68
SAYI: 49 OCAK 2019

SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

SAY

I: 49

OC

AK

2019

Page 2: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,
Page 3: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,
Page 4: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,
Page 5: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

3

BİZDEN

Günümüzde dijitalleşme ile ilgili her gün yeni bir gelişmeye tanık oluyoruz. Bu gelişmeler hayatımızın her alanını olduğu gibi bankacılık sektörünü ve iş yapış şekillerini de etkiliyor. Özellikle

mobil, en dikkat çekici ve en çok kullanılan dijital kanal olarak karşımıza çıkıyor. Biz de bu değişikliğe ayak uydurabilmek adına mobilin merkezde olduğu entegre dijital kanal yönetimini kullanmayı önemsiyoruz. Bu doğrultuda yaptığımız çalışmalar sonucunda yeni mobil platformumuzu hayata geçirdik.

Bu sayımızda size Albaraka Mobil Platformu biraz daha yakından tanıtacak bir dosya konusu hazırladık. Müşteri deneyimini önceleyen, diğer kanallarla entegre ve yenilikçi platform, kullanıma açıldığından bu yana herkes tarafından beğeniyle karşılandı. Platformda yer alan özellikleri, platformun amacını ve uzun vadeli dijital kanal vizyonumuzu dosya yazılarından ve röportajlardan okuyabilirsiniz.

Sonrasında ekonomi alanına meraklı okuyucularımız için yeni bir katılım bankacılığı modeli öneren Teoman Tağtekin’in makalesini ve son günlerde yaşanan döviz hareketliliği ile ilgili Mustafa Berk Erdal’ın yazısını öneriyoruz.

Her sayıda olduğu gibi çeşitli yazılarla zenginleştirilen dergide; edebiyattan sanata, eğitimden müziğe, bilimsel ve kültürel içerikli çalışmalardan çevreye yönelik projelere kadar alanında usta kalemlerin yazılarını bulabilirsiniz.

Sizi dergimizle baş başa bırakmadan evvel dergimizin hazırlığı sürecinde aldığımız üzücü bir habere değinmek istiyorum. 6 Kasım'da vefat eden bankamızın ilk çalışanı, vakıf insanı Abdullah Tivnikli Beyefendi'yi kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Albaraka Türk olarak merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor, bir sonraki sayıda yeniden buluşmayı ümit ediyoruz.

Kıymetli Okurlar,

MOBİL PLATFORMENTEGRE, YENİLİKÇİ VE

KULLANICI DOSTU

Hasan Altundağ Albaraka Türk

Genel Müdür Yardımcısı

Artık Albaraka,

Pttmatik’lerin olduğu

her yerde!

*Para yatırma, para çekme ve bakiye sorma işlemleri 31.12.2018 tarihine kadar ücretsiz gerçekleştirilecektir.

Albaraka Türk müşterileri 3500’den fazla

Pttmatik’te (ATM) para yatırma, para çekme ve

bakiye sorma işlemlerini ücretsiz olarak gerçekleştiriyor.

3500’den fazla

Pttmatik’te

işlemler ücretsiz*

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

21x27 Ptt.pdf 1 08/11/18 17:43

Page 6: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

4

BARDAĞIN DOLU TARAFI: SON DÖNEM DÖVİZ KURU DALGALANMASI ÜZERİNE

Mustafa Berk Erdal: “Günümüzde tüm döviz kuru işlemleri dolar endeksli olarak belirleniyor. İki para biriminin karşılıklı değeri hesaplanırken, dolar karşısındaki değerleri karşı karşıya getiriliyor.”

GAZİANTEP KÜLTÜR MERKEZİ

Gaziantep Kültür Merkezinin tarihî binası kapıdan girdiğiniz anda sizi yakalıyor ve sanatın büyüleyici havasına sokuyor.

CÜZZAMLILARIN MERHAMET VE REHABİLİTE YUVASI: MİSKİNLER TEKKESİ

Büşra Öztürk: ”Vakıf kurumu İslam/Os-manlı sosyal devlet anlayışının parlak numuneleri olarak asırlardır insanlığa ilham veriyor. Fakat aralarında biri var ki cüzzamlı hastaları barındırma hizmetiyle hepsinden farklı bir ahlak zemininde kurar teknesini: Miskinler Tekkesi.”

20

24

2808

10

14

EKONOMİ

MEKÂN

TARİH

İÇİNDEKİLER

DİJİTALLEŞMEDE VİTRİNİMİZ: MOBİL PLATFORM

Hasan Altundağ: “Mobil Platform bizim dijitalleşme yo-lundaki vitrinimiz ve belirlediğimiz vizyon kapsamında en önemli kilometre taşımız konumunda.”

ALBARAKA MOBİL PLATFORM

DİJİTAL KANALLARA BANKACILIK KAYIYOR

MODERN BİR UYGULAMA GELİŞTİRMEK İSTEDİK

ALTERNATİFTEN MERKEZE: MOBİL ŞUBE

Kübra Girit- Şevval Serdaroğlu: “Şubelerde verilen hizmetlere alternatif olarak ortaya çıkan ve özellikle maliyet optimizasyonu açısından önem kazanan dijital kanallar, “alternatif” olmaktan çıkıp merkezi bir konum elde etmiştir.”

12

16

DOSYA

SEKTÖR

Sayı: 49 OCAK 2019 BEREKET DERGİSİ

Page 7: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. Adına Sahibi Melikşah Utku

Genel Yayın YönetmeniHasan Altundağ

Yazı İşleri SorumlusuEkrem Şahin

Yayın EditörüSümeyra Altınok

Sanat Yönetmeni

Cüneyt Mert

RedaktörAyşe Nur Azca

Son OkumaBüşra Öztürk

Yayın KuruluMelikşah Utku, Turgut Simitcioğlu, Süleyman Çelik, Nevzat

Bayraktar, Fatih Boz, Hasan Altundağ, Malek Khodor Temsah, Ali Tuğlu, Cenk Demiröz, Nihat Boz, Mustafa Çetin

Danışma KuruluOsman Akyüz, Kemal Varol, Mustafa Büyükabacı, Süleyman

Kalkan, Mehmet Asutay

Yayın TürüKurumsal Süreli Dergi

Yayın-YapımAlbaraka Kültür Sanat ve Yayıncılık A.Ş.

Kozyatağı Mahallesi, Değirmen Sokak, No:18/A1, Nida Kule İş Merkezi

34742 Kadıköy/İ[email protected]

Baskı-CiltÖzlem Matbaacılık ve Reklamcılık Ltd. Şti.

Litros Yolu 2.Matbaacılar Sitesi B Blok Bodrum Kat No:2 BB4 Topkapı / İstanbul

Tel: 0212 612 06 62 - Fax: 0212 612 06 63 Sertifika No:12150

“KEMENÇE İLE BAĞIMI KENDİ ENSTRÜMANIMI YAPARAK KURDUM”

Konuşan: Sümeyra AltınokTürk müziğinin vazgeçilmez enstrümanla-rından biri olan klasik kemençenin yapım aşamalarını, hangi malzemelerin kullanıldığı-nı, diğer enstrümanlardan farkını, işin ehline, Murat Yerden’e sorduk.

BEYAZ GECELER ŞEHRİ PETERSBURG

Ekrem Şahin: “Petro tarafından kurulan şehrin serencamına bakıldığında kelimelere dökülen tek bir his akılda kalıyor: Batılılaşma Projesi Olarak St. Petersburg.”

DAĞ GEZERLERİN ÖZGÜRLÜĞÜ

Evin güvenli ortamından doğanın vahşi dün-yasına doğru evrilen kampçılık ateşinin hazzını Cem Yücel’in yazısında tadacaksınız.

30

34

50

54

SÖYLEŞİ

ROTA

MOBBİNG NEDİR, NE DEĞİLDİR?

Volkan Tendik: “İş yerinde olumsuzluk yaşayan herkes sanki biraz mobbing kavramına sığını-yor.”

38

İŞ YAŞAMI

BLOCKCHAIN HAYATIMIZI İYİLEŞTİRECEK Mİ?

Aslı Cansız: “Blockchain Fest 18’de ilgi çeken konular arasında Küresel Kredi Skoru uygu-laması ve İslami Finans kurallarına uygun ödeme sistemleri vardı.”

42

FESTİVAL

DOĞA

HABERLER

Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. Adına Sahibi Melikşah Utku

Genel Yayın YönetmeniHasan Altundağ

Yazı İşleri SorumlusuEkrem Şahin

Yayın EditörüSümeyra Altınok

Sanat Yönetmeni

Cüneyt Mert

RedaktörAyşe Nur Azca

Son OkumaBüşra Öztürk

Yayın KuruluMelikşah Utku, Turgut Simitcioğlu, Süleyman Çelik, Nevzat

Bayraktar, Fatih Boz, Hasan Altundağ, Malek Khodor Temsah, Ali Tuğlu, Cenk Demiröz, Nihat Boz, Mustafa Çetin

Danışma KuruluOsman Akyüz, Kemal Varol, Mustafa Büyükabacı, Süleyman

Kalkan, Mehmet Asutay

Yayın TürüKurumsal Süreli Dergi

Yayın-YapımAlbaraka Kültür Sanat ve Yayıncılık A.Ş.

Kozyatağı Mahallesi, Değirmen Sokak, No:18/A1, Nida Kule İş Merkezi

34742 Kadıköy/İ[email protected]

Baskı-CiltÖzlem Matbaacılık ve Reklamcılık Ltd. Şti.

Litros Yolu 2.Matbaacılar Sitesi B Blok Bodrum Kat No:2 BB4 Topkapı / İstanbul

Tel: 0212 612 06 62 - Fax: 0212 612 06 63 Sertifika No:12150

Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. Adına Sahibi Melikşah Utku

Genel Yayın YönetmeniHasan Altundağ

Yazı İşleri SorumlusuEkrem Şahin

Yayın EditörüSümeyra Altınok

Sanat Yönetmeni

Cüneyt Mert

RedaktörAyşe Nur Azca

Son OkumaBüşra Öztürk

Yayın KuruluMelikşah Utku, Turgut Simitcioğlu, Süleyman Çelik, Nevzat

Bayraktar, Fatih Boz, Hasan Altundağ, Malek Khodor Temsah, Ali Tuğlu, Cenk Demiröz, Nihat Boz, Mustafa Çetin

Danışma KuruluOsman Akyüz, Kemal Varol, Mustafa Büyükabacı, Süleyman

Kalkan, Mehmet Asutay

Yayın TürüKurumsal Süreli Dergi

Yayın-YapımAlbaraka Kültür Sanat ve Yayıncılık A.Ş.

Kozyatağı Mahallesi, Değirmen Sokak, No:18/A1, Nida Kule İş Merkezi

34742 Kadıköy/İ[email protected]

Baskı-CiltÖzlem Matbaacılık ve Reklamcılık Ltd. Şti.

Litros Yolu 2.Matbaacılar Sitesi B Blok Bodrum Kat No:2 BB4 Topkapı / İstanbul

Tel: 0212 612 06 62 - Fax: 0212 612 06 63 Sertifika No:12150

Page 8: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

6

Değerli Okuyucular,

AÇILIYORUZFARKLI COĞRAFYALARA

ALBARAKA’DAN

2009 Global Ekonomik krizinin etkisinde düşük faiz oranları ile tüm dünyada bir likidite bolluğu yaşandı. Merkez bankalarının bilançolarını büyütmelerinin ardından geç de olsa

küresel ekonomide toparlanma, büyüme ve enflasyon oranlarında kendini gösterdi. 2017 ikinci yarısı itibarıyla ise ABD başta olmak üzere, bilanço küçültme ve parasal sıkılaşma planları devreye alındı. Öte yandan, ABD ve büyük ticari ortakları arasında giderek artan ticari gerilimler birçok korumacı önlemi beraberinde getirdi. Bu bağlamda, sıkılaşan küresel likidite koşulları, ticaret savaşları ve giderek artan borçluluk oranları ile risk göstergelerinde bozulmalar başladı. Çin tarafında ise ABD ile olan ticari gerilimin dış ticarete olan negatif yansımaları ve buna yönelik karşı hamleler bu bozulmayı destekledi. Nitekim IMF küresel büyüme beklentisini tüm bu gelişmelerin etkisiyle yüzde 3,9’dan yüzde 3,7’ye düşürdü. Önümüzdeki dönemde küresel büyüme ivmesindeki yavaşlamaya rağmen başta FED olmak üzere dünya merkez bankalarından

ılımlı sıkılaşma hamlelerinin kademeli olarak devam etmesi bekleniyor. Bu sıkılaşma hamleleri ile birlikte küresel risk iştahı giderek azalmaya devam ediyor ki bu durum bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için sermayeye ulaşım noktasında bazı zorlukları beraberinde getiriyor.

Ülkemiz açısından 2018 yılı döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar ve bozulan fiyatlama davranışları nedeniyle yüksek faiz-enflasyon etkisinde geçiyor. Bilhassa ağustos ayında yaşadığımız ekonomimizin dinamikleri ve temelleri ile uyumsuz kur dalgalanmalarının ister istemez reel ekonomi üzerinde yansımaları olacak. Çok şükür en azından finansal piyasalar açısından çalkantılı dönemi geride bıraktık ve görece bir dengelenme sürecine girdik. Kur seviyesindeki toparlanmanın yanında özellikle ekonomi yönetimimizin sorunları doğru tespiti ve gayet gerçekçi bir çerçevede hazırlanmış Yeni Ekonomi Programı, ekonomimizin geleceği adına piyasalara ciddi manada güven verdi. Nitekim tüm bu

Page 9: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

7

müspet gelişmelerin neticesinde eylül ve ekim ayında dengelenme sürecini belirli ölçüde gözlemledik. Bu doğrultuda yılı yüzde 3 civarında bir büyüme ile bitireceğiz gibi görünüyor. 2019’un ise büyüme tarafında stabilizasyonun sağlanacağı, tasarruf ve disiplinin ön planda olacağı bir yıl olmasını bekliyorum. Ekonomik dengelenme, mali disiplin ve üretim ve ihracatta katma değere odaklı değişim önümüzdeki dönemde asla taviz verilmemesi gereken üç ana başlık olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan, para politikasında sadeleşme ve sıkı duruşun 2019 yılında da devam etmesi elzem. Ekonomi yönetimimizin son zamanlarda gösterdiği uyum ve ahenk, kurumlarımızın şoklara karşı aldığı akılcı önlemler bu durgunluk ortamından çıkışımızda bizlere ışık olacaktır.Bu gelişmelerin hâliyle bankacılık sektörüne de yansımaları olacaktır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki Türkiye bankacılık sektörü güçlü ve sağlam yapısı ile bu etkileri atlatacak kapasitededir. Önümüzdeki dönemde artan fonlama maliyetleri ve düşük yatırım harcama iştahı ister istemez bankaların büyümelerini baskılayabilir. Bu ortamda, bankaların kredi dışı gelirleri arttırma ve yeni değer önerileri sunma noktasında arayışları olacağını söylemek mümkün. Mesela, kur seviyesinin geldiği nokta dolayısı ile dış ticaret tarafında ciddi bir potansiyel olduğu aşikâr. Bu ve benzeri alanlarda bankaların atılımlar içerisinde olacağını, özellikle dijitalin getirdiği yeniklikleri de kaldıraç olarak kullanacaklarını düşünüyorum.

Nitekim, piyasaların baş döndüren trafiğinin yanında küresel gelişmeler özellikle teknoloji tarafında bizlere hızına yetişemediğimiz birçok gelişim alanı sunuyor. Özellikle bankacılık ve finans sektöründe gördüğümüz teknoloji penetrasyonu sahadaki her oyuncu için ekstra idman ve zindelik gerektiriyor. Sadece sektörümüzle sınırlı değil, tüm iş dünyasında dijitalleşmenin ve teknolojinin dengeleri derinden sarstığı bir gerçek. Geleneksel iş modellerinde, var olanı koruma eğiliminde ısrar edip değişim ve dönüşüme ayak direyenlerin geleceğin dünyasında yeri olmayacak. Bu bağlamda “tam dijital Albaraka” sektördeki rakiplerinin çok ötesinde; yapay zekâyı, robotik süreçleri,

nesnelerin internetini gündemine almış, hızlı bir şekilde reform atmosferine girmiştir. İnsan kaynaklarından operasyon süreçlerine, satış kanallarından pazarlama stratejilerine kadar uçtan uca inovasyonu ve teknolojiyi benimsemiş, şirket kültürü hâline getirmiş bir Albaraka var artık.

Son zamanlarda hepinizin tecrübe ettiği, operasyonel süreçlerin azaltılması, süreç otomasyonunda hızın ve kalitenin artırılması, yeni dijital kanallarımız ve robotik sistemlerimiz, biyometrik imza uygulamamız, bahsettiğim tüm bu değişim serüveninin ürünleri olmuştur. Teknoloji adaptasyonu için gerekli birçok karakteristiğe sahibiz. Enerjimiz yerinde, kültürümüz yenilikçi, kapasitemiz yeterli ve kreatif yetenek setlerimiz sizler sayesinde umut verici. Sadece ülkemizle sınırlı kalmayıp, farklı coğrafyalara da açılma vizyonumuzu “insha” ile farklı bir evreye taşımış bulunuyoruz. Bu gibi geliştirdiğimiz iş modelleri ve yenilikçi fikirlerimiz kurum içinde ilmek ilmek ördüğümüz girişimci ruhun meyveleridir. Kurumumuzda hâkim olan girişimci ve inovatif ruhu tecrübe etmekle, her bir koldan “dünyanın en iyi katılım bankası” olma vizyonumuza yaptığınız katkıya şahit olmaktan gurur duyuyorum. Bu katkının artarak devam edeceğine ve vizyonumuza ulaşacağımıza inancım tam.

Melikşah UTKUAlbaraka Türk Genel Müdürü

ALBARAKA’DAN

Page 10: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

8

DOSYA

Albaraka Türk’ün dijital dönüşüm projesinin de önemli bir kilometre taşı olan Albaraka Mobil’in müşterilerinin

hayatına farklı özellikleri ile renk katacağını düşünüyoruz.

MOBİL PLATFORM

Albaraka Türk’ün dijital dönüşüm projesinin de önemli bir kilometre taşı olan Albaraka Mobil’in müşterilerinin

hayatına farklı özellikleri ile renk katacağını düşünüyoruz.

Page 11: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

9

DOSYA

Albaraka Mobil Platform, yani Albaraka Türk’ün yeni mobil bankacılık uygulaması müşterileri ile buluştu. Yoğun bir proje sürecinin akabin-de hizmete sunulan Platform, modern teknik

altyapısı, kullanım kolaylığı, yenilikçi özellikleri ile dikkat çekiyor. Gelin Albaraka Mobil Platformu daha yakından tanıyalım.Albaraka mobil, klasik bir mobil şubenin ötesinde bir “platform” olarak konumlandırılmış. Albaraka Türk’ün çö-züm ortağı ile birlikte bir yıllık bir sürede geliştirdiği proje, micro servis mimarisi, native ve HTML 5 ekran yapısı, react native kullanımı gibi teknik özellikler içeriyor. Al-baraka Mobil şık ve modern tasarımı ile dikkat çekiyor. Pratik giriş seçenekleri, şifre olarak yüz tanıma özelliğinin kullanılabilmesi, QR kodla para çekme, işlem bildirimleri, Mobil Asistan gibi yenilikçi, pratik, kullanıcı dostu özel-likleri müşterilerinin hizmetine sunuyor. Mobil Şube’yi bir platforma dönüştüren, yenilikçi ve teknolojik çözüm-leri içeren Albaraka Mobil’in öne çıkan özelliklerine ayrı ayrı değinmek platformun doğru tanınması noktasında önemli.

Mobil Asistan, Albaraka Mobil’i diğer bankacılık uygu-lamalarından ayıran en önemli özelliklerden birisi. Esas itibarıyla bir etkileşimli bankacılık botu olan Mobil Asistan bankacılık ile ilgili sorularınızı cevaplıyor, para transfer-lerinizi yapıyor. Mobil Asistan’da işlemler hem yazarak hem de konuşarak gerçekleştirilebiliyor. Bu yönüyle Tür-kiye’de bir ilk. Bir selam vermeden geçmeyin deriz.Yüz tanıma ile giriş, dijital dünyanın yükselen bir trendi olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde o kadar çok şifre var ki bunları hatırlamak ve güvenli olarak kullanabilmek ciddi bir sorun. Bu sebeple Albaraka Türk de müşterile-rine “Yüzünüz şifreniz olsun” demiş ve biyometrik olarak yüz tanıma teknolojisini Albaraka Mobil’e entegre etmiş. Mobil Platformda öne çıkan diğer bir özellik ise “İşlemi Tekrarla”: Para göndermenin en pratik hâli! Proje ekibi, “Müşterilerin daha önce gerçekleştirdiği bir işlemi en baştan yapmaları zaman kaybı” diye düşünmüş ve bu özelliği geliştirmişler. Daha önce gerçekleştirilen işlemin üzerine gelip sola kaydırmak ve “İşlemi Tekrarla” sekme-sini seçmek yeterli. Bu kadar… Paranız gönderildi.Mobil Platformu özel kılan diğer husus ise şüphesiz ki kişiselleştirilebilir olması. Özellikle ana sayfanın üzerinde durmak gerekiyor. Ekip, “Bir ana sayfadan fazlasını ta-sarlayalım istedik, neredeyse tüm işler buradan yürüsün dedik.” diye anlatıyor bu süreci. Ortaya birçok özelliği açıp kapatabileceğiniz, kendinize göre favori menü oluş-turabileceğiniz, son işlemlerinizi, bekleyen hareketlerini-zi, varlıklarınızı, borçlarınızı görebileceğiniz çok kullanışlı, dinamik bir yapı çıkmış. Çok da iyi olmuş doğrusu.

“QR Kod ile Para Çekme” özelliği de yine son dönemin parlayan yıldızlarından. Bu özelliği kullanarak Albaraka ATM’lerinden, karta ihtiyaç duymadan QR kodu okutarak para çekme işlemi gerçekleştirebilmek mümkün.

Özetle gerek altyapı gerek kullanıcı deneyimi gerekse işlem seti olarak birçok yeniliği içeren Mobil Platform, Albaraka’nın dijital kanallarının merkezinde yerini almış durumda. Proje ekibi çıkan işten memnun, uygulamaya çok daha farklı özellikler kazandırmak için oldukça istekli görünüyor. Albaraka Türk’ün dijital dönüşüm projesinin de önemli bir kilometre taşı olan Albaraka Mobil’in müş-terilerinin hayatına farklı özellikleri ile renk katacağını dü-şünüyoruz.

Albaraka Mobil Platform, yani Albaraka Türk’ün yeni mobil bankacılık uygulaması müşterileri ile buluştu. Yoğun bir proje sürecinin akabin-de hizmete sunulan Platform, modern teknik

altyapısı, kullanım kolaylığı, yenilikçi özellikleri ile dikkat çekiyor. Gelin Albaraka Mobil Platformu daha yakından tanıyalım.Albaraka mobil, klasik bir mobil şubenin ötesinde bir “platform” olarak konumlandırılmış. Albaraka Türk’ün çö-züm ortağı ile birlikte bir yıllık bir sürede geliştirdiği proje, micro servis mimarisi, native ve HTML 5 ekran yapısı, react native kullanımı gibi teknik özellikler içeriyor. Al-baraka Mobil şık ve modern tasarımı ile dikkat çekiyor. Pratik giriş seçenekleri, şifre olarak yüz tanıma özelliğinin kullanılabilmesi, QR kodla para çekme, işlem bildirimleri, Mobil Asistan gibi yenilikçi, pratik, kullanıcı dostu özel-likleri müşterilerinin hizmetine sunuyor. Mobil Şube’yi bir platforma dönüştüren, yenilikçi ve teknolojik çözüm-leri içeren Albaraka Mobil’in öne çıkan özelliklerine ayrı ayrı değinmek platformun doğru tanınması noktasında önemli.

