Upload
others
View
22
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
SAĞLIK VE D EN İZ TU R İZM İ AÇISINDAN EGE RÖLGESİ K IYI KUŞAĞI İK LİM K O ŞU LLAR IN IN İN CELENM ESİ*
Prof.Dr. MUSTAFA ÖZGÜREL** Doç. Dr. ASAF KOÇMAN***
ÖZET
Doğal çekicilik, kültür ve tarih zenginliği ile iklim olanakları herhangi bir çevrenin turizm potansiyellerini oluşturan başlıca kaynaklardır. Bunlardan iklim, doğal bir güç ve turizmin tükenmez kaynağı olarak süreklilik gösterir. Son yıllarda giderek artan bir istekle, ülkemizin özellikle kıyı bölgelerinde turizm hareketlerinin yoğunlaştığını görüyoruz. Ege bölgesi kıyıları da bu hareketlerden payını fazlası ile alan yerler arasındadır. Bu kıyı kuşağında, denizin ve daha etkili olarak iklim koşullarının insan sağlığı ve turizm üzerindeki etkilerinin araştırılması, bunların rekreasyonal amaçlarla kullanım değerlerini artıracaktır.
Bilindiği gibi; Turizm etkinlikleri, zaman bakımından hemen her yerde yılın belirli bir dönemine, o da genel olarak yaz dönemine bağlı kalan bir özellik gösterir. Yaptığımız tesbitlere göre, Ege bölgesi kıyı kuşağında iklimden yararlanma olanakları, yıl içinde, Edremit körfezi kıyılarından başlayarak güneye doğru gidildikçe artmaktadır. Örneğin, deniz kürleri için en uygun su sıcaklıkları 22-25 °C olarak alınırsa, bu süre Ayvalık’ ta ortalama 114 gün (28 Mayıs - 18 Eylül arasında), İzm ir’de 136 gün (27 Mayıs - 9 Ekim arasında) ve Marmaris’ te 131 gün (18 Haziran - 26 Ekim arasında)’dür. Öte yandan; kıyı kuşağında hava sıcaklıkları, oransal nem ve rüzgar özellikleri de sağlık ve deniz turizmi bakımından elverişli olanaklar sunmaktadır. İnsanın kendini rahat hissedebileceği eşik değerlere göre (17-24.9°C) Ege kıyı kuşağının Edremit, Dikili, İzmir, Kuşadası, Bodrum ve Marmaris gibi turizmin etkin olduğu yörelerinde bu süre en az 101 gün (Marmaris) ve en çok 158 gün (Kuşadası) arasında değişmektedir. Yine söz konusu yörelerde, insan sağlığı açısından önem taşıyan temiz hava ve deniz suyunun yenilenmesi hafif rüzgarlarla ve kıyı meltemleri ile doğal olarak sürekli sağlanmakta ve % 70’ten az oransal nem de
* ITÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü'nün “ İkinci Ulusal Meteoroloji Kongresi (20-23 Mart 1991)’nde bildiri olarak sunulmuştur.
** Ege Üniversitesi, Ziraat Fak. Kültürteknik Bölümü, İzmir*** Ege Üniversitesi, Edebiyat Fak. Coğrafya Bölümü, İzmir
84 M. ÖZGÜREL - A. KOÇMAN
rahatlatıcı bir ortam vermektedir. Sonuç olarak, Ege bölgesi kıyı kuşağında iklimin sağlık ve turizm etkinlikleri açısından çok olumlu koşullar gösterdiği söylenebilir.
ABSTRACT
Cultural and historical richness and convenient climatic conditions are the main resources in treating the touristic potentials o f any environment. Among them, climate is a natural power and shows a continous and inexhaustible source o f tourism. In recent years we observe a steady concentration o f the touristic activities in the coastal regions o f our country. The coastal areas o f the Aegean Region, among the places, take their share from these activities. In this coanstal area the climatical conditions, especially their affects on human health and tourism, will increase the usage for recreational purposes.
As it is known, touristic activities show a charesteristic which depend on a spesific period such as summer period. Based on our observations the possibilities o f the benefit from the climate in the the coastal zone o f the Aegean Region increase starting from Edremir gulf toward south. For exemple, the most suitable sea water temperature for sea treatment are taken as 22-25 °C the curing period will be 114 days (28 May-18 September) in Ayvalık, 136 days in Izmir (27 May-9 October) and 143 days (27 June-16 November) in Bodrum on the average.
On the other hand, the air temperature, relative humidity and wind cha- recteristics in the coastal zone offer suitable possibilities in terms o f health and marine tourism. According to the tresholt values in which man feels himself confortable (16, 7-24, 7 °C) this period varies minimum 114 days (Edremit) maximum 159 days (Kuşadası) among Edremit, Dikili, Izmir, Kuşadası, Bodrum and Marmaris where tourism are very effective. Beside in this mentioned places the clean air and the sea water which are important in terms of human health is provided by soft winds and coastal breezes in a natural way and the relative humidity under 70 % makes a confortable environment. As a result based on these determinations in the coastal zone o f Aegean Region climate appears to show very important opportunities in terms o f health and touristic activities.
GİRİŞ
Ege bölgesi, batıda geniş bir kıyı kuşağı ile Ege denizine açılır. Bölgenin, kuzeyde Baba burnundan başlayan kıyıları, güneyde Marmaris körfezine kadar devam eder. Burada kıyılar, her şeyden önce oluşum, yapı ve yerşekilleri- nin özelliklerine bağlı olarak Türkiye’ nin öteki kıyılarından farklıdır. Ege kıyıları çok karmaşık bir tektonik tarihçeye sahip olup oluşumları erken Ku-
SAĞLIK VE DENİZ TURİZM İ AÇISINDAN EGE RÖLGESİ 85
aterner’deki çökme hareketlerine ve Batı Anadolu’ nun yükselmesine bağlanmaktadır. Kıyılara doğru dik bir şekilde uzanan dağların arasında, genelde doğu-batı doğrultulu çukur ovalar yer almıştır. Yerşekillerinin bu durumu, Ege kıyılarının daha çeşitli ve çok girintili çıkıntılı nitelikte oluşmasına neden olmuştur. Çeşitli büyüklükte koy ve körfezlerle, arada kalan ve kıyılara doğru dik bir şekilde uzanan dağlık, kayalık burunların nöbetleştiği kıyı şeridi boyunca bazen büyük, bazen küçük delta ovaları ya da alçak plaj alanları yer alır (Şekil:l). Kıyıların şekillenmesinde Kuaterner’den Holosen’e kadar süren seviye değişmeleri etkili rol oynamış (Erol, 1988 ve 1989) ve hâlâ bazı büyük akarsuların ilerleyen delta alüvyonları Ege’ nin açık denizde kalan şelf bölümlerini kaplamıştır. Bazı küçük koyların gerisindeki drenaj sistemleri, sediment sağlayacak güçte olmadıkları için, dar ve alçak plaj alanları oluşturmuşlardır.
