Upload
others
View
4
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
i
T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI
ÖĞRETMENLERİN PERFORMANSLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ:
BİR ARAŞTIRMA VE MODEL ÖNERİSİ
Emir Ayşe UYSAL
TEZSİZ YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ
DANIŞMAN Yrd. Doç. Dr. Kürşat ÖZDAŞLI
ISPARTA/2011
ii
T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEZSİZ YÜKSEK LİSANS
PROJE SAVUNMA VE SÖZLÜ SINAV TUTANAĞI
İLGİ: Enstitü Yönetim Kurulu'nun ..../....720 ..... Tarih ve ......... / ...... Sayılı Kararı.
............................................................................... Anabilim Dalında ders dönemine
ait Eğitim-Öğretim programını başarı ile tamamlayan
...........................................numaralı...............................................................................
......... 'in hazırladığı
başlıklı TESZİS YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ ile ilgili PROJE
SAVUNMASI ve SÖZLÜ SINAVI Lisansüstü Öğretim Yönetmeliği'nin ........... md.
si uyarınca....... / ..... 720... ................................... günü saat ................ 'da yapılmış;
sorulan sorular ve alınan cevaplar sonunda adayın proje savunmasının KABULÜNE
/ REDDİNE / DÜZELTME SÜRESİ VERİLMESİNE, OYBİRLİĞİYLE /
OYÇOKLUĞUYLA karar verilmiştir.
SINAV JÜRİSİ
BAŞKAN ÜYE ÜYE
i
ÖNSÖZ
Tezsiz Yüksek Lisans bitirme projesi çalışmam süresince yardımlarını ve
desteğini esirgemeyen danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Kürşat ÖZDAŞLI’ya sonsuz
teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.
Ayrıca, bu süre içerisinde manevi anlamda her zaman yanımda olan, desteğini
benden hiç esirgemeyen değerli eşim Ali Tarık ve henüz iki buçuk yaşında sabır
göstererek bana destek olan sevgili oğlum Abdullah Eren’e göstermiş oldukları sabır
ve anlayışları için sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
ii
ÖZET
ÖĞRETMENLERİN PERFORMANSLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ:
BİR ARAŞTIRMA VE MODEL ÖNERİSİ
Emir Ayşe UYSAL
Süleyman Demirel Üniversitesi, İşletme Bölümü Tezsiz Yüksek Lisans Bitirme Projesi, 100 sayfa, Ocak 2011
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Kürşat ÖZDAŞLI Performans değerlendirme insan kaynakları yönetiminin, çalışanın etkinliğini ve başarı seviyesini belirlemeye yönelik çalışmaların en önemli fonksiyonlardan birisidir. Çalışmamızda performans değerlendirme ile ilgili literatür incelenmiş, öğretmenlerin mevcut performans değerlendirme sistemi ve eksiklikler doğrultusunda öğretmenlerin performanslarını daha etkin değerlendirilebileceğini düşündüğümüz bir model ortaya konulmuştur. Model kapsamında öğretmenlerin performanslarını objektif olarak değerlendirebilecek yöneticiler, diğer öğretmenler, öğrenciler ve velilerden oluşacak değerlendirici gruplar teşkil edilecektir. Her bir değerlendirici grup için gruba özgü bilgisayar ortamında Likert Ölçeği ile oluşturulmuş “Çok Kötü, Kötü, Orta, İyi, Çok İyi” şeklinde cevap verecekleri örnek sorular hazırlanmıştır. Gruplar, öğretmeni iki kategoride değerlendirecektir. Öğretmenler birinci bölümde Eğitim – Öğretim ve Mesleki Ehliyetleri açısından, ikinci bölümde Sosyal İlişkiler açısından değerlendirilecektir. Grupların verdikleri cevaplar bilgisayar ortamından puanlamaya dönüşecektir. Çıkan puanlamanın tamamı değerlendirmeye alınmayacaktır. Her bir grup için tespit edilmiş olan %’lik pay kadar puanlama değerlendirmeye alınacaktır. Buna göre yöneticilerin %40, öğrencilerin %30, diğer öğretmenlerin %20 ve velilerin %10 puanlama hakkı vardır. Sonuçta, eğitim-öğretim ve mesleki ehliyetleri açısından verilen puanların toplamının %60’ı ve sosyal ilişkiler açısından verilen puanlarının toplamının %40 alınarak toplamda öğretmenin performansını değerlendirme formu ortaya çıkmaktadır. Bu öneri hakkında Milli Eğitim Müdürlüklerinde çalışan üst yöneticiler, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve velilerden oluşan 30 kişi ile öğretmenin performansını değerlendirme formu hakkında görüşme yöntemiyle bilgi edinilmiştir. Yapılan mülakatlar neticesinde modelimize bazı eleştiriler getirilmekle birlikte genellikle öğretmenlerin performanslarının daha adil bir şekilde değerlendirilmesi gerekliliği ve modelimizin uygulanabilirliği kabul edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Performans Değerlendirme, Öğretmen, Sicil Raporu,
iii
ABSTRACT
PERFORMANCE APPRAISAL FOR TEACHERS: A RESEARCH and MODEL RECOMMENDATION
Emir Ayşe UYSAL
Süleyman Demirel University, Business Department
The Completion Project for the Master Program, 100 pages, January 2011
Adviser: Assistant Professor Dr. Kürşat ÖZDAŞLI
Performance appraisal is one of the most important functions of human resources management and related studies which are used to assess effectiveness of the employees and their performance levels. In our study, the literature on performance appraisal is investigated and we form a new model where the current appraisal systems for teachers and their problems are studied and a better approach that can assess a teacher’s performance effectively is recommended. Within the extent of the model, evaluation groups which are composed of managers, the other teachers, students and parents who can evaluate teachers’ performance objectively will be organized. For each unique evaluation group, the sample questions which are unique to each group and answers using a Likert scale in the forms of ‘awful, bad, medium, good and excellent’ are prepared in a computer environment. Groups will evaluate teachers in two categories. In the first part, teachers will be evaluated in terms of Education –Teaching and occupational competence and in the second part, they will be evaluated in terms of social and interpersonal skills. The answers are converted into scores in a computer environment. Some of the scores will not be taken in evaluation. Grading as percentage portion confirmed for each group will be taken in evaluation. According to this; performance scores from the managers will constitute 40% of total score used for the appraisal. This number will be 30% for students, 20% for other teachers and 10 % for the parents. In conclusion, by taking in 60% of the total points given in terms of Education –Teaching and occupational competence and 40% of the total points given in terms of social intercourse, teacher’s performance evaluation form comes into existence.
Information is acquired from the thirty people who are senior executives working at the Ministry of Education, school managers, teachers, students and parents thorough personal interviews.
As a result of the interviews, although the model is criticized in certain aspects, in general, model is considered as a practical model and necessity for a just performance appraisal is acknowledged.
Key words: Performance Appraisal, Teacher, Register Report
iv
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖNSÖZ ......................................................................................................................... i
ÖZET ........................................................................................................................... ii
ABSTRACT................................................................................................................ iii
İÇİNDEKİLER ............................................................................................................iv
KISALTMALAR DİZİNİ...........................................................................................vii
ÇİZELGELER DİZİNİ ..............................................................................................viii
BİRİNCİ BÖLÜM
GİRİŞ
1.1. Çalışmanın Konusu ......................................................................................... 1
1.2. Çalışmanın Amacı........................................................................................... 1
1.3. Çalışmanın Önemi........................................................................................... 1
1.4. Çalışmanın Sınırlılıkları .................................................................................. 2
İKİNCİ BÖLÜM
PERFORMANS DEĞERLENDİRME
2.1. Performans Kavramı ....................................................................................... 3
2.2. Performans Değerlendirmenin Tanımı, Önemi ve Kullanım Alanları............ 4
2.2.1. Tanımı .................................................................................................... 4
2.2.2. Önemi ve Kullanım Alanları.................................................................. 6
2.3. Performans Değerlendirmenin Amaçları ve Yararları .................................... 8
2.3.1. Performans Değerlendirmenin Amaçları ............................................... 8
2.3.2. Performans Değerlendirmenin Yararları.............................................. 10
2.4. Performans Değerlendirme Süreci ................................................................ 12
2.4.1. Değerleme Kriterlerinin Belirlenmesi.................................................. 14
2.4.2. Değerleme Standartlarının Belirlenmesi .............................................. 16
2.4.3. Değerleyicilerin Belirlenmesi .............................................................. 17
2.4.3.1. İşgörenin İlk Amiri Tarafından Değerlenmesi............................ 18
2.4.3.2. Öz Değerleme ............................................................................. 18
2.4.3.3. İş Arkadaşları Tarafından Değerleme ......................................... 19
2.4.3.4. Astlarca Değerleme..................................................................... 19
2.4.3.5. Danışmanlar ve Uzmanlar Tarafından Değerleme...................... 20
v
Sayfa
2.4.3.6. Müşterilerce Değerleme .............................................................. 20
2.4.3.7. Karma Değerleme ....................................................................... 21
2.5. Performans Değerlendirmede Görev ve Sorumluluğun Paylaşılması........... 22
2.6.Performans Değerlendirme Yöntemleri ......................................................... 23
2.6.1. Klasik Performans Değerleme Yöntemleri .......................................... 24
2.6.1.1. Kişilerarası Karşılaştırmaya Dayalı Yaklaşım ............................ 24
2.6.1.2. Grafik Değerlendirme Yöntemi: ................................................. 27
2.6.1.3. Davranışsal Değerlendirme Tekniği ........................................... 28
2.6.1.4. Kontrol Listesi Yöntemi: ............................................................ 30
2.6.1.5. Kritik Olay Tekniği:.................................................................... 31
2.6.2. Modern Performans Değerlendirme Yöntemleri ................................. 32
2.6.2.1. Amaçlara ve Sonuçları Göre Değerleme Yöntemi (ASGDY) .... 32
2.6.2.2. 360 Derece Geri Bildirim Yöntemi............................................. 33
2.6.2.3. Performans Karnesi (Balanced Scorecard) Yöntemi .................. 35
2.6.3. Klasik ve Çağdaş Performans Değerleme Yöntemlerinin Karşılaştırılması ..................................................................... 37
2.7. Performans Değerlendirmede Karşılaşılan Sorunlar..................................... 38
2.7.1. Fazla Hoşgörü ve Hoşgörü Eksikliği ................................................ 39
2.7.2. Kişisel Önyargılar ve Objektif Olamama.......................................... 39
2.7.3. Kontrast Hataları ............................................................................... 39
2.7.4. Tek Yönlü Ölçüm.............................................................................. 40
2.7.5. Taraflı Ölçüm .................................................................................... 40
2.7.6. Standart Ölçüm ................................................................................. 40
2.7.7. Araç Hatası........................................................................................ 41
2.7.8. Hale ve Boynuz Etkisi (Hale Etkisi - Baskın Özellik)...................... 41
2.7.9. Merkezi Eğilim ................................................................................. 42
2.7.10. Değerlendirmede Nesnel Davranma ............................................... 42
2.7.11. Yakın Zaman Etkisi ........................................................................ 43
2.7.12. İşler Arasındaki Bağımlılığın Dikkate Alınmaması........................ 43
2.7.13. Bilgilendirme Yetersizliği............................................................... 43
2.7.14. Sendikaların Tepkisi ....................................................................... 44
2.8. Performans Değerlendirme Sonuçlarının Kullanılması ................................ 44
vi
Sayfa
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ÖĞRETMENLERİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ: BİR ARAŞTIRMA V EMODEL ÖNERİSİ
3.1. Öğretmen ve Öğretmenlik Mesleği............................................................... 48
3.1.1. Öğretmenin Görev ve Sorumlulukları.................................................. 49
3.1.2. Öğretmenlik Kariyer Basamakları ....................................................... 52
3.2. Öğretmen Yeterlilikleri ................................................................................. 53
3.3. Öğretmenin Performansının Değerlendirilmesinde Mevcut Durum............. 58
3.3.1. Sicil ve Sicilin Önemi .......................................................................... 58
3.3.2.Sicil Raporu Doldurma ......................................................................... 59
3.3.3. Sicil Raporlarının Doldurulma Zamanı................................................ 62
3.3.4. Öğretmenlerin Sicil Amirleri ............................................................... 62
3.4. Öğretmenin Değerlendirilmesi Ne Gibi Yararlar Sağlar?............................. 69
3.5. Öğretmenlerin Performansının Değerlendirilmesinde Bir Model Önerisi.... 70
3.5.1. Yöneticiler............................................................................................ 71
3.5.2. Öğrenciler............................................................................................. 73
3.5.3. İş Arkadaşları ....................................................................................... 74
3.5.4. Veliler................................................................................................... 76
3.6. Öğretmenlerin Performanslarının Değerlendirilmesinde Mevcut Sistem ile Model Önerisinin Karşılaştırılması ................................................................ 78
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ÖĞRETMENLERİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ: MODEL ÖNERİSİ HAKKINDA YAPILAN ARAŞTIRMA
4.1. Araştırmanın Önemi ve Amacı: .................................................................... 80
4.2. Araştırmanın Kapsamı .................................................................................. 80
4.3. Araştırmanın Metodu: ................................................................................... 81
4.4. Araştırma Sonuçlarının Değerlendirilmesi ................................................... 81
4.4.1. Üst Yöneticilerin Görüşleri .................................................................. 81
4.4.2. Okul Yöneticilerinin ve Öğretmenlerin Görüşü.................................. 85
4.4.3. Öğrenciler ve Velilerin Görüşleri ........................................................ 91
SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................................... 94
ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................. 100
vii
KISALTMALAR DİZİNİ
a.g.e.: adı geçen eser
v.d. : ve diğerleri
Dr. Doktor
Prof. Profesör
a.g.e. Adı Geçen Eser
s. Sayfa
İK İnsan Kaynakları
BSC Balanced Scorecard Yaklaşımı
ASGDY Amaçlara ve Sonuçları Göre Değerleme Yöntemi
Ar-Ge Araştırma - Geliştirme
viii
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 2.1. Performans Değerlemenin Diğer Fonksiyonlarla ilişkisi ................ 12
Çizelge 2.2. Performans Değerlendirme Süreci................................................... 14
Çizelge 2.3. Performans Değerlendirmede Sorumluluğun Paylaşılması ................ i
Çizelge 2.4. Personelin Değerlendirme Ölçütlerine Göre Sıralanması ............... 25
Çizelge 2.5. İkili Karşılaştırma Tablosu .............................................................. 25
Çizelge 3.1. Devlet Memurları Sicil Raporu (Dış Yüz) ...................................... 60
Çizelge 3.2. Devlet Memurları Sicil Raporu (İç Yüz) ......................................... 61
Çizelge 3.3. Anaokulu ve İlköğretim Okulu Müdür Başyardımcısı, Müdür Yardımcısı ve Öğretmenlerin Sicil Amirleri.............................................................. 67
Çizelge 3.4. Okul ve Merkezlerde görevli; Müdür Başyardımcısı, Müdür Yardımcısı, Öğretmen ve Diğer Personelin Sicil Amirleri ........................................ 69
Çizelge 3.5. Yöneticinin Öğretmeni Değerlendirme Formu................................ 72
Çizelge 3.6. Öğrencinin Öğretmeni Değerlendirme Formu ................................ 74
Çizelge 3.7. Öğretmenin Öğretmeni Değerlendirme Formu ............................... 75
Çizelge 3.8. Velinin Öğretmeni Değerlendirme Formu ...................................... 76
Çizelge 3.9. Velinin Öğretmeni Değerlendirme Formu (devamı) ....................... 77
Çizelge 3.10. Öğretmen Performans Değerlendirme Formu ............................... 78
1
BİRİNCİ BÖLÜM
GİRİŞ
1.1. Çalışmanın Konusu
Çalışmanın konusunu, öğretmenlerin performanslarının daha etkin
değerlendirilmesi bağlamında mevcut performans değerleme sistemini analiz
edilmesi ve yeni bir değerleme sistemi önerilmesidir.
1.2. Çalışmanın Amacı
Çalışmanın amacı; performans değerlendirmenin çalışanlar üzerindeki
etkilerini ve sonuçta geri bildirimlerini olumlu veya olumlusuz yönleriyle
değerlendirmektir. Bu amaç doğrultusunda, performans değerlendirmenin teorik
yönden incelenmesi, mevcut performans değerlendirme sisteminin analizi, niteliksel
bir araştırma ve güncel bir teknik önerisi gerçekleştirilecektir.
1.3. Çalışmanın Önemi
Performans değerleme örgütler açısından ücretlendirme, iş dağılımı, eğitim
açığının tespiti ve kariyer yönetimi gibi önemli alanlarda çıktıları olan bir insan
kaynakları uygulamasıdır. Örgütlerde insan faktörünü daha verimli, etkili
çalıştırabilmesinde adaletli bir performans değerlendirmenin önemi çoktur.
Okullarımız da diğer örgütler gibi performans değerleme çalışmalarından bir
çok faydalar elde edeceklerdir. Günümüzde okullarımızda performans değerleme
mutlaka gerçekleştirilmektedir. Ancak, değerlendirme sürecinin daha adaletli ve
etkin işletilmesi için mevcut sistemin sorgulanması ve sistemin içerisindeki
bireylerin görüşlerinin alınması da önemlidir. Çalışmamızın çerçevesi bu öneme
binaen çizilmiştir.
2
1.4. Çalışmanın Sınırlılıkları
Çalışmamız her şeyden önce performans değerleme ile ilgili literatür ile
sınırlıdır. Ayrıca, yapmış olduğumuz araştırma ise zaman ve maliyet değişkenleri
kapsamında Isparta ili ile sınırlandırılmıştır.
Ortaya koyacağımız model gerçekleştirilebilirliği ve eksiklikleri bağlamında
başka araştırmacılar ve eğitim camiası tarafından sorgulanmaya muhtaçtır.
3
İKİNCİ BÖLÜM
PERFORMANS DEĞERLENDİRME
2.1. Performans Kavramı
Günümüzde örgütlerde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri, çalışanlara
verilen görevlerin ne ölçüde gerçekleştirildiğinin ya da onların iş görme
yeteneklerinin ne olduğunun belirlenmesidir. Bu sorun, örgütlerde özellikle
performans kavramının hızla önem kazanmasına yol açmıştır. Performans, örgütlerde
yöneticiler açısından önemli bir konudur ve işgörenin çalışma davranışının bir
sonucudur. Performans, bir işgörenin veya grubun, ilgili oldukları birimin ve örgütün
amaçlarına, niteliksel ve nicelikse katkılarının toplam ölçüsü olarak tanımlanabilir.
Bu nedenle, bireysel iş performansı, örgüt açısından önemlidir. Bireysel anlamda
işgörenlerin performanslarının güçlü ya da zayıf olmasından örgüt de etkilenecektir.
Örgütün performansını yükseltmek yöneticinin görevi olduğuna göre, işgörenlerin
performansını da yükseltmek yöneticinin sorumluluğundadır.1
Organizasyonlarda çalışanların performanslarının sistematik ve biçimsel
olarak değerlendirilmesinin ilk örnekleri 1900’lu yılların baslarında A.B.D. ‘de kamu
hizmeti veren kurumlarda görülmektedir. Aynı yıllarda Taylor’un; öncülük ettiği, iş
ölçümleri, hareket, metot ve zaman etütlerinin uzantısı olarak is değerleme
çalışmaları ile çalışanların verimliliklerini ölçümlemesi sonucu, performans
değerleme kavramı organizasyonlarda bilimsel olarak kullanılmaya başlanmıştır.2
Performans ya da başarı, “işletmede çalışan kişilerin görev ve
sorumluluklarını etkili ve verimli bir şekilde yerine getirmelerini” ifade eder. İşgören
örgütsel amaçları gerçekleştirmek için var olduğuna göre, başarılı işgören, işletme
amaçlarına ulaşmaya yeterli ölçüde katkıda bulunan kişidir.3
Kişi, işine bir takım özelliklerini taşır. Kişi, bu özelliklerini kullanarak,
kendisine verilen görevleri maksimim düzeyde yerine getirmeye çalışır. Kişi, işinde
1 Levent Bayram, Sayıştaş Dergisi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitisü, Sayı:62, s.47. 2 Müjgan Sağır Özdemir, Bir İşletmede Analitik Hiyerarşi Süreci Kullanılarak Performans Değerleme Sistemi Tasarımı, Osmangazi Üni. Müh. Mimarlık Fak. Endüst. Müh. Bölümü, s.2. 3 İsmet Mucuk, Modern İşletmecilik, Türkmen Kitabevi, İstanbul 2005, s.333.
4
iyi bir performans gösterdiği takdirde, ekonomik ve sosyal yönden fırsatlar elde eder.
İlerler, terfi yoluyla yükselir. Bir örgütün tüm üyeleri, maksimum düzeyde
görevlerini yerine getirdiğinde veya üstün performans gösterdiğinde de firmanın
stratejik hedeflerine ulaşma şansı artar.4
Performans, amacın gerçekleştirilme derecesidir. Bir işi yapan bireyin,
grubun ya da örgütün o iş aracılığıyla, hedefe göre nereye ulaşabildiğini gösterir.
Dolayısıyla performans, işgörenin görevinde ne yapması gerektiğine ilişkin
beklentilerle, gerçekte ne yaptığı arasındaki ilişkinin bir fonksiyonudur. İşgörenin
görevini gerçekleştirmek için yaptığı her işlem ve eylem bir performans davranışıdır.
Yapılan tanımlar ışığında performans kavramının tanımını; belirlenen koşullara göre
bir işin yerine getirilme düzeyi, ya da bir işgörenin belirli zaman kesiti içerisinde
kendine verilen görevi yerine getirmek suretiyle elde ettiği sonuçlar şeklinde
özetlememiz mümkün olabilecektir.5
2.2. Performans Değerlendirmenin Tanımı, Önemi ve Kullanım Alanları
Performans değerlendirme kavramını tanımı, önemi ve kullanım alanları
olmak üzere iki alt başlık altında açıklayacağız.
2.2.1. Tanımı
İnsan Kaynakları Yönetiminin en önemli işlevleri arasında olan ve diğer insan
Kaynakları işlevlerinin etkin bir şekilde yerine getirilmesinde önemli rolü olan
performans değerlendirme, kişinin herhangi bir noktadaki etkinliğini ve performans
düzeyini ölçmeye yönelik çalışmaları içerir. Performansı ölçmek amacıyla
geliştirilmiş yönetim aracı olan performans değerlendirme, “kişilikleri, katkıları ve
grup üyelerinin erkini değerlendirmek maksadıyla örgütlerde kullanılan tüm biçimsel
sistemlerle ilgilidir.”6
Günümüzde performans değerlendirme, neredeyse bütün örgütler tarafından
tüm dünyada kullanılmaktadır. İşletmelerin, performans değerlendirmede
kullandıkları araçlar ve saptadıkları hedefler birbirlerinden farklı olabilmektedir. 4 Dursun Bingöl, İnsan Kaynakları Yönetimi, 6.Bası, Arıkan, İstanbul, Eylül 2006, s.321. 5 Bayram, a.g.e, s.48. 6 Bingöl, a.g.e., s.322.
5
Ancak, sonuçta performans değerlendirme, örgütlerde belli bir zaman dilimi
içerisinde işgören davranışların ve başarılarının, ölçüm ve değerlendirmelerinin
yapıldığı bir süreç olarak uygulanmaktadır.7
Performans değerlendirme ile ilgili olarak literatürde pek çok tanım
bulunmaktadır. Bu tanımlar, biçim yönünden farklılıklar göstermekle birlikte amaç
ve içerik yönünden benzerlikler taşımaktadır.
Performans değerlendirme, “çalışanların mevcut performans düzeyini,
önceden belirlenmiş performans standartları ile karşılaştırıp, onların tutum, davranış
ve çıktılarını ölçme, değerlendirme ve etkileme süreci” olarak ifade edilebilir.8
Performans değerlendirme; gerçek anlamda ortak bir çalışmaya, bilgi
alışverişine, gerek hatalar ve gerekse başarılar açısından sorumluluğun
paylaşılmasına ve eğitim-gelişmeye olanak sağlayan dinamik bir sistemdir.
Performans değerlendirme bir başka açıdan, bireyin görevindeki başarısını, isteki
tutum ve davranışlarını, ahlak durumunu ve özelliklerini bütünleyen ve çalışanın
organizasyonun başarısına olan katkılarını değerlendiren planlı bir araç olarak da
tanımlanmaktadır.9
Performans değerlendirmesi, personelle yöneticilerin birlikte amaçlar
saptaması, iletişimde bulunması, çabaların birleştirilmesi ve alınan sonuçların
değerlendirilmesidir.10
İşgören değerlemesi, birey yeteneklerinin işin nitelik ve gereklerine ne ölçüde
uyup uymadığını araştıran ya da işteki başarısını saptamaya çalışan objektif analizler
ve sentezler olarak tanımlanabilir.11
Performans değerlendirme, bir örgütteki personelin belirli bir dönem içinde
çalışmalarının veya yeteneklerinin önceden belirlenmiş bir ölçüte göre birçok yönden
sistemli olarak ölçülmesi ve onların gelecekteki gizil güçlerinin (gelişme
potansiyelinin) ortaya çıkarılmasını sağlar. Performans değerlendirme, kısaca,
7 Sibel Gök, XXI. Yüzyılda İnsan Kaynakları Yönetimi, 1.Bası, Beta, İstanbul, Ocak 2006, s.40. 8 Mucuk, a.g.e., s.333. 9 İsmet Barutçugil, Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi, 1.Baskı, İstanbul, Mart 2004, s.426. 10 Demet Gürüz ve Gaye Özdemir Yaylacı, İletişimci Gözüyle İnsan Kaynakları Yönetimi,
MediaCat Kitapları, İstanbul, Mart 2009, s.210. 11Zeyyat Sabuncuoğlu, İnsan Kaynakları Yönetimi, 1.Baskı, Ezgi Kitabevi, Bursa, Eylül 2000, s.160
6
işgörenlerin görevlerini ne ölçüde iyi yaptıklarını, eksiklerini ve gelişme
potansiyellerini saptamaya ilişkin çabaların tümü olarak tanımlanmaktadır.12
2.2.2. Önemi ve Kullanım Alanları
Bir işgören işe kabul edilip yerleştirildikten sonra ve belirli bir iş için
eğitildikten sonra; iş başarımının beklenen ölçünlerine nasıl ulaşacağını bilmek
hakkına sahip olur. İşgörenin ilk amiri, ona bu konuda bilgi vermekle sorumludur.
İlerleme umudu, çoğu işgören için önemlidir. Onlar başarılarını iyileştirmek ve
kendilerini daha iyi işlere hazırlamak için neler yapabileceklerini bilmek isterler.
İşte, bu, başarı değerlemesi gereğini ortaya koymaktadır.13
Her kurumun yapısı, her görevin niteliği, görevde başarı için gerekli kriterler,
standartlar farklı bir performans değerlendirme sistemini gerekli kılmaktadır.
Dolayısıyla performans değerlendirmesi standart olmaktan çok, uygulandığı
durumun özgül koşulları, kurumun yapısı, üretilen ürün ve/veya hizmetin yapısı,
personelin nitelikleri, organizasyonel yapı ve kurum kültürü dikkate alınarak
yapıldığında çok daha etkili ve verimli olabilir.14
Performans değerlendirme, insan kaynakları yönetim sürecinin önemli bir
aşamasıdır. Çünkü bir anlamda performans değerlendirme süreci personelin
istihdamı, eğitimi, kariyer basamaklarındaki yeri, verimliliği vb. birçok değişken
üzerinde geribildirim sağlamaktadır.15
Performans değerlendirme, çalışan açısından da büyük önem taşır. Çalışanlar,
özellikle başarılı olanlar, çalışmalarının karşılığını görmek isterler. Bütün iyi niyetini
ve çalışma gücünü ortaya koyan bir kişi, düşük performanslı ve işe karşı ilgisiz bir
kişiyle aynı şekilde değerlendiğini gördüğünde, moral bozukluğu yaşayacak ve
giderek çalışma isteğini yitirecektir. Ayrıca, yapılan değerleme sonucu eksikliklerini
görme fırsatı bulan bir çalışan bunları giderme ve yetenekleri geliştirme olanağı
kazanacaktır. Performans değerlendirme, bu nedenle, çalışanın işe yöneltilmesini,
12Bingöl, s.322. 13Dursun Bingöl, Personel Yönetimi ve Beşeri İlişkiler, Atatürk Üniversitesi Yayınları, Erzurum,
1990, s.171. 14Gürüz ve Özdemir Yaylacı, a.g.e, s.210. 15Bayram, a.g.e., s.49.
7
özendirilmesini ve organizasyona duyduğu güvenin arttırılmasını sağlayan bir araç
olarak da görülmelidir.16
Performans değerlemeye ilişkin bir araştırmada performansı belirli aralıklarla
değerlendirilen bir grup çalışan ile değerlendirilmeyen bir grup karşılaştırılmıştır.
Ulaşılan sonuçlara göre performansı hakkında düzenli bilgi alan gruptaki çalışanların
daha yüksek düzeyde başarı gösterdikleri tespit edilmiştir. İnsanlara çalışmaları ile
ilgili verilen bilgilerin mutlaka olumlu olması gerekli değildir. Bu bilgiler olumsuz
da olabilir. Diğer bir ifade ile kişinin kendi çalışmaları hakkında hiç
bilgilendirilmemesi ile yeri geldiğinde olumsuz bile olsa bilgilendirilmesi
karşılaştırıldığında bilgilendirmek hem kişi hem kurum bakımından daha olumlu
sonuçlar vermektedir.17
Performans değerlendirmelerinin istenen sonuçları elde edebilmesi için
yönetici-çalışan işbirliği ve iletişiminin yüksek olması gerekir. Kurum içi iletişimin
zayıf kaldığı ve iyi organize edilemediği, çalışanların sürece dahil edilmediği
hiyerarşik ve katı organizasyon yapılarında performans değerlendirme sisteminin
oturtulmasında güçlüklerle karşılaşıldığı gözlemlenmektedir.18
Performans değerlendirme eş zamanlı pek çok amaca hizmet etmekte ve geniş
kullanım alanı bulmaktadır. Bu kullanım alanları Clevaland tarafından dört grupta
toplanmaktadır.19
Ücret yönetimi, terfi, duraklama, işine son verme, geçici olarak işten çıkarma
v.b. gibi konulara ilişkin kararların alınmasında, bireylerin performanslarının
göz önünde bulundurularak yönetimsel kararların verildiği kişiler arasındaki
(betwen person) değerlendirmeler.
Kişilerin güçlü ve zayıf oldukları konulara ilişkin bilgilerin elde edildiği,
performans geri bildirimlerine göre eğitim gereksinimlerinin saptandığı, atama
ve transferlerinin belirlendiği kişilerin kendilerinin (with person)
değerlendirilmesi.
16Barutçugil, a.g.e, s.427. 17İlhami Fındıkçı, İnsan Kaynakları Yönetimi, 5.Baskı, Alfa, Nisan 2003, s.299. 18Gürüz ve Özdemir Yaylacı, a.g.e, s.211. 19 Gök, a.g.e., s.42.
8
Örgütsel eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi, başarı hedeflerinin
değerlendirilmesi, örgütsel gelişme gereksinimlerinin saptanması, personel
sisteminin değerlendirilmesi, örgütsel yapının güçlendirilmesi gibi konularda
örgütsel hedeflerin belirlendiği muhafaza amaçlı değerlendirme.
Performans değerlendirme araçları hakkında yapılan araştırmaların geçerli
kılınmasının ve personel kararlarının belgelenmesinin hukuki gereklilik olarak
yapıldığı belgeleme (documentation) amaçlı değerlendirme.
