4
1958 rvetl or Barak ı ^ulunan "( ide 2000 ı ; askeri ^ »fkt e di t akların,,, F a y a ], ıca hiiai; 5,11 fîün, ı pçaklarj, ^ .yap mis îmektodij! naraca «Tlıektedir: '' ' a pacaj |>amadık] İ yapı durduj -k ve hu; inler ^ |meşeye ozlcni'- GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASI GAZETE Müdiir ve îmtiyaz SaMbi : CEMAL TOĞAN Kuruluş : 1951 û Perşembe m 24 f TEMMUZ 1958 FİATI : 15 Mildir. SAYI: 796 YIL: 7 Basıldığı Yer : " BOZKÜRT " Basımevi Asmaltı No. 18 - P. K. 824 - Tel. 2951 L e f k o ş a - Kıbrıs 1450 RUM, 44 TÜRK TEVKİF EDİLDİ Eoka, Türklere karşı büyük katliamlara hazırlanıyordu TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLÂTI KANUN DIŞI İLÂN EDİLDİ kalâde Ahval Kanunlarında Tadilât Yapıldı pslurırnıa vasıta bild •anmadır Umun ,3 ederinin Çl llr ", l '" 1 v -:- İki haftadan beri KOKA . | a ne P®8İ (laıiRstcrlmnin Türklere v- altu l karsl ı-i tecavüz ha |g>Ku eli®! .|.,.,ı,.|.i n i önlemek maksa- «ıl, değneil «|; v | a . (imrl Vali Si r Hugh f t o N e & J Koot salı sabahı ilân ettiği 48 saatlik hareketsizlik em- ri üzerine geniş ölçüde tev- kif emirleri vermiş ve bu e- mir üzerim 1 Rumlardan 1400 Türklerden de 50 kişi tevkif olunmuştur. Dün İstihbarat Dairesin - de bir hasın konferansı ter- tip eden Vali, son 48 saat- lik hareketsizlik emrinin t ev kiflerin yapılması için ilân edildiğini açıklamış ve T.M. T. diye bilinen Türk Mu- İtün üyeîj kavemet Teşkilâtım kanun jideki ' biıf d "A ibuı ettiğini bildirmiş- L ; özlenii tir - Vali memlekette sulh ve sükûnun iadesi için her tür lü tedbirin alınacağını te- Mezunlanı ı mr {j z ettirmiş ve tevkif olu i* 1 . dolayıs?; nan Rumların BOKA üyesi artiMiı/,1, v ,. ya ) teşkilâtın sempati- ieitı üzüntij aahuı olduğunu belirttik- e toplantını; tl .„ M , nra tevkif edilen 50 paınızda g$ '['ürk arasında tethişçi Türk lerle, kargaşalık çıkaran * Türklerin bulunduğunu id - »plantır ,lia " tm¥ir - EOKA Toptan Faaliyete Hazırlanıyordu fTüRK L E R| I BİRLİĞİ ize, >r>8 Pazar J :: 10 da gonf| ıı yapılacağ yor ileri sürmeffl Basın mensuplarına hita - ... , ben Genel Vali Sir Hugh M* 1 '"I" 111 Foot, Haziranda başlıyan hâdiseler esnasında 95 kişi nin öldürüldüğünü, 170 ki- şinin yaralandığını açıkla - mış ve ölenlerle yaralanan- ların ekseriyetinin silâhsız ıi'desteklel kimseler olduğuna işaret et .' Hamiştir. Bu cinayetlerin korkuç ve n ü s b e t ccva ini izhar fj ışbakam N ÎV cevapı tüyler ürpertici bir şekilde işlendiğini söyliyen Vali, bu müddet zarfında yüzler ce bombanın atıldığını, yüz lerce yangının çıkarıldığını kaydetmiş ve Emniyet Kuv vetleri gerektiği şekilde ça- lışmamış olsaydı daha da korkunç ve vahim hâdise- lerin doğma,sı ihtimalinin mevcut olduğunu iddia et - miştir. Son oniki giiıı zarfında Türk, Rum cemaatleri ara- sındaki kargaşalıkların zir- veye ulaştığını kaydeden Sir Hugh Fobi, bu müddet zarfında 51 kişinin öldüğü- nü, 80 kişinin da yaralandı ğını açıklamıştır. İki hafta evvel EOKA'nın Türklere karşı katliamlara başlıyacağma dair itimad edilir çevrelerden haberler alındığını belirten Vali, EOKA'nın Türkleri öldür- mek için direktifler verdiği ni belirtmiş ve şüpheye ma hal kalmıyacak şekilde, EO KA'nın Türklere karşı hare kete geçeceği kat'i bir şekil de anlaşıldığı için gereken tetbiriu tam zamanında alın dığmı kaydetmiştir. Son günlerin olaylarının bunu teyid ettiğini belirten Genel Vali, EOKA'nın diğer taraftan da geniş ölçüde sa botajlara hazırlandığını söy lem iştir. Türklere Gelince Konuşmasına devam eden Vali, diğer taraftan Türkle rin de Rumlara karşı teca- vüzlere geçtiğini, kışkırtıcı ve Hükümete saldıran beyan nameler yayınladığını iddia talundı devam « ı komün ve halkın e her gı tıkla önleı irmiş ve ınlünstlere» pnasmı biı® mbğe ç a l f | > devletinin! rde muva?; liftimizin uıinaaktadır fenniniz' Sokağa Çıkma Yasakları Bugün Kaldırılıyor Mağusa ve Trodos Kazalarinda Yasak Bir Gün Daha Uzatildi BİSİKLETE BİNMEK YASAK sa*' Fiskeler BU NASIL TELGRAF SERVİSİ? üç gün evveldi. Tele- fon çaldı. A.o, burası Bo/.kurt gazete*!. Kumca konuşan birisi, bir telgrafımız olduğunu ve daireden aratmamızı emrediyordu. — Neye göndermiyor- sunuz. 1 Gönderemeyiz! Is - termeniz aratınız. Ve te- lefon suratlınıza kapan- dı. DUşUııceye daldık.. Bn nasıl Telgraf Dairesi ve bu nasıl servi??.. ItııgUn ayni dairenin baıjka bir azizliği İle tek rar karşılattık. l'ostadaıı gelen mek - tuplar arasında güzüme bir de telgraf zarfı Hlsti. Merakla zarfı e'lme al (lığım zaman üzerine pul yapıştırılarak Telgraf Dairesi tarafından posta lanmı» olduğunu gördüm Telgraftan maksat »il - rat olduğuna göre bu şp kilde yapılan tevziatın manası varını diye lüt - fen bize alâkadar Daire oevnp versin. Türk kesiminde bir su be açılması çaresine te vessül edilmediği takdir de Türk cemaati bu »er vlsten tanıamlle kendini mahram saymaktadır. Salı gündenberi devam et- mekte olan gece ve gündüz sokağa çıkma yasakları bugün sabah saat 4.30 dan itibaren kaldırılacaktır. Evvelce bir ay müddetle ilân edilmiş olan gece saat 7 den sabah saat 4.30 a kadar yasak devam et- mektedir. Emniyet Komiteleri gerek- tiği takdirde sokağa çıkma yasağı koymağa yetkili ola- caktır. Eskiden olduğu gibi köy hududları dışına çıkmak yasağı da devam ettirilecek- tir. Diğer taraftan bütün kaza merkezleri ve varoşlarında 27 yaşından aşağı kimselerin bi- siklete binmeleri de ikinci bir emre kadar yasak edilmiştir. Saat 7 ve 4.30 arasındaki ya- saklar esnasında da nakil va- sıtalarının seyrüseferi eskiden olduğu gibi yine yasaktır. Analyonda Hâdisesinde iki Türk Oldü Pazar günü akşamı Eoka gangsterlerinin silâhlı tecavü- züne uğrayan Analyonda kö- yünden bir Türk ailesinin 4 ferdi ağır ve hafif olmak üze- re yaralanmıştı. Yaralılardan Saffet Hasan evvelki gün öl- müş, dün sabah da Münise Hasan hakkın rahmetine ka- vuşmuştur. etmiş ve bunun üzerine sivil bir harbin önlenmesi için EOKA üyeleri, senpatizanla rı ve tethişçilerin derhal tev kif edilmesine emir verdiği- ni belirttikten sonra, bu ha reketin memleketin menfa- atlerine fayda getireceğin - den emin olduğunu tebarüz ettirerek, bu emrin âzim ve enerji ile devam ettirilece- ğini kaydetmiştir. Vali son olarak halkı her korkudan uzaklaştırmak ve normal durumu iade etmek için, her çareye başvuraca- ğını ve son alınan tedbirle- rin sert ve âcil olduğunu te- barüz ettirmiştir. Yazılı Beyanat Dışı Vali yukarıdaki beyanatı nı yazılı olarak dağıttıktan sonra, EOKA'nın Türklere karşı hazırladığı katliam ta hakkuk ettirilmiş olsaydı, durumun çok korkunç ve çok vahim olacağını söyle- miş çünkü EOKA'nın iyi or gaııize edilmiş ve Adaya teş mil edilmiş bir teşkilât ol- duğuna işaret etmiştir. Türk Mukavemet Teşkilâ tının EOKA ile mukayese edilemiyeceğini söyliyen Va li, bu teşkilâtın liderlerinin henüz bilinmediğini ve tev kif olunan Türklerin çoğu nun tethişçi ve kargaşalık çıkaran kimseler olduğunu iddia etmiş ve son 48 saat- lik hareketsizlik emri çerçe vesinde telgraflara sansür konduğunu da açıklamıştır. İkinci Konferans Vali yerli basın ıııensup- (Devamı 4 üncü sayfada) INGILIZ ISÇI PARTISI T ÜRKIYE ILE YUNANıSTANA MÜRACAATTA BULUNDU Londra, 23 - İngiliz İşçi Partisi Millî Meclisi bugün aldığı bir kararla Kıbrıstaki tetlıişçiliğin durdurulması için nüfuzlarını kullanmak üzere Türk ve Yunan Hükü- metlerine müracaatta bulun- muştur. ingiliz İşçi Partisi aynı za- manda Kıbrıs halkına da ay nı maksat tahtında bir müra- caat yaparak tethişçiliğin der hal durdurulmasını istemiş ve tethişçilik durdurulmadığı takdirde Kıbns meselesinde bir ilerleme kaydedilemiyece- ğini ileri sürmüştür. Suçlu ile Masum Tefrik Edilmelidir İngilterenin Kıbrısta takibedegeldiği yanlış siyaseti uzun zamandan beri tenkid etmiş, hükü- mete doğru yolu göstermişizdir. Hükümet her ne- dense bu yerinde ikazlara hiç kulak asmamış ve son günlerini yaşamakta olan EOKA'yı bir an ev vel ortadan kaldıracağı yerde, onlara tavizlerde bulunmuş, daha evvelki idarede büyük zahmetler ve masraflarla ele geçirilen mevkufları serbest bı- rakmak yoluna sapdmıştır. Bu siyasetin Kıbrıs Türkü için, adanın kanunî idaresi için birgün en büyük tehlike teşkil edece- ğini var kuvvetimizle bağırdık. Buna da kulak asan olmadı. Taviz üstüne taviz verilmekte devam edildi. En nihayet EOKA denen caniler topluluğu bütün kuvveti ile Türklere saldırmaya başladı. Seksenlik kadınlarımızı öldürdü, doksanlık din adamlarımızı ortadan kaybetti. Türk köylerine sistematik tecavüzlere girişti. Bütün Kıbrıs Tür- künün mal ve canını tehdit etmeye başladı. Türk basını ve Türk liderleri Türklerin mal ve canının emniyet altına alınması için defalarca müracaatta bulundu. Azınlıkta bulunan Türklerin tahliyesini veya bu bölgelere asker gönderilmesini istediler Bütün bu müracaatlar nazarı dikkate alınmadı. Birçok Türkler hükümetin bu haklı istekle- rimize bigâne kalışı karşısında evlerini barklarını geride bırakarak sefalete düşme pahasına da olsa Türk kardeşlerinin kucağına atıldılar. Sonra EOKA emniyet kuvvetlerine karşı bir katliam kampanyası açacağı ve sabotajlara başlı- yacağı haberi hükümet tarafından işitilir işitilmez hükümet harekete geçti. Bir günde binleri aşan ki şileri tevkif etti. Bu arada tedhişçilerle kendi ne- fislerini müdafaa edenler arasında hiçbir tefrik yapılmadı. Birçok masum Türkler de tevkif edil- di. Hükümet EOKA'ya karşı girişeceği faaliyet için Kıbrıs Türk cemaatmı bir köprü olarak kul- landı. Maksat, hükümetin Kıbrısta Türk - Rum farkı gözetmeden hareket ettiğini göstermekti. Evet bazı Türkler misilleme hareketinde bulu nabilirdi. Acaba bu Türklerin yerinde adada idare makanizmasmı elinde bulunduranlar olmuş olsay- dı ne yapacaklardı? Bunun öniinc kim geçebilir- di? Hükümetin EOKA aleyhine girişmiş olduğu mücadeleyi bütün varlığımızla alkışlarız. Zaten bi zim senelerden beri istediğimiz, beklediğimiz bu değilmiydi? Fakat EOKA'ya karşı girişilen bu mücadeleye masum Türkler asla kurban edilmeme lidir. Orta Doğudaki bugünkü durum herkesi çok yakından ilgilendiren bir hal almıştır. Bu duru- (Devamı 4 üncü sayfada) Lakadamyadakl Türk kardeş- lerimize yapılan kahbece teca- vüz esnasında vurularak öldü- rülen Adııan Derviş Kaymaklı By-Pass civarında cesedi bulunan Yardımcı Polis ererinden Musa Hiza Mehmet Büyüklerimizden Yardım İstedik Ata yadigârı bu Edada son zamanlarda cere- yan eden hadiseler bütün Kıbrıs Türkünü endişe- ye düşürmüş ve bu adada yaşamak hakkımıza ya- pılan tecavüzlere karşı müdafaasız ve tamamen Rumların insafına bırakılmamız umumî efkârı haklı olarak büyük bir heyecana sürüklemiştir. Gönyeli, Kalavaç, Küçük Kaymaklı Belediye Evleri sakinleri, Goşşi ve Gemi Konağı - Kseroda yaşıyan kardeşlerimiz, büyüklerimize birer telgraf ekerek Türk Cemaatinin içinde bulunduğu müş - kül durumu belirtmiş ve Kıbrıs Türkünün anava- tanın yardımına sığındığını bildirerek anavatanı- mızın bir an evvel fiili müdahalesini istemişlerdir Zorlu Dr. Küçük'ü Kabul Etti Dr. Küçük'ün Kıbrıs Hakkındaki Beyanatı Ankara, 23 - Dün Türk Hava Yollarına bağlı bir uçakla Ankaraya gelmiş olan Kıbrıs Türktür Partisi Genel Başkanı Dr. Fazıl Küçük dün akşam saat 24 de Dışiş- leri Bakanımız Fatin Rüştü Zorlu tarafından kabul edil- miştir. Zorlu ile Küçük Kıb- rıs mevzuunda uzun süren bir görüşmede bulunmuştur. Diğer taraftan bugün Dış- işleri Bakanımız Zorlu, Bri- tanyanın Ankara nezdindeki Büyükelçisi Sir James Bow- ker'i kabul etmiş ve kendisiy- le Kıbns mevzuunda görüş- müştür. Küçük'ün Beyanatı Dün Ankaraya gelmiş olan Dr. Fazıl Küçük Kıbrıstaki son olaylara dair basın men- suplarına bir beyanatta bulun muştur. Fazıl Küçük bu be- yanatında ezcümle şöyle de- miştir: "Adadaki durum maalesef çok kötüdür. Tethiş bir kat- liam şeklini almıştır. Alındığı iddia edilen tedbirler ise, tefe- li işi teşvikten başka bir ije yaramamak tadır, Sten tipi otomatik silah- KıBRıSA GODERıLEN GıDA MADDELERI Ankara, 23 - Bugün res- men açıklandığına göre, Kızı- lay Derneği tarafından Kıb- rıstaki ırkdaşlarımıza ikinci parti olarak çadır ve gıda maddeleri gönderilmiştir. 250 çadıra ilâveten 5 ton şeker, 5 ton fasulye, 5 ton pirinç, 5 ton nohut Kıbrısta- ki ırkdaşlarımıza gönderilmiş bulunuyor. Yardımlar fasıla- sız bir şekilde devanı edecek- tir. larla Türklere saldıran Eoka ! tethişçileri tecavüzlerini daha da hızlandırmışlardır. Gün geçmiyor ki, birkaç vatanda- şımız şehit edilmesin, bir çok- ları da yaralanmış olmasın." Baf kazasına bağlı Lasa civa- rında üç kardeşimize kurulan kahbece bir pusuda vahşiyane bir şekilde katledilen ve cesedi hâdiseden iki gün sonra bulu- nan Şerif Ali Tahlr YUNANISTAN NE YAPACAĞıNı BILMIYOR Birleşmiş Milletler, 23 (R) Memleketinde izinli bulun- duktan sonra buraya dönen Yunanistanın Birleşmiş Mil- letler nezdindeki temsilcisi Palamas bugün diğer diplo- matlarla görüşmüş ve Kıbrıs mevzuunda müzakerelerde bulunmuştur. Yunan delegasyonuna ya- kın çevreler, Kıbrıstaki duru- mu Birleşmiş Milletlere gö- türmek için Yunanistanın he- nüz bir plânı bulunmadığını bildirmektedirler. iki Rum Cesedi Bulundu Dün resmen açıklandığına göre, Çatoz ile Tirmen ara- sında iki Ruma ait cesedler bulunmuştur. Cesedlerden bi- ri 75 yaşındaki Georgiyu Loi- zo ve diğeri de 12 yaşındaki Andrea Mihaile aid olduğu tesbit edilmiştir. ALMAN BÜYÜKELÇISI SELVYN LLOYD'Ü ZIYARET ETTI Londra, 23 (R) : Batı Al- manyanın Londra Büyükel- çisi Hans Von Herwart bu- gün İngiltere Hirieiye Veki li Selwyn Lloyd'ıı ziyaret etmiş ve kendisi ile müzake relerde bulunmuştur. İyi haber alan çevrelerin kanaatma göre müzakereLu rin mevzuunu Orta Doğu meseleleri teşkil etmiştir. Lloyd'u kendi arzusu üze rine ziyaret etmiş olan Al- man Büyükelçisi geçen gün memleketine gitmiş ve Batı Almanya Başbakanı Dr. Ade- nauer ile danışmalarda bulun muştu. Irakta Yeni Hükümete Karşı Ayaklanma IRAKI TANIDI Yeni Delhi, 23 (R): gün burada öğrenildiğine gö re Hindistan hükümeti yeni Irak hükümetini tanımaya ka rar vermiştir. Bilindiği gibi şimdiye kactfar Irak'ı Sovyet Rusya, Komü nist Çin, Birleşik Arab Cum- huriyeti tanımışlardı. İstanbul, 23 (R) - İstan bula gelen haberlere göre, Suriye-Irak hududuna yakın bölgedeki kabileler sabık Kral Faysal'a sadık kalmış ve yeni îrak Cumhuriyeti askerlerine karşı çarpışmaya başlamışlar- dır. İraktaki en büyük kabile- lerden biri olan Advuns kabi- lesinin de yeni hükümete kar- şı ayaklandığı ve çarpışmala- ra katıldığı bildirilmektedir. Diğer taraftan, 4 vagon do lusu mühimmatın âsi kabile- ler tarafından havaya uçu- rulduğu iddia edilmektedir. A Lefkoşa Türk Bankası Ltd. Bankamızın Leymosun Şubesini Temmuz ta- rihli Pazartesi gününden itibaren Limasol kasa- bası ile bu havalideki sayın halkımızın hizmetine açılmış bulunmaktadır. En müsait faizle ilk talebte ve vadeli mev- duat hesabları Cari hesablar Dahilî ve haricî senedat tahsili Iskonto Avans ve kredi hesabim Posta ve tel havaleleri Kredi mektupları ve tüccarı akredetifler ve diğer bilcümle banka muameleleri için şubemiz sayın halkımızın emirlerine amade bu- lunmaktadır. Lefkoşa, Mağusa ve Lârnakada olduğu gibi Limasolda da iktisadî ve ticarî sahada sayın halkımıza faydalı olmak amacımızdır. Dünyanın her tarafında muhabirlerimiz vardır. y v evvel irak'i_ i arzusu n£ unun ml tfm . u . iemMIr ve bu »emeye « n 0ak (lerM ,„ rln î f a t etmek yeyğ?"»- w .. u İngiliz askerleri He feffim g ' n birliklerinin ıştirıık ettiği I açık ıwtı ert M > -.,kAi,„„ İtedir I andlaışması gereğince Türkiye [Adayı tnglltereye teslim *t- ,1 ,, ^ martesi günü Başkonsolos luk Kançılaryasının kapalı bulunacağı ilân olunur. m m rtkanın atomla çaıujan aenıs- altı gemilerinin bu tip mermi- lerden 'hayli' taşıyabileceğini söylemiştir. 7c/ı# n rede bulundikf bu akşam (d^ı ı Parise dönmii _ I H-M.