Ege bölgesi kıyı kuşağının doğal özellikleri prehistorik çağdan beri insanları etkilemiştir. Geçmişte olduğu gibi, bugün de kıyı kuşağının doğal niteliği hâlâ baskındır. Kıyı özellikleri ve hüküm süren iklim koşulları göz önünde tutulursa, burada yaşama ortamında (ekolojik ortam) bir birliğin mevcut olduğu anlaşılır. Söz konusu kıyı kuşağı boyunca, ortak bir özellik olarak, yıl içinde Mayıs’ tan Ekim’e kadar süren yağışsız, sıcak ve bol güneşli bir dönem mevcuttur. Buna karşılık, Kasım’dan Nisan’a kadar olan dönem serin-ılık geçer ve düşen yağışlar nedeniyle kuraklık çekilmez. Bütünüyle Ege havzasında, çeşitli çevrelerden gelen hava kütleleri ve bunlara bağlı cephe sistemleri burada yağış, sıcaklık ve rüzgar rejimlerini belirler. Özetle, inceleme konusu olan Ege bölgesi kıyı kuşağının iklim özellikleri Akdeniz makroklima sınırları içinde gelişmiştir. Bununla birlikte, coğrafi konum, Ege denizinin etkisi ve kıyı ardındaki yerşekilleri (reilef düzeni) iklim koşullarına yerel olarak belirli bazı özellikler (lokal klima) kazandırmıştır. Bu özelliklere bağlı olarak, tarihte kıyı kuşağı boyunca başta yerleşim düzeni olmak üzere, ekonomik (tarım, ticaret ve denizcilik), kültürel (sanat ve mimarî) ve fonksiyonel gelişmeler ya da değişmeler meydana gelmiştir. Anadolu’nun Ege kıyı kuşağındaki doğal çevre olanakları, tarihin erken çağlarında bile insanları kendine çekmiş ve burada ileri uygarlıklar kurulmuştur. Nitekim, Ege denizi kıyısında Helenistik ve Roma kentleri kurulmuş, ileri bir kent yaşamının başlangıcı burada ortaya çıkmıştır. Edremit ovasında Adramyttion (Ören), Bakırçay deltası kenarında Elaia, Gediz deltasında Leukai, İzmir körfezinin doğu kenarında Smyrna (bugünkü Bayraklı) Urla yakınlarında Clazomenai, Sefirihisar yakınında Teos, Selçuk yakınında Ephesos, Büyük Menderes nehri ağzında Priene, Miletos, Bodrum’da Halicarnassos, Datça yarımadasında Knidos eski kıyı kentlerinin en güzel örneklerini oluşturur (Şekil: 2). Bugün, kalıntıları ile varlığını kanıtlayan bu kentlerin kuruluş, gelişme ve önem kazanmalarında, hiç kuşkusuz, doğal çev-
86 M. ÖZGUREL - A. KOÇMAN
Ş E K İ L : I - E GE BÖ L GESİ KIYI K U Ş A Ğ I V E H İ N T E R L A N D I
P lotolor v t ojın ım yüzeyleri
Ovolor
' DEMİR«
• A K H İS A F
lE N EM Effj
7ALASEHİF
NAZİLLİ
, SARAYKÖY'
> MİLAS-
Güllük kör'
M A R M A R A BÖLGESİ •, İÇ A N A DOLU
j B Ö LG E Sİb o d r u m :
MARMARİ!
E G E
B Ö L Ü M U j
A K D E N İ Z BÖLGESİ
İ
SAĞLIK VE DENİZ TURİZMİ AÇISINDAN EGE BÖLGESİ 87
re etkenlerinin rolü büyük olmuştur. Örneğin, iklim koşullarının elverişli olması ve akarsu ağızlarındaki verimli delta ovaları çeşitli tarım kültürüne uygun ortam sağlamıştır. Tarım ve Ticaretin özendirdiği denizciliğe bağlı olarak gelişen Ege kıyı kentleri, gemilerin güvenle barındığı koy ve körfezler çevresinde kurulmuşlardır (Kayan, 1988). Ancak, antik kentlerin gelişimi sınırsız olmamış, insanların doğal çevre üzerindeki baskıları bu kez olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Tarım alanları, ovalardan yamaçlara doğru genişletilmiş, açılan ormanların yerinde zeytinlikler, bağlar tesis edilmiştir. Zeytin yağı ve şarap üretimi seramik sanatının gelişmesine neden olmuş, seramik yapımında odun yakılması bitki örtüsünün tahrip edilmesinde önemli rol oynamıştır. İklim, doğal bitki örtüsü ve toprak arasında duyarlı bir dengenin bulunduğu bu çevrelerde erozyon bir tehlike olarak belirmiştir. Erozyon sonucunda taşınan topraklar koy ve körfezleri doldurmuştur. Doğal çevrenin değişen özellikleriyle birlikte antik kentler gerilemiş ve önemini yitirmiştir. Gerçi bu gerilmede bölgede yaşanan siyasi ve sosyal olayların da (istilâ, savaş ve göçler) rolü olmuştur. Ege bölgesi kıyı kuşağı, konumu ve doğal çevre özellikleri nedeniyle her çağda ilgi çeken bir alan olmuştur. Bugün için, sosyo-kültürel koşullar değişmiş olmakla birlikte, Ege kıyı kuşağının doğal çevre özellikleri hâlâ baskındır. Geçmişten gelen kültür ve tarih zenginliği yanında, doğal çekicilik ve iklim olanakları ve kıyı kuşağına bir potansiyel kazandırmıştır. Son yıllarda giderek artan bir istekle, ülkemizin bu kıyı kesiminde turizm hareketlerinin yoğunlaştığını görüyoruz. Gerçekten, Ege bölgemizin kıyı kuşağı yeni bir görünüm kazanmış ve kullanım açısından değişik fonksiyonlar yüklenmiştir. Baba burnundan başlayarak Dalaman ırmağı ağzına kadar devam eden ve 2593 km uzunluğunda bir kıyı kuşağına sahip olan Ege bölgesinde, denize bağlı turizm hareketleri önem kazanmış bulunmaktadır. Bölgenin kıyılarında, özellikle 1970’ li yıllardan bu yana turizm tesisleri (otel, motel ve kampingler), tatil köyleri ve ikinci konutlar (yazlık evler) yapımı hızla artmış, bölge ekonomisinde belirgin bir canlılık yaşanmaya başlamıştır. Burada turizmi özendiren veya kolaylaştıran konuların başında doğal çevre özellikleri gelmektedir. Ege kıyısının sayısız koy ve körfezleri önünde pırıl pırıl ışıldayan ve hafif rüzgârlarla suları sürekli yenilenen deniz, yılın uzun bir dönemini kapsayan yağışsız, bol güneşli hava, yer yer kıyılara kadar inen zeytin ve çam ağaçları turizm arzusunun doğal kaynaklarını oluşturmaktadır.