Performans değerlendirmenin en yaygın kullanımı; çalışanların yükseltilmesi,
görevlerinin yeniden tanımlanması, üst görevlere hazırlanması, ücretlendirilmesi
veya işten çıkarılması gibi yönetsel kararların alınması ile ilgili olmaktadır.
Performans değerlendirmelerden elde edilen bilgiler, bireysel ve kurumsal düzeyde
eğitim ve geliştirme ihtiyaçları konusuna da ışık tutmaktadır. Performans
değerlendirme, bir çalışanın güçlü ve zayıf olduğu yönlerini ortaya çıkarması
nedeniyle o çalışanın eğitim ve gelişme açıklarının belirlenmesinde ve buradan yola
çıkarak, organizasyonun genel anlamda eğitim ve geliştirme politikalarının
saptanmasında kullanılabilir. Performans değerlendirmelerinde elde edilen bilgilerin
kullanıldığı diğer iki önemli alan da eleman seçme ve işe alma yöntemlerinin
geçerliliğinin test edilmesi ve insan kaynakları planlamasının yapılmasıdır.
Performans değerlendirme, bu kullanım amaçları için de yararlı veriler
sağlamaktadır.20
2.3. Performans Değerlendirmenin Amaçları ve Yararları
Performans Değerlendirmenin amaçlarını ve yararlarını iki alt başlık altında
inceleyeceğiz.
2.3.1. Performans Değerlendirmenin Amaçları
Performans değerlendirme, işletme yöneticisinin insan kaynaklarını başarılı
bir şekilde yönetmesinde çok önemli bir araçtır. Performans değerlendirmenin
amaçları iki genel grup olarak ele alınabilir. Bunların ilki, işgöreni değerlendirme
amacı olup, ücret artışı, terfi, işten çıkarma gibi konularda onun hakkında karar 20 Barutçugil, a.g.e., s. 427,428.
9
verebilmek için kullanılır. İkinci genel amaç personeli geliştirmeye yöneliktir.
Değerlendiren yönetici (üst) ile değerlendirilen (ast) arasında iyi bir iletişim ile,
işgören kendi hata ve eksiklerini görebilecek; sağlanan geri bilgi akışı ile kendini
geliştirme imkanı bulacaktır.21
Başarı değerlendirmesi çalışmalarının aşağıda verilen ve örgüt için stratejik
öneme sahip amaçlara hizmet ettiği söylenebilir.22
1. Başarı değerlendirmesi personelin örgüte yaptığı göreli katkıyı belirlemektir,
2. Başarı değerlendirmesi sürekli başarı yönünde personeli isteklendirir;
personelin daha etkili ve üretken olması için eksik yönlerini tamamlamasını
sağlar,
3. Başarı değerlendirmesi sonuçları, personelin başarısına paralel bir ücret ve
ödül almasını sağlar,
4. Başarı değerlendirmesi ile daha fazla sorumluluk içeren işler için gerekli
personeli belirlemede ve personeli o iş için hazırlamada yardımcı olur,
5. Başarı değerlendirmesi, personelin gerçek başarısı yanında kendisinden ne
beklendiğini de anlamasını sağlar; personele yaptıkları işteki başarıları
hakkında geri bildirimde bulunarak onların başarı motivasyonunu artırır,
6. Başarı değerlendirmesi ile mevcut insan gücü kaynakları incelendiğinden,
elde edilen sonuçlar ya da veriler insan gücü planlamasında kullanılabilir,
7. Başarı değerlendirmesi ile üst ve ast arasındaki etkileşim pekişir; bireysel
amaç ve ilgilerin taraflarca bilinmesini sağlar. Bu süreç aynı zamanda
değerleyici ve değerlenen arasındaki güvenin artmasına da yol açar.
Performans değerlendirme organizasyonlarda mevcut performansın güçlü ve
zayıf olduğu noktaları belirler ve mevcut performansı kesin bir biçimde ölçer.
Performans değerlendirme sonucunda işgörenlerin aldıkları geri besleme
performanslarını geliştirmeleri için onları teşvik ederken yöneticileri de, işgörenlerin
eğitim ve geliştirme programları yoluyla desteklemesi gerektiği konusunda uyarır.23
21Mucuk, a.g.e., s.333. 22Halil Can ve Şahin Kavuncubaşı, Kamu ve Özel Kesimde İnsan Kaynakları Yönetimi, Siyasal
Kitabevi, Ankara, 2005, s.170. 23Serkan Bayraktaroğlu, İnsan Kaynakları Yönetimi, Sakarya Yayıncılık, Üçüncü Baskı, Sakarya,
Ekim 2008, s.104.
10
Performans değerlendirmenin amacını; “örgütte çalışanların iyiden kötüye
doğru sıralanması değil, örgütsel amaçların astlar tarafından öncelikle anlaşılma ve
benimsenme derecesinin ortaya çıkarılması, amaçların herkes tarafından asgari
seviyede yerine getirilmesinin temin edilmesi ve herkesin mutlu olduğu dinamik
çalışma ortamının sürekli muhafaza edilmesi” şeklinde de ifade etmek mümkündür.24
Kısaca, personel konularında yükselme, ücretleme, eğitim, uyarı, eleştiri,
transfer, işten çıkarma gibi alınacak kararların temel ilkelere oturtulması ve özellikle
bu kararların uyumlu ve objektif olmasına özen gösterilmesi amaçlanır.25
2.3.2. Performans Değerlendirmenin Yararları
Çalışanların işlerindeki başarıları ya da başarısızlıkları hakkında
bilgilendirilmeye, geri besleme almaya ihtiyaçları vardır. Performans değerlendirilme
kişi düzeyinde bir ihtiyaç olduğu gibi organizasyon için de çok önemli bir ihtiyaçtır.
Çünkü performans değerlendirme, organizasyonun çalışanlarının mevcut
performanslarını görmesi için çok önemli olduğu gibi çalışanların daha verimli
çalışmaları bakamından da gereklidir.26
Performans değerlendirme ile örgüt içerisinde yer alan tüm bireyler
etkinliklerini, yeterliliklerini, fazlalıklarını, yetersizliklerini gözden geçirme fırsatı
bulacaklar ve sonrasında çalışan, eksiklikleri ve yetersizlikleri ortaya çıktığında
bunları giderme ve yeteneklerini geliştirme imkânı kazanacaktır.27
İyi planlanmış bir performans değerlendirmenin yöneticiye, çalışana ve genel
anlamda organizasyona sağlayacağı yararlar bulunmaktadır. Organizasyonları böyle
bir değerlemeye yönelten nedenler ya da değerlemeden beklenen yararlar özet olarak
şu şekilde belirtilebilir:28
1. Performans değerlendirmesi, yapılan iş ve o işi yapan kişiler hakkında
yöneticiye değerli bilgiler verir. İşi ve kişiyi gerçekten anlamasını sağlar.
24Bayram, a.g.e., s.51. 25Sabuncuoğlu, a.g.e., s.162. 26Bayraktaroğlu, a.g.e., s.105. 27Bayram, a.g.e., s.50. 28Barutçugil, a.g.e., s.428.
11
2. İş beklentileri ve sonuçları hakkında yönetici ve çalışan arasında iyi bir
iletişim kurulduğu zaman, geliştirilmiş yöntemler ve yeni fikirler için fırsatlar
yaratılır.
3. Performans iyi bir şekilde değerlendirildiğinde çalışanlar işi nasıl yaptıklarını
bilirler ve işleri konusunda endişelenmekten kurtulur.
4. Çalışanlar performansları hakkında zamanında, olumlu geribildirim
aldıklarında verimlilikleri ve iş tatminleri artar.
5. Olumlu katkılar olduğu fark edildiği zaman bunlar konuşularak doğru
uygulamalar pekiştirilir ve iyi performans teşvik edilir.
6. Çalışanlarla iki yollu iletişim kurulduğu zaman amaçlar açıklık ve netlik
kazanır, böylece çalışanların odaklanması ve başarılı olması kolaylaşır.
7. Düzenli olarak yapılan performans değerlendirmesi toplantıları işin
kalitesinin nasıl algılandığı konusunda sürprizleri azaltır.
8. Profesyonel olarak performans değerlendirmesini öğrenmek, yönetim
becerilerinin geliştirilmesi ve sorumluluğun arttırılması için mükemmel bir
hazırlıktır.
Performans değerleme sistemi, yöneticiler, astlar ve örgüt açısından içerdiği
faydalarla birlikte, bazı İnsan Kaynakları fonksiyonlarıyla olan ilişkileri bakımından
da incelenebilir. Bu açıdan performans değerleme, sağladığı dönütlerle İnsan
Kaynakları Yönetimi işlevlerine temel oluşturan bir konumdadır (Şekil 1).29
29Türkan Argon ve Altay Eren, İnsan Kaynakları Yönetimi, 1.Baskı, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara,
Şubat 2004, s.227.
12
Çizelge 2.1. Performans Değerlemenin Diğer Fonksiyonlarla ilişkisi
Performans değerleme işgören bulma çabalarına ilişkin kararlar açısından
temel oluşturur.
Başvuruda bulunanların nitelikleri performans standartlarının gözden
geçirilmesine neden olur.
Performans değerleme seçme işlevinin doğruluğu için temel oluşturur.
Seçme fonksiyonu işin gereklerini en iyi karşılayabilecek personeli
temin etmelidir.
Performans değerleme eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesinde temel sağlar.
Eğitim ve geliştirme performans standartlarına ulaşılmasına yardımcı olur.
Performans değerleme ücret miktarlarının belirlenmesinde bir faktör olabilir.
Ücret düzeyi performansın değerlemesini etkileyebilir.
Performans değerleme personel hareketlerinin savunulmasına temel oluşturur.
Değerleme yöntem ve standartları tartışma konusu olabilir.
Kaynak: Türkan Argon ve Altay Eren, İnsan Kaynakları Yönetimi, 1.Baskı, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, Şubat 2004, s.227.
Yukarıda açıkladığımız işlevleri yanında performans değerlendirme, özetle
yöneticilerin dengeli ve tutarlı kararlar almalarını kolaylaştırır, gözetimi etkinleştirir
ve dürüst bir yönetim anlayışını yayarak güven yaratır ve işgören moralini
yükseltir.30
2.4. Performans Değerlendirme Süreci
Performans değerlendirme sürecinin başlangıç noktası amaçların
belirlenmesidir. Bir değerlendirme sistemi muhtemelen her arzu edilen amaca hizmet
etmeyebilir. Bu nedenle değerlendirme hangi gaye ile yapılacaksa ona ilişkin özel
amaçların belirlenmesi gerekir. Özel değerlendirme amaçları oluşturulduktan sonra
işgörenlerin ve takımların, görevlerini başarmada kendilerinden ne beklendiğini
bilmeleri gerekir. İşgörenler oluşturulmuş amaçlara uygun kaynaklara sahip 30Bingöl, a.g.e., s.328.
PERFORMANS
DEĞERLEME
İşgören Bulma
İşgören Seçme
Eğitim ve Geliştirme
Ücretleme
İşgören İlişkileri
13
olurlarsa, beklentileri anlamaları kolaylaşır. Değerlendirme döneminin sonunda,
değerlendirici ve işgören, birlikte iş performansını gözden geçirir ve oluşturulmuş
performans standartlarına göre fiili durumu karşılaştırır. Bu karşılaştırma sayesinde,
çalışanların bu standartları ne derecede karşılamış oldukları belirlenir, eksikliklerin
nedenleri ortaya çıkarılır ve sonuçta sorunları düzeltmek için bir plan geliştirilir.31
Etkin bir performans değerlendirme süreci, altı aşamayı içerir. Performans
standartlarının ve örgüt amaçlarının tanımlanması, değerlendirme sürecinin başlangıç
noktasıdır. Bunlar, işletme misyonu, iş analizi ve iş tanımları esas alınarak
belirlenmelidir. Standartlar, açık ve objektif olmalıdır. Standartların
tanımlanmasından sonra, kendilerinden ne beklendiğini anlamaları için standartları
işgörenlere bildirilmelidir. Bir sonraki aşamada, işgörenlerin gerçek performansları
ölçülmelidir. Kişisel gözlem, istatistiksel raporlar, yazılı ve sözlü raporlar gibi,
işgörenlerin performansını ölçmek için bazı yöntemler vardır. Gerçek performanslar
ölçüldüğü zaman, bu performanslar sürecin başlangıcında tanımlanan performans
standartları ile karşılaştırılmalıdır. Bu performanslar arasındaki farklar, işgörenlere
bildirilmelidir. Eğer, standartlar ile gerçek performans arasında yüksek fark var ise,
yöneticiler performans sapmalarının nedenlerini araştırmalıdırlar.32
31Bingöl, a.g.e., s.332 32Hasan İbicioğlu, İnsan Kaynakları Yönetimi (KOBİ’ler üzerine bir araştırma), Fakülte
Kitabevi, Isparta 2006, s.81.
14
Çizelge 2.2. Performans Değerlendirme Süreci
Şekil 2. Performans Değerlendirme Süreci
Kaynak: Hasan İbicioğlu, İnsan Kaynakları Yönetimi (KOBİ’ler üzerine bir araştırma), Fakülte Kitabevi, Isparta 2006, s.81.
2.4.1. Değerleme Kriterlerinin Belirlenmesi
Performans değerleme kriterlerinin ya da performansın hangi açılardan
değerlendirileceğinin belirlenmesi, performans değerleme sisteminin başarıya
ulaşmasında büyük önem taşıyan bir aşamadır. Performans değerleme sisteminin
geçerliliği seçilen kriterlere bağlıdır. Bir sistemin geçerli olarak nitelenebilmesi için
kullanılmakta olan sistemin gerçekten bireyin performansını ölçüyor olması
gerekmektedir. Bu durumda geçerli bir performans değerleme sistemi belli bir işte
İşgörenlerle performans standartlarının belirlenmesi
Çok yönlü ölçülebilir amaçların belirlenmesi
Fiili performans ölçümü
Fiili performansın standartlarla mukayesesi
Sonucun işgörenle tartışılması
Gerekliyse, düzeltici hareketin yapılması
15
başarıyı etkileyen tüm faktörleri dikkate almalı ve performansı etkilemeyen tüm
faktörleri de sistem dışında bırakmalıdır. Performansı etkileyen ya da etkilemeyen
faktörlerin tespiti ancak iş analizleri ile iş ve görev tanımlarının yapılması ile
sağlanabilmektedir. Ayrıca “bir işi en iyi bilen, o işi yapandır” düşüncesinden yola
çıkarak kriterlerin belirlenmesinde, değerlendirilenlerin de görüşlerinin dikkate
alınması gerektiği noktasına varılabilmektedir.33
Kriterlerin seçiminde göz önünde bulundurulması gereken noktalar şöyle
sıralanabilir.34
1. Kriterler işin özelliğine ve sorumluluk düzeyine uygun olarak seçilmelidir. En
azından işçi, büro elemanları ve yöneticiler için farklı kriterler
kullanılmalıdır.
2. Kriter seçiminde sadece iş verimi değil, aynı zamanda işgören davranışları da
göz önüne alınmalıdır.
3. Kriterler açık ve anlaşılır olmalıdır.
4. Kriter sayısı sınırlandırılmalı ve 10’u geçmemelidir.
5. Her kriter sayısal olarak ya da belli sıfatlar ve açıklamalara göre
değerlendirilmelidir. Örneğin; iş bilgisi ölçütü “çok iyi”, “iyi”, “orta”,
“yeterli”, “yetersiz” gibi bir derecelendirmeyle sıralanabilir.
Genel anlamda değerleme temel olan ölçütler dört grupta toplanabilir.35
1. Çalışmanın temel nitelik ve niceliği,
2. İş bilgisi ve yeteneği,
3. Bireysel özellikler,
4. Bireyin ilişki ve davranışları
33Bayraktaroğlu, a.g.e., s.112. 34Sabuncuoğlu, a.g.e., s.162. 35 Sabuncuoğlu, a.g.e., s.163.
16
2.4.2. Değerleme Standartlarının Belirlenmesi
Performans değerlemesinin yapılabilmesi için işgörenlerin performanslarının
karşılaştırılabileceği birtakım standartların belirlenmesi gerekmektedir. Performans
standartları hem üst hem de ast için iki tür bilgi içermektedir. Bunlardan birincisi
“neyin yapılması gerektiğidir” ki bu sorunun yanıtı görev tanımlarında yer
almaktadır. diğeri ise “nasıl yapılması gerektiği” konusunu içermektedir. Bu sorunun
yanıtına ise performans standartları ile ulaşılabilir.36
Performans standartları bir bakıma değerleme amaçlarının belirlenmesini
ifade etmektedir. Dolayısıyla standartlar, çalışanın ne oranda başarılı olduğunu
belirlemeye yönelik ölçütlerdir. Standartların başarılı olabilmesi içinse, bir takım
özelliklere sahip olmaları gerekmektedir. Bu ölçütler şu şekilde ifade edilebilir.37
Spesifiklik: Her çalışan kendinden ne beklendiğini bilmelidir.
Ölçülebilirlik: Performans ölçümü standartları nicel oldukları taktirde
kolaydır. Söz konusu performansın ölçümünde sayısal standartlar kullanılması zor ya
da uygun değilse, sayısal olmayan standartlar (görevin zamanında yerine getirilmesi,
takım faaliyetlerine katkılar vb.) kullanılabilir.
Gerçeklik: Standartlar ulaşılamaz oldukları taktirde, bunu fark eden çalışanlar
bu standartlara ulaşmak için çabalamaktan vazgeçebileceklerdir.
Çalışanlar için ulaşılması gereken bu standartların güvenilir olması için
belirlenen hedeflerin saptanmasına bizzat çalışanlar da katılmalıdır. Konuya bu
açıdan bakıldığında belirlenen standartlara güven artacak ve onlara ulaşmak için çaba
düzeyi yükselecektir. Bu doğrultuda hareket eden bazı işletmelerde, hedefler adı
altında bu standartlar üzerinde astlarla birlikte açık görüşme yoluyla dönem başında
anlaştıktan sonra belirlenen formlara yönetici ve değerlenen astlar imza atarlar. Bir
bakıma değerlenen ast kendisini hedeflere kilitlemekte ve adeta bir taahhüt altına
girmektedir.38
36 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.113. 37Argon ve Eren, a.g.e., s.228. 38Sabuncuoğlu, a.g.e., s.164.
17
2.4.3. Değerleyicilerin Belirlenmesi
Performans değerleme sisteminde, değerlemenin kim ya da kimler tarafından
yapılacağı, organizasyon yönetimine ve insan kaynakları politikalarına göre seçilecek
değerleme yöntemine bağlı olarak belirlenmektedir. Performans değerlemede, kim
tarafından yapılırsa yapılsın, üzerinde önemle durulması gereken nokta
değerleyicilerin değerleyecekleri personelin işleri hakkında bilgi sahibi olmaları,
organizasyonu tanımaları ve önyargıdan uzak durarak objektif bir değerleme
yapmalarıdır. Değerlemenin kim ya da kimler tarafından yapılabileceği konusunda
çeşitli alternatifler sunulabilir:39
1. İşgörenin ilk amiri tarafından değerlenmesi,
2. Öz değerleme,
3. İş arkadaşları tarafından değerleme,
4. Astlarca değerleme,
5. Danışmanlar ve uzmanlar tarafından değerleme,
6. Müşterilerce değerleme,
7. Karma değerleme.
En yaygın uygulama, her çalışanın bağlı bulunduğu yönetici tarafından
değerlendirilmesidir. Bu uygulama, çalışanı ve onun başarısını en yakından tanıyan
kişi, ilk basamak yöneticisi olduğu gerçeğine dayanır. Böyle bir değerlendirme
sistem olarak hiyerarşik yapıya uygun biçimde gelişir. Ancak, bunu her zaman
tarafsız ve güvenilir olacağı kuşkuludur. Bir yönetici, işinde başarılı bir çalışanı
yalnızca aralarındaki çekişme ve sürtüşme nedeniyle duygusal kararlarla başarısız
olarak gösterebilir. Bu nedenle, birden fazla sayıda yönetici tarafından ortak
değerlendirme yapılması ikinci bir uygulama türü olarak görülebilir. Bir diğer
uygulama da çalışanın kedi düzeyindeki diğer çalışanlarınca değerlendirilmesidir.
Nesnelliğin sağlanması açısından bazen organizasyon dışından uzman
danışmanlardan da yararlanılır. Çok az kullanılmakla birlikte çalışanların üstlerini
değerlendirmesine de yer verilebilir.40
Bu alternatifler şu şekilde özetlenebilir. 39Bayraktaroğlu, a.g.e., s.114. 40Barutçugil, a.g.e., s.430.
18
2.4.3.1. İşgörenin İlk Amiri Tarafından Değerlenmesi
Uygulamada en sık kullanılan yöntemlerden birisidir. Yöneticilerin belirli
kriterler doğrultusunda çalışanlara puanlar vermesi yoluyla performanslarını
değerlendirmesi esasına dayanır. Bu sistemde yöneticilerin kişisel kanaatlerini,
önyargılarını, sübjektif değerlendirme kriterlerini kullanması yöntemi geçerlilik ve
güvenilirlikten uzak kılmaktadır. Bu nedenle değerlendirme yapacak yöneticilerin
konuyla ilgili olarak eğitim sürecinden geçmeleri ve mümkün olduğunca tarafsız
davranmaları gereklidir.41
Bu tür uygulamanın yararlı yönü, birinci derecedeki amirin değerlendirilmesi
yapılacak olana yakın olması nedeniyle onu en iyi bir biçimde izleyebilecek durumda
olmasıdır. Sakıncası ise, çok yakın ilişkide bulunmaları nedeniyle amirin kişisel
ilişkilerin, öznel öğelerin etkisi altında kalabileceği korkusudur.42
2.4.3.2. Öz Değerleme
Bu yaklaşımda çalışanlar kendi kendilerini değerlendirmektedirler. Burada
amaç, işgörenlerin kendi iş başarılarına yönelik düşüncelerinin belirlenmesidir. Bir
form yardımıyla uygulanabileceği gibi işgörenin bir ya da iki kez hazırlayıp üst
amirine verdiği rapor şeklinde de uygulanabilmektedir. İşgörenlere kendi
performanslarını değerlendirme şansı verildiğinde, işgörenler dürüst ve açık sözlü
olma, yöneticilerinin göremediği zayıflıkları ortaya çıkarma eğiliminde olabilecekleri
gibi kendileri hakkında yöneticilerine oranla daha yüksek bir değerlemede
bulunabilirler.43
Bu yöntem, işgörenin motivasyonunda artışa sebep olur. İşgören katılımına ve
gelişmesine önem veren yöneticiler, genellikle bu yöntemi tercih ederler. Eğer
işgörenler başarılması beklenen amaçları ve değerlendirme standartlarını anlarlarsa,
kendilerini eleştirebilir ve geliştirebilirler.44
41Gürüz ve Özdemir Yaylacı, a.g.e., s.222. 42Bingöl, a.g.e., s.336. 43Bayraktaroğlu, a.g.e., s.115. 44İbicioğlu, a.g.e., s.84.
19
Araştırmalar göstermiştir ki, çalışanlar kendilerini üstlerinin değerlemesine
oranla daha yüksek puanlarla değerlendirmektedirler.45
2.4.3.3.İş Arkadaşları Tarafından Değerleme
Belirli bir iş grubunu oluşturan ve iş arkadaşlığı ilişkisi içinde bulunan
çalışanların birbirlerinin performansını değerlemesi olarak ifade edilmektedir. Bu
değerlemenin temelinde yatan mantık, hiç kimsenin birbirinden beklentisi olmadığı
için değerlemenin daha objektif yapılabileceğidir. Ancak objektifliğin sağlanabilmesi
için birbirlerini değerleyen iş arkadaşları arasında terfi, transfer gibi konulardan
kaynaklanabilecek bir rekabetin olmaması gerekmektedir. Asi takdirde değerleme
sonucunda sağlıklı veriler elde edilemez.46
Bu tarz değerlendirmenin nedeni grup uzun süredir birlikte çalışıyorsa ve
görevlerin icrası etkileşimi gerektiriyorsa sonuçların çok güvenilir olacağı
düşüncesidir. Toplam kalite yönetimi uygulayan takımları kullanan organizasyonlar
için bu metot oldukça gözdedir. Bu metodun güçlü yönleri;47
1. Ekip üyeleri, herhangi birinden daha iyi birbirlerinin performansını bilirler ve
daha doğru değerlendirme yaparlar.
2. Emsal baskısı, ekip üyeleri için güçlü bir motive edicidir.
3. Ekip içindeki emsallerin işlerini değerlendirmesini kabul eden üyeler,
arttırılmış yükümlülük ve verimlilik gösterirler.
4. Emsal incelemesi, bir çok görüşleri içerir ve bir kişiye bağlı değildir.
Sonuçlara göre kişisel ve ekip katkılarını öğrenmenin zor olması, bol zamana
ihtiyaç duyulması bu yöntemin dezavantajlarıdır.
2.4.3.4. Astlarca Değerleme
Bu yaklaşıma göre; üstlerin değerlendirmelerine oranla astlar kendi
yöneticilerini çok daha objektif değerlendirebilirler. Bu yöntem özellikle hizmet
45Sabuncuoğlu, a.g.e., s.167. 46Bayraktaroğlu, a.g.e., s.115. 47İbicioğlu, a.g.e., s.83.
20
sektöründe yer alan kuruluşlarda (eğitim, sağlık, sigorta vb.) başarılı sonuçlar
getirebilir. Örneğin yapılan eğitimin ve eğiticilerin kalitesini ölçmek amacıyla,
öğrencilerin performans değerlendirme sürecine katılmaları ve formlar yardımıyla
öğretim görevlilerini değerlendirmeleri gibi.48
Bu değerleme yaklaşımı üstler tarafından pek kabul görmemektedir. Bu
yaklaşımın etkili olabilmesi için değerleme konusunun insana yönelik olması,
üstlerin liderlik, yetki devri, motivasyon ve iletişim yeteneklerinin değerlemeye
yönelik olması gerekmektedir.49
Astın, performans değerleme konusunda eğitilmiş olması gerekmektedir.
Ayrıca yöneticiler de astların önerilerinin, yararlı olabileceğine kendilerini
inandırabilmeleri gerekmektedir. Bu eğitim verilmezse, astlar, üstlerin, kişilik
özelliklerine ve kendi ihtiyaçlarını ne ölçüde karşıladıklarına bakarak, işletme
hedeflerini dikkate almaksızın değerlendirme yapacaklardır. Bu yüzden performans
değerlemede astların görüşlerini yorumlarken ihtiyatlı olunmalıdır.50
Bu yöntem, grup ihtiyaçları hakkında yöneticinin farkında olmasına sebep
olur. Fakat, bu yöntem, yöneticiye yönelik korku veya sempati varsa, gerçeği
yansıtmaz. Ast objektif olamaz.51
2.4.3.5. Danışmanlar ve Uzmanlar Tarafından Değerleme
Performans değerlemesinin dışarıdan seçilecek danışmanlar ve uzmanlar
tarafından yapılmasıdır. Maliyetinin yüksek olması nedeniyle genellikle üst
düzeydeki yöneticilerin değerlenmesinde tercih edilmektedir.52
2.4.3.6. Müşterilerce Değerleme
Çalışan kişilerin değerlenmesinde müşterilerden yararlanılabilir. Özellikle
hizmet sektöründe kişilerin işe ilgisi, müşteriye yaklaşım tarzı, işi yapma hızı ve iş
kalitesi müşterinin değerlemesine bir form aracılığıyla sunulabilir. Her ne kadar,
48 Gürüz ve Özdemir Yaylacı, a.g.e., s.223. 49 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.115 50 Sabuncuoğlu, a.g.e, s.168. 51 İbicioğlu, a.g.e., s.83. 52Bayraktaroğlu, a.g.e., s.115.
21
müşteri amaçları, organizasyonun amaçlarıyla tam olarak örtüşmese de, müşterilerin
sağladığı bilgiler terfi, transfer, eğitim gibi personel kararları için önemli bir girdi
olabilir.53
Müşterinin tutum ve davranışı bir firmanın başarı derecesini belirler. Bu
nedenle bazı örgütler, bu önemli kaynaktan doğrudan müşterilerle temasta bulunan
çalışanlarıyla ilgili olarak bilgiler elde etmenin önemli olduğuna inanır. Böyle bir
yaklaşımın bir müşteri bağlılığını göstermesi, işgörenleri bundan sorumlu tutması ve
değişimi hızlandırması nedenleriyle örgütler açısından önem arz etmektedir.54
Olumlu müşteri raporları ve yüksek müşteri memnuniyeti yüksek
performansa işaret eder. İyi bir biçimde hazırlanacak müşteri memnuniyeti anketleri,
dilek, şikayet kutuları bu performans hakkında gerekli bilgileri sağlayabilir. Bu
yöntemin sakıncası değerlenin tamamen kurumun dışında müşteriye
endekslenmesidir.55
2.4.3.7. Karma Değerleme
Bu değerleme yaklaşımına göre işgören aynı anda ilgili yöneticiler, astlar, iç
ve dış müşteriler tarafından değerlenmektedir. İşgörenlerin bir fazla kişi tarafından
değerlenmesi nedeniyle objektifliğin en yüksek seviyede olduğu yaklaşımdır.56
Değerlendirme işini ifa eden kişi en yakın amir olmasına karşın, üst
yöneticiler de değerlendirmeye katılırlar. Bu tür değerlendirmelerin çoğunun
bağımsız olarak yapılmasına karşın, değerlendirmeler bazen bir grup veya komite
tarafından yapılır. Değerlendirme konusunu bilen birkaç kişini sadece üst tarafından
tek başına elde edilenden daha fazla veri sağlayabilmeleri nedeniyle bu süreç tercih
edilmektedir. Bu yaklaşımda özet olarak; grup üyeleri elde ettikleri veriler
doğrultusunda konuyu tartışırlar ve ortak karara varırlar.57
53 Sabuncuoğlu, a.g.e., s.168. 54 Bingöl, a.g.e., s.337. 55 Gürüz ve Özdemir Yaylacı, a.g.e., s.223. 56 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.116. 57 Bingöl, a.g.e., s.337.
22
2.5. Performans Değerlendirmede Görev ve Sorumluluğun Paylaşılması
Performans değerlendirme çerçevesinde çalışanlarla yapılacak görüşmelerin,
her bölümde doğrudan doğruya o bölümü denetleyen kişi tarafından
gerçekleştirilmesi en iyi yoldur. Çünkü bunlar, değerlendirilecek olan performans
hakkında ilk elden bilgi sahibidirler. Değerlemenin nasıl ve kim tarafından yapılacağı
işletme yönetiminin yanıtlayacağı bir sorudur. Seçilen yönteme göre değerlemeyi
kimin yapacağı değerleme yönergeleri içinde açık biçimde belirtilmelidir. 58
Performans değerleme sorumluluğu yaptıkları etkinlikler bazında işletmede
çalışan herkesindir. Performans değerlendirme programları, genellikle insan
kaynakları departmanı tarafından tasarlanır ve uygulanır, fakat diğer bazı kişiler,
ayrıca bu süreçte büyük rol oynarlar.59
Çizelge 2.3. Performans Değerlendirmede Sorumluluğun Paylaşılması
Kaynak: Serkan Bayraktaroğlu, İnsan Kaynakları Yönetimi, Sakarya Yayıncılık, Üçüncü Baskı,
Sakarya, Ekim 2008, s.104.
İnsan kaynakları departmanı çoğu zaman performans değerlendirme
formunun hazırlanması ve performans değerlendirmenin uygulanmasında
kullanılacak yöntemin belirlenmesinden sorumludur. Yöneticini sorumluluğu ise
58 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.106. 59 İbicioğlu, a.g.e., s.82.
