64
www.tevhididavet.com NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYETİNİN TEFSÎRİ i Tevhîd-î Dâvet

NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYETİNİN TEFSÎRİ

i Tevhîd-î Dâvet

Page 2: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ

KERÎMESİNİN TEFSÎRİ

%

Page 3: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Kitâbın Adı:

Nisâ Sûresinin 59.

Âyet-i Kerîmesinin

Tefsîri

Yazarı:

Abdullâh Saîd el-

Müderris

Yayıncı:

Tevhîd-î Dâvet

Yayına Hazırlık:

Tevhîd-î Dâvet

Yayın No:

Tefsîr Serisi:

Birinci Baskı:

i Tevhîd-î Dâvet

TEVHÎD-Î DÂVET

Tevhîde Dâvet Eder

Page 4: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

i TEVHÎD-Î DÂVET

NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ

KERÎMESİNİN TEFSÎRİ

Abdullâh Saîd el-Müderris

o

Page 5: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

#

 ونعوذ   ونستغفر  ونستع�نه  نحمد �   الحمد  ونعوذ إن  ونستغفر  ونستع�نه  نحمد �   الحمد  ونعوذ إن  ونستغفر  ونستع�نه  نحمد �   الحمد  ونعوذ إن  ونستغفر  ونستع�نه  نحمد �   الحمد إن

أنفسنا ومن س�ئات أعمالنا، من يهد اهللا أنفسنا ومن س�ئات أعمالنا، من يهد اهللا أنفسنا ومن س�ئات أعمالنا، من يهد اهللا أنفسنا ومن س�ئات أعمالنا، من يهد اهللا باهللا من شرور باهللا من شرور باهللا من شرور باهللا من شرور 

 ومن يضلل فال هادي له وأشهد أن ال إله إال   له  ومن يضلل فال هادي له وأشهد أن ال إله إال فال مضل  له  ومن يضلل فال هادي له وأشهد أن ال إله إال فال مضل  له  ومن يضلل فال هادي له وأشهد أن ال إله إال فال مضل  له فال مضل

 عبد  دا  محم  أن  وأشهد  له،  شريك  ال  وحد  عبد اهللا دا  محم  أن  وأشهد  له،  شريك  ال  وحد  عبد اهللا دا  محم  أن  وأشهد  له،  شريك  ال  وحد  عبد اهللا دا  محم  أن  وأشهد  له،  شريك  ال  وحد اهللا

أما بعد;أما بعد;أما بعد;أما بعد;    :::ورسوله ورسوله ورسوله ورسوله

Page 6: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

MUKADDİME

Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın ismiyle…

Hamd, -âlemlerin Rabbi olan- Allâh’a

mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım ve

mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun

hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz,

saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez.

Şehâdet ederim ki, Allâh’tan başka ibadete lâyık

hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki,

Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem O’nun

kulu ve rasûlüdür… Bundan sonra:

Bu nâciz eser, Nebîmiz Muhammed

aleyhisselâm’a mucize olarak indirilmiş olan

Kur’ân-ı Kerîm’den Nisâ Sûresinin 59. âyet-i

Page 7: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

7

kerîmesinin tefsîrini, Ehl-i Sünnet esaslarına göre

ortaya koymakta ve âyetin delâlet ettiği

hükümleri maddeler halinde açıklamaktadır.

Page 8: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

ÂYET-İ KERÎMENİN ARAPÇA METNİ

حيم حمن الر  الر حيم بسم ا�� حمن الر  الر حيم بسم ا�� حمن الر  الر حيم بسم ا�� حمن الر  الر بسم ا�� وأطيعوا ﴿﴿﴿﴿  ٱ�  أطيعوا  ءامنوا  ٱلذين أي#ا ـ  وأطيعوا ي  ٱ�  أطيعوا  ءامنوا  ٱلذين أي#ا ـ  وأطيعوا ي  ٱ�  أطيعوا  ءامنوا  ٱلذين أي#ا ـ  وأطيعوا ي  ٱ�  أطيعوا  ءامنوا  ٱلذين أي#ا ـ ي

 منكم  ٱألمر  وأولى سول  منكم ٱلر  ٱألمر  وأولى سول  منكم ٱلر  ٱألمر  وأولى سول  منكم ٱلر  ٱألمر  وأولى سول   ٱلر  شىء-  فى زعتم ـ  تن   فإن  شىء-  فى زعتم ـ  تن   فإن  شىء-  فى زعتم ـ  تن   فإن  شىء-  فى زعتم ـ  تن  فإن   فردو6  فردو6  فردو6  فردو6  بٱ�  تؤمنون  كنتم  إن سول  وٱلر  ٱ�  إلى  بٱ�  تؤمنون  كنتم  إن سول  وٱلر  ٱ�  إلى  بٱ�  تؤمنون  كنتم  إن سول  وٱلر  ٱ�  إلى  بٱ�  تؤمنون  كنتم  إن سول  وٱلر  ٱ� إلى

 ٱألخر  ٱألخر وٱليوم  ٱألخر وٱليوم  ٱألخر وٱليوم وٱليوم  تأويال  وأحسن Aخير   ذالك  تأويال  وأحسن Aخير   ذالك  تأويال  وأحسن Aخير   ذالك  تأويال  وأحسن Aخير  سورة ( ﴾﴾﴾﴾٥٩٥٩٥٩٥٩  ذالك )٤/٥٩: النساء

Page 9: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

ÂYET-İ KERÎMENİN KIRIK MEALİ

 ءامنوا  ٱلذين أي#ا ـ  ءامنواي  ٱلذين أي#ا ـ  ءامنواي  ٱلذين أي#ا ـ  ءامنواي  ٱلذين أي#ا ـ أطيعوا أطيعوا أطيعوا أطيعوا      !Ey îmân edenler ي İtaat

edin ٱ� ٱ� ٱ� وأطيعوا وأطيعوا وأطيعوا وأطيعوا      Allâh’a ٱ� ve itaat edin سول سول ٱلر سول ٱلر سول ٱلر Rasûlüne ٱلر

 منكم  االمر  منكم واولى  االمر  منكم واولى  االمر  منكم واولى  االمر Eğer فإنفإنفإنفإن .ve sizden olan ulu’l-emr’e واولى

زعتم ـ زعتم تن ـ زعتم تن ـ زعتم تن ـ فى شىء- فى شىء- فى شىء- فى شىء-      anlaşmazlığa düşerseniz تن herhangi bir

şeyde      6فردو6 فردو6 فردو6 فردو onu götürün       ٱ� إلى  ٱ� إلى  ٱ� إلى  ٱ� إلى Allâh’a      سول سول وٱلر سول وٱلر سول وٱلر وٱلر ve

Rasûle إنإنإنإن eğer تؤمنون   تؤمنون كنتم  تؤمنون كنتم  تؤمنون كنتم      îmân ediyorsanız كنتم بٱ� بٱ� بٱ� بٱ�

Allâh’a ٱألخر   ٱألخروٱليوم  ٱألخروٱليوم  ٱألخروٱليوم خيرA خيرA خيرA خيرBu A ذالك ذالك ذالك ذالك .ve âhiret gününe وٱليوم

hem hayırlı وأحسن وأحسن وأحسن وأحسن ve hem de güzeldir      تأويال تأويال تأويال تأويال netice

bakımından.

Page 10: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

ÂYET-İ KERÎMENİN TOPLU MEALİ

“Ey îmân edenler! Allâh’a ve Rasûlüne itaat

edin. Ve sizden olan ulu’l-emr’e de (itaat edin).

Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz

Allâh’a ve âhiret gününe gerçekten îmân ediyor-

sanız onu Allâh’a ve Rasûlüne götürün. Bu hem

hayırlı ve hem de netice bakımından daha güzel-

dir.” (Nisâ: 4/59)

Page 11: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ

Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu

anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh bin

Huzeyfe bin Kays hakkında inmiştir. Rasûlullâh

sallallâhu aleyhi ve sellem onu bir askeri birlikle

göndermişti. [(SAHÎH HADÎS:) Buhârî (4584); Müslim

(1834)…]

Alî radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine

göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem askerî

bir birlik gönderip başlarına ensârdan birisini

emîr tayin etmiştir. Yola çıktıklarında emirleri bir

konuda onlara kızarak: “Rasûlullâh sallallâhu

aleyhi ve sellem bana itaat etmenizi emretmedi

mi?” dedi. Onlar: “Evet” dediler. Bunun üzerine:

“Bana odun toplayın”, deyip ateş istedi ve bunun-

Page 12: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

12

la toplanan odunları ateşleyerek: “Size kesin ola-

rak söylüyorum ki; bu ateşin içine mutlaka girecek-

siniz”, diye emretti. Topluluk ateşe girmeye kal-

kışınca içlerinden bir genç: “Siz ateşten kaçarak

Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’e sığındınız.

Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’e varıncaya

kadar bunu yapmayın (ateşe girmeyin). Şâyet o

girmenizi emrederse bu takdirde girin” diye

müdâhelede bulundu. Rasûlullâh sallallâhu aleyhi

ve sellem’e dönerek olayı kendisine haber verdi-

ler. Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle

buyurdu: “E“E“E“Eğğğğer ona girmier ona girmier ona girmier ona girmişşşş olsaydınız kıyâmet gün olsaydınız kıyâmet gün olsaydınız kıyâmet gün olsaydınız kıyâmet günü-ü-ü-ü-

ne kadar ondan çıkmayacaktınız. ne kadar ondan çıkmayacaktınız. ne kadar ondan çıkmayacaktınız. ne kadar ondan çıkmayacaktınız. ĐĐĐĐtaat ancak iyilitaat ancak iyilitaat ancak iyilitaat ancak iyilik-k-k-k-

tedir.”tedir.”tedir.”tedir.” [(SAHÎH HADÎS:) Buhârî (4340); Müslim (1840)…]

Page 13: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

ÂYET-İ KERÎMENİN İCMÂLİ TEFSÎRİ

Ey îmân edenler! Ey îmân ettiğini iddia

edipte kendisinden isbât beklenen kullar! Allâh’a

ve O’nun gönderdiği Rasûlüne yani Muhammed

aleyhisselâm’a itaat edin. Kur’ân ve -sahîh- Sün-

net ile bildirilen şeylere îmân ederek bu doğrul-

tuda hareket edin. Ve sizden olan Müslüman ulu’l-

emr’e yani idâreci ve âlimlere de Allâh’a ve

Rasûlüne isyânı emretmedikleri sürece itaat edin,

isyân etmeyin; ettirmeyin. Eğer dünyâya yahut

âhirete dair herhangi bir şeyde anlaşmazlığa dü-

şerseniz Allâh’a ve âhiret gününe gerçekten îmân

ediyorsanız onun hükmünü tâğûtlara değil,

Allâh’a ve Rasûlüne yani Kur’ân ve Sünnet’e götü-

rün, çözümü onlarda arayın. Bu dünyâ ve âhiret

Page 14: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

14

hem hayırlı ve hem de netice bakımından daha

güzeldir.” (Nisâ: 4/59)

Page 15: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

ÂYET-İ KERÎMENİN TAFSİLİ TEFSÎRİ

1. ALLÂH’A VE RASÛLÜNE İTAAT

ETMEK:

Allâh Subhânehu ve Teâlâ, âyet-i kerîme-

sinde: “Ey îmân edenler! Allâh’a ve Rasûlüne itaat

edin” (Nisâ: 4/59) buyurarak mutlak itaatin ancak:

“Allâh’a ve Rasûlüne” olduğunu beyân etmekte-

dir. Nitekim İbn Kayyim rahîmehullâh şöyle de-

miştir: “Allâh’u Teâlâ bu âyet-i kerîmesinde kendi-

sine itaat ile birlikte Rasûlüne itaati de emretmiş

ve itaat fiilini mutlak surette Rasûle de itaat edil-

mesi gerektiğini ifâde buyurmak için tekrarlamış-

tır.”1

1 Bedâiu’t-Tefsîr: 1/543.

Page 16: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

16

Allâh Subhânehu ve Teâlâ, başka bir âyet-i

kerîmesinde ise şöyle buyurmaktadır:

 وأطيعوا ﴿﴿﴿﴿  ٱ�  أطيعوا  ءامنوا  ٱلذين أي#ا ـ  وأطيعوا ي  ٱ�  أطيعوا  ءامنوا  ٱلذين أي#ا ـ  وأطيعوا ي  ٱ�  أطيعوا  ءامنوا  ٱلذين أي#ا ـ  وأطيعوا ي  ٱ�  أطيعوا  ءامنوا  ٱلذين أي#ا ـ يسول وال تبطلوا  سول وال تبطلوا ٱلر سول وال تبطلوا ٱلر سول وال تبطلوا ٱلر لكم ٱلر ـ لكم أعم ـ لكم أعم ـ لكم أعم ـ )٤٧/٣٣: محمد رةسو (﴾﴾﴾﴾٣٣٣٣٣٣٣٣ أعم

“Ey îmân edenler! Allâh’a itaat edin, Rasûle

itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.” (Mu-

hammed: 47/33) İmâm Kurtubî rahîmehullâh, âyet-i

kerîmenin tefsîrinde şöyle demiştir: “Allâh’u

Teâlâ, bu âyetiyle mü’minlere kendi emîrlerinde

kendisine, Sünnet’leri hususunda da Rasûle itaat

etmenin gereğini emretmektedir.”2

Amr bin Avf radıyallâhu anh’dan rivâyet

2 Kurtubî, el-Câmiu li Ahkâmi’l-Kur’ân: 16/254.

Page 17: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

17

edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve

sellem şöyle buyurmuştur:

قال: قال ، عنه ريض هللا ﴿عن عمرو بن عوف عليه وسلم رسول هللا تركت فيكم أمرين لن :صىل هللا

كتم به8 (حديث [ وسنة نبيه﴾ ،كتاب هللا :تضلوا ما ;س ]…)۱۳۸۹( ابن عبد الربو )۱۸۷٤( رواه مالك صحيح:)

““““Size iki Size iki Size iki Size iki şşşşey ey ey ey bırakıyorum. Bunlara sımsıkı sbırakıyorum. Bunlara sımsıkı sbırakıyorum. Bunlara sımsıkı sbırakıyorum. Bunlara sımsıkı sa-a-a-a-

rıldırıldırıldırıldığğğğınız süreınız süreınız süreınız sürece, asla doce, asla doce, asla doce, asla doğğğğru yoldan ru yoldan ru yoldan ru yoldan ssssapmayacaksınız. apmayacaksınız. apmayacaksınız. apmayacaksınız.

Bunlar, Allâh’ın Kitâbı ve Rasûlünün Sünneti’dir.Bunlar, Allâh’ın Kitâbı ve Rasûlünün Sünneti’dir.Bunlar, Allâh’ın Kitâbı ve Rasûlünün Sünneti’dir.Bunlar, Allâh’ın Kitâbı ve Rasûlünün Sünneti’dir.” ” ” ”

[(SAHİH HADÎS): Mâlik (1874); İbn Abdilberr (Câmiu:

1389)…]

Sonuç olarak kayıtsız ve şartsız, mutlak ve

de muayyen olarak ittaat edilmesi gerekli olan

tek merci Kur’ân ve Sünnet’tir. Bunun dışındaki-

Page 18: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

18

ler ise Kur’ân ve Sünnete uygun düştükleri oran-

da kabul görürler, itaati hak ederler.

2. ULU’L-EMR’İN GEREKLİLİĞİ:

Allâh Subhânehu ve Teâlâ, âyet-i kerîme-

sinde: “Ey îmân edenler! Allâh’a ve Rasûlüne itaat

edin. Ve sizden olan ulu’l-emr’e de” buyurarak

Allâh ve Rasûlünden sonra ulu’l-emr’i zikretmiştir

ki, bu da ulu’l-emr’in varlığını gerekli kılmaktadır.

Nitekim Şeyhu’l-İslâm İbn Teymiyye rahîmehullâh

şöyle demiştir: “İnsânların bir emîrinin olması

mes’elesinin dînin en önemli farzlarından olduğu-

nu bilmek gerekir. Hatta emîr bulunmadan, dîn ve

dünyâ işleri yürümez. Çünkü insânlar bir araya

gelmedikçe maslahatlar meydana gelmez. Bir ara-

Page 19: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

19

ya geldiklerinde ise mutlaka içlerinden birinin ken-

dilerine emîr olması gerekir.”3

Ebû Saîd el-Hudrî’den rivâyet edildiğine

göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle

buyurmuştur:

عنه ﴿عن أK سعيد الخدري قال: قال ،ريض هللا عليه وسلم رسول هللا الثة يف سفر :صىل هللا إذا خرج ثـروا ]…)٢١٣٢( ) وابن حبان٢٦٠٨( أبو داود ):(حديث صحيح [ أحدهم﴾فليؤم

“Üç ki“Üç ki“Üç ki“Üç kişşşşi yolcului yolcului yolcului yolculuğğğğa çıktıa çıktıa çıktıa çıktığğğğı zaman içlerinden bı zaman içlerinden bı zaman içlerinden bı zaman içlerinden bi-i-i-i-

rini emîr seçsinler.” rini emîr seçsinler.” rini emîr seçsinler.” rini emîr seçsinler.” [(SAHİH HADÎS): Ebû Dâvud (2608);

İbn Hibbân (2132)…]

Allâme Şevkânî rahîmehullâh, Ebû Saîd el-

3 İbn Teymiyye, Mecmûu’l-Fetâvâ: 28/390.

