Serif Mardin - Türkiye'de Toplum Ve Siyaset

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Siyaset

Citation preview

  • eskikitaplarim.com

  • ERF MARDN Trkiye'de Toplum ve Siyasetletiim Yaynlar 110 erif Mardin Btn Eserleri 6 IBN 975-470-058-3 ISBN 975-470-057-5 (Tk no ) 1990 letiim Yaynclk A. .

    1. BASKI 1990, IstanbuK

    2. BASKI 1991, stanbul \

    3. BASKI 1992, istanbul\

    4. BASKI 1994, stanbul \5. BASKI 1995, istanbul

    6. BASKI 1997, istanbul

    7. BASKI 1999, istanbul (500 adet)

    8. BASKI 2000, stanbul (500 adet)

    9. BASKI 2002, istanbul (500 adet)

    10. BASKI 2003, istanbul (500 adet)

    11. BASKI 2003, istanbul (500 adet)/

    12. BASKI 2004, istanbul (500 adet)

    13. BASKI 2006, istanbul (500 adet)

    KAPAK mit Kvan

    DZG Hasan Deniz

    UYGULAMA Hsn Abbas

    DZELT Mustafa ahin / Fatih M. ztan

    DZN M. Cemalettin Ylmaz

    MONTAJ ahin Eyilmez

    BASKI ve CLT Sena Ofset

    letiim Yaynlan

    ERF MARDN

    Trkiye'de Toplum ve SiyasetMAKALELER 1

    DERLEYENLER Mmtaz'er Trkne I Tuncay nder

    e. Z1/.M6 22 60-61-62 Faks: 212 516 12 58

    e-mal: [email protected] web: www.iletisim.com.tr

    iletiimERF MARDN 1927 ylnda istanbul'da dodu. Galatasaray Lisesi'nde balad orta renimini ABD'de tamamlad. Stanford niversitesi Siyasal Bilimler Blm mezuniyetinin ardndan lisansst eitimini John Hopkins niversitesi'nde yapt. 1954'te Siyasal Bilgiler Fakltesi'ne asistan olarak giren erif Mardin, doktorasn "Yeni Osmanllarn Dnsel Yaptlar" konulu teziyle Stanford niversitesi'nde tamamlad. 1964'te doentlie, 1969'da profesrle ykseldi. 1973'te getii Boazii

  • niversitesi'nde siyaset bilimi ve sosyoloji dersleri verdi. ABD'de Columbia ve California, ingiltere'de Oxford niversitesi'nde konuk retim yesi olarak dersler verdi. Washington D.C.'deki American University Uluslararas likiler Blmnde retim yelii ve ayn niversite bnyesinde faaliyet gsteren lslm Aratrmalar Merkezi'nin bakanln yapt. erif Mardin, halen Sabanc niversitesi'nde retim yesidir. Mardin'in yaymlanan kitaplar unlardr: Jn Trklerin Siyasi Fikirleri 1895-1908 (1964), Din ve deoloji (1969), deoloji (1976), Trkiye'de Toplum ve Siyaset (Makaleler derlemesi, 1990), Siyasal ve Sosyal Bilimler (Makaleler derlemesi, 1990), Trkiye'de Din ve Siyaset (Makaleler derlemesi, 1991), Trk Modernlemesi (Makaleler derlemesi, 1991), Religion and Social Change in Modem Turkey. The Case of Bedizzaman Said Nursi (1989) [Bedizzaman Said Nursi Olay I Modem Trkiye'de Din ve Toplumsal Deiim (1992)], The Genesis oj Young Ottoman Thought (1962) [Yeni Osmanl Dncesinin Douu (1996)].

    NDEKLER

    Sivil Toplum, Siyasal Kltr \e Sosyal Yap 7Sivil Toplum......................................................................................................................................9

    Trk Toplumunu nceleme Arac Olarak

    "Sivil Toplum"............................................................................................................................21

    Trk Siyasasn Aklayabilecek Bir Anahtar: Merkez-evre likileri...................................................................................................35

    Tabakalamann Tarihsel Belirleyicileri:

    Trkiye'de Toplumsal Snf ve Snf Bilinci.........................................79

    erif Mardin'le Din ve Devlet Sosyolojisi

    Konusunda Sylei...........................................................................................................119

    Atatrk \e Trk Devrimi..............................................................................159Atatrk Devrimlerini Hazrlayan Faktrler.....................................161

    Atatrkln Kkenleri......................................................................................181

    Atatrk ve Pozitif Dnce...................................................................................189

    Yenileme Dinamiinin Temelleri ve Atatrk...............................203

    Atatrk ve nklplar Mnasebetiyle........................................................241

    Atatrk, Brokrasiye "Rasyonellik".........................................................247

    Tanzimat..................................................................................................................................259Tanzimat ve "lmiyye"................................................................................................261

    Ali Paa ve Hrriyet.......................................................................................................267

    Yeni Osmanllar'm Hakik Hviyeti...........................................................273

    Tanzimat Fermam'nn Mans.........................................................................285

    Dizin...................................................................................................................................................309

  • Sivil Toplum, Siyasal Kltr ve Sosyal YapSVL TOPLUM

    "Sivil Toplum" Kavram

    "Sivil toplum", Bat'dan aldmz siyasetle ilgili kavramlar arasnda, lkemizde en ok yanlg yaratanlardan biridir. Kavramn kart, birok kez zannedildii gibi, "asker" toplum deildir. Terimin vurgusu "ehir dab"dr, kart, olsa olsa "gayrmeden" olabilir. "Sivil toplum"daki "sivL"in kk ehir hayatnn beraberinde getirdii haklaRI ve ykmllkleri ifade eder. Bu vurguyu anlama yolunda bir balang noktas olarak ehirlilik dabnn -bir bakma- sistematikletirilmesi olan Justinien'in Corpusjuris Civis'ini alabiliriz (6. yzyl). Bu hukuk kodu Roma'da ve erken Bizans'ta ehir ilikileri erevesi iinde teekkl eden bir hukuk dzeninin ifadesidir. Bat Avrupa'da, 12. yzyldan itibaren ehirlerin yeniden nem kazanmaya balamasyla, ehir hayatn dzenleyen Roma Hukuku yeniden kullanlmaya balanmtr. Fakat bu canlanmann beraberinde getirdii "sivil" kkl kavram ve uygulamalar, bu defa yepyeni bir dinamik de oluturdu. 17. ve 18. yzylda Bat dnrleri ara-

    SINda bu kkn artk "hrriyef'lerden szaldINda kullanlmaya balandn gryoruz. "Sivil toplum" etrafnda kmelenen tarih ve felsef kavramlar ise Hegel'in ve MaRX'n kullanmlarnda ortaya kmtr. Bylece kavramn, 1) Bir "medenlik" anlayyla, 2) Bat Avrupa'nn toplumsal tarihinde ok nemli bir sosyal tarih aamasyla, 3) Tarih felsefesi alannda bir tartmayla ilgili olduu grlyor.

    Bir Bat Toplumsal Aamas Olarak "Sivil Toplum"

    Bat yakn tarihinin belirleyicilerinden biri, feodal dzendir. Feodal dzenin siyas adan en nemli karakteristii ise dank ve dalm bir sistem olmasdr. Feodalizmi dndmz zaman nmze gelen imgelerden biri, zayf bir kral ve lke iinde asayiin feodal asiller snf tarafndan salanmasdr. Feodalizmin bu aamasnda, Avrupa'nn ou yerinde ehirler ve ehir hayatna bal olan ticaret son derece snk bir varlk gstermektedir. izdiimiz bu tablodaki ilk nemli deiiklikler de ehirlerin ve ticaretin yeniden canlanmasna baldr. Bu gelime feodal sisteme en ar darbeyi indirmitir. Gelimeyi 12. yzyldan itibaren izlemeye balayabiliyoruz. Deiiklii yaratan aprak etkenler arasnda, Ortaa'da gvenliin artmasyla gelien ziraati ve ziraat iin gerekli olan ve yalnz ehirlerde imal edilebilen ziraat aletlerinin ehir imaltmdaki roln sayabiliriz.

    ehirlerin gelimesiyle birlikte ticaret de gelitiinden, ehir faaliyeti toplumun tm iin yeni bir zenginlik kayna oldu. Feodal asiller de o zamana kadar grmedikleri ve mekanizmasn bilemedikleri bu yeni kaynaktan yararlanmak istediler. Fakat yararlanabilmeleri iin tccarn, kk esnafn ve reticinin korunmas gerekiyordu. ehrin retken snflarysa asillere verdikleri yeni imknlarn karln almak istiyorlard. Bylece, asillerle ehir ahalisi arasnda10

    bir uzlama ortaya kt. ehirliler ehir hayatnn srdrlmesini mmkn klacak haklar ve imtiyazlar istediler ve bunlar elde ettiler. Bu haklarn bata gelenleri, asillerin ehir hayatna karmamalar, ehirlerin kendi milislerini (asker glerini) rgtleyebilmeleri, hukuk kurallarnn ehir duvarlar iinde ehrin tayin ettii ekilde ileyebilmesi ve kendi mahkemelerini kurabilmeleriydi. Bu aamada ortaya kan ehir zgrlkleri, Bat tarihsel gelimesinin en nemli karakterlerinden birini oluturur. Verilen haklarn her birine bir

  • "hrriyet" adn verirsek, belirli bir "hrriyet" anlaynn ehirlerde odaklamaya baladn da hatrlarz. Bu haklar iinde belki en nemlilerinden biri ehir iinde olgunlaan gruplarn, bu grubu tekil eden fertlerden ayr olarak, bir "hkm ahsiyet" kimlii kazanabilmesi ve bu kolektif kimlikle, kimliin verdii savunma kabuunun arkasna snarak i yapabilmeleriydi. Burada hemen belirtmemiz gereken bir husus, bu tip "hrriyet"lerin Osmanl mparatorluu'nda son derece gdk kalddr.

    Osmanl "kamu hukuku"nda hkm ahsiyet bir dereceye kadar din birimlerin kazand bir hviyettir. Ancak, ilerde greceimiz gibi, Bat'da hkm ahsiyetin ok daha geni bir boyut kazanmas, genel olarak lkenin "vatanda" haklarnn tabi bir boyutu saylmas Osmanl mparatorlu-u'nun "klasik" devirleri yapsnda yoktur.

    mtiyazlar sayesinde bir "hkm ahsiyet" kazanan ehirlerin kendileri de bundan sonra kendi kendilerini idare eden birimler olarak gelitiler. Birka ehir ayn amalar etrafnda birleince de Ortaa asillerinin hi beklemedikleri g kmelenmeleri ortaya kt. Asiller, Ortaa'dan kalma kurumlar, gelien yeni sre dorultusunda ekillendirmeyi kabul etmek zorunda kaldlar. Sonu olarak ehirde, ehrin dna taarak bir blge'nin yarg fonksiyonunu zerine alan yeni yarg organlar (parlements'lar) ve yeni danma11

    organlar (etats'lar) ortaya kt. Avrupa'da genel bir gelime olarak karmza kan bu kurumlarn yetkileri feodal-son-ras Bat dnyasnda meruiyetin -hi olmazsa zmnen ve bir dereceye kadar yeni gelimekte olan devlet teorilerinde-l bir kaynaktan oluturulmasn salad. Bu l egemenlik kaynanda unlar grebiliyoruz: 1) ehirlerle irtibat kurarak asillere kar yeni bulduklar bu g kaynayla glerini pekitirmeye alan krallar, 2) tots'larda temsil edilen eski feodal snflarn devam kilise ve asiller, 3) ehir nderlerinin karlarn ortaya karan etots'laRIn "nc kamaras" ve gene de -hukukulardan teekkl etmesi asndan- ayn glerin dnya grn byk apta yanstan blgesel yarg ve hukuk tefsir organlar (parlemenFlar). Grld zere, bu noktada, feodal devirlerde asiller arasnda ahs anlamalara bal olan kamu dzeni yava yava bir coraf alan kapsamaya balyor. ahslarn anlamalar olmaktan kp "kamu" gibi bir soyut kavramla ilgisi orannda da deiiyor, zetle yepyeni bir varlk olarak ortaya kmaya balyor. Bu sistemin Avrupa'da grlen genel izgilerine Alman kamu hukukunda Stndestaat sistemi denmitir; fakat kavramn Bat'daki bir toplumsal evreyi ifade etmesi bakmndan daha genel bir kullanm mevcuttur. Btn bunlar olurken, Avrupa'da tara kapsamndaki kk birimlerin gittike byyen bir krallklar sistemi haline gelmeleri bir dier yenilik IRI at. Balangta, krallar ehirlerle birlikte almlard. Fakat yeni devletler sistemi iinde her mill devletin kendisini mill snrlar iinde savunmas sorunu durumu deitirdi. ehir ahalisinin mill savunma konularyla ilgilenmesi mmkn deildi. Savunma -ve saldr- rgtlenmesinin bir merkezden idare edilmesi gerekiyordu. Eski milislerin yerini mill bir ordu almaya balamt. ehir ahalisi bu deiiklii desteklemeye hazrd ve destekledi de. Ancak, krallar bu sayede glendike12

    ehir ahalisinden "hrriyetleri" yava yava geri almaya baladlar. Bylece, Stndestaat sistemi gittike glenen bir merkeziyeti-brokratik devletler sistemine dnt. Fakat ehirlere verilen imtiyazlarn izi Bat Avrupa'da hibir zaman tamamen silinmedi. Devlet ne kadar glenirse glensin, retici snflarn desteine muhtat. Yeni devletler ehirlilerin iktisad verimliliini kstlayan uygulamalardan kandlar. Orta snflarn palazlanmasna yol ak brakld. Hatta orta snflardan ok fazla fedakrlk istendii zaman devletle orta

  • snflar arasnda bir atma kt, ingiltere'de 1640'larIN ayaklanmas, Fransa'da 1789 ayaklanmas (deiik bir bileimi olmasna ramen) genelinde bu atmalarn rn olarak gsterilebilir.

    ktisad snflarn devlet birimi iindeki bu zerklikleri bize "sivil toplum"la -kavram tarih bir gelime asndan incelediimiz zaman- neler kastedildiini anlatr.