Kıyı kuşağının yeni yüklendiği fonksiyonlar arasında turizmle ilgili olarak iklim özelliklerini incelemeye geçmeden önce burada önemle belirtilmesi gereken bir husus vardır. Turizm, çağımızda yaşam düzeyinin yükselmesine bağlı olarak değişen ve etkilenen yaşam biçiminin ihtiyaçlarını karşılayan bir aktivitedir. Çünkü, çağın insanı, sanayileşme ve hızlı kentleşme sonucu ortaya çıkan ve sağlığı bozan, işgücü verimini azaltan bir yaşam ortamı içine itil-
SAĞLIK VE DENİZ TURİZM İ AÇISINDAN EGE RÖLGESİ 89
miştir (Berksan, 1983). İnsan sağlığını tehdit eden ve sinirsel yorgunlukları artıran ortam koşullarından uzaklaşmak ve moral toplamak amacıyla deniz ve iklim olanaklarından yararlanma yolları açılmıştır. Başka bir anlatımla, sağlıklı yaşamak ve verimli çalışmak için insan bozulan bütünlüğüne kavuşmak ihtiyacındadır. Bu ihtiyacın giderilmesi, bir ölçüde sağlıklı iklimde bulunma ve deniz suyu ve havasının sağlık etkilerinden yararlanma ile mümkündür. Serbest deniz banyosu ve uygun deniz iklimi, sinirsel ve bünyesel yorgunluklar ile kasları güçlendirme ve solunum yolu rahatsızlıkları üzerinde olumlu etkiler yapar (Ülker, 1988).
Bu kısa açıklamadan anlaşılacağı gibi; iklim, turizm üzerine etki eden temel faktörlerden biridir. Bölgesel planlama çerçevesinde, kıyı alanları turizme açılırken önce doğal çevre unsurlarının analizi ile birlikte iklimin ne derece uygun olduğunun saptanması gerekir. Bilindiği gibi, iklim doğal bir güç ve turizmin tükenmez kaynağı olarak süreklilik gösterir. Ege bölgesi kıyı kuşağında, denizin ve daha etkili olarak iklim koşullarının insan sağlığı ve turizm üzerindeki etkilerinin araştırılması, buraların rekreasyonel amaçlarla kullanım değerlerini artıracaktır. Bu inceleme de, özellikle vurgulanmak istenen hususlar bunlar olacaktır.
SAĞLIK VE TURİZM AÇISINDAN İKLİM VERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Bilindiği gibi, turizm etkinlikleri zaman bakımından hemen her yerde yılın belirli bir dönemine, o da genellikle yaz dönemine bağlı kalır (Olalı, 1968). Bu dönemin uzunluğu da bölgede hüküm süren iklim koşullarına göre değişir. Yaptığımız belirlemeler çerçevesinde, Ege bölgesi kıyı kuşağında turizm sezonunun yıl içindeki süresi, Edremit körfezi kıyılarından başlayarak güneye doğru gidildikçe artmakta ve zaman bakımından değişmektedir. Ancak, yoğun bir yaz sezonuna bağlı kalmakdan turizm etkinlikleri süresinin saptanması için iklim koşullarının incelenmesi ve bu konudaki olanakların araştırılması gerekir. Hiç kuşkusuz, bu bildirinin dar çerçevesi içinde, turizm aktiviteleri- ni etkileyen tüm iklim özelliklerinin ve olaylarının incelenmesi mümkün değildir. Bu nedenle, Ege bölgesi kıyı kuşağında iklim-turizm ilişkileri çerçevesinde yalnız sağlık ve deniz turizmini etkileyen sıcaklık, nem, yağış ve rüzgâr unsurları üzerinde duracağız. Çünkü, tıp iklimi (klimatherapie) uzmanlarının belirlediği kurallara göre, insan sağlığı açısından sıcaklık, oransal nem, güneşlenme süresi ve rüzgar gibi iklim unsurlarının öngörülen eşik değerleri içinde bulunması ve olumluluk göstermesi gerekir (Ülker, 1988). in sanın günlük yaşamında kendini rahat hissettiği ve “ rahatlık bölgesi” olarak tanımlanan aralıklar (dönemler) iklim unsurlarının kombine etkilerini yansıtır. Bu etkilerle ilgili olarak, araştırıcılar birtakım eşik dğerler belirlemişler
dir. Örneğin, Türkiye geneli için insanın kendini rahat hissedebileceği effektif sıcaklık değerleri 16,7-24,7 °C olarak hesaplanmış (Sungur, 1980) ve en uygun sıcaklık değerleri Gaffney’e dayanarak Hobbs’a göre 17-24, 9 °C olarak kabul edilmiştir (Hobbs, 1980). H afif bir rüzgar (6 m/sn den az) ve % 30-70 oransal nem ile birlikte Ege bölgesi kıyı kuşağında en uygun eşik değerlere göre effektif sıcaklık süresinin saptanmasına çalışılmıştır (Çizelge: 1 ve Şekil: 3).
