40
Bülent Ecevit Üniversitesi Bülent Ecevit Üniversitesi Ocak - Şubat 2013 Yıl 3 Sayı 13 Filmin Yapım Tasarımını üstlenen Zonguldaklı yönetmen Kıvanç Baruönü, Kampüsün Sesi’ne konuştu Kelebeğin Rüyası 26 Devrek Meslek Yüksekokulu Çıtayı yükseltti 20 8 Dr. Dilek Didem AYYILDIZ “Mobil KETEM, tüm Türkiye’ye örnek gösterilen bir proje oldu” 3’TE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİNİN EĞİTİMve SOSYAL FAALİYETLERİNE BÜYÜK GÜÇ KATACAK YENİ FİZİKİ YATIRIMLAR YAŞAMA GEÇİRİLİYOR Üniversitemizin DEV yatırımları başlıyor BEÜ MERKEZİ DERSLİKLER ve OFİS BİNASI BEÜ KAPALIYÜZME HAVUZU ve SOSYAL TESİSLERİ BİNASI BEÜ’NÜN SAĞLIKYATIRIMLARI HIZ KESMİYOR BEÜ ONKOLOJİ MERKEZİ BİNASI TÜRKİYE’DE KAMUYA BAĞLI İLK DİYABET ve OBEZİTE MERKEZİ DİJİTAL ANJİYOGRAFİ DİJİTAL MAMOGRAFİ KULAK BURUN BOĞAZ SERVİSİ YENİLENİYOR >

Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

B ü l e n t E c e v i t Ü n i v e r s i t e s i

Bülent Ecevit Üniversitesi Ocak - Şubat 2013 Yıl 3 Sayı 13

Filmin Yapım Tasarımını üstlenenZonguldaklı yönetmen Kıvanç

Baruönü, Kampüsün Sesi’ne konuştu

Kelebeğin Rüyası26

Devrek Meslek Yüksekokulu

Çıtayı yükseltti

20 8

Dr. Dilek Didem AYYILDIZ

“Mobil KETEM, tüm Türkiye’ye

örnek gösterilen bir proje oldu”

3’TE

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİNİN EĞİTİM ve SOSYAL FAALİYETLERİNEBÜYÜK GÜÇ KATACAK YENİ FİZİKİ YATIRIMLAR YAŞAMA GEÇİRİLİYOR

ÜniversitemizinDEV yatırımları başlıyor

BEÜ MERKEZİ DERSLİKLER ve OFİS BİNASIBEÜ KAPALI YÜZME HAVUZU ve SOSYAL TESİSLERİ BİNASI

BEÜ’NÜN SAĞLIK YATIRIMLARI HIZ KESMİYOR

BEÜ ONKOLOJİ MERKEZİ BİNASITÜRKİYE’DE KAMUYA BAĞLI İLK DİYABET ve OBEZİTE MERKEZİDİJİTAL ANJİYOGRAFİDİJİTAL MAMOGRAFİKULAK BURUN BOĞAZ SERVİSİ YENİLENİYOR >

Page 2: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

Bülent Ecevit Üniversitesi adınaİmtiyaz Sahibi

BEÜ RektörüProf. Dr. Mahmut Özer

Genel Yayın YönetmeniYrd. Doç. Dr. Halil Yıldırım

Öğr. Gör. Özlem Bahadır

Aysu Aysel

S. Tuğra Şeker

Sayı : 13 Yıl : 3Ocak - Şubat 2013

Yazı İşleri Müdürü

Sekreterya

Grafik ve Görsel Tasarım

FotoğrafBirol AkbabaMutlu Kabuk

AdresBülent Ecevit

Üniversitesi Rektörlüğü67100 Zonguldak

Telefon0372 257 40 10

[email protected]

www.beun.edu.tr

4.000 adet basılmıştır.

BULUŞ Tasarım ve

Matbaacılık Hizmetleri

San. ve Tic. - Ankara

2 Ocak-Şubat 2013 ULUSLARARASI İLİŞKİLER B TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİ

BEÜ Kampüsün Sesi

Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEÜ) öğ-renim gören yabancı uyruklu öğrencilerinsayısı, 2012-2013 akademik döneminde, 28farklı ülkeden 104 öğrenciye ulaştı. Yabancıuyruklu öğrenci sayısının geçen yıla göreiki kat arttığını ve bu sayıyı önümüzdekiyıllarda daha da artırmayı hedeflediklerinibelirten BEÜ Rektörü Prof. Dr. MahmutÖzer, konuyla ilgili olarak şu açıklamayıyaptı:

“Geçen yıl 14 farklı ülkeden 55 olan ya-bancı uyruklu öğrenci sayısı bu yıl yaklaşıkiki katına çıkarıldı. İkisi lisansüstü olmaküzere, 11 farklı eğitim birimde 28 farklı ül-keden (Afganistan, Almanya, Arnavutluk,Azerbaycan, Bulgaristan, DemokratikKongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Fas, Fil DişiSahili, Filistin, Filistin/Ürdün, Gine-Bissau,Gürcistan, Irak, İran, Kazakistan, Kırgızis-tan, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Pa-kistan, Romanya, Somali, Suriye,Türkiye-çifte vatandaş, Türkmenistan, Uk-rayna, Yemen) 104 öğrenci eğitim öğretimfaaliyetlerimize katıldı. Türkiye’ye ve Zon-guldak’a gelen yabancı öğrencileri, farklıkültürlerin, renklerin, dil ve dinlerin elçi-leri olarak kabul ediyoruz. Yabancı uyrukluöğrencilerimizi diğer öğrencilerimizden

farklı görmüyoruz. Yabancı öğrencilerimiz,ülkelerine döndüklerinde Üniversitemizinve kentimizin birer elçileri olacaklardır; bunedenle onların bizler için ayrı bir önemivar. Bu yıl ilk defa yedi farklı dilde çevri-miçi kayıt sistemi uygulanarak internetüzerinden yapılan başvurular toplamındayabancı ülkelerden 280 öğrenci Bülent Ec-evit Üniversitesine başvuru yaptı. Adayla-rın yerleştirmelerini yabancı uyrukluöğrencilerin not durumlarını dikkate ala-rak yaptık. En fazla tercih, tıp fakültemizeoldu ve önümüzdeki yıl için tıp fakültemi-zin yabancı uyruklu öğrenci kontenjanınıartırmak amacıyla şimdiden hazırlıklarabaşladık. Bu yılki başvurulardan elde etti-ğimiz verileri en iyi şekilde analiz edip önü-müzdeki yıl için çalışmalar yaparak,öğrenci sayımızı daha da artıracağız.

Öğrencilerimiz burada bir yıl okuduktansonra ülkelerine gidip kendi ülkelerindebizim imkânlarımızı, ülkemizi, şehrimizi veÜniversitemizi tanıtacaklar. Artık BEÜdünya üniversiteleri arasında olma yolundaönemli adımlar atmaya başladı. İnşallah ya-bancı öğrenci sayısını birkaç yıl içinde500’ün üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.Üniversitemizde öğrenim görmekte olan

yabancı uyruklu öğrencilerin öğrenim ha-yatlarını kolaylaştırabilmek için gerekliakademik ortamın hazırlanması ve üniver-siteye uyum sağlayabilmeleri amacıyla BEÜUluslararası Öğrenci Ofisini geçen yıl faali-yete geçirdik. Yabancı uyruklu öğrencileri-

mizin sosyal ve kültürel alanlardaki ihti-yaçlarının karşılanması, barınma ve özel-likle uyum sorunlarının çözülmesi ilebirlikte Üniversitemiz sadece yurt içindedeğil, yurt dışında da tercih edilen bir üni-versite kimliğine kavuşacak.”

BEÜ, 28 farklı ülkeden öğrencileriyle dünyaüniversitesi olma yolunda ilerliyor

Yabancı Uyruklu Öğrenci Bilgileri 2010-2011 2011-2012 2012-2013

Öğrenci Sayısı - Kendi İmkanı İle - BEÜ 43 57 65

Öğrenci Sayısı - Burslu - BEÜ 3 33

Öğrenci Sayısı - Kendi İmkanı İle-Karabük Üni. 2

Öğrenci Sayısı - Burslu-Karabük Üni. 6 7

Kayıt Sildiren Öğrenci Sayısı -11 -3

TOPLAM 43 55 104

Birim Bazında Sayılar 2010-2011 2011-2012 2012-2013

Sağlık Bilimleri Enstitüsü 2

Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksekokulu 1

Diş Hekimliği Fakültesi 1 4

Ereğli Eğitim Fakültesi 5 3 4

Fen-Edebiyat Fakültesi 3 3 5

İ.İ.B.F. 32 31 45

Mühendislik Fak. 2 2 15

Tıp Fakültesi 1 8 15

Tıp Fakültesi (Karabük Üni.) 6 9

Zonguldak Sağlık Yüksekokulu 1

Alaplı Meslek Yüksekokulu 1 1

Zonguldak Meslek Yüksekokulu 2

TOPLAM ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL/MESLEK YÜKSEKOKULU SAYISI 5 7 11

Ülkeler 2010-2011 2011-2012 2012-2013Afganistan 2 14Almanya 1 3 6Arnavutluk 1Azerbaycan 24 22 21Bulgaristan 2 2 3Demokratik Kongo Cum. 1Etiyopya 1Fas 1 1 3Fil Dişi Sahili 1Filistin 2 2Filistin/Ürdün 1Gine-Bissau 2 2Gürcistan 3 6 6Irak 1 1 2İran 2 3 8Kazakistan 2Kırgızistan 1 1 1Moğolistan 2Moldova 1Özbekistan 1Pakistan 2Romanya 1Somali 5Suriye 1 4Türkiye (Çifte vatandaş) 4Türkmenistan 8 8 7Ukrayna 1Yemen 1 1TOPLAM ÜLKE SAYISI 9 14 28

Yıllar İtibarıyla Yabancı Uyruklu Öğrencilerin EnstitüFakülte/Yüksekokul/ Meslek Yüksekokulu Öğrenci Sayıları

Yıllar İtibarıyla Yabancı Uyruklu Öğrenci Sayıları Yıllar İtibarıyla Yabancı Uyruklu ÖğrencilerinÜlke Bazında Dağılımı

Page 3: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

3Ocak-Şubat 2013YATIRIMTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

• BEÜ MERKEZİ DERSLİKLER ve OFİS BİNASI

Merkezi Derslikler ve Ofis Binası, Üniversitemiz Mer-kez Kampüsü içerisinde yer alan İnşaat Bölümü laboratu-varları ve iş atölyelerinin bulunduğu alanı da kapsayacakşekilde yapılacak. Binanın taban alanı yaklaşık 4.800 met-rekare; toplam kullanım alanı ise17.029 metrekare olacak.Bina içerisinde; 220 kişilik 3 adet amfi, 50 ve 100 kişilik 20adet derslik, 7adet bilgisayar salonu, ofisler ve servisler yeralacak. Bina, dört katlı ayrı bloklar halinde yapılacak.

• BEÜ ONKOLOJİ MERKEZİ BİNASI

Üniversitemiz Sağlık Kampüsünde inşa edilecek bina-nın taban alanı yaklaşık 800 metrekare. Toplam 4.402 met-rekare kulanım alanı bulunan bina, üç katlı olacak şekildeplanlandı. Projede, her biri tek kişilik olmak üzere, 41 adethasta yatak odaları bulunuyor. Ayrıca bina içerisinde ke-moterapi ve kemik iliği nakli üniteleri yer alıyor. Yeterikadar servis alanı bulunan bina, mevcut hastane binasınınbitişiğinde ilave bir blok olarak tasarlandı. Bu sayede, has-tanenin diğer hizmetlerinden de yararlanılabilecek.

• BEÜ KAPALI YÜZME HAVUZU ve SOSYALTESİSLERİ BİNASI

BEÜ Kapalı Yüzme Havuzu ve Sosyal Tesisleri, Üniver-sitemiz Merkez Kampüsü yanında yer alan Devlet Kara-yolunun alt kısmında yapılacak. Binanın taban alanıyaklaşık 1.850 metrekare; bodrum ve zemin katının üze-rinde bir katlı olarak inşa edilecek binanın kullanım alanıda 4.435 metrekare olacak. Yüzme havuzu ise yarı olimpikhavuz standartlarına sahip olacak. Ayrıca bina içerisindeseyirci tribünleri, sağlıklı yaşam salonu, soyunma kabin-leri, duşlar, idari birimler ve kafeterya da yer alacak.

Üniversitemizin DEV yatırımları başlıyor

• TÜRKİYE’DE KAMUYA BAĞLIİLK DİYABET ve OBEZİTE MERKEZİ

Bülent Ecevit Üniversitesi, Türkiye’ninkamuya bağlı ilk Diyabet ve Obezite Mer-kezini Zonguldak’ta kuruyor. Bölgemizdenüfusun obezite (% 27-41) ve diyabet(%12-13) oranının yüksek olmasına rağ-men, bu hastalıklarla mücadele edecek do-nanımlı bir merkez bulunmuyor. Buihtiyacı karşılamak amacıyla, BülentEcevit Üniversitesi tarafından kurulacakolan Obezite ve Diyabet Merkezinin 2013yılı içerisinde tamamlanarak, 2014 yılındahizmete açılması planlanıyor. Bölgedekiönemli bir boşluğu dolduracak olan Mer-kez, ulusal ve uluslararası hizmetleri ve bi-limsel faaliyetleri yürütecek bir niteliktetasarlandı. Merkez, tanı, tedavi ve koru-yucu sağlık hizmetlerini yürütecek tüm do-nanıma sahip olacak.

• DİJİTAL ANJİYOGRAFİ

Yaklaşık 1.500.000 TL maliyetle hastane-mize alımı planlanan yeni Digital Anjio-grafi Sistemi sayesinde, BEÜ Uygulama veAraştırma Hastanesi bölgemizde en üst dü-zeyde sağlık hizmeti standardına ulaşılmışolacak. Anjiyografi, insan vücudundakitüm damarların içlerine yüksek yoğunluktabir madde verilerek grafilerinin çekilmesi-dir. İnsan vücudundaki tüm organların(kalp, beyin, iç organlar, kol ve bacaklardâhil) damarları olduğu için, anjiyografi-leri yapılabilir. Bu anjiyografiler sayesinde,başta kalp damar hastalıkları olmak üzere,damarlarla ilgili birçok hastalığa sağlıklı bi-çimde tanı koyulabilir. Girişimsel Radyo-loji ise, son yıllarda dünyada ve eş zamanlıolarak ülkemizde de uygulama alanı bulan,görüntüleme eşliğinde tanı ve tedavi uygu-lamalarının yapıldığı özel bir uygulamaalanıdır.

• DİJİTAL MAMOGRAFİ

Hastanemize alımı planlanan dijital ma-mografi, daha hızlı ve kaliteli çekim sağla-yan, eski tip cihazlara göre % 40 daha azradyasyon kullanan, erken meme kanse-rinde tel işaretleme yapılabilen ve tanı şan-sını artıran yeni nesil bir cihaz... Yaklaşık500.000 TL değerindeki bu cihazın BEÜHastanesine kazandırılması sayesinde has-tanemiz, meme hastalıklarının tanı ve te-davisinde bölgemizde fark yaratan birsağlık kuruluşu haline gelecek.

• KULAK BURUN BOĞAZ SERVİSİYENİLENİYOR

Hastanemiz Kulak Burun Boğaz (KBB)Birimine yeni tıbbi cihaz alımları için de iş-lemler başlatıldı. Bu çerçevede mevcut öm-rünü tamamlamış ameliyat mikroskobu,

endovizyon sistemi, BERA ve otoakustikemizyon cihazı, tur seti ve muayene mo-dülleri yenilecek. Alınacak ameliyatmikroskobu ile tüm kulak hastalıkları-nın tedavisine yönelik kulak mikrocer-rahi ameliyatları yapılabilecek.Yenilenen endovizyon sistemi ile sinüsve burun hastalıklarına yönelik ileri cer-rahi işlemler gerçekleştirilebilecek.BERA ve otoakustik emisyon cihazlarısayesinde ise, tüm yaş grubundaki has-talara yönelik tarama ve klinik işitmetestleri yapılabilecek. Poliklinik mua-yene modüllerinin yenilenmesiyle hasta-lara daha kaliteli muayene hizmetisunulacak. Yaklaşık 450.000 TL mali-yetle alımı planlanan bu sistemler saye-sinde hastalarımız, KBB ve baş boyunlailgili tüm hastalıklarına yönelik çağdaştedavi olanaklarına kavuşacaklar.

Üniversitemiz adına TOKİ tarafından ihale edilen yatırımların inşasına başlanıyor. Bülent Ecevit Üniversitesi yatırım programında yer alan Onkoloji Merkezi, Merkezi Dersliklerve Ofis Binası ile Kapalı Yüzme Havuzu ve Sosyal Tesislerinin yapımına ilişkin ihale, 11 Şubat 2013 tarihinde yapıldı. Üniversitemiz yatırım programında yer alan son derece

önemli bu üç proje, en kısa sürede yaşama geçirilecek.

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİNİN EĞİTİM ve SOSYAL FAALİYETLERİNEBÜYÜK GÜÇ KATACAK YENİ FİZİKİ YATIRIMLAR YAŞAMA GEÇİRİLİYOR

BEÜ’NÜN SAĞLIK YATIRIMLARI HIZ KESMİYOR

Page 4: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

4 Ocak-Şubat 2013 HABER TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Bülent Ecevit Üniversitesi Sosyal BilimlerEnstitüsü bünyesinde, 30 kişilik konten-janla açılan “İşletme Anabilim Dalı SağlıkKurumları İşletmeciliği II. Öğretim TezsizYüksek Lisans Programı” büyük ilgiyle kar-şılandı. 2012-2013 eğitim-öğretim bahardöneminde başlayacak programa 52 baş-vuru yapıldı.

Kontenjanının tamamı dolan programaözellikle sağlık sektörü çalışanları yoğunilgi gösterdi. Sağlık Kurumları İşletmeciliğiProgramı ile çeşitli sağlık kurumlarınınorta ve üst düzey yönetim kademelerindegörev alacak personelin yetiştirilmesi he-defleniyor.

Sağlık kurumları işletmecileri kamu, üni-versite ve vakıf hastanelerinde, özel hasta-nelerde, rehabilitasyon merkezlerinde,Emekli Sandığı, Bağ-Kur, SSK gibi kuru-luşların sağlık sigortası ile ilgili birimle-rinde, özel sigorta şirketlerinde, ilaç, tıbbicihaz üreten endüstri kuruluşlarında sağlıkaraştırma merkezlerinde görev alabiliyor-lar.

Sağlık Kurumları İşletmeciliği Programı,sağlık kuruluşlarının çağdaş işletmecilikanlayışı ile yönetilmesi ve bu alanda eğitil-miş insan gücüne duyulan gereksinim gözönüne alındığında önemli bir boşluğu dol-duracak.

BEÜ’nün Sağlık Kurumları İşletmeciliğiTezsiz Yüksek Lisans Programına yoğun ilgi

Türkiye’nin en iyilaboratuvarları

arasında

Bülent Ecevit Üniversitesi HastanesiBiyokimya Laboratuvarı

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Uy-gulama ve Araştırma Hastanesi TıbbiBiyokimya Anabilim Dalı tarafındanyönetilen Biyokimya Laboratuvarınınher yıl düzenli olarak yurtdışında yap-tırılan dış kalite kontrol değerlendirmesonuçlarına göre; laboratuvarda yapı-lan hormon analizleri, 2012 yılı Ocak-Aralık ayları arasında aylık yapılan

denetimleri başarıyla tamamladı.Elde edilen sonuçlara göre; BEÜ Has-

tanesi Tıbbi Biyokimya Anabilim DalıHormon Laboratuvarı, Türkiye’denprograma katılan 305 laboratuvar ara-sında “en iyi 17 laboratuvardan biri”oldu. Tüm dünyada programa katılan1792 laboratuvarın arasında ise “ilk887’nin” içine girmeyi başardı.

Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama veAraştırma Hastanesi Nöroloji Servisinde,Mustafa Özkan adına eşi Bedriye Özkantarafından tefriş edilen odanın açılışı,22 Ocak 2013 tarihinde yapıldı. Özkanailesi ve hastane yönetiminin katıldığıaçılışta Başhekim Doç. Dr. K. Varım Nu-manoğlu tarafından Bedriye Özkan’a te-

şekkür belgesi verildi. BEÜ Hastanesininher geçen gün güçlenerek büyüdüğünübelirten Doç. Dr. K. Varım Numanoğlu,“Bu yöndeki çalışmalarımızda Zoguldaklıhayırseverlerin katkıları bizlere güç ver-mektedir. Numanoğlu, “Üniversitemizeyapmış olduğu bağıştan dolayı BedriyeÖzkan’a teşekkürü bir borç biliriz” dedi.

Bedriye ÖZKANtarafından tefriş edilenodanın açılışı yapıldı

Page 5: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz
Page 6: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

6 Ocak-Şubat 2013 ÜNİVERSİTE B TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİ

Bülent Ecevit Üniversitesi Öğrenci Konseyi olarak bizler, öğrenci arkadaşla-rımızın haklarını savunmak için buradayız. Öğrenci sorunlarını, görüş ve dü-şüncelerini başta Rektörlük olmak üzere, ilgili yönetim organlarına iletmek vesorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi-mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz görevi, hiçbir öğ-renciyi dışarıda bırakmadan, bir bütün olarak hareket ederek layığı ile yerinegetirmek asıl hedefimizdir.

Öğrenci Konseyi Başkanlığına seçim sürecinde düşündüğüm tek şey, öğren-cinin hakkını nasıl en iyi şekilde savunabilirim veya savunmalıyım oldu. Yenibaşlayan başkanlık sürecimde gördüğüm ve bana hissettirilen tek şey ‘azimdi’.Hiç beklemediğim ve hayalini kurmadığım azimli bir öğrenci topluluğuylakarşı karşıyayım ve bu Öğrenci Konseyini çok heyecanlandırdı. Bunun üzerinebir an önce harekete geçmek istedik. Önceki Konseyin başlatmış olduğu “Ya-rının Liderleri” projesiyle ilk hamlemizi yapmış olduk ve peşinden beklenme-yen bir yoğunlukla projeler üst üste gelmeye başladı. Öğrenci arkadaşlarımızaanlatılamayan bir şey de Üniversite yönetimimizin yapılan işlerde her zamanöğrencilerin arkasında olduğudur. Gerek konseyimizin gerçekleştireceği orga-nizasyon ve projeler öncesinde Valilik ve belediyeler gibi kamu kuruluşlarıylailetişime geçilmesinde, gerekse de bunların hayata geçirilme sürecinde Üni-versite yönetiminin maddi ve manevi desteklerini hep yanımızda hissettik.

BEÜ Öğrenci Konseyi olarak, “Altın Kalpler, Işıldayan Gözler” projesi ile yar-dıma muhtaç öğrenci, aile ve toplulukların yüzünü güldürmeyi hedefledik.“Engelsiz Yaşam” Projesi ile Zonguldak ilindeki engelli kardeşlerimizin birnebze olsun engellerini ortadan kaldırmayı hedefledik. “Benim Bir UmudumVar” Projesi ile otizmli bireylerin topluma kazandırılması amacıyla spor vemüzik eğitimlerinin verilmesi ve atıl durumdaki kamu bina ve arazilerinin buprojede değerlendirilmesini hedefledik. Türkiye Öğrenci Konseyi olarak, önü-müzdeki günlerde “Özgür ol”, “Bana Sor” gibi projelerde Bülent Ecevit Üni-versitesi bünyesindeki tüm arkadaşlarımızı aramızda görmek istiyoruz. Geçmişgünlerde Konsey dışındaki arkadaşların ‘neden biz görev alamıyoruz?’ gibi so-rularıyla karşı karşıya kaldık. Fakat bilinmesi gereken şey, Konsey olarak biz-ler her türlü teklife veya bizimle birlikte çalışmak isteyen her bireye açıkolduğumuzdur.

Sizden istediğimiz, yapılan projelerde veya sizin bizlere sunduğunuz proje-lerde her adımı sizin atmanız ve yapılacak her projede bizimle birlikte olma-nızdır. Üniversitemizle ilgili sıkıntılarda bizlere ulaşamadığını söyleyenarkadaşlarla karşılaştık. Odamıza gelindiğinde bizleri bulamadığını söyleyenarkadaşlarımız da oldu. Fakat unutulan bir gerçek var ki ‘bizler de öğrenciyiz’.Biz de sizler gibi derslere giriyoruz, sizler gibi sınavlara giriyoruz. Bizlere sun-duğunuz her teklif - emin olunuz ki- gerekli mercilere iletilmektedir. Biz bukonularda öğrenci arkadaşlarımıza elimizden gelen her türlü desteği sağla-maktayız. Ancak bazı engeller bizden kaynaklanmamaktadır.

Sosyal medyayı en iyi şekilde kullandığımıza inanıyoruz. Üniversitedeki tümöğrencilerin de bizimle birlikte en iyi şekilde kullandığından şüphemiz olma-makla birlikte Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım alanlarını da bizlerle bir-likte kullanırlarsa okul içi veya dışı tüm etkinlik, haber gibi olaylardan daharahat şekilde haberdar olabilirler. Projeler, geziler, etkinlikler vb. faaliyetlerimümkün olduğunca en kısa sürede üniversitemizde duyurmaya çalışıyoruz.Öğrencilerin de sosyal medyada bizleri takip ederek üniversitemizdeki orga-nizasyonlardan haberdar olabilirler.

En büyük amacımız, Bülent Ecevit Üniversitesinden mezun olan tüm arka-daşlarımızın iş hayatına tam donanımlı olarak başlayabilmelerini sağlamaktır.

Görev süremiz boyunca okulumuzun ismini en iyi şekilde temsil edip oku-lumuzun öğrencilere sunduğu imkânları genişleteceğiz. Üniversitemizin ismi-nin değişmesiyle üzerimize daha büyük bir sorumluluk yüklenmiş oldu. Artıküniversitemizin yenilenen ismini diğer üniversiteler arasında ön plana çıkar-mamız gerekmektedir. Bizler bunun farkında olup çalışmalarımızı bu doğrul-tuda gerçekleştiriyoruz. Tüm öğrenci arkadaşlarımız bundan hiçbir kuşkuduymamalıdırlar.

Ve unutulmamalı ki bu üniversite sizin üniversiteniz…

Samet Memişoğlu

Bülent Ecevit Üniversitesi ÖğrenciKonseyi Başkanı

Üniversitemiz, Webometrics Ocak 2013Dünya üniversiteler sıralamasında 21.250üniversite arasında 2.020’nci sıraya yükseldi.

Dünya üniversitelerinin web sayfalarınınevrensel ölçütlere göre sıralamasının yapıl-dığı ve bu alanda dünyadaki en kapsamlı ça-lışma olarak kabul edilen Webometrics’in(Ranking Web of World Universities) her yılOcak ve Temmuz aylarında açıklanan liste-lerinde Bülent Ecevit Üniversitesinin hızlıyükselişi sürüyor. Webometrics’in Temmuz2012 listesinde 2.382’nci sırada yer alan

Bülent Ecevit Üniversitesi, dünya çapında21.250 üniversitenin değerlendirmeye tabitutulduğu Ocak 2013 listesinde 362 basamakbirden yükselerek, 2.020’nci sırada yer al-mayı başardı.

Sadece ülkemiz üniversitelerinin dâhiledildiği sıralamada ise Temmuz 2012 döne-minde 57’nci sırada yer alan üniversitemiz,bu yılki sıralamada 11 basamak yükselerek46’ncı sırada yer aldı. Bu sonuçlarla Üniver-sitemiz, ulusal ölçekte en hızlı yükselme ba-şarısını gösteren üniversitelerden biri oldu.

BEÜ Dünya ÜniversitelerLiginde Hızla Yükselmeye

Devam Ediyor

ÖĞRENCİNİN GÜNDEMİ

Ereğli Eğitim Fakültesi Spor Salonunda,BEÜ Türk Sanat Müziği Topluluğu tarafındanbir konser verildi.

Konsere, BEÜ Rektörü Prof. Dr. MahmutÖzer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. MuhlisBağdigen ve Prof Dr. Orhan Uzun, Ereğli Be-lediye Başkanı Halil Posbıyık ve eşi NerimanPosbıyık, Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Azar, Erdemir Teknik Hizmetler veYatırımlar Genel Müdür Yardımcısı MüctebaBekcan, Erdemir Kurumsal İlişkiler ve SosyalHizmetler Müdürü Gülşin Yöney, Ereğli TSOMeclis Başkanı Zeki Us, Üniversite çalışanlarıve öğrenciler katıldı.

Birol Akbaba yönetimindeki Türk SanatMüziği Topluluğu, değişik makamlarda ses-lendirdiği koro ve solo şarkılarla büyük alkışaldı. Konser sonunda Şef Birol Akbaba öğren-cileri de sahneye davet ederek koroya eşlik et-melerini istedi. Bir grup öğrenci sahneyeçıkarak koro elemanları ile birlikte sevilen şar-kıları seslendirdi.

Konser sonunda BEÜ Rektörü Prof. Dr.Mahmut Özer tarafından Koro Şefi BirolAkbaba’ya teşekkür çiçeği verildi. Özer; “Bizebu akşam sevgi ve aşk dolu eserler seslendirentopluluğa ve konsere emeği geçenlere teşekkürediyorum” dedi.

