Osmanlı Türklerinde İlim - A. Adnan Adıvar

Embed Size (px)

Citation preview

  • OSMANLITRKLERNDE

    LM

    A. Adnan Advar

    Remzi Kitabevi

  • 1. Bask Paris 1939

    2. Bask stanbul 1943

    3. Bask stanbul 1970

    4. Bask stanbul 1982

    EVRM Matbaaclk Ltd. ti.Selvili Mescit S. 3 Caalolu - stanbul 1982

  • SZE BALAMADANParis, 1939

    Bu incelemenin konusunun yanl anlalmamas iin, hemen sylemek lazmdr ki, aaki sayfalarda kitabn adnn da gsterdii gibi, yalnz ve yalnz Osmanl Trklerinde ilim bahis konusu olacaktr. Arap yahut Fars dilinde yazlm ilmin ounlukla Trk rkndan gelmi bilginler tarafndan meydana getirilmi olduuna burada deinmek istemiyorum; nk byle bir aratrmaya girimek, bizi IX., X. ve XI. yzyllar bilginlerinin mene ve rklar hakknda birtakm nazari tartma ve ekimelere gtrebilir. Bu cins tartmalara pek karakteristik bir rnek vermek iin, Kalkta de kan, The Musulman adl, haftalk mecmuann iki nshasndaki (special ed. issue, 1936; 1937, No. 6) makaleleri gstereceim: Bu makalelerde, son yzyln son yarsnda yaayan Cemaleddin Efgan adnda bir slam dnrnden bahsolunmaktadr. Hatta o makaleler abasnda eyhin, Trk kaynaklarna gre kimlii, menei ve ana diline dair, benim de yazdm ksa bir not vardr (1). Hemen hemen aramzda yaam denilecek kadar bize yakn bir tarihe ulam olan bu zatn rk ve menei iin yaplan u tartmaya baklrsa, IX., X. ve XI. yzyllarda eitli kavimlerin kaynat Orta Douda yetien bilginlerin milliyetini belirtmenin ne kadar zor ve hatta bazen imkansz olduu meydana kar.

    te yandan maksadm, Arapadaki ilm denilen ilme miras olan bir millette, be yzyl (XIX.-XIV.) iinde, bu ilmin durumunu ksaca belirtmek ve XIX. yzyla, yani modem ilmin Trkiyeye girdii tarihe kadar, zlerek ve gerileyerek, nasl srdn gstermektir.

    Bu incelemede ilim kelimesiyle anlatmak istediim, matema

    (1) Bu makaleler okunursa, eyh Cemaleddinin bir Afganl yazarn Afganl, bir ranl yazarn ranl ve bir Hintli bilginin de Hindistanl olduunu iddetle savunmakta olduklar grlr. Ben de, Trk Yurduada

  • 6 OSMANLI TRKLERNDE LM

    tik, tabii ilimlerde tptan ibarettir. Bunu bir kere daha aka sylemeyi zorunlu buluyorum; nk, Osmanl Trklerinde ve esasen Douda ilim kelimesi, btn beeri bilgileri, hi ayrt etmeksizin, iine alan ok geni bir anlam tard, Kelam, fkhyle din, ncum ilmi (astroloji), sihir, sima ilmi, simya ilmi (fantasmagorie), rya tabiri hep ilim erevesi iine girerdi. lme verilen bu geni anlam, Trkiyenin karanlk kalan fikir gklerini modem ilmin ilk ualar aydmlatncaya kadar, yani XIX. yzyla kadar, baki kalmtr.

    Btn bu ilimler, medrese tabir olunan messeselerde okutulurdu. Bu Trk messesesinden bahsedildike Franszcaya college de reigieux diye tercme mutat olan bu medreseler, hakikatta Os- manl imparatorluunun niversiteleriydi. Bu surete medreselerin mezunlar lim unvann alyorlard ki, Franszcaya bile geen ulema kelimesi s av ant mukabili olan bu kelimenin ouludur. Bu unvan tayanlar, kelam, fkh, tp, heyet, matematik ve ncum ilmine vakf olmak iddiasmdaydlar. Mamafih modem ilmin Trkiyeye girmesiyle bu geni anlamn deitiini aadaki sayfalarda greceiz. -

    lave etmeye lzum bile grmyorum ki, bu tetkikin tam olduunu sylemek iddiasnda asla deilim. Yerinde yaplacak almalarla bu aratrmann tashih ve ikmal edildiini grmek temennisini burada tekrar ediyorum. Herhalde unu teyit edebilirim ki, filo- zof-mverrih Benedetto Crocenin hakimane nasihatma uyarak, fikir alannda grevi, savalar coturmak deil, gerein bilincini ak ve aydnlk tutmak olan tarih yerine hurafeler koymamaya altm (1).

    A. ADNAN

    (1) B. Croce'nin bu szleri, 1936 ylnda British Academy huzurunda talya tarihinin vahdeti hakknda son mnakaalar zerine, dzme tarih ve tarihilere kar, vermek istedii ve her nedense Londraya bizzat gelip veremedii, fakat Procee- dings of the British Academy, XXII. de nerettii bir konferanstan alnmtr. Bu konferansn gayet gzel bir conpe rendus, Pariste kan Science gazetesinin 15 Mart 1937 tarihli nshasnda vardr.

  • SZE BALAMADANstanbul, 2 Mays 1943

    Uzun bir gurbetten sonra memlekete dndm zaman, bu eserin Franszca basksnn Trkiyede pek az okunduu halde, okuyanlarn beenmi olduklarm iittim. Hatta Maarif Vekillii, eseri Trkeye tercme ettirmek iin, muvafakatimi istedi; ben de birin- - ci nszde sylediim gibi, kitabn tamamlanacak ve dzeltilecek yerleri olduunu, bunlar kendim yaparak, ikinci basksn hazrlamay vaat ettim. Drt sene iinde, baka bir alanda youn ve iddetli almalar arasnda vakit bulduka, esas olarak Franszca nshasn almak suretiyle, eserin zerinde altm. Ulalmas muvakkaten gleen birok yazmalar eriebileceim bir yere gndertmek hususunda Maarif Vekili Hasan-li Ycel'in pek kymetli yardmn grdm. Bu suretle, grlmesi benim iin mmkn olan yazmalar gzden geirdim, byk ilaveler ve dzeltmeler yaptm; bununla birlikte, grdm yazmalarn bir ksmnn, bahse deeri olmad iin, ismini bile koymadm. Herhalde, eserin tam ve mkemmel olduunu iddia etmek yine benden ira olsun. nk eski ktphanelerimizin ilmi kataloglar yaplmadka, hele Mecmuat-r -resai ad altnda toplanm risalelerin yazarlar ve konular aka ve kesin olarak bilinmedike, byle bir iddia pek yersiz olur.

    Bu eseri okuyanlar, Osmanl Trkiyesinde mspet ilimlerin XIX. yzyla kadar ancak Arap ve Fars dillerindeki ilim in eksik ve bazen de yanl bir devamndan ibaret olup, ne muhteva, ne de metot bakmndan Yunan mucizesinin Douya gemesiyle ald ekilden ayr bir ekil olmadm, ama bu ilimlerin, Batdan fikir ve metot alarak, yenilie doru yrd nadir safhalar olmusa, onlarn nemle belirtildiini greceklerdir.

    zellikle Batl okuyucular iin yazlan Franszca aslnda, ayn devirlerdeki Avrupa ilmi fasllarn hi uzun tutmadm halde, bu baskda biraz uzunca yazdm; nk bizim gibi btn modern ilim ve teknii hazr bulmu milletler iin, o ilim ve tekniin tarihini ksaca olsun bilerek, insanlk tarihinde harp ve siyaset yannda bir de ilim ve medeniyetin yeri olduunu renmenin pek faydal ola-

  • 8 OSMANLI TRKLERNDE LM

    cana inanyorum. Bu kk eser, Osmanl Trkiyesinde geen be yzyl iinde, mspet ilimler alannda neler olduunu ve neler olmadm bir dereceye kadar gsterirse, bu, yazan tatmin edecek bir baar olacaktr.

    Aratrmalarm srasnda, bana kolaylk gsterenlerin ve yardm edenlerin hepsini, hele alma saatlarmm en ounu iinde geirdiim niversite ktphanesinin manevi ahsiyetini muhabbetle anmak, benim iin sevinle yaplan bir vazifedir.

    A. ADNAN

  • DRDNC BASKIYI SUNARKEN

    Osmanl Trklerinde limin Pariste yaplan ilk basks ile (1939) stanbulda yaplan ikinci basks (1943) Yazar tarafndan gerekletirilmitir. Yaynevimiz 1970 ylnda srarla aranan bu eserin nc basksn yaparken gnmzde kullanlmayan baz kelimelerin deitirilmesini gerekli grmt. O zaman Sayn H. rs, yazarn akc slubunu bozmadan ve kendisine has cmle yapsna hi dokunmadan dilini gncel hale getirmi, nc bask bu ekilde kmt. Ayrca rs, yeri geldike metin iinde adlan ve bulunduklar kitaplklardaki numaralar verilen eserlere, sava ve nakil nedeniyle Advarm gremedii Topkap Saray Ktphanesindeki baz yazmalarn kaytlarn da ilave etmi, bu suretle ana kaynaklan da geniletmiti.

    Osmanl Trklerinde limi drdnc defa yaynlamaya hazrlanrken, eserin ilk basl tarihinden itibaren krk yl gemi olmas nemli bir sorun olarak karmzda duruyordu. Kanmzca, bu gl ve konusunda tek olan bavuru kitabnn yeni basksmda, arada geen yllarda yaplan aratrmalarla elde edilen bilgilerin de bulunmas gerekmekteydi. te, bu zor ve zen isteyen ii. Prof. Dr. Aykut Kazancgil ve Prof. Dr. Sevim Tekeli, hazrladklan Ekleri ilgili yerlere dip notlar eklinde yerletirerek baanl bir ekilde sonulandrdlar. Kendilerine Yaynevimiz adna teekkr ederiz. Bylece herhangi bir metin deiikliine gerek olmadan yeni deerlendirmeler ve bunlarn kaynaklan eserin btn iine yerlemi olmaktadr.

    Yaynevimiz, Osmanl Trklerinde lim in drdnc basksm Yazarnn 100. doum ylnda yaynlam olmaktan tr byk bir mutluluk duymaktadr. Bizlere her zaman yakm ilgi gstermi olan merhum Adnan Adlvar'm hatras nnde sayg ile eiliriz...

    Remzi Kitabevi

  • DRDNC BASKI NDEK EKLER*

    Ekler Sayfa

    Ek. 1 21Ek. 2 23Ek. 3 25Ek. 4 26Ek. 5 27Ek. 6 28Ek. 7 30Ek. 8 38Ek. 9 43Ek. 10 46Ek. 11 47Ek. 12 48Ek. 13 - 49D. not. 3 57Ek. 14 61Ek. 15 62Ek. 16 66Ek. 17 67Ek. 17/1 70Ek. 18 72Ek. 19 73Ek. 20 74Ek. 21 77Ek. 22 90Ek. 23 91Ek. 24 92Ek. 25 95Ek. 26 96Ek. 27 100Ek. 28 101

    Ekler Sayja

    Ek. 29 104Ek. 30 105Ek. 31 106Ek. 32 106Ek. 33 108Ek. 34 109Ek. 35 118D. not. 1 125Ek. 36 130Ek. 37 132Ek. 38 133Ek. 39 135Ek. 40 151D. not. 1 157Ek. 41 166Ek. 42 167Ek. 43 168Ek. 44 172Ek. 45 175Ek. 46 182Ek. 47 184Ek. 48 187Ek. 49 196Ek. 50 207Ek. 51 212Ek. 52 213Ek. 53 215Ek. 54 217Ek. 55 220Ek. 56 221Ek. 57 222

    Daha nceki basklarda mevcut olan ve yazarn koyduu dip notlar olduu gibi saklanm ve her sayfada lden balamak zere eski yerlerine konulmutur.

    Bu defa, drdnc baskya konulan 3 dip not ile ilave edilen 58 adet Ekin saylar trnak iinde gsterilmi ve bunlara srekli numara verilmitir. Ayrca herhangi bir karkla meydan vermemek iin btn ekler deiik harflerle dizilmitir.

  • NDEKLER

    Sze Balamadan (1939) . .. ......... .............................. .... . 5

    Sze Balamadan (1943) ..................................................... 7

    IV. Basky Sunarken............................................................ 9

    Ekler ................................................ 11

    I. XIV.-XV. Yzyllar...................................................15

    II. Fatih Sultan Mehmet ve lim........................................31

    III. XV. Yzyln Sonu ve XVI. Yzyln Ba ... 58IV. XVI. Yzyl ve Deniz Corafyaclar........................71V. XVII. - XVIII. Yzyllar ve Ktip elebi . . . . 126

    VI. XVIII. Yzyl ve Matbaa...........................................159VII. XVIII. Yzyln Sonu - Matematik ve Tp . . . 181

    VIII. XIX. Yzyl ve Yenileme Hareketleri . . . . 206

    Sz Bitirirken......................................................... 228ndeks ...................................................................................231

  • Blm I

    XIV. - XV. YZYILLAR

    Bir millette ilmin balang tarihini tespit etmek hemen hemen mmkn olamaz; nk ilim, bir harbin ilam, bir barn akdi yahut istiklal gibi belli bir gnde asla balam deildir. Mesela, bir milletin istiklal gnnde o milletin barnda bilginler mevcut olabildii gibi, bu isme layk tek bir kimse bile bulunmayabilir. O halde, bu kitabn konusu olan Osmanl Trklerinde lim bahsine balamak iin, yapma bir tarih bulmaktan baka are yoktur; nk pekala biliyoruz ki, Osmanllardan nce Seluklular devrinde, daha eski devirlerde gerek randa ve gerek Anadoluda ilim kurumlan ve bu kurumlan besleyen bilginler vard ve Osmanl devleti kurulduu zaman Anadoludaki bu kurumlar, hocalar, rencileriyle birlikte, yava yava bu yeni devlete gemitir. Konumuzu snrl ve ayn zamanda aydnlk bir halde tutabilmek iin, henz pek az incelenmi olan Seluklular devrini imdilik bir tarafa brakmak zorunda kalyoruz. Dorusu o devir hakknda bugn elimizde toplu siyasi bir tarih bile yokken ilim ve medeniyet tarihini vcuda getirmek olduka g bir itir. nk Seluklular devrinin ilim kurumlan ve mspet ilimler alannda yetimi bilginleri hakknda henz bir aratrma yaplm deildir. Ara sra kan yazlarda, ksack bir kitabeden, bir mezar tandan, yahut bir darifa harabesinden o devrin ilmi hakknda koskoca bir hkm karlmas o yazlara ilmi sfatm vermeye engeldir.

    te bundan dolay Osmanl tarihinde mspet ilimlerin balangc iin yapma, fakat kronolojik bir tarih bulmak lazmdr ki, o da, Osmanl tarihlerinin dediine gre, Osmanl lkesinde ilk alan znik medresesinin Orhan Bey zamannda kuruluu tarihi (1332P-1330) olabilir, (bkz. k Paa-zade, Tarih, 42; Hammer, Dev-

    ' let-i Osmaniye Tarihi, Trk. ev., I. 153). Bu medresede mspet ilimler bakmndan bir zellik aramak bounadr. Hibir tarihi kayda dayanmaya lzum grmeden, syleyebiliriz ki, Orhan Beyin bu ilk

  • 16 OSMANLI TRKLERNDE LM

    medresesi, daha nce Seluklular devrinde alm olan medreselerin, gerek bina ve gerek retim bakmndan, bir devamndan baka bir ey deildir.

