16
LARS T. LIH 1947 yılında Richland, Washington’da doğdu. Yale Üniversi- tesi (1968) ile Oxford Üniversitesi’nde (1971) siyaset bilimi okudu. Altı yıl ABD Temsilciler Meclisi’nde Demokrat Par- tili Ronald V. Dellums’un ofisinde çalıştı. Ardından 1984’te Princeton Üniversitesi’nden siyaset bilimi doktorasını aldı. Duke Üniversitesi ile Wellesley College’da ders verdi. Sov- yetler Birliği’nin kuruluş dönemine dair konular üzerine makbul bilimsel dergilerde sayısız akademik makale ile çeşitli sosyalist forumlarda siyasal yazılar yayınladı. Ayrıca Rus ve Avrupa operasının çeşitli meseleleri üzerine devam eden araştırmaları var. Yayımlanmış diğer kitapları arasında Bread and Authority in Russia, 1914-1921 (1990), Lenin Rediscove- red (2006) (Lenin Rediscovered Ayrıntı Yayınları’nın yayım programındadır) sayılabilir. Halihazırda Montréal’deki McGill Üniversitesi’ne bağlı Schulich Müzik Okulu’nda müzikoloji sözleşmeli profesörü.

sosyalist forumlarda siyasal ... - Ayrıntı Yayınları · “Leninizm” adında detaylı bir doktrin inşa etmek için kullandılar ve sonrasında kendi yarattıkları bu şeyi

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

LARS T. LIH1947 yılında Richland, Washington’da doğdu. Yale Üniversi-tesi (1968) ile Oxford Üniversitesi’nde (1971) siyaset bilimi okudu. Altı yıl ABD Temsilciler Meclisi’nde Demokrat Par-tili Ronald V. Dellums’un ofisinde çalıştı. Ardından 1984’te Princeton Üniversitesi’nden siyaset bilimi doktorasını aldı. Duke Üniversitesi ile Wellesley College’da ders verdi. Sov-yetler Birliği’nin kuruluş dönemine dair konular üzerine makbul bilimsel dergilerde sayısız akademik makale ile çeşitli sosyalist forumlarda siyasal yazılar yayınladı. Ayrıca Rus ve Avrupa operasının çeşitli meseleleri üzerine devam eden araştırmaları var. Yayımlanmış diğer kitapları arasında Bread and Authority in Russia, 1914-1921 (1990), Lenin Rediscove-red (2006) (Lenin Rediscovered Ayrıntı Yayınları’nın yayım programındadır) sayılabilir. Halihazırda Montréal’deki McGill Üniversitesi’ne bağlı Schulich Müzik Okulu’nda müzikoloji sözleşmeli profesörü.

Ayrıntı: 1089İnceleme Dizisi: 289

LeninFarklı Bir Yol

Lars T. Lih

Kitabın Özgün AdıLenin

İngilizceden ÇevirenAslı Önal

Yayıma HazırlayanBülent Tanatar

Son OkumaEmre Tansu Keten

Lenin by Lars T. Lih was first published by Reaktion Books, London, 2011Copyright © Lars T. Lih 2011

Türkçe yayım hakları AnatoliaLit Agency aracılığıyla alınmıştır.

Bu kitabın Türkçe yayım haklarıAyrıntı Yayınları’na aittir.

Kapak FotoğrafıShepard Sherbell / Corbis Historical / Getty Images Turkey

Kapak TasarımıArslan Kahraman

DizgiKâni Kumanovalı

Baskı ve CiltKayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.

Merkez Efendi Mah. Fazılpaşa Cad. No: 8/2 Topkapı/İstanbulTel.: (0212) 612 31 85 - 576 00 66

Sertifika No.: 12156

Birinci Basım: Eylül 2017

Baskı Adedi 2000

ISBN 978-605-314-205-8Sertifika No.: 10704

AYRINTI YAYINLARIBasım Dağıtım San. ve Tic. A.Ş.

Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Cağaloğlu – İstanbulTel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11

www.ayrintiyayinlari.com.tr & [email protected]

twitter.com/ayrintiyayinevi facebook.com/ayrintiyayinevi instagram.com/ayrintiyayinlari

Lars T. Lih

LeninFarklı Bir Yol

İ N C E L E M E D İ Z İ S İS O N Ç I K A N K İ T A P L A R

TÜRKİYE KENTLEŞMESİNİN TOPLUMSAL ARKEOLOJİSİ

Erbatur Çavuşoğlu

MARKSİZMDEN SONRA MARX Tom Rockmore

OYUN, OYUNBAZLIK, YARATICILIK VE İNOVASYON

Patrick Bateson & Paul Martín

İLAHİ GAZAP:DEHA NEDİR? DÂHİ KİMDİR?

Darrin M. McMahon

HARCIYORUM ÖYLEYSE VARIMEkonominin Gerçek Maliyeti

Philip Roscoe

KREDİOKRASİve Borç Reddi Davası

Andrew Ross

ZİHİN VE DOĞA ARASINDABir Psikoloji Tarihi

Roger Smith

ÖZGÜRLÜK Zygmunt Bauman

ZAMANI YAŞAMAK Jean Chesneaux

CAN ÇEKİŞEN İMPARATORLUK Francis Shor

SÜREKLİ DEVRİM TEORİSİEşitsiz ve Bileşik Gelişim Siyaseti

Michael Löwy

ŞİDDETSİZ DİRENİŞFelsefi Bir Giriş

Todd May

AYDINLAR SOSYALİZMİJan Waclaw Makhayski

İLETİŞİM BİLİMLERİNİNUNUTULMUŞ KÖKENLERİ

Der. Jacques Perriault

MODA-LOJİYuniya Kawamura

MARKSİZM’İN ANLAMIPaul D’Amato

CİNSELLİĞİN ÖNEMİArzuya Yeniden Kavuşmak

Dr. Ghislaine Paris

ÇALIŞMA DÜŞÜNCESİJohn W. Budd

YORUM VE AŞIRI YORUMUmberto Eco

HAYATIN GİZLİ HAZLARITheodore Zeldin

HAYATIN KIRILGANLIĞIWilliam E. Connolly

DEVLET VE HUKUKFriedrich Engels, Karl Marx

İYİMSER OLMAYAN UMUTTerry Eagleton

TEKNİK, SERMAYE, MEDYAPeter Trawny

PROTESTOToplumsal Hareketlere Kültürel Bir Giriş

James M. Jasper

SOSYALİZMDE EĞİTİMKÜBA

Celil Denktaş

HERMENÖTİĞİN KÖKENİKendilik Hakkında - Dartmouth

Konferansları, 1980Michel Foucault

YAŞAM SANATIZygmunt Bauman

İçindekiler

Teşekkür ......................................................................................................... 8

Giriş ................................................................................................................ 9

1. Farklı Bir Yol ........................................................................................... 23

2. Sosyalizm ve İşçi Hareketinin Mezcedilmesi ...................................... 61

3. Bir Halk Devrimi .................................................................................... 97

4. Üç Tren Yolculuğu ................................................................................139

5. “Kautsky Tarzında Bir Ders Kitabı”nın Ötesinde .............................177

Sonsöz ........................................................................................................221

Seçilmiş Kaynakça ....................................................................................247

Lenin, halka seslenmek için kullanacağı yeni teknoloji karşısında,biraz şaşırmış bir halde karşımıza çıkıyor (Mart 1919).

Bu kitap Julie Cumming, Emelyn Lih, Ariadne Lih ile Morgana’nın anısına adanmıştır.

8

Teşekkür

Muhteşem bir seri olan Critical Lives’a katkıda bulunmam için adımı öneren Esther Leslie’ye; sabırlı (ve gerektiği du-

rumlarda) pek de sabırlı olmayan yüreklendirmeleri için Michael Leaman ve Reaktion Books’a teşekkürlerimi sunarım. Her biri “tarihsel Lenin araştırmalarına” aynı derecede kendini adamış, sayamayacağım kadar çok meslektaşımla geçtiğimiz yıllar içe-risinde yürüttüğümüz tartışmalar, Lenin ile ilgili fikirlerimin şekillenmesinde çok etkili olmuştur. Julie Cumming, kitabın ilk taslağı üzerinde dikkatli ve eleştirel bir okuma gerçekleştirdi; sonraki taslaklar Barbara Allen, Paul Le Blanc, Manny Ness, Erik van Ree ve Ron Suny’nin yorumlarından yararlanma şansı buldu. Son taslak ise, Ariadne Lih tarafından son derece gerekli bir yeniden okumaya tabi tutuldu.