Öğretmen adayları

musikiyle coştu

Page 7: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

7Ocak-Şubat 2013ÜNİVERSİTETÜLENECEVİÜNİVERSİTESİ

Bülent Ecevit Üniversitesinin 2012 yılınınHaziran ayında yaptığı Diploma Eki Etiketibaşvurusu, Avrupa Komisyonu tarafındandeğerlendirilerek onaylandı. Bu kapsamda,Üniversitemiz, Bologna sürecinin önemli ba-samaklarından biri olan Uluslararası Dip-loma Eki Etiketini (Diploma SupplementLabel) almaya hak kazandı. Türkiye'de veAvrupa'da sayılı üniversitenin sahip olduğuDiploma Eki Etiketi, öğrencilerin diploma-larına ek olarak verilen tamamlayıcı bir belgeniteliğinde olup uluslararası akademik vemesleki tanınırlığı sağlıyor.

Konuyla ilgili olarak Yükseköğretim Ku-rulu (YÖK) Başkanlığından Bülent EcevitÜniversitesi Rektörlüğüne bir kutlama me-sajı gönderildi. YÖK Başkanı Prof. Dr.Gökhan Çetinsaya’nın imzasını taşıyan me-sajda şu görüşlere yer verildi:

“Özellikle Avrupa bölgesinde bir prestijgöstergesi olan ve tanınma, kabul görme ve

üniversiteler arası hareketliliği artırıcı, öğ-renci değişimi konusunda kolaylıklar sağla-yan bu şeffaflık araçlarının önemi, Avrupabölgesinin dışında da giderek artmaktadır.Üniversitenizi bu alandaki gayretli çalışma-larından ve başarısından ötürü tebrik eder,başarılarınızın devamını dilerim.”

Üniversitemizde üretilen akademik bilgiiçerisinde oldukça önemli bir yer tutan li-sansüstü tezlerin toplum yararına kullanıl-ması amacıyla, Bülent Ecevit Üniversitesi(BEÜ) bünyesinde üretilmiş lisansüstü tezçalışmalarının tümü, ilgili enstitülerin websayfalarına yüklendi.

Tüm çalışmalarında kamu yararını göze-ten Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından,derslere ait sunu ve görsellerin bölümlerinweb sayfalarına yüklenmesinin ardından,önemli bir adım daha atılarak Üniversite

bünyesinde üretilen lisansüstü tez çalışma-larının tümü, ilgili enstitülerin web sayfala-rında yerini aldı. Böylelikle, kuruluşundanbugüne kadar Üniversitemiz bünyesindeüretilmiş toplam 1204 lisansüstü tez çalış-masının Türkçe ve İngilizce özetleri ulusalve uluslararası erişime açılmış oldu.

Kurulduğu 1992 yılından bugüne kadarBülent Ecevit Üniversitesinden mezun olanlisansüstü öğrenci sayılarıyla ilgili çeşitliistatistikî bilgiler aşağıdaki tabloda yer alı-yor.

BEÜ lisansüstü öğrencilerinin mezunoldukları enstitülere göre dağılımı ince-lendiğinde, 1418 öğrencinin Fen Bilim-leri Enstitüsünden diploma almaya hakkazandığı görülüyor. BEÜ Sosyal Bilim-ler Enstitüsü, toplam 274 mezun öğrencisayısı ile ikinci sırada yer alırken, SağlıkBilimleri Enstitüsü ise mezun ettiği 70öğrenci ile üçüncü sırada yer alıyor.

Bugüne kadar Bülent Ecevit Üniver-sitesinden mezun olan toplam 1762 öğ-rencinin, 1639’u yüksek lisans, 123’ü ise

doktora derecesi almaya hak kazandı.Yüksek lisans derecesi alan öğrencileriçerisinde 558 öğrenci ise, tezsiz yükseklisans kapsamında lisansüstü diplomaalmaya hak kazandı. Dolayısıyla, toplam1204 (1081+123) öğrenci bir tez çalış-ması yaparak Üniversitemizden lisans-üstü diploma aldı. Söz konusu, 1204öğrencinin tez çalışmalarının Türkçe veİngilizce özetleri, ilgili enstitülerin websayfasına yüklendi.

Konuyla ilgili olarak bir değerlen-dirme yapan BEÜ Rektörü Prof. Dr.Mahmut Özer şunları söyledi: “Üniver-sitemizde üretilmiş olan lisansüstü tezçalışmalarının web sayfalarına yüklene-rek görünürlüklerinin arttırılması, sözkonusu çalışmaların yaygın etkilerini ar-tıracaktır.

Bu bağlamda, önümüzdeki dönemdede Üniversitemizde üretilen akademikbilgilerin kamuya açılması çalışmalarınadevam edileceğini ifade etmek istiyo-rum.”

MEZUN OLMUŞ LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİ SAYISI(1992-2012 YILLARI ARASI)

Mezun Olduğu EnstitüYüksek Lisans

Doktora ToplamTezli Tezsiz

Fen Bilimleri 776 537 105 1418

Sosyal Bilimler 239 21 14 274

Sağlık Bilimleri 66 - 4 70

Toplam 1081 558 123 1762

BEÜ’de üretilen lisansüstü tez çalışmalarıulusal ve uluslararası erişime açıldı

BAB Diploma

Eki Etiketi almaya

hak kazanan

Üniversitemize

YÖK’ten kutlama

Bülent Ecevit Üniversitesi Uluslar-arası İlişkiler Koordinatörü Doç. Dr.Zuhal Kunduracılar, 22 Şubat 2013 ta-rihinde, 2011 yılından itibaren yapılananlaşmalar hakkında bilgilendirme top-lantısı yaptı.

Toplantıda, 2011 yılından itibarensekiz farklı üniversite ile yapılan ulus-lararası işbirlikleri masaya yatırıldı. Ay-rıca, 26 Ekim 2012 tarihindeüniversitemizin üye olduğu ve Av-rupa’daki yükseköğretimi şekillendiren

öncü kuruluşlardan biri olan AvrupaÜniversiteler Birliği (EUA)’nin amaçlarıile çalışma alanları hakkında bilgi ve-rildi. Avrupa Gençlik Programları ileAvrupa Birliği Projelerine de değinilentoplantıda, Karadeniz Üniversiteler Bir-liği hakkında bilgilendirmede bulu-nuldu. Uluslararası İlişkilerBilgilendirme Toplantısında, katılımcı-lar arasından, bahsedilen konularda gö-nüllü olarak katkılarda bulunacakçalışma grupları da belirlendi.

Uluslararası İlişkilerdenBilgilendirme Toplantısı

Doç. Dr. Zuhal Kunduracılar

YÖK Başkanı Prof. Dr.Gökhan Çetinsaya

Page 8: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

8 Ocak-Şubat 2013 RÖPORTAJ TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

“Mobil KETEM, tümTürkiye’ye örnek

gösterilen bir proje oldu”

Zonguldak Valisi Erol AYYILDIZ’ın eşi Dr. Dilek Didem AYYILDIZ

Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız’ın eşi Dr. Dilek Didem Ayyıldız’ın himayelerinde ve Zonguldak Halk Sağlığı Müdürlüğükoordinatörlüğünde Mobil KETEM (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi) Projesi hayata geçirildi. Bilgilendirme ve taramaprogramı başarıyla devam eden projeye, Bülent Ecevit Üniversitesi tam destek veriyor. Mobil KETEM Projesi, toplumu rahim ağzı vememe kanserine karşı bilinçlendirmenin yanı sıra, bu hastalıklara yönelik taramaların teşvik edilmesini de amaçlıyor.

Kampüsün Sesi’nin bu sayısında, Dr. Dilek Didem Ayyıldız ile keyifli bir söyleşi yaptık.

Bu projenin yaşama geçirilmesinenasıl karar verildi, projenin başlan-gıç öyküsü nedir?

Mobil KETEM Projesi, kadınlarda sıkgörülen ve erken tanıyla yaşam süresininuzatılabildiği rahim ağzı kanseri ve memekanserlerini temel alıyor. Rahim ağzı vememe kanserinde kanserleşmeye başlayanhücrelerle hastalık arasındaki zaman dili-minin çok uzun, yaklaşık on yıla yakın ol-ması, özellikle bu iki kanser türüneodaklanmamızın temel nedenlerinden bi-rini oluşturdu. Kadınlarımızı bu on yıl içe-risindeki bir dönemde yakalayabilirsekerken tanıyı koyabiliyoruz. Kanser, oluş-tuktan sonra tedavisi son derece güç vedevlet için ekonomik yükü çok fazla olanbir hastalıktır. En önemlisi de kanser, hemhasta hem de hasta yakınları açısından psi-kolojik olarak son derece olumsuz sonuç-ları beraberinde getiren, hastayı ve onuseven herkesi derinden etkileyen, aile bü-tünlüğünü tehdit eden bir hastalık. Bu pro-jeye başlarken 2012 yılının kadınkanserleri yılı olarak belirlenmesi önceliklebizi motive etti.

KETEM’ler ülkemizde yaklaşık beş altıyıldır ülkemizde hizmet veren ve kanserinerken tanısı, tarama ve eğitimi ile ilgilenenönleyici merkezlerdir. Bu merkezler, halihazırda rahim ağzı, meme, prostat vekolon kanserlerinin taramasını yapıyorduzaten. Ancak çok büyük umutlar taşıyarakkurulan KETEM’ler isminin tanınmadığı,yerinin bilinmediği merkezler haline gel-meye başladı; yani halka bunu duyurmaktabazı sıkıntılar yaşandı. Bunun önemli birnedeni de halkımızın doktora gitmek içingenellikle hasta olmayı bekler bir yapısınınolmasıdır. Ama taramaları, sağlıklı insan-larda yapmak gerekiyor. Özellikle meme,rahim ağzı, prostat ve kolon kanseri gibiiçinde bir mahremiyet konusunu da ba-rındıran kanser türlerine yönelik olarakhiçbir sağlık sorunu bulunmayan insanlarıtarama yapma konusunda ikna etmek deayrıca zor oluyor. KETEM’lerin yaptığı işinsadece duyurulmasında değil, duyurduğu-

muz insanların tarama yaptırmaya iknaedilmesinde de güçlük yaşıyorduk. Tümbunların ışığında, aklıma merkezlerimizinbu işlevini hareketli hale getirmek geldi.Çünkü bugün kadınlarımız için bu konu-larda eğitim tek başına yeterli değil. Rea-list olarak bakacak olursak, aslında bugünherkes kanseri tanıyor ve kanserden kor-kuyor diyebiliriz. Yani toplumun kanserkonusunda bilinçli ve eğitimli olması nok-tasında bir sorunumuz aslında yok. GerekSağlık Bakanlığı gerekse benzeri kurum vekuruluşlarımız bu bilinçlendirme doğrul-tusunda pek çok başarılı çalışmaya imzaatarak toplumumuzu kanser konusundabelirli bir yere zaten getirdi. Ancak kanseritanımak, taramalarınızı yaptırmadığınızsürece pek bir şey ifade etmiyor. Toplumolarak bizim de bu konudaki temel soru-numuz, kadınlarımızın taramaya yeterinceistekli olmamasıdır. Bu düşüncelerle bende istedim ki, KETEM’i mobil hale getiri-lelim ve bu hizmeti kadınlarımızın ayağınakadar götürelim. Bu bize, kadınlarımızdançok sık duyduğumuz ‘fırsatım yok tara-maya gelemiyorum’ şeklindeki yakınma-ları aşma fırsatını da sunacaktı. Çünkütoplumumuzun yapısı gereği kadınlarımı-zın aile içinde sorumluluğu çok fazla, ailebütünlüğü öncelikle kadının omuzla-rında… Türk toplumunda kadın sadeceeşinden, çocuklarından değil, tüm akraba-ları ve komşularında da sorumlu olan, on-ların sorunlarıyla yakından ilgilenmesigereken bir misyonu yükleniyor. Türk ka-dınında hep bir özveri vardır; ama ne yazıkki kendini ihmal eder, hep arka plana atar.Bu durum, sağlık konularında da böyledir.İşte bu kadar büyük sorumlulukları bulu-nan kadınımızın ayağına bu hizmeti gö-türmek istedik.

Bu projenin asıl önemi sadece bilgilen-dirme ve eğitimlerle sınırlı olmamasıdır.Kadınımızın yanında olup öncelikle sağ-lıklı kadınlarımızı tarama yapmaya iknaetmek istedik ve onlara ulaştığımız ilk fır-satta taramalarını da yapmayı hedefledik.Bu açıdan Mobil KETEM Projemiz oriji-

naldir; projenin özgünlüğü burada yat-maktadır. Ülkemizde kanserle mücadelekonusunda elbette pek çok başka başarılıçalışma bulunmaktadır. Ancak Valilik hi-mayesinde, Zonguldak Halk Sağlığı Kuru-muyla işbirliği halinde, içerisindeüniversiteden hocalarımızın da gönüllüolarak yer aldığı bir ekiple kadınlarımızınayağına kadar giderek eğitimle eş zamanlıolarak taramaların yapılması açısındanMobil KETEM önemli bir başarıdır.

Projeyi düşünmemde bir diğer önemlietken de bu konunun doğrudan benimmesleğimle ilişkili olmasıdır. Çünkü benbiliyorum ki, kadınlarımızı hasta oldukla-rında tanı için bile muayene olmaya iknaetmek bazen çok güç olabiliyor. Doğrudan‘ilaç yazamaz mısınız?’ diyen hanımlarlabile karşılaşıyoruz. Düşünün ki bu tara-maları, hiçbir şikâyeti olmayan kadınları-mıza yönelik yürütüyoruz. Bu açıdankadınlarımızı ikna etmek de çok güç ola-biliyor. Bir hekim olarak bu konuları ya-kından bilmem de projenin yaşamageçirilmesinde önemli bir etken oldu tabii.Ayrıca projeye başlarken, ‘toplumumuzdaaile bütünlüğünün korunmasında enönemli unsurun kadınlarımız olduğu’ yö-nündeki inancımın da önemli bir etkisivar. Bu hastalıkları erken evrede yakalayıpaile bütünlüğünün en önemli güvencesikadınlarımızı korumak istedim. Çünkübugün erkeği aileden çıkarırsan, devleti-mizin desteğiyle de ekonomik sıkıntılarınıçözdüğünüzde kadın bir şekilde çocukla-rını koruyup kollayabiliyor, bir arada tuta-biliyor; ama annenin kaybedildiğidurumlarda erkekler için aynı şeyi söyle-mek her zaman mümkün olmuyor. Bu ne-denle de projeye çok değer ve önemveriyorum.

Proje bugünlere nasıl geldi?Projenin meyvelerini toplamaya Çaycu-

ma’da başladık. Zaten KETEM Zongul-dak’ta beş altı yıldır hizmet veriyordu.Buradaki personelimiz büyük bir özveriylekadınlarımızı tarama yaptırmaları içinikna etmeye çalışıyorlardı. Projenin baş-

langıcında Zonguldak’la ilgili şimdiyekadar KETEM’in yapmış olduğu tüm ça-lışmalarla ilgili istatistikleri incelemiştik veben tüm bu çalışmaları sadece Çay-cuma’da geçeceğimizi en başında belirt-miştim. Nitekim öyle de oldu. KETEM’inkurulduğu tarihten bu yana en çok tara-mayı yaptığı, yani ‘en başarılıyım’ dediğion iki ayı, biz Mobil KETEM’le sadece ikiayda, Çaycuma’da geçtik. Tabii ki ekip herzamanki gibi yine büyük bir özveriyle ça-lıştı. ‘Biz yapılmayan bir şeyi yaptırdık’şeklindeki bir yorum tamamıyla haksızlıkolur; KETEM’deki arkadaşlarımız bu pro-jeden önce de elbette ki tüm güçleriyle ça-lışıyorlardı. Ancak Mobil KETEM’inValilik himayesinde yürütülmesi, projenintanıtımında benim de gönüllü hekim ola-rak bizzat projede yer almam, projeye ver-diğimiz önemi göstermemiz açısından veözellikle hizmeti vatandaşın ayağına gö-türmemizin de başarımızda önemli rol oy-nadığını düşünüyorum. Normalde birprojeyi gerçekleştirmek için size ciddi birbütçe gerekir; ama bizim başlangıçta böylebir kaynağımız bulunmuyordu. Ben projeile ilgili fikirlerimi ilk olarak İl Halk Sağ-lığı Müdürü Dr. Aslıhan Külekçi Uğur’ailettiğimde, kendisi ve Şube Müdürü Esinİlhan özveriyle çalışarak projeyi çok kısabir sürede şekillendirdiler. Bu arada belirt-mek isterim ki, Zonguldak halkı olarak İlHalk Sağlığı Kurumunun başında AslıhanHanım gibi bir müdürümüzün bulunmasınedeniyle çok şanslıyız. Çünkü kendisi sonderece dinamik, heyecanlı bir yapıya sahip.Bu şekilde tamamen fedakârlık ve özve-riyle projeyi başlattık. Taşın altına elinizikoyduğunuzda ve niyetinizin samimiyetiniinsanlara hissettirdiğinizde birçok insansize yardımcı olmaya çalışıyor; nitekim bizbunu yaşadık. Örneğin KETEM’de 8 - 5arası çalışan arkadaşlarımız bazen geç sa-atlere kadar çalıştılar, bir kez kaza atlattılar,bazen yemek yiyemeyip aç kaldılar… Yanibu iş, mesai anlayışından tamamen çıkıpbir gönüllülük kavramı üzerinden devametmeye başladı.

Page 9: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

9Ocak-Şubat 2013RÖPORTAJTÜLENECEVİBÜNİVERSİTESİ

Gittiğiniz bölgelerde vatandaşlarlayakından iletişim kurma olanağını eldeettiniz. Bu açıdan, sizi etkileyen olay-lar ya da durumlarla karşılaştınız mı?

Öncelikle belirtmeden geçemeyeceğim,Çaycuma Kaymakamımız ve beldelerin be-lediye başkanları, onların değerli eşleri,muhtarlarımız bizleri o kadar güzel karşı-layıp ağırladılar ki bu durum beni çok duy-gulandırdı. Bir de Vali eşi olarak bu projesayesinde halkımızla bir araya gelme, ya-kınlaşma şansı elde ettim ki, bu da benimiçin çok değerli. Örneğin, gittiğimiz yer-lerde şehit ailelerini ziyaret ettik; Valiliktenyardım bekleyen insanlara ziyaretlerde bu-lunduk. Proje bu yönüyle sosyal bir özellikde taşımaktadır.

Sorunuza yanıt olarak ise, burada anla-tabileceğim iki olaya özellikle değinmek is-tiyorum. İlki Saltukova’da gerçekleşti.Burada sağ olsun Saltukova Belediye Baş-kanımız Adil Düzlü bizlere Belediye bina-sını tahsis etmişti; alt katı bilgilendirme, üstkatı ise tarama amaçlı kullanıyorduk. Ogün de ben çok rahatsız olmama rağmenekibi yalnız bırakmayıp çalışmalara katılı-yorum, insanları ziyaret ediyorum, eğitim-lere katılıyorum, taramalardabulunuyorum, ekiple konuşup bilgi alıyo-rum vs… O günkü seminerlerin birindekadınlara meme kanseri ile ilgili eğitim ve-riliyordu. Konuşmacı bendim; kadınları-mızın anlayacağı bir dilde bilgilendirmeyapıyordum. Meme kanserinde kendi ken-dine elle muayenenin önemini ve ailedekanser riski -özellikle anne tarafında- bu-lunuyorsa, kırk yaş altında meme ultraso-nunun, kırk yaş üstünde ise mamografininönemini anlatıyordum. Orada bulunan birteyze, kız kardeşinin meme kanserindenöldüğünü ve hayatında hiç mamografi çek-tirmediğini söyledi. Biz de KETEM’dekimamografi cihazımıza gün veriyoruz.. BenTeyzeye mamografi çektireceğimizi söyle-yince, ‘hayır’ dedi. ‘Benim kocam yatalak,bugün gelinimden rica ettim buraya gele-bilmek için, o bekliyor başını. Ben nasıl ge-leyim ki kızım’ dedi. O gün ben EsinHanımdan rica ettim, teyzeyi arabasıylaZonguldak’a getirip, mamografisini çektir-dikten sonra evine bırakması için. Aslındaben, daha önce söylediğim gibi, o gün ken-dimi çok iyi hissetmiyordum; ama dahasonra eve gelince kendi kendime şöylededim: ‘Teyzenin duası beni o gün orayagetirtmiş.’ Çünkü o gün katıldığım eğitiminardından katılımcılarla sohbet ettim, ‘na-sılsınız, ekipten memnun musunuz’ gibisorular sorduğum sırada teyze bana açıldı.Konuşmasam, hatırlarını sormasam, oteyze semineri dinleyip sessizce oradan ay-rılacaktı. Bu olayı unutamıyorum.

Yine bir gün, Karapınar’da çalışıyorduk;oraya da bizzat kendim gittim. Buradaki te-maslarımız sırasında bir kadın yanımageldi ve iki aileye yardım ettiğini; ama buiki ailenin durumunun artık çok kötüyegittiğini, hatta ailelerden birinin uzun sü-redir karanlıkta yaşadığını söyledi. Doğ-rusu ben ‘İnsanlar dikkat çekmek içinmeseleleri abartıyorlar’ diye düşündüm.Ancak ‘tamam’ dedim ve bu aileyi ziyaret

etmeye karar verdim. Gittiğimiz yer ol-dukça ücra bir köşedeydi. Jandarma eskor-tuyla Çaycuma’dan oldukça uzak bir tepeyegittik, o gün de nasıl yağmur yağıyor. Evebir gittik ki, dört çocuklu bir aile, sekizaydır elektrik faturalarını ödeyemedikleriiçin karanlıkta yaşıyorlar. Yani yoksulluğunboyutlarını anlatabileceğimi sanmıyorum;filmlerdeki gibi bir durum. Biz geleceğizdiye her ne kadar evi toparlamaya çalışsa-lar da ailenin durumu içler acısıydı. Bençok kötü oldum. Durumunu anlatınca ka-dının çok gururlu bir kadın olduğunu daanladım. Kadıncağız çocuklarını dersleriniyapmaları için akşamları komşularına gö-türüyormuş. Buzdolabını açıp özelliklebaktım ve bomboş olduğunu görünce yı-kıldım. Ama hanım o kadar gururluydu kiyine de ‘iyiyim, bir şey yok’ tavırlarındaydı.Diğeri de yedi çocuklu bir aileydi. Oradançıkıp doğrudan Kaymakamımızın yanınagittim. Sonuçta iki ailenin de babalarına işbulduk, tüm borçları, kışlık yakacak ihti-yaçları vs. karşılandı.

Bunları dinleyince, Mobil KETEM’insadece sağlıkla sınırlı kalmayıp tü-müyle bir sosyal sorumluluk projesinedönüştüğünü söylemek çok da yanlışolmaz sanırım.

Evet, çok doğru. Mobil KETEM aslındabir sosyal projedir. Bizler gittiğimiz heryerde aile içi iletişimi artırmaya yönelik se-minerler de düzenledik. İnsanlarla süreklidiyalog halindeydik, onları sürekli dinle-dik. Ayrıca bu proje sayesinde çoğu bele-diye başkanımızla, çoğu okul müdürüyletanışma imkânını elde ettik; daha daönemlisi vatandaşlarımızı dinleme imkâ-nına kavuştuk. Tüm kurum amirlerimizle,hekim, hemşire, ebe arkadaşlarımızla bü-rokrasinin içindeki insanları bizzat yerle-rinde ziyaret ettik; çay içtik; dertleştik.Çünkü iletişimi arttırdığınız, insanın psi-kolojisini düzelttiğiniz, motivasyonu sağla-dığınız zaman sağlıkta başarıyı ancakyakalayabilirsiniz. Biz bunu Çaycuma’dabaşardık, istatistikler de bunu söylüyor.

Proje kapsamında bugüne kadar kaçkişiye ulaştınız?

Meme ağzı ve rahim ağzı kanserlerineyönelik olarak, bu proje çerçevesinde 2 yılsüresince Zonguldak’ ta yaklaşık 205 binkadına kanser eğitimleri ve taramalarlaulaşmayı hedefledik. Oysa bu sayıya sabitbir merkez şeklindeki KETEM ile ulaşmakçok zor olurdu. Ayrıca eğitim ve taramalarıyaptığımız esnada tarama yaptırmak iste-meyen kadınlarımızı da unutmadık ve on-ların da bir listesini çıkardık. Onlar dabizlere daha sonra tarama yaptıracaklarınadair söz verdiler. Onları yakından takip et-meyi de sürdürüyoruz. Bizzat ben kendimsöz aldım kadınlarımızdan. Çünkü kişikendi doktoruna da tarama yaptırmak is-teyebilir veya durumu tarama için o esnadauygun olmayabilir diye düşündük. İki yıllıkMobil KETEM uygulamasının ardından,ulaşacağımız kişi sayısının 205 bini de ge-çebileceğine inanıyorum. Bu vesileylebenim annem de işin ciddiyetini anladı.Ben öğrencilik yıllarımdan bu yana an-neme işin ciddiyetini anlatamamıştım; ama

artık annem, teyzem, halalarım da tarama-larını yaptırdı. Bu noktada başka bir örnekvermek isterim. Geçenlerde bir sivil top-lum örgütünün üyesi bir hanım ile sohbetediyorduk, bana şöyle dedi; ‘Ben Ankara’yagittim, kızımın ne kadar komşusu varsa,hepsini taramaya yönlendirdim; çoğu insa-nın taramalarını yaptırmasını sağladım.’Yani bu projenin olumlu etkileri şehrin dı-şına da taştı. Çünkü eğitim öyle bir ışıktırki, ne kadar uzağa giderse o kadar insanıetkisi altına alır. Bu nedenle Mobil KETEMile ulaştığımız kişi sayısının her geçen günartarak çığ gibi büyüyeceğine gönüldeninanıyorum.

Mobil KETEM Projesi çalışmaları sı-rasında işbirliği içinde olduğunuzÜniversitemiz Hastanesinin projeyekatkıları hakkında neler söylersiniz?

Aslıhan Hanım ve Esin Hanımın katkı-larıyla projeyi oluşturup tanıtıma geçme-den önce, proje kapsamındaki eğitimlerdekimlerden yardım alabiliriz diye düşündük.Çünkü projede eğitim verecek isimler deçok önemliydi. Bize denildi ki, ‘ünlü hoca-lardan yardım alabiliriz.’ Ben de Kadın Do-ğumcu olduğum için, eğitim hayatımdanve kongrelerden dolayı bu alandaki çoğuhocayı tanıyorum ve hepsine ulaşabilirdim.Ancak özellikle istedik ki, Zonguldak hal-kına biz kendi hocalarımızla ulaşalım. İştebu noktada Bülent Ecevit Üniversitesi TıpFakültesindeki hocalarımızın bize çokbüyük katkısı oldu. Mobil KETEM’inhenüz planlama aşamasında, projeyi Doç.Dr. Ülkü Özmen Hocamızla paylaştık.Ülkü Hocanın bize çok katkıları oldu; hemdanışman olarak hem de panelist olarak.Gittiğimiz her yerde bizzat gelerek semi-nerler verdi. Ayrıca BEÜ Uygulama veAraştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr.Varım Numanoğlu, Cerrahi Bölüm Baş-kanı Doç. Dr. Ali Uğur Emre, Halk SağlığıBölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Kur-çer, yine Genel Cerrahi Bölümünden Doç.Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, Radyo-loji Uzmanı Prof. Dr. Zuhal Erdem baştaolmak üzere, hocalarımızdan çok önemlive değerli katkılar aldık.

Bu arada değinmek istediğim başka birkonu var. Şöyle ki, Zonguldak halkının zih-ninde çok yanlış bir düşünce var; ‘iyi dok-torlar hep büyük illerde olur,’ diye. Budüşünce de kendilerini hem maddi hem depsikolojik olarak çok hırpalıyor. Belki 50 yıl

önce olsaydı, hastalarımız, insanlarımızhaklı olabilirlerdi. Ancak artık internet or-tamında tıpla ilgili en güncel gelişmeleriyakından takip edebilme imkânlarına ka-vuştuk. Bugün Amerika’da yayımlanmışyeni bir araştırma yayınlandıktan 12 saatsonra buradan, Zonguldak’tan ulaşılabili-yorum. Günümüzde internet üzerindenbilgiye o kadar rahat ulaşılabiliyor ki, in-ternet üzerinden kongreler, seminerler,hatta canlı ameliyatlar takip edilebiliyor;doktorun başındaki ışığın üzerine yerleşti-rilmiş kameralarla çekilen ameliyatları iz-leyebiliyorsunuz. Bugün Ankara’dakihocamızın ulaştığı bilgiye, Üniversite Has-tanesindeki hocalarımız da rahatlıkla ula-şabiliyorlar. Eskiden kalma bir düşüncesebebiyle hastalarımızın o kadar yolu vemasrafı çekmesi akıl kârı değildir.

Bir de büyükşehirlerdeki hocalara ulaş-mak da öyle zannedildiği kadar kolay ol-muyor. Bu ve benzeri nedenlerle hastanınpsikolojisi çok kötü etkileniyor. Ben sami-miyetle söylemek isterim ki annem,babam, eşimin annesi, babası ve ikiz kızla-rımız da dâhil olmak üzere, buraya geldi-ğimiz günden bu yana bir kez bileZonguldak dışına doktora gitmedik; dok-torlarımız Bülent Ecevit Üniversitesi Uy-gulama ve Araştırma Hastanesinden. Bunuda ben katıldığım tüm toplantılarda dilegetiriyorum. Bir minibüsle ulaşabileceğinizhizmetler için buradan kalkıp İstanbul’agitmek, hiç mantıklı değil.

