Saray-Ajanslar Çocuk sahibi olamayan Batılı çiftler adına hamile kalan yoksul Hintli kadınların doğum yaptığı dün- yanın ilk ‘bebek fabrikası’ Hindistan’da hizmete girdi.Nayna Patel adlı bir Hintli doktorun girişimiy- le açılan “bebek fabrikası” hastanede, kendi ola- naklarıyla çocuk sahibi olamayan Batılılar, yoksul Hintli kadınları “taşıyıcı anne” olarak kiralayarak bebek sahibi oluyor. 100 BATILI ÇİFT “ANNE” KİRALADI Hindistan’ın Gujarat eyaletinde açılan hastanede bugüne kadar 100 Batılı çift 28 bin dolar karşılı- ğında yoksul bir Hintli kadını taşıyıcı anne olarak kiraladı. Bu çerçevede Hintli kadınlar Batılı erkeklerin spermleri ve kadınların yumurtalarıyla hamile kaldı. İKİZ OLURSA 2 BİN DOLAR FAZLADAN Haberi dünyaya duyuran BBC4 televizyonu, Batılı çiftlerin ödediği 28 bin doların 20 bininin hastane- ye gittiğini, taşıyıcı annelere ise 8 bin dolar öden- diğini bildirdi. Habere göre taşıyıcı annenin ikiz doğurması halinde fazladan bir 2 bin dolar daha ödeniyor. Hindistan’da tartışmalara yol açan bebek fabrika- sının sahibi Dr Nayna Patel, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin sperm veya embriyoları kurye ara- cılığıyla Hindistan’a gönderdikten dokuz ay sonra çocuklarını teslim almaya geldiklerini söylüyor. Önümüzdeki yıl tam kapasiteyle hizmete vermesi planlanan bebek fabrikasında, taşıyıcı annelerin yaşayacağı özel odalar, ameliyathaneler, bakım odaları, bürolar ve IVF yani tüp bebek depart- manları bulunuyor. Hastanede bir de bebek sahibi olacak Batılı çiftler için bir otel hizmet veriyor. ”GÖZLERİ BOZULAN GÖZLÜK ALABİLİYOR BEN NEDEN TEDAVİ ALAMIYORUM” Dr. Patel yaptığı iş yüzünden ölüm tehditleri aldı- ğını da açıkladı. Ancak kadın doktor ailelerin de çalışanların da bir şikayeti olmadığını, yaptığı işin ahlaka aykırı olmadığını düşünüyor. 54 yaşında olan ve 30 yıl tedavi görmesine rağmen çocuk sahibi olamayan Kanadalı Barbara isimli kadın ise “İnsanlar gözleri bozulduğunda gözlük alabiliyor, şeker hastaları insülin alabiliyor. Peki biz neden böyle bir tedavi alamayalım” diyor Kıymalı domates dolması tarifi Saray-Ajanslar Malzemeler -250 gr. kıyma -12 adet orta boy domates -8 yemek kaşığı pirinç -1 yemek kaşığı domates salçası -6 yemek kaşığı sıvı yağ -1 tatlı kaşığı toz şeker -1 çay kaşığı karabiber -2 çay kaşığı tuz Hazırlanışı -Pirinci ılık tuzlu suda bekletin. -Domateslerin saplarını kapak gibi keserek çıkarın. -Her birinin çekirdek kısmını çay kaşığı ile oyup boşaltın. -Dolmanın içinden çıkan çekirdekli, sulu kısımları tencereye koyun. -Soğanları sıvı yağda pembeleştirin. -Kıymayı, pirinci, salçayı, karabiberi ve tuzu soğana karıştırın. -Dolma içini hazırlayın. -Hazırladığınız bu içi domateslere kaşıkla doldurup bir tencereye alın. -Yarısına gelecek kadar su koyun. -Şekeri tuz gibi serpin. -5 dakika kaynatıp fırın kabına alın. -Üstü kızarıp pirinç pişene kadar 30 dakika geçecektir. -Tencereyi ateşten alıp servis yapın Saray-Ajanslar BMW i3 modelinin yeni lakabı ‘dört tekerli iPhone Ünlü otomobil şirketi BMW’nin ürettiği “i3” modelinin lakabı piyasada dört tekerlekli iPhoneolarak biliniyor. BMW’nin alışılagelmiş modelleri- ne göre değişik bir araba olan i3, elektrikle çalışıyor. Ancak uzmanlar, yüksek tavanlı ve ince tekerlekli arabanın hala gerçek bir BMW olup olmadığını tartışıyor. Normal BMW modellerine göre çok farklı bir gö- rüntü sergileyen i3’ün ağırlığı 1,2 ton. Elektrikliarabalar arasında hafif olarak nitelendirilen i3’ün bataryası ise 240 kilo ağırlığında. Renault Zoe, Nissan Leaf, Peugeot Ion, Opel Ampera ve Tesla Model S ile karşılaştı- rıldığında,elektronik BMW direksiyon kullanımında ve sürme konforunda daha gelişmiş. Maximum 170 PS olan i3 için “Proje i” sorumlusu Ulrich Kranz, “Geliştirilmesinde Formula 1’deki KERS tecrübesinden de fayda- landık” diyor. BMW i3’ün özelliklerinden biri de saatte 150 kilometre hız yaptığında dahi sessiz yol alması. 0 km/h’dan 60’a 3,7 saniye içerisinde çıkarken 100 kilometre hıza 7,2 saniyede ulaşıyor. Diğer bir özelliği ise 50 kilo- metre hızdan sonra elektronik gücünü hissettirmemesi. Yapılan test sürüşlerinde 100 kilometrede 14-15 kW/h harcadığı göz- lemlenirken, BMW uzmanları bir şarjla hesaplamalara göre 130-160 kilometre gidileceğini söylüyor. Ucuz olmayan BMW’nin elektronik ürünü i3’ün piyasa değeri ise 34 bin 950 Euro. i3 bu fiyatla normal BMW 1 veya 3 serisi ile aynı seviyede. BMW i3 modeli klima, deri direksiyon, arka park yardım sensörü, radyo ve navigasyon sistemi bulunduruyor. Normal bir evde aküsünün yüzde 80 dolması için yaklaşık 8 saatlik zaman gerekiyor. Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı Saray-Ajanslar Spor çocukların okul başarısını artırmak için yeni yar- dımcınız. Spor Eğitmeni Funda Öztürk Alban, sporun okul çağındaki çocuklara faydalarını sıraladı. Her yıl büyük umutlarla dershanelere, etüt merkezlerine, kurslara, özel derslere taşıdığımız çocuklarımızın nesi eksik ki istediğimiz başarıyı elde edemiyoruz? Çocuklar mutsuz, yorgun, genelde hasta, dirençleri düşük ve okul performansları da bu paralel de olum- suz. Çocuklara daha fazla çocuk olma şansı vermek, onlara daha çok oyun oynamaları, en azından spor yapmalarına olanak sağlamak gerek. Eskiden so- kaklarda oynayan çocuklar artık gereken alana ve arkadaşa sahip değil maalesef. Öncelikle arkadaş bulmak için, daha sonra da büyük şehirlerdeki ço- cukların oyun alanı bulabilmesi için spor belki de tek çare. Anne baba olarak üstümüze düşen, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştirirken akademik başarılarını da destekleyerek geleceklerine yatırım yapmaktır. Sürekli ders çalışan, kursa ve etüte giden yarış atına dönmüş çocuklar için artık ne oynayacak arkadaş, ne de güvenli mahaller var. Ailelerin en önemli yardımcı- sı sporun faydaları -Spor için düzenlenmiş okul ve kurslar, çocukların spor yaparken enerjilerini doğru kullanmalarına yardımcı olur. -Düzenli spor yapmak, direnç sistemini yükselteceğinden çocuklar daha az hastalanır ve devamsızlık sorunu yaşamaya- rak düzenli olarak derslerini takip edebilir. -Kuralar içinde hareket etmeyi, hedef koymayı, hedefe ulaşmayı, yenmeyi, yenilmeyi, yenilse de vazgeçmemeyi öğrenir; hayatı öğrenir. -Disipline olur; ders yapma vakti, yatma vak- ti, yemek vakti ve oyun vakti gibi kavramlar düzene girer. -Özellikle tek çocuklar için takım arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu- ğun ders başarısında kontrol eden kişi olarak anne ve babaya destek verir. -Beslenme ve kilo problemi ortadan kalkar. -3-12 yaş aralı- ğında en az 1 yıl spor yapan çocukların; kalp damar hastalıklarında, diyabetten ve endokro- nolijik sorunlardan, eklem ve kas problemle- rinden korunduğu yapılan araştırmalarda ispat edilmiştir. -Spor yapan çocuklarda erken ergenlik soru- nu ile karşılaşılmaz. -Spor yapan çocuklarda hiperaktivite belirtileri hafifler hatta zamanla kaybolur. -Düzenli spor yapan çocuklarda öz güven ve duygusal gelişim yaşıtlarından önde seyreder. Sayı:104 20 Ekim 2013 9 saray Okul başarısını artırmanın en zevkli yolu ‘Dört tekerlekli İPhone’

Sayı:104 Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı · 2017-05-01 · arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu-ğun ders başarısında kontrol eden kişi

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Sayı:104 Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı · 2017-05-01 · arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu-ğun ders başarısında kontrol eden kişi