Performans değerlendirmesi yönteminin saptanması İK. Bölümü
Performans değerlendirmesi formunun hazırlanması İK. Bölümü
Değerlendirmenin hangi tarihte yapılacağının yöneticilere hatırlatılması İK. Bölümü
Görüşmelerin planlanması İK.Bölümü
Çalışanların görüşmeye hazırlanması Yöneticiler
Yüzyüze görüşmelerin yapılması Yöneticiler
Ücret artışlarının önerilmesi Yöneticiler
Doldurulan performans değerlendirmesi formlarının gözden geçirilip İK. Bölümü
İşleme sokulması
Önerilen ücret artışlarının onaylanması İK. Bölümü
Performans değerlendirmesi sisteminin biçimsel kontrol altında tutulması İK. Bölümü
23
performans değerlendirmenin amacını saptamaktır. Organizasyonlarda performans
değerlendirmeleri uzun bir süre insan kaynakları departmanı sorumluluğunda
sayılmış bu da birçok işverenin performans değerlendirmelerini sadece çalışanlar
hakkında bilgilerin yenilenmesinin bir aracı olarak görmelerine neden olmuştur.60
2.6.Performans Değerlendirme Yöntemleri
Performans değerleme yöntemleri, klasik (geleneksel) ve çağdaş (modern)
olarak iki temel başlık altında incelenmektedir. Organizasyon gereksinimlerinin
ortaya çıkardığı bu durumun nedenleri olarak; organizasyon sorunlarının daha
karmaşıklaşması, örgütlerde insanın önem kazanmazı, birçok olayın davranışsal
açıdan değerlendirilmesinin zorunluluğu gibi çeşitli faktörler sayılabilmektedir.
Performans değerleme konusundaki geleneksel ve çağdaş yöntemler arasındaki en
büyük farklılık, değerleme yöntemi ve değerleyiciler bakımındandır. Geleneksel
yöntemler, çoğuz kez alt kademedeki işgörenlere uygulanırken çağdaş yöntemlerde
üst kademelerde çalışanların değerlenmesi ağırlık kazanmıştır. Performans
değerleme yöntemlerini detaylı bir şekilde açıklamadan önce kısaca şu şekilde
sınıflandırabiliriz:61
Klasik Performans Değerleme Yöntemleri:
1. Kişilerarası karşılaştırmaya dayalı yaklaşım (basit sıralama, ikili
karşılaştırma, zorunlu dağılım),
2. Grafik değerleme yöntemi
3. Davranışsal değerlendirme skalaları (davranışsal beklenti ve gözlem skalaları)
4. Kontrol listesi yöntemi (ağırlıklandırılmış ve güçlendirilmiş kontrol listeleri),
5. Kritik olay tekniği.
Modern Performans Değerleme Yöntemleri:
1. Amaçlara ve sonuçlara göre değerleme yöntemi
2. 360 derece geri bildirim yöntemi
3. Balanced Scorecard (BSC) yaklaşımı
60 Bayraktaroğlu, s.107. 61Bayraktaroğlu, a.g.e., s.117.
24
2.6.1. Klasik Performans Değerleme Yöntemleri
2.6.1.1. Kişilerarası Karşılaştırmaya Dayalı Yaklaşım
Bu yöntemde değerlendirmeler çalışanların birbirleri ile karşılaştırılmaları
sonucunda elde edilir. Örneğin, kim/kimler terfi edebilir, bu iş için en uygun aday
kimdir sorularını yanıtlayabilmek için çalışanlar başarı düzeylerine göre sıralanırlar.
Bu yaklaşımlar farklı yöntemler içermektedir.62
• Basit Sıralama Yöntemi: En basit yöntemdir. İşgörenler ya belirli
niteliklerine göre, ya da genel olarak sıralanırlar. Astların değerlendirme
amiri tarafından başarılarına göre sıralandığı bu yöntem, aslında kendi içinde
de uygulanan sıralama tekniğine göre farklılıklar gösterir. Örneğin; basit
sıralama olarak adlandırılan yöntemde değerlendirici astlarını en
iyiden/başarılıdan en kötüye/başarısıza doğru sıralar. Bazen grubu içinde iyi,
kötü, orta gibi alt gruplara bölerek, bunlar içinde sıralamayı yapmak kolaylık
sağlayabilir.63
Değerleyici değerleyeceği kişilerin isimlerini gelişigüzel bir kağıda
yazar. En başarılı gördüğü kişiyi işaretleyerek onun ismini en başa, en
başarısız olanın ismini ise en alta yazar.64 Örneğin; bilgi, beceri ve tutumları
genel bir deyimle izlenim sonuçlarına, işlerindeki davranış ve başarılarına
göre değerlendirecek olan kişiler listenin sol kenarına A,B,C,D,E şeklinde alt
alta yazılır. Bunların içerisinde en iyi olanı başa (bu örnekte D) ve en zayıf
olan ise (bu örnekte B) en sona yazılır. Diğer bireyler ise, bu aralığa aynı
ölçütlere göre sıralanırlar.65
62 Ernst&Young, Düşünceden Sonuca İnsan Kaynakları, Hayat, İkinci Baskı, İstanbul, Kasım 2003,
s.179. 63 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.118. 64 Melih Topaloğlu ve Hakan Koç, Büro Yönetimi Kavramlar ve İlkeler, Seçkin, Ankara, Eylül
2005, s.110. 65 Argon ve Eren, a.g.e., s.228.
25
Çizelge 2.4. Personelin Değerlendirme Ölçütlerine Göre Sıralanması Değerlendirilen Personel Değerlendirme Sıralaması
A 1.D
B 2.C
C 3.A
D 4.E
E 5.B
Kaynak: Türkan Argon ve Altay Eren, İnsan Kaynakları Yönetimi, 1.Baskı, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, Şubat 2004, s.227.
• İkili Karşılaştırma Yöntemi: İkili karşılaştırma yönteminde personelin
isimleri bir kağıda veya kartlara yazılır. Daha sonra her personel diğer
personel ile tek tek karşılaştırılarak başarısı diğerinden yüksek bulunan
personelin isminin karşısına ve kartına bir işaret konur. Bu tüm personel için
tamamlandıktan sonra ismi karşısına ve her karta konulan işaret sayılır ve bu
işaret sayısına göre personel sıralanır.66
Çizelge 2.5. İkili Karşılaştırma Tablosu
1 2 3 4 5 6 7 8
1 _ _ _ _
2 _ _ _ _ _ _ _
3 _ _
4 _
5 _ _ _ _ _
6 _
7 _ _ _
8 _ _ _ _ _
Kaynak: Halil Can ve Şahin Kavuncubaşı, Kamu ve Özel Kesimde İnsan Kaynakları Yönetimi, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2005, s.170.
66 Can ve Kavuncubaşı, a.g.e., s.176.
26
Sol tarafta numaralandırılmış işgörenler ile yukarıda numaralandırılmış
işgörenler ayrı ayrı karşılaştırılır ve tercih edilen işgörene artı işareti konur.
Yukarıdaki tablo incelendiğinde en fazla artı işaretini alan 2 numaralı işgören liste
başı olur diğerleri sırasıyla onu izler. Bu yöntemde önemli bir boşluk değerlenen
kişinin hangi ölçütlere göre değerlendirildiğini bilmeyişi ya da geliştirilmesi gereken
yeteneklerinin kendisine iletilmeyişidir.67
İkili karşılaştırma yönteminin avantajları ve dezavantajları:68
Avantajları:
1. Başarı sıralaması kolaylıkla elde edilir,
2. Her işgören birbirleriyle kıyaslanmış olur. Kademesi düşürme veya işten
ayrılma kararları alınmasını kolaylaştırır.
Dezavantajları:
1. İşgören sayısı çok olduğu durumlarda uygulama süresi ve maliyeti çok
fazla artar,
2. Değerlendirici hatalarına açık bir yöntemdir,
3. İşgörenler birbirleriyle kıyaslandığından motivasyon sorunları ortaya
çıkabilir.
• Zorunlu Dağılım Yöntemi: Zorunlu dağlımı yönteminde değerlendirmeci
çalışanların performanslarını karşılaştırarak onları belirli yüzde oranlarına
göre farklı performans düzeylerine dağıtacaktır. Çalışanların performans
düzeyleri çan eğrisi biçiminde olabilir. Örneğin, değerlendirmeci çalışanların
%60’ının performansının beklentileri karşıladığına, %20’sinin beklentilerin
üzerinde performans gösterdiğine ve %20’sinin de beklentilerin altında
performansa sahip olduğuna karar verebilir. Zorunlu dağılım yönteminin
önemli bir sorunu çan eğrisinin az sayıda çalışan grubuna
uygulanamamasıdır. Ayrıca, dağılım her ne kadar normal bir eğri
görünümünde olsa da bazı çalışanların tam anlamıyla derecelendirilememesi
67 Sabuncuoğlu, a.g.e., s.173. 68 Ergün Eraslan ve Onur Algün, Gazi Üniversitesi Müh. Mim. Fak. Der., Cilt 20, No 1, 95-106, 2005,
s.98.
27
nedeniyle hatalar olacaktır. Bu yöntem, bir çalışanın performans
değerlendirmesi, diğer çalışanların performanslarının fonksiyonu olması
nedeniyle değer yöntemlerden tümüyle farklı bir yöntemdir.69
Zorunlu dağıtım yöntemi, değerleyicilerin değerledikleri işgörenlerin öznel
yargılarla değerleme ölçeğinin herhangi bir yerinde kümelendirmelerini ve bu
nedenle ortaya çıkacak tutarsızlıkları önlemek amacıyla geliştirilmiş bulunmaktadır.
Bazı değerleyiciler, çok merhametli iseler, işgörenleri ölçeğin en yüksek noktasında
veya orta noktalarda kümelendirebilirler. İşte, zorunlu dağıtım yöntemi, bu eğilimleri
önlemek amacıyla değerlemelerin önceden belirlenmiş ve normal sıklık dağılımına
uyan bir kalıba göre dağıtılmasını öngörmektedir.70
Hem sıralama hem de zorunlu dağılım yöntemleri, kişilerin performans
düzeylerini genel bir ölçüte dayandırarak ölçen sistemlerdir. Bu nedenle
değerlendirme sonuçlarının değerlendirilene bildirildiği ve birlikte tartışıldığı açıklık
ilkesinin var olduğu sistemlerde bu yöntemlerin kullanılması uygun düşmez. Başarı
ölçütlerine göre sıralanmış astların performans düzeyleri arasındaki farklılıklar
belirgin olmadığından, bu sıralamalara göre belirlenecek ücret artışları da adil
olmayacaktır. Bu yöntemler daha ziyade, kadrolama, ve terfi kararlarında, diğer
yöntemlerle birlikte sonuçları desteklemek veya kontrol etmek için kullanılır.71
2.6.1.2. Grafik Değerlendirme Yöntemi:
Bu yöntem, belirli bir iş grubundaki çalışanların işteki bireysel başarılarını
genel olarak değerlendirmek amacıyla kullanılır. Bir departmanda çalışanların tümü
veya az sayıda çalışanı bulunan küçük işletmeler için uygun bir yöntemdir. Belirli
zaman periyotları sonunda işgörenin bağlı olduğu yönetici tarafından işgörenin
kişilik özellikleri, işe ilişkin davranışları ve işin çıktılarının değerlendirildiği
puanlamaya dayalı sistematik bir yöntemdir.72
Grafik değerlendirme yönteminin avantajları:
1. Geliştirilmesi ve uygulanması kolay bir yöntem olması, 69 Barutçugil, a.g.e., s.438. 70 Bingöl, a.g.e., s.183. 71 Ernst&Young, a.g.e., s.181. 72 Eraslan ve Algün, a.g.e., s.96
28
2. Kısa sürede değerlendirilmesinden dolayı işletmeye maliyetinin az olması,
Grafik derecelendirme sisteminin çeşitli sakıncaları vardır. Bunlar aşağıdaki
şekilde özetlenebilir:73
1. Değerlendirme formunda kullanılan sıfatların etkisi, değerlendirmeyi
yapanlara göre değişmektedir. Bazıları için “pekiyi” görülen bir başarı,
başkaları için “orta” ya da “yetersiz” görülebilir.
2. Bu yöntemin uygulanmasında “merkezcil eğilim” dediğimiz bir durum ortaya
çıkmaktadır. Diğer bir anlatımla, amirler astlarını değerlendirmede
aşırılıklardan kaçınmakta ve ortalama bir yolu tercih etmektedirler. Buru ise,
personel arasındaki farkların ortaya çıkmasını engeller.
3. Bu yöntemde personelin başarı derecesi, her niteliğin işaretlenen derecesine
verilen sayısal değerlerin toplamı ile ifade edildiğinden, her görevlinin farklı
alanlardaki nitelikleri hakkında sağlanan bilgiler arka plana itilmektedir.
4. Amirler astlarını değerlendirirken, onların ya çok beğendikleri ya da olumsuz
buldukları niteliklerinin etkisinde kalarak, bütün niteliklerini benzer biçimde
olum ya da olumsuz olarak değerlendirdikleri görülmektedir.
2.6.1.3. Davranışsal Değerlendirme Tekniği
Davranışsal değerlendirme tekniği, grafik değerlendirme, basit sıralama, ikili
karşılaştırma ve zorunlu dağılım yöntemlerinden daha ayrıntılı ve daha gelişmiş bir
tekniktir. Bu yüzden yöneticilerin değerlendirme yapmadan önce daha çok hazırlık
yapmasını gerektirir.74
• Davranışsal Beklenti Skalaları: Smith ve Kendall tarafından 1963 yılında
geliştirilen bu yöntem aynı zamanda Davranışsal Temellere Dayalı
Değerlendirme Skalası (Behaviorally Anchored Rating Scales) olarak da
adlandırılır. Bu yöntemde de kişinin performansı çeşitli ölçütlere göre
değerlendirilmeye çalışılır. Ancak kişileri çeşitli kişilik özelliklerine sahip
73 A.Doğan Canman, Personelin Değerlendirilmesinde Çağdaş Yaklaşımlar, Türkiye ve Ortadoğu
Amme İdaresi Enstitüsü Yayınları, Ankara 1993, s.22. 74 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.121.
29
olup olmadıklarına göre değil, belirlenmiş iş gerekliliklerini yerine getirecek
davranışları ne oranda sergileyebildiklerine göre değerlendirmektedir.
Davranışsal Değerlendirme Skalalarının geleneksel değerlendirme
skalalarından üstün olduğunu ileri süren görüşler olsa da bu yöntemin
geçerlilik ve güvenilirliğini bilimsel olarak kanıtlayan çalışmalar
bulunmamaktadır. Ayrıca her iş ve iş grubu için ayrı ayrı skalaların
geliştirilmesi gerektiğinden zaman alıcı ve maliyetli bir yöntemdir.75
• Davranışsal Gözlem Skalaları: Davranışsal gözlem skalaları, davranışsal
beklenti skalalarının sakıncalı yönlerini ortadan kaldırmak, güçlü yönlerinden
yararlanmak için geliştirilmiş bir değerlendirme yöntemidir. Davranışsal
beklenti skalalarında kişiden çeşitli performans boyutlarında beklenen kritik
olayları içeren alternatif davranışlar beklenmekte ve bu davranışlar skalada
değerlendirilmektedir. Davranışsal gözlem skalalarında ise iş davranışlarına
ilişkin çeşitli kritik olaylardan yararlanılmaktaysa da değerlendirici bu
davranışları gözlemleme derecesine göre değerlendirme yapmaktadır.76
Bu yöntemin davranışsal beklenti skalalarından farkı, astların kendilerinden
beklenen davranışları göre değil, somut gözlemlenen davranışlara dayalı olarak
değerlendirilmeleridir. Bu nedenle, bu yöntemde sonuçların astlara açıklanması,
onların kendilerine ilişkin geri bildirimlerinin sağlanması kolaydır ve bu nedenle
astlar tarafından diğer yöntemlere oranla daha kolay benimsenmektedir.77
Davranışsal değerlendirme tekniklerinin en iyi kullanım alanı performansın
nicel olarak ölçüleceği yerledir. Davranışsal değerlendirme tekniğinin grafik
değerlendirmeden en büyük farkı, doğrudan doğruya iş ile ilgili davranışları
ölçmesidir. İşte bu sayede kişilik ve tutum gibi faktörlerin tartışma konusu olmasını
engeller, yönetici ve astlar arasındaki ilişkileri pekiştirir, en çok dikkat edilmesi
gereken konuları belirterek astların gelişimini sağlar. Davranışsal değerlendirme
tekniğinin bazı olumsuz yönleri vardır:78
75 Bilgen Hündür, C:\Users\ACER\Desktop\PROJE\performans\Performans Değerlendirme Yöntemleri
- İnsan Kaynakları Akademisi.mht 06.11.2010 76 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.121. 77 Ernst&Young, a.g.e., s.183. 78 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.121.
30
1. Yönetimin etkisini en üst düzeye çıkarmak için gerekli hazırlık zamanının
uzun olması,
2. Her bir iş için ayrı bir davranışsal değerlendirme cetveli gerektiğinden daha
büyük bir dikkat gerektirmesi,
3. Çalışanların gözlemlenebilir davranışlarına dayandığından, değerlendirme
sürecinde yargıların hala büyük rol oynaması,
4. Hassas bir davranışsal değerlendirme cetveli için iş analizi gerektiğinden
bütün iş analizini hep güncel tutmanın zorunlu olması.
2.6.1.4. Kontrol Listesi Yöntemi:
Modern bir yöntemdir. Çalışma ve davranışların belirlenmesi amacı ile bir
listesinin cevaplanması yolu ile uygulanır. Sorulara evet ya da hayır ile cevap verilir.
Soruların ağırlıkları farklı olabilir.79
Kritik olay yönteminin daha geliştirilmiş bir modeli olarak bu yöntemde, bir
grup işi tanımlamaya dönük olarak hazırlanan bir değerleme listesinin çek edilmesi
şeklinde uygulanır. Değerlemeci bu listede yer alan çok sayıda hazır cümlelerden
kişiye uygun olanları işaretler. İşaretlenen olumlu veya olumsuz cümleler daha sonra
uzmanlar tarafından değerlemeye alınır. İstenirse her cümlenin veya kriterin önemine
göre belirli ağırlıklı puanlar verilebilir. Puanlamanın dışında istenirse her cümlenin
karşısında her zaman, bazen ve hiçbir zaman gibi ayrıştırılmış üçlü dereceler
oluşturulabilir.80
Kontrol listesi yönteminin avantajları ve dezavantajları:81
Avantajları:
1. Pratik ve maliyeti düşük bir yöntemdir,
2. Faaliyetler açıklama içerdiğinden değerleyici açısından işaretleme işlemi
kolay yapılmaktadır.
3. Yöntem tutarlı sonuçlar verir.
79 Selçuk Yalçın, Personel Yönetimi, 6.Bası, Beta, İstanbul, Temmuz 1999, s. 93. 80 Sabuncuoğlu, a.g.e., s.186. 81 Eraslan ve Algün, a.g.e., s.97.
31
Dezavantajları:
1. Halo etkisi görülebilir,
2. Ağırlıklı puanların iyi atanması gerekir,
3. Aynı departmanda bile bazı faaliyetler aynı ağırlığa sahip olmayabilir.
Bu yöntemin ağırlıklı kontrol listesi ve zorunlu seçim olarak adlandırılan iki
türü vardır:
• Ağırlıklı Kontrol Listesi Yöntemi: Ağırlıklı kontrol listesi kritik olaylar
yönteminin bazı sakıncalarını gidermek amacı ile geliştirilmiştir. İşleri iyi
tanıyan uzman ve yöneticiler tarafından çeşitli kritik olaylar ve bunların iş
için taşıdığı önemi gösteren tartılar belirlenir. Listedeki uygun ifadeleri
işaretleyen amir, bunlara ait katsayıların ne olduğunu bilmez. Bazı formlarda
ifadelerin kullanış sıklığını belirtmeye yönelik olarak “daima, sıklıkla,
nadiren” gibi ayrımlara da yer verilir.82
• Güçlendirilmiş Kontrol Listesi Yöntemi: Bazı değerlendirme hatalarını
önlemek için (özellikle yüksek puanlara yönlenmeyi) bazı işaretleme listeleri
kümeciklerden oluşur. Zorunlu seçim yöntemi olarak adlandırılan bu tür
işaretleme listelerinde değerlendirici çoğunlukla kümedeki iki ifadeden birini
seçmek zorundadır. Aslında her iki ifade değerlendirici aynı arzulama
derecesinde görülse de, bu özelliklerin kişinin performansı ile ilişkisi ve
performansına etkisi farklı oranda olduğunda zorunlu seçim yöntemi ile daha
hassas bir ölçüm yapmak mümkün olacaktır.83
2.6.1.5. Kritik Olay Tekniği:
Kritik olay yöntemi ilk kez ikinci Dünya Savaşında ABD hava kuvvetlerinde
görev alan havacıların başarı ya da başarısızlıklarına neden olan önemli olayların
izlenmesi ve liste düzenlemesiyle uygulamaya konmuş, daha sonra bu yöntem
endüstri alanında performans değerlemesi konusunda kullanılmıştır.84
82 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.122. 83 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.123. 84 Sabuncuoğlu, a.g.e., s.178.
32
Bu yöntemde değerleyici personeli iş başında gözlemleyerek onun etkili ve
etkisiz yönlerini belirler ve kayıt eder. Bu kayıtlar personelin iş davranışı ve çalışma
koşulları ile ilgili tanımları içermektedir. Kayıt edilen işgören davranışları, örgüte
olan katkıları bağlamında değerlemeci tarafından hazırlanan bir ölçek üzerinde
değerlendirilir.85
Bu yöntemde astını gözlemleyen üst, onun başarı ya da başarısızlıklarını
belirleyen spesifik davranışlarını kaydeder. Ve genel kaydedilen örnekler, çalışanın
performansından üstün dikkatini çeken kritik olaylardan oluşur. Daha sonra üst bu
kritik olaylarla ilgili olarak çalışanına geribildirim sağlar. Bu yöntem için üstler
performans kriterleri belirlemelidir. Kritik olay yönteminin günümüzde uygulanma
alanları geniş değildir. Bunun en belli başlı nedeni, üstün sürekli olarak astını
gözlemleyip notlar almasının çalışanlar tarafından fazla hoş karşılanmamasıdır.86
2.6.2. Modern Performans Değerlendirme Yöntemleri
2.6.2.1. Amaçlara ve Sonuçları Göre Değerleme Yöntemi (ASGDY)
Amaçlara göre yönetim, yönetici ve astların amaçlarını birlikte belirledikleri,
sorumluluk alanlarını ve ulaşacakları sonuçları birlikte kararlaştırdıkları ve belirli
dönemlerde bu amaçlar ve sonuçların gerçekleşip gerçekleşmediğini birlikte
inceledikleri bir süreçtir. Amaçlara göre yönetim, örgüt amaçlarıyla başlayan ve yine
bu noktaya dönen, döngüsel bir sistem olarak alınabilir.87
Sonuçların değerlendirilmesi aşamasında yönetici ve astlar bir araya gelerek
ortaklaşa kararlaştırılan bireysel amaçların ne derece gerçekleştirildiğini inceler.
Amaçlar, personelin başarı ölçütü olarak kullanılır. Değerlendirmede personelin bu
amaçları ne ölçüde gerçekleştirdiğine bakılır. Amaçların ölçülemez olması
durumunda değerlendirme sonuçları öznel ve hatalı olabilir. Değerlendirme sonuçları
ayrıca planlama, ödüllendirme, personel eğitimi süreçlerine girdi olarak verilir.
Personel başarı değerlendirmesinde, amaçlara göre yönetim uygulamasının sağladığı
yararlar şöyle sıralanabilir:88
85 Argon ve Eren, a.g.e., s.233. 86 Ernst&Young, Tahiroğlu, a.g.e., s.183. 87 Argon ve Eren, a.g.e., s.233. 88 Can ve Kavuncubaşı, a.g.e., s.183.
33
1. Amaçlara göre yönetim uygulaması amaçlara ulaşılması üzerinde
odaklaştığından, personelin kişiliği, değerleri, tutumları ve diğer kişisel
özellikleri değerlendirmenin dışında tutulur.
2. Amaçlara göre yönetim uygulaması, bütün çalışanları aynı kefeye koymak
yerine, her personeli tek başına değerlendirir.
3. Amaçlara göre yönetim personelin gelecekteki başarısı üzerinde de odaklaşır.
Yönetici ve personele başarının yükseltilmesi ve personelin geliştirilmesi için
neler yapılması gerektiği konusunda bilgi sağlar.
Amaçlara göre yönetimin olumsuz yönleri:89
1. Amaçlara göre yönetim sayesinde dikey koordinasyon kolaylaşırken bölümler
arası yatay koordinasyon güçleşebilir.
2. Bölümün ve çalışanın amaçları arasındaki uyumsuzluk dikey koordinasyonu
da zorlaştırabilir.
3. Bölümler arası sık sık görüşmeler ve raporlamalar nedeni ile zaman kaybına
ve bürokrasiye neden olabilir.
4. Planlamaya karşı isteksiz olan yöneticiler için uygun bir yönetim tekniği
değildir.
2.6.2.2. 360 Derece Geri Bildirim Yöntemi
Bu yöntem, karma değerlemenin yapıldığı bir yaklaşımdır. 360 derece
değerleme yaklaşımı, değerlemede çok sayıda insan ve ölçütün kullanılmasından
dolayı bu ismi almıştır. Bu yöntem tüm işgörenler ve yöneticilere hem kendilerini
hem de birbirlerini değerlendirme olanağı sunar. 360 derece değerleme yöntemi
işgörenlerin değerlemesini içermesinin yanı sıra, yöneticilerin performansının da
çalışanlar, astlar ve amirler tarafından değerlenmesini içerir. Buna ek olarak yöntem
kişinin kendi kendini değerlemesini de içine almaktadır. 360 derece değerleme
yaklaşımında farklı değerlemecilerden toplanmış birçok bilgi almak mümkündür.
360 derece değerleme yaklaşımı içinde kabul gören temel düşünce, sekiz temel
yetenek alanında işgörenin performansının çok yönlü olarak izlenmesidir. Bu alanlar; 89 Ernst&Young, a.g.e., s.202.
34
iletişim, liderlik, değişimlere uyabilirlik, insanlarla ilişkiler, görevin yönetimi, üretim
ve iş sonuçları, başkalarının yetiştirilmesi ve işgörenin geliştirilmesidir.90
360 derece geri dönüş, liderlik eğitimi için yaratılmış sistemlerden biri.
Sistem, kurum kimliğinin gerektirdiği pozitif davranış biçimlerinin geliştirilmesi için
kullanılıyor. Bu sistem, bir şirketin yönetim kurulu başkanından, en alt kademede
çalışan personeline kadar kişilerin performanslarını değerlendiriyor. Çıkan sonuçlara
göre yöneticinin ya da personelin olumsuz yönlerini iyileştiriyor, eğitim veriyor.91
360 derece performans değerlendirmesindeki temel amaç; çalışanlara
geribildirimin sağlıklı ve objektif olmasını sağlamak, çalışanların gerçek anlamda
performanslarını ölçerek kariyer basamaklarında sağlıklı yükselmelerini sağlamak
şeklinde ifade edilmektedir. Örgütler 360 derece performans değerlendirmeyi farklı
amaçlarla kullanabilmektedir. Bu amaçlardan bazıları aşağıdaki şekilde
açıklanmıştır:92
1. Örgütler genellikle, çalışanların gelişim ve eğitim planlarına daha kapsamlı
ve objektif verilerle girdi sağlamak için 360 derece değerlendirmeleri
kullanmaktadır.
2. 360 derece değerlendirmeler, takım içi iletişimi arttırmak ve takım
çalışmasını güçlendirmek amacıyla da kullanılmaktadır.
3. Yönetimin etkinliğini ölçme konusunda kullanılmaktadır.
4. Örgütsel değişim ihtiyacını belirleme, değişimi hızlandırma ve değişim
planlarına veri sağlamada da kullanılabilmektedir.
Örgütler 360 derece değerlendirme sonuçlarını, kariyer yönetimi sistemi
kapsamında yapılan değerlendirmelerde, destekleyici veri olarak
kullanabilmektedir.
90 C:\Users\ACER\Desktop\PROJE\performans\İŞLETMELERDE PERFORMANS DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI VE
UYGULANAN YÖNTEMLER.mht,Zeki Atıl Bulut, Mevzuat Dergisi, Yıl 7, Sayı 79, Temmuz 2004, s. 91 Yaprak Özer, İnsan Kaynaklarında Yeni Açılımlar, Hayat, İstanbul, Aralık 2001, s.123. 92 Bayram, a.g.e., s.62.
35
2.6.2.3. Performans Karnesi (Balanced Scorecard) Yöntemi
• Balanced Scorecard’ın Tanımı ve Kapsamı: Performans karnesi (balanced
scorecard), organizasyonun misyonunu ve stratejilerini kapsamlı bir
performans ölçütleri setine dönüştürerek stratejik performans ölçümü ve
yönetimi için bir çerçeve oluşturan, ölçme esasına dayalı bir stratejik
performans yönetim sistemidir.93
Kaplan ve Norton’in ilk olarak geliştirdiği performans karnesi,
finansal boyut, süreçler boyutu, müşteri boyutu ve yenilik ve öğretmen
boyutu olmak üzere dört boyuttan oluşmaktadır. Daha sonra, yenilik ve
öğrenme boyutu, öğrenme ve gelişme boyutu olarak adlandırılmıştır.94
Balanced scorecard aynı zamanda, kuruluşun ortak vizyonunun ifade
edilmesidir. Scorecard, amaç ve ölçüleri şirketin harekete geçmesi ve ortak
bir noktada odaklanması için bu vizyonu herkes tarafından anlaşılacak bir
şekle dönüştürüp tüm örgüte yaymaktadır. Ayrıca bu yöntem, ortak bir
performans modeli belirleyerek bireysel faaliyet ve başarıları kurumsal
amaçlara bağlı hale getirmektedir.95
• Balanced Scorecard’ın Performans Değerleme Boyutları: Performans
karnesinin artık gelenekselleşmiş olan dört boyutu finansal boyut, müşteri
boyutu, süreçler boyutu ve öğretmen ve gelişme boyutudur. Performans
karnesinin bütün boyutları, sonuç olarak işletmenin finansal performansını
iyileştirmeyi hedeflemektedir. İyi bir finansal performans için müşterilerle iyi
ilişkiler gereklidir. Müşterileri memnun etmenin yolu, kaliteli ürünleri,
zamanında ve eksiksiz olarak onlara ulaştırmaktan yani süreçlerin iyi
çalışmasından geçmektedir. Süreçleri, iyileştirmek de sürekli gelişime ve
öğrenmeye bağlıdır.96
93 Ali Coşkun, MÖDAV Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, Yıl: 8, Sayı: 1, Mart 2006, s.128. 94 Ali Coşkun, Stratejik Performans Yönetimi ve Performans Karnesi, 2.Basım, Literatür
Yayınları, İstanbul, Nisan 2007, s.53. 95 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.127. 96 Coşkun, a.g.e., s.113.
