlayacaktır.

Bu stratejinin uygulanmasında, lider F. Gülen'e rabıta(bağlılık) esastır. Cemaat içerisinde ana liderin Hz. Mu-hammed, fikir liderinin Said-i Nursi, görünürdeki liderinise F. Gülen olduğu empoze edilmektedir. Cemaat birey-lerinin büyük bölümünün gözünde F. Gülen, ”Mehdi"(son kurtarıcı) konumundadır. F. Gülen, cemaatin birliğive devamı için çok önemli bir unsur olarak ortaya çıkmak-tadır. Bu bağlamda, anılan şahıs cemaatin birliğini sağla-mada, cemaat dışı hayatın cehennem olduğu, cemaattençıkanın bir daha iflah olmayarak cehenneme sürüklenece-ği temasını sık sık işlediği,

Ülke içerisinde ve dışında cemaat mensuplarının ka-muoyunun dikkatini çekmemek ve kamuoyunda "Nurcu"

122

kelimesinin bıraktığı olumsuz izlenimden dolayı araların-da ”Nurcu" kelimesinin yerine "lşık"ı (Nur) kullandıkları,cemaate itaatin çok önemli olduğu, kurallara uyınayanla-rın cemaatin idari kadrosuna rapor edildiği anlaşılmıştır.

Grubun eğitimden medyaya, vakıf ve derneklerden ti-cari işletmelere kadar birçok alana yayılan kuruluşlarınınve tüm insanları kucaklayan, diyalog ve uzlaşma arayışıolarak kamuoyuna lanse edilmeye çalışılan etkinliklerinin,

Page 110: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

gerçekte Said-i Nursi'nin belirlediği stratejinin peyderpeyuygulamaya geçirilmesine yönelik alt yapı ve propagan-da çalışmaları olduğu değerlendirilmektedir.

Amacı:

F. Gülen grubunun amacı, Türkiye'deki siyasal ve eko-nomik güç dengesinde söz sahibi olmaktır. Ancak yeterin-ge güçlü olunmadığına inandığı süre zarfında, ülkedekigüç dengesine direkt temas etmekten veya açıkça siyasitavır almaktan kaçınan bir hareket tarzı izlenmektedir.Bunda, Said-i Nursi'nin, ”Türkiye'de İslamın hâkim ol-ması için ülke nüfusunun %50-60'ının dindar olması ge-rektiği" yönündeki tespiti esas alınmaktadır.

Cemaat tarafından amaç, büyümek olarak belirlenmiş-tir. Bu amaç doğrultusunda insan kaynağı olarak "genç-1er", para ve lojistik olarak ”esnaflarp” hedef alınmıştırCemaatin hedef aldığı gençlik kitlesi, idealizmin en güçlüolduğu 13-18 yaş arasındaki kesimdir.

Bu amacın gerçekleştirilmesi için askeriye, mülkiye-hukuk ve eğitim branşları, cemaatin öncelikle kadrolaş-mak istediği müesseseler olarak ortaya çıkmaktadır.

F. Gülen grubu, belli bir süre sonra Türk toplumununtamamını ifade eden cemiyete dönüşmeyi gaye edinmek-tedir. Bunda, Said-i Nursi'nin "çekirdekten bir ağacın or-taya çıkabileceği" benzetmesiyle cemiyet sözüne atfettiğiönem etken olmaktadır.

123

Yapılanması:

Burada, Said-i Nursi'nin Nur talebeleri için yaptığı 'lîalebe-Arkadaş-Sempatizan" şeklindeki sıralama önemli husus olarak ortaya çıkmaktadır.

Talebe: Bizzat cemaatin içerisinde olan kişi,

Arkadaş: Cemaat çıkarları doğrultusunda irtibat kuru-lan kişiler,

Sempatizan: Cemaate müspet bakan kişileri tanımla-

Page 111: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

maktadır.

Sempatizan kitle, stratejinin iktidar aşamasında orta-ya Çıkabilecek muhtemel halk reaksiyonuna sağlayacağıkatkı itibariyle cemaat çalışmalarında önemli konuma ha-izdir.

Öğrencilerin halledemediği sorunları "semt imamları'olarak tabir edilen kişilere ilettiği, "semt imamları"nınhalledemediği sorunları "il imamı" olarak bilinen kişi-îlefe ilettiği, onların da halledemediği sorunları "bölgeimamları"na ileterek, belli bir hiyerarşi içerisinde sorun-ları çozmeye çalıştıkları, cemaat içerisinde alttan yukarı-Ya d0ğ1'u yetki bakımından yükselen hiyerarşik bir yapıolduğu,

Türkiye ve diğer ülkelerde; eğitim kurumları baştaolmak üzere açılan kurum ve kuruluşların koordinesiniSağlğlmak ve tüm faaliyetlerini sürdürmek amacıyla hiye-1'a1”Ş11< olarak ülke, bölge, il, semt, ev sorumlularının bu-lunduğu, bazı büyük şirket ve vakıflara bağlı Bölge ve IlŞube Başkanlarının da yapılanmada etkili oldukları anla-şılmaktadır.

Faaliyetleri:

- Faaliyetlerin ağırlıklı olarak legal kuruluş ve kurum-lar vasıtasıyla yürütüldüğü,

- Dersaneler, özel kolejler, yurt ve öğrenci evleri ile

124

gençliğe yönelik eğitim faaliyetleri içerisinde bulunduk-ları,

- Hem yurtiçi hem de yurtdışında eğitim kurumları va-sıtasıyla çeşitli dallarda

(ulusal-uluslararası) başarılar sağlamak suretiyle eği-tim alanlarında kendi propagandalarını yaptıkları ........eğitim .................................................... .

- Ülke genelinde çeşitli vakıflar-dernekler kurmak su-retiyle faaliyetlerini yasal zeminlerde ve kuruluşlarda

Page 112: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

toplamaya gayret ettikleri görülmektedir (Türkiye Oğret-menler Vakfı, Akyazılı Orta ve Yüksek Öğretim Vakfı, Bü-yük Koyuncu Hizmet Vakfı gibi).

- TV, radyo, dergi, gazete gibi İletişim alanındaki faa-liyetlere ağırlık verildiği, uluslararası ve ulusal bazda bualanda birçok yayının bulunduğu, (Samanyolu TV, Zaman,Aksiyon, The Foımtuiıı, Burç-Dünya Radyo gibi)

- Finansal kaynakların ise gruba mensup şirketler ilebasın yayın alanında elde edilen gelirler, okul, yurt vepansiyonlardan istifade eden öğrencilerden alınan para-lar, toplanan kurban derileri ve gruba ilgi duyan zengin işadamlarının desteklerinden sağlandığı,

- Anılan gruba mensup öğrencilerin, çoğunlukla yurt-larda, yurt bulunmayan veya yurt kapasitesi yeterli olma-yan illerde ise öğrenci evi, dershane, Işık Evi gibi isimlerleanılan evlerde kaldıkları, bu yerlerde Kur'an ve ilmihal ki-taplarının yanında Said-i Nursi'nin ve Fethullah Gülen'inkitaplarını okudukları ve kasetlerini izleyerek grubun gö-rüşleri doğrultusunda eğitim aldıkları,

- Son yıllarda ise Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafın-dan organize edilen çeşitli platformlarda; Din-Devlet İliş-kileri, Demokratik Hukuk Devleti, Birlikte Yaşama SanatıKültürlerarası Diyalog, İslam ve Laiklik gibi konularınişlendiği ve platform sonrası hazırlanan sonuç bildirgelerinin kamuoyuna sunulduğu anlaşılmaktadır.

125

Cemaatin, öğrenci faaliyetleri ve ticari faaliyetler ol-mak üzere iki tür faaliyeti bulunmaktadır.

Öğrenci faaliyetleri; öğrencilerin yiyecek, giyecek vebarınma ihtiyacını karşılama şeklinde özetlenebilecek bufaa11Yeİİ@, cemaate mensup maddi durumu zayıf ve uzakillerden gelen Öğrencilerin, kamuoyunda "Işık Evleri"dıye nitelendirilen öğrenci evlerinde barındıkları, bu öğ-rencilerin ihtiyaçlarının, maddi durumu iyi olan cemaatmensupları veya cemaate sıcak bakan kişilerce karşılan-dığı,

FIİİCQIİ faaliyetler; esnaf kesimi diye adlandırabile-Ceğımız ticari alandaki faaliyetlerinin, vakıflar, şirket-

Page 113: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ler, basın-yayın ve finans alanında ağırlık kazandığı, buamaçla Çeşitli meslek gruplarına hitap eden Hür, Aktif,Müteşebbis gibi isimlerle çeşitli illerimizde derneklerkurulduğu, işadamlarına yönelik diger yapılanmanın damerkezi Istanbul'da bulunan İş Hayatı Dayanışma Derne-ği (IŞIİİAD) olduğu, bu vakıf ve şirketlerin çoğunun ortaOğrenım okulları, üniversite ve dershane açmak amacıylakuruldukları tespit edilmiştir.

Işık Evleri:

Cemaate mensup ve maddi durumu zayıf, uzak iller-den gelen Öğrencilerin, yiyecek, giyecek ve barınma ihti-YaÇlarının karşılandığı evlerdir.

Kamuoyunda "Işık Evleri" diye nitelendirilen ögrencievlerinde barınan öğrencilerin ihtiyaçları, maddi durumu*Yİ 01811 cemaat mensupları veya cemaate sıcak bakan ki-şilerce karşılanmakta, bu evlerdeki çalışmalar bir disiplin1Çerısınde sürdürülmekte ve barınanlara, gizliliğe azamiderecede riayet etmeleri ve çevrelerini rahatsız edecek ha-reketlerden kaçınmaları öğütlenmektedir.

Şðkifd; Işık Evleri'nde kalan ve talebe-öğrenci manası-na gelen erkek öğrenci,

126

Şakırde; Işık Evlerı nde kalan ve talebe-oğrencı mana-Sınã gelen bayan öğrenci,

Abi; Cemaate daha önce katılan ve Işık Evlerinde dahaeski olan öğrenci,

Öğrenci Evi Sorumlusu (İmamı); Öğrenci evinde ”abi"diye bilinen en eski, yaşça en büyük olan ve bu evlerdekalan öğrencilerin tüm maddi ve manevi sorunları ile ilgi-lenen ve "abi" diye adlandırılan kişilerdir.

Öğrenci evlerinde, Kur'an-1 Kerim, Fethullah Gülen'eait kitaplar ile Said-i Nursi'nin "Nur Külliyatı" olarak bi-linen kitaplarının okunduğu, yine Fethullah Gülen'e aitSeS1i ve görüntülü vaaz kasetlerinin dinlendiği,

Bu evlerde barınan öğrencilerin ihtiyaçlarının, özellik-

Page 114: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

le 0 bölgede bulunan cemaat mensubu esnaf tarafından(himmetli, bağışlayan, hayırsever kişi anlamına gelen)”Himmet" adı altında ayni ve nakdi yardımlarla karşılan-dığl anlaşılmaktadır.

Dershaneler:

Her kesimden öğrenciye hizmet veren hazırlık ders-hanelerinde; her sınıfın rehber öğretmeninin bulunduğu,rehber öğretmenin "Ser Rehber" (Rehberlerin başı, BaşRehber) kişilere bağlı olarak faaliyet gösterdiği, rehber veser rehber öğretmenlerin diğer devlet okullarında oldu-ğu gibi öğrencilerin, dersleri ve üniversitede branş seçimigıbı sorunlarıyla ilgilendiği, ayrıca cemaatin görüşlerinibenimseyen kişilerin kurduğu vakıflar ve şirketler vası-taslyla dünyanın değişik ülkelerinde açılan okullarda"Imam" olarak adlandırılan kişilerin bulunduğu, bu kişi-lerin öğrencilerin barınmadan beslenmeye, İslam dinininTürk örf, adet, gelenek ve göreneklerinin öğretilmesinekadar tüm sorunlarıyla ilgilendikleri, bu kişilerin Türki-ye İšfinde olduğu gibi hiyerarşik bir sistem içerisinde ülkeimamına bağlı oldukları anlaşılmaktadır.

127

Grubun, tüm ülke çapında faaliyet gösterdiği gibi ü1ke_miz dışında da Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleri ba taolmak üzere Kore'den ABD'ye kadar birçok ülke e eğitîmtemelindeki faaliyetlerini taşıdığı tespit edilmiştir.

Diğer yandan anılan grubun, 1990'lı yıllarda kendileritarafından şeffaflaşma olarak nitelenen kafnugyuna açıpma çabaları doğrultusunda, aynı döneme rastlayan Si asiradikal lslamcı unsurların söylemlerinin, laikdemoíratkitlede yarattığı olumsuz İslami imajı değiştirmeye öne-lik olarak, L1Z18Şma ve diyalog motiflerini sıkça kullana-rak, bu kesimlerde farklı, "ılımlı bir lslami görüşü" tgmşjlettiği izlenimini vermeye çalıştığı gözlemlenmekte olupsöz konusu grubun, günümüze kadar silahlı hfirhqn i bii-faaliyetine rastlanılmamıştır. l3.10.2000."

FŞTHQLLAH GÜLEN:Biz LUKS QLŞUN FANTEZİ OLSUN DivızMILLETE UNIVERSİTEYE HAZIRLIK KURSU

Page 115: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

AÇMADIK

Burada Ergenekon davası eklerindeki belgaıbib ara Vrip, Fethullah Gülen'in, eğitim, dershaneler vi; Fiiiiii ege-2000 yılındaki raporunda yer verilen "rehberlik" kığlnuğg-na verdiği önemi, "Rehberlik oranıınız belli bir sevi eminüstüne çıkmıyor. Bu sıkıntının aşılması için bizlereynelertavsiye edersiniz?" şeklindeki soruya verdiği iiliiiii k dısözleriyle okuyalım: l y en 1

flşimdi rehberlik ruh ve manası ayrı bir şeydir bu S0_rulmuyor bana. Rehberlik ruh ve manası ile alakalı busöylediğim sözleri bir kere size hatırlatıp geçi mum Arzettiğim şeyler rehberlik, ruh, mana ve muhtevşasıdırfrehqberliğin varlığından gaye budur. ' _

Rehberlikle alakalı bu ruh, bu ma b .rehber olsa ne olur olmasa ne olur. na u muhteva yoksa

128

Her gün çıraklarını üstatlığa ulaştırma mevzuunda ba-zen problemleri çözemediğinden dolayı, sancıya oturupkalkmıyorsa rehber, öyle rehber olsa ne olur olmasa neolur.

ÇIRAKLARI YÜZDE 100 HALLETMELİ

Yüzde yüz eline geçen talebeleri, halletmenin ıstırabınıruhunda zehir yutmuş gibi hissetmeyen bir rehber öylerehber olsa ne olur olmasa ne olur?

Evvela ruh, muhteva ve manayı yakalamış rehber, haf-tada birkaç defa deli gibi yatağından fırlayıp deli gibi evi-nin salonunda yapacağı işleri yapamamış olmanın ezik-liğinden dolayı deli gibi dolaşmıyorsa, rehber, rehberlikruhunu yakalayamamıştır demektir.

Evvela rehberliğin mana muhteva ve kendi enginliğinisizin insaflı ruhlarınıza havale ediyorum.

TEKNEDEKİ HAMURU YOĞURAMIYORUZ

Diğeri suri, sathi, şekli lafzi rehberlikle alakalı bir şey.

Page 116: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Kof bir rehberlikle alakalı bir şey.

Ben muhtevasından bahsettim. Bu da cemiyet planındabu işleri halletme adına gerektiği ölçüde rehbere sahip ol-muyoruz. Tabii gerektiği ölçüde rehbere sahip olmayıncada bu kocaman teknenin içindeki hamuru gerektiği gibihalledemiyor, yoğuramıyoruz.

Oysa ki bunun yoğrulması lazım. Kof da desek, lafzi dedesek, şekli de desek, bu rehberlikle alakalı mülahazalarımızı acizane kıt miriniz defaatle arz etmiştir.

129

KOMÜNİSTLERLERDEN EMANET SÖZLER:HAK VERİLMEZ ALINIR

Bir dönemde komünistlerin bizlere emanet ettiği güzelİslam'dan alınan güzel şeyler de var. İslamdan alınan, me-sela onlardan bir tanesi her batılın her yanı batıl değildir.

Bazen batıllar içinde çok haklar vardır.

Mesela "hak verilmez alınır", diyorlar mıydı demiygrlar mıydı? Şimdi bu lafı alın evvela Mehmet Akif'e uğ:rayın. Der ki, dünyada tek hak sahibi hakkımı vermemdiyendir. Kaptırdıktan sonra istirdat eden demektir yani,Yeryüzü mirasçıları istirdatı arz ediyorum, yeryüzü mi-rasçıları yeryüzündeki zimamdarlığı başkalarına kaptır..mışlarsa haklarını kaptırmışlar, dünya getirip bu alimanahtarı onlara teslim edecek değildir. Haklarını istirdatedecekler, etmezlerse elalem onların haklarını yerken, en-lar da daha acı bir tabir ile ifade edeyim aval aval, saf Safonların yüzlerine bakacaklardır.

Dünyada tek hak sahibi hakkımı vermem diyendir.Hak verilmez alınır. Alacaksınız orda da alacaksınızimam da oturacak, kavga edip yaka paça olmayaçaksmlzfakat gereğini lüzumunu anlatmak manasında geregindeyaka paça da olacaksınız. Ikna edeceksiniz, zaten bizimyolumuz temelde ikna yoludur. Çünkü medeni olduğu-muza inanıyor, muhataplarımızın da medeni olduğunainanıyor, medenilere galebenin ancak ikna ile olduğunaınanıyoruz.

Rehberlik çok önemlidir, çünkü neden yani, biz lüks

Page 117: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

olsun fantezi olsun diye millete üniversite hazırlık kurguaçmadık.

DEVLETE ZARAR VERMEMEK LAZIM

Benim devletten gizli bir işim, devlete ters bir yanımyoktur. Bunu, devleti idare eden adamlarla karşılaştırma-

130

mak lazım. Onları beğenmeyebilirsiniz, sorgulayabilirsi-niz. Ama devlet meselesine gelince o farklı bir meseledir.Onun iç ve dış tehlikelere karşı korunması ve gelecekteonu sizin kucaklamanız açısından devlet çok önemlidir.Devlete, katiyen zarar vermemek lazım. En kötü devletdevletsizlikten bin kat iyidir.

BİZ LÜKS OLSUN FANTEZİ OLSUN DİYEMİLLETE UNİVERSİTEYE HAZIRLIK KURSUAçMAı)ıı<

Ve ben bunu tekrar ediyorum burada; fantezi olsun diyeüniversite hazırlık kursu açmadık. Başkaları idlal ediyordutadlil ediyordu, küfür yollarını gösteriyordu, millet düş-manlığını gösteriyordu, geçmişten habersiz, geleceği hazır-lıksız yaşıyordu, bütün bu olumsuz şeylere karşı geçmişi dedeğerlendiren, geleceği de değerlendiren ciddi bir metafizikgerilim içinde geleceğe açılan nesilleri yetiştirme mevzuun-da bir yol olarak, bir köprü olarak üniversite hazırlık kursla-rı açıldı, okullar açıldı.

Ve burada elimize geçen insanlar, çıraklar yüzde yüzhepsi halledilmeli mutlaka. Bunun fert olarak rehberliğineihtiyacı varsa mutlaka ne yapıp edip onu elde etmek mec-buriyetindeyiz. Rehberin ruha, manaya, muhtevaya ihtiyacıvarsa ne yapıp yapıp onu kazandırmak mecburiyetindeyiz.

Ve bu iş için kamplar yapılacaksa onu yapmak mecbu-riyetindeyiz. Geceleri değerlendirmek icap ediyorsa onuyapmak mecburiyetindeyiz.

Yurtlara ihtiyaç varsa mutlaka onları yapmak mecburi-yetindeyiz, yapma mecburiyetindeyiz. Öyleyse sadece ar-kadaşlarımız rehberliği soruyorlar, ben rehber ile birlikte

Page 118: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

rehberlik dedim, rehberlik mekânları dedim, rehberliktemuhteva dedim, derinlik dedim, enginlik dedim, ruh vemana dedim.

131

Bütün bunlarla bir rehberlik bir yönüyle bizim. üniversiteye hazırlık kursları ve okullarımızdakı gayeyı hayalimizi gerçekleştirme mevzuunda, yani 3511 P1`0b1@mİ ÇÖZE'bilecek en önemli en hayati eleman rehberlik meVZ“Udur-

Tabii rehberler de rehberlik mevlllunufl birer füknübirer uzvudur. Allah inayetini üzerinizden eksık etme-sin. Evet alın mutlaka ihtiyacınız olan İSİGY Okullar İsterüniversiteye hazırlık kursları isterse başka sekildeki hiz-metler evlerin içinde, ihtiyacınız olan her Şff)/1 Allahın hlk'meti kerimiyle isteyin, alın. Bizim bu sistemden gayemllodur."

FETHULLAHÇI POLİSLER yFETHULLAH GÜLEN OPERASYONUN UENGELLEDİ Mİ?

Şimdi gelelim 2000-2002 dönemine.

1998'dan itibaren Fethullah Gülen ve cemaat faaliyetle-ri hakkında birçok dava açıldı. Daha önce belirttiğimizgibi bu davaların tamamından ya takipsizlık ya da beraatkararları çıktı. Ancak bu kararlar tartışmaları sona erdı-remedi.

Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından Fet-hullah Gülen hakkında açılmış olan dava sürerken, Erge-nekon soruşturmasının dokuzuncu dalgasında gözaltınaalınarak tutuklanan İstanbul Organize Suflafla MücadeleŞubesi Müdürü Adil Serdar Saçan 16 Temmuz 2001 ta-rihinde İstanbul DGM'ye başvurarak, büyük blf Üpefas'yon planlamıştı. Bugün İstanbul Cumhuriyet B21ŞSaVF1'sı olan zamanın İstanbul DGM ßäŞ5&VÜ51 AYIŸUİ EflsflýCengiz, 23 Temmuz 2001 tarihinde operasyona _lğlfl VGFCİI-İş dünyasında, emniyette, asker ve bürokrasi ıçınde Fet-hullah Gülen'in olusturdugu iddia edilen ”sılahsız_ter0rörgütü”nü ortaya çıkarmaya çallşan OPQVÖSYÜW lddlalara

132

Page 119: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

göre yıne Fethullah Gulen Cemaatı nın etkılı olduğu Emni-yet içindeki istihbaratçılar tarafından engellenmişti. AdilSerdar Saçan bu durumu, İstanbul DGM Başsavcılığfnayazdığı yazı ile resmiyete de dökmüştü. Saçan'ın iddiası-na göre, büyük bir Fethullah Gülen operasyonu yine "Fet-hullahçı polisler" tarafından engellenmişti. Belgelere yan-sıyan o dönemdeki gelişmeler İstanbul Organize SuçlarlaMücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın 16.07.2001tarihinde DGM Başsavcılığı'na gönderdiği yazıyla başla-dı:

"DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'naSayı: B05.1 _EGM.4.30.00.16.0pr.Br2001 / 585Konu: Fethullah Gülen ve Grubu

Şubemiz görevlilerince yapılan çalışmalar neticesindeülkemizde Fethullah Gülen grubu olarak bilinen silahsızterör örgütünün özellikle İstanbul ilinde yoğun faaliyet-lerde bulunduğu, ülke genelinde maiyet adı altında 350kişiden oluşan bir gruplarının olduğu bunun altında anamütevelli heyet, bunun altında da mütevelli heyet oldu-ğu tüm oluşumların başında baş imam olarak FethullahGülen'in bulunduğu,

İçlerinde,Bölge İmamı (Serrehber Talebe sorumlusu)ÛEsnaf İmamıÛMıntıka İmamıÛKüçük Esnaf İmamı, olarak yapılandığı

Ayrıca Yüksek İstişare Konseyi (ayda bir toplanır), Bölge Istişare (ayda bir toplanır) konseylerinin oluşturulduğu

133

Bölge İstişare konseyinin altında bölge sorumluları Semtsorumluları (15 günde toplanır), ev sorumluları (ayízla birtoplanır) oluşturulduğu, Istanbul ili imamı A. K .... 01¢1u_ğu, 4 bölgeye ayrılan Istanbul'da,

Page 120: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

1- Suriçi Bölge imamı C. K...,

2- Şirinevler Bölge İmamı A., S., O. T...,

3- Gaziosmanpaşa, Esenler, Bayrampaşa bölge imamı-nı S. ....

4- Anadolu yakası bölge imamı H. B...(aynı zamandil imam yardımcısı) oldukları H. B...'nun ya;-dımcıh aF. O .... 'nın yaptığı, şahsın Kartal, Maltepe, Altunizadeğğvmdershanesinde derslere girdiği, bu hiyerarş'l‹ 1da finansal sorumlunun I. olduğu bu griıbžîîıığî? esseselerin olduğu...

Anılan grubun, İstanbul merkezli olmak üzere esnafmıntıka, küçük esnaf, askerler, polisler, diğer kamu görevlileri imamlarıyla üyelerinden her ay belirl' 'Iq dtopladıkları, bu paraların bölge imamı vaisiiîaisışlg âğğıîîsorumlularına iletildiği, paraların özellikle istihbaratÜGSİIWCİG gÖ1'GV1İ menßuplarınca resmi arabalarla nakleãil:(liği para vermeyen ya da gruptan ayrılmak isteyenlerinmensuplarının gerek özel yaşamları ile ilgili oluşturulana1'ŞİV Saýesinde şantaj yapmak suretiyle korkutularakrekse tehdit yoluyla sindirilerek grupta kalmalarmın v,ege_para vermelerin sağlandığı, özellikle İstihbarat Dai,-yâBaşkanlığı ve önemli illerin İstihbarat Şube Müd ürlüklesiile Narkotik, Mali ve Organize Şuçlar'la Mücadele Şuînmüdürlükleri teknik takip birimlerini ellerine geçirdilîleri, bu yolla düşman addettikleri kişiler hakkında ar iv-çalışması yaparak bunu muhtemelen gazetesi ãfşivinîisakladıkları, grubun asıl amacının başlangıçta Silah emensupları vasıtasıyla T.C. devletinin üç temel gücü olîãyasama, yargı ve yürütme erklerine gizlice sızmak ve deV_let re]ımını değiştirerek dini esaslara dayalı Said-i Nu -düşünceleri temelinde bir Kürt-İslam devleti kurmak fi

134

duğu yönünde ciddi istihbari bilgiler alınmıştır."

Saçan, bazı teknik detaylar ve isimler dışında FethullahGülen Cemaati hakkında oldukça genel değerlendirmeleryaparak savcılıktan soruşturma izni istedi.

İstanbul DGM Başsavcısı Aykut Engin Cengiz 23.07.2001

Page 121: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

tarihinde soruşturma izni vererek, Bekir Raif A1demir'iSavcı olarak görevlendirdi.

Ancak Gülen Cemaati hakkındaki operasyonda aşamakaydetmek mümkün değildi. Saçan'a göre bunun sebebide Emniyet içindeki "Fethullahçı polisler"di.

10 Temmuz 2002 tarihinde İstanbul DGM Başsavcı-sı Cengiz'e bir yazı gönderen Saçan, Fethullah Gülen vegrubuna yönelik operasyonda ilerleme sağlanmadığınıbildiriyordu. Saçan, soruşturmanın başka bir birime verilmesini talep ettiği yazısında şunları söylüyordu:

" Çalışma izni alındığı 23.07.2001 tarihinden itibarenbirkaç defa ilgili grubun izlenmesi için takip ve tarassutfaaliyeti icra edilmeye çalışılmış ve inanılmaz baskı ve engellemelerle karşılaşılmıştır. Örneğin A. K...'nin ikametitespit edilmeye çalışılmış, ancak bunun duyulması üzerine bizzat tarafıma konunun ne olduğunun öğrenilmesiiçin ilin en üst düzey yöneticilerinden baskı uygulanmıştır(O tarihte Istanbul Valisi Erol Çakır'dı). Fethullah Gülengrubunun Emniyet içindeki etkinliği, özellikle İstihbaratŞube Müdürlüğü ve Daire Başkanlığının teknik takip bi-rimlerinde odaklanmaktadır. Bu nedenle ilgili birimler-den habersiz dinleme ve izleme faaliyetlerinde bulunul-muş, ancak 30.10.2001 tarihli talimatnamenin bentlerinegöre bu birimlerden habersiz, yargı kararı da olsa tekniktakip ya da izleme faaliyetlerinin yapılması imkansız halegetirilmiştir. Bu talimatnamenin de esasen bu grubun gi-rişimleriyle çıkartıldığı kanaati tarafımızda mevcuttur.Yine yapılan idari düzenlemelerle İstanbul ilinde alınan

135

dinleme kararlarının İstihbarat ve Kaçakçılık ve OrganizeSuçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığınca dinlenmesi Ola-nağı sağlanmıştır.

Yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı Şube Müdürlü-ğümüzce verilen görevin bugüne kadar yerine getirilme-sinin olanaksız Qlduğu kanaati hasıl olmuştur. Bu nedenleilgili çalışmanın yerine getirilmesi için teknik takip ve ta-rassut faaliyetlerinde bulunmak üzere uygun göreceğinizEmniyet dışı birimlere talimat verilmesi ve operaşyeniinbu birimlerin desteğinde Şube Müdürlüğümüzce yapıl-

Page 122: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ması için gerekli görüş ve talimatlarınızı arz ederim.”

Adil Serdar Saçan, "Fethullahçı Polisler"in Emniyetiçindeki yapılanmasının Fethullah Gülen ve grubuna yö..nelik operasyonu engellediklerini 2002 yılı Temmuz ayın-da bu ifadelerle açık şekilde dile getirmişti.

Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz bir televizyen ka-nalındaki açıklamasında Emniyet içindeki örgütlenmeyeişaret ediyor ve şöyle diyordu:

"Emniyet içindeki grupların içinde farklı hizipleşmele-rin olduğunu görüyorum. Bizzat Emniyet kaynaklı bilgi-ler geliyor ki, Emniyet içinde filan tipi yapılanmalar olu-yor. Istihbarat diyorlar, tamamen F-tipi."

Cuııılıuriyet gazetesine yaptığı açıklamada ise MesutYılmaz, "O dönem MIT içerisindeki yasadışı yapılanmabugün Emniyet'te bulunmaktadır. Emniyet'te yalnizcaHükümet'e değil, Fethullah'a da çalışan bir yapilaninavar" diyecekti.

EMlŞlİ)1ET'TE ”ı=E'rı~ıUıı-Ançı Por-is"TıaN"F TIPI YAPILANMA” ıDDıAsıNA

”Emniyet'teki Fethullahçı" olşumu, 2006 yılına gelin-diğinde, "Emniyet'te F Tipi yapılanma" şeklini alaeaktı,

136

Bu yeni tanım, Fethullah Gülen Cemaati ile polis ilişkisikonusunda son zamanların en tartışmalı belgelerinden bi-rinin açıklamasıyla şekillendi... İddiaya göre Emniyet Ge-nel Müdür Yardımcısı Necati Altıntaş ile Personel DairesiBaşkanı İbrahim Selvi, Şube Müdürleri Mevlüt Demir veMehmet Akdeniz bir liste hazırlamışlardı. Altuntaş'ın ar-kadaşlarıyla ”EGM'deki F Tipi Örgütlenmenin Etkin Ele-manları" başlığını taşıyan listeden 10 suret fotokopi çekti-rildiği, savcılık dahil bazı makamlara bunların üst yazıylagönderildiğini öne sürüldü.

Bu listeyle ilgili hukuki süreç oldukça karışık.

Page 123: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Hatta bu listeyle ilgili ilk haberi yazan gazeteci SaygıÖztürk ile listeyi hazırlayan Emniyet müdürleri hakkındasoruşturmalar açıldı.

İşin ilginci dava açanlar arasında, listeyi hazırladığı id-dia edilen kişiler de vardı.

Listede adları bulunanlar da başkaları hakkındaşikâyetçi oldu.

Tüm bunlara rağmen, Ergenekon davasının savcıla-rı hazırladıkları iddianamede, bu listeye yer verdi. Listehakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na şikâyette bulu-nan İşçi Partisi avukatı ve Ergenekon davası sanığı NusretSanem'e gözaltındayken konuyla ilgili sorular soruldu.

Sanem'in verdiği yanıtlar da iddianamede şöyle yeraldı:

” 29 Ocak 2008 tarihinde Ankara C. Başsavcılığı'na Emni-yetteki F Tipi örgütlenmeyi anlatan 4 sayfalık 57 kişilik birlisteyle şikâyetçi oldum. Bu belge gazeteci bir arkadaşımtarafından verildi. Ben de savcılığa verdim ve 2008 / 16541sayılı soruşturma numarasına kaydedildi. Ancak husumetolmasın diye dilekçeme isimleri yazmadım ama, ekli bel-geyi sundum. Bu belge, Emniyet Genel Müdür YardımcısıNecati ALTINTAŞ tarafından hazırlandı. Saygı Oztürk debunu bizzat Tempo dergisinde yazdı."

137

Emniyet'teki F Tipi yapılanma listesiyle ilgili en kuv-vetli itiraz, listedeki bir polis tarafından yapıldı. Onun dı-şında adı geçen 57 Emniyet görevlisinden basına yansıyanherhangi bir tepki olmadı.

Listede adı geçen Ö.Z.'nin avukatının suç duyurusuüzerine, Ankara Cumhuriyet Savcılığı listeyi hazırladığıiddia edilenler hakkında ön inceleme yapılınasını istediDilekçede listede yer alan el yazılarına ilişkin bilirkişi ra-poruna da yer verildi. Rapora göre, listede yer alan el ya-zıları Mevlüt Demir tarafından kaleme alınmıştı. Bilirkişilisteye el yazısı ile eklenen "Bozkurt ve Karagöz" yazıla-rının ise Personel Daire Başkanı Ibrahin Selvi tarafındankaleme alındığını rapor etti.

Page 124: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Savcı kanalıyla Emniyet Genel Müdürlüğüne gönde-rilen yazıda, Emniyet'te 57 personel hakkında liste hazır-ladığı öne sürülen polis müdürleri hakkında ciddi itham-larda bulunuldu. Yazıda, polis müdürlerinin sahte belgedüzenleyip iftira attıkları, hakarette bulundukları iddia-ları sıralandı.

Bu başvuru üzerine Savcı Mehmet Cihan Kısa, adıgeçen dört polis müdürünü yargılamak için İçişleriBakanlığfndan izin istedi. Bakanlık da, eski Emniyet Ge-nel Müdür Yardımcısı Necati Altıntaş, Personel DaireBaşkanı Ibrahim Selvi, Emniyet Müdürleri Mevlüt Demirile Mehmet Akdeniz hakkındaki iddiaların soruşturulma-sı için müfettiş görevlendirdi. Listede parafı olduğu id-dia edilen Mehmet Akdeniz, konunun basına yansımasıüzerine avukatı aracığıyla yaptıgı yazılı açıklamada, İşçiPartisi'nin yaptığı başvuru üzerine Ankara CumhuriyetSavcılıgı'nın 31.01.2008 tarih ve 2008/ 10913 sayılı kara-rı ile iddiaların asılsız oldugu gerekçesiyle İŞLEME KO-NULMAMASINA karar verildiğine dikkat çekti. Akdeniz,'Olmayan bir işlemin bir belgesi de olmaz" diyerek liste-nin yok sayılması gerektigini belirtmesine ragmen, Erge-nekon savcıları listeyi Ergenekon davasının ekleri arasınakoymayı tercih etti.

138

Evrensel hukuk ve Anayasa'nın teminat altına aldığıbasın özgürlüğünün gerekleri doğrultusunda, bu tartış-malı listeyi kitaba almaktaki temel amacımız, bu belgeninErgenekon davası dosyasının ekleri arasına konulmuş ol-masına dayanıyor.

Söz konusu belgenin altında, listeyi bir "Bilgi Notu"ylaAnkara Cumhuriyet Savcılığı'na gönderen Emniyet GenelMüdür Yardımcısı Dr. Necati Altıntaş'ın imzası vardı.

Diğer bir ifadeyle "Emniyette F Tipi Yapılanma" ta-nımlamasını ilk kez kullanan kişi yine Emniyet içindekiönemli bir isim olan Necati Altıntaş'tı.

Ergenekon davasında yargılanan sanıkların arşivlerinde ele geçirilen ve davanın ekleri arasında yer bulan belgeşu ifadelerle başlıyordu:

Page 125: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

"Sayın Savcım,Geçen hafta yetkili arkadaşlarla bir araya gelerek degerlendirdiğimiz Emniyet'teki F Tipi yapılanmanın etkirisimlerini gönderiyorum.

Malumunuz İstihbarat tamamen Fethullahçıların kon'rolünde olduğundan sizden ricam listeyi ilgili kurumlzra gizli olarak iletmeniz. Bu bilgi notunu ise okunduktaısonra imha etmenizi istirham ediyorum.

SaygılarımlaNecati AltıntaşEmniyet Genel Müdür Yardımcısı1. Sınıf Emniyet Müdürü"

Ek olarak gönderilen liste ”EGM'deki F Tipi örgütleımenin ETKIN elemanları" başlığını taşıyordu.

Listenin ilk kısmı İstihbarat Dairesi _Başkanlığfna afrılmış, 16 önemli isim içinde ilk sırada Istihbarat Daire:Başkanı R. A.'in adı yer almıştı. Bilgi notunda Istihbarz

139

Dairesi'nin yüzde 90 oranında F Tipi yapılanmanın kontrolü altında bulunduğu iddia ediliyordu. Bu bölümdekiisimler arasında, halen İstanbul İstihbarat Şubesi Müdürüolan isim de vardı.

Her iki ismin de ne ölçüde F Tipi yapılanma içinde yeraldıkları bilinmez. Iddia iftira da olabilir. Ancak, bu ara-da R. A. ve Y.'in Dink cinayetiyle ilgili araştırmalarda yeraldığını bu vesileyle vurgulamakta yarar var.

Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun hazırladığı Dink cina-yetiyle ilgili araştırma raporunda, A. ve Y. hakkında "gö-revı ıhmalden" İnceleme yapılması talep edilmişti.

Hakkındaki görevi ihmalden inceleme yapılması iste-mi, A.'in Trabzon Emniyet Müdürü olduğu dönemde vehalen bulunduğu İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevi sı-rasında, Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili tüm süreçleribilmesine rağmen görevini yerine getirmediği iddialarınadayanıyor.

Dink öldürüldüğünde İstihbarat Dairesi Başkanlığı C

Page 126: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Şube Müdürü olan Istanbul Istihbarat Şube Müdürü A. F.Y. hakkındaki suçlama ise, Hrant Dink'in öldürüleceğininbildirilmesine rağmen, C Şube Müdürü olarak, KorumaDairesi Başkanlığı ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü'neuyarı yazısı göndermemiş olmasına dayandırılıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık TeftişKurulu başmüfettişlerinin tespitlerini yerinde görmüş,kısa süre önce A. ve Y. hakkında mülkiye müfettişlerinininceleme yapmasının yolunu açmıştı.

Bu kısa bilgiyi verdikten sonra şimdi gelelim listeniniçeriğine:

.....7....7......2006(MUTLAKA İMHA EDİNİZ)BİLGİ NOTU

140

Sayın Savcım,

Geçen hafta yetkili arkadaşlarla bir araya gelerek de-gerlendirdigimiz Emniyetteki F tipi yapılanmanın etkinisimlerini gönderiyorum.

Malumunuz İstihbarat tamamen Fettullahçıların kont-rolünde olduğundan sizden ricam listeyi ilgili kurumlaragizli olarak iletmeniz. Bu bilgi notunu ise okuduktan son-ra imha etmenizi istirham ediyorum.