Geçenlerde bir sivil toplum örgütününbaşkanı bana dert yanıyor; diyor ki, ‘Ünlübir hocayı seminer vermesi için Zongul-dak’a getirmek istedik, bizden şu kadarpara istedi’ diye. Ben de kendisine şöylededim: ‘Sayın başkanım, ben para verip ko-nuşturacağım hocayı istemem. Gel bizimÜniversite Hastanemizden yardım iste.’ Ya-nımızda yaşayıp bizi bilen, kültürümüzütanıyan, burada yaşayan ve yaşamayadevam edecek olan hekimlerimizin kıyme-tinin bilinmesi gerektiğini, herkese ve heryerde söylemeye çalışıyorum.

Mobil KETEM Projesinde ÜniversiteHastanesindeki hocalarımdan beklediğim-den de fazla destek gördüm. Üniversite-mizle gurur duyuyoruz. Zaten bizimHipokrat Yeminimizde de bu vardır; ücret-siz öğreteceğimize dair... Nitekim bizimhocalarımızın çok kıymetli ve somut ola-rak da kendilerini kanıtlamış olduklarınasamimiyetle inanıyorum. DEVAMI 10’DA

Dr. Dilek Didem AYYILDIZ ile BEÜ Basın, Yayın ve Halkla İlişkilerKoordinatör Yardımcısı Öğr. Gör. Özlem BAHADIR konuştu.

Page 10: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

10 Ocak-Şubat 2013 RÖPORTAJ TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Yeri gelmişken, Üniversite Hastanemizdeçok önemli gelişmeler, yatırımlar yapıldı-ğını da mutlulukla ve takdirle izlediğimi be-lirtmek isterim. Rektörümüzün basireti veileri görüşlülüğüyle gerçekleştirilen bu ye-niliklerin geleceğe yönelik çok önemli yatı-rımlar olduğuna inanıyorum.Düşünebiliyor musunuz, Üniversite Hasta-nesine PET CT cihazı alındı. Dijital anjiyo-grafi ve dijital mamografi cihazları alınıyor.Diyabet ve Obezite Merkezi, Kanser Tanı veTedavi Merkezi kuruluyor. Bunların hepsiçok kısa zamanda, Mahmut Hocamızın dö-neminde Üniversite hastanemize kazandı-rıldı. Tüm bu yatırımlar, Zonguldak içinçok önemli hizmetlerdir ve öyle küçümse-necek yatırımlar da değildir. Zonguldakhalkı çok şanslı, Rektörümüz ÜniversiteHastanesini güçlendirmek için çok çalışı-yor.

Mobil KETEM Projesinde de nerede sı-kıştıysak yardımımıza Üniversitemiz koştu;çünkü çok yoğun bir taleple karşılaştık.Üniversitemizi bu yönüyle kendimize birpaydaş kabul ettik; resmi olarak da Üniver-site Mobil KETEM Projesinin bir ortağıoldu. Bu nedenle başta Rektör hocamızolmak üzere, bu projede destek olan ve ola-cak tüm hocalarımıza gönülden teşekküretmek istiyorum.

Bir şehir için yapılan bazı iyilikler vardır.Reklam gibidir; bakanları etkiler, ama geçi-cidir. Bazı iyilikler de vardır vizyonu değiş-tirir. İşte üniversite her şehir için birvizyondur. Sırf orada bir üniversitemizinolması bile çok önemlidir. Çünkü toplu-mun geleceğinin şekillendiği kurumlardırüniversiteler. Üniversitemiz sadece sağlıkalanında değil, farklı alanlarda da çokönemli başarılara imza atıyor.

Projenin başarılı olmasında Zon-guldaklılar tarafından çok sevilen birVali eşi olmanızın yanı sıra, KadınHastalıkları ve Doğum Uzmanı olma-nızın da önemli katkısı olduğunu söy-leyebilir miyiz?

Kadın Doğum Hastalıkları uzmanı oldu-ğum için empati kurma şansımın daha fazlaolduğunu söyleyebilirim. Kişisel kanaatim,mekanizmanın aksayan, işleyen yanlarınıgörebilmem, hastanın bakış açısına hâkimolmam gibi konularda bu bana çok büyükbir avantaj sağladı. Ben belki bir kadındoğum uzmanı olmasam ve bir hastayı iknaetme konusundaki güçlükleri bilmesem, bukadar empati kuramazdım.

Bir konu daha var ki, bunu çok değerlibuluyorum. Ben bir hekim olarak Hipokratyemininden çok etkilenirim, bu yemini çoksık okurum ve bu yemini hiçbir zamanunutmamaya çalışırım. Orada ilk olarakşöyle der: “Hekimlik mesleği üyeleri arasınakatıldığım şu anda hayatımı insanlık yo-lunda adayacağımı açıkça bildiriyor ve sözveriyorum.” Biz buna namusumuz üzerineve özgür irademizle yemin ettik. Bu, insanabakış açımın, yardımlarımın en önemli be-lirleyicisidir. Bu yüzden insanlık adına eli-mizden geldiği kadarıyla bir şeyler yapmayaçalışıyoruz. Bizim halkımız çok güzel şey-leri hak ediyor, ileride daha güzel projelerelbette gerçekleştirilecektir. Bizler bu pro-jeyle toprağı biraz çapaladık, ekinleri attıkve şimdi yeşermelerini bekliyoruz diyebili-rim. Mobil KETEM’i ilk başlattığımızdaTürkiye çapında büyük bir yankı uyandırdı.Türk Halk Sağlığı Kurumu Genel Merkeziresmi web sitesinde bizim projemize detaylıbir şekilde yer vererek bu projeyi tüm Tür-kiye’ye örnek gösterdi. Bu bağlamda, diğerillerimize de örnek olduk diyebilirim. Ay-rıca geçtiğimiz haftalarda birçok defa, Tür-kiye’de en çok smear taraması yapan ilunvanını elde ettik. Örnek gösterilen birprojeye imza attığımız için çok mutluyum.Bugün ekip olarak bizler bu projeyi büyükbir özveriyle sahiplendik.

Mobil KETEM çalışmaları sırasında, eki-bin nerelerde yorulacağını tahmin edip odönemlerde motivasyon günleri düzenle-dik. Bakanlarımızın, milletvekillerimizineşlerinin katıldığı etkinlikler gerçekleştir-meyi planladık. Ayrıca basın mensupları-mızda çalışmalarımızın duyurulmasındabize çok yardımcı oldular. Yerel bir televiz-yon kanalı, ana haber bültenini yarıda ke-serek Uğur Hocamızı, Ülkü Hocamızı veAslıhan Hanımı yayına çıkardı. Sivil toplumkuruluşlarının, basın mensuplarının bu türprojelere destek olmasının büyük önem ta-şıdığını, her fırsatta söylüyorum. Bu an-lamda, sivil toplum örgütlerimize ve basınmensuplarına, medyamıza teşekkürü birborç biliyorum.

Şu anda sizin himayenizde gerçek-leşen başka projeler var mı?

Bugün Vali eşi olarak fikir anneliğinibenim yaptığım Zonguldak Halk SağlığıMüdürlüğü tarafından düzenlenip planla-nan ve benim de gönüllü hekimlik yaptığımMobil KETEM projesinden başka, GönülElçileri adını taşıyan bir başka projemiz var.

Gönül Elçileri Projesi de Zonguldak’tabenim himayemde devam ediyor. GönülElçileri Projesi, kişinin maddiyat, makam,mevki gibi beklentileri olmadan o günekadar kazandığı tecrübeyi, bilgiyi insanlarlapaylaşmasını hedefliyor ve adından da an-laşılacağı üzere gönüllülük esasına dayanı-yor. Gönül Elçileri Projesi bir bakıma MobilKETEM Projesini de kapsıyor. Ben de buiki projeyi ortak yürütmeye karar verdim.Mobil KETEM’in tanıtım toplantılarındaçok az da olsa Gönül Elçileri’ni, Gönül El-çileri toplantılarında da Mobil KETEM’ianlatıyorum. Gittiğim her yerde ikisindende bahsetmeye çalışıyorum.Bu hem banazaman kazandırıyor hem de daha çok in-sana ulaşmamız yönünde katkı sağlıyor.Ayrıca aile bütünlüğünün korunması ama-cıyla aile içi iletişim seminerlerimiz oluyor.Bir diğer çalışmamız da akciğer kanserineyönelik olarak önümüzdeki günlerde ha-yata geçirilecek. Bu çalışma kapsamındaÜniversitemizin bizlere çok güzel bir des-teği oldu. BEÜ’den hocalarımızın katılı-mıyla kansere yönelik seminerlerdüzenleyeceğiz. Akciğer kanseri, kolon (ba-ğırsak) kanseri, prostat kanseri, rahim ağzıkanseri ve meme kanseri konularında şehirmerkezi başta olmak üzere, tüm ilçeleri-mizde karma toplantılar düzenlenecek.Yani kadın ve erkeklerin katılacağı bu top-lantılarda biraz önce saydığım kanser tür-lerinden korunmanın yolları hakkındahalkımızı bilgilendireceğiz. Niyet, insanlığahizmet etmekse, hizmet edilecek alanlarasla bitmez. Özetle diyebilirim ki, her şeyZonguldak ve Zonguldak halkı için.

Gelecekte gerçekleştirmeyi planla-dığınız projelerde, Üniversitemizdenbeklentileriniz nelerdir?

Halk için üniversitelerin görünen yüzü,tıp fakülteleridir; bu konuya zaten değin-dim. Ancak Üniversiteler toplumsal sorun-lar ve konular konusunda da duyarlı olmasıgereken kurumlardır. Üniversiteler, sosyalorganizasyonlar, toplantılar, seminerler,sanat etkinlikleri, spor turnuvaları, söyleşi-ler, kongreler, konferanslar gibi pek çok faa-liyetle içinde bulunduğu şehre önemlikatkılarda bulunur. Bu alanda da Bülent Ec-evit Üniversitesini çok başarılı buluyorum.Üniversitemizin ilgili bulunduğu diğer ku-rumlarla, örneğin YÖK gibi, diğer üniver-sitelerle, ayrıca uluslararası kurumlarla daçok etkili ilişkiler kurup geliştirdiğine deşahit oluyoruz. Bu kurumlarla hem rekabetetmede hem de işbirliği geliştirmede Rek-tör Hocamızın çok başarılı olduğunu düşü-nüyorum. Zonguldak dışında katıldığımıztoplantılar sırasında, Üniversite Rektörü-müzün çok pozitif bir şekilde adından sözettiriyor olmasına sık sık şahit oluyoruz. Buda bizler için gerçekten gurur verici oluyor.Rektörümüz çok ileri görüşlü bir insan.Yaptıkları bugün görülmese bil, beş-on yılsonra insanlarımıza çok büyük hizmetlersunacak adımlar attı. Bu, beraberinde feda-kârlığı da gerektirir. Çünkü Rektörümüz buyatırımlara ayıracağı kaynakları kendinilanse etmek için de harcayabilirdi. Ama o,kendini geri plana atarak, ileriye yönelikpek çok altyapı çalışmasını gerçekleştirdi.Üniversitenin çalışmalarını halka biraz

daha tanıtması gerektiğini düşünüyorum.Bir diğer önemli gelişme de, Üniversitede

Sosyal Sorumluluk Projesi dersinin tümbölümlerde zorunlu ders olarak müfredatakonulması oldu. Gençlerimizin meslekedinmeden önce toplumsal sorunlarla ilgilifikir edinmesi, bunların farkında olmasıçok önemlidir. Gelecekte ÜniversitemizinHalk Sağlığı Bölümüyle işbirliği içinde TıpFakültesi öğrencilerinin Mobil KETEM’deyer almasına yönelik çalışmalarımız da bu-lunuyor. Bu çalışmanın da öğrencilerimizaçısından son derece yararlı olacağı kanaa-tindeyim.

Son olarak söylemek istediğiniz birşey var mı?

Benim gerçekleştirdiğim çalışmaların tü-münün temelinde biraz önce de sözünü et-tiğim, Tıp Fakültesinden mezun olurkenettiğim yemin yer alır. Bu yemin, benidaima motive eder. Sıkışıp, daraldığımda oyemini okur ve motive olurum. Hekimlikandı, beni her zaman çok etkiler. Benimyaşam felsefemi bu yemin şekillendirir. BenKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanıyım.Sağlık sadece fiziksel bir konu değildir, sağ-lığın bir de psikolojik boyutu vardır. Özel-likle bayanlar için bu ayrılmaz birbütündür. Bugün Vali eşi olarak ilgilendi-ğim pek çok konu da kadınlarımızın psiko-lojik sorunlarına yönelik. Mesela gerek aileiçi şiddete maruz kalan kadınlarımızlagerek geçim sıkıntısı çeken kadınlarımızlailgilenirken de doktorluk yaptığımı hissedi-yorum.

İyilik kelebek etkisi gibidir, yayılır. Biryerde yapmış olduğunuz iyilik gelip size hiçummadığınız bir zamanda dokunur. İnşal-lah yaptığımız küçük şeyler de ileride çokdaha büyük adımlara da vesile olur.

Hekimlik mesleği üyeleri arasınakatıldığım şu anda hayatımı insanlık

yolunda adayacağımı açıkçabildiriyor ve söz veriyorum,

Hocalarıma,Saygı ve gönül borcumu her zaman

koruyacağıma, sanatımıvicdanımın buyrukları doğrultusundadikkat ve özenle yerine getireceğime,

hasta ve toplumun sağlığınıbaş görev sayacağıma, benden hizmetbekleyen kimselerin sırlarına saygılıolacağıma ve onları saklayacağıma,

hekimlik mesleğinin onurunu ve temiztöresini sürdüreceğime,

meslektaşlarımı kardeş bileceğime,din, milliyet, ırk, siyasi eğilim ya da

toplumsal sınıf ayrımlarınıngörevimle hastam arasına girmesineizin vermeyeceğime, insan hayatına,

kesinlikle saygı göstereceğime,baskı altında kalsam bile,

tıp bilgilerimiinsanlık değer ve yasalarına karşı

kullanmayacağıma,

Açıkça, Özgürce

ve namusum üzerine ant içerim.

HEKİMLİK ANDI

Dr. Dilek DidemAYYILDIZ

Page 11: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

İnsan odakl� sağl�k yat�r�mlar�m�z h�z kesmeden devam ediyor...

B TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİ

Bölgenin Sağl�k ÜssüBEÜ UYGULAMA ve ARAŞTIRMA HASTANESİ

Hastanemiz insan odaklıyeni bir çehreye kavuştu

Yoğun bakımlar yenilenerekmodernize edildi

Bölgesinde tam donanımlı tekÇocuk Yoğun Bakım Ünitesi hizmette

Artık Üniversite Hastanesindetüm tetkikler yapılabiliyor

Yeni Acil Servis çok yakındahizmete açılıyor

Kanser tanı ve tedavisi artık dahakolay: PET/CT Hastanemizde

Ameliyatsız tedavi girişimsel radyolojiuygulaması Hastanemizde başladı

Page 12: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

12 Ocak-Şubat 2013 ARAŞTIRMA TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı adına, Siyaset,Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı tarafın-dan yürütülen Türkiye’nin İnsan Kaynağının Belirlenmesibaşlıklı araştırma projesi tamamlandı. Araştırma kapsa-mında 107 firma ile derinlemesine mülakat yapıldı ve ar-dından 2.018 firmaya anket uygulandı.

Araştırmada Türkiye’deki insan kaynağı talebi vasıf venitelik açısından belirlenerek, arz ve talep arasında ortayaçıkan uyumsuzluğun neden olduğu sorunların tespiti vebu sorunların ortadan kaldırılması için izlenmesi gerekenstratejiler ortaya konuldu.

Araştırmada öne çıkan bazıbulgular ve öneriler:

• Türkiye’de firmalar işe alımlarda tanıdık ve referanslarile doğrudan başvuru yöntemlerini daha fazla kullanıl-maktadır.

• Sanayi sektöründe, özellikle mavi yaka çalışanlarda, iş-gücü devri çok yüksektir ve çalışanlar küçük ücret deği-şimlerine karşı aşırı duyarlıdır.

• Mesleki tecrübe, hem mavi hem de beyaz yaka elemanalımında verilecek ücreti belirlerken, en fazla göz önündebulundurulan kriterdir. Katılımcıların, eğitim değişkenineücretlendirmede yeterli önemi vermedikleri tespit edil-miştir.

• Firmalar, meslek lisesi mezunlarını işe alımda genellise mezunlarına oranla daha çok tercih etmelerine karşı-lık, meslek lisesi mezunlarına ücret ve saygınlık bakımın-dan yeterince değer verilmediğini belirtmişlerdir.

• Firmaların çoğu aradıkları nitelikte elemanı bulama-makta ve genel olarak aranan nitelikte eleman bulmanıngiderek zorlaştığını düşünmektedirler.

• Firmaların yaklaşık %30’luk bir kesimi son bir yıl içe-risinde dolduramadıkları pozisyonlar olduğunu ve gelecekbir yıl içerisinde doldurmakta zorlanacakları pozisyonlarolacağını bildirmiştir. Bu nedenle, mesleki eğitim ve be-ceri kazandırma ile ilgili politikalarda piyasanın gerçekteihtiyaç duyduğu vasıf ve beceriler analiz edilmeli ve bunagöre düzenlemeler yapılmalıdır.

• Genç işgücü, aldığı eğitimle uyumlu olduğu ya da sa-nayi sektöründe beceri ve tecrübesi olduğu halde, sanayi

sektöründen uzaklaşmakta ve hizmet sektöründe çalış-mayı tercih etmektedir.

• Firmalar gelecekte en fazla vasıfsız eleman bulma nok-tasında güçlük yaşayacağını belirtirken, öne çıkan diğer ikipozisyon ise imalat-üretim elemanı/operatörü ve kalifiyeeleman pozisyonlarıdır.

• Firmaların yaklaşık yarısı, kayıt dışı istihdam, ücret po-litikaları vb. haksız rekabete neden olan etmenler nede-niyle büyümeye yönelik adımlar atamadıklarını ifadeetmiştir.

• İleri teknoloji ve sanayi sektörünün gerektirdiği yükseknitelikli çalışanlara daha fazla talep oluşturacak şartlarınoluşmadığı ortaya çıkmıştır. 2023 hedefleri dikkate alına-rak, zorunlu eğitim süresinin artırılması ve yükseköğre-tim kapasitenin artırılması sonucu önümüzdeki yıllardasayıları artacak ortaöğretim ve yükseköğretim mezunu ni-telikli işgücünü absorbe edecek bir iş piyasası oluşturul-

ması zorunludur. Bu çerçevede, yüksek nitelikli eleman ça-lıştıran firmalara yönelik desteklerin artırılması gereklidir.

• Sanayi sektöründe beceri ve tecrübesi olduğu halde, busektörden uzaklaşanların varlığı dikkate alındığında, hiz-met sektörüyle yarışabilecek bir sanayi ücretlendirme po-litikasına ihtiyaç duyulacağı görülmektedir.

• Firmaların aradıkları beceriler arasında yabancı dilinbaşat bir beceri olarak ön planda tutulmaması, büyüyen ve2023 için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi benimseyenTürk ekonomisinin küresel ekonomiye entegrasyonu sü-recinde çarpıcı bir bulgudur.

• Mülakatlarda firmaların büyük çoğunluğu, adaylarınmeslek lisesi mezunu olmasının önemli bir tercih nedeniolduğunu belirtmişlerdir. Buna karşın, anket sonuçlarınagöre, firmaların yaklaşık beşte ikisi, meslek lisesi mezun-larına ücret ve saygınlık bakımından yeterince değer ve-rilmediğini belirtmiştir.

Türkiye’nin İnsan KaynağınınBelirlenmesi Projesi Araştırma Ekibi:

Bekir S. Gür (Yürütücü)Murat Özoğlu (Koordinatör)

Tekin AkgeyikEmel Çetinkaya

Erdal Tanas KaragölMurat Öztürk

Mustafa Kemal BiçerliÖmer AçıkgözMahmut ÖzerTaha ÖzhanZafer Çelik

Araştırma Asistanları:İpek Coşkun

Ülkü İstikbal MıhçıokurMüberra Görmez

TÜRKİYE'NİN İNSAN KAYNAĞININBELİRLENMESİ PROJESİ SONUÇLANDI

Üniversitemiz Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AnabilimDalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Öge Taşçılar ve Covidienfirması tarafından, 21-22 Şubat 2013 tarihlerinde BEÜUygulama ve Araştırma Hastanesinde “UygulamalıLaparoskopik Sleeve Gastrektomi Kursu” düzenlendi.

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana-bilim Dalı öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yaşar,Yrd. Doç. Dr. İsmet Özaydın ve Ereğli Devlet Hasta-nesi Genel Cerrahi Uzmanı Uzm. Dr. Hakan Balba-loğlu’nun katılımcı olduğu kursta Laparoskopik SleeveGastrektomi ameliyatı ile ilgili teorik bilgiler katılım-cılarla paylaşıldı ve dört hastanın obezite cerrahisi,Doç. Dr. Öge Taşçılar tarafından gerçekleştirildi.

Uygulamalı Laparoskopik

Sleeve Gastrektomi Kursu

Page 13: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

13Ocak-Şubat 2013HABERTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Bülent Ecevit Üniversitesi Türkçe Öğre-timi Uygulama ve Araştırma Merkezi(TÖMER) öğrencileri, Zonguldak MeslekYüksek Okulunu ve Kilimli Belediye Baş-kanı Dr. Seçkin Özdemir’i ziyaret etti.

TÖMER Müdürü İbrahim Gültekin veOkutman Ali Yumurtacı ile birlikte 26 ya-bancı uyruklu öğrenci Zonguldak MeslekYüksek Okulu, Kilimli Belediyesi ve HalkEğitim Merkezine ziyaretlerde bulundu.

TÖMER’e 2012-2013 eğitim-öğretim dö-neminde öğrenci alındığını ifade edenBülent Ecevit Üniversitesi TÖMER Mü-dürü İbrahim Gültekin, ülkemize ve şehri-mize yabancı olan öğrencilerle şehrimizi veüniversite kurumlarını tanıtmak için gezi-ler düzenlediklerini belirtti. TÖMER’inüniversitenin dünyaya açılan kapısı oldu-ğunu ifade eden Gültekin, öğrencilerin gel-dikleri ülkelerin kültürlerini Zonguldak’agetirdiklerini, mezun olduklarında ise kül-türümüzü ve üniversitemizin ismini ülke-lerine götüreceklerini kaydetti.

TÖMER eğitiminin eskiden Ankara’daverildiğini ve oradan gelen öğrencilerinZonguldak’a ve üniversiteye uyum sorunuyaşadıklarını belirten İbrahim Gültekin, busene öğrencilerin direkt Zonguldak’a gel-dikleri için ikinci bir uyum sorunu yaşa-madıklarının altını çizdi. Açılan iki sınıfta

28 öğrencinin olduğuna değinen MüdürGültekin, eğitim-öğretime başlamaların-dan üç ay gibi kısa bir zaman geçmiş ol-masına rağmen, öğrencilerin Türkçeyiöğrenmede büyük mesafe kat ettiğini söy-ledi.

Zonguldak Meslek Yüksek Okulu Top-lantı Salonu’nda ağırlanan öğrenciler, ar-dından Kilimli Belediye Başkanı Dr. SeçkinÖzdemir’i makamında ziyaret etti. Özde-mir ile TÖMER öğrencileri arasında sa-mimi diyaloglar yaşandı. Belediye olaraküniversitenin ve öğrencilerin her zamanyanlarında olduklarını ifade eden Özde-mir, öğrencileri Türkçe anlama ve konuş-malarındaki seviyeden dolayı kutladı.Öğrencilerin yapmış oldukları ziyarettenbüyük memnuniyet duyduğunu dile geti-ren Seçkin, TÖMER öğrencilerine ve eği-timcilerine başarılar diledi. Belediyeziyaretinin ardından Kilimli BelediyesiRadar Tepe tesislerine geçildi. Radar Te-pe’den Kilimli manzarasını seyreden öğ-renciler, öğle yemeğinin ardından HalkEğitim Merkezi’ne geçti. Burada ‘AntikAnılarımız’ sergisini ve derslikleri gezenheyet, Kilimli sahil şeridinde yürüyüş yap-tıktan sonra, Bülent Ecevit ÜniversitesiMerkez kampüsüne gitmek üzereKilimli’den ayrıldı.

TÖMERÖğrenciler Zonguldak

Meslek Yüksekokulundaydı

Dünya Azerbaycanlılar

Hemreylik Günü kutlandıBeden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

Alan Dışı Serbest Seçmeli Dersler“BES912 Topluma Hizmet Uygulamaları”dersi kapsamında Uluslararası ÖğrenciKoordinatörlüğü işbirliği ile “31 AralıkDünya Azerbaycanlılarının Birlik ve Da-yanışma (Hemreylik) Günü” nedeniylebir konferans düzenlendi.

Azerbaycan Türklerinin birlik bilincineilişkin bu günün temel amacını; dünyaüzerinde farklı ülkelerde bulunan Azer-baycan Türkleri arasındaki ilişkileri canlıtutmak, aralarındaki birlik ve dayanışmaduygusunu geliştirmek oluşturuyor.

Azerbaycan Türkleri arasında yılbaşınagöre daha ön planda olan “31 AralıkDünya Azerbaycanlılarının HemreylikGünü” için hazırlanan program üniversi-temizde öğrenim görmekte olan Azeriöğrencilerimiz tarafından yoğun ilgigördü. Günün anlam ve önemiyle ilgilihazırlanan videoların izlenmesinin ar-dından, Üniversitemiz Fen Edebiyat Fa-

kültesi Tarih Bölümü Genel Türk TarihiAnabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nu-rettin Hatunoğlu ve İlahiyat Fakültesi Öğ-retim Üyesi Yrd. Doç. Dr. BahramHasanov’un konuşmacı olarak katıldığıprogramda, konuşmaların ardından Tofiq

Mehraliyev adlı öğrencimizin okuduğuAzeri Şiiri salonda bulunanlara duygusalanlar yaşattı.

Barıştan, dostluktan ve kardeşliktenyana yeni yılın bütün insanlara sağlık,mutluluk, başarılar getirmesi dilekleriyle,

büyük beğeni toplayan program, Uluslar-arası Öğrenci Koordinatörü Okt. TevfikCem Akalın ve Öğrenci İşleri Daire Baş-kanı Bekir Kaleli’nin konuşmacılara Te-şekkür Belgesi takdim etmesiyle sonbuldu.

Page 14: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

14 Ocak-Şubat 2013 ÜNİVERSİTE B TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİ

Bülent Ecevit Üniversitesi Devrek Meslek Yüksek-okulu Aşçılık Programı öğrencileri, Türk ve dünyamutfağının profesyonel aşçılarını ve gastronomi se-verleri buluşturan 11. Uluslararası İstanbul Gastro-nomi Festivali’nden de ödüllerle döndüler.

Yerli ve yabancı şeflerin yanı sıra, yabancı gurme-lerin de katıldığı 11. Uluslararası İstanbul Gastro-nomi Festivali, 5 - 10 Şubat tarihleri arasında TÜYAPFuar Merkezi’nde birbirinden farklı yarışmalarasahne oldu. 52 kategoride gerçekleştirilen yarışma-lara 25 ülkeden 400’ü yabancı olmak üzere toplam2000 yarışmacı aşçı katıldı. Birçok markanın stantaçtığı fuarda beş gün boyunca yaklaşık 25.000 konuk,yarışmaları izleme olanağını elde etti.

TAŞFED (Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu)ile WACS’ın (Dünya Şefler Birliği) ortaklaşa düzen-

ledikleri uluslararası yarışmalara katılan BülentEcevit Üniversitesi öğrencileri, 2 gümüş ve 1 bronzmadalya aldılar. Öğrencilerimizden Furkan Ateşoğlu,üniversitelerarası ana yemek kategorisinde hazırla-dığı ‘Soğan Püresi Yatağında Dana Antrikot (BerneazSauce Eşliğinde, Tereyağı ile Sotelenmiş Kuşkon-maz)’ yemeği ile ikinci olarak gümüş madalya ka-zandı. Öğrencimiz Tolga Şentürk’se üniversitelerarası kuzu yemeği dalında ‘Hellim Peynirli PatatesRöşti Eşliğinde Taze Baharatlarla LezzetlendirilmişKuzu Sırtı (Mürdüm Eriği Sosu ve Pane Yumurtaİle)’ sunumu ile birçok yerli ve yabancı üniversiteyigeride bırakarak ikinci oldu ve gümüş madalya aldı.Üniversitelerarası tatlı kategorisinde ise, Yusuf Kara-gülmez adlı öğrencimiz hazırladığı ‘Nane LikörlüYeşil Elma Tatlısı’ ile bronz madalya kazandı.

Yine madalyayladöndüler

H. Eren TAŞ

OSCAR HEYECANIDünyada en çok bilinen ve sinemaseverleri en çok heyecanlan-

dıran, Amerika’nın en prestijli ödülü olan Oscar Film Ödülleri buyıl 85.sı gerçekleştirildi. Geçtiğimiz beş yıldaki gibi bu yıl da çokgörkemli yapımlar yer almıyordu. Ancak, yine de etkileyici film-ler yarıştı diyebiliriz.