    AnahatlarNI anlattmz dengede, bylece, a) Devlet dndaki hayatn aknn garanti altna alnmas ve b) ktisad faaliyetlerin mill hayatn erevesi iinde bile bir zerklie sahip olmas gibi unsurlarn belirdiini gryoruz.

    ada Sivil Toplum Kavram

    17. ve 18. yzyllarda Bat Avrupa dnrlerinin "sivil" kkl ifadeler ("sivil hrriyetler" gibi) kullanmaya baladklarn gryoruz. Bu ifadeler Stndestaat zamannda elde edilen hrriyetlerin daha genel bir plana intikal ettirilerek kamu hayatnn gerekli bir zellii olarak gstermenin, ald yeni bir biimdir. imdi sivil toplum teorilerde bir medeniyet aamas olarak ele alnmaktadr. Toplumun vurgulanan zellii de, "siyas"nin sultasndan kurtulabilmi ilk toplumsal sistem oluudur. Sivil Bat'nn btn "hrriyet" anlaynda, "siyas glerin sultasndan kurtulma" bu k-13

    keni dolaysyla nemli bir yer kapsar. Gen Osmanl mparatorluu ve devrimiz Trkiyesi'yle bir karlatrma yaparsak, bu "kurtulma" fikrinin bizde hibir zaman Bat'da olduu kadar derin kklere sahip olmad grlr.

    Alman filozofu Hegel (1770-1830), Bat'mn "sivil toplum" anlayna katlm bir dnrdr. Fakat ayn zamanda gre nemli deiiklikler getirmitir. Hegel'e gre "sivil toplum", kazan, ahs mutluluk ve kii statsnn korunmas gibi hayat kesitlerinin toplu olarak yaanm eklinin ifadesidir, insanlarn tek tek yararlandklar yaam ynleri bu yolla kolektif bir ekil alr. Ancak bu kolektif ekil kendi bana yeterli deildir, zira bu biimlerin simgeledii boyut insanlarn egoistliklerinin oluturduu boyuttur. Bu "karlar sistemi"ni dzenleyen bitaraf bir gce ihtiya vardr. Tarih byle bir ihtiyacn karsna bitaraf bir g olarak "devlet"i karmtr. Bundan dolay insanlarn gelimesini ekillendiren toplumsal evreler iinde yalnz "sivil toplum" deil, insanlarn "devlet"in kapsamnda yaamalar da saylmaldr. Sivil toplum tarihsel bakmdan olduu kadar kavramsal bakmdan da bir eksii olan bir toplum aamasdr, insan ancak "devlet" birimi iinde yaad zaman en "yksek" amacna ulamtr.

    Hegel'den "sivil toplum" sorununu devralan Marx'a gre, Hegel bu grnde yanlmtr. Bir grnt ve bir "aldatmaca" olduunu anlayamad bir sreci gerekli bir evrim aamas olarak gstermitir. Marx'a gre Hegel "sivil toplum" ve "devlet"i iki ayr birim olarak grd iin, devlette iktisad faaliyetlere ve bu faaliyetleri dzenleyenlere "boyun eme" hadisesini grememitir. Kiinin ve snflarn iktisad karlarn "vatanda" olarak grdkleri ilemlerden ayrmak yanltr. Hegel, devleti, topluluk hayatnn gerek ierii sayd sivil toplumun dnda, ona ekil veren bir ereve olarak grmektedir. Oysa sivil toplumun biimle14

    organik bir balants mevcuttur. Devlet, kiinin evrensel gelimesinin sonucu deil, karlarnn ekillendirdii bir sonu olarak grlmelidir. Devlet ahs kar arknn dna kamad iin -19. yzyl kapitalist devletinin aksine-insanlarn gelimesine getirilmi bir engeldir.

  • "Sivil toplum" la ilgili olarak Hegel'de bir miktar zerinde durulan, fakat Marx'ta bazen olumlu bir gelime olarak gsterildii halde ok zaman olumsuz olarak ele alnan bir nokta vardr. O da "sivil toplum"un Bat'da yalnz baz snflara deil, genel olarak zerk grup eklinde tekiltlanmaya bir imkn yaratm olduudur. 19. yzylda sendikalarn ortaya k bunun gzel bir rneini verir. Ayn konuyla ilgili iki noktaya daha deinmek gerekir. Birincisi, sivil toplum-devlet bileiminin MaRX'n anlatt kadar "atlaksz" olmaddr, ikincisi de "sivil toplumu" olmayan, bu gelenee dayanmayan topluluklarda devletin engellenmemi bir brokrasi yoluyla pekl tahamml edilmez bir bask yaratabileceidir. Marx, "Asya" topluluklarla ilgili olarak bu zellii ilk yazlarnda vurgulam, fakat sonradan arka plana atmtr. Son olarak "sivil toplum"un 18. yzyldan itibaren yeni bir eksen kazandn belirtmek gerekir. Bu eksen, kitle iletiim aralarnn gelimesi ve bu gelimenin "aydn'larIN grup niteliini ve etkinliini deitirmesiyle ilgilidir.

    Burada szkonusu zellikleri incelemeye gemeden bir daha belirtelim ki, kendi lkemizde Bat tipi sivil toplumda grdmz vurgu gelenei yoktur. Ne Osmanl mpara-torluu'nda, ne de Cumhuriyet Trkiyesi'nde ehirlerin zellikleri Bat'da olduu gibi gelimemitir. Hkm ahsiyet anlay da, karsnda, bunu bir dereceye kadar devletten "alnm" bir dzenleme yetkisi olarak gren devleti bulmutur. Ancak bu fark ayrntlarnda anlamak iin de kitle iletiim aralarnn geliimiyle "sivil toplum" anlaynn Bat'da nasl deitiini izlemek gerekir.15

    Bu boyutlar zetlemek yolunda talyan siyaset bilimcisi Poggi, "a public", yani "kamu alaNI iinde izleme srecinin birletii kiiler topluluu" kavramn kullanmtr. Pog-gi'ye gre, fikir rnlerinin kitle iletiim aralaryla yaylmas, ilk defa, kiilerin belirli bir yerde toplanmasna ihtiya olmadan bir "katlanlar" kmesi oluturabilmitir. Bu yoldan katlmann birka nemli sonucu olmutur. Katlanlar topluluunun soyut bir haberleme "a" ekline girmesi, mill devletler erevesinde, "mill kar", "kamuoyu" gibi kavramlarn daha belirgin ve alt izilmi bir ekilde bir meruiyet kayna haline gelmesini salamtr. "Kamuoyu" kavram da, devlet ilerinin devletin dna taan bir soyut ereve iinde tartlmasn salamtr. Poggi, "burjuvazinin devletin iinde tartlmasn salamtr. Poggi, "burjuvazinin devletin iinde egemen olmas hadisesi g-znne getirildii zaman, bu snfn da gcn fikirlerin atmasnn saland bu alandan aldNI ve ayrca, bu "giriimiN biimi"nin kendi bana koyduu snrlar iinde kaldn belirtmitir.

    Trkiye'de "Sivil Toplum"

    Trkiye'de "sivil toplum"un baz elerinin eksikliinden bahsetmitik. Ancak bunun yannda Poggi'nin ileri srd bu son gelimenin bizde 19. yzylda kendi bana gelitiini gryoruz: inasi ve Namk Kemal gibi gazetecilii gelitiren dnrler sayesinde, 1880'lerden sonra Osmanl Im-paratorluu'nda hatr saylr bir "kamuoyu"nun gelitii sylenebilir. Bunun yannda, belki daha nemli olan, "kamu kar" gibi kavramlarn da, 19. yzylda, geleneksel bir Osmanl esi olan devlet karlarndan ayr ve farkl olarak gelitiini gryoruz. Ancak, en ilgin olan taraf, bu gelimenin kendi lkemizde 19. ve 20. yzylda ayn srece 16

    bal olmadan, Bat'da ona "yataklk" eden gelimelere dayanmadan, "havada" gelimi olmasdr. Bat'daki "kamu-oyu"nun arkasnda, son kertede, ok eskilere giden topluluun iktisad kesimlerinin oluturduklar, fakat onlarn varlnn dnda da alan bir kii ve grup zellii fikri vardr. Bundan dolay Bat'da "mill kar" dendii zaman "kii" ve "grup" zerklii akla geliyor. Trkiye'de ise "mill kar"n kii veya grup zelliklerine bal olmayan kolektif bir

  • anlam vardr. Bundan dolay da Trkiye'de "hrriyet" fikri etrafndaki tartmalar genellikle bu ikili kkten ayrln anlamamaktan ileri gelen bir karmaklk gsterir. Daha ilginci, Bat'da "sivil toplum"un gelime izgisinin paralelinde -fakat aykr- bir dnce tarz oluturan Rousseau, Duguit, Maurras gibi "kolektivist" fikir sahipleri, Trkiye'de pozitif bir yank bulmulardr. 1961 Anayasas'nIN Ba-TI'NIn kkenine dayanma konusundaki admlar da toplumsal erevemize oturtulamamtr. Bizdeki "kolektivist" anlayn bir uzants, Osmanl brokratik-patrimonyal idaresinin devlete bal, meruiyet anlaydr. kinci uzants ise iletiim aralarnn ve aydn gruplarnn gelimemesi ve islm sistemlerde devlete kar koyma geleneinin bir meruiyet kayna olarak Bat'daki gelimelere benzer toplumsal dayanaklardan mahrum kalm olmasdr.

    Bu toplumsal evrim fark vurgulandktan sonra, slm topluluklarnda ekillenme srelerinin eksik kalan, fakat, -bir bakma- devlet karsnda "sivil toplum"un Bat'daki roln andran bir ynn anlatmak gerekir. Hatrlanaca zere, Osmanl topluluunda iki ayr hukuk kayna ve bu dorultuda iki ayr meruiyet kayna mevcuttur. Bunlardan birincisi eriat, ikincisi "rf-i Sultan", yani padiahn kanun koyma yetkisidir. rf-i Sultan, Bat'da mill devletlerin kuruluu srasnda krallarn kendi glerini merulatrmak iin kullandklar Raison d'Etat kavramn hatrlatr.17

    islm tarihinde olduu gibi Osmanl tarihinde de eriat'la Sultan meruiyet kaynaklarnn btnlemesinden bahsedildii kadar, ikisinin arasndaki atmadan da bahsedilebilir. Ancak bu ikinci eksen slm ve Osmanl tarihinin daha az bilinen ve zerinde daha az allm alanlardr, islm'n bandan beri, Islm inanlar ilkel saflyla korumay devlet birimini korumak kadar nemli sayan bir akmla karlarz. Devlet bu safl ortadan kaldracak eilimler gsterirse devlete kar konur. Bu tutum, islm tarihinde ve Osmanl tarihinde beliren uzun bir halk ayaklanmalar geleneinin tarihsel-toplumsal ieriini oluturur. slm'n ilk alarnda grdmz hadis-ehli (ehl'l-hadis) bunun bir halkasn tekil ediyorsa, halkann dier ucunu Mslman Kardeler tekil eder. Osmanl Imparatorlu-u'nda da bu gibi bir davrann birok rneklerini gstermek mmkndr. Babalerin isyanndan beri izleyebildiimiz bu zincirin bir eit islamc poplizm oluturduunu syleyebiliriz. Bu poplizmin modern zamanlardaki belirtileri 1908'den sonra ittihat ve Terakki'ye kar koyan genel akmda grebiliriz. Bir hayli deimi bir eklinin Demokrat Parti'nin desteini salam olduu phe gtrmez. Zamanmzda bir dier ekli, MSP'nin ald destekte grlr. Btn bunlardan karacamz sonu, kendi demokratik "geleneimiz"in, 1) bir bolua (sivil toplum eksiklii), 2) Bat "kamuoyu"nun tarihsel temeli olmadan gelien "biiMine, 3) bir islm yapsal unsura (Islm poplizme) dayand sylenebilir. Bu karmaklk asndan, "hrriyet"le ilgili deerlendirmelerimizdeki kendimize zg izgileri daha iyi anlayabiliriz.KAYNAKA

    Perry Anderson, Lineages of the Absolutist State, Londra, 1975. Marc Bloch, Feudal Society, 2 Cilt, Chicago, 1964.

    18

    Otto Hintze, The Historical Essays ofOtto Hintze, New York, 1975. H. G. Koenigsberger, Estates and Revolution, Ithaca-Londra, 1971. Gianfranco Poggi, The Development of the Modem State, Stanford, 1978. Theda Skocpol, States and Social Revolutions, Cambridge, 1979.

    Charles Tilly, ed., The Formation of National States in Westem Europe, Princeton, 1975.

    Cumhuriyet Dnemi Trkiye Ansiklopedisi, stanbul, letiim Yaynlar, 1983, cilt 7, s. 1918-22

    19

  • TRK TOPLUMUNU NCELEME ARACI OLARAK "SVL TOPLUM"

    "Sivil toplum" kavramn karmak, merkez bir nveden karak gittike geni yanklarla anlam kazanan oynak bir nirengi noktas olarak deerlendirmek gerekir.

    Kavram, olumlu olduu kadar olumsuz vurgular da antrr. imgesel canll ise bu iki kutup arasnda dolamasnn yaratt zenginlikten kaynaklanr. "Sivil top-lum"un bir sylem iindeki yeri daha ok bu sylemin siyas niteliini anlatmas bakmndan nemlidir. Kavramn bu ilevi en ak ekilde Osmanl Imparatorluu'nda yerini arayanlar arasnda ortaya kar. "Sivil toplum" byle bir sylemde Osmanl toplumsal ve siyasal yapsndaki bir eksie iaret etmek iin kullananlarn, Latent siyas fikirlerinin bir gstergesidir.

    Kavramn "estetik" diyebileceimiz bu vurgusunun yannda sosyolojik-zmleyici nitelii bana daha da mphem geliyor. Kavram tarihsel-sosyolojik bir analiz yapmak iin kullandmzda bir eksii nitelendirmeye altmz oranda batan metodolojik adan zayf bir duruma dyoruz: "Eksik" saptamak bir toplumun nasl altn21

    aratrmak yolunda kullanlabilecek yzeysel bir yntemdir. Bu gibi bir yaklam Osmanl mparatorlugu'nun yapsn irdelemek iin olsa olsa bir balang muhasebesi imknn salar.