9

Giriş

Çalışma odamın raflarında, mavi etiketle işaretli ve sıralı bir halde, V.İ. Lenin’in bütün eserlerinin beşinci basımı-

nın toplam 55 cildi durmakta. Yazarının bahsettiği her ismi, kitabı ve hatta her bir darbımeseli etraflıca açıklayan, fevkalade itinalı bir akademik mekanizmayla donatılmış bu kitaplar, kendilerince, günümüzde hâlâ Moskova’da bulunan cismani anıtmezarla mukayese edilebilecek bir entelektüel anıtmezarın yapıtaşlarıdır. Akademik bir tahnit olarak adlandırılabilecek, aynı derecede etkileyici bir diğer eser de, Lenin’in gündelik olarak yaptığı ve hakkında malumat sahibi olduğumuz işle-ri birebir detaylandıran (ki kendisi günlerini ya bir makale kaleme alarak ya parti içi bir protesto tebliğ ederek yahut da bir konuşma yaparak geçiriyordu), toplamda 8000 sayfanın

10

Lenin

üzerinde ve birçok ciltten mürekkep Vladimir İlyiç Lenin: Biografiçeskaya Hronika’dır.

Üstelik tam da bu biohronika başlığı, biyografik bir muam-maya işaret eder, zira “Vladimir İlyiç Lenin”, Lenin’in ölümün-den sonra icat edilmiş bir isimdir. Kendisi sağlığında pek çok farklı isim kullanmışsa da, “Vladimir İlyiç Lenin” bunlardan biri olmamıştır. Sonraki nesillerin bu adamı yaşamı boyunca kullanmamış olduğu bir isimle anmaya ihtiyaç duyması, bu tutkulu bir gayri şahsiliğe sahip figürün özünü, onu bir aziz veya bir öcü olarak mumyalamadan kavramanın ne denli zor olduğuna dair bize bir hissiyat vermektedir.

Peki, onu ne şekilde adlandırmalıyız? 1870’de doğumundan kısa süre sonra Vladimir İlyiç Ulyanov adıyla vaftiz edildi. “İlyiç”, “İlya’nın oğlu” anlamına gelen, baba adından türemiş bir isimdir. Ancak yine de pek çokları için “İlyiç”, yaşadığı süre boyunca ve sonrasında onu “Vladimir”den çok daha iyi tanımlayan bir isim olmuştur. 1890’ların başında devrimci kariyerine başlar başla-maz, yeraltında yaşamanın zaruretleri, kahramanımızın gerçek adı ile arasına mesafe koymasına neden oldu. İlk önemli yazılı yapıtının –“Halkın Dostları” Kimlerdir ve Sosyal Demokratlara Karşı Nasıl Savaşırlar? (1893)– günümüze ulaşan kopyasının başlık sayfasında yazarın adı yer almaz. 1890’larda legal olarak yayımlanan çalışmalarında ise kahramanımız, birden fazla yeni isim kullanır: K. Tulin veya (1899 tarihli başyapıtı Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi’nde olduğu gibi) gerçek adını nerdeyse hiç saklamayan bir mahlas olan Vladimir İlyin. Vl. İlyin adı, legal olarak yayımlanan çalışmalarında 1917 devrimine dek görünmeye devam etti.