Saray-AjanslarÇocuk sahibi olamayan Batılı çiftler adına hamile kalan yoksul Hintli kadınların doğum yaptığı dün-yanın ilk ‘bebek fabrikası’ Hindistan’da hizmete girdi.Nayna Patel adlı bir Hintli doktorun girişimiy-le açılan “bebek fabrikası” hastanede, kendi ola-naklarıyla çocuk sahibi olamayan Batılılar, yoksul Hintli kadınları “taşıyıcı anne” olarak kiralayarak bebek sahibi oluyor.100 BATILI ÇİFT “ANNE” KİRALADIHindistan’ın Gujarat eyaletinde açılan hastanede bugüne kadar 100 Batılı çift 28 bin dolar karşılı-ğında yoksul bir Hintli kadını taşıyıcı anne olarak kiraladı.Bu çerçevede Hintli kadınlar Batılı erkeklerin spermleri ve kadınların yumurtalarıyla hamile kaldı. İKİZ OLURSA 2 BİN DOLAR FAZLADANHaberi dünyaya duyuran BBC4 televizyonu, Batılı çiftlerin ödediği 28 bin doların 20 bininin hastane-ye gittiğini, taşıyıcı annelere ise 8 bin dolar öden-diğini bildirdi. Habere göre taşıyıcı annenin ikiz doğurması halinde fazladan bir 2 bin dolar daha

ödeniyor.Hindistan’da tartışmalara yol açan bebek fabrika-sının sahibi Dr Nayna Patel, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin sperm veya embriyoları kurye ara-cılığıyla Hindistan’a gönderdikten dokuz ay sonra çocuklarını teslim almaya geldiklerini söylüyor.Önümüzdeki yıl tam kapasiteyle hizmete vermesi planlanan bebek fabrikasında, taşıyıcı annelerin yaşayacağı özel odalar, ameliyathaneler, bakım odaları, bürolar ve IVF yani tüp bebek depart-manları bulunuyor. Hastanede bir de bebek sahibi olacak Batılı çiftler için bir otel hizmet veriyor.”GÖZLERİ BOZULAN GÖZLÜK ALABİLİYOR BEN NEDEN TEDAVİ ALAMIYORUM”Dr. Patel yaptığı iş yüzünden ölüm tehditleri aldı-ğını da açıkladı. Ancak kadın doktor ailelerin de çalışanların da bir şikayeti olmadığını, yaptığı işin ahlaka aykırı olmadığını düşünüyor. 54 yaşında olan ve 30 yıl tedavi görmesine rağmen çocuk sahibi olamayan Kanadalı Barbara isimli kadın ise “İnsanlar gözleri bozulduğunda gözlük alabiliyor, şeker hastaları insülin alabiliyor. Peki biz neden böyle bir tedavi alamayalım” diyor

Kıymalı domates dolması tarifi

Saray-AjanslarMalzemeler

-250 gr. kıyma -12 adet orta boy domates -8 yemek kaşığı pirinç -1 yemek kaşığı domates salçası -6 yemek kaşığı sıvı yağ -1 tatlı kaşığı toz şeker -1 çay kaşığı karabiber -2 çay kaşığı tuz

Hazırlanışı-Pirinci ılık tuzlu suda bekletin.-Domateslerin saplarını kapak gibi keserek çıkarın.-Her birinin çekirdek kısmını çay kaşığı ile oyup boşaltın.-Dolmanın içinden çıkan çekirdekli, sulu kısımları tencereye koyun.-Soğanları sıvı yağda pembeleştirin.-Kıymayı, pirinci, salçayı, karabiberi ve tuzu soğana karıştırın.-Dolma içini hazırlayın.-Hazırladığınız bu içi domateslere kaşıkla doldurup bir tencereye alın.-Yarısına gelecek kadar su koyun.-Şekeri tuz gibi serpin.-5 dakika kaynatıp fırın kabına alın.-Üstü kızarıp pirinç pişene kadar 30 dakika geçecektir.-Tencereyi ateşten alıp servis yapın

Saray-AjanslarBMW i3 modelinin yeni lakabı ‘dört tekerli iPhoneÜnlü otomobil şirketi BMW’nin ürettiği “i3” modelinin lakabı piyasada dört tekerlekli iPhoneolarak biliniyor. BMW’nin alışılagelmiş modelleri-ne göre değişik bir araba olan i3, elektrikle çalışıyor. Ancak uzmanlar, yüksek tavanlı ve ince tekerlekli arabanın hala gerçek bir BMW olup olmadığını tartışıyor. Normal BMW modellerine göre çok farklı bir gö-rüntü sergileyen i3’ün ağırlığı 1,2 ton. Elektrikliarabalar arasında hafif olarak nitelendirilen i3’ün bataryası ise 240 kilo ağırlığında. Renault Zoe, Nissan Leaf, Peugeot Ion, Opel Ampera ve Tesla Model S ile karşılaştı-rıldığında,elektronik BMW direksiyon kullanımında ve sürme konforunda daha gelişmiş. Maximum 170 PS olan i3 için “Proje i” sorumlusu Ulrich Kranz, “Geliştirilmesinde Formula 1’deki KERS tecrübesinden de fayda-landık” diyor.BMW i3’ün özelliklerinden biri de saatte 150 kilometre hız yaptığında dahi sessiz yol alması. 0 km/h’dan 60’a 3,7 saniye içerisinde çıkarken 100 kilometre hıza 7,2 saniyede ulaşıyor. Diğer bir özelliği ise 50 kilo-metre hızdan sonra elektronik gücünü hissettirmemesi.Yapılan test sürüşlerinde 100 kilometrede 14-15 kW/h harcadığı göz-lemlenirken, BMW uzmanları bir şarjla hesaplamalara göre 130-160 kilometre gidileceğini söylüyor. Ucuz olmayan BMW’nin elektronik ürünü i3’ün piyasa değeri ise 34 bin 950 Euro. i3 bu fiyatla normal BMW 1 veya 3 serisi ile aynı seviyede. BMW i3 modeli klima, deri direksiyon, arka park yardım sensörü, radyo ve navigasyon sistemi bulunduruyor. Normal bir evde aküsünün yüzde 80 dolması için yaklaşık 8 saatlik zaman gerekiyor.

Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı

Saray-AjanslarSpor çocukların okul başarısını artırmak için yeni yar-dımcınız. Spor Eğitmeni Funda Öztürk Alban, sporun okul çağındaki çocuklara faydalarını sıraladı. Her yıl büyük umutlarla dershanelere, etüt merkezlerine, kurslara, özel derslere taşıdığımız çocuklarımızın nesi eksik ki istediğimiz başarıyı elde edemiyoruz? Çocuklar mutsuz, yorgun, genelde hasta, dirençleri düşük ve okul performansları da bu paralel de olum-suz. Çocuklara daha fazla çocuk olma şansı vermek, onlara daha çok oyun oynamaları, en azından spor yapmalarına olanak sağlamak gerek. Eskiden so-kaklarda oynayan çocuklar artık gereken alana ve arkadaşa sahip değil maalesef. Öncelikle arkadaş bulmak için, daha sonra da büyük şehirlerdeki ço-cukların oyun alanı bulabilmesi için spor belki de tek çare. Anne baba olarak üstümüze düşen, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştirirken akademik başarılarını da destekleyerek geleceklerine yatırım yapmaktır. Sürekli ders çalışan, kursa ve etüte giden yarış atına dönmüş çocuklar için artık ne oynayacak arkadaş, ne de güvenli mahaller var. Ailelerin en önemli yardımcı-sı sporun faydaları-Spor için düzenlenmiş okul ve kurslar, çocukların spor yaparken enerjilerini doğru kullanmalarına

yardımcı olur. -Düzenli spor yapmak, direnç sistemini yükselteceğinden çocuklar daha az hastalanır ve devamsızlık sorunu yaşamaya-rak düzenli olarak derslerini takip edebilir.-Kuralar içinde hareket etmeyi, hedef koymayı, hedefe ulaşmayı, yenmeyi, yenilmeyi, yenilse de vazgeçmemeyi öğrenir; hayatı öğrenir.-Disipline olur; ders yapma vakti, yatma vak-ti, yemek vakti ve oyun vakti gibi kavramlar düzene girer. -Özellikle tek çocuklar için takım arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu-ğun ders başarısında kontrol eden kişi olarak anne ve babaya destek verir. -Beslenme ve kilo problemi ortadan kalkar. -3-12 yaş aralı-ğında en az 1 yıl spor yapan çocukların; kalp damar hastalıklarında, diyabetten ve endokro-nolijik sorunlardan, eklem ve kas problemle-rinden korunduğu yapılan araştırmalarda ispat edilmiştir.-Spor yapan çocuklarda erken ergenlik soru-nu ile karşılaşılmaz. -Spor yapan çocuklarda hiperaktivite belirtileri hafifler hatta zamanla kaybolur. -Düzenli spor yapan çocuklarda öz güven ve duygusal gelişim yaşıtlarından önde seyreder.

Sayı:104 20 Ekim 20139 saray

Okul başarısını artırmanın en zevkli yolu ‘Dört tekerlekli İPhone’

Page 2: Sayı:104 Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı · 2017-05-01 · arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu-ğun ders başarısında kontrol eden kişi

Saray-AjanslarAlman Milli Futbol Takı-mı’nın yıldız futbolcusu Mesut Özil, Bild Gazete-si’ne verdiği röportajda yeni yaşamını anlattı.Arsenal’da top koşturan Özil, sevgilisi Mandy ile birlikte Londra’nın Ham-pstead semtinde bir ev tuttuklarını ve bugünlerde yerleştiklerini söyledi.Bild Gazetesi’nin sorula-rını yanıtlayan Mesut Özil röportajı şöyle;*Özel hayatınızda mutlu-sunuz, ya futbol yaşamı-nız?-Sadece mükemmel diye-bilirim. İngiltere ve Şampi-yonlar Ligi’nde lideriz. Çok iyi bir takımımız var. Çok doğru bir karar vermişim.*Bu transferiniz kariye-rinizde ileri bir adım mı oldu?-Kesinlikle. 24 yaşında-yım ve dünyanın en iyi üç ligi Almanya, İspanya ve

İngiltere’de oynadım. Hep-sinde de başarı gösterdim. Örnek bir Avrupalı sayılı-rım.*Real Madrid şimdi pişman

gibi...-Real defteri kapandı. Ar-senal ve Arsene Wenger’in bana güvenini hissediyo-

rum. Bu performansımdan da anlaşılır.*O zaman İspanyol bası-nının iddia ettiği gibi bir parti çocuğu değilsiniz...

