5
71 erkes bir fleye, herkes bir kimseye kefil oldu... Bu “kefil olma” olaylar› ba- na, tarihe ve edebiyata konu olmufl baz› kefil olma söylencelerini an›msat- t›. Ancak bu an›msad›klar›m fluna bu- na, ya da ortaya dökülen suiistimal savlar›n›n sonucu al›nmadan, olaya ad› kar›flan yandafllara umulmad›k kiflilerden gelen ve sonu fiyaskoyla biten kefillik de¤il, insanl›¤a, insanî de¤erlere olunan kefillik... Y›l 1615... Birinci Sultan Ahmet zaman›n›n göz- de mollalar›ndan, bilim ve kalem sa- hibi Bostanzâde Yahya Efendi (1575- 1639) Halep, Bursa, Edirne kad›l›kla- r›ndan sonra 1613’te ‹stanbul kad›l›- ¤›na, 1614’te Rumeli kazaskerli¤ine atan›r; ancak 1615’te görevden al›n›r. Bostanzâde Yahya Efendi’nin, Sultan Ahmed’e sunmak amac›yla, eski Os- manl› Padiflahlar›n›n ve Müslüman hükümdarlar›n özelliklerini anlatt›¤› TÜRK D‹L‹ Orhan Velidedeo¤lu Kefil Kefil Günümüzde, zaman zaman baz› sözcükler moda olup ortal›¤a dökülüyor... Geçen aylarda da çok kullan›lan ve moda olan bir sözcük: Kefil... H

Orhan Velidedeo¤lu Kefil · gelmezse onun yerine beni asars›n” der. Kral bu ifli e¤lenceli bulur ve suç-luyu sal›verir. Üçüncü günün akflam›, günefl bat-

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Orhan Velidedeo¤lu Kefil · gelmezse onun yerine beni asars›n” der. Kral bu ifli e¤lenceli bulur ve suç-luyu sal›verir. Üçüncü günün akflam›, günefl bat-

71

erkes bir fleye, herkes birkimseye kefil oldu...Bu “kefil olma” olaylar› ba-

na, tarihe ve edebiyata konu olmuflbaz› kefil olma söylencelerini an›msat-t›. Ancak bu an›msad›klar›m fluna bu-na, ya da ortaya dökülen suiistimalsavlar›n›n sonucu al›nmadan, olayaad› kar›flan yandafllara umulmad›kkiflilerden gelen ve sonu fiyaskoylabiten kefillik de¤il, insanl›¤a, insanî

de¤erlere olunan kefillik...

Y›l 1615...

Birinci Sultan Ahmet zaman›n›n göz-de mollalar›ndan, bilim ve kalem sa-hibi Bostanzâde Yahya Efendi (1575-1639) Halep, Bursa, Edirne kad›l›kla-r›ndan sonra 1613’te ‹stanbul kad›l›-¤›na, 1614’te Rumeli kazaskerli¤ineatan›r; ancak 1615’te görevden al›n›r.Bostanzâde Yahya Efendi’nin, SultanAhmed’e sunmak amac›yla, eski Os-manl› Padiflahlar›n›n ve Müslümanhükümdarlar›n özelliklerini anlatt›¤›

TÜRK D‹L‹Orhan Velidedeo¤lu

KefilKefilGünümüzde, zaman zaman baz› sözcükler moda oluportal›¤a dökülüyor... Geçen aylarda da çok kullan›lanve moda olan bir sözcük: Kefil...

H

Page 2: Orhan Velidedeo¤lu Kefil · gelmezse onun yerine beni asars›n” der. Kral bu ifli e¤lenceli bulur ve suç-luyu sal›verir. Üçüncü günün akflam›, günefl bat-

layan zavall› Arap, boynunu büker ve“Hüküm Allah›n, buyruk padiflah›m›-z›nd›r” der.

Numan’›n emri üzerine cellatadam› yere çökertip k›l›c›n› çeker...O an adam, vezire yalvar›r:

“Ey fierik bin Ad, ölümden ezik,üzülmüfl, küsmüfl de¤ilim / Fakat gü-vercin yavrular› gibi o¤lanc›klar›mvar / Onlar›n üzüntüsünden s›zlan›r›m/ Sen bana ac›y›c› ol!..”