Bir yeraltı devrimcisi, kimliğinin, çalıştığı gazetenin para cezasına çarptırılmasına yahut kapatılmasına neden olmaması adına, legal bir gazetede bile temkinli davranmak zorundaydı. Bu gazetelerden biri de Petersburg’da 1912-1914 yılları arasından yayımlanan Bolşevik Pravda’ydı. Lenin’in yakın çalışma arkadaşı Lev Kamenev’in sonraları aktardığı üzere, “İlyiç [gazeteyi tehli-keye atmamak için] makalelerindeki imzayı neredeyse her gün

11

Lars T. Lih

değiştiriyordu. Pravda’daki makalelerini, mutat edebî imzasıyla hiçbir ortak noktası olmayan, P.P., F.L.-ko., V.F., R.S. vs gibi, çok farklı harf kombinasyonlarıyla imzalıyordu. Bu imzasını sürekli olarak değiştirme zorunluluğu, İlyiç’in sözleri ile okurları –işçi kitleleri– arasındaki bir diğer engeldi.”1

Kahramanımız “mutat edebî imzasını” yeraltı gazetesi İs-kra’nın editörlerinden biri olarak çalıştığı 1901 yılında kazandı ve basılı eserlerini “N. Lenin” adıyla imzalamaya başladı. Neden “Lenin”? Sonu –in ile biten mahlaslara karşı bir düşkünlük olduğunu görmüştük. Ancak görünüşe göre “Lenin” gerçek bir kişinin ismiydi ve pasaportu, kahramanımızın 1900’de Rusya’yı terk etmesine yardımcı olmuştu. Lenin, ikinci veya üçüncü el bu pasaportu ailesinin yardımıyla edindi, fakat sonuç itibariyle bu adı kullanmak zorunda değildi.2

“V.İ. Lenin” değil, “N. Lenin”. Yayımlanan çalışmalarının başlık sayfalarında son güne dek “N. Lenin” adı yer alır. Peki, “N” neyi temsil eder? Hiçbir şeyi. Devrimci mahlaslarda çoğu kez herhangi bir anlamı olmayan baş harfler kullanılıyordu. Ancak N. Lenin dünyaca ünlü olduğunda, N’nin Nikolay ismi-ni –nitekim Son Nikolay (Lenin’in yerine geçtiği çar), Niccolò Machiavelli ve Old Nick* ile ilgili çağrışımlar yaratan bir isim– temsil ettiği fikri yaygınlık kazandı. 1919’da İngilizce olarak yayımlanan, nispeten doğru ilk biyografik taslaklarda, çalışmaya konu olan şahıstan Nikolay Lenin olarak bahsediliyordu. Başkan Ronald Reagan ise 1980’lerde onu hâlâ Nikolay Lenin olarak anıyordu – ve belki de bu isim tarihsel olarak en az “V.İ. Lenin” kadar meşrudur.

1. L. Kamenev, “The Literary Legacy and Collected Works of Ilyitch” (1920’lerin başında yazılmıştır); metin, www.marxists.org/archive/kamenev/19xx/x01/x01.htm adresindeki Marxists Internet Archive sitesinden alınmıştır (Erişim Tarihi: 5 Mayıs 2010).2. M. G. Şteyn, Ulyanovı i Leninı: Taynı rodoslovnoy i psevdonima (St. Peters-burg, 1997).* Hıristiyan geleneğinde şeytandan bahsederken ve genellikle de adını doğru-dan anmamak için kullanılan adlandırmalardan biri. (ç.n.)

12

Lenin

“N. Lenin” isminin yer aldığı ilk yayınlardan Ne Yapmalı?’nın (1902)başlık sayfası.

Lenin hiçbir yerde “Vladimir İlyiç Lenin” imzasını kul-lanmadı. Çoğu mektubu basitçe “Sevgilerimle, Lenin” yahut benzeri ifadelerle imzalanmıştır. Şüphesiz ki Lenin’in gerçek ismini saklamak gibi bir derdi yoktu. Maksim Gorki’ye yazdığı 1908 tarihli mektubunu “Sevgilerimle, N. Lenin” olarak imza-lamış ve Cenevre’deki adresini yazmıştı: “Bay Wl. Oulianoff.

13

Lars T. Lih

Rue des deux Ponts, 17 (Küpfer’in evi)”.3 Yalnızca ailesine ve İnessa Armand’a yazdığı mektupları genellikle mutat edebî imzasından vazgeçerek V.U. veya V.İ. şeklinde imzalıyordu.

