68
Standard 678 Mayıs 2019 Ekonomik ve Teknik Dergi ISSN:1300-8366 TSE ile ROSSTANDART arasında Uygulama Planı imzalandı. Okullarda Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sisteminin (TS 13811) Uygulanabilirligi Toplu Beslenme Sisteminde Hijyen ve Sanitasyon Uygulamaları Temiz Okul, Sağlıklı Nesil, Aydınlık Gelecek WOME Deluxe Yem ve Hayvancılık Sektöründe Hijyen ve Sanitasyon İklimlendirme Sistemleri: Sağlık Üzerine Etkileri SİTEPLUS Negros’un Taj Mahali - I Hijyen ve Sanitasyon - II

Standard · Editörler: Fatih Işık, Batuhan Batılı ... Bebeğinizi ve Sizi Korur” adıyla farkındalık projesini hayata geçirdi. Bebek ürünlerinde kalite standartlarının

  • Upload
    others

  • View
    13

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

ALTOTEKSTEKSTİL GİYİM BOYA APRE SAN. ve TİC. A.Ş.

Merkez: Yanıkkapı Tenha Sk. Uçarlar Han. No:8 34420 Karaköy - İstanbul / Türkiye Tel: +90 (212) 256 81 90 - Fax: +90 (212) 256 81 97Fabrika: Akçaburgaz Mah. 58. Sk. Esenyurt - İstanbul / Türkiye Tel: +90 (212) 886 26 39 - Fax: +90 (212) 886 86 94 e-mail: [email protected]

Ankara Bölge: Sanayi Cad. Kuruçeşme Sk. No:3/3 Ulus - Ankara / Türkiye Tel: +90 (312) 310 36 18 Fax: +90 (312) 310 36 20

Enerji kontrolü sizin elinizde olsun! TSE STA

ND

AR

D EK

ON

OM

İK V

E TEKN

İK D

ERG

İ ►678 ►

MA

YIS 2019

Standard ►678 ►Mayıs 2019 ►Ekonomik ve Teknik Dergi ► ISSN:1300-8366

▐TSE ile ROSSTANDART arasında Uygulama Planı imzalandı.

► Okullarda Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sisteminin (TS 13811) Uygulanabilirligi ► Toplu Beslenme Sisteminde Hijyen ve Sanitasyon Uygulamaları ► Temiz Okul, Sağlıklı Nesil, Aydınlık Gelecek

► WOME Deluxe ► Yem ve Hayvancılık Sektöründe Hijyen ve Sanitasyon ► İklimlendirme Sistemleri: Sağlık Üzerine Etkileri ► SİTEPLUS ► Negros’un Taj Mahali - I

HijyenveSanitasyon - II

[email protected] için: 0 312 416 63 81

Email:

TSETS 13811

HSYSHijyen ve

Sanitasyon Yönetim Sistemi Belgelendirmesi

ISSN: 1300-8366 ► Yıl: 58 ► Sayı: 678 ► Mayıs 2019

Sahibi: Türk Standardları Enstitüsü Adına Adem Şahin

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Mehmet Necmettin Güneri

Yayın Yönetmeni: Serap Zeyrek

Editörler: Fatih Işık, Batuhan Batılı

Adres: TSE Basın Yayın MüdürlüğüNecatibey Cad. No:112 06100 Bakanlıklar / Ankara 0312 416 66 63 ► [email protected]

Abone: Adem Dağlı ► 0312 416 67 47

Reklam: Ceylan Bahardoğan ► 0312 416 62 20

Grafik Tasarım: Levent Temel

Baskı ve Dağıtım: Sistem Ofset Bas. Yay. San. ve Tic. Ltd. Şti Strazburg Cad. No: 31/17 Sıhhiye / Ankara ► 0312 229 18 81

Yayın Türü: Yerel Süreli

Basım Tarihi: 22.05.2019

Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler yazarlara ait olup derginin ve yazarın adı alınarak iktibas edilebilir. Dergimize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez.

TSEKurumsal

TSE’yeulaşmanın

en kısa yolu

www.tse.org.tr444 0 873

Prof. Dr. Adem Şahin► TSE Başkanı

Değerli Okuyucular,UNICEF ile Dünya Sağlık Örgütü ortaklığıyla hazırlanan Okullarda İçme Suyu, Sa-nitasyon ve Hijyen: 2018 Küresel Durum Raporu’nda, “küresel ölçekte okulların sadece yüzde 69’unda temel içme suyu hizmetinin mevcut olduğu, 600 milyon çocuğun okullarında sanitasyon ve yaklaşık 900 milyon çocuğun da okullarında temel hijyen hizmetinden yoksun durumda” bulunduğuna dikkat çekilmektedir. Bu iç karartıcı gerçek, biz yetişkinlerin çocuklara temiz ve sağlıklı bir dünya sağ-lama konusunda maalesef ne kadar başarısız bir durumda olduğumuzun açık bir göstergesidir. Bu sorunu esaslı bir şekilde bertaraf etmek için içerikte yazısı-nı okuyabileceğiniz Millî Eğitim Bakanlığı Merkez İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Koordinatörü Sayın Özkan Avcı’nın dediği gibi, “okullarımızda sağlık ve temizlik ile hijyen şartlarının ulusal ve uluslararası düzeyde standart temelli bir yaklaşım ile kültür oluşturulmaya yönelik faaliyetlerle geliştirilmesi önceliklerimiz arasında olmalıdır.”Ülkemizde topyekûn bir hijyen ve sanitasyon atılımı sağlamak için başta kamusal alanlar (okullar, hastaneler, AVM’ler, havaalanları vd.) olmak üzere yukarıda bahsi geçen ‘standart temelli’ politikaları yaygınlaştırmalı ve kalıcı bir sistem haline ge-tirmemiz gerekiyor.Başta hepimize sağlıklı ve temiz su sağlama mükellefiyeti olan belediyelerimiz-de olmak üzere; gıda, tarım, hayvancılık, sağlık, temizlik ve turizm sektörlerindeki ürün/hizmet üretimlerinde ve sunumlarında baştan sona sıkı kurallara dayanan ve belirli yaptırımları olan bir sistemi, ülkemizdeki halk sağlığını korumak amacıyla bir an önce hayata geçirmeliyiz. Bu sistem halk sağlığını koruyacağı gibi kurum ve kuruluşlara sürdürülebilir bir kalite imajı sağlayacak; üretici/tüketici arasındaki güven duygusunu sağlam bir zemine oturtacaktır.Değerli Okuyucular, bu sayımızda da bir önceki sayımızdaki gibi ‘hijyen ve sani-tasyon’ konusunu yine farklı sektörlerden yazılarla ele aldık. TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sisteminin okullarımıza ne gibi katkılar sağlayacağını; hijyen ve sanitasyonun gıda, tarım ve hayvancılık sektöründe ne kadar hayati önemde olduğunu, turizm işletmelerindeki uygulamaların önemini, iklimlendirme sektörü ile ilişkisini ve TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sisteminin temizlik sektörü için nasıl artı değer sağladığını içerikte bulabilirsiniz.