36
Finansal Boyut: Performans ölçüm sistemlerinde finansal ölçüler son derece
gerekli, ancak performans değerlendirmesi için yeterli değildir. Bu durum hem özel
sektör hem de kamu sektörü için geçerlidir. Finansal ölçüler fonksiyonel verimliliği
tanımlamaktadır. Ancak örgütün verimliliği ve amaçların başarıyla yerine getirilme
potansiyeli için yeterli değildir. Diğer ölçütlerin de tamamlayıcı olarak kullanılması
gerekir.97
Finansal boyut, hem yöneticilerin uzun dönemli başarının neye göre
ölçüleceğinin belirlenmesinde hem de uzun dönemli hedeflere ulaşmak için en
önemli faktörlerin tespit edilmesinde yardımcı olmaktadır. Balanced scorecard’ın
finansal boyutu ile ilgili olarak belirlenen hedefler şunlardır:98
Müşteri Boyutu: Bir şirketin ürün ve hizmetleri aracılığı ile müşterilerinin
ihtiyaçlarını nasıl karşıladığına ilişkin bir gösterge olup bu boyutu ölçme kriterleri
arasında; pazar payı, müşteri sayısı, müşteri kaybı, müşteriye telefonla veya
elektronik yolla ulaşılabilirlik, müşteri ile temasa geçildikten sonra satışın
gerçekleşmesine kadar geçen ortalama süre verilebilir.99
Şirketin rekabet edeceği müşteri ve Pazar kesimleri ile bu hedef kesimlerinde
şirketin göstereceği performans ölçüleri, yöneticiler tarafından tanımlanmaktadır.
Ayrıca bu boyut içerisinde müşteri tatmini, müşteri devamlılığı, müşteri kazanılması,
müşteri karlılığı ve hedeflenen kesimlerdeki Pazar ve müşteri payları gibi
konulardaki ölçümler de yer almaktadır. Bu boyut yöneticilere müşteri ve pazar
şartlarını göz önünde bulundurarak ilerleyen dönemde yüksek finansal kazanç
getirecek stratejilerin belirlenmesinde yardımcı olmaktır.100
Şirket İçi İşlemler Boyutu: Kurum içi süreçler boyutu, üretim, zaman ve
maliyet gibi unsurları içine alarak kullanılan yöntemlerin verimliliğini ortaya
koyar.101
97 M.Akif Çukurçayır ve Tuğba Eroğlu, Sayıştaş Dergisi, Sayı 53, s.45. 98 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.127. 99 Yonca Deniz Gürol, Toplam (Dengeli) Başarı Göstergesi (Balanced Scorecard) Yönteminin Stratejik Bilginin Sağlanması Sürecindeki Yeri, Y.T.Ü. İşletme Bölümü, s. 318. 100 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.127. 101 Çukurçayır ve Eroğlu, a.g.e., s.46.
37
Yöneticiler bu boyutta hissedarlar ve müşterilerine yönelik amaçların
gerçekleştirilmesinde en önemli işlemlerin neler olduğunu belirlemektedir. Balanced
scorecard, iç işlemlere ait performans seviyesinin dış faktörlere göre belirlenmesine
imkan sağlamaktadır. Bu boyutta yer alan ölçüler daha çok müşteri tatmini ve
şirketin finansal amaçlara ulaşmasında en etkili olacak iç işleyiş yöntemleri üzerinde
yoğunlaşmaktadır.102
Öğrenme ve Gelişme Boyutu: Yenilik sermayesi, telif hakları ve ticari
markalar gibi tescil edilmiş entelektüel mülkiyetle, işletmenin sağlıklı bir şekilde
faaliyetlerine devam etmesini sağlayan entelektüel varlıkları içerir. Yenileme ve
gelişme boyutunu ölçme kriterleri arasında eğitim harcaması/yönetim harcaması,
patentlerin ortalama ömrü, Ar-Ge harcamaları/idari harcamalar, idari harcamalar, iş
geliştirme harcamaları/idari harcamalar verilebilir.
2.6.3. Klasik ve Çağdaş Performans Değerleme Yöntemlerinin Karşılaştırılması
Değerleme yöntemlerinin klasik ve çağdaş yöntemler olarak ayrılmasının
nedeni, yönetim anlayışıdır. Klasik ve çağdaş performans değerleme yöntemleri
arasında bir çok farklılık mevcuttur. Bunlar:103
1. Klasik değerleme yöntemleri de çağdaş değerleme yöntemleri de bireysel
performans odaklıdır. Klasik yöntemler işgöreni daha çok görev ağırlıklı
değerlemektedir. Değerleme yapılırken işgörenin kişiliği, kişisel yetenek ve
becerileri üzerinde durulmaktadır. Çağdaş değerleme yöntemlerinde ise
işgörenin kişisel özellikleri ile birlikte amaçlara ulaşma derecesi de
değerlemeye tabidir.
2. Klasik değerleme yöntemlerinde değerleme, işgörenin ilk amiri tarafından
yapılırken çağdaş değerleme yöntemlerinde ilk amir ile birlikte özdeğerleme
ve birden çok kişi tarafından değerleme yapılması söz konusudur. Değerleme
sonuçlarının bir tek kişinin görüşleri sonucunda elde edilmesi sistemin
objektifliğini sarsmaktadır.
102 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.128. 103 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.129.
38
3. Klasik değerleme yöntemlerinde, değerleme niteliksel bir yapıdadır.
Değerleme, gizli yapılmakta ve sonuçları gizli tutulmaktadır. Değerleyicinin
tek olmasından kaynaklanan önyargılı sonuçların elde edilmesi söz
konusudur. Çağdaş değerleme yöntemleri ise niceliksel değerlemeye önem
vermektedir. Performans değerleme sonuçları, değerlenene geri dönmektedir.
4. Klasik değerleme yöntemlerinde, değerleme yılda bir kez yapılırken, çağdaş
değerleme yöntemlerinde yılda bir kez yapılmakla birlikte ara değerlemeler
de mevcuttur.
5. Klasik değerleme yöntemleri sonucundan elde edilen performans çıktıları
terfi, ödüllendirme, ücret gibi kararların alınmasında kullanılırken, çağdaş
değerleme yöntemleri sonucunda elde edilen çıktılar, kişisel ve örgütsel
gelişim ile örgüt verimliliğinin arttırılması konusunda yol gösterici olarak
kullanılmaktadır.
6. Klasik değerleme yöntemlerinden biri kullanılarak yapılan değerleme,
işgörenler açısından bir anlam ifade etmezken çağdaş değerleme
yöntemlerinden biri ile yapılan değerleme, işgörenler için büyük önem
taşımaktadır.
2.7. Performans Değerlendirmede Karşılaşılan Sorunlar
Performans değerlendirme, kişilerin iş performanslarına ilişkin verilerin
değerlenmesini gerektirir. İnsana ilişkin değerlendirmelerin de ne kadar nesnel
davranılırsa davranılsın, her zaman beraberinde yanılgı payları taşıdığı bilinmektedir.
Bu nedenle performans değerlendirme sürecinde çeşitli sorunlarla karşılaşılmaktadır.
Yaygın olarak bahsedilen sorunların birçoğu bu yöntemin tabiatından değil, fakat
daha ziyade yöntemin uygun olmayan bir şekilde kullanımından ve/veya
değerlendiricilerden kaynaklanmaktadır.104 Yaygın olarak kabul gören hatalar veya
sorunlar aşağıda incelenmiştir.
104 Bingöl, a.g.e., s.350.
39
2.7.1. Fazla Hoşgörü ve Hoşgörü Eksikliği
Fazla hoşgörü ya da başka bir ifadeyle değerleme enflasyonu; değerleyicinin
bir personelin başarısını gerçekte olduğundan daha yüksek değerlendirmesidir.
Değerleyicilerin bir kısmı personeli güdüleyeceği sayıltısıyla ya da personeli
suçlamak için bir gerekçe bulunmadığı düşüncesiyle abartılı değerlendirmelerde
bulunur. Bu durumun tersi olan hoşgörü eksiklinde ise, personelin performansı eksik
olarak değerlendirilir. Aşırı hoşgörü, performansın hoşa gitmeyecek yönlerinin gözen
kaçırılmasına, hoşgörü eksikliği ise performansın yalnızca hoşa gitmeyen yönlerinin
öne çıkarılmasına neden olabilir. Bu hatanın giderilmesi için, performans değerleme
amaçlarının ve standartlarının açık bir biçimde belirlenmesi ve personele bildirilmesi
gerekmektedir.105
2.7.2. Kişisel Önyargılar ve Objektif Olamama
Performans değerlendirmede en sık karşılaşılan sorunların başında gelir.
Çünkü söz konusu olan insan ve onun davranışlarına yönelik değerlendirmelerdir.
Performans değerlemenin başlıca hedefi, iş hedeflerinin ne oranda
gerçekleştirildiğinin belirlenmesidir. Ancak iş hedeflerini gerçekleştirme sürecinde
kişilerin davranışları, kişilik özellikleri kısacası kişisel yönleri de işin içine girebilir.
Dolayısıyla kişinin işe yönelik davranışları ve hedeflerini gerçekleştirme düzeyi ile
kişiye yönelik doğrudan veya dolaylı bireysel görüşler, önyargılar, kanılar karışabilir.
Sonuçta objektif bir değerleme zedelenmiş olur.106
2.7.3. Kontrast Hataları
Değerlendiricinin ardı ardına yaptığı değerlendirmeler esnasında,
peformansları değerlendirilen kişileri birbiri ile karşılaştırarak değerlendirme
yapması kaçınılmazdır. Yani her elemanın kendisinden önce değerlendirilen
elemanın aldığı puandan etkilenecektir. Örneğin; performansı çok yüksek olan bir
elemanın hemen ardından değerlendirilecek olan kişi gerçek performansının altında
bir puan alabileceği gibi tam terside olabilir. Bu tip performans değerlendirme
hatalarına kontrast hataları denir.107 105 Argon ve Eren, a.g.e., s.238. 106 Fındıkçı, a.g.e., s.302. 107 Bayraktaroğlu, a.g.e., s.132.
40
2.7.4. Tek Yönlü Ölçüm
İş tanımlarında birden çok başarı standardı belirlenebilir. Bu standartlar
işgörenin performansının değerlenmesinde temel kriterler olacaktır. Eğer,
değerlendirici, başarı standartlarından sadece birisine göre değerlendirme yaptığı
takdirde hatalı bir değerlendirme sonucuna ulaşacaktır. Değerlendirmeyi yapa
yönetici veya değerlendirici, kişini yaptığı bir çük görevle ilgili çalışmaları değil de,
tek bir görevi ve onunla ilgili standardı ele alır. Değerlendirme bu şekilde yapıldığı
durumda çalışanların işlerinin tek önemli parçasının bu görev olduğu şeklinde yanlış
bir yargı ortaya çıkar.108
2.7.5. Taraflı Ölçüm
Taraflı ölçüm, değerlemenin taraflı yapılmasıdır. Değerlendiricinin
değerlendirdiği kişiyi sevmesi ya da sevmemesi, kendine yakınlığına göre
davranarak bunu değerlendirmeye yansıtması taraflı ölçüme neden olmaktadır. Aksi
takdirde, performans değerlendirme çalışmaları çalışanlarca güvenilir bulunmayabilir
ve sisteme duyulan inancın da sarsılması sonucunu doğurabilir.109
2.7.6. Standart Ölçüm
İnsana yönelik ölçümlerin çoğunda karşılaşılabilecek bir sorundur. Genelde
insana yönelik ölçümlerde kişiyi, ne kadar farklı olursa olsun ortalama veriler
çerçevesinde düşünmek, onu ortalamaya yakın görmek yani standart davranmak
hatalı sonuç vermektedir. Standart ölçüm, genellikle performans değerlemeye çok
fazla önem verilmeyen ve bir uygulama olarak yapılması yani bir alışkanlık olarak
yapılması halinde kişilerin bireysel ayrıcalıkları ile uğraşmayıp herkesi ortalama
veya vasat ölçütlerde görme eğiliminden kaynaklanır. Son derece de sakıncalı
sonuçlar doğurur.110
108 Bingöl, a.g.e., s.351. 109 M.Akif Helvacı,Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Yıl 2002, Cilt 35, sayı
1-2, s.161. 110 Fındıkçı, a.g.e., s.303.
41
2.7.7. Araç Hatası
Performans değerlendirmeye yönelik araçlar, değerlendirilecek performansın
niteliklerine göre çeşitlilik gösterir. Değerlendirilen işin somut öğelerden oluşması
değerlendirmeyi kolay kılabileceği gibi soyut öğelerden oluşan işlerin
değerlendirilmesi oldukça güç olabilmektedir. Örneğin, bir fabrikada makina başında
çalışan bir işgörenin ürün miktarını ölçme işi somut verilere dayandığı için ne kadar
kolay ise, bir öğretmenin performansını ölçmek soyut verilere dayandığı için o denli
güç olmaktadır. Bu durumlarda geliştirilen performans değerlendirme araçlarının
içeriğini oluşturan sorular hazırlanırken ölçmek istenilen özelliği ne derece ölçtüğüne
ve tekrar ölçme sonucunda aynı değerler alıp almadığı hususunda yani ölçme
aracının geçerlik ve güvenirlik düzeyine çok dikkat etmek gerekmektedir. Ölçme
aracının geçerlik ve güvenirlik düzeyi düşük olması halinde performans değerleme
sonucu da hatalı olacaktır.111
2.7.8. Hale ve Boynuz Etkisi (Hale Etkisi - Baskın Özellik)
Hale etkisi, bir yöneticinin bir iş görenin belli iş aralıklarındaki
mükemmelliğine bakarak, diğer alanlarda olduğundan daha yüksek
değerlendirmesidir. Hale etkisi ter yönde de işleyebilir. Bir işgören görevlerinin
birçoğunu başarıyla yerine getirmesine rağmen bir tek görevde pek başarılı değilse,
bu başarılı olmadığı yönün çıkarılması “boynuz etkisi” diye bilinen durumun ortaya
çıkmasına neden olur.112
Performansı bazı boyutlarda iyi ve diğer boyutlarda kötü olsa bile, bir işgören
aynı puanları alıyorsa hale hatası var demektir. Raportör, en yüksek öneme sahip
olan bir faktörü algıladığında ve iyi veya kötü kapsamlı derecelendirmeyi bu faktöre
dayanarak bir işgörene verdiği zaman hale hatası ortaya çıkar.113
111 Helvacı, a.g.e., s.160. 112 Bayraktaroğlu, a.g.e. 113 İbicioğlu, a.g.e. s.86.
42
Yönetici değerledi personel hakkında değerleme öncesi olumlu veya olumsuz
düşüncelere sahipse, bu düşünceler muhtemelen değerlemeye yansıyacaktır. Oysa
değerleme objektif olmalı ve personelin yaptığı işi hedef almalıdır.114
2.7.9. Merkezi Eğilim
Merkezi eğilim hatası, değerleyicinin, personelin tümünü orta derecede
başarılı olarak değerlendirmesi durumunda ortaya çıkar. Böylece gerçekte hiçbir
değerlendirme yapılmamış olur. Hiç kimse yüksek başarılı olarak
değerlendirilmediği gibi başarısız olarak da değerlendirilmez. Yönetici ya da
değerlendirici, çalışanlara yol gösterme ya da önerilerde bulunma görevini yerine
getirmekten ve olumsuz bir değerlendirme yapmaktan kaçınır. Bu tür bir
değerlendirmenin ne personele, ne de örgüte bir yararı vardır. Personel de başarıları
konusunda geçerli bilgi almadığı için, gelişmelerine teme olacak verilerden yoksun
kalır.115
2.7.10. Değerlendirmede Nesnel Davranma
Geleneksel değerlendirme yöntemlerinin potansiyel bir zayıf yönü, nesnellik
eksikliğine sahip olmasıdır. Değerlendirme ölçüm yöntemlerinde, örneğin, bir çok
durumda iş performansıyla da ilgili olmayan tutum, bağlılık ve kişilik gibi yaygın
olarak kullanılan faktörlerin nesnel ve sağlıklı bir şekilde ölçülmesi oldukça
zordur.116
Değerlendirme sürecinde personelin bireysel ve sosyal özelliklerine (yaş,
cinsiyet, siyasal eğilim, din, ırk vb.) ağırlık verilmesi, buna karşılık işe ilişkin
davranışlarının etkililiği göz ardı edildiğinde nesnel davranılmamış olur ve
değerlendirmede adil olma ilkesi çiğnenir. Böylesi bir değerlendirme sonuçları
yararsız olacağı gibi, personelin güdülenmesini de azaltarak örgüte zarar verebilir.117
114 Nuri Tortop, Burhan Aykaç, Hüseyin Yayman, M. Akif Özer, İnsan Kaynakları Yönetimi, 2.
Baskı, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, Ekim 2007, s.285. 115Can ve Kavuncubaşı, a.g.e., s.173. 116 Bingöl, a.g.e., s.350. 117 Can ve Kavuncubaşı, a.g.e., s.174.
43
2.7.11. Yakın Zaman Etkisi
İnsanlar daha önceden meydana gelen olaylardan çok, en son gerçekleşen
olayları hatırlama eğilimi içindedirler. Örneğin, yöneticinin işgörenini altı ya da
sekiz ay önceki performansından daha çok, birkaç hafta ya da bir ay önceki
performansını muhtemelen daha iyi hatırlar. Yöneticiler, yıl boyunca işgörenlerin
performanslarını kayıt etmedikleri sürece büyük bir ihtimalle işgörenin en son
performansını göz önünde bulundurarak karar verirler.118
2.7.12. İşler Arasındaki Bağımlılığın Dikkate Alınmaması
İş bölümünün artmasıyla işler arasındaki bağımlılık da artmıştır. İşler
arasındaki bağımlılık dikkate alınmadığında, kendisinden önceki personelin iyi
çalışmaması durumunda verimliliği düşen bir personel başarısız olarak
değerlendirilebilir. Ya da olağanüstü başarılı bir kişinin çıktılarını işleyen bir
personel, başarılı olsa da kendisinden önceki, olağanüstü başarıl personel kadar
başarılı olmayabilir ve bu da o personelin başarısızmış gibi değerlendirilmesine yol
açabilir. Bu durumun tersi de söz konusu olabilir. Başarısız bir personelin çıktıları
üzerinde çalışan bir personel, gerçekte çok başarılı olmasa da çok başarılı gibi
görülebilir. Bu tür hata başarı değerlendirmesinin kapsamlı olmamasından
kaynaklanır. Bu nedenle işler arasındaki bağımlılık dikkate alınarak başarı
değerlendirilmelidir.119
2.7.13. Bilgilendirme Yetersizliği
Çalışanların sistem hakkında yeterince bilgilendirilmemesi hallerinde,
işgörenler değerlemenin kendilerini nasıl etkileyeceğini, neler istendiğini, kriterlerin
neler olduğunu bilememekten kaynaklanan tepkiler ortaya koyabilirler. Çalışanların
desteğini kazanmayan hiçbir sistem uzun vadede başarılı olamaz.120
118 Helvacı, a.g.e., s.161. 119 Can ve Kavuncubaşı, a.g.e., s.174. 120 Sabuncuoğlu, a.g.e., s.191.
44
2.7.14. Sendikaların Tepkisi
Sendikalar amaç ve sorumluluk açısından kıdem unsurunun çalışanların elde
edecekleri hak ve kazançlarda teme kriter olarak ele alınmasını arzu ederler. Çünkü
kıdem en somut ve objektif kriter olup, kişilere açıklanması kolaydır. Ayrıca, başarı
kriterine nazaran daha geniş kitlelerin, hatta hemen hemen tüm üyelerin, belirli hak
ve çıkarlar elde etmesini sağlamak kriteri ile daha kolaylaşmaktadır. Performans
değerlendirme kişiler arasındaki başarı farklılıklarını belirlemeye yönelik bir sistem
olarak daha karmaşık bazı özelliklere sahiptir ve bu özelliklerin sendika tarafından
üyelerine açıklanması da daha güçtür. Bu nedenle, performans değerlendirme
genelde sendikalar tarafından kolaylıkla benimsenen ve arzulanan bir çalışma olarak
görülmektedir.121
2.8. Performans Değerlendirme Sonuçlarının Kullanılması
Performans değerlendirme ile hedeflenen amacın sağlanması için,
değerlendirme sonuçlarının nesnel olarak başarıyı ölçmeye yönelik olması ve
değerlendirme sonuçlarının çalışanlara iletilmesi gerekir. Aksi takdirde
değerlendirme sonuçlarının ilgili kişilere iletilmemesi durumunda, çalışan kendi
durumunu, eksikliklerini, geliştirilmesi gereken yönlerini tespit edemeyecek, bu da
değerlendirmenin asıl hedefini ortadan kaldıracaktır.122
Performans değerlendirme sonuçlarının kullanım alanları aşağıdaki gibi
sınıflandırılabilir:
Ücret – Maaş Yönetimi: Performans değerlendirme sonuçlarının yaygın
olarak kullanıldığı başlıca alan ücret yönetimidir. Kişiler için yüksek
performans ile yüksek ücret beklentisi öğrenilmiş bir davranış olarak
yerleşmektedir. Bu beklentinin çoğunlukla haklı ve gerekli de olduğu rahatça
söylenebilir. Buradaki önemli ilke performansı düşük olanların düşük ücret
almaları, performansı yüksek olanların yüksek ücret almaları gibi basit bir ilişki
kurulmaması gereğidir. Öncelikli amaç yüksek performans ve yüksek başarıyı
121 Sabuncuoğlu, a.g.e., s.191. 122 İsmail Bakan ve Hakan Kelleroğlu, Performans Değerlendirme:Çalışanların Performans
Değerlendirme Uygulamalarından Beklentileri Konusunda Bir Alan Çalışması, S.D.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fak., Y.2003, C.8, S.1, s.108.
45
ödüllendirmek, başarısızlığa değil başarıya odaklanmak olmalıdır. Bunu için
performansı arzulanan düzeyde olmayanların maaşına ortalama bir artış,
performansı yüksek olanların ise daha yüksek bir maaş almaları tercih
edilmelidir.123
İşten Çıkarma Kararı: Performans değerlendirme sonuçlarında başarısız
oldukları tespit edilen bireylerin bütün eğitim ve iyileştirme çabalarına rağmen
başarısız olup hiçbir gelişme göstermemesi halinde, işten çıkarılma kararının
verilmesinde, performans değerlendirmenin yararlı bir araç olacağını düşünmek
hatalı olmayacaktır. Ancak işletmelerde performansın tek bir dönemsel
değerlemesi sonucu iş görenlerin işten çıkarılması doğru bir uygulama değildir.
Bu noktada, yöneticinin her türlü çareye başvurduğundan, yapılan her şeyin
elemanın personel dosyasına işlendiğinden ve elemanın hangi koşulda işten
çıkarılacağından personele daha önce bilgi verildiğinden emin olunması
gereklidir.124
Terfi ve Nakiller: İşletmede çalışanların mevcut işletmedeki başarı düzeyleri
ve gelecekteki potansiyel gülerinin bir göstergesi olarak performans
değerlendirme, terfi ve nakil ile ilgili kararların alınması, böylelikle uygun işe
uygun eleman, ayrıca yeterli nitelik ve sayıda eleman sağlanması kararlarına
veri teşkil ederek personel planlamasının etkin bir şekilde yapılmasına da
olanak sağlar.125
Kariyer Yönetimi: Performans değerlendirmeleri yöneticilerin, çalıştırdıkları
personelin değerini anlamalarına yardımcı olur. Çalışanın o güne kadar
gösterdiği performans hakkında bilgi sahibi olan yönetici, bu değerlendirmeleri
kişinin gelecekteki performansını belirleyici bir tahmin aracı olarak da
kullanabilir. İşte bu nokta, kariyer geliştirme programlarının başlangıç
noktasını oluşturur. Elde edilen sonuçlar beklentilerin ne oranda gerçekleştiğine
yönelik ipuçları verir. Bu bilgiler ışığında kişinin daha büyük başarılara
ulaşabilmesi için terfi etmesine, benimseyemediği ya da başarılı olamadığı
123 Fındıkçı, a.g.e., s.338. 124 Ahmet Polatlı, Kamuda Performans Değerlendirme, http://www.makaleler.com/bilim-
makaleleri 125 Bakan ve Kelleroğlu, a.g.e., s.108.
46
görevinin değiştirilmesine, verim sağlayamayanların işten çıkarılmasına, yeterli
performansa ulaşanların işlerinin zenginleştirilmesine ve benzeri kararlara
ulaşılabilir.126
Eğitim İhtiyacının Belirlenmesi: İnsan kaynakları yönetimi için eğitim ve bu
ihtiyacın belirlenmesi genellikle zordur. Bu amaçla anketler ve çeşitli bilgi
toplama araçları uygulanır. Ancak çoğu zaman sağlıklı sonuçlar
alınamamaktadır. Performans değerleme ile ulaşılan veriler, tüm kurumdaki
çalışanların başarıları kadar eksik oldukları, yetersiz oldukları konular hakkında
da bilgi verir. İşte bu yetersiz olunan alanlar aynı zaman birer eğitim ihtiyacı
konusudur. Bu bakımdan performans değerleme sonuçlarının tüm çalışanlar
düzeyinde ele alınması, kurumdaki genel eksikliklerin, yetersizliklerin
görülmesi bakımından önemlidir.127
Stratejik Planlama: Hemen her işletmede, tepe yönetimi tarafından genel
amaçlar stratejik planla belirlendikten sonra, bu amaçlara ulaşmak için gerekli
faaliyetler fonksiyonlara dağıtılır. Her departman kendi hedefleri doğrultusunda
elemanları arasında görev dağılımı yaparak ve bu stratejik planın
uygulanmasına yardım ederek bu hedeflerin bireysel düzeyde belirlenmesi ve
gerçekleştirilmesi sürecini yürütürler. Böylece, organizasyonun stratejik
planları, bireysel planlar ve hedefler haline dönüşerek, genel amaçlarla
bütünlük içinde gerçekleştirilmeye çalışılır. Her işletmenin kendisi için
geliştirdiği, yerleştirdiği performans değerlendirme modelleri, bu model içinde
yer alan uygulama esasları, soru formları, yer alan ifadeler vb. tüm bunlar
işletmenin stratejilerinin uzantısıdır. Böylece performans değerlendirme
uygulaması, işletmenin, strateji bağlamında önem verdiği noktaları çalışanlara
duyurması ve paylaşmasına aracılık etmektedir.128
Rotasyon, İş Genişletme, İş Zenginleştirme Gibi Uygulamalar: Performans
değerlendirmeleri ile elde edilen veriler, bulunduğu pozisyonda başarı
gösteremeyen fakat başka bir pozisyonda başarılı olacağına inanılan çalışanın
rotasyonunda da kullanılabilir. Böylece birey yetenekli olduğu alana
126 Performans Değerlendirme Sonuçlarının Kullanıldığı Alanlar, www.ikyworld.com, 127 Fındıkçı, a.g.e., s.340. 128 Polatlı, a.g.e.
47
yönlendirilmiş ve kazanılmış olur. Aynı şekilde yetenekleri yaptığı işin çok
üstünde olan bireylerin işleri zenginleştirilir, daha çok görev ve sorumluluk
verilir. Performans değerlendirmeleri sadece sonuçlarıyla değil, değerlendirme
sırasında not edilen görüşlerin insan kaynakları bölümü tarafından incelenmesi
ile de faydalı olabilir. Çalışanların kurum hakkındaki düşünceleri,
memnuniyetleri, rahatsızlıkları, belirlenen hedeflere ulaşıp ulaşmadıkları gibi
konular uygulamaların satır aralarından elde edilen bilgilerle ışığa çıkar.
Görüldüğü gibi, performans değerlendirmeleri, hangi konumda olursa olsun
herkesin kendini gözden geçirmesini sağlayarak hem yöneticilere hem
çalışanlara etkinliği ve verimliliği artırmada önemli bir rehber olur. Önemli bir
nokta gözden kaçmamalıdır ki, performans değerlendirme sonuçları yeniden
kişiye ulaştırıldığı sürece verimli olur. Diğer bir nokta, elde edilen bu
sonuçların insan kaynakları ile ilgili her alana mutlaka yansıtılması değil,
uygun alanlarda kullanılmasıdır. Bireyin tüm yönleriyle ele alınmasıyla
başlayan, başarıyı ödüllendiren fakat başarısızlığı cezalandırmayıp eksiklikleri
giderme yolunu seçen bir performans değerlendirme sistemi, kurumun
bütününe yarar sağlayarak toplam kalite anlayışına hizmet edecek kadar uzun
vadeli sonuçlar doğurur.129
Diğer İnsan Kaynakları Yönetimi Uygulamaları: Performans değerleme
sürecinde, özellikle performans görüşmesi sırasında not edilen görüşlerin insan
kaynakları bölümü tarafından incelenmesi sonucunda ilginç verilere ulaşılabilir.
Kurumdaki genel rahatsızlıklar, memnuniyet oranı, insan ilişkilerinin yapısı,
hedeflere sahip olup olmadıkları gibi çok önemli alanlarda bilgiler edinilebilir.
Bir anlamda performans değerlemesi uygulaması ile kurumun bir resmi
çekilmiş olur. Bu resim insan kaynakları uygulamaları bakımından bir çok
anlamlar taşımalıdır. Performans değerleme sonuçlarının insan kaynakları
yönetiminin uygulamalarına ışık tutması sağlanmalıdır.130
129Performans Değerlendirme Sonuçlarının Kullanıldığı Alanlar, www.ikyworld.com 130 Fındıkçı, a.g.e., s.341.
48
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ÖĞRETMENLERİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ: BİR
ARAŞTIRMA VE MODEL ÖNERİSİ
3.1. Öğretmen ve Öğretmenlik Mesleği
Genel anlamıyla öğretmenlik; bilimsel anlamıyla eğitimcilik, bir faaliyet
olarak insanlıkla beraber vardır. Her aile aslında bir eğitim yuvasıdır. Çocuğu ilk
şekillendiren ailesidir. Aile, çocuğuna dilini, dini, milli ve içtimâî değerleri ve toplu
yaşama kurallarını ilk öğreten bir sosyal eğitim yuvasıdır. Ancak bu tür eğitim
plansız ve programsız, ihtiyaç anında ihtiyacı kadar yapılan tipik bir halk
eğitimidir.131
Ancak zamanla nüfus artmış, yeni ihtiyaçlar ve bunları giderecek uzmanların
yetiştirilmesi gerekmiştir. İlmî yönlendirme ve derinleştirme de planlı ve programlı
bir eğitime ihtiyaç göstermiş, öğrenme ve öğretme konusunda uzmanlaşmış
insanların görev yapması gündeme gelmiş, böylece örgün eğitim başlamış, eğitim
kurumları dediğimiz okullar kurulmuş ve buralarda görev yapacak öğretmenler
gündeme gelmiştir. Böylece öğretmenlik mesleği kendiliğinden bir zaruret olarak
ortaya çıkmıştır. İlk ve en eski meslek öğretmenliktir, diyebiliriz.132
Eğitim, toplum olmanın, ulus olmanın öğelerinin başında yer almaktadır.
bunun yanında eğitim, günümüzde, ülkelerin kalkınmışlık ve gelişmişlik
düzeylerinin de temel göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bu anlayışa göre
eğitimin niteliği ve niceliği her ülkenin gerçek gücünün simgesidir. Öğretmen ise bir
toplumun insan mimarı ve mühendisidir; geleceğidir.133
Öğretmen; öğretme işini görev edinen kişiye denir. Öğretmenlik bir
meslektir. Kişinin öğretmen olabilmesi için öğretmen yetiştiren bir okulu bitirmesi
gerekir. İlkokullarda öğretmen Sınıf Öğretmenidir. Liselerde ders öğretmenliği
131 Hasan Çelikkaya, Fonksiyonel Eğitim Sosyolojisi, Alfa, Nisan 1998, s.135. 132 Çelikkaya, a.g.e., s.135. 133 Cevat Celep vd., Meslek Olarak Öğretmenlik, Anı Yayıncılık, Ankara 2005, s.278.