-Eğer kaç maç ve nasıl oynadığım, ne kadar az sakatlandığım göz önüne alınırsa, nasıl sağlıklı ya-şadığım ve iyi çalıştığım anlaşılır.*En iyi futbol hangi ligde oynanıyor?-Takımların gücünün birbir-lerine yakın olması nede-niyle bana göre İngiltere Premier Ligi. Herkes bütün gücünü ortaya koyuyor. Diğer liglerde bazı takımlar sadece defansı düşünü-yor.*Arsenal’daki futbol nasıl?-Top kornere çıkıp da bir nefes aldığın zaman se-viniyorsun. Anormal bir tempo var. Tıpkı mahalle maçları gibi. Seyirciler de büyük destek veriyor.*Mourinho ile görüşüyor musunuz?-Evet, “Londra’ya hoşgel-din” diye SMS çekti.*Başka ne konuştunuz?-Gerisi aramızda kalacak.

Ronaldo’dan Neymar itirafı!

Saray-AjanslarBrezilya’nın yetiştirdiği en büyük futbolculardan olan Fenomen la-kaplı Ronaldo, Barcelona forması giyen genç yıldız Neymar hakkında konuştu. Rio de Janeiro’da basına açıklamalar yapan Ronaldo, “Ney-

mar kendisini çok geliştirdi ve daha da gelişecektir. Böyle devam ederse de dünyanın en iyi futbolcusu ola-cak” diyerek 21 yaşındaki futbolcuyu onurlandırdı. Neymar’ın ülkesinin en iyi oyuncusu olduğunu da sözlerine ekleyen efsane golcü, genç futbolcu-

nun Barcelona’yı gitmesini ise şöyle yorumlad Neymar’ın gittiği kulüp beni memnun etti. Çok iyi bir başlangıç yapıp, yaratıcı oyunuyla gol de attı. Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo gibi yıldızlarla aynı ligde oynamak onun adına çok güzel.

Barcelona’da sakatlık şoku! Tam 6 hafta...

Saray-AjanslarBarcelona’nın İspanyol sol beki Jordi Alba, kas sakatlığı nedeniyle 6 hafta daha yeşil sahalardan uzak kalacak.

Kulübün internet sitesinde yer alan haberde, “Alba’nın sol ayağının ön kısmında

meydana gelen kas sakatlığı nedeniyle yaklaşık 6 hafta sahalarda yer alamayacak” ifadesi yer aldı.Milli İspanyol oyuncu, geçen ay yaptığı fitness çalışmaları sırasında aynı sakatlığı bu sefer diğer ayağında yaşa-mıştı.

Saray-Ajanslarİngiltere Premier Lig ekiplerin-den Chelsea’nin Kamerunlu golcüsü Samuel Eto’o’nun 400 cep telefonu olduğu iddia edildi.İngiliz basınından “Sun” gaze-tesi, Eto’o’nun bugüne kadar sahibi olduğu hiçbir cep tele-

fonunu atmadığını öne sürdü. Eto’o’nun sahibi olduğu 400 cep telefonundan 14’ünün farklı ülkeler için hazırlandığını ve aktif kullanıma açık olduğunu belitildi.Haberde, Kamerun Milli Takı-mı’nın eski teknik direktörü Otto Pfister, “Eto’o cep telefonuyla

mesaj yazamıyor ve dizüstü bilgisayar kullanamıyor, çünkü bunlarla ilgilenmiyor” bilgisi de paylaşıldı.Transfer sezonunun sonlanma-sına az bir süre kala Rusya’nın Anzhi kulübünden Chelsea’ye geçen milli futbolcunun ligde hala golü bulunmuyor.

400 tane telefonu var ama...”

Sayı:104 20 Ekim 2013 10saray

Özil’den Mourinho ve Madrid açıklaması!

Page 3: Sayı:104 Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı · 2017-05-01 · arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu-ğun ders başarısında kontrol eden kişi

Sayı:104 20 Ekim 201311 saray

Saray-AjanslarABD’nin New Yorker dergisi, İranlı general Qassem Sulaimani’yi Ortadoğu’nun en güçlü adamı olarak niteledi. Kudüs ordusu komutanı Sulaimani’nin Irak, Suriye ve Filistin’de söz sahibi olduğunu yazan dergi, İranlı komutanın her zaman medyadan uzak durmaya çalıştığını kaydetti. İran’ın pasdaran ordusuna bağlı Kudüs birliği komutanı Sulaimani’nin Bağdat hakimi olarak da tanıtılıyor. Suriye’deki gerginlikte oynadığı rol nedeniyle birçok suçla ittiham edilen Sulaimani’yi Amerikalı gazeteci Dixter Philikinzi kaleme aldı. Gazeteci CIA’in eski Irak şefleri ile gerçekleştirdiği bir sürü mülakatta Sulaimani’nin profilini inceledi.Gazeteci Dixter Philikinzi yazısında, İran’ın Irakla 8 yıl süren savaşın ardından Suriye ve Irak’taki nüfuzunu genişleterek Akdeniz kıyılarına kadar yayılabildiğine dikkat çekiyor.İran’ın bölgedeki müttefiklerinin yardımıyla Suriye ve Lübnan’da 15 yıldan beri bir direniş cephesi oluşturabildiğini ifade eden ABD’li gazeteci, Sulaimani’nin Ortadoğu’daki durumu kendi

ülkesinin çıkarları lehine dönüştürebildiğini yazdı. New Yorker dergisi, “Sulaimani genel yerlerde bulunduğu zaman dikkatleri üzerine çekmemeye çalışır. Nadiren demeç verir. Karizmasını ortaya çıkarmayacak şekilde

davranır” diye yazdı.Amerikalı dergiye konuşan Iraklı bir yetkili: “Sulaimani 10 kişinin bulunduğu bir odaya girdiğinde bir köşede sessizce oturmayı tercih eder. Kimseyle konuşmaz, görüş bildirmez. Uzak durup diğerlerini dinler. Ancak diğerlerinin dikkati ve

aklı hep onun üzerinde olur. Sulaimani ileriyi gören, çok zeki ve stratejik bir kişiliğe sahiptir” dedi.Bazı batılı medya Sulaimani’nin demeçlerine dayanarak İranlı generalin mutlak bir yetkiye sahip olduğunu ve Arap ülkelerine müdahalesi nedeniyle adının sık sık gündeme geldiğini yazıyor. Buna rağmen birçok rapora göre Sulaimani İran’da tanınmış bir isim değil. Ancak askeri komutanlık kendisini milli bir kahraman olarak kabul ediyor ve milli günlerde resmi yetkililerle çekmiş olduğu az sayıdaki resimleri yayınlanıyor. İlginç ve cesur bir kişiliğe sahip olan Sulaimani, iyi bir müzakereci ve yetkilerini kötüye kullanmamış biri olarak da biliniyor. Orta bir aile çocuğu olarak Kum’da dünyaya gelen Sulaimani’nin ailesi sanayi kenti Kerman’dan geliyor. 1980’de Kudüs ordusuna

yazılan Sulaimani, İran-Irak savaşına katıldı. Ardından rütbesi yükseltilen Sulaimani, sınırda bir birliğin başına getirildi. 1988’de Kudüs ordusu komutanı olarak atanan Sulaimani, 24 Ocak 2011’de

tugaydan generalliğe yükseldi. 8 yıllık İran-Irak savaşında 41. Sarula kol ordusuna komutanlık eden Sulaimani ayrıca bir takım askeri operasyonu da bizzat yönetti. Dini lider Ayetullah Ali Hamanayi’nin emriyle Irak, Lübnan, Afganistan ve Filistin’de İran’ın dış politikasını yürüten Sulaimani Amerikan istihbaratına göre; Bosna’daki Arap savaşçılarına eğitim vererek, kendilerini Taliban’ın 19961997-’de yönetimde olduğu İran-Afganistan sınırına gönderdi. Sulaimani ayrıca Irak’ın içişlerine müdahale ederek, bu ülkenin emniyetini bozmakla da suçlanıyor. Washington Post gazetesi İranlı generali İran’ın dış politikasında en önemli söz sahibi olarak nitelerken İngiliz Guardiyan gazetesi Bağdatlıların Irak’ı Sulaimani’nin gizlice yönettiğini aktardıklarına yer veriyor. Kudüs ordusu komutanını korkunç olarak tanımlayan Washington Post gazetesi Sulaimani’nin ABD ile savaşta birçok Iraklı vatandaşı İran’ın çıkarına kurban ettiğini yazarak, Sulaimani’yi terörist olarak tanımladı.

