9
10. ULUSAL AKUSTİK KONGRESİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ODİTORYUMU, İSTANBUL 16-17 Aralık 2013 ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN KARŞILAŞTIRMALI DEĞERLENDİRİLMESİ Onurcan ÇAKIR 1 , M. Emre İLAL 2 1 Araş. Gör. - İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Urla, İzmir, Türkiye Tel: 232 750 70 53, e-posta: [email protected] 2 Doç. Dr. - İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Urla, İzmir, Türkiye Tel: 232 750 70 95, e-posta: [email protected] ÖZET Daha güçlü elektronik ses sistemlerine daha ucuza erişilebilmeye başlanmasıyla beraber, hizmet sektöründe fon müziği kullanımına günümüzde işletmeciler tarafından neredeyse bir gereklilik gözüyle bakılmaktadır. Oysa çalan müziği beğenmeyenler tarafından müzik, gürültü olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle işletmelerin hiç müzik çalmamayı da bir seçenek olarak görmeyi hatırlamaları giderek önem taşımaya başlamıştır. Bu çalışmada, İzmir mağazalarında ve ortak kullanım alanlarında fon müziği kullanımının ve müziksizliğin değerlendirilmesine yönelik bir anket çalışması sunulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Fon müziği, Müziksiz mekanlar, İşitsel Peyzaj, Kamusal alan, Müziksiz. COMPARATIVE ANALYSIS OF BACKGROUND MUSIC USE AND MUSICLESSNESS IN PUBLIC PLACES THROUGH SURVEYS ABSTRACT Over the last two decades, sound amplifying equipment became cheaper and more powerful. As a result, background music started to be used in all public spaces. Today, background music is seen as almost essential to all businesses. However, by occupants who dislike a background music that is playing, that music can be described as noise. Therefore, it is important for companies to consider not playing any music at all as an option. This paper presents a survey study on the use of background music and the case of musiclessness in cafes and restaurants in İzmir. Keywords: Background music, Places without music, Soundscape, Public space, Musicless.

ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Daha güçlü elektronik ses sistemlerine daha ucuza erişilebilmeye başlanmasıyla beraber, hizmet sektöründe fon müziği kullanımına günümüzde işletmeciler tarafından neredeyse bir gereklilik gözüyle bakılmaktadır. Oysa çalan müziği beğenmeyenler tarafından müzik, gürültü olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle işletmelerin hiç müzik çalmamayı da bir seçenek olarak görmeyi hatırlamaları giderek önem taşımaya başlamıştır. Bu çalışmada, İzmir mağazalarında ve ortak kullanım alanlarında fon müziği kullanımının ve müziksizliğin değerlendirilmesine yönelik bir anket çalışması sunulmaktadır. Onurcan Cakir, Mustafa Emre Ilal.

Citation preview

Page 1: ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

10. ULUSAL AKUSTİK KONGRESİ

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ODİTORYUMU, İSTANBUL

16-17 Aralık 2013

ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN

ANKETLER ÜZERİNDEN KARŞILAŞTIRMALI DEĞERLENDİRİLMESİ

Onurcan ÇAKIR1, M. Emre İLAL

2

1Araş. Gör. - İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Urla, İzmir, Türkiye

Tel: 232 750 70 53, e-posta: [email protected] 2Doç. Dr. - İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Urla, İzmir, Türkiye

Tel: 232 750 70 95, e-posta: [email protected]

ÖZET

Daha güçlü elektronik ses sistemlerine daha ucuza erişilebilmeye başlanmasıyla beraber,

hizmet sektöründe fon müziği kullanımına günümüzde işletmeciler tarafından neredeyse bir

gereklilik gözüyle bakılmaktadır. Oysa çalan müziği beğenmeyenler tarafından müzik,

gürültü olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle işletmelerin hiç müzik çalmamayı da bir seçenek

olarak görmeyi hatırlamaları giderek önem taşımaya başlamıştır. Bu çalışmada, İzmir

mağazalarında ve ortak kullanım alanlarında fon müziği kullanımının ve müziksizliğin

değerlendirilmesine yönelik bir anket çalışması sunulmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Fon müziği, Müziksiz mekanlar, İşitsel Peyzaj, Kamusal alan, Müziksiz.

COMPARATIVE ANALYSIS OF BACKGROUND MUSIC USE AND

MUSICLESSNESS IN PUBLIC PLACES THROUGH SURVEYS

ABSTRACT

Over the last two decades, sound amplifying equipment became cheaper and more powerful.