Page 20: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

20

Hudrî’den rivâyet edilen bu hadîsin sahâbelerden

Ömer bin Hattâb, İbn Mes’ud, Abdullâh bin Amr,

Abdullâh bin Ömer ve Ebû Hureyre radıyallâhu

anhum’dan da rivâyet edildiğini ifade ettikten

sonra şöyle demiştir: “Bütün bunlar üç ve daha

çok kişiden oluşan her yolcu kafilesinin başlarına

bir emîr tayin etmelerinin gerekliliğini belirtir.

Çünkü böylece kötülük ve bozukluklara yol açan

anlaşmazlıklar önlenmiş olur. Emîr olmadığı zaman

herkes kendi görüşünde diretir ve arzusuna uyan

şeyleri yapar. Hatta birbirlerinin helâkine sebeb

olabilirler. Ancak aralarında bir emîr varsa, ihtilâf

azalır, birlik olmaları kuvvetlenir. Bir arazide veya

yolculukta bulunan üç kişi için bu şekilde emîr ta-

yini gerekli ise, köy ve kasabalarda oturan ve hak-

Page 21: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

21

sızlıkların önlenmesine, anlaşmazlıkların çözümü-

ne muhtaç olan daha büyük topluluklar buna daha

fazla muhtaçtırlar. Bu ise: ‘Müslümanların başında

imâm, vâlî ve devlet başkanının bulunması farzdır’

görüşüne delîl konumundadır.”4

Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat, bu benzeri

Kur’ân ve Sünnet nasslarının delâletiyle Müslü-

manların işlerini yürütmek ve düzene sokmak için

bir ulu’l-emr seçmenin farziyeti üzerinde icmâ

etmişlerdir. Nitekim İmâm Maverdî rahîmehullâh

şöyle demiştir: “İmâmeti yürütecek kimseyi ak-

detmek icmâ ile farzdır.”5

İbn Hacer el-Heytemî rahîmehullâh ise şöy-

4 Şevkânî, Neylu’l-Evtâr: 8/294. 5 Maverdî, el-Ahkâmu’s-Sultâniyye: 15.

Page 22: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

22

le demiştir: “Sahâbe, (Rasûlullâh’ın vefatı ile) nü-

büvvetin bitiminden sonra imâm tayininin farz

olduğu üzerinde icmâ ettiler. Hem de onu,

Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’in defninden

geri durarak (fitnelere mahal vermemek için daha

Rasûlullâh’ı defnetmeden) farzların en mühimi

kıldılar.”6

Kur’ân, Sünnet ve icmâ ile sabit olduğu

üzere Müslümanların kendi aralarında imâmet

görevini yerine getirecek bir kimseyi tayin etme-

leri farzdır.

3. ULU’L-EMR’İN DÎNİ:

Allâh Subhânehu ve Teâlâ, âyet-i kerime-

6 Heytemî, es-Sevâiku’l-Muhrika: 7.

Page 23: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

23

sinde: “Sizden olan ulu’l-emr’e de (itaat edin)”

(Nisâ: 4/59) buyurmuş; “Sizden” kaydıyla Müslü-

manların ulu’l-emr’inin ancak Müslümanlardan

olabileceğini açık olarak beyân etmiştir. Nitekim

Kâdî İyâd rahîmehullâh şöyle demiştir: “Kâfir,

imâmet vazifesini yerine getiremez. Eğer onda

(daha sonradan) küfür görülürse görevinden azle-

dilir.”7

Allâh Subhânehu ve Teâlâ, başka bir âyet-i

kerîmesinde şöyle buyurmuştur:

 ٱلمؤمنين ﴿﴿﴿﴿  على فرين ـ  للك  ٱ�  يجعل  ٱلمؤمنين ولن  على فرين ـ  للك  ٱ�  يجعل  ٱلمؤمنين ولن  على فرين ـ  للك  ٱ�  يجعل  ٱلمؤمنين ولن  على فرين ـ  للك  ٱ�  يجعل ولن ) ٤/١٤١: سورة النساء(﴾﴾﴾﴾١٤١١٤١١٤١١٤١ يال يال يال يال سب سب سب سب

7 Nevevî, el-Minhâc Şerhu Müslim: 12/229.

Page 24: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

24

“Allâh mü’minlere karşı kâfirlere asla yol

vermeyecektir.” (Nisa: 4/141)

İbn Battâl rahîmehullâh şöyle demiştir:

“Ebû Bekir İbn et-Tayyib şöyle demiştir: İmâm,

îmândan sonra küfre girse, namaz kılmayı ve ona

daveti terk etse onu vazifesinden indirmek farz

olur.”8

Sahâbelerin büyüklerinden Ubâde bin

Sâmit radıyallâhu anh’dan rivâyet olunduğuna

göre, o, şöyle demiştir:

امت، قال دعانا رسول هللا : ﴿عن عبادة بن الصصىل هللا عليه وسلم فبايعناه، فكان في8 أخذ علينا: أن 8 İbn Bâtta, Şerhu Sahîhi’l-Buhârî: 8/215.

Page 25: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

25

مع والطاعة يف منشطنا ومكرهنا، وعرسنا بايعنا عىل السأهله، قال: إال أن ويرسنا، وأثرة علينا، وأن ال ننازع األمر

رواه ):(حديث صحيح [ تروا كفرا بواحا عندكم من هللا فيه برهان﴾ ]…)١٧٠٩( ) ومسلم٧٠٥٦( البخارى

“Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem bizi “Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem bizi “Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem bizi “Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem bizi

(Ensâr cemâatini Akabe gecesi bey’at için) çaçaçaçağğğğırdı. ırdı. ırdı. ırdı.

Biz de kendisiyle bey’at ettik: Allâh ve Rasûlü’nün Biz de kendisiyle bey’at ettik: Allâh ve Rasûlü’nün Biz de kendisiyle bey’at ettik: Allâh ve Rasûlü’nün Biz de kendisiyle bey’at ettik: Allâh ve Rasûlü’nün

emîrlerini dinleyip onlara hem neemîrlerini dinleyip onlara hem neemîrlerini dinleyip onlara hem neemîrlerini dinleyip onlara hem neşşşşeli, hem kederli eli, hem kederli eli, hem kederli eli, hem kederli

zamanımızda; hem zor, hem kolay hâlimizde itaat zamanımızda; hem zor, hem kolay hâlimizde itaat zamanımızda; hem zor, hem kolay hâlimizde itaat zamanımızda; hem zor, hem kolay hâlimizde itaat

etmek ve âmîrlerimiz kendi arzularını nefislerimiz etmek ve âmîrlerimiz kendi arzularını nefislerimiz etmek ve âmîrlerimiz kendi arzularını nefislerimiz etmek ve âmîrlerimiz kendi arzularını nefislerimiz

üzerine tercîh etseler dahi onlara itaat etmeüzerine tercîh etseler dahi onlara itaat etmeüzerine tercîh etseler dahi onlara itaat etmeüzerine tercîh etseler dahi onlara itaat etmek ve niza k ve niza k ve niza k ve niza

etmemek üzere bey’at ettiketmemek üzere bey’at ettiketmemek üzere bey’at ettiketmemek üzere bey’at ettik. Ancak âmîrin açık bir Ancak âmîrin açık bir Ancak âmîrin açık bir Ancak âmîrin açık bir

küfrünü görürseniz, onun küfrü hakkında yanınızda küfrünü görürseniz, onun küfrü hakkında yanınızda küfrünü görürseniz, onun küfrü hakkında yanınızda küfrünü görürseniz, onun küfrü hakkında yanınızda

Allâh’ın Kitâbı’ndan kuvvetli bir delîliniz olması hâli Allâh’ın Kitâbı’ndan kuvvetli bir delîliniz olması hâli Allâh’ın Kitâbı’ndan kuvvetli bir delîliniz olması hâli Allâh’ın Kitâbı’ndan kuvvetli bir delîliniz olması hâli

Page 26: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

26

müstesnadır.”müstesnadır.”müstesnadır.”müstesnadır.” [(SAHİH HADİS:) Buhârî (7056); Müslim

(1709)…]

Hadîsde geçen: “Ancak âmîrin “Ancak âmîrin “Ancak âmîrin “Ancak âmîrin açık bir küaçık bir küaçık bir küaçık bir küf-f-f-f-

rünü görürseniz” rünü görürseniz” rünü görürseniz” rünü görürseniz” kaydı, küfrü sabit olan ulu’l-

emr’in velâyet hakkını kaybettiğine ve görevin-

den azledilmesi gerektiğine açık nasstır. Bu, üze-

rinde iki Müslümanın ihtilâf etmeyeceği mesele-

lerdendir. Nitekim Kâdî İyad rahîmehullâh şöyle

demiştir: “Eğer onda küfür ve şeriatı değiştirme

veya bid’ât görülürse ulu’l-emr hükmünden çıkar.