standard ▪ mayıs 20192

34 Otel İşletmelerinde Hijyen ve Sanitasyon Uygulamaları Örneği: WOME Deluxe

58 Negros’un Taj Mahali - I

standard ▪ mayıs 2019 3

Ekonomik ve Teknik DergiStandard

40 Yem ve Hayvancılık Sektöründe Hijyen ve Sanitasyon

46 İklimlendirme Sistemleri: Sağlık Üzerine Etkileri18 Okullarda Hijyen ve Sanitasyon

Yönetim Sisteminin (TS 13811) Uygulanabilirligi

26 Toplu Beslenme Sisteminde Hijyen ve Sanitasyon Uygulamaları

30 Temiz Okul, Sağlıklı Nesil, Aydınlık Gelecek

54 Hizmet Kalitesini “Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi” ile Belgelendiren SİTEPLUS

standard ▪ mayıs 20194

■ haberler

Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözeti-mi Genel Müdürlüğü tarafından 26 ilde 18 yaş üstü 2 bin 242 tüketicinin katılımıyla Tüketici Profili ve Bilinç Düzeyi Araştırma Raporu hazırlandı.

Raporda, üniversite ve araştırma şirketinin yaptığı bir çalışmayla tüketicilerin bilgi ve bilinç düzeyleri düşük, orta ve yüksek şeklinde adlandırılan seviyelere ayrıldı. Ankete verilen cevaplar cinsiyet, eğitim düzeyi, gelir düzeyi gibi bilgilerle karşılaştırılırken ayrıca her bir grup bilgi ve bilinç düzeyindeki tüketicilerin önemli görülen bazı konularda nasıl bir tutum sergilediği in-celendi.

AA’nın araştırmadan derlediği bilgilere göre, tüketicilerin yüzde 54,1’inin orta bilinç düzeyinde olduğu görüldü.

Tüketiciler alışveriş yapmak için yüzde 36,9 ile en çok alış-veriş merkezlerini tercih ederken, gıda maddesi ve giyim eşyası satın alma kararını alışveriş öncesinde veriyor. Tü-keticilerin plan yapmadan anlık karar vererek en yüksek oranda satın aldığı ürün grubu ise sağlık ürünleri ile boş zaman faaliyetlerine ilişkin ürünler oldu.

Katılımcıların yüzde 37’si yerli ürün tercih ederken, dü-şük bilinç düzeyindeki tüketicilerin yüzde 65’i ürünün menşeini dikkate almadığı tespit edildi. Yüksek bilinç düzeyindeki tüketicilerin ise yüzde 42,2’si yerli ürün satın almayı tercih ettiğini belirtirken, markanın en fazla önem taşıdığı ürün grubu gıda oldu.

Tüketicilerin sadece yüzde 35’i internet veya sosyal med-ya aracılığıyla alışveriş yaparken, bu kanallardan alışveriş yapanlar ağırlıkla üniversite ve üzeri öğrenim düzeyinde-ki, 25-34 yaş aralığındaki tüketicilerden oluşuyor.

İnternet üzerinden en fazla satın alınan ürün grubu giyim eşyaları olarak öne çıkarken, tüketicilerin yüzde 45,7’si in-ternet üzerinden alışveriş yapmayı güvenli bulmuyor.

Tüketicilerin sadece yüzde 33,6’sı internet ve telefon bankacılığı kullanırken, araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 20’si telefon, internet üzerinden, sosyal medya aracılığıyla dolandırıldığını veya dolandırıcılık teşebbüsü ile karşı karşıya kaldığını ifade ediyor.

Tüketicilerin yüzde 30’u hakkını aramıyor

Tüketici hakları ve korunmasına ilişkin bilgi düzeyleri in-celendiğinde, araştırma kapsamındaki tüketicilerin yüz-de 17,2’si son bir yılda satın aldığı bir mal veya hizmetle ilgili sorun yaşadığını belirtirken, en fazla sorun yaşanan ürün grupları sırasıyla yüzde 34 ile giyim, yüzde 22 ile elektronik ürünler, yüzde 11 ile gıda ürünleri ve yüzde 9,1 ile iletişim hizmetleri olarak sıralanıyor.

Satın aldığı bir ürün veya hizmetle ilgili sorun yaşayan tüketicilerin yüzde 45,2’si çözüm için satın aldığı firma veya mağazaya başvururken, yüzde 30’u ise hiçbir şey yapmıyor. Düşük bilinç düzeyindeki tüketicilerin tama-mının sorun yaşadığı ürün veya hizmetle ilgili hiçbir şey yapmadığı da dikkati çekiyor.

Bilinç düzeyi yükseldikçe yerli ürün kullanımı artıyor

standard ▪ nisan 2019 5

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılına ilişkin seragazı emisyon istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 2017’de toplam sera gazı emisyonu 526,3 milyon ton karbondioksit (CO2) eşde-ğeri olarak hesaplandı. Bu dönemde toplam emisyonlarda CO2 eşdeğeri olarak en büyük payı yüzde 72,2 ile enerji kaynaklı emisyonlar alırken, bunu sırasıyla yüzde 12,6 ile endüstri-yel işlemler ve ürün kullanımı, yüzde 11,9 ile tarımsal faaliyetler, yüzde 3,3 ile atık takip etti.

CO2 eşdeğeri olarak 2017 yılı toplam seragazı emisyonu, 1990 yılına göre yüzde 140,1 artış gösterdi. 1990’da kişi başı karbondioksit eşdeğer emisyonu 4 ton/kişi olarak hesap-lanırken, bu değer 2017 yılında 6,6 ton/kişi olarak hesaplandı.

2017’de toplam CO2 emisyonlarının yüzde 34’ü elektrik ve ısı üretiminden olmak üzere yüzde 86,3’ü enerjiden, yüzde 13,4’ü endüstriyel işlemler ve ürün kullanımından, yüzde 0,3’ü tarımsal faaliyetler ve atıktan kaynaklandı.

Metan emisyonlarının yüzde 62,3’ü tarımsal faaliyetlerden, yüzde 21,3’ü atıktan, yüzde 16,4’ü enerjiden ve yüzde 0,03’ü ise endüstriyel işlemler ve ürün kullanımından kaynaklandı.

Diazotmonoksit emisyonlarındaki en büyük payı ise yüzde 71 ile tarımsal faaliyetler oluş-turdu. Bunu, yüzde 15,1 ile atık, yüzde 10,7 ile enerji ve yüzde 3,3 ile endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı takip etti.

Seragazı emisyonları

standard ▪ mayıs 20196

■ haberler

Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ile Bebek Araç Gereçleri Üretici, İthalatçı ve Perakendecileri Derneği (BAGİDER), bebek ürünlerinde standart dışı ürünlerle mücadele etmek üzere “Standartlar Bebeğinizi ve Sizi Korur” adıyla farkındalık projesini hayata geçirdi.