or Barak ı ozlcni'- TEMMUZ 1958evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1958/Temmuz/24Temmuz1958...tı 1958 rvetl or Barak ı ^ulunan "( ide 200 ı0 ; askeri ^ »fktedit akların,,,

Embed Size (px)

Citation preview

1958

rvetl or Barak ı ^ulunan "( ide 2000 ı ; askeri ^ » f k t e d i t akların,,, F a y a ], ıca hiiai; 5,11 fîün, ı pçaklarj, ^ .yapmis îmektodij!

naraca «Tlıektedir: '' ' apacaj |>amadık] İ yap ı durduj -k ve hu; inler ^ |meşeye

o z l c n i ' -G Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S İ Y A S I G A Z E T E

Müdiir ve îmtiyaz SaMbi : CEMAL TOĞAN Kuruluş : 1951

û Perşembe

m 24 • f T E M M U Z 1 9 5 8

FİATI : 15 Mildir. SAYI: 796 YIL: 7

Basıldığı Yer : " BOZKÜRT " Basımevi Asmaltı No. 18 - P. K. 824 - Tel. 2951

L e f k o ş a - K ı b r ı s

1450 RUM, 44 TÜRK TEVKİF EDİLDİ Eoka, Türklere karşı büyük katliamlara

hazırlanıyordu TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLÂTI KANUN DIŞI İLÂN EDİLDİ

k a l â d e A h v a l K a n u n l a r ı n d a T a d i l â t Y a p ı l d ı

pslurırnıa vasıta bild

•anmadır

Umun ,3 ederinin Çl

l l r", l'"1 v-:- İki haftadan beri KOKA . | a

n e P®8İ (laıiRstcrlmnin Türklere v - a l t u l k a r s l ı-i tecavüz ha

|g>Ku eli®! rı.|.,.,ı,.|.ini önlemek maksa-«ıl, değneil «|;v|a. ( imrl Vali Si r Hugh f t o N e & J Koot salı sabahı ilân ettiği

48 saatlik hareketsizlik em-ri üzerine geniş ölçüde tev-kif emirleri vermiş ve bu e-mir üzerim1 Rumlardan 1400 Türklerden de 50 kişi tevkif olunmuştur.

Dün İstihbarat Dairesin -de bir hasın konferansı ter-tip eden Vali, son 48 saat-lik hareketsizlik emrinin t ev kiflerin yapılması için ilân edildiğini açıklamış ve T.M. T. diye bilinen Türk Mu-

İtün ü y e î j kavemet Teşkilâtım kanun jideki ' biıf d "A ibuı ettiğini bildirmiş-L; özlenii t i r - V a l i memlekette sulh ve

sükûnun iadesi için her tür lü tedbirin alınacağını te -

Mezunlanı ımr{jz ettirmiş ve tevkif olu i* 1 . dolayıs?; n a n Rumların BOKA üyesi artiMiı/,1, v , . y a )uı teşkilâtın sempati-ieitı üzüntij aahuı olduğunu belirttik-e toplantını; t l .„ M , n r a tevkif edilen 50 paınızda g$ '['ürk arasında tethişçi Türk

lerle, kargaşalık çıkaran * Türklerin bulunduğunu id -

»plantır,lia " t m ¥ i r-EOKA Toptan Faaliyete

Hazırlanıyordu

f T ü R K L E R | I BİRLİĞİ

ize, >r>8 Pazar J :: 10 da gonf| ıı • yapılacağ

y o r ileri sürmeffl Basın mensuplarına hita -. . . , ben Genel Vali Sir Hugh

M*1 '"I"111 Foot, Haziranda başlıyan hâdiseler esnasında 95 kişi nin öldürüldüğünü, 170 ki-şinin yaralandığını açıkla -mış ve ölenlerle yaralanan-ların ekseriyetinin silâhsız

ıi'desteklel kimseler olduğuna işaret et .' Hamiştir.

Bu cinayetlerin korkuç ve

nüsbet ccva ini izhar fj

ışbakam N ÎV cevapı

tüyler ürpertici bir şekilde işlendiğini söyliyen Vali, bu müddet zarfında yüzler ce bombanın atıldığını, yüz lerce yangının çıkarıldığını kaydetmiş ve Emniyet Kuv vetleri gerektiği şekilde ça-lışmamış olsaydı daha da korkunç ve vahim hâdise-lerin doğma,sı ihtimalinin mevcut olduğunu iddia et -miştir.

Son oniki giiıı zarfında Türk, Rum cemaatleri ara-sındaki kargaşalıkların zir-veye ulaştığını kaydeden Sir Hugh Fobi, bu müddet zarfında 51 kişinin öldüğü-nü, 80 kişinin da yaralandı ğını açıklamıştır.

İki haf ta evvel EOKA'nın Türklere karşı katliamlara başlıyacağma dair itimad edilir çevrelerden haberler alındığını belirten Vali, EOKA'nın Türkleri ö ldür-mek için direktifler verdiği ni belirtmiş ve şüpheye ma hal kalmıyacak şekilde, EO KA'nın Türklere karşı hare kete geçeceği kat ' i bir şekil de anlaşıldığı için gereken tetbiriu tam zamanında alın dığmı kaydetmiştir.

Son günlerin olaylarının bunu teyid ettiğini belirten Genel Vali, EOKA'nın diğer t a ra f tan da geniş ölçüde sa botajlara hazırlandığını söy lem iştir.

Türklere Gelince Konuşmasına devam eden

Vali, diğer t a ra f t an Türkle rin de Rumlara karşı teca-vüzlere geçtiğini, kışkırtıcı ve Hükümete saldıran beyan nameler yayınladığını iddia

talundı devam «

ı komün ve halkın

e her gı tıkla önleı irmiş ve

ınlünstlere» pnasmı biı® mbğe ç a l f | > devletinin! rde muva?; liftimizin uıinaaktadır

fenniniz'

Sokağa Çıkma Yasakları B u g ü n Kaldırılıyor

Mağusa ve Trodos Kazalarinda Yasak Bir Gün Daha Uzatildi

BİSİKLETE BİNMEK YASAK

sa*'

Fiskeler

BU NASIL TELGRAF SERVİSİ? üç gün evveldi. Tele-

fon çaldı. A.o, burası Bo/.kurt gazete*!.

Kumca konuşan birisi, bir telgrafımız olduğunu ve daireden aratmamızı emrediyordu.

— Neye göndermiyor-sunuz. 1

Gönderemeyiz! Is -termeniz aratınız. Ve te-lefon suratlınıza kapan-dı.

DUşUııceye daldık.. Bn nasıl Telgraf Dairesi ve bu nasıl servi??..

ItııgUn ayni dairenin baıjka bir azizliği İle tek rar karşılattık.

l'ostadaıı gelen mek -tuplar arasında güzüme bir de telgraf zarfı Hlsti.

Merakla zarfı e'lme al (lığım zaman üzerine pul yapıştırılarak Telgraf Dairesi tarafından posta lanmı» olduğunu gördüm Telgraftan maksat »il -rat olduğuna göre bu şp kilde yapılan tevziatın manası varını diye lüt -fen bize alâkadar Daire oevnp versin.

Türk kesiminde bir su be açılması çaresine te vessül edilmediği takdir de Türk cemaati bu »er vlsten tanıamlle kendini mahram saymaktadır.