Bu yılki ödül törenine geçmeden önce kısaca Oscar tarihindenbahsetmek gerekir. Ödül, 1929 yıllarında Los Angeles’ta, SinemaSanatları Bilimleri Akademisi (AMPAS) tarafından verilmeye baş-lanmış. Dünyada her alanda olduğu gibi, sinema alanında da bir-çok festival ve ödül törenleri gerçekleştiriliyor. Bunlarıniçerisinden sıyrılarak liderliği kaptırmayan Akademi ödülleri, üyesayısını da her geçen gün arttırıyor. 2007 yılında bu rakam 5830’akadar çıktı ve bunların %22’lik kısmını oyuncular oluşturuyor.Ödül gecesine adını veren altın heykelciğin orijinal ismi “AcademyAward of Merit”. Merit isminin daha sonra neden Oscar’a dönüş-tüğü hakkında birçok rivayet bulunuyor. Oscar ödülü, gücü tem-sil eden elinde kılıcıyla bir şövalyeden oluşuyor ve şövalyeningücünü aldığı şey ise üzerinde durduğu film makarasıdır. Bu filmmakarası beş parçadan oluşuyor ve bu parçalar; oyuncuları, filmyazarlarını, yönetmenleri, yapımcıları ve teknisyenleri temsil edi-yor. Oscar ödülünü kazanan kişi, ödülü başka bir yere satamaz,ancak Akademiye belli bir ücret karşılığında geri verilebilir.

Bu yılki adaylara geri dönecek olursak öne çıkan üç film vardı.Bunlar 12 dalda adaylığıyla “Lincoln”, 11 dalda adaylığıyla “Lifeof Pi” ve 7 dalda adaylığıyla da “Argo”... ABD’nin en önemli baş-kanlarından Abraham Lincoln’ün, köleliği kaldırmasını konu alan“Lincoln" filmi, beklenilenin aksine geceyi hüsranla kapattı. Film,teknik dalda en iyi yapım tasarımı ödülünü alırken, oyunculu-ğuyla adeta Lincoln’e yeniden hayat veren Daniel Day-Lewis’e deen iyi erkek oyuncu ödülünü kazandırdı. Diğer bir aday “Life ofPi” adlı film ise; Hindistan’dan Kanada’ya giden bir yük gemisi-nin, hemen hemen içindeki tüm canlılarla birlikte batmasıyla bir-likte bir filikada hayatta kalmayı başarabilen bir sırtlan, bir zebra,bir orangutan, bir Bengal kaplanı ve Pi adlı çocuğun hayatta kalmamücadelesini konu alıyor. Muazzam konusu, görsel efektleri, an-latım dili ve kurgusuyla öne çıkan film, en iyi görsel efekt, en iyiorjinal müzik, en iyi görüntü yönetmeni ve en iyi yönetmen dal-larını kazanarak, geceyi dört Oscarla tamamladı. Birçok festival-den en iyi film ödülünü alan “Argo” ise, İran’da mahsur kalan altıAmerikan vatandaşının kurtarılma operasyonunu anlatıyor. Çokfazla ödül alamasa da film beklenildiği gibi, en iyi film, en iyikurgu ve en iyi uyarlama senaryo olmak üzere en önemli üç ödülüalarak bu heyecanlı yarışta zafere ulaşan film oldu. Bunların ha-ricinde diğer önemli ödüller ise; en iyi kadın oyuncu ödülü "Sil-ver Linings Playbook" filmindeki başarılı performansıyla JenniferLawrence, en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülü "Les Miserables"filmiyle Anne Hathaway, en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülü"Django Unchained" filmiyle Christophe Waltz, en iyi orjinal se-naryo ödülü yine "Django Unchained" filminin yazarı ve yönet-meni Quentin Tarantino ve son olarak en iyi animasyon filmödülü de "Brave"e gitti. Gecenin en ilginç ödülü ise ses kurgusudalında verildi. Bu dalda ödül "Skyfall" ve "Zero Dark Thirty" ara-sında paylaşıldı.

Seth MacFarlane'in sunuculuğunu üstlendiği 85. Oscar Törenigeçen yıllara göre daha durağan ilerledi. Gecede birçok ödül fa-vorilere giderken, en büyük sürprizi en iyi yönetmen dalında AngLee alarak yaptı. Bizce en iyi filmi de alması gereken Life of Pi, buödülü, yine bir Amerikan kahramanlık hikayesi olan Argo'ya kap-tırırken, en iyi yönetmen ödülünü alarak en azından teselli buldu.

GENÇSİN

Final Okulları tarafından düzenlenen 3. Üniver-siteler Fuarı, 16 Şubat 2013 tarihinde, Final Okul-ları İstanbul Güneşli kampüsünde gerçekleştirildi.

Fuarda Üniversitemizi, Basın Yayın ve Halklaİlişkiler Koordinatörlüğünde görevli Esra Güner ileİktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Uluslar-

arası Ticaret ve İşletme Bölümü 3. Sınıf öğrencisiSerda Renkli temsil etti. Fuarda BEÜ standını zi-yaret eden öğrencilere Üniversitemizi tanıtan bro-şürler ve promosyon ürünleri armağan edilerek;bölüm ve programlar hakkında ayrıntılı bilgi ve-rildi.

Üniversitemiz 3. Üniversiteler

Fuarına katıldı

Sinema Kulübü Öğrenci Temsilcisi

Page 15: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

B TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİ

PROF. DR. DURMUŞ GÜNAY

KÜTÜPHANESİProf. Dr. Durmuş Günay Kütüphanesi, son teknoloji ürünüdonanımı ve modern yüzüyle öğrencilerimizin hizmetinde

25.800 Türkçe kitap

6.746 Yabancı dilde kitap

Toplam 44.132 KİTAP

465 farklı başlıkta 6.820 Türkçe süreli yayın

87 farklı başlık altında 1.093 adetyabancı dilde süreli yayın

Tam 3.100.250 E-kitap…

Kütüphanemizde engellikullanıcılarımızı da unutmadık

“Prof. Dr. Durmuş Günay KütüphanesiGör-İşit Salonu”

• Sesli Okuma Programı (window eyes)

• Ekran Büyütme Programı (zoom test)

• Az Görenler İçin Doküman Büyütücü (CCTV clear view)

• Göremeyenler İçin Kitap Okuma Cihazı (eye pal)

Page 16: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

16 Ocak-Şubat 2013 HABER B TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİ

Meslek yüksekokullarıkalite için güçlerini birleştirdi!

Zonguldak Meslek Yüksekokulununkatkılarıyla bağımlılık yapıcı

maddelerden korunma paneli

Kilimli Belediyesi Konferans Salonu’nda “Çocuklarımızın geleceğini karartan bağım-lılık yapıcı maddelerle mücadele paneli” yapıldı. 23 Ocak 2013 tarihinde düzenlenenpanel, Kilimli Belediyesi ve Zonguldak Meslek Yüksek Okulu’nun (ZMYO) katkılarıylagerçekleştirildi.

ZMYO Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bülent Haner başkanlığında gerçekleştirilen pa-nele, Kilimli Belediyesi Başkanı Dr. Seçkin Özdemir, ZMYO Müdür Yardımcısı Öğr.Gör. İbrahim Aydaş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda konuk katıldı.

Panel, ZMYO Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bülent Haner’in bağımlılık yapan madde-lerin zararları, bu maddelerden korunma yolları gibi konularda yaptığı görsel sunumlabaşladı. Daha sonra sırasıyla; Bülent Ecevit Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hasta-nesinden Psikolog Hicran Demirhan ‘ergenlik ve gençlik’, Ereğli Eğitim Fakültesi Öğr.Gör. Psikolog Dr. Sezai Kalafat ‘bağımlılık yapıcı maddelere bulaşmanın sebepleri’, Zon-guldak İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Büro Amirliği’nden Hüseyin Sipahi ‘uyuştu-rucu maddelerle mücadele kapsamında yürütülen çalışmalar’ üzerine birer sunumyaptılar. Panel, konuklardan gelen sorulara verilen cevaplarla son buldu.

Çaycuma, Devrek ve Gökçebey Mithat-Mehmet Çanakcı Meslek YüksekokullarınınBatı Karadeniz Kalkınma Ajansından 2012Yılı Teknik Destek Programı çerçevesindealdığı “Kurumsal Kapasite Geliştirme veToplam Kalite Yönetimi” eğitimleri başarıylasona erdi. 4-15 Şubat 2013 tarihleri arasındadüzenlenen seminerler, toplam 60 saatsürdü.

Etkinliklerin son gününde üç meslekyüksekokulunu dolaşan ve ISO 9001:2008Kalite Yönetim Sistemleri konusunda tet-kik ve önerilerde bulunan BaşdenetçiBerke Funda, projeye katılanlara “KaliteYönetim Sistemi Uzmanı” ve “Kalite Yöne-tim Sistemi İç Denetçi” sertifikalarını da-ğıttı. Bu sistem çerçevesinde yapılacakçalışmaları tamamlayacak olan meslek

yüksekokuluna “ISO 9001:2008 Kalite Yö-netim Sistemi” belgesi verilecek.

Bülent Ecevit Üniversitesine (BEÜ) bağlıüç ayrı meslek yüksekokulunun ortak ha-zırlamış olduğu projenin protokolü, 28Ocak 2013 tarihinde Batı Karadeniz Kal-kınma Ajansı Genel Sekreteri Faruk Te-zel’in de katılımıyla Çaycuma MeslekYüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hik-

met Yazıcı, Gökçebey Meslek YüksekokuluMüdürü Yrd. Doç. Dr. Bülent Haner veDevrek Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd.Doç. Dr. Sefa Kocabaş tarafından imzalan-mıştı. Proje ile akademisyenlere ‘ToplamKalite Yönetimi, kurumsal kapasitenin ge-liştirilmesi ve standardizasyon’ konula-rında teorik bilgi ile uygulama becerilerikazandırıldı.

Dünyanın en önemli araştırma mer-kezlerinden biri olan German AerospaceCenter her yıl sınırlı sayıda araştırma pro-jesine destek sağlıyor. Merkezin bu yıldestekleme kararı aldığı projeler arasında,Türkiye'den sadece Bülent Ecevit Üniver-sitesi Afet Uygulama ve Araştırma Mer-kezi'ne bağlı olarak çalışmalarını yürüten

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Kemaldere'nin"Bursa'daki tektonik kaynaklı yüzey de-formasyonlarının Diferansiyel InSAR tek-niğiyle izlenmesi" konulu projesi yer aldı.

Proje, yapay açıklıklı radar teknolojisiile Bursa havzasındaki tektonik hareket-lerin izlenmesi ve deformasyon oluşum-larının tespit edilebilmesini amaçlıyor.

ÖĞRETİM ÜYEMİZİNBAŞARISI

German Aerospace Center’dan Türkiye'den sadeceÖğretim Üyemizin Araştırma Projesine Destek

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Kemaldere

Page 17: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

17Ocak-Şubat 2013HABERTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Bülent Ecevit Üniversite-sinde ambalaj atıkları, çevreyeolan zararın azaltılması ve de-ğerlendirilebilir atıkların eko-nomiye kazandırılmasıamacıyla, 22 Ocak 2013 tari-hinden itibaren lisanslı firmatarafından toplanmaya baş-landı. Geri dönüşüm projesiile lisanslı firma tarafındandüzenli toplanan ambalaj atık-ları geri dönüşüm tesisinde ayrıştırılarak eko-nomiye kazandırılıyor. Böylece günlük hayattaoldukça yaygın kullanılan ve kullanıldıktansonra çöpe atılan geri dönüştürülebilir malze-melerin kaynağında ayrı toplanması sağlandı vemevcut çöp miktarı da azaltıldı.

Proje kapsamında ilk olarak, Bülent EcevitÜniversitesi Merkez Kampüsü içindeki tüm bö-lümlere afiş ve el broşürleri dağıtılarak perso-nel ve öğrencinin bilgilendirilmesi sağlandı.Ayrıca tüm temizlik çalışanları ile bir toplantıyapılarak, konu ile ilgili temizlik personelininbilgilendirilmesi sağlandı. Toplantıda Çevre So-runları Araştırma ve Uygulama Müdürü Yrd.Doç. Dr. Süreyya Altın, Çevre MühendisliğiBölümü Arş. Gör. Elif Alaydın, Arş. Gör. ErsinAytaç ve Günlüler Geri Dönüşüm firmasındanÇevre Mühendisi Nilay Adıyaman tarafındanbilgilendirmeler yapıldı.

Çalışma kapsamında tüm bölümlere idari kı-sımlar dâhil olmak üzere iç mekân kutuları da-ğıtıldı. Öğrenci koridorları ve ofislerin

bulunduğu koridorlara yerleştirilen iç mekânkutuları üniversitemiz temizlik çalışanları tara-fından belirli periyotlarda dış mekân kontey-nırlarına boşaltılmaya başlandı. Ayrıcaüniversitemiz tarafından iç mekânlar için me-talden kutular yaptırılarak bina girişlerine yer-leştirildi. Üniversite alanında bulunanlojmanlar da çalışma dâhilinde tutuldu ve be-lirlenen alanlara iç ve dış mekan kutuları yer-leştirildi. Üniversitemizde toplamda 27 adetmetal, 46 adet plastik iç mekân kutusu gerekliyerlere konuldu.

Tüm üniversite alanında lojmanlar dâhilolmak üzere ambalaj atıkları toplama aracınınrahatlıkla ulaşabileceği alanlar belirlenerek top-lamda 7 adet dış mekân konteynırı yerleştirildi.Belirlenen periyotlarda lisanslı firma bu kon-teynırlarda biriken ambalaj atıklarını topluyorve tesislerine götürerek cinslerine göre ambalajatıklarını ayırmakta, gerekli hacim küçültme iş-lemleri gerçekleştirdikten sonra geri dönüşümfirmalarına gönderiyor.

Ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplan-ması, geri dönüşüm ile elde edilebilecek 2. Ürü-nün kalitesini artırıyor ve değerlendirilebiliratıkların çöpe gitmesini engelliyor. Bu sayedeülke ekonomisine katkıda bulunurken, çöpmiktarı azalıyor ve potansiyel çevre problem-leri önlenebiliyor. Bu bilincin üniversitemizbünyesinde yaygınlaşması amacıyla başlatılanambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplama ça-lışmaları, duyarlı personel ve öğrencilerimiz sa-yesinde başarılı bir şekilde devam ediyor.

BEÜ’DEN ÇEVREYEÖRNEK DUYARLILIK

Kampüste “geri dönüşüm projesi” başladı

Dünya Diyabet Haftasında boyunca 12-18 Kasım 2012 tarihlerinde İl Halk Sağ-lığı Şube Müdürlüğü, Zonguldak KronikHastalıklar ve Diyabet Derneği ve BülentEcevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Endok-rinoloji ve Metabolizma HastalıklarıBilim Dalı koordinasyonu ile birçok akti-vite gerçekleştirilmişti. Aktiviteleri yürü-tenlere, Zonguldak Kronik Hastalıklar veDiyabetliler Derneği tarafından Zongul-dak Belediyesi Salonunda teşekkür plaketiverildi.

Plaket töreninin ardından Bülent EcevitÜniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji

ve Metabolizma Hastalıkları Bilim DalıÖğretim Üyesi Doç. Dr. Taner Bayrakta-roğlu tarafından “Diabetes Mellitus-ŞekerHastalığında Gelişmeler” konulu bir kon-ferans verildi. Konferansta şeker hastalı-ğının 1500 yıl öncesinden günümüzekadarki sürede tanınması ve tedavi aşa-maları ele alınarak güncel tanı, tedavi vekoruyucu tedbirlere değinildi. Türkiye’deve Zonguldak’ta diyabet hastalığının sık-lığının % 13 oranında saptandığı belirtenBayraktaroğlu, Sağlık açısından ciddi birtoplumsal sorun olması nedeniyle ka-muda ilk kez Zonguldak’ta Bülent Ecevit

Üniversitesi tarafından “OBEZİTE ve Dİ-YABET MERKEZİ”nin 2014 yılında faali-yete geçirileceğini söyledi. Doç. Dr. Taner

Bayraktaroğlu, konferansın sonunda,şeker hastalığı ile ilgili sorular da yanıt-ladı.

Diyabet Haftasına KatkıdaBulunanlara Teşekkür Plaketi

Doç. Dr. Süreyya Altın

Page 18: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

18 Ocak-Şubat 2013 SAĞLIK TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

OBEZİTE CERRAHİSİ

Obezite, kişinin vücudunda sağlığını tehdit eden veyaşam süresini kısaltan çok fazla yağ dokusu birikimi de-mektir. Vücutta kas, yağ ve su ağırlık oluşturur. Bu yüz-den obezite tanımı yağ dokusunun fazlalığına bağlıağırlığı tanımlamaktadır. Spora bağlı kas kitlesi fazlalığıveya hastalıklara bağlı su birikiminin yol açtığı ağırlık,obezite olarak kabul edilmez. Obezite, harcadığınızdanfazla kalori alındığında ortaya çıkan yağ depolanmasıdır.Alınan ve harcanan kalori dengesi kişiden kişiye değiş-mekte olup kişinin genetik yapısı, aşırı yemek yemesi,yağlı gıdalarla beslenmesi ve hareketsizlik başlıca neden-lerdir.

Kadınlarda sık rastlanan obezite, erkekler arasında dahızla artmaya başlamıştır. Günümüzde obezitenin gö-rülme sıklığı kadınlarda yüzde 44, erkeklerde ise yüzde27’dir ve bu oranlar giderek artmaktadır. Türkiye'de obe-zite hasta sayısı ise yaklaşık 15.5 milyon olup 17 milyonkişi ise fazla kiloludur.

Vücut Kitle İndeksi (VKİ), kişinin kilosunun (kg), bo-yunun (metre) karesine bölünmesiyle bulunur. Bununlaberaber, VKİ kullanımı çocuklarda, hamile kadınlarda veçok adaleli kişilerde doğru sonuç vermez; bu nedenleböyle kişilerde kullanılmamalıdır.

Bu hesaplamaya örnek vermek gerekirse;Fatma Hanımın ağırlığı 70 kg, boyu ise 1.60 m'dir.Buna göre Fatma Hanımın VKİ değeri:70 / (1.60)²= 70 / 1.60 x 1.60 = 70 / 2.56 = 27.34 kg /

m²'dir.Ali Beyin ağırlığı da 120 kg, boyu ise 1.70 m'dir.Buna göre Ali Beyin VKİ değeri:120 / (1.70)² = 90 / 1.70 x 1.70 = 90 / 2.89 = 41.5 kg /

m²'dir.Vücut Kitle Endeksi (VKİ);18.5 kg / m²'nin altında olanlar zayıf18.5-24.9 kg / m² arasında olanlar normal kilolu25-29.9 kg / m² arasında olanlar hafif şişman30-34.9 kg / m² arasında olanlar obez (1. derece şiş-

man)35-39.9 kg / m² arasında olanlar obez (2. derece şiş-

man)40 kg / m²'nin üzerinde olanlar obez (3.derecede obez)

olarak tanımlanmaktadır.Morbid Obez ise, VKİ 35 üzeri olup beraberinde Hi-

pertansiyon ve Diyabet hastalığı olanlar ile VKİ 40 üzeriolanlardır.

Obezite ile birlikte Hipertansiyon, Lipid bozuklukları,Tip 2 Diyabet, Koroner kalp hastalığı, İnme, Safra KesesiHastalıkları, Gastroözefageal Reflü Hastalığı, Osteoartrit,Uyku Apnesi ve Solunum bozuklukları, Endometrium,Meme, Prostat ve Kalın Bağırsak Kanseri görülmektedir.Fazla kilo, tüm ölüm nedenlerinin daha erken yaşlardagörülmesine neden olur. VKİ 40 üzeri kişilerin yaşam sü-releri genellikle 60 yıldan azdır. Kilolu kişilerde, VKİ’degörülen yüzde 5 veya 10 azalma bile bu hastalıkları azal-tabilmektedir.

1) VKİ 40 tan büyük ya da VKİ 35 – 40 arası olması vebunun yanı sıra kilo verme cerrahisi ile iyileşebilecek yan-daş hastalık olması ( Hipertansiyon , Tip 2 Diyabet, Ko-lesterol yüksekliği, Uyku Apne Sendromu vs.)

2) Uzun süredir şişmanlık olması3) Diyet ve diğer yöntemlerin bir yıldır kilo verme ko-

nusunda başarısız olması4) İç salgı bezleri ile ilintili hastalık olmaması5) Hastanın işlemi anlaması ve uyum sağlaması6) Alkol ve Madde bağımlılığı olmaması7) Kabul edilebilir cerrahi risk8) Operasyon dönemi ve en az 1 yıl sonrası gebelik

planlamamakÖzellikle ABD’deki merkezlerde gerzekleştirilen obezite

cerrahisi sonrasında yeterince kilo kaybı başlamadan bazıhastalıklarda sağlanan iyileşme (örn. Tip 2 Diyabet, Hi-pertansiyon ve karaciğer yağlanması) şişman olmayanhastalarda da cerrahi uygulanmasını tartışmaya açmıştır.Henüz uzun dönem sonuçları elde edilmediğinden, geliş-miş ülkelerde uygulanmayan bu yöntemleri henüz ülke-mizdeki hastalara tavsiye etmemekteyiz. Her ne kadar Tip2 Diyabetin cerrahi tedavisi bulunduğu şeklinde bazıbasın organlarında haberler çıkmış olsa da bu operasyon-lar için güvenilirlik ve başarı kriterleri tam olarak belirle-nememiştir.

Obezite cerrahisi temel olarak iki prensibe dayanmak-tadır; mide hacminin küçültülmesi ve/veya ‘malabsorsi-yon’ yani yiyeceklerin emiliminin bazı aşamalardaengellenmesinin sağlanması… Bu ameliyatların en uy-gunu, doğru hastaya, doğru zamanda yapıldığında hayatkurtarıcı olanıdır.

Dünyada Morbid Obezitenin çok çeşitli cerrahi uygu-lamaları olmakla birlikte, yaygın olarak kabul gören veuzun dönem yararı kanıtlanmış iki yöntem uygulanmak-tadır.

Bu operasyonda mide kapasitesi 100-150 ml hacme dü-şürülerek, kişilerin az gıda alması ve sonucunda kilo ver-mesi hedeflenmektedir. Operasyon laparoskopikyöntemle uygulanmakta olup hastalar ortalama 3 gündetaburcu olabilmektedir. Hastalarımızın bu yöntemle kay-bettikleri kilo, bir yıl içerisinde, toplam kilolarının yakla-şık yarısıdır.

Bu prosedür, obezite tedavisi için dünyada en fazla uy-gulanan cerrahi yöntemlerden birisidir. Burada hem midehacmi azalmakta hem de barsak emilim yüzeyi azaltıl-maktadır. Öncekine göre daha karmaşık bir operasyonolup deneyim gerektirmektedir. Bu operasyon da lapa-roskopik olarak uygulanabilmektedir.

Bu operasyonları, Üniversite hastanemiz Genel Cerrahikliniğinde yaklaşık üç yıldır uygulanmaktayız. Bu ko-nuda çalışma yapmak üzere 2012 yılının yaz aylarındaYÖK destekli olarak, Amerika Birleşik Devletleri NewYork Eyaletindeki Weill Cornell Üniversite Hastanesi Gas-trointestinal Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Merkezindebulundum. Ardından, ülkemizde kamu kurumlarında pekyapılmayan bu operasyonları laparoskopik (kapalı) yön-temle BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinde uygu-lamaya başladık.

Operasyon kriterlerine uygun olan kişileri, bugünekadar 100’den fazla başarılı operasyona imza atan GenelCerrahi Polikliniğimize bekliyoruz.

Doç. Dr. Öge TAŞÇILAR

Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp FakültesiGenel Cerrahi Anabilim Dalı

Kilo Durumu Hesaplaması

Cerrahi Tedavi İçin Gereken Şartlar

Uygulanan Cerrahi Tedaviler

1. Tüp Mide Operasyonu

2. Mide Bypass Operasyonu

“Beden Eğitimi ve Spor Eğitiminin Yurt Dışı ve Ül-kemizdeki Uygulamaları” konulu konferans, BEÜBeden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu tarafından, 28Şubat 2013 tarihinde, Tahir Karauğuz Konferans Salo-nunda düzenlendi.

Hitit Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor YüksekokuluMüdürü Doç. Dr. Faruk Yamaner’in konuşmacı olarakkatıldığı konferansa, akademik ve idari personel ile öğ-rencilerimiz yoğun ilgi gösterdi. Konuşmasında, günü-müzde beden eğitimi ve spor eğitiminin öneminedeğinen Yamaner, bu alanda kaydedilen gelişmeler ileyurt dışında ve ülkemizdeki uygulamalar hakkındakibilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

Konferansın sonunda BEÜ Beden Eğitimi ve SporYüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mustafa Gümüş ta-rafından Doç. Dr. Yamaner’e teşekkür plaketi ve Üni-versitemizin çeşitli armağanları sunuldu.

Beden Eğitimi veSpor Eğitiminin

Yurtdışı veÜlkemizdeki

UygulamalarıAnlatıldı

Konferans vermek üzere üniversitemize gelenDoç. Dr. Faruk Yamaner, BEÜ Rektörü

Prof. Dr. Mahmut Özer’i makamında ziyaret etti.

Page 19: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

19Ocak-Şubat 2013YATIRIMTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİ

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Bilim veTeknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi, hiz-met alanlarını hızla geliştiriyor

Üniversitemizde, lisansüstü çalışmalarınınyanı sıra bağımsız araştırmalar ile kamu ve özelsektöre ait kurum-kuruluşların taleplerine yö-nelik araştırmaların yürütüldüğü BEÜ Bilim veTeknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi La-boratuvarı, hizmet alanlarını geliştirmeyi sür-dürüyor. Merkez, sadece Zonguldak veçevresinin değil, Türkiye’nin önemli araştırmanoktalarından biri olma yolunda hızla ilerliyor.

BEÜ Bilim ve Teknoloji Araştırma ve Uygu-lama Merkezi, araştırma alanları arasına, böb-rek ve benzeri vücut taşlarının analizçalışmalarını da ekledi. Merkeze ait laboratu-varlarda 1668 çeşit böbrek ve benzeri vücut ta-şının karakteri belirlenebiliyor.

BEÜ Bilim ve Teknoloji Araştırma ve Uygu-lama Merkezindeki gelişmeler hakkında bilgiveren Merkez Müdürü Doç. Dr. Mehmet Akyüzşöyle konuştu:

“Sağlık sektörüne yönelik hizmetlerimize,1668 çeşit vücut taşının analizlerinin yapılma-sını da ekledik. Böbrek taşı gibi, vücut tarafın-dan üretilen taşları karakterize ediyoruz. Buanalizler ile sağlık sektörüne yönelik araştırma-larımıza bir yenisini daha eklemiş olduk. Labo-ratuvarımız oldukça başarılı çalışmalara imzaatıyor. Biz de azimle çalışmaya devam ediyoruz.”

Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvur-duğumuz BEÜ Rektörü Prof. Dr. MahmutÖzer, Merkezin çalışmalarını değerlendir-diği açıklamasında; Bilim ve Teknoloji Araş-tırma ve Uygulama Merkezinin sağlık,çevre, enerji gibi farklı sektörlere verdiğihizmetlerin çeşitliliğini arttırdığını belirte-rek şunları söyledi:

“Bilim ve Teknoloji Araştırma ve Uygu-lama Merkezi, sadece Zonguldak ve çevre-sinde değil, Türkiye geneline hizmet verenbir araştırma merkezi haline geldi. Merke-zimiz çalışma alanlarını sürekli geliştiriyor.Üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilme-sine yönelik önemli çalışmalarımız da sürü-yor. Bölgemiz için önem arz eden pek çokproje yürütüyoruz. Geçtiğimiz günlerdeSağlık Bakanlığı ile imzaladığımız ve900.000 TL değerindeki ‘Çevresel AğırMetal Maruziyeti Değerlendirme ve Araş-tırma Hizmet Alımı Protokolü’ kapsamında,20 yaş ve üzeri 3.000 kişiye ait 6.000 adet bi-yolojik numunede 23 elementin tespit edil-mesi çalışması, Merkezimize bağlılaboratuvarımızda yapılıyor. Son olarakböbrek ve benzeri vücut taşlarının analizleride Merkezimizin laboratuvarında yapılmayabaşlandı. Üniversitemiz, bilimsel yatırımla-rını, toplumun hizmetine sunarak gelişmeyeve büyümeye devam ediyor.”

BEÜ laboratuvarlarındaanaliz edilecek

1668 çeşit vücut taşı Pozitron EmisyonTomografisi Bilgisayarlı

Tomografi(PET/CT veya PET/BT)

Doç. Dr. Mehmet ÇABUKBEÜ Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı

Onkoloji (kanser) hastalarında, BT ve MR gibi anatomik görüntüleme yön-temlerinin yalnız başına kullanılması, hastalığın değerlendirilmesinde özelliklede metabolik bilgi açısından yetersizliklere neden olabilir. Bu da, kanser hastalı-ğında evrelendirme (derecelendirme), hastalığın tekrarlaması (nüks), başka birorgana yayılması (metastaz) ve tedavi etkinliğinin değerlendirilmesinde eksiklik-lere yol açabilir.

Positron Emission Tomograsi (PET), dokuların metabolik görüntülemesini sağ-lar. Bilinmektedir ki, tümör hücrelerinin çoğu şekeri aşırı şekilde tüketmektedir.Bu görüntüleme modalitesi, bir tür şekerin radyoaktif bir madde olan Flor-18 ileişaretlenmesi (F-18 FDG molekülü) ve bunun damar yoluyla verilmesi ile yapılır.