Bebek ürünlerinde kalite standartlarının kontrol edilmesini sağlamak ve öne-mini vurgulamak üzere “Standartlar Bebeğinizi ve Sizi Korur” projesi kapsa-mında hazırlanan kamu spotu, Ticaret Bakanlığı ve Bebek Araç Gereçleri Üre-tici, İthalatçı ve Perakendecileri Derneği (BAGİDER) işbirliğiyle kamuoyuna duyuruldu.

Projenin tanıtım toplantısında konuşan Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ahmet Erdal, bebek ürünlerinde standartla-ra uygun ürünler almanın önemini vurgulayarak, projeyle ilgili sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.

Güvenli ürünlerin yaygınlaşması için basiretli üretici ve satıcı, kamu otoritesi ve bilinçli tüketici üçgeninin önem taşıdığını vurgulayan Erdal, şöyle devam etti:

“Bakanlığımız, çocuklarımızın sağlık ve güvenliklerinin korunması amacıyla özel-likle çocuk ve bebek ürünleri sektöründe ciddi denetimler gerçekleştirmektedir. Bakanlık olarak tüketiciler tarafından kullanılan ürünlerin taşıması muhtemel risklerini bertaraf etmek birincil önceliğimizdir. Diğer bir önceliğimiz ise stan-dartlara uygun üretim yapan firmaların korunması ve dolayısıyla haksız rekabe-tin önlenmesidir.”

Ticaret Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Daire Başkanı Meral Karaaslan da bebek ürün standartlarının tabi olduğu yönetmelik ve tebliğlerin güncel-lenmesiyle bebek ürün standartlarının artık AB normlarıyla eşitlendiğini söy-ledi.

Standartlar Bebeğinizi ve Sizi Korur Projesi

standard ▪ mayıs 2019 7

Merdiven altı ürünlerin bebek ve çocuklar için tehlike saçtığını ifade eden Karaaslan, bebek ve çocuk ölümlerine ilişkin medyada yer alan acı haberleri hatırlattı. Bir bebek karyolasının aralıklarının standartlara uygun olması gerektiğini belirten Karaaslan, şunları kaydetti:

“Ebeveynler stor perdeleri mümkün olduğunca bebek odalarında kullanmamalı. Örneğin, uzun ipli, zincirli emzikler risk oluşturuyor. Oyun çadırının içinde alevlenme riski olabiliyor. Biz Bakanlık olarak bunları kontrol ediyoruz ancak ailelerin dikkat etmeleri son dere-ce önemli. Tüketicilerimiz etiket okuma alışkanlığını kazanmalı. Oyuncaklarda CE işaretine muhakkak bakılmalı. Diğer ürünlerde de oyuncakların sahip olması gereken standart numarası TS EN 71-1, biberon ve bardakların sahip olması gereken standart numarası TS EN 14350-1, emziklerin sahip olması gereken standart numarası TS EN 1400 + A1, mama sandalyelerinin sahip olması gereken standart numarası TS EN 14988-1+A1 ve bebek arabalarının sahip olması ge-reken standart numarası TS EN 1888.”

Meral Karaaslan, bebek ürünlerinde ayrılabilir küçük parçalar bu-lunması ve keskin, sivri uçların büyük risk oluşturduğunu vurgu-layarak, “Bebek arabalarında kilit mekanizmasının çalışır durumda olması, ürünlerdeki kimyasal bileşenlerin test edilmesi bebek sağ-lığı için son derece önemli. Bakanlık olarak kimyasal, alerjen mad-delerin kullanımı, alevlenme riski, hijyen gibi başlıklarda kontroller sağlıyoruz. Biz Bakanlık olarak sürekli denetimler yapıyoruz ancak tüketicinin bilinçli olması, ürün alırken seçici olması burada en bü-yük etken” diye konuştu.

Standartlara uymadığı tespit edilen ürünlerin Güvensiz Ürün Por-talı’ndan (GÜBİS) herkese açık şekilde duyurulduğunu aktaran Ka-raaslan, “Tüketiciler ürün alacakları zaman GÜBİS portalı üzerinden kontrollerini yapabilir. Türkiye’de uygunsuzluğunu tespit ettiğimiz, toplatma kararı aldığımız, sakıncalı bulduğumuz tüm ürünleri bura-ya yerleştiriyoruz” dedi.

BAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Karaaslan da Türkiye’de yö-netmelik ve tebliğlerle bebek ürünlerinde güvenilir standartlara uymanın zorunlu hale getirildiğini hatırlatarak, Ticaret Bakanlığı Tü-keticinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü tarafın-dan piyasadaki ürünlerin denetlendiğini ve bu kanunlara uymaya-rak piyasaya, standartlara uygun olmayan ürün arz edenlere cezai müeyyideler uygulandığını anlattı.

Karaaslan, “Bakanlıkla birlikte yürüttüğümüz bu projede hedefimiz, tüketicilere ürün etiketlerinde standart numaralarını kontrol etme alışkanlığı kazandırmaktır. Bu sebeple çıktığımız yolculuğumuzda ‘bebeklerimiz için güvenlik’ diyor, herkesi bu sorumluluk hareketi-ne davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Ticaret Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Daire BaşkanıMeral Karaaslan:"Tüketicilerimiz etiket okuma alışkanlığını kazanmalı. Oyuncaklarda CE işaretine muhakkak bakılmalı."

standard ▪ mayıs 20198

■ haberler

Ülkemizde 1987 yılından bu yana 4-10 Mayıs tarihlerinde kutlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası nedeniyle Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin’in yayınladığı mesaj şöyledir:

“İşyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturulması, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, kalıcı ve sistematik bir iyileşme sağlanabilme-si için planlı ve sistemli çalışmalar yürütülmesi, iş sağlığı ve güvenliğinin yaşam biçimi haline getirilmesi, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşturulması gerek-mektedir.

TSE; standardizasyon, belgelendirme, eğitim, muayene gözetim ve kalibrasyon hizmetleri ile iş sağlığı ve güvenliğini doğrudan etkileyen alanlarda faaliyet gös-termektedir.

Enstitümüz; TS ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ile TS ISO 31000 Risk Yönetim Sistemi belgelendirmesi ve eğitimi, TS EN 12810-1 Ön Ya-pımlı Bileşenlerden Oluşan Cephe İskeleleri Standardı kapsamında cephe iske-lelerinin belgelendirmesi ve eğitimi ile Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği kapsamında CE işareti belgelendirmesi yapmaktadır.

Enstitümüz ayrıca elektriksel ölçümler, iş ekipmanları periyodik muayenesi, ki-şisel koruyucu donanım şartname değerlendirmesi gibi muayene gözetim hiz-metleri ve kalibrasyon hizmetleri de vermektedir.

