50
Haftal›k Dergi / Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) / 13 Nisan 2008 Say›: 2 H H ALK G G ERÇE⁄‹ Ba¤›ms›zl›k, Demokrasi, Sosyalizmden Yana Olanlar›n Sesi Üniversitelerdeki Faflist Terörden AKP-MHP Sorumludur! K›z›ldere’den Çiftehavuzlar’a, Çiftehavuzlar’dan Bugüne Devrim Meflalesi Yan›yor Devrim Meflalesi Yan›yor

Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

Haftal›k Dergi / Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) / 13 Nisan 2008 Say›: 2

HHALK GGERÇE⁄‹

Ba¤›ms›zl›k, Demokrasi, Sosyalizmden Yana Olanlar›n Sesi

ÜniversitelerdekiFaflist Terörden

AKP-MHPSorumludur!

K›z›ldere’den Çiftehavuzlar’a,Çiftehavuzlar’dan Bugüne

DevrimMeflalesiYan›yor

DevrimMeflalesiYan›yor

Page 2: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

SSaahhiibbii vvee YYaazz››iiflfllleerrii MMüüddüürrüü::Ünal Ç‹MEN

AAddrreess:: Kocatepe Mah. Feridiye Cad.Farabi Sok. No: 7/9 Beyo¤lu ‹STANBUL

Telefon-Faks: 0212 225 52 33

OOffsseett HHaazz››rrll››kk:: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abide-i Hürriyet Cad.Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

Tel: 0212 241 26 41

Faks: 0212 241 11 16

BBaasskk››:: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad. AltaySokak No:10 Çobançeflme/

Yenibosna / ‹ST. Tel: 0 212 452 23 02

DDaa¤¤››tt››mm:: Merkez Da¤›t›m Pazarlama San.ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Ça¤r›/Duyuru

Kültür SanatYaflam›nda

Tav›r Dergisi’nin

Nisan 2008

Say›s› Ç›kt›!

Tarih:19 Nisan

Cumartesi Saat:15.00

Yer:Le Palais des

Congres

1 May›s Pikni¤indeBuluflal›mTemel HaklarFederasyonu

Tarih: 27 Nisan 2008Yer: Mehmet Akif ErsoyPiknik Alan›-Sar›yerProgram: Grup YorumBurhan Berken‹dil Çocuk Korosu‹dil Tiyatro Atölyesi Tiyatro SimurgSkeçler ve Yar›flmalar

Haftalık Süreli Yerel Yayın Fiyatı: 1 YTL

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

AKP, Devrimci, DemokratBas›na Sald›r›yor!

YYüürrüüyyüüflfl DDeerrggiissii’nin 145. say›s›n›n toplat›lmas› ve bir aysüreyle yay›n yasa¤› konulmas›n›n ard›ndan ilerici, demokratbas›n yay›n kurumlar›na sald›r›lar geçen hafta da devam etti.

*

‹stanbul Cumhuriyet Savc›l›¤› MMüüccaaddeellee BBiirrllii¤¤ii Dergi-si’nin 115. say›s› için “Yasad›fl› örgüt propagandas› yapt›¤›”ve “örgütün aç›klamalar›na yer verdi¤i” gerekçesiyle 1 aysüreyle yay›n durdurma ve toplatma karar› verdi. MücadeleBirli¤i taraf›ndan yap›lan aç›klamada bask›lar ve yasaklarprotesto edilirken bu bask›lar›n seslerini susturamayaca¤› di-le getirildi.

*

4 Nisan günü de DDEEMM TTVV taraf›ndan yap›lan aç›klamay-la yay›nlar›n›n TTüürrkksshhooww yetkilileri taraf›ndan hiçbir gerek-çe gösterilmeden kesildi¤i aç›kland›. DEM TV taraf›ndanyap›lan yaz›l› aç›klamada sald›r› protesto edilerek flöyle de-nildi: “Yay›n›m›z›n kesilmesini, kurumumuz flahs›nda insanhak ve hürriyetlerine, demokrasiye ve bas›n özgürlü¤üne ya-p›lm›fl bir sald›r› olarak görüyor; yay›n kesme talimat›n›nsözlü olarak verilmesinin ve de ortada herhangi bir yasaluyar› bulunmadan yay›n›m›z›n kesilmesinin, hangi rejimleyönetilen ülkelerde görülebilecek bir uygulama oldu¤unu

kamuoyunun takdirine b›rak›yoruz.”

*

1133 DD‹‹HHAA MMuuhhaabbiirrii ttuuttuukklluu!! Newroz eylemlerini izle-yen Dicle Haber Ajans›’n›n (D‹HA) 4 muhabiri gözalt›naal›nd› ve 3’ü tutukland›. Son tutuklamalarla birlikte tutukluD‹HA muhabirlerinin say›s› 13’e ulaflt›. Kolu k›r›lan gençle-rin, kad›nlara yap›lan vahfli sald›r›lar›n duyulmas›na taham-mülü olmayan AKP iktidar› gerçeklere örtbas etmek içingerçe¤i dile getirenlere yöneldi.

D‹HA’ya yönelik bask›lar, 7 Nisan’da Diyarbak›r’dakiyap›lan bir bas›n toplant›s› ile k›nand›. DTP milletvekilleri-nin, çeflitli sendika ve kitle örgütleri temsilcilerinin kat›ld›¤›aç›klamada, muhabirlerin birçok eylem s›ras›nda darp edil-di¤ine de dikkat çekildi.

D‹HA muhabirlerine yönelik bask›lar, ‹HD ‹stanbul fiube-si’nde çeflitli kitle örgütlerinin ve gazete temsilcilerinin kat›l-d›¤› bir bas›n toplant›s› ile de protesto edildi.

Sizden öönceki iiktidarlarda ççok ddenediler devrim-

ci bbas›n› ssusturmay›.Baflaramad›lar. Siz ddebaflaramayacaks›n›z!

Herkese Sa¤l›kGüvenli GelecekPlatformu SSGSSSald›r›s›na Karfl›

15 Nisan’daMeclise

YürüyerekTaleplerini Dile

Getirecek...

fifieennaayy HHAANNOO⁄⁄LLUU

Tokat, Almus, Armutalan Kö-yü’nde 1966 y›l›nda do¤du. ‹ki ço-cuk annesiydi. 1989’da ‹stanbul’agöç edip Küçükarmutlu’ya yerlefl-ti. Devrim mücadelesine kat›ld›.

Temizlik ifllerine giden bir emekçi, TAYAD’›n y›l-maz hak ve özgürlük savaflç›lar›ndan biriydi.

F Tipi sald›r›s›na karfl› d›flar›da ölüm orucu ya-p›lmas› önerisini ilk getirenlerden biriydi. Küçü-karmutlu’da, ad› daha sonra direnifl evi olacakolan kendi evinde, o¤lunun ve k›z›n›n yan›ndaölüme yatt›. 2222 NNiissaann 22000011’de çocuklar›n›n, gece-kondu yoksullar›n›n yan›bafl›nda ölümsüzleflti.

KKaazz››mm GGÜÜLLBBAA⁄⁄

Kaz›m Gülba¤, S‹vasl›’yd›.1980’lerin ikinci yar›s›nda genç-lik mücadelesine kat›ld›. ‹YÖ-DER kurucular›ndand›. Dev-Genç’te milis komutanl›¤› yapt›.

1993’de iradi olarak yurtd›fl›na ç›kar›ld›. Buradada çeflitli görevler üstlendi. Son dönem çeflitlieksiklikleri nedeniyle örgütsel iliflkisi kesilmiflti.Ama o partisiz, yoldafls›z, mücadelesiz yaflaya-mazd›. Son görevini, kendisi belirledi ve bir fedaeylemiyle 2233 NNiissaann 22000011’de ölümsüzleflti.

Almanya’n›n Regensburg Kenti Hapishanesiönünde, “Faflist Türk Devletini ve Cezaevlerinde-ki Katliamlar› Protesto Ediyorum” yaz›l› bir pan-kart›n alt›nda, aln›nda k›z›l bir bantla bedeninitutuflturarak flehit düfltü.

SSuuaatt AALLKKAANN

ZZeelliihhaa GGÜÜDDEENNOO⁄⁄LLUU

DDuurraann AAKKBBAAfifiUmudun da¤lardaki bayraktarlar›yd› onlar.

Tokat’›n Niksar ‹lçesi Çatak Köyü k›rsal›nda 2200NNiissaann 11999955’de oligarflinin askeri güçleriyle ç›kançat›flmada flehit düfltüler.

SSuuaatt 1980’lerin sonlar›ndan itibaren Karade-niz’de hareketin örgütlenmesinde en çok eme¤igeçenlerden biriydi. ZZeelliihhaa,, Konya DLMK içindeve Özgür-Der içinde yer ald›. DDuurraann,, ‹stanbul’dave Zile Halkevi’ndeki faaliyetleriyle yer ald› mü-cadelede. Karadeniz da¤lar›nda ölümsüzlefltiler.

YAfiIYORLAR18 NNisan-24 NNisan

TOPLA

TILDI

Devrim ve sosyalizm içinç›km›fllard› yola. Devrime vesosyalizme ulaflmak, nerede ol-malar›n› gerektiriyorsa, oradaolmal›yd›lar. Yoksul halka kur-tulufl ›fl›¤›n› tafl›d›lar da¤ tepedemeden.

Dersim civar›nda operas-yonlar›n yo¤unlaflt›r›ld›¤› birdönemde, daha önce birkaç ku-flatmay› yararak ç›kmalar›nara¤men Ard›ç Köyü’nün Çala-xane Mezras›’nda oligarfliningüçleriyle karfl›laflt›lar. 2233 NNii--ssaann 11999933 günü sabahtan ö¤leyekadar süren çat›flmalar sonucu12 gerilladan yedisi katledildi.Mermileri tükenen di¤er 5 ge-rilla sa¤ ele geçirilmelerine ra¤-men kurfluna dizildiler.

1973 Dersim do¤umlu CCii--hhaann,, gerillaya kat›lmadan önce,gençlik örgütlenmesinin Elaz›¤yöneticileri aras›ndayd›. 1974,Pertek Akdemir Köyü’ndenCCeennggiizz,, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971Dersim do¤umlu HHaayyddaarr,, 1973Hozat Taçkirek do¤umlu AAbbii--ddiinn,, Dersim’de çeflitli çal›flma-larda yer ald›ktan sonra gerilla-ya kat›ld›lar. BBeehhiiyyee,, gecekon-du halk›n›n mücadelesinde ye-tiflen bir Cepheli’ydi. AAppttii,, TÖ-DEF’le bafllad›¤› mücadelesin-de çeflitli sorumluluklar üstlen-di. 1975 Hozat Taçkirek do-¤umlu EEyylleemm,, mücadeleye lisey›llar›nda kat›lm›flt›. HHaassaann,,1972’de Elaz›¤’da do¤du. Mü-cadeleye ‹stanbul’da kat›ld›.1965 Pülümür do¤umlu SSeellvvii,,mücadeleyle Fransa’da tan›flt›.Ve ülkesine gerilla olarak dön-dü. Müfrezenin komutan yar-d›mc›s›yd›. AAllii,, gecekondu yok-sullar›n›n mücadelesinde yerald› gerillaya kat›lmadan önce.Müfreze komutan›yd›. MMeehhmmeett,iflçiydi, Malatya Tav›r bürosun-da çal›flt›. Kavgas›n› da¤lardasürdürdü.

CCiihhaann TTAAÇÇYYIILLDDIIZZ CCeennggiizz KKAALLAA

BBeehhiiyyee CCAANN‹‹KK AAppttii fifiEEKKEERR

SSeellvvii UUZZUUNN ÖÖzzggüürr KKIILLIIÇÇ

HHaayyddaarr AAYYDDIINN AAbbiiddiinn YYIILLDDIIZZ

EEyylleemm YYIILLDDIIZZ HHaassaann AAKKTTAAfifi

AAllii ÖÖZZBBAAKKIIRR MMeehhmmeett ÇÇOOLLAAKK

Page 3: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

3Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Her halk›n, devrimci hareketin ta-rih içinde dayand›¤›, güç ald›¤›

olaylar ve kifliler vard›r. Bu tarih-sel kifliler ve olaylar, halk›n vedevrimin miras› oldu¤u kadar, ge-lece¤e iliflkin yol göstericisidir. Bumiras, yüzy›llar öncesinden bugü-ne kadar gelebilenlere yaflan›landönemin de¤erlerinin eklenmesiy-le oluflur. 1992 y›l›n›n 16-17 Nisa-n›nda yarat›lan direnifl, yarat›ld›¤›andan bafllayarak halk›n ve devri-min miras›n›n bir parças› olmufltur.

16-17 Nisan, inanc›n, kararl›l›¤›nad›d›r. Emperyalizmin tüm dünya-da estirdi¤i karfl›-devrim rüzgarla-r›na karfl›, sosyalizmi savunman›nad›d›r. Örgütüne ve yoldafllar›naba¤l›l›kt›r 16-17 Nisan. Devrimciiradenin ad›d›r. Fakat bütün bunla-r› tarih içinde, Türkiye devrimi aç›-s›ndan yerine oturtabilmek için, ogünkü koflullar›, dünyan›n ve ülke-mizin o günkü tablosunu gözönünegetirmek gerekir. 16-17 Nisan dire-niflini, herhangi bir direniflten, her-hangi bir kahramanl›ktan ay›rde-den, gerçekleflti¤i koflullard›r.

Puslu bir ortam içinde do¤an bir fe-ner gibidir. Genifl kesimlerin ken-dini moralsiz, çaresiz, güçsüz his-setti¤i bir anda onlara moral vegüç veren tarihsel bir ç›k›flt›r. Tür-kiye solu ve tüm s›n›f ve katmanla-r›yla halk›m›z, 12 Eylül’ün a¤›rtahribat›n›n izlerini tafl›yordu hala.Geçmifli, devrimci anlay›fl›, mili-tan mücadele çizgisini reddeden-ler, geçmiflin çizgisine, kültürüne,ahlak›na küfredenler, düzene yer-leflenler, sosyalizm bitti diyenler...Solun bir kesiminde bunlar vard›.Sosyalist sistemin y›k›l›fl› da bun-lara eklenince, bu kesimlerinolumsuzlu¤u daha da derinleflmifl-ti. Çiftehavuzlar, iflte bu ortamdave bunlar›n karfl›s›nda yükselen birdirenifltir. Bu anlay›fllar› ezerek, busavrulufllar› tarih önünde mahkumederek an›tlaflm›flt›r.

Çiftehavuzlar, her fleyden önce, ogünkü koflullarda dünya çap›nda

yaflanan sa¤a savruluflun önüneörülen barikat›n bir parças›yd›. Birdirenifl olman›n ötesinde sosyaliz-mi güçlü bir sahiplenifl, “sosya-lizm ölmedi, ölmeyecek” diyengüçlü bir hayk›r›fl olarak Çifteha-vuzlar, karfl›-devrim rüzgar›n›n ya-ratt›¤› moral bozuklu¤unu, ideolo-jik bulan›kl›klar› da¤›tan bir roloynad›. Çiftehavuzlar bu aç›dankelimenin maddi anlam›yla sars›c›bir direnifltir. Ülkemiz ve dünyasolundaki savrulmalara kendi öl-çüleri içinde bir s›n›r koymufl, em-peryalizmin ideolojik bombard›-man› ve politik kuflatmas› alt›ndasa¤a, düzene savrulanlara “ne ya-p›yoruz biz, nereye gidiyoruz” so-rusunu sordurmufltur. Solun birk›sm›, kuflku yok ki, direniflinideolojik ve politik anlamdaki busars›c›l›¤›na karfl›n, gidece¤i yeregitmifl; düzenin batakl›¤›na dön-müfltür. Fakat Çiftehavuzlar, yarat-t›¤› devrimci coflku ve dinamizm-le, bu kesimlerin batakl›¤a gider-ken, yanlar›nda çok fazla kifliyi sü-rüklemelerine engel olmufltur.

Çiftehavuzlar, bununla da kalma-m›fl, K›z›ldere gibi, yeni kitlelerin

devrim saflar›na çekilmesinin ze-mini olmufltur. Ho Chi Minh hal-k›n öncülerinin tarihsel rolünüflöyle bir tasvirle anlat›r: "Hareketyükselen bir dalgaya benzer. Ey-lemciler topra¤a saplanm›fl s›r›k-lar gibidirler. Sadece bu s›r›klarsayesinde suyun getirip b›rakt›¤›kumlar dalga geri çekildi¤inde el-de tutulabilirler."

1960’lar›n yükselen dalgalar› geriçekildi¤inde, bir de bak›ld› ki, yüz-binler toplanm›fl devrimin etraf›n-da. KK››zz››llddeerree iflte o toplanmay›sa¤layan tarihsel odakt›. Çifteha-vuzlar, iflte o toplanmay› sa¤layantarihsel devaml›l›kt›r. Çiftehavuz-lar, tüm tarihsel rolü bir yana, sa-dece, sosyalist sistemin y›k›l›fl›ylabirlikte moralmen büyük y›k›nt›yaflayan halkta, devrimci kadro vetaraftarlarda yaratt›¤› devrimci

Meflale’nin ayd›nlatt›¤› yol 3

Devrim tarihini yazanlar›nyaratt›klar› bir destan 5

Tarih ve bugün 8

Çiftehavuzlar sosyalizmisavunmakt›r 11

Sibel Yalç›n’da flehitler an›ld› 12

Selam olsun düflenlere veumut olanlara 13

Binler SSGSS’ye karfl›Kad›köy alan›n› doldurdu 16

Özsö¤üt serbest b›rak›ls›n 18

Emniyetin eflkiyalar› ev bast› 19

Yalana son! ‘sohbet hakk›’uygulans›n 20

‹flbirlikçilerin direniflekarfl› ittifak› 22

‹slamc› anlay›flta ulusal hakkavram› yoktur 23

Hesaplar Ba¤dat’tan dönecek; 24

Taksim’i Zaptedelim!‘77 Katliam›n›n hesab›n› soral›m! 26

1 May›s 2008’de Taksim’deyiz! 29

1 May›s’›n K›sa Tarihi-1 30

Sistemin krizi ve devrimcipolitika 32

Ucuz demagog iflah olmazkomünizm düflman› 34

Gençli¤in Kaleminden 35

Faflist sald›r›lar bizleriy›ld›ramaz 36

‘Film’ de¤il oligarflininfaflist sald›r›s› 38

Suçlu olan yozlaflmay›yaratanlard›r 40

Suçlar aç›kta, suçlularadokunan yok 41

Ortak düflman›m›zortak kaderimiz 42

Ortak düflman Amerika’d›rdiyen HÖC’lülere polis terörü 44

Röportaj: G. Mylonaki 45

NATO zirvesinden Türkiye’ye... 46

30 Mart-17 Nisan anma vekutlama günleri 47

K›sacas›: Tayyip Erdo¤anpolitikalar› 48

Kader, Garip ve Lorin 50

Yafl›yorlar 51

İçindekilerMeflale’nin Ayd›nlatt›¤› Yol

Page 4: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

coflku ve uyan›flla tarihi bir roloynam›flt›r. Binlerce insan› dev-rim saflar›na çekerken, yaflanana¤›r süreçlerle mücadelenin d›fl›-na düflenlerin yüreklerinde vebeyinlerinde büyük sars›nt›laryaratm›flt›r.

Devrimcilerin kuflatma alt›ndakidireniflleri, o günden sonra daha

da pekiflmifl, muhtevas› güçlen-mifltir. ““AAss››ll ssiizz tteesslliimm oolluunn”” di-yen meflruluk bilincinin, duvarla-ra kanla at›lan imzalar›n Çifteha-vuzlar’dan sonra ortaya ç›kmas›ve güçlenmesi, Çiftehavuzlar’›ntarihsel rolünü ve gücünü göster-mektedir... Keza, solun tarihindeender görülen bir biçimde,birçok siyasi harekete mensupinsanlar›n, kendi hareketlerininözel bir karar› olmaks›z›n dahi,binlercesinin Çiftehavuzlar’dadirenen devrimcilerin cenaze tö-renine kat›lmas›, bu tarihsel etki-nin bir baflka göstergesidir.

Buraya kadar sayd›klar›m›z a¤›r-l›kl› olarak Çiftehavuzlar’›n

dönemsel önemi ve etkisini anla-t›r. Kuflkusuz Çiftehavuzlar’›bunlarla s›n›rlayamay›z. Ondaesas olan, stratejik anlamd›r. Çif-tehavuzlar’da yaz›lan destan,ddeevvrriimm iiddddiiaass›› ve iikkttiiddaarr ppeerrss--ppeekkttiiffiinnddeekkii nneettllii¤¤iinn,, devriminyolu konusunda netli¤in ve buyolda ilerlemedeki kararl›l›¤›nürünüdür. Direniflin do¤ru yoru-mu, mutlaka bu noktay› gözö-nünde bulundurmak zorundad›r.Çünkü K›z›ldere gibi, Çifteha-vuzlar gibi direnifller, F Tiplerinekarfl› yedi y›l süren Büyük Dire-nifl gibi süreçler, o direniflte yeralanlar›n bireysel tav›rlar›, feda-karl›klar› ve kahramanl›klar›ylaaç›klanamayacak kadar kapsam-l› siyasi anlamlar› ve sonuçlar›olan direnifllerdir.

K›z›ldere ve sonraki ony›llardaayn› çizgide geliflen direnifller

karfl›s›nda, ülkemiz ayd›nlar›n›nve solunun en önemli hatas›, on-lar› “iissttiissnnaa” olarak görme, “bbii--rreeyysseell” cesaretle, fedakarl›kduygular›yla aç›klamaya çal›fl-ma e¤ilimidir. Bu yaklafl›m, ol-

gular›n tarihi ve siyasi kaynakla-r›n› görmeyi imkans›zlaflt›rd›¤›gibi, bu tür direnifllerin nedensolun bütününde de¤il de bellibir siyasi çizgide meydana geldi-¤ini aç›klayamamaktad›r. K›z›l-dere’den Çiftehavuzlar’a, Bü-yük Direnifl’e uzanan, bu tarihboyunca daha onlarca destan ya-zan çizgi, Türkiye Devrimi’ninçizgisidir.

12 Mart gibi, 12 Eylül gibi, sosya-list sistemin y›k›l›fl› gibi, zorlutarihi dönemeçlerde savrulma-d›k, hedefimizden vazgeçmedik.Marksist-Leninistler’in bu tarihisüreçlerde savrulmay›fllar›n›nbir baflka dayana¤›, s›n›flar mü-cadelesinde bafl›ndan itibarenözgüçlerine, halklar›n›n devrim-ci potansiyeline güven temelindeyer alm›fl olmalar›d›r. Mahir-ler’den itibaren baflka güçlerebel ba¤layan bir yaklafl›m hiçhayat bulmad› devrimci hareket-te. “Enternasyonalizm” ad›nas›rtlar›n› yaslayacak güçler ara-y›fl›nda olmad›lar. Çarp›k bir en-ternasyonalist bak›fl aç›s›yla,çarp›k bir ideolojik-teorik kavra-y›flla, kendilerini çeflitli sosyalistülkelerin Komünist Partilerininflubelerine çevirenlerin aksine,hiçbir gücün politikalar›n›n, tak-tiklerinin “körü körüne” izleyici-si olmad›. Baflka güçlere, ideolo-jik merkezlere bel ba¤layan güç-ler, sosyalist sistemdeki olum-suzluklar karfl›s›nda s›rtlar›n›yaslad›klar›, ideolojik g›dalar›n›ald›klar› güçlerden yoksun kal-man›n flaflk›nl›¤›n› yaflad›laruzun süre. Kendi ayaklar› üze-rinde duramay›p savrulmalar ya-

flad›lar. Çiftehavuzlar, bir aç›danda kendi ideolojisine, politikala-r›na, örgütüne güvenin ürünüdür.

Devrimin yolu, K›z›ldereler’den,Çiftehavuzlar’dan geçiyor.

Çünkü devrimi onlar büyütüyor.Kimse bu gerçe¤i inkar edemez.Ülkemizde iflçisi, ö¤rencisi, köy-lüsüyle, halk›, devrim saflar›naçekmekte bu direnifllerin etkisinikim yads›yabilir. Bir an için bun-lar› Türkiye devrim tarihindenç›kard›¤›n›z› düflünün; geriye ka-lanlar› küçümsemeyiz elbette,ama ne kadar etkisiz, c›l›z, kendiiçine kapal› bir tarih kal›rd› geri-ye... Do¤ru ne, yanl›fl ne, ihtiyaçolan ne, sapma olan ne; bunlar›ay›rdetmek için flablonlara de¤il,devrimin gidiflat›na bakmal›y›z.fiu teoriye, bu modele uyup uy-mad›¤›na de¤il, devrimi büyütüpbüyütmedi¤ine, kitleleri örgütle-yip örgütlemedi¤ine bakmal›y›z.Böyle bak›ld›¤›nda, çeflitli ke-simlerin K›z›ldere’den bu yanabu devrimci çizgiye yöneltti¤i“macerac›, kitleden kopuk” gibisöylemlerin hiçbir k›ymeti olma-d›¤› da görülür. K›ymeti yoktur,çünkü zaten bu görüflleri, tarih if-las ettirmifl, pratik yalanlam›flt›r.K›z›ldere’den bu yana hiç sön-meyen devrim meflalesinin par›l-t›s› alt›nda, bunlar›n esamesiokunmamaktad›r.

K›z›ldere’den, Çiftehavuzlar’danbugüne yanan devrim meflale-

sinin bizi götürece¤i tek bir yervar: SSoossyyaalliizzmm!! Meflalenin ay-d›nlatt›¤› yol, sosyalizmin onur-lu ve ayd›nl›k yoludur. Sosyalistsistemde yaflanan tüm olumsuz-luklara karfl›n, kesin olarak söy-leyebiliriz ki, sosyalizm bugünekadar yeryüzünde gerçekleflmiflen ileri üretim ve yönetim biçi-midir. Çiftehavuzlar’da dalgala-nan bayra¤›n bize gösterdi¤i he-def budur. U¤runa canlar verilenhedef budur. Yürüyüflümüz, buhedef do¤rultusunda, hiçbir be-delden korkmadan geçmiflin mi-ras›n› omuzlay›p, yeni de¤erleryaratarak sürecek. “Kurtuluflakadar...”

4 13 NNisan 22008 // Say›: 2

ÇÇiifftteehhaavvuuzzllaarr,, ppuuss--lluu bbiirr oorrttaamm iiççiinn--

ddee ddoo¤¤aann bbiirr ffeenneerr ggiibbiiddiirr..GGeenniiflfl kkeessiimmlleerriinn kkeennddiinniimmoorraallssiizz,, ççaarreessiizz,, ggüüççssüüzzhhiisssseettttii¤¤ii bbiirr aannddaa oonnllaarraammoorraall vvee ggüüçç vveerreenn ttaarriihh--sseell bbiirr çç››kk››flfltt››rr...... DDeessttaannllaarr››yyaazzaann ççiizzggii,, TTüürrkkiiyyeeDDeevvrriimmii’’nniinn ççiizzggiissiiddiirr......

Page 5: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

5Say›: 2 // 13 NNisan 22008

““DDeevvrriimm TTaarriihhiinniiYYaazz››yyoorruuzz””;; 16-17Nisan direniflinin ar-d›ndan devrimci hare-ket taraf›ndan yap›lanaç›klaman›n bafll›¤› ifl-te bu üç kelimedenolufluyordu. Evet, ya-p›lan›n, gerçeklefleninad›, tam da buydu.

Tarihin bir nesnesiolmak farkl›, tarihi ya-zan olmak farkl›d›r.Bu direniflin yarat›c›-lar›, ayn› zamandaTürkiye devrim tarihi-nin de yaz›c›lar›yd›lar.1970’lerden beri on-larla, onlar›n kan›ylayaz›l›yordu bu tarih.

16-17 Nisan1992’de Türkiye vetüm dünya, DevrimciSol’a karfl› gerçeklefl-tirilen büyük bir katli-am operasyonuna ve

bu operasyon karfl›s›ndaki büyük bir dire-nifle tan›kl›k etti. ‹stanbul’un dört ayr› yerin-de, Çiftehavuzlar'da, Erenköy'de, Üstbos-tanc›'da, Sahray› Cedit'te devrimci hareketinönder kadrolar›n› katletmeyi hedefleyen fa-flizm, büyük bir inanç ve kararl›l›kla karfl›-laflt›. Bu inanç ve kararl›l›k, devrimci hare-ketin önder kadrolar›n›n, üye ve taraftarlar›-n›n dilinde slogan olurken, Çiftehavuzlar’daemperyalizmin yeni dünya düzenine mey-dan okuyan bir bayra¤a dönüfltü. O bayrak,o günden bu yana, 16-17 Nisan direniflleri-nin simgesi olman›n ötesinde, emperyalistkuflatma karfl›s›nda devrim ve sosyalizmisavunman›n simgesine dönüfltü.

O bayra¤›n as›lma an›na gidelim flimdi.

Polis taraf›ndan kuflat›lan evlerden Üst-bostanc›'daki evde Sinan Kukul, fiadan veArif Öngel vard›lar; katiller sürüsüne karfl›tereddütsüz direndiler. Sinan ve fiadan ku-flatmay› yarmaya çal›fl›rken yolda, Arif evdekatledildiler.

Erenköy'de ise AhmetFaz›l Özdemir, Hüseyin veSat› Tafl, ölüm mangalar›n›sloganlar›yla, marfllar›ylakarfl›lad›lar. Devrimin birkomutan›n›n yapmas› gere-keni yapt› Faz›l tüm müte-vazili¤i içinde.

Kozyata¤›'nda ise silahs›z, savunmas›zd› Ayfle Gülen'le Ayfle Nil Ergen. Fakat on-lar da ölüm mangalar›na “teslim olan” birdevrimci görme flans› vermediler.

Oligarflinin büyük sald›r›s›, ayn› akflam,Çiftehavuzlar'da afl›lamayan bir barikatlakarfl›laflt›. Ölüm mangalar› giremediler Sa-bahat Karatafl, Eda Yüksel ve Taflk›n Us-ta’n›n bulundu¤u eve.

Tarihe ddüflülen nnot...Çiftehavuzlar’daki direnifl, saatlerce sü-

ren ve tarihe notlar›n düflüldü¤ü telefon gö-rüflmeleriyle, hayk›r›lan sloganlar›yla, pen-cereye as›lan bayra¤›yla geçti tarihe.

SSaaaatt 0000..2200’de Sabahat Karatafl, kuflatmaalt›nda bulunduklar› evden telefonla TA-YAD Baflkan›’n› arad›. ‹flte o andan sonra,direniflin hemen her aflamas› o telefon gö-rüflmeleri arac›l›¤›yla tarihe kaydoldu...

SSaaaatt 0000..2200’deki ilk görüflmede “Merha-ba, evimizi sarm›fl durumdalar. 30 dakikaoldu” diyordu Sabo.

Bütün gece, bombalar kurflunlar ya¤d›r›-l›r kuflatmadaki eve. Direniflçilerin hepsi ya-ralan›r.

EEddaa:: Hadi tanklar›n›zla, toplar›n›zla ge-lin, girin içeri, ölülerimiz dahi korkutuyorsizi, geceleri rüyalar›n›za giriyoruz. ...Unutmay›n ki, tek bir gedik dahi kalsa ora-dan girece¤iz. Devrimci adaletimizden ka-çamayacaks›n›z.

SSaabboo:: Sizin bin anan›z, bin baban›z var.Baban›z Bush, anan›z Manukyan. La¤›m fa-releri, orada do¤up büyüdünüz.

EEddaa:: .... bayra¤›m›z ülkenin her taraf›n-da dalgalanacak.

SSaabboo:: Ellerimizde silahlar›m›z, dilleri-mizde sloganlar›m›zla kucakl›yoruz ölümü.

Bu öyle bir iradeydi ki, binlerce katilinkuflatmas› alt›nda olmalar›na, üzerlerine ne-redeyse kesintisiz bombalar kurflunlar ya¤-mas›na ra¤men, son anlar›nda yoldafllar›nave örgütlerine nas›l yararl› olabilece¤ine ka-fa yoruyor, o koflullarda devrimci hareketin

DDeevvrriimm TTaarriihhiinnii YYaazzaannllaarr››nn YYaarraatttt››kkllaarr›› BBiirr Destan

16-17 Nisan 1992 Direnifli:

“Yoldafllar›m›zsosyalizm inanc›n›n,

kurtulufl mücadelesi-nin birer bayra¤›yd›-

lar. Faflizm o bay-raklar› yere düflüre-medi. Bayraklar›m›z›

yoldafllar›m›z›n ce-setlerine basarak in-

direnler hiç sevin-mesinler. O bayrak

Ba¤›ms›zl›k, Demok-rasi ve Sosyalizmin

bayra¤›d›r ve tümTürkiye'de dalgala-

n›yor art›k.”

(Bayra¤›m›z ÜlkeninHer Taraf›nda

Dalgalanacak broflüründen)

BBuu yyaazz›› bbeellggeesseell bbiirr ttaarriihh aannllaatt››mm››dd››rr

Page 6: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

ve sosyalizmin propagandas›n› sürdürüyordu.Böyle güçlü bir irade olmaks›z›n elbette böy-le bir destan da yaz›lamazd›.

SSaaaatt 0066..0000 s›ralar›nda, hava yavafl yavaflayd›nlan›rken, daha büyük bir ayd›nl›k belir-di kuflat›lan evin penceresinden.

Direniflçiler, kurflun sa¤ana¤› alt›nda pen-cereden sosyalizmin orak-çekiçli bayra¤›n›dalgaland›rd›lar. Biliyorlard› ki, o bayra¤›asarken vurulabilirlerdi. Ama zaten direniflle-rinin kendisi bir meydan okumayd›, aç›lanbayrak bir meydan okumayd› emperyalizmeve oligarfliye.

Ölüm mangalar›n›n ilk tepkisi flaflk›nl›kolur. fiaflk›nl›klar›n› atlat›r atlatmaz da bayra-¤› kurflun ya¤muruna tutarlar. Ak›llar›na ge-len yaln›zca budur çünkü. Oysa art›k asla öl-düremeyecekleri o bayrak, çoktan direniflinzaferini ilan etmifltir. Çoktan ilan edilmifltir;devrim ve sosyalizmin yaflamaya devam ede-ce¤i.

Bayra¤› ast›ktan sonra Sabo telefonda ge-liflmeleri aktarmaya devam ediyordu:

- Kolumdan yaraland›m. Kurflun girip ç›k-t›. Ama atefl edebiliyorum.

Bayra¤› ast›ktan tam bir saat sonra ise, ssaa--aatt 0077..0000 s›ralar›nda bayra¤›n as›l› oldu¤u per-cerede zafer iflaretleriyle Sabo ve Eda görü-nür. Bu sayfalarda da gördü¤ünüz o tarihi fo-to¤raf, iflte o an›n foto¤raf›d›r. Tarihin en mü-kemmel, en görkemli direnifl tablolar›ndan bi-ridir o an›n foto¤raf›. ‹ki direniflçi, sosyaliz-mi, devrimci hareketi, önderli¤ini ve yoldafl-lar›n› son kez selamlarken sesleri de son kezduyulur: “Halk›m›z, sizin için ölüyoruz.”

Bu sözlerin ard›ndan eve karfl› fliddetli birsald›r›ya giriflti katiller sürüsü. Bombalarladelik deflik edilmifl duvarlardan, çat›lardan gi-rip katlettiler direnen üç devrimciyi. Katlet-tikleri devrimcilerin cesetlerinin üzerine ba-sarak indirdiler bayra¤› pencereden.

Fakat art›k çok geçti.

Çok geçti, çünkü, bu görüntü art›k tarihtenhiçbir flekilde silinemezdi. ‹kincisi, o bayrakart›k sadece orada de¤il, “ülkenin her taraf›n-da” dalgalanacakt›.

Karfl›-devrimin aamac› ve ddevrimci kkararl›l›kDönem, oligarflinin halka karfl› aç›k bir sa-

vafl yürüttü¤ü bir dönemdi. 1991’de 12 Tem-muz operasyonu ve Vedat Ayd›n’›n katledil-mesiyle bafllayan aleni sald›r›lar, infazlarla,

kaybetmelerde sürüyordu.

Halk›n mücadelesi, tümbu sald›r›lara ra¤men gelifl-meye devam ediyordu; oli-garfli “‹stanbul ve Güney-do¤u” sorununu, bafl soru-nu ilan etmiflti. Ve her za-manki tehdit devreye soku-larak “darbe” tart›flmalar›da yap›l›yordu. ‹ktidardakiDDeemmiirreell ise, mealen, aske-ri yönetim ne yapacakm›fl,ne laz›m gelirse yap›yoruz!diyordu.

Evet öyleydi. Bu durumise, devrimci hareketin 12Eylül’ün program›n›n uy-gulan›fl›na iliflkin olarak“aç›k faflizmin kurumsallaflt›r›lm›fl oldu¤u”tespitini do¤rulayan bir geliflmeden baflka birfley de¤ildi. “Yeni bir cuntayla flapkas›n› al›pgitme korkusunu yaflayan” Demirel yönetimi,bir cunta yönetiminin yapabilece¤i her fleyiyaparak, koltu¤unu korurken halk›n mücade-lesini bast›rma peflindeydi. Yönetimi devre-dece¤i Çiller de ayn› çizgiyi sürdürecek ve buy›llar, Türkiye tarihine zulmün en yo¤un uy-guland›¤› dönemler olarak geçecekti.

Dönem aç›s›ndan en dikkat çekici olan,dünyan›n birçok ülkesinde çok büyük savru-lufllar, h›zl› bir sa¤a kay›fl yaflan›rken, ülke-mizde bunun ayn› flekilde yaflanmamas›yd›.Oligarflinin sözcüleri “herkes Marksizm-Le-ninizmi terkederden, bizde hala bu kafadaolanlar var” diyerek ifade ediyorlard› flaflk›n-l›klar›n›. Ve bunun sonucu olarak da devrimve sosyalizm bayra¤›n› dalgaland›ran, silahl›mücadeleyi yayg›nlaflt›ran devrimcileri yo-ketmek için daha da sald›rganlafl›yor, artanboyutlarda kontrgerilla yöntemlerini devreyesokuyorlard›.

‹nfaz operasyonlar› birbirini izledi bu dö-nemde. Fakat ortada Çiftehavuzlar örne¤ivard›. Evinde, iflyerinde, sokak ortas›nda kat-liamc›larla karfl› karfl›ya kalan her devrimci,“Sabolar gibi, Edalar gibi...” direniyordu.Emperyalist kuflatma alt›nda devrim ve sos-yalizmi savunmakta gösterilen kararl›l›k, oli-garflinin döktü¤ü kanlardan oluflan kan derya-s›n›n ortas›nda da ayn› flekilde sürüyordu...

Sürmek zorundayd›. Çünkü amaç aç›kt›.Karfl›-devrimin bu amac› karfl›s›nda yap›lmakistenen de ayn› ölçüde aç›k olmal›yd›:

“Faflizm bizleri katlederek, y›ld›rmay›,korkutmay›, vazgeçirmeyi amaçl›yor. Bunun

6 13 NNisan 22008 // Say›: 2

16-17 Nisan'da bizçok fleyler kazan-d›k... art›k diren-menin, savaflman›nyepyeni anlamlar›var. Sabahatlar,Edalar devrimci...gibi yaflaman›n veölmenin yeni ör-neklerini yaratt›lar.Art›k direnmenin,savaflman›n veonurluca ölmeninyeni bir ad› var:Sabahat gibi, Edagibi savaflmak, on-lar gibi ölmek. ...Onlar gibi direnece-¤iz, onlar gibi çat›-flaca¤›z, onlar gibiyaflayacak ve öle-ce¤iz...

Bu ttablo, UUflak HHapisha-nesi’ndeki öözgür tutsak-lar taraf›ndan yyap›lm›flt›r.

Page 7: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

7Say›: 2 // 13 NNisan 22008

karfl›s›nda at›lacak tteekkbbiirr ggeerrii aadd››mm››mm››zz yok-tur.”

Geri ad›m atan kay-bederdi. Geri ad›m at-mak, devrimden, sosya-lizmden, iktidar hedeflimücadeleden vazgeç-mekti. Geri ad›m atmak,“elveda proletarya” he-zeyanlar›na, “sosyalizm

öldü” demagojilerine “sol”dan güç vermekti.

Her ggeerrii aadd››mm, karfl›-devrimin ileri ad›m›anlam›na gelecekti. Tek amaçlar›, tarihin ile-riye do¤ru ak›fl›n› durdurmak olan emperya-lizme ve iflbirlikçisi oligarfliye bu flans› vere-mezdik. Devrimcilik ve statükoculuk, dev-rimcilik ve düzen solculu¤unun ayr›flt›¤›nokta da iflte buras›yd›.

Hayat›n her alan›na, her güne yay›lan vesadece kurflunlarla de¤il, yasaklarla, ideolo-jik kuflatmalarla, politik dayatmalarla her bi-çimde sürdürülen bu sald›r›lar karfl›s›nda ge-ri ad›m atmamak, büyük bedeller ödemeyigerektiriyordu ve bu bedelleri ödemek, statü-koculu¤un, düzen solculu¤unun harc› ola-mazd›.

Bu bedelleri yaln›z devrimciler ödeyebi-lirdi ve bundan dolay› da kuflatmalar alt›ndadirenmenin, karfl›-devrim rüzgar›n› püskürt-menin onuru, devrim yürüyüflünü sürdürme-nin gururu da onlar›n olacakt›.

Egemen s›n›flar›n yan›ld›¤› nokta fluydu;dünya genelinde varoldu¤unu sand›klar› du-rum, geçiciydi. Gördükleri kendilerine geçiciolarak “huzur” veren bir yan›lsamadan iba-retti. Çünkü, karfl›-devrimler, kapitalist resto-rasyonlar, ateflkesler, silah b›rakmalar, parla-menterizme kap›lanmalar, halklar›n ulusal vetoplumsal kurtulufl mücadelesinde durakla-malar, kesintiler yaratsa da, tarihin ileriyedo¤ru ak›fl› durdurulamazd›.

Yok etmek istedikleri, tarihin ileriye do¤-ru ak›fl›n› Anadolu topraklar› üzerinde temsiledenlerden baflkas› de¤ildi. Çiftehavuzlar’dakarfl›lar›na ç›kan Sabahat Karatafl, Eda Yük-sel, Taflk›n Usta, yaln›z üç kifli de¤illerdi; on-lar, tarihin ileriye do¤ru ak›fl›n› temsil ediyor-lard› o anda. Türkiye halk›n›n ulusal ve top-lumsal kurtulufl özlemini ve o özlemi gerçek-lefltirecek iradesini temsil ediyorlard›.

Onlar misyonlar›n›n fark›ndayd›lar.

Ne büyük bir sorumlulu¤u omuzlad›klar›-n›n fark›ndayd›lar.

Ve onlar›n omuzlar› bu kadar büyük birsorumlulu¤u üstlenecek kadar güçlü, yürek-leri bu sorumlulu¤un gereklerini yerine geti-recek kadar cüretle yüklüydü. Sahip oldukla-r› bu güç yaz›yordu destanlar›.

Yaflam›n vve devrimcili¤in aanlam›Her fley çok ola¤an ve ayn› ölçüde ola¤a-

nüstüdür o anda. Telefondan o sakin mi sakinsesleri duyulur:

- Çok sakiniz, çok iyiyiz. Kan›m›z›n sondamlas›na kadar çarp›flaca¤›z.

- Ellerimizde silahlar›m›z, dillerimizdesloganlar›m›zla karfl›l›yoruz ölümü. Eflime,önderime, Devrimci Sol önderine bizzat se-lamlar›m› iletmeni istiyorum. Tüm yoldaflla-r›ma selamlar›m›z› iletmeni istiyorum. Hofl-çakal›n.