    "Sivil toplum"un bir dier zellii retildii Bat felsefe-sosyoloji-siyas fikir tarihi alanlarnda bile deiik anlamlarla ortaya km olmasdr. Her ne kadar "sivil toplum" Bat topluluklarnn zgn deerlerini zetlemek iin kullanlmsa da, Bat fikir tarihi sreci iinde yerini aradmzda 15. yzyldan 18. yzyla kadar sren bir zaman kesiti iinde eitli anlamlar kazandn gryoruz. Her dnrn kendi deerlendirmesine bal olan bu anlamlar daha ok toplumu ayakta tutacak kurum ve bunlar temellendi-ren tabiat kanunu anlaylarnn zerine yerletirilmi, bunlarn bir "nc kat" olarak bina edilmi, onlardan tretilmitir.

    Btn bunlara ramen kavramn Trkiye ile ilgili tartmalarda sahneye kmas faydasz olmamtr. En azndan kendi kuamn lkemizin toplum yapsnn ve siyas kurumlarnn baz eksikleri konusunda duyduu bir rahatszl odaklatrmas bakmndan nemi yadsnamaz. Bu yazy byle bir rahatszl duymu olanlara ithaf ediyorum.

    Hegel - Marx ve ncleri

    Hegel iin sivil toplum (Brgerliche Gesellschajt) iinde yaayan kiilerin yaamasn salayacak btn faaliyetleri ieren, yapl ve organize, bir iktisad sistemi, bir hukuk sistemi ve bunlarn dzenli bir ekilde almasn salayacak otoriteye sahip bir cemaattir. Ya da Hegel'in bir yerde belirttii gibi, sivil toplum salt ihtiya zerine kurulmu toplumsal birim olarak tanmlanabilir. Bu zelliklerin gelitii yerde ise belirli bir milletin birlii22

    btn kurumlara -ve bu arada sanat, din ve felsefeye- yansyan dominant bir g olarak ekillenir. Ancak, sivil toplumda bile, bahis konusu ettiimiz st seviye gelimeden nce, ahslar birbirleriyle olan bamszlk ilikilerinin ilerisine geerek, pratik olarak ahs iradelerinin toplam olmasnn tesinde bir topluluk iradesi ifade edecek duruma gelirler.

    Osmanl mparatorluu'nda yapl (structured) ve organize bir cemaat mevcuttur. Bu cemaatin ayn zamanda bir iktisad ve bir hukuk sistemi vardr. Bu kopuklukta din kurallarn pekitirdii bir "cemaat" da vardr, fakat bu "cemaat" dzeni salayc otoriteden yoksundur. Tam anlamyla "otorite"den bahsedilecekse, bu otorite devlet monopoln-dedir. Hatta sivil toplumu tanmlarken kullandmz "iktisad sistem" - "hukuk sistem" kavramlar bile Osmanl

  • mparatorluu'nda Bat'dakine e bir anlam tamaz. Bu fark ise ancak Osmanl mparatorluu Bat'dan deiik izgilerle gelimi sosyal tarihi erevesi iine yerletirildii zaman anlalabilir. Bat'da kilise / sekler gler; feodalite / burjuvazi / endstri proletaryas; yerel odaklar / mill odaklar eklinde grlen kutuplamalarn yaratt atmalar yerine, Osmanl imparatorluu'nda atmalara uzun vadede bakldnda, bunlarn cemaat / devlet ekseninde odaklandn syleyebiliriz. Konuyu bu adan deerlendireirek farkllklarn anlatlmasn bir tarafa brakmamz ve Osmanl imparatorluu'nda "toplum zemberei" diyebileceimiz dinamik odan nasl altn anlamaya ynelmemizi teklif ediyorum. Fakat bunu anlayabilmek iin de bir adm geri atarak Batllarn, Osmanl mparatorluu'nda en eski zamanlardan beri Bat dnrlerinin neleri eksik grdklerini gzden geirmemiz gerekecektir.

    Gerek italya'nn ehir devletlerinde, gerek ilk Bat milLet-devletlerinin dncesinden ve gnlk yaamndan aldkla-23

    r ilhamla Osmanl mparatorlugu'na bakan kiiler, Osmanl mparatorluumda padiahn "kklemi" bir brokrasi yoluyla hkmranlk ettiklerini anlatrlar.

    Bu fikri deiik fikr kalplarna ramen Makyavel, Bodin ve Montesquieu'de bulabiliriz. Burada vurgu Padiah otori-tesiyle Teb'as arasnda "arac" bir g olmadndan dolay otoritesinin "Dou Despotizmi" eklini alddr. Osmanl imparatorluunda Bat'da devletin merkeziyle Teb'a arasnda bir kpr ya da tampon vazifesini gren "stnde", "Rechtsgemeinschaften" yn da mahall "parlement"Lar yoktur.

    Biraz farkl bir yaklam Osmanl imparatorluunda zel mlkiyetin korunmam olduu tezidir. Bu tezin bir oranda doru olduu phe gtrmez. Fakat Batllarn hata yaptklar nokta Osmanl mparatorluu'nun yapsnn detaylarna inmemi olmalardr.

    Osmanl imparatorluunda "Kul" statsnde olanlarn gerek hayatlar gerek mallar asndan padiahn iradesine bal olduklarn biliyoruz. Bunun kant padiahn beenmedii devlet adamlarnn idam hkmne ya da mallarnn msaderesine ne kadar kolayca karar verildiidir. "Kul"un tam anlamyla kendi stats asndan hukuktan yoksun bir alanda alt da sylenemez. Kanunnameler statsn belirttii oranda o da bir hukuk ereve iinde bir "Kariyere yerletirilmitir. Ancak bu kesinlikle Weber'in -"Kariyer" deildir- ve brokrat gerekten padiah karsnda "Kle" deilse bile "Kul" -. "GulAm"dr.

    Dier taraftan, "Kul" statsn temel ta olarak grp bundan Osmanl Imparatorluu'nun tm zelliklerini karmak mmkn deildir.. Zira "Kul" statsnn garantileri eksikse de Padiah'la ve ynettii idareci snfla (asker snf) dolayl bir ilikisi olan "Sade Vatanda"n hayat ok daha emniyetlidir. Kendisine bu gveni salayan da eri-at'n gnlk hayatlar zerine at emsiyedir. Bylece,24

    Osmanl imparatorluunda kii haklarndan bahsederken, bunlarn ayn deerler zerine kurulmu iki ayr alan iine girdii gerei ortaya kar.

    Gene eriatn koruyuculuunun ne biim bir koruyuculuk olduunu anlamak iin, iki ayr gelimeyi de gzmzn nne getirmemiz gerekir. Bunlar Islm topluluklarda "mmet" biriminin tarih ilevi ve bu birimin Osmanl Im-paratorluu'nda geirdii deiikliklerdir.

    slm ve mmet

  • islm mmeti, islm balang devirlerinde Peygamberin etrafnda toplanan bir mminler cemaati olarak teekkl etti. Bu cemaat, Hristiyan inanlarnn etrafnda odaklanan cemaatlerin aksine, siyaseti "ikincil" bir faaliyet alan olarak deerlendirip, siyaset alanna srt evirmemiti. Aksine, cemaatin gnlk kayglarnda politika nemli bir yer tutuyordu.

    Peygamberin otoritesi din konulara deindii kadar siyas konulara da deiniyordu. Peygamberin ilevi din olduu kadar siyas idi ve yerine geecek olan kimseler onun yalnz din roln deil, siyas rollerini de tevars etmek iin mcadelelere giriiyorlard.

    islm'n ilk yllarnda bir tr dorudan demokrasi islm'daki siyas ynnn pratikte ald ekildi ve bu uygulamalarn arkasnda "Emr bil ma'ruf..." (iyiyi arayn ve ktden ekinin) eklinde siyas felsefeyi ifade eden ilkeler de grlyordu. Kur'an, bu ilkelerin kayna, temeli ve karsna geilmez orijiniydi.

    Islm potansiyel devletin ortaya k bu paradigmann paralanmasna yolat. Devletin karlaryla ilgili dnce giderek cemaatin Kur'anda belirtilen karlaryla ilgili ilkelerden syrld. Bu ekimenin yaratt gerilim aslnda la-25

    Tent bir gerilimdi, fakat zaman zaman kutuplama gerek bir atmaya dnebiliyordu. Bu karlamalarda kendilerini "gerek mmin" iln edenlerle, Islm prensipleri uygulamakta "yan izmi" olmakla suladklar kimseler arasndaki atmay izleyebiliyoruz. Bunu bir bakma Montgo-mery Watt'IN deyimiyle "karizmatik cemaati" yeniden kurma gayreti olarak nitelendirebiliriz: yumuak bir cemaat tipi ilikisinin -dorudan demokrasiyle birlikte- yeniden canlandrlmaya allmas.

    Her ne kadar slm'da "Kiliseye" tekabl edecek bir kurum yoksa da, islm'n ilk yzyllar bir Islm aydn tabakasnn oluumuna tank olmutu.

    Toplum iindeki yeri asndan bu grup iin "tabaka" yerine tarihi Duby'nin kulland "Ordre" kelimesini kullanmay tercih ederdim. Bunun Osmanlcas ise "erkn (rkn)"dr ve szcn yaratt armn doru bir arm olduunu aada gstermeye alacam.

    Hodgson islm'n ilk iki yzylndaki gelimeden yle bahsediyor:

    "Dncenin ve pratiin baz alanlar, zamanla mutekit dncenin temsilcilerinin Allah'n koyduu amalara uygun bir dzen yaratma mitlerini gerekletirmek izdmnde gelierek, onlarn otoritesine tbi oldu...

    Snni Mslmanlar arasnda olduu kadar iiler arasnda da Ulem ad verilen bir dizi inanm erkek ve kadn, zel ve kamu yaam iin eriat'ten esinlenmi bir proje olarak tanmlayabileceimiz bir plan oluturdular. Kestirebileceimiz gibi bu kiiler islm'n kamuya intikaline hkim oldular, islm'n speklatif ve teolojik dncesi zerinde ok etkili oldular."

    Seluklularn nemli baarlarndan biri bu rkn'. devlet mekanizmas iine almak oldu. Ulem da din akademiler

    26

    olan medreselere devlet desteini temin etmekle bu gelimeden faydalanmlard. Dier taraftan Medreseden yetienlerin de devlet "barem"inde yeralmalar, eriat zerine kurulu adl mekanizmann bir devlet mekanizmas olarak almas salanmt. Seluk Veziri Nizam l-Mlk bu ilgin "darbe"nin mimar olarak gsterilir.

    12. yzylda amalarna uygun ekilde kullanldklar zaman devletin mdahalesinden masun olan

  • vakflar da kurumlat. Bylece, teorik olarak devletin, padiahn, mlkiyetinde olan zira topraklarn Padiah glgesinden ayrlmas iin bir imkn belirdi. Zira her ne kadar Ulem bu kaynaklarn kullanlmasnda mtevelli olarak gzkyor idiyse de, pratikte vakf konumu kendilerine olduka geni bir otonomi salamt. Osmanl mparatorluu'ndaki ikili ilevi sayesinde, Ulem eskiden beri stlendii, halkn karlarnn temsilcisi roln daha da etkili bir biimde srdrebiliyor-du. Fakat dier taraftan Ilmiyye mensuplarnn devlet memuriyetleri genel piramidinde yeralm olmas bunun aksine bir etki yaratyordu: Ulem'nIN halk unutup politikaclarla ibirlii etmesi iin bir kap almt. Medreseden kanlar bu imknlar kullanabiliyorlard. Bu gelimenin bir sonucu da iki Ulem tipinin ortaya kmas oldu: alt dzeylerde "halkla birlikte" yaayan ve isteklerinin tercman "alt tabaka" Ulems ve "resm Ulem" ya da "Ulem-y Rusm."

    Alt tabaka ve temsilcisi Ulem bylece, bir eit poplist ideoloji ve yaamla karmak bir bileim haline gelen bir ortamda etkinliini srdryordu. Marshall Hodgson slm tarihi boyunca karakterini muhafaza edebilmi, zaman zaman da iddet eylemleriyle uykuda olmadn gsteren bu eilimin slm tarihinde Ahi al-Hadith olarak bilinen somut ve renkli bir sosyal cereyana dayandn gstermitir.

    Hodgson'a gre er'i bir Islm nizamn formlletirilme-si almalar, bunlarn, kurduklar gruplar baarl bir e-27

    kilde yrtmelerini salamt. Dindarlklar eriat esprisine gre kotarlm bir toplumsal programn odak noktas olan bu almalar, ayn zamanda islm'n ilk devir cemaatinin homojenliini kendilerine rehber olarak kullanyordu.

    Ahi al-Hadith tipindeki toplumsal hareketlerin devamll hareketin kendi kemiklemesinden ok devletle olan ztlndan kaynaklanyordu. Bu ztlk devam ettike ayn eylem zaman getike baka ekillerle, fakat ayn aMa ve hedefle ortaya kabiliyordu. Bu kendini yeniden yaratmann arka plannda yatan Kur'an mesajnn nemi de aktr, ideal islm topluluunun nasl kurulaca konusunda olduka net iaretler verdikleri oranda, Kur'an'n emirlerinin bir

    ideoloji olarak almas daima imkn dahilindeydi.

    Ahi al-Hadith tipi topluluklarn yannda DevlEtin karsnda odaklanan ikinci bir kme de tasavvuf kuramlaryd. Genellikle tasavvuf bizde olduka soyut bir fikir (oda olarak grlr, oysa bu speklasyonlar ayakta tutan unsur tarikatlarn somut varlklar ve slm dnyasnn her yerine nfuz eden haberleme alaryd. Tasavvufun, bu somut biimiyle 13.-15. yzyllar arasnda Seluklular ve 'Osmanllar'a kk sktren ayaklanmalar da kardklarn unutmamamz yerinde olacaktr.

    Yukarda, saydm islm topluluklarna zg tOplum ve siyaset biimlerini anlatmakla, bu topluluklarda oRtaya kabilecek toplumsal hareketlerin anlalmas iin bir ipucu saladm sanyorum. Osmanl Imparatorluu'num ortaya kmasn bu "mozaik"in paralarnn bir taraftan -esas itibariyle- yeniden ngrld, fakat ayn zamanda :ekil deitirdii yeni bir siyas sentez olarak deerlendirebiliriz.

