. t

XLV.Çocuk Mahkemesi

Prensipler:

Çocuk mahkemesinde takip edilen prensipler berveçhiatidir:

Çocukların mahkemesi yaşlı kimselerin mahkemesindenayrıdır. Bunların davaları ve vakaları ayrı yerlerde görülür,Suçlu çocuklar kendilerine mahsus binalarda muvakkatenmuhafaza edilir. İçtirnai veterbiycvi müesseselerin rehber-liğine luzum görüldüğü takdirde bu gibi çocuk müessese-lerine gönderilir. Mahkeme tecrübe ve tetkik memurları(probation officers) vasıtasiyle mahkemenin huzuruna çıkansuçlu çocuklarla daimi temasta bulunabilir. Pek muztarvaziyetler karşısında kalmadıkça çocukları ebeveynindenayırmamalı. Bununla beraber ebeveynin çocuklarına karşıvazifelerini ihmali. halinde icap eden tedabiri almaktatereddüt etmemeli .

.Çocuk mahkemesi davalarını resmiyete dökmeksizinyürütür. Ve adeta bir aile meselesi hal ediliyormuş gibiiki üç kişiden ibaret bir gurup huzurunda vakanın tahlilve tet~ik ameliyesine devam eder. .

'. . Çocuk mahkemesinin gayesi cezalandırmak değil, uslu-landırmak ıslahetmek ve kurtarmaktır. Çocuk mahkemesi

.,.~uçlu, çocukları mücrim addetmez. Onların selah ve refah-lan ile alakadardır. Ve en büyük vazifelerinden biri deselah ve refahın temini. hususunda icap eden rehberfiğiyapmaktır.

-119-

Mahkeme yerı

.. Su~/l1 çocuğu istic~a~ eden mahkeme yerinin beş altıkışı sıgacak kadar genış olması ihtiyaca kafi gelir. /'. Bundan daha büyük bir yer veya oda pek resmi birda rey andırıracağı cihetle maksada istenildiği gibi hiz-metten uzak kalır. .

Bu gün sulh mahkeme/erinin işğal ettikleri odalardanbazıları çocuk mhkemelerine çevrilebilir. Yalnız bu rnah-kernelerde. me~cut slr~ların kalkması ve yerlerine bir kaçsandalyanin, bır masanın ve bir resmin olmasi lazımdır.

•Amerikada (Denver Ço.~uk) Mahkemesi hali içtimoda••Meşhur hdldm Lindsey " masattın ortasında oturmaktadır.

~;3~....•~~~

'""""

:s;:::ii"

~;:::~'-'gr,ı:::;:o;-

~~;:o;-~::ı~(i)-,

cr ""1 sr: O 3c c 00.('1)-::ı ""1 til 3c til c::ı .(')::ı p;-' - c o3 til n ::ı 2 ntIl;:+~::r::ıS~ c til '"

cr<Fl...•.•o _. c 3 3til o. ""1 <Fl-' til _. til tilo. ::ı .rı '< ::r::r~- 0_ı:P.. <Fl::ı:;--_.::ı :;.:;_. c ('1)e-: <Fl < <Fl 3:-ı.rıC('1)"~

o til c: ('1)(') == 3 .rı ::! .c ('1) tIl·C:::ı::ı:;-~::r::ı:;-o._. ('1)

n '< cr('1) ('1) -'.rı3 < :T.""1 til

p.ı til O =-::rü o. o. «n::ı:;- O til til('1) til n3:5iiTcr~('1) til'::: ::..ro cr ~. c ::r::!. ::.: -::ı ('1)::ı ::;. .fO 0.""1_. . c __.::ı <Fl""1 ('1):-ı t: ::.. Q'< < 'Q. c c:til ('1) c· :-ı cr::ı ('1)- :-ı.rı CO <cr OC('1)~3(')::ı:;- __«fl ('1) C c: ('1)

:5 3 ~.n. ~o.ı::!?:?~~

Çocuk mahkemesinin iskeletini gösteren diyağrarn.

o-i~<"..,c:sr~<~,-+~,-+~il"'"c,~=-.z,~..•.... -No

Umumi muayene ya-pacak rnekrep dok-rorları.