Saray-AjanslarBermuda, tam adıyla Bermuda Adaları (diğer adıyla Somers Adaları), Atlas Okyanusu›nda, ABD›nin doğu (Kuzey Carolina eyaletindeki Hatteras Burnu›nun yaklaşık 900 km doğusunda) ve Karayipler›in kuzey açıklarında bir takımadadır. İngiltere›nin (Birleşik Krallık) denizaşırı topraklarından biridir. Ana ada olan Bermuda Adası dahil yedi, ana ada ile 150 küçük ada ve kayalıktan oluşur.Toplam yüzölçümü 53,3 km²›dir. Başkenti Hamilton›dur, nüfus 65.000 civarındadır.515›te bölgeden geçen İspanyol doğabilimci Fernandez de Oviedo›nun keşfini vatandaşı Juan de Bermúdez›e dayandırdığı Bermuda›nın ne zaman keşfedildiği kesin olarak bilinmemektedir. 1609›da, İngiliz amiral Sir George Somers›in gelişine değin, adalara kimse yerleşmemişti. 1612›de bir beratla Londra Kumpanyası›nın malı oldu ve 60 İngiliz, göçmen olarak buraya gönderildi. 1616›dan başlayarak adaya getirilen Afrikalı ve Yerli köleler çok geçmeden nüfusça beyazlardan üstün duruma geldiler.Tarihçe1684›te, Büyük Britanya hükümdarı ile Londra Kumpanyası›nın ortak yönetimine girdi. 1815›te başkenti, St. George›dan, Hamilton›a taşındı. 1834›tekölelik kaldırıldı. Bermuda, uzun yıllar özel ticaret gemilerinin sağladığı zenginliğe dayandı. ABD›deki içki yasağı döneminde

(191933-) bir romkaçakçılığı merkezi olarak belirli bir zenginliğe ulaştı. 20. yy›da ise önemli bir turizm merkezi olarak yeni bir gelir kaynağı kazandı. ABD hükümeti, 1941›de ülkedeki bir deniz ve hava üssünü 99 yıllığına kiraladı. 1797›de kurulan İngiliz garnizonu 1957›de adadan çekildiyse de, adada küçük bir deniz üssü kaldı. 1968›de, yürütme yetkisini büyük ölçüde yerel hükümete veren yeni bir anayasa hazırlandı.1968›deki genel seçimlerden önce, ülke, tarihinde ilk kez ırk çatışmasından kaynaklanan şiddet olaylarına sahne oldu. Siyasî gerginlik, 1973›te Vali Sir Richard Sharples›in öldürülmesiyle doruğa çıktı. Yaşanan şiddet olayları,

1977›de devletin, fiilî ırk ayrımına son verme konusunda çaba göstermesini sağladı.1970›lerde başlayan bağımsızlık görüşmeleri kısa süre sonra askıya alındı. 1995›te yapılan referandumda ada halkının büyük bölümü bağımsızlık aleyhinde oy kullandı.Günümüzde, hem bir offshore finans merkezi, hem de bir turizm merkezi olması nedeniyle, Bermuda halkı bağımsızlıkla birlikte gelecek ekonomik gerilemeden çekinerek, konuya ilgisiz kalmaktadır.Bermuda, yeryüzündeki mercanadaları içinde, Kuzey Kutbu›na en yakın olanları içinde yer alır. Takımadadaki en yüksek nokta, deniz seviyesinden 79 m

yükseklikteki Town Hill›dir. İklim ılıman, nemli ve yumuşaktır. En sıcak ay olan Ağustos›ta gündüz sıcaklığı ortalama 30 °C›ye çıkar, en soğuk ay şubatta ise sıcaklık ortalama 20 °C›dir. Yağış, yıl içinde düzenli bir biçimde dağılmışsa da, içme suyu bütünüyle yağmurlardan sağlandığı için, zaman zaman baş gösteren kuraklık tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Nem oranı yüksektir.CoğrafyaKuzey Amerika›da, Kuzey Atlas Okyanusu›nun batısında, ABD›nin Kuzey Karolina eyaletindeki Hatteras Burnu›nun yaklaşık 900 km doğusunda yer alan adalar topluluğudur.İklimi ılıman ve nemlidir; kış ayları sert ve güçlü rüzgarlarla geçer. Şubat en soğuk aydır. Mercan resifleriyle çevrili olan adalarda, bataklıklar ve acı su gölleri, alçak tepeler vardırDoğal yapıBermuda, yeryüzündeki mercanadaları içinde, Kuzey Kutbu›na en yakın olanları içinde yer alır. Takımadadaki en yüksek nokta, deniz seviyesinden 79 m yükseklikteki Town Hill›dir. İklim ılıman, nemli ve yumuşaktır. En sıcak ay olan Ağustos›ta gündüz sıcaklığı ortalama 30 °C›ye çıkar, en soğuk ay şubatta ise sıcaklık ortalama 20 °C›dir. Yağış, yıl içinde düzenli bir biçimde dağılmışsa da, içme suyu bütünüyle yağmurlardan sağlandığı için, zaman zaman baş gösteren kuraklık tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Nem oranı yüksekti

Demografi Bermuda›nın nüfusu 193170- arasında hızlı bir artış göstermiş, ancak 1970›lerin sonunda bu gelişmenin yavaşlaması ve başka ülkelere göçün ortaya çıkmasıyla yıllık nüfus artışı yavaşlamıştır. Nüfusun % 54.8›ini siyahlar, % 34.1›ni beyazlar oluşturur. Beyazlar İngilizler ile 19. yy›da adaya getirilen Portekizli işçilerin soyundandırEkonomi Bermuda›da büyük ölçüde turizm ve uluslararası finans hizmetlerine dayanan piyasa ekonomisi egemendir. 2005 yılında 4,857,000,000$ GSMH›ya ulaşan Bermuda, kişi başına GSMH›sı 76,403$ ile Dünya›nın en yüksek kişi başına GSMH›sine sahip ülkesidir. Para birimi Bermuda Doları›dır (BD$).Bermuda, coğrafi konum avantajını en iyi şekilde kullanmıştır. Uluslararası firmalara finansal servis ve yılda yaklaşık 360,000 ziyaretçiye konfor turizmi fırsatları sağlamıştır. Bu girişimlerin sonucunda dünyadaki kişi başına gelirin en yüksek oranda olduğu ülkelerden biri haline gelmiştir. Turizm sektörü gayri safi milli hasılanın %28`ini karşılamaktadır. Endüstri sektörü küçüktür ve elverişli toprak sıkıntısı yüzünden tarım sektörü de limitlidir. Gıda maddesi ihtiyacının %80`i ithal edilmektedir. Bermuda`nın ekonomik kazancının %60`ını uluslararası ticaret sağlamaktadır; 1995`deki bağımsızlık kararının düşmesi de ülkenin yabancı firmaları kaybetme korkusunun bir sebebi olabilir.

Ortadoğu’nun en güçlü adamı Qassem Sulaimani

Bermuda üçgeni

Page 4: Sayı:104 Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı · 2017-05-01 · arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu-ğun ders başarısında kontrol eden kişi

Sayı:104 20 Ekim 2013 12saray

Saray-ErbilTürkmen Kültür ve Sanat Müdürlü-ğü’nden bir kaynak, Türkmenevi’nin onarılacağını söyledi. Saray’a konu-şan kaynak onarımın Türkmenevi’n-deki salonu, anaokulu ve halı sahası-nı kapsayacağını ifade etti. Masrafını Türkmen Kültür ve Sanat Müdürlüğü’nün üstleneceği onarım çalışmalarına mübarek kurban bayra-mından hemen sonra başlanacak.Bundan sonra Türkmenevi’nin sa-dece sanat ve kültürel etkinlikler için kullanılacağını dile getiren kaynak, ayrıca burada faaliyet gösteren Türk-men Kültür ve Sanat Müdürlüğü’nün İskan mahallesindeki yeni binasına taşınacağını da kaydetti.

Muhammet AbdullahBazı toplumlarda çok ilginç adetler var. İspanya’daki domates festivali gibi. Bu ülkede yılda bir defa düzen-lenen festivalde vatandaşlar birbirlerini domates yağ-muruna tutarak doyasıya eğlenir. Bir gelenek haline gelen festival organizatörleri 130 ton domatesi caddelere dökerek start verirler. Bu-rada toplanan vatandaşlar domateslere hücum ederek birbirlerinin üzerine fırlatma-ya başlarlar. Komik görün-tülere sahne olan festivalde her yeri kırmızı bir renk sarır. Festivalden hedef güzel bir vakit geçirmektir. Festival tarihi 1945 yılına uzanıyor. Domates darbesi alanlar birbirlerine kızmazlar ve kavga etmezler. Festival sonrası herkes güzel anılar-la ayrılır. Bizde ise yetmişli yıllara ka-dar taşlı kavga adeti vardı. Kale ve Tayrava mahalle-leri çocukları arasında her gün taşlı kavga çıkardı. Bu iki mahalle çocukları boş sebepten her gün birbirle-rini taş yağmuruna tutardı. Olanlar da oradan geçen-lere olurdu. Kale çocukları ellerine taş alarak aşağıda kalan Tayrava çocuklarına

atmaya başlardı. Tayra-va çocukları da mukabele ederdi. Kavgada sapan kullanılırdı. Galip ise her za-man malum Kale çocukları olurdu. Çünkü onlar Tayra-va’ya hakimdi. Kale’den atı-lan hiçbir taş boşa gitmezdi, illaki birinin kafasına isabet ederdi. Bu bir Tayravalı çocuk olurdu veya bölgeden geçen bir vatandaş. Polis müdahale edip kavgayı dur-

dururdu. İşte bizim İspanya’dan farkı-mız, onlar birbirlerine doma-tes biz ise taş atıyoruz...Ben o zaman 10 yaşınday-dım. Birgün traş olmak için an-nemle İbo Berber’e gittik. İbo Berber, annemi dışarıda görünce içerideki müşte-riden izin alarak ilk olarak beni traş etmeye başladı. Bu sırada başından geçen

bir anıyı bizimle paylaştı. Güya köyden Erbil’e gelen bir vatandaş, Kale ve Tayra-va çocuklarının kavga ettiği sırada bölgeden geçermiş ve Kale’den atılan bir taş kafasına isabet etmiş. Kanlar içinde kalan adam hıncını çıkarmak için duvara vura vura vurmuş. İbo Berber köylünün ba-şından geçeni bize gülerek anlatıyordu.