    Osmanl imparatorluu kendinden nce gelen Isllm imparatorluklardan daha dzenli ve topluluun her kesine daha "nfus edici" bir yapdr. Ayn zamanda imparatorluk merkez tekilat Ulem'y kendine sk bir ekilde balama-28

    yi bilmitir, imparatorluk Medrese sistemini genel devlet ilerine faydal olacak ekilde

  • sistematikletirdi ve gelitirdi. Ahi al-Hadith tipini andran hareketlere (rnein Kadzde-lilere) kukulu bir gzle bakld, tasavvuf "ehlletirildi" ve "rafizlik" kontrol altna alnd Fakat Osmanllar gene ayn siyas niteliin bir sonucu olarak eriat' "ayr fakat eit" denebilecek bir zel hukuk alanna yerletirmeye de zen gsterdiler. Bu da alelade vatanda iin sosyal hayat ve ekonomiyi kapsayan bir dzenleme ve o oranda da bir garanti idi.

    Bunlar bir geriye bakla deerlendirdiimiz zaman Osmanllarda "sivil toplum"un elerini grdmz syleyebilir miyiz? Cevabmz hem "evet" hem "hayr" olacaktr. Osmanl Imparatorluu'nda bir Dou Despotizmi grenlerin eriat'IN garantiledii bir zel mlkiyet alann gzden kardklar oranda, onlarn tarifine uyan bir "sivil toplum" dinamiinin elerinin ksm mevcudiyetinden bahsedebiliriz. Genel zel hayatn "rf-i Sultan'den uzak, bir eit masuniyetle korunmu olarak cereyan etmesi asndan "sivil toplum"un varln ileri srebiliriz.

    Loncalarn almasna, devletin esnaf zerindeki kontrolne ve siyas kurumlardan uzak tutulmalarna baktmzda imaj biraz daha bulank gzkyor. Fakat salt Bat'ya bakarak bu kontrollerin "sivil toplumu" ortadan kaldrc olduunu ileri sremeyiz. Sistemde gerekten eksik olan Franszlarn "Corps Constitues" olarak isimlendirdikleri, stande, rechtsgemeinschaften tipi kurulular ve serbest ehirlerdir. Fakat bu eksiin yan banda, "sivil toplum" modeline uyan Bat topluluklarnn modernleme srecinde edindikleri yeni bir yapsal zelliin de eksikliini anmak gerekir. O da Bat devletlerinin bu yzyllarda "sivil toplum" oluturan yaplar yar yolda karlamak zere, onlara do-ru giden bir sreci balatm olmalardr. Bu srete Bat29

    toplumlar "sivil toplum" tipine uygun olarak elde ettikleri baz avantajlar yitirmilerdi, fakat bu kaybn beraberinde srkledii homojenleme "Sosyal snflarn" kristallemesinin artlarn ortaya karmt. Bu gibi yeni tabakalarn "pazar kritik kaynaklarn kontrol etme zellikleri Osmanl mparatorlugu'nda gzkmez ve szkonusu kontrol amz Trkiye'sinde bile ancak reym halinde mevcuttur. Bunun da ardndan, "sivil toplum"un siyas sahaya aktarlmas, bildiimiz demokratik srecin balangc gelmitir.

    Gianfranco Poggi "sivil toplum"un politize olmas ve politikay kontrol altna almasyla birlikte ikinci bir nitelik deiikliine uradndan bahseder. Poggi'ye gre "Sivil toplum"un verdii imknlarla odaklanan burjuvazi radikalliini bu yeni toplum tipinde otonom olarak gelien ve giriimci "kast"IN faaliyetlerinden ayr bir alan oluturan, sosyal ve fikr ynlerinin gelimesine borludur.

    "Sivil toplum"un bu komponentleri bilhassa entelektel, edebi sanatsal faaliyetlere girimiler ve bu oranda farkl bir sosyal kimlik gelitirmeye balamlard. Bu kimliin bir "public" ya da zamanla birka "public"le karlkl bir etkileimle kendini bulduunu syleyebiliriz. Bunlar gittike artan almalarn bir dizi kurulu ve iletiim aralaryla (bilimsel dernekler, edebi salonlar, mason localar... ve gnlk ve periyodik basn) gelitiriyorlard.

    Bunlarn kamusal (public) yn de her gelene ok ak olmalaryd. Buna ilveten, her katlan, nisbeten gemlenmemi ak bir tartmaya katkda bulunmakta serbestti ve bunun amac da herhangi bir konuda geni bir yaym olan bir "mme efkr" oluturmakt.

    18. yzyln sonunda bu unsur (the public) Osmanl mparatorlugu'nda mevcut deildi. Osmanl imparatorlugu'nda "mme efkr" yeraltnda oluan bir mekanizmaya balyd ve yayn teknii ayia ve karalamayd.

  • 30

    19. yzyl Osmanl imparatorlugu'nda reform devridir. Bu yzyl Osmanl Devlet adamlarnn eitim, adalet ve idare sisteminde reformlar uygulayarak imparatorluun kn durdurmaya altklar devredir, ilham kaynaklar Bat aydn despotizminin "en liberal" olarak tanmlayabileceimiz rnekleriydi. Bat'da olduu gibi burada da reformun ana amac devlet tevikiyle teb'ay retici bir duruma getirmekti. Devlet, teb'asnn almalarn koruyucu, retici olmalarn salayacak temel eitimi salayc, ve retimi gelitirecek idar tekilat ve haberleme an kurucu roln stleniyordu.

    Bu gibi bir genel politikay ortaya karacak iti 18. yzylda pek bilinmeyen sebeplerden dolay kudreti artan Osmanl kalemlerinden, brokrasisinden gelmiti. Bu brokrasi az zamanda Padiahn simgeledii Patrimonyal meruiyet kavramnn kontrOln eline geirecek, Padiahn kendisini arka plana itecekti. li ve Fuat Paalar bu gibi bir adan deerlendirmek gerekir. Brokratlar bu srada kendi hayat ve mlklerini garanti altna almay da salamlard.

    Osmanl imparatorlugu'nda bir "kamuya ak alan" (public sphere) gene de Tanzimat reformlarnn bir rn olarak ortaya kt Ancak bu gelime Tanzimat devlet adamlarnn bir ikinci kuann rndr. 1860'larda, Bb- li'nin kalemlerinde yetimi ve daha sonra gazeteciliin kurucular olarak gzken bir grubun gazetelerdeki yazlar bir eit "mme efkr" yaratt. Bu yeni sosyolojik yap 1876 Anayasasnn en belirgin mimarlarndan biri olarak grlmelidir.

    Fakat Osmanl intelligentsia'sININ bu etkisi geiciydi. Tesiri, iletiim tekniklerini kullanmay bilen kk bir grubun bunlar tekelletirdii bir devreye tekabl ediyordu. Bu Osmanl intelligentsia's byk halk kitlelerinden kopuk olarak i grd oranda onu beraberinde demokratik bir ida-

    31

    reye doru srklemenin yknden kurtulmutu. Ancak iletiim tekniklerinin verdii yeni g, yeni aydnlarn geride braktklar halk kmesi tarafndan, buulu gzlkler ardnda da olsa, yava yava anlalmaya baladka onlar bu defa kendi taraftarlarn "mobilize" etmeye uratlar. Tarikat almalarnn 19. yzyln drdnc eyreinde, istanbul'da ve taralarda yeraltnda ivmesi bunu gsterir. Bu hareketleri halk kitlelerinin eskiden beri mevcut liderliini elden karmamaya kararl gelenekilerin bilmedikleri ve anlayamadklar, fakat gcn grdkleri yeni bir sisteme szmaya almalar olarak deerlendirebiliriz. Bunu, biraz basitletirerek eriat-zel hukuk-halk ulems kesitinin, dev-let-brokrasi-merkez kmesiyle olan atmasnn nitelik bakmndan farkl yeni bir aamas olarak deerlendirebiliriz. II. Abdlhamid'in dehas bu atmay sezinleyerek kendisini "halk" kmenin lideri olarak "satabilmesi"ydi.

    kinci bir anayasaclk hareketi, Jn Trklerin giriimi, geni halk kitleleri, eriat kmesini -belki de hakl olarak-kart grmeleri sonucunda bir mddet sonra otokratik idareleriyle sonuland. Ancak, bu da ittihat ve Terakki'nin bu kopukluun farknda olmad eklinde anlalmamaldr. Bazlar "sivil kurumlarn" Trkiye'de bulunmadnn ve bunun da kendilerini fikirlerini tatbik imkn az olan bir sosyolojik yap ile kar karya braktnn farkndaydlar. Bundan dolay gerek ittihatlar gerek Kemalistler bu "ara"y temsil edecek kurumlar (bankalar vs.), snflar (ticar ve endstri burjuvazisi) ve yasalar (Cumhuriyetin meden kanunu ve ticaret yasalar) temellendirmeye altlar, ilgin olan ve kurumsal sosyolojinin zerinde durmas gereken gelime "sivil toplum" kurucu olarak tanmlayabileceimiz bu yeni

  • yaplarn uzun vadede zamanmzda Kemalistler tarafndan deil, fakat dindar Mslmanlar tarafndan zaptedilmi olduklardr. ok geni bir zaman kesiti32

    boyunca seyretmi ayrntl gelimeleri, burada ok genel bir ifade ile ve bir izgi halinde anlatm bulunuyorum. Bu izgi tarihsel ve kuramsal aratrma alan aratrmaclar ilgilendirirse sanrm yeni gr alarna yolaabilir.

    Sosyalizmin dnya gndemine gelmesi "sivil toplum" kavramnn lkemize ne oranda uygulanabilecei konusunu daha da karmak bir hale sokmutur. Trkiye sosyalizmi ve Marksizmi her ne kadar bir aydnlar hareketi olmusa da, yazmda "eriat kmesi" olarak tanmladm halk katnn grlerine yakn, Osmanl-Islm eitilik grnn altn izen fikirler ieriyordu.

    Bu adan AP ve ANAP'n programlar ve uygulamalarnn baz ynlerinin poplist-eitliki olmas bizi artmamaldr. CHP ileri gelenleri arasnda bunu anlayan (rnein Turan Gne) olmusa da Bat'da km bir toplumsal ikilem zerinde kurulmu Trk orta sol ve solunun parti programlarna bu sofistike anlay yanstmak mmkn olmamtr.

    Sosyal tarihinin "gerei" belirli ynelimler gstereni, aydnlar tarafndan -gelimeleri Batl fikir kalplarna gre deerlendirilen Trkiye'nin ok partili sisteme gemesi bu gerein arln yeniden terazinin kefesine koymutur. Bunun somut sonularn ancak bugn grebiliyoruz. Dier taraftan, Trkiye'nin Kapitalizmini de allm kalplarla incelemeye alanlar lkemizin z toplumsal dinamiinin anlalmasna nisbeten az katkda bulunmulardr.

    Her iki yn de ciddiye alan kiilerin bize Trk kapitalizminin yengecin dolanmasna benzeyen yolalnn tarihini salayabilecei mit edilir.

    Bugnk Trkiye'de "ikinci kme" (tara, eriat, sokaktaki adam kmesi) gnlk hayatmza damgasn vurmaya balamtr. Bunu "sivil toplumun" artk toplum yapsna girdii eklinde mi alglamamz gerekir? Soruya cevap vere-33

    bilmek iin nce sivil toplum kavramnn Bat'da beraberinde getirmi olduu "kii haklar"na bir gzatmak gerekir.

    Kii haklaRI "ikinci kme" tarafndan ok zel ve Bat'dakine hemen hibir ey katmayan, fakat ondan ok ey gtren ekilde anlalmaktadr. Kendi anlaym, kii haklarnn znn, kitle toplumu ile ilikisinin ve bu haklarn uygulanma modelitelerinin en iyi ekilde Kant, J. S. MilL gibi klasik fikir tarihileri tarafndan ifade edildiidir.

    Buna kar kan varsa "sivil toplum" kavramnn yan rnlerinden en deerlilerinden birine ve benim anlayma ve "medeniyet" dediimiz olaya kar kmaktadr.Defter, say 2, Aralk-Ocak 1987, s. 7-16

    34

    TRK SYASASINI AIKLAYABLECEK BR ANAHTAR: MERKEZ-EVRE LKLER

    "Toplumun bir merkezi vardr." Ama nasl ki, baz toplumlarn tekilerden daha salam merkezleri varsa, bu merkezler oluturulurken kullanlan malzeme de toplumlara gre byk deiiklik gsterir.1 Bu "serbeste devinip duran"2 kaynaklar dzene sokmak iin giriilen abalarn ounlukla pek ksa mrl olmasna ramen Ortadou'da, bu eit merkezlerin

  • kurumsal erevesini kurmak iin yaplan giriimlerin uzun bir tarihi vardr. Bu adan Osmanl imparatorluu, gze arpan bir istisnadr. Osmanl mparator-luu'nun, karmak ve incelmi bir kurumlar ebekesine dayanan uzun mrl bir merkezi vard.

    Osmanllarn uygulad yntemler ustaca ve eitliydi. Dinsel aznlklardan ounlukla kk yalarda toplanan bireyleri ynetici sekinler arasna alan, onlar resm grev-Bataki deyii, Edvvard Shils'in "Center and Periphery"sinden aidimi: The Logic of Personal Kncnvledge: Essays Presented to Michael Polanyi on His Seventieth Birthday, 11 March 1961, Glencoe, 1961, ss. 117-130, burada, s. 117. "Serbest devinip duran" kaynaklar iin bkz: S. N. Eisenstadt, The Political System of Empires, New York, 1969, passim,

    35

    liler snfyla btnletiren, vergi ve toprak ynetimini mutlaka merkezletirmese de skca denetim altnda tutan ve resm dinsel dzene egemen olan merkez, adalet ve eitim alanlarnda ve yasalln (resmiyetin) simgelerinin yaylp tantlmasnda, salam dayanak noktalar bulmutu.3 Komu iran'la bir karlatrma yaplrsa, Osmanllarn bu baaRIlar, daha ak bir biimde ortaya kar, iranl yneticiler, denetime alamadklar ok sayda toplumsal gle ustaca oynayan "byk dzen kurucular"dan baka ey deillerdi ounlukla. Ne var ki, Osmanllarn bu konulardaki baarlar, komularnn kurumlaryla kartlk durumunda ele alnp tam anlamyla deerlendirilemez.4 Daha geni bir bak as edinebilmek iin, bir baka karlatrma yapmak doru olur. Bu karlatrmada, Osmanl imparatorluu, ortaya kmakta olan merkezilemi Bat devleti ve daha sonra onun yerine geen modern ulus-devleti ile yanyana konarak ele alnmaldr.