PET kısmı ile metabolik, CT kısmı ile de anatomik görüntüleme yapma imkânıtanıyan PET/CT, kanser hastalarında bugün için en ideal görüntüleme modalitesigibi görülmektedir. Bu önemli cihaz ile erken tanı konulabilmekte, böylelikle hemtedaviler gecikmemekte hem de etkin tedavi olanağı sunulabilmektedir.

Tümör dokusu kötü huylu (malign) veya iyi huylu (benign) olabilir. PET/CTbunların ayrımında önemli katkı sağlarken, başarı oranları da oldukça yüksektir.Özellikle akciğer kanserlerinde, baş boyun tümörlerinde, lenfomalarda, kolonkanserlerinde tanı oranı yüzde 95'in üzerindedir. Bu oran, dünya literatüründeyapılan çalışmaların bir araya getirilip yüzlerce, belki daha fazla hastanın ince-lenmesi ile ortaya koyulmuş. Bugün genel olarak PET/CT'nin doğruluk oranınınyüzde 95 ile 98 arasında olduğunu biliniyor. Bu oran diğer görüntüleme yöntem-lerinden daha yüksektir. Yine bu yöntem ile uygulanan tedavide istenen etkiyeulaşılıp ulaşılmadığı da söylenebilmektedir. Hatta bazı kanser türlerinde tedavi-nin tamamlanmasını beklemeden, “Bu hasta için doğru bir tedavi mi?”, bu önce-den söylenebilir. Böylece, eğer tedavi uygun değilse, hasta o tedavinin yanetkilerine maruz kalmadan başka bir tedavi seçeneğine geçilebilir.

Radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi operasyon gibi tedaviler sonrasında, o böl-gedeki canlı tümör dokusu ile diğer dokuların ayırt edilmesi başka yöntemlerlemümkün olmayabilir. Bu tür durumlarda PET/CT önemli bir katkı sağlar.

Yukarıda bahsedilenlerden de anlaşılacağı gibi, bu cihaz ile özellikle kanser has-talarına yanlış tedavi verilmesi önlenebilir. Klasik yöntemler ile ameliyata karar ve-rilmiş ileri evre olan bazı hastalarda, gereksiz operasyonun önüne geçilebileceğigibi, tam tersi ameliyat şansını kaybettiği söylenen hastaların aslında ileri evre ol-madığını göstererek de tedavi imkânı sağlayabilir. Bu tür örneklerin sayısı az de-ğildir.

PET/CT ile bunama, Alzheimer, epilepsi gibi sinir sistemi (nöroloji) hastalık-larının teşhis ve tedavisinde de yön belirlemekte kullanılabilir.

Kardiyolojik olarak ise kalp kasının canlılığı ve fonksiyonu da bu yöntem ile ol-dukça iyi bir şekilde değerlendirilebilmektedir.

PET/CT’nin yararlı olduğu kullanım alanlarını bir çerçevede anlatmak gere-kirse;

• PET/CT güvenilir bir tanı yöntemidir.• PET/CT, kanserli hücrelere erken ve doğru bir şekilde tanı konulabilmesini,

sadece 5 mm. ebadında olan tümörlerin bile saptanarak nerede olduklarının tamolarak belirlenebilmesini sağlamaktadır.

• Bazı durumlarda kanserli dokudan herhangi bir parça alınmadan hızlı bir şe-kilde tanının konulabilmesine imkân tanır.

• Tek bir incelemeyle birçok tıbbi testin yerini alabilir.• Diğer yöntemlere oranla birçok hastalıkta daha erken tanı konulmasını sağ-

lar.• Hastalığın seyrini ve vücudun tedaviye nasıl cevap verdiğini gösterir.• Tedavinin planlanmasında önemli bilgiler edinilmesini imkân sağlar.• Gerek cihaz gerekse de kullanılan madde (genelde F-18 FDG) pahalı olsa da

yerinde kullanıldığında, birçok tetkikin yerini aldığından tıbbi harcamaları azal-tır.

Bu tetkikten en çok istifade eden bölümler medikal onkoloji, radyasyon onko-lojisi, göğüs hastalıklarıdır. Ancak çoğu dâhili ve cerrahi branşlar da hatırı sayılırsayıda bu tetkike ihtiyaç duymaktadır.

Türkiye’de sınırlı sayıda olan PET/CT, bölgemiz halkı için önemli bir hizmetaçığını gidermektedir. Ülkemizdeki kurulu olanların en iyileri arasında yer alancihazımızla bu hizmeti sunmak, ünitemiz için bir gurur kaynağı oluşturmaktadır.

B

Page 20: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

20 Ocak-Şubat 2013 DEVREK MESLEK YÜKSEKOKULU TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Bülent Ecevit Üniversitesi Devrek Meslek Yüksekokulu, sonyıllarda yapmış olduğu çalışmalar ile küresel ve ulusal anlamdaeğitime ilişkin var olan rekabet ortamına hazırım mesajını ve-riyor. Son yıllarda öğrenci ve öğretim elemanı sayısında görü-len artış, altyapı, sosyal ve kültürel alanlardaki etkinlikler,katıldığı yarışmalar, aldığı ödüller, bilimsel yayınlar, projeler ileadından söz ettirmeyi başarıyor.

Devrek Meslek Yüksekokulu hızla değişen dünyada ihtiyaçduyulan yetkinlikte ara eleman ihtiyacını karşılamak üzere eği-tim-öğretimde ve sosyal alanlarda yapılanmasına hız verdi. 2010yılından itibaren yeni açılan programlarla öğrenci sayısındaartış yakalamış olan Yüksekokul, 2013/2014 akademik yılı içinde hazırlıklarını sürdürüyor.

Devrek Meslek Yüksekokulu, güçlü akademik kadrosu ile budönem 1150 öğrenciye hizmet veriyor. Günün gerektirdiği gün-cel öğretim programlarının açılması ve ulusal boyutta gerekliyüksek öğretime bağlı mesleki eğitimin gerekliliklerinin yerinegetirilmesi ile donanımlı ve yetkin bireylerin topluma kazandı-rılması amaçlanıyor. Yüksekokulda halen dokuzu gündüz öğ-reniminde, ikisi ise ikinci öğrenimde olmak üzere, toplam 11programda eğitim veriliyor.

AşçılıkBüro Yönetimi ve Yönetici AsistanlığıÇevre Koruma ve Kontrolİşletme YönetimiKimya TeknolojisiMuhasebe ve Vergi UygulamalarıTurizm ve Otel İşletmeciliğiYerel YönetimlerMenkul Kıymetler ve Sermaye PiyasasıBüro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı (İkinci Öğretim)Yerel Yönetimler(İkinci Öğretim )

2011-2012 Eğitim Öğretim Yılında ilk defa öğrenci kabuleden Çevre Koruma ve Kontrol Programı, Aşçılık Programı,

Yerel Yönetimler (İkinci öğretim) programlarının doluluk oran-ları ülkemiz ortalamalarının üstünde.

Kontenjanının tamamı dolan ve 2012-2013 Eğitim Öğretimyılında ilk defa açılan Menkul Kıymetler ve Sermaye PiyasasıProgramı ilk mezunlarını gelecek yıl verecek.

2013-2014 akademik yılı içerisinde El Sanatları Programı, DışTicaret Programı, Pazarlama Programının açılması amacıyla ça-lışmalar hızla devam ediyor.

Akademik ve İdari Personel

2012 yılında Aşçılık Programına 2, Yerel Yönetimler Progra-mına 1, El Sanatları Programına 2 ve Çevre Koruma ve KontrolProgramına 1 öğretim görevlisinin atamalarının gerçekleştiril-mesi ile Devrek Meslek Yüksekokulu akademik kadrosu güç-lendirildi.

Son iki yıl içerisinde doktoralarını tamamlayan öğretim gö-revlilerinden dördünün yardımcı doçent kadrosuna atanma-sıyla birlikte öğretim üyesi sayısı 5’e yükseldi.

Halen tüm öğretim görevlilerinin akademik ilerlemeleri içinyüksek lisans ve doktora programlarında öğrenimleri devamediyor.

Devrek Meslek Yüksekokulu ayrıca 8 idari personeli ile hiz-metlerini sürdürüyor.

İdari Personel Dağılımı

Devrek Meslek

Çıtayı yDEVREK YERLEŞKESİNDE DEĞİŞİM

EĞİTİM - ÖĞRETİM

Devrek Meslek YüksekokulundaEğitim Verilen Programlar

Artan Öğrenci ve Öğretim Elemanı Sayıları

�����������

UNVAN 2011 2012 2013(Şubat)

YardımcıDoçent Doktor 1 4 5

ÖğretimGörevlisi 14 13 16

Okutman 2 2 2

TOPLAM 17 22 23

UNVAN KİŞİYüksekokul Sekreteri 1

Şef 1Bilgisayar İşletmeni 6

Teknisyen 2Memur 6

Koruma Güvenlik Şefi 1Koruma Güvenlik 1

Toplam 18

Konferans Salonu

Aşçılık Uygulama Mutfağının Yapımına Başlandı

Yeni Nesil Bilgisayar Laboratuvarı

Modern Bir Kütüphane

2. Alanya Altın Kepçe

Page 21: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

21Ocak-Şubat 2013DEVREK MESLEK YÜKSEKOKULUTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Yüksekokulu

yükselttiYıllara Göre Öğrenci Sayıları

Devrek MYO’ya kayıt yaptıran öğrenci sayıları

Öğrencilerin ön Lisans öğrenimi sonrasında, lisans öğreniminedevam etmeleri konusunda sürdürülen çalışmalar başarıyladevam ediyor. Akademik personelin desteğiyle sürdürülen bu ça-lışmalar sayesinde, öğrenim hayatlarına lisans programlarındadevam eden öğrenci sayısı hızla artmaya devam ediyor.

2011 yılında Devrek Meslek Yüksekokulu öğrencilerinden 19’u,fakültelere dikey geçiş yaptı. 2012 yılında ise dikey geçiş yapan öğ-renci sayısı 28 oldu.

Üniversitemizin Ankara yönündeki son yerleşkesi olan Dev-rek MYO, yapılan altyapı çalışmaları, çevre düzenlemeleri, sos-yal, kültürel ve bilimsel etkinlikler ile her geçen gün hızlagelişiyor, güzelleşiyor…

2012 yılında yapımı tamamlanan ve öğrencilerimizin hizme-tine açılan spor salonu, sportif alanları, soyunma odaları, sah-nesi, çalışma atölyeleri, sosyal topluluk odaları ileöğrencilerimizin sosyal ve kültürel alandaki taleplerini çağıngereklerine uygun bir şekilde karşılıyor.

Yüksekokulumuzun en önemli eksikliklerinden biri olankonferans salonu eksikliği ortadan kalkıyor. Devrek’in dünyacaünlü Real Madridli yıldızı Mesut Özil tarafından yapımı üstle-nilen konferans salonu, 150 kişilik oturma kapasitesi, zemin veduvar dekorasyonu, aydınlatma, iklimlendirme ve soğutmaüniteleri ile öğrencilerimizin yararlanabileceği modern birsalon haline geliyor.

Üniversitemizin ve yüksekokulumuzun parlayan yıldızların-dan biri olan Aşçılık Bölümünün en önemli eksikliklerindenuygulama mutfağı, Devrek Meslek Yüksekokulu tarafından ha-zırlanan ve BAP tarafından desteklenen mutfak altyapı projesiile hayata geçiriliyor.

Üniversitemiz tarafından başlatılan “Bir Sınıfta Senin Olsun”kampanyasına katkı sunan Devrek Ticaret ve Sanayi Odası,Sayın Necdet Başoğlu, Sayın Şakir Oktay ve DEV-TUR Taşı-macılık tarafından Yüksekokulumuz’a 60’ar kişi kapasiteli, çağıngereklerine uygun, modern dört sınıf yaptırıldı.

Yüksekokulda bulunan bilgisayar ve bilgisayar destekli ders-lerin çağın gereklerine uygun bir şekilde gerçekleştirilmesiamacıyla, 60 yeni nesil bilgisayar ile modern bir laboratuvar or-tamı oluşturuldu.

DEVAMI 22’DE

ALTYAPI ÇALIŞMALARIDÖNEM Normal

Öğretim İkinci Öğretim Toplam

2010-2011 657 281 938

2011-2012 764 223 9872012-2013 863 234 1097

2010-2011Döneminde Mevcut

Programlar

2011-2012Döneminde

EklenenProgramlar

2012-2013Döneminde

EklenenProgramlar

2013-2014Döneminde

Açılması TeklifEdilecek

ProgramlarMuhasebe ve Vergi

UygulamalarıÇevre Koruma

ve KontrolMenkul Kıymetler

ve Sermaye Piyasası Dış Ticaret

İşletme Yönetimi Aşçılık El Sanatları

Yerel Yönetimler Yerel YönetimlerII. Öğretim Pazarlama

Büro Yönetimi veYön Asistanlığı

Büro Yönetimi veYön Asisanlığı II.Ö

Kimya Teknolojisi

Turizm ve Otelİşletmeciliği

Ulusal Yemek Yarışması TÜYAP Fuar Merkezinde, Mutfak Günleri “Chef Star 2013 Mutfağın Oscarları” Yarışması

Ödül Töreni

Okul içi faaliyetler

Modern Çalışma Alanları

Spor Salonu

Dikey Geçiş Sınavı ve Artan Başarı Oranları

400 Kişilik Çok Amaçlı Salon

Aşçılık Uygulama Mutfağının Yapımına Başlandı

Devrekli İşadamlarından Anlamlı Katkı

Yeni Nesil Bilgisayar Laboratuvarı

ÖZİL Ailesinden 150 KişilikModern Konferans Salonu

Page 22: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

22 Ocak-Şubat 2013 DEVREK MESLEK YÜKSEKOKULU TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Yerleşkemizin en önemli eksikliklerinden biri olan kütüp-hane, öğrencilerimizin araştırmalarında yararlanabileceğimateryaller ile donatılarak, ücretsiz internet hizmeti bulu-nan, çalışma üniteleri, dinlenme üniteleri ve okuma alanla-rıyla modern bir alana dönüştürüldü.

Personelin çalışma ortamlarının daha modern ve niteliklihale getirilmesi amacıyla, 6 yeni ofis düzenlendi. İdari per-sonelin kullanımına açılan bu ofisler, personelin daha rahatbir çalışma ortamına kavuşmasını sağladı.

Elektrik Kompanzasyon ünitesinin değişimi ile tasarrufsağlanarak, ekonomik kaynak kullanımında önemli bir adımatıldı. Kampüs içerisinde var olan armatürlerin değişimi vesayısının artırılması ile aydınlatma problemleri çözüldü.

Yerleşke içerisinde yeni oturma alanları eklendi. Ayrıca,tamamlanan spor salonu önündeki peyzaj çalışmaları ileçevre düzenleme konusundaki eksiklikler giderildi.

Devrek Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Ulusal veUluslararası Başarılarına 2012-2013 Akademik YılındaOn Bir Ayrı Ödül!

Devrek Meslek Yüksekokulu öğrencileri, yerel lezzetleriulusal yarışmalara taşımada öncülük ediyor. Öğrenciler, 2012– 2013 yılları arasında katıldıkları gerek ulusal gerekse ulus-lar arası yemek yarışmalarında pek çok ödülün sahibi oldu-lar. Türk ve yabancı şeflerin yanı sıra, yabancı gurmelerin deyer aldığı birçok etkinlikte Üniversitemizi başarıyla temsileden Devrek Meslek Yüksekokulu öğrencileri, toplam on birödülü Devrek’e getirdiler.

Antalya'nın Alanya ilçesinde, Altın Kepçe Turizm ve Aş-çılar Derneği (AKTAD) tarafından 2-4 Kasım 2012 tarihleriarasında düzenlenen ve Alanya Belediyesi tarafından des-teklenen 2. Alanya Altın Kepçe Ulusal Yemek Yarışmasınakatılım sağlandı.

Türk ve yabancı şeflerin yanı sıra yabancı gurmelerin deyer aldığı TÜYAP Fuar Merkezi'nde, 5-10 Şubat 2013 tarih-leri arasında gerçekleştirilen Mutfak Günleri kapsamındadüzenlenen yarışmalardan Devrek MYO öğrencileri 2 gümüşve 1 bronz madalya ile döndüler.

Bülent Ecevit Üniversitesi Devrek Meslek Yüksekokulu Aş-çılık Programı öğrencileri, 23-26 Şubat 2013 tarihleri ara-sında Antalya Cam Piramit’te düzenlenen “Chef Star 2013Mutfağın Oscarları Yarışması”nda da büyük başarıya imzaattılar.

1. Ulusal Yerel Yönetimler Öğrenci Kongresi, 3-5 Mayıs2012 tarihinde Devrek Meslek Yüksekokulunda düzenlendi.Pek çok üniversitenin katılımıyla gerçekleştirilen sempoz-yumda, iki gün boyunca düzenlenen oturumlarda 15 bildirisunuldu.

Devrek MYO Tiyatro Kulübü öğrencilerinin sahneye koy-duğu Yedi Kocalı Hürmüz adlı oyunu, 26 Aralık 2012 tari-hinde yaklaşık 1000 kişi izledi.

Devrek MYO’dan mezun olan öğrenciler ile başlatılan “Ka-riyerini ve Hikâyeni Anlat” projesi çerçevesinde, sektörle-rinde başarılı olan mezunlarla eğitime devam edenöğrenciler buluşturuluyor. 2012-2013 Bahar dönemindeplanlanan etkinlikler ile proje devam ediyor.

Üniversitemizin bölge halkına tanıtımı amacıyla her yıl dü-zenlenen Uluslararası Devrek Baston Kültür ve Sanat Festiva-linde, üniversitemiz adına bir stant kuruldu. Üç gün boyunca,öğretim elemanları ve idari personel tarafından ziyaretçilere,Bülent Ecevit Üniversitesi ve Devrek Meslek Yüksekokulu hak-kında bilgi verildi.

Spor salonu ve yerleşke bahçesinde bulunan spor kompleks-lerinde basketbol, voleybol, satranç, masa tenisi alanlarında be-lirli periyotlarla, öğrenci temsilcilikleri aracılığıyla etkinliklerdüzenleniyor. 2012-2013 Bahar döneminde, bölgedeki kurum-ları kapsayacak bir turnuva için hazırlıklar devam ediyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı–Avrupa Birliği Koor-dinasyon Dairesi Başkanlığı Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğiti-min Kalitesinin Arttırılması Operasyonu (IQVET) HibeBaşvuru Çağrısına, “Turizm Sektöründe ve Gastronomide YeniAkımlar” başlıklı proje önerisi, Zonguldak İl Özel İdaresi ve Dev-rek Belediyesi ortaklığı ile Temmuz ayında gönderildi. Proje, Bü-lent Ecevit Üniversitesi Devrek Meslek Yüksekokulu bünyesindeyer alan Otel-Lokanta-İkram Hizmetleri Bölümü, Turizm veOtel İşletmeciliği ve Aşçılık Programlarının eğitim içeriğini ge-liştirmek ve kalitesini arttırmak amacını taşıyor. Proje ile Üni-versite bünyesindeki öğrenci ve eğitmenler üzerinde turizmalanındaki yeni akımlar ve inovasyon çalışmaları ile ilgili far-kındalık ve bilinç oluşturulması ve Toplam Kalite YönetimininYüksekokulda uygulanması hedefleniyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı - Avrupa Birliği Koor-dinasyon Dairesi Başkanlığı, Sektörel Yatırım Alanlarında Gençİstihdamının Desteklenmesi (PYE II) Hibe Başvuru Çağrısına,08 Şubat 2013 tarihinde “Gençler Turizme Katılıyor” başlıklıproje ile 340.000 Euro bütçe için Zonguldak İl Özel İdaresi Or-taklığı ve Zonguldak Dedeman iştirakçiliği ile başvuru gerçek-leştirildi. Proje, Batı Karadeniz Bölgesi’nde turizminçeşitlendirilmesi, alternatif turizm modellerinin ve sürdürülebi-lir turizm altyapısının ortaya çıkarılması, etkin tanıtım politika-larıyla bölgenin ve bölgedeki illerin markalaştırılması, bölgeyegelen turist sayısını ve ortalama kalış süresini artırarak, bölgeninturistik cazibe merkezi haline getirilmesine katkıda bulunacak.

Her geçen gün etkilerini daha yakından hissettiğimiz küreselısınma ile mücadelede en önemli faaliyetler, sera gazı emisyonları-nın aşağıya çekilmesi, enerji tasarrufu sağlanması ve tüketim alış-kanlıklarının değiştirilmesi olarak sıralanıyor. Devrek MeslekYüksekokulu, kendi faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emis-yonlarının toplamı olarak adlandırılan karbon ayak izini belirle-meye başladı.

Yaşamınbirçok alanındayapılacakkolay ve pratikuygulamalarlakarbon ayak izini azaltmak ve dünyanın ısısının artışını yavaşlat-maya katkı sağlamak mümkün. Bu amaçla Enerji Verimliliği Diya-logGirişimiadınahizmetverenCarbonClearfirması ilebir işbirliğiprotokolü imzalandı. Bu çerçevede, Devrek Meslek YüksekokuluYerleşkesininkarbonayak izininIS014064-1gerekliliklerineuygunolarak hesaplanması ve raporlanması; mevcut emisyon azaltıcı faa-liyet fikirlerinin ve belirlenecek diğer uygulamaların karbon ayakizine etkisinin değerlendirilmesi çalışmaları gerçekleştiriliyor. Ay-rıca iklim değişikliği konusunda Devrek MYO öğrencilerine bilin-çlendirme semineri/eğitim programları da veriliyor. Bu çalışmalarsayesindeYüksekokulaaitkarbonstratejisi,karbonyönetimivekar-bon ayak izi doğrulamalarının yapılması, karbon azaltımının sağ-lanması ve “karbon nötr” bir yerleşke oluşturulması hedefleniyor.

Devrek Meslek Yüksekokulu yetkin öğretim elemanları ışığındaöğrenciodaklıbiryaklaşımbenimseyerek,mevcut laboratuvaralan-ları, uygulama sınıfları, sosyal imkânlarıyla geleceği şekillendirecekgençlerimize en üstün öğretim hizmetini sunma yolunda eminadımlarla ilerliyor...

Projeler

Tanıtım Günleri

Kariyer Günleri

Tiyatro Etkinlikleri

1. Ulusal Yerel Yönetimler Öğrenci Kongresi

SOSYAL, KÜLTÜREL ve SPORTİFFAALİYETLER

PROJELER

Ulusal Yerel Yönetimler Öğrenci Kongresi

Turnuvalara Son Sürat Devam

Turizm Alanında İki Büyük Proje Başvurusu

DMYO Yerleşkesinde Sürdürülebilir Yaşam

Modern Bir Kütüphane

Modern Çalışma Alanları

Diğer Altyapı Çalışmaları

Tiyatro Etkinlikleri

Kariyer Günleri

Tanıtım Günleri

Page 23: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

İnsan odakl� sağl�k yat�r�mlar�m�z h�z kesmeden devam ediyor...

B TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİ

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİYENİ YATIRIMLARI İLE

BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORBEÜ Diş Hekimliği Fakültesi tüm branşlarda uzman

kadrosuyla hizmet veriyor

Ortodonti ve Çocuk Diş Hekimliğinde bölgenin tek ve öncü kuruluşu…

Koruyucu diş hekimliği felsefesini önemseyen çağdaş yaklaşımlar…

Lokal ameliyathane bünyesinde implant, kist-tümör cerrahisi ve gömülü dişoperasyonlarında uluslararası standartlarda hizmet...

Diş hekimliğinde, bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel olarak, estetik ve kozmetikdiş hekimliği gibi yeni prensiplerin başarıyla uygulandığı bölgedeki tek adres…

BEÜ Diş Hekimliği Fakültesi, inşasında sona yaklaşılan yeni binasında, bölge halkına hizmet vermeye hazırlanıyor…

Page 24: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

24 Ocak-Şubat 2013 BASIN TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

KONUK YAZARDerya AKBIYIK

BEÜ ve ZONGULDAK

Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı

BEÜ gerçekten müthiş bir hızla büyüyor... Bu büyüme, Kampüsün Sesi adlı üniversite gazetesinde de ayrıntılı olarak yayımlanıyor...Üniversitemiz son iki yılda büyük bir değişim yaşadı, bu değişimle gelen yenilenme, eksiklikle-

rin giderilmesi, açılan yeni bölümler ve süratle büyüme… Tüm bunlar, Prof. Dr. Mahmut ÖzerHocamızla başladı ve sürüyor.

BEÜ, içinden iki üniversite çıkarınca büyük bir düşüş yaşamıştı veya biz öyle hissetmiştik.Önce Karabük, daha sonra Bartın BEÜ’den ayrıldı.Bu iki ayrılma ile üniversitemiz küçüldü derken, yeni bir yapılanma ile tekrar büyüme trendine

girdi.Bu ayrılmalara rağmen BEÜ yükseliş yaşadı.Bu yükselişin anahtarı ve yöneticisi tabii ki Rektör Hocamız ve ekibidir.Rektör Hocamız ilk göreve geldiğinde, ‘200 km hızla yol alacağız’ ifadesinde bulunmuştu.Tabii ki bu hız başlangıçta yakalandıysa da, sonra hız kesmeler ve duraklamalar yaşanmadı değil.Çünkü istesek de o hızla yol alınmıyor veya aldırmıyorlar.Çeşitli engeller ve sıkıntılar doğabiliyor, bu her kurum için geçerli...BEÜ Sayın Rektörümüz liderliğinde, önemli atılımlara sahne oldu.Öncelikle birçok kampüste yenileme ve bina yapımı, modernleştirme hızla devam ediyor.Sağlık kampüsü ise, inanılmaz büyüme ve gelişme kaydediyor.Yani insan o bölgeye geldiğinde kendini başka bir dünyada sanıyor.Son yapılan düzenlemeler, nizamiye girişleri ve devamında çevre düzenlemesi sağlık kampü-

sünü inanılmaz bir güzelliğe kavuşturmuş.Sağlık kampüsünün tek eksiği, Eczacılık Fakültesinin olmayışı, gerçi eksikler hiç bir zaman bit-

mez…Eczacılık fakültesinin bina yapımı için, Zonguldaklı hayırseverler aranıyor.Eğer böyle biri çıkarsa, bu fakülte hemen devreye girebilecek; çünkü alt yapı şartları şu an için

hazır...Gerçekten sağlık kampüsümüz göz kamaştırıyor...Rektör Hocamızın büyük uğraşları, Dekan Hocamızın katkıları, Başhekimimizin itinalı uğraşı-

ları sonucu sağlık kampüsü tüm Zonguldak halkından ve bölge insanından takdir, ilgi ve sevgi gö-rüyor.

Bunlar çok kolay olmadı; emeği geçenleri kutluyorum.Rektör Hocamız, Cemiyeti ziyaretinde ‘öğrenci sayısının 22 bin bandını aştığını, hedeflerinin çok

yakın zamanda 30 bin olacağını’ belirtmişti. Son yapılan Kent Konseyi toplantısında, ZonguldakValimiz Erol Ayyıldız, 100 bin öğrencisi olan bir Üniversiteden bahsetti ve hedef koydu...

Düşünebiliyor musunuz, 100 bin öğrenci sayısına sahip bir BEÜ, inanılmaz bir rakam… Bu sayıZonguldak'ı her yönüyle uçurur ve kalkındırır.

Rektör Hocamız, 30 bin rakamı ile Üniversitemizi büyütmeyi ve geliştirmeyi amaçlıyor.Bunlar gerçekçi tespitler...Sayın Valimiz, 100 bin rakamı ile gelecek on yılda buna hazırlanalım derken, önümüze yeni he-

defler koyarak düşünmemizi sağlıyor ve ufkumuzu açıyor.Üniversiteler artık illerin yaşam standartlarının yükseliş göstergesi olabiliyor.Komşu illerimiz Bartın ve Karabük üniversitelerine müthiş sahip çıkıyor...Özellikle, Karabük üniversitesi ile yatıyor, üniversitesi ile kalkıyor.Bir şehir düşünün ki, üniversitesine sonuna kadar bağlı, kamu-özel tüm kurum, kuruluşlarıyla

ve halkıyla sahip çıkıyor.Karabük Belediyesi yeni yaptırdığı belediye sarayını hiç düşünmeden, üniversitesine tahsis etti.Nasıl ama, müthiş bir tablo!Kardemir, üniversiteye tam on milyon TL’lik bir bina yapıyor.Bu binada çelik endüstrisinin gelişimine hizmet edecek yeni nesil öğrenciler yetişecek…Karabük'te daha saymakla bitmeyecek örnekler de mevcut...Zonguldak'a dönersek…Rektör Hocamız, Cemiyeti ziyareti sırasında ‘Şehirden bir şey istemiyoruz’ derken, bizler bir kır-

gınlık hissettik.BEÜ 'ye lavuar alanı, merkez atölyesi veya Tugay'ın olduğu alanlar verilebilir, bunları başka ör-

neklerle çeşitlendirebiliriz.Üniversitemizin acil olarak lojman sorunu var, bu nasıl çözülecek bilemiyorum...Lojman sorunu sıkıntıları ve çözümü zor olan bir sorun…Konukevi ise müthiş oldu, beş yıldızlı otel konforunda...Zonguldak, üniversitesi, yeraltı zenginliği ve turizmiyle gelecek yıllarda gelişen, büyüyen ve göç

alan bir ilimiz neden olmasın?Tüm konjonktür buna uygun.Kısacası, BEÜ bana moral ve güç veriyor…

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, 16 Şubat2013 tarihinde basın mensupları ile bir araya geldi. BEÜ Konukevinde gaze-tecilerle buluşan Prof. Dr. Mahmut Özer, BEÜ’deki gelişmeler hakkında detaylıbir sunum yaptı. Üniversitedeki gelişmeleri basın mensupları ile paylaşmanınönemine her zaman inandığını ifade eden Özer, son iki yılda yaşanan geliş-meleri grafik ve çeşitli görseller eşliğinde anlattı.