Nezaret evi

ÇOCUK MAHKEMESİ

·······..· · · · · ·1 Hakim i ·····..· ··..···r Baş tahldK V~ tttkik memuru i

Katip

l lariçle temas eden memur ka-d-n i: erkek - 1

Umumi ve ruhi tah-lil memuru kadın - ierkek - i

i Dosya memur~ i i - Müdür.2 - Erkek ve kadın mürebbiler.3 - Erkek ve kadın hademeler.4 -Ahçı.

Bu diyeğramla çocuk mahkemelerinin en basitini gösterrneğe çalıştık. Ameri-kada teşkilatları çok büyük ve muğlak çocuk mahkemeleri varsa da bizim işimizeyarıyacak yukardaki diyağrarn bunların en basitidir.

-- 122-

HfLkimcle aranılacak evsaf:

Hakim çocuk mahkemesinin en mühim uzvudur.Müvekkilinin davasını deruhte eden bir dava vekili gibikarşısında oturan suçlu çocuğun meselesini deruhte ederve bir baba kalbile halle çalışır. Bundan başka, çocuk mah-kemesinin temelini ve ruhunu teşkil eden prensiplere vekanunlara karşı derin bir teveccüh ve alaka göstermesikendisini çocuğun vazıyetine indirebilmesi, ve onun itima-dını kazanacak iktidara malik olması şarttır. Hakiminvazifesi huzuruna getirilen suçlu çocukların yalnız isteeva-bile kalmaz. 0, çocuk mahkemesinde olup biten' e yakın-dan alakadar olur.

Tecrübe ve tetkik memurları:

T. ve tetkik memurları çocuğa en yakın olan, çocuğunher türlü müşkilatile alakadar kimselerdir. Bu vazifeleriçok mühim memurların daireleri mahkeme odalarının yan-larında bulunur ve ehemmiyet itibarile mahkemeleriri sağkolları addedilir. Bunların vazifelerinde talep edilen tesiriyapabilmeleri için kadın' ve erkekten ibaret olmalanlazımdır.

Doktorlar:

-Tıbbi ve içtimaı doktorların çoğunun muayene ve tet-kik hususlarında çocuk mahkemelerinde oynadıkları~ rolçok mühimdir. Çünkü onların mahkemeye verecekleriraporlar sayesinde çocuğun vaziyeti tespit edilir.

r~~-123-

"j

Usulü Muhakeme:

Çocuk şu sebepler tahtında çocuk mahkemesi tarafın-dan muhakerne edilir.

1~- Çocuğun işlediği hafif suçtan veya ebeveyninin.çocugun gıdasına ve terbiyesine bakacak halde ve vaziyetteo~mayışlarından. dolayi anınmış ve hatırı sayılır her hang.?ır vatandaşın mahkemeye şifahi veya tahriri müracaah veıhbarı üzerine:

2 - Çocuğun işlediği ağır suçlarneticesinde hükumetkuvvetleri tarafından mahkemeye getirildiği zaman muha-kemesi yapılır.

Suçları ihbar edilen çocuk ve ebeveyin mahkeme tara-fından kendilerine kesilen ihbarname ve davetname üzerineçocuk mahkemesine müracaat ederler. Şayet mahkemeçocuğu ebeveynin, akrabanın veya müessesenin elindenalır ve onlarda buna rıza göstermezlerse, çocuk mahkemesi.aleyhine dava ikame ederler ve haklarını ararlar.

Mahkemeye getirilen çocuk, ya çocukların muvakkatentevkif edildikleri evde veya anasının ve babasının evindekalır. Çocuğu hakim huzuruna getirmeden evel mazisiailesı, terbiyesi, itiyatları ve sairesi hakkında uzun bir tetkik •yapılır.