Tek kelime: ““HHooflflççaakkaall››nn””!

Bu kadar basit, bu kadar yal›n ve bu kadarola¤anüstü.

Onlar için yaflam›n tek bir anlam› vard›:Devrim için yaflamak. Böyle oldu¤u için, ya-flamlar›n›n belki de son dakikalar›n›, yineyoldafllar›n›n durumunu sormak için, yoldafl-lar›na yard›mc› olabilmek için, geride oligar-flinin ifline yarayabilecek “tek bir çöp bile”b›rakmamak için de¤erlendiriyorlard›. Ken-dileri için hiçbir kayg›lar› yoktu onlar›n; cankayg›lar› da yoktu. O can› çoktan sunmufllar-d› halklar›na... Devrime ve sosyalizme sun-mufllard›. Sunulmufl bir can› ne zaman vere-ceklerini ise, tarih belirleyecekti. Ve iflte bel-ki o zaman gelmiflti. Ama önemli de¤ildi.Son nefeslerini, bir devrimciye yak›fl›r flekil-de, devrim için yapabileceklerinin azamisiniyaparak vereceklerdi.

Güçlü bir ideoloji, güçlü bir irade, dev-rimcili¤e dair güçlü bir kavray›fl, bir arayagelmiflti onlarda. Bu güç, “Bombalar›n›za,silahlar›n›za, panzerlerinize ve yüzlerce kati-linize karfl› dünyan›n en güçlü silah›na sahi-biz. Sosyalizm inanc›yla, devrimi gerçeklefl-tirme kararl›l›¤›yla kab›na s›¤mayan yürek-lerimiz var. CESARET‹N‹Z VARSA GE-L‹N!..” diyordu tarih önünde. Oligarflininbinlerce polisini seferber ederek gerçeklefltir-di¤i bu katliam operasyonu, iflte bu ideolojik,politik ve moral gücün sonucunda ""öölleenn aammaayyeenniillmmeeyyeenn,, uummuutt vvee ggüüvveenn ssaa¤¤llaayyaann,, ggeellee--ccee¤¤ii aayydd››nnllaattaann bbiirr ddiirreenniiflfliinn"" do¤du¤u ze-min oldu. Tarihe 16-17 Nisan direnifl destan›yaz›ld›.

Sabolar’›n ddestan yyazd›¤› KKarasu AApartman› önünde ddüzenlenen bbir anma ttöreni

Biz hher zamanhakl›y›, ddo¤ruyu,

onuru, ccesareti vveadaleti ssimgele-

dik, öözgürlüklerbizimle ggerçeklefl-

ti, aadalet bbizimleyerini bbuldu, ddü-rüstlük vve nnamus

bizimle llay›k ool-duklar› yyere kka-

vufltu.

Evet bbu yyüzdençok kkatledildik.

P romethus oolduk,Spartaküs oolduk,Bedrettin oolduk,

Pir Sultan oolduk,Tupac AAmaru ool-duk, JJose MMartiolduk, MMustafa

Suphi oolduk, RRosaLuxemburg ool-

duk, SSandino ool-duk, SSeyit RR›za

olduk, CChe oolduk,Mahir, DDeniz, ‹‹boolduk, NNiyazi, ‹‹b-rahim oolduk, SSa-bahat, SSinan, FFa-

z›l oolduk, iinançla-r›m›z iiçin bbire bbin

veren ttohumlarolup bbedenlerimi-

zi ttopra¤a eektik.

Her seferindeyeniden aaya¤a

kalkt›k vve kkaza-nan hhep bbiz ool-

duk.

Page 8: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

8 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Solun çeflitli kesimleri 30Mart’›n y›ldönümü vesilesiyle K›-z›ldere’yi yaz›yor ve tart›fl›yorlar.Fakat büyük bir çarp›kl›k göze çar-p›yor bu tart›flmalarda. KK››zz››llddeerreessoonnrraass›› yyookk.. Sonras›nda mesela sa-dece Marafllar, Çorumlar var, yaln›zkatledildi¤imiz bir tarih var ve fakatbu katliamc› politikalar karfl›s›ndasonraki K›z›ldereler de yok.

Tarih anlat›m› böyle olmaz. San-ki K›z›ldere’den sonra devrimci ha-reket katledilmedi, sanki devrimcihareket K›z›ldere’den sonra diren-medi... Bilimsel ve ahlaki anlamdanesnel ve namuslu davran›lmadantarih anlat›lamaz.

Tarihi böyle anlatanlar, geçmiflve bugün karfl›s›nda sorumsuzdur-lar. Tarih karfl›s›nda bu sorumlulu¤ugöstermeyenler, bugünlerine dairgerçekleri tart›flmaktan kaç›nanlar-d›r.

K›z›ldere olmufl bitmifl; her fleyiorada donduruyorlar. Peki K›z›lde-re’den bugüne kkiimm nnee ddeeddii,, nneeyyaapptt››?? Bu soru sorulmayacak m›?

K›z›ldere’den bugüne geçen sü-reyi devrimci politika aç›s›ndan de-¤erlendirmeyi bir yana b›rak›n, enaz›ndan tarih anlam›nda dürüstolunmal›d›r. Öyle bir tarih yaz›l›yorki, K›z›ldere’de yak›lan meflaleyi

tafl›maya devam eden kimse yoksanki. Anlat›mlarda, de¤erlendirme-lerde bunlar yok. Bu hem tarihe,hem ““YYoolluummuuzz ÇÇaayyaannllaarr››nn YYoolluu--dduurr”” diyerek düflenlere, “K›z›lde-re’deki gibi çat›flarak ölece¤iz” di-yerek son nefesini verenlere karfl›sayg›s›zl›k ve haks›zl›kt›r.

K›z›ldere’yi tart›flanlar›n mesela,K›z›ldere’nin tarih içindeki bir de-vam› olarak, siyasal anlamda muh-tevas› itibar›yla benzer misyonlarüstlenen, benzer ifllevler yerine geti-ren Çiftehavuzlar baflta olmak üze-re, onlarca direniflten de en az›ndanbir kelimeyle olsun, söz etmesi ge-rekmez mi? Ama edilmiyor.

Çünkü K›z›ldere’den sonras›n›tart›flmak, K›z›ldere’den sonra dabu ülkede yyüüzzlleerrccee kkeezz kuflat›landevrimcilere “teslim olun” ça¤r›s›yap›ld›¤›n› ve yyüüzzlleerrccee kkeezz “bizburaya dönmeye de¤il, ölmeye gel-dik” cevab›n›n verildi¤ini görmekzorunda kalmakt›r.

K›z›ldere’den sonras›n› tart›fl-mak, bütün bunlar yaflan›rken, nere-de oldu¤unu, ne yapt›¤›n› tart›fl-makt›r. Kaç›lan da budur.

*

Mesela 12 Temmuz’un, sonra16-17 Nisan direniflinin yafland›¤›1991’de, 1992’de kim ne yap›yor-du?.. Bu sorunun cevab›n› vermek,Türkiye solunun resmini çizmek gi-bidir. Bu soruyu sormakla bafllad›-¤›n›zda devam eder:

‹ster pencereden içeri, orada di-renenlere bakal›m, ister penceredend›flar›da görünene...

Devrimciler savafl› yükseltirken,kimler neyi inkarla meflguldüler?..“Örgütler kötü... insan›n bafl›n› be-laya sokar” diye propaganda ya-panlar kimlerdi?.. Kimler, bu nokta-da “insan›n bafl›n›n belaya girme-yece¤i” türden bir düzen solculu¤u-nun teorisini yapt›?.. Kimlerdi “bizTHKP-C’yi aflt›k, flimdi de DY’yiafl›yoruz” diyerek düzeniçileflmenin

teorisini yapanlar?..

Oligarfli, karfl›-devrim rüzgar›n-dan ald›¤› güçle devrime karfl› “yo-ketme” sald›r›s› sürdürür ve Türki-ye devrimcileri, K›z›ldere’nin yo-lunda teslim olmaktansa direnerekdestanlar yazarak flehit düflerken,“polisle Dev-Sol’un düellosu” te-orilerini yapanlar kimlerdi?

Mahirler’in zaman›nda denilme-mifl miydi sanki bunlar? Reformiz-min, revizyonizmin elefltirileri, ne-redeyse 2. Enternasyonal’den beriayn›d›r zaten; nerede görülmüfl yenibir fley söyledikleri. Ve bak›n, o“düello” teorilerine iliflkin dahaMahir K›z›ldere’ye gelmeden öncene yazm›flt›:

“Gerek ülkemizdeki, gerekse de,dünyadaki pasifistler, silahl› propa-ganday› temel çarp›flma biçimi ala-rak öncü savafl›n› sürdüren devrim-ci örgütlerin mücadelesine, ‘‘bbuu bbiirraavvuuçç aaddaamm››nn,, hhaakkiimm ss››nn››ffllaarrllaa ddüü--eelllloossuudduurr.. BBuu aannaarrflfliizzmmiinn,, nnaarroodd--nniizzmmiinn ççiizzggiissiiddiirr,, LLeenniinn''ddee bbööyylleebbiirr ççaarrpp››flflmmaa bbiiççiimmii yyookkttuurr.. SSoorruunnuubbuu flfleekkiillddee eellee aall››flfl,, hheerr flfleeyyee ssiillaahh››nnuuccuunnddaann bbaakkmmaakktt››rr...... vvss......’’ demek-tedirler.”

Demektedirler ve dedikleriylekalmaktad›rlar. Türkiye devrim tari-hi kanla yaz›l›rken, onlar seyirci veen fazlas› da yorumcudurlar.

fiimdi K›z›ldere üzerine yorum-lar yapt›klar› gibi.

*

Biz K›z›ldere’yi, Çiftehavuzlar’›sadece aannmm››yyoorr,, yyaaflfl››yyoorruuzz.. Evet,hem siyasal anlamda, hem fiilen ya-fl›yoruz. Çünkü bu salt bizim terci-himize de ba¤l› de¤ildir. Ülkemiz-deki s›n›flar mücadelesinin koflulla-r›, esas olarak K›z›ldere’nin, Çifte-havuzlar’›n yafland›¤› koflullardanfarks›zd›r bugün de.

S›n›flar mücadelesi, K›z›lde-re’de, Çiftehavuzlar’da oldu¤u gibi,devrim ve sosyalizm u¤runa ölümügöze al›p alamayaca¤›m›z aç›s›ndanher dönemeçte s›n›yor bizi. Müca-dele, K›z›ldere’de, Çiftehavuzlar’daoldu¤u gibi, fedadan geçiyor. Sonbüyük örne¤i Büyük Direnifl’ti.

TTAARR‹‹HH VVEE BBUUGGÜÜNN

Tarihi Bugünden Koparmak, Tarihi Yazanlara Sayg›s›zl›kt›r

�K›z›ldere’ye yyaln›zca ‘‘dün’ ola-

rak, ‘‘olmufl bbitmifl bbir geçmifl’ ola-rak bbakanlar, yya ssiyasi oolarak kkör-dürler, yya dda ddünden bbugüne ggiz-lemek iistedikleri bbir fleyler vard›r.

�Dün yyaz›l›p bbugün ggeçifltirilir-

se, TTürkiye ddevriminin mmirasç›s›de¤il, aancak iistismarc› oolunur.

�K›z›ldereler, ÇÇiftehavuzlar üze-

rine kkendinde ssöz hhakk› ggörenler,K›z›ldereler, ÇÇiftehavuzlar yafla-n›rken kkendilerin nne yyapt›¤›n› ddaortaya kkoymak zzorundad›rlar.

Page 9: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

Ve elbette, s›n›flar mücadelesi-nin her tarihi dönemeci, Ulafllar’›,Mahirler’i, Sabolar’› ortaya ç›kard›-¤› gibi, Münir Ramazanlar’›, YusufKüpeliler’i de ortaya ç›kar›yor. Tür-kiye solunun 11998800’’ddeenn bbuu yyaannaakkiieevvrriimmiinnee bak›ld›¤›nda ne yaz›k ki,bol miktarda Münir Ramazanlar’a,Yusuf Küpeliler’e rastlanmaktad›r.

Biz tarihin bu kesitinde de,1970’lerin sonras›nda, ‘80’lerde,‘90’larda da K›z›ldere’dekiler gibiöldük. 1984 Ölüm Orucu direnifli,iflte bu çizgide bir direniflti. Sosya-list sistemin y›k›ld›¤› 1990’da,1991’de devrim ve sosyalizm yo-lunda yürümenin bedelleri a¤›rlafl-m›flt› ve biz bu bedelleri de ödedik.

Emperyalizmin pervas›zlaflt›¤›ve tüm dünya halklar›na adeta savaflilan edip teslim olmay› dayatt›¤›22000000’’lleerriinn bbaaflflllaarr››nnddaa ddaa tablo özübak›m›ndan ayn›yd› ve yine devri-mi, sosyalizmi savunmak büyük be-deller ödemeyi gerektirecekti. Biz,teslimiyetçilere, statükoculara, dü-zen cephesinden konuflanlara, istis-marc›lara kulak asmay›p bu bedel-leri de ödedik.

Ve flimdi e¤er tarihi konuflacak-sak, yine ayn› soruya dönece¤iz; bizbu bedelleri öderken, kim nerede,ne yap›yordu?

*

Kimyada, ttuurrnnuussooll,, bir bilefli-min aassiitt mi yoksa bbaazz m› oldu¤unugösterir.

Siyasetteki turnusol ise, s›n›flarmücadelesinin en zorlu dönemeçle-rinde, çeflitli siyasi güçlerin rreeffoorr--mmiisstt mi yoksa ddeevvrriimmccii mi oldu¤u-nu ortaya koyar. Kim devrimin k›z›lcephesinde, kim düzenin beyaz cep-hesindedir, onu belli eder. Yani kim-yada oldu¤u gibi herkesin ““ rreennggii--nnii”” a盤a ç›kar›r.

S›n›flar mücadelesinin hiç flafl-maz sonuçlar veren turnusollar›, K›-z›ldereler’dir, Çiftehavuzlar’d›r. K›-z›ldere’yi tart›fl›rken bugüne gelme-yen, K›z›ldere’den söz ederken san-ki Çiftehavuzlar gibi bir direnifl buülkede yaflanmam›fl gibi yapan, bi-linki renginin a盤a ç›kmas›ndankorkuyordur.

Korktu¤u için, tart›flmay› baflkayerlere çekerler. Mesela, kuflatmaalt›nda teslim olmaman›n veya em-peryalizmin tecrit dayatmas›na bo-yun e¤meyip ölüm orucuna yatma-n›n “intihar” olup olmad›¤›n›n spe-külasyonlar›na dalarlar. “Yaflam›sevmek”le, “ölümseverlik” üzerinefelsefe yaparlar.

Oysa bu basit, kaba, ve yüzeyselbir tart›flmad›r. Tarihte ve felsefedeafl›lm›fl bir tart›flmad›r.

"Hiçbir devrimci, ölmek içindevrimci olmaz. Tersine, yaflamakve zaferi görmek tutkusuyla yan›ptutuflur. Bu zafer tutkusu öylesinebüyüktür ki, dünyay› fethetmeye ç›k-m›fl gibidir. Dünyay› fethetme ide-alinde olan bir insan için, ölüm, an›geldi¤inde yerine getirilmesi gere-ken s›radan bir görev haline gelir. ”(Dursun Karatafl)

Bu kadar aç›k.

B›rak›n ölümü; yaflam›n anlam›-n› tart›flal›m. Çünkü, K›z›ldere’dede, Çiftehavuzlar’da da yaflam›n an-lam› üzerine en kapsaml› felsefevard›r.

*

Onlar, yaflamak ve yaflatmakiçin, devrim ve iktidar için savafl-mak gerekti¤ini biliyorlard›. Ve on-lar “bilmenin” yetmedi¤ini de bili-yorlard›. Onlar›n fark› da buydu.Halka, devrime, örgüte ve zafereinanmak gerekirdi. Siyasi cüret, an-cak böyle bir iiddeeoolloojjiikk zemin üze-rinde hayat bulur.

Düzenin bombalar›na, silahlar›-na, panzerlerine ve yüzbinlerce ki-flilik ordusuna polisine karfl› dün-yan›n en güçlü silah›na sahibiz.Sosyalizm inanc›na ve devrimigerçeklefltirme kararl›l›¤›na sahi-biz. Bizi yenilmez k›lan da iflte bu-dur. Üç kiflinin kendilerini kuflatanoligarfliye karfl› direnifl destan› ya-zabilmesinin kayna¤› burad›r. Çif-tehavuzlar, iiddeeoolloojjiikk bir direnifltir.Çiftehavuzlar, tüm dünyaya politikbir iland›r. Bu, sosyalizmi savun-maya devam edece¤imizin ilan› vekurtulufla, yani sosyalizme kadarmücadeleye devam edece¤imiz ka-

rarl›l›¤›n›n gösterilmesidir. Bu ide-oloji, bu politika, 17 Nisan1992’de kalmad›, bugüne kadar ta-fl›d›¤›m›z ba¤›ms›zl›k demokrasisosyalizm bayra¤›, iflte bu ideoloji-yi ve politikay› temsil ediyor.

Bu bayrak yokmufl gibi, bu bay-rak say›s›z direnifllerde dalgalanm›-yormufl gibi Türkiye devrim tarihiele al›nabilir mi?

En klasik ve özet haliyle söyler-sek: K›z›ldere, dün de¤il, bugündür.

*

S›n›flar mücadelesinde yer alan,bu mücadelede, ayn› Mahirler gibi,“devrimci”, “sosyalist”, “Marksist-Leninist” s›fatlar›n› tafl›ma iddias›n-da olanlar, tarihe salt “akademisyenbbiirr ttaarriihhççii”” gibi yaklaflamazlar. K›-z›ldere’den bu yana kendilerinin neyap›p yapmad›klar›n› sorgular, orta-ya koyarlar.

Sisteme yerleflmifl olanlar, K›z›l-dere’yi yazsa ne olur, ansa ne olur?

Hani K›z›ldere’nin devrim me-flalesi? Kim tafl›yor onu, kim hangiyolu ayd›nlat›yor, hangi yolda yürü-yor.. Hangi bedelleri ödüyor bu yol-da?

Evet, tart›flma yok ki, anmalardasöylendi¤i gibi, KK››zz››llddeerree ddeevvrriimm--cciiddiirr.. Peki K›z›ldere’yi sadece birtarih, sadece yaflanm›fl bitmifl birgeçmifl olarak ele alanlar; siz nere-desiniz? K›z›ldere’ye dair söz söy-leyebilecek durumda m›s›n›z?

K›z›ldereler’i, Çiftehavuzlar’›yaratan devrimci bir çizgi, devrimcibir gelenek var. Bu çizgi ayn› za-manda bir ddeevvrriimmcciilliikk ttaann››mm›› vveettaarrzz›› da ortaya koyuyor. Devrimci-li¤i, halka, devrime, örgüte ba¤l›l›k-tan, savaflma kararl›l›¤›ndan, en üstdüzeyde feda bilincinden, iktidarhedefinden ayr› tan›mlayamazs›n›z.Bunlar›n d›fl›nda tan›mlanan dev-rimcilik, ““ddüüzzeenniiççii ssoollccuulluukk””tanöteye geçemez. Düzeniçi solcular›nK›z›ldere üzerine “teorileri ve tah-lilleri” de, tarih bilimi ve ülkemizdevrim mücadelesi aç›s›ndan birönem tafl›maz; onlar›nkine olsa ol-sa, ahkam kesmek ve istismarc›l›kdenir.

9Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Page 10: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

10 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Bir sabah ba¤›ms›z ve demokra-tik bir ülkeye açarsan gözlerini, yok-sa art›k topraklar›m›zda emperya-listlerin çizmeleri, gelmiyorsaIMF’nin memurlar›, oturmuyorsaÇankaya’s›nda, TBMM’sinde iflbir-likçileri, uflak ruhlu de¤ilse art›k buülkenin bakanlar›, karakollar›nda ifl-kence sesleri duyulmuyorsa, sokak-lar›nda insanlar kurflunlanm›yorsa,1992 y›l›n›n 16-17 Nisan’›nda birdirenifl yafland›, onu hat›rla...

Bir sabah, sosyalist bir Anado-lu’ya açarsan gözlerini, yoksa art›k17 sömürücü zengin ailenin ege-menli¤i, eme¤in hakk› veriliyorsaart›k, sokaklarda yatm›yorsa çocuk-lar›m›z, yoksulluktan ölmüyorsa in-sanlar›m›z, 16-17 Nisan’da Çifteha-vuzlar’da ““BBaayyrraa¤¤››mm››zz ÜÜllkkeenniinnHHeerr YYaann››nnddaa DDaallggaallaannaaccaakk”” diyehayk›ran o sesi hat›rla. ÇÇüünnkküü,, birgün ba¤›ms›z, demokratik, sosyalistbir ülkede açacaksak gözlerimizi,sosyalizmin bayra¤›, Çiftehavuz-lar’da u¤runa can verilerek dalga-land›r›ld›¤› içindir.

O iki gün kuflat›lan evlerde dev-rimci hareketin önderleri, kadrolar›,savaflç›lar›, taraftarlar› vard›. Saba-hat’t›, Sinan’d›, Faz›l’d›... isimleri.

O iki gün, devrimci hareketin ön-

derleri, kadrolar›, teslim olmay› red-dederek sosyalizmi yaflatt›lar. Dün-yada teslimiyet rüzgarlar› esiyordu,“art›k ideolojiler öldü” diyorlard›,cenazesini kald›rmaya haz›rlan›yor-lard› Marksizm-Leninizm’in, sosya-lizmi gömmeye haz›rlan›yorlard›.

Gorbaçovlar tarihin en büyükihanetini gerçeklefltiriyor, SSCB’desosyalizmin sonunu ilan ediyorlard›.Her cepheden sosyalizme sald›r›larart›yordu. Tarih tersine çevrilmeyeçal›fl›l›yor, sosyalizm halklar› bask›alt›na alan, yoksulluk ve açl›k içindeyaflatan bir sistem gibi gösterilirken,emperyalizm ise, diktatörlerin bas-k›s› alt›ndaki halklar› kurtaran, de-mokrasi ihraç eden, halklar› “özgür-lük” içinde yaflatan sistem oluyordu.

Dönek solculu¤un, emperyalizmile birleflerek tek cepheden sosyaliz-me sald›rd›¤› koflullarda, tüm bu sal-d›r›lara cüretle, cesaretle gö¤üs ge-rerek, sosyalizmi savunma ve yaflat-ma onuru, kuflatma alt›ndaki o dire-nifl kalelerinde yaflan›yordu. Orada,devrimci hareketin önder kadrolar›sosyalizm için can›n› veriyordu. Ül-kemiz ve dünya egemen s›n›flar› butablo karfl›s›nda flaflk›nd›lar. Sosya-lizmi öldürdüklerini san›yorlard›,fakat öldürememifllerdi. Devrimcihareketin önderleri sosyalizm içincan›n› verirken, sosyalizmin cenaze-sini kald›rmalar› mümkün de¤ildi.

‹‹kkii CCeepphhee VVaarrdd››

Oligarflinin aç›klamalar›na bak›-l›rsa, evdekiler terörist, anarflistler-di, polisler evi kuflatm›fl, teslim olça¤r›s› yapm›fl, ““tteerröörriissttlleerr aatteeflfllleekkaarrflfl››ll››kk vveerrddiikklleerrii iiççiinn”” çat›flmadaölmüfllerdi.

Devrimciler neden silaha sar›l-m›fllard›? Neden kuflat›ld›klar›nda““tteesslliimm ooll”” ça¤r›lar›n› ““aass››ll ssiizz tteess--

lliimm oolluunn”” diyerek cevapl›yorlard›?Neden oligarfli, devrimci hareketinönder ve kadrolar›na yönelik olaraksistematik bir flekilde katletme poli-tikas› uyguluyordu?

Bu sorular›n cevaplar›, kuflatan-larla, kuflat›ld›klar› evleri bir direniflmevzisi haline getirenlerin iki farkl›cephenin temsilcileri olduklar›n› an-lat›r.

Kuflatma alt›nda direnifl destan›yazanlar emperyalist iflgal ve sömü-rüye son vererek, ba¤›ms›z, demok-ratik, sosyalist bir ülke kurmak içinsar›ld›lar silaha, sosyalizmin zaferiiçindi direniflleri, çat›flman›n di¤eryan›ndakilerin amaçlar› emperya-lizm ve iflbirlikçilerinin sömürü dü-zenlerine zafer kazand›rmakt›.

“Teslim ol” ça¤r›lar› yapanlar,sosyalizm umudunu tarihin derinlik-lerine gömmek istiyorlard›. ““AArrtt››kk,,hhiiçç kkiimmssee bbooflfl bbiirr ddaavvaa oollaann ssoossyyaa--lliizzmm iiççiinn ccaann››nn›› vveerrmmeezzddii””;; fakathay›r kuflatt›klar› üslerde karfl›laflt›k-lar› bu olmad›, direnifl destan› ya-zanlar, sosyalizm için canlar›n› ver-mekle kalm›yor, kuflatmay› politikbir zafere dönüfltürüyor, ““ssoossyyaalliizzmmööllddüü”” denilen noktada, sosyalizminyaflad›¤›n› tüm dünyaya hayk›r›yor-lard›.

Emperyalizmin ve oligarflininpolitikas› ““yyaa ssoossyyaalliizzmmii iinnkkaarr,, yyaaööllüümm”” oldu, bunun için devrimciharekete yönelik büyük bir imha sal-d›r›s› yürütüldü. Dünyada sosyaliz-me karfl› kazand›klar› baflar›y›, tümdirenen halklar›, devrimcileri ““tteess--lliimm aallaarraakk”” sonuçland›racaklard›.Her defas›nda, sosyalizmin zaferiiçin ölümü gülerek kucaklayan dev-rimcilerle karfl›laflt›lar.

““TTeesslliimm oollmmaammaakk”” devrimcile-rin slogan› haline geldi. Ne olursaolsun, düflmana teslim olmamak.Teslim olmamak, bir politikayd›, birirade çat›flmas›yd›, bir zaferdi, tteess--lliimm oollmmaammaakk ssoossyyaalliizzmmii ssaavvuunn--mmaakktt››;; teslim al›namayan her dev-rimcide sosyalizm umudu, sosyaliz-me inanç daha fazla büyüdü.

Emperyalizmin ve oligarflininsosyalizme yönelik sald›r›s›, kuflku-suz ki, halklar›n kurtulufl umuduna

ÇiftehavuzlarSosyalizmiSavunmakt›r

TTüümm ssöömmüürrüüTTüümm ssöömmüürrüüddüüzzeennlleerriinniinn yy››kk››llmmaayyaaddüüzzeennlleerriinniinn yy››kk››llmmaayyaa

bbaaflflllaadd››kkllaarr›› yyeerr ddeebbaaflflllaadd››kkllaarr›› yyeerr ddeebbuurraass››dd››rrbbuurraass››dd››rr.. KKaattlleettttiikklleerrii.. KKaattlleettttiikklleerrii

hhaallddee bbooyyuunnhhaallddee bbooyyuunnee¤¤ddiirreemmeeddiikklleerrii iiççiinnee¤¤ddiirreemmeeddiikklleerrii iiççiinn

yy››kk››ll››rrllaarryy››kk››ll››rrllaarr....

Page 11: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

yönelik en büyük sald›r›d›r. Sosya-lizm nezdinde sald›rd›klar›, halkla-r›n, sömürü ve zulüm düzenlerine,emperyalizmin egemenli¤ine sonverme düflleridir.

Bunun için, 16-17 Nisan direnifl-lerinde kuflat›lan evlerde, iki cephevard›. Direnifl cephesinde iiflflççiilleerrvard›, sald›ranlar cephesindekilerppaattrroonnllaarrd›.

O üslerde, proletarya ile burjuva-zinin tarihsel hesaplaflmas› yaflan›-yordu. Teslim al›nmak istenen pro-letaryan›n, tarihsel rolü, devrimcikimli¤i, burjuvaziye karfl› dalgalan-d›rd›¤› devrim bayra¤›yd›.

Burjuvazi, proletaryay› tarihinsonuna kadar kendisine köle yap-mak için s›k›yordu kurflunlar›, at›lanbombalar bunun içindi. Bombalara,kurflunlara cevap veren, proletarya-n›n yenilmez, boyun e¤mez sesiydi.““AAss››ll ssiizz tteesslliimm oolluunn”” diyordu.Evet, as›l sen teslim olacaks›n, bayburjuvazi... Koçlar, Sabanc›lar, Ec-zac›bafl›lar, Karamehmetler, eski veyeni zenginler, Tuzla Tersanelerindeher öldürdükleri iflçinin can›ndan,kasalar›na dolarlar ak›tanlar, Çifte-havuzlar’daki ses, sizin teslim olma-n›z› emrediyordu.

Tarih böyle yaz›lmaktad›r. Ogün, o evlerde milyonlarca emekçiyoktur. Fakat, o gün, o evlerde mil-yarlarca emekçiyi temsil edenlerindirenifli vard›r. O gün tarih, küçücükbir alana s›¤m›flt›r. O evden, tümdünyaya ya sosyalizm umudu yay›-lacakt›, ya da teslimiyetin y›lg›nl›-¤›... Herkesin gözleri o evdeki dire-niflin sonucundayd›. Tutsaklar ha-pishanelerde, kad›nlar evlerinde, ki-misi kahvelerde televizyona kilitlen-mifl izliyorlard›.

O gün, proletaryan›n tarihsel ça-t›flmas›ndaki zaferi görenler, tesli-miyetin büyük bir güçle, kendinegüvenle, inançla reddedildi¤ini gö-renler, bu tarihsel kavgada yerlerinialmak için kofltular.

O gün, proletarya kavga etmehakk›n›, kavga etme iradesini ve bi-lincini kazand›. Zafer buydu, zaferiproletarya kazand›.

Kuflkusuz, Çiftehavuzlar’da hay-

k›ran ses salt proletaryaya ait de¤il-di. Halk›n her kesiminin sesi o gün oevde gür bir flekilde ç›k›yordu.EEmmeekkççiilleerr,, kkööyyllüülleerr,, öö¤¤rreenncciilleerr,, aayy--dd››nnllaarr,, eessnnaaffllaarr,, ppaannzzeerrlleerrii ttaaflflllaa--yyaann ççooccuukkllaarr››mm››zz,, eezziilleenn kkaadd››nnllaarrhepsi bir cepheyi oluflturuyorlard›.Hepsi direniflin mevzisinde temsilediliyorlard›, sald›ran feodal a¤alar-d›, faflist e¤itim sisteminin kurumla-r›yd›, kad›nlar›m›z› eve kapatanlarla,pazarda bir mal gibi satanlard›.

Sald›ranlar, bu sömürü düzenininhalk›n s›rt›ndan geçinen asalak s›-n›flar›yd›. Sömürenlerdi, zulmeden-lerdi. Halk›n açl›¤›, yoksullu¤u pa-has›na sefahatlar›n› ömür boyu sür-dürmek isteyenlerdi.

Köylüyü tarladan bafl›n› kald›r-madan köle gibi çal›flt›rmak isteyen-lerdi. ‹stedikleri da¤da çobanl›ktan,tarlada ›rgatl›ktan baflka bir fley ola-mayan bir köylü s›n›f›yd›. Çal›flanfakat karn›n› doyurmak için hakk›n›aramayan bir köylüydü.

‹flte bütün bunlar için, Çiftehavuz-lar’da hayk›ran sesi bo¤mal›yd›lar.Hiçbir emekçi, o sesin kendi seslerioldu¤unu duymamal›, anlamamal›y-d›lar. O sesin ulaflt›¤› her yerde, birgün kurduklar› düzeni yak›p kül ede-cek bir atefl yanaca¤›n› biliyorlard›.

Sald›ranlar, gençlerimizi gericifaflist e¤itim sistemine mahkum et-mek isteyenlerdi. Sömürü düzenleri,en genç beyinlerle beslenmek ister-ler. ““HHeerr ggüünn bbiirr ggeenncciinn bbeeyynniinniiyyiiyyeerreekk yyaaflflaayyaann DDeehhaakk””›n soyun-dan olanlar da, genç beyinlerin, ka-pitalist düzene hizmet edecek flekil-de programlanmas›n› istiyorlard›.E¤itim sistemi dedikleri, genç be-yinleri kölelefltiren bir sistemdi.

‹flte, Çiftehavuzlar’da hayk›ranses, bu sisteme boyun e¤meyengençli¤in sesiydi. Tüm gençli¤i,mücadele etmeye, kendilerine daya-t›lan gerici faflist e¤itim sisteminekarfl› direnmeye ça¤›r›yordu.

Ve o evde, hayk›ran ses bin y›l-lard›r köleli¤e mahkum edilmifl,ezilmifl kad›nlar›m›z›n sesiydi. Biny›llar›n ezilmiflli¤inin hesab›n› soru-yordu, tüm ezenlerden. O sesi du-yan, hisseden kad›nlar›, art›k kimseeve hapsedemez, köleli¤e mahkumedemezdi.

Bin y›llar›n ezilmifl kad›nlar›n›temsil edenlerin gür sesleri karfl›s›n-da, bin y›lllar›n zulüm düzeninin mi-ras›n› tafl›yanlar flaflk›nd›. Kad›nlarbir kez daha karfl›lar›nda, en gür slo-ganlar› hayk›rarak baflkald›r›n›n, bo-yun e¤memenin tarihini yaz›yorlard›.

Bin y›llard›r kad›nlar› ezenlerina¤z›ndan salyalar ak›yor, küfürlerç›k›yordu. Bin y›llar›n zulmedenle-rini çok iyi temsil ediyorlard›. Ah-laks›zd›lar, ayyafl ve korkakt›lar.Kan içiciydiler.

KKaazzaannaann BBiizzddiikk

Çat›flma bitmifl, egemen s›n›fla-r›n katiller sürüsü, katliamlar›n› ha-vaya kurflun ya¤d›rarak kutluyorlar-d›! Oysa, kazand›klar› bir zafer yok-tu. Bir evde kuflatt›klar› üç devrim-ciyi öldürmeyi her sömürü düzenibaflarabilir, tarihten günümüze yap-t›klar› da budur zaten.

Fakat, tüm sömürü düzenlerininy›k›lmaya bafllad›klar› yer de buras›-d›r. Katlettikleri halde boyun e¤dire-medikleri için y›k›l›rlar.

O gün, havaya silah s›karak, za-fer kazand›klar› havas›n› yaratmakisteyen oligarfli, asl›nda tarihsel ye-nilgisini gizlemek istiyordu.

Yenilmifllerdi, çünkü teslim ala-mam›fllard› sosyalizm inanc›m›z›,Çiftehavuzlar’da sosyalizmin bayra-¤›n›n dalgalanmas›n› engelleyeme-mifllerdi. Çiftehavuzlar, sosyaliz-min savunulmas›d›r; sosyalizm, ifl-çilerin, köylülerin, tüm emekçilerintaleplerinin karfl›lanmas›d›r. Çifte-havuzlar’da savunulan tüm halk›-m›z›n gelece¤i, yar›nlar›d›r.

Biliyoruz ki, bir gün zulüm vesömürünün olmad›¤› bir dünya ku-rulacaksa, bunun harc›nda Çifteha-vuzlar’da düflenlerimizin yaratt›kla-r› destan olacak.

11Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Page 12: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

12 13 NNisan 22008 // Say›: 2

30 Mart -17 Nisan flehitleri ‹s-tanbul Okmeydan› Sibel Yalç›n Par-k›’nda an›ld›. 5 Nisan günü devrimönderleri Marx, Lenin, Engels,Mao, Stalin, Mahir Çayan, UlaflBardakç›, Hüseyin Cevahir, SabahatKaratafl, Sinan Kukul ve Niyazi Ay-d›n’›n resimleri, Mahir Çayan’›nresminin oldu¤u Yolumuz Çayanla-r›n Yoludur yaz›l› büyük bir pan-kart ve “Emperyalizme ve Oligarfli-ye Karfl› Mücadelede fiehit Düflen-leri An›yor Umudu Selaml›yoruz”pankartlar›yla donat›lan parkta cofl-kulu bir anma gerçeklefltirildi.

Sayg› durufluyla bafllayan anma-da tüm flehitler selamlan›rken yap›-lan konuflmada “K›z›ldereler, 12Temmuzlar, 16-17 Nisanlar bir “an”

de¤il, bir süreç;tekil bir tav›rde¤il, bir “yol”dur. Bu direnifl-ler bir tek fleyigösteriyor: Tür-kiye DevrimininYolu’nu. Enge-beli, dolambaç-l›, sarp ama biro kadar da onur-lu olan bu yol-da, Mahirler’in

yolunda yürümenin onuru da bizedüfltü. Bu onurla yürümekten hiçyorulmayaca¤›z. And olsun ve flartolsun ki, Mahirler’in gösterdi¤i he-defe mutlaka varaca¤›z!..” sözleriy-le kararl›l›k ve inanç dile getirildi.

K›z›ldere’den Sabolar’a ölenama teslim olmayan gelene¤in anla-t›ld›¤› sinevizyon gösterimi yap›ld›.‘84, ‘96, 2000 ölüm orucu direniflle-rinde destanlaflanlar›n resimlerlegörüntülerle anlat›ld›¤› gösterimdeDevrimci Sol Ana Dava görüntülericoflkuyla ve ›sl›klarla karfl›land›.‹dil Tiyatro Atölyesi’nin 16-17Nisan flehitleri Ayfle Gülen ve Ayçe‹dil Erkmen nezdinde devrimci sa-natç›l›¤› anlatt›¤› “Dünyay›, Mem-leketimizi ve Sizi Seviyoruz” isimlitiyatro oyununu ilgiyle izlenirkenGrup Yorum türküleriyle coflku art-t›.

Anmada “Umudun Çocukla-r›”n›n hayk›rd›¤› “Devrim fiehitleriÖlümsüzdür” sloganlar› devrimmücadelesinde düflenlerin asla unu-tulmayaca¤›n›n bir göstergesi ola-rak anmaya kat›lanlar taraf›ndan al-k›fllarla karfl›land›.

“K›z›ldere Ad›n Ahire Kals›n,Ayfle Gülen’e A¤›t” gibi flark›lar›n›seslendiren Grup Yorum “K›z›lde-re” flark›s›n› söyledi¤i s›rada umuduselamlayan havai fiflekler patlad›

gökyüzünde. “Zafer Yak›nda” mar-fl›yla temsili milis yürüyüflünün ya-p›ld›¤› anma umudun sloganlar›n›nhayk›r›lmas›yla sona erdi. 1500’ünüzerinde kiflinin kat›ld›¤› anmada“Bedel Ödedik Bedel Ödetece¤iz,K›z›ldere Son De¤il Savafl Sürüyor,Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Ka-dar Savafl, Kurtulufl Kavgada ZaferCephede, Ne ‹stiyoruz Adalet Kim‹çin Halk ‹çin Yaflas›n Halk›n Ada-leti” sloganlar› hayk›r›ld›. AnmayaKald›raç Dergisi de destek mesaj›gönderdi.

Sibel Yalç›n’da fiehitler An›ld›“Mahirler’in yyolunda oonurlayürümekten hhiç yyorulmayaca¤›z”

“K›z›ldereler, 12 Temmuzlar,16-17 Nisanlar bir ‘an’ de¤il, birsüreç; tekil bir tav›r de¤il, bir‘yol’dur. Bu direnifller bir tek

fleyi gösteriyor: TürkiyeDevriminin Yolu’nu. Engebeli,

dolambaçl›, sarp ama bir o kadarda onurlu olan bu yolda,

Mahirler’in yolunda yürümeninonuru da bize düfltü. Bu onurla

yürümekten hiç yorulmayaca¤›z.And olsun ve flart olsun ki,

Mahirler’in gösterdi¤i hedefemutlaka varaca¤›z!..”

HÖC’lüler Sibel Yalç›n’daki anmayapankartlar›n› açarak, coflkular›ylageldiler ‹stanbul’un mahallelerinden.

6 Nisan’da HÖC ‹‹zzmmiirr Temsilcili¤iYamanlar Kubilay Caddesi’nde yapt›¤›

eylemle K›z›ldere’de flehit düflenleriand›. Yap›lan aç›klamay› okuyan Yur-dagül Gümüfl, Mahir Çayan ve onunyolunda, ba¤›ms›zl›k, demokrasi için

flehit düflenleri anman›n meflruoldu¤unu dile getirdi¤i konuflmas›nda

“bu mücadeleyi sahiplenmek halk›n›vatan›n› sahiplenmektir” dedi.

Page 13: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

KK››zz››llddeerree flfleehhiittlleerrii TTüürrkkii--yyee’’nniinn ddöörrtt bbiirr yyaann››nnddaa aann››ll››rr--kkeenn,, ttüümm aannmmaallaarrddaa KK››zz››llddee--rree’’ddee ttoopprraa¤¤aa ddüüflfleenn ttoohhuu--mmuunn TTüürrkkiiyyee hhaallkkllaarr››nn››nn kkuurr--ttuulluuflfluu oolldduu¤¤uunnuunn vvuurrgguussuuyyaapp››lldd››..

DDeerrggiimmiizzee uullaaflflaann aannmmaahhaabbeerrlleerriinnii yyaayy››nnllaammaayyaa ddee--vvaamm eeddiiyyoorruuzz..

‹‹SSTTAANNBBUULL- K›z›ldere flehitleriGazi Temel Haklar Derne¤i'nde yak--lafl›k 200 kiflinin kat›ld›¤› bir törenlean›ld›. Okunan metnin ard›ndan fliir--lerle devam eden anmada Gazi TemelHaklar Derne¤i müzik grubu türkülerve marfllar seslendirdi.

30 Mart 72’den günümüze kadaryaflan›lanlar› anlatan bir sinevizyonungösterildi¤i anma dernek önünde ya--k›lan ateflin etraf›nda çekilen halaylarve at›lan sloganlarla sona erdi.

EELLAAZZII⁄⁄- Haklar ve ÖzgürlüklerCephesi Elaz›¤ Temsilcili¤i 5 Nisangünü 30 Mart-17 Nisan flehitlerinianmak için Temel Haklar Derne¤ibinas›nda yemek verdi.

K›z›ldere’nin bugün Türkiyehalklar›na ba¤›ms›zl›k, demokrasive sosyalizmin yolunu aç›k bir flekil--de gösterdi¤ine de¤inen k›sa bir ko--nuflman›n yap›ld›¤› anmada K›z›lde--re’yi anlatan bir sinevizyon gösteri--mi yap›ld›. Anma hep birlikte söyle--nen türkülerle sona erdi.

MMAALLAATTYYAA- 6 Nisan günü iseMunzur Kafe’de Malatya HÖC’lülerflehitlerini anarken umudun 38. y›l›n›kutlad›. “Emperyalizme ve Oligarfli--ye Karfl› Mücadele fiehitlerini An›--yoruz” yaz›l› HÖC imzal› ve “Ça--yanlar’›n Yolunday›z” MalatyaGençlik Derne¤i Giriflimi imzal› ikipankart›n as›ld›¤› anmada devrimcihareketin her atefl çemberinden dahasa¤lam, daha kendine güvenli bir fle--

kilde geçti¤i belirtildi. MalatyaGençlik Derne¤i Giriflimi ö¤rencileride “Anadolu” isimli bir oyun canlan--d›rd›lar. Anmaya 80 kifli kat›ld›.

AADDIIYYAAMMAANN- Temel Haklar bi--nas›nda yap›lan anmada flehitleran›ld›, halklar›m›z›n umudu selam--land›. 6 Nisan günü yap›lan anmadaK›z›ldere’den Çiftehavuzlar’a vegünümüze kadar süren devrim mü--cadelesinin anlat›ld›¤› konuflmalaryap›ld›. Marfl ve türküler söylendi.