TSE, iş kazaları ve meslek hastalıkları açısından en riskli sektörler arasında yer alan Madencilik Sektörüne yönelik de hizmet vermektedir. “Muhtemel Patlayı-cı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler ile İlgili Yönetmelik” yani ATEX Direktifi kapsamında belgelendirme, eğitim ve muayene hizmetleri de Enstitümüzce verilmektedir.

Çalışanların, iş ortamının taşıdığı risklerden korunmasına, iş kazalarının ve mes-lek hastalıklarının önlenmesine yönelik hizmetleri kapsayan iş sağlığı ve güven-liği konusu, kalkınma sürecini doğrudan etkilemektedir. Sağlıklı iş koşullarının ve güvenli işyerlerinin oluşturulması üretimde verimliliği getirdiği gibi, iş barışı-nın sağlanmasında da etkili olacaktır. Çalışma hayatındaki herkesin, karşı karşıya bulundukları riskleri değerlendirerek koruyucu önlemler alması, iş kazaları ve sağlık sorunlarının giderilmesi için yapıcı çözümler üretmesi gerektiği inancımız doğrultusunda; TSE ailesi olarak, ülkemizde hizmet veren tüm işyerlerinde sağlık ve güvenlik risklerini kabul edilebilir seviyeye çekmek için çaba sarf etmekteyiz.

TSE olarak, toplumun iş sağlığı ve güvenliği konusundaki bilinç düzeyinin yük-seltilmesine önem ve öncelik vermekte, başta kendi işyerlerimiz olmak üzere denetim ve eğitim çalışmalarımız sürdürülmektedir.

Sağlıklı yaşama hakkının tüm çalışanların en temel hakkı olduğu bilinci ile sağlık ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine olan gayretimiz devam etmektedir. Ül-kemizde iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışan, iş sağlığı ve güvenliği kültürü-nün geliştirilmesine katkı sunan tüm çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Haftasını kutluyorum.”

TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin'inİş Sağlığı ve Güvenliği Haftası Mesajı

Sağlıklı iş koşullarının ve güvenli işyerlerinin oluşturulması üretimde verimliliği getirdiği gibi, iş barışının sağlanmasında da etkili olacaktır.

standard ▪ mayıs 2019 9

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Dev-let Başkanı Vladimir Putin başkanlıklarında 8. Üst Düzey İşbirliği Konseyi (UDİK) Toplantısı, 8 Nisan 2019 tarihinde Moskova’da ger-çekleştirildi.

Toplantı kapsamında, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile Rusya Fede-ral Teknik Düzenlemeler ve Metroloji Ajansı (ROSSTANDART) arasında 6 Ağustos 2009 tarihinde imzalanan Mutabakat Zaptı’na işlerlik kazan-dırmak üzere bir Uygulama Planı imzalandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Pu-tin’in himayelerinde gerçekleştirilen imza töreninde, Uygulama Pla-nı’nı TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin ve ROSSTANDART Başkanı Elek-sey Abramov imzaladı.

2019 – 2022 dönemini kapsayacak plan, TSE ve ROSSTANDART ara-sında standardizasyon alanında teknik işbirliği ile karşılıklı bilgi, do-küman, uzman değişimini ve eğitim konularını içeriyor.

TSE ile ROSSTANDART arasındaUygulama Planı imzalandı

standard ▪ mayıs 201910

■ haberler

Ticaretin Kolaylaştırılması Koordinasyon Komitesi ku-rulmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, Resmi Gazete’de yayımlandı. Genelgede 29 Şubat 2016’da Ba-kanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Ticaretin Kolaylaştı-rılması Anlaşması’nın ilgili fıkrasında, üyelere ulusal dü-zeyde bir Ticaretin Kolaylaştırılması Koordinasyon Ko-mitesi kurulması yükümlülüğü bulunduğu hatırlatıldı.

Bu kapsamda Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması’ndan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağ-lamak, anlaşma hükümlerinin uygulanmasını sağlamak, ilgili kurumlar arasında koordinasyonu ve iş birliğini sağ-lamak amacıyla Ticaret Bakanlığı ilgili Bakan Yardımcısı Başkanlığında, Ticaret, Çevre ve Şehircilik, Dışişleri, Hazi-ne ve Maliye, Sağlık, Sanayi ve Teknoloji, Tarım ve Orman, Ulaştırma ve Altyapı bakanlıkları ile Strateji ve Bütçe Baş-kanlığı, Türk Standardları Enstitüsü, Küçük ve Orta Ölçek-li İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Dış Ekonomi İlişkiler Kurulu, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Uluslararası Nakliye-ciler Derneği, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenler Derneği, Gümrük Müşavirleri Derneği, Türk Sanayicileri ve İşinsanları Derneği, Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği, İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odası, Müstakil Sana-yici ve İşadamları Derneği, Türkiye Bankalar Birliği ve Tür-kiye Dış Ticaret Derneği temsilcilerinden oluşan Ticaretin Kolaylaştırılması Koordinasyon Komitesi kuruldu.

Koordinasyon Komitesi’nde temsil edilmek üzere bakan-lıklar bakan yardımcısı, kurum ve kuruluşlar en az başkan yardımcısı veya yönetim kurulu üyesi, gümrük müşavir-leri dernekleri ise tümünü temsilen yönetim kurulu baş-kanı düzeyinde daimi temas noktası tespit edecek.

Yılda en az bir kez olmak üzere ihtiyaç duyulan za-manlarda toplanması hedeflenen Koordinasyon Ko-mitesi’nin sekretarya hizmetlerini Ticaret Bakanlığı yürütecek. Koordinasyon Komitesi’nin toplantılarına gerekli görüldüğünde diğer bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, düşünce kuruluşları ile si-vil toplum örgütleri ve özel sektör temsilcileri de da-vet edilebilecek.

Komitenin çalışmalarının, 20016/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kurulan Ticaretin Kolaylaştırılması Kuru-lu tarafından bugüne kadar yapılmış çalışmaların de-vamı niteliğinde olduğu belirtilen Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde, Komitenin çalışmalarına destek olmak için bir Teknik Komite kurulmasının da uygun olacağı bildirildi.

Koordinasyon Komitesi ve Teknik Komite’nin çalışma usul ve esaslarının Koordinasyon Komitesi’nin ilk top-lantısında belirleneceği kaydedilen Genelgede, Komite çalışmalarının bir bütünlük içinde yürütülmesi ve eş gü-dümün sağlanması için Komite üyelerine gereken her türlü destek ve yardımın sağlanacağı belirtildi.

Ticaretin Kolaylaştırılması Genelgesi

standard ▪ mayıs 2019 11

Türk Standardları Enstitüsü’nün (TSE) 2019 yılı itibarıy-la başlattığı Dijital Dönüşüm Yönetimi Eğitim Programı kapsamında ilk eğitim sertifikaları TAKASBANK perso-neline törenle verildi.

Törene, TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, TAKASBANK Genel Müdürü Mahmut Kayacık ve TAKASBANK Genel Müdür Yardımcıları CIO Ekrem Arıkan ve COO Gökhan Elibol, TSE Eğitim Dairesi Başkanlığı’ndan Dr. Ezgi Avcı ve eğitim sertifikası almaya hak kazanan personel katıldı.

