Upload
others
View
8
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Sosyal Medyanın Gençlerin Ahlakı Üzerindeki Etkileri:
Teşhisten Tedaviye
GÜNEYSU VAKFI
MAKALE YARIŞMASI –EYLÜL 2018
RUMUZ: “SOSYALCI”
1
GİRİŞ: Araştırmanın Problemi – Problemin Araştırılması
“Edep yâ hu.”
İletişim ve (b)ilgi paylaşım araçları olan sosyal medya ağları toplumu değiştirirken
birçok özelliğiyle gittikçe „örümcek ağları‟na benzemektedir. İnternet üzerinden sosyal olanın
medyatikleştiği, medyanın sosyalleştiği küresel bir dünyada gençlerin ahlakı risk altındadır.
WhatsApp, Facebook ve Twitter gibi popüler sosyal medya mecralarının büyüsüne kapılan
gençler bazen bu mecraları kendi bireysel hesaplarından bilinçsiz ve ahlak-dışı kullanarak
toplumsal etkiler doğuran değişik maceralara girebiliyorlar.
Türkiye‟de gençlerin sosyal medyaya yönelmesinin ve ahlakının değişim sürecine
girmesinin birçok nedeni var: Örneğin; moda, prestij, statü, modernlik, vb. Dikkat edilirse,
her biri bireysel tatmin yoluna işaret eden bu sözcüklerin hepsi Türkçede yerleşmiş yabancı
sözcüklerdir ve bu kadar yabancı sözcüğün egemen olduğu toplumsal yaşamda „dinsel/milli
ahlak‟ sınırlarında kalmak ya da yabancılaşmamak sonderece zordur.
Özellikle üniversiteli gençler kimi zaman akıllı telefonları sosyal medyanın ahlaki
boşluklarına ve tuzaklarına düşerek akılsızlaştırırken, kötü amaçlarına alet ederek de
ahlaksızlaştırıyorlar. Akıllı telefon, tablet ve bilgisayar sahiplerinin ezici çoğunluğu, tıpkı
banka hesapları gibi gerçek –fakat bir kısmı da sahte- sosyal medya hesaplarına sahiptir. İleri
teknoloji sayesinde „marjinal‟ olmaktan çıkan sosyal medya yoluyla yapılan „şiddet‟ içerikli
kavgaları konu alan gazete-tv haberlerine ve mahkeme dosyalarına bakılırsa, toplum, sosyal
medya hesaplarının altında ezilmekte ve ahlaki (etik)1 bir hesaplaşma içine girmektedir.
„Sanayi 4.0‟ denilen internet çağının bir icadı ve dijital içerikleri barındırıp
paylaşımını sağlayan „web 2.0‟ vizyonuna dayalı sosyal medya; yapımcıları, yöneticileri,
1 Kökü Arapça tabiat ve karakter anlamına gelen “hulk” (huy) sözcüğüne dayanan “ahlak”, TDK‟ye göre, “bir
toplumda kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları” demektir. Ahlakın güzel ve gerekli
(erdem) sayılan birçok türü/bileşeni vardır: İnsan ve doğa sevgisi, doğruluk, adalet, haramdan sakınma, anne
babaya saygı, anlayış, merhamet, iyiniyet, iffet, haya, kanaat, alçakgönüllülük, ağırbaşlılık, iyilikseverlik,
güleryüzlülük, sır saklama, boşboğazlık yapmama, öfkeyi yenme, cömertlik, vefa, sabırlı cesaret, yapıcı rekabet,
vatanseverlik, empati, faydalı olma, faydalı olanını öğretme, vb. Tüm kutsal kitaplarda ve Kur‟an-ı Kerim‟in
birçok ayetinde ahlakın bu erdemlerine yer verilirken, kötü ahlaktan (haram, zulüm, zarar verme, iftira, vb.)
sakınma emredilmiştir. İslam ahlakıyla özdeşleşen bu erdemler arasında bir sıralı-düzen olsa da sonuçta hepsi bir
bütünün parçalarıdır.
