26
ORUÇ Fazileti

ORUÇ

Embed Size (px)

DESCRIPTION

ORUÇ. Fazileti. Orucun Fazileti. Rasulullah buyurdu ki: مَنْ قامَ لَيْلَة َ القَدْرِ إ ِ يم َ اناً وَاحْتِسَاباً غُفِرَ لهُ ما تقدَّمَ مِنْ ذ َ نْبِهِ. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: ORUÇ

ORUÇ

Fazileti

Page 2: ORUÇ

Orucun Fazileti

• Rasulullah buyurdu ki:

د�ر� إ• � �يم�م�ن� قام� ل�ي�ل�ة الق� انار� له� ما تقد�م� م�ن� ابا� غ�ف� ت�س� و�اح�

ن�ب�ه�.�ذ• “Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek oruç

tutarsa, geçmiş günahları affedilir. Yine inanarak ve sevabını ümit ederek Kadir gecesini ihya edenin geçmiş günahları bağışlanır.”

• (Buhârî, Savm, 6)

Page 3: ORUÇ

Orucun Fazileti• Hz. Peygamberin günlerce ağzına bir tek

lokma koymadığı çok olurdu. Zaten hayatı boyunca, arpa ekmeğiyle dahi, karnını bir kere doyurduğu vâki değildir. Aylar geçer O’nun evinde bir çorba kaynatmak için ateş yanmazdı. Bir gün namazını oturarak kılıyordu. Kıldığı nâfile bir namazdı. Ebu Hüreyre (ra), namazdan sonra sordu: Ya Resûlallah! Bir hastalığınız mı var? Namazı oturarak kılıyorsunuz? Verilen cevap cihanı ürpertecek şekildeydi:

Page 4: ORUÇ

• “Ya Eba Hüreyre, günlerdir ağzıma götürecek birşey bulamadım. Açlık takatımı kesti, ayakta duracak dermanım kalmadı, onun için namazımı oturarak kılıyorum.”

• Ebu Hureyre diyor ki, bunu duyunca ağlamaya başladım. Allah Resulü kendi durumunu unutmuş, bana teselli veriyordu:

يب� • ة� ال� ت�ص� ي�ام� د�ة� ي�و�م� ال�ق� إ�ن� ش� »ال� ت�ب�ك� ف�ب� ف�ي د�ار� الد3ن�ي�ا« ت�س� �ذ�ا اح� ائ�ع� إ ال�ج�

• “Ağlama Ya Ebâ Hureyre! Burada çekilen açlık, insanı âhiret azabından kurtarır.”

• Şuabu’l-İman

Page 5: ORUÇ

Orucun Fazileti• Rasulullah buyurdu ki:

ن�ة� • س� ، ال�ح� اع�ف� ك�ل3 ع�م�ل� اب�ن� آد�م� ي�ض� . Bع�ف ائ�ة� ض� ب�ع�م� �ل�ى س� ا إ ث�ال�ه� م�

ر� أ� ب�ع�ش��ن�ه� ل�ى إ و�م� ف� ال� اللMه� ت�ع�ال�ى: إKال� الص� ق�

ه� ت�ه� و�ط�ع�ام� و� ه� ز�ى ب�ه� ي�د�ع� ش� أن�ا أ�ج� و�ل�ي م�ن� أ�ج�

• "Ademoğlunun her ameli katlanır. Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yedi yüz misline kadar çıkar. Allah Teâla şöyle buyurmuştur: "Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir, onu ben mükâfatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terk etti."

Page 6: ORUÇ

ن�د� • ةT ع� ح� ر� ، ف� ت�ان� ح� ر� ائم� ف� : ل�لص�بKه�، اء� ر� ن�د� ل�ق� حةT ع� ر� ف�ط�ر�ه�، و�ف�ائ�م� أط�ي�ب� م� الص�   ف� ل�وف� ل�خ� و�

. ك� ن�د� اللMه� م�ن� ر�يح� الم�س� ع�• "Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı

zamanki sevincidir, diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku (halûf), Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.»

• Buhari, Müslim.

Page 7: ORUÇ

Orucun Fazileti• "Resûlullah buyurdular ki:

• ، ان� ي[� ه� الر� ال� ل[� ا ي�ق[� ة� ب�اب[� ن[� " إ�ن� ف�ي الج�ة�، ال� ي�ا[م[� و�م� الق� ائ�م[�ون� ي[� ه[� الص[� ن[� ل� م� د�خ� ي[��ي�ن� :[ أ ال� ، ي[�ق[[� ه�م� ر� دT غ�ي[[� ه� أ�ح[[� ن[[� ل� م� د�خ� ي[[�ه� ن[[� ل[� م� د�خ� ون� ال� ي[[� وم[[� ي�ق� ؟ ف� ائ�م�ون� الص[[�ل�م� ق� ف[� و[ا أ�غ�ل[[� ل[[� إ�ذ�ا د�خ[� ، ف[[� ه�م[� ر� د[T غ�ي[[� أ�ح[[�

« Tد ن�ه� أ�ح� ل� م� ي�د�خ�• "Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır. Kıyamet gününde

oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular nerede? Diye sorulur. Onlar da kalkarlar. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez.«

• Buhari

Page 8: ORUÇ

Orucun Fazileti

• "Resûlullah buyurdular ki:

ه� • M]]ب�يل� الل ام� ي�وم[[ا� ف�ي س[[� م�ن� ص[[�ار� M]ب�ي�ن� الن ه� و� ه� ب�ي�ن[� M]ل� الل ع[� ال�ى ج� ت�ع[�

ض� �ر� اء� و�اال� م� ا ب�ي�ن� الس� ن�د�قا� ك�م� خ�• "Kim Allah Teâla yolunda bir gün oruç tutsa,

Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar."

• Tirmizi

Page 9: ORUÇ

Orucun Fazileti• Ebu Ümâme anlatıyor:

ر� • م�أ� ن�ي ب[� ر� ه�: م[� M]ول� الل س[� ا ر� ل�ت� ي[� ق�

ع�ن�ي اللMه� ت�ع�ال�ى ب�ه�، ي�ن�ف�• "Ey Allah'ın Resûlü dedim, bana öyle bir amel emret

ki (yaptığım takdirde) Allah beni mükâfatlandırsın.«

ه� ال • إ�ن[[� و�م� ف� ك� ب�الص[[� ال� : ع�ل�ي[[� ق[[� ف�ع�د�ل� له�.

• "Sana dedi, orucu tavsiye ederim, zira onun bir eşi yoktur.«

• İbn Hanbel

Page 10: ORUÇ

Orucun Fazileti

• Rasulullah buyurdu ki:

ك• ءB ز� ي� د� �ل�ك�لK ش� س� كاة الج� اة و�ز�Mيام� ن�ص�ف� الص Kو�م� و الص Mب�ر �الص.

• “Her şeyin bir zekatı vardır, vücûdun zekatı da oruçtur. Oruç da sabrın yarısıdır.”

• (İbn Mâce, Sıyam, 44)

Page 11: ORUÇ

Orucun Fazileti

• Rasulullah buyurdu ki:

اء�، • ن�د� ك�لK ف�ط�رB ع�ت�ق� »إ�ن� ل�ل�ه� ع�»Bل�ي�ل�ة Kذ�ل�ك� ف�ي ك�ل و�

• "Her iftar vaktinde Allah tarafından (cehennemden) azad edilen kimseler bulunur. Bu, (Ramazanın) her gecesinde olur."

• İbn Mace

Page 12: ORUÇ

Orucu Vaktinde Tutmak

• Rasulullah buyurdu ki:

ان� • م�ض� ا م�ن� ر� م�ن� أ�ف�ط�ر� ي�و�م�ضB ل�م� م�ن� غ�ي�ر� ع�ذ�رB و�ال� م�ر�

ه� ام� إ�ن� ص� ر� و� ي�ام� الد�ه� ه� ص� ض� ي�ق�• “Ramazan ayında, hasta veya ruhsat sahibi

(yolcu, hamile) olmaksızın kim bir günlük orucunu yerse, bütün zaman boyu oruç tutsa bile bu orucu kaza edemez (sevabını elde edemez).”

• (Buhari, Savm, 29)

Page 13: ORUÇ

Oruçlunun Duası Makbuldür• Rasulullah buyurdu ki:

• . ام� الع�اد�ل� : اإلم� م� ت�ه� دM د�ع�و� ث�ال�ثة آل ت�ر�. و�د�ع�و�ة ط�ر� ين� ي�ف� ائ�م� ح� والص�

و�ق� الغ�ما�م� ع�ها� الله� ف� ف� الم�ظل�وم�. ي�ر�ول� ي�ق� ما�ء� و� ا أب�واب� الس� ت�فت�ح� ل�ه� و�

. ين� ل�و� ب�ع�د� ح� رن�ك� و� ن�ص� ت�ى أل� ز� الله�: و�ع�• “Üç kişi vardır ki duaları reddedilmez (mutlaka kabul edilir): 1.

Adil imam (devlet başkanı), 2. İftar yapan oruçlunun duası, 3. Zulme uğrayanın duası. Allah, (mazlumun) duasını bulutların üzerine çıkarır ve onlara sema kapıları açılarak “İzzetime yemin olsun ki! Vakti uzasa da, duanı mutlaka kabul edeceğim” buyurur.