Berivan SerhenkDünya ülkelerinde cadde-lere, parklara, müzelere kısacası umumi yerlere o ülkelerin önemli şahsiyet ve simgelerinin isimleri verilir. Bu ünlü bir ses sa-natçının adı olabilir, veya bir ressamın veya bir bilim adamının veya bir siyaset-çinin veya bir sporcunun adı. Hedef hem bu şahsiyetlere hürmet göstermek hem de ölümsüzleştirilmesini sağ-lamaktır. Aslında bu aynı zamanda bir vefa borcu-dur. Bir takdirdir. Ama bizde durum tama-men farklıdır. Çünkü kendi değer ve simgelerimize bı-rakın sahip çıkmayı, onları unutuyoruz bile...Erbil her geçen gün bü-yüyor. Şehirde yeni ma-halleler ve caddeler inşa ediliyor. Bu yeni mahalle ve caddelere kimseye dönmeden plansız şekilde isim veriliyor. Bu durum ister istemez kentin ta-nınmış ailelerini rahatsız ediyor. Dünyanın en eski kentleri arasında yer alan Erbil’in bağrından yüzlerce aydın, alim, tarihçi, doktor, avu-kat ve diğer kesimlerden insanlar çıkmıştır. Bunlar kendi şehirlerine ve insan-larına değerli hizmetlerde bulunmuşlardır.Ancak ne var ki unutulu-yorlar ve yeni nesil onları tanımıyor....Bunu önlemek için Kürdis-tan bölge hükümeti özellik-le Erbil valiliği ve belediye-si üzerine büyük görevler düşüyor. Valilik ve belediye inşa edi-len yeni mahalle ve cad-delere isim seçmek için bir komisyon kurmalıdır. Tabi ki kentin önde gelen aile ve şahsiyetlerine danışa-rak. Aynı zamanda seçilecek isim bir levha üzerine yazı-larak herkesin görebildiği bir yere asılmalıdır. Ama sakın Mışko caddesi gibi olmasın. Çünkü yetkililer merhum ses sanatçı Mış-ko’nun adını Bata caddesi-ne verdiklerini söylüyorlar. Ama nedense bunu kanıt-layan hiçbir levhayı cadde üzerinde görmüyoruz...!

Cadde ve umumi yerlerin adı

Hayata dairTürkmenevi onarılacak

Kale ve Tayrava mahallelerinin taşlı kavgası

Türkmen Kültür ve Sanat Müdürlüğü’nden duyuru

Türkmen Kültür ve Sanat Müdürlüğü gençler için Türkçe kursu tertip edecektir. Kursa katılmak isteyen gençlerden ücret alınmayacaktır. İki ay sürecek olan kursta Türkçe’de uzman öğretmenler görev yapacaktır.

Page 5: Sayı:104 Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı · 2017-05-01 · arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu-ğun ders başarısında kontrol eden kişi

Şirzat Şeyh MuhammetAsıl adı Mehmed Haşim’dir. 1880 yılında Erbil’de doğdu. Mustafa Ebu Bekir Efendi’nin oğludur. Annesinin adı Hatice idi. İlkokulu bitirdikten sonra, dört yıl Erbil Rüşdiye mektebin-de okudu. Daha sonra İmare Rüşdiye Mülkiyesi’nde mertebe dersleri tahsil ederek diploma aldı. Anadili Türkçe’den başka Arapça ve Farsça öğrendi. 30 Haziran 1897’de Musul Emlak Komisyonu’na tabi Şammara Şubesi geçici aşar ve iha-le kitabetine tayin edildi. 29 Ağustos 1898’de İmâre arazi komisyonuna geçti. 24 Şubat 1903’te görevinden istifa etti. 4 Eylül 1905’te Besan Emlak İdaresi Tapu Kitabeti’ne, 6 Ocak 1907’de İstanbul Emlak Komisyonu Zabıt Kitabeti’ne ta-yin edildi. 10 Ağustos 1907’de ikinci derece ile taltif edildi. 13 Eylül 1909’da Emlâk’ın Hazi-neye devrinden dolayı Emlâk Komisyonu Kalemi adı ile Mali-ye Hazinesi’ne ilhakı ve unvanı Maliye Emlâk-ı Müdevvere Komisyonu Kalemi Kitabeti’ne dönüştürülmüş, Emlâk Şubesi İkinci Sınıf Emlâk Müdüriyeti Varidat Getiren Emlâk Kale-mi’ne nakledilmiştir. 1912 yılında Mekteb-i Hukuk-tan mezun olarak Maliye’ye intisab etti. Kısa bir süre son-ra da İstanbul Emlâk Müdürü oldu. 1923’te İkdam gazetesi-

nin Paris muhabirliği görevi ile Fransa’ya gitti. Oradan Sorbon Üniversitesi’nde de sosyoloji dersleri gördü. 1924 yılında Dış İşleri Bakanlığı’nda hukuk müşavir muavinliği yaptı. Daha sonra Muhtelif Hukuk İşleri Müdürü oldu. 1928’de Cenova Konsolosluğu’na tayin edildi.

1930’da yayınlanan Fransızca eseri yüzünden bakanlık emri-ne alındı ve hakkında Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemede bera-at etti. Ancak bakanlık bununla tatmin olmayarak Danıştay’a başvurdu. Danıştay’ın da kendisini suçsuz bulmasına rağmen, bakanlıktaki görevine iade edilmedi. Sekiz yıl süren bu davadan bunaldı. Daha sonra Paris’e giderek, sosyoloji eğitimini tamamladı. Bu arada uzun yıllar Paris’teki Amerikan hariciyesi mensup-larına Türkçe dersleri verdi. Bir süre Bağdat’ta Fransızca profesörü olarak görev yaptı. 1937–1938 yıllarında doğduğu topraklar olan Erbil ve Kerkük’ü ziyaret etti. Sorbon’da sınıf arkadaşı olan Irak başbaka-nı Nazım Tevfik’in yardımıyla Kerkük’te tarih ve coğrafya öğretmeni ardından da Bağ-dat El-Merkeziye lisesinde Fransızca öğretmeni olarak görev yaptı. Daha sonra tayini Hille’ye çıktı. Ancak Hille’ye gitmek istemeyen Erbil 1936’da Türkiye’ye döndü. 1962’de Konya’da bir oteldeyken düçar olduğu beyin kanamasından vefat ederek, Ankara’nın Ce-beci kimsesizler mezarlığına defnedildi.1915 yılından itibaren Türk Yur-du dergisinin yanısıra Hakimi-yet-i Milliye, İkdam, Yeni Gün, Ulus ve Yeni Sabah gazetele-rinde yazı ve makaleleri ya-

yınlandı. İktisadi konularda da İktisâdı Yürüyüş adlı dergide yazıları çıktı.Özellikle Türk Yurdu’nda (1915–1916) 7 bölüm halinde yayımladığı Irak Türkleri başlık-lı yazı dizisi büyük önem taşır. Irak Türklüğü’nün varlığını ilk defa Türk dünyasına duyuran bu yazı dizisinde Telafer, Erbil, Kerkük, Tuzhurmatu, Kifri, Ha-nekîn ve diğer Türk yerleşme merkezlerinin tarihi, kültürü, folklor ve gelenekleri ile, bölge-nin Türkiye açısından taşıdığı siyasi ve ekonomik öneme işaret edilmiştir. Şiir denemeleri

de vardır.Kıbrıs davasını ilk savunanlar arasında yer alarak, 1954’te bu konuda eser yayımlamıştır. Mil-liyetçi ve memleketçi bir kalem sahibidir. Şair Haşim Nahid Erbil’in özellikle vefatı ve evliliği hak-kında çelişkili bilgiler var. Kimi kaynaklar şairin boşanmış ve 1959’da vefat ettiğini yazar-ken, kimi kaynaklar ise şairin hayatında hiç evlenmdiğine ve 1962’de vefat ettiğine işaret ediyor.ESERLERİ: Fransızca’dan Türkçe’ye çevir-

diği iki eserden başka Erbil’in kitap halinde yayımlanmış eserleri, tarih sırasına göre şöyledir: Millî İktisadiyat Siste-mi, İstanbul, 1927; Les Symptâ-mes de la Crise Turque et son Remede, Paris, 1936; Deliren Esir, (şiirler), İstanbul, 1936; Kara Gün Yazıları, Ankara, 1940; Avrupa Buhranının Ruhî Sebepleri, ?, 1941; Türkiye’de Modern Teknik Nasıl Meyda-na Gelebilir, Ankara, 1942; Dil Tekniği, Ankara, 1942; Ko-münizmle Mücadele Rehberi: (Komünist Beyannamesi)ne Karşı Milliyetçi Beyannamesi, İstanbul, 1950; Üç Muamma, İstanbul, ?; Türkiye İçin Necat ve İtilâ Yollaı, İstanbul, ?; Ha-yat Pahalılığı Azaltılabilir mi? El-cevab: Yüzde Yüz Azaltılabi-lir, İstanbul, 1953; 7000 Senelik Sümer Medeniyeti’nde Kıbrıs, İstanbul, 1954. Kaynakça:1-Ata Terzibaşı- Erbil Şairle-ri, ikinci cilt-Kerkük Matbaası 20042-İzzettin Kerkük, “Haşim Nihat Erbil ve Irak Türkleri” 2004Şiirlerinden bir örnek:Dokunma gönlüme, gönlüm kırıktırBen gülmem bile bir hıçkırıktırDokunma gönlüme, ey deli rüzgarOnun her telinde bir hıçkırık varSallama şu kırık delli kırıktırDüşürdüğün yaprak bir hıçkırık-tırİstemiyorum ben şimdi ne seniSularda ışık eğlencesiniKanlı bir kefene benzeyen renkleAkşamı al götür kendin sürükleSaçımla oynama saçımı yolmaBir hıçkırık gibi içime dalma