Salı gündenberi devam et-mekte olan gece ve gündüz sokağa çıkma yasakları bugün sabah saat 4.30 dan itibaren kaldırılacaktır. Evvelce bir ay müddetle ilân edilmiş olan gece saat 7 den sabah saat 4.30 a kadar yasak devam et-mektedir.

Emniyet Komiteleri gerek-tiği takdirde sokağa çıkma yasağı koymağa yetkili ola-caktır. Eskiden olduğu gibi köy hududları dışına çıkmak yasağı da devam ettirilecek-tir.

Diğer taraftan bütün kaza merkezleri ve varoşlarında 27 yaşından aşağı kimselerin bi-siklete binmeleri de ikinci bir emre kadar yasak edilmiştir. Saat 7 ve 4.30 arasındaki ya-saklar esnasında da nakil va-sıtalarının seyrüseferi eskiden olduğu gibi yine yasaktır.

Analyonda Hâdisesinde iki Türk Oldü

Pazar günü akşamı Eoka gangsterlerinin silâhlı tecavü-züne uğrayan Analyonda kö-yünden bir Türk ailesinin 4 ferdi ağır ve hafif olmak üze-re yaralanmıştı. Yaralılardan Saffet Hasan evvelki gün öl-müş, dün sabah da Münise Hasan hakkın rahmetine ka-vuşmuştur.

etmiş ve bunun üzerine sivil bir harbin önlenmesi için EOKA üyeleri, senpatizanla rı ve tethişçilerin derhal tev kif edilmesine emir verdiği-ni belirttikten sonra, bu ha reketin memleketin menfa-atlerine fayda getireceğin -den emin olduğunu tebarüz ettirerek, bu emrin âzim ve enerj i ile devam ettirilece-ğini kaydetmiştir.

Vali son olarak halkı her korkudan uzaklaştırmak ve normal durumu iade etmek için, her çareye başvuraca-ğını ve son alınan tedbirle-rin sert ve âcil olduğunu te-barüz ettirmiştir.

Yazılı Beyanat Dışı Vali yukarıdaki beyanatı

nı yazılı olarak dağıt t ıktan sonra, EOKA'nın Türklere

karşı hazırladığı katliam ta hakkuk ettirilmiş olsaydı, durumun çok korkunç ve çok vahim olacağını söyle-miş çünkü EOKA'nın iyi or gaııize edilmiş ve Adaya teş mil edilmiş bir teşkilât ol-duğuna işaret etmiştir.

Türk Mukavemet Teşkilâ tının EOKA ile mukayese edilemiyeceğini söyliyen Va li, bu teşkilâtın liderlerinin henüz bilinmediğini ve tev kif olunan Türklerin çoğu nun tethişçi ve kargaşalık çıkaran kimseler olduğunu iddia etmiş ve son 48 saat-lik hareketsizlik emri çerçe vesinde telgraflara sansür konduğunu da açıklamıştır.

İkinci Konferans Vali yerli basın ıııensup-

(Devamı 4 üncü sayfada)

INGILIZ ISÇI PARTISI TÜRKIYE ILE YUNANıSTANA MÜRACAATTA BULUNDU

Londra, 23 - İngiliz İşçi Partisi Millî Meclisi bugün aldığı bir kararla Kıbrıstaki tetlıişçiliğin durdurulması için nüfuzlarını kullanmak üzere Türk ve Yunan Hükü-metlerine müracaatta bulun-muştur.

ingiliz İşçi Partisi aynı za-

manda Kıbrıs halkına da ay nı maksat tahtında bir müra-caat yaparak tethişçiliğin der hal durdurulmasını istemiş ve tethişçilik durdurulmadığı takdirde Kıbns meselesinde bir ilerleme kaydedilemiyece-ğini ileri sürmüştür.

Suçlu ile Masum Tefrik Edilmelidir

İngilterenin Kıbrısta takibedegeldiği yanlış siyaseti uzun zamandan beri tenkid etmiş, hükü-mete doğru yolu göstermişizdir. Hükümet her ne-dense bu yerinde ikazlara hiç kulak asmamış ve son günlerini yaşamakta olan EOKA'yı bir an ev vel ortadan kaldıracağı yerde, onlara tavizlerde bulunmuş, daha evvelki idarede büyük zahmetler ve masraflarla ele geçirilen mevkufları serbest bı-rakmak yoluna sapdmıştır.

Bu siyasetin Kıbrıs Türkü için, adanın kanunî idaresi için birgün en büyük tehlike teşkil edece-ğini var kuvvetimizle bağırdık. Buna da kulak asan olmadı. Taviz üstüne taviz verilmekte devam edildi.

En nihayet EOKA denen caniler topluluğu bütün kuvveti ile Türklere saldırmaya başladı. Seksenlik kadınlarımızı öldürdü, doksanlık din adamlarımızı ortadan kaybetti. Türk köylerine sistematik tecavüzlere girişti. Bütün Kıbrıs Tür-künün mal ve canını tehdit etmeye başladı. Türk basını ve Türk liderleri Türklerin mal ve canının emniyet altına alınması için defalarca müracaat ta bulundu. Azınlıkta bulunan Türklerin tahliyesini veya bu bölgelere asker gönderilmesini istediler Bütün bu müracaatlar nazarı dikkate alınmadı.

Birçok Türkler hükümetin bu haklı istekle-rimize bigâne kalışı karşısında evlerini barklarını geride bırakarak sefalete düşme pahasına da olsa Türk kardeşlerinin kucağına atıldılar.

Sonra EOKA emniyet kuvvetlerine karşı bir katliam kampanyası açacağı ve sabotajlara başlı-yacağı haberi hükümet taraf ından işitilir işitilmez hükümet harekete geçti. Bir günde binleri aşan ki şileri tevkif etti. Bu arada tedhişçilerle kendi ne-fislerini müdafaa edenler arasında hiçbir te f r ik yapılmadı. Birçok masum Türkler de tevkif edil-di. Hükümet EOKA'ya karşı girişeceği faaliyet için Kıbrıs Türk cemaatmı bir köprü olarak kul-landı. Maksat, hükümetin Kıbrısta Türk - Rum farkı gözetmeden hareket ettiğini göstermekti.

Evet bazı Türkler misilleme hareketinde bulu nabilirdi. Acaba bu Türklerin yerinde adada idare makanizmasmı elinde bulunduranlar olmuş olsay-dı ne yapacaklardı? Bunun öniinc kim geçebilir-di? Hükümetin EOKA aleyhine girişmiş olduğu mücadeleyi bütün varlığımızla alkışlarız. Zaten bi zim senelerden beri istediğimiz, beklediğimiz bu değilmiydi? Faka t EOKA'ya karşı girişilen bu mücadeleye masum Türkler asla kurban edilmeme lidir.

Orta Doğudaki bugünkü durum herkesi çok yakından ilgilendiren bir hal almıştır. Bu duru-

(Devamı 4 üncü sayfada)

Lakadamyadakl Türk kardeş-lerimize yapılan kahbece teca-vüz esnasında vurularak öldü-rülen Adııan Derviş

Kaymaklı By-Pass civarında cesedi bulunan Yardımcı Polis ererinden Musa Hiza Mehmet

B ü y ü k l e r i m i z d e n Yardım İstedik

Ata yadigârı bu Edada son zamanlarda cere-yan eden hadiseler bütün Kıbrıs Türkünü endişe-ye düşürmüş ve bu adada yaşamak hakkımıza ya-pılan tecavüzlere karşı müdafaasız ve tamamen Rumların insafına bırakılmamız umumî efkârı haklı olarak büyük bir heyecana sürüklemiştir.

Gönyeli, Kalavaç, Küçük Kaymaklı Belediye Evleri sakinleri, Goşşi ve Gemi Konağı - Kseroda yaşıyan kardeşlerimiz, büyüklerimize birer telgraf ekerek Türk Cemaatinin içinde bulunduğu müş -kül durumu belirtmiş ve Kıbrıs Türkünün anava-tanın yardımına sığındığını bildirerek anavatanı-mızın bir an evvel fiili müdahalesini istemişlerdir

Zorlu Dr. Küçük'ü Kabul Etti Dr. Küçük'ün Kıbrıs Hakkındaki Beyanatı Ankara, 23 - Dün Türk

Hava Yollarına bağlı bir uçakla Ankaraya gelmiş olan Kıbrıs Türktür Partisi Genel Başkanı Dr. Fazıl Küçük dün akşam saat 24 de Dışiş-leri Bakanımız Fatin Rüştü Zorlu tarafından kabul edil-miştir. Zorlu ile Küçük Kıb-rıs mevzuunda uzun süren bir görüşmede bulunmuştur.

Diğer taraftan bugün Dış-işleri Bakanımız Zorlu, Bri-tanyanın Ankara nezdindeki Büyükelçisi Sir James Bow-ker'i kabul etmiş ve kendisiy-le Kıbns mevzuunda görüş-müştür.

Küçük'ün Beyanatı Dün Ankaraya gelmiş olan

Dr. Fazıl Küçük Kıbrıstaki son olaylara dair basın men-suplarına bir beyanatta bulun muştur. Fazıl Küçük bu be-yanatında ezcümle şöyle de-miştir:

"Adadaki durum maalesef çok kötüdür. Tethiş bir kat-liam şeklini almıştır. Alındığı iddia edilen tedbirler ise, tefe-li işi teşvikten başka bir ije yaramamak tadır,

Sten tipi otomatik silah-

KıBRıSA GODERıLEN GıDA MADDELERI Ankara, 23 - Bugün res-

men açıklandığına göre, Kızı-lay Derneği tarafından Kıb-rıstaki ırkdaşlarımıza ikinci parti olarak çadır ve gıda maddeleri gönderilmiştir.

250 çadıra ilâveten 5 ton şeker, 5 ton fasulye, 5 ton pirinç, 5 ton nohut Kıbrısta-ki ırkdaşlarımıza gönderilmiş bulunuyor. Yardımlar fasıla-sız bir şekilde devanı edecek-tir.

larla Türklere saldıran Eoka ! tethişçileri tecavüzlerini daha da hızlandırmışlardır. Gün geçmiyor ki, birkaç vatanda-şımız şehit edilmesin, bir çok-ları da yaralanmış olmasın."

Baf kazasına bağlı Lasa civa-rında üç kardeşimize kurulan kahbece bir pusuda vahşiyane bir şekilde katledilen ve cesedi hâdiseden iki gün sonra bulu-nan Şerif Ali Tahlr

YUNANISTAN NE YAPACAĞıNı

BILMIYOR Birleşmiş Milletler, 23 (R)

Memleketinde izinli bulun-duktan sonra buraya dönen Yunanistanın Birleşmiş Mil-letler nezdindeki temsilcisi Palamas bugün diğer diplo-matlarla görüşmüş ve Kıbrıs mevzuunda müzakerelerde bulunmuştur.

Yunan delegasyonuna ya-kın çevreler, Kıbrıstaki duru-mu Birleşmiş Milletlere gö-türmek için Yunanistanın he-nüz bir plânı bulunmadığını bildirmektedirler.

iki Rum Cesedi Bulundu Dün resmen açıklandığına

göre, Çatoz ile Tirmen ara-sında iki Ruma ait cesedler bulunmuştur. Cesedlerden bi-ri 75 yaşındaki Georgiyu Loi-zo ve diğeri de 12 yaşındaki Andrea Mihaile aid olduğu tesbit edilmiştir.

ALMAN BÜYÜKELÇISI SELVYN LLOYD'Ü ZIYARET ETTI

Londra, 23 ( R ) : Batı Al-manyanın Londra Büyükel-çisi Hans Von Herwar t bu-gün İngiltere Hirieiye Veki li Selwyn Lloyd'ıı ziyaret etmiş ve kendisi ile müzake relerde bulunmuştur.

İyi haber alan çevrelerin kanaatma göre müzakereLu

rin mevzuunu Orta Doğu meseleleri teşkil etmiştir.

Lloyd'u kendi arzusu üze rine ziyaret etmiş olan Al-man Büyükelçisi geçen gün memleketine gitmiş ve Batı Almanya Başbakanı Dr. Ade-nauer ile danışmalarda bulun muştu.

Irakta Yeni Hükümete Karşı Ayaklanma

IRAKI TANIDI Yeni Delhi, 23 (R):

gün burada öğrenildiğine gö re Hindistan hükümeti yeni Irak hükümetini tanımaya ka rar vermiştir.

Bilindiği gibi şimdiye kactfar Irak'ı Sovyet Rusya, Komü nist Çin, Birleşik Arab Cum-huriyeti tanımışlardı.

İstanbul, 23 (R) - İstan bula gelen haberlere göre, Suriye-Irak hududuna yakın bölgedeki kabileler sabık Kral Faysal'a sadık kalmış ve yeni îrak Cumhuriyeti askerlerine karşı çarpışmaya başlamışlar-dır.

İraktaki en büyük kabile-

lerden biri olan Advuns kabi-lesinin de yeni hükümete kar-şı ayaklandığı ve çarpışmala-ra katıldığı bildirilmektedir.

Diğer taraftan, 4 vagon do lusu mühimmatın âsi kabile-ler tarafından havaya uçu-rulduğu iddia edilmektedir.

A

Lefkoşa Türk Bankası Ltd.

Bankamızın Leymosun Ş u b e s i n i Temmuz ta-rihli Pazar tes i gününden i t ibaren Limasol kasa-bası ile bu havalideki sayın halkımızın h izmet ine açılmış bu lunmaktad ı r .

E n müsa i t fa iz le ilk ta leb te ve vadeli mev-dua t hesablar ı

Cari hesab la r Dahil î ve har ic î seneda t tahsi l i I skonto Avans ve k red i h e s a b i m P o s t a ve tel havaleler i Kredi mek tup la r ı ve tüccar ı ak rede t i f l e r ve d iğer bilcümle banka muameleler i için

şubemiz sayın halkımızın emir ler ine amade bu-lunmak tad ı r .

Lefkoşa , Mağusa ve L â r n a k a d a olduğu gibi Limasolda da ikt isadî ve t icar î s a h a d a sayın halkımıza fayda l ı olmak amacımızdır .