Mobil Asistan, Albaraka Mobil’i diğer bankacılık uygu-lamalarından ayıran en önemli özelliklerden birisi. Esas itibarıyla bir etkileşimli bankacılık botu olan Mobil Asistan bankacılık ile ilgili sorularınızı cevaplıyor, para transfer-lerinizi yapıyor. Mobil Asistan’da işlemler hem yazarak hem de konuşarak gerçekleştirilebiliyor. Bu yönüyle Tür-kiye’de bir ilk. Bir selam vermeden geçmeyin deriz.Yüz tanıma ile giriş, dijital dünyanın yükselen bir trendi olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde o kadar çok şifre var ki bunları hatırlamak ve güvenli olarak kullanabilmek ciddi bir sorun. Bu sebeple Albaraka Türk de müşterile-rine “Yüzünüz şifreniz olsun” demiş ve biyometrik olarak yüz tanıma teknolojisini Albaraka Mobil’e entegre etmiş. Mobil Platformda öne çıkan diğer bir özellik ise “İşlemi Tekrarla”: Para göndermenin en pratik hâli! Proje ekibi, “Müşterilerin daha önce gerçekleştirdiği bir işlemi en baştan yapmaları zaman kaybı” diye düşünmüş ve bu özelliği geliştirmişler. Daha önce gerçekleştirilen işlemin üzerine gelip sola kaydırmak ve “İşlemi Tekrarla” sekme-sini seçmek yeterli. Bu kadar… Paranız gönderildi.Mobil Platformu özel kılan diğer husus ise şüphesiz ki kişiselleştirilebilir olması. Özellikle ana sayfanın üzerinde durmak gerekiyor. Ekip, “Bir ana sayfadan fazlasını ta-sarlayalım istedik, neredeyse tüm işler buradan yürüsün dedik.” diye anlatıyor bu süreci. Ortaya birçok özelliği açıp kapatabileceğiniz, kendinize göre favori menü oluş-turabileceğiniz, son işlemlerinizi, bekleyen hareketlerini-zi, varlıklarınızı, borçlarınızı görebileceğiniz çok kullanışlı, dinamik bir yapı çıkmış. Çok da iyi olmuş doğrusu.

“QR Kod ile Para Çekme” özelliği de yine son dönemin parlayan yıldızlarından. Bu özelliği kullanarak Albaraka ATM’lerinden, karta ihtiyaç duymadan QR kodu okutarak para çekme işlemi gerçekleştirebilmek mümkün.

Özetle gerek altyapı gerek kullanıcı deneyimi gerekse işlem seti olarak birçok yeniliği içeren Mobil Platform, Albaraka’nın dijital kanallarının merkezinde yerini almış durumda. Proje ekibi çıkan işten memnun, uygulamaya çok daha farklı özellikler kazandırmak için oldukça istekli görünüyor. Albaraka Türk’ün dijital dönüşüm projesinin de önemli bir kilometre taşı olan Albaraka Mobil’in müş-terilerinin hayatına farklı özellikleri ile renk katacağını dü-şünüyoruz.

Page 12: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

10

DOSYA

Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku

Page 13: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

11

DOSYA

DİJİTALKANALLARA

Bankacılık

KayıyorDijital kanalların kendi içinde ve şube tarafı ile geçişli

olabildiği bir ekosistem kurmaya yönelik projeler yürütüyoruz.

A lbaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku ile bankalarda dijitalleşme ve dönüşüm konu-larında kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyle-şimizde Utku, mobilin merkezde olduğu bir

kanal yönetimini uygulamak istediklerini vurguladı.

Bankacılıkta son yıllarda ciddi bir değişim görüyoruz, işlemler şube yerine dijital ka-nallara kayıyor. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir?Dijitalleşme bireyi ve toplumu dönüştüren bir kavram olarak hayatımızın içerisinde. Bu dönüşümün işletmele-re ve özelde bankalara etkisinin olması da son derece doğal. Önemli olan bu değişimin niteliğini algılayıp ona göre konum alabilmek. Albaraka Türk olarak bu deği-şimi doğru okuyup doğru hamleleri yapabilmek adına ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda üzerinde en çok durduğumuz alanlardan birisi de dijital kanallarımız.

Albaraka’nın dijital kanal yönetimi konu-sunda stratejisi nedir?Sizin de ifade ettiğiniz gibi bankacılık işlemleri şubeler yerine dijital kanallara kayıyor. Bu noktada şubelerin kendini yeniden yapılandırması gerekiyor. Mobilin işlem-ler içindeki payı hızla artıyor. Bu sebeple biz de mobilin merkezde olduğu, entegre bir kanal yönetimi uygulamak istiyoruz. Dijital kanalların kendi içinde ve şube tarafı ile geçişli olabildiği bir ekosistem kurmaya yönelik projeler yürütüyoruz. Örneğin, yeni mobil platformumuzda mo-bilden başlattığınız bir para çekme işlemini ATM’den sonlandırabiliyorsunuz.

Son dönemlerde botların finans sektöründe kullanıldığını görüyoruz. Yeni platformda Al-baraka Türk’ün de mobil asistanı var. Bu ko-nudaki vizyonunuz nedir?Mobil asistan bizim için önemli bir proje. Bildiğiniz üzere dijital dünyada ses ve “chat” öne çıkan iki kavram. Klasik form bankacılığı yerine etkileşimli bankacılık uygulamala-rının ileride çok daha yaygın kullanılacağını düşünüyoruz. Mobil asistanımız da bu vizyona hizmet etmek üzere ge-liştirildi. Hem yazarak hem de konuşarak işlem yapılabi-len bir bankacılık botu. Türkiye’de bu konu üzerine güzel projeler yapmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda yapay zekâ konusunda da çalışmalarımız var.

Son olarak sizin, dijitalleşme konuları ile ilgili görüş verirken aynı zamanda “insan” faktörünü de öne çıkardığınızı görüyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?Her ne kadar dijitalleşme denildiğinde ilk akla gelen tek-noloji ve buna bağlı olarak sistemler kurmak olsa da bu yaklaşımın olayın bütününü görmek anlamında yetersiz olduğunu düşünüyorum. Evet teknoloji bu işin önemli bir parçası ancak bundan daha önemlisi insan faktörü ve kurum kültürü. Bunları dikkate almadan yürütülen bir dö-nüşüm projesi teknolojik olarak ne kadar büyük yatırım-lar yapılırsa yapılsın sürdürülebilir olmayacak ve amaca hizmet etmeyecektir. Biz de buradan yola çıkarak Albara-ka’yı okul olarak yeniden şekillendiriyoruz. Hızla değişen teknoloji karşısında çalışanların esnek davranabilmesi, bu değişeme ayak uydurabilmesi adına personelimizi yetiş-tirmeyi hedefliyoruz.

Page 14: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

12

DOSYA

MOBİLDijitalleşmede Vitrinimiz:

Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altundağ

Page 15: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

13

DOSYA

A lbaraka’nın dijital vizyonunu ve yeni Mobil Platform’u Albaraka Türk Genel Müdür Yar-dımcısı Hasan Altundağ ile konuştuk.

Albaraka’nın son dönemde dijital kanallar tarafında birçok atılım gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bankanın dijital kanal yönetimi vizyonundan bahseder misiniz?Günümüzde dijital kanallar bankalar için oldukça önem-li bir konumda. Albaraka Türk olarak biz de bu konuda ciddi bir atılım içerisindeyiz. Bankacılık sektöründe en önemli kanal konumunda olan şubeler artık eski önemini kaybetmekte, bunun yerine daha önce alternatif olarak değerlendirilen şube dışı kanallar öne çıkmaktadır. Bu kanallar arasında dijital kanallar daha dikkat çekici bir şekilde gelişme kaydetmektedir. Yeni kuşakların dijital ortamla ilişkisi ister istemez bankacılık işlemlerinde de kendini gösterdiğinden kaçınılmaz olarak bu kanallar bankalarca daha ön planda tutulan kanallar olmaktadır. Albaraka Türk olarak bu trendin dışında kalamazdık. Biz de mobil uygulamaların ağırlıklı olduğu entegre kanal yönetimi için çalışıyoruz. Müşteri deneyiminin merkezde olduğu, entegre, bütünleşik, yenilikçi ve kullanıcı dostu bir ekosistemi hedefliyoruz.

Bu vizyon çerçevesinde Albaraka Mobil’i nasıl değerlendiriyorsunuz?Mobil Platform bizim dijitalleşme yolundaki vitrinimiz ve belirlediğimiz vizyon kapsamında en önemli kilometre taşımız konumunda. Bu öneminden dolayı platform için yoğun bir proje çalışması yürüttük. Öncelikle mevcut uygulamaları gözden geçirdik. Ayrıca müşteri deneyi-mini platforma yansıtmak amacıyla müşteri araştırmaları yaptık. Bu araştırmalarda müşterilerimize bir mobil şu-bede nelere dikkat ettikleri, hangi uygulamaları daha çok beğendikleri gibi sorular yönelttik. İhtiyaç tespiti ve yol haritası bu şekilde tarafımızca oluşturulmasına karşın, altyapı geliştirilmesini bir çözüm ortağı ile birlikte yaptık. Uygulama hayata geçirildikten sonra bütün geliştirmele-rin banka içinde yapılmasını sağlayacak şekilde bir yapı kurguladık.Amacımız klasik bir mobil şube uygulaması yerine ta-mamen farklı bir deneyim kurgulamak ve uygulamamı-

zı bir platform bankacılığına dönüştürmekti. QR kodla para çekme, mobil asistan, pratik işlem seçenekleri ve inovatif özellikleri ile Albaraka Mobil bunu başardı diye düşünüyorum.

Bu platformun bankacılık sektöründe fark yaratacak özellikleri nelerdir?Albaraka Mobil’in fark yaratacak birçok özelliği var. Bun-ların başında mobil asistan geliyor. Mobil asistan bizim bankacılık botumuz. Türkiye’de bir ilk olarak aynı anda hem yazarak hem konuşarak işlem yapabiliyor. Asistan şu an hem para transferi yapıyor hem de müşterileri-mizden gelen sorulara cevap veriyor. Bankacılık ile ilgili sorular yanında, mobil asistana “beni seviyor musun” gibi farklı sorular da geliyor. Asistan, esprili cevapları ile müşterilere keyifli bir deneyim yaşatıyor.

Fark oluşturmak deyince ana sayfamızdan da bahset-memiz gerekiyor. Ana sayfa neredeyse tüm işlemlerin takip edilebilmesi, başka menülere gitmeye gerek kal-madan gerçekleştirilebilmesi üzerine kurgulandı. Kart borcu, hesap bakiyesi, son işlemler, bekleyen işlemler gibi birçok bilgiye bu sayfadan ulaşılabiliyor, hızlı işlemler yapılabiliyor. Benim çok sevdiğim bir özellik ise “İşlemi Tekrarla”. Bu özellik sayesinde daha önce gerçekleş-tirdiğiniz bir para transferini küçük bir hareketle “İşlemi Tekrarla” butonuna basarak yeniden gerçekleştirebili-yorsunuz. Bu da zamandan tasarruf etmenizi sağlıyor. Bunun yanında yüz tanıma ile giriş, QR kodla para çek-me gibi fark yaratacak birçok yeniliğimiz var. Bu yenilik-lerle ilgili olarak müşterilerimizden alınan ilk geri dönüş-ler son derece olumlu.

Bundan sonrası için Albaraka’da mobil tarafta nasıl yenilikler göreceğiz?Yukarıda da bahsettiğim gibi uygulamayı bir “platform” olarak konumladık. Biz bu işi başlayıp biten bir proje değil bir yolculuk olarak düşünüyoruz. İleri fazlarda bu anlayışa hizmet edecek birçok projemiz var. Bunun yanında geniş işlem yelpazesi, asistan tarafında geliş-tireceğimiz farklı hizmetler, özellikle yapay zekâ ile ilgili yürüttüğümüz çalışmalar mevcut. Bütün bunları müşte-rilerimize sunabilmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

A lbaraka’nın dijital vizyonunu ve yeni Mobil Platform’u Albaraka Türk Genel Müdür Yar-dımcısı Hasan Altundağ ile konuştuk.

Albaraka’nın son dönemde dijital kanallar tarafında birçok atılım gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bankanın dijital kanal yönetimi vizyonundan bahseder misiniz?Günümüzde dijital kanallar bankalar için oldukça önem-li bir konumda. Albaraka Türk olarak biz de bu konuda ciddi bir atılım içerisindeyiz. Bankacılık sektöründe en önemli kanal konumunda olan şubeler artık eski önemini kaybetmekte, bunun yerine daha önce alternatif olarak değerlendirilen şube dışı kanallar öne çıkmaktadır. Bu kanallar arasında dijital kanallar daha dikkat çekici bir şekilde gelişme kaydetmektedir. Yeni kuşakların dijital ortamla ilişkisi ister istemez bankacılık işlemlerinde de kendini gösterdiğinden kaçınılmaz olarak bu kanallar bankalarca daha ön planda tutulan kanallar olmaktadır. Albaraka Türk olarak bu trendin dışında kalamazdık. Biz de mobil uygulamaların ağırlıklı olduğu entegre kanal yönetimi için çalışıyoruz. Müşteri deneyiminin merkezde olduğu, entegre, bütünleşik, yenilikçi ve kullanıcı dostu bir ekosistemi hedefliyoruz.

Bu vizyon çerçevesinde Albaraka Mobil’i nasıl değerlendiriyorsunuz?Mobil Platform bizim dijitalleşme yolundaki vitrinimiz ve belirlediğimiz vizyon kapsamında en önemli kilometre taşımız konumunda. Bu öneminden dolayı platform için yoğun bir proje çalışması yürüttük. Öncelikle mevcut uygulamaları gözden geçirdik. Ayrıca müşteri deneyi-mini platforma yansıtmak amacıyla müşteri araştırmaları yaptık. Bu araştırmalarda müşterilerimize bir mobil şu-bede nelere dikkat ettikleri, hangi uygulamaları daha çok beğendikleri gibi sorular yönelttik. İhtiyaç tespiti ve yol haritası bu şekilde tarafımızca oluşturulmasına karşın, altyapı geliştirilmesini bir çözüm ortağı ile birlikte yaptık. Uygulama hayata geçirildikten sonra bütün geliştirmele-rin banka içinde yapılmasını sağlayacak şekilde bir yapı kurguladık.Amacımız klasik bir mobil şube uygulaması yerine ta-mamen farklı bir deneyim kurgulamak ve uygulamamı-

zı bir platform bankacılığına dönüştürmekti. QR kodla para çekme, mobil asistan, pratik işlem seçenekleri ve inovatif özellikleri ile Albaraka Mobil bunu başardı diye düşünüyorum.

Bu platformun bankacılık sektöründe fark yaratacak özellikleri nelerdir?Albaraka Mobil’in fark yaratacak birçok özelliği var. Bun-ların başında mobil asistan geliyor. Mobil asistan bizim bankacılık botumuz. Türkiye’de bir ilk olarak aynı anda hem yazarak hem konuşarak işlem yapabiliyor. Asistan şu an hem para transferi yapıyor hem de müşterileri-mizden gelen sorulara cevap veriyor. Bankacılık ile ilgili sorular yanında, mobil asistana “beni seviyor musun” gibi farklı sorular da geliyor. Asistan, esprili cevapları ile müşterilere keyifli bir deneyim yaşatıyor.

Fark oluşturmak deyince ana sayfamızdan da bahset-memiz gerekiyor. Ana sayfa neredeyse tüm işlemlerin takip edilebilmesi, başka menülere gitmeye gerek kal-madan gerçekleştirilebilmesi üzerine kurgulandı. Kart borcu, hesap bakiyesi, son işlemler, bekleyen işlemler gibi birçok bilgiye bu sayfadan ulaşılabiliyor, hızlı işlemler yapılabiliyor. Benim çok sevdiğim bir özellik ise “İşlemi Tekrarla”. Bu özellik sayesinde daha önce gerçekleş-tirdiğiniz bir para transferini küçük bir hareketle “İşlemi Tekrarla” butonuna basarak yeniden gerçekleştirebili-yorsunuz. Bu da zamandan tasarruf etmenizi sağlıyor. Bunun yanında yüz tanıma ile giriş, QR kodla para çek-me gibi fark yaratacak birçok yeniliğimiz var. Bu yenilik-lerle ilgili olarak müşterilerimizden alınan ilk geri dönüş-ler son derece olumlu.

Bundan sonrası için Albaraka’da mobil tarafta nasıl yenilikler göreceğiz?Yukarıda da bahsettiğim gibi uygulamayı bir “platform” olarak konumladık. Biz bu işi başlayıp biten bir proje değil bir yolculuk olarak düşünüyoruz. İleri fazlarda bu anlayışa hizmet edecek birçok projemiz var. Bunun yanında geniş işlem yelpazesi, asistan tarafında geliş-tireceğimiz farklı hizmetler, özellikle yapay zekâ ile ilgili yürüttüğümüz çalışmalar mevcut. Bütün bunları müşte-rilerimize sunabilmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

Page 16: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

14

DOSYA

GELİŞTİRMEKİSTEDİK

Modern Bir Uygulama

Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler bizi daha fazla çalışmak ve onlara en iyisini sunabilmek noktasında güç veriyor.

Albaraka Türk Alternatif Dağıtım Kanalları Müdürü Yasemin Aydın

Page 17: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

15

DOSYA

anda hem mesajlaşma hem de ses ile işlem yapabildiğimiz bankacılık botunu (Mobil Asistan) geliştirdik. Mobil Asistan müşteriyle sohbet edebiliyor, bankacılık ile ilgili sorulara cevap veriyor ve para transferi işlemlerini yapabiliyor. Uy-gulamada yapay zekâ var. Bu konuda farklı çalışmalara da hız kesmeden devam ediyoruz. Kişiselleştirmeden de bah-setmek gerekir. Müşterilerimiz Albaraka Mobil Platform’da girişten ana sayfaya kadar birçok alanı kişiselleştirebiliyor. Bazı alanları kaldırıp ekleyebiliyor. Kendisine özel bir menü oluşturabiliyor. İlave olarak uygulamanın girişinde müşteri-yi güzel fotoğraflarla karşılıyoruz. Bu fotoğraflar bizim için oldukça özel; çünkü rahmetli genel müdürümüz Adnan Büyükdeniz Bey tarafından çekilmişler. Yaptığımız işle bir gönül bağı kurmak, işe böyle bir değer de katmak istiyo-ruz. Ekip olarak işin bu boyutu da bizim için çok önemli.

Nihai hedefiniz nedir?Hedefimiz, geleneksel form bankacılığıyla işlemlerin ya-pıldığı bir cep şubeden ziyade, her yönüyle müşterinin kendini iyi hissedebileceği bir platform ortaya koyabilmek. Bunun temelini attık çok şükür. Elimizde oldukça elverişli bir platform var artık. Bundan sonra geliştireceğimiz birçok yeni özellik de bu stratejiye hizmet edecek. Hayallerimiz var, heyecanlıyız ve yepyeni bir bankacılık deneyimi için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

Projeyi sürdürürken sizi en çok zorlayan kısımlar nereler oldu? Ve bunları nasıl aştınız?Proje kapsamında ilk defa kullandığımız bazı uygulamalar ve teknolojiler oldu. Birçok farklı çözüm ortağıyla çalıştık. Ekip oldukça genişti. Dolayısıyla yeni teknolojilerin ve ge-niş ekibin orkestrasyonu, üzerinde en çok emek harcadı-ğımız hususlardan birisi idi. Hissettiğimiz heyecanı bütün ekiple paylaşmak, sürekli iletişim hâlinde bulunmak olduk-ça önemli idi. Uzun saatler boyunca çalışırken motivasyo-nu üst seviyede tutabilmek için çaba gösterdik. İletişimi sıkı tuttuk. Ekipleri olabildiğince bir arada çalıştırdık.

Son olarak, projenin sizi en çok memnun ve mutlu eden tarafları nelerdir?Aylar boyunca yürütülen çalışmaların güzel bir platform olarak ortaya çıkması muhteşem bir his. Fikirler, analizler, yazılar, görseller ve harcanan onca emek artık somut bir hizmet olarak karşınızda. Ortaya çıkan işin standardı ve bizi geleceğe taşıma noktasındaki yeterliliği de memnuni-yet veren bir diğer husus. Proje ekibinin motivasyonu ve heyecanı da bizim için çok kıymetli. Tabi en önemli husus ise müşterilerimizin memnuniyeti. Geri bildirimler bizi daha fazla çalışmak ve onlara en iyisini sunabilmek noktasında güç veriyor.

Albaraka Türk’ün yeni Mobil Platformunu Alternatif Dağıtım Kanalları Müdürü Yasemin Aydın ile konuştuk. Projenin planlanma aşamasını, teknik özelliklerini ve hedeflerini sizler için not ettik.

Albaraka Mobil Platform projesi nasıl gelişmeye başladı?Dijital dünyaya baktığımızda artık mobilin sadece dijital kanalların değil, tüm dijital dünyanın merkezinde olduğunu görüyoruz. Albaraka’nın mobil şubesinin yenilenmeye ihti-yacı vardı. Bu vesile ile müşteri memnuniyetimizi artıraca-ğımız, bizi farklılaştıracak modern bir uygulama geliştirmek istedik. Öncelikle neler yapmalıyız, piyasada neler oluyor, yeni trendler neler gibi sorular üzerinde çalıştık, stratejimizi belirledik, kapsamını planladık ve bilgi teknolojileri ekibi-mizle birlikte bu içeriği olgunlaştırdık. Bunun dışında bizi diğerlerinden farklı kılacak ne olmalı sorusu üzerinde dur-duk. O süreçte çözüm ortağı olarak çalışacağımız firmaları seçtik. Her şeyin başı kullanıcı deneyimi idi.

Projeyi nasıl planladınız?Aklımızda gerçekleşmesini istediğimiz güzel fikirler vardı. Bu arada çeşitli araştırmaları takip ediyor, ülkemizde ve dünyada neler olduğunu da izliyorduk. Müşterilerimizden gelen geri bildirimler de bizim için önemli bir kaynaktı. Bütün bunlardan hareketle bir planlama yaptık. Kullanıcı deneyimi en çok üzerinde durduğumuz nokta oldu. Ola-bildiğince müşteri tarafında durmaya çalıştık. Örneğin, EFT Türkiye’de bir bankadan başka bir bankaya TL transferidir. Bunun müşteri nezdindeki karşılığı para göndermek iken neden müşterilerimiz bankacılık terimlerini bilmek zorunda kalsın diye düşündük. Terminolojiyi buna göre belirledik. Geçmiş tecrübelerimizi de verimli bir şekilde kullandığımız detaylı bir planlama çalışması yaptık. Klasik, sıkıcı bir ban-kacılıktansa kolay ve işlevsel bir yapı olması için çaba gös-terdik. Ayrıca çağdaş teknolojilerden beslenen, yenilikçi ve üzerine sürekli yeni özellikler inşa ederek ilerleyebileceği-miz bir proje olmasını istedik. Uygulamamızı klasik bir mo-bil şube olarak değil bir platform olarak kurguladık. Mobilin merkezde olduğu entegre kanal yapısı, yüz tanıma, asistan gibi yenilikçi özellikleri, kişiselleştirilebilir fonksiyonları ile uygulamamız bir platform olarak uygulama marketlerinde yerini aldı.