Toplantıda, Üniversitenin yatırımlarını ve eğitime dair pek çok veriyi de-taylı olarak açıklayan Özer, “Biz, şehrin aksine, göç veren bir üniversite deği-liz. Üniversitemizde önemli artışlar yaşandı” dedi. Üniversitenin başarılarınınherkesin başarısı olduğuna dikkat çeken Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu başarılar benim değil, Üniversitedeki herkesin başarısıdır. Üniversitebunu başarıyorsa kent de başarabilir. Her zaman olaylara pozitif bakmak ge-rekir. Sorunları sadece çözüm yollarını belirlemek amacıyla tespit etmek ge-rekir. Suçlu aramaya kalkarsak işin içinden çıkamayız. Biz her alanda şehirleortak çalışmak istiyoruz. Biz kapılarımızı hiç kimseye kapatmadık.”

Prof. Dr. Mahmut Özer, gerçekleştirdiği sunumun ardından basın mensup-larının sorularını da yanıtladı.

Özer, basın mensuplarıylabir araya geldi

Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti (ZGC)’ni ziyaret eden BEÜ Rektörü Prof.Dr. Mahmut Özer, Üniversitenin geleceği ve hedefleri hakkında önemli açık-lamalarda bulundu.

Ziyarete ZGC Başkanı Derya Akbıyık, İkinci Başkanı Seçkin Kıraslan, MaliSekreteri Z. Aysun Doruk, Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Atik, Denetim Ku-rulu Üyesi Özcan Çelik, Genel Kurul Üyesi İnanış Gazetesi Genel Yayın Yö-netmeni Sonay Çalışoğlu, Genel Kurul Üyesi Hürses ve Bizim ZonguldakGazetesi Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Şen, Haber ajansları ve Zongul-daklı gazeteciler katıldı.

Zonguldak’ın kasvetli, hüzünlü bir şehir değil, güzel ve ışıltılı bir şehir olmasıiçin çabaladıklarını söyleyen Prof. Dr. Mahmut Özer şöyle konuştu:

“Biz şehrimize sağlık hizmeti veriyoruz. Bu bizim için çok önemli. Bize gelentalepler ne ise, bunlarla bağlantılı olarak hizmet üretimi yapıyoruz. Martayında halk günleri düzenleyeceğiz ve halkımızla, üniversite öğrencilerimizibuluşturacağız. 2013 - 2014 akademik yılında hedefimiz 30 bin öğrenciye ulaş-maktır. Ayrıca şehrimizle Üniversitenin bütünleşmesine önem vermemizlazım. Üniversite olarak, şehre kapılarımız daima açık. Şehirle bütünleşmeninanlamı, topluma sunduğunuz hizmetlerin çeşitliliğinde yatmaktadır. Toplum,kurumdan hizmet alıyorsa, o zaman şehir ve Üniversite bütünleşmiş demek-tir.” Zonguldaklı hayırseverlerin üniversiteye yapılan yeni yatırımlara katkıdabulunması gerektiğini belirten Derya Akbıyık ise, “Üniversiteye yapılan yatı-rımlar, şehre ekonomik olarak da katkı verir” dedi. BEÜ çalışmalarını hay-ranlıkla izlediklerini belirten Akbıyık, üniversitenin şehre ve insanlara gururverdiğini vurguladı.

Özer’den Zonguldak

Gazeteciler Cemiyetine ziyaret

Page 25: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

25Ocak-Şubat 2013HABERTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen-EdebiyatFakültesi, Biyoloji Bölümü, Botanik Anabi-lim Dalı, Öğretim Üyesi Doç. Dr. GürayUyar, Zonguldak’tan daha önce ilk kez kay-dını verdiği, başta kanser ve Alzheimer has-talıklarının tedavilerinde kullanılan vepiyasada Reishi mantarı olarak satılan “Ga-noderma lucidum (Curtis) P. Karst”unZonguldak’ta doğal olarak yetiştiği alanlar-dan taze örneklerini bulmak ve bu türü kül-türe alabilmek için incelemerde bulundu.Bu çalışmasında Uyar’a Orman ve Su İşleriBakanlığı, X. Bölge Müdürlüğüne BağlıZonguldak İl Şube Müdürlüğünden bir ekipeşlik etti. Zonguldak-Devrek ilçesine bağlıEğerci ve Dirgine bölgelerine yapılan araziçalışmalarında, hem Reishi mantarınınalandan taze örneklerini toplandı hem debu bölgeden Zonguldak için daha öncekaydı verilmemiş yeni ilginç görünümlü birmantar türünün daha tespiti yapıldı.

Alanda bu türün fotoğraflarını çekenDoç. Dr. Güray Uyar, türün ön teşhisiniPhallus impudicus L. (Piskokan BoynuzMantarı) olarak yaptı. Uyar, bu teşhisini,doktora tezini mantar sistematiği konu-sunda yapmış olan Ankara Üniversitesi, FenFakültesi, Biyoloji Bölümü, Botanik Anabi-lim Dalı öğretim elemanı Dr. Ilgaz Akata’yadoğrulattı. Akabinde bu türün Türkiye da-ğılımını Türkiye Makro mantarlarınınkontrol listesinden (Solak et al., 2007) araş-tıran Doç. Dr. Güray Uyar, bu türün dahaönce Zonguldak bölgesinde görülmeyen,ülkemizde sınırlı bir dağılıma (Doğu Kara-deniz, Samsun, Kastamonu, Balıkesir,İzmir, Aydın, Muğla, Mersin, Alanya, Kay-seri-Yeşilhisar, Elazığ, Malatya) sahip olanbir mantar türü olduğunu da belirledi.

Phallaceae familyasına ait olan Phallus

impudicus L.’un ilk hali kirli beyaz renkli,toprağa yarı gömülü bir yumurta şeklinde-dir. Bu mantarın yumurta şekilli formlarıyılın herhangi bir zamanında bulunabilir.Bunlar genellikle orman zeminin altındadökülmüş yaprakların ya da çam ibreleri-nin arasında derimsi beyazlıkta açıkça gö-rülebilir. Fakat genellikle bu mantarlaryumurta formunda, yaz aylarına kadar top-rak yüzeyinin hemen altında uykuda kal-mayı tercih ederler. Ancak haziran ile ekimayları arasında olgunlaşırlar.

Bu mantarların yumurta durumları tazeve beyazken toplanabilirse, bunların içe-rikleri yenebilir. Fakat etrafta daha çekiciyenebilen mantarlar varken bunlar çok darağbet görmezler. Bu mantarların bozul-mamış haldeki taze örneklerini bulmakiçin ağaçlık alanlar, şafak vaktinde ziyaretedilmelidir. Çünkü gece boyu mantarın yu-murta halinden patlak veren yeni bireyle-rini sinekler kolaylıkla sizden öncebulabilirler.

Phallus impudicus L. çürükçül bir man-tar olup genellikle toplu halde yaşamayıtercih etmektedir. Öyle ki eğer siz bir taneergin bulmuşsanız, muhtemelen o civarda

yumurta aşamasında birkaç tane dahabirey bulmanız oldukça yüksek olasılıktır.

Her tip ağacın olduğu ağaçlık alanlardabulunabilirse de genellikle ibreli ağaçlarınhakim olduğu ormanlarda yaygındır.Orman alt örtüsünde genellikle çürüyenağaç kütüklerinin yakın çevresinde bulu-nurlar.

Mantarın boyu 15 ila 25 cm arasında, sa-pının çapı ise 2 cm’den 4 cm’ye kadar, başkısmının çapı ise 2,5 cm’den 5 cm’ye kadardeğişebilmektedir. Mantarın yumurta ha-linin çapı ise 4 -8 cm aralığında olabilmek-tedir. Mantarın gleba kaplı bir baş kısmıtaşıyan sapı çok hızlı bir şekilde uzamakta-dır. Gövde beyaz gözenekli bir polyestermadde görüntüsüne sahiptir ve bu yapı bö-cekler gleba’yı tükettikten sonra birkaç gündaha ortamda kalır. Sporları 3,5 x 1,5-2,5cm ebatlarında, düz eliptikten dikdörtge-nimsi forma kadar değişebilen şekillerdeolabilmektedir. Yapışkan zeytin yeşili glebayapısı içerisinde sarı renkli sporlarına ge-leneksel spor baskı yöntemini uygulamakmümkün değildir. Mantarın güçlü hoş ol-mayan bir kokusu varken kendine özgü birtadı da yoktur.

Bu ilginç mantarlardan birisini görmekistiyorsanız, bunun için çevreye fazlaca ba-kınmanıza gerek yok; sadece burnunuzlaonun yaydığı pis kokuyu takip etmeniz ye-terli olacaktır. Muhtemelen bu kokuyu dabir daha hiç unutmayacaksınız.

Olgun mantarlar bu yumurtamsı yapıla-rın içinden gelişirler. Bu yumurta yapısıiçerisinden olgunlaşıp ortaya çıkan manta-rın merkezi bir gövdemsi yapısı ve başlan-gıçta açık yeşil renkli etli bir şapka kısmıbulunmaktadır. Bu yapışkan açık yeşil renkli ve böcekleri kendine çekecek tarzdapis kokan şapka kısmına gleba adı veril-mektedir. Bu mantarın glebalı baş kısmınıbirçok insan göremez; çünkü böcekler çokhızlı bir şekilde gleba’nın yaydığı kokuyualırlar ve onu yerler. Bu baş kısım, alttakibal peteği dokusu haline döndüğünde artıkgleba böcekler tarafından tüketilmiş de-mektir. Böcekler bu yapışkan gleba’yı yer-lerken, gleba arasında bulunan mantarsporları da böceklerin bacaklarına yapışır.Böylece böcek başka bir alana yeni besin-leri aramak için gittiğinde mantarın spor-ları da bu yeni uzak mesafelere çok hızlı birbiçimde taşınmış olur.

Zonguldak için daha önce kaydına rastlanmamışilginç bir mantar türü daha tespit edildi

Doç. Dr.

Güray Uyar

Zonguldak Devrek ilçesine bağlı Eğerci ve Dirgine arasındaki yaylalardan Reishi mantarının (Ganoderma lucidum (Curtis) P. Karst) tekrar toplandığı anlar

Piskokan Boynuz Mantarının (Phallus impudicusL.) Zonguldak-Devrek –Eğerci bölgesi civarından

tespit edilen ergin bireylerinden iyi bir örnek

Bülent Ecevit Üniversitesi TürkHalk Müziği Topluluğu tarafın-dan, 18 Şubat 2013 tarihinde Çay-cuma Kampüsü Spor Salonundabir konser gerçekleştirildi. Kon-sere, BEÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Orhan Uzun, bölge protokolü,iş adamları ile öğrenciler katıldı.Konserde ülkemizin çeşitli yörele-rine ait türküler seslendirildi.Yoğun bir katılımla gerçekleşenkonser yaklaşık iki saat sürdü.

Çaycuma’da Müzik Ziyafeti

Page 26: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

26 Ocak-Şubat 2013 RÖPORTAJ TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Zonguldaklı ünlü yönetmen Kıvanç Baruönü, bir sinema filmi ile doğup büyüdüğü kente bir anlamda geri döndü. Yılmaz Erdoğan’ın Kelebeğin Rüyası adlı filminin Yapım Tasarımını üstlenen Baruönü ile Zonguldak’tan başlayan başarı öyküsü ve Kelebeğin Rüyası filmi üzerine konuştuk.Bir solukta ve keyifle okunacağına inandığımız bu söyleşide Kıvanç Baruönü, Kampüsün Sesi içinZonguldak’ın dünü ve bugününe dair çarpıcı ve içten tespitlerde bulundu.

Kıvanç Baruönü kimdir? Mesleğe ilk olarak nasıl adım attınız?..O günden bu yana mesleki serüveninizi nasıl özetlersiniz?..

1969, Zonguldak doğumluyum. İlkokulu Yayla Özel İlkokulunda,orta ve liseyi TED Zonguldak Koleji’nde, üniversiteyi ise Ankara Üni-versitesi İletişim Fakültesi Radyo ve Televizyon Bölümünde tamam-ladım. Üniversite yılları hareketli geçti. Daha lise yıllarında başlayantiyatro sevdası o dönemde devam etti, pek çok amatör topluluktaoyunlarda sahne aldım. Fotoğrafla tanışmam da üniversite yıllarınadayanır, hatta Ankara’da büyük madenci yürüyüşünü konu alan özelsergilerim oldu. Bugün dönüp baktığımda sanırım fotoğraf, bu mes-leğe ilk göz kırpmamdı. Zaten oyuncu olamayacağımı o tarihte anla-mıştım. İçimde yatan aslan televizyon muhabirliğiydi. Bu şansı dahenüz üniversite üçüncü sınıftayken, yıllarca aynı başarıyı sürdürerekTürk televizyon tarihinin efsane programı olan, 32. Gün progra-mında muhabir olarak çalışmaya başlayarak yakaladım. Kısa birdönem sürdü, hiçbir şey dışarıdan gözüktüğü gibi değildi. Ama oradatelevizyona, habere dair çok şey öğrendim. İleride de bu yılların çokfaydasını gördüm. Sonrasında Türkiye’de radyolu günler başladı; Zon-guldak’ta Genç Radyo mikrofonlarında başlayan süreç, beni İstan-bul’a ulusal yayın yapan Klas Fm’in başına kadar götürdü. Ulusalyayın yapan Klas Fm’in yayın yönetmenliğini yaptım, uzunca bir süre.Bu süreçte Anadolu’nun pek çok yerinde istasyonlar kurduk, Türki-ye’de özel yayıncılığın gelişmesi ve yasasına kavuşması aşamasındaaktif rol aldım. Benim adıma tarihe tanıklık ettiğim, hatta bir fiiliçinde bulunduğum heyecanlı bir dönemdi. Bugün baktığımda heptebessümle andığım, iyi ki yaşamışım dediğim yıllar oldu bunlar…

Sonrası yine bir ilk, gelişen müzik sek-törü açılan müzik kanalları ve benimtelevizyona dönüşüm. Karacan grububünyesinde kurulan Number OneTV... Ve beraberinde gelen klip yönet-menliği, müzik piyasası uzun yıllar peşimibırakmadı. Sanırım bir dönem çekilen kliplerin neredeysedörtte birini çeker hale gelmiştim.

Bu süreçte bir yandan da o dönem için çok konuşulan tar-tışılan, izleyenleri sabahlara kadar ekrana kilitleyen bir te-levizyon programında danışmanlık ve görsel yönetmenlikyapmaya da başlamıştım. Savaş Ay ve A Takımı’nın benim ha-yatımda ayrı bir yeri vardır. O program sayesinde Türkiye’yibir baştan bir başa dolaşıp pek çok hayata dokundum.

Sonrası daha hızlı gelişti. Sinema filmleri geldi. Sinemada pekçok projede çeşitli görevler aldım. GORA, Türkiye’de yine kendialanında bir ilkti. O filmin özel efekt danışmanlığı ve yardımcıyönetmenliğini yaptım. 2002 senesinden bu yana ise ağırlıklıolarak reklam yönetmeni olarak, medyanın pek çok alanındakendi bilgi ve birikimimi kullanabileceğim farklı işleri yaptım.

Bunların arasında, benim adıma heyecanlı, bir o kadar da eğ-lenceli diyebileceğim, Tarkan’la çalışmamı saymalıyım. O’nunsahne yönetmenliğini yaptım. Bir başka değişle sahne şovlarınıtasarlayıp yönettim. Avrupa ve Türkiye turnelerinde sahne tasa-rımlarını, İnönü Stadyumu konserlerini yaptım. Halen Kalafilmbünyesinde reklam yönetmeni olarak çalışıyorum.

“Bu filmden sonra Zonguldak

ile ilgili ezberler bboozzuullaaccaakk””

“Derdi ile dertlendiğim, bir başka sevdiğim şehir…”Kıvanç Baruönü

Page 27: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

27Ocak-Şubat 2013RÖPORTAJTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Sizin imzanızı taşıyan ve şu sıralar gündemde olan işler-den birkaç örnek verir misiniz?

Reklam yönetmenliği biraz da suya yazı yazmak gibi, yap-tığınız iş bugün var, yarın yok... O nedenle bir çırpıda şu andaekranda olan üç beş reklam filmimi sayabilirim; ancak bu rö-portajın yayınlandığı tarihte pek çokları yayından kalkmış bileolabilir. Ama son iki senedir heyecanla sarıldığım ve sanırımuzun yıllar sonrada hatırlanacak olan bir sinema filmi var ki,herhalde alnım açık gururla söyleyebilirim. Özellikle bir Zon-guldaklı olarak beni başka türlü etkileyen bir proje oldu, KE-LEBEĞİ RÜYASI...

Yurt dışında ‘Production Design’ olarak geçiyor, Türkçeye‘Yapım Tasarım’ diye çevirmek çok yanlış olmaz. Filmin gör-sel tasarımı konusunda akla gelebilecek her alanı içine alanbir görev tanımı bu. Kostüm, dekor, mekân, hemen hemenhepsinin bağlı olduğu bir birim. Filmin tüm görsel tasarımınıyaptım. A’dan Z’ye her aşamasında katkım ve emeğim var. Bubeni heyecanlandırıyor.

Çocukluğunuzun ve ilk gençlik yıllarınızın geçtiği Zonguldak sizin yaşamınızda nasıl bir yere sahip?

Sanırım lise son sınıfa kadar burada, Zonguldak’ta kalıpüniversite ile birlikte buradan ayrılan, aradan geçen 25 yılınardından bir sinema filmi ile doğup büyüdüğü bu kente geridönen birisi olarak, anlatacak çok şeyim var. Çünkü kentindününü ve bugününü çok net görebiliyorum. Üstelik daha daeskisini bilen biri olarak kıyaslama şansım var. Zonguldak de-yince; ilk aşklar, ilk kavgalar, delikanlılık çağları, düşüp dizimikanattığım, bahçelerinden meyve çaldığım, sokaklarında susatıp, kızların peşine düşüp laf attığım… Sarhoş olup bütünevi ayağa kaldırdığım, okuldan kaçıp bilardo salonlarındavakit geçirdiğim, haylazlık yılları… Üniversite sonrası özelradyoların kuruluşu ile mikrofon başından seslendiğim, derdiile dertlendiğim bir başka sevdiğim şehir…

Havası eskiden de mi böyleydi anımsamıyorum. Maalesefşimdi nefes almak bile güçleşmiş. Keskin bir duman kokusuhâkim şehirde, kömür kokusu rahatsız etmez Zonguldaklıyıalın teridir, yüz akıdır ama bu farklı… Gök desen, gözükmü-yor sanki dumandan, göğün mavisi hep griye çalardı; ama bufarklı, havada hep karamsarlık hâkim. Yılın büyük bölümüyağmur yağardı, hep ıslaktı sokakları, yeşil hep daha doy-gundu yağmur sonrası… Belki de bu yüzden, çocukluğum-dan kalma bu bıkkınlıkla sevmem yağmuru… Hava yineyağmurlu. Hava yine karanlık, yine puslu. Hatta sokaklar bileaynı belki, ama eski dostlar yok ya hiçbir şey aynı değil sanki.Sonra farkına varıyor insan, meğer bir yeri size sevdiren ora-daki dostlar, paylaşılan anılar…Nefes almayınca o sokak, ses-leri çınlamayınca eski dostların, hiçbir şey aynı kalmıyor. Ve ozaman anlıyor insan, her şeyin bir zamanı var. Ve tam zama-nında güzel… O nedenle ben çok güzel bir çocukluk geçir-dim, Zonguldak’ın güzel bir zamanına düşer çocukluğum,gençliğim. Şanslıydım.

Şimdi üç adımda biten o cadde, hemen sonundaki limanbizim için çok uzaktı. Kaçıp kaçıp gizlice giderdik limana,orada bisiklet kiralardık. Liman boyu bir tur kaç liraysa artık,para biriktirip kiraladığımız o bisikletlerle yaptığımız o turlaren büyük zevkti. Evimiz hemen Zonguldak ana caddenin arkasokağında, Sendika Sokak’taydı. O nedenle çocukluğum cad-dede geçti diyebilirim. Bir bakıma çocukluğunda sokaklardaoynayabilen, düşe kalka büyüyen neredeyse son nesilim;benim çocukluğumda henüz bilgisayarlar, oyun konsolları,televizyon bizi bu denli esir almamıştı. Ama bu şehir sanki es-kiden daha büyüktü ya da ben çok mu küçüktüm, hala onudüşünüyorum…

1990’lı yılların sonlarında neredeyse çekilen her beş klip-ten biri sizin imzanızı taşıyordu. Bugünlerde müzik dünya-sına çektiğiniz kliplerde daha seçici davrandığınızsöylenebilir mi?

90’lar sanırım özellikle Türk pop müzik dünyasının altınyıllarıydı. Müzik kanalları hayatımıza girdi. Ve tabii ki budurum, yeni bir mesleği doğurdu. Klip yönetmenliği diye birmeslekle karşılaştık. Ben bu mesleğin ilklerindenim. Bir

dönem gerçekten üç beş kişiydik ve müzik kanallarının liste-lerinde biz yarışırdık. İlk başlarda tür farkı gözetmeksizin çokiş yaptık. Yaptım... Ama yine de aradan bunca zaman geçme-sine rağmen yaptığım işlere bakıyorum da her biri yıllara mey-dan okuyabilecek işler olmuş. Bunca zaman sonra bilearkasında duracağım pek çok iş yapmışım. Sanırım bu satır-ları okuyacak gençler için her biri çocukluklarına dair bireranı; ama o dönem için kaliteli işlerdi. Açıkçası şu anda dara-lan müzik sektöründe maalesef bu işlere imkân tanıyacak büt-çeleri bulamıyoruz. Piyasa yeni kurallarını yarattı... Eskidenalbüm satarken, şimdilerde maalesef albüm satışı yerini in-ternete bıraktı. Bir dönem korsan korkulu kâbusken, artık in-ternet korsanı bile vurdu. Şu anda arada açıkçası beni mutluedecek, keyif alacağım projeler için yine kameranın arkasınageçip klip çekiyorum. Bu kadar bahsetmişken hemen aklımagelen bir iki klibi paylaşayım, belki hatırlayanlar çıkar. Açık-çası insan hafızası maalesef nankör unutkan bir toplumuz diyedövünmüyoruz boşa, ben bile yaptığım işleri unuttuğumagöre düşünün gerisini… Zuhal Olcay Güller ve Dudaklar, Şeb-nem Ferah Sigara, Tarkan Verme, Start The Fire, Uzun İnce BirYoldayım, Bounce, Vay Anam Vay, Ege Gül Bahçem, FeridunDüzağaç Uçurtma, Bendeniz’in, Işın Karaca’nın, Levent Yük-sel’in pek çok videosu ve daha onlarcası desem...

Zonguldak’ta geçen, “Kelebeğin Rüyası” adlı filmde görevaldınız. Bir Zonguldaklı olarak, bu film sizin için ayrı birönem taşıyor olsa gerek. Kelebeğin Rüyası filmine dair nelersöylersiniz?

Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu, benim çocukluğumdakütüphanede birer kitap, ezbere bilinen bir iki şiirdi. Zongul-daklı olmaları, amcamın arkadaşı olmaları onları hep bizden,aileden biri yapmıştı zaten. Aradan geçen onca yılın ardındanYılmaz Erdoğan’ın senaryosunda onları tekrar bulmak beniçok heyecanlandırdı. Benim çocukluğumda, gençliğimde 67 plaka listenin en sonuydu. Zonguldak’ta bi-terdi liste. Bu nedenle hem önemli hem de hep bir eksik his-sederdik. Sona kalan çocuğun yalnızlığı çökerdi üzerimize.Zonguldak yıllar içinde kendi kaderine bırakıldı, yalnızlaştı-rıldı. Sadece arada maden kazaları ile adı ölümlerle anılan birkent halini aldı. Oysa Genç Türkiye’nin lokomotifi, Cumhuri-yetin ilk kentiydi. Kömüre dayalı farklı bir kültürü vardı. Uzunyıllar Türkiye’yi sırtında taşıyan kent artık bir kambur gibi gös-terilir olmuştu. İşte tam da bunları hissettiğim bir anda girdiKELEBEĞİN RÜYASI hayatıma... Babamın çocukluğunungeçtiği yıllar, genç modern bir kent... Yoksunlukla boğuşan,ama gururlu bir kent. Türkiye’nin çok önünde ama ve O’nusırtlayacak kadar da güçlü bir kent. KELEBEĞİN RÜYASIZonguldak’la ilgili farklı ve beni heyecanlandıran pek çok şeyikeşfetmemi sağladı, bu nedenle benim için çok özel ve hepöyle olacak.

Bu filmden sonra eminim Zonguldak’la ilgili ezberler bo-zulacak, bir dönem madenlerin özelleştirilmesinin çığırtkan-lığını yapan medya, şimdi özel madenlerde meydana gelenkazalarda suçu özel işletmelere atıyor. İki yüzlülük her alandaolduğu gibi orada da devam ediyor. Bu filmle birlikte Zongul-dak’ın edebiyattaki yeri ve önemi kadar, doğal güzellikleri deperdeye taşınacak. Yeşilin ve mavinin zenginliği, Karadeniz’inbereketi perdeye yansıyacak. Hep gözlerden kaçan, unutulanbir dönem Mükellefiyet dönemi tartışılacak. Zonguldaklınınkaderi olan acının harmanlandığı o yıllar gözler önüne gele-cek ve inanıyorum ki tüm bunlar gerçek bir hikâyenin altmetni olarak doğru okunduğunda, Rüştü Onur ve MuzafferTayyip Uslu bir yerlerden bizi görüyor, işitiyorsa mutlu ola-caklardır. Bunca yıl sonra hatırlandıkları için...

Onlar sayesinde bu kentin kaderini bir ölçüde değişecekbelki de burada tabii ki filmi çektik işimiz bitti diyemeyiz; asılsonrasında bu filmi doğru tanıtmak, onun açtığı kapılardangirip doğru noktalara ulaşabilmek lazım. Hemen aklıma gelenİstanbul Zonguldak arası her geçen gün kısalıyor. Böylesi birdoğanın, böylesi hikâyelerin ve böylesi bir oyuncu potansiye-linin olduğu bir kent belki de ileride kimi dizilere ev sahipliğiyapacak. Madenci hikâyeleri ekrana yansıyacak… Kentin eko-

nomisinde, tanıtımında tüm bunların faydası olacağını düşü-nüyorum. Umarım bu hayallerim gerçek olur.

Bu vesile ile Zonguldaklı herkese çok teşekkür etmek iste-rim. Bir hemşerileri olarak bize kucak açtıkları için, yedidenyetmişe bu hikâyeye sahip çıktıkları için onlara çok şey borç-luyuz. Prodüksiyon aşamasında filmin başka kentlerde ya daİstanbul’da kurulacak platoda çekilmesi tasarlanırken, benbunun burada, hikâyenin kendi mekânlarında çekilmesi ko-nusunda ısrarcı oldum. Hatta ilk başlarda prodüksiyon koşul-ları bizi Zonguldak’ta çekim yaparken zorlayacakmış gibigözükürken bile hep arkasında duruyordum. Sonrasında olay-lar farklı gelişti, Zonguldak’ta bize kapılarını açan, sponsor an-lamında desteklerini veren kimi kurum ve kuruluşlarsayesinde bugüne gelebildik... Hani ne yalan söyleyeyimbenim yüzümü kara çıkartacak hiçbir şey yaşamadım. Hepfazlasını verdi bu kent, bu projede de öyle oldu. Ekibin Zon-guldak’a geldiği ilk günden son ana değin bizi şaşırtan, duy-gulandıran, sevindiren onlarca şey yaşadık. Bu film evet, birZonguldak hikâyesi, ama buradan başka bir yerde de çekile-mezmiş diyeceğimiz onlarca şey yaşadık. Unutulmaz anılarlaayrıldı tüm ekip buradan. Bu nedenle de çok mutluyum.

Ufukta gözüken yeni projeleriniz hangileri?Kenarda kıyıda hayata geçirilmeyi bekleyen onlarca proje

var tabii... Pek çok senaryo gününü bekliyor bir köşede. Amayakın zamanda hayata geçecek, gerçekten büyük bir dizi pro-jesi üzerine çalışıyoruz, o olursa sanırım uluslararası anlamdada bize yeni kapıları açacak bir anahtar olacaktır. Özellikle sı-nırların kalktığı bir dünyada medya bu denli güçlenmişken,yerelden tüm dünyaya seslenecek hikâyeleri bulup çıkartmakve onları hayata geçirmek asıl amacımız olmalı. İşte bu projeonlardan biri diyerek, kısa bir bilgi vermiş olayım şimdilik.