Ege bölgesi kıyı kuşağında bulunan meteoroloji istasyonlarının verilerine göre, yıllık ortalama sıcaklıklar 15,7 °C (Edremit) ilâ 18,4 °C (Marmaris) arasında değişmekte ve yıllık amplitüd değerleri hiçbir istasyonda 20 °C ’ nin üzerine çıkmamaktadır. En yüksek amplitüd değeri Edremit’ te 19,5 °C, en düşük amplitüd değeri ise Kuşadası'nda 15,1 °C olarak saptanmaktadır, ki bu değerler denizin etkilerini kanıtlar ve sıcaklığın kış mevsiminde fazla düşmediğini gösterir. Gerçekten, tüm istasyonlarda aylık ortalama sıcaklığın 6,2 °C (Ocak: Edremit) ilâ 27,7 °C (Temmuz; Marmaris) arasında değiştiği görülür. Bu değerlere göre, kıyı kuşağı boyunca nispeten yüksek yaz sıcaklıklarının mevcut olduğu, buna karşılık kışların ılık geçtiği anlaşılır. Sıcaklık Mayıs ayı içinde 20 °C ’yi aşmakta, Temmuz ya da Ağustos ortalama maksimumundan sonra günlük ortalamalarda azalma (düşüş) görülmekle birlikte Eylül sonu hatta Ekim ayı ortalarına kadar sıcaklık değerleri 20 °C ’ nin üstünde kalmaktadır. Denizin ve tropikal kökenli hava kütlelerinin etkileri birlikte düşünülürse, Ege kıyı kuşağında yılın dört-beş ayında ortalama sıcaklığın 20 °C ’ nin üstünde kaldığı bir termik rejim tipinin (Akdeniz termik rejimi) etkin olduğu sonucuna varılabilir.
Egemen olan termik rejim tipinin sınırları içinde en uygun eşik değerlere göre (17-24, 9 °C) effektif sıcaklık süresi en az Marmaris’ te 101 gün, en çok Kuşadası’ nda 158 gündür (Çizelge: 1). Çizelgede görüldüğü gibi, bu süre yılın % 27,7 ilâ % 43 ,3 ’ünü kapsamakta, Kuşadası’ nda kesintisiz bir dönem şeklinde sürmekle birlikte öteki yerlerde süreleri farklı iki ayrı dönem olarak ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte 17,0 °C alt eşik değerinin altında kalan sıcaklıkların yıl içinde pek düşmediği, kış aylarında bile yüksek kaldığı saptanmaktadır (Şekil: 3). Şekil: 3 incelenirse görülür ki; Ege bölgesi kıyılarında kuzeyden güneye doğru yıl serin-ılık-sıcak veya ılık-sıcak olmak üzere iki, üç döneme ayrılabilir. Başka bir anlatımla, en soğuk aylarda bile günlük ortalama sıcaklıklar, aylık ortalama değerlere yakın ve genel olarak 7-8 °C ’nin üzerinde değerler gösterir. Kıyı kuşağında sıcaklığı yüksek tutan ve değişmeleri azaltan denizselliğin etkisi ile birlikte güneşlenme süresi ve şiddetinin de rolü vardır. Yani ısınma, dolayısiyle termik özellikler, güneşlenme süreleri ve güneş ışınlarının deklinasyonu ile esas etken durumunda olan hava kütlelerinin etkilerine bağlıdır. Kılıç (1980) ve Penman (Gürel, 1975’ten) bağıntıları ile yaptığımız hesaplara göre, Ege kıyı kuşağı radyasyon özellikleri bakımından alı-
90 M. ÖZGÜREL - A. KOÇMAN
SAĞLIK VE DENİZ TURİZM İ AÇISINDAN EGE BÖLGESİ 91
HS-40)
rHMH
rHM«OH00
3CD
d W H3 h d o s ® ■
m > C 1
^ t - r—h r -
cr> **>NO • r-i vi> 1
90
52
,0
20
3
55
,6
22
3
61
,0
VO CTN CM » CM rH
VO
¿ 5 %
O*e cd t> «-< u • t i u
a ı
(4•
o> e-« >co §Hm 3rH .O
Î 8
1
tmH 8>» -Ha M
* W.CM CM
CM
101H BS -H «0 Jüi X W
\JD r-t r-<
m ar i H
0101 <D* ^
o\
1m eH H i*, O» CD İD * ^ C y rH
CM
M 1 H 0) rH
fi, e
a ^• ON
rH
. « d H « rH 01 (0 •H55ON O CM rH
•rt0T İ
301 o ►» d «0 X3
N
8O
Hm h
q h v i rt 3 >> wO m ® m
OT t» O
1■<#- CMrH •H <
nON •>oo
CM
vD r^ı r~\ •
CT> *H ON
r -CM
m oo o •rH C0
CM
^ O fNrH VD
• U+> X3 b f>0
° * h0 «O T300CM -V1 Tl
CM W> cm W B
aşl
am
a
ve
so
nb
ulm
a
Ta
r.