TSE’nin dijital dönüşüm alanında eğitim programı gerçekleştiren ilk kamu kurum olduğunu vurgula-yan TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, Enstitünün aynı zamanda bilişim teknolojileri alanında sunduğu belgelendirme ve test hizmetleri ile ülkemizde dijital dönüşümde geliştirilen ve kullanılan teknolojilerin kalite ve güvenliğinin artırılmasına yardımcı olduğu-nu belirtti.

TAKASBANK Genel Müdürü Mahmut Kayacık ise konuş-masında teknolojinin gelişmesi ile müşteri/üye verileri-nin en küçük detaya kadar toplanabildiğini ve bunların

analizinin ve sonrasında risk yönetiminde kullanımının çok önemli olduğunu belirtti.

Tören kapsamında Dr. Ezgi Avcı, “TAKASBANK Üye Öde-me Davranışları Dahilinde Özelleştirilmiş Risk Puantajı Modellemesi” konusunda sunum gerçekleştirdi.

Dijital Dönüşüm Eğitimlerinde Kamuda İlk Kurum

TSE’nin Dijital Dönüşüm Yönetimi Eğitimleri; kuruluşla-rın üretim/hizmet modellerinden yönetim kültürüne, müşteri ilişkilerinden tedarik zincirine kadar olan tüm uygulamalarını dijitalleşme sürecine uygun şekilde gözden geçirmelerini ve buna adapte etmelerini sağla-yacak donanım ve bilgiyi kazanmalarına hizmet etmek-tedir. Halihazırda; Dijital Dönüşüm, Endüstri 4.0, Büyük Veri Analitiği, Yapay Zekâ ve Makine Öğrenmesi, Bulut Bilişim başlıkları altında 5 temel konuda eğitim progra-mı düzenlenmektedir.

TSE, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilgili kuruluşu ola-rak, Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine, gerek bilişim teknolojilerine ilişkin belgelendirme ve test hizmetleriy-le gerekse de eğitim programlarıyla destek vermektedir.

TSE, Dijital Dönüşümde Kamunun Eğitim Öncüsü

standard ▪ mayıs 201912

■ haberler

TS 2793 (Nisan 2017) “Tekstil-Yünlü Kumaşlar-Dış Giyimde Kullanılan-Özellikler” standardı-nın revizyonunun uygulamaya konulmasına ilişkin hususları belirleyen Tebliğ, Resmi Gaze-te’de yayımlandı.

Dış giyimde kullanılan yünlü dokuma kumaşların tarifini, özelliklerini, numune alma, mu-ayene ve deneyleri ile piyasaya arz şeklini kapsayan TS 2793 Standardı (Nisan 2017), giyim aksesuarlarında kullanılan kumaşları (kravatlık vb.) dekorasyon amaçlı kumaşları (döşeme-lik, perdelik, örtülük vb.) kapsamıyor.

Tebliğe göre, TS 2793 “Yünlü Kumaşlar-Dış Giyim de Kullanılan Dokunmuş Kumaşlar” Stan-dardı iptal edilerek yerine TSE Teknik Kurulunun 10/4/2017 tarihli toplantısında kabul edi-lerek yayımına karar verilen TS 2793 (Nisan 2017) “Tekstil-Yünlü Kumaşlar-Dış Giyimde Kul-lanılan-Özellikler” Standardı, imalat piyasaya arz safhalarında zorunlu olarak uygulamaya konulmuştur.

TS 2793 “Tekstil-Yünlü Dokuma Kumaşlar-Dış Giyimde Kullanılan-Özellikler” Standardı kap-samına giren ürünleri üreten ve piyasaya arz edenlerin bu Tebliğ hükümlerine uymaları zorunludur.

TS 2793 (Nisan 2017) “Tekstil-Yünlü Dokuma Kumaşlar-Dış Giyimde Kullanılan-Özellikler ” Standardı ile ilgili Tebliğ hükümleri Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürünlere uygulanmaz.

Ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürünü, Düzenlenmemiş Alanda Karşılıklı Tanıma Yönetmeliğinin Üçüncü Bölümünde belirtilen usul ve esaslara uyarak değerlendirmeye tabi tutabilir ve bunun sonucunda TS 2793 (Nisan 2017) “Tekstil-Yünlü Dokuma Kumaş-lar-Dış Giyimde Kullanılan-Özellikler” standardı ile ilgili Tebliğ tarafından aranan koruma düzeyini eşdeğer ölçüde sağlamadığını tespit ederse, ürünün piyasaya arzını yasaklayabi-lir, koşula bağlayabilir, piyasadan geri çekilmesini veya toplatılmasını isteyebilir.

Tebliğ yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

TS 2793Tekstil-Yünlü Dokuma Kumaşlar-Dış Giyimde Kullanılan-Özellikler Standardı ile İlgili Tebliğ

standard ▪ mayıs 2019 13

TS EN 16983 (Aralık 2016) “Disk Biçimli Yaylar-Kalite Özellikleri-Boyut-lar” standardının uygulamaya konulmasına ilişkin hususları belirleyen Tebliğ, Resmi Gazete’de yayımlandı..

TS EN 16983 Disk Biçimli Yaylar-Kalite Özellikleri-Boyutlar (Aralık 2016) Standardı, disk biçimli yayların doğru işlevini sağlayan birta-kım gerekleri belirliyor. Bunlar malzeme ve imalat işlemiyle, boyut ve yay kuvvetlerinin toleranslarıyla ve ayrıca gerilmenin bir fonksiyonu olarak disk yayların müsaade edilebilir gevşeme ve yorulma ömürleri ile ilgili asgari gerekleri içeriyor. Bu standartta belirtilen gereklerin ta-mamı asgari gereklerdir.

Bu standart boyutlarına göre üç sınıf disk biçimli yayları kapsıyor; disk biçimli yaylar üç gruba ve boyutlarına göre üç sınıfa ayrılmıştır. Grup-ların sınıflandırılmasında, malzeme kalınlığına göre imalat prosesi esas alınır. Disk yayların boyut sınıflarına ayrılmasında ise h0 /t oranı esas alınır.

Tebliğe göre, TS 1443 “Yaylar Disk Biçimli, Çelik” Standardı iptal edile-rek yerine TSE Teknik Kurulunca Türkçe tercümesi yapılan ve yayımına karar verilen TS EN 16983 (Aralık 2016) “Disk Biçimli Yaylar-Kalite Özel-likleri-Boyutlar” Standardı imalat ve piyasaya arz safhalarında zorunlu olarak uygulamaya konuldu.

TS EN 16983 (Aralık 2016) “Disk Biçimli Yaylar-Kalite Özellikleri-Boyut-lar” Standardı kapsamına giren ürünleri üreten ve piyasaya arz eden-lerin Tebliğ hükümlerine uymaları zorunludur.