Ona itaat edilmez. Ona karşı kıyam etmek, vazife-

sinden indirip yerine âdil bir imâm tayin etmek -

eğer buna imkân varsa- Müslümanların üzerine

Page 27: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

27

farzdır.”9

Şeyhu’l-İslâm İbn Teymiyye rahîmehullâh

ise şöyle demiştir: “Kim İslâm şeriatından başka

bir şeriata tabii olmaya izin verse onu vazifesinden

indirmek farzdır. Bey’atı bozulmuştur. Ona itaat

etmek haram kılınmıştır.”10 Buna göre ulu’l-emr

İslâm’dan açık olarak döner yahut Allâh’ın indir-

diği kanunlar ile yönetmez ve hükmetmezse, Ehl-

i Sünnet’in icmâsı ile velâyet hakkını kaybeder.

Böyle bir kimsenin işgal ettiği mevkiden indiril-

mesi gücü yeten Müslümanlar üzerine farz olur.

Nitekim Kâdî İyâd rahîmehullâh şöyle demiştir:

“Kâfirin imâmet vazifesini yerine getiremeyece-

9 Nevevî, el-Minhâc Şerhu Müslim: 12/299. 10 İbn Teymiyye, Muhtasar el-Fetâvâ el-Misrî: 507.

Page 28: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

28

ğinde ve onda küfür görüldüğünde vazifesinden

indirileceğinde âlimler icmâ etmişlerdir. Yine na-

mazı kılmayı ve ona daveti terk ederse vazifesin-

den indirilir. Bunun gibi cumhura göre bid’ât se-

bebiyle de vazifesinden indirilir.”11

Binâenaleyh İslâm Dîni dışında herhangi bir

din mensubunun Müslümanlara ulu’l-emr olması

sahîh değildir. Eğer Müslümanlığından sonra

İslâm’dan dönerse onu işgal ettiği makamdan

indirmek, gücü yeten Müslümanlara farz olur.

4. ULU’L-EMR’İN KİMLİĞİ:

Allâh Subhânehu ve Teâlâ’nın: “Sizden olan

ulu’l-emr’e de (itaat edin)” âyet-i kerîmesindeki

11 Nevevî, el-Minhâc Şerhu Müslim: 12/299.

Page 29: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

29

“ulu’l-emr”den Müslümanlardan kimlerin kaste-

dildiği hakkında -özetle- dört görüş vardır.

Birinci görüş: Ulu’l-emr’den maksad

âmîrlerdir. Bu, Ebû Hureyre, bir rivâyette İbn

Abbâs, Zeyd bin Eslem, Suddî ve Mukâtil’in görü-

şüdür.

İkinci görüş: Ulu’l-emr’den maksad âlim-

lerdir. Bu, Câbir bin Abdullâh, el-Hasen, Ebû’l-

Aliye, Ata, Nehai, Dahhak, Mâlik bin Enes ve İbn

Ebî Talha’dan rivâyetle İbn Abbâs’ın görüşüdür.

Üçüncü görüş: Ulu’l-emr’den maksad as-

hab-ı kirâmdır. Bu, Mücâhid ve Bekir bin Abdullâh

el-Müzeni’nin görüşüdür.

Dördüncü görüş: Ulu’l-emr’den maksad

Page 30: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

30

Ebû Bekir ve Ömer’dir. Bu, İkrime’nin görüşüdür.

12

Yukarıda zikredilen görüşlerden en sahîh

olanları birinci ve ikinci görüştür. Nitekim Kurtubî

rahîmehullâh şöyle demiştir: “Bu görüşlerin en

sahîh olanları birincisi ve ikincisidir. Birincisinin

sahîh olması şundan dolayıdır: Emîr, asıl itibariyle

onlardandır ve hükmetme yetkisi onlara aittir…

İkinci görüşün doğruluğuna gelince, buna da

Allâh’u Teâlâ’nın: ‘Eğer herhangi bir şeyde an-

laşmazlığa düşerseniz Allâh’a ve âhiret gününe

gerçekten îmân ediyorsanız onu Allâh’a ve

Rasûlüne götürün’ buyruğu delîldir. Allâh’u Teâlâ,

12 İbn Cevzî, Zâdu’l-Mesîr: 1/424.

Page 31: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

31

hakkında anlaşmazlığa düşülen bir şeyi, Allâh’ın

Kitâbı’na ve Rasûlü’nün Sünnetine döndürmeyi

emretmektedir. Allâh’ın Kitâbı’na ve Sünnete

dönme keyfiyetini bilmek ise, ilim adamlarından

başka kimselerin bilebileceği bir iş değildir. Bu da

ilim adamlarına sormanın farz ve onların fet-

valarına bağlı kalmanın gerekli olduğunun delîli-

dir.”13

Şeyhu’l-İslâm İbn Teymiyye rahîmehullâh

ise şöyle demiştir: “Ulu’l-emr, işlerin idaresini

elinde bulunduran yöneticilerdir. Halkı bunlar yö-

netirler. Güç ve iktidar sâhibleri ile söz ve ilim

sâhibleri bu işte ortaktırlar. Bu nedenle ulu’l-

emirler; âlimler ve yöneticiler olmak üzere iki sınıf-

13 Kurtubî, el-Câmiu li Ahkâm: 5/260.

Page 32: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

32

tan oluşur. Bunlar düzelirse, insânlar da düzelir.

Bunlar bozulursa, insânlar da bozulurlar…”14

İfâde olunduğu üzere birinci ve ikinci görüş

diğer görüşlere nazaran daha sahîh olmakla bir-

likte ulu’l-emr’in kimliği bu dört görüşe de şâmil-

dir. Zîrâ sahâbeler ve onlardan hulefâ-i râşidin, bu

ümmetin ulu’l-emr’i olmaya herkesten daha çok

layıktırlar. Allâh’u âlem.

5. ULU’L-EMR’E İTAAT ETMEK:

Allâh Subhânehu ve Teâlâ, âyet-i kerîme-

sinde “Ey îmân edenler! Allâh’a ve Rasûlüne itaat

edin. Ve sizden olan ulu’l-emr’e de” buyurarak

Allâh ve Rasûlünden sonra ulu’l-emr’i zikretmiştir

14 İbn Teymiyye, Mecmûu’l-Fetâvâ: 28/170.

Page 33: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

33

ki, bu da ulu’l-emr’e itaatin farz olduğunu beyân

etmektedir. Nitekim Şeyhu’l-İslâm İbn Teymiyye

rahîmehullâh şöyle demiştir: “Allâh’a ve Rasûlüne

itaat etmek herkes üzerine farzdır. Emîr sâhibleri-

ne itaat etmek de, Allâh’ın onlara itaat etmeyi

emretmesinden dolayı farzdır.”15

Ebû Hureyre radıyallâhu anh’dan rivâyet

edildiğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve

sellem kendisine itaati Allâh’a itaat, ulu’l-emr’e

itaati kendisine itaat; kendisine isyânı Allâh’a

isyân, ulu’l-emr’e isyânı kendisine isyân olarak

nitelendirerek şöyle buyurmuştur:

له عنه، قال: قال رسول ﴿عن أK هريرة ريض الـ 15 İbn Teymiyye, Mecmûu’l-Fetâvâ: 35/16.

Page 34: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

34

عليه وسلم: من أطاعني فقد أطاع هللا، صىل هللا هللاومن يعصني فقد عىص هللا، ومن يطع األمi فقد

رواه ):(حديث صحيح [ يعص األمi فقد عصاk﴾أطاعني، ومن ]…)١٨٣٥( ) ومسلم٧١٣٧( البخارى

“Kim bana itaat ederse Allâh’a itaat etmi“Kim bana itaat ederse Allâh’a itaat etmi“Kim bana itaat ederse Allâh’a itaat etmi“Kim bana itaat ederse Allâh’a itaat etmişşşş ve ve ve ve

her kim bana isyân ederse Allâh’a isyân etmiher kim bana isyân ederse Allâh’a isyân etmiher kim bana isyân ederse Allâh’a isyân etmiher kim bana isyân ederse Allâh’a isyân etmişşşş olur. olur. olur. olur.