As a result, background music started to be used in all public spaces. Today, background

music is seen as almost essential to all businesses. However, by occupants who dislike a

background music that is playing, that music can be described as noise. Therefore, it is

important for companies to consider not playing any music at all as an option. This paper

presents a survey study on the use of background music and the case of musiclessness in cafes

and restaurants in İzmir.

Keywords: Background music, Places without music, Soundscape, Public space, Musicless.

Page 2: ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

1. GİRİŞ

Akustik konfor, ortak kullanım alanlarında kullanıcı memnuniyetini belirleyen önemli

faktörlerden biridir. Mekandaki ses seviyesi ve yansışım süresi gibi ölçülebilir nesnel akustik

değerlerinin haricinde, konfor şartlarının iyileştirilmesi açısından kullanıcıların öznel

algılarına dair veriler de o ortamın akustik açıdan değerlendirilmesinde yönlendirici rol

oynamaktadır. Günümüzde birçok kafe, restoran ve alışveriş mağazasının kendine özgü ses

peyzajında (soundscape) bulunan çatal - bıçak sesleri, konuşmalar ve dışarıdan gelen çevreye

ait seslere fon müziği de eklenmiştir. Fon müziği, işletmeler tarafından neredeyse bir

zorunluluk olarak değerlendirilmekte ve konfor şartları iyice incelenmeden kullanılmaktadır.

Teknolojinin gelişmesiyle beraber son yüzyılda güçlü hoparlör ve müzikçalarların fiyatları

düşmüş, kullanımları hızla yaygınlaşmıştır. Mevcut fon gürültüsüne karşı maskeleme önlemi

veya satış stratejisi adı altında, hizmet sektöründeki tüm mekanlarda fon müziği kullanılmaya

başlanmıştır. Artık fon müziği çalınmayan bir işletme bulmak zorlaşmıştır. Oysa kayıtlı ses

teknolojisinin geçmişi çok eskiye dayanmamaktadır. İlk ses kaydı 1857 yılında Édouard-Léon

Scott de Martinville tarafından bir fonotograf aracılığı ile yapılmıştır [1]. Bu tarihten

öncesindeki zamanlarda, insanlar alışveriş yapmaya gittiklerinde her an fon müziği dinlemek

durumunda kalmadan ihtiyaçlarını alabiliyorlar veya dışarıda yemeklerini yiyebiliyorlardı.

Yalnızca müzik dinlemeyi istediklerinde, bu amaçla konserlere veya canlı müzik bulunan

mekanlara gidiyorlar, buna kendi istekleri doğrultusunda karar veriyorlardı [2].

Müzik dinlemenin iyi olduğundan yola çıkarak varılan birçok kararın ve insanların “Müzik

dinlemeyi sever misiniz?” sorusuna doğal olarak verecekleri evet cevabının temelinde, bu

soruyu duyan insanların aklına öncelikli olarak kendi hoşlandıkları türde müzikler gelmesi

yatmaktadır. Bireyler, hoşlandıkları türde müzikleri sevdikleri kadar, hoşlanmadıkları tür

müziklerden de bir o kadar rahatsız olabilir ve bu müzikleri gürültü olarak algılayabilirler.

Literatür incelendiğinde, ortak kullanım alanlarında akustik ortam üzerine yapılan müşteri

anketlerinde, fon müziğine dair değerlendirmelerin yapıldığı görülmektedir. Bu çalışmaların

bir kısmı, mağazaların sunduğu ürün ve hitap etmeyi amaçladığı müşteri kitlesi ile çalınacak

fon müziğinin seçimi arasında bir ilişki kurmak üzere yapılan pazarlama araştırmaları olduğu

gibi, bazıları da müziğin insanların belli konularda verimini arttırmaya yarayıp yaramadığını

ve bu durumun optimizasyonunu kendine konu edinmektedir. Kamusal ve yarı kamusal

alanda müzik kullanımının böylesine arttığı bir dönemde, müşterilerin hiç fon müziği

kullanılmayan mekanlar hakkındaki düşünceleri üzerine yapılmış bir çalışmaya

rastlanmamıştır. Bu çalışmada, müziksizliğin aslında başlı başına bir durum olduğunun

yeniden ortaya konması ve bu durumun müşteriler tarafından nasıl algılanıp

değerlendirildiğinin açığa kavuşturulması adına, İzmir kent merkezinde seçilen fon müzikli ve

müziksiz kafe ve restoranlarda kullanıcılar ile anket çalışması yürütülmüş ve sonuçları

paylaşılmıştır. Daha önce bir benzerini İstanbul’daki mekanlarda yapmış olduğumuz [3] bu

çalışmanın sonunda, İstanbul ve İzmir anketlerinin karşılaştırmalı değerlendirmesine de yer

verilmiştir.