2
pazarlamacıları ve kullanıcıları ile büyük bir sektöre/pazara2 dönüşmüş; dünyayı da küresel
köye çevirmiştir. Doğal olarak böyle kalabalık ve post-modern bir köyde toplumun her
kesiminin ve özellikle sosyal medyanın etkisiyle kötü ve zararlı davranışlar sergileme
gizilgücünü (potansiyelini) taşıyan genç3 kitlenin aynı ahlaki düzeye sahip olması
beklenemez.
Sosyal medya araçları yoğun, yaygın, rutin ve bağımlılık derecesinde kullanılmaktadır.
Bu gözlemin geçerli olduğu Türkiye‟de de toplumun –bilişim ve sosyal medya dünyasıyla
tanışma evresini kapsayan- “dijital yaşı” hızla küçülürken, lüks tüketimini temel değer alan
“binyıl-milenyum gençliği” yani -2000 yılından sonra doğanlarla özdeş- “Z kuşağı” ise
büyümektedir. Sosyal medyayla aşırı etkileşim halinde olduğu için ahlakı en fazla sorgulanan
da bu kuşak olmaktadır.
Gençlerin ahlakının sosyal medyanın etkisi altında kalması ve diğer kesimlerinkine
göre daha fazla önemsenmesinin nedeni, sosyal medya mecralarını en fazla gençlerin
kullanıyor olması, toplumun dinamik kuvvetini gençlerden alması ve geleceğin gizilgüç
liderlerini onların arasından çıkartması; hoşgörü, doğruluk, çalışkanlık, insan hayatına ve
onuruna saygı gibi evrensel değerlere dayalı ahlaklı toplumun anahtarının da yine gençlerde
saklı olmasıdır.
Buradaki sosyal medya-gençlik ilişkisi üzerine kurulu araştırma probleminin İslami
bir boyutu da vardır. Çünkü gençlik, -Çelik‟in (2011) hatırlattığı gibi-, başlı başına bir değer
olup bu dönemi ganimet bilip yaşamak, her Müslümanın görevidir. Hz. Peygamber buyurur
ki, “Beş şeyden önce beş şeyi fırsat ve ganimet bil: İhtiyarlık gelmeden gençliği, hastalık
gelmeden sağlığı, fakirlik gelmeden zenginliği, zorluk gelmeden rahatı ve ölüm gelmeden
hayatı.” Aynı zamanda İslâm dininin bir niteliği olan gençliği ganimet bilmek, gençliği
ahlaklı olarak değerlendirmek demektir.
Problemi tümdengelimci düşünce (genelden özel olanına doğru bir yargıya ulaşma) ve
betimleyici araştırma (durum saptayıcı) yöntemleriyle irdelemeye çalışan bu makalenin
amacı, sosyal medyanın ve kullanıcılarının ahlaki boyutunu gençler üzerinden teşhis ederek
2 İnsanların çevrimiçi olarak daha fazla zaman geçirdiğini vurgulayan “Küresel Sosyal Medya Eğilimleri 2015”
raporuna göre, 2014‟te dünya genelinde çoğunluğu gençlerden olmak üzere 3 milyar internet kullanıcısı; 2
milyar etkin sosyal medya kullanıcısı; 1,6 milyardan fazla mobil sosyal hesap vardı (WNN, 2015) ve bu
rakamlar gittikçe artmaktadır.
3 Genelde “16-24 yaş” olarak kabul edilen “gençlik dönemi”, Dünya Sağlık Örgütü‟nce, refahla birlikte ortalama
ömrün arttığı günümüzde artık “16-65” gibi 50 yılı kapsayan geniş bir yaş aralığı olarak tanımlanmaktadır.
3
(farkındalığına dikkat çekerek) Türkiye bağlamında tedavi önerilerini (uygulanabilir çözüm
stratejilerini) sunmaktır.
