Lutfen dikkat!...En asagidaki 8. Bolum Kent HABERLERi basligi altinda yer alan gazete haber kupurlerini acamiyorsaniz...Asagidaki yolu izlemenizi oneririz. Soyle ki, bilgisayariniz internete bagliyken; fare/mausunuzun imlecini(ok seklindeki ) acmak istediginiz haber satirinin uzerine getirin ve sonra bir elinizle "Ctrl" tusuna basarken, fare/mausunuzun “sol tusunu” tikladiginizda haber kupuru, internet uzerinden acilir...

06 ARALIK 2012 PERSEMBESESi DUYULMADIGI iCiN FARK EDiLMEYEN, FARK EDiLMEDiGi iCiN GOZDEN KACAN

Kent DUYURULARI ve Kent HABERLERiKENDiNE ve KENTiNE DUYARLI, 67.080 KiSi VE KURUMUN BiLGiSiNE GONDERiLMEKTEDiR.

1. Bolum- Kent DUYURULARI

BASINA VE KAMUOYUNAAKP’NiN TMMOB YASASI’NI DEGiSTiRME NEDENLERiNDEN BiRi DE OZELLESTiRMELERi ENGELLEMESiYMiSEnerjiport web sitesinde 4 Aralik 2012 tarihinde ozel haber olarak girilen imzasiz haber AKP’nin kapali kapilar ardinda hazirladigi TMMOB yasasi degisIkliginin gercek nedenlerinden birini daha gostermeye yetiyor.Siteye “Ozellestirmeye mujdeli haber!” basligi ile konulan haber soyle:ENERJIPORT OZEL Cevre ve Sehircilik Bakanligi, Turk Muhendis ve Mimar Odalari Birligi’ni (TMMOB) yeni bir yapiya kavusturma calismalarina devam ederken bu gelisme ozellestirme surecine de hiz kazandiracak. TMMOB Kanunu yeniden ele alinarak yargiya tasinan ozellestirmeler onlenmis olacak. Taslak ile bazi yetkileri elinden alinan TMMOB’nin topladigi gelirleri de merkezde harcamasina onemli oranda sinirlama getiriliyor. Birligin odalar uzerindeki etkisinin kirilmasi hedefleniyor. Soz konusu degisim ile tasra teskilatlari daha guclu hale gelecek. Birlikte daha adil olarak temsil edilme imkani ortaya cikacak. TMMOB uyelerine yonelik mesleki destek uygulamalarindan daha cok ozellestirme sureci ve kamu kurumlarina yonelik actigi davalar ile gundeme geliyor. Ucuncu kopru, Baskentgaz ozellestirmesi, Istanbul Finans Merkezi, Maliye’nin tasinmaz satisi ve kentsel donusum gibi cok sayida surece yonelik mimar ve muhendis odalari yurutmenin durdurulmasina iliskin cesitli davalar acmisti. Edinilen bilgilere gore TMMOB tarafindan sadece Baskentgaz icin dort defa yarginin kapisi calindi. Yeniden ozellestirme vitrinine cikan Baskentgaz’in yeni yapi ile birlikte yargi sorunu yasamayacagi belirtiliyor.Bu haberler yayinlandikca AKP’nin TMMOB Yasasi’ni degistirmeye yonelik bizce malum olan niyeti iyice aciga cikiyor.Anladik: Yargi bunlarin rantini kestikce TMMOB epeyce dusman biriktirmis.Biz de hepsine birden bir kez daha soyluyoruz:AKP de, onun yandas gazetecileri de bilmeli ki, yasasinin degistirilmesi gayretleri TMMOB’nin mucadelesini durduramaz, 70’lerden bu yana gelen "bilimi ve teknigi emperyalizmin ve somurgenlerin degil, emekci halkin hizmetine sunma" ilkesini ve anlayisini degistiremez.TMMOB, bugune kadar oldugu gibi bundan sonra da mesleki demokratik kitle orgutu olmanin bilinciyle calismalarini; emekten, insandan, kamu yararindan yana cabasini surdurecektir.Mehmet SoganciTMMOB Yonetim Kurulu BaskaniTURK MUHENDIS VE MIMAR ODALARI BIRLIGISelanik Caddesi No: 19/1 06650 Yenisehir ANKARA - TURKIYE Tel : +90 (312) 418 1275 Faks : +90 (312) 417 4824Web: www.tmmob.org.tr E-Posta : tmmob@tmmob.org.tr

KENTSEL DONUSUM TORBASI - Bianet, Nilay Vardarhttp://www.mimarist.org.tr/gundem/2708-kentsel-donusumun-torbasi.htmlBu torba yasayla kent ve doganin birer rant aracina donusmesi, muhendislik, mimarlik, sehir planciligi hizmetlerinin niteliginden uzaklastirilarak taseronlastirilmasi, ozluk haklarinin, fikri mulkiyet haklarinin yok edilmesi; meslek orgutlerinin parcalanmasi hedefleniyor."TMMOB'a bagli Mimarlar Odasi, 11 kanunda degisIklik ongoren 68 maddelik torba yasa niteligindeki "Yapi Denetimi Hakkinda Kanun Tasarisi Taslagi" ile ilgili on degerlendirme raporu hazirladi.Torba yasada, Yapi Denetimi Hakkinda Kanun, Imar Kanunu, Kat Mulkiyeti Kanunu , Belediye Gelirleri Kanunu , Kiyi Kanunu , Iskan Kanunu, Mera Kanunu, Kamu Kurum ve Kuruluslarinin Urettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazi Kanunlarda DegisIklik Yapilmasi Hakkinda Kanun, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu , TMOOB Kanunu, 644 sayili Kanun Hukmunde Kararname ile ilgili degisIklikler ongoruluyor.Raporda, 1,5 yil icinde mimar ve muhendisleri ilgilendiren 162 mevzuatta yapilan degisIkligin yaninda Afet Yasasi, 2B Orman Yasasi, Belediye Yasasi gibi yasalarla devam eden surecin bu torba yasayla tamamlanmak istendigi belirtildi.Tarim alanlarina, meralara yapilasmaImar kanundaki degisIkliklerle tarim alanlarinin tarim disi kullanima acilmasinin kolaylastirildigi belirtiliyor.Imar planlarinda meydan, yol, park, yesil saha, otopark, toplu tasima istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere ayrilmis yerler ile askeri yasak bolgeler, Turk Silahli Kuvvetleri'ne ait harekat ve savunma amacli yerlerin, Hazine ve ozel idarenin teklifiyle belediyelere devredilebilmesi ongoruluyor.Mera Kanunundaki degisIklikle meralarin kentsel donusum icin rezerv alan olarak tahsisine olanak saglanmasinin hedeflendigine dikkat cekiliyor.Deger artisi Bakanliga gidebilecek

Yapilan yatirimlarla bir bolgedeki tasinmazlarda deger artisi olursa, o bolgede tasinmazi olan vatandaslardan, artan degerin yuzde 45'i kadar para alinmasini; bu paranin yuzde 30'unun Cevre ve Sehircilik Bakanligi'na, yuzde 70'inin plan degisIkligini onaylayan idareye aktarilmasini; eger plan buyuksehir belediye sinirlari icindeyse, bu tutarin buyuksehir belediyesi ve ilgili ilce belediyesi arasinda esit olarak paylastirilmasini, plan degisIkligi bakanlikca onaylanmissa bu payin tamaminin bakanliga odenmesi ongoruluyor.Sosyal donatilara yapilasmaKent merkezlerinde resmi yapi ve tesisler ile otopark, cami, hal gibi hizmetlere ayrilan yerler ozel mulkiyete konu olabilecek sekilde imar plani degisIkligi yapilarak yapilasmaya acilacak, ustelik esdeger alan ayrilmayacak.Bir yandan cami alanlari da dahil olmak uzere sosyal donati alanlarinin yapilasmaya acilmasi yonunde degisIklik yapilirken, diger yandan toplu yasam mekanlarina mescit yapilmasi zorunlulugu getiriliyor.Kiyilar koruma kapsami disindaKiyi Kanunu'ndaki degisIkliklerle kiyilarda 10 metreye kadar yapi yapilabilmesine olanak saglaniyor. Kiyi ve sahil seridinde 1992'den once insa edilmis yapilara af getiriliyor.Kiyi Kanununun kiyilari koruyucu ve yapilari yasaklayici hukumleri degistirilerek, sahillere akaryakit istasyonlari ile enerji uretim tesisleri ve benzeri yapilarin kurulabilmesine olanak saglanmasi hedefleniyor. Ayrica bu degisIklikle kiyilarin dokusunu bozan kanal ve goletler de yapilabilecek.Kiyilar, "Kiyi ve dolgu alanlari ile sahil seritlerinde 2863 sayili Kultur ve Tabiat Varliklarini Koruma Kanununun koruma amacli imar planlarina iliskin hukumleri uygulanmaz" ifadesine yer verilerek koruma kapsami disina cikariliyor.Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda degisIklikle mimari projelerin bilimsel eser olarak korunmasi, yerel yonetimlerde kurulacak estetik kurul kararina birakiliyor.Teknik musavirlik kurumlari geliyorYapi Denetim Kanunu'ndaki degisIklile, ulke genelinde yapilasma surecinde jeolojik arastirmalardan baslayarak kent planlamasi, yapilarin plan ve projelerinin hazirlanmasi, uygulanmasi ve denetlenmesi konularindaki butun is ve islemler, bakanliktan alacaklari yetki ve siniflarina gore "Teknik Musavirlik Kuruluslari"na (TMK) verilecek.Raporda, is alaninin bu denli genis belirlendigi bu kuruluslarin orgutlenmesinin kolay olmayacagi bu kuruluslarin izinlerinin de Bakanlikca verilecegi gozetildiginde devlet eliyle gerceklestirilecek tekellesmenin soz konusu olacagi belirtildi.Mimarlik muhendislik bilgisi gerektiren mesleki hizmetlerin meslekten olmayan kisilerin de ortak olacagi TMK tarafindan sunulmasinin yolu acilarak meslek alanlarinin meslekten olmayan kisilerin eline birakilmasi endisesine dikkat cekiliyor.Odalarin yapisi degistiriliyorTMMOB yasasindaki degisIklikle, meslek odalarina il odalari sistemi getirilerek mevcut merkezi, butunsel yapinin parcalanmaya calisildigina dikkat cekiliyor.Odalarin iktisadi isletmeler araciligiyla ortak proje yapmasinin yolu aciliyor. Bunun piyasalasmaya yol acacagi belirtiliyor.Gozetim ve denetim faaliyeti icin Bakanlikla protokol yapma sarti getirilmesinin gudumlu meslek kurulusu anlayisinin yansimasi oldugu ve yonetmeliklerin Bakanlik "uygun gorusu" alinarak yayimlanmasinin da odalari Bakanligin hiyerarsIk alti olarak onaysiz hareket edemeyen kuruluslar haline getirecegine dikkat cekiliyor. (NV)

PANELSAGLIKLI VE GUVENLi CALISMAK iSTiYORUZ!Tarih: 09 Aralik 2012 PazarSaat: 13.00Yer: Petrol-Is Sendikasi Genel Merkezi / Konferans SalonuAdres: Altunizade Mah. Kusbakisi Cad. No: 23 Uskudar/IstanbulDegerli Dostlar,Her yil ulkemizde binlerce emekci calisma ortamindan ya da calisma kosullarindan kaynaklanan nedenlerle hastalaniyor, sakat kaliyor ya da yasamini yitiriyor. Bunun nedeni uzun ve yogun is saatleri, az isci ile calisma, basta taseronluk olmak uzere benzer calistirma bicimleri ve alinmayan basit saglik ve guvenlik onlemleridir. Hal boyle iken Temmuz ayinda yururluge giren “Is Sagligi ve Guvenligi Yasasi” da isci olumlerini onlemeyi amaclayan bir yaklasima sahip degildir…Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisi olarak bizler de is kazasi adi verilen is cinayetlerinin onlenebilecegini biliyoruz. Bu dogrultuda sorunlarimizi, yasal mevzuati ve emek hareketinin mucadelesini tartisacagimiz “saglikli ve guvenli calismak istiyoruz!” ana temali panelimize katilimlarinizi bekler, calismalarinizda basarilar dileriz…Saygilarimizla,Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisiguvenlicalisma@gmail.comProgram13.00: Is Sagligi ve Guvenligi Yasasi Degerlendirmesi – Seref Ozcan / Is Mufettisleri Dernegi14.00: Saglikli ve Guvenli Calisma Mucadelesinin Bir Urunu / Parcasi Olarak Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisi Deneyimi – Istanbul Tabip Odasi Yonetim Kurulu Temsilcisi

KENT KULTUR DEMOKRASi FORUMU’NUN iLK BULUSMASI21-22 ARALIK 2012 TARiHLERiNDEN ADANA’DA DUZENLENiYORhttp://www.mo.org.tr/index.cfm?sayfa=belge&sub=detail&bid=2&mid=2&tip=0&Recid=14500TMMOB MIMARLAR ODASI

DEVAM – DEVAM – DEVAM – DEVAM - TAKSiM iCiN TAKSiM’E NOBETE DAVET HER AKSAM 18.00 DE http://www.mimarist.org.tr/odadan/2615-taksim-icin-taksim-de-nobet-her-aksam-18-00-21-00-saatleri-arasinda.html Bugune dek yapilan toplumsal, bilimsel ve teknik hicbir uyari, oneri ve cagriya aldirilmadan; Taksim panolarla cevirildi, dozerler calisiyor, kazilar basladi…Elmadag ile Tarlabasi arasindaki bir “tunel” insaati is makinelerinin gurultusu ve trafik kargasasi icinde yurutuluyor.Taksim meydanive cevresi icin alinan tum kararlar oldubittiye getiriliyor.

Taksim Meydani ve Gezi Parki’ni,cevresi ile birlikte donusturmek icin israrli niyetleri ve cabalari olanlara tekrar duyuruyoruz; tum bayramlarimizi, sevinclerimizi, tepkilerimizi, hak taleplerimizi dillendirdigimiz; Emek ve Demokrasi Meydanimizin ve Parkimizin yok edilmesine seyirci kalmayacagiz!Hakliligimizin ve kararliligimizin bir gostergesi olarak,Taksim Nobeti’nin altinci gunu olankitlesel olarak Taksim’deyiz!Cunku hakliyiz, cunku kararliyiz!Cunku Taksim hepimizin!Taksim Dayanismasitaksimdayanismasi@googlegroups.com

DEVAM – DEVAM – DEVAM – DEVAM - BiZiM GARIMIZ, BiZiM TURKULERiMiZ / 22. BULUSMA / 06 ARALIK 2012 PERSEMBE AKSAMIHER PERSEMBE, SAAT 20.00’DE HAYDARPASA GAR MERDiVENLERi’NE DAVETBizim Garimiz Bizim Turkulerimiz, Haydarpasa Gardir, Gar KalacakKaptan Duduk, Atilla Aydogdu Baglama Calacak, Haydarpasa Gar Kalacak**Bizim Garimiz, Bizim Turkulerimiz***AKP iktidari 2004 yilindan itibaren Haydarpasa Gar ve Liman ile cevresindeki 1 milyon m2’lik kamusal ve kentsel ve tarihi sit alani olan bolgeyi ticaret ve is merkezine donusturmek istemektedir. Bu yagma uygulamasina da “Marmaray projesi ile Haydarpasa Gar zaten islevsiz kalacak” seklinde gerekcelendirip halki kandirmaktadir.Istanbul Buyuk Sehir Belediye Meclisinde kabul edilen 1/5000 olcekli Haydarpasa Gar ve cevresi hakkindaki Koruma Amacli Nazim Imar Planina gore Gar binasina KULTUR, KONAKLAMA (OTEL) islevi verilmis, giris katina da TCDD faaliyetleri icin kullanilabilir denilmistir.Ancak son gunlerde gerek Istanbul Buyuk Sehir Belediye Baskani, gerekse Ulastirma Denizcilik ve Haberlesme Bakani tarafindan kamuoyuna yapilan aciklamalarda Haydarpasa Gar’in artik islevini yitirdigi demiryolunun Haydarpasa gara ihtiyaci olmadigi, ancak Ayrilikcesme ile Haydarpasa arasinda nostaljik tren isletilebilecegi aciklanmistir.TCDD, Gebze Kosekoy arasindaki Yuksek Hizli Tren projesi calismalarini gerekce gostererek 1 Subat 2012 tarihinden itibaren de Haydarpasa Gar’a gelen ve giden tum anahat trenlerinin seferlerini sonlandirdi. Ve boylece Haydarpasa’nin trensizlestirilerek yalnizlastirilmasinin ve yagma projelerin uygulamasinin ouu acilmak istendi.Biz Haydarpasa dayanismasi katilimcilari ve Istanbul halki olarak 104 yildan beridir gar olarak hizmet veren ve Istanbul’un simgesi haline gelmis dunya kultur mirasimiz Haydarpasa Gari ve Limanin endustriyel islevini devam ettirmesi ayrica bu bolgede uygulanmak istenen yagma projelerinin hayata gecmemesi icin mucadelemizi surduruyoruz.Haydarpasa Gar ve Liman ile cevresi hakkindaki yagma proje Haydarpasa Koruma Amacli Nazim Imar Plani geri cekilmesi Haydarpasa Gar ve limanin endustriyel islevini surdurmesinin onundeki engeller kaldirilmasi icin Haydarpasa Gar merdivenlerinde 1 Subat 2012 tarihinden itibaren her Pazar gunu 13.00 ila 14.00 arasinda 42, ayrica 19 haftadir her persembe gecesi de 20.00 ila 21.00 arasinda tepkimizi gosteriyoruz.Emekci ve alt gelir gruplarinin yasam alanlarini yok ederek nufuslarini zorla ceperlere suren, kamusal alanlari kavsaklastirip, AVM’lestirip, ozellestirip erisilmez kilan neoliberal belediyecilik, anlasilan rant beklentisiyle alt gelir gruplarina bu kentin kiyilarini da cok goruyor.Paranin demokrasisi tarafindan birer ikiser zapt edilerek elimizden alinan mahalleleri, kentsel mekanlari, kamusal alanlari ve son kertede tuketilecek koskocaman bir metaya donusecek kentin kendini geri kazanip "kent hakki"ni tesis etmek icin, basta Taksim, Haydarpasa, Galata olmak uzere tum kamusal alanlari, yikim tehdidi altindaki mahalleleri, pikniklerle, senliklerle, toplantilarla doldurmanin zamanidir simdi.Ve oyleyse her persembe saat 20.00 da Haydarpasa Gar Merdivenlerinde "yildizlarin altinda" bulusmanin tam zamanidir simdi.22.11.2012 tarihinde Haydarpasa Gar merdivenlerindeki 20. Persembe etkinligimizde saat 20.00 da Atilla Aydogdu ile birlikte turkuler soyleyecegiz...Haydarpasa Dayanismasi AktivistleriHaydarpasa Gar Asla Yalniz Kalmayacak

DEVAM – DEVAM – DEVAM – DEVAM - HER PAZAR GUNU (13.00-14.00) HAYDARPASA GAR MERDiVENLERiNDE BULUSMAYA DAVET 45. HAFTADA DA SESLENECEGiZ, TREN BiR HAYATTIR, HAYDARPASA GARDIRTarih: 09 Aralik 2012 PazarSaat: 13.00-14.00Yer: Haydarpasa Gar Merdivenleri’ndeAKP iktidari 2004 yilindan itibaren Haydarpasa Gar ve Liman ile cevresindeki 1 milyon m2’lik kamusal ve kentsel ve tarihi sit alani olan bolgeyi ticaret ve is merkezine donusturulmek istemektedir. Bu yagma uygulamasina da “Marmaray projesi ile Haydarpasa Gar zaten islevsiz kalacak”sseklinde gerekcelendirip halki kandirmaktadir.25 Kasim 2011 tarihinde Istanbul Buyuk Sehir Belediye Meclisinde kabul edilen Haydarpasa Gar ve cevresi hakkindaki Koruma Amacli NazimIImar Planina gore Gar binasina KULTUR, KONAKLAMA (OTEL) islevi verilmis, giris katini da TCDD faaliyetleri icin kullanilabilir denilmistir.Ancak son gunlerde gerekIIstanbul Buyuk Sehir Belediye Baskani, gerekse Ulasiirma Denizcilik ve Haberlesme Bakani tarafindan kamuoyuna yapilan aciklamalarda Haydarpasa Gar’in artik islevini yitirdigi demiryolunun Haydarpasa gara ihtiyaci olmadigi, ancak Ayrilikcesme ile Haydarpasa arasinda nostaljik tren isletilebilecegi aciklanmistir.TCDD Gebze Kosekoy arasindaki Yuksek Hizli Tren projesi calismalarini gerekce gostererek 1 Subat 2012 tarihinden itibaren de HaydarpaSa Gar’a gelen ve giden tum anahat trenlerinin seferlerini sonlandirdi. Ve boylece Haydarpasa’nin trensizlestirilerek yalnizlastirilmasinin ve yagma projelerin uygulamasinin onu acilmak istendi.Biz Haydarpasa dayanismasi katilimcilari ve Istanbul halki olarak 104 yildan beridir gar olarak hizmet veren ve Istanbul’un simgesi haline gelmis dunya kultur mirasimiz Haydarpasa Gari ve Limanin endustriyel islevini devam ettirmesi ayrica bu bolgede uygulanmak istenen yagma projelerinin hayata gecmemesi icin mucadelemizi surduruyoruz.Haydarpasa Gar ve Liman ile cevresi hakkindaki yagma proje (Haydarpasa Koruma Amacli nazim Imar Plani) geri cekilinceye, Haydarpasa Gar ve limanin endustriyel islevini surdurmesinin onundeki engeller kaldirilincaya kadar; her Pazar gunu 13.00 ila 14.00 arasinda Haydarpasa Gar merdivenlerinde tepkimizi gosterecegiz.Haydarpasa Dayanismasi

*

2. Bolum - KENTLi ve KENT HAKKI iNSASINA DOGRU

ANKARADAYIZ, VEKiLLERiMiZEKAC KiSi DAHA OLURSE PVSK’Yi DEGiSTiRECEKSiNiZ, BUNUN BiR SINIRI VAR MI? DiYECEGiZ / 07-08-09 ARALIK 2012ANKARA’DAYIZ: VEKILLERIMIZE SOYLEYECEKLERIMIZ VAR“Kac kisi daha olurse PVSK’yi degistireceksiniz, bunun biri siniri var mi?” diyecegiz.Polis siddeti magduru aileler, 7-8-9 Aralik 2012 tarihleri arasinda Ankara’da adalet arayislarini surdurecekler, hak arayacaklar. Kisa bir sure once Baran Tursun Vakfi ; TBMM Insan haklari inceleme komisyonuna ve tum vekillere bir rapor sunmustu.Bu raporda: Failin polis oldugu olum olaylari 107 olarak belirlenmisti, PVSK’da hicbir degisIklik yapilmadigi icin birkac ay icinde bu sayi 123’e cikmistir, yasam hakki ihlalleri boyle devam ederse daha ne nereye cikacagi da belli degildir.Bu kapsamda 7-8-9 Aralik tarihlerinde TBMM’de yapacagimiz gorusmelerde vekillerimize ve Meclis insan haklari inceleme komisyonu uyelerine sunu soracagiz:”Failin polis oldugu olum olaylari surekli artmaktadir, kac kisi daha olurse PVSK’yi degistireceksiniz, bunun biri siniri var mi?” sorusunu yoneltecegiz.Ayrica:”Kanun koyucu olarak devletin ‘Ali menfaati’ ni bir tarafa birakmalisiniz ve ”Birlesmis Milletlerin 7 Eylul 1990 tarihinde kabul edilen "Polisin Guc ve Atesli Silahlar Kullanmasina Iliskin Temel Ilkeler" adli belgesinde yer aldigi sekliye, Polis vazife ve salahiyetleri kanunu degistirmelisiniz” diyecegiz. ve daha cok sey diyecegiz...AYRICA: 8 Aralik 2012 gunu saat 18.30 da, Ankara Mithat pasa caddesi, Kocatepe Kultur Merkezinde MAZLUMDER'in 2012 insan hakalari odul toreninde, Mehmet Tursun:"Failin polis oldugu olum olaylari"(ni) anlatacak.Mehmet Tursun / Izmir- Baran Tursun Insani Yardim Vakfi Baskaniwww.baransav.com Baran Tursun Vakfi barantursunvakfi@gmail.com

4. HANGi iNSANHAKLARIFiLM FESTiVALi / 08-10 ARALIK 2012http://www.hihff.org/2012/etkinlik.html DOCUMENTARIST’in duzenledigi 4. Hangi Insan Haklari? Film Festivali 8-12 Aralik 2012 tarihlerinde gerceklesecek. Ana temasi “yasam hakki” olarak belirlenen bu seneki festivalde, pek cok paralel etkinlikle beraber dunyanin her kosesinden 40’i askin film gosterilecek. 4. Hangi Insan Haklari? Film Festivali’nin gosterim ve etkinlikleri ucretsiz olarak dort mekanda yapilacak: SALT Beyoglu, Aynaligecit Salonu, Dutch Chapel ve Tutun Deposu. Ayrintili bilgiye ve festival programina buradan ulasabilirsiniz.Festival kapsaminda bu yil gerceklesecek etkinliklerden bir tanesi hayvan haklari aktivistlerini yakindan ilgilendiriyor.”Uygarlik Tum Canlilari Yok Etmeden” basligiyla duzenlenecek panel 8 Aralik 2012 saat 16:00′da Tutun Deposunda gerceklesecek. Panel programi ve ayrintili bilgiye buradan ulasilabilir.http://www.hihff.org/2012/etkinlik.html

2012 AB iNSAN HAKLARIFiLM GUNLERi / 10-12 ARALIK 2012http://www.avrupa.info.tr/tr/ab-ve-tuerkiye/insan-haklari-film-guenleri.html Avrupa Birligi Delegasyonu tarafindan Turkiye’deki AB Uye Devlet temsilcilikleri ve kultur merkezleri ile isbirligi icinde duzenlenen 2012 AB Insan Haklari Film Gunleri 10 Aralik Insan Haklari Gununde basliyor. 10-12 Aralik arasi duzenlenecek film gosterimleri 10 ilde es zamanli ve ucretsiz olarak gerceklesecek. Film gosterimlerinin gerceklesecegi illerin listesi su sekilde: Ankara, Antalya, Diyarbakir, Eskisehir, Gaziantep, Istanbul, Izmir, Kayseri, Konya ve Trabzon.Konuyla ilgili ayrintili bilgiye ve film gosterimlerinin programina buradan ulasabilirsiniz.http://www.avrupa.info.tr/tr/ab-ve-tuerkiye/insan-haklari-film-guenleri.html

ENGELLiLERE YONELiK HARCAMALARI iZLEME KILAVUZU YAYINLANDIhttp://stk.bilgi.edu.tr/docs/engelli-harcamalari.pdfBilgi Universitesi STK Egitim ve Arastirma Birimi “Engellilere Yonelik Harcamalari Izleme Kilavuzu”nu yayinladi. Kamu Harcamalarini Izleme Platformunun milletvekillerine yonelik olarak hazirladigi mektubu daha once bu site uzerinden paylasmistik. STK Egitim ve Arastirma Birimi bu kez de kamu butcesinden engellilere yonelik yapilan harcamalari izleme kilavuzunu yayinladi. Prof. Dr. Nurhan Yenturk ve Volkan Yilmaz’in birlikte hazirladiklari kilavuza buraya tiklayarak ulasmak mumkunhttp://stk.bilgi.edu.tr/docs/engelli-harcamalari.pdf

iMZA KAMPANYASINE iSTiYORUUUUUZ!?...Ne istiyoruuuuuz?- Bayram Gazetesi...Ne icin istiyoruuuuz?- 1 Mayis Emek Bayrami icin...Kimden istiyoruuuuz?- 1 Mayis’in “Emek Bayrami” olduguna ciddi, samimi ve durustce inanan “Gunluk Basin”dan...Ne yapmalarini istiyoruuuuuz?- Her Nisan ayi boyunca ortak olarak, Bayram Gazetesi cikarsinlar... Ornegin 01 Nisan 2013 – 01 Mayis 2013 arasinda bir ay boyunca...Bu ortak bayram gazetesine, hangileri katilsin istiyoruuuuuz?