1917’den sonra Lenin, Halk Komiserleri Konseyi Başkanı sıfatıyla imzaladığı resmî belgelerde, belli ki soyadını kullanma zorunluluğu hissetti, dolayısıyla hükümet kararlarındaki resmi imzası “V.İ. Ulyanov (Lenin)” oldu. Yeraltı kliçka’ları (mahlasları) ile ünlenen diğer devrimciler ise gerçek soyadlarını bu şekilde kullanmıyorlardı – bunlardan biri de hiç şüphesiz (Çugaşvili adıyla doğmuş olan) İ.V. Stalin idi.

Lenin üzerine İngilizce olarak kaleme alınmış ilk muteberkaynaklardan olan Lenin: The Man and His Work

[Lenin: Kişiliği ve Eserleri] isimli kitabın başlık sayfası.

3. V.İ. Lenin, Polnoye sobraniye soçineniy, 5. Basım (Moskova, 1958-65), Cilt 47, s. 120; Lenin, Collected Works (Moskova, 1960-68), Cilt 34, s. 372. Aksi belirtil-mediği sürece, Lenin’den yaptığım alıntılarda bu iki kaynaktan yararlanacağım; dolayısıyla okur isterse Rusça metne, isterse İngilizce çevirisine başvurabilir. Şöyle bir gösterim biçimi kullanacağım: Lenin, PSS 47:120; CW 34:172. Tüm çevirilerin sorumluluğu tarafıma aittir.

14

Lenin

Görünüşe göre kahramanımız hem kişisel hem de resmî nedenlerle, Vladimir İlyiç şahsiyeti ile bir siyasî kurum olan Lenin arasındaki ayrımı korumak için mücadele etmiştir. Son-raki nesillerin “Vladimir İlyiç” ile “Lenin”i bir arada kullanmak konusundaki ısrarı, bir yandan belirli bir kolaylık sağlarken, diğer yandan Rus devriminin siyaset sahnesi içerisinde kişisel ve siyasî kimliğin birbirinden farklılaşan taleplerini idrak etmenin zorluklarına işaret eder.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında İngilizcede Lenin üzerine yapılan çalışmaların genel evrimine baktığımızda, “Lenin” ile “Ulyanov” isimleri arasında –bu tarihî şahsiyetin özünü onun resmî doktrinlerinde aramaktan, kişiliğinde aramaya doğru– bir sarkaç salınımı olduğunu görürüz. Savaştan hemen sonraki onyıllarda akademisyenler, devrimci partinin rolü, emperyalizm, devlet ve hatta felsefi materyalizm konuları üzerine bir dizi önermeler içeren “Leninizm” doktrinini izah etmeye çalıştılar. Bu amaç uğruna, belki de “Lenin’in ev ödevleri” olarak adlan-dırılabilecek metinler üzerine yoğunlaştılar. Materyalizm ve Ampiryokritisizm (1908), Emperyalizm: Kapitalizmin En Yüksek Aşaması (1916) ve Devlet ve Devrim (1917) gibi çalışmaların tamamı, kendisini görece yabancı olduğu bir konuda argüman üretmek zorunda hisseden bir yazarın aldığı gayretkeş notların bir yansımasıdır. Nitekim Lenin külliyatının birkaç cildi, özel olarak bu kitapların hazırlık sürecinde aldığı notlara ayrılmıştır.

Lenin’in 1902 yılına ait çığır açan çalışması Ne Yapmalı? örneğinde bile akademisyenler, kitabın özünden, yani Lenin’in yeraltı aktivistlerine kahramanca bir liderlik vizyonuyla ilham verme çabasından ziyade, ona ait bazı rastgele polemik yorum-lardan kendilerince birtakım öğretisel çıkarımlarda bulunmakla ilgileniyorlardı. Bu yolla akademisyenler Lenin’in ev ödevlerini “Leninizm” adında detaylı bir doktrin inşa etmek için kullandılar ve sonrasında kendi yarattıkları bu şeyi “Marksizm” ile muka-yese ederek, Lenin’in yenilikçi, hatta revizyonist bir Marksist teorisyen olduğu sonucuna vardılar.4

4. Bu yaklaşımın bir örneği de, Alfred G. Meyer’in Leninism’idir (New York, 1962).

15

Lars T. Lih

“V.İ. Ulyanov (Lenin)” adıyla imzalanmış bir Sovyet hükümet kararı.