    Bat'da, 17. yzyl yarsnda ortaya kan hkmet biimi olan "Leviathan"da, daha sonraki ulus-devlet de, Osmanl kurumlarnn geliiminde rol oynad. Bunlar, balangta, Osmanllarn zellikle gerekletirdikleri baaRIlardan tr eskiden beri gurur duyduklar alanlarda stnlk elde etmeye balayan rakipler olarak grldler. Ama daha sonraki modernleme sreci boyunca Osmanllar, bu yeni devlet biimlerini kendi hkmetlerinde yapacaklaRI reformun modelleri olarak grdler.3 Bu zelliklerin genel bir irdelenmesi iin bkz: Halil nalck, "The Rise of the Ottoman Empire", The Cambridge History of islam, A. K. S. Lambton, E R. Holt ve B. Lewis (eds.), J: The Central hlamic Lands, Cambridge, 1970, ss. 295-323 ve H. A. R. Gibb ve Harold Bowen'n daha nceki ve daha kesinleyici incelemesiyle karlatrn: hlamic Society and the West, 1, Part, London, 1950-1967, ss. 39-199.

    4 Bu deyii, International Joumal of Middle East Sfudies'de yaymlanacak bir makalede kullanan Prof. Y. Abrahamian'a borluyum.

    36

    Leviathan ve ulus-devlet, yapsal adan Osmanl kurumlaryla kartlklar gsterdiinde, Trk tarihi bakmndan da nem tar. Bat'da devleti biimlendiren gler, modernleme balamadan nce Osmanl devletini biimlendiren glerden nemli lde farkl gibi grnmektedir. Modern devleti yaratan merkezileme sreci, dayand feodal temellerden tr, evre gleri diyebileceimiz eylerle uzlamalar yaplmas sonucunu veren bir dizi kar karya gelmeyi kapsamt. Bu gler feodal soylular, kentler, kasabalar [burghers] ve daha sonra endstri emeiydi. Bu uzlamalar, Leviathan'IN ve ulus-devletin bir lde iyi eklemlenmi yaplar olmasna yolat. Ne zaman bir uzlama ve hatta tek yanl bir zafer gereklese, evresel gcn bir blmnn merkezde btnlemesi de salanm oluyordu. Bylece, feodal zmreler ya da "ayrcalkllar" ya da iiler, ynetimle btnletiler, ama ayn zamanda, zerk durumlarnn tannmasn saladlar. Ardar-da kendini gsteren bu kar karya gelmelerin ve tannp kabul edilmelerin ok nemli sonular olmutur. Kar karya gelmeler eitliydi. Devlet ile kilise, ulus kurucular ile yerelciler, retim aralarna sahip

  • olanlarla olmayanlar arasndaki atmalar, bunun rnekleridir. Bu apraz blnmler, Bat Avrupa modern siyasasnn bklgenliine byk lde katkda bulunan eitli siyasal kimliklerin ortaya kmasna yolat.5 te yandan merkez evresel elerle bir balantlar sistemi iinde bulunuyordu. Orta-5 Bat Avrupa'da devletin geliimine ilikin yaynlan iin bkz: Reinlhard Bendix, Nation-Building and Citizenship: Studies in Our Changing Social Order, New York, 1966, ss. 1-142; C. J. Friedrich, The Age of the Baroaue: 1610-1660, New York, 1952, ss. 14 ve arkas; R. R. Palmer, The Age ofDemocratic Revolution, I, Princeton, 1959, passim ve burada zellikle nemli olan: Seymour M. Lipset ve Stein Rokkan, "Cleavage Structures, Party Systems and Voter Alignement: An Introduction", Party Systems and Voter Alignements: Cross-National Perspectives, Lipset ve Rokkan (eds.) New York, 1967, ss. 1-64.

    37

    ag'n byk zmreleri (estates) parlamentolarda yeralm-t; alt snflara haklar tannmt.

    19. yzyldan nce Osmanl Imparatorlugu'nda, katmerli kar karya gelmenin ve btnlemenin bu ayrt edici zellikleri eksik gibi gzkmektedir. Daha dorusu, temel kar karya gelme, tek boyutluydu ve her zaman, merkez ile evre arasndaki bir atma olarak ortaya kyordu. Ayrca, evresel toplum glerinin zerklii, ancak de fac-to'ydu* ve, Bat Avrupa'da, rnein, "baml tzel kiilikler"6 olsalar bile "Bey'den ya da Prens'ten ayr"7 olan zmrelere tannm kurumsallk hakk ile bunun arasnda ok nemli bir fark vard. Yakn zamana kadar, merkez ile evrenin kar karya gelmesi, Trk siyasasnn temelinde yatan en nemli toplumsal kopukluktu ve yz yldan fazla sren modernlemeden sonra da varln srdrm gibi gzkyordu. Bu incelemede, modernleme boyunca bu kopukluun nasl srp gittii ele alnyor.

    Geleneksel Sistem

    Merkez ile evrenin, Osmanl siyasal ve ekonomik yaamnn temel sorunu durumuna gelmesine yolaan birok neden vard. Merkez-evre kopukluunun en genel boyutu, domakta olan bir imparatorluk iinde blk prkln varln hl geni lde srdrmesiydi.8 Osmanl mparatorluu, miras yoluyla geen bir brokrasi ve feodal bey-(*) "Fiilen", "bilfiil" - .n.

    6 Friedrich, 20.

    7 Ibid., 19.

    8 Blk prk siyasa iin bkz: A. Vinogradov ve J. Waterbury, "Situations of Contested Legitimacy in Morocco: An Alternative Framevrork", Comparative Studies in Society and History, XIII, (January, 1967), ss. 32-57; Max Glucks-man, Politics, Law and Ritual in Tribal Society, New York, 1965, ss. 155-201.

    38

    ler tarafndan deil de merkezden denetlenen bir ordu kurmakta baar gstermiti, ama Osmanl toplumu bu erevenin iine kolayca girip oturmuyordu. imparatorluun baz blmlerinde, imparatorluk-ncesi bir soylular snf varln srdrmt, soysop zincirleri hl glyd, dinsel tarikatlar zerk glerinin dayand temelleri hatrlatabilirlerdi ve eitli etnik ve dinsel gruplar vard.

    Bu dank potansiyelin zel bir durumu, devlet ile mparatorluun ekirdei olan Anadolu'daki gebeler arasndaki ilikiydi. Devletin evredeki gebelerle uramasnn getirdii glk, yerel bir rahatszlkt. Ama ayrca gebeler ile kentlerde oturanlar arasndaki kartlk, Osmanl okumularnn, uygarln kent ile gebelik arasndaki bir ekime olduu ve gebelie ilikin her eyin kmsen-mekten baka bir ie yaramad konusundaki kalp dncesini de dourmutu. Gebe ve yerleik halk arasndaki bu temel kopukluun bir kalnts, yerleik tarm yaplan on ilin istatistik verilerinin, toplumsal yapsnn ve balca

  • sorunlarnn, hayvancla dayal ekonominin ve gebeliin kalntlarnn geerli olduu drt ildeki verilerle, yapyla ve sorunlarla keskin bir kartlk iinde bulunduu dou Trkiye'de bugn de hl grlr.9

    Merkez -evre kopukluunun bir baka vurucu esi, merkezin, bir Osmanl-ncesi soylular zmresinden kalan izlere ve yldzlar Osmanllarla birlikte parlayan taral baz9 Osmanl lmparatorluu'nun oluum zamanna ilikin olarak bu konuda yazlanlar Speros Vryonis tarafndan zetlenmitir: The Dtecline of Medieval Helle-nism in Asia Minr and the Process of hlamization from\ the Eleventh through the Fifteenth Centuries, Berkeley, 1971, ss. 258-285. Bir Fransz antropoloji bilgini olan J. Cuisehier, 1966'da unu hl syleyebiliyordu: "Gerekten de iki Trkiye vardr ve bunlardan birincisi hkmet Trkiyesi olan eski kentsel gelenek Trkiyesidir, ikincisi ise, bugnk Trklerin 4/5'inii oluturan ve Ouz ve Trkmen airetlerinden dorudan doruya gelenlerin krsal gelenekli Trkiyesidir." (Etudes rurales, No. 22-26, 1966, ss. 219-242, burada s. 224). Dou Trkiye iin bkz: smail Beiki, Dou Anadolu'nun Dzeni, Ankara 1969, s. 23.

    39

    gl ailelere kar kukuyla davranmasyd. Taralar ayrca, baemez din sapknlnn da fesat yuvalaryd. Kargaalk karan tarikatlar, kart grleri uzlatrmaya ynelen dinler, Mesih olduunu ileri srenler uzun sren ve iyice hatrlanan bir tehlike oluturmulard. Osmanl taralar, taht zerinde hak iddia edenler iin elverili yerler haline geldiinde evre, ayaklanmalarn k noktas grevini yerine getirmesi iin gerekli olan da edinmi oldu.

    Btn bunlar, merkezin gzyumduu bir yerelcilik temeli zerinde ortaya kyordu; nk, Osmanl toplumsal yneticilii, baa klmaz rgtlenme ileriyle kar karya kalmt, imparatorluk geniledike Osmanllar, karlatklar yeni toplumsal kurumlarla, yerel trelere yasallk tanyarak ve etnik, dinsel ve blgesel zelliklere ynelik ve merkezsel olmayan bir uzlama sistemini pekitirerek hasettiler. Gevek balarn ie yaradn grdklerinde, daha kapsaml bir btnletirmeye girimediler. Bu yan-zerk gruplar arasnda, kendi din liderleri tarafndan denetlenen gayrimslim topluluklar sayabiliriz. Bylece, daha genel ve btnsel anlamda merkez ve evrenin birbiriyle ok gevek balar iinde bulunan iki dnya olduunu syleyebiliriz. Toplumsal paralanmlkla birlikte Osmanl toplumunun bu yan, Osmanl dzeni temel sorunlarndan birini ortaya koyar. Bu sorun, Sultan ve resm grevlileri ile Osmanl Anadolu'sunun iyice blk prk yaps arasnda ortaya kan kar karya gelmedir. Anadolu, modern Trkiye'nin toprak bakmndan kurucu esi olduu iin, bugnk incelemeler asndan zellikle nem tar.

    Blk prklk karsnda yeralanlar, yani resm grevliler, evreden deyim yerindeyse yalnzca parmakln te yannda olmalar bakmndan deil, baz simgesel farkllklarla olduu gibi baz ayrt edici stat zellikleri dolaysyla da ayrlyorlard. Uzun sre, baz byk ve kk resm grevlileri ayrt eden zellik, bunlarn ounun gayrims-40

    lim gruplardan alnp toplanmasyd.10 Bu uygulama, ideal bir rnty [pattern], Sultann klesi (Trkede kul'u) haline gelen brokrat rntsn gerekletirme amacn gdyordu. Bu ideal emada, resm grevli, hibir kiisel ba olduu ileri srlemeyen ve hanedann amalarnn yerine getirilmesine btn varln adam bir kimse olarak ortaya kyordu. Bundan tr resm dzen, zgr domu Mslmanlar bu grevlerin dnda brakt iin sulanyordu ve kukusuz, bu engelleme, ac ve fkeyle hatrlanp durdu. Kul ile baz istisnalar dnda alt snflarn gndelik yaamna daha yakn olan resm dinsel dzen yeleri arasnda da srtme vard.11 Bylece dinsel kurum, merkez ile evre arasndaki snr izgisi zerinde yeralyordu. Modernletirme boyunca ve merkezin laikletirme siyasetlerinden tr de bu kurum evre ile gittike daha fazla zdeleti.12

  • Sekin resm grevliler ile evre arasndaki ayrmn temelleri, ekonomik deikenlerde de grlyordu. Resm grevlilerden vergi alnmyordu ve imparatorluun gelitii dnemde bunlarn servetleri en zengin tccarlardan aa kalmyordu, iadamnn, baz kimseleri altrp cret demesi ve i yerinin teki giderleri gznne alnarak bir lde aklanabilir bu, ama ayn zamanda Osmanl yasallnn da belli bir yandr. Yani bu, lkenin en nde gelen yurttalarnn tccarlar deil de, siyasal iktidar elinde tutanlar olduunu gstermektedir. Devletin ekonomi zerinde kurmu olduu denetim, Osmanl mparatorlu-10 Bkz.: Gibb ve Bowen, Part I, 39-199 ve daha ince ayrntlara inen "Devshirme" makalesiyle karlatrnz: Encyclopedia Islamica, yeni bask, ss. 210-213.

    11 Uriel Heyd, "The Ottoman Ulema and Westemization in the Time of Selim III and Mahmud II", Scripta Hierosolymitana, IV; Studies in Ulamic History and Ci-vilization, Uriel Heyd (ed.) Jerusalem, 1961, ss. 65-66.

    12 Bkz.: Gibb and Bowen, I, Part II, passim.

    41

    u'nda siyasann ncelii olduunu gsteren bir baka rnektir.13 Resm grevliler, ynetici olarak geni iktdara sahiptirler, ama bunun tersine, kul statleri dolaysyla, zel ynetim yasalarna balydlar ve Mslman halkn "meden haklaRI"ndan yoksundular.14 Daha geni bir adan baknca, miras yoluyla i bana gelmi resm grevli ile zgr domu Mslmann tm yaam biimleri arasnda bir kartlk grlr.

    Osmanl ynetici snfnn bir baka zelliinden de sze-delim. Bu zellik, merkezin bir lde asker yapya sahip olmasdr ve mparatorluun baars, byk lde, asker gleri denetleyip harekete geirmekten doan bir baaryd; ynetici sekinler ile btn teki bireyler arasndaki ayrm, asker terminoloji ile dile getiriliyordu. Ynetici snfn yelerine asker ya da "asker snf" deniyordu.15 Ama, merkez ile evre arasndaki kar karya gelme, resm grevlilik statsnn mirasla gemesinden domuyordu. Tam tersine, liyakatli olanlar ilerleyip ykseliyordu ve mparatorluun en gl olduu dnemde, resm mesleklerde ykselme, zellikle bu biimde gereklemiti. Devlete uzun zaman hizmet etmi baz aileler, ayrcalkl yerler elde etmilerdi, ama resm grevlilerin saland bu ikinci kaynak, yani bu aileler, resm grevlere geme konusunda yelerine yalnzca dolayl ayrcalklar salyordu. Resm koruyuculuk [hmilik-patronage] ve saray evrelerinin etkisi, ancak imparatorluun byk k noktasna ulat zaman daha fazla nem kazanm gibi grnyor.13 Bkz.: Halil inalck, "The Ottoman Economic Mind and Aspects of the Otto-man Economy", Studies in the Economic History of the Middle Eastfrom the Rise of islam to the Present Day, M. A. Cook (ed.), London, 1970, ss. 206-218.