Saray-Mustafa BabasıEnver Matbaa olarak tanı-nan Enver İbrahim, Erbil şehrinin en eski matbaacıla-rı arasında yer alıyor. Haya-tının büyük bölümünü mat-baacılık mesleğine veren Enver Matbaa çalışmaları ve kentteki eski matbaalar hakkında bilgi verdi. Saray: Enver Matbaa kim-dir?E.Matbaa: Adım Enver İbrahim Ahmet’tir. Enver Matbaa olarak tanınıyorum. 1942’de Mergasor’da doğ-dum. O zamanlar babam bu kasabada polis olarak görev yapıyordu. Ardından Mah-mur’a tayini çıktı. İlkokulu 1956’da Mahmur’da bitirdim. Babamın tayini daha sonra Kerkük’e çıktı. Burada İmam Kasım mahallesinde kirada oturduk. Kerkük’te dini okula yazdırıldım. Ancak okulu ba-şaramadığım için bıraktım. Babamın tayini yine Mah-mur’a çıktı. Burada birkaç yıl kaldık. Babam süvari çavuş olarak görev yapıyordu. Kendisi merkezde ayrıca

nalbentlik de yapardı. Bir süre Çaluk bölgesinde kal-dıktan sonra babam 1958’de emekliye ayrıldı. Bunun üzerine Erbil’e döndük. Ben o zaman 16 yaşındaydım. Bata caddesi üzerinde Neda adında bir matbaa vardı. Sahibi Abdülaziz Salih Talibi idi. Bir süre burada çalıştım. Adama tercümanlık yapar-dım. Çünkü kendisi Türk-mence ve Kürtçe bilmezdi. Ayrıca işte kendisine yardım

da ederdim. Ustam bir süre için Bağdat’a gitti. Bir ay kaldığı Bağdat’ta El-İhlas adında edebiyat içerikli ga-zetenin ruhsatını aldı. Haf-talık gazetede Erbil’in büyük şairi merhum Pirbal Mah-mut, Molla Şerif ve diğerleri eserlerini yayınlardı. Gazete birkaç yıl devam etti. Ancak matbaamız elle çalıştığı için gazete Musul’da basılıyordu. 1961 tarihli El-İhlas gazete-sinden bir nüsha hala arşi-

vimde bulunuyor. O sayıda dönemin Erbil mutasarrıfının faaliyetleri, hükümet tayinleri ve annemin taziye haberi yer alıyor. Saray: Kendi işinizi ne za-man kurdunuz?E.Matbaa: Kendi işimi ustam Musul’a döndükten son-ra kurdum. Musullu biriyle Hadba matbaasından eski bir matbaa alarak Erbil’e getirdik. Bata caddesi üze-rinde bir dükkan kiralayarak çalışmaya başladım. Mat-baaya resmi izin almak için Bağdat’a gittim. İzin aldıktan sonra iş yerimi Selahaddin olarak değiştirdim. Matbaam elle çalışırdı. Kardaran kah-vesi karşısında iki dükkan kiralayarak işime devam et-tim. Bir süre sonra Doğu Al-manya’dan yeni bir matbaa aldım. 2004 yılında 11 Azar hamamı yanına taşındım. Ar-dından dto cihazı aldım. Vak-tiyle işimiz çok fazla değildi. Düğün kartları, resmi kupon ve form basardık. Şimdi ise bu işlerin yanında renkli bar-daklar üzerine resim, gazete ve dergi basıyoruz.

Saray: Erbil’de kurulan ilk matbaanın adı neydi ve sahibi kimdi?E.Matbaa: İlk matbaanın adı Mükriyani idi. Sahibi ise Givi Mükriyani idi. Bu matbaa ilk

kez Mısır’da kuruldu. Ardından Halep oradan da Erbil’e geti-rildi. Bu matbaa da elle çalışır-dı. Mükriyan matbaasının ilk ürününü Kadı Reşat’ın Mevlüt-name adlı eseri teşkil ediyor. Seksenli yıllarda Erbil’de iki, üç matbaa daha kuruldu. Bu-gün ise kentte sayılmayacak kadar matbaa var. Bu matba-alar hükümetin izni olmadan kitap ve broşür basıyorlar.

Türkmen şair Haşim Nahid Erbil

Sayı:104 20 Ekim 201313 saray

Erbil’in en eski matbaacısı Saray’a konuştu

Enver Matbaa: Matbaalar hü-kümetin izni olmadan kitap ve broşür bası-yorlar

Page 6: Sayı:104 Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı · 2017-05-01 · arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu-ğun ders başarısında kontrol eden kişi

Saray-ErbilSaray-Erbil21 Eylül seçimlerinde parlamentoya girebilen 4 Türkmen liste 8.

kabineye katılmaya hazır olduklarını bildirdiler. Kürdistan bölge parlamentosuna 5 sandalye ile katılan Türkmen gruplarına bir bakanlık verilmesi bekleniyor. Parlamentoda iki sandalye kazanabilen Türkmen İleri Listesi üyesi bayan Müne Kahveci 21 Eylül seçimlerinde toplam 5259 oy elde edebildiklerini söyledi. Önümüzdeki kabineye

katılmaya hazır olduklarını ifade eden Kahveci, teklif gelmesi halinde hükümete katılacaklarını kaydetti.Parlamentoya girebilen Erbil Türkmen Listesinin

yeni milletvekili Macit Bezirgan, 8. hükümete nüfus ağırlıklarına göre katılmak istediklerine dikkat çekti. Kürdistan bölgesinde ikinci unsur olduklarını dile getiren Bezirgan, “Hükümete nüfus ağırlığımıza göre katılmak istiyoruz. Bu konuda siyasi partilerimizin elde ettikleri oylar ölçü olarak alınmamalıdır. Çünkü bu milletimiz adına felaket olur” dedi. Türkmenler olarak yeni hükümette temsil oranlarının arttırılmasını talep eden Bezirgan: “Önemli değil bakanlık kime verilecek, önemli

olan husus katkımızın arttırılmasıdır. Bu bizim meşru hakkımızdır. Bir diğer husus bakanlığı alacak grubun üzerine düşen sorumluluğu layıkıyla yerine getirmesidir” diye konuştu.Türkmen Değişim ve Yenilenme Listesi milletvekili Muhammet İlhanlı, “Her liste bakanlık kendisine verilsin ister. Ancak önemli olan şey bu görev için uygun ve kabiliyetli adaylar göstermektir. Bu, beş Türkmen listenin uzlaşmasıyla olur” dedi. Bakanlığın yanı

sıra genel müdür ve danışmanlar da istediklerini ifade eden İlhanlı, “Her kafadan bir ses çıkarsa, her grup ben derse, tek bir grup olarak çalışamayız” diye konuştu. Irak Türkmen Cephesi yeni hükümete katılmak için henüz karar almış değil. ITC’nin seçilen milletvekili Aydın Maruf, Türkmenlerin önümüzdeki hükümete aktif katılımlarının sağlanması gereğini savundu. Saray’a demeçlerde bulunan Maruf, ITC olarak yeni hükümette birisi kilit olmak üzere 2 bakanlık

istediklerini söyledi. ITC’li yetkili, seçimde en çok oyu toplayan listenin hükümet kurabileceğini kaydetti. Maruf Türkmenler olarak yeni

hükümette yer almak istediklerini söyledi.

Saray-Erbil21 Eylül Kürdistan bölge parlamentosu seçimlerini kazanan Türkmen adaylar bir grup altında toplanmak istiyorlar. Bunun Türkmen halkının çıkarlarına hizmet edeceğini ifade eden parlamenterler, ayrıca ortak çalışmalar gerçekleştirmek de istiyorlar. Son seçimlere katılan 5 Türkmen listeden dördü parlamentoya beş milletvekili göndermeyi başardılar. Bir grup altında toplanmak isteyen çiçeği burnunda 5 Türkmen vekil, seleflerinin hatalarını

tekrarlamak istemiyorlar. Türkmen Değişim ve Yenilenme Listesinin seçilmiş adayı Muhammet İlhanlı, Türkmen parlamenterler olarak birlikte çalışmaları gereğini savundu. Saray’a konuşan İlhanlı, tek ses olup Türkmen halkının talep ve haklarını gerçekleştirmeleri gerektiğini kaydetti. Bazı konularda Türkmen partileri arasında bulunan görüş farklılığına dikkat çeken İlhanlı, “Kerkük meselesi, bölgedeki siyasi partiler arasındaki ilişkiler ve Türkmen siyasi

grupların Bağdat’a karşı yaklaşımları gibi Türkmen partileri arasında görüş farklılığı var. Ancak milli meselelerde birlikte hareket etmeliyiz. Bu da tek bir grup altında toplanmaktan geçer” dedi. Türkmen Değişim ve Yenilenme Listesinin seçilmiş adayı Muhammet İlhanlı tek bir grup altında toplanma fikrine katıldıklarını söyledi. Türkmen İleri Listesi adayı bayan Müne Kahveci, tek bir grup altında birleşme fikrine katılıyor. Liste olarak Türkmenleri parlamentoda