Çocuğun muhfıkernesi her türlü resmiyetten uzak kal-ma~ıdır: Mesel~ hakim elbisesiyle değil, fakat her günküeıbı.ses~yle . vazıfe başına gelir. Mahkeme odasında kellifellı mubaşırler .bulunrnıyacaktır, v. s.' : -.. Hakimin huzuruna çıakarılmış suçlu çocuğun mes~lesiuç, suretle halledilir: '

1 '- Suç işlemediği tahakkuk ederse boş birakılır; .2 - Suçu tahakkuk ettiği takdirde ya nezaret evine

-124-,

gönderilir ve yahut suçu. işl~m~kten vaz geç~r~ek üzerekendi ailesinden başka bır aılenın yanına verılır,

3 -- Ve yahut da, su~l~ çoc~~ları~. terbiyesi için ku-rulmuş müesseselerden birisine gonderıhr. .. . .

Kendi' evine nezaret evine veya müesseseye gondenlensuçlu çocuğun' Tecrübe ve Tetkik memurlariyle dai~i.temasta bulunması' talep edilir. Hakim, tecrübe ve tetkikmemuru vasitasile çocuğun vaziye ve etvarından haberdaredilmelidir. Mahkemenin, şu veya bu müesseseye ve yahuteve gönderdiği suçlu çocuğun oraya int!bak vebinaenaley.hıslahı hal edememesi ihtimaline karşı, ıcabında başka bır.eve - veya müesseseye gönderilmek için teması idameetmesi lazımdır.

Amerika çocuk mahkemelerinin birind~bir. çocuk vak-asının mahkemede cereyaıııııı gösteren bır mısal:

"Mahkeme huzuruna beş genç Rus çöcuğu geliyor.İstida, mektepten kaçtıklarım, sokaklarda d~laştıklarıııı vebir mağazaya cebren girip bin dolar kıymetıııde eşy~ çal-dıklarıili kaydediyer. En büyüklerinin ismi "Alekn .dır. 11.yasındadır. Büyük bir kafa, ince bir boğaz, mij~ebarız mavıgözler, solgun bir çehre, hayatsı.z. ellerıle :akın .ve dorıukduruyor. Tibbi muayene, v~znıııııı, v~satı vezıııden 20libre dun olduğunu göstermiştır. Bademcıkler hasta, u~edatmevcut, ruyet zayıf, kalp darbeleri gayrimuntazamdır, ırsenfirengilidir. Bütün bunlara rağmen, AI.ek, mektep ~progra-mırn takip edebiImiş ve vasattan gerı kalmamaga ~u:vaffak olmuştur. Zeka.sı, muta~ r~hi .~i~akleri.n göst~rdığlgibi normal ve vasatidır. Annesı olmuştur, e~ ıle-demıryoluüzerinde fevkalade temiz, fakat ümit edılmıyecek kadarhavasız dört odalı bir ev - ihtiyar büyük anne ~e~g~~olmaktadır. Baba. sarı sakallı, kocaman omuzlu, dev gıbı bırRus. Bir demir dökmehanesinde çalışıyor.

-125-"Niçin çocuğunuzu geceleri evde alıkoymıyorsunuz?

diye mahkeme sordu.Kocaman baba çocuğu na muhabbetle bakıyor:« Ah! Alek! Onu dövüyorum, fakat fena çocuklarle

çıkıyor, onu sürüklüyorlar.'?Bu söz üzerine büyük Anne yüzünü elleri içine gömü-

yor, ümitsiz ve sükfinetle ağlıyor. Üzerinde elde örül-müş dantelden beyaz ön lüğü vardır, başını bir ketenparçası örtüyor. O söze karışıyor, elim vaziyeti, bu sahneyiçocuklarının en son faciası gibi telakkı ettiğini gösteriyor.