Vezir, dayanamay›p adam› ba¤›fl-lamas› için Numan’›n aya¤›na kapan›r;

ama padiflah›n kal-bini yumuflatamaz. Vezirinin son ola-rak, “O¤lanc›klar›varm›fl, açl›ktan ö-lürler. Hiç olmazsaizin ver, onlara yi-yecek bir fleyler gö-türsün, gelsin; sonraöldürt” demesi üze-rine Numan, “Ya

gelmezse?.. Gidip gelinceye kadarkefil göstersin, gelmezse kefilini öl-dürtürüm” der.

Adam yine Vezire yalvar›r: “Bu-rada sizden baflka bana ac›yan kimsemyok; hayra öncülük ettiniz, kefilim desiz olun. Akflamdan önce gelip yeti-flirim” der.

Vezir, “Ben ona iyice gerekli ol-dum ki, baflka ç›kar yol düflünemiyor.Yalvarmas›n› geri çevirmemeliyim”diye düflünerek kefil olmay› kabuleder ve Numan adam› b›rak›r.

‹kindi vaktine kadar beklerler,adamdan haber yoktur... Bir süre son-ra uzaktan bir toz bulutu görülür. Ba-karlar ki adam uçarcas›na geliyor.

72

“Tuhfetu’l-Ahbab” (*) adl› ünlü yap›-t›n›, görevden al›nd›¤› bu tarihten son-ra yazd›¤› ileri sürülür.

Yap›t›n bir amac› vard›r: “Yeryüzü sultanl›¤›n›n geçici olmas› nede-niyle taht sahiplerinin aldat›c› tutkular-dan uzak kal›p adalete ve do¤rulu¤adayanan bir yönetimden flaflmamala-r›n› ö¤ütlemek...”

Bu yap›t›n sonuna sekiz söylenceeklenmifltir ki bunlardan kefalet (kefilolma) ile ilgili ikinci söylence -özetolarak- flöyle:

Arap padiflahlar›ndan [Hire’ninson hükümdar›] Numan bin el-Münzir(öl. 613) günlerini ikiye ay›r›r; bir gü-nünü “iyilikler günü”, di¤er gününü“kötülükler günü” diye adland›r›r veyönetimini, halkla iliflkilerini buna gö-re düzenler.

Numan, bir gün veziri fierik ileçöllerde dolafl›rken uzaktan kendilerinigören, ama onlar› tan›mayan yoksulbir Arap, sadaka istemek için koflarakyanlar›na gelir, selam verir ve hay›rduas› eder.

Numan’›n, “Bre ak›ls›z adam, bil-miyor musun ki bugün benim kötülükgünümdür!” diye kükremesi üzerinekarfl›s›ndakinin padiflah oldu¤unu an-

BD TEMMUZ 2011

Yap›t›n bir amac› vard›r: “Yer yüzüsultanl›¤›n›n geçici olmas›nedeniyle taht sahiplerininaldat›c› tutkulardan uzakkal›p adalete ve do¤rulu¤adayanan bir yönetimdenflaflmamalar›n› ö¤ütlemek...”

Page 3: Orhan Velidedeo¤lu Kefil · gelmezse onun yerine beni asars›n” der. Kral bu ifli e¤lenceli bulur ve suç-luyu sal›verir. Üçüncü günün akflam›, günefl bat-

gelmezse onun yerine beni asars›n”der.

Kral bu ifli e¤lenceli bulur ve suç-luyu sal›verir.

Üçüncü günün akflam›, günefl bat-mak üzere... Suçlunun dönmeyece¤ine inanan halk, suçluya kefil olan gencinidam›n› seyretmek için meydandatoplanm›flken, taflan selleri afl›p, yolu-nu kesen haydutlardan kurtulup, pekçok güçlü¤ü atlat›p dönen suçlu, yor-gun ve periflan durumda flehrin kap›-s›nda görünür ve ba¤›r›r: Durun, bengeldim!..

Kral›n gözleri dolar, demek kidostluk buymufl, diyerek suçluyu ba-¤›fllar.

Balad, kral›n flu sözleriyle biter:Anlad›m ki sadakat ve dostluk bofl fleyler de¤ilmifl,Lütfen beni de al›n aran›za,Sizin üçüncü dostunuz olay›m...

Yanlar›na ulafl›nca:“‹flte geldim!.. Çocuklar›ma ula-

flamad›m, geç kal›r›m da kefilime birzarar gelir diye korktum, yar› yoldandöndüm. Haz›r›m, buyruk padiflah›-m›nd›r” der.