Dünyan ın h e r t a r a f ı n d a muhabi r le r imiz vardır .

y v

evvel irak'i_ i arzusu n£ u n u n

m l

t f m . u . iemMIr ve bu »emeye «n0 a k ( l e r M , „ r l n î fa t etmek yeyğ?"»-

w • .. u İngiliz askerleri He feffim g ' n

birliklerinin ıştirıık ettiği I açık ıwtıert M > -.,kAi,„„ İtedir

I andlaışması gereğince Türkiye [Adayı tnglltereye teslim *t-

,1 ,, ^ „ martesi günü Başkonsolos luk Kançılaryasının kapalı bulunacağı ilân olunur.

m m

rtkanın atomla çaıujan aenıs-altı gemilerinin bu tip mermi-lerden 'hayli' taşıyabileceğini söylemiştir.

7 c / ı # n

rede bulundikf bu akşam (d^ı ı Parise dönmii _

I H - M .

• m

SAYFA 2 ( B O Z K U E T )

1

İ w ı m r j^tmo H a k i k a t v© S a n d a l y e

Kıbrıs adası hikâyesinde, Yunan hükümetinin milletine karşı (tükürdü-ğünü yalama) vaziyetinde kaldığında hiç §üphe yoktur.

Beş senedenberi mütemadiyen tali

A cağını iddia etmek yanlış bir görüş ol f mıyacaktır. '{<

Yunan devlet ricali Kıbrıs adasın daki ümitlerinden çoktan uzaklaşmış % ve bu işin tahmin ettikleri kadar basit

rik edilerek, Kibrisin ilhakı vaidlerile ve kolay olmadığını sezmiş bulunmala- f hassaslandınlmış olan Yunan milleti neticenin mutlaka lehlerinde olacağı na öylesine inandırılmışlardırki, artık onlarca meseleyi hakiki veçhesi ile gö-rebilme imkânı kalmamış gibidir.

Yıllardan beri gelip geçen her yunan hükümeti mevkilerini temin ve tahkim için Kibrisin Yunanistana ilhakı hikâ-yesini ana siyasetleri olarak göstermek suretile halkı lüzumundan fazla bir ümitle dalâlete sevkettiklerinden bu-g-ün hasıl olan mecburi vaziyetin kar-cısında bile gerileyememek durumunda kalmış görünüyorlar. Şu hale görede Kıbrıs olayları ile Yunanistanın iktidar sandalyesi arasında bir bağ olduğunu düşünmek ve evvelce yapılmış vaidlere aykırı düşecek bir kımıldanışla kopa-bilecek bu bağın sandalyeye mâl ola-

rına rağmen, sırf sandaliye kaybetme korkularından Yunan halkına hakikati açıklamağa cesaret edememektedirler.

Her şeye rağmen bu hakikati gizle-meninde bir miadı olacaktır. Ne Yunan matbuatının yüksek perdeden konuş-maları, nede Yunan hükümetinin demir | perde gerisine flört etme pozlarile neti X ce üzerine müessir olamıyacaklarından, X böyle sun'i tedbirlerle halkı avutmaları $ tamamen Yunan menfaatlerinin aley- £ hinde olacak ve er geç bir gün Yunan kabinesinin başını yiyecektir. X

Üçlü bir toplantıya sırf bu sebeb- | lerden yanaşmak cesaretini göstermi - ;!; yen Yunan devlet adamları sandalye-leri pahasına ateşle oynadıklarının far •{• kına bakalım ne zaman varacaklardır.

BOZKURT I , \ v : - v v v!-v:

! ™ = A N 1 J e A o M ı fioMi. •.A . \ . V . S \ V •VlV.-SrhV» "

Kendi Kendilerini Sakatlıyan İnsanlar Hint Fakirlerini, Afrikalı yerlileri ve diğer bazı iptidai insanları, kendilerine eziyet etmeğe sevkeden esrarengiz âmil nedir?..

Yarı çıplak erkek ve ka-dınlardan müteşekkil bir ka labalık bağıra çağıra ağaç-ların arasından meydanlığa c;ıktı. Meydanın ortasında-ki, dalları yolunmuş çamın etrafında çılgın bir halde raksetmeğe koyuldular. Ya bani çiçekler ve bayraklar -la süslenmiş ağaç bir bere-ket sembolü idi. Gövdeye bağlı ufak bir mihrabın üze rinde bir insan şekli göze çarpıyordu. Bu ise Roma-nın bereket mabudu Atys'i temsil ediyordu.

Bakireler, vücutlarının her hattını meydana çıka -ı-an şeffaf tüllere sarınmış olarak raksediyor; genç ra-hipler kendilerini çılgın gibi oradan oraya atıyorlardı.

Birdenbire kendilerini me rasimiıı heyecanına büsbü-tün kaptırarak ellerindeki bıçaklarla vücutlarında ya-ralar açmağa başladılar. Yer ler yavaş yavaş koyu bir kırmızıya boyandıkça haykı rışlar büsbütün arttı.

Bu, Roma İlkbahar Fes-tivalinin Atys şerefine te r -tip edilen Kan Günüdür. Fa kat bu umumi kan banyosu az sonra vuku bulacakların yanında hiç kalırdı.

Vücudu yer yer kanıyan iri yarı genç bir rahip bir-den kalabalıktan sıyrılarak karanlık bir odaya girdi Trans halinde imiş gibi göz leriniıı börmeyen bakışlar-la öne dikmiş, yürüyordu. Birden ustura kadar keskin bıçağını sıyırarak kendi ken dini en müthiş şekilde sa-katladı. Erkekliğini yoket mişti.

Diğer genç rahipler de ıs sız köşelere çekilerek aynı müthiş hareketleri tekrarla dılar..

Bugün dahi yeryüzünde kanlı âyinlerin her yıl mun tazaınan tekrarlandığı köşe ler mevcuttur. Meselâ; Ar-jantin'in kış ortası festivalin de, rahibin vazifesi, danse-den yerlilerin vücudunda yaralar açarak kan damla-larını mabudun üzerine serp inektir.

Asrımızın başına kadar Teton Sioux kızılderilileri de güneş âyinleri esnasında kollarında ve bacaklarında yüzlerce yara açarlardı. Bu hareketlere devanı edemiye cek kadar zayıf düşünce, ka viml erinin diğer mensupları bıçağı ele alarak yaralama ameliyesine devam ederdi. Bu esnada başkaları, yarala rina ip geçirerek kendilerini yüksek direklere asarlardı.

Singapur'daki ateş üze -rinde yürüme- merasimleri esnasında, fanatik Hintlile-rin kızgın kömürler üzerin-de yalınayak yürümelerine şahit oldum. Bazıları, peş -leri sıra, demir kancalarla etlerine takılı arabalar <;e-k tj arlardı.

Meksika'da seyyahlar, yel-lilerin tendi kendilerine iş-kence ederefc saKatland.iK.ia rı merasimleri denşet ıçınae seyretmişlerdir, Bunlar, kal çalarında bir bez sarılı ve oaşlarında bir çuval olduğu aaıde, uzuıı mesafeler aşar-lar; bu müddet zarfında mumlar ellerinin etini yak-maktadır.

Bazılarının göğüs ve sırt-larında taşıdıkları kaktüs yapraklarının dikenleri et-lerine geçmiş vaziyettedir. .Diğerleri derileri yüzülene kadar kendi kendilerim Kamçılamaktadır,

İnsanlar acaba niçin ken-di kendilerini türlü işkence lere maruz bırakıp sakatlar lar?.

Eskiden kendi kendine iş-kence, dini merasimlerin bir parçasıydı. Buna bazan, er-Kekierin cinsî iktidarmı is-pat etmek için başvurulur -

açarlar; bunların kapanma smı önlemek için de içine bazı otlar yerleştirirlerdi.

Amerika kızılderililerin -de, vücutları kanıyan kız -larla erkeklerin, bazan gün lerce, üstü kapalı çukurlar -da, "pişirilmesi" âdetti. Fa-kat bu merasimler çok ke-re ölümle neticelendiğinden, kanun dışı edilmiştir.

Yalnız soıı zamanlarda Al manyada delikanlılar, eski düelloları yeni baştan yaşat mağa başlamışlardır. Cesa -ret ve erkekliklerini ispat etmek için, yüzlerinin yara-lanmasını hoş karşılamakta, hat tâ bunların usulüyle te-davi edilmesine dahi müsa-ade etmemektedirler.

Siyasi ve vatani coşkun-luk, insanları kendilerini sa katlamağa sevkeden diğer bir âmildir.

1927 de Pekin'deki İııgi-du. Bazan da işkence, güzel l i z a ı e y h ta r ı nümayişlerde leşmek için bir vasıta ad-dedilirdi.

Eski Meksika'da, büluğa eren gençler cesaretlerini is pat etmek için, magney kak tüsüııün iğne kadar sivri ucuyla, vücutlarının muhte-lif kısımlarını delerlerdi. Ba zan uzun bir ipliği bu yara ların içinde, bir aşağı bir yukarı çekerlerdi.

Batı Afrika kabilelerinde erkeklerle kızlar yüzlerin-de ve gövdelerinde yaralar

Çinli bir talebenin küçük parmağını balta ile kopar -diktan sonra, bunu kalem gibi kullanarak bir duvara kandan harflerle: "Kahrol-sun ingiltere" diye yazdığı görülmüştü.

Kendi kendini sakatlama nm en esaslı sebeplerden bi ri güzellik olmuştur. Bunla-rın bazı hafif şekillerine bi-zim memleketlerde dahi te-

(Devamı sayfa 3 de)

EVLENME Kızımız Suzan Mahmut

ile Oğlumuz Hüseyin Nevzat Nuri (P.C. 411)

26 Temmuz, 1958 Cumartesi Tatlısuda ö.s. saat 4-6 ya ve 27 Temmuz, 1958 Pazar ö.s. 5-7 ye (Küçük. Kaymaklı yolunda yeni polis evleri No. 3) kendi evlerinde Evlenme Törenleri yapı-lacağından bütün akraba ve tanıdıkların teşrif-leri özlenir. Fezile Emir Mustafa Ayşe Hasan Nuri Mahmut Emir Ali Nuri Mustafa

HER YERDE DAİMA

BUZLU

C İ N İ Z

Dünya Basını TÜRKIYE BASINI

İstanbul gazeteleri Tür-kiyenin Bri tanya Hüküme-tine Kıbrısa dair yeni bir nota verdiğini haber ver-mekte ve yeni Türk nota-sında Adadaki duruma bir son verilmediği takdirde, Türkiyenin harekete geçe-ceğinin bildirilmekte oldu-ğu ileri sürülmektedir.

"Cumhuriyet" , "Milliyet' gibi gazeteler Türk notası-nın çok sert ve şiddetli ol-duğunu yazmakta ve Bri-tanya Adada kat ' i tedbir-ler almadığı takdirde, Tür-kiyenin askerî müdahalede bulunacağını iddia etmek-tedirler. Gazetelere göre, tek çıkar yol, Adanın der-hal Taksimi veya bir müd-det için Türk askerlerinin Adada bulunmasıdır.

Gazeteler Kıbrıs olayları nı manşetlerle yayınlamak ta cinayetlerin tüyler ür-pertici bir şekilde devaın et tiğini belirterek önleyici tedbirlerin alınmadığını yal nız sokağa çıkma yasakları ile duruma hâkim olunmak istendiğin kaydetmekte-dirler. Gazeteler sokağa ç'k ma yasağının kâf i bir ted-bir olmadığını belirtmekte ve sokağa çıkma yasakları-na rağmen memlekette ci-nayetlerin gene de devam ettirildiğini yazmaktadır-lar. İNGİLİZ BASıNı

ingiliz Basını Sovyet Rusyanın yeni toplantı tek-liflerini ele almakta ve Krutçevin hemen toplanıl ması mevzuunda yaptığı müracaat ın Batılılar tara-f ından müzakere edilmek-te olduğunu yazmakta-dır. Gazeteler müracaat ın Londrada bir sürpriz ya-ratmadığını kaydetmekte ve Washington da ise so-ğuk karşılandığını tebar-rüz ett irmektedirler.

"Times", "Daily Teleg-raph" gibi büyük gazeteler Nikita Krutçevin yüksek kademede Batılılarla, Rus-lar arasında hemen bir kon ferans akdedilmesi için yaptığı müracaat ın redde-dilmesini tavsiye etmekte ve dünya barışının gittikçe tehlike arzetmekte olduğu-na işaret etmektedirler.

ITALYAN BASıNı Komadaki gazeteler de

aynı konuya temas etmek-

SATıLıK EŞYA Aşağıdaki kısanlardan

ibaret "Chippendale" stilin de Avrupada imâl edilmiş bir yemek odası dakımı: bir masa, 12 iskemle, bü-yük büfe, servis masası, 2 süs sütunu.

Avrupada imâl edilmiş bir "rosewood" yatak odası dakımı: yaylı şilteli 2 ya-tak, 2 elbise dolabı, büyük aynalı tuvalet masasından ibaret. En iyi Rosenthal markalı beyaz porselen ye-mek servis dakımı. Dakım 12 kişilik olup 105 parça-dan ibarettir .

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese: Bay Oscar Kapos, FBIS, Giıne Posta Kutusu No. 1 veya Girne 246 numaralı telefo-na -pazar, pazartesi günle-ri ö.s. saat 3 den sonra ol-mamak üzere- müracaat edilebilir.

te ve Rus müracaatının ttalyada ihtiyatla kaydedil-diğini belirtmektedirler. Solcu gazeteler ise, müra-caatın lehinde bulunmakta ve dünya sulhunun ancak yüksek kademede bir top-lantı neticesinde ayakta du ı-abileceğini iddia etmek-tedirler. .

Sağcı i talyan gazeteleri ise, Krutçevin teklifini ye-ni bir propaganda jest i ola-rak kabul etmekte ve bu müracaatm dünyada hiçbir esaslı tepki yaratamadığın-kaydetmektedirler.

Gazeteler Rus müracaatı karşısında Batının çok dik katlı hareket etmesi lâzım geldiğini yazmakta ve Rus yanın dünya efkâr ı umu-miyesini kazanmak maksa-diyle bu gibi çıkışlar yap-makta olduğunu yazmakta-dırlar.

AMERİKAN BASINI

Amerikan gazeteleri de aynı konuya temas eden yazılarında, Birleşik Ame-rika Hükümetinin Rus tek-lifini reddetmiyeceğini ve Amerikanın mütefikleri ile hemen istişarelere başladı-ğını yazmakta ve müraca-atm çok dikkatli bir şekil-de incelenmekte olduğunu haber vermektedirler.