Bir de kim âmîre itaat ederse bana itaat etmiBir de kim âmîre itaat ederse bana itaat etmiBir de kim âmîre itaat ederse bana itaat etmiBir de kim âmîre itaat ederse bana itaat etmişşşş; kim ; kim ; kim ; kim

âmîre isyân ederse âmîre isyân ederse âmîre isyân ederse âmîre isyân ederse bana isyân etmibana isyân etmibana isyân etmibana isyân etmişşşş olur.” olur.” olur.” olur.” [(SAHİH

HADİS:) Buhârî (7137); Müslim (1835)…]

Hadîste ifade olunduğu üzere dînen yasak-

lanmamış şeylerde ulu’l-emr’e itaat etmek, Allâh

ve Rasûlüne itaat etmek demektir. Maruf olan

işlerde ulu’l-emr’e isyân etmek de Allâh ve

Rasûlüne isyân etmek demektir. Masiyet olan

Page 35: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

35

işlerde ise ulu’l-emr’e itaat etmek yasaklanmıştır.

İmâm Nevevî rahîmehullâh şöyle demiştir: “Âdîl

olsun zâlim olsun dînin hükmüne muhâlif olmadığı

müddetçe imâmın emrine ve yasağına itaat etmek

farzdır.”16

Binaenaleyh ulu’l-emr’e dînen meşru olan

şeylerde -nefislerin hoşuna gitsin ya da gitmesin-

itaat etmek farzdır. İsyân etmek ise haramdır.

6. ULU’L-EMR’E İTAATİN SINIRI:

Allâh Subhânehu ve Teâlâ, âyet-i kerîme-

sinde: “Ey îmân edenler! Allâh’a ve Rasûlüne itaat

edin. Ve sizden olan ulu’l-emr’e de” buyurarak

“Allâh’a ve Rasûlüne” itaatin mutlak olduğunu

16 Nevevî, Ravdatu’t-Tâlibin: 10/47.

Page 36: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

36

beyân ettikten sonra “ve sizden olan ulu’l-emr’e

de” buyurmuş, “itaat edin” emrini müstakil ola-

rak zikretmemiştir. Bu da ulu’l-emr’e itaatin mut-

lak olmadığını ancak Allâh’a ve Rasûlüne itaat

olacak olan şeylerde olduğunu; açık isyân olacak

olan şeylerde ise ulu’l-emr’e itaatin câiz olmadı-

ğını ifâde etmektedir. Nitekim İmâm İbn Hacer

rahîmehullâh şöyle demiştir: “et-Tibi şöyle demiş-

tir: “Allâh’u Teâlâ, bu âyette ‘Allâh’a itaat edin’

buyurduktan sonra ayrıca ‘Rasûlüne itaat edin’

buyurarak rasûle itaatin müstakil oluşuna işâret

ederek fiili tekrar etmiştir. Fakat ‘ulu’l-emr’ de ise

kendilerinde itaati (mutlak) farz olmayanların

bulunduğuna işâret olarak tekrar etmemiştir. Bu-

nu şu buyruğu ile açıklamıştır: ‘Eğer herhangi bir

Page 37: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

37

şeyde anlaşmazlığa düşerseniz Allâh’a ve âhiret

gününe gerçekten îmân ediyorsanız onu Allâh’a

ve Rasûlüne götürün.’ Sanki şöyle denilmiştir:

Ulu’l-emr olanlar hak ile amel etmezlerse onlara

itaat etmeyiniz. Muhâlefet ettiğiniz o şeyi Allâh ve

Rasûlü’nün hükmüne götürün.”17

İbn Ömer radıyallâhu anh’dan rivâyet edil-

diğine göre, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem

itaatin ancak marufta olduğunu, masiyette ise

hiçbir kimseye itaatin câiz olmadığını ifâde ede-

rek şöyle buyurmuştur:

له عنه، قال: قال رسول ﴿عن ابن عمر ريض الـمع والطاعة عىل املرء عليه وسلم: الس صىل هللا هللا 17 İbn Hacer, Fethu’l-Bârî: 13/112.

Page 38: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

38

املسلم في8 أحب وكره، ما لم يؤمر oعصية، فإذا أمر o﴾ومسلم٧١٤٤( رواه البخارى ):(حديث صحيح [ عصية فال سمع وال طاعة ( )١٨٣٩(…[

“Müslüman ki“Müslüman ki“Müslüman ki“Müslüman kişşşşinin kendisine bir masiyet einin kendisine bir masiyet einin kendisine bir masiyet einin kendisine bir masiyet em-m-m-m-

redilmediredilmediredilmediredilmediğğğği sürece sevdii sürece sevdii sürece sevdii sürece sevdiğğğği ve hoi ve hoi ve hoi ve hoşşşşlanmadılanmadılanmadılanmadığğğğı hususlarda ı hususlarda ı hususlarda ı hususlarda

dinlemesi ve itaat etmesi üzerine bir yükümlülüktür. dinlemesi ve itaat etmesi üzerine bir yükümlülüktür. dinlemesi ve itaat etmesi üzerine bir yükümlülüktür. dinlemesi ve itaat etmesi üzerine bir yükümlülüktür.

MasiyetMasiyetMasiyetMasiyet emredildiemredildiemredildiemredildiğğğğinde ise dinlemek ve itaat etmek inde ise dinlemek ve itaat etmek inde ise dinlemek ve itaat etmek inde ise dinlemek ve itaat etmek

yoktur.” yoktur.” yoktur.” yoktur.” [(SAHİH HADİS:) Buhârî (7144); Müslim (1839)…]

Şeyhu’l-İslâm İbn Teymiyye rahîmehullâh

şöyle demiştir: “Şüphesiz onlar -Ehl-i Sünnet ve’l-

Cemaat- imâmın her emrine itaati câiz görmezler.

Şeriatta itaatin câiz olduğu konuda itaati vâcib

görürler. İmâm, âdil bile olsa Allâh’a isyân olan

Page 39: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

39

konuda da itaati câiz görmezler.”18

Anlaşılacağı üzere Allâh’a isyân emretme-

diği sürece emrettiği şeylerde ulu’l-emr’e itaat

etmek farzdır. İsyân olacak olan açık şeylerde ise

itaat etmek câiz değildir.

7. İHTİLÂFLARIN TÜRÜ:

Allâh Subhânehu ve Teâlâ âyet-i kerîme-

sinde: “Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa

düşerseniz Allâh’a ve âhiret gününe gerçekten

îmân ediyorsanız onu Allâh’a ve Rasûlüne götü-

rün” buyurmuş; “Herhangi bir şey” kaydıyla ih-

tilâfları büyük ya da küçük; önemli ya da önem-

siz; dünyevî ya da uhrevî şeklinde ayırmadan

18 İbn Teymiyye, Minhâcu’s-Sunne: 3/387.

Page 40: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

40

mutlak olarak zikretmiştir. Bu da her türlü ihtilâfı

kapsamaktadır. Bu konu hakkında İmâm İbn Kay-

yim rahîmehullâh, şöyle demiştir: “Âyet-i kerîme-

deki: ‘Herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerse-

niz’ ifâdesi, şart bağlamında gelen nekira (belirti-

siz) bir ifâdedir ve büyük küçük, celî (açık) ve hafî

(kapalı) dînin bütün konularında mü’minlerin ih-

tilâfa düştükleri bütün mes’eleleri kapsar.”19

Şeyh Muhammed bin İbrâhîm rahîme-

hullâh ise bu âyet-i kerîmeyi zikrettikten sonra

şöyle demiştir: “Allâh Subhânehu ve Teâlâ’nın bu

emri gereği, kişilerin aralarında çekiştikleri, anlaş-

mazlığa düştükleri ve inatlaştıkları zaman, mevcut

anlaşmazlığın çözümünü Allâh’a ve Rasûlüne ar- 19 İbn Kayyim, İlâmu’l-Muvakkıîn: 1/39.

Page 41: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

41

zetmeleri gerekmektedir. Bu âyette: ‘Eğer anlaş-

mazlığa düşerseniz’ şart cümlesinden sonra zikre-

dilen: ‘Herhangi bir şeyde’ ifâdesinin nasıl nekira

olarak getirildiğini düşün! Bu cins ve miktar bakı-

mından üzerinde ihtilâf edilen her türlü anlaşmaz-

lığı ihtiva etmektedir.”20

Binâenaleyh “a”dan “z”ye kadar her ne

varsa onun hükmü hakkında Kur’ân ve Sünnet’e,

Kur’ân ve Sünnet’ten kaynaklanan icmâ ve kıyâs

gibi diğer kaynaklara müracaat etmek esas olup,

îmânın bir gereğidir.

8. İHTİLÂFLARIN ÇÖZÜM KAYNAĞI:

Allâh Subhânehu ve Teâlâ âyet-i kerîme-

20 Şerhu Tahkîmi’l-Kavânîn: 7-8.