- Onlar zaten trajikomik “tirajlari”ndan(*) dolayi birbirlerini cok daha iyi tanirlar... - Birakalim kendileri karar versinler...(*) GUNLUK GAZETELERIN EKiM AYI (2012) TIRAJLARIhttp://www.gazeteciler.com/gazete-tirajlari.htmlBiliyoruz, gecmis zamanda cikan bayram gazeteleri cok cok berbatti, cok cok sevimsizdi...Ama tirajlari cok iyiydi...Hic olmazsa tirajlari “trajikomik” degildi...O halde: KARAR SIZIN...Yani,1 Mayis’in “Emek Bayrami” olduguna ciddi, samimi ve durustce inanan “Gunluk Basin”i ortak Bayram Gazetesi cikarmak icin goreve cagir...Bu yaziyi imzala ve onlara gonder...AD / SOYAD MESLEK iMZA

iMZA KAMPANYASIATATURK ORMAN CiFTLiGiNE BASBAKANLIK BiNASI YAPILMASINhttps://www.change.org/tr/kampanyalar Cumhurbaskanligina: Ataturk Orman Ciftligine Basbakanlik Binasi yapilmasinBaslatan - TMMOB Mimarlar Odasi Ankara SubesiAtaturk Orman Ciftligi, kentin nefes alma alanlarindan ve Cumhuriyet Donemi degerlerinden,Kulturel peyzaj alani olarak tescil edilmesi icin Unesco'ya gonderilsin.Basbakanlik Hizmet Binasinin AOC de yapimi durdurulsun,yesil katliamina son verilsin...https://www.change.org/tr/kampanyalar/cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1na-atat%C3%BCrk-orman-%C3%A7iftli%C4%9Fine-ba%C5%9Fbakanl%C4%B1k-binas%C4%B1-yap%C4%B1lmas%C4%B1n?utm_medium=email&utm_source=share_petition

iMZA KAMPANYASIHAYDARPASA VE SiRKECi GAR OLARAK KALMALIBasbakanlik ile Ulastirma ve Iletisim Bakanligi: Haydarpasa ve Sirkeci Garlari gar olarak kalmali. Lutfen bu kampanyaya katilin. http://www.change.org/tr/kampanyalar/ba%C5%9Fbakanl%C4%B1k-ile-ula%C5%9Ft%C4%B1rma-ve-ileti%C5%9Fim-bakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-haydarpa%C5%9Fa-ve-sirkeci-garlar%C4%B1-gar-olarak-kalmal%C4%B1?share_id=dvyFlXRYBJ&utm_campaign=mailto_link&utm_medium=email&utm_source=share_petition

iMZA KAMPANYASI CAYYOLU iNiSiYATiFihttp://cayyolum.com/index.asp Merhaba,Cayyolu bildiginiz uzere bir gece yarisi operasyonu ile bagli bulundugu Yenimahalle Ilcesinden alinip Cankaya Ilcesine baglandi. Bu antidemokratik harekete karsi durus sergileyen Cayyolu halki kurdugu "Cayyolu Inisiyatifi" ile bir mucadele baslatti. Bu cercevede yerel haber sitesi araciligi ile bir anket duzenliyor. Ankete katiliminiz onemli. Asagidaki adrese girince sol ust kosede anketi gorebilirsiniz. Bilginize...T.O.

iMZA KAMPANYASIKAPADOKYA iNSAATA DOYDU MU?Kampanyayi destekleyerek Kultur ve Turizm Bakanligi'ndan Kapadokya'nin dokusunu bozan insaatlarin durdurulmasini istewww.change.orgImzani athttp://www.change.org/tr/kampanyalar/kapadokya-n%C4%B1n-gelece%C4%9Fi-i%C3%A7in-bir-imza-hands-off-our-cappadocia?utm_source=action_alert&utm_medium=email&utm_campaign=14421&alert_id=OYvCZVXBfP_hwRoLVtrHE

iMZA KAMPANYASIOSMAN OZGUVEN VE ARKADASLARI ICiN ADALET iSTiYORUZhttp://imza.la/dikili-belediye-baskani-osman-ozguven-ve-arkadaslari-icin-adalet-istiyoruz

iMZA KAMPANYASIBODRUM MOZOLESi (MAUSSOLLION)Gunaydin Dostlar, "Bodrum Mozelesi (Maussollion) = Askin Mabedi".Bu paha bicilmez eser, Osmanli doneminde yurt disina kacirildi ve su anda bazi parcalari British Museum'da bulunuyor. Turkiye hukukcu ve sanatcilar onculugunde, mabedin geri getirilmesi konsunu AIHM'ne tasidilar. Dosyaya eklenecek bir talep listesi yargilamada etkili olacagindan, http://www.askinmabedi.com adresine tiklayin, adinizi yazin ve onaylayin; 12 saniyenizi aliyor.Iletisimde oldugunuz herkese iletmeyi de unutmayin LUTFEN.Sezai Gulsen ( sezaigulsen@gmail.com )

iMZA KAMPANYASITMMOB’YE BAGLI, FARKLI 24 MESLEK ODASI’NIN UYELERiNE DAVET AKP'nin kapali kapilar ardinda hazirladigi, TMMOB'yi bolmeye, parcalamaya, etkisizlestirmeye yonelik yasa degisIkligini kabul etmiyor, Orgutume sahip cikiyorum.IMZALAMAK iCiNhttp://www.tmmob.org.tr/HEM TMMOB.ORG.TR SAYFASINI iMZALAYIN HEM DE BU iSiN ASIL KAYNAGINA BiR GOZ ATIN...

Siyah boya ile beyaz boyayi karistirirsaniz, ucuncu bir renk olan gri’yi elde edersiniz... Ancak, kirli ile temizi karistirisaniz sonucta elinize sadece kirli kalacaktir... http://www.tmmob.org.tr/resimler/ekler/189547c5d65d3fe_ek.pdf

iZMiR iNSAN HAKLARI BELGESEL GUNLERi / 08-11 ARALIK 2012http://bianet.org/bianet/sanat/142565-haklarin-gorsel-cagrisi?from=bulten Haklarin Gorsel CagrisiInsan Haklari Film Gunleri ucuncu yilinda Izmir'de 8-11 Aralik tarihleri arasinda yine birbirinden degerli calismalara ev sahipligi yapiyor. Ugur BIRYOL - ubiryol@gmail.comTurkiye Insan Haklari Vakfi(TIHV) Izmir'in 8-11 Aralik tarihlerinde duzenledigi 3. Insan Haklari Belgesel Film Gunleri'nde gosterimleri yapilacak filmler, Turkiye'deki belirgin insan haklari ihlallerini goz onune alarak olusturulmus bir secki sunuyor.Etkinlik 8 Aralik Cumartesi gunu "Kapidaki Ses" filmiyle baslayacak. Halil Firat Yazar ve Metin Celik'in yonettigi film, KCK operasyonlari ve bundan sonraki cikmazi anlatmaya calisiyor.Bir diger calisma ise Ersin Celik'in yonettigi "Gercekleri Yazdim-Lice Defteri". Celik, Diyarbakir'da Ahmet Tektas isimli bir yurttasin tuttugu gunluge ve onun yasam oykusune odaklaniyor.Yonetmenligini Rodi Yuzbas'in yaptigi ve masal odakli "Maya", Mizgin Mujde Arslan'in yonettigi "Ben Uctum Sen Kaldin" ile Veysi Altay'in yonettigi, 1990-1995 yillari arasindaki Cizre'deki faili mechullere dikkat ceken "Faili Devlet", ilk gunun diger seyirlikleri. Belgesel bitiminde yonetmenle soylesi de etkinlik programinda yer aliyor.Ucube'den bugune...Basbakan talimatiyla yiktirilan Kars'taki baris heykelinin yikim surecini anlatan "Ucube", ikinci gunun ilk filmi. Ikinci olarak, "Isiga Ozlem" isimli belgesel yer aliyor, konusu ise ilginc: "Sili'de uc bin metre yukseklikte dunyanin dort bir yanindan gelmis astronomlar Atacama colunde yildizlari incelerken, kadinlar topragi kazarak kaybolmus yakinlarini ariyor."Gunun diger belgeselleri ise "Beklemek", "Ana Dilim Nerede" ve "Ben, Sen, O"."Ben, Sen, O" belgeselinin ekibiyle program bitiminde soylesi yer aliyor. Programin ucuncu gunu ise Deniz Kocak'in yonetmenliginde Ermeni komunist bir marangoz olan Sarkis Cerkezyan'in hayatini anlatan "Yasam Marangozu" ile basliyor.Yine Omer Gunes'in cektigi ve mevsimlik findik isciliginin zorluklarini anlatan 45 gun, Huseyin Aydin'in yonettigi "Disardakiler", Ebubekir Cetinkaya'nin yonettigi "Yuva" ile HES'lerin can sIktigi yerlerden Erzurum Bagbasi'ndaki sureci anlatan I"ste Boyle" gunun diger seyirlikleri.Aglama anne guzel yerdeyim...Belgesel film gunlerinin son gosterimleri ise "800 Km Engelli" filmiyle Murat Erun'un fiziksel engelli iki arkadasin Mugla'ya yaptiklari onuc gunluk yolculugu anlatiyor."KesIk ve Evcilik" isimli belgesellerin yani sira son gunun en onemli seyirligi bence yonetmenligini Umit Kivanc'in yaptigi, hala hesabi verilmeyen Roboski katliamini anlatan "Aglama Anne, Guzel Yerdeyim" isimli belgesel.Bir kismini cesitli film festivallerinde izledigimiz bu yapimlara baktigimizda, insan haklari durumunun vahim boyutlarinin her gecen sene daha da fazla kotuye giderek arttigini gormek uzucu ama ne olursa olsun bu filmler bize umut verebilir. O nedenle film festivalini yalniz birakmamak gerek, simdiden iyi seyirler. (UB/HK)

EGiTiME DEGiL SALDIRILARA ENGEL OLUN - Gun Cag Aydinhttp://yarinhaber.net/news/1972Gectigimiz hafta Ankara Universitesi, DTCF’de gerceklestirilen bir fasist saldiri sonrasi egitime 1 hafta sure ile ara verildi.Egitim ve ogretimin 1 hafta sure ile tatil edilmesi tam da ogrencilerin sinav donemine denk geldi.Bircok ogrenci sinav doneminin stresini bir sure daha yasayacak.Bu tip saldirilarin en yogun yasandigi donemdir sinav zamanlari.Basina yansiyan goruntulere soyle bir bakildiginda bile bu kolluk kuvvetleri, ozel guvenlikler ne ise yarar diye dusunuyor insan.Basta DTCF olmak uzere memleketteki bircok universitede belirgin bir sayida guvenlik gorevlisi calisiyor.Ozel guvenliklerin universitede calistirilmasinin baslica nedenlerinden birisi ogrencilerin guvenliklerini saglayacak olmalari degil miydi?Ancak ne hikmetse kampuslerde ozel guvenliklerin sayisinin artmasi ile beraber ogrencilere yonelik saldirilarda da artis goruluyor.DTCF’de ogrenim goren ogrenci arkadaslar daha iyi bilir, ozellikle onlarin kampusunde her zaman cok dikkat etmek gerekir. Her an kafana satir yiyebilirsin.Gelelim DTCF’nin 1 hafta sure ile tatil edilmesine.Neye yaradi simdi bu tatil.Yoksa okulun tatil edilmesi sistematik bir saldirinin parcasi mi?Bu tatil konusunu ilk duydugumda aklima gelen sey su oldu: Okulu tatil edecegine, okul disindan gelen saldirganlarin iceri girmesini engelleyemez misin?Her sey bir yana bu okulda ilk defa solcu ogrenciler yaralanmiyor.Bu saldiri karsisinda cok sasirmis bir okul yonetimi oldugunu kesinlikle dusunmeyin.Gazi Universitesi’nden gelen eli satirli bir fasistin DTCF onunde elini, kolunu ve satirini sallaya sallaya gezmesi Sihhiye bolgesinde hayatin bir parcasidir.Bu hep boyleyken bunun uzerine bu eli satirli saldirganlara arka cikan guvenlikler ve polisler daha once kameralarla bile tespit edilmisti.Bugune kadar boylesi durumlara ciddi bir onlem alinmamisken, en son gerceklestirilen saldirinin bu kadar buyumesini hangi okul yonetimi, hangi guvenlik, hangi polis engelleyecekti?Bunca kademe bu konuyu cozemezken elbette ki universite ogrencileri kendi guvenliklerini saglamak uzere okuldan toplu bir sekilde cikmayi deniyor.Ancak buna da izin yok.Cikar cikmaz polis gazi karsiliyor ogrencileri. Polis barikatinin da arkasinda memleketi en cok “sevenler”, bu vatanin “gercek sahipleri”, universitelerin “en ornek” ogrencileri duruyor. Ama ufak bir sorun var, elleri satirli bu vatanseverlerin.Universitelerde gercekten demokratik bir ortamin saglanabilmesinin bazi kosullari vardir.Bir kere universitede solcu ogrencilerin de var oldugunu, onlarin dusundugunu, mucadele ettigini ve talep ettigini kabul edeceksin.

Her hak arayisinin karsisina sorusturma ile cikmayacaksin.Sol muhalefetin en guclu oldugu zamanlarda sistematik bir saldiri planlayacagina, fikirlerini hazir edeceksin.Her seyden once ogrencilerin her kosulda can guvenligini saglayacaksin.Herhangi bir panelde, soz kullanmak isteyen bir ogrenci konusmaya calisirken muzigin sesini sonuna kadar acmayacaksin. Ona soz hakki taniyacaksin ki konusabilsin.Hele ki en sert halinle onun agzini kapatip konusmasini engellemeyeceksin.Demokratik bir universite icin mucadele edenler dun vardi bu gun de varlar.Tarihin en karanlik fikirleri kapi onunde keskin bicaklari ile bekleyedursun.Bu toplum icin her turden baskiya karsi mucadele eden halk cocuklari gurul gurul akan irmaklar gibidir.Onune baraj kursan onun surekliligi o barajlari devirir.Gelin siz okullari tatil etmek yerine ogrencilerinizin can guvenligini saglayin.Cunku bu sizin en temel vazifelerinizdendir.Onceden oldugu gibi yine de belirtmekte fayda var.Sol-Sag catismasi yok, fasist saldirilar var.Gun Cag Aydin

ODTU- ORTADOGU UNiVERSiTESi SENATOSU’NUNYUKSEKOGRETiM KANUN TASLAGI HAKKINDA GORUSUhttp://www.metu.edu.tr/sites/default/files/ODTU_Senato_Gorusu.pdf I. Genel Degerlendirme1.1 Halen yururlukte olan 2547 sayili Yuksekogretim Kanunu, gecen 30 yili askin sure icinde yapilan pek cok degisIklige ragmen 12 Eylul doneminin universitelere bakis acisini tasimaya devam etmektedir. Bu kanun, bir yandan Yuksekogretim Kurulu eliyle universite ozerkligini zedeleyen hiyerarsIk bir yapi olusturmus; ote yandan da universiteleri sadece lisans egitimi veren kurumlar olarak goren tektiplestirici yaklasimi ile devlet universitelerinin cesitliligi onune engeller koymustur. Gecen surede hizla kitlesellesen yuksekogretim sistemimiz icindeki kurum sayisi 188’e ulasmis, diger yandan da lisansustu egitim ve arastirmanin ulkemizde agirlik kazanmasiyla universitelerimiz arasinda onemli farklilasmalar ortaya cikmistir. Universite ozerkliginin ve kurumsal cesitliligin artmasi yonunde yogunlasan baskilar karsisinda, 2547 sayili kanunun temsil ettigi merkeziyetci anlayis mevcut yuksekogretim sisteminin ihtiyaclarina cevap veremeyecek duruma gelmistir.1.2 YOK tarafindan hazirlanan “Yuksekogretim Kanunu Taslagi”, 2. maddesinde dogru bir degerlendirme yaparak, yuksekogretimin temel ilkelerini akademik ve bilimsel ozgurluk, kurumsal ozerklik, cesitlilik, seffaflik, hesap verebilirlik, katilimcilik, rekabet ve kalite ilkeleri olarak tanimlamaktadir. Ancak, bircok maddesinde ciddi celiskiler de barindiran taslak, takip eden maddelerinde ortaya koydugu anlayis ve yaklasim itibariyle bu ilkelere zit dusmekte, 2547 sayili kanunun merkeziyetci ruhundan ve baskici felsefesinden kaynaklanan olumsuzluk ve yetersizlikleri gidermekte hayal kirikligi yaratmaktadir.1.3 Taslak, temel ilke olarak benimsedigini ifade ettigi universite ozerkligini tamamiyla kisitlayan bir yuksekogretim sistemi getirmeye adaydir. Taslakta YOK’un yerini almasi onerilen Turkiye Yuksekogretim Kurulu’nun (TYK), YOK’ten daha merkeziyetci ve baskin konuma geldigi aciktir.1.4 Taslakta universite ozerkligini kisitlayan maddeler oldugu gibi, yasa ile duzenlenmeyen tum konular TYK kararlarina ve yonetmeliklerine birakilmaktadir. TYK, resen verecegi kararlarla ve her konuda duzenleyecegi yonetmeliklerle, universitelerin kisitli olan ozerkliklerini busbutun daraltacak, kendi yonetimlerinde soz sahibi olmalarini engelleyici tercih, hukum ve uygulamalari getirebilecek yetki ve gorevlerle donatilmaktadir. Yuksekogretim kurumlari, akademik konularda alinacak kararlardan baslayarak; yonetim ve teskilatlanma, personel ve istihdam ve mali konularda tamamen bu merkezi yapinin duzenlemelerine bagli kilinmaktadir.ODTU Senatosu Gorusu 2 27 Kasim 20121.5 Yasa taslagi, universite ozerkligini guvence altina almamaktadir. Universite ozerkligi yasa ile duzenlenmeli; her hangi bir TYK yonetiminin tercihine birakilmamalidir. Kaldi ki, yasa ile duzenlenmeyen ozerkliklerin yonetmeliklerle universitelere verilmesi hukuken de mumkun degildir; bugune kadar olan YOK uygulamalari da bunu acikca gostermektedir.1.6 YOK’un zaten cok fazla olan yetkilerinin onemli bir kisminin universitelere devri beklenirken, bu yeni ust kurulus yetkilerini devretmedigi gibi, mevcut Universitelerarasi Kurul’un (UAK) butun gorevlerini uzerine almakta ve bagimsiz olmasi gereken yuksekogretim kalite kurumunu da kendi bunyesinde olusturmaktadir. UAK’nin da kaldirilmasiyla universiteleri temsil eden yetkili hic bir kurulusun kalmadigi sistemde, docentlik sinavlari gibi akademik konular bile dogrudan TYK tarafindan duzenlenmektedir. Taslakta tanimlanan cok genis bir burokratik yapilanma ile TYK, bir “yuksekogretim bakanligi” yapisina burunmekte ve benzer yetkilere sahip olmaktadir.1.7 Mevcut YOK’un bir kisim yetkilerini devralmasi gereken “universite konseyi”, taslakta onerilen yapilanmasiyla universitenin zaten cok sinirli olan ozerklik alanini kontrole yonelik bir dis mudahale araci olarak kurgulanmaktadir. Oysa ki, gercek anlamda universite konseyi, degisIk bilesenlerin gorus ve onerilerinin de universiteye yansitilacagi, universite ozerkligini guvence altina alan bir yapi olmalidir.1.8 Taslagin 2. maddesinde belirtilen ve bugun siddetle ihtiyac duyulan devlet universitelerinin cesitliligi ise, maalesef sadece sozde kalmakta; taslakta gercek anlamda bir cesitlilik modeli ortaya konulmamaktadir. Farkli egitim, arastirma ve hizmet misyonlarina sahip devlet yuksekogretim kurumlarinin misyonlarina uygun sekilde yapilanmalarinin guvence altina alinmasi gerekirken, yasa taslaginda duzenlenen en belirgin cesitlilik boyutu olarak ‘ozel’ yuksekogretim kurumlari getirilmektedir. Yuksekogretim sektorune devlet kaynaklari disinda yatirim yapilmasini amaclayan vakif universiteleri varken, sirket yapisina sahip, kar amacli ozel universite modelini getirmenin mantigini anlamak olanaksizdir.1.9 SONUC: Taslak, 2547 sayili yasanin olumsuzluklarinin ve yetersizliklerinin bile gerisinde kalan merkeziyetci bir anlayis getirmektedir. Maddeleri arasinda tutarsizliklar olan ve gereksiz ayrintilara da giren taslagin iyilestirilmesi icin oncelikle 2547 sayili yasanin ruhunu ve lafzini koruyan yaklasim terkedilmelidir. Eger Anayasa ve mevcut yasa degistirilecekse, bu taslagin 2. maddesinde bahsedilen hususlari gercekten temin edecek ozlu ve esnek bir “cerceve” yasanin hazirlanmasi ve isleyisin gercekten ozerk, kendi yonetiminde birincil derecede yetki ve sorumluluk sahibi olacak universitelere birakilmasi gereklidir. Taslaga yansiyan temel yaklasim ve ruh degismeden maddelerin tartisilmasi bir anlam tasimayacaktir.ODTU Senatosu Gorusu 3 27 Kasim 2012II. Yaklasimin Degerlendirmesi ve DegisIklik OnerileriOlumlu Gorulen Hususlar2.1 Yuksekogretimin yeniden yapilandirilmasi icin YOK tarafindan Mart 2011’de kabul edilen 5 prensip (“cesitlilik, kurumsal ozerklik ve hesap verebilirlik, performans degerlendirmesi ve rekabet, mali esneklik ve cok kaynakli gelir yapisi, kalite guvencesi”) yeni yasa calismalarina da temel olmalidir. Sonucta yeni yasa, taslagin 2. maddesinde yer verilen ilkelerle (“akademik ve bilimsel ozgurluk, kurumsal ozerklik, cesitlilik, seffaflik, hesap verebilirlik, katilimcilik, rekabet ve kalite ilkeleri” ile) uyumlu oldugu ve bu ilkeleri uygulamaya tasidigi oranda 2547 sayili yasadan ileriye gidecektir.

2.2 Bu kapsamda 2547 sayili yasadan farkli olarak, devlet universitelerinde cesitlilik yaratma hedefinin benimsenmesi ve universite ozerkligine vurgu yapilmasi ozellikle onem tasimaktadir.2.3 Yuksekogretim sisteminde etkili olarak calisacak bir kalite guvence sisteminin kurulmasi buyuk bir ihtiyaci karsilayacaktir.2.4 Yasa taslagi tartismalarinin universitelerin ve toplumun ilgili kesimlerinin katilimina acilmasi yararlidir. Bu tartisma ortami surdurulmeli, universitelerin gorus ve onerilerinin taslaga yansimasi icin etkili katilim ve iletisim mekanizmalari gelistirilmelidir.Olumsuz Gorulen Hususlar2.5 Taslak, universite ozerkligini ve kurumsal cesitliligi yasada tanim ve guvence altina almamaktadir. Tum duzenlemeler TYK tarafindan belirlenecek usul-esaslara ve yonetmeliklere birakilmaktadir (TYK tarafindan usul-esaslar ve yonetmelikle duzenlenecek 50’ye yakin konunun dokumu Ek 1’dedir). Buna karsilik, universitelerin esneklige/ozerklige sahip olmasi gereken konular yasa ile sabitlenmektedir (Ornekler: Konseyin, UYK ve Senatonun kompozisyonu; enstitulerin turleri; idari teskilat semasi, vb.). Benzer sekilde, yonetmelik niteliginde olan duzenlemeler (Ornekler: Doner sermaye yonetmeligi, disiplin yonetmelikleri, vb.) yasa taslaginda yer almaktadir.2.6 Taslak iki boyutta kurumsal cesitlilik tanimlamaktadir: (devlet, vakif ve ozel); (konseyli-konseysiz devlet). Devlet universitelerine bakildiginda, sadece konseyli-konseysiz ayirimi halen varolan 110’dan fazla devlet universitesine yeterli ozerklik ve cesitlilik getirmekten uzak kalmaktadir. Ozel universite modelinin yaratacagi ciddi sorunlara Bolum III’te yer verilmektedir.2.7 Taslakta yer aldigi sekliyle “konsey” modelinin tercih edilmesi mumkun degildir. Bu konudaki ODTU onerisi Bolum III’te sunulmaktadir.2.8 Yasa ile guvence altina alinmayan universite ozerkliginin ve kurumsal cesitliligin, TYK yonetmelikleri/duzenlemeleri ile yaratilmasi yasal olarak mumkun olmayacaktir. Simdiye kadarki YOK uygulamalari bunu acikca gostermektedir (Ornekler: 6111 uygulamasinaODTU Senatosu Gorusu 4 27 Kasim 2012yonelik YOK kararlari, butunleme sinavi karari, ogretim elemani secim ve atamasi hakkinda yonetmelik, vb.). Universite ozerkligi ve kurumsal cesitlilik yasa ile duzenlenmelidir; bu konular herhangi bir TYK yonetiminin tercihine birakilamaz.2.9 Taslagin yetki devri konusunda ne getirdigine bakildiginda, YOK’un hangi yetki ve gorevlerini universitelere devrettigi belli degildir. Cunku, bu duzenlemeler fiilen TYK kararlarina (yonetmeliklerine) kalmaktadir. Buna karsilik, halen UYK ve Senatolarin kullandigi bazi yetkiler Konseye devredilmekte veya Konseyin onayina tabi hale gelmektedir.2.10 Sonuc olarak, beklentilerin aksine ve asagida aciklandigi gibi, TYK hemen her konuda resen karar veren veya duzenledigi yonetmelikler ve usul-esaslarla tum sistemin tek yetkili ust kurulu, gercekte bir “super kurul” haline gelmektedir.2.10.1 TYK’nin hemen her konuda resen verdigi kararlari ve/veya duzenledigi usul-esaslari/ yonetmelikleri kisitlayan/denetleyen hemen hicbir kriter, kural, referans, yontem, danisma, onay mekanizmasi yoktur. Sadece mali, kadro, vb. konularda ilgili bakanliklardan gorus/onay almaktadir. Ancak, bu duzenlemeleri universitelere danismak, olurlarini almak zorunlulugu yoktur. Universitelerin karar sureclerine katildigi, yetkilerin universitelerin temsil edildigi bir kurulla paylasildigi herhangi bir konu veya bu yetki paylasiminin mekanizmasi yoktur.2.10.2 TYK, bu baskin yapisina ek olarak YOK’e gore cok daha genis kapsamli yetki ve gorevler yuklenmektedir (Ornekler: UAK yetkilerinin TYK’ya devredilmesi, Kalite Koordinatorlugunun TYK’ya baglanmasi). Bir bakanlik burokrasisini andiran TYK teskilat semasi da bu yetki-gorev genislemesine ve derinlesmesine isaret etmektedir.2.10.3 UAK kapatilmakta, yerine TYK’nin altinda bir “istisare amacli” kurul olarak gorev yapacak Rektorler Kurulu (RK) gelmektedir. Akademik konular da dahil olmak uzere, Universitelerin temsil edildigi hicbir yetkili kurul kalmamaktadir.2.10.4 TYK, ulusal kalite kurulunu da (Turkiye Yuksekogretim Kalite Kurulu) bunyesine almaktadir. Boylece TYK, kalite ve performans kriterlerini belirleyecek, yuksekogretim kurumlarinda performans olcumu, degerlendirmesi ve akreditasyon sureclerini kontrol edecek ve yaptirimlar uygulayacaktir. Bu konuda da tek yetkili kurul olacaktir.2.10.5 TYK icin onerilen uye kompozisyonu da ozellikle sakincalidir. Bu kompozisyon, TYK’yi (ve kullandigi yetkiler dolayisiyla tum yuksekogretim sistemini) siyasallasmaya ve siyasi iktidarin dogrudan mudahalesine acacaktir.Yapilmasi Gereken Temel DegisIklikler2.11 Yuksekogretim kurumlarinin ozerkligi ve cesitliligi yasa ile tanimlanmali ve guvence altina alinmalidir. Taslakta, universitelerin ozerkligini ve cesitliligini kisitlayan,ODTU Senatosu Gorusu 5 27 Kasim 2012“tektiplestirici” duzenlemeler kaldirilmalidir. Benzer sekilde, yonetmeliklerle duzenlenecek ayrintili duzenlemeler de yasada yer almamalidir.2.12 Farkli misyon/fonksiyon agirliklarina sahip devlet universitelerinin rasyonel calisabilmeleri ve basarili olabilmeleri icin gerekli cesitlilige yasada acikca yer verilmelidir. Yuksekogretim sistemimizde misyon/fonksiyon temelinde cesitlilik zaten vardir, olmasi gerekir ve aksine kuvvetli bir politika uygulanmadigi takdirde de olmaya devam edecektir. Devlet universitelerinin misyon/fonksiyon temelinde cesitliliklerini duzenlemeye yonelik ODTU onerisi Bolum III’te sunulmaktadir.2.13 TYK’ya verilen yetki ve gorevlerin alani kisitlanmalidir. TYK, universitelerin misyon ve hedef belirleme sureclerini izleyen ve program onerilerini ulke ihtiyaclari acisindan degerlendiren; universitelerin egitim-arastirma-toplumsal hizmet faaliyetlerine en az duzeyde mudahil olan; bagimsiz kuruluslar tarafindan yapilan objektif performans degerlendirmelerini kullanarak onay ve kaynak tahsisi kararlarini veren bir ust kurul olmalidir. Bu gorev tanimi disinda kalan alanlarda TYK’ya verilen yetki ve gorevler (resen karar verme ve usul-esas ve yonetmeliklerle duzenleme yapma) universitelere ve universiteleri temsil eden kurullara devredilmelidir. TYK’nin gelismis universiteler icin bile bu tur yetkileri olmasi universite ozerkligi ilkesi ile uyumlu degildir.2.14 Resen karar verme ve usul-esas/yonetmelik duzenleme seklinde TYK yetkisinde kalacak konularda da, (a) bu duzenlemelerin hangi kistas, yontemle yapilacagi; (b) karar sureclerine universiteleri temsil eden kisi/kurullarin katilimi yasa ile belirlenmelidir.2.15 Konsey yapisi bu haliyle fonksiyonel, tutarli veya tercih-kabul edilebilir bir model degildir. Konsey yapisi kalacaksa, bu yapinin bir mutevelli heyeti anlayisindan cikartilmasi gerekir. Mevcut taslaktaki Konsey modeli, yetki ve gorevleri, kompozisyonu, uyelerinin niteligi ve secilme sekli, vb. acilardan uygun degildir. Bu kapsamda, TYK’ya resen konsey basvurusu yapma yetkisinin verilmesini anlamak mumkun degildir. TYK’ya verilen bu yetki taslagin 2. maddesinde yer verilen ilkelere de aykiridir (Madde 2 – ..., kurumsal ozerklik, ..., katilim, .....). Konsey yapisi, “kurumsallasmis”/”basarili” universitelerin isteyecegi bir model olmali; istenmeyen bir modelin zorla uygulanmasi hic dusunulmemelidir. Konseyin yetki-gorevleri, olusturulmasi, kompozisyonu, uyelerin niteligi ve secimi konusundaki ODTU onerisi Bolum III’tedir.2.16 Akademik yoneticilerin secimi universitelere birakilmalidir. Taslakta secimle goreve gelmesi ongorulen bolum baskanlari ve dekanlar gibi rektorlerin de (ve varsa konsey uyeleri de) universite tarafindan secilmelidir.2.17 Akademik konular basta olmak uzere universiteleri temsil eden yetkili bir ust kurulus muhakkak olmalidir. Mevcut UAK’nin (uye sayisinin ve universite cesitliliginin hizla artmasi, orgutlenme eksIkligi ve bazi yetkilerinin YOK’e devredilmesi nedeniyle) etkisini kaybetmis olmasi, kurulun kaldirilmasi icin gerekce degildir. Yapilmasi gereken, universiteleri temsil eden bir yetkili (istisare amacli degil) ust kurulun calisir hale getirilmesidir. Bu konudaki ODTU onerisi Bolum III’te sunulmaktadir.

