8
Küba’ da neler oldu? Bölgemizden Küba’ ya giden siyasetçi kim? Kimin ile görüştü? Neler konuşuldu? Küba’ da buluşan iş adamı ve siyasetçi, ne- yin karşılığında birbirle- rinden talepte bulundular? Bu görüşme neden Küba’ da gerçekleşti? Ve akılları kurcalayan ve merak edilen bir çok soru... Yıl : 1 Sayı: 1 Fiyatı: 2 TL 24 Ağustos 2015 Kocaeli Rallisi' ne Kemer' de WRC Etaplarında Hazırlanıyorlar Kemer’li Rallici Kenan Kar, Co Pilot’u Erdal Boz ile birlikte Kocaeli Rallisine hazırlanıyor. Antrenmanlara Türkiye Ralli şampiyonası pilotla- rından Mustafa Çakal ‘da katılıyor ve destek oluyor S. 5’ de Kemerli turizmci iş adamı Özgür Kurga İtalya seyahatinde dünyanın pek çok ülkesi- ni bir araya getiren uluslararası Milano EX- PO 2015 fuarını gezdi devamı sayfa 7’ de Özgür Kurga, İtalya’ da Milano EXPO 2015’ i gezdi Böbrek hastası 3 yaşındaki kızı Nahide ha- vale geçirene kadar verici olabileceğini bil- meyen anne Emine Kaçmaz, böbreğiyle kı- zına yeniden hayat verdi devamı sayfa 7’ de Havaleyle Gelen Nakil Listeler konusunda merak artıyor! 7 Haziran se- çimlerinin üze- rinden yakla- şık iki ay geç- mesine rağ- men, meclisin bir hükümet kuramayışı ve tabandan gel- diği iddia edi- len bir erken seçim talebi, gündem ana başlıklarında sıkça telefuz edilir hale gel- mesi nedeniyle; seçmende de ye- ni bir heyecana neden oldu. Farklı kesimlerin ve farklı siyasi görüşlerin seçmenleri tarafından duyulan bu heyecan, listelerin de merak konusu olmasına ve partilerin bu durum karşısın- da nasıl bir tutum sergileyece- ğine dair bir anlamda nefesler tutulmuş vaziyette. Aynı listelerin olması yönün- de seçmende oluşan temay- yül, dikkatlerden kaçmayan bir husus. Partilerin bu konu- da nasıl bir karar verecekleri veya yeni bir liste ile mi seçi- me girecekleri, bilinmeyenler arasında. Beklentiler , tabanın oy tercih- leri doğrultusunda aday liste- lerinde küçük oynamaların ola- cağı yönünde. Muhtemel baskın seçim veya olağan genel seçimin gündemi geldiği günü- müzde; seçmenin merakla beklediği konu, aday listelerinin ne şekilde şekille- neceği hususu Manavgat halkı, “iki derede, bir arada” misali sıkışmış durumda. Bir yanda Büyükşehir Belediyesi, bir yanda ilçe belediyesi. İki farklı partinin siyasi çekişmesinin bedelini ise ödeyen halk. Demokrasilerde, belediye başkanlıkları si- yasi kimliklerin dışarıda bırakılıp, halka hizmet edildiği makamlar olması gerekirken ki diğer yönetim birimlerinde olduğu gibi; ama ne ya- zık ki bunun tam tersi. Yıllarca halkın kanı- nı emen siyasilerden sonra, Manavgat halkı olarak; çöp ve buna bağlı olarak sivrisinek ile ödüllendiriliyoruz. Akıllara gelen en büyük soru ise; yaşadıkla- rımız, biyolojik bir saldırı mı? Trilyonların döndüğü bir sektörde; bu masum sivrisi- nekler (!), birilerinin kirli emellerine kurban mı ediliyor? Bu ve buna benzer birçok soru halkın di- mağlarını kurcalarken; saldırı- lara uğrayan masum halk ise ça- resizlik içinde yardım bekliyor. Manavgat, siyasi çekişmeden payını alıyor Deniz Buklet yurtdışına açılıyor Çin, Rusya, Kırgızistan, Tunus, Mısır, Makedonya ve KKTC gi- bi ülkelerde görüşmeler yapan Antalya’nın firması Deniz Buklet, yurt içinde olduğu ka- dar yurt dışından da teklifler alıp ihracat hedefliyor S. 4’ de BBP İlçe Başkanı Mehmet Çayır: provokasyonlara izin vermeyelim BBP İlçe Başkanı Mehmet Çayır, yaptığı basın açıklamasında, son ge- lişmeler hakkında şunlara yer verdi S. 4’ de UAÜ’ den Yüzde yüz başarı S. 5’ de Bu yeşilin içini doldur Arzu Atak Özlemle yâd edilen değerler İsmet Cücen Sende mi Menderes Abi... Ali Baba “Ege daha iyi, Antalya' da kayıplar çok yüksek!” Majesty Mirage Park Otel Genel Müdürü ve Majesty Grup Genel Koordinatör Yardımcısı Derya Göksan turizmdeki son gelişmeleri değerlendirdi Eruslu: Soğutmak Isıtmaktan Pahalı Adam karalamaca oynayan zaman sazanı Esra Elönü Yine mi seçim? Vatandaşın geçim derdine düştüğü 2015 yılı, siyasilerin seçim yılı oldu! Haziran 2015 seçimlerinden sonra ortaya çıkan meclis aritmetiği sonucu hükümet kurma çalışmala- rının henüz daha sonuç vermemesi akıllara yine mi seçim sorusunu getirdi... Mağdur Kent

Sekizinci gün sayı 1

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Haftalık, Tarafsız, Aktüel, Siyasi Gazete

Citation preview

Page 1: Sekizinci gün sayı 1

Küba’ da neleroldu?Bölgemizden Küba’ yagiden siyasetçi kim?Kimin ile görüştü?Neler konuşuldu?Küba’ da buluşan işadamı ve siyasetçi, ne-yin karşılığında birbirle-rinden talepte bulundular?Bu görüşme neden Küba’

da gerçekleşti?Ve akılları kurcalayan vemerak edilen bir çok soru...

Yıl : 1 Sayı: 1 Fiyatı: 2 TL 24 Ağustos 2015

Kocaeli Rallisi' ne Kemer' deWRC Etaplarında HazırlanıyorlarKemer’li Rallici Kenan Kar, Co Pilot’u Erdal Boz ile birlikte KocaeliRallisine hazırlanıyor. Antrenmanlara Türkiye Ralli şampiyonası pilotla-rından Mustafa Çakal ‘da katılıyor ve destek oluyor S. 5’ de

Kemerli turizmci iş adamı Özgür Kurgaİtalya seyahatinde dünyanın pek çok ülkesi-ni bir araya getiren uluslararası Milano EX-PO 2015 fuarını gezdi devamı sayfa 7’ de

Özgür Kurga, İtalya’da Milano EXPO2015’ i gezdi

Böbrek hastası 3 yaşındaki kızı Nahide ha-vale geçirene kadar verici olabileceğini bil-meyen anne Emine Kaçmaz, böbreğiyle kı-zına yeniden hayat verdi devamı sayfa 7’ de

Havaleyle GelenNakil

Listeler konusunda merak artıyor!

7 Haziran se-çimlerinin üze-rinden yakla-şık iki ay geç-mesine rağ-men, meclisinbir hükümetkuramayışı vetabandan gel-diği iddia edi-len bir erkenseçim talebi,gündem anabaşlıklarındasıkça telefuzedilir hale gel-mesi nedeniyle; seçmende de ye-ni bir heyecana neden oldu.

Farklı kesimlerin ve farklı siyasigörüşlerin seçmenleri tarafından

duyulan bu heyecan, listelerinde merak konusu olmasına vepartilerin bu durum karşısın-da nasıl bir tutum sergileyece-ğine dair bir anlamda nefeslertutulmuş vaziyette. Aynı listelerin olması yönün-de seçmende oluşan temay-yül, dikkatlerden kaçmayanbir husus. Partilerin bu konu-da nasıl bir karar verecekleriveya yeni bir liste ile mi seçi-me girecekleri, bilinmeyenlerarasında. Beklentiler , tabanın oy tercih-leri doğrultusunda aday liste-

lerinde küçük oynamaların ola-cağı yönünde.

Muhtemel baskın seçim veya olağan genel seçimin gündemi geldiği günü-müzde; seçmenin merakla beklediği konu, aday listelerinin ne şekilde şekille-neceği hususu

Manavgat halkı, “iki derede, bir arada” misalisıkışmış durumda. Bir yanda BüyükşehirBelediyesi, bir yanda ilçe belediyesi. İki farklıpartinin siyasi çekişmesinin bedelini ise ödeyenhalk. Demokrasilerde, belediye başkanlıkları si-yasi kimliklerin dışarıda bırakılıp, halka hizmetedildiği makamlar olması gerekirken ki diğeryönetim birimlerinde olduğu gibi; ama ne ya-

zık ki bunun tam tersi. Yıllarca halkın kanı-nı emen siyasilerden sonra, Manavgat halkıolarak; çöp ve buna bağlı olarak sivrisinekile ödüllendiriliyoruz. Akıllara gelen en büyük soru ise; yaşadıkla-rımız, biyolojik bir saldırı mı? Trilyonlarındöndüğü bir sektörde; bu masum sivrisi-nekler (!), birilerinin kirli emellerine kurbanmı ediliyor? Bu ve buna benzer birçok soru halkın di-mağlarını kurcalarken; saldırı-

lara uğrayan masum halk ise ça-resizlik içinde yardım bekliyor.

Manavgat, siyasi çekişmeden payını alıyor

Deniz Buklet yurtdışınaaçılıyorÇin, Rusya, Kırgızistan, Tunus,Mısır, Makedonya ve KKTC gi-bi ülkelerde görüşmeler yapanAntalya’nın firması DenizBuklet, yurt içinde olduğu ka-dar yurt dışından da teklifleralıp ihracat hedefliyor S. 4’ de

BBP İlçe BaşkanıMehmet Çayır: provokasyonlara izin vermeyelimBBP İlçe BaşkanıMehmet Çayır,yaptığı basınaçıklamasında,

songe-lişmeler hakkında şunlarayer verdi S. 4’ de

UAÜ’ denYüzde yüzbaşarı

S. 5’ de

Bu yeşilin içini doldur

Arzu Atak

Özlemle yâd edilen

değerler

İsmet Cücen

Sende miMenderes

Abi...

Ali Baba

“Ege daha iyi,Antalya' da kayıplar çokyüksek!”Majesty MiragePark Otel GenelMüdürü veMajesty GrupGenel KoordinatörYardımcısı DeryaGöksan turizmdeki songelişmeleri değerlendirdi

Eruslu:SoğutmakIsıtmaktanPahalı

Adam karalamaca oynayan zaman sazanı

Esra Elönü

Yine mi seçim?Vatandaşın geçim derdine düştüğü 2015 yılı, siyasilerin seçim yılı oldu! Haziran 2015seçimlerinden sonra ortaya çıkan meclis aritmetiği sonucu hükümet kurma çalışmala-rının henüz daha sonuç vermemesi akıllara yine mi seçim sorusunu getirdi...

Mağdur Kent

Page 2: Sekizinci gün sayı 1

kültür & sanat

2 gazete 8. gün

Yeni bir yayına ihtiyaç varmıydı?

Bilginin ve iletişimin bu ka-dar yoğun tüketildiği günü-müzde, yeldeğirmelerinekarşı savaşa girmek ne kadarmantıklı olur bilemiyoruzama beyin reflekslerimizin, J.Hendrix’ in dile getirdiği şe-kilde harekete geçmesi ge-rektiğini biliyoruz.Bu bağlamda;

Balıkhane kasalarına dizil-miş balıklar gibi bir yaşambizim çizgimizin dışında...

Alışa gelmiş dergicilik ve ga-zetecilik anlayışının dışında,alışa gelmedik bir anlayışla“destur” çektiren bir yayıncı-lık ana konseptimizin çizgile-rini oluşturuyor. Eğer, benbunu sevmedim diyorsanız,bizce bir sakıncası yok...Goethe’ nin dediği gibi; “sizelmayı seviyorsunuz diye, el-ma da sizi sevecek değil”önermesi, hayatlarımızın heralanında geçerli. Bu bağlam-da; anaokulunda şirinlik ya-

pan çocuklar olamayacağı-mızdan dolayı, “Ölü OzanlarDerneği” romanında bize su-nulan, bakış açılarımızı de-ğiştirmemiz gerektiğine dairsöylem, bu artellerimizin bel-li başlı atar damarlarındanbiri.

Beyin diyalektiğimizin üret-tiği, insana yabancı olmayanher kavram bizim gerçeği-miz...