Numan, derin bir flaflk›nl›¤a gö-mülür; bir adama, bir vezirine bakarve “‹kinizin de durumundan hayrettekald›m. Arap, sözünde durdu. Sen bü-yüklük ve yi¤itlikte herkesten önegeçtin. Siz, birbirinize böylesi bir gü-ven ve ba¤l›l›k gösterdiniz, ben nas›lzulümde bulunurum” der ve yapt›kla-r›na piflman olup kötülük günlerini deiyilik günlerine katar.

***

›l 1785...

Almanlar›n ünlü yazarlar›n-dan Friedrich von Schiller

(1759-1805), 1785’ten sonra yazmayabafllad›¤› baladlar›yla da ünlüdür.

En güzel baladlar›n›(**) ayaklar›n›so¤uk su dolu bir kaba sokarak düflü-nüp yazd›¤› söylenen Schiller’in, Si-rakusa Kral› k›y›c› Dionysios (‹Ö 405-367) ile iliflkilendirdi¤i kefil adl› birfliiri vard›r:

Kurdu¤u askeri bask› yönetimiylehalk› sindirmeye çal›flan kral› öldür-mek için Sirakusa’ya gelen bir gönül-lü, eyleme geçemeden yakalan›r. Kral,öldürülmesini emreder.

Genç adam cezaya katlan›r amaKraldan, köyündeki k›z kardeflini ev-lendirmek için cezas›n›n üç gün erte-lenmesini ister. Kral güler; “Ya gel-mezsen?.. Suçlunun çok yak›n dostuolan ve halk›n aras›nda olay› izleyenbir genç ileri at›l›r ve “Ben kefilim,

73

BD TEMMUZ 2011

Friedrich von Schiller

Y

Page 4: Orhan Velidedeo¤lu Kefil · gelmezse onun yerine beni asars›n” der. Kral bu ifli e¤lenceli bulur ve suç-luyu sal›verir. Üçüncü günün akflam›, günefl bat-

(Bakanlar Kurulu) oluflturma aray›fllar›içerisindedir. Sonunda, Baflbakanl›¤auygun görülen Prof. Dr. Nihat Erim,CHP’den ayr›larak 26 Mart 1971’ departiler üstü I. Erim Hükümeti’ni (33.Hükümet) kurar.

Meclis Genel Kurulu, Nihat Eri-m’in yeni Bakanlar Kurulu program›n›okumas›n›n ard›ndan da¤›l›r.

Tutanak kürsüsünde bir yandannotlar›m› toplarken, di¤er yandan kar-fl›mda, birkaç metre ilerimdeki s›ras›n-da oturmay› sürdüren ‹smet ‹nönü’yüizliyorum; Kemal Sat›r’a bir fleyleranlat›yor...

Bu arada Adalet Partisi kulisineaç›lan kap›dan iki CHP milletvekilive yanlar›nda tan›mad›¤›m bir kifliGenel Kurul salonuna girdiler. Onlar›gören Kemal Sat›r yanlar›na gitti, ta-n›mad›¤›m kiflinin elinden tutup ‹smetPafla’n›n yan›na getirdi ve:

Ayr› yüzy›llarda, ayr› iki ülkeninünlü yazarlar›nca hemen hemen ayn›konuyu yans›tan bu söylenceler ilginç-tir: Bostanzâde Yahya Efendi bu söy-lenceyi daha önce bir yerden duyduda m› yap›t›na ekledi, yoksa ilk kezkendisi mi kaleme ald›?..

Schiller, kendisinden 170 y›l önceYahya Efendi’nin yazd›¤› söylencedenesinlenerek mi; yoksa aya¤›n› soktu¤uso¤uk sudan ald›¤› esin ile mi bu bala-d› yazd›?..

Söylencelerin ortak yan›, ikisininde halk›n› hor gören ac›mas›z, k›y›c›bir padiflaha / krala karfl› iki insan›n,canlar›n› ortaya koyarak dayan›flmas›.Ayr›ld›klar› nokta ise: Yahya Efendisöylencesinde hoflgörülü olmay›, insa-n› sevmeyi ve dürüstlü¤ü öne ç›kar›r.Schiller ise do¤rudan “Dostluk” kavra-m›na vurgu yapar.