2.18 Ulke olceginde gorev yapacak kalite guvence kurulunun (Turkiye Yuksekogretim Kalite Kurulu) TYK’dan bagimsiz olmasi zorunludur. Kalite Kurulu’nu da bunyesine alan TYK,ODTU Senatosu Gorusu 6 27 Kasim 2012universiteler uzerinde cok baskin bir konuma gelmektedir. Yuksekogretim sisteminde ozerk olarak gorev yapacak ulusal kalite guvence mekanizmasinin geregi ve nitelikleri hakkindaki ODTU gorusu Bolum III’tedir.2.19 Arastirma ve lisansustu egitim konusu taslakta butuncul bir sekilde ele alinmamistir. Onerilen yapi acik degildir ve taslakta farkli maddelere dagilmistir. Lisansustu egitim ve arastirma fonksiyonlarinin birbirinden koparilmasi, bu fonksiyonlarin universitelerde orgutlenmesi, arastirma kadrolarinin olusturulmasi ve ozluk haklari, arastirma surecleri ve idari-mali surecler konularinda sorunlar ve tutarsizliklar vardir (Ornekler: Enstitu turlerinin kisitlanmasi, egitim-arastirma enstituleri arasinda duvar orulmesi, disiplinlerarasi egitim-arastirma konusuna yer verilmemesi, doktora sonrasi arastirmaci konusunun duzenlenme sekli, teknoparklarla ilgili madde olmamasi, arastirmaci ogretim elemaninin ders vermemesi, vb.). Bu alandaki duzenlemelerin merkezi olarak yapilamayacagi ve universitelere cok daha fazla ozerklik verilmesi gerektigi ortadadir. Arastirma basligi altindaki ek gorus ve onerilerimiz Bolum III’te yer almaktadir.2.20 Yuksekogretim sistemimizde sorunlu konulardan birisi olan meslek yuksekokullarinin (MYO) yeniden yapilandirilmasina yonelik ciddi bir yenilik getirilmemistir. MYO’lar universite disindaki yuksekogretim kurumlari olarak universitelerden akademik destek almali; sanayi kuruluslariyla isbirligi icinde organize sanayi bolgelerinde ve universite teknoparklarinda is temelli egitim programlari ile nitelikli meslek elemani yetistirmelidir. Taslakta onerildigi uzere, “basarisiz” lisansustu ogrencilerin MYO’larda ogretim gorevlisi olarak atanmasi motivasyonu ve gerekli egitimi/deneyimi olmayan ogretim gorevlilerinin MYO’da egitim vermesi sonucunu yaratacaktir ki bu da nitelikli meslek elemani yetistirilmesinde sorun olusturacaktir. Mesleki egitimde orta ogretimden baslayarak yeterlilikler cercevesinde egitim asamalarini tamamlayarak bir ust duzey egitim programlarina devamlarini saglayacak secme ve yerlestirme sisteminin gelistirilmesi gerekmektedir.2.21 Taslakta, yabanci dil egitiminin hangi yapilanma icinde (bolum, fakulte, yuksekokul, merkez) yurutulecegi belirtilmemektedir. Halen bircok universitede yabanci dil egitimi veren Yabanci Diller Bolumu veya Yabanci Diller Yuksekokullari, yasa taslagindaki bolum ve fakulte tanimlarina uymamaktadir.2.22 Taslakta yer alan “ozel universite” modeli, ODTU olarak desteklemedigimiz bir oneridir. Yuksekogretim, kamu yarari saglayan bir gorevdir. Taslak, bu alani dogrudan kar amacli kurumlara acarak, yuksekogretimin devlet veya vakif tarafindan subvanse edilmesi gereken bir kamu hizmeti oldugu anlayisinin disina cikmaktadir. Vakif universiteleri icin statunun “kamu tuzel kisiliginden” “ozel hukuk tuzel kisiligine” cevrilmesi de, yuksekogretimde “kamu yarari/kamu gorevi” boyutunu dislayan yaklasimi yansitmaktadir. “Ozel universite” onerisinin, mevcut vakif universitelerini denetleme zorlugundan kaynaklandigi anlasilmaktadir. Pratikte yasanan bir kalite/denetleme sorununun cozumunu amaclayan bu model, denetlenmesi daha da zor kurumlar yaratacak ve sistemdeki adil rekabet kosullarinin tesisi acisindan yeni sorunlarin kaynagi olacaktir. Turkiye’de kampus acacak yabanci yuksekogretim kurumlari icin de benzer sorunlarODTU Senatosu Gorusu 7 27 Kasim 2012yasanacaktir. Cok az sayida ulkede kar amacli universitelere izin verildigi hatirlanmalidir. Ozel universite modeline iliskin ek degerlendirmelerimiz Bolum III’te yer almaktadir.2.23 Yabanci universitelerin ulkemizde kampus acmalarina olanak saglanmasi, ozel universite uygulamasi gibi cok dikkatle degerlendirilmesi gereken bir “liberalizasyon” adimidir. Egitim – arastirma kalite duzeyleri ile universitelerimizin ustune cikacak yabanci universitelerin hangi kosullarla ulkemize gelecegi ve bazi Korfez ulkelerinde oldugu gibi “isim” kullandirma uygulamasinin nasil onlenecegi; yuksekogretim sistemimizin kazandigi ve kaybettigi kaynaklarin neler olacagi; ozellikle devlet universitelerindeki dusuk maas duzeyleri nedeniyle ogretim uyesi icin rekabetin nasil duzenlenecegi konulari basta olmak uzere, bu uygulamadan beklenilen sonuclari kapsayan bilimsel bir rapor kamuoyu ile paylasilmalidir.2.24 Taslak, mali ozerklik acisindan devlet universitelerinde ciddi bir degisIklik getirmemektedir. “Torba kadro” kavrami veya TUBITAK’a yasa ile saglanmis olan esnekliklere/istisnalara benzer duzenlemeler taslakta yer almamaktadir. Benzer sekilde, torba kadro anlayisi, butceden personel odemelerine ayrilacak kismin devlet universitelerine birakilmasi seklinde bir duzenleme de taslakta yoktur. Mali konularla ilgili ek degerlendirmeler Bolum III’te kapsanmaktadir.2.25 Yuksekogretim yasasinin degismesi, yuksekogretimi yeniden yapilandirma surecinin onemli bir adimidir. Yuksekogretim sistemimizin basarisi icin, mali ve idari ozerklige yonelik olarak YOK disindaki kurum/kuruluslar (Maliye Bakanligi, Kalkinma Bakanligi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanligi, vb.) tarafindan yapilan duzenlemelerin de esnetilerek bazi yetkilerinin universitelere aktarilmasi amaciyla ilgili yasalarda (2914, 4734, 5018, vb.) degisIklikler yapilmasi, ayrica tutarli ve destekleyici politikalarin (finansman, personel, vb.) gelistirilmesi gerekmektedir. Mali ozerklik konusundaki sorunlar ve beklentiler Bolum III’te sunulmaktadir.III. Taslakla Ilgili Ek Gorus ve Oneriler Taslak ve universite ozerkligi3.1 Yeni yasa ile universitelerin ne kadar ozerklige sahip olacaklari, disaridan mudahale olmadan karar verebilecekleri konularin (akademik, teskilatlanma-idari, mali, personel) cercevesine bakilarak anlasilabilir. Taslak, universitelerin ve ozellikle devlet universitelerinin tum kararlarini dis kuruluslarin duzenlemesine birakmaktadir. Yasa taslaginda duzenlemesi dogrudan universitelere birakilan konularin cercevesi cok dardir.3.2 Yeni yasal duzenlemede ayrintilara girmeden, genel hedef, yetki ve gorevleri tanimlayan bir cerceve yasa yaklasimi tercih edilmelidir. Mevcut taslak, universitelere esneklik Bu Bolum’de yer alan gorus ve oneriler, Temmuz 2011 tarihli ODTU Komisyon Raporu’nda ayrintili olarak ele alinmaktadir. (http://www.metu.edu.tr/sites/default/files/ODTU_Komisyon_Raporu_18Tem.pdf).ODTU Senatosu Gorusu 8 27 Kasim 2012taninmasi gereken bir cok konuyu (akademik ve idari teskilatlanma, acilabilecek enstituler, yardimci docentlik ve docentlik icin yabanci dil puani, personel ve ogrenci disiplin konulari, vb.) (devlet) universiteler(i) arasinda ayirim yapmaksizin kesin cizgilerle baglamaktadir. Buna karsilik, bir cok onemli konu ise yonetmeliklere birakilmaktadir. Duzenlemeleri yonetmeliklere birakma yaklasimi genelde uygun olmakla birlikte, taslaktaki temel sorun, yasa ile duzenlenmeyen konularda tek yetkili kurulusun Turkiye Yukekogretim Kurulu (TYK) olarak belirlenmesidir. Universite ozerkliginin hedeflendigi bir sistemde, dogrudan universitelere birakilmasi gereken hususlar, ya yasa ile duzenlenmekte ya da TYK kararlarina birakilmaktadir.3.3 TYK’ya birakilan duzenlemelerle universitelere ozerklik verilebilir mi? Yasada duzenlenmeyen konularda, TYK tarafindan getirilecek “usul ve esaslar” ve yonetmeliklerle universitelere genis ozerklikler taninacagi ileri surulebilir. Ancak, yasada yer almayan kurumsal ozerkliklerin ve cesitliligin yonetmeliklerle getirilmesi, yasal acidan mumkun olmadigi gibi, boyle bir beklenti ulkemizdeki kamu yoneti(si)mi anlayisi acisindan da gercekci degildir. Bu tarihe kadar yapilmis olan uygulamalarin gosterdigi gibi, YOK’un yaptigi duzenlemelerde yasa ile tanimlanan “devlet ve vakif universitesi” cesitliligi disinda universiteler arasinda fark gozetmesi mumkun olmamaktadir. Son yillardaki uygulamalara da bakildiginda, YOK’un belirledigi “usul ve esaslar” ve yonetmeliklerin, universitelerin ozerkligini ve cesitliligini artiran degil, tam aksine daraltan duzenlemeler oldugu acikca gorulmektedir (Ornekler: 6111 sayili yasanin uygulanmasina yonelik YOK kararlari, ogretim elemani atamalarini duzenleyen yonetmelik, butunleme sinavi

uygulamasi, vb.). Cunku, YOK kararlari ve yonetmelikleri, genelde “bazi universitelerdeki uygulamada gorulen sorunlari onlemeye yonelik” olarak tum devlet universitelerine getirilen kisitlamalar, kismen de sadece bir universitenin/universite grubunun ihtiyaclarindan yola cikarak yapilan genel duzenlemeler olmaktadir.3.4 Yasa ile dogrudan universitelere verilmeyen ozerkligin yonetmeliklerle verilmesi mumkun degildir. Universite ozerkligi ve kurumsal cesitlilik isteniyorsa, taslakta TYK’ya birakilan “usul ve esas” ve yonetmeliklerle duzenleme yapma ve karar verme yetki ve gorevlerinin TYK’dan alinarak universitelere verilmesi gerekir. Universite ozerkligi, dogrudan yasada yer almasi gereken ve herhangi bir TYK yonetiminin tercihine birakilamayacak kadar hayati bir konudur. Taslakta yer alan yetkiler TYK’da kaldigi muddetce, YOK’un yaptigi gibi TYK da “yasanin kendisine verdigi gorev nedeniyle” alacagi kararlarla universitelerin hareket alanini daraltacak ve (cesitliligi degil) “homojenlesmeyi” getirecektir.3.5 Sonuc olarak, genis yetkileri bunyesinde toplayacak ve universiteler uzerinde bir vesayet kurulu olacak TYK anlayisindan ve arayisindan kokten vazgecilmesi gerekir. Bu yaklasimla, universite ozerkliginin ve cesitliliginin artirilmasi, yenilikci ve uluslararasi rekabette basarili universitelerin yaratilmasi mumkun degildir. Bu anlayis korundugu takdirde, “yuksekogretimin yeniden yapilandirilmasi” icin konulan temel hedeflere erisilemez. Mevcut taslakta ufak degisIklikler yapilip, secilen bazi konularda universitelere yetki verilmesi de 2547’nin niteligini degistiren bir reform olmayacaktir.ODTU Senatosu Gorusu 9 27 Kasim 2012Turkiye Yuksekogretim Kurulu’nun yetki ve gorevleri3.6 Taslak, beklentilerin aksine, 2547’ye hakim olan merkeziyetci anlayisi surdurerek, tum universiteler uzerinde cok genis yetkilere sahip ve sistemdeki tek ust kurul olan TYK’yi getirmektedir. YOK ile karsilastirildiginda, taslaktaki TYK:o universiteler uzerindeki yetkisi azalmayan, aksine yeni alanlarda da (ornegin, UAK yetkisinde olan akademik konular, Kalite Kurulu) tek yetkili kurulus haline gelen;o koordinasyon saglamak degil, universitelerin yonetimine dogrudan mudahil olmak uzere teskilatlanan bir “super kurul”dur.TYK’nin sadece bir koordinasyon-izleme-yonlendirme kurulu olmadigi cok aciktir; cunku, yasa taslagi ile TYK’ya cok genis yetki ve gorevler verilmektedir (Taslak Madde 5). Bu yetkilerin bir kismi, resen karar verecegi konular olarak duzenlenmistir (Ornekler: Madde 10: Bakanlar Kurulu’na resen Konsey olusturma basvurusu yapma, Konsey secimini yenileme, Konseye uye secme; Madde 22-26: Hastane kurulmasina karar verme, kurum acilmasina izin verme/Bakanlar Kurulu’na sunma; Madde 28-29: Vakif ve ozel universitelerle ilgili kararlar; Madde 34: Ek kontenjan belirleme; Madde 34: Program listesine karar verme; Madde 46: Yuksekogretim kurumlarinin faaliyetlerini kismen ve tamamen durdurma, vb). Bu kararlar, herhangi bir kisitlama olmaksizin, tumuyle TYK’ya birakilmaktadir.3.7 TYK’ya verilen genis yetkilerin diger boyutu ise, hemen her konuda “usul ve esaslari” ve yonetmelikleri duzenlemeye yetkili tek kurulus olmasidir. Taslakta universitelerin yetkisine birakilmis gibi gozuken alanlarda alinacak kararlar, gercekte TYK tarafindan belirlenecek bu “usul ve esaslar” veya yonetmeliklere tabi olacaktir. TYK’nin duzenlemesine birakilan 50’den fazla konudaki “usul ve esaslar” ve yonetmelikler berlirlenmeden, universitelerin karar almasi ve faaliyetlerini surdurmesi bile mumkun degildir. Ornegin, akademik ozerkligi duzenleyen Madde 35 uyarinca, universite yetkili kurullari “Kurulun bu konularda belirleyecegi usul ve esaslar cercevesinde” karar alabilecektir. Yine ornek olarak, dekanlar universiteler tarafindan secilmektedir (Konseyli universiteler haric); ancak, bu secim surecinin duzenlenmesi bile universitelere degil TYK’ya birakilmaktadir (Madde 15). Taslagin, universite ozerkligi ilkesiyle celisir sekilde, TYK kararina/duzenlemesine biraktigi konularin genis kapsami Ek 1’de verilmektedir.3.8 Bu anlamda, taslakta dikkati ceken diger bir nokta; TYK’nin tum bu duzenlemeleri yaparken, universitelerin gorusunu veya olurlarini alma durumunda olmamasidir. TYK’nin resen alacagi kararlari ve getirecegi usul ve esaslari duzenleyen yontem, kural veya kistaslara hemen hic yer verilmemektedir. Cok kisitli sayidaki istisnalar (Ornek: ileri arastirma birimlerinin belirlenmesini duzenleyen Madde 32) disinda, TYK’nin kararlarini dayandiracagi kistas, kural, yontem, veri, danisma mekanizmasi cinsinden belirlemeler yoktur. TYK, cok genis yetkilerini sadece mali, vb. konularda ilgili bakanliklardan gorus alarak kullanmaktadir. Taslaktaki “usul ve esaslar Kurul tarafindanODTU Senatosu Gorusu 10 27 Kasim 2012belirlenir”, “kriterleri Kurul tarafindan belirlenen”, “Kurul tarafindan uygun gorulen” seklindeki ifadeler TYK’ya tanimsiz yetkiler vermektedir. TYK’ya bu sekilde kontrol edilemeyen yetkiler verilmesi ve buna karsilik TYK’nin kendi performansinin degerlendirilmesine iliskin hic bir maddenin olmamasi, taslagin asiri merkeziyetci yaklasiminin sonucudur.3.9 TYK icin ongorulen teskilat yapisi da, YOK’un mevcut gorev ve yetki yelpazesini genisletmeye ve hizla buyuyen yuksekogretim sistemini “tek elden” yurutmeye yonelik yaklasimi yansitmaktadir. “Egitim-ogretim ve Planlama Daire Baskanligi”, “Duzenleme Daire Baskanligi”, “Degerlendirme ve Denetleme Daire Baskanligi”, “Denklik ve Sinav Daire Baskanligi”, “Kalite Yonetim Daire Baskanligi”, “Uluslararasi Iliskiler Daire Baskanligi” ve “Akademik Proje ve Programlar Daire Baskanligi”ni iceren buyuk burokratik yapi, koordinasyon ve yonlendirme misyonunun disinda kalan cok genis gorev ve yetki alanlarinin geregi olarak ortaya cikmaktadir.3.10 Yukarida aciklandigi gibi taslakla ilgili temel sorun, cok genis yetkilere sahip ve “universitelerin sahibi olan” bir ust kurul yaratmasidir. Taslakta yapilmasi gereken temel degisIklik, TYK yetki ve gorevlerinin ciddi sekilde daraltmak ve bu yetki ve gorevleri universitelere vermektir. Bu bakimdan, TYK uyelerinin kim tarafindan, hangi niteliklere uygun olarak secilecegi/atanacagi ikincil bir konudur. Tum uyeleri universiteler tarafindan secilse bile, bu taslaktaki yetkilerle donatilmis bir TYK, universite ozerkligi ve kurumsal cesitlilik ilkeleriyle celisecektir.3.11 Bu temel soruna ek olarak, TYK uyelerinin, TBMM (5), Cumhurbaskani (5), Bakanlar Kurulu (5) ve Rektorler Kurulu (6) tarafindan secilmesinin yuksekogretim sisteminin tumunu siyasilesmeye ve dogrudan siyasi iktidarin kontrolune maruz birakacagi da aciktir. TYK’nin olusumuna yansiyan bu yaklasim, toplumun tum kesimleri tarafindan “demokratik olmamakla” elestirilen 2547 anlayisinin dahi gerisine dusmektedir. Yetki ve gorev alanlari daraltilmadigi surece, YOK/TYK hep tartismali bir kurulus olmaya devam edecek ve yuksekogretim sisteminde ozerklikten ve cesitlilikten bahsetmek mumkun olmayacaktir.Taslak ve kurumsal cesitlilik3.12 Yuksekogretim sistemi kitlesellesen her ulkede ogrenci profillerinde artan cesitlenme yasanmaktadir. Ogrenci talepleri, sosyal hareketlilik, is piyasasinin ihtiyaclari, paydas beklentileri, farkli tur egitim ihtiyaclari karsisinda universitelerin misyon (fonksiyon) farklilasmasina gitmesi gerekmektedir. Bu cesitlilik, sistemin basarisini artirmak, farkli modelleri deneyebilmek ve yaraticiligi-yenilikciligi desteklemek icin gereklidir. Bu bakimdan, YOK’un universitelerimizde cesitliligi bir sorun kaynagi olarak degil, tam aksine bir gerek/hedef olarak gordugunu ilan etmesi cok olumludur; ancak, mevcut taslagin ozu bu hedefe yonelik degildir.3.13 Yeniden yapilandirmada hedeflendigi uzere, yuksekogretim sisteminde cesitlilik olacaksa, cesitliligin nasil saglanacagi konusundaki yaklasim acik ve tutarli olmalidir. Sistemin, bu cesitlenmelerden hangilerine ne sekilde izin verecegi ve hangiODTU Senatosu Gorusu 11 27 Kasim 2012mekanizmalarla destekleyecegi/onleyecegi ortaya konulmalidir. Aksi takdirde, mevcut durumda oldugi gibi, kurumsal cesitlilik kisitlanacak veya ancak “arizi” bir durum ortaya cikabilecektir.3.14 Kurumsal cesitliligin ve getirecegi yararlarin (ihtiyaca daha iyi cevap verebilen, farkli uzmanliklara sahip olan, farkli uygulama modelleri gelistiren, yenilikci-yaratici yuksekogretim kurumlari) guvence altina alinmasi, yuksekogretim kurumlarinin misyon/fonksiyon farkliliklarinin onunun kesilmemesi

ile mumkun olabilir. Misyon/fonksiyon acisindan farklilasma, kurum profilini belirleyen faktorlerin basinda gelir. Cunku, kurumlarin stratejileri, egitim – arastirma programlari, ogrenci profilleri, idari-akademik yapilari, kalite standartlari, personel profilleri, gelir-gider kalemleri, surecleri/islemleri, karar surecleri, odullendirme uygulamalari ve kurum kulturleri bu temel tercihe bagli olarak sekillenmektedir. Sadece ulkemize degil, diger ulkelere de baktigimizda, mevcut yuksekogretim kurumlarinin kurumsal profillerini en cok etkileyen unsurun misyon/fonksiyon agirliklari oldugu gorulmektedir.3.15 Bu nedenle, yuksekogretim sisteminde kurumsal cesitliligin saglanmasi icin: (1) kurumlarin misyon/fonksiyon agirliklarina gore cesitlenmeleri icin alan acilmali; (2) misyon/fonksiyon cesitliligine paralel olarak kurumsal profillerinin de farklilasmalarina olanak saglanmalidir. Dunyadaki orneklere bakildiginda, yuksekogretim kurumlarinin misyon/fonksiyonlarina gore:A. UniversitelerIleri arastirma universiteleriDoktora – yuksek lisans universiteleriYuksek lisans – lisans universiteleriB. Universiteler disindaki yuksekogretim kurumlariLisans ve mesleki egitim yuksekogretim kurumlariOzel ilgi yuksekogretim kurumlariolarak cesitlendikleri gorulmektedir. Ayrintili tanimlar ODTU Komisyon Raporu’nda yer almaktadir. Bu gruplama, bir “prestij” siralamasi veya kategoriler arasinda gecisin kapali oldugu bir farklilasma degildir. Her kategorinin basarili kurumlarinin esit derecede prestije ve zengin mali kaynaklara sahip olmasi saglanmalidir. Bu esitligin saglandigi ulke ornekleri coktur (ABD, Isvicre gibi).3.16 Yukaridaki kisimlarda aciklanan nedenlerle, yuksekogretim sisteminde kurumsal cesitliligin guvence altina alinabilmesi icin, cesitlilik boyutlarinin yasa ile duzenlenmesi gerekir. Kurumsal cesitlilik, ancak yapilacak yasal duzenleme ile: (a) kendi icinde yeteri kadar “turdes” olacak yuksekogretim kurumlarinin her birisi icin “ortak profilin” diger kategorilerdeki kurumlardan nasil farkli olacaginin belirtilmesi ve (b) her kategoride yer alan kurumlar icin belirlenen duzeyde ozerklikler verilmesi veya (c) hicbir kategori ongormeden tum kurumlara kendi cesitliliklerini yaratabilmeleri icin genis ozerklikODTU Senatosu Gorusu 12 27 Kasim 2012taninmasi ile saglanabilir. Mevcut taslagin, her uc secenegi de kullanmadigi gorulmektedir.3.17 Yasada tanimlanan kurumsal cesitlilik: Taslagin, yasaya koydugu cesitlilik boyutlari yetersiz kalacaktir. 5 Kasim 2012 taslagi, bu bakimdan Eylul 2012’de paylasilan metinden de geri gitmistir; cunku, “kurumsallasmis” “kurumsallasmakta olan” universite farki kaldirilmis ve sadece “konseyli ve konseysiz devlet universitesi” tanimi kalmistir. Devlet universitelerinde cesitlenmenin tek yasal temeli “konseyli – konseysiz universite” olarak kalirsa, sayilari bugun bile 110’u gecen devlet universitelerimizin cesitlenmelerinin onu kesilecek, basarilarina, yenilikci potansiyellerine ve rekabet olanaklarina set cekilmis olacaktir. Cunku mevcut yasa taslagi, universiteler arasinda hicbir fark gozetmeksizin Universite Yonetim Kurulu ve Senato kompozisyonunu, idari birimlerin yapisini sabitlemekte; kurulabilecek enstitulerin turlerini bile sabitleyerek universitelerin lisansustu egitim – arastirma faaliyetlerini uzerinde “tektiplestirici” baskilar getirmektedir. Taslak, bir taraftan tum duzenlemeleri TYK’ya birakip, diger taraftan da tek cesitlilik boyutunu “konseyli –konseysiz” olarak tanimlayarak devlet universitelerini “tektiplesmeye” zorlayacak bir yapi getirmektedir.3.18 Her kurum kategorisi icin belirlenmis ozerkliklerin tanimlanmasi: Taslakta belirsiz kalan bir diger konu ise, “Konseyli” devlet universitelerinin kullandiklari yetkilerin hangi konularda “konseysiz” universitelerden farkli olacagidir. Taslaga yansiyan “konseyli-konseysiz” devlet universitesi farki, cok agirlikli olarak “TYK – Konsey – universite” ucgeni icinde “yetki-denetim” iliskileri ile kisitli kalmakta, ornegin bu universitelerin daha genis mali ozerklige sahip olup olmayacaklari bile ortaya konulmamaktadir.3.19 Hicbir kategori ongormeden tum kurumlara genis ozerklik verilmesi: Yasa taslagi ile dogrudan universitelere verilen yetkiler cok kisitlidir. TYK’nin yapacagi yonetmelikler ile cesitlenmenin saglanmasi, yasal kisitlamalar nedeniyle de, gercekci bir beklenti degildir. Kurumsal cesitliligin bu yontemle saglanabilmesi icin, Bolum II’de aciklandigi uzere, yasada yer alan sabitlemelerden vazgecilmesi ve TYK’nin yetki ve gorev alanlari kisitlanarak alani disinda kalan konulardaki yetki ve gorevlerin yasa ile dogrudan universitelere ve/veya universiteleri temsil eden kurullara verilmesi gerekir.3.20 Bu noktada hatirlanmasi gereken onemli bir husus, akademik dunyada mevcut degerlerin ve bazi sektorel etkilerin yuksekogretim kurumlari arasinda fonksiyon/misyon acisindan “yakinsama” veya “homojenlesme” etkisi yarattigidir. Mevcut haliyle, kalite-akreditasyon surecleri, finansman modelleri, uluslararasi standartlara uyum geregi, uluslararasi universite siralamalari, ulusal “taninirligin” kaynaklari, ortak akademik atama-yukseltme kistaslari, akademik degerler, basari tanimlari, vb. universiteleri ortak bir profile dogru cekmektedir. Bu faktorlerin cekimi/baskisiyla universitelerin, “genel” (uzmanlasmayan, cok sayida disiplini bunyesinde barindiran), “temel arastirmaya agirlik veren”, “doktora programlari olan”, “orta/buyuk olcekli” (yaklasIk 40.000 ogrencili) bir universite yapisina dogru cekilmeleri beklenmelidir. Universitelerin bolgesel/yerel taleplere cevap vermesi de yeterli cesitliligi yaratmayabilecektir. Bu “yakinsama” hedef degilse ve/veya daha da onemlisi devlet universitelerinin bu yakinsamasini destekleyecekODTU Senatosu Gorusu 13 27 Kasim 2012mali kaynaklar saglanamayacaksa; bir taraftan cesitliligi destekleyecek mekanizmalarin (finansman turleri, ucret politikalari, personel rejimi, vb.) gelistirilmesi gerekecek, diger taraftan da yakinsamayi engelleyecek kisitlamalar (kontenjan, kadro, program onayi, vb.) gundeme gelecektir.3.21 Sonuc olarak, universite ozerkligi ve kurumsal cesitlilik yasada dar anlamda tanimlanir ve universitelerin kararina birakilan hususlar da uygulamada YTK’nin belirleyecegi “yonetmelik/esas-usullerle” baglanirsa, universitelerin ozerkligi yine kisitlanmis olacak ve uygulamada kurumsal cesitlilik yerine “tektiplesme” egilimleri agir basacaktir.Rektorler Kurulu yapisi3.22 Taslagin ortaya koydugu senaryo, universiteleri temsil eden yetkili kurullarin universite ozerkligi acisindan ne kadar gerekli oldugunu acikca gostermektedir. Turkiye’de universite sayisinin artmasi ve universitelerin gundemlerinin cok farklilasmasi nedeniyle Universitelerarasi Kurul’un (UAK) son yillarda etkisini kaybettigi dogrudur. Son donemde yapilan bir dizi yasal duzenleme ile UAK’nin bazi yetkileri YOK’e aktarilmis ve UAK’nin etkisi daha da azaltilmistir. Bu taslakla da, islevini etkili olarak yerine getiremez duruma gelen UAK ortadan kaldirilmakta ve yerine istisare amacli bir yapi olan Rektorler Kurulu (RK) getirilmektedir. Taslakta “Turkiye Yuksekogretim Kurulu” yapisi altinda yer bulan RK, kendi sekreteryasina bile sahip olmayan, sadece TYK’ya gorus bildiren ve kendisinden istenilen calismalari yapan “igreti” bir yapidir. Boylece, sistemde akademik konular da dahil olmak uzere, universite temsilcilerinin olusturdugu yetkili bir kurul kalmamaktadir. Universiteleri temsil eden ve TYK’nin yetkilerini dengeleyen yetkili (istisare amacli degil) bir ust kurul olmadan universite ozerkligi 2547’den de geri gidecektir.3.23 Taslaktaki “Rektorler Kurulu (Konseyi)” modeli, Almanya gibi bazi Avrupa ulkelerinden ilham alarak onerilmis olabilir. Ancak, Avrupa’daki universite ozerkligi kosullari farklidir ve istisare amacli rektorler konseyi yapisi Almanya gibi “federal” ulkeler icin uygun olabilir. Ulkemizde ise universite ozerkligi yasa ile guvence altina alinmadan UAK’nin da ortadan kaldirilmasi, TYK’yi universiteler uzerinde cok baskin bir kurul haline getirecektir.3.24 Gerekli olan cozum, UAK’nin kaldirilmasi degil, etkili calisabilmesi icin yeniden yapilandirilmasidir. ODTU Komisyon Raporu’nda onerildigi gibi, UAK’nin yetki ve gorevlerini yuklenmek uzere bir “Universitelerarasi Konsey” olusturulmali ve uye sayisinin (ornegin) 40’i asmayacak sekilde universitelerce secilmesi saglanmalidir. Konsey, sadece kendi sekreteryasina degil, kendi yurutme kuruluna da sahip olmalidir. Bu ust konseyin