1.TEŞHİS: Sosyal Medya ve Gençlerin Ahlakıyla İlişkisi
Sosyal medyayı nasıl kullandığını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.
1.1.Sosyal Medya Nedir?
Sosyal ağ siteleri, internet ve mobil ortamda bireylere izin veren hizmet uygulamaları
zinciri olarak; (i)sınırlı bir sistem içerisinde bir kamu/yarı-kamu profili oluşturmak, (ii)bir
bağlantıyı paylaştıkları diğer kullanıcıların listesini açıklamak ve (iii)kendi bağlantı listelerini
ve sistem içinde başkaları tarafından yapılanları görmek ve çaprazlamak şeklindeki teknik
işlevleri yerine getirir. İlk tanınabilir sosyal ağ sitesi 1997'de başladı. “SixDegrees.com” adlı
site kullanıcılara profil oluşturmalarına, arkadaşlarını listelemelerine ve 1998'den itibaren
„Arkadaşlar‟ listelerine katılmalarına izin verdi (Boyd ve Ellison, 2007).
Bilgisayar, ipad ve akıllı telefonlar sayesinde dijitallik, hipermetinsellik,
etkileşimsellik, sanallık (arayüzde varlık hissi), multimedya biçimselliği (ses-görüntü-metin-
verileri bir arada tutma) gibi yapısal nitelikleriyle geleneksel medyadan ayrılan sosyal
medyanın bazı temel özellikleri vardır: İletişimin ve paylaşımın zaman, mekân ve kişi
sınırlamasına bağlı olmadan internet ortamında yapılması; kullanıcıların “bilişim”
(bilgi+iletişim) içeriklerinde “üretici-tüketici” ve “izleyen-izlenen” konumunda bulunmaları;
bu içerikleri yorumlamaları; içerikler gibi sohbetlerin/yorumların web tabanında hiç
silinmemesi fakat istenirse kısmen dolaşımdan çekilmesi, vb.
We Are Social ve Hootsuit‟in ortak “Dijital 2018 Raporu”nun Türkiye verilerine göre,
2017‟de, 81 milyonluk nüfusumuzun; (i) %67‟si 54.3 milyon internet kullanıcısı; (ii) %63‟ü
51 milyon etkin internet sosyal medya kullanıcısı; (iii) %54‟ü 44 milyon etkin mobil sosyal
medya kullanıcısıdır. (iv) Günde ortalama internette 7 saat; bunun 2 saat 48 dakikası sosyal
medyada geçirilirken; (v) en etkin sosyal medya platformları; youtube, facebook, instagram,
twitter ve google+ olarak sırlanmıştır.4
Gençlerin sosyal medyada geçirdiği süre arttıkça ahlaki temelde zarar verme ve/ya
zararla karşılaşma olasılığı artar. Sosyal medya bilinçsiz ve yanlış kullanılınca bireyin ahlakı
4 (Karşılaştırma için:) Türkiye‟de, 2014 verilerine göre; genç nüfus ağırlıklı internet kullanıcılarının en az %50‟si
sosyal medya hesabına sahip olarak %78‟i facebook, %95‟i youTube, %62‟si twitter, %49‟u google ve %20‟si
de instagramın kullanıcısı idi. Ayrıca, sosyal medyada günlük ortalama 162 dk gibi (Japonlardan 5 kat daha
fazla) bir zaman geçiriyordu (WNN, 2015)
4
bozulur; ahlak bozulunca, -vücuda giren bir mikrobun zamanla baş edilmesi zor bir hastalığa
dönüşmesi gibi-, o birey kendini değersiz ve mutsuz hissetmeye başlar.