• (Tirmizi, Cennet, 2)

Page 14: ORUÇ

Oruçlunun Duası Makbuldür

• Rasulullah buyurdular ki:

ن�د� ف�ط�ر�ه� • ائ�م� ع� »إ�ن� ل�لص�د3« ا ت�ر� ل�د�ع�و�ة� م�

• "Şurası muhakkak ki, oruçlunun iftarını açtığı zaman reddedilmeyen makbul bir duası vardır."

• İbn Mace

Page 15: ORUÇ

Oruçlunun Davranış Şekli

ف�ث� و�ال� • ال� ي�ر� ن�ةT ف� ي�ام� ج� Kالص "ه� ات�م� و� ش�

ات�ل�ه� أ� ؤT ق� ر� إ�ن� ام� ، و� ل� ه� ي�ج�ت�ي�ن� " ر� ائ�مT م� : إ�نKي ص� ل� ل�ي�ق� ف�

• Bir rivayette de şöyle buyrulmuştur: "Oruç perdedir. Biriniz bir gün oruç tutacak olursa kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum!" desin (ve ona bulaşmasın).«

• Buhari

Page 16: ORUÇ

Oruçlunun Davranış Şekli

• Rasulullah buyurdu ki:

ال�ع�م�ل� • ور� و� و�ل� الز3 م�ن� ل�م� ي�د�ع� ق�ةT ف�ي أ�ن� ي�د�ع� اج� ل�ي�س� ل�ل�ه� ح� ب�ه� ف�

اب�ه� ر� ه� و�ش� ط�ع�ام�• "Bir kimse oruçlu olduğu halde yalanı,

dedikoduyu, yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah'ın, onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.”

• Buhari, Savm: 8.

Page 17: ORUÇ

Oruçlunun Davranış Şekli

• Rasulullah buyurdu ki:

ه� • ي�ام� ائ�مB ل�ي�س� ل�ه� م�ن� ص� ب� ص� »ر�ائ�مB ل�ي�س� ل�ه� ب� ق� وع�، و�ر� إ�ال� ال�ج�

» ر� ه� ه� إ�ال� الس� ي�ام� م�ن� ق�• "Oruç tutan öyle insanlar vardır ki,

oruçlarından geriye sadece açlık ve susuzluk kalır. Nice gece namazı kılanlar vardır ki, namazlarından geriye uykusuzluk kalır."

• (İbn Mace, “Sıyâm”, 21)

Page 18: ORUÇ

Oruçluya İftar Ettirmek

• "Resûlullah buyurdular ki:

ث[�ل� • ا ك[�ان� ل[�ه� م� ائ�م� »م�ن� ف�ط[�ر� ص[�ه� ال� ي�ن�ق�ص� م�ن� �ن[[� ر� أ ر�ه�، غ�ي[[� أ�ج[[�

ي�ئ�ا« ائ�م� ش� ر� الص� أ�ج�• "Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun

sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksiltme olmaz.«

• Tirmizi

Page 19: ORUÇ

Oruçluya İftar Ettirmek

• Abdullah İbnu'z-Zübeyr anlatıyor: "Rasulullah, Sa'd İbnu Muaz'ın yanında iftar açmıştı. Şöyle buyurdular:

أ�ك�ل� • ، و� ائ�م�ون� ن�د�ك�م� الص� »أ�ف�ط�ر� ع�ل�ت� ع�ل�ي�ك�م� ، و�ص� ار� �ب�ر� ك�م� األ� ط�ع�ام�

ئ�ك�ة�« ال�م�ال�• "Yanınızda oruçlular iftar etti. Yemeklerinizden ebrâr

olanlar yedi, size de melaikeler rahmet duasında bulundular."

• İbn Mace

Page 20: ORUÇ

Orucun Mertebeleri• Orucun üç mertebesi vardır:• 1. Umumun orucu: Mideyi ve avret mahallini

şehevi ihtiyaçlardan muhafaza etmektir.• 2. Hususun orucu: Bakışları, dili, eli, ayağı,

kulağı, gözü ve diğer azaları günahlardan korumaktır.

• 3. Hususu’l-Hususun orucu: Kalbi kötü işlerden ve Allah’tan uzaklaştıran düşüncelerden uzak tutmak ve onu Allah’ın dışındaki herşeyden muhafaza etmektir.