altinda, yuksekogretim kurumlarinin cesitliligini yansitacak alt konseylerin olusturulmasi, tum yuksekogretim kurumlarinin temsilini saglayacak ve akademik konular basta olmak uzere UAK’nin etkili olamadigi konularda etkili olarak gorev yapacak bir universiter yapiya kavusulacaktir.ODTU Senatosu Gorusu 14 27 Kasim 2012Universite Konseyi modeli3.25 Taslakta en cok tartisma yaratan konulardan birisi, Konsey yapisi ile “cesitlenme” kavramina islevsellik kazandirma arayisidir. Bu model, bugune kadar universite sistemimizin yonetimine hakim olan “tektiplestirme” anlayisinin disina cikan bir yaklasimdir. Ancak, taslakta tanimlanan Konsey modeli, ODTU onerisinden cok farklidir.3.26 Konseyin gorevi/fonksiyonu: Konsey yapisinda ana amac, farkli kesimlerden (yurtici ve yurtdisi bilim, teknoloji, sanayi, kamu, sivil toplum kesimlerinden) gelen uzmanlarin universitenin vizyonuna ve stratejik kararlarina katki saglamasi olmalidir. Ancak, universite dis dunyaya acilirken “akademik” niteligini ve degerlerini korumali; “piyasa” degerlerinin baskin olmadigi universite anlayisindan uzaklasmamalidir. Aksi takdirde, ic dinamiklerinin bastirilmasi, herhangi bir devlet kurumu gibi yonetilmesi ve hatta “sirketlesmesi”; buna karsilik “akademik degerleri”nin erozyona ugramasi ile bir “kurum”, bir “universite” olma niteligini kaybetmesi sonucu ortaya cikacaktir. Herhalde, universite ozerkliginden amaclanan sonuc bu degildir.3.27 Konsey, gorev alani Senato ve Universite Yonetim Kurulu (UYK) ile ortusmeyen, bir “strateji kurulu” olmalidir. Taslakta, “Universite stratejik planini ve performans programini onaylar; universite yatirim programini karara baglar.” ifadesine ek olarak, “Universite Konseyi, rektoru ve dekanlari secer ve atar.” ifadesi ile Konseye “mutevelli heyeti” yetkileri verilmektedir. Konsey’in universite idari sureclerine karismamasi cok onemlidir. Konsey, idari olarak, rektorun, UYK’nin veya Senato’nun uzerinde olmamalidir. Aksi takdirde, su anda bazi vakif universitelerinde gorulen kisisel mudahaleler ortaya cikacak, “oy dengesi”nden hareketle uyelerin temelsiz talepleri gundeme gelebilecek; devlet universitelerinde kullandigi genis yetkiye ragmen mali veya idari/kisisel veya kurumsal sorumlulugu olmayan bir Konsey yapisi olusacaktir. Rektor ve dekan secimleri, “kurumsallasmis” oldugu kabul edilen bu universitelere birakilmalidir. Universitenin, “dogru sekilde yonetimi” ve basarisi/basarisizligi, “kurumsallasmis” universitenin ve universitenin sececegi yoneticilerin sorumlulugunda olmalidir. Universitelerin daha ozerk olmasi hedefleniyorsa, “Konseyli” universitelere rektorunu ve diger akademik yoneticilerini secme yetki ve sorumlulugu verilmelidir. Aksine bir uygulama, “Konseyli” universitelere bile “yonetsel ozerklik” verilmemesi tercihini yansitacaktir.3.28 Konsey modeli kapsaminda mutlaka vazgecilmesi gereken bir baska madde de, TYK’nin Konsey olusumu icin resen aldigi kararla Bakanlar Kurulu’na basvurabilmesidir. Bu madde, Konsey yapisinin “kurumsallasmis” ve “basarili” bir universiteye verilecek daha genis ozerkligin mekanizmasi olarak degil, bu universite uzerinde gerekirse zorla kurulacak daha etkili kontrol yapisi algisini yaratmaktadir.3.29 Konseyde ic ve dis temsiliyet: Taslakta Konsey, universitenin sectigi 5 ogretim uyesi, TYK’nin universite icinden sectigi 2 profesor, Bakanlar Kurulu’nun atadigi 2 uye ve birlikte sececekleri 2 dis uyeden olusmaktadir. Taslakta, uyelerin 7/11’inin “universiteODTU Senatosu Gorusu 15 27 Kasim 2012icinden” secildigi ve bu sekilde “universite lehine” denge saglandigi ileri surulebilir. Ancak, Konsey modeli, yukarida acikladigimiz ana islevi cercevesinde, disaridan-iceriden atanan uyelerin “oy orani” uzerinden bir “denge saglama”/“kontrol etme”/ “koalisyon olusturma” arayisi olmamalidir. Konsey, mutevelli heyeti degildir. Yeni yonetim anlayisi, TYK’nin tum kurumlara yetisemedigi icin universitelere ‘veli heyetler’ atanmasi olmamalidir. ODTU onerisi, Konsey uyelerinin %70’inin herhangi bir dis mudahale olmadan universite tarafindan secilmesi; Kurul’un onayina sunulacak %30’luk kisim icin de universitenin aday gostermesidir.3.30 Konsey uyelerinin niteligi: ODTU onerisi ile taslakta yer alan Konsey kavramlari arasinda en onemli farklardan birisi de uyelerinin niteligidir. Universite calisanlarinin Konsey uyesi olmasi sakincalar yaratabilir. YOK taslaginda yer aldigi sekilde, universitenin kendi kontenjanindan sectigi 5 profesor arasinda olmayan 2 profesorun Kurul tarafindan secilmesi de sorun yaratabilir. Konseyde, emekli ogretim uyeleri de dahil olmak uzere, yurtici ve yurtdisindan secilecek farkli sektor temsilcilerinin (akademisyen, arastirmaci, yonetici, STK temsilcisi, vb.) olmasi aranmalidir. Bakanlar Kurulu tarafindan dogrudan uye atanmasi “mutevelli heyeti” anlayisi ile uyumludur, ancak bu tur universite kurullarina dogrudan hukumet tarafindan uye atanmasinin sorunlari, ulkemizdeki devlet universiteleri orneginde ODTU’nun, ayrica KKTC universitelerinin ve ABD’de bazi eyalet universitelerinin tecrubelerinde (valiler tarafindan yapilan siyasi atamalarda) gorulmustur. Ne sekilde secilirse secilsinler, Konsey uyeleri her turlu siyasi parti baglantisindan uzak olmalidir. Bircok yurtdisi uygulamada oldugu gibi, “uyeler Konsey gorevi oncesinde ve sonrasinda 4 veya 5 yil sureyle herhangi bir siyasi partide yonetici, partiden belediye baskani/adayi, milletvekili/adayi, vb. olamaz” kosulu getirilmelidir.Ulusal Kalite Guvence Sistemi3.31 Taslakta; hesap verebilirlik, rekabet ve kalite ilkelerinin temel ilkeler arasinda yer almasi ve kalite guvence sisteminin olusturulmasina yonelik duzenlemelerin bulunmasi olumludur. Ancak, taslakta, “yuksekogretim kurumlarinin ulusal ve uluslararasi kalite ve akreditasyonlarinin saglanmasindan” sorumlu, TYK bunyesinde bir kurulun olusturulmasi onerilmektedir. Halbuki, universitelerde kalite guvencesi ve akreditasyondan sorumlu yapinin; TYK, yuksek ogrenim kuruluslari ve diger kamu kurumlarindan bagimsiz olmasi buyuk onem tasimaktadir. Bu amacla, idari ve mali bagimsizligi olan, ilgili paydaslarin temsil edildigi bir kalite guvence ve akreditasyon kurumu/ajansi olusturulmalidir. Dis degerlendirme ve akreditasyon amaciyla kurulmus olan MUDEK, MIAK, FEDEK vb. dernekler zaten onemli deneyime sahiptir. TYK, bu kurumun hazirlatacagi dis degerlendirme raporlarini ve akreditasyon sonuclarini, yuksekogretim kurumlarinin faaliyetlerini degerlendirmede kullanmalidir.3.32 Hem bu kurumun kendisi, hem de akreditasyon ve dis degerlendirme calismalarini yurutecek kuruluslar, uluslararasi kurum/kuruluslarca akredite edilmeli, dolayisiyla,ODTU Senatosu Gorusu 16 27 Kasim 2012kurumun uygulamalari uluslararasi kuruluslar tarafindan periyodik olarak degerlendirilebilmelidir.3.33 Yuksekogretim kurumlarinin faaliyetlerinin TYK tarafindan denetlenmesi ve degerlendirilmesi uygundur; bununla birlikte bu denetimin, cesitlilik dikkate alinmadan butun universiteler icin hala girdi ve surec kontrolu seklinde dusunulmesi, YOK tarafindan daha once ilan edilen temel prensiplerle de uyumlu degildir. Kalite sisteminin kurulmasinin hedeflendigi bir yapida, TYK degerlendirmelerinin agirlikli olarak “cikti kontrolu”ne dayanmasi gerekir.Lisansustu egitim ve arastirma3.34 Taslakta, yasanin amaci “yuksekogretimle ilgili ilkeleri belirlemek, Turkiye Yuksekogretim Kurulu ve yuksekogretim kurumlarinin kurulus, gorev, egitim-ogretim, arastirma, calisma usul ve esaslarina iliskin hususlarin duzenlenmesi” (Madde 1) olarak tanimlanmakla birlikte; lisansustu egitim, arastirma-gelistirme faaliyetlerinin yurutulecegi birimlerin calisma ilkelerine ve arastirma faaliyetleri icin saglanacak desteklere iliskin onemli belirsizlikler bulunmaktadir:3.34.1 Taslagin 3. maddesindeki “arastirma enstituleri” ve “arastirma ve uygulama merkezleri” arasindaki ayristirma ile lisansustu egitimin ve tematik alanlarda sanayiye yonelik arastirmanin birbirinden koparilmasi anlamli gozukmemektedir. Arastirma birimlerinin hangi kriterlere gore “arastirma enstitusu” veya “arastirma ve uygulama merkezi” olarak siniflandirilacagi (altyapi ozellikleri, hizmet portfoyu, arastirma performansi vb.) ve bu

siniflandirmanin hangi amacla yapilacagi acik degildir. Yasa taslagi kapsaminda, birimlerin acilma kriterlerine, beklenen faaliyetlerine ve buna uygun olarak saglanacak desteklere de mutlaka aciklik getirilmelidir.3.34.2 Yuksekogretim kurumlarinda lisansustu programlar ve arastirma merkezlerinin faaliyetlerinin butuncul bir yaklasimla yurutulmesi ve lisansustu ogrencilerin arastirma altyapilarini yogun olarak kullanmasi onem arz eder. Yasa taslaginda, bir onceki maddede aciklanan “arastirma enstituleri” ve “arastirma ve uygulama merkezleri” arasindaki misyon bazindaki ayristirma, lisansustu egitim alaninda da “arastirma enstituleri” ve “enstituler” icin yapilmistir. Lisansustu egitimin “enstitulerde” verilmesi, “arastirma enstitulerinin” ise yalnizca arastirma faaliyetleri yurutmesi halinde lisansustu egitim ve arastirma arasindaki bag zayiflayacaktir. Arastirma agirlikli universitelerin en onemli gorevlerinden olan arastirmaci yetistirme kapasitesi azalacak, universitenin arastirma performansi da olumsuz etkilenecektir. Yasada lisansustu egitim ve arastirma faaliyetleri bir butun olarak ele alinmali; ilgili birimlerin birbirinden kopmasi sonucunu yaratacak duzenlemeler taslaktan cikartilmalidir.3.34.3 Taslakta Turkiye’yi bilimsel olarak geriye goturebilecek en onemli problemlerden biri de enstitu sayisinin ve turlerinin kisitlanmasi, halen basariyla gorev yapan tematik disiplinlerarasi enstitulerin (Ornekler: Enformatik Enstitusu, UygulamaliODTU Senatosu Gorusu 17 27 Kasim 2012Matematik Enstitusu, Deniz Bilimleri Enstitusu, vb.) dislanmasidir. Dunyada “tekil” bilimlerden “disiplinlerarasi” yapilara dogru kuvvetli bir gidis yasanirken tematik enstitulerin dislanmasi bilimsel gelismeyi sinirlandiracaktir. Disiplinlerarasi egitim almis arastirmaci kadrolar zafiyete ugrayacak, bu sonuctan universiteler kadar sanayi de zarar gorecektir. Dunyadaki egilimlerle acik sekilde celisen bu kisitlamanin, akademik olmaktan cok burokratik endiselerden kaynaklandigi tahmin edilmektedir.3.34.4 Taslak, universite yetkili kurullarinin kompozisyonunda universitelere herhangi bir esneklik birakmadigi icin, ozellikle arastirma-lisansustu egitim agirlikli universitelerde arastirma birimlerinin ve enstitulerin temsilinde yasanan sorunlar devam edecektir.3.34.5 Taslagin 32. maddesinde “Ileri Arastirma Birimleri” ve bu birimlerin belirlenmesine iliskin esaslar kapsaminda kullanilan gostergeler, farkli nitelikteki birimler (arastirma ve uygulama merkezi, arastirma enstitusu veya bolum) dusunuldugunde uygun nitelikte degildir. Ileri arastirma birimleri ile ilgili degerlendirme kriterleri, saglanacak kolayliklar ve verilecek destekler yine yonetmeliklere birakilmasi, taslaginin kapsamini belirsiz hale getirmektedir.3.34.6 Benzer sekilde, arastirma altyapisini gelistirmek icin kaynak aktariminin hangi kriterlere gore saglanacagi ilke duzeyinde bile taslakta yer almamaktadir. Bu kapsamda, yuksekogretim kurumlarinin misyon bazinda cesitliligi goz onunde bulundurulup bulundurulmayacagi konusu belirsizdir.3.34.7 Devlet universitelerinin sanayi isbirliklerine yonelik olarak teknoparklar gibi yapilar gelistirmesine olanak saglayacak esnek bir duzenleme getirmek yerine, bu alanda bilgi lisanslama ofisi kapsaminda sirket kurabilme seklinde kisitli kapsamli bir duzenleme yapilmistir.3.35 Yasa taslagindaki bu alandaki eksIkliklere ve belirsizliklere ek olarak, arastirma birimi/personeli ile ilgili kisitlamalarin (Ornekler: arastirma birimi sayisinin toplam birim sayisinin yuzde onunu asamamasi, arastirmaci ogretim elemaninin ders verememesi, doktora sonrasi arastirmaci sayisinin bos yardimci docent kadrosu sayisinin yuzde besini asamamasi) gerekcesi ve uygulanabilirligi cok tartismalidir.Ozel universite modeli3.36 Yuksekogretim Kanunu Taslagi'nda devlet yuksekogretim kurumlarina ek olarak uc tur yuksekogretim kurumu onerilmektedir. Bunlar; vakif, ozel ve yabanci yuksekogretim kurumlari seklinde siralanmistir. Devlet ve vakif yuksekogretim kurumlari 1982'den beri ulkemizde bulunmakta, ozel ve yabanci yuksekogretim kurumlari ise yeni yasa onerisinde yer almaktadir.3.37 Dunyadaki uygulamalara bakildiginda, yuksekogretim kurumlarinin cok buyuk oranda kamu yarari guden, devlet, vakif ya da kar amaci gutmeyen baska olusumlarca kuruldugu ve isletildigi gorulmektedir. Son yillarda gittikce artan ve cesitlenen dunya universiteODTU Senatosu Gorusu 18 27 Kasim 2012siralamalarina bakildiginda, ayrintili listesi verilen dunyadaki ilk 200 ya da ilk 500 yuksekogretim kurumunun icinde kar amacli ozel yuksek ogretim kurumlarina rastlanmamaktadir. Dunyanin en yaygin ve karmasIk yuksekogretim sistemine sahip olan ABD'de doktora derecesi veren ve ileri arastirmalarin yapildigi yaklasIk 300 universitenin hicbiri de kar amacli degildir. Dunya geneline bakildiginda, kar amacli yuksekogretim kurumlarinin toplamin icinde kayda degmeyecek kadar az sayida oldugu ve seckin kurumlar icinde yer almadigi gorulmektedir.3.38 Ozel yuksekogretim kurumlarinin olusturulmasinin gerekcesi yasa onerisi ile ilgili kaynaklarda gorulememistir. Ancak bu surecte basinda ve cesitli tartisma ortamlarinda, mevcut vakif yuksekogretim kurumlarinin cogunun gercekte bir vakif gibi degil bir sirket gibi isletildigi, denetimlerinin sorun yarattigi, bu nedenlerle ticaret yasasina uygun sirketler seklinde yapilanmalari durumunda bu yolla denetlenmelerinin mumkun olacagi bilgilerine rastlanmaktadir.3.39 Dunyada ve ulkemizde yuksekogretim kamu islevi goren bir yapidadir. Kar amaci guden bir kurulusun, bir yuksekogretim kurumundan beklenen kamu islevini saglamasinin zorluklari ortadadir. Yasa onerisinin "Temel Ilkeler" baslikli 2. Maddesinde, "Yuksekogretim; akademik ve bilimsel ozgurluk, kurumsal ozerklik, cesitlilik, seffaflik, hesap verebilirlik, katilimcilik, rekabet ve kalite ilkeleri esas alinarak planlanir, programlanir ve duzenlenir." hukmu vardir. Bu maddede onde siralanan "akademik ve bilimsel ozgurluk, kurumsal ozerklik" ilkelerinin ozel yuksekogretim kurumunun kar amaci ile bagdastirilmasi mumkun degildir. Karin birincil amac olacagi bir anonim sirketin yuksekogretim vermesi belki dusunulebilir, ancak evrensel olarak universitelere atfedilen "akademik ve bilimsel ozgurluk, kurumsal ozerklik" ortaminin kar amacli bir kurumda surdurulmesi mumkun degildir. Dunyadaki tum ulkelerin saygin universiteleri de bu durumun kanitidir.Mali mevzuat ve fonlama3.40 Taslakta, devlet universitelerinin fon kaynaklari konusundaki maddeler cok muglaktir. “Cekirdek fon”, “performansa dayali odenek", “projeye dayali odenek” gibi bilinen yerlesIk kavramlari kullanmadan mali duzenlemeler yapmasi ve performans – odenek iliskisine aciklik getirmemesi taslagin zafiyetidir.3.41 Fonksiyonel bazda harcama kalemi detayindan vazgecilerek, devlet universitelerinin hazine yardimi dahil torba butce duzenine gecmesi yasa ile duzenlenmelidir. Mali kolayliklar kisminda saglanmis muafiyetlerin kapsami genisletilmeli, TUBITAK ve Kalkinma Bakanligi destekli arastirma projelerinde bulunan istisnalarin devlet universitesi butcesi harcamalari icin de gecerli olmasi saglanmalidir.3.42 Devlet katki payi belirlenmesinde gozonune alinacagi belirtilen kriterler icinde yer alan ‘ozgelir performansi’ ifadesinin ne ifade ettigi ve ozgelir performansinin devlet katki payini ne yonde etkileyecegi belli degildir.ODTU Senatosu Gorusu 19 27 Kasim 20123.43 Hazine yardiminin ozgelir ve devlet katki payinin cari giderleri karsilamadigi durumda yapilabileceginin hukme baglanmasi, devlet universitelerindeki hizmet farkinin goz onune alinmamasi halinde kalitenin “ortalamaya kaymasina” neden olacaktir.3.44 Devlet katki payinin ozgelirler kapsamina alinmasi ve ogrenci harclarinin kullanildigi harcama alanlarinda kullanilmasi; kullanim yetkisi ve detayinin universitelere birakilmasi saglanmalidir. Bu kapsamda, devlet universitelerinde ozgelirlerin, mevcut yasada oldugu gibi, ogrencilerin beslenme, barinma, saglik, kultur ve spor giderlerinde; belirli bir kisminin da ogrencilere verilecek beslenme, barinma, vb. desteklerde kullanilabilmesine olanak saglanmalidir.

3.45 Taslagin doner sermaye isletmeleri ile ilgili maddeleri cok gereksiz ayrintiya girmekte ve mevcut durumda sorunlar iceren yonetmelik maddelerini yasa maddesi haline getirmektedir.ODTU Senatosu Gorusu 20 27 Kasim 2012Ek 1:“YUKSEKOGRETIM KANUN TASLAGI” BASLIKLI METINDETURKIYE YUKSEKOGRETIM KURULU KARARLARINA VE USUL- ESASLARINA/YONETMELIKLERINEBIRAKILAN KONULAR1. Rektorler Kurulu (RK): Rektorler Kurulu’na Turkiye Yuksekogretim Kurulu (TYK) uyeleri katilabilir, TYK Baskani RK’ya Baskanlik yapar, toplantiya cagirir; RK sekretaryasi TYK Genel Sekreteri; RK, TYK’ya gorus bildirir, TYK’nin gerek duydugu konularda komisyon olusturur. RK’nin calisma esas ve usullerini TYK belirler (Madde 9).2. Universite Konseyi (UK): Konsey olusturulmasi icin TYK gorusu gerekli veya TYK re’sen Bakanlar Kurulu’na aktarir. UK’ya iki uye seciyor. UK calisma esas ve usulleri TYK tarafindan belirlenir. UK ogrenci kontenjanlarini TYK esas ve usulleri cercevesinde belirler. TYK, “zaaf olustugu” gerekcesiyle, UK secimini yenileyebilir. Konsey kosullari kayboldugunda, gecis doneminde UK yetkisini TYK kullanir (Madde 10).3. Rektor: Rektor, Kurulun kararlarina da uygun olarak yonetir. Vekalet uzun surerse, vekili TYK atar. Konseysiz devlet universitelerinde: {Rektor belirleme komisyonu, TYK uyesi baskanliginda ve TYK’nin universiteden sectigi 2 ogretim uyesi ile senatonun sectigi 3 ve birlikte secilen 1 kisiden olusur. Rektorluge basvuru sartlarini TYK belirler. Belirlenen adaylardan birini TYK/Cumhurbaskani atar} veya {Kadrolu ogretim uyelerinden en cok oyu alan aday TYK/Cumhurbaskani tarafindan atanir}. Konseyli universitelerde, secim-atama belgeleri TYK’ya gonderilir. Rektor adaylari belirleme komisyonu uyelerinin nitelikleri ve calisma usulleri TYK tarafindan belirlenir. Vakif universiteleri ile ozel universitelerinin rektorleri mutevelli onerisi uzerine TYK tarafindan atanir. Konseyli devlet, vakif veya ozel universitelerde suresi dolmamis rektorler Konsey veya mutevelli heyeti onerisi ve TYK/Cumhurbaskani onayi ile gorevden alinabilir (Konseysiz devlet universiteleri icin uygulama?). Rektor secim ve atamasina iliskin esas ve usuller TYK tarafindan belirlenir (Madde 11).4. Dekan: Gorev suresi dolmamis dekan TYK uygunluk gorusu ile gorevden alinabilir (Madde 15).5. MYO Muduru: Devlet yuksekogretim kurumu statusundeki MYO muduru TYK tarafindan, vakif ve ozel yuksekogretim (YO) kurumlarinda TYK’ya bildirerek mutevelli heyet tarafindan atanir (Madde 17).6. Bolum: Bolumun gorevleri ve calisma esaslari TYK yonetmeligi ile belirlenir (Madde 18).7. Anabilim ve anasanat dali, bilim ve sanat dali: Kurulus ve isleyise iliskin usul ve esaslar TYK tarafindan belirlenir (Madde 19).8. Ogrenci Konseyi: Turkiye Yuksekogretim (TYO) Ogrenci Konseyi butcesi TYK tarafindan verilir ve harcamalar TYK tarafindan denetlenir. TYO Ogrenci Konseyinin http://yeniyasa.yok.gov.tr/?page=yazi&c=90&i=105; 5 Kasim 2012.ODTU Senatosu Gorusu 21 27 Kasim 2012olusumu, katilacagi kurullar ve calisma usul ve esaslari TYK tarafindan belirlenir (Madde 21).9. Universite hastanesi: Hastane (Saglik Bakanligi gorusu alinarak) TYK karariyla kurulur. Kalite ve standart denetimi mevzuati TYK ve Saglik Bakanligi tarafindan belirlenir. Universite hastanelerinin yonetimine dair diger esas ve usuller (Saglik Bakanligi gorusu alinarak) TYK tarafindan duzenlenir (Madde 22).10. Hastaneler arasi isbirligi: Vakif ve ozel universitelerle isbirligi yapan ozel hastanelerin “universite hastanesi” sayilmalarinin kriterleri TYK tarafindan belirlenir. Isbirliginin usul ve esaslari TYK yonetmeligi ile duzenlenir (Madde 23).11. YO kurumlarinin kurulusu: Ozel ve vakif YO kurumlari TYK teklifi ve Bakanlar Kurulu (BK) karariyla kurulur. Devlet universiteleri yasa ile kurulur (TYK’nin rolu?). YO kurumu statusundeki MYO bunyesinde enstitu ve arastirma merkezi yonetim kurulu talebi TYK teklifi ve BK karariyla kurulur. MYO, arastirma ve uygulama merkezi, bolum, anabilim, anasanat, bilim ve sanat dali, TYK’nin belirledigi kriterler cercevesinde senato karariyla kurulur (Madde 24).12. Yabanci YO kurumlari acilmasi: TYK teklifi uzerine BK karariyla acilir. TYK sartlarina uymasi gerekir. Kontenjanlari TYK tarafindan belirlenir. Duzenlemeler TYK yonetmeligi ile belirlenir (Madde 26).13. Yurtdisinda YO kurumu acilmasi: Devlet universitelerine TYK teklifi uzerine BK tarafindan izin verilir. Vakif ve ozel universiteler TYK’ya bilgi verir. Duzenlemeler TYK yonetmeligi ile belirlenir (Madde 27).14. Vakif YO kurumlari: Asgari malvarligi ve tasinmazlar TYK tarafindan belirlenir. Suresi icinde acilmayan vakif universitesi icin mucbir sebep ve acilanlar icin yeterlilik kriterleri TYK tarafindan belirlenir. Malvarliginin devredilecegi devlet universitesi TYK tarafindan belirlenir. Faaliyete gecmek icin TYK tarafindan belirlenen asgari ogretim uyesi sayisi ve TYK izni gerekir. Burslu kontenjanini TYK %50 oraninda artirilabilir. Vakif universitesi gelir-gider, kredi islemleri ile borclanma durumlarini her yil TYK’ya bildirir (Madde 28).15. Ozel YO kurumlari: Asgari odenmis sermaye TYK tarafindan belirlenir ve TYK’nin izni olmadan tasarruf edilemez. Tasinmaz asgari miktari TYK tarafindan belirlenir. Suresi icinde acilmayan ozel universite icin mucbir sebep ve acilanlar icin yeterlilik kriterleri TYK tarafindan belirlenir. Malvarliginin devredilecegi devlet universitesi TYK tarafindan belirlenir. Faaliyete gecmek icin TYK tarafindan belirlenen asgari ogretim uyesi sayisi ve TYK izni gerekir. Burslu kontenjanini TYK %20 oraninda artirilabilir. Ozel universite gelir-gider, kredi islemleri ile borclanma durumlarini her yil durumlari TYK’ya bildirilir. Ozel universiteler gelir-gider, kredi islemleri ile borclanma durumlarini her yil TYK’ya bildirir. Bagimsiz denetim raporlari TYK’ya sunulur. Sirketin ortaklarla ticari islemleri TYK onayina tabidir. Sirket hisseleri ancak TYK onayi ile haciz edilebilir. Ozel universite izni TYK kriterlerine uymamasi, TYK incelemelerinde zayif bulunmasi halinde TYK tarafindan iptal edilebilir. Kosullara uymayan yonetim kurullari yerine TYK sirket yonetim kurulu atayabilir (Madde 29).ODTU Senatosu Gorusu 22 27 Kasim 201216. Vakif ve ozel YO kurumlarinda mutevelli heyeti: Heyet uyeleri vakif/sirket tarafindan secilir, TYK tarafindan atanir (Madde 30).17. Vakif ve ozel YO kurumlarinda akademik, idari ve mali konular: Devlet kurumlarindan olabilecek farkliliklar TYK yonetmeligi ile duzenlenir. Butce, uygulanma usul ve esaslari, yetkililer hakkinda bilgi TYK’ya gonderilir. YMM raporu TYK’nin belirledigi sure icinde gonderilir (Madde 31).18. Ileri arastirma birimleri: Bazi kriterler de kullanilarak ileri arastirma birimleri TYK tarafindan belirlenir. Birimler TYK tarafindan ve diger kamu kurumlari tarafindan desteklenir. Her 5 yil sonunda kriterleri saglayamayanlarin statusune (TYK tarafindan?) son verilir. Duzenlemeler BSTB, KB ve MB gorusu alinarak TYK yonetmeligi ile belirlenir (Madde 32).19. Bilgi lisanslama ofisi: Teskili, gorevleri, calisma usul ve esaslari TYK yonetmeligi ile belirlenir (Madde 33).20. Yuksekogretime giris: Ogrenciler YO kurumlarina esaslari TYK tarafindan belirlenen sinavlar ile girerler. Ortaogretim kurumlari birincilerine ek olarak TYK karariyla ayri kontenjanlar belirlenebilir. Yabanci uyruklu ogrencilerin kabul usul ve esaslari TKY tarafindan belirlenir. Uluslararasi andlasmalar geregi yabanci uyruklu ogrenciler TYK tarafindan YO kurumlarina yerlestirilir. TYK tarafindan sanat ve spor dallarinda yetenekleri tespit edilen ogrenciler belirlenen (TYK tarafindan?) usul ve esaslara gore YO kurumlarina yerlestirilebilir (Madde 34).