"The New York Herald Tribüne" gazetesi yine Mos kovada Amerikan aleyhta rı mitinglere temas etmek-te ve bu mitinglerin hemen arkasından Nikita Krutcev taraf ından malûm teklifler geldiğine işaretle şu m ü t a lâada bulunmaktadır :

"Dünya barışını devamlı bir şekilde tehlikeye koyan Sovyet Rusya şimdi de dün ya efkâr ı umumiyesini ka-zanmak için barışçı rolün-de arzı endam etmekte ve Batılılarla Doğulular ara-sında derhal bir müzakere yapılmasını teklif etmekte-dir."

YUNAN BASINI

Atina gazeteleri Kıbrıs meselesi ile meşğûl olmak-ta ve Adadaki durumun gittikçe tehlike arzetmekte olduğunu kaydett ikten son ra, bu durumun meydana gelmesinden -Britanya ile Türkiyenin sorumlu oldu-ğunu ileri sürmektedirler.

"Akropolis" gazetesi Yu nan Hükümetinin tutumu-nu tenkit etmekteyse de, "Vima" ve "Ta Nea" gaze-teleri Yunan Hükümeti-nin Kıbrıs politikasını öğ-mekte ve Yunanistanın ye-ni İngiliz plânını asla kabul etmiyeceğini yazmaktadır-lar.

SATILIK ARSA

Girnede dağ eteklerinde denize bakan ve içinde bol su olan kuyusu ile beraber bir arsa. Pek güzel bir yer-de olan bu arsaya büyük bahçesi ile iki ev yapılabi-lir.

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese: Bay Oscar Kapos, FBIS, Girne, Posta Kutusu No. 1 veya Girne 246 numaralı telefo-na -pazar, pazartesi günleri ö.s. saat 3 den geç olma-mak üzere- müracaat edile-bilir.

P E R Ş E M B E ^ TEMMUZ, 1958

Her an açık olan kuyruk altı» Elefteria gazetesinde bir Vias Markidis

çıkıyor. ^ c e m a a t ı n m yüksek prensip. w ; v asil (!) ideallerinden) fa lan konuşuyor, B £ k a r ş ı m ı z d a EOKA ismi al t ında teSekkül et-mf« katiller zümresinden ve Yunan devleti he-s a b ı n a toprak yağmacılığı y a p ^ arzusundan başka bir şey müşahede edemiyoruz

Çekinmeden yaygara koparabıhyor ve (Menderes Türkiyesi bu yüksek prensiplerle asil ideallere yabancıdır) diyebiliyor.

(Yüksek prensip) : Göz önündeki Türk haklarını tanımaz gö-

rünmek. (Asil ideal) : j . I Ak denizin son adası Turk Kıbrısa Yunanı»

, , tan hesabına konuvermek. İ 'i Görüş zaviyelerimiz değişiktir . Onlar İ 'tYunan Megaloidea'sı uğruna yapılacak her İ 'kö tü hareketi meşru sayabiliyorlar. | Vazifeli Türk polislerini öldürmek, KAH- | | i RAMANLIK. 1 Türk evine girip kadın öldürmek, ŞECAAT $ Sağda solda bomba pa t la ta rak günahsız % insanların kanma igrmek, M E D E N İ MÜCA-£ DELE addediliyor. I Şayet bu tahammülsüz hareketlere bir | gün Türk mukabele ederse derhal (Vahşet) $ yapmış oluyor. Ü Zerre kadar düşünce yok bu insanlarda s ETHNOS gazetesi (Türkler kâfi derecede $ küstahlaşmalardır . Artık kendilerine her ka-% nunun üstünde olmadıkları anlatılmalıdır. di- ; ^ ye ingilizlere akıl hocalığı ederken, EOKA'nm £ yıllardır kanun dairesinde faa l iye t t e bulundu-£ ğu zannmda î | Hulâsa, bir tenkid yapar bir fikir ortaya ± atarken insan kendi durumunu da bilmelidir. * Şöyle bir hikâye vard ı r :

Kuzunun biri bir gün her nası lsa yüksek j % bi r yere çıkarak otlarken aşağıdan geçen bir ] % keçi başını kaldırınca kuzunun kuyruğunun

örtmekte olduğu nahiyeyi görüvermiş ve he-$ men: % Gördüm gördüm, diye feryadı basmış. Za-ğ vallı keçi kendisine ait o nahiyenin kuyruk / teşekkûlâtı icabı her an açıkta bulunduğunu £ düşünememiş tt Rumlara başkaca söyliyecek bir şeyimiz i £ yok.

Muhsin Ş E R E F I • ,

ATOM DEVRİ ve GELECEĞİ

Foto ŞIK Stüdyosundan Stüdyomuzda, Nişan, Nikâh veya Gelinlik

pozlar çektirecek olan müşterilerimizin iki eiüı

ofunur*1 P ° S t a U e V 6 y a § a h S e n h a b C r v e r m e l e r i rica Ayrıca bu yıl Orta okul imtihanlarına girecek

olan oksuz erkek ve kız öğrencilere stüdyomuzda ücretsiz fotoğraf çekeceğimizi bildiririz

Üstün zevk üstün sanatı yaratır. Stüdyomuzda her çeşit Nişan, Nikâh, Gelinlik pozları h 0 T ™ yarım pozlar çocuk pozları, Renkli ve siyah bovdn agrandismanlar yapılır. Stüdyomuz sizi her zivar. tinizde fazlasıyle memnun edecektir.

FOTO ŞIK İdadi Sokağı

No. 1 B

" .

Arif Niyazi Çeliker İnsanlık, yıllardanberi eko-

nomi, iktisadî, sosyal alanda devamlı bir gelişme kaydet-mektedir. Yazının icadı, fetih-lerle çağdan çağa ilerliyen dünya, başlıca bu faktörlerin tesiri altında şimdiki olgun durumuna erişebilmiştir. İstik-bal hakkında kesin birşey söy-leyemiyeceğimize göre, geçmi-şi göz önünde tutarak, bazı fikirler ileri sürmemiz pek ta-biidir. Elimizde tek bir ışık va-sıtası olmadığı için karanlığı aydınlatmak imkânsızlaşıyor.

İstikbalde bir üçüncü dünya harbi doğabilir mi? Yahut doğ ma ihtimali var mı? İlk önce bu konu üzerinde söyliyebile-cegımiz tek şey böyle bir har-bin olmamasıdır. Zamanın «ri. dişine uyarak gerçekleşebilene gı meselesine gelince çok ağır şartlar altında bulunulmadığa müddetçe, bir cihan harbinin pat ak vermesi düşünülemez.. Yalnız şurası muhakkaktır ki İstikbal böyle günleri bizlere yaşatacak sa harpte de roket r atomlar kullanılacağa g £ dayanın belki de y a „smd a n fazlasının harabe haline gel", «gı ihtimali kuvvetle inamla bilir bir hakikattir. Son zaman a r d a VaP'lan d e n e m e l e ^ S

termıştır ki insanların y £ bugamanda aya u . ; , J t

buv , makine adamlar"

« J » * '11 sar)lar acaba d su hu kin „ a dünya ' " ^ - b i e S g ^ t a d . r . i r'm mesuller; '- darbele-

olacaktırlar Y kendileri

tesirler i W r i J " >- m e § "m

»n zamanlar^ M e s e â '«'la d u r u t ; * T " d e

" l ,P ''mini ele ala

i

lım. Sebebleri kat'i olarak I linmiyen baahastatıkların t vi edilebilmeleri mümkün i_ lınmıştır. Birçok değişik şekild mikropların birleşmesini meydana gelen ve insanoğlu ölüme kadar sürükliyen ' rin sebebi araştırılmış, —, vanlar üzerinde başarılı bir \ kilde tecrübd edilmiştir. Ya' bir gelecekte kanser ortaı kalkacak, âlimlerin zekâ tarafından iyileştirilecek, hastalığa tutulan insanla kurtulamamaları görülme çektir.

Avrupa'da, Amerikada, il, gilterede en modern cihazlariıj yapılmakta olan dev uçaklı her gün yeni bir uçuş reka kn aktadırlar. Bu uçuşlar dünya rekorunu aşma yanu. da daha bir çok bilgiler eldi ('dilmekte, gökyüzünün keşfe dilmeyen sırlarını meydana | kurmak için elden gelen hf

gayreti sarfetmektedir. Birbiri nnden daha enteresan yapıd ılım kuvvetini gösterebilecd değerde olan bu uçaklar f rülmeğe değer.

Deniz araçlarına ge l | Uçuşta olduğu gibi, insanlı hayrette bur akacak bir şekil denizde de muazzam ilerlen ler yapılmaktadır. Su üzerin ki sürat rekorları her gün y3* yeni kimseler tarafından PF maktadır. "Deniz Ejderine] benzeyen bu alâmetler içeriŞ de atom bulunup, atomla İS1

yecek modern yapıdadırlar' şimdiye kadar yapılanların' muazzamları olacağı tahc edilmektedir. Deniz üzeriı vc altındaki bu gelişmeler, 'at bir safhaya varıncaya 1

('ar insanoğlunu arkasında! ruklemeye devam edecektir .

Görülüyor ki sevgili r ı m dünya artık insanlara gelmekte, ufuklar delim* . . rekorlar kırılmaktadır. Bu f i dişle sonumuz neye vara(S»| Bunu bize ancak istikbal $ "'tektir. "Dünya bat,., ak"' yenleri ayıplamıyalmı • ^

sonumuz yanaşmıştır.

MAAD TARAFINDAN SAYISM 1

T j

24 TEMMUZ, 1958 ( B O Z K U K T ) SAYFA 8

«lltlilIMlUIII i|HMtim*#llHUMMMMMIIMIIIIMIIIIIIMlll|IIMMt|tl«M gj

K Prensip. j konuşuyor*

ı tevekkül et' 1 devlet i he-î] aı-zusundanl

!• <f rabiliyor V e f

^prensiplerle î|

t an ımaz gjj.

briHaKTunaııig.

m °nlar ilaca k her

ek, KAH-

pşfsCAAT | I nahsa i MÜCA-I

ketlere biri (Vahşet)

f ik i r ortaya bilmelidir.

K s m ı ş . Za-in i kuyruk

bulunduğunu

R ' şeyimiî

t E F

ı-\ p ^ s e M İ

.ECEĞİ

K O M Ü N İ Z İ M Yusuf Ziya Beyzâdoğlu

Komiiinzm, insanı insanlık vas ı f l a r ından ayıran, makine yahut şevki tabii leriyle h a r e k e t .'den 'hayvan haline ge t i ren bir idare şeklidir. Burada ayaklar ba§, baş lar ayak olur. Tanr ın ın bile kabul etmediği müsava t l a r t a t b ik e tmek is-ı-it etmek tek gayeleridir .

Komünizm prensipleri , esas i t ibar iyle üç noktada toplanır. 1 - Din 2 - Mülkiyet 3 - Aile. liunun üçü de sosyolojinin "sosyal k u r u m " dedi-ği şeydir ki he r cemiyet te mevcut olan k u r u m -l a r d ı r . Yani bunların cemiyet te mevcudiyet i za-ruridir.

Komünizim, din müessesesini kabul etmez. 1917 de Çarlık yıkılıp komünizm idaresi kurul -duğu vakit, her tarafa "Allah öldü, din b i r a f -yondur, din milletleri yoktur . . " gibi ibareler yaz-mışlar Hafızam yanı lmıyorsa Dr . Kravçenko (JIiiiTİyoti seçtim) isimli eserinde, bir zaman-lar t ne muıiyete girecek va tandaş la r ın dinsizlik | imtihanından geçirildiğini yazıyordu. Rusya ' dan selen Türk göçmenle g ö r ü ş t ü ğ ü m zaman bu noktayı sormuştum. Ka t ' i s u r e t t e yasak oldu-ğunu söyledikten sonra, "kapı ve pencerelere gözcü koymak suret iyle namazımızı k ı l a rd ık" demişti.

Komünizmde mülk iye t de yok tu r . Hiç kim-senin öyle apartmanları, ç if t l ikleri , hayvan sü-rüleri olmayacak. Hüküme t in tay in e t t iğ i mik-tardan fazlası ol ınamıyacaktır . Meselâ iki t avuk l>e.-!ivebilecek. Bunun da 'belli say ıda ki y u m u r t a -sını veıgi olarak hüküme te verecektir . Gelir te -min eden her şey böyle ayar lanmış t ı r . Merak ettiğim için ayni göçmene so rmuş tum. " Y a t a -vuk yumurtalamazsa ne o lacak?" H ü k ü m e t bu-nu anlamazmış. Para ile s a t m alıp veri lecekmiş ve ilâve etti: "Bunun için Rusya 'dak i he r f e r t , hükümete pırtlağına k a d a r borçludur. Ne dese ona karşı boynu bükük tü r , köle hal ine gelmiş-tir"

Aileye gelince, evlenme ve boşanma mües-sesesi okadar gevşetilmiş, bas i t leş t i r i lmiş t i r k i her mahalle muhtarı bu isi b i r dak ikada yapar - I mis Bugiin evlendiğiniz bir is iyle yar ın ayrı labi-lirsiniz. Yani cinsî hayat hayvan la r gibi ön plâ-na alınmış ve tamamen se rbes t b ı rakı lmış t ı r . Gayri meşini çocuklara ait bak ım evleri h e r şe-hirde mevcutmuş.

Komünizm, hürr iye t in i elde e tmiş bü tün dünya milletlerinde ne f r e t l e karş ı lanan bi r ida-re şeklidir Bu hastal ığın temsilcisi R u s y a ' d a komünizm bugün t a m manas iy le t a t b ik edilme-mektedir. Çünkü sosyal ku rumla r ın yıkı lmasına imkân yoktur. Bugün Rusya 'da d ik ta tör ler in bir trölgesi olarak kilise teşki lâ t ı vardır . Lenin, ] komünizmin ilk hedef i olarak Kollektivizmi ka-bul etmiştir. Komünizmin ne zaman teşekkül edeceğini soranlara Lenin, "Komünizmin ne za-man tatbik olunacağını şimdiden kes t i rmek m ü m kün değildir. Bu, Hz. Muhammed ' in cennet i gibi ne zaman ve nerede görüneceği ma lûm olmayan bir sevdir." diye cevap vermiş t i r .