Projeyi geliştirirken nelere dikkat ettiniz?Öncelikle projenin teknik altyapısından bahsedelim. Uygu-lama micro servis mimarisi ile geliştirildi. Ekranlarda hibrid bir yapı ile gittik; native ve HTML 5 kullandık. Böylelikle bir-çok geliştirme store üzerinde güncellemeye gerek bırak-maksızın müşterilerimizin hizmetine sunulabiliyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi kullanıcı deneyimi işin diğer bir boyutu. Bu tarafı kurgularken oldukça detaylı bir çalış-ma yürüttük. Müşteri yolculuk haritalarını çalıştık, kullanıcı araştırmaları yaptık, uygulamanın prototipini hazırlayarak sahada kullanıcı testleri gerçekleştirdik. Buradan hareket-le ilkelerimizi tespit ettik. Bir diğer husus kullanım kolaylığı idi. Bu konuda müşterilerimizin kullandıkça keşfedecekleri birçok güzel özelliklerimiz mevcut. Örneğin, yüz tanıma ile giriş, daha önce yapılan bir işlemin yeniden bir bilgi girişi-ne gerek bırakmaksızın tekrarlanabilmesi, çok fonksiyonlu ana sayfa gibi. Bu konuda oldukça güzel geri bildirimler alıyoruz. Yenilikçilik bir diğer önemli husus. Sesin ve me-sajlaşmanın dijital dünyada oldukça önemli bir gelişme kaydettiğini görüyoruz. Biz de bankacılık platformumuzda bunları kullanabilelim istedik. Türkiye’de bir ilk olarak aynı

Page 18: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

16

SEKTÖR

MOBİLŞUBE

Alternatiften Merkeze:

KÜBRA GIRIT-ŞEVVAL SERDAROĞLU

Şubelerde verilen hizmetlere alternatif olarak ortaya çıkan ve özellikle maliyet optimizasyonu açısından önem kazanan dijital kanallar, “alternatif” olmaktan çıkıp merkezi bir konum elde etmiştir.

Page 19: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

17

SEKTÖR

Page 20: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

18

SEKTÖR

Teknolojik gelişmeler, insanı, toplumu ve dolayısıyla iş hayatını hızladeğiştirmektedir. Bu kapsamda yeni teknolojilere uyum, dijital dünyada nitelikliürün ve hizmetler ile var olabilmek iş dünyası için stratejik bir önem kazanmıştır.

Türkiye’de bankacılık sektörü, yeni teknolojilere hızla adapte olan ve teknolojiyihizmetlerinde en iyi kullanan sektörlerin başında gelmektedir. 90’lı yıllardan bugüne dijital bankacılık kanallarında yaşanan dönüşüm bunun en güzelörneklerinden birisidir. İlk olarak şubelerde verilen hizmetlere bir alternatifolarak ortaya çıkan ve özellikle maliyet optimizasyonu açısından önem kazananbu kanallar, müşteri talebine göre form değiştirerek “alternatif” olmaktan çıkıp merkezi bir konum elde etmiştir.

Akıllı telefonların yaygınlaşması ve mobil internet kullanımının artması ile günlükhayatta farklı cihazlar /sistemler aracılığı ile gerçekleştirilen birçok fonksiyon(fotoğraf çekme, müzik dinleme, kitap okuma vd.) mobil cihazların içerisinetaşınmış ve akıllı telefonlar bireyin yaşamında vazgeçilemez bir öneme sahipolmuştur. Buna paralel olarak mobil cihazlar üzerinden sunulan bankacılıkişlemlerine de talep artmış, mobil bankacılık kullanan müşteri adetleri internet bankacılığının önüne geçmiştir.

Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre son 4 yılda internet ve mobil bankacılıkkullanım trendi aşağıdaki gibidir:

*Son 1 yılda en az bir kere giriş yapan müşteri adedi. Kaynak: www.tbb.org.tr

0

5

10

15

20

25

30

35

2014 2015 2016 2017 2018 Mart

İnternet ve Mobil Bankacılık Aktif* Kullanıcı Adetleri (Milyon)

İnternet Mobil

Teknolojik gelişmeler, insanı, toplumu ve dolayısıy-la iş hayatını hızla değiştirmektedir. Bu kapsamda yeni teknolojilere uyum, dijital dünyada nitelikli ürün ve hizmetler ile var olabilmek iş dünyası için

stratejik bir önem kazanmıştır. Türkiye’de bankacılık sektö-rü, yeni teknolojilere hızla adapte olan ve teknolojiyi hizmet-lerinde en iyi kullanan sektörlerin başında gelmektedir. 90’lı yıllardan bugüne dijital bankacılık kanallarında yaşanan dönüşüm bunun en güzel örneklerinden birisidir. İlk olarak şubelerde verilen hizmetlere alternatif olarak ortaya çıkan ve özellikle maliyet optimizasyonu açısından önem kaza-nan bu kanallar, müşteri talebine göre form değiştirerek “alternatif” olmaktan çıkıp merkezi bir konum elde etmiştir. Akıllı telefonların yaygınlaşması ve mobil internet kullanımı-nın artması ile günlük hayatta farklı cihazlar/sistemler ara-cılığı ile gerçekleştirilen birçok fonksiyon (fotoğraf çekme, müzik dinleme, kitap okuma vd.) mobil cihazların içerisine taşınmış ve akıllı telefonlar bireyin yaşamında vazgeçile-mez bir öneme sahip olmuştur. Buna paralel olarak mobil cihazlar üzerinden sunulan bankacılık işlemlerine de talep artmış, mobil bankacılık kullanan müşteri adetleri internet bankacılığının önüne geçmiştir.

Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre son dört yılda internet ve mobil bankacılık kullanım trendi Şekil 1’deki gi-bidir. Grafikten de görüleceği üzere mobil bankacılık kulla-nan müşteri sayısı yükselen bir ivme ile artmakta olup son iki yıldır internet bankacılığını kullanan müşteri adedinin üzerine çıkmıştır. Yine TBB verilerine göre Eylül 2018 itiba-rıyla Türkiye’de herhangi bir bankanın mobil uygulamasını yüklemiş ve en az bir kere kullanmış 56 milyondan fazla kişi vardır. Bu kullanıcıların yüzde 90’ından fazlası 18-55yaş grubundadır. Bu durum bankaların geleceği için mo-bilin oldukça stratejik bir kanal olduğunu ve bu alanda ya-pılacak yatırımların gelecekte var olabilmek için ne kadar önem taşıdığını açıkça göstermektedir.

Müşteri talebindeki artışla birlikte piyasaya FinTech’ler, telekomünikasyon şirketleri gibi yeni oyuncuların girmesi bankaların iş yapma biçimlerini değiştirmesini, daha hızlı, daha kaliteli ve daha uygun maliyetlerle hizmet vermesini zorunlu kılmıştır. Bu durum bankaların iç süreçlerinde de dijitalleşmeyi gerektirmiş, kanal stratejilerinde mobil odaklı bir dönüşüme neden olmuş ve mobil üzerinden sunulan inovatif hizmetler sektörde ciddi bir rekabet unsuru hâline gelmiştir.

Müşteri beklentileri değişiyorDaha önce banka demek şube demek iken günümüzde

hiç şubesi olmayan bankaların mobil ve internet kanalı üzerinden oldukça başarılı hizmetler sundukları görülmek-tedir. Yapılan araştırmalar müşterilerin artık klasik banka şubeleri dışında, her zaman erişebildikleri, kolayca işlem yapabildikleri, kişiselleştirebildikleri, hızlı ve kolay şekilde işlemlerini gerçekleştirebildikleri bir bankacılık deneyimi beklediklerini ortaya koymaktadır. Bankalar bu beklentileri karşılayabilmek adına bir yandan yeni hizmetler geliştirir-ken, diğer taraftan müşteri davranışlarını izlemek ve müş-teriye özel çözümler üretebilmek için işin veri boyutunu da dikkate almak ve analitik çalışmalar yapmak zorundadır.

Geleceğin bankacılığı

Büyük veri ve yapay zekâ: Sektörde büyük veriyi (big data) kullanarak modellemeler gerçekleştirmek, bunları makine öğrenmesi ve yapay zekâ ile destekleyerek müşterinin taleplerinin bir adım ötesine geçmek için ciddi çalışmalar yürütüldüğü görülmektedir. Uzman görüşleri dijital dünyanın en önemli yapıtaşlarından olan bu teknolojilerin insan hayatında ve dolayısıyla banka-cılıkta köklü değişimlere yol açacağı yönündedir.

Sanal Asistanlar:Bu kapsamda sanal asistanlara ayrıca değinmek gerekir. Büyük veri ile beslenen, yapay zekâ ile desteklenen, konu-şarak işlem yapabilen sanal asistanlar bugün finans sek-töründe kendilerini kabul ettirmiş durumdadır. Müşterilere pratik bir deneyim yaşatmak amacıyla hizmete sunulan bu asistanlar bir yandan hesap bakiyesini müşteriye iletir-

Şekil 1

Page 21: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

19

SEKTÖR

Mobil bankacılık kullanan müşteri sayısı yükselen bir

ivme ile artmakta olup son iki yıldır internet bankacılığını kullanan müşteri adedinin

üzerine çıkmıştır.

sektörüne inovatif çözüm fırsatları sunmaktadır. Örnek olarak mutfakta bulunan cihazların sipariş verebildikleri, müşterinin herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmak-sızın ödemenin otomatik olarak gerçekleşebildiği, bunun bilgisinin mobil bankacılıktaki sanal asistanlar üzerinden müşteriye iletildiği bir ekosistemin çok uzak olmadığı dü-şünülmektedir.

Güvenlik:Uygulamalar çeşitlendikçe, işin güvenlik boyutu ayrı bir önem kazanmaktadır. Şubede gerçekleştirilen hemen her işlemin hatta müşteri olma sürecinin dahi fiziksel bir tema-sa gerek kalmaksızın dijital kanallara taşınması güvenlik konusunda da ciddi çalışma ihtiyacı ortaya çıkarmakta-dır. Bu kapsamda kriptoloji dijital bankacılığın ayrılmaz bir parçası olarak konumlanmaktadır. Güvenlik konusunda blockchain teknolojisinin pratik çözümler sağlaması bek-lenmektedir.

Entegre Hizmetler:Sektördeki önemli trendlerden birisi de müşterilerin ilave bir prosedüre gerek kalmaksızın bir kanaldan başlattıkları bir işlemi farklı bir kanal üzerinden tamamlayabilmelerini sağlamaktır. QR kod işlemleri buna örnek gösterilebilir. Te-lefondan üretilen bu kod aracılığıyla ATM’den para yatırma ve çekme gibi işlemlerin gerçekleştirebilmesi klasik yön-temlere kıyasla daha fazla tercih edilmektedir. Sürdürülebilirlik ve Kalite: Başarılı bir mobil/dijital bankacılık için sadece yeni tekno-lojileri içeri almanın yeterli olmayacağı bir gerçektir. İşin kalitesi ve kullanıcı deneyimi boyutu en önemli unsurların başında gelmektedir. İyi bir kullanıcı deneyimi ve arayüz tasarımı, fonksiyonellik, işlem çeşitliliği, bütünlük, müşteri desteğinin doğru dizayn edilmesi gibi faktörler mobil ban-kacılıkta öne çıkan unsurlardır.

Kültürel Dönüşüm: Son olarak başarılı bir mobil bankacılık için gereken en önemli kriterlerden birisinin, belki de en önemlisinin kültü-rel dönüşüm olduğunu söyleyebiliriz. İş yapma biçimlerinin radikal bir şekilde değişmesi, bürokrasinin asgariye indiril-mesi, farklı şirketlerle iş birlikleri, açık bankacılık uygula-maları, çevik organizasyonel yapılar işin olmazsa olamazı hâline gelmiş durumdadır. Bütün bunlara ilave olarak ban-ka şubelerinde de dönüşüm gerekmektedir. Banka şube-leri bir taraftan temas gerektiren bütün ihtiyaçlarda müş-terilere daha sıcak bir atmosfer sunabilmek için yeniden yapılanmalı, diğer taraftan da mobil ile entegre çözümleri yaygınlaştırmalıdır.

ken, diğer taraftan para transferi gerçekleştirmekte, hatta yemek tarifi bile vermektedir. Bütün bu özellikleri ile sanal asistanlar keyifli bir bankacılık deneyimi sunarken engelli müşteriler için de büyük bir kolaylık sağlamaktadır.

Biyometri:Dijitalleşen dünyanın önemli trendlerinden birisi de biyo-metridir. Mobil bankacılıkta da yoğun olarak kullanılan yüz tanıma, göz tanıma, parmak izi tanıma gibi teknolojiler müşterileri şifre hatırlama yükünden kurtararak hayatı ko-laylaştırırken diğer taraftan da güvenlik unsuru olarak öne çıkmaktadır.

Mobil Ödemeler:Mobil dünyadaki önemli yeniliklerden birisi de mobil öde-melerdir. NFC özellikli telefonlar üzerinden sunulan HCE(-mobil cüzdan) uygulamalarının yanında, Apple Pay, Alipay gibi online ödeme çözümleri fiziki olarak karta ihtiyaç duy-madan ödeme yapabilmeye imkân sağlamakta ve hızlı bir şekilde büyümektedir.

Nesnelerin İnterneti (IOT) ve Açık Bankacılık Sistemi (API Bankacılığı):Nesnelerin interneti ve açık bankacılık ekosistemi finans

Page 22: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

20

Döviz KuruBardağın Dolu Tarafı: Son Dönem

Dalgalanması Üzerine

Küresel ekonomik sistem, 2009 yılına gelindi-ğinde ABD merkezli başlayan dalgalanmanın tsunamiye dönüşmesiyle modern dönemin en büyük iki finansal yıkımından birine – ilki 1929

Büyük Buhran- maruz kaldı. Bu yıkımın ardından gelen durgunluk döneminin çıkış formülü ise yüzde 0 ya da negatif faiz oranları ile birlikte piyasaya Merkez Banka-ları eliyle olağanüstü miktarda likidite sağlamak oldu. “Alın, verin, ekonomiye can verin” kampanyasını yürüt-tüğümüz o dönemde, küresel aktörler bir ifadeyle –başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere- tüm dünyaya para saçtı. Rakamsal olarak ifade etmek gerekirse; 2008 yı-lına gelindiğinde 4 büyük Merkez Bankasının (ABD, AB,

İngiltere, Japonya) bilanço büyüklükleri 4 trilyon dolar civarında iken 2018’de bu rakam 15 trilyon dolar seviye-sinin üzerine çıktı. Dünyanın en büyük 17. ekonomisi olan Türkiye’nin GSYH büyüklüğü ise geçtiğimiz yıl 857 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Küresel ekonomik durgunluğun üstesinden gelebilmek için devreye sokulan bu plan sonrası şişen Merkez Ban-kaları bilançolarının artık rahatlatılması gerekiyordu. Çün-kü enflasyon ve büyüme rakamları yavaş yavaş istenilen seviyelere gelirken küresel krizin etkileri önemli ölçüde piyasa üzerinden silinmişti. Bu çerçevede 2017’nin ikinci yarısından itibaren ABD öncülüğünde bilanço küçültme

Albaraka Türk - Ekonomist Mustafa Berk Erdal

EKONOMİ

Page 23: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

21

EKONOMİ

ve kademeli sıkılaşma planı devreye sokuldu. Sıkılaşma hareketinin etkileri ise 2018 yılında bizim de aralarında bulunduğumuz gelişmekte olan ülkelerde ciddi manada hissedilmeye başlandı. Sermaye sahipleri için istenilen getiri gelmedikçe likidite daha çok çekildi, yükselen cari açık ve artan dış borç döviz talebini artırdı, TCMB piya-sa oranlarını yakalamakta gecikti, hâlihazırda çift hane-lerde olan enflasyonla birlikte fiyatlama davranışlarında bozulmalar belirginleşti. Tüm bu kırılgan çerçevede, yaz döneminde başlayan siyasi mücadele de likidite çıkışını ivmelendirerek Türk lirasındaki yıllık değer kaybını yüzde 80’in üzerine çıkardı.

İğneyi önce kendimize batıralım düsturuyla, geldiğimiz noktada yakın zamanda açıklanan ekonomik programın da öngördüğü şekilde 2019’un sonuna kadar yüksek enf-lasyon, yükselen işsizlik ve görece düşük büyümeli bir darboğaz bizleri bekliyor. Muhtemeldir ki bu süreç reel sektörde birtakım şirket iflaslarını da gün yüzüne çıkara-cak. Fiyatların genel seviyesi yükselecek, dolar cinsinden millî gelirimizde azalmalar yaşanacak. Yedi yıllık bolluk döneminin sonuna geldik, yeni dönemi belirli açılardan hazırlıksız karşıladık, süreç içerisinde de bazı hamle ha-taları yaptık. Tüm bu olumsuz olarak değerlendirilebile-cek gelişmeleri son dönemde –haklı olarak- sıkça tekrar ettik, görünen tabloyu resmetmeye çalıştık. Ancak ortaya konan bu tablonun yanında gerek küresel gidişat gerek-se ülke ekonomimizin güçlü durduğu noktalar, bugüne kadar atılan doğru adımlar dalgalanmanın doğasının bir parçası olarak bize yeni rotaları, alternatif yolları göste-riyor.

Öncelikle küresel olarak baktığımızda, ABD’nin yaptırım söylemlerinin dolar/TL’yi ve döviz kurunun ülkemizde-ki fiyat hareketlerini bu kadar etkilemesinin altında ABD dolarının rezerv para birimi olması yatıyor. Günümüzde tüm döviz kuru işlemleri dolar endeksli olarak belirleni-yor. İki para biriminin karşılıklı değeri hesaplanırken, dolar karşısındaki değerleri karşı karşıya getiriliyor. Dolayısıyla bugün avro/TL ya da ruble/TL gibi bir piyasa aslında yine bir dolar endeksli piyasa olarak karşımıza çıkıyor. ABD dolarının bu gücü ise iktisadi literatürde sıkça atıfta bu-lunulan 1944 Bretton Woods Konferansı’na dayanıyor. O dönemde dünya savaşları ortamında hemen tüm ülkeler banknot karşılığı altın düzenini terk etmelerine rağmen ABD dolarının altın karşılığında basılmaya devam etmesi doların küresel piyasadaki itibarını hızla yükseltti. Bunun yanında ABD doları sahip olduğu siyasi, ticari ve ekono-mik yayılma alanı ile yıllar içinde bu itibarını perçinledi. Petrol ve altın gibi çok kritik iki emtianın fiyatının da do-lar üzerinden belirlenmesi bu güce ciddi katkı sağladı. Nitekim sonraki dönemde ABD dolarının itibarı ve gücü altın karşılığı sistemin dışına çıkmasına rağmen seneler içinde artarak devam etti. Hâlihazırda dünya üzerindeki Merkez Bankalarının toplam döviz rezervinin yüzde 63,5 oranındaki kısmı dolar cinsinden muhafaza ediliyor. Yani şu anda nasıl ülkemizde biz bireyler olarak Türk lirasını

değişim aracı olarak kabul ettiysek; küresel arenada da ABD doları geriye kalan ülkeler tarafından ana değişim aracı olarak kabul edilmiş durumda. Nasıl ki bir kişinin ben TL’yi kabul etmiyorum, farklı bir para birimine geçi-yorum demesi hiçbir mana ifade etmiyorsa, aynı durum küresel ekonomik sistemde ABD doları için de geçerli. Ancak günümüzde yaşadığımız durumun ayırt edici özel-liği burada devreye giriyor. ABD’nin şu anki yönetiminin saldırgan tutumu ve döviz kurunu bir yaptırım sopası ola-rak kullanması sadece ülkemizi etkilemiyor. Yeni dünya düzeninin savaşı olan ticaret savaşları; Çin, Rusya, Av-rupa Birliği gibi küresel büyüklükteki ekonomileri hedef alıyor. ABD’nin para birimini kullanış şekli şu anda dünya üzerindeki birçok ülkeyi rahatsız ediyor. Küresel ticarette herhangi iki ülkenin kendi para birimleriyle ticaret yapma-sı mümkün ve sürdürülebilir olmasa da dolar üzerinde

Günümüzde tüm döviz kuru işlemleri dolar endeksli olarak belirleniyor. İki para biriminin karşılıklı değeri hesaplanırken,

dolar karşısındaki değerleri karşı karşıya getiriliyor.

Page 24: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

22

EKONOMİ

gittikçe yükselen soru işaretleri ülkeleri alternatif çözüm-ler aramaya itiyor. Bu sürecin sonunda yüzde 63’lük ABD doları egemenliğinin sözgelimi beş büyük para birimi arasında dağıtıldığı bir küresel rezerv sistemi fikri artık çok aykırı gelmiyor. Böyle köklü bir değişimin yaşanması dün-ya üzerindeki ekonomik güç dengelerini baştan yazacak bir potansiyel barındırırken bu sürecin aktörlerinden birisi olan ülkemize olası fırsatlar sunuyor.

Öte yandan başta belirttiğim likiditenin yön değiştirmesi durumu, sadece gelişmekte olan ülkelerin değil, paranın akış yönü olan ABD ve diğer gelişmiş ülkelerin de başını ağrıtma yolunda hızla ilerliyor. ABD borsaları son dönem-lerde rekor üstüne rekor kırıyor. Haber sitelerinde 1 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşan dev şirketlerin adı geçiyor. His-se senedi ve tahvil piyasaları ciddi düzeltmeler gelmeden tarihin en büyük rallilerinden birini yaşıyor ve finansal bir balonun oluştuğuna dair göstergeler hızla kendisini gös-teriyor. 2020-21 döneminde yine ABD merkezli bir finan-sal kriz beklentisi birçok küresel kuruluş tarafından artık daha yüksek sesle dile getiriliyor. Deyim yerindeyse böy-le bir alev topunun dünyaya yaklaştığı ortamda içinde bu-lunduğumuz sıkışık durumun ciddi bir şekilde değerlen-dirilmesi bize çok ciddi imkânlar sunuyor. En nihayetinde 2009 Küresel Krizi’ni görece yumuşak bir şekilde atlatıp hızlıca toparlanmamızın temelinde yine bir kriz -2001- ve siyasal gerginlikler -2006&07- nedeniyle alınan önlemler yatıyor. Aynı doğrultuda bu dalgalanma döneminde de önlemlerimizi alıp doğru aksiyon planlarını hayata ge-çirdiğimiz takdirde beklenen küresel kriz dönemini açık denizde değil güvenli bir limanda geçirme fırsatını elde ediyoruz.

Borçluluk açısından değerlendirdiğimizde ise ülke eko-nomimizde iki önemli aktörün döviz üzerinden açık bir pozisyonu bulunmuyor. Denetleyici ve düzenleyici ku-rumlarımızın da sıkı takibi neticesinde hane halkının dö-vizle borçlanması yıllar önce engellenmişken, finansal kuruluşlarımız da uzun yıllardır sıfır döviz açık pozisyonu ile işlemlerini sürdürüyor. Diğer taraftan kamu maliyesi ve bütçe açığı AB standartlarının çok çok üzerinde, oldukça güvenilir bir alanda bulunuyor. Bu çerçevede, döviz kuru dalgalanmasına karşı en kırılgan aktör olan reel sektör depreme karşı güçlendirilmesi gereken kolon olarak bu süreçte bizleri bekliyor. Ayrıca uzun süredir devam eden

enflasyon sorunumuzu aşmak, arz yönlü enflasyonla birlikte yapısal problemlere odaklanmak, ülkemiz içeri-sindeki yüksek dolarizasyonu ortadan kaldırmak, adil ve etkin bir vergi düzenine geçmek için böyle bir dönem çok ciddi imkânlar sunuyor. Tüm bunların yanında döviz ku-rundaki dalgalanmanın olumlu yan etkileri ile turizm sek-törü altın zamanlarını yaşıyor. İhracatımız ivmelenmesini artırırken, yavaşlayan ithalatın da katkısıyla, cari açığımız uzun süredir devam eden artış trendini kırarak daralma patikasında ilerliyor. Dışarıdan sermaye akışının azaldığı, ticaret savaşlarının uluslararası ticareti baltaladığı dö-nemde, iç tasarruf ve yerli üretime odaklanma politikası hiç olmadığı kadar ülke gündemimizde yer ediyor.