1
101 rH H>» rH
5 £■on ooCM rH
di ıH
•r-i r^i N r-* *8 >» 32 WCM 00
i,H R >> H CD M S W
1dS ^^ nN rHco >> W M
Oı-4 CM
dg
'r-i aN xico ü uj tar— cr>CM
dE
aN r t C0 >5x wCO VD rH CM
De
niz
b
an
yos
u
için
h
ava
s
ıca
klı
ğı
(20
-28
C
)
HW H
Ö H Ö 3 >» CD O «3 ® M
OT > O
O v£> r'N • H l/>
ı*\
t -r\*h a>
CM CM r-\ •> rH VO
cm cr>ıH CD
ır\ cm OJ«H ’ i'
n
COU> •> rH r>
ITN tT* ITN • rH CM
Ba
şla
ma
v
e
So
nb
ulm
a
Ta
rih
ler
i
I
0) H H : 3 >*» rH C0 î>»a wcm oorvj OJ
Ah> , r-4«D >»¡S w
00 C0 rH CM
1W •-<h : 3>> Mco >> a m
O CD CM CM
¿1h a>» •»■!a m
r— mrH
I01 rH H>> »Hco >■>2 W
-»f-CM CM
101H B>> -n (0S WON f*"N
rH
101h a
? 3S M
t*- 00 rH rH
iwsQ
M O
« - 3 SMOT
1C*4
t i ° osPm rH
W
H HrH G r-s
Î S 2X O
Ov/n
CM
rNkDr~\
r>
o>CM
ONCMr«.
r -r -CM
m e hH «B M
r-4 r-< Ü H r-4 D .:3 H O O <• >* OT
®CMH
**
H
f°Vr>H
5rH
coır\rH
OCMrH
rHOrH
asU385aMM
rH d •»
:3 HO >>
(0
05ır> C0u>
ONır» VO
QM1*4
m
Ot~-
CMIT\
İ4 V 0> 6h
co • 8 S<• rH
3rr>» X» oj d m o
OT
w0■** H01 t-1
>& w •< •
• 00 CM rHCM
01o*> fitr> -Hr1 M >fö W• (M
vO CM CM
0»0 4301 0
¿ İ M «* WrH CO CM »H
010 4»01 El
>â J5C U)
cr» O cm en
1 BH H oı
rH ta >» «
to • • l/>
t>- *H
1rH0
rH -Hf>> _vs
(d UJ
ON O r n
a55
8M
H
.1 3O >»
co
O VX>IT\
r -
OITN
ON
um
« ** >
i l m 3rHrr*. rl
5 S
1 N01 d H B :>> BR) 0>asir»
ı dco
d ^ CO f» 01 N •H C0a rejCT» r<"\ CM CM
IN
d J(D U m U
■ri V Z fHO CM
rH
dco
ti t* CO -H 0) N
CDa iu co oCM <-«
•«
d«D01•«H
Of'N
dA G(D "H m n
•H CO 3 3j
rHCM rH
1 dd w co t«01 -rt
•H N S5 CD
• Uî ır> • CM CM
rH
*o>♦OT*<r-»OT•M
e*
QH
a
-<s*<
ta
a•MQ
ai3M•M
Men
s<eU *
1«oCQ
OTa
iâ Çİ
ZELG
S :
1- Eg
e bö
lges
i kı
yı
kuşa
ğınd
a in
sanı
n ke
ndin
i ra
hat
hiss
edeb
ilec
eği
effe
ktif
sı
cakl
ık
değe
rler
i ve
deni
z ba
nyos
u iç
in
uygu
n ha
va
ve su
sıca
klık
ları
ile
eş
ik
değe
rler
e ge
re
gün
sayı
sı
ve yı
llık
or
anla
rı.
SAĞLIK VE DENİZ TURİZM İ AÇISINDAN EGE BÖLGESİ 93
nan ısının, verilen ısıdan fazla olduğu, yani termik bilançonun her yerde pozitif değerler gösterdiği belirlenmiştir. Bu konu için Edremit, İzmir, Kuşadası ve Marmaris istasyonları örnek olarak alınmış ve karşılaştırmaya olanak sağlamak için Çizelge: 2 düzenlenmiştir. Bu çizelgede yer alan değerlere göre, Ege bölgesi kıyılarında Mayıs’ tan Ekim ayı sonuna kadar süren dönemde gerçek güneşlenme süresi 7 saatten fazla, yeryüzüne ulaşan net radyasyon 100 cal/cm 2/gün’den yüksektir. Bu dönemde atmosfer aktivitesi son derece azalır, bulutluluğa ve dolayısıyla yağışlara olanak vermez; bütün kıyılarda gökyüzü açıktır. Özetle, bütün bu koşulların etkisi altında Ege bölgesi kıyı kuşağında yılın 5-6 ay kadar süren bir döneminde radyasyon fazla, dolayısiyle sıcaklık yüksektir. Yılın öteki 6-7 aylık döneminde ise, sıcaklıkta ancak nisbî bir azalma vardır. Termik bilânçonun her ayda pozitif olması, Ege bölgesi kıyı kuşağının “ solar iklim” bakımından çok elverişli bir konuma sahip olduğu söylenebilir. Sıcaklık koşullarının bu elverişliliği, insan yaşamı ve turizm etkinlikleri açısından sağlayacağı avantajlar açıktır.
Deniz yüzeyi ile temas halinde bulunan deniz havası, deniz suyunun kimyasal etkileriyle doğal yolla temizlenir ve dolayısiyle deniz havasının sağlık etkisi artar. Belirtildiğine göre, deniz suyunun bileşiminde bulunan flor, deniz havası içindeki ozon oluşumunu sağlar. Doğal çevre ve doğal denge koşulları bozulmadıkça, kimyasal bileşiminden dolayı sürekli olarak ozon üreten deniz, suyu, deniz havasında ozon miktarının artmasına ve deniz havasının temizlenmesine neden olur (Ülker, 1988). Ote yandan, en çok sevilerek yapılan yıkanma-yüzme (deniz banyosu) ya da deniz iklim kürlerinin, sağlık açısından sinir yorgunlukları üzerinde önemli etki yaptığı ve kalp, akciğer, deri ve solunum yolları için önemli yararlara sahip olduğu ortaya konmuştur (Bahadır ve Karagülle, 1983). Hiç kuşkusuz, olumlu ve yararlı etkilerin sağlanması, deniz havasının ve suyunun temiz ve uygun sıcaklıkta olmasına bağlıdır. Deniz banyosu için en uygun günlük ortalama hava sıcaklığı 20-28 °C , deniz suyu sıcaklıkları ise 22-25 °C olarak alınırsa bu süre, örneğin Ayvalık’ ta ortalama 114 gün, Kuşadası’ nda 99 gün, Marmaris’ te 131 gündür. Bununla birlikte, hava sıcaklığının deniz suyu sıcaklığından yüksek olduğu ve deniz banyosu için ekstrem eşik değerler 18-28 °C olarak alındığı takdirde belirtilen bu dönemler çok daha uzun olmakta ve örneğin Ayvalık’ ta 174 gün, Kuşadası’ nda 203 gün, Marmaris’ te 226 günü bulmaktadır (Çizelge: 1 ve Şekil: 3).