Saygılarımla.Dr. Necati AltıntaşEmniyet Genel Müdür Yardımcısı1. Sınıf Emniyet Müdürü

EKİ:Daktilo İle Yazılı 4 Sayfa ListeM. A.İ. S.

......................................Tipi.......................................:İstihbarat Dairesi:1- R. A. Daire Eski Başkanı2- A. F. Dai.Bşk.Yrd.3- R. G. Değerlendirme Şb.Md.

Page 127: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

4- S. A. Eğitim Şb.Md.5- S. D. Organize Şb.Md.6 -İ. D. Teknik Şb.Md.7- C. Ç. Personel Şb.Md.8- F. S. A Şb.Md.9- N. Y. B Şb.Md.10- A. F. Y. C Şb.Md.11- Y. Y. Tekop Şb.Md.12- B. A. İd.Mali İş.şb.Md.

141

13- 1-1. Ç. Bilgi İş1.Şb.Md.14- M. D. Ankara Ist.Şb.Md.15- A. İ. G. İstanbul Şb.Md.16- H. A. C). İzmir İst Şb.Md.

Teşkilatın ve ulusal istihbaratın en etkin elemanları vecemaatin gözbebeği konumundadırlar.

Not: İstihbarat Dairesi'nin yaklaşık %90'ı bu grubunkontrolündedir.

Kaçakçılık ve Organize Suçlar Dairesi:1- A. P. Daire Başkanı2- Ö. A. Başk.Yrd (İzmir BucaMüdürü idi, buradan geldi.)3- C. B. Tadoc Md.4- O. B. Mali Şb.Md.5- Ö. T. Yük.Tek.Şb.Md.6- H. B. Araştırma Şb.Md.7- M. A. K. Organize Md.8- M. Ç. Narkotik Şb.Md.Yrd.(Başbakanlık Güvenlik İşleri Bşk.V.)(M. Ç.'ın kardeşidir.)9-N. U. İns.Kay.Md.10-M. Bey Tadoc Şb.Md.Yrd.Terör Dairesi:1- C. K. Başk.Yrd. (En etkinlerindendir.)2- Z. B. Arge Md.3- S. A. E. Şb. Md. Genel KurmayBşklığı,Ter.Müc.Mük.Merkezinde

142

Page 128: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Güvenlik Dairesi:

1. A. Z. G.-Bşk.Yrd.

2. M. Ç.-Başkomiser: Cemaatin tüm işleri ile aktif so-rumlusu baş koordinatör durumundadır. Atama işleri,komplo faaliyetleri, Müsteşar Ş. H. ile cemaatin koordi-nesi, gerektiği zaman genel müdür yardımcıları da dahilolmak üzere talimatlandırmalar. Her kademedeki atama,karalama faaliyetleri, emniyet temsilcisi olarak GenelKurmay .......... de görevli ve cemaatin has elemanı olanŞube Müdürü S. A. E. ile gerekli koordinasyon (Gen.Kur.önündeki zarf verme konusu ile ilgili iki kurum arasında-ki bilgi sızdırma ve koordinasyon faaliyetleri).

Vali, kaymakam, emniyet müdürü temasları ile ilgiligerekli istihdam araştırmaları. (Çünkü istihbarat dairesitamamen bu kişi emrinde görevli.)

Önemli not: İstihbarat Daire Başkanlığı'na R.A. getiril-di. Bu kişi uluorta, "Emniyet tamamen ele geçirildi, diğertaraflar da kolay" çığlıkları atmıştır.

Emniyet Genel Müdürlüğünün son mülkiye teftişin~de Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanı'na Müsteşar Bey'in(Sn.H .... ) talimatıyla gitmiş ve .... _ daha teftişten önce da-ire başkanları hakkında artı, eksi nötr şekilde yaptığı notdağılımını K.A. Bey'e elden vermiş ve ona göre daire baş-kanları notunu almıştır. H. Bey'in özel müdürü, danışmanıÖ .... Müsteşar Bey ve danışmanı A. Bey, bakanlıktaki bukişinin öncelikle temas ettiği cemaat elemanlarıdır. Kendi-si Diyarbakırlı .... ailenin henüz evlenmemiş bir ferdidirve bu yönü ile Fethullah Gülen hocanın "sünnetini işleyenbir hizmetkar görünümündedir. Aynı kişi .... Amerika vediğer ülkelere gönderilecek mastır ve doktora öğrencisi ...Cemaat mensuplarını bu konulara bakan dış ilişkiler başkanı R.T. ile koordineli olarak yürütmektedir. Cemaatiniçinde ön hazır .... . ve özel sınavlar bu kişice yapılmaktasonra da emir R. G. tarafından hayata geçirilmektedir. Bukişi dil bilmediği halde birçok kez yurtdışına gitmiştir. Enson yaklaşık bir ay kadar önce cemaatin Amerika'da orga-

143

Page 129: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

nize ettiği ve Emniyet Gelen Müdürü'nün saf dışı edilerekheyet başkanı olarak R.G.'in 'l`.C. Polisi'nin baş temsilcisive de 2007 Mayısında Türk Polisinin Genel Müdürü olaraklanse edilerek konferansa katılmış ve orada bu konferansıorganize eden mastır ve doktora öğrencilerini talimatlan-dırmıştır. Ayrıca bu konferansa katılanlar önceleri 60 kişiiken birtakım atraksiyonlarla sadece çekirdek .... Gidebil-mesi için 30 civarında bir sayıya çekilmiştir.

Bu kişi Danıştay saldırısı sonrası dezenformasyon faa-liyetlerinde .... Atabeylerde, zarf verme işlerinde, arada-ki gizli yazışmaların tek ..... aktif olarak organizatörlükgörevini cemaat adına yürütmüştür.

3. ÖZ. -Başkomiser, M. Ç.'in yardımcısı konumunda-dır.

4. M. B.-Emniyet Amiri (2 yıldan fazla BaşbakanErdoğan'ın koruma amirliğini yapmıştır).

Dış İlişkiler Dairesi:

1. R. C.-Daire Başkanı: Cemaatin en etkin üyelerinden-dir. 1 .... Yılından bugüne biri kısa süreli olmak üzere dörtkez bu dairenin .... Başkanlığı'nda bulunmuş ve halenaynı görevi yürütmektedir. Özellikle son dört beş dönem-dir Amerika'ya gönderilen mastır ve doktora öğrencile-rini bizzat cemaat üyelerinden seçerek büyük bir katılımyaptığını ve ileride Türkiye'yi yönetecek ve Amerika iledirekt ilişki içinde olabilecek .... _ elit bir "hizmet ekibi"oluşturduğunu, bunlar kanalıyla Türkiye'nin kurtuluş re-çetesinin hayata geçirileceğini ifade etmektedir.

Bu mastır ve doktora grubu içinde kendi kızı ve dama-dı da bulun .... . Müsteşar H.'un en önemli bilgi paylaştığıkişilerden biridir ve .... . müsteşar bey asaleten atanmadanönce, müsteşar ve eşini alarak Amerika'daki ilgili mihrakve odaklarla temasını sağlamış ve en önemlisi de .... . müs-teşar beyin Fethullah Hoca'nın elini öptürerek yerini sağ-lama almasını sağlamıştır ve şu sıralar samimi ortamlarda

144

bu durumu anlatıp müste .... Aynı şekilde karşılık ver-mediğinden yani vekaleten de olsa emniyet genel müdür-

Page 130: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

lüğü yardımcılığına getirilmesinde risk almadığını vur-gulamaktadır. Zira .... Daha önce atama işlemi köşktenonay alamamıştır. Diğer yandan şu an hukuk müşaviri O.K. (ayrıca genel müdür yardımcısı ............ ), polis kolejimüdürü A. K., kom ..... daire başkanı A. P., eğitim dairebaşkanı M. Ç., ve polis akademisi başkanı V. Ç., bizzat R.G.'in müsteşar beyle organize ederek getirttikleri cemaatüyeleridir.

Diğer yandan, yine cemaatin Amerika'daki öğrenciüyelerince Amerika yetkililerle işbirliği ve koordinas-yonla gerçekleştirdikleri sıradan ....... Bir toplantıya katılım hazırlıkları 13 Ekim tarihlerinde Boston yapılarakbir önceki konferansa genel müdüre attıkları kazığı telafietme gayretleri içindedir.

Bir başka husus da bu yıl doğu görevinden müdür rütbesinde hiç kimse genel müdürlük kadrosuna atanması yaptırılmamış ve bu konuda hedef .... sn genel müdürgösterilmiştir. Asıl hedef aralık ayında genel müdür görevi biteceğinden gelecek yeni genel müdüre geçen yıl eneski genel .... . hiçbir müdürü genel müdürlük kadrosunaalmadı. Hizmetlerin yürütülmesinde sıkıntılar var deyipcemaat üyesi olmayan müdürler taşraya sürülüp .... Kendi yandaşlarını tamamen merkez kadrosuna atayarak genel müdürlükte "tulum çıkarmak". Bu düşüncenin başmimarı R. C., çünkü kendisini bir önceki Amerika ziyaretinde Amerikalılara 2007 Mayıs ayında .... Sonra Türkpolisinin yeni genel müdürü olarak lanse etmişlerdir.

Diğer yandan R. G. Amerika ile olan ilişkileri yeterligörmem .... Amerika'da doktora öğrencisi dördüncü sınılşube müdürü M. Ö. başkanlığındaki cemaat mensubu_elemanlarla, ocak yılının 11-13 2007 tarihinde Harvard Universitesi ile ..., adalet bakanlığından yetkililerin de katılımıyla "yeni ceza kanununun etkileri" konulu bir faaliyetidevletin kasasından yerine getirip Amerikalılara, "bakın

145

biz Türkiye'de kadar güçlü ve etkiliyiz, güç bizde" me-sajını cemaat olarak vermek .... Istemektedirler.

Yine R. G. ve meskur üyelerce, geçen yıl İİstanbul'da ya-pılan ve cemaatin "askerler terörle mücadelenin ulus-lararası boyutlarını da bizden, yani cemaatten öğrenecek'

Page 131: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

tarzındaki çevreye karşı caka satmalarının bir ikinci faali-veti olarak, 9-11 Haziran 2007'de yine yaklaşık 2000 kişi-nin katılımıyla (uluslararası düzeyde) yeni bir toplantınınhazırlığını yapmaktadırlar. Bu faaliyette de yine R. (B.'insağ kolu olan aynı dairede çalışan Bşk. Yrd. M. A., Şb. Md.Hat .... İ. K., Şb. Md. B. U. (bu iki şube müdürü, G.'in kızı... Makedonya'da Agit'te görevli iken yabancı dili yetersizolduğu için R. B.'in kızının yerine tüm orada görev yaptığıdönem içinde derslere girmiş ve bu hizmetlerinin karşılığıolarak da dış ilişkiler dairesinde görev aldırttırmışlardır.Tabi ki bunlar da cemaatin has evlatlarıdır. Tabi ki bu kı-zımız şimdi Amerika'da nişanlısıyla birlikte Amerika'darnastır ve doktora yapmak üzere baba kontenjanından haketmediği halde gönderilmiştir). Yine aynı ekibin vazgeçil-mez üyesi bilgi işlem dairesinde yıllarca hiç doğu göreviyapmadan cemaatin himayesi .... R. G.'in kanatları altındablan şube müdürü rütbesini hak etmiş, fakat doğu görevi-ne gitmediği için halen emniyet amiri olan A. D., kadrosudış ilişkiler dairesinde olan, fakat cemaatin Avrupa Birliğigenel sekreterliğindeki gözü kulağı olan emniyet amiri R.K., şu an belli bir dönem Azerbaycan Agit'te görevli olanşube müdürü M. E., Haziran 2007'de yapılacak "demok-rasi ve küresel güvenlik" konulu cemaatin uluslararası fa-aliyetlerini gerçekleştirmek hazırlığındadır.

2. M. A., Başkan Yardımcısı

3. .....

4. B. U., Şube Müdürü ( ............... )

146

Polis Akademisi:

1. V. Ç., akademi başkanı, (cemaate sonradan dahilolanlardan, R. G.'le müsteşar beyin cemaatin yönlendir-mesi ile yaptırdıkları atamayla bu göreve geldi).

2. O. Z., Başkan Yardımcısı

3. A. Ö. E., Şube Müdürü

4. Dr. S. Ö., Başkomiser, (cemaatin akademideki en et-kin elemanlarındandır. Ozellikle tüm yurtdışı faaliyetle-rinde vardır).

Page 132: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

5. Doç. Dr. Ö. A., Cemaatin özellikle medyatik konıı-larında uzman olarak lanse ettiği biridir ve çok faaldllflBabası Fethullah Cülen'in en has adamlarından olup eskiMilli Eğitim Müdürü'dür. Küçük kardeşi... Bakanı'nın da-nışmanlığını yapmaktadır. Bakanlık üzerinden gelen ce-maat mensuplarının işi danışman Ö. A. tarafından takipedilmektedir.

6. Doç. Dr. İ. C.

7. Doç. Dr. E.

8. Kısaca bu üç doçentin tüm dönem arkadaşları. (Aka-demide görevli).

Personel Dairesi:

1. M. B., Başkan Yardımcısı. Tüm atamalar fiili olarakemniyetin .... . konumundaki başkomiser .... ile koordineolarak yapılır.

2. O. Ş., Şube Müdürü.

3. Başkomiser E. Bey. M. Ç.'in bu dairedeki özel sır›daşı ve cemaatin etkin gücü konumundadır. AtamalarclaM. B.'tan önce cemaatin işlerini hazırlayan bir kûnümfisahiptir.

Kriminal Dairesi:

1. M. A., Başkan Yardımcısı. Etkin bir konuma sahiptiı

147

ve istişare heyetindedir.

2. O. K., Şube Müdürü. Bir dönem baş imamlık yapmıştır.

Asayiş Dairesi:1. Başkan Yardımcısı, M. Bey2. Özel Güvenlik Şube Müdürü, H. Bey3. Toplum destekli polis faaliyetleri yürüten Şube Mü-dürü Ö.Z.4. N.Ö., Şube Müdürü, parmak izi biriminden sorum-

Page 133: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

lu.

Eğitim Dairesi:

1. M. Ç., Daire Başkanı2. Şube Müdürü M. Bey3. Başkan Yardımcısı A. Bey.......

148

Page 134: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ASKER VE FETHULLAH GÜLEN

° Askerlerin bilgisayarlarına sızıldı mı?° Kayseri'de tutuklanan astsubay, ifadesinde hangi ilişkileri açıkladı?° Subayın eşi GATA'daki örgütlenme konusunda neleranlatmış?° Askere Özel "Gülen dersi" nde hangi tespitlere yer verildi?° Cemaat hangi ülkelerde nasıl faaliyet gösteriyor?° Genelkurmay Gülen Cemaati'ne karşı hangi tedbirlerin alınmasını istedi?

149

”GÜLEN'İN ADAMLARINA PARA VERMEYENİHALE ALAMIYOR”

Gazeteci Mustafa Balbay'a ait olduğu iddia edilengünlüklerdeki ilginç notlar arasında da yine askerlerinGülen Cemaati'ne ilişkin çarpıcı tesbitlerinden birine yerveriliyor. Bu notlara göre, MİT Müsteşarı Atasagun gibi,Fethullah Gülen örgütlenmesini yakından izleyen TürkSilahlı Kuvvetleri üst yönetiminde de, cemaatin özellikleekonomik açıdan ulaştığı gücün boyutuna ve bunun olasıtehlikelerine dikkat çekiliyor. Ergenekon idclanamesininekleri arasında yer alan 15 Ocak 2000 tarihli belgeye göre,Balbay bu konunun da konuşulduğu ve Kara KuvvetleriKomutanlığfnda yapılan görüşmeyi günlüğüne şöyle notetmiş:

Tarih, 15 Ocak 2000.

"KKK Orgeneral A. A., Kurmay Başkanı Orgeneral N.T., Emekli Orgeneral D. A. ile öğle yemeği

Saat 12.00'de N.T.'nin makamında buluşma da orada...Dokuzuncu kata çıkış. Ankara ayaklar altında. Çatı kat...üst düzey komutanlara hizmet veren yiyecek-içecek bö-lümleri... En uçta özel oda var... Oraya geçtik.

12.15'te A.A. geldi. Koltuklardan masalara geçtik.

Page 135: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

A.A.- Bu Gülen'i iyi tahlil etmek gerekiyor. Adam ay-lardır Amerika'da... Bunlar siyaseti ele geçirerek, hedefle-rine ulaşmak istiyor.

D.A.- En tehlikelisi...

A.A.- Bakıyorsunuz ABD'nin çıkarı neredeyse bunlarorada okul açmış.

150

D.A.- Komutanım üstelik bu okulları kendisi de açmı-yor. Bizim dangalaklara açtırıyor. Yani parayı da biz ve-riyoruz.

A.A.- Şimdi bunlar (şeriatçılar) ekonomik bir güç deelde ettiler. Artık işadamları, tüccarları var... Kimi iş alan-ları öyle ki, Gülen'in adamlarına para vermeyen ihale ala-mıyor... Bu böyle gitmez..."

KOMUTANIN SÖZLERİ VE IŞIK EVLERİOPERASYUNU

Fethullah Gülen Cemaati'nin artan etkinliğine TSK'nıntepkisinin su yüzüne çıktığı dönemin başlangıcını, 2008yılının 28 Ağustos'u, yani Orgeneral İlker Başbuğ'un Ge-nelkurmay Başkanı olduğu tarih olarak kaydetmek yanlışolmasa gerek. Nitekim Başbuğ, Genelkurmay Başkanı ol-duktan sonra yaptığı konuşmada cemaatin etkinliği hak-kında şunları söylemişti:

"Herkesin insan onuruna yakışır asgari bir hayat sevi-yesini sağlamak, sosyal devletin bir görevidir. Sosyal dev-let niteliğinin zayıflamasının toplumları cemaatleşmeyeittiği de bir gerçektir. Bu kapsamda giderek güçlenen bazıcemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyo politik yaşa-mı biçimlendirmeye, dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sos-yal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Ancakbu sosyal gerçek doğru analiz edildiği takdirde, bu oluşuma karşı alınacak tedbirlerin başarı şansı olabilir. Hukukdevleti ise, genel anlamda hukuk kurallarına bağlı olan vebütün vatandaşlarına hukuki güvenceler sağlayan devlettir. Hukuk devletinin herkes için ne kadar önemli olduğu

Page 136: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ise aşikârdır.”

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, bundan sekiz ay

151

sonra yaptığı bir başka konuşmasında, "Cemaat" diyerektarif ettiği Fethullah Gülen grubuna yönelik daha sert ifa-deler kullanacaktı. 14 Nisan 2009 tarihinde İstanbul'daHarp Akademileri Komutanlığfnda yaptığı konuşmada,görüşlerini şu şekilde dile getiriyordu Başbuğ:

"Bugün bazı Cemaatler öncelikle bir ekonomik güç ol-maya ve daha sonrada sosyo-politik yaşamı biçimlendir-meye, dine bağlı bir tek tip yaşam tarzı olarak sosyal kim-liklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar.

Dinsel Cemaatler kapalı ve içe dönüktür. Cemaate gi-riş ve çıkış çok farklı dinamiklere bağlıdır. Bu koşullaraltında, dinsel Cemaatlerin, hele çıkar çevresinde örgüt-lenmişse, sivil toplum hareketi olduğunu öne sürmek çokgüçtür.

Bugün de bazı din eksenli Cemaatler, kendilerini de-mokratik alanın bir oyuncusu olarak takdim etmekte veçeşitli nedenlerle de görünürde kendilerinin güçlü bir ko-numa geldiğine inanmaktadırlar. Ancak bu güç imajı vealgısı yanıltıcıdır. Işte bu tip bazı Cemaatler hedeflerineulaşmada kendileri için en büyük engel olarak Türk Silah-lı Kuvvetleri'ni görmektedir. Bunun için de, her fırsattanistifade ederek, destekleyicilerinin de yardımıyla Türk Si-lahlı Kuvvetleri aleyhine faaliyetlerde bulunmaktadırlar.Bu yapılanlara karşı, hukuk devleti kapsamında Türk Si-lahlı Kuvvetleri'nin tepkisiz ve etkisiz kalacağını düşün-mek ise büyük yanılgıdır."

Başbuğ'un bu konuşmasında özellikle iki önemli vur-gu dikkati çekiyordu: "Cemaatin TSK aleyhinde faaliyet-lerde bulunduğu" ve "TSK'nın bu yapılanlara tepkisizkalmayacağı" ...

İlker Başbuğ'dan önceki Genelkurmay Başkanı Orge-neral Yaşar Büyükanıt emekli olmanın da verdiği rahat-

Page 137: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

152

lıkla, daha açık bir ifade kullanmayı tercih etti:

"Devlette kurumlar arasında güvensizlik varsa, şüphe-ler varsa o devlet sorunludur. Ben asker olarak Emniyet'inistihbaratına güvenmiyorsam... Çünkü bana istihbarat ge-tirecek kurum benim hakkımda istihbarat topluyor... Bun-lar gerçek vakalar... Adalet Bakanlığı İçişleri Bakanlığı'na,MİT Emniyet'e, Emniyet MIT'e güvenmiyor... O zamanbu devlette hastalık var. Bu kurumların uyumlu çalışma-sından Anayasa gereği Başbakan değil Cumhurbaşkanısorumlu..."(*)

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un söz-lerini dinleyenlerin ilk anda akıllarına gelen gelişme ise"Işık Evleri Operasyonu"ydu. Fethullah Gülen Cemaati'nemensup bazı askerlerin, komutanlarına yönelik birkomplonun içinde olduğu iddialarını içeren "Işık EvleriOperasyonu"nun, TSK içinde büyük rahatsızlık yarattığıçok açıktı.

Öte yandan Ergenekon soruşturmasının başlamasıy-la birlikte, emekli ya da muvazzaf üst rütbeli subaylarınsohbet ortamlarındaki konuşmalarının kaydedilerek, belliinternet sitelerine ”düşmesi", Genelkurmay'ın bilgisayarkayıtlarına girilerek gizliliği bulunan bilgilerin çalınmasıgibi faaliyetlerin arkasında, hep aynı cemaatin parmak iziarandı.

Şüpheler hep aynı yönü gösterdi.

İşte tam bu sırada şok edici bir gelişme yaşandı.

Fethullah Gülen grubuna bağlı olduğu iddia edilen birastsubay, ”dışarıdaki" ”ağabeylerinin" isteğiyle, komu-tanları hakkında sahte bir emri bilgisayara yerleştirmeklesuçlandı.

----------------------(*) Hürriyet gazetesi 4 Mayıs 2009. Büyükanıtfin Beykent Üniversitesi StratejikAraştırmalar Merkezi (BUSAM) tarafından düzenlenen Siyaset ve Devlet Yöne-timi Sertifika Programfnda “Politikacı ve Ordu” konulu ders sırasında yaptığıkonuşma.

Page 138: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

153

Kayseri 2. Hava İkmal Bakım Merkezi ve GarnizonKomutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler'in ”fişleme" yap-makla suçlanmasına neden olan emirle ilgili soruşturmabaşlatıldı. Soruşturma sırasında Hava Kuvvetleri Komu-tanlığı Askeri Savcılığı, sahte olduğu anlaşılan emirlerleilgili çarpıcı bulgulara ulaştı.

Soruşturma kapsamında tutuklanan astsubay Ali Balta,komutanlık bilgisayar sistemine girerek sahte eınirler üret-mesine gerekçe olarak, öğrencilik yıllarında Denizli'deIşık Evleri'nde birlikte kaldığı bir kişinin yaptığı baskıyıgösterdi.

Balta ifadesinde şu bilgileri verdi:

"Astsubay okulundayken Denizli'de kaldığım IşıkEvi'nden ağabeyim beni arayıp Kayseri'de beni bulacak-larını söyledi. Gelen Tarık isimli kişi ağabeyliğimizi ya-pacağını açıkladı. Kayseri'de astsubaylar l. D. ve O. G.'lebirlikte bizi E. Ş. ve Y. isimli kişi ile tanıştırdı. Y., Işık Eviyapılanması içinde E. ve T.'tan daha üst düzeyde görevyapıyordu. Bize 'Bundan sonra ev ağabeyiniz E. Ş.'tır.Onun söylediklerini dinleyeceksiniz' dedi. O günden son-ra Ersin Şafak bizim ev ağabeyimiz oldu.

Yusuf, bana, AKP'nin Kayseri'de iyi hizmetlerde bu-lunduğunu, bu nedenle seçimlerde AKP'ye oy verece-ğini belirttikten sonra Ergenekon gibi bir örgütü ortayaçıkardıklarını, yüksek düzeyde birçok insanı içeri aldık-larını söyledi. Daha sonra bana içinde Word belgesi olanbir flash bellek getireceğini belirterek, bu belgeleri ko-mutanlığın Doküman Yayın Sistemi'ne aktarmamı istedi.Bunu yapmazsam Denizli'de Işık Evleri'nde kaldığımıkomutanlarıma söylemekle tehdit etti. Bu durumun orta-ya çıkmaması için teklifi kabul ettim ve Y. ile buluşarakflash belleği aldım. Bu buluşma sırasında Y.'tan, yüzbaşıM. O.'ın bilgisayarının şifresinin yazılı olduğu kağıdı daaldım. Yzb.'nın bilgisayar şifrelerini nasıl elde ettiklerini

154

Page 139: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

bilmiyorum. Y., kağıdı verdikten sonra, 'Dediklerimi ya-parsan birçok kötü insan temizlenecek' dedi. Icra Koordi-nasyon Kısım Amirliği'ne giderek, boş bilgisayarın başınaoturdum. Bilgisayarı, O.'ın şifresini girerek açtım ve flashbellek içindeki word dosyasını sisteme kopyaladım. Birdosyayı da İhale Komisyonu Başkanlığı'na gönderdimDaha sonra bilgisayarı kapatarak, odadan çıktım. Akşammesai bitimi sonrasında Y.'1a buluşarak, flash belleği tes-lim ettim.”

Tutuklanan Astsubay Ali Balta, ifadesinde ayrıca, TSKiçindeki subay ve astsubayların fişlendiğine ilişkin çarpıcıbilgiler de verdi.

İfadesinde, Kayseri'de astsubaylar İ. D. ve O. G.'le bir-likte oturduklarını anlatan Balta, Işık Evleri ağabeyi E.Ş.'ın Kırık Testi, Prizma ve Asrın Getirdiği Tereddütler gibiFethullah Cülen'in eserlerini getirerek, yorumlarda bu-lunduğunu anlattı.

Balta, Ş.'ın bazen de elinde flash bellekle gelerek, Ex-cel dosyaları içindeki subay ve astsubaylarla ilgili soru-lar sorduğunu kaydetti. Balta, Şftaki bu dosyalar içinde,görev yaptığı komutanlık ile 12. Hava Ulaştırma Ana ÜsKomutanlığı'nda görevli, Alevi subay ve astsubaylarınayrıntılı listesi ile eşcinsel eğilimleri olan, dul kadınlarlailgilenen, erotik shoplar'dan alışveriş yapan subay ve ast-subayların isimlerinin yazılı olduğunu söyledi.

İddialarda yer aldığı gibi, Işık Evleri'nde yetişmiş olanAli Balta'nın anlattıkları eğer doğruysa, Fethullah GülenCemaati'nin askeri yıpratmak için çaba sarf ettiği yolun-daki görüşlerin doğruluğu da ortaya çıkmış olacaktı. Oyüzden hukuki sürecin tamamlanmasını beklemek endoğrusu diyerek, Ergenekon dosyasında yer alan Türk Si-lahlı Kuvvetleri tarafından hazırlanmış Fethullah Gülengrubuna ilişkin belgelere göz atmaya devam edelim.Bir diğer belge 1995 yılına ait... F.T.E. adlı bir kadın, eşiTabip Yüzbaşı Ö.E. ile yaşadığı evi terk ederek, eşinden

155

boşanmak için mahkemeye başvurur. Eşinin çok değişti-ğini ve Fethullah Gülen Cemaati'ne katıldığını Genelkur-may Başkanlığı'na da bildirir. Hava Istihbarat KıdemliAlbay R.Ö. tarafından hazırlanan ” gizli" damgalı raporda,

Page 140: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) görev yapanbir grup Fethullah Gülen Cemaati mensubu ortaya çıka-rılır.

İşte Ergenekon dosyası eklerinde bulunan o rapor vetespitler.

Bayan F.T.E. ile Yapılan Görüşme Sonucu Elde EdilenBilgiler:

1. BN. F.T.E.'nin, eşi Tbp.Yzb.Ö.E.'in gayri ahlaki dav-ranışları nedeniyle Kasım 1995 tarihinde evini terk ede-rek babasının evine yerleştiği ve Ankara 5. Asliye HukukMahkemesi'nde boşanma davası açtığı,

2. Eşi Ö.E. ile görücü usulü evlendiklerini, evlenmedenönce Ö.I.'ın kendisini görevli olduğu Kırıkkale Üniver-sitesinde bulunan Nurcu olarak tanınan kişilere tahkikettirdiğini, ilk karşılaşmalarında Ö'ın kendisine dini eği-limlerini sorduğu, bunun üzerine kendisinin aynı soruyuO.'a yönelttiğini, O.'ın da cevaben "namazını kılıp oruçtuttuğunu, ancak dini cemaatlerle ilişkisi olmadığını" ifa-de ettiği,

3. Evliliklerinin ilk dönemlerinde Ö.'ın sık sık "Ye aşını-Kıl beşini" gibi bir tekerleme söylediğini, bundan beş va-kit namazı kastettiğini, yaptığı bazı konuşmalarda F. E.'inöğretim görevlisi olduğunu kastederek "Diğer insanlarada Müslümanlığı tebliğ etmek gerektiğini ve bu yöndeneden çaba göstermediğini" eleştirdiğini, Atatürk'ün dinibaltaladığını, Çanakkale savaşlarında başka komutanla-rın da olmasına karşın, zaferin Atatürk'e mal edildiğinibelirttiği,

4. Daha sonra Ö.'ın ”Zaman" gazetesi okuduğunu vebu gazeteyi kendisine bayiden aldırdığını ve bu gazetenindiğer gazetelerden daha üstün ve gerçekleri yansıtan bir

156

gazete olduğunu söylediği, bazı akşamlar kitap okuyalımdiyerek Said-i Nursi'ye ait olduğunu gördüğü kalın cilt-li ”Lema'lar, Şualar, Sözler” isimli kitapları okuduğunu,hatta bir keresinde misafir geleceği nedeniyle kendisininhazırlık yaptığını Ö.'ın ise boşver şimdi ders daha önem-li diyerek ”Mektubat" isimli kitaptan açıklama yaptığını,

Page 141: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

anılan bu kitapların lisan olarak ağır ve anlaşılmaz oldu-ğunu, bazen cemaate ait Sızıntı dergisinden de ders yapıl-dığını,

5. Ö.'ın, Fethullah Gülen hoca ile tanışıklığı olduğunubildiğini, Ö.'ın söylediğine göre M.S. (E.Tbp.Bnb. - F. Gü-len ile ilişkisi nedeniyle 1994'te Re'sen emekli) in Ö.'ı hocaefendi ile tanıştırdığını, Ö.'ı bu cemaate sokan kişinin, Ya-vuz kod adlı M. S. olduğunu,

6. M.S.'ın GATA'dan (Anatomi ABD) Re'sen__emekliedildikten sonra 15 günde bir Ankara'ya gelerek O. ve ar-kadaşlarıyla buluştuğunu, hatta kendi evlerinde de (YeniZiraat Mah.16.Sok. Altındağ/ Ankara) toplandıklarını, ge-nelde ise bu adrese yakın bir hücre evinde toplantı yap-tıklarını,

6. Oturdukları Dışkapı'daki evlerine zaman zamanB.B.(Tbp.Kd.Yzb.), İ. Y. (Tbp.l(d.Yzb.) gibi Ö.'ın arkadaşıolan kişilerin geldiğini ve yukarıda belirtilen kitaplardanbirinden Nur dersi yapıldığını, bir keresinde kendisininbunları sürekli okumaktan ne anlıyorsunuz diye sordu-ğunda Ö.'ın cevaben "her okuyuşta nur şakirdleri (talebe-leri) olarak ayrı bir mana çıkarıyoruz” dediği, bu dersle-rin beşli gruplar şeklinde yapıldığını, kendilerinden ayrıbeşli grupların da olduğunu kendi beşli gruplarına bazenB.Ç.'nin (tbp.I(d.Yzb.600 Yt.Gümüşsuyu As.Hst.Bştbp.liği) de katıldığını,

7. Bazen Çiğiltepe lojmanlarında i...z isimli bir apart-manda M. Ö.'in evinde Nur dersi yapıldığını, bu derslereÖ., A.T.'un (Tbp.Yzb. - Fizyoloji ABD) katıldığı, ders yapı-lan Risale-i nur kitabının M. Ö.'in evindeki kütüphanedekitapların arkasında bulunan bir bölümden çıkarıldığını

157

sözü edilen derslerde F. Gülen hocanın vaaz kasetlerininde seyredildiğini, kendi evlerinde de Ö.'ın babasının (EmÅstsb) Kıbr1s'tan alıp kendilerine verdiği videoda vaazkaseti seyredildiğini; M. Ö.'in başka bir beşli gruptan ol-zluğunu, M. Ö.'in kod isminin K. ve Z. olduğunu, izlenirse:emaatten daha çok kişiye ulaşılacağını,

8. Belirtilen toplantılar dışında "büyük toplantı" ola-rak isimlendirilen toplantılar yapıldığını, bunlardan biri-

Page 142: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

nin H. U. (Tbp.Yzb)'ın evinde olduğunu, bu toplantı-ya İ.I Y., M.Ö., B. B. ve S. Ağabey dediği bir kişi ve sivilErtuğrul'un katıldığını Ertuğrul isimli kişinin 0DTÜ'denatılan bir öğrenci olduğunu, bu sivilin grupların birbir-leriyle iletişimini sağladığını, ders yapılacak video kaseti,kitap ve dergilerin sivil Ertuğrul tarafından getirildiğini,

9. Büyük toplantılara R. T.N. (Yrd Doç Tbp Kd Yzb),Y. G., R. A.(Tbp.Kd.Utğm.), R.A., M. Ö, V. K., Ü. H. U., A.T. ve Sinan ağabey denilen kişilerin iştirak ettiğini, hattakendisinin hamileliği döneminde Ö.'ın evden ayrılırken,herhangi bir sorun çıkarsa araması için R. T.'ın çağrı ciha-zını kendisine verdiğini,

10. Kendi evlerinde de büyük toplantı yapıldığını, butoplantıya M. Ö., R. A. (].'l`bp.Yzb. - ].Dispanseri Dah.Uzm.İstanbul), V. K.l, Ü. H. U. ve l. Y.'ın katıldığını ha-tırladığını, bu toplantıya mavi bir dosya ile geldiğini, dos-yada; başörtü ve örtünme ile ilgili komutanlık emirleriolduğunu, Y. G'ın (Tbp.Kd.Yzb.) da bazı toplantılara ka-tıldığını, İ. Y.'ın eşinin A. Hastanesfnde doğum yap-tığını, tesettürlü olduğunu, I. Y.'ın eşi tesettürlü olduğuiçin eşiyle bir yere giderken güvenlik nedeniyle otobüseayrı ayrı gelip bindiklerini,

11. T. T.'ın Ö.I. tarafından yetiştirilerek cemaate sokul-duğunu,

12. Ö.'ın F. Gülen hocayla görüşmek için İstanbul'agittiğini, esasında hoca efendinin askerlerin deşifre ol-masın diye gelmelerini arzu etmedığı, F. Gülen hocanın

158

İstanbul'da cemaate ait liselerden birinin üst katında kal-dığını ve burada gelenleri kabul ettiğini, Ö.'ın hoca efen-dinin verdiği birkaç derse katıldığını, burada kapalı devretv.sinden hanımlara da ders verildiğini,

13. Doğumunu dincilere ait A. Ö. hastanesinde yaptığı-nı, çocuğunun isminin F. olduğunu ve F. Gülen tarafındanismin konulduğunu, T. T., M. Ö ve Ü.H.U.'ın çocukları-nın isimlerinin de F. Gülen hoca tarafından konulduğunu,hoca efendinin askerler deşifre olmasın diye asker çocuk-larına İslami isim dışında normal isimler koyduğunu veÖ.'ın bu doğumun A. Ö. hastanesinde yapıldığını bölüm

Page 143: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

arkadaşlarından sakladığını, GATA'da doğum yaptı de-diğini,

14. Gruplardaki personelin her ay 2 milyon TL. ai-dat ödediğini, hatta bir keresinde aidatlarını ödemeyenErzurum'da görevli M. D. ve Erzincan'da görevli (resim-deki kişi) için bu illere Ö. ile birlikte gittiklerini ve aidat-ları tahsil ettiklerini, Ö.'ın söylediğine göre bu paralarınAzerbaycan'daki okullara gittiğini,

15. Ö.I'ın kardeşi Ö. E.'in (Tbp.Kd.Utğm. GATA Hay-darpaşa Hst.'de radyoloji asistanı) de cemaatin içinde yeraldığını ve 1995 yılında Manavgat'ta cemaate ait bir yazkampına doktor olarak katılarak görev yaptığını,

16. Ö.I.'ın Kuleli Askeri Lisesi'nde öğrenci iken B. B.'labirlikte ülkücü görüşü benimsediklerini ve sloganlarının"Kitap Kur'an - Hedef Turan" olduğunu, hafta sonlarındaülkücü görüşle ilgili konferansa gittiklerini,

17. R.A.'ın (Tbp.I(d.Utğm.) Dışkapı'da kendi evlerineyakın bir hücre evinde kaldığını, eşinin doktgr ve fesat.türlü olup Eryaman veya Etimesgut'ta sağlık ocağındagörevli olduğunu ve İslamcıların hastanesi olan A. ÖHastanesi'nde yattığını,

18. Ö. E.'in görev yaptığı fizyoloji ABD başkanlığı bölü-münde laborant olarak görev yapan Svl. Me. C. G. ile SvlMe. S. A.'u ve sekreter M. G.A.'ı alevi/ solcu ve ispiyoncu

159

oldukları nedeniyle tayin ettirme planları içinde olduğunu(Lab. Svl. Me. S.A.'un 1996 yılı içinde disiplinsizlik nedeniy-le fizyoloji bölümünden biokimya bölümüne tayini çıktı),

19. Ayrıca S. (Dz.Tbp.Sb.), C. (İstanbul'da) ve E.(GATA'da Ö. ile Elazığ'dan tanışıyor ve Ö.'ın babasınınÇayyolu'nda oturduğu evde oturuyor, Elazığlı) isimli ki-şilerin de cemaate mensup olduklarını,

20. Eşi bayan polis memuru olup, başbakanın koru-masını yapan askeri bir doktor olduğunu, bu doktorunda örgüt içinde yer aldığını (yapılan araştırmada anılandoktorun histoloji ABD başkanlığında görevli Tbp.Yzb. E.K.'nın olabileceği tespit edilmiştir),

Page 144: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

21. Ö.'ın kızkardeşi Ö. Ö.'ın Mardin'de SurDershanesi'nin (Nurculara ait) kızlar kısmı müdür yar-dımcılığını yaptığını, eşi F. Ö.'ın da Mardin'de endüstrimeslek lisesi müdürü olduğunu ve aynı faaliyetler içindeolduğunu,

22. C. (Tbp.Kd.Yzb.) isimli arkadaşlarının üzerindeçalıştıklarını, müteakiben gruba kazandıracaklarını (bupersonel GATA adli tıp bölümünde olup, halen yurtdı-şında görevde bulunmakta ve GATA içindeki idari işleriile ailesiyle ilgili sorunların Y. G. ve Ö. E. tarafından takipedildiği tespit edilmiştir),

23. Ö.'ın aynı paralel de faaliyet gösteren diğer grup-lardaki kişilerin isimlerini mümkün olduğu kadar öğren-memeye özen gösterdiğini, cemaatle ilişkili olan askeri tıpfakültesi öğrencilerinin de isimlerini ve faaliyet program-larını öğrenmeyerek, ilerde olabilecek bir sorgulama es-nasında mevcut bilgilerin az olması nedeniyle örgütünezarar vermemeyi amaçladığını,

24. Ö.I.'ın söylediğine göre F. Gülen hoca efendininkendilerine "Bir ülkede iki önemli birim vardır, biri ordudiğeri dışişleridir bu iki yer ele geçirildi mi ülke ele geçi-rildi demektir" dediğini,

160

25. Ö.'ın evlenmeden önce Keşan'da görev yaptığını,Keşan'da kaldıkları evin de hücre evi olduğunu, bu ev-deki toplantılara R. A., E. (Dr.Muh. alayında görevli) veM. İ.'nın (eşi doktor) katıldığını, Keşan'da bulunduklarıdönemde F. Gülen hocanın İstanbul'daki vaazlarına katıl-dıklarını ve deşifre olmamak için vaazı çeken kameranınarkasına saklandıklarını,

26. Ö.l. ve arkadaşlarının hangi alanda ihtisas yapacak-larının ağabey dedikleri kişiler tarafından belirlendiğini,

27. Ö.'ın doçent olarak fizyoloji ABD Başkanı M. hoca-nın yerine geçmeyi planladığını "Daha sonra da ver eliniGATA komutanlığı" dediğini, F. Gülen hocanın cumhur-başkanı olacağını, kilit noktaları birer birer ele geçirdik-lerini, ancak uyanıp tayinini çıkarırlarsa Nataşa evliliğiyaparak ordudan ayrılacağını yerini de A. T.'un doldu-

Page 145: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

racağını,

28. Son seçimlerde hoca efendiden gelen talimat gere-ğince grupların yarısının Tansu Çiller ve diğer yarısınında Mesut Yılmaz'a oy verdiklerini,

29. Ö.I.'ın nöbet tuttuğu (nöbetçi amirliği) zaman nöbetsonrasında GATA'ya gelip giden şahsiyetleri telefonla bi-risine rapor ettiğini,

30. Kendi evlerinde yapılan toplantılarda önce gündemmaddelerini konuştuklarını, kimlerin tasfiye edileceğini,kimlerin geleceği hususunun tartışıldığı, bu arada Ç. (otarihte Genelkurmay 2nci Bşk.'nı) T. K., A.'ya lanet oku-duklarını (muhtemelen irticaya karşı verdikleri mücadelenedeniyle),

31. Annesinin Ö.'ı bir gün siteler mevkiinde arabasıy-la gördüğünü ancak arabanın plakasını değişik bir plakaolarak görünce şaşırdığını (fizyoloji bölümünden başkabir kaynak Ö.'ın arabasının bagajındaikinci değişik birplaka tespit etmiştir),

32. Bir gün Said-i Nursi'nin bir kitabı okunurken, ki-

161

tapta "Cahit" ismi geçtiğini, Ö.'ın kendisine "bu isim be-nim ismim" dediğini ve bu ismin F. Gülen hoca tarafındankonulduğunu,

33. Ö.I.'ın İstanbul'daki kardeşi Ö. E.'in oturduğu evdeA. U. diye bir kişinin oturduğu, bu şahsın da örgütten ol-duğunu, (Mimindere Cad. Erenköy/ İstanbul, 0216 350 03..)