Madalyonun diğer tarafında, tüm dalgalanma süreçlerin-de olduğu gibi bu süreç de bize ve ülke ekonomimize alternatif yol haritaları ve fırsatları gösteriyor. Alınacak ya-pısal önlemlerin yanında, birey olarak iş yapış şeklimizi gözden geçirmek, tasarruf anlayışımızı değiştirmek, tü-ketim merkezli bir yapıdan üretim – yatırım – katma değer eksenli bir döngüye geçmek bizim elimizde. Daha ileriye atlamak için bir adım geri çekilmek gerekir. Ayıp değildir, yanlış değildir ve bir bakıma elzemdir bunu yapmak. Ye-ter ki geçmiş hatalarımıza yeniden düşmeyelim, ülkemize olan güvenimizi kaybetmeyelim, kısır döngülerin ve aç-mazların içine girmeyelim, sabredelim, inanalım ve mu-hakkak çok çalışalım.

Tüm bu kırılgan çerçevede, yaz döneminde başlayan siyasi

mücadele de likidite çıkışını ivmelendirerek Türk lirasındaki yıllık değer kaybını yüzde 80’in

üzerine çıkardı.

Page 25: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

23

ANMA

Rahmetle Anıyoruz

Abdullah Tivinikli’yi

Albaraka Türk Yönetim Kurulu 2.Başkanı Osman Akyüz

Abdullah Tivnikli Beyefendi’ye Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Abdullah Tivinikli, kurduğu vakıflarda kaliteli ve iş bilir insanların yetişmesi için çabaladı. İnşallah mirası devam eder.

Abdullah Bey ile 1985 yılında Albaraka Türk’ün kuruluş aşamasında tanıştık. Kendisini Korkut Özal Bey bu konuda görevlendirmişti. Aynı zamanda Abdullah Bey’in de özel ilgi alanıydı

faizsiz bankacılık. Bu sebeple hem ameli olarak hem fikri olarak bu işin içerisindeydi. Albaraka Türk’ün kuruluşun-da kendisinin emekleri büyüktür. Abdullah Bey benim hem mesai arkadaşım hem fikir arkadaşımdı. Birçok ko-nuyu birlikte mütalaa ettik. Zaten bu işe başlama sürecin-de de bizi teşvik edenlerden olmuştur. Albaraka Türk’ün kuruluş aşamasında çok ciddi gayretler sarf edildi, fe-dakârlıklar yapıldı. Böyle insanlar olmasaydı bugün böyle bir sistemi kurmak çok daha zor olurdu. Biz Albaraka’yı çok sahiplenmiştik, hâlâ da öyle hissediyoruz. Sahiplen-

me olmadan yeni bir modeli hayata geçiremezsiniz. Bir işe inanmışlık, iş iradesi çok önemlidir. Rahmetli ile çok iyi iş birliği yaptık. Abdullah Bey tabiri caizse kendisini bu işe adamıştı. Kendisi tam bir dava adamıydı. Vakıf insanıydı, çok vericiydi ve gayretliydi. Aynı zamanda parlak bir in-sandı. Risk alma ve tüccarlık konusunda sayılı kişilerden birisiydi. Başarılarını hep beraber gözlemledik. Bunların yanında en büyük kaygısı işe yarar adam yetiştirmekti. Bu konuda çok hassastı. Bürokraside, devlet adamlığın-da bizim hassasiyetlerimizi bilecek ve onları ön plana çı-karacak insanlar yetişmesi için çalıştı. Kurduğu vakıflarda kaliteli ve iş bilir insanların yetişmesi için çabaladı. İnşal-lah mirası devam eder. Hoş bir sadâ bıraktı Abdullah Bey, önemli olan da bu.

Abdullah Bey ile 1985 yılında Albaraka Türk’ün kuruluş aşamasında tanıştık. Kendisini Korkut Özal Bey bu konuda görevlendirmişti. Aynı zamanda Abdullah Bey’in de özel ilgi alanıydı

faizsiz bankacılık. Bu sebeple hem ameli olarak hem fikri olarak bu işin içerisindeydi. Albaraka Türk’ün kuruluşun-da kendisinin emekleri büyüktür. Abdullah Bey benim hem mesai arkadaşım hem fikir arkadaşımdı. Birçok ko-nuyu birlikte mütalaa ettik. Zaten bu işe başlama sürecin-de de bizi teşvik edenlerden olmuştur. Albaraka Türk’ün kuruluş aşamasında çok ciddi gayretler sarf edildi, fe-dakârlıklar yapıldı. Böyle insanlar olmasaydı bugün böyle bir sistemi kurmak çok daha zor olurdu. Biz Albaraka’yı çok sahiplenmiştik, hâlâ da öyle hissediyoruz. Sahiplen-

me olmadan yeni bir modeli hayata geçiremezsiniz. Bir işe inanmışlık, iş iradesi çok önemlidir. Rahmetli ile çok iyi iş birliği yaptık. Abdullah Bey tabiri caizse kendisini bu işe adamıştı. Kendisi tam bir dava adamıydı. Vakıf insanıydı, çok vericiydi ve gayretliydi. Aynı zamanda parlak bir in-sandı. Risk alma ve tüccarlık konusunda sayılı kişilerden birisiydi. Başarılarını hep beraber gözlemledik. Bunların yanında en büyük kaygısı işe yarar adam yetiştirmekti. Bu konuda çok hassastı. Bürokraside, devlet adamlığın-da bizim hassasiyetlerimizi bilecek ve onları ön plana çı-karacak insanlar yetişmesi için çalıştı. Kurduğu vakıflarda kaliteli ve iş bilir insanların yetişmesi için çabaladı. İnşal-lah mirası devam eder. Hoş bir sadâ bıraktı Abdullah Bey, önemli olan da bu.

Page 26: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

Kültür MerkeziGaziantep

24

MEKÂN

Page 27: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

Gaziantep Kültür Merkezinin tarihî binası kapıdan girdiğiniz anda sizi yakalıyor ve sanatın büyüleyici havasına sokuyor.

25

MEKÂN

Page 28: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

26

Gaziantep deyince akla ilk olarak gastronomi turizmi gelir. Tadına doyum olmayan yemekleri ve tatlıları düşününce çok da haksız bir şöhret değildir. Ancak biz bu defa Antep’in başka bir

yüzünden, gittiğimizde karşılaştığımız ve bahsetmeden ge-çemeyeceğimiz bir güzelliğinden söz edeceğiz.

Şehrin merkezinde dev bir restorasyon dehasıGaziantep Kültür Merkezinin tarihî binası kapıdan girdiğiniz anda sizi yakalıyor ve sanatın büyüleyici havasına sokuyor. 50’li yıllarda inşa edilmiş eski adliye binasının restorasyonu sonucu kullanıma açılan Gaziantep Kültür Merkezinde bir-çok farklı hizmet ve etkinlik ücretsiz olarak halka sunuluyor. Seneler içerisinde çeşitli amaçlarla kullanılan bina, son ola-rak ev sahipliği yaptığı Hükümet Konağı’nın ve Adliye’nin taşınması ile birlikte işlevini kaybetmiş ve atıl bir vaziyette eskimeye bırakılmış. Burayı değerlendirme kararı alan Ga-ziantep Belediyesinin 2015 yılında başlattığı restorasyon, 2016 Nisan ayında tamamlanmış ve Kültür Daire Başkan-lığı bünyesinde hizmete girmiş. Yapılan yenileme çalışması Tarihi Kentler Birliği tarafından 15 yıldır düzenlenen Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özen-dirme Yarışmasında “Süreklilik Ödülü”ne layık görülmüş.

Renovasyon projesi, binanın gizemine ve ruhuna uygun bir şekilde tasarlanmış. İnsan sağlığına zararlı olmayan kimyasallarla paslandırılmış asma tavan sayesinde bina-nın hüznü aktarılırken, bir yandan da bu hüznü dağıtmak için proje sosyal sorumluluk çalışması hâline getirilmiş. Yer döşemesinde, belediye bünyesinde kurulan madde ba-ğımlılığı tedavi merkezinde tedavi görmüş gençlerden ve belediyenin kadın sığınma evindeki misafirlerinden yardım alınmış. Sanatla mesleğin buluşturularak tasarlandığı bu döşemeler yenilenen yapının en dikkat çekici parçalarını

oluşturmuş. Doğada dönüşümü olmayan atık lamine ve temperli cam kırıklarının, yöreye ait mozaik döşeme yönte-mi ile yorumlanmasıyla, gelecek nesillere somut ve somut olmayan kültürel mirasın taşınması hedeflenmiş. Yapıda dikkat çeken bir diğer çalışma ise koridorları süsleyen röl-yefler. Birçok Anteplinin zihninde yer etmiş Adliye hatıraları bu canlandırmalarla yaşatılmak istenmiş.

Oldukça büyük bir alana sahip olan merkezde Kent Arşivi, Sanat Merkezi Kütüphanesi, Sanat Galerileri, Kafe-Res-toran, Çocuk Sanat Merkezi, Yetişkin Sanat Kursları, çok amaçlı salonlar ve yapının kendini anlattığı mekânlar yer alıyor. Binanın koridorlarında dolaşırken sanat sınıflarından renk renk eserler göze çarpıyor, müzik sınıflarından tatlı nağmeler yayılıyor. Antep’in kültürel mirasında önemi bü-yük olan mozaik sanatı hem yetişkinler hem çocuklar için verilen derslerle yaşatılmaya devam ediliyor. Tüm hizmetle-rin ücretsiz sağlandığı merkeze, okullardan gruplar hâlinde öğrencilerin ulaşımı sağlanarak dönemlik eğitimler veriliyor. Böylece farklı kesimlerden ve yaş grubundan çocukların sanatla tanışmaları sağlanıyor.

MEKÂN

Sanatla mesleğin buluşturularak tasarlandığı yer döşemeleri

yenilenen yapının en dikkat çekici parçalarını oluşturmuş.

Page 29: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

27

Albaraka Türk Gaziantep ŞubesiTürkiye’nin öncü katılım bankası Albaraka Türk’ün yine öncü şubelerinden biri olan Gaziantep Şubesi 1991 yılında faaliyetine başlamıştır. Bankamızın dokuzuncu şubesi olan Gaziantep Şube, Karagöz olarak nitelendirilen, tarihî ca-milerin, hanların, bakırcıların, aktarların, trikocuların ve çok sayıda küçük esnafın bulunduğu tarihimizden bize miras kalan bölgede konumlanmaktadır. Şube Müdürü Ramazan Öğretmen liderliğinde faaliyetini sürdüren Gaziantep Şube-sinde 12 personel, 2 güvenlik görevlisi ve bir de yardımcı personel bulunmaktadır. Satış Servisinde, Mustafa Ersin Diktaş, Salahattin Kaplan, Fatih Çağatay Yıkılmaz, Mehmet Nadir Yılmaz, Furkan Akarca, Mustafa Keçeli; operasyon servisinde Faruk Bilir, Mehmet Ali Aslan, Mehmet Dağde-mir, Mehmet Yaşamalı, Kemal Büyükgün Akar ve Ali Da-vulcu faaliyet göstermektedir. İsmail Eryılmaz ve Ramazan Bayam güvenlik görevlisi, Ramazan Kaya yardımcı perso-nel olarak görevlerini ifa etmektedirler.

Gaziantep Şubesi, 27 yıllık tecrübenin verdiği özgüven ve ilk kuruluşunda yaşadığı heyecanla müşterilerine hizmet sunmaya

devam etmektedir.

SERGI

Albaraka Türk Kalemin Bereketi Hat ve Tezhip Sergisi 1-14 Kasım tarihlerinde Gaziantep Kültür Merkezi’nde sergilendi. Albaraka Türk Hat Koleksiyonu’ndan güzide eserlerin yer aldığı sergi büyük beğeni topladı.

Tarihî İpekyolu güzergâhının sağında ve solunda konum-lanmış olan beş adet Organize Sanayi Bölgesi, Gatem Toptancılar Sitesi, Küsget Sanayi Sitesi ve Körkün Sanayi Sitesine sahip olan Gaziantep; halı, tekstil, kuru yemiş ve gıda sektöründe sözü geçen bir konuma sahiptir. Gazian-tep, bu yılın 3. Çeyreğinde 5 Mia USD ihracata sahip olup Türkiye’de 6. sırada yer almaktadır. Gaziantep coğrafi ko-numu sebebiyle Orta Doğu ülkeleri ile özellikle Suriye ile sıcak ilişkide bulunmuş ve bunun sonucu olarak savaştan dolayı çok fazla göç almıştır. Şubenin müşteri kitlesi daha çok bireysel ve mikro müşterilerden oluşmakta ve şube çevresindeki binlerce küçük esnafa hizmet vermektedir. Ağırlıklı müşteri profili terlikçiler ve trikoculardan oluşmak-tadır. Şubemizin kurulduğu günden bu yana küçük esna-fın yanında olması ve dertlerine çözüm bulması sebebi ile müşterilerin şubemize karşı aidiyet duygusu yüksektir. Şubemiz tüm gücü ile müşteri memnuniyetini korumak ve daha yükseğe çıkarmak için çalışmaktadır. Gaziantep Şube, 27 yıllık tecrübenin verdiği özgüven ve ilk kurulu-şunda yaşadığı heyecanla müşterilerine hizmet sunmaya devam etmektedir.

MEKÂN

Page 30: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

28

TARİH

MİSKİNLER TEKKESİCüzzamlıların Merhamet ve Rehabilite Yuvası:

Vakıf kurumu İslam/Osmanlı sosyal devlet anlayı-şının parlak numuneleri olarak asırlardır insanlığa ilham veriyor. Fakat aralarında biri var ki cüzzamlı hastaları barındırma hizmetiyle hepsinden farklı

bir ahlak zemininde kurar teknesini: Miskinler Tekkesi.

Cüzzamlıları lanetleyen Avrupa’nın yüzünü kızartacak tür-den bir uygulamadır bu. Hatırlayın, Avrupa’da 15. yüzyıla kadar bırakın bu hastalığın teşhis ve tedavisine ihtimam gösterilmesini, büyücü sayılan cüzzamlılar Tanrı’nın laneti olarak damgalanmış ve en ağır hakaretlere maruz bırakıla-rak şehirlerin dışına sürülmüşlerdi.

Arapça cezem kökünden gelen, vücudun bir parçasını koparma anlamındaki cüzzam, bir basilden kaynakla-nan, sinir sistemi ve deri olmak üzere pek çok organı et-kileyebilen ve ciltte ürkütücü şekil bozukluklarına neden olan bir hastalık. “Zavallı” ve “hareketsiz” anlamlarını da barındırmasına binaen cüzzamlılara tahsis edilen kurum, Osmanlı sosyal diline “miskinhane” olarak yerleşir. Miskin-ler Tekkesi’ndeki “miskin” ifadesinin nereden geldiğini öğ-rendik. Peki ya “tekke”? Halktan ayrı tutulan miskinhaneler

çoğunlukla tarikat piri türbelerinin yanında bulunmaları ve yerleşik grup hâlindeki hayatı kucaklamaları sebebiyle tek-kelere benzetilmiş. Cüzzam hastaları halkın arasına karışa-mayacağından dervişler gibi münzevi bir hayat tarzını be-nimsediklerinden “tekke” ifadesi de eklenmiş adına. Hatta idarecilerine “şeyh” denilmiş. Hem sağlıklı kişileri bu illetten korumak hem de halk içinde yaşama şansı bulunmayan cüzzamlılara yaşayabilecekleri bir ortam sunmak amacıyla ilk miskinhane Sultan II. Murat döneminde Edirne’nin Ki-rişhane semtinde hizmete girmiş (1421). Bunu Üsküdar, Bursa, Lefkoşe, Kandiye ve Sakız’da açılanlar takip etmiş. En önemlisi ise Yavuz Sultan Selim zamanında (1514) yap-tırılıp 1927’ye kadar Toptaşı Bimarhanesi’ne bağlı olarak hizmet veren Karacaahmet Miskinler Tekkesi.

Yaradan’dan ötürü yaratılana duyulan şefkatin müesseseleşmiş hâlidir Miskinler Tekkesi.

Albaraka Kültür Sanat ve Yayıncılık A.Ş -Yayıncı Editör Büşra Öztürk

Page 31: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

KARACAAHMET MISKINLER TEKKESI

Cüzzamhanelerin en meşhuru, 1514’te Yavuz Sultan Selim tarafından yapılan Karacaahmet Miskinler Tekkesi’dir. Sultan II. Mahmut (1810) ve Abdülmecid (1843) tarafından onarı-larak eklemeler yapılmıştır. Meşrutiyetin getirdiği yeniliklerle miskinhaneler yavaş yavaş kapatılmaya başlanınca Miskinler Tekkesi de çürümeye terk edildi. Hastaların çoğu ayrıldı, kalanlar da Bakırköy Akıl Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi-ne nakledildi. Boş kalan tekke binası bir süre sonra yangınla imtihan olmuş, harabeye dönen yapıdan geriye sadece II. Mahmut dönemindeki onarım sırasında yapılmış olan, ya-rıdan fazlası toprağa gömülmüş vaziyetteki çeşmesi kalmıştır.

29

TARİH

Osmanlı’da tekke ve dergâh dervişlerine bahşedilen ihsan geleneğinin, miskinhanenin “tekke” adına hürmeten cüz-zamlı hastalara da sadaka verilmesine vesile olduğunu bi-liyoruz. Yolculuk hâlindeki halk, genellikle şehirden uzakta ve işlek yollar üzerine kurulan miskinler tekkelerinin sadaka taşı denilen oyuklarına gönüllerinden kopanı bırakırlardı. Kapıda bekleyen ve sadakaların bırakıldığını gören “gözcü dede” hastalara haber verir, sonra hep birlikte dua ederler-di. Şeyh dediğimiz lider sadakaları toplar, hastalar arasında bölüştürürdü. Hatırlatmakta fayda var; mescidi, çeşmesi, bahçesi ve hasta hücreleriyle sosyal bir kurum olan mis-kinhanelere bir süre sonra Evkaf Nezâreti (Vakıflar İdaresi) tarafından istihkak verilip hastaların geçimleri garanti altına alınmıştır.

Ticaret erbabı cüzzamlılarCüzzama yakalanan kişi “mukadderat”, peşinen ölmüş ka-bul edilirdi. Eğer oğlu yoksa malının tamamı devlet hazine-sine aktarılırdı. Önceleri bu hastalıktan öylesine korkulurdu ki hastalığa yakalandığı duyulan kişi hemen Miskinler Tek-kesi’ne götürülür; dışarıdan kimseyle görüşemez, sadece kapı önüne çıkıp hava almakla yetinirdi. Zaman geçtikçe hastalıkla barışık hâle gelinmiş, cüzzamlılara toplumun bi-rer parçası gibi bakılmıştır. Şehre inip alışveriş yapmaları-na, hatta ticaretle uğraşmalarına bile müsaade edilmiştir. Bazı cüzzamlıların tavuk besleyip yumurta sattıkları, Ömer Efendi adında bir hastanın 20 keçisi olduğu bilgisi kayıtlar-da geçer. Ya adlî davalar? Onun da çözümünü bulmuştu Osmanlı. Cüzzamlıların aralarında bir anlaşmazlık çıkınca mahkeme heyeti tekkeye geliyordu. Batı zihniyetinde oldu-ğu gibi cüzzamlıyı bütün hukuki ve sosyal haklarından alı-koyacak bir sistem Osmanlı devlet anlayışında söz konusu olamazdı tabii ki.

Hatta Miskinler Tekkesi ahalisine özgü bir giyim kuşam adabı da mevcuttu. Bir derviş kılığı yakışır bu kuruma di-yenleri duyar gibiyiz. Hakikaten öyleydi. Kadın hastalara mavi renkte şalvar ve çarşaf; erkeklere ise aba kumaştan elbise, mest, keçe takke ve katır yemeni verilirdi. 16. yüzyıla ait kayıtlara göre tekkenin her sakinine Üsküdar imaretin-den günde iki ekmek, akşamları çorba, et, pilav ve hafta-da iki defa tatlı verilirdi. İyi beslenmeleri için her besinin en

tazesi seçilirdi. Zaten hayatlarının kısa olacağı düşünülür, bu yüzden yaşayacakları her anı huzur ve refah içinde ge-çirmelerine ihtimam gösterilirdi.

“Miskin” kelimesinin yaygın çağrışımından olacak, halk arasında Miskinler Tekkesi tembel tembel oturup vakit ge-çirilen yer olarak algılanmakta. Hiçbir meşgalesi olmayan, uyuşuk kimselere de miskin denildiği için lügatimize ne yazık ki tembelhane olarak girdiğini, çalışmayan kişilerin toplandıkları yerlere de bu ismin verildiğini söyleyelim.

Reşat Nuri Güntekin’in Miskinler Tekkesi romanında Sultan II. Mahmut dönemindeki Kocabaş Kazaskeri ŞemseddinMolla’nın işsiz güçsüz bir dilenci gibi yaşayan torunu, tamda miskinin bahsedilen ikinci anlamına tekabül eder. Aksiistikamette bir yanlış anlama da söz konusu. Günümüz-de tasavvuf, musiki ve edep ocağı olan tekkelerin bazıkesimler tarafından Miskinler Tekkesi olarak anıldığı da birgerçek. Bugün için dahi örnek bir uygulama olan Miskin-ler Tekkesi’nin 1925’te diğer tekke ve zaviyelerle birliktekanunla kapatılmasına ne demeli, bilmiyorum. Fakat haizolduğu ruh ve ideali diriltmek neden mümkün olmasın.

Kaynakça:“Cüzzam”, M. Zeki Palalı, DİA, 8. Cilt“Miskinler Tekkesi”, Nuran Yıldırım, DİA, 30. Cilt

Bu makale ilk olarak “Derin Tarih” dergisinin 59. Sayısında yayınlanmıştır.

Page 32: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

30

SÖYLEŞİ

Murat Yerden:“Ebeveynlerin çocuklarından beklentileri çok büyük ve acımasızca: masa başında bir iş, prezantabl giyim, son model bir araba, devasa bir ev… Aslında bakarsanız

idealize edilmiş bir resim ortaya çıkıyor. Çünkü hiçbir aile çocuklarının tozlu bir ortamda çalışmasını istemiyor, böyle bir yerde asla mutlu olmayacaklarını düşünüyorlar. Düşü-nünce eğer ben de görünene takılıyor olsaydım belki bura-da olamazdım.” Türk müziğinin vazgeçilmez enstrümanla-rından biri olan İstanbul kemençesinin yapım aşamalarını, hangi malzemelerin kullanıldığını, diğer enstrümanlardan farkını, işin ehline, Murat Yerden’e sorduk. Kadıköy’de bulunan atölyesine misafir olduğumuz Yerden ile İstanbul kemençesi ile başlayan ustalık yolculuğunu konuştuk.

İlk olarak İstanbul kemençesine nasıl ilgi duydunuz sorusundan başlayalım isterseniz. Kemençe ile tanışmanıza ne vesile oldu?Türk müziğine olan merakım ile başladı diyebilirim. Aslında lise yıllarımdan bu yana gitar çalmakla meşgulüm. Tabii bu enstrümanın inceliklerini öğrenirken Batı müziği eğitimi üzerinden ilerleme kaydetmiştim. Ben tamamen bu alanda devam ederken, çevremdeki insanlar Türk müziği hakkın-da konuşuyor ve alanında bilgim olmayan makamlardan bahsediyorlardı. Kabul edelim, imrenmiyor değildim. Bir süre sonra Türk kültürünün, sadece müziği değil içeriğini kapsayan her şeyi çok cazip ve derin gelmeye başladı.

KENDİ ENSTRÜMANIMI

“Kemençe ile Bağımı

İstanbul kemençesinin sedasındaki mükemmellik ve biçimindeki estetik beni o kadar çok etkilemişti ki muhakkakbu enstrümanı öğrenmem gerektiğinidüşündüm.

Konuşan: Sümeyra Altınok

Yaparak Kurdum”

Page 33: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

31

SÖYLEŞİ

İstanbul kemençesi nazlı bir enstrüman. İlkel bir düzeneği var, bu da zorluğu beraberinde getiriyor.