SSAAMMSSUUNN- Karadeniz Temel Hak--lar’ da 5 Nisan günü K›z›ldere Mani--festosu yolunda ölümsüzleflenleran›ld›. K›z›ldere’den bugüne müca--dele tarihinin anlat›ld›¤› anmada K›--z›ldere direniflini anlatan türkülersöylendi. “30 Mart- 17 Nisan fiehit--lerimizi An›yor Umudu Selaml›yo--ruz” pankart›n›n as›ld›¤› anmada“‹syanlar Diyar› Anadolu” bafll›kl›belgesel gösterildi.

13Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Selam olsun düflenlereve umut olanlara

HÖC Ankara Temsilcili¤i’nin‘K›z›ldere’ konulu düzenledi¤i pa-nelde K›z›ldere direniflinin devrim-cili¤in bir simgesi oldu¤u belirtile-rek, Mahir Çayan ve arkadafllar›n›nba¤›ms›zl›k ve sosyalizm için dö-vüfltükleri ve “biz buraya dönmeyede¤il ölmeye geldik” sözlerinin iyitahlil edilmesi gerekti¤i vurguland›.

5 Nisan günü Jeoloji Mühendis-leri Odas›’nda gerçekleflen panele80 kifli kat›ld›. Panelde konuflanYazar Temel Demirer “K›z›lderemücadele stratejisi içinde devrimci

bir görevdir. Mahir Ça-yan Amerikan emperya-lizmi olan bir ülkedeMarksist-Leninist birmücadele vermifltir. Em-peryalizme karfl› savafl-m›flt›r. K›z›ldere’yi anla-

mak bizim Marksizm’i yorumlama-m›zd›r” diyerek K›z›ldere’ninMarksizm-Leninizm’in pratikte na-s›l yans›d›¤›n› ö¤retti¤ine de¤indi.

K›z›ldere’nin iradi devrimcilik ol-du¤unu ve bugün hala önümüzü aç-maya devam etti¤ini vurgulayanAvukat Selçuk Koza¤açl› da “Ölme-nin zaman› yoktur. Mücadelede dezaman yoktur. THKP-C gelene¤i çokfarkl›d›r bu gelenek hala devam edi-yor. Varl›¤›n› bir damar olarak sürdü-ren kanat budur” sözlerine yer verdi.

Son olarak HÖC Temsilcisi Ev-rim Yücel ülkemizde emperyalizmekarfl› verilen savafl› geçmiflten bugü-ne anlatarak, Mahirler’i K›z›lde-re’ye götüren süreci, K›z›ldere’deyarat›lan gelene¤i sürdürmenin veMahirler’in mücadeleleri ›fl›¤›ndaba¤›ms›zl›k ve demokrasi mücadele-sini yükseltmenin devrimcilerin gö-revi oldu¤unu dile getirdi.

Ankara’da KK›z›ldere PPaneli

K›z›ldere Marksizmin Yorumlanmas›d›r!

Malatya

Page 14: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

Pankart, BBildiri,

Yaz›lamalarla...

fiehitlerAn›ld›,UmutSelamland›

� ‹‹ssttaannbbuull’un pekçok ma--hallesinde de K›z›ldere ve dev--rim mücadelesini anlatan el ilan--lar› da¤›t›ld›. Dergimize ulaflanhaberlere göre ‹kitelli’de 1000,Nurtepe’de 700, Okmeydan›’nda800, Ba¤c›lar’da 1000, Esen--ler’de 1200, Ça¤layan’da 200,Bahçelievler’de 150, 1May›sMahallesi’nde 1500, Gülsu--yu’nda 1100, Sar›gazi’de 800,Tarabyaüstü’nde 200, Alibey--köy’de 300 adet el ilan› da¤›t›ld›--¤› bildirildi.

� AAddaannaa ‹nönü Park›’nda“fiehitlerimizi An›yor Umudu Se--laml›yoruz!” el ilanlar›n› da¤›tanHÖC’lüler Mahir Çayanlar’›n ba--¤›ms›z, demokratik Türkiye içinverdikleri mücadeleyi anlatarak

14 13 NNisan 22008 // Say›: 2

6 Nisangünü EEllaazz››¤¤HÖC Tem-silcili¤i tara-f›ndan Gül-mez Mezarl›-¤›’nda bulu-

nan devrim flehidi Hasan Aktafl’›n mezar› ba-fl›nda bir anma düzenlendi. Devrim mücadele-sinin durdurulamayaca¤›n›n vurguland›¤› birkonuflman›n yap›ld›¤› anmada fliirler okunur-ken “Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Sa-vafl” sloganlar› at›ld›. Mumlar›n yak›l›p karan-fillerin b›rak›ld›¤› anmada jandarma ve polissürekli kamera çekimi yapt›.

TTrraakkyyaa HÖC Temsilcili¤i de 6 Nisan günüdevrim flehitlerinden Kemal Karaca’n›n mezar› bafl›ndayd›. Kemal Karaca’n›n

an›laca¤›n› ö¤renen jandarma 4 Nisan günüKaraca’n›n akrabalar›n›n yaflad›¤› köye gide-rek ailesini “pankart aç›l›rsa, slogan at›l›rsamüdahale ederiz” sözleriyle tehdit etti. 6 Ni-san’da anma için Babaeski’den bir minibüs ileyola ç›kan HÖC’lüler polisler taraf›ndan Baba-eski ç›k›fl›nda “genel arama” gerekçesiyle dur-durulup keyfi kimlik sorgulamas›yla karfl›laflt›-lar. Kontrolün ard›ndan yola devam ederek köygirifline gelen HÖC’lüler bu kez de jandar-ma’n›n araç ehliyet ruhsat dayatmas›yla karfl›-

laflt›lar. HÖC’lüler tüm bu engellemelere ra¤men and›lar flehitlerini. Kemal Ka-raca’n›n hayat›n›n anlat›ld›¤› anmada türküler devrim flehitleri için söylendi.HÖC’lüler Kemal Karaca’n›n ailesinin verdi¤i yeme¤e de kat›ld›lar.

MMaallaattyyaa’da 5 Nisan günü Cemal Gürsel Mezarl›¤›’nda Mehmet Büçkün’ünmezar› bafl›nda Malatya HÖC Temsilcili¤i ta-raf›ndan bir anma yap›ld›. Devrim flehidi Meh-met Büçkün’ün mezar›na karanfiller b›rak›l-d›ktan sonra Mehmet Büçkün’ün hayat›n› an-latan bir konuflma yap›ld›. “Bize Ölüm Yok,Hakl›y›z Kazanaca¤›z ve Gündo¤du Marflla-r›”n›n söylendi¤i anma sloganlarla sona erdi.

11 Nisan 2001’de Büyük Direnifl’te ölümsüz-leflen Fatma Ersoy DDeerrssiimm Merkez Asri Me-zarl›¤›’nda bulunan mezar› bafl›nda ailesi veHÖC’lüler taraf›ndan an›ld›. Fatma Ersoy’unmezar› y›kan›p çiçeklerle süslendi. Mezar ba-fl›nda yap›lan konuflmada “Fatma’lar›n açt›¤›yolda Fatmalar’la yürüyoruz. An›lar›na, devrimiddias›na ba¤l› kalaca¤›z” denilerek sayg› duru-flunda bulunuldu. Bize Ölüm Yok marfl›n›n söy-lenmesinin ard›ndan anma sloganlarla sona erdi.Anman›n ard›ndan mezarl›kta bulunan di¤er fle-hit mezarlar› da ziyaret edilip çiçekler b›rak›ld›,mezar tafllar› y›kan›p temizlendi.

fiehit ler imiz inBaflucunday›z!

Adana

Page 15: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

bu mücadeleyi büyütme ça¤r›s›yapt›lar. 5 Nisan’da 500 el ilan› da--¤›t›ld›.

8 Nisan günü de çarfl› merke--zinde bafllay›p Meydan-Da¤l›o¤lumahallelerinde ve Obalar Cadde--si’nde 500 adet el ilan› da¤›t›ld›.

� AAnnkkaarraa’’da 6 ve 9 Nisan’daTuzluçay›r Tekmezar Park›’nda300 adet, 10 Nisan günü Dikmen‹lker’de el ilan› da¤›t›larak dev--rim flehitleri ve umudun mücade--lesi anlatt›ld›.

� ‹‹zzmmiirr Do¤ançay ve Yaman--lar mahallelerinde 7 Nisan günüHÖC’lüler yafll›s›ndan gencinehalk›n her kesimine 1400 adet elilan›n›n da¤›t›m› yapt›lar.

8 Nisan günü de LimontepeMahallesi’nde ve Kemeralt› çarfl›--s›nda el ilanlar› da¤›t›ld›.

� 1–2 Nisan tarihlerinde MMaa--llaattyyaa Cemal Gürsel, Paflaköflkü,Zaviye, Ataköy mahallelerinde veEmeksiz Caddesi ile YeflilyurtCaddesi’nde 1200 adet el ilan›n›halka ulaflt›rd›lar.

� KKaarrss Gençlik Derne¤i Giri--flimi ö¤rencileri 11 Nisan’da Bül--bül Mahallesi’nde yaklafl›k 100adet el ilan› da¤›tt›lar.

15Say›: 2 // 13 NNisan 22008

‹zmir

� EEllaazz››¤¤'da 30 Mart sabah› Y›ld›zba¤lar› Mahallesi kanal yoluna MahirÇayan'›n portresinin bask›l› oldu¤u üzerinde “Umut Büyüyor, Kurtulufla Ka-dar Savafl-Haklar Ve Özgürlükler Cephesi” imzal› pankartla umudun kurulufluselamland›, flehitler an›ld›. 8 Nisan günü de Elaz›¤ Y›ld›zba¤lar› Mahalle-si’nde HÖC imzal› “30 Mart-17 Nisan fiehitlerimizi An›yor, Umudu Selaml›-yoruz, K›z›ldere Son De¤il Savafl Sürüyor, Emperyalizme ve Oligarfliye Kar-fl› Mücadelede fiehitlerimizi An›yor Umudu Büyütüyoruz” yaz›lamalar›n›n ya-p›ld›¤› görüldü.

� AAnnttaallyyaa’n›n K›z›lar›k, Gebizli, Alt›nova ve Yüksekalan mahallelerinde7 Nisan’da HÖC imzal› “30 Mart, 16-17 Nisan fiehitlerini An›yor, Umudu Se-laml›yoruz!” yaz›lamalar›n›n yap›ld›¤› bildirildi.

� HHaattaayy Harbiye Beldesi Ça¤layan Mahallesi’nde 11 Nisan günü 5 ayr›

yere “Emperyalizm ve Ogliarfliye Karfl› Mücadelede fiehitlerimizi An›yoruz-

HÖC” ve “Emperyalizm ve Oligarfliye Karfl› Mücadelede Umudu Selaml›yo-ruz- HÖC” imzal› yaz›lamalar yap›ld›¤› aç›kland›.

� AAnnkkaarraa’da 10 Nisan günü Dikmen Sinan Caddesi, ‹lker ve Sokullu’da“Emperyalizme ve Oligarfliye Karfl› fiehitlerimizi An›yor UmuduSelaml›yoruz” yaz›lamalar› görüldü.

� ‹‹ssttaannbbuull’un pek çok mahallesinde de 30 Mart-17 Nisan içerikli pan-kartlar as›ld›¤›, yaz›lamalar yap›ld›¤› bildirildi. Dergimize ulaflan haberlerflöyle:

‹kitelli’de 7 ayr› yere pankart, 3 yere yaz›lama; Nurtepe’de 15 yaz›lama, 10pankart; Okmeydan›’nda 10 pankart; Ba¤c›lar’da 5 yaz›lama, 4 pankart; Esen-ler’de 12 yaz›lama, 5 pankart; Ça¤layan’da 2 yaz›lamalar 7 pankart; Bahçeli-evler’de 2 pankart; 1 May›s Mahallesi’nde 4 pankart; Gülsuyu’nda 9 pankart;Armutlu’da 2 pankart; Gazi Mahallesi’nde 9 pankart asma eylemi yap›ld›¤›ö¤renildi.

Page 16: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

16 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Emekçiler SSGSS yasa ta-sar›s›na karfl› mücadeleyisürdürüyor. 6 Nisan günü

Tepe Naitulus ve Haydarpafla Nu-mune Hastanesi önünde toplananonbinlerce emekçi Kad›köy Meyda-n›’na yürüdü. HÖC’lüler de“SSGSS Yasas› Geri Al›ns›n Hakl›-y›z Kazanaca¤›z, Ortak DüflmanAmerika’d›r” pankartlar›yla yürü-yüfl kortejindeki yerlerini ald›lar.Mitinge Türk-‹fl’in yasa tasar›s› kar-fl›s›ndaki tavr›na ra¤men Türk-‹fl’eba¤l› sendikalardan Yol-‹fl, Beledi-ye-‹fl, TÜMT‹S, Tez Koop-‹fl, T.Harb-‹fl, Deri-‹fl, Petrol-‹fl ve Hava-‹fl sendikalar› da mitinge kat›larak“Türk-‹fl ‹flçiye ‹hanet Etme!”,“Kahrolsun Sendika A¤alar›!” slo-ganlar› ile Türk-‹fl’i protesto ettiler.

Sa¤anak ya¤mura ra¤men büyükbir coflkuyla sloganlar›n hayk›r›ld›-¤› mitingde Devrimci 1 May›s Plat-formu da “Sald›r› Yasalar› Geri Çe-kilsin, 1 May›s Resmi Tatil ‹lanEdilsin, Taksim’de 1 May›s Yasa¤›-

na Son, 1 May›s Katliamc›la-r› Yarg›lans›n ve Yaflas›n 1May›s” yaz›l› pankartlar› ilekat›larak 1 May›s’ta emekçi-lerin taleplerini 1 May›s ala-n›na tafl›maya ça¤r› yapt›.

“Uzlaflma Yok Direnifl Var, Ge-nel Grev Genel Direnifl” sloganlar›-n›n öne ç›kt›¤› mitingde HerkeseSa¤l›k Güvenli Gelecek Platformuad›na konuflma yapan Ali Çerke-zo¤lu; “Bu zulüm yasas›n› geçir-mekten vazgeçin. Bu yasay› bizedayatanlar, güvencesizli¤i bir kuralhaline getirmeye çal›fl›yorlar. Bizimmutabakat›m›z yok. Yasalar› mak-yajl› düzenlemelerle geçiren anla-y›flla uzlaflacak bir fleyimiz yoktur.SSGSS'nin yüzde birine bile muta-bakat›m›z yok” dedi.

TTB Baflkan› Gencay Gürsoy,E¤itim-Sen Genel Baflkan› Alaad-din Dinçer, Avukat Meriç Nehiro¤-lu, Türk-‹fl fiubeler Platformu ad›naHüseyin Över’in de konuflmalaryapt›¤› miting sonunda Grup Yo-

r u m ’ u nm ü z i kdinletisig e r ç e k -l e fl t i .“ H a s t ao l m a kyasak di-y o r l a r ,ücre ts izhizmet arayan ölsün diyorlar emek-li olmay› unutun son nefesinizi de iflyerinde verin diyorlar. Bu devranböyle gelmifl böyle gider mi san›-yorsunuz. Bu ülkenin haklar›n›nemekçilerinin her fleyiyle teslim al-d›¤›n›z› m› san›yorsunuz. Yan›l›yor-sunuz ‹flte buraday›z” diyen Yorumtürkülerini marfllar›n› binlerce ki-fliyle birlikte seslendirdi. Yorum’unard›ndan Hilmi Yaray›c› da sahnealarak türkülerini seslendirdi.

BBiinnlleerr SSSSGGSSSS’’yyee KKaarrflfl››KKaadd››kkööyy AAllaann››nn›› DDoolldduurrdduu

KESK, D‹SK, TMMOB, TTB ve TDB’ninça¤r›s›yla biraraya gelen emekçiler MeclisGenel Kurulu’nda görüflmeleri süren

SSGSS Yasa Tasar›s›’n› Meclis önünde yapt›klar› ey-lemle protesto ederek “IMF’nin Buyruklar›n› De¤ilHalk›n Sesini Dinleyin” diye hayk›rd›lar. “IMF’yeUflak Halka Kas›mpaflal›, Direne Direne Kazanaca-¤›z” sloganlar› atan emekçiler ad›na KESK GenelBaflkan› ‹. Hakk› Tombul bir aç›klama yapt›. “AKPhükümeti buyasay› ç›karmakta ne kadar kararl›ysa,bu alanlar› dolduran emekçiler onlardan bin kadardaha kararl›d›r” diyen Tombul kararl›l›klar›n› dilegetirdi. D‹SK Genel Baflkan› Süleyman Çelebi, TTBBaflkan› Gencay Gürsoy ve TMMOB Genel Baflkan›Mehmet So¤anc›’n›n da konuflma yapt›klar› eylemdeoturma eylemi yapan emekçiler seslerini duyurmayaçal›flt›. Eylem Güvenpark’a kadar yap›lan yürüyüfllesona erdi.

IMF’yi DDe¤ilEmekçileri DDinleyin

Herkese Sa¤l›k Güvenli Gelecek Platformu bi-leflenleri 10 Nisan günü Unkapan› TEKEL’inönünde biraraya gelip Bölge Çal›flma Mü-

dürlü¤ü’ne yürüyerek SSGSS Yasa Tasar›s›’na karfl›seslerini yükseltiler. Herkese Sa¤l›k Güvenlik GelecekPlatformu ad›na E¤itim-Sen 3 No’lu fiube Baflkan› Ne-bat Bukrek taraf›ndan yap›lan aç›klamada “Yasa Genel

Kurul’dan geçse bile Cum-hurbaflkan› onaylasa dahibu yasaya karfl› mücadele-miz sürecek” sözlerine yerverildi. Yaklafl›k 1000kiflinin kat›ld›¤› eylemde“Kahrolsun IMF KahrolsunEmperyalizm, IMF Ufla¤›Olmayaca¤›z, Zafer Dire-nen Emekçinin Olacak”sloganlar›yla sona erdi.

SSGSS’ye KKarfl›Mücadelemiz SSürecek

Page 17: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

17Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Emekli-Sen üyeleri, 13 y›ll›k sen-dikalar›na yönelik aç›lan kapatmadavas›n› ‹çiflleri Bakanl›¤› önündeprotesto ettiler.

8 Nisan günü Yüksel Caddesi'ndebiraraya gelen Emekli-Sen’liler, ‹çifl-leri Bakanl›¤›'na "Sendikama Do-kunma, Emekli-Sen Kapat›lamaz"pankart›ylü yürüdüler. Emekli-SenGenel Baflkan› Veli Beysülen yapt›¤›aç›klamada sendikalar›na aç›lan ka-patma davas›n›n hukuk ihlali oldu¤u-nu vurgulayarak "AKP kendisi hak-k›nda kapatma davas› aç›l›nca, de-

mokrasi akl›na geldi ve bir-den bire demokrasi havarisikesildi" diye konufltu. Bey-sülen, 9 Nisan’da ‹zmir’de,12 Nisan’da ‹stanbul’da yü-

rüyüfl ve bas›n aç›klamalar›, 16 Ni-san’da ise Türkiye çap›nda tüm flube-leri taraf›ndan bas›n aç›klamalar› ya-p›p bildiri da¤›tacaklar›n› duyurdu.Emekliler ayr›ca 20 Nisan’da Anka-ra’da “Emekliler ‹nsanca Yaflamak‹stiyor” mitingi yapacaklar›n› söyle-rek tüm kurumlar› deste¤e ça¤›rd›lar.

*

Emekli-Sen üyelerinin 9 Ni-san’daki bir baflka eylemi de ‹z-mir’deydi. Konak’ta bir araya gelenemekliler “Sendikama Dokunma,Emekli-Sen Kapat›lamaz” yaz›l›

pankartla AKP Konak ‹lçe Binas›önüne kadar yürüdüler. ‹lçe binas›önünde bir konuflma yapan EmekliSen Baflkan› Veli Beysülen, bugünekadar bir çok demokratik kitle örgü-tü hakk›nda kapatma davas› açanAKP’nin “ancak kendisi hakk›ndakapatma davas› aç›l›nca demokrasihavarisi kesildi¤ine” dikkat çekti.

*

Emekliler, 20 Nisan’da Anka-ra’da ““EEmmeekklliilleerree ‹‹nnssaannccaa YYaaflflaa-mmaakk”” mitingi yapacaklar.

Adana HÖC Temsilcili¤i Adana’daTEKEL fabrikas›nda direniflte olan ifl-çilere destek amaçl› bir ziyaret gerçek-lefltirdi. 5 Nisan günü gerçekleflen zi-yarette HÖC’lüler ad›na Hasan Biberyapt›¤› konuflmada AKP hükümetininemperyalist politikalar›na karfl›TEKEL iflçilerinin grev yaparak onur-lu bir flekilde direndi¤ini vurgulad›.Konuflman›n ard›ndan Adana GençlikDerne¤i müzik grubu iflçilere k›sa birmüzik dinletisi verdi. ‹flçiler de konufl-malar›nda birli¤in ve dayan›flman›nönemine de¤indiler.

Direniflte olan iflçilerle görüflerektaleplerini dinledik.

MMeettiinn ÇÇEELLEENNKK (Adana SigaraFabrikas›’nda sendikal› bir iflçi): Bi-

zim direniflimiz AKPiktidar›n›n özellefltir-me politikalar›n›gündeme koydu¤ugünden beridir var.

Bizler 22 fiubat’tan itibaren gecegündüz demeden burada nöbet tutu-yoruz.

AKP iktidara geldi¤i günden iti-baren her yeri babalar gibi satar›z di-yor ve sat›yor da. Halk bu sat›fllarakarfl› ç›k›yor ama AKP halk› dinlemi-yor. Özellefltirmeleri yaparken halkayalanlar söylemeye devam ediyor, ül-kemizdeki fabrikalar›n zarar etti¤in-den söz ediyorlar. Buna sokakta kiçocuklar bile gülerler. Ülkemizdekiüretim yapan fabrikalar› satacaklar kid›flar›dan sat›n alal›m. AKP iktidar›-n›n ülkemizi emperyalizme satt›¤›çok aç›kt›r.

���

CCaaffeerr YYAAfifiAARR (Tek G›da-‹fl Sen-dikas› Adana fiube Baflkan›): Direni-flimiz 22 fiubat’tan bugüne kadar sü-rüyor. Gece gündüz 363 kifli nöbetle-fle kal›yoruz. Her nöbette 60 kifli ka-l›yoruz.

Direniflimizin nedeni iflyerimizinözellefltirilmemesi için ama fabrikaBritish American Tobacco (BAT) flir-ketine sat›ld›. Mahkeme karar›n› bek-liyoruz.Bundan sonra di¤er bölgeler-

deki sendikalarla birlikte hareketedece¤iz. Biz buray› hiçbir zamanterk etmeyece¤iz.

Burada bulunan TEKEL iflçileri-nin ruh sa¤l›klar› bozuldu. Bunlar›halka duyurmak için yeni bir yürüyüfldüzenlemeyi düflünüyoruz. Buradahiç kimsenin yüzü gülmüyor art›k.Bu yürüyüflle insanlar› duyarl› olma-ya ça¤›raca¤›z. Bizler buray› hiç kim-seye vermeyece¤iz.

HHÖÖCC’’llüülleerrddeenn TTEEKKEELL‹‹flflççiissiinnee DDeesstteekk ZZiiyyaarreettii!!

TRT’N‹N SANSÜRÜNEPROTESTO

Haber-Sen ‹stanbul fiubesi üyeleri,KESK, D‹SK ve Türk-‹fl'in kat›l›m›yla 1May›s'›n Taksim'de kutlanmas› duyuru-sunun yap›ld›¤› ortak bas›n aç›klamas›naTRT'nin kamera ve muhabir gönderme-mesini protesto etmek amac›yla TRT ‹s-tanbul Radyosu önünde bas›n aç›klamas›yapt›. TRT’nin bir zamanlar halk›n oldu-¤unu ancak flimdi Tayyip Radyo Televiz-yonu olarak de¤ifltirildi¤inin vurguland›-¤› eylemde TRT Genel Müdürü ‹brahimfiahin aleyhine sloganlar at›ld›.

"TRT Halk›nd›r Yok Edilemez","TRT'de Sansüre Hay›r" pankartlar›n›naç›ld›¤› eylemde Haber-Sen GenelMerkez yöneticisi Mehmet Demir biraç›klama yaparak sansürcü zihniyetiprotesto etti.

EMEKL‹-SEN’lilerMitinge Haz›rlan›yor

Page 18: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

18 13 NNisan 22008 // Say›: 2

O bir bayrak, o bir yol gösterici,o bir dayan›flma sembolü... T›pk›sa¤l›k emekçilerinin ellerindekiMahir kitaplar› gibi...

SES’liler, Sincan Hapishane-si’nde tutuklu bulunan SES MYKüyesi Meryem Özsö¤üt’ün serbestb›rak›lmas› için bir eylem yapt›largeçen hafta.

Eylemlerinin en çarp›c› yönü,

toplu halde Mahir Çayan’›n BütünYaz›lar kitab›n› sat›n alarak elle-rinde tafl›malar›yd›.

Böyle yapt›lar çünkü; Meryem

Özsö¤üt’ün “örgüt üyeli¤i”nin en

önemli delili, Mahir Çayan’›n ki-

tab›n› evinde bulundurmas›yd›...

‹flte “örgüt üyeli¤i” ellerindeydi.

Gelip tutuklas›nlard› onlar› da.

Asl›nda bu salt bir benzetme de

de¤ildir. Do¤rudur; Mahir örgüttür,

Mahir, devrimin yoludur, Mahir,

sosyalizmdir. Faflizmin yasalar› lastiklidir ya;

Mahir’in Bütün Yaz›lar’›n› bir bay-

rak gibi yukar› kald›ran eller, “birs›n›f›n baflka bir s›n›f üzerinde ta-hakkümünü tesis etmek” suçundanda tutuklanabilirler pekala.

Diyeceksiniz ki, bu suçun mad-desi, meflhur 141-142 kald›r›lal› çokoldu. Ama zihniyet kalkmad› ki.

Özsö¤üt’ün, Ankara’daki onlar-ca devrimcinin demokratik tutuk-lanmas› gösteriyor ki, memleketi-miz, 141-142’nin, 146’n›n faflistzihniyetinden bir milim bile ilerle-mifl de¤il.

Çare Mahir’de yine.

Bütün Yaz›lar daha yukar›... Ma-hir daha yukar›; bir bayrak gibi.

Ellerimizde Mahir!

7N i s a ng ü n üGüven-park’tae y l e m

yapan SES üyeleri SES MYK Üyesi MeryemÖzsö¤üt’ün serbest b›rak›lmas›n› istediler.

Güvenpark’›n Adalet Bakanl›¤› giriflindetoplanan SES’liler “Meryem Özsö¤üt’e Özgür-lük” pankart› açt›lar. KESK Genel Baflkan› ‹s-mail Hakk› Tombul, D‹SK Genel Sekreteri Tay-fun Görgün, Genel-‹fl Yöneticisi ‹smail Özha-marat ile KESK ve ba¤l› sendikalar›n yönetici-lerinin de kat›ld›¤› eylemde konuflan SES GenelBaflkan› Köksal Ayd›n, Özsö¤üt’ün evinde bu-lundurdu¤u kitaplar›n örgütsel döküman olarakgösterildi¤ini söyleyerek “Bunlar suç ise evin-deki kütüphanesinde çok kitab› bulunan herkes,herhangi bir örgütün mensubu olarak tutuklana-bilir” dedi.

KESK Genel Baflkan› ‹smail Hakk› Tom-bul da Özsö¤üt’ün serbest b›rak›lmas› içinuluslararas› sendikal örgütlere baflvurduklar›-n›, Adalet Bakanl›¤› ve hükümet nezdinde gi-

riflimlerdebulunduk-lar›n› belir-terek Özsö-¤üt’ün biran önceserbest b›-r a k › l m a s ›gerekti¤inisöyledi.

Ankara’da 8 Mart DünyaEmekçi Kad›nlar Günü kutla-mas›nda döviz tafl›d›¤› gerekçe-siyle aralar›nda ‹vme DergisiYay›n Kurulu üyesi ve Mimar-lar Odas› Ankara fiubesi Sekre-ter Yard›mc›s› Alev fiahin’in debulundu¤u 9 kifli tutukland›.

Mimarlar Odas› Ankara fiu-besi taraf›ndan 7 Nisan tarihin-de yap›lan yaz›l› aç›klamadaAKP’nin kendine muhalif hertürlü düflünceye sald›rd›¤›n›,bask› alt›na almaya çal›flt›¤›n›belirterek Alev fiahin’in serbestb›rak›lmas› istendi.

‹vme Dergisi de Yay›n Kuru-lu üyeleri Alev fiahin’in tutuk-lanmas›n› SSGSS için yap›lanmitingde protesto ettiler. Mitin-ge “SSGSS Yasas› Geri Çekil-

sin!” yaz›l› pankart-la kat›lan ‹vme Der-gisi mitingde her-kese sa¤l›k ve gü-venli gelecek tale-bini hayk›r›rken ta-fl›d›klar› dövizler vesloganlar›yla Alevfiahin’in serbest b›-rak›lmas›n› talep et-tiler.

Art› ‹vme Dergi-si çal›flanlar› 11 Ni-san günü de EMO

‹stanbul fiubesi'nde yapt›klar›bas›n toplant›s› ile Alev fiahin’eÖzgürlük istediler. Bas›ntoplant›s›nda “Alev fiahin’e Öz-gürlük” pankart› aç›l›rken ElifAksu Kaya taraf›ndan yap›lanaç›klamada “siyasal iktidar›nhedefi aç›kt›r. Bask›ya ve sömü-rüye karfl› ç›kan ve bu amaçlaörgütlü ve kararl› tutum sergile-yen her kifli ve grup, siyasal ik-tidar›n hedefi olmaktad›r....AKP iktidar› topluma iki se-çenek sunmaktad›r. Ya boyune¤eceksiniz ya da her türlü ko-vuflturman›n hedefi olacaks›-n›z” denilerek “Alev fiahin’eÖzgürlük” kampanyas›n›n bafl-lat›ld›¤› ve birçok ilde bu talep-le eylemlerin yap›laca¤› dile ge-tirildi.

ALEV fiAH‹N SERBESTBIRAKILMALIDIR

Evinde Kitab›Olan HerkesTutuklanabilir

Page 19: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

Halk Gerçe¤i’nin önceki say›s›nda Fi-gen Kurtulufl Cengiz’in Küçükarmut-lu’daki evine polis taraf›ndan yasad›fl› birflekilde, ya¤mac› eflkiyalar gibi, bask›nyap›ld›¤›n› duyurmufltuk. Cengiz, evinintalan edilmesine iliflkin flunlar› anlatt›:

HHaallkk GGeerrççee¤¤ii:: 21 Mart’ta eviniz po-lisler taraf›ndan arama ad› alt›nda talanedilmifl. Bize olay› anlatabilir misiniz?

FF.. CCeennggiizz:: Sabah kanser tedavisi gör-dü¤üm için hastaneye gitmifltim. Saat08.00-08.30 gibiydi, mahalleden telefongeldi. ““EEvviinnddee kkaarr mmaasskkeellii aaddaammllaarruuzzuunn nnaammlluulluu ssiillaahhllaarrllaa bbaasskk››nn yyaapp››--yyoorrllaarr,, hheerr flfleeyyii kk››rr››pp ddöökküüyyoorrllaarr.. EEvviinnöönnüünnddee aammbbuullaannss ddaa vvaarr”” diye. Ben dehemen avukatlar›m› arad›m. Onlar dageldiler. Muhtar arama esnas›nda geliyor,k›sa bir süre kal›yor, gidiyor. Tekrar ö¤le-den sonra geliyor ve kendisi geldi¤indetutanak tutuyorlar. Polisler, sabah saat07.30’dan 15.30’a kadar kendi bafllar›naevi ar›yorlar. Beni katledebilirlerdi, bu-nun için mi böyle geldiler, ambulanslagelmelerinin nedeni neydi? Öyle bir havayaratm›fllar ki, evin etraf›na bant çekiyor-lar. Kimseyi yaklaflt›rm›yorlar, namlular›do¤rultuyorlar eve do¤ru, ambulans› ka-p›n›n önüne day›yorlar. Bütün herkes ba-na bir fley oldu zannetmifl.

Ev tan›nacak halde de¤ildi. Her fleyk›r›k döküktü. Bütün eflyalar üst üste at›l-m›fl. Foto¤raf makinesi, telefonumu al-m›fllar. Kanser ilaçlar›m› alm›fllar, k›r-m›fllar, ezmifller ilaçlar›m›. Evde bir fleybulamay›nca zarar vermek amaçl› birçokfleyi k›rm›fllar dökmüfller. Badana boyaher fleyi yeniden yapmak zorunda kald›k.Bir haftad›r evi düzeltmeye çal›fl›yoruz.

Avukatlar›m aranmam oldu¤unu söy-lediler. Ben de, avukat›mla birlikte neiçin aranmam oldu¤unu ö¤renmek içinterörle mücadeleye gittim. Israr ettim veamirleriyle görüfltüm. Amire; ‘beni niyear›yorsunuz, evimi niçin bu hale getirdi-niz, aramaya neden uzun namlulu silah-lar ve ambulansla geldiniz, amac›n›z

neydi?’ diye sordum. Amirde flaflk›n bir flekilde cevapverdi. ‹flte DHKP-C örgütüfliddet uyguluyormufluz, ya-sad›fl› kifliler evime geliyor-mufl, bir sürü fley ele geçir-dik dediler. Ne ele geçirdi-niz onlar› söyleyin dedim.

Tecrit alt›nda ölen insanlar›n resimlerimi? Benim o¤lum tecrit alt›nda y›llard›r.Biz o resimlerle defalarca eylemler yap-t›k, tecrite karfl› ç›kt›k. Ben bir TA-YAD’l›y›m dedim.

Ben 35-36 kiloday›m. Kilo alabilmekiçin enflur kullan›yorum. Ama onu biledelil diye yazm›fllar. ‹fademi alacaksan›zal›n dedim. Ben flu an sizi alamam, bu-nun aç›klamas›n› yapamam savc›l›k dahadelilleri incelemedi dediler. Benim evimebir daha bu flekilde gelinmesini, halk›nbu flekilde rahats›z edilmesini istemiyo-rum dedim. Cevap veremiyorlar tabi.

HHaallkk GGeerrççee¤¤ii:: Peki suç duyurusundabulundunuz mu?

FF.. CCeennggiizz:: Cuma günü bask›ndansonra hukuksuz arama için suç duyuru-sunda bulundum. 7 Nisan’da da Cumhu-riyet Savc›l›¤›’na gittim. Savc›l›k izniylearama yap›lm›fl zaten. Polisin sayd›¤› ge-rekçeleri savc› da sayd›, ben de ayn› fle-kilde anlatt›m. Evime TAYAD’dan da o¤-lumun arkadafllar›ndan da gelenlerin ol-du¤unu söyledim. Ben evime gelen in-sanlar›n GBT’lerine bakamam. Örgütdavas›ndan yatm›fl tahliye olmuflsa, o ki-fli hiçbir yere ziyarete gidemez mi yani?Verdi¤i izni savunamad›. Tamam ifade-niz al›nd› dedi ve biz ç›kt›k.

HHaallkk GGeerrççee¤¤ii:: Sizce amaçlar› neydi?

FF.. CCeennggiizz:: Halen onu çözemedim za-ten. Bir komplo yaratmak m› diye düflü-nüyorum. Bir fleyler tezgahl›yorlar amane, bu yak›nda ç›kar herhalde.

HHaallkk GGeerrççee¤¤ii:: Son olarak söylemekistedi¤iniz var m›?

FF.. CCeennggiizz:: Polis evi tek bafl›na ara-m›fl, ben yoktum, avukat yok, muhtaryok. Evime bir fley de b›rakm›fl olabilir-ler. Sonra gelip bunu evde bulduk diyebi-lirler. Ben bunun tedirginli¤ini yafl›yo-rum. Çünkü hukuksuz bir flekilde evimarand›. Böyle bir fley geliflirse ben terörlemücadele polislerini sorumlu tutuyorum.

19Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Emniyetin Eflkiyalar› Ev Bast›

“Bir fieyler Tezgahl›yorlar,Yak›nda Ç›kar”

HHrraanntt DDiinnkk’’iinn kkaattlleeddiillee--ccee¤¤iinnee iilliiflflkkiinn iissttiihhbbaarraatt

bbiillggiissii uullaaflfltt››¤¤››nnddaa,,hheerrhhaannggii bbiirr iiflfllleemm

yyaappmmaayyaann ‹‹ssttaannbbuull EEmm--nniiyyeett MMüüddüürrüü CCeellaalleettttiinn

CCeerrrraahh’’››nn,, ddeevvrriimmcciilleerrkkaarrflfl››ss››nnddaa ççaall››flflmmaa

yyöönntteemmiinnee bbiirr öörrnneekk::

2211 MMaarrtt’’ttaa FFiiggeenn KKuurrttuu--lluuflfl CCeennggiizz’’iinn KKüüççüükkaarr--

mmuuttlluu’’ddaakkii eevviinnee,, kkeennddiissiieevvddee yyookkkkeenn ‹‹ssttaannbbuullEEmmnniiyyeett MMüüddüürrllüü¤¤üü

ppoolliisslleerrii ttaarraaff››nnddaann,, uuzzuunnnnaammlluulluu ssiillaahhllaarr vveeaammbbuullaannss eeflflllii¤¤iinnddee

bbaasskk››nn yyaapp››lldd››,, kkaapp››kk››rr››llaarraakk,, ssaabbaahh ssaaaatt

0077..3300’’ddaann 1155..3300’’aa kkaaddaarraarraammaa aadd›› aalltt››nnddaa eevvii ttaa--

llaann eeddiillddii..

““AArraammaaddaa”” hhiiççbbiirr yyaassaallpp rroosseeddüürree uuyyuullmmaadd››..““AArraammaa”” eevvddee kkiimmssee

yyookkkkeenn yyaapp››lldd››¤¤›› iiççiinn,, nneeaavvuukkaattllaarr nnee ddee FFiiggeenn

CCeennggiizz aarraammaayyaa rreeffaakkaatteeddeebbiillddii..

TTaallaann eeddiilleenn eevvddee,, kkaannsseerrtteeddaavviissii ggöörreenn CCeennggiizz’’iinn,,iillaaççllaarr›› kk››rr››ll››pp eezziillddii.. HHeerr

ttaarraaff kk››rr››ll››pp ddöökküüllddüü..

BBuu ttaallaannddaann ssoonnrraa,,EEmmnniiyyeett MMüüddüürrllüü¤¤üü’’nnee

hheessaapp ssoorrmmaayyaa ggiiddeennCCeennggiizz’’ee nnee EEmmnniiyyeett nnee

ddee SSaavvcc››ll››kk bbuu kkeeyyffiillii¤¤iinn,,hhuukkuukkii bbiirr aaçç››kkllaammaass››nn››

yyaappaammaadd››..

Page 20: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

TAYAD’l› Aileler ve Av. BehiçAflc› yapt›klar› bas›n toplant›s›ylaAdalet Bakan›’n›n hapishanelerdesüren tecrit politikas› ve yaflananhak ihlalleri ile ilgili yalan söyledi-¤ini vurgulad›lar.

5 Nisan günü ‹stanbul BarosuMerkez Binas› Orhan Adil Apayd›nToplant› Salonu’nda TAYAD’l› Ai-leler’den, Canan ve Zehra Kulak-s›z’›n babas› Ahmet Kulaks›z ve Av.Behiç Aflc› “Yalana Son Hapishane-lerde ‘Sohbet Hakk›’ Uygulans›n”konulu bir bilgilendirme toplant›s›yaparak genelgenin uygulanmas›n›istediler. Toplant›ya aralar›nda Tec-rite Karfl› Sanatç›lar, ÇHD’li Avu-katlar, D‹SK, KESK, TTB,TMMOB’dan üyelerin oldu¤u 100kifli kat›ld›.

‹lk sözü alan Kulaks›z konuflma-s›nda, Adalet Bakanl›¤›’n›n tutsak-larla ilgili “tutuklular bizim progra-m›m›za kat›ls›n sohbet hakk›ndanyararlans›n” dayatmas›nda bulun-du¤unu dile getirerek “Adalet Ba-kanl›¤› bunu yapmakla 122 insan›nneden öldü¤ünü anlamak istemiyor.Ailelerin iradesini hiçe say›yor.Ama biz bu hakk› mutlaka onlarauygulataca¤›z. Amac›m›za ulafla-mazsak her türlü yolu yöntemi, de-neyebiliriz. Son 7 y›ld›r yaflad›¤›-m›z ac›y›, eziyeti ve zulmü bir kezdaha yaflamak istemiyoruz. Bununiçin flimdiden ifli s›k› tutmal›y›z.

Adalet Bakan› iyi niyetliyse yapa-ca¤› tek fley “bu genelgeyi uygula-y›n demektir. Bu hak kan ve canpahas›na kazan›ld›. Tecrit edilmeninyoksunlu¤unu, ac›s›n› çok yaflad›k.Biz bunlar› tekrar yaflamak istemi-yoruz” sözlerine yer verdi.

Adalet Bakanl›¤›’n›n insanlar›ngözünün içine baka baka yalan söy-lemesine tepki gösteren Av. Aflc› ise“Adalet Bakanl›¤› Ceza ve TevkifEvleri Genel Müdürlü¤ü taraf›ndanhaz›rlanan raporu bir brifingle mil-letvekillerine aç›kl›yor. Çok sonra-dan haberimiz olan ve tesadüfen eli-mize geçen bu raporda sohbet hakk›uygulan›yor deniyor, bu koca biryaland›r. Bugün sadece bu hak k›s-

mi olarak K›r›klar F Tipi’nde uygu-lan›yor. Oran›n müdürü de “di¤er FTipleri’nde uygulanm›yor bir biz miuyguluyoruz diye bu hakk› uygula-maktan vazgeçecek. Müdür “bizyanl›fl yap›yoruz” diyormufl. Sohbethakk› daha önce k›sm› olarak Bolu,Tekirda¤ 1 ve 2 No’lu, Edirne FTipleri’nde uygulan›yordu sonravazgeçildi. Ayakkab› aramas› dayat-mas› ve benzeri gerekçelerle bu haktamamen ortadan kald›r›ld›. Yine

disiplin cezalar› vargerekçesiyle uygu-lanm›yor” diye ko-nufltu. Aradan 1.5y›l geçmesine ra¤-men genelgenin uy-gulanmad›¤›na de¤i-nen Aflc›, Adalet Ba-

kanl›¤›’n›n önümüzdeki hafta içinrandevu verdi¤ini ve bu kez sözün-de durursa görüflme yap›laca¤›n›kaydetti.

“Bizim üzerimizde a¤›r bir so-rumluluk var. Çünkü içerdekiler bi-ze güvendiler ve Ölüm Orucu’naara verdiler. Bu yüzden biz de bunuciddiyetine uygun davranmak duru-munday›z” sözleriyle herkesin so-rumlulu¤unu hat›rlatan Aflc›, tecritsorununun çözülmesini istedi.

Bas›n toplant›s› tecrite karfl› bir-likte verilen mücadelenin devamettirilmesi ve Adalet Bakanl›¤›’n›ngenelgeyi uygulamas› ça¤r›s›ylasona erdi.

20 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Yalana Son!‘Sohbet Hakk›’ Uygulans›n

Ankara Sincan HapishanelerKampüsü’nde bulunan gençlik ve ço-cuk hapishanesinde iflkence yap›ld›¤›bildirildi. Daha önce de defalarca buflekilde gündeme gelen hapishaneyeyeni giren Bilgehan Karpat giriflteönce askerler taraf›ndan ard›ndan dagardiyanlar taraf›ndan iflkenceye ma-ruz kald›.