34. Ö.'ın faiz haram diye nemadan (tasarruf teşvikfonu) çıktığını,

35. Evlerinde sürekli Samanyolu TV'nin izlendiğiniözellikle F. Gülen hocanın vaaz programlarının takip edil-diginı,

36. Bir gün Ö.'ın evde dua ederek, tesbih çektiğini "Neoluyor" diye sorduğunu, Ö'ın cevaben "Hoca efendi bu-gün anjiyo olacak", onun için kendilerine kelime-i tevhid

Page 146: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

görevi verildiğini,

37. Ö.'ın isteğiyle Ulus'ta Nurculara ait olan "G .....mağazasından alışveriş yaptıklarını,

Diğer Kaynaklardan Elde Edilen Bilgiler:

1. Tbp.Yzb Ö. Etlik, Gülhane Askeri Tıp AkademisiKomutanlığı Fizyoloji Bölümü'ne tayin olup katılmadanönce çeşitli bölümlerden personelin bir arada bulunduğubir ortamda Dz.Tbp.Yzb.A. A.'un Ö. E.'in kim olduğunusorduğunda, tanıyan başka bir personelin "Dini bütünMüslüman bir kardeşimiz geliyor" dediği,

2. Öğrenciliğinde Cuma namazlarına devam ettiği,

3. Dini bütün bir kişi olarak tanındığı,

4. Bir ara gümüş yüzük taktığı, daha sonra çıkardığı,

5. Milletvekillerinin Meclis'teki yemin töreninde Ku-ran üzerine yemin edilmesini savunduğu,

162

6. Eşi doğumunu Beşevler'deki İslamcılara ait A.Ö.Hastanesinde yaptığı halde, görevli olduğu bölümdekiarkadaşlarına doğumun GATA'da yapıldığını söylediği,

7. Askeri Tıp Fakültesi'nde irticai faaliyet içinde oldu-ğu bilinen beşinci sınıf öğrencisi Ö. Ö. (okuldan çıkarıldı)ile sık sık görüştüğü,

8. İrtica ile ilgili gazete haberlerini dosyaladığı,

9. Arabasının bagajında kendi plakası dışında başka birplaka bulundurduğu ve bunu zaman zaman kullandığı,

10. Kendisinin istikbale yönelik çıkarlarını müessese-nin gelişmesinden önde tuttuğu,

11. Nema'dan çıktığı (GATA maliye şube müdüründentasarruf teşvik fonundan çıktığı öğrenildi),

12. F izyoloii ana bilim dalı başkanlığında daha önce gö-

Page 147: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

rev yapıp ırtıca faaliyetlerinden dolayı bölümden ilişki-leri kesilen öğretim görevlilerinin sınavlarda öğrencilere33 soru sorulduğu, buradaki 33 rakamının dini bir anlamıolduğu, Ö.'ın bu soruları bölümde bir araştırma yapıldı-ğında geçmişten iz kalmaması için imha ettiği,

13. Ek-A ifadede adı geçen kişilerle sürekli görüştüğü,

14. Aralık 1996'da İngiltere'ye gitmek için yurtdışı iznialdığı (10 gün), Pasaport çıkarttığı ancak gitmediği,

R. Ö.Hv.İsth.Kd.Alb.GATA İsth.Ş.Md.

Değerlendirme:Yrd.Doç.Tbp.Kd.Yzb. Ö. E.'in eşi F. T.E. ile diğer kay-naklardan eldeedilen bilgiler ile (E.) Tbp.Kd.Bnb. M. S.'ınIngiltere'den O. E.'e gönderilen mektup incelediğinde;Nurcuların Fethullah Gülen grubunun GATA komutan-

163

lığında özellikle öğrencilerle temasın olduğu temel tıp bi-limleri bölümünde örgütlenme çabaları içinde olduklarıana bilim dalı başkanlıklarında öğretim üyeliklerini elegeçirerek askeri tıp fakültesinde sempatizan öğrencilericemaatlerine kazandırma yolunda gayret gösterdikleri,Fethullah Gülen ile bizatihi görüşerek talimat aldıkları,cemaatin sivil kesimi ile askeri kesim arasında irtibat ol-duğu ve yönlendirildikleri, YAŞ kararıyla emekliye sevkedilen Tbp. Subayların GATA'daki yandaşlarıyla sürekliteması muhafaza ettikleri, faaliyetlerinde hücre / kompar-tıman usulünü uyguladıkları ancak son zamanlarda faa-liyetlerini kamufle ederek, bir suskunluk içine girdikleri,hatta imaj değiştirmek için düzenlenen toplantı ve kışlagazinosunda içki içmeye başladıkları, fevkalade dikkatlioldukları ve uygun ortam bulduklarında; ısrarla faaliyet-lerini sürdürerek TSK içinde büyük bir tehdit oluşturduk-ları / oluşturacakları değerlendirilmektedir.

Öneriler:

İrticai grupların 1980'li yıllardan itibaren TSK içindeörgütlenmelerine hız vermeleri Şeri Devlet özleınleriningerçekleşmesi açısından silahlı kuvvetleri tek engel olarak

Page 148: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

görmelerinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar 12 Eylül1980 sonrasında icra edilen genelkurmay soruşturmalarıve hava kuvvetleri komutanlığının 1987-1992 yılları ara-sında yürüttüğü soruşturmalarda tarikatlarla ilişiği tespitedilen subay/ astsubayların YAŞ kararıyla re'sen emekliedilmelerine rağmen ısrarla faaliyetlerine devam ettiklerigörülmektedir. Dolayısıyla TSK'nin de aynı ısrarla bütünfaaliyetleri yakından izleyerek takip - ortaya çıkarma -etkisizleştirme çalışmalarına devam etmesi. ..."

ASKERDEN EMlR:GÜLEN'İN İÇYÜZÜNÜ PERSONELE ÖĞRETİN

Ergenekon davasının ekleri kronolojik olarak tasnif

164

edildiğinde, 28 Şubat ”postmodern" darbesinin sahibiTürk Silahlı Kuvvetleri'nin, 1990'ların sonuna gelindi-ğinde, Fethullah Gülen ve cemaati hakkında daha detaylıraporlar hazırladıkları ortaya çıkıyordu. 1999 yılı Eylülayına gelindiğinde ise, Fethullah Gü1en'e bağlı gruplarınya da cemaatin çalışma yöntemlerini iyice çözdüğü anla-şılıyor.

Ergenekon davasının ekleri arasında yer alan bir kitap-çık bunu açıkça ortaya koyuyor. Iandarma Genel Komu-tanlığı tarafından Eylü1_1999'da hazırlanan ve "HizbullahTerör Örgütü ve Diğer Irticacı Faaliyetler" isimli kitapçık-ta birçok örgüt gibi_Fethullah Gülen grubuna da ayrıntılıolarak yer verildi. Işin ilginci, kitapçığın üstünde "gizli"değil, "Hizmete Özel" damgası bulunmasıydı. Kitapçığıniriş kısmında Genelkurmay Istihbarat Başkanı Tümgene-ral H. G.'nun bir emri yer alıyor. Kitapçığın, düzenlenecekkonferanslarda müracaat dökümanı olarak kullanılması,bölük seviyesine kadar dağıtımının yapılması ve persone-le öğretilmesi talimatı veriliyor. Hizbullah, İBDA-C, Vasatgibi terör örgütlerinin ayrıntılı şekılde anlatıldığı kıtap-çıkta Gülen ile ilgili şu değerlendirmeler yapılıyor.

c. Nurculuk:

Türkiye genelinde dokuz ayrı grup halinde faaliyet yü-rüttükleri bilinen Nurcu unsurlardan en önemlisi, Fethul-lah Gülen grubu Nurcularıdır. Şeriat esaslarına dayalı bır

Page 149: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

devlet kurma yönündeki amaçlarını gerçekleştirmek içinizledikleri yöntem itibariyle, diğer Nurcu kesimlerle vediğer taraftarlarla mukayese edildiğinde,

- İslamiyeti Türklük şuuru ile yorumlaması,

- Demokrasi kurallarına uygun yasal ve çağdaş yapılan-malarla faaliyet göstermesi,

- Medya imkanlarını en iyi şekilde kullanarak halkaaçılması,

165

- Her fırsatta bizzat liderleri vasıtasıyla devlet yanlısıolduklarını ifade etmeleri,

- Devlet yöneticileri ve halkın önemli bir kısmından ka.bul görmelerini sağlamıştır.

Grubun yurtiçi ve yurtdışı örgütlenmesinin, mali kay-naklarının, masum ve devlet yanlısı gibi gözüken faaliyet-lerinin, gerçekte şeriat devletini oluşturmak için gerekliolan kadroyu oluşturmaya yönelik bir strateji olduğu ar-tık ortaya çıkmıştır.

Yurtiçi Faaliyetler:

1969 yılından itibaren faaliyet gösteren F. Gülen gru-bu, yurt içinde etkin bir örgütlenmeye ve geniş bir taraftarkitlesine sahiptir.

Nitekim, halihazırda yurt sathında anılan gruba ait 200vakıf, 200 özel Okul, 56'S1 büyük 500 şirket, 460 dershaneve yaklaşık 500 öğrenci yurdu mevcuttur.

Ayrıca biri İngilizce yayınlanan 14 adet dergi, 300 bintirajlı Zaman gazetesi, ulusal düzeyde yayın yapan 2 yad-yo ve uluslararası yayın yapan Samanyolu TV, grubun enönemli ve etkili organlarıdır.

Grubun faaliyetleri, tüm yurt sathında yaygın bir görü-nüm arz etmekle birlikte, Samsun-Adana ekseninin batı-sında kalan illerde ve üniversite çevrelm-i ila Erzururrfdayoğunlaşmaktadır.

Page 150: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Uluslararası boyut kazanan faaliyetlerinin finansmanı-nı düzenli hale getirmek maksadıyla büyük ölçekli sigortave finans kurumu olan Işık Sigorta ve Asya Finans kuru-munu faaliyete geçirmişlerdir.

Hedefledikleri noktaya büyük oranda ulaştıklarını id-dia eden grup, son zamanlarda organize bir şekilde yurt-dışı faaliyetlere yönelmiştir.

166

Yurtdışı Faaliyetleri:

1992 yılında eğitim başta olmak üzere ticari işletme-lerde başlattığı yurtdışı açılımında K. Afrika'dan RusyaFederasyonu'na Uzakdoğu'dan ABD'ye yayılan bir geniş-leme söz konusudur.

Şu kapsamda, halihazırda 54 ülke (Fas, Senegal, Sudan,Nijerya, Yemen, Kenya, .... ., Pakistan, Hindistan, Bang-ladeş, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan,Azerbaycan, Nahcivan, Tataristan, Tacikistan, Gürcistan,Çeçenistan, Dağıstan, Afganistan, Batı Rusya, Moğolis-tan( Sibirya, Başkurtistan, Abhazya, Çerkezli, Alman-Ya, Ingiltere, Danimarka, Belçika, Hollanda, Arnavutluk,Bosna-Hersek, Makedonya, Romanya, Moldova, Iaponya,Güney Kore, Kamboçya, Tayland, Tayvan, Filipinler, Sin-gapur, Endonezya, Papua Yeni Gine, ABD, Avusturya'da6 üniversite-yüksekokul, 250 lise, 2 ilkokul ve 8 dil ve bil-gisayar merkezi, 6 üniversiteye hazırlık kursu ile 21 Öğ-rencı yurdu olmak üzere toplam 293 eğitim kuruluşunufaaliyete geçirmiştir.

Açılmış olan bu tesislerde Türkçe ve İngilizce derslerağırlıklı olmak üzere 40 bin öğrenci, 3 bini yabancı olmakuzere toplam 7 bin idareci ve öğretmen nezaretinde eği-İlm görmektedir.

Modern ders araç gereç imkânlarına sahip bu okullarayurtdışında büyük rağbet olup, öğrenciler sınavla seçil-mektedir.

Öğretmenlerin maaşları 600-1500 dolar arasında değiş-mektedir. Türk öğretmenlerin maaşları Türk işadamları,Yabancı öğretmenlerin maaşları mensup olduğu ülke ta-

Page 151: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

rafından ödenrnektedir.

F. Gülen Grubunun Faaliyetlerinin Analizi:Günümüzde yasal zemin ve devlet politikaları ileUyum içinde gerçekleşen faaliyetleri, yatırımları, örgüt-

167

lenme biçimi, finans imkânları ve yurtdışı açılımları irdelendiğinde, devlet benzeri bir yapılanma içinde olduklarıgörülmektedir.

Devletin kontrolünün yetersiz kaldığı, laik ve sivil toplum kuruluşlarının da yeterince ilgilenmediği başta eğitimolmak üzere birçok alanda ön plana çıkmakta, kontrolü al-tındaki kuruluşların forksiyonlarını, siyasi nüfuz ve kamukurum kuruluşlarındaki sempatizanları ile Türkiye'ninsiyasi konjonktürüne göre düzenleyebilmektedir.

Nitekim F. Gülen grubunun Refah ve sonrasında Fa-zilet partilerine şimdiye kadar destek vermemesinin esasnedeni de bu stratejiden kaynaklanmaktadır. Çünkü grupbu partiler yerine daha fazla imkana sahip olan iktidarpartilerini desteklemek suretiyle cemaatin gelişmesineimkân tanıma yönünde rasyonel bir tercih kullanmakta-dır.

Grubun kontrolünde bulunan özel egitim kuruluşlarıda 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yasasından önemli öl-çüde kazançlı çıkmışlardır. Cemaatin sahip oldugu ortaögrenim veren özel okullarına, ilkokul bölümü eklemeksuretiyle sisteme entegre olmaları sağlanmıştır.

Ayrıca lHL'nin kontrol altına alınmasından sonragrubun kontrolündeki bu okullar, irticai kesimler tara-fından rağbet edilen eğitim kurumları haline dönüşmüş-tür. Zaman içerisinde söz konusu okulların birer illegalİHL'lerine dönüşebilecekleri kuvvetle muhtemeldir.

Cemaatin kamuoyunda adının duyulmasında önemlibir faktör olan yurtdışındaki okullarının, Türk Cumhuri-yetleri, Balkan ve Ortadogu ülkeleri dışında ABD ve Ingi-liz vatandaşlarının önemli bir kesiminin yaşadığı Uzak-doğu ve Afrika ülkelerinde de açılmaları, Türkiye'dekiİslami çevreler içerisinde kendilerine muhatap arayan buiki ülkenin Gülen grubu ile ilişki içerisinde oldugu kana-

Page 152: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ati uyandırmaktadır.

Bu nedenle, Fethullah Gülen'in Ortodoks Fener Rum

168

Patriği Bartholemeos ve Katolik Dini Lideri Papa ll. Paul'legörüşerek, batılı güçlerin kendisine verdiği desteğe karşı-lık verdiği değerlendirilmektedir.

Kendilerinin bir tarikat olmadığını iddia eden cemaatlideri, resmi dini sıfatı bulunan Papa ve Patrik ile görü-şerek kendisine diyanet işleri başkanına alternatif bir ko-num yaratmak istemesi açısından dikkat çekicidir.

Grubu genel olarak tanıdıktan sonra şimdi de 19881993 yılları arasında grup içerisinde faaliyet gösteren birŞakird'in, yani Nur öğrencisinin ağzından Fethullah cemaatini tanıyalım:

(AA) F. Gülen'in Cemaate Tanıtımı:

Kişisel hayatı, kendi anlattığı şekliyle cemaat, ev veyurtlarda, teyp ve video kasetlerinden öğretilir ve oku-tulur,

İnsan ötesi bir yaratık olarak tanıtılır,

İnsan ötesi bir yaratığın her dediğine siz de inanırsınızÇünkü siz kirlisiniz, günaha batmışsınız, ama o, yani lidersizin çok üstünüzde, sizin ulaşamadığınız bir noktadadır.Size ötelerden haber getiren bir insandır.

Cemaatin ana liderinin Peygamber, fikri liderinin Said-Nursi ve görünürdeki liderinin F. Gülen olduğu empozeedilir.

(BB) Cemaat üyelerini birbirine bağlayan temel öğeler:Teşkilatı ayakta tutan üste itaat, üstün dediklerini soıgulamadan yapmaktır.

Ayrıca cemaat üyelerini bir arada tutan diğer unsur dahistir. Duygusal birliktelik cemaati birleştiren bir yapı;kan gibidir.

Lidere rabıta, yani tam bağlılık önemlidir ve ana ur

Page 153: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

surlardan birini teşkil eder. Lider kavramı cemaatin bi:likteliği ve devamı için önemlidir.

169

(CC) Cemaatin görevleri, nihai hedefi:

Unutulmamalı ki F. Gülen'in nihai hedefi, rüyası, Tür-kiye liderliğindeki İslam birliği ve Tanrı sözünün toplu-ma egemen olmasını sağlamaktır.

Şifre, kendisinin ifadesi ile üç kademelidir: İman, ha-yat, iktidar.

Said-i Nursi Onlara göre imanda dirilmeyi sağlamıştır.Içinde bulunulan safha ise imanı hayata geçirme ve yaşa-ma safhasıdır. "Altın Nesil" iktidarı sağlayacaktır.

Cemaatin tüm çabası Türkiye'de "siyasal ve ekonomikgüç dengesinde" söz sahibi olmak ve "ranta" ortaklıktır.

İnsanlara yaklaşırken "liberal İslam" anlayışı ile ha-reket edilmekte ve lslamın siyasal yüzünü göstermektençok tüm insanları kucaklayan bir hoşgörü felsefesi olduğulanse edilmektedir.

Üniversiteleri hedef alan çalışmalarında cemaatin her-hangi bir şekılde Türkiye'de laik demokratik düzeni boz-maya yönelik bır maksadının olmadığı, bilakis Türk insa-nını eğitme hamlesi olduğu tezi işlenir.

- Bu maksatla Türk Cumhuriyetleri'nde açtıkları okul-ların ve Orada yetişen çocukların Türk kültürünü nasılöğrendikleri konusunda hazırladıkları video kasetler kul-lanılır. Bu okullardaki gençlere rehberlik faaliyetleri adıaltında cemaat öğretisinin verildiğinden hiç bahsedilmez.(DD) Örgütlenme ve cemaate adam kazandırma esasları:Cemaat tek tip insan yetiştirme gayreti içindedir. Gerçi1990'larda tahminlerin ötesinde büyüdüğü için bu amaçbiraz sekteye uğramıştır.

Hedef kitle, ortaokulun son sınıfındaki ve liselerdekiöğrencilerdir. Çünkü bir gencin en cahil olmakla beraberen idealist olduğu devir bu çağdıp

170

Page 154: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Çocuğun aile durumu ve kişisel durumuna göre dinleilgili hiçbir şey söylenmeyebilir. Yapılan şey bu gençlerebir abi gibi davranarak, ona derslerinde yardımcı olmakve geleceğe ait planlarında yol göstermektir. Uygun or-tam oluştugunda cemaatin ögretisi verilmeye başlanır.

Genç, evinde ne kadar sorunluysa, başarı oranı o kadaryüksektir.

İlk hedef büyümedir. Bunun da yolu okulların etrafın-da örgütlenmeden geçer.

Büyümenin iki yolu vardır:

Okuyan gençler ve

Esnaflar

Gençler cemaatin insan kaynağını, esnaflar ise lojistikve para kaynağını oluşturur. F. Gülen'e göre cemaatın lo-kgmgtifi Anadolu insanı ve himmetidir. Hiçbir dış katkıyoktur.

Belli bir zamana kadar cemaatin ana hedefi ”egitim'oldugu için hep ögretmen yetiştirmeye çalışmışlardır. Ce-maat büyüdükçe bu ihtiyaç yerini digerlerine bırakmış,bugün sanatçısından mühendisine kadar toplumun herkesimini yetiştirme gayreti içindedirler, ama agırlık, ha-len egitim ve ögretmenler üzerindedir, çünkü gençlerlebuluşan tek meslek grubu ögretmenliktir.

Harp okullarına ve askeri liselere sokulacak çocuklargizlilik içerisinde egitilir. Bu çocuklar özel evlere giderlercemaat içindeki sorumlular dışında insanlar bu evlerinne yaptığını bilmezler, çünkü cemaatin örgütlenemediğitek kurum askeriyedir. Son olarak Izmir Maltepe AskeriLisesi'nden 3, Balıkesir Astsubay Okulu'ndan 2 ögrencinin Işık Evleri'nde Nur eğitimi aldıkları, okulda dikkatçekmemek için abdest yerine teyemmüm etmeleri, nama-zı gözle kılmaları, oruç tutmamaları konusunda talimaaldıkları okul bitene kadar kendilerinden bir şey beklermedigi tespit edilmiştir.

171

Page 155: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Eğitim, hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerindeki teşki-latlanmaları çok üst düzeydedir.

Üniversiteye hazırlanan gençlerin kendi dershanelerine gitmelerini sağlamaya çalışırlar. Üniversiteye hazırlık dershaneleri en verimli çalışan organlardır. Buralara büyük insan kaynağı ve parasal destek yapılmıştırİstanbul'da Fem dershaneleri, Izmir'deki Akyazılı bunla-ra birer örnektir.

Dershane binaları çok fonksiyonludur. Buralarda ör-güt toplantıları da yapılır, ayrıca F. Gülen'in ikamet ettiğiyerlerden biri de Altunizade Fem dershanesidir. Buradakendisine tahsisli bir oda vardır.

Ev ile hazırlık dershanesi ilişkisi çok önemlidir.

Cemaatin 90'lı yıllarda çok güç kazanmış diğer önemlibir organı da öğretim kurumlarıdır. Okullar yatılı olduk-larından öğrencilere çok daha etkili olunmaktadır.

Bu okul ve dershanelerdeki eğitim seviyesi, diğer okulve dershanelerden daha yüksektir, çünkü kadrolarında işipara için değil inandıkları için yapan birçok gönüllü var-dır.

Özellikle fen liselerindeki örgütlenme çok önemlidir.En zeki çocukları yetiştiren bu okullar, ceınaat için çgkuygun bir genişleme sahası oluşturur.

Çocukların lise çağında hafta sonları gördükleri ilgi vesıcak ev yemekleri bu çocukları cemaat elemanı yapmakiçin yeterlidir,

Bahsedilen evlerin dışında üniversite Öğrencilerine hi-tap eden evler de vardır. Bunlar üniversitelere yeni başla-yan insanlara hizmet verir. Bu evlerin ilk amacı, cemaatinaktif elemanları yerine "sempatizanlarını" yaratmaktır,çünkü Fethullahçılar bu cemaatin belli bir zaman sonra'cemiyet-toplum" olacağını hesaplarlar.

Işık Evleri'ne arada bir daha üst seviyeden ”abi"1e1~gelir ve cemaatin son durumu hakkında olsun, F. Gülen

172

Page 156: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

hakkında olsun, teşvik edici, yüreklendirici konuşmalar-da bulunurlar. Monotonlugu yok etmek ve her cemaatelemanının yukarıyla olan temasını kuvvetlendirmek içinbu önemlidir.

(EE) Empoze edilen fikir ve düşünceler:

Fethullah Gülen ve cemaatini tanıtan kasetlerde ve ve-rilen vaazlarda sık sık yinelenen temalar kısaca şunlardır.

Türk insanı son yüzyılda İslam'ın özünden uzaklaşa-rak materyal ve ruhsal bağlamda geride kalmıştır. Tanrıinancıdan uzaklaşmak bu dünyada mutsuzluk ve tatmin-sizligi, öteki dünyada ise cehennem hayatını getirir. Türkinsanını bu hatadan kurtarmak görevi ise yeryüzünde bucemaatin omuzlarına Tanrı tarafından verilmiştir.

Harcadığınız her nefeste İslam dinine uygun yaşama-lısınız.

Fen ilimlerini ve teknolojiyi öğrenmek gerekir, amabunun da amacı gelişme degil, Tanrı'ya daha çok yaklaş-maktır.

Yaşamın amacı dolaylı veya dolaysız Tanrı'ya hizmet-tir.

Cemaatin dışında bir hayat cehennemdir ve cemaattençıkan da bir daha iflah olmaz ve cehennemliktir.

(FF) Cemaatte hiyerarşik yapı:

Cemaatin muazzam bir hiyerarşik yapısı vardır veTürkiye'de askerden sonra en iyi teşkilatlanmış örgüttür.1990'lara kadar ana cemaat birimi onların "dersha-ne" veya "Işık Evleri" dedigi, öğrencilerin ve onların'abi"lerinin kaldığı evlerdir. Cemaatin ”iyi" elemanlarıhep buralarda yetişmektedir.

Her dershane ve ev bir bölgeye bağlıdır.

173

Her ev hacmine göre 5-6 kişiden oluşur ve evlere kim-

Page 157: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

lerin dağılacağı "bölge imamları" tarafından belirlenir.Ayrıca her evin bölge imamı tarafından tayin edilmişbir imamı vardır. Ev imamları yaşça daha kıdemli insan-lardır.

Evdeki hayat özetle şöyledir:

Evin birincil amacı "adam kazanmak" yeni kazanılaninsanlara cemaat öğretisini empoze etmektir. Bu fonksi-yonu yitiren evlerin kadrosu dağıtılır.

İkincil amaç, evde kalanların kendilerini cemaat öğreti-si paralelinde devamlı yetiştirmeleridir.

Üçüncül amaç da barınacak bir yer tedarik etmektirEvin her türlü ihtiyacı cemaat tarafından karşılanır.

Her evin sorumlu olduğu Özel bir misyonu vardır.

Ev sahiplerinin hizmet dışı sokakta dolaşması tasvipedilmez, çünkü sokak günahlarla doludur.

(GG) Hedef kurum ve kuruluşlar

F. Cülen'e göre askeriye, mülkiye-hukuk ve eğitim, teş-kilatlanılması gereken ilk üç kurumdur.

Üst düzey bürokratlarla sıkı ilişkiler kurmak, İçişlerive Polis teşkilatına sızmak cemaatin vizyonu içindedir.

Spor dünyasını bile ihmal etmeyen cemaat özellikle Ga-latasaray Futbol Kulübü'ndeki aktiviteleri ile biliniyor. Buküçük örnek, cemaatin politika belirleyicilerinin vizyonla-rının genişliği ve hedeflerinin derinliğini göstermektedir.

Boğaziçi, ODTÜ ve Bilkent gibi üniversitelerde örgütünfakülte düzeyinde yapılanması kuvvetli değildir, fakat buüniversitelerde asistan veya doktora çalışması yapan ce-maat mensupları mevcuttur.

YÖK ve MEB'in 5-6 sene önce başlattığı proje ile yeni

174

üniversitelerin kadro ihtiyacını karşılamak için yurtdışı-

Page 158: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

na binlerce öğrenci gönderilmiştir. Bir öğrencinin devle-te maliyeti senede 40.000 Amerikan dolarıdır. Her fırsatıdeğerlendirmekte usta olan cemaat bu fırsatı da çok iyikullanmıştır. Yurtdışına gönderilen bu öğrencilerin ço-ğunluğu bu cemaate mensuptur.

Özel üniversiteler bazında Fatih Üniversitesi onlarındır.

(HH) Gelir kaynakları ve sermaye gelişimi:

Esnaflar üzerindeki örgütlenme özellikle 90'larda art-HUŞİIY- Şu anda muazzam bir finansal güçleri vardır. 50milyar dolara ulaşan İslami sermayenin %50'sinin F. Gü-len cemaatinin destekleyicilerine ait olduğu değerlendi-rilmektedir.

İlk zamanlarda esnaf teşkilatlandırılmamıştı. Bunlarınfonksiyonu cemaate parasal ve lojistik destek vermekti.Para toplaına olayına "himmet" denir ve en büyük yar-dım da ramazan ayında toplanır. Cemaatin üst düzey birelemanı gelir, duygusal bir konuşma yapar ve insanlar birsonraki ramazan ayına kadar verilmek üzere para veyamal taahhüt ederler.

Yeni bir strateji ile esnaf bir araya getirilmiş ve 1996yılında lstanbul'da İŞHAD (İş Hayatı Dayanışma Derne-ği) oluşturulmuştur. Bu dernek ile esnafın eğitimi ve biraraya gelmesi sağlanmıştır.

Türk Cumhuriyetlerfnin iş potansiyelinde en büyükpay onlarındır.

Anadolu Kaplanları denilen yerli girişimcilerin önemlibır kısmı Fethullahçıları destekler. Aralarında güçlü bir işortaklığı ve bilgi transferi vardır. Bu dayanışma dış ±i¢a_rete de yansımıştıız

(II) İbadet:

Evlerde namazlardan sonra sürekli ya Nur risaleleri ile

175

Fethullah Gülen'in kaleme aldığı kitaplar okunur ya dakasetler dinlenir veya izlenir. Sabah, akşam ve yatsı na-

Page 159: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

mazları bunun için en uygun vakitlerdir.

(II) Basın ve yayın faaliyetleri:

Medyanın öneminin farkında olan cemaat bu konudahem basın yayın elemanı yetişmesini teşvik etmekte hemde finansman sağlamaktadır.

Zaman gazetesi, Samanyolu Tv, Sızıntı, yeni Ümit Der-gileri, 14 dergi, 25 radyo bu konudaki teşebbüsleridir.

(KK) Cemaatin geleceği:

Fethullah Gülen ve üst düzey elemanlarının cemaatingeleceği konusundaki niyetleri veya beyanatlarını hiçbiryerde bulamazsınız.

Bazı müesseselerde rantı paylaşamanıa yüzünden kav-galar başlamıştır. Cemaatin içinde üst düzeyde bile birbi-rinden nefret eden, birbirinin kuyusunu kazmaya çalışaninsanlar mevcuttur.

Siviller, Fethullahçıları sahip oldukları gerek siyasi ge-rekse finansal potansiyelinden dolayı radikal İslamın al-ternatifi ve ılımlı İslamın temsilcisi olarak hinıaye etmek-tedirler.

Türkiye'de silahlı kuvvetler olmasaydı bugün hayali-ni kurdukları İslam devletini tesis etmiş olacaklardı. Şuanda Türkiye'de Fethullahçılarla askerler arasında gizlibir satranç oynanmaktadır. Cemaatin askere bakışı belli-dir, askerliği her fırsatta övdükleri halde büyümeleri içinÖnünde tek engelin de askerlik kurumu olduğunun far-kındadırlar.

Yakın geçmişte Refah Partisi ve yandaşlarının uğradı-ğı akibetten ders alarak radikal davranmanın ne zararlargetirdiğini görmüş ve “hoşgörü” felsefe ve politikasını ce-

176

maatin amblemi olarak lanse etmişlerdir. Analiz ve araş-tırmadan uzak Türk halkı ve küçük burjuvazisi bu mas-keye hemen inanmış ve çabuk verilmiş kararlarla "ılımlı

Page 160: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

İslam" olarak gördükleri örgütü desteklemişlerdir. Amaörgütün diğer bütün dinci örgütlerden daha akıllı oldu-ğunun ve kritik güce ulaşana kadar bu hoşgörü maskesinitaktığının farkında değiller.

GENELKURMAY:GÜLEN CEMAATİASKER ve POLiSTE ÖRGÜTLENİYOR

Genelkurmay Başkanlığı görevini devraldıktan son-ra yaptığı açıklama, Harp Akademileri Komutanlığı ko-nuşması ve 14 Nisan 2009 tarihinde düzenlenen yıllıkdeğerlendirıne toplantısında dile getirdiği görüşler dik-katle gözden geçirildiğinde, Orgeneral Ilker Başbuğ'un,dolayısıyla askeri kanadın, Fethullah Gülen Cemaati'neilişkin "uyarı" niteliğindeki değerlendirmeleri hassas birnoktada tutmaya çalıştığı görülüyor. Gülen Cemaati, herfırsatta "siyasi amaçları olmadığı"nı ifade etmesine rağ-men, Başbuğ'un bu noktaya, cemaatin rejimi dönüştürmeçabasına özellikle ve ısrarla vurgu yapması dikkati çeki-yor. Ancak, gelinen süreçte Genelkurmay'ın açıklamala-rı, artık önceki yıllardakine benzer şekilde ve geniş çer-çevede yankı bulmuyordu ve bu kez de öyle oldu. OysaBaşbuğ'un, "... Giderek güçlenen bazı cemaatler, ekono-miyi yönlendirmeye, sosyo politik yaşamı biçimlendirme-ye, dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sosyal kimlikleriniortaya koymaya çalışmaktadırlaru.” şeklindeki ifadeleri,gerçekte siyasi rejimin geleceğinden endişe adına bir uya-rı niteliği taşıyordu.

Ergenekon iddianamesi eklerinde Genelkumay İstih-barat Dairesi kaynaklı raporlar, bu yargının köklerinin es-kiye dayandığına tanıklık ediyor. Bu tartışma ortamında

177

nelerin olup bittiğinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağla-ması bakımından, bu raporların da okunmasında büyükyarar bulunduğuna inanıyorum.

İşte Ergenekon davası ekleri arasında yer alan bir önem-li rapor daha: 24 Mayıs 2002 tarihli Genelkurmay Başkan-lığı Istihbarat Başkanı ljlüseyin Göksu imzasıyla dağıtımıyapılan rapor, "Irticai Orgütlerin Tehdit Değerlendirmesi"başlığını taşıyor. Nurculuk, Süleymancılık, Nakşibendilik

Page 161: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ve Kadiri Tarikatı hakkında kapsamlı bilgiler içeren ra-porda en geniş bölüm Fethullah Gülen Cemaati ve faali-yetlerine ayrılmış... Raporda Fethullah Gülen ve cemaati-nin amaçlarına ilişkin şu ifadelere yer veriliyor:

"Fethullah Gülen'in amacı: Devletin tüm sistemlerineİslam hükümlerini egemen kılarak, teokratik bir İslam dik-tatörlüğünü kurmaktır. Bu amacına ulaşabilmek için detoplumda "Hoşgörü ve Barış" mesajları vermeye yönelikılımlı bir cemaat lideri portresi çizmeye özen göstermek-tedir. Fethullah Gülen, hiçbir kuvvet tarafından geri adımatmaya zorlanamayacağı bir duruma ulaştığında, Atatürkilke ve inkılaplarını ortadan kaldırmayı, laik, demokratik,sosyal hukuk devletini yıkarak, şeriat esaslarına dayalıbir rejim kurma amacını, bu ılımlı görünüm altında gizle-mektedir. Çünkü Fethullah Gülen, ilk etapta devlete karşıSavaş vererek hedeflerine ulaşmanın yıpratıcı olduğunutespit ederek, kurulu sisteme ters düşmek yerine, onunlabarışık, ama onu içten içe ele geçirici bir politikayı yeğle-mektedir. Bu sebeple birinci hedef olarak; asker, sivil veemniyet teşkilatında örgütlenmek esas alınmıştır."

Rapordaki bu açık ifadelerin, hem bir önceki Genelkur-may Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın hem de görevdeki İlkerBaşbuğ'un sözlerinin altını doldurur bir nitelik taşıdığıgözleniyor.

Bütünlüğü bozmamak için, raporu sayfa sırasına görevermeyi tercih ettik. Ayrıca ilginç bilgiler içerdiği, askerin

178

tarikatlara bakış açısını kapsadığı için, Nurculuk yanındaSüleymancılık, Nakşibendilik ve Kadiri tarikatı ile ilgilibölümleri de aynen aktarıyoruz:

T.C. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI

ANKARA

İSTH : 3390-97-02/İKK ve Güv.D. 1 İç TİŞ. (144)

KONU :

BAŞEMİR

Page 162: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

İLGİ: Gn.Kur.B§k.lıgının 28 Mayıs 2001 gün veİsT1÷ız3590-319-01_/11<ı< ve Güv.D.İç.Cari İsth.Ş.(319) sayı-lı MYY 11.4-4 (A) Iç Tehdit Dokümanı

1. MMY 114-4 (A) İç Tehdit Dokümanı, ilgi yazı ile ya-yınlanmıştır.

2. Sözkonusu dokümanda yer alan irticai unsurlarınMayıs 2001 tarihinden Mayıs 2002 tarihine kadar olan nemdeki faaliyetlerini de kapsayacak şekilde "Irticai Or-gütlerin Tehdit Değerlendirmesi" adıyla daha kapsamlıbir doküman hazırlanmıştır.

