9
HABERLER 01/06/2017 AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ SABAH Kumpası gizlemek için çilingiri tehdit etmişler FETÖ’nün, Deniz Baykal’a kaset kumpasını ifşa edebilecek çilingir Hasan Usta’yı ve yanında çalışan K. kod adlı gizli tanığı tehdit ettiği ortaya çıktı. Tehditleri gerçekleştiren FETÖ’cü polisler Ertan Arslan ve Özgür Türker… FETÖ'nün Deniz Baykal'a kaset kumpasını ifşa edebilecek çilingir Hasan Usta'yı ve onun yanında çalışan K. kod adlı gizli tanığı tehdit ettiği ortaya çıktı. SABAH'ın ulaştığı bilgilere göre Usta'yı ve gizli tanığı tehdit eden FETÖ'cü polisler, başkomiser Özgür Türker ve Ertan Arslan. Türker, FETÖ'nün siyaseti dizayn eden çilingir timinin önemli isimlerinden biri. Gizli tanık ifadesinde Türker'in kendisini önce tehdit ettiğini sonra para teklif ettiği anlattı. Bunun üzerine Türker 2014'te Ankara İstihbarat'tan alınıp Van Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne gönderilince tehdit işini İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde 9 yıl beraber çalıştığı Arslan aldı. Arslan, daha önce Türker'in kullandığı istihbarat şubesine ait araçla 4 Ocak günü gizli tanığın evinin önünde görülünce olay polise ve savcılığa intikal etti. Polis Arslan'ın yasadışı takibi ile ilgili tutanak tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat Şubesi Dini Motifli Terör Örgütleriyle Mücadele C Büro Amirliği'nden Ankara Emniyet Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürlüğü Mermi Atış Büro Amirliği'ne gönderildi. Türker'in Van'a gönderildiği dörnemde Ankara İstihbarat Şubesi'nin başında ise görevden alınan Emniyet Müdürü Cihangir Ulusoy vardı. Ulusoy'un emrindeki koruyup kolladığı istihbaratçı Türker ve Arslan, Başbakan'ın evine/ofisine dinleme cihazı, Baykal ile MHP'lilerin evine kaset yerleştirme kumpasını aydınlatacak olan K.'yi tehdit ediyorlardı. Arslan, Ulusoy'un yardımcılığını da yapmıştı. SABAH'ın ulaştığı FETÖ'nün izleme ve dinleme suçları dosyası kapsamında şüpheliler, tanıklar, gizli tanıklar ve mağdurlarla görüşüldü. İfadesi alınan kişiler arasında 2011'de FETÖ'nün kaset operasyonu ile görevlerinden ayrılmak zorunda kalan MHP'liler de bulunuyor. Mağdur ve tanık olarak ifadesi alınan isimler şunlar: "Eski MHP milletvekilleri Deniz Bölükbaşı, Ümit Şafak, Cihan Paçacı, Mehmet Ekici, Nihat Ali Özcan, eski Bağımsız Milletvekili İhsan Barutçu, eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Metin Çobanoğlu, Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı Aydın Deliktaşlı, çilingir Ayhan Aktaş, sekreter İbrahim Özbay, işadamı Sadi Tarım, Batıkent'te ikamet eden Çayan Sağır, Batıkent'te ikamet eden Cüneyt Bayrak, Ankara Anahtarcılar Odası Başkanı Hasan Polat." DÖNEMİN İÇİŞLERİ BAKANI ATALAY'IN ODASINI DİNLEDİLER Dosyada yer alan bilgilere göre FETÖ, 2010'da dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın makam

SABAH tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat ubesi Diniimages.akparti.org.tr/upload/tbmmgrup/1haziranhaberler.pdf · üpheli Mehmet Baransu taraftarları kıkırtıcı açıklamalar

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SABAH tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat ubesi Diniimages.akparti.org.tr/upload/tbmmgrup/1haziranhaberler.pdf · üpheli Mehmet Baransu taraftarları kıkırtıcı açıklamalar

HABERLER 01/06/2017

AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ

SABAH

Kumpası gizlemek için çilingiri tehdit etmişler

FETÖ’nün, Deniz Baykal’a kaset kumpasını ifşa

edebilecek çilingir Hasan Usta’yı ve yanında çalışan

K. kod adlı gizli tanığı tehdit ettiği ortaya çıktı.

Tehditleri gerçekleştiren FETÖ’cü polisler Ertan

Arslan ve Özgür Türker…

FETÖ'nün Deniz Baykal'a kaset kumpasını ifşa

edebilecek çilingir Hasan Usta'yı ve onun yanında

çalışan K. kod adlı gizli tanığı tehdit ettiği ortaya

çıktı. SABAH'ın ulaştığı bilgilere göre Usta'yı ve gizli

tanığı tehdit eden FETÖ'cü polisler, başkomiser

Özgür Türker ve Ertan Arslan. Türker, FETÖ'nün

siyaseti dizayn eden çilingir timinin önemli

isimlerinden biri. Gizli tanık ifadesinde Türker'in

kendisini önce tehdit ettiğini sonra para teklif ettiği

anlattı. Bunun üzerine Türker 2014'te Ankara

İstihbarat'tan alınıp Van Çevik Kuvvet Şube

Müdürlüğü'ne gönderilince tehdit işini İstihbarat

Şube Müdürlüğü'nde 9 yıl beraber çalıştığı Arslan

aldı.