İstanbul Kemençesi Yapım Ustası Murat Yerden

Page 34: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

32

Öncelikle bir Türk müziği sazını öğrenmeye çalışayım, bu şekilde makamlara da girizgâh yaparım diye düşündüm. Diğer türlü teorik çalışma prensibinde ilerleyecek biri değilim. Hemen bir arayış içine koyuldum, derken İhsan Özgen’in Tanburi Cemil Bey albümüyle tanıştım. Parça-lardaki enstrümanın ezgilerini dinlerken “bu ne güzel saz-mış” dedim. Sonra kemençenin kendisini gördüm, eşsiz güzellikteydi. Sedasındaki mükemmellik ve biçiminde-ki estetik beni o kadar çok etkilemişti ki muhakkak bu enstrümanı öğrenmem gerektiğini düşündüm. Fakat ala-mayacağım kadar pahalı olduğunu görünce hevesle işe koyulduğum yolda ilk darbeyi yemiş oldum. O zamanlar henüz bir üniversite öğrencisiydim.

Kemençeyle olan bağınızı nasıl kurdunuz?Yıllar sonra bir işte çalışmak için İstanbul’a geldim. Çalış-maya başladıktan sonra anladım ki geç kaldığın zaman hesap vereceğin ya da erken çıkmak istediğinde engelle karşılaşacağın bir iş bana göre değilmiş. En azından bu gerçekle yüzleşmiş oldum. İşten ayrılırken aldığım son maaşı kemençeye yatıracağıma dair kendime söz ver-miştim.

Tabii işten ayrılmayı düşünürken aynı zamanda müzis-yendim de. Hâlâ bir grubum vardı, konserle veriyorduk. Temel ihtiyaçlar düzeyinde kendi kendimi çevirebiliyor-dum. Bu güvenceyle başıma buyruk hareket edebiliyor-dum. Ne yalan söyleyeyim, iyi ki öyle olmuş. Bu şekilde gözümü karartıp istifa ettim ve son maaşımla ikinci el bir kemençe aldım.

İlerleme kaydedebildiniz mi peki?Müzisyen olmam hasebiyle kemençe üzerindeki eğiti-mimde çok hızlı ilerledim. Bir sene kadar ders aldım fakat daha sonra ilerleyemediğimi fark ettim. Sorunun kemen-çemde olduğunu anladım. Bir yandan kemençede ken-dimi geliştirmek istiyorum bir yandan da yeni ve iyi bir kemençe alacak parayı toplayamıyorum. Zaten depresif olduğum bir dönemdeydim. Bu durumdan nasıl kurtula-cağımı düşünürken işin oluruna dair şöyle bir karar aldım: bir kemençe yapım ustasının yanında işi hamurundan öğrenmek. Bu şekilde kendi kemençemi yapabilecektim.

İlk kemençenizi ne zaman yaptınız? Hayatı-nıza yön veren bir dönemece girdiniz artık sanırım?Usta arayışı sırasında Fikret Karakaya ile yolumuz kesişti. Meramımı kendisine anlatınca usta-çırak ilişkisi modelin-de yanında olmama yardım etti. Kendisi haftada bir ya da iki defa atölyeye uğruyor, normal zamanlarında rad-yo sanatçılığı mesleğini icra ediyordu. O döneme kadar alet-edevatla hiç uğraşmamış biri olarak böyle bir işe koyuldum. Hocam öncelikle bana bir ağaç hediye etti. Kendi kemençemi yapabileceğimi söyledi ve bir tanesi-nin bitimine yakın iki tane daha tekne almamı söyledi. Sonuç olarak iyi sayılacak biçimde üç kemençeyi de bitirdim. Kemençemi almak isteyen insanlar çıktı. Çok şaşırdım ama bu bana büyük bir tatmin de verdi. Onlar-dan gelen parayla yeni ağaçlar aldım. Amacım aslında kendim için güzel bir kemençe yapıp bu işi bırakmaktı. Ancak işler planlamadığım bir şekilde ilerledi. Bir zaman-dan sonra siparişler gelmeye başladı. Düşünsenize bu sanata âşık birisiniz ve yaptığınız iş beğeniliyor. Hem yap-maktan zevk aldığım bir işle meşguldüm hem de üstüne üstlük para kazanıyordum. O sayede depresif hâlimden de kurtulmuş oldum. Sonuç olarak kemençe, hayatıma bu şekilde bir yön verdi. Bunu birisi planlamak istese bu şekilde planlamaz zaten. Ben de kendimi akışa bıraktım, direnmedim.

Biraz da kemençenin teknik özelliklerinden bahseder misiniz?Kemençe üç ana parçadan oluşuyor: tekne, tuş ve ka-pak. Tekne, sert-yarı sert tek parça ağaçtan yontularak yapılıyor. Genelde yumuşak ağaçlardan yapılan kapak kısmı ise oyduğumuz teknenin üzerine kapatılıyor. Tuş kısmı ise yıpranmasını önlemek için sert materyallerden yapılıyor: fil dişi, abanoz, kemik, gül ağacı. Yaylı saz ya-pımcıları eşikleri genelde akçaağaç ya da gürgenden ya-

Müzisyen olmam hasebiyle kemençe üzerindeki eğitimimde çok

hızlı ilerledim.

SÖYLEŞİ

Page 35: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

MURAT YERDEN KIMDIR?

1983 doğumlu. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Turizm Otelcilik ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü mezunu. Murat Yerden, 25 yaşında çırak olarak başladığı kemençe yapım ustalığı mes-leğini 10 yıldır ilk günkü heyecan ve aşkla yapmaya devam ediyor. Aynı zamanda Retrobüs müzik grubunun gitaristliğini yapıyor.

33

parlar. Ben ise değişik türden ağaçları denemeyi seviyo-rum. Bu şekilde farklı sesleri keşfediyorum. Bu tamamen zevke bağlı, yani herhangi bir kuralı var diyemem. Eski kaynaklardan kemençenin kapak kısmının selvi ağacın-dan yapıldığına dair bilgi ediniyoruz. Kemençe, tansiyonu çok yüksek bir enstrüman ve selvi de buna çok uygun bir malzeme. Hatta “buncağızdan mı çıkıyor bu ses” derler, boyuna bakmadan. Alameti farikası eşik ve can direği dediğimiz yer.

Diğer enstrümanlarda da can direği var, ancak gövde ile kapak arasında olduğu ve her iki tarafa da temas ettiği için frekansın birazının sönmesine sebep oluyor. Kemen-çede ise bu şekilde değil. Eşik sadece gövdeye temas ediyor, dolayısıyla ses inanılmaz artırıyor. Bunun adı İngi-lizcede “sound post” yani sesi ileten parça manasında. Bizdeki karşılığı ise can direği. Gerçekten bu söz olayı çok iyi yansıtıyor. O çekildiği zaman bütün canı gidiyor. Bu enstantane diğer enstrümanlarda yok, farkı burada yatıyor.

Tel ve yay aksamı peki?Tellerin iki tanesi geleneksel olarak bağırsaktan yapılıyor. Burgular bu enstrümanın en karakteristik parçası konu-munda. Burgularının uzun olması, göğsümüze yaslaya-rak sazı çalabileceğimiz uzaklıkta tutmamızı sağlıyor. Sırt-ta damla ya da balık dediğimiz bir oyuk var. İki kubbenin arasındaki su damlası gibi yani. Hem estetik hem ses açısından mühim. Burgularda yine egzotik sert ağaçlar kullanıyoruz. Eskiden şimşir ağacı kullanılıyormuş.

Bir de yay kısmı var tabii. 62- 63 cm uzunluğunda, at kı-lıyla yapılan basit bir düzenek. Fakat mahareti de bir o kadar büyük. Sesin iyi çıkması için aksamın en önemli parçası. Dünyadaki en kaliteli örneği ise Moğol kılı. Sibir-ya, Çin taraflarında çiftliklerde atlar kuyrukları için besleni-yor. Erkek atların kuyruğunu kullanıyoruz yay yapımı için. Kalitesi ise şunlara bağlı: tırtıklarının derinliği ve esneme kuvveti. Çünkü iyi sesi çıkaran kılın tuttuğu reçinedir ve ne kadar fazla tırtık olursa o kadar yeterli miktarda reçine tu-tacaktır. Tabii zamanla tırtıklar aşınıyor ve reçine tutamaz hâle geliyor. O yüzden kılların düzenli olarak değiştirilme-si gerekiyor.

İcrası diğer enstrümanlara göre nasıl?Kemençe tırnakla çalınan ender çalgılardan. Onun dışın-da iki örneğini görüyoruz: biri Bulgaristan menşeili gadul-ka diğeri ise Hindistan’a özgü sarangi.İcrası diğerlerine göre zor bir enstrüman. Tel boyu çok kısa olduğu için minik bir pozisyon hatası ciddi perde ha-talarına sebep olabiliyor. Tabiri caizse çok nazlı bir enstrü-man. Tabii bu durum yapımı için de geçerli.

Anlaşılan o ki diğer enstrümanların kuralları daha net?Evet tabii. Aynı ağacın parçaları bile farklı sonuç verebili-yor. Kemençe lokal bir enstrüman. İlgilisi coğrafyamızda belli. Dolayısıyla maksimum verim almak istiyorsunuz. İster istemez de maliyetleri düşürmek zorunda kalıyor-sunuz. Bütün ağaçlara da bu hususları dikkate alarak davranmak zorundasınız. Hepsine aynı muameleyi gös-terdiğinizde başarısız oluyorsunuz, istediğiniz sesi elde edemiyorsunuz. Yapımcı olarak kullanacağınız malzeme-ye göre şekil alırsınız. Ağaçlar da insan gibidir, neticede herkesi aynı şekilde ikna edemezsin, huyuna gitmeniz gerekir.

Kemençe tırnakla çalınan ender çalgılardan.

SÖYLEŞİ

Page 36: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,
Page 37: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

35

Şehrin silüetinde yer alan yegâne İslami kimlik olan

mavi kubbeli Tatar Camii sizi mutlaka selamlayacaktır.

ROTA

P etersburg’un ilk anda göze çarpan bir özelliği Venedik’e olan benzerliği. Neva Nehri üzerinde-ki konumu, kırk iki adası, elli beş kanalı ve beş yüze yakın köprüsüyle Petersburg için “Kuzey’in

Venedik’i” diyebiliriz. Petersburg; bizdeki adıyla Deli Pet-ro, Rusların verdiği unvanla Büyük Petro tarafından 1703 yılında Baltık Denizi’ne hâkim olma ve denizlere açılma sevdasıyla kurulmaya başlanmış proje bir şehir. 1917 Bolşevik Devrimi’ne kadar yaklaşık iki yüz sene bu isimle anılıyor. Devrime kadar Rusya’nın resmî başkenti olan şe-hir aynı zamanda sanat ve kültür merkezi olma özeliğini taşıyor. Devrimden sonra ilk olarak Petrograd ismini alı-yor. Lenin’in ölümünden sonra ise şehre Leningrad ismi veriliyor. Şehir Sovyet iktidarının devrilmesinden sonra eski ismini geri kazanıyor.

Osmanlı hanedanlığında olduğu gibi tek bir aile hâki-miyetini sürdüremediği için Rusya’da, farklı zamanlar-da farklı hanedanlıklar üzerinden Çarlık sistemi devam ediyor. Romanov hanedanlığının dördüncü üyesi Petro tarafından kurulan şehrin serencamına bakıldığında ise kelimelere dökülen tek bir his akılda kalıyor: “Batılılaşma Projesi Olarak St. Petersburg.”

Hindistan örneğinden aşina olduğumuz kast sistemin-de olduğu gibi yüzyıllar boyunca tüm Avrupa’da serfler

(köylü sınıf) aileleriyle birlikte alınıp satılabilen aristokrat ailelerin sahibi olduğu toplumsal bir sınıftır. Rusya’da da tüm köylüler soyluların hukuki kölesi konumundadır. Çar Petro, bataklık bir toprağa sahip olan bu bölge üzerin-de, Avrupa’nın örnek alındığı mimari eserler yapmayı tüm aristokratlarına şart koşar. Onlar da bu emri yerine getir-mek üzere hukuken sahibi konumunda oldukları köylüleri inşaatlarda çalıştırmaya başlar. Bu şehir için çok çarpıcı bir tespit var. Denilir ki “Petersburg yüz binlerce insanın kemikleri üzerine inşa edilmiştir.”

Petro, değişik vesilelerle gittiği Avrupa ülkelerinde görüp beğendiği yapıların benzerlerinin bu şehre de yapılma-sını sağlar. O yüzden gezerken gördüğünüz güzel bir saray için “Fransa’daki sarayın aynısıdır.” denmesine veya şehrin merkezinde yükselen Ortodoks katedrali için “Roma’daki Katolik katedrali örnek alınmıştır.” şeklindeki tespitlere şimdiden hazır olun. Avrupa’nın barok ve ro-koko tarzının Rus klasizmiyle sentezinden ortaya çıkan bu şehir sizi etkilemeden bırakmıyor. Petro sadece şehir mimarisiyle ilgili değil kılık kıyafetler konusunda da kanun-lar çıkarıyor ve bugün için Kafkas coğrafyasında yaşayan insanların kıyafetlerini bizlere hatırlatan klasik Rus kıya-fetlerini yasaklayarak Avrupa aristokrasisinin kıyafetlerini zorunlu kılıyor.

Mimari kimliğinin yanında Dostoyevski ve Puşkin gibi dünya edebiyatına damgasını vurmuş isimlerin ayak izle-rini takip etmeye başladığınızda sizi sanat, kültür ve ede-biyatla çepeçevre saran şehrin parlak halesine girmeme-niz mümkün değil. Şehir aynı zamanda müze, tiyatro ve konser salonlarıyla da bu parlak haleyi güçlendiriyor.

Şehrin geçmişine damgasını vurmuş en önemli olay şüp-hesiz 1941 yılında, yani İkinci Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen ve dokuz yüz gün süren büyük Alman kuşat-masıdır. Almanların sonuç alamadan çekilmek zorunda kaldığı, savaşın kaderini değiştiren bu kuşatma sırasında bir milyon Rus hayatını kaybediyor. Kuşatma sırasında Petersburg’da yer alan önemli saraylar ve mimari eserler âdeta yerle bir oluyor. Savaştan sonra ise her biri aslı-na uygun olarak tekrar inşa edilebilmiş. Petersburg için önemi ortada olan bu direnişe ve kahramanlığa bir anıt müze dışında yer verilmediğini; onun yerine 1770 yılında, Rus donanmasının Baltık Denizi’nden yola çıkarak Atlas Okyanusu, Akdeniz ve Ege yolunu takip edip Çeşme’de Osmanlı donanmasını yaktığı meşum olayın tüm ayrıntıla-

Page 38: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

36

St. Petersburg’u gezerken Avrupa kimliğinden yorulanlar için gidilebilecek tek adres Hram Voskreseniya Hristovo, yani yeniden diriliş kilisesi.

ROTA

rının heykel ve anıtlarda yer bulduğunu, şehrin kimliğinin ana unsurlarından biri olduğunu görüyoruz.

St. Petersburg’a yolunuz düşerse, “ziyaret etmeden dönmemeniz gerekenler” listesine girebilecek birçok yer sıralanabilir. Sanıyorum bunların başında Hermitage Mü-zesini sayabiliriz. Çariçe Katerina’nın kışlık sarayı olarak inşa edilen müze aynı zamanda Avrupa’nın en büyük resim koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Mısır’daki Ka-hire Müzesi, Londra’daki British Museum, Fransa’daki Louvre Müzesi, Newyork’daki Metropolitan Müzesi ile St. Petersburg’daki Hermitage Müzesini aynı kategoride değerlendirebiliriz. Leonardo da Vinci, Raphael, Picas-so gibi sanatçılarınki de dahil, üç milyondan fazla eserin yer aldığı bu müze gezmeden dönülmez denilebilecek bir adres. Çar Petro’nun 18. yüzyılın başında Versailles Sarayı’na benzer bir saray yaptırmak istemesiyle ortaya çıkan Peterhof Sarayı ise yine uğranması gereken turis-

tik bir yer olarak anılıyor. Versailles Sarayı’nı görenler için zamanlarını şehrin farklı kültürel noktalarında değerlen-dirmelerinin iyi olacağı konusunda tavsiyede bulundukla-rını hatırlatmakta fayda var. Petersburg için saraylar şehri demek de yanlış olmaz. Görülmesi gereken yerlerden bir başkası, şehrin otuz kilometre yakınında Puşkin Kasaba-sı’nda yer alan Katerina veya diğer adıyla Çarlık Sarayı. Pek çok göl ve ormanlık alan bulunan sarayın bahçesin-de aynı zamanda dıştan bakıldığında cami mimarisine benzer şekilde inşa edilmiş, hatta şirin bir minaresi de bulunan hamam yer alıyor. Her ne kadar içeri girmek mümkün olmasa da genelde Osmanlı coğrafyasından getirilen çeşmeler, çiniler, yazıtlarla süslü olduğunu söy-leyebiliriz.

St. Petersburg’u gezerken Avrupa kimliğinden yorulanlar için gidilebilecek tek adres Hram Voskreseniya Hristovo, yani yeniden diriliş kilisesi. Fakat daha çok Kanlı Katedral

Page 39: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

37

ROTA

olarak ün yapmış. Görür görmez Moskova’da Kızıl Mey-dan siluetini oluşturan St. Basil Katedrali gibi klasik Rus mimarisinde inşa edilmiş olduğunu fark edeceksiniz. Katedral, mimari kimliğiyle şehre tam anlamıyla renk ka-tıyor. Rengârenk desende soğan kubbeler, masallardan fırlamış her rengin güneşin altında ışıldadığı hareketli çiz-giler... Kanlı katedral aynı zamanda Rusya’nın uzun süren Batılılaşma sevdasının da bitiş sembolü. Bu katedrali Çar III. Aleksandr, 1881 yılında bir suikast sonucu ölen babası II. Aleksandr için yaptırıyor.

Çar II. Aleksandr, Rusya tarihinde tüm zamanların en reformcu ismi olarak ön plana çıkıyor. Batılılaşma adı-na serflik düzenini ortadan kaldıran reformlarla tanınmış olmasına rağmen Batılı ülkeler tarafından destek gö-remiyor; ülkesi bitmez bir huzursuzluğa ve kargaşaya mahkûm oluyor. Bir suikast sonrasında hayatını kay-bedince yerine geçen oğlu III. Aleksandr Batılılaşma

çabasının bitiş nişanesi olarak tüm Petersburg’un sahip olduğu Batı kimliğinin dışında, tamamen Rus neoklasik karakterinde bu katedrali yaptırıyor.

Şehrin silüetinde yer alan yegâne İslami kimlik olan mavi kubbeli Tatar Camii sizi mutlaka selamlayacaktır. Ancak önünde var olan tarihî bina yükseltilerek restore edildiğin-den dolayı yakın zamanda uzaklardan bu camiyi görmek pek mümkün olmayabilir. Aynı zamanda fotoğraf sanat-çısı olan Albaraka Türk’ün rahmetli Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz’in çektiği bir fotoğrafın izini sürerek buralarda gezinmek, onu anmak için de güzel bir vesile oldu. Fo-toğrafta ön tarafta bir kilise ve kubbesinde yer alan haç, hemen arkasında Tatar Camii’n kubbesinde yer alan hilal ile iç içe geçiyor. Bu görüntü kültür ve medeniyetlerin sahip olması gereken ve Osmanlı’da altı yüz sene bo-yunca hüküm sürmüş hoşgörünün de bir nişanesi olarak durmalı ya da durmalıydı Petersburg semalarında.

Romanların dilinden Petersburg’a yolculuk etmek isteyenler, Dostoyevski’nin Petersburg Düşleri ve Karamazov Kardeşler eserlerinden bu şehrin ruhunu yakalama imkânı bulabilirler. Keşfetmeye meraklı okurlar için ise tavsiyeler epey mevcut: Mustafa Armağan’ın Petersburg’da Osmanlı İzleri isimli kitabı ile Tarihçi Lucy Worsley tarafından Empire Of The Tears orijinal ismiyle hazırlanan üç bölümlük Çarlar İmparatorluğu isimli belgesel de Petersburg yolculuğu öncesi başvurulacak kaynaklar listesinde.

Page 40: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,
Page 41: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

39

İŞ YAŞAMI

İ ş yerinde mobbing, diğer adıyla psikolojik taciz konu-sunda tam bir kargaşa var. Açılan davalar ve konunun Meclis’in, basının gündeminde olması sonucunda son zamanlarda mobbing herkesin dilinde. Ama tam ola-

rak ne ifade ettiği bilinmiyor. O nedenle herkes iş yerinde yaşadığı en ufak bir olumsuzluğu, kırgınlığı mobbing ola-rak adlandırıyor.

Öncelikle mobbing nedir? “Mob” kelimesi kanunsuz olarak, şiddete başvuran düzensiz kalabalık (çete) anlamına gelir (Davenport et al,1999:20). Bu kavram Latincede düzenli ve sabit ol-mayan kalabalık anlamına gelen “mobile/vulgus” söz-cüklerinden türetilir. Son yıllara kadar mobbingden söz edilirken iş yeri ile ilişkisi kurulmazdı. Ancak 1980’lerde Alman endüstri psikoloğu olan Heinz Leymann, iş ye-rinde yetişkinler arasındaki grup şiddetini tanımlamak için mobbing kavramını kullanmaya başladı (Leymann ve Gustavsson, 1984). Aslında mobbing, iş yaşamında belirli bir süre boyunca bireye sistemli olarak gösterilen, yıldırma ile işten ve iş yerinden ayrılmaya zorlayan; kötü niyetli davranış, tutum ve tavırlar bütünüdür. Bu davranış bir olaya değil, bir kişiye odaklanır.

Mobbing türleriDikey Psikolojik Taciz: Kurumsal şirketlerde kimi zaman görülebilir. Çalışanların yöneticilerine karşı uyguladı-ğı mobbing türüdür. Nadir görülen bu durum çalışanın yöneticiye psikolojik şiddet uygulamasıdır. Örneğin, ça-lışanların yöneticiyi kabullenememesi, kıskançlık, eski yöneticiye duyulan bağlılık gibi.

Düşey Psikolojik Taciz: Yöneticinin kişinin kendisinden ast kademedeki çalışanlarına uyguladığı mobbing türü-dür. Bunun siyasi ve ahlaki fikir ayrılıkları gibi çeşitli se-bepleri olabilir.

Yatay Psikolojik Taciz: Kurumsal kimliklerinde farklılık ol-mayan, eşit düzeydeki çalışanlar arasında gerçekleşen psikolojik tacizdir.

Mobbingin en belirgin özellikleri: • Sistematik olarak tekrarlanması, süreklilik arz etmesi• Uzun bir zamandan beri (en azından altı ay) devam

ediyor olması• Çalışanın iş yerinden ayrılmasını amaç edinmesi• Bilinçli ve kasıtlı olarak yapılması• Mağdur işçinin sağlığında ya da çalışma

performansında gözlemlenebilir bir zarar ortayaçıkması.

Mobbing yapanın amacı kişinin kendi isteğiyle işten ayrılmasını sağlamaktır ve bu da ancak sistematik bir

baskıyla yapılabilir. O nedenle iş yerinde yaşanan her haksız

davranış mobbing olarak nitelendirilmemelidir.