Page 42: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

42

sinde ihtilâfların çözümü hakkında: “Allâh’a ve

Rasûlüne götürün” emriyle, Müslümanların an-

laşmazlığa düşerek ihtilâf ettikleri her ne varsa

onun hükmünün Allâh’a ve Rasûlüne ait olduğu-

nu, bu itibarla da hükmün Kur’ân ve Sünnette

aranması gerektiğini beyân etmiştir. Nitekim

İmâm İbn Kayyim rahîmehullâh şöyle demiştir:

“İhtilâfa düştükleri konuların hükmü Allâh’ın

Kitâbı’nda ve Rasûlü’nün Sünneti’nde bulunma-

saydı ve bu iki kaynaktaki hükümler, bu meselele-

rin çözümü için yeterli olmasaydı, onlara bu

mes’eleleri bu iki kaynağa döndürmelerini emret-

mezdi. Çünkü anlaşmazlığı gidermek için, çözümü

olmayan bir kişiye çözüm için başvurmayı Allâh’ın

emretmesi imkânsızdır. Allâh’a döndürmenin,

Page 43: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

43

Allâh’ın Kitâbı’na başvurmak, Rasûlullâh’a dön-

dürmenin ise, hayatında bizzat kendisine, vefat

ettikten sonra da Sünneti’ne başvurmak olduğu

konusunda insânlar icmâ etmişlerdir.”21

İmâm İbn Kesîr rahîmehullâh ise âyetin

tefsîrinde şöyle demiştir: “Seleften birçokları:

‘Allâh’ın Kitâbı’na Rasûlü’nün Sünneti’ne’ demiş-

lerdir. Bu da dînin usûl ve fürûunda tartışılan her

şeyin Kitâb ve Sünnet’e götürülmesine dair emir-

dir. Nitekim Allâh’u Teâlâ, şöyle buyurmuştur:

‘Hakkında ihtilâfa düştüğünüz herhangi bir şeyin

hükmü Allâh’a aittir.’ (Şûrâ: 42/10) Kitâb ve Sün-

net’in hükmettiği ve doğruluğuna şehâdet ettikleri

hak ve gerçektir. Hakkın dışında dalâletten (sapık-

21 İbn Kayyim, İlâmu’l-Muvakkıîn: 1/39.

Page 44: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

44

lıktan) başka ne vardır? ”22

Âyetin açık delâleti ile ortaya çıktığı üzere

dünyevî ve uhrevî her ne varsa, onun hükmü

ancak Kur’ân ve Sünnette aranır, çözüm için bu

iki kaynağa başvurulur. Bu iki kaynakta açık ol-

mayan mes’eleler hakkında bu iki kaynaktan çı-

karılan diğer sahîh delîllere başvurulur.

9. ALLÂH’A VE ÂHİRET GÜNÜNE

ÎMÂNIN BİR GEREĞİ:

Allâh Subhânehu ve Teâlâ âyet-i kerîme-

sinde ihtilâfların çözümünü Allâh’a ve Rasûlüne

döndürmeyi: “Eğer Allâh’a ve âhiret gününe ger-

çekten îmân ediyorsanız” cümlesiyle îmânın sıh-

22 İbn Kesîr, Tefsîru’l Kur’ân-il Azîm: 2/304.

Page 45: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

45

hat şartlarından bir şart olarak beyân etmiştir.

Nitekim Şeyh Muhammed bin İbrahim rahîme-

hullâh bu âyet-i kerîmeyi zikrettikten sonra şöyle

demiştir: “Âyette Allâh’a ve âhiret gününe îmânın

hâsıl olabilmesi için, ihtilâf edilen her türlü anlaş-

mazlığın çözümünün Allâh’a ve Rasûlüne götürül-

mesi bir şart olarak zikredilmiştir.”23

İmâm İbn Kesîr rahîmehullâh ise şöyle de-

miştir: “Bu sebeble Allâh’u Teâlâ ‘Allâh’a ve âhiret

gününe gerçekten îmân ediyorsanız’ buyurmak-

tadır. Yani: ‘Dâvaları ve bilinmeyen şeyleri Allâh’ın

Kitâbı’na, Rasûlü’nün Sünneti’ne götürün. Aranız-

da çıkan ihtilâflarda o ikisine başvurunuz’ demek-

tir. ‘Allâh’a ve âhiret gününe gerçekten îmân edi-

23 Şerhu Tahkîmi’l-Kavânîn: 7.

Page 46: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

46

yorsanız.’ Bu da gösteriyor ki: Kim ihtilâf halinde

Kitâb ve Sünnet’in hakemliğine gitmez ve o ikisine

müracaat etmezse, o Allâh’a ve âhiret gününe

îmân etmiş değildir.”24

İmâm İbn Kayyim rahîmehullâh şöyle de-

miştir: “Allâh’u Teâlâ, kullarına aralarında meyda-

na gelen anlaşmazlıklar konusunda mutlak surette

Allâh’a ve Rasûlüne müracaat etmeleri gerektiğini

emretmiştir. Bu emîr mü’min kullaradır ve öncelik-

le onlara: ‘Ey îmân edenler!’ diyerek îmânı söz

konusu etmiştir. Böylece anlaşmazlığı Allâh’a ve

Rasûlüne götürme noktasında da îmânı adeta bir

şart koşmuştur. Eğer îmân ediyorlarsa bu anlaş-

mazlığı mutlak surette Allâh’a ve Rasûlüne götür- 24 İbn Kesîr, Tefsîru’l Kur’ân-il Azîm: 2/304.

Page 47: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

47

mek zorundadırlar. Eğer îmân yoksa o zaman böy-

le bir yükümlülükte yok demektir. Eğer aralarında

meydana çıkan ihtilâfı Allâh’a ve Rasûlüne götür-

mek istemeyen bir kimse varsa o zaman böyle bir

kimsenin îmânı yok demektir.25

Kişi üzerinde anlaşmazlığa düşülen konuları

îmânının gereği olarak Allâh’a ve Rasûlüne götür-

mesi gerekir. Ancak bunu götürmediği takdirde

asla îmân dairesine dâhil olamayacaktır… Zikret-

tiğimiz asıl şart ancak Allâh’a ve Rasûlüne îmân

etme şartı olup, Allâh’a ve Rasûlüne itaat eden

kimselerin ise mutlak surette ihtilâf sırasında ih-

tilâfları Allâh’ın ve Rasûlünün hükmüne götürme-

leri gerektiğinin en büyük delilini göstermektedir.

25 Bedâiu’t-Tefsîr: 1/542.

Page 48: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

48

Bu âyet Allâh ve Rasûlü dışında herhangi bir kim-

seyi hakem kabul eden kimsenin îmânın gereğinin

dışına çıkacağı, Allâh’a ve âhirete îmân etmenin

gereğini yerine getirmediği anlamını ifâde etmek-

tedir.”26

Allâh Subhânehu ve Teâlâ, ihtilâf ettikleri

mes’elenin hükmü hakkında Kur’ân ve Sün-

net’ten ayrı bir merciye yani tâğûta gitmek iste-

yenlerden bahsederek şöyle buyurmaktadır:

 بمآ   ءامنوا  أنهم  يزعمون  ٱلذين  إلى  تر  بمآ ﴿ألم  ءامنوا  أنهم  يزعمون  ٱلذين  إلى  تر  بمآ ﴿ألم  ءامنوا  أنهم  يزعمون  ٱلذين  إلى  تر  بمآ ﴿ألم  ءامنوا  أنهم  يزعمون  ٱلذين  إلى  تر ﴿ألم

ك يريدون أن يتحاكموا ك يريدون أن يتحاكموا ك يريدون أن يتحاكموا ك يريدون أن يتحاكموا أنزل إليك ومآ أنزل من قبل أنزل إليك ومآ أنزل من قبل أنزل إليك ومآ أنزل من قبل أنزل إليك ومآ أنزل من قبل

26 Bedâiu’t-Tefsîr: 1/548.

Page 49: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

49

 ويريد   بهۦ  يكفروا  أن  أمروا  وقد غوت ـ  ٱلط  ويريد إلى  بهۦ  يكفروا  أن  أمروا  وقد غوت ـ  ٱلط  ويريد إلى  بهۦ  يكفروا  أن  أمروا  وقد غوت ـ  ٱلط  ويريد إلى  بهۦ  يكفروا  أن  أمروا  وقد غوت ـ  ٱلط إلى

 بعيدWا ال ـ ن أن يضلهم ضل ـ يط  بعيدWاٱلش ال ـ ن أن يضلهم ضل ـ يط  بعيدWاٱلش ال ـ ن أن يضلهم ضل ـ يط  بعيدWاٱلش ال ـ ن أن يضلهم ضل ـ يط )٤/٦٠ (سورة النساء: ﴾﴾﴾﴾٦٠٦٠٦٠٦٠ ٱلش

“Sana indirilene ve senden önce indirilene

gerçekten îmân ettiklerini zannedenleri görmü-

yor musun? Bunlar, tâğûta muhakeme olmayı

istiyorlar. Oysa onlar onu red etmekle emrolun-

muşlardı. Şeytân da onları uzak bir sapıklıkla

saptırmak istiyor.” (Nisa: 4/60)

Şeyh Şankîtî, âyetin tefsîrinde şöyle demiş-

tir: “Allâh’ın şerîatının dışındaki bir şerîata

muhâkeme olmak tâğûta muhâkeme olmak de-

mektir…27 Allâh’ın kanunlarından başka kanunlar-

27 Şankîtî, Edvâu’l-Beyân: 7/50.