TS EN 16983 (Aralık 2016) “Disk Biçimli Yaylar-Kalite Özellikleri-Boyut-lar” Standardı ile ilgili Tebliğ hükümleri Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürün-lere uygulanmaz. Ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dola-şıma girmiş ürünü, Düzenlenmemiş Alanda Karşılıklı Tanıma Yönet-meliğinin Üçüncü Bölümünde belirtilen usul ve esaslara uyarak de-ğerlendirmeye tabi tutabilir ve bunun sonucunda TS EN 16983 (Aralık 2016) “Disk Biçimli Yaylar-Kalite Özellikleri-Boyutlar” Standardı ile ilgi-li Tebliğ tarafından aranan koruma düzeyini eşdeğer ölçüde sağlama-dığını tespit ederse, ürünün piyasaya arzını yasaklayabilir, koşula bağ-layabilir, piyasadan geri çekilmesini veya toplatılmasını isteyebilir.

Tebliğ yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

TS EN 16983Disk Biçimli Yaylar-Kalite Özellikleri-Boyutlar(Aralık 2016) Standardı İle İlgili TebliğTS EN 16983Disk Biçimli Yaylar-Kalite Özellikleri-Boyutlar (Aralık 2016) Standardı, disk biçimli yayların doğru işlevini sağlayan birtakım gerekleri belirliyor.

standard ▪ mayıs 201914

■ haberler

TS 1143 İçten Yanmalı Motorlar-Dökme Demirden Pis-ton Segmanları Standardının revizyonunun uygula-maya konulmasına ilişkin hususları belirleyen Tebliğ, Resmi Gazete’de yayımlandı.

TS 1143 Standardı, içten yanmalı motor pistonlarında kullanılan anma çapları 30 mm ila 200 mm (dâhil) olan dökme demirden imal edilen sıkıştırma segmanları ile tek parçalı yaysız yağ segmanlarını kapsıyor.

Tebliğe göre, TS 1143 “Segmanlar (Taşıt Motorları Pis-tonları İçin)” standardı iptal edilerek yerine revizyonu hazırlanan TS 1143 (Ocak 2018) “İçten Yanmalı Motor-lar-Dökme Demirden Piston Segmanları” Standardı, TSE Teknik Kurulunun 15/1/2018 tarihli toplantısında kabul edilerek imalat ve piyasaya arz safhalarında zo-runlu olarak uygulamaya konuldu.

TS 1143 (Ocak 2018) “İçten Yanmalı Motorlar-Dökme Demirden Piston Segmanları” Standardı kapsamına gi-ren ürünleri üreten ve piyasaya arz edenlerin, bu Tebliğ hükümlerine uymaları zorunluluk taşıyor.

TS 1143 (Ocak 2018) “İçten Yanmalı Motorlar-Dökme Demirden Piston Segmanları” Standardı ile ilgili Tebliğ hükümleri, Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürünlere uygulanmayacak.

Ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürünü, Düzenlenmemiş Alan-da Karşılıklı Tanıma Yönetmeliğinin Üçüncü Bölümün-de belirtilen usul ve esaslara uyarak değerlendirmeye tabi tutabilir ve bunun sonucunda TS 1143 (Ocak 2018) “İçten Yanmalı Motorlar-Dökme Demirden Piston Seg-manları” Standardı ile İlgili Tebliğ tarafından aranan koruma düzeyini eşdeğer ölçüde sağlamadığını tespit ederse, ürünün piyasaya arzını yasaklayabilir, koşula bağlayabilir, piyasadan geri çekilmesini veya toplatıl-masını isteyebilir.

Tebliğ yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

TS EN 10056-1 (Mart 2017) “Yapı Çeliği-Eşkenar ve Çe-şitkenar Köşebentler-Bölüm 1: Boyutlar” Standardının revizyonunun uygulamaya konulmasına ilişkin hu-susları belirleyen Tebliğ, Resmi Gazete’de yayımlandı. TS EN 10056-1 Yapı Çeliği-Eşkenar ve Çeşitkenar Köşe-bentler-Bölüm 1: Boyutlar Standardı, sıcak haddelen-miş eşkenar köşebentler ve çeşitkenar köşebentlerin anma boyutlarının gerekliliklerini kapsıyor. Bu Stan-dart, köşebentler için geçerli değildir. Bu gereklilikler paslanmaz çelikten haddelenen eşkenar köşebentler ve çeşitkenar köşebentler için geçerli değildir. Tebliğe göre, TS EN 10056-1 “Yapı çelikleri-L profiller ve kö-şebentler-Bölüm 1:Boyutlar” Standardı iptal edilerek yerine TSE Teknik Kurulunun 20/3/2017 tarihli toplan-tısında adapte edilen, TS EN 10056-1 (Mart 2017) “Yapı Çeliği-Eşkenar ve Çeşitkenar Köşebentler-Bölüm 1: Bo-yutlar” Standardı imalat ve piyasaya arz safhalarında zorunlu olarak uygulamaya konuldu.

TS EN 10056-1 (Mart 2017) Standardı kapsamına giren ürünleri üreten ve piyasaya arz edenlerin Tebliğ hü-kümlerine uymaları zorunludur.

TS EN 10056-1 (Mart 2017) “Yapı Çeliği-Eşkenar ve Çe-şitkenar Köşebentler-Bölüm 1: Boyutlar” Standardı ile ilgili Tebliğ hükümleri Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürünlere uygulanmaz. Ancak Sanayi ve Teknolo-ji Bakanlığı, Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürü-nü, Düzenlenmemiş Alanda Karşılıklı Tanıma Yönetme-liğinin Üçüncü Bölümünde belirtilen usul ve esaslara uyarak değerlendirmeye tabi tutabilir ve bunun sonu-cunda TS EN 10056-1 (Mart 2017) “Yapı Çeliği-Eşkenar ve Çeşitkenar Köşebentler-Bölüm 1: Boyutlar” standardı ile ilgili Tebliğ tarafından aranan koruma düzeyini eşde-ğer ölçüde sağlamadığını tespit ederse, ürünün piyasa-ya arzını yasaklayabilir, koşula bağlayabilir, piyasadan geri çekilmesini veya toplatılmasını isteyebilir.

Tebliğ yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

TS EN 10056-1Yapı Çeliği-Eşkenar ve Çeşitkenar Köşebentler-Bölüm 1: Boyutlar Standardı ile İlgili Tebliğ

TS 1143İçten Yanmalı Motorlar-Dökme Demirden Piston Segmanları Standardıile İlgili Tebliğ

standard ▪ mayıs 2019 15

TS 1029 (Mart 2017) “Bağlama Elemanları-Saplamalar-Parçalara Kaynak Edilen-Metrik Vidalı” standardının uygulamaya konulmasına ilişkin hususları belirleyen Tebliğ, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Parçalara kaynak edilen metrik vidalı saplamaların tarifini, sınıflandırma ve özelliklerini, nu-mune alma, muayene ve deneyleri ile piyasaya arz şeklini içeren TS 1029 Bağlama Eleman-ları-Saplamalar-Parçalara Kaynak Edilen-Metrik Vidalı Standardı, parçalara kaynak edilen, metrik vidalı saplamaları da kapsıyor. Tebliğe göre TS 1029 “Saplamalar-Parçalara Kaynak Edilen, Metrik Vidalı” standardı iptal edilerek yerine TSE Teknik Kurulunun 20/3/2017 tarihli toplantısında kabul edilerek yayımına karar verilen revize TS 1029 (Mart 2017) “Bağlama Ele-manları-Saplamalar-Parçalara Kaynak Edilen-Metrik Vidalı” standardı imalat ve piyasaya arz safhalarında zorunlu olarak uygulamaya konuldu.