Bat› dünyas›nda Schiller, bu flii-riyle ölümsüzlefltirilirken Do¤u, Bos-tanzâde Yahya Efendi gibi devrininönemli bir yazar›n› tarihin derinlikle-rinde unutur... (!)(*) Bostanzâde Yahya, Tarih-i Saf / Tuhfetu’l-Ahbab (Duru Tarih / Dostlar Arma¤an›),Milliyet Yay›nlar› 1978. Sadelefltiren NecdetSakao¤lu(**) Balad: Genellikle bir halk efsanesini yada tarihsel bir öyküyü anlatan ve dörtlüklerhalinde yaz›lan fliir.

***

Temmuz ac›s›...1970’li y›llar›n bafllar›ndaki o

sanc›l› günlerde ‹smet ‹nönü CHPGenel Baflkanl›¤›n› sürdürmektedir.Kemal Sat›r da Parti Genel Sekreteri... TBMM, 12 Mart 1971 Muht›ras›-n› izleyen günlerde yeni bir hükümet

74

BD TEMMUZ 2011

Eski Baflbakanlar›m›zdanNihat Erim

Page 5: Orhan Velidedeo¤lu Kefil · gelmezse onun yerine beni asars›n” der. Kral bu ifli e¤lenceli bulur ve suç-luyu sal›verir. Üçüncü günün akflam›, günefl bat-

“Paflam, bak›n size kimi getirdim;Nihat Erim’in kardefli...”

Pafla bafl›n› kald›r›p flöyle bir bak-t›: “Ne o, sen de mi politikaya heves-lendin?”

“Hay›r Paflam, bir evden bir

kurban yeter...” (!)

***

O gün içimde bir burukluk yaratan buyan›t, flu sat›rlar› yazarken bile kulak-lar›mda yank›lan›yor, aradan tam 40y›l geçmesine karfl›n:

Bir evden bir kurban yeter!..

Gençli¤imden beri Nihat Erim’i,fl›k ve kibar bir beyefendi görünümüy-le çok be¤enirdim. Atatürk Lisesi’nde

okurken okula gidip geldi¤im yol üze-rinde, Sa¤l›k Soka¤›’n›n sonuna do¤-ru, köfle bafl›nda, bahçe içindeki ikikatl› evinin önünden geçer, onu göre-bilmek için gözümü evden ay›rmaz-d›m. Hele o, genellikle sefirlerin (el-çilerin) kulland›klar›, kap›lar› bugün-külerin tersine, önden arkaya do¤ruaç›lan, 1948-1950’li y›llar›n modelisiyah Citroen arabas›, ona ne kadaryak›fl›rd›...

Evet, ne yaz›k ki çok geçmedi...Prof. Dr. Nihat Erim, 19 Temmuz

1980’de Dev-Sol taraf›ndan düzenle-nen bir suikast›n kurban› oldu...

Kardeflinin içine do¤muflças›[email protected]

75

BD TEMMUZ 2011

fl adam› t›rafl olurken kap›n›n önünden geçmekteolan derbeder görünümlü bir çocuk görünür. Berber,

ifl adam›n›n kula¤›na; 'Bu çocuk, dünyan›n en aptalçocuklar›ndan biridir! Bak›n flimdi...' der ve çocu¤a seslenir:'Ali, buraya gel!'

Çocuk sakince dükkâna girer ve aptalca bir gülüflleberberi selamlar. Berber bir elinde 5 liral›k, di¤er elinde50 liral›k bir banknot oldu¤u halde çocu¤a sorar:

'Hangisini istiyorsan alabilirsin? 'Çocuk dalg›n dalg›n bir 5 liraya bir de 50 liraya

bakar ve sonunda 5 liral›k banknotu h›zl›ca çekerekberberin elinden al›r. Berber ifladam›na döner ve gülerek:'Gördünüz mü? Size söylemifltim.' der.

T›rafl bitince ifladam› soka¤a ç›kar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'ninyan›na giderek, neden 5 liral›k banknotu ald›¤›n› sorar. Çocuk hiç de aptalca olma-yan bir gülüflle yan›t verir:

'E¤er 50 liral›¤› al›rsam oyun biter!'

Dale Carnegie diyor ki,"Tanr›'n›n bile insanlar hakk›ndaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra

verdi¤ine inan›rken... Biz kim oluyoruz da insanlar› birkaç kez görmek, iki-üç yaz›okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yarg›lama hakk›na sahip olabiliyoruz! "

‹KISSADAN H‹SSE