21. Diploma programlari: TYK karariyla olusturulan program turu listesinde yer alan programlar, TYK tarafindan belirlenen kriterler cercevesinde senato karariyla acilir. Diplomalara ve egitime ait duzenlemeler TYK yonetmeligine uygun olarak senato tarafindan belirlenir. Her program icin senato tarafindan TYK esaslarina uygun sekilde ogrenme kazanimlari belirlenir. Ogrenci ve mezun kayitlari TYK veritabaninda guncellenir (Madde 35).22. Vakif ve ozel YO kurumlarinda Devlet burslusu ogrenciler: Burslu ogrenci sayilari ve burs tutarlari MB gorusu alinarak TYK teklifi ile BK tarafindan belirlenir. Taban puani ve kayitli ogrenci sayilarinin hesaplanmasinda TYK kayitlari esas alinir. Odeme usulleri TYK tarafindan duzenlenir (Madde 36).23. Uzaktan egitim: Uzaktan egitim programlari TYK tarafindan izin verilen kurumlarda yurutulur. Devlet universitelerinde program ucretleri TYK teklifiyle BK tarafindan belirlenir. Gelirlerin kullanim yerleri, ders ucretleri ve diger odemelerle ilgili konular TYK yonetmeligi ile duzenlenir (Madde 37).24. Arastirma altyapisini destekleme kaynagi: TYK, Devlet universitelerinde ogretim elemani ihtiyacinin karsilanmasi, akademik altyapinin guclendirilmesi ve YO kurumlari arasinda akademik etkilesimin artirilmasi amaciyla calismalar yapar, proje hazirlar ve mali destek saglar. Kurul, ogretim elemanlarinin yurtici ve yurtdisi toplantiya katilim ve egitimleri icin kaynak saglayabilir. Kaynak, OSYM fonlarindan aktarilir. Bu kaynak kismen TYK beseri ve fiziki yapisinin gelistirilmesi amaciyla kullanilir. Odemelerin usul ve esaslari MB gorusu alinarak TYK tarafindan belirlenir.ODTU Senatosu Gorusu 23 27 Kasim 201225. Akademik faaliyet puani: Ogretim elemanlarinin akademik puan hesaplari TYK tarafindan belirlenen esaslara uygun olarak yapilir. TYK internet sitesinde her yil yayinlanir (Madde 42).26. Akademik faaliyet odenegi: Bilim alanlarinin ozelliklerine, ogretim elemanlarinin unvanlarina gore, akademik faaliyet puanlarinin hesaplanmasinda esas alinacak faaliyetler, puan karsiliklari, agirliklari ve yoneticilere yansitilmasi TYK yonetmeligi ile duzenlenir (Madde 43).27. Topluma hizmet faaliyetleri: Danisma kurullarinin teskili ve gorevleri TYK yonetmeligi ile belirlenir (Madde 44).28. YO kurumlarinin denetimi: YO kurumlarinin faaliyetleri TYK denetimine tabidir. TYK iki yilda bir mevzuata uygunluk raporu hazirlatir. Kurum on raporlarla ilgili goruslerini bildirir. TYK, raporu degerlendirir, kurum hakkinda yol gosterici, duzeltici, iyilestirici, kisitlayici ve faaliyet iznini kaldirici onlemler alabilir. Uyari ve oneriler sonucsuz kalirsa, YO kurumunun faaliyetleri TYK karariyla kismen veya tamamen durdurulabilir. Faaliyeti durdurulan devlet YO kurumunda ogrencilerin egitimi icin gerekli tedbirler TYK tarafindan alinir. Faaliyeti durdurulan vakif ve ozel YO kurumlarinin ogrencileri TYK tarafindan devlet, vakif veya ozel universitelere yerlestirilir. TYK denetim faaliyetlerinde, ulusal ve uluslararasi degerlendirme kuruluslari raporlarindan da yararlanabilir. Denetim sonucu YO kurumu hakkinda yol gosterici, duzeltici, iyilestirici ve faaliyet iznini kaldirici onlemler TYK yonetmeligi ile duzenlenir (Madde 46).29. Kalite guvence sistemi ve YO Kalite Kurulu: TYK tuzel kisiligi icinde YO Kalite Kurulu olusturulur. Kalite Kurulu’nun 13 uyesinden 6’si TYK tarafindan secilir. TYK, Kalite Kurulu baskanini ve yardimcisini secer. Kurula gelen lisans basvurulari ve standartlara aykiri durumlar lisans iptali icin TYK’ya sunulur. Dis degerlendirme ve akreditasyon kuruluslari ve uzmanlarinin standartlari ve kurallari TYK’ya sunulur. TYK tarafindan onaylanan prosedurler kurumlara duyurulur. Oz degerlendirme ve dis degerlendirme raporlari uzerinden iyilestirme onerileri iceren nihai rapor TYK’ya sunulur. Yaptirimlar icin oneriler TYK’ya sunulur. Genel degerlendirme TYK’ya sunulur. Bagimsiz degerlendirme kuruluslari hakkinda rapor TYK’ya sunulur. Uluslararasi iyi ornekler TYK’ya sunulur. YO Kalite Kurulu, TYK tarafindan verilen diger gorevleri yapar. Calisma usul ve esaslari TYK tarafindan belirlenir (Madde 47).30. Ogretim elemani atamalari: Devlet YO kurumlarinin tum ogretim elemani atama ilanlari TYK internet sitesinde yapilir (Madde 48).31. Yardimci docentlige atanma: Yabanci dil sinavi, yabanci dil sarti aranip aranmayacagi, asgari sartlar TYK tarafindan belirlenir (Madde 49).32. Docentlik sinavi: TYK tarafindan kabul edilen yabanci dil sinavindan 65 puan alinmasi gerekir; TYK tarafindan secilen juri uyeleri degerlendirme raporlarini TYK’ya gonderir. Docentlik sinavi TYK koordinatorlugunde yapilir ve esas ve usuller TYK tarafindan duzenlenir (Madde 50).33. Ogretim uyeleri disindaki ogretim elemanlarinin atanmasi: Esas alinacak yabanci dil ve merkezi bilim sinavlari TYK tarafindan belirlenir. OSYM bu amacla dil ve bilim sinavlariODTU Senatosu Gorusu 24 27 Kasim 2012yapar. Ogretim gorevlilerinin dil ve bilim sinavindan muaf tutulacagi alanlar TYK tarafindan belirlenir. YO kurum tarafindan yapilan bilim sinavlarinin usul ve esaslari TYK yonetmeligi ile belirlenir. TYK, OYP uygulamalarinda kurumlarin bilim sinavi yapmamasina ve merkezi sinav yapilmasina karar verebilir. TYK’nin belirleyecegi uygulamali MYO derslerini verenlerde dil puani aranmaz. Ogretim elemanlarinda aranan sartlar, atanmalari ve diger hususlar TYK yonetmeligi ile duzenlenir (Madde 53).34. Ogretim elemanlarinin calisma esaslari: Devlet YO kurumlarindaki ogretim elemanlarinin yaptiklari teorik derslerle, yuruttukleri uygulama, seminer, proje, bitirme odevi ve tez danismanliklarinin kac ders saatine karsilik geldigi; kendi universitesi disindaki Devlet, vakif veya ozel yuksekogretim kurumlarinda haftada verebilecegi azami ders saati Maliye Bakanliginin uygun gorusu uzerine TYK tarafindan belirlenir (Madde 54).35. Ogretim elemani yetistirme: Arastirma gorevlisi taahhut ve kefaletlerinin usul ve esaslari TYK tarafindan belirlenir. Devlet YO kurumlarinin kontenjanlari ve ilkeleri TYK tarafindan belirlenir. Basarisiz yuksek lisansli ogrenciler TYK’nin uygun gordugu MYO’da ogretim elemani veya memur, lisans dereceli ogrenciler memur olarak atanabilir. Arastirma gorevlilerinin belirlenmesi ve diger usul ve esaslar TYK yonetmeligi ile duzenlenir (Madde 55).36. TYK YO uzmani, uzman yardimcisi, YO denetcisi, denetci yardimcisi: TYK, YO kurumlarinin ogretim uyelerinden de (ilgilinin muvafakati alinarak; kurumunun muvafakati aranmaksizin?) atama yapabilir (Madde 56).37. Ar-Ge faaliyetlerinde calisacaklara yapilacak odemeler: Odeme esas ve usulleri (MB gorusu alinarak) TYK tarafindan belirlenir. YO kurumlari tarafindan yurutulen proje tutarlarinin harcanmasi, muhasebelestirilmesi, on odemeler; arastirma butce odeneklerinin kullanilmasi, aktarmalar ve diger butce islemlerinin esas ve usulleri (MB gorusu alinarak) TYK tarafindan belirlenir (Madde 57).38. YO kurumlarinda ogrencilerin kismi zamanli calismasi: Sureler ve esas ve usuller TYK tarafindan belirlenir (Madde 58).39. Ogretim elemanlarinin kurum disinda gorevlendirilmeleri: Ogretim elemanlari rizalari alinmak kaydiyla, rektorun gorusu (veya ilgili kurulusun muvafakati ile) her seferinde bir yili gecmemek uzere gecici olarak TYK’da gorevlendirilebilirler (Madde 62).40. Yurticinde ve yurtdisinda gorevlendirme: Ogretim elemanlari yurtdisinda yetistirilmek, egitilmek, vb. icin kontenjanlar TYK’nin teklifi uzerine BK’nca belirlenir. Yurtdisi burslarla gorevlendirmeler TYK’nin belirleyecegi esaslara gore aylikli veya ayliksiz olabilir. TYK hesabindan gonderilenlere TYK butcesinden odeme yapilir (Madde 63).41. Devlet YO kurumlarinin giderlerinin karsilanmasi, Devlet katki payi, ogrenci katki payi ve ogrenim ucreti: Devlet YO kurumlarinin ogrenci katki paylari, ogrenim ucretleri, ogrenci katki payi ve ogrenim ucretinden muaf tutulacaklar, yabanci uyruklu ogrencilerden alinacak asgari ve azami ogrenim ucretleri ile uygulamaya iliskin usul ve esaslar, MB ve TYK tarafindan mustereken hazirlanir ve BK tarafindan karara baglanir. Devlet katki payinin hesaplanma yontemleri, hesaplamada kullanilacak kriterler ve uygulamaya iliskin usul ve esaslar MB ve TYK tarafindan mustereken belirlenir (Madde 67).ODTU Senatosu Gorusu 25 27 Kasim 201242. Mali kolayliklar: Yuksekogretim kurumlari adina tapuda kayitli tasinmazlarin ve bu tasinmazlar uzerindeki egitim, saglik, bilimsel, kulturel, sosyal ve sportif amacli tesislerin kiralanmasi, isletilmesi, islettirilmesi, tasinmazlarin satisi ile hazine adina kayitli olup yuksekogretim kurumlarina tahsis edilmis

tasinmaz mallarin uzerinde herhangi bir insaat yapilmamak ve irtifak hakki tesisine konu edilmemek sartiyla soz konusu amaclarla kiralanmasi ve isletilmesi, bu madde kapsaminda elde edilecek gelirin kullanimi ve muhasebelestirilmesi ile yuksekogretim kurumu butcesiyle iliskileri hakkindaki usul ve esaslar (MB gorusu uzerine) TYK yonetmeligi ile belirlenir. Yuksekogretim kurumlari adina kayitli tasinmazlar uzerinde tesisler yaptirilabilir. Hazine adina kayitli olup yuksek ogretim kurumlarina tahsis edilmis tasinmazlar uzerinde ise ogrenci yurt binasi ve mustemilati yaptirilmak uzere, TYK uygunluk gorusuyle, kirk dokuz yila kadar sinirli ayn hak tesis edilebilir. Vakif veya ozel universiteler icin kamulastirilan tasinmazin egitim ve ogretimde kullanimina gerek kalmadigi takdirde, eski malik bedelini TYK’ya odeyerek geri alma onerisini kabul etmezse, tasinmaz TYK mulkiyetine gecer. TYK bu suretle kendisine gecen tasinmazi amaci dogrultusunda kullanilmak uzere bir kamu universitesine devredebilir (Madde 68).43. Doner sermaye: Bilimsel arastirma projelerinin secilmesi, uygulanmasi ve izlenmesi ile odeneklerin kullandirilmasi, genel hukumlerin on odemelere iliskin sinirlamalarina bagli kalinmaksizin avans verilmesi ve bu avansin mahsubuna dair usul ve esaslar (MB uygun gorusu alinarak) Kurum (TYK) tarafindan cikarilacak yonetmelikle belirlenir. Doner sermaye isletmelerinin faaliyet alanlari, gelir ve giderleri, sermaye limitleri, isletmelerin yonetimine iliskin esas ve usuller ile yapilacak ek odeme oranlari, bu odemelerin esas ve usulleri, yuksekogretim kurumlarinin hizmet sunum sartlari ve kriterleri de dikkate alinmak suretiyle personelin unvani, gorevi, calisma sartlari ve suresi, egitim- ogretim ve arastirma faaliyetleri ve mesleki uygulamalar ile ilgili performansi ve ozellik arz eden riskli bolumlerde calisma gibi hizmete katki unsurlari esas alinarak (MB uygun gorusu uzerine) TYK yonetmeligi ile belirlenir (Madde 69).44. Adli sorusturma: Gorevi ile baglantili olarak isledikleri iddia edilen suclardan dolayi; vakif ve ozel yuksekogretim kurumlari mutevelli heyet baskan ve uyeleri, universite konseyi baskan ve uyeleri, rektorler, ozel veya vakif meslek yuksekokulu mudurleri hakkinda TYK’nin kendi uyeleri arasindan sececegi uc kisilik komisyonun hazirlayacagi rapora istinaden, TYK Yurutme Kurulunda yapilacak gizli oylama ile sorusturma acilmasina izin verilebilir (Madde 71).45. TYK ve YO kurumlari ogretim elemanlari ve diger personeli ile ilgili disiplin hukumleri: Disiplin sorusturmasi acmaya; TYK genel sekreteri ve daire baskanlari ile vakif ve ozel yuksekogretim kurumu mutevelli heyet baskan ve uyeleri, universite konseyi baskan ve uyeleri, rektorler ve vakif ve ozel meslek yuksekokulu mudurleri hakkinda TYK Baskani karar verir. Bilimsel calisma ve yayinlarda intihal ve sahtecilik disindaki etik ihl ller, sadece ilgili kisilerin akademik yukselmeleri ve idar gorev ustlenmeleri baglaminda, TYK yonetmeliginde belirlenen esaslar cercevesinde dikkate alinir. Bu madde hukumlerine gore hakkinda kamu gorevinden cikarma, ogretim uyeligi gorevinden cikarma ve gorevinden cekilmis sayilma disiplin cezasi verilen kisilerle ilgili bilgiler TYK’da muhafaza edilir.ODTU Senatosu Gorusu 26 27 Kasim 2012Disiplin sorusturmasina iliskin esas ve usuller, Kurul tarafindan cikarilacak yonetmelikle duzenlenir (Madde 72).46. Ogrencilere iliskin disiplin hukumleri: YO kurumundan cikarma karari, TYK’ya, OSYM’ye, ilgili askerlik subesine, kredi ve burs aldigi kuruluslara bildirilir. Ogrencilerin disiplin islerine iliskin esas ve usuller, Kurul tarafindan cikarilacak yonetmelikte duzenlenir (Madde 73).47. Akademik derece ve unvanlarin denklik islemleri: Yabanci ulkelerden yuksekogretimle ilgili alinan akademik derece ve unvanlarin denkligi TYK tarafindan belirlenir. Denklik islemlerinde esas alinacak tanima, esdegerlilik ve diger hususlara iliskin kriterler TYK tarafindan belirlenir (Madde 74).http://yeniyasa.yok.gov.tr/?page=yazi&c=90&i=105 http://yeniyasa.yok.gov.tr/?page=yazi&c=0&i=11

OSCAR NIEMEYERSEFALET HER YANI KAPLADIGINDA VE UMUT iNSANLARIN YUREGiNi TERKETTiGiNDE GERiYE KALAN YALNIZCA DEVRiMDiR... http://www.evrensel.net/news.php?id=42883 http://www.rte.ie/news/2012/1206/oscar-niemeyer-death.htmlKomunist mimar Oscar Niemeyer’i yitirdikhttp://haber.sol.org.tr/enternasyonal-gundem/komunist-mimar-oscar-niemeyeri-yitirdik-haberi-63705 Oscar Niemeyer bir suredir tedavi gordugu Rio de Janeiro’daki Samariano Hastanesi’nde dun hayata gozlerini yumdu. Dunyanin cesitli yerlerinde onlarca eser birakan Brezilyali mimar, mimarliga getirdigi yenilikler kadar komunist kimligiyle de bir kose tasiydi.Brezilyali mimar Oscar Niemeyer, dun Rio de Janeiro’daki Samaritano hastanesinde hayata gozlerini yumdu. 104 yasindaki Niemeyer’in solunum sistemindeki enfeksiyon nedeniyle oldugu aciklandi.Modernist mimarinin onde gelen isimleri arasinda yer alan Niemeyer, Ikinci Dunya Savasi sonrasinda eser veren en onemli mimarlar arasinda sayiliyor. Niemeyer’in Brezilya’nin baskenti Brasilia’da yaptigi kamu binalari Latin Amerika’nin donusumunun sembolleri arasinda sayiliyor. Niemeyer, mimari alaninda verdigi eserlerle ulkesinin somurgeci gecmisinden kopusun en onemli yaraticilarindan birisi olarak kabul ediliyor.Brezilya Devlet Baskan Dilma Rousseff, Oscar Niemeyer’in olumunun ardindan “Brezilya bugun dehalarindan birini yitirdi. Onun kadar yogun dus kuran ve onun kadar cok sey basaran cok az insan vardir” diye konustu.Ulusal Guzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olan Niemeyer, Brezilya’da modern mimarinin onculeri arasinda sayilan Lucio Costa’yla birlikte calisti. Costa’yla birlikte Rio’daki Egitim ve Saglik Bakanligi binasinin projesine Isvicreli unlu mimar Le Corbusier de katkida bulundu. Niemeyer’in genc yasta katildigi proje, Latin Amerika’da modern mimarinin en onemli ornekleri arasina girdi.Niemeyer'in Brasilia'daki eserlerinden Brasilia Katedrali.Niemeyer yillar sonra, bu kez sanatinin olgunluk caginda, bir kez daha Le Corbusier’le birlikte calisma olanagi bulacakti. New York’taki Birlesmis Milletler kompleksinin yapimina Sovyet mimar Nikolay Bassov ve ABD’li mimar Max Abramowitz’in yani sira Le Corbusier ve Niemeyer de katildi.Ancak Niemeyer’in en onemli eserleri arasinda Brezilya’nin baskenti Brasilia’da yaptigi kamu binalari gosteriliyor. Niemeyer, ellili yillarin sonlarindan baslayarak Brasilia’da cok sayida eser verdi ve yeni baskenti, hocasi Lucio Costa’yla birlikte planladi. Niemeyer, Brasilia’da cok sayida bakanlik binasini, Brezilya Ulusal Kongre binasini, hiperbol sekilli bir yapi olan Brasilia Katedrali’ni ve cok sayida konutu tasarladi.Komunist mimarNiemeyer, komunist kimligini 1940’li yillarda edindi ve omrunun sonuna kadar da devrimci bir sanatci ve siyasetci olarak kaldi. Niemeyer 1945 yilinda Gloria’da bulunan Conde Lages’teki ofis binasini komunistlerin kullanimina sundu. Ayni yil Brezilya Komunist Partisi’ne katildi ve 1992-1996 yillari arasinda partinin genel sekreterligini yapti.Niemeyer tarafindan yapilan Fransiz Komunist Partisi Genel MerkeziMimarinin toplumsal alandaki etkisinin sinirlarina isaret eden Niemeyer, “Mimari daima icinde bulundugu ulkenin teknik ve toplumsal ilerleme duzeyini ifade eder” diyor, sozlerini “Eger ona ihtiyac duydugu insani icerigi kazandirmak istiyorsak, siyasi mucadeleye katilmaliyiz” diye surduruyordu.Niemeyer 1964 darbesinin ardindan Avrupa’ya surgune gitti. Bundan bir yil once Lenin Nisani almisti. Avrupa’daki surgun yillarinda ise Paris’teki Fransiz Komunist Partisi Genel Merkezi’ni tamamladi.Niemeyer, Kuba devriminin en basindan itibaren Kuba sosyalizminin yaninda yer aldi. Komunist mimar, Fidel Castro'nun yakin arkadasiydi. Bir gun Brezilya’da oturdugu dairede Fidel'in kendisini ziyaret etmesini anlatir. Ikisi de ileri yaslarindadir. Niemeyer'in dairesine girmek icin, yan dairenin

icinden gecmek gerekmektedir. Gider izin ister, kadin "tabii" der. Bir dakika sonra iceriye korumalariyla birlikte Fidel Castro girdiginde, kadin sok gecirir. Niemeyer sessiz sedasiz bir hayat surdugu icin, pek kimse bu yasli adami tanimamaktadir.

BiANET HABERLER BULTENiwww.bianet.orgBiANET HABERLERiNE FACEBOOK'TAN ANINDA ULASIN...http://tinyurl.com/d3eon4lBiANET'i TWITTER'DAN İZLEYİN!https://twitter.com/#/bianet_orgAnkaraKCK SAGLIK DAVASITip Ogrencilerine TahliyeBes aydir tutuklu olan 13 tip ogrencisi, bugun Ankara'da gorulen ilk durusmada tutuksuz yargilanmak uzere tahliye edildi.http://bianet.org/bianet/egitim/142614-tip-ogrencilerine-tahliye?from=bultenAdana - MersinTahir Canan'in Yeniden Yargilanma Talebine RetTahir Canan'in 36 yil ceza almasina neden olan davadan tekrar yargilanma talebi reddedildi. Canan'in avukati Cengiz Pazarci, mahkemeye verdigi dilekcede 12 Eylul donemi yargisina ve davadaki celiskilere dikkat cekti.http://bianet.org/bianet/insan-haklari/142603-tahir-cananin-yeniden-yargilanma-talebine-ret?from=bultenIstanbulKentsel Donusumun TorbasiMimarlar Odasi, torba yasanin "imar ranti" anlayisiyla yapili ve dogal cevreye, kiyilara, sit alanlarina getirecegi tahribatin yaninda mimarlik, muhendislik, planlama disiplinlerini de yetkisiz birakacagina dikkat cekiyor.http://bianet.org/bianet/kent/142584-kentsel-donusumun-torbasi?from=bultenIstanbulSener: Iddianame Gibi Cikan Gazeteler de SorumluGurtuna, Preston, Ipekci ve Sener, Turkiye'de basin ozgurlugu onundeki engelleri ve gazetecilerin maruz kaldiklari baskilari tartisti. Bekir Zengin de hasta tutsaklara dikkat cekti.http://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/142612-sener-iddianame-gibi-cikan-gazeteler-de-sorumlu?from=bultenIstanbulOLDURULEN GAZETECILER VE CEZASIZLIKCetin Abayay CinayetiCetin Abayay, 29 Temmuz 1992’de Batman’da silahli saldiriya ugradi, oldu, 23 yasindaydi; kardesi Gulistan Abayay cinayeti ve sonrasini anlatiyor.http://bianet.org/bianet/hukuk/142365-cetin-abayay-cinayeti?from=bultenAntalyaGemik'i Olduren Polise TahliyeDur ihtarina uymadigi icin Cagdas Gemik'i ensesinden vurarak olduren polis memuru Ergin, tahliye edildi. Avukat Ermis, tahliye yolunu Yargitay'in actigini belirterek, polis siddetinin yargi yoluyla mesrulastirildigini soyledi.http://bianet.org/bianet/insan-haklari/142591-gemiki-olduren-polise-tahliye?from=bultenAdanaEsnaf Tescil icin Aclik GrevindeAdana'da tescili yapilmayan sebze halinde calisan esnaf bir haftadir aclik grevinde. Belediye Baskan Vekili, Bakanlik ve Belediye kararlarina ragmen hali tescil ettirmiyor.http://bianet.org/bianet/toplum/142600-esnaf-tescil-icin-aclik-grevinde?from=bultenBrukselCocuklari Korumak icin IsbirligiInternetteki cocuk cinsel istismarina karsi isbirligi icinde etkin bir mucadele yurutulebilmesi icin AB, ABD, Turkiye, Japonya gibi ulkelerin arasinda bulundugu yeni bir ittifak kuruldu.http://bianet.org/bianet/cocuk/142610-cocuklari-korumak-icin-isbirligi?from=bultenIstanbulIran, Nesrin Sotoudeh Icin Dilekceyi Kabul EtmediSavunmaya Ozgurluk Platformu, insan haklari savunucusu Iranli avukat Sotoudeh ustundeki baskilarin kaldirilmasi icin Iran Konsoloslugu'na dilekce sunmak istedi, dilekce kabul edilmedi.http://bianet.org/bianet/insan-haklari/142606-iran-nesrin-sotoudeh-icin-dilekceyi-kabul-etmedi?from=bultenIstanbul5 ARALIKKA-DER: Fermuar Sistemi IstiyoruzKA-DER, secimle gelinen tum karar organlari icin aday listelerinin bir kadin-bir erkek olarak duzenlendigi "fermuar sistemi istiyoruz" diyor.http://bianet.org/bianet/siyaset/142590-ka-der-fermuar-sistemi-istiyoruz?from=bultenIstanbulOLDURULEN GAZETECILER VE CEZASIZLIKGazeteci Katlinde Gazetecilerin GoreviGazetecilerin oldurulmesi devlet icinde planlaniyor ve uygulaniyorsa; hangi yetki/yetkisizlik ile nasil donuyor ve asla disariya/yargiya sizmiyor? Bu arada gazeteciler, oldurulen arkadaslari icin neler yapabildi derseniz...http://bianet.org/bianet/diger/142554-gazeteci-katlinde-gazetecilerin-gorevi?from=bultenIstanbulAsker Intiharlarinda Hukumet Sessiz

Yesiller ve Sol Gelecek Partisi, TSK'da yasanan supheli asker olumleriyle ilgili bir basin aciklamasi yayimladi ve sordu: "Her konuda konusan Basbakan neden sessiz?"http://bianet.org/bianet/militarizm/142605-asker-intiharlarinda-hukumet-sessiz?from=bultenLefkosaGuney Kibris Kriz Paketini Kabul EttiGuney Kibris Lideri Hristofyas ulkesinin IMF, Dunya Bankasi ve Avrupa Birligi'nin hazirladigi kredi paketini almak ve bunun geregi olan ekonomi politikalari uygulamaktan baska caresi kalmadigini acikladi, ulkedeki herkesin buyuk sIkintilar yasayacagini belirtti.http://bianet.org/bianet/dunya/142604-guney-kibris-kriz-paketini-kabul-etti?from=bultenAnkaraKadinlardan Adli Tip'a Suc DuyurusuKadin orgutleri, Ankara’daki toplu tecavuz davasinda saniklarin beraatina yol acan ihmalleri nedeniyle Ankara ve Istanbul Adli Tip Kurumlari hakkinda yarin bulunacaklari suc duyurusu icin tum kadinlara katilim cagrisi yapti.http://bianet.org/bianet/kadin/142602-kadinlardan-adli-tipa-suc-duyurusu?from=bultenAnkara5 ARALIKVe Kadinlar Meclis'teTurkiye'de kadinlar, 3 Nisan 1930'da ilk kez Belediye secimlerinde, 26 Ekim 1933'te muhtar ve ihtiyar meclisi secimlerinde, nihayet 5 Aralik 1934'te milletvekili secme ve secilme hakkini elde etti.http://bianet.org/bianet/siyaset/142587-ve-kadinlar-mecliste?from=bultenIstanbul5 ARALIKSoke Soke Aldilar...Kadinlara secme ve secilme hakki iddia edildigi gibi armagan edilmemis, aksine Cumhuriyet'in kadinlari bu ve benzeri haklari Cumhuriyet'in erkeklerinden soke soke almislardi.http://bianet.org/bianet/siyaset/142597-soke-soke-aldilar?from=bultenIstanbulSelek icin Bakanla GoruseceklerSozculugunu Dr. Gergerlioglu'nun yaptigi Sessiz Kalmamak Gerek Inisiyatifi, Selek'in yeniden yargilanma kararina karsi imza kampanyasi baslatacak, ayrica Adalet Bakani Ergin'le de gorusecekler.http://bianet.org/bianet/hukuk/142599-selek-icin-bakanla-gorusecekler?from=bultenAnkaraMURAT SEVINC YAZDIDokunulmazlik: Yeniden 1994BDP'lilerin "karsilasma" goruntulerini onaylar ya da onaylamazsiniz. Ancak bu yapilan "negatif ayrimcilik" tartisamaya yer birakmayacak sekilde, bir linc kampanyasinin urunu. Iktidar ve cevresi suurunu kaybetmis olabilir; etmeyenler de var.http://bianet.org/bianet/siyaset/142594-dokunulmazlik-yeniden-1994?from=bultenIstanbulKisa Filmler Uzun MuhabbetlerUluslararasi Isci Filmleri Festivali cercevesinde duzenlenecek Kisa Film Uzun Muhabbet etkinliginde Kurt sinemasi, kent ve yasam, toplumsal cinsiyet temali filmler gosterilecek, film ekipleriyle sinema yazarlari ve sinemaseverler bulusacak.http://bianet.org/bianet/sanat/142596-kisa-filmler-uzun-muhabbetler?from=bultenKahireMISIRYeni Lidere Eski Slogan: "Firavun Mursi"Tahrir meydaninda protestolar surerken, Misirlilar Cumhurbaskanligi binasina da gitti, Mursi, eylemciler binanin etrafini sarinca arka kapidan kacti.http://bianet.org/bianet/dunya/142595-yeni-lidere-eski-slogan-firavun-mursi?from=bultenIstanbul5 ARALIKDunya Siyasetinde IlklerDunyada heteroseksuel, lezbiyen, trans kadinlarin son 100 yildaki siyasi ilkleri: ilk kadin devlet baskani, ilk trans parlamenter, ilk lezbiyen devlet baskani...http://bianet.org/bianet/lgbtt/142593-dunya-siyasetinde-ilkler?from=bultenIstanbulBUGUNUN ETKINLIKLERI5 Aralik 2012, CarsambaGUNUN ETKINLIGI: 09:30-18:30 Adalet Bakanligi / Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi "Uluslararasi Cocuklar Icin Adalet Sempozyumu" (5-7 Aralik 2012) Hilton Oteli, Gaziosmanpasa Mah, Tahran Cad. Cankaya/Ankarahttp://bianet.org/bianet/etkinlik-rehberi/142574-5-aralik-2012-carsamba?from=bulten