TS 1029 (Mart 2017) “Bağlama Elemanları-Saplamalar-Parçalara Kaynak Edilen-Metrik Vidalı” standardı kapsamına giren ürünleri üreten ve piyasaya arz edenlerin Tebliğ hükümlerine uymaları zorunludur. TS 1029 (Mart 2017) “Bağlama Elemanları-Saplamalar-Parçalara Kay-nak Edilen-Metrik Vidalı” standardı ile ilgili Tebliğ hükümleri Avrupa Birliği üyesi bir ülke-de yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürünlere uygulanmaz. Ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürünü, Düzenlenmemiş Alanda Karşılıklı Tanıma Yönetmeliğinin Üçüncü Bölümünde belirtilen usul ve esaslara uyarak değerlendirmeye tabi tutabilir ve bunun sonucunda TS 1029 (Mart 2017) “Bağlama Elemanları-Saplamalar-Parça-lara Kaynak Edilen-Metrik Vidalı” standardı ile ilgili Tebliğ tarafından aranan koruma düzeyi-ni eşdeğer ölçüde sağlamadığını tespit ederse, ürünün piyasaya arzını yasaklayabilir, koşula bağlayabilir, piyasadan geri çekilmesini veya toplatılmasını isteyebilir.

Tebliğ yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

TS 1029Bağlama Elemanları-Saplamalar-Parçalara Kaynak Edilen-Metrik Vidalı Standardı ile İlgili Tebliğ

standard ▪ mayıs 201916

■ haberler

TS EN 1765 (Aralık 2016) “Lastik Hortum Takımları-Akaryakıt Doldurmak ve Boşalt-mak için-Hortum Takımlarının Özellikleri” standardının revizyonunun uygulamaya konulmasına ilişkin hususları belirleyen Tebliğ, Resmi Gazete’de yayımlandı.

TS EN 1765 Lastik Hortum Takımları-Akaryakıt Doldurmak ve Boşaltmak İçin-Hor-tum Takımlarının Özellikleri Standardı, aromatik bileşik içeriği en fazla %50 [v/v] olan ham petrol ve diğer sıvı petrol ürünleri de dahil olmak üzere petrol nak-linde doldurma ve boşaltma amacıyla kullanılan dört tip karakteristik hortum takımını kapsıyor; bu hortum takımları sıvılaştırılmış petrol gazı ve doğal gaz için uygun değildir.

Standartta belirtilen hortum takımları -20 °C ile 82 °C arasındaki sıcaklıklarda kullanılabilir; hortumların anma delik çapları 50 ila 500 aralığında, hortum iç ci-darı düzgün, pürüzlü veya zırhlı ve pürüzlüdür.

Aromatik bileşik miktarı %50’den (v/v) fazla olan petrol ürünleri için kullanılan hortum takımları bu standardın kapsamı dışındadır; ancak, imalatçının istemesi durumunda, gereklilikler bu tür hortumlar için de esas olarak alınabilir.

Tebliğe göre, TS EN 1765 “Lastik Hortum Takımları-Akaryakıt Doldurmak ve Bo-şaltmak için-Hortum Takımlarının Özellikleri” (Ocak 2011) Standardı iptal edile-rek yerine TSE Teknik Kurulunun 9/12/2016 tarihli toplantısında adapte edilen, TS EN 1765 (Aralık 2016) “Lastik Hortum Takımları-Akaryakıt Doldurmak ve Bo-şaltmak için-Hortum Takımlarının Özellikleri” Standardı imalat ve piyasaya arz safhalarında zorunlu olarak uygulamaya konuldu.

TS EN 1765 (Aralık 2016) “Lastik Hortum Takımları-Akaryakıt Doldurmak ve Bo-şaltmak için-Hortum Takımlarının Özellikleri” standardı kapsamına giren ürünle-ri üreten ve piyasaya arz edenlerin bu Tebliğ hükümlerine uymaları zorunludur.

TS EN 1765 (Aralık 2016) “Lastik Hortum Takımları-Akaryakıt Doldurmak ve Bo-şaltmak için-Hortum Takımlarının Özellikleri” standardı ile ilgili Tebliğ hükümleri Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest do-laşıma girmiş ürünlere uygulanmaz. Ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürünü, Düzenlenmemiş Alanda Karşılıklı Tanıma Yönetmeliğinin Üçüncü Bölümünde belirtilen usul ve esaslara uyarak değerlendirmeye tabi tutabilir ve bunun sonucunda TS EN 1765 (Aralık 2016) “Lastik Hortum Takımları-Akaryakıt Doldurmak ve Boşaltmak için-Hortum Takımlarının Özellikleri” standardı ile ilgili Tebliğ tarafından aranan koruma düzeyini eşdeğer ölçüde sağlamadığını tespit ederse, ürünün piyasaya arzını yasaklayabilir, koşula bağlayabilir, piyasadan geri çekilmesini veya toplatılmasını isteyebilir.

Tebliğ yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

TS EN 1765Lastik Hortum Takımları-Akaryakıt Doldurmak ve Boşaltmak İçin-Hortum Takımlarının Özellikleri Standardı ile İlgili Tebliğ

standard ▪ mayıs 2019 17

TS 1035 (Aralık 2017) “Cıvatalar-Merkezleme cıvatası-Yaprak yaylar için, metrik vidalı” standardın revizyonunun uygulama-ya konulmasına ilişkin hususları belirleyen Tebliğ, Resmi Ga-zete’de yayımlandı.

Karayolu taşıtlarındaki yaprak yayların merkezlenerek tespi-tinde kullanılan metrik vidalı cıvataların tarifine, sınıflandırma ve özelliklerine, numune alma, muayene ve deneyleri ile piya-saya arz şeklini içeren TS 1035 Standardı (Aralık 2017), kara-yolu taşıtlarındaki yaprak yayların merkezlenerek tespitinde kullanılan metrik vidalı cıvataları da kapsıyor.

Tebliğe göre, TS 1035 “Civatalar-Merkez cıvatası-Yaprak yaylar için, metrik vidalı” standardı iptal edilerek yerine TSE Teknik Kurulunun 18 Aralık 2017 tarihli toplantısında revize edilerek Türk Standardı olarak yayımına karar verilen TS 1035 (Aralık 2017) “Cıvatalar-Merkezleme cıvatası-Yaprak yaylar için, met-rik vidalı” standardı imalat ve piyasaya arz safhalarında zorun-lu olarak uygulamaya konulmuştur.