tek başlarına temsil edecek güçe sahip olduklarını ifade eden Kahveci, Türkmenlerin hak ve talepleri için çalışacaklarını kaydetti. Türkmen Erbil Listesi’nin seçilmiş adayı Macit Bezirgan, Türkmenlerin seçime 5 grupla katılmalarını eleştirdi. Bunun Türkmen oylarını azalttığına dikkat çeken Bezirgan, milletvekillerinin yan yana çalışmasının Türkmenler adına iyi sonuçlar doğuracağını kaydetti.“Türkmenler olarak seçime

bir veya iki liste altında girmiş olsaydık sonuçlar çok daha iyi olacaktı. Seçime çok listeyle katılmamız seçmenlerimizi sandıktan uzaklaştırdı veya başka listelere oy vermelerine neden oldu. Bundan hepimiz sorumluyuz. Umarım milletvekillerimiz duyarlı hareket ederek birlik olurlar. Bu halkımıza huzur getirir. Tek bir grup altında birleşmeliyiz” diye konuştu.Kürdistan parlamentosuna ilk kez temsilci gönderen Irak Türkmen Cephesi adayı Aydın Maruf, tek bir grup altında birleşmeyi desteklediklerini söyledi. Saray’a konuşan Maruf, böyle bir birleşmenin Türkmen çıkarlarına hizmet edeceğine dikkat çekti. Ancak buna karar vermek için zamanın henüz erken olduğunu ifade eden Maruf, ITC olarak prensipte her türlü birleştirici çalışmalara destek verdiklerini söyledi.

Sayı:104 20 Ekim 2013 14saray

Türkmenler sekizinci kabineye katılmak istiyorlar

Seçimi kazanan Türkmen parlamenterler bir grup altında toplanmak istiyorlar

ITC: Yeni hü-kümette 2 bakanlık isti-yoruz

Türkmen İleri Listesi:Yeni kabineye ka-tılmaya hazı-rız

Türkmen Değişim ve Yenilenme Listesi: “Ba-kanlık için adaylarımız üzerinde uz-laşma sağla-malıyız”

Türkmen Er-bil Listesi: “Önemli de-ğil bakanlık kime verile-cek, önemli olan husus bakanlığı ala-cak grubun görevini la-yıkıyla yerine getirmesidir”

Page 7: Sayı:104 Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı · 2017-05-01 · arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu-ğun ders başarısında kontrol eden kişi

Saray-Erbil21 Eylül parlamento seçimlerine katılan 5 gruptaki Türkmen adayların elde ettikleri oy sayısı belli oldu. Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği tarafından yayınlanan en çok oyu Türkmen İleri Listesi adayı Cevdet Neccar topladı. Neccar 1825 oyla birinci sırada geldi. En düşük oyu ise Türkmen Değişim ve Yenilenme Listesi adayı bayan Sühad Rahim aldı. Bayan Rahim ancak 28 oy alabildi. Bu arada Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği tarafından yayınlanan sonuçlar bazı adayları tatmin etmedi. Ancak 165 oy alabilen Türkmen Değişim ve Yenilenme Listesi adayı Halit Hallak tepkilerini dile getirdi. Saray’a konuşan Hallak, seçmenlerden büyük oy aldığını iddia etti. “Çarşıda 40 yıldan beri berberlik yapıyorum. Esnafın büyük bölümü bana oy verdiler. Aslında 165 oy değil, 1165 oy aldığımı tahmin ediyorum. Başkan Barzani’yi meseleye el koymaya çağırıyorum. Sayın Neçirvan Barzani göreve başladığında caddeyi keserek çarşıda mevlit okuttum” dedi.İtiraz yazdığını ifade eden aday Hallak, komiserliğin kendisini Erbil mahkemesine havale ettiğini söyledi.

“Ancak Erbil mahkemesi bu mesele bizim ilgi alanımızda değil diyerek beni geri çevirdiler” diyen Türkmen aday, kendisine oy veren seçmenlere teşekkür etti. Liste olarak ancak bir milletvekili çıkarabildiklerine dikkat çeken Hallak, “kazanan adayımız hepimizi temsil ediyor” diye konuştu.Seçim sonuçlarına tepkili olan bir aday da Irak Türkmen Cephesi Listesi adayı bayan Himan Remzi’dir. Listenin 4. sıra numaralı bayan Remzi ancak 54 oy toplayabildi.Saray’a konuşan aday, oylarıyla oynandığını düşündüğünü söyledi. Bu sayıdan daha fazla oy aldığını iddia eden bayan Remzi, “Oylarımla kimler neden oynadı?. Seçim merkezlerinin kapanmasından önce

aldığım oyları belgeleriyle gösterebilirim. Ancak nedense oylarım kayıp” dedi. İtiraz takdim etmeye hazırlandığını ifade eden ITC Listesi adayı bayan Remzi, oylarının yeniden sayılmasını talep edeceğini söyledi. Seçime katılan 5 Türkmen listede yer alan adayların aldığı oy sayısı şöyle:Türkmen İleri Listesi 1-Cevdet Cercis Latif (Cevdet Neccar) 1825 oy2-Müne Nebi Nadir (Müne Kahveci) 1053 oy3-Seyyah Abdullah Kasım (Seyyah Küreci) 510 oy4-Dilşat Bekir Mevlüt (Dilşat Çavuşlu) 238 oy5- İvan Yunus Mahmut 59 oyTürkmen Değişim ve Yenilen-

me Listesi1-Muhammet Sadettin Enver (Muhammet İlhanlı) 365 oy2-Halit Kemal Mustafa (Halit Hallak) 165 oy3-Dilşat Muhammet İsmail (Dilşat Hoca) 117 oy4-Suzi Ahmet Salih (Dr. Suzi) 98 oy5-Sühat Ali Rahim Fettah 28 oy Türkmen Erbil Listesi 1-Macit Osman Tevfik (Macit Bezirgan) 369 oy2-Şerdil Tahsin Muhammet 303 oy3-Songül Adnan İhsan 133 oy4-Ubeyt Sadık Muhammet Sultan 99 oy5-Selve Ahmet Emin (Dr. Selve) 79 oy

Irak Türkmen Cephesi Listesi1-Aydın Maruf Selim 733 oy2-Ali Hüseyin Ali (Ali Kifirli) 382 oy3-Şerdil Yahya Kadir (Seyit Şerdil) 178 oy4-Gülen Fuat Ahmet (Gülen Fuat Çakmakçı) 89 oy5-Himan Remzi Mahmut 54 oyTürkmen Demokrasi Hareketi Listesi1-Nihat Necmettin Nurettin (Nihat Altıparmak) 316 oy2-Rizgar Abdullah Şeyh Muhammet (Rizgar Abdok Bakkal) 79 oy3-Dilvin Ekrem Hamad Ali 59 oy4-Ehlam İbrahim Tevfik 47 oy5-Necdet Enver Şükür (Necdet İlhanlı) 41

Dr. Soran Salahattin Şükür1990’lı yılların başında yaşanan olaylar Irak’ta köklü değişim ve yeni bir dönemin habercisiydi. Kürdistan bölgesinin Birleşmiş Milletler kararı ile güvenlik altına alınması ve Irak merkezi yönetiminden bağımsız bir bölge statüsüne kavuşturulmsı, bu dönemin en önemli olaylardan birisiydi. Bölgede yaşayan tüm halkların özgürce yaşayabileceği demokratik bir siyasal sistemin ortaya çıkması, bu kararın temel hedeflerinden birisini oluşturuyordu. Yanlış ve anti demokratik uygulamaların var olmasına rağmen, bölgede demokratik siyasal hayata geçişin ilk adımları atılmıştır. Kabul edelim ki insan siyasi tarihinin en dikta rejimlerinden birisinin ardından ortaya çıkmış yeni bir siyasal sistemden mükemmeliyeti beklemek haksızlık olur. Bölge siyasal

iktidarın iki temel partinin tekelinde olmasına rağmen, yeni ve etkili siyasi grupların ortaya çıkmasını engellemeyen bir siyasal sistem oluşmaktaydı. Nitekim, son seçimlerde gördük ki iktidarı paylaşan iki büyük partinin dışında iktidara aday yeni siyasal partiler ortaya çıkmaktadır. Dış baskı ve gereksiz iç bölgesel kutuplaşmaların etkisi ile oluşan yanlış politikalar sayesinde, Türkmenler bu siyasal denglerin dışında kaldılar. Gün geçtikçe gelişen bu demokratik tecrübenin içinde yer almadığımız gibi gelişmesinde kayde değer bir katkımız söz konusu değildir.90’lı yılların başında Kürdistan yerel hükümetinin müteakip kabinleri oluşurken, Kürt hükümetnin katılma taleplerine olumsuz yanıt vermiştik. Özellikle ikinci kükümet kabinesinin kuruluş süreci bu bağlamda dönüm noktası teşkil etmektedir. Kürt yönetiminin Türkmenlere yaptığı iki hatta üç bakan ile hükümete katılma teklifine, dönemin Irak Milli Türkmen Partisi Genel Başkan Yardımcısı sn. Yaşar İmamoğlu’nun astronomik ve abartılı (Başbakan yardımcısı ve beş bakan) karşı teklifi ile bu katılım gerçekleşmemiş, Kürt yönetimi ile Türkmenler uzun sürecek bir ayrışma ve uzaklaşma süreci içine girmişlerdir. Bu süreç Türkmen siyasi hareketine büyük zarar