Arslan, daha önce Türker'in kullandığı istihbarat

şubesine ait araçla 4 Ocak günü gizli tanığın evinin

önünde görülünce olay polise ve savcılığa intikal

etti. Polis Arslan'ın yasadışı takibi ile ilgili tutanak

tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat Şubesi Dini

Motifli Terör Örgütleriyle Mücadele C Büro

Amirliği'nden Ankara Emniyet Müdürlüğü Eğitim

Şube Müdürlüğü Mermi Atış Büro Amirliği'ne

gönderildi. Türker'in Van'a gönderildiği dörnemde

Ankara İstihbarat Şubesi'nin başında ise görevden

alınan Emniyet Müdürü Cihangir Ulusoy vardı.

Ulusoy'un emrindeki koruyup kolladığı istihbaratçı

Türker ve Arslan, Başbakan'ın evine/ofisine dinleme

cihazı, Baykal ile MHP'lilerin evine kaset yerleştirme

kumpasını aydınlatacak olan K.'yi tehdit ediyorlardı.

Arslan, Ulusoy'un yardımcılığını da yapmıştı.

SABAH'ın ulaştığı FETÖ'nün izleme ve dinleme

suçları dosyası kapsamında şüpheliler, tanıklar,

gizli tanıklar ve mağdurlarla görüşüldü. İfadesi

alınan kişiler arasında 2011'de FETÖ'nün kaset

operasyonu ile görevlerinden ayrılmak zorunda

kalan MHP'liler de bulunuyor. Mağdur ve tanık

olarak ifadesi alınan isimler şunlar: "Eski MHP

milletvekilleri Deniz Bölükbaşı, Ümit Şafak, Cihan

Paçacı, Mehmet Ekici, Nihat Ali Özcan, eski

Bağımsız Milletvekili İhsan Barutçu, eski MHP

Genel Başkan Yardımcısı Metin Çobanoğlu,

Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı Aydın

Deliktaşlı, çilingir Ayhan Aktaş, sekreter İbrahim

Özbay, işadamı Sadi Tarım, Batıkent'te ikamet

eden Çayan Sağır, Batıkent'te ikamet eden

Cüneyt Bayrak, Ankara Anahtarcılar Odası

Başkanı Hasan Polat."

DÖNEMİN İÇİŞLERİ BAKANI ATALAY'IN

ODASINI DİNLEDİLER

Dosyada yer alan bilgilere göre FETÖ, 2010'da

dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın makam

Page 2: SABAH tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat ubesi Diniimages.akparti.org.tr/upload/tbmmgrup/1haziranhaberler.pdf · üpheli Mehmet Baransu taraftarları kıkırtıcı açıklamalar

HABERLER 01/06/2017

AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 2

odasını dinleyip ses kayıtlarını CD'lere yüklüyor

ve arşivine koyuyordu. Bu bilgi, Yiğit Uyar adlı

polisin dosya kapsamında verdiği ifade ile

ortaya çıktı. Uyar, 2010 başlarında kısım amiri

Özgür Türker'in kendisine ses CD'leri getirdiğini

ve bunları dinlediğinde kaydın o zamanki İçişleri

Bakanı Beşir Atalay'ın makamında yapıldığını

anladı. Türker'in olmadığı zamanlarda ise ses

kayıtlarını Ertan Arslan Uyar'a getirdi. Türker

daha sonra ise ses kayıtlarını SD kartlagetirmeye

başladı. Uyar, kayıtlardan Atalay'ın Gülen

örgütüne karşı olduğunu ve Atalay'ın vali

kaymakam, emniyet müdürlüğü ve istihbarat

daire başkanlığı gibi atamalarda Osman Güneş'e

isim vererek Gülen örgütünden olup

olmadıklaranı sorduğunu anlattı.

SABAH

Gezi kalkışması baştan sona FETÖ tezgâhı çıktı

Gezi kalkışmasını FETÖ'nün organize ettiği

dört yıl sonra tamamen açığa çıktı.

Savcılığın hazırladığı FETÖ iddianamesinde Gezi

olaylarını FETÖ'nün organize ettiği, sonrasında

gelen 17-25 Aralık ve MİT TIR'ları

operasyonlarının başarısız olması üzerine

örgütün 15 Temmuz'da darbeye kalkıştığı

kaydedildi. Olayların fitilini ateşleyen Gezi

Parkı'ndaki çadırların yakılması talimatını,

zabıtaya FETÖ'cü emniyet müdürü Ramazan

Emekli verdi. Gezi sürecinde, İstanbul Emniyet

Müdür Yardımcısı olarak görev yapan ve

orantısız güç uygulamakla suçlanan Mithat

Aynacı da 15 Temmuz darbe girişimi sırasında

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü işgale giden

darbecilerin tankı içinde askeri kamuflajlı

kıyafetle yakalandı. Gezi olayları sırasında

Eskişehir'de darp edilerek hayatını kaybeden

üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın

ölümüne ilişkin güvenlik kamera görüntülerini

FETÖ'cü istihbarat polis amirinin sildirdiği açığa

çıktı. Gezi olayları sırasında Güvenlik Şube

Müdürü olan Yunus Dolar 15 Temmuz sonrası

FETÖ ile ilişkisi nedeniyle KHK ile ihraç edildi.