3. Söz konusu dokümanda irticai oluşumların;

a. Yapısal değişiklikleri,

b. Son dönemde dikkat çeken faaliyetleri,

c. Finans kaynakları,

d. Destek aldıkları sivil toplum örgütleri,

e. Yabancı ülkelerin söz konusu unsurlara yaklaşımlarıortaya konulmuştur.

4. Dokümandan yapılacak istihbarat çalışmalarında istifade edilmesini ve MYY 114-4 (A) İç Tehdit Dokümanııle birlikte kullanılmasını arz/ rica ederim.

GENELKURMAY BAŞKANI NAMINA/ EMRİYLEş.Ma.v. Alb. ı=.ENGiN

179

Hüseyin GÖKSUKorgeneralİstihbarat Başkanı

NURCULUK1. Genel:a. Tarihi Gelişimi:

Nurculuk; başlangıçta bir tarikat olarak doğmamışSaid-i Nursı tarafından yazılan "Nur Risaliyesi"nin oku-nup yayınlanmasına dayanan ve bunları okuyanların

Page 163: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

meydana getirdiği dini bir cemaat olarak oluşmuştur.

Nurculuk tarikatını kuran Said-i Nursi, 1873 yılın-da Bitlis ilinin Hizan kazasına bağlı Nurs köyünde doğ-muştur. Doğduğu köyün isınine izafeten Nursi soyadınıalmıştır. Taraftarları ve talebeleri tarafından "zamanınalimi, zamanın harikası" anlamına gelen ”Bediuzzeman'ismi verilmiştir.

Said-i Nursi, 1925 yılında Tunceli bölgesindeki ŞeyhSaid-i isyanı esnasında, genel asayişin temini amacıylaönce Burdur'a daha sonra da lsparta'nın Barla nahiyesin-de mecburi ikamete tabi tutulmuştur. Nurculuk faaliyet-lerinin etrafında odaklandığı "Risale-i Nur Külliyatı"nıilk olarak Barla nahiyesinde yazmıştır.

"Risale-i Nur Külliyatı" adı verilen ve "sözler, mektu-bat lem'alar ve şualar" gibi ana başlıklar altında toplanan130 parçadan ibaret eserlerinden dolayı zaman zamanhakkında davalar açılmıştır. Bu davalar süresince uzuncabir zaman cezaevinde kalmış ve hayatını mecburi ikametetabi tutulduğu çeşitli illerde geçirmiştir.

23 Mart 1960 tarihinde Şanlıurfa'da ölen Said-i N ursi'nincenazesi Halil-ür Rahman Camifne defnedilmiş, ancakcenazesinin Şanlıurfa'dan alındıktan sonra gömüldüğüyer bilinmemektedir veya Nurcu kesim dahil kamuoyuböyle bilmektedir.

180

Said-i Nursi'nin ölümünden sonra yine büyük ölçüdeaynı çizgide sürdürülen faaliyetler, dönemin şartları içeri-sinde hayata geçirilmiş bazı dernek ve yayın organlarıylada desteklenmiş ve mevcut imkânlar dahilinde daha genişkitleye ulaşmanın yolları aranmıştır. Kendilerince, Nur-culuk hareketinin en önemli ve bariz vasfının, kişilerinimanını kurtarma ve bu amaçla propagandif faaliyetlereönem verme olduğu ifade edilmektedir.

İlk defa 1955-1957 tarihinde Kur'an-ı Kerim ile Risale-iNurlar'ın yazılışı nedeniyle iki gruba ayrılan Nurculararasındaki bu gruplaşma, Said-i Nursi'nin ölümündensonra daha bariz bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu gruplar-dan;

Page 164: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(1) Birinci grup; ”Kur'ana küfür yazısı ile hizmet olmaz'parolası ile faaliyetlerini yürütmekte, Risale-i Nurlar'ınmutlaka el yazısı ve Arap harfleriyle yazılması tezini sa-vunmakta ve bunun sağlanması için de Nurcuların Arap-ça ögrenmesini öngörmektedir ki bunlara "yazıcı nurcu-lar" denilmektedir.

(2) "Okuyucu Nurcular" diye adlandırılan ikinci grupise; Latin harfleri ile yapılacak çalışmalarının hedeflerinevarmada daha yardımcı olacagi kanısında olup, bu fikriempoze etmeye çalışmaktadırlar.

Okuyucu ve yazıcı grup arasındaki bu farklılaşma,daha sonra 1969 tarihinden itibaren okuyucu grup içindefaaliyet gösteren Fethullah Gülen grupları olarak faaliyetgösteren Nurcu kesimde, Anayasa oylaması nedeniyleyeni bir bölünme daha oluşmuş, okuyucu grup; gazetecive şuracı olarak iki ayrı gruba bölünmüştür.

b. Amacı:Nurcu gruplar genel anlatımda; Said-i Nursi'nin öğre-tilerinin propagandasını yaparak öncelikle teokratik birdevlet kurulmasını isteyen taban yaratmayı, bilahare dev-let yönetimini ele geçirmeyi amaçlamaktadır.

181

c. Stratejisi:

Nurculugun genel olarak stratejisi devletin sosyal, siyasi, iktisadi ve hukuki temel nizamlarını dini esas veinançlara göre düzenlemektir.

2. Teşkilatı:

a. Günümüzde Faaliyet Gösteren Önemli Nurcu Gruplar:

(1) Yeni Asya Grubu

(2) Meşveret Grubu

(a) Mustafa Sungur grubu,

(b) Mehmet Kırkıncı grubu,

(c) Mehmet Kurdoglu grubu,

Page 165: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(3) Med-Zehra grubu

(4) Acz-i Mendi grubu,

(5) Fethullah Gülen grubudur.

b. Günümüzde Faaliyet Gösteren Önemli Nurcu Grup-ların Oluşumu, Teşkilatı ve Faaliyetleri:

(1) Yeni Asya Grubu:

(a) 1970 yılında yayın hayatına başlayan "Yeni Asya'gazetesi çevresindeki faaliyetleriyle bilinen bu grubun enönemli özelligi siyasetle yakından ilgileniyor olmalarıdır.12 Eylül Askeri Harekâtfndan sonra Yeni Asya gazetesi-nin kapatılması üzerine "Yeni Nesil" gazetesini çıkartma-ya başlamışlardır.

(b) Aynı şekilde kendi misyonları dogrultusu nda 1990yılına gelindiğinde, gazete bünyesinde yaşanan siya-si tartışmalar sonrasında bu galeteden ayrılan MehmetKutlular'ın liderliğindeki bir grup "Yeni Asya" adıylayeni bir gazete daha çıkarmaya başlamıştır.

(c) Adı geçen grup, gazete çalışmalarının haricinde"Köprü, Bizim aile, Cankardeş" dergileri de çıkarmakîã,kendisine ait öğrenci evleri, özel okul ve şirketleri vasıta-

182

sıyla faaliyetlerini sürdürmektedir.

(d) Anılan grup son dönemde, İstanbul'da faaliyet gös-teren "Yeni Asya İlim Kültür ve Araştırma Vakfı" bün-yesinde 2001 yılı içerisinde, "Risale-i Nur Enstitüsü" adıaltında bir enstitü kurma girişiminde bulunmuştur. An-cak enstitünün herhangi bir üniversiteye bağlı olmamaßlve enstitüyü bitirenlere belge verilmemesi gibi sebepler-den dolayı müracaatta bulunanların kayıt yaptırmadığıbelirlenıniştir. Bunun üzerine yönetim, enstitüyü faaliye-te geçirme fikrinden vazgeçmiştir. Ancak araştırmalardabulunacak kişilere yardımcı olmak amacıyla önümüzdekigünlerde ilgili kurumlardan izin alarak "araştırma merke-zi" kurma çalışmasına gidecekleri öğrenilmiştir.

Page 166: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(e) Mehmet Kutlular, "halkı kin ve düşmanlığa tahriketmek" suçundan dolayı Ankara 1 nolu DGM tarafındanaçılan dava sonucunda 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırı-larak 22 Mayıs 2001 tarihinde Kırklareli/ Vize cezaevinenakledilmiştir.

Adı geçen şahıs şartlı tahliye yasasından faydalanaraktutuklu bulunduğu Kırklareli/ Vize ilçesi kapalı cezaevin-den 21 Şubat 2002 tarihinde tahliye edilmiştir.

(2) Meşveret Grubu:

(a) Mustafa Sungur Grubu,

(I) Anılan grubun son dönemde yurtdışı eğitim faali-yetleri, Risale-i Nur basım ve dağıtım çalışmaları ve Fet-hullah Gülen benzeri bir yapılanma içerisine girme Çaba'ları dikkat çekmektedir. Bu meyanda;

(Il) Adı geçen grup tarafından Gürcistan/ Tiflis ve Aca-ra Ozerk Cumhuriyeti/ Batum'da dershane açıldığı,

(III) Grubun Rusya ve Azerbaycan'da dershanelerininbulunduğu,

(IV) Gürcistan'daki cami imamlarının yeterli bilgiyesahip olmadığı ve köylülerin İslamiyet'le ilgili konularda

183

kendilerine danıştıkları,

(V) Azerbaycan'daki dershaneye 2001 yılı içerisindepolis tarafından baskın yapıldığı, kitaplara el konulduğuNurcuların tepkileri üzerine polisin kitapları iade ettiği,bu olaydan sonra cemaate katılımın arttığı,

(VI) Anılan grubun Tacikistan ve Çeçenistan'da bu-lunan mensuplarının, bölgede etkin olan radikal İslamcıunsurlar tarafından "Kitap okumakla Müslümanların so-runlarının çözülmeyeceği" gerekçesiyle taciz edildikleribelirtilmiştir.

(b) Anılan grup tarafından Isparta/ Barla'da gerçekleş-tirilen yurtdışı temsilcileri toplantısında;

Page 167: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(I) F. Gülen grubu benzeri bir yurtdışı yapılanma mo-deli uygulanması, bu çerçevede öncelikle yabancı ülke-lerde vakıf-dernek gibi sivil toplum örgütleri kurulmasıakabinde ülkelerin yasaları çerçevesinde öğretim kurum-ları açılmasına yönelinmesi,

(II) Kültür Eğitim Vakfı'nda bulunan Said-i Nursi'yeait kitapların yurtdışında basılıp dağıtılnıasından eldeedilecek gelirin tekrar yurtdışı faaliyetlerde harcanmasıve kitapların yabancı dillere çevrilmesi,

(III) Malezya, Fas, Mısır, Balkan Ülkeleri, Rusya Fede-rasyonu ve Türk Cumhuriyetleri gibi ülkelere yaygınlaşanfaaliyetleri paralelinde, internette bir mail grubu oluştur-dukları ve cemaat haberlerini tek çatı altında toplayarakbir anda her tarafa ulaştırdıkları, söz konusu çalışmanınAlmanya'da da yaygınlaştırılmasının kararlaştırıldığı tes-pit edilmiştir.

(IV) Ayrıca anılan kesimce, Rusya Federasyonu'ndasürdürülen faaliyetler çerçevesinde, yılda 6-7 kitabın Rusdiline tercümesinin yapılabilecek konuma gelindiği, hali-hazırda on kitabın tercümesinin yapıldığı, bunların altısı-nın basıldığı, dördünün ise basılma aşamasında olduğu,basımı gerçekleştirilen kitapların RF'nin en ücra yerlerine

184

kadar ulaştırıldığı öğrenilmiştir.

(V) Bunun yanı sıra Mustafa Sungur yönetimindekiNurcu kesim tarafından, Rusya Federasyonu Kostromaşehrinde "Bedi-üz Zaman Camii" adı altında yaptırılmak-ta olan külliye inşaatının, 11 Eylül eylemleri sonrasındaRus yetkililer tarafından durdurulmasına rağmen; RusyaHükümeti tarafından söz konusu grubu ılımlı çizgide fa-aliyet göstermesi ve Çeçenlerle ilişkilerinin sınırlı olmasınedeniyle cemaatin ülkedeki dershanelerinin faaliyetineizin verdikleri belirlenmiştir.

(VI) (Rusya/Kosturma, Said-i Nursi'nin 1. Dünya Sa-vaşı esnasında Ruslara esir düştüğünde kaldığı yer olmasınedeniyle Nurcu cemaatler için önem taşımaktadır).

(VII) Ayrıca Mustafa Sungur yönetimindeki Meşveretgrubu Nurcu kesim tarafından, l¬lollanda'da Flemenkçe,

Page 168: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Almanca ve İngilizce Risaleler basıldığı ve halkın İslamaolan ilgisinin artmasından da istifadeyle kütüphanelerede dağıtım yapıldığı belirlenmiştir.

Bunun yanı sıra Mustafa Sungur yönetimindeki Meş-veret Grubu Nurcu kesimin, Tataristan'da bugüne kadaryaklaşık 60 bin adet Risale-i Nur bastırıp dağıttığı, buülkedeki din görevlilerinin söz konusu yayınlara sıcakbaktıkları, camilerde imamların Risale-i Nur okuduklarıve vaaz konularını anılan kitaplardan seçtikleri istihbarolunmuştur.

(b) Mehmet Kırkıncı (Şura) Grubu:

Bu grup, 1980 yılına kadar Yeni Asya Grubu ile birliktehareket etmekte iken, bu tarihten itibaren siyasi tercihler-de ihtilafa düşmeleri sonucu bu gruptan ayrılan MehmetKırkıncı tarafından kurulmuştur. Söz konusu grup, kont-rolündeki vakıflar ve öğrenci evleri vasıtasıyla Erzurum,Ankara ve Adana ağırlıklı olmak üzere çeşitli illerde faali-yet göstermektedir. Grubun bünyesinde daha ziyade eskiNurcular bulunmaktadır. Anılan grubun son dönemdeyurtiçi yanı sıra yurtdışı eğitim faaliyetlerine de ağırlık

185

verdiği gözlenmektedir. Bu meyanda anılan grup, halenRusya Federasyonu'nun 125 noktasında Risale-i Nin- eğjtimi vermektedir.

(2) Söz konusu Nurcu grup lideri Mehmet Kırkıncı;Müslümanların kutsal bayramlarından devletin haksızkazanç elde ettiği ve bu kazancın devlet yöneticilerinineğlence masrafı olarak kullanıldığı gerekçesi ile kuı-banderilerinin Türk Hava Kurumu'na (THK) bağışlanmasınakesinlikle karşı olduğunu belirtmektedir. Bu Çerçevgdelcemaat mensubu öğrencilerin uyarılarak, aileleri tarafın.dan kesilen kurbanların derilerinin THK'na verilmesineengel olmalarını istediği öğrenilmiştir.

(c) Mehmet Kurdoğlu Grubu:

(1) Okuyucular arasında yer alan bu grubun liderliğiniMehmet Kurdoğlu yapmaktadır. Söz konusu grup baştaAnkara olmak üzere halen Adana ve Kahraman1naraş'tabulunan çok sayıdaki öğrenci evlerinde faaliyetlerini sür-

Page 169: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

dürmektedir.

(2) Bunun yanı sıra anılan grubun 1980'li yılların başın-dan itibaren TSK'ya sızma girişimlerinde bulunduğu, ha-lihazırda bu girişimlerini çeşitli illerde sürdürdüğü tespitedilmiştir. Söz konusu grupla ilişkisi tespit edilen biıçekTSK personelinin 2000-2001 yıllarında alınan YAŞ kararla-rı doğrultusunda TSK ile ilişkileri kesilmiştir.

(3) Grup elemanlarının en belirgin özelliği, öğrenci ev-lerinde Said-i Nursi'nin eserlerini okumanın dışında tümmethod ve faaliyetleri reddediyor olmalarıdır. Yurt, üni-versiteye hazırlık dershanesi gibi müesseselerin açılmasıya da gazete ve dergi gibi yayın organlarının çıkartılmasıbu grup tarafından benimsenmemekte ve İslama asıl hiz-metin ”dershane" tabir edilen evlerde Risale-i Nurlarınokunması ve anlatılması ile yapılabileceği görüşü savu-nulmaktadır.

(4) Anılan grubun son dönemde de eskiden olduğu gibiev toplantılarına ağırlık vererek taban geliştirme faaliyet-

186

lerinde bulunduğu gözlenmektedir. Bu meyanda dini içe-rikli kitaplar okunmakta ve dini kasetler dinlenmektedir.

(5) Ayrıca söz konusu grup lideri Mehmet Kurdoğlu'nun,kendi ismini hatırlamama, zaman zaman günleri şaşırmagibi durumlar gösteren bir rahatsızlığı bulunduğu öğre-nilmiştir. Anıları şahsın, söz konusu durumla ilgili olarakpsikolojik tedavi gördüğü belirtilmektedir.

(3) Med-Zehra Grubu:

(a) Nurcu kesim içerisinde çok küçük bir kesimi oluş-turmakla birlikte özellikle Said-i Nursi'nin kürt yönünüön plana çıkartmaları ile dikkatleri çeken bir gruptur. Mu-hammed Sıddık Dursun'un liderliğinde faaliyet gösterenbu gruba bağlı olanların tamamı Kürt vatandaşlarımızdanoluşmaktadır.

(b) 1989 yılında yayın hayatına başlayan ”Dava" isimlidergi ve MED (marifet, eğitim, dayanışma) Vakfı çerçeve-sinde bu grubun faaliyetlerini takip etmek mümkündür.Ayrıca yine ayrı görüşlere sahip olan Zehra eğitim ve kül-

Page 170: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

tür vakfı da bu kesimin görüşleri doğrultusundaki faali-yetleri ile dikkatleri çekmektedir.

(c) Kürt milliyetçiliğini esas almalarından dolayı diğertüm Nurcu gruplar Said-i Nursi'nin, İslam dinine aykırıolan ırka dayalı bir milliyetçilik anlayışını ne eserlerindene de hayatında kesinlikle savunmadığını ileri sürerek, bukesimin fikirleri ve yaklaşımlarını kabul etmemektedirler.

(d) Bunun yanı sıra Said-i Nursi'nin, hep birleştirici ol-duğunu, hatta Şeyh Said-i'nin isyan girişimleri sırasındakendisinden yardım istemesine rağmen "Asırlarca İslamahizmet etmiş Türk milletinin torunlarına kılıç çekilmez'diyerek bu isyanı benimsemediğini ve katılmadığını eser-lerinde belirtmesi, diğer Nurcu kesimlerin bu gruba sıcakbakmasını önlemektedir.

(e) Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı, İzzettin Yıldırım'ın(ölü) kurduğu grubun legal organizasyonudur.

(f) Nurculuğu Kürtçülük ideolojisi doğrultusunda kul

187

lanma noktasında S. Dursun ile birleşen anılan grup, poli-tik tercihini PKK'dan yana yapması ve bu yönüyle de ka-bul görmesi bağlamında S. Dursun grubundan ayrılmakta,hatta daha da öne çıkmaktadır.

(g) İçişleri Bakanlığı'nca 13 Ocak 2000 tarihinde anılanvakfın merkez, yurtiçi şube ve temsilcilikleri ile bunlaraait iktisadi işletme ve şirketlerin teşviki ile vergi yönün-den incelenmesi sonucunda; söz konusu vakfın birimle-rinin temelli kapatılması sonucuna varılmıştır. Bununakabinde anılan grup; Said-i Nursi'nin vasiyeti olduğuiddiasıyla sürdürdüğü Van'daki Medrese-ül Zehra lisesiinşaatına devlet tarafından el konulmasının önüne geçmearayışlarına yöneldiği belirlenmiştir.

(h) Son dönemde İzzettin Yıldırım grubu Nur cemaatitarafından, Kürt kimliğinin ve Said-i Nursi'nin Kürt hal-kına yönelik mesajlarının yaygınlaşması amacıyla, Nurcugruplar arasında ayrışımın tam olarak yaşanmadığı Doğuve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik olarak, Said-iNursi'nin eserleri arasında yer alan ancak Kürtçü Nurcugruplar dışında okunmayan "lçtimai Reçeteler" isimli ki-

Page 171: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

tabın, tanıtımı ile okunmasına dayalı bir çalışma başlatıl-dığı tespit edilmiştir.

(4) Acz-i Mendi Grubu:

(a) Kadiri tarikatı şeyhlerinden Tayyar Şaşmaz ile Nur-culuk akımı liderlerinden Hulusi Yahyagilfden etkilenenMüslüm Gündüz isimli şahıs tarafından 1985 yılında Ela-zığ ilinde faaliyete geçirilen bir gruptur. Anılan şahsın bi-yografisi EK-I'dedir. Büyük ölçüde Said-i N ursi'den etki-lenmiş olmasına rağmen, halihazırdaki durumu itibariylediğer Nurcu gruplardan büyük farklılıklar göstermekte-dır.

(b) Kendilerini bir tarikat olarak kabul etmelerine ve ta-vırları itibariyle de bu görünüm içerisinde bulunmalarınarağmen, Said-i Nursi'yi de kendilerine rehber edindikleriiddialarından dolayı burada incelenmiştir.

188

(c) Nurculuğun bir tarikat olduğu fikrinden hareketlekendilerini "Acz-i Mendi Tarikatı (aciz kullar tarikatı)"olarak ifade eden bu hareketin en önemli ve dikkat çekiciözelliği, mensuplarının ellerinden bırakmadıkları asaları(sopaları) ile sarık, şalvar ve cübbeden oluşan giyim tarz~larıdır.

(d) Elazığ ili başta olmak üzere çeşitli illerimizde aç-mış oldukları dergahlarından, Said-i Nursi'nin eserlerininağırlıkta olduğu kitapları okumalarının yanı sıra Kadiritarikatına ait sesli zikir merasimlerini de görmek müm-kündür

(e) Zaman zaman kendilerine has kıyafetlerle değişikillere toplu geziler düzenleyen grup mensupları, bu şekil-de hem kamuoyu gündemine girerek tanınmayı, hem defaaliyetlerini diğer illere yaymayı amaç edinmektedirler.Bu hedeflerinde küçük bir grup olmalarına rağmen bellioranda kaınuoyunda kendilerinden söz ettirerek başarılıoldukları da söylenebilir.

(f) Bugüne kadar grup elemanları hakkında çok sayı-da dava açılmıştır. Bu davalar sonucu son olarak Elazığ,Gaziantep ve Izmir illerindeki dergahları kapatılmıştır.Ancak değişik illerimizde dergah evleri açma teşebbüsleri

Page 172: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

halen devam etmektedir.

(g) Giyim tarzları ve katı tutumları nedeniyle halkımıztarafından kabul görmediği gibi ciddi bir tepkiyle de kar-şılanan grubun, bu sebeple geniş bir tabana yayılma im-kanı bulamadığı gözlenmektedir.

(h) Diğer Nurcu gruplar tarafından kabul görmeyen bugrup, aynı zamanda ciddi bir rahatsızlık kaynağı olarakdeğerlendirilmektedir. Müslüm Gündüz'ün benimsemişolduğu tarz ve metodun Said-i Nursi ile bağdaştırılma~sının mümkün olmadığını iddia eden Nurcu kesimler, bugrubun faaliyetlerini, ülke insanının huzurunu bozucu veprovakatif nitelikte bulduklarını ifade etmektedirler.

(ı) Bundan başka, Türkiye'nin İslami esaslara göre yö-

189

netilmediğinden hareketle, Şer'i esaslara dayalı bir anayasal yapılanma oluşturmak amacına yönelik faaliyet yürüt:üklerini ifade eden söz konusu grubun, bu yaklaşımlarıtibariyle radikal ve köktenci çözümlere rağbet ettiği göz-enmektedir.

(j) Grubun lideri M. Gündüz'ün sergilediği gayri ahlakidavranışlar nedeniyle grubun dağılma aşamasına geldiği,Vlalatya, Gaziantep, Kahramanmaraş gibi illerde münfe-rit etkinliklerin dışında grubun faaliyetinin bulunmadığıtespit edilmiştir.

Tahliye oluşundan bu yana sessiz kalmayı tercih edenÅcz-i Mendi grubu lideri Müslüm Gündüz'ün kamuoyu-nun gündemine çıkmayı günümüz itibariyle uygun bul-madığı, kendisine yönelik halkta oluşan tepkileri ölçmeyeçalıştığı, bununla birlikte çevresindeki bazı şahısların isefaaliyetleri tekrar organize etme gayreti içerisinde olduk-ları gözlenmektedir.

(5) Fethullah Gülen Cemaati:

(a) Genel:

(I) Erzurum ili, Pasinler ilçesi, Korucuk Köyü nüfusuna kayıtlı, 1941 doğumlu Fethullah Gülen, çeşitli medreseve yörenin tanınmış din adamlarından almış olduğu ders-

Page 173: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

lerle ilk eğitimini taınamlamıştır. Anılan şahsın biyogra-fisi EK-]'dedir. Söz konusu şahıs 1958 yılında kazandığıDiyanet İşleri Başkanlığı'nın vaizlik imtihanı sonrasındaise Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Manisa, Çanakkale, Izmirgibi illerde çeşitli camilerde vaiz ve imam olarak görevleralmıştır.

(II) Gündelik politikalarla uğraşılmasını doğru bulma-yan Fethullah Gülen, 1970 yılında Nurcu kesimden ayrı-larak mustakıl hareket etmeye başlamıştır. Asıl gayeniniman hakikatlerinin anlatılması olduğu ve politika ile içlidışlı olmanın bu gayeye gölge düşürdüğü iddiasıyla faali-yetlerini daha ziyade öğrenci ve genç kesim üzerinde yo-ğunlaştırmıştır. Bunun yanı sıra bilhassa kasetlere çekilen

190

vaazlarıyla muhafazakar kesim arasında da tanınmayabaşlamıştır.

(III) 1971 yılında Nurculuk faaliyetlerinden dolayı ko-vuşturma başlatılmışsa da af kanunundan istifade ederekdavası düşmüştür. 12 Eylül 1980 sonrasında hakkındaverilen tutuklama kararı nedeniyle aranmaya başlanılanGülen'in, 1986 yılında Burdur'da yakalandığı ve DevletGüvenlik Mahkemesi'nce verilen takipsizlik kararı sonu-cu serbest bırakıldığı bilinmektedir.

(IV) 1989 yılından itibaren İzmir, Ankara, İstanbul il-lerinde tekrar vaazlar vermeye başlayan Gülen'in günü-mülde yazmış olduğu çeşitli kitaplarla da faaliyetlerinidevam ettirdiği gözlenmektedir. Akyazılılar Vakfı veTürkiye Öğretmenler Vakfı gibi kuruluşlarla başlayan fa-aliyet, günümüzde hayata geçirilen çok sayıda dernek veşirket aracılığıyla çok daha geniş bir yelpazede sürdürül-mektedir. Önceleri öğrencileri barındırmak amacıyla açı-lan evler, zamanla yerini yurtlara, daha sonra özel okullarve universite hazırlık dershanelerine bırakmıştır.

(V) Eğitim konusundaki çalışmaları kapsamında özelkolejler açmaya başlayan söz konusu cemaat, bu sahada-ki başarılarıyla faaliyetlerini yurtdışına da taşıma imkânıbulmuş ve böylece büyük çoğunluğu Orta Asya Cumhu-riyetlerinde olmak üzere 68 ülke ve özerk bölgede değişikisimler altında üniversite, lise, ilkokul, anaokulu ile eği-tim ve dil merkezi bulunmaktadır.

Page 174: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(VI) Ülkemiz içerisinde açmış olduğu özel kolejlerinyanı sıra hemen hemen her ilde açılan üniversite hazırlıkdershaneleriyle de yoğun bir eğitim faaliyeti içerisinde ol-duğu gözlenen grubun yurtiçinde (Mart 2002 itibariyle);

- 1 Üniversite,- 112 Lise,- 122 İlköğretim Okulu,- 12 Anaokulu,

191

- 263 Dershane

- 639 Yurt açtığı tespit edilmiştir. Keza cemaatin deneti-mindeki vakıf sayısı 100, dernek sayısı 73, şirket sayısı 473olarak belirlenmiştir.

(VII) 1978 yılında yayın hayatına başlayan ve günümü-ze kadar yayın politikasını değiştirmeyen "Sızıntı" dergi-si, bu grubun en eski yayın organıdır.

Buna ilave olarak günümüzde çıkartmakta olduklarıZaman gazetesi, Yeni Ümit ve Aksiyon dergileri ile ulusaldüzeyde yayın yapan Samanyolu Televizyonu (STV) veçeşitli radyo istasyonları da yine bu cemaatin görüşleridoğrultusunda faaliyetlerini sürdürmektedir. Görüldü-ğü üzere, söz konusu cemaat eğitim hizmetlerine vermişolduğu önem kapsamında faaliyetlerini iletişim alanındada yoğunlaştırmış ve bu alanda da önemli atılımlar yap-mıştır.

(VIII) Özellikle toplumun her kesimini kucaklayıcı tarz-daki yaklaşımları nedeniyle dini motifli terör örgütleri veradikal dini kesimler tarafından demokratik ve laik Tür-kiye Cumhuriyeti Devleti'nin savunuculuğunu yapmaklada suçlanmaktadır.

(IX) Halihazırdaki durumu itibariyle ülkemizde en ge-niş tabana hitap ettiği bilinen cemaat, genelde eğitim dü-zeyi yüksek şahıslardan oluşmaktadır. Kendi amaçlarını,devlet kademeleri için imanlı bir gençliğin yetiştirilmesiolarak açıklamaktadır.

(b) Amacı:

Page 175: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(I) Fethullah Gülen'in amacı; devletin tüm sistemlerineİslam hükümlerini egemen kılarak, teokratik bir İslam dik-tatörlüğünü kurmaktır. Bu amacına ulaşabilmek için de top-luma, "hoşgörü ve barış" mesajları vermeye yönelik ılımlıbir cemaat lideri portresi çizmeye özen göstermektedir.

(II) Fethullah Gülen, hiçbir kuvvet tarafından geri adımatmaya zorlanamayacağı bir duruma ulaştığında, Atatürk

192

ilke ve inkilaplarını ortadan kaldırmayı, laik demokratik,sosyal hukuk devletini yıkarak, şeriat esaslarına dayalıbir rejim kurma amacını bu ılımlı görünüm altında gizle-mektedir. Çünkü Fethullah Gülen, ilk etapta devlete karşısavaş vererek hedeflerine ulaşmanın yıpratıcı olduğunutespit ederek, kurulu sisteme ters düşme yerine, onunlabarışık ama onu içten içe ele geçirici bir politikayı yeğ-lemektir. Bu sebeple, birinci hedef olarak; asker, sivil veemniyet teşkilatlarında örgütlenmek esas alınmıştır.

(c) Stratejisi:

Fethullah Gülen, şeriat devletine ulaşmayı hedefleyenamacını gerçekleştirmek için aşağıda belirtilen stratejiyiuygulamaktadır.

(l) Stratejinin birinci adımında, devletin bütün kadro-larında ve bürokraside, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyetteşkilatında kadrolaşmayı,

(II) Stratejinin ikinci adımında ise kendisine maddi des-tek sağlayacak sermayeyi oluşturmayı hedeflemektedir.Yurtdışında 'l`ürkiye'de kurulacak İslami devlete, ulusla-rarası alanda sempatiyle bakacak bir gençlik oluşturmayıilke olarak benimsemiştir.

(IV) Bu doğrultuda, Fethullah Gülen, oluşturduğu öğ-renci seçme ekipleriyle semt ve köyleri dolaşarak, zeki vebecerikli öğrencilerle irtibat kurmakta, bilahare evlerde,dershanelerde ve kamplarda, beyin yıkama metoduyla,bu kişileri amaçları doğrultusunda yetiştirmektedir.

(V) Fethullahçılar, görsel-sözel yayın organlarının pro-paganda gücünü kabul ederek; televizyon, radyo, gazete

Page 176: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ve dergi gibi kitle haberleşme araçlarını etkin olarak kul-lanmaktadırlar.

(VI) Ayrıca Fethullah Gülen, sahip olduğu imkânlarla,semavi dinlerin temsilcileriyle başlattığı diyalog vasıta-sıyla "Dünya Dinler Birliği" adı altında bir oluşuma ze-min hazırlamıştır. Bu oluşumla, İslam dininin temsilcisi

193

olma yolunda, uluslararası alanda karşılıklı çıkarlara dayanan bir stratejiyi uygulamaktadır.

(d) Teşkilatı:

(I) Kuruluşu:

Fethullah Gülen Nurcu grubunun teşkilat yapısı EK-K'dadır.

(II) Yurtiçi Yapılanması:

Fethullah Gülen cemaatinin örgütlenme yapısı, devletealternatif yapılanmanın gerçeğini tüm çıplaklığı ile orta-ya koymaktadır. Bu örgütlenme, zirvede Fethullah Gülenolmak üzere silsile yolu ile bireye kadar inen bir teşkilat-lanmayı kapsamaktadır. Bu yapı;

- Cemaatin başı Fethullah Gülen,

- "İstişare Kurulu" ya da ”Şura" denilen ve 12 kişidenoluşan beyin takımı,

- Ülke imamları

- Bölge imamları

- Şehir imamları

- Esnafları organize eden imamlar,

- Semtlerden sorumlu imamlar,

- Ev düzeyinde görevli imamlar,

- Bireyleri kontrol eden imamlar,

Page 177: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

- İlkögretim ve lise düzeyinde öğrencilerle ilgilenen so-rumlular,

- Dershanelerden sorumlu rehberlerden oluşmaktadır.

(III) Yurtdışı Yapılanması:

F. Gülen taraftarlarının yurtdışı teşkilat yapısına bakıl-dıgında dört ana yapılanmanın mevcut oldugu görülmek-tedir. Bunlar;

194

- Uzakdoğu (daha çok Güney Kore, Japonya, EHCİOUGZ'ya, Tayland ve Çin'in hedef alındığı görülmektedir.)

- Avrupa (Hollanda, Belçika, İtalya, İngiltere veAlmanya'da etkin oldukları gözlenmektedir.)

- Amerika

- Kafkaslar ve Orta Asya'da (ağırlıklı olarak Türk Cum-huriyetlerinde) teşkilatlandığı görülmektedir.

F. Gülen'in bu ülkelerdeki faaliyetlerinin daha çokokul ve kültür dernekleri alanlarında gerçekleştirildiğibilinmektedir.

(e) Yurtiçi Faaliyetleri:

(I) F. Gülen'in faaliyetleri tüm yurt sathında yaygın bil'görünüm arz etmekle birlikte, özellikle Samsun - Adanaekseninin batısında kalan illerde ve üniversite çevrelerin-de, doğuda ise Erzurum'da yoğunlaşmaktadır.

(II) F. Gülen cemaatinin yurtiçinde faaliyet göstereneğitim kurumları, İmam Hati Liseleri'nin orta kısımları-nın kapatılmasından sonra irticai kesim tarafından rağbetedilen eğitim kurumları haline dönüşmüş, 200 C1V31`1nClavakıf ve şirket tarafından desteklenir hale getirilmıştır.

(III) Fethullahçılar, örgütlenme ve faaliyetleri ile "dev-let içinde devlet" özelliği göstermekte ve özellikle grubunokulları, ınilli eğitime alternatif bir anlayışla yönetilmek-tedir. Söz konusu okullarda görev yapacak öğretmen ve

Page 178: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

İdareciler grubun önde gelenleri tarafından tayin edil-mektedir.

(IV) Fethullah Gülen cemaatine ait bazı okul ve ders-hanelerde, kız-erkek öğrencilere gündüz ve yatılı olarakayrı binalarda eğitim verilmekte, böylece yarının kuşak-ları olan öğrenciler, okul çağında siyasal İslamın zihniyetiile yönlendirilmektedir.

(V) Öte yandan günümüzde, F. Gülen grubu tarafındandershane kavramının değişik bir boyutta ele alındığı gö-

195

rülmektedir. Nurcu gruplar, çok Önem verdikleri gençlikkesiminin kazanılması için öğrenci evlerini aynı zamandadershane olarak da kullanmaktadırlar. Yetişmiş öğrenci-lerin sorumlu olduğu evlerde, N urculuk ve diğer dini ko-nularda bilgiler verilmektedir.

(VI) F. Gülen cemaati tarafından meslek sahibi yetişkin-lere ve öğrencilere yönelik olarak açılan ve cemaat hakkın-da tartışmalara neden olan kampların şçm dönemde olasıtepkiler nedeniyle düzenlenmediği görülmektedir.

(VII) F. Gülen grubu Nurcu kesim ile ilgili olarak dö-nem içerisinde intikal eden haberlerden anılan kesimin,önemli yatırımlar yaptığı batı toplumlarında 11 Eylül sal-dırıları sonrasında, İslamiyet aleyhine oluşan ortam ne-deniyle yeniden yurtiçi çalışmaları ön plana çıkaran buhareket tarzı izleme temayülü içerisinde olduğu izlenimiedinilmiştir.

(VIII) Bu kapsamda, F. Gülen'in 11 Eylül tarihindeABD'de meydana gelen eylemlerin cemaatin faaliyetleriniolumsuz yönde etkileyerek çıkmaza soktuğu değerlendir-mesinde bulunarak, Türkiye'deki imajın tekrar güçlendi-rilmesi için yeni stratejilerin oluşturulması, bundan böylehizmet konusunda cemaat aleyhine gelişecek durumlardahoşgörülü davranılmaması, cemaatin gizli bir faaliyet yü-rütmediği, bu nedenle bugüne kadar faaliyetlerde alınantedbirler nedeniyle hizmetin aksadığı, gazete ve tv_lere ta-viz verilmemesi ve propaganda faaliyetlerine ağırlıklı ola-rak yönelinmesi yönünde talimat verdiği öğrenilmiştir.

(IX) Bu bağlamda cemaat tarafından;

Page 179: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(aa) Ekonomik ve siyasi olaylara halkın bakış açısınıntespit edilmesi ve değerlendirilmesi amacıyla kısa adı SA-NAR olan "Samanyolu Araştırma grubu" adlı bir oluşu-mun faaliyete geçirildiği,

(ab) Türkiye'deki faaliyetlerin yürütülmesi Sırasındafazlası ile ön plana çıkan ve deşifre olan cemaat mensup-larının, önümüzdeki dönemde özellikle uzak doğu ülkele-

196

rinde faaliyet gösteren birimlerde görevlendirilmelerininkararlaştırıldığı,

(ac) Öğrenci kesiminde taban bulunmasında büyük öl-çüde istifade edilen öğrenci yurtlarının peyderpey kapa-tılması kararı alındığı, kararın alınmasında yurtların çokçabuk deşifre olması, devletin ve halkın dikkatini çekme-si ile velilerin çocuklarını yurtlara göndermekten imtinaetmesının etkılı olduğu, bundan sonra öğrenci evlerineönem verileceği,

(ad) Cemaatin geçmiş yıllarda yaz tatilinde gerçekleşti-rilen okuma kamplarıyla ilgili olarak 28 Şubat sürecindensonra kamplar üzerindeki denetimlerin artması ve bu türkampların farklı mütalaalara yol açması nedeniyle bun-dan böyle uygulanacak tasarruf tedbirleri kapsamında ha-reket edilerek yurtlarda kalan öğrencilerin yaz tatili içinmemleketlerine gönderilmesi yönünde talimat verdiği,

(ae) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alınacak 5000öğretmen için cemaatin denetimindeki dershanelerde ça-lışan öğretmenlerin müracaatta bulunmalarının kararlaş-tırıldığı,

(af) Askeri okullara giren öğrenciler hakkında yapılangüvenlik soruşturmalarında cemaatin kontrolündeki ders-hanelerin sakınca teşkil etmesi üzerine, isimleri cemaatleözdeşleşmiş olan dershane isimlerinin değiştirilmesinekarar verildiği,

(ag) lzmir'deki cemaate ait evlerde kalan öğrencilerin2-3 günlük veya yarı yıl tatilinde memleketlerine gider-ken beraberinde cemaat mensubu yabancı uyruklu biröğrenciyi de götürmeye çalışması ve ailesiyle tanıştırması

Page 180: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

yönünde bir çalışmanın başlatılmasının planlandığı,

(ah) Anılan kesim tarafından, ilköğretim ve lise gençli-ğine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında, cemaatinmahalle temsilcileri vasıtasıyla illerde pilot okullar belir-leneceği, anılan okullarda sempatizan öğretmen ve veli-lerin tespit edilmesi, okul aile birliklerinde görev almak

197

suretiyle öğrenci ve velilere ulaşılması, cemaate ait yurtve dershanelerde öğrenim gören öğrencilerin pilot okullara kayıtlarının yaptırılmasının kararlaştırıldığı öğrenilmiştir.

(x) Bunun yanı sıra söz konusu cemaatin;

(aa) Cemaat şirketlerinin ekonomik anlamda mutlakadışa açılmalarını ve bunun ihmale gelmemesi gerektiği,Kombassan'a bu yönde tavsiyelerinin olduğu, bir şemsiyegibi Türkiye'nin dışarıdan kuşatılacağını, güçlenmek içinyabancı ortaklara yer verilmesi,

(ab) Üniversitelerde sözleşmeleri yenilenmeyen cemaatmensubu şahısların ivedilikle yurtdışına çıkartılmaları veanılanların eğitimlerinin söz konusu yerlerde devam etti-rilmesinin sağlanması, bu şahısların özellikle ABD ve Ka-nada vatandaşlığına geçirilmesi yönünde çalışmalara hızkazandırılması yönünde çalışmalar yaptığı belirlenmiştir.

(ac) Diğer yandan, F. Gülen grubunun 2002 yılını yurti-çinde de hamle yılı olarak hedeflediği, bu kapsamda aka-demisyen ve üniversite gençliğini cemaatin denetiminde-ki dergilere abone yapma kampanyası başlatılması, ayrıcaüniversitelerde "çevre kulüpleri" adı altında yapılanma-ya gidilmesi ve ek maddi kaynak arayışlarına yönelinmesidoğrultusunda çalışmalar yapılmasının planlandığı tespitedilmiştir.

(ad) Halen ABD'de bulunan F. Gülen'in Ankara 2 noluDevlet Güvenlik ınahkemesinde 26 Aralık 2001 tarihindedevam eden duruşmasına 56 sayfalık bir savunma gön-derdiği,

(ae) Adı geçen şahsın savunmasında, hakkındaki savcı-lık iddianamesindeki suçlamaları ve özellikle 18 Haziran

Page 181: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

1999 tarihinde ATV kanalında yayınlanan, adı geçeninfaaliyet yöntemi hakkında cemaatine verdiği bilgileri veyaptığı siyasi yorumları havi video görüntülerindeki hu-susları, muhtelif kitaplarında yer alan yazılara ve videogörüntülerinin tamamını içeren ifadelere yer vermek su-

198

retiyle suçlamalara ilişkin verilerde çarpıtma ve montajyapıldığını ispat etmeye çalıştığı görülmektedir.

(f) Yan Kuruluşları ve Destekleyen Sivil toplum Ör-gütleri:

(1) Yayın Organları:

- Ağrı Ekspres (Mahalli) (Ağrı)- Bizim İklim Dergisi (Mahalli) (Amasya)- Samanyolu Dergisi (Ankara)- Ufuk Bülteni (Ankara)- İ rfan Çocuk Dergisi (Batman)- Radyo Şimşek (Bursa)- Semaver (Mahalli) (Edirne)- Medya Gazetesi (Erzincan)- Zaman Gazetesi (İstanbul)- Bisiklet Çocuk Dergisi (İstanbul)- Zirve (Güven-Der Yayını) (İstanbul)- Aksiyon (Haftalık) (İstanbul) Akademik Araştırmalar Dergisi (İstanbul) Avrasya Dergisi (İstanbul) Sızıntı Dergisi (İzmir) Yeni Ümit (İzmir) Ekoloji Çevre Dergisi (3 Ayda) (İzmir) Fountain (3 Aylık-İngilizce) (İzmir) Kayseri Zambak Gazetesi (Haftalık-Mahalli) (Kayseri) Hür-Işık (Mahalli) (Manisa) Aktif Manisa (Mahalli-15 günde bir) (Manisa)

199

KASİAD Bülteni (Samsun) Vuslat (Samsun) Gökkuşağı Gazetesi (Mahalli-Haftalık) (Siirt) Özel Üftade İlköğretiın Okul u Dergisi (Uşak)

Page 182: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Özel Üftade Erkek Lisesi Dergisi (Uşak) Uşak Sanayici ve İşadamları Derneği (USTAD) Dergisi (Uşak) Van Güncel Gazetesi (Haftalık-Mahalli) (Van)

(2) Propagaııda Vasıtaları:

- (a) Televizyonlar:- Samanyolu TV (Ulusal)- Kanal F TV (Muğla/Fethiye)- Selam TV (Siirt)- Merkür TV (Van)

- (b) Radyolar:- Dünya Radyo (Ankara)- Nur FM (Diyarbakır)- Burç FM (İstanbul)- Samanyolu FM (İzmir)- Tempo FM (Manisa)- Radyo Likya (Muğla/ Fethiye)- Doğuş FM (Muğla)- Filiz FM (Muş)- Esra FM (Van)

- Radyo kanalları bu cemaatin basın-yayın faaliyetlerineverdiği önemi gösterdiği kadar, bu alanda ne denli etkin

200

bir güce sahip olduklarını da göstermektedir.

Ayrıca,

- Toplantılar (dershaneler, yurtlar, özel okullar, vakıflarevler, özel hastaneler, özel şirketler),

- Video kasetler,

- Muhtelif dönemlerde yapılan kamp çalışmaları pr0pa_ganda maksatlı olarak kullanılmaktadır.

(g) Yabancı Ülkelerdeki Faaliyetleri ve Bu ÜlkglgrinOrgüte Verdiği Destek:

- F. Gülen grubunun son dönemde özellikle Kafkaslarve Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleri ve özerk bölgeler

Page 183: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ile ABD'de faaliyetlerinin ygğunlaşllğı gözlenmektedir.Bu meyanda cemaat tarafından;

- Türkiye'de yüksek öğrenim görecek bir öğrenglninmasrafı ile Türk Cumhuriyetlerinde 7-8 öğrencinin öğ-renim görmesinin mümkün olduğu yönündeki tespittenhareketle, yurtdışında özellikle Türk Cumhuriyetlerindebulunan okullarından mezun olan öğrencilerin, yüksekeğitimleri için bulundukları ülkeleri tercih etmeleri amacıyla bir yönlendirıne uygulaması başlatma,

- Türkiye'de öğrenim görmekte ısrarcı olan Öğrencilerinise, anılan cemaatin yurtdışındaki okullarının öğretmenihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla, üniversitelerin Türl.Dili ve Edebiyatı bölümlerini seçmeleri doğrultusundayönlendirilmesi kararı alındığı öğrenilmiştir.

- Bunun yanı sıra F. Gülen cemaatinin, Rusya Federasyonu ve Orta Asya'daki faaliyetleri önceden destek girürken, Çeçenistan olayları nedeniyle İslami hareketler,karşı artan duyarlılık bağlamında, son dönemde kQntr0ve engellemelerde artış olduğu gözlenmektedin

- Ayrıca cemaat tarafından Orta Asya ülkelerine yöneli.ekonomik yatırımlara önem verildiği, bu çerçevede mardi sıkıntı çeken cemaat dışındaki tekstil işletmelerinin sı

201

tın alınarak işletmelerde bulunan makinelerin cemaate aitşirketler kanalıyla Orta Asya ülkelerine gönderilmesininplanlandığı öğrenilmiştir.

- Bu bağlamda söz konusu cemaatin yurtdışı faaliyetleriülke bazında incelendiğinde;

(1) Romanya:

- Fethullah Gülen cemaatinin Romanya'daki eğitim faa-liyetleri: "Işık Eğitim Kurumları" vasıtasıyla yürütülmek-tedir. Ülkede cemaate ait 2 lise, 1 ilkokul, 1 anaokulu ve1 dil okulu bulunmaktadır. Ayrıca ülkede cemaat tarafın-dan 15 günde bir "Zaman-Romania" adı altında bir gazeteçıkarılmaktadır.

(2) Bosna Hersek:

Page 184: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

- Fethullah Gülen cemaatinin ülkedeki eğitim faaliyet-leri "Sema Eğitim Vakfı" tarafından yürütülmektedir.

(3) Rusya:

- F. Gülen taraftarlarının, Rusya Federrasyonufndakiüniversitelerde 6 Türkçe bölümü, 3 lise, fl eğitim ve dilmerkezi bulunmaktadır.

(4) Gürcistan:

- Fethullah Gülen cemaatinin Gürcistan'daki eğitim fa-aliyetleri, "Çağlar A.Ş. ve Mars A.Ş.” tarafından yürütül-mektedir. Cemaatin ülkede, 1 üniversite, 3 kolej ve 1 dilmerkezi bulunmaktadır.

(5) Azerbaycan ve Nahcivan:

- F. Gülen cemaatinin ülkedeki faaliyetleri daha çokokul ve kültür dernekleri şeklinde görülmektedir. Cema-atin ülkede 1 üniversite ve 12 lisesi (üçü Nahcivan'da)1 ilkokulu bulunmaktadır. Ülkedeki eğitim faaliyetleri,Çağ Öğretim A.Ş. tarafından yürütülmektedir. CemaatinAzerbaycan'da birbiriyle bağlantılı faaliyet gösteren birTV (Samanyolu TV), bir radyo istasyonu (Burç FM) ve birgünlük gazetesi (Zaman Gazetesi) mevcuttur.

202

- Anılan grubun son dönemde ilk ve orta öğretim öğren-cilerinin yaz tatili dönemlerinde faydalanmaları amacıylailk kez Latin harfleriyle Azeri dilinde basılmış iki kitabı-nın yayınlandığı tespit edilmiştir.

- Ayrıca Azerbaycan'da faaliyet gösteren Kafkas Üni-versitesi yönetiminin, yeni bir üniversite kampüsü içinçalışma başlattığı, söz konusu çalışmanın yaklaşık iki yılıçerısinde tamamlanmasının planlandığı istihbar olun-muştur.

(6) Kazakistan:

- Fethullah Gülen cemaatinin Kazakistan'daki eğitimfaaliyetleri hali hazırda 1 üniversite, 27 lise, 1 ilkokul ve 1dil okulunda sürdürülmektedir.

Page 185: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(7) Kırgızistan:

- Fethullah Gülen cemaatinin Kırgızistan'daki eğitimfaaliyetleri "Sebat A.Ş." tarafından yürütülmektedir. Ül-kede cemaate ait: 1 üniversite, 11 lise, 1 dil okulu bulun-maktadır. Ayrıca cemaat tarafından Kırgızca/ Türkçe dil-lerinde haftalık olarak Zaman gazetesi çıkartılmaktadır.

- Ayrıca Kırgızistan'da Sebat Eğitim Hizmetleri A.Ş. tarafından anılan firmaya ait okullardaki eğitim durumuhakkında yayımlanan bir raporda:

- Kırgızistan'da 13 eğitim kurumu ile hizmet verildiği,

- Okullarda toplam 329 öğretmen, 3025 öğrenci ve 310yardımcı personelin bulunduğu,

- Okullara 2001-2002 öğretim yılı için 52863 öğrencininmüracaat ettiği, bu öğrencilerden 800'ünün önümüzdekiyıl okula kabul edileceği,

- Okullarda uygulanan tüm programların Kırgız Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylandığı,

- Okullardan şimdiye kadar 1228 öğrencinin mezun olduğu, bunlardan 550'sinin TCS ve YOS sınavını kazana

203

rak eğitim görmek üzere Türkiye'ye gittikleri hususlarınayer verildiği tespit edilmiştir.

(8) Özbekistan:

- Fethullah Gülen cemaatinin Özbekistan'daki eğitimfaaliyetleri "Silm A.Ş." tarafından yürütülmektedir. Ülke-de cemaate ait 10 lise bulunmaktadır.

(9) Türkmenistan:

- Fethullah Gülen cemaatinin Türkmenistan'da ki eğitimfaaliyetleri "Başkent Eğitim A.Ş." tarafından yürütülmek-fedir. Ülkede cemaate ait 1 üniversite, 13 lise, 1 ilköğretimokulu ve 1 eğitim ve dil merkezi bulunmaktadır. Ayrıcaülkede Başkent Eğitim A.Ş.'ye ait "Uluslararası Türk-

Page 186: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Türkmen Üniversitesi"nde "Bülten Press” isimli bir der-gi çıkarılmaktadır. Fethullah Gülen cemaati tarafındançıkartılan "Fountain" isimli dergi ücretsiz olarak dağıtıl-maktadır.

(10) Afganistan:

- Fethullah Gülen cemaatinin Afganistan'daki eğitimfaaliyetleri "Pak-Türk Uluslararası Çağ Eğitim Vakfı" ta-rafından yürütülmektedir. Ulkede cemaate ait 7 lise bu-lunmaktadır. Ancak 2002 Şubat ayı içerisinde cemaate aitokulların Pan-Türkizme hizmet ettiği gerekçesiyle Tali-ban yönetimiyle ters düştüğü, bu çerçevede öğrenihniştir.Afgan Eğitim Bakanlığı'nın anılan okul yöneticilerindenülkeyi terk etmelerini istediği öğrenilmiştir. Bunun üzeri-ne cemaat yönetimi Afganistan'daki eğitim faaliyetlerinidurdurarak ülkeyi terk etmiştir.

- Bilindiği üzere 11 Eylül 2001 tarihinde ABD'ye yapı-lan terör saldırısı sonrasında ABD tarafından Afganistan'ayönelik harekat başlatılmıştır. Hareketin faaliyetlerinintekrar başlatılması ve yeniden yapılandırılmasıyla ilgiliiştişarelerde bulunmak amacıyla Aralık 2001 ikinci haf-tası içerisinde ABD'ye gittikleri belirlenmiştir. Bilaharesöz konusu cemaatin, Afganistan'daki okullarının Mart

204

2002 ayında yeniden açılmalarını sağlayacak bir protokolimzaladığı, protokolün ülkenin değişik bölgelerinde yeniokulların açılmasını da içerdiği öğrenilmiştir.

- Ayrıca Afganistan'ın eğitim ihtiyacının karşılanma-sında önemli rol üstlenmek emelinde olan F. Gülen'inTürkiye'deki her il cemaatinin bir Afgan şehrindeki eği-tim faaliyetini finanse edecek şekilde organize olmasınıistediği ve bu ülkenin yeniden yapılanması için verilmesibeklenen ABD yardımlarından faydalanmayı umduğu daistihbar olunmuştur.

(11) Kamboçya:

- Ülkede söz konusu cemaate ait halen 1 lise bulunmak-tadır. Ayrıca ülkede halen inşası devam eden cemaate aitdiğer okulun inşaat giderlerinin karşılanması için kaynaktemini çalışmalarının sürdürüldüğü öğrenilmiştir.

Page 187: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(12) Arnavutluk:

- Fethullah Gülen cemaatinin Arnavutluk'taki eğitimfaaliyetleri Gülistan Şirketi tarafından yürütülmektedir.Ülkede anılan cemaate ait 5 lise bulunmaktadır. AyrıcaKosova'da da cemaate ait 1 lise bulunmaktadır.

- Bunun yanı sıra Fethullah Gülen cemaatininArnavutluk'taki uzantısı olan Gülistan Şirketi'nin "Koso-va Ufuk Vakfı" adı altında bir yadım Örgütü kurduğu veMart 2001 ayı içerisinde Birleşmiş Milletler Kosova GeçiciYönetimi makamlarına başvurarak bahse konu kuruluşu”NGO" statüsünde tescil ettirdiği belirlenmiştir.

(13) ABD

- F. Gülen grubu Nurcularca, ABD ile iş yapmak veyerleşmek isteyen Türkiye'deki mensuplarına ekono-mik, sosyal ve hukuki açıdan danışmanlık yapmak üzereWashington'da "Truestar Consulting Co." isimli bir da-nışmanlık şirketi kurulduğu, ABD'nin 7 ayrı eyaletindefaaliyet gösteren şirketin cemaat mensuplarının ABD'yegöç etmelerini teşvik etmek amacıyla zaman zaman

205

Türkiye'de seminerler düzenlediği tespit edilmiştir.

- F. Gü1en'in cemaatin ABD'deki faaliyetlerine ilişkinyaptığı açıklamada, ABD'deki yurt ve okullardaki Öğrencisayısının hızla arttığını, öğrenci velileri ve ABD'li iş adam-larının cemaat çalışmalarına ilgi ve maddi katkılarının ço-ğaldığını ifade ettiği öğrenilmiştir. Buna paralel olarak FGülen'in talimatı çerçevesinde, 2001 yılı sonunda ABD'debir kolej inşaatının başlatılacağı öğrenil.miştir. 2002-2003eğitim yılında açılması planlanan kolejin tüm giderlerininbu ülkede yaşayan cemaat mensuplarınca karşılanacağıifade edilmektedir. Halen ülkede cemaate ait 1 üniversiteve 3 lise bulunmaktadır.

- Bunun yanı sıra halen ABD'de ikamet eden F. Gülen'inOcak 2002 ayı itibariyle irtibat kanalı olarak yeni oluştu-rulan www.herku1.org adlı web sayfasını kullandığı veözellikle dini konularda yaptığı sohbetlerin günlük ve pe-riyodik olarak anılan siteye aktarıldığı tespit edilmiştir.

Page 188: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

- Diğer taraftan F. Gülen'in cemaatinin /\BD'deki yapı-lanmasında kullanmak için Türkiye'den 1,5 milyon dolartalep ettiği, bu meblağın il cemaatleri tarafından toplan-makta olduğuna dair bilgiler de alınmıştır.

(14) Kanada:

- Cemaat üst yönetimince üniversite mezunu cemaatmensuplarının Kanada'ya yerleşmeleri hususunda 2001yılından itibaren yapılan telkinler sonucu Ottowa'da ye-terli sayıya ulaşıldığı, bundan sonra Kanada'ya gidecekolan cemaat mensuplarından Montreal ve Toronto'ya yer-leşmelerinin istendiği öğrenilmiştir.

(15) Hong Kong:

- Cemaatin 1999 yılı içerisinde ticari faaliyet yürütülme-si amacıyla çalışmalara başladığı Hong Kong'ta günümüzitibariyle üç şirketin faaliyet gösterdiği belirlenmiştir.

(16) Tanzanya:

- Ülkede Işık Eğitim ve Sağlık Vakfı bünyesinde bir lise

206

faaliyet göstermektedir. Söz konusu okulun bu yıl ilk me-zunlarını vereceği öğrenilmiştir. Ayrıca cemaat tarafındanyapılacak yeni okul için Tanzanya Hükümeti'nin arsa tah-sisinde bulunduğu, ülkede sağlık konusunda da yatırımyapmak için görüşmelere devam edildiği, yapılacak yatı-rımla İzmir'de cemaate ait Şifa Hastanesi ile işbirliğine gi-dileceği, Tanzanya'nın kültürü, coğrafyası ve yatırım ya-pılacak iş kolları konusunda vakıf olarak iki kitapçık ha-zırlandığı, bu kitapçıkların Tanzanya'da yatırım yapmakisteyen cemaat mensuplarına dağıtıldığı öğrenilmiştir.

(17) Suriye:

- Ülkede yasal düzenlemelerin yapılması sonrasındaŞam, Lazkiye ve Halep şehirlerinde özel okul açma çalış-malarının başlatıldığı belirlenmiştir.

(18) Macaristan:

Page 189: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

- Ülkede cemaate ait bir anaokulu, bir eğitim ve dilmerkezi bulunmaktadır. Ayrıca ülkede yaşayan ve arala-rında Fethullah Gülen cemaati mensuplarının yer aldığışahıslarca İslam dininin Macaristan'da geniş kitlelere ta-nıtılması ve Türk vatandaşlarının sorunlarının çözülmesi-ne yardımcı olunması amacıyla "Tolerans Vakfı" adlı birvakfın kurulacağı öğrenilmiştir.

(19) K. Irak:

- Fethullah Gülen cemaatinin lrak'ın kuzeyinde halen 3lisesi ve 1 dil ve eğitim merkezi bulunmaktadır.

- Ayrıca elde edilen bilgilerden, cemaat tarafından Irakkuzeyi/ Erbil ve Süleymaniye'de başlatılan yurt ve okulinşaatlarının tamamlandığı, ilköğretim ve lise düzeyindeeğitim verilecek olan okullara öğrenci arayışlarının başla-tıldığı öğrenilmiştir.

(20) Makedonya:

- Ülkede cemaate ait bir lise ve bir ilkokul bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Makedonya'daki cemaat mensubu

207

şahısların, ortama göre dini konulardan ve F. Gülen'in gö-rüşlerinden bahsedildiği ev toplantıları tertiplemeye baş-ladıkları, toplantılara katılan şahıslara, maddi ve siyası ka-pasiteleri çerçevesinde F. Gülen grubuna ait Türkiye'dekikuruluşlara iş bağlantıları kurma imkanı sağlandığı öğre-nilmiştir.

(21) Polonya:

- F. Gülen Nurcu grubu tarafından Polonya'da Ma-yıs 2002 ayı itibariyle bir okulun faaliyete geçirilmesininplanlandığı tespit edilmiştir. Söz konusu okul, anılan ke-simin, Avrupa'da Danimarka'dan sonra açtığı ikinci okulolmasına karşılık tamamen yabancı topluma hitap edecekilkokul olması nedeniyle önem kazanmaktadır.

Ayrıca cemaatin;

- Almanya'da 1 anaokulu,- Avustralya'da 4 lise,

Page 190: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

- Avusturya'da 2 eğitim ve dil merkezi,- Bangladeş'te 1 lise,- Başkurdistan'da 3 lise,- Belçika'da 1 eğitim ve dil merkezi- Bulgaristaıfda 1 lise,- Çeçenistan'da 1 lise,- Çin'de 17 lise,- Çuvaşistan'da 1 lise,- D.Sibirya'da 1 fakülte, 4 lise, 1 eğitim ve dil merkezi,- Dağıstan'da 1 üniversite, 2 lise,- Danimarka'da 1 lise,- Endonezya'da 2 lise,- Fas'ta 1 lise,

208

- Filipinler'de 3 lise,- Fransa'da 2 eğitim ve dil merkezi,- C.Afrika'da 1 lise, 1 eğitim ve dil merkezi,- C. Kore'de eğitim ve dil merkezi,- Hindistan'da 1 eğitim ve dil merkezi,- lsveç'te 1 eğitim ve dil merkezi,- İsviçre'de eğitim ve dil merkezi,- Karaçay/ Çerkez'de 1 lise,- KKTC'de 2 eğitim ve dil merkezi,- Kırım'da 2 lise,- Mısır'da eğitim ve dil merkezi, Moğolistan'da 5 lise,- Moldova'da 2 lise, 1 ilkokul,- Nijerya'da 1 lise,- Pakistan'da 1 lise,- Sudan'da 1 lise, 1 eğitim ve dil merkezi.- Tacikistan'da 6 lise, 1 eğitim ve dil merkezi,- Tataristan'da 6 lise,- Tayland'da 1 lise,- Tayvan'da 1 eğitim ve dil merkezi,- Ukrayna'da 1 lise,- Vietnam'da 1 lise,- Yemen'de 1 lise açtığı tespit edilmiştir.- Bu arada, Burma, Çad, Cana, Hollanda, İngiltere, İtal-ya, Mısır, Senegal, Cezayir ve Yunanistan'da da eğitimtesisi açılması yönünde girişimleri olduğu, ayrıca Al-man hükümetinin 2002 yılından itibaren her yıl 500.000yabancıyı Alman vatandaşlığına kabul etmek yönündeki

209

Page 191: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

çalışmalarını, cemaatin Almanya'daki zayıf yapılanması-nı güçlendirmek için fırsat gördüğü ve konunun detaylarıüzerine araştırma yaptırdığı öğrenilmiştir.

h. Değerlendirme:

(1) Günümüzde altı grup halinde faaliyetlerini yürütenNurcu gruplardan Yeni Asya Grubu, Şura Grubu ve Meh-met Kurdoğlu grubunun diğer gruplara göre daha az aktifbir çalışma sürdürdükleri gözlenmektedir. Nurcu kesimiçinde küçük bir grubu oluşturan Med-Zehra grubu, ele-manlarının Kürt kökenli oluşu ve Kürt milliyetçiliğini sa-vunması sebebiyle önem arz etmektedir.

(2) Nurculuğun diğer bölümü olan Acz-i Mendi grubuise radikal katı tutumlarıyla son dönemde dikkat çekmesi-ne rağmen hiçbir önemi ve etkinliği olmayan bir gruptur.

(3) Nurculuk faaliyetlerinin asıl önemli olan grubu, Fet-hüllalı Gülen grubudur. Uzun süredir sistemli bir çalışmaile grubunu güçlendiren ve genişleten Fethullah Gülen,faaliyetlerine çok geniş bir yelpazede devam etmektedir,

(4) Sonuç olarak önümüzdeki dönemde;

- (I) Nurcu cemaatler içinde bulunan grupların tamamı-nın F. Gülen grubu içinde eriyeceği ve bu grubun da sözkonusu kişi hakkında açılan davaya rağmen yakın gele-cekte Türk siyasal hayatında en önemli irticai grup olmaözelliğini artan oranda sürdüreceği,

- (II) Türkiye'nin sosyal, siyasal ve ekonomik koşulla-rının bozulmasına paralel olarak söz konusu cemaatin et-kinliğini arttıracağı değerlendirilmektedir.

- Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Başkanlığı tarafın-dan 2002 yılında hazırlanan raporun, Fethullah Gülen veGülen Cemaati ile ilgili bölümündeki şu üç tespit öne çı-kıyor:

- Nurcu cemaatler içinde bulunan grupların tamamı, FGülen grubu içinde eriyecek.

210

Page 192: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

- Gülen cemaati, yakın gelecekte Türk siyasal hayatın-da en önemli irticai grup olma özelliğini artan oranda sür-dürecek.

- Türkiye'nin sosyal, siyasal ve ekonomik koşullarınınbozulmasına paralel olarak, söz konusu cemaatin etkinli-ği daha da artacak.

Mayıs 2002'de yapılan tahminlerin dogru çıkıp çık-madığını görmek için aynı yılın Kasım ayında 3 Kasım2002'de yapılan genel seçimi beklemek gerekecekti.

- 2002 SEÇİMLERİ VE FETHULLAH GÜLEN CEMAATİ

- Devletin Fethullah Gülen Hareketi'ne veya grubunakarşı tutumu, iktidarda kimin olduğuyla dogrudan iliş-kili...

- 12 Eylül 1980 darbesinden alacak olursak, Gülen'in enzor dönemlerini, Anavatan Partisi'nin iktidar olduğu 1983yılındaki ilk genel seçime kadar geçen günlerde yaşadığını söylemek mümkün. Turgut Ozal'ın başbakan olmasıylaGülen üzerinde askerin baskısı kısmen azaldı.

- O kadar ki, Özal, darbenin komutanı Kenan Evrenbaşkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu toplantılarındaFethulah Gülen'e kefil olmuştu.

-1980'lerin ortalarında iyice rahatlayan Gülen ve grubuilk kez o dönemlerde bürokrasi içinde etkili olmaya başladı. Özellikle polis, valiler ve kaymakamlar arasında.

- Bu rahatlık Süleyman Demirel'in başbakan oldugu 20Ekim 1991 seçimlerine kadar sürdü.

- Bu tarihe kadar Fethullah Gülen adı tek başına soruş-turma ve davalara konu olurken, izleyen dönemde oluş-turduğu gruba ya da cemaatine baglı kişilere de "Fethul-lahçılık" soruşturmaları ya da davaları açılmaya başladı.

- Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal' ın 1993 yılındaani ölümü Fethullah Gülen için ilginç bir dönemin kapısını aralıyordu. Süleyman Demirel cumhurbaşkanı oldu

211

Page 193: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Tansu Çiller başbakan. İşte bu tarihten sonra FethullahGülen ve grubu için birinci "devr-i saadet" başladı. Ye-raltında faaliyet gösteriyor düşüncesini kırmak, kendisinidaha iyi anlatabilmek için artık toplumdaki kanaat önder-leriyle, siyasetçilerle ve entelektüellerle ilişkiler geliştir-di. 1993 yılından başlayarak 28 Şubat 1997 "post modern"darbesine kadar geçen süreç, Fethullah Gülen grubununekonomik olarak da güç kazandığı dönem oldu. Basın vetelevizyon alanında atılımlarda bulundu. Cemaat ilk defabanka sahibi oldu. Söylentilere göre, ABD'nin ve Türksiyasetçilerinin desteğini olan Gülen grubu, soğuk savaşdöneminin bitmesiyle Türk Cumhuriyetlerde de etkinlikalanları oluşturmaya ve genişletmeye başladı.

- Ancak 28 Şubat 1997 postmodern darbesi, bu aleni gi_dişi kısmen de olsa frenledi ve cemaatin faaliyetleri, teh-dit boyutuyla yeniden tartışma gündemine geldi. Fethul-lah Gülen, 1998 yılında şeker hastalığı tedavisi göreceğigerekçesiyle halen yaşadığı ABD'ye gitti.

- Ne ki, kendisi ABD'de bulunmasına rağmen, cemaatyurt içindeki etkinliğini kaybetmedi. Kasım 2002 genel se-çimlerinden sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktida-ra gelmesiyle, herkes gibi Fethullah Gülen grubu için deyeni bir dönem başladı.

Artık "AKP iktidarı, özellikle Eınniyet içinde Fethul-lah Gülen grubunun gücüyle anılır hale geldi"ği iddialarıyaygınlaştı. Tüm bu süreçlerde Fethullah Gülen grubunakarşı tavrını değiştirmeyen en etkili kurum ise Türk Silah-lı Kuvvetleri oldu.

Ergenekon belgelerini incelerken bu daha net bir bi-çimde gözlenebiliyor.

Fethullah Gülen Cemaati'nin ekonomi, siyaset ve bü-rokrasideki artan etkinliğinden rahatsızlık duyan Türk Si-lahlı Kuvvetleri'nin, AKP iktidarının ikinci yılında, Mayıs2004'de "Fethullah Gülen Grubunun Faaliyetlerine KarşıAlınması Gereken Tedbirler" konusunda hazırlık yaptığıgörülüyor.

212

Ergenekon davasının ikinci iddianamesinin ekleri ara-sında bulunan bu ” gizli" ibareli belgede, özellikle AKP

Page 194: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Hükümeti ve kimi parti yetkililerinin Fethullah Gülengrubuna yakınlığına açıktan eleştiri yöneltilmesi dikkatiçekiyor.

2004 yılında ABD'de yapılan Abant toplantılarına Dev-let Bakanı Mehmet Aydın'ın katılması, Dışişleri BakanıAbdullah Gül'ün 16 Nisan 2004 günü Türk büyükelçilik-lerine gönderdiği 3846 sayılı yazıyla Gülen Cemaati'nebağlı okullarla devlet okulu niteliğinde ilişki kurulmasıistemi de tepki çeken gelişmeler arasındaydı. Bu belgede,devlet kurumlarının Gülen grubunun faaliyetleri hakkın-da ortak tutum takınması ile ilgili önerilere yer verilirken,özel vurgu yapılan "irticai" faaliyetlerin kamuoyu ilepaylaşılması da isteniyor.

İşte bu belgede dile getirilen "yapılması gerekenler"...

"Gizli

Genelkurmay Harekat Başkanl1ğı'nın Haziran 2004gün ve HRK:3590-04/GHD sayılı yazının ekidir:

F. GÜLEN GRUBUNUN FAALIYETLERİNE KARŞIALINMASI GEREKEN TASLAK TEDBİRLER:

- F. Gülen grubunun dini esaslara dayalı bir devlet kur-ma hedefi ve ılımlı görümünün yanıltıcı olduğuna yönelikgerçekler, psikolojik harekat boyutu da dikkate alınarakkamuoyuna zamanında iletilmelidir.

- F. Gülen grubunun yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri, Baş-bakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu(BUTKK) koordinesinde İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Ba-kanlığı, MIT Müsteşarığı ile ilgili devlet kurumları aracı-lığıyla yakından takip edilmelidir. Devletin yurtdışındagörevli memurları aracılığıyla F. Gülen grubu yakındantakip edilmeli, gerekiyorsa Dışişleri Bakanlığı tarafından

213

ilave tedbirler geliştirilmelidir.

- F. Gülen Grubuna ait özel okulların faaliyetleri, İçişleriBakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenme-li ve takibe alınmalıdır. Bu gruba ait okullardaki şüpheli

Page 195: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ve yasadışı faaliyetler periyodik olarak BUTKK'na raporedilmelidir.

- F. Gülen grubunun "öğrenci evlerif' kapsamındakisempatizan ve yandaş edinme gayretleri İçişleri Bakanlığınezdinde dikkatle takip edilmelidir. Yasal olmayan ygllarkullanılarak dini eğitim veren ve bir nevi dini alet ederekyandaş toplama sistemi olan öğrenci evleri" uygulamala-rına engel olunmalıdır. Din duyguları ıstısmar edilerekyapılan toplantılar, yasadışı faaliyetlere karşı caydırıcı biretkisi bulunmayan yasaların yenıden etkin hale getirilme-si sağlanmalıdır.

- F. Gülen grubunun, askeri okullara öğrenci sokmagayretleri hakkındaki askeri okulların kayıt kabul komis-yonları ve mülakat komisyonları uyarılmalıdır. Bu komis-yonlarda görev yapacak personel, konu ile ilgili bilgilen-dirilmelidir. Askeri okullara alınan/alınacak Oğrençilennsoruşturmalarının Merkez Komutanlıkları aracılığı iledaha etkin yapılması sağlanmalıdır.

- F. Gülen grubunun yurtdışından ülkeye transfer edi-len maddi unsurlarının denetiminin daha etkin yapılmasısağlanmalı, örgütlere yapılan bağışlar ile usulsüz para ha-reketleri ve kara para uygulamalarının Maliye Bakanlığı-MASAK aracılığıyla takip edilmesi sağlanmalıdır.

- F. Gülen grubunun gizli emellerinin deşifre edilmesineyönelik pilot uygulamalar gerçekleştirilmeli ve basın yoluile kamuoyu aydınlatılmalıdır. Grubun kendilerine yan-daş kuşaklar yetiştirme amacı kapsamında gençliği etkialtına alan uygulamaları tespit edilmeli, şüpheli ve yasa-dışı uygulamaların adalete intikal edilmesi sağlanmalıdır.

- F. Gülen grubunun, yurt içindeki faaliyetleri genelliklekendisine bağlı kişilerin yönetimindeki dernek ve vakıflar

214

aracılığıyla yürütülmektedir. F. Gülen grubuna yakınlığıile bilinen vakıf ve derneklerin faaliyetleri yakından takipedilmeli, denetim altında tutulmalıdır.

- F. Gülen grubunun, Abant toplantıları kapsamındaABD'de gerçekleştirilen toplantısına hükümet ve devlettemsilcilerinin katılması rahatsızlık vericidir. İrticai bir

Page 196: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

unsur olarak faaliyetleri izlenmekte olan bir örgüte dev-let desteği verilmesi ile devlet ve onu koruyan güvenlikgüçleri arasında büyük bir çelişki ortamı oluşturulmuş-tur. F. Gülen grubunun gelecekteki benzer toplantılarınaHükümet ve Devlet temsilcilerinin yeniden katılması vedoğrudan/dolaylı destek verilmesi halinde konu ile ilgilirahatsızlık kamuoyuna iletilmeli ve tepki gösterilmelidir.

Devlet ve onun temsilcileri, siyasi fikir ve düşünce öz-gürlüklerini bahane ederek devletin laik, demokratik vesosyal hukuk devleti özelliklerini değiştirmeyi hedefle-yen girişimlerden uzak durmalıdır.

F. Gülen grubunun devlet bünyesinde kadrolaşma faa-liyetleri tespit edilerek BUTKK'nda izlenmesi sağlanmalıve elde edilen bilgiler kamuoyuna aktarılmalıdır. F.Gülengrubunun faaliyetleri aleyhindeki sivil toplum faaliyetleridesteklenmelidir.

- F. Gülen grubunun "Büyük Ortadoğu Projesi", "Din-ler arası diyalog" gibi oluşumlar içinde Türkiye ve devletadına inisiyatif alması, faaliyet göstermesi engellenmeli-dir.

- Dışişleri Bakanlığı tarafından yurtdışı temsilcilikleregönderilen 3846 ve 3847 sayılı genelgeler geri alınmalıdır.Söz konusu genelgeler kapsamındaki yurtdışındaki uy-gulamalar yakından takip edilmeli, irticai unsurlara dev-let tarafından verilen destek kaldırılmalı yurtdışı diğerunsurlar ile bağlantısı kesilmelidir.

- Fethullah Gülen grubuna karşı devlet tarafından ortaktavır alınması sağlanmalı, F. Gülen grubunun irticai un-surlar arasında yer aldığı ve dini esaslara dayalı bir devlet

215

kurma amacında olduğu gerçeği sürekli olarak gündem-de tutularak bu gruba karşı kararlı ve etkin tutum sergi-lenmelidir.

- F. Gülen grubu ve diğer irticai unsurlar ile etkili veköklü bir mücadele yapılması için "Dini, din duygularınıve dinen mukaddes bilinenleri alet ederek devletin em-niyetini ihmal edebilecek ve bu amaçla dernek, vakıf vebenzeri topluluklar oluşturanlara" karşı ağır yaptırımlar

Page 197: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Dini inanç, ka-naat, vicdan ve düşünce hürriyetinin kötüye kullanılmasıönlenmelidir:”

...

Ergenekon davasının ikinci iddianamesinin ekleri ara-sındaki belgelerden dikkati çeken bir diğeri de Genelkur-may Başkanlığı'nın hazırladığı, 31 Ekim 2005 tarihli "Ir-ticai örgüt-gruplarının son dönem faaliyetleri” ile ilgiliistihbarat raporu...

Raporda, Hizbullah'ın yeni yapılanması ile FethullahGülen grubu hakkındaki istihbarat bilgilerine yer yerildi.İKK Güvenlik Dairesi Başkanı Tuğgeneral K. Ile Iç Istihba-rat Şube Müdürü Kur. Albay S.B. imzasını taşıyan ve eklerarasında yer alan raporda, Fethullah Gülen'e yakın kişi vekurumlar için örgüt kelimesi kullanılmadığına özel olarakdikkat çekmek gerekiyor.