vermiş, olumsuz etkileri hala büyük ölçüde devam etmektedir. İktidarın dışında kalma tercihimiz bölgedeki siyasal etkisizliğimizin temel sebeplerinden birisini oluşturmaktadır.Sn. Sinan Çelebi, sn. Vedat Arsalan ve sn. Sanan Kasap; Irak Türkmen Cephesi başkanlıkları dönemlerinde Kürt-Türkmen uzaklaşmasının yalnış bir politika olduğuna dikkat çekmiş, ancak bunu düzeltmeye yeterli zaman ve akış bulamamışlardır. Hakkını teslim edelim ki rahmetli Mustafa Kemal Yayçılı da son dönemlerinde Türkmenlerin Kürt yönetiminden uzaklaşmasının doğru bir politika olmadığını ve bunun düzeltilmesi için doğru adımların atılması gerktiğini sık sık yakın çevresine anlatmaktaydı.Irak’ta yaşayan diğer halklar gibi Türkmenler de Baas iktidarının zulmünden nasiplerini fazlası ile almışlardır. Kürdistan bölgesinde oluşturulan güvenlik çemberi bu bölgede yaşayan halklar için bir umut olmuştur. Dünya siyasal tarihinin en vahşi iktidarlarından birsinden kurtulup derin bir nefes alan Türkmen halkının başka bir halk-iktidar kavgasına eğilmesi mümkün değildir. Siyasi çatışma kültüründen uzak, diğer Irak halklarına nisbeten çevresindeki siyasal gelişmelere ılımlı ve temkinli reaksiyon veren Türkmenleri çatıştırıcı bir merkeze çekmek ve burada toplamak asla düşünülemezdi.

Nitekim Irak Türkmen Cephesinin sert siyasi söylemleri Türkmenleri ürkütmüş, bu siyasi oluşumlardan uzak durmalarına neden olmuştur. Oysa ılımlı siyasi söylem halkın bu oluşumlar etrafında toplanmasını sağlardı. Bütün bunların doğal sonucu olarak, geçen 20 yıl zarfında hatırı sayılır güçlü bir siyasi organizasyonundan yoksun kaldık yada yoksun bırakıldık.Bu olumsuz gidişi durdurmak için ilk hamle “siyasetten anlamaz kültür kuruluşudur” dediğimiz Türkmen Kardeşlik Ocağı-Erbil kolundan gelmiştir. Kardeşlik Oçağı 2000 yılında İkinci Türkmen Kurultayı öncesi siyasi bir refleks ile Irak Türkmen Cephe’sinden çekilmiş, bölgenin hasasiyetlerine uygun daha akılcı politik bir duruşa yönelmiştir. Dürsüt olmak gerekirse ben ve benim gibi çok sayıda Türkmen, Kardeşlik Ocağı’nın tavrını eleştirmiş, birlik ve beraberliğimiz açısından sakıncalı bir eğilim olarak kabul edilmiştir. Ancak bu hamlenin ne kadar doğru bir siyasi tutum olduğunu zamanla anlamış bulunmaktayız. Bugün hükümette bir bakan ve parlamentoda beş üye ile temsil edilmemiz, bu siyasi manevranın bir sonucu olduğu muhtemeldir.Kürdistan hükümetinde ve parlamentosunda temsil edilmek (yetersiz sayıda da olsa) Türkmenlere özgüven açısından büyük fayda sağlamaktadır.

Geçte olsa siyasi iktidarın bir parçası olmak ileriye yönelik olumlu sonçlar doğuracağı kuvvetle muhtemeldir. Ticaret ve Sanayi bakanlığındaki dört yıla yakın çalışma tecrübem ve aldığım izlenimler bu tahminimi destekler

niteliktedir.Kısa süreli iktidarda yer alma tecrübemizi daha geniş bir zamana yayabilseydik, muhakkak daha iyi sonuçlar elde etmiş olacaktık. Başka bir deyişle 90’lı yılların başında Kürdistan hükümetine katılma konusunda yanlış siyasi tercihten uzak realpolitk çizgiyi benimsemiş olsaydık, bugün daha ciddi bir ortaklık ile daha etkili temsil konumuna sahip olacağımız kaçınılmazdı.

Sayı:104 20 Ekim 201315 saray

Bazı adaylar oylarıyla oynandığını düşünüyor

Türkmen adayların oy sayısı belli oldu

Büyük Yanlışın Ağır Bedeli

Sn. Sinan Çelebi, sn. Vedat Arsalan ve sn. Sanan Kasap; Irak Türkmen Cephesi baş-kanlıkları dönemle-rinde Kürt-Türkmen uzaklaşmasının yalnış bir politika olduğuna dikkat çekmiş, ancak bunu düzeltmeye ye-terli zaman ve akış bulamamışlardır

Page 8: Sayı:104 Hindistan’da dünyanın ilk bebek fabrikası açıldı · 2017-05-01 · arkadaşı kardeş gibidir. -Spor antrenörü çocu-ğun ders başarısında kontrol eden kişi

Erbil Türkmenlerinden kimse 10 bin dolar vermek istemedi

Erbil Türkmenleri Irak parlamentosunda 5 kontenjan şansını kaçırdılar

Saray-Özel Irak parlamentosunun Türkmen milletvekillerinden Nebil Harbo, avukata para bulmadıkları için Erbil Türkmenlerine Irak parlamentosunda 5 kontenjan tanıma şansını kaçırdıklarını söyledi. Saray’a konuşan Harbo, “Yezidi ve Feyli azınlıkları Irak parlamentosunda kendilerine kontenjan tanıma talebiyle federal mahkemeye başvurdular. Bu talepleri hukuk komisyonu ile yapılan müzakerelerin ardından kabul edildi. Ancak Erbil Türkmenleri avukata para bulmadıkları için bu şanslarını kaçırdılar. Para bulunmuş olsaydı avukat Erbil Türkmenleri adına federal mahkemeye başvuru yapardı. Ancak bundan evvel Türkmen parlamenter Erşet Salihi’nin de üyesi olduğu hukuk komisyonuna başvurdum. Komisyon talebimi reddetti” dedi. “Ardından federal mahkemeye yazı yazdım”

diyen Harbo, Kürdistan parlamentosunda 5 kontenjana sahip olan Erbil Türkmenlerine Irak parlamentosunda 5 kontenjan tanınmasını talep ettiğini kaydetti.Federal mahkemenin başvurunun bir avukat yoluyla

yapılmasını istediğini ifade eden Harbo şöyle devam etti: “Görüştüğümüz avukat 20 bin dolar ücret istedi. Paranın yarısını kendim karşılarım dedim, kalan kısmı için ise ITC’ye ve Erbil’de bazı kişiye telefon açtım.

Ancak ne yazık ki kimse bir dinar dahi ödemek istemedi. Böylece Erbil Türkmenleri adına bir fırsat kaçırılmış oldu. Kendilerine avukat ayarlayan Feyli ve Yezidilere resmen kontenjan tanındı”. Harbo’nun dediklerini doğrulayan Türkmen

parlamenter Erşet Salihi, “Talebi reddettim doğru. Eğer kabul etmiş olsaydım yönetim bu 5 kontenjanı kendi çıkarları için kullanırdı ve parlamentoda iradeleri ellerinden alınmış Türkmen milletvekilleri görecektik” diye konuştu.

Şehrimden hikayeler: Taşlı kavga

12

Türkmenler yeni kabineye katılacaklar mı ?

14

Türkmenler bölge siyasetinde neden etkili olmadılar ?

15

Saray Türkmen adayların aldığı oy sayısını yayınlıyor

15

Saray-AjanslarSeçim yüksek komiserliği iller meclis seçimlerinin ertelenmesini istiyor. Komiserlik bu yöndeki talebine hükümetin cevap vermesini istiyor. Ancak hükümet henüz

bir cevap vermiş değil. Kürt Değişim (Goran) Hareketinden bir yetkili, komiserliğin seçimi erteleme yetkisine sahip olmadığını söyledi. Basına konuşan Aram Şeyh Muhammet, seçimin zamanında yapılmasını

istedi.Irak Bağımsız Seçim Yüksek Komiserliği, iller meclis seçimlerinin zamanında yapılmayacağını ve bu yöndeki görüşünü hükümetle resmi olarak paylaştı. KNN TV’ye konuşan komiserlik yetkilisi hükümetin seçimi erteleme taleplerine cevap vermediğine dikkat çekti. Goran yetkilisi Muhammet, seçimin belirlenen 21 Ekim’de yapılmasını talep ettiklerini kaydetti. Muhammet seçimin ertelenmesinin halkın haklarının açık ihlali anlamına geleceğini belirtti.

Saray-Erbil21 Eylül seçimlerinden sonra oluşan yeni parlamento, siyasi partilere ödenen hazine yardımını gözden geçirecek. Kürdistan bölgesinde faaliyet gösteren siyasi partilere yapılan hazine yardımında belli bir kriter

uygulanmıyor. Plansız yapılan yardımda bazı partilere büyük bazılarına ise az miktarda para ödeniyor. Şöyle ki 25 sandalyeye sahip bir partiye 650 milyon dinar, sadece 1 sandalyesi bulunan diğer bir partiye 580 milyon dinar ödeniyor.

Kürdistan İslami Birliği (Yekgirtü) yetkilisi Hama Said Hama, yeni parlamento döneminde siyasi partilere yapılan hazine yardımını gözden geçireceklerini söyledi. Hama, “partiler sahip oldukları sandalye oranında yardım alacak” dedi.

Goran, iller meclis seçimlerinin ertelenmesine karşı

Parlamento yeni dönemde partilere ödenen hazine yardımı gözden geçirecek

Sayı:104 20 Ekim 2013

Bölge ül-kelerini ka-rıştırmakla suçlanan ge-neral Qas-sem Sulai-mani

S11