Upload
dalton-little
View
35
Download
2
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Pseudomonas aeruginosa diversity in distinct paediatric patient groups. Tramper-Stranders G. A.,C.K van der Ent ,T. F. W. Wolfs,J.L.L. Kimpen,A. Fleer, U. Johansen,H.K. Johansen and N.Hoiby DENMARK Clin Microbiol Infect 2008;14:935-941. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
Pseudomonas aeruginosa diversity in distinct paediatric patient groups
Tramper-Stranders G. A.,C.K van der Ent ,T. F. W. Wolfs,J.L.L. Kimpen,A. Fleer, U. Johansen,H.K. Johansen and N.Hoiby DENMARKClin Microbiol Infect 2008;14:935-941
FARKLI PEDİYATRİK HASTA GRUPLARINDA PSEUDOMONAS AERUGİNOSA ÇEŞİTLİLİĞİ
Prof.Dr. E.İnci Tuncer
Arş.Gör.Dr.Oya Akkaya
GENEL BİLGİLERBakterilerde genotip ve fenotip
Bir mikroorganizmanın özellikleri kalıtımın temel yapıtaşı olan genlerle nesilden nesile geçer
Genler, kromozom ya da kromozom dışı genetik elementler boyunca sıralanırlar ve canlının tüm özelliklerini belirler
Bir canlının sahip olduğu genlerin tamamı veya DNA’sının baz sıralaması, o canlının genotipini (genetik yapısını) oluşturur
Bakteri DNA’sı tek bir molekülden yapılmıştır ve bakterinin kromozomu olarak ta adlandırılır
Genlerin tamamı her zaman çalışır durumda değildir Örneğin belli besin maddelerinin kullanımı için gerekli
enzimlerin sentezini kontrol eden genlerin birçoğu Sadece o maddenin varlığında çalışır
Genlerdeki genetik bilginin ifade edilmesi sonucu Canlının gözle görülebilen spesifik özellikleri yani
fenotipi oluşur
Fenotipik değişim
Diğer canlılarda olduğu gibi mikroorganizmalarda da fenotip, genotip ile çevre koşullarının karşılıklı ilişkileri sonucu oluşur
Mikroorganizmalarda gözlenen değişmelerin büyük bir kısmı farklı çevre koşullarının etkisi ile farklı fenotiplerin ortaya çıkmasından kaynaklanır
Hangi genin ifade edileceğinin ve ayrıca nasıl ifade edileceğinin belirlenmesinde ısı, pH, kültürün yaşı ve nem gibi bakterilerin yaşadığı ortam koşullarının etkisi vardır
Kistik fibrozis
Otozomal resesif geçiş gösteren ve Avrupa ülkelerinde yaklaşık 3200 canlı doğumda bir görülen bir hastalıktır
Kistik fibrozis (KF) geni 7. kromozomun uzun kolunda yerleşmiş bir gendir Klor kanalında, epitelyal hücrelerde sodyum ve su transportunda
rol oynar Bu nedenle hem bu gen hem de ürünü olan protein CFTR (cyctic
fibrosis transmembrane conductance regulator) olarak adlandırılır
Değişik basamaklarda mutasyonlar gösterebilir
Kistik fibrozis 2
Kistik fibrozis, epitelyal yüzeyi olan pek çok organ ve sistemi tutar
En sık olarak akciğer, pankreas, intestinal mukozal glandlar, karaciğer, reprodüktif sistem ve ter bezlerini etkiler
KF’ de bu organ ve sistemlerde epitelyal yüzeyde anormal iyon transportu olur
Epitelyal hücrelerde geçirgen olmayan klor kanalı ve sodyum pompası bu organ lumenlerinde biyokimyasal ve biyoelektriksel anormalliklere yol açmakta ve intraluminal sekresyonlarda yoğunlaşma olmaktadır
Bu anormal yoğun sekresyon ise kanallarda tıkanmaya yol açmaktadır.