Dergimiz, nicel birikimlerinnitel sıçramalara dönüştüğü;içinde, insana dair ne varsaanlaşılır bir dilde bulabilece-ğiniz bir üretimin sonucu. Bizler, yaşamın bir anlamdaBukowskileri, Can Yücel’ leriolarak; işemeye gidiyorumdiyecek açık yürekliliğe sahi-biz. Çakma modernler gibi“lavabo” ya gidiyorum sa-pıklığı bizlerden uzak. Yerigelmişken, buradan sormam-da fayda olan bir konu var.Çünkü meraktan içimi kemi-ren bir durum. Lavaboya gi-den bir kadın, o lavaboya çi-şini nasıl yapabiliyor? Erkek

iken 1.67,5 boyumla ben bileyapamazken; çevremde tanı-dığım, oturarak işeyen ka-dınların bunu yapması benihayretlere düşürüyor.Umarım bu genel soruna bircevap bulabiliriz. Elinde; bil-gi, belge ve fotoğraf olan var-sa bana e posta adresimdenulaşabilir. Ben de buradanbu meseleyi çözmüş olurum. Elbette ki sorunumuz çiş me-selesi değil. Meselemiz, söy-lemsellikler üzerine.Kelimelerin alt okumaların-da görmemiz gereken, asılgizlenen ve söylenmek iste-nilenlerin bir “trojen” gibibeyinlerimize kazınması ileilgili. Son 30 yıl içinde, dün-ya büyük bir mağazaya dön-üştü. İnternet, bu mağazanınvarlığı açısından CERN’ degeliştirilen ve Facebook gibisosyal medya ile beslenen eniyi toplumsal mühendislikyapıtı oldu. Bu, bizleri “hi-pergerçeklik” in ana kucağı-na bıraktı. Bu nedenle beyinlerimiz, G.Orwell’ ın 1984 romanındaanlattığı gibi, kelimelerin an-

lamlarından kifayetsiz birdünyanın sarkaçlarında ya-şar hale gelmemiz nedeniyledüşünemez hale gelmiş du-rumda. Düşünce üretemedi-ğimiz için, her söyleneni,dünyayı yeni tanıyan bir be-bek gibi kabul eder hale dö-nüşüyoruz. İlkel toplumla-rın, dünyayı öküzün iki boy-nuzu üzerinde olduğunu dü-şünen zihniyeti, bugün farklıyansıması ile yaşadığımıztoplumlarda mevcut. İnsanlık, tarihin hiç bir döne-minde kölelik zincirlerini kı-ramamış, her kırdığını dü-şündüğü noktada başka şe-killerde boyunlarına yeni kö-lelik zincirleri asılmıştır.Aynı yaşadığımız dönemde,boynumuza takılan“Hipergerçeklik” zinciri gibi.Yaşadığımız son yıllarda, ül-kemiz çınarlarını kaybedi-yor. Acı olan, o çınarların ye-rine yeni filizlerin yetişme-mesi. Yetişmeye çalışan filiz-lerin ise ayrık otu muamelisigörüp; en acı şekilde yokedilmesi. Ne diyelim, böylegöze; böyle tarak...

beyin refleklekslerini değiştiren dergi:

fil hafızası

www.muratceyhan.net

[email protected] ceyhan

Künye

Ali Akayİmtiyaz Sahibi

Şuayip BozkurtAkay Yayıncılık Genel

Koordinatörü

Arzu AtakSorumlu Yazı İşleri Md.

Murat CeyhanGenel Yayın Yönetmeni

Av. Yener ÇivilerAv. Yüksel YılmazHukuk Danışmanı

Temsicilikler

Zeki DemirAlanya

Kadir Tekin7/24 Haberci Medya

AntalyaNeşe Örenel

Ankara

Akay ReklamcılıkAhmet Ergen0 542 643 0649

Reklam Rezervasyon

Yönetim Yeri ve Telefon Aşağı Pazarcı Mh. 1054 Sk.

No: 21/ A Manavgat0 542 392 1686

Basıldığı Yer ve TelefonArslan Güneydoğu

Gazetecilik A.Ş.Yenigöl Mh. Yenigöl Cd.

No: 91 Muratpaşa/ Antalya0 242 243 8384

yazılı iletişimakdenizmetropol@

gmail.com

Gazete Sekizinci Gün’ deyayınlanan yazı, haber, resim ve fotoğrafların

FSEK ve BasınKanunundan kaynaklanan

her türlü hakları AkayYayıncılık’ a aittir. İzin

alınmaksızın, kaynak gös-terilerek dahi iktibas

edilemez.Köşe yazılarının fikri so-

rumluluğu, köşe yazarları-na aittir. Gazetenin genel

yayın politikasını yansıtmaz...

Gazetemiz temsilciliklerigönüllük esasına

dayananmakta olup, bilaücret ile gerçekleşmedirGazetemiz, basın ahlak

ilkelerine uymaya söz vermiştir.

Bir çınar daha devrildi: Fikret Otyam’ ı kaybettikO bir röportaj üstadıydı.Güneydoğu'yu Türkiye'ye ta-nıtan gazeteciydi. Emekliolup Gazipaşa'ya yerleştiktensonra da iri kadın gözleri vekeçilerle bezeli hayat kokanresimleri öne çıkan bir res-sam. Kimi zaman KenanEvren'e kafa tutup 1 liralık te-lif davası açan, kimi zamançevre ödülünü reddeden ay-kırı bir adamdı Fikret Otyam

Böbrek yetmezliği nedeniyle 89 yaşındahayatını kaybeden ressam ve gazeteci-yazar Fikret Otyam'ın cenazesi,Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde bulu-

nan "İz BırakanAydınlarGömütlüğü"ne defne-dildi.Fikret Otyam Kimdir?Aksaray'da 19 Aralık1926 tarihinde dünya-ya gelen Fikret Otyam,Devlet Güzel SanatlarAkademisi ResimBölümü'nden 1953'temezun oldu. Ressam

Bedri Rahmi Eyüboğlu'ndan resim ders-leri alan Otyam, 1950 yılında Son Saatgazetesinde gazeteciliğe başladı.Cumhuriyet gazetesinde çalışan, köşe

yazarlığı yapan Fikret Otyam'ınAnadolu ve Güneydoğu Anadolu ile il-gili röportajları ses getirdi. Otyam, yap-tığı röportajlarını kitaplarında yayınladı.Aydınlık Gazetesi'nde uzun süre hafta-lık yazıları yayınlanan Fikret Otyam, ya-şamının son döneminde Antalya'ya 26kilometre uzaklıkta olan GeyikbayırıKöyü'nde resme ağırlık verdi. Aynı za-manda Akdeniz Gazetecilik Vakfı veAltın Portakal Kültür Sanat Vakfı'nınkurucu üyelerinden Fikret Otyam, beste-ci ve orkestra şefi Nedim Vasıf Otyam'ınkardeşi, dokuma ve fotoğraf sanatlarıylailgili sanatçı sanatçı Filiz Otyam ile ev-liydi.

kölelik zincirlerinden kurtulmak ya da kölesin sen köle kal...

'Çiçek ve Çocuk' konuluresim yarışması sona erdiEXPO 2016 Antalya Ajansı'nın Türkiye Fotoğraf SanatıFederasyonu (TFSF) işbirliğiyle düzenlendiği 'Çiçek veÇocuk' konulu fotoğraf yarışması sonuçlandı

Türkiye'nin dört bir yanından 374 fotoğ-rafçının bin 155 eser gönderdiği Çiçekyarışmada Kocaeli'nden LeylaEmektar'ın fotoğrafı birinci seçildi.Expo 2016 Antalya Ajansı'nın amatör veprofesyonel fotoğraf sanatçılarının çalış-

malarını desteklemek, eserlerini sergile-mek, ulusal ve uluslararası platformdaülkemizi temsil edecek nitelikte fotoğrafsergileri oluşturmak, tarih, sürdürülebi-lirlik, biyoçeşitlilik ve yeşil şehirler bilin-cini oluşturmak amacıyla, düzenlediği'Çiçek ve Çocuk' konulu fotoğraf yarış-masının sonuçları açıklandı. TürkiyeFotoğraf Sanatı Federasyonu işbirliğindedüzenlenen yarışmaya, Türkiye genelin-den 374 kişi, bin 155 fotoğraf gönderdi.Fotoğraflar, ANFAD Üyesi Yaşar Örücü,

Akdeniz Üniversitesi GSF FotoğrafBölüm Başkanı Nafia ÖzdemirHanyaloğlu, AGC Yönetim Kurulu ÜyesiCafer Eser, EXPO 2016 Antalya AjansıTanıtım ve Halkla İlişkiler DirektörüBurak Katmer ve EXPO 2016 Antalya

Tanıtım ve Halkla İlişkiler DirektörlüğüUzmanı ve Fotoğraf Sanatçısı TuncayÇetin'den oluşan jüri tarafından değer-lendirildi.Yarışmada, Kocaeli'nden Leyla Emektarbirincilik, Giresun'dan Kemal Özkılıçikincilik, Bursa'dan Ahmet Çetintaşüçüncülük ödülüne layık görüldü. Jüri10 eseri de mansiyona değer buldu.Dereceye giren ve ödüle layık görüleneserler 18 Ağustos'ta Terracity AlışverişMerkezi'nde sergilenecek.

'ÇanakkaleŞahadet'Elmalı'dasahnelendiElmalı İlçesi'nde sahneyekonan 'Çanakkale Şahadet'tiyatro oyunu ilgi gördü

Ankara Ortaoyuncuları Tiyatro Ekibi ta-rafından hazırlanan Çanakkale Şahadettiyatro oyunu, Cumhuriyet Meydanı'ndasahnelendi. Ünal Çeken'in yönettiğioyunda Çanakkale Savaşı konu alındı.Elmalı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşlerMüdürlüğü'nün organizasyonuyla sahne-lenen oyuna bölge halkı yoğun ilgi gös-terdi.

Mozaik sanatını yaşatıyorMozaik sanatçısı RabiaAlagöz, geçmişiRomalılara kadar daya-nan, günümüzde unu-tulmaya yüz tutan mo-zaik sanatının yaşatıl-ması için yoğun çabagösteriyor

Küçük, renkli taş, kiremit ve cam par-çalarının çizilen desen üzerine yan ya-na yapıştırılmasıyla ortaya çıkan mo-zaik sanatını yaşatmaya çalışan RabiaAlagöz, bu amaçla çocuk, genç ve ye-tişkinlere eğitim veriyor. Bu amaçlaHalk eğitim, belediye ait kurs merkez-leri ve Akdeniz Üniversitesi'nde mo-zaik sanatı eğitimi veren RabiaAlagöz, "Hıristiyanlık diniyle birlikte,mozaik sanatının en güzel örnekleri

de ortaya çıkmış. Kilise duvarları, dinisahneler mozaik sanatıyla resimlen-miş. Roma'daki San Petro Kilisesi'ndesanatın ilk örneklerini görmek müm-kün. İstanbul'daki Ayasofya Camii.Yine sonradan cami veya kiliseye dön-üştürülmüş tarihi yapılarda da moza-ik sanatı hâkim olmuş" dedi. Alagöz,mozaik çalışmasıyla göz alıcı duvarpanolarının, zemin döşemelerinin or-taya çıkarıldığını da söyledi.

Antalya Valisi Muammer Türker, 9.Uluslararası Antalya Kum HeykelFestivali'ndeki eserleri incelediAntalya Valisi Muammer Türker, 9.Uluslararası Antalya Kum HeykelFestivali'ndekieserleri incele-di.Eşi ve misafir-leriyle sergiyigezen Türker,kum heykelle-rini izleyerek,ziyaretçilereheykellerin hi-kayeleri hak-kında bilgi ver-di.EXPO 2016 çer-çevesinde festival alanında sergilenenEce ve Efe isimli EXPO maskotlarının

kumdan heykeli önünde fotoğraf çek-tiren Türker, etkinliğe katkı sağlayan-

lara teşekkür etti.Söz konusu program-ların Antalya'nın tanı-nırlığına ve markaimajına büyük katkısunduğu için önemse-diğini vurgulayanTürker, kent turizmi-nin kültür sanat etkin-likleriyle daha da zen-ginleştiğine dikkatiçekti.Türker, festival sergisi-nin 12 aya uzatılma-

sından duyduğu memnuniyeti dile ge-tirdi.

Ülkemizdeki en kap-samlı ve gelenekselolarak her yıl düzen-lenen, 7’den 77’yetüm gökbilim merak-lılarına açık olan TÜ-BİTAK UlusalGökyüzü GözlemŞenliği 20 – 23Ağustos 2015 tarihle-ri arasında TÜBİTAKUlusal Gözlemevi(TUG) Yerleşkesi’nekomşu olan 2000 m.yüksekliktekiSaklıkent’te (Antalya)düzenleniyor. Kesin listeye girenkatılımcılarSaklıkent’te kendi ça-dırlarında 3 gece ko-naklayacaklardır. Buetkinlikte önceliklekatılımcıların profes-yonel ve amatör as-tronomlarla buluş-ması hedeflenmekte-dir. Şenlik süresinceayrıca astronomi ko-nulu seminerler, gök-yüzünü ve gökcisim-lerini tanımaya yöne-lik teleskoplarla göz-lemler, TÜBİTAKUlusal Gözlemevi zi-yareti, atölye çalışma-ları, firma sergileri veçeşitli yarışmalar ya-pılacaktır.