49
vardır. Meslek okullarında dersler özel şekilde yetiştirilmiş meslek öğretmenleri
tarafından işlenir.134
Öğretmen bir gönül pınarıdır. Hep ileri doğru akar. Çevresine güzellik verir,
ferahlık verir. Bütün çırpınışı hep daha ileriye gitmek içindir. Cehaleti yıkmak,
parıldayan güne kavuşmak onun hedefi olmalıdır.
Cehalet cahil olmak demektir ki bir ülkeyi ekonomik sıkıntı, deprem ve sel
felaketi gibi felaketler yıkamayabilir ama cehalet bir ülkenin felaketi olabilir.
Asıl kör, gözleri âmâ olan değil, cahil olandır. O bakımdan İslam’ın da insanlığın da
baş düşmanı cehalettir. Bir toplumun yaşaması milli ve manevi benliğini bilmesine
bağlıdır. Nesillere bu şuuru veren öğretmenlerdir. Öğretmenin sanatı varoluş
gayesine uygun olarak insan fikrini geliştirmek, davranış ve duygularının tanzimi,
fikir ve düşüncede söz ve fiille doğru yolu gösterme, dünya ve ahirette mesut olacak
iyi insan yetiştirme sanatı olmalıdır. Eğitim ve öğretim bilen bir kişinin bilmeyene,
doğru yolu göstermesi, onun elinden tutması, öğretmen de bunun uygulayıcısıdır.
Bu yüce görevi üstlenen öğretmenin her türlü bilgileri bilme, uygulama, ifade etme
becerilerinin olması gerekmektedir.135
3.1.1. Öğretmenin Görev ve Sorumlulukları
Örgün eğitim kurumlarında, eğitim ve öğretim etkinliğinin büyük
sorumluluğu öğretmenin omuzlarındadır. Öğretmenin bu uğraşıda başarılı olabilmesi
için, her şeyde önce eğitim amaçlarını iyi bilmesi gerekir. Eğitimin genel amaçlarını,
çalıştığı okulun ve okuttuğu dersin amaçlarını bilen öğretmen, öğrencilerine
kazandıracağı olumlu bilgi, beceri, alışkanlık ve değer duygularını en uygun şekilde
saptayabilir. Sadece amaçları saptamak, elbette yeterli değildir. Öğrencilerin bu
amaçlar doğrultusunda gelişme gösterebilmesi için, uygun yaşantılar düzenlemesi ve
bunları en iyi şekilde gerçekleştirmesi gerekmektedir. Sonra da, öğrencilerde
meydana gelen gelişme durumunu saptamalıdır. Bunun için de, öğretmen iyi bir
ölçme ve değerlendirme bilgisine sahip olmalıdır. Değerlendirme, aynı zamanda
öğretmenin kendi kendisini de değerlendirmesi demektir. Belki de, değerlendirme
134 http://forum.vatan.tc/ogretmen-nedir-t32933.0.html, 22.11.2010 135 http://www.delinetciler.net/forum/meslekler/57141-ogretmen-nedir-ogretmen-nasil-olunur.html,
22.11.2010
50
sonucunda kendi başarısızlığını görecek, kullandığı yöntem ve teknikleri
değiştirecek, değişik ve yeni yaşantılar düzenleyecektir. Böyle olması da gerekir.
Bunun sonucu olarak değerlendirme, öğretmenin kendisini değiştirmesini ve
geliştirmesini zorlayacaktır.136
İlköğretim okullarında dersler sınıf veya branş öğretmenleri tarafından
okutulur. Öğretmenler, kendilerine verilen sınıfın veya şubenin derslerini, programda
belirtilen esaslara göre plânlamak, okutmak, bunlarla ilgili uygulama ve deneyleri
yapmak, ders dışında okulun eğitim-öğretim ve yönetim işlerine etkin bir biçimde
katılmak ve bu konularda kanun, yönetmelik ve emirlerde belirtilen görevleri yerine
getirmekle yükümlüdürler. İlköğretim okullarının 1-5. inci sınıflarında sınıf
öğretmenliği esastır. Sınıf öğretmenleri, okuttukları sınıfı bir üst sınıfta da okuturlar.
Ancak istekleri yönetimce uygun görülmesi hâlinde başka bir sınıfı da okutabilirler.
Herhangi bir sınıfta başarı gösteren öğretmenler, isteklerinin yönetimce uygun
görülmesi hâlinde aynı sınıfı okutmaya devam edebilirler.137
Öğretmenler, kendilerine verilen sınıfın veya şubenin derslerini, programda
belirtilen esaslara göre planlamak, okutmak, bunlarla ilgili uygulama ve deneyleri
yapmak, ders dışında okulun eğitim-öğretim ve yönetim işlerine etkin bir biçimde
katılmak ve bu konularda kanun, yönetmelik ve emirlerde belirtilen görevleri yerine
getirmekle yükümlüdürler. “Türk Milli Eğitiminin amaç ve ilkeleri doğrultusunda;
1. Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini geliştirerek onları hayata ve üst öğrenime
hazırlamak,
2. Öğrencilere, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsetme; Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası'na ve demokrasinin ilkelerine, insan hakları, çocuk hakları ve
uluslar arası sözleşmelere uygun olarak haklarını kullanma, başkalarının
haklarına saygı duyma, görevini yapma ve sorumluluk yüklenebilen birey
olma bilincini kazandırmak,
3. Öğrencilerin, milli ve evrensel kültür değerlerini tanımalarını,
benimsemelerini, geliştirmelerini bu değerlere saygı duymalarını sağlamak,
136 Burhan Gümüş, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, Kalite Matbaası, Ankara 1975, s. 43. 137 Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği Madde 64.
51
4. Öğrencileri, kendilerine, ailelerine, topluma ve çevreye olumlu katkılar
yapan, kendisi, ailesi ve çevresi ile barışık, başkalarıyla iyi ilişkiler kuran, iş
birliği içinde çalışan, hoşgörülü ve paylaşmayı bilen, dürüst, erdemli, iyi ve
mutlu yurttaşlar olarak yetiştirmek,
5. Öğrencilerin kendilerini geliştirmelerine, sosyal, kültürel, eğitsel, bilimsel,
sportif ve sanatsal etkinliklerle millî kültürü benimsemelerine ve yaymalarına
yardımcı olmak,
6. Öğrencilere bireysel ve toplumsal sorunları tanıma ve bu sorunlara çözüm
yolları arama alışkanlığı kazandırmak,
7. Öğrencilere, toplumun bir üyesi olarak kişisel sağlığının yanı sıra ailesinin ve
toplumun sağlığını korumak için gerekli bilgi ve beceri, sağlıklı beslenme ve
yaşam tarzı konularında bilimsel geçerliliği olmayan bilgiler yerine, bilimsel
bilgilerle karar verme alışkanlığını kazandırmak,
8. Öğrencilerin becerilerini ve zihinsel çalışmalarını birleştirerek çok yönlü
gelişmelerini sağlamak,
9. Öğrencileri kendilerine güvenen, sistemli düşünebilen, girişimci, teknolojiyi
etkili biçimde kullanabilen, planlı çalışma alışkanlığına sahip estetik
duyguları ve yaratıcılıkları gelişmiş bireyler olarak yetiştirmek,
10. Öğrencilerin ilgi alanlarının ve kişilik özelliklerinin ortaya çıkmasını
sağlamak, meslekleri tanıtmak ve seçeceği mesleğe uygun okul ve kurumlara
yöneltmek,
11. Öğrencileri derslerde uygulanacak öğretim yöntem ve teknikleriyle sosyal,
kültürel ve eğitsel etkinliklerle kendilerini geliştirmelerine ve
gerçekleştirmelerine yardımcı olmak,
12. Öğrencileri ailesine ve topluma karşı sorumluluk duyabilen, üretken, verimli,
ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunabilen bireyler olarak
yetiştirmek,
13. Doğayı tanıma, sevme ve koruma, insanın doğaya etkilerinin neler
olabileceğine ve bunların sonuçlarının kendisini de etkileyebileceğine ve bir
doğa dostu olarak çevreyi her durumda koruma bilincini kazandırmak,
52
14. Öğrencilere bilgi yüklemek yerine, bilgiye ulaşma ve bilgiyi kullanma
yöntem ve tekniklerini öğretmek,
15. Öğrencileri bilimsel düşünme, araştırma ve çalışma becerilerine yöneltmek,
16. Öğrencilerin, sevgi ve iletişimin desteklediği gerçek öğrenme ortamlarında
düşünsel becerilerini kazanmalarına, yaratıcı güçlerini ortaya koymalarına ve
kullanmalarına yardımcı olmak,
17. Öğrencilerin kişisel ve toplumsal araç-gereci, kaynakları ve zamanı verimli
kullanmalarını, okuma zevk ve alışkanlığı kazanmalarını sağlamak,
İlköğretim kurumlarının amaçları doğrultusunda öğrencileri eğitmek
öğretmenin temel görevidir.138
3.1.2. Öğretmenlik Kariyer Basamakları
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu 43’üncü maddesi ve 657 sayılı Devlet
Memurları kanunun 152’nci maddesindeki değişikliğe dayanılarak hazırlanan 5204
sayılı “öğretmenlik kariyer basamaklarında yükselme kanuna” göre; Türk Eğitim
Sisteminde öğretmenlik mesleği kariyer basamakları; adaylık döneminden sonraki
öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olarak üçe ayrılmaktadır (Resmi
Gazete 13.08.2005/25905). Öğretmenlik kariyer basamaklarında yükselme
çalışmalarının temel amacı öğretmenlerin meslekî bilgi ve becerilerinin
geliştirilmesi olarak ifade edilmektedir. Kariyer basamakları ile öğretmenlik
mesleğine dinamizm kazandırılması amaçlanmıştır. Öğretmenlerin mesleki ve kişisel
gelişimlerine imkân ve fırsat sağlanarak aynı zamanda onların mesleki bilgi, beceri
ve iş başarımında yarışmayı ön plana çıkaracak teşvik sistemi kurulması
planlanmıştır. Öğretmenliğin kariyer basamakları biçiminde yapılandırılarak mesleki
performanslarının artırılması hedeflenmiştir.139
Öğretmenlik Kariyer Basamakları: Adaylık döneminden sonraki öğretmenlik,
uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik basamaklarını,
138 Zeki Demirdöğen, Öğretmen Görev ve Sorumlulukları (Öğretmen El Kitabı),
http://www.ilkokuma.com/Ogretmen_El_Kitabi.htm, 22.11.2010 139 İsa Korkmaz, Öğretmenlerin Mesleki Gelişim Basamaklarının İncelenmesi, 9. Ulusal Sınıf
Öğretmenliği Eğitimi Sempozyumu (20- 22 Mayıs 2010), Elazığ, 2010, s. 449.
53
Öğretmen: Genel kültür, özel alan ve pedagojik formasyon eğitimi alarak
yetişmiş ve adaylık döneminden sonra her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim
kurumlarında eğitim-öğretim ve bununla ilgili yönetim hizmetlerini yürütenleri,
Uzman Öğretmen: Alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans
öğrenimini tamamlayan öğretmenlerden kıdem, hizmet içi eğitim, etkinlikler ve sicil;
lisans öğrenimi veya alanı ya da eğitim bilimleri alanı dışında lisansüstü öğrenimini
tamamlayan öğretmenlerden ise kıdem, eğitim, etkinlikler, sicil ve sınav ölçütlerine
göre yapılan değerlendirme ve başarı sıralaması sonucunda alanlarında ayrılan
kontenjana yerleştirilenleri,
Başöğretmen: Alanında ya da eğitim bilimleri alanında doktora öğrenimini
tamamlayan öğretmenlerden kıdem, hizmet içi eğitim, etkinlikler ve sicil; lisans
öğrenimi veya alanı ya da eğitim bilimleri alanı dışında lisansüstü öğrenimini
tamamlayan uzman öğretmenlerden ise kıdem, eğitim, etkinlikler, sicil ve sınav
ölçütlerine göre yapılan değerlendirme ve başarı sıralaması sonucunda alanlarında
ayrılan kontenjana yerleştirilenleri,
Öğretmenlikte Kariyer: Öğretmenlikten uzman öğretmenliğe, uzman
öğretmenlikten başöğretmenliğe gerekli yeterlikler kazanılarak ilerlemeyi, ifade
eder.140
Kariyer basamaklarında yükselmede kıdem, eğitim (hizmet içi eğitim,
lisansüstü eğitim), etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve
sicil (iş başarımı) puanları ile sınav sonuçları esas alınır. Değerlendirme 100 tam
puan üzerinden yapılır. Değerlendirme puanının % 10’unu kıdem, % 20’sini eğitim,
% 10’unu etkinlikler, % 10’unu sicil (iş başarımı) ve % 50’sini de sınav puanı
oluşturur.141
3.2. Öğretmen Yeterlilikleri
Yeterlik kavramı, bir işi ya da görevi etkili bir şekilde yerine getirebilmek
için sahip olunması gereken özellikleri ifade eder. Kavram, öğretmen açısından
değerlendirildiğinde, öğretmenliğin gerektirdiği görev ve sorumlulukları
140 Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği, Madde 4. 141 Milli Eğitim Temel Kanunu, Madde 43.
54
gerçekleştirebilmek için sahip olunması gereken bilgi, anlayış, beceri ve tutumlar
vurgulanmaktadır. Öğretmenlerin yeterlik alanları üç boyutta ele alınmaktadır.142
1. Genel kültür bilgi ve becerileri
2. Özel alan bilgi ve becerileri
3. Eğitme – öğretmen bilgi ve becerileri
Yeterlilik alanlarının ortaya konulmasında izlenen yaklaşım, çizilen sınırlar,
yapılan açıklamalar, genel kültür ve özel alana ilişkin geniş kapsamlı bilgi ve
beceriler ile eğitme-öğretme yeterlilikleri hep birlikte kapsamlı ve ayrılmaz bir bütün
olarak düşünülmektedir.143
Genel Kültür Bilgi ve Becerileri: Öğretmenin özel alan ve eğitime – öğretme
yeterliliklerini geliştiren destekleyici bir boyut olarak ele alınmıştır. Çoğu zaman
ders içeriğindeki olay ve olguları açıklama ya da tanımlamada farklı disiplinlerin
bilgisini kullanmak etkili olabilir. Örneğin; matematik dersinde, öğretmenin ekonomi
alanının enflasyon, mevduat, bütçe açığı, arz, talep, kâr, zarar gibi kavramlarına
hakimiyeti ve yeri geldiğinde bunlarla bağ kurması dersi öğrenciler için daha
anlaşılır kılacaktır. Genel kültürle ilgili bilgi ve beceriler, tarih, coğrafya, yurttaşlık,
Türkçe, matematik, bilim felsefesi, psikoloji, sosyoloji, ekonomi, sanat, temel sağlık
bilgisi, bilim ve teknoloji, doğal ve kültürel varlıkları korumu, sivil savunma vb.
konu alanlarını kapsar. Genel kültür bilgi ve becerileri alanında öğretmenlerin sahip
olması gereken yeterlikler şunlardır:144
1. Olay ve olguları farklı disiplinlerin kavramlarını kullanarak açıklayabilme,
tanımlayabilme.
2. Farklı disiplinlere ilişkin bilgilerin konu alanı ile bağını kurma.
3. Öğretim sürecinde öğrenciyi derse hazırlama, güdüleme.
4. Öğretim sürecinde örnekleme, benzetme – ayırt etme, analız ve sentez
yapmada diğer disiplinlerin bilgilerinden yararlanma
5. Öğrencileri, genel kültür yaşantılarını geliştirmeye özendirme. 142 İsmail Bircan vd., Öğretmenlik Mesleğine Giriş, Anı Yayıncılık, Ankara, Eylül 2003, s.304. 143 Ahmet Mahiroğlu vd., Öğretmen Yeterlilikleri, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve
Eğitimi Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, Temmuz 2002, s.17. 144 Bircan vd., a.g.e., s.305
55
Özel Alan Bilgi ve Becerileri: Öğretmen, öğreteceği alanın temel
kavramlarını, araştırma ve inceleme araçlarını ve yapılarını anlar ve alanın bu
özelliklerini öğrenciye anlamlı gelecek biçimde öğrenme deneyimleri yaratır. Bu
bağlamda öğretmen, öğrettiği alanın belli başlı kavramlarını, varsayımlarını,
tartışmalarını, araştırma ve inceleme yöntemlerini bilir. Bir bilgiye ait kavramsal
çerçevenin öğrencinin öğrenmesini nasıl etkilediğini anlar. Öğreteceği alanla ilgili
bilgileri diğer konu alanlarıyla ilişkilendirir; alanın okul çapında uygulanan program
içindeki yerini anlar. Öğrettiği alana ilişkin gelişmelere yakından ilgi duyar ve
günlük yaşamla bağını kurar. Sürekli öğrenmeyi alışkanlık haline getirir. Alanla ilgili
faaliyetle, alanın öğretimi konusundaki profesyonel etkinliklere aktif olarak katılır.
Bu anlayış içinde öğretmen, özel alan ilişkin bilgi ve becerileri;
1. Temel bilgileri, kavramları, ilkeleri değişik biçimde açıklama,
2. Farklı görüş, kurma, öğretmen yolları, araştırma ve inceleme yöntemlerini
açıklama,
3. Öğretmen kaynaklarını ve öğretim malzemelerini değerlendirme ve seçme,
4. Alanında araştırmalar yaparak bilgi üretme,
5. Öğrencileri alanla ilgili sorular sormaya, düşünceleri farklı perspektiflerden
görmeye ve bilgi üretmeye özendirecek programları kullanma ve geliştirme,
6. Öğrencinin, gerekli bilgi ve becerileri başka alanlarla ilişkilendirmesine
olanak verecek disiplinler arası öğretim deneyimleri yaratma.
7. Alana ilişkin problemleri tanıma, çözüm yolları arama, uygun çözüm yolunu
seçme, uygulama ve değerlendirme,
biçiminde kullanır.145
Eğitme – Öğretme Bilgi ve Becerileri: Öğretmen yeterlikleriyle ilgili nasıl bir
sınıflama yapılırsa yapılsın, bu yeterlikler bir bütün olarak ele alınmalıdır. Çünkü bu
yeterlikler birbirlerini tamamlayıcı özellikler içermektedir. Millî Eğitim Bakanlığınca
saptanan ve 14 alt bölümden oluşan “Eğitme-Öğretme Yeterlikleri”nde
öğretmenlerde bulunması beklenen özelliklere bakıldığında bu durum daha iyi
anlaşılabilir: 146
145 Mahiroğlu vd., a.g.e., s.18. 146 Süleyman Sadi Seferoğlu, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Aralık 2004, Yıl 5, Sayı
58, http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/sayi58/seferoglu.htm, 23.11.2010
56
1. Nitelikli bir öğretmen, sınıfında etkili öğrenmelerin gerçekleşmesi için
öğrencilerinin özelliklerine uygun öğrenme yaşantıları sağlamaya çalışır.
Ancak öğretmenin öğrencilerinin özelliklerini tanıyabilmesi için de onların
gelişim özelliklerini ve bu özelliklerin öğretme-öğrenme süreçlerinde nasıl
dikkate alınması gerektiğini biliyor olması gerekir.
2. Etkili bir öğretmen, yalnızca gerekli planları yapmakla kalmaz, aynı
zamanda planlamanın gerekliliğine de inanır ve bunun gereklerini yerine
getirir.
3. Nitelikli bir öğretmen, iyi hazırlanmış bir öğretim materyalinin öğrenmeye
etkisini bilir, farklı düzeylerdeki öğrencilere hitap edebilen, değişik
özelliklere sahip materyalleri geliştirebilir ve bunları amacına uygun bir
şekilde kullanabilir.
4. Nitelikli bir öğretmen, öğrenmenin nasıl gerçekleştiği, öğrencilerin bilgiyi
nasıl edindikleri, becerileri nasıl kazandıkları ve etkili öğrenmelerin
gerçekleşmesi için hangi yaklaşım, yöntem ve tekniklerin kullanılması
gerektiğini, bu yaklaşım-yöntem ve tekniklerin üstünlükleri ve sınırlılıklarını
bilir.
5. Nitelikli bir öğretmen, öğrencilerin etkin bir şekilde öğrenme sürecine
katılmalarını ve kendi öğrenmelerinde sorumluluk almalarını sağlar. Bunun
gerçekleşmesi için de bireysel ve grup çalışmaları düzenler ve bunun bir
gereği olarak öğrencilerin birbirleriyle etkileşim içinde olmalarını sağlar.
6. İyi bir öğretmen öğrencinin, beklenen davranışları ne derece kazandığını,
nasıl öğrendiğini ve aksamaların olduğu durumlarda ne gibi önlemler
alınabileceğini bilir. Değerlendirmenin öğretim sürecinin vazgeçilmez bir
parçası olduğunu ve farklı değerlendirme stratejilerini kullanmak
gerektiğini bilir.
7. Nitelikli bir öğretmen, öğrencileri güdülemede, öğrenme ve çalışma
alışkanlıkları kazandırmada ve meslek seçimine yönelik konularda onlara
yardım için gerekli kaynak ve yöntemlerin neler olduğunu bilir.
57
8. Bütün öğrencilerin temel becerilerinin geliştirilmiş olması onların birey
olarak daha etkili olmalarına yardımcı olur. Bunun bilincinde olan nitelikli bir
öğretmen de öğrencilerin temel becerilerini geliştirmek için önlemleri alır.
9. Bir öğretmen, hangi alanda öğrenim görmüş olursa olsun mesleğe
atandığında “bedensel, ruhsal ve zihinsel özellikler açısından” değişik
özelliklere sahip öğrencilerle karşılaşabilir. Nitelikli bir öğretmen bu tür özel
eğitime gereksinim duyan öğrencilere, onların özelliklerine uygun özel eğitim
olanakları ve fırsatlarını sunma konusunda gerekli donanıma sahiptir. Bu
bağlamda, öğrenmede özel eğitimi gerektiren alanları ve öğrenci
özelliklerinin öğrenme ve performanslarını nasıl etkilediğini bilir ve öğretim
etkinliklerini buna uygun bir şekilde tasarlar.
10. Okulun, çevrenin her türlü ihtiyacını karşılayan bir toplumsal kurum olduğu
gerçeğinden hareketle öğretmenlerin görevlerinin yalnızca örgün eğitimle
sınırlı olmadığı söylenebilir. Bu çerçevede, nitelikli bir öğretmen,
yetişkinlerin nasıl öğrendiklerini bilir ve onların kişisel ve meslekî
gelişimlerini destekleyecek ortamları yaratma konusunda gerekli
donanıma sahiptir.
11. Öğretim sürecini daha verimli kılmanın yolunun okul yönetimiyle yakın bir iş
birliği içinde bulunmaktan geçtiği gerçeğini her öğretmenin bilmesi gerekir.
Etkili bir öğretmen de bunun gereklerini yerine getirir ve ders dışı
etkinlikleri planlar, yönetir ve değerlendirir.
12. İyi bir öğretmen, meslekî ve kişisel açılardan kendisini sürekli olarak
geliştirir, kendisini geliştirmeyle ilgili fırsatları ve olanakları araştırır ve
değerlendirir.
13. Öğretmenden okulun işleyişiyle ilgili görüş ve öneriler geliştirmesi, okulun
sorunlarına ilgi duyması beklenir. Bu amaçla nitelikli bir öğretmen, eğitim
sisteminin ve okul örgütünün yapı ve işleyişini bilir.
14. Öğretme süreçlerinde harcanan çabaların boşa gitmemesi için bir öğretmenin
öğrencilerin bireysel gelişimleriyle yakından ilgilenmesi gerekir. Bu amaçla
nitelikli bir öğretmen; veli ve diğer ilgili kişilerle iş birliği yapmanın
önemini bilir.
58
3.3. Öğretmenin Performansının Değerlendirilmesinde Mevcut Durum
Kamu personelinin başarı değerlendirmesi, 18.10.1986 tarih ve 19255 sayılı
Resmi Gazetede yayınlanan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğiyle düzenlenmiştir.
Bu yönetmeliğin amacı, devlet memurlarının mesleki yeterliliğinin belirlenmesi için
sicilinde bulunacak bilgileri, ayrılış sicilinin verileceği durumları, sicil raporlarının
biçimini, taşıyacağı soruları, sicil raporlarının doldurulmasında uygulanacak not
yöntemini, notların derecelendirilmesini, düzenleme zamanını, uyarılan memurlarca
yapılacak itirazları ve bunları inceleyecek makamları, sicil raporlarının korunması ile
görevli makamlara dair esasları, sicil amirlerini ve diğer konuları düzenlemektir.147
3.3.1. Sicil ve Sicilin Önemi
Eğitimin temel taşı olarak görülen öğretmenin niteliği, eğitimin niteliğini
doğrudan etkileyen etkenlerin başında gelmektedir. Nitelikli bir öğretmen ülke
gereksinmeleri ve toplum beklentileri yönündeki davranışları daha etkin biçimde
yerine getirebilir. Öğretmenin niteliğin geliştirilmesinin bir boyutu; meslek içinde
öğretmenin performansının belirlenmesi, ölçülmesi, değerlendirilmesi ve
geliştirilmesiyle ilgilidir. Bu varsayım öğretmen değerlendirme sisteminin de var
olma nedenidir.148
Yönetenler veya yöneticiler başında bulundukları örgütü en verimli bir
şekilde çalıştırmak isterler. Örgütlerin verimli çalışması iyi nitelikli eleman
sağlanması, elemanların iyi yetiştirilmesi ve iyi çalışanların önemli görevlere
getirmeleri ile mümkün olur. İyi elaman sağlanması ve iyi çalışanların işbaşına
getirilmesi, herkesin yeterliğine göre hakkının verilmesi için çalışanların ne durumda
olduklarını, başarı ve başarısızlıklarını gösteren kayıt ve bilgiler gerekir. İşte bunun
için sicile gereksinim vardır. Sicil sisteminin iyi olması kamu görevlilerinin daima
dikkatli çalışmasını sağlar, amiri de memuru izlemeye zorlar. Kamu kuruluşlarında
sicil yöntemiyle yapılan personel değerlendirmesi çalışmaları mutlaka aşağıdaki
sonuçların elde edilmesine yaramalıdır.149
147 Can ve Kavuncubaşı, a.g.e., s.188. 148 Ali Uçar,İstanbul İlköğretim Okullarındaki Öğretmenlerin Performans Değerlendirmesinin
İncelenmesi, http://www.mufettisler.net/mesleki-calismalar/makaleler/13-ogretmen-performans-degerlendirmesi-ali-ucar-nozturk.html. 24.11.2010
149 Tortop vd, a.g.e., s.287
59
Personelin çalışması değerlendirilmelidir.
Amirin personel hakkındaki gerçek düşüncesi anlaşılmalıdır.
Personelin eksikliklerinin düzeltilmesi, tamamlanması ve zayıf yönlerinin
iyileştirilmesi sağlanarak geleceğe hazırlanmalıdır.
Personelin değerlendirilmesi, amirin iş arkadaşlarını ve aynı zaman amir
olarak kendisinin daha iyi tanımaya yaramalıdır.
3.3.2.Sicil Raporu Doldurma
Sicil raporu, Devlet Memurunun mesleki ehliyetine ilişkin tespitin
yapılabilmesi amacıyla amirleri tarafından doldurulan belgedir. Sicil Amiri sicil
raporunu itinayla doğru ve tarafsız bir şekilde düzenlerken; Devlete sadakat ve
bağlılığı, memuriyet sıfatının gerektirdiği şeref ve itibarı, hizmetlerin süratli ve
ekonomik bir şekilde yürütülmesini; güvenilir ve yetenekli memurların yükselmesini,
diğerlerinin ise kamu hizmetlerinden uzaklaştırılmaları gerektiğini esas alır.150
Sicil amirleri, sicil raporunun memurların mesleki, yöneticilik ve yurt dışı
görevlerdeki ehliyetlerinin belirlenmesini sağlayan soruların herbirini, ihtiva ettikleri
unsurları esas almak suretiyle 100 tam not üzerinden değerlendirir ve sorulara
verdikleri notların toplamını soru sayısına bölerek memurların sicil notunu tespit
ederler. Her bir sicil amirince bu şekilde belirlenen sicil notlarının toplamının sicil
amiri sayısına bölünmesi sureti ile de memurların sicil notu ortalaması bulunur ve
buna göre sicil notu ortalaması:
a) 60 dan 75'e kadar olanlar orta,
b) 76 dan 89'a kadar olanlar iyi,
c) 90 dan 100'e kadar olanlar çok iyi,
derecede başarılı olmuş, olumlu; 59 ve daha aşağı not alanlar ise yetersiz görülmüş,
olumsuz sicil almış sayılır. Sicil notu ve ortalaması hesaplanırken kesirler tam sayıya
tamamlanır.151
150 Sicil Raporlarının Doldurulmasında Dikkat Edilecek Hususlar, http://www.ogretmenlersitesi.
com/haber/6196 24.11.2010 151 Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği, Madde 16.
60
Öğretmenler ve diğer devlet memurları için aşağıdaki sicil raporu
kullanılmaktadır.
Çizelge 3.1. Devlet Memurları Sicil Raporu (Dış Yüz) SİCİL NOT DEFTERİ HAKKINDA T.C. ÜST SİCİL AMİRLERİNİN NOTU: DEVLET MEMURLARI
SİCİL RAPORU MEMURUN Adı ve Soyadı : Doğum Tarihi : Görevi : Görev Yeri : Branşı : TC Kimlik No :
Emekli Sicil No : SİCİL RAPORUNUN Ait Olduğu Yıl :
Bu Kurumda Göreve Başlama Tarihi
:
İlk Göreve Başlama Tarihi :
DEVLET MEMURLARI SİCİL YÖNETMELİĞİNİN 16.MADDESİ :
. Sicil Raporlarının Doldurulmasında Uygulanacak Not Usulü
ve Notların Derecelendirilmesi . Madde 16-Sicil amirleri,sicil raporunun memurların mesleki,yöneticilik ve yurd dışı görevlerdeki ehliyetlerinin belirlenmesini sağlayan soruların herbirini,ihtiva erttikleri unsurları esas almak suretiyle 100 tam not üzerinden değerlendirir. ve sorulara verdikleri notların toplamını soru sayısına bölerek memurların sicil notunu tesbit ederler.Her bir sicil amirince bu şekilde belirlenen sicil notlarının toplamının sicil amir sayısına bölünmesi sureti ile memurların sicil not ortalaması bulunur ve buna göre sicil notu ortalaması:
a)60 dan 75'e kadar olanlar ORTA,
b)76 dan 89'a kadar olanlar İYİ,
c)90 dan 100'e kadar olanlar ÇOK İYİ,
Derecede BAŞARILI OLMUŞ,olumlu;59'dan ve daha aşağı not alanlar ise YETERSİZ görülmüş,olumsuz sicil almış sayılır . . Sicil notu ortalaması hesaplanırken kesirler tam sayıya tamamlanır. . . Hizmet özelliklerinin gerektirmesi ve Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşünün alınması kaydıyla,kurumlar sicil raporundaki memurların mesleki ehliyetleriyle ilgili konularda en fazla iki soru ilave edebilirler.İlave edilen sorular da 100 not üzerinden değerlendirilir. .