8 Mart Dünya Emekçi Kad›nlarGünü’ne kat›ld›¤› gerekçesi ile tutuk-lanan Bilgehan Karpat 18-21 yafl ara-

s› tutuklu vehükümlükleringötürüldü¤üSincan Çocukve Gençlik

Hapishanesi’ne konuldu. Avukat›Özgür Y›lmaz’›n edindi¤i bilgileregöre, hapishaneye 28 Mart’ta girifl ifl-lemleri yap›l›rken ilk önce askerlertaraf›ndan tekme-tokat dövülmüfl,sonraki aflamada kayd›n› yapacakolan gardiyanlar taraf›ndan girifltekibir odaya al›nm›flt›r. Karpat burada“seni biz ak›lland›rmas›n› biliriz” de-nilerek bu kez de gardiyanlar taraf›n-dan sald›r›ya u¤ram›fl, burada tümgiysileri zorla ç›kar›larak onursuz

‹fiKENCEN‹N SSAVUNULDU⁄U B‹R HHAP‹SHANE: S‹NCAN FF TT‹P‹

Page 21: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

21Say›: 2 // 13 NNisan 22008

5 Nisan’da BirgünGazetesi’nde, FerdaKeskin imzas› ile ““ccee--

zzaaeevviinnddee”” bafll›kl› bir yaz› yay›n-land›. Keskin, Birgün Gazetesi’ninAB’ci köfle yazarlar›ndand›r. Yaz›-s›nda, tecriti anlatm›yor, Adalet Ba-kanl›¤› ile birlikte, F Tiplerinde ger-çeklefltirdikleri ““pprroojjeelleerrii”” anlat›-yor.

Adalet Bakanl›¤› ile birlikte ha-yata geçirdikleri proje kendi anlat›-m›yla; ““eeddeebbiiyyaatt,, ffeellsseeffee,, rreessiimm,, ssee--rraammiikk,, ttiiyyaattrroo vvee bbeennzzeerrii aallaannllaarrddaayyaapp››llaann aattööllyyee ççaall››flflmmaallaarr››”” imifl.

Bunlar, bakanl›¤›n, kullan›m›n›tretmana uymaya ba¤lad›¤› ve ““hhaa--ppiisshhaanneelleerrddee tteeccrriitt yyookk,, bbaakk››nn oorr--ttaakk kkuullllaann››mm aallaannllaarr››nnddaa bbiirr aarraayyaaggeelliiyyoorrllaarr”” demagojisinin arac› ola-rak kulland›¤› alanlard›r. Bu neden-le de, F Tipi hapishanelerin aç›ld›¤›günden bu yana devrimci tutsaklarbu alanlara ç›kmay› reddetmektedir.

Dolay›s›yla, gündeme getirilmeamaçlar› edebiyat, felsefe, resim vb.de¤il, tecriti meflrulaflt›rmakt›r. Tut-saklar›n talepleri ise, tecritin kald›-r›lmas›, tutsaklar›n birbirleriyle gö-rüflmelerinin, ““ tt rreettmmaannaa uuyymmaa””denilen tüm onur k›r›c› yapt›r›mlarauyma kofluluna ba¤lanmamas›d›r.

Keskin yaz›s›nda; ““bbuu ççaall››flflmmaa......

ddeevvlleett vvee ssiivviill ttoopplluumm öörrggüüttlleerrii tteemm--ssiillcciilleerrii iiççiinn ddee uummuutt vvaaaatt eeddiiyyoorr--dduu...... SS››¤¤ ppoolliittiikk ggeerreekkççeelleerrllee kkeessttiirr--mmeeddeenn kkaarrflfl›› çç››kkmmaann››nn kkoollaayy,, yyaapp--mmaann››nn iissee hheerr bbaakk››mmddaann ggüüçç oolldduu--¤¤uu bbuu ççaall››flflmmaa......”” gibi cümleler ku-ruyor.

Keskin’in sözünü etti¤i çal›flma-n›n bütün amac›, flu veya bu biçim-de tretman› kabul ettirmektir. Tecri-ti gündeme getirmeksizin ““oorrttaakkaallaannllaarr›› iiflfllleettmmeekk””tir.

Keskin, bakanl›¤›n tretman› birflekilde kabul ettirme politikas›nagönüllü olarak hizmet etmekle ye-tinmiyor, bunun propagandas›n› ya-p›yor, devrimcileri bu politikaya ta-v›r ald›klar› için suçluyor.

Oysa onun ucuz böbürlenmeyle,““kkaarrflfl›› çç››kkmmaann››nn kkoollaayy”” dedi¤i bupolitikaya, tutsaklar 7 y›ld›r, 122 fle-hit ve yüzlercesinin sakat kalmas›pahas›na direniyorlar. Acaba, buKeskin gibilerine kolay m› görünü-yor? ‹nsan hayat›na verdikleri de¤erbu mu?

Fakat, tecrit zulmünün gönüllühizmetçisi, ne insanlar›n direniflleri-ne, ne taleplerine, ne düflüncelerinesayg› duymuyor. AB ve Adalet Ba-kanl›¤› zemininde konufluyor, onla-r›n politikalar›n› uygulamak içinç›rp›n›yor. Beynini, zulmün sahiple-

rine teslim etmifl, s›radan bir de-mokrat tavr› göstererek, bakanl›¤›nkendi genelgesinde geçen ““ssoohhbbeetthhaakkkk››””n› neden uygulamad›¤›n› bi-le sormuyor.

Devleti savunuyor, devletin hüc-resini, tecritini, F Tipi’ni savunuyor.Bunlar› ilk yapan Ferda Keskin de-¤il, fakat Keskin bunlar› sol ad›nayap›yor. Peki, bunun solla ne ilgisivar? Sistemi meflru görüyor, siste-min tutsaklar üzerindeki bask›s›n›meflru görüyor, fakat bunlar› kendi-sini sol diye pazarlayarak yap›yor.

Ne zamandan beri sol olmak, budüzene karfl› mücadele edenlerinkarfl›s›nda yer almak, kendini siste-min hizmetine sunmakt›r?

Keskin, ya kendisini sol diye ta-n›tmas›n, bu faflist düzenin savunu-cusu ve onun devrimcilere karfl› tes-lim alma politikalar›n›n uygulay›c›-s› kimli¤iyle ortaya ç›ks›n. O zamanbakanl›k yetkilileri gibi “tretmanauyun” diye ba¤›rmas›n› yad›rgama-y›z. Ya da sol olmak istiyorsa, tecri-te karfl› mücadele etmekle bafllas›n.

Birgün Gazetesi’ne de soruyo-ruz: Böyle birinin Birgün’de ne iflivar? Birgün Gazetesi, düzenin savu-nucular›n› m›, kendi çevresinde bir-lefltiriyor? Peki bunun ““ssoolluu bbiirrlleeflfl--ttiirrmmeekkllee”” ne ilgisi var? Sol bir ga-zete sayfalar›n› düzenin savunusu-na, düzenin zulmünün propaganda-s›na ay›rmamal›d›r.

Tecriti Soldan Savunmak

aramaya maruz kalm›flt›r. Gördü¤ü muameleden kaynak-l› ayaklar›nda morluklar, kula¤›nda morluklar oluflanKarpat’›n kulak zar›n›n y›rt›ld›¤› ve denge problemi ya-flad›¤› ö¤renildi.

Karpat’›n avukat› Özgür Y›lmaz konuyla ilgili yapt›¤›aç›klamada Sincan Çocuk ve Gençlik Hapishanesi'ndedaha önce de Nadir Ç›nar, Özgür Karakaya, Cenan Al-tunç ve ‹lker fiahin’in iflkenceye maruz kald›klar›n›, vü-cutlar›ndaki falaka izlerinin tespit edildi¤ini ve müdür ile16 personel hakk›nda dava aç›ld›¤›n›, bunun sonucundaiflkence için de¤il de suç duyurusunda bulunan avukatla-ra davalar aç›ld›¤›n› hat›rlatt›.

Sincan Çocuk ve Gençlik Hapishanesi’nde iflkenceninsavunuldu¤una de¤inen Av. Y›lmaz Sincan CumhuriyetBaflsavc›l›¤›’na Sincan Çocuk ve Gençlik Kapal›Hapishanesi’nde görevli müdür, müdür yard›mc›lar›,doktor, olaya kar›flan memurlar hakk›nda iflkence, göre-

vi ihmal, kötü muamele, delil ka-ratmak suçlar› ile ilgili suç duyu-rusunda bulundu.

Müvekkilinin “kendisine ifl-kence yapan ve olaydan haberiolan kiflileri teflhis edebilecekleri-ni” söyledi¤ini vurgulayan Y›lmazsuç duyurusu metninde flu bilgile-re de yer verdi: “Müvekkilimingö¤üs kafesinin güvercin gö¤üs denilen flekildeolmas›ndan kaynakl› vücuduna sert müdahale olurise iç organlar›n›n parçalanmas› söz konusu olabi-lir. Bu nedenle ölüm tehlikesi bulunmaktad›r. Mü-vekkilim bu durumunu yetkililere bildirmifltir. Ak-si bir durumda cezaevinde yetkili kifliler yeterliözen göstermez iseler istemedi¤imiz bir kötü sonuçtansorumlu olacaklard›r.”

Page 22: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

22 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Irak’ta, Amerikan ordusu ve ifl-birlikçi Nuri El Maliki iktidar›naba¤l› kukla ordu, fiiiler’in liderle-rinden Mukteda El Sadr’a ba¤l›Mehdi Ordusu’nu silahs›zland›rmakiçin sald›r›yorlar.

Sünni Araplar ve Kürtler aras›n-da yap›lan anlaflmayla Barzani’ninverdi¤i izin do¤rultusunda, Kürtpeflmergeler de, Mehdi Ordusu’nakarfl› savaflacaklar.

EEmmppeerryyaalliizzmmee kkaarrflfl›› bbiirrlleeflflmmee--yyeennlleerr,, eemmppeerryyaalliizzmmiinn bbaayyrraa¤¤›› aall--tt››nnddaa,, ddiirreenneennlleerree kkaarrflfl›› bbiirrlleeflflii--yyoorr!!

Ne ç›kar› var Kürt halk›n›n Meh-di Ordusu ile çat›flmakta? Elbette,Kürt halk›n›n fiiiler’le çat›flmas›ndada, Mehdi Ordusu’na yap›lan sald›-r›larda da ç›kar› olan Amerika’d›r.Dolay›s›yla, peflmergeler de, iflgalciAmerika’n›n ç›karlar› için MehdiOrdusu’na karfl› savaflacaklar.

‹flte, iflbirlikçilik böyle bir fley-dir. Kendi halk›n›n ve baflka halkla-r›n ç›karlar›n›, emperyalist ç›karlarafeda edersin. Halklar›n kan›n› em-

peryalist ç›karlar için ak›t›rs›n. ‹fl-birlikçili¤in peflmergeleri içine sü-rükledi¤i konum da budur.

Israrla, Barzani-Talabani önder-li¤indeki Kürtler’in kendi kaderleri-ni tayin hakk›n› kulland›¤›n› söyle-yenler cevaplamal›d›r: Bunun ad›,kaderini emperyalist Amerika’n›nellerine teslim etmek mi, yoksa ken-di kaderini tayin etmek midir?

Herhalde, kimse kendi kaderinitayin hakk›n›, emperyalist güçlerinelindeki bir oyuncak haline getir-meden, mevcut durumu kaderini ta-yin hakk›d›r diye savunamaz. Kendikaderini tayin etmek demek, bir ira-deye sahip olmak demektir. Pefl-mergeleri Mehdi Ordusu’nun üzeri-ne salan, nihayetinde Amerika’n›niradesidir.

‹flte, Ameri-ka’n›n halklaraverdi¤i ba¤›ms›z-l›k, özgürlük bu-dur. Sömürmek vekendi ç›karlar›

için kullanmak.

Emperyalizmin elinden ba¤›m-s›zl›k, özgürlük bekleyenler, kendiiradelerini de kaybederler. Bir halk,bask› alt›nda tutuluyor olabilir, hak-lar› ve özgürlükleri elinden al›nm›flolabilir, fakat kendi iradesi varsa,gün gelir ve kendi kaderini tayin et-me hakk›n› kullanman›n koflullar›-n›, mücadelesi ile yarat›r. Talabanive Barzani iflbirlikçili¤inin yapt›¤›ise, iradelerini emperyalistlere tes-lim etmektir. ‹radeleri emperyaliz-min elinde olanlar›n, Kürt halk›n›nkaderini tayin hakk›n› savunmalar›da mümkün de¤ildir.

Fakat, bunlar flafl›rt›c› de¤il, ifl-birlikçili¤in do¤as›d›r. KuzeyIrak’ta oluflturulan Kürt devletinin,emperyalizmin jandarmas› olarakhalklara karfl› kullan›laca¤› s›r de-¤ildi. Dolay›s›yla, iflbirlikçi devletisavunup da, peflmergelerin MehdiOrdusu’nun üzerine sürülmesinekarfl› ç›kanlar, kendilerini ve halk›aldat›rlar.

DTP Milletvekili Osman Özçe-lik, Meclis kütüphanesine, çevirisi-ni kendisinin yapt›¤› ilk Kürtçe ki-tab› verdi, TBMM Baflkanl›¤› da bukitab› kabul etti. Böylece, TBMMkütüphanesine ilk Kürtçe kitap gir-mifl oldu. Kitap, Alexander Soljenit-sin'in “Stalin dönemindeki çal›flmakamplar›n›” konu alan `̀IIvvaann DDeennii--ssoovviiçç''iinn BBiirr GGüünnüü'' isimli, anti-ko-münist gerici bir roman›.

Diyarbak›r’da 5 Nisan günü ya-p›lan, Osman Baydemir’in de kat›l-d›¤› ““AAttaattüürrkk’’üünn ffaahhrrii hheemmflfleehhrrii--llii¤¤iinniinn 8822.. yy››llddöönnüümmüü ttöörreennii””ndede ““AAttaattüürrkk’’üünn sseevvddii¤¤ii flflaarrkk››llaarr””Türkçe ve Kürtçe olarak okundu.

Bunlara kim sevinmeli?

‹ki tavr›n oligarfli aç›s›ndan orta-

ya ç›kard›¤› sonuç fludur: ““KKüürrttççeesseerrbbeessttllii¤¤ii ddee ssiizziinn çç››kkaarrllaarr››nn››zzaahhiizzmmeett eeddeebbiilliirr..””

Kuflkusuz, oligarflinin buna biritiraz› olmaz. E¤er, Kürtçe’nin ser-best b›rak›lmas›, ulusal bask› alt›n-da kalmalar›n›n do¤al sonucu ola-rak, büyük oranda sömürü düzeninede tepki duyan Kürt halk›n›n, sömü-rü düzeni içine çekilmesine hizmetedecekse buna sevinecek olan da,ezilen halklar de¤il, oligarfli olacak-t›r. Ve bunun ad› da, Kürtçe’nin ser-best olmas› de¤il, Kürtçe’nin ege-men s›n›flar›n hizmetine sunulmas›olacakt›r.

Bu politika, egemen s›n›flar›kand›rmak de¤ildir, sistemin bofl-luklar›n› kullanmak de¤ildir. Bu po-

litikalar milliyetçi, halk-lar›n ç›karlar›n› düflün-meyen, dar milliyetçi ba-

k›flla soruna yaklaflan politikalard›r.Milliyetçili¤in, genel anlamda halk-lar›n yarar›-zarar› gibi düflünceleriyoktur. Halklar›n zarar›na olan› da,milliyetçilik zemininde savunabilir-ler. ‹ki örnek de, bunu gösteriyor.

Hay›r, bizim istedi¤imiz bu de-¤ildir. Biz, Kürt halk›n›n ulusal hak-lar›n› kullanmas›n›, dili, kimli¤iüzerindeki bask›lar›n kalkmas›n› is-tiyoruz, sosyalizme, Stalin’e Kürtçesald›r›lmas›n› istemiyoruz. Devrim-ci düflüncelerin Kürtçe dile getiril-mesi yasaklan›rken, sadece düzeninifline gelen düflüncelerin Kürtçe dilegetirilmesine izin verildi¤i (TRT ör-ne¤indeki gibi) bir Kürtçe serbestli-¤i, demokratikleflme kategorisinede girmez.

‹flbirlikçilerin Direnifle Karfl› ‹ttifak›

KKaaddeerrlleerriinnii AAmmeerriikkaa’’yyaaTTaayyiinn EEttttiirreennlleerriinn,, KKeennddiiUUlluussaall ÇÇ››kkaarrllaarr›› YYookkttuurr..

OOnnllaarr AAmmeerriikkaann ÇÇ››kkaarrllaarr››‹‹ççiinn SSaavvaaflfl››rrllaarr

‹stedi¤imiz “Kürtçe Serbestli¤i” Bu Mu?

Page 23: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

‹çlerinde Diyarbak›r Barosu Bafl-kan› Sezgin Tanr›kulu’nun da bulun-du¤u, Diyarbak›r’daki çeflitli örgüt-lenmelerin temsilcileri, Tayyip Er-do¤an’la TBMM’de, ““DDoo¤¤uu vvee GGüü--nneeyyddoo¤¤uu AAnnaaddoolluu bbööllggeelleerriinniinn ssoo--rruunnllaarr››nn››”” anlatmak için görüfltü.

Fakat, Baflbakan’›n Kürt sorunu-nu duymaya dahi tahammülü olma-d›¤› için, görüflmenin belirleyici ya-n›n›, Baflbakan’›n, Tanr›kulu’na ha-karet etmesi oluflturdu.

Sezgin Tanr›kulu’nun ““aannaaddiillddeeee¤¤iittiimm”” ve ““kkaammuussaall aallaannddaa aannaa--ddiillddee hhiizzmmeett aallmmaa hhaakkkk››””n› günde-me getirmesi, Tayyip Erdo¤an’›n ha-karetlerine maruz kalmaya yetti.

Tanr›kulu’na, ““AAnnaaddiillddee ee¤¤iittiimmssaaddeeccee aazz››nnll››kkllaarr iiççiinnddiirr.. OOnnllaarraaddaa kkuurrss aaçç››ll››rr”” diye tepki gösterenBaflbakan, Almanya’da yaflayanTürkler’in durumunu örnek verdi.Tayyip’e göre; Almanya’daki Türk-ler’le, Anadolu’daki Kürtler’in du-rumu ayn› idi. Almanya’daki Türklernas›l ki, baflka bir ülke topraklar›ndayafl›yorlarsa, Türkiye’deki Kürtlerde, baflka bir ülke topraklar›nda yafl›-yorlard›. Bu sözler üzerine AKP’ninKürt sorununa bak›fl›n› anlatmakiçin baflka söz etmeye gerek yokturasl›nda.

Bu örneklemeye itiraz eden Tan-r›kulu, bu sefer Tayyip’in ““YYaallaannkkoonnuuflfluuyyoorrssuunn,, sseenn ddüürrüüsstt ddee¤¤iill--ssiinn”” hakaretleriyle karfl›laflt› ve top-lant›y› terk etti.

Baflbakan halk›n talepleri karfl›-s›nda her zaman tahammülsüzdür.Halk›n taleplerine verdi¤i cevaplar,““aannaann›› ddaa aall ggiitt””, ““ggiitt ççaall››flfl uullaann””,,““mmaarrjjiinnaalllleerr”” içeri¤indedir.

Talepler Kürt sorununa iliflkin ol-du¤unda, islamc› Tayyip’in taham-mülsüzlü¤ü de en üst boyutlara ç›k-maktad›r.

‹slamc› AKP’liler için Kürt soru-nu yoktur. Kürt sorununun varl›¤›n›kabul etti¤i zamanlarda da, amac›halk› oyalamak, takiyye yaparak biryandan halk›n oyunu al›rken, di¤er

yandan Kürt so-rununun üzeriniküllemekti.

Onlar anadi-li bilmezler, Arapça’y› bilirler. Ana-dil dendi¤inde, ulusal haklar dendi-¤inde, islamc› Tayyip kimli¤i ortayaç›k›yor ve hakarete bafll›yor. Onlar›nliteratüründe, insan, insan haklar›,insan›n de¤eri, ulusal haklar, ulusalonur, ulusal kimlik gibi kavramlar dayoktur. Bunlar› ifade eden bir taleplekarfl›laflt›¤›nda tahammülsüzlefliyor.Yalanc›l›k, marjinallikle itham ede-rek ya da islamc› ideoloji ile etkisiz-lefltirmeye çal›fl›yor. Halk›n taleplerikarfl›s›nda, k›flk›rt›c›l›k ve provoka-törlük yap›yor.

‹slamc› AKP iktidar›, herkesinSünni ‹slam dini zemininde hareketetmesini, halklar›n Sünnilik bayra¤›alt›nda toplanmas›n› istiyor. Bununiçin, Sünni ‹slam›, halk› tek bayrakalt›nda toplayacak politika olaraköneriyor.

Böylece, Kürt sorununu, Alevi-ler’in sorunlar›n›, di¤er az›nl›klar›nsorunlar›n› çözmüfl olacak. ‹slamc›kafa, halklar›n tarihsel geliflimini an-lam›yor. Kürt sorununu, Aleviler’insorununu anlam›yor. Tarihsel süreç-lerin ortaya ç›kard›¤› sorunlar›, din-cili¤i gelifltirerek, ““yyookk ssaayyaarrssaannyyookk oolluurr”” politikas›yla görmezdengelerek, gündemden ç›karabilece¤i-ni san›yor.

TTüürrbbaann YYaassaa¤¤››,, AAKKPP’’yyeeKKaappaattmmaa DDaavvaass››DDeemmookkrraassiiyyee AAyykk››rr››,, AAnnaaddiillYYaassaa¤¤›› DDeemmookkrraassiiyyee UUyygguunn

Tayyip Erdo¤an’›n demokrasiside sadece kendisi içindir. Bir fley,e¤er AKP iktidar›n› güçlendiriyorsa,o demokrasiye uygundur, tersi du-rumda demokrasi rafa kald›r›l›r.

Kürtler’in ulusal talepleri, AKPiktidar›n›n politikalar›na uygun de-¤ildir. Ulusal talepler, ulusal haklar,dincilik zeminini zay›flat›r. Tayyipise, dincilik zemininde iktidar olabilmektedir. O zaman, dincilik zemi-nini zay›flatan her politika, AKP ik-tidar›n›n tepkisi ile karfl›laflacakt›r.

Buneden-le, devrim-cilere, sosyalist-lere düflmand›r,Kürt kimli¤inedüflmand›r, Ale-viler’e düflman-d›r. Fakat, Ame-rika ve AB’yeuflakl›k yapmaktan rahats›z de¤ildir.Çünkü, iflbirlikçilik kendisini iktida-ra tafl›maktad›r.

Böylesi bir iktidar›n ne Kürt so-rununu, ne de halk›n herhangi bir so-rununu çözmesi sözkonusu de¤ildir.Bugüne kadar da, halk›n tek bir so-rununu çözmemifltir.

Karfl›s›nda, sorunlar› gündemegetirmeyen, AKP’nin dayatmalar›naboyun e¤en halk istiyor. AKP ne ve-rirse boyun e¤ilmeli, karfl›s›ndatevekkül edilmelidir.

Halk›n taleplerini gündeme getir-mesine, talepleri için mücadele et-mesine tahammülsüzdür. Oysa de-mokrat olman›n, demokrasiyi savun-man›n temel koflulu, halk›n örgütlen-me, talepleri için mücadele etmehakk›na sayg› göstermeyi, bunu ya-sal güvence alt›na almay› gerektirir.

Fakat islamc›n›n demokrasi bi-linci yoktur. ‹slamda kulluk vard›r.‹ktidar› elinde bulunduranlar kendi-lerini, tanr›n›n temsilcileri sayarlar.Halktan kendilerine koflulsuz biat et-melerini isterler.

AKP’nin iste¤i de budur. ‹ktidar-dan kimse bir talepte bulunmamal›,mücadele etmeye kalk›flmamal›, tari-katlar d›fl›nda örgütlenme olmamal›-d›r. Bunlar› bugün bütünüyle dayata-m›yorsa, bu henüz bunun zemininioluflturamad›¤› içindir. Fakat, bugü-ne kadar gündeme getirdi¤i dayat-malar, bu kafa yap›s›n› ortaya koy-maktad›r.

Birkaç ayl›k, gözalt› tutuklamapolitikalar› bile, AKP iktidar›n›nhalk›n hak ve özgürlüklerine, örgüt-lenme ve mücadele hakk›na ne kadartahammülsüz oldu¤unu göstermeyeyeterlidir.

23Say›: 2 // 13 NNisan 22008

‹slamc› Anlay›flta UlusalHak Kavram› Yoktur

““NNeeyyaappaaccaakkss››nn››zz ““aannaa

ddiill””ii;; AArraappççaa kkoonnuuflfluunn,,AAllllaahh’’››nn ddiillii ddee

AArraappççaa’’dd››rr......””

Page 24: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

“Yanl›fl hesap Ba¤dat’tan dö-ner.” Kimbilir kaç yüzy›ll›k bir de-yifl. Tarih, sözünü do¤ruluyor:

Irak’ta iflgal 5. y›l›nda. 9 Ni-san’da Ba¤dat’a giren iflgalci, 5 y›lsonra, hala Ba¤dat’› teslim alamad›.‹flgal yönetiminin ve kukla yöneti-minin s›¤›nd›¤› “yeflil bölge”de bilekendilerini güvence alt›na alam›-yorlar, hala havan toplar› ya¤›yor“yeflil bölge”ye. Ve iflgalin 5. y›ldö-nümünde hala çareyi tüm Irak ça-p›nda araçlara soka¤a ç›kma yasa¤›koymakta ar›yorlar...

OOyyssaa...... Oysa, bombalar, dahaBa¤dat’a düflmeden önce, teflrif et-mifllerdi evlerimizin içine. Adlar›n›,kodlar›n›, rollerini ö¤rendik bir bir.Ancak halk düflmanlar›na özgür birkanl› ve kara mizah›n ürünü olarakbunlara ““aakk››llll››”” füze denildi¤ini deo zaman duyduk.

Yere düflmeden önce, yyüürreekklleerreekkoorrkkuussuu ddüüflflssüünn diye cümle alemegösterdiler suç aletlerini. Füzelerini,uçaklar›n›, toplar›n›... Gözümüzesoktular iyice, ki bilincimiz beyazbayra¤› çeksin. Herkes “bu emper-yalizme karfl› durulamaz” diye dü-flünsün!.. Besbelli, tüm dünyay› tes-lim alman›n ad›m›yd› Irak’›n iflgali.Ve iflte o ak›ll› bombalar›yla beraberatt›lar o kanl› ad›m›.

Sömürü ve zulümden mamul birak›l›n imali olan ak›ll› ve katil füze-ler, birbiri ard›na düfltüler Irak’a.

Co¤rafyam›za, baht›m›za düflmeyedevam ediyor hala, üstünde ““MMaaddeeIInn UUSSAA”” yazan bombalar. Ve parça-lan›yor halklar›n eli kolu, eti kemi-¤i, kan›yor bebeler... Kor atefllerde,kor ac›larda yanan yürekler hep bi-zim. Orada, burada, Filistin’de,Irak’ta düflerken pefl pefle bombalar,biner biner kan›yor halklar. Öyle ya,halklar›n kan›n› dökmeden dönmezbu emperyalist çark. Çünkü, halkla-r›n kan›yla ya¤l›yorlar emperyalistsömürünün alçak çark›n›.

Söyleyin Irak iflgalinin “bilanço-sunu” ç›karan emperyalist baylar veonlar›n borazanlar›, söyleyin: Irakhalk›n› kaç milyon eksilttiniz? ‹sta-tistikleriniz ne diyor bu konuda? Birmilyon efli¤ini aflal› epey olmufltuzaten. fiimdi kaç› buldu ecelsizölümlerimiz? Ne kadar oldu mezar-lar›m›z ve mezars›zlar›m›z?

Rakamlar, en nihayetinde bir so-yutlamad›r. Ama iflgal, katliam, zu-lüm ve ölüm, çok somuttur. Çizme-nizin çi¤nedi¤i her toprak, kanar buyüzden. Ve tarifsiz ac›lar deryas›nadökülür ceset nehirleri. ‹statistikçi-lerin suçu yok elbette. Var oldu¤u-nuz yerde, baflka suçlu aramaya dagerek yok. Suçlusunuz! Döktü¤ü-nüz kan, sömürdü¤ünüz al›nteri veya¤malad›¤›n›z toprak karfl›s›nda,suçlusunuz. Tesellisi de¤il ama he-sab› olan ac›lar›m›z›n karfl›s›nda, engeliflmifl silahlar›n›z bile kepaze ka-l›r. Suçlusunuz.

Kim teselli edebilir, kuca¤›ndakiyavrusu ‹srail taraf›ndan katledileno anneyi? Kim teselli edebilir, bü-tün ailesi gözlerinin önünde yak›lano Irakl› çocu¤u? Kim teselli edebilirpaletlerin ezdi¤i civan delikanl›lar›nyafl›tlar›n›? Kim teselli edebilir EbuGarip’te tecavüz edilenleri?.. Kimteselli edebilir bu kadar kan› dökü-len ve bu kadar afla¤›lanan halklar›?

Kim teselli edebilir bizi? Neyle,nas›l???

Hay›r, bunlar› Bush’a ve onuniflbirlikçilerine sormuyoruz. Onlarasorumuz yok, ama cevab›m›z var.Hayat›n ve kavgan›n içinde verdi¤i-miz ve verece¤imiz cevaplar›m›zvar. ‹yi dinleyin emperyalist efendi-ler yüreklerimizden kopup gelenhayk›r›fllar›! Hiç unutmay›n ki si-lahlar›n›z›n, iflbirlikçilerinizin vedalga geçer gibi aç›klad›¤›n›z özür-lerinizin çap› yetmez ac›lar›m›z›nkudretini gö¤üslemeye.

Ne güzel ve ne kadar do¤ru söy-lenmifltir tarih içinde: Yanl›fl hesapBa¤dat’tan döner. Elbette Ba¤-dat’tan dönecektir emperyalizminbütün o kanl› hesaplar›.

Ba¤dat’›n kuzeyindeki Samar-ra’da özgürlük için savafl›p katledi-len Babek, yüzy›llar önce flöylehayk›r›yordu zalimlere.

“Ey zavall›lar, siz hiçbir zamanözgürlük yang›s›n›n ne demek oldu-¤unu anlamayacaks›n›z. O dehfletliyang› ki, yüre¤i yak›p küle çeviriyor.Özgürlük, o ister tatl› olsun, isterseac›; yaln›z oydu benim secdegâh›m!Ve müstebid ki beni öldürüyor, o dahiç anlamayacak ki, ölümü ile özgür-lük fedaisi büsbütün yok olmuyor.”

Babek’in dedi¤i gibi, özgürlükfedaileri yok olmuyor ve dolafl›yorzulmün oldu¤u her yerde. ‹flte buyüzden bütün o emperyalist hesap-

24 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Hesaplar Ba¤dat’tan dönecek;büyük insanl›k kazanacak!

‹flgalcinin Aczi:‘Ba¤dat’ta araçtrafi¤i yasakland›’

9 Nisan’da Ba¤dat’a girmiflti em-peryalist haydut. ‹flgalcinin “güllerlekarfl›lanaca¤›” senaryosunu do¤rula-yan hiçbir fley yoktu ortada. Acemicedüzenlenmifl bir “heykel devirme” se-naryosuyla Saddam’›n heykeli y›k›l›r-ken, iflgalci bu sahneyle iflgalini mefl-

rulaflt›rmay› amaçl›yordu. Fakat ol-mad›. ABD’nin iflgalini sadece em-peryalizmin emrindeki BM tan›d›;Irak halk› ve dünya halklar› bu iflgaline o gün, ne de ondan sonra tan›mad›-lar. Direnifl o andan bu yana sürüyor.

Amerikan emperyalizminin vekukla yönetiminin 5 y›ld›r süren “dire-nifl bitti bitiyor” söylemlerine ra¤men,böyle. ‹flgalcinin aczini kan›tlayan sonörnek, iflgalin 5. y›ldönümünde ilanedilen “soka¤a ç›kma yasa¤›” oldu.

Page 25: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

lar yenilip dönecektir Ba¤dat’tan.Er ya da geç, ama mutlaka böyleolacakt›r. Çünkü bu, tarihin yazg›s›-d›r ve tarihi sadece halklar yazar.

fiimdi cesetlerimiz üzerindeyükselen o “uygar” saltanatlar›n›nizlerini sergiliyorlar. ‹flgallerini,vahfletlerini, Ebu Garipleri’ni, kül-türlerini, pervas›zl›klar›n› ve ahlak-s›zl›klar›n› bir mil gibi gözümüzesokuyorlar. Ki kköörr oollaall››mm,, ssaa¤¤››rrkkaallaall››mm ve llaall oolluupp isyan etmeye-lim zalimin zulmüne. Sonra da ““öözz--ggüürrllüükk ggeettiirrmmeekk”” diyelim bütün buolup bitene. Irak’›n demokratiklefl-ti¤ine inanal›m beraberinde. Vesonra tarih, ““cceellllaadd››nnaa aaflfl››kk kkuurr--bbaann”” desin cümle halklar›m›za.

Hay›r!

Böyle bir fley olmayacak. ÇünküO büyük insanl›k ölmedi. ‹flçisi,köylüsü, ayd›n›, tüm emekçileri,ezilenleri ve emekten yana olanla-r›yla büyük insanl›k, ölmedi!

Özgürlük fedailerinin nefesle-riyle solup al›p veriyor halklar. Obüyük insanl›k yafl›yor ve emperya-list zorbal›¤a karfl› savafl›yor. Ki za-limler oldukça, özgürlük savaflç›lar›tükenmez bu topraklarda. ÖÖzzggüürrllüü--¤¤üünn eenn nneett ttaann››mm››,, eemmppeerryyaalliizzmmeebbaaflfl kkaalldd››rrmmaakktt››rr bbuu ççaa¤¤ddaa.. Bukadar kesin ve yal›n.

Öfkeliyiz elbette Amerikan em-peryalizmine. Bir as›rd›r bölgemiz-de ayaklar›n› basmad›k yer b›rak-mayan iflgalcilere karfl› biriken öf-kemizin hedefinde, flimdi AAmmeerrii--kkaann hhaarraammiilleerrii var. Onlar› da ye-nece¤iz. Onlar› da kovaca¤›z bura-dan. Özgürlük fedaisi Gülnihal Y›l-maz’›n dedi¤i gibi: “Milyonlarcanedenimiz var bunun için”!

Öfkeliyiz “kovboyvari” yöntemve söylemlerle yönetmeye kalk›flan-lara, öfkeliyiz bu sald›rgan politika-lar› uygulatan tekelci burjuvalara.

Burjuvazinin, düzeniçi statükolardayaflayanlar›n anlayamad›klar› ey-lem biçimleri iflte bu köküne kadars›n›fsal öfkenin sonucudur. Bu öf-keyi, hissetmek bir yana, tahlil bileedemeyenler, art›k günümüz dünya-s›n› tahlil etme yeteneklerini dekaybetmifllerdir. Öfkemizin sonucu-nu Engels söylemifltir zaman›nda:

“Bu öfke, bu kin, daha çok...kendi durumlar›n›n ne denli insan-l›k d›fl› oldu¤unu sezinlediklerini,gururlar›n›n çi¤nenmesine izin ver-meyeceklerini ve önünde sonundaburjuva köleli¤inden kurtulacakla-r›n› gösteriyor.”

Gösterileni görüyor musunuz!Hayat bunun izleriyle doluyor flim-di. Yak›nda taflacakt›r toprak. Veölümsüz ölüler, öldürüldükçe dahada ölmez olurlar. Onlara bu yüzdenhalk denir sadece; vurmak ile k›r-mak ile tükenmeyen, vuruldukçaço¤alan, bir ölüp bin do¤an halk...

‹flte bunun için zafer kazanam›-yor emperyalist Amerika Irak’ta.Milyonlarca öldürmüfl olmas›nara¤men, zafer kazanam›yor...

Biz, onuru, de¤erleri, özgürlü¤üvar eden o büyük insanl›k ailesininta kendisiyiz. Giysilerimiz, dilimiz,derilerimizin rengi farkl› da olsa,benzeriz biz birbirimize. Emekçili-¤imiz, ezilmiflli¤imiz benzer. Pat-ronlar›m›z, zalimlerimiz benzer.Amerikan emperyalizminin bafl›m›-z›n üstünde bir k›l›ç oluflu, t›pk›s›t›pk›s›na ayn›d›r her yerde. O k›l›c›parçalay›p atmak, tarihsel yazg›kardeflli¤imizdir. Bir baflka benzer-li¤imiz, ufka bakt›¤›m›zda gördü-¤ümüzdür. ‹nsanl›¤›n müstakbel vemukadder zaferidir gördü¤ümüz.

Zafer kesindir. fiorul florul akankan pahas›na da olsa, yeni bir dün-ya do¤acak, yeni düzenler kurula-cakt›r. Ortak düflman›m›z Ameri-ka’n›n üstüne yürüyüflümüzün herad›m›nda yeni bir dünya do¤acakt›r.Ozan›m›z Enver Gökçe’nin müjde-ledi¤i gibi: “fiimdi gözayd›n etmezaman›d›r / Yeni bir dünya do¤uyor/ florul florul giden kan pahas› /Müjdeler müjdeler olsun / yeni birdünya do¤uyor...”

25Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Aç Amerikal›lar!

Irak iflgalinin Amerikan tekelle-rini daha da zenginlefltirdi¤ine kufl-ku yok. Fakat Amerikan halk› güngeçtikçe yoksullafl›yor.

Geçen hafta ‹ngiltere’de yay›nla-nan IInnddeeppeennddeenntt Gazetesi’nde ya-y›nlanan ""AABBDD 22000088:: BBüüyyüükk BBuuhh--rraann"" bafll›kl› yaz›, bu yoksullaflma-ya dair çarp›c› rakamlar içeriyordu.

Amerika’da gitgide uzayan birkuyruk var: Açlar›n kuyru¤u bu.

““AABBDD''ddee rreessmmii rraakkaammllaarrllaa flfluuaann iittiibbaarr››yyllaa 2288 mmiillyyoonn AAmmeerriikkaall››tteemmeell gg››ddaa hhaarrccaammaallaarr››nn›› ddeevvllee--ttiinn vveerrddii¤¤ii ‘‘gg››ddaa kkaarrnneelleerriiyyllee’’ yyaa--pp››yyoorr..””

Amerika’da bafllayan son eko-nomik kriz, açlar›n çaresizli¤ini veaçlar kuyru¤unu daha da uzatt›.

Gerçekte yoksullu¤un gösterge-si olan bu “g›da karnesi” uygulama-s›, Amerika’da yaklafl›k 40 y›l öncebafllam›fl durumda. Bu belgeleremuhtaç olan Amerikal›lar’›n say›s›her geçen y›l artm›fl ve bugün 30milyona dayanm›fl halde. Sadecegeçen y›l, 2 milyon Amerikal› ek-lenmifl bu rakamlara: ““2288 mmiillyyoonnAAmmeerriikkaall››,, hhaayyaattttaa kkaallmmaakk iiççiinnbbuu bbeellggeelleerree mmuuhhttaaçç dduurruummddaa””

Dahas›, Amerika’da uygulan-makta olan mevcut ekonomik poli-tikalar, bu durumun de¤iflebilece¤i-ne dair en küçük bir umut da yarat-m›yor. Yine IInnddeeppeennddeenntt’den akta-r›yoruz:

““‹‹flflssiizzlliikk oorraann›› ssoonn iikkii yy››ll››nn rree--kkoorr sseevviiyyeessiinnddee...... KKrreeddiissiinnii ööddee--yyeemmeeddiikklleerrii iiççiinn eevvlleerriinnii kkaayybbee--ddeebbiilleecceekk oollaannllaarr››nn ssaayy››ss›› ddaa ggee--ççeenn yy››llaa ggöörree yyüüzzddee 9933 aarrttmm››flfl dduu--rruummddaa...... KKaarrnneelleerr,, gg››ddaa ffiiyyaattllaa--rr››nnddaakkii aarrtt››flflllaarr›› kkaarrflfl››llaammaayyaa yyeett--mmiiyyoorr......""

Ve ttaarriihhii aaçç››ddaann iillggiinnçç vvee ttrraa--jjiikk oollaann flu ki; Amerikan emperya-lizmi ad›na Irak’› iflgal eden Ameri-kan askerlerinin ço¤u da iflte açl›¤a,yoksullu¤a mahkum edilmifl buAmerikal›lar aras›ndan devfliriliyor.

Page 26: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

1 May›s, s›n›flar mücadelesinin özel anlam›olan günlerinden biridir. Yüzy›l› aflan süredirdevam eden kavgas›yla, yasaklar›yla, yasaklar›aflan iradesiyle sömürüden yana olanlarla,emekten yana olanlar›n karfl› karfl›ya geldi¤i birgündür. 1 May›s, daha kökeninde, ezenlerle ezi-lenlerin, sömürenlerle sömürülenlerin, burjuva-ziyle emekçilerin çat›flmas›n›n ürünü olarak ta-rih sahnesine ç›km›flt›r. Bu nedenledir ki, yüzy›-l› aflk›n süredir yasaklanmaya, unutturulmaya,içi boflalt›lmaya çal›fl›lm›flsa da bunlar›n hepsi-ne karfl› direnebilmifltir 1 May›s.

1 May›s, yüzy›l› aflk›n süredir dünyada veülkemizde iflçi s›n›f›n›n ve tüm ezilenlerin bir-lik, mücadele ve dayan›flma günü olmaya de-vam ediyor.

Ülkemizde de 1 May›s için ony›llara yay›lanzorlu mücadeleler verdik ve vermeye devamediyoruz. Yasakl› y›llardan, “bahar bayram›”manevralar›ndan, 1 May›s alanlar›n›n kan gölü-ne dönüfltürüldü¤ü zamanlardan geçtik.

1 May›s 1989’da flehit verdi¤imiz genç iflçiMehmet Akif Dalc›’n›n elindeki tafllar, bir bü-yük kavgan›n güçlü silahlar›yd›. 1 May›s ülke-mizde y›llard›r yasal olarak kutlan›yor. 1 Ma-y›s’›, iflte Dalc›’n›n kuca¤›ndaki o tafllar saye-sinde kazand›k. Y›llard›r 1 May›s kutlamalar›nakapal› tutulan Taksim’i de, o tafllar sayesindekazan›yoruz. Tafl deyip geçmeyin. Daha o za-man, 1989 1 May›s’›nda Mehmet Akif Dal-c›’n›n flehit düflmesinin hemen ard›ndan onunan›s›na ç›kar›lan kitab›n isminde denildi¤i gibi““ttaaflfl ddee¤¤iill yyüürreekkttii eelliimmiizzddeekkii””.. Ve o yürek,devrimci bir politikayla donanm›flt›. Genç dev-rimci iflçinin kuca¤›ndaki tafllar, tafllar› tutan el,ele güç veren yürek, o yürekteki devrimci cofl-ku ve kararl›l›k, devrimci politikayla bütünlefle-rek proletaryan›n tarihsel gününü savundu.