18. UlusalGökyüzüGözlemŞenliği,Antalya’ da

Page 3: Sekizinci gün sayı 1

Zapla samanı gelir zamanı

Artık bulantı torbaları eşli-ğinde hurdalık stoğuna ekle-diğimiz mayınlı kelime “pa-ralel”. Ekranlarına bakıyo-rum, dürüstlük saman alevi,gazetelerine bakıyorum birin-ci hamur yalan. Gökyüzü kantükürse, şemsiyeleri iptaledecek kadar seviciler.Gündeme oturan kanla, nef-retten kalplerine sinen kin çı-kışı aynı. Uzun zamandır il-gilenmiyordum, Tv karşısın-da zapla samanı gelir zamanıder gibiyim. Gülsem dudakyorgunluğu, sussam arşiv ki-ri diyebileceğim haberlerinebakıyorum. Boşluk doldur-maca, kıllık yapmaca cürret-leri zirve. Bir haber şöyle me-sela; Bisiklet yolu niye yok.Avrupa’da bisiklet yolu var.Türkiye’de neden yok.Ortalık dağ yolunun kovboy-larıyla kanla kavrulurken bi-siklet yolu niye yok Henry!Halk tv’den ekran çalımıkopyalayan adamlara düşma-nından logo değil iman far-kıyla ayrıl diyeceğim ama ar-tık aynı kanalizasyon güzer-gahını kullanıyorlar.Ekranı zapladık, saman alevigazeteciliklerine gelelim.Haber sörfü yaparken karayaoturtan komik bir haber dahagörüyorum. Ağaçtan armutbile düşüremeyecek zekala-rıyla, hükümet düşürmeyeçalışan eski sürüm ekrankartları ya da sazanlarınınsevdiği gazete. Veysel Ayhanimzalı fıkra parçacıklı haberebakıyorum. Şarjörü nem yap-mış acemi tetikçi çizmek iste-sem ilk ona girecekler liste-sinde bir adam. İki haberyapmış, öyle iştahlı ki dökesaça saçmalıyor. Birincisi,Kütahya valisinin cami ka-pattırdığını iddia eden haber-ler üzerinden uzun atlayıp,valiye sakatat tombalası ola-cak kuru tetikçiliğiyle saldırı-yor. Bu konuyu bugünlük ge-çelim, yarın daha uzun dala-cağım. Siz yine de şimdiden

bu haberin yalan olduğunu,zaman yazdıysa yalandır slo-ganı eşliğinde not edin.Ben ikinci habere takıldımşöyle ki. MEB’i çökertenmüsteşar başlığında. O kadarzorlama ki yanık balata ko-kusu eşliğinde yokuş yukarısaçmalaması ispatı. MEBmüsteşarı Yusuf Tekin’denbahsediyor. Gargara yapıyorlakin yine kendi kıyısına tü-kürmek zoruna kalıyor.Yusuf Tekin’i eğitimsizliklesuçluyor. Tepeden paraşütleindiğini yazıyor. Bu kadar ça-mur bir kaleme bulaşmamakiçin paraşüt tercih etse alkış-layacağımız Müsteşar YusufTekin, bugünlerde paralel atı-cıların hedefinde. Allah doğ-ru yolda olanların düşmanla-rını ıskalatır. Anladım ki biradamın doğru yolda olup ol-madığı paralellerin hedefindeolup olmadığıyla doğru oran-tılı. Taş paralelden geliyorsaanla ki taşa hedef olan derya-dır. Yusuf Tekin ,İmam Hatipkökenli Doçent olduğu için,bu köşe sazanı kendisindevuku bulan hazımsızlığı,eği-timsiz diye suçlayarak tatminetmeye çalışıyor galiba .Eğitim cv’sini yazmaya kalk-san köşeni kapatır külliyatbasarsın diyeceğim o derece.Niye vurduğunu kendisi debilmiyor. Sanırım AYM’inDershanelerle ilgili kararıüzerine açıklamalarını hedefalmış. Bakınız sanırım diyo-rum, köşe sazanı kardeş vur-maya, aklınca nakavt etmeyeşartlandığından derdini biletam anlatamayıp müsteşarıağzı bozuk olmakla suçluyor,beceriksizlikle suçluyor vs vs.Biz buna kin ve nefret dön-güsü içinde Algıda keçicilikdiyelim. Yani inat pahasınakuru sığ salvo.Anladım ki onlara göre tekinolmayan doğruda, mücadele-de, onurda TEKİNDİR. Bencesorun sadece bu. Gerisi pen-silvanya vecizinden aparma“Teferruat” azizim.Eyvallah.

Adam karalamaca oynayan zaman sazanı

Esra Elönü

yaşamın içinden

Kazada ölen babasının cebindennüfus cüzdanını çıkardıANTALYA'da ehliyetsiz 17 yaşındaki İzzet S.'nin kullandığı taksininçarptığı 71 yaşındaki Ali Yüksel yaşamını yitirdi. Kaza yerinde gözyaşı-na boğulan Hüsniye Arız, sağlık ekibinin talebi üzerine babasının pan-talonunun cebine elini sokarak, nüfus cüzdanını çıkardıKaza, saat 10.00 sıra-larında Muratpaşaİlçesi, YenigünMahallesi 1066Sokak'ta meydanageldi. Ehliyetsiz kul-landığı 07 T 4027 pla-kalı taksiyle yola çı-kan İzzet S., aşırı hıznedeniyle direksiyonkontrolünü yitirdi. İlkönce yolun karşısınageçmek isteyen AliYüksel'e çarpan taksi,ardından inşaatönünde park halinde-ki 07 FDT 69 plakalıkamyonete çarptı. AliYüksel, çarpmanınşiddetiyle yaklaşık 4metre uzağa fırlarken, kamyo-net ise asansörle inşaata demir

çıkartan Şaban Çelebi'nin yara-lanmasına neden oldu.

Kazayı görenler durumu polisve sağlık ekiplerine bildirdi.

Kısa sürede gelen sağlık ekip-leri, Ali Yüksel'in yaşamını yi-tirdiğini belirledi. Yüksel'in ka-za yerine gelen kızı HüsniyeArız, babasının öldüğünü öğ-renince sinir krizi geçirdi.Yüksel'in kimliğine ulaşmak is-teyen sağlık ekipleri, HüsniyeArız'dan yardım istedi.Cesedin üzerindeki örtününaralanmasıyla babasının pato-lununun cebine elini sokanArız, nüfus cüzdanını sağlıkekiplerine verdi. Olduğu yereçöken Arız, kardeşleriyle bir-likte gözyaşı döktü.

Sürücü İzzet S. ise gözaltınaalınarak polis merkezine götü-rülürken, Ali Yüksel'in cansızbedeni otopsi için Adli TıpKurumu morguna gönderildi.

gazete 8. gün 3

Cezaevi firarisi polisigörünce balkondanatlayıp kaçtıANTALYA'da hakkında 12 yıl kesinleşmiş ha-pis cezası bulunan cezaevi firarisi 33 yaşında-ki Yakup Özdemir, saklandığı evde polisi kar-şısında görünce balkondan atlayıp kaçarakizini kaybettirdiOlay, dün öğle saatlerindeKepez İlçesi, Varsak ZeytinlikMahallesi'ndemeydana geldi.Hırsızlık suçun-dan girdiği ceza-evinin açık bölü-münde yatarkenfirar eden YakupÖzdemir'in ya-kınlarının yanınagideceği bilgisinialan polis, önlemaldı. Bir süre son-ra Özdemir'in ev-de olduğunu tes-pit eden polis,içeri girip yakala-mak istedi. Özdemir, karşısındapolisi görünce evin balkonun-dan atladı. Elinde tabanca oldu-

ğu belirtilen Özdemir, yalın-ayak kaçmaya başladı. Polisin

uyarı ateşine rağ-men kaçmaya de-vam eden YakupÖzdemir, izinikaybettirdi.Özdemir'in bir sü-re sonra bir seraiçinde yatarken gö-rülmesi üzerinebölgeye çok sayıdapolis ekibi sevkedildi. Polisin 2 sa-atlik araması so-nuç vermedi.Hırsızlık suçundançok sayıda dosyası

bulunan Yakup Özdemir'in, ke-sinleşmiş 12 yıl hapis cezası ol-duğu kaydedildi.

Elinde silah görünce bıçakladım sözü yalanANTALYA'da kendisine borcu olan hemşehrisini sormak için gittiği çay ocağında Murat Bulut tarafından bıçakla ağır yaralananHasan Gürsoy, Bulut'un "Elinde silah görünce bıçakladım" sözlerinin, cezayı hafifletme amacı taşıdığını ileri sürdü

İstanbul'da kafetarya işleten 38yaşındaki Hasan Gürsoy, oto-mobil alacağını söyleyerek ya-nına gelen Bingöllü akrabasıSerkan Beki'ye 9 bin lira borçverdi. İddiaya göre borcunu za-manında ödeyemeyen Beki ileGürsoy arasında bu nedenleproblem çıktı. Geçen mayısayında borcunu tahsil içinİstanbul'dan Antalya'ya gelenGürsoy, Beki'yi iki arkadaşıylaaramaya başladı. Saat 23.00 sı-ralarında gelen telefondanBeki'nin Dönerciler Çarşısı'nayakın bir çay ocağında olduğuhaberini alan Gürsoy, adresearkadaşlarıyla giderek SerkanBeki'yi sordu. Burada işletmesahibi 36 yaşındaki MuratBulut'la tartışan Gürsoy, tostbıçağıyla göğsünden yaralandı.Gürsoy arkadaşları tarafından

otomobille hastaneye götürü-lürken, Murat Bulut gözaltınaalındı. Gürsoy'un hastaneyegötürüldüğü araçta arama ya-pan polis, tabanca ve bir paketuyuşturucu madde ele geçirdi.

"BİLMEDİĞİMİ SÖYLEYİN-CE SALDIRGANLAŞTI"Antalya 5. Ağır CezaMahkemesi'nde 'öldürmeyetam teşebbüs' suçundan hak-kında ömür boyu hapis iste-miyle dava açılan Murat Bulut,ikinci duruşmada HasanGürsoy'u tanımadığını söyledi.Gürsoy'un gece çay ocağına ge-lip Serkan Beki'yi sorduğunubelirten Bulut "Serkan'ın nere-de olduğunu bilmediğimi söy-leyince saldırganlaştı. Yanındataşıdığı tabancayı çıkararak,'Serkan'ın nerede olduğunu

söylemezsen, senin kafana sı-karım' diye tehdit etti. Bununüzerine tost yapmak için kul-landığım bıçağı birkaç kez sal-ladım. Bıçağın Hasan Gürsoy'aisabet ettiğini de görmedim.Ben de kendisinden şikayetçi-yim" dedi.

"BIÇAKLANDIĞIMI FAR-KETMEDİM"Duruşmaya müşteki sanık ola-rak katılan Hasan Gürsoy, sanı-ğın alacağı cezayı hafifletmekiçin tabanca yalanını uydurdu-ğunu ileri sürerek "Bende silahyoktu" dedi. Serkan Beki'den 5bin 300 lira alacağını tahsil içinAntalya'ya geldiğini anlatanGürsoy, "Bana telefon gelincesöylenilen adrese gittim. Çayocağını işleten Murat Bulut'aSerkan'ı sordum. Tartışmaya

başladık. Araya birileri girdi. Osırada bıçaklanmışım.Bıçaklandığımı bile fark etme-dim. Sözde ben silah tutmu-şum, o da kendisini savunmuş.Külliyen yalan. Bende silahyoktu. Olsaydı zaten bıçaklaya-mazdı" diye konuştu.Hastaneye götürüldüğü araçta-ki tabancanın da kendisine aitolmadığını söyleyen Gürsoy,"Tabancayla ilgili suçlamalarıkabul etmiyorum" dedi. Olayanında Hasan Gürsoy'un ya-nında olan arkadaşı ve silahınbulunduğu aracın sahibi MetinD. de tanık olarak dinlendi.Metin D., tabancanın yanındakiarkadaşı Osman B.'ye ait olabi-leceğini söyleyerek, olay anın-da Hasan Gürsoy'un üzerindesilah olmadığını belirtti.Mahkeme duruşmayı erteledi.

Kız kavgası cinayetle bitti...ANTALYA'da, aynı kızı seven iki genç ara-sında çıkan tartışma, bıçaklı kavgaya dönüş-tü. Kavgada, 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı

23.00 sıralarında meydana gel-di saat dun Yeşilova Mahallesi1687 Sokak'taki olay. İddiayaGöre Cardio kızı sevdikleriIçin aralarında husumetBulunan 19 Yaşındaki FerdiTopkara ile 18 YaşındakiMuharrem Sarp, sokakta karşı-laştı. Tartışmaya Başlayan ikili,DAHA SONRA kavga etti.Bıçakların çekildiği kavgadaboğazından 4 bıçak darbesialan Ferdi Topkara bölgesin-den Göğüş ettik, yığıldı yere.İhbar Üzerine gelen sağlık

Ekipleri, Ferdi Topkara'ya ilkmüdahaleyi olay yerindeYaptı. Hastaneye götürülenTopkara, müdahaleye Rağmenkurtarılamadı. Topkara'nın ce-nazesi, Ardından ZeytinköyMezarlığı'nda Toprağa verildiotopsinin. Kaçan Muharrem Sarp imkbAsayiş Şube MüdürlüğüCinayet Büro Amirliği EkipleriTarafından yakalanıpGözaltına alındı. Sarp'ın ko-lunda da çizikler Olduğu belir-tildi.

Şüpheli bavuldanbamya çıktıANTALYA'da, Akdeniz ÜniversitesiHastanesi bahçesine kim tarafından bırakıl-dığı bilinmeyen bavul, kesilerek açıldı.İçinden bir çuval bamya çıktığını gören polisve vatandaşlar rahat nefes aldı.Akdeniz Üniversitesi Hastanesibahçesinde mavi renkli bavulugörenler, bomba olabileceği en-dişesiyle durumu polise bildir-di. Olay yerine gelen polisekipleri, hastane otoparkı ve çı-kışa giden yolları çift yönlü tra-fiğe kapattı. Çevre güvenliğinialan polisin haber vermesi üze-rine olay yerine sevk edilenbomba imha uzmanları şüphelibavulu inceledi.Fünyeyle patlatılacağı sıradabir polis tarafından kesici aletleaçılan bavulun içinden bir çu-val bamyanın çıktığını görenlerrahatladı. O sırada hastanebahçesindeki şüpheli bavulunkendisinin olduğunu söyleyen43 yaşındaki Bayram Ali Biçer,polise yeni aldığı bavulunukestiği için tepki gösterdi. 21Ocak'ta böbrek nakli olduğunusöyleyen Bayram Ali Biçer, “Busabah rutin kontrollerimi yap-tırmak üzere Konya'danAntalya'ya geldim. Buradaucuz gördüğüm bamyadan birçuval aldım. Bavulu da bir ma-ğazadan aldım. Fakat hastane-ye bavul ve bamyayla girmek

istemedim. Bahçedeki bir ağa-cın altına bırakarak hastaneyegirdim. Bavulumu almaya gel-diğimde çok şaşırdım. Polislerbavulun içindeki bamya çuvalı-nı çıkarmış inceliyordu. Yenialdığım bavulumun kesilerekaçılmış olduğunu görünceüzüldüm. Fakat patlatılabilirdi,buna da şükür" diye konuştu.Konya'da mobilyacılık yaptığı-nı söyleyen Bayram Ali Biçer'inkimlik kontrolünü yapan polisekipleri, şüpheli görülen herbavul ve paketin vatandaşlartarafından polis merkezine bil-dirildiğini, uygulamanın vatan-daşın can ve mal güvenliği içinçok önemli olduğunu söyledi.