Sosyal medyanın, kullanıcı (miktar ve oran) tarafı kolayca ölçülebilirken, ne kadar
ahlaki kullanıldığını ölçmek ise son derece zordur. Çünkü her gencin sosyal medyatik algısı,
beklentisi ve kullanım şekli aynı değildir. Ayrıca, sosyal medyayı kullanırken
bilgisayarın/ipadın/akıllı telefonun ekranında bir “ahlâkmatik” uyarısı yoktur. Kullanıcı
tamamıyla vicdanı ve ahlakıyla başbaşadır. Ancak bizzat sosyal medyanın kendisi ahlaki
sorunları bünyesinde barındırmaktadır.
1.2.Sosyal Medyanın Ahlaki Sorunları ve Nedenleri
Sosyal medya mecraları kendi doğal bünyesinde bir dizi genel ve özel ahlaki sorunlara
sahiptir (Tablo 1). O yüzden içsel sorunlarını gençlerin ahlaki yapısına yansıtması normal
karşılanabilir; elbette bu, sosyal medyanın ahlaksızca kullanılabileceğini haklı göstermez.
Tablo 1. Sosyal Medyanın İçsel Ahlaki Sorunları
Kaynak: Öztürk, 2015‟teki bilgilerden şematize edilmiştir.
Sosyal medyada görülen ahlaki sorunların başat nedenlerinden biri, demokratik ve
otokratik rejimlerde iktidar kavgası ve ağır sansür uygulamaları (“politik”); ikincisi, kapitalist
girişimcilerin yüksek/sürekli kârlar elde etmek için tüketicileri ağır reklamlara boğarak bir
5
tüketici toplumu yaratma çabası (”iktisadi”) ve üçüncüsü de ırkçı/emperyal çizgide toplumda
nefret ve ötekilik duygularını canlı tutmasıdır (“kültürel”).
1.3.Gençler “Hangi” Sosyal Medyayı “Niçin” Kullanır?
Sosyal medya, post-modern dünyada tartışmasız bir ihtiyaçtır. İnsanlar internet
kanalıyla aile, sosyal ve iş çevresiyle sesli, yazılı ve görüntülü iletişim kurmak, bilgi ve belge
göndermek, müzik dinleyip film izlemek, video yükleyip paylaşmak, oyun oynayıp eğlenmek,
vb. amaçlarla sosyal medyayı kullanırken; gençler ise farklı biyokimyasal ve zihinsel yapısı
gereği, kendini ve girişimciliğini kanıtlamak, toplumda bulamadıklarını bulmak, sitelere
girerek çeşitli hediye ve para-puan kazanmak ve daha fazlası için onu bağımlılık derecesinde
araçsallaştırmaktadır.
Dünyada şimdilik 500 civarında sosyal medya mecrasının (platformunun) mevcut
olduğu ve bunlardan gençlerin internete tutkusuyla orantılı olarak en fazla 75 çeşidinin etkin
kullanıldığı iddia edilmektedir. Dünyada olduğu gibi Türkiye‟de de en yaygın ve en popüler
mecralar Google, Facebook, WhatsApp, Instagram, YouTube ve Twitter‟dir. Bunların (logo
ve işlevleri için bkz. Tablo 2) her biri bilişim ihtiyacını değişik düzeylerde gidermektedir.
Tablo 2. Dünyada ve Türkiye‟de En Popüler Sosyal Medya Platformları
6
1.4.Sosyal Medya Gençlerin Ahlakını “Nasıl” Etkiler?
Sosyal medyanın gençlerin ahlakı üzerindeki etkisi tümüyle olumlu ya da olumsuz
değildir; bir madalyon gibi; bir yüzü parlak (olumlu) iken diğer yüzü mattır (olumsuz). Tablo
3‟te de görüldüğü gibi, sosyal medyanın tehlikelerine (olumsuz etkiler) işaret eden ok,
faydalarını (olumlu etkiler) gösteren oktan daha uzundur.5
Tablo 3. Sosyal Medyanın Faydaları (Olumlu) ve Zararları (Olumsuz)
5 Bu değerlendirmenin kişisel ve göreceli olduğu unutulmamalıdır. Fayda-maliyet terazisi ülkeden ülkeye,
zamandan zamana, kullanıcıdan kullanıcıya değişebileceği; ayrıca bu terazideki unsurların sayısının değil,
toplumdaki ve gençlerin ahlaki yapısı üzerindeki etkisinin ve verilecek tepkinin daha önemli olduğu dikkate
alınmalıdır.