Kistik fibrozis 3
Kistik fibrozisli hastalarda CFTR yokluğuna veya
fonksiyonel yetersizliğine bağlı olarak klor reabsorbsiyonu normalden daha az gerçekleşir ve bu da
terdeki sodyum ve klor miktarının genelde 60 mEq/L den çok olmasına neden olur
Bu nedenle bu hastalar çok kolay dehidratasyona girebilirler ve sıcağa karşı tahammülsüzlük gösterirler
Kistik fibrozis 4
P.aeruginosa, KF hastalarının solunum yollarında en sık saptanan patojendir Ama ne şekilde kazanıldığı tam olarak
açıklanamamıştır KF hastalarında infeksiyona yol açan suş infeksiyon
sürecince doğal fenotipten KF fenotipine dönüşmektedir(nonmukoid ve hareketliden, mukoid ve hareketsize)
İnfeksiyon süresince belli bir suşu taşıyan hastaların varlığı, infeksiyonun çevresel bir kaynaktan kazanıldığını düşündürmektedir
Kistik fibrozis 5
Tedavi İnfeksiyonun alevlenmesi sırasında ve kolonizasyonun
eradikasyonu için yapılır
Devamlı nebulize antibiyotikler etkilidir
Kronik P.aeruginosa kolonizasyonundan korunması gerekmektedir
GİRİŞ
Pseudomonas aeruginosa, kistik fibrozis (KF)’li hastalardaki kronik pulmoner infeksiyonların en sık sebebidir
KF’ li hastalarda P.aeruginosa infeksiyonlarına yatkınlık vardır
KF’deki mutant CFTR (Cystic Fibrosis Transmembran Regülatör) proteinler nedeniyle hücreler P.aeruginosa’ya bağlanamaz ve öldüremez
Pulmoner akışkan tabakanın volümü düşer ve elektrolit oranı değişir Bu da mukusun viskozitesinin artmasına ve saydamlığının
bozulmasına neden olur
Mukus tabakasında ise aljinat üretimi bozulur ve mutasyonlarla nonmukoid tipten mukoid fenotipe dönüşüm olur
P.aeruginosa immunkomprimize veya savunma defekti olan hastalarda infeksiyon yapar
Önce epitele yapışıp sekresyon üretir Sonra bu sekresyon, hücrelerin sinyal iletimini engeller Konakta doku yıkımı ve immün cevap gelişir Buna karşı P.aeruginosa elastaz, fosfolipaz C ve
ekzotoksin A üretir KF’ li hastalarda akut infeksiyon yüksektir
KF’li hastalardaki kronik P.aeruginosa infeksiyonundan belli bir bakteriyel bir genotip sorumludur
Bu genotip hastalar arasında yayılmadan da sorumludur
Bu genotipe epidemik suş veya klon denir
KF ’li hastalar P.aeruginosa infeksiyonuna çok duyarlıdır
KF dışında bazı hasta grupları da P.aeruginosa infeksiyonuna duyarlıdır. Bu hastalıklar:
CSOM (Kronik süpüratif otitis media) ’li çocuklarda daha önce geçirdikleri akut ataklar sonucunda iç kulak epitelinde hasar oluşur P.aeruginosa hasarlı epitele yapışır ve biyofilm oluşturur
Üriner sistemde de üretral kateterle epitel hasarı oluşur ve P.aeruginosa hasarlı epitele yapışır
YBÜ’nde yatan hastalarda da pnömoni ve sepsise neden olur Yoğunbakım pnömonisinin sebebi, ventilatörün respiratuvar
epitelede hasara yol açması ve daha sonra oral ve gastrik materyalin mikro-aspirasyonudur
Primer ve sekonder immunyetmezlikli olanlarda da P.aeruginosa infeksiyonlarına eğilim yüksektir
Burada P.aeruginosa’ya karşı immun cevap sadece nötrofillerin toplanmasıyla değil T-lenfositlerle de sağlanır
KF ’li olmayan hastalarda P.aeruginosa infeksiyonlarına eğilim tam açıklanamamıştır
Yapılan bazı çalışmalarda YBÜ’nde ve üroloji servislerinde MDR-P.aeruginosa birçok salgında tanımlanmıştır
Bu çalışmada ise;
5 farklı pediyatrik hasta grubunda
P.aeruginosa infeksiyonlarına duyarlılık ve P.aeruginosa’nın klon oluşturması araştırılmıştır
Materyal ve metodlar
5 pediyatrik hasta grubu bu çalışmada kullanılmıştır. 1. grup : 29 tane KF’ li hasta grubu olup ilk defa balgam kültüründe