    14 Ahmet Mumcu, Osmanl Devletinde Siyaseten Kati, Ankara, 1963, s. 71.

    15 Halil inalck, "Ottoman Methods of Conquest". Studia hlamica, Fasc. 2. (1954), s. 113.

    42

    Her eit resm grevli ile hem krsal hem de kentsel kitleler arasndaki farka dikkati eken bir baka yan da, devletin brokrat ekirdeinin etkinlik tarzyd. Bu brokratik ekirdein, pek de hakl olmayarak ekonomiyi ve toplumu byk lde denetim altna alma iddias, besin maddelerinin ticaretini denetiminde tutmas, toprak mlkiyetine koyduu snrlamalar ve savurganl kstlamaya ynelik yasalar araclyla, toplumsal katmanlar pekitirmeye almak iin gsterdii titizlik ve sertlik, devlet otoritesini, toplumun can alc noktalarnn stnde tutma ve ona denk den bir ycelik imgesi yaratma amac gdyordu.16 Mlkiyet ilikileri, bu sistemin iinde yeralyor-du. Sultan, kentlerin dndaki ekilebilir topraklar zerinde tam mlkiyet hakkna sahipti, istedii zaman topra mlk olarak verebilirdi, ama gerekte, pek az toprak serbest mlkiyet olarak verilmiti. Latifundia vard, ama byk

  • iftliklerin ou gaspedilmiti ve gerektii zaman devlet bunlara el koyabilirdi. Bunun tersine, kyllerin toprana, ancak sahtekrlkla ve bu topran balanmasnn temelinde yatan balangtaki anlay hileye getirilerek sahip olunabilirdi. Bylece bir hilenin yapld ileri srlecek olsa, devlet her zaman gzn ayordu. Ama balca nedenden tr, devletin etkinlii kstlanyordu: Baz blgelerde, toprak serbest mlkiyet olarak verilmitti; teki blgelerde ise, mlkiyet haklarnn devam, Osmanl fethi srasndaki feodal sisteme dayanyordu. nc olarak, birok blgede devlet, topran eraf tarafndan ele geirilmesine kar kacak gte ya da istekte deildi. Tmar ve zeametin balangtaki sisteminden uzaklamaya yolaan birok deiiklik, uzun srede, eraf lehine bu ynde etki gsterdi. 19. yzylda grld gibi devlet, kendini orta-16 Halil nalck, "Osmanl Padiah", Ankara niversitesi Siyasal Bilgilen- Fakltesi Dergisi, XIII, (Aralk 1958), s. 68-79.

    43

    ya koyabildii zaman bireysel kyl mlklerini, topraklarn birletirilmesini engelleyen yasalar kabul ederek korumaya alt.17

    Devletin siyasal ve ekonomik konulardaki denetim iddias, kltr stnl hakkyla da destekleniyordu. evrenin ayrklna oranla ynetici snf olaanst derli topluydu ve bu, her eyden nce bir kltr olgusuydu. Burada biri olumlu teki olumsuz iki eyi birbirinden ayrabiliriz. Bir yanda, tm devlet mekanizmas Sultann ycelii mitosunun etkisindeydi; te yanda, sradan lmllere, resm kltrn simgelerine ulamalarn engelleyen kstlamalar konmutu. Gebe ya da yerleik olan, krda ya da kentte bulunan halkn ou iin bu kltr ayrm, evrede yaadn gsteren en arpc zellikti. Yneticiler ve resm grevliler, kentlerde, daha nceki baarl ve kent kkenli (Iranllarnki gibi) kltrlerden kaynaklanan kltrn byk lde etkisi altndaydlar. zellikle ran'n brokratik kltr, Osmanl kurumlarnn iine szmt. rnein yneticiler, alt snflara yabanc dilleri (Farsa ve Arapa) benimsetmiler ve bunlar resm kltrle kaynatrmlard.18

    evre, resm dzenin okumu ve yetimi yelerinin yararland eitim kurumlarnn ancak birinden, yani dinsel retim kurumlarndan yararlanabiliyordu. Bundan tr, evrenin, byk eitlilik gsteren kendi kar-kltrn gelitirmesine amamak gerekir. Ama evre, kltr bak-17 Halil inalck, "Land Problems in Turkish History", The Mslim World, c. 45 (1955), ss. 221-228. Toprak tasarrufu, merkez ile evre arasndaki snrda ye-ralan nemli bir eydi. El altndan toprak edinen resm grevliler (yasal olarak toprak edinen az sayda kii de), bu kaynaklarn denetimini ele geirdiklerinde, evresel bir tutuma kayyorlard.

    18 E B. Kramers, "Ottoman Turks: History", Encydopedia hlamica, I, bask, IV, ss. 559 ve arkas, M. C. ahabeddin Tekinda, "emseddin Mehmed Bey Devrinde Karamanllar", stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih Dergisi, XIV, (Mart 1966), s. 81-98.

    44

    mndan ikincil bir statye sahip olduunun iyice farkndayd. Nitekim bu farknda olu, evrenin, sekinler kltrnn sluplarn acemice taklit ediinde ok iyi bir biimde dile gelir. Bu, zellikle hem krsal hem de kentsel alt snflar iin geerlidir ve bu adan, kentteki kitleler de evrenin bir blm olarak grlebilir. Osmanllarn en gl olduu ve koruyucu aba olarak Sultan imgesinin elle tutulur bir ekonomik gereklik tad srada bile saray, resm grevliler ve siyasa, halk takmnn uzak durduu rktc eylerdi. Siyaset szc Trkede, ynetim sanat, bilgisi, siyasa anlamna geliyor bugn; ama daha eski resm dilde siyaset, devlet nedenleri yznden verilen lm karar anlamna da geliyordu. 1968 ve 1969'da gerekletirilen bir aratrma, kyller iin, siyaset szcnn tad anlamlardan birinin

  • hl bu olduunu ortaya koymutur.19

    Devlet egemenlii slubu ve resm stat ile kltrn bu yanlar, bir btn, kurumlam dn ve davran tarzn oluturuyordu. Merkez tarafndan gerekletirilmi baarlar evrenin erozyonuna uratmas karsnda resm grevlileri tetikte durmakla ykml klan ilkelerin, bu dn ve davran tarz iinde nemli bir yeri vard. te yandan, yerel olarak gl aileler ve benzeri evre kuvvetleri, merkezin resm grevlilerini, birok adan anlaabildikleri kimseler olarak grdkleri gibi, tarm art-rnnden ve teki ekonomik kaynaklardan, merkez iin en byk pay koparmak (ailelerin daha az pay almas demekti bu) amacyla didinen rakipler olarak da gryorlard. Blk pr-klnden ve iine birbirine benzemez birok enin girmesinden tr evre, kendi dn ve davran tarzn

    19 Geleneksel dzen iin bkz: "Asker", Encydopedia hlamica, yeni bask, I, s. 712. 1968-1969 arasndaki durum iin bkz: zer Ozankaya, Kyde Toplumsal Yap ve Siyasal Kltr, Ankara, 1971, s. 136.

    45

    daha sonra gelitirmeye koyuldu. nceleri bu tarz, merkezin ykledii skntlarn ve zorluklarn farkna varm olmaktan ileri gitmiyordu.

    evrenin ekonomik ve toplumsal yaamna, devletin zorla el atmasna kar kanlarn dnya gr, bir tarz deilse de, yerelcilik, blgecilik ve heterodoks din inan olarak kendini ortaya koyan bir tavr dourdu. "Temel gruplar"20 denen ey, evrede nemli rol oynad ve bylece, bir grupla zdeleme, bu evresel tavrn edinebilecei eitli biimlerden biriydi. Ama gerekte, evresel tavrn birok farkl biiminde, hepsinin de memurlar kt gzle grmesinden doan bir benzerlik vard. Yerel erafa herhangi bir resm yetki verildiinde (devlet onlar resm grevde kullanmak zorunda sk sk kalyordu), bu evresel tavr yumuuyordu. Ama memurlar dnda herhangi bir kimsenin gerekten yasallk [resmiyet] kazanmas szkonusu olmadndan, gerginlik potansiyeli canlln her zaman koruyordu.

    imparatorluun parlak anda, merkez ile evre arasndaki iddetli kar karya gelme potansiyeli, ara sra elle tutulur bir durum alyordu. Bu, hem toplumsal glerin normal blk prklnden, hem de evre ile olan balarn bu olasln karsna dengeleyici bir arlk olarak kmasndan ileri geliyordu. Bu balar arasnda, tarann alt dzeylerine kadar girmi olan adalet sistemini, geleneksel bayndrlk ileri ile hayrseverlik kurumlarn ve dinsel kurumun geni kapsaml ebekesini (merkez ile evre arasndaki gerek dayanak noktas buydu) sayabiliriz.21 Tmar ve zeamet sistemi, zellikle etnik olan bir btnletirici mekanizmayd ve mparatorluk ortaya kt srada normal t-20 Bu kavram iin bkz: Clifford Geertz, "The Integrative Revolution", Old Soci-etes andNew States, C. Geertz (ed.), Glencoe, 1963, ss. 105-157.

    21 Gibb ve Bowen, I, Part, 1, passim. 46

    mar ve zeamet sahibi, kyllerle yakn balar olan bir ekin yetitiriciydi.22

    Osmanl resm grevlileri, ancak mparatorluk gerilemeye balaynca, kendi toplumlarn talan eden kimseler durumuna geldiler. Bu grevliler ile evre ve zellikle vergilerin ar yk altnda ezilen kyller arasndaki iliki, "Dou despotizmi" niteliini gittike daha aka gsterdi. Bu, nceki alardaki Sultan ynetiminin sertliinden kke farkl bir smr eidiydi ve nceki sistemle ancak, ynetici sekinler ile onlarn dnda kalanlarn arasndaki kopukluu srdrme tarz bakmndan benzerlik gsteriyordu. Nitekim, yerel halk da, bu

  • bitime noktasnda, yerel karlar dile getiren yerel erafa gittike gvenmeye balad. Etkilerinin ve otoritelerinin artmasna ramen bu eraf, Avrupa feodal soylularnkiyle karlatrlabilecek zerk bir statye sahip deildi. Merkezin adamlar olarak eraf, belli bir yasalla sahipti, ama daha fazla zerklik ancak devlet gcne meydan okumakla ya da dpedz ayaklanmayla elde edilebilirdi.23 Bylece, devlete kar durmak iin yeterince toprak zenginlii ve gc olan soylular, daha fazla zerklik kazanabiliyordu. Bu durum ortaya kt zaman, yerel erafn, kylnn elinde avucunda olan almak konusunda devletten daha az hrsl olmadn, ama sistemin yrmesini salayan asgari hizmetleri salamann da kendi karna uygun dtn kavradn gsteren belirtiler vardr.22 bid., 247 ve mer Ltfi Barkan, "Trk Toprak Hukuku Tarihinde Tanzimat ve 1247 (1858) Tarihli Arazi Kanunnamesi", Tanzimat: Yznc Yldnm Mnasebetiyle, stanbul, 1940, s. 325.

    23 Erafn daha nceki nemi iin bkz: Halil nalck, "The Mature of the Traditi-onal Society: Turkey", Political Modemization injapan and Turkey, R. E. Ward ve Dankwart Rustow (eds.), Princeton, 1964, ss. 46-48. Daha sonraki gelimeler iin bkz: Standford Shaw, Between Old and New: The Ottoman Empire under Selim 111,1789-1807, Cambridge, Mass., 1971, ss. 212-217.

    47

    Osmanl "evre"sinin merkezden yabanclamasnn yeni bir kentsel biimi, Patrona syan denilen olay biiminde, istanbul'da 1730'da ortaya kt. stanbul esnaf ve zanaatkarndan, loncalar araclyla, bir asker sefere byk lde katkda bulunmalar istenmi ve bu sefer, Sarayn psrkl ve beceriksizlii yznden baarszla uramt, istanbul'daki alt snflar o zamana kadar, Versailles'in tantanasn ve 18. yzyl Fransa'snn zevk ve elence dknln kopya etmeye ynelik birok giriim sonucunda, Osmanl devlet adamlarnn ve Sarayn Batllamasna bir sre tanklk etmiti. Geleneklerin yozlatrlmasn nlemek iin silaha sarlmalar istendiinde, bu snflarn cevab olumlu oldu.24

    istanbul'da daha nce de birok ayaklanma olmutu. Ama bu ayaklanma, daha sonralar sk sk tekrarlanan karakteristik bir rahatszln belirtilerini gsteren ilk ayaklanmayd Yani burada szkonusu olan, resm sekinler grubunun bir blmnn, askerlik ve ynetim rgtn Batllatrmak iin harcad bir abayd; bu abaya Batl yaam tarznn yzeysel bir taklidi elik ediyor ve ayn aba, bir baka menfaat grubu tarafndan kitleleri Batllamaya kar harekete geirmek iin kullanlyordu. Trk modernlemecileri, bu ve benzeri ayaklanmalarn gerekten de bir yanNI oluturan ve devlet adamlarnn siyasal entrikalarndan oluan arka plan zerinde durmulardr yalnzca. Ne var ki, eksiksiz bir tablo izebilmemiz iin, evrenin merkezden ve kitlelerin yneticilerden kltrel adan yabanclamas olay zerinde de durmamz gerekir. Modernlemenin sonraki evrelerinde bu yabanclama, daha da bileik hale gelecekti.24 M. Mnir Aktepe, Patrona syan: 1730, istanbul, 1958, passim. 48

    19. Yzylda Osmanl Modernlemesi

    19. yzylda Osmanl mparatorluu'nda, zlmesi gereken balca sorun ortaya kt. Bunlarn de, Osmanl reformcularnn, ulus-devlet model alnarak bir devlet kurma giriimlerine ilikindi ve de, merkezin evreyle ilikilerini harekete geirdi. Sorunlarn birincisi, gayrimslim gruplarn ulus-devlet iinde btnletirilmesiydi; ikincisi, evrenin Mslman eleri iin ayn eyi yapmak, yani imparatorluun mozaik yapsna dzen vermekti, son olarak, "ulusal topraklardaki" bu "birbirinden ayr eler"in "siyasal sisteme anlaml bir katlmda bulunacak" duruma getirilmesi gereiydi25

    Bu sonuncu geliim, ancak 20. yzyln ortasnda balatld; ne var ki, erafn siyasal yaama ilk olarak elle tutulur bir biimde sokulmasyla, bir btnleme balangc da, 1908'den sonra

  • grlmeye balanmt.