2. LİTERATÜR

Yapılan araştırmalara göre gürültü, kullanıcılarda rahatsızlığa sebep olan etkenlerin başında

gelmektedir [4] ve bu sebeple akustik konfor, müşteri memnuniyeti açısından en önemli

faktörlerden biridir. Gürültü, rahatsız edici ses olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre,

hoşlanılmayan müzikler de gürültü olarak adlandırılabilir. Bir sesin gürültü olarak

nitelendirilmesi için yüksek seviyede olmak zorunda olmadığı açıktır. Bazı insanların müzik

olarak değerlendirdiği sesler bütünü, başkaları tarafından gürültü olarak algılanabilir [5].

Page 3: ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Müzik ve gürültü, belirgin sınırlarla birbirinden ayrılamamaktadır. Belli ortak değerlere sahip

bir toplum içinde dahi bu sınırlar kesin olarak çizilememektedir çünkü her bireyin edindiği

kültür yapısına ve hatta anlık ruh haline bağlı olarak hoşlandığı veya gürültü olarak algıladığı

sesler farklılık göstermektedir. Bu yüzden müziğin ne olduğuna dair, tek ve herkes tarafından

kabul gören bir tanım yoktur [6].

Müziğin, tüketim ve insan algısı üzerindeki etkisi ile ilgili yapılmış çalışmalarda, fon

müziğinin genelgeçer bir olumlu veya olumsuz etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Kampfe, Sedlmeier ve Renkewitz’in araştırmasına göre fon müziğinin, insan davranışları ve

algısı üzerinde iyi veya kötü etkileri olabileceği gibi, bazen hiçbir etkisi de olmayabilir [7].

Gün içinde insanlar, mağazalarda, restoranlarda, kafelerde, bankada, bekleme alanlarında,

alışveriş merkezlerinde, dolmuşta, uçakta ve daha birçok yerde müzik dinlemek durumunda

kalmaktadır. Tüm bu yerlerde müzik seçimi kullanıcı tarafından değil, işletmeciler tarafından

yapılmaktadır. Birçok insan, bu yüzden gün boyu yanlarında kendi sevdikleri müzikleri

dinleyebilecekleri kulaklık ve ufak müzikçalarlar taşımaktadır [8].

Sessiz ortamlarla kıyaslandığında, arka planda müzik veya gürültü gibi seslerin varlığında

insanların algısal aktivitelerinde performans düşüklüğü meydana geldiği araştırmalar

sonucunda ortaya çıkmıştır [9]. Bireyler, dinlemek durumunda kaldıkları müziğin kontrolü

ellerinde olmadığında ve kendi isteklerine uygun müzikler çalınmadığında, sıklıkla müziğin

olumsuz etkileriyle karşılaşmaktadır. Bulundukları mekandan çıkıp başka bir yere gitmek

bazen bu sorun için bir çözüm olsa da, bunun mümkün olmadığı durumlarda, istenmeyen

müzik kişiler üzerinde sıkıntıya yol açmaktadır [10].

Daha önce yapılan araştırmalarda, mağazalarda fon müziğinin arka plan gürültüsünü

bastırmak ve alışverişi arttırmak amacıyla işletmeler tarafından kullanıldığından bahsedilse

de, içerisinde hiç müzik çalınmayan bir dükkanın, kafenin veya restoranın kullanıcı üzerinde

nasıl bir etki bıraktığı ile ilgili çalışmalara rastlanmamaktadır. Tüm bu sebeplerden, fon

müziği kullanımının ve müzik türlerinin mekan algısı ve insan davranışları üzerindeki

etkilerinin araştırılması haricinde, müziksizliğin de bir alternatif olarak değerlendirilmesi ve

bu konu hakkında kullanıcıların düşüncelerinin bir araya toplanarak incelenmesi adına bir

anket çalışması yapılması amaçlanmıştır.