EK BİLGİLER
ÖĞRETMENİN GERİYE DÖNÜK SON DÖRT YILINA AİT
BİLGİLER
İLİ OKULU YILI GÖREVİ
61
Çizelge 3.2. Devlet Memurları Sicil Raporu (İç Yüz) SİCİL AMİRLERİNİN MEMURUN GENEL DURUM VE
DAVRANIŞLARI HAKKINDAKİ
DÜŞÜNCELERİ ( ŞAHSİYET DEĞERLENDİRMESİ ) Not: Bu sütun , Yönetmelik ' in 17. maddesi gereğince tespit
edilebilen iyi ve kötü
SİCİL AMİRLERİNİN MEMURUN YÖNETİCİLİK EHLİYETİ HAKKINDAKİ NOTLAR ( YALNIZ YÖNETİCİ
DURUMUNDAKİ MEMURLAR İÇİN DOLDURULUR. )
alışkanlıklar ile kaabiliyetleri dikkate alınarak doldurulur.
SORULAR 1. SİCİL AMİRİNİN
NOTU
2. SİCİL AMİRİNİN
NOTU
3. SİCİL AMİRİNİN
NOTU 1. SİCİL AMİRİNİN
DÜŞÜNCESİ 2. SİCİL AMİRİNİN
DÜŞÜNCESİ 3. SİCİL AMİRİNİN
DÜŞÜNCESİ
1- Zamanında, doğru ve kesin karar verme kabiliyeti?
2- Planlama, organizasyon ve koordinasyon kabiliyeti?
3- Temsil ve müzakere kabiliyeti?
4- Takip, denetim ve örnek olma kabiliyeti?
5- Mevzuat ve teknolojik gelişmelere intibak kabiliyeti? SİCİL AMİRLERİNİN MEMURUN MESLEKİ EHLİYETİ
HAKKINDAKİ NOTLARI ( GÖREVDE GÖSTERİLEN BAŞARININ DEĞERLENDİRİLMESİ )
6- Mahiyetindekileri değerlendirme ve yetiştirmedeki başarısı?
7- İş hakimiyeti, kendine güveni? SORULAR
1. SİCİL AMİRİNİN
NOTU
2. SİCİL AMİRİNİN
NOTU
3. SİCİL AMİRİNİN
NOTU
8- Sosyal ve beşeri münasebetleri?
1- Sorumluluk duygusu ? ( Görev ve yetki alanına giren işleri kendiliğinden, zamanında ve doğru yapma; takip edip sonuçlandırma alışkanlığı )
SİCİL AMİRLERİNİN YURT DIŞINDA GÖREVLİ MEMURUN EHLİYETİ HAKKINDAKİ NOTLARI ( ÜLKEYİ TEMSİLDE VE MENFAATLERİNİ
KORUMADA GÖSTERİLEN BAŞARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ) 2- Görevine bağlılığı,
iş heyecanı
SORULAR 1. SİCİL AMİRİNİN
NOTU
2. SİCİL AMİRİNİN
NOTU
3. SİCİL AMİRİNİN
NOTU 3- Mesleki bilgisi, yazılı ve sözlü ifade kabiliyeti, kendini geliştirme ve yenileme gayreti?
1- Yabancı dil bilgisi?
2- Gerekli ve yararlı ilişkileri kurma ve geliştirmedeki başarısı? 4- İntizam ve dikkati?
3- Ülke menfaatlerini korumada gösterilen itina ve başarısı?
4- Temsil icaplarını yerine getirmedeki başarısı? 5- İşbirliği yapmada ve
değişen şartlara , görevlere uymada gösterdiği başarı?
5- Görevli olduğu ülkenin şartlarına uyum kabiliyeti, Türk ülkü ve kültürüne bağlılığı?
6- Tarafsızlığı ? ( Görevini yerine getirirken , dil, ırk, cins, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ayrılıklarından etkilenmeme )
7- Amirlerine, mesai arkadaşlarına, iş sahiplarine karşı tutum ve davranışı?
. 1. SİCİL AMİRİNİN
SİCİL NOTU
. 2. SİCİL AMİRİNİN
SİCİL NOTU
. 3. SİCİL AMİRİNİN
SİCİL NOTU
8- İnsan haklarına saygısı? ( İnsanların kişiliğine ve haklarına saygı gösterme, hiç kimseyle insanlık onuruyle bağdaşmayan muamelede bulunmama )
MEMURUN SİCİL NOTU ORTALAMASI : MEMURUN BAŞARI DERECESİ VE SİCİLİ :
9- Disipline riayeti ? 1. SİCİL AMİRİNİN 2. SİCİL AMİRİNİN 3. SİCİL AMİRİNİN
Adı : Adı : Adı :
10- Görevini yerine getirmede çalışkanlığı, kabiliyeti ve verimliliği ?
Soyadı : Soyadı :
Soyadı :
Görevi : Görevi : Görevi :
11- Yurtdışı görevlerde temsil yeteneği, mesleki ehliyet ve yabancı dil bilgisi ( Sadece yurdışı teşkilatı olan kurumlar için )
İmzası : İmzası : İmzası :
62
3.3.3. Sicil Raporlarının Doldurulma Zamanı
Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinde sicil raporlarının doldurulma
zamanları şöyle belirtilmiştir.
Gizli sicil raporları her yılın Aralık ayının ikinci yarısı içinde doldurulur.
Raporların ilgililerce en geç 31 Aralık günü, tatile rastladığı takdirde müteakip
çalışma günü mesai saati sonuna kadar bunları muhafaza ile görevli makamlara
teslim edilmesi şarttır. Her ne sebeple olursa olsun sicil raporlarını birinci fıkrada
belirtilen tarihlerden sonra teslim edenler hakkında idari soruşturma açılır. Aday
memurların sicil raporları işe başladıkları tarihi takip eden birinci yılın dolmasından
sonraki 15 gün içinde, 2 yıl süre ile adaylığa tabi tutulan aday memurların ikinci yıl
sicilleri aynı şekilde doldurulur. Bir yıldan çok iki yıldan az bir süre ile adaylığa tabi
tutulan memurların ikinci sicil raporları, adaylıklarının kaldırılmasının söz konusu
olduğu tarihte doldurulur.152
3.3.4. Öğretmenlerin Sicil Amirleri
Türk Milli Eğitim Sisteminde teftiş hizmetleri İlköğretimde ayrı,
ortaöğretimde ayrı olmak üzere ikili biçimde yapılandırılmıştır. İlköğretim kurumları
İlköğretim Müfettişleri, ortaöğretim kurumları da Bakanlık Müfettişleri tarafından
teftiş edilmekte, İlköğretim (Eğitim) Müfettişleri, Valiliklere bağlı olup belli bir ilin
sınırları içinde, Bakanlık Müfettişleri ise, doğrudan Bakandan aldıkları emirle tüm
illerde görev yapmaktadırlar. Bu yapılanma biçimi, uzun süre eğitimciler arasında
tartışma konusu olmuştur.153
13.08.1999 tarih ve 23785 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Milli Eğitim
Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliğinin 35. Maddesinde
teftiş bölgeleri ve teftiş grupları belirlenmiştir. Buna göre;
“İller, hizmet verimliliği ile okul ve kurumların yönetici ve öğretmen sayıları
göz önünde bulundurularak, başkanın önerisi, il millî eğitim müdürünün onayı ile
teftiş bölgelerine ayrılırlar. Her teftiş bölgesinde yeterli sayıda müfettiş ve müfettiş
yardımcısından meydana gelen teftiş grupları oluşturulur. Teftiş gruplarının görev 152 Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği, Madde 12. 153 Alim Başaran, Milli Eğitim Bakanlığında Yeni Bir Teftiş Anlayışı Yapı ve İşleyişi, Ankara, Şubat
2004, s.6.
63
bölgeleri, öğretim yılı başlamadan on beş gün önce başkanın önerisi, il millî eğitim
müdürünün onayı ile belirlenir. Müfettiş ve müfettiş yardımcıları teftiş gruplarına
dengeli olarak dağıtılır. Bir teftiş bölgesinde iki Öğretim yılı görev yapmak esastır.
Ancak zorunlu hallerde iki yıldan önce de teftiş bölgesi değiştirilebilir, ihtiyaç
halinde özel çalışma grupları oluşturulabilir”154denilmektedir.
Yine aynı Yönetmeliğin 43. Maddesinin (b) bendinde İlköğretim
Müfettişlerinin görev ve yetkileri şu şekilde belirlenmiştir.155
a) Rehberlik ve iş başında yetiştirme;
1. Her öğretim yılı başında ve sonunda, ayrıca gerektiğinde öğretim yılı içinde,
öğretmenlerle meslekî toplantılar düzenlemek, eğitim öğretim ve yönetim ile
ilgili olarak sorunların belirlenmesinde ve çözümünde rehberlik etmek,
2. Okul ve kurumlarda rehberlik amaçlı çalışmalarda belirlenen konulan,
önerileri İle birlikte rehberlik tebliğine ve kurum teftiş defterine yazmak,
tebliğin bir örneğini başkanlığa vermek,
3. Okul ve kurumların teftişinden sonra öğretmen ve yöneticilerle birlikte
toplantı yapmak, eğitim öğretim ve yönetim ile ilgili sorunların çözümüne
yönelik rehberlik etmek,
4. Meslekî yayınları ve meslekle ilgili gelişmeler ile mevzuat değişikliklerini
izlemek, başkanlık veri tabanına katkıda bulunmak ve bu kapsamda
bölgesindeki öğretmen ve yöneticilere rehberlik etmek,
5. Aday memurların yetiştirilmesine rehberlik etmek ve bu konuda verilen diğer
görevleri yapmak,
6. Teftişi ile yükümlü bulunduğu öğretmenlere ve yöneticilere meslekî
yardımlarda bulunmak ve iş başında yetişmelerine rehberlik etmek,
7. Teftiş, değerlendirme, inceleme ve soruşturma hizmetlerinde müfettiş
yardımcılarının katılımını sağlamak ve yetiştirilmelerine yardımcı olmak.
154 Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği, Madde 35. 155 Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği, Madde 43.
64
b) Teftiş ve Değerlendirme;
1. Türk millî eğitiminin genel amaç ve remel ilkelerine uygun olarak, okul ve
kurumların amaçlarına göre öğrencilerin yetiştirilmeleri ile yetenek, bilgi ve
becerilerinin geliştirilmesi durumunu,
2. Görev alanlarındaki okul ve kurumların eğitim, öğretim, yönetim ve diğer
görevlilerinin mevzuata göre çalışmalarını,
3. Atatürk ilke ve inkılâpları'nın, İstiklâl Marşı'nın, Atatürk'ün Gençliğe
Hitabesi'nin ve Öğrenci Andı'nın öğretilme ve kavratılma durumunu,
4. Bayrak, anma ve kutlama törenlerinin, eğitici çalışmaların mevzuatına uygun
şekilde yapılıp yapılmadığını,
5. Her yönü İle eğitim-öğretim ve yönetim çalışmalarını,
6. Kurumun ve kurumdaki personelin kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge ve
programlarda belirtilen amaçları gerçekleştirme durumunu,
7. Eğitim-öğretim ve yönetim görevlilerinin çevre ile ilişkilerini,
8. Okul veya kurum Personelinin yeterlilik ve verimliliklerini,
9. Okul aile birliği, okul kooperatifi ve kantininin kuruluş ve çalışmalarının
mevzuatına uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini, teftiş etmek ve
değerlendirmek.
10. Okul ve kurumlara ait bina uygulama bahçesi, arsa, arazi ve tesislerin amaca
ve projeye uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını teftiş etmek ve
değerlendirmek; sonucunda belirlenen hususları önerileri ile birlikte okul
veya kurumun teftiş defterine yazmak; gerektiğinde ayrıca kurum teftiş
raporu düzenleyerek başkanlığa sunmak,
11. Teftiş edilen okul ve kurumlarda yönetici, öğretmen ve gerektiğinde diğer
personel hakkında ayrı ayrı teftiş raporu düzenlemek.
12. Sicil amiri oldukları personel hakkında sicil raporu düzenlemek
13. Teftiş bölgelerindeki okul ve kurumlar hakkında saptanan bilgileri zamanında
ve eksiksiz olarak başkanlığa sunmak.
65
c) inceleme;
1. Başkanlıkça verilen veya teftiş sırasında karşılaşılan konularla ilgili inceleme
yapmak,
2. Okul, öğretmen ve diğer personel ile ders araç ve gerekçelerine ilişkin
ihtiyaçları belirleyerek başkanlığa bildirmek,
3. Okul ve kurumların açılma ve kapatılmalarına ilişkin İnceleme raporu
düzenlemek,
4. Bölgesinde okula devam etmeyen öğrencilerin devamsızlık nedenlerini
araştırma ve bu nedenlerin giderilmesi yönündü önerilerde bulunmak,
5. Okul ve kurumlardaki teftiş sistemi, eğitim ve öğretim yöntemleri, teftiş ve
değerlendirme raporları ile diğer basılı defter ve kayıtların geliştirilmesi için
çalışmalar yapmak, konu ile ilgili görüş ve önerilerinin kurul gündemine
alınma isteğini başkanlığa bildirmek,
6. Okul ve kurumlar ile ilgili mevzuatın ve programların uygulanması sırasında
karşılaşılan aksaklıkları, güçlükleri belirlemek ve başkanlığa bildirmek,
7. Okul ve kurumlarda özel eğitime yönelik uygulamaları mevzuatı
çerçevesinde incelemek ve başkanlığa bilgi vermek,
8. Eğitimin sorunlarını belirlemek, çözüm ve önerileri geliştirmek ve niteliğini
artırarak etkin ve verimli olarak gerçekleştirilmesine yönelik inceleme ve
araştırma yapmak,
d) Soruşturma;
1. İl İdaresi Kanunu hükümlerine göre, valilikçe verilecek soruşturma emirleri
gereğince resmî ve özel okul ile kurumlarda görevli öğretmen, yönetici ve
diğer personel hakkında soruşturma yapmak,
2. İnceleme ve soruşturmaya yönelik çalışmalarında kamu kurum ve kuruluşları
ile gerçek ve tüzel kişilerle doğrudan yazışma yapmak,
3. Verilen soruşturmaya zamanında başlamak ve kısa süre içinde tamamlayarak
önerilerini fezleke veya rapora bağlayıp başkanlığa sunmak,
66
4. Bir olayın soruşturmasını yaptıkları sırada, aynı konuda başka soruşturmacı
veya soruşturmacıların görevlendirilmesi durumunda; soruşturmanın
birleştirilmesi için durumu bir yazı ile başkanlığa bildirmek,
5. Başlanılan bir soruşturmayı çeşitli nedenlerle tamamlayamama durumunda,
gerekçesini yazılı olarak başkanlığa bildirmek,
6. Gerekli görülen defter, evrak, belge ve bilgileri, ilgili dairelerden istemek,
incelemek sübut delil teşkil edenlerin asıllarını, diğer belgelerin örneklerini
almak; asılları alınan belgelerin yerine mühür ve imzası ile onaylı birer
örneğini dosyasında saklamak üzere ilgili daireye vermek,
7. Soruşturma alanına giren ilgililerin koruma ve sorumluluğu altındaki gizlilik
dereceli de olsa her türlü evrak ve defterleri, para ve para hükmündeki senet,
demirbaş eşya, ambar ve depolar ile kasa ve vezneyi görmek, incelemek,
saymak ve gerekirse mühürlemek,
8. Soruşturmalarda, muhbir, şikâyetçi, sanık ve tanıkların celbi ve dinlenmesi
gibi soruşturmanın gerektirdiği her türlü işlemlerin yerine getirilmesinde,
“Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat” ile “Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanunu” hükümlerine göre hareket etmek,
9. Görev alanı ile ilgili aldıkları şikayet ve ihbar üzerine veya bizzat görmeleri
durumunda, gecikmesinde zarar umulan ve delillerin kaybına meydan
verebilecek hallerde delilleri toplayarak, olaya el koymak ve soruşturma emri
istemek,
10. Düzenledikleri teftiş, inceleme ve soruşturma raporlarının birer örneğini özel
dosyalarında saklamak,
11. Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat kapsamına girmeyen
konularda doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmak
ve başkanlığa bilgi vermek.
30.09.1999 gün ve 23832 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim
Bakanlığı Sicil Amirleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkındaki
Yönetmelik gereği ilköğretim müfettişleri, ilköğretim kurumlarında görev yapan
öğretmenlerin ikinci sicil amiridir.
67
Çizelge 3.3. Anaokulu ve İlköğretim Okulu Müdür Başyardımcısı, Müdür Yardımcısı ve Öğretmenlerin Sicil Amirleri
Sicil Verilecek Personel
1.Sicil Amiri 2.Sicil Amiri Gerektiğinden Görüşüne
Başvurulacak 3.Sicil Amiri
Anaokulu ve İlköğretim Okulu Müdür Başyardımcısı, Müdür Yardımcısı ve Öğretmen
İlçede Okul Müdürü İlköğretim Müfettişi İlçe Milli Eğitim Müdürü
Merkez İlçede Okul Müdürü İlköğretim Müfettişi İlgili İl Milli Eğitim Müdür Yrd. Yoksa Şube Müdürü
Buna göre; ilçelerde görev yapan öğretmenlerin 1.Sicil Amiri Okul Müdürü,
2. Sicil Amiri İlköğretim Müfettişi ve 3. Sicil Amiri İlçe Milli Eğitimi Müdürü;
merkez ilçede görev yapan öğretmenler için 1. Sicil Amiri Okul Müdürü, 2. Sicil
Amiri İlköğretim Müfettişi ve 3. Sicil Amiri ilgili İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı
yoksa Şube Müdürü olmuştur.
Ancak; 21.07.2005 tarih ve 24882 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Milli
Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliğinde Değişiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik Gereği adı geçen yönetmelikte şu değişiklikler
yapılmıştır.156
Yönetmeliğin 43 üncü maddesinin (a) bendinin (7) nolu alt bendi, (b) bendinin
(4) nolu alt bendi ile (d) bendinin (8) ve (11) nolu alt bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, maddeye (e) bendi ilâve edilmiş, (b) bendinin (12) nolu alt bendi ile
(c) bendinin (4) ve (8) nolu alt bentleri yürürlükten kaldırılmıştır.
"7) Teftiş, değerlendirme, araştırma, inceleme ve soruşturma hizmetlerinde
müfettiş yardımcılarının katılımını sağlamak ve yetiştirilmelerine yardımcı olmak."
"4) Bayrak, anma ve kutlama törenlerinin; sosyal etkinliklerin mevzuatına
uygun olarak yapılıp yapılmadığını,"
156 Resmi Gazete, 21.07.2005-24882
68
"8) Soruşturmalarda, muhbir, şikâyetçi, sanık ve tanıkların celbi ve dinlenmesi
gibi soruşturmanın gerektirdiği her türlü işlemlerin yerine getirilmesinde ilgili
mevzuat hükümlerine göre hareket etmek,"
"11) 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin
Yargılanması Hakkında Kanun kapsamına girmeyen konularda Başkanlıkça, milli
eğitim müdürlüğü aracılığı ile Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda
bulunmak."
"e) Araştırma;
1. Görev alanlarındaki okul/kurumların eğitim-öğretim, yönetim ve öğrencilerle
ilgili ihtiyaç duyulan konularda araştırma yapmak,
2. Okul/kurum personelinin yeterlik ve verimliliklerini araştırmak,
3. Bölgesinde okula devam etmeyen öğrencilerin devamsızlık sebeplerini
araştırmak,
4. Eğitim sorunlarını belirlemek, çözüm önerileri geliştirmek ve eğitimin
niteliğini artırarak etkin ve verimli olarak gerçekleştirilmesine yönelik
araştırma yapmak,
5. Okul ve çevre ilişkisini güçlendirmek amacıyla araştırma yapmak,
6. Görev alanlarıyla sınırlı olmak kaydıyla başkanlıkça verilen diğer konularda
araştırma yapmak."
Böylece, İlköğretim müfettişlerinin öğretmenler üzerindeki denetim yetkisi
sona ermiştir. Artık müfettişin görevi, öğretmenlere `rehberlik` etmek olacaktır. Milli
Eğitim Bakanlığı`nın yaptığı yönetmelik değişikliğine göre, öğretmenlerin sicil
notunu, okul müdürleri verecek. Sicil Amirleri Yönetmeliği`nde yapılan değişiklikle,
müfettişlerin elindeki `denetmenlik` yaptırımı alındı. İlköğretim okullarının denetim
yetkisi merkezden taşraya, yani il ve ilçe milli eğitim müdürlerine geçti. Okul
teftişine giden ilköğretim müfettişinin görevi sadece okul yöneticileri ile
öğretmenlerine `rehberlik` etmek olacak. Teftiş sonunda müfettiş, öğretmen ya da
müdür ile ilgili kanaatte bulunamayacak. Müfettişin olumsuz görüşü dahi olsa, bu
öğretmenin sicil notuna etki etmeyecek. Yönetmelik değişikliğine, müfettişin teftiş
süresinin, öğretmen hakkında kanaat edinerek, sicil doldurmaya yeterli olmaması
69
gerekçe gösterildi. Teftiş süresinin kısalığı nedeniyle, öğretmenler hakkında yanlış
değerlendirmelerin ortaya çıkabildiğine dikkat çekildi. Sicil amiri artık okul müdürü.
Değişikliğe göre, öğretmenin birinci sicil amiri, okul müdürü oldu. Bu seçimde, okul
müdürünün, öğretmenin çalışmasını yakından izleme imkanının bulunması etkili
oldu. Yönetmelik değişikliğiyle, okul müdürünün sicil amirleri de yeniden
düzenlendi. İlköğretim müfettişi, okul müdürünün sicil amirliğinden çıkarılırken,
yerine il ve ilçe milli eğitim müdürleri görevlendirildi.157
Çizelge 3.4. Okul ve Merkezlerde görevli; Müdür Başyardımcısı, Müdür Yardımcısı, Öğretmen ve Diğer Personelin Sicil Amirleri
Sicil Verilecek Personel
1.Sicil Amiri 2.Sicil Amiri Gerektiğinden Görüşüne Başvurulacak 3. Sicil
Amiri
Okul ve Merkezlerde görevli; Müdür Başyardımcısı, Müdür Yardımcısı, öğretmen ve diğer personel
İlçede Okul Müdürü
İlçe Millî Eğitim Müdürü Kaymakam
Merkez İlçede Okul Müdürü
Bağlı olduğu İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı veya Şube Müdürü
İl Millî Eğitim Müdürü
3.4. Öğretmenin Değerlendirilmesi Ne Gibi Yararlar Sağlar?
Bu yararları Marland (1987) şöyle sıralamıştır:158
1. Öğretmenler ne düzeyde hizmet verdiklerini bilme, düşündüklerini ve
yaptıklarının ne kadar doğru olduğunu anlama gereksinimi duyarlar.
2. Öğretmenin değerlendirilmesi sonucunda elde edilen bulgular, öğretim
programının planlanmasında yönlendirici bir rol oynar.
3. Okulların anlamlı kararlar almalarında, politika ve uygulamaları
belirlemelerinde öğretmen değerlendirmeleri rehberlik eder.
157 Aslıhan Altay Karataş, Öğretmenin Müfettiş Korkusu Sona Eriyor, http://www.tumgazeteler.
com/?a=604780, 24.11.2010 158 F. Dilek Gözütok, Öğretmenliğimi Geliştiriyorum, Siyasal Kitabevi. 2004, s.241.
70
4. Değerlendirme sonuçları, öğretmene mesleki gelişim açısından dönüt sağlar,
hizmetiçi eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesinde yardımcı olur.
5. Yöneticilere, öğretmenlerin kaynakları nasıl kullandıkları konusunda bilgi
verir.
6. Topluma ve velilere, okulun ve öğretmenlerin mesleklerinin gerektirdiği
özelliklere sahip olup olmadıkları konusunda bilgi sağlar.
7. Öğretmeni görevlendirme ve görevine son verme yetkisi olan okullara (özel)
karar vermede sağlıklı veri sağlar.
3.5. Öğretmenlerin Performansının Değerlendirilmesinde Bir Model Önerisi
Milli Eğitim Bakanlığında çalışan öğretmenlerin performansları şuan ki
sisteme göre üç sicil amiri tarafından değerlendirilmektedir. ilçelerde okul müdürü,
İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Kaymakam; İl Merkezlerinde, okul müdürü, bağlı
olduğu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı veya Şube Müdürü ve İl Milli Eğitim
Müdürü. Ancak bu sicil amirlerinin, sürekli olarak öğretmen ile aynı ortamları ve
süreçleri paylaşamamaları nedeniyle öğretmenin performansını değerlendirmede
adalet ve tarafsızlık açısından zorlanabilecekleri söz konusudur. Bu üç sicil amirin
arasından öğretmeni en yakından tanıyan sadece okul müdürü olacaktır. Okul
müdürü de öğretmeni ders dışında görmektedir. Dersteki performansını görmemekte
sadece öğretmen hakkında öğrenci, veli ya da diğer iş arkadaşlarından gelen bilgi ve
şikayetler ile ders dışında kalan zamanlardaki çalışmalarına, davranışlarına bakarak
değerlendirme yapabilmektedir. İlçe Milli Eğitim Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdür
Yardımcıları veya Şube Müdürlerinin de öğretmenin ikinci sicil amiri olarak tüm
öğretmenleri tanıyabilme imkanı yoktur. Öğretmenin performansını değerlendirme
okul müdürünün verdiği puana bağlı kalarak aşağı ve yukarı küçük değişikliklerle
değerlendirme puanlamalarını yapacaklardır. Kaymakam ve İl Milli Eğitim
Müdürleri de aynı şekilde 1. ve 2. sicil amirinin puanlarına bağlı kalarak öğretmene
sicil notu vermektedirler.
Ancak bu üç sicil amiri de öğretmenin dersteki performansını, ders anlatımını
sınıfa olan hâkimiyetini, öğrenci ve velilerle olan iletişimlerinde nasıl bir performans
gösterdiği hakkında herhangi bir bilgiye sahip değildir. Bunun için öğretmenin derste
71
ve ders dışında performansını gözlemleyen kişilerden oluşan güncel bir performans
değerlendirme tekniği sunmaktayız.
Önce öğretmenin çevresinde olan, derste ve ders dışında iletişim kurduğu,
ondan etkilenen kişi gruplarını belirledik. Bu gruplar; yöneticiler, öğrenciler, iş
arkadaşları ve veliler. Bunun için ilk olarak her bir grup için sorulacak olan sorular
tespit edilecek ve yüzdelik oranları belirlenecektir. Sorular belirlenirken grupların
öğretmenden beklentileri, istekleri gibi özellikleri dikkate alınmıştır. Sorular Eğitim
– Öğretim ve Mesleki Ehliyetler ile Sosyal İlişkiler olmak üzere iki ana grup altında
yer alacak ve her bir soru için “Çok Kötü, Kötü, Orta, İyi, Çok iyi” seçenekleri ile
değerlendirme yapılacaktır.
Örnek oluşturabilecek soruların hazırlanması Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş
Kurulu Başkanlığının hazırlamış olduğu Öğretmen Denetim Rehberinde yer alan
Öğretmen Değerlendirme Formlarından ve diğer çeşitli dökümanlardan
yararlanılmıştır.
Değerlendirme internet üzerinden yapılacak ve bunun için her bir yöneticinin,
öğrencinin, öğretmenlerin ve velililerin kendilerine ait şifreleri olacaktır. Şuanda
Milli Eğitim Bakanlığının internet sitesinden veliler, öğrencileri hakkında gerekli
bilgileri öğrenebilmekte, öğretmenler ve yöneticiler de bilgilere erişebilmektedirler.
Bu sistem üzerinde yapılacak olan çalışma ile yönetici, öğrenci, öğretmen ve
velililere öğretmenin performansını değerlendirme imkânı sunulacaktır. Bu
değerlendirme için değerlendirici gruplarına internet üzerinden aşağıdaki örnek
soruların sorularak değerlendirme yapmaları istenecektir.
3.5.1. Yöneticiler
Okul Müdürü, Okulun yönetimini; kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge,
genelge, plân, program ve emirler doğrultusunda plânlar, organizasyon,
koordinasyon görevlerini yerine getirir uygulama ve denetimini yapar. Personelin
performansını değerlendirerek, yüksek verim elde etmek için tedbirler alır. Okulu ile
ilgili iyileştirme önerilerini amirlerine sunar. Astlarına yetki ve sorumluluk
devrederek, işlerin daha rasyonel yürümesini ve astlarının ihtiyaç duyulan alanlarda
yetişmelerini sağlar. Ödüllendirilecek personeli tespit eder. Kendisine bağlı
72
personelin sicil raporlarını doldurur. Amirleri tarafından istenildiğinde okulu ile ilgili
faaliyetleri bir rapor hâlinde sunar, astlarından gelen önerileri değerlendirir.
Çalışmaları ile ilgili işlerin değerlendirmesini yapar.159
Okul Müdürünün okulda görevli öğretmenler ile tüm idarî, teknik ve diğer
personelin amiri olması nedeniyle öğretmenin performansının değerlendirilmesinde
%40 oranında değerlendirme payı verilmiştir. Okul Müdürünün öğretmenin
performansını değerlendirmesi için cevaplandıracağı örnek sorular şu şekildedir.
Çizelge 3.5. Yöneticinin Öğretmeni Değerlendirme Formu
Eğitim – Öğretim ve Mesleki Ehliyetleri açısından değerlendirilecek sorular:
ÇOK KÖTÜ
KÖTÜ
ORTA
İYİ
ÇOK İYİ
1. Mesleki bilgi, kendisini geliştirme ve yenileme gayreti
2.Görevine bağlılığı ve iş heyecanı,
3.Verilen işi zamanında ve doğru şekilde yapma
4.Kılık – kıyafet, söz ve davranışlarıyla öğrencilere örnek olma
5.Belirsiz, anlamsız, argo bir dil kullanmadan kaçınma becerisi,
Sosyal İlişkiler açısından değerlendirilecek sorular:
6.Amirlerine karşı tutum ve davranışları
7.İnsan haklarına ve demokrasi ilkelerine saygı duyma
8.Kendini tanıyabilme, bireysel hedeflerini belirleyebilme, yeteneklerini geliştirebilme, bunları kendisinin ve toplumun yararına kullanabilme
9.Disipline riayeti
10.Kurallara uyma ve örnek olacak davranışlar sergileme
159Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Okulları Müdürlüğü Görev Tanımı http://www.reformturk.com
05.12.2010
73
3.5.2. Öğrenciler
Öğretmen ve öğrenci okulda öğretim süresinin iki önemli öğesidir. Sınıf
içinde en yoğun iletişim öğretmen ve öğrenci arasında yaşanmaktadır.
İletişimlerindeki nitelik hem sınıf yönetimi hem de öğrenme bakımından olumlu
sonuçlar doğurur. Öğretmenin sınıfta olumlu bir hava yaratması ve öğrencilerle iyi
bir iletişim sağlanması öğrencilerin derse etkin katılımına katkıda bulunur.