P.aeruginosa pozitif olan hastalardan oluşmuştur 2. grup: 27 tane KF ’li hasta grubu olup kronik P.aeruginosa
infeksiyonu olan ve %50 ’sinden çoğunda balgam kültüründe P.aeruginosa pozitif olan hastalardan oluşmuştur
3. grup: 34 tane tekrarlayan üriner sistem infeksiyonu olan veya anatomik defekti olan hastadan oluşmuştur
4. grup: 43 tane (CSOM) Kronik süpüratif otitis media’lı hastadan oluşmuştur
5. grup: 24 tane immün defekti olan ve YBÜ’ nde yatan kazanılmış P.aeruginosa infeksiyonu olan hastadan oluşmuştur
Kültür ve duyarlılık testleri
Hastalardan swablarla alınan örnekler kültür için kanlı ve EMB agara ekildi ve 24-48 saat inkübe edildi
P.aeruginosa hem konvansiyonel yöntemlerle yani koloni morfolojisiyle ve pozitif oksidaz reaksiyonu ile hem de Phoenix BD otomatize sistemiyle identifiye edildi
Aynı zamanda otomatize sistemle ve disk difüzyon yöntemiyle antibiyotik duyarlılık testleri yapıldı
Otomatize sistemin tanımlayamadığı örnekler API 20 NE ile tanımlandı ve MIC değerleri E-testle belirlendi
Sonuçlar CLSI kriterlerine göre yorumlandı Fenotipik olarak farklı olan örneklerden birer koloni -80 °C’de
saklamaya alındı
Anti-psödomonal antibiyotiklere invitro direnç
Duyarlılık testleri, kullanılan antibiyotiklere %15 direnç olduğunu ortaya koymuştur
25 örnek sadece 1 antipsödomonal antibiyotiğe dirençli, 5 örnek ise birden çok ilaca dirençlidir.
Tüm anti-psödomonal antibiyotiklere dirençli bir örnek yoktur
En yüksek direnç oranı UTI grupta, sonra sırasıyla CSOM ve KF kronik grubundadır
Bu direnç oranları KF-1 ve YBU hastalarında da aynıdır Farklı hasta kategorilerinde belirgin bir direnç paterni
gösterilememiştir
TOB CIP PIP CAZ TOB
PIP
CAZ
CIP
TOB
PIP
CAZ
CIP
PIP
CAZ
CF-1 1 1 - - 1 - -
CF-chronic
2 - 2 3 - 2 -
UTI 4 2 - 2 - - 2
CSOM - 6 - - - - -
ICU 7 2 - - - - -
Kistik Fibrozisli hastalarda kronik P.aeruginosa infeksiyonu
14 tane KF klon taşıyıcısı, 13 tane klon taşımayan ve başka genotipe sahip olan hastadan daha yaşlıydı
Bu 13 tane farklı genotipli klonun 2 tanesinin klonla ilişkili olabileceği görüldü
Klonal örnek taşıyıcılarının infeksiyonlarının, diğerlerinin infeksiyonundan uzun sürdüğü gürüldü
Aynı klondan olan bakterilerin birkaç fenotipik görünüm sergileyebileceği gösterildi
Mukoid ve nonmukoid örneklerin aynı hastaya ait olabileceği görüldü ve Klonal genotip taşıyanlardaki direnç oranları diğer genotip
taşıyanlardan daha yüksekti
Tartışma
P.aeruginosa infeksiyonunun olduğu 5 farklı hasta grubunda Farklı fenotipler ve direnç paternleri gözlenmiştir
P.aeruginosa örneklerinin çoğu aynı genotiplidir
KF’li hastalar arasında yaygın olan klonal örnekler, diğer hasta gruplarında rastlanmamıştır
Bu çalışmada P.aeruginosa eğilimi olan hasta grupları araştırılmıştır
Çünkü KF’li hastalar için klonalite önemlidir
KF, epitel hücrelerindeki CFTR proteinlerinin kaybıyla ilgili intrensek bir bozukluktur
Hastalarda P.aeruginosa infeksiyonu olması için epitelyal hasar gereklidir
P.aeruginosa hasarlı akciğer, iç kulak veya üriner sistem epiteline oturur
Elektrolit bozukluğu, inflamasyon ve hipervisköz mukus gibi bozukluklar da infeksiyona zemin hazırlayan diğer sebeplerdir
KF’li hastalarda nonmukoid formdaki P.aeruginosa’nın ilk kolonizasyonu erken dönemde eradike edilebilir
Ama arkasından aynı veya farklı genotipte P.aeruginosa ile yeniden kolonizasyon oluşur
Bu kolonizasyon antibiyotiklerin penetrasyonuna engel olduğu için artık eradikasyon pek mümkün olmaz ve bu kolonizasyon kronik
infeksiyonla sonuçlanır
Klonal P.aeruginosa ile kolonize olan KF’li hastalarda tipik akciğer infeksiyonu ortaya çıkar
KF-1 grupta 29 hastadan sadece 2’sinde klonal genotiple infeksiyon görülmüştür
Diğer gruptaki P.aeruginosa infeksiyonları antibiyotik tedavisiyle eradike edilebilir ama Yeniden bulaş olursa predispozisyon nedeniyle yeniden
infeksiyon olabilir
Eradikasyon başarısız olursa bakteri konağa adapte olur ve kalış süresi uzar
Hastalar arasındaki temas P.aeruginosa’nın geçişini ve yayılımını kolaylaştırır
Bu durum birlikte yaz kampına alınan KF’li hastalar arasında gösterilmiştir
Bu çalışma için hasta grubu 2005 yılında KF’li hastaların belirlenmesiyle oluşturulmaya başlanmış
Klonal örnekli infeksiyonların çoğu bu tarihten önce oluşmuş
İnfeksiyonlar öksürükle yayılmış
KF’li hastalarda hava yoluyla, solunum sekresyonlarıyla veya kontamine malzemeyle geçiş riskinin Diğer hasta gruplarından daha sık olduğu görülmüş
Bu çalışmada KF’li hastalar diğer hastalardan ayrılmamış ve Diğer hastalarla KF’li hastalar arasında bulaş için ortam oluşmuş
Klonal örnekler KF’li hastalarda kolonize olmaya daha fazla yatkındır
Klonal örnekler arasında antimikrobiyal direnç gelişimi ve farklı direnç paternleri gözlenmiştir
KF’li gruplar içinde antimikrobiyal direnç diğer gruplarla hemen hemen aynıdır
Mukoidite ise küçük bir KF’li hasta grubunda gözlenmiştir
Aynı klondan olan P.aeruginosa örnekleri Ülkeler arasında ve KF merkezlerinde bile farklılıklar gösterir
Bu yüzden farklı fenotipte görünenler aynı klondan olabilir
Klonal P.aeruginosa’nın bazen virulansı düşebilir Bu durum konağın immun cevabına karşı korunmak için bir
stratejidir
Klonal olmayan örneklerin KF’li olmayan grupta hastalık oluşturduğu gözlenmiş
KF’li hastalarda P.aeruginosa’nın kolonize olmasında genetik yapısı ve virulans faktörleri önemlidir
P.aeruginosa farklılıkları PFGE yöntemiyle gösterildi
PFGE, multilokus sekans tiplemesinden daha ayırtedicidir
Hem eski hem de yeni tekniklerin kullanılması Gelecekteki çalışmalara ve klon epidemiyolojisini daha iyi
anlamaya ışık tutacaktır
Çalışmadaki P.aeruginosa’ların sadece %2.5’i MDR’dir Genellikle antimikrobiyal ajanlara direnç düşüktür En yüksek ilaç direnç oranları üroloji hasta grubunda
rastlanmıştır Siprofloksasin’e direnç %10’dur CSOM, UTI ve KF kronik grupta ilaç direnci, daha önceki
antibiyotik kullanımıyla açıklanmıştır Bulunan antibiyotik direnç verileri Avrupa örneklerinde
daha düşüktür Bu düşüklüğün sebebi de sıkı antibiyotik sıkı antibiyotik
reçeteleme politikasıyla açıklanmıştırreçeteleme politikasıyla açıklanmıştır
KF’li kronik grupta klonal örnekler arasında antibiyotik direnci Diğer örneklerden daha yüksektir
Ayrıca klonal örnek taşıyan hastalar daha yaşlıdır ve Bu ilaç direncinin vücutta antibiyotik birikmesiyle orantılı
olabileceği ileri sürülmüştür
Ama klonal P.aeruginosa örneklerinin Önceki antibiyotik tedavisiyle ilgili olmayan bir ilaç direnç
mekanizması da vardır
Sonuç olarak
P.aeruginosa infeksiyonuna duyarlı 5 farklı pediyatrik hasta grubunda (toplam 202 hasta) Fenotip ve genotipte geniş bir farklılık tespit edildi
KF kronik grup örnekleri arasında benzerlik çoktu Klonal P.aeruginosa sadece KF’li hastalarda görüldü
Diğer hasta gruplarına bulaşı görülmedi KF’li hastaların henüz yeterince açıklanamayan bir
yatkınlıkla Klonal P.aeruginosa ile kolonize olduğu açıklandı