"Hizbullah terör örgütü İliın grubu tarafından, Said-iNursi'nin Risalei Nur Külliyatı'nın basımı ve örgüt çev-relerinde dağıtılması yönünde bir çalışma başlatıldığı bukapsamda:

Örgüt güdümünde Diyarbakır merkezli olarak faaliyetgösteren Mustazaflar (ezilen / zayıflar) ile Dayanışma Der-neği (MUSTAZAF-DER) öncülüğünde gerçekleştirilmesiplanlanan çalışmanın, "kolay taşınabilen Risale" adını ta-şıyacağı,

Ayrıca konularına göre 100-360 parçaya bölünerek kü-

216

çük ebatlarda bastırılacak Risalei Nur Külliyat1'nın satıla-rak derneğe gelir sağlanmasının amaçlandığı,

Fethullah Gülen Nurcu grubunun son dönem faaliyet-leri ile ilgili olarak;

Anılan grup güdümünde faaliyet gösteren "Gazetecilerve Yazarlar Vakfı" tarafından onursal başkanları Fethul-lah Gülen'in uluslararası alanda daha fazla tanınması ve2007 yılında Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesinisağlamaya yönelik bazı planlamalar yapıldığı bu kapsam-

Page 198: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

da:

ABD'deki Washington Post gazetesinin 4 Ekim 2005tarihli sayısında Gülen hakkında yayınlanan makalenindiğer yabancı basın kuruluşlarında da yayınlanması içingirişimde bulunulacağı,

Grup mensuplarının organizesiyle 10 Kasım2005'te Chicago'da ve 12 Kasım 2005'te Teksas RiceÜniversitesfnde ”F. Gülen" konulu konferanslar düzen-leneceği,

Anılan gruba ilişkin yazı dizisi hazırlamak amacıyla çe-şitli televizyon, gazete ve dergilerden gelen röportaj tek-liflerinin değerlendirileceği,

Grubun yurtdışındaki okulları ve faaliyetleri hakkında,bazı siyasi ve akademisyenlerin izlenimleri ile sosyolojikdeğerlendirmelerin yer aldığı, "Barış köprüleri-Dünyayaaçılan Türk okulları" adlı kitaptan 500 bin adet basılarakücretsiz dağıtılmasının planlandığı (6 Mart 2005 tarihli IçIstihbarat Raporu'ndaki haberleri teyit etmektedir),

Yurtdışında okul açma faaliyetleri ile başlayan ulusla-rarası açılımı, Danimarka'da faaliyete geçireceği okul ilepekiştirmeyi amaçladığı değerlendirilmektedir."

217

ŞEYH UÇMAZ MÜRİT UÇURUR

Bu rapordaki en önemli ayrıntılardan biri, kuşkusuzFethullah Gülen'in "Nobel Barış Ödülü"ne aday gösterilmesi meselesi...

Askerlerin 2005 yılında hazırladığı bir raporda, Gü1en'in2007 yılında Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesi içincemaate bağlı vakıfların çalışmalar yapacağı belirtiliyor.

Nobel Ödülü konusu, 2008 Eylül ayında gazeteci Fa-ruk Mercan'ın kaleme aldığı “Fethullah Gülen” isimli kitapta da anlatılıyor. ABD eski başkanlarından Bill Clinton'adanışmanlık yapan iki akademisyen, Fethullah Gülen'eClınton'un kendisini Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermek istediğini" aktardılar.

Page 199: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Gülen, kendisinden beklenen mütevazılık ölçüsündeaday olmak istemediğini söyledi. Red gerekçesini de birarkadaşına şöyle anlattı:

"Nobel aldığımı farz edin. O gün bana nefsim, o ka1a_balık insanların arasında ne artistlikler yapar. Oysa benmezara yalnız gireceğim, o zaman melekler bana 'söylesen onların dediği gibi miydin?' diye sorarlarsa ben necevap veririm..."

Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmek için, FethullahGülen'in ne yaptığına ilişkin birçok kişinin kafasında çe-şitli sorular bulunsa da, adaylık teklifine kendi yorumuy-la hayır dıyen Gülen'e rağmen, grubu onu uçurmayakararlıydı. Hani şu, "şeyh uçmaz, müritleri uçurur" özdeyişini hatırlatır biçimde...

Gelelim 2008 yılı Mayıs ayına... Uluslararası ilişkilereyönelik yayın yapan Amerikan Foreign Policy ve Prospectdergılerı ınternet üzerinden "Yaşayan En Büyük 100 Entelektüel" anketi düzenledi. Ortak anketten çıkan sonuçdünya için gerçek anlamda tam bir sürprizdi: Zira anketteen çok oyu alan, Fethullah Gülen adı olmuştu.

218

Sözkonusu ankette Amerikalı ünlü düşünür NoamChomsky 11'nci sırada, küresel ısınmaya karşı çalışmala-rıyla adı öne çıkan ABD eski Başkan Yardımcısı-aktivistAl Gore 12'nci, düşünür ve araştırmacı Bernard Lewis13'üncü, yazar-düşünür ve bilim adamı Umberto Eco iseancak '15'inci sırayı alabilmişti. Düşünür, sosyolog ve si-yaset bilimci Jürgen Habermas'ın 22'nci sırada yer aldığıanket sonuçlarında, Papa XVI. Benedict 32'ncilikle yetin-mek zorunda kalmıştı.

Peki Gülen nasıl mı birinci seçildi?

Buna kader mi demeli yoksa dijital (internet) oylama-nın nimeti mi?

Gerçek, anket sonucuyla ilgili olarak 2008 yılı Temmuzayında yapılan açıklamada ortaya çıktı.

Page 200: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Fııırigrı PoIic_ı,ı, Fethullah Gülen'e çok yakın bir gazeteolan Zmııım'ın birinci sayfasında Fethullah Gülen'in dün-yanın yaşayan en büyük entelektüeli yarışmasında adayolduğunu birinci sayfasından duyurmasıyla birkaç saatiçinde anket oy bombardımanına tutuldu.

Gülen'e oy veren ve "sınıf atlamaya istekli ve eğitim-li Müslümanlar" olarak tarif edilen bu kişiler oylamada,yalnızca Fethullah Gülen'e değil Müslüman ülkelerdenkatılan adaylara da oy verdiler. Bu nedenle dünyanınen büyük entelektüeli listesinin ilk 10 sırasını hep Müs-lüman ülkelerden ankete katılan adaylar aldı. Işin ilginciFethullah Gülen bile birinci seçildiğine şaşırmıştı. Anke-tin ardından Foreign Policy ile bir röportaj yapan Gülen'Dünyada önemli biri olmayı ya da önemli olarak biri se-çilmeyi düşü nınedim. Allah'a ve insanlığa hizmet etmeyeçalıştım" cevabını verdi. Hayat felsefesi gereği "ünvan verütbelerden" uzak durduğunu vurgulayan Gülen, "Ancaknazik insanların bu takdirine kayıtsız kalamam. Kendimeyakıştırnıasam da Yaşayan En Büyük Entelektüel olarakbeni seçmeleri çok nazikçe" diyerek mutluğunu da gizle-miyordu.

219

İngiliz Guardian gazetesine konuşan Prospect editörüDavid Goohart ise, "Fethullah Gülen'in adını ilk defa du-yuyorum" diyordu. Gülen'in destekçilerinin anketle "alayettiklerini” ifade eden Goohart, sonucun muhtemelen bukişilerin çabalarıyla ortaya çıkmış olabileceğine işaret edi-yordu.

220

BEŞİNCİ BÖLÜM

DARBE BELGESİ Mİ, KOMPLO BELGESİ Mİ?

° Gülen hangi kehanette bulundu?° Gerçekliği tartışmalı "rapor" nasıl ortada kaldı?° Peşin yargılar ve “telaş”la işler nasıl karıştı?

221

Page 201: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

DARBE BELGESİ Mİ, KOMPLO BELGESİ Mİ?

Kitabın yazımı tamamlandığında, sonucu FethullahGülen ve hareketi hakkında bir-iki cümle ile bitirme ni-yetindeydim. Hatta 13 Haziran 2009 tarihli Zımıım gaze-tesinin yorum köşesinde bir yazarın aktardığı FethullahGülen'in şu görüşleri üzerine duracaktım. Gülen şöylediyordu:

"Herkesin bize göre, bizim hissiyatınuza göre söz söy-lemesi şart değil. Akademisyenlik, objektif olmayı gerek-tiren bir meslektir. Zaten bu türlü toplantılarda esas olanda müdavele-i efkârdır. Acı-tatlı, iyi-kötü, cirkin-güzelbütün yanları ile ortaya konmalıdır. Tenkitler olabilir veolmalıdır. Ama bunlar yapıcı olmalı. Bizdeki eksikliği,yanlışı, kusuru gidermeye matuf olmalı. Bunun yanindaeksik olarak gördükleri hususları gidermemiz için biziteşvik edici bir üslupla dile getirilmeli. Hatta bizde heye-can oluşturmalı. Mükemmeli elde etmek biziın elimizdedeğil; onu sadece Allah yapar. Fakat gayret gösterir, çalı-şır ve çabalarız."

Bunu, şeffaflık konusundaki eleştirileri karşılamaya,hatta kendi adıyla anılan hareketin yapısının değişebile-ceğine ilişkin bir görüş olabileceği üzerinde duracaktımki, 12 Haziran günü Taraf gazetesinde bir skandal haberyayınlandı.

Haber "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" dedir-

222

tecek cinstendi. Gazetenin manşetinde "AKP ve Gülen'ibitirme Planı" başlığı yer alıyordu. Gazeteye göre, TürkSilahlı Kuvvetleri, AKP Hükümeti ve Fethullah Gülengrubuna yönelik yıpratma kampanyası planı hazırlığıyapmakla suçlanıyordu.

Eski adı Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harp Dai-resi olan Genelkurmay Harekât Başkanlığı 3'üncü DestekŞube Müdürlüğü'nde Nisan 2009'da hazırlandığı iddiaedilen ve Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay DursunÇiçek'in imzasını taşıdığı iddia edilen belge Ergenekon

Page 202: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

operasyonu kapsamında tutuklanan eski bir asker olanavukat Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçmişti. Öztürk'ünavukatı ise bu belgenin dışarıdan birileri tarafından ofisekonduğunu iddia ediyordu.

Dolayısıyla ülke gündemi bir anda Genelkurmay'da'AKP VE GULEl\l'l BITIRME PLANI hazırlandı mı?” yok-sa büyük "bir KOMPLO” ile mi karşı karşıyayız tartışma-larına kilitlendi. Bu nedenle kitabın sonuç bölümünde debu tartışmaya değinmek zorunluydu.

O yüzden önce Ergenekon soruşturma ve davası süre-çinde çokça tartışılacak olan ve gerçek mi sahte mi olduğutartışmalı olan belgeye gazetede yer aldığı kadarıyla gözatalım.

Planın "lcra" bölümünde şöyle deniyor: Laik düzeniyıkıp İslam devleti kurma hayalindeki AKP hükümeti veGülen grubu başta, dinî oluşumların faaliyetlerine sonvermek için çalışılacaktır. Dört sayfalık planın "Durum'bölümünde, "Ergenekon adı altında, TSK'ya büyük emeğigeçmiş emekli ve muvazzaf askerî personel yersiz itham-larla lekelenmektedir" saptaması yer alıyor. "Ergenekondavasının gündemi değiştiriliyor havası oluşmadan" ey-lemler yapılması isteniyor, Ergenekon kapsamında tutuk-lanan muvazzaf ve emekli askerlerin irtica ile mücadeleettikleri için cezaevine kondukları yönünde haberlerin önplana çıkarılması hedefleniyor.

223

Dört sayfadan oluşan "İrticayla Mücadele EylemPlanı" nın "Durum" başlıklı bölümünde Ergenekon soruş-turması eleştiriliyorz İrticai gruplar tarafından TSK baştaolmak üzere devletin resmî kurumlarını yıpratmak üze-re yoğun faaliyetler yürütülmekte, Ergenekçm adı altm-da 'l`SK'ya büyük emekleri geçmiş, emekli ve muvazzafaskerî personele yersiz ithamlarda bulunularak lekeleme-ye çalışılmaktadır.

Bütün bunlardan "vazife" çıkarılması gerektiği belirti_len planda bu görev "Irticai oluşumların iç yüzünü göste-rerek bu konudaki tereddütlere son vermek ve söz konu-su örgütlere olan kamuoyu desteğini ortadan kaldırmakErgenekon kapsamında yapılan yıpratıcı kampanyalann

Page 203: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

etkisini azaltmak, TSK'ya yönelik olarak yapılan Olum-suz propagandalara son verınektir" olarak tanıınlanıyor.Ardından ise planın ”Icra" bölümü geliyor ve şu ifadelerkullanılıyor: Laik ve demokratik düzeni yıkarak, şeriatadayalı bir İslam devleti kurma hayalinde bulunan AKPHükümeti ve ona destek veren çeşitli gruplar ile Fethul-lah Gülen grubu başta olmak üzere radikal dinî oluşumlarhakkındaki gerçekleri gün yüzüne çıkarmak, kamuoyu-nun desteğini kırmak ve faaliyetlerine son vermek üzerebilgi destek faaliyetleri icra edilecektir.

FETHULLAHÇILAR'DA SİLAH YAKALANMASI SAGI-ANACAI(

PLANIN "FAALİYET" BÖLÜMÜ:

Işık Evleri'nde silah ve mühimmat bulunması sağla-narak Gülen Cemaati 'silahlı terör örgütü' ilân QdilgcekOrdu, "Gülen Cemaati'nin, Işık Evleri baskınlarında bu-lunması sağlanacak silah ve mühimmat sayesinde, Fet-hullahçı Silahlı Terör Orgütü olarak yargılanmaslnl" he-defliyor. Planda, Gülen cemaatinin PKK ile işbirliği yap-tığı; CIA, MOSSAD gibi kuruluşlarla ilişkide olduğu veErgenekon Davası'nı yönettiği izlenimini yaratma amaçlıeylemler var.

224

Plana göre, faaliyetlerin birbiriyle senkronize şekildeüç bölüm halinde hayata geçirilmesi isteniyor. "Planla-ma ve Genel Faaliyetler” bölümünde yapılması istenenlerşöyle sıralanıyor:

İcra edilen propagandalarda dine karşı olunmadığı te-ması işlenecektir.

Eylemler Ergenekon davasının gündemi değiştiriliyorhavası oluşmadan planlanacak, dinci medyanın bu konu-yu işlemesine imkân tanınmayacaktır.

"Fethullah Gülen (FC)'ciler gemiyi azıya aldılar, doğ-rudan TSK'ya saldırıyorlar" teması işlenecek, bu kapsam-da muhafazakar vatandaşların bile "Pes doğrusu biz deElhamdulillah Müslüman'1z, ama FG'ciler resmen TSK'yasaldırmak için provokasyon yapıyorlar" dedirtecek çalış-malar yapılacaktır.

Page 204: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Sakıncalı/şüpheli kategorisindeki irticacı subay veastsubayların irticai propaganda yaptıklarına dair ihbarçalışmaları yapılacak, müteakiben bu kişilerin ahlaki yön-den olumsuzlukları ile ilgili haberler yaptırılacaktır.

İrticacı TSK personeline yapılan operasyon kapsamın-da tespit edilememiş diğer irticai TSK personeline yöne-lik korkutucu propaganda geliştirilerek, bu kişilerin hatayaparak tespit edilmeleri veya kendiliğinden çözülmelerisağlanacaktır.

Askerî suç kapsamında yapılacak Işık Evleri baskınla-rında, silahlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda; si-lah, mühimmat, plan vb. materyal bulunması sağlanarak,FG grubu "Silahlı Terör Örgütü" "Fethullahçı Silahlı TerörÖrgütü", (FSTÖ) kapsamına aldırılacak ve soruşturmalaraskerî yargı kapsamında yürütülecektir.

Ilımlı İslam konusu özellikle vurgulanacak, FG'cilerinABD güdümünde hareket ettikleri ve lslam'ın orjinalinibozmak istedikleri hususu yoğun olarak dile getirilecek-tır.

225

Planın son bölümünde ise "Kara PropagandaFaaliyetleri"ne yer veriliyor. Işte o bölüm:

Çeşitli bilgi ve belgelerle ilgili ortaya yem atılarak ya-kalanan personel hangi gruba ait olursa olsun FG'ci ol-dukları şeklinde ifade vermeleri sağlanacak ve bahse konupersonelin adı basında duyulduktan sonra ahlaki açıdanolumsuzlukları ile ilgili haberler yaptırılacaktır.

Yukarıda açıklanan şekildeki personelin, sıradan dahiolsa arkadaş çevresindeki en olumsuz kişi onların en ya-kın arkadaşı gibi gösterilerek, FG'cilerin iç yü züymüş gibidüşünülmesi sağlanacaktır.

İhbara dayalı ev baskınları yaptırılarak, buralarda silahve mühimmatın yanı sıra, FG'ciler ile irtibat kurulması is-tenen oluşumlara (Yahudilik, CIA, MOSSAD, Moon Tari-katı, Humeyni vb.) ait objelerin aynı ortamda bulunmasısağlanacaktır.

Page 205: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Ev baskınları kapsamında Alevi düşmanlığını körük-leyici bilgi ve belgelerin bu evlerde bulunması sağlana-caktır.

CANLI YAYINLARA BAĞLANALIM

İzleyici veya dinleyici kitlesi fazla olan radyo, tele-vizyon programlarına farklı bir kimlikle, canlı yayın es-nasında, telefonla bağlanılarak; FG'ci maskesi altındakonuşmalar yapılarak tahrik olmuş bir FG'ci gibi, "Evetkardeşim, bizimle uğraşan herkes Ergenekoncudur. On-larla uğraşmak bizim boynumuzun borcudur. Bizimleuğraşmaya kimsenin gücü yetmez" şeklinde açıklamalaryapması sağlanacaktır.

Planın son bölümü AKP'nin parçalanmasına dönük şucümle ile bitiyor: AKP mensubu kilit haberleşmecilere ka-muoyuna çelişkili açıklamalar yaptırılarak, parti-hükümetiçerisinde ciddi anlaşmazlık ve bölünmeler yaşanıyormuş

226

şeklinde algılanması sağlanacaktır

AKP mensuplarının, ülkemizde ekonomik krizin etkisi-nin ciddi olarak hissedildiği bir dönemde, lüks yaşamla-rından taviz vermedikleri yönünde haberler yaptırılarak,bu durumun hem "İslam anlayışıyla çeliştiği" hem deuygulamaya çalıştıkları "Halk Adamı" yaklaşımlarınıngerçeği yansıtmadığı konusunda kamuoyu bilgilendirile-cektir.

Ergenekon Davası'nda sanık konumundaki emekli yada muvazzaf askerlere sahip çıkılacagı belirtilen planda"Sözkonusu TSK personelinin masum olduğu, irticayla et-kin şekilde mücadele ettikleri için üzerlerine iftira atıldığışeklinde haberler yaptırılacak, gerekli hassasiyet sağlana-cak."

"Medya Faaliyetleri” bölümünde ise Ergenekon operas-yonuna atıf yapılarak, TSK mensuplarının "masum" ol-dugu yönünde haberler yaptırılması isteniyor:

Ergenekon kapsamında tutuklanan TSK personelininmasum olduğu, irticayla etkin şekilde mücadele ettikleri

Page 206: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

için üzerlerine iftira atıldığı şeklinde haberler yaptırıla-caktır.

Yakalanan veya çözülen TSK personelinin bizim belir-lediğimiz temalar dogrultusunda beyanda bulunmaları vebu açıklamaların basında geniş yer bulması sağlanacaktır.

Ermenistan ve Yunanistan ile ilişkilere de değinenplanda, iki ülke ile ilgili kamuoyunda tepki uyandıracakhaberlere yazılı ve görsel medyada sürekli yer verilmesihedefleniyor. Amaç şöyle anlatılıyor: Milliyetçi partilerinbu şekilde tabanı genişletilmeli. AKP, kamuoyunda zoradüşmeli...

Ermenistan ve Yunanistan ile ilgili kamuoyunda tepkiuyandıracak haberler sürekli gündemde tutularak milli-yetçi partilerin tabanının genişletilmesi saglanacaktır.Planın "Düşman Unsurlar" bölümünde ise TSK'nın

227

yıpratılmak istendiği ileri sürülüyor. Bunun gerekleri iseşöyle sıralanıyor:

Atatürk İlke ve İnkılapları'nı ortadan kaldırarak, laikdemokratik, sosyal hukuk devletini yıkmak ve yerine dinîesaslara dayalı bir rejim kurma hedeflerini engelleyecektek kurum olarak TSK'yı görmekte.

Elde ettikleri 'l`SK'yı yıpratıcı bilgi ve belgeleri kendile-rine müzahir medya organları kanalıyla yayınlamakta.

Halkın yoğun ilgi gösterdiği birlik ve beraberlik mi-tinglerini Ergenekon tarafından maksatlı olarak planlan-mış gibi göstermekte.

TSK'nın Ergenekon çatısı altında, başta PKK terör ör-gütü olmak üzere çeşitli terör örgütleriyle işbirliği yaptı-ğını iddia etmekte.

Üst düzey komutanlar hakkında Yahudi, Ermeni, Sabe-taycı vb. oldukları şeklinde asılsız haberler yapılmakta.

Kamuoyunu meşgul etmek ve bilgi kirliliği yaratmaküzere TSK personeline ait olduklarını iddia ettikleri ses vegörüntü kayıtlarını yayınlamaktadırlar.

Page 207: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Planda, irticaya karşı kullanılanacak "Dost Unsurlar"ada yer veriliyor.

İşte o 'dostlar':

Basın ve yayın organları kanalıyla irticai grupların içyüzünü gösteren propaganda çalışmaları planlı bir şekil-de yürütülmekte.

TSK personeli ve ailelerine yönelik bilgilendirme faali-yetleri icra edilmekte.

TSK içerisine sızıdırıldığı değerlendirilen personel veaileleri ile bunların irtibatta olabilecekleri kişiler takip vekontrol altına alınmakta.

Bilgisayar ve doküman güvenliği konusunda tedbirlerarttırılmaktadır.

228

Vatandaşlar tarafından yoğun olarak izlenen ve gün-demdeki olaylar hakkında kamuoyunu yanlış yönlendi-ren, Kurtlar Vadisi, Kollama ve Tek Türkiye benzeri di-ziler hakkında olumsuz haberler yaptırılarak söz konusudizilerin güvenilirliğinin yitirilmesi sağlanacaktır.

Planın "Kara Propaganda Faaliyeti" bölümünde şucümleler yer alıyor:

"İnternetteki ses kayıtları irticacılar tarafından yayın-lanmış gibi gösterilecek. Ama dinleyenlerin bizi haklı bu-lacağı tarzda ses kayıtları düzenlenecek."

Planda ayrıca İskender Evrenesoğlu gibi isimlerin kul-lanılması, Milli Eğitim Bakanı'nın yıpratılması da var.

Son dönemde geniş yankı bulan ses kayıtları bilgi kirli-liği yaratmak üzere irticacılar tarafından yayınlanmış gibigösterilecek, ama dinleyenlerin bizi haklı bulacağı tarzdases kayıtları düzenlenecektir.

İskender Evrenesoğlu, Ömer Öngüt gibi hazırda bek-lettiğimiz elemanlara medyatik eylemler ve söylemler

Page 208: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

yaptırılacak ve bu kişiler FG'ciler başta olmak üzere diğerirticai gruplarla özdeşleştirilerek, kamuoyunun tüm bugruplar arasında benzerlik kurması sağlanacaktır.

Nurettin Veren gibi isimlerin TV programlarında FGgrubu hakkında bizim istediğimiz temalar doğrultusundaaçıklamalar yapmaları sağlanacaktır.

Kurdoğlu Cemaati vb. diğer cemaatlere mensup TSKpersonelinin TSK ile ilişkileri kesilirken FG grubuna men-sup oldukları için atıldıkları şeklinde haberler yaptırıla-rak, kamuoyunda FG grubunun büyük yara aldığının dü-şünülmesi sağlanacaktır.

PKK terör örgütünün Doğu ve Güneydoğu Anadolubölgeleri ile lrak'ın kuzeyinde bulunan FG'cilere ait okul,dershane ve yurtlara eylem yapmıyor olmasının iki örgütarasında bağ olduğu ve anlaştıklarının açık bir göstergesiolduğu yönünde haberler yaptırılacaktır.

229

Milli Eğitim Bakanlığ1'na bağlı okul öğrencilerine aitibadet, görüntü ve haberlerinin medyada yoğun olarakyer alması sağlanarak, Milli Eğitim Bakanı kamuoyu nez..dinde yıpratılacaktır.

Bu planın gerçek olup olmadığı üzerinde çok duruldu.Olasılıklar sıralandı. Çünkü belgenin altında imzası olanKurmay Albay DUTSUU Çiçek, belgeyi kendisinin hazır-lamadığını iddia ederken, Genelkurmay Başkanlığı, ilkinceleme sonuçlarına göre belgenin TSK bünyesinde ha-zırlanmadığını açıkladı. Belgenin fotokopi olması bilimselbir sonuç elde etmeyi zorlaştırıyordu. Belge üzerindekiimzanın Albay Dursun Çiçek'in imzasıyla "benzgq-lik" ta-şıdığı Iandarma, Polis, Adli Tıp Kurumu gibi kurumlartarafından savunulmakla birlikte bu durum, belgenin ger-çek olduğu ya da olmadığını ispatlamaya yetmiyordu.

Belge gerçek miydi, sahte miydi?

Fethullah Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen gazeteve televizyonlar belgenin sahte olabileceği ihtimaline hiçdeğinmeden, doğruluğu ispatlanmışçasına yayınlar yap-mayı tercih etti.

Page 209: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni EkremDumanlı'nın 15 Haziran 2009 günkü yazısının başlığı "Su-çüstü" idi.

Şöyle diyordu Dumanlı:

"Lafı hiç eveleyip gevelemeye gerek yok, Bu bir suçüstüyakalanma halidir. Eskiler buna hukukta cürm-ü meşhutderlerdi. Yani suça teşebbüs eden birinin tam iş başınday-ken yakayı ele vermesi. Aynen böyle oldu; asrın komplo-sunu hazırlayanlar tam iş başındayken elektrikler yandıve karanlık planlar gün yüzüne çıktı. Taraf gazetesi tarihîbir habere imza attı..."

Dumanlı belgenin dışarıda hazırlandığı ve Serdar

230

Öztürk'ün bürosuna konduğu ihtimalini düşünmediğigibi böyle düşünenlere de şöyle sesleniyordu:

”Neymiş? 'Acaba eylem planını polis mi koymuş?' AklaZiyan bir teori ....

Bu saatten sonra yakalanan planın sahte olduğunu id-dia edecekleri somut bilimsel delillerin beklediğini söyle-mgye gerek yok.

Dumanlı'nın 18 Haziran 2009 tarihli yazının başlığı ise'Bu ne telaş?” idi.

Taraf gazetesi "AKP ve Gülen'i bitirme planı" başlığınıam ve tüyler ürpertici bir belgeyi yayınladı. Bu bir dönümnoktasıdır. Belge doğru da olsa, sahte de olsa artık hiçbirşey eskisi gibi olamaz.

HÜSEYİN GÜLERCE ISLAK İMZA TEZİNE SARILDI

Zammı gazetesinin önemli yazarlarından ve FethullahGüleıfin dostu Hüseyin Gülerce, belgeyi yayınlayan Tarafgazetesinin bile "double check" etmediği yani doğrulat-

Page 210: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

madığı belgenin gerçek olduğunu kabulleniyordu.

Hatta İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından da yalan-lanan, "belgenin ıslak imzalı olan örneği polisin elinde"iddiasına da sarılmayı tercih etmişti.

Gülerce "Doğru belge dışarıda ne geziyor?" başlığınıtaşıyan 19 Haziran ZOO9 tarihli yazısında şöyle diyordu:

”...Başbakan Erdoğan'dan CHP lideri Bayka1'a, medya-da hiç tahınin edemediğimiz isimlere kadar, verilen tep-

231

kilere bakıyorum, bu belgenin dogru olduğuna dair ka-naatim giderek güçleniyor. Hele Sayın Başbakan ile SayınGenelkurmay Başkanı arasındaki görüşmeden sonra da,AK Parti'nin, sivil yargıya başvurma kararlılığı kanaatimiteyit ediyor; bu belge sahih ve Başbakan Erdogan'ın bukonuda bir tereddüdü yok gibi.

Hatta Sayın Başbakan, Tarafın konuyu gündeme ge-tiren manşetinden sonra, başka bilgi ve belgelerden dehaberdar olmuş olabilir. Ayrıca, belgedeki imzanın "ıslakimza" olması, yani belgenin fotokopi ya da bilgisayar çık-tısı olmaması da başka bir kuvvetlendirici unsurdur. Tu-tanak tespitindeki kamera kayıtları, sanık avukatlarınınimzaları, bunların hepsi belgenin doğruluğu yönündekisaglam delillerdir.”

TA RA F'TAN OLASILIKLAR

Belgeyi gerçek olup olmadığına bakmadan muhabirinkaynaklarına güvenerek yayınlayan Tnrııfgazetesi ise tümolasılıklar üzerinde duruyordu.

Bu olasılıkları Taraf gazetesinden Yasemin Çongar 17Haziran 2009 günkü yazısında şöyle sıraladı:

“Birincisi, söz konusu planın Türk Silahlı Kuvvetleriiçinde emir-komuta zincirine uygun olarak, GenelkurmayBaşkanı'nın bilgisi dahilinde hazırlanmış olıııası senaryo-sudur

Page 211: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Orgeneral Başbug'un bu olasılıgın gündeme getirilme-sini bile ”hakaret" sayması doğrusu içimi biraz rahatlatı-yor ve Başbuğ'un samimiyetine inanmak istiyorum.

Zira aksi bir durum, Başbuğ'un görevden alınması çağ-rılarını haklı kılmakla kalmaz, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin'emir komuta zinciri" altında bir bütün olarak hastalandı-

232

ğını, kirlendiğini, çürümeye yüz tuttuğunu düşünmemizigerektirir.

Ve bu, Türkiye'nin istisnasız her vatandaşı için korku-tucu bir senaryodur.

Ikinci senaryo, söz konusu belgenin Türk Silahlı Kuv-vetleri içinde, emir-komuta zinciri haricinde ve Genelkur-may Başkanı'nın bilgisi dışında hazırlanmış olmasıdır.

Bu da çok vahim ve Taraf a ulaşan bilgiler çerçevesindemaalesef, şu an için en kuvvetli olasılıktır.

Vahim, çünkü bu olasılığın doğru olması, ordununiçinde kendi toplumuna karşı suç işlemeyi planlayan bircuntanın var olduğu ve Ergenekon'la birlikte ya da Erge-nekon adına hareket ettiği anlamına geliyor.

Dahası, böylesi bir cuntanın varlığından GenelkurmayBaşkanı'nın ya bihaber olduğunu ya da haberdar olması-na rağnıen bugüne dek gerekeni yapmadığını, yapamadı-ğını gösteriyor.

Her iki olasılık da, orduyu güvenilmez kılar ve bu,asker-sivil herkes, hepimiz için ürkütücü bir durumdur.

Üçüncü senaryo, polisin Ergenekon tutuklusu SerdarÖztürk'ün ofisinde ele geçirdiği belgenin ”sahte" olmasıve belgenin altında imzası bulunan subay tarafından değil,Ergenekon'la bağlantılı asker ya da sivil başka bir ekipçehazırlanmış olmasıdır.

Bu da, Ergenekon zanlılarının Türk SilahlıKuvvetleri'ndeki bazı subaylar adına sahte belge düzen-lediklerini, bu yolla, o belgelerin altına imzasını attıklarısubayın yaptırım gücünden yararlanarak, asker-sivil bazı

Page 212: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

şahısları suç işlemeye sevk ettikleri ihtimalini gündemegetirir.

Bu ihtimalin vahameti, sadece Ergenekon'un ne kadartehlikeli bir örgütlenme olduğunu değil, aynı zamandaTürk Silahlı Kuvvetleri dahil birçok devlet kurumunun

233

Ergenekon tarafından istismar edilmeye ne kadar açık oldugunu göstermesindedir.

Dördüncü senaryo, söz konusu belgenin sahte, planında tamamen düzmece bir plan olması ve altındaki imzanın düşündürdügü gibi Türk Silahlı Kuvvetleri ya dabulundugu yerin düşündürdügü gibi Ergenekon çetesitarafından degil, bir başka çevre ya da kurum tarafındanhazırlanmış olmasıdır.

Yazının sonunu beklemeden söyleyeyim; bu senaryonun doğru olması Ergenekon Davası'nı çökertir veTürkiye'de devletin içine sızdıgını, başka birçok olaydanve belgeden bildigimiz o kirli, karanlık yapının deşifre vetasfiye edilmesini zorlaştırır.

Çünkü bu senaryonun dogru olması, o sahte belgeninpolis teşkilatı içinde Ergenekon soruşturmasında sorum-luluk üstlenmiş birileri tarafından hazırlandığını ve aynıkişiler tarafından Ergenekon zanlısı Ûztürk'ün eşyalarıarasına konduğunu düşünmemizi gerektirir.

Bu da, Emniyet teşkilatının hastalandığı, kirlendigi; po-lisin içinde bir suç odağı olduğu ve bu odağın Türk SilahlıKuvvetleri'ne karşı komplo düzenlediği anlamına gelir.

Ve bu. durum, Gülen cemaati başta olmak üzere, top-lumun dindar kesimlerini de bir bütün olarak çok ağır vehaksız bir töhmet altında bırakır."

İlerleyen günlerde Taraf gazetesi belgeyi sahiplenmek-teki tereddünü açık ediyor, hatta deyim yerindeyse "be-beği cami avlusuna terk ediyordu." Taraf'ın 12 Hazirantarihli "AKP ve Gülen'i bitirme planı" başlığını taşıyanmanşet haberinin dört gün sonrasında (16 Haziran 2009)"Savcıların ilk darbe zirvesi" başlığıyla verdigi haberde

Page 213: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

"Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların IstanbulCumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı ile iki saatsüren bir görüşme yaptıkları belirtiliyor ve devamla şuifadelere yer veriliyordu:

234

"Öte yandan gerçek olup olmadığı tartışılan belgedün Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ge-rekli incelemenin yapılması için kurye ile GenelkurmayBaşkanlığfna gönderildi. Fotokopi olduğu belirlenenbelgenin Çiçek'e ait olup olmadığı kriminal incelemedensonra ortaya çıkacak.

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Avu-kat Serdar Öztürk'ün ofisinde yapılan aramada ele geçiri-len "AKP ve Fethullah Gülen'i Bitirme Planı”nın üzerindeise ıslak imza olduğu iddia edildi. Tarafa konuşan yetki-liler arama anında ele geçirilen belgelerin kameraya alın-dığını hatırlatırken, planın harddiskten veya bir CD'dençıkmadığını, Öztürk'ün ofisinde metin halinde bulundu-ğunu ve belgenin üzerindeki imzanın ıslak olduğunu söy-1edi."

Tarnfın bu doğrultudaki haberine rağmen daha sonra'belge" olduğu iddia edilen metinlerin üzerindeki imza-nın da “ıslak” iınza olmadığı ortaya çıktı.

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı 24 Hazi-ran 2009 günü yaptığı açıklama ile Taraf gazetesindeki habere konu olan belgenin, Genelkurmay BaşkanlığıKarargâhfnda düzenlenmediğinin tespit edildiğini, böylebir belgeyle ilgili olarak gerek elektronik ortamda, gerekse yazılı kayıtlarda herhangi bilgi, belge, emir veya emareye rastlanılmadığını açıkladı.

Açıklamada, fotokopi belgede imzası görülen DursunÇiçek hakkında takipsizlik kararı verildiği şu cümlelerleanlatıldı:

"Anılan belgenin Genelkurmay Başkanlığı'nda hazırlanInadığı, böyle bir belgenin mevcut olmadığı anlaşıldığından ve aslı bulunmayan fotokopi belgenin 4. sayfasındakiimza bloğunda Albay Dursun Çiçek'in isminin üzerinde

Page 214: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

yer alan imzanın, şüpheli Deniz Piyade Kurmay Alba)

235

Dursun Çiçek'e ait olduğuna, bu belgenin hazırlanmasıve herhangi bir kişiye verildiğine ilişkin şüpheli hakkındadelil bulunmadığından, soruşturma konusu olay ve şüp-heli Dursun Çiçek ile ilgili olarak itiraz yolu açık olmaküzere kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir."

Askeri Savcılığın açıklamasındaki teknik ayrıntıları birkenara bıraktığımızda en önemli cümlelerden birisi deşuydu:

"Taraf gazetesinde yayımlanan belgenin aslının mevcutolmaması nedeniyle, bu belgenin hangi amaçla kim veyakimler tarafından üretildiği, üretenlerin amaçları, özel-likle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir şekilde hedef alınıpalınmadığı ve belgenin Taraf gazetesi muhabirine ulaştı-rılmasıyla aynı gazetede yayımlanması olayları hakkındaadliye mahkemelerinin görevli ve yetkili oldukları anla-şıldığından, itiraz yolu açık olmak üzere GenelkurmayBaşkanlığı Askeri Savcılığfnın görevsizliğine, soruşturmadosyasının gereğinin takdir ve ifası için görevli ve yetkiliIstanbul Cumhuriyet Başsavcılığflna gönderilmesine ka-rar verdi."

Böylece belgenin gerçek olmayabileceğine ilişkin önem-li bir hukuki gelişme ortaya çıktı. Işte o zaman "belge sah-te mi?" sorusu daha kuvvetli sorulmaya başlandı.

Belge sahteyse kim hazırlamıştı?

Bunun için de iki olasılık vardı.

Buna göre belge ya Ergenekon'la bağlantılı birileri tara-fından TSK ile Hükümet'in arasını açmak için hazırlandı,ya da Emniyet ve Adliye'de belli bir kadrolaşmaya sahipolduğu bilinen Fethullah Gülen Cemaati tarafından.

Her iki iddiada ortadaydı.

236

Page 215: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Bu konuyu dosyanın gönderildiği İstanbul Cumhuri-yet Başsavcılığı'nın incelemesi sonuçlandıracak.

Tüm bu tartışmalardan geriye Genelkurmay BaşkanıOrgeneral Ilker Başbuğ'un "Ya belge gerçek çıkarsa?” so-rusuna verdiği "Silahlı Kuvvetler bu konuda çok ciddi veşeffaftır. Gereken neyse onu yapacağız." "Ya belge sahteçıkarsa?” sorusuna da "Ne yapacağımızı hep birlikte göreceğiz. Bütün Türkiye görecek" şeklinde verdiği cevapkalacaktı.

Dosyanın İstanbul Cumhuriyet Savc1lığı'na gönderil-mesinden de sonuca hukuk yoluyla varılacağı kesin gö-rünüyon

GÜLEN'DEN AVCI'YA CEHENNEM GÖNDERMESİ

Kitap çıktıktan ve satışı 500 bini bulduktan sonra yaşa-nan tartışma ortamında cemaatin gazete ve televizyonlarıHanefi Avcı'ya çok sert tepki gösterdi. Avcı'yı eşini alda-tan adam olarak itibarsızlaştırmak için epey emek verdi-ler. Cemaat gazeteleri ve gazetecileri çok iyi tanıdıkları veonların akıllarına bile yatmayacak şekilde Devrimci Ka-rargah Örgütü üyelerine yardım etme iddialarını sürekligündemde tutular. Bunun yanında eşi Şenay Avcı adınaruhsatlandırılmış bir kaleşnikof silahın ruhsatsız oldu-gunu, sahte kimlik ürettiğini öne çıkardılar. Oysa silahınnamlusunda Şenay Avcı'nın adı yazıyor ve ruhsatı dabulurıuyordu. Kimlikler ise başka ülkelerde katıldığı ope-rasyonlarda kullandığı kimlik ve pasaportlardı. Bu konu-larda tartışma sürerken Avcı'nın 28 gün önce boşalttığıEskişehir Emniyet Müdürlüğü odasında 24 adet yasadışıdinleme kasetleri bulunuverdi.

Avcı tüm bunların komplo olduğunu ve cemaat operas-yonu olduğunu vurguluyordu. Olayları dışarıdan izleyenbirisi, cemaatin gerçek dışı dediği iddiaların üzerinde faz-la du rınaması gerektiğini bilir. Ancak soğukkanlı durmak

237

bir yana Avcı hakkındaki iddiaların cemaatin gazete vetelevizyonlarında ve imha amaçlarcasına gündeme ge-

Page 216: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

tirilmesi kafaları karıştırıyor. Nitekim bu konudaki sonsözü Fethullah Gülen söyledi. Gülen Avcı'nın iddialarıkonusunda soğukkanlı bir açıklama yaptı: "Vurana elsiz,sövene dilsiz olsak" dedi.

Ancak bir gün sonra(11 Ekim 2010) yaptığı bir açıkla-mada hem kendisini konumlandırdığı nokta hem de ce-maat hakkında iddialarda bulunacaklara önemli mesajlarveriyordu. Gülen şunları söylüyordu:

”Fethullahçı" yakıştırmalarından çok rahatsız oluyo-rum. Şayet milletimizin bu harekete sahip çıkması illa birşekilde tarif edilecekse, "Muhammedi ruhun toplumunsinesinde yeniden canlanması" denilebilir. Ya da yapı-lan hizmetler, sonraki dönemler itibariyle, Ahmed Yesevi,Hazreti Mevlana, Yunus Emre veya Hasan Şazilî, Abdul-kadir Geylânî, Şah-ı Nakşibendî ve Ahmed Rifâî hazeratıgibi büyüklerle temsil edilen sevgi ve şefkat ruhunun buasra uygun bir makamla yeniden seslendirilmesi ve ev-rensel insanî ruhun çağa göre tercümanlığı olarak görü-lebilir.

-Öteden beri herkes bilir ki, heyecanlarımın dorukta ol-duğu dönemde bile ben "-cı"ya, ”-cu"ya karşı savaş ilanettim. Elimden gelse o ”cı", "cu"yu alfabeden çıkararak gö-mer, üzerine kayalar yerleştirir ve bir daha dirilmemeleriiçin elimden gelen her şeyi yaparım. Hatta biraz büyük desöylemiş olabilirim; fakat, bu ”cı" ve ”cu" benim başımıntacı, başımı kaldırım taşı misillü ayağının altına koymayaâmâde bulunduğum Abdülkadir Geylani ya da Muham-med Bahauddin Nakşibendî hazretleri gibi büyüklerinicadı bile olsa ben yine onu gömerim. Belli bir dönemdekonjonktürel olarak bazıları o ifadeleri kullanmış olabi-lir; fakat, bunu onların kendi zamanlarının gereği olarakgördüklerine inanıyorum. Dolayısıyla, ”Fethullahçı" gibiyakıştırmalar yapılmasını ve o türlü mülahazalara sapıl-

238

masını lanetliyorum. Eğer Öyle bir meseleye sahip çıkıyor-sak, Allah bizi yerin dibine batırsın; yoksa, -benim şefkat,mülayemet ve merhametim, bizi öyle bir isnad altındabırakanlar hakkında "Allah onları yerin dibine batırsın'dememe cevaz vermiyor- onları Allah'a havale ediyorum.

Bu harekete gönül veren insanlar, şucu bucu oldukları

Page 217: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

için değil, gördükleri Kurani mantığa ve yapılan işlerinmakuliyetine inandıklarından dolayı her türlü fedakarlığa katlanarak vatana, millete ve insanlığa hizınet ediyorlar. Bu hareketin sırrı, -cami cemaatinin namaz içinbiraraya gelmesindeki tabiilik gibi- işin mantıkîliğinde vemakuliyetinde aranmalıdır. Kalbi aynı his ve heyecanlarla çarpan ve insanlığın imdadına koşmaya amade bulunan insanların, cehalet, fakirlik ve ihtilaf gibi hastalıklarlamücadele konusunda yapılan çağrılara topyekün icabeıetmesinde aranmalıdır.

-Bugün 120 küsur ülkeden Türkçe Olimpiyatlarfna iş-tirak ediliyor; fakat, en azından bir ya da birkaç kültürlokali ve lisan kursuyla hizmet edilen yerler de sayılacakolursa, belki 180 ülkede adanmış ruhlar ülkemizi temsilediyorlar. Merhum Bülent Ecevit, "Devlet-i Aliyye çokgüçlü olduğu dönemde bile bu ölçüde açılmaya muVaf_fak olamadı" demişti. Dalıası dünyanın dört bir yanındaaçılan o müesseseler ve yapılan onca hizmetler, Anadoluinsanının çok sınırlı imkanlarıyla gerçekleştirildi. Şayetbu insanlar, işin makuliyetine inanmasalar ve bu makuli-yet etrafında toplanmasalardı, büyük devletlerin bile üs-tesinden gelemeyecekleri bu işlerin altına girerler miydi?Bu açıdan, nıakuliyette benimsenmiş bir iş, falana filananisbet edilemez.

-Son günlerde emniyet teşkilatından birisinin "falanyerde kadrolaşma" gibi çok yakışıksız iddiaları oldu. Al-lah taksirâtını affetsin, Allah insanları cehenneme gitmeyoluna düşürmesin, sukut ettirmesin. Hiç kimse için öylebir akıbeti dılemem. Ellı senedir aleyhimde yazı yazan

239

birisi için bile Cehhennemle cezalandırılması aklımdangeçince odama girip ağlamış ve "Hayır ya Rabbi, öyleyapma; hidayet et, Cennefe gitsin" demişimdir. Kimsehakkında olumsuz konuşmam. Nalına mıhına gitmiş in-san, aslında kendi değerine mıh çakıyor, kendi kıymetinebir nal vuruyor demektir. O mum uzun sürmez; yalancıdemiyorum, terbiyem müsaade etmez; fakat, o mum uzunsürmez, sürse bile yatsıya kadar sürer ve söner.

-Hürriyet Gazetesini okuyan insanlar oradaki köşe ya-zarlarına saygı duyabilirler; Milliyet'i okuyanlar da ora-

Page 218: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

daki köşe yazarlarına saygı duyabilirler. lşin arkasındakipatrona saygı duyabilirler. Onların "evet deyin" ya da"hayır deyin" şeklindeki yönlendirmelerine gelebilirler.Şimdi o gazete patronlarının ya da yazarlarının duyguve düşüncelerini paylaşan, onların ortaya attıkları nazari-yeleri, felsefi ve dünyevi görüşleri benimseyen insanlaraa'cı, b'ci, c'ci mı diyeceğiz. Ben sadece belli insanlara vegizli kapaklı değil, herkese ve herkesin duyacağı şekilde,"Elinizdeki imkanları sonuna kadar kullanın ve dünyanındört bir yanına açılın, okullar açın; dört okulun olduğuyerde dört tane daha açın, hendesî gcnişleyin. Ruhunu-zun ilhamlarını muhtaç gönüllere boşaltın." diyorum. Buçağrıyı makul bulan kimseler, ellerindeki imkanlarla in-sanlığa faydalı olmaya çalışıyorlar. Sözlerime değer ve-renler, emniyet teşkilatı içinde de, mülkiyede de olabilir.Ben bilemem ki onları. Ben burada (Pensilvanya'da) yaşı-yorum ve söylediğim şeyleri de herkesin duyup bileceğişekilde söylüyorum. Gazeteye ilan mı vermeliyim; "Banasempati duyanlar, zinhar sempati duymasınlar; yoksa ikielim Allah'ın huzurunda onların yakasında olsun" mu de-meliyim?!. Bu açıdan, meselenin -cı, -cu ile hiç alâkası yok.Bazı kimseler size sempati duyabilirler; bu emniyette deolabilir, mülkiyede de olabilir, adliyede de olabilir, dün-yanın başka yerlerinde de olabilir. İnsanlar işin makuliye-tine gönül veriyorlarsa, meseleyi başka yerde aramamak,cı'ya cu'ya bağlamamak lazım.

240

-Ben öz be Öz Anadolu çocuğuyum. Bir insanın, kendimillet fertlerini yine kendi memleketindekı bazı muesse-selere girmeleri için teşvik etmesine sızma denmez. Teş-vik edilen insanlar da o müesseseler de bu ülkeye ait. Kas-tedilen manadaki sızmayı belli bir dönemde bu millettenolmayanlar yaptılar. Evet, bir milletin ferdi, kendı mılletıiçin var olan müesseselere sızmaz; hakkıdır, gırer oraya;mülkıyeye de girer adliyeye de, istihbarata da girer harı-ciyeye de. Unutulmamalıdır ki, kadrolaşma, sızma, çoğal-ma türünden iddiaları ortaya atanlar ve bunlarla vazıfe-perver insanları sindirmeye çalışanlar, hemen her devır~dc bu iftiralarının arkasına saklanarak ve hedef şaşırtarakkendi felsefeleri adına belli yerlere sızmış, kadrolaşmış veçoğalmış kimselerdir."

241

Page 219: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

SONUÇ

FETHULLAH GÜLEN HAREKETİ SİYASETİN İÇİNDE

Fethullah Gülen, adıyla anılan hareketini diyalog ile ge-liştirdi. "Dinler arası diyalogdan" söz etmiyorum. Siyasetve medya ile diyalog büyümede etkili oldu. Son dönem-deki tüm siyasetçi, yazar ve gazeteci ile kurduğu diyalogaçok önem verildi. Cemaatin büyümesi devlet kadroların-da yer bularak oldu. Cemaat siyasi açıklamalardan uzunyıllar uzak durdu.

AKP hükümetiyle en büyük ittifakı Ergenekon operas-yonları sırasında yaptı. .Ayrıca AKP hakkında açılan ka-patma davası ve 2007 seçimleri yakınlığın zirveziydi.

Ama 'Türkiye Fethullah Gülen'in siyaset üzerine enönemli sözünü 2010 yılı Haziran ayı başında duydu.Hükümetin desteğini de arkasına alan İnsani YardımVakfı'nın Mavi Marmara gemisi İsrail'in ambargo altındatuttuğu Gazze'ye yardım için yola çıkmış, ancak ulusla-rarası sularda uğradığı baskında dokuz Türk vatandaşıhayatını kaybetmişti. Herkesin İsrail'i suçladığı ve bur-nundan soluduğu bir ortamda Fethullah Gülen ABD'ninbüyük gazetelerinden Wall Street Iournal gazetesine biraçıklama yaptı.

"Gördüğüm şeyler hiç de hoş değildi. Çok çirkin şey-lerdi" dedi ve ekledi: "Organizatörlerin Gazze'ye yardımgötürmeden önce İsrail'le uzlaşma yolunu seçmemelerifaydalı sonuçlar doğurmayacak şekilde otoriteye baş kal-dırmaktır.”

Cazze'ye yardım götüren gemilerin önder organiza-törlerinden biri olan ve _100'den fazla ülkede yardım fa-aliyetleri gerçekleştiren Insani Yardım Vakfı'ndan (IHH)

243

kısa bir süre önce haberdar olduğunu söyleyen Gülen,lHH'nin politik bir amaç güdüp gütmediğini söylemekolay değil" dedi. Her açıklamasında İsrail hükümetinierden yere vuran diplomatik ilişkileri askıya alan hükü-ıet, Gülen'in bu eleştirisine yanıt vermedi. Yalnızca Kül-ír Bakanı Ertuğrul Günay'ın ağzından "Uzaktan bakın-

Page 220: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

a demek ki bazı şeyler öyle görünüyor" sözü çıktı. Oysaükümet yetkilileri Mavi Marmara gemisinin anıbargoyuğlme girişimi ile ilgili eleştirilere verdiği en hafif tepki;İsrail basınının ağzıyla konuşuyorlar" şeklindeydi.

Gülen'e karşı yumuşak tavırlardan birisini de o gemidelan İHH Başkanı Bülent Yıldırım gösterdi: Yıldırım Şöyleonuştu: "Fethullah Gülen büyük iyilikleri dokunmuş, de-ğerli bir Hoca Efendi. Erzurumlu olduğum için kendisiniradan da tanırım. Keşke bu açıklamayı yapmadan önce›izimle görüşseydi. Bu konuyu kendisi ile görüşeceğim.lemen değil belki ileride. Belki de yüz yüze görüşürüm.ima üzüldüm. Keşke açıklama yapmadan önce bizimlele konuşsaydı.”

Bu açıklama Türk dış politikasına verdiği çok önemlibir ayardı. ABD nezdinde eksen kayması tartışmaları ya-andığı bir süreçte Gülen adeta bir koalisyon ortağı gibinisiyatifi ele almış, hükümet de buna sessiz kalmıştı.

Gülen siyasette en önemli müdahalesini 12 Eylül 2010günü yapılan referandumda yaptı. AKP hükümetinin;etirdiği anayasa değişikliği önerilerini içeren paketineEvet" denilmesini isteyen Gülen, "Elimde olsa mezarda-ki ölüleri bile kaldırıp evet oyu verdirirdim dedi.

Ve Gülen yüzde 58 oranındaki evet oyunun çıkmasın-lan duyduğu memnuniyeti açıkça da dile getirdi.

Artık Gülen siyasetin içinde değil tam göbeğindeydi.

Aslında bunun işareti “AKP ve Gülen'i Bitirme Planı"liye bilinen lrticayla Mücadele Eylem Planı'nın algılanışıiçiminde gizliydi.

Bu belge 4 Haziran'da avukat Serdar Öztürk'ün büro-

244

sunda ele geçirildi. 6 Haziran'da savcılık dosyasına girdi,12 Haziran'da ise Taraf ta yayınlandı.

Haberin Taraf gazetesinde yayınlanmasından bir günsonra Fethullah Gülen'in Amerika'da yaşadığı çiftliktenyaptığı video açıklamasıyla birlikte cemaate yakın gazeteve televizyonlar, belgenin gerçek olup olmadığına bakma-

Page 221: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

dan bir kampanya başlattı. Belki kendilerinin de dışındameydana gelen gelişmeler hakkında bu kadar ani ve ola-ğanüstü büyük tepkinin herkesin kafasında şüphe yarat-ması doğaldı.

Gelişmelerin içine TBMM'nin, siyasetçilerin, devle-tin birçok kurumunun girmesinin yanında, tartışmanınşiddetlenmesi asıl olarak belge olduğu iddia edilen dörtsayfalık metinde iktidar partisi AKP'nin de hedef olarakgösterilınesiydi.

AKP ile Gülen Cemaati'ni hedef aldığı belirtilen vegerçekliği konusunda ciddi şüpheler bulunan belgede hernasılsa, AKP ile Gülen Hareketi arasında bir özdeşlik ya-ratılmıstı.

Bu özdeşleştirme çabası belge Taraf gazetesinde yaym-lanır yayınlanmaz cemaate yakın olduğu iddia edilen ki-şilerin köşe yazılarında da kendini gösterdi.

Örneğin Taraf gazetesi yazarı Polis Akademisi ÖğretimÜyesi Doç. Dr. Önder Aytaç, AKP'nin son genel seçimler-de aldığı oyun önemlice bir bölümünün Fethullah GülenCemaati'nden geldiğini şöyle anlatıyordu: "AKP, son mil-letvekili seçimlerinde, en az yüzde 11'lik bir oyu GülenHareketi'nden aldı. Gülen Hareketi, daha önceden mer-kez sağdaki hiçbir partiyi desteklemedikleri kadar yoğunbir biçimde AKP'yi desteklediler.”

Yani AKP'nin yüzde 47'lik oy oranı içinde yüzde 11FGH'ye aitti.

Eğer bu iddia gerçekse, Fethullah Gülen grubunun yüz-de ll oranındaki oy desteğinin çekilmesi halinde AKP'nin

245

iktidarı tehlikeye düşeceği gibi bu oy oranının destekle-diği başka herhangi bir parti iktidar olabilir yorumlarınayol açtı. Yani herhangi bir siyasi partix artı Fethullah Gü-len Grubux eşittir iktidar sonucu çıkıyordu. Bu yorumla-ra göre AKP+FGH=İktidar gibi bir denkleme ulaşmak damümkündü?

Verdiği rakama bakılırsa, siyasi parti kurması halindeyüzde 10 barajını aşacak güce ulaşan Fethullah Gülen Ha-

Page 222: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

reketi ile AKP'yi aynı karede göstermeyi amaçladığı belliolan "Irticayla Mücadele Eylem Planı" başlığını taşıyandoküman, "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" yargı-sını da pekiştirdi.

Emekli Genelkurmay Başkanı Orgenaral Başbuğ'agöre de ortaya çıkan belge, son dönemde Türk SilahlıKuvvetleri'ni yıpratmak üzere "medya üzerinden yürütü-len örgütlü asimetrik psikolojik harekât"ın parçasıydı.

Esasen basına yansıdığı andan itibaren, belge yalnızcaTSK'nın değil, Hükümet ve Fethullah Gülen Cemaati gibidüşünmeyen herkesin üzerinde bir psikolojik harekât ara-cı haline dönüştü.

Önceden, olayları kendileri gibi değerlendirmeyen her-kesi Ergenekon ile ilişkilendirmeye çalışan çevrelerin, bubelgeyle psikolojik harekâtın ağırlığını artırdığı gözlendi.

Öyle ki, Fethullah Gülen Grubu'na yakın Zaman gaze-tesinde 17 Haziran günü "Haberler tuzak kokuyor; yoksaeylem planı devrede miydi?" başlığıyla verilen haberdeşu ifadeler yer alıyordu:

"...Planda, 'Dost Unsurlar' olarak tanımlanan medya-nın belirlenen hedefler doğrultusunda kullanılması öngö-rülüyordu. Medya aracılığıyla 10 madde halinde verilenana başlıkların kara propaganda amaçlı olarak haberleş-tirilmesi isteniyordu. Söz konusu madde, gözlerin med-yaya çevrilmesine sebep oldu. Nisan ve Mayıs aylarındabazı gazetelerin haberlerinin, eylem planında belirtilen

246

niteliklere uygun olmaları dikkat çekti..."

Yine Hükümet"e yakınlığı ile bilinen Star Gazetesi Ge-nel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu da içeriği me-rak uyandırmayacak biçimde kaleme aldığı 22 Haziran2009 tarihli yazısına "Plan Zaten Uygulamada" başlığınıatmıştı.

Zaman gazetesinin ne yapmak istediği ve psikolojik sa-vaşta hangi gazeteleri hedef aldığı ise, Milliyet gazetesin-de l7 Haziran 2009 günü şöyle analiz edilecekti:

Page 223: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

"Türk basınında son zamanların en önemli komploklasiklerinden birine dün Fethullah Gülen cemaatine ya-kınlığıyla bilinen Zaman gazetesi imza attı. Bu gazete, Ge-nelkurmay Başkanlığı karargâhında bir kurmay albay ta-rafından hazırlandığı ileri sürülen, ancak gerçek mi yoksasahte mi olduğu hâlâ kesinleşmemiş olan belgenin doğruolduğu varsayımından hareket ederek, pek çok gazeteyitöhmet altında bırakan bir komployu sayfalarına taşıdı.

Zaman gazetesi, bu komploya dün 'Haberler Tuzak Ko-kuyor: Yoksa Eylem Planı Devrede Miydi?' başlığıyla tambir sayfasını ayırdı. Bu haberde, bazı gazetelerin nisan vemayıs aylarında yayımladıkları haberlerin, söz konusuandıç doğrultusunda 'kirli bir tezgâhın devreye sokuldu-ğu izlenimini verdiği' yazı1dı."

MEĞER HABERLERİN HEPSİ KİRLİ TEZGÂHMIŞ

Habere göre, bu planda söz edilen konularla örtüşenpek çok nokta sonradan gazetelerde haber olarak yer al-mıştı. Zaman, "bu örtüşmenin ortaya bazı soruların çık-masına yol açtığını" savunarak, "birçok haber sanki tekbir kaynaktan yönlendirilme yapılmış izlenimini veriyor"dedi. Zaman, iddiasını desteklemek üzere bir dizi kupürve tam 50 haberin başlığını yayımladı. Bunların hepsi Mil-liyet, H ıirriı/et, Vatan, Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerindenseçilmişti. Zaman gazetesinin imasına göre bu gazetelerin

247

mutfakları, yazı işleri kadroları Genelkurmay HarekatBaşkanlığı'nda hazırlanmış olan bu andıç doğrultusundafaaliyet göstermekteydiler.

Örneğin, Milli;/et'in "kirli tezgâha uygun", yani andıçdoğrultusunda hazırlandığı ima edilen manşetlerindenbiri Zaman yazarı Ali Bulaç'ın eşcinsellerle ilgili Sözlerinikonu alan "Ortaçağ kafası" başlığıydı. l\/Iilliyet'ten göste-rilen bir başka kupür, "Sınırda keskin viraj" manşetiydive Ermenistan sınır kapısının açılacak olmasının Türk dışpolitikasında yol açtığı kritik durumu konu alıyordu.

YOKSA BAŞBAKAN DA MI TEZGÂHA GELDİ?

Page 224: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Gazetenin yayımladığı "kirli tezgah" haberleri dikkatlibir şekilde incelendiğinde ortaya oldukça garip durumlarçıkıyor. Zaman, bu çerçevede "14 Mayıs işgali kalkmadano sınır açılmaz" başlığını, andıcın hedefiyle örtüşen birhaber olarak okurlarına sunuyor.

Yapılan bir arşiv taraması, bu başlığın aynı gün pekçok gazetede yayımlandığını gösteriyor. Bu, Başba-kan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bakü ziyaretinde yaptığıErmenistan'ın Karabağ'ı işgali kalkmadan Ermenistansınırının açılmayacağı yolundaki açıklaması. Yani, rutinbir haber. Başbakan'ın Bakü'de yaptığı bu açıklama nasılolup da "kirli tezgah haberi ” olarak sunuluyordu, anla-ması gerçekten güç.

İşin bir de komik tarafı var. Erdoğan'ın bu açıklaması-nı manşetinden veren gazeteler arasında bizzat Zaman ga-zetesi de var. Demek, Zaman da Genelkurmay PsikolojikHarekât bölümünün kirli tezgâhına gelmiş.

248

BAŞBUĞ'UN BÜTÜN AÇIKLAMALARIKİRLİ TEZGAH

İlginç olan bir nokta, Genelkurmay Başkanı Orgeneralßaşbuğ'un son iki ay içinde yaptığı açıklamaların önem-1i bir bölümünün, örneğin "üniter devletin çivisi oyna-maz" yolundaki sözlerinin haberleştirilmesinin bile "kirlitezgah" faslında gösterilmesi. Zaman, andıç doğrultusun-da, "Gülen hareketi ile irtica arasında ilişki kurup bu ha-reketi kötülemeyi amaçlayan” haberlerden de bir derlemeyapmış. Bunlar arasında sıralanan "Karayılanz Gülen ileri-Si için bir risk" başlığı, PKK yöneticilerinden Karayılan'ınMİİlİ_l/(ı?İ“ yazarı Hasan Cemal'e verdiği mülakatın manşeti.Bu bağlamda, Karayılan'ın mülakatı da andıç doğrultu-sunda bir haber olarak takdim edilmiş oluyor.

Bu fasılda Prof. Yılmaz Esmer'in hoşgörü araştırması-nın Milliyet tarafından "Hoşgörü uzakta" başlığıyla veril-mesi de yine "kirli tezgah" olarak takdim edilmişti. Yani,Prof. Esmer de gitti...

HANİ BİR İĞNE BİLE TAŞIMIYORLARDI?

Page 225: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Zımmıı'ın Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, herpazartesi günü köşesinde basına yüksek gazetecilik ahlakıüzerine öğütler verirken, kendi sorumluluğundaki yayınQrganında, bu kadar gazetenin ”kirli" olmakla suçlanma-Sl ve böyle bir iftirayla andıçlanmaları ciddi bir tenakuz01uşiu|'Uy01“ aslında.

Fethullah Gülen'in ABD'de yaptığı, "Gönüllüler hare-ketinin temsilcilerinin silah edinmek şöyle dursun, yan-larında iğne bile taşımadıkları" yolundaki sözlerini ya-yımlayan da Zaınarı gazetesi değil mi? Gülen, "Sevgiye1<ilitlenmiş bu insanlar karıncaya bile basmazlar" diyor.Karıncaya basmayanlar nasıl oluyor da bu kadar insanaiğnelerini batırarak töhmet altında bırakmakta hiçbir beisgörmüyorlar?

249

Ve, son sözü Fethullah Gülen'e bırakalım:"28 Şubat, ülkenin daha iyi bir noktaya gelmesi adınaTürkiye'de bazı süreçleri geciktirdi mi? Geciiktirmedi; ak-sine hızlandırdı. Hatta 28 Şubat, Türkiye'de demokrasininyerleşmesini de hızlandırdı. Ben, Türkiye'nin de dünya-nın da geleceği hakkında çok ümitliyim. Ancak, hepimizebiraz daha fedakârlık düşmektedir."(*)

(*) (Amerikıfda Bir Ay kitabından, 28 Şubat ve Türkiyenin Geleceği,25.lO.2001)

250

Page 226: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

EK-1

Ergenekon iddianamesi eklerinde bulunan, Genelkur-may Başkanlığfnın Mayıs 2002 tarihli "İrticai ÖrgütlerinTehdit Değerlendirmesi" başlıklı raporunun, Süleymancı-lık, Nakşibendî Tarikatı ve Kadiri Tarikatı ile ilgili bölüm-leri:

SÜLEYMANCILIK

l. Genel

a. 'Tarihi Gelişimi:

(1) Süleyman Hilmi Tunahan tarafından esasları ortayakonulan bir radikal grup olan Süleymancılar, şer'i esaslarıbenimsemiş olmasına rağmen milli görüşçülerin fikirleri-ni kabul etmemektedirler.

(2) Süleyman Hilmi Tunahan, 1930-1936 yılları arasın-da lstanbul'da çeşitli camilerde resmi vaiz olarak görevyapmıştır. Daha sonra Süleymancıların başına geçecekolan Kemal Kaçar ile de bu dönemde tanışmıştır. BilahareKemal Kaçar, S. Hilmi Tunahan'ın kızı ile evlenmiştir.

(3) Bugünkü Süleymancılığın temelini, 1930'lu yıllarda"Ehl-i Maneviyat Meclisi” adı altında düzenlenen toplantı-lar oluşturmuştur. Süleyman Hilmi Tunahan, 1943 yılındavaizlik belgesinin iptal edilmesi üzerine Kur'an Kursları-nı faaliyete geçirmiştir. 1949 yılında ilk kez Kur'an kurs-larının kanunla açılmasına müsaade edilmesi üzerine detarikat kısa sürede Kur'an kursları vasıtasıyla yurdun hertarafına yayılmıştır.

(4) Bilahare Süleyman Hilmi Tunahan, kendisinin üçay gibi kısa bir zamanda din görevlisi yetiştirebileceği id-diasıyla faaliyete geçirdiği Kur'an kurslarını, gönderdiği

251

talebeleri ile yurtdışında da yayma imkânı bulmuştur.

(5) 1965 yılında yürürlüğe giren 633 sayılı "Diyanetİşleri Başkanlığı Kuruluş ve Yönetmeliği Hakkındaki Ka-nun" ile getirilen hüküm gereği, Kur'an kursundan mezunolanların Diyanet Işleri teşkilatında görev almalarının ön-

Page 227: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

lenmesiyle, 1966 yılı Ocak ayında, Istanbul'da üç kurucuderneğin bir araya gelmesiyle "Kurs ve Okul Talebeleri-ne Yardım Dernekleri Federasyonu" hayata geçirilmiştir.Kur'an kursu açma yetkisinin Diyanet'te olduğundan ba-hisle devamlı takibata uğrayan teşkilat mensupları, 1971yılına kadar tartışmalı bir şekilde faaliyetlerine devametmişlerse de bu tarihten itibaren faaliyetlerini "Kurs veOkul Talebelerine Yardım Derneği" adı altındaki dernek-ler vasıtasıyla sürdürmüşlerdir.

b. Amacı:

Cumhuriyet'in ilanından sonra ortaya çıkan ve tarikattanımlaması içerisinde mütalaa edilen lslamcı cemaatler-den olan Süleymancıların da nihai hedefi kendi görüşleriile şekillenmiş İslam devletidir.

c. Stratejisi:

(1) Süleymancı kesim, dernekler yasasından istifadey-le yurt çapında geniş bir organizasyon kurmak suretiylehalkla bütünleşerek gerçek manada Diyanet hizmetininancak kendi mensupları vasıtasıyla verilebileceği telkini-ne dayalı bir hareket tarzı benimsemiştir.

(2) Anılan kesimin Diyanet İşleri Başkanlığı kadrola-rını ele geçirmeyi hedef alan bir çalışması, 1965 yılındayürürlüğe konan 633 sayılı Diyanet Işleri Başkanlığı (DİB)kanunu ile engellenmiştir.

(3) Süleymancı kesim bu tarihten itibaren nihai hedefdoğrultusunda;

(a) Yurt çapında kurulmuş cami ve Kuran kursu der-neklerini ele geçirme,

(b) Uygun ortam buldukları her beldede statüleri aynı

252

olan, yurt ve okul talebelerine yardım derneği (KOTYD)ve tahsil çağındaki talebelere yardım dernekleri (TÇTYD)adı altında dernekler açma,

(c) Kurulan bu dernekleri bir çatı altında toplama,

Page 228: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(d) Her fırsatta DİB'in çalışmalarını kötüleme ve bu kuruluşu halkın gözünde küçük düşürme,

(e) İmam Hatip Liseleri İlahiyat Fakülteleri ve Yüksekİslam Enstitüleri açılması yönündeki çalışmaları saboteetme ve engelleme,

(f) DİB'deki görevlerinden uzaklaştırılan cemaat mensuplarını yurt dışına göndermek suretiyle buralarda or-ganize olma bazında bir hareket tarzını geliştirmiş ve uy-gulamıştır.

2. Teşkilatı:

a. Kuruluşu:

Süleymancıların teşkilat yapısı EK-L'dedir.

b. Lider Kadrosu:

Cemaat, kurucusu S. Hilmi Tunahan'ın 1959 yılındavefat etmesi üzerine, Kemal Kaçar'ın önderliğinde faali-yetlerine devam etmiştir. Kemal Kaçar'ın 17 Haziran 2000tarihinde vefat etmesi üzerine ise yerine Arif Ahmet Deni-Z0lgun adlı şahıs cemaatin başına getirilmiştir.

Tarikatın tüm faaliyetleri Arif Ahmet Denizolgun'untalimatları doğrultusunda tek merkezden yürütülmekte-dır.

C. Yurtiçi - Yurtdışı Yapılanması:

Halen Arif Ahmet Denizolgun'un mutlak yönetimi altında bulunan Süleymancılar, Türkiye genelinde yaklaşık.800 dernek, bu derneklerce faaliyete geçirilen 1200 yurtve pansiyon ile 16 vakıf ve 28 şirketle yurt içinde ve yurtdışında organize olmuşlardır.

Süleymancı kesimin yurtiçi organizasyonu, lider Arif

253

Ahmet Denizolgun'a bağlı bölge ve bunlara bağlı il so-rumluları şeklindedir. Teşkilat içerisinde en yetkili kurulİstanbul Ümraniye'de kurulu bulunan "Kurs ve Okul Ta-lebelerine Yardım Dernekleri Federasyonu"dur.

Page 229: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Teşkilatın, kurs ve okul talebelerine yardım dernekleribünyesinde 100.000 civarında öğrencisi olduğu değerlen-dirilmektedir.

Yurtdışında ise ilk defa 1974 yılında Almanya'nın çeşit-li şehirlerinde kurduğu camiler ile yurt dışı faaliyetlerinebaşlayan Süleymancılar, 1975 yılında Almanya Köln şeh-rinde İslam Kültür Merkezleri Birliği (IKMB)'ni kurarak,bütün dernekleri tek çatı altında toplamışlardır. Haliha-zırda Süleymancılara ait Avrupa çapında 400 civarındaderneğin bulunduğu tahmin edilmektedir.

Bunun dışında Süleymancıların son dönemde, Avrupaalanı dışında ABD ve Asya ülkelerindeki faaliyetlerineağırlık verdikleri gözlenmektedir.

3. Yan Kuruluşları ve Destekleyen Sivil Toplum Örgüt-leri:

İllegal örgütlenmesine rastlanılmayan Süleymancılarınlegal düzeyde;

a. Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği (yurtiçi),

b. İslam Kültür Merkezleri Birliği (yurtdışı) adında ör-gütlenmeleri mevcuttur.

Bunun yanı sıra anılan cemaate ait;

- Kur'an Kursları ve Milli Kültüre Hizmet Vakfı (Aydın)- İKAV/ Kültür Araştırmaları Vakfı (Bolu)- Kur'an İlimlerine ve Milli Kültüre Hizmet Vakfı (İz-mir)- Ali Hancıoğlu Vakfı (Manisa)- Fatih Vakfı (Trabzon)

254

- Aziz Mahmut Hüdai Vakfı- Eğitim ve Milli Kültüre Hizmet Vakfı (İstanbul)- Fatih Eğitim ve Kültür Vakfı- Halil Dağlı Vakfı (Edirne)- İlim Yayma Vakfı- İstanbul Kültür Araştırmalar Vakfı (İKAV)- Mimar Sinan Vakfı

Page 230: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

- Pir Seyyid Hasan Hüsameddin Uşşak-i Vakfı- Tokat İli ve Çevresi Eğitim ve Kültür Vakfı (Tokat)

4. Destekleyen Basın Yayın Organları:a. Anılan cemaate ait:- Genç Akademi Dergisi-Tepe Edebiyat Dergisi- Genç Atılım Dergisi- Gökkuşağı Dergisi- Milli Kültür Dergisi- Ufuk Dergisi bulunmaktadır.b. Ayrıca Süleyman Hilmi Tunahan tarafından yazılanKüçük İlmihal" isimli kitabı da mevcuttur.

5. Mali Kaynakları:Süleymancıların finans kaynağını büyük ölçüde;- Cemaat içi ve dışından yapılan ve toplanan yardımlar,- Ticari işletmelerden elde edilen gelirler,- Kurban derilerinden elde edilen gelirler oluşturmaktadır.

6. Ele geçirilen mühimmat, silah, araç gereç:Bu konuda herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.

255

7. Yabancı Ülkelerdeki Faaliyetleri ve Ülkelerin ÖrgüteVerdiği Destek:

a. Süleymancılar 1975 yılından itibaren Amerika'ya yö-nelik faaliyetlere girişerek, 1979 yılından itibaren bu ülke-de kurumlaşmaya başlamışlardır.

b. Halen New York'ta bulunan Fatih Cami ve Külliyesiana karargÂh olarak kullanılmakta, bütün kararlar bura-da alınarak titizlikle izlenmekte ve alt hizmet birimlerioluşturma çabaları sürdürülmektedir.

c. Genel başkanlığını Burhan Satar'ın yaptığı Fatih Ca-mii ve Külliyesi, Amerika Müslümanlar Birliği'nin merke-zi konumundadır. Bu merkeze bağlı olarak 5 cami, 1.1 adetvakıf ve şirket, 6 adet şube, 2 adet temsilcilik faaliyetlerinisürdürmektedir.

d. Süleymancılar, Almanya'da "Kamusal kurum olaraktanınmaları dolayısıyla resmi makamlara. başvuruda bu-

Page 231: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

lunmuşlar ve bu hususta bazı Hıristiyan demokrat poli-tikacılarla Almanya Büyük Mason Locası'ndan da destekgörmüşlerdir.

8. Son Dönem Faaliyetleri:

Ahmet Arif Denizolgun'un göreve gelmesiyle birlikte,Süleymancı cemaat yönetiminde yaşanan değişikliklerinuygulamalara da yansıdığı, nitekim anılan şahıs döne-minde yurtiçi yanı sıra yurtdışı faaliyetlere de ağırlık ve-rildiği gözlenmektedir.

Cemaatin yurtiçi faaliyetleri kapsamında Ahmet ArifDenizolgun tarafından,

Daha önce öğrencilere öncelikle dini nosyon kazandı-rılması uygulamasının ikinci plana alınarak, 2001-2002eğitim yılından başlamak üzere din ve okul eğitimininbirlikte verilmek suretiyle gelecekte cemaat yönetiminiüstlenecek öğrencilerin pozitif ilimlere hâkim olarak ye-tiştirilmeleri talimatı verildiği ve halen cemaat yurtların-

256

da kalan öğrencilerin okul başarı oranının %80'in üzerinde olması yönünde bir hedefin belirlendiği ifade edilmektedir.

Bunun yanı sıra Süleymancıların;

- Üniversite giriş sınavında başarılı olan öğrencilerinhalkla temasının daha çok olması nedeniyle tıp alanındaeğitim görmeye teşvik ettikleri,

- Mevcut öğrenci yurtlarının ilgili kamu kuruluşlarınca1<0ntrolünü engellemek amacıyla cemaat mensubu şahıs-lara satılmasının gündeme getirildiği,

- lstanbul'da cemaate ait bir vakıf arsası üzerine hastaneyapma arayışı içerisinde oldukları ve Erzurum'da granitişine girmek üzere hazırlık yaptıkları belirlennıiştir.

Ayrıca her yıl kurban bayramında büyük oranda derive ct toplayan Süleymancıların bu yıl gerek yurtiçi gerek-59 yurtdışında vekalet yoluyla kurban kesme şeklinde birhareket tarzı belirlemiş olmalarına rağmen bu yıl birçokAvrupa ülkesinin kurban kesimine müsaade etmemesi

Page 232: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Sanucunda, 2002 kurban gelirinin 2001 yılının gerisindekaldığı öğrenilmiştir.

Bu arada Ahmet Arif Denizolgun tarafından Avrupa'dafaaliyet gösteren Süleymancı unsurlara gönderilen bir ta-limatla, Türkiyedeki üniversitelerde eğitim gören öğren-eilerin yatay geçiş yaparak Avrupa ülkelerinde eğitimleri-ne devam etmeleri imkânlarının araştırılmasının, öğrenci-lerin barınma, yemek gibi temel ihtiyaçlarının o ülkedekieemaatin katkılarıyla karşılanması için gerekli hazırlıkla-rın yapılmasının istendiği belirlenmiştir.

Cemaatin yurtdışı faaliyetleri kapsamında ise,

Son dönemde Süleymancıların Avrupa'ya göre yenisayılabilecek diğer yurtdışı açılımlarda önemli mesafeleraldıkları gözlenmektedir. Bu bağlamda cemaatin;

- Finlandiya ve Brunei Sultanlığı'nda faaliyet yürütme-ye başladığı,

257

- Fas'ta açtığı kuran kursu kanalıyla Afrika'ya, ilk açılı-mını gerçekleştirdiği,

- Ukrayna'da faaliyetlerinin geliştirilebilmesi içinKiev'de bulunan Müslüman toplumun temsilcileriyle iliş-kilerin geliştirilmesine çalışıldığı,

- Ganalı Devlet yöneticileri tarafından cemaate ülkededini eğitim vermeleri yönünde teklif sunulduğu,

- Bulgaristan Kırcali müftüsünün cemaatten bölgedeyurt açmalarını talep ettiği, cemaatin Balkanlardaki faa-liyetlerinin "Balkanlar Eğitim ve Kültür Derneği" tarafın-dan yürütüldüğü, böylece bu ülkedeki Bektaşileri kendilehinde etkilemeye çalıştığı,

- Cemaatin Ramazan ayı boyunca Almanya ve cemaatinfaaliyetlerini yürüttüğü diğer ülkelere 20.000 din görevli-si gönderildiği,

- Cemaatin Almanya'da kesilen kurban etleri üzerine'İslami usullere göre kesilmiştir" mührünün patentini ala-rak, Almanya'da kurban kesme konusunda tekelleşmeye

Page 233: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

çalıştığı,

- Bosna-Hersek ve Arnavutluk'ta dağıtılmak üzere için-de dini ibarelere yer verilen 10.000 takvim hazırlandığı,

- Cürcistan'daki faaliyetlerinin karşılanması için Gürcüasıllı cemaat mensuplarından bağış topladığı tespit edil-miştir.