Page 42: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

40

İŞ YAŞAMI

Mobbing ne değildir?Çalışanların mobbing karşısında doğru hareket edebil-mesi için önce maruz kaldıkları davranışların mobbing olup olmadığından emin olmaları gerekir. Her olumsuz ve kötü davranış mobbing değildir. Kabalık, terfi edeme-me, kavga, çatışma gibi durumlar bir veya birkaç defa, rastgele ve genel tavır hâlinde meydana geldiğinde, bu davranışlar tekrarlansa bile belli kriz anları, stres, kaza gibi sebeplere dayandığında ve iş yeri sınırları dışında gerçek-leştiğinde mobbing değildir. Mobbing kavramı zaman za-man, benzer bir kavram olan ‘’bullying’’ (Ergen zorbalığı) ile de karıştırılmaktadır. İçinde fiziksel cebri de barındıran zorbalığı ifade eden bullying, okullarda uygulanan ve “sürekli kusur bulma”, “bireyi küçük düşürme” şeklinde de görülen bir davranış biçimidir. Aşırı iş yükü olan, yö-neticisi kaba saba davranan “Bana mobbing yapılıyor.” deyip işin içinden sıyrılıyor. Pek çok eğitimli insandan o kadar çok soru alıyoruz ki maruz kaldıkları davranışların mobbing olup olmadığı üzerine, biz bile şaşırıyoruz. Bu durumda bu konuyu açıklığa kavuşturmak farz oluyor. Şu ince çizgiyi çekmek lazım: Bir davranışın mobbing ola-rak kabul edilebilmesi için öncelikle sistematik bir şekilde devam etmeli ve amaç sizi işten uzaklaştırmak olmalı. Mobbingi iş yüküyle, ayrımcılıkla, terbiyesizlikle karıştır-mamalı. ABD’li ünlü köşe yazarı, Pulitzer Ödüllü Gazeteci Art Buchwald’ın bir makalesinde bir olaydan bahsedilir. Bir gökdelenin asansörüne binen adam kendini kabinde bir kadınla yalnız bulur ve aklından süratle şu düşünce geçer, “Acaba bu kadına merhaba mı desem daha çok tazminat öderim, hiç selam vermesem mi?” Çünkü tazmi-nat davası ABD’de takıntılı bir durumdur. Bu olayda adam selam verse sarkıntılıktan, selam vermese saygısızlıktan kendisine dava açılması tehlikesi ile karşı karşıyadır. Son günlerde mobbing konusunda da gidişatın bu şekilde olduğunu görüyoruz. Düşük performans gösteren de

mobbinge uğradığını söylüyor, psikolojisi bozuk olan da. İşvereniyle, yöneticisiyle sıkıntı yaşayan herkes mobbing davası açma peşinde. “Mobbing davası açma tehdidi” kimi çalışanların elinde bir silaha dönüşüyor.

Mobbing kirliliğiMobbing konusundaki bu gelişmeler hem iyi hem de kötü sonuçlar doğuruyor. İyi sonuçlarından bir tanesi mobbin-gin bilinirliğinin artması, işverenlerin bu konuda gözünün korkması ve bu durumun zamanla iş yerlerini önlem al-maya zorlayacak olması. Kötü sonuç olarak ise her dav-ranışın mobbing sanılmaya başlanması ve bu konuda ye-terli bilinç oluşmamasından dolayı bir “kirlilik” yaşanıyor olması görülebilir. İş yerinde olumsuzluk yaşayan herkes sanki biraz bu kavrama sığınıyor. Mobbing tüm suçların karşılığıymış gibi algılanıyor; az maaş alan, herkesten çok çalıştırıldığını düşünen vs. mobbinge uğradığını söylüyor. Ancak mobbing tek bir davranışa bakılarak tanısı konula-bilecek bir durum değil. Mobbing yapanın amacı kişinin kendi isteğiyle işten ayrılmasını sağlamak ve bu da ancak sistematik bir baskıyla yapılabilir. O nedenle iş yerinde yaşanan her haksız davranış mobbing olarak nitelendi-rilmemeli.

Ayrımcılıkla karıştırmayınMobbingin tespiti kolay değil. Çünkü mobbing “multidi-sipliner” bir konu. Çalışma psikolojisi, iş hukuku, çalışma sosyolojisi, psikiyatri, iş yeri hekimliği ve adli tıp işin içi-ne giriyor. Kişilik bozukluğu, aşırı iş yükü, paranoya gibi nedenlerle kişi kendini mobbinge uğramış hissedebilir. Mesela, en yaygın mobbing şikâyetlerinden birisi aşırı iş yüküdür. Oysa aşırı iş yükü, o iş yerinin çalışma şart-larına veya sektöre özgü olabilir. Bunun adil olup olma-dığı ayrı bir tartışma konusu; ancak kesin bir şey var ki birden çok çalışanın aşırı iş yükü mobbing değildir. Yine farz edelim yöneticiniz son derece kötü bir profil çiziyor. Hakaret, çalışanlarını herkesin içinde küçük düşürme ve fazla iş yükleme gibi davranışlar sergiliyor. Ama amacı sizi kaçırmak, işten uzaklaştırmak değil. Bu durum mob-binge girer mi? Hayır girmez. Bununla beraber işverenin işçiye hakaret etmesi, şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi İş Kanunu’nda işçi açısından fesih se-bebi olarak düzenlenmiş. Bir işçiye kendisinden daha az eğitimli ya da kıdemli bir işçiye oranla daha düşük ücret ödenmesi, herkese zam yapılırken bir işçiye zam yapıl-maması, yine tüm çalışanlara ikramiye verilirken bir işçi-nin bundan mahrum bırakılması işverenin “eşit davranma borcuna aykırılık” oluşturuyor. İşçi bu hâllerde dört aylık ücreti tutarında “ayrımcılık tazminatı” talep edebilir. Ayrıca işçinin eğitim ve görev tanımına göre daha alt seviyede işe verilmesi işçi açısından haklı fesih nedeni. Ama bu davranışların, hemen mobbing kapsamında değerlendi-rilmesi mümkün değil. Ayrımcılıkla mobbingi de birbirine karıştırmamak gerekir.

Bir olayın mobbing tanımına girebilmesi için sistematik bir şekilde yapılması ve çalışanı iş yerinden uzaklaştırmayı amaç

edinmesi gerekir.

Page 43: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

İŞ YAŞAMI

Amaç sizi yıldırıp kaçırmakBir olayın mobbing tanımına girebilmesi için sistematik bir şekilde yapılması ve sizi iş yerinden uzaklaştırmayı amaç edinmesi gerekir.- Çalışana çok fazla iş yükü yüklemek, çalışanın altından

kalkamayacağı ya da tam tersi yetkinliklerinin çok altın-da işler vermek

-Kişinin dedikodusunu yapmak-Dışlamak, yemeklerden, toplantılardan ve etkinliklerden

haberdar etmemek-Sürekli gözlemek-Sürekli azarlamak, yetersiz olduğunu kişinin yüzüne vur-

mak, hakaret etmek-Kılık kıyafeti ile dalga geçmek-İşe gidiş geliş saatlerini sürekli kontrol altında tutmak-Yaptığı tüm önerileri reddetmek, yanıtsız bırakmak,

ortamda yokmuş gibi davranmak en yaygın mob-bing davranışlarıdır.

Bunlardan bir veya birkaçının bir iki kez yaşanması mobbing göstergesi sayılamaz. Bir kez daha söy-leyelim; bu davranışların, sistemli olarak ve sizi işi bırakmaya zorlamak için yapılması gerekiyor.

Mobbing karşısında çalışanların hakları nelerdir?Yukarıda açıkladığımız şekilde mobbinge uğ-radığını düşünen kişiler ÇSGB, TBMM, Ana-yasa Mahkemesi, BİMER, Alo 170, Kamu Görevlileri Etik Kurulu, Kamu Denetçiliği Ku-rumu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu, İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları gibi kurumlara durum-larını iletebilirler.

İş yerinde olumsuzluk yaşayan herkes sanki biraz mobbing

kavramına sığınıyor.

ALO 170’e yapılan başvurular (%)Özel sektör % 67 - Kamu sektörü % 37Özel sektör : %Kadın 42 - %Erkek 58Kamu sektörü: %Kadın 50 - %Erkek 50

Kaynakça

Prof. Dr. Elisabeth Reichert/ Prof. Dr. Emine ÖztepeSouthern Illinois Üniversitesi Sosyal Hizmet BölümüWORK PLACE MOBBING

Prof. Dr. Pınar TınazMarmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Öğretim üyesi, Çasgem 23 Aralık 2014 “II. İşyerinde Psikolojik Taciz Çalıştayı” Sonuç Bildirgesi

Burcu ÖzçelikHürriyet/İK

Page 44: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

42

BLOCKCHAINKüresel Kredi Skorundan Ölümcül

Sahte İlaç Pazarlarına:

Hayatımızı İyileştirecek mi?

FESTİVAL

Blockchain Fest 18’de ilgi çeken konular arasında Küresel Kredi Skoru uygulaması ve İslami finans kurallarına

uygun ödeme sistemleri vardı.

D istopik bir dizi bölümünün konusu gibi gelse de yakın gelecekte sosyal yaşamınız kredi skoru-nuzu etkileyebilir. Blockchain Fest 18’de en çok ilgi çeken konular arasında Küresel Kredi Skoru

uygulaması ve İslami finans kurallarına uygun ödeme sistemleri vardı. İki günlük etkinlikte “Bunlar gerçekten olacak mı?” sorusu sıklıkla zihinlerdeydi…

Sosyal yaşamımız kredi notunda etkili olabilir mi? Block-chain üzerinde “helal” bir ödeme platformu oluşturulabilir mi? Sevdiğimiz bir filmi izlemek ya da restoranımız için tonlarca elma almak için dağıtımcı, aracılarla çalışmak şart mı? İşte tüm bu sorulara cevabı olan girişimciler, iki gün boyunca üzerinde çalıştıkları projeleri ve uygulama-ları ile İstanbul Blockchain Fest’teydi.

Finansal inovasyon platformu KOOPHub tarafından Kadir Has Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Blo-ckchain Fest 18’de, blockchain’in geleceği konuşuldu, hâlihazırda beta sürümleri denenen bazı uygulamaların tanıtımı yapıldı ve kullanım alanları değerlendirildi.

Albaraka Kültür Sanat ve Yayıncılık A.Ş. -Sanat Yönetmeni Aslı Cansız

Page 45: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

43

FESTİVAL

Page 46: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

44

FESTİVAL

Üretim, yönetim, ödeme, denetim ve izleme süreçlerine; veri koruma ve takip altyapılarına ilişkin blockchain tek-nolojilerinin sağladığı tüm avantajların tartışıldığı etkinliğe 14 ülkeden 50 konuşmacı katıldı. Etkinlikte blockchain teknolojileri aracılığıyla yaratılacak sosyal değer ve etkiler tartışıldı. Bitcoin borsaları ve kripto varlıkların geleceği, blockchain fonlama süreçlerine ilişkin güncel konular masaya yatırıldı. İlk gün blockchainin genel durumu ve boyutları tartışılırken, ikinci gün mevcut uygulamaların sunumları ile bu tartışmalar ete kemiğe büründü. Sigorta, sağlık, ödeme yöntemleri, eğlence, IoT, kredi puanlama, tedarik zinciri, seyahat-biletleme, fon ticareti üzerine ge-liştirilmiş bu uygulamalar ve kullanım alanları ilk bakışta uzak gelecek algısı yaratsa da teknolojinin son 20 yıl içindeki baş döndürücü hızı bizi bu olasılıkları göz ardı etmemeye mecbur bırakıyor.

Kimi zaman ufuk açıcı kimi zaman ise korkutucu görü-nen, yakın gelecekte hepimizin aşina olacağı blockchain uygulamaları; bankacılıktan tedarik zincirine, telif hakla-rından sözleşme yönetimine, veri güvenliğinden nesne-lerin internetine, sigortacılıktan sermaye piyasalarına ve daha birçok sektöre kadar geniş bir alanda alışılmışın dışında imkânlar sunuyor.

İslami finans kuralları ile uyumlu ödemesistemleri bir ihtiyaçBlockchain teknolojisine dayanan ve Şubat 2018’de ku-rulan MenaPay, MENA bölgesinde (Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi) insanlara ve şirketlere İslami finans kural-ları ile uyumlu ve uygun ödeme çözümü sunarak bölge-de 440 milyondan fazla kişiye hizmet vermeyi hedefliyor. Bugün AliPay gibi banka dışı mobil ödeme sistemleri Çin piyasasının hemen hemen tümünü kontrol ediyor. İslami finans kuralları ile uyumlu bir yaklaşımla blockchain tek-nolojisinin MENA bölgesi için yeniden dizayn edilmesi

gerekiyor. Blockchain teknolojisi ve fintech konusunda uzman, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde dene-yimli bir ekibe sahip olan Menapay, blockchain tekno-lojisi ve bölgedeki banka kullanmayan nüfusun İslami finans kuralları ile uyumlu bir ödeme sistemine duyduğu ihtiyaçtan doğmuş. 2019 itibarıyla 10 milyon kullanıcıya ulaşacaklarına inandıklarını söyleyen Tolga Odoğlu, Me-naPay’in oluşturduğu dijital para biriminin MENA bölgesi-nin dijital dönüşümünü hızlandıracağını ve bu teknolojinin bölgeye önemli katkıda bulunacağını ifade etti.

200 milyar dolarlık ölüm pazarıBugün sahte ilaç pazarı neredeyse 200 milyar dolara ulaşmış durumda. Sahte ilaç satışı her yıl yaklaşık 10 bin Afrikalının ölümüne yol açarken devletler için de yüzde 2 ila yüzde 5’lik bir vergi kaybına sebep oluyor. Tam olarak da bu sebepten tedarik zincirinin tüm dünya ölçeğinde şeffaf ve kontrol edilebilir olması hayati önem taşıyor.

FarmaTrust CEO’su Raja Sharif, sahte ilaçların insan ha-yatını savaşlardan daha fazla tehlikeye soktuğunu ifade ederek özellikle erişimin zor sağlandığı bölgelerde gerek ilaç üreticilerinin gerekse de son kullanıcıların blockchain üzerinden ilaçlarının izledikleri yolu takip edebilecekleri bir sistem geliştirdiklerini anlattı. FarmaTrust, kişiye özel üretilen ilaçların farklı kullanıcıların ellerine geçmemesi için de özel izleme ve takip sistemleri geliştirerek ilaç fir-maları ile ortak projeler yürütüyor.

Küresel ölçekte kullanılabilir kredi skoru ve distopik “iyi vatandaş” kurgusu üzerineDünya yetişkin nüfusunun yüzde 53’ü bankacılık hizmet-leri başta olmak üzere herhangi bir finansal sistemden faydalanamıyor. Peki, bu insanlar kredi kullanmak istedi-ğinde neye göre değerlendiriliyorlar? Ya da şöyle sora-lım: Bankalar, kredi skorunu ne kadar efektif bir şekilde hesaplayabiliyorlar?

Colendi, temelde blockchain tabanlı bir protokol. Gerçek hayat verilerinizi değerlendirerek sanal finansal pasa-portlar oluşturan Colendi, blockchain teknolojisi sayesin-de bankaların ötesinde bir dijital kredi skoru sağlamayı hedefliyor. Blockchainfest-İst’te Colendi’yi anlatan Zahid Sağıroğlu kullanıcıların alışveriş alışkanlıkları, finansal du-rumları, akıllı telefon ve sosyal medya kullanımı gibi veri-leri ile daha güvenilir ve net bir skorlamanın yapılabilece-ğini ifade etti. Bankalardan farklı olarak sadece finansal verileri incelemeyen Colendi, makine öğrenmesi ve çeşitli algoritmalar sayesinde puanlamalarını gerçekleştiriyor.

KOOPHub tarafından Kadir Has Üniversitesi ev sahipliğinde

düzenlenen Blockchain Fest 18’de, blockchain’in geleceği konuşuldu.

Page 47: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

45

FESTİVAL

Kişiye özel kredi skorlaması yapan Colendi, oluşturduğu sonuçların küresel ölçekte kullanılmasına da imkân tanı-yor. Colendi dijital kimliğine sahip olan kullanıcılar, dünya-nın her yerinde geçerli olacak kredi skoru elde ediyorlar.

Sosyal yaşamınız bireysel skorunuzu belirleyebilir mi? Distopik bir dizi bölümünün konusu gibi gelse de sosyal yaşamınız, alışveriş ve eğlence alışkanlıklarınız, aileniz-le geçirdiğiniz zaman, yakın gelecekte kredi skorunuzu etkileyebilir. Bugün Çin’de devlet, “Sosyal Kredi Puanı” sistemi ile vatandaşlarını alışkanlıklarına ve davranışları-na göre puanlayarak kimi hizmetlere erişimini engelleye-biliyor.

2014 yılında duyurulan programın 2020’de tamamen operasyonel hâle geleceği ifade ediliyor. Şu anda bile şehir meclisleri ve kişisel dataları tutan özel teknoloji plat-formları ile sistem çalışıyor görünüyor. İlk etapta puan-lamalar araç kullanım şekli (trafik cezaları), sigara-alkol tüketimi, çok fazla video oyun satın alma ya da online sahte haber üretme gibi basit işlemlerle başlamış olsa da ilerleyen günlerde tüm alışveriş, kullanılan toplu taşı-ma araçlarının dataları vb. bilgilerle ve akıllı algoritmalarla belirlenecek gibi görünüyor. Peki, kötü puanlarınız artar-sa ne olacak? Çin’de bugün 9 milyona yakın insan, dü-şük puanları sebebiyle iç hatlardan uçuş bileti alamıyor. (Channel News Asia’nın haberine göre) bunun dışında internet hızınız düşürülebilir, iyi otellerde rezervasyon yapmanız engellenebilir, iş görüşmelerinde ya da okul kaydınız esnasında puanlarınız gündeme getirilebilir ve en önemlisi “kötü vatandaş” damgası yiyerek toplumdan soyutlanabilirsiniz.

Tekno-tarım ve geleceğin tarım finansmanı sorununa çözüm arayışları2050’de, insanların gıda tüketiminin yüzde 70 oranında artabileceği bekleniyor. Bunun yanında gıda güvenliği, ihtiyaçlar listesinin başında yer alacak. Tıpkı ilaçların üre-tim ve global dağıtım ağında güvenilirliğinin takip edile-bilmesi gibi gıdada da benzer takip sistemlerine ihtiyaç artacak. Blockchain’in, konuşulmaya başlandığı ilk günden itiba-ren ana konusu olan aracısız alışveriş imkânı tarım sek-törü için de bu platformda küçük girişimlerle sağlanmaya

çalışılıyor. Tarım kredisini ya da aracıların fahiş komis-yonlarını ortadan kaldırmak amacı ile başlatılan proje ile üretici ve tüketici tüm alışveriş ve sözleşmelerini sistem üzerinden gerçekleştirebilecek.

Pova Project’ten Mehmet Coka tarım endüstrisinin block-chain ile nasıl geliştirebileceğini anlattı. Tarım finansmanı, diğer tüm sektörlere göre daha hayati bir önem taşıyor. Çiftçi, yeterince fon alamadığında ucuz tohum, ucuz ilaç, ucuz kimyasallara yöneliyor. Oysa alıcının kendisine ürünün hasadından önce ödeyeceği para ile çiftçinin ek finansman için başvuru yapma ihtiyacı ortadan kalkıyor. Çiftçi, komisyoncu bağından da kurtulmuş oluyor. Bugün pek çok çiftçinin blockchain teknolojisine adapte olabil-mesi uzun bir süreç gibi görünse de yapay zekâ, makine öğrenimi ile tarlalarını uzaktan sulayıp hasadını yapabilen tekno-çiftçiler için bu süreç pek de uzak görünmüyor.

Sigorta, eğlence sektöründe sınırlara takılmayan projeler yükselecekBabel Cover’dan Stuart King ise sigorta hususunu ma-saya yatırarak blockchain tabanlı sigorta sisteminin daha hızlı, daha az katmanlı ve şeffaf bir süreç ortaya koyaca-ğını anlattı. Özellikle kıtalararası çalışmalarda bürokratik engellerin kalkarak müşteri ve sigortacı arasında daha hızlı çözümler üretilebileceğinin altını çizdi.

Eğlence endüstrisi ya da dağıtımcı sorunları ile baş ede-bilen bağımsız sanatçıların platformu olmayı amaçlayan singularDTV, dağıtımcıların ekonomik, keyfi bahaneleri ya da ülkelerin politik kararları sebebiyle izleyicisi, dinleyici-siyle buluşamayan eserleri blockchain üzerinden tüketici-ye ulaştırmayı amaçlıyor. Thomas Esmay, özellikle film ve müzik endüstrisinde yapımcı ve dağıtımcıların tekelleş-mesinin, bağımsız sanatçıların izleyicileri ile buluşmasının önündeki en büyük engeli teşkil ettiğini; sanatçının, eseri-nin ulaştığı kişi adedince değil belirli bir ortalama ile öde-me aldığını ve bunun da haksızlıklara yol açtığını söyledi.

İki günlük maratondan aklımızda kalanlar, notlarımız bu şekildeydi. Daha 20 sene önce “görüntülü telefon gö-rüşmesi” bilimkurgu senaryosu gibi görünürken tüm bu uygulamaların hayatımıza nasıl ve ne hızda yerleşeceği sorusunu sormadan duramadık.

Page 48: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,
Page 49: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

47

AKTÜEL

“Everyday Muslim” otantik Müslüman kültürünün oluşumu ve gelişimine zemin olabilecek “Biz aslında kimiz?” sorusuna cevap ararken gündelik

hayatın kaydını tutmaya çalışan sivil bir girişimin adı.

“Everyday Muslim” otantik Müslüman kültürünün oluşumu ve gelişimine zemin olabilecek “Biz aslında kimiz?” sorusuna cevap ararken gündelik

hayatın kaydını tutmaya çalışan sivil bir girişimin adı.

Page 50: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

48

İ ngiltere’de İslam’ın ve Müslümanların varlığı her ge-çen gün farklı boyutlarıyla gündeme yansıyor, yansıtı-lıyor. Bu çoğu zaman sayıları ülke genelinde dört mil-yonu aşan Müslümanların, İngiliz Devleti ve değerler

sistemiyle uyumu-entegrasyonu ile ilişkili. Uyum, değerler ve entegrasyon demişken: Dünyanın önde gelen soya-ğacı yayıncılarından Burke’s Peerage 1986 yılında yaptığı bir araştırmada, en eski monarşi ülkesi sayılan Birleşik Krallık’ta Kraliçe İkinci Elizabeth’in, İslam peygamberinin soyundan geldiğini ve 43’üncü göbekten torunu olduğu-nu ortaya koyar.

Yayınevinin direktörü Brooks-Baker; İngiliz kraliyet aile-sinin “mübarek soyu”nu Endülüs’te cereyan eden bir hadiseyle ilişkilendirir: 11. yüzyılın Beylikler Dönemi’dir. Murabıtlarla yapılan savaşta Sevilla şehrinin Seyyid kabul edilen Emiri Mutamıd ibn Abbad, güvenlik tehdidiyle biri-cik kızı Zahide’yi -İslami kaynaklarda gelini- Kastilya Kralı VI. Alfonso’ya gönderir. Zahide’nin güzelliğine kayıtsızkalamayan kral onunla evlenir ve Zahide İsabella ismiy-le yaşamına bir prenses olarak devam eder. Bu evliliklegelen kutsal soy Portekiz ve Castille’nın krallarına, onlaryoluyla 15. yüzyılda İngiltere Kralı IV. Edward’a ve böylecebugüne ulaşır.

Rivayetlerin muhtelif, ifadelerin çelişkili olduğu söylene-bilir. Lakin son yıllarda bu haberlerin özellikle İngiltere’de yaşayan Müslüman gençler arasında dolaşarak ilginç diyaloglara dönüştüğünü görüyoruz. Bunlar arasında Kraliçe’ye sinsice çizilmeye çalışılan imajdan bahseden de var, onun kendileri için ne büyük nimet olduğunu dü-şünüp dualarında ismini hep hayırla anan da.

Bu ilginin temelinde nüfusu hızla artan Müslüman cemaa-tin İngiliz toplumu ve tarihi içinde kendine köklü hadi söy-leyelim “yerli ve millî’’ bir yer edinme çabasının olduğunu düşünebilir miyiz?