Page 4: Sekizinci gün sayı 1

Komşuluk, arkadaşlık dost-luk, üçüde birbirinden güzelanlamlı ve değerli kelimeler.Hayata anlam katan, tat veneşe katan bu üç büyükler,hastalıkta, sağlıkta, mutluluk-ta görünce kendimizi değerlihissettiğimiz sevildiğimizianlatan önemli değerlerdir.Bunlar kalp mahallesinde ya-şayan, günümüze renk, öm-rümüze bir fincan kahve ta-dında keyifli anlar tattırandeğerlerdir..Komşuluğunmuhabbetine doyulmayanyıllarda, komşu komşununkülüne muhtaçtı....vefa sevgive güven komşuluğun arka-daşlığın ve dostluğun özüy-dü şimdi öylemi.Şimdiki dostluklar arkadaş-lıklar ve komşuluklar tama-men sanal ve menfaat üzerekimsenin kimseden haberiyok, herkes birbirini öylesinesever olmuş merhaba demek,selam vermek yürek ister ol-muş.Dostun dostu bir çiğnem sa-kızla andığı yıllar çok geriler-de kalmış,,.tarihe karışmışdostum dediğimiz kişiler ki-şilikler,, ya arkadaşlık, ya dakomşulukla başlamıştır ta-aaaaaaaaaaaaaaaa ki yıllarataşıyana dek kıdem almış,dostluk unvanıyla noktalan-mıştır.Paylaşmak, güven fedakârlıkve buna benzer pek çok güzelduyguyu içinde barındırırdostluk bünyesinde biriktir-diği sevgiyi yüreğinde nakışgibi işleyerek baki götürür ta-aaki sonsuza dek.Yaşam gülmeyi, sevgi hak et-meyi, vefa unutmamayı,dostluksa sadık kalmayı bi-lenler içindir.Yıllarca komşuluk hatırınıgüdüp, vefalı arkadaşlıklaryapan kadim dostluklarımızvar ya bir fincan kahve ilebaşladığımız, işte onlar 40 yı-lı gerilerde bırakmış maziyleharman olmuş sevgi ve mu-habbetle yoğrulmuş en tatlıdostluklardır.Eskileri hep özlemle hasretleiçimizi çekerek yâd ederiz.Komşumuzu arkadaşımızıeleştirirken bizim bir komşu-muz vardı benim bir arkada-şım vardı der zamanımızlamukayese ederiz.Gelin şöyle eskileri gözümüz-de canlandıralım. Sokağın di-ğer ucundaki komşusu aç iseo mutlaka bilinirdi Zaten birtencere pişmiştir yemek kom-şuya bir tabak gönderilirdi.Çoğumuzun evinde yoklukvardı.

Aniden evimize misafir gelseevimizde bazen ya şeker ol-maz ya çay olmazdı doğruçocuğu komşuya gönderir birtabak alır getirirdi. Şimdi birkomşumuzun çocuğu gelsene deriz acaba.O zamanlar ev alma komşual denirdi şimdi lüks ev al ya-ni biz lüksü komşuluğa in-sanlığa tercih eder olduk ne-rede o komşularımızla yaptı-ğımız bayramlar, düğünlerakşamları ev ziyaretleri soh-betler saygılar sevgiler. Komşum diye birçok olum-suzluğa katlanıyordunuz gü-nümüzde bırakın bunlarıkomşunun cenazesine bilegitmez olduk.Her kadının sıkı fıkı olduğumutlaka çok samimi olduğuarkadaşı olurdu ona her sırrı-nı açar her derdini paylaşırdı.Günümüzde sırrını açmadostuna oda söyler dostunaoldu yani sır diye derdinipaylaşma diye bir şey kalma-dı O samimi olduğu dostunaismi ile bile hitap etmezdi ah-reti düşünüp öbür dünyadaberaber olmak için ahretlikderdi.Erkekler aralarında gardaşım diye hitap eder çünkükardeş kadar birbirlerine ya-kındılar(Komşuya da, ana-babayahürmet eder gibi hürmet et-mek gerekir.) [Şir’a] AnlayışıvardıGünümüzde bırakın kardeşkadar yakın olmayı.Merdivende asansörde dahikomşu ile karşılaşılsa birbir-lerine bir merhabayı çok gö-rüyorlar, Bankadan kredi almak mıkomşu komşunun bankasıkredisi idi kredisi Günümüzde hızlı şehirleşme-nin, şehir yapılaşmasının vedeğişen iş hayatının komşu-luk ilişkilerini olumsuz yön-de etkilediği görülmektedir.Saatlerce İnternet başındakahve köşelerinde TV başın-da oturup günümüzü geçiri-riz bırakın komşumuzu hastaakrabamızın dahi ziyaretinegitmez olduk.Bir gün belki bizlerde yalnızkalır hasta olup kim gelecekdiye kapıyı gözetler iz suçluararız ama asıl suçlu biz ol-duğumu hatırlamayız.Ülkemizin birlik ve beraberli-ğe ihtiyacı olduğu şu günler-de komşularımızdan akraba-larımızdan başlayarak yarınamerhaba diyelim çevremizisevgi ile muhabbetle kucakla-yalım…

Özlemle yâd edilen değerler

İsmet Cücen

güncel

4 gazete 8. gün

zayiiNüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.

Mehmet Karadağ

Döşemealtı Belediyesi'den sokak hayvanlarına duyarlılık Kazı ekibinin mask-otu CekoDöşemealtıBelediyesi, sokakhayvanlarının yuvasahibi olmasına vevatandaşlar tarafın-dan daha iyi şartlardabeslenmesine destekveriyor. Bir yandanilçe sınırlarında yeralan KarainMağarası’nda kazı ça-lışmaları yapan Prof.Dr. Harun Taşkıranve 30 kişilik ekibi, di-ğer yandan da sokak-ta buldukları Cekoadını verdikleri köpe-ği yuva sahibi yaptı-lar.Belediye destek ol-du..Sevimliliği ve uysallığıyla kazı ekibininmaskotu haline gelen Ceko, günün büyükbir bölümünü kazı alanında dolaşarak geçi-riyor. Ceko’nun kalabileceği bir kulübesi

olması amacıyla DöşemealtıBelediyesi’nden yardım istediklerini bildi-ren Prof. Dr. Harun Taşkıran bu isteğin kısasürede yerine getirilmesinden dolayı mutluolduğunu söyledi.

Herkes mutlu..Döşemealtı BelediyesiVeterinerlik birimi ta-rafından özel olarakyapılmış köpek kulü-besi kazı alanına geti-rilerek ekibe teslimedildi. Ulusal veuluslararası hayvanhakları konusunda daçalışmaları olduğunuaçıklayan Prof. Dr.Harun Taşkıran,DöşemealtıBelediyesi’ne veVeterinerlik birimine,sokak hayvanlarınayönelik gösterdikleriduyarlılık için teşek-kür etti.Sokaklardan kurtul-du..

Türkiye’nin farklı İllerinden gelen arkeolojibölümü öğrencileri Ceko’nun yanlarındaolmasından büyük mutluluk duyduklarını,kazı sezonunun bitmesiyle de Ceko’yu sa-hiplenebileceklerini bildirdiler.

Deniz Buklet yurtdışına açılıyorÇin, Rusya, Kırgızistan, Tunus, Mısır,Makedonya ve KKTC gibi ülkelerde gö-rüşmeler yapan Antalya’nın firması DenizBuklet, yurt içinde olduğu kadar yurt dı-şından da teklifler alıp ihracat hedefliyor

Halil ÖNCÜ-ANTALYA

Deniz Buklet Antalya’da 2007yılından bu yana Buklet sek-töründe, üretici Firma olma-nın gururuyla TurizmKonaklama Sektöründe hiz-met vermeye devam ediyor.Antalya’da 2 bin 150 m2.likalanda kurulu bulunan fabri-kasında her gün otellerinbuklet ihtiyaçlarını karşılayanDeniz Buklet, başta Antalyaolmak üzere Türkiye’nin dörtbir yanında yer alan otellerebuklet malzemesi gönderiyor. Tercih ediliyor olmak bizimemnun ediyorTürkiye’nin dört bir yanın-dan tercih sebebi olunmaktanduyduğu memnuniyeti dilegetiren Deniz Buklet’in sahibiDeniz Danışman, “Amacımızsürekli gelişerek ürünlerimizive hizmetlerimizi çağın ge-rektirdiği kurallarla sunmak-

tır. Antalya da üretmenin ya-kınlığıyla ürünlerimizi vehizmetlerimizi çağın gerektir-diği kurallarla sunuyoruz.Başta Antalya olmak üzereTürkiye’nin dört bir yanındayer alan otellere buklet mal-zemeleri gönderiyoruz.Öncelikle iş ahlakı ve dürüstçalışma ilkelerine uyma düs-turumuz ile tercih ediliyor ol-mak bizi oldukça memnunediyor” dedi.İhracat hedefliyorDeniz Buklet tesislerinde 24kişiye istihdam sağladıkları-na dikkat çeken Danışman,ayrıca ev hanımlarına da ev-lerde çalışma imkânı sağla-dıklarına dikkat çekti. Yaz ay-larında Üniversite öğrencile-rine de iş imkânı sağladıkları-na dikkat çeken Danışman,yurt içi olduğu kadar yurt dı-şından da teklifler alıp, pa-zarlama çalışmaları yaptıkla-rını da dile getirerek, “ Yurtiçinde olduğu kadar yurt dı-şından da birkaç ülkede pa-zarlama çalışmalarımız var.Buralarda da Antalya Firmasıolarak Deniz Buklet markasıolarak yer almak istiyoruz.Çin, Rusya, Kırgızistan,Tunus, Mısır, Makedonya veKKTC gibi ülkelerde görüştü-ğümüz birçok otel ile ihracatçalışmalarımız var” şeklindekonuştu.

BBP İlçe BaşkanıMehmet Çayır: provokasyonlara izin vermeyelimBBP İlçe Başkanı Mehmet Çayır, yaptığıbasın açıklamasında, son gelişmeler hakkında şunlara yer verdi

Çayır; “ülkemizdebu tür provakos-yonlar ile iç karı-şıklık yapmak iste-yenlere, kim oldu-ğu bilinmeyenlereprim verilmemeli.Elbetteki olanlaraiçimiz acıyor. Kürtve diğer azınlıklar-la aramızda bir hu-sumet ve düşman-lık olamaz. Bunada izin vermeyiz. Gerçekleşecek telin gösteri-leri ve benzerlerine katılma-mız, parti ve Alperenler ola-rak söz konusu değil. Hiçbirşekilde provakasyon oyunla-rına da gelmeyeceğiz.Kürtler, bizim kardeşimiz-dir. Dış mihraklar ve prova-kötörler boş durmuyor vebu bölge pilot bölge seçil-miştir. Nedenle hassas dav-ranmamız gerekiyor. Bu tür bir eylemde, bizimbayrak ve flamamızın toplu-luk içinde olması; tamamıylabir provakosyon olarak algı-

lanmalıdır. Biz bu tür oluşumların için-de yer almayacağız. İç karı-şıklık ve savaş çıkartmak is-teyenlerin hayalleri suya dü-şücektir. İçimizdeki ızdırap ve üzün-tü tarif edilemez ama kar-deşlerimiz ile karşı karşıyagetirilme oyunlarına daprimvermeyeceğiz. Bu konudaterör örgütlerinin oyunlarınagelinmeyecektir. Manavgat’ ta bildiri yayınla-yan STK’ ların sayduyu çağ-rılarının arkasındayız” söz-lerine yer verdi.

Majesty Mirage Park Otel Genel Müdürü ve Majesty Grup Genel Koordinatör Yardımcısı Derya Göksan

“Ege daha iyi, Antalya' da kayıplar çok yüksek!”Majesty Mirage Park Otel Genel Müdürü ve Majesty Grup Genel Koordinatör Yardımcısı Derya Göksan turizmdeki son gelişmeleri değerlendirdi

Bu seneRusya veUkrayna kri-zi ile başla-yan ve sonra-sında terörledevam edensıkıntılı birsüreç yaşa-

dıklarını ifade eden Göksan, Majesty gru-bu olarak Ege otellerindeki doluluklardanmemnun olduklarını ancak Antalya’dakiotellerinde kayıpların oldukça yüksek ol-duğunu söyledi. Hükümetin kurulamamışolmasından dolayı özellikle kış dönemindemisafir ettikleri kamu grupları toplantı or-ganizasyonlarında bu yıl belirsizlik yaşan-dığını da söyleyerek, “ Özellikle bölgemizKemer’de ve otellerimizde Kamu grupları-nın önceden planladıkları toplantılar olu-yor. Şu anda kamu gruplarındaki belirsiz-lik bizim kış dönemimizde toplantı operas-

yonunu etkileyecek diye düşünüyorum”diye konuştu.Bu yıl kötü bir sezon geçiriyoruz!Turizmde bu yıl Rusya ve Ukrayna’da ya-şanan krizlerden sonra son dönem yaşananterör olaylarının da olumsuz etkilerini ya-şadıklarına dikkat çeken Derya Göksan“Turizmde şu anda iç açıcı bir tablo yok.Bu sene Rusya ve Ukrayna krizi ile başla-yan, sonrasında terörle devam eden bir sü-reç yaşıyoruz. Bu artık kanıksanan bir şeygibi oldu ama burada birilerinin de artıkbir şeyler yapması gerektiğine inanıyorum.Turizmde biz her üç yılda bir inişli çıkışlıbir dönem yaşıyoruz. Geçmişe döndüğü-müzde de tablo bunu gösteriyor. Bir krizolduğunda bunun etkisi üç yıl sürüyor, üçyıl sonra yine bir pik yapıyor o dönem üçyıl devam ediyor, ondan sonra yine birkriz çıkıyor ve bu böyle devam ediyor.Maalesef bu yılda bu krizle başlayıp, terör-le devam eden bir süreç yaşıyoruz. Şu ana

kadar Rusya’nın etkilerini çok ciddi yaşa-dık. Rus pazarında ciddi anlamda bir ka-yıp söz konusu. Bu sene kim olursa olun,ben bu seneyi karlı bitirdim, yada kafa ka-faya bitirdim diyen olursa da ben tebrik et-mek istiyorum. Maalesef bu yıl bu çok ola-sı gözükmüyor. Bu yıl herkes ne kadar azzarar ederimi düşünmeli. Kılın haricinde,şu anda önümüzde Ağustos’un ikinci yarı-sı, eylül ve ekim ayları var. Ve bu dönem-ler Avrupalıya dönüş zamanı. Ama maale-sef şimdi de terörden kaynaklananAvrupa’da bir rezervasyon tıkanıklığı var.İptaller gelmeye başladı. Satışlar daha ön-ceki dönemlere göre daha iyi değil.Dolayısıyla bu yıl turizmde kara bir tablovar diyebilirim” diye konuştu.Ege otelleri daha iyi, Antalya’da kayıplardaha yüksek!Grup olarak bu seneyi de değerlendirenDerya Göksan “Grup olarak biz satış pa-zarlamada artık borsa gibi olduk. Hep son

hamlede uzun vadede bir şey yapamadığı-mız için kısa vadede ne yapabilirize bakı-yoruz. Tabi buda rakamlarla oynamaklaoluyor. Son dakika verdiğiniz aksiyonlarile gitmeye çalışıyorsunuz. Biz bunun taki-bindeyiz. Bizim grup olarak dokuz taneotelimiz var. Özellikle Ege otellerinde ka-yıp var ama bu rakamlar AntalyaBölgesindeki kayıplar kadar yüksek değil.Antalya bölgemizdeki kayıplarda Rus pa-zarından kaynaklanıyor. Burada grup ola-rak iyi bir strateji izlediğimizi düşünüyo-ruz. Ege otellerimizde daha çok Avrupalıturistlerimize ağırlık veriyoruz. Ege’dekipazarlamamızı direkt Avrupalı Pazar ola-rak belirlemiştik. Terör nedeniyleAvrupalıların rezervasyon iptallerine baka-cak olursak belki bundan sonra biraz sıkın-tılar yaşanabilir. Şu anda Ege otellerindedaha iyi durumdayız. Burada yakın takipstratejisi güdüyoruz” dedi.Kış döneminde kamu kuruluşlarının top-

lantı grupları da belirsiz!Hükümetin kurulamamış olmasından do-layı özellikle kış döneminde misafir ettikle-ri kamu grupları toplantı organizasyonla-rında bu yıl belirsizlik yaşandığını da söy-leyen Göksan “Kış dönemine ilişkin deağırlıklı kamu kurumları ile toplantı grup-ları adına çalışıyoruz. Bunlar üç,beş veyahaftalık toplantı grupları olabiliyor. Amabu toplantılar kamu gruplarının öncedenplanladıkları toplantılar oluyor. Şu andakamu gruplarındaki belirsizlik de bizimkış dönemimizde operasyonu etkileyecekdiye düşünüyorum. Eğer o zamana kadarkamu kuruluşlarında hükümet boşluğun-dan kaynaklanan nedenlerden dolayı birrahatlama ya da planlama sağlanmaz isebu sefer kışı da zor geçireceğiz. Şimdiyekadar böyle bir şey yaşamamıştık ama hü-kümetin kurulamamsından dolayı bu kışböyle bir sıkıntı ile de karşı karşıyayız” di-ye konuştu.

zayiiNüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.

Seyfullah Erdem

Page 5: Sekizinci gün sayı 1

güncel

gazete 8. gün 5

Bir dönem marjinal siyasi gu-rupların olduğu Türkiye’ de si-yasi şarkılar söylenirdi.bu şarkılardan bir taneside “Yaz Gazeteci Yaz “. Ne güzel şarkı.O dönemlerin, feodalizimdenneler çektiğini anlatıyordu.Aynı şarkıyı tekrar dinlemekistedim ve anladım ki ülkemdehiç bir şey değişmemiş.Yalnızca feodal sistemin aktör-lerinde değişim olmuş.Geçmişte Demirel feodalist,Ecevit ezilen halkı savunur gö-zükürdü.İnsanlarımızın tüp gaz, marga-rin, sıvı yağ, şeker, çay, sigara,pirinç vb gıda ürünleri için sa-bahın erken saatlerinden geceyarılarına kadar kuyruklardabeklemeleri hafızalardan silin-miş değil.Bu feodalizmin fabrikalar üze-rindeki etkisidir. Günümüzdede aynı, yine aynı feodalizm öl-memiş yaşıyor.İyi de kardeşim bütün bunlarınBüyükşehir belediye başkanıMenderes Türel ile ne alakasıvar dendiğni duyar gibiyim.İlgili ya da ilgisiz ben öylesineyazdım unutulmasın diyerek.Birde o şarkının bir bölümü varki tamda yerine uydu.Benim anlatmak isteyip de an-latamadığım her bir detayı netanlatıyor.“Bankada parası olan kullarıyazma; onlara aldanıp yolun-dan azma. Şehirden asfalt ge-çen yolları yazma. Bir de bizimköyden eşşek geçmeyen yollarıYaz yaz gazeteci yaz” işte burada siyasi feodalizmdevreye giriyor.Nedir diye sormayın bende bil-miyorum!Ama bildiğim bir gerçek var;ağalar marabalara emir verir is-tediği her bir işi yaptırırlar.Bu iş gücü ya bir lokma ekmekyada üç- beş kuruşadır.Ne diyor Selda ablamız “yazgazeteci yaz” diyor.İyi de arkadaş ; bizimManavgat son zamanlarda ka-nalizasyon kokuyor, sivrisinekistilasına uğramış.Bunu dile getiren yok.Sağolsun Manavgat ilçe beledi-ye başkanı Şükrü Sözen , bele-diye başkanı olmasına rağmensinekle mücadelede elinden birşey gelmediği için , “vatandaşacibindirik dağıttı”.Kendisinden kanalizasyon ko-kusu içinde gaz maskeleri da-

ğıtmasını bekliyoruz.Asıl ilginç olan herşeye muha-lefet eden basın camiasının ses-siz kalması.Ne hikmetse konuşan toplumsuskun kalmış.Beyler unutmayın toplumu ko-nuşturan o memleketin namus-lu basın mensuplarıdır.Ama siyasi feodal yapı ülke ge-nelinde olduğu gibi yerelde defaal çalışıyor.Yapılan haber ve yazılar siyasiağalar kurulundan geçmedenyayınlanmıyor.Bana şimdi birilerine yalakalıkolsun diye böyle yazdığım söy-leyenler çıkacak.Arkadaş Sezarın hakkını Sezaravermek gerekirken, teraziyi deortadan kaldırmak gerekli.İlçe genelinde çöp toplamalar ,ya da sokak temizliği tam mı?Tövbe haşa, küfre düşmeyelim.Manavgat belediye başkanıŞükrü Sözen, bana köpürecekama sokaklar çok pis, çöp kon-teynırı olmadığı için çöplerinbırakıldığı yerler yağ ve yemekatıklarından pis koku saçıyor.Ne büyük belediye ne de kü-çük belediye halka karşı görev-lerini yerine getirmiyor.Bu böyle olmasaydı ben bu ya-zıyı yazmaz, ilçemde kuşlarötüyor güzel renkli kelebekler-den söz eden yazı yazmak zo-runda kalırdım.Beyler bu ilçenin insanları kim-senin siyasi egosunun kurbanıdeğildir.Bu halk sizden siyasi manevra-ları nasıl yapacağınızı değilhizmet bekliyor.Sevgili Menderes abi artık şusinekleri evcilleştir ve kanali-zasyon kokusu yerine mis ko-kular gönder.Bu zamana kadar bizleri yalan-ları ile uyutan çok siyasetçigördük.Ve size umut bağladık.Bize “Manavgata iyi gelecek “demiştiniz.Çok iyi geldi.Sivrisinek ve kanalizasyon ko-kusunun bize bu kadar iyi ge-leceğini bilmiyorduk.Sevgili belediye başkanı ŞükrüSözen, ilçe genelinde halk artıkkapı önlerini kendi imkanlarıile temizliyor...Sizin taksi çöp uygulamanızsokakları süpürmüyor..Sanırım bu taksiler çok pahalı-ya geldi, çok beceriksiz bunlar.

Saygılarımla...

Sende mi Menderes Abi...

Kocaeli Rallisi' ne Kemer' deWRC Etaplarında Hazırlanıyorlar

Haber: Halil Öncü Kemer

Amacımız Kocaeli rallisinde de podyumyapabilmek!Kemerli Ralli Pilotu Kenan Kar antren-manlardan sonra yaptığı açıklamada he-deflerinin son kalan iki yarışı da başarı iletamamlayıp, podyuma çıkmak olduğunusöyledi. Kar, “Kocaeli rallisine sayılı gün-ler kaldı kondisyonunuzu ayakta tutabil-mek adına bu antrenmanları yapıyoruz.Amacımız Kocaeli rallisinde de podyumyapabilmek. Zorlu geçen Boğaziçi

Rallisinin ardından aracımız Citroen C2 ileşu an Kocaeli rallisine hazırlanıyoruz.Kemer’de WRC de kullanılan etaplarda an-trenman yapabildiğimiz için kendimizişanslı hissediyoruz. Hazırlıklarımızı buetaplarda sürdürüyoruz. Önümüzde zorluiki yarışımız kaldı. Bu yılın son toprak eta-bı Kocaeli ve ardından Ankara asfalt yarı-şına katılacağız. Şampiyonada dereceye gi-rebilme adına elimizden geleni yapmayıhedefliyor ve yıl sonunda podyuma çık-mak istiyoruz” dedi.Türkiye ralli şampiyonası pilotlarından

Mustafa Çakal ile şampiyonalara hazırlanı-yorlarTürkiye ralli şampiyonası pilotlarındanMustafa Çakal ile birlikte antrenmanlarayapan Kenan Kar, bu konuda teşekkürleri-ni de sunarak “Türkiye ralli şampiyonasıpilotlarından Mitsubishi Evo 9 ile MustafaÇakal ile yaptığımız antrenmanda ,Mustafa beye bizlere verdiği destekten do-layı teşekkür ediyorum. Ondan öğrenecekçok şeyimiz var. Antalya’lı pilotlar olarakberaber çalışıp, hazırlanıyoruz. Umarımdaha da iyi olacak”

Eruslu: SoğutmakIsıtmaktan PahalıGeçtiğimiz hafta içerisinde elektrik kullanımının üst üste rekorseviyeye ulaşması sonrasında yaz aylarında enerji tüketimi ülkegenelinde 866.653 MWh ile yeni bir rekor kırdı. Bu tüketim farkı-nın sebebi yüksek sıcaklıklarda çok yoğun klima kullanımı, ta-rımsal sulamadan kaynaklı elektrik kullanımı ve sanayi bölgele-rindeki elektrik tüketimi olduğunu dile getiren XPS Isı YalıtımıSanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu,ısı yalıtımının sadece soğuğa karşı değil, yazın da sıcaktan ko-runmak ve ideal konfor şartlarını sağlamak için en etkin yöntemolduğunu bir kez daha hatırlattı. Yaygın bilindiği şekilde ısı yalı-tımı sadece soğuk bölgelerin ihtiyacı olmadığını, Türkiye’ninher köşesinin farklı iklim koşullarına sahip olması sebebiyle ısıyalıtım uygulamalarında da bölgelere göre farklı yalıtım kalınlık-larına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti

sEruslu, “Enerjisinin yüzde75’ini ithal eden ve enerji-de dışa bağımlı bir ülkeolan Türkiye’de enerji-yi boşa harcama gibibir lüksümüz yok.Enerji Bakanımızınyaptığı açıklamadada belirttiği üzereülke genelinde 866milyon 653 bin ki-lovatsaat ile tümzamanların enyüksek elektrik tü-ketimine ulaştık.Geçen yıl sıcaklardaölçülen en yüksek ra-kama göre dün tüketi-mimiz 35 milyon kilo-vatsaat daha fazla oldu veen fazla kullanım Trakya,Güneydoğu ve Ege bölgelerindegerçekleşti. Bu da bize gösteriyor ki ya-lıtım her bölge için şart. Gerek yetersizyalıtım kalınlıkları ve gerekse de yapı-lan yanlış uygulamalar sonucundaenerjimizi boşa harcıyoruz. Isı yalıtımı-nın sadece soğuktan korunma olarakalgılanması da bazı bölgelerde yapılanyalıtımlı bina sayısını azaltıyor. Daimasoğutma için kullanılan enerji, ısıtmaiçin kullanılan enerjiden daha fazlamaliyetlidir. Özellikle Antalya, İzmir,Muğla gibi güney illerimizde yaz ayla-rında mekanları soğutmak ve soğuktutmak için ısı yalıtımına ihtiyaç ol-dukça fazla. ” dedi. Enerji tasarrufunda ISI YALITIMI ya-zın da etkiliIsı yalıtımının, iç ortam hava sıcaklığı-nı her mevsimde konfor şartlarındatutmak olduğunu vurgulayanEruslu, “Isı yalıtımı yapılmış bir binakış koşularında ısıtılmış iç mekandanısı transferinin önünde bir bariyer

oluşturarak ısıyı korurken, ay-nı şekilde yaz koşullarında

da yüksek sıcaklıktaki dışhavanın, soğutulmuş iç

mekana geçişi önündede bir bariyer oluştu-rur. Dolayısı ile klimaile soğutulan iç me-kanda uzun sürekonfor şartları sağ-lanmış olur. Klima ilesoğutma maliyetininısıtma maliyetine gö-re 1,5 kat daha pahalı

olduğu düşünüldü-ğünde, ısı yalıtımı ile

binaların yazın çok dahaönemli oranlarda enerji

tasarrufu sağlayabileceğidaha iyi anlaşılacaktır" dedi.