Alekten sonra gelen çocuğun ismi "fred" dir. fredvaktile . Dimiıiri idi. Ecnebi ebevı yn çocukları arsındaAmerikan lakap/arı taşımak, ve bu suretle edebi yahuttarihi bir kıymet arzeden isimlerini kaybetmek adet olmuş-tur. Fred 8.zaşındadır. Ori, müteharrik ve zeki gözleri,buruşuk ve yaşlı bir çehrede batmıştır. T abip rnuayenedeonu salim bulmuştur. Vücudunda mavi lekeler vardı: dayakyemişti. Vezni, vasati veznın 8 libre tahtındadır. fred mektep-ten k~çmağa alışkıııdır. Zekası vasatın fevkındadır. Peder vevaldes! fabrikalarda çalışıyorlar, keza Fretten büyük olanhemşire ve biraderleri de. fredin evde kardeşlerinden ikisiile paylaştığı bir şiltenin üçte birinden başka hiç bir şeyehakkı yoktur. Fakir değillerdi, fakat yemekde şeker) süt vemeyva . bulunmaz. Işten sorıra her akşam, anne, baba vebüyük oğulları kiliseye giderler, çocuklar yürürneğe başla-yıncıya kadar onlara- refakat ederler.

Ma1hkeme babaya soruyor: '." fredi niçin evde alıkoymuyorsunuz? "« fred! diye peder hiddetle dişlerini gıcırdatarak cevap

veriyor, o, fena bir çocuktur, onu öldüresiye dövüyorum,Sonra bu kanuna muhaliftir diyorlar. Me.ktep hocası geli-

-126-yor: Müsaade edin de fred oyun mahaIline gelsin diyor,bırakıyorum, bir daha eve avdet etmiyor,

" fred nerde uyuyorsunuz? ,."çatı üstünde" diye fred mukabele ediyor,fred çocuk kafilelerile birlikte, evden haftalarca uzak

kalıyor, otel çatıları üzerinde yatıyor.." fred için ne yapmamızı istiyorsunuz? diye mahkeme

sonıyar.Baba: "bilmiyorum" diyor ve esmer çehresinde hiddet

ve şaşkınlık asan görülüyor.Ailenin diğer azalan da mütereddittir. Anne Arnerikaya

gelelidenberi yani 15 senedenberi, işini altı haftadan fazlaolarak hiç bir zaman terketmemiştir. Dokuz çocuk düyayagetirmiş, cesaretli ve becerikli bir kadındır. Başında taşı-dığı püsküllü pembe şal, fabrikada 15 senelik mesaiye mu-kabil yegane nefsi musarnahasıdır. Büyük kızlar bir çama-şırhanede çalışıyorlar, kalın, adali çahşkan, narnuslu, ifadeve harekette ağır, Amerikan elbiseleri 'altında acemidirler.Büyük oğullar; ağır işlere müsait şu köylüler, atalarınıntoprakla mücadele ettikleri gibi, dökmeharıelerin demiriylemücadele ederler.

fred ailenin yegane asi kafasıdır. Hocası mekteptebir şey, öğrenmediğinde ısrar etmektedir. Bununlaberaber,Vilüd! zekası yüksektir. Onda ele avuca sığmıyan bir şeyvardır.

••.Mağazaya! niçin girdiniz? ~" Satılacak öteberi arıyordurri, ben ve o". .Kafilelerin üçncüsü Kalık;: '12 .yaşında ebleh bir Rus

çocuğudur. =ce , c

"Oradan' ne aldrmzr ; ".:.«Küçük bir parça bakır tel.;

. .'+

-127-"hepsi bu kadar mı?"