Reklam filmleri zaten devam ediyor; ama yine KELEBE-ĞİN RÜYASI ile bağlantılı olarak, hazırlık aşamasında ger-çekten çok değerli Zonguldak’ın tarihi ile ilgili birtakımfotoğraflara ulaştık. 1920’lerden 1950’li yıllara değin uzananbir takvimde çekilmiş çeşitli tören fotoğrafları, balolar, halkevi,maden işletmeleri ve sosyal hayata dair bu arşivi herkesin özel-likle de her Zonguldaklının ulaşabileceği bir hale getirmek gibibir hayalim var. Sponsor arayışımız devam ediyor, bir özel fo-toğraf albüm şeklinde bunu çıkartmak, sonrasında ise sergi-sini Zonguldak’ta kalıcı bir hale getirmek istiyorum. Umarımen kısa zamanda bunu hayata geçireceğim. İlk hedefim bu.

Mesleğinde başarıyı yakalamış bir profesyonel olarak, Bülent Ecevit Üniversitesinde öğrenimlerini sürdüren genç-lere önerileriniz neler olur?

Öncelikle katıldığımız her söyleşide belirttiğim bir şey var,hayatta başarının formülü mutluluktan geçiyor. Ve mutluolmak için de sevdiğin işi yapmalı ya da işini aynı zamandahobin haline getirecek yolları bulabilmelisin. Ben kendimişanslı sayıyorum, çünkü bu meslekte bir gün bile çalıştığımıhissetmedim. Hep beni heyecanlandıran, sevdiğim işi yaptı-ğım için yorgunluğu da sorunları da daha tatlı geldi. Herkesbu kadar şanslı olmayabilir tabii, ama ne yapıp edip yaptık-ları işin içinde kendilerini mutlu edecek bir şey bulup çıkart-malılar.

Her daim yeniliğe açık olmak, tutucu olmamak, asla ‘asla’dememek, artık gelişen dünyanın olmazsa olmazı. Hangimeslekten olursanız olun, o alandaki yenilikleri takip edin,dünya artık eskisi kadar büyük değil. Hiçbir şey ulaşılmazdeğil ve hiçbir şey vazgeçilmez değil! O nedenle hep tetikteolmak, hep hazırlıklı olmak gerekiyor. Ve unutmayın, enbüyük rakibi insanın yine kendisi, asıl yenmeniz, aşmanız ge-reken rakibiniz yine sizsiniz. Kafamızdaki engelleri kaldırdı-ğımızda her şey mümkün.

Kişi önce kendine güvenmeli ki başkaları ona güvenip inan-sın. Dahası, 43 yaşına gelmiş bir adam olarak, hayat çok çabukgeçiyor ve ne olur hiçbir şeyi ertelemeyin, üşenmeyin; çünkübir bakıyorsunuz ki zaman geçip gitmiş. Her yaşın güzelliğiolduğu gibi, her yaşta yaşanması gerekenler var. Bunların datadını çıkartmak lazım. Strese gerek yok, su yolunu buluyor.Sanırım anlayan anlamıştır…

Page 28: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

28 Ocak-Şubat 2013 ÜNİVERSİTE TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Bakım ve onarım işlemleri tamamlanan yoğun bakımünitesi ve hizmete yeni açılan çeşitli birimlerin tanıtımı,Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut ÖZER’in katılımıyla ger-çekleştirildi.

Tanıtım gezisinde Rektör Prof. Dr. Özer’e BEÜ Tıp Fakül-tesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aydın, BEÜ Uygulama veAraştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Varım Numa-noğlu, Başhekim Yardımcıları ile Hastane Baş MüdürüOsman Demir eşlik etti.

Basın mensuplarına sırasıyla; kadın doğum polikliniğinintaşınacağı yeni yer, baştan aşağıya yenilenen genel yoğunbakım servisi, kanser teşhisinde kullanılan ve hizmete girenPET/BT Cihazı tanıtımı, Patoloji Servisi, hastane bahçesi-nin henüz tamamlanan peyzaj çalışmaları, hizmete açılanÖğretim Üyesi Dinlenme Salonu gezdirilerek bilgi verildi.

Basın mensuplarına yapılan çalışmalar hakkında bilgiveren BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Üniversite Has-tanesine çok sayıda yatırım yapıldığının altını çizdi. “Sun-muş olduğumuz hizmetin kalitesini arttırmaya büyük özengösterdik” diyen Özer şöyle konuştu:

“Teknolojik yatırımlardan, makine tesisatlarına ve fizikselortamların modernizasyonuna kadar, pek çok sayıda yatı-rım yaptık. Aynı zamanda bugünkü gezimizde gördüğünüzgibi, sağlık hizmetini sunarken, merkeze insanı koymanızgerekiyor. Tüm bu faaliyetlerimizin merkezine insanı koy-duk, insanı dikkate aldık. Buraya derdine şifa aramak içingelen vatandaşlarımızdan çocuğundan yaşlısına kadar, hertürlü sağlık spektrumuna hitap edecek şekilde sağlık yatırı-mını arttırmaya çalışıyoruz. Diğer taraftan da vatandaşları-mızın memnun kalmaları için çok sayıda değişiklikler

yaptık. Bugün sizlere, yoğun bakımların modernizasyonu,patoloji servisinin modernizasyonu, kadın doğum servisi-nin, nöroloji servisinin modernizasyonu gibi bu çalışmalar-dan bir demet sunmaya çalıştım. Bu yapılanlar, bir buçuksene önce başlatılan sağlık hizmetlerinin sadece küçük birparçasıydı. İş yoğunluğu içerisinde birçok değişikliği sizleretanıtma fırsatımız olmadı. Bazen yapılan çalışmaları vatan-daşlarımıza duyurma konusunda sıkıntı yaşayabiliyoruz. İştebu nedenle bugünkü organizasyonu gerçekleştirelim iste-dik.”

BEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinin Batı Karade-niz’deki en donanımlı ve en insan merkezli hastane olma yo-lunda emin adımlarla ilerlediğini ifade eden Prof. Dr.Mahmut Özer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tıp Fakültesi Dekanlığı ile Hastane Başhekimliği sen-kronize bir şekilde çalışarak, sunulan sağlık hizmetinin ka-litesini arttırmak için çaba sarf etmektedir. Planlamışolduğumuz çok sayıda proje hayata geçirilmektedir. Sağlıkalanında çok büyük yatırımlar yapıyoruz. Minör değişiklik-lerin yanı sıra, makro değişiklikler yapıyoruz. Bu makro de-ğişikliklerden ikisi; Kanser Tedavi Merkezi ile SağlıkKampüsünde inşası hızla devam eden Diş Hekimliği Fakül-tesi binasıdır. Aynı zamanda Diyabet ve Obezite Merkezi-nin çalışmaları bitti, önümüzdeki aylarda devreye girecek.Buradaki tüm arkadaşlarımız, hekiminden hizmetlisinekadar özverili bir şekilde çalışmaktadır. Bu hizmeti sunarkeniki şeye dikkat etmekteyiz. Birincisi, sunulan hizmetin kali-tesini arttırmak; diğeri de insana hizmet verildiğini aslaunutmamaktır. Burayı kullanan insanların kendi evlerin-deymiş gibi hissetmelerini sağlamaktayız.”

“Faaliyetlerimizin merkezine insanı koyduk”

Üniversitemiz Uygulama ve Araştırma Hastanesinde yenilenenve hizmete açılan birim ve servisler, basın mensuplarına tanıtıldı

Page 29: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

Yükseköğretim ve Bilim Dergisi, DOAJ, Index Copernicus, EBSCO, NewJour, Google Akademik ve Akademia Sosyal Bilimler İndeksi (ASOS Index) tarafından dizinlenmektedir.

Page 30: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

30 Ocak-Şubat 2013 BAP TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

SON ÜÇ YIL İÇERİSİNDEBEŞ KAT ARTTI

BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİNE SAĞLANAN DESTEK

Bilim insanlarımızın araştırma olanaklarının arttırılması stratejik hedefine yönelik ola-rak Üniversitemiz akademisyenlerinin projelerine verilen destek son yıllarda katlanarakarttı.

Yeni uygulamaya konulan Bağımsız Araştırma Projesi destekleri ile araştırmaların ta-bana yayılması ve yeni ekol gruplarının oluşumuna zemin hazırlandı. Lisansüstü Öğrenimve Araştırma Projeleri ile genç araştırmacıların sayısının arttırılmasına, Yurtdışı KongreDesteği Projeleri ile akademisyenlerimizin uluslararası deneyimlerinin geliştirilmesinedestek verildi. Ayrıca, Makale Hazırlama Desteği ile üniversitemiz bilim insanlarının bi-limsel üretimlerinin özendirilmesi ve Altyapı Proje Destekleri ile de üniversitemiz araş-tırma altyapısının güçlendirilmesi hedeflendi.

Tüm bu hedeflere yönelik olarak desteklenen toplam proje sayısı, geçen üç yıllık süreiçerisinde 2.6 kat artış gösterdi. 2010 yılında desteklenen proje sayısı 75 iken, 2011 yı-lında bu sayı 97’ye, 2012 yılında ise 196’ya ulaştı (Grafik 1).

Grafik 1. Desteklenen toplam proje sayısının yıllara göre değişimi

Grafik 2. Toplam destek miktarının yıllara göre değişimi

Projelere sağlanan destek miktarlarındaki artış ise daha da çarpıcı oldu. 2010 yılındasağlanan maddi destek 1.082.300 TL iken, destek miktarı 2011 yılında 1.626.035 TL’ye,2012 yılında ise 5.164.133 TL’ye ulaştı. Böylelikle projelere sağlanan destek miktarı, geçenüç yıllık süre içerisinde yaklaşık 5 kat arttı (Grafik 2).

Desteklenen projelerin yıllar içerisindeki değişimleri ayrı ayrı incelendiğinde,toplamdakine benzer bir eğilim burada da görülüyor. Örneğin, desteklenen Li-sansüstü Öğretim ve Araştırma Projesi sayısı 2010 yılında 30 iken, 2012 yılında 2.5kat artarak 75’e yükseldi (Grafik 3).

Lisansüstü öğretim ve araştırma projelerine verilen destek miktarı ise üç yıl içe-risinde yaklaşık üç katlık bir artış gösterdi. Görüleceği üzere sağlanan maddi des-tek miktarı, proje sayısındaki artıştan daha fazla gerçekleşti.

Destek verilen altyapı projelerinin üç yıl içerisindeki değişimi incelendiğinde,2010 yılında desteklenen altyapı projesi 7 iken, bu sayı 2012 yılında 19’a çıktı (Gra-fik 5).

Grafik 3. Desteklenen lisansüstü öğretim ve araştırmaprojelerinin yıllara göre değişimi

Grafik 4. Lisansüstü öğretim ve araştırma projelerine sağlananmaddi desteğin yıllara göre değişimi

Proj

e Sa

yısı

Proj

e Sa

yısı

Des

tek

Mik

tarı

(Mily

on T

L)

Des

tek

Mik

tarı

(Mily

on T

L)

Page 31: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

31Ocak-Şubat 2013BAPTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Desteklenen altyapı projelerine sağlanan maddi destek ise yıllar içerisinde çok dahabüyük bir artış sergiledi (Grafik 6). Geçmiş üç yıl içerisinde desteklenen altyapı projesisayısı 2.7 kat; desteklenen projelere sağlanan maddi destek ise 7 katlık bir artış gösterdi.

Yurtdışı kongre destekleri açısından da yıllar içerisinde belirgin bir artış söz konusu.Grafiklerden (Grafik 7 ve 8) görüleceği üzere, gerek desteklenen proje sayısı, gereksesağlanan maddi destek üç yıl içerisinde 2 kat arttı.

Makale hazırlama desteği projelerinin yıllar içerisindeki değişimi Grafik 9 ve 10’dagörülüyor. Diğer proje türlerindeki kadar belirgin olmasa da, yıllar içerisinde burada dabir artış söz konusu.

Bütün veriler birlikte değerlendirildiğinde, gerek desteklenen proje sayılarında gerekseprojelere sağlanan maddi destek miktarlarında büyük bir artış olduğu tespit ediliyor.

Destek miktarlarının proje türlerine göre dağılımları ise aşağıdaki grafiklerde yer alı-yor. Grafikler incelendiğinde, en fazla maddi desteğin altyapı projeleri aracılığı ile sağ-landığı görülüyor. Altyapı projelerine sağlanan maddi desteğin üç yıl içerisinde 7 katarttığı da dikkate alındığında, 2010 yılına kıyasla Üniversitemizin çok daha güçlü araş-tırma altyapısına sahip olduğu açık.

Üniversitemizin güçlenen araştırma altyapısının, önümüzdeki dönemde üniversite-mizin bilimsel üretimine ciddi katkı sağlayacağı düşünülüyor. Bu bağlamda, önümüz-deki dönemde üretilecek bilimsel makale sayısında da daha hızlı bir yükselişin olmasıbekleniyor.

Desteklenen proje sayılarının birimlere göre dağılımı incelendiğinde, nispeten den-geli bir dağılımın olduğu söylenebilir. Grafiklerde dikkat çeken diğer bir konu ise, 2010yılında 7 farklı birimin projelerine destek sağlanırken, 2012 yılında bu sayının 15’e yük-selmiş olması. Bu çeşitlilik, özellikle yeni uygulamaya koyulan Bağımsız Araştırma Pro-jeleri destekleri ile sağlandı. Böylelikle, araştırmaların tabana yayılmasına ve yeni ekolgruplarının filizlenmesine zemin hazırlandı. DEVAMI 32’DE

Grafik 9. Makale hazırlama desteği projelerinin yıllara göre değişimi

Grafik 10. Bilimsel makale projelerine sağlanan maddi desteğin yıllara göre değişimi

Grafik 5. Desteklenen altyapı projelerinin yıllara göre değişimi

Grafik 6. Altyapı projelerine sağlanan maddi desteğin yıllara göre değişimi

Grafik 7. Yurtdışı kongre desteği projelerinin yıllara göre değişimi

Grafik 8. Yurtdışı kongre projelerine sağlanan maddi desteğinyıllara göre değişimi

Proj

e Sa

yısı

Proj

e Sa

yısı

Proj

e Sa

yısı

Des

tek

Mik

tarı

(Mily

on T

L)D

este

k M

ikta

rı (B

in T

L)

Des

tek

Mik

tarı

(Bin

TL)

Page 32: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

32 Ocak-Şubat 2013 BAP TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Desteklenen projelere sağlanan maddi desteğin birimlere göre dağılımı ise aşağıdakigrafiklerde yer alıyor. Destek miktarlarında da birimler arasında nispeten bir denge gö-zetilmeye çalışıldı. Özellikle altyapı destekleri ile güçlendirilen araştırma altyapısının,zaman içerisinde döner sermaye girdilerinde artışlara neden olması ve böylelikle araş-tırmaya ayrılan bütçenin sürdürülebilirliğine katkı yapması da bekleniyor.

Özetlemek gerekirse,1. Projelere sağlanan destek miktarı, geçen üç yıllık süre içerisinde yaklaşık 5 kat

arttı. 2. Desteklenen proje sayıları açısından birimler arasında denge oluşturuldu. 3. Özellikle yeni uygulamaya konulan Bağımsız Araştırma Projesi desteği ile araş-

tırmaların tabana yayılması sağlandı ve böylelikle yeni ekollerin filizlenmesine zeminhazırlandı.

4. Artan yurtdışı kongre desteği ile öğretim üyelerimizin ve üniversitemizin ulus-lararası ölçekteki tanınırlığına katkıda bulunuldu.

5. Toplam bütçe açısından en büyük pay, altyapı projelerine verildi. Böylelikle Üni-versitemizin araştırma altyapısı çok daha güçlendi.

6. Güçlenen araştırma altyapısı ile üniversitemizin bilimsel üretiminin önümüzdekidönemde artması bekleniyor.

7. Üniversitemizin güçlendirilen altyapısının aynı zamanda döner sermaye girdile-rinde artışa neden olması ve böylelikle araştırmaya bütçeden ayrılan payların sürdü-rülebilirliğine katkı sunması bekleniyor.

Akademisyenlerimize önümüzdeki dönemde de olanaklar ölçüsünde destek veril-meye devam edilecek. Evrensel bilgi üretimine bugüne kadar katkı sunan tüm biliminsanlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Page 33: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

33Ocak-Şubat 2013HABERTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Bülent Ecevit Üniversitesi MühendislikFakültesi 2011-2012 Yılı Akademik GenelKurul Toplantısı, 31 Ocak 2013 tarihinde,Tahir Karauğuz Salonu’nda gerçekleştirildi.

Toplantıya; BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mah-mut Özer, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. OrhanUzun, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Yılmaz Yıldırım ve Mühendislik Fakül-tesi öğretim elemanlarının ve Fakültede ser-vis dersleri veren Fen-Edebiyat Fakültesiöğretim üyeleri katıldı. Toplantıda Dekan

Prof. Dr. Yılmaz Yıldırım, 2011-2012 akade-mik döneminde gerçekleştirilen faaliyetleri,yapılan çalışmaları ve Fakültenin akademikdurumunu anlatan ayrıntılı bir sunum ger-çekleştirdi.

Sunumun ardından Uluslararası BilimselAlanda (SCI ve SCI-Expanded) üç ve üzeriyayın yapan beş öğretim elemanına teşekkürbelgeleri takdim edildi. Ayrıca döner ser-maye işletmesi kapsamında yaptıkları proje-ler ile Üniversitemize 50,000 TL ve üzerinde

girdi sağlayan Jeodezi ve Fotogrametri Mü-hendisliği ve Maden Mühendisliği BölümBaşkanlarına Rektörümüz Prof. Dr. MahmutÖzer tarafından teşekkür belgeleri verildi.

Akademik Kurulun son bölümünde sözalan Prof. Dr. Mahmut Özer, Fakülte yöneti-minin ve öğretim elemanlarının çalışmala-rını takdirle karşıladığını belirterek,Mühendislik Fakültesine desteklerinin süre-ceğini, öğretim üyelerinin proje çalışmala-rında TÜBİTAK projelerine öncelik vererek

dışarıdan Üniversitemize kaynak sağlanma-sını, bölümlerin MÜDEK çalışmalarına ön-celik vermesini, Üniversite için değer yaratanherkese bugüne kadar olduğu gibi bundansonra da destek verilmeye devam edileceğinibelirtti.

Akademik Kurulun ardından Prof. Dr.Mahmut Özer, Prof. Dr. Orhan Uzun veProf. Dr. Yılmaz Yıldırım’ın yanı sıra Fakülteakademik ve idari personelinin katıldığı birkokteyl düzenlendi.

Mühendislik Fakültesi 2011-2012 Yılı

Akademik Genel Kurul Toplantısı

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin 2013 Bahar Dönemi Akademik GenelKurul Toplantısı, Ahmet Zengin Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Top-lantıya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhlis Bağdigen, İktisadi ve İdari BilimlerFakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Vergil, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkan-ları ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde ders veren öğretim elemanları ka-tıldı.

Akademik Genel Kurulda İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Hasan Vergil, fakültedeki gelişmelerle ilgili bilgiler vererek güz dönemi-nin genel bir değerlendirmesini yaptı. Öğretim üyelerinin talepleri, beklenti-leri, eğitim ve öğretimle ilgili sorunlar ve gelecek dönemin planlanmasıkonuları detaylı olarak ele alındı. Akademik genel kurul toplantısı bahar dö-neminin daha başarılı geçmesi dilek ve temennileri ile sona erdi.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Akademik Genel

Kurul Toplantısı

BEÜ’den Zonguldak Belediyesine Kentsel

Dönüşüm Kanunu EğitimiBülent Ecevit Üniversitesi Sürekli Eğitim

Merkezi etkinlikleri kapsamında, 15 Ocak2013 tarihinde Jeodezi ve Fotogrametri Mü-hendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Hakan Akçın tarafından Zonguldak Be-lediyesi personeline “Kentsel Dönüşüm Ka-nunu” konulu hizmet içi eğitim verildi.Zonguldak Belediyesi Eğitim Salonu’nda ya-pılan eğitime; Zonguldak Belediye BaşkanıMuharrem Akdemir, belediye meclis üyeleriile Zonguldak Belediyesinde görevli idari veteknik personel katıldı.

İki oturum şeklinde gerçekleştirilen vesoru-cevap bölümü ile tamamlanan eği-timde; 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Dön-

üştürülmesi Hakkındaki Kanun ve Yönet-melik, Türkiye’nin Doğal Afet Gerçeği, 12Adımda Kentsel Dönüşüm Süreci Gerçeği,İdarelerce Riskli Yapı Tespitine Yönelik Yapı-lacak İş ve İşlemler, İkincil Mevzuat Açısın-dan Kentsel Dönüşüm, Kentsel DönüşümdeKredi Kullanımı” gibi konular ele alındı.

Yrd. Doç. Dr. Hakan Akçın

Page 34: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

34 Ocak-Şubat 2013 HABER TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

“Yarının Liderleri”Antalya'daydı İlahiyat Fakültesi Dekanlığı ile Etik ve Estetik De-

ğerler Kulübü tarafından “Hz. Muhammed’in Eği-tim Yöntemi” başlıklı konferans, 22 Şubat 2013tarihinde, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi AhmetZengin Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretimüyesi Prof. Dr. Zekeriya Güler’in verdiği konferansıBEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Uzun, İkti-sadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve İlahiyatFakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hasan Vergil, İl

Müftü Yardımcısı Bahtiyar Taranoğlu, Üniversiteçalışanları ile BEÜ ve Zonguldak Anadolu İmamHatip Lisesi öğrencileri izledi.

Özellikle İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin yoğunilgi gösterdiği konferans, Prof. Dr. Güler’in, izleyi-cilerin yönelttiği soruları yanıtlamasının ardındansona erdi.

Konferansın sonunda Rektör Yardımcımız Prof.Dr. Orhan Uzun, Prof. Dr Zekeriya Güler’e üniver-sitemizin çeşitli hediyelerini takdim etti.

Prof. Dr. Zekeriya GÜLER, “Hz. Peygamberin Eğitim Yöntemi”ni Anlattı

Üniversitemiz Karadeniz Stratejik AraştırmalarUygulama ve Araştırma Merkezi (KARSAM)’nindüzenlediği “Hocalı Katliamı ve Ermeni Meselesi”başlıklı panel, 22 Şubat 2013 tarihinde Prof. Dr.Arif Amirov Konferans Salonu’nda yapıldı.

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakül-tesi Tarih Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Mus-tafa Çolak, Doç. Dr. Erkan Göksu ve Yrd. Doç. Dr.İsmet Türkmen’in konuşmacı olarak katıldığı pa-neli, akademik ve idari personel ile öğrenciler iz-ledi.

Karabağ Savaşında, Azerbaycan’ın Dağlık Kara-bağ Bölgesi Hocalı Köyü’nde 613 Azeri’nin Erme-nistan’a bağlı silahlı birlik tarafından katledilişinin21. yılı dolayısıyla düzenlenen ve KARSAM Mü-dürü Yrd. Doç. Dr. Nurettin Hatunoğlu’nun yönet-tiği panelde; Doç. Dr. Mustafa Çolak, Osmanlı

İmparatorluğu döneminde yaşanan sorunları ve1915 olaylarının temel nedenlerini içeren birsunum yaptı. Doç. Dr. Çolak’ın ardından söz alanYrd. Doç. Dr. İsmet Türkmen, Ermeni terör örgüt-lerinin faaliyetleri ve bu faaliyetlerin günümüzeuzantıları konusunda bilgi ve belgeleri izleyicilerlepaylaştı. Doç. Dr. Erkan Göksu ise 1992 yılındameydana gelen Hocalı Katliamı özelinde, Azerilereyönelik sürdürülen sistemli şiddet politikaları hak-kında bilgi verdi.

Doç. Dr. Çolak, Doç. Dr. Göksu, Yrd. Doç. Dr.Türkmen panelin ardından Rektörümüz Prof. Dr.Mahmut Özer’i makamında ziyaret etti. RektörProf. Dr. Özer, Hocalı Katliamı ve Ermeni Meselesibaşlıklı panelde paylaştıkları bilgiler dolayısıyla ka-tılımcılara teşekkür etti ve Üniversitemizin arma-ğanlarını sundu.

21. Yılında Hocalı Katliamıve Ermeni Meselesi

Türkiye Öğrenci Konseyi (TÖK), Gençlik ve Spor Bakanlığı veYüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından ortaklaşa düzenlenen"Yarının Liderleri Projesi’nde yer alan 700 öğrenci Antalya’da eğitimaldı. 21-26 Şubat 2013 tarihleri arasında Antalya'da düzenlenen KışKampı etkinliğine Bülent Ecevit Üniversitesinden de 40 öğrenci ka-tıldı.

Altı gün süren kış kampında, bürokrasinin ve akademik dünya-nın önde gelen pek çok ismi eğitim verdi. Eğitimlerden arta kalanzamanlarda ise öğrenciler sosyal etkinliklerle (okçuluk, futbol, bas-ketbol, masa tenisi, bilardo, golf...) derslerin stresini atma olana-ğını buldular.

Alaplı Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümünde öğrenim gören altıöğrencinin Sosyal Sorumluluk Projesi dersi kapsamında Alaplı Mol-labey İlköğretim Okuluna kazandırdıkları çok amaçlı salonun açılışı,20 Şubat 2013 tarihinde gerçekleştirildi.

Öğrenciler, öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. H. Burçin Şolt danış-manlığında gerçekleştirdikleri proje ile Mollabey İlköğretim Oku-lunun ardiye ve kömürlük olarak kullanılan zemin katını, iki aylıkçalışmaları ile çok amaçlı salona dönüştürerek okulun hizmetinesundular.

Açılış törenine, Bülent Ecevit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Orhan Uzun, Alaplı Kaymakamı Yıldıray Malğaç, Alaplı Bele-diye Başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu, Alaplı Meslek YüksekokuluMüdürü Yrd. Doç. Dr. Rıfkı Henden, Alaplı Emniyet Müdürü İs-mail Baş, Alaplı Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Taşıran, öğretim ele-manları ve öğrenciler katıldı.

Alaplı Meslek

Yüksekokulu öğrencilerinden

miniklere armağan

Page 35: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

AVRUPA ÜNİVERSİTELERİ ZONGULDAK’TA BULUŞUYOR

ALMANYAFRANSA

G. KIBRIS RUM KESİMİGÜRCİSTANHOLLANDA

İNGİLTERENORVEÇİSVİÇRE

POLONYAPORTEKİZ

RUSYASLOVENYA

TÜRKİYEUKRAYNA

14 AVRUPA ÜLKESİNDEN 33 ÜNİVERSİTE TAKIMI ÜNİVERSİTEMİZİN ORGANİZASYONUNDA

BİR ARAYA GELİYOR

Page 36: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

36 Ocak-Şubat 2013 HABER TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Gökçebey Mithat-Mehmet Çanakcı Mes-lek Yüksekokuluna açılacak yeni bölümleriçin alt yapı teşkil etmek üzere başta Gök-çebey Kaymakamı Bülent Hamitoğlu’nunçabaları, Uzunahmetler Köyü MuhtarıNihat Gökmen ve Köy İhtiyar Heyetininkararıyla tahsis edilen 7179 m2 lik arazinintapusu, 16 Ocak 2013 tarihinde Rektörü-

müz Prof. Dr. Mahmut Özer’e verildi.Bu tahsisin yapılmasında gayret gösteren,

maddi ve manevi desteğini esirgemeyenÇanakcılar A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Mit-hat Çanakcı, Zonguldak İli Kanatlı HayvanÜreticileri Birliği Başkanı Osman Bayraklı,Gökçebey Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Ye-timleri Derneği Başkanı Cevat Baş, Gökçe-

bey Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı AliÇetin, Gökçebey Şöförler ve OtomobilcilerDerneği Başkanı Recep Özer’e teşekkür bel-geleri verildi. Rektörümüz Kaymakamlık veBelediye Başkanlıklarını ziyaret ettiktensonra Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd.Doç. Dr. Bülent Haner ve Müdür Yardımcı-ları, Kaymakam, Mithat Çanakcı, Sivil Ku-

ruluş Başkanları ile birlikte Üniversitemizetahsis edilen arazi ile bir tavuk çiftliğinigezip Gökçebey Mithat-Mehmet ÇanakcıMeslek Yüksekokulunda temaslarda ve in-celemelerde bulundu. Burada öğretim ele-manlarının sorunlarını dinleyen Prof. Dr.Özer, çekilen toplu resimden sonra okuldanayrıldı.

Gökçebey Mithat-Mehmet Çanakcı Meslek Yüksekokuluna

Gökçebeyliler tarafından tahsis edilen

arazinin tapusu Prof. Dr. Mahmut Özer’e sunuldu

Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. MahmutÖzer, 17 Ocak 2013 tarihinde Zonguldak Meslek Yüksek-okulunu (ZMYO) ziyaret etti.

Ziyarette; Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcıları Yrd.Doç. Dr. Eray Köksal ve Öğr. Gör. İbrahim Aydaş tarafın-dan okul ile ilgili idari ve mali konularda bir sunum yapıldı.Sunumun ardından Yüksekokulun sınıflarını, yeni oluştu-rulan Kütüphane-Etüt Salonu, İnşaat, Biyomedikal veMaden Teknolojisi Labatuvarlarını gezen Prof. Dr. MahmutÖzer, öğretim elemanlarının sorunlarını dinledi. Sorunlarave çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmenin ardındanProf. Dr. Mahmut Özer Zonguldak Meslek Yüksekoku-lu’ndan ayrıldı.