Page 50: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

50

la muhâkeme olmayı isteyenlerin şirke girdiklerini

Nisâ Sûresi’nin 60. âyeti apaçık bir şekilde bildiri-

yor. Ve böylelerinin Müslümanlık iddiasını hayretle

karşılıyor. Çünkü hem îmân ettiklerini iddia ediyor-

lar, hem de Allâh’ın kanunlarından başka kanunlar-

la muhâkeme olmayı istiyorlar. Oysa aynı kalbte

Allâh’a îmân ile tâğûta muhâkeme olmaya rızâ

gösterme bir arada bulunamaz. İşte bu onların

îmân iddialarında yalancı olduklarını ortaya koy-

maktadır.”28

Anlaşıldığı üzere ihtilâfların çözümünü

Allâh’a ve Rasûlüne yani Kur’ân ve Sünnet’e

döndürmek îmânın bir gereğidir. İhtilâfların çö-

zümü için Kur’ân ve Sünnet’in hakemliğine değil 28 Şankîtî, Edvâu’l-Beyân: 3/259.

Page 51: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

51

de, bu iki kaynağın dışındakilere yönelmek ancak

Allâh’a ve âhiret gününe îmân iddiasında yalancı

olanların yapabileceği bir iştir.

10. HAYRA VE GÜZEL AKÎBETE KA-

VUŞMAK:

Allâh Subhânehu ve Teâlâ âyet-i kerîme-

sinde: “Bu hem hayırlı ve hem de netice bakımın-

dan daha güzeldir” buyurarak hükmün Allâh’a ve

Rasûlüne döndürülmesini dünyâ ve âhiret hayırlı

ve güzel olarak beyân etmiştir. Buna göre; hük-

mün Allâh’a ve Rasûlüne döndürülmemesi ise

dünyâ ve âhiret şer ve musibet olarak kişiye ye-

terlidir. Nitekim İbn Kayyim rahîmehullâh şöyle

demiştir: “Bu âyet-i kerîme de gerçekten Allâh’a

ve Rasûlüne itaat etmenin, Allâh ve Rasûlünü an-

Page 52: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

52

laşmazlığa düşülen konularda hakem kılmanın

dünyâ ve âhirette büyük bir mutluğa sebeb olacağı

gösterilmektedir. Olup biten olaylara bakan bir

kimsenin dünyâda meydana gelen kötülüklerin ve

sıkıntıların asıl kaynağının Allâh’a ve Rasûlüne

muhâlefet etmekten kaynaklandığını; Allâh’a ve

Rasûlüne itaatinin dışına çıkmaktan meydana gel-

diğini, meydana gelen hayırlı ve güzel neticelerin

ise Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’e itaatten

dolayı olduğunu çok rahatlıkla görecektir.”29

Şeyh Muhammed bin İbrahim rahîme-

hullâh ise bu âyet-i kerîmeyi zikrettikten sonra

şöyle demiştir: “Allâh’u Teâlâ’nın hayırlı olarak

isimlendirdiği her şey mutlak sûrette hayırlıdır. Ve 29 Bedâiu’t-Tefsîr: 1/549.

Page 53: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

53

kendisinde kesinlikle bir şer yoktur. Bundan dola-

yıdır ki, âyette belirtildiği üzere bütün anlaşmazlık-

ların Allâh’a ve Rasûlüne arz edilmesi, hem

dünyâda hem de âhirette netice bakımından hem

daha hayırlı, hem de daha güzeldir. Anlaşmazlık

halinde mes’elenin Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve

sellem’den başkasına arz edilmesi ise bir şer olup,

gerek dünyâda gerekse âhirette sonuç îtibarîyle de

en kötü olandır. Münâfıkların: ‘Biz sâdece iyilik

etmek ve arayı bulmak istedik’ (Nisâ: 4/62) ya da:

‘Biz ancak ıslah edicileriz’ (Bakara: 2/11) sözleri ise,

anlaşmazlık halinde, mes’elenin çözümünün Allâh

Subhânehu ve Teâlâ’ya ve Rasûlüne arz edilmesi-

nin dünyâ da ve âhirette hayır olduğu gerçeğinin

tam tersinedir. Her türlü anlaşmazlık halinde Allâh

Page 54: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

54

ve Rasûlüne müracaat edilmesinin dünyâda ve

âhirette hayır getireceği gerçeği, heva ve hevesle-

rinden kanun çıkaranların, insânların bu kanunlara

muhtaç olması, hatta bu kanunlarla muhâkeme

olmanın zarûrî olması yönündeki iddialarının tam

aksinedir. Onların bu iddiaları, sırf Rasûlullâh’ın

getirdiği şeylere karşı kötü zan beslemeleri sebe-

biyledir. Onların bu şekildeki iddialarının gereği,

Allâh’u Teâlâ’nın ve Rasûlü’nün açıklamalarının

noksan olduğu, anlaşmazlık halinde Allâh’ın ve

Rasûlü’nün hükümlerinin yetersiz kaldığı, Allâh’ın

ve Rasûlü’nün hükümlerine muhâkeme olmanın

dünyâda ve âhirette kötü sonuçlar doğuracağını

gerekli kılmaktadır.”30

30 Şerhu Tahkîmi’l-Kavânîn: 7-8.

Page 55: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

55

Binâenaleyh dünyâya ve âhirete dair her ne

varsa bunların hükümlerini Kur’ân ve Sünnet’te

aramak dünyâ ve âhiret saadetin anahtarıdır.

Kur’ân ve Sünnet’te değil de beşerin âciz aklın-

dan uydurduklarında aramak ise dünyâ ve âhiret

hasretin ve hüsranın kapısıdır.

Page 56: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

ÂYET-İ KERÎMENİN TEFSÎRİNDEN ÇIKAN HÜKÜMLER

1. Allâh’a ve Rasûlüne -her ne husus olursa

olsun- itaat etmek farzdır. Buna göre mutlak ve

muayyen olarak ittibânın farz olduğu tek merci,

Kur’ân ve Sünnet’tir.

2. Müslümanların kendilerini Kur’ân ve

Sünnet ile yönetecek olan ulu’l-emr’i seçmeleri

farzdır.

3. Müslümanları yönetecek olan kimsenin

Müslüman olması şarttır. Yöneticinin İslâm’dan

döndüğü tespit edilirse velâyet hakkını kaybeder

ve görevinden azledilmesi farz olur.

4. Ulu’l-emr’e itaat etmek Allâh ve Rasûlü-

ne itaat etmek gibi mutlak değildir. Ulu’l-emr’e

Page 57: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

57

itaat Allâh’a isyân olacak şeyleri emretmediği

sürece geçerlidir.

5. İhtilâfların her türlüsünün çözüm kayna-

ğı Kur’ân ve Sünnet’tir. Kur’ân ve Sünnet’te bu-

lunamayan mes’elelerin çözüm kaynağı ise yine

Kur’ân ve Sünnet’ten kaynaklanan icmâ ve kıyâs

gibi şer’î delîllerdir.

6. İhtilâfların çözümü için Kur’ân ve Sün-

net’e başvurmak farzdır. Kur’ân ve Sünnet’ten

kaynaklanmayan çözüm mercilerini reddetmek,

Allâh’a ve âhiret gününe îmânın sıhhat şartıdır.

7. İhtilâfların çözümü, dahası hayatın tan-

zimi için Kur’ân ve Sünnet’e başvurmak dünyâ ve

âhiret hayra ve güzelliklere kavuşmanın sebebi-

Page 58: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

58

dir. Aksi ise dünyâ ve âhiret hüsran ve elem kay-

nağıdır.

 العالمني  رب  العالمني والحمد �  رب  العالمني والحمد �  رب  العالمني والحمد �  رب   ،،،،والحمد �  ا�  وص@  ا�  وص@  ا�  وص@  ا� د وص@  خلقه محم د F@ خري  خلقه محم د F@ خري  خلقه محم د F@ خري  خلقه محم F@ خري

::::وF@ آله وصحبه وسلم وF@ آله وصحبه وسلم وF@ آله وصحبه وسلم وF@ آله وصحبه وسلم Hamd âlemlerin rabbi olan Allâh’a mahsus-

tur. Salât ve selâm yaratılmışların en hayırlısı Mu-

hammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in, âlinin ve

ashabının üzerine olsun.