*

3. Bolum - Suyun Gundemi HABERLERi

ESKiSEHiR’DE GDO PANELi VE CALISTAYI08 ARALIK 2012 / TEPEBASI BELEDiYESi, OZDiLEK SANAT GALERiSi / ESKiSEHiR

arcaatay@gmail.comTarimsal Biyoteknoloji urunleri olan Genetik Yapisi Degistirilmis Organizmali (GDO'lu) Gida ve Yemler, 8 Aralik Cumartesi gunu Eskisehir'de tartisilacak.Seksenden fazla kurumsal uyesiyle cevre, ekoloji, biyocesitlilik, insan ve hayvan sagligini koruma mucadelesini, bilgilendirme ve bilinclendirme calismalarini surduren GDO'ya Hayir Platformu, Eskisehir Tepebesi Belediyesinin ev sahipliginde gerceklestirilecek olan etkinlikte Eskisehir halkiyla bulusacak."Gida ve Yemlerde Genetigi Degistirilmis Organizmalar " konulu Panel ve Calistay 8 Aralik 2012 Cumartesi gunu Tepebasi Belediyesi Ozdilek Sanat Galerisinde gerceklestirilecektir.Halka acik olarak duzenlenen bu etkinligin programi soyle;10:00 Acilis Konusmalari10:00 Acilis KonusmalariDt.Ahmet Atac (Tepebasi Belediye Baskani)Prof.Dr.Cengiz Ture (Anadolu Universitesi Ekoloji ABD Baskani)10:30 -12:30 PanelGida ve Yemlerde Genetigi Degistirilmis OrganizmalarPanel Moderatoru:Dr.Yavuz Dizdar (Istanbul Universitesi Onkoloji Enstitusu)Panelistler ;Dr.Isil Ergin (Ege Universitesi Tip Fakultesi Halk Sagligi ABD)GDO'larin Risk ve Saglik Etkileri Tartismalarinda Taraflar Ne Soyluyor, Neyi hedefliyorlar?Abdullah Aysu (Ciftci Sendikalari Konfederasyonu Baskani)Ciftciler, Ekoloji ve Genetigi Degistirilmis OrganizmalarFuat Engin (Tuketici Orgutleri Federasyonu Baskani)GDO lu Yem ve Gidalarda,Tuketicinin Bilgi Edinmesi ve Sagliginin Korunmasi Icin Etiketlemenin OnemiCapar Kanat ( Cig Sut Ureticileri ve Tuketicileri Grubu ve Yazar)Sut ve Sut Urunlerinde GDO'yu Durdurmanin Yolu : Yeni Dagitim Agi12:30-13:00 Soru ve Cevaplar13:00 -14:00 Ogle Arasi14:00-17:00 CalistayGida ve Yemlerde GDO'lar ve Alinmasi Gereken OnlemlerCalistay Moderatoru:Dr.Baris Gencer Baykan (Bahcesehir Universitesi Ekonomik ve Toplumsal Arastirmalar Merkezi)

BELGESEL GOSTERiMiNE CAGRIKONU - GUNDONDU BELGESELI ve CIFTCILERLE SOYLESITarih: 08 Aralik 2012 CumartesiSaat: 13.00-16.00Yer: Velimese Belediyesi Dugun Salonu (Cerkezkoy ile Corlu Arasinda Belde)Yildiz Daglari’ndan dogan ve 285 km sonra Saros Korfezi’ne dokulen Ergene Nehri 25-30 yil oncesine kadar gectigi topraklara hayat veren bir nehirdi.Oysa bugun nehirde hicbir canli organizmanin yasamadigi,agir metal-lerle yuklu pas renginde akan bir suya donustu.Gundondu, halen 1 milyon 50 bin insanin yasamakta oldugu Ergene Havzasinin,endustri ile birlikte sosyal, kulturel, ekonomik ve ekolojik degisimleri anlatan veTrakya bolgesinin nasil etkiledigini , konuyla ilgili bilimsel verilerin yer aldigi, canli tanikliklari iceren bir belgesel.Belgesel, bolge halkinin ve tum yasam savunucularinin dikkatini konuya cekmek ve devletin yetkili kurumlarinin cozum icin somut adimlar atmasini saglamayi amacliyor.Muzik Kurgu Produksiyon Melodika Yapim ve YonetimSerkan CAGRI S.Korhan GUNER ABT Y.i.C Nejla DEMIRCI nejlademircii@hotmail.com

EKOLOJi GUNDEMiHer Pazartesi saat 15.00’de 95.1 Ozgur Radyo’da.... Yusuf Gursucu’nun hazirlayip sundugu Ekoloji Gundemi, HDK (Halklarin Demokratik Kongresi)’nin katkilariyla...yu.gursucu@gmail.com

TARIMSAL GIDADAMUTHiS iSLER! -Vicent Boixhttp://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=49800 Koyluluk tukenirken, tarimsal sanayi muazzam bir gelisme kaydediyor. Dunyada insanlar acliktan olurken, gida spekulasyonundan para kazanan sirketler karlarini katliyor. Gida fiyatlarindaki artisi, talep degil finansal piyasalar belirliyorGeleneksel olarak, koyluluk kusaktan kusaga aktarilarak gelen, agronomik bilgiye dayali ve cevreye saygili bir tarim turu uygulanarak, kendi tuketimi ve yerel pazarlar icin besin yetistirmeyle karakterize edilir. Bircok yerde koyluler ya da kucuk ciftciler, zamanla pazara acildilar. Artik amac yemek icin degil, ektigini satmak, gida ve diger ihtiyaclarini satin almak icin ekip bicmektir. Yirminci yuzyil ortalarinda meydana gelen sozde “yesil devrim”, alan mekanizasyonu, iyilestirilmis tohum ve kimyasallarin kullanimi, makinelesme sayesinde verimliligi artirmayi basardigindan bu yana sureci destekliyordu. Ama eski ozgur ciftci “teknolojik paketlere” ve pazar gereksinimlerine bagimli hale getirildi.Baslangicta bircok kucuk ciftci hayatta kalmayi ve hatta ilerlemeyi basardi ancak neoliberal politikalarin genislemesiyle, geleneksel tarim ve koyluluk acik bir durgunluga girdi. BM Gida ve Tarim Orgutu FAO’nun bilgilerine gore, 1979 ve 1981 yillari arasinda, dunyanin ekonomik olarak aktif nufusunun yuzde 52'si tarimla ugrasirken, 2010 yilinda bu oran yuzde 40’a dustu. Benzer sekilde, 1979-1981 yillarinda dunyanin kirsal nufusu toplam yuzde 61

iken 2010 yilinda 49’a dustu.[1] Buna karsilik, ayni zaman araliginda tarim urunleri ithalati ve ihracati bes kat artti. Bu da, ihracatci ve intensif tarim modelinin, ciftcileri tarlalardan disari atmakta oldugunun baska bir gostergesidir.Ve kuresel supermarkette daha fazla meta olarak kabul edilen tarimin, tarimsal ihracata donuk olmasi, yani besin zincirinin farkli asamalarinin (tohumlar, gidiler, komisyonculuk, dagitim, isleme, satis vb.) giderek daha az elde yogunlasmasi ve bu kismi oligopol (takim tekeli) durumunun tum kosullari belirleyen “ellere” guc veriyor olusu temel sorundur.Uluslararasi Kirsal Gelisme Vakfi (yeni adiyla “Grup ETC”), 2007 yilinda kuresel tohum ticaretinin yuzde 67’sinin, 10 buyuk cokuluslu sirket (DuPont, Syngenta, Limagrain, Bayer vs.) tarafindan yonetildigini soyluyor. Bunun yaklasIk yuzde 25’ini tek basina Monsanto Sirketi elinde tutuyordu. Ayni kaynaga gore, 10 sirket (Bayer, Syngenta, Dow, Monsanto vb.) kimyasallar ticaretinin yuzde 89’unu kontrol ediyor. Bunlarin arasinda en guclu 6 sirket de tohum isinde yer aliyor. [2]Uluslararasi Genetik Kaynaklar Hareketine (GRAIN) gore, XXI. yuzyilin gida krizlerinin ilk goruldugu 2008 yilinda, tarim ve gida isleme sektorundeki sirketler onemli gelirler elde ettiler: “…2008 yilinda Nestle’nin kazanci yuzde 59 gibi bir oranla etkileyici sekilde artti, Unilever’in artisi ise yuzde 38 oranina yaklasti.”[3] Bu aylar boyunca, tarim ilaclarinin fiyatlari da artti, dolayisiyla pek cok ciftci onlari elde edemedi ve yogun bir sekilde kendi plantasyonlarini kaybetti. Ancak, Monsanto 2007 yilina iliskin karlarini yuzde 120, Bayer yuzde 40, Syngenta yuzde 19 ve Dow yuzde 63 artirdi.Onlarin karlarini artirmayi basardiklari tek alan Gida zincirinin bu halkalari (tarim ilaclari ve tohum) degil. Baska cok onemli bir faktor de, milyonlarca ciftciyi umutsuzluga iten araci kuruluslarin faaliyetleridir. Yani tarladan markete yiyecek tasiyan baglantidir. Bu boyutta da durum yukaridaki gibidir. Birkac sirket, uluslar arasi olcekte oldugu kadar ulusal olcekte de gidalari ureten milyonlarca ciftci ile onlari satin alan milyonlarca tuketicinin arasina girmistir. Bunlardan bazilari tarimsal urunleri isleyerek mamul urunlere donustururler. ETC’ye gore, dunya pazarlarinda paketlenmis gida maddelerinin yuzde 26’si 10 cok uluslu sirket tarafindan kontrol edilir (Nestle, Pepsico, Kraft, Coca-cola, Unilever, Danone, etc.).[4]. Islenmemis meyve ve sebzelerin alim/satim islerinde, toptancilar ve perakendeciler arasinda komisyoncular bulunur, diger durumlarda ise toptancinin ya da ciftcinin urunlerini dogrudan satin alan modern (Supermarketler) dagitim agi vardir.Genel egilim olan ticari komisyonculuk, isleyerek donusturme ve modern dagitim agi olarak kategorize edilen bu uc olgunun herhangi birinde, gida zinciri icinde, kendi egemen pozisyonunu gosterir ve ciftciye gulunc alim fiyatlari dayatir, asagilayici bazi durumlarla kar elde ederek tuketimi artirir.XXI. yuzyilda Hammadde: buyuk bir yatirimSon on yillarda, pazarlardaki deregulasyon, reel ekonomide uretken yatirimlar finansal yatirimlar lehine para kaybina neden oldu ve ardindan, yeni pazar arayisi icinde olusturulan krizlerden kurtulmak ve onlari yutmak icin farkli pazarlarda konakladilar. Finansal yatirim, “dot-com balonu”*, “subprime”** ve diger krizlerden sorumlu tutuldu.Guvenli yatirim alanlari arayan mali sermaye, gida ve tarimsal hammaddelerin de (ayrica petrol, metaller vb) cok onemli bir parcasi oldugu vadeli piyasalara indi. Ornek olarak asagidaki senaryo dusunulebilir: bir ciftci kooperatifi bu pazarlardan birine gider ve bir un sirketi ile muzakere ettikten sonra, tonu 225 dolardan ve 2014 Ocak ayinda teslim edilmek uzere 30 ton bugday satar. Bunun icin bir “vadeli sozlesme”, yani islemlerin ayrintilarini gosteren bir kontrat imzalar. Vadeli islem piyasalarinda, gelecek olan fiziksel mallarin (ornekteki 2014 yili Ocak ayinda teslim edilecek bugday) alisi/satisi icin piyasalarda islem gormediklerini tersine kontrat sistemi kullanildigini belirtmek onemli.Bu piyasalar asla spekulasyondan ve mallarin gercek ticaretinden uzak diger yontemlerden muaf tutulmadilar, cunku gelecekteki islenmemis tarimsal urunler konusunda yapilan sozlesmelerde, gercek teslim tarihinden once fiyatlarin degisim marjini cok genis tutarlar. Ancak soylendigi gibi, diger piyasalardaki krizle birlikte alinan cesitli serbestlestirme tedbirleri, finansal sermayenin (Hedge fonlari, emeklilik, vb) buyuk olcekli vadeli piyasalara yatirim yapmasindan kaynaklandi. Mallarin finansal varliklari 2000 yilinda 5 milyar dolar iken 2011 yilinda 450 milyar dolara yukseldi. [5]O zamandan beri, dunya, 2008 gida krizi ve 2010 yilinda Afrika Boynuzu ve Sahil Afrikasi’nin (Sahel) tahrip olmasina sebep olan bir baska bitmemis krizden kaynaklanan yukselen gida fiyatlarinin neden oldugu gerginlik icinde yasiyor. Basindan itibaren krizin gercek nedeni gizlenmeye calisildi. Sebebinin, arz ve gida talebindeki dengesizlik oldugu iddia edildi, fakat zamanla ve gercekler karsisinda gorunur bir gerceklik haline geldi. Grafikte goruldugu gibi, yatirim faaliyetleri ile yukselen fiyatlar arasinda somut bir baglanti var. Ve Sahra-alti Afrika'da insanlar acliktan olurken, Goldman Sachs yatirim grubunun 2009 yilinda hammadde spekulasyonundan, net karinin ucte birini temsil eden, 5 milyar dolardan fazla kazanmis olmasi da gercekliktir.[6]GRAIN, FAO ve Uluslararasi Finans Enstitusu'nun kendi verileriyle elde edilen gelisim grafigi. [7]Toprak, kontrolun son halkasiTarimsal gida zinciri buyuk ve bereketli bir is. Bu, emtia piyasalarinda finansal sermayenin bas dondurucu artisinin analizi sonrasinda aciga ciktigi gibi, bazi sirketlerin bilancolari ile de kanitladi. Yatirimcilar icin gelecek cok umut verici. Insanlar ipotek odemelerini durdurabilirler fakat her zaman beslemek zorundalar. Ayrica, yapay piyasalarda olusturulan gida fiyatlarindaki artis (ve belirsizlik hali) sorgusuz sualsiz kabul edildi, kurumsallastirildi ve standardize de edildi. Zaten, sorunu cozmek icin hicbir sey yapmayan FAO gibi kurumlar da, milyonlarca insanin ac oldugu bir statukonun kabulu anlamina gelse de insanligin yuksek gida fiyatlari ile bir donem karsi karsiya gelecegini ilan ettiler.Henuz sIkinti yokken, sayet hicbir onlem alinmazsa, gida arz ve talebi ve tarimsal emtia arasindaki denklem, sIkistirma egilimine girecek. Cunku dunya nufusu katlanarak buyumeye devam ediyor ve ozellikle zengin ulkelerin enerji gelecegi tarimsal-yakitlara baglanacak. Tum bunlar, cesitli tipik ekim alanlarinda verimi etkilemeye, topragi bozmaya, uretkenligi kotulestirmeye ve bircok ulkede su kapasitesini tehlikeye sokmaya devam eden iklim degisIkligi tarafindan tehdit edilen bir dunyada gelismekte.Temel fikir, ekonomik kriz ve durgunluk donemlerinde, tarimin istah acici ve gelecegi parlak bir pazar olarak sunulur olmasi. Talep daha fazla guvence altindadir, dahasi, bas dondurucu bir sekilde buyuyecektir. FAO’nun kendisi, kuresel gida uretiminin 2050 yilina kadar iki katina cikacagini tahmin ediyor.Ancak teklif, bolusmek icin buyuk bir pastadir, bu nedenle ulkeler, yatirimcilar ve cokuluslu sirketler kendi porsiyonlarini garanti altina almak icin harekete gecmeye baslarlar. Zaten cokuluslu sirketler tarafindan tekellestirilen (tohumlar, komisyonculuk, vb) gida zinciri ihracatindaki belirli baglantilar goz onune alindiginda, vadeli piyasalarin yatirimcilar ve spekulatorler ile dolu oldugu dusunuldugunde, tamamini ele gecirmek icin geriye tek bir bag kaliyor: toprak.Toprak bir zorunluluktur ve bugune kadar, ulkelere gore halkin daha az veya daha fazla ulasabildigi dogal bir kaynaktir. Koyluler ve kucuk ciftciler, patentli tohumlarindan, tarim ilaclarindan ve geleneksel dagitim kanallarindan kacinarak; tuketiciler sezonunda dogrudan ureticiden saglikli yiyecekler satin alarak cok buyuk ve cok uluslu supermarketleri engelleyebilirler. Agro-ekolojik ve surdurulebilir bu kanallarin devam edebilmesi icin yalnizca, simdi sermayenin gozunu diktigi topraga sahip olmak gerekir. Sermayenin gozunu topraga dikmesi, ozellikle yerel piyasalar ve oz tuketim araciligiyla kendi ihtiyacini karsilama aliskanliginda olan yoksul ulkelerin ve topluluklarin gida egemenligi icin buyuk bir tehlikedir.Vicent Boix: Valencia Teknik Universitesi “Surdurulebilir Toprak - Fondation Charles Léopold Mayer” kursusu arastirma gorevlisidir. “Korsanlar ve Tekneler” ve “Hamaklar Parki” kitaplarinin yazaridir. “Tarimsal Kriz” konulu seri makaleleri vardir.(Bu metin “Korsanlar ve Tekneler” kitabinin girisinden alinmistir)Dipnotlar:

[1] FAO Istatistik Yilligi 2004 ve 2010.[2] “Doga Kimin?”, Kasim 2008[3] “Sirketler aclik uzerine spekulasyona devam ediyorlar” Nisan 2009[4] ETC: “Doga Kimin?”, Kasim 2008[5] GRAIN: “Aclikla oldurme ticareti” 28 Nisan 2008 ve LA CAIXA: Emtia piyasalarinda spekulasyon: Suclu ya da masum mu? Aylik Rapor Ekim 2011[6] KNAUP, H., SCHIESSL y M., SEITH Y.A.: “Aclik borsada islem goruyor (aclik kote sirketler listesinde; c-n) El País, Madrid, España, 4 Eylul 2011.[7] LA CAIXA: Hammadde piyasalarinda spekulasyon: Suclu ya da masum mu? Aylik Rapor No 350, Ekim 2011.Cevirenin notlari:* dot-com bubble: ABD’de 1995-2000 yillari arasinda yasanilan, internet ile ilgili her seyde gozlenen inanilmaz deger artisi ve yarattigi kriz.**Subprime: Amerika BirlesIk Devletleri'nde kredi musterileri prime, subprime diye ikiye ayrilir. Prime musteriler yeterli gelire ve iyi kredi siciline sahip kisilerdir. Subprime musteriler dusuk gelir gruplarina aittir. Ne gelir durumlari ne de kredi kapatma huylari iyidir. Bu nedenle, prime musterilerin alabildiginden daha az kredi alabilirler, onlardan daha yuksek faiz oderler.[ www.alainet.org ’daki Ispanyolcasindan Atiye Parilyildiz tarafindan Sendika.Org icin cevrilmistir]

SUYUN TiCARiLESTiRiLMESiNE HAYIR PLATFORMUwww.sthp.org

*

4. Bolum - Enerji Sorunlari ve Alternatif Enerji HABERLERi

AB, ALMANYA’NIN YENiLENEBiLiR ENERJi TESViKLERiNiMERCEK ALTINA ALDI http://www.yesilekonomi.com/yenilenebilir-enerji/ab-almanyanin-yenilenebilir-enerji-tesviklerini-mercek-altina-aldi Avrupa Komisyonu, Almanya'nin yenilenebilir enerji kanununun tesvik ve imtiyazlarin suistimaline yol acip acmadigini arastirdiklarini acikladi.EurActiv TurkiyeBir yandan is dunyasi, tuketici uzerindeki yukunu artirdigi ve ekonomik buyumeyi tehlikeye soktugunu one surerek ulkenin nukleer enerjiden gunes ve ruzgar gibi subvanse edilen yenilenebilir kaynaklara gecisiyle ilgili sIkayette bulunurken, yenilenebilir enerji Almanya'da tartismali bir konu olmayi surduruyor.Komisyon, 2012 yenilenebilir enerji kanununun getirdigi bazi unsurlarla ilgili sIkayet aldiklarini dogruladi ve sektore yapilan devlet yardimlarinin incelendigini acikladi.Komisyon'dan yapilan aciklamada 'Alman yetkililerle temastayiz. Su asamada hem ortada bulunan konulari inceliyoruz, hem de bilgi topluyoruz. Henuz bir karara varmadik' denildi.Bu ay sebeke operatorlerinin hesaplari yenilenebilir enerjinin desteklenmesi sebebiyle tuketicilere yuklenecek ek maliyetin 2013'te hizla artacagini, 2014'te ise nispeten sabit kalacagini ortaya koyuyordu.

ALMANYA’NIN GUNES ELEKTRiGi GUCUYUKSELMEYE DEVAM EDiYORhttp://www.yesilekonomi.com/yenilenebilir-enerji/almanyanin-gunes-elektrigi-gucu-yukselmeye-devam-ediyor Ekim ayinda Almanya'da 600 MW'i askin gunes elektrigi kurulumu yapildiEkim ayinda Almanya'da 19,000'i askin fotovoltaik sistemi kurulumu gercekleserek, ulkenin gunes elektrigi uretim kapasitesinin 611,856 MW arttigi bildirildi.Alman Federal Sebeke Ajansi tarafindan aciklanan verilere gore ulkede bu donemde kurulu gucu 10 MW'in uzerinde yalnizca 4 adet projenin devreye alinarak sebeke baglantisinin saglandigi bilgisi de yer aliyor.Alman hukumetinin gunes enerjisine yonelik tesvikleri kademeli olarak dusurme planlari cercevesinde Eylul ayi sonu itibari ile ulkede 10 MW uzeri kurulumlara saglanan alim garantileri kaldirilmisti.Ekim ayinda gerceklesen kurulumlarin ardindan, 2012'in ilk 10 aylik doneminde Almanya'da gerceklesen fotovoltaik sistem kurulumlarinin gucu 6,839 MW seviyesine cikmis oldu.

3.ULUSLARARASI %100 YENiLENEBiLiR ENERJi KONFERANSI BiLDiRi CAGRISI27-29 HAZiRAN 2013 / MALTEPE BELEDiYESi TURKAN SAYLAN KULTUR MERKEZiwww.irenec2013.com www.eurosolar.org.tr

TURKiYE‘NiN ENERJi GORUNUMU GUNCEL SUNUMU http://www.mmo.org.tr/resimler/dosya_ekler/4b6ed2d92f94790_ek.pdf?tipi=2&turu=X&sube=0

TURKiYE`NiN ENERJi GORUNUMU RAPORUhttp://www.mmo.org.tr/resimler/dosya_ekler/dd924b618b4d692_ek.pdf

*

5. Bolum - Kuresel Tukenis ve Cokus HABERLERi

GEZEGEN KATiLi TiCARi ANLASMAYI YENMEK iCiN BAGIS SOZU VER - Dalia Hashad - avaaz@avaaz.orghttps://secure.avaaz.org/tr/canada_fipa_pledge_en_nrc/?bdjmeab&v=19827Sevgili Avaazcilar,Gizli bir anlasma Cin'in enerji sirketlerinin devasa bir zehirli petrol rezervini devralmasina ve gezegen icin yikici sonuclar dogurmasina yol acabilir. Bunu durdurmak icin elimizdeki en iyi ihtimal dava acmak. Katkida bulunmak icin tiklayin, Avaaz yapacaginiz bagisi sadece bu onemli davayi acabilecek kadar para toplayabilirsek isleme sokacak:Su anda Suudi Arabistan buyuklugunde ama iklim degisIkligine olumsuz etkisi onun uc misli bir zehirli petrol rezervi olan katranli kumlar Kuzey Kanada'da denize erisimi olmaksizin duruyor. Halkin gucu sayesinde bu zehir icin yeni boru hatlari dosenmesi iki defa engellendi ama simdi daha buyuk bir sorunla karsi karsiyayiz. Cin'le kapali kapilar ardinda gorusulen yeni bir ticari anlasma Cinli sirketlerin katranli kumlari devralmasina ve Kanada'nin cevre veya saglik yasalarini kullanarak isletmeyi sekteye ugratmasi halinde Kanada hukumetine dava acmasina izin verebilir. Kanada'nin sagci Basbakani iklim inkarciligiyla taninan bir petrolsever ve gezegen icin yikici sonuclar dogurma potansiyeli tasiyan bu taktigi demokrasiyi baypas etmek icin kullaniyor. Bunu durdurmak icin en iyi firsatimiz anlasmanin yasadisi olma ihtimali. Buyuk olasilikla anlasma onumuzdeki gunlerde veya haftalarda imzalanacak ve bu oldugunda karsi saldiriya gecmeye hazir olmaliyiz. Eger aramizdan 20,000 kisi seckin avukatlar tutmamiz ve arastirma ve kamusal kampanyalar yapmamiza yardimci olacagina dair soz verirse, hukumet harekete gectiginde biz de derhal kollari sivayip ise koyulabiliriz. Avaaz soz verdiginiz bagis miktarlarini sadece bu onemli davayi gerceklestirmeye yetecek miktar gelirse isleme koyacak. Iklimimiz zaten buyuk bir tehdit altinda ve katranli kumlar bizi ucurumun esigine dogru biraz daha itebilir. Gezegeni savunmak icin bagis sozu ver: https://secure.avaaz.org/tr/canada_fipa_pledge_en_nrc/?bdjmeab&v=19827 Katran kumullarinin petrolu hepimize zarar verecektir: Bu kirli petrolun emisyonu siradan ham petrolden %35 daha fazla, sadece topraktan cikarma islemi bile uc misli kirlilige yol aciyor ve bir galon petrol uretimi 35 galona kadar temiz suyu zehirliyor. Yeni bir buyuk petrol rezervinin aciga cikmasinin gezegenimizi jet hiziyla mahvedecegi gercegi ise cabasi. Iste bu nedenle dunyanin dort bir yanindan uzmanlar ve kampanyacilar ABD ve Kanada'da bu zehirli balcigi topraktan cikaracak olan boru hatlarini onlemek icin birlik oldular ve mucadele ettiler. Simdi buyuk zorluklarla elde edilmis bu kazanimlar elden gidebilir.Simdiden irtibata gectigimiz Kanada'nin en saygin anayasa hukuku sirketlerinden biri bu kirli anlasmayla mucadele etmemize yardimci olmak icin hazir bekliyor. Ama hukumetin dev butcesinin karsisinda durabilmek icin guclu bir hukuk fonuna, kamuoyu nezdinde kazanmak icin kampanyaya ihtiyacimiz var; ki, kirli petrolu toprakta tutabilelim. Hadi hepimiz destek sozu verelim. Boylece, anlasmanin gerceklesmesi halinde vakit kaybetmeden gezegenimizi Kanada Mahkemelerinde savunmak icin harekete gecebilecegiz. Gezegenimiz icin mucadeleye bagisinizla katilin https://secure.avaaz.org/tr/canada_fipa_pledge_en_nrc/?bdjmeab&v=19827 Daha once de Kanada hukumetine meydan okumus ve kazanmistik -- Fox haber tarzi bir televizyon agina darbe indirmis ve Kanadali Avaaz uyelerinin federal secimler sirasinda kampanya yapmalarini engelleme cabalarini yerle yeksan etmistik. Simdi suyumuzu, havamizi ve topragimizi tehdit eden bir ticari anlasmaya karsi tum dunyanin kurtulusu icin bir savas kazanma sansimiz var. Umut ve kararlilikla, Dalia, Ricken, Emma, Morgan, Rewan, Ari, Grant ve tum Avaaz ekibi DAHA FAZLA BILGI (Ingilizce): Cin'in FIPA anlasmasi artik zarar-zarar anlasmasina dondu (Vancouver Sun) http://www.vancouversun.com/life/OPINION+Chinese+FIPA+lose+lose+proposition/7545141/story.html Ya Kanada-Cin yatirim anlasmasi anayasaya aykiriysa? (The Globe and Mail) http://www.theglobeandmail.com/commentary/what-if-the-canada-china-investment-treaty-is-unconstitutional/article4629972/ Katranli kumlarla ilgili yalanlarina Kanada'nin kendisi bile inanmiyor (Guardian) http://www.guardian.co.uk/environment/damian-carrington-blog/2011/dec/20/oil-sands-tar-canada-uk-lobbying-emissions Kanada Hukumeti: Katran Kumlarinin Sera Gaz Salimlari 2020'ye Kadar Iki Misline Cikabilir (Think Progress) http://thinkprogress.org/climate/2011/08/08/291116/canadian-government-greenhouse-gas-emissions-from-tar-sands-will-double-by-2020/ Arkaplan bilgisi: Katranli Kumlar Isletmelerinin Cevresel Etkileri (Sierra Club) http://www.sierraclub.org/energy/factsheets/tarsands.asp www.vaaz.org dunya halklarinin gorus ve degerlerinin dunyanin tum karar vericilerince duyulmasini saglamak icin calisan, 16 milyon kisilik kuresel bir kampanya agidir. (Avaaz bircok dilde “ses” veya “sarki” anlamina gelir.) Avaaz uyeleri dunyanin dort bir yanina yayilmistir: ekibimiz 6 kitada, 19 ulkede, 14 dilde calismaktadir. Avaaz’in bazi onemli kampanyalari hakkinda bilgi almak icin buraya tiklayin; veya bizi Facebook ya da Twitter'dan takip edin.Avaz’a ulasmak istiyorsaniz lutfen bu mesaji yanitlamayin. Onun yerine www.avaaz.org/tr/contact sayfasina yazin veya bizi +1-888-922-8229 (ABD) numarali telefondan arayin.