ŞİKE KUMPASIYLA PROVA YAPILDI

FETÖ'nün Şike kumpasına dair iddianameye

göre; 12 Mayıs 2012'deki F.Bahçe-G. Saray maçı

sonrası olaylar çıkarıldı ve Gezi olaylarının

provası yapıldı. Hedef, kaos, iç kargaşayla

hükümeti devirmekti. Örgüt, Şike soruşturmasını

sanki hükümet yapmış gibi göstermeye çalıştı.

Şüpheli Mehmet Baransu taraftarları kışkırtıcı

açıklamalar yaptı. FETÖ elebaşısı da Gezi'deki

çapulculara destek verdi.

Page 3: SABAH tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat ubesi Diniimages.akparti.org.tr/upload/tbmmgrup/1haziranhaberler.pdf · üpheli Mehmet Baransu taraftarları kıkırtıcı açıklamalar

HABERLER 01/06/2017

AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 3

STAR

Bitirin şu tiyatroyu

15 Temmuz ihanetinin eli kanlı katilleri,

mahkemede tek tip savunma yaparak neredeyse

kendilerini kahraman ilan ediyorlar.Suçüstü

yakalananlar bile mağdurlarla alay eder gibi

inkarı seçiyor. Star, FETÖ karargahına dönen

koğuş gerçeklerini araştırdı:

15 Temmuz darbe girişimi davası sanıklarının neredeyse tamamı, onları suç üstü yapan ses ve görüntü kayıtlarına rağmen, terör örgütü FETÖ ve darbeyle bir ilgileri olmadığını savunmaya çalıştı. Hatta ‘mağdur edebiyatı’ yapmaya kalkıştılar. Gözaltı ve tutuklama sürecinde emniyet ve savcılıkta verdikleri ilk ifadelerde suçunu itiraf eden sanıklar, mahkemedeki savunmalarında ‘O ifadeleri ‘baskı-işkence altında verdiklerini’ öne sürdü. Duruşmaları takip eden mağdurlar ve avukatlarının izlenimleri ve FETÖ soruşturmalarına bakan emniyet istihbarat yetkililerine göre, 15 Temmuz darbe girişiminin sanıkları hala FETÖ talimatıyla hareket ediyor, mahkemeleri tartışmalı hale getirmeye çalışıyor. Organizasyonun temelinde, cezaevlerinde ‘ imzayla’ bir araya gelen 10’ar kişilik gruplar yer alıyor. Terör örgütü FETÖ, 15 temmuz öncesindeki örgüt üyesi-örgüt imamı ilişkisini cezaevlerinde de kurarak koğuşları adeta örgüt karargahına çevirmiş durumda.

TİYATRO SERGİLENİYOR İstanbul, Ankara, Marmaris ve İzmir’deki darbe girişiminin öne çıkan sembol davalarının sanıklarının, birbirinden habersiz gibi görünse de

neredeyse birbirinin kopya savunma vermeleri dikkat çekti. Sanıkların tamamı terör örgütü FETÖ ile bir ilgileri olmadığını hatta hayatlarının bu örgütle mücadeleyle geçtiğini, 15 Temmuz gecesi herhangi bir darbe girişimi içinde olmadıklarını hatta darbecileri engellemeye çalıştıklarını savundu. 15 Temmuz gecesi suç üstü yakalandıklarında tüm suçlarını itiraf eden sanık emniyet müdürü ve generaller, yargılama sürecinde o ifadelerin baskı ve işkence altında alındığı için gerçeği yansıtmadığını iddia edecek kadar ‘ tiyatro’ sergiledi.

AKLA ZiYAN YALANLAR Emniyet Müdürü Mithat Aynacı ve Albay Ahmet Özçetin’ in mahkemedeki sözleri, FETÖ’cü sanıkların geliştirdiği ortak savunma taktiklerinin özeti gibi. FETÖ’den aranırken 15 Temmuz gecesi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nü işgal etmeye çalışan tankın içinden çıkan eski emniyet Müdürü Mithat Aynacı, aynı zamanda örgütün haberleşme programı ByLock kullanıcısı. Halkın linç girişiminden son anda kurtarıldı ancak mahkemedeki ifadesinde

emniyet önündeki askerleri kışlalarına göndermeye çalıştığını ve bu nedenle halk tarafından alkışlandığını savundu. F-16’ lara ‘vur’ emrini veren ve daha önceki ifadesinde bunu kabul eden eski Hava Kuvvetleri Genel Sekreteri Albay Ahmet Özçetin FETÖ’nün TSK’daki hücre yapılanmasını da iddianameden öğrendiğini savundu. Telsiz konuşmalarında F16 pilotlarına ‘vur emri’ verdiği hatırlatılınca ‘Bana bu emir dikte ettirildi” yanıtını verdi.