Genel olarak aşırı sıcaklık ve havada yüksek nem oranı, insan sağlığı ve etkinlikleri üzerinde olumsuz etkiler yapar (ileri, 1983). Belirtildiğine göre, sıcak ya da soğuk havalarda nem arttığı zaman büyük bir rahatsızlık duyabilir. Ortamda nemliliğin yükselmesi, buharlaşma yolu ile olan ısı kaybını düşürdüğü için insan konforuna etki eder. Bunun için yüksek çevresel sıcaklıklarda yüksek oransal nemin rahatsız edici olduğu anlaşılmıştır (Çe-
94 M. ÖZGÜREL - A. KOÇMAN
■1 4 -
METEO-n ortJ l 1 31‘AÜ— YOMU
MEÎEOROLOJİK A Y L A İtYILLIK
UNSURLAR I 11 I I I IV V VI VII V III IX X XI X II
ED
Tuurik f.uımy lcıifc.o UUruul (TU)Sumt/duklku
*>.):• 10.3? 11.44 13.03 14.11 14.45 l4 .:-9 13.31 12.15 10.56 9 .49 9 .1 5 ı? .o n
R£
Ur tu i mu.ı ¿üney- loiıiuü Suresi (OU) Sn*t/duklka
3 .? 6 3 .35 4 .34 6 .1 6 8 .13 10.19 12 .28 11.38 9 .04 6.27 4.07 2 .41 7 .3 8
1T
u ıu ı«vion«e Oranı% tu /o u 35.3 32.5 37.9 47 .3 5 7 .6 7 0 .5 8 5 .9 8 5 .5 74 .4 59.4 42 .9 2 6 .3 61 .1
Enlem
39°35 M
UUiıug İ s ın la r ın ın Ubklınuayoiiu d erece /d u k ık a
‘»0*30' 37°2o ' 4Ü°00’ 5 9°5 o ' 69°13* n ° 3 i ’ 7 1 °3 6 ‘ 63°52 52°30‘ 4 0 °4 9 ' 31°31 27° 2 2 ' -
Net radyanyon c o l / c a ' /¿ü iı
5 .0 47.5 107 .0 179.5 242.7 283 .2 290.7 244 .1 157.1 7 3 .0 20.5 1 .0 137.7
IzM1
R
En İ m
3U°2Ö*M
Tuorı k «'.UnajimiKio SuruıJA (TU)Suut/dukıku
9 .3 « 10.36 11.44 13 .00 14.05 14.38 14.23 13.28 12.14 10.58 9 .53 9 .2 2 12.00
Ur tulu mu trurıu j - iunrnu SUraui(Ou) S u a t/ duklka
4 .03 4.1*7 5 .31 6 .3 0 ti. 19 11.25 13.14 12.31 10.02 7 .14 4 .57 3 .36 7 .4 1
uuneylenıne Uranı * TU/OU
4 3 .0 41 .2 4 6 .4 4 0 .0 5 0 .3 7 8 .2 9 2 .3 92 .6 82 .5 67.5 48 .0 38.6 61 .8
UUne:; ı s ın l a r ım ı a «k lt ıtuııyonuUnruCt/Uukıku
30 V 3*ı°35* 4 9°07 ' 6<ft>7* 7 0 °?0 ' 4 °3 o ' 72°43* 69°59* 53*46* 41°56* 32°38 ' 28° ?9 -
Net radyasyonCHİ/ Clh'/¿LUl 1 1 .0 54 .8 116.1 106 .3 2 48 .5 2 96 .0 3 0 7 .3 263.9 173.6 8 4 .5 25.4 1 .1 147.3
KU
SADA3I
En 1 m37O50'w
Tuurik »/ujiu;j lcikuıa Surca i (Tu)San t/d n k i kıt
10 .38 11.45 12 .59 14 .0 ? 14.34 14.20 13.26 12.14 10.59 9 .57 9 .26 12.02
ortiiiiiib .1 ¿Uite;j- luiiiMc ju r tu i (uu) Suut/du kıku
4.1C 5 .25 5 .46 7 .4 7 9 .3 3 12.14 13.37 12.37 10.24 7 .4 1 5 .22 4 .03 0 .55
U un uç loru»* Oranı İ. TU/OU
4 4 .2 50 .6 47.7 5 9 .3 6 8 .5 04.7 9 4 .2 9 3 .3 8 4 .3 7 0 .0 54.5 43 .5 7 1 .0
UUı.ey ı s ın la r ın ın dekiınuayonu durucu/duklka
31°17 ' 3 if 15 ' 49°47 ’ 61°37 70°59 75017* 73°23* 65°39* 54°?5* ♦2°36’ 33°17* 29°09* -
Net radyaeyonetti/ cm' / ¿ün 15 .ü 6 1 .9 12? .9 207.4 273.4 327.5 341.3 290.7 1 97 .? 9 7 .0 35.4 0 .7 165.0
M▲RMAR13
Enlem3 0 °5 0 '»
Teorifc t ıinug lunnıu Hurcu 1 (TU)^uu t/d a k ik ıı
9 .47 10.41 11.46 12.57 13.58 14.29 14.15 13.23 12.13 1 1 .0 ? 10.01 9 .3 1 12.03
Ur tulumu (¿une:y> lunaıu 3 Ura a i (OU) Suu t/d u k l ka
4.İÜ 4 .42 5 .4 6 » .0 2 9 .3 0 10.26 13.49 13.07 10.38 7 .37 6 .0 1 4 .11 8 .1 0
UUııeglunıae Oranı V» TU/OU 4 4.1 42 .5 4 7 .6 6 3 .8 6 8 .5 7 1 .8 9 5 .3 9 8 .8 85 .6 6 6 .9 6 0 .0 4 4.1 6 7 .3
UUnog ı s ın la r ın ın dek lınuayonu U orece/dakika
32°15* 40°13 5 0°4 5 ' 61*35* / l°5 ü ' ?0ol6* 7 4 ° 2 l ' 66**37 55°23 4 ^ 3 4 ' 34°16 ’ )0°07 -
Not radyasyon c o l / cm^/flUn
2 0 . o 60.9 127.8 206 .5 269 .2 295.6 322.4 281 .3 195.1 101 .0 39 .0 13.4 1 6 1 . 6
ÇİZELuE t 2 - Et;« k ı y ı ku^a^ında y e r a lan b a c ı ia tu a y o n lu rm radyasyon ve ¿lineşleıune ö z e l l i k l e r i .