    Osmanl mparatorluu'nun gayrimslim elerinin ulusal btnletirilmesi, ncelikle, ihmal ve 19. yzyl ile 20. yzyl balarndaki toprak kayplar sonucunda gerekleti. Trkiye Cumhuriyeti, ahali mbadelesiyle durumu daha da basitletirdi. Mbadeleyi izleyen yllarda Cumhuriyet, gayrimslim aznlklara kukulu bir gzle bakabilirdi, ama ancak az rastlanan durumlarda, aznlk sorunlar nemli bir siyasal konunun ieriini oluturdu.

    Genellikle gznne alnmamasna ramen, Mslman elerin ulusal btnletirilmesi, gayrimslimlerin btnletirilmesi kadar sorun yaratyordu Trk reform siyaseti-nin kurucular ve Tanzimat (1839-1876), maliyeye ve yNetime ilikin reformlaryla bu konuda bir temel ta koymU-25 Joseph G. LaPalombaira ve Myron Weiner, "Conclusion: The Impact of Partiies on Political Development", Political Parties and Political Development, LaP?a-lombara ve M. Weiner- (eds.), Princeton, 1966, s. 413.

    419

    lard.26 19. yzyln nc eyreinde, Osmanl devleti, evrenin gndelik yaamnda varln gittike daha ok duyuruyordu. II. Abdlhamid (1876-1909), hl gebe yaayanlar yerleik dzene gemek konusunda zorlayarak evrenin btnletirilmesine devam etmeye alt. Sultan, ayn zamanda, Mslman Osmanl evresine, merkezle bir ve ayn ey olduu duygusunu alamaya giriti. Sir William Ramsay'in ok iyi belirttii gibi, Abdlhamid'in Pan-sl-mizm siyaseti, btn Mslmanlar birletirme hayali olmaktan ok halkn Islm-Imparatorluk dncesi evresinde birletirmek iin bir eit n-ulusalclk kurmak amacyla harcad bir abayd. Ramsay yle diyor:

    En yakn zamanlara kadar, Kk Asya'nn karmakark halk, airetleri ve rklaryla adlandrlmaktan tamtamna memnun gibi grnmekteydi. Trkmen ya da Avar, Trkmen ve Avar olmaktan memnunluk duymaktayd ve bildiim kadaryla bal olduu bir ulus ya da imparatorluk birliini dnmyordu; bundan tr, mparatorluun Birliini dile getirebilecek genel bir ad yoktu.

    Abdlhamid'in, imparatorluun Mslman uyruklarn belirtecek ad ya da genel bir unvan benimsenmesine herhangi bir nem verip vermediini bilmiyorum. Bu belki de ilgi alannn dndayd... ama onun gerekletirmeye giritii sre, en azndan, bunu dile getirmek iin bir ad bulacakt ve kesin bilgilere dayanarak ileri srebilirim ki, Anadolu'da bir imparatorluk adnn geni lde benimsenmesi, onun dneminin belirgin bir zelliidir. Bu ad, tarihsel eski bir unvand ve yaygnlamas, Abdlhamid'den ok nce Osmanl hkmetinin etkisiyle gereklemiti. Ama Abdlhamid'in siyaseti, mparatorluktaki doal bir srece g kazandrd...26 Halil inalck, "Sened-i ittifak ve Glhane Hatt- Hmayunu" ve "Tanzimat'n Uygulanmas ve Sosyal Tepkileri", Belleten, XXVIII, (1964), s. 603-690.

    50

    renebildiim kadaryla, lkede gerek bir duygu birliine ynelik pek zayf bir eilim vard ve bundan tr adn birletirilmesi de nem tamyordu. lkedeki birok gebe ve yar-gebe aireti Sultana balayan ilintiler zayft; te yandan btn Hristiyanlar, Museviler ve resm din d inanlar olan Mslmanlarn bazlar, imparatorluk Trklerine zg adla kendilerini adlandrmak istemiyorlard, ya da byle bir haklar yoktu. Ama bir ad vard ve bu ad bir Trk-Mslman Imparatorluu'ndaki

  • birliin dile gelii olarak kendini yava yava kabul ettirdi. Bu ad, Osmanl'yd.27

    Ama, Abdlhamid'in ulusal birleme konusundaki baarsn abartmamak gerekir. Bu yzyln banda, "Arap", "Laz", "Abaza", "erkez", "Arnavut", "Krt" ve "Lezgi", imparatorluun toplumsal gereini belirten szcklerdi hl.

    Jn Trkler (1908-1918), Kk Asya halknn ancak bu birletirilmesi gerekletirildii srada i bana geldiler. mparatorluun etnik farkllklarn daha kesin olduu ve yerel gruplarn daha iyi rgtlendii teki blgelerinde bir kltrel ve eitimsel politikay batanbaa uygulamaya altlar. Ehliyetsizlikleri ve henz balang evresindeki ulusalclklar yznden, ynetimleri iin salayabilecekleri destei ziyan ettiler. Btnleme eksiklii, merkezci olmayan ynetim konusunda ileri srlen istek ve ayrca Jn Trkler'in laik dnceleri olarak grlen eye kar tarann direnii, onlarn iktidardaki yllarnn balca tema'sdr ve Anadolu'nun dnda olduu gibi iinde de kendini gsterir.28

    Hedeflerini, Anadolu'yu Trkiye iin kurtarmakla snrlayan Mustafa Kemal (Atatrk), bylece, gemiin btn ku-27 W M. Ramsay, "The Intermixture of Races in Asia Mimor: Some of its Causes and Effects", Proceedings ofthe Brish Academy, (1915-1916), s. 409.

    28 Jn Trkler zamannda tarann laiklie kar k iin, Osmanl Meclisinin 96. ve 97. oturumlarna, Mays 24-25, 1910 ve 71. oturumuna,, Nisan 1911, baknz.

    51

    surlarnn, yanllarnn ve dmanlklarnn unutulduu ya da baland bir ortamda ie balamad Osmanl mpara-torluu'nun I. Dnya Sava'ndan ekilmesinin ardndan, ulusal kurtulu hareketinin rgtlenmesinin ilk dnemlerinde, Mustafa Kemal'in Ankara'daki ulusalc kuvvetleri, kar kt Sultan hkmeti iin altklar varsaylan isyanc gruplar tarafndan evrildi. Geri bu gruplar, amalarnn Sultana bakaldran birini ortadan kaldrmak ve slm'n ycelmesini gerekletirmek olduunu sylyorlard, ama ayn zamanda Jn Trk ynetiminin bir devam ve bir merkeziyeti siyaset olarak grdkleri eye kar harekete geen evre glerini temsil ediyormu gibi de grnmektedirler. 1920 ile 1923 arasnda, Anadolu'nun, temel gruplarn izgileri boyunca paralanaca konusundaki korku, kendi merkezlerini kurmaya alan Kemalizmin mimarlar arasnda derinlerdeki gl bir akm gibi duyulmutu ve bu, tek parti ynetiminin 1950'de sona ermesine kadar, Kemalist siyasetin ounlukla gizli de olsa, temel bir sorunu olarak devam etti.29

    Bu blk prk yapy siyasal bakmdan btnletirme sorunu, ulusal btnletirme sorunuyla tam tamna rt-mez ve bundan tr bir baka balk altnda ele alnabilir.

    19. Yzylda Toplumsal Kopukluklar

    20. yzyl balarnda Avrupa'daki toprak kayplar dolaysyla Osmanl mparatorluu, byk toprak sahipliinin, Hristiyan icarnn ve bir lde yksek bir gelime dzeyi-29 Bunun bir rnei, Kurtulu Sava srasnda direni rgtnn merkeziletiril-mesiydi. Bkz.: Trkiye Byk Millet Meclisi Zabt Ceridesi, I, (1/5/36). Yine bkz: Doan Avcolu, Trkiye'nin Dzeni: Dn-Bugn-Yarm, birinci bask, Ankara, 1968, ss. 139 ve 147; Sabahattin Selek, Milli Mcadele: Anadolu htilali, istanbul, 1965,1: ss. 56-65 ve II: ss. 194-197.

    52

    nin toprakla ilgili kaynamalara yolaabilecei blgelerden kurtuldu. Bundan tr bu blmde

  • yalnzca Anadolu'nun toplumsal yapsnda, 19. yzylda ve 20. yzyln balarnda gerekleen ve Trkiye Cumhuriyeti'nin miras olarak devrald geliimleri ele alacaz.

    19. yzyln sonunda, piyasa mallar, Anadolu'nun daha fazla gelimi baz blgelerine girmeye balad. Her eit ve her kkenden eraf, ekonomik ilere gittike daha fazla ilgi duymaya baladndan, yerel erafn daha nceki etki temeli yava yava deiime urad. Bu bakmdan, tara evresinin st katman, birlik olmasa da bir tekdzelik edinmeye balad (oysa bunu, daha nce hibir zaman edinmemi ti). Bu tekdzeliin bir yz, erafn etkinliinin yeni odak noktasyd, teki yz ise kart gcn yeniden her yerde ortaya kmas sonucunu dourmasyd. Yani devletin, evreye daha derinlemesine girmesiydi. Bu gelimeler, daha nceki atmann elerini kapsayan bir yeni kar karya gelme iinde, taraflar, merkez-evre kopukluu iine yerletirdi; ama bu atmann niteliini de bir lde dnme uratt.

    Eraf bakmndan bu dnm, koruyuculuun [patro-nage] ilemeye balad yeni alan iinde younlat. Koruyuculuk ya da koruma ve korunan [client] ilikileri oktandr Osmanl siyasasnn iine szmt; ama 19. yzyln yarsndan sonra gerekleen bir yapsal dnm, tm grnty deitirdi. rnein, Osmanl uyruklarn yurtta yapmak ve yeni ykmllkler (vergiler, askerlik hizmeti, eitli tescil kurallar) kabul ettirerek, ayrca da yeni yararlar salayarak (yollar, adaletin kurala balanmas, toprak tescili) devleti evreye yaklatrma konusunda reformun 19. yzyldaki mimarlarnn gsterdii kararllk, evredeki bireyleri, ynetim ve adalet sreci ile yakn iliki iine soktu. Bir merkezci ynetim sisteminin (1864'te uygulanmaya53

    balamtr) evreye yava yava szmasndan nce eraf, yerel valilerle birlikte alan yerel olarak seilmi kurullar araclyla ynetime, bir hareket iletim kua gibi hizmet ediyordu. Zamanla deiiklie uramasna ramen bu rol, 19. yzyl boyunca devam etti30 ve bylece eraf, alt snflar (kyller) ile resm grevliler arasnda daha apak grnen bir eklem haline geldi.

    Devletin, ekonomi zerinde hl srdrd denetimden tr erafn ekonomik alandaki yeni etkinlikleri, bu etkinliklerin nem kazand yerlerde, eraf ile resm grevliler arasnda bir ikinci ban kurulmasna yolat. Ayrca, Osmanl ynetim sisteminde, 1876'dan sonra grev yerlerinin says nemli lde artt iin,31 orta ve aa dereceden memurlar, paralarn dzensiz bir biimde alyorlard. Bylece eraf, resm grevlilerle bir ortakyaarlk ilikisine girdi ve rvet verme yeni.boyutlar edindi. Bu, erafn, koruduu kiilere hizmet salamas zorunluundan olduu kadar, kendi karn gelitirmesi zorunluundan da douyordu.32 Bu yeni eraf katman arasnda, tara din adamlar da saylabilir. Bunlarn ou, mlk sahibiydi ve yerel "etkili" kiiler arasnda yeralyordu. Ama alt snflar zerindeki etkileri ve dayanaklar, din ve eitimle uramalarnn sonucuydu. Gittike glenen laikleme hareketi karsnda bu din adamlar, evre ile daha ak bir biimde yakn iliki kurdular.

    Jn Trk devriminin 1908'de baar kazanmasyla eraf, Osmanl siyasal partilerinin saflarnda ve mecliste grnmeye balad. Etkilerini izleyebildiimiz her yerde bunlarn, y-30 1864 Ynetim Yasas iin bkz: Roderic H. Davison, Reform in the Ottoman Em-pire, 1856-1876, Princeton, 1963, ss. 136-171.

    31 Enver Ziya Karal, Osmanl Tarihi, VIII: Birinci Merutiyet ve istibdat Devirleri, 1876-1907, Ankara, 1962. s. 329.

    32 Cemal Bardak, Toprak Davasndan Siyasi Partilere, stanbul, 1945, ss. 96-102. 54

    netimde merkezilikten kurtulmay ve kltr zerinde yerel denetimi savunduklarn gryoruz. Bu davran aslnda, din adamlarnn deerler ve simgeler zerinde kurmu olduklar denetimi

  • korumak giriiminden baka bir eyi dile getirmiyordu. zellikle yoksul vaizler, yani din adam olmaktan baka bir stat temeline sahip bulunmayan din adamlar sz-konusuydu burada.33

    Ama Osmanl mirasnn mihenk ta olarak slm grn, dindar olmayan eraf arasnda benimseyenler de vard. Bu bakmdan, Islm ve birletirici bir boyut, evresel dn ve davran tarzna yeniden eklendi ve bylece evrenin karakteristik ideolojisi haline gelmi olan ey, Lumpenulem'ya* zg bir neri deildi yalnzca. Bunun bir nedeni aka grlyor, modern eitim kurumlar, merkez ile evre arasndaki modern-ncesi kltr kopukluunu srdrmt. Trk eitim kurumunun modernletirilmesi, resm grevlilerin kurumlaryla balamt. Taralar, sekinlerin eitiminin dnda kalmt ve tarallarn ou (etkili tarallarn bile ou), ocuklarn, modern okullara gnderemiyordu ya da gndermek istemiyordu. Bugn elimizde bmlunan veriler, ancak en yetenekli ocuklarn, resm evrelerle bir iletiim kanal kurabilecekleri umuduyla bakente gnderildiklerini dndrecek niteliktedir. 1903 ylnda, belli lde gelimi olan Konya vilayetinde, orta eitimin modern kesiminde 1.963 renci vard; buna kar medreselerdeki renci says 12.000'di.34

    Eitimin modern kesimine girebilmek, reformcu resm grevlilerin ve hatta brokrasinin bir blmn oluturan kimselerin ocuklar iin ok daha kolay bir iti.33 Bkz.: Celal Bayar, Ben de Yazdm: Milli Mcadeleye Giri II, stanbul 1966,, ss. 451 ve 475.