Halen Rusya 'da t a m mânasıy le b i r d ik ta tö r -lük vardır. Robot haline getir i len halkın ı s t ı ra -bı demir ıxrde ile ö r tü lmektedi r . Tü rk ' ün ezelî düşmanı Rusyanın insanı hayvan yapan ideolo-jisi de Rusya kaçlar ne f re t imiz i çekmektedir . Türkün tarlasından b i r ka r ı ş a lmak, aile ve dinine kötü lisan kul lanmak ölümle cevaplandı-rılır. O, da bu me fhumla ra ezelden beri canı ve ruhu ile bağlıdır. İçimizde b i r kaç r u h u bo-zuk, kanı bozuk çıkarsa da —-ki bu tabi î bir hal-dir- onlar şahlanmış olan millî r u h u n varl ığı ile karşılaşacaklardır.

Yazımızı Atamızın vecizesiyle b i t i re l im: "Komünizm görüldüğü yerde ezilmelidir."

HMIIIII ES

erikada, lern cıh:

dev uı i r uçuş Bu uçufi saşnıa

Sayın Bakkal, Kasap ve E s n a f ı m ı z a

Lefkoşaya meyve, sebze s. gibi gıda maddeleri

bilgiler g e t i r e n bazı toptan satıcı-,/üzünün k1 ların Türk Belediyesine

^rınii-meydaıMîıarç ödemekten kaçınmak H u ı gelen için mallarım bakkallara K k t e d i ı . Bir' Ve seyyar satıcılara gizlice t enteresan yaPdağıtmak suretiyle sa t t ık-

, 'gösterebilelim, ve keza kasaplarımı-buguçaklaf &ın, binbir müşkilât ve m a s

raf lar la kendilerine he r J,arıı. ü r l ü MİIİ1İ ealışma yer ve jç„ as ı ta lar ım temin et t iği-> bir§e t t t lIz halde maalesef yine .Uzam ile!: göster i len yolun hi lâf ına

iocİ ,r Su ü z e r ^ a r e k e t e t t ikleri Belediye-r l u n h e r g ü n t m i z c e tesb*t edilmiştir,

tarafından 3 Bu yakışıksız yola sa-!İz Ejd^Panlar pek az olmakla be-aetler iç^Taber, yeni kuru lan T ü r k

atoinİ3 belediyesine bir nevi dar-F} , J«f:Kü vMaViımfm/l.v

...ı„,iar" !*T lüm kalım mücadelesi

Idadırl3<fee mahiyetinde olduğu ci> f ı!nlar"1ieüe üzüntü vericidir.

' y®R «lulliim kalım ıkuCagi

eniz inde bulunduğumuz bu " llıeler. kaı-a günlerde, Sayın hal-g t 5 cayarımızdan teklediğimiz, Be-

v a P ndsfediyemize karş ı vazife ve ar,JT ekiifteahhütlerini, hiçbir ih t a r

^ e k l e m e d e n kendi arzuları r ® n l a f j Ş e yerine getirmeleridir .

l i P t f # a e n a l e y l ı gerek satıcı f ( K ^köylüler imiz , gerek alıcı

• ,u bakkal ve esnafımızın ve V-€ hal g f e r e k 8 e kasaplarımızın bi-P P D , 4 e r e k veya bilmeyerek düş-bptac J ü k l e r i bu hatayı yine ken-I . r* IiTTI . .111 • 1» «. . .

böyle usuli da i res inde Be-lediyemiz Tahs i lda r ına lâ-zım gelen harc ın ı ödeme-den alım sa t ım muamelesi yapmamalar ın ı , ve kasap-larımızın d a kendilerine göster i len usul ve yolu t a -kip e tmeler ini saygı lar ım-la reca ederim.

Lefkoşo 21.7.58 Saygılarımla

Dr. T.S. Gözmen Lefkoşa Türk Belediye

Başkanı

ıfyahm jıştır i r

tl ileri düzelterek bundan

KIBRIS TÜRK KURUMLARI FEDERASYONU BA6IŞ

LİSTESİ Bankaya yatırılan £12.021,423 Kambilli Türklerinden (Mehmet Hacı Ali eliyle) 46.700 Küçük Kaymaklı Türk Halkından (Bay Şeref özaoy eliyle) 13.000 Kufez Türklerinden (Hasan Derviş eliyle) 46.225 Maguaa Deniz Polislerinden 20.500 Mustafa Salih Okay 10.000 Kıbrıs Türktür Partisi Londra şubesi 17.500 Hüseyin Osman Orunda 2.000 Aytotro (Dlllirga) Türk lerlnden Fehmi Hüseyin elile 30.000

£12.207,348

Leymosıın Türk Bahçeçlleri tarafından gönderilen 5 küfe dolusu seb7.c teşekkürlerle alın iniştir.

BASININDAN ALITHIA Gazetesi "Anar-şi" başlığı altında neşret-tiği bir baş makalede kı saca şunları yazmakta-

Şlmdl adadaki vaziyeti ancak bir anarşi diye vasıflandırabill-rlz. Maalesef katillik, öldürme teşebbüsü, yangınlar, soygun-culuk, yağmacılık ve diğer ba-zı şiddet hareketlerinin vuku bulmadığı bir gün geçmiyor. Pek tabii bu durumdan doğru-dan doğruya Foot hükümeti sorumlu değildir. Bu vaziyet Foot'a başkaları tarafından mi-ras bırakmıştır.. Hükümet ister İstemez kabul etmelidir kl ada-daki duruma hâkim değildir. Mamafih Foot da şimdiki t raje di karşısında ellerini yıkayarak "benim kabahatim yoktur" di-yemez.. Kendisinin iyi niyetle çalıştığını da herkes biliyor. Yegâne yanlış hareketi Kıbrıs halkının gerçek idealini anlaya rak karar vermemesidir, önce bizden bir müddet isteyen Vali bize bir plân sunacağını vadet-ti. Biz de bu ricayı icabet ede-rek bekledik. Meğer bize en kötü kaliteli plân sunmağı ta-savvur ediyormuş. Böylece işler doğrudan doğruya kötüye doğ-ru yol almağa başladı. Türkle-rin hareketlerinde serbest bıra-kılmaları, pek haklı olarak, ken dilerinde her hareketlerinde ser best oldukları zannını uyandı-dı. 7 Hazirandan bu yana Rum mal ve mülkünün yangına veril mediği bir gün geçmemiştir. Batmak üzere gemiye Vali Fo ot bir kaptan sıfatlyle pek ko lay bir şekilde kurtarabilir.

KIBRIAKI Gazetesinin Atlnaya giden baş yazarı-na Makarlos kısaca şu be-yanatta bulunmuştur:

Yeni Britanya Plânı eğer red-dedilmemiş olsa İdi vaziyet Kıb rıslılar İçin daha da kötü ola-caktı. Zaten bunun kabülü Kıb-rıslıların esarete boyun eymesi demek olacak ve dolayısıyle emellerimizde hezimete uğra-yacaktık. ingiltere Hükümeti bu plânın hâlâ "ortaklık" oldu-ğunda ısrar etmektedir. Ma-demki Kıbrıs Meselesinin halli için yapılan bu yeni plânda Türkiyeye söz söyleme hakkı veriliyor. Bu plân kabul edil-mekten bir o kadar daha uzak-laşıyor. Bu hakkın tanınması Lozan Muahedesenin maddele-ri aleyhinedir. Eğer bu plânı ingilizler zorla tatbike kalkışır-larsa bunda muvaffak olmaya-caklardır. tngilterenin "İkili" müzakerelere kapılar kapama-yacağını ümit eder bu teklifin hâl çaresine giden en kısa yol olduğunu hatırlatırız. Üçlü mü-zakereler bir sonuca varmak-tan uzak olmadan maada bir de daha fazla anlaşmazlığa, yol açacaktır. Eğer bu üç devlet -Türkiye - İngiltere ve Yunanis-tan - bir anlaşmaya bile varsa Kıbrıs halkı bu anlaşmayı tanı-mayacaktır.

KIBROS Gazetesi "Orta Doğu olayları ve Kıbrıs" İle İlgili şu haberi yayın-lamaktadır:

İngilterede umumi efkârın na-zarları Orta Doğu olayları İle İlgilenmektedir. Bütün bu ka-rışık duruma rağmen İngiliz-ler yine de Kıbrıs meselesiyle de alâkadar olmağa devam et-mektedir. Kıbrıstaki üslerin idame ettirilmesi için 15 bin as kerin elzem olduğu herkesçe bl linmektedlr. BU arada İşçi Par tllller de bu arada yeni teklif ler Heri sürmektedirler. Ada-nın askeri üs olmasını İstedik-leri için Batılıların adaya bir milletlerarası polis birliği gön dermeleri elzemdir. Çünkü ada bu vaziyette kalırsa şiddet ha reketleri devam edecektir. Dı-şarıda olan hadiselerden başka selesinden artık hiç bir de Türklyenin Kıbrıs Mese mez olmuştur.

leşinin hallini zorlaştırmasının önüne geçilmelidir. Bu esnada mahalli hükümet BOKA tedhiş çilerinin hareketlerini durdur-mağa çalışmaktadır. Lâkin a-daya Türk askerlerinin getirll mesi ile EOKA'nın derhal hare •kate geçeceği şüphesizdir. Bu mevzuya ilk önce İngiliz Bası nına beyanatlarda bulunan Kü çük ve Zorlunun temas ettik-leri bilinmektedir. Bu arada Britanya Hükümetinin de bu mevzu İle pek yakından alâka dar oldukları ve bu teklifleri tasvip eden tavır takındıkları da müşahede edilmiştir. Bu za manda Kıbrısa Türk askerinin davet edilmelerinin mevzuu ba his olmadığına dair verilen te-minata rağmen pek yakında bu mevzu ile İlgili yeni haberler beklenilmektedir.

CYPRUS MAİL Gazetesi son Orta Doğu hâdiseleri ve neticelerinde şimdi ile israil Hükümetinin bir ka bine top'antısı yapmağı tasarladığını yazmakta ve şunları İlâve etmektedir:

İsrail Hükümetinin ileri gelen şahsiyetleri dün İsrail Kabine-sinin olağan üstü bir toplantı yapmasını teklif etmişlerdir. Bu teklif derhal kabul olun -muş ve Kabine Başbakan Ben Grion'nun riyasetinde toplan-mıştır. Toplantıdan sızan ha-berlere göre Ben Grion bütün partilerin katılacağı ve tavsiye edeceği bir İsrail hükümetinin kurulmasını teklif etmiştir. Bu na sebeb olarak Ben Gurlon Orta Doğudaki karışık durumu göstermiştir. Parlâmento kay naklarından sızan haberlere gö re bu gün Ben Gurlon, Muha lefet Parti liderleri ile ayrı ay rı temaslarda bulunmayı tasar lamaktadır. Basın raporlarına göre böyle bir hükümete Komü nlst ve müfrld sağcı partileri nln katılmasına müsaade edil miyecektlr. Ayrıca İlâve edildi ğine göre Ben Gurlon veni ku-rulacak hükümeti büyük bir titizlikle hazırlamayı istemek-tedir.

TiMES of CYPRUS Gaze tesi "Kıbrıs meselesi ikin-ci plânda kaldı" başlığı al tında kısaca şu makaleyi neşretmektedir:

Orta Doğuya İsrail ve Ameri-kan askerlerinin yığılmasına devam edilmektedir. Kıbrısı ter keden her asker Ürdüne gider ken yerlerini İnglltereden Kıb-rısa gönderilen askerlere bırak maktadır. Bir haf ta evvel bü-tün İngiliz Basını Kıbrıs İle alâkalı haberler neşrederken şimdi bütün mevzular Orta Do ğu hâdiseleri ile ilgilidir. Bir kaç ehemmiyetsiz paragraflar-da adadaki Türk - Rum kav-galarına temas edilmekte ol -makla beraber İngilizler tara-fından Kıbrıstaki olaylar "kü-çük anlaşmazlık" diye tavsif olunmaktadır. Adanada, Ame -rlkan askerlerinin toplanması-na müsaade eden Türkiye hiç şüphesiz ki NATO'nun Orta Doğudaki ehemmiyetli müt-tefikidir. BU işbirliği ile Tür-kiyenln Kıbrıs mevzuunda yap tığı birkaç yanlış hareket ba-ğışlanmaktadır. Türklyenin sı-nırlarındaki üç devletten gele cek tehlike Kıbrıs tehlikesin -den daha da çoktur. Yunanis-tan ise tamamlyle başka bir katagoridir. O da bir NATO müttefiki olmasına rağmen Türkiye kadar yardım teklifi-ne amade değildir. Emniyeti Rusya tarafından tehlikeye maruz değildir. Kıbrıs mevzu undaki kararında da daima ol-duğu gibi azimlidir. Sovyet Rusya Başvekili Krutçef'in son dostluk teklifleri ile Kıbrıs me

bahsedil-

Kendi Kendisini Sakathyan İ n s a n l a r

(ikinci sayfadan kalan)

sadüf edilmektedir: Kadınla rııı iç organlarını tahrip c-decek kadar dar ve sıkı kor seler, ayakları sakathyan yüksek ökçeli iskarpinler giymeleri gibi.

Dünyanın her köşesinde iptidai insanlar güzellikleri-ni arttırmak için türlü işken çelere katlanırlar. Malaya'-lı yerliler dişlerini, sivri bir uç haline gelene kadar yon tarlar. Bazı Afrika kavim-lerinin mensupları, küçük yaşlardan itibaren, dudak-larının içine gitgide büyük leriyle değiştirilen tahta lev halar yerleştirirler, Bebek-lik çağından itibaren, baş -larına tahtalar bağlayıp baş larını uzatıp yassılaştırırlar.

Çinliler, çocuklarının a -yaklarının normalden küçük olması için, bebeklikten iti haren ayaklarını bağlarlar. Başka kavimler, yüzlerini ve vücutlarını derin dövme lerle süslerler.

Kendi kendini sakatlamak

• S P S

yalnız iptidai insanlara has bir usul müdür, yoksa za -maııımızda da devam etmek te midir?

Bugiin doktor ve psiko-logları, kendi kendini sakat lamağa sebep teşkil eden ye ni bir âmil keşfetmişlerdir: Nevrozlar.