1980’lerin ortasından itibaren Sovyet arşivleri açılmaya baş-landı ve yeni bir Lenin portresi ortaya çıktı. Gariptir ki Sovyet tarihinin diğer alanlarında fevkalade yararlı olan arşivlerin açıl-ması, Lenin/Ulyanov’un bağlamından daha da koparılmasına neden oldu. Yürütülen araştırmalar, gizliliği yeni kaldırılmış olan belgelerin gerçek Lenin’in gizini ortaya çıkaracağı yönünde

16

Lenin

(muhtemelen bilinçaltındaki) bir varsayıma dayanıyordu. Ancak bizatihi bu yeni belgeler, ortaya çıkarılmak üzere özel olarak seçil-mişti ve bunun oldukça bariz bir nedeni vardı. Sovyet yetkilileri Lenin ile ilgili ne tür belgeleri kilit altında tutardı ki? Elbette, Lenin’in resmî Sovyet yorumu, özellikle de kusursuz erdem ve insanlığı ile ilgili özenle kurgulanmış imajı için sorun yaratacak olanları. Bu belgeleri saklamak akademiye karşı işlenmiş bir suçtu, ancak salt bu belgelere dayanarak oluşturulan bir Lenin portresi kadar büyük bir entelektüel zafiyete de işaret etmiyordu. Oliver Cromwell Lenin’in karakterinin “bütün yönleriyle” anlatılması konusunda ısrar ediyordu. Sovyetler Birliği sonrasındaki Lenin çalışmaları ise daha ziyade “salt olumsuz” yönlerinin anlatılması gibi bir metodoloji benimsemiş gibi görünüyordu.5

Artık gözler Lenin’in doktrinlerinden ziyade, Ulyanov’un tuhaf davranışları üzerindeydi. İlginin büyük bir kısmı, örneğin Ulyanov’un cinsel yaşamına yoğunlaşmıştı. Lenin’s Mistresss [Aşk ve Devrim: İnessa, Lenin’in Sevgilisi] gibi başlıklar taşıyan kitaplar ortaya çıktı.6 Siyasî yaşamı, çoğunlukla Rus iç savaşı za-manında dile getirdiği ve şiddetle bastırma talebinde bulunduğu

5. V. İ Lenin, Neizvestnıye dokumentı 1891-1922 (Moskova, 1999), yeni Lenin belgelerine dair tek güvenilir derlemedir. Yeni belgelerin aydınlattığı daha mü-him meselelerden bazıları, Lenin’in İnessa Armand ve Roman Malinovski ile ilişkisi, Eylül 1920 tarihli bir konuşmasında ortaya çıkan Polonya savaşına karşı tutumu ve hayatının son aylarındaki olaylardır. Ne yazık ki yeni belgelerin İngi-lizce basımı profesyonel açıdan son derece düşük bir kalitededir; bkz. Richard Pipes, der., The Unknown Lenin: From the Secret Archive (New Haven, Connec-ticut, 1996) üzerine yazdığım Canadian-American Slavic Studies, XXXV/2-3 (Yaz/Güz 2001), s. 301-6’da yayımlanan değerlendirme (yeni belgelerin Rusça metinlerinin kullanıma sunulmasından sonra yazılmış olan Pipes derlemesine dair az sayıdaki değerlendirme yazısından biridir).6. Michael Pearson, Lenin’s Mistress: The Life of İnessa Armand (Londra, 2001) [Aşk ve Devrim: İnessa, Lenin’in Sevgilisi, Çev. Ceren Şanlıdağ, Karşı Yay., 2010]. Yakın zamanda yayınlanan Conspirator: Lenin in Exile (Londra, 2009) kitabının yazarı Helen Rappaport, bir röportajında şunları dile getirmiştir: “Eminim ki Lenin’in Rus kayıtlarında tamamen üzeri örtülmüş, çok daha karanlık bir cinsel bir tarafı vardı. Paris’teyken fahişelere gittiğini düşünüyorum - Fransız kaynak-larında buna dair ipuçları mevcut, ancak kanıtlamak çok zor”. Bkz. www.book-depository.com/interview/with/author/helen-rappaport (Erişim Tarihi: 5 Mayıs 2010).