7
Gençlerin ahlaki üzerindeki faydalı/olumlu (+) ve zararlı/olumsuz (-) etkilerini tahlil
ederken şu iki zıt örnek, sosyal medyanın ne/nereye kadar kullanılabileceği konusunda
rehberlik edebilir. (i) Yasal kısıtlar ve çevresel yaptırımlar gençlerin sosyal medya ağlarını bir
ahlaki davranış bileşeni olan dürüstlük/sorumluluk bilinciyle kullanmalarına ve diğer
toplumsal alanlarda da dürüst/sorumlu davranmalarına ve bu ağların aslında insanlar arasında
en sıkı manevi bağlar haline gelmesine fırsat verir (+) iken; (ii) öte yandan aynı sosyal
medya, çekici iş ve tüketici reklamlarıyla gençleri ahlaki ikileme sokacak şekilde; fikirleri,
insani duyguları ve idealleri esas alan manevi iklimli idealist dünyadan kopartarak, parasal
gücü ve maddi rekabeti önceleyen materyalist dünyaya da kaydırabilmektedir (-).
2.TEDAVİ: Sosyal Medya Ahlakı İçin Sürdürülebilir Önlemler
“Ağ kurmak avcılıkla ilgili değildir; çiftçilikle ilgilidir; ilişki ekin.” -Dr. İvan Misner
Sosyal medyanın gençlerin ahlakını olumlu etkilemesi ve/ya olumsuz etkilememesi
için alınması gereken bir dizi önlem sözkonusudur.
8
2.1.Üçlü Strateji: Önleme-Müdahale-Bastırma
Öncelikle gençlerin sosyal medya kullanımı ile ciddi gençlik şiddeti arasındaki
bağlantıların üstesinden gelmek için çeşitli grup ve örgütlerin rollerine vurgu yapılmalıdır. Bu
amaçla, “önleme”, “müdahale” ve “bastırma” şeklinde üç farklı tamamlama stratejisi
uygulanabilir (Tablo 4).
Tablo 4: Sosyal Medya- Şiddet Bağlantısını Kıracak Stratejiler
Kaynak: Irwin-Rogers and Pinkney, 2017: 9-10.
2.2.Üçlü Öneri Paketi
Tamamlayıcı ve sürdürülebilir nitelikte olmak üzere, gençlerin sosyal medyayı ahlaki
eksende kullanmaları için alınabilecek önlemler kişisel-toplumsal, kurumsal ve hükümet
düzeyinde olmalıdır.
►Kişisel-ailevi-toplumsal: Sosyal medya kullanıcısı gençler facebook ve instagram
gibi araçları aşırı derecede kullanmamak için sahte hesaplar açmaktan kaçınmalı ve görece
daha iktisadi (küçük) ve –kitle ulaşım aracıymış gibi- aile tipi internet paketlerini seçmelidir.
Bu çerçevede gençlere –çocukluktan itibaren-işlenecek ailevi öğütlerle söz, yazı ve görüntüyü
de içeren emaneti ve sırları koruma, mahremiyete saygı, ayıpları örtme anlayışıyla hareket
edilmelidir. Unutmamalı ki, sosyal medya ile iletişim ve paylaşım “kul hakkı”na da girer.
Ayrıca, Kahraman‟ın ( 2016: 61) dediği gibi, sosyal medyayı oluşturanlar bu kanaldan bilgi
9
bankalarını kendi mülkü olarak kabul edip astronomik paralarla satmaktadır ki bu da İslâm'a
aykırı bir durumdur.