DDeevvrriimmccii 11 MMaayy››ss PPllaattffoorrmmuu,, iki hafta ön-ce yapt›¤› aç›klamada flöyle diyordu:

“Yer tart›flmas› yoktur. Sorun emekten vehalktan yana tüm devrimci, ilerici güçlerin bi-raraya gelip Taksim 2008 1 May›s’›n› birlikteörgütlemesi sorunudur. Bu sorumluluk hepimi-zindir. ”

Bu noktaya yaklafl›k 2200 yy››llll››kk bbiirr mmüüccaaddee--lleenniinn sonucunda gelindi. 12 Eylül faflist cun-tas›n›n ülkemizin üstüne bir karabasan gibi çök-

tü¤ü y›llar›n ard›ndan devrimci hareket, halk›nmücadelesini büyütmesine paralel olarak 1 Ma-y›s’a sahip ç›kmay› da gündeme getirdi. 1 Ma-y›s’a her koflul alt›nda ve bedeli ne olursa olsunsahip ç›kmam›z› gerektiren iikkii tteemmeell nneeddeennii--mmiizz vard›. BBiirriinncciissii:: Oligarfli, halk›n yükselenmücadelesini bast›rmak için, devrim ve sosya-lizm hedefine yürüyüflü durdurmak için halk›katletmeyi göze alabilece¤ini 11 MMaayy››ss 11997777’’ddeegöstermiflti. Bu katliam› unutamazd›k. Amameselemiz sadece katillerden hesap sormaklada s›n›rl› de¤ildi; 1 May›s’a sahip ç›kmak, dev-rim ve sosyalizmde ›srar›m›z›n ifadesi olacakt›.‹‹kkiinncciissii:: 1 May›s’› kutlama hakk› ve tarihselolarak ““11 MMaayy››ss aallaann››”” ad›n› alm›fl bulunanTaksim Alan›, 12 Eylül’den sonraki y›llardaemekçilerden, ezilen halktan gasbedilenler ara-s›ndayd› ve bunlar› da geri alacakt›k.

Bunun için 1988’den itibaren devrimci hare-ketin önderli¤inde Taksim alan›n› kazanmakiçin militanca bir mücadeleye giriflildi. 1 Ma-y›s’› kazanmak zor olacakt›. 1 May›s alan›n›kazanmak daha da zor olacakt›. Ama

devrime yürüyeceksek, buçizgiden yürüyecektik.

Kaybet t i¤ imizher mevzi için

yeniden

26 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Taksim’i Zaptedelim!77 Katliam›n›n hesab›n› soral›m!

* Taksim’de 1 May›s

yasa¤›na son

verilmeli,

* 1 May›s resmi tatil

ilanedilmeli,

* 1977 katliamc›lar›yarg›lanmal›

* SSGSS Yasa

Tasar›s› geriçekilmeli!

Page 27: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

çarp›flacak, gerekirse bedeller ödeyecek,gerekirse alanlar› bir kez daha kan›m›zlasulayacak, ama oligarflinin yasaklar›na tes-lim olmayacakt›k.

Oligarflinin terörüne, sar› sendikac›l›¤›n oyunlar›na, reformizmin pasifizmine ra¤men kazand›k 1 May›s’›

Ülkemizdeki 1 May›s mücadelesi, s›n›f-lar mücadelesinin tüm karakteristik özellik-lerinin görüldü¤ü bir aland›r. 1 May›s hak-k›n› ve 1 May›s alan›n› kazanmak için girifl-ti¤imiz bu kavgada, karfl›m›za oolliiggaarrflfliinniinnyasaklar› ve terörü, ssaarr›› sseennddiikkaacc››ll››¤¤››nn 1May›s’› salonlara hapsetmek isteyen ma-nevralar›ndan ooppoorrttüünniizzmmiinn,, rreeffoorrmmiizzmmiinnbedeller ödememek için gelifltirdi¤i teorile-re kadar pek çok engel ç›kt›. Kimileri “tak-vim devrimcili¤i” deyip yads›d› 1 May›s’›.Kimileri “iflçi s›n›f›n› fabrikalarda örgütle-yece¤iz” deyip yan çizdi iflçi s›n›f›n›n butarihsel kavgas›ndan. Kimileri “1 May›s’›nhangi alanda yap›laca¤› iflçi s›n›f›n›n gün-demi de¤il” deyip yan çizdi.

Önce D‹SK ve bugün de Türk-‹fl, e¤er“Taksim’e ç›kma” karar› aç›kl›yorlarsa, busonuç, yukar›da say›lan anlay›fllara ra¤men1 May›s mücadelesinde gösterilen netlik vekararl›l›kla mümkün olmufltur. O zamanyazd›¤›m›z gibi: “Kim hangi teoriyi geliflti-rirse gelifltirsin, Taksim, iflçi s›n›f›n›n tarih-sel ‘1 May›s alan›’ olarak yerinde duruyor.yerinde gerçek sahiplerini bekliyor, her y›l...iflçi s›n›f›na, Türkiye devrimci hareketine ›s-rarl› davetini tekrarlay›p duruyordu.”

Herkes meselenin “tek bafl›na”, soyut an-lamda bir “alan” meselesi olmad›¤›n›n far-k›ndayd› elbette. Kimsenin böyle bir iddias›da yoktu. Ama iflçi s›n›f›n› fabrikalarda ör-gütlemekle, alanlara ç›kmay› karfl› karfl›yagetiren teoriler, zaten esasta bu çat›flmadanuzak durman›n gerekçesini üretmek için ya-p›l›yordu. Ve s›n›flar mücadelesi aç›s›ndank›ymeti yoktu. ‹flte bak›n, 1980’lerin ikinciyar›s›ndan bu yana sürdürülen ›srarl›, karar-l› bir mücadele, 1 May›s’› ve 1 May›s alan›-n› nas›l herkesin gündemine soktu...

Çok zulüm planlar› yap›ld›, çok oyunlaroynand› 1 May›slar üzerinde. 11998888’’ddee,,11998899’’ddaa,, 11999900’’ddaa 1 May›s alan› iflgal edil-

di, vahflice sald›rd›lar 1 May›s’› kut-lamak için gelenlerin üzerine. Ama

kararl›yd›k biz. fifieehhiittlleerr,, yyaarraall››llaarr,,

yyüüzzlleerrccee ttuuttssaakk verdik, ama y›lmad›k ve er-tesi y›l yine ç›kt›k meydanlara.

‹flte bu kararl›l›k karfl›s›nda, 1 May›s’›nyasall›¤›n› tan›mak zorunda kald› oligarfli.

O kadar ki, 1990 May›s’›nda, o güne ka-dar 1 May›s’› yok sayan TTüürrkk--‹‹flfl, 1 May›s’›kutlama karar› ald›. Demirel, ‹nönü, VehbiKoç, “11 MMaayy››ss yyaassaallllaaflflmmaall››dd››rr” diye de-meçler verdiler. Ne olmufltu peki? O zamankulland›¤›m›z sözlerle soral›m: “Tafl m› düfl-müfltü bafllar›na?”

Evet, Dalc›lar’›n f›rlatt›¤› tafllar düflmüfl-tü bafllar›na. 1988-89-90’da Taksim’e ç›kanher sokakta militanca verilen mücadele,gösterilen siyasi kararl›l›k, 1 May›s’›n mefl-rulu¤unu herkese kabul ettirdi.

Bask›lar, yasaklar, manevralar bitmedielbette. Düzen sendikac›l›¤›n› kullan›p böl-düler 1 May›slar’›. Veya 90’lar›n ikinci yar›-s›nda oldu¤u gibi, 1 May›slar’dan ddeevvrriimm--cciilleerrii ttaassffiiyyee eettmmeeyyee çal›flt›lar. 1997’de,1998’de ““iikkii 11 MMaayy››ss”” gerçekleflti ülkemiz-de. “MGK’n›n 1 May›s’›” ve “iflçi s›n›f› ilehalk›n 1 May›s’›”. Devrimcileri tasfiye et-meyi hedefleyen bu politikalar› da bofla ç›-kard›k ve herkese gösterdik ki bu ülkede““ddeevvrriimmcciilleerr oollmmaaddaann 11 MMaayy››ss oollmmaazz..””

Yak›n tarihimiz, 1 May›s konusunda bü-yük bir irade çat›flmas› verildi¤ini, devrimcipolitikan›n oligarfliden, sar› ve reformist an-lay›fllardan kaynaklanan tüm engellemeleribir bir etkisizlefltirdi¤inin tarihidir. Bu sü-reçte üç fley kesin olarak kan›tlanm›flt›r:BBiirr:: 1 May›s yasaklanamaz. ‹ki: 1 May›salan› er ya da geç emekçilerin olacakt›r. ÜÜçç::Devrimciler olmadan 1 May›s olmaz.

Devrimciler oldu¤u için, unutturamad›-lar. Devrimciler oldu¤u için, yasaklayama-d›lar. Devrimciler oldu¤u için, içini boflalta-mad›lar. 1 May›s’› meydanlarda yasal ola-rak kutlama hakk›n› kazanmam›zdan nere-deyse on y›l sonra, 1999’da TTüürrkk--‹‹flfl veHHaakk ‹‹flfl,, 1 May›s’› bir kez daha ““ssaalloonnllaarr--ddaa”” kutlayacaklar›n› aç›klad›lar. Ama ifltebu oyunlar›n da hiçbiri tutmad›. AAyynn››TTüürrkk--‹‹flfl, bugün Taksim aç›klamas› yap-m›flt›r. Türk-‹fl’i bunu yapmak zorunda b›-rakan da, y›llard›r 1 May›s hangi biçimdeolursa olsun asla vazgeçmedi¤imiz Taksimhedefindeki ›srar›m›z ve özel olarak da2004 Saraçhane mitinginden bu yana tek-rar ortaya konulan Taksim kararl›l›¤›d›r.2004’te Abide-i Hürriyet kapan›ndan ç›k›p1 May›s mitingini Saraçhane’de yapt›ktansonra ““SSttaattüükkoo kk››rr››lldd››,, TTaakkssiimm’’ii ddee kkaazzaa--

27Say›: 2 // 13 NNisan 22008

kufland›k genç öfkenitafllar›n kucaklar›m›zdabizlere ö¤retti¤in kavga kavgam›zbüyüyor omuzlar›m›zda

aln›ndaki kurflun yaras›sönmeyen bir atefl flimdibüyüyor inatç› kavgam›zda büyüyorsar›yor halk›n yüre¤ini

zaptetti¤imiz alanlarasesini tafl›yaca¤›zkan›m›zla yaz›yoruz tarihihakl›y›z

kazana-ca¤›z!

Page 28: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

nnaaccaa¤¤››zz”” de-mifltik. Geçensene, statüko-lar iyice zor-land›. Birad›m dahayaklaflt›k Tak-

sim’e... Ad›m ad›m ge-liyoruz..

Taleplerimizle, hesab›m›zla, 1 May›s alan›ndaolal›m!

Kavgam›z salt bir“yer” kavgas› de¤il, bafl-ta da söyledi¤imiz gibi,

s›n›f mücadelesini büyütme kavgas›d›r.Kavgam›z, s›n›fa, s›n›f bilinci verme kavga-s›d›r.

En yak›c› güncel taleplerimizden sosya-lizm hedefimize kadar, 1 May›s bütün bun-lar› birlefltiren bir kavga günüdür.

Ülkemizde 50 y›l aradan sonra 1 Ma-y›s’›n kitlesel olarak kutland›¤› ilk 1 May›solan 1976 1 May›s’›nda emekçiler, flu slo-ganlar› at›yorlard›:

"Sömürü düzenine paydos", "Kürt halk-lar›na özgürlük", "Katil MC iktidar›", "‹flçiayd›n elele", "Tüm iflçiler birleflin", "Sosya-list Türkiye"... ""‹‹flflççiilleerr bbiirrlleeflfliinn,, yyeerrddeenn yyüükk--sseelliinn"", "‹flçiyiz güçlüyüz, devrimde öncü-yüz", ""BBaa¤¤››mmss››zz TTüürrkkiiyyee"",, "‹fl, ekmek, hür-riyet; sömürüye nihayet!"

Pankartlarda ise flunlar okunuyordu:""GGiiyyiinnsseekk aaçç,, yyeesseekk çç››ppllaakk kkaall››yyoorruuzz"","Topraklar›m›z› ABD'ye de¤il yoksul köy-lüye verin", ""BBuuggüünn mmiillyyoonnllaarrccaa iiflflççii tteekkbbiirr sseess,, tteekk bbiirr yyüürreekk"", "Analar do¤urur fa-flistler öldürür."

SSoorruuyyoorruuzz flfliimmddii:: BBuuggüünn hhaannggiissii ggee--ççeerrllii vvee ggeerreekkllii ddee¤¤iill bbuu ssllooggaannllaarr››nn??

O gün kürsüde yap›lan konuflmalardanbirinde, D‹SK Genel Baflkan› Kemal Türk-ler, flu talepleri gündeme getirmiflti:

"- Referandum hakk› yasalaflmal›d›r. -Grev hakk›na konan s›n›rlamalar kald›r›l-mal›d›r. - ‹flçileri açl›¤a, soka¤a atmak de-mek olan lokavt yasaklanmal›d›r. - Genelgrev ve dayan›flma grevi hakk› yasalaflmal›-d›r. - Tüm çal›flanlara grevli ve toplu sözlefl-meli sendikalaflma hakk› tan›nmal›d›r."

YYiinnee ssoorruuyyoorruuzz:: HHaannggiissii ggeeççeerrllii vvee ggee--

rreekkllii ddee¤¤iill bbuu ttaalleepplleerriinn??

S›n›f mücadelesinin bütünündeki gelifl-meler 1 May›s alan›na, 1 May›s Alan›’ndakigeliflmeler s›n›f mücadelesine yans›r.1960’lar›n sonunda geliflen sadece ö¤rencigençlik mücadelesi de¤ildi. Ö¤renci genç-likle içiçe iflçilerin, köylülerin mücadeleside gelifliyordu. Bunun en somut göstergele-rinden biri de, 1967’de D‹SK’in kurulmas›oldu. Esas olarak Marksist-Leninistler’inöncülü¤ünde geliflen bu süreçteki devrimcimücadelenin kitlesel anlamdaki sonuçlar›,1974 sonras›nda kitlesel potansiyelde a盤aç›kt›. Bunu 1976, 77 ve 78’de tarihimizin enkitlesel 1 May›slar’› izledi.

D‹SK’in, iflçi s›n›f› mücadelesinin en bü-yük at›l›mlar›ndan biri de 1976 sonras›ndagerçekleflmifltir; 1976 1 May›s’›ndan 35 günsonra, yaklafl›k 120 bin üyesiyle, o güne ka-dar D‹SK'e kat›lm›fl olan bütün sendikalar-dan daha büyük olan GGeenneell--‹‹flfl,, D‹SK'e ka-t›lma karar› ald›. D‹SK’in iflçi s›n›f› içindebir çekim merkezi olmas›, bu kat›l›mla dahada somutlaflt›. Her alanda geliflen devrimcimücadelenin ve anlay›fl›n iflçi s›n›f›n› etkile-memesi de mümkün de¤ildi. Sar› sendikac›-lara ve reformist D‹SK yönetimine ra¤men,bu dönemde devrimcilerin önderli¤i veyaetkisiyle say›s›z militan iflçi direnifli, büyükve etkili grevler gerçekleflti.

Bunlar›n gösterdi¤i fludur: Devrimci ge-liflme de, sendikal geliflme de mücadeleyiher alanda, her koflulda yükseltmeyi hedef-lemekten geçer. Bu noktadan itibaren emek-çilerin, halk›n 1 May›s alan›na ç›kmas›n›engellemeye yönelik hiçbir politika, tav›r vemanevraya prim verilmemeli, 1 May›salan›’nda net ve kararl› olunmal›d›r.

‹flçiler, memurlar, gecekondulular, esnaf-lar, ayd›nlar, ö¤renci gençlik, tüm gücümüz-le 1 May›s alan›’na ç›kmal›y›z. En acil ta-leplerimiz için, hiç unutmad›¤›m›z ve unut-mayaca¤›m›z hesaplar› sormak için, devrimve sosyalizm hedefi için zaptetmeliyiz 1May›s alan›n›.

1 May›s’a iliflkin eski bir marflta denir ki;““11 MMaayy››ss 11 MMaayy››ss,, ‹‹llkk DDiillee¤¤iimmiizz,, YYaaflflaattaaccaakkSSeennii,, TTuunnçç BBiillee¤¤iimmiizz!!””

Bu “tunç bilek”, proletaryan›n tunç bile-¤idir. Bu tunç bilek, proletaryan›n öncüleriolan Marksist-Leninistler’in tunç bile¤iydi.Bu tunç bilek, tafllar› bir bir sömürücü iktida-r›n üzerine yollayan Akif Dalc›lar’›n bile¤i-dir. fiimdi onbinlerce Mehmet olup 1 May›salan›n› zaptederek yaflataca¤›z 1 May›s’›.

28 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Orada dökülenkan›m›z,

sorulacakhesab›m›z

var...

34 emekçikatledildi

o gün.Onlar›n

katili oligarfliydi.

1977 1 May›s

katliam›n›nhesab›n›sormak

bilinciyleTaksim’e!

Page 29: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

D e v -rimcilerin uzun

y›llard›r sürdürdü¤ü “1May›s’› 1 May›s alan›nda, Tak-

sim’de kutlama” kararl›l›¤› ve mü-cadelesi, sendikalar›n Taksim ala-n›nda 1 May›s kutlama karar› alma-lar› sonucunu do¤urdu. Devrimci 1May›s Platformu’nun “Taksim”aç›klamas›ndan sonra, üç sendikaKonfederasyonu da 1 May›s’› bir-likte Taksim’de kutlama karar›n›aç›klad›. Böylece, D‹SK, KESK veTÜRK-‹fi, tarihlerinde ilk defa, 1May›s’› Taksim’de kutlamak içinbiraraya gelmifl oldular.

8 Nisan’da Taksim Gezi Par-k›’nda yap›lan aç›klamaya kat›lan200 kifli, “1 May›s” pankart› aç›p“Yaflas›n 1 May›s” yaz›l› flamalartafl›d›lar. ““YYaaflflaass››nn 11 MMaayy››ss””,, ““11MMaayy››ss’’ttaa 11 MMaayy››ss AAllaann››nnddaayy››zz””,,““‹‹flflççiilleerriinn BBiirrllii¤¤ii SSeerrmmaayyeeyyii YYeennee--cceekk”” ve ““KKuurrttuulluuflfl YYookk TTeekk BBaaflfl››nnaa

YYaaHHeepp BBee--rraabbeerr YYaaHHiiççbbiirrii --mmiizz”” sloganlar›n› atan emekçilerad›na ortak aç›klamay› D‹SK GenelSekreteri Tayfun Görgün okudu.

Ortak aç›klamada; ““TTÜÜRRKK--‹‹fifi,,DD‹‹SSKK,, KKEESSKK oollaarraakk 11 MMaayy››ss22000088’’ddee oommuuzz oommuuzzaa oollaaccaa¤¤››zz””denildi ve SSGSS sald›r›s›na karfl›sosyal güvenlik ve sa¤l›k hakk› içinbirlikte olunaca¤› ifade edildi.““SSSSGGSSSS 1122 EEyyllüüll’’ddeenn bbuu yyaannaa iiflflççii--lleerriinn,, eemmeekkççiilleerriinn kkaarrflfl››llaaflfltt››kkllaarr››eenn kkaappssaammll›› eemmeekk kkaarrflfl››tt›› hhaarreekkââtt--tt››rr.. AAmmaaçç ssoossyyaall ddeevvlleettii oorrttaaddaannkkaalldd››rrmmaakk,, hheerr flfleeyyii öözzeelllleeflflttiirrmmeekk--ttiirr”” denilen aç›klamada güvencesiz,kurals›z çal›flman›n yayg›nlaflt›¤›koflullarda 1 May›s’›n karfl›land›¤›belirtildi.

Sömürünün ve yoksullu¤un dahada artt›¤›na, 1 May›s 2008’de gün-demlerinin sosyal adalet, eflitlik vedemokrasi olaca¤›na vurgu yap›lanaç›klamada “1 May›s 2008’de, ba-

fl›n› ABD’nin çekti¤i emperyalistpolitikalara karfl› ba¤›ms›zl›k müca-delemizi yükseltece¤iz.1 May›s2008’de 12 Eylül Anayasas›’na ve12 Eylül’ün sendikal yasalar› ve ya-saklar›na karfl› ‘art›k yeter’ diyece-¤iz. Gerçek demokrasi ve özgürlükiçin çifte standartlara hay›r diyece-¤iz” denildi.

Sendikalar, k›dem tazminat›

hakk›ndan vazgeçilmeyece¤ini söy-

leyerek, hükümetin haklar›n›

gasbetme politikas› karfl›s›nda tek

yumruk ve tek ses olacaklar›n› be-

lirtti ve ““bbiizz kkaarrflfl›› çç››kkaarrssaakk yyaappaa--

mmaazzllaarr”” dediler. Aç›klama, ““BBiizzlleerr,,

üüllkkeemmiizziinn eemmeekk öörrggüüttlleerrii TTÜÜRRKK--‹‹fifi,, DD‹‹SSKK,, KKEESSKK oollaarraakk 11 MMaayy››ss22000088’’ddee SSOOSSYYAALL AADDAALLEETT,, EEfifi‹‹TT--

LL‹‹KK,, BBAA⁄⁄IIMMSSIIZZLLIIKK,, ÖÖZZGGÜÜRR--LLÜÜKK,, BBAARRIIfifi VVEE DDEEMMOOKKRRAASS‹‹‹‹ÇÇ‹‹NN TTaakkssiimm’’ddeeyyiizz”” sözleriyle biti-

rildi.

29Say›: 2 // 13 NNisan 22008

TÜRK-‹fi, D‹SK, KESK Ortak Aç›klamas›:SOSYAL ADALET, Efi‹TL‹K, BA⁄IMSIZLIK ve DEMOKRAS‹ ‹Ç‹N

1 MAYIS 2008’deTAKS‹M’DEY‹Z!

E¤itim-Sen’in, SSGSS’yeKarfl› Eylem Program›

2 Nisan’da, genel merkezlerinde bas›ntoplant›s› düzenleyen, E¤itim-Sen Genel Bafl-kan› Alaaddin Dinçer, Sosyal Güvenlik veGenel Sa¤l›k Sigortas› Yasa Tasar›s›'na karfl›nisan ay› boyunca bölge mitingleri düzenleye-ceklerini aç›klad›.

Dinçer, 6 Nisan’da ‹stanbul-Kad›köy’de Emek Plat-formu’nu oluflturan kurumlar›n yapaca¤› mitinge kat›la-caklar›n› söyleyerek, bunun d›fl›nda, “12 Nisan’da ‹zmir,Diyarbak›r, Samsun, Van ve Adana’da, 19 Nisan’da iseAnkara’da alanlara ç›kaca¤›z. E¤itim ve bilim emekçileritaleplerinin takipçisi olacak, bu talepler üzerinden yürüte-ce¤i mücadeleyi 2008 1 May›s'›na yo¤un ve kitlesel birkat›l›m sa¤layarak sürdürecektir” dedi.

‹ s t a n b u lDeniz Oto-b ü s l e r i ’ n e(‹DO) ba¤l›B‹MTAfi’ta

çal›flan 400 iflçiden 284 iflçi Türkiye DenizcilerSendikas›’na üye olduklar› gerekçesiyle iflten at›l-malar›n› yapt›klar› eylemle protesto ettiler.

8 Nisan günü Karaköy ‹skelesi’nde eylem ya-pan iflçiler B‹MTAfi yönetiminden anayasal hakla-r›na sayg› gösterilmesini istediler. ‹flçiler ad›naaç›klama yapan TDS Genel Baflkan› Turhan Uzun“iflimizi, afl›m›z›, insan olma onurumuzu ve huku-ku savunmak için yapaca¤›m›z eylemlerin sonuç-lar›ndan biz sorumlu olmayaca¤›z” diyerek iflçile-re sendikal› olma haklar›n›n tan›nmas›n› istedi. ‹fl-çiler sald›r›lara karfl› “Tehditler Bizi Y›ld›ramaz,Hak Hukuk Adalet” sloganlar›n› att›lar.

‹DO ‹flçileriHaklar›n› ‹stiyor

Page 30: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

30 13 NNisan 22008 // Say›: 2

1 May›s’›n tarihi, kapitalizmintarihiyle içiçedir ve bir bak›maonunla yafl›tt›r. Fakat yine de bellibir tarih dilimi olarak ifade etmekgerekirse, 112244 yy››ll önceye uzan›yor 1May›s’›n tarihi. Bu “k›sa tarihi” deoradan bafllataca¤›z.

Uluslararas› ‹flçiler Birli¤i veAmerikan ‹flçi Federasyonu,

1884’de Chicago’da toplanarak ça-l›flma saatlerinin 88 ssaaaattee indirilmesiiçin uzun bir mücadele bafllatma ka-rar› ald›lar.

E¤er talepler kabul edilmezse,1886 May›s’›nda genel greve gidi-lece¤i aç›kland›. ‹flçi s›n›f› burjuva-ziye aç›k bir ültimatom verdi: “YYaa 88ssaaaattlliikk iiflflggüünnüü,, yyaa ggrreevv!!””

Genel grevle ayn› gün -yani 1May›s 1886’da Chicago’da büyükbir gösteri de yap›lacakt›. Ama bur-juvazi kolay vermeyecekti bu hak-lar›. Burjuvazinin sözcüleri, “ggeerree--kkiirrssee CChhiiccaaggoo’’nnuunn hheerr ssookkaakk llaamm--bbaass›› ddiirree¤¤ii bbiirr iiflflççiinniinn cceesseeddiiyylleessüüsslleenneecceekkttiirr" diyerek cevap verdi-ler bu ültimatoma.

‹flçiler tehditlere ra¤men 1886y›l›n›n 1 May›s’›nda genel gre-

ve gittiler. Chicago’da 80 bin iflçitopland›. Miting, sona ererken bur-juvazinin bekçi köpekleri iflçileresald›rd›. 6 iflçi katledildi. Aralar›ndaiflçi önderleri SSppiieess,, FFiisshheerr,, PPaarr--ssoonnss ve EEnnggeell adl› iflçilerin de oldu-

¤u yüzlerce iflçi tutukland›. Düzme-ce bir dava sonucunda 1111 KKaass››mm11888877’de 4 iflçi önderi iiddaamm eeddiillddii.‹flçi önderleri burjuvazi karfl›s›ndas›n›f bilinciyle davrand›lar, tarihisavunmalar yapt›lar. Son sözleri,emekçilere güç verdi: "Sessizli¤imi-zin, bugün bo¤du¤unuz seslerdendaha güçlü olaca¤› gün de gelecek."

O günler çok uzak de¤ildi.Emekçilerin sesi, enternasyonal

örgütlenmeleriyle daha güçlü ç›k›-yordu art›k. Sosyalist iflçilerin ulus-lararas› örgütü II. Enternasyonal,11888899 Temmuz’undaki toplant›s›nda,Chicago’da iflçilerin katledildi¤i günolan 1 May›s’› “ttüümm ddüünnyyaa iiflflççiilleerrii--nniinn bbiirrlliikk,, ddaayyaann››flflmmaa,, mmüüccaaddeelleeggüünnüü” olarak ilan etti.

Enternasyonal’in bu karar› alma-s›ndan sonraki ilk y›l, 11889900 1 May›-s›nda Amerika’da, Macaristan’da,Almanya, Avusturya, Danimarka,Belçika, Fransa, ‹talya, ‹spanya,Norveç, ‹sveç gibi onlarca ülkede ifl-çiler, “birlik, dayan›flma ve mücade-le” fliar›yla meydanlara ç›kt›lar.

Burjuvazi 1 May›s’›n bir mü-cadele ve dayan›flma gelene¤i-

ne dönüflmemesi için elinden gelenher fleyi yapt›, sald›rd›, yasaklad›,katletti. Özellikle 1920-30’lu y›llar-da Avrupa ülkelerinde faflizmin ge-liflmeye bafllamas›yla iflçilerin dev-rimci örgütlenmelerine, gelenekleri-ne karfl› sald›r›lar daha da artt›. Me-sela, Almanya’da 1929’da yasak-lanmas›na ra¤men yap›lan 1 May›skutlamalar› s›ras›nda 3333 eemmeekkççiikatledildi. Fakat bunun gibi birçoksald›r›ya ra¤men, iflçiler 1 May›s’›yaflatt›lar. Avrupa’da Hitler’in,Mussolini’nin, Franco’nun terörü-nün esti¤i y›llarda bile, fabrikalarda,meydanlarda ve toplama kamplar›n-da 1 May›s gelene¤i sürdü.

“Birlik, dayan›flma, mücade-le” slogan›, gecikerek de olsa,ülkemize de ulaflt›. Ve ülkemi-

zin zay›f kapitalizminin c›l›z iflçi s›-n›f›, kendi gücünün üstünde bir ka-rarl›l›kla sahiplendi 1 May›s’›.

‹lk 1 May›s eylemi, 11990055’te ‹‹zz--mmiirr’’ddee yap›ld›. 11991100 y›l›n›n 1 Ma-y›s’›nda ‹stanbul’da tekel iflçileri vearabac›lar baflta olmak üzere, bin-lerce iflçi, taleplerini dile getirdiler.

1920 1 May›s’›nda ise, Anado-lu’da ve iflçi s›n›fn›n en güçlü

Türkiye Sosyalist F›rkas› iflçile-rin bayrama kat›lmalar›n›n birgörev oldu¤unu ilan ederek eelleekk--ttrriikk iiflflççiilleerrii dd››flfl››nnddaa tüm çal›flanlar› 1May›s 1921'de ifli b›rakmaya ça¤›rd›.

1 May›s'da Fatih, Aksaray ve Har-biye hatlar›nda tramvaylar çal›flmad›,Karaköy-Befliktafl ve Tünel-fiiflli hat-lar›nda üçer araba ancak uzun aral›k-larla sefere ç›kt›lar. "Amele bayra-m›"na genifl yer veren gazetelerdenVakit'e göre ""ttrraammvvaayy aammeelleessiinniinnyyüüzzddee 9955''ii"" ifli b›rakm›flt›.

Tramvaylar çal›flmay›nca Kara-köy-Befliktafl ve Sirkeci, Fatih veAksaray aras›nda kamyonlar yolcutafl›d›. fiirket-i Hayriye vapurlar› se-ferlerini iptal etti, Bo¤az'da oturanlar‹stanbul'a inemediler. Bu yüzden çoksay›da memur ifl bafl› yapamad›. Ha-liç fiirketi çal›flanlar› da bayrama ka-t›ld›klar›ndan Haliç'te oturanlar Köp-rü'ye pazar kay›klar›yla geldiler, Üs-

küdar sakinleri ise ya Haydar-pafla'ya geçip Seyrisefain va-puru ya da sandallarla ‹stan-

bul'a ulaflt›lar.

Haydarpafla-Pendik ve Sirkeci-Çekmece banliyö hatlar›nda tt rreenn ssee--ffeerrlleerrii dduurrdduu.. Baruthane, Feshane,Zeytinburnu fabrikalar›yla di¤er bir-çok fabrika ve atölyede iiflfl bb››rraakk››lldd››..Türkiye Sosyalist F›rkas›'n›n Bab›aliCaddesi'ndeki merkezinde düzenle-nen törende parti merkezine kk››rrmm››zz››bbaayyrraakk ççeekkiillddii,, bando sabah saat on-dan bire kadar ""EEnntteerrnnaassyyoonnaall""iiçald›.

Genellikle Ka¤›thane ve di¤ermesire yerlerinde bayram› kutlayaniflçiler, heyetler halinde parti merke-zine mavi iflçi gömlekleri, k›rm›z›boyunba¤lar› ve k›rm›z› rozetlerlegeldiler. ‹flçilerin bindikleri baz› oto-mobiller de kk››rrmm››zz›› bbaayyrraakkllaarrllaa ddoo--nnaatt››llmm››flfltt››..

1921

1 May›s’›n

K›sa Tarihi1

Page 31: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

oldu¤u merkezde, ‹stanbul’da em-peryalistlerin iflgali vard›. Caddele-rinde ‹ngiliz askerlerinin dolaflt›¤›‹stanbul’da 1920 1 May›s’›, olmas›gerekti¤i gibi, emperyalizmin iflga-line karfl›, ba¤›ms›zl›k talepli birgösteriye dönüfltü.

1921, o güne kadar ki en kit-lesel 1 May›s’›n kutland›¤› y›loldu. Bu yüzden baz› kitaplar-

da 1921 1 May›s’›, “ilk 1 May›skutlamas›” olarak geçer. ‹flçiler ogün ‹stanbul’da mmaavvii ttuulluummllaarr››yyllaakk››rrmm››zz›› aattkk››llaarr ttaakkaarraakk yürüdüler.Baflta gelen talep, yine iflgale sonverilmesiydi. Çünkü iflgalcilerinbayra¤› tepelerinde dalgaland›¤› sü-rece, hiçbir hakk›n hak olarak görü-lemeyece¤inin bilincindeydi iflçiler.

Bu yüzden, sadece iflgal alt›nda-ki bir kentte gösteri yapmakla kal-m›yor, illegal olarak Anadolu’ya,kurtulufl savaflç›lar›na silah sevkinigerçeklefltirmek gibi görevleri deüstleniyorlard›.

11992222’de ‹stanbul’da ve Anka-ra’da 1 May›s gösterileri yap›ld›.

11992233’’ttee art›k ülkede yeni bir iktidar

vard›. Saltanat y›k›lm›fl, yeniCumhuriyet kurulmufltu. Ama

bu Cumhuriyet de “iflçilerin, emek-çilerin cumhuriyeti” de¤ildi. Öyleolmad›¤›n› k›sa sürede gösterecekti.Mevcut iktidara karfl› ç›kan ve ç›ka-bilecek hiçbir güce yaflam hakk› ta-n›mayan Kemalist iktidar›n bask›la-r›ndan sosyalistler de pay›n› ald›.1923’te “sosyalist amele”ler taki-bata u¤rad›lar. Pek çok iflçi önderitutukland›.

1923 fiubat-Mart ay›nda ‹z-mir’de toplanan 1. ‹ktisat Kongre-si’nde 11 MMaayy››ss’’››nn iiflflççii bbaayyrraamm››oollaarraakk kkuuttllaannmmaass›› kabul edildi.Fakat bu bayram›n pratikte gerçek-leflme flans› olmad›.

11992233 11 MMaayy››ss’’›› iflçilerin ilk cid-di bölünmeyi yaflad›¤› 1 May›s ol-du. Kemalist iktidara daha yak›nolan Umum Amele Birli¤i, 1923’teTürkiye Sosyalist F›rkas›'ndan ayr›bir 1 May›s kutlamas› örgütledi.

Tramvay iflçilerinin ço¤unluktaoldu¤u Umum Amele Birli¤i tara-f›ndan düzenlenen yürüyüfl Sulta-nahmet Meydan›’nda yap›l›rken,Türkiye ‹flçi Derne¤i'nin öncülü¤ün-

de bir araya gelen iflçiler, Bab›ali’detopland›lar. Bu mitingte konuflanTürkiye ‹flçi ve Çiftçi Sosyalist F›r-kas› Genel Sekreteri fiefik Hüsnü,konuflmas›nda Umum Amele Birli-¤i'nin iflçileri bölen tavr›n› elefltirdi.

1 May›s’tan sonra, 1 May›s ne-deniyle da¤›t›lan bildiri bahane edi-lerek Türkiye ‹flçi ve Çiftçi Sosya-list F›rkas›'n›n 20'ye yak›n yönetici-si tutukland›.

11992244 1 May›s'›, ‹zmir ‹ktisatKongresi’nde al›nan karar çer-çevesinde ülkemizde “yasal”

olarak kutlanan ilk 1 May›s’t› bir ba-k›ma. Fakat ne ilginçtir ki, bu 1 Ma-y›s ayn› zamanda ony›llar sürecekyasaklar döneminin de bafllang›c›olacakt›.

O y›l, en büyük kutlama, yenicumhuriyetin yeni baflkentinde, An-kara'da yap›ld›. Ve bu kutlamadayeni bir fley daha oldu; iflçilerin yü-rüyüflüne, ayd›nlar, esnaflar da ka-t›ld›. Kemalist iktidar, buna bask› veyasaklarla cevap verdi. 1 May›s’›,tutuklamalar, "Amele Teali Cemi-yeti" gibi iflçi örgütlerinin kapat›l-mas›, sosyalist gazete ve dergilerinyasaklanmas› izledi.

Fakat k›sa süre sonra bafllaya-cak yasaklar, bu yasaklar› mis-

liyle geride b›rakacakt›. Çünkü,fieyh Sait isyan› gerekçe gösterile-rek ilan edilen Takrir-i Sükun Yasa-s›’yla, 1 May›s yasakland›. ‹flçilerinve tüm halk›n en temel hak ve öz-gürlükleri gasbedildi, grev, örgüt-lenme hakk› ortadan kald›r›ld›. Sen-dika yasakland›. Dernek veya baflkabir flekilde her türlü iflçi örgütüyasakt›. Gösteri hakk› zaten sözko-nusu bile de¤ildi. Fakat tüm bunlarara¤men, 1 May›s, 11992266’’ddaa vvee11992277’’ddee sosyalist iflçilerin cüreti veöncülü¤üyle kutlanmaya devam et-ti. 1927 1 May›s’› "‹kdam" adl› Ga-zetede flöyle yerald›: "‹ki bine yak›niflçi iflini terketti ve Teali binas›ndatoplanarak hep birlikte meflhur flairNaz›m Hikmet' in yaz›p besteledi¤iiflçi türküsünü söylediler."

�devam edecek

31Say›: 2 // 13 NNisan 22008

1 May›s 1922 bir y›l öncekin-den daha örgütlü biçimde kutlan-d›. Türkiye Sosyalist F›rkas›,Türkiye ‹flçi Derne¤i, Beynelmilel‹flçiler ‹ttihadi, Sosyal Demokrat F›r-kas›, Ermeni Sosyal Demokrat F›rka-s›, Türkiye ‹flçi ve Çiftçi SosyalistPartisi ve baz› esnaf cemiyetleri tem-silcilerinden oluflan bir ""11 MMaayy››ssKKoommiissyyoonnuu"" gazetelerde yay›nlanança¤r›s›nda bbiirr öörrggüütt yyaa ddaa sseennddiikkaa--yyaa mmeennssuupp oollssuunn oollmmaass››nn,, kad›n veerkek ‹stanbul'un tüm iflçilerini bay-rama kat›lmaya ça¤›rd›.

Bu kez ‘nümayifl yapmamakflart›yla’ izin verilen Pangalt›-Ka¤›thane güzergah›ndaki yürü-yüfle kat›lmak üzere iflçiler Pan-galt›'da topland›lar.

Gelenleri karfl›layan ve kol-lar›nda "k›rm›z› pazubent" bulu-nan görevliler iflçileri s›rayasoktular ve kalabal›k saat 11.00'de bando eflli¤inde ""EEnntteerrnnaass--

yyoonnaall""ii ssööyylleeyyeerreekk yürüyüflegeçti. Ka¤›thane'ye var›ld›¤›n-da "amele bayram›"n›n önemi-ni vurgulayan konuflmalar ya-p›ld›, 1 May›s kutlamas› saat

17.00'e kadar sürdü. Yürüyüfle fiir-ket-i Hayriye, Seyrisefain, Haliç,Tramvay, Tünel, Elektrik Fabrikas›çal›flanlar›yla Mürettibin-i OsmaniCemiyeti'nden bir heyet kat›ld›. Yü-rüyüfl sonras› Türkiye Sosyalist F›r-kas› fiiflli fiubesinde bayramlaflan ifl-çiler, binaya k›rm›z› bayrak çektilerve sosyalizm üzerine yap›lan konufl-malar› dinledikten sonra Ka¤›tha-ne'ye gittiler.

Imalat-› HHarbiye iiflçileri- 11922 11 MMay›s

1922

Page 32: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

32 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Y›l 1917 ve Ekim devrimininyaklaflt›¤› günlerdir. Bolflevik Parti-si, sistemin içinde bulundu¤u krizkarfl›s›nda nas›l tav›r al›naca¤›n›tart›flmaktad›r. Parti içindeki sa¤c›anlay›fl›n temsilcileri, ““bbaarr››flflçç›› yyooll””önerirken, Lenin bu kesimlere flöyleder; ““KKrriizz oollgguunnllaaflflmm››flfltt››rr...... RRuussddeevvrriimmiinniinn ddüünnyyaa pprroolleettaarryyaa ddeevvrrii--mmiinniinn ggeelleeccee¤¤ii ssöözz kkoonnuussuudduurr..BBeekklleemmeekk cciinnaayyeettttiirr...... GGüünnddeemmddeeAAYYAAKKLLAANNMMAA yyaazz››ll››dd››rr.. HHeerr ggeecciikk--mmee ööllüümm ddeemmeekkttiirr..”” (LeninskiSbornik 239. 290. 293. CXXI)

Ve Bolflevik Partisi ““SSiillaahhll››aayyaakkllaannmmaayyllaa iikkttiiddaarr››nn eellee ggeeççii--rriillmmeessii”” karar› al›r. Bu karar,SSCB’nin tarih sahnesinde yerinialmas›n›n karar›d›r.

Sistemin krizi karfl›s›nda, gün-deme getirilen iki farkl› politikadanbirisi, iflçi ve emekçilere iktidar›nyolunu açt›, di¤er politika kabuledilmifl olsayd›, burjuvaziye nefesborusu olacakt›.

Bu örnekten ç›kar›lacak sonuç;demek ki, sömürü düzeninin krizikarfl›s›nda devrimci tav›r, burjuva-zinin düzenini meflrulaflt›rmak de-¤il, halk›n iktidar mücadelesini bü-yütmek, koflullar varsa devrime yö-neltmek olmal›d›r.

Gelelim günümüz Türkiyesine...

Ülkemizde de sistem kriz yafla-maktad›r. Yaflanan, kapitalizmin ya-p›sal krizidir. Ekonomik yap›n›n,yani sömürü düzeninin üretti¤i kriz,siyasal kriz olarak da yans›maktad›r.

Ne yapmal›y›z?

Bugün iflçi ve emekçilerin, siste-min krizinden yararlanarak iktidar›alabilecek bir güçleri yoktur. Fakat,devrimcilerin politik tavr› aç›s›ndanbelirleyici olan, iktidar› alacak gücesahip olunup olunmamas› de¤il, iikk--ttiiddaarr ppeerrssppeekkttiiffiinnee sahip olunupolunmamas›d›r. Bugün, ülkemizde-ki kriz karfl›s›nda, solun farkl› fark-l› politikalar belirlemesinin nedenide, iktidar perspektifine sahip olup

olmamakla ilgilidir.

Bu bak›fl aç›s›yla, devrimci poli-tika, krizden devrimin büyütülmesiiçin de¤erlendirmektir. Fakat, mev-cut kriz karfl›s›nda, kimileri sol, sos-yalist politika ad›na, seçim sand›k-lar›n› ve düzenin demokrasicilikoyununu çözüm olarak gösterdiler.

Elbette, seçimleri gündeme getir-menin, halk›n düzene karfl› mücade-lesine kataca¤› bir fley yoktur. Seçimpolitikas›, sistemin krizini, demokra-sicilik oyunu çerçevesinde, halka da-yanarak aflmas› anlam›na gelir.

Sol ad›na bunu önermek ise, ad›-na ne denirse densin, burjuvazininsömürü düzeninin bekaas›n› savun-mak olur. Bu durum, devrim vedevrimcili¤in unutulmas›n›n do¤alsonucudur.

DDeevvrriimmccii,, SSiisstteemmiinn KKrriizziinniiÇÇöözzmmeeyyee DDee¤¤iill,,DDeerriinnlleeflflttiirrmmeeyyee ÇÇaall››flfl››rr

Lenin’in konuflmas›ndan aktar-d›¤›m›z bölümden de anlafl›laca¤›gibi, sömürü düzenlerinin krizi,devrimlerin gerçekleflmesinin dezeminidir.

Emperyalizm, yap›s› gere¤i krizüretir ve kendi krizlerini sömürgele-rine akt›rd›¤› için, bizim gibi sö-mürge ülkelerdeki krizler süreklidir.Bu durum, ülkemizde devrimin nes-nel koflullar›n›n her zaman var ol-

mas›n›n da nedenidir.

Krizler, egemen s›n›flar›n yyöönnee--tteemmeemmee ssoorruunnuu olarak da kendisinigösterir. Bu durum, halklar›n biravuç sömürücü tekelin egemenli-¤inden kurtulmas› için uygun ze-minleri oluflturur.

Elbette, sistemin her krizi emek-çilerin iktidar› ele geçirmesi ile so-nuçlanmaz. Halk›n iktidar› ele ge-çirmesi, ayn› zamanda iktidar› ala-bilecek örgütlenmeye, güce sahipolmay› da gerektirir.

Dolay›s›yla, devrimci politika,bir yandan sistemin krizini daha daderinlefltirmek için mücadeleyi bü-yütmeyi, eylemleri yükseltmeyi, di-¤er yandan krizi halk› bilinçlendir-mek, örgütlemek ve iktidar alterna-tifi bir güç oluflturmak için de¤er-lendirmeyi gerektirir.

Bunlar› yapmak yerine, ““sseeççiimmyyaapp››llss››nn”” diye önerenler, krizi de-rinlefltirmek yerine, düzenin istikra-r›ndan yana tav›r koymufl olurlar.Peki düzenin istikrar› kime yarar,kime güç verir?

Nas›l ki, sistemin krizi ezilenhalk için, kendi iktidarlar›n› kurma-n›n maddi zeminini sunuyorsa, is-tikrar demek de, bir avuç egemeninsömürü düzenlerinin sorunsuz iflle-mesi anlam›na gelir.

Devrimcilik ad›na, sistemin krizikarfl›s›nda ““sseeççiimm”” ça¤r›s› yapan-lar, krizden, oylar›n› art›rarak yarar-lanman›n hesab›nda olmal›lar.

Zaten, reformizmin nesnel ola-rak, oligarfliyi güçlendirmesinin ne-denlerinden birisi de bu politika ya-p›fl tarz›d›r. Reformizm, mevcut sis-temin s›n›rlar› d›fl›nda, sisteme al-ternatif bir politika gelifltirmez.Üretti¤i politikalar, halk› sistemlebütünlefltiren politikalar oldu¤u içinde, halk›n mücadelesini de¤il, düze-ni güçlendirmeye hizmet eder.

Seçimler ve parlamento, as›l ola-rak oligarflik düzenin, sömürü dü-zenlerini meflrulaflt›rmak için kul-land›klar› zemindir. Seçim sand›¤›-

Sistemin Krizi ve Devrimci Politika

DDeevvrriimmccii ppoolliittiikkaa,, bbiirr yyaann--ddaann ssiisstteemmiinn kkrriizziinnii ddaahhaa

ddaa ddeerriinnlleeflflttiirrmmeekk iiççiinn mmüü--ccaaddeelleeyyii bbüüyyüüttmmeeyyii,, eeyy--

lleemmlleerrii yyüükksseellttmmeeyyii,, ddii¤¤eerryyaannddaann kkrriizzii hhaallkk›› bbiilliinnçç--lleennddiirrmmeekk,, öörrggüüttlleemmeekk vveeiikkttiiddaarr aalltteerrnnaattiiffii bbiirr ggüüççoolluuflflttuurrmmaakk iiççiinn ddee¤¤eerrlleenn--

ddiirrmmeeyyii ggeerreekkttiirriirr..

Page 33: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

n› çözüm olarak gösterenler de, oli-garfliye, y›pranan iktidar›n› yenidenmeflrulaflt›rma ve güçlendirme zemi-ni sunmaktad›rlar.

Oysa, tarihe bak›ld›¤›nda, zatenoligarflinin krizlerini atlatman›n yoluolarak, parlamentoyu s›k s›k kullan-d›¤› görülecekdir. Türkiye’de, seçim-lerin büyük oranda ““eerrkkeenn sseeççiimm””fleklinde yap›lmas›n›n nedeni de bu-dur. Krizler, iktidarlar› k›sa süredey›pratmakta ve yönetemez durumagetirmekte, bu durumlarda halk›nönüne konulan sand›klar ise, siste-min kendisini yenilemesine hizmetetmektedir. Ayn› politika krizlerinderinleflti¤i her durumda tekrarlan›r.

Dolay›s›yla, sistemin krizi karfl›-s›nda, halka seçim sand›klar›n› adresolarak gösterenler, krizin derinleflti-rilmesi için de¤il de, atlat›lmas› içinpolitika üretenler, oligarflinin ad›napolitika üretmifl oluyorlar.

Örne¤in, laikçi-islamc› çat›flmas›fleklinde ortaya ç›kan krizde, TÜS‹-AD’›n krizi en az zararla çözmeyeçal›flan politikas›, tekeller aç›s›ndando¤ru politikad›r. Fakat, ayn› politikasol ad›na devrimcilik ad›na savunula-maz. Savunanlar, kendilerini tekelle-rin ç›karlar›n›n savunucusu konumu-

na sürüklerler.

Sonuç olarak söylenebilir ki; hal-k›n mücadelesinden, halk›n iktidar›n-dan yana olanlar›n görevi, sömürü dü-zenlerinin krizlerini derinlefltirmektir.Sömürü düzenlerinin istikrarl› olarakifllemesi halk›n aleyhine, krizlerininderinleflmesi halk›n lehinedir.

PPaarrllaammeennttooyyuu KKuullllaannmmaakkDDaa,, SSeeççiimm SSaanndd››¤¤››nn››SSaavvuunnmmaakk DDee¤¤iillddiirr

Denilebilir ki, devrimciler parla-menter mücadeleyi tamamen mi red-dederler? Örne¤in, Rusya’da Le-nin’in seçimlere girmeyi savundu¤udönem olmam›fl m›d›r?

Elbette, parlamenter zeminler de,devrimci politika çerçevesinde, hal-k›n iktidar mücadelesine hizmet ede-cek flekilde kullan›labilirler. Keza,bunun örneklerine Lenin önderli¤in-deki Bolflevik Parti’nin prati¤inde derastlan›r.

E¤er, halktan yana politika yapangüçlerin de, belli bir kitle gücü varsa,seçimlere girerek parlamentoyu ikti-dar mücadelesinin bir kürsüsü olarakde¤erlendirebilirler.

Fakat bunu yaparken, bbiirriinncciissii;;

parlamentoya milletvekili sokman›nsistemi halk›n lehine de¤ifltirmeyeyetmeyece¤ini bilirler.

‹‹kkiinncciissii,, seçim politikas›n›n sa-vunucusu, önereni olmazlar. Koflullar›oldu¤unda seçimlerden yararlanmak-la, sistemin seçim politikas›n›n savu-nucusu olman›n fark›n› bilirler.

ÜÜççüünnccüüssüü, günümüz koflullar›n-da, seçimlerden halk›n mücadelesinigelifltirmek için yararlanman›n ko-flullar›n›n olmad›¤›n› bilirler.

Dolay›s›yla, parlamentodan halk›niktidar mücadelesi için yararlanmakile burjuvazinin egemenli¤indeki par-lamentoyu meflrulaflt›rmak birbirin-den farkl› iki politikad›r. Biri sisteminkrizini daha da derinlefltirmeye, di¤erikrizini atlatmas›na hizmet eder.

Asl›nda, tart›flman›n özü, bir nok-tada dü¤ümlenmektedir. Soruna ki-min gözünden bak›yor, kimin cephe-sinden yaklafl›yoruz? Soruna halk›ngözünden bakanlar, oligarflinin krizi-nin derinleflmesini isterler, ürettikleripolitikalar da buna hizmet eder. Oli-garflinin krizini aflmas›, sistemin is-tikrar› için politika üretenler, sorunahalk›n cephesinden de¤il, egemen s›-n›flar›n cephesinden yaklafl›yorlardemektir.

33Say›: 2 // 13 NNisan 22008

BASKILAR YÜRÜYÜfiÜMÜZÜENGELLEYEMEZ

Yürüyüfl Dergisi’nin tan›t›m ve sat›fllar› devam ediyor.Antalya’n›n gecekondu mahallelerinden Maz›da¤› Mahal-lesi’nde yap›lan dergi da¤›t›m›nda Yürüyüfl’ün hiçbir ko-flulda susturulamayaca¤› hayk›r›ld›. 6 Nisan günü yap›landergi sat›fl›nda halka derginin bafll›klar› okundu, “30 Mart-17 Nisan fiehitlerimizi An›yor Umudu Selaml›yoruz,Amerika’n›n yönetti¤i de¤il ba¤›ms›z, demokratik sosya-list Türkiye, ortak düflman Amerika’ya karfl› birleflelim,sosyal güvenlik yasas›na karfl› birlikte mücadele edelim”denilerek derginin di¤er bafll›klar› hakk›nda bilgi verildi.

5 Nisan günü ise ‹zmir Narl›dere ‹nönü Mahalle-si’ndeydi. Yürüyüfl Dergisi üzerindeki tüm bask› ve ya-saklamalara karfl›n Yürüyüfl okurlar› 45 dergiyi halkaulaflt›rd›lar. Dergi da¤›t›m›nda “K›z›ldere’de flehit düflen-ler gelece¤imizi, halk›n kazanaca¤›n› gösteriyor. Bu yolkurtulufl yoludur” fleklinde derginin içeri¤inden bafll›klarokundu.

Kaz Da¤lar›’n›n emperyalist tekeller ve yerliiflbirlikçileri taraf›ndan talan edilmek isten-

mesi Çanakkale Cumhuriyet Meydan›’nda bira-raya gelen binlerce kifli taraf›ndan 5 Nisan günü

yap›lan mitingle protesto edildi. “Kaz Da¤lar›Vatan, Kimdir Bunu Satan” sloganlar› atan

Türkiye’nin dört bir yan›ndan gelen binlerce kifliKaz Da¤lar›’n›n sahipsiz olmad›¤›n›, Kaz

Da¤lar›’n›n ve Madra Da¤›’n›n talan edilmesineseyirci kalmayacaklar›n› hayk›rd›lar.

Page 34: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

34 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Afla¤›daki ko-nuflma, Tayyip Er-

do¤an’›n ucuz bir yalanc› ve dema-gog oldu¤unun tescilidir. Diyor ki;““BBuu ssoollccuullaarr››nn ddiikkiillii bbiirr aa¤¤aaççllaarr››oollmmaamm››flfltt››rr bbuu üüllkkeeddee.. YY››llllaarr yy››ll›› bbuuüüllkkeeddee bbaa¤¤››rr››pp ççaa¤¤››rrdd››llaarr.. VVaattaannddaa--flfl››nn iillaaçç kkuuyyrruukkllaarr››nnddaann kkuurrttuullmmaa--ss››nn›› ssaa¤¤llaayyaabbiillddiilleerr mmii?? HHaayy››rr.. HHaa--nnii ssoossyyaalliisstt,, kkoommüünniisstt ggeeççiinneennlleerr??BBuunnuu ddiiyyee yyaappaammaadd››nn››zz bbuu üüllkkeeddeeflfliimmddiiyyee kkaaddaarr??””

Bu ülkede, sosyalistlerin, komü-nistlerin ve hatta sosyalist ve komü-nist geçinenlerin bir dönem bile, biray bile, hatta bir saatli¤ine bile ikti-dar olmad›¤›n› bile bile bu sözlerisöyleyen ucuz bir yalanc›, ucuz birdemagogtan baflka bir fley de¤ildir;dürüstlük, namuslu olmak, do¤ruolmak onun semtine bile u¤rama-m›flt›r.

O, her koflulda komünistleri,sosyalizmi suçlamay› Amerika’dan,Amerikanc› hocalar›ndan ö¤renmifl-

tir. Her koflulda “anti-komünist”tiro. Alçak, sömürücü kapitalizmi kut-say›p, adil ve eflit komünizmi suçla-mak, onun emperyalizme teslim ol-mufl islamc›l›¤›n›n emridir.

Bugün içinde bulundu¤u konu-ma da uygundur. Amerika’n›n hiz-metinde ve komünizme karfl› savafl-may› sürdürüyor. Fakat, demagojiyebaflvurmadan komünizme karfl› sa-vaflmalar› mümkün de¤ildir. Bu ne-denle, komünizmi kendi istediklerikal›ba sokar, ondan sonra sald›r›rlar.

Ucuz demagogun, bu konuflma-s›nda da yapt›¤› budur. Önce, CHPgibi düzen partilerini “komünist”diye sunuyor, ondan sonra CHP pra-ti¤i üzerinden komünizme sald›r›-yor. CHP, tarihinin hiçbir dönemin-de komünist bir parti olmad›¤› gibi,en az›ndan Tayyip’in kendisi kadarkomünizmin düflman› olmufl birpartidir.

Dolay›s›yla, CHP’sinin de,AKP’sinin de gösterdi¤i, hangi dü-

zen partisi hükümette olursa olsun,oligarflinin iktidar›nda halk›n her-hangi bir sorununun çözülemeyece-¤idir.

Komünizmin halk›n sorunlar›n›nas›l çözdü¤ünü görmek için, em-peryalist ülkelerin ambargolar›nara¤men Küba’n›n baflard›klar›nabakmalar› yeterlidir. Tayyip Erdo-¤an, herhangi bir sosyalist ülkede,halk›n sa¤l›k sorunlar› için hastanekuyruklar›nda beklemek zorundakalmad›klar›n› bilir.

Sosyalizmin en yozlaflm›fl, halk-tan uzaklaflm›fl halinin bile, kapita-lizmle k›yaslanamayacak kadar hal-k›n sorunlar›n› çözen bir sistem ol-du¤u tart›flmas›z bir gerçektir.

Bugün geçmiflin Do¤u Alman-ya’s›nda, SSCB’sinde yaflam›fl olanhalklar›n, kapitalist sistem karfl›s›n-da, en berbat haldeki sosyalizmi bi-le özlemle arad›klar›, araflt›rma so-nuçlar›n›n ortaya koydu¤u gerçek-lerdir.

Eminiz ki, bu gerçekleri Tayyipve di¤er Amerikan ufla¤› “Yeflil Ku-flak”ç›lar da bilirler. Korkular› da,sosyalizmin, komünizmin bu gü-cünden dolay›d›r.

Burjuva politikas› demagoji veyalanla yürütülür. Halk›n ç›kar›nayapt›klar› bir fley olmad›¤› için,halk düflman› politikalar›n› yalanabaflvurarak hayata geçirirler.

‹flte Tayyip Erdo¤an’›n 6 Ni-san’da Malatya’daki konuflmas›n-dan aktard›¤›m›z al›nt›lar da, Bafl-bakan’›n tek bir konuflmada bile nekadar çok yalan ve demagojiye bafl-vurdu¤unu gösteriyor:

u ““BBiizz hhiizzmmeett yyaarr››flfl››nnddaayy››zz”” di-yor. Halk›n de¤il, tekellerin hizme-tindedir.

u ““HHiiççbbiirr zzaammaann AAKK PPaarrttii aann--ttiiddeemmookkrraattiikk yyoollllaarr››nn aakkttöörrüü oollmmaa--yyaaccaakktt››rr””,, ““bbuu eeflfliittllii¤¤ii ggöörreemmeeyyeecceekkkkaaddaarr ddeemmookkrraassiiyyii aannllaammaayyaann ççeevv--rreelleerrddiirr bbuunnllaarr”” diyor. Demek ki,

halk›n vergilerinden sadaka da¤›ta-rak oy sat›n almak, dini kullanmak,BOP tafleronlu¤u ve ülkeyi emper-yalist ve iflbirlikçi tekellere peflkeflçekme karfl›l›¤›nda emperyalizminve iflbirlikçilerinin deste¤ini almakdemokratik yol kabul ediliyor.

u ““AAKK PPaarrttii ggeellddii,, TTüürrkkiiyyee tteekk--rraarr ddüünnyyaayyaa aaçç››lldd››”” diyor. Dünyayaaç›lmak dedi¤i, ülkenin emperyalisttekellerin sömürü ve talan›na aç›l-mas›d›r.

u ““GGeennçç nnüüffuussaa bbüüttüünn ddüünnyyaahhaassrreett.. BBiizz nnee ddiiyyoorruuzz,, ggeennççlleerr,, ssiizz--lleerr TTüürrkkiiyyee''nniinn ggeelleeccee¤¤iissiinniizz”” di-yor. Oysa, 12 Ocak 2008’de ““NNiittee--lliikkllii hhaallee ggeettiirreeccee¤¤iimmiizz ggeennççlleerrii--mmiizz,, aayynn›› zzaammaannddaa eenn ddee¤¤eerrllii iihhrraa--ccaatt uunnssuurruummuuzz oollaaccaakk”” diyordu.

Demek ki, genç nüfusa has-retli¤i onlar› “ihraç” etmekiçinmifl.

u Malatya'da Zirve Ya-y›nevi’nde misyonerlerin katledil-mesine iliflkin; ““BBuu ttüürr mmaarrjjiinnaallhhaaddiisseelleerr......”” diyerek katliam›önemsizlefltiriyor.

u Emperyalizmin ç›karlar› içintar›m öldürülmüfl, bu¤day ithal et-mek zorunda kal›n›yor, ““NNee yyaappaa--ll››mm?? BBiizz iitthhaall eeddeerriizz.. BBiizz vvaattaannddaa--flfl››mm››zz›› eekkmmeekkssiizz bb››rraakkmmaayy››zz”” diyor.

u Özellefltirmelerle, IMF prog-ramlar›n› ikiletmeyerek yaratt›klar›ekonomik tabloyu, ““GGöörreevvee ggeellddii--¤¤iimmiizzddee ppeettrroollüünn vvaarriillii 2222 ddoollaarr--dd››.. fifiiimmddii 112255 ddoollaarraa çç››kktt››”” sözle-riyle izah ediyor.

Tayyip’in en büyük baflar›s›,herhalde bir konuflmaya bu kadardemagojiyi s›k›flt›rabilmesidir.

Ucuz Demagog‹flah olmaz komünizm düflman›

Demagojisiz Tek Cümle Kuram›yor!

Page 35: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

35Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Faflizm olaylar› birbirin-den ay›r›yor. Ancak böyleayakta kalabilece¤ini biliyor.Antalya’da Akdeniz Üniversite-si’nde yaflanan olaylar›n “ikikarfl›t grup” aras›ndaki çat›flmaoldu¤u söyleniyor.

Peki, nedir, kimlerdir bu ikikarfl›t grup? Niye “karfl›t”t›rlar,ne istiyorlar?.. Bütün bunlar›gizlemek için en son birkaçgündür Antalya’daki çat›flmala-r›n “k›z meselesinden ç›kt›¤›”spekülasyonlar› yap›l›yor.

Bu yüzeyselli¤in ötesine ge-çebilenlerin bir ço¤unun bile enfazla söyleyece¤i, söyledi¤i“sa¤-sol çat›flmas›” oldu¤udur.Evet, bir çat›flma vard›r, amabu, okul d›fl›ndan gelen faflistle-rin elinde silah, sat›r, pala, b›-çakla devrimci-demokrat ö¤-rencilere sald›rmas› ve devrim-ci-demokrat ö¤rencilerin kendi-sini savunmas› sonucu ç›kançat›flmad›r. ‹‹kkiinncciissii; sözkonususald›rgan faflistler, “kendi kafa-s›na göre” hareket eden üç beflserseri de de¤illerdir. Belli birpolitikan›n sonucu olarak yetifl-tirilmekte, kullan›lmakta, bellihedeflere yöneltilmektedirler.ÜÜççüünnccüüssüü; kimsenin görmez-den gelmemesi gereken bir di-¤er yan; bu sald›r›ya polisin dekat›lm›fl olmas›d›r. Polis faflistle-ri korurken devrimci-demokratö¤rencileri panzerlerle su s›ka-rak, coplayarak gözalt›na al-m›flt›r.

Faflizm hemen olay›n üstünükapatmak için sanki sald›r›lar-dan bir kifli sorumluy-muflcas›na Ömer Ulu-soy’u hedef göstermifl-tir. Bütün dikkatlerUlusoy’un üzerindetoplanm›flt›r Ulusoyiçinse “MHP sempati-zan›... kimsesiz... inti-hara meyilli... psiko-pat...” gibi aç›klamalaryap›larak, olay çok

bildi¤imiz bir aç›klamaya bafl-vurulup “silahl› sald›r› bir mec-zupun ifli” havas› verilerek, ka-fa kar›fl›kl›¤› yarat›lmaktad›r.

Antalya’da birçok kifli bilir kiMHP önünde bekleyen sakall›adamla, televizyon görüntüle-rinde ö¤rencilerin üzerine kur-flun s›kan ayn› kiflidir. MHPkimseyi kand›rmaya çal›flma-s›n, her fley ortadad›r. Halk›m›zMHP nin kanl› tarihini, Marafl-lar’dan Çorumlar’dan çok iyibilmektedir. MHP’nin ne tür ele-manlar “istihdam etti¤ini” ise,Ömer Ulusoylar’dan önce, Ab-dullah Çatl›lar’dan Haluk K›rc›-lar’dan, Veli Can Oduncular’danbiliyoruz.

Birçok televizyon, gazete buolay›n üzerine “12 Eylül öncesi-ne mi dönüyoruz?” diye sorma-ya bafllad›. Sanki bu sald›r›laryeni oluyormuflças›na, dahaönce faflistler devrimci-demok-rat ö¤rencilere hiç sald›rmam›fl-ças›na soruyorlar. ‹stanbul, An-kara, Bursa, Eskiflehir’de dahayak›n zamanda meydana gelenfaflist sald›r›lar› görmezdengeliyorlar. Çünkü bu flehirlerde-ki faflist sald›r›lar, Akdeniz Üni-versitesi’ndeki kadar teflhir ol-mam›flt›.

Faflistler veya faflizm denilin-ce akl›m›za sadece MMHHPP geli-yor, düzen de böyle düflünme-miz için elinden geleni yap›yor.

Ülkemizde açl›k var, yoksul-

luk var ve bir avuç egemen ül-kemizin tüm zenginliklerine elkoymufltur. Ezen bir avuç, ezi-len horlanan milyonlar var. Bumilyonlar uyanmas›n diye med-yas›yla, filmleriyle, magazinprogramlar›yla insanlar›m›zuyutulmaktad›r. Korksun, sinsindiye de aasskkeerriinnii,, ppoolliissiinnii vvee ffaa--flfliissttlleerriinnii kullanmaktad›r. Bun-lar› kullanmalar›n›n tek amac›,düzenlerini devam ettirebil-mektir. Bu çerçevede, “böylegelmifl böyle gitmez” diyengençlik de susturulmal›d›r.Gençli¤in potansiyelinin fark›n-dad›rlar; harekete geçti¤indeönündeki tüm engelleri aflacak,bir dinamit fitili gibi toplumuntüm kesimlerini hareketlendire-cek bir güçtür gençlik. ‹flte fa-flist sald›r›lar bu potansiyelinönüne geçmek içindir.

Halk›, gençli¤i “12 Eylül ön-cesine dönmekle” korkutan dü-zen, halk›n uyanmas›ndankorkmaktad›r. 12 Eylül öncesifaflist sald›r›lar had safhadad›r;sadece okullara de¤il grevlere,mahallelere, mitinglere, fabrika-lara sald›rmaktad›r. Ama halkgelece¤i için aya¤a kalkm›flt›r.Bu anlamdad›r ki “12 Eylül ön-cesine dönmek” kötü bir fleyde¤ildir. Kendini ezilen, horla-nan milyonlar›n yan›nda gören-ler 12 Eylül öncesine dönmek-ten korkmazlar. Ama e¤er sizbu milyonlar›n karfl›s›ndaysan›zvay halinize, korkmaya devam

edin! Çünkü bu ülke-nin devrimci gençleriolarak biz böyle sald›-r›larla korkup sinmekbir yana, öfkemizi bile-yerek, tüm gençli¤i vehalk›m›z› uyand›r›p fa-flizmin karfl›s›na dike-ce¤iz. O günler içinmücadele ediyoruz, ogünler uzak de¤ildir.

Okullar›m›z› Faflizme TerkEtmeyece¤iz!

-- GGeennççlliikk FFeeddeerraassyyoonnuu --

Gençli¤inKaleminden

Page 36: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

36 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Son üç haftad›r faflistlerin Akde-niz Üniversitesi’nde ve kampus içeri-sinde bulunan yurtlarda bulunan ö¤-rencilere dönük taciz ve sald›r›lar› 6Nisan günü doru¤a ulaflt›.

Faflistler, sald›r›lar›n› 3 hafta önceüniversitede okuyan bir Kürt ö¤renci-ye b›çak çekerek bafllatt›lar. Olay› gö-ren devrimci-demokrat ö¤rencilerinarkadafllar›n› korumas› sonucu ç›kançat›flmada faflistlerden bir kifli yara-land›, 2 devrimci-demokrat ö¤rencigözalt›na al›narak ertesi gün serbestb›rak›ld›. Yaflanan bu sald›r›n›n ard›n-dan yurt görevlilerinin devrimci vedemokrat ö¤renciler hakk›nda sorufl-turma açt›¤› aç›klan›rken 4 Nisan Cu-ma günü de faflistlerin yurtta toplan›pdevrimci-demokrat ö¤rencilere sald›r-mas› üzerine devrimci-demokrat ö¤-renciler toplanarak faflistlerin sald›r›-lar›na karfl›l›k verdiler ve faflistleri da-¤›tt›lar.

5 Nisan günü de faflistler ö¤renciyurdunu basmaya çal›flt›. Devrimci-demokrat ö¤renciler toplanarak sald›-r›y› püskürttü ve faflistler k›z yurdunas›¤›nmak zorunda kald›. 5 Nisan gü-nü sald›ran faflistlerden ikisi devrim-ci-demokrat ö¤renciler taraf›ndan ce-zaland›r›ld›.

FFaaflfliissttlleerr ÖÖ¤¤rreenncciilleerree SSiillaahhllaa SSaalldd››rrdd››

Artan faflist sald›r›lar› teflhir etme-ye haz›rlanan ö¤rencilere karfl› 6 Ni-san günü polis, idare destekli faflistbir sald›r› gerçeklefltirildi. 6 Nisangünü saat 14.00’da bafllayan ve tümgün süren sald›r›larda çok say›da dev-rimci-demokrat ö¤renci yaraland› vegözalt›na al›nd›.

6 Nisan günü 15.30 civar›nda yur-dun önünde bir grup faflist 5 devrim-ci-demokrat ö¤rencinin önünü kesip,b›çak çekerek bir devrimci ö¤renciyi

b›çakla yaralad›lar. Bütün bu olaylarpolisin ve özel güvenli¤in önündegerçekleflirken polis ve özel güvenlikhiçbir müdahalede bulunmad›. Olay›duyan devrimci-demokrat ö¤rencilersald›r›n›n gerçekleflti¤i 6 Nisan günüOlbia Çarfl›s› içinde toplan›p yurdunönüne do¤ru yürüyüfle geçti. Sald›r›y›gerçeklefltiren faflistlerin yurdun için-de oldu¤unu ö¤renen devrimci-de-mokrat ö¤renciler yurdun içine gire-rek faflistlerin sald›r›lar›na gerekencevab› verdiler.

Üniversitedeki hastanenin acil ser-visine gitmek için yurttan ç›kan dev-rimci-demokrat ö¤rencilerin ard›ndanyurdun içinde 30 kiflilik faflist gruptopland›. Ö¤renciler tekrar yurduniçerisine girerek burada toplanan fa-flistleri de döverek okuldan uzaklaflt›r-d›lar. Ard›ndan yaral› arkadafllar›n› al-mak için hastanenin acil servisine git-tiler. Acil servisin önünde bekleyendevrimci-demokrat ö¤renciler yurduniçerisinde faflistlerin odalara girerekö¤rencilere sald›rd›klar›n› ö¤rendiler.150 kiflilik devrimci-demokrat ö¤ren-ciler “Faflizmi Döktü¤ü Kanda Bo¤a-ca¤›z, Akdeniz Faflizme Mezar Ola-cak” sloganlar› ile tekrar yurdun önü-ne yürüdüler. Faflistlerin bulundu¤uyurdun girifli polisler taraf›ndan koru-maya al›n›rken ö¤renciler rektörlüktaraf›nda bulunan yaklafl›k 60 kiflilikbir faflist grubun üzerine yürüdüler.Da¤›lan faflist grubun içerisinde bulu-nan 2 faflistin devrimci-demokrat ö¤-rencilerin üzerine silahla atefl açt›¤›görüldü.

FFaaflfliissttlleerriinn KKoorr uuyyuuccuussuu PPoolliiss

Devrimci ö¤renciler faflist grubuda¤›t›rken yurdun önündeki polislerpanzerle su s›karak devrimci ö¤renci-lerin üzerine silahla atefl açt›lar. Polisyakalad›¤› devrimci-demokrat ö¤ren-

cileri tekme tokat, so-palarla döverek gö-zalt›na al›rken, ö¤ren-cilerin üzerine silahlaatefl açan iki faflist iseüniversite içinde elinikolunu sallayarak do-laflmay› sürdürdü. Po-lisin ve faflistlerin si-lahl› sald›r›s›na karfl›devrimci-demokratö¤renciler direnipkarfl› koyarken ö¤renciler Ahatl› Ma-hallesi’ne do¤ru toplu olarak çekildi-ler.

Bu sald›r›lar sonras›nda 34 ö¤ren-ci gözalt›na al›n›rken 7 ö¤renci de ya-raland›. Akflam saatlerinde faflistleryurtlara girerek terör estirirken yur-dun güvenlik görevlilerinin ö¤renci-lere “can›n›z› seviyorsan›z yurda gir-meyin biz güvenlik alam›yoruz” de-mesi faflistlerin pervas›zl›¤›n›n birgöstergesiydi. Faflistlerle birlikte ö¤-rencilere sald›ran polis ö¤rencilerisindirmek amaçl› akflama kadar üni-versite içerisinde terör estirerek kim-lik kontrolü yapt›.

AAkkddeenniizz ÜÜnniivveerrssiitteessii’’nnddee PPoolliiss--‹‹ddaarree--SSiivviill FFaaflfliisstt ‹‹flflbbiirrllii¤¤iinnddee SSaalldd››rr››!!

"Tutuklamalar "Tutuklamalar Bizi Y›ld›ramaz"Bizi Y›ld›ramaz"

Bart›n ve Amasra’da Gençlik Der-

ne¤i üyelerine yönelik bask›n ve gö-

zalt›lar Gençlik Federasyonu taraf›n-

dan yap›lan yaz›l› aç›klamayla pro-

testo edildi. Sald›r›lar›n amac›n›ndevrimcileri sindirmek ve halktantecrit etmek oldu¤u vurguland›.Aç›klama sonunda flöyle denildi:“Bizler bu ülkenin gençli¤i olarak di-

yoruz ki; her türlü bask›ya, devlet te-

rörüne ra¤men mücadelemizi büyüt-

meye, gençli¤i sindirmeye çal›flanla-

r›n korkular›n› büyütmeye devamedece¤iz.”

FFAAŞŞİİSSTT SSAALLDDIIRRIILLAARR BBİİZZLLEERRİİ YYIILLDDIIRRAAMMAAZZ!!FFAAŞŞİİSSTT SSAALLDDIIRRIILLAARR BBİİZZLLEERRİİ YYIILLDDIIRRAAMMAAZZ!!

Page 37: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

Öncelikle belirteyim ki, AKP hü-kümetinin kkaadd››nnllaarr››nn yyaarraarr››nnaa hakve özgürlükleri gelifltirme ad›na birad›m ataca¤›na inanm›yoruz. Türbanyasas›n› kald›rma süreçlerini deAKP'nin takiyyeci siyasetinin bir ör-ne¤i olarak görüyoruz.

Böyle bir partinin bu konuda ki-mi kesimler taraf›ndan özgürlükçü,demokrat olarak alg›lanmas› bbiirr yyaa--nn››llgg››dd››rr.. Mevcut hükümet hiçbir za-man düflüncelerini aç›kça ifade et-medi, nabza göre flerbet verdi. Yolaç›ksa yürüdü, de¤ilse geri çekilip enaz zarar görece¤i, en çok kar edece-¤i an› bekledi.

Bu olup bitenler, ABD'nin "Bü-

yük Ortado¤u Projesi" içinde, ülke-

mize biçti¤i "›l›ml› islam" yaklafl›m›

anlafl›lmadan yerli yerine oturmaz.

Ayr›ca yerel seçim-ler yaklafl›yor. AKPkendi taban›n› mem-nun etmeye yönelikgöstermelik de olsa,baz› hamleler yap-maya çal›fl›yor. Üni-

versitede türban serbestisi bunlardanbiri. ‹‹nnaannçç öözzggüürrllüü¤¤üünnüü ddaahhii kay-g›lar›ndan dolay› ssaavvuunnaamm››yyoorr.. Tekamac› kendi taban›n›n a¤z›na birparmak bal çal›p yolunu düzlemek.Oysa, “çene alt›” ba¤lamay› formül-lefltirmek, iktidar›n inanç özgürlü¤ü-ne bak›fl aç›s›n› da yans›t›yor.

Di¤er taraftan, laiklik savunucu-su olarak ortaya ç›kan kesimlerinmuhalefetiyse, bbiiççiimmsseell olmaktanöteye geçemiyor. Özgürlükçü ve ba-¤›ms›zl›ktan yana oldu¤unu ifadeeden bu kesimlerin tepkisi, sadece vesadece türban tak›lmas›na yöneliktir.“Farkl›l›k”lar›n› adeta türbana en-dekslemifl durumdalar. “Ça¤dafll›k”demagojisiyle bu kesimler de adeta“Bat›”y› kendilerine kk››bbllee edinmifldurumdalar. Hak ve özgürlükleri sa-dece kendilerine yönelik özgürlük

olarak alg›lamaktalar. Oysa kkaadd››nn››nn

ggeerrççeekk aannllaammddaa öözzggüürrllüü¤¤üünnüü ssaa--

vvuunnaann,, inanç özgürlü¤ünden yana

olan, tam ba¤›ms›zl›ktan yana olan,

sömürüsüz bir vatan isteyen devrim-

cilere ayn› biçimde karfl›d›rlar.

Bugün pek çok insan gerek laik-

lik maskesine bürünenlerin, gerekse

türban serbestisi ad› alt›nda bu ke-

simlerin oyununa alet ediliyor.

AAmmeerriikkaa vvee AAvvrruuppaa hheeggoommaann--

yyaass››nnaa kkaarrflfl›› çç››kk››llmmaaddaann ve ülkemiz

tam ba¤›ms›zl›¤a kavuflmadan, halk-

lar›m›z›n hiçbir bask› alt›nda kalma-

dan yahut emperyalist politikalar›n

aleti olmadan inançlar›n› özgürce ya-

flayabilmesi mümkün de¤ildir. ‹nanç

özgürlü¤ü ancak tam ba¤›ms›z de-

mokratik bir ülkede hayat bulabilir.

Türbanl›, türbans›z tüm kad›nla-

r›n inanç özgürlü¤ünün garantisini,

ne AKP hükümeti verebilir, ne de

baflka bir düzen gücü.

Uflak’tan selam ve sevgilerimizi

gönderiyoruz.

Türbana DairSSeevvggii SSaayymmaazz

Uflak E Tipi Hapishanesi

Üniversitelerde yaflanan faflistsald›r›lar› protesto eden ve durdurul-mas›n› isteyen içlerinde HÖC’ün deoldu¤u demokratik kitle örgütleri 6Nisan günü Antalya’da yapt›klar›aç›klaman›n ard›ndan 7 Nisan günüde Antalya Akdeniz ÜniversitesiKampus Ana girifl kap›s›nda birarayagelerek eylem yapt›lar. 250 kiflininkat›ld›¤› eylemde “ÜniversitelerdeFaflist Sald›r›lara Son!” pankart› aç›-l›rken ö¤renci gençli¤e hedef göze-terek silahla atefl açan faflistlerin re-simleri döviz olarak tafl›nd›. Yap›lanaç›klamada “Sald›rganlar ve sald›r›-ya göz yumarak ortak olan tüm so-rumlular hakk›nda soruflturma aç›l-mas›n› istiyoruz” denildi.

Aç›klaman›n ard›ndan kitle slo-ganlar atarak yürüyüfle geçti. Poliskitlenin önünü keserek yürüyüflü en-gellemeye çal›flsa da baflar›l› olama-

d›. Eylem Olbia Çarfl›s›’n›n içindesloganlar at›lmas›yla sona erdi.

*

8 Nisan’da Taksim Gezi Par-k›'nda bir aç›klama yapan KESK fiu-beler Platformu üyeleri de AkdenizÜniversitesi’nde ö¤rencilere yönelikyap›lan faflist sald›r›y› protesto etti.

KESK fiubeler Platformu DönemSözcüsü Nebat Bükrek sorumlularhakk›nda soruflturma aç›lmas›n› vegözalt›ndaki ö¤rencilerin derhal ser-best b›rak›lmas›n› istedi.

*

Ege Üniversitesi ö¤rencileri de10 Nisan günü yapt›klar› eylemle fa-flizme karfl› mücadelede AkdenizÜniversitesi ö¤rencilerinin yan›ndaolduklar›n› hayk›rd›lar. Ege Üniver-sitesi yurdunda toplanan ö¤rencilersloganlar atarak kampüsteki yemek-

haneye do¤ru yürüyüfle geçtiler.

Gündo¤du marfl›n›n da söylen-di¤i yürüyüflün ard›ndan yemekhaneönünde yap›lan aç›klamada polis-idare-sivil faflist iflbirli¤ine vurguyap›larak ‘Bedel ödemek pahas›nabulundu¤umuz her alanda mücadelebayra¤›n› yükseltece¤iz” denildi.

*

Akdeniz Üniversitesi’ndeki sal-d›r› baflta Gençlik Federasyonuolmak üzere Antalya, ‹zmir, TrakyaHÖC temsilcilikleri ve AnkaraGençlik Derne¤i taraf›ndan yap›lanaç›klamalarla da protesto edildi.Gençlik Federasyonu aç›klamas›ndasald›r›lar›n düzenin politikas› oldu¤uve faflist sald›r›lar›n gençli¤i teslimalamayaca¤› belirtildi.

DKÖ’ler Sald›r›y› Protesto Etti

37Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Page 38: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

38 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Faflistler, bir dönemdir üniversi-telerde yo¤unlaflt›rd›klar› sald›r›lar›-n›, en son 6 Nisan’da, Antalya Akde-niz Üniversitesi’nde silahl› boyutat›rmand›rarak sürdürdüler. Ellerindesat›r, pala, b›çak, silahlar vard›,gençli¤in üzerine kurflun ya¤d›rd›lar.

Sald›r›, polisten ba¤›ms›z de¤il-di. Ortak sald›r›lar›yd›, amaçlar›gençli¤i sindirmekti. Sald›r› sonra-s›nda yurtta kalan yaklafl›k 3 bin ö¤-rencinin, yaklafl›k 2 bini yurttan ay-r›ld›. Amaçlar›n›n bir yan›n› da,gençli¤i terörize ederek, okullar›,yurtlar› boflaltt›rmak, buralarda ege-menlik kurmak oluflturmaktad›r.

Sald›r›, temel gündem oldu, aç›k-lama yapan, köflesinde yazan eli si-lahl› faflistten söz etti, MMHHPP,, ‹l Yö-netimi’ni görevden ald›, h›z›n› ala-mayan Antalya Emniyet Müdürlü¤ü,eli silahl› faflisti yakalayan poliseödül vereceklerini(!) bile aç›klad›.

Tüm bunlar›n üzerinden yarat›-lan havaya bak›l›rsa, art›k okullardafaflistler cirit at›p, ö¤rencilerin üze-rine kurflun ya¤d›ramayacak, polis-ler eli silahl› faflistleri üniversiteleresokmayacak!. Fakat iflin özünün öy-le olmad›¤›n›, üniversite gençli¤içok iyi biliyor. Çünkü, AKP’lisi,MHP’lisi sald›r›lara tepki gösterirgörünürken, ayn› anda, faflistler Ak-deniz Üniversitesi yurdunda polisdenetiminde terör estirmeye devamediyorlard›.

Linç yapt›r›rlar, devletin d›fl›ndaimifl gibi gösterirler, polis bir dekurtar›c› rolünü oynar... cinayet ifl-letirler, habersizmifl gibi davran›r-lar... okullarda eli silahl›, sat›rl› fa-flistleri gençli¤in üzerine salarlar,arkas›ndan üniversitelerde “sa¤-solçat›flmas›, 12 Eylül öncesine dönü-lüyor” yaygaras› kopar›rlar.

Fakat, tüm sald›r›lar›nda bir iizz

b›rak›rlar ve izler, polisiyle, ordu-suyla, iktidar›yla, muhalefetiyle,MHP’si, BBP’si ›rkç› faflist partile-ri, tarikatlar›yla, olgarflik düzeninsavunucular›n› gösterir. ‹zleri sil-meleri mümkün olmaz. Utanmadanba¤›r›p, ça¤›rarak kendilerini kur-tarmaya çal›fl›rlar.

YYaaflflaannaann FFiillmm MMii,, SS››nn››ffllaarr MMüüccaaddeelleessii MMii??Akdeniz Üniversitesi’nde asl›n-

da yal›n bir olay yaflanmaktad›r. Fa-flistler, devrimci ö¤rencilere sald›r›-yorlar, bunu yaparken, polisten,okul yönetimlerinden, iktidardandestek al›yorlar. Amaçlar› aç›k, dev-rimcilerin örgütlenmesini, devrimcidüflüncelerin yayg›nlaflmas›n› en-gellemek istiyorlar.

Fakat, olaylar hakk›nda “bilgiyi”burjuva bas›ndan edinen gençlikiçinde olsun, meseleye komplo te-orilerinden bakmay› ye¤leyen ayd›nkesimler içinde olsun, bu tabloyu,yaflanan bu yal›nl›kta gören ya daizah edebilen s›n›rl›d›r. Çünkü, ege-men s›n›flar yaflanan gerçekleri çar-p›t›yor, buland›r›yor. Hep birlikteortal›¤› bir yaygaraya bo¤uyor, ya-flananlar› kendi istedikleri gibi tar-t›flt›r›yorlar.

Bu tart›flmalardan birisi, ““bbiizz bbuuffiillmmii ddaahhaa öönnccee ggöörrddüükk”” tart›flma-s›d›r. Birileri senaryo yazm›fl, figü-

ranlar bulmufl ve ortal›¤› kar›flt›r›-yormufl. Kim bunlar? Belli de¤il.Bak›n, üstelik bu yaflananlara filmdiyenler, bu sald›r›lar› örgütleyen,içinde yer alanlard›r.

Yaflar Okuyan, ““SSeennaarryyooyyuu yyaa--zzaannllaarr,, ppssiikkooppaatt ttiipplleerrii aarraarr,, bbuulluurr--llaarr...... bbööyyllee iiflfllleerrddee,, bbuu ttiipp iinnssaannllaarrkkuullllaann››ll››rr"" diyor.

Muhsin Yaz›c›o¤lu, ““ZZaatteenn bbuuççeeflfliitt oollaayyllaarrddaa,, bbuu ttiipplleerr kkuullllaann››ll››--yyoorr”” diyor.

Tu¤rul Türkefl: ““AAddaammaa bbaakkssaa--nnaa,, kkaammeerraallaarraa ppoozz vveerree vveerree flflaarr--jjöörr ddee¤¤iiflflttiirriiyyoorr...... FFiillmm bbuu ffiillmm”” di-yor.

Bir oyunculuktan söz edilecek-se, bu, üniversitede ö¤rencilerinkurflunlanmas› de¤il, sonras›nda or-taya ç›k›p, ““ssaalldd››rr››llaarrllaa iillggiimmiizzyyookk”” diyenlerin oynad›klar› baflar›-s›z roldür. Üstelik hiç de iyi oyuncude¤iller, bayat bir oyunu oynamak-tad›rlar.

Yaflananlar›n ise filmle, senar-yoyla ilgisi yok. Geçmiflte de yaflan-d›, o günden günümüze de yaflan›-yordu, bugün de yaflan›yor. Yaflananss››nn››ffllaarr mmüüccaaddeelleessiiddiirr.. FFaaflfliisstt ttee--rröörrddüürr.. Egemen s›n›flar›n iktidarla-r›n› korumak için gençli¤in müca-delesini, örgütlenmesini bast›rma,gençli¤i sindirme politikas›d›r. Bu-nu, silahl›, sat›rl› faflist terörle yap-maktad›rlar.

‘Film’ De¤il Oligarflinin Faflist Sald›r›s›

Yanl›fllar:

1- YYaflanan bbir filmdir,senaryosunu yyazan eellergizli eellerdir

2- SSakall› pprovokatördür, kullananlar karanl›k eellerdir

3- SSald›r›n›n aamac›,Türkiye’yi kkar›flt›rmakt›r

4- DDevlet bbu oolaylar›nd›fl›nda, ssald›rganlar›yakalamaya ççal›fl›yor

Do¤rular:

1- YYaflanan ‘‘film’ de¤il,s›n›flar mücadelesidir

2- SSakall›, MMHP’li bbirfaflisttir, kkullanan ooligarflikdevlettir

3- SSald›r›n›n aamac›, ggençli¤isindirmek, bboyun ee¤dirmektir

4- DDevlet, bbu oolaylar›n ttamortas›ndad›r ve ffaflistsald›rganlar› kkoruyor

Page 39: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

Üstelik, salt sivil faflist terörlede¤il, polis terörüyle, üniversite yö-netimlerinin soruflturma ve okuldanatma politikalar›yla, tutuklamalarla,devletin tüm olanaklar› seferberedilerek gençlik sindirilmek isten-mektedir.

Kimi burjuva bas›n ve TV’lerise, yaflanan faflist sald›r›n›n s›n›fsalyan›n› gizlemek için, ““kk››zz mmeesseelleessiiffiittiillii yyaakktt››”” haberleri yapt›lar. Fa-flist sald›r›y› kitlelerin gözlerindensaklamak temel politikad›r. Kitlele-rin onu görmemesi, egemen s›n›fla-r›n sald›r›daki rolünü görmemesiiçin, habercilik ad›na gözlere hertürlü perdeyi çekmek meflrudur.

““KKiimm BBuu AAddaamm””ÇÇaarrpp››ttmmaass››

Sald›rgan›n kimli¤ini en iyi bi-lenler, kendilerini saklamak için, enyüksek sesle “kim bu adam” diyeba¤›r›yorlar? Ve yüksek sesle ““pprroo--vvookkaattöörr”” cevab›n› yap›flt›r›yorlar.

Sald›rgan›n MHP ile iliflkisiniinkar etmelerinin hükmü birkaç saatbile sürmedi. Fakat burjuva bas›ndakimileri hala soruyor: ‘‘KKiimm BBuu HHaa--iinn’’ (Bugün), ‘‘KKiimm BBuu AAddaamm’’ (Gü-nefl). Yeni fiafak, iflah olmaz Alevidüflmanl›¤›yla ‘‘ZZüüllffüükkaarrll›› PPrroovvoo--kkaassyyoonn’’ diyerek, meseleyi baflka biryöne çevirmeye çal›fl›yor.

Polis ne yap›yor, geçmiflte yapt›-¤›n›n ayn›s›n› yaparak, sald›r›n›ngüvenli¤ini al›yor. Sald›rganlar›nsa¤ salim okulu terketmesini sa¤l›-yor. Silah kullanan sakall›n›n kimoldu¤u daha aç›k olabilir mi? Ad›bugün için Ömer Ulusoy. Dün Ab-dullah Çatl›’yd›, Mehmet Ali A¤caidi, Mehmet Gül’dü, Muhsin Yaz›-c›o¤lu’ydu, Ökkefl fiendiller’di.

Ömer Ulusoy’un eroinden, gasp-tan, sark›nt›l›ktan sab›kas› olmas›n›,““ppssiikkooppaatt ttiipp”” diyerek provokas-

yon edebiyat›na malzeme yapmakistiyorlar. Hangi sald›rgan psikopatde¤ildi ki! Çatl›lar m›? A¤calar m›?Samastlar, Hayaller mi? Emre Gü-nayd›nlar m›? Tersine, e¤er bir yer-de, ›rkç› psikopat bir sald›rgan var-sa, iflin içinde eroin, sark›nt›l›k, ah-laks›zl›k, pezevenklik varsa, kim ol-du¤unu araflt›rmaya bile gerek gör-meden, bu faflist partilerin eleman›oldu¤unu anlayabilirsiniz. Adlar›de¤iflir yenilenir, fakat ifllevleri ay-n›d›r. Fakat sanmay›n ki, bu sald›r›-lar› psikopatl›klar›ndan dolay› yap›-yorlar; tersine, onlar› yöneten veyönlendirenlerin ““aakkll›› bbaaflfl››nnddaa””d›r.

Faflist sald›rgan›n MHP ile iliflki-sinin olmayaca¤›n› ispatlamak dadi¤er faflistlere düflüyor: Katil Muh-sin Yaz›c›o¤lu bu ifllerin erbab› eda-s›yla konufltu; ““TTaann››nnmmaakk iiççiinn hheerrflfleeyyii yyaappmm››flfl...... MMHHPP''nniinn bbuu iiflfllleerrddeennee kkaaddaarr ttiittiizz oolldduu¤¤uu,, nnee kkaaddaarr ddiikk--kkaattllii hhaarreekkeett eettttii¤¤ii bbeellllii..””..

Demek ki, dikkatsiz davranan buadam MHP’li olamaz. Usta katilegöre, Hrant Dink’i vuranlar›n daBBP ile ilgileri yoktu, fakat neden-se cinayetin her ad›m›nda partileri-nin ad› geçiyordu. fiimdi de, ö¤ren-cilerin üzerine silah s›kan kiflinineski MHP Antalya ‹l Baflkan›’n›nhemen arkas›nda görüntüleri yans›-d› TV’lere ve bas›na.

Sab›kalar› da bir bir döküldü or-taya. ‹ki y›l önceki MHP ‹l Baflkan›Nizamettin Sa¤›r’›n hemen arkas›n-da korumas› gibi birkaç yerde görü-nüyor. Ayn› görüntülerde sonraki ‹lBaflkan› Mustafa Akar da var.

Sonuç olarak, ““KKiimm bbuu aaddaamm””gibi bir belirsizlik olmad›¤› aç›k.Fakat, “adam”›n aç›k olan kimli¤inisaklama gayreti var.

Devlet Bahçeli, tüm piflkinli¤iy-le sanki ma¤dur durumda olan ken-disiymifl gibi ba¤›ranlardand›. fiöy-le diyordu: “ FFaaiill aarraayyaann mmiihhrraakkllaa--rr››nn,, iillkk aakkll››nnaa ggeelleenn aaddrreessiinn MMHHPPvvee üüllkküüccüü ggeennççlliikk oolldduu¤¤uu oorrttaayyaaçç››kkmm››flfltt››rr..”” Niye ilk akla MHP ve“Ülkücü Gençlik” geliyor? Aklagelmesine gerek yok ki, zaten sal-d›rganlar›n kendileri ortada.

Bahçeli h›z›n› alam›yor; ““bbaaflflttaa

ssiiyyaassii iikkttiiddaarr oollmmaakk üüzzeerree,, vvaalliilleerrii,,öözzeelllliikkllee rreekkttöörrlleerrii ggeerreekkllii tteeddbbiirrllee--rrii aallmmaallaarr›› kkoonnuussuunnddaa ggöörreevvee ddaa--vveett eeddiiyyoorruumm”” diye ba¤›r›yordu.Bahçeli’yi dinleyenler, sald›rgan›nMHP’li de¤il de, MHP’ye sald›ranbirileri oldu¤unu sanabilirdi. Faflistflef, b›rak sen baflkalar›n› göreve ça-¤›rmay›; sen itlerine sahip ç›k yeter.

MHP’yi sald›r›n›n d›fl›nda imiflgibi gösterme politikas›nda CCeemmiillÇÇiiççeekk’e de ifl düflüyordu, Çiçek ba-s›n›n MHP ile ilgili sorular›na, böy-lelerinin her yere gidebilece¤ini,MHP’li oldu¤u anlam›na gelmeye-ce¤ini söyleyerek, faflist sald›rgan-lar›n karargah› MHP’yi en üst dü-zeyde koruyordu.

Çiçek’in bu tavr›, AKP iktidar›-n›n yaklafl›k 5 y›ld›r üniversitelerdesüren faflist sald›r›lar karfl›s›ndakitav›rs›zl›¤›n› da aç›klamaktad›r. 5y›lda, onlarca sald›r› gerçekleflir-ken, AKP bu sald›r›lar› durdurmakiçin bir fley yapmak bir yana, k›na-mak için tek kelime bile sarfetme-mifltir. Sadece bu bile, bu son sald›-r›dan da AAKKPP’’nniinn ssoorruummlluu oolldduu--¤¤uunnuu gösterir.

GGeennççllii¤¤ii TTeesslliimm AAllaamm››yyoorrllaarr

Gençli¤e yönelik sald›r›lar, 12Eylül’den günümüze yo¤un olaraksürdürülmektedir. Sald›r›lar›n enönemli yanlar›ndan birini apolitik-lefltirme, düzen içine çekme olufl-turmaktad›r.

Fakat, sistemin sivil faflist sald›-r›lar› bu düzeyde gündeme getirme-si bile, gençli¤i apolitiklefltirme po-litikalar›n›n sonuç alamad›¤›n›n,gençli¤in mücadelesini bitirmeyibaflaramad›klar›n›n göstergesidir.Gençlik, yine faflizme karfl›, ba¤›m-s›zl›k, demokrasi ve sosyalizm mü-cadelesinin flu ya da bu düzeydeiçindedir.

Eli silahl› faflist sald›rganlarakarfl› halk›n saflar›ndad›r. Bugünsay›lar› yetersizdir, yar›n çok dahafazla artacakt›r. Bugün gençli¤i sin-dirmeye çal›flanlar, rüzgar ekiyorlar,f›rt›na biçmeleri kaç›n›lmazd›r.

39Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Page 40: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

40 13 NNisan 22008 // Say›: 2

7 Aral›k 2006 tarihinde ‹stan-bul’da Ba¤›ms›zl›k Demokrasi veSosyalizm ‹çin Yürüyüfl Dergisi,TAYAD, Temel Haklar Federasyonuve Federasyona ba¤l› ‹stanbul ma-hallelerindeki Temel Haklar dernek-leri uyuflturucuya, fuhufla, kumara,çeteleflmeye karfl› mücadele ettiklerigerekçesiyle polis taraf›ndan bas›la-rak onlarca kifli gözalt›na al›nm›fl vebunlar›n 47’si tutuklanm›flt›.

14 Kas›m 2007’de görülen ilk du-ruflmada tutuklu 10 kifli tahliye edil-mifl ve duruflma 8 Nisan 2008 tarihi-ne at›lm›flt›. 8 Nisan günü 14.ACM’de görülen davaya 37 devrimcitutuklu getirilirken d›flar›da da “Biz-ler de Yozlaflmaya Karfl›y›z” diyenTemel Haklar Federasyonu çal›flanla-

r› ve tutuklular›n aileleri vard›.Saat 11.00’de 100 kiflinin kat›l›-m› ile Befliktafl’taki BarbarosMeydan›’nda aç›klama yapanTemel Haklar Federasyonu üye-leri “Yozlaflmaya Karfl› Mücade-le Ettikleri ‹çin TutuklananlarSerbest B›rak›ls›n” pankart› açt›-lar. Temel Haklar ad›na aç›kla-may› okuyan Devrim Sönmez“bu davada as›l yarg›lanmas› ge-rekenler bugün iktidar koltu¤un-da oturanlar ve onlar›n hizmetin-de olanlard›r” diyerek tutukla-

malara tepki göstererek tutuklular›nserbest b›rak›lmas›n› istedi. Tutsakla-r›n resimlerini tafl›yan Federasyonüyeleri “Adalet ‹stiyoruz” sloganlar›att›lar.

Aç›klaman›n sonuna do¤ru say›la-r› 250’ye ulaflan Federasyon üyeleritutuklular› sahiplenmek amac›yla da-van›n sonucunu bekledi. Her ailedenbirer kiflinin salona al›nd›¤› dava sa-baha kadar sürdü. Mahkeme ayn› da-vadan tutuksuz yarg›lananlar›n dava-s›n›n görülece¤i 10 Nisan günü kararverece¤ini söylerek duruflmay› bitirdi.

10 Nisan Perflembe günü devameden yaklafl›k 50 tutuksuz san›¤›nkat›ld›¤› duruflma san›klar›n kimlikbildirimlerinin yap›lmas›yla bafllad›.

Daha sonra ifaleri al›-nan tutuksuz sa›klar-dan Temel Haklar der-nekleri baflkanlar›mahkemede yaz›l›

aç›klamalarda bulundular, dernekle-rinin yasad›fl› gösterilmeye çal›fl›ld›-¤›n› oysa derneklerinin ve faaliyetle-rinin yasal oldu¤unu söyleyerek sav-c›n›n iddialar›n›n gerçek olmad›¤›n›belirtiler. Tutuksuz san›klardan TA-YAD Baflkan› Mehmet Güvel dederneklerinin gerçeklefltirdi¤i faali-yetlerin yasal oldu¤unu dile getire-rek “evlatlar›m›z› sahiplenmek suç-sa bu suçu ifllemeye devam edece-¤iz” dedi.

Mahkeme boyunca san›klar›n ai-leleri ve Temel Haklar Federasyonuüyeleri adalet isteyen taleplerinin ol-du¤u dövizler tafl›d›lar.

Mahkeme heyeti ifadeler tamam-land›ktan sonra karar verece¤ini an-cak mahkeme salonu yetersiz oldu¤uiçin tutuksuz san›klar›n d›flar› ç›kma-s›n› isteyerek tutuklu san›klar› salonaald›rd›. Duruflma sonunda mahkemeheyeti tutuklu san›klardan HasibeÇoban, Erdo¤an Çoban, Birol Aba-tay, Onur Urbay, Bülent Pelit, SerdalAyy›ld›z, Ertaç Özder’i tahliye eder-ken di¤er tutuklu san›klar›n tutuklu-luk hallerinin devam›na tutuksuz sa-n›klardan Muammer fiimflek hakk›n-da ise arama karar› ç›kar›lmas›nakarar vererek duruflmay› 2 Eylül2008 tarihine erteledi.

Suçlu Olan Yozlaflmay› Yaratanlard›rYOZLAfiMAYA KARfiI OLANLAR DE⁄‹L

Geçti¤imiz günlerde AntakyaMerkeze ba¤l› Harbiye Beldesi’n-de Seyfettin Karadafl isimli halktanbirinin çetelerin sald›r›s› sonucu öl-dürülmesi halk›n öfkesine nedenoldu. Harbiye halk› çetelere, uyufl-turucuya, yozlaflmaya karfl› birliktehareket etmenin, tepki göstermeninzorunlulu¤unu duyarak birleflti.Dalmaçta Mahallesi’nde, çetelerinkatletti¤i Seyfettin Karadafl’›nevinde toplanan köylüler çetelere

karfl› birlikte müca-dele edeceklerini veart›k ölümlerin ya-flanmamas›n› istedik-lerini dile getirdiler.

Kitle ad›na konuflan SeyfettinKaradafl’›n abisi Yusuf KaradaflHarbiye’de son y›llarda onlarca öl-dürme, yaralama olay› yaflanmas›-na ra¤men yetkililerin bu olaylar›‘münferit olaylar’ olarak gördü¤ü-nü söyleyerek tepki gösterdi. Kara-dafl “yeni ac›lar›n yaflanmamas›için ellerimiz katillerin yakas›ndaolacak ve arkas›ndaki güçleri a盤aç›kart›lmas›n› istiyoruz” fleklindekonufltu. Eylemde Harbiye halk›

d ö v i z l e rtafl›d›.

Harbi-yeliler çe-teleflme veyozlaflma-ya karfl›tepkileriniimza kam-p a n y a s ›bafllatarakgös ter i r -ken yetki-lileri du-yarl› ol-maya ça-¤›rd›lar.

HARB‹YEL‹’ler ÇetelereSESS‹Z KALMADI

Page 41: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

Her gün faflizmin yeni bir suçua盤a ç›k›yor. Suç çok, fakat suçla-r›n karfl›l›¤› yok. Oysa, yasalardasuçlar›n karfl›l›¤›nda bir ceza olur.Fakat, bu ceza olay› faflist devletiniflledi¤i suçlar için geçerli de¤il.

ÊÊ 2244 MMaayy››ss 11999944’’ttee BBoolluu TTuu--ggaayy›› ttaarraaff››nnddaann ggöözzaalltt››nnaa aall››nnaannHHaassaann ÖÖrrhhaann vvee MMeehhmmeett SSeelliimmÖÖrrhhaann kkaarrddeeflfllleerriinn iiflflkkeennccee iillee ööll--ddüürrüüllddüü¤¤üü kkeessiinnlleeflflttii..

2004 y›l›nda Diyarbak›r Kulp‹lçesi’nde toplu mezarda, iflkenceyap›ld›ktan sonra infaz edilmifl veyak›lm›fl 8 ceset bulunmufltu. Ce-setlerin DNA sonuçlar› belli oldu.Konuya iliflkin ‹HD Diyarbak›r fiu-besi’nde yap›lan aç›klamada, ceset-lerden ikisinin, 24 May›s 1994’te,Diyarbak›r’›n Kulp ‹lçesi Ça¤layanKöyü’nde yer göstermeye götürmebahanesi ile gözalt›na al›nd›ktansonra kaybedilen Hasan Örhan veMehmet Selim Örhan’a ait oldu¤u-nun kesinleflti¤i belirtildi.

ÊÊ AAddllii TT››pp KKuurruummuu rraappoorruunn--ddaa,, FFeeyyzzuullllaahh EEttee’’nniinn ööllüümmüünnüünn,,ppoolliissiinn ggöö¤¤ssüünnee vvuurrdduu¤¤uu tteekkmmeessoonnuuccuu oolldduu¤¤uu bbeelliirrttiillddii..

Avc›lar’da Feyzullah Ete’yigö¤süne tekme ile vurarak öldüren,Avc›lar Emniyet Müdürlü¤ü’nde

görevli polis Ali M. hakk›nda ““NNee--ttiicceessii sseebbeebbiiyyllee aa¤¤››rrllaaflflmm››flfl yyaarraallaa--mmaa ssoonnuuccuu ööllüümmee sseebbeebbiiyyeett vveerr--mmeekk”” suçundan, 8 y›ldan 12 y›lakadar hapis cezas› istemiyle davaaç›ld›.

Bak›rköy Cumhuriyet Baflsavc›-l›¤›’n›n haz›rlad›¤› iddianamede veAdli T›p Kurumu’nun otopsi sonu-cu haz›rlad›¤› raporda da, Ete’ninkalbine ald›¤› tekme bask›s›yla ve-ya tekmeden sonra düfltü¤ü zamanoluflan bas›nçtan hayat›n› kaybetti-¤i belirtildi.

Tüm bu delillerin, katil polisincezaland›r›lmas›na yetip yetmeye-ce¤ini görece¤iz.

ÊÊ HHrraanntt DDiinnkk cciinnaayyeettiinnee iilliiflfl--kkiinn ddaavvaaddaa,, cciinnaayyeettttee ssoorruummlluu--lluukkllaarr›› oolldduu¤¤uu iiddddiiaass››yyllaa 1100 aasskkeerriiççiinn ddaahhaa ssuuçç dduuyyuurruussuu yyaapp››lldd››..

Dink davas›nda, “cinayette ih-malleri oldu¤u” gerekçesi ile yarg›-lanan iki askerin, ''''cciinnaayyeettii üüssttlleerrii--mmiizzee öönncceeddeenn bbiillddiirrddiikk'''' fleklindeverdikleri ifade üzerine, davadamüdahil avukatlar içlerinde, döne-min Trabzon Jandarma ‹l Komutan›Albay Ali Öz'ün de bulundu¤u 10asker hakk›nda suç duyurusu dilek-çesi verdiler.

Cezaland›r›l›p cezaland›r›lma-

yacaklar›n› görece¤iz.

ÊÊ MMaallaattyyaa ZZiirrvvee YYaayy››nneevvii ccii--nnaayyeettiinnddee aadd›› ggeeççeenn,, VVaa rrooll BBüülleennttAArraall’’››nn iiffaaddeessii aall››nnmm››yyoorr..

Zirve Yay›nevi cinayetini ger-çeklefltirenlerden Emre Günayd›n,polise verdi¤i ifadede kendisini Va-rol Bülent Aral isimli kiflinin az-mettirdi¤ini anlatt›¤› halde, Aral’›nifadesi halen al›nmad›. Hakk›nda“kovuflturmaya yer olmad›¤›” kara-r› verildi. Aral, 14 fiubat 2007'deKalaflnikof'la yakalanm›fl ve ser-best b›rak›lm›flt›. Ayn› kifli, ZirveYay›nevi davas›ndaki müdahil avu-kat Orhan Kemal Cengiz'i cep tele-fonuyla arayarak tehdit etti.

Sözde herkesin öncelikli gün-demlerinden olan bir cinayette ad›geçen kifli, kaçm›yor, saklanm›yor,avukatlar› tehdit ediyor. Bu cesare-ti nereden buluyor, nas›l böyle ken-disine dokunulmayaca¤›ndan eminoluyor? Yoksa, Tayyip bu cinayetiçin, ““BBuu ttüürr mmaarrjjiinnaall hhaaddiissee--lleerr......”” dedi¤i için mi, Aral bu kadarrahat?

Peki, tüm bunlar› cezaland›rma-yan sistem, neyi cezaland›r›yor?Hak ve özgürlük isteyen ve buhakk› kullanan cezaland›r›l›yor. Enönemlisi, ssiisstteemm ssuuççuu ddee¤¤iill,, aammaaaaddaalleett iisstteeyyeennii cceezzaallaanndd››rr››ll››yyoorr..

41Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Suçlar Aç›kta, Suçlulara Dokunan Yok!

Diyanet ‹flleri Baflkan› AliBardako¤lu, cemevlerininibadet yeri statüsüne al›nma-s›yla ilgili Tayyip Erdo¤an’ayöneltilen soru önergesini ce-vaplarken flöyle dedi: ““AAlleevvii-

llii¤¤ii mmüüssttaakkiill ddiinn hhaalliinnee ggeettii-rreeccee¤¤ii vvee ççoo¤¤uunnlluu¤¤uu ccaammiiyyii iibbaaddeett-hhaannee oollaarraakk kkaabbuull eeddeenn AAlleevviilleerriiMMüüssllüümmaannll››kkttaann kkooppaarraaccaa¤¤›› iiççiinnyyaannll››flfltt››rr..””

Bardako¤lu’nun aç›klamas›AKP’nin Alevili¤e bak›fl›n› yans›t›-yor. Onlar›n “Müslümanl›k”tan an-

lad›klar› sistemdir. Aleviler’e iliflkinpolitikalar›n›n temelinde de ““AAlleevvii-lleerr’’ii ssiisstteemmiinn iiççiinnee ççeekkmmeekk”” vard›r.

Sözde din seçme özgürlü¤ü var-

d›r, fakat kimin nerede ibadet edece-

¤ine de kendileri karar verirler. Her-

kes camide ibadet edecek!

Aleviler cemevlerinde ibadet et-

mek istedi¤ini söylüyor, demagog,

Aleviler’in “ço¤unun” camiyi iba-

dethane kabul etti¤ini söylüyor.Aleviler’in ibadet yerlerinin ne-

resi olaca¤›na karar vermekle kalm›-

yor, inançlar›n›n nas›l olmas› gerek-ti¤ine de karar veriyor. Kendini Tan-r›’n›n yeryüzündeki vekili sayanBardako¤lu diyor ki; ““BBuu ttaalleepp,, AAllee-vviillii¤¤iinn öözzüünnee vvee ttaarriihhsseell tteeccrrüübbeessiinneeaayykk››rr››””...... Soruyoruz, “sen kim olu-yorsun da, Aleviler’in özü ve tarihikonusunda kendini karar verme mer-cii görüyorsun” Bu iradeyi sana kimverdi? Aleviler vermedi¤ine göre,Tanr›’dan m› ald›n? Yoksa Tayyipmi verdi? Yoksa sen bu faflist düze-nin sözcüsü, onun yetkileriyle do-nanm›fl din bezirgan› m›s›n?

Diyanetin Korkusu: Aleviler Müslümanl›ktan Kopar

Page 42: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

42 13 NNisan 22008 // Say›: 2

““OOnnllaarr››nn bbuuggüünn bbüüyyüükk ggöörrüü--nneenn ggüüççlleerrii vvee iimmkkaannllaarr››,, bbiizzlleerreevv››zz ggeelliirr..”” (Mahir Çayan)

Anadolu’yu tan›rsan, halk› tan›r-san, hak verirsin Mahir’e. Tan›rsanbilirsin o zaman; Amerika’n›n okanl› azameti bir zerre topra¤›n, birlokma ekme¤in, onurlu ve gururlubir yoksulun karfl›s›nda çok alçakkal›r. Ki onlar›n uygarl›ktan anlad›-¤›, halklar›n üzerine savurduklar› ok›y›c› bombalardan ibarettir. fiunca-c›k bebeleri, ak saçl› ç›narlar› pa-ramparça eden bu emperyalist vah-flet mi, uygarl›k? Asla!

Uygarl›¤›n befli¤idir Anadolu vedahi Mezopotamya ve Ortado¤u.E¤er bir tan›m gerekiyorsa uygarl›kiçin fludur: Üretimin bereketini, ha-yat›n saadetini, zaman›n adaletinihakça paylaflabilmenin ilmidir uy-garl›k. Bu ilmin amac›, insanlar›bomba ya da açl›k ile ölülere çevir-mek de¤il, ööllüü yy››lldd››zzllaarraa bbiillee hhaayyaattggööttüürrmmeekk idealiyle yaflam› güzel-lefltirmektir. De¤ilse, bu ideal yok-sa, Mehmet Akif’in dedi¤i gibi“medeniyyet dedi¤in tek difli kalm›flcanavar”dan baflka ne kal›r ki?!

Amerika gibi...

SSOORRUU:: Bu fukaral›¤›m›za sebepnedir? Çal›fl›p çabalar›z y›llard›r,ama geçim darl›¤›, daimi prangas›-d›r hayat›m›z›n. ‹fl yoktur, afl yoktur.

SSOORRUU:: Bir tohuma bin baflakveren bu topraklarda hüküm sürenbu yokluk ve yoksulluk kimin eseri-dir? Bir paket makarnaya, bir ekme-¤e üflüflen binlerce eli, biçareli¤edüflüren kimdir, kimlerdir?

SSOORRUU:: Ezcümle, topra¤›m›z›nve eme¤imizin bereketini kim çal›-yor?

Bu sorular›n cevab›n› söyleye-lim herkese, duysun herkes gerçe¤ive sonra boynumuz vurulursa vu-rulsun. Nas›lsa ulafl›r hakikat, ulafla-ca¤› her yere.

‹flte ON’lar böyle deyip, halka

ulaflt›rmak için gerçekleri, tarihinkürsüsüne ç›k›p konuflmaya baflla-m›fllard› o tarihte. Tarih 1960’lar›nsonu, 1970’lerin bafl›yd›.

Konuflan tarihin bilgeli¤i, halk›ndiliydi. UUllaaflfl BBaarrddaakkçç››’yd› bir ad›.Mahkeme kay›tlar›na ““UUllaaflfl BBaarr--ddaakkçç››’’nn››nn SSaavvuunnmmaass››”” olarak ge-çen sözler, hakikat›n yal›n ilan›yd›:

““HHaallkk››mm››zz››nn yyaarraatttt››¤¤›› bbüüttüünn ddee--¤¤eerrlleerree eell kkooyyaann,, hhaayyssiiyyeettiimmiizziiaayyaakkllaarr aalltt››nnaa aallaann,, yyookkssuulllluu¤¤uu--mmuuzzuunn tteekk sseebbeebbii AABBDD eemmppeerryyaalliizz--mmiinniinn ddoosstt yyüüzzüü((!!)) oorrttaayyaa çç››kktt››.. BBaaflflddüüflflmmaann›› ggöörrddüükk,, ttaann››dd››kk......”” (‹kiAdal›, syf. 390)

Böyle demiflti Ulafl, hakl› ç›k-m›flt› ve “yoksullu¤umuzun tek se-bebi” halen de¤iflmemifltir.

DDEERR KK‹‹ OOZZAANN::

“Binlerce y›l sa¤›lm›fl›m / Kor-kunç atl›lar›yla parçalam›fllar /Nazl›, seher sabah uykular›m› / Hü-kümdarlar, sald›rganlar, haydutlar,/ Haraç salm›fllar üstüme...”

fiimdi ““SSaamm AAmmccaa””d›r o sald›r-gan›n ad›. Yine haraç sal›yorlar üs-tümüze. Talana geliyor IMF’si, te-kelleri, flusu busu... Neyimiz varsa,“yok” oluyor onlar›n eli de¤ince. Veitiraz edince, ad›m›za ““bbaarrbbaarr”” ye-rine ““tteerröörriisstt”” diyorlar bu kez. Bar-

bar, vahfli, ilkel, ça¤d›fl› ilan edili-yor direnen halklar.

Barbar, vahfli dedikleri herkesiyok etmediler mi bugüne kadar?

Dünden bugüne, çi¤neme-dikleri toprak, katletmedikle-ri halk kald› m›?.. Misal; Ör-tebilir mi, o k›yt›r›k kovboyfilmleri, K›z›lderililer’e uy-gulad›klar› soyk›r›m›?..Unutturabilirler mi Rambo-lar’la Vietnam’›?.. TupacAmaru’dan Gerenimo’ya,Vietkonglar’a; o emperyalhayduta direnenleri unuttura-bilirler mi; ki herbiri onuru-muzdur.

Her Adal›’n›n içinde ya-flad›¤› vvaattaann, elinde tuttu¤ukk››ll››çç, yeri gelince de aln›ndakayd›rd›¤› yy››lldd››zz ve bir par-ças› olduklar› uummuutt,, Adal›la-r›n en de¤erli varl›klar›d›r.

‹flte ancak bunlara sahip oldukçamümkündür hükümdarlar› hüküm-süz b›rakmak. fiimdi, Amerika’yakarfl› Dadal olup, Pir Sultan olup,Mahir olup, diyoruz ki: “Ya bizden,ya terörden yanas›n” demagojik da-yatmas› Amerika’n›nsa, ““yyaa öözzggüürrvvaattaann,, yyaa ööllüümm”” fliar› da bizimdir.Bu yüzdendir ki, Mehmet Akif’in oünlü sorusunun cevab› da bizdedir:“Kim bu cennet vatan›n u¤runa ol-maz ki feda?”...

Bir biz, biz devrimciler oluruzbu vatan›n ba¤›ms›zl›¤› u¤runa fe-da. Baflka yoktur, ç›kmaz.

“Nas›l severim bir bilsen / Kö-ro¤lu’yu, Karay›lan’›, Meçhul aske-ri... Sonra Pir Sultan’› ve Bedred-din’i ...

Bir bilsen Urfa’da kurflun atan›,/ minareden, barikattan / selvi da-l›ndan... / Ölüme nas›l gülerdi, / bil-meni mutlak isterim, / duyuyor mu-sun?”

Sonsuz evrende sesler kaybol-mazm›fl. Duymak isteyen herkesduyabilir Urfa’da iflgalci emperya-liste barikattan, selvi dal›ndan kur-flun s›kan o meçhul kurtulufl savafl-ç›lar›n›...

Ne diyorlar duyuyor musunuz?

Ortak Düflman›m›zOrtak Kaderimiz

Page 43: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

KKaahhrroollssuunn AAmmeerriikkaann EEmmppeerr--yyaalliizzmmii diye yank›lan›yor bir sessanki ça¤lar belki ony›llar ötesin-den! Ve devam ediyor: HHaallkkllaarr››nnoorrttaakk ddüüflflmmaann›› AAmmeerriikkaa’’dd››rr......IIMMFF’’yyee hhaayy››rr!!.... NNee AAmmeerriikkaa,, NNeeAAvvrruuppaa......

‹flte o halk kahramanlar›n›nölümsüzlük s›rr› da a盤a ç›kar böy-lece. Tarih bilir ki, ölümsüz ve ye-nilmez olan sadece halkt›r. Tam dabu nedenle, bir zaman k›rklara ka-r›flt›rd›¤› evlatlar›n› yeniden ç›kart›rsinesinden. “Bir nice sevda”d›r kibu, zahmeti zafer, ölümü hayat ey-letir halk için.

TTaarriihhiinn eenn kkuuddrreettllii ggüüccüü:: HHaallkkTüm mmuucciizzeelleerr,, halk›n elinden

gelir. Emperyalizmin çeflit çeflitaraçla yok etmeye çal›flt›¤›, iflte hal-k›n bu kudretidir. Bilirler ki, halk›ne kadar moralsiz, coflkusuz, heye-cans›z yaparlarsa, o kadar rahat çe-virirler sömürü çarklar›n›. Bununiçin her yolla halk›n kendine güve-nini, moralini kaybettirmeye çal›fl›r-lar. Ki ““bbuu hhaallkk aaddaamm oollmmaazz”” sak›-z›, bu moralsizli¤i, bu kendine gü-vensizli¤i içsellefltirmek için çi¤ne-nir durur. Oysa Köro¤lu’ndan Ada-l›lar’a bu halk, bütün zamanlar›ndaadamd›r adam; bütün zamanlar›ndaemekçi, direngen ve merttir. Dün buhalk nas›l yedi düvele karfl› diren-miflse, bugün Amerika’y› ve Avru-pa’y› tüm propagandalara ra¤mensevmeyen de bu halkt›r. Çürüyen,daha do¤rusu çürütülen yanlar› yokmudur, elbette vard›r. Fakat, ony›l-lard›r onca kanlar› dökülmüfl olma-s›na karfl›n Amerikan emperyaliz-mine karfl› kahrolsun seslerinin engüçlü yükseldi¤i ülkelerden biridirhala ülkemiz. Ve biz bundan onurduyar›z. Ve kahrolsun demenin öte-sine geçmeye ça¤›r›r›z. Kahretmekiçin emperyalizmi,

“Nerede olursan ol, / ‹çerde, d›-flarda, derste, s›rada, / Yürü üstüneüstüne, / Tükür yüzüne cellad›n, /F›rsatç›n›n, fesatç›n›n, / hay›n›n...”

Yetim hakk› çal›p, kul hakk› ye-menin ve cümle halklar›n haklar›n›

çi¤neyerek hayat›n ve halklar›n üs-tüne çöker AAmmeerriikkaa. Öyle bir ka-rart›r ki, halk›n baht›n›, san›rs›n kiç›k›fl yok bu karanl›ktan. Ve açl›k,yokluk, ve iflsizlik, ve yozlaflma vebask›n›n her türü hiç geçmez bir sisgibi çöreklenmifltir zaman›n üstüne.

Hepsi birer Amerikan maflas›,AB maflas› olan o f›rsatç›lar, fesat-ç›lar, hainler, dört bir yanda at oyna-t›rken, Ulafl Bardakç› gibi, halk›ngürleyen seslerinden olan HHüüsseeyyiinnCCeevvaahhiirr’e kulak verelim yine:

““HHaallkkllaa--rr››nn vvaarroollaannggeerrççeekk kkaarr--ddeeflflllii¤¤ii ppee--kkiiflflttiirriillmmeellii,,bbaaflfl ddüüflflmmaanneemmppeerryyaalliizz--mmee kkaarrflfl››mm üü cc aa dd ee ll eeeeddiillmmeellii vvee

uuyyaann››kk oolluunnmmaall››dd››rr.. TTeekk ddoo¤¤rruu yyoollbbuudduurr......”” (‹ki Adal›, syf. 350)

1969-70’tir Cevahir bunu dilegetirdi¤inde. TTeekk ddoo¤¤rruu yyooll,, o gün-den bu yana de¤iflmemifltir. Ki tekyol, Amerika’y› kovacak, iflbirlikçi-lerinin iktidar›n› y›kacak bir devrim-dir demifltir Cevahirler. Sorunu tefl-his etmifl, çözümü göstermifllerdir.

ÇÇaarreessii vvaarr!!

Yoksulluk suçmufl, hem de bizimsuçumuzmufl gibi itilir kak›l›r yok-sullar orada burada. Ülkemizin gü-zelli¤i, zenginli¤i uzak edilir halka.Sonra ad›m›z› cahile ç›kar›rlar, ““eell””oluruz kendi yurdumuzda. Bir küfürgibi konuflur yüzümüze tuzu kuru,cüzdan› dolarl› ve arkas› Washing-ton’a dayal› zevat›n alay›. Ve kaçkuflaktan beridir yokluk, yoksullukçekerken biz, reklamlar›n o “iyi bes-lenmifl” aileleri, kare kare bize ouzaktaki ama asl›ndaki içimizdekidüflman›n ürünlerini, –sadece ürün-leri olsayd› yine neyseydi– kültürü-nü, ideolojisini de tafl›y›p dururlar.Ve biz izleyip dururuz onlar› sadece.Yoksulluk ve çaresizlik öyle bir ke-lepçedir ki, anahtar› “kaf da¤›”n›nard›nda bile yoktur sanki. Olmad›¤›-n› sanmam›z istenir daha do¤rusu.

Fakat, ortak düflmana karfl› mü-cadele için hayk›ran biz ne diyoruz.Biz diyoruz ki; kk››rr››llmmaazz ddee¤¤iill bbuuzziinncciirr;; yar›na giden yolun her ad›-m›nda k›r›l›r çaresizli¤in köhne zin-ciri. Bir devrim önderi, bilimin us-tas› Lenin flöyle demekteydi zama-n›nda: ““KKöölleellii¤¤iinniinn bbiilliinncciinnee vvaarr--mm››flfl vvee kkuurrttuulluuflfluu iiççiinn mmüüccaaddeelleeyyeebbaaflflllaamm››flfl kkööllee,, kköölleelliikktteenn yyaarr›› yyaarr››--yyaa çç››kkmm››flfl ddeemmeekkttiirr..””

ÇÇAA⁄⁄RRII:: ‹lk ad›m› atal›m, ç›ka-l›m kölelikten yar› yar›ya.

Güven kendine. “Gör, nas›l / ye-niden yarat›l›r›m, / Namuslu, gençellerinle. / K›zlar›m, O¤ullar›m vargelecekte, / Herbiri vazgeçilmez ci-han parças›...” diyebilensin sen.

Adaletsiz, eflitsiz dünyan›n buhali bir tabloysa e¤er, hiç flüphesiz,bbaaflfl rreessssaamm›› AAmmeerriikkaa’’dd››rr.. Döktü¤ükanlar›m›za, sebep oldu¤u ac›lar›-m›za dald›r›yor k›y›c› f›rças›n›.Kendi düzenini daim k›lmak içinöyle yalanlarla boyuyor ki bu resmi,““kkaaddeerr”” san›yorsun olup bitenleri.Halklara karfl› bu alçakça sald›r›lar›gerçeklefltirenlerin bafl›ndaki isim““ttaannrr››ddaann iillhhaamm aalldd››mm”” diyor, stra-tejisini ve politikalar›n› emperyalisttekellerden ald›¤›n› gizlemek için.

Bu planlar›n hangi emperyalistmasalarda yaz›ld›¤›n› biliyoruz ar-t›k. Biliyoruz her fleyi. Kör de¤ilizgörüyoruz olup biteni.

Gördü¤ümüz içindir ve herkesgörsün diyedir ki “Ortak DüflmanAmerika’d›r” diye ç›kt›k meydanla-ra. Halk›m›z gördü¤ü içindir ki,““eevveett hhaakkll››ss››nn››zz”” diyor bize bildiri-lerimizi da¤›t›rken.

Ne diyordu Mahir:

“Onlar›n bugün büyük görünengüçleri ve imkanlar›, bizlere v›z ge-lir. Onlar bir avuç, biz ise milyonla-r›z. Kaybedece¤imiz hiçbir fleyimizyok. Ama kazanaca¤›m›z koca birdünya vard›r. ”

Madem biliyoruz, madem görü-yoruz, yürüyelim üstüne ortak düfl-man›m›z›n. Bize onurumuzu, guru-rumuzu verecek, yoklu¤u, yoksullu-¤u ve bilcümle çaresizlikleri yoke-decek gelece¤imizi kurmak için yü-rüyelim.

43Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Page 44: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

44 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Kim ki ülkemizin ba¤›ms›z oldu-¤unu iddia ediyorsa yalan söylüyor-dur. Çünkü bu ülkede ba¤›ms›z Tür-kiye istemek yasak, Kahrolsun Ame-rika demek yasak. Amerika’n›n halk-lara yaflatt›¤› ac›lar› teflhir etmeye ta-hammülü yok bu ülkenin polisinin.‹flbirlikçilik bu kadar aleni. Ameri-kansevercidir polis, t›pk› iflbirlikçidüzen gibi. Bunun için durmadansald›r›yorlar. Vatanseverli¤i suç say›-yorlar.

HÖC’lüler, “Ortak Düflman Ame-rika’d›r” kampanyas›yla halka ger-çekleri anlatt›¤› ve Amerika’y› teflhiretti¤i için sald›r›lara u¤ruyorlar. Da-ha önce Ba¤c›lar’daki standa polissald›rm›fl ve oradaki HÖC’lüleri gö-zalt›na alm›flt›. Geçti¤imiz günlerdede Mersin’de polis terörü yafland›.

Mersin’de Polis TerörüStanda Sald›r›, Gözalt›,Ev ve Dernek Bask›n›

6 Nisan günü Mersin'in DemirtaflMahallesi’nde semt pazar›n›n kuruluoldu¤u Pazar Sokak’ta Ortak Düfl-man Amerika’d›r konulu sergiaçan HÖC’lülere polis sald›rd›.Amerika'n›n katliamlar›n› tefl-hir eden foto¤raf ve karikatür-lerin yer ald›¤› sergiyi hazme-demeyen Amerikan iflbirlikçisiAKP polisi önce kimlik kon-trolü yaparak sergi açanHÖC’lüleri rahats›z etmeye ça-l›flt›. Kimlik kontrolünden yak-lafl›k yar›m saat sonra tekrar

standa gelen polisler standa sald›ra-rak orada bulunan Deniz Özçellik,R›za Karaer, Arzu Seçen ve Y›lmazViraner'i döverek gözalt›na ald›. Hal-k›n bildirileri okumas›na dahi ta-hammül edemeyen polis bildiriyiokuyan iki esnaf› da gözalt›na ald›.

Ayn› gün gece gözalt›na al›nanR›za Karaer’in evine bask›n düzen-leyen polisler babas› Hasan Karaer’ide gözalt›na ald›lar. Hasan Karaerifadesinin al›nmas›n›n ard›ndan ser-best b›rak›l›rken Y›lmaz Viraner’inde evini basan Mersin polisi evdekidergi ve kitaplara el koydu.

Bask›n ve talan furyas› 7 Ni-san’da saat 11.00 s›ralar›nda da Mer-sin Temel Haklar’da sürdü. Derne¤iarayan polis, Hasan Biber ve NebihaArac›’y› gözalt›na ald›. Ertesi günHasan Biber’in evine de bask›n dü-zenleyen polis Biber’in k›z›na ‘ba-ban›n silah› var m›?’ fleklinde sorularsorarak evdekileri tedirgin etmeyeçal›flt›.

Ayn› gün DDeemmiirrttaaflfl KKüüllttüürr vveeSSaannaatt DDeerrnnee¤¤ii de ö¤len saatlerindebas›larak talan edildi. Dernek çal›-flanlar›n›n gözalt›nda olmas› nede-niyle, kapal› olan derne¤in kilidinink›r›larak içeri girildi¤i ve derne¤intalan edildi¤i, eflyalar›n k›r›l›p da¤›-t›ld›¤› bildirildi.

Gözalt›lar 10 Nisan günü mahke-meye ç›kar›ld›ktan sonra serbest b›-rak›ld›.

Sald›r›lar Protesto Edildi

HÖC Mersin Temsilcili¤i ise 7Nisan’da Tafl Bina’n›n önünde yapt›-

¤› eylemle keyfi gözalt›lar› ve dernekbask›n›n› “Gözalt›lar, Bask›lar, Tu-tuklamalar Bizi Y›ld›ramaz” pankart›açarak protesto etti. Aç›klamay› oku-yan Melek Güçlü Sancak, yaflananpolis terörünün Amerika’ya karfl›yükseltilen sese tahammülsüzlü¤ünbir göstergesi oldu¤unu vurgulad›.

HÖC Adana Temsilcili¤i, 7 Nisangünü yapt›¤› yaz›l› aç›klamada sald›-r›lar› protesto etti. 9 Nisan günü deAdana ‹nönü Park›’nda yap›lan ey-lemde bask›lara karfl› mücadele etmeça¤r›s› yap›ld›. “Demokratik Kurum-lar Üzerindeki Bask›lara Son, Gözal-t›lar Serbest B›rak›ls›n-HÖC” pan-kart›n›n aç›ld›¤› eyleme MücadeleBirli¤i, DHP ve BDSP destek verdi.

HÖC Hatay Temsilcili¤i de 9 Ni-san’da yapt›¤› yaz›l› aç›klamayla gö-zalt›na al›nanlar›n serbest b›rak›lma-s›n› istedi.

Adana’da Ortak DüflmanAmerika’d›r Stand›

4 Nisan günü Adana’n›n çarfl›merkezinde “Ortak Düflman Ameri-ka’d›r” afiflleri yapan HÖC’lülerkampanya çal›flmalar›n› sürdürdüler.8 Nisan günü Adana’n›n Denizli Ma-hallesi’nde stand kurarak kampanya-y› anlatt›lar. Sal› pazar›nda stand›nkurulmas›ndan k›sa bir süre sonrazab›talar sorun ç›karmaya çal›flt›,halk›n tepki göstermesi üzerine gi-den zab›talardan 10 dakika sonra si-vil polisler engel olmaya bafllad›.Kimlik kontrolü yapan polise mendil

satan bir amca “Bunlar ne yap›-yorlar ki siz kimliklerini istiyorsu-nuz” dedi. Stand boyunca zab›ta-lara ve polislere karfl› HÖC’lülerikoruyan halk standa ilgi gösterdi.Polis sald›r›yor, halk sahip ç›k›-yor. 10 Nisan günü Obalar Cadde-si’nde 250 bildirinin da¤›t›m›n›yapan HÖC’lüler ortak düflman›anlatmaya devam ettiler.

Ortak Düflman Amerika’d›r DiyenHÖC’lülere Polis Terörü

Page 45: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

HHaallkk GGeerrççee¤¤ii:: Bize baflta örgü-tünüz ve eylemlerinizle ilgili bilgiverebilir misiniz?

GGeeoorrggee MMyylloonnaakkii:: Ben Yuna-nistan’daki ‘‘SSaavvaaflfl›› DDuurrdduurr KKooaalliiss--yyoonnuu’’nun koordinatörüyüm. Bu ör-güt Ekim 2002’de kuruldu. ‹ngilte-re’deki Savafl› Durdur Koalisyo-nu’ndan esinlenerek kuruldu. Kam-panyam›za emperyalistler taraf›ndanIrak’› iflgal etme haz›rl›klar› yap›l›r-ken bafllad›k. Yunan halk›n› örgütle-mekte kritik bir rol oynad›k. fiubat2003’te Atina’da 250 bin kifli yürü-müfltü. Mücadelemizi Irak ve Afga-nistan’daki iflgale karfl› ve Filistin’inkurtuluflu için sürdürdük. Günümüz-de Ortado¤u’daki iflgal kritik bir afla-mada. Yavafl yavafl tekrar Balkan-lar’a e¤ilmekte, 90’larda da böyle ol-mufltu. Dünya çap›nda birçok kitleörgütü, politik flahsiyet ve farkl› po-litik kökenli sol gruplarla iliflki içeri-sindeyiz. Genifl bir koalisyonla ›srar-la Amerikan emperyalizmine ve Yu-nanistan hükümetine karfl› örgütlen-meyi devam ettiriyoruz.

HHaallkk GGeerrççee¤¤ii:: Amerikan em-peryalizminin Ortado¤u’daki politi-kalar› ve emperyalizme karfl› ortakbir cephe kurulmas› ile ilgili düflün-celeriniz nedir?

MMyylloonnaakkii:: Bence Amerikan em-

peryalizmi büyük bir kriz içerisin-de. Amerika Ortado¤u’ya sözde de-mokrasi getirme konusunda baflar›-s›z oldu. Afganistan ve Irak’taki di-renifl hareketini kontrol alt›na al-makta baflar›s›z oldular. Amerikanemperyalizminin yapmak istedikle-rini baflaracak kadar güçlü olmad›-¤›n› düflünüyoruz. Örne¤in emper-yalizm için stratejik önem tafl›yanM›s›r ve Pakistan’da da oldu¤u gibi,bu ülkelerdeki muhalefet özellikleM›s›r’daki iflçi s›n›f› hareketi ciddi

anlamda ilerlemekte. Kaybedi-yorlar. Ve aynen yaralanm›fl cançekiflen bir hayvana benziyorlar.Bu nedenle sömürgelerine kendistandartlar›n› dayatma konusun-da daha ›srarl› davran›yor. Ame-rikan emperyalizmi kötü bir du-rum içerisinde. Bunu sadece Or-

tado¤u ve Balkanlar’da de¤il okya-nuslar ötesinde, Latin Amerika’dada görebiliyoruz.

Orada h›zla geliflmekte olan birsol hareket var. Bu hareket içerisin-de yüzbinlerce insan var. Amerikakendi arka kap›s› olan Latin Ameri-ka üzerinde de insiyatif kuram›yor.Çünkü güçlü de¤il. Bunu anlatt›k-tan sonra flunu diyebilirim ki, antiemperyalist cepheler mücadele içinkritik önem tafl›makta. Biz bu türkonferanslar› ve sol hareketleri des-tekliyoruz. Egemenler içerisinde deyer alan ilerici kesimlerle de ortakç›karlar›m›z olaca¤› ve anti emper-yalist kamp içerisinde olabilecekle-ri konusunda flüphesizim. Emperya-lizme ve neo-liberal kapitalizmekarfl› verilen mücadelede bulundu-¤umuz sürecin çok önemli oldu¤u-nu düflünüyorum. Bu iki hareketinbütünleflti¤ini düflünüyorum.

HHaallkk GGeerrççee¤¤ii:: Bize örgütünüz,eylemleriniz ve M›s›r’daki politikdurum hakk›nda bilgi verebilir mi-siniz?

SSaallmmaa SShhuukk:: Örgütümüzün te-

mel ç›k›fl noktas› demokratik de¤i-fliklik için mücadeledir. ‹flçi grevleri,bal›kç› eylemleri, sa¤l›k alan›ndakihaklar›m›z için mücadelede çok çe-flitli sosyal hareketlerle bütünleflmeçabas›nday›z. fiu anda M›s›r’da fay-dal› bir demokratik örgüt olabilme-nin tek koflulu, var olan veya kendi-li¤inden oluflan hareket ve eylemler-le dayan›flma içerisinde olmakt›r.Sadece politik örgütler ve partilerde¤il, gerçek de¤iflikli¤i yapacakolan halkt›r.

Geçti¤imiz y›l içerisinde M›-s›r’da çeflitli iflçi grevleri meydanageldi. Bunlardan en etkili ve büyükolan› Mahalla’daki iflçilerin greviy-di. Daha iyi maafllar için doktorlar›ngerçeklefltirdi¤i grevler, üniversitee¤itmenlerinin maafllar›n›n yüksel-tilmesi için verdikleri mücadelelervar... Bu yaflananlar› ve kendi yap-t›klar›m›z› de¤erlendirdikten sonra,ülkemizde toplumsal de¤iflimin ger-çekleflmesi için çeflitli toplumsal ha-reketlerle dayan›flma içerisinde ol-mam›z gerekti¤inin bilincine var-d›k. Eylemlerimizin temelini bu dü-flünce oluflturmakta. Çok yeni birörgütlenmeyiz, yaklafl›k 7 ayd›r fa-aliyet yürütmekteyiz.

HHaallkk GGeerrççee¤¤ii:: Ülkemizde Hak-lar ve Özgürlükler Cephesi taraf›n-dan iki ayd›r ‘‘OOrrttaakk DDüüflflmmaannAAmmeerriikkaadd››rr’’ bafll›kl› bir kampanyasürdürülmekte. Amerikan emperya-lizminin özellikle Ortado¤u’dakidurumu ve emperyalizme karfl› or-tak bir cephe kurulmas› ile ilgili gö-rüfllerinizi alabilir miyiz?

SShhuukk:: Elbette biz emperyalizmekarfl› mücadele eden bir cephenin

taraftar›y›z. Bu konferans-ta olmam›z›n nedeni de bu.M›s›r’da iktidara karfl› ve-rilen mücadeleyi emperya-lizme karfl› verilen müca-deleden ba¤›ms›z gören

hiçbir kimsenin oldu¤unu düflün-müyorum. Bizim mücadelemiz deanti-emperyalisttir. Bundan dolay›ortak bir anti-emperyalist cepheninoluflturulmas›n› elbette destekliyo-ruz.

45Say›: 2 // 13 NNisan 22008

27-31 Mart’ta yap›lan 6. Kahire Kon-ferans›’na kat›lan örgütlenmelerden Sa-vafl› Durdur Koalisyonu (Yunanistan) veDayan›flma A¤› (M›s›r) sözcüleriyle em-peryalizmin bugünkü durumu ve emper-yalizme karfl› bir cephe konusunda yap-t›¤›m›z röportajlar› afla¤›da sunuyoruz.

G. Mylonaki (Yunanistan-Savafl›Durdur Koalisyonu):

‘Amerika yaral› can çekiflen bir hayvana benziyor’

Kahire Konferans›Kahire Konferans›

S. Shuk (M›s›r Dayan›flma A¤›):‘anti-emperyalist cepheninoluflturulmas›n› destekliyoruz’

Page 46: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

46 13 NNisan 22008 // Say›: 2

2 Nisan’da Romanya-Bük-refl’te bafllayan ““NNAATTOO ZZiirrvveessii””

toplant›lar› sonuçland›. Bu NATO top-lant›s› da, Amerikan emperyalizmininistekleri ve politikalar›n›n de¤erlendi-rildi¤i bir toplant› oldu.

Amerikan emperyalizmi, NATOüyesi ülkelerden Afganistan’da dire-niflçilere karfl› savaflt›raca¤› asker, sal-d›rgan amaçlar› için kullanmak üzere“Füze Kalkan›” Projesi’nin hayata ge-çirilmesini ve Gürcistan ile Ukray-na’n›n NATO’ya al›nmas›n› istiyordu.

Amerika, Afganistan ve Gürcistanile Ukrayna’n›n NATO’ya al›nmas›

konusunda istedi¤i sonucu elde ede-mezken, emperyalistler aras› dengeler,bu toplant›da Füze Kalkan› Projesi’nionaylatmas›na izin verdi. Bu projede,ülkemizi de çok yak›ndan ilgilendirenbir bölümü vard›. Zirve sonras› yap›-lan aç›klamalarda bu bölüm flöyle yerald›: ““FFüüzzee KKaallkkaann›› PPrroojjeessii kkaappssaa--mm››nnddaa TTüürrkkiiyyee,, YYuunnaanniissttaann vvee BBuullggaa--rriissttaann’’›› kkaappssaayyaaccaakk kk››ssaa mmeennzziillllii ffüüzzeessaavvuunnmmaa ssiisstteemmii kkoonnuussuunnddaa uuzzllaaflfl--mmaayyaa vvaarr››lldd››..””

Bu karara imza atan, AKP iktidar›aç›klamal›d›r; füzeler ülkemize nedenyerlefltirilecek? Türkiye kime karfl› sa-

vaflan bir ülke durumundad›r? Gö-rülmektedir ki, AKP iktidar›ndabir kez daha, ülkemiz topraklar›Amerikan hizmetine sunulmufltur.

Füze Kalkan› Projesi demek, Ameri-ka’n›n BOP çerçevesinde, Türkiye’yibir sald›r› üssü olarak üst boyutta kul-lanaca¤›n›n göstergesidir. Bu ayn› za-manda, tüm halk›m›z› ilgilendiren,halk›m›z›n karar vermesi gereken birkonudur. Türkiye’nin emperyalist ç›-karlar için peflkefl çekilmesinde halkolarak irademiz yoktur, fakat bedelle-rini halk olarak bizler ödüyoruz.

Ve AKP iktidar›ndan aç›klama isti-yoruz; Amerikan emperyalizmininhangi ç›karlar› için kullan›lacakt›r Fü-ze Kalkan›?

NATO Zirvesi’nden Türkiye’ye “Füze Kalkan›” Karar› Ç›kt›

Fransa - 6 Nisan’da

kitle örgütlerinin ça¤r›s› ile,binlerce kifli, Fransa’n›ngöçmen politikalar›n› protes-to etmek için eylemler yapt›.

Gösterilerin en büyü¤ü,Fransa’n›n baflkenti Paris’tegerçeklefltirildi. Yürüyüfle 20bine yak›n gösterici kat›l›r-ken, eylemciler, 4 Nisan’daMalili bir göçmenin polisten

kaçarken yaflam›n› yitirme-sine tepki göstererek, ya-banc› düflmanl›¤›n›n öldür-dü¤ünü dile getirdiler, göç-menlere oturum izni veril-mesini istediler.

Lyon, Marsilya, Toulou-se, Metz, Thionville, Angersgibi birçok flehirde kitleseleylemler yap›ld›. Eylemler-de, ““bbuurr aaddaayy››mm,, bbuurr aaddaakkaall››yyoorruumm,, ggiittmmeeyyeeccee¤¤iimm””,,““kkaa¤¤››ttss››zzllaarr tteehhlliikkeeddee””,,““bbiizz bbuurr aaddaa eevviimmiizzddeeyyiizz””sloganlar› at›ld›. Eylemlere,anarflistler, iflçi sendikalar›,sosyalistler, kitle örgütlerikat›ld›lar

Ölüm mangalar›n›n flefine ceza

Peru - Eski ‹stihbarat fiefi General Julio

Salazar Monroe, 1992 y›l›nda gerçeklefltirilen kat-

liamdaki rolü ve sorumlulu¤u nedeniyle 35 y›l

hapis cezas›na mahkum edildi.

1992’de La Cantuta’da gerçeklefltirilen katliam-da bir ö¤retim üyesi ile 9 ö¤renci, ölüm mangalar›taraf›ndan katledilmiflti.

Monroe’ye verilen ceza, flu ana kadar Peru’da,Ayd›nl›k Yol’a karfl› infaz, iflkence, kaybetme, kat-liam operasyonlar›nda yer alan ölüm mangalar› vekontrgerilla fleflerinin yarg›land›¤› davalarda veri-len en yüksek ceza oldu.

‘Fakirlik ve açl›¤a karfl› grevyapmak meflrudur’

M›s›r - 7 Nisan’da ha-

yat pahal›l›¤›na karfl› protes-to eylemleri ve grev yap›ld›.

Hayat pahal›l›¤›n› protes-to eden halk, ülke genelindegreve giderken, ö¤renciler deokullar›na, esnaflar da iflyer-lerine gitmediler. Dükkanlarkepenk açmad›. Baflkent Kahire'de hükümeti protes-to eden bir gösteri yap›ld›. Yoksul halk, 'Fakirlik veaçl›¤a karfl› grev yapmak meflrudur" derken, Kahi-re’nin el Kübra semtinde, grevci tekstil iflçileri, baz›binalar› atefle verdi, polisle çat›flt›. Grev ve gösteriler-de polisin sald›r›s› sonucu 80 kifli yaralan›rken, ülkegenelinde 100 kifli tutukland›.

G›da zamm›nakarfl› gösteriler

Haiti - G›da fiyatla-

r›ndaki art›fl› protesto et-mek amac›yla 8 Nisan’daHaiti’de gösteriler yap›l-d›. Binlerce kifli Baflkan-l›k saray› önünde gösteriyaparken, birçok yerde deokullar ve iflyerleri aç›l-mad›. Yoksul halk, kendi-lerini engellemeye çal›flanBM Bar›fl Gücü askerle-riyle de çat›flt›.

Tüm emekçileriçin adil ücret!

Slovenya - Avrupal›

sendikalar, Slovenya’n›n

baflkenti Ljubljana’da büyük

bir gösteri düzenlediler.

Avrupa Birli¤i Maliye Ba-kanlar›’n›n ayn› flehirdeki zir-ve toplant›s›na karfl› 6 Nisangünü düzenlenen gösteriye,29 ülkeden sendikalara üye35 bini aflk›n emekçi kat›ld›.Emekçiler, eylemde “adil üc-ret” talebini dile getirdiler.

Göçmen politikalar›na protesto

Page 47: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

47Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Anadolu Federasyo-nu’nun emekçilerindenMehmet Boy, 4 Nisan’daAlmanya’da ani bir rahat-s›zl›k sonucu vefat etti.Y›llarca mücadelesini,Türkiye’de sendika ve

kitle örgütlerinde sürdüren MehmetBoy, Almanya’ya gittikten sonra damücadelenin içinde oldu. Her za-man devrimcilerin yan›nda oldu.Son olarak Anadolu Federasyo-

nu’nda çal›flan Mehmet Boy’un ce-nazesi 7 Nisan’da Wuppertal AleviKültür Merkezi’nde yap›lan töreninard›ndan Türkiye’ye getirildi.

Mehmet Boy 8 Nisan’da AnkaraKarfl›yaka Mezarl›¤›’nda defnedil-di. HÖC’ün de kat›ld›¤› cenazededevrimcileri yaln›z b›rakmayanBoy’u, devrimciler de yaln›z b›rak-mad›lar.

Ailesine ve yoldafllar›na baflsa¤-l›¤› diliyoruz.

Mehmet Boy Yaflam›n› Yitirdi

Cepheliler’in oldu¤u her yerde,

30 Mart-17 Nisan günlerinde, devrim

flehitleri için anmalar ve umudu se-

lamlamak için kutlamalar yap›l›yor.

‹‹ssvviiççrree’’ddee Cephe taraftarlar›““3300 MMaarrtt--1177 NNiissaann DDeevvrriimm fifieehhiitt--

lleerriinnii AAnnmmaa vvee UUmmuudduunn KKuurruulluu--

flfluunnuu KKuuttllaammaa”” günlerinde BBaasseell

KKüüllttüürr MMeerrkkeezzii’nde 30 Mart’ta bir

anma gerçeklefltirdiler. Umudun

bayraklar› ve Mahir Çayan’›n res-

minin as›ld›¤› salonda anmada 30

Mart’la ilgili aç›klama okundu.

Yine ayn› günlerde emperyaliz-me karfl› sürdürülen ““OOrrttaakk ddüüflfl--mmaann AAmmeerriikkaa’’dd››rr”” kampanyas›için FOSEM taraf›ndan haz›rlanansinevizyonun gösterimi yap›ld›.

***

AAllmmaannyyaa’’ddaa HHaammbbuurrgg HHaakkllaarrvvee ÖÖzzggüürrllüükklleerr CCeepphheessii TTeemmssiillccii--llii¤¤ii taraf›ndan düzenlenen anma vekutlamada, ““3300 MMaarrtt--1177 NNiissaann;;BBaa¤¤››mmss››zzll››kk,, DDeemmookkrraassii vvee SSoossyyaa--lliizzmm MMüüccaaddeelleessiinnddee fifieehhiittlleerriimmiizziiSSeellaammll››yyoorr UUmmuudduu BBüüyyüüttüüyyoo--rruuzz!!”” denildi.

Anmada, görüntüleri yans›t›landevrimci hareketin önder kadrolar›,

““SSeellaamm OOllssuunn”” marfl›yla selamlan-d›. Hamburg HÖC Temsilcili¤iad›na yap›lan konuflmada; devrimcihareketin 38 y›ld›r, halk›m›z›n kur-tuluflu ve vatan›m›z›n ba¤›ms›zl›¤›için mücadele etti¤ine ve bu müca-delenin K›z›ldere’nin yol gösterici-li¤inde sürdü¤üne vurgu yap›ld›, 38y›ll›k tarih öne ç›kan yanlar›yla an-lat›ld›. 30 Mart aç›klamas› okundu.

Programda ayr›ca, ““AAnnaaddoolluu‹‹hhttiillaalliimmiizz SSüürrüüyyoorr”” içerikli sine-vizyon gösterimi yap›ld›, Anadolu-Der'de müzik çal›flmalar›n› sürdü-ren “Umudun Çocuklar›”, Anadolu-Der müzik grubu ve Himmet ‹medinleti sundular.

30 Mart-17 Nisan Anma ve Kutlama Günleri

“Anadolu ‹htilalimiz Sürüyor”

Avrupa’da ›rkç› politikalar vesald›r›lar sürüyor. Irkç›l›¤a karfl›mücadele de önemini sürdürüyor.

Anadolu Federasyonu, ›rkç›l›-¤›n sürekli olarak göçmenler üze-rinde bir tehdit oluflturdu¤u Avru-pa’da ""IIrrkkçç›› SSaalldd››rr››llaarraa SSoonn""kampanyas›n› sürdürüyor.

Federasyon çal›flanlar› taraf›n-dan, 1 Nisan’da AAllmmaannyyaa´́nn››nnKK rreeffeelldd vvee NNeeuussss bölgelerinde ›rk-ç› sald›r›lara son afiflleri as›ld›. Ay-n› zamanda kampanya hakk›nda in-

sanlara bilgi veren,Federasyon çal›flanla-r›, göçmenlerin olum-

lu tepkileri ile karfl›laflt›lar.

4 Nisan’da da Almanya DDuuiiss--bbuurrgg’’ddaa Marxloh bölgesinde ›rkç›sald›r›larla ilgili ““HHeerr ggüünn yyaakk››ll››--yyoorruuzz’’’’ bafll›kl› bildiriler da¤›t›ld›.Federasyon çal›flanlar›, göçmenhalka ›rkç›l›¤a karfl› birleflerek mü-cadele etmek gerekti¤ini anlatt›.

4 Nisan’da AAllmmaannyyaa WWuuppppeerr--ttaall''ddaa Federasyon çal›flanlar› tara-f›ndan afifllemeler yap›ld›, bildirida¤›t›ld› ve insanlara ›rkç› sald›r›-lara iliflkin konuflmalar yap›ld›.

“Her gün yak›l›yoruz’’ ‹talya:“PC p-m” Davas›

fiubat 2007’de ‹talya’da gerçek-lefltirilen bir operasyonla, illegal PCp-m (Politik-Askeri Komünist Par-tisi) yönetici ve üyesi olduklar› ge-rekçesiyle 100’e yak›n kifli gözalt›-na al›nm›fl bunlardan 17’si tutuklan-m›flt›.

27 Mart 2008’de tutsaklar hak-k›nda aç›lan davan›n ilk duruflmas›Milano flehrinde yap›ld›. Savc›,iddianamesinde örgütün ““KK››zz››ll TTuu--ggaayyllaarr’’››nn ddeevvaamm››,, ttaakkiippççiissii oolldduu--¤¤uu””na yer verdi.

Tutsaklar mahkemede, bir kafesiçinde tutuldular. Çok say›da kiflinintutsaklara destek vermek için kat›l-d›¤› duruflmaya, ‹nternasyonal RoteHilfe (Uluslararas› K›z›l Yar-d›m)’nin organizasyonuyla ‹sviçreTAYAD Komite’nin de içinde yerald›¤› bir heyet de kat›ld›.Tutsaklara destek veren kitle, tutu-klamalar› protesto ederek, tutsak-lar›n serbest b›rak›lmas›n› istedi.

Mahkeme heyeti, siyasi savun-ma yapacak olan tutsaklar›n konufl-mas›na izin vermeyerek duruflmay›erteledi.

Page 48: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

301. Madde Hikayeleri- 1302. Bölüm -

301. Madde de¤ifliklik önerisi bir kez daha TBMM Baflkan-l›¤›’na sunuldu... Üstelik de “muhtevas›nda” bir de¤ifliklikyapmam›fllar. Sadece dava açmay›, Çankaya’n›n iznineba¤lam›fllar. Aylard›r 301 de 301 diye tutturanlar ne diyecekflimdi; ne olacak flimdi, memlekete demokrasi mi gelmifl ol-acak? Faflist 12 Eylül anayasas›n›n hangi maddesi 301. mad-deden daha demokratik, hak ve özgürlüklerden yana?

Buyurun okuyun haberi:“ABD Kongresi bünyesindekiHelsinki Komisyonu'ndan Bafl-bakan Recep Tayyip Erdo¤an 'agönderilen mektupta, Sulukulesemtindeki y›k›m planlar› elefl-tirilerek, ‹stanbul'daki Romantoplumunun durumundan endi-fle edildi¤i belirtildi.”Sen “global köy” ilan etti¤indünyay› yak y›k... Sen Arap,Kürt, Türkmen, Afgan halklar›ac›lara garket.

Sonra da kalk Sulukule’ye sa-hip ç›k.. Piflkinlik mi dersiniz, utanmaz-l›k m›, pervas›zl›k m›, ne der-seniz deyin. Biz k›saca alçakl›k demeyi ter-cih edece¤iz. ABD’nin kayg›lar›ndan biri deSulukule’nin ““ttaarriihhii bbiirr mmaa-hhaallllee”” olmas›ym›fl!‹nsan Amerikal›lar’›n Irak’takitarih ya¤mas› ve tahribat›n› ha-t›rl›yor da, Newyork’taki ““öözzggüürrllüükk aann››-tt››””nn››nn yerine bir ““ppiiflflkkiinnlliikkaann››tt››”” dikseler san›r›z ABD’yedaha çok yak›flacak...

Bas›ndan

Bakt›m,yine o... Ben o siyah giysili, elitabancal›, eflkiya bak›fll›,daha çok bir yarasayabenzeyen adam› dünkügazetelerde görüncetan›d›m. 1973 y›l›nda, K›z›lay’-dayd›. Elinde yine taban-cas› vard›. Kurfluns›km›flt› üzerimize. Amerika’ya k›zanlarak›zm›flt›. 1977’de Çorum’da,Marafl’ta bakt›m yine o. Yine bir yarasa gibiydi. Elinde tabancas› duruyor-du. Birçok insan› vurmufltu. Bu sefer Alevivatandafllara k›zm›flt›. 1980’den hemen önceTaksim’de de onugörmüfltüm:

“Sen misin?”“Evet..”“fiimdi kime k›zd›n?..”“Komünistlere...”

... 6-7 Eylül’de az›nl›klar›yak›p ya¤malayan, Abdi‹pekçi’yi öldüren odur. U¤ur Mumcu’yu, AhmetTaner K›fllal›’y›, öbürayd›nlar›... Mad›mak Oteli’nin içineozanlar, yazarlar dolduru-lup atefle verildi¤inde, enönde bakt›m o. ...Ve dün gazetelerde onunfoto¤raf› vard›, ö¤renci-lerin üzerine atefl ederken,bir yarasa gibi. *O asla bir ‘provokatör’de¤ildir. Gerçe¤i bir türlü görme-mek için, kimi siyasilerikurtarmak için,baz›lar›m›z ona ‘provo-katör’ deriz...”(Bekir Coflkun, 8 Nisan2008)

ALO KANKA: Polis teflkilat›n›n kurulufl y›ldönümünde polis “korkunç bir yarat›c›l›k”

örne¤iyle, “Alo Kanka” hatt›n› hizmete soktu¤unu aç›klad›.

‹hbarc›l›¤› yayg›nlaflt›rmak için girmedi¤iniz k›l›k kalmad›,flaklabanl›k da yapsan›z, palyaço k›l›klar›na da girseniz, sizin kim-li¤iniz “katil polis”tir. Ve halk›m›z ihbarc›lar› sevmez... B›rak›n busalakl›klar›, salak polis olmak sizi ““mmaarrkkaa”” yapmaz!.. Siz zatenayyafl iflkenceci polis olarak markas›n›z..

Oyalamac›l›k

Avutmac›l›k

Takiyyecilik

Pragmatizm

Yok sayma

Oportünizm

Tehdit

Gözda¤›

Göz boyama

Kamuya aç›kyerde elefltiri;kapal› kap›lar

arkas›nda iflbirli¤i

Bask›

Pohpohlama

Küllemecilik

Sansür

Kontrgerilla

‹nkar

Linççilik

fiovenizm

Katliamc›l›k

Yaktı hharap eetti global kköyü!

K›sacas›...

48 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Tayyip Erdo¤an Politikalar›:

Page 49: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

Hiç sanm›yoruz!"Baz›lar› Nihat Erim olmak istiyor"Adalet Bakan› Mehmet Ali fiahin Türkiye'de birilerinin aradönem arzusu içinde olduklar›n› söyleyerek, “muhalefetemensup bu kiflilerin Ferit Melen ve Nihat Erim olmayaçal›flt›klar›n›” belirtmifl.

Bakan fiahin, “ara dönem arzusu” konusunda belki hakl› ola-bilir ama Erim’in sonunu bilenlerin hiç de Nihat Erim olmakisteyeceklerini sanm›yoruz... Erim’in sonu ne mi oldu?fiimdi ne diyelim yani? 12 Mart sonras› ““EErriimm eerriimm eerriiyyeessiinn”” diye türkü söyleyenhalk›n ah›n›n tutmas›n› sa¤layan devrimci örgütün eyleminive konuya iliflkin aç›klamas›n› buraya koyup da dergimizi mitoplatt›ral›m?! Ama flu kadar›n› söyleyelim. Olay 19 Temmuz 1980’de ‹stan-bul’da Dragos’ta, Erim’in sürekli gitti¤i Deniz Klubüyak›nlar›nda geçer... Yukar›daki küpür de k›sa bir fikir veriyor gerçi ama gerisini debilenler bilmeyenlere anlats›n!

‹flbirlikçinin iflbirlikçiye‘And›ç’›!Genelkurmay’›n bir “and›ç”› daha a盤a ç›km›fl. And›çta göründü¤ü kadar›yla GenelkurmayABD ve AB iflbirlikçilerini “fifllemifl”. ‹lginç ama de¤il mi.Amerikan ve Avrupa iflbirlikçisi ordu, iflbir-likçileri fiflliyor. “Bu ülkeye komünizm laz›msa, onu da bizgetiririz” diyen kafa herhalde yinekarfl›m›zdaki. “‹flbirlikçilik yap›lacaksa, biz alas›n›yapar›z, size ne oluyor” demek mi istiyor,yoksa iflbirlikçilik pastas›ndan kendinedüflen pay azald› da, onu büyütmek için elinde k›l›ç, ötekiiflbirlikçilerin üzerine hamle mi yap›yor?

ÖDÜL! Antalya Emniyet Müdürlü¤ü MHP’li

faflist Ömer Ulusoy’u bulan polise 10 maafl ödül verilece¤i-ni aç›klad›. Polisin zaten görevi de¤il mi o faflisti yakala-mak? Ne zamandan beri polis, görevini yapmak için “ödül”istiyor?

Ünlü sözü de art›k flöyle de¤ifltirmek gerekir herhalde:““OOlluurr bbööyyllee vvaakkaallaarr,, TTüürrkk ppoolliissii,, ÖÖDDÜÜLL VVEERR‹‹LL‹‹RRSSEEyyaakkaallaarr!!””

Burjuvazi bir dönemdir sistematik olarak, çeflitli “kötüal›flkanl›k” ve özelliklerin genlerini buldu¤unu aç›kl›yor. AAflflkkggeennii,, flfliiflflmmaannll››kk ggeennii,, insan› ““aassii yyaappaann ggeenn”” gibi genleri bul-mufllard›! Bunlara en son, ““ssiiggaarraa aall››flflkkaannll››¤¤››nnaa yyooll aaççaannggeenn””i ve nihayetinde ““ddiikkttaattöörrllüükk ggeennii””ni eklediler. ““GGeennbbuullmmaa””da s›n›r tan›mayan burjuvazi, ““bbiilliimmsseell”” görünüm al-t›nda bilim d›fl›, idealist dünya görüflünü yayg›nlaflt›r›yor.

‹srailli uzmanlar(!) ““bbaazz›› kkiiflfliilleerriinn ddiikkttaattöörr rruuhhlluu ddoo¤¤dduu--¤¤uunnuu,, bbuunnuunn nneeddeenniinniinn aacc››mmaass››zz ddaavvrraann››flflllaarraa yyooll aaççaann bbiirrggeenn oolldduu¤¤uunnuu”” ileri süren bir aç›klama yapt›lar. Eh bu du-rumda tarihi yeniden yazmak kaç›n›lmaz oluyor. Faflizmi gen-lerle aç›klamak, sömürgecili¤i genlerle aç›klamak mümkünoluyor. Tüm sorumluluk Hitler’in genlerindeydi! Tablo ta-mamland›. Savafllar›n sömürüyle, emperyalist paylafl›mla ilgi-si yok; savafllar› ““kkööttüü ggeenn””lleerr ç›kard›, faflizmi kkööttüü ggeennlliilleerruygulad›.

Tarihteki tüm suçlar›n, olumsuzluklar›n suçlusu bulundu;““ggeennlleerr””!!

Her fley genetik!

Peki bu bilimsel mi? ‹nsan yaflad›¤› dünyada kör, sa¤›r, dil-siz, tüm duyu organlar›ndan yoksun bir flekilde mi yafl›yor? Bi-linci, kültürü, ahlak›, de¤erleri genlerden mi geliyor?

Bu da, idealizmin ““mmooddeerrnnlleeflflttiirriillmmiiflfl”” hali oluyor. ‹dea-lizm, zenginlik, yoksulluk, iyi al›flkanl›klar, kötü al›flkanl›klar,insanlar›n kiflilik özellikleri, toplumlar›, s›n›flar› herfleyi tanr›-n›n yarat›fl›na ba¤lar. fiimdi, bilimsellik ad›na, tanr›n›n yerinegenler konuluyor. Tanr›n›n yarad›fl›ndan kaynakland›¤›nainanmayanlar, o zaman siz de buyrun ““ggeenneettiikk”” oldu¤una ina-n›n. Dolay›s›yla, bilimsel bir sorgulamaya girmeyin. Sistemisorgulamay›n, sömürüyü sorgulamay›n. Her fleyi genetiktir di-yerek kabullenin, boyun e¤in.

Burjuvazi, bilimi savunamaz. O her fleyden önce düflünceyekarfl›d›r, insanlar›n düflünmemesi, sorgulamamas› için elindengeleni yapar. Çünkü, düflünen, sorgulayan insan, burjuvazininegemenli¤inin, adaletsizliklerin, haks›zl›klar›n, sömürünün, mil-yonlar›n katledilmesinin, aç b›rak›lmas›n›n nedenlerini sorgula-yacakt›r. Ve tüm bunlar›n sorumlular›n›n bir avuç zenginin sö-mürü üzerine kurduklar› sistem oldu¤unu görecektir.

Burjuvazinin sorunu genler sorunu de¤il, iktidar›n›, ege-menli¤ini koruma sorunudur. ‹ktidar›n› koruma sorunu, burju-vaziyi idealist felsefenin savunucusu, yayg›nlaflt›r›c›s› duru-muna getiriyor.

‹flte, bunun insan vücudundaki genlerle ilgisi yoktur, fakatburjuvazinin genetik özelli¤i oldu¤u pekala söylenebilir. Bur-juvazi kendi genetik özellikleri inceledi¤inde, eminiz ki, kor-kunç bir durumla karfl›laflacakt›r. Sömürgecidir, katliamc›d›r,faflizmin uygulay›c›s›, açl›¤a, yoksullu¤a neden oland›r. Tümbunlar›, genlerinde bulunan ““ddaahhaa ffaazzllaa kkaarr”” h›rs› ile yapar.Sömürü düzenleri y›k›ld›¤›nda, genleri de da¤›lacak ve halk-lar onlardan kurtulacakt›r.

49Say›: 2 // 13 NNisan 22008

Burjuvazinin Genetik ‹dealizmi

Page 50: Üniversitelerdeki Faflist Terörden Devrim AKP-MHP …yuruyus.biz/pdf/pdf/hg002.pdfCengiz, Liseli Dev-Genç’li ola-rak bafllad› mücadeleye. 1971 Dersim do¤umlu Haydar, 1973

50 13 NNisan 22008 // Say›: 2

Tayyip Erdo¤an ““eenn aazz üüçç ççooccuukkyyaapp››nn,, ççooccuukk bbeerreekkeettiiyyllee ggeelliirr””diyordu, r›zk›n› Tanr› verecekti, fa-kat, ayn› gün Konya’n›n Selçuklu‹lçesi’nde daha bir haftal›k olan Ga-rip, Tanr›’n›n vermedi¤i r›zk›n› birotobüs dura¤›n›n yan›nda ar›yordu.

Otobüs dura¤›nda bulunan Ga-rip’in yan›nda ““BBuu bbeebbee¤¤ee GGaarriipp iiss--mmiinnii kkooyyuunn.. BBeenn oonnuu ssoonnrraa bbuulluu--rruumm”” notu vard›.

Bir baflkas›n›n ismi ““KKaaddeerr”” ol-du. Kahramanmarafl’ta bir kifli hastabebe¤ini b›rak›p kaçt›. Bebe¤i bu-lanlar ad›n› ““KKaaddeerr”” koydular.

Ve Diyarbak›r’da alt› ayd›r ifl bu-lamayan 36 yafl›ndaki baba CCeennggiizzKKaarrttoopp,, k›zlar› 5 yafl›ndaki NNaarriinnile 3 yafl›ndaki LLoorriinn’’ii vurduktansonra intihar etti. (Kürtçe isim olanLorin’in anlam› ““aa¤¤››tt ssööyyllee--mmeekk””tir).

Kaderler’in, Garipler’in, k›zlar›-n› vuran babalar›n ülkesinde birBaflbakan ç›km›fl, ççookk ççooccuukk yyaapp››nndiye ba¤›r›yor, TÜS‹AD patronlar›,eekkoonnoommiikk ppoolliittiikkaayy›› ssaappmmaaddaann ssüürr--ddüürrüünn diyor...

Bu ülkeyi patronlarla, AKP ikti-dar› yönetiyorlar. Dolay›s›yla, Ka-derler’in, Garipler’in, Lorinler’inyaflad›klar›ndan onlar sorumludur.

Onlar›n soka¤a b›rak›lmas›ndan,bebek yaflta annesiz, babas›z, yetimkalmalar›ndan, yaflamalar›n›n tesa-düflere ba¤lanmas›ndan onlar so-rumludurlar.

Cinnet geçiren babalardan, dahadünyay› tan›yamadan, üstelik baba-lar›n›n kurflunlar›yla yaflama vedaetmelerinden onlar sorumludurlar.Ve bizler Garipler’in, Lorinler’inbafllar›na gelenleri yazarken, yeniyeni Kaderler, Garipler, Narinlerbunlar› yaflamaya devam ediyor.

Ne bu ülkenin patronlar›n›n, ne

Tayyipler’in gözleri onlar› görmekistemiyor. Çünkü, onlar insan sevgi-siyle de¤il, insan› ezerek, sömüre-

rek yafl›-y o r l a r .Ne kadarçok Ga-rip, Ka-

der, Lorin yetim kal›rsa, öldürülür-se, onlar›n kasalar›ndaki dolarlar okadar art›yor. Halk›n yoksullu¤una,açl›¤›na paralel, onlar sermayelerinibüyütüyorlar.

AKP, tekeller ve Kaderler’in ara-s›nda çok kesin, do¤rudan bir ba¤vard›r. AKP de, tekeller de iflsizler,açlar ordusundan beslenirler. ‹flsiz-lik ne kadar artarsa, eme¤in fiyat› okadar ucuzlar, tekeller o kadar fazlasömürme olana¤› bulurlar. Ve, annebabalar›n›n bakamad›¤› Garipler so-kaklara terk edilir, ifl bulamayan ba-balar Narinler’i ve Lorinler’iyle bir-likte k›yarlar canlar›na.

‹flsizlik, yoksulluk Tayyipler’inde beslendi¤i kaynakt›r. Halk›n yok-sullu¤unu, açl›¤›n›, sadakalarla,aflevleriyle oya çevirirler. Ve küçükLorinler annelerinin a¤›tlar› eflli¤in-de topra¤a verilir.

Saraylarda, köflklerde do¤anlarlaayn› de¤ildir, Kaderler’in kaderi.Biri kufl tüyü yataklarda do¤ar, biriotobüs dura¤›nda gözlerini açardünyaya. Büyüyecektir Kader. Fa-kat, onu bekleyen kaderin iyili¤in-den söz edilemez. Koçlar’›n, Saban-c›lar’›n egemenli¤indeki dünyada,onlar› itilip kak›larak büyüyecekleribir yaflam bekler. Afla¤›lan›r, dayakyerler, daha çocuk yafllarda tecavüz-lerle tan›fl›rlar. Sevgiyi ö¤renemez-ler, bencil, soysuz, ahlaks›z bir dün-ya ile kuflat›l›rlar.

Yaflad›klar›n›n nedenini bir günanlayacakt›r Kaderler, Garipler. Birgün, büyüyecek, kaderlerine yönveren egemen s›n›flar›n pis yüzle-riyle tan›flacak ve ö¤renecekler Lo-rin’in bafl›na gelenleri.

Sevginin ayn› zamanda hesapsormak oldu¤unu ö¤renecek Kader.Lorin’in mezar›ndaki cans›z bede-nin hesab›n› sormakla de¤ifltirecekkaderini.

Kader, Garip ve LorinÖÖnnddeerr ÖÖZZDDOO⁄⁄AANN

1965 Sivas do-¤umluydu. Müca-delenin çeflitlialanlar›nda yer al-d›. Adalet için ya-

flay›p, adalet için flehit düfltü.

16-17 Nisan’da yoldafllar›n›nkatledilmesinin hesab›n› sor-mak için gerçeklefltirilen bir ey-lem s›ras›nda, 2200 NNiissaann 11999922’de‹stanbul Topkap›’da katledildi.

‹‹bbrraahhiimm YYAALLÇÇIINN

Erzincan do¤um-lu ‹brahim Yalç›n,askeri faaliyetler-de ve mahalleler-de görev ald›.

1990 at›l›m›yla oluflturulan ilkaskeri örgütlenmelerde bulun-du. 2233 NNiissaann 11999933’de ‹stanbulMaltepe’de kuflat›ld›¤› üste di-renerek flehit düfltü.

ÇÇii¤¤ddeemm YYIILLDDIIRR

2244 NNiissaann 11997777’de‹stanbul’da Gala--tasaray Mühen--dislik Yüksek Oku--lu ç›k›fl›nda faflist--

lerin kurdu¤u bir pusuda vuru--larak katledildi. Dev-Genç saf--lar›nda çeflitli görevler üstlen--miflti.

YYuussuuff TTOOPPAALLLLAARR

“Karakollardaki‹flkence ve TariflDireniflindeki Po-lis Bask›s›na Kar-fl›” sürdürülen

kampanya s›ras›nda 2233 NNiissaann11998800’de Ankara Nato Yolu'ndayap›lan bir gösteri s›ras›nda vu-rularak katledildi.