Page 21: ORUÇ

SİZİ TOKLUK ÖLDÜRDÜ BİZİ DE AÇLIK DİRİLTTİ

• İnsanı öldüren tokluk, yaşatan ise açlıktır.• Evet, yanlış okumuyorsunuz, gerçeğin ta kendisidir

bu söz.• Devamlı tok olan insanda hem maddî, hem de

manevî hastalık başlar. Maddî hastalığın başlayacağını tıp adamları açık seçik söylemekteler. Manevî hastalığın olacağı ise, yaşanan hayatta da bellidir. Midesi tıka basa dolan insana vaaz, nasihat tesir etmez. Hikmetli sözlerin en cazibini söyleseniz, en değerlisini anlatsanız, kılı bile kıpırdamaz. Çünkü mide dolu, göz ve gönül de ölüdür.

Page 22: ORUÇ

• Bundan dolayıdır ki bir maneviyat büyüğü şöyle de miştir:

• — Sizleri tokluk öldürdü, bizleri de açlık diriltti!• Bu sözde büyük gerçek saklıdır. Kimilerini hep tok

kalmak öldürür, kimilerini de aç kalmak diriltir. Efendi miz (s.a.v.) Hazretleri'ni, sık sık aç halde görmekteyiz.

• Bir gün Fatıma validemiz (r.a.) bir parça ekmek alıp Efendimiz (s.a.v.)'in huzuruna girerek kendisine uzatmış-ü:

• — Taze ekmek pişirmiştim, bir parçasını da sana getirdim, babacığım, demişti. Efendimiz (s.a.v.) ekmeği alırken şöyle buyurdu:

• — Kızım, baban üç günden beri ilk defa bir ekmek parçası eline alıyor!

Page 23: ORUÇ

• Âişe validemiz bu konudaki rivayetinde şöyle demiş tir:

• — Biz Muhammed (s.a.v.) ailesi, ay geçerdi de ocağımızda duman tütmezdi. Yiyeceğimiz, iki tane si yah hurma ile içeceğimiz sudan ibaret olurdu. Bazan yakınımızda bulunan Ensar hanımları Resûlüllaha süt gönderirler, onunla kendimizi ayakta tutardık.

• Resûlüllah (s.a.v.) Hazretlerinin bu halini örnek alan bazı İslâm büyükleri, açlığı çokça yaşamayı tercih etmiş, gönüllerim ve kalblerini açlıkla diri tutmaya çalışmışlardır.

Page 24: ORUÇ

• Nitekim tasavvuf büyüklerinden Sehl bin Abdullah, örnek aldığı Resûlüllah'in (s.a.v.) açlığını tam yaşamaya çalışırken ona gelen biri sormuştu:

• — Günde bir öğün yemeye ne dersin?• — Sıddıkların yemesidir, derim.• — Ya iki öğün yemeye?• — Ona da müminlerin yemesidir, derim.• —Peki üç öğün yemeğe ne diyeceksin? deyince,

kızan Sehl:• — Sen git, ailene söyle, sana bir ahır yapsınlar,

orada istediğin kadar ye, demiştir.

Page 25: ORUÇ

• Maneviyat büyükleri açlığı, tokluğa isteyerek tercih etmişler, yaşadıkları iradî açlıktan sonra, kendilerinde inkişaflar olmuş, ilim ve hikmetlere vakıf olmaya başla mışlardır.

• İsimleri kitaplara yazılacak kadar itibara sahip bir çok büyüklerde hep mahrumiyet esas olmuş, nefsin arzu ve isteklerine set çekmek ilk hedef halini almıştır. Bizler de ise nefsin isteklerini yerine getirmek gaye halini almış, birazcık mahrumiyet dünyamızı karartacak duruma dü şürmüştür. Yani büyüklerin irade ile yaşadıklarına biz bazen mecburen maruz kalsak ürperiyor, bundan istifa de yerine yeise düşüyor, bunalımlara maruz kalıyoruz.

Page 26: ORUÇ

• Ebû Türab-ı Nahşebî’ye bir mescidde rastlayan biri, kaç gündür aç beklediğini sorunca, yedi gün, cevabını al mıştı.

• Böyle zatların yanında bir kuru ekmek parçası, Al lah'ın en büyük nimeti olarak görülüyor, buna sahip ol duklarında kendilerini en mesud ve bahtiyar insan ola rak biliyorlardı.

• Şimdi bizlerin sofrasında Allah'ın lütfettiği nimetlerin bütün çeşitleri var, ama bizler mesud ve bahtiyar değiliz. Kendimizi büyük nimetlere sahip insan duygusu içinde bulamıyor, hâlâ, mahrumiyet hissiyle boğuluyoruz. Yani onları açlık diriltiyor, bizleri de tokluk öldürüyor, anlaşı lan...

• Ahmed Şahin “Olaylar Konuşuyor” s:70