►Kurumsal: Öncelikle sosyal medya araçlarını yöneten ve pazarlayan şirketler
kirli/yanlış bilgi (dezenformasyon) ve anlamsız/zararlı reklam/ilan yayımlamaktan
kaçınmalıdır. Evans ve Jones‟e (2017: 16-8) göre, okullar, “dijital vatandaşlık” etrafında
okul-ev bağlantılarını güçlendirmek, ebeveynleri dijital-okuryazarlık açığını kapatmak ve
etkili arabuluculuk yaklaşımları geliştirmek için özendirmelidir. Nazıroğlu (2015: 191),
okuldaki eğitim ve sivil toplum projeleri yoluyla sosyal medyanın olası yıkıcı tarafına karşı
dinsel/etik medya okur-yazarlığı”nın gerekliliğini belirtmektedir. Buna ek olarak, Türkiye için
medya okuryazarlığı, AB ile bütünleşme sürecine destek bakımından da önemsenebilir.
Livingstone ve arkadaşları (2018: 6) ise, gençlik dönemine hazırlanan çocuklara daha iyi
(ahlaki) bir internet ortamı için asgari standartları insan hakları ve demokratik katılımcılığa
dayandırırken, sosyal medya tedarikçilerinden gençlerle ilgili sosyal sorumluluk projeleri için
mali kaynak ayırmalarını istemektedirler.
►Hükümet: Türkiye için de geçerli olmak üzere, gençleri korumakla görevli bir
hükümet (ve bürokrasi), gücünü demokratik sosyal hukuk devletinden alır. O da, düşünce ve
ifade özgürlüğü ve ahlaki sorumluluk bağlamında gençlerini sosyal medyanın nimetlerine
kavuşturup külfetlerine karşı korumayı garantiler. İyi bir hükümet, sosyal medyayı ahlaki
çizgiye çekmek için elbette ahlaki hassasiyetlerle çalışan düzenleyici ve denetleyici kurumları
devreye sokar.
SONUÇ: Bugünden Geleceğe
“Ahlakı güzel olan insan her yaşta güzeldir” –Hadisi Şerif
Dünyada ve Türkiye‟de gençlerin ahlaki sorunları sosyal medya icat edilmeden önce
de vardı. İnternetle küreselleşmenin uğradığı her toplumda haber-bilgi paylaşma ve online-
toplumsallaşma tutkusuyla bir “sosyal medya gençliği” oluşmuş; bir gerçeklik olarak,
gençlerin ahlaki yapısı değişerek “ahlaki sorunlar” (sanal yalanlar, dolandırıcılık, şiddete
yönelme, aile birliğini bozma, mahremiyeti aşındırma, vb.) çeşitlenmiştir. Sözkonusu
gençlerin ahlakı ve toplumun geleceği olunca, şimdi gelinen aşamada, sosyal medyanın
nimetleriyle külfetleri bir terazide tartılmaktadır. Bu gençlik sosyal medya hesaplarını gerekli
10
şifreler-linkler-listeleri ile yönetirken, bir yandan öznel faydasını ençoklamakta, diğer yandan
da -bazen- işin ahlaki boyutunu ıskalamaktadır.
Sosyal medya araç, girdi ve çıktılarıyla; toplumsal kültür, sosyal psikoloji, pedagojik
eğitim, ceza hukuku ve davranışsal iktisadın bir kesişim kümesi haline gelmiştir. Özünde saf,
kendine özgü ahlaki ilke ve kurallarla çalışan sosyal medyayı „şeytanileştiren‟, doğru yoldan
saptırarak ahlaksızlaştıran kullanıcıların niyet ve davranışlarıdır. Gelişen teknoloji ve sosyo-
ekonomik hayatla birlikte sosyal medya gençler için vazgeçilmez bir iletişim aracına
dönüşmüş olup toplumun kullanım düzeyi ile orantılı genişleyen bir “sosyal medya haritası”
çizilmektedir. Gelecekte sosyal medya araçlarının şeker, sigara, alkol ve uyuşturucu gibi
madde bağımlılığı muamelesi görmemesi için her türlü önlem ivedilikle uygulanmalıdır.