Eruslu "Ege ve AkdenizBölgeleri de klima ile soğutma masraf-

larını ve dolayısıyla artan elektrik tü-ketimini göz önünde bulundurarakmantolamaya önem vermeye başladıancak henüz istenen seviyede olduğu-nu söylemek için erken. Bugünkü satışharitasına baktığımızda 8- 10 cm. ka-lınlığında ürünlerin genellikle doğubölgelerimizde kullanıldığı izleniyor.Oysa bilinç düzeyi artarsa Ege,Akdeniz ve Güneydoğu AnadoluBölgeleri'nde sıcaktan korunmak ama-cıyla daha kalın levha kullanıldığını iz-leyebiliriz" diye konuştu.

Bu yeşilin içini doldur

Arzu AtakManavgat’ın belki dehiç konuşulmamış yada hiç düşünülmemişsorunlarından sadecebirini yazmak istiyo-rum bugün…Bu sabah yazımı yaz-madan önce bir ma-navgat turu yaptım.Adım adım bu muh-teşem doğayı gezer-ken Belediye başkanı-mızın gençlerimiz içinyaptığı bir çok alanlada karşılaştım. Irmakkenarındaki yeşilideğerlendirip gençleriçin spor ve kültüreletkinlikleri sergileyipkaliteli zaman geçir-meleri için birdençok mekan yapılmış;pek de güzel olmuşmekanlar...Fakat dikkatimi çe-ken bir nokta oldu,bualanlarda hiçbir genç,çocuk, insan yoktu…saatime baktım 07:05’i gösteriyordu. Saatinçok erken olduğunufarkettim ama aklım-daki soru işaretleriniçözebilmek adına ak-şam 19:30 sularındayeniden aynı yerleredoğru gezintime de-vam ettim.Gördüğüm boşluğunyerinde bu sefer ufakgruplar halindegençleri gördüm.Tam aklımdaki dü-şünceler dağılacak-ken bu manzara yakı-nına gittikçe beni ür-kütmeye başladı. Bugençler spor yapmakya da herhangi birkültürel faliyet içinorda değillerdi.İçkisini, kız arkadaşı-nı alan buraya gelmişve amacının dışındabir kulanıma açılmış-tı bu mekanlar.Hayalkırıklığı içinde

evime doğru yönelir-ken bu büyük sorun-da suçluluk duymasıgereken kişiler olmalıdiye düşündüm. Bugüzel ve faydalı me-kanları yaparken bel-ki içini de çeşitli et-kinlikler yaparak doğ-ru amaçlar için kulla-nımını sağlayabilir vegençlerimizi doğruyönlendirebilirdik. 6ayda bir değil de ay-da bir rutin turnuva-lar ve festivaller me-sala Gençlere bu alan-ları doğru kullanımla-rı için teşvikte gerek-liydi çünkü, gençlerindoğru yönlendirilme-leri adına bu mekan-ların işlevine uygunşekilde doldurulmasışarttı. Onlara tiyatro,müzik festivalleri vespor faliyetleri sağla-mak zamanını kalitelikullanacak şartlarıdoğuracak çalışmalaryapmak gerekliydi.Gençleri faydalı bi-reyler haline getirmekiçin gerekli olan çalış-ma buydu. Bu me-kanları dolduralım vegençlerin yanlış yö-nelişlerini durdura-lım .Bu hepimizin an-nelerin, babaların, eş-lerin halkın genel so-runu. Bu sorunlarlabaş etmenin gerçek vedoğru yöntemlerinegidelim. Manavgat’ ın dahafazla mekana değildaha fazla etkinliğeihtiyacı var. Katılımınyüksekliğini denersekgörebileceğimizdenhiç şüphem yok.Umuyorum bir ya-zımda da bu faliyetle-rin doğurduğu olum-lu sonuçlardan bah-sedeceğim.

Avşar SporKulübü’ndenKaymakam Günlü’ye ziyaret

UAÜ’ den Yüzdeyüz başarıGeçen sene yüzde 95 dolulukile vakıf üniversiteleri arasındaüst sıralarda yer alan,Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nıFettah Tamince’nin yaptığıUluslararası AntalyaÜniversitesi (UAÜ), bu yıl yüz-de 100 doluluk başarısını göste-rerek 76 vakıf üniversitesi ara-sında 11. sıraya yükseldi.Dördüncü dönem kayıtlarınındevam ettiği UluslararasıAntalya Üniversitesi’nde İlkgün Hukuk Fakültesi öğrencile-ri kayıtlarını tamamlarken,ikinci gün Mimarlık Fakültesiöğrencileri kayıt için kampüsegeldi. İktisadi ve İdari BilimlerFakültesi öğrencileri dün(Çarşamba) kayıtlarını yaptırır-ken, bugün de MühendislikFakültesi öğrencileri kayıt he-yecanını yaşıyor. Yarın TurizmFakültesi öğrencileri için kayıtgünü. Bölümünün kayıt günü-ne gelemeyenler içinseCumartesi mazeret günü ola-cak. Bu sene uluslararası öğren-ciler hariç, Türkiye’den 534 ye-

ni öğ-rencinintercihettiğiUAÜ’yeyine de-receliköğrenci-ler dekayıt yaptırdı.Başarıya adım adımUAÜ Rektörü Prof. CihatGöktepe, yüzde 100 dolulukoranının tesadüf olmadığını, üçsenedir kalitesi ve başarıları ileadından söz ettirdiğini hatırla-tarak şunları söyledi: “Biz yolaçıkarken kaliteli akademisyen-lerle kaliteli öğrencilerin buluş-tuğu, kaliteyi merkeze alan birkampüs kurguladık. Yaş ortala-ması 35 olan dünyanın 30 ülke-sinden gelen ve doktorasını yi-ne dünyanın en iyi üniversite-lerinde tamamlamış hocaları-mızla, başarılı öğrencilerimizinbir araya gelmesi daha üçüncüsenemizin sonunda bu başarıyıda beraberinde getirdi” dedi.

Son kararname ile Manisa’nın Turgutlu il-çesinden Manavgat’a atanan NazmiGünlü’ye hayırlı olsun ziyaretleri sürüyor.Manavgat Avşar Gençlik ve Spor Kulübüyönetimi Kaymakam Günlü’ye makamındaziyaret ederek görevinde başarılar diledi.Ziyarete Kulüp Başkanı Bünyamin Aygün,yönetim kurulu üyeleri Fatih Hepokur,Ayşegül Kaplan ile Muay Thai Antalya İl

Temsilcisi ve Milli Takım antrenörü YasinAvşar katıldı. Ziyaretten duyduğu memnu-niyeti dile getiren Kaymakam Günlü, ilçe-de spor çalışmalarına ellerinden geldiği ka-dar destek olmaya çalışacaklarını belirtti.Manavgat Avşar Spor Kulübü yönetimi deyaptıkları çalışmalar hakkında KaymakamGünlü’ye bilgi verdi. Ziyaret, karşılıklı fikiralışverişi ile son buldu.

köşe başı

Page 6: Sekizinci gün sayı 1

Advertorial

6 gazete 8. gün

Ali Baba ile beraber, İdeal Rafting’ i zi-yarete gittik. Karşılaştığımız sürprizbizi de şaşırttı. Dergimizin genel koor-dinatörü Şuayip Bozkurt ve ailesi deoradaydı. Annesinden habersizyaramazlık yapmış bir çocuğun ma-sumiyeti ile yanımıza yaklaştı ve“nasılsınız?” dedi. Bizler durumdan is-tifade eden fırlamalar gibi; “Abi bugünbütün masraflar senden değil mi”dedik. Aslında amacımız Şuayip Abiyibiraz da olsun kızdırmak, güne latifeolsun istiyorduk ama O, Karadenizdegemileri batmış esnaf durumunadüşürdü bizi… “Bu halimle nasıl cüz-dan taşıyabileceğimi düşünüyoruz ki.Cüzdanım yanımda olsa, cüzdan sizin.

Eh, bugün durumu müsait olan sizgibi görünüyorsunuz” dedi. Piştiolmuştuk…Emir büyük yerden olunca, sütdökmüş kediler gibi bütünşirinliğimizi takındık. Şuayip abidenönce, bizim adrenalinler yükselmişti. Genel Koordinatörümüz ŞuayipBozkurt, yaptığı işe tüm eforunuveren, mükemmeliyete hassasiyetledikkat eden ve hatalardanhoşlanmayan bir insan olarak; her za-man demoklesin kılıcı gibi başımızdadurur. Bu nedenle onun İdeal Rafting’i tercih ederken de bu kriterlere dikkatettiğini neredeyse adımız gibi anladık.Mutlaka bir bildiği bir şeyler vardı vebu nedenle bizim de görmemiz ve his-setmemiz gereken bir şeyler olduğunakarar verdik.Gazeteci gözlüklerimizi takarak;kafamızda soru işaretleri, şizofrenikbir şüphecilik ve Sherlock Holmestitizliği ile gözlemlere başladık. Muhteşem doğal bir ortamı görmemekiçin öncelikle kör olmak gerekiyordu.İnanılmaz güzellikteki bir kanyon ve

hırçın suların kedi yavruları gibi bir-birlerinin üzerine sıçrayışları, görselşölendi. Oksijenin varlığını iliklerinizekadar hissediyor, damarlarınızda akankanın çağladığını duyumsuyordunuz.Bu bile insanın adrenalin düzeyiniarttırıyor, kendinizi patlamaya hazırOsmanlı topu gibi, Bizans kaleleriniyıkacak enerjiyi burnunuzdan soluyor-dunuz.Bu arada Şuayip abi bizi unutmuş gibigörünse de gözlerini ensemizdehissetmediğimizi söylesek yalan olur-du. “Ali Baba, gelerek iyi etmedik”dedim. “Ne oldu ki” dedi Ali Baba veardından kahkayı patlattı. “Ne o, oksi-jen kafa mı yaptı” dediğinde, Genel

Koordinatörümüzün buradaolmasından dolayı duyduğumtedirginliği anlamıştı. Olmamammümkün müydü? Bir yanda GenelKoordinatörüm, bir yanda patronum;hamburger köftesi gibi araya sıkışmışkalmıştım. Kanyonun çağlayan suları,sırtıma inen kırbaç gibi beynimdeşaplıyordu. Alnımdan akan boncukboncuk ter, bana kan gibi geliyordu.Boynumda asılı fotoğraf makinesi ise,gülle gibi boynumdaki prangaydı.Ağlamak üzere olduğumu, Ali Baba’nın sert sesi ile irkildiğimde anladım.“Ne o Murat, gene ne yazıyorsun?”,“Yok bir şey, Forex’ de biraz kaybettimde o aklıma geldi” dedim. Yemedi ya,yemiş gibi görünüp; yürümeyebaşladık. Etrafta firma ile ilgili insanları görerekrahatsız olunmadığını; bilakis Ninjalarveya SAT komandoları gibi görünmezbir şekilde teyakkuzda olduklarını da-ha dikkatli bakınca fark ettik.Mükemmel bir koruma sistemikurulmuştu. Her ne kadar bütüngüvenlik önlemleri olduğu halde,

adrenalininizi yükseltiy-or olsanız da; yine dedışarıdan müdahaleninolabileceği düşüncesiyle,dış güvenlik önlemleri deirrite ve tedirgin edici ol-mayacak şekildealınmıştı. İnsanın birkaşık sudaboğulabileceği mümkünolduğu için, firmanınhassasiyeti ve müşterimemnuniyeti konusun-daki nüansları, adı gibi;

ideal’ di. İdeal rafting’ in sahibi Ahmet Kaya,uzun yıllardır bu işi yaptığını bizesöylerken; birçok konuda titiz vesinameki olan yabancı turistlerin,kendilerini daha çok tercih etmelerinedeniyle, yaptıkları iş ve hizmetkalitesinde iyi olduklarını düşünmeyebaşladıklarını fakat, zafersarhoşluğuna kapılmadan daha da iy-isini yapabilmek için dinamik birdüşünceye sahip olduklarını ifade etti.Kaya, verdikleri hizmet kalitesibağlamında fiyatlarının uygunolduğunun altını çizerken;müşterilerinin bu konuda birşikâyetlerinin olmadığını aksine piyasa