5 MADDEDE ORTAK SAVUNMA FETÖ davasının sanığı general ve emniyet müdürleri, nasıl ortak savunma geliştiriyor? Uzmanlara göre;

TALİMAT ALIYORLAR Örgüt Türkiye’de tasfiye olma sürecinde ancak halen hakkında bir yasal işlem başlatılmamış örgüt üyeleri Pensilvanya’daki teröristbaşı Fetullah Gülen’ in talimatlarını uyguluyor.

OYUN SİTELERİNE DİKKAT Talimatlara ilişkin iletişim hem kuryelerle hem de internetteki oyun siteleri ve bazen de medya üzerinden yapılıyor. Türkiye’de mahkemelerdeki

Page 4: SABAH tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat ubesi Diniimages.akparti.org.tr/upload/tbmmgrup/1haziranhaberler.pdf · üpheli Mehmet Baransu taraftarları kıkırtıcı açıklamalar

HABERLER 01/06/2017

AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 4

sanık ifadeleriyle Avrupa basınında eş zamanlı çıkan benzer savunmalar da bunun bir göstergesi.

MİLİTAN AVUKATLAR Örgüt üyesi bazı avukatlar kutsal olan savunma hakkının ötesinde örgüt içi talimatları ileten kurye gibi faaliyet gösteriyor. FETÖ sanıklarının onlarca avukatın, ByLock kullanıcılığı ve örgüt üyeliği nedeniyle tutuklanması da bunun başka bir göstergesi.

KOŞULLAR YETERSİZ Koşulların yetersizliği nedeniyle cezaevlerinin FETÖ karargahlarına dönüşmesi. “Duruşumuz net. Suçlamaları kabul etmeyeceğiz. Sadakat testinden geçiyoruz” yazılı notlar, neredeyse tüm cezaevlerinde bulundu. ‘Örgütsel taktik’ geliştirmemesi için aynı koğuşlarda kalmaması teamülüne rağmen koğuşlar ‘FETÖ’nün etüt merkezlerine’ dönüştü.

MEVZUAT ÇARESİZ Mevzuatın çaresizliği. Ayrı koğuşlara konulan FETÖ sanıkları, yasanın kendilerine tanıdığı haktan yararlanarak imzayla 10 kişilik gruplar halinde haftada bir gün bir saatliğine bir araya gelebiliyor. Özellikle örgütün lideri konumundaki bu 10 kişilik gruplar, dışarıdan aldıkları talimatları hem birbirleriyle hem de koğuşlarındaki diğer FETÖ sanıklarıyla paylaşıyor.

Darbe davası sulandırılmak isteniyor Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Başsavcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, darbe girişiminde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi darbecilerin, ‘ yalan, ret ve inkar taktiğiyle’ mahkemeleri sulandırmaya çalıştıklarını belirterek, “Yeni ortaya koydukları senaryoyla ‘Görevdeki komutanların emir ve talimatlarıyla hareket ettik’ diyerek TSK’yı suçlayarak 15 Temmuz direnişini itibarsızlaştırmak istiyorlar. Darbe olayını bambaşka bir yöne çekme gayretindeler” dedi. Ankara’da görülen ‘çatı davası’ başta olmak üzere darbecilerle ilgili açılan davaları yakından takip eden Üçok, FETÖ’cülerin mahkemelerde sergiledikleri tavır ve yaptıkları savunmalar konusunda, pek çok davada darbenin bir numaralı sanığı olan Fetullah Gülen’ in 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra yabancı basına verdiği röportajlarında kullandığı ifadelerin ayrısı olduğunu aktardı. Üçok, şöyle konuştu: “Tez aynı.

Fetullah’ ın bu işle bir ilgisi yok. TSK içinde bir grubun yapmaya çalıştığı bir darbedir. Bunu da TSK’daki mevcut kadro ile ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Darbecilerin tavrı çok net. Mahkemeleri sulandırmaya çalışıyorlar. Olayın FETÖ’nün üzerinden alınıp başka mecralara çekilmeye çalışılan bir senaryonun uygulanmaya başlandığını düşünüyorum.”

AKŞAM

Mahrem Bankta 18 milyon TL

FETÖ’nün 40 yıllık emniyet arşivini SD kart

içerisinde teslim eden 'Garson' kod adını gizli

tanık, emniyet mahrem imamına her ay 200 bin

dolar ödendiğini söyledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü

Suçlar Bürosu Savcılığı’nca FETÖ’nün

‘emniyetteki mahrem yapılanmasına’ ilişkin ilk

iddianameyi tamamladı. Örgütün ‘mahrem

yapılanması’ na ilişkin Ankara’da Nisan ayında 81

ilde başlatılan operasyonlar kapsamında yakalanan

198 sanık hakkında iddianame düzenledi.

İddianameye göre, örgütün emniyetteki mahrem

yapılanmasına üst düzey görev üstlenen bir kişi 18

Nisan’da Ankara'da savcılığa başvurarak örgütün

mahrem imamlarıyla ilgili bilgi vermek istedi.