Gençler, -kendilerini sosyalleştirip sosyalleştirmediği kuşkulu olan- sosyal medya ile
sanal dünyada ne ekerse gerçek sosyal hayatında da onu biçecektir. Sosyal medya mecraları
ve pencerelerinden karanlık değil aydınlık dünyaya açılması beklenir. Zira sosyal medya
mecralarının her biri gençler için taşınabilir şık birer cüzdan/çanta görünümündedir; nereye
giderlerse onları da yanlarında taşımaktadırlar. Bazılarınki çok dolu; sanal ya da online
olabilir; ama eğer kamu düzenini bozan ya da iş/sosyal arkadaşlarını kasten üzen ahlak-dışı
unsurlar içeriyorsa, ruhsal anlamda bazen taşınması çok zor ağır bavullara dönüşebilir
Eğer ahlak çıpa yapılmazsa, sosyal medya, gençlerin bir boşluğunu doldurmayıp
onları bir başka boşluğa düşürecektir. Şimdiki gençler ve geleceğin kuşakları için özlenen
şudur ki, sosyal medya mecralarındaki tüm aramalar, en güzel ahlakı arayıp bulmak ve
insanca yaşamak temelinde olmalıdır.
Öte yandan, yenilik teknolojisinin (inovasyonun) zirvesini temsil eden sosyal medya,
bir mazluma yapılan zulümden haberdar olma ve zalime tepki gösterme (yani bir ahlaki
duruşa) aracı iken birden zulmün ve zalimin maşası haline de gelebilir. Tıpkı cerrahın elinde
hayat kurtaran ya da katilin elinde cinayet aleti olan „bıçak gibi‟.
Ey gençler! Nasıl ki sosyal medya size faydalı olmak için teknik ayarlar verdiriyorsa,
siz de zarar görmemek için ona ahlaki ayarlar vermelisiniz. Toplumda kendinizi mi
kanıtlamak istiyorsunuz, önce siz iyi ahlak sahibi olmalısınız. Zira aslında siz sosyal medya
kullanıcısı olarak tek kişilik yayıncı şirket gibisiniz; etkinizi bir hayal edin: Burada bir kanat
çırptığında dünyanın diğer ucunda fırtınalara yol açan kelebekten ne farkınız var ki?
KAYNAKÇA
11
Boyd, M.D. and Ellison, B. (2007), “Social Network Sites: Definition, History, and Scholarship”,
Journal of Computer-Mediated Communication 13(1), Oct., 210-230.
Çelik, M. (2011), “İslâm'da Genç Demek, Hizmet Eden Demektir”, Röportaj, Doğruhaber, 10 Kasım.
Irwin-Rogers, K. and Pinkey, C. (2017), “Social Media as a Catalyst and Trigger for Youth Violence”,
Catch 22, Jan.
Kahraman, A. “Sosyal Medya Ahlakı”, Somuncu Baba Dergisi, S.185, 58-61.
Livingstone, S., Tambini, D. and Belakova, N. (2018), “Research for CULT Committee -
Recommendations for EU policy developments on protection of minors in the digital age”, Policy Department
for Structural and Cohesion Policies, Brussels: European Parliament.
Nazıroğlu, B. (2015), “Din Eğitiminin Gerekliliği Açısından Dini Medya Okur-yazarlığı”, Dinbilimleri
Akademik Araştırma Dergisi, c.15, S.2, 191-220.
Öztürk, Ş. (2015), “Sosyal Medyada Etik Sorunlar”, Selçuk İletişim, 2015, 9 (1), 287-311.
WNN-World Newsmedia Network (2015), Global Social Media Trends 2015, Edit.Director L.M.
Mensching, EPC, UK.
We Are Social and Hootsuit (2018), Digital in 2018 in West Asia, https://www.slideshare.net/weare
social/digital-in-2018-in-western-asia-part-1-northwest-86865983 (7/9/2018)