koşullarınagöre oldukçatamahkârbulduklarınısöyledi. Bunaparalel, müşterilerinin ne kadar uzakbir noktada olsa da servisleri ilealdıklarını ve bu konuda ulaşımadayalı bir sıkıntıyı gündemlerindençıkarttıklarını sözlerine ekledi. Kanyondaki aksiyon kadar, mutfaktada görünmeyen bir adrenalinyüksekliği Ahmet Kaya’ nın sözleriarasından dökülürken; “Her gün buaktiviteleriniz oluyor mu” diye sözedevam ettik. Kaya, her gün raftingfaaliyetlerinin olduğunu ve müşteritalebi yüzünden sıkıştıklarını dile ge-tirdi. “Eğlenceli, heyecan dolu anlarıyaşamak isteyen müşterilerimizinsayısı oldukça fazla. Ama biz parakazanalım derken; müşterilerimizinhayatını tehlikeye atmak gibi bir felsef-eye sahip değiliz. Şu an kadromuzyetkin insanlardan oluşmuş olup,müşterilerimize bu şekilde hizmet ver-mekteyiz. Heyecanlı, eğlenceli olduğukadar, güvenlik ve dikkatin de önplanda olduğu bu destinasyonda,müşterilerimizin can güvenliği birinciöncelimiz” sözleri ile devam edenİdeal rafting’ in sahibi Ahmet Kaya,böylesine doğal bir ortamda, gelenek-sel ve yöresel yemekleri müşterilerinindamak zevklerine sunduklarını ve heranı ile günlerini en yüksek seviyedekeyif alabilir duruma getirmeyiişletme politikası olarak benimsedik-lerini söylerken; eğlenceye de veyadiğer bir deyimle animasyonlara danatüral ve mahalli oyunları katarak,

unutulmaz anılarla müşterilerininhafızlarında yer almayı aynı zamandaTürk turizmi açısından bir sosyal so-rumluluk olarak gördüklerini ifade et-ti. Açıkçası, bu anlatılanlar bile beniyordu. Bu kadar aksiyon, bütünhayatımı toplasam yaşamamışolduğumdur. Doğal ortam, kanyon isesanat galerinde gördüğüm o “natüral-ist” sanattan daha etkileyici idi.Doğadaki empresyonist fırça darbeleri,içinde yaşadığınız bir sanat eserinedönüşüyordu. Beşkonaklardaki budoğal sanat eseri içinde yaşadığımdünyadan koptuğumu hissedebiliyor-dum. Ayağımın altında akan kanyonise farklı bir hazdı.

“Çay”… Ali Baba, bana uzatırken“yine farklı dünyalardaydın” dedi.“Toparlan, Şuayip abinin yanına gidiy-oruz”. Şuayip abi’ nin yanınavardığımızda, gençlik iksiri içmiş gibidaha dinamik, yerinde duramayanbiriyle karşılaştığımda; içimden,“yandık” dedim. Yaşadıklarını birçırpıda anlatan GenelKoordinatörümüz Şuayip Bozkurt;“müthiş bir deneyimdi!” Kanyonda, ohırçın suların arasında doğa ile başbaşa kendi iç sesimi dinleyebilmefırsatını yakaladım.Suyun soğukluğuve şefkatli bir annenin eli gibiyüzümüzü okşayan rüzgâr, yaşamınve doğal yaşamın anlamını bir dahabana hatırlattı dedi. Siyaset ve işhayatından da tanıdığımız Şuayipabinin bu kadar adrenalin yüklüolması işin aslında beni korkuttu. Buheyecan ve aksiyonu GenelKoordinatörlük yaptığı dergimizetaşırsa, ben ne yaparım? İçimi karabu-lutlar kapladı. Tekrar yaşadığım dünyayadöndüğümde, Şuayip abi; yaşadığımızdünyanın o harala gürelisinden kur-tulup buralara gelmek, bu doğallık in-sana gerçekten iç huzur veriyor.Bahsettiğim gibi insan kendi iç sesinidinleyip, iç yolculuk yapmasına;yaşadığı bu deneyimle iş ve siyasetdünyasına daha dinamik, adrenalindolu ve yaratıcı fikirlerle döndüğünüsözlerine ekleyen Genel

Koordinatörümüz, içimdeki korkularıdaha da katladı.Şuayip Abi, Ali Baba’ ya dönüp;Murat’ ı kardeşlerimle tanıştırayım de-di. Şuayip abi’ den biraz az adrenalinyüklü görünen iki gencin isimleri;Ertuğrul Osman ve Alpaslan Muhsin’di. Tanışma faslından sonra Şuayip abive kardeşleri yanımızdan ayrılırken;Ali baba dağları inleten bir kahkahaatarak, nöbetçi sazan ne haber dedi?Bön bön suratına bakarak ne var kidedim. Onlar, Şuayip abinin iki oğludemez mi? Yüksek Hızlı Trençarpmışa dönerek, içimdeki karabulut-lar gök gürültülü sağanak yağışadönüştü.

Benim kesinlikle kulis çalışmalarınabaşlamam gerekiyordu. Şuayip abiyiböylesine adrenalin dolu, heyecandolu, insanı gençleştiren ve yenileyendoğal ortamlardan uzak tutmalıydım.Neme lazım bu enerjik yapısınıdergimize yansıtır, hele ki beni sürekliaksiyon halinde tutarsa ben neyaparım? Bunu, Şuayip abinin eşiCeyhan ablayla mutlakakonuşmalıyım. Ali Baba’ nın pis pis sırıtmalarınıngürültüsü ile ofise döneceğimizinmüjdesini aldığımda ne kadar mutluoldum desem yalan olmaz. Şunu da itiraf etmek gerekir ki GenelKoordinatörümüz Şuayip Bozkurt,seçiciliği konusunu yinekonuşturmuştu. İdeal Rafting ile bizirastlantı sonucu da olsa tanıştırması,bizler açısından iyi bir gazetecilikdeneyimi oldu. Türk turizminin farklıdestinasyonları ile sektöre hizmet edenbu gizli kahramanlar, deyimyerindeyse mutfakta terleyenler büyükbir teşekkürü hak ediyor. Ülkelerinbacasız sanayilerinden biri olanTurizm sektörü, Türk turizmiaçısından önemli rakiplerinin olduğubir ticari alan. Ama İdeal Rafting gibidestinasyonlar, diğer rakip ülkelerarasında farklılaşmamızı sağlayan enbüyük silahlarımız.Benim açımdan mı? GenelKoordinatörümün bu tür destinasyon-lara gitmediği sürece sorun yok…

murat ceyhan

Page 7: Sekizinci gün sayı 1

güncel

gazete 8. gün 7

Bu kitap (veya bilgi notu)University of California kütüp-hanesinde, bir tesadüf eseri bu-lunmuştur. Enteresandır, çalış-mada 100’e yakın kitaba atıf ya-pılmaktadır. Atıfların tamamıOsmanlı Devleti, Türkiye veTürk milleti ile alâkalı olmasınarağmen, bilgi çalışmanın hâlâdilimize çevrilmemiş olmasıçok tuhaf!. Toynbee’nin, yinekurgulu Türk karşıtlığı ve yala-na dayalı senaryolarla Türkdüşmanlığı yaratma çabaları iletescilli, Ermeni soykırım iddiave iftiralarının bir numaralı ba-şucu kitabı.“Mavi Kitap” aynıdönemde tasarlanmış olmasınarağmen, Türk Milleti hakkındayönlendirici yalanları, Osmanlı-İslâm Ümmeti’ni yok etmekiçin üretilen ütopik senaryolarıiçermektedir. Adeta ısmarlamatarih yazmak için (muhtemelenOsmanlı Tokadı yemiş ihanetşebekeleri tarafından tutulmuşkirli bir beyinsiz olan) tahayyüledilen kurgu, menfur emel vekirli oyunları senaryoya dönüş-türmek için kiralanmış bir gafil.Bu yönüyle Arnold JosephToynbee, ısmarlama tarih ya-zarlığı denilen tarih felsefesikuramının hatırı sayılır üstatla-rındandır. Yönlendirici yalanla-rı, medeniyetleri yok etmekiçin üretilen bahaneleri, adetaistenilen/ısmarlanan tarihi yaz-mak için güdümlenmiş;Kurgulanmış bir oyunun senar-yosunu, en insanlık dışı veutanç verici bir aşağılık tenez-zülle yazmıştır. Bu lânetli işlev-le ortaya konulan rezilliğin adı“Tarih Felsefesi”dir. Orijinal veobjektif anlamda Tarihçilik:Tam bir dürüstlük, bire bir tes-pit ve hakkı hak sahibine teslimiken, bu menfurlar sayesindeyalancılık, düzmecilik ve adetabir tasarımcılık, yerine göre de“ısmarlama” olmak gibi aşağı-lık, insanlık dışı ve iğrenç du-rumlara düşürülmüştür. BAZI TESPİTLER VE MENFUR MAKSATLAR Örneğin, tıpkı İzmir’i işgale ge-len bütün palikaryayıAmerikan gemilerin taşıdığı gi-bi; 1918’de İstanbul işgaline ge-len donanma içerisinde, kamuf-le edilmiş ABD gemileri de var-dı. Türk Milleti’nin gözündenözenle gizlenen bu Amerikanfilosu Komutanı AmiralBristol’un adı, 1920’de kurulu-şuna çok emek verdiği sanılanAmerikan Hastanesine veril-miştir. Lâkin Boğazda işgal ge-milerini gösteren fotoğraflar-dan hiçbirinde Amerikan gemi-si göremezsiniz. Gelmediler

mi? Hayır, hepsi yerinde.Sadece fotoğraflardan silindi-ler. Bu, Amerikalıyı sevdirtmekiçin yapılan bir algı operasyo-nuydu.İşte Arnold Joseph Toynbee’ninbilgi notunu, yıllar sonra alıp,tercüme eden ve büyük bir dik-katle inceleyen; BalkanÜniversiteleri Mütevelli HeyetBaşkanı ve 18. Dönem SakaryaMilletvekili Yalçın Koçak‘EKİN’ adlı bir kitapta yayımla-dı. Bu kitapta, bahse konu bilginot veya mezkür tasarım’ın‘Türklere İngiliz’i sevdirtmekve lânetli yüzlerini gizlemekiçin yok farz edilerek çevrilme-miş bir eser’ olduğu, bütün se-bep ve gerekçeleri ile birlikteişlenmekte ve “Arnold JosephToynbee’nin Türk ve Türkiyekarşıtı; “Azılı Türk veMüslüman düşmanı” sıfatıylayazdığı bir kitap denilmektedir.Dostluk zamanım dediği dö-nemde yazdıkları hatırat gibiyazıtlarken bu okuduğumuztamamen bir siyasetname; Biryol haritası ve çağımızı dizaynetmeyi amaçlayan karanlık birharita, lânetli/kanlı-kinli, canicebir proje çalışmasıdır.Unutmayalım 33 yıl Karanlıkmasa’nın (Chatham House 1.Dünya Savaşı’nın sonunda im-zalanan Versay Anlaşması’yla,büyük ölçekli bir dünya savaşı-nı önlemek için “uluslararasıdiyalog sağlamayı amaçlayan”sözde bir düşünce kuruluşu.Uluslararası İlişkiler Enstitüsüadı altında faaliyet gösterir.)başkanlığını yapan bir adamınbizim hakkımızdaki kitabıdır.Kendisi her ne kadar Ateist,dinsiz, imansız ve kitapsızsada, yazdığı Kitaplar takipçile-rince, büyük bir dikkatle uygu-lanmaktadır” denilmektedir. O, istihbaratta Enigmatik çağınbaşlangıç taşıdır.Toynbee’den sonra, hiçbir ola-yın göründüğü gibi olmadığı,olayların bilindiği gibi gelişme-diği, her saha uygulaması için;bir üst tasarıma ihtiyaç olduğu,Bu üst tasarımın güneş batma-yan İmparatorluğun varlığınındevamlılığını düşünürkenDünyanın karanlık tarafının dadizaynı konusunda Yükselenve Alçalan Medeniyetler teori-sinde vaziyet alması gerekliliği-nin mucidi, fikir babası işte buolup; Sonuçta: Medeniyetin ba-nisi Büyük Türk Milleti’ne‘Tiran’ diyecek kadar, insanlık-tan nasipsiz bir kan emici, ka-zıklı voyvoda artığı, iğrenç yokedici...