TS 1035 (Aralık 2017) “Cıvatalar-Merkezleme cıvatası-Yaprak yaylar için, metrik vidalı” standardı kapsamına giren ürünleri üreten ve piyasaya arz edenlerin bu Tebliğ hükümlerine uy-maları zorunludur.

TS 1035 (Aralık 2017) “Cıvatalar-Merkezleme cıvatası-Yaprak yaylar için, metrik vidalı” standardı ile ilgili Tebliğ hükümle-ri Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürünlere uygulanmaya-cak. Ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Avrupa Birliği üye-si bir ülkede yasal olarak üretilmiş veya yasal olarak serbest dolaşıma girmiş ürünü, Düzenlenmemiş Alanda Karşılıklı Tanıma Yönetmeliğinin Üçüncü Bölümünde belirtilen usul ve esaslara uyarak değerlendirmeye tabi tutabilir ve bunun sonucunda TS 1035 (Aralık 2017) “Cıvatalar-Merkezleme cıvatası-Yaprak yaylar için, metrik vidalı” standardı ile ilgili Tebliğ tarafından aranan koruma düzeyini eşdeğer ölçüde sağlamadığını tespit ederse, ürünün piyasaya arzını yasakla-yabilir, koşula bağlayabilir, piyasadan geri çekilmesini veya toplatılmasını isteyebilir.

Tebliğ yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

TS 1035Cıvatalar-Merkezleme Cıvatası-Yaprak Yaylar İçin,Metrik Vidalı Standardı ile İlgili Tebliğ

Okullarda Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sisteminin (TS 13811) Uygulanabilirligi

Geleceğimizin teminatı çocuklarımız için okullarımızda sağ-lık ve hijyen şartlarında eğitim öğretim faaliyetlerinin tesis edilmesi, sürdürülebilir bir yönetim anlayışı ile mümkün olacaktır. Kişilerin inisiyatifine bağlı kalınmaksızın, okul-larımızda sağlık ve temizlik ile hijyen şartlarının ulusal ve uluslararası düzeyde standart temelli bir yaklaşım ile kültür oluşturulmaya yönelik faaliyetlerle geliştirilmesi öncelikleri-miz arasında olmalıdır. Çocuklarımızın bedenen, ruhen tam bir iyilik halinde olmaları için temizlik, hijyen ve sanitasyon şartlarının yönetilmesi bu bakımdan önemli görülür.

Özkan Avcı► Millî Eğitim Bakanlığı Merkez İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Koordinatörü

standard ▪ mayıs 201918

■ dosya

Okullarda Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sisteminin Eğitim kurumlarının önemli bir diğer işlevi de geleceğin bireylerinin yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan iş ve meslek hayatlarına hazırlanma, bireylerin ilerideki yaşamlarında karşılaşabilecekleri sorunlarının çözümleri konusunda katkı sunmaktır. Bu açıdan gele-ceğin toplumunda temizlik ve hijyen şartlarının uygu-lanabilirliği, eğitim kurumlarında, ders programlarında ve ders kitaplarında yer bulması ile doğrudan ilişkilidir.

Hijyen ve sanitasyon kültürü ailede başlar, okulda temel bulur ve gelişir, toplumda kurumsallaşır ve toplumumu-zun ortalama değerleri içinde önemli bir konuma sahip olur. TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi (HSYS) standardının eğitim kurumlarında uygulanma-sı, toplumsal düzeyde hijyen ve sanitasyon şartlarının geliştirilmesi bakımından çarpan etkisi yaparak, kültür

oluşumuna önemli katkı sunacağı ihmal edilemeyecek bir yargı olarak karşımıza çıkar.

Geleceğin bireylerinin temizlik, hijyen ve sanitasyon hakkında bilgili olmaları, gündelik yaşamlarında bu ilkelere uygun hareket etmeleri, çevrelerindeki eşya, madde ve diğer insanlar ile olan ilişkilerine hassasiyet göstermeleri, okul ortamlarında ders ve ders dışı eğitici etkinliklerle mümkün olacaktır. Okul yaşamında bireye, özellikle ders konuları arasında hijyen ve temizlik, sani-tasyon ve sağlıklı çevrede yaşama kültürünün verilme-si, ulusal düzeyde bir devlet politikası haline gelmesiyle bu konuda kararlı bir duruş sergilendiğini göstermekte-dir. Millî Eğitim Bakanlığının ders kitaplarında yüzeysel bir inceleme yapıldığında aşağıdaki tablolarda verilen bilgilerle karşılaşılır.

standard ▪ mayıs 2019 19

Genel Lise Programlarında Temizlik veHijyen Konularının Derslerde İşlenmesi

Sınıf Ders Ünite Saat Açıklama

9Temel dini

bilgilerİbadet hayatımız 10 Temizlik

11 Biyoloji İnsan fizyolojisi 116 Temizlik

9 Kimya Kimya bilimi 6 Temizlik

9 Kimya Maddenin hâlleri 20 Temizlik

10 KimyaAsitler, bazlar ve

tuzlar14 Temizlik

10 Kimya Kimya her yerde 12 Temizlik-hijyen

Sağlık Bilgisi ve Trafik

Sağlık bilgisi 20 Temizlik-hijyen

İlk ve Orta Okullarda Temizlik veHijyen Konularının Derslerde İşlenmesi

Sınıf Ders Ünite Saat Açıklama

3 Beden eğitimi ve oyun Aktif ve sağlıklı hayat 13 Hijyen

1 Beden eğitimi ve oyun Aktif ve sağlıklı hayat 8 Temizlik

4 Din Kültürü ve Ahlak Bil. Din ve temizlik 12 Temizlik

6 Fen bilimleri Dolaşım sistemi 6 Hijyen

5 Fen bilimleri Canlıları tanıyalım 12 Hijyen

7 Fen bilimleri İnsanda üreme, büyüme ve gelişme 6 Hijyen

3 Hayat bilgisi Sağlıklı hayat 12 Hijyen-temizlik

1 Hayat bilgisi Okulumuzda hayat 46 Temizlik

1 Hayat bilgisi Evimizde hayat 19 Temizlik

1 Hayat bilgisi Sağlıklı hayat 19 Temizlik

1 Hayat bilgisi Güvenli hayat 19 Temizlik

2 Hayat bilgisi Okulumuzda hayat 32 Temizlik

2 Hayat bilgisi Sağlıklı hayat 20 Temizlik

5 Peygamberimizin hayatı En güzel örnek peygamberimiz Temizlik

Temel dini bilgiler İslam ve temizlik 18 Temizlik

Hayat Boyu Öğrenme Programlarında Temizlik veHijyen Konularının Derslerde İşlenmesi

Ders Ünite SaatKurs

süresiAçıklama

Gıda teