29

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur
Page 2: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ YAYINLARI: 7

ŞEHİRLERİN SEVDALISI

İBRAHİM HAKKI KONYALI

ARMAĞANI

Konya 2015

SÜ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ, 2015 Konya

Page 3: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nün 17.09.2015 tarih ve 2015/6-1 sayı-lı kararı ile bastırılmıştır.

Editör Prof. Dr. Hasan BAHAR

Editör Yardımcıları Yrd. Doç. Dr. Hakan KUYUMCU Yrd. Doç. Dr. Çağatay BENHÜR

Dr. Hatice Gül KÜÇÜKBEZCİ Arş. Gör. Fatih Numan KÜÇÜKBALLI

Arş. Gör. Tuğba AKTAŞ ÖZKAN Arş. Gör. Murat TURGUT

İnceleyenler Prof. Dr. Âlim GÜR

Prof. Dr. Yılmaz KOÇ Prof. Dr. Özdemir KOÇAK

Sekreterya

Mustafa ÜLÜK

ISBN 978-975-448-209-6

Baskı Selçuk Üniversitesi Matbaası

Tel: 0 332 241 18 47 Ekim 2015

Kitapta yer alan yazıların dil ve bilim sorumluluğu yazara aittir.

Page 4: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI

İBRAHİM HAKKI KONYALI

ARMAĞANI

Page 5: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur
Page 6: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

v

SUNUŞ

Üniversitemiz, bünyesinde bulundurduğu akademik birimlerde deneyimli eğitici

kadrosu ile eğitimli, üretken ve gelişimi isteyen bireyler yetiştirmek maksadıyla ülke

kalkınmasında üzerine düşen görevi başarıyla sürdürmektedir. Bu amaca hizmet

etmek üzere Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü de Atatürk’ün hedef

gösterdiği çizgide Türk tarihi, dili, edebiyatı, sanatı ve kültürü üzerine yayınlar

yapmaktadır. Enstitümüzün bu alandaki müstakil kitap yayınları yanında, Güz ve

Bahar sayıları olmak üzere yılda iki defa çıkardığı uluslararası Türkiyat Araştırmaları

Dergisiyle (Journal of Studies in Turkology) ülkemizde sosyal bilimler alanında

Üniversitemizin yüz akları arasına girmesi bizi mutlu etmektedir.

Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü ayrıca gelenek hâline getirmeye çalıştığı, “Türk

tarihi, dili, edebiyatı ve kültürüne hizmet etmiş yerli ve yabancı önemli bilim

adamları adına armağan kitaplar” yayınlayarak sosyal bilimler alanındaki geçmiş

birikimleri ve tecrübeleri gençlerin önüne koyup geleceğin ilim adamlarına yol

göstermekle de önemli bir iş yapmaktadır.

Bu vesileyle, “Şehirlerin Sevdalısı İbrahim Hakkı KONYALI Armağanı” kitabına

yazılarıyla katkıda bulunan bilim insanlarımıza ve eserin hazırlanıp basılması

aşamasına kadar olan süreçte emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum

Prof. Dr. Hakkı GÖKBEL

Selçuk Üniversitesi Rektörü

Page 7: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

vi

Page 8: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

vii

ÖN SÖZ

Atatürk’ün direktifiyle kurulan Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumuna benzer

olarak; Türkiyat Enstitüleri de Türk tarihi, dili, edebiyatı ve kültürü üzerinde

araştırmalar, yayınlar yapmak üzere üniversiteler bünyesinde kurulmuş kurumlardır.

Selçuk üniversitesi bünyesinde kurulan Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü de

kurulduğu 24 Ocak 1991 tarihinden itibaren bu amaçlar doğrultusunda panel, bilgi

şöleni, seminer, konferans vb. etkinlikler düzenlemiştir. Dergimiz yılda iki defa güz

ve bahar sayıları olmak üzere düzenli olarak bugüne kadar yayınlanmış, 32. sayıdan

itibaren MLA (Modern Language Association) International Bibliography,

Newyork/ABD, Tübitak/Ulakbim SBVT tarafından dizinlenmeye başlanmış ve

uluslararası hale gelmiştir. Dergimiz, gerekli şartları yerine getirdiğinden ISI-

Wos/A&HCI (Arts & Humanities Citation Index)-(Thomson Reuters)’e dizinlenmesi

için müracaat edilmiştir. Yazışmalar sonuçlandığında Tübitak tarafından kabul edilen

sosyal bilgiler alanında B grubu kategorisine dâhil edilebilecektir. Ayrıca dergimiz

ASSOS INDEX, EBSCO tarafından da taranmaktadır.

Enstitümüz, Türkiyat dergisini sosyal bilimler alanında üniversitemizin yüz akı

hâline getirmeye çalışırken, Türk tarihi, dili, edebiyatı ve kültürüne hizmet etmiş yerli

ve yabancı önemli bilim adamları adına armağan kitaplar çıkarmayı geleneksel hâle

getirmiştir. Böylece bu şahsiyetlerin hayatı, eserleri, metodu, Türk tarihine, diline,

edebiyatına, kültürüne sağladığı katkılar ortaya konularak, bundan sonra yapılması

gereken çalışmaların neler olduğu özellikle gençlere daha isabetli bir şekilde

gösterilmiş olacaktır. Bunun için ilk olarak 1999 yılında “Prof. Dr. Erol GÜNGÖR’ün

Anısına Armağan” kitabı çıkarılmış idi. 2003 yılında dergimizin XIII. sayısı Prof. Dr.

Ahmet Bican ERCİLASUN’a armağan sayısı olarak yayınlanmıştır. 2011 yılında ise

“Büyük Selçuklu’dan Türkiye Selçuklu Devletine Prof. Dr. Mehmet Altay KÖYMEN’e

Armağan” kitabı yayınlanmış, bu geleneğin bir devamı olarak da üniversitemiz de

sosyal bilimler alanında birçok bilim adamı yetişmesinde emeği olan Prof. Dr. Nejat

GÖYÜNÇ Hocamız anısına “Tarihçiliğe Adanmış Bir Ömür: Prof. Dr. Nejat

GÖYÜNÇ’e Armağan” adıyla bir kitap yayınlamış bulunuyoruz. Bu geleneğe binaen

Türk tarihi, kültürüne hizmet etmiş, özellikle kentlerimiz üzerine çalışmalarıyla

bilinen tarihçi İ. Hakkı Konyalı adına bir armağan kitabı çıkarmanın mutluluğunu

Page 9: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

viii

yaşamaktayız.

“Şehirlerin Sevdalısı İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI” kitabının

yayınlanmasında yardımlarını gördüğümüz Enstitümüz Müdür Yardımcıları Yrd.

Doç. Dr. Hakan KUYUMCU, Yrd. Doç. Dr. Çağatay BENHÜR’e; Dergimizin editör

yardımcıları Dr. Hatice Gül KÜÇÜKBEZCİ, Arş. Gör. Fatih Numan KÜÇÜKBALLI,

Arş. Gör. Murat TURGUT’a; kitabımızın tashih aşamasında yardımını gördüğümüz,

enstitümüz Arş. Gör. Tuğba AKTAŞ ÖZKAN’a, Enstitü sekreterimiz Cengiz ATEŞ,

Personelimiz Mustafa ÜLÜK ve Özkan YORGANCILAR’a teşekkürlerimi bildiririm.

Prof. Dr. Hasan BAHAR

SÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü

Page 10: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

ix

İÇİNDEKİLER

Sunuş…………………………………………. v

Ön Söz…………………………..……………. vii

Ahmet Ali BAYHAN

M. Zahir ERTEKİN

Eserlere Adanmış Bir Hayat: İbrahim Hakkı

Konyalı Hayatı ve Eserleri……………………

1

Erdem YÜCEL İbrahim Hakkı Konyalı (Atis)………………... 99

Mustafa ÖZDAMAR Şehirlerin Tarihini Yazan Adam……………... 117

Nurullah TABAKÇI İbrahim Hakkı Konyalı İle Bir Röportaj……… 125

Yaşar SEMİZ İbrahim Hakkı Konyalı (1896 - 1984)……….. 133

Doğan YÖRÜK İbrahim Hakkı Konyalı’nın İzinde…………… 161

Zekai ERDAL İbrahim Hakkı Konyalı’nın “Abideleri ve

Kitabeleri ile Aksaray Tarihi” İsimli Eserine

Eleştirel Bir Bakış……………………………..

167

Hüseyin MUŞMAL

Merve SÖNMEZ

İbrahim Hakkı Konyalı'nın Beyşehir ile İlgili

Çalışmaları……………………………………

201

Mustafa YILMAZ İbrahim Hakkı Konyalı ve Arkeoloji………….. 213

Mustafa ARSLAN İbrahim Hakkı Konyalı’nın Akşehir ve

Beyşehir Çevresinde Tespit Ettiği Eskiçağ

Malzemeleri ve Bunların Günümüzdeki

Durumları……………………………………..

217

Murat TURGUT İbrahim Hakkı Konyalı’nın Çalışmalarında

Geçen Eskiçağ Tanrıları………………………

255

Hasan BAHAR Eskiçağ’da Konya……………………………... 271

Page 11: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

x

Bayram ÜREKLİ Konya Tarihi………………………………….. 299

Koray ÖZCAN Anadolu Selçuklu Kenti

“Mekânsal Bildirge"…………………………..

307

Ayşe ÖZDEMİR Anadolu’da Selçuklu Dönemi Türk Bahçe

Kültürü…..........................................................

319

Ensar KÖSE İçel’de Bir Ulu Çınar:

Şeyh Ali Semerkandî ve Nesli…………………

335

Hava SELÇUK Şer’iyye Sicillerinin Şehir Tarihi Açısından

Önemi (Kayseri Örneği)………………………

361

İbrahim SOLAK 51 Numaralı Konya Şer’iye Sicili (H. 1140-

1141/ M. 1727-1729)………………………….

381

Metin AKİS İ. Hakkı Konyalı Armağanına Katkı: Kilis

Sancağında Canbolat Oğulları Ailesinin

Yönetimi……………………………………….

391

Alpay BİZBİRLİK H. 1056/57 Tarihli Marmara Kazâsı Avârız

Defteri…………………………………………

405

Çetin AYKURT III. Selim’in Fikrî Yapısı……………………… 439

Selim Hilmi ÖZKAN XIX. Yüzyılın Sonlarında Alâiyeli

Memurların Sosyo-Ekonomik Durumları…….

449

Özgür YILMAZ Tanzimat Dönemi Şehir Tarihi Çalışmaları

Üzerine Bir Deneme…………………………..

471

Necat ÇETİN Üsküdar Bulgurlu Mahallesinde 1906 Tarihli

Son Osmanlı Nüfus Tahriri (Sayımı)………...

505

Page 12: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

xi

Ali Rıza GÖNÜLLÜ Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Alanya’nın İdari

Yapısı (1831-2014)……………………………

515

Necmi UYANIK Mehmet Akif’te Çağdaşlaşma Anlayışı ve Bu

Eksende Bazı Meselelere Bakışı………………..

535

Mithat DİREK Meram Bağlarının Ardındaki Sır: Su Kültürü 561

D. Ali ARSLAN

Gülten ARSLAN

Halk, İktidar ve İktidar Seçkinleri:

Mersin Araştırması…………………………

573

Page 13: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

xii

Page 14: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

255

İBRAHİM HAKKI KONYALI’NIN ÇALIŞMALARINDA

GEÇEN ESKİÇAĞ TANRILARI* Murat TURGUT **

Özet Eskiçağlarda varlığına inanılan tanrılar birçok tarihçinin araştırma konusu olmuştur.

İbrahim Hakkı Konyalı da yapmış olduğu çalışmalarında bu tanrılara yer vermiştir. Bu çalışmada, İbrahim Hakkı Konyalı’nın ortaya koyduğu bazı eserlerde geçen tanrılar ve bu tanrıların hangi konularda geçtiği incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler İbrahim Hakkı Konyalı, Beyşehir, Karaman, Tarihçi, Şehir Tarihçisi.

THE ANCIENT GODS ON IBRAHIM HAKKI KONYALI’S

PUBLICATIONS

Abstract

The gods whose existance was believed in ancient times have been research subject for many historians. Ibrahim Hakki Konyali gave place to these gods in his works. In this work , It was examined gods and how gave place to gods on some works done by Ibrahim Hakki Konyali.

Keywords Ibrahim Hakki Konyali, Beysehir, Karaman, Historian, City Historian.

* Bu çalışma İbrahim Hakkı Konyalı’nın, Abideleri ve Kitabeleriyle Karaman Tarihi Ermenek ve Mut Abide-

leri; Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi; Abideleri ve Kitabeleri ile Ereğli Tarihi; Alanya Tarihi; Abi-

deleri ve Kitabeleriyle Beyşehir Tarihi çalışmaları temel alınarak hazırlanmıştır. ** Arş. Gör., Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü. [email protected]

Page 15: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

256

Giriş

İnsanoğlu var olduğu andan itibaren, evreni yönlendiren, olaylara şekil veren

doğaüstü bir güç/güçlerin olduğunu düşünmüş ve bu doğaüstü güç/güçlerin,

kendinden de üstün olduğunu kabul ederek o/onlara inanmış ve tapınmıştır.

İnsanların tarihi süreç içerisindeki inanç sistemlerinin en erken

dönemlerinde, tek bir tanrıya mı yoksa birden fazla tanrıya mı inandığı

konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır1. Bu yüzden insanlık üzerinde

görülen ilk inancın tek veya birden fazla tanrılı olduğu konusunda bir şey

söyleyemeyiz. Ancak daha sonraki dönemlerde yani M. Ö. IV. binyıldan itibaren

başlangıç izlerinin görüldüğü ve M. Ö. III. binyıldan itibaren ise kesin bir şekilde

çok tanrılı inancın varlığından söz edebiliriz2.

Antik dönem insanlarının kuraklık, aşırı yağış, deprem, salgın ve

hastalıklardan dolayı ölümler, güneşin doğup batışı, gibi sebebini bulamadığı

veya açıklayamadığı durumlarda insanüstü güçlere inanmış ve bu olayların

sebeplerini onlara yüklemişlerdir. Bu doğrultuda, bu olaylar, insanların her olay

için ayrı bir düşünce-sistem geliştirmelerine ve bu düşünceler-sistemlerin

başlarına yerleştirdikleri tanrılara inanmalarına sebep olmuştur (Gurney 2001,

133; Gür 2005, 45). Zaman içerisinde bu tanrıları için ritüeller, mitolojik hikayeler,

kutsal mekanlar, kutsal nesneler, kutsal hayvanlar-bitkiler gibi olgular meydana

getirerek inanç sistemlerini oldukça geliştirmişler ve aynı oranda

karmaşıklaştırmışlardır3.

1 Dünya’nın ilk tapınağı olarak bilinen Urfa Göbeklitepe’de yapılan araştırmalarda, tapınağı yapan

veya kullanan kişilerin dinî inançlarının, tek tanrılı veya çok tanrılı olduğu konusunda kesin bir

bilgi söylenememektedir. Ayrıca yine Anadolu’da Erken Neolitik dönemin önemli yerleşmeleri

arasında gösterilen Çayönü, Nevali Çori, Çatalhöyük, Burdur civarında görülen yerleşimlerde ya-

pılan araştırmalarda tek bir güce mi yoksa birden fazla güçlere mi inanıldığı konusunda kesin ka-

nıtlar bulunamamıştır. Haas 2002, 438. 2 Bu konu hakkında en önemli kanıtlarımızı Mezopotamya ve Mısır toplumlarından günümüze kalan

yazılı belgeler oluşturmaktadır. Bu belgelerde, dinî inançlar, mitolojiler gibi, bu dönemde çok tan-

rılı hayatın olduğunu kanıtlayabilecek bilgiler bulunmaktadır. Bu konu hakkında ayrıca Mezopo-

tamya, Panjab, Kuzey Afrika, Girit ve Batı Avrupa’da temel dinlerin M. Ö. V. Bin ile M. Ö. III. Bin

dönemleri arasında kurulduğu, temellerinin de Paleolitik döneme kadar uzandığı görüşü de bu-

lunmaktadır. James 1960, 137. 3 İnsanların oluşturdukları bu karmaşık inanç sistemleri ve buna bağlı öğelerin, dinlerini incelenmesi

ve araştırılmasını oldukça zorlaştırdığı da belirtilmiştir. Elliade 2009, 27, 28.

Page 16: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

257

Çalışmamızın konusunu oluşturan İbrahim Hakkı Konyalı’nın eserlerinin

birçok yerinde, eskiçağ dinî inanç sistemleri ve bu inanç sistemlerinin bir parçası

olan tanrılar hakkında çeşitli sebeplerle bilgi verdiği görülmektedir.

1) Mezopotamya Tanrıları

Eski Yunan dilinde iki nehir arasındaki topraklar anlamına gelen

Mezopotamya’nın coğrafi sınırlarına baktığımız zaman, doğuda İran; batıda

Suriye çölleri ile Lübnan dağları; güneyde Arabistan; kuzeyde ise Anadolu ile

sınırlandığı görülmektedir (Bahar 2010, 37, 38). Bu topraklarda yaşayan halklar,

medeniyetin oluşmasında ve gelişmesinde büyük öncülük etmişlerdir.

Mezopotamya dinî hayatı hakkında Sumerlerden itibaren yazılı bilgilere

sahip olabilmekteyiz. Sumer kaynaklarından öğrendiğimiz bilgilere göre, birçok

eskiçağ medeniyeti gibi Sumerler de çok tanrılı bir inanca sahip olarak tanrılarını

insan şeklinde düşünmüşler ve onlara kendilerinden üstün vasıflar

yüklemişlerdir. Tanrılarına yükledikleri bu üstün vasıfların yanında onların

zaaflarının olduğunu da düşünmüşlerdir. Özellikle ortaya koydukları mitolojik

hikayelerde, tanrıların zaaflarının, insanlar veya tanrılar tarafından kullanıldığı

görülebilmektedir.

Sumer panteonuna baktığımız zaman panteonun başında Fırtına Tanrısı Enlil

olduğu görülmektedir. Bilgelik tanrısı Enki, Aşk ve bereket tanrıçası İnanna,

Güneş Tanrısı Utu, Çoban tanrı Dummuzi, Ay tanrıçası Nanna, Şimşek tanrısı

Ububul, Yeraltı tanrıçası Ereşkigal gibi tanrıları da bulunmaktadır.

Sumerlerden sonra Mezopotamya topraklarına gelen Sami kavimleri de

Sumer inancından büyük oranda etkilenmişler ve onların inanç sistemlerini

kendilerine uyarlamışlardır. Bu doğrultuda Sumer dininde Aşk ve Bereket

Tanrıçası olan İnanna, İštar; Sumer Güneş Tanrısı Utu, Şamaş; Çoban Tanrı

Dummuzi, Sami toplumlarında Tammuz, Sumer Bilgelik tanrısı Enki, EA

olmuştur. Sumer toplumunda baş tanrı Fırtına Tanrısı Enlil iken Sami

toplumlarından Babil’de Marduk’u, Assur’da ise tanrı Assur’u görmekteyiz.

İbrahim Hakkı Konyalı’nın çalışmalarında Sumer tanrılarından Tammuz,

Ištar ve Zababa geçmektedir. Sumer Çoban tanrısı Dummuzi’nin Samilerdeki

karşılığı Tammuz olduğu, bu tanrının ortadan kaybolup tekrar ortaya çıktığı ve

bundan dolayı doğanın yeniden canlanmasını temsil ettiği belirtilmiştir (Konyalı

1970, 91, 92). Ancak burada Dummuzi’nin yeraltına veya bir başka deyişle ölüler

Page 17: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

258

diyarına inmesinden (Sayce 2011, 312, 320, 391, 426; Black-Green 2004, 72, 73)

bahsedilmemiştir. Ayrıca yazar, Çoban tanrı Dummuzi’nin, Mısır tanrısı Osiris,

Frig Attis ve Yunan Dionysos ile benzer özelliklerinin bulunduğu ve dolayısıyla

bu tanrının da Şarap tanrısı olduğu üzerinde durmuştur. Yazara göre Konya

Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu

tanrıların ilk numunesi olmuştur (Konyalı 1970, 90-92). Ancak yazıtlarından

(Hawkins 2000, 517) da anlaşıldığı üzere burada resmedilen tanrı, Luvi Fırtına

tanrısı Tarhunt’tur.

Eserlerde geçen diğer Mezopotamya tanrıları, Sami dilinde belirttiği Aşk

tanrıçası Ištar ve Sumer Savaş tanrısı Zababa’dır. Yazar, Ištar’ın Sumer

kentlerinden Uruk’un Aşk tanrıçası olduğunu ve bu tanrıçanın Hititlerdeki

benzerinin Šamuha kentinin tanrıçası olduğunu belirtmiştir (Konyalı 1970, 71).

Günümüzde Tel el Varka olarak bilinen Uruk kentinde yapılan araştırmalarda,

Ur-Nammu tarafından yaptırıldığı düşünülen ve Eanna tapınak kompleksi olarak

adlandırılan bir tapınak yapısı, bir kadını betimleyen (büyük ihtimalle Tanrıça

İnanna) mask bulunmuştur (Roaf 1996, 60-62). Ayrıca Hitit kralı III. Hattušili,

Urhi-Tešup olarak da bilinen III. Muršili ile mücadelesini başlattığı zaman,

“…hakkımızdaki kararı Šamuha’nın Ištar’ı ve Nerik’in Fırtına Tanrısı versin…”

demektedir (Ten Cate 1969, 94; Collins 2007,59). Zababa’nın, Sumerlerin Kiş şehri

Savaş tanrısı olduğunu ve Hititlerdeki karşılığının Hitit Savaş tanrısı Zamama

olduğu belirtilmiştir (Konyalı 1970, 71). Zababa’nın Sumerler tarafından Savaş

tanrısı olarak tapınım gördüğü ve Kiş kentinde E-METE-URŠAG adında tapınağı

olduğu bilinmektedir (Black-Green 2004, 187). Bu tanrı Hitit dinî inanç

sisteminde de Savaş tanrısı olarak geçmektedir (Burney 2004, 224).

2) Hitit-Luvi Tanrıları

M. Ö. II. Binyılda Orta Anadolu merkezli büyük bir medeniyet kuran Hititler,

çağdaşı birçok toplum gibi çok tanrılı bir inanca sahip olmuşlardır. Hitit dini,

Konyalı tarafından “Hititlerin panteonunu dolduran ve sayısı bini aşan erkekli, dişili

tanrıları, tanrızadeleri, tanrı torunları vardır. Hititlerin tanrı şecereleri çok dallı

budaklıdır.” şeklinde yorumlanmıştır (Konyalı 1970, 71).

Konyalı’nın çalışmalarında Hitit tanrıları olarak, Göğün Güneş tanrısı,

Arinna’nın Güneş tanrıçası, birçok şehrin sahip olduğu Fırtına tanrıları, Hurri-

Šerri adlarındaki boğa tanrılar, Namni-Hazzi isimlerindeki dağ tanrılar ve tanrıça

Hepat belirtilmiştir (Konyalı 1991, 215). Konyalı’nın belirttiği Göğün Güneş

Tanrısı büyük bir ihtimalle Hitit başkenti Hattuša-Yazılıkaya’daki II Nolu odanın

Page 18: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

259

arka duvarında görülen tanrı ile aynıdır. Hurri-Šerri boğaları, İmamkulu

kabartmasında Fırtına Tanrısının arabasını çekerken gösterilmişler ve genelde

Fırtına tanrısı kültü ile ilişkili olmuşlardır. Namni-Hazzi dağ tanrılarını ise,

Yazılıkaya açık hava tapınağında, ana sahne olarak adlandırılan sahnede, Fırtına

tanrısı, dağ tanrılarının üzerlerine basar şekilde resmedilmiştir. Nerik,

Zippalanda gibi bazı önemli kült kentleri de kendi kentlerinin ismiyle anılan

Fırtına tanrısı kültüne sahip olmuşlardır.

Hatti tanrıçası olan Arinna’nın Güneş Tanrıçasının, Hurri Güneş Tanrıça’sı

Hepat ile olan eşitliği, bir Hitit metninde “Bütün ülkelerin kraliçesi, efendim,

Arinna’nın Güneş Tanrıçası! Hatti ülkesinde sen Arinna’nın Güneş Tanrıçası adını

alırsın, sedir ağacı ülkelerinde ise Hepat adını taşırsın.” (Beckmann 1989, 99,100;

Hutter 1997, 77) şeklinde bahsedilmektedir. Bu bilgiden hareketle, yazarın iki

tanrıçayı, ayrı tanrısal varlıklar olarak ele alması yanlış bir düşünce olduğu

ortaya çıkmaktadır.

Konya ilinin Beyşehir ilçesinde bulunan Eflatunpınar hakkında da bilgi veren

yazar, burada görülen figürlerden uzun külahlı olanının Fırtına Tanrısı, diğerinin

ise dişi bir tanrı olduğunu belirtmiştir (Konyalı 1991, 213). Bilindiği üzere,

Eflatunpınar anıtında, Fırtına tanrısı ve Güneş tanrıçası yan yan tasvir

edilmişlerdir.

Luvi tanrıları olarak ise, Luvi bölgesinin en önemli tanrılarından birisi olan

Tarhunt’u görmekteyiz. Yazar, İvriz anıtını tanıtırken “War-pa-la-was Tuwanna

kralı hakim ve kahraman saray (tapınakta) bir çocuk iken ben bu asmaları diktim.

Tarhunoas onlara bereket verebilir.” (Konyalı 1970, 80) ve “Sarayda bir çocuk iken ben

bu asmaları diktim. Tarhundas onlara bereket verebilir. Hakim ve kahraman Tuvana kralı

War-pa-la-was” bilgilerine yer vermiş ve anıtın tarihinin M. Ö. 1568 yılı olduğunu

belirtmiştir (Konyalı 1970, 136.) Bilindiği üzere İvriz anıtı Geç Hitit Krallıkları

dönemine tarihlendirilmektedir. Dolayısıyla yazarın vermiş olduğu tarih erken

bir tarihtir. Kralın huzurda tapınımda bulunduğu tanrının, Hititlerin su, feyz ve

bereket tanrısı olduğunu (Konyalı 1970, 78) dolayısıyla da Luvilerin Fırtına tanrısı

olmadığını belirtmiştir. Ancak kabartmadaki yazıttan da öğrenildiği üzere

kabartmada gösterilen tanrı, Luvilerin Fırtına tanrısı Tarhunt’tur (Hawkins 2000,

517).

Page 19: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

260

3) Mısır Tanrıları

İbrahim Hakkı Konyalı’nın çalışmalarında Mısır tanrıları içinde Osiris ve

Apis geçmektedir. Eski Mısır dinî inancına göre Osiris ölümden sonraki hayatın

tanrısıdır. Osiris efsanesinde, Osiris ülkeyi terk edip geriye döndükten sonra Seth

tarafından bir sandığa hapsedilerek Nil nehrine bırakılmıştır. Sandık daha sonra

kıyıya vurmuş ve bir ağaç onu gövdesine almıştır. Kral bu ağacı beğenerek

sarayında kullanmak istemiş ancak ağaç kesilirken etrafa çok güzel kokular

yayılmıştır. Ağaçtan çok güzel kokuların yayıldığı haberi, Osiris’n karısı İsis’e

kadar gelmiştir. İsis sandığı alarak Mısır’a getirmiştir. Gece yarısı avdan dönen

Seth, Osisris’in sandığını bulmuş, onu on dört parçaya ayırarak her parçasını ayrı

yerlere bırakmıştır (Sayce 2011, 142, 143). Osiris’in oğlu Horus, Seth’i yenmiş ve

babasının hayatını geri vermiştir. Ancak Osiris yer altı dünyasında kalmayı tercih

etmiştir.

Konyalı, Osiris’in ölümden sonra dirilmesini Tammuz ve Attys efsaneleri ile

benzer görerek, bu tanrının Attys ve Dionysos’la benzerliğini kurmuştur.

Konyalı’ya göre Osiris, Eski Yunan dinindeki Dionysos’un ilk temsilcilerinden

olmuştur (Konyalı 1970, 91, 92).

Çalışmalarında geçen diğer bir Mısır tanrısı da Apis olmuştur. Apis, öküz ile

temsil edilen bir tanrıdır. Herodotos, Apis Öküzü’nün bir daha doğurmayacak

olan bir öküzden doğduğunu belirtmektedir (Herodotos, III, 28). Konyalı,

İmparator Theodosius’un putperestlere karşı mücadele ettiğini, kültü Memphis’te

bulunan Apis Öküzü’nün tapınağının kapatıldığını belirtmiştir (Konyalı 1991, 17,

18).

Konyalı diğer toplumlarda olduğu gibi eski Mısır dininde bulunan tanrılar

hakkında bilgi vermiştir. Ancak vermiş olduğu bilgilerin, diğer toplumların

tanrıları hakkında verdiği bilgilerden daha az olduğu ve eserlerinde Mısır

tanrılarının daha az geçtiği söylenebilir.

4) Eski Yunan Tanrıları

Çok tanrılı bir inanca sahip olan Eski Yunan toplumunun birçok tanrı-

tanrıçası İbrahim Hakkı Konyalı’nın çalışmalarında yer almaktadır. Panteonun

başında yer alan Zeus, Beyşehir Kürtlertepesi mevkiinde yer alan Çift Süvariler

adı verilen kabartma hakkında bilgi verilirken, tanrıların tanrısı Zeus’un, Kastor

ve Polluks’un babası olduğu belirtilmiştir (Konyalı 1991, 337). St. Paul ve

Barnabas, Hristiyanlığı yaymak için Konya ve çevresinde çeşitli propagandalarda

Page 20: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

261

bulunmuşlardır. Daha sonra Lystra (Hatunsaray)’ya gelmişler ve burada bir

kötürümü iyileştirmişlerdir. Halk bu mucizevi olay karşısında St. Paul’ü Zeus’a

benzetmişlerdir (Konyalı 1967, 562; Konyalı 1970, 111, 844). Ayrıca Coracesium

sikkeleri üzerinde, ayakta sola dönük, sağ elinde philae tutan, sol elini mızrağa

veya bir asaya dayamış şekilde Zeus’un tasvir edildiği belirtilmiştir (Konyalı

1946, 119, 121).

Anadolu’nun ana tanrıçası olan Cybele, Phrygia kralı Macon’un kız kardeşi

olarak görülmekte, doğanın, bereketin ve dağların tanrıçası olduğu bilinmektedir

(Roman-Roman 2010, 122). İbrahim Hakkı Konyalı’nın çalışmalarından bu tanrıça

büyük yer tutmaktadır. Yazara göre Anadolu topraklarında Cybele kültü, Lydia

kralı Meon döneminde kurulmuş ve hatta Cybele’nin aşık olduğu erkeğin ismi

olan Attys, bir Lydia kralının ismi olmuştur (Konyalı 1991, 4). Cybele kültünde

dağlar ve özellikle çam ağaçları oldukça önemli olmuşlar ve bu tanrıçanın

ritüelleri bu tarz mekanlarda yapılmıştır (Konyalı 1997, 166; Konyalı 1991, 134).

Cybele kültünde çam ağacının kutsal sayılmasının en önemli sebebi olarak,

Cybele’nin Attys’i çam ağacına kalb etmesi gösterilmiş ve bu kültün inancına

göre çam ağacının kesilmesinin yasak olduğu belirtilmiştir (Konyalı 1991, 2;

Konyalı 1997, 169). Cybele’nin tapınaklarının dağlarda (Konyalı 1970, 133) olduğu

ve Konya Hatıp (Konyalı 1997, 990), Takkeli dağ (Konyalı 1967, 562), Sızma ilçesi

(Konyalı 1997, 165, 166) ve özellikle Roma döneminde Pisidya (Konyalı 1991, 11)

bölgesinin bu tanrıçanın kült ritüellerinin yapıldığı yerler olarak gösterilmiştir.

İvriz kabartmasında gösterilen tanrı tasvirinin, Cybele’nin bereket-verimlilik

özelliklerini taşıdığı belirtilmiştir (Konyalı 1970, 78, 139, 140). Eflatunpınar

havuzunda bulunan tanrıça kabartmasının da Cybele olabileceğine değinilmiştir

(Konyalı 1991, 211). Cybele’nin S, C, K ve H baş harfleriyle de yazıldığını ve bu

tanrıçanın etkinliğini sürdürerek Arapların önemli tanrısı olan Hübel

olabileceğini de belirtmiştir (Konyalı 1970, 75; Konyalı 1991, 2).

Tarımın, ürünün ve buğdayın koruyucu tanrısı olarak bilinen Demeter, Eski

Yunan dinî inanç sisteminde Titan Kronos ve Rhea’nın kızkardeşi olduğu

görülmektedir (Roman-Roman 2010, 132). Bu tanrıça Konyalı’nın çalışmalarında,

insan eliyle işlenen toprağın, ekilmiş tarlaların bekçisi olan bir tanrıça olarak

gösterilmiş (Konyalı 1970, 825) ve Cybele’nin kızı olduğu belirtilmiştir (Konyalı

1970, 824). Yazarın böyle bir düşünceye kapılmasında, Cybele’nin de tarım,

bereket ile ilgili özelliklere sahip tanrıça olmasının etkisi olduğu düşünülebilir.

Demeter’in Coracesium’da bulunan bazı sikkelerde bir elinde bolluk ve bereket

sembolü olan buğday demetini, diğer eliyle de tırpan veya meşale tutarken tasvir

Page 21: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

262

edildiği belirtilmiştir (Konyalı 1946, 119, 120). Syedra’da basılan bazı sikkelerde

ise uzun bir elbise giymiş vaziyette sağ elinde bir sepet, sol elini de bir asaya

yaslamış şekilde tasvir edilmiştir. Yine burada basılan başka bir sikkede ise

tanrıça Demeter’in elinde philae tutarken yere bakar şekilde gösterilmiştir

(Konyalı 1946, 122-124).

Eski Yunan dinî inancında Dionysos şarap içkisini getirmesinden dolayı

şarap ile özdeşleştirilmiştir (Henrichs 2010, 11). Konyalı’nın çalışmalarında şarap

tanrısı olarak tanıtılmış ve bu tanrının boğa şeklinde tasvir edildiği belirtilmiştir

(Konyalı 1970, 91). Yazara göre Dionysos adına bahar aylarında

bayram/festivalleri düzenlenmiş (Konyalı 1991, 3) ve bu etkinliklerde kutsal

fallüsler çelenk gibi en önde götürülmüştür (Konyalı 1946, 3). Bu

bayram/festivallerin Kubadabad Sarayı’nın kurulduğu Hoyran’daki Eğrinas

bölgesinde (Konyalı 1991, 3), Hatıp’ta (Konyalı 1997, 990) kutlandığı ve Beyşehir

Kürtler Tepesi bölgesi yakınları (Konyalı 1991, 339) ile Sille’de kapalı ve açık hava

tapınaklarının bulunduğu; Sille isminin de Dionysos’un nedimeleri olan

Silen’lerden geldiği belirtilmiştir (Konyalı 1997, 167). Ayrıca yazarın,

çalışmalarının bazı yerlerinde Dionysos ile birlikte Bacchus ismini de (Konyalı

1997, 865) kullandığı belirtilmelidir.

Kehanet ve bilicilik tanrısı olan Apollo, tanrıça Leto’nun oğlu ve Artemis’in

ise erkek kardeşi olarak bilinmektedir (Roman-Roman, 73; Henrichs 2010, 15).

Konyalı, bu tanrının Romalılardaki Phoebus ile aynı tanrı olduğunu belirterek

(Konyalı 1970, 824) Phrygia kralı Midas’ın kulaklarıyla ilgili olan mitolojik

hikâyede, Midas’ın kulaklarını eşek kulaklarına benzer bir hâle getirdiğine

değinmiştir (Konyalı 1970, 148). Ayrıca Selinus sikkelerinde elinde asa ve philae

tutarken gösterilmiştir. Syedra’da basılan sikkelerde ise ayakta durur vaziyette,

sağ elinde philae, sol elini asaya dayamış bir şekilde tasvir edilmiştir (Konyalı

1946, 122-125, 129).

Hermes Olympos tanrılarının mesajcısı ve hırsızların koruyucu tanrısı olarak

bilinmektedir (Roman-Roman, 220). Hristiyanlığın yayılmasında önemli rolleri

bulunan St. Paul ve Barnabas, İkonyum’dan kovulunca Lystra (Hatunsaray)’ya

gelmişlerdir. Burada bir kötürümü iyileştirmişler ve Lystra halkı tarafından St.

Paul, Zeus’a; Barnabas ise Hermes’e benzetilmiştir (Konyalı 1970, 844, 845;

Konyalı 1967, 562). Ayrıca Coracesium’da basılan sikkelerde, Hermes’in de yer

aldığı belirtilmiştir (Konyalı 1946, 119).

Page 22: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

263

Yunan mitolojisine göre vücudunun yarısı keçi yarısı da insan şeklinde olan

Pan, keçi tanrı, ormanların koruyucu tanrısı olarak bilinmektedir (Roman-Roman,

384). Konyalı’nın çalışmalarında Midas’ın kulakları ile ilgili olan efsanede,

Phrygia kralı Midas, Pan’ın düdüğünü, Apollon’un lirine tercih ettiği şeklinde

geçmektedir (Konyalı 1970, 148).

Diouscur’lar olarak bilinen Castor ve Pollux, Yunan dinî inancında Leda ve

Zeus’un ikiz çocukları olarak bilinmektedirler (Roman-Roman 2010, 139). Bu

tanrıların Konya ilinin Beyşehir ilçesinde Kürtler tepesi mevkiinde bir kaya

üzerine, iki tarafında indikleri atların sağ ayakları eşinir şekilde tasvir edilmiş

olan süvari şeklinde resmedildiği belirtilmiştir (Konyalı 1991, 337). Ayrıca bu

tanrıların, Sidemara’da bulunan bir lahitte, birer atın dizginlerini tutar vaziyette,

ellerinde kargı tutar bir şekilde tasvir edildikleri de belirtilmiştir (Konyalı 1970,

823).

Apollon’un ikiz kardeşi olan Artemis Yunan mitolojisinde kadınların

doğumlarında yardımcı olan tanrıça, avcıların ve bazı yerlerde ay tanrıçası olarak

geçmektedir (Roman-Roman 2010, 84). Bu tanrıçanın kültünün sonraki

dönemlerde devam ettiği ve Roma mitolojisinde Diana adını aldığı belirtilmiştir

(Konyalı 1970, 824). Ayrıca Selinus kentinde basılan sikkelerde bu tanrıçanın,

uzun gömlek giyen bir avcı şeklinde tasvir edildiğine değinilmiştir (Konyalı 1946,

129).

Aşkın, sevginin ve cinselliğin tanrısı olarak bilinen (Roman-Roman 2010, 158)

Eros’un bir tasvirinin Roma dönemine tarihlenen lahidin köşelerinde oturur

şekilde işlenmiştir (Konyalı 1991, 376). Ayrıca, yazar, Eros’un bir resmini de

çalışmasında yer vermiştir (Konyalı 1970, 824).

Athena, Olympos tanrıları arasında bilgeliğin ve savaşın tanrısı olarak

tanınmaktadır (Roman-Roman 2010, 90). Bu tanrıçanın, Coracesium kentinde

basılan sikkelerde tasvir edildiği belirtilmiştir (Konyalı 1946, 119).

Rhea’nın kız kardeşi olan Hera, Yunan mitolojisinde evlilik tanrıçası olarak

bilinmektedir (Roman-Roman 2010, 203). Konyalı bu tanrıçayı tanıtırken gebe

kadınları himayesine aldığını belirtmiş ve Yunan mitolojik kahramanı Heracles’in

doğumu ile ilgili efsanede Hera’nın, baş tanrı Zeus’un oğlu olan Heracles’i

öldürmek istediği ve bu yüzden Heracles’e zorlu görevler çıkardığını belirtmiştir

(Konyalı 1991, 379).

Page 23: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

264

Konyalı’nın çalışmalarına denizler ve depremler tanrısı Poseidon, Güneş

tanrısı Helios ve savaş tanrısı Ares’i de görebilmekteyiz. Poseidon’un Roma

tanrısı Neptüne ile eşitliğine değinilerek, Alanya’da bulunan sikke üzerinde,

ayakta sola dönmüş bir vaziyette, sağ elinde bir yunus balığı, sol elinde de bir

yaba tutarken tasvir edildiği belirtilmiştir (Konyalı 1946, 121). Coracesium

kentinde bulunan sikke üzerinde Güneş tanrısı Helios’un resmedildiği (Konyalı

1946, 119); Syedra’da ise Roma dönemine ait bir sikkenin arka yüzünde Ares

tasvirinin de yer aldığı belirtilmiştir (Konyalı 1946, 127).

5) Roma Tanrıları

Romalılar, antik dönemin birçok toplumu gibi çok tanrılı bir inanca sahip

olmuşlardır. Roma panteonunda bulunan birçok tanrının Etrüsklerden ve Eski

Yunan toplumundan alındığı bilinen bir gerçektir. Anadolu’da Pesinus Dağı’nda

kutsal mekanı bulunan Cybele kültünün Roma’ya nakledilmesinden dolayı,

Roma toplumu, Konyalı tarafından, “din ve esnam koleksiyoncusu bir millet” olarak

nitelendirilmiştir (Konyalı 1997, 166). Roma toplumunun dinî hayatı

incelendiğinde bu tespitin oldukça yerinde olduğu görülmektedir. Romalılar

savaş sırasında düşmanın tanrısal yardım almaması için, savaşılan toplumun

tanrılarını, kendi ülkelerine davet etme metodunu uygulamışlardır. Bu metoda

Romalılar Avocatio Ritüeli/Ayini adını vermişlerdir (Estin-Laporte 2013, 214). M.

Ö. 396 yılında Veii kentinin kuşatması sırasında Roma’nın Avocatio ritüelini

kullandığı görülmektedir. Bu ritüelde Veii kentinin tanrıçası Juno Regina,

Roma’ya çağrılmaktadır. Kent ele geçirildikten sonra ise tanrıçanın kültü

Roma’ya getirilmiştir. Kartaca savaşları sırasında Kartaca tanrıçası Juno Caelestis,

M. Ö. 146 yılında Roma’ya çağrılmıştır (Scheid 2007, 116). Ayrıca Konyalı’nın da

belirttiği gibi M. Ö. 204 yılında Anadolu’da bulunan Cybele kültü Roma’ya

getirilmiştir. Bu tanrıça Roma’da “Mater deum Magna Idea” adını almış ve önemli

ölçüde tapınım görmüştür. Romalılar, Cybele’nin kültü için M. Ö. 191 yılında

Palatinus Tepesinde bir de tapınak inşa edilmişlerdir (Mansel 2011, 516).

Roma panteonun başında Sumer toplumunun baş tanrısı Anu; Babil Marduk;

Yunanlıların Zeus’u ile bir tutulan (James 1960, 140) Jupiter bulunmaktadır.

Romalılar bu tanrı için Capitoline tepesinde tapınak inşa etmişlerdir (Beard-

North 1996, 3; Roman-Roman 2010, 523). Konyalı da Yunanların Zeus’u ile

Romalıların Jupiter’ini aynı tanrı olarak görmüştür (Konyalı 1970, 823; Konyalı

1997, 28). Günümüzde Kilisehisar olduğu bilinen Tyana kentinde Jupiter’in

tapınağı olduğu (Konyalı 1997, 124) ve bölgede bu tanrının kültünün

bulunduğuna değinilmiştir (Konyalı 1970, 74). Ayrıca Eski İranlıların dinî

Page 24: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

265

inanışlarından bahsederken onların baş tanrısı yerine Jupiter’i kullanmıştır

(Konyalı 1991, 6).

Romalıların aşk-sevgi tanrıçası olarak gördükleri Venüs, Eski Yunan

dinindeki karşılığı Aphrodite’dir (Roman-Roman 2010, 71; Beard-North 1996, 16).

Konyalı, Eski Mısır’da güzelliği ile ün yapmış olan Kleopatra’nın tanrıça

Venüs’ün kıyafetinden giydiğini bahsetmiştir (Konyalı 1946, 35). Ayrıca Syedra

(Demirtaş) kentinde bulunan Marcus Aurelius dönemine ait sikkenin arka

yüzünde, sol elinde ayna tutan uzun elbiseli bir kadın tasvirinin bulunduğu ve bu

kadının tanrıça Venüs olduğu belirtilmiştir (Konyalı 1946, 122.)

Eski Yunan toplumunun tarımla ilişkili tanrıçası olan Demeter, Roma

toplumunda Ceres olarak görülmektedir (Roman-Roman 2010, 132, 133; Beard-

North 1996, 65). Konyalı, bu tanrıçanın özellikle buğdayı temsil ettiğini ve

Demeter ile Ceres’in tarımla ilişkili aynı tanrıça olduklarını belirtmiştir (Konyalı

1970, 824). Ayrıca Syedra kentinde bulunan ve Philippus Senior dönemine ait

sikkenin arka yüzünde sağ elinde buğday başağı, sol elini asaya dayamış olan

tanrıça Ceres tasvirinin bulunduğuna değinilmiştir (Konyalı 1946, 126).

Nike, Roma toplumunda zafer tanrısı olarak bilinmektedir (Roman-Roman

2010, 446). Bu tanrı Konyalı tarafından da Zafer tanrısı olarak görülmüştür

(Konyalı 1946, 126). Konya’nın Doğanhisar ilçesinde bulunan mermerden

yapılmış bir Nike heykelinin Konya Arkeoloji Müzesi’nde sergilendiği

belirtilmiştir (Konyalı 1997, 1165). Ayrıca Syedra (Demirtaş) kentinde, Septimus

Severus dönemine ait sikke üzerinde bu tanrının, sola doğru yürür pozisyonda,

sağ elinde bir hurma, sol elinde ise çelenk tutar şekilde tasvir edildiğine

değinilmiştir (Konyalı 1946, 122).

Yunan mitolojisine göre Zeus ve Hera’nın oğlu olan Ares Savaş tanrısı olarak

bilinmektedir (Roman-Roman 2010, 79). Bu tanrının Roma dinindeki karşılığı

Mars olmuştur. Roma’nın kuruluş efsanesine göre, Rhea Silva, Savaş tanrısı Mars

ile ilişkiye girerek, bu tanrıdan Romulus ve Romus’u dünyaya getirmiştir (Beard-

North 1996, 31; Bahar 2010, 387). Konyalı, Roma’nın kuruluş efsanesine

değinerek, Romulus ve Romus’un Savaş tanrısı Mars’ın çocukları olduğunu

belirtmiştir (Konyalı 1997, 198).

Roma dinî inanç sisteminde denizlerin tanrısı olarak bilinen Neptune’ün Eski

Yunan dinindeki karşılığı Poseidon’dur (Roman-Roman 2010, 418). İmparator

Page 25: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

266

Philippus Senior dönemine ait Alanya’da bulunan bir sikkede, Denizler tanrısı

Neptune, ayakta sola yönelmiş bir vaziyette, sol elinde bir yaba, sağ eliyle de bir

yunus balığını tutar şekilde tasvir edilmiştir (Konyalı 1946, 121).

Roma panteonundaki Mercury’nin Eski Yunan dinindeki karşılığı Hermes

olmuştur. Bu tanrı, Olympos tanrılarına habercilik hizmetinde bulunmuş ve

kendisinin, aynı zamanda hırsızların koruyucu tanrısı olduğu düşünülmüştür

(Beard-North 1996, 66; Roman-Roman 2010, 220). Konyalı, Eski Yunan’daki

Hermes ile Roma’daki Mercury’nin aynı tanrı olduğuna değinerek, Syedra

kentinde basılan sikkelerde Mercury tasvirlerinin bulunduğunu belirtmiştir

(Konyalı 1946, 122, 127).

Eski Yunan dininde avcıların koruyucu tanrıçası, kadınların doğumunda

yardımcı tanrıça ve bazı yerlerde ay tanrıçası olarak bilinen (Roman-Roman 2010,

84) Artemis’in Roma dinindeki karşılığının Diana olduğu belirtilmiştir (Konyalı

1970, 824). Ayrıca bu tanrıçanın ikiz kardeşi olan, Eski Yunan panteonunda

kehanet tanrısı olarak bilinen Apollon’un, Roma dinindeki karşılığının Phoebus

olduğuna da değinilmiştir (Konyalı 1970, 824).

Sonuç

Genellikle şehir tarihi alanında eserler ortaya koyan İbrahim Hakkı Konyalı,

yeri geldikçe eskiçağda var oldukları düşünülen tanrılara fazla detaya girmeden

ana özellikleriyle değindiği görülmektedir. Eserlerinde Eski Yunan ve Roma

toplumlarına ait olan tanrısal varlıkların, diğer toplumlara göre daha çok

değindiği göze çarpmaktadır.

Yazar bu tanrılara değinirken, diğer toplumlarda veya daha sonraki

dönemlerde benzer özellikli tanrıların varlığını vurgulayarak onları aynı statüye

koymuştur. Tanrıların tasvir edildiği kabartma, sikke gibi arkeolojik verileri

yorumlamıştır. Hitit ve Roma örneklerinde gördüğümüz gibi bazı eskiçağ

toplumlarının dinî inanç sistemleri hakkında kişisel yorumlarını eserlerinde

kaleme almaktan çekinmemiştir. Eskiçağ tanrılarının hemen hemen her yerde

olduğunu ve bu tanrıların ritüel/bayramlarının belirli alanlarda yapıldığını yani o

tanrıların bazı kutsal mekanlarının olduğunu düşünmüştür. Özellikle Cybele

örneğinde gördüğümüz gibi bazı tanrıların sonraki dönemlerde de etkisinin

sürdüğünü belirterek inancın devamlılığına dikkat çekmiştir.

Page 26: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

267

Konyalı’nın Hitit-Luvi tanrıları hakkında verdiği bilgilerde bazı

tutarsızlıkların olduğu görülmektedir. Ancak eseri oluşturduğu dönemin şartları,

yazarın eserlerini sadece eskiçağ tarihi ile ilgili konularda oluşturmaması ve

çevrilmiş Hitit metinlerinin sayısının günümüzdekilere kıyasla az olması gibi

durumların dikkate alınarak değerlendirilmesi göz önünden uzak

tutulmamalıdır. Bu şartları düşündüğümüzde, yazarın eskiçağ toplumlarında

bulunan tanrılar ve kültleri hakkında okuyucuya faydalı bilgiler verdiği

düşünülmektedir.

Page 27: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

268

KAYNAKLAR

Bahar 2010 Bahar Hasan, Eskiçağ Uygarlıkları, Kömen yayınevi, Konya 2010.

Beard-North 1996 Mary Beard-John North, Religions of Rome, I, Cambridge 1996.

Beckmann 1989 Beckmann Gary, “The Religions of the Hittites”, The Biblical

Archeologist 52 2/3, June-September 1989, 98-108.

Black-Green 2004Black Jeremy, Anthony Green, Gods, Demons and Symbols of Ancient

Mesopotamia An Illustrated Dictionary, The British Museum Press 2004.

Burney 2004 Burney Charles, Historical Dictionary of the Hittites, Oxford, The Scarecrow

Press 2004.

Collins 2007 Collins, Billie Jean, The Hittites and Their World, SBL, Atlanta 2007.

Elliade 2009 Elliade Mircae, Dinler Tarihine Giriş, çev: Lale Arslan, Kabalcı Yayınevi,

2009.

Estin-Laporte 2013 Estin Collette-Helene Laporte, Yunan ve Roma Mitolojisi, Çev: Musa

Eran, Tübitak Popüler Bilim Kitapları, 2013.

Gurney 2001 Gurney Oliver R., Hititler, Çeviren Pınar Arpaçay, 2001.

Gür 200 Gür Selçuk, Antik Dünya’da Günlük Yaşam, Yaylacılık Matbaası, 2005.

Haas 2002 Haas Volkert, “Hitit Dini”, Hititler ve Hitit İmparatorluğu Bin Tanrılı Halk,

2002, s.438-442.

Hawkins 2000 Inscriptions of the Iron Ages, Corpus of Hieroglyphic Luwian, vol I part 2,

2000.

Henrichs 2010 Henrichs Albert “What is a Greek God”, The Gods of Ancient Greece

Identities and Transformations, ed. Jan N. Bremmer and Andrew Erskine,

Edinburgh Leventis Studies 5, Edinburgh 2010, 19-39.

Herodotos Herodotos, Histories, Çeviren: Müntekim Ökmen, Türkiye İş Bankası

Kültür Yayınları, İstanbul 2010.

Hutter 1997 Hutter Manfred, “Religion in Hittite Anatolia. Some Comments on

"Volkert Haas: Geschichte der hethitischenReligion”, Numen, 44, 1, 1997, s. 74-90.

James 1960 James E. O., The Religions of Antiquity, Numen, VII, 2, 1960, 137-147.

Konyalı 1946 Konyalı İbrahim Hakkı, Alanya Tarihi, 1946.

Konyalı 1967 Konyalı İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleriyle Karaman Tarihi Ermenek

ve Mut Abideleri, Baha Matbaası, İstanbul 1967.

Konyalı 1970 Konyalı İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleri ile Ereğli Tarihi, Fatih

Matbaası, İstanbul 1970.

Konyalı 1991 Konyalı İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleriyle Beyşehir Tarihi, Neşre

Hazırlayan: Prof. Dr. Ahmet Savran, Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Yayınları, Erzurum 1991.

Konyalı 1997 Konyalı İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, Burak

Matbaası, Ankara 1997.

Mansel 2011 Mansel Arif Müfid, Ege ve Yunan Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınları,

2011.

Roaf 1996, Roaf Michael, Mezopotamya ve Eski Yakındoğu, Türkçeye Çeviren: Zülal

Kılıç, İletişim Yayınları, İstanbul 1996.

Page 28: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

269

Roman-Roman 2010 Roman Luke – Monica Roman, Encyclopedia of Greek and Roman

Mythology, New York 2010.

Sayce 2011 Sayce Archibald Henry, The Religions of Ancient Egypt and Babylonia,

Edinburhg 1903. (Guttenberg Project e-book 2011)

Scheid 2007 Scheid John, “Religion in Contact”, Ancient Religions ed. Sarah Iles

Johnston, 2007, 112-126.

Ten Cate 1969 Ten Cate Houwink H. J., “Hittite Royal Prayers”, Numen, XVI, 2, 1969,

81-98.

Page 29: SELÇUK ÜNİVERSİTESİ - selcuk.edu.tr Murat TURGUT.pdf · Ereğli’de bulunan, İvriz kabartması olarak da bilinen, Geç Hitit kabartması bu tanrıların ilk numunesi olmuştur

ŞEHİRLERİN SEVDALISI İBRAHİM HAKKI KONYALI ARMAĞANI

270