Özer’in Zonguldak Meslek Yüksekokulu ziyareti

Ereğli Eğitim Fakültesinin 2012-2013 Eğitim-ÖğretimYılı Bahar Dönemi Akademik Genel Kurul Toplantısı, 8Şubat 2013 tarihinde yapıldı. Ereğli Eğitim Fakültesi De-kanı Prof. Dr. Ali Azar’ın başkanlığında yapılan toplantıyadekan yardımcıları, bölüm başkanları ile fakültenin öğre-tim elemanları katıldı. Prof. Dr. Ali Azar, fakültedeki geliş-melerle ilgili bilgiler vererek güz dönemini değerlendirdi.Toplantıda öğretim elemanları öneri, istek ve beklentileriile eğitim ve öğretimle ilgili sorunları ve bu sorunlara yö-nelik üretilen çözüm önerilerini dile getirdiler. Gelecek dö-nemler için planlanan çalışmaların da konuşulduğutoplantı, bahar döneminin başarılı geçmesi dilek ve te-mennileriyle sona erdi. Akademik Kurul Toplantısının ar-dından akademik ve idari personelin katılımıyla kokteyldüzenlendi.

Ereğli Eğitim Fakültesi 2012-2013 Eğitim-Öğretim YılıAkademik Genel Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi

Page 37: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

37Ocak-Şubat 2013İZLENİMTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİ

Sao Paulo’da bir kongreye katılmafikri çok heyecan verici olmuştubenim için. Bu fikir, 2008 yılında

İran’ın Tahran kentinde düzenlenen 5thAsian-Pacific International Congress ofAnatomists sırasında Brezilya AnatomiDerneği Başkanı Prof. Dr. Richard HaltiCabral ile tanıştıktan sonra zihnimde be-lirdi. Kendisi Sao Paulo’da uluslar arası birkongre düzenlemek niyetinde olduğunubelirtmişti. 2009 yılında Güney Afrika’daCape Town kentinde düzenlenen 17thCongress of the International Federationof Associations of Anatomists (IFAA) sı-rasında kendisiyle ikinci kez bir araya gel-diğimde 2010 yılında ülkesinde anatomiterminolojisiyle ilgili bir kongre düzenle-yeceğini söyledi. Ancak söz konusu kon-greye katılmam mümkün olmadı.Kendisiyle yaptığımız yazışmalarda benkatılamadığım için üzüntümü dile getirir-ken, Prof. Cabral bu konuda üzülmememgerektiğini, 2012 yılında daha büyük kap-samlı bir kongre düzenleyeceğini ve ozaman belki çalışma takvimimin bu kon-greye katılmaya olanak tanıyabileceğin-den bahsetmişti. Geçen zaman içindekongre takviminin belli olmasıyla kongrehazırlıklarına başladım. Takvimdekihedef, 12-16 Şubat 2012 olarak tarafım-dan işaretlenmişti.

“Laboratuvardan hasta başına morfo-loji” temasıyla 2012 yılında yirmi ikincisidüzenlenen International Symposium onMorphological Sciences (ISMS) adlı top-lantı bu alandaki güncel bilgilerin günü-müzdeki sağlık hizmetlerindeki vebilimsel alandaki gelişime katkısını ortayakoymayı amaçlamaktaydı. ISMS gelene-ğinde dünya çapındaki morfologların de-neyimlerini paylaşması, entegrasyonları-nın sağlanmasını mümkün kılan bir bi-limsel ortamın yaratılması toplantının anahedefleri olarak ortaya konulmuştu. Bunoktadan hareketle morfolojik bilimlergeniş bir yelpazede ele alınarak, farklı altyapı ve ilgi alanı olan bilim insanlarınınbir araya gelmesi sağlandı. Bu toplantıdaayrıca, Anatomi terminolojinin güncel-lenmesi çalışmalarına International Fede-ration of Associations of Anatomists(IFAA), Panamerican Association of Ana-tomy (APA) ve World Association of Ve-terinary Anatomists (WAVA) butoplantıya çok özel katkılar sundu.

Kongre katılımcılarına baktığımızda, 27farklı ülkeden 232 bilim insanının bu top-

lantıya katıldığını görüyoruz. Bu toplan-tının önemli bir diğer özelliğinin de ko-nuşmacıların kongre bilimsel kurulutarafından seçilmesi olduğunu söylemeli-yim. Söz konusu toplantı Universidade DeSao Paulo tarafından düzenlendi. Bu ku-ruluş dışında International Federation ofAssociations of Anatomists (IFAA), In-ternational Society for Plastination, Ame-rican Association of Anatomists,Sociedade Brasileira de Anatomia toplan-tıya kurumsal olarak destek verdiler.

Toplantıyla ilgili resmi bilgilerden sonrayol anılarından bahsetmeliyim. Bre-zilya’ya ulaşmak oldukça kolay, Türk HavaYollarının haftada dört gün gerçekleştir-diği karşılıklı seferleriyle İstanbul’dan SaoPaulo’ya yaklaşık 14 saatlik bir uçuşlaulaşmak mümkün. Hava alanındaki ilk iz-lenimim, Brezilya’lıların pek aceleci ol-madıkları, genel bir rahatlıklarınınolduğuydu. Pasaport kontrolündeki gö-revliler hiç, ama hiç acele etmeden tek tekbir uçak dolusu yolcunun pasaportlarınıkontrol ettiler. Tabi bu işi sadece üç pasa-port polisi yapınca, bizim pasaport kont-rolünden geçmemiz bir buçuk saat sürdü.Aynı rahatlık ve yavaş hareket eğilimi va-lizlerin uçaktan indirilmesinde de söz ko-nusuydu. Pasaport kontrolünden sonra 30dakikalık bir süre de valizlerin gelmesiiçin geçti. Dikkatimi çeken bir başkanokta da görevlilerin neredeyse tamamı-nın sadece Portekizce konuşuyor olma-sıydı. Danışma masasında çalışanlarınbile başka dil bilmemesi ilk anda biraz gö-zümü korkuttu, ancak valizi alıp dışarıçıktığımda endişe yerini sevince bıraktı.Kongreden bir hafta önce kongre başka-nından aldığım bir elektronik postadauçuş detaylarımı bildirdiğim takdirdekongre organizasyonunun beni karşılaya-cağı yazıyordu. Ama beni bizzat kongrebaşkanı Prof. Richard Halti Cabral karşı-lamaya gelmişti. Coşkuyla hasret gider-dikten sonra otelime kadar eşlik edipyerleşmemi sağladı. Kongrenin başlama-sından bir gün önce, cuma akşamı SaoPaulo’ya varmış oldum. cumartesi günüotelden edindiğim harita ile şehri dolaş-maya çıktım.

Şehrin oldukça yaygın bir metro ağı var,on bir farklı hat ile şehrin hemen her ye-

rine ulaşmak mümkün. Hatlar arasındakiücretsiz geçişler istediğiniz yere gitmenizimümkün kılıyor. Yaklaşık 2.4 liralık metrobiletleri, Brezilya koşullarında oldukçaekonomik ve hızlı ulaşım sağlıyor. Aslındataksi de oldukça ucuz, ancak trafik ciddibir sorun olarak karşınıza çıkıyor ve yoldaciddi zaman kaybına uğramanıza nedenoluyor.

Cumartesi günü metro yardımıylaPraça de Se’deki Sao Paulo Katedrali’negittim. Katedralin önündeki meydandaçok sayıda evsiz vardı ve bunları gözetle-yen çok sayıda polis. Zaten polisleringörev yaptığı yerler ve saatlerin güvenli ol-duğu, bunlar dışında güvenlik sorunu ola-bileceği konusunda otelden çıkarkenuyarılmıştım. Katedral etrafında dolaştık-tan sonra, biraz ilerideki Praça Pateo doColegio’ya geldim. Burası 1554’te SaoPaulo’nun ilk kurulduğu yer. Burada Ciz-vit iki rahip kardeşin kurduğu ilk misyo-ner kilisesinin bir replikası var. Buradansonra, Belediye Hali olarak Türkçeye çe-virebileceğim, Mercado Municipal’e git-tim. Her ayın son Pazar günü hariç, hergün açık. İçeride her türlü yiyecek satılı-yor. Mercado’nun üst katı da var. Buradaniçerinin büyüklüğünü daha iyi kavrayabi-lir ve aşağıdaki atıştırmalık yerlerin ak-sine, restoranlarda yemek yiyebilirsiniz.Fakat kalabalık bir günde geldiyseniz yada aceleniz varsa burayı tercih etmeyin.Burada en azından büyük boy plastik bar-dakların içinde satılan tropikal meyveleritatmalısınız. Şehri dolaşırken neredeyseadım başı meyve suyu satan büfeler vedükkânlar görüyorsunuz. Buralarda iste-diğiniz tropikal meyveleri buz ile birlikteöğütücüden geçirerek servis ediyorlar.Meyve konsantresi ve gıda boyası olma-dan, nefis meyvelerden yapılmış buz gibibir meyve suyu sizi o sıcakta çok ama çokrahatlatıyor. Abartıp iki tane içerseniz biröğünü geçiştirmeniz bile mümkün. Benher fırsatta bu buzlu meyve suyundaniçtim. Buradaki tek sıkıntı, menüde yazanPortekizce meyve isimlerini anlamamakoluyor. Bunu çözmek için de bir marketegirip meyve suyu reyonlarında kutularınüzerindeki meyvelerin adlarına bakmamgerekti. Kutu meyve sularının üzerindekiPortekizce meyve adlarını resimleriyle eş-

leştirip meyve isimlerini not ettim. Bir demeyve reyonunda bunların adlarını teyitettim. Böylece en azından meyvelerin ya-zılışlarını öğrenmiş oldum.

Ertesi gün dünyadaki en büyük Japongöçmen nüfusuna ev sahipliği yapan Li-berdade semtine gittim. Zaten semte var-dığınızı etraftaki dükkân tabelalarındanve sokaktaki tiplerden anlayabiliyorsunuz.Japon mimarisinde bir banka şubesi,bolca çekik gözlü insan ve Japon lokanta-ları var. Pazar günleri burada bir açıkpazar kuruluyor. Uzak doğu mutfağınınher türlü örneğine ve her türlü tropikalmeyve ve tabii ki bunlardan yapılmışmeyve sularına burada doymanız müm-kün. Kaldığım otel Av. Paulista’ya oldukçayakındı. Burası bir zamanlar şehrin kahvebaronlarının malikânelerine ev sahipliğiyaparken, 1950’lerden itibaren Manhattanbenzeri iş merkezleriyle dolmuş. Şu andagündüz iş merkezleri, parklar ve müzeler,gece ise barlar, restoranlar ve müstehcenişlerin döndüğü sokaklarıyla sürekli canlıbir bölge olarak dikkati çekiyor. Bu caddeüzerinde MASP olarak adlandırılan SanatMüzesi görülmesi gereken yerler arasındasayılıyor. Yine Pazar günleri bu müzeninönünde bir antika pazarı kuruluyor.MASP’ın hemen karşısındaki SiqueiraCampos Parkı tropikal bir yağmur or-manı canlandırması gibi. Dikkatimi çekenbir başka nokta da bizim burada saksı-larda yetiştirmek ve canlı tutmak için binbir emek harcadığımız bitkilerin oradaneredeyse her tarafta bol bol bulunması.

Pazar akşamı kongrenin açılış törenivardı. Tören Sao Paulo Eyalet ParlamentoBinası’nda yapıldı. Parlamento toplantı sa-lonundaki törenden sonra fuaye alanındakokteyl ile katılımcılar birbirleriyle ileti-şim kurma fırsatı buldu.

Pazartesi günü sabahtan öğlene kadaroturumları dinledikten sonra öğledensonra 14.30-16.30 saatlerindeki oturumdakonuşmamı yaparak elde etmiş olduğumverileri meslektaşlarımla paylaşıp tartışmafırsatı buldum. Takip eden günlerde iyiorganize edilmiş bu kongrede farklı ülke-lerden gelmiş olan bilim insanlarıyla ile-tişim kurarak görüş alış verişindebulundum. Bu imkânı sağlayan Üniversi-teme teşekkür ediyorum.

Doç. Dr. Çağatay Barut

Bülent Ecevit Üniversitesi

Tıp Fakültesi

Anatomi Anabilim Dalı Başkanı

Sao Paulo YolculuğuB

Doç. Dr. Çağatay Barut

Page 38: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

38 Ocak-Şubat 2013 HABER TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

İncirharmanı Kampüsü Hazırlık Okulu D24 sı-nıfı öğrencilerinin kendi girişimleriyle başlattığı“Tebessüm Kampanyası” büyük ilgi ile karşılandı.Kampanya kapsamında Üniversitemiz Tıp FakültesiHastanesi’nde yatmakta olan çocuk hastalar içintemiz ve sağlam oyuncaklar toplayan öğrenciler, bu

tarz kampanyaları ileriki tarihlerde de sürdürmekistediklerini belirtirken, daha geniş kitlelere ulaşa-bilmek arzusunda olduklarını dile getirdiler. İncir-harmanı Kampüsü’nde diğer tüm öğrencilerin veçalışanların da destek verdiği Tebessüm Kampan-yası, 16-22 Ocak 2013 tarihlerinde yaşama geçirildi.

İncirharmanı Kampüsünde

Tebessüm Kampanyası

Üniversitemiz Tıp Fakültesinde öğrenim görenikinci sınıf öğrencileri Tıp Fakültesi Dekan Yardım-cısı Doç. Dr. Nejat Demircan ve Fakülte SekreteriMustafa İnan’ın refakatinde Devlet Konservatuarı Sekreteri Mustafa Masat’ın da katılımıyla Ankara’da

sergilenen dünyaca ünlü Body Worlds anatomi mü-zesini ziyaret ettiler. Ziyaret boyunca hayranlıklarınıgizleyemeyen öğrenciler; müzenin çok öğretici oldu-ğunu ve özellikle Tıp ve Anatomi ile ilgili herkes tara-fından mutlaka ziyaret edilmesi gerektiğini belirttiler.

Geleceğin doktorlarından Body

Worlds Anatomi Müzesine ziyaret

Türkiye Öğrenci Konseyinin, Gençlik ve SporBakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) iş-birliği ile düzenlediği “Yarının Liderleri Projesi”kapsamında yedi farklı üniversiteden 250 öğrenciAnkara’da buluştu.

Zirvede Üniversitemizi, BEÜ Öğrenci Konseyitemsil etti. Zirve kapsamındaki toplantılarda öğ-

rencilere, ‘Yöneticilik Becerileri ve Liderin Özel-likleri’ ile ‘Yönetileni Anlama ve Medya-Lider İliş-kisi’ konulu eğitimler verildi. Öğrenciler, zirvesonrası, Ankara Büyükşehir Belediye BaşkanıMelih Gökçek’i makamında ziyaret ettiler ve Ke-çiören’de bulunan teleferikten Ankara manzarasıizlediler.

Yarının Liderleri Ankara’da buluştu

Hazırlık

Okulunda konser

“Sağlıklı” Sucuk

Partisi

Üniversitemizin “Kaldera” isimli Müzik Kulübü, 14 Ocak 2013 ta-rihinde İncirharmanı Kampüsündeki Hazırlık Okulu öğrencileriiçin bir konser verdi. Öğrenciler, konser sayesinde yoğun eğitimtemposundan biraz uzaklaşıp gönüllerince eğlendiler.

Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakültesitarafından, 15 Ocak 2013 tarihinde Tıp Fakültesi bahçesinde sucukekmek partisi düzenlendi. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği par-tiye Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aydın, Diş HekimliğiFakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Oruç ve çok sayıda akademik veidari personel de katıldı.

Page 39: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

39Ocak-Şubat 2013YORUMTÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Bu seneki bahar şenli-ğinde ben artık daha ren-kli faaliyetler görmek

istiyorum. Konserler, kulüplerin sunumları, ti-yatro oyunları, yemek stantları zaten var olan şey-ler. Bizim en büyük sorunlarımızdan birikonuşmak, sunum yapmak. Yani topluluk önündekonuşmak isteyen öğrencilerin istedikleri konu-ları anlatmaları ve insanların da bunu dinlemeleriiçin bir ortam istiyorum. Tıpkı bir fuar gibi, amafuarın teması sunum olacak; yani anlatılan konu-ların bir ilişkide olmasına gerek yok. Bütün öğ-rencilerin aktif olarak katılmasını istediğim birkonu bu. Düşünün, bir alandasınız her masaya uğ-rayıp 10 dakikalık bir sunum dinliyorsunuz, ister-seniz siz de anlatıyorsunuz. Bu gerçekten faydalıve eğlenceli olurdu. Yarışmalar yapılmasını istiyo-rum. Kısa film yarışmaları, hikâye veya şiir yazmayarışmalar, yetenek yarışmaları, münazara yarış-maları, icat yarışmaları, bilgi yarışmaları. Bunlarıistememin sebebi, öğrencilerin aktif olarak görevyapması, bir şeyler yaparken kendilerini geliştir-meleri, iletişim sorununun giderilmesi ve eğ-lence... Şenlik, sadece birinin bir şey yapmasıdiğerlerinin de onu izlemesi değildir ki. Herkesineğlenip eğlendirdiği, heyecanla bir şeyler paylaş-tığı veya anlattığı bir ortam olmasını istiyorum.

Abdulkadir DAMARElektrik Elektronik

Mühendisliği 4. Sınıf

Son yıllarda üniversite-mizde müzik anlamındahatırı sayılır işler yapıldışenliklerde. Kulüp olarak,

müzik adına alınan kararlarda müzik kulübününfikirlerine artık önem verilmeye başlanmasını di-liyoruz. Benim kulüp bünyesinde bulunduğumsüre içerisinde, minimum olanakla maksimumişler yapabilmek için oldukça fikir ürettik, üret-meye çalıştık; fakat sonuç aşamasına geldiği-mizde ne yazık ki, gerek düşünce anlamındagerek ekonomik anlamda üniversite yönetimiylesorunlarımız oldu. Sanat üretme anlamındaönemli bir yere sahip olan müzik kulüplerine olandesteğin artırılmasını, her yıl olduğu gibi bu yıl dasabırla bekliyoruz.

Melih MERAMİnşaat Mühendisliği

4. Sınıf

Bu sene gerçekleşecekolan şenliklerde ilk ola-rak, stantların daha dü-

zenli bir şekilde yerleştirilmesi ve alan sıkıntısınınbiraz daha giderilmesini umut ediyoruz. Gerçek-leştirilecek olan konserlerin stant alanından dahauzak bir yerde olması, konserlerden daha fazlaeğlence getirecektir. Ayrıca şenlikler öncesi dü-zenlenen okul içi anketlerin dikkate alınması, öğ-rencilerin şenliklere olan ilgisini arttıracaktır.

Pelin BEKTAŞFizik Bölümü Yüksek Lisans

Öğrencisi

Şenlikler denildiğindederslerin stresini birazolsun hafifletmek ve eğ-

lenmek akla gelir. Eğer durum gerçekten bu ola-cak ise biz öğrenciler olarak stantların sadeceyemek ile sınırlı kalması pek de hoş bir durum ol-muyor. Daha farklı stantlara yer verilmeli. Güven-liğin daha fazla arttırılması daha doğru olacaktır.Bu seneki şenliklerin yedi yirmi dört sürmesi umu-duyla...

Tuğba TORAMANKimya Bölümü Yüksek Lisans

Öğrencisi

Üniversite dışından ge-lenlerin oluşturduğu ka-labalıktan bütünöğrencilerin rahatsız ol-duğunu düşünüyorum.

Öğrencilerin kendilerinin hazırlayıp sergileyebi-leceği daha farklı sosyal aktiviteler düzenlenebi-lir. Bu konuyla alakalı kapsamlı çalışmalaryapılabilir. Ayrıca açılan yiyecek stantları çok yerişgal etmektedir. Bu da konser alanını daraltmak-tadır. Belli alanları değil de, bütün bir kampüsşenlik alanına dâhil edilebilir. Bu arada, şenlik haf-tasında okul içindeki güvenlik önlemlerinin arttı-rılması da iyi olabilir.

Buket SERTKANMaliye Bölümü

3. SınıfBu seneki şenliklerden

beklentim, önceliklegeçen senelerdeki gibi dı-

şarıdan insanların okulun içine alınmasının sıkıbir şekilde önlenmesidir. Çünkü sonrasında tatsızolaylar yaşamak istemiyoruz. Gönlümüzce eğlen-mek istiyoruz. Bunun haricinde okul dışından in-sanlar tarafından açılan yiyecek ve içecekstantlarına kısıtlama getirtilip bu konuda öğren-cilere daha fazla fırsat sunulması beklentilerimi-zin arasında ve her standın ayrı ayrı müzikçalmasından ziyade, ortak bir müzik yayını da ya-pılabilir.

Selahattin SİNOPLUUluslararası Ticaret

ve İşletmecilik 3. Sınıf

Okulun en önemli et-kinliği olan şenliklerdenaslında pek çok beklen-tim var. İlk olarak getiri-

len sanatçıları olabildiğince geniş bir alandaçıkartmak gerekiyor, çünkü öğrenci arkadaşları-mın konserleri izlemekte zorlanması ve sıkışmasıgibi sıkıntıları var. Bu sene okuldaki müzik grup-ları bir güne konularak ana sahnede çıkarılması,hem öğrenciler için hem de müzisyen arkadaşla-rım için cezp edici bir sunum oluşturabilir. Alter-natif sahnenin de ben okul kulüplerine ayrılmasıtaraftarıyım açıkçası, her kulüp kendini tanıttık-tan sonra görsel bir etkinlik, film vb. sunabilir. Buda kulüplerin aktifleşmesinde önemli rol oynar.Sıra geldi en büyük beklentime: Üniversiteminşenliklerdeki stantlara bir çözüm bulması gereki-yor, çünkü tamamen bir şenlik havası değil dehafta sonu pazara çıkmak gibi bir izlenim veriyor.

Ahmet Uğur KILYARMakina Mühendisliği

4. Sınıf

ÖÖğğrreenncciilleerriimmiizzee ssoorrdduukkBu yılki bahar şenliklerinden beklentileriniz nelerdir?

Fotoğraf ve Röportaj : Serda RENKLİ

İşte aldığımız yanıtlar…

Page 40: Üniversitemizin DEV yatırımları baş · sorunlara çözüm bulmak ve de bunların takipçisi olmak bizim temel görevi- mizdir. Sizlerin değerli oyları ile bizlere vermiş olduğunuz

40 Ocak-Şubat 2013 SPOR TÜLENECEVİÜNİVERSİTESİB

Üniversiteler Masa Tenisi Türkiye Şampiyonası Üniversitemizin ev sahipliğinde yapılacak

Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nun 2012 - 2013 faaliyet programında yer alan “Üniversiteler Masa Tenisi Türkiye Şampiyonası”, Üniversitemizin ev sahipliğinde,

9-12 Nisan 2013 tarihleri arasında, BEÜ Merkez Yerleşkesi Spor Salonunda düzenlenecek. 101 ayrı üniversitenin katılacağı şampiyonada, 100 erkek takımı ve 70 bayan takımı kıyasıya re-kabet edecek.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, “Üniversi-teler Masa Tenisi Türkiye Şampiyonasının üniversitemizde yapılıyor olmasının gurur ve mut-luluğunu yaşıyoruz” dedi. 19 - 23 Haziran 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek 6. AvrupaÜniversiteler Masa Tenisi Şampiyonasının Üniversitemizde düzenleneceğini de hatırlatanProf. Dr. Mahmut Özer, BEÜ’nün sadece eğitim alanında değil, sosyal ve kültürel alanlardada bir dünya üniversitesi olması için çalıştıklarının altını çizdi.

1994 yılında Amasya'nın Merzifonilçesinde doğdu. Babası çiftçi olduğuiçin köyde büyüdü. 2000 yılında ilk-okula başladı. Taşımalı olarak şehirmerkezine gidip geliyordu. 6. Sınıftabeden eğitimi öğretmeninin ısrarlarısonucu judoya başladı.

Taşımalı eğitim sistemiyle yola çıkıpTürkiye Şampiyonluğuna uzanan öy-künün kahramanı, BEÜ Beden Eğitimive Spor Yüksekokulu öğrencilerindenÇağrı Yılmaz, bugün judoda ülkemiziuluslar arası müsabakalarda başarıylatemsil ediyor.

Çağrı Yılmaz bugün geldiği yeridaha küçük bir çocukken kendisinikeşfeden beden eğitimi öğretmenine

borçlu olduğunu belirtiyor. Yılmaz, ogünlere dair şöyle konuşuyor:

“Okul çıkışlarında kendisi beni alıpJudo salonuna götürür ve antrenmansonlarında köye gitmeme yardımcıolurdu. Bu çalışmalardan bir buçukyıl sonra 34 kiloda Türkiye ikincisioldum ve antrenmanlarda daha çokçalışmaya başladım. Bu dereceden biryıl sonra, 46 kiloda Türkiye üçüncüsüoldum ve 14 yaşımda Yıldızlar MilliTakım kampına çağrıldım. Lise eğiti-mime Judo antrenörümün beden eği-timi öğretmenliği yaptığı endüstrimeslek lisesinde devam ettim. Liseikinci sınıfta, 2010 yılı Ümitler Tür-kiye üçüncüsü, Gençler 55 kilodaTürkiye üçüncüsü oldum ve aynı za-manda Ümitler Avrupa yedincisioldum. Milli sporcu unvanını aldım.”

2011 yılında gençler Türkiye şam-piyonu olan Çağrı Yılmaz, sürekli yurt

dışı kamplarına ve yurt dışı maçlarakatılıyor. Bu yıl içerisinde iki kez Av-rupa yedincisi olan Yılmaz, 2012 yı-lında 60 kiloda Büyükler TürkiyeŞampiyonu oldu. Yılmaz, Bülent EcevitÜniversitesi (BEÜ) ile tanışmasını iseşöyle anlatıyor:

“Bu yıl liseyi bitirdim ve antrenörümBülent Ecevit Üniversitesini tavsiyeetti. Şu anda Bülent Ecevit ÜniversitesiBeden Eğitimi Öğretmenliği Bölü-münde okuyorum. 2013 yılında tekrar60 kilo Büyükler Türkiye Şampiyonuoldum ve eğitimime Bülent EcevitÜniversitesinde; spor hayatıma ise Ko-caeli Büyükşehir Belediyesi Kağıt SporKulübünde devam ediyorum.”

BEÜ’nün Judo şampiyonu

Pilates, tüm dünyada kabul gördüğü üzerefizyoterapi temelli bir rehabilitasyon yöntemi-dir. Kas ve iskelet sisteminde oluşabilecekproblemleri engellemek için koruyucu olarakuygulanabileceği gibi, kas ve iskelet siste-minde meydana gelen problemleri (bel fıtığı,boyun fıtığı, boyun düzleşmesi, skolyoz, kifoz,lordosis vb) sonrasında doktor ve fizyotera-pistlerin tedavileri ardından, tedaviyi destek-leyici şekilde, egzersizlerin sürekli halegetirilmesi amacıyla da uygulanabiliyor. Ago-nist-antagonist felsefesiyle akıllıca tasarlananegzersiz sayesinde, sağlam ve sıkı kaslar ile fitbir vücuda ulaşmak mümkün. Pilates egzer-sizinin mutlaka profesyonel bir eğitmen eşli-ğinde uygulanması gerekiyor.

Üniversitemiz Beden Eğitimi ve Spor Yük-sekokulunda öğretim elemanı olarak görevyapan ve uluslararası geçerliliğe sahip Peak Pi-lates eğitimi alan Geylan Bostan eğitmenli-ğinde açılan pilates kursu, akademik ve idaripersonelin yoğun ilgisiyle devam ediyor. Geylan’ın daha önceki yıllarda bu alanda özelsektörde de çalışmaları bulunuyor.

Pilates kursuna yoğun ilgi

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulumuztarafından BEÜ Sürekli Eğitim Merkezi bün-yesinde açılan kurslarımız ile geleceğin dün-yasını oluşturacak çocukların, fiziksel veahlaki yetilerini eğitmek, fiziksel ve ruhsalverimliliklerini artırmak ve sporu sevdirmekamaçlanıyor. Ayrıca yoğun çalışma tempo-sunun stresinden kurtularak vücudun diren-cini artırmaya, vücudu şekillendirip kaslarıgüçlendirerek fit kalmaya ve esneklik kazan-maya yönelik spor kurslarımız ile gerek per-sonelimiz ve Zonguldak halkına, gerekseçocuk ve gençlere sporu sevdirebilmek he-defleniyor.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin hayatlarıboyunca sahip olabilecekleri özgüvenlerinigeliştirmelerini sağlayan spor kültürününyaygınlaştırılmasına katkıda bulunan veyoğun ilgi gören kurslarımız, merkez kam-püs spor salonunda devam ediyor.

BEÜ Personeline, Öğrencilerine ve Zon-guldak Halkına Yönelik Kurslar:

MMA – Wıng Tsun Kursu (Kayıtlar devametmektedir)

Pilates Kursu: Çalışma Saatleri: Pazartesi,Çarşamba 18.00-19.00

Çocuklara Yönelik Kurslar:Karate Kursu Çalışma Saatleri: 1. Grup Salı 19.00-20.30, Cumartesi 11.00-

12:302. Grup Salı 15.30-17.00, Perşembe 15.30-

17.00 Bale ve Dans Kursu Çalışma Saatleri: Cu-

martesi 14.00-15.00Jimnastik ve Yoga Kursu Çalışma Saatleri:

Cumartesi 15.00-16.00

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Spor Etkinlikleri

Çağrı YILMAZ