    - znik (Nikaia) medresesinin, eski devirlerde Hristiyanlk akaidinin tartma ve dini meclislerin toplanma merkezi olan, bu ehre verdii ilmi mevki ve nem, hi phesiz,- uzun mddet srmtr; hatta suf ulemadan Antakyal Abdrrahman-l-Bistam (lm. 858= 1454) Drret-t-tac-r-resail'de (Nuruosmaniye Kitap., No. 4905) znik ehri iin bilginler yuvas demitir.

    Bu ilk medresenin ilk bamderrisi Davud bin Mahmud-r-Ru- m-l-Kayser (lm. 7561350), Msrda tahsil etmi nakli ve akli ilimlerde mtehasss bir bilgindir. Bu zat Muhyiddin-i Arabinin Fusus-l-hikemine yazd bir erhte (Matla- husus-l-kilem fi erhi fusus-l-hikem, Tahran, 1299) tasavvufu savunmu, hatta bu erh yzndendir ki, tasavvuf Osmanl lkesinde kolaylkla tannmtr. Hammer bu erhten bahsederken (ayn eser, I, 133), Davud un Muhyiddin-i Arabinin baz szlerini rttn yazarsa da rtme ve ret bahis konusu deildir. Anlalan Hammer akaik- Nu- maniye'nin Trke tercmesindeki (bkz. I. 27) etin bir ibareyi yanl anlam olacaktr. Bu mehur erh dolaysyle, ilk Osmanl medresesinde sufce bir evrenin kurulmu olduu samlabilir. te yandan Davudun yerine geen Taceddin-i Krdnin halefi Kara Aled- din (lm. 300=1393) zamannda Orhan Bey, byyen ordusu iin, bir kad atamaya lzum grerek, znik medresesine mracaat etmi, fakat mderris ve mezunlardan hi kimse bu ii kabul etmemitir. Byle kadlk makamna rabet gsterilmemesinin sebebi olarak, kadln dnya ve ahrette sorumlulua sebep olaca kaygs dnlebilirse de, bu ilk medresenin muhitinde yetienlerin ilmi, pratik bir fayda iin deil, belki ilim iin tahsil etmek istedikleri de samlabilir.

    Osmanl devrinin ikinci medresesi de, bilindii gibi, Orhan Beyin byk kumandanlarndan Lala ahin tarafndan, znik fethinde grlen yararlna mkafat olarak Taceddini- Krd fetvasyle kendisine balanan birok ganimet malnn tutaryle Bursada kurulmutur (bkz. akaik- Numaniye, Trk. Tere., I. 29). Bu. ilk medreselerde ne okutulduunu ak bir ekilde bilmek pek faydal olabilirdi; fakat bu hususta kesin bilgilere sahip olmamakla birlikte, o vakitler hemen btn ilim kitaplar Arapa yazlm olduundan, medreseler programnda bu dilin nemli bir yer tuttuu muhakkak olup, fkh ve kelam yannda, akli ilimlerden mantk ve matematiin de tamamyle ihmal edilmedii kestirilebilir. Bu yllarda, Osmanl Trkiyesinde mspet ilimlere dair yazlm bir esere rastlamad

  • XIV.-XV. YZYILLAR 17

    mz sylemek lazmdr; bununla birlikte, stanbul niversitesi Kitapl yazmalar arasnda (T. 1204), Mfredat- ibn Baytar tercmesi adl bir Trke yazma vardr ki, bu tercmenin, XIII. yzyln nl botanik bilgini bn-l-Baytarm (lm. 1248) Kitab-l-cami fil edviyet-i-mfredesinden ksaltlarak ad bilinmeyen bir zat tarafndan, Aydmoullarmdan Umur Bey (741-749=1340-1348) emriyle, yaplm olduu grlmektedir. O zamann gzel ve dz Trkesiyle yazlm ve hareke ekilleri kullanlmamtr. Hekimlikte kullanlan bitkiler ve baz hayvani rnler alfabe srasna konulduu gibi, baz otlarn, Trke adlan yanma Yunanca adlar da yazlm olduundan, tp tarihi incelemeleri iin faydal .bir eserdir.

    znik medresesinin yetitirdii ulemadan emseddin Mehmet bin Hamza-e-Fenar (lm. 834=1430-31), Karamanda ve sonra Msr'da tahsilini ikmal etmi ve bir yandan tasavvuf, te yandan mantk ve' baka akli ilimlerde ihtisas yapm bir bilgindi. Bu zatn olumluu bugn inanlmas g birtakm garip hikayelerle dolu olmakla birlikte, herhalde dikkate deer. Bursada kad ve oradaki Manastr medresesinin mderrisi olan Molla Fenari zamann padiah Yldrm Beyazta kar koymu ve Karamana gitmise de, padiah bu bilginin gnln alarak, yeniden Bursaya getirtmitir. Msrda bulunduu srada air Ahmedi ve hekim Hac Paa ile birlikte tahsil etmi olan bu zatm yazd mantk kitab hicri 1304 ylnda stanbulda baslm ve son zamanlara kadar medreselerde oku- tulmutu. Molla Fenarnin bundan baka bir de akli ilimlere dair Uveyst-l-efkr fi ihtiyar-i iilil-ebsar adl bir eseri daha vardr ki, bunda birok zor meselelerin zmlerine dair etrafl bilgiler ve dier baz meselelerin zm yollarna kar itirazlar vardr. Mspet ilimler alannda bizi ilgilendirecek nemli bir eseri olmamakla birlikte, ilmi ve felsefi "yolda dnr bir bilgin olduu ve zamann yalnz fkh ve ibadat meselelerine hasretmedii anlalyor; mesela, bu zatm tecesss fikrini gsterecek, fakat belki de srf bir fkra gibi saylmaya deer; bir olay anlatlr: En mehur adiyle Molla Fenari, Toprak, yaaylar bilgilerine uygun olan ulemann etini yemez hadis(?)indeki bu fevkalade hkm olduu gibi kabul etmemi ve hocas Kara Aleddinin mezarm atrp lsne bakmtr. Gya vcudu bozulmam halde grm ve hatta bu srada gzlerinin kr olmas iin gaipten bir dua bile iitmitir. (Geri Fenarnin gzlerinin bir aralk kr olduunu ve sonradan yine aldn akaik- Nu- maniyede okuyoruz). akaikm anlatt bu mezar ama olay doruysa, Molla Fenarnin ilmi bir tecessse sahip olduunu gstermesi bakmndan nemlidir. te yandan bu zatm yz ilimden bahseden Enmuzec-l-ulm adiyle ansiklopedik bir eser yazd baz kay-OT 2

  • 18 x OSMANLI TRKLERNDE LM

    naklarda bildirilmekteyse de bu eserin olu Mehmet ah elebi talebi tarafndan Fahreddin- Raznin Hadaik-ul-envarmdan alnma bir kitap olduu bilinmektedir. Bursada Timura esir den Molla Fenar herhalde zamannn pek ok sayg grm bir bilginidir.

    Bundan sonra mspet ilimler alannda nemli bir simaya geliyoruz ki, Bursada doan bu zat, tam adiyle Musa Paa (1) bin Mahmut bin Mehmet Salhaddin diye anlan ve daha ziyade babasnn

    .grevi dolaysyle Kad-zade-i Rum adiyle n kazanm olan Trk matematikisi ve astronomudur (1337-1412) (2). Bursa'da tahsilini bitirdikten sonra, kz kardeinden baka hi kimseye haber vermeden Horasana ve oradan Trkistana giderek bilgisini geniletmeye almtr. akaik yazarna gre, bu yolculuk ve gurbette nasl geineceini dnmeden yola kan Kad-zadenin kitaplar arasna kz kardei gizlice mcevherlerini koymak suretiyle bu gayretli ve hevesli matematikinin yetimesine yardm etmitir. Kad-zadenin, nakli ilimlerden ziyade, akli ilimlere, zellikle matematik ve astronomiye merak etmi olduundan, bu yolculuk ve gurbeti gze alm olmas o zamanlar bu ilimlerin Osmanl lkesinde pek gelimemi olduunu anlatabilir. Timurun torunu Ulu Beyin (1394-1449) zamannda Semerkant'ta bulunduu srada, S emer kan t Rasathanesi Mdr Gyaseddin Cemitin vefat zerine, rasathane mdrlne tayin edildii gibi, Semerkant medresesi bakanlna da getirilmiti. Kadzade Horasanda Seyyit erif Crcan'den ders alm, fakat Kadzade'nin akli ilimlere kar ballnn fazlalndan dolay hocasyle aralar almtr. Seyyit erif, Kad-zade iin, matematik ve felsefeye eilimli bir yaradltadr diye tariz ettii gibi Ka- d-zade de hocas iin, matematikte sz syleyecek durumda deildir demitir. Bu bilginin Semerkant hayatndan pek memnun olmakla birlikte memleketini brakm olmaktan azap duyduu erhi ekl-t-tesis adl kitabnn nsznde (bkz. ayn eser, Mukaddime, stanbul, 1268) koyduu u beyitten anlalyor:

    Onlarda (Semerkantllar) kusur yoktur; ayplanacak olanlar, dostlarn ve yurtlarn brakm olan konuklardr.

    Semerkant medresesi bamderrisliinde bulunduu srada Ulu Beyin sebepsiz yere bir mderrisi azletmesi zerine evine ka-

    (1) Buradaki Paa unvan, o vakitler byk evlada verilen bir unvan olsa gerektir.

    (2) Mehur matematik tarihi yazar Montucla, Rum lakabndan dolay kendisinin Rumdan dnme olduunu yazmakla hataya dmtr. Bilindii gibi bu lakap kendisine Trkistan'da, Anadoludan gelme olduu iin verilmitir. te yandan A. Sedillot, Ulu Bey Ztcme yazd Prologomenes'de Kad-zadenin adm Haan e-

  • XIV.-XV. YZYILLAR 19

    panarak derse gitmeyen Kad-zadein evine bizzat Ulu Bey gidince dersten ekilmesine, bir mderrisin kendisine sorulmadan azli sebep olduunu sylemi ve bu suretle ilmi kurumlara siyasi idarelerin dorudan doruya hkim olamayacana dair gzel bir ders vermitir. Bu bilgin hkmdar, hemen hocay grevine iade ederek, Ka- dzadenin gnln almtr (bkz. akaik- Numaniye, Trk. Tere.,I, 39).

    Rasathane mdrlnde bulunduu zaman hazrlanmakta olan Zic-i GrgnVnin (Zic-i Ulu Bey) yazlna da katlmtr (bkz. Zic-i Ulu Bey, Beyazt Umum Ktphanesi, No. 4612, s, 1). Kad-za- denin birok eserleri vardr. Bunlardan biri Osmanl medreselerinde okutulan Mahmut bin mer-l-agmin-l-Hrezmnin (lm. (1221) El-mulahhas fil-heye adl heyet kitabna yazd erhtir. Bu erhin birok nshalar stanbul ve Avrupa kitaplklarnda yazma olarak mevcut olduu gibi muhtelif tarihlerde Delhi, Luckno\v ve Tahranda da baslmtr. Bundan baka emseddin-i Semerkand' nin (adnn yaylmas 1291 sralarnda) Euclidesin Kitab-l-usul'nn- den geometri nclleri ve genlerin niteliklerine dair ikinci kitabndaki davalar zerine kaleme ald Ekl-t-tesisi erh etmitir ki, her mehur olan bu eserin de birok yazma nshalar hemen her kitaplkta bulunduu gibi stanbulda 1268de tabasmas olarak baslmtr. Bu basmann kenarnda Mehmed-l-Had admda, yazarn rencilerinden birinin de kmas vardr. Bir de ehit Ali Paa kitaplnda (No. 1992) bir mecmua iinde 55 yaprakl Muhtasar fi'l-hisab adl Arapa bir eseri daha vardr ki, birinci ksm aritmetik, ikinci ksm cebir ve denklemler, nc ksm lmelerden ibarettir. Eserin sonunda bir de erhi varsa da bunu yazann ismi grlmez. Salih Zeki Bey (sar- bakiye, I, 190) bu eseri Kad-zade'nin Trkistana gitmeden nce yazdm, nk zerinde, yazar olarak yalnz Allme Salhaddin Musa denilmi bulunduunu iddia etmektedir; herhalde bu eser o zaman iin faydal ve anlalmas kolay bir aritmetik kitabdr. Fakat Kad-zadenin en orijinal eseri hi phesiz ki, Risale fi istihrac-il-ceyb derece vahide adiyle Gyaseddin Cem- idin yazd kitaba hazrlad erhidir.

    Kitabn ad erh olmasna ramen Kad-zade bu eserinde bir derecelik yay sinsnn hesab usuln yazardan daha iyi ve daha basit bir ekle sokmutur. Bu eser yazarn adn tamaz; fakat kendisinin torunu, Beyazt II. devri matematiki ve astronomu, Mirim elebinin bu eserden bahsederken ceddim Kad-zadenin yazd risale diye anmasna ve aktardklarnn aynen o risaleden alnm olmasna gre, eserin yazar Kad-zade-i Rum olacaktr. Eserde bir derecelik yay sinsnn, yarap 1 olarak alndna gre.

  • 20 OSMANLI TRKLERNDE LM

    0,017452406437 olduu gsterilmektedir. (Bu hesaplar iin bkz. Salih Zeki, sar-i bakiye, stanbul, 1326, I, 133-139).

    Merhum Salih Zeki Bey bu yazardan bahsederken (bkz. ayn eser, I, 190), zamannn en ciddi ve gerek bir astronomu olduunu ve eserlerinde o zamanlar pek makbul olan ncum'ilmine (astrolo- gie) ait bir satr bile bulunmadn verek syler; bunun iin Ka- d-zade'yi Osmanl Trklerinin birinci gerek astronomu ve matematikisi saymaya hakkmz vardr. O zamanki Dou dnyasnda kendisine bir isim yapan bu bilgin, tahsilini Horasan ve Trkistan da tamamladktan sonra, asl memleketine dnm olsayd, Osmanl lkesinde mspet ilimlerin daha canl bir gidi alm olaca tahmin edilebilir. Ama Kad-zadenin Trkistanda yetitirdii iki rencisi sonradan Trkiyeye gelerek, matematik ve astronomi' ilmini yaymlardr. Bunlardan biri aada isimleri geecek olan Fethullah irvan, teki Ali Kuu dur.