Günlük gazetelerde, bedbin lik yahut hayal kırıklığı yü ziinden kendi kendilerini sa katlıyan kimselerden sık sık bahis vardır.

Meşhur ressam Van Gogh bir çılgınlık anında kulakla rından birini keserek sevdi-ği kadına yollamıştı.

Tarih snhifeleri bu gibi misallerle doludur. Mamafih medeniyet ilerledikçe, kendi kendini sakatlama âdetleri-nin çoğu terkedilmekte diye çeksiniz.

Fakat medeniyet bu hun-harca âdetlere zemin teşkil eden yeni bir sebep yarattı ğma göre, kendi kendini sa katlama âdetinin bir gün son bulacağını söylemek ol dııkça, yersiz değil mi?

B u l m a c a Hazırlayan : M. Ş

1 2 3 4 5 6 7 8 Ö 1 • • • • • • • • • 2 • • • • • • • • • 3 • • • • * • • • • 4 • • • • • • • • • 5 6 • • • • • • • • • 7 • • • • • • • • • 8 • • • • • • • • • 9 • • • • • • • • •

Soldan sağa: 1. Kalın okunursa yavru

çocuk, ince okunursa âli olur. Kabaca olarak, kadın. 2. Tersi Mihrace. Bir emir. 3. Öldürülen Irak başvekili-nin ikinci ismi. Dadı. 4. Sırt Dişiler (Arapça) 5. Öte be-ri konacak şey. C. Akçe. Ev 7. Bir emir (iki ke). Hürri-yet bahşetme. 8. Yalvarma. Büyük anne. 9. Kabaca Ey demektir. Kalburun büyüğü Yukarıdan Aşağıya :

1. Tersi sinirler. Bir ce-nup Amerika devleti. 2. A-tak ve becerikli. Yad edil. 3. Dini olmıyan. Hint pren--si. 4. Mütebaki (iki ke). 5 . . _ 6. Kitap evi. 7. Şımararak şuursuz işler yapan. Memu-riyetten kovulma. 8. Düş. Kokulu ve yenen bir ot. 9. Tersi biı> gün ismi. Elbise-nin alt kısmı.

Dünkü Bulmacanın Çözümü Soldan sağa: 1. Dolap - Kum. 2. Amir -

Hale 3. Lutııf 4. Azaz - Ca mi 5. Heder 6. Ez - Kabare 7. Rapor 8. Eyer - Emek. 9. İye - Mazi. Yukarıdan Aşağıya :

1. Dalavera 2. Omuz - Za yi 3. Litak (Katil) - Fey. 4. Aruz - Kore 5. Har 6. Ceb - Em 7. Karada - Ma 8. U1 (lu) - Merkez 9. Mesire -Ki.

NİŞAN Bayan

YILKAY ASIM Bay ile

YILMAZ GÜNEYT Nişanlandılar

Lefkoşa. 20.1.t>'

mmıımmiBKmmmmmm

İLÂN Fiat TekUfnameleri

Tıp Dairesi için Akıl Hasta hanesinden yemek artıklarının toplanmasına dair fiat teklif-nameleri 9. 8. 58 tarihinde ö.e. saat l f f a kadar Defterdarlığa vasıl olmalıdır.

Daha fazla tafsilât Tıp Ser visleri Müdüründen veya Akıl Hastahanesi Doktorundan alı-nabilir.

KUM ve ÇAKIL İnşaat yapan veya yaptı -

ran iş sahipleri inşaatta kul lanacakları deniz ve dere Kum ve Çakıl ihtiyaçlarını karşılamak için bize müra-caat edebilirler.

Nakliye 8 Giviko Sedon kamyonu ile.

Müracaat : İBRAHİM DERVtŞ

Yakub Efendi Yazıhanesi Lefkoşa.

T Ü R K & CASUSU

- . İ N G İ L İ Z , K E M A I j U (197) Yazan RECA1 SANAY

«M E ğ e r , v i c d a n e n

y a p t ı ğ ı işin muvaffakiye tine emin olursa, duyduğu de-runî haz her türlü maddî ve manevî mükâfatın kat kat fev-kinde oluyor.. İnsan, öyle bir haz hissediyor ki, bunu tarif etmek kolay değildir.

İşte, o gün, ben de, bu hu-susta kendimden emin oldu-ğum için neş'eden kabıma sığ-mıyordum.

O akşam, bizim Güstav'ı an-nesini, komşum matmazel (X...) i ve nişamlım Suzi'yi yanıma alarak Kordondaki Dansigde mükemmel bir ziya-fet verdim. Bütün bu kafadar-lar benim bu neşemin sebebini soruyorlardı, ben de şöyle ce-vap veriyordum:

—Teksas'taki annemin isim günüdür bugün...

Ziyafete, komşum matmazel (X...), nişanlım (Suzi) ile bir türlü samimî olmıyorlardı.. Hattâ bir aralık, matmazel (X...) bana:

—Bilmem amma, Mister Herri.. Ben, sizin bu Yunanlı kızla nasıl bir aile kuracağını-za akıl erdiremiyorum! dedi.

Biz böyle eğlenirken, karşı-mızdaki masada oturan ve hal lerinden, cepheden gelmiş ol-dukları anlaşılan altı subay,ba kışlariyle açıktan açığa bizim-le alâkadar oluyorlardı.

Bir ara, Suzi bana: —Herri, ben burada fazla

kalamıyacağım! dedi. Maksadını birdenbire anlı-

yamadım; sordum: —Sebep? —Dışarda anlatırım., dedi. Gözlerinden, halinden bir

şeyden korktuğunu anladım. İsrar etmedim. Diğerlerine:

—Biraz rahatsızlandım., de-di. Müsadenizi rica edeceğim..

Ben de, Suzi'yi götürmek üzere müsade isteyerek:

—Siz eğlenmenize devam ediniz, ben şimdi gelirim.

Dedim. Çıktık. Bir arabaya bindik.

Suzi yolda: —Rica ederim Herri, gazi-

noya dönme! Merakla sordum: —Ne var? Ne oldu Suzi'ci-

ğim? —Anlıyor musun? Karşı-

mızdaki masada oturan subay-lar müfrit kralcılardır. Ve ba-bamın aleyhinde olan partinin en ileri gelen âzalarındandır-lar. Benim, böyle bir zamanda gülüp eğlenmem, bunların fe-nasına gitmiş olacak. Dans ederken çok kaba lâflar söy-lediler. İyi ki sen anlamadın!

—Ne partisinden bunlar? —Epirliler... Bunların reis-

leri olan bir albayı babam di-vanıharbe verdi. Pek çok defa babamı ölümle tehdit edenler oldu. Onlar da bunların için-de...

—Desene, sizin orduda, âde ta bir anarşi var!

—Herri.. Babama acıyo-rum.. Sanıyorlar ki, kral bura'-ya gelirse, bu harp muzafferi-

1 yetle bitecek.

AKARSU GiYiMEVİ'nden Sayın halkımızdan gördüğümüz büyük teşvik ve

destek sayesinde şimdi de GİYİMEVİMİZ eskiden-beri piyasada rekor yapmış ucuz fiatlarımızı bir kat daha düşürerek yepyeni DAHA UCUZ fiatlarla ve her hafta yeni yeni mallarla hizmetinize koymuştur.

Keza sayın halkımız bilirler ki AKARSU Giyim-evi'nden satn aldıkları herhangi bir eşya da FEDE-RASYONUMUZUN da bir komisyonu vardır ve dolayısıyle müşterilerimiz de FEDERASYONUMUZA devamlı olarak yardımda bulunmuş olmaktadırlar.

AKARSU GiYiMEVt Girne Caddesi 40—47

Tel: 2955 - Lefkoşa

I

Suzi bu sözleri söylerken ga-rip bir şekilde güldü ve ilâve etti:

—Herri, bir de Venizelist askerî şeflerini dinle, bak ne söylüyorlar. Kemalistler çok kuvvetlenmiş... ArUk bizim or-du bunlarla başa çıkamazmış..

Yine bir fırsat zuhur etmiş-ti.

—Suzi, sevgilim, dedim. Ne olur, beni bu Venizelistlerle ta niştir. Gazeteme yazacak bazı mevzular çıkarırım belki..

Suzi safiyetle: —Peki.. Yarın akşam seni

bunlardan bir generalin evine götüreyim..

Arabada Suzi'ye, dudakla-rımla bir teşekkür sundum.

Suzi'yi evine bıraktıktan son ra tekrar gazinoya döndüm.

Hayret! Baktım, Suzi'nin bahsettiği adamlardan biri bi-zim masaya gelmiş...

Tabiîliğimi hiç bozmadan yerime oturdum. Subay biraz sarhoştu. Matmazel (X...)in yüzünde bir hoşnutsuzluk var dı. Dikkat ettim. Diğerlerinde de ayni hal. Matmazel (X...)e sordum:

—Bu mösyö kimdir? —İsmini bilmiyorum. Dedi. Bu sırada subay bana,

kötü bir fransızca ile: —Siz Amerikalı mısınız? de

di. —Evet, dedim, ya siz?

Müthiş bir kavga: Yunan subayını ceketinin yakasın-dan tutup ayağa kaldır-mamla çenesine yumruğu indirmem bir oldu... Bun-dan sonra, gazino karıştı, etrafdakiler de birbirine

girdi

Ufak bir skandal çıkarma-yı kafama koydum. Çünkü,bir kimse ile çabuk ahbap olmak için, önce hafif tertip bir kav-ga etmek çok iyidir: kestirme yoldur. Bir kavgadan sonra barışıldı mı, insan bir yıllık samimiyeti, ahbaplığı bir gün-de elde edebilr!

Bu subaylardan, cephedeki vaziyet hakkında epeyce ma-lûmat almak mümkündü..

Benim alaylı bir mukabele-de bulunuşum, subayı büsbü-tün çileden çıkardı. Sarhoş ağ-zı ile:

— Bizim generalimizin şe-refli kızının haysiyetiyle oynu-yorsunuz! diye başladı ağız do lusu hakaret savurmağa.

Benim de istediğim bu idi. Ceketinin yakasından tutup ayağa kaldırmamla benim meş hur yumruğu çenesine indir-mem bir oldu!

Subay yere yuvarlandı.. Arkadaşları koşuştular.. Aralarından sıyrıldım. Diğer masalardaki subaylar

da ayaklandılar. Diğer subav-lar, önce hâdisenin neden çık-tığını anlamak istiyordu. Mat-mazel (X..) hemen cevap ver-di:

— Biraz evvel buradan çı-kıp giden, (generalin kızına) hakaret etti. Onun için bu bu Amerikalı da tokatladı., dedi.

Meğer diğer subaylar Veni-zelist imişler:

— Doğrudur... — Değildir... — Haklıdır...

— Haksızdır... Derken, bu partizan subıy-

lar birbirlerine girdiler. Bîn fırsattan istifade, bizim arka-daşlara:

— Kalkın, hemen buradan savuşun!

Dedim. Onlar kalkıp gider-lerken, masalarla, sandalyeler le müthiş bir kavga devam edi yordu. Gazinonun içi bir mu-harebe meydanına dönmüştü.

(Devamı var)

FI R S T L 0 R D En Seçkin "VÎRG1N1A" Tütününden Mamûl FILTERL1

FIRST LORD Sigaralarını içmekle hem sıhhatınıza hem de Millî servete faydalı oluruz.

Genel İthalâtçı ve Toptan Satış Yeri

TACEDDIN ATAI Ticarethanesi Ermu Sok. No. 215

TEL: 5 8 1 9 - Lefkoşa

İngiliz askerleri ile polis lâh lar la ' , , tkî(lV!)

KjL' k bır]Mari?in iş t irak e t t iğ i / aç ık nu*ı,n "il n«n>- .»an -lünyayı JU™

r l n d T V b f î haklu oti dan da bahsetmiştir. Lozan andlaşması gereğince Türkiye

' ti ı-rl 1 Ur.tT. t*a1İTYI

m * at»mla çalujan denfc-Kançılaryasının ^ P İ l H

bulunacağı ilan olunur. | söviemistir. lu

V _ rede' buUrad bu akşam ({»ıı Par ise dönmü ^

ı evvel f r ak ' -U arzusunj] bunun

«nr>

..S*

SAYFA 4 ( B O Z K U B T ) PERŞEMBE, 24 TEMMUZ, 1958

I j p n f ^ f f a i n

i p *

APAK, A T İ N A MAÇI OYNANABİLİR, D E D İ

Federasyon Başkanına Göre 30 Eylül'deki Beşiktaş - Oiimpiakos Maçının Yunanistan'da

Oynanmasında hiç bir Mahzur Yok İHtanbul (Hususi Spor Muhabirimiz Altaıı GUlenaz Bildiriyor)

Futbol Federasyonu Baş kam Orhan Şeref Apak, Beşiktaş'ın Olimpiakos'la Atmada maç yapmasında bir mahzur görmediğini ifade etmiştir.

Başkan, A v r u p a şampiyon kuliibler tur-nuvasının bu k a r ş ı -laşmasma dair şu izahatı vermiştir: "Avrupa Birli-ğine, Şampiyon kulübler Turnuvası maçlarına işti-rak edeceğimiz hususunu taahhüt ettik Bu itibarla maçı oynamamamız için bir sebeb mevcut değildir. Beşiktaşm karşısına kur'a neticesinde bir Yunan ta-kımının çıkması, bu taah-hüdü yerine getirmemek için bir sebeb teşkil etmez Hiç bir korkumuz yok. Ati nada 30 Eylülde Olympi-akosla karşılaşacağız."

Apak, mevzuun en mü-him taraf ı hakkında da "Yeter ki, Yunan hükûme ti ve Yunan Federasyonu gerekli emniyet tedbirleri-ni almış olsun. Bunu da ye rine getirecekleri tahminî umumîdir" demiş ve söz-lerine grup değiştirilmesi gibi bir teşebbüsün k a f i -

yen düşünülmediğini ilâve etmiştir . Enver Kaya Ne Diyor?