Örgütsel işleyiş ile örgüt mensuplarına ilişkin

birçok bilgiyi içerir 2 adet Micro SD kartı savcılığa

teslim eden bu mahrem imam tanık koruma

Page 5: SABAH tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat ubesi Diniimages.akparti.org.tr/upload/tbmmgrup/1haziranhaberler.pdf · üpheli Mehmet Baransu taraftarları kıkırtıcı açıklamalar

HABERLER 01/06/2017

AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 5

programına alınarak 'Garson' kod adı verildi. Gizli

tanık Garson, örgüte ilişkin şu bilgileri verdi:

Gülen'den talimat geldi

17-25 Aralık'tan sonra özellikle örgüt üyesi

polislerin örgütten kopmasıyla gelirlerde azalma

olmuştur. Gülen’ in talimatıyla yeni gelir elde

edebilmek için 1 kez her örgüt üyesinden çeyrek

altın, 2 defa kurban ve 1 defa da fitre alınarak 18

milyon TL toplandı. Bu para 15 Temmuz’a kadar

kullanıldı. 2015 yılının ilk çeyreğinde Türkiye

Emniyet imamı Hamza Sevinç’ in bilgisiyle 6

milyon Dolar sivil yapılanmadan destek olarak

alındı. Bu paranın 2,5 milyon doları ilk alındığında

Ercan Ayla adına açılan banka kasasında yaklaşık

bir yıl kadar kaldı. Paranın geri kalan kısmı ise

Nedim K., İrfanK., Nevzat Balkaya ve ismini

'Osman' olarak bildiğim esnaf tarafından yine

bankalardaki kiralık kasalarda saklandı. Bu paranın

3,5 milyon doları 2016 Ağustos ve 2017 Mart ayı

arasında kullanıldı.

En büyük pay Ankara'da

FETÖ emniyet organizasyonun 2,5 milyon dolar

parası bulunmaktadır. Bu paranın bir kısmı

Ankara'da Kemal Özkan isimli şahsa ait bir

bankanın kiralık kasasında bulunmaktadır. Bu

paranın diğer kısmı Kocaeli/Gölcük'te kiralık bir

banka kasasında bulunmaktadır. MİT'teki mahrem

yapı için Dr. Selman Bey'in maaşı ödenir.

Özel ofiste gizli kasalar

Türkiye Emniyet imamı mali sekreteri, Büyük

Bölge temsilcilikleri mali sekreterlerinden gelen

parayı toplayarak kasaya koyar. Bu para özel

tutulmuş bir ofisteki kasada saklanır. Bu paralarla

17-25 Aralık'ta ihraç olan polislerin maaşları,

Nokta dergisi, Aktif Haber sitesi, Uluslararası

Hukuk Derneği, için ödenen paralar ödenir.

İmamlar paraya boğulmuş

Garson kod adlı itirafçı Mahrem imamlara ödenen

maaşları da anlattı: Türkiye Emniyet imamı Kadir

kod adlı Temel Alsancak tarafından FETÖ'nün

diğer mahrem organizasyonları için verilmiş olan

ve Aralık 2016’dan beri dağıtılan paranın da bir

gider kaydı bulunuyor.

YENİ ŞAFAK

Kato yiğitlerini kaybettik

Türkiye dün Şırnak’tan gelen acı haberle

sarsıldı. Kato’da 100’e yakın mağaranın yerle

bir edildiği operasyonu yöneten ekibi taşıyan

helikopter düştü. Kazada Tümgeneral Aydoğan

Aydın ile 8 subay, 2 astsubay ve 2 uzman

çavuşun şehit oldu.

Dün akşam saatlerinde Şırnak’tan gelen bir kaza haberi Türkiye’yi yasa boğdu. Uludere ilçesine bağlı Şenoba beldesinde Cougar tipi helikopter düştü, 13 asker şehit oldu. Alınan bilgiye göre içerisinde 13 askerin bulunduğu AS 532 COUGAR tipi helikopter akşam

Page 6: SABAH tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat ubesi Diniimages.akparti.org.tr/upload/tbmmgrup/1haziranhaberler.pdf · üpheli Mehmet Baransu taraftarları kıkırtıcı açıklamalar

HABERLER 01/06/2017

AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 6

saatlerinde Şenoba Tugay Komutanlığından kalkış yaptı. Havalandıktan kısa bir bir süre sonra yüksek gerilim hatlarına takılan helikopter, saat 20.55’de düştü.

KATO’YU TEMİZLEYEN EKİP

Helikopterin içesinde bulanan 23. Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın, Albay Oğuzhan Küçükdemir, Albay Gökhan Peker, Yarbay Songül Yakut, Binbaşı Koray Onay, Yüzbaşı İlker Acar, Yüzbaşı Nuri Şener, Pilot Yüzbaşı Serhat Sığınak, Pilot Üsteğmen Aldülmüttalip Kesikbaş, Başçavuş Mehmet Erdoğan, Teknik Başçavuş Fevzi Kıral, Uzman Çavuş Zeki Koç ve Piyade Uzman Çavuş Hakan İncekal şehit oldu. Helikopterde bulunan komutanların Kato Dağı’nda 100 yakın mağaranın yerle bir edildiği terörle mücadele operasyonlarının yöneten ekip olduğu öğrenildi.