3. HİPOTEZLER

Mekanlarda çalınan müzik türü ile satış, kâr ve üretkenlik gibi ekonomik faktörler arasındaki

ilişki, araştırmacılar tarafından incelenmeye devam etmektedir [11, 12, 13]. Bu çalışmalar,

fon müziği olmamasını yalnız bir kontrol durumu olarak değerlendirmektedir. Bu çalışmanın

temel amaçlarından biri kafe, restoran, mağaza ve kamusal alanlarda fon müziksizliğin tüm

diğer müzik türlerinin yanında tercih edilebilecek bir alternatif olup olamayacağını

araştırmaktır.

Popüler basın organları ve daha önce yapılan bilimsel çalışmalar, fon müziğinin etkilerine

dair dört ana başlık altında toplanabilecek genel bir anlayış ortaya koymuştur:

1. Doğru seçilen fon müziği mağazaya daha çok müşteri getirir, insanların işletmede

daha fazla zaman geçirmelerini ve daha çok alışveriş yapılmasını sağlayarak kârı

arttırır.

Page 4: ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

2. Fon müziği, kullanıcıların diğer masalarda konuşulanları duymasını engeller ve bu

maskeleme özelliğiyle insanlara mahremiyet sağlayarak rahat konuşabilecekleri bir

ortam oluşturur.

3. Çalan fon müziğinin türü, gidilecek mekan için yapılacak tercihte önemli bir kriterdir.

4. Mağazada çalınacak fon müziklerine dair kararlar, satış stratejilerine göre işletme

yöneticileri tarafından alınmalıdır.

Bu varsayımların doğruluğunun test edilmesi gerekmektedir. Belli bir tür müziği sevmeyen ya

da o anki ruh haliyle bağlantılı olarak müziğe maruz kalmak istemeyen kullanıcılar için fon

müziğinin rahatsız edici olduğu açıktır. Bu bağlamda, çalışmamız aynı zamanda aşağıda

belirtilen maddelere dair ipucu aramayı amaçlamaktadır:

1. Kayda değer miktarda kullanıcı kitlesi, fon müziği çalınmayan mekan arayışındadır.

2. Kullanıcılar müziksiz mekanlarda, en az müzikli mekanlarda olduğu kadar rahat

sohbet edebilirler.

3. İnsanlar vakit geçirmek amacıyla gidecekleri mekana karar verirken göz önünde

bulundurdukları faktörlerden hizmet ve yiyecek kalitesi ve ürünlerin fiyat aralığı,

çalınan fon müziğine oranla çok daha öncelikli etkenlerdir.

4. Mekanlarda çalınan müzikler hakkında hiçbir söz sahibi olmamak, kullanıcı

memnuniyetini olumsuz yönde etkilemektedir.

4. ANKET ÇALIŞMASI

4.1. Yöntem

Anketler, fon müziği çalınan ve çalınmayan kafe ve restoranlarda, müşterilere yerinde

sorularak ve aynı mekanlar için kullanıcıların deneyimleri internet üzerinden değerlendirilerek

yapılmış, 38’i müziksiz, 33’ü müzikli mekanlardan toplanmış olmak üzere toplam 71 geçerli

anket doldurulmuştur. Anketler, kullanıcılara yöneltilen genel soruların haricinde, mekanın

müzikli veya müziksiz olmasına göre özelleşen sorulardan oluşmaktadır. Müzikli mekan

olarak tanımlanan mekanlarda kayıttan bir fon müziği hoparlörlerden çalınmakta, müziksiz

mekanlarda ise televizyon, radyo veya hoparlörlerden verilen bir fon müziği

bulunmamaktadır.

4.2. Anket yapılacak mekanların belirlenmesi

İzmir kent merkezinde belirlenen 3 fon müzikli ve 3 müziksiz kafe ve restoranda (Şekil 1)

anketler yapılmıştır. Müzik kullanımının yoğunluğu ve kent hayatındaki etkisini

gözlemleyebilmek amacıyla, anketler İzmir’in yoğun ve merkezi bölgelerinden olan Alsancak

ve Kemeraltı’nda doldurulmuştur. Fon müziği çalınan mekanlar Cafe Reci’s (Alsancak),

Venedik Pizza (Alsancak) ve Peximet (Alsancak); müziksiz mekanlar ise Çorbacı İsmet Usta

(Alsancak), Köfteci Mehmet Irmak (Kemeraltı) ve Acı Kahve (Kemeraltı) olarak

belirlenmiştir. Mekanların belirlenmesinde bilinirlik kriteri ön plana çıkmış, ayrıca mümkün

olduğunca geniş yelpazede müşteri kitlesi bulunan yerler seçilmiştir. Seçilen müziksiz

mekanlar, İzmir kent merkezinde bulunabilmiş sayılı fon müziği kullanılmayan mekanlardan

olmakla birlikte, bu mekanların işletme geçmişlerinin eskiye dayanması gibi ortak bir

özellikleri de bulunmaktadır.