Öğretmeni ile olumlu iletişim kurabilen, beklediği iletileri ve dönütleri alabilen
öğrenciler olumlu davranışlarını arttırırlar. Bir sınıfta eğitim ve öğretimin etkili bir
şekilde yürütülebilmesi için, öğretmen ve öğrencinin çok iyi anlaşmaları
gerekmektedir. Öğretmen, nefret edilen biri değil; öğrenciler tarafından sevilen,
sınıfta sürekli aranan ve beklenen biri olmalıdır. İyi bir öğretmen öğrencilerden gelen
dönütleri değerlendirmesini bilen öğretmendir. Öğretmenler, çocukların gelişiminde
büyük öneme sahiptirler. İyi bir öğretmene sahip olmak çocukların kendilerine
güvenlerini, öğrenme becerilerini artırabilirken; kötü bir öğretmene sahip olmak
onların kendilerine güvenlerini ve öğrenme becerilerini yok edebilir. Aslında iyi ve
kötü öğretmen olmadığı gibi iyi ve kötü öğrenci de yoktur. İyi ve kötü ile belirtilmek
istenen öğretmen-öğrenci arasındaki ilişkinin niteliğidir.160
Öğretmenin sınıftaki iletişimi, konuya hakimiyeti, ders araç ve gereçlerini
kullanımı gibi ders içindeki özelliklerini sadece öğrencinin değerlendirebilecek
olması nedeniyle öğretmenin performansının değerlendirilmesinde öğrenciye %30
oranından değerlendirme payı verilmiştir. Öğrencinin öğretmenin performansını
değerlendirmede cevaplayacağı örnek sorular şu şekildedir:
160 Öğretmen Öğrenci İletişimi http://yasamrehberlik.blogspot.com/2009/01/retmen-renci-iletiimi.html
05.12.2010
74
Çizelge 3.6. Öğrencinin Öğretmeni Değerlendirme Formu
Eğitim – Öğretim ve Mesleki Ehliyetleri açısından değerlendirilecek sorular:
ÇOK KÖTÜ
KÖTÜ
ORTA
İYİ
ÇOK İYİ
1. Ders ile ilgili araç-gereç ve eğitim materyali kullanma becerisi
2. Konulara değişik açılardan bakabilme, danışabilme, tartışabilme ve soru sorma davranışları kazandırabilme,
3. Gözlem, deney ve yeni buluşlara yönelik çalışmalar yapmayı sağlama becerisi,
4. Derste işlenen konuyu daha önceki konularla ilişkilendirebilme
5. Öğretmenin öğrenci ile iletişiminde, onların dilek ve düşüncelerine önem verme ve onları anlamaya çalışma gücü,
Sosyal İlişkiler açısından değerlendirilecek sorular:
6. Ders dışı zamanlarda sosyal etkinlik çalışmaları planlama ve öğrencilerin ilgi, istek, yetenek ve ihtiyaçları ile çevrenin imkan ve şartlarını göz önünde bulundurma,
7. Sosyal etkinliklerle öğrencilerin estetik, etik ve duygusal yönden gelişmesinin sağlanmasına özen gösterme
8. Öğrencilerin öğrendiklerini yaşamları ile ilişkilendirecek fırsatlar yaratması
9. Öğrencilere sevgi, saygı, mutluluk, hoşgörü, bağlılık, arkadaşlık, iyi geçinme, disiplin gibi kavramları kazandırma becerisi
10. Sınıfın tertip, düzen ve temizliğine özen gösterme
3.5.3. İş Arkadaşları
Öğretmenlerin okulda aralarında oluşturdukları iletişim doğaldır. Önceden
belirlenmiş kuralları olmayan, varsa bile öğretmenlerin kendi aralarında
oluşturdukları kurallarla işleyen her türlü haberleşmeyi içerir. Öğretmen, okul içinde
meslektaşları ve yöneticileriyle sevgiye, saygıya, güvene dayanan bir ilişki içinde
olmalıdır. Bu tür iletişimler sonucunda okul için yararlı sonuçlar ortaya çıkabilir.
Bunun için yöneticinin olumlu tutumu ve doğal iletişim ortamını yönlendirme
yeteneği önemlidir. Öğretmenlerin aralarındaki bu iletişim, okuldaki biçimsel
iletişimin boşluklarını doldurabilir. Öğretmenlerin okulla ilgili dilek ve önerilerini
üst kademelere ulaştırabilir.
75
Yönetici, tutum ve davranışlarına ilişkin dönütler sağlayabilir. Ayrıca bu
iletişim biçimiyle okulun; çevresiyle etkileşimi ve çevresiyle uyumu kolaylaşır.
Öğretmenler arasındaki bu doğal iletişimle takım çalışmasına da yardımda bulunup,
kararların yerinde ve zamanında alınmasını sağlayabilir. Öğretmenler arasındaki bu
doğal iletişim; sınıfların başarısını ve öğrencilerin başarılarındaki verimi artırabilir ve
okulda bir iç denetim oluşturabilir.161
Öğretmenin okuldaki davranışlarını, uyumunu ve sosyal ilişkilerini
değerlendirmek amacıyla birlikte çalıştığı meslektaşlarına %20 oranında
değerlendirme payı verilmiştir. Bir öğretmenin diğer öğretmenin performansının
değerlendirmesinde cevaplayacağı örnek sorular şunlardır:
Çizelge 3.7. Öğretmenin Öğretmeni Değerlendirme Formu
Eğitim – Öğretim ve Mesleki Ehliyetleri açısından değerlendirilecek sorular:
ÇOK KÖTÜ
KÖTÜ
ORTA
İYİ
ÇOK İYİ
1. Diğer öğretmenlerle hangi konularda ne zaman iş birliği yapma becerisi
2. Öğrenci başarı oranlarının düşük olması halinde nedenlerini araştırması ve değerlendirmesi,
3. Eğitim – öğretim ile ilgili her türlü düzenleme ve değişiklikleri takip etme
4. Türkçe’yi dil kurallarına uygun ve anlaşılabilir bir biçimde kullanma
5. Mesleki bilgisini ve kendini geliştirme geliştirme çabası
Sosyal İlişkiler açısından değerlendirilecek sorular:
6. İş arkadaşlarına karşı tutum ve davranışları
7. Çevreyi koruma bilinciyle hareket etme
8. Çevresindeki kişilerle iletişim kurma becerisi
9. Bulunduğu ortama uyum sağlama çabası,
10. Meslektaşları ve yöneticileriyle sevgiye, saygıya, güvene dayanan bir ilişki içinde olma becerisi,
161Öğretmen Öğretmen İletişimi http://yasamrehberlik.blogspot.com/2009/01/retmen-retmen-
iletiimi.html 05.12.2010
76
3.5.4. Veliler
Bir ülkenin geleceği olan öğrencilerin yetiştirilmesi, eğitimi ve ihtiyaçlarının
belirlenmesi ancak sağlıklı okul-aile İşbirliği ile sağlanabilir. Veliler okulların
olmadığı eski çağlardan bu yana çocuklarının ilk eğitimcileri olmuşlardır. İlk eğitim
önce anne daha sonrada baba tarafından veriliyordu. Medeniyet ilerledikçe evde
verilen eğitimlerin yanı sıra okullar da açıldı. Dünyadaki ilk okul M.Ö. 1580 yılında
Mısır’da açılmıştır. Orta çağ döneminde okul-aile işbirliğinin önemi ortaya çıkmıştır.
Yirminci yüz yılda ise öğrenci-merkezli eğitimde öğrencilerin istekleri ihtiyaçları
ilgi alanları ve geleceğe dönük amaçlarının belirlenmesi önem kazanmıştır. Okulun
ve ailenin sorumluluklarının nerede başlayıp nerede bittiğini kesin çizgilerle
birbirinden ayırmak zordur.162
Öğretmen ve veli öğrenciyi en iyi tanıyabilen kişilerdir. Veli ve öğretmen
sürekli olarak iletişim halinde olmak zorundadır. Öğretmenin veli ile sağlam ve
sağlık bir iletişim kurabilmesi için, velinin öğretmen üzerinde değerlendirme
yapması etkili olacaktır. Bu nedenle öğretmenin performansının değerlendirmesinde
son grup olarak veliye %10 değerinde değerlendirme payı verilmiştir. Velinin
öğretmenin performansının değerlendirmesinde cevaplayacağı örnek sorular şu
şekildedir:
Çizelge 3.8. Velinin Öğretmeni Değerlendirme Formu
Eğitim – Öğretim ve Mesleki Ehliyetleri açısından değerlendirilecek sorular:
ÇOK KÖTÜ
KÖTÜ
ORTA
İYİ
ÇOK İYİ
1. Öğrencilerin bireysel özellikleri ve farklılıklarını öğretim sürecinde göz önünde bulundurma
2. Öğrenciye değer verme ve rehberlikte bulunma
3. Gelişen teknolojiyi öğrencilerin seviyesinde kullanma becerisi
4. Öğrencinin gelişme gösterdiği ve zorlandığı alanları belirleyerek veli ile birlikte hareke etme,
5. Öğrenciye okul içinde ve dışında çevresindekilere karşı sergileyecekleri davranış ve tutumları hakkında eğitmesi
162 Veli Öğretmen İlişkisi http://www.sanalda1numara.net/egitim-bilimleri-bilgileri/172185-veli-
ogretmen-iliskisi.html 05.12.2010
77
Çizelge 3.9. Velinin Öğretmeni Değerlendirme Formu (devamı)
Sosyal İlişkiler açısından değerlendirilecek sorular:
6. Sosyal etkinlik çalışmalarında resmi ve özel sivil toplum kurum ve kuruluşlarıyla öğrenci ve veli iş birliğini sağlama
7. Okul içi ve dışı ortamlardaki eğitsel fırsatları değerlendirerek aile ve öğrencilerle birlikte olma becerisi
8. Veli-öğretmen toplantılarına işlevsellik kazandırarak velilerin de gerekli ilgiyi göstermelerini sağlama becerisi
9. Çevredeki tarihi ve doğal zenginlikleri tanıtarak öğrencilerin yaşayarak öğrenmelerini sağlaması
10. Çocuğun kişiliğini geliştirmesi için ilgileri doğrultusunda sportif ve sanatsal etkinliklerden yararlanmalarını ve yaşıtlarıyla birlikte aynı ortamı paylaşabileceği kulüp kurs gibi faaliyetlere katılmalarını sağlaması,
Bilgisayar ortamında bütün bu sorulara verilen cevapların ortalaması alınarak,
değerlendirici grupların tespit edilen yüzdelik oranları karşılığında puanlar aşağıdaki
çizelgeye otomatik olarak aktarılacaktır. Aktarılan puanların değerlendirici gruplar
bazında, Eğitim – Öğretim ve Mesleki Ehliyetleri ile Sosyal İlişkiler olmak üzere iki
ayrı kategoride toplamları alınarak çizelgede “Toplam Puan” sütununa yazılır. Çıkan
iki ayrı toplam puanın Eğitim – Öğretim ve Mesleki Ehliyetlerinin %60 ve Sosyal
İlişkiler puanının da %40’ı alınarak çizelgedeki “% Değer Puanı” sütununa yazılır ve
bu iki yüzdelik puanın toplamı öğretmenin performansını değerlendirme puanı olarak
çizelgede yer alır. Öğretmenin performansını değerlendirmek amacıyla yapılan bütün
bu işlemler sonucunda öğretmenin özlük dosyasını konulmak üzere aşağıdaki çizelge
sistem üzerinden alınacaktır.
Bu sistemde performansı değerlendirilen öğretmen, kendisine kimin
tarafından hangi cevapları verdiğini bilmeyecek. Değerlendiriciler de birbirlerinin
puanlarını göremeyecek. Böylece değerlendiriciler başkasından etkilenmeden daha
objektif değerlendirme yapabileceklerdir.
78
Çizelge 3.10. Öğretmen Performans Değerlendirme Formu
Öğretmen Performans Değerlendirme Formu
Fotoğraf
Adı ve Soyadı
Branşı
Çalıştığı Okul/Kurum Adı
Okul/Kurumda Göreve Başlama Tarihi
Değerlendirme Formunun Ait Olduğu Yıl
Değerlendiriciler Değerlendirme
Grubu Yöneticiler %40
Öğrenciler %30
İş Arkadaşları %20
Veliler %10
Toplam Puanlar
% Değer Puanı
Eğitim-Öğretim ve Mesleki Ehliyetleri %60
Sosyal İlişkileri %40
Değerlendirici Toplam Puanı
Öğretmen Performans Değerlendirme Puanı ( %60 %40)
3.6. Öğretmenlerin Performanslarının Değerlendirilmesinde Mevcut Sistem ile
Model Önerisinin Karşılaştırılması
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul/kurumlarda çalışan öğretmenlerin
performansının değerlendirilmesinde mevcut değerlendirme sistemi ile önermiş
olduğumuz model arasında farklılıklar bulunmaktadır. Bunları şu şekilde
sıralayabiliriz:
79
1. Öğretmenin performansı değerlendirilirken iş arkadaşlarına, velililere ve
öğrencilere de öğretmenleri hakkında değerlendirme yapma imkânı
sunulmakta,
2. Öğretmeni sınıf içinde ve okul dışındaki performansı ile ilgili değerlendirilme
imkanı sunulmakta,
3. Değerlendirilirken idari yönetimin değerlendirmesi çerçevesinde yapılan
değerlendirmenin ortadan kalkması,
4. Öğretmenin okul içi ve okul dışı performansını gözlemleme imkanı
bulunmayan kişilerin, öğretmenin performansını değerlendirmeyecek olması.
Çünkü, İlçe/İlçe Milli Eğitim Müdürü, Şube Müdürü, Müdür Yardımcısı ve
Kaymakam öğretmen ile sürekli iletişim ve görüşme halinde olamadıkları için
1. Sicil amirinin verdiği puana bağlı kalarak değerlendirme yapabiliyorlardı.
5. Öğretmenin sınıf içi performansı değerlendirilme imkânı bulmakta,
6. Öğretmenin yöneticiler dışında iş arkadaşları, öğrenciler ve veliler tarafından
değerlendirilecek olması, öğretmenin kendisini geliştirmesi ve yetiştirmesi
açısından da olumlu etki yaratacaktır. Gelişmelere ve değişimlere daha
duyarlı olacak ve kendisini, daha da geliştirme çabası içinde olacaktır. Bu da
öğretmenin hem sınıf içi hem de sınıf dışındaki performansının daha iyi
olmasını sağlayacaktır.
Bütün bu olumlu özelliklerin yanında az da olsa olumsuz yönleri de olabilir.
Ancak bu olumsuzluklar zamana bağlı olarak çözümlenebilecek olan
olumsuzluklardır. Örneğin; Öğretmenin performansını değerlendirme formunda yer
alan soruları tüm öğrencilerin ve velilerin değerlendirmesi zor ve zahmetli olacaktır.
Çünkü tüm öğrencilerin ve velilerin katılımını sağlamak için onları takip etmek çok
zordur. Ancak bu sistem uygulanmaya başladıktan sonra her geçen zaman içerisinde
katılım artacaktır.
80
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ÖĞRETMENİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ: MODEL
ÖNERİSİ HAKKINDA YAPILAN ARAŞTIRMA
4.1. Araştırmanın Önemi ve Amacı:
Geleceğimiz olan çocuklarımızı; ailesini, arkadaşlarını, vatanını ve milletini
seven, onları koruyan insanlar olarak yetiştirmek; onları emanet ettiğimiz
öğretmenlerin ne ölçüde etkin ve verimli olduklarına bağlıdır. Bunun için
öğretmenlerin sınıf içindeki ve dışındaki çevresiyle olan ilişkilerinin
değerlendirilmesi ve bu değerlendirme sonuçlarına göre öğretmenlerin daha başarılı,
kendini yenileyen, ufkunu genişleten kişiler olması gerekmektedir. Araştırmada
öğretmenlerin performansının değerlendirilmesinin önceki ve şu anki yapılış şekli ile
gelecekte yapılmak istenilen şekli eğitim camiasında çalışan personellerin görüşleri
doğrultusunda karşılaştırılmıştır.
4.2. Araştırmanın Kapsamı
Araştırmanın kapsamını Isparta illerindeki üst yöneticiler ile Isparta ilindeki
okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler olmak üzere toplam 30 kişi
oluşturmaktadır. Çalışmada veriler görüşme yoluyla toplanmış olup, Milli Eğitim
Müdürlüklerinde ve okullarda çalışan personele aşağıdaki sorular,
1. 2005 yılında yapılan yönetmelik değişikliğiyle İlköğretim Müfettişleri Milli
Eğitim Bakanlığında görevli kadrolu öğretmenlerin 2. sicil amirliği görevi
neden kaldırılmıştır?
2. Günümüzde öğretmenlere sicil notu verme sisteminde sorunlar var mı? Varsa
nelerdir?
3. Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesinde bizim önerimizle ilgili
görüşleriniz nelerdir?
Öğrenci ve velilere de,
1. Öğretmenlerin performansını değerlendirmek ister misiniz? Neden?
2. Sizce böyle bir değerlendirme faydalı olur mu? Ne şekilde olur?
81
Soruları yöneltilerek, öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesinde önceki
ve şu anki sistem ile gelecekte yapılmak istenilen performans değerlendirme sistemi
ile ilgili görüşler araştırma kapsamına alınmıştır.
4.3. Araştırmanın Metodu:
Araştırma verileri niteliksel araştırma yöntemlerinden biri olan birebir
görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Sonuç aşamasında öğretmenlerin
performanslarının değerlendirilmesinin önceki ve sonraki şekli ile gelecekte
yapılmak istenilen şekli karşılaştırılarak, öğretmenlerin performanslarının
değerlendirilmesinde yapılması gereken değişiklikler hakkında önerilerde
bulunulmuştur.
4.4. Araştırma Sonuçlarının Değerlendirilmesi
Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesi ile ilgili İl/İlçe Milli
Eğitim Müdürleri, Müdür Yardımcıları, Şube Müdürleri, okul yöneticileri,
öğretmenler, öğrenciler ve velilerle yapmış olduğumuz görüşmelerde aşağıda
bilgilere ulaşılmıştır.
4.4.1. Üst Yöneticilerin Görüşleri
Bu kapsamda Isparta ilinde görevli İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Müdür
Yardımcıları ile Şube Müdürlerinin görüşleri yer almaktadır. Araştırma kapsamına
alınan bireyler özellikle isimlerinin yazılmaması konusunda hassasiyet sahibi
olmuşlardır. Hemen hemen herkesin bu doğrultuda taleplerinin olması nedeniyle
ilgili sorulardaki görüşler “ ” işareti içinde yazılmıştır.
1. 2005 yılında yapılan yönetmelik değişikliğiyle İlköğretim Müfettişlerinin
Milli Eğitim Bakanlığında görevli kadrolu öğretmenlerin 2. sicil amirliği
görevi neden kaldırılmıştır?
“Sicil raporu öğretmeni birçok yönden değerlendirmektedir. Öğretmenin
branş bilgisini, formasyonu, yabancı dil bilgisi yanında sosyal, kültürel tarafsızlık ve
davranış yönüyle de değerlendirilmektedir. İlköğretim (Eğitim) Müfettişleri
öğretmeni yılda en fazla iki defa ve en fazla iki saat görmektedir. Bu süre içerisinde
82
öğretmenin bilgisi az çok ölçülse bile sicil raporunda istenilen bir çok kriter
kesinlikle bilerek değerlendirilmez. Kriterlere objektif görüşler yazılamaz. Ya okul
müdürünün görüşüne uymak durumunda kalır, ya da ön görüye dayalı bir görüş
yazılır. Bu istenilen sonucu vermez. Bunu sonucunda yapılan değerlendirmeler
Bakanlık nezninde ilköğretim müfettişlerinin sicil amirliğinin kaldırılması gerektiği
kabul edildi.”
“İlköğretim okul ve kurumlarında görev yapan öğretmen ve yöneticiler
hakkında ilköğretim müfettişlerinin değerlendirmesinin objektiflikten uzak olduğu
kanaatindeyim. Çünkü; bir yıl içinde müfettiş, okul ve kuruma rehberlik ve
denetleme olarak iki defa gelmekte ve azami bir veya iki ders saati gördüğü kişi
hakkında yıllık değerlendirme yapması yanlıştı. Bunun için böyle bir değişiklik
yapılması gerekli idi.”
“2005 yılında yapılan yönetmelik değişikliği ilköğretim öğretmenlerini
ilgilendirmekteydi. Müfettişe, öğretmeni doğrudan notla değerlendirme imkânı
veriyordu. Bu durum ister istemez müfettişleri öğretmenler nezninde amir konumuna
getiriyordu. Aslında müfettiş yalnızca denetleyen değil, aynı zamanda rehberlik
edendir. Notla değerlendirme hakkı, müfettişi öğretmen gözünde rehberlik eden değil
yargılayan ve sorgulayan konumuna getiriyordu. 2005 yılı itibariyle değişen sicil
uygulaması ile müfettişler rehberlik eder konumuna gelmiş. Yapılan bu değişiklik
yerinde bir uygulama olmuştur.”
“Müfettişlerin, öğretmenleri senede bir defa görmesi ve birkaç saatlik süre
içerisinde yeterince tanıyamadığı ve buna bağlı olarak objektif bir değerlendirme
yapılamayacağı düşüncesiyle bu uygulama kaldırılmıştır. Yapılan uygulama doğru
bir uygulamadır. Çünkü gerçekten müfettiş bir yıl boyunca öğretmenin ne şekilde
çalıştığını görmüyor. Öğretmenin o günkü halini bir yıla değer biçiyor. Bu da haksız
bir değerlendirmeye neden olmaktaydı.”
“Çünkü müfettişler öğretmenlerle yılda 1-2 defa görüşüyor, bazen de hiç
görüşmüyorlardı. Bu da öğretmeni değerlendirmek için yeterli bir süre değildir.”
“Müfettişlerin görev tanıtım denetimden ziyade rehberlik olarak
değiştirilmiştir. Rehberlik eden bir makamın, rehber olduğu bir görevliye sicil notu
vermesi rehberlik kavramı ile bağdaşmamaktaydı.”
83
“Müfettişlerin yılda en fazla iki defa birlikte olduğu öğretmenlerin sicilini
doldurması, öğretmeni yeteri kadar tanıyamadığı için gerçekçi olmuyordu. Bu
nedenle kaldırılmıştır.”
“Teftiş sisteminde öğretmen çalışmaları senede 1 gün müfettişin denetimi ile
değerlendirilemez. Bu nedenle öğretmenin çalışmalarında aynı zamanda rehberlik
görevi olan müfettişlerin denetleme yapıp sicil notu takdir etmeleri objektif
olmayacağından böyle bir değişikliğe gidilmiştir.”
2. Günümüzde öğretmenlere sicil notu verme sisteminde sorunlar var mı?
Varsa nelerdir?
“Günümüzde öğretmenlere sicil notu vermede problemler vardır. Özellikle
ikinci sicil amiri olarak not veren amir öğretmeni yine uzaktan bilebilir. Davranışları,
kültürel durumu notlandırılamıyor. Yani hiç görmediği bilmediği öğretmene, amiri
sicil notu vermek durumunda. Bu da genelde birinci sicil amirinin görüşleri
doğrultusunda oluyor.”
“Günümüz değerlendirme sisteminde verilen notlar genellikle objektiflikten
uzaktır. Şöyle ki; bir okul müdürünün doldurduğu sicil raporunu bir hafta sonra
tekrar değerlendirmesi istendiğinde farklı notlar verebilmektedir. Sicil sisteminde
başarıyı ödüllendirici etkenler olmadığı için değerlendirilenlerin bazıları için önem
arz etmemektedir.”
“Günümüz değerlendirme sisteminde tek bir bakış açısıyla değerlendirme
yapılmaya çalışıldığı için hakkaniyet sağlanamamaktadır. Değerlendirme sürecine
kişisel yaklaşımlar ve duygusallık karışabilmektedir. Bu durum tam anlamıyla
objektifliği sağlayamamaktadır.”
“Bu günkü haliyle sicil raporunun kaldırılmasının uygun olacağı
kanaatindeyim. Zira sicil raporlarının gerekli olmadığı, sicil amirinin görüşlerini
yansıtmadığı yada sicil amirinin görüşlerine uyulmadığı, bu nedenle de sık sık
mahkemelik olduğu açıktır. Artık sicil raporlarının gizlilik derecesi bulunmadığından
ve saymış olduğumuz diğer nedenlerden dolayı sicil raporunun kaldırılmasının
yararlı olacağını düşünüyorum. Yeni çağdaş bir değerlendirmenin uygulamaya
konulması gerekmektedir.”
84
“Günümüz sicil sisteminde sorunlar mevcuttur. Sicil raporu başarı-
başarısızlığa göre doldurulmalı. Değerlendirme konuları yeniden düzenlenmelidir.
Sicil amirleri bazen hissi davranabilmektedirler. Bilgi, belge olmadan öğretmeni
sicille korkutmaktadırlar. Ancak iyi sicil, orta sicil, hatta kötü sicil raporuna rağmen
her öğretmen terfi etmekte ve özlük haklarında herhangi bir kayıp olmamaktadır.
“En önemli problem, birinci sicil amiri dışında öğretmene sicil notu veren
amirler öğretmeni yeteri kadar tanıyamamaktadır. Bu nedenle bu sicil amirleri birinci
sicil amirine bağlı olarak sicil notu vermektedirler.”
“Öğretmenlere sicil notu verme sisteminde sorunlar vardır. Siciller maalesef
performansa göre değil, kişisel ilişkilere dayalı olarak veriliyor. Bir öğretmen aynı
performanstan iki ayrı sicil amirinden farklı not alıyor.”
“Günümüzdeki değerlendirme sisteminde de sorunlar vardır. Öncelikle
objektif değerlendirme kriterleri yoktur. Yapılan değerlendirmeler konusunda pek
çok sicil amirinin konu hakkında ayrıntılı bilgisi bulunmamaktadır. Öğretmeni
değerlendirecek kritere sahip değildir. Örneğin İngilizce öğretmeninin mesleki
bilgisini ancak başka bir İngilizce öğretmeni tarafından ölçülebilir.”
3. Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesinde güncel bir teknik
önerisi hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
“Öğretmenlerin performansının değerlendirilmesi otokontrol olarak bilgisayar
sistemi üzerinden olmalıdır. Kişinin yapacağı işler sistemde sorular olarak
gösterilmeli. Yapılan iş oranında notlandırılmalı ve belli bir oranda da idarecilere
yetki verilerek sicil notu tamamlanmalıdır.”
“Sicil sistemi performansa dayalı ücretlendirme ile ilişkilendirilmelidir.
Objektifliği sağlamak için değerlendiricilerin vermiş oldukları notlarlardan en
yüksek ve en düşük notlar değerlendirme dışı bırakılabilir. Böyle bir durum
objektifliği sağlamada olumsuzlukları azaltabilir. Çünkü mevcut sistemde 60 sicil
notu alan ile 100 sicil notu alan aynı maaş/ücreti almakta ve sicillerin anlamını
ortadan kaldırmaktadır.”
“Eğitim tek taraflı bir olgu değildir. Yöneticiler, öğretmenler, öğrenciler ve
veliler eğitimin içindedir. Bu nedenle bütün tarafların görüşünün belli ağırlıkta
85
alınarak bir sonuca ulaşılması öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesinde
objektifliğin sağlanmasında imkân sağlayacaktır.
“Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesinde amirin yanında
öğrencilerin, velilerin, diğer öğretmenlerin ve eğitimle ilgili diğer paydaşların da
görüşlerinin alınması daha objektif bir değerlendirme olacaktır. Zira öğretmen
kendini geliştirmeye, araştırma yapmaya yöneltecektir. Böyle bir sistem, öğretmeni,
sadece derse girip çıkan biri olarak değerlendirmeyecektir. Her yönünü değerlendiren
bir sistem olacaktır.
“Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesi ile ilgili örnek önerinizi
detaylarıyla birlikte uygun görüyorum. Sicil raporu yerine performans değerlendirme
formu daha uygundur. Rehberlik – teftiş – denetim sistemi buna göre yeniden
düzenlenmelidir.”
“Öğretmenlerin değerlendirilmesinde; branşındaki başarısı, sınıfa hakimiyeti,
örnek davranışlar sergilemesi, çevre ve velilerle iletişimi gibi topluma katkılarını öne
çıkaran konular değerlendirmeye alınmalıdır.”
“Öğretmenin performansı; okul yöneticileri, öğrenciler, iş arkadaşları ve
veliler tarafından değerlendirilmelidir. En önemlisi bu değerlendirmeler olumlu veya
olumsuz öğretmen mutlaka bir yaptırıma tabi olmalıdır.”
“Öğretmeni değerlendirecek kişilerin yaptıkları işin bilincinde ve bunun
sorumluluğunu kaldırabilecek kapasitede olması gerekir. Öğretmen – öğrenci ve not
ilişkilerinin performans değerlendirmesine etkisinin ortadan kaldırılması gerekir.
Performans değerlendirme sisteminin uygulamaya geçilmeden olumsuz olması
muhtemel hususların iyi değerlendirilerek uygulamaya geçmesi gerekir. Günümüz
sisteminden daha iyi olacağı kanaatindeyim.”
4.4.2. Okul Yöneticilerinin ve Öğretmenlerin Görüşü
Bu bölümde Isparta ilindeki okul yöneticileri ile görevli öğretmenlerin
görüşlerine yer verilmiştir.
86
1. 2005 yılında yapılan yönetmelik değişikliğiyle İlköğretim Müfettişlerinin
Milli Eğitim Bakanlığında görevli kadrolu öğretmenlerin 2. sicil amirliği
görevi neden kaldırılmıştır?
“Müfettişlerin ikinci sicil amirliği görevinin kaldırılmasını iki yönlü olarak
değerlendirebiliriz. İlk olarak; bir müfettişin bir öğretim yılında bir-iki kez gidip
öğretmenin çalışıp çalışmadığını denetleyerek bir fikir sahibi olması objektif bir
tutum değildir. Ayrıca gelen müfettişin ideolojik yapısı da teftiş ettiği öğretmene
verilecek notu etkilemektedir. İkinci olarak; bir müfettiş teftiş ettiği köy, kasaba, ilçe
vb. yerlerdeki okullarda görev yapan öğretmenin, çalışmış olduğu okul ve çevresinin
(başarıya etki eden nedenler) sosyal, ekonomik demografik gibi durumlarını
yeterince iyi bilmeden teftiş ediyor ve bu öğretmene haksızlık oluyor. İşte bu
nedenlerden dolayı müfettişlerin sicil amirliğinde kaldırılması yerinde bir uygulama
olmuştur.”
“Yeterince tanımadığı personel hakkında, müfettişlerin sicil raporu
doldurmasının objektif olmadığı düşüncesi ile kaldırılmıştır. Yapılan uygulama
öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesi açısından doğru bir uygulamadır.
Müfettişler denetim değil rehberlik yapmalıdır.”
“Müfettişlerin yılda iki defa okulları ziyaret ederek kısa sürelerde öğretmenin
yıl boyunca yapmış olduğu çalışmaları objektif değerlendiremeyeceği düşüncesiyle
böyle bir değişikliğe gidildiği kanaatindeyim.”
“Müfettişlerin sicil amirliği görevinin, tarafsız davranmadıkları ve
öğretmenlerin siyasi görüşlerine göre puanlama yaptıkları için kaldırıldığını
düşünüyorum. Bu nedenle yerinde bir uygulama olduğu kanaatindeyim.”
“Müfettişlerimizin ölçme ve değerlendirme kriterlerinde farklı davranmaları,
sicil notunu güç gösterisi olarak kullanmaları ve öğretmenlerle diyalog kurmada
zorlanmaları nedeniyle öğretmenlerin sicil amirli görevi kaldırılmıştır.”
“İlköğretim Müfettişleri eğitim-öğretim yılında rehberlik ve teftiş olmak
üzere iki sefer okulları ziyaretlerde bulunuyorlardı. Bu ziyaretlerde öğretmenleri 20-
30 dakika içerisinde her yönüyle değerlendirmeleri mümkün değildi. Bütün eğitim
öğretim yılında her gün iç içe olan okul müdürünün sicil amiri olması bence çok
olumlu bir gelişme olmuştur. İki sefer ve 20’şer dakikalık inceleme ile performanslar
ölçülemezdi ve bu yanlıştan vazgeçilmesi yerinde bir uygulama olmuştur.
87
“Eğitim sistemimizde yeni yaklaşımlar uygulanmaya başlamış ve bu nedenle
ilköğretim (eğitim) müfettişlerine denetleyen birim olmaktan çok rehberlik eden
birim görevi yüklenmiştir. Bu nedenle sicil amirliği görevi üstlerinden alınmıştır.”