    # *

    Murat I. ve Yldrm Beyazt devirlerinde (1359-1402) Osmanl lkesinde tp alannda bir hareket grlmeye balyor; imdiye kadar Osmanl Trkleri tarafndan yazlan ilk tp eserinin Havss-l -edviye adiyle Murat bin shak adnda biri tarafndan derlendiini sanyoruz (bkz. Fatih Millet Ktphanesi, Tp, No. 109; Paris Bibi. Nat. Man. Turcs, A.F. 170). Bu kitap 792 (1387) ylnda Gerede kalesinin katnda ve Erkot danda cem olunmutur. Eserde birtakm ilalarn etkileri ksaca ve pek baya bir yolda anlatlmaktadr. Bilgilerinin byk ksmnnn Zeyneddin bin smail-l-Crcannin eseri olan Zahire-i Hrezmahden ve bir de bni Sinann Kanun undan amm olduu grlyor. En ok rastlanan hastalklarn tedavisinden de ksaca bahseden bu yazara dair bildiimiz bir ey yoktur.

    te yandan Bursa ktphanelerindeki yazmalar zerinde incelemeler yapan Profesr Ritter ve Doent Ahmet Ate bana Bursa'nm Uucami ktphanesinde 2 numarada Kmil-s-sna tercmesi adiyle eski Trke bir yazmann bulunduunu haber verdiler. Sonradan grdm bu kitab anlatmadan nce Kmil-s-sna hakknda bilgi vermek lazmdr. Bu eser 384=994 ylnda len Ali bin Abbas bin el-Mecusnin (Avrupallarm Haly Abbas dedikleri) Kmil-s-snat -t-tbbiye (yahut Kitab-l-melik) adiyle, zel hekimi olduu Buvey- h hkmdarlarndan Adudddevleye ithaf ederek yazd mehur eserdir ki, 1294 ylnda Kahirede baslmtr. Latinceye evrildii gibi baz blmleri Franszca ve Almancaya da evrilmitir (bkz. G. Sarton, Introduction to the History of Science, I, 677). Bu eserin bi

  • XIV.-XV. YZYILLAR 21

    ricik tam nshas Berlin ktphanesinde bulunmaktadr (bkz. W.. Ahhvahrdt, Verzeichniss der arabischen Handschriften, 6261). Eser, bni Sinann Kanun'u ortaya kncaya kadar, Dou hekimliinin ba kayna olmutur. nsznde kendinden nceki byk tp eserlerini inceler. Mesela Hippocrates'in aforizmalarmm ksa olduunu ve Galenusun trl trl hastalklardan bahsederek, toplu ve etrafl bir kitap yazmadn, Zekeriya el-Raz'nin mehur El-havfsinin zayf noktalan bulunduunu saydktan sonra kendisinin daha dzenli bir yol tutacan syler. te iki ciltlik byk bir eser meydana getiren bu yazarn eseri elimizdeki Bursa yazmasna gre, Bir- gama kads (?) tarafndan ksmen Trkeye evrilmitir. Bu eviri ancak eserin salk bilgisi ve hastalklarn tedavisi zerine olan ikinci ksmnn nc makalesinin 34. blmyle drdnc makalesi- . nin lserler, iek ve kzama dair 5. blmn bir ksmm iine almaktadr. eviri tarihini renmek mmkn olamyorsa da bu yazmann 857=1453 ylnda Timurta olu Umur Bey tarafndan vakfedildii ilkve son sayfaya ahitler yannda yazlm olmasna ve Trkesinin slup ve imla bakmndan daha eski bir zamana benzemesine gre,. tercmenin XIV. yzylda yaplm olduu kestirile- bilmektedir. u halde bu eser de yukarda sylediimiz Havss-l -edviye kadar eski, belki ondan daha nce Trke yazlm bir tp kitab olacaktr. [Ek-1].

    Bu devirde en tannm baka bir hekim-yazara eriiyoruz ki, o da Hac Paa adiyle mehur olan Celleddin Hzrdr. Yukarda ad geen Molla Fenari ile birlikte Msrda tahsil etmi, fakat urad ar bir hastalk yznden, tbba merak ederek, tahsil yolunu deitirip, byk bir hekim olmutur. Bu yazarn Aydnl olduu sylendii gibi Konyal olduunu iddia edenler de vardr (lm. 820=1417 Birgide ve baka bir rivayete gre, 816=1413 Kahire'de). Konyal olduuna kant olarak bu ehrin mze ktphanesinde bu-

    [Ek-1] Elimizdeki bulgulara gre Anadolu'daki ilk Trke tp kitab Hekim Bereket tarafndan, 1312-1319 arasnda Hkmdar olan Aydnolu Mehmet Bey namna, Lubab-n Nuhab isimli Arapa kitaptan yaplan eviridir. (Bkz. M. Koman: Hekim Bereket, Tuhfe-i Mbariz, Lbab-n Nuhab Tercmesi stanbul 1955) Konya'da i. Koyunoiu kitaplnda kitaptan meydana gelen bir mecmua iindeki nshay bulan ve inceleyen Koman, eserin dier bir nshasnn daha mevcut olduunu belirtmitir (Paris, Bibi.-Nat. Man. Turcs, Blochet 1/70, 1952). Ayrca Fatih dnemine kadar tespit edilebilen Trke tp kitaplar yaklak 27 tanedir [Bkz. B. ehsuvarolu: Anadolu'da Trkeleme Akm ve Trke lk Tp Eserleri I, Milletleraras Trkoloji Kongresi Cilt 2 (1973/1979) S. 507-514], Ancak bu konuda yaplan yeni aratrmalarla Trke bilimsel eser saysnn daha salkl olarak tes- biti ve yeni tp kitaplarnn bulunmas mmkn olacaktr [Bkz. S. Tekeli, E. Kahya: 1300-1928 Arasndaki Trke Bilimsel Eserler. TBTAK, Proje No: BAYG-E-42/An- kara 1982], (A.K.) '

  • 22 OSMANLI TRKLERNDE LM

    lunan ifa-l-eskam isimli kitabnda adnn Hzr bin Ali-l-Hattab el-maruf bi Hac Paa Konyev (?) diye ve dier bir eserinde de ismi tam olarak Celleddin Hzr bin Hoca Ali el-Konev diye yazlm olmas gsterilmektedir. Bu Trk hekiminin isminin baz kitaplarda Hayreddin gibi yazld da varsa da, en dorusu bu zatm ismini Hzr bin Ali diye kabul etmektir. Btn biyografilerin birletikleri bir nokta vardr ki, o da Hac Paann Msrda tahsilini parlak bir ekilde tamamlam ve orada o vakit Mantk hretiyle tannan, Mubarekah Malak'den mantk ve akli ilimleri de renmi olmasdr. Kendi tahsil arkadalar arasnda air Ahmed ile em- seddin Fen ar bulunduu gibi eyh Muhammet bin Mahmut Ekme- lddin Babertnin derslerinde mehur Simavna Kads olu eyh Bedreddinle birlikte bulunmulardr. Msrda tp tahsilini tamamladktan sonra Kahirede Mansuriye-Kalavun hastanesine bahekim tayin olundu (bkz. ifa-l-eskam, Var. la). Bir mddet sonra memleketine dnen Hac Paa Aydn beyi sa bin Mehmet bin Aydm'm maiyetine giriyor ve Ayasluk'ta ve Birgide alyor.

    Hac Paann eserleri iki ksma ayrlr:1. Bahis ve mnazara, tefsir ve tasavvufa dair olanlardan em-

    seddin Mehmet bin Eref Semerkandnin Risale fi dab-il-bahis adndaki mnazara ve manta ait eserine bir erhi vardr. Tefsirden Beyzavnin (lm. 1286) Tavali-l-envar'ma erhi (Selim Aa ktphanesi, No. 628) ve tasavvuftan El-Ceylnin (lm. 1100) Leva- mi-iil-envar-l-kulb ismindeki eserine erhi (Selim Aa Ktphanesi, No. 629) mevcuttur. Hac Paann bu eserleri konumuzu ilgilendirmedii iin, daha fazla bilgi vermeye lzum grmyoruz.

    2. Tbba dair eserlerinin banda hi phesiz Aydn beyi Ay- dmolu Fahreddin sa Bey adna kaleme ald ifa-l-eskam ve de- va-l-lm adndaki Arapa eseri gelir ki, 783'te (1381) yazlmtr (bkz. Paris, Bibi. Nat., A.F. 3012). Bu eserin kendi el yazsyle olan nshas Topkap Saray Ahmet III. ktphanesinde (No. 2070) bulunduu gibi, gerek stanbulda gerek Msr ve Hindistanda birok nshalar vardr. Bizim grdmz nsha brahim Paa ktphanesinin 933 numarasnda kaytl olandr. Bir de Konya mze ktphanesinde (No. 6358) 800 ylnda yazlm nshas vardr. Hac Paa bu balca eserini Ayaslukta yazm, Galenus ve bni Sina tbb yolunda gitmi ve fakat kendi ahsi gzlemlerini de katmtr (1). Bu

    (1) Baz eserlerin zerinde Hac Paa Kad- Ayaslug deyimi bulunduu iin, kendisinin bir aralk Ayasluk kads olduu zannedilmekteyse de tarihlerde byle bir kayt yoktur. Ancak bu ehir o zamanlar sa Beyin ikinci hkmet merkezi olduundan, Hac Paa orada da yaamtr.

  • XIV.-XV. YZYILLAR 23

    eserin en belirli nitelii, verdii bilgilerin ak ve kesin ifadelerle verilmi, fazla lzumsuz tafsilattan kanlm olmasdr. Mesela za-

    "? trree bahsinde bu hastaln klinik araz pek gzel tarif olunmutur (bkz. brahim Paa ktphanesi, No. 933, Var. 270a). Kitap drt makale zerine dzenlenmi ve birinci makalede genel, nazari ve ameli bilgiler, ikinci makalede yiyecek ve iecekler, bileik ve basit ilalar (bu bahis hemen olduu gibi bni Baytarm El-cami'inden alnmtr), nc makalede batan ayaa kadar organlarn hastalklar, drdnc makaledeyse btn vcudu kapsayan hastalklar anlatlmtr. Bu eserin banda Hac Paa, Arap, Hristiyan ve Musevi bilginlerden faydalandm yazarken, eyh Cemaleddin-l-ev- bek adnda bir zattan stadm diye byk saygyla bahseder. [Ek-2],

    Bundan baka Hac Paann Arapa ve Trke birtakm tbbi eserleri daha vardr. Mesela Kiab-t-talim (Turhan Valide ktphanesi, No. 258) adiyle bir eserini daha buluyoruz ki bunun banda bni Sinann, Hipokratm, Galenus'un ve mehur Mucez-l-karun yazar Aleddin Ali ebi el-Hazm-el-Kurenin adlarn sayd gibi enfas- seviye ve akdam- Museviyeden ve zamannn hekimlerinden faydalandn syler. Kitap dikkatle okunursa, gerek blmleri, gerek iindekiler bakmndan kendi ifa sna pek benzedii anlalr. Sonuna Vasiyye adiyle bir bahis katlmtr ki, bunda hekimlerin kyafetinin dzgn olmasndan ve hastaya kar davranlarndan, sanatn icras esnasnda riayet edilmesi lazm gelen baz ahlaki konulardan bahsettikten sonra, bu kitab 771 ylnda Emir-s-Said-i ehidin eyhuniye medresesinde ikmal ettiini syler. Yine ayn ylda ve ayn yerde Kitab-l-feride adiyle bundan nceki eserini daha ziyade hulasa ederek, baka bir eser yazmtr (Turhan Valide ktphanesi, No. 258; bu nshalar Hac Paann kendi yazsyledir).

    Hac Paann Arapa eserlerinden bir de Kitab-s-saade vel-ik- bal mreteb al erbaa akval adiyle bir kitabna rastlyoruz (Veli- yddin Efendi ktphanesi, No. 2536; Manisa ktphanesi, No. 1788, bu nshann tarihi 800dr). Bu eserin bir ad da Kmmi-l-cell olarak kthane defterlerinde muhtelif nshalar iine yazlmtr (1).

    (1) Kiimm Arapada yen anlamna olmak dolaysyle, yen iinde saklanacak kadar kk kitap demek olabilir; fakat bu- aklama ancak bir tahminden ibarettir. Hatta baz ktphaneler bu kelimeye bir anlam veremediklerinden Kimya-i Celli diye kimya kitaplar arasna koymulardr. Brockelmann bu kelimeyi bir soru iaretiyle yazar.

    [Ek - 2] Hac Paa hakknda daha yeni bir deerlendirme iin bkz. S. nver: Hekim Konyal Hac Paa ve Eserleri, stanbul 1953 (A.K.).

  • 24 OSMANLI TRKLERNDE LM

    Souk, rutubet ve kuruluun sala etkisiyle balayan bu kitap, nabz ve idrar ve idrarn eitli hastalklarda ald nitelikleri anlatr. Giri ksm bni Sinann Kanunundan alnmtr; bundan sonra yine ifadaki gibi havann ve yiyecek ve ieceklerin zelliklerinden, hacamat, kan alma gibi genel tedbirlerden ve baka bahislerde de tpk ifa da olduu gibi, hastalklardan bahseder. Bu kitabn nemi Trkeye evrilerek Mntahab--ifa adiyle bir telif meydana getirilmi olmasdr (niversite Ktphanesi, Yldz, tp, 877 ve 233teki iki nsha Kitab-s-saadenin aynen evirisinden ibarettir). Garibi udur ki, Teshil--ifa adiyle mehur olup, Hac Paa tarafndan Trke yazlan eser de yine ayn Arapa kitabn biraz farkl evirisinden baka bir ey deildir (niversite Ktphanesi, Yldz, tp, No. 344) (1). T eshil--ifa nm Mntahab--ifa dan bir ayrl varsa o da nazari ve g ksmlarn bu ikinci eserde atlanm olmasdr. Asl olan Kitab-s-saade yannda bu kitabn admn anlmaya bile demeyeceini sylemek lazmdr. Teshil'in nsznde Hac Paann bu defa eserini herkesin anlayabilmesi iin Trke yazdndan dolay zr dilemesi, o vakit ilim dilinin Arapaya ne kadar kuvvetle balanm olduunu gstermek bakmndan nemlidir (bkz. Paris, Bibi. Nat. Cat. manuscrit Turcs, A.F. 169). Bu kayt olmasayd bu batan savma evirinin Hac Paa tarafndan deil, bir bakas tarafndan yaplm olduuna inanmak mmknd. Hulasa Hac Paann ifa s ve Kitab-t-talim btn teki eserleri iin esas tekil etmi ve bunlar hep onlardan ufak tefek dzeltme ve katmalarla meydana getirilmitir (2).

    (1) Kitab- tbb- Eflatun adiyle ve Kanun Sleymann emriyle yazlm olan baka bir eser (niversite, Yldz, tp, 209) de Kitab-s-saadenin fena bir evirisi ve zetidir. Buradaki Eflatun ismiyle bni Sina anlatlmak istenmektedir.

    (2) Bu noktada ilmi bir eser bakmndan yakk almayacak bir arasze yer vermek zorundaym. Bu kitabn Franszca ilk basksnda (La Sience chez les Turcs Ot- tomans, Paris, 1938, s. 16). Tesbilden bahsederken, onun Hans Bart tarafndan Al- mancaya evrildiini, Bursal Tahir Beyin Osmanl Mellifleri adl kitabna ve Doktor Osman evkinin Trk Tp Tarihine dayanarak, aratrp incelemeden yazmak gafletinde bulunmutum.. Kitabn yaynlanmasndan sonra Harward niversitesi lim Tarihi Profesr Gebrge Sartonun Isis mecmuasnda yazd olduka iltifatkar bir makaleden sonra, kendisinden bir mektup aldm; bu mektupta Tesbil-i ifamn Hans Bart tarafndan evirisine hibir yerde rast gelmediini ve bu bilgiyi nerede grdmn, kendi byk eserine (Introduction to the History of Science) konmak zere, bildirilmesini istyiordu. Mektubu alr almaz yanlm anladm; bu yanln aklanmasna srf bir tesadf eseri olarak muvaffak oldum. stanbul niversitesi ktphanesinde Hans Barth ismi altnda bir kitap buldum. Bu kitap Abdiilhamit II. zamanndaki Ermeni vakasnn ardndan doan Trk aleyhtarlna kar savunmalar ierisine alan bir eserdir (Hans Barth, Le Droit du Croissant, Rome, 1898). te bu kitabn 199. sayfasnda birinci snftan tp limi Aydnl Hac Paann ifa ve Teshil isimli eserleri Latinceye evrilerek Bat leminin faydalanmas salanmtr gibi bir sz var-

  • XIV.-XV. YZYILLAR 25

    Hac Paann Manisa ktphanesinde Kitab-l-musamma bi -usul hams adl 40 sayfalk kk bir tp risalesi olduunu Dr. Sheyl nverin bir notunda grdm. Kitab kendim gremediim iin, ondan daha fazla bahsedemiyorum. . .

    XIV. yzylda yazlm eserleri bize kadar erien bir iki bilginden daha bahsetmek lazmdr. Bunlardan biri eyh Cemaleddin Ak- saray (lm. 1388) bni Sina Kanun unun bir hulasas olan Mucez-l kanunu Hal-l-mucez adiyle aklamtr (1) [Ek-3], Cemaleddinin bu eseri bizde uzun zamanlar rabet grmtr. Kendisi Aksaray kasabasnda Zincirli medresesi mderrisliini Shah-i Cevheri adndaki lgat kitabndan hfzm (ezberini) dinletmek yoluyle elde etmi ve orada rencilerini smfa ayrarak, birinci snfa evinden med

    dr. Tahir Beyin azdan iittii bu bilgiyi kitabn Almancaya tercme edildii yolunda eserine geirmesi beni yanltmtr. te yandan Hac Paann eserinin Latinceye evrilmi olmasnn da asl ve esas yoktur. Dr. Sartona bu cihetleri bildirdim ve zr diledim. Fakat burada gen yazarlarmza bir tavsiyede bulunmak isterim: Azdan bilgi, hatta ilk kaynaklar, ana kitaplar saylmayan eserlerde grdkleri bilgileri kendileri incelemeden eserlerine almasnlar; fazla fakat yanl bilgiye az ve fakat doru bilgiyi daima tercih etsinler.

    (1) Mucez-l-kanun bn al-Nefis adiyle tannan Alaeddin Ali abil-Hazm al-Kure nin eseri olup, bni Sinann Kanununda yalnz hastalklar bahsinin aklanmasdr. Buna birok aklamalar yazlm ve eser byk rabet grmtr. bn al-Nefis bni Sinann terihine yazd aklamada kk kan dolamn tpk XVI. yzylda bu dolam Harveyden nce tarif eden Michel Servetus .gibi tarif etmitir. Kendisi ller zerinde terih yapmad halde bu dolamn tarzn sadece akli muhakemeyle kefetmitri (bkz. Max Meyerhof, bn Nafis und seine Theorie des Kreislaufs, Quellen und Stud. zur Geschicht. der Naturvissensch. und Medizin, Berlin, 1935, s. 37).

    [Ek-3] Servutus'un, bn Nefisten (1210-1288) yaklak yz yl sonra kk dolam aklarken, hareket noktasnn onunla ayn anatomik yapya dayandrm olmas ve ayn dnce yolu ile sonuca varmas zerinde durulacak bir konudur. Bilindii gibi ibn Nefis kk dolam aklarken elindeki en nemli anatomik dayanak, ventrikller arasndaki septumun geirgen olmad hakknda ileri srd grtr .Halbuki Galen ve ibni Sina anatomisinde bu septum geirgendir ve dolam mekanii bu anatomik yapya dayanlarak aklanmaktadr. Klasik gre ters olan bu kanaate ibn Nefis'tn mutlaka gzlem sonuca varm olmas lazmdr. Konuya bu adan baknca Servetus'un bn Nefis'in kitabm bilip bilmedii veya bilmesinin imkan dahilinde olup olmad nemli olmaktadr. spanyol asll bir hekim ve din adam olan (Miguel Serveto da Villanova) Michel Servetus (1511- 1553) Paris ve Montpelier'de tp eitimini tamamlam, Avignon ve civarnda doktorluk yapmtr. Ancak dikkatleri zerine ekmesi mesleinden ziyade Hristiyan Teolojisi zerindeki almalar ile olmutur. Bu incelemeleri sonucu Unitarist inanc ortaya atmtr. Hristiyanln temelinde yatan teslisi (l kutsall) reddeden bu mezhebin kurucusu olarak Servetus engizisyon tarafndan iddetle takip edilmi, nihayet Kalvinistler tarafndan kitaplar ile birlikte yaklmtr (1553). Kk dolamdan bahseden eserinden birka nshann kurtulduu bilinmektedir. [Aslnda Christianismi Restitutio (1553)' bir teoloji eseridir iinde tbbi blmler mevcuttur]. Bugn Servetus'un ibn Nefisten haberdar olduu, Servetus'un kitabndan Vesalius' un (1514-1564) rencilerinden Cotombo'nun (1519-1559) bilgi sahibi olduu, hatta

  • 26 OSMANLI TRKLERNDE LM

    reseye kadar yolda ders okutur (meaiyun) ve medresenin avlusuna varnca:, orada direkler arasnda ikinci snfa ders verir (revakyun) ve medresenin dershanesine girerek, nc snf rencilerine daha yksek retimde bulunurdu.

    Yine ayn devirde mehur bir Trk airi olan Ahmed'nin (1334?-1413, asl ad Taceddin brahim; bkz. slam Ansiklopedisi, mad. Ah- med) tbba dair mesnevi eklinde manzum Tervih-l-ervah adl bir eseri (Ayasofya Ktphanesi, No. 3595) vardr ki bunda nce terihe ait ksa, fakat dzenli bilgi verildikten sonra teker teker hastalklarn tedavisinden bahsedilmektedir [Ek-4]. Eser ok arap imekle mehur ehzade Sleyman elebi adna yazlmtr. air Ah- medye Mntahabat--ifa adiyle ve mkemmel bir salk bilgisi kitab diye bir eser, baz tp tarihi yazarlar tarafndan mal edilmi ve hatta Bkre tp tarihi kongresine bile tebli olunmutur. Halbuki bu salk bilgilerini veren Mntahab--ifa dorudan doruya Hac Paann yukarda ad geen eseridir (bkz. niversite ktphanesi, Yldz, tp, No. 209a, s. 4-5). Bundan baka muallim Kilisli Rfat'n Fuat Kprlye ehzade Camii ktphanesinde grdn syledii E-ifa fi ahadis-il-Mustafa (bkz. slam Ansiklopedisi, I, 219-220) adl eser de Ahmedye deil Ahmet Daye (Ahmet bin brahim bin Muhammet) ait tbb- nebeviden bahseden, Abu Naim Is- fahan'nin ayn isimdeki eserinin Murat II. zamannda Umur Bey bin Timurta adna Trkeye evirisidir (Tp Tarihi Enstits ktphanesi, No. 90).

    ibn Nefis evirisi iie uraan bir kii ile temas ettii anialmaktadr. Colombo kalp dolam konusunda nemli katklar olan bir aratrcdr. talyan anatomi mektebinin dier nl hocalar Faliopio (1523-1562) ve Fabrizio (1533-1619) da Paduada almlar ve bunlardan sonuncusu. Tp eitimini Padua'da yapan W. Harvveyin (1578-1657) en ok istifade ettii kii olmutur. Bylece kk dolam fizyolojisinin bir anda gerekleen bir bulula zmlenmedii, kademeli katklarn bahis konusu olduu grlmektedir. Ancak ilk gzlem ve zmlemeyi yapm olmak ve daha sonraki aratrclarn dikkatini bu noktaya ekmek erefi de bn Nefise aittir. Her ne kadar Mucezm Trke evirisi ve erhlerinde, bn Nefis'in kk dolam hakkmdaki bulgusu anlalmam ise de, Meyerhof'un ileri srd gibi bu nemli katknn 1930'lara kadar unutulmu, olmad ortaya kmtr. [Bkz. Singer: A Short history of Anatomy and Physiology from the Greeks to Harvey, Dover Yaynevi U.SA., 1957; F.N. Uzluk: Anatominin Gelimesi: ibn-in-Nefis'in Kk Dolam Bulmas A.. Tp Fakltesi Mecmuas Cilt 5 (1952) S. 350-361; M. Bariety, C. Coury: Histoire de la Medecine, Paris 1963; C. Singer, A. Undervvood: A Short History of Medecine, Oxford 1962; A.G. Crombie; Science in the Middle Ages, 5 th-13 th Cen- tury London, 1964], (A.K.),

    [Ek - 4], Tp dnda Astronomi, Matematik ile Eczaclk dallarnda da bilgi sahibi olan Ahmednin hayat ve almalar hakknda ayrntl bir aratrma iin Bkz. B.N, e'nsvarolu; air ve Hekim Ahmed .. Tp Fakltesi Mecmuas Cilt 16 (1953) S. 418-452 ve S.583-630, (A.K.).

  • XIV.-XV. YZYILLAR 27

    XV. yzyln ilk senesinde (12 mays 1400) Yldrm Beyazt - tarafndan Bursada Dr-t-tp adiyle bir hastane aldm biliyoruz. Doktor Osman evki (bkz. ayn eser) bu hastaneyi bir tp okulu sayyorsa da, yine ayn yazar tarafndan Bursa Evkaf arivinden karlan 15 ramazan 802 tarihli vakfiyesinde retime dair bir blme rastianmamaktadr; fakat eski zamanlarda her yerde olduu gibi bu hastanede de usta hekimlerin rak yetitirmi olmalar mmkndr. Mesela Seluklular zamannda Gundiapur ve Badat hastaneleri modelinde birtakm hastanelerin Anadoluda ina edilmi olduunu da biliyoruz. Kayseride (1205), Sivasta (1217), Divrikte (1228), ankrda (1235), Kastamonuda (1273), Konya ve Amasya'da (1312) hastaneler vard ve bu hastanelerde hi phesiz ustalk raklk tarznda hekimler yetimekteydi [Ek-5],

    Bu devrin sonlarna doru yani Murat II. zamannda yetimi ve bize iki eser brakm bir hekim-yazar daha tanyoruz ki, Muk- bil-zade Mmin adndaki bu zatm olumluu zerine byk bilgimiz yoktur. Dikkate deer eserlerinden biri olan Zahire-i Muradiye'nin (Yahya Efendi dergahnda Hac Mahmut Efendi ktphanesi, No.

    [Ek-5] Seluklular tarafndan ina edilen bu hastanelerin kurulduu ehirlerde, bunlarn yannda (Camiler, Medreseler, imaretler, Tekkeler gibi) dier dini, kltrel ve sosyal kurumlarn da mevcut olduu bilinmektedir. [Bu konuda tbbi adan nc almalar iin Bkz. S. nver: Seluk Tababeti, Ankara 1940 ile S. nver: Anadolu ve stanbul'da imaretlerin. Ahane, Tabhane ve Misafirhanelerin Ruhi Kemallerine Dair .. Tp Fakltesi Mecmuas Cilt IV (1941) S. 2390-2410], Bu kurulular ayr ayr fakat birbirine yakn yllarda ina edilmiler, dolaysyle eitim asndan da bir btn meydana getirerek, belirli bir kltr ortam yaratmlardr. [Bkz. S. nver: Anadolu Seluklular Zamannda Umumi ve Hususi Ktphaneler Atatrk Konferanslar Cilt 2 (1964-1968) S. 3-27]. Bu ortam devletin kuruluu ile birlikte gelimeye balamtr, nitekim erken Seluklu devri zerindeki aratrmalar o dnemin eitim hayat hakknda fikir sahibi olmamza imkan vermektedir. [Bkz. F. Smer. Alp Arslan Zaman Kltr Messeseleri Seluklu Aratrmalar Dergisi Cilt IV (1975) S. 75-125], Medreseler ile hastanelerin yan yana olmalar teorik ve pratik eitimin beraber yrtlebilmesini kabil klmaktadr. Bu uygulama sonucunda yeni bir tp eitimi anlay ve modeli gelimitir. [Bkz. A. Sayi: The emergency of the prototype of the modern Hospital in Medieval slam Belleten Cilt 44, Say 174 (1980) S. 279-286]. Bu uygulamal model Bat tp eitimi zerine de etken olmutur. (Bkz. A. Sayl: Certain Aspects of Medical instruction in Medieval slam and its influences on Europe Belleten Cilt 45 Say 178/1 (1981) S. 9-21], Ayrca, Seluklu hastanelerinin Hair Seferlerinden sonraki dnemde Avrupa hastanelerini her bakmdan etkiledikleri bugn bilinmektedir. Bilhassa mimari benzerlikler, hastane meknnn kullanm zerindeki karlatrmal aratrmalar bunu ispatlamaktadr. [Bkz. A, Terziolu: Seluklu Hastaneleri ve Avrupa'Kltrne Tesirleri Malazgirt Armaan S. 49-66, Ankara 1972; A. Terziolu: Ortaa slam Trk Hastaneleri ve Avrupa'ya Tesirleri. Belleten Cilt 34, 133 (1970) S. 121-170; ayrca Bkz. Ayn yazar Annales de l'Universite dAnkara Vol. XIII (1974) S. 47-78], Seluklu Hastanelerinin ve dier kurulularn Osmanl Devleti dneminde de aynen faaliyete devam etmeleri ve pek ounun XIX.yzyla kadar alr vaziyette olmalar kltr sreklilii bakmndan zerinde durulacak bir noktadr. (A.K.).

  • 28 OSMANLI TRKLERNDE LM

    5507) 841 ylnda yazlm ve padiaha ithaf edilmi bir nshasna gre, bu .kitap Arapa ve Farsa kitaplardan Trkeye evrilmi bir derlemedir. Adnn ve iindeki bilgilerin bellibal ksmnn Zeyned- din bin smail-l-Crcan'nin (lm. 1135) eseri olan Zahire-i Hrezm- ah (Yenicami ktphanesi, No. 915) diye mehur olan Arapa eserinden alndna phe yoktur. Be makale zerine dzenlenen bu kitap beyin, ba, gz, kulak, burun, mide ve yemek borusu hastalklarndan bahseder. Kitabn dikkate deer taraf, Arapa terimler arasnda, Trke terimlerin serbeste kullanlm olmas ve gzel bir tertip ve tasnife riayet edilmesidir. Eserin en etrafl ksm gz hastalklarna ait olup, gzde yaplacak ameliyelerde kullanlacak aletlerle dalamaya mahsus aletlerin, resimleri de vardr. Bununla birlikte 358 yaprakta biten bu nshada yazarn kendi gzlemlerine pek az rastlanr. Eserlerinden aktard yazarlarn isimlerini vermekten asla ekinmemi olmas, Mminin dnce namusuna sahip bir yazar olduunu gsterir.

    kinci eseri Miftah-n-nur ve hazain-s-srur adldr ki bunu da ayn padiaha ithaf etmekte ve terih ve salk bilgisinden ksaca bahsettikten sonra, gz hastalklarn ayrmtlanyle anlatmaktadr. Kitabn banda hekimin nasl olmas gerektiini anlatrken, amma tabip dahi gerektir ki stad- kil ve zeyrek-i dna ola ok okuyup bimarhanelerde ok durumu ola... Nash-i rastgy ve pakize-huy ve sahih-l-miza ve sadk-ul-kavl ola dedikten sonra, hekimin nce kendisini illetten salim klmasn ve kendini beenmi ve dnya malna tamahkr olmamasn ihtar ve zamannn cahil hekimlerinin okluundan ikayet ediyor (bu eser baz ktphanelerde, mesela Ali Emir Efendi"ktphanesinde, Kitab- tb diye kaydedilmise de, Nuruosmaniye ktphanesinde, No. 3585te asl adiyle kaytldr). Bu devirde tptan bata ilimlerde yazlm eserlere o kadar ok rast gelinmez; yalnz Ali Hibetullah adnda bir zatn Hulsat-l-minhac fi ilm-l-hisab adl Arapa kk bir eseri vardr.

    Mehmet I. zamannda ansiklopedik eserlere rabet baladn ve mesela Zekeriya el-Kazvinnin tannm eseri olan Acaib-l-mah- lkatm Rkneddin Ahmet adnda bir zat tarafndan ilk evirisi yaplm ve elebi Sultan Mehmete takdim edilmi olduunu biliyoruz [(Ek - 6]. Bu eviride belki ilk defa olarak arzn yuvarlak oldu-

    [Ek-6] Elimizde Kazvin (1203-1283) tarafndan yazld bilinen iki eser mevcuttur. Bunlardan biri Kozmografyaya ait (Aca'ib al-mahlukat ve garaib al-mevcu- dat) dieri Corafya'ya aittir. (Acaib albaldan). Metinde ad geen ve Trkeye evrilen bu birinci eserdir. Bunun daha sonra yaplm Trke evirileri olduu gibi (Surur 1561 vd.) pek ok zeti de vardr. Nitekim Yazczaden'in Aca'ib al -mahlukat da gene bu eserden yaplm bir zettir. Kazvin, gzlem ve deerjen-

  • XIV.-XV. YZYILLAR 29

    u Osmanl-Trk eserlerine gemitir. Bu eserde (bkz. Paris, Bibi. Nat. Cat. Manus. Turcs, Supp., 1339) Hrs drt nesnededir; dem de, karncada, kargada ve sandadr, zira bu drt canavar zahire ve hazine cemederler denildii gibi, Yecu ve Mecutan bahsolu- nurken, onlarn Trk soyundan olduu ilave edilir. Bu gibi eserlerde ok kere mehur dalar, nehirler ve ehirlerden bahsolunduu iin F. Taeschner,-Osmanlilarda corafya makalesinde (bkz. Trkiyat Mecmuas, II, 271), bunlar corafya eseri saym ve mesela henz Bursa payitaht iken, fakat Edirne fetholunduktan sonra Ali bin Abdrrahman adnda gayet finalist bir adamn yazd ve adn Acaib-i mahlkat (niversite ktphanesi, Yldz, tabiiye, 520) koyuverdii eseri bile Trklerin en eski corafyas diye zikretmitir. Yazc-zade Ahmet Bicanm Acaib-i mahlkat' ve Drr-i meknunu hep byle masal cinsinden ayrntlarla dolu eserlerdir. Taeschner bunlar da corafya eserleri arasnda sayar.

    En ok hayvan ve bitkilerden bahseden bu gibi ansiklopedik eserlere Osmanl padiahlarnn rabet gsterdiklerini ve ileride bu gibi eserlerin ok kere Trkeye evrilmi olduunu greceiz. Mesela Mehmet Kad-i Manyas adnda bir zatm Ki t ab- Aceb-l-ucb' bu cins eserlerdendir. nce melekler ve eytanlardan bahseden bu eserin sonuna kk bir aritmetik kitab ilave olunmutur ki, bunun Osmanl Trklerinde Trke yazlan aritmetik kitaplarnn birincisi olmas pek muhtemeldir.

    Hsameddin Tokad adnda bir zat da, gkkua zerine kk . bir kitap yazm, fakat sonunda biraz ilme demen szleri iin, btn sylediklerim hep mezheb-i hkema zeredir (filozoflarn retilerine gredir), muttaki ve mteerler (gnahtan saknanlar ve eriat yolunda gidenler) buna inanmamak gerekir demeyi de unutmamtr.

    dirme nitelikleri dolaysyle Ortaan Heredot'u, yahut Araplarn Plinus'u> diye adlandrlm, kitaplar kaynak olmutur. Mesela Demiri Hayat-al-Hayavana Kaz- vin'den pek ok alnt yapmtr (Bkz. Kazvin: slm Ansiklopedisi Cilt VI S. 528- 532). Gene o dnemde, Anadoludaki ilk Trke tp kitaplarndan biri yazlmtr (Bkz. M. Koman: Abdlkadir: Mntehab, elebi. Sultan Mehmed'e ithaf Olunan Trke Tp Kitab, stanbul, 1949). Ayn yllarda yaam olan, metin iinde ad ve eserlerinden bahsedilen (sayfa 27-28) Mmin-zade Mukbil, gz hastalklar konusuna zel ilgi gstermi ilk Osmanl Hekimidir. Seluklu ve OsmanlIlarda btn Darifa Vakfiyelerinde hekim listesi iinde muhakkak ismi mevcut olan kehhal (gz hekimi) o dnemde gz hastalklarnn skl ve buna verilen nemi gstermektedir. Osmanl tbbmda gz hastalklar zerinde S. nver bir seri aratrma yapm ve bunlar N.F. Ayberk'in yaynlad Gz Klinii dergisinde 1943-1949 arasnda yaynlamtr. Konular sras ile yledir: Trk gz hekimliine ait notlar-Giri (Vol. 1, No. 1, 1943), Sinoplu Mmin bin Mukbil'in Zahire-i Muradiye ile Mifta-

  • Murat II. devrinde yaayp Fatih'in ilk senelerinde vefat eden Fethullah irvan, Semerkanttan Kastamonuya gelerek, orann beyi smail Beyin iltifatn grm ve orada kelam ve mantktan baka astronomi ve matematik okutmu ve bu suretle Bat Trkelinde yksek matematik ve astronomi balamtr. Bu retim esnasnda hocas Kad-zade'nin Ekl-t-tesis aklamasna haiye yazd gibi aminye de ayrca bir aklama yazmtr ki, son zamanlara kadar medreselerimizde makbul bir eser saylrd.

    Hicretin 800. senesinde, hayat hikayesini bulamadmz Mehmet bin Sleyman adl bir zat, Muhammet bin Musa Kemaleddin -d-Demir'nin (1344-1405), ortaada pek mehur olan, hatta 1906- 1908 yllar arasnda S.G. Jayakar tarafndan eksik bir surette ngilizceye evrildii gibi baka dillerde de zetleri karlm olan, Ha- yat-l-hayvan adndaki zooloji kitabn Trkeye evirmitir. Kitabn aslnn 773 ylnda tamamlanm olmasna gre, Trkeye ilk evirisi olmas gerektir. eviren, kitaba baz hikayeler ve haberler katm olduunu yazyor (Topkap Saray ktphanesi, Revan kk, 1664) [Ek-7], '

    30 OSMANLI TRKLERNDE LM

    hnnur ve Hazainssrur eseri hakknda (Vol. 1, No. 2, 1943), erafeddin Sabun- cuoiu Cerrahiye kitabnda gze ait bahislerin ve resimlerin izah (Vol. 1, No. 3, 1943) slam ve T_rk tababetinde gze ait anatomik resimler ve stat smail Saip Sencer (Vol. 1, No. 4, 1944). Hekimba/ Gevrekzade Haan ve Risale-i terih-l basariyesi (Vot. 1, No. 5, 1944) Amalar ve Krhaneier ve Manisada Saruhan Bey krhanesi (Vol. 1. No. 6, 1944), Tbbi Tekilatmzda gz hekimlerinin yeri-1 (Vol. 2, No. 1, 1944) Tbbi tekilatmzda gz hekimlerinin yeri-2 (Vol. 2. No. 2, 1944) arkta gze ve tesirine verilen nem (Vol. 2, No. 3, 1944) Ebu Said'in gz iltihabnda ruhi tedavisi (Vol. 4, No. 1, 1946) Sadreddin Konevi ve gz ars (Vol. 6, No. 6, 1949). Yukarda yayn sras belirtilen bu on bir makalede Onver, Osmanl tbbnda kehhallerin yetime tarz ve igal ettikleri yerden balayarak gz anatomisi, fizyolojisi, hastalklar ve tedavileri ile ilgili bilglieri derlemitir. Ayrca bu almalarda konu ile ilgili geni bir yazma kaynakas da verilmitir. (A.K.)

    [Ek-7] Demir'nin bu kitab Farsaya ve Latinoeye de (1664) evrilmitir. Hayat al-hayavan iinde Gfobetik sra ile bine yakn hayvann ismi geer; bunlarn bir ksm gerek bir ksm da hayaldir. Aslnda bu eser bir tr hayvanlar alemi ansiklopedisi gibi kabul edilebilir. Dier bir zellii de iinde pek ok folklorik maeryelin bulunmas ve says yzlere varan yazar ve eser adnn veriimi olmasdr. Bundan baka, IX. yzylda yaayan Abu Yusuf bn Ali Hizan'm Veteriner hekimlii ilgilendiren nemli bir eseri, Kitab al-Hayl val-Baytara da Trkeye evrilmise de eviri tarihi belli deildir. Bilinen nsha (Sleymaniye, Fatih 3533) 1536 da istinsah edilmitir. (Bkz. N. Erk: Veteriner Tarihi, S. 83-87, Ankara 1978). (A.K.).

  • Blm II

    FATH SULTAN MEHMET VE-LM

    Trifi yerde bitmez ara kan kibrn.A. H.

    Osmanl devletinin kuruluundan (1299) Fatihin tahta kmasna (1451) kadar geen bir buuk yzyllk bir srede, yukarki blmde grld zere, mspet ilimler, Osmanl Trkleri arasnda zel bir mevkie sahip olamam, fakat kelam, mantk, fkh, evvelce Seluklular medreselerinde olduu gibi, okutulmak bulunmutur. Bu arada mspet ilimler alannda matematik ve astronomide Kad- zade-i Rum ve tpta Hac Paa anlmaya deer eserler brakmlardr. Bununla birlikte, Fatihin tahta kmasyle beraber, mspet ilimlerin deilse bile felsefi ve ilmi dnn Osmanl Trklerinde gelitiine ahit olmaya balyoruz.

    Bu devrin ilmi faaliyetlerinin bir zetini yapmaya balamadan nce, Fatihin ilme kar gsterdii ilgi ve himayeyi arasz olarak sylemeyi lzumlu sayyoruz. Gerekten, Mehmet II. kklnde okuma ve yazmaya kar hibir eilim gstermemi ve hatta hocas Molla Gurannin kendisini azarlad ve tehdit ettii bile anekdot kabilinden tarihlerimize gemitir (bkz. Hammer, Devet-i Osmaniye tarihi, III, 237). Fakat, ocukluunda okumak ve yazmaktan holanmayan bu byk padiah, genliinde ortaalarn en byk ilim ve irfan koruyucularndan biri olmutur. Hatta, bo zamanlarn daima en yksek bilginlerle tartmalarla geiren Mehmet II., zellikle ilim ve felsefeye olan bu eilimini btn hayat boyunca gstermitir.

    Mehmet Il.'nin Bizans tarihilerinin tanklna gre Arapa ve Farsadan baka, brance, Keldance, Yunanca, slavca ve Latince de bildii sylenirse de, burada, Osmanl Trklerinde ilim tarihini ilgilendiren ve henz zmlenmemi bulunan bu mesele zerinde,

  • 32 OSMANLI TRKLERNDE LM

    biraz durmak lazmdr (1). G. Guillet, aada ad geen tarihinde (I. cilt,- 11) diyor ki, byk bir kuvvetle taKmin olunabilir ki, Des- poena Maria her eye ilgi gsteren bu vey oluna, sadece elence olsun diye, Yunan dilinde bir iki Hristiyan duas retmi bulunsun. Gerekten Srbistan despotu Yani Brankoviin kz, Fatih'in vey anas olan Despoena Marianm bu zeki vey oluyle megul olmu olmas pek mmkndr. Bundan baka Sultan Mehmet'in ocukluunda, sarayda rehine olarak tutulan Bizansl bir prens ve sonradan skender Bey adiyle n salan Arnavut prensiyle oynadklar . da sylenir. Onun iin sultann ocukluunda bu arkadalarndan biraz slavca veya Yunanca renmi olmas da dnlebilir. Fakat btn bu rivayetler gvenilir bile olsa, Mehmet II.'nin bu yabanc dilleri bildiini asla belirtmez. Tersine, Fatihin saraynda Rumca katibi (Grammateus) gibi yaayan mroz adal Kritovulosun Fatihin hayat zerine yazd ve Karolidi Efendinin Trkeye evirdii eserde Arap ve Acem edebiyatndaki tam bilgisinden baka, Yunan filozoflarnn Arap ve Acem dillerine evrilmi eserlerinden peripatetik ve stoikler denen felsefe retilerini inceler, renmek ve bilgisini geniletmek iin bu konular iyice bilenleri ve uzmanlarm retmen^olarak yanma alrd deniliyor (2). Gene Kritovulos (Trk. ev., s. 182), padiah hazretleri Farsa ve Yunancadan Arap- aya evrilmi olan felsefe eserlerini okur ve yce katnda bulunan bilginlerle bunlar zerinde konuur ve zellikle Aristo ve stoik felsefesiyle pek ziyade megul olurdu diye, Mehmet Il.nin dil bilgisi derecesine iaret etmektedir. te yandan Edward Gibbon, Plutark- hosun Mekur Adamlarn Hayat (Bioi) adndaki eserinin, Fatihin emriyle, Yunancadan Trkeye evrildiini bir yerde grdn syler (3). Bir de 1453 ylnda, Aragon kral Alfonsoya Nicolaus Sogun- dinus adnda biri tarafndan, Fatih hakknda verilen bilgiler arasnda sultann maiyetinde, biri Latince teki Yunanca bilen, iki heki

    mi) G. Guiliet, Histoire du Regne de Mohammed II. Empereur des Turcs, Paris, 1, 17; Spandouyn Castacassin, Le Pett Traite de torigine des Turcs, Paris, 1896; bu eserlerin hepsi Frantzesin Chronikhonundan aktarlmlardr.

    (2) Tarih-i Sultan Mehmed Han-i sni, stanbul, 1328, s. 6. Franszca tercmede bu cmlenin peinden ciddi matematik bahislerinde alkn ve vkf idi cmlesi de vardr (Mn. Hung. Histo, Script., s. 22).

    (3) Edward Gibbon, Dectine and Fail of the Roman Empire, edit. J.B. Bury, London, 1900, VII, 160. Gerekten, Plutarkhosun bu eserinin XIII. yzylda yazlm gayet gzel bir nshas Topkap Saraymda bulunuyordu (bkz. Henri Omont, Les Missions archeologiques Franaie en Orient, Paris, 1902 I, 256, 263). Bu nsha 1688 de saray hizmetinde bulunan bir talyan dnmesi vastasyle Fransa kral ktphanesine satlmtr ki, bugn Pariste Bibi. Nat. in Yunanca yazmalar arasnda, 1672 numarada kaytldr.

  • FATH SULTAN MEHMET VE LM 33

    min daima bulunduu ve bunlarn kendisine eskialar tarihini rettikleri de gemektedir (Villoisona gre, Notices et extraits des manuscrits, III, 2. 22).

    Bu rivayetlerden Plutarkhos'un eserinin Trkeye evrilmi olmas Kritovulos'un, Fatih'in, skender, Pompeius ve Julius Caesar'm hayailaryle ilgilendii kaydyle (bkz. Kritovulos, ayn eser, s. 16) byk bir olaslk iine giriyorsa da bu eviriye henz hibir ktphanede rastlanmamtr.

    Yine padiahn emriyle evrilmi olduu rivayet edilen eserlerden biri de Giovanni Maria Angiolellonun La breve narrazione de la vita et fatti del Sigror Ussan Cassano adndaki, Uzun Hasanm hayat ve bana gelenler zerine olan eserdir. Bugn Fatihin ktphanesinde asln, Ayasofya ktphanesinde kendi emriyle yaplan tercmesini bulduumuz Ptolemaiosun corafyas da bu eitten eserlerdendir (aaya bkz.). u bilgiler zerine, Arapa ve Farsa bilen padiahn bu dillerdeki eserlerden hibirinin Trkeye evrilmesini emretmedii halde Yunanca ve baka yabanc eserleri evirtmi olduu gz nne alnrsa kendisinin ne Yunanca, ne de baka Bat dillerini bildii sonucuna varlabilir. Bundan baka, eer byk bir bilim koruyucu olan Mehmet II. bu dilleri de bilseydi, stanbulun fethine kadar Bizans ktphanelerinde kalm olan Yunanca ve Latince yazmalardan daha fazla faydalanma yolunu bulacandan phe etmek kabil deildir.

    Gerekten bu yazmalardan byk bir ksm Topkap Saray ktphanesinde saklanmtr. Bu ktphanede bulunan slam dilleri dndaki yazmalardan, birinci defa olarak Safdh Dominico Yeru- almi adnda Hristiyanla dnm bir Yahudinin raporuyle, Avrupa haber almtr. Bu zat Murat IlI.n 1575-1593 yllan arasnda zel hekimliinde bulunmutur. 1611 tarihli olan raporda Topkap Saray ktphanesinde 120 kadar yazma bulunduu yazldr (1). te yandan bir talyan dnmesi, 1685 ylnda, 185 kadar Yunanca yazma-

    *nm saray ktphanesinden satldn, mphem bir yolda sylemektedir. Bu yazmalar hakknda en faydal aratrmalar 1888 ylnda Fr. Blass ve 1906da Uspenski, 1920de Jean Ebersolt (Mission archeo- logique de Constantinople) taraflarndan yazlmtr. Nihayet 1929'

    ' ylnda Mzeler Genel Mdr merhum Halil Etem Beyin davetiyle, Berlin niversitesi profesrlerinden Adolf Deismann stanbula gelerek, uzun uzadya incelemeler yapm ve bunlarn sonucunu For-

    (1) H. Omont tarafndan yaynlanan belgelere gre, bu yazmalarn says 1687 ylmda 200 kadardr (bkz. H. Omont, ayn eser, 252-259; Emil Jacobs, Untersuchun- gen fiir Geschhichte der Bibliothek in Serai zu Konstantinople, Heidelberg, 1919).

    OT 3

  • 34 OSMANLI TRKLERNDE LM

    schungen und Funde im Serail ad altnda bir kk kitap halinde yaynlanmtr ki, bu ayrntlar ksmen biz de bu kitaptan aldk.

    Deismann'a gre, bugn Topkap Saraynda Mehmet II. ktphanesi denilen kitap koleksiyonunda slam dilleri dndaki yazmalarn says 587yi bulmaktadr. Bu yazmalardan 75i XI.-XV. yzyllardan kalma olduu iin, bunlarn Fatih tarafndan stanbulun fethinin arkasndan toplanm olduu az ok bir ihtimalle kabul olunabilir; bu 75 yazma iinde matematik ve fizik bilimler zerine olmas dolaysyle, bizi burada ilgilendirecek 15 kadar yazma vardr. Yalnz Uspenski ve Cambridge ktphanecilerinden Stephen Gaselee tarafndan, Galenosa ait tbbi bir yazmann varl haber verilmekteyse de, bu nsha bugn elde deildir. teki yazmalar, zellikle Kutsal Kitap ve eitli Incillerle bunlarn tefsirine dair eserlerdir; bu arada, gramer ve tarihe dair bir iki yazma da bulunmaktadr. Tarihi yazmalar arasnda btn dnyada tek nsha olan Sultan Mehmetin Hayatna Dair Kritovulosun yukarda ad geen eseri vardr (1).

    Fatihin slam dilleri dndaki eserleri iinde toplayan ktphanesinde bizi ilgilendiren en nemlisi hi phesiz Claudius Ptolo- maios, yani Dounun Batlamyus diye tand byk astronomi ve corafya bilgininin Tt]topata adndaki mehur eseridir. Fatih, Ege. denizinde Venediklilerle yapt ve kazand savatan (1464) stanbul'a dnp, 1464-65 kn yeni yaptrd Yeni Saray denilen Top- kap Saraynn tamamlanmas iin harcadktan sonra (bkz. Kritovu- los, s. 181), ilkbaharda yeniden savaa balamak arzusunda iken, ordunun yorgunluu sebebiyle yaz ve sonbahar da saraynda geirirken, bu eserle_pek megul olmutur. te bu yaz srasnda etrafna bilginleri toplayan Fatih, Bizanstan kalan kitaplar arasnda Ptole- maiosun corafyasn bulmu ve Trabzonlu Gorgios Amirutzes'le birlikte incelemitir (2).

    (1) Bu eser, 1859, 19 eyllnde Rusya sefiri C. Tischendorf tarafndan Hazine-i Hmayunda kefedilmitir. Saray ktphanesi Avrupal bilginlerin oktan dikkatini ekmi ve bu yolda birok aratrmalar yaplmtr. (Bu aratrmalar hakknda en mufassal bilgiler iin bkz. Emil Jacobs, ad yukarda geen eser; bir de .B. Tavernier, Nouvelle relation de linterieur du erait du Grand Seigneur, Paris ,1675). ok arzu edilir ki s,aray ktphanesi iin btn Trk ve Avrupa kaynaklarna mracaat edilerek bir monografi hazrlansn.

    (2) Rumca ad Amirukis olan ve XV. yzyl bamda Trabzonda doan bu zat filoloji, felseef ve zellikle ilahiyatta n kazanmt. Henz nemli bir mevki almadan imparator Yani Palelog VIII. ve Kardinal Bessarionla birlikte Ferrara ve Floran- saya giden (1437) bu gen filozof, Floransa Sinodunda Ruh-iil-Kudsn baba ve ouldan meydana kt zerine verdii tezle mehur olmutur. Felsefede Aristo mesleine iddetle balanm olan Amirutzes stanbula dnnden (1440) sonra Trab-

  • FATH SULTAN MEHMET VE LM 35

    Bu eserden bugn iki nsha saray ktphanesinde bulunmaktadr. Deismann tasnifinde 27 numaral mecmua, Ptolemaiosun rrjtypacpya] y/ja, yani corafya rehberi, adl mehur kitab ile Dionysios Periegetesin (1) Oaouj.svg T:spi7j'f7]ag, yani yeryznde dolatrma, adndaki kitabm ihtivaetmektedir. Bunlardan birincisi 1-83 varak, kincisi ise, 89-106 varaktr; 63 kadar da harita vardr. Deismann bu yazmann 1421 ylnda Ayasofya kilisesine papaz Jozef Bryennos tarafndan hediye edilmi olmas ihtimalinden bahseder. kinci yazma ise, 57 numarada kaytl, Ptlemaios'un ayn corafya kitabdr; XIII. yzyldan kalma olup, pek fena bir haldeyken, 1922 ylnda Halil Eteni Beyin himmetiyle, 4 hafta sren bir almayla tamir edilmitir. Eser 57,1x42 boyunda byk 122 varaktan ibarettir. Bunlardan biri dnya haritas olmak zere, 27 varan pek mkemmel bir surette renkli olarak izilmi haritalar tekil etmektedir.

    Bizi burada ilgilendiren taraf, Fatihin ktphanesinde bulunan bu iki Ptolemaios corafyasndan nce ancak birinciyi grd ve kincinin 1465 ylndan sonra tedarik olunduu noktasdr. te Fatih 1465 yaznda bu eserle ciddi bir surette megul olmu ve Arap-

    zona giderek, Trabzon imparatoru David Komnenin yannda bamabeyincilik (pro- tovestiarius) hizmetini Trabzonun dmesine kadar (1461) yapmtr. Oradan stanbula gelerek (1452), Ayasofya'da Latin ve Ortodoks kiliselerinin birletirilmesi iin yaplan byk toplantya da katlmtr. Nihayet 1461de Trabzon imparatoruyla birlikte Mehmet II.e esir den filozof padiahn en has nedimlerinden biri olduu gibi bir rivayete gre padiahla Hristiyanlk inanlarna dair bir tartmadan sonra slaml kabul etmitir. Fakat kendisinin slaml kabul ettii rivayeti kesin olmayp, belki bir olunun Mslman olduu ve Mehmet ismini ald daha belgelidir. Fatihle olan tartmas zerine bir diyalog bulunduu sylenirse de, elimize gememitir. Fatihe pek bal olan filozof ona methiye yazmtr ki, bunlar Atinada Deltion mecmuasnda 1885-1889 yllarnda, Sp. Lampros tarafndan, yaynlanmtr. Bu ^kasideler Yunan iir tarihinde belirli bir kaideye gre kullanlan kafiye iin ilk rnektirler. Amirutzesin hayatna dair en yeni toplu bilgi, yeni Yunan Ansiklopedisinde (Enkylopedikon Lexi- con) bulunmaktadr; bu bilgiyi zetleyen Deismann hibir kaynak gstermeden Ami- rulzesin Fatihin teyze olu olduunu yazyorsa da bu, hi phesiz doru deildir.

    Kritovulos, Amirutzesten bahsederken kendisinin, belagat ve iirden baka, matematikte, zellikle geometri ve nazari aritmetikte bilgi sahibi olduunu katyor (Kritovulos, Trke eviri, s. 156). Amirutze 1475 ylnda vefat etmitir. Kendisinin en az iki olu olduunu, bunlardan Vasil a'dmdakinin esaretten kurtarlmas iin Edirneden Kardinal Bessariona yazd bir mektuptan anlyoruz. Yeni Rum hikyelerine gre bu olu sonradan Mslman olarak Mehmet adn alm ve Arapay pek iyi rendikten sonra Fatihin emriyle Hristiyan ncilini Arapaya evirmitir. Bu eviri saray ktphanesinde bulunamamsa da, G. Toderini 1781-1786 yllarnda sarayda byle bir kitabn varlm iitmitir (bkz. G. Toderini, Letteratura Turchesca, Venitia, 1788, 11, s. 460). Amirutzesin matematikteki bilgisini, kresel genler zerine bir problemin zmn gsteren bir kk eserinin Johann Verner tarafndan De hisguae geographiae adesse debent ad ile Latincsye evrilmi olmas dahi gstermektedir.

    (1) sadan nce I. yzylda yetimi ve dnyay tarif eden lakabyle anlm bir yazardr. Bilimsel deeri bulunmayan bir corafya manzumesi de vardr.

  • 36 OSMANLI TRKLERNDE LM

    aya evirisini Amirutzese emretmitir. Bu yln yazn hep bu eser zerinde almakla geiren Amirutzes ve olu, hem kitab Arapaya evirmiler, hem de belki Rumca ve Arapa isimlerle yazlm olan dnya haritasn da Fatihin bu emri zerine tamamlayarak, padiahtan byk ihsanlar almlardr. Bu harita ne yazk ki bugn saray ktphanesinde yoksa da, sonradan belki baka bir yerden kaca midim besleyen Deismannm bu midine biz de katlrz.

    Ptolemaios corafyasnn Arapa evirisi ise,- 2 nsha olarak, Ayasofya ktphanesindedir (No. 2610 ve 2596). Bu Arapa evirilere nce Deismann, Vatican ktphanesi memuru rahip Josef Fi- scherden ald bilgi zerine, dikkati ekmi ve gerekten, 1929 ylnda stanbul Edebiyat Fakltesi Arap ve Fars filolojisi profesr H. Ritter'in yar dimiyle bu iki Arapa eviri meydana karlmtr (bkz. Der slam, XIX, 1/2, 38). Bunlardan birincisinin (Ayasofya, 2596) balangcnda evirinin Fatihin emriyle Yunancadan Arapaya yapld aka yazldr. Fakat iinde haritalar yoktur. kincisi (Ayasofya, 2610) Ptolemaios'un haritalarm ihtiva eder. Bu Arapa eviri Msrl Prens Yusuf Kemalin, Monumenta cartographica af- ricae et egypti (Leiden) adiyle yaynlad serinin ikinci cildinin birinci fasiklnde kmtr.

    Fatih'in saray ktphanesinde bu corafya kitabnn Jacobus Angelus tarafndan Latince bir evirisinin pek doru bir nshas ha- ritalaryle birlikte 2414 numarada bulunmaktadr. Bundan baka yine Ptolemaiosun mehur astronomi kitab olan Elmacestimn (Al- mageste; t] \itya.X-q aovrat yahut Matematiki syntaxis) skenderiyeli Theon ve Pappos taraflarndan yaplan aklamalaryle Bizansl Proclosun Hypotyposis, yani zet ad altnda, yazd aklamas ve Johannes Philopones'in usturlap kullanma usulne de dair eseri, Geminosun astronomiye, Apolonyosun Konika adnda konilere dair bir eseriyle Serenosun yine matematie dair iki eseri imdi ktphanede mevcuttur (bkz. Deismann, ayn eser, s. 77). j

    Ktphanedeki teki mspet ilimlere ait olan yazmalardan bahsetmeden nce, yine corafyaya ait daha eski tarihli bir eseri sylemek lazmdr.' Bu eser Floransah Francesco Berlinghierinin Ptolemaios corafyasnn talyanca terza rima usulyle, manzum evirisidir. Eserde olduka iyi baslm haritalar da vardr. 1480 ylnn sonunda kitabn ikinci yapranda Fatihe hitaben bir ithaf yazlm, fakat Fatih 3 mays 1481de vefat etmi olduundan eser bu defa ikinci bir ithaf mektubuyle Beyazt H.a gnderilmitir. Bu kitabn, bir incunable, yani 1500 ylndan nce baslm gayet nadir bir eser olmasndan baka bizi ilgilendiren taraf, Fatihin mspet ilimlere olan ilgisi ve ilim koruyucusu meziyetinin talya'da dillerde do-

  • FATH SULTAN MEHMET VE LM 37

    latm ve yazarn eserini kendi byklerinden nce hemen Fatihe gndermek arzusunda olduunu belirtmesidir (bkz. Sultan Beyazt'a yazlan ithaf mektubu, Deismann, ayn eser, s. 109). Deismannm iddetli srarlar sayesinde Topkap saraynda meydana karlan bu kymetli eserlerin haritalar yazk ki, rutubetten birbirine yapm bir halde bulunmutur (1). Fatihi corafya ve haritalara olan ilgisinden bahsederken incelemeye deer bir nokta dikkatimizi ekmitir. Abdlhamit II. zamannda stanbul'da alan Dr. A.D. Mordtmann, adnn Latinceye evirisi olan Caeditius takma adiyle ve Anelen Plan de Constantinople unvanyle ufak bir risale ve bir stanbul plan yaynlamtr (stanbul, 1889?, Lorentz-Keil Kitabev). Bu plan, zerindeki kayda gre, 1566-1574 yllar arasnda, Venedikte baslm ve altna ssleme olarak birinci padiahtan on birinci padiah SelimII.e kadar gelen padiahlarn madalyon iinde resimleri konulmutur. Bu resimlerden plann yukark seneler arasnda basld anlam kmaktaysa da, dikkatle incelenirse, gsterdii binalar arasnda Fatih zamanndan sonra yaplan camiler, medreseler ve baka yaplardan hibiri bulunmadna ve ancak Fatih camii ve medresesiyle yeni ve eski saraylarn gsterilmi olduuna gre, bu plann aslnn Fatih zamannda izilmi olduu tahmin edilebilir. A.D. Mordtmann daha ileriye giderek plann, Fatihin' emriyle ve Bizansn Trklerin eline geip payitaht olduktan sonra kazand yeni binalar gstermek amacyle yukarda ad geen Amirutzese yaptrldn iddia ediyor. Hatta Dr. Dickson adnda bir zatm saray ktphanesini gezdii srada, byk bir stanbul haritas grdn ve hafz- kt- bn bu planm Trabzonlu bir mhendis tarafndan Fatihin emriyle yapldm ve zerindeki baz yazlarn Fatihin el yazs olduunu sylediini de ilave ediyorsa da, esas plan bugn mevcut deildir (basl risale ve plan iin bkz. niversite ktphanesi, 902/6, 496.11, c. 11). On birinci padiaha kadar olan sslemelerin sonradan ilave edilmi olduu pek kolay anlalr.

    Albert Gabriel, Syria, cilt IX, s. 331 de, Sefer-i Irakeyn adl bir eserden bahsederken bu haritann 1540ta Venedikte baslan ve Va- vassore plan denilen plan olduunu sylemektedir. Hangi tarihte baslrsa baslsn, bu plan XVI. yzyl ortasndaki, stanbulu gstermekten ok uzaktr. [Bkz. Ek-26, sayfa 97].

    Bu ktphanedeki mspet ilimlerle ilgili eserler hakknda bilgilerimizi tamamlamak iin, Euklidisin geometrisinin, birok Yunanl yazarlara ait astronomi eserlerini toplayan bir mecmuam, talara

    (1) Sayfalar sonradan ayrlmtr.

  • 38 OSMANLI TRKLERNDE LM

    ve hayvanlara ait bir yazmann ve Aristonun mehur Olma ve Bozulma zerinde eseriyle Zooloji kitabnn bulunduunu da sylemek lazmdr. Bunlardan baka Homerin Iliadasyle Hesiodosun Theo- gonyas, bir de Diogenes Laertenin nl filozoflarn hayat zerine olan eseri de, Yunanca yazmalar arasndadr. [Ek-8].

    Saray ktphanesinde bulunmu olan, fakat Deismann tarafndan ad verilmeyen Yunanca yazmalardan birinin de, bu defa Franszca tercmesi, Les Opuscules math6matique de Didyme, Diophane et Anthemisius adl bir eserde, Paul ver Eecke tarafndan, 1940'ta Paris-Brugesda yaynlanmtr. Bu yazmadan stanbul Saray ktphanesinden kan Diophanes'in olup, baz yzeylerin, dairelerin, cisimlerin, krelerin ve silindirlerin llerini belirtme zerine problemleri iine alr. Yazar, ver Eecke'ye gre znikli bir ziraat uzmandr; sa'dan nce I. yzylda yaamtr; fakat Isis mecmuasnda (No. 91, 1942, s. 639) yazlan bir eletiride, yazarn j eviren tarafndan iznikli Diophanesle bir tutulmas doru grlmeyerek; eserin mehur matematiki Diophantusun gibi gsterilerek, uydurulmu olduu sylenmektedir. Ama hesaplarn esasnda Archimedes esaslar gze arpmaktadr. teki yazmalarn, eletiriyi yazan zatn dedii gibi, Topkap Saray ktphanesiyle bir iliii yoktur.

    te Fatih, bu filozof Amirutzes ve olundan baka Batl baka baz bilgin ve sanatlar da payitahtnda toplamt. Bunlardan biri arkeoloji merakls bir tccar olan Cyriacus Pizzi Colli adnda ve fakat daha ziyade, Anconal Cyriacus diye tannan bir zattr. 1391 ylnda doru doan bu zat doduu ehrin belediye yeliim ve ticaretini brakarak, eski eserlerin incelenmesine kendini vermi ve Douda, Msr'da, Habeistanda birok geziler yapt gibi stanbula da gelmitir. Kendisinden kalan tek eser gezileri ve grd eski antlar zerine yazd birka mektuptan ibarettir. Fakat bizi ilgilendiren nokta kendisinin 1452 ve 1454 yllar arasnda Fatih'in saraynda bulunmu olmasdr. Gerekten, evvelce Topkap saray k-

    [Ek - 8] Bizansta kltr hayat ve yksek mektepler zerinde, bu eser ikinci basksn yaptktan sonra eitli incelemeler yaplmtr. Bunlar arasnda yazarn da almalar vardr. [Bkz. Adnan Ad var: Bizans'ta Yksek Mektepler, Tarih Dergisi Cilt V (1953) S. 1-54; Adnan Advar: stanbul'un Fethi Srasnda Bizans ve Turk Kltr Vaziyeti Tarih Dergisi Cilt VI (1954) S. 1-14], Konumuzla daha yak.'n likileri asndan tp ve matematik konusunda da baz aratrmalar vardr. [Bkz. Hamit Dilgan: Bizans'n Matematik Kltr, stanbul 1963; Semavi Eyice: Bizans Devrinde stanbul'da Tababet. st. Tp Fakltesi Mecmuas, Cilt 21 (1958) S. 657-681J. Genel anlamda Bizans bilim dnyasn, karlatrma yntemi ile bilim tarihi asndan inceleyen Tekeli'nin aratrmas, gerek kapsad dnem gerekse kaynak deerlendirmesi bakmndan nemlidir. [Bkz. S. Tekeli; Modern Bilimin Douuna Bizans'n Etkisi, Ankara 1975], (A.K.).

  • FATH SULTAN MEHMET VE LM 39

    tphanesindeyken Abdlhamit II. zamannda Macar kral Mathias Convinus a ait baz kitaplarla birlikte Budapete niversitesine hediye edilen bir yazmann arasndan kan imparator Justinianusun atl heykelinin resminin kar sayfasndaki yaznn Cyriacus tarafndan getirilen mrekkeple (1), yazldna dair bir kayt bulunmasndan ve bir de 1454 ylnda Milano'da Francesco Filelfo adnda birinin kaynvalidesiyle kzlarnn azat edilmesi iin, Fatihe yazd bir mektupta Cyriacus'tan sarayda katip olarak bahsedilmesinden anlyoruz ki, bu zat o yllar arasnda stanbulda bulunmaktayd (Filel- fojun ricasn Fatih hemen yerine getirmi ve kaynvalidesiyle kzlarn esirlikten kurtarmtr). Hatta baz yazarlar, Justinianusun heykelinin resminin de Cyriacus tarafndan yaptrldm ve imdiki Ayasofya meydannda bulunan bu heykelin stanbulun fethinden sonra Fatih tarafndan yklmak suretiyle deil, usulca yerinden indirilerek yakndan resminin yapldn sylerler. te yandan Zorzi Dolfinin Venedik vakayinamesinde 1452 olaylar arasnda, Ciacomo Langustonun raporuna dayanarak Fatihin her gece Roma tarihini ve baka tarihleri, yannda bulunan Cyriacusa okuttuu yazlmaktadr. Ksacas, modern arkeolojinin kurucularndan saylan bu Cyriacus 1452 ve 1454 yllan arasnda Fatihin yannda bulunmu ve onunla birlikte stanbula girmitir (bkz. Emil Jacobs, Cyriacus von Ancona und Muhammed II., Bizanstinische Zeitschrift, XXX, s. 197- 202). Bundan baka doum ve lm tarihi kesin olarak bilinemeyen, fakat 1524 ylnda henz sa olduu tahmin edilen Italyal Giovanni Maria Angiolello da, Fatihin olu ehzade Mustafann maiyetinde, Uzun Haan muharebelerine katlm ve yukarda ad geen eseri yazmtr. Bir rivayete gre, Fatihin hayatna dair, hem Trke, hem talyanca yazd baka bir eserden dolay padiahn byk iltifatn kazanmtr. Kendisi sarayda nl ressam Gentile Belliniye rastlam ve ona dair bir iki satr yaz brakmtr (bkz. C. Naude, Addition Vhistoire du roy Louis XI., Paris, 1630, s. 287).

    Venedikli ressam nl Gentile Bellininin, 1479-1480 yllarnda stanbula gelerek, sarayda yaayp Fatih'in resimlerini ve baka baz resimler yapt bilinmektedir. Fatihin, resmi Londrada National Galleryde bulunuyor. te yandan Fatih, Veronal ressam ve madal- yac Matteo DPatsiyi Venedik Cumhuriyetinden istemi ve kendisi hemen gnderilmitir. Bugn Paris milli ktphanesinin madalyalar kabinesinde bulunan Fatihin resmini tayan gm madalyay bu madalyacmn yapt sylenirse de, bunu belgelemek

    () Johannes Darius seripsit atramento miniphirii (?) per ipsum Kriaco Aconi- taus, ad scribendum adducto.

  • 40 OSMANLI TRKLERNDE LM

    mmkn olmad gibi, Trkiyeye dair baka bir eseri de bulunamamtr. Fakat stanbula geldii ve Venedik Doju Pandolphe Ma- latestamn bir mektubunu ve bu mektubu kaleme alan Robert Vol- turionun Fatihe takdim ettii Re Militana adndaki askerlie, dair kitabn birlikte getirdii bu mektuptan anlalmatadr (bu sanatlar iin bkz. L. Thuasne, Gentille Bellini et Sultan Muhammed II., Paris, 1882, s. 18 vd.).

    * # #

    Fatih zamannn dnce akmlarn ak bir ekilde anlayabilmek iin, padiahn dini ve felsefi dnceleri zerine baz bilgiler vermek faydasz deildir. Trk ve Bizans kaynaklarna gre, Fatih, ta genliinden beri din ve metafizik hususunda byk bir merak ve tecesss gstermitir. Mesela Hurufler tarikati dervilerinden baz kimseler Trkiye'ye gelerek, padiahn iltifatna mazhar olmular ve sarayda oturmaya balamlardr. Fatih'in bunlarla sk fk mnasebetlerini gren vezir-i zam Mahmut Paa, Edirne mfts ve mderrisi Fahreddin Acemye durumu anlatm ve padiah Hu-

    ruflie eiliminden alkoymak iin bir are bulmasn rica etmi. Bunun zerine mft bu dervilerin szlerini paann konanda gizli bir yerden dinledikten sonra ortaya kp, kendileriyle tartmaya balaynca, kap saraya sman bu adamlar oradan zorla alarak, camide inanlar aleyhine verdii bir vazm arkasndan onlar ahaliye yaktrmtr (bkz. akaik, Trk. ev., cilt I, s. 82). Biraz masals bir yolda anlatlan bu hikaye, Fatihin dinin eitli, hatta he- terodox mezheplerini renmek iin merak ve tecesssn gstermesi bakmndan nemlidir (1).

    te yandan padiahn, lmne kadar metafizik meselelerin tartlmasndan haz duyduu da bilinmektedir. Mesela zamann iki byk bilgini Hoca-zade Muslihiddin Mustafa ile Molla Mehmet Zeyrek arasndaki tevhit zerine bir tartma kendi huzurunda tam alt gn devam etmitir (bkz. akaik, Trk, -ev., I, 143) X2).

    (1) Bu yakma olayna dair o devrin ranh airlerinden olup, Murat II. zamannda Trkiyeye hicret eden, ve manzum bir Tevarih-i l-i Osman yazan Hmidnin vezir Mahmut Paaya takdim ettii Faris bir kasidede nihal-i ehli- isyann ve h- hk-i hazlnn paann ate-i kahryle yakldn syleyen paralarn kenarna divannda Farsa olarak (Huruflerin yaklna iaret) yazlm olmas bu olayn doruluunu ve bu ite balca etkenin Mahmut Paa olduunu anlatr (bu kayd Fuat Kp- rinn yardmlaryle buldum).

    (2) Pariste her sene ilmi bir mesele zerinde bir haftalk tartma tertip eden Centre de Synthese de 1937 ylnda Osmanl Trklerinde ilme dair yaptm bir konumada bu noktay da anlatmtm. Dinleyenlerden biri, Sizin Sultan Mehmet, synthese haftasn bizden nce kurmu diye latife etmiti.

  • FATH SULTAN MEHMET VE LM 41

    Bizans ve Avrupal tarihilerin yazdklarna gre, Fatih stanbulun fethinden sonra Hristiyan diniyle de ilgilenmitir. Mesela fetih srasnda stanbul patrii bulunan Gennadius Scholariusla Pamma Khristo manastrnda (Fethiye camii) Hristiyan akaidi zerine tartmaya girimi, bir tercman araclyle, Hristiyanln en esasl akidelerinin aka ve cesaretle anlatlmasn istemi ve hatta bu uzun aklamalarn yazya dklmesini rica etmitir (1). Bu yaz sonradan Mahmut elebinin babas Karaferye kads Molla Ahmet adnda biri tarafndan Trkeye evrilmitir. evirinin bir nshas Martin Curusiusun Turco-Graeciae adndaki eserine Latin ve Yunan harfleriyle alnmtr. Osmanl yanmdan Aristarki Lo- gofet Bey o kitaptan ald eviri kopyasn Ebz'ziya Tevfik merhuma vermi, o da Mecmua-i Ebzziyada (1329, cz 98) Akaid-i Hristi- yaniye bal altnda yaynlamt. Sonradan, Paris Dou Dilleri okulundaki rencilerimden Dr. Aurel Decei, Berlin ktphanesindeki (Cat. Pertsch, 512) bir eviriyi Bkrete Versiuna Turceascca Confesiuni Patriarhuluni Ghenadie il Scholarios ad altnda yazd gzel bir monografide tpkbasm halinde yaynlamtr. Bu iki nsha arasnda u fark vardr ki, Deceinin nerettii Berlin nshasnda bir nsz bulunuyor. Ebzziya tarafndan alnmayan bu nszde Fatihin patrii huzuruna arp Hristiyan inanlarn sorduunu, bu sorunun karln patriin yazp Mahmut elebinin babas Karaferye kads tarafndan Trkeye evrildii ve Rumlarn iyi Trke bilmedikleri iin ele geen nshalarn yanl olduu ve bu yanllarn byk bir zahmetle Eflak voyvodas Matta Bessaraba Beyin (1633-1654) adamlarndan Msrl Yanaki tarafndan Tergovitada dzeltildii yazldr. Bu yazma Neme tercman Yusufun arzusuyla ad bilinmeyen biri tarafndan 1056 ylnda kopya edilmitir. Sonunda yine Ebzziyanm almad bir para vardr ki, bunu olduu gibi alyoruz:

    Kaankim Sultan Mehmed bu Hristiyanlarn dini byle olduunu ve bu minval zere din tuttuklarn iittii gibi taaccbe vard ve bunun kelmna ve ilmini ve hak idine fehmi oldu ve bu cevaplar bir nice ald ise ylece verdi ve cmleyi gerei anlad ve feh- meyledi ve Hristiyanlarn dininden yana gerektir deyu ve bunlarn din esrarnn hak idini ve mucizat eylediine bir ekki ve phesi olmadna. Amma pak ve mnevver altn gibi gayetle Hristiyan cinsini sevdi ve ho gredurdu ve emir verip azim yasaklar ey

    (1) Migne, Patrologie Grecge, CLX, 319-343; Migne, Excerptm ex patriarchia Constantinopolos historiae, stun 311; Kimrael, Libri symbolici ecdesiae orientalis, Jena, 1843, Prologue VII.

  • 42 OSMANLI TRKLERNDE LM

    ledi ki her kim bir Hristiyam rencide veyahut avamlk ederse azim azap oluna. Hemen Sultan Mehmed yalnz kendi sevmek deil lkin cmle Mslmanlar severlerdi, ann iin yani sultan ile muhabbet ettii iin ve dahi azim ferah ve srr ettirdi ki byle cins agar (?) sultan olduuna yani padiah olduuna temme temmet.

    Patrik Georgios Gennadius, Bizansn en son mehur bilginiydi. Latin kilisesi aleyhindeki polemikleri pek mehurdur. Fatih tarafndan patrikilikte braklm ve be yl sonra istifa ederek, Serezde Prodromos manastrna ekilmitir (lm. 1469). stanbul'un fethinden sonra da Roma kilisesine kar polemiklere devam ettii gibi iki Trk bilginiyle Hristiyanlk zerine henz yaynlanmayan bir diyalogu daha vardr (bkz. Krumbacher, Handbuch der Alter- tumswissenschaften, IX, 1, 120).

    Hristiyan akaidine dair Fatih'in huzurunda ikinci bir tartma da patrik Maxim Mantel'le olmu ve bu tartmann zaptm padiah patrikten istemitir (bkz. G. Gillet, L'histoire du regne de Moham- med II., 135-142, 270). Fatihin metafizik konulara kar iddetli ilgisini gsteren olaylardan biri de, eer Bizans kaynaklarna inanmak gerekirse, merak - ve tecesssn gidermek iin bir mezar atrma hikaj^esidir:

    Ortodoks kilisesine gre, aforoz edilmi olduu halde lenlerin cesedinin bozulmadna dair bir itikad duyan Fatih, byle bir ahsn mezahnm alp baklmasn istemi ve gerekten byle bir mezar, gnderdii memurlar huzurunda, papazlar tarafndan almtr. Bana kalrsa ihtiyatla karlanmas gereken bu ve buna benzer hikayeler ve bilgiler Bizansl ve Avrupah tarihileri Fatih ne Ms- lmand ne de Hristiyan iddiasna srklemitir (bkz. pandouyn Cantacassin, ayn eser, s. 202-205). Hatta G. Gillet Padiah hibir dine inanm deildi diyor (bkz. ayn eser, s. 18). Biraz daha aada yazar, insanlar ancak erdem ve kadere iman etmelidirler diyen Mehmet Il.in olu Beyazt, ayn terbiyeyi almamtr szlerini katmaktadr. Btn bu rivayetlerin en doru aklanmas padiahn dogmatik bir dindar olacak yerde eletirici bir fikre sahip, belki biraz da pheci bir dnr olduunu kabul etmekle mmkn olabilir. Herhalde Fatih hakknda Avrupada o zaman hasl olan bu fikirler ok yaylm ve hatta edebiyat ve hayale dkn papa Pius II.u Fatihe hitaben bir mektup yazarak, Hristiyan dinini kabul ederse onu btn Dounun ve Bizansn imparatorluuna nasbedeceini bildirmeye vardrmtr.

    Padiaha hitaben yazlan Latince bu mektup, sonuna kadar okunmas ricasyle balyor ki, byle bir ricann, eer mektubun 1642 satr tuttuu gz nne alnrsa, pek yerinde olduu anlalr.

  • FATH SULTAN MEHMET VE LM 43

    Mektubun bir yerinde seni btn lmllerin en byk, en gl ve en nls yapmak iin kck bir ey kfidir. O ey nedir diyeceksin; bunu bilmek g deildir: Seni vaftiz etmek iin birka damla su. Bundan sonra seni btn Dounun ve Bizansn imparatorluuna nasbedeceiz deniliyor. Tabii bu mektup ne Fatih'e gnderilmi ne de Fatih buna karlk vermitir. Ama mektubu yazan papa kendi mektubuna Fatihin azndan bir de cevap uydurmutur. Esasen daha byle bir iki mektup ve Fatihin cevaplar, bakalar tarafndan da uydurulmutur. Zaten byle mektuplar uydurarak yine uydurma cevaplar vermek, XV. yzylda moda olmutu (bu mektup ve cevap iin mkemmel bir bibliyografya L. Thuasnem ad yukarda geen eserinde vardr, s. 28-31). Ksacas, Fatihin Doulu ve Batl ulema ile olan ilikileri zerine u uzun fakat lzumlu ara- szden sonra unu syleyelim ki, bu. padiah, insann bilincinde bir Dou-Bat adam kavram yaratmaktadr. Deismann bu fikri, A.D. Mordtmann'm ad yukarda geen eserinden aldn sylerken, u gzel szleri yazyor:

    Nihayet bu saray ktphanesini (Fatihin ktphanesi), dnya tarihinde bir dnm noktas yarattktan sonra, Dou ve Batnn kapsnda durarak, bu iki lemin kltrn kendinde toplayan layik bir insann miras gibi saymak lazmdr. Bu gzel szlere katlmayacak bir Trk tarihisi mevcut olmamakla birlikte unu da katmak isteriz ki, eer Mehmet II, savalardan daha fazla zaman artrabilmi ve eskialar ilim ve felsefesini daha fazla incelemi olsayd Trkiyede ilim rnesansmm XIX. yzyla kadar kalmayacana inanlabilir. [Ek - 9],

    * # *

    [Ek-9] Fatih'in hayat, Kiilii ve icraat zerinde gerek Trkiye'de gerek d lkelerde pek ok yayn mevcuttur. Bunlara zellikle 1953'den sonra yenileri ilave edilmitir. Son yllardaki yabanc yaynlara bir rnek olarak F. Babinger'in Mehmet der Eroberer und seine Zeit, (Mnchen 1953) isimli kitab zikredilebilir. Ad gecen eser, bugne kadar kaynaklarnn yaynlanmam olmasna ve bazen yazarnn tarafsz olmamasna ramen dikkati ekecek bir deerlendirmedir Fatihin kiiliini ortaya koyabilmek iin baka bir imkn da kendisi ile ayn zamanda yaayanlarn fikirleridir. Bu adan A. Pertusi'nin stanbulun fethi zerinde adalarnn grleri ve bu olayn dnyadaki yanklarn inceleyen byk eseri nem- nlidir (La Caduta di Constantinopoli, 2 cilt Milano, 1976). Bu kitap iin ayrntl bir tantma yazs ve yeni kaynaklarn ilavesi ile yaplan bir eletiri iin Bkz. M.H. akirolu: Belleten Cilt XLV/2, say 178 (1981) S. 139-154. Trke yaynlar iin Bkz.I. Binark, M. Parmakszolu: stanbul, Fatih, Fetih ve Fatih Devri Hakknda Yazlm Kitaplar Bibliyografyas, stanbul 1977. slam Ansiklopedisine yazd Fetih maddesinde, nalck, konuyu bir btn olarak deerlendirdikten ve bellibal kaynaklar gzden geirdikten sonra [Bkz. H. nalck: Mehmet II. IA. Cilt 7 (195/) S. 50S-535], Fatih'in kiilii hakkndaki grn makalenin sonunda aadaki satrlarla aklamaktadr: talya'da bn Rd felsefesinin hl hararetle mnakaa edildii bir de-

  • 44 OSMANLI TRKLERNDE LM

    Fatihin ilme olan hizmetlerine tanklk eden antlardan en nemlisi, hi phesiz, camimin etrafnda yaptrd medreselerdir. Bu medreseler hakknda imdiye kadar tarihlerde ve vakayinamelerdeki bilgilerin ou sslenmi ve dorudan doruya en eski kaynaklardan alnacak yerde, ya Fatih vakfiyesi adyla, XVI. yzylda yazlm Trke bir vakfiyeden alnm yahut da oradan buradan toplanm bilgilerdir. Fikrimizce, bu medreseler hakknda en eski bilgi, tomar halinde Arapa bir vakfiyede bulunmaktadr. Bugn Trk ve slam Eserleri Mzesinde (No. 1872 vakfiye, No. 6354} durmakta olan bu belgeyi grdk. Vakfiyenin ba ve sonu kopmutur. Yaz uzmanlarnn rivayetine gre, yazs Fatih zaman yazlarna pek benzer. lk ksmda, cami ve medreseye vakfedilen bina ve arazinin snrlarn belirtirken, o vakitki stanbulun mkemmel bir topografyasn veriyor. Fikrimizce Fatih'in asl ve ilk vakfiyesi belki budur. nk medrese-i semaniye diye adlandrlan sekiz medreseden bahsederken, drt kede bulunan medreseler mderrislerine gnde 50 dirhem ve ortada bulunan medrese mderrislerine 40 dirhem verilecei yazld gibi darifaya ait satrlarda cziyat ve klliyat ve tbbn ilmi ve pratik ksmlarn bilen, kavrayl, belirtilerden sonu karabilen, hastalklarn nedenlerini kestirebilen ve bulabilen, onlar tedavi edebilen, ok esirgeyici ve merhametli, tecrbesi ok bir hekimin gnde 20 dirhem maala ve bir de cerrahlk sanatn bilen bir cerrahn gnde 5 dirhemle tayini art klnm olmas gsteriyor ki, ilk zamanda mderrislere daha az maa tahsis edilmi ve darifaya yalnz bir hekim tayin olunmutur. Bu halde aada grlecei gibi maalarn sonradan artrlmas ve hastaneye bir hekim daha ilave edilmi olmas akla daha yakn olduu dnlrse bu vakfiyenin imdi bahsedeceimiz vakfiyeden daha eski olduu tahmin edilebilir.

    Halbuki Fatih vakfiyesi adiyle, Tahsin z tarafndan, stanbul Alman Arkeoloji Enstits yaynlar arasnda karlan Arapa vakfiyenin 14. sayfasnda camiin etrafnda Medaris-i semaniye (sahn- seman deil, bu isim sonradan verilmi olacak) adiyle 8 medrese ve her medresenin arkasnda da daha kk ve tetimme denilen baka sekiz medrese yaplm olduu yazldr. Camiin-bat tarafnda btn medreseler mderrisleriyle rencilerinin faydalanmasna mah-

    virde, Fatihin Hocazade veya Ali Kuuya dnmesi tabiidir. Babinger'in, Dsissmann m iddiasna kar syledii gibi, Fatih'i bir Rnesans hkmdar gibi telakki etmek mbalaaldr. Bununla beraber Fatih devrinde Osmanl kltrnn Garp kltr ile serbest bir ekilde temasa geldii ve daha sonraki devirde bunun ksteklendii de bir vakadr. (A.K.).

  • FATH SULTAN MEHMET VE L M 45

    sus olmak zere, bir ktphane ve yine camiye yakm iki gzel yerin birinde bir darifa -ki, burada batan ayaa kadar btn hastalklarn tedavisini ve ilalarn verilmesini Fatih emrediyordu tekindeyse, gurbetten gelen ulemann ve yolcularn barnmas ve beslenmesi iin bir tbhane (misafirhane) kurulduu sylenmektedir. Vakfiyede medaris-i semaniyenin her biri iin akli ve eri ilimlerde baarl birer mderris, gnde 50 dirhem=250 gm kurula tayin edilmi ve bu mderrisler, tatil gnleri dnda, her gn rencilerin eitim ve retimiyle grevlendirilmiti. Bundan baka, her mderrisin yanna, ilk bilgileri rencilere okutup mzakere edebilecek, bir muid, yani asistan, gnde 5 dirhem=50 gm kuru cretle tayin edilmi ve her medreseye ancak gnde 2 dirhem maal15 renci alnmas art koulmutur. Tetimme medreselerinde her hcreye (odaya) harcamalar iin ayda 15 dirhem para balanmtr (aada greceimiz Trke vakfiye bu parayla rencilerin karnn doyuracan ilave ediyorsa da Arapada byle bir ey yoktur). Bu vakfiyede dikkate deer taraf, ktphanenin hafz- ktbne verilmi olan grevin ak seik beli