Page 5: ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Şekil 1. İzmir’de anket yapılan mekanların haritası.

4.3. Anket sonuçları

Ankete katılanların %65’ini kadınlar oluşturmaktadır. Katılımcıların %82’si üniversite

mezunu ya da öğrencisidir. %28’lik bir kısım bir müzik aleti çalabilmektedir. Kullanıcılar

tarafından en çok sevilen müzik türlerinin başında rock, caz, pop, blues ve klasik müzik

gelmektedir. En hoşlanmadıkları müzik türleri sorulduğunda ise arabesk, rap, hiphop ve metal

cevapları alınmıştır.

Mekandan bağımsız olarak önceki deneyimler üzerinden yapılan değerlendirmeler:

Kullanıcıların %77’si daha önce bir kafe veya restoranda yanındaki kişi ile konuşmak

istediğinde müzik tarafından engellenmiştir. %55’lik bir kısım ise bir mekanda veya ulaşım

aracında hoşlanmadığı bir müzik çaldığı için sesi kıstırmış ya da kapattırmıştır. Müşterilerin

%69’luk kısmı daha önce fon müziğinden rahatsız olup bir ortama girmemeye karar vermiş

veya ortamı terk etmek zorunda kalmıştır. Bu veriler, müşterilerin hoşlanmadıkları türde

müziklerden rahatsız olduklarını, bu sorunu düzeltmek için görevliyle iletişime geçtiklerini

veya bu yüzden ortamı terk ettiklerini göstermektedir. Ortamı terk ettiğini ya da mekana hiç

girmediğini belirten %69’luk kısım, fon müziği çalınmasının işletmeye müşteri kazandıracağı

ve daha çok kâr ettireceğine dair birinci varsayımın hatalı olduğunu, müziğin bazı

müşterilerin hoşuna gidebileceği gibi, bazı insanları da rahatsız ettiğini göstermektedir.

Müşterilerin %62’si bir mekanda müzikten rahatsız olduğunda bunu yetkili kişiye

söylemekten çekinmeyeceğini belirtmiştir. %42’lik bir kısım, gittiği mekanlarda çalan

müziğin kendi tercihi olmamasından rahatsız olduğunu söylemiştir. Anketi yapanların %76’sı

gittiği ev dışı mekanlarda hoşlanmadığı türde müzikler dinlemek zorunda kaldığını

belirtmiştir. %45’lik bir kesim, müziğin kontrolünün kendilerinde olmamasındansa, müziğin

kapalı olmasını tercih edeceğini söylemiştir.

Page 6: ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Mekan deneyimleri üzerinden yapılan değerlendirmeler:

İşletmeler, müşterilerinin konuştuklarının yan masalar tarafından duyulmadan rahatça

konuşabilmeleri için, fon müziği çalmaya yönlendirilmektedirler. Müzikli işletmelerdeki

müşterilerin %91’i ve müziksiz mekanlardakilerin %97’si karşısındaki kişi ile rahatça

konuşabildiğini belirtmiştir. Bu sonuçlar, ele alınan mekanlarda fon müziği çalmanın

konuşma mahremiyetinin sağlanması açısından yararlı olduğuna ve insanların daha rahat

konuşabilmesine ortam oluşturduğuna dair ikinci varsayımın hatalı olduğunu göstermektedir.

Mekan seçimi sırasında, işletmenin müzikli olmasının karar üzerindeki etkisi anket

sonuçlarına göre 5’li Likert ölçeğinde ortalama 2,82 olarak çıkmıştır. Bu değer, gidilecek

mekana dair tercih yapılırken, çalan fon müziğinin önemli bir kriter olduğunu belirten üçüncü

varsayımın doğrulanması için yeterli değildir. İşletmenin müziksiz olmasının, o mekanı

seçenlerin kararları üzerindeki etkisi ise 5’li Likert ölçeğine göre 2,24’tür. Mekan seçiminde

işletmenin müzikli veya müziksiz olmasının haricinde etkisi olan kriterlerin ankette aldıkları

oy sayısına göre en önemlileri; yiyecek kalitesi (58), konum (40), mimari ve dekorasyon (28)

ve fiyatlar (27) olarak sıralanmaktadır.

Müzikli mekanlarda kullanıcıların %70’i, müziğin kontrolü kendilerinde olsa ses seviyesini

değiştirmeyeceğini, %20’si sesi kısmak isteyeceğini, %6’sı ise sesi açmak isteyeceğini

belirtmiştir. Müzikli mekanlarda eğer müzik çalınmıyor olsaydı %79’luk bir kesim, mekana

gitme kararının bundan etkilenmeyeceğini belirtmiştir. Müziksiz işletmelerde ise, eğer müzik

çalsa %61’lik bir müşteri grubu mekana gelme kararlarının etkilenmeyeceğini belirtmiştir. Bu

durum, mekan seçiminde yiyecek kalitesi, konum, atmosfer ve fiyatlar gibi birçok kriterin

haricinde, bir mekanı seçerken önemli bir kriter olarak müziksizliği gören %39’luk bir kesim

olduğunu göstermektedir.

Müziksiz mekanlarda müşterilerin %63’ü müzik hakkında söz sahibi olsalar müzik açmak

isteyeceklerini belirtmişlerdir. Açmak isteyecekleri tür ise çeşitlilik göstermektedir ve anket

genelinde kullanıcıların hoşlanmadıklarını belirttikleri müzik türlerini de içinde

barındırmaktadır. Bununla beraber, klasik müzik, caz, blues ve sanat müziği, tercih edilen

müzik türlerinin başında gelmektedir. Müzikli mekanlarda ise, müşterilere imkanları olsa

müziği kapatmak isteyip istemeyecekleri sorulduğunda, %88’i “Hayır” cevabını vermiştir.

Müziği kapamak istemeseler de, müzikli mekanlarda müşterilerin %52’si müziği değiştirme

imkanı olsa farklı bir tür seçeceğini belirtmiştir ve sonuçlar yine geniş bir yelpazede

seyretmektedir. Tercih edilen müzik türlerinin başında blues, caz, diğer kategorisi ve klasik

müzik gelmektedir. Müziğin türünü değiştirmek istemeyen %48’lik kesime, aynı türde ama

farklı bir sanatçı seçmeyi isteyip istemeyecekleri sorulduğunda, %44’ü farklı bir sanatçı

seçmek istediğini belirtmiştir. Bu veriler, müşterilerin bir önceki bölümde belirtildiği şekilde

%76’sının ev dışı mekanlarda hoşlanmadığı türde müzikler dinlediğini belirtmelerini açıklar

ve fon müziğinin satış stratejilerine göre işletmeciler tarafından belirlenmesi gerektiğine dair

dördüncü varsayımı yanlışlar niteliktedir. Özetle, müşterilerin yaklaşık yarısı müzik türünü

değiştirmek istemekte ama yeni açmak isteyecekleri müzik türleri de birbirinden farklılık

göstermektedir. Müşterilerin müzik türünü değiştirmek istemeyenlerinin yarısı ise, türü

değiştirmek istemese de aynı türde farklı bir sanatçı dinlemeyi talep etmektedir. Ortak bir

müzik seçimi yapmanın imkansızlığı açıktır. Fakat dikkat edilmesi gereken nokta, müzik

çalınmasını tercih etmeyen kesimin arzularının göz ardı ediliyor olmasıdır. Bu çalışmada

müzikli ve müziksiz mekanlar karşılaştırma yapabilmek amacıyla eşit sayıda ele alınmış

olmakla beraber müziksiz mekanların sayılarının günümüz kent hayatında çok azalmış olduğu

yadsınamaz bir gerçektir.

Page 7: ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

4.4. İzmir ve İstanbul’da yapılan anketlerin karşılaştırılması

Daha önce İstanbul’da bulunan 3 müzikli ve 3 müziksiz mekanda yapmış olduğumuz benzer

anket çalışması [3] ile İzmir’de yaptığımız bu çalışma karşılaştırıldığında, iki ilde oldukça

benzer sonuçlar elde edildiği görülmektedir. 2012 senesinde İstanbul’da İstiklal Caddesi ve

çevresinde gerçekleştirmiş olduğumuz anketler, müzikli mekan olarak Dilek Pastanesi, Özsüt

ve Aslı Cafe’den, müziksiz mekan olarak da İnci Pastanesi, Saray Muhallebicisi ve

Helvetia’dan elde edilmiştir. Ortaya çıkan benzerlikler ve bir takım farklılıklar bu bölümde

incelenmiştir.