Darbeye karşı dik durmuştu

Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın, AK Parti Tokat Milletvekili ve Milli Savunma Komisyonu Başkanı Yusuf Beyazıt’ın yeğeni olduğu öğrenildi. Şehit Aydoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı dönemde Kayseri Komando Tugay Komutanlığı görevini yürütüyordu. Hain darbe girişimini Hakkari’de operasyonda iken haber alan Aydın’ın, Kayseri’deki komutanlığını yaptığı tugayı arayarak, “Kışladan bir tek er dahi dışarı çıkmayacak” emrini verdiği öğrenildi. Aydın darbeden sonraki YAŞ’ta da tümgeneralliğe terfi ettirilmişti. Ayrıca, Aydın’ın Kayseri’de görev yaptığı dönemde de hiç komutanlıkta durmadığı, Cizre, Diyarbakır (Sur) ve Nusaybin (Mardin) gibi terör örgütü PKK’nın hendek kalkışmasının yaşandığı bölgelerin temizlenmesinde aktif olarak görev yaptığı ifade edildi.

Zirveden Erdoğan’abilgi vermişti

Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın geçtiğimiz pazar günü Şırnak’a İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla terör operasyonlarının yürütüldüğü

Kato Dağı’na çıkmıştı. İçişleri Bakanı Soylu’nun telefonundan Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşerek operasyon hakkında bilgi vermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a terör örgütü PKK’nın yıllardır yığınak yaptığı bölgeye operasyon gerçekleştirdiklerini belirten Aydın şunları kaydetmişti: "Yığınak yapmışlar. İnşallah çok ciddi rakamlara ulaştık. Hakikaten terörle mücadele tarihinin erişemediği miktarda silah, mühimmat ve yaşam malzemesi bulundu. Ben zannediyorum değerlendirmem o dur ki önümüzdeki günlerde bu mağara sayılarında artış olacak. Yine bu bölgede teçhizatların bulunmuş olması Türkiye genelindeki terörle mücadeleye katkı sağlayacaktır. Buranın temizlenmesi emin olalım Ankara ve İstanbul’da terörün belinin kırılması adına da da etki yapacaktır. Biz bu kararlılıkta devam ediyoruz”

TÜRKİYE

Firari hainler için yolun sonu

‘Yurda dön’ çağrısına uymayan HDP’liler ile

FETÖ’cüler, her şeylerini kaybedecek.

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ve Van Milletvekili Tuğba Hezer’in milletvekilliklerinin düşürülmesine ilişkin Meclis süreci tamamlandığında, bu iki isimle ilgili Türk vatandaşlığından çıkarılmaları da gündeme gelecek.

Teröre destek verdikleri gerekçesiyle haklarında fezleke hazırlanan ve dokunulmazlıklarının kaldırılacağını anlayınca da yurt dışına kaçan

Page 7: SABAH tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat ubesi Diniimages.akparti.org.tr/upload/tbmmgrup/1haziranhaberler.pdf · üpheli Mehmet Baransu taraftarları kıkırtıcı açıklamalar

HABERLER 01/06/2017

AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 7

HDP’li Sarıyıldız ile Hezer için yolun sonu geldi. TBMM Başkanlık Divanının geçen hafta aldığı karar ile bu iki ismin milletvekilliğinin düşürülmesi ve maaşlarının kesilmesi süreci hızlanmıştı. Anayasa-Adalet Karma komisyonu Hezer ve Sarıyıldız’la ilgili hazırlayacakları raporları Meclis Genel Kuruluna gönderecek ve milletvekilliklerinin düşürülmesini talep edecek. Genel Kurul’da bu yönde karar alınırsa, Hezer ve Sarıyıldız’ın önce milletvekillikleri düşecek, aynı anda da kaçak oldukları dönemde ödenen maaşlar geri istenecek.

MAL VARLIKLARINA EL KONULACAK

Meclis’teki sürecin tamamlanması ile birlikte, Sarıyıldız ve Hezer’in Türk vatandaşlığından da çıkarılacakları öğrenildi. Özellikle Hezer’in milletvekilliği emekliliğini hak edeceği 7 Haziran’dan önce Meclis’te milletvekilliğinin düşürülmesi sürecinin hızla tamamlanması gündeme gelmişti. Ancak hükûmet kaynaklarından edinilen bilgilere göre, bu süre aşılsa bile Türk vatandaşlığından çıkarılacakları için hem Sarıyıldız’ın hem de Hezer’in vatandaşlıktan kaynaklanan tüm hakları son bulacak. Türkiye’deki mal varlıklarına el koyulması da gündeme gelecek.

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

Ocak ayında çıkarılan KHK ile yurt dışında bulunduğu halde bir soruşturma veya kovuşturma nedeniyle Türkiye’ye dönmesi istenen biri, resmi çağrı yapıldıktan sonra üç ay içinde dönmezse vatandaşlıktan çıkarılabileceği öngörülmüştü. KHK’daki bu hükme dayanarak, Sarıyıldız ve Hezer’in yargılandıkları mahkeme tarafından İçişleri Bakanlığına başvurarak, vatandaşlıklarının kaybettirilmesi başvurusu yapılacak. Bu başvurudan sonra kaçak milletvekillerine 3 ay içinde yurda dönmeleri çağrısı yapılacak. Bu sürede dönmeyenler Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığından çıkarılacaklar.