vik, 1973). Ege bölgesi kıyı kuşağında yoğun turizm mevsimi boyunca havanın oransal nem durumu öngörülen eşik değerler içinde bulunur. Rahatlık bölgesi içinde oransal nem % 30-70 olarak kabul edilmektedir (Bedford’a göre Ülker, 1988). İnsan yaşamı açısından uygun görülen 17-24, 9 °C eşik değerler süresi boyunca, hatta üst eşik değeri (24,9 °C) aştığı süre içinde bile oransal nem oranı günlük ortalama olarak % 70’den az olup % 30 oranının altına düşmektedir (Çizelge: 3 ve Şekil: 3). Böylece kıyı rekreasyonunu ilgilendiren ak- tivitelerin büyük çoğunluğunun gerçekleştiği dönemde hava sıcaklıkları ile birlikte oransal nem değerleri de uygun koşullar göstermektedir.
Bütün Ege bölgesinde olduğu gibi, kıyı kuşağında yerine göre 6-7 ay süren uzun bir kurak dönem yaşanır. Burada Mayıs ayının ikinci yarısından itibaren cephe oluşumunun zayıflamaya başlaması ve yağışa neden olan siklonların bölge üzerindeki yolunun değişmesi yağışların birden bire kesilmesine neden olur. Bu yağışsız dönem Ekim ayının sonlarına kadar sürebilir. Bu arada seyrek de olsa düşen yağış miktar olarak son derece az ve süre bakımından dakikalarla ifade edilebilecek kadar kısa sürelidir. Mayıs-Ekim arasındaki altı aylık süre içinde ortalama yağışlı günler sayısı, örneğin Edremit’ te 15 gün, Kuşada- sı’nda 13 gün ve Marmaris’ te 14 gündür.
SAĞLIK VE DENİZ TURİZMİ AÇISINDAN EGE BÖLGESİ 95
M eteorolojiistasyonu
Oransal Nem (% 30-70) ortalama Başlama-Sonbulma
Ortalama Minimum Oransal Nem ve Tarihi
GünSayısı
YıllıkOranı
%
AYVALIK 21 Mart-10 Ekim 57.3 22 Temmuz
204 55,9
İZM İR 31 Ocak-6 Kasım 43.0 17 Temmuz
280 76,7
MARMARİS 17 Nisan-5 Kasım 40.0 18 Temmuz
203 55,6
Çizelge: 3 — Oransal nem aralığı (% 30-70) gün sayısı ve yıllık oranı.
Bu değerlendirmelere göre, Ege bölgesi kıyı kuşağında oransal nem değişmeleri ve yağış rejimi hiçbir yerde turizm etkinliklerini etkileyecek ve rahatlık sınırını aşacak koşullar göstermemektedir.
Sağlık klimatolojisi uzmanlarınca ortalama rüzgar hızının 6 m/sn den az olduğu yerlerin iklimi olumlu kabul edilir (Ülker, 1978). Bilindiği gibi, rüzgar kıyı kesimlerinde buharlaşmayı sağlayarak serinlik duygusu verir. Bunaltıcı durumun esas nedeni hava hareketlerinin (rüzgar) yokluğudur. Yeterli şiddette bir hava hareketi zindelik veren bir ortam yaratır. Ayrıca hava hareketinin monoton değil, değişken olması gerekir (Çevik, 1973). H afif rüzgarlar
96 M. ÖZGÜREL — A. KOÇMAN
o> _V- N
cn . coV_ CO l.
OO(/) v_o < o
cnN
:D v_C
o CO ' a
«/>o a>
TD —
ÊcQ* ?
D T3 >»v_ \_
-o a»O c u>
CD : 0 c0» >» o> a»v_ *"* v_
ÊN
*V>a*o -
a>>
Uli/>
OL2N
no
SAĞLIK VE DENİZ TURİZM İ AÇISINDAN EGE BÖLGESİ 97
ve bunlara bağlı olarak oluşan dalga hareketi kıyı sularının yenilenmesini, deniz havasının da temizlenmesini sağlar.Kuşkusuz bu değişmeler insan sağlığı açısından olumlu koşullar yaratır. Gerçekten Ege kıyı kuşağının her kesiminde günlük rüzgarların yönü ve hızı bu bakımdan uygun değerlere sahiptir. Yıl boyunca, özellikle turizm sezonunda değişik yönlerden esen rüzgarların ortalama hızı ve frekansı hiçbir şekilde öngörülen eşik değerleri aşmamaktadır (Şekil: 4).
SONUÇ
Ege bölgesi kıyı kuşağı, doğal ve kültürel çevre zenginliği ile birlikte iklim koşulları sağlık ve deniz turizmi açısından bir değerler bütünüdür. Bu kıyılar, diğer birçok ülkeye oranla daha az bozulmuş durumdadır. Ancak, bugün Ege bölgesi kıyılprı rekreasyondaki önemli rolü nedeniyle çok fazla tercih edilen alanlardır. İklimin gerek insan sağlığı ve gerkese turizm etkinliklerine katkıları göz önünde tutularak, şimdiden artma eğilimi gösteren ekolojik çevre baskılarına (kirlenme, aşırı nüfuslanma ve erozyon) karşı etkili önlemler alınmalıdır. Yerleşime ve turizme hızla açılan bu kıyılardan yararlanma hedef alındığına göre, sonuç çağdaş planlama anlayışı ile potansiyellerin analizi çalışmalarına bağlıdır. Kullanım, çevrenin ekolojik dengesine zarar vermeyecek bir düzeyde tutulmalıdır.