9. Değerlendirme:

Süleymancıların yurtiçinde;

- İrtica ile mücadele uygulamaları çerçevesinde hükü-metin, ilköğretim öğrencilerinin özel yurtlarda barınma-yacağı ve kuran kurslarının denetim altına alınması ka-rarları nedeniyle, yasal boşlukları değerlendirerek tabangenişletme faaliyetlerini sürdüreceği,

- Cemaat potansiyelini ticari alanda değerlendirmeamaçlı bir uygulamayı hayata geçirmeye çalışacağı,

258

Yurtdışında ise;

- Almanya'da IGMG başta olmak üzere mevcut pek çokkuruluşun yasaklanması ihtimaline karşın İslam dininitemsil eden kuruluş statüsü almak üzere çalışmalarda bu-lu nacağı,

- Süleymancı anlayışın, balkanlarda özellikle Bektaşileriçerisinde taban bulması için çaba sarf edeceği,

- Fethullah Gülen Nurcu grubu örneğinde olduğu gibiyurtdışında eğitim ve sermaye alanlarındaki faaliyetleriniarttırarak sürdüreceği değerlendirilmektedir.

Ayrıca cemaatin yabancı ülkelerle artan ilişkilerindecemaate ait kuran kurslarında eğitilen yabancı öğrencile-rin oluşturduğu kadroların etkin olduğu kıymetlendiril-mektcdir.

TARİKATLAR

Page 234: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

NAKŞİBENDİ TARİKATI

1. Genel:

a. Tarihi Gelişimi:

Esasları, Hicri 718 (1218) yılında Buhara'da doğan veTürk soyundan olan Muhammed Bahaüddin Nakşibendtarafından konulmuş, İslam ülkelerinde ve özellikleyurdumuzda yaygın olan bir tarikattır. Nakşibendî ta-rikatını kuran Muhammed Bahaüddin Nakşibend, Ha-igegan Tarikatı şeyhlerinden Muhammed Baba Semmasitarafından yetiştirilmiştir. Söz konusu tarikat, Osmanlıİmparatorluğufnun da resmi tarikatı olmuştur.

Nakşibendî tarikatı, Bahaeddin Nakşibend'in halifele-finden Alaattin Atar, Zahid Bedahşi ve Muhammed Paı-sa

259

tarafından çok geniş bir bölgeye yayılmış ve bilhassa Ye-sevi tarikatının bulunduğu bölgelerde geniş taraftar ImaınRabbani'nin oğulları vasıtasıyla heın nakli hem tasavvufive hem de pozitif ilimlerin öğretildiği bir medrese (okul)ve halka açık bir müessese haline gelmiştir.

Tarikatın lstanbul'a ilk gelişi, Fatih Sultan Mehmet za-manında Molla İlahi vasıtasıyla olmuştur. Ancak bununlabirlikte tarikatın Osmanlılarda genişlemesi 18. asırda ger-çekleşmiştir. Bu dönemde Mevlana Ziyaeddin Bağdadi ilegenişleyen tarikatın aynı zamanda Osmanlı padişahların-dan da büyük himaye ve itibar gördüğü bılınmektedır.

Sünniliğin ön planda tutulduğu, zikir ve adabında sü-kunetin hâkim olduğu bu tarikat, Türk kültürüne, halkeğitimine ve Anadolu birliğine büyük katkılar sağlamışbir tarikat olarak kabul edilmektedir.

Nakşibendî Tarikatı tarihi, gelişimi içerisinde çeşitlikollara ayrılınıştır. Değişik dönemlerde tarikat silsilesiiçerisindeki bazı zatların isimlerine izafeten farklı şekil-lerde isimlendirilıniş, ancak Bahaeddin I\lakşibend'densonra genel olarak ”l\lakşibendilik" adıyla anılmıştır.

Page 235: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Tarikatın Gelişimi:

(1) Hz. Ebu Bekir'den Ebu Yezit Bistami'ye kadar “Sıd-dıkiye",(2) Bistami'den Abdülhalik Gücdüvani'ye kadar “Tay-furiye”,(3) A. Cücdüvani'den Muhammed BahaeddinNakşibend'e kadar "I-laceganiyye",(4) Bahaeddin Nakşibend'den Ubeydullah Ahrar'a ka-dar ”Nal<şibendiyye",(5) Ubeydullah Ahrar'dan İmam Rabbani'ye kadar” Nakşibendiyye-i Ahrariye”,(6) İmam Rabbani'den Şemseddin Mazhar'a kadar"Nakşibendiyye-i Müceddidiyye (Rabbaniye)"

260

(7) Şemseddin Mazhar'dan Mevlana Halid'e kadar'Nakşibendiyye-i Mazhariyye",

Mevlana Halid'den sonra "Nakşibendiyye-i HalidiyyeQlarak anılmıştır.

b. Amacı:Devletin sosyal, siyasi, ekonomik ve hukuki temel ni-Zamlarını dini esas ve inançlara göre düzenlemektir.

c. Stratejisi:İslami esaslara dayalı devlet düzeninin ihyası yönündedoğal taban olarak nitelenen Sünni toplumun desteğini al-mak suretiyle parlamenter sistem içerisinde nihai amacaulaşma yönünde bir strateji benimsemişlerdir.

2. Teşkilatı:a. Günümüzde Faaliyet Gösteren Önemli NakşibendiGrupları taraftar kitleleri dikkate alınarak:(1) İskender Paşa (Esad Coşan) Cemaati,(2) Erenköy Cemaati (Musa Topbaş, Sami Ramazanoğ-lu, grubu),(3) İsmail Ağa Cemaati,(4) Adıyaman (Reşit Erol) Menzil Grubu şeklinde tasnifedilmektedir.

b. Yurtiçi ve Yurtdışı Faaliyetleri:(1) İskender Paşa Cemaati:

Page 236: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Ünlü Nakşibendî Şeyhi Ahmed Ziyaüddin(ğümüşhanevfnin 1850'li yıllarda kurmuş olduğu Gü-müşhanevi Dergahı içerisinde yetişen ve NakşibendîTarikatfnın önde gelen isimlerinden biri olarak bilinenMehmet Zahit Kotku'nun kurucu _ve ilk şeyhliğini yaptı-ğı gruptur. 1958 yılından itibaren Istanbul Iskender PaşaCamiîde imamlık yapan Kotku'nun 1980 yılında ölme-Si üzerine, tarikat liderliğini damadı Prof. Esad Coşan

261

üstlenmiştir. (Prof. Esad Coşan, 3 Şubat 2001 tarihindeAvustralya'da bir trafik kazasında ölmüş ve yerine oğluNurettin Coşan cemaat lideri olmuştur).

Mehmet Zahit Kotku, faaliyetlerin kanunlar çerçevesin-de sürdürülmesine azami hassasiyet göstermiş ve bununneticesi olarak da herhangi bir adli soruşturmaya maruzkalmamıştır.

Kotku döneminde basın yayın alanında herhangi bir fa-aliyeti görülmeyen grubun, Prof. Esat Coşan'ın başa geç-mesiyle birlikte bu alanda önemli atılımlar yaptığı görül-müstür. Bu meyanda çıkartmış olduğu mecmua ve dergile-rin,"açmış olduğu radyo istasyonlarının yanı sıra TV kanalıkurma çalışmalarını da hızlandırdığı gözlenmektedir.

Prof. Dr. M. Esad Coşan'ın vefatından sonra cemaatinyöneticiliğine getirilen oğlu Nureddin Coşan'ın ise dinikonulardaki yetersizliği, uzun yıllar yurtdışında yaşama-sı, giyim ve yaşam tarzı gibi hususlar nedeniyle cemaatiçerisinde eleştirilere maruz kaldığı ve adı geçenin yöne-ticiliğinin, bir kısım cemaat mensubunca uygun görülme-diği öğrenilmiştir.

Bu bağlamda Nureddin Coşan'ı tasvip etmeyen cemaatmensuplarının bir kısmının, Adıyaman Menzil grubunabağlanmaya başladıkları yönünde bilgiler mevcuttur.

Son dönemde ceınaat tarafından İmam Hatip Lise-si mezunlarının polis olmalarına iınkan tanıınayan yasahakkında cumlıurbaşkanına söz konusu kanunu imzala-maması hususlarını içeren mektup, faks ve e-ınail gön-derme şeklinde bir kampanya başlatılması kararı alındığıistihbar olunmuştur.

Page 237: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Anılan grubun faaliyetlerini özellikle Hak Yol Eğitimve Kültür Vakfı ve llim, Kültür, Sanat Vakıfları (İLK-SAV)çevresinde takip etmek mümkündür.

Nakşibendî tarikatının günümüzdeki yayın organlarıarasında İslam, Kadın. ve Aile, Ilim Sanat, Panzclıir gibi der-

262

giler yer almaktadır.

(2) Erenköy Cemaati:Nakşiler içerisinde bir diğer kol ise Mahmut SamiRamazanoğlu'nun liderliğinde faaliyete başlamış ve gü-nümüze kadar gelmiş olan Erenköy cemaatidir. M. SamiRamazanoğlu, bir ara Czümüşhanevi Dergahı içerisindeyer almışsa da daha sonra Kalemi Dergahı'nın Şeyhi Erbil-li l\/lelımed Esad Efendi'ye bağlanmıştır. Ömrünün kalankısmını lslam'ın kutsal topraklarında geçirmek amacıyla1979 yılında Suudi Arabistan'a giden Ramazanoğlu, 1984yılında orada vefat etmiştir.

Onun yerine grubun yayın organı Altınoluk dergisin-de Sadık Dana adıyla yazıları çıkan Musa Topbaş geçmiş,Ahmet Taşgetiren, İsmail Lütfi Çakan ve Tahir Büyükkö-rükçü gibi şahıslar da cemaatin önde gelen isimleri ara-sında yer almıştır. Grubun lideri Musa Topbaş'ın maddiyönden durumunun iyi olduğu ve özellikle zamanınınbüyük bir kısmını ticari ilişkileri doğrultusunda yurtdı-şında geçirdiği gözlenmektedir.

1986 yılında ilk olarak yayın hayatına başlayan Altıno-luk Dergisi çevresinde halen faaliyetlerini sürdürdüğü bi-linen grubun, Muradiye Kültür ve Eğitim Vakfı ile irtibat-11 olarak çeşitli illerimizde özel okul ve üniversite hazırlıkdershaneleri açmak suretiyle eğitim faaliyetleri içerisindebulunduğu da bilinmektedir.

16'l`emınuz 1999 tarihinde ölen Musa Topbaş'ın yerineOğlu Osman Nuri Topbaş geçmiştir.

(3) İsmail Ağa Cemaati:

Mehmet Zahit Kotku'nun ölümüne kadar İskenderPaşa Cemaati içinde yer alan Mahmut Ustaosmanoğlu,Kotku'nun ölümüyle birlikte ayrı hareket etmeye başla-mışve kaınuoyunda İsmail Ağa Cemaati olarak bilinen

Page 238: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

yeni bir grubu oluşturmuştur.

İsmini, Mahmud Ustaosmanoğlu'nun imamlığını yap-

263

tığı İsmail Ağa Camii'nden alan grup, daha ziyade cami-nin hemen yanında inşa edilmiş olan kuran kursları vebilhassa bu kurslara iştirak eden talebelerin kıyafetleriyledikkatleri çekmektedir. Istanbul Fatih semtinde yoğunolarak yaşayan grubun elemanları, sarık, şalvar ve cübbe-den oluşan giyim tarzlarıyla diğer Nakşi gruplardan fark-lılık göstermektedirler.

Radikal tavırlarıyla da diğer gruplardan farklılık gös-teren bu grubun katı bir imaj vermiş olması, tabana ya-yılmasında engel teşkil etmiş ve zannedildiğinin aksinegeniş bir yapılanmaya gidememiştir.

Söz konusu cemaatin son dönemde de eskiden olduğugibi eğitim faaliyetlerine ağırlık verdiği ve Cübbeli AhmetHoca lakabı ile tanınan Ahmet Ünlü'nün çeşitli illerimizdeverdiği Vaazları, yine eğitim seviyesi belli bir düzeyindealtındaki halk kitlesi arasında dikkat çekmeye ve taraftarbulmaya devam ettiği gözlenmektedir. Bu meyanda sözkonusu cemaatin eğitim faaliyetleri kapsamında;

18 Ekim 2001 tarihinde İstanbul Silivri - Akören köyücivarında medrese olarak adlandırılan bir çiftlik evinde18 yabancı uyruklu şahıs (Gürcü ve Çeçen) ile yaşları 8-21arasında değişen 41 T.C. uyruklu şahsın irticai faaliyetiçerisinde irticai yayınlarla birlikte yakalandıkları, çiftlikevinde İsmailağa Cemaati arasında Mahmut Efendi ola-rak tanınan Mahmut Ustaosmanoğlu ile Cübbeli AhmetHoca olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü'nün sözde fel-sefi görüşlerinin öğretildiği,

Ayrıca anılan merkezde;

İrticai eğitim ve öğretime ilave olarak, Türkiye Cum-huriyeti devletinin mevcut anayasal düzeninin yıkılarakyerine anayasasının Kuran olduğu şeriat esaslarına dayalıbir devletin kurulmasının gerektiği,

Şeriat yönetim şeklinin öncelikle Türkiye'de kurularakbunun diğer devletlere de örnek teşkil etmesi gibi konu-

Page 239: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

ların işlendiği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra cemaat

264

hakkında elde edilen diğer bilgilerden;

- Cemaate bağlı olarak; İstanbul Fatih ilçesinde kız veerkek öğrencilerin ayrı ayrı olmak üzere bazı evlerde 15-20 kişilik öğrenci gruplarına paralı ve illegal olarak yatılımedrese eğitimi verildiği,

- Anılan cemaat mensuplarının yasal olarak açılan ku-ran kurslarını da kendi aralarında medrese olarak adlan-dırdıkları ve burada eğitim gören öğrencilere medreseısmı ıle hazırlanmış belgeler ve karne tanzim ettikleri,

- Cemaat mensuplarının, İstanbul'da; Eyüp, Küçükçek-mece, Sultanbeyli ve Ümraniye ilçelerinde de faaliyettebulundukları belirlenmiştir.

- Son zamanlara kadar herhangi bir yayın organı bu-lunmayan bu grubun, 1995 yılı içerisinde Bu rkan isimli birdergi çıkartmaya başladığı bilinmektedir. Ismail Ağa Der-gahı, 1999 yılı içerisinde irticai terör örgütü IBDA/C'ninhâkiıniyetine girmiştir. İBDA/C'nin lideri dahil çok sa-yıda mensubunun tutuklanması ve örgütün irticai çevre-lerde destek bulamaması, İsmail Ağa Dergahı'nı marjinalhale getirıniştir. Söz konusu dergahın kısa sürede kendi-sini toparlaması beklenmemektedir.

Nakşibendî tarikatı-İslam Ağa grubu içerisindeCübbeli Ahmet Hoca lakabı ile tanınan ve MahmutIlstaosmanoğldnun talebelerinden olan Ahmet MahmutUnlü 17.01.2002 günü Istanbul ilinde yakalanarak gözal-tına alınmış 18.01.2002 günü İstanbul DGM'ce görevsizlikkararı verilerek sevk edildiği Istanbul ili Fatih Cumhuri-yet Savcılığınca tutuklanarak Istanbul Bayrampaşa OzelTip Cezaevine gönderilmiştir.

(4) Adıyaman-Menzil Dergahı:

Ülkemizdeki Nakşibendiler içerisinde yer alan bir baş-ka kol ise Adıyaman'ın Menzil Köyü'nde, kendine hasfaaliyetleriyle dikkat çeken Siirtli Şeyh Muhammed ReşitErol'un dergahıdır. M. Reşit Erol diğer kollardan ayrı ola-

Page 240: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

265

rak Nakşi Şeyhliğini babasından almıştır.

Vatandaşlarımızın "Menzil Dergahı" olarak adlandır-dığı Menzil Köyü, halk arasında adeta kötü alışkanlıklar-dan kurtulma için ziyaret edilmesi gereken bir yer olarakgörülmekte ve bu maksatla da büyük ziyaretçi akınınauğramaktadır.

Menzil'e giden ziyaretçilerin, şeyhin dergahında ye-mek yedikleri, arkasında namaz kıldıkları, sohbetlerinekatıldıkları ve yapılan telkinler neticesinde de bazı kötüalışkanlıklarını terk ettikleri bizzat gidenlerin yaşadıklarıhususlar olarak anlatılmaktadır.

1903 yılında Ankara'da geçirdiği bir kalp krizi sonucuölen Muhammet Reşit Erol'un yerine kardeşi AbdülbakiErol geçmiştir.

Adıyaman Menzil Grubu Nakşibendilerin son dönem-de legal organizasyonlar bünyesinde bir taraftan bol vedüzenli gelir getirici açılımlarına devam ederken diğertaraftan taban genişletme amaçlı faaliyetlerde bulunduk-ları gözlenmektedir. Bu meyanda, söz konusu grup tara-findan;

- 2002 yılı içerisinde, FM bandında yayın yapacak birradyo istasyonunun faaliyete geçirilınesinin planlandığı,"Semerkand FM" adıyla kurulacak olan radyo istasyonu-nun, öncelikli olarak Ankara ve İstanbul'a müteakiben deTürkiye genelinde yayın yapacağı,

- Bahse konu grubun fikirleri doğrultusunda yayın ya-pan Semerkant Dergisi'nin merkezi tarafından, illerde bu-lunan grup mensuplarına ziyaretler yapılarak, grubun sözkonusu illerdeki faaliyetleri hakkında bilgi alışverişindebulundukları,

- İstanbul'da "Biltek" isimli bir ilköğretim okulununyaptırılması kararı alındığı, yaptırılacak okula cemaatmensuplarının 1000 dolarlık hisselerle ortak olabilecekle-rı,

266

Page 241: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

- 2001 yılı içerisinde "Eğitim, dergi ve ticaret” alanındaTürkiye'de başlatılan çalışmalardan olumlu sonuçlar al-ması üzerine, aynı çalışmanın Avrupa'da da uygulamayageçirilmesi kararı aldığı nitekim Rusya/ Moskova'da bu-lunan cemaat mensubu öğrencilere yönelik Ekim 2001 ayıiçerisinde bir dergah açıldığı öğrenilmiştir.

- Bunun yanı sıra Adıyaman Menzil grubu yönetim ka-demesi düzeyinde Adıyaman/ Kahta-Menzil köyünde 21-22 Temmuz 2001 günü yapılan toplantıda gündeme gelenhususlar, bölgede oluşan toplumsal hassasiyet açısındandikkat çekmiştir.

Söz konusu toplantıda; “Mayıs-Temmuz 2001 aylarıarasında Menzil köyüne ziyarete gelen taraftar kafileleri-ne, bölgede kontrol yapan güvenlik güçlerince fişleme ya-pıldığı şeklindeki şayialar ve kaba davranıldığının belir-lenınesi bağlamında, tepki gösterilmesinden korkulduğu,bu nedenle cemaat mensuplarının, itidalli davranmalarıiçin uyarılması gerektiği" ifade edildiği,

Bu meyanda, Adıyaman Menzil'e alternatif oluşturmakmaksadıyla cemaat yöneticisi Abdülbaki Erol'un babası-nın doğduğu Siirt'te de Menzil Köyü benzeri bir yapılan-ma gerçekleştirilmesinin planlandığı öğrenilmiştir.

Günümüzde grubun, Afyon termal kaplıcalarında bu-lunan tesisleri, özellikle yaz aylarında Abdülbaki Erol'unda buraya gelmesi ile birlikte ikinci bir ziyaret merkeziolına özelliğini kazanmıştır.

Ayrıca Ankara Esenboğa yolundaki Pursaklar mevkiin-de bulunan külliye, sağlığında M. Reşit Erol'un günümüz-de de Abdülbaki Erol'un ziyaret edip kaldıkları mekânlararasında bulunmaktadır.

Ayrıca, ABD'nin Afganistan'a yaptığı harekatla ilgiliolarak;

Radikal İslami yorum ve uygulamaları ile belirginle-şen Mahmut Ustaosmanoğlu grubu Nakşibendî kesimin,

267

Müslüman-Hıristiyan mukayesesi noktasından hareketle

Page 242: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Müslümanı kayıtsız şartsız destekleme görüşü doğrultu-sunda tavır aldıkları,

İsmail Ağa Cemaati mensuplarının da cep telefonlarıile "Şu anda Müslüman kardeşlerimize kafirler hain saldı-rıya başladılar. Allah için duaya Resülüllah için salavata,Müslüman kardeşlerimiz için bu gece gözyaşı dökelim, enaz 10 kardeşini uyar. Allah yardımcımız olsun. Amin" ya-zılı mesajlar gönderdikleri belirlenmiştir.

3. Yan Kuruluşları ve Destekleyen Sivil toplum Örgüt-leri:

a. İllegal kuruluşlarla belirlenmiş bir faaliyetine rast-lanmamıştır. Legal alanda kurmuş oldukları;

(1) Muradiye Kültür ve Eğitim Vakfı (Erenköy Cema-ati),

(2) Hakyol Eğitim ve Kültür Vakfı (İskender Paşa Ce-maati) kanalıyla faaliyetlerini sürdürmektedirler.

b. Kurmuş oldukları şirketler, okullar, dersharıeler ileyayın organlarından elde ettikleri paralar ile faaliyetleriniidame ettirmektedirler. Yaygın bir halk kitlesine de sahipolduğundan, bu kitlenin de önemli sayılabilecek derecedeyardımları olduğu bilinmektedir.

4. Destekleyen Basın Yayın Organları:a. Altınoluk Dergisi (Erenköy Cemaati Yayını),b. İslam Dergisi (İskenderpaşa Cemaati Yayını),c. Kadın ve Aile Dergisi (İskenderpaşa Cemaati Yayını),d. İlim Sanat Dergisi (İskenderpaşa Cemaati Yayını),e. Panzelıir Dergisi (İskenderpaşa Cemaati Yayını),f. Furkan (İsmail Aga Cemaati Yayını, halen kapalıdır),g. Yavuz TV ve Yıldız TV (Kocaeli),h. Akra FM (İskenderpaşa Cemaati),

268

ı. Beyan Dergisi (İsmail Ağa Cemaati),j. Yavuz TV ve Yıldız TV (İskenderpaşa Cemaati).

5. Mali Kaynakları:

Kurmuş oldukları şirketler, okullar, dershaneler ile ya-

Page 243: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

yın organlarından elde ettikleri paralar ile faaliyetleriniidame ettirmektedirler. Yaygın bir halk kitlesine de sahipolduğundan, bu kitlenin de önemli sayılabilecek derecedeyardımları olduğu bilinmektedir.

5. Değerlendirme:

(l) İskender Paşa (Esad Coşan) cemaati,

Tarikatın Esad Coşan'ın ölümünden sonra kamuoyunaeski yoğunlukta gelmediği, bunun da tarikatın liderliğinegetirilen Nureddin Coşan'ı onaylamadığı anlamına gele-bileeeği, bu nedenlerle söz konusu tarikatın faaliyetlerin-de bir durgunluk yaşandığı kıymetlendirilmektedir. Yinede ticari, siyasi ve taban açılarından oturmuş bir yapısıolan tarikatın kısa süre içerisinde eski etkinliğini yenidengösterebileceği, tarikat lideri konusundaki sıkıntıları Nu.-reddin Coşan'ı değiştirerek aşmaya çalışacağı değerlendi-rilınektedir.

(2) Erenköy Cemaati (Musa Topbaş, Sami Ramazanoğ-lu gru bu)Söz konusu grubun önümüzdeki dönemde yurtiçi veyurtdışındaki eğitim ve ticari faaliyetlerine devam edece-ği değerlendirilmektedir.

(3) İsmail Ağa Cemaati,

Söz konusu cemaatin İBDA/ C terör örgütü ile ilişki-gi olması ve bu örgüte karşı güvenlik güçlerinin başarılıoperasyonlarda bulunması, anılan cemaati de olumsuzolarak etkilemiştir. Ayrıca cemaatin önemli isimlerindenCübbeli Ahmet Hoca'nın hapis cezası alması, cemaat açı-sından büyük bir olumsuzluk oluşturmuştur.

269

Bu nedenle söz konusu cemaatin önümüzdeki dönemde geçmişe oranla çok daha etkili olarak eğitim ve propa-ganda faaliyetlerini sürdüreceği değerlendirilmektedir.

(4) Adıyaman (Reşit Erol) Menzil Grubu, şeklinde tas-nif edilmektedir.

Son dönemde söz konusu grubun her alandaki faali-yetlerini arttırdığı, irticai faaliyetlere karşı alınan tedbir-

Page 244: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

lerden, eğitim ve finans alanlarında ciddi bir etkinliktebulunmadığı için yasal sınırlandırmalardan etkilenmedi-ği, bu nedenle içindeki faaliyetlerini arttırarak devam et-tirdiği, özellikle de son bir yıl içerisinde yurtdışına açılımyaptığı gözlenmektedir.

Anılan grubun önümüzdeki dönemde yasal bir engellekarşılaşmadan taban genişletme ve yurtdışındaki eğitimve ticari faaliyetlerinde ciddi bir atılım göstereceği değer-lendirilmektedir.

Ülkemizde mevcut tarikatlar içinde en yaygın ve etkiliolanlardan biridir. Bütün tarikatların ana kaynağı ve Os-manlı padişahlarının da Nakşibendi olması halk arasındaayrı bir önem taşımaktadır. Tarikat içindeki lsmail AğaCemaati dışındaki diğer gruplar kanunlara saygılıdır. Is-mail Ağa Cemaati taraftarları, diğer gruplara göre dahacahil, daha fakir ve daha katıdır. İstanbul'da Fatih sem-tinde daha yoğun olan bu grup önem arz etmektedir. Po-tansiyel ğücü itibariyle tehdit olma özelliğini koruyan birtarikat olduğu kıymetlendirilmektedir.

Nakşibendilerin, özellikle doğu ve güneydoğu Ana-dolu bölgelerimizde etkili olduğu bu bağlamda tarika-tın Türk siyasal ve dini hayatındaki etkinliğinin bundansonra da devam ettireceği, bazı siyasal partilerin ise oykaygısıyla bu tarikat ile temaslarını sürdüreceği değerlen-dirilmektedir.

270

KADİRİ TARİKATI

1. Genel:

a. Tarihi Gelişimi:

Kadiri tarikatının kurucusu, 1078 yılında İran'ın Gılanşehrinde dünyaya gelen ve ”Gavsü's-Sakaleyn" lakabıy-la da anılan Abdülkadir Geylani (Abdülkadir Gılani)'dir.Hz. Ali'nin soyundan geldiği rivayet edilen AbdülkadirGeylani, genç yaşında Bağdat'a giderek burada tahsil gör-ınüştür. Kanbeli mezhebine mensup olup, elli yaşlarınakadar süren tahsilinden sonra irş'ada başlamıştır. Ebu's-Said Medresesfnde ders verdiği sıralarda Usul~i fıkıh vetasavvufa dair kitaplar yazmıştır. ”Fütühu'l-Gayb, El-

Page 245: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Gunye Talibi Tarikı'l-Hakk, El Füyüzatü'r-RabbaniyyeıFi-Efradi'l-Kadiriyye" isimli kitaplar onun eserlerindenbazılarıdır. Çeşitli vaaz ve sohbetlerinden derlenen bueserler günümüze kadar canlılığını koruyabilmiştir.

Abdülkadir Geylani kendi zamanında birçok halife ye-tiştirmiş ve bunlar sayesinde tarikatını geniş bir coğrafya-ya yayma imkânı bulmuştur. Onun halka yakınlığı, üstünhitabeti ve tasavvufa derin hakimiyeti daha sağlığındayken bile binlerce insanın kendine bağlanmasına sebep olmuştur.

Diğer tarikatlarda da olduğu gibi, müridin tarikata katılımı, şeyhin huzuruna gelerek telkinlerine riayet etmekle başlar. Tarikatlarda çok yaygın bir adet olarak müridinsaçından bir tel kesilir, bu şekilde müridin Allah'tan başka her şeyle kalbi alakasının kesildiği sembolize edilmişolur.

Kadiri tarikatının usulünde önce lisan ve sesli olarakbaşlayan zikir, daha sonraları nefis, kalp, ruh, sır, hafi vehafiyyü'l›-hafi şeklinde gelişir. Lisanı zikir, kulun Allah'ıanması ve hatırlamasıdır, nefsi zikir ise bu hatırlamanınsessiz olması yani sıra kalp ve ruhun da duyarlı hale getirilmesidir. Bu usul üzere diğer makamlarda da benzerişekildeki mülahazalarla süluka devam edilir.

271

b. Amacı:Devletin; sosyal, iktisadi ve hukuki temel nizamlarınıdini esas ve inançlara göre düzenlemektir.

c. Stratejisi:Anılan grup, devlet ile kavgalı olmamaya özen göster-mekte, bu amaçla Atatürk'e ve TSK'ya sahip çıkmakta, si-yasi faaliyet göstererek etkinliğini arttırmakta, eğitim vebasın-yayın faaliyetlerine özel önem vererek taban geniş-letmeye çalışmaktadır.

2. Teşkilatı:

a. Kuruluşu:

Günümüzde faaliyet gösteren önemli Kadiri grupları;

Page 246: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

(1) Prof. Haydar Baş Grubu,

(2) Galip Hasan Kuşçuoğlu Grubu olarak saymak müm-kündün

b. Lider Kadrosu:

Kadiri Tarikatı'nın ülkemizdeki en belirgin ismi HacıMuharrem 1-ııımraiı-. "Kadiri Yolu saıikımnin zikir Ma-kamları" isimli bir kitabı da bulunan bu şahsın, 1964 yı-lında ölmesi üzerine tarikat mensupları dağılmışlardır.Eskisine nazaran etkinliğini büyük ölçüde kaybetmiş olansöz konusu tarikatın, halihazırdaki durumları itibariylebir bütünlük arz etmediği görülmektedir. GünümüzdeKadiri Tarikatı şeyhlerinden, faaliyetleri itibariyle dikkatçekenler şunlardır.

(1) Prof. Haydar Baş Grubu,

(2) Galip Hasan Kuşçuoğlu Grubu,

c. Yurtiçi ve Yurtdışı Faaliyetleri:

(1) Prof. Haydar Baş Grubu:

Kadiri şeyhlerinin önde gelen isimlerindendir. Trab-zonlu olması nedeniyle grubun bu ilimiz ve çevresinde

272

büyük etkinliğe sahip olduğunu soylemek mumkundurDiğer Kadırı kollarına nazaran daha geniş yelpazede faalıyetlerını surdurmekte olup bilhassa basın yayın alanınd ı etkın oldukları ve tıcarı bazı faaliyetlerde bulunduklarıbılınmektedır

Son dönemde Prof.Haydar Baş Grubu'nun Kadiri Ta-rikatı mensuplarının siyasi alandaki faaliyetleri dikkatcekmektedir. Bu meyanda söz konusu grup mensuplarıtarafından 25 Eylül 2001 tarihinde lçişleri Bakanlığfna'Bağımsız Türkiye Partisi" isimli yeni bir siyasi partininkuruluş dilekçesi verilmiştir.

Yeni kurulan partinin genel başkanlığını Ali Gedik yap-maktadır. Bunun yanı sıra anılan parti, gençlik kollarınıda oluşturmuştur. Gençlik örgütlenmesi "Kuvayi Milliye'adıyla faaliyet göstermekte olup Şubat 2002 ayı içerisinde

Page 247: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

faaliyete başlamıştır.

Günümüzde Haydar Baş Grubu Kadiri Tarikatı men-supları tarafından "Kuvayı Milliye Ruhunun YenidenŞahlanışı" adı altında organize edilen propaganda faali-yeti ile taraftar kazanma amaçlı yoğun bir çalışma sürdü-rülmektedir.

Ayrıca Haydar Baş grubunun denetimindeki MeltemTV'nin Türkiye genelindeki izleyici kitlesinin arttırılması amacıyla Şubat 2008 ayı itibariyle daha güçlü vericilerifaaliyete geçirme yönünde bir çalışma başlatılması kararıalındığı öğrenilmiştir.

Bu grup tarafından 1983 yılında yayın hayatına sokulan'İcmal" dergisinde daha ziyade dini ve tasavvufi konularaağırlık verilmesine mukabil, 1986 yılında yayınlanmayabaşlayan aylık "Fikir ve Aktüalite Dergisi" ile biraz dahagüncel ve politik konular ön plana çıkartılmıştır. Yinea ynı şekilde haftalık haber dergisi olarak yayınlanmaktaolan "Mesaj" dergisinde de ülke ve dünya gündemini ilgi-lendiren siyasi, ekonomik ve kültürel konuların işlendiğigörülmektedir.

273

(2) Hasan Kuşçuoğlu Grubu:

Ankara ilindeki faaliyetleriyle tanınan Galip HasanKuşçuoğlu, aynı zamanda Rufai tarikatının da şeyhliğiniyürütmektedir. Bu sebeple herkese açık olarak düzenle-nen sesli zikir törenleri sonrasında ”Burhan" adı verilengösteriler tertiplenmektedir. Çeşitli vesilelerle kamuoyu-nun gündemine gelen ve şeyh tarafından zikir esnasındamüritlere şiş sokulmak suretiyle tertiplenen bu adetinRufai Tarikatı'ndan kaynaklandığı bilinmektedir. Bu şişsokma adeti özellikle yurtdışında bazı yerlerde, kılıç hat-ta ateşli silahlarla dahi yapılabilmektedir.

Aslında Kadiri Tarikatı'nda Burhan ayini gibi benzeriusul ve tarzlar bulunmaz, ancak Kadiri şeyhlerinden birkısmının aynı zamanda Rufai tarikatının da şeyhliğiniyapıyor olması Rufailer arasında yaygın olan ”Burhan"ayinlerinin bu tarikata da nispet edilmesine sebep olmuş-tur. Ancak Burhan ayinlerini düzenleyen bir şeyh, bunuKadiri tarikatının bir gereği olarak değil, aynı zamanda

Page 248: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

icazeti olduğu Rufai tarikatının bir usulü olarak yapmak-tadır.

(3) Bunların dışında Elazığ yöresinde Tahir Şaşmaz, Kas-tamonu ve çevresinde Keınal Akdeniz, Kadiri Tarikatı'n1nönde gelen isimleri arasında sayılabilir.

Kadir Tarikatı'nın illegal oluşumlar ile belirlenmiş birfaaliyetine rastlanılmamıştır. Adı geçen tarikat faaliyetle-rini, yaklaşık 30 ilde bulunan llmi Araştırmalar Vakfı ara-cılığıyla sürdürmektedir.

3. Yan Kuruluşları ve Destekleyen Sivil Toplum Örgüt-leri:

a. Mesaj TV

b. İlmi Araştırma Vakfı

c. Milli Basın Kurulu

d. Serbest Sanayici ve İşadamları Derneği (SESİAD)

274

4. Destekleyen Basın Yayın Organları:a. Meltem TVb. Mesaj TVc. Meltem Radyod. İcmal Dergisie. Öğüt Dergisif. Yeni Mesaj Dergisig. Fikir ve Aktüalite Dergisih. Mesaj Dergisi

5. Mali Kaynakları:Grubun gelir kaynaklarını;a. Kurmuş oldukları şirketlerb. Yayın organlarıC. TV'den elde edilen gelirlerd. Taraftarlarının yapmış olduğu yardımlar oluşturmaktadır.

6. Değerlendirme:a. 1964 yılında tarikatın önemli isimlerinden Hacı Mu~harrem Hilmi'nin ölümünden sonra parça parça ve bir-

Page 249: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

birinden bağımsız faaliyetlerini sürdüren ve bir cemaatolmayı aşamayan Kadiri Tarikatı Mensupları, tek başınaönemli bir tehdit _unsuru degildir. Trabzon, Elazığ, Anakara, Kastamonu, Istanbul gibi illerde faaliyetleri görülentarikat, ekonomik yönden güçlenme ve yayın alanında etkinlik kazanmaya çalışarak cemaatlerini genişletmek Surreti ile güçlenmeyi hedeflemektedir.

b. Tarikat, lideri Haydar Baş'ın kişisel yaşantısına veMIT ile varlığı iddia edilen ilişkisine duyulan tepki nedeniyle diğer tarikat ve Cemaatler tarafından desteklenmemektedir.

275

c. Önümüzdeki dönemde; genel başkanlığını AliGedik'in yaptığı Bağımsız Türkiye Partisi'nde yapılacakolağanüstü kongre ile parti genel başkanlığına Kadiri Ta-rikatı liderlerinden Haydar Baş'ın getirileceği,

d. Haydar Baş'1n da katılımı ile siyasal platformdakifikirlerini mensuplarına duyurmak ve taban kazanmakamacıyla önümüzdeki dönemde çeşitli illerimizde miting-ler düzenleyeceği,

e. Meltem TV'nin Türkiye genelinde izleyici kitlesiniarttırmak için çalışmalarda bulunacakları değerlendiril-mektedir.

276

SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME:

Kökeni yüzlerce yıl öncesine dayanan tarikatlar, alınantüm tedbirlere rağnıen cumhuriyet döneminde de başta sos-yal hayat olmak üzere hayatın her alanında etkinliklerinisürdürmektedíirler. Söz konusu etkinliğin Osmanlı İmpara-torluğu dönemindeki gibi olmasa da laik bir devlet için kü-çümsenmeyecek oranda olduğu gözlenmektedir.

Tarikatların etkinliklerini sürdürmesinde Atatürk döneminde alınan tedbirlerin daha sonraki yıllarda tam olarakuyğulanmayışı ve hatta bu etkinliğinin artması için 1950sıınrasında yapılan yasal düzenlemelerin önemli rol oyna-dığı görülmektedir.

Page 250: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

Tarikatlar 1925 yılında kapatılmalarına rağmen 2002 Tür›kiyesinde varlıklarını inkar etmemekte, tarikat liderleri iseyasal engellere rağmen varlıklarını açıkça sürdürmektedir.Kamuoyunda ölen bir tarikat liderinin yerine kimin geçeceğidahi tartışılabilmektedir.

Bunun yanı sıra tarikatların varlığına karşı yasal engel-lerin devreye sokulmaması, onların çok sayıda kuruluş sa-hibi olmaları ve böylece toplum hayatında kalıcı olmalarınıda sağlamıştır. Bu meyanda, günümüzde tarikatlar serbestdiyebileceğimiz bir ortamda ticari ve eğitim kuruluşlarınasahip olıııuşlardır. Bunun sonucunda, tarikatların varlığınason verilmesi değil de faaliyetleri tartışılır olmuştur.

Nitekim günümüzde özellikle Nakşibendî tarikatı çeşitlikollarıyla varlığını sürdürmektedir. Söz konusu tarikat; eği-tim, sermaye, finans, sigorta konularında faaliyette bulun-makta, çeşitli öğrenci yurtlarında kendisine müzahir kişileryetiştirmektedir.

Nakşibendî tarikatı, ülkemizdeki en etkili irticai grupolup siyaset üzerinde de önemli sayılabilecek derecede et-kilidir. Bu nedenle de faaliyetlerinin kısa sürede sonlandırılması mümkün görünmemektedir. Nitekim, anılan tarikatın

277

faaliyetlerine bakıldığında alınan tüm tedbirlere rağmen, fa-aliyetlerinin yoğunlaşarak devam ettiği görülmektedir.

Nakşibendî tarikatı, halk tabanı yanı sıra, Ögretim üyele-ri, milletvekilleri de aralarında olmak üzere her meslek veöğrenim seviyesine ulaştırmıştır. Bu nedenle de adı geçentarikatın güçlü bir tabana sahip olduğunu söylemek müm-kündür.

Ülkemizde, tarikatların kapatılmasına neden olan yasatam olarak uygulanmadığı sürece de bu gerçek devam ede-cektir. Bu nedenle de tekke ve zaviyelerin kapatılmasına iliş-kin kanunun gerekirse yeniden gözden geçirilmesi tarikatfaaliyetlerinin Önlenmesi açısından zorunlu görünmektedir.

278

Page 251: Nedim Şener - Ergenekon Belgelerinde Fetullah ve Cemaat Gülen

EK - 2

SON