Abdullâh Saîd el-Müderris

1433h./2012m.

Page 59: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

KAYNAKLAR

Kur’ân-ı Kerîm.

İbn Batta, Ebû’l-Hasen Alî bin Halif bin Ab-

dulmelik (v. 449h.), Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, Mek-

tebetu’r-Rüşd, Riyad, 1423.

İbn Cevzî, Ebû’l-Ferec Cemâluddîn Abdur-

rahmân bin Alî bin el-Cevzî (v. 597h.), Zâdu’l-

Mesir, Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî, Beyrut, 1422.

İbn Hacer, Ahmed bin Alî Ebu’l-Fadl el-

Askalânî (v. 852h.), Fethul-Bârî Şerhu Sahîhi’l-

Buhârî, Dâru’l-Mearif, Beyrut, 1379.

İbn Kayyim, Şemsuddîn Ebû Abdillah Mu-

hammed bin Ebi Bekr ez-Zer’i ed-Dımaşkî (v.

751h.), İlamu’l-Muvakkıîn an Rabbi’l-Âlemîn,

Dâru’l-Kutubi’l-İlmiyye, Beyrut, 1411.

İbn Kesîr, İmaduddîn Ebû’l-Fidâ İsmâîl bin

Ömer bin Kesîr el-Kureşi ed-Dımaşkî (v. 774h.),

Page 60: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Abdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said elAbdullâh Said el----MüderrisMüderrisMüderrisMüderris

www.tevhididavet.com

60

Tefsîrul-Kur’âni’l-Azîm, Dâru’l-Kutubi’l-İlmiyye,

1419.

İbn Teymiyye, Takıyyuddîn Ahmed bin Ab-

dulhalim bin Abdusselâm bin Teymiyye el-Harrânî

(v.728h.), Mecmûu’l-Fetâvâ, (Cem’-Tertib: Abdur-

rahmân bin Muhammed bin Kâsım) Dâru’l-Vefâ,

Cidde, 1426.

İbn Teymiyye, Minhâcu’s-Sünne, Câmiatu’l-

İmâm Muhammed bin Suûd, Suud, 1406.

İbn Teymiyye, Muhtasar el-Fetâvâ el-Misrî,

Matbaatu’s-Sunneti’l-Muhammediyye, Mısır.

el-Heytemi, Ahmed bin Hacer (v. 974 h.)

es-Sevâiku’l-Muhrika fi’r-Reddi ala Ehli’l-Bidaı

ve’z-Zendika, Mektebetü’l-Kâhire, Mısır.

Kurtubî, Ebû Abdillah Muhammed bin Ah-

med bin Ebi Bekr bin Ferh el-Ensârî el-Hazrecî el-

Kurtubî (v. 671h.), el-Câmiu li Ahkâmi’l-Kur’ân,

Dâru’l-Kutubi’l-Mısriyye, Kâhire, 1384.

Page 61: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

61

el-Mâverdî, Ebû’l-Hasen Alî bin Muhammed

bin Muhammed bin Habîb el-Basrî (v. 450h.) el-

Ahkâmu’s-Sultâniyye, Dâru’l-Hadîs, Kâhire.

Nevevî, Ebû Zekeriyyâ Yahya bin Şeref (v.

676h.), el-Minhâc fi Şerhi Sahîhi Müslim, Dâru

İhyâi’t-Turâsi’l-Arabî, Beyrut, 1392.

Nevevî, Ravzatu’t-Tâlibin, el-Mektebû’l-

İslâmi, Beyrut, 1412.

Şankîtî, Muhammed el-Emin bin Muham-

med el-Muhtar eş-Şankîtî (v. 1393h.), Edvâu’l-

Beyân fî İdâhi’l-Kur’ân Dâru’l-Fikr, Beyrut,1415.

Şevkânî, Muhammed bin Alî Muhammed

bin Abdullâh es-Sanânî (v. 1250h.), Neylu’l-Evtâr,

Dâru’l-Hadîs, Mısır, 1413.

Page 62: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

İÇİNDEKİLER

MUKADDİME: 6

ÂYET-İ KERÎMENİN ARAPÇA METNİ: 7

ÂYET-İ KERÎMENİN KIRIK MEALİ: 8

ÂYET-İ KERÎMENİN TOPLU MEALİ: 9

ÂYET-İ KERÎMENİN SEBEB-İ NUZÜLÜ: 10

ÂYET-İ KERÎMENİN İCMÂLİ TEFSÎRİ: 12

ÂYET-İ KERÎMENİN TAFSİLİ TEFSÎRİ: 15

1. ALLÂH’A VE RASÛLÜNE İTAAT ETMEK: 15

2. ULU’L-EMR’İN GEREKLİLİĞİ: 18

3. ULU’L-EMR’İN DÎNİ: 22

4. ULU’L-EMR’İN KİMLİĞİ: 28

5. ULU’L-EMR’E İTAAT ETMEK: 32

6. ULU’L-EMR’E İTAATİN SINIRI: 35

7. İHTİLÂFLARIN TÜRÜ: 39

8. İHTİLÂFLARIN ÇÖZÜM KAYNAĞI: 41

Page 63: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

Nisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. ÂyetNisâ Sûresinin 59. Âyet----i Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîrii Kerîmesinin Tefsîri

www.tevhididavet.com

63

9. ALLÂH’A VE ÂHİRET GÜNÜNE ÎMÂNIN BİR GEREĞİ: 44

10. HAYRA VE GÜZEL AKÎBETE KAVUŞMAK: 51

ÂYET-İ KERÎMENİN TEFSÎRİNDEN ÇIKAN HÜ-KÜMLER: 55

KAYNAKLAR: 59

Page 64: NİSÂ SÛRESİNİN 59. ÂYET-İ KERÎMESİNİN TEFSÎRİ ÂYET-İ KERÎMENİN NUZÜL SEBEBİ Bu âyet-i kerîme, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Abdullâh

www.tevhididavet.com

 ونعوذ   ونستغفر  ونستع�نه  نحمد �   الحمد  ونعوذ إن  ونستغفر  ونستع�نه  نحمد �   الحمد  ونعوذ إن  ونستغفر  ونستع�نه  نحمد �   الحمد  ونعوذ إن  ونستغفر  ونستع�نه  نحمد �   الحمد إن

باهللا من شرور أنفسنا ومن س�ئات أعمالنا، من يهد اهللا باهللا من شرور أنفسنا ومن س�ئات أعمالنا، من يهد اهللا باهللا من شرور أنفسنا ومن س�ئات أعمالنا، من يهد اهللا باهللا من شرور أنفسنا ومن س�ئات أعمالنا، من يهد اهللا 

 ومن يضلل فال هادي له وأشهد أن ال إله  له  ومن يضلل فال هادي له وأشهد أن ال إله فال مضل  له  ومن يضلل فال هادي له وأشهد أن ال إله فال مضل  له  ومن يضلل فال هادي له وأشهد أن ال إله فال مضل  له إال إال إال إال     فال مضل

 عبد  دا  محم  أن  وأشهد  له،  شريك  ال  وحد  عبد اهللا دا  محم  أن  وأشهد  له،  شريك  ال  وحد  عبد اهللا دا  محم  أن  وأشهد  له،  شريك  ال  وحد  عبد اهللا دا  محم  أن  وأشهد  له،  شريك  ال  وحد اهللا

أما بعد;أما بعد;أما بعد;أما بعد;    :::ورسوله ورسوله ورسوله ورسوله

“Ey îmân edenler! Ey îmân ettiğini iddia edip-

te kendisinden isbât beklenen kullar! Allâh’a ve

O’nun gönderdiği Rasûlüne yani Muhammed aley-

hisselâm’a itaat edin. Kur’ân ve -sahîh- Sünnet ile

bildirilen şeylere îmân ederek bu doğrultuda hare-

ket edin. Ve sizden olan Müslüman ulu’l-emr’e yani

idâreci ve âlimlere de Allâh’a ve Rasûlüne isyânı em-

retmedikleri sürece itaat edin, isyân etmeyin; et-

tirmeyin. Eğer dünyâya yahut âhirete dair herhangi

bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz Allâh’a ve âhiret

gününe gerçekten îmân ediyorsanız onun hükmünü

tâğûtlara değil, Allâh’a ve Rasûlüne yani Kur’ân ve

Sünnet’e götürün, çözümü onlarda arayın. Bu dünyâ

ve âhiret hem hayırlı ve hem de netice bakımından

daha güzeldir.” (Nisâ: 4/59)