BİNLERCE FETÖ'CÜ DE ATILACAK

Haklarında yakalama kararı bulunmasına rağmen, mahkemelere gitmeyen veya teslim

olmayan 7 bin civarında da FETÖ’cünün bulunduğu belirtildi. Hükümet kaynakları, firari FETÖ’cüler için de vatandaşlıktan çıkarma sürecinin başlatılacağını dile getirdi. Kamuoyunun yakından tanığı firari FETÖ’cülerden bazıları şöyle: Şerif Ali Tekalan Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Hamdi Akın İpek, Mustafa Yeşil, Naci Tosun, Mustfa Özcan, Muammer Akkaş, Cevdet Türkyolu, Fikret Seçen, Celal Kara, Zekeriya Öz, Önder Aytaç, Tuncay Opçin, Adem Yavuz Arslan, Osman Hilmi (Kozanlı Ömer).

TAKVİM

Torpil patladı

Ayşe Deniz Karacagil, kırmızı fuları taktı. Gezi

provokasyonuna katıldı. “Simge kız” olarak

ekranlara taşındı. Ancak terörist olduğu

saptandı. PKK’da “Destan Yörük” adını aldı.

Karayılan’ın torpillisi çıkınca terör yuvası

Kandil karıştı... Rakka’da öldürülen

Karacagil’in PKK’daki kadın teröristlerin isyan

etmesi üzerine Suriye’ye gönderildiği anlaşıldı.

Ispartalı olan ve Antalya'da yaşayan Ayşe

Deniz Karacagil, Antalya'daki Gezi

eylemlerinde yer aldı. Katıldığı

saldırılar yüzünden polis tarafından

yakalanıp tutuklandı. 2 Ekim 2013'de hapse

yollandı. 127 gün cezaevinde kalan Karacagil,

daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere

serbest bırakıldı. Bunu fırsat bilen Karacagil,

Kandil'e kaçtı. Teröristbaşı Murat

Page 8: SABAH tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat ubesi Diniimages.akparti.org.tr/upload/tbmmgrup/1haziranhaberler.pdf · üpheli Mehmet Baransu taraftarları kıkırtıcı açıklamalar

HABERLER 01/06/2017

AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 8

Karayılan, "Kırmızı Fularlı Kızı" himayesine

aldı. Onu "Avrupa'dan sorumlu özel kalem

müdiresi" yaptı. Ardından teröristbaşı ile

danışmanı, "mutluluk pozları" verip aynı

fotoğraf karesinde yer aldı. Ancak Karacagil'in

diğer teröristlerden farklı muamele görmesi

Kandil'de bulunan kadın teröristlerin isyan

etmesine yol açtı. Kanlı terör örgütü PKK'nın

kadın yapılanması olan YJA-Star'a bağlı kadın

teröristler Güneydoğu'da devam eden

operasyonlarda öldürülünce, hain yuvası daha da

karıştı. Kadın teröristler, Karayılan'a karşı

ayaklandı. Kandil'deki Harun Kampı'nda

bulunan kadın teröristler,

teröristbaşı Karayılan'ın Ayşe Deniz Karacagil'i

kampta tutup iş yaptırmamasına kızdı!

Karayılan'a telsizden "Senin Destan Yörük

nerede Cemal (Murat Karayılan'ın kod adı)

müdür olmaya mı geldi?" "Senin için Destan

Yörük'ten başka kadının önemi yok mu?"

"Destan Yörük burayı İstiklal Caddesi mi

sanıyor?" diye bağırdı. Tepki üzerine "Destan

Yörük" kod adlı Ayşe Deniz Karacagil, terör

örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı olan

YPG'ye yollandı. YPG'de (Destan Temmuz)

kod adını alan Karacagil'in 3 gün önce

Rakka'da bir çatışmada

öldürüldüğü açıklandı.

YENİ ŞAFAK

MİT’ten darbeyi önleme plânı

Milli İstihbarat Teşkilatı, olası darbe

girişimlerinin önlenmesi için 7 aşamalı bir yol

haritası hazırladı. Devletin direnç refleksini

geliştirmek için hazırlanan çalışmada MİT’in,

TSK içerisindeki hizipleşmelere karşı da

faaliyet yürütmesinin önünün açılması talep

edildi. Raporda, kamu personelinin

yabancılarla temasının kayıt altına alınmasını

sağlayacak yasal düzenlemenin gerekliliği

vurgulandı.

93 yıllık tarihinde birçok defa cunta, darbe ve muhtıralarla sarsılan Türkiye’nin bu hain hadiselerden ilelebet korunmasına yönelik MİT, çarpıcı bir rapor hazırladı. MİT, devleti kılcal damarlarına kadar sarmayı hedefleyen FETÖ ve benzeri karanlık yapılanmaların 15 Temmuz gibi darbelere bir daha kalkışamaması için 7 maddelik rapor oluşturdu. Devletin direnç refleksini geliştirmek için hazırlanan çalışmada, MİT’in, TSK içerisindeki hizipleşmelere karşı faaliyet yürütmesinin önünün açılması talep edildi. MİT, kamu personellerinin yabancı ülke vatandaşlarıyla temaslarının kayıt altına alınmasını önerdi.