“Öğretmenlerin performansı, öğretmenin bir dersine bağlı kalarak
değerlendirilemez. Öğretmenin yıl içinde yapmış olduğu çalışmalar dikkate alınarak
sicil notu verilmelidir. Müfettiş girmiş olduğu bir saati değerlendiriyor ve sonucunda
not veriyor. Bu sistem hiç de adil ve doğru değildir.”
“Öğretmenlerin müfettişler tarafından bir derse girilerek değerlendirilmesi
yanlıştır. Müfettişlerin görevi bence daima rehberlik yönünde olmalıdır.”
“Müfettişlerin görevi öğretmenlere rehberlik etmektir. Ancak ikinci sicil
amiri olunca bu görevlerinde yeterince başarılı olamıyorlar. Kısa bir sürede
öğretmeni doğru olarak değerlendirememekte idiler.”
“Bir müfettiş başına düşen öğretmen sayısı oldukça fazladır. Öğretmenlerin
performansı bir günlük teftişe göre değerlendiriliyor ya da öğretmeni fotoğrafından
tanımakla sicil amirliği yapılıyor.”
“Kaldırılan ikinci sicil amirliği isabetli bir karar olmuştur. Senede iki kez
(rehberlik ve teftiş adıyla) gördüğümüz müfettişin faydasından çok öğretmenin
motivasyonunu bozduğunu deneyimini edindim.”
2. Günümüzde öğretmenlere sicil notu verme sisteminde sorunlar var mı?
Varsa nelerdir?
“Günümüzde öğretmenlere sicil notu verme sisteminde sorunlar vardır.
Yönetim görevinde bulunanların bulundukları mahalle, köy, kasaba, ilçedeki öğrenci
ve aileleriyle yeterli diyalog içinde oldukları söylenemez. Böyle bir yönetici bu
yerleşim yerlerinden gelen çocukları okutan öğretmene hangi kriterlere göre
performans notu verecek. Verirse bu not ne derece gerçek ve objektif olacak. Tabiî ki
objektif olamaz.”
“Günümüzde öğretmenlere sicil notu verme sisteminde kesinlikle sorunlar
vardır. Çünkü öğretmenin birinci sicil amiri okul müdürü olması sebebiyle hissi
davranışlar sergilenebiliyor. Adaletli davranılmadığını düşünüyorum.”
88
“Öğretmenlerin ikinci sicil amirlerinin İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve İl Milli
Eğitim Müdür Yardımcısı veya Şube Müdürü olması dolayısıyla bu müdürler her
öğretmenleri tanımadıkları için sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu durumda ikinci ve üçüncü
sicil amirleri birinci sicil amirine bağlı kalarak değerlendirme yapmak zorunda
kalıyor.”
“Müfettişlerin de sicil amiri olduğu döneme karşın şu andaki sistem daha
doğru buluyorum. Bir sene boyunca sizinle birlikte olan bir müdürün sizi daha iyi
değerlendireceği inancındayım.
“Günümüzdeki sicil sisteminde sorunlar mevcuttur. Okul müdürü ve ikinci
sicil amiri belirlenen kriterlere göre sicil notu vermelidir. Yalnız okul müdürünün ve
hiç tanımadığı öğretmene not veren Milli Eğitim Müdürünün değerlendirmeleri
gerçeği yansıtmaktan uzaktır.”
“Günümüzdeki öğretmenlere sicil notu verme sistemindeki sorunu eksiklik
olarak düşünebiliriz. Öğrencilerin de sicil notu vermede rol oynamasının uygun
olacağı düşüncesindeyim. Çünkü okul amirleri öğretmenin dersteki performansını
görmedikleri için değerlendirmede hissi ve yanlı davranışlar ortaya çıkabiliyor.”
“Öğretmenlere sicil notu vermede birinci sicil amirinin adil davranmaması,
hissi ve yanlı davranışları sorunlara neden olmaktadır. Öğretmenin performansı
objektif değerlendirilememektedir.”
“Günümüzde öğretmenlerin sicil notunun verilmesinde sorunlar mevcuttur.
Birinci sicil amirinin okul müdürü olması doğru. Ancak, ikinci sicil amirinin Milli
Eğitim Müdürü olması ve biz öğretmenleri tanımadan not vermeleri eksikliktir. Bu
da sağlıksız bir ölçme ve değerlendirme demektir.”
“Evet, günümüzde sicil notu verme sisteminde sorunlar vardır. Öğretmenlerin
performansı tam anlamıyla değerlendirilemiyor. Yalnızca birinci sicil amiri olarak
okul müdürünün olması doğrudur. İkinci ve üçüncü sicil amirleri objektif
değerlendirme yapamayacak konumdadırlar.”
“Öğretmenlere sicil notu verme sisteminde elbette sorunlar var. Bu sistem
öğretmenleri objektif olarak değerlendirebilecek bir sistem değildir. Yapılan
değerlendirmelerde farklı etmenler dikkate alındığı için şu anki sistemde büyük
sıkıntı var.”
89
“Günümüzdeki sicil sistemindeki sorun, sicil amirlerinin öğretmeni yeterince
tanımamasıdır. Genel teftiş notları sicil notları olarak kullanılıyor veya ona yakın bir
not veriliyor.”
“Öğretmenin birinci sicil amirinin okul müdürü olması nispeten iyi olmuştur.
Ancak bu sistemde sorunlar mevcuttur. Öğretmenin birinci sicil amiri dışındaki diğer
sicil amirleri öğretmeni çok iyi tanımadıkları için objektif değerlendirme
yapamamaktadırlar.”
3. Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesinde güncel bir teknik
önerisi hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
“Öğretmenin performansının değerlendirilmesinde öğretmeni tanıyan kişi
olarak okul müdürünün olması müfettişlerde olduğu gibi bazı sakıncalar
doğuruyordu. Değerlendirmeye öğretmen, öğrenci ve velilerin katılması
değerlendirmeyi objektif hale getirmiş. Öğretmen not dolayısıyla kendisini kısmi bir
baskı altında hissediyordu. Böyle bir performans değerlendirme tekniği öğretmenin
daha verimli, azimli ve yenilikçe olmasını sağlayacaktır.”
“Bir öğretmeni en iyi tanıyan ve tahlil eden çalışma arkadaşları, öğrenciler ve
velilerdir. Veli ve öğrenci çok iyi birer gözlemcidirler. Değerlendirmeyi hizmet alan
kesime yaptırmak en güzeli ve en doğrusudur diye düşünüyorum.”
“Seçilmeden yapılan bir sınıf oluşumunda öğrencilerin gelişimleri dikkate
alınarak öğretmenin performansı değerlendirilebilir. Gelişiminden kastım eğitim –
öğretim ve kişilik açısından öğrencide görülen pozitif ilerlemelerdir.”
“Öğretmenlerin performanslarını değerlendirmek oldukça güçtür. Çünkü
öğrencinin yetişmesi çok yönlüdür. Okul – veli – öğretmen – çevre şartları
öğrencinin eğitiminde etkilidir. Öğretmenleri idealist kişiler olarak yetiştirme
gerekir. Topluma geleceğe yön veren bu insanların en iyiler arasından seçilmesi ve
bu görevin kutsallığını bilen bu inançla çabalayan insanlar olduğu zaman herkes
elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığında performans zirveye çıkacaktır.”
“Günümüzde öğretmenlerin performansının değerlendirilmesinde Toplam
Kalite Yönetimi Felsefesi ve mükemmellik modeli doğrultusunda sicil notu verme
kriterleri uygulanmalıdır. Öğretmenlerin varlık sebebi öğrencilerin, eğitimin ayrılmaz
90
parçaları veliler, toplum, birlikte çalıştığı arkadaşlarının görüşü alınmadan verilecek
sicil notu objektif olmakta uzak olacaktır. İşbirlikleri, uygulanan projeler, öğretmenin
aldığı ödülleri de kapsayacak bir performans değerlendirmesinin daha objektif
olacağını düşünüyorum.”
“Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesinde değerlendiricilerin
arasında iş arkadaşlarının bulunmasının pek uygun olacağını sanmıyorum. Çünkü
öğretmenler de birbirlerine karşı değerlendirme yapacakları için objektif
davranamayacaklarını düşünüyorum.”
“Öğretmenlerin performanslarının yılda bir veya iki defa gözlenip
değerlendirilmesini doğru bulmuyorum. Bu nedenle öğretmenlerin yıl boyu eğitim
ortamlarında gözlenip, girdikleri dersten sınıf seviyesini belli bir seviyeye getirip
getirmedikleri gibi somut ölçme araçlarıyla performansının belirlenerek
değerlendirmenin yapılmasının uygun olacağını düşünüyorum.”
“Öğretmen değerlendirilecekse okul içinde değerlendirilmelidir. Öğretmeni;
okul müdürü, öğretmen arkadaşları, öğrenciler ve velilerin değerlendirmesi daha
uygundur. Öğretmenlerin yapmış olduğu çalışmalar ve almış olduğu ödüller ve
cezalar da not vermede değerlendirilmelidir.
“Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesinde öğrenci, veli ve iş
arkadaşlarının da payı olması objektif bir değerlendirme olacaktır. Çünkü
değerlendirmenin bir bütün olarak ele alınması gerekir.”
“Yapılan değerlendirmelerde okul müdürünün yanında öğrenci, veli, personel
görüşmelerinin de dikkate alınması doğru bir yaklaşımdır. Böyle bir performans
değerlendirme objektif ve etkili olacaktır.”
“Sicil notu verilmesinde performans değerlendirmeleri etkili olmalı ve
performans değerlendirmeleri yıl boyunca olmalıdır. Öğretmeni en iyi okul müdürü,
veli ve öğretmenler değerlendirebilir.”
“Performans değerlendirmeleri objektif olmalı. Sadece mesleki yeterlilik ve
öğrencilere katkısı öne çıkarılmalıdır. Veli, müdür, müdür yardımcısı, okul
personelinin tamamının öğretmeni değerlendirmesi sağlıklı bir yol olabilir.”
91
4.4.3. Öğrenciler ve Velilerin Görüşleri
Son olarak Isparta ilindeki okullarda öğrenim gören öğrenci ve velilerin
görüşlerine yer verilmiştir.
1. Öğretmenlerin performansını değerlendirmek ister misiniz? Neden?
“Öğretmenlerimizin performanslarını değerlendirmeyi isteriz. Çünkü benim
fikirlerimi duymak onların bazı davranışlarında değişikliklere neden olabilir.”
“Öğretmenlerin performansını değerlendirmek isteriz. Çünkü her öğretmen
farklı performansa sahiptir.”
“Öğretmeni en iyi tanıyan öğrencidir. Onun öğrettikleri ve verdiği bilgiler
öğrenci üzerinde, karakteristik özelliklerinde, olumlu veya olumsuz etkiler yapar. Bir
öğrenci olarak ben de böyle bir performans değerlendirmesi yapmak isterim.”
“Öğretmenlerin performansını değerlendirmek isterim. Çünkü çalışan ve
başarılı öğretmenler eğer kendilerini gösteremiyorlarsa bizim değerlendirmiş
olduğumuz performanslar bu öğretmenleri ortaya çıkaracaktır.”
“Elbette öğretmenlerimizin performansını değerlendirmek isterim. Böylece
öğretmenler eksik yönlerini fark ederler. Davranışlarında değişiklikler gösterir.”
“Öğrenci olarak öğretmenin performansını değerlendirmek isterim. Çünkü
öğretmenlerimizin eksik yönlerini görebileceğimize inanıyorum.”
“Veli olarak öğretmenin performansını değerlendirmek isteriz. Çünkü onların
başarılarının arttırılmasını etkiler. Eğer öğretmen performansını iyi kullanabiliyorsa
öğrenciyi de olumlu yönde etkiler. Kendi pozitif enerjisini öğrenciye yansıtır.
Örneğin, küçük kızımın ilkokul öğretmeni onu derste ve ders dışında çok etkilemiş
dolayısıyla onun performansı kızımın geleceği için iyi bir deneyim olmuştur.”
“Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesi gerekir. Zira biz aile
bireylerinin en büyük arzusu çocuklarımızın iyi bir eğitim görerek sonucunda elit bir
üniversitede okumalarını isteriz. Bu da performansı çok üst düzeyde olan
öğretmenlerimizle mümkün olur. Dikkat edilirse ilköğretimden itibaren veliler
çocuklarını A okuluna, B okuluna yazdırmak için uğraşırlar. Çünkü o okullardaki
başarı daha iyidir. Niçin diğer okullara itibar edilmez. İşte bütün bunlar okul ve
öğretmen performansını öne çıkaran faktörlerdir.
92
“Evet, öğretmenlerin performansını veli olarak değerlendirmek isteriz. Çünkü
öğretmen devlet tarafından atandıktan sonra bilgi ve becerisini, ufkunu genişletmek
ve kendisini geliştirme konusunda hemen hemen hiç gayret sarf etmiyor. Öğretmenin
emekliliği gelmiş ama öğrenciyi hiç bir şey veremiyor.”
“Elbette öğretmeni değerlendirmek isterim. Öğretmenin beni değerlendirme
hakkı varsa benim de öğretmeni değerlendirme hakkım olmalı.”
2. Sizce böyle bir değerlendirme faydalı olur mu? Ne şekilde olur?
“Öğrencilerin öğretmenlerin performansını değerlendirmesinin faydalı
olacağına inanıyorum ve ders içi huzur da daha iyi olur. Bazı öğretmenlerin bizlerin
bir şeyler öğrenmesi için çaba harcarken bazı öğretmenler ilgisiz davranabiliyor.
Bütün öğretmenler daha ilgili olacaktır.”
“Böyle bir değerlendirme çok faydalı olur. Çünkü her öğretmen farklı
bilgilere ve farklı anlatıma sahiptir. Bazı öğretmenler kızgın, bazı öğretmenler
disiplinli, bazıları esprilidir. Mesela benim öğretmenim yeri geldiğinde esprili, yeri
geldiğinde disiplinli ve yeri geldiğinde de kızgındır. Önemli olan bu davranışları
yerinde ve zamanında yapmalarıdır.”
“Öğretmenin performansının değerlendirilmesinde öğrencilerin katılımının
faydalı olacağına inanıyorum. Öğrenci hangi öğretmenin kendisine daha yararlı
olduğunu görür. Bu sayede öğrenci öğretmenin kendine kattıklarını bilmiş olur.
Öğretmeni seçme fırsatına sahip oluruz.”
“Öğrencilerin öğretmenlerin performansını değerlendirmesi faydalı olacaktır.
Çünkü öğretmen bir yerlere yükselecek ise bu, biz öğrencilerin belirlemiş olduğu
performans değerlendirmeleri ile olmalıdır.”
"Tabii ki öğrencilerin öğretmenlerin performansının değerlendirilmesinde
değerlendirici olarak katılmaları faydalı olacaktır. Böylelikle öğretmenlerden daha
iyi bir eğitim alabiliriz.
“Evet, öğrenci olarak öğretmenlerimizin performansını değerlendirmek
faydalı olur. Çünkü öğretmenlerimizin eksik yönlerini tamamlayabiliriz. Böylelikle
daha kaliteli daha etkili bir eğitim görebiliriz.”
93
“Öğretmenin performansının değerlendirilmesi çok faydalı olur. Çünkü
sürekli kendini yenileyen faydalı bilgiler öğrenen öğretmen çocuklarla bu bilgisini
paylaşırsa sürekli bir aktarım olur. İyi ya da kötü performansı hiç değerlendirilmeyen
bir öğretmen yerinde sayacaktır. Ne kendisi ne de öğrencisi için faydalı olabilecektir.
Öğretmenlerimizin performanslarının veliler ve öğretmenler tarafından
değerlendirilmesi onu yeni şeyler öğrenmeye, öğretmeye itecektir. Bunların
dönüşümü çocuklarımıza bilgi olarak geri dönecektir.”
“Böyle bir değerlendirme faydalı olacaktır. Çünkü öğrencilerin başarısı
kendilerinin olduğu kadar öğretmenlerinin de başarısı olacaktır. Okul içinde aynı
şubeden birden fazla olduğundan A sınıf başarılı, B sınıfı başarısız, C sınıfı başarılı
gibi sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla başarısız olan sınıfın öğretmenleri
nerede eksikliklerinin olduğunu tespit etmek suretiyle bir sonraki dönemde başarılı
olabilmek için çalışacaklardır.”
“Velilerin öğretmenlerin performansını değerlendirmesinin faydalı olacağına
inanıyorum. Öğretmen öğrencilerle olduğu kadar biz veliler ile de sürekli diyalog
içerisinde olmalıdır. Bu tür bir uygulama bu diyalogları büyütecek, öğretmen-
öğrenci-veli ilişkilerini güçlendirecektir. Öğretmenlerin kendilerini yenilemelerine,
geliştirmelerini sağlayacaktır.”
“Faydalı olacağına inanıyorum. Eğer böyle bir hak verilerse öğretmenlerin
daha dikkatli olacağını düşünüyorum. Sürekli kendilerini güncellemeleri gerekecek
ve bu durumun eğitimi bir adım daha ileri götüreceğini düşünüyorum. Öğrenci
öğretmen ilişkisinde etkili olabilir. Karşılıklı olarak bir değerlendirme olursa insanlar
birbirini daha iyi anlar. Bu da iletişimi güçlendirir.”
94
SONUÇ VE ÖNERİLER
Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve bilginin artışı performans
değerlendirmeyi önemli ve gerekli kılmıştır. İnsan emeğinin en iyi şekilde etkin ve
verimli kullanılabilmesi için objektif bir performans değerlendirme sisteminin olması
gerekmektedir. Objektif bir şekilde yapılan performans değerlendirmeleri
çalışanların güçlü ve zayıf yönlerini, terfi, ücret artışları kariyer planlamalarını ortaya
çıkarmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığında çalışan öğretmenlerin performanslarının
değerlendirilmesi ile ilgili olarak Isparta illerindeki görevli üst yöneticiler, Isparta
ilindeki okullarda çalışan yönetici ve öğretmenler ile Isparta ilindeki okullarda
öğrenim görmekte olan öğrenci ve veliler ile görüşmeler yapılmış ve aşağıdaki
sonuçlar elde edilmiştir.
“2005 yılında yapılan yönetmelik değişikliğiyle İlköğretim Müfettişlerinin
Milli Eğitim Bakanlığında görevli kadrolu öğretmenlerin 2. sicil amirliği görevi
neden kaldırılmıştır?” sorusuna verilen cevaplar nerede ise tüm bireyler tarafından
aynıdır. Üst yöneticiler ile okullarda çalışan yöneticiler ve öğretmenlerin tamamının
verdiği cevap; müfettişlerin yılda iki kere rehberlik ve denetim yapmak üzere okula
gelerek azami iki ders saati içinde öğretmeni değerlendirerek, öğretmenlere sicil notu
vermesi objektif bir değerlendirme olmadığından ikinci sicil amirliği görevinin
kaldırıldığı yönündedir.
“Günümüzde öğretmenlere sicil notu verme sisteminde sorunlar var mı?
Varsa nelerdir?” sorusunda da üst yöneticiler ile okullarda çalışan yöneticiler ve
öğretmenler aynı fikir birliği üzerinde buluşmaktadırlar. Şu anki sistemde
öğretmenlerin ikinci ve üçüncü sicil amirlerinin öğretmeni tanımadan birinci sicil
amirinin bazen hissi ve yanlı davranışlar sonucu verilen sicil notuna bağlı kalarak
sicil notu verdiklerinden dolayı adil bir değerlendirme olmadığı günümüz sicil
sisteminin sorunu olarak görülmektedir.
“Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesinde güncel bir teknik
önerisi hakkındaki görüşleriniz nelerdir?” sorusuna çalışanların cevabı; performans
değerlendirme sisteminin önceki ve şu anki sisteme göre daha adil olacağı
95
yönündedir. Değerlendirmeye öğrenci, öğretmen ve veli unsurlarının katılımı
öğretmenin daha aktif daha dikkatli, değişime açık ve kendini yenilemeye
yönlenmesini sağlayacağı ve öğretmenin gerçek performansını ortaya koyacağı
görüşü hâkimdir.
“Öğretmenlerin performansını değerlendirmek ister misiniz? Neden?”
sorusunda öğrenci ve velilerin tamamı öğretmenin performansını değerlendirmek
istediklerini belirtmişlerdir. Çünkü böyle bir değerlendirmenin öğretmenin, bazı
davranışlarında değişikliklere neden olabileceği, kendisini, bilgi ve becerisini
geliştirme ve ufkunu genişletme çabası içinde olacağı belirtilmiştir.
“Sizce böyle bir değerlendirme faydalı olur mu? Ne şekilde olur?”
sorusunda yine öğrenci ve velilerin tamamı öğretmenin performansının
değerlendirmelerinin faydalı olacağı görüşündedirler. İyi veya kötü performansı
değerlendirilmeyen öğretmen yerinde sayacaktır. Bu şekilde bir değerlendirme
öğretmeni yeni şeyler öğrenmeye, öğretmeye itecektir, görüşü hakimdir.
Öğretmenlerin performanslarının değerlendirilmesi amacıyla yapılmak
istenilen performans değerlendirme formu hakkında üst yöneticiler, okul yöneticileri
ve öğretmenler tarafından eleştiriler ve öneriler de sunulmuştur. Bu eleştiriler
aşağıdaki gibi özetlenebilir;
Öğrenci ve velilerin bir öğretmeni değerlendirmede eğitimle ilgili yeterli
bilgi, donanım ve görüşe sahip olup olmadığı, özellikle okula, eğitime ilgisiz
velilerin görüşlerinin tartışma konusu olacağı göz önüne alınarak ve öğretmenlerin
performanslarının değerlendirilmesinde değerlendiricilerin arasında iş arkadaşlarının
bulunmasının, öğretmenler de birbirlerine karşı değerlendirme yapacaklarından
dolayı objektif bir değerlendirme olamayacağı yönünde eleştiriler getirilmiştir.
Öğretmenlerin olumlu ve olumsuz yönlerinin objektif değerlendirilebilmesi
için sunmuş olduğumuz, performans değerlendirme formuna getirilen önerileri şöyle
sıralayabiliriz.
Yöneticilerin %40 değerlendirme payı yerine %30 oranında pay verilmesi, iş
arkadaşlarına %20 yerine %30 oranında değerlendirme payı verilmesi daha
uygun olabilir.
96
Objektifliği sağlamak için değerlendiricilerin vermiş oldukları notlarlardan en
yüksek ve en düşük notlar değerlendirme dışı bırakılabilir.
Öğretmenlerin yapmış olduğu çalışmalar ve almış olduğu ödüller ve cezalar da
not vermede değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak; öğretmenlere sicil raporu yerine yöneticiler, öğretmenler,
öğrenciler ve velilerin değerlendirici olarak katılımı ile oluşturulacak olan
performans değerlendirme formu önerimizin, eski durum ile şu anki durum
karşılaştırıldığında, kabul görerek daha adil ve objektif bir değerlendirme olacağı
öngörülmektedir.
97
KAYNAKÇA
Kitaplar ARGON T. ve A. EREN, İnsan Kaynakları Yönetimi, 1.Baskı, Nobel Yayın
Dağıtım, Ankara, Şubat 2004.
BAŞARAN A., Milli Eğitim Bakanlığında Yeni Bir Teftiş Anlayışı Yapı ve İşleyişi, Ankara, Şubat 2004
BARUTÇUGİL, İ., Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi, 1.Baskı, İstanbul, Mart 2004.
BAYRAKTAROĞLU S., İnsan Kaynakları Yönetimi, Sakarya Yayıncılık, Üçüncü Baskı, Sakarya, Ekim 2008.
BİNGÖL, D., İnsan Kaynakları Yönetimi, 6.Bası, Arıkan, İstanbul, Eylül 2006.
BİNGÖL D., Personel Yönetimi ve Beşeri İlişkiler, Atatürk Üniversitesi, Yayınları, Erzurum, 1990.
BİRCAN İsmail, K. KARAKÜTÜK, N. SENEMOĞLU, M. TEZCAN, A.R. ERDEM, T.A. ERKILIÇ, T. YANPAR ŞAHİN ve A.E. ŞAHİN, Öğretmenlik Mesleğine Giriş, Anı Yayıncılık, Ankara, Eylül 2003
CAN H. ve Ş. KAVUNCUBAŞI, Kamu ve Özel Kesimde İnsan Kaynakları Yönetimi, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2005.
CELEP C., H. KIRAN, A. BALCI, H. ARSLAN, E. DOĞAN, R. SARPKAYA, A. ÜSTÜN, M. YILMAZ, C. YÜCEL, N. İRA, Meslek Olarak Öğretmenlik, Anı Yayıncılık, Ankara 2005
ÇELİKKAYA H., Fonksiyonel Eğitim Sosyolojisi, Alfa, Nisan 1998.
COŞKUN A., Stratejik Performans Yönetimi ve Performans Karnesi, 2.Basım, Literatür Yayınları, İstanbul, Nisan 2007.
Ernst&Young, Düşünceden Sonuca İnsan Kaynakları, Hayat, İkinci Baskı, İstanbul, Kasım 2003.
FINDIKÇI İ., İnsan Kaynakları Yönetimi, 5.Baskı, Alfa, Nisan 2003.
GÖK, S., XXI.Yüzyılda İnsan Kaynakları Yönetimi, 1.Bası, Beta, İstanbul, Ocak 2006.
GÖZÜTOK F.D., Öğretmenliğimi Geliştiriyorum, Siyasal Kitabevi. 2004
GÜMÜŞ B., Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, Kalite Matbaası, Ankara, 1975.
GÜRÜZ, D. ve ÖZDEMİR YAYLACI, G., İletişimci Gözüyle İnsan Kaynakları Yönetimi, MediaCat Kitapları, İstanbul, Mart 2009.
İBİCİOĞLU H., İnsan Kaynakları Yönetimi (KOBİ’ler Üzerine Bir Araştırma), Fakülte Kitabevi, Isparta 2006.
MAHİROĞLU Ahmet, F. ULUĞ, N. TURAL, A. YILDIRIM, R. ARAZ, İ.H. ALTINOK, A. ÜSTÜNDAĞ, A. BARAN ve H. BAL, Öğretmen Yeterlilikleri, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, Temmuz 2002.
98
MUCUK, İ., Modern İşletmecilik, Türkmen Kitabevi, İstanbul 2005.
ÖZER Y., İnsan Kaynaklarında Yeni Açılımlar, Hayat, İstanbul, Aralık, 2001.
SABUNCUOĞLU Z., İnsan Kaynakları Yönetimi, 1.Baskı, Ezgi Kitabevi, Bursa, Eylül 2000.
TOPALOĞLU M. ve H. KOÇ, Büro Yönetimi Kavramlar ve İlkeler, Seçkin, Ankara, Eylül 2005.
TORTOP N., B. AY KAÇ, H. YAYMAN, M.A. ÖZER, İnsan Kaynakları Yönetimi, 2. Baskı, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, Ekim 2007.
YALÇIN S., Personel Yönetimi, 6.Bası, Beta, İstanbul, Temmuz 1999.
Makaleler BAYRAM L., Sayıştaş Dergisi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. CANMAN A.D., Personelin Değerlendirilmesinde Çağdaş Yaklaşımlar, Türkiye
ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü Yayınları, Ankara 1993.
COŞKUN A., MÖDAV Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, Yıl: 8, Sayı: 1, Mart 2006.
ÇUKURÇAYIR M.A. ve T. EROĞLU, Sayıştaş Dergisi, Sayı 53.
ERASLAN E., ve O. ALGÜN, Gazi Üniversitesi Müh. Mim. Fak. Der., Cilt 20, No 1, 95-106, 2005.
GÜROL Y.D., Toplam (Dengeli) Başarı Göstergesi (Balanced Scorecard) Yönteminin Stratejik Bilginin Sağlanması Sürecindeki Yeri, Y.T.Ü. İşletme Bölümü.
HELVACI M.A., Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Yıl 2002, Cilt 35, sayı 1-2.
İnternet Kaynakları ALTAY KARATAŞ A., Öğretmenin Müfettiş Korkusu Sona Eriyor,
http://www.tumgazeteler.com/?a=604780, 24.11.2010
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Okulları Müdürlüğü Görev Tanımı
http://www.reformturk.com 05.12.2010
DEMİRDÖĞEN Z., Öğretmen Görev ve Sorumlulukları (Öğretmen El Kitabı),
http://www.ilkokuma.com/Ogretmen_El_Kitabi.htm, 22.11.2010
POLATLI A., Kamuda Performans Değerlendirme,
http://www.makaleler.com/bilim-makaleleri
SEFEROĞLU S.S., Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Aralık 2004, Yıl 5, Sayı 58, http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/sayi58/seferoglu.htm, 23.11.2010
99
Sicil Raporlarının Doldurulmasında Dikkat Edilecek Hususlar,
http://www.ogretmenlersitesi.com/haber/6196 24.11.2010
UÇAR A., İstanbul İlköğretim Okullarındaki Öğretmenlerin Performans
Değerlendirmesinin İncelenmesi, http://www.mufettisler.net/mesleki-calismalar/ makaleler/13-ogretmen-performans-degerlendirmesi-ali-ucar-nozturk.html 24.11.2010
Performans Değerlendirme Sonuçlarının Kullanıldığı Alanlar, www.ikyworld.com
http://forum.vatan.tc/ogretmen-nedir-t32933.0.html, 22.11.2010
http://www.delinetciler.net/forum/meslekler/57141-ogretmen-nedir-ogretmen-nasil-olunur.html, 22.11.2010
http://yasamrehberlik.blogspot.com/2009/01/retmen-renci-iletiimi.html Öğretmen
Öğrenci İletişimi 05.12.2010
http://www.sanalda1numara.net/egitim-bilimleri-bilgileri/172185-veli-ogretmen-iliskisi.html Veli Öğretmen İlişkisi 05.12.2010
http://yasamrehberlik.blogspot.com/2009/01/retmen-retmen-iletiimi.html Öğretmen
Öğretmen İletişimi 05.12.2010
Diğer BAKAN İ. ve H. KELLEROĞLU, Performans Değerlendirme: Çalışanların
Performans Değerlendirme Uygulamalarından Beklentileri Konusunda Bir Alan Çalışması, S.D.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fak., Y.2003, C.8, S.1.
Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği
KORKMAZ İsa, Öğretmenlerin Mesleki Gelişim Basamaklarının İncelenmesi, 9.Ulusal Sınıf Öğretmenliği Eğitimi Sempozyumu (20- 22 Mayıs 2010), Elazığ, 2010
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği.
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği
Milli Eğitim Temel Kanunu.
Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, Öğretmen Denetim Rehberi, 2010 Ankara
Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği.
Resmi Gazete, 21.07.2005-24882
SAĞIR ÖZDEMİR M., Bir İşletmede Analitik Hiyerarşi Süreci Kullanılarak Performans Değerleme Sistemi Tasarımı, Osmangazi Üni. Müh. Mimarlık Fak. Endüst. Müh. Bölümü.
100
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler:
Adı ve Soyadı: Emir Ayşe UYSAL
Doğum Yeri: Bozdoğan / AYDIN
Doğum Yılı: 1980
Medeni Hali: Evli
Eğitim Durumu:
Lise: 1994-1998 Nazilli 50. Yıl Anadolu Tic. Mes. Lisesi
Lisans: 2003-2007 Anadolu Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi,
Kamu Yönetim Bölümü
Yüksek Lisans: 2009--- S.D.Ü.Sos. Bil. Enst. İşletme Ana Bilim Dalı.
Yabancı Dil(ler) ve Düzeyi:
İngilizce (Orta Düzey)
İş Deneyimi:
2000 ---- Isparta Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Şef.