Beşiktaş Kulübü ikinci Reisi İstanbul Milletvekili Enver Kaya da şu beyanat ta bulunmuştur : "Olympi-akosla karşılaşmaya hazı-rız. Hükümetimiz müsaa-de ederse bizce da bu ma-çın oynanmasında hiç bir mahzur kalmaz"

Yunanlılar susuyor Dün gece telefonla ko-

nuşulan Oiimpiakos Ku-lübü reisi Avriamopu-los -ayni zamanda Yunanis tan Deniz Ticaret Bakam-dır- malûmatsız olduğunu söylemiş ve Futbol Fede-rasyonu ile temas edilmesi tavsiyesinde bulunmuş-tur . Bunun üzerine yine telefonla temas edilen futbol federasyonu azala-rından Kostontaros şunla-rı söylemiştir: "Şampiyon kulübler turnuvasındaki ilk rakibimizin Beşiktaş ol duğuııu sizlerden öğren-dim U.E.F.A, dan henüz resmî bir yazı almış deği-liz. Bu itibarla bir şey söy lemek imkânsızdır"

Transfer Kurtu Somer Ölümle T e h d i t E d i l d i

İstanbul (özel) -Kadri Ay-taç'ı Karağumrük Kulübüne transfer eden Umumî Kâtip Fahri Somer ölümle tehdit edilmiştir.

Koyu bir kulüpçü tarafın-dan yazıldığı tahmin edilen mektup Fahri Somer'in ismini havi bir zarfın içinde Kara-gümrük Kulübüne gelmiştir. Gayet sert bir lisanla kaleme alınan mektupta Fahri So-mer'in bu işten var geçmesi,

aksi halde bunun hayatına mal olacağı kaydedilmiştir.

Emniyet makamlarına mü-racaat edip etmeyeceğine da-ir bir suali tecrübeli idareci "Bunu bir şaka kabul ediyo-rum" demekle iktifa etmiştir.

Karagümrük camiası ise So-mer'in şakaya aldığı bu tehdit mektubunun ciddî olması ih-timalini düşünerek icabederse tetbirler alınmasının da müm-kün olduğu kanaatindedir.

S T A R B O Y ELEKTRİK SÜPÜRGE VE CİLA

M A K İ N E L E R İ

j;

ı !

helflf der neue Favorlt ünler den Rautgvrflto, Nur DM216.- kastet die Starboy Kombina*»* (Staubsauger + rotierender Saugbolı««r|

* VorfOhrung und Verltauf durdt

STARBOY ALMAN malı ve garantili olup hem elektrik süpürgesi ve hem de cilâ makinesi olarak kullanılır.

Kıbrıs Genel Acenteleri: f ATA1 KARDEŞLER $

Lefkoşa - Mağusa - Lârnaka.

Brezilyada T a k ı m ı

Cumhurbaşkanı K a r ş ı l a d ı Rio-De-Jeneiro: İsveçte

cereyan etmiş olan Dünya Futbol Kupası maçlarında dünya şampiyonluğunu ka zanmış olanBrezilya millî takımı Rio-de-Janeiro'ya avdet etmiş ve görülmemiş tezahürat la karşılanmıştır.

Umumiyetle belirtildiği-ne göre, millî takımın kar-şılanışı ikinci Dünya Har-binden sonra i ta lya cephe-sinden avdet eden Brezilya seferi heyetinin karşılanı-şından aşağı olmak şöyle dursun, bundan kat bekat üstün olmuştur.

Hava alanını Riyaseti-cumhur Sarayından ayıran yirmi kilometrelik yol bo-yunca milyonlarca insan toplanmış olup ellerindeki bayrakları sallamakta ve civardaki binaların balkon-larından pencerelerinden konfetler serpmekte idiler.

Dünya şampiyonları için Rio-de-Janeiro çılgınca bayram yapıyor.

Dört gündenberi Rio De Janeiro şehrinin semaları-nı, sokaklarını, mahalleleri-ni, caddelerini donatmış bulunan bayrakların, gök-leri t ı rmalayan fişeklerin bardaktan boşanır gibi yağan konfet i yağmurun rengârenk krapon kâğıtla-rı ve çiçeklerin, şehrin için de öten çın çın kahkaha, t am - t am ve bando mızı-kaların bir sebebi va r : Dünya şampiyonu olan Fu t bol cambazları va tana dön düler. Bir milyon kişi has-retle futbolcularını kucak-ladı. Rio'da görülmemiş te-zahürat yapıldı. Deniliyor ki Rio tarihinde böylesine bir bayram yaşamadı. Şim di bütün Brezilya karna-val heyecanı içerisinde..

Dile kolay. Brezilyalılar böylesine bir heyecanı ya-şamak için t am 20 sene beklemişlerdi Kendi saha-larında oynamışlar, başka sahalarda oynamışlar, fa-kat her seferinde ucuna ka dar geldikleri şampiyonlu-ğu kaçırmışlardı.

Fakat bu defa, öyle mi ya.. Bu defa Dünya Kupa-sı Brezilyaya taşınmıştı . Brezilya futbolcularının nezdinde dünyanın en iyi futboluna sahip ülke oldu-ğunu isbat etmişti. Bun-dan duyulan gurur, sevinç ve neş'enin haddi hesabı yoktu.

Ç A Ğ R I 25 Temmuz 1958 Cuma

günü ö.e. saat 10 da Lefko-şada Haydarpaşa ilkokulun da yapılacak öğretmenler toplantısına bütün meslek -duşların iştirakleri özlenir. Gündem :

1 — öğretmenler Koop. İktisat Bankası.

2 — İlkokul müfredat proğramı.

3 — Tatil günleri. 4 - Mesleki konular.

Kıbrıs Türk öğretmenler Birliği Başkanı

A. Necati

KİRALIK

Lefkoşnda Kristal Sine-ması yanında 4 odalı bir ev banyo, aşevi sündiirme, ka demhane ve su teşkilâtı ile kiralıktır.

Müraeat yeri : Eczacı H. Timur Azmi

MÜJDE

Sağlam ve ucuz mobilya-lar Altaylı Kardeşlerde bu-lunur. ödemede kolaylık yapılır.

Mecidiye sokak No. 39 A gf keîkoçH y

KADIN - DOĞUM KLİNİĞİNDE ÇALIŞMIŞ TECRÜBELİ NÖRS ARANIYOR

Tel: 5425 Müracaat: Mahmut Paşa 13,

1400 Rum ve 50 Türk Tevkif Edildi

(Birinci sayfadan kalan) larıııdan sonra yabancı ba-sın mensuplarını da kabul etmiş ve son alınan karar-lar hakkında onlara da iza hatta bulunmuştur.

Vali bu arada Türkiye Basın Mensupları tarafın -dan Türk cemaati temsilci-leri hakkında kararlar alı -nıp alınmadığına dair soru lan bir suale siyasî şahsiyet lenjn hiçbir zaman tevkif

edilmiyeceğini, bunlar hak-kında herhangi bir kararın alınmadığını beyan etmiş-tir.

İki cemaatin bir arada ya şayıp yaşıyamıyacağma da-ir sorulan bir suale Vali Sir Hugh Foot, dünkü görüşü-nün değişmediğini, iki ce-maatin bir arada pekâlâ ya şıyabileceğini ve buna çalı şılması lâzım geldiğini iddia etmiştir.

Kanunlarda Yeni Değişiklikler

Resmi Gazetede yayınlan-dığına göre, Fevkalâde Ah-val Kanunlarında yeni tadi lftt ve değişiklikler yapılmış tır. Bu zümreden olmak üze re. umumî selâmeti bozacak yabancı bir teşkilât namına miizir çalışmalarda buluna-cak kimseler hakkında Vali ye geniş ölçüde tevkif yet-kileri verilmektedir.

Basın ve telgraflara san-sür vazedilecek, telefon mu havereleri icabı halinde kontrol edilebilecektir.

Kanunda, başkalarına ait bir malı zorla işgâl edecek lere karşı yeni hükümler bulunmaktadır. Hükümler gereğincc başkasının malına zorla girip oturanlar veya o malı işgâl edenler sorum-lu tutulabilecek ve hakla-rında kanunî takibat yapı-lacaktır.

Bayrak Yasağı Bayrak kanununda yapı-

lan yeni bir değişiklikle, lii zumu görülen vakit ve ma-

BÜYÜK YANGINLAR ÇIKARILDI

Salı günü biri Küçük Kay-maklıda, diğeri de Lâkadam-yada olmak üzere iki büyük yangın çıkarılmıştır. Küçük Kaymaklıda bir Ruma ait ev-de çıkarılan yangın evin ta-mamen yanarak harap olma-sına sebeb olmuştur.

Lâkadamyada ise Türkle-re ait üç evde yangın çıkarıl-mış, 1 ev tamamen harap ol muş, 2 evde de ciddî hasar kaydedilmiştir. Bu köyde bu lunan diğer Türk evlerine de girilmiş ve büyük hasar ya-pılmıştır. Küçük Kaymaklı ve y Lâkadamyada çıkarılan yangınların sekiz yüz liralık maddî zarara sebeb olduğu tahmin ediliyor.

Lübnan Hakkında Yeni Bir Teklif Mi? Paris, 23 (R) - 14 Tem.

muz tarihinden beri devam lı oturumlar yapmakta olan NATO Daimî Konseyi bugün de toplantılarına devam et-miş ve Orta Doğu meselelerini müzakere etmişlerdir.

Fransız Hariciyesine yakın çevreler, Orta Doğudaki ka-rışık durumu yatıştırmaya ilk adım olarak Lübnanın taraf-sız bir bölge haline getirilme-si yolunda bir teklifin Fransız Hariciyesinde incelenmekte olduğunu bildirmektedirler. •••»•••

EN ÜSTÜN KALİTELİ

LÂSTİKLER

halde bayrak çekmek kaza komiserleri tarafından ya-sak edilecektir.

Memlekette bulunan ya-bancı tebaalar hakkında da gerektiği şekilde takibata girişilecek ve bunlar miizir eşhas oldukları tesbit edil diği takdirde, memleket dı şına çıkarılabilecektir.

Tevkiflere Dair Yeni kanunlar Emniyet

mensuplarına bir şahsı tev-kif etmek yetkisini tanımak tadır. Bu gibi şahıslar, Vali den ve Mahkemelerden izin alınmaksızın 28 gün mevkuf tutulabileceklerdir.

Mevkuflara Gönderilecek Eşya

Son günlerde tevkif edi-len siyasi mevkuflara ikinci bir emre kadar Refah Dai-resi vasıtasiyle Traş levazı matı, havlu ve bir kat iç çamaşırı gönderilebilir. Bu nun dışında herhangi bir -şey şimdilik gönderilmiye eek ve mevkuflar ziyaret e~ dilemiyecektir.

Tefrik Edilmelidir Suçlu ile Masum

(Birinci sayfadan kalan)

mun düzelmesinde ise Türk - İngiliz dostluğu başta belen bir faktördür . Kıbrıs Turku bunu ço| iyi takdir etmiş ve ona göre hare ket etmiştir.

Kıbrıs Türkü en karanlık zamanlarda hükü-metin yardımına koşmayı kendisine vazife bilmiş ve bu vazifesini seve seve yapmıştır. Türkler bu-nu yaparlarken kendi selâmetlerini hiçe saymış ve memleketin kanunları safında yer alarak kork-madan yılmadan hükümete yardıma koşmuştur. () halde Kıbrıs Türküne bugün yapılanlar nereden icabetmiş ve reva görülmüştür?

Hükümetin Kıbrıslı Türkleri tevkif etmek için almış olduğu karar çok aksaktır . Bu karanıı, hükümetle Türk cemaatı ve dolayısıyle hükümet-lerin arasında tamiri güç gedikler açmadan göz-den geçirilmesi her iki taraf ın meııfaatları icabı-

<İU Biz TAKSİM yolundan asla dönmiyeceğiz. Fakat bunu yaparken memleket kanunlarına en büyük hürmeti şimdiye kadar olduğu gibi göstere ceğiz.

Hükümetin artık adada denemeler yapmaya bir soıı vermesini bütün kalbimizle isteriz. Hükü-met için şimdi en çıkar yol, iki cemaatın artık hiç bir suretle bir arada yaşıyamıyacağını takdir ede-rek bir an evvel TAKSİM'e gitmesi ve tevkif edi-len masum kardeşlerimizi serbest bırakarak evle-rinden barklarından kaçan kardeşlerimizi tazmin etmesidir, Bunun haricinde takibodilecek herhangi j bir siyaset adamızı daha fazla felâkete sürükleye-cek ve Batılılar için kıymeti biçilmez Türk - İng liz dostluğu haleldar olacaktır. Hür insanlık ise bu kıymetli dostluğu kaybetmeye asla tahammül edebilecek bir durumda değildir.

« •:•:• <•>. <•> i Şy

44 C R O S L E Y

• sy

" A M E R İ K A N " BÜZ DOLAPLARI Amerikada olduğu gibi kısa bir zaman içinde Kıbrısta'da satış rekorunu kırmıştır. Mevcudu tükenmeden siz de bir "CROSLEY" almağı

i h m a l e t m e y i n i z . . .

"CROSLEY" rakiplerini köşelere atacak kadar zarif, sağlam ve kullanışlıdır.

"CROSLEY" yi bir kere olsun görmek ve denemekle rakip reklâmları çarşının gölgesinde değil suyun dibin-de bulabilirsiniz, beş sene müddetle garantilidir, rakipsiz bir servise tabidir, tamamen otomatiktir. Kıbrıs çarşısına ithal edilen buz dolâblarının en ustun kalıtelısıdir. Buz Dolablarının her türlü yedek parçası mevcuttur v

"CROSLEY" "CROSLEY" "CROSLEY" "CROSLEY"

"CROSLEY"

C "CROSLEY" v s? İ "CROSLEY"

tuttuğu buzlan ıkı dakika içinde eritir, içerisini kurutur ve tekrar otomatik olarak çalışır. 1 En sıcak şartlar altında dahi buz yapar (Full -Tropıcal dır. 42 derece santigratta S U ı r Ne buyuk üstünlük değil mi? Ç

Kıbns Genel Acenti

m

« i 7 i 5 i

ayak küpünde olanları e ıoo

ayak küpünde olanlar iirli

G E N E L yapılır,

t

MUHARREM SITKI ( " 1 4

„ . „ . Lefkoşa.

N. FKAADZltLARDAK1 A C E N T E L E R 1 M t z

U f k e £LFER F A i K GENÇ

4rm*mm::*rm £ £ L MM

Kelebek Ticarethanesi fi D Lârnaka l ı

• :« • im