MİT’İN ‘DARBESAVAR’ RAPORU

MİT’in hazırladığı ve FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na sunduğu raporda darbelerin önlenmesine yönelik 7 aşamalı bir yol haritası yer aldı. Raporun “Bundan Sonra Her Türlü Darbe Girişiminin Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlere İlişkin Görüş, Talep (mevzuat, yetki, personel, eğitim, tesis vb) ve Öneriler” başlıklı bölümünde, cunta oluşumlarına

Page 9: SABAH tuttu. Arslan, 19 Ocak'ta İstihbarat ubesi Diniimages.akparti.org.tr/upload/tbmmgrup/1haziranhaberler.pdf · üpheli Mehmet Baransu taraftarları kıkırtıcı açıklamalar

HABERLER 01/06/2017

AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 9

yönelik alınması gereken tedbirler yer alıyor. 7 maddelik rapordaki en dikkat çekici talep, MİT’in TSK içerisinde istihbarat faaliyetinde bulunmasını önleyen yönetmeliğin değiştirilmesi yönünde. Mevcut “MY 114-1 (c) TSK İstihbarata Karşı koyma, Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği Yönergesi”ndeki talimat gereği MİT, TSK içerisindeki hizipleşmeleri takip edemiyor. Söz konusu talep, raporda, “MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, TSK içinde istihbarat toplamasına izin vermeyen yönetmeliğin değiştirilmesinde veya MİT Müsteşarlığı’ndaki gibi TSK ve EGM bünyesinde de personeli denetleyecek Kontraspiyonaj faaliyetleri açısından tetkik edecek bir ‘İç Güvenlik Birimi’ teşkil edilmesinde fayda mütalaa edilmektedir” ifadeleriyle yer aldı.

YABANCILARLA İLİŞKİLER...

Raporun bir diğer bölümünde “Stratejik öneme sahip kamu kurum ve kuruluşlarında ‘İstihbarata Karşı Koyma’ bilincinin artırılmasına yönelik tedbirlerin artırılması” gerektiğine vurgu yapıldı. MİT’in önerileri arasında kamu personellerinin yabancılarla kurdukları temasların kayıt altına alınması gerektiği şu ifadelerle yer aldı: “Devlet memurlarının yabancılarla ilişkilerinin/temaslarının kayıt altına alınmasına yönelik yasak düzenlemeye gidilmesinde fayda mütalaa edilmektedir.”

STRATEJİK KURUMLARDA GÜVENLİK

FETÖ benzeri illegal yapılanmaların ülke yönetimini ele geçirmek için öncelikli hedeflerinin stratejik nitelikteki kurumlara sızmak olduğuna vurgu yapılan MİT raporunda, “Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Adalet Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü başta olmak üzere kritik önemi haiz kurum ve kuruluşların personeliyle ilgili güvenlik tahkikatlarının titizlikle sürdürülmesi” önerisinde bulunuldu.

KADROLAŞMANIN PANZEHİRİ

MİT’in darbe önleyici önerileri arasında “Güvenlik birimleri içerisindeki olası hareketliliğin tespiti amacıyla kontrol

mekanizmalarının güçlendirilmesi” de bulunuyor. Devlet mekanizmalarında kadrolaşma sorununa karşılık MİT, “Kadrolaşmayı hedefleyen yapılanma/grup/zümrelerin bu tarz girişimlerine karşı müteyakkız olunması ve kamu kurumlarına personel seçme ve yerleştirme aşamasında liyakat esaslarına riayet edilmesine özen gösterilmesi” gerektiğine vurgu yaptı. MİT’in ‘darbesavar’ raporunda, “Devlet güvenliği açısından önem arz eden kurum/kuruluşların bünyesindeki personelin güvenilirliğinin kontrolü açısından iç güvenlik birimleri oluşturulması” talep edildi.

7 maddelik reçete

- MİT’in 15 Temmuz benzeri hain kalkışmaların bir daha yaşanmaması için hazırladığı çarpıcı rapordaki hayati talepler şöyle:

- MİT ve Emniyet’in, TSK içinde istihbarat toplamasına izin vermeyen yönetmelik değiştirilmeli

- Devlet memurlarının yabancılarla temaslarının kayıt altına alınması için yasal düzenleme yapılmalı

- Cumhurbaşkanlığı, TSK, EGM gibi stratejik nitelikteki kurumlarda güvenlik soruşturmaları titizlikle sürmeli

- Stratejik kurumlarda ‘İstihbarata Karşı Koyma’ bilinci artırılmalı

- Devlette kadrolaşmayı hedefleyen yapılanmalara karşı personel seçiminde liyakat esas alınmalı

- Güvenlik birimlerindeki olası hareketliliğin tespiti için kontrol mekanizmaları güçlendirilmeli

- Kritik kurumlardaki personelin güvenilirliğinin kontrolü için iç güvenlik birimleri oluşturulmalı