GREENPEACE SORDURADYOAKTiF CUBUKLAR TURKiYE’YE NASIL GiRDi?http://bianet.org/bianet/diger/142583-radyoaktif-cubuklar-turkiyeye-nasil-girdi?from=bulten Gaziemir'de radyoaktif maddelerin ortaya cikmasini degerlendiren Greenpeace Akdeniz Iklim ve Enerji Kampanyasi Sorumlusu Levi: TAEK radyasyona karsi toplumu koruyamadi. Elif AKGULGreenpeace'den Cenk Levi, Izmir Gaziemir'de radyoaktif maddelerin yerlesim alanina gomuldugunundun ortaya cikisi uzerineTurkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) toplum sagligini radyasyona karsi koruma konusunda sinifta kaldigini soyledi.Greenpeace Akdeniz Iklim ve Enerji Kampanyalari Sorumlusu olan Levi, radyoaktif madde icerikli atiklarin Turkiye'ye nasil, nereden girdigini ve neden kontrol edilmediginin sorgulanmasi gerektigini belirtti.Gaziemir'deki atik alanina bugun bir inceleme ekibi gonderen TAEK, yarin ayrintili raporu kamuoyuyla paylasacaklarini acikladi. Konuyla ilgili sorularin yarin yanitlanacagini soyleyen TAEK Arastirma Gelistirme Koordinasyon Baskani Irfan Koca, buluntular arasinda bahsi gecen "Europium 152 izotopu" adli maddenin ithalatinin yasal oldugunu soyledi.Levi bu aciklama uzerine Europium 152 izotopu maddesinin insan yapimi oldugunu ve kesinlikle ithalatinin yapilamayacagini soyledi. Levi yasadisi radyoaktif madde suphesine dikkat cekti:"Euripium 152 maddesi dogada bulunan bir madde degil. Insan yapimi maddelerden bahsediyoruz. Bu yuzden nukleer cubuklarin o tesiste eritildigi suphesi var. Eger boyle bir sey soz konusuysa o cubuklar Turkiye'ye nasil girmis? Nereden girmis? Girerken kimse bunlari kontrol etmiyor mu? TAEK'in yazismalari var. Bes seneden beri bilinen bir durum icin neden onlem almadilar?"

Izmir Gaziemir'de Aslan Avci Kursun Fabrikasi'nin yerlesim alanina radyoaktif icerikli tonlarca atik biraktigi ortaya cikmis, atik alaninda guvenlik onleminin olmamasi tepki cekmisti. TAEK daha once atiklara iliskin fabrikaya uyarida bulunduklarini aciklamakla beraber herhangi bir yaptirim uygulamadiklarini acikladi.Yesiller ve Sol Gelecek Partisinden suc duyurusuYesiller ve Sol Gelecek Partisi de Aslan Avci Dokum Sanayi icin, gerekli onlemleri almayan Valilik, Buyuksehir Belediyesi, TAEK'deki sorumlu kamu gorevlileri ve fabrikayi isleten sirket ile sirket yetkilileri hakkinda savciliga suc duyurusunda bulundu. (EA/HK)

iKLiM DEGiSiKLiGi FONLARINEREYE GiDiYOR?Doha’da devam eden iklim degisIkligi gorusmelerinin sonuna yaklasilirken Ingiltere onumuzdeki iki yil boyunca fakir ulkelerin iklim degisIkligi ile mucadele etmesi icin 2 milyar pound vermeyi taahhut etti. Dunya Kalkinma Hareketi (World Development Movement-WDM) ise bu tur paralarin iklim degisIkliginden zarar goren yoksul insanlardan cok buyuk sirketlere gittigini acikladi. En guncel ornek olarak ise Dunya Bankasi tarafindan finanse edilen 385 milyon poundluk temiz enerji projesi gosteriliyor. Dunya Kalkinma Hareketi hibe edilen paranin buyuk sirketler tarafindan kar amaciyla ruzgar tribunleri ve gunes panelleri kurulmasina harcandigini iddia ediyor. Uretilen enerjinin ise yerel halk tarafindan degil Walmart tarafindan kullanildigi belirtildi. WDM politika yoneticisi Alex Scrivener Ingiltere tarafindan verilecek olan bu paranin da ozel sirketlere gitmesinden endise ettiklerini soylerken verilen paranin yanlis sekilde kullanilmasinin yerel halka hicbir faydasi olmadiginin altini cizdi.Ayrintili Bilgi Icin…http://www.telegraph.co.uk/earth/environment/climatechange/9723731/Climate-change-funds-earmarked-for-Africa-are-going-to-corporations.html

SiViL TOPLUMDANGELiSMEKTE OLAN ULKELERE CAGRIDoha’da bir araya gelen WWF ve Oxfam temsilcileri yaptiklari aciklamada gelismekte olan ulkeler icin yeteri kadar finansman hedefi konulmamasini kinadi. WWF’den Samantha Smith “COP’un sadece sureclerden ibaret oldugunu soyluyorlar ama durum sadece bu degil. Ozellikle yoksul ulkelerin azaltim ve uyum calismalarinin finansmani icin Doha’da su anda cok fazla sey basarilabilir” dedi. Oxfam Banglades’den Monisha Biswas ise ulkesinin yikici firtinalardan, kuraklik ve dusuk kaliteli su problemlerinden etkilendigini ve yoneticilerin BM tarafindan onerilen azaltim ve uyum yollarini uygulamak istedigini fakat yeteri kadar finansman bulamadiklarini soyledi. "Iklim finansmani 2015’den sonra artmali, azalmamali” dedi. WWF ve Oxfam gelismis ulkelerin azaltim ve uyum katkilarini onumuzdeki uc yil ikiye katlayarak 60 milyar dolara cikartmalarini istiyor.Ayrintili Bilgi Icin…http://www.cop18.qa/en-us/News/SingleStory.aspx?ID=251

BM GENEL SEKRETERi BAN Ki-MONGELiSMiS ULKELERiN SORUMLULUKLARI BUYUKBirlesmis Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon dun yaptigi aciklamada iklim degisIkligi icin suclanmasi gerekenlerin zengin ulkeler oldugunu ve bu ulkelerin 2015’e kadar kuresel bir iklim anlasmasinin yapilabilmesi icin liderlik etmeleri gerektigini soyledi. Ban, iklim degisIkliginin gelismis ulkelerin endustrilesmesinin bir sonucu oldugunu, gezegen adim adim isinirken adil ve mantikli olanin gelismis ulkelerin sorumluluk almasi oldugunu belirtirken Cin ve gelismekte olan ulkelerin kaygilarini da tekrar dile getirmis oldu. Iclerinde ABD ve AB’nin de bulundugu zengin ulkeler son 20 yildir iklim degisIkligi tartismalarinin bugun artik gecerli olmadigini ve cozume bir katki sunmadigini iddia ediyor.Ayrintili Bilgi Icin…http://www.huffingtonpost.com/2012/12/05/ban-ki-moon-climate-change_n_2242395.html

GUNUN FOSiLi ODULUMECLiS’TEBM iklim muzakereleri devam ederken aktivistlerin Turkiye'ye 'Gunun Fosili' odulunu vermesi Meclis'te soru onergesi olarak gundeme gelecek. Katar'in baskenti Doha'da gerceklesen Birlesmis Milletler (BM) Iklim DegisIkligi Konferansi'nin ikinci gununde iklim aktivistleri, Turkiye'yi "gunun fosili" odulune layik gordu. Konuyu, Cevre ve Sehircilik Bakani Erdogan Bayraktar'in yanitlamasi talebiyle soru onergesi haline getiren Sakarya Milletvekili Engin Ozkoc, Turkiye'nin diger ulkeler nezdindeki itibarinin artirilmasi gerekcesiyle Kyoto Protokolu'ne taraf oldugunu hatirlatarak, "gunun fosili" secilmenin bu itibara zarar verip vermedigini sordu.Ayrintili Bilgi Icin…http://www.ntvmsnbc.com/id/25403925/

AFET YONETiMi VE BiLiNCi iLE iLGiLiFiLMLER, SUNUMLAR VE RAPORLARI iNCELESTEYENLER iCiNhttps://www.dropbox.com/sh/huvyro1bj6wrsiw/WYkq0G8_qT

AFET YONETiMi BEKLENiLMEYENi BEKLEMEK, EN KOTUSUNU YONETMEKProf Dr. Mikdat KADIOGLU- PDF KiTAP - (Bilgisayariniza indirebilirsiniz)http://turkafet.org/upload/dosyalar/Afet_Yonetimi._KADIOGLU_M..pdf

ACiL VE AFET TIBBI DERNEGiWEB SAYFASIhttp://turkafet.org

SUREKLi GUNCELLENEN DUNYA AFET HARiTASI (KARMA HARiTA): http://hisz.rsoe.hu/alertmap/index2.php

SUREKLi GUNCELLENEN DUNYA AFET HARiTASI (GENEL SAYFA) http://visz.rsoe.hu/alertmap/index.php?lang=eng

DUNYA SALGINLARINI iZLEME SiSTEM HARiTASIhttp://www.idemc.org/index.php

*

6. Bolum - Bilim/Sanat/Kultur ve ArGe HABERLERi

DAVETiYE KURT MESELESiNiN, COZUMUNE iLiSKiN ALGILAR, AKTORLER VE SUREChttp://www.stgm.org.tr/tr/icerik/detay/kurt-meselesinin-cozumune-iliskin-algilar-aktorler-ve-surec Tarih: 7-8 Aralik 2012Yer: City Hotel AnkaraAdres: Turan Gunes Bulvari No: 19 Yildiz-Cankaya- Ankarawww.tr.boell.org Kurt Meselesinin Cozumune Iliskin Algilar, Aktorler ve Surec / Perceptions, Actors and the Settlement of the Kurdish Issue / Careserkirina pirsgirêka kurd: Têgihan, aktor u pêvajoDiyarbakir Siyasal ve Sosyal Arastirmalar Enstitusu ile Heinrich Boll Stiftung Dernegi 07-08 Aralik 2012 tarihlerinde Ankara'da "Kurt Meselesinin Cozumune Iliskin Algilar, Aktorler ve Surec" konulu uluslararasi bir konferans gerceklestiriyor. Konferansla ilgili detayli bilgiyi ekli dosyalarda bulabilirsiniz. Konferansa katiliminiz bizi mutlu edecektir.Bilgi icin, +90-212-249 15 54, semahat.sevim@tr.boell.org veya Not : Konferans sirasinda Turkce / Ingilizce ve Kurtce simultane tercume olacaktir.Tunus Caddesi 85/8 06680 Kavaklidere-ANKARA

PANEL – MODERN KENTi DOGACLAMA YAPANLAR, MiMARLAR VE KURGULAYANLAR YUVARLAK MASA TOPLANTISITarih: 07 Aralik 2012 CumaSaat: 18.00Yer: Fransiz Anadolu Arastirmalari Enstitusu (IFEA), Beyoglu 1. Istanbul Tasarim Bienali kapsaminda, ‘Musibet’ sergisi kurator ekibi ile birlikte duzenlenen yuvarlak masa toplantisinda sehir plancisi, mimar, sosyolog, sosyal politika uzmanlari ve kenti bizzat yapanlar, insa edenler bir araya gelecekler.Baslangic Tarihi : 07.12.2012 18.00Yer: Fransiz Anadolu Arastirmalari Enstitusu (IFEA), BeyogluOrganizasyon : Fransiz Anadolu Arastirmalari Enstitusu (IFEA)Diger Bilgiler : A: Fransiz Anadolu Arastirmalari Enstitusu (IFEA), Fransiz Sarayi / Nuru Ziya Sk No: 10 BeyogluT: (212) 244 17 17Katilimcilar:Acis konusmasi: Jean-Francois Pérouse / Kentbilimci, IFEA MuduruMusibet Sergisi Baglami: Nil Aynali / Mimar, Istanbul Tasarim Bienali “Musibet” sergisinin asistan kuratoruModerator: Asu Aksoy / Bilgi Universitesi Iletisim Fakultesi, “Adil Kebap Durum” projesi kuratoru (K. Robins ile birlikte)Konusmacilar:Erbatur Cavusoglu / Kentbilimci, Mimar Sinan Guzel Sanatlar UniversitesiSukruAslan / Kentbilimci, Mimar Sinan Guzel Sanatlar Universitesi, Sosyoloji bolumuGokhan Karakus / bagimsiz mimar, mimarlik elestirmeniYasar Adanali / Arastirmaci ve eylemci, Kentsel projelerde yurttas katilimi uzmaniHuseyin Cevik / MuteahhitAdil Tekirdag / Adil Kebap Durum’un sahibiEzgi Kahraman / Sehir Plancisi, Cankaya UniversitesiKonusma dilinin Turkce oldugu toplanti, 7 Aralik Cuma gunu 18:00′de IFEA’da izlenebilir.Fransiz Anadolu Arastirmalari Enstitusu (IFEA)’da gerceklesecek olan “Modern Kenti Dogaclamak: Yapanlar, Mimarlar ve Kurgulayanlar” toplantisinin kuramsal cercevesine iliskin metin ise soyle:Kentin son 50 yildir yapimina damgasini vuran gecekondu olgusu cogunlukla bir sorun olarak gorulmustur; sehrin goruntusunu bozan, isgalci bir yikim gucu. Halbuki, dogaclama usulu kent yapimi diye adlandirabilecegimiz bu surec kente gocle gelenlerin barinma ihtiyaclarini cozmek uzere tum kulturel sermayelerini ve insiyatiflerini ortaya doktukleri bir yaraticilik konusu olarak da ele alinabilir. Gecekonduda basit bir barinma ihtiyacindan yola cikilarak insanlarin bizzat yarattiklarinin bir bina olmanin cok otesinde bir yasam alani, bir mahalle, bir kent parcasi oldugunu goruyoruz. Dogaclama kent yapimi surecinde insanlar yarattiklari her bir dokunun bilgisine ve hafizasina sahipler, bu yuzden yarattiklari yasam alanlarinin kendileri icin anlami var. Her bir civisinden, akrabanin ordaki evinin catisina, hemserinin bakkalina, ordan da cikmasi zahmetli tepesine ve tasan deresinin getirdigi camuru asilarak yurunen sokaklarina kadar her yonu ile ve duygusal bir sekilde hatirlanan bir kent dokusu yaratilan. Gecekondunun ifade ettigi bu dogaclama kent yapiminda mimar ya da tasarimciyi fazla goremiyoruz. Tasarimcinin bu surece girememesi soz konusu (ya da kendisini soyutlamasi) simdiye kadar; ya ideolojik ve kulturel nedenlerle ya da tamamen finansal nedenlerle, zira gecekonducularin mimari proje icin paralari olmadi hic bir zaman.

Bugun, artik milyonlarca metrekareler, trilyonlarca liralar, kimbilir ne kadarlik beklentilerle ilerleyen kentsel donusum, her bir hamlesiyle bu degersiz addedilen ve tiksinti ile bahsedilen gecekondu kulturunu derinlere gomuyor. Tum yonleriyle onden tasarlanmis yasam kurgulari ile tepeden inen modern kent, dogaclama kent yapmak kulturunun tam tersine insanin yasadigi yere iliskin ortaya koyabilecegi yaraticiligina ihtiyac duymuyor. Kentsel donusum, tamamen pazar mekanizmasinin diktasinda, alis-satis, rant, getiri-goturu hesaplariuzerinden sekillenen modern kent parcalarini mevcut gecekondu mahallelerine monte ediyor. Pazar mekanizmasinin bu kadar baskin ve tek soz sahibi olmasi modernden kastedilenin de olabileceginden cok daha daralmasi anlamina geliyor: insanlara araba park yeri, yurume yolu, havuzu, gormelik bahceleri ve iki arti birleri ile hazir paketler seklinde sunulan komfor, guvenlik ve duzen vaadinin otesine gecemiyor modernlik. Kentsel donusumun isaret ettigi bu modern kent yapiminda mimar ve tasarimciya bu sefer onemli bir rol dusuyor: projeleri satilabilir kilmak, markalastirmak, bir diger deyisle mesrulastirmak. Bu surecte esamesi artik okunmayan kentlinin kendisi. Kentli artik yapan olarak gundemde degil, tuketici konumunun otesinde rol dusmuyor kendisine.Bu panelde sormak istedigimiz sorular sunlar:- Mimarlik ve tasarim uzmanligi kentsel donusum sureci ile islevsizlestirilen kentlinin kent yapmada ortak olma potansiyelini yeniden ortaya cikarabilecek bir yaratici cabanin icine girebilir mi ve boylelikle kent yapmaya iliskin katilimci bir surecin onunu acabilir mi; mimarlik ve tasarim uzmanligi, kentlinin kent yapma bilgi ve becerisini de yanina alarak bugun cok cetrefilli bir konu olarak onumuze cikan kenti musterek kullanim alani ve kulturu olarak gelistirmek meselesini ele alabilir mi?- Mimarlik ve tasarim uzmanligi bugun tamamen piyasa mekanizmasinin cozumlerine hapsolmus pratigini (bu pratigin yarattigi kaynaklari kullanarak) bir nebze serbestlestirme stratejisi olarak kentsel donusum magduru olmaya aday kentlilerle birlikte kar-amaci gutmeyen proje gelistirme ve uygulama cabalarina kalkisabilir mi?- Pazar mekanizmasinin taleplerini dengeleyecek kent hakki, kentli hakki, iyi yasam hakki taleplerinin muhatabini bulmak uzere seferber olabilir mi? Dogaclama kent yapmak olarak adlandirdigimiz gecekondu kulturunden iyi yasamla ilgili, modernligi yaratici bir sekilde, asagidan insa etmekle ilgili bir seyler ogrenebilir miyiz?- Mimar ve tasarimcinin ozgur yaraticilik arayisi kenti dogaclayanlarin birikimi ile bulusmadan beslenebilir mi? Bu bulusmadan kenti ozgurlestirici kilacak, kentlilerini de guclendirecek bir enerji cikar mi?- Mimarlar ve kent yapanlar birlikte, hazir receteler seklinde modern yasam alanlari kurgulayanlarin gucunu yonetebilirler mi?

EMEK- YORUM FOTOGRAFLARI SERGiSiGOZ-EL FOTOGRAFLAR, KADIKOY’DETarih: 07 Aralik 2012 Cuma Saat: 19.00Yer: Nazim Hikmet Kultur Merkezi / Altiyol / Kadikoy /Istanbul Turkiye Yazarlar Sendikasi ile red fotograf grubu’nun ortak calismasi olan “Goz-el Emek-Yorum Fotograflari Sergisi, 7 Aralik 2012 Cuma gunu saat 19.00'da Kadikoy Nazim Hikmet Kultur Merkezi’nde aciliyor.Sergi, 58 fotograf sanatcisinin 103 fotografina TYS’li 106 yazarin yaptigi yorumlardan olusuyor.Istanbul’da daha once 8 Mart Dunya Emekci Kadinlar gunu dolayisiyla “Kirac Isci Sendika Dayanisma Merkezi’nde acilan sergi, 1 Mayis Isci Bayrami nedeniyle genisletilmis olarak Mimarlar Odasi Sergi Salonu’nda ve Bogazici Universitesi’nde daha sonra da Eskisehir’de, Antakya’da TYS temsilciliklerinde acilmisti..Acilisa katilmaniz, emegimizi daha da degerli kilacaktir..turkiyeyazarlarsendikasi@gmail.com TURKIYE YAZARLAR SENDIKASI0212 259 74 740533 663 13 35

ULUSLARARASI iSCi FiLMLERi FESTiVALiKISA FiLM, UZUN MUHABBET BASLIYORTarih: 08 Aralik 2012 CumartesiSaat: 14.00Yer: Istanbul HalkeviAdres: Istiklal Caddesi Orhan Adli Apaydin Sokak No: 10 Taksim/Beyoglu (Istiklal Caddesi uzerindeki Ada Muzik’in/Istanbul Barosu’nun sokaginda)Merhaba,Uluslararasi Isci Filmleri Festivali Istanbul ekibi olarak bu yil festivalden once sinemaseverleri, perdede hikayesi anlatilanlari “Kisa Film Uzun Muhabbet Etkinligi”nde bulusmaya cagiriyoruz. Etkinlik kapsaminda 8 Aralik Cumartesi gununden baslayarak uc hafta boyunca, her cumartesi bir temaya iliskin kisa filmleri izleyip ardindan filmlerin yonetmen ve ekiplerinin de katilimiyla uzun uzun soylesecegiz. Soylesilere sinema yazarlari Necla Algan, Seray Genc, PsIkiyatrist Ali Ayas, Yazar Cigdem Cidamli da yorumlariyla katki sunacak.“Kurt Sinemasi, Kent ve Yasam, Toplumsal Cinsiyet” temalari kapsaminda gosterilecek filmler arasinda Cannes’in en iyi kisa filmi Sessiz (Rezan Yesilbas), tum ekibi kadinlardan olusan ve tecavuze ugrayan bir kadinin hikayesini anlatan Gassal (Merve Ince) da bulunuyor. Filmler anadilde egitim hakkindan Kurt iscilerine, kentsel donusumden kent yasamina, cocuk gelinlerden, kadin cinayetlerinden homofobiye uzanan genis bir yelpazede Kurtlerin, kadinlarin, escinsellerin, iscilerin, cocuklarin… hikayelerini anlatiyor.Tum sinemaseverleri, perdede anlatilan hikayesine dair sozu olan herkesi etkinligimize bekliyoruz.Etkinlik Baslangic tarihi 8 Aralik CumartesiSaat: 14.00Yer: Istanbul HalkeviIstiklal Caddesi Orhan Adli Apaydin Sokak No:10 Taksim/Beyoglu (Istiklal Caddesi uzerindekiAda Muzik’in/Istanbul Barosu’nun sokaginda)Iletisim: 0212 245 82 65Uluslararasi Isci Filmleri Festivali (Istanbul)Kisa Film Uzun Muhabbet etkinlik programi:8 Aralik Cumartesi – 14.00 – Kurt SinemasiSudan Korkan Adamlar, Yonetmen: Selim AkgulSessiz, Yonetmen: Rezan Yesilbas

Berf, Yonetmen: Erol MintasGerayis, Yonetmen: Cetin BaskinYalinayak Adalet, Yonetmen: Ozgur DemirciTurkce Pekiyi, Yonetmen: Murat BayramogluKopru, Yonetmen: Soner SertAli Ata Bak, Yonetmen: Orhan Ince15 Aralik Cumartesi – 14.00 – Kent ve YasamBen Geldim Gidiyorum, Yonetmen: Metin AkdemirBisqilet, Yonetmen: Serhat KaraaslanTetrist, Yonetmen: Melis BilginAnkara Nox, Yonetmen: Ozlem MengiliboruEkmek, Yonetmen: Koray SevindiAdem’in Kuyusu, Yonetmen: Veysel Cihan HizarCop, Yonetmen: Burak Turten22 Aralik Cumartesi – 14.00 – Toplumsal CinsiyetKac Para, Yonetmen: Kivanc SezerSalincak, Yonetmen: Bilal CakayXwin, Yonetmen: Serhat KaraaslanDicle, Yonetmen: Seren GelGassal, Yonetmen: Merve InceGece Vardiyasi, Yonetmen: Remzi Mert LeventSobe, Yonetmen: Muge Manus

AKP REJiMiNE KARSI SOLDA BiRLESMEK MUMKUN MU?http://www.sendika.tv DETarih: 09 Aralik 2012 PazarErgin Yildizoglu, Ferda Koc, Ilhan Cihaner, Merdan Yanardag ve Sebahat Tuncel'in katilacagi panelde "AKP rejimine karsi solda birlesmek mumkun mu?" sorusuna yanit aranacak. Panel Sendika.TV'de canli yayimlanacakSariyer Halkevleri, 9 Aralik Pazar gunu Buyukdere Bosfor Restaurant'da "AKP rejimine karsi solda birlesmek mumkun mu?” baslikli bir panel duzenliyor.Panelde egitimden kentlere, baskanlik rejimi tartismalarindan kadin bedenine ve televizyon dizilerine dek hayatin her alaninda piyasaci-gerici saldirilari tirmandiran; Ortadogu'da savas, Kurt sorununda irkci sertlesme siyasetini payandasi haline getiren AKP rejimine karsi, bagimsizlikci, ilerici, demokratik, esitlikci ortak bir muhalefet cizgisi yaratma imkanlari tartisilacak.Konusmacilar:Ergin YILDIZOGLU (Cumhuriyet Gazetesi Yazari)Ferda KOC (Sendika.Org Yazari)Ilhan CIHANER (Denizli Milletvekili-CHP)Merdan YANARDAG (Yurt Gazetesi Genel Yayin Yonetmeni)Sebahat TUNCEL (Istanbul Milletvekili- BDP)http://www.sendika.tv Iletisim: 0 212 218 15 06/ 0537 572 14 44http://www.sendika.org · Genis aile, genis daire, dar yasam - Ozgur Genc· Iki iddia, iki kitap, iki cevap - Murat Naroglu· Kuresellesme baglaminda bolgesellesme/yerellesme egilimlerine elestirel bir bakis ve asgari ucret- Yasemin Celik· Ayiya telli duvak orsen gelin, muhafazakardan demokrat olmaz - Ozgur Babaogullari· Doktor Melike'nin katili AKP'dir - Kemal Yilmaz· Egitimdeki butunsel donusum ve kilik kiyafet yonetmeligi – Haluk Yucel· Metal iscisi teyakkuzda-Tufan Sertlek· Bir saglikta donusum oykusu: Hacettepe - Caglar Ozbilgin· Tarimsal gidada muthis isler! -Vicent Boix· Mursi ve devrimin "kamulastirilmasi" -Hesham Sallam· Israil'in uzmanlik alani: Sivillere nisan almak -Stephen Lendman· AKP'nin Suriye'ye karsi kirli savasi -Ernesto Gómez Abascal· Obama kazandi: Peki simdi ne olacak? -Immanuel Wallerstein· Dunya ekonomisinin umitsiz durumu -Niklas Albin SvenssonUluslararasi Isci Filmleri Festivali'nin unlu Karagoz ve Sarlo karakterlerinin cizeri Aydan Celik'in, bisIklet yazilari ve cizilerinden olusan "Bi Tur Versene” adli kitabi raflardaki yerini aldi

iTALYAN SiNEMASIYLA BULUSMA09-15 ARALIK 2012 / ITALYAN KULTUR MERKEZiBilgi icin: info.iicistanbul@esteri.itItalyan Kultur Merkezi ve Istituto Luce CinecittI Italyan Sinemasiyla Bulusma (9-15 Aralik 2012) etkinliginin ucuncusunu sizlere sunmaktan memnuniyet duyarlar.Casa d’Italia’nin Tiyatro salonunda en onemli Uluslararasi Festivallerden odullerle donen en yeni yedi film (turkce altyazili) gosterilecektir.(Venedik, Tokyo, MontrI©al, Londra, Villerupt, Rio de Janeiro, Toronto, Grenoble, Annecy, New York, Busan, Locarno): Programdaki filmler:

Kirmizi ve Mavi (2012) - Giuseppe Piccioni, Mola (2012) - Leonardo di Costanzo, Oglu Yapti (2012) - Daniele CiprI¬, Bir katliamin romani (2012) - Marco Tullio Giordana, Ev sahipleri (2012) - Edoardo Gabbriellini, Yanardaglarin savasi (2012) - Francesco Patierno, Pinokyo (2012) - Enzo D’AlI² Gosterimlerde seckin konuklarimiz olacak (yonetmenler, oyuncular ve senaristler).Yerler tukeninceye kadar giris serbest. Ekte gosterim takvimini bulacaksinizBilgi icin: info.iicistanbul@esteri.it

RUHI SU KULTUR VE SANAT DERNEGI / HOMUR MIZAH VE KARIKATUR GRUBU ETKiNLiGi RUHI SU ILE YUZYUZE / 15-30 ARALIK 2012 Tarih: 15 Aralik 2012 CumartesiSaat: 16.00 - 20.00Yer: TMMOB Mimarlar Odasi Istanbul Buyukkent Subesi Yildiz Sarayi Dis Karakol Binasi, Ruhi Su Dostlar Korosu DinletisiSaat: 18.00Adres: Barbaros Bulvari, BesIktas/Istanbul “Ruhi Su 100” kutlamalari kapsaminda bu kez cizerlerimizin cizgileri ile selamliyoruz ustayi.Ruhi Su Karikaturleri ile…Ruhumuza damlayan SU ilebir kez daha yuzlesiyoruzsevgiyle, cizgiyle…Bekliyoruz