İzmir körfezi ve Aliağa koyu hariç, kıyılarda endüstriyel tesislerin bulunmaması olumlu bir durumdur. Deniz suyu, ilgili etkinlikler (yüzme, kayık kullanma, balık avlama vb.) için temiz tutulmalı ve iklim koşullarının uygun olmasından kaynaklanan olanaklar bu tür aktiviteler için kullanılmalıdır. Turizm yörelerindeki tesbitlerimize göre, buralara gelen turistlerin büyük çoğunluğu tatilci turistler olup iklim, deniz ve doğal görünümü tercih etmektedir. Şu halde, Ege bölgesi kıyılarının çekiciliği, önemli ölçüde doğal özelliklerden kaynaklanmaktadır. Gerçekten kıyı kuşağının yanı başında yükselen dağ ve yaylaların görünümü (Kozak yaylası, Yamanlar dağı, Manisa dağı, Bozdağ ve yaylaları, Samsun dağı gibi), deniz ve iklim olanakları sağlık ve deniz turizminde etkili olabilecek niteliktedir. Bütün bunların söz konusu aktivitelere dahil edilmesi kıyı kuşağının kullanım süresini uzatacağı düşünülebilir. Bilindiği gibi, tıbbın tüm gelişmelerine karşın; dinlenme, deniz ve iklim kürleri bugün tedavide yer almaktadır. Bazı ağrıların iyileştirilmesi, moral ve fizik gücün kazanılması sağlıklı iklim çevresinde bulunmakla sağlanabilmektedir. Bu amaçla, Ege bölgesi kıyı kuşağında, sosyal bir hizmet olarak klimatik rehabilitasyon istasyonları kurulabilir. Ayrıca, turizm mevsimi ile klimatik tedavi mevsiminin çakışması dışında çevre özelliklerinden yararlanarak etkinliklerin yıl boyunca sürdürülmesi turizm sektörüne işlerlik ve çekicilik kazandıracaktır. Örneğin, Ege iklimine özgün bazı ürünlerin (turunçgiller, zeytin, üzüm, incir vb.) üretimi turistlerin ilgisini çekecek şekilde düzenlenebilir.
KAYNAKLAR
BAHADIR, A.S. ve M.Z. KARAGÜLLE. 1983. Biyometeorolojik açıdan iklim türleri ve fizyolojik-patolojik-terapötik etkileri. Tıbbi Biyometeoroloji Semineri, 22-23 Eylül 1983, Bildiriler, s. 81-87, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Ankara.
BERKSAN, N.A. 1983. Türkiye iklim özelliklerine göre dinlenme. Tıbbi Biyometeoroloji Semineri, 22-23 Eylül 1983, Bildiriler, s. 45-48, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Ankara.
ÇEVİK, H. 1973. Çevresel faktörlerle insan sağlığı arasındaki bağıntılar. Hidro- Meteoroloji Derg. 61, s. 11-12 Ankara.
ÇEVİK, H. 1973. Çevresel faktörlerle insan sağlığı arasındaki bağıntılar. Hidro- Meteoroloji derg., 62, s. 22-25, Ankara.
EROL, O. 1988. Turkey, in Artificial Structures and Shorelines. E d . by. H.J. Walker, p. 241-252, Kluwer Academic Publishers.
EROL, 0. 1989. Türkiye’de kıyıların doğal niteliği, kıyının ve kıyı varlıklarının korunmasına ilişkin “ Kıyı Kanunu” uygulamaları konusunda jeom orfolojik yaklaşım. İstanbul Univ. Deniz Bilimleri ve Coğrafya Enst. Bülteni, 6, s. 25-46. İstanbul.
GÜREL, A. H. 1975. Buharlaşma ve Terleme. Devlet M etroroloji İşleri Genel Müdürlüğü Yayını, No. 78 (Teksir), Ankara.
HOBBS, J.E. 1980. Applied Climatology (Studies in physical geography). But- terworths, London, England.
İLERİ, A. 1983. iklim ve günlük hava olaylarının insan sağlığı ve davranışları arasındaki ilişkiler. Tıbbi Biyometeoroloji Semineri, 22-23 Eylül 1983, Bildiriler, s. 141-158, Devlet Meteoroloji işleri Genel Müdürlüğü, Ankara.
KAYAN, i . 1988. Datça yarımadasında “ Eski Knidos” yerleşmesini etkileyen doğal çevre özellikleri. Ankara Univ. Dil ve Tarih Coğrafya Fak. Dergisi., 11, s. 51-70, Ankara.
KILIÇ, A . -ÖZTÜRK, A . 1980. Güneş Enerjisi. Kipaş Dağıtımcılık, İstanbul.
O LALI, H. 1968. Ege Bölgesi Turizmi ve Turizmin Mevsimlik Karakteri. İzmir iktisadi ve Ticari ilim ler Akademisi Yayınları, No. 58, İzmir.
SUNGUR, K.A. 1980. Türkiye’de insan yaşamı açısından uygun olan ve olmayan ısı değerlerinin aylık dağılışı ile ilgili bir deneme. İstanbul Univ. Coğrafya Ens. Derg. 23, s. 27-36, İstanbul.
SAĞLIK VE DENİZ TURİZM İ AÇISINDAN EGE RÖLGESİ 99
ÜLKER, i. 1978. Kaplıca, Deniz ve İklim Kürlerinin Temel Yöntemleri (Rapor). Turizm ve Tanıtma Bakanlığı, Ankara.
ÜLKER, i. 1988. Türkiye’de Sağlık Turizmi ve Kaplıca Planlaması. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çağdaş Kültür Eserleri Dizisi No. 1006/129, Ankara.