,"Evet."" Teli nereden aldınız

. "" Büyük bir makinadan kopardım.,« fakat bu 250 dolarlık, makinayı. bozacaktı? Bunu

biliyor miydiniz? »

Cevap yok.« Teessüf diyor musunuz ? »

« Şüphesiz, »

. « Tdi ne yapt~nız? »

« Otuz sente bir çerçiye sattım. »

«Okim? ,lJ

. «Orada,» Odanın nihayetı'ndekı' kaya satıcısını gös-terıyor.«: Bu para ile ne yaptıruz ? »

« Bir kaç bardak gazoz içtim, bir paket çıgara aldımve sergiye gittim. »

,(~ Beraberinize kimi aldınız? »

,« Onu.» ve istihfafkar bir tavırla f 'redın yaveri olanebleh çocuğu gösterdi.

« Mağazadan başka b' i dır ş~y ama ığınızı söyleyorsu-nuz. »

« Hayır, »

• • « O halde orası neden bu kadarIdl?""Tuglaları kırıp' döktüriüz mü ?»

Cevap yok.~<- X azıh~neyi kanştırdımz mı ? ~Cevap yok.

karışık bir halde..

-128-

« Oh ! karıştırdın, diye bu~a!,aDolma kalemi arıyordu n ve kuçuk

yazdın . » i bu imadan sonra, artıkfred, hususl hayatına ..~p~ a~e bir husumet alevi par-

yerindan oynım~yor ve dgo erın i ve etrafına karşı şüphe-lamaktadır. Sekız yaşın a cevva

tvüzlerine karşı müda-

k kahil dünyasının ecalidir; o, artı a i u A 'll' bildiği her şeyi tesahubafaasıni hazırlamıştır. Kahı erın d tesadüferi bulunabilen

..i ' ve kulakları ora a , , ,sabırsız goz erı .. k ve işitmek üzre gerılmıştır,renk, ihtisas ve savtları gorme nık akıl odur, TevkifhaneMahkeme salonunda en uya son» dan « Suift » ten

.. dürü « Twain » den, «Steven Kahil-mu uru kli ıdaya suşamıştır. a iokuduğunu şöyleyer. fred, a i g lar onu yalnız birlerin -düşünceli vaziyetleri, s~al ve ,~ev:; tetrnektedir, .d kika işgal ediyr scıbırsızlıgını guç p .

a ,,' 'e maö azanın sahibi söze karışıyor,- Elendimiz, dıy w g .... .. defa olarak soydular.

b Magazamı uçuncu . , ,müsaade uyunın. , - b k tel için içeriye girdiklerini

. Bu yumurcaklar, bır p~rça a ır, hara ettiler, Sekizyüzsöüleyorlar, fakat belk~ hertt'kşıey~oibi fuala modellerini de

k k' i rı tahrıp e i erı to> hdolarlı ma ma a " döktüler: bazı bo-t f çımento ve boya o u ,kırdılar ve her ara: ttil lamayınca sarhoş veya deli. i ' 'g-e teşebbus e i er, o , d iya arı ıçm~" rafa düktüler ve şişelerı kır i ar,adamlar gıbı, mayıat .• ~e,r ta , . hiç biri aslan ahlaksız

« Hapsedilmelerını ıstemıyorum, , te-değildirler, fakat eşyamı kimsenin karıştırmamasını LS

rim. » h'b'" hesiz iyiliğe meyyal, canı sıkılrnışM~iğaza sa i i, şup

ve mütereddi~tir, , Va kalkıyor, Ruslar bü-Odan ın nıhayet~n~e papa~i~Y~~cüman vasıtasiyle söy-

yük bir dikkatle dınlıyor, oleyor:

çocuk söyze karıştı.dostuma bir mektüp

9

-129-« Bizimkiler, bu çocuklarla meşğul olacaklar, Onlara

alakadar olduğunuzdan dolayı size fevkalade minnettanı,fakat badema onlara biz nezaret edeceğiz, Onları evegötürüyoruz. »

«Ebeveyn tediyeye muktedir mi P.» diye mahkemesoruyor.

Buna papas vekar ile cevap veriyor:« Görüldüğü gibi tediyeye muktedir değildir. »

Bir amerikalılastırma memurununfikri soruluyor:« Bu çocuklarla müşkül mesele, ebeveyn in çalışmasıdır;

onlar para, iş vekiliseye gitmekten başka bir şey düşün-rnüyorlar, Çocukları mektebe göndermektense küçüklerinebakmak üzre evde alıkoyuyorlar. Çocukların mekteptefenalık öğrendiğini söylüyorlar. Maarif kanununa itaatinehemmiyet!ni onlar, ancak cezayi nakti meselesi mevzuu-bahs olunca, anlıyorlar. Musiki ve dans olduğu zamançocukların oyun mahallerine ve mektep müsamerelerinegümeleririe müsaade etmezler. Onlara göre oynamak fena-dır. En ufak sebepten çocukları döverler. Çocuklar ebe-veynin dinini anlamaz, kilise o kadar küçüktür ki, içeriyegiremezler. Küçük kabahatlerin cezası o kadar ağırdır ki,çocuklar iyiy,i fenadan tefrike aciz kalmışlardır. Tıbbi ba-kıma mazhar olmamışlardır, .vücutça hep vasatın dunun;dadırlar. »

Bu namuslu ve kırmızı .dev gibi babalarta sararmış,hastalıklı ve yorgun çocukların manzarasından daha .büyükbir tezat tasavvur edilebilir mi? Mahkeme. bu muamlliayıhalletmek istiyor. .'.

« İçinizde kim en 'iyi konuşuyor .. Korkmayın, sade hakı- .katı söyleyin? Tuğlaları j niçin ~ırdınız, boyaları neyeclüktünüz ? !Ruslar sizi eğle~d~ri~Qr mıydı ? " '

-130 -Zahiren bu kahil hücumunun yeni bir şekildi. Bu çocuk-

lar şimdiye kadar ebeveynden, hocalardan C~V~~ln:ıaıum. olansizi ezmek maksadiyle tevcih edilen sualleri ışıtmışlerdır, fa-kat işte kendi şahsınız hakkında hissiyatınızın ?air.esin~ dola-şan bir suat. Alek, mahkemenin, onun sevıyesıne ınmekistediğini anladı mütehassis oldu, yüzü kızardı, fakatgorünüyordu ki ~öz sahasında tecrübesi büyük değildi, dilikarişiyordu :. .. •• Bilmiyorum, biz dolaşıyorduk. Hakikat,en eşya çalma

istemiyorduk. »Mesele Alek ıçın çok büyüktü, bu yenj heyecanda

yorgun' oturunca Sandalyasina gömül?ü.. . . ..Birdenbire mahkeme meseleyi yenı bır zıya ıle gord

Bu vak'a alelade bir oyun değildi, burada iptidai bir kuret iştiali vardı; melal ve akametin, yevmi hayatın gaykabili tahammül bayağılık kabuğu altında zamanlardanbgömülü iptidai kuvvetin volkanvari .bir fış~~rma~ı varBu çocuklar tahribe düşkün genç canıler degıllerdı.

Bu tarzda harekette, daha ziyade, iptidai maddeesas mücadele vardı. Tugla ve kereste, kaçıcı boyamayiler, 'çatırdayıcı sesler, ifade ettikleri .muayy~n. israrağmen, vahşi bir yaradılışın ruhunu tatmin etmıştır'

A

Hakikaten şu beş çocuk ne idi? Babaları, maddı htürlü takayyüdürı haricinde olarak vasi Rus ovaların.yaşamışlardı. Onlar, toprak. buz, kar, güneş. ve ter ılesamimi temasta idiler. Doğrudan doğruya hakıkatle temaediliyordu. Dinlerneğe alıştıkları mürşitl~rden ?~~i çOCUk!!rın peder ve valdelerine, harbin .tehdıt. ettiği R~s!terketmeyi, kendisini Amerikaya doğru takıp ~tm~lerını, "mübarek bir .hayalette Cenabı hakça .k~ndılerıne tayedilen noktayı orada gördü'ğünü söylemıştı.

-131 -.It~at etmişlerdi. Demiryolu imtidadınca uzanan, ve,

1ı~kıkaten. hayaletin müspet şekli gibi görünen çorak ve.agaçsız bır arsanın kenarında inşa edilen izdıhamlı evlerdebüyük. vucü~ların~ sıkıştırmışlardı. İş bulmuşlar ve fazlasiyleterakkı etmişlerdi. Onlar en sakin insanlardı, karılarını ve70cuklarını dövmelerinden başka kusurları yoktu. İş veıbadet onların hayatlarını idare ediyordu. Şehirlerin dumanve. sı~hate muzır Iıavasında çocuklarının hastalanmaya,« Inzıva çocuk~arı » slfati~le mirasları olan zengin teessürive muhayyelevı halk hayatından mahrumiyet neticesi sararmağa mahkum olduklarını mürşit düşünmüş mü idi? Dü-şünmüş ise, tabii hayaleti tağyir etmesine imkan olamazdı'tarzı hare~eyerini de de~i~tiremezdi, çünkü mürşitler yük~sekterı gorur. Rus rahıbı, 50cuklarıevlerine götürrneğe~azır olduklarını tekrar ettı. Mahkeme onlara karşı bazııhtaratta bulundu, ve muntazam tıbbi muayeneye mecburkılan rhufassal bir" PROBA TION" murakabesi altınakoy~ağı kabul etti. Kitaba aç olan fredi, birbirine karşıbedbın ..o~~alarına ra~me~, büyük: baba yerine kaim olmağa.razı gorunen genç bır kıtapçıya tevdi etti. Küçük ile tizseslerine rağmen bir terbiye müessesesine ithal edilmeküzere alıkondu. Ceza olarak değil fakat çocuklar ile daha~i~di bir surette meşgulolmak lazım geldiğini öğretmekı~ın mahkeme ebeveynin mağaza sahibine haftalık küçükbır meblağ tediye etmelerini muvafık buluyor, ve hiç birsuretle çocukları,' aynı kabahatten dolayı iki defa dövme-~e~e~ini tenbih ediyor, çünkü ebeveynden birinin kaydettiğiW~: .

•• çocuğum küçüğü düşünüyorum, müteessir oluyorumsonra onu dövüyorum " . '

Mahkeme bu çocuklara zengin edebiyat (hepsi peri

-132-masallarını delice seviyorlar,) eyi san'at, canlı tarih, ve'medeni ma ümat verecek erkek ve kadın mektep hocalarınınyardımını talep etmiştir. Çünkü genç muallimler, ekseriyabu çocukların viladi yüksek kabiliyetlerinden haberdar olmı-yarak onları dun zekalı çocuklarla bir araya koyrnuşlardı,Mahkeme Amerikanlaşma memurundan ebeveyn ve rahip-lerle münasebatında daha fazla incelik rica ediyor. Mağazasahibine beyanı teessüf ediyor ve kepenklerinde daha sağ-lam kilitler bulundurmayı tavsiye ediyor. (O, nihayet,cemaat veznesine yirmi dolar iane veriyor, Ayak satıcısı daküçük çocukların hatasından istifade etmemeyi öğrenmeküzere mahallin müddei umumiliğine teslim olunuyor.

Celse hitam bulmuştur. fakat çocuk mahkemesi için," vak'a , mes'ele olarak henüz başlamaktadır. tki sene,belki daha uzun bir müddet, mahkeme bu çocukları sık sıkgörecek, şerait değiştikçe emirlerini tadil ederek onlarınihtiyaçlariyle meşgulolacaktır. " Yonth,in Conilict , Çarpı-şan gençlik) sahife 45-56 Miriam van Maters. )

(Tercüme eden Dr.~Zeki ve Ruhsan İlhami)

L 'n