    (*) "Yoksul ulema" - ;.n.

    34 Server skit, Trkiye'de Neriyat Hareketleri Tarihine Bir Bak, stanbul, 1939, s. 113.

    55

    Yeni eitim kurulularnn temel talarndan biri olan asker okullarda, bu okullarn eitimini ortaokullara yaymas ve rencilerin byk blmn, olanaklar daha az olan ailelerden olmas nedeniyle, okuldaki toplumsallama, ailedeki toplumsallamadan daha ar basyordu. Bu asker mi-lieu'de* taralarn, ilerlemeye ve yeni dncelere kapal ve uygarla aykr yerler olarak grlmesi, belirgin bir dnce olarak ortaya kt.

    Trkiye'de, kitle iletiim aralarnn ve kltr yaamnn modernletirilmesi, "byk" kltr ile "kk" kltr arasndaki uurumu, kapatmaktan ok derinletirmitir genellikle. slmiyet'e ve onun kltr mirasna sarlmak da, evreyi yeni bir kltr erevesiyle btnletiremeyen merkeze, evrenin verdii bir karlkt. Bylece taralar, "gericilik" merkezleri haline geldi. Ama daha da nemli olan, st ve alt snflar da kapsamak zere tm tara dnyasnn, slm bir muhalefet iinde laiklie kar gittike birlemeydi. Merkeziyetilie kar olan eraf, bunu, yreklendirici bir gelime olarak grd kukusuz. Osmanl bakentindeki alt snflar da, modernletirme akna katlmakta glk eken kimseler anlamnda, yani bu yeni anlamda, evrenin bir blmn oluturuyorlard. Bu yeni edinilmi birliin iindeki evrenin karsna, yeni ve dnce bakmndan ok daha az dn veren bir brokrat tipi dikildi.

    Brokratn Batllamas Olarak Modernleme

    Gl erafla uzlamak zorunda kalmasna ramen Osmanl devlet adam, onlarn gerek zerklik kazanmasn be-nimseyemiyordu. Geleneksel brokratn dn ve davran tarznn zyd bu. Ama 19. yzylda Trkiye'de, b-(*) "Ortam", "evre" - .n. 56

    rokrasi de deiim geiriyordu. Bu yzyln sonlarnda Osmanl brokrasisinin "mirasa dayanan" ya da "Padiah kkenli"35 diyebileceimiz zellikleri, bir "aklc" brokrasiye yerini brakyordu. Bu Weber'ci formln, snrl bir anlamda kullanlabileceini sylemeliyiz. nk

  • bu deiimde, hiyerari gibi "brokratik" eler, yaplan ie karlk dllendirme gibi "aklc" taleplerden ok daha ar basyordu.

    Osmanl brokrasisinin bir kesimi, modernlemenin gereksinimlerine, bir lde erkenden uygun hale getirilmi ve 19. yzylda, reform liderliini ele almt. Bu reformcu brokrasi, reformun ilk canalc noktas olarak, asker ve sivil brokrasiyi hazrlayan eitim kurumlarnn modernle-tirilmesini semiti. Osmanl devlet adamlarnn amalarna ok benzeyen amalara yneltilmi Fransz "Grandes Eco-les"n model olarak seen 19. yzyl Osmanl reformcular, "devletin karlarn" gznnde tutan iyi yetimi, bilgili brokrat sekinler yetitirmiti. Bir bakma eski sekinler zmresi srdrlyordu. Bu sekinler yeni kalplara dklm ve bylece, daha nceki resm grevliye birok adan benzeyen bir rn elde edilmiti.

    Devletin taralara szmasyla, merkezi destekleme konusunda duyulan geleneksel kaygya yeni boyutlar eklendi. Bylece, devlet ile yurtta arasnda dorudan doruya iliki kurmay amalayan bir giriimde bulunuldu. Sultan ile uyruklar arasnda yeralan ballklarn bulunmamas gerektii ilkesine dayanan Osmanl devlet adaml idealinin, bir bakma, yeni bir biim iinde canlandrlmasyd bu. Reformun daha sonraki dnemlerinde, kredi kurumlarnn kurulmas ve baka kolaylklarn gerekletirilmesi, koruyucu bir baba olarak devlet fikrini bir gereklik haline getirdi. Eraf ise, bu olanaklara el koyup kendi karlar iin kullandn-35 Bu terminolojiyi, Max Weber'den alyorum. Economy and Society, Guenther Roth ve Clause Wittich (eds.), New York, 1968,1. s. 229.

    57

    da, reformcu devlet adamlarnn honutsuzluunu ekti.35

    Reformcu resm grevlilerin erafa kar bu biimde klarna, 19. yzyln sonlarna doru beliren bir baka kartlk kaynan da eklememiz gerekir. Yeni atma, Sultan Abdlhamid dnemindeki ynetim modernletirilmesi-nin sonucuydu. Daha dorusu Sultann sonuna kadar gitmeyen modernletirmesinin rnyd. Gerekten de Sultan, Osmanl brokrasisini aklc yrngeye oturtmak iin tm gcyle alt halde, baary amalayan talimatn kstekleyen kiilere de bel balamt. Mlkiye Mektebini (bu okulun modernletirilmesini Sultan tam anlamyla desteklemiti) bitirenlerin, yksek grevlere gelme konusunda ne kadar baarl olduklar, henz aka bilinmiyor.37 Bununla birlikte, 19. yzyln sonunda Sultana etkin bir biimde kar kan gen brokratlar ve askerler, en yksek ynetim ve hkmet grevlerine, yetenekli olmaktan ok Sultana bal olmakla tannan kimselerin getirildiine inanyorlard. Askerler ise, Sultann modernletirici reformlarnn, bakent yaknnda manevra yapan byk asker birliklerin hakik mermi kullanmasn yasaklamasyla uyumadn dnyorlard. Bu elikileri ortadan kaldrmaya alan ve sistemin "son bulacan" uman bu tutum, daha nceki Osmanl "devlet nedeni" ideolojisine kart olarak, "ulusal" brokratlk diye adlandrlabilir. Yeni ve okul grm ulusalc brokratlarn Sultanla arala-36 "Yeni Belgelerin Inda Kmil Paa'nn Siyasal Durumu", Belleten, XXXV, (1971), ss. 60-17, burada ss. 110-11.

    37 Andreas Kazamias, Education and the Quest for Modemity in Turhey, London, 1966, s. 90, n. 12. Bu bilgi konusunda beni uyaran Joseph L Szyliowicz'dr: "Elite Recruitment in Turkey: The Role of the Mlkiye", World Politks, XIII, (April 1971), s. 386. Ama, yksek grevlerde, okulu bitirenlerin yzde 10'unun bulunmasn "nemli'' bulan yorumuna, katlmyorum. Veriler de, Lesslie L. Ross, Jr. ve Noralou R. Roos tarafndan salananlardan farkl: Mana-gers of Modernization: Organization and Elites in Turkey

  • 1950-1969, Cambrid-ge, Mass. 1971, s. 20.

    58

    rnm ak olmasnn bir baka nedeni, Trkiye'de modern bir devlet kurma konusunda sabrszlanmalaryd Sultann, adIm adm ilerlemeye dayanan ve kimi zaman da rkeke olan yaklamna oranla onlar ulus-devletin ok daha ksa bir zaman harcanarak kurulmas gerektiini dnyorlard. Ulusu brokratlarn sabrszlnn bir nedeni de, ulusalc ideolojilerin Osmanl mparatorluu iinde yaylmasyd. Bu fikirler, resm Osmanl dnce dnyasnn bir blmn etkiledi ve daha nceki reformcularda grlmeyen bir dn vermezlik yaratt. 1885'ten sonra bakentin modernci evrelerinde etkili hale gelmi olan ve bilimi, hakikatin mihenk ta olarak kabul eden yeni bilim gr bu davrana ok iyi uyuyordu kukusuz.38 Bylece, Osmanllarn eski "din ve devleti" koruma slogan, Jn Trklerin "ttihat ve Terakki" slogannda cilalanp parlatlm olarak yeniden ortaya kyordu. Jn Trk devriminden sonra bu yeni kiilikler Sultan sahneden uzaklatrnca, tara esnafn, geleneksel brokratlarn ve hatta daha nceki reformcularn grdnden de daha kt insanlar olarak grdler. Jn Trk meclisinde erafn merkeziyetilikten kurtulmay ve daha az asker denetimi amalayan yasa tasarlar, ayrlk akmlarn gerek bir tehdit gibi grnmeye balad srada, onlarI gerekten kukulanlacak kimseler durumuna soktu.39

    Trk Kurtulu Sava (1920-1922) srasnda, bu merkez-evre ikilii, ulusal direnme hareketinin ynetici organ olan Byk Millet Meclisinde bir kez daha ortaya kar. Burada Kemalistler, grevinden alnm memur snf yelerinin liderliinde bulunan ve genellikle erafn partisi olan dank bir grupla mcadele etmek durumundaydlar. Bu grup, "kinci Grup" diye bilinir. Ama Mecliste, kendilerine38 Bkz.: M. Orhan Okay, Bejir Fuad, istanbul, 1969, passim.

    39 Celal Bayar, Ben de Yazdm, II, s. 449, n. 1.

    59

    daha byk ve yeni biraraya gelmi bir topluluun katlmasyla bunlarn says artt.40

    Bu kimseler, milletvekili seimi, askerler, dinsel retim ve dinsel uygulama konusunda ok ilgin bir dizi siyaset ileri srdler. Seimlerde milletvekili olarak adayln koyacak kiinin seim blgesinde be yl oturmasn istediler; askerleri denetim altna almaya altlar ve jandarmalarn halk soyduunu ileri srerek jandarma kuvvetlerini iileri Bakanl'na balamaya altlar, din okullar araclyla eitim yapmay kuvvetle desteklediler, iki kullanmn yasaklayan bir yasa onaylattlar. Bu grubun bileimi ve tutarl konusunda salam incelemeler elimizde olmad iin, birliklerinin ne lde salam olduu konusunda da fazla bir ey syleyemiyoruz; ama topluluun, Kemalistlere muhalefetin bir dayanak noktas olduu kesindir.41

    te yandan, Kemalistler arasndaki daha radikal eler, yeni belediye yasasnda, "halkn", belediye meclislerinde temsil edilmediini syleyerek itiraz ettiler. Ayrca, Bursa erafn, Kemalistlerin lm kalm savama girdii Yunanllara satlm olmakla suladlar. Her iki taraf da "halk" iin altn ileri sryordu. Ama ikinci Grup iin bu sz, merkeziyetilikten kurtulma ve ekonomik liberalizm anlamn aka tayordu; Kemalistler iin ise, plebisiti demokrasi ve devletin, "aradaki" gruplar ortadan kaldrmas gerektiini alak sesle belirtir gibiydi.42

    40 kinci Grup konusunda bkz: Tark Z. Tunaya, Trkiye'de Siyasal Partiler, istanbul, 1952, ss. 538-539 ve Halide Edip (Advar), The Turhish Ordeal, New York, 1928, s. 183.

  • 41 Sivillerin jandarmay denetlemeleri konusunda bkz: Trkiye Byk Millet Meclisi Zabt Ceridesi, I, (29-677/1336), latin script edition, II, ss. H82-183.

    42 Halk temsil etmeyen belediye snrlar konusunda bkz: Ibid., I, (43-3/8/1336), latin script, III, s. 85; askerlik hizmetinden kaan eraf konusunda bkz: Ibid., latin script, II, s. 443; her eyden nce mlklerini korumak kaygusu duyan kimseler olarak eraf konusunda bkz: Ibid., II, s. 260.

    60

    Kemalistlerin kinci Gruba kar muhalefetinin simgesel dile gelii, din zerinde odaklanmt. Ama Mustafa Kemal, amalarn henz aa vurmamt.

    Kurtulu Savann bitmesi ve Kemalistlerin zafer kazanmasyla, siyasaya el koymak daha kolaylat, ikna etmek iin gzda vermeye bavurulduu kadar usta taktikler de kullanld Kemalistlerin partisi olan Halk Partisi, yelerini baaryla disiplin altna ald. Etkinlikleri 1925'teki Krt ayaklanmas ile ayn zamana rastlayan yeni bir parti (Terakkiperver Cumhuriyet Frkas) kurulunca, hkmete iki yllk sre iin geni yetkiler tanyan Takriri Skun yasas kabul edildi. Yeni parti ile ayaklanma arasnda bir ilinti olmad halde, yeni muhalefet merkeziyetilikten kurtulma zlemlerini temsil ediyordu. Yeni parti, "dinsel gericilik"le ilintileri olduu sylenerek ayn yl kapatld; gerekten de ayaklanmann ana tema's, "Krtlk"ten ok bu olmutu.43

    Bu partinin kapatlmasnn temel amac, siyasal rakipleri tasfiye etmek gibi grnmekle birlikte, kararn uygulanmasnn hangi balam iinde gerekletirildiini de vurgulamak gerekir. Kurtulu Sava'ndan nce ve bu sava srasnda grlen ve bir kbusu andran blnmeler, sarsc etkiler yapmt ve Krt ayaklanmas bunlar su yzne kard Siyasal partileri, taralar ve dinsel gericilii birbirine balayan ikinci bir sarslma 1930'da ortaya kt. O srada, Kemalizme kart birok grubun kuvvetle destekledii ok partili siyasa konusunda yaplan bu deney, (Serbest Cumhuriyet Frkas) Menemen kasabasnda kk "Patrona" tipinden bir ayaklanmayla sonuland.44 evrenin temel yeri olan tara, Cumhuriyetin laik amalarna hyanetle bir kez43 Parti programmn 14. maddesi konusunda bkz: Tunaya, 617; ayaklanma konusunda bkz: Bemard Lewis, The Emergence of Modern Turkey, 2, ed., London, 1968, s. 266.

    44 ftid.,417.

    61

    daha zdeletirildi. Bu