Hakim seküler kültür çevresinde ve bir azınlık komünite içinde yetişen nesiller dönüp gidebileceği ikinci bir ülkesi

olmadığına inanıyor. Burada doğup büyüyen ve anne-ba-basının -back home- kültürüne alışkın olmasına rağmen, bundan rahatsızlığını da belirtmekten çekinmeyen bu ne-siller kendilerine bir aidiyet ve değerler zemini bulmaya çalışıyor. Daha İngiliz ve daha Müslüman.

Dr. Ömer Faruk Abdullah’ın Islam and the Cultural Impe-rative adlı makalesinde tartıştığı yerli ve otantik bir İslam kültürünün üretilebilmesi için temel gereksinimler, doğru yaklaşımlar ve tarihî tecrübenin imkânları üzerine kafa yorulması gerektiği gerçeği önümüzde. Peki, asli ilke ve değerlerimize bağlı kalarak pasif birer tüketici olmadan kültürün asıl üreticileri olmak bugünün dünyasında nasıl mümkün olur?

“Everyday Muslim” işte bu otantik Müslüman kültürünün oluşumu ve gelişimine zemin olabilecek “Biz aslında ki-miz?” sorusuna cevap ararken gündelik hayatın kaydını tutmaya çalışan sivil bir girişimin adı.

Gündelik hayatın kaydını tutmak“Everyday Muslim”, Britanya genelinde, Müslümanların yaşam, sanat, eğitim ve kültürleri için merkezi bir arşiv oluşturma gayesiyle çalışan, sempozyum, sergi, röportaj, buluşma ve performans gibi bir çok faaliyet yürüten azim-li, gönüllü bir gruptan bahsediyoruz. Aralarında öğrenci-ler, tarihçiler, sanatçılar ve cemiyetin farklı kesimlerinden genç yaşlıdestekçiler var.

Uzun vadede arzu ettikleri, Müslümanların ülkedeki varlı-ğını ve topluma katkılarını resim, mülakat, çeşitli obje ve belgeler aracılığıyla toplayıp hem fiziksel hem de dijital şekilde arşivleyerek; İngiltere’de Müslüman hayatının ara-cısız kapsamlı bir portresini sunmak. Koleksiyonlar İngil-tere’deki arşiv enstitülerinde kataloglanıp gelecekteki lite-ratür araştırmalarına referans olacak şekilde diğer İngiliz tarihi belgelerinin yanında yerini almaya başladı bile.

Projenin ilk aşamasını başlatmak için Khizra Vakfı ismiyle, Bishopsgate Enstitüsü ile ortaklaşa çalışarak, 1940’lar-dan bugüne Londra genelinde Güney Asyalı Müslüman-ların nesiller arası ilişkilerine odaklanarak Everyday Mus-lim’in ilk arşiv koleksiyonu oluşturulmuş oldu: “Kalmayı ummuyorduk - We weren’t expecting to stay”

Londra’ya yerleşip yerleşmeme tereddütleri, helal et ya-hut namaz yeri bulma meselesi darken nice göçmenlik hikâyesiyle geçen yıllar…Okul müfredatında kullanılabi-lecek içeriklerle hazırlanan projede online ziyarete açık

İngiltere’de İslam’ın ve Müslümanların varlığı her geçen gün farklı boyutlarıyla gündeme

yansıyor, yansıtılıyor.

AKTÜEL

Page 51: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

49

bir de sergi bulunuyor. Bu sergide projenin kurucusu da olan Sadiya Ahmed, 80’li yıllarda babasının güney Lond-ra’daki bakkal dükkânında yaşadığı küçük bir hadiseyi anlatıyor. Müslüman kimliği ve kültürel mirasımızdan ne anlamamız gerektiğine dair açık bir ders niteliğinde belki:“Babamın bir bakkal dükkânı vardı, Walthamstow’da. Bir gün pahalı bir market zinciri Sainsbury’s’den bir grup çalışan geldi ve kendi ürün yelpazelerini genişletmek için bizim dükkânda çok satan erzak ve baharatlar hakkın-da babama bir sürü sorular sordular. Babama çok kız-gındım, neden böyle nazik davranıyor ve etrafı onlara gösteriyordu ki. Kendi işini zarara uğratacaktı, nitekim uğrattı da. Çünkü sattığı en kalitelisinden taze et, sebze ve baharattan başka bir şey değildi ki rekabet edebilsin. 90’da dükkânını kapattı.’’ ‘’Bir gün ona, bu adamlarla neden bilgisini paylaştığını sorduğumda, bana ‘Yalan söylememeli ve aldatmamalıyız’ diye cevap verdi. ‘’Allah rızkımızı yazmıştır ve onu her zaman temin eder.’’Müslü-man toplumun kronolojik tarihi ve varlığını derlemekten öte, akademik kaygılardan azade bir yaklaşım. Sözlü tarih çalışmalarının yürütüldüğü projede çocukluk anılarından, çalışma hayatına, kimlik arayışlarından, özel günlerdeki kutlamalara kadar zengin bir içerikten oluşan Müslüman hafızası gençliğe, kendi tarih ve değerlerini sahiplenerek kişisel hikâyelerden ilham alma fırsatını da sunuyor.

Kültürel mirasa neden ihtiyaç var?İlk nesil göçmenlerin İkinci Dünya Savaşı sonrası, İngiliz fabrikalarında vasıfsız işçi olarak çalıştırılması şeklindeki genel ve kolaycı anlatı resmin bütününü gösteremiyor. Farklı deneyimleriyle biricik insan hikâyelerini gün yüzüne çıkarıp Müslüman hayatının gündelik yönlerini öğrenmek, geniş kitlelerle etkileşim imkânlarını artırmak, anlayış ve farkındalık oluşturmak açısından bu ekibin emeği önemli. Toplumda kendilerine artık yerleşik bir yer edinen Müslü-manların İngiliz tarihinde arşivler ve müzeler özelinde bir yer edinme çabası da bir o kadar dikkate değer.

Everyday Muslim’in etkinlik ve devam eden projeleri2015 yılında Everyday Muslim Sempozyumu ile gün-delik hayat sosyolojisine dair Londra’da geniş katılımlı bir etkinlik düzenleyen ekip 1830’larda ilk kez Cardiff’e ayak basan Yemenli denizcilerin hikâyelerini youtuber’lı-ğa adım atan gençlerin heyecanıyla buluşturabilmişti. 2016’da son yüzyılın en kapsamlı İslam sanatı etkinliği kabul edilen World of Islam Festivali’nin 40. yılı anısına, festivalin kurucuları ve artık ihtiyar fenomenleri olan Ah-med Paul Keeler, Dr. Muhammed Isa Waley, Prof. Salim el-Hassani gibi öncü isimlerle o günden bugüne kalan kültürel miras üzerine konuştukları hatıra dolu bir panel düzenlendi.

Everyday Muslim hâlihazırda iki ana proje üzerinde me-sai harcıyor. İlki, Yahudi bir linguistin yaptırdığı, Hristiyan bir mimarın tasarladığı ve Müslüman bir prensesin maddi katkılarıyla tamamlanarak 1889’da ibadete açılan İngil-tere’nin ilk camisi Shah Jahan Mosque’in hikâyesi ve meşhur Müslüman kabirleri. Azınlık içinde azınlık olan İngiltereli siyahi Müslümanların dünü ve bugününü keş-fetmeye çalışırken özellikle mühtedi sanatçıların hikâye-lerine odaklanan diğer bir proje de takip etmeye değer özgün içerikleri ilgimize sunuyor.

Everyday Muslim’in hedefi, İngiltere’de Müslüman hayatının aracısız kapsamlı bir portresini

sunmak.

AKTÜEL

Bu makale ilk olarak Nihayet Dergisi’nin 39. sayısında yayınlanmıştır.

Page 52: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

ÖzgürlüğüDağ Gezerlerin

Her insanın içindeki kampçılık duygusu, küçükken koltuk minderleriyle yaptığı minyatür evlerin macera dolu dünyasıyla gösterir kendini. Evin güvenli ortamından doğanın vahşi dünyasına doğru evrilen kampçılık ateşinin hazzını bu yazıda tadacaksınız.

Albaraka Türk Kozyatağı Şube Bireysel Pazarlama Uzmanı Cem Yücel

50

DOĞA

Dağ gezerlerin özgürlüğü, benim için yürüyerek bir insanın kat edebileceği sonsuz mesafeyi temsil ediyor. Herhangi bir araç kullanmadan dağ ve orman içerisinde yürünebilecek azami

mesafe, arazi şartlarına göre 20-30 kilometre olarak de-ğişiyor. Bu mesafenin sonunda kişi, yol boyunca topla-dığı ganimet, yorgunluk ve hayatta kalma içgüdüsü ile barınma ve güvenlik ihtiyacını giderebileceği bir yer arı-yor. Ganimet dediysem; yolda topladığımız mantar, çeşitli otlar, yemişler ve meyveler değil sadece. Yol boyunca birlikte olduğumuz içimizdeki yol arkadaşımızdan bahse-diyorum. Benliğiniz ve düşünceleriniz ile kimi zaman bir konuyu çözüme ulaştırmak için münazara ederken kimi zaman da kahkaha atarken bulabilirsiniz kendinizi. Bun-lar yolculuğun en doğal ganimetleri arasında.

Ormanlar hayvanların hayat alanıdır ve biz oraya gittiği-mizde onların yaşam alanına girmiş oluruz derler, fakat buna hiç katılmadığımı belirtmek isterim. Ormanlar ve dağlar, bizlerin de yaşam alanıdır. Buradaki fark, “şehirde yaşamayı tercih etmiş canlılar” statüsünde olmamızdır. Bize düşen görev, bu yaşam alanlarına saygı göstermek ve izimizi bırakmamaktır.

Yapay herhangi bir sesin olmadığı, hayatın ve şehrin tüm konforundan uzak bu sonsuz ormanlar içerisinde, insan kendi kendine kaldığında düşünsel açıdan birçok değer katıyor. Her şeyden önce kendini ve limitlerini tanıyıp öz-güven kazanıyor, düşüncelerine odaklanarak çok daha berrak fikirler üretebilirken daha mantıklı sonuçlara varı-yor, ruhsal olarak huzura kavuşuyor.Bu serüven aynı zamanda sizi öğrenmeye ve disiplinli olmaya zorluyor. Mesela, yanınızda hiçbir elektronik eş-yanın olmadığı, olsa bile çalışmadığı bir ortamda yön bulmak zorundasınız. Ormanda yenebilir bitki ve yemiş türlerini öğrendiğiniz için hiç aç kalmayacağınızı bilmenin

Page 53: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

51

DOĞA

Page 54: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

52

Hayatın ve şehrin tüm konforundan uzak bu sonsuz

ormanlar içerisinde, insan kendi kendine kaldığında düşünsel açıdan kendisine birçok değer

katıyor.

DOĞA

güvenini yaşamak ise müthiş bir tatmin sağlıyor. Ağaçları adlarıyla, mantarları kokularıyla, kuşları da sesleriyle bil-mek ve öğrenmek bu yeni dünyanın birer basamağı gibi.Bununla birlikte, doğada yaşam fikri kulağa her ne kadar hoş ve masalsı gelse de içerisinde modern insan için bir-çok zorluk barındırıyor. Kimi zaman sıfırın altına düşen so-ğuklarda geceyi geçirebilmek için gerekli hazırlıkları yap-manız kimi zaman uzun yağmur altında vücudunuzu kuru tutmanız kimi zaman da güvenlik önlemleri alarak rahat bir gece geçirmeniz sadece ve sadece sizin elinizde oluyor. Zorluk diyoruz ya, o evimizin güvenli ortamı tabii ki mevcut değil. En önemlisi yalnız değiliz. Toprağın altından gök-yüzüne kadar yaşam dolu bir dünya içerisinde nefes alıp veriyoruz. Karanlığın içerisinde saklandığınızı düşünmeniz ise yanlış bir varsayım olmaktan öte, doğru ve uygun ha-reket etmemeniz durumunda tehlikeli sonuçlar meydana getirebiliyor. Vahşi hayvanların hemen hepsi gece avlanan ve koku duyguları oldukça gelişmiş canlılardır. Yaşam alanlarına giren bu yabancı cismin kokusunu kilometre-lerce uzaktan alabilirler ve çoğunlukla siz fark etmeseniz bile gece boyunca gelen misafirleriniz sizi meraklı gözlerle izliyor olurlar.

Evvel zaman insanlarının yaşadığı gibi yaşamak değil amacımız; dünyayı yeniden keşfetmeye de gerek yok. An-cak bulunduğunuz ortamın doğal akışına kendinizi bırak-tığınızda o ilkelliğin içerisinde bile bir düzen olduğunu fark ediyorsunuz ve buna ayak uydurmanız çok zamanınızı almıyor. Kendinizi hayatta kalma içgüdüsü ile basit eşyalar yapıp sert doğa şartlarından korunurken ya da bu basit eşyaları konforunuzu artırmak için kullanırken bulabilirsi-niz. Doğada yaşayan evvel zaman insanları da böyle değil

miydi? Hatta halen araçla bile gitmenin zor olduğu, genel-de gençlerinin şehirlerin özendirilen kalabalığına aldanıp gitmesiyle sadece yaşlılarının son nesil olarak kaldığı yay-lalarda bile bahsettiğimiz ilkelliğin zenginliği yaşanmakta.

Demem o ki; aslında hiç de göründüğü kadar korkutucu değil. Sadece gidin, yürüyün, ıslanın, üşümekten korkma-yın, çamura batın, zorluk yaşayın; ama o yayladaki yaşlı insanlara geçerken bir selam verin. Mutlaka size ikram edecekleri bir bardak yeni sağılmış sütleri olacaktır. Yorul-duğunuzda bir ağaca yaslayın sırtınızı. O ağacın dalında mutlaka size ötüşüyle huzur verecek bir kuş vardır. Üşü-düğünüzde topladığınız kuşburnu meyvesi ile bir bardak çay yapın. Mutlaka sizi ziyadesiyle ısıtacaktır. Oturduğu-nuz yerde kurumuş bir ağaç dalından kendinize bir kaşık oyun. Onunla yiyeceğiniz yemeğin tadı bir başka olacaktır. Geceyi geçireceğiniz yerde bir ateş yakın. Sizi hem mane-

Ağaçları adlarıyla, mantarları kokularıyla, kuşları da sesleriyle bilmek ve öğrenmek bu yeni dünyanın birer basamağı gibi.

Page 55: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

53

Doğada yaşam fikri kulağa her ne kadar hoş ve masalsı gelse

de içerisinde modern insan için birçok zorluk barındırıyor.

DOĞA

vi olarak rahatlatacak hem güvende hissettirecek hem de sıcak tutacaktır.

Kısacası gidin… Bu yeni dünyanın içerisinde mutlaka sizi mutlu edecek birden fazla şey bulacaksınız. Biz de öyle yaptık. Yöneticilerimizin, başka kurumlarda az rastlanacak maddi ve manevi desteği ile Sağlıklı Yaşam ve Spor Ku-lübü olarak düştük yollara, bahsettiğimiz bu yeni yaşamı bulmak için. Evet, birçok katılımcı için bu ilk tecrübeydi ancak son olmadı. Çoğu arkadaşımız bu büyülü dünya-nın devamlı ziyaretçileri olmak için ekipmanlarını ve mal-zemelerini oluşturup imkânları ölçüsünde kendi başlarına devam ettiler.

Tecrübelilerin dilinden

Hümeyra Beyza Özdemir:‘’Şehir karmaşasından uzak, huzuru iliklerimize kadar hissettiğimiz bir gündü. Sabahın, bulutların içerisinde yürür gibi sunduğu his, gecenin karanlığına inat yıldızlarda taç yapması daha da harika yapmıştı bu güzelliği. Şimdi o günü hatırladığımda yüzümde kocaman bir tebessüm oluşuyor. Doğaya ne kadar yakın, yapaydan o kadar uzak artık. Şimdi yeni yollar yeni rotalar lazım.’’

Oktay Makinacı:‘’Doğada geçireceğiniz sakin bir akşam sizi tüm sorunlarınızdan uzaklaştırmakla kalmaz, onları çözmenize de yardımcı olur çünkü doğada alternatif yoktur. Zamanın aslında ne kadar yavaş geçtiğini anlarsınız, odaklanırsınız ve sessizlikle tanışırsınız. Şehrin uğultusu ve bir yerlere yetişme telaşı yoktur. Modern dünyanın tüm stresini ve monotonluğunu ardınızda bırakıp doğayla baş başa kalırsınız. Kendinize ayırdığınız vaktin içsel bir motivasyon olduğunu da anlarsınız. ‘’

İbrahim Kılıçoğlu:‘’Birlikte çalışmanın ve ekip olmanın aslında insana ne kadar çok keyif verdiğini odun toplarken, ateş yakarken, bilmediğim şeyleri öğrenirken, doğa şartları içerisinde bir tuşla her istediğime ulaşamadığım şartlarda gerçekten anlayabildim.’’

Page 56: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

IFA’DAN INSHA’YA ÖDÜL

Albaraka Türk’ün, faizsiz ve şubesiz tamamen dijital bankacı-lık hizmeti vermek üzere geliştirdiği ve Almanya’da hizmete sunduğu “insha”, Cambridge IFA’da “Yılın En İyi Dijital Bankacılık İnisiyatifi Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.

54

S ubesiz ve tamamen dijital bankacılık hizmeti olan ‘insha’ ilk olarak Almanya’da, daha sonra Avrupa çapında dijital katılım bankacılığı hiz-metleri sunacak. “insha”, Berlin’deki solaris-

Bank AG’nin temel bankacılık altyapısı üzerinde gelişti-rildi. Almanya Bankacılık Düzenleme ve Denetim Kurumu BaFin ve Almanya Merkez Bankası ECB tarafından tama-men lisanslanmış olan bu banka, kurumsal işletmelere bankacılık platformu sağlıyor. İlk aşamada “insha”, hesap açma, hesap yönetimi, banka kartı işlemleri, ödeme ve banka havaleleri gibi temel bankacılık hizmetleri sunacak. İkinci aşamada ise tüm katılım bankacılığı hizmetlerini dâ-hil etmeyi planlayan Albaraka Türk, katılım bankacılığını, hem Avrupa’da hem de dijital ve geleneksel kanallarda yaymayı amaçlıyor.

“insha, Al Baraka Bankacılık Grubu’nun ta-rihinde önemli bir dönüm noktası”Albaraka Türk Yönetim Kurulu Başkanı ve Al Baraka Bankacılık Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı

Adnan Ahmed Yousif, Türkiye’nin başarılarını büyük bir memnuniyetle takip ettiklerini belirterek Albaraka Türk’ün Avrupa’da ilk kez şubesiz dijital bankacılık hizmeti sun-masının çok önemli olduğunun altını çizdi. Yousif şu de-ğerlendirmede bulundu; “Şüphesiz, ortaklık temelli felse-femiz ile müşterilerimizi her zaman odak noktamızda ve ön planda tutuyoruz. Bugün ise, dönüşen teknoloji ve ino-vasyonlarla beraber, küresel olarak daha fazla müşteriye hizmet sunma ve daha iyi bankacılık hizmetleri ve ürünleri sağlama konusundaki büyük potansiyeli görebiliyoruz. Bugünkü heyecanımız, Albaraka Türk Katılım Bankası’nın yolculuğunda ve Al Baraka Bankacılık Grubu’nun tarihin-de önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Bu adım, global finans sektöründe 40 yıla yayılan başarılarımızın bir özeti niteliğinde.”

İLK FAİZSİZ VE DİJİTAL BANKACILIK HİZMETİ insha ALMANYA’DA

Albaraka Türk, Almanya’da düzenlenen bir etkinlikte faizsiz dijital bankacılık hizmeti “insha”nın yeni yüzünü tanıttı.

HABERLER

Page 57: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

55

HABERLER

ALBARAKA TÜRK YABANCI YATIRIMCILARLA BULUŞTU

Albaraka Türk, 10-14 Eylül 2018 tarihleri arasında küresel sukuk ve sendikasyon yatırımcılarına genel bilgilendirme amaçlı ziyaretlerde bulun-du. Bu kapsamda, Albaraka Türk Genel Müdü-

rü Melikşah Utku ve Albaraka Türk Hazine, Finansal Ku-rumlar ve Yatırım Bankacılığı birimlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Malek Temsah, Singapur, Dubai ve Londra’da bahsi geçen yatırımcılar ile bir dizi toplantı ger-çekleştirdi. Toplantı sonrası değerlendirmelerde bulunan Melikşah Utku; “Oldukça yüksek bir önem atfettiğimiz ve her yıl gelenek hâline getirdiğimiz bu tarz yatırımcı ziya-retleri, bankamız ve yatırımcılarımız arasında pekiştirme-yi hedeflediğimiz sürdürülebilir bağlılık ve şeffaf iletişim hususlarına katkı sağlamaya yardımcı olmaktadır. Son zamanlarda şahit olduğumuz olayları ve yatırımcılar tara-fından bu olayların yansımaları ile birlikte tam anlamıyla idrak edilmesine yönelik olan ilgiyi dikkate aldığımızda, yapmış olduğumuz yatırımcı ziyaretlerinin zamanlaması-nın ve içeriğinin daha da önem kazandığı kanaatindeyiz.”

ALBARAKA TÜRK’TE İLK ROBOT YAZILIMI İŞE BAŞLADI

Albaraka Türk, yeni bir bilgisayar yazılımı olan Robotik Sü-reç Otomasyonu projesini hayata geçirdi. Tıpkı bir insan gibi çalışan çok daha hızlı, hatasız işlem gerçekleştiren Robot yazılım ortalama bir çalışana göre üç kat daha hızlı

çalışıyor ve 7 gün 24 saat yüzde 100 verimlilikle çalışarak işlemleri hatasız olarak gerçekleştiriyor. Teknolojiyi yakından takip ettikleri-ni ve müşterilerine en kaliteli hizmeti verdiklerini belirten Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çetin konuyla ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu; “Albaraka Türk olarak verdiğimiz hizmetlere yeni bir boyut ekledik. Robotik Süreç Otomasyonu uy-gulamasıyla bankacılık işlemlerine hız kattık ve katılım bankacılığı sektöründe yeni bir devrin açılmasına imkân sağladık. Söz konu-su uygulama ile artık tüm işlemlerimiz daha hızlı gerçekleşiyor ve müşterilerimize daha yüksek kalitede hizmet sunuyoruz. Bu uygu-lama sayesinde çalışanlarımız katma değeri yüksek işlere daha çok zaman ayırabilecek.” dedi. Şu anda POC aşamasında yaptıkları analizlere göre tek bir robotun aylık olarak en az 15 bin TL’lik tasarruf sağladığını, yatırıma geri dö-nüş oranının yüzde 1200’den fazla olduğunun gözlendiğini kayde-den Çetin, “Şu anda ayda 600 saatten fazla çalışan saati tasarruf ediliyor. Bu sonuçlar 1 robotu yüzde 50-60 kapasite ile çalıştırma sonucunda elde edildi. Nihai olarak önümüzdeki 3 ayda 5 robotu tam kapasite ile çalıştırmayı bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.

Albaraka Türk, bir süredir üzerinde çalıştığı bi-yometrik imza uygulamasını hayata geçirdi. Öncelikle belirli 4 şubede pilot uygulaması ger-çekleştirilen uygulama, yakında tüm Albaraka

şubelerinde uygulanacak. Dijital ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden ve inovatif uygulamalarla müşterile-rinin hayatını kolaylaştıran Albaraka Türk’ün uygulamaya aldığı biyometrik imza uygulaması sayesinde müşteriler, tablet ya da akıllı ekranlar üzerinden bir kalem aracılığıyla imza işlemini hem güvenli ve hızlı bir şekilde gerçekleş-tiriyor hem de kâğıt tasarrufu sağlayıp doğaya katkıda bulunuyor.

“İlk etapta 20 bin TL ve altı dekontlarda kullanılacak”Albaraka Türk olarak hızla değişen dijital ve teknolojik

gelişmeleri yakından takip ettikle-rini ve stratejilerini müşterilerinin ihtiyacına göre şekillendirdiklerini kaydeden Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çetin, biyometrik imza uygulamasının da bu yöndeki önemli adımlar-dan biri olduğuna dikkat çekti. Bi-yometrik imza uygulamasının ilk olarak 20 bin TL ve altında olan dekontlarda kullanılacağını kay-deden Çetin, “Biyometrik imza uygulamamız ile hem müşterile-rimizin hayatını kolaylaştırıyoruz hem de doğaya saygılı ve sürdürülebilirlik anlayışımız doğrultusunda kâğıt tüketimini azaltıyoruz. Şöyle ki; ban-kamızda bu kapsamda yılda 10 milyon dekont kesildiğini dikkate aldığımızda önümüzdeki üç yıl içerisinde 3 bin 500’den fazla ağacı kesilmekten kurtaracağımızı öngör-mekteyiz” dedi.

DİJİTAL İMZA UYGULAMASI

Page 58: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

A lbaraka Türk’ün yenilikçi projelere sahip giri-şimcileri desteklemek üzere geçtiğimiz yıl kur-duğu ve katılım bankacılığı alanında dünyanın ilk start-up hızlandırma merkezi olma özelliği

taşıyan Albaraka Garaj’ın ikinci döneminde çalışmaya hak kazanan 11 girişimci belli oldu.

Yaklaşık 61 günlük başvuru dönemi boyunca 50 ilden toplam 505 girişimcinin başvurduğu Albaraka Garaj’da, adaylar arasından ön eleme ve mülakat aşamalarını ge-çen, finansal teknolojiden büyük veriye, robot teknolojile-rinden artırılmış gerçekliğe kadar farklı alanlarda toplam 21 girişimci finale kaldı. “DemoDay etkinliği” kapsamında jüri değerlendirmesinin ardından 11 girişim ekibi hızlan-dırma programından faydalanmaya hak kazandı. Önceki yıla göre yoğun başvurunun yaşandığı Albaraka Garaj’a Türkiye genelinde en çok başvuruda bulunan iller; İs-

tanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Kocaeli olurken, 244’ü tecrübeli ve 261’i yeni girişimci olmak üzere 505 başvuru gerçekleşti. Girişimleri hızlandırma programın-dan yararlanacak olan projeler; Yubi, Aidatım.Net, Naki-tUp, Zenkronn, iCaked, Artıcan, Bir Yudum Kitap, Mixo-per, Trace it Up, Salesfront.ai ve Turnaco oldu.

“Girişimcileri desteklemeye devam ediyoruz”Türkiye’de 30 yılı aşan tecrübesiyle değerlere değer ka-tan Albaraka Türk’ün dijital alanda başlattığı dönüşüm sürecinin avantajlarını yaşamaya başladıklarını belirten Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, “Teknoloji, başta finans sektörü olmak üzere günümüz iş dünyasını hızla dönüştürmeye devam ediyor. Albaraka Türk olarak bu teknolojik dönüşümde bankacılık sektörü ve ülkemiz için öncü olma hedefiyle hareket ediyoruz. Albaraka Ga-raj Start- Up Hızlandırma Merkezimizin ikinci döneminde Türkiye genelinde 50 ilimizden 500’ün üzerinde başvuru aldık. Yapılan çalışmalar sonucunda çalışmaya hak kaza-nan ilk 11 girişim ekibimiz belli oldu. Bu ekiplerimize ihti-yaç duyacağı maddi manevi tüm hizmetleri tek çatı altın-da sunmaya devam edeceğiz.” açıklamasında bulundu.

ALBARAKA GARAJ’IN GİRİŞİMCİLERİ BELLİ OLDU

Dünyanın ilk start-up hızlandırma merkezi olma özelliği taşıyan Albaraka Garaj’ın ikinci döneminde çalışmaya hak kazanan 11 girişimci belli oldu.

56

HABERLER

Page 59: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

57

HABERLER

Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altundağ ve çok sayıda davetlinin katılımıyla açılışı gerçekleşen Erzincan Şubesi, Atatürk Mahallesi, Fevzi Paşa Caddesi, Numara:31/

Z1’de faaliyete geçti. Şimdiye kadar Erzincan’da Alba-raka Türk şubesi bulunmamasına rağmen, gerek birey-sel, gerek kurumsal müşterilerinin bulunduğunu, artık bir şube ile müşterilerine hizmet edecek olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Altundağ şu görüşlere yer verdi: “Geçmişten günümüze çeşitli medeniyetler tara-fından yönetilmiş Erzincan ilimize şube açma isteğimiz uzun zamandır bulunmaktaydı. Nitekim bu isteğimizi bugün gerçekleştiriyoruz. Şehrimizde her ne kadar uzun yıllar fiziken var olamadıysak da, Erzincan ilimizde yerle-şik bireysel ve firma müşterilerimizin olduğunu belirtmek isteriz. Hem bu müşterilerimize yerinde hizmet vermek, hem de Erzincanlı vatandaşlarımız için sunabileceğimiz alternatif çözüm önerileri şube açma isteğimizi oluştur-

Albaraka Türk, Youtube üzerinde yaptığı yayın ile finansal sonuçlarını daha geniş bir yatırımcı kitlesine, şeffaf bir şekilde aktararak yatırımcı ilişkilerinde yenilikçi bir uygulamaya daha imza

atmış oldu. Hazine, Yatırım Bankacılığı, Finansal Kurumlar ve Yatırım-cı İlişkilerinden sorumlu Genel Müdürü Yardımcısı Malek Khodr Temsah ve Yatırımcı İlişkileri Müdürü Sadrettin Bağcı’nın katılımıyla gerçekleştirilen yayın sayesinde yatı-rımcılar; Albaraka Türk’ün ikinci çeyrek finansalları ile ilgili bilgileri ilk ağızdan dinleme imkânı buldu.

Hazine, Yatırım Bankacılığı, Finansal Kurumlar ve Yatırım-cı İlişkilerinden sorumlu Genel Müdürü Yardımcısı Malek Khodr Temsah, yaptıkları Youtube yayını ile ilgili olarak; “Dijital dönüşümü bankamızın tüm kanallarında yaygın-laştırmaya devam ederken özellikle kamuoyunu aydınlat-ma ve şeffaflık açısından büyük bir önem taşıyan yatırımcı ilişkilerinde de dijitalleşmeyi etkin bir şekilde kullanmaya devam ediyoruz. Bunun bir yansıması olarak Türkiye’de finansal sonuçlarını Youtube kanalı aracılığıyla açıklayan ilk kurum olarak yenilikçi bir uygulamaya daha adım at-tık.” dedi.

muştur. Ayrıca yaptığımız araştırmalarda hane halkının katılım bankacılığına büyük ilgi duyduğunu görmüş ol-mamız da, şubemizi açmakta en önemli nedenlerimizin arasındadır. Bizler müşterilerimizin ihtiyaçlarını, içinde bulunduğu sektörün dinamiklerini, müşterilerimize iliş-kin spesifik özellikleri, müşterimizin faaliyet, yatırım ve stratejilerini iyi anlamak ve bunlara uygun ürünler tavsiye ederek iş ortağı olmak için buradayız.”

Altundağ, Erzincan’da hizmet edecek olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti.

Albaraka Türk, ikinci çeyrek finansal sonuçlarını Youtube kanalı üzerinden açıklayarak Türkiye’de bir ilke daha imza attı.

ALBARAKA TÜRK ERZİNCAN’DA ŞUBE AÇTI

ALBARAKA TÜRK’TEN BİR İLK

Page 60: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

58

HABERLER

A lbaraka Türk, bankacılık sektöründeki başa-rısını kültür ve sanat alanındaki faaliyetleriy-le güçlendirmeye devam ediyor. Yüzyıllardır süregelen hat sanatını yaşatmak ve bu alan-

da çalışan sanatçıları desteklemek hedefiyle yola çıkan Albaraka Türk’ün, kültür sanat etkinliklerinden biri olan Kalemin Bereketi Hat ve Tezhip Sergisi iki ilimizde daha sanatseverlerle buluştu.

“Batman’da sanatseverlerle bir arada olmak büyük bir mutluluk”Batman Valisi Ahmet Deniz, Batman Belediye Başkanı Ertuğ Şevket Aksoy, Albaraka Türk Genel Müdürü Melik-şah Utku, Albaraka Türk Batman Şube Müdürü Mehmet Sıddık Işık ve çok sayıda davetlinin katılımıyla Batman Be-lediyesi Ahmet Güneştekin Kültür ve Sanat Merkezinde 1 Ağustos’ta açılışı gerçekleştirilen Kalemin Bereketi Hat

ve Tezhip Sergisi, 13 Ağustos tarihine kadar Batman ve çevre illerden gelen ziyaretçilerini ağırladı. Açılış töreninde konuşan Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, hat ve tezhip alanındaki önemli eserleri Batman’daki sanat-severlerle buluşturmuş olmaktan dolayı büyük bir mutlu-luk duyduklarını dile getirdi. Melikşah Utku, “Albaraka Hat Koleksiyonu, 2005 yılından bu yana üç yılda bir düzen-lediğimiz Albaraka Uluslararası Hat Yarışması’na katılan çok değerli hattatlarımızın eserlerinden seçilen önemli bir koleksiyondur. Bu sergiyi Güneydoğu Anadolu’nun kültür ve tarih kenti Batman’da sanatseverle bir araya getirdi-ğimiz için çok gururlu ve mutluyum.” açıklamasında bu-lundu.

Samsunlular Hat ve Tezhip Sergisi ile buluştuBatman’dan sonraki durağı Samsun olan Kalemin Bere-keti Hat ve Tezhip Sergisi, Samsun Valisi Osman Kaymak, Samsun Belediye Başkanı Zihni Şahin, Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altundağ, Samsun Şube Müdürü Emre Örencik ve çok sayıda davetlinin katılımıyla Samsun Büyükşehir Belediyesi Kent Müzesinde 4 Ekim tarihinde açıldı ve 19 Ekim tarihine kadar Samsun ve çev-re illerden gelen ziyaretçilerini ağırladı.

KALEMİN BEREKETİ HAT VE TEZHİP SERGİSİBATMAN VE SAMSUN’DA

Albaraka Türk, kültür ve sanat alanındaki etkinlikleri kapsamında, Kalemin Bereketi Hat ve Tezhip Sergisi’ni Batmanlı ve Samsunlu sanatseverlerle buluştu.

Page 61: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

59

HABERLER

Albaraka Türk, sağladığı eğitim finansmanı des-teği ile üniversite gençlerin daha iyi bir eğitim almalarına, hayallerini gerçekleştirmelerine ve kariyerlerini devam ettirmelerine yardımcı

oluyor. Albaraka Türk, 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Karatay Üniversitesi, Sabahattin Zaim Üniversitesi, Me-dipol Üniversitesi, Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Ayvansaray Üniversitesi, Sa-raybosna Üniversitesi, 29 Mayıs Üniversitesi ve Avrasya Üniversitesine kayıt yaptıran öğrenci ve velilerinin vade farkı olmadan 12 aya varan eşit taksitlerle finansman im-kânından yararlanmalarını sağlıyor.

“İyi yetişmiş insan gücü kalkınmanın en büyük dayanağıdır”Albaraka Türk’ün yıllardır gençleri eğitim finansmanı ile desteklediğine dikkat çeken Albaraka Türk Genel

Albaraka Türk, 98 gün vadeli 250 milyon TL tu-tarında kira sertifikası ihraç etti. Bereket Varlık Kiralama aracılığıyla 4 Ekim 2018 tarihinde ger-çekleşen ve 200 milyon TL olarak planlanan ih-

raca, 1.7 kat fazla talep gelmesi sonucu ihraç 250 milyon TL olarak gerçekleşti. Kira sertifikası ihracına katılan müşterilerin yüzde 75’ini nitelikli yatırımcılar, yüzde 25’ini ise portföy yönetim şirket-leri, emeklilik fonları ve sigorta şirketlerinin arasında yer aldığı kurumsal yatırımcılar oluşturdu. Bu ihraç ile birlikte Albaraka Türk tarafından ihraç edilmiş olan dolaşımdaki kira sertifikası tutarı 1.2 milyar TL’ye, 2018 yılı içerisinde gerçekleştirilmiş olan ihraç toplamı ise 2.1 milyar TL’ye ulaştı.

“Bu başarılı ihraç, 34 yıllık güvenin göstergesidir”İhraç sürecini değerlendiren Albaraka Türk Hazine, Yatı-rım Bankacılığı, Finansal Kurumlar ve Yatırımcı İlişkilerin-den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Malek K. Temsah, “Son dönemde başarıyla gerçekleştirmiş olduğumuz kira sertifikası ihraçları, yurt içi yatırımcı ile bankamız arasın-da 34 yıllık süre zarfında tesis edilmiş olan güvenin bir

göstergesi. Sektörümüz için fonları hareketlendirmede önemli rol oynayan bu rekabetçi fiyatlı ve likit enstrüman-larla, yatırımcılarımıza ihtiyaçlarına cevap veren farklı ya-tırım ürünleri sunmaya devam edeceğiz.” açıklamasında bulundu.

Müdürü Melikşah Utku, konuyla ilgili yaptığı açıklama-da, “İyi yetişmiş insan gücünün ülkemiz ekonomisinin kalkınmasına katkı sağlayacak en önemli unsurlardan biri olduğuna inanıyorum. Bu doğrultuda kurum olarak elimizi taşın altına koyarak dört yıldır eğitim finansma-nı konusunda gençlerimize ve ailelerine destek olmaya gayret ediyoruz. Gençlerimiz ve aileleri bu yıl da anlaş-malı okullardaki vade farksız finansmanımıza başvura-rak eğitim ücretlerini karşılayabilir ve ödemelerini daha rahat bir şekilde yerine getirebilirler.” değerlendirmesin-de bulundu.

Albaraka Türk, öğrenci ve velilerinin vade farkı olmadan 12 aya varan eşit taksitlerle finansman imkânından yararlanmalarını sağlıyor.

Albaraka Türk’ün 2018 yılı içerisinde gerçekleştirilmiş olduğu kira sertifikası ihraç toplamı 2.1 milyar TL’ye ulaştı.

ALBARAKA TÜRK’TEN ÜNİVERSİTELİLERE DESTEK

ALBARAKA TÜRK YURT İÇİNDE 250 MİLYON TL KİRA SERTİFİKASI İHRAÇ ETTİ

Page 62: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,
Page 63: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

61

HABERLER

Albaraka Türk, değerlerine değer katan stratejik iş birliklerine bir yenisini daha ekledi. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT A.Ş.) ile ya-pılan iş birliği sayesinde, Albaraka Türk müşte-

rileri, Türkiye genelinde 3 bin 500’den fazla Pttmatik’ten para çekme ve bakiye sorma işlemlerini kampanya süre-since ücretsiz olarak gerçekleştirebilecek. Bu iş birliği çerçevesinde düzenlenen imza töreni, Alba-raka Türk Genel Müdür Başyardımcısı Turgut Simitcioğlu ve PTT A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Canbolat’ın katılımıyla Albaraka Türk’ün İstanbul’daki genel merkezin-de gerçekleştirildi.

“Bu iş birliği ile ATM sayımız 10 kat arttı”Toplantıda görüşlerini dile getiren Albaraka Türk Genel Müdür Başyardımcısı Turgut Simitcioğlu, “Bu iş birliği ile şu an 320 olan ATM sayımızı yaklaşık 10 katı kadar artıra-

İlk katılım bankası Albaraka Türk, “Biyometrik İmza” ve “Robotik Süreç Otomasyonu” projeleri ile finans dünyasının en prestijli ödülü olan Financial Innovation Awards’da iki ödüle layık görüldü. Dünyanın en bü-

yük bankalarıyla finale kalan Albaraka Türk, “En Yenilikçi Müşteri Odaklı Çözüm” ve “En Yenilikçi Dijital Dönüşüm” kategorilerinde birincilik ödülü almaya hak kazandı. Londra Bankacılık ve Finans Enstitüsü’nün tarafından, 21 yıldır düzenlenen Financial Innovation Awards, finans ve bankacılık piyasalarında dünyanın en prestijli ödül prog-ramları arasında gösteriliyor. Kazananların Londra’da dü-zenlenen törende ödüllerini aldığı yarışmada her yıl dünya çapında katılımcılar yer alıyor. Albaraka Türk katılım ban-kacılığı “Robotik Süreç Otomasyonu” projesi ile sektörün-de bir ilki gerçekleştirerek “En Yenilikçi dijital Çözüm” ka-tegorisinde ödül aldı. Yeni bir bilgisayar yazılımı ile hayata geçen Robotik Süreç Otomasyonu projesi ortalama bir çalışana göre 3 kat daha hızlı çalışıyor ve 7 gün 24 saat yüzde 100 verimlilikle işlemleri hatasız olarak gerçekleş-tiriyor. Yine aynı yarışmada “En Yenilikçi Müşteri Odaklı Çözüm” kategorisinde de Albaraka Garaj girişimi “Tech-

sign” ile sektörde bir ilki gerçekleştirerek hayata geçiren Albaraka Türk biyometrik imza uygulaması ile ödül aldı. Bu proje sayesinde müşteriler, tablet ya da akıllı ekranlar üzerinden bir kalem aracılığıyla imza işlemini hem güvenli ve hızlı bir şekilde gerçekleştiriyor hem de kâğıt tasarrufu sağlayıp doğaya katkıda bulunuyor.

rak 3 bin 500’ün üzerine çıkarmış olacağız. Müşterilerimiz bundan böyle tüm Pttmatik’lerden kampanya süresince ücretsiz olarak para çekebilecek ve bakiye görüntüleyebi-lecek. PTT’nin Türkiye’deki yaygın ağının katkısıyla müş-terilerimiz özellikle para çekme konusunda daha rahat hareket edebilecekler. Bu iş birliğinin Bankamız ve PTT için hayırlı olmasını diler, iş birliğimizin büyüyerek geliş-mesini temenni ederiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Albaraka Türk müşterileri, Türkiye genelinde 3 bin 500’den fazla Pttmatik’ten para çekme işlemlerini ücretsiz olarak gerçekleştirebilecek.

Albaraka Türk, “En Yenilikçi Müşteri Odaklı Çözüm” ve “En Yenilikçi Dijital Dönüşüm” kategorilerinde birincilik ödülü almaya hak kazandı.

ALBARAKA TÜRK’TEN PTT İLE DEV İŞ BİRLİĞİ

ALBARAKA TÜRK İKİ ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ

Page 64: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

HUKUK VE SOSYAL DÜZEN ÜZERINDEN GAZÂLI GÜNCELLEMESI

Gazâli, Adalet ve Sosyal Adalet, Dr. Sabri Orman, İktisat Yayınları, 100 sayfa, 12 TL.İnsan davranışlarında ve onların ahlaki olarak değerlendirilmesinde sosyal olana öncelik verilmesi veya sosyalin öncelen-mesi gerekliliğini esas alan çalışma, Gazâli düşüncesinin daha önce hiç gündeme gel-memiş bir yönüne ayna tutuyor. Bu durum, ahlaki değerler sisteminde geçişsiz olanla-ra kıyasla geçişli faziletlerin daha makbul; geçişli reziletlerin ise yine geçişsiz olanlara kıyasla daha menfur görülmesi şeklinde ifade edilebilir. Çalışmada ayrıca Orman, Gazâli’nin hukuk ve ahlaka dair son dere-

ce dikkate değer iki ayrı yaklaşımını, sos-yal adalet perspektifine veya sosyal adalet meselesini bu iki yaklaşım perspektifine yerleştirmeye çalışıyor. Bunlardan birisi, farz-ı kifâye yaklaşımı, diğeri de mesâlih ve makâsidu’ş-şerîa yaklaşım veya teorileridir. Risale, bu iki yaklaşımın birer sosyal veya kolektif sorumluluk/ yükümlülük referansı olarak kullanılabileceğinin gösterilmiş ol-ması açısından önemlidir.

ISLAMDA PARA MESELESI VE HÜ-KÜMLERI

Fıkhî ve İktisadî Açıdan İslamî Finans (Para ve Sermaye Piyasaları), Prof. Dr. Ser-vet Bayındır, Süleymaniye Vakfı Yayınları, 240 sayfa, 25 TL.Yüce Allah insanoğlunun hayatını mal ve hizmetlere bağımlı kılmıştır. Mal ve hiz-metlerin üretim, dolaşım ve dağılımını konu edinen ilme İktisat denir. Bu varlık-ların parasal niteliğe bürünmüş hâlinden ibaret olan kıymetli evraklarla ilgilenen ilme ise finans denir. İktisadın bir alt dalı olan finans, çok değişik açılardan tasnif edi-lir; bunlardan biri de dinî-felsefi temellidir. Kapitalist temelli olan geleneksel finans, İslam’ın ilkelerine dayalı olan ise İslami fi-nans şeklinde adlandırılır.

Bu kitapta İslami Para ve Sermaye Piyasası İşlemleri fıkhi ve iktisadi gözle incelenmek-tedir. Eserde İslam’ın piyasalara yönelik ge-nel yaklaşımına kısaca değinildikten sonra, İslami sermaye piyasası işlemleri ve para piyasası işlemleri, geleneksel ile karşılaş-tırmalı şekilde ayrıntılı olarak incelenmek-tedir. Konular işlenirken Kur’an ve onun hayatına aktarımından oluşan sahih sün-net perspektifine sadık kalınmasına özen gösterilmiştir.

FAIZSIZ BANKACILIKTA YENI FIKIRLER

İslam’da Bankacılık ve Finansman, Dr. Yahia Abdul-Rahman, Çev: Prof. Dr. Salih Tuğ-M. Abdullah Tuğ, İZÜ Yay., 774 sayfa, 45 TL. Toplumsal temelli bir finansman hizmeti sunan ve faizsiz çalışan bir kurum, şirket veya teşekkülün yahut da bir bankanın nasıl kurulabileceğini kararlaştırmak en büyük güçlük ve mücadele alanını teşkil ediyordu. Özellikle riba (faiz) esasına dayalı olarak çalışan bir dünyada bu nasıl müm-kün olabilecekti? Bu kitapta “Ribasız / ribit-siz bankacılık” (yahut İngilizcede Ribâ Free kısaca RF) yani “faizsiz bankacılık” şeklin-

de Türkçede ifade edilebilecek yepyeni bir bankacılık ve finansman çeşidi ele alınıyor. Faizsiz bankacılık, finansman ve parasal disiplin konuları üzerine ışık tutmak mak-sadıyla çeşitli bölümlerde yeni yeni bazı fi-kirler ortaya atılmış. Bütün bunlar, “faizsiz sistem ve disiplinler” ile “faizsiz (RF) ban-kacılık, finansman ve parasal disiplinler”in uygulama alanındaki değerlerini kristal bir cam netliğine kavuşturuyor. Ortaya çıkan yeni fikir ve görüşler, faizsiz (RF) kurumlar-la ilgili disiplinler, kitapta ileri sürülen öncü nitelikteki modeller bir araya getirilip oku-yucuya sunulmuş ve ortaya çıkan bu yeni sürecin pratikte nasıl bir uygulama alanı bulduğu gösterilmiş.

62

Kapımız herkese açık,

masrafa kapalı!Albaraka’da hesap işletim ücreti olmadığı gibi

telefon, internet, mobil şube ve ATM’de

EFT/Havale masrafı da yok, bereket çok!

EFT, Havale,

Hesap İşletim

Ücreti Yok!

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

21x27 masrafsız.pdf 1 07/11/18 18:50

KİTAP

Page 65: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,
Page 66: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,

64

Sümeyra Altınok

Page 67: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,
Page 68: SAYI: 49 OCAK 2019 - albaraka.com.tr · merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Bereket dergisinin yeni sayısını beğenilerinize sunuyor,