Öncelikle, müziksiz mekan seçiminde en önemli kriter, mekanda fon müziği çalınmaması ve

televizyon – radyo benzeri ses kaynaklarının olmaması olmuştur. Hem İzmir’de hem de

İstanbul’da anket yapılmak üzere bu çeşit işletmeler arandığında, fon müziği olmadan hizmet

verilen işletmelerin sayısının çok az olduğu, bulunabilen bu az sayıdaki işletmenin de ağırlıklı

olarak köklü bir gelenekten geldiği ve bu şekilde uzun süredir hizmet verdikleri

gözlemlenmiştir.

İstanbul’da yapılan çalışmada, daha önceki deneyimlere dayanılarak cevaplanan sorulara

göre, kullanıcıların %68’i bir restoran veya kafede karşısındaki kişi ile konuşmak istediğinde

müzik tarafından engellenmiş, %65’i bu yüzden görevliden sesi kısmasını veya kapatmasını

istemiş ve %53’ü ise müzikten rahatsız olduğu için ortamı terk etmiş veya ortama hiç

girmemiştir. Bu oranlar, müşterilerin müzikten kaynaklı rahatsızlıklarını öncelikle görevliler

aracılığıyla çözmeye çalıştıklarını ve bunu başaramadıklarında ortamı terk ettiklerini gösterir

niteliktedir. İzmir’de yapılan anket sonuçlarına göre ise, müşterilerin %77’lik bir kısmı daha

önce gittikleri mekanlarda müzik yüzünden yanındaki kişi ile konuşmakta müzik tarafından

engellenmiş, %55’i bu durumu düzeltmek için görevliye sesi kıstırmak ya da müziği

kapattırmak için başvurmuş, %69’u ise hoşlanmadığı müzikler yüzünden ortamı terk etmiş ya

da mekana hiç girmemiştir. İzmir’de yapılan anketin katılımcıları, bu değerlere göre,

İstanbul’dakilerden daha sıklıkla rahatsız oldukları müziklere maruz kalmalarına karşın, böyle

bir durumla karşılaştıklarında görevliden müziği kapamasını talep etmektense, İstanbul

kullanıcılarına göre daha sık mekanı terk etme ya da mekana girmeme eğilimindedirler.

İstanbul anketlerinde müşterilerin %16’lık bir kısmı hoşlanmadıkları bir müzik çaldığında

görevliye bunu söylemekten çekineceğini belirtmiştir. İzmir’de ise bu oran %38’e çıkmış, bu

veri İzmir’de kullanıcıların rahatsız olmalarına rağmen İstanbul’daki müşterilere oranla bu

durumu dile getirmekten daha çok çekindiklerini ortaya koymuştur. Buna karşılık, hem

İstanbul hem de İzmir’deki müşterilerin %76’sı ev dışı mekanlarda hoşlanmadığı türde

müzikler dinlemek zorunda kaldığını belirtmiştir. Bu oranın iki şehirde de birebir aynı olması,

kamusal alanlarda müzik kullanımının sıklığının ve rahatsız ediciliğinin kullanıcılar

tarafından farkındalığının çok net bir göstergesidir. Yine benzer bir şekilde, hem İstanbul hem

de İzmir anketlerindeki %45’lik bir kesim, müziğin kontrolünün kendilerinde

olmamasındansa, müziğin kapalı olmasını tercih edeceğini söylemiştir. Bu oranın da birebir

aynı çıkmış olması, her iki kentte de müşterilerin neredeyse yarısının aslında müziğin kendi

kontrollerinde olmamasından ve bu yüzden hoşlanmadıkları müzikleri dinlemek zorunda

kalmaktan rahatsız olduklarını ortaya koymaktadır. Buna rağmen, müziğin kapatılabileceğini

ve fon müziksiz olarak hizmet verilebileceğini bir alternatif olarak görmeyen birçok işletme,

müşteri memnuniyetini göz önünde bulundurmamaktadır. Müziğin haricinde, gidilen mekanı

belirlemede rol oynayan kriterler, her iki şehirde de benzerlik göstermektedir.

Page 8: ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

İzmir’deki müziksiz mekanlarda müşterilerin %63’ü müzik hakkında söz sahibi olsa müzik

açmak isteyeceklerini belirtirken, İstanbul’da bu oran %53’te kalmaktadır. İstanbul’da

ortamın müziksiz olarak hizmet vermeye devam etmesini isteyen müşterilerin sayısı

İzmir’dekilere oranla daha yüksektir. Bununla beraber, her iki şehirde de kullanıcıların açmak

isteyecekleri müzik türleri kendi içinde çeşitlilik göstermektedir ve bu da her ne kadar aynı

mekanda bulunsalar da toplumların ortak müzik zevkleri olmadığının bir diğer göstergesidir.

İzmir’de müzikli mekanlarda müziğin kapatmak istemeyen %88’lik, İstanbul’da ise %83’lük

bir kitle vardır. Bu sorunun devamında, İzmir müşterilerinin %52’si, İstanbul müşterilerinin

ise %50’si çalınan müzik türünü değiştirmek istemiştir. Yeni açılmak istenen müzik türü,

müziksiz mekanlarda olduğu gibi yine değişkenlik göstermektedir.

SONUÇ

Elektronik ses yükseltici aletlerin bulunmasından önce aslında alışılagelmiş bir standart olan

fon müziksiz durum, müziğin kullanımı bu şekilde yaygınlaştıktan sonra yeniden ele alınması

ve değerlendirilmesi gereken bir hal almıştır. Anket sonuçları da, ortaya çıkmaya başlayan bu

fon müziksiz durumun yeniden tanımlanması gerekliliğini ortaya koymuştur. Kullanıcıların

mekan deneyimleri göz önünde bulundurulduğunda, fon müziği yüzünden ortamı terk ettiğini

ya da mekana hiç girmediğini belirten %69’luk bir müşteri kitlesi bulunmaktadır. Anket

değerlendirmelerine göre somut olarak ortaya çıkan, rahatsız oldukları bir tür müzik

dinlemektense hiç fon müziği çalınmayan mekanları tercih edecek müşterilerin varlığı

görülmektedir. İşletmecilerin, müşteri memnuniyeti için gelecekte bu konuyu da göz önünde

bulundurarak akustik açıdan tercihlerini gerçekleştirmeleri gerekmektedir.

KAYNAKLAR

[1] Rosen, J., Researchers Play Tune Recorded Before Edison The New York Times. Retrieved

from http://www.nytimes.com/2008/03/27/arts/27soun.html?_r=3, March 27, 2008.

[2] Çakır, O., Müziksiz Mekanlar: Kamusal alanda fon müziği kullanımına bir tepki.

Mimarlık Dergisi 367, pp. 39-40, 2012.

[3] Çakır, O., İlal, M. E., An Investigation of User Attitudes Towards Public Spaces Without

Background Music, Proceedings book of “architecture technology - ICONARCh -

International Congress of Architecture”, A. Alkan et al. (ed.); Selçuklu Municipality of

Konya, pp. 235-243, 2012.

[4] Kuerer, R. C., Classes of acoustical comfort in housing: Improved information about noise

control in buildings. Applied Acoustics, 52(3–4), 197-210, 1997.

[5] Ersoy, S., & Görgülü, S., Kafeteryalarda Gürültü Ortamının Belirlenmesi ve

Değerlendirilmesi. Paper presented at the 8. Ulusal Akustik Kongresi 27-28 Kasım, Antalya,

2008.

[6] Nattiez, J.-J., Music and Discourse: Toward a Semiology of Music (C. Abbate, Trans.):

Princeton University Press, 1990.

[7] Kampfe, J., Sedlmeier, P., & Renkewitz, F., The Impact of Background Music on Adult

Listeners: A Meta-Analysis. Psychology of Music, 39(4), 424-448, 2011.

Page 9: ORTAK KULLANIM ALANLARINDA FON MÜZİĞİNİN VE MÜZİKSİZLİĞİN ANKETLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

[8] Rohrmann, B., Soundscapes in Restaurants. Paper presented at the International

Symposium of Acoustic Ecology, Melbourne, 2003.

[9] Cassidy, G., & MacDonald, R. A. R., The effect of background music and background

noise on the task performance of introverts and extraverts. Psychology of Music, 35(3), 517-

537, 2007.

[10] Hallam, S., The Effects of Background Music on Health and Wellbeing. In R.

MacDonald, G. Kreutz & L. Mitchell (Eds.), Music, Health, and Wellbeing (pp. 491-501):

OUP Oxford, 2012.

[11] Gordon, C. B., Music, Mood, and Marketing. Journal of Marketing, 54(4), 94-104, 1990.

[12] Guéguen, N., & Jacob, C., Music Congruency and Consumer Behaviour: An

Experimental Field Study. International Bulletin of Business Administration(9), 56-63, 2010.

[13] Wilson, S., The Effect of Music on Perceived Atmosphere and Purchase Intentions in a

Restaurant. Psychology of Music, 31(1), 93-112, 2003.