A. J. Toynbee’ ninKayıp “Furya veİftira Projesi”

Mustafa Nevruz Sınacı

Kemerli turizmci iş adamı Özgür Kurga İtalya seyahatinde dünyanın pek çokülkesini bir araya getiren uluslararası Milano EXPO 2015 fuarını gezdi

Özgür Kurga,İtalya’ daMilano EXPO2015’ i gezdi

Kemerli Turizmci İş adamı Özgür Kurga İtalya seyahatinde EXPOMilona 2015’e uğrayarak izlenimlerini paylaştı. Antalya’da 2016’dagerçekleşecek olan EXPO 2016 öncesi Milano’daki EXPO’yu gezenKurga, burada bulunan Türkiye standına da uğrayarak yetkililer-den bilgiler aldı. Her gün ortalama en az 40 bin kişinin gezdiğiEXPO Milano 2015’in hazırlıklarının son anda tamamlandığı vetemasının da "Gezegeni beslemek ve yaşam için enerji" olan EX-PO fuarı kent merkezine 15 kilometre uzaklıkta kurulurken, EX-PO 2015 Milona Fuarına 147 ülke katılıyor. Milano EXPO 2015fuarı 31 Ekim 2015 tarihine kadar açık kalacak. Kurga daha öncede 201 yılında Çin’de düzenlenen Expo 2010 Shanghai China fua-rını da ziyaret etmişti

Expo Milano 2015’de Türkiyestandına ziyaretMilano’da EXPO alanında TürkStandına da uğrayan ÖzgürKurga, gördüklerinden sonraAntalya’da düzenlenecek olanEXPO 2016’nın bölgeye büyükbir katkı sağlayacağına dikkatçekti. Herkesin EXPO 2016 ko-nusunda bilinçlenmesi ve bukonuda gerekli tanıtımların da-ha da artırılmasının gerekli ol-duğuna dikkat çeken Özgür

Kurga, aldığı bilgiler ışığındaİtalyanların EXPO’yu son andayetiştirdiğini ve açılışta ziyaret-çi sayısının 200 bin ve her günfuarı ortalama 40 bin kişiningezdiğine dikkat çekti.Türkiye bereketin sembolü“Nar” ile temsil ediliyorEXPO Milano'da Türkiye'ninyer aldığı bölümün en ilgi çe-ken alanlardan birisi olduğunadikkat çeken Özgür Kurga,Türkiye’ye yoğun ilgi olduğu-

nu da burada bulunduğu süreçiçerisinde gördüğünü söyledi.Kurga, “İtalya’da Milano’dayaklaşık bir milyon m2. alanüzerinde kurulu bulunan EX-PO alanı bölgenin kuzey batı-sında bulunuyor. Türkiye’ninyer aldığı pavyon ise,EXPO’nun doğu tarafında 41No’lu lot’ta yer alıyor.Buradaki temamız, 12 bin yıllıktarihin getirdiği öğretinin vedeneyimlerin odağından hare-ketle, bereketin sembolü “Nar”ile temsil edilmiş. Türkiye pav-yonu, toplam 4.170 metrekarealan üzerinde açık, yarı açık vekapalı olmak üzere 3 ana bö-lümden ve birbirinden farklı 7yarı açık hazneden oluşuyor.Bu haznelerden 5’inde tema-odaklı sergi ve etkinlikler ger-çekleştirilirken, geri kalan haz-nelerden biri Türk Restoranı,diğeri ise hediyelik eşya alanıolarak hizmet veriyor. Bu ara-da 2016 yılında Antalya’da dü-zenlenecek Çiçek temalı EXPO

ile ilgili olarak hazırlanan birçiçek standı da Türkiye pavyo-nunda yer alıyordu ” dedi.Antalya EXPO şansını çok iyikullanmalıİtalya’nın birçok bölgesindeEXPO tanıtımları gördüğünüve birçok noktada da EXPO gi-şelerinde tanıtımlar yapıldığı-na dikkat çeken Kurga,Antalya’da da son aşamaya ge-len çalışmalardan sonra bölge-lerde de bu tip tanıtım noktala-rının oluşturulmasının faydalıolacağına dikkat çekti. Kurga,EXPO’ların kuruldukları bölge-lere, açık oldukları süre içeri-sinde büyük bir ekonomik vetanıtım katkısı sağladığına dadikkat çekerek, bu fırsatın çokiyi kullanılması gerektiğini desözlerine ekledi.Kemerli turizmci iş adamıÖzgür Kurga İtalya seyahatin-de dünyanın pek çok ülkesinibir araya getiren uluslararasıMilano EXPO 2015 fuarını gez-di.

Haber- Halil Öncü Kemer

HavaleyleGelen Nakil

Böbrek hastası 3 yaşındaki kızı Nahidehavale geçirene kadar verici olabilece-ğini bilmeyen anne Emine Kaçmaz,böbreğiyle kızına yeniden hayat verdiDoğuştan böbrek hastası olan 3yaşındaki Nahide Kaçmaz,Medical Park Antalya HastaneKompleksi Organ NakliMerkezi’nde olduğu böbreknakliyle sağlığına kavuştu.Annesinin böbreğiyle yenidenhayat bulan Nahide Kaçmaz veailesi, duygularını paylaştı. Kahramanmaraş’ta yaşayanKaçmaz ailesi, minik kızlarıNahide’ye Antalya’da şifa bul-du. 3 yaşındaki NahideKaçmaz’ın annesi 29 yaşındakiEmine Kaçmaz, “Kızımı dün-yaya getirmenin mutluluğu he-nüz tazeyken; sağlığına kavuş-masına vesile olmanın mutlu-luğunu anlatmak çok zor” şek-linde konuştu. “HASTALIĞI, ANNE KAR-NINDAYKEN ÖĞRENDİK”Kızları Nahide doğduğundahastalığını öğrendikleri belir-ten anne Emine Kaçmaz,“Daha önce de ikiz çocuğumuzolacaktı ama 4 buçuk aylıkkendüşük yaptım. Düşükten 3 aysonra yeniden hamile olduğu-mu öğrendik. Ancak yapılantaramalar sonucunda kızımız-da bir rahatsızlık daha doğma-dan tespit edilmişti.Rahatsızlığının ne olduğunuise bilmiyorduk. Kızım doğ-duktan sonra albümin düşük-lüğü nedeniyle 13 gün yeni do-ğan ünitesinde kuvözde kaldı.Daha sonra da böbrek hastasıolduğunu öğrendik” dedi.“10 KİLOYA ULAŞIRSA NA-KİL OLABİLECEKTİ”Kızları Nahide’ye evde diyalizyaptıklarını belirten EmineKaçmaz, “Böbrek nakli olmasıiçin kızımızın belli bir kiloyagelmesi gerekiyordu.

Doktorlar 1 yıl içerisin-de 10 kilo alabilirse na-kil olup kurtulabileceği-ni söylüyorlardı. Bunuduyunca çok rahatladık.Kızım 2 yaşındayken 10kiloya ulaştı. Ancak herşey kilo almakla çözül-müyordu. Böbrek verici-si bulmak zorundaydık.Bu zorlu süreçte ne ya-zık ki bulamadık. Kızım13 kiloya ulaşmıştı.Ama geçirdiği havalehayatımızdaki her şeyideğiştirdi” şeklinde ko-nuştu.“KIZIMIZ İÇİN TEKÇAREMİZ DİYALİZDİ”Geçirdiği havale nede-niyle kızı Nahide’nin 10gün kendine gelemediği-ni ifade eden EmineKaçmaz, “Beyninde diyalizdendolayı ödemler oluşmuştu.Ama tek çaremiz diyalizdi.Çocuk çok yıprandı. Verici bu-lamadığımız için hala bekliyor-duk. Sonra kendimi düşün-düm. ‘Kızıma böbreğimi benvereyim’ dedim. Aklımıza bilegelmemişti. Hastalık söz konu-suysa; insanın aklına hiçbir şeygelmiyor. Birilerinin aydınlat-ması gerekiyor. Çünkü benimkanım A RH negatifti.Çocuğumuzun kanı ise A RHpozitif” dedi.“İNSANLARDA ÖLÜRÜZ,YARIM KALIRIZ KORKUSUVAR”Yaklaşık bir yıl süren vericiarayışının ardından eşinin böb-reğinin uyumlu olmasının ken-dilerini çok mutlu ettiğini be-lirten 30 yaşındaki baba YunusKaçmaz, “8 yıldır evliyim ama

4 yıl sonra çocuk sahibi olabil-dik. Nahide, geç gelen bir be-bek. Annesinin böbreği tutma-saydı, ben çapraz nakil içinbaşvuracaktım. Organ bağışıkonusunda toplumsal bir baskıvar. Ölürüz, yarım kalırız kor-kusu var insanlarda. Ama eşimşuan gayet sağlıklı” ifadelerinikullandı. “BÖBREK NAKLİNDE ‘RH’FAKTÖRÜ BİLİNMİYOR”Nakil operasyonunu ekibiylegerçekleştiren Medical ParkAntalya Hastane KompleksiOrgan Nakli Bölüm BaşkanıProf. Dr. Alper Demirbaş;“Günümüzde hala çok basitbilgilerin eksikliği hastalarımıziçin zaman kaybına neden olu-yor. Böbrek naklinde ‘Rh’ fak-törünün bir önemi yoktur, po-zitif-negatif fark etmez.Nahide'nin ailesi de önceden

bilgilendirilseydi, hastamız bukadar uzun süre diyalize gir-mek zorunda kalmayacaktı”diye konuştu.“HER ÇOCUK BU KADARŞANSLI OLMUYOR”Nahide’nin çok şanslı olduğu-nu söyleyen Prof. Dr.Demirbaş şöyle devam etti:“Nahide, diyaliz süresi uzama-sına rağmen vücudunda kalıcıbir sakatlık meydana gelmedennakil olabildi. Maalesef bizegelen her çocuk, bu kadar şan-slı olmuyor. Bazen dönüşümüolmayan hasarlar meydana ge-lebiliyor. Organ naklinde ilkkural organ yetmezliği tanısıkonulan her hastanın mutlakabir organ nakli merkezine baş-vurması ve öncelikle hastanınyaşına bakmadan nakil olası-lıklarının değerlendirilmesi-dir.”

Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi’ndeProf. Dr. Alper Demirbaş ve deneyimli ekibi tarafından

gerçekleştirilen organ naklinin ardından sağlığına kavuştu

MZOZeytinyağıFabrikalarında700 Bin TonZeytin SıkımıYaptı

Manavgat ZiraatOdası(MZO)Başkanı RasimMetin, odalarınınTaşağılMahallesi'nde kur-duğu zeytinyağıfabrikasında geçenyıl 700 bin ton zey-tinyağı sıkımı yap-tıklarını söyledi

Ülkede ziraat odaları arasında zeytinyağı fabrikasına sahip tek ye-rin Manavgat olduğunu belirten Metin, ilçede kaliteli tarım ve ni-telikli ürün yetiştirmek içinde toprak, yaprak ve su tahlil laboratu-varı kurduklarını kaydetti. MZO'na 13 bin 500 üyenin kayıtlı olduğunu belirten Metin, odalarıbünyesinde fidanlık, zeytinyağı sıkma fabrikası, laboratuvar veodaya ait 6 dükkanın bulunduğunu ifade etti. Metin, "Ziraat odala-rı arısında ilk defa zeytin yağı fabrikası Manavgat'ta kurduk.Fabrikamızda geçen sezon 700 bin ton zeytin sıkımı yaptık.Üretilen zeytin yağını Manavgat Ziraat Odası Zeytinyağı adı altın-da markalaştırdık." diye konuştu.Metin, ayrıca fabrikalarında paketlemede yaptıklarını Batı AkdenizKalkınma Ajansı'nın(BAKA) sağladığı hibe destek kredisiyle fabri-kalarında bulunan bütün makineleri yenilediklerini ifade etti.

0 242 743 3352 & 0 536 854 5901

Page 8: Sekizinci gün sayı 1

ADRES TÜRKÜEVİ

“Türkülerin adresi”

Antalya Caddesi Ziraat Bankası YanıTugayoğlu İş Merkezi

Kat: 1 Manavgat/ Antalya

Aris ve Kaplan hedef büyüttüTürkiye Kick Boks Federasyonu tarafından Isparta’da düzenlenen Türkiye Kick Boks Şampiyonasında dereceyegiren Akdeniz Savunma Sanatları Spor Kulübü sporcuları Diyar Sercan Aris ve Mirhat Kaplan hedef büyüttüTürkiye ikincisi olan Mirhat Kaplan çalışamalaraara vermeden devam ettiğini ve gelecek seneAntalyanın gururu olacağının sözünü verdi.Şampiyonada rakiplerinin güçlü olduğuna dikkat çeken Kaplan, aldığı başarılı sonucun kendisi için yetersiz olduğunu ve kendi-sinin Türkiye Şampiyonu olacağını sözlerine ek-ledi.

‘BAŞARI BENİM DE-ĞİL ANTRENÖRLE-RİME AİT’

Kick Boks sporuna 1yıl önce başladığınıbelirten Diyar SercanAris, kendisinin bu

kadar kısa bir süre içeri-sinde Türkiye üçüncüsüolmasından dolayı mutluolduğunu söyledi. Bu ba-şarının mimarının antre-nörleri Süleyman Yapıcıve Arzu Yapıcı olduğunadikkat eden Aris, “KickBoks’a önce bir hobi ola-rak başladım. Ardındanantrenörlerim Süleymanve Arzu Yapıcı’nın banaverdiği değeri ve emeğiboşa çıkarmak istemedi-ğimden dolayı müsabıktakıma girdim. Gece gün-düz demeden bizleri ça-lıştırdılar. Bizler artık bir

aile olduk ve buradan onlara söz veriyorum.Gelecek sene katıldığım tüm turnuvalarda derecealacağım ve önemlisi Türkiye ŞampiyonasındanAntalya’ya şampiyon olarak döneceğim” dedi.

‘BAŞARI TAKIM HALİNDE GELİYOR’

Kick Boks’un aslında ferdi bir spor olmadığınıbelirten Aris, başarılı olmak istiyorsan takım ha-linde hareket edilmesi gerektiğini söyledi.Isparta’da yapılan şampiyonada kendilerini yal-nız bırakmayan ve destekleyen Türkiye KickBoks Federasyonu Akdeniz Bölge BaşkanıMustafa Yapıcı’ya teşekkür eden Aris,“Şampiyona gerçekten çekişmeli müsabakalarasahne oldu. Yarı final maçımda ayağımda yaşadı-ğım sakatlık nedeniyle maçı bırakmak zorundakaldım. Gönül isterdi ki önde olduğum o müca-

deleyide tamamlayıp Final maçına çıkabilsey-dim. Bıuradan tüm anne ve babalara seslenmekistiyorum. Çocuklarının kötü alışkanlıklardanuzak durmaları için spor yaptırsınlar” diyereksözlerini noktaladı.

Yıl : 1 Sayı: 1 Fiyatı: 2 TL 24 Ağustos 2015