TSMD 10.MiMARLIK ODULLERi TORENi VE 25. YIL GALA'SITSMD 10.MiMARLIK ODULLERi SAHiPLERiNi BULUYORTarih: 15 Aralik 2012 CumartesiSaat: 19.00-24.00Yer: Sheraton Ankara OtelAyrintili bilgi icin : Cigdem Uraletkinlik@tsmd.org.tr 312 – 219 91 04Turk Serbest Mimarlar Dernegi (TSMD) 10. Mimarlik Odulleri 15 Aralik 2012 tarihinde duzenlenecek olan torenle sahipleriyle bulusacaktir.Sheraton Ankara Otel’inde duzenlenecek “10. Mimarlik Odulleri Toreni ve 25.Yil Gala Gecesi”nde mimarlik ortaminin farkli paydaslari; akademik ve profesyonel ortamdaki tasarim, uygulama, muhendislik, kamu ve ozel yapi sektorunun temsilcilerinden olusan 400 kisilik meslekte etkin bir davetli toplulugunun katilimiyla gerceklesecek olan gecede oduller 5 dalda verilecektir;1.TSMD Buyuk Odulu2.TSMD Yapi Odulu3.TSMD Basin Yayin Odulu4.TSMD Mimarliga Katki Odulu5.TSMD Juri Ozel OduluTurk Serbest Mimarlar Dernegi, mimarlik mesleginin one aldigi degerlerin yayginlasmasi, mimarlik kulturunun ve mimarlik mesleginin uygulanmasinin gelistirilmesi, yapi sektorundeki sistem ve standartlarin yukseltilmesi, kentsel cevre bilincinin olusmasi ve yapi sektorunun gelismesi icin,1987 yilindan bu yana hizmet veren bir sivil toplum orgutudur.Ceyrek yuzyilini tamamlayan dernegimiz, daha guclu ve etkin bir sivil toplum orgutu olabilmek icin surdurdugu kurumsallasma calismalari ve gerceklestirdigi projelerle mimarlik ortaminda oncu olmaktadir. Dernegimiz hedefleri dogrultusunda kurulusundan bu yana ugras vermekte olup buna olanak saglayan eserleri, calismalari ve urunleri desteklemekte ve odullendirmektedir. Mimarlik odullerinin amaci Turkiye'de Mimarlik mesleginin uygulamasinda, meslegin gerektirdigi olculere ulasilmasi konusunda ugras veren, buna yonetim ya da cabalari ile olanak saglayan, eserleri ile yapitlarin tume ulasimina katkida bulunan, tarihi ve tabii mirasimizin degerlendirilmesinde caba harcayan, Mimarlik eserlerini olusturan estetik, teknik, ekonomik ve bilimsel ogelerin tartisilmasi yolu ile sonucu topluma mal eden, etik, estetik ve akilci cabalari tesvik etmektir.TSMD tarafindan Turk mimarlik camiasina kazandirilan bu odul toreninde siz degerli basin mensuplarini aramizda gormekten mutluluk duyacagiz.Tarih : 15 Aralik 2012Yer : Sheraton Ankara OtelSaat : 19:00 – 24:00Etkinlik icin : http:/www.tsmd.org.trAyrintili bilgi icin : Cigdem Uraletkinlik@tsmd.org.tr312 – 219 91 04Turk Serbest Mimarlar DernegiDumlupinar Bulvari Eskisehir yolu 7. Km2123. sok. No:164 Mustafa Kemal MahallesiPK 06520 Cankaya-Ankara(Kentpark AVM Arka cephesi)Tel: 0312 468 66 38 & 219 94 08Tel &Faks: 0312 427 75 20Mobil: 0530 285 74 99info@tsmd.org.tr www.tsmd.org.tr www.react.org.tr

MiV-SAN LOGO YARISMASIYARISMA SARTNAMESi / TESLiM TARiHi 21 0CAK 2013Yarisma Takvimi:• Yarismanin Ilan Tarihi: 22 Kasim 2012• Tasarimlarin Teslim Tarihi: 21 Ocak 2013• Birincilik Odulunu kazanan tasarimin aciklanmasi: 26 Ocak 2013Sonuclarin AciklanmasiSonuclar; Secici Kurul degerlendirmesi sonuclandiktan sonra www.mimarlarodasi.org.tr , www.mimarist.org.tr , www.mimarlikvakfi.org.tr , www.miv-san.org adreslerinden duyurulacaktir.Yarismanin Adi: MIV-SAN Logo YarismasiDuzenleyen Kurum: MIV-SAN Mimarlik Vakfi Sosyal Guvenlik ve Yardimlasma Sandigi (bundan boyle metnin diger bolumlerinde kisaca MIV-SAN olarak anilacaktir.)Amac: 1997 yilinda kurulmus olan MIV-SAN’in kurumsal kimligini yansitan, kendine ozgu, ozgun “LOGO” tasarim surecinin baslatilmasi, tasarimin elde edilmesi ve guzel sanatlari tesvik etmektir.Katilim Kosullari:1.Yarisma, MIV-SAN Yonetim Kurulu, Secici Kurul uyeleri, raportorler ve birinci derece yakinlari disinda bireysel ya da ekip olarak kisilerin katilimina aciktir.2.Yarisma; mimar, ic mimar, grafik ve endustri urunleri tasarimcilari ve ogrencilerine aciktir. Mezun olmus yarismacilarin, kendi meslek odalarina uye olmalari sarti aranmaktadir. Mimarlik ogrencilerinin, Mimarlar Odasi ogrenci uyesi olmasi gerekmektedir. Diger disiplinlerden ogrencilerin ise okullarindan alacaklari onayli ogrenci belgesi ile katilmalari gerekmektedir.3.Katilim ucretsizdir. Yarismacilar en fazla iki ayri oneri ile yarismaya katilabilirler.4.Tasarim tekniginde su teknik ozelliklere uyulmasi gerekmektedir:•MIV-SAN’in kurumsallasma surecinde 15. yili kapsaminda tasarlanan logo, tam (butun) olarak kullanilmak kaydiyla istenilen boyut, renk ve yerde MIV-SAN tarafindan kullanilabilecektir.•Teslim edilecek tasarim uzerinde kullanilacak ozel bir baski teknigi var ise (lak, kabartma vb.) belirtilmelidir.•Tasarimlar CMYK renk kodunda, 20,5 x 32.1 cm boyutlarinda, 300 dpi ve TIFF formatinda teslim edilecektir.Tasarimlar dijital ortamda mivsan@mimarlikvakfi.org.tr adresine, 8 MB boyutu gecmeyecek bicimde teslim edilecektir. Dijital gonderi ortamindan kaynakli olarak dosyalarin ulastirilamamasindan ve bozuk olan dosyalardan MIV-SAN sorumlu degildir. Teslim sirasinda yarismacilar ekte verilen MIV-SAN Logo Yarismasi Katilim Formu ‘nu da doldurarak gonderilmelidir. Teslim edilen her tasarim icin yarismaciya, yarisma raportorlugu tarafindan bir sira numarasi verilecektir.5.Teslim edilen tasarimin ozgun oldugu muellifi tarafindan kabul ve taahhut edilmis sayilir, tum sorumluluk yarismaciya aittir.6.Yarismaya teslim edilen tasarim(lar) geri cekilemez. Tasarimlar, yarismaci ismi belirtilerek MIV-SAN tarafindan istenilen her yerde kullanilabilir, yarismacilar telif hakki talep etmeyeceklerdir. MIV-SAN, secilen tasarimi kullanip kullanmamakta serbesttir.Danisman Juri Uyeleri:A.Imran KARAMAN, Attila ERGIN, Niyazi DURANAY, Nurfesan AGRA, Sabri ORCANSecici Kurul:Bulend CEYLAN, Eyup MUHCU, Feride ONAL, M. Tolga AKBULUT, Yasar MARULYALI,Yarisma Raportorlugu:Burak Kaan YILMAZSOY, Z. Deniz TEKGUVERCIN, Cansu YAPICI.Oduller:Birincilik odulune layik gorulecek tasarimin sahibine Mimarlik Vakfi’nin 2013 yilinda duzenleyecegi ilk kulturel yurtdisi gezisine katilma olanagi verilecektir. Mansiyon ile odullendirmeye deger tasarimlar icin 3 adet Mimarlik Vakfi Kitabevi’nde gecerli 250.-TL’lik alisveris ceki verilecektir.Yarisma Takvimi:• Yarismanin Ilan Tarihi: 22 Kasim 2012• Tasarimlarin Teslim Tarihi: 21 Ocak 2013• Birincilik Odulunu kazanan tasarimin aciklanmasi: 26 Ocak 2013Sonuclarin AciklanmasiSonuclar; Secici Kurul degerlendirmesi sonuclandiktan sonra www.mimarlarodasi.org.tr , www.mimarist.org.tr , www.mimarlikvakfi.org.tr , www.miv-san.org adreslerinden duyurulacaktir.Tasarimlarin Sergilenmesi ve Odul ToreniSergi acilisi ve odul toreni tarihi ve yeri daha sonra duyurulacaktir.Yayin-Telif Hakki ve Tasarimlarin Geri VerilmesiOdul alan tasarimin her turlu telif, uygulama ve sergileme haklari munhasiran MIV-SAN a aittir.Odul alan eserin yaninda yarismaya katilan butun tasarimlar, MIV-SAN tarafindan sergilenebilir ve yayimlanabilir. Eserler MIV-SAN tarafindan herhangi bir surette yayimlandiginda veya sergilendiginde ilgililerin herhangi bir talep hakki yoktur. Katilimcilar sartname hukumlerini aynen kabul ederler.Yarisma raportorlugu T:+90 212 245 1666 E: mivsan@mimarlikvakfi.org.trMIV-SAN Logo YarismasiMimarlar Odasi Istanbul Buyukkent Subesi Binasi 4. KatKarakoy, Kemankes Cad. No:31 34425 Karakoy/ISTANBULMIV-SAN Logo Yarismasi Katilim Formu:RUMUZ :Tasarim Muellifi/MukelleflerininAdi-Soyadi : ___________________________________________________________________Adresi : ___________________________________________________________________

Telefonu : ______________________________ Faks: ____________________________E-posta : __________________________ @ ______________________________________Meslegi : ___________________________________________________________________Ogrenci iseOkulu : ___________________________________________________________________Bolumu: ___________________________________________________________________Sartname hukumlerini aynen kabul ediyorum. Imza:___________________________________Yukaridaki formun grup uyesi sayisi icin yeterli olmamasi durumunda birden fazla form doldurulacak ve tum proje muelliflerinin bilgilerine yer verilecektir.Birden fazla oneri ile yarismaya katilim durumunda bu form, her oneri icin yeni bir rumuzla tekrar doldurulacaktir.

*

7. Bolum – Eger varsa, damardan iyilik-guzellik HABERLERi

MATEMATiK DUNYASI DERGiSiYILBASI KAMPANYASIBir gence verilecek en iyi yilbasi hediyesinin MD koleksiyonu oldugu dusuncesinden hareketle...Ve elbette mali anlamda biraz olsun nefes alma amaciyla...2003 yilindan itibaren cikmis tum MD'leri (2003-I ve 2012-III dahil),yani toplam 37 sayiyi 120 TL'ye sunuyoruz.YaklasIk 4500 sayfa matematik demektir bu!Kampanya 31 Aralik 2012'de sona erecektir.Adres: www.matematikdunyasi.org Sevgiler, saygilar.Ali Nesinanesin@nesinvakfi.org

ACIK RADYO FM 94.9 DESTEK KAMPANYASINA SiZ DE KATILMAK iSTERSENiZ iLETiSiM BiLGiLERiwww.acikradyo.com.tr0212 343 40 40destek@acikradyo.com.tr

*

8. Bolum - Kent HABERLERi

GUNLUK GAZETE KUPURLERi06.12.2012 ANAYURT LİMANDA KORUNACAK KUŞLAR DA 8

06.12.2012 BARIŞ TMMOB'DAN ÖDÜL ELEŞTİRİSİ 1

06.12.2012 BAŞKENT GAZETESİ GÖKÇEK GİDERSE ANKRADA YAŞANIR 3

06.12.2012 CUMHURİYET EMEK 12

06.12.2012 CUMHURİYET ANKARA ANAKENT TEMYİZE GİTMİYOR 2

06.12.2012 GÜNLÜK EVRENSEL AYNI AĞAÇ GEZİ PARKI NDA DA VAR! 1

06.12.2012 HABERTÜRK ANKARA TEMYİZ SÜRPRİZİ 1

06.12.2012 HÜRRİYET AKDENİZ 'ÇOK ŞEY Mİ İSTİYORUZ?' 6

06.12.2012 İLKE TMMOB ANKARA ŞUBESİ BAŞKANI HAKKAN 5

06.12.2012 KIRMIZI BEYAZ ESKİŞEHİR VE KENTSEL DÖNÜŞÜM TOPLANTISI 12

05.12.2012 5 OCAK MİMARLAR ODASI'NA BÜYÜK YETKİ TIRPANI 9

05.12.2012 BOLU GÜNDEM ŞANZELİZE PROJESİ YİNE DEĞİŞMİŞ ! 1

05.12.2012 İSTANBUL TIMES BATI TRAKYA KANAAT ÖNDERLERİ'NDEN AV. ASIM GÜVEN E TAM DESTEK 1

04.12.2012 ÖZGÜR KOCAELİ AHMET SERİMER 5

03.12.2012 EKSPRES MURAT BERHUN 6

01.12.2012 EGEMEN İMAR PLANLARI BİR KENTİN AYNASIDIR 1

01.12.2012 ESKİŞEHİR ANADOLU ESRA ÇEVİK 7

30.11.2012 ESKİŞEHİR ANADOLU ESKİŞEHİR VE KENTSEL DÖNÜŞÜM 1

30.11.2012 ESKİŞEHİR YENİGÜN EGESİAD'IN ÖNEMLİ BİR ORGANİZASYONU : "ESKİŞEHİR VE KENTSEL DÖNÜŞÜM" T 1

30.11.2012 GAZETE KADIKÖY EBGELSİZ BULUSM ANOKTASI 12

30.11.2012 MİLLİ İRADE KENTSEL DÖNÜŞÜM RİSKLİ BÖLGELERDE YAPILIR 1

30.11.2012 ŞEHİR DÖNÜŞÜM YIKMA DEĞİL KENTLEŞMEDİR 7

20.11.2012 ESKİŞEHİR YENİGÜN ÇUHADAROĞLU ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU 3

06.12.2012 ADIYAMAN'DA BUGÜN TUT ULU CAMİİ'NİN RESTORASYONU DEVAM EDİYOR 3

06.12.2012 ANTALYA EKONOMİ DOĞU GARAJI 13 ARALIK TA İHALEYE ÇIKIYOR 6

06.12.2012 BARIŞ DİYARBAKIR SURLARI İÇİN ÇALIŞTAY DÜZENLENECEK 4

06.12.2012 BAŞKENT GAZETESİ DİYARBAKIR ÇALIŞTAYI YAPILACAK 6

06.12.2012 BİZİM ANADOLU İSTANBUL'UN ÇÜRÜK CAMİLERİNİ CEMAAT TESPİT ETTİ 9

06.12.2012 BİZİM ANADOLU TARİHİ ÇARŞI TEKNOLOJİYE AYAK UYDURMAYA ÇALIŞIYOR 10

06.12.2012 BURSA OLAY TARİHİ KONAK MÜZE OLACAK 12

06.12.2012 DOKUZ SÜTUN DÜNYANIN EN BÜYÜK PARKI MALTEPE'YE 11

06.12.2012 FOTOMAÇ UNESCO KORKUTUYOR! 7

06.12.2012 GAZİANTEP GÜNEŞ BAKANLAR HAN AÇACAK, CAMİ TEMELİ ATACAK 2

06.12.2012 GÜNBOYU SAMSUN'DA 2-B BAŞVURULARININ %56'SI TAMAMLANDI 11

06.12.2012 MİLLİ GAZETE İSTANBUL'UN CAMİLERİ ÇÜRÜK ÇIKTI 1

06.12.2012 TOROS GAZETESİ DOĞU GARAJI PROJESİ 3

06.12.2012 YENİ MESAJ TARİHİ HAMAM KÜLTÜR MERKEZİ OLACAK 10

06.12.2012 ZAMAN BEŞİR AYVAZOĞLU 21

05.12.2012 ANADOLU MANŞET YIKILMAKTAN KURTARILACAK 1

04.12.2012 AYDIN HEDEF DİDİMLİ MİMAR'DAN TORBA YASA ELEŞTİRİSİ 4

06.12.2012 ANAYURT LİMANDA KORUNACAK KUŞLAR DA 8

06.12.2012 BARIŞ TMMOB'DAN ÖDÜL ELEŞTİRİSİ 1

06.12.2012 CUMHURİYET ANKARA ANAKENT TEMYİZE GİTMİYOR 2

06.12.2012 EGE TELGRAF TMMOB'DAN YASAYA TEPKİ 1

06.12.2012 GÜNLÜK EVRENSEL AYNI AĞAÇ GEZİ PARKI NDA DA VAR! 1

06.12.2012 GÜNLÜK EVRENSEL TMMOB UN TASFİYESİNE KARŞI YAN YANA DURACAĞIZ 4

06.12.2012 HABERTÜRK ANKARA TEMYİZ SÜRPRİZİ 1

06.12.2012 KAYSERİ MAÇ BAŞKAN OZHASEKİ'YE ZİYARETLER 2

06.12.2012 MERSİN İMECE TMMOB'A BAĞLI ODA BAŞKANLARI, YASA DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI ÇIKTI 'MÜHENDİS 1

06.12.2012 VAN POSTASI VAN'DA 'ULUSLARARASI VAN SEMPOZYUMU' UÛZENLENECEK 10

05.12.2012 AFRİKA GAZETESİ TÜRKMENKÖY KÜLTÜREL MİRASI KORUMA PROJESİNİN İKİNCİ ETABI TAMAMLANDI 13

05.12.2012 BOLU GÜNDEM ŞANZELİZE PROJESİ YİNE DEĞİŞMİŞ ! 1

05.12.2012 İSTANBUL TIMES BATI TRAKYA KANAAT ÖNDERLERİ'NDEN AV. ASIM GÜVEN E TAM DESTEK 1

04.12.2012 AYDIN HEDEF DİDİMLİ MİMAR'DAN TORBA YASA ELEŞTİRİSİ 4

04.12.2012 ÖZGÜR KOCAELİ AHMET SERİMER 5

03.12.2012 EKSPRES MURAT BERHUN 6

01.12.2012 ALL DECOR ŞARABIN ÇEKİM GÜCÜ 90

01.12.2012 EGEMEN İMAR PLANLARI BİR KENTİN AYNASIDIR 1

01.12.2012 ESKİŞEHİR ANADOLU ESRA ÇEVİK 7

01.12.2012 MAISON FRANÇAISE ECE YILMAZ 93

01.12.2012 MAISON FRANÇAISE ÖDÜLLÜ TERMAL VE SPA OTELİ 82

01.12.2012 MAISON FRANÇAISE YASEMİN AKSOY 87

30.11.2012 ESKİŞEHİR ANADOLU ESKİŞEHİR VE KENTSEL DÖNÜŞÜM 1

30.11.2012 ESKİŞEHİR YENİGÜN EGESİAD'IN ÖNEMLİ BİR ORGANİZASYONU : "ESKİŞEHİR VE KENTSEL DÖNÜŞÜM" T 1

30.11.2012 GAZETE KADIKÖY EBGELSİZ BULUSM ANOKTASI 12

30.11.2012 MİLLİ İRADE KENTSEL DÖNÜŞÜM RİSKLİ BÖLGELERDE YAPILIR 1

30.11.2012 ŞEHİR DÖNÜŞÜM YIKMA DEĞİL KENTLEŞMEDİR 7

20.11.2012 ESKİŞEHİR YENİGÜN ÇUHADAROĞLU ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU 3

01.11.2012 TURİZM DÜNYASI JW MARRİOTT HOTEL ANKARA 142

06.12.2012 24 SAAT TÜRKİYE'NİN YENİ CAZİBE MERKEZLERİ BELİRLENECEK 8

06.12.2012 AKDENİZ GERÇEK STAT İHALESİ BUGÜN 1

06.12.2012 AKDENİZ MANŞET GERİ SAYIMA BAŞLADIK 8

06.12.2012 ANADOLU MANŞET EŞREFOĞLU CAMİİ UNESCO'YA HAZIR 6

06.12.2012 ANAYURT LİMANDA KORUNACAK KUŞLAR DA 8

06.12.2012 ANTALYA KÖRFEZ ABDULLAH YALÇIN 4

06.12.2012 BARIŞ KURTBOĞAZI BARAJI YENİDEN DÜZENLENDİ 1

06.12.2012 BİZİM ANADOLU İSTANBUL'UN ÇÜRÜK CAMİLERİNİ CEMAAT TESPİT ETTİ 9

06.12.2012 BURSA HAKİMİYET SERKAN İNCEOĞLU 4

06.12.2012 BURSA HAYAT ORHAN KAPLAN 7

06.12.2012 CUMHURİYET OKTAY EKİNCİ 17

06.12.2012 CUMHURİYET ANKARA KURTBOĞAZI BARAJI HALKA AÇILDI 3

06.12.2012 CUMHURİYET ANTALYA AKDENİZ BÜYÜK GÜN GELDİ 7

06.12.2012 DOKUZ SÜTUN DÜNYANIN EN BÜYÜK PARKI MALTEPE'YE 11

06.12.2012 EGE TELGRAF TMMOB'DAN YASAYA TEPKİ 1

06.12.2012 HÜRRİYET AKDENİZ ANTALYA 5 YIL KAYBETTİ 11

06.12.2012 KIRMIZI BEYAZ ESKİŞEHİR VE KENTSEL DÖNÜŞÜM TOPLANTISI 12

06.12.2012 MERSİN İMECE TMMOB'A BAĞLI ODA BAŞKANLARI, YASA DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI ÇIKTI 'MÜHENDİS 1

06.12.2012 MİLLİ GAZETE İSTANBUL'UN CAMİLERİ ÇÜRÜK ÇIKTI 1

06.12.2012 MİLLİYET İZMİR EGE FEYZİ HEPŞENKAL 4

06.12.2012 ÖZGÜR GÜNDEM AKBAYIR DA ÇED SÜRECİ BAŞLADI 16

06.12.2012 ÖZGÜR GÜNDEM TMMOB:TASFİYEYE DUR DİYECEGİZ 5

06.12.2012 RADİKAL 'YAŞAM HAKKI' ZAMANI 36

06.12.2012 SABAH İZMİR EGE ENGELLİLER İÇİN KÖY KURALIM 1

06.12.2012 TAKVİM MAKRO ÖLÇEKLİ İMAR PLANI 8

06.12.2012 YENİ OLAY KENTSEL DÖNÜŞÜMDE İMAR TRANSFERİNE BANKALI ÇÖZÜM 10

06.12.2012 YENİ OLAY MÜTEAHHİT YAPI DENETİMCİNİN PATRONU OLMASIN 1

06.12.2012 YENİ ŞAFAK İZMİR BAYINDIR'IN ÇEHRESİ DEĞİŞİYOR 20

06.12.2012 ZAMAN MAŞUKİYE, TAŞ OCAĞI TEHDİDİNDEN KURTULAMIYOR 1

05.12.2012 5 OCAK MİMARLAR ODASI'NA BÜYÜK YETKİ TIRPANI 9

05.12.2012 AFRİKA GAZETESİ TÜRKMENKÖY KÜLTÜREL MİRASI KORUMA PROJESİNİN İKİNCİ ETABI TAMAMLANDI 13

05.12.2012 DİYARBAKIR OLAY DİYARBAKIRDA DEPREM GERÇEĞİ 1

05.12.2012 ÖZ DİYARBAKIR "ÇARPIK KENTLEŞME DEPREMDEN ETKİLENME ORANINI ARTTIRDI" 7

04.12.2012 AYDIN HEDEF DİDİMLİ MİMAR'DAN TORBA YASA ELEŞTİRİSİ 4

01.12.2012 EGEMEN İMAR PLANLARI BİR KENTİN AYNASIDIR 1

01.12.2012 MAISON FRANÇAISE YASEMİN AKSOY 87

30.11.2012 ESKİŞEHİR ANADOLU ESKİŞEHİR VE KENTSEL DÖNÜŞÜM 1

30.11.2012 ESKİŞEHİR YENİGÜN EGESİAD'IN ÖNEMLİ BİR ORGANİZASYONU : "ESKİŞEHİR VE KENTSEL DÖNÜŞÜM" T 1

30.11.2012 MİLLİ İRADE KENTSEL DÖNÜŞÜM RİSKLİ BÖLGELERDE YAPILIR 1

30.11.2012 ŞEHİR DÖNÜŞÜM YIKMA DEĞİL KENTLEŞMEDİR 7

06.12.2012 ANAYURT LİMANDA KORUNACAK KUŞLAR DA 8

06.12.2012 BARIŞ TMMOB'DAN ÖDÜL ELEŞTİRİSİ 1

06.12.2012 BAŞKENT GAZETESİ GÖKÇEK GİDERSE ANKRADA YAŞANIR 3

06.12.2012 BURSA HAKİMİYET MURAT KUTER 9

06.12.2012 CUMHURİYET İZMİR EGE İZMİR, EFES OLMAYACAK! 1

06.12.2012 EGE TELGRAF TMMOB'DAN YASAYA TEPKİ 1

06.12.2012 EGE'DE BUGÜN İZMİR'DEN TMMOB YASA DEĞİŞİKLİĞİNE TEPKİ 8

06.12.2012 GÜNLÜK EVRENSEL TMMOB UN TASFİYESİNE KARŞI YAN YANA DURACAĞIZ 4

06.12.2012 HABERTÜRK ANKARA TEMYİZ SÜRPRİZİ 1

06.12.2012 İLKE TMMOB ANKARA ŞUBESİ BAŞKANI HAKKAN 5

06.12.2012 MERSİN İMECE TMMOB'A BAĞLI ODA BAŞKANLARI, YASA DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI ÇIKTI 'MÜHENDİS 1

06.12.2012 OLAY YAŞAR, BÜYÜKŞEHİR YASASI'NI ELEŞTİRDİ 1

06.12.2012 ÖZGÜR GÜNDEM TMMOB:TASFİYEYE DUR DİYECEGİZ 5

06.12.2012 SOL FLAMİNGOLAR ŞİMDİLİK GÜVENDE 5

06.12.2012 SOL TMMOB MÜCADELEYE DEVAM EDECEK 5

06.12.2012 YURT GAZETESİ AKP BİZİ TESLİM ALMAYA ÇALIŞIYOR 10

05.12.2012 5 OCAK MİMARLAR ODASI'NA BÜYÜK YETKİ TIRPANI 9

05.12.2012 DİYARBAKIR OLAY DİYARBAKIRDA DEPREM GERÇEĞİ 1

05.12.2012 ÖZ DİYARBAKIR "ÇARPIK KENTLEŞME DEPREMDEN ETKİLENME ORANINI ARTTIRDI" 7

04.12.2012 AYDIN HEDEF DİDİMLİ MİMAR'DAN TORBA YASA ELEŞTİRİSİ 4

04.12.2012 ÖZGÜR KOCAELİ AHMET SERİMER 5

03.12.2012 HATAY ASİ HATAY KENT KURULTAYI GERÇEKLEŞTİ 1

06.12.2012 ANTALYA SON HABER "ORMAN ALANI NE KADAR DARALDI 3

06.12.2012 AVRUPA SEL ZEDELER UNUTULMADI 3

06.12.2012 HABER VAKTİM DOĞAL AFETE ÇÖZÜM BULAN KIZ MESLEK LİSELİLER TÜBİTAK YARIŞMASINA HAZIR 7

06.12.2012 OLAY BU KÖPRÜLER 700 YILDIR AYAKTA DURUYOR 11

05.12.2012 ÖZ DİYARBAKIR "ÇARPIK KENTLEŞME DEPREMDEN ETKİLENME ORANINI ARTTIRDI" 7

30.11.2012 ESKİŞEHİR ANADOLU ESKİŞEHİR VE KENTSEL DÖNÜŞÜM 1

06.12.2012 AKDENİZ GERÇEK İBRAHİM AKKAYA 2

06.12.2012 AKDENİZ GERÇEK STAT İHALESİ BUGÜN 1

06.12.2012 AKDENİZ MANŞET GERİ SAYIMA BAŞLADIK 8

06.12.2012 AKŞAM 300 KİŞİYİ KURTARDIM! 1

06.12.2012 AKŞAM ÇİĞDEM TOKER 13

06.12.2012 ANTALYA EKSPRES STAD İHALESİ BUGÜN GERÇEKLEŞTİRİLİYOR 8

06.12.2012 ANTALYA KÖRFEZ ABDULLAH YALÇIN 4

06.12.2012 AYDINLIK GAZETESİ SABAHATTİN ÖNKİBAR 10

06.12.2012 BAŞKENT GAZETESİ 'BAYRAKTAR İSTİFA ETMELİ' 3

06.12.2012 CUMHURİYET ANTALYA AKDENİZ BÜYÜK GÜN GELDİ 7

06.12.2012 HÜRRİYET AKDENİZ ANTALYA 5 YIL KAYBETTİ 11

06.12.2012 RADİKAL 'YAŞAM HAKKI' ZAMANI 36

06.12.2012 VANGÖLÜ EKSPRES ERCİŞ'TEKİ KALICI KONUTLARDA YAŞANAN SIKINTILAR 10

06.12.2012 YENİ ADANA SEYHANDA KENTSEL DÖNÜŞÜM KAOSU 1

06.12.2012 YENİ OLAY MÜTEAHHİT YAPI DENETİMCİNİN PATRONU OLMASIN 1

06.12.2012 YENİ ŞAFAK İZMİR BAYINDIR'IN ÇEHRESİ DEĞİŞİYOR 20

06.12.2012 DENIZHABER.COM Kocaoğlu: "Liman da korunacak, kuşlar da..."|DenizHaber 05 Aralık 2012 Çarsamba 0 PORTAL

06.12.2012 HABERLER.COM HABER: Antalya'da "2. Uluslararası Mimarlık Bienali" Düzenlenecek haberi PORTAL

06.12.2012 MIMDAP.ORG “Başbakan çocuklarını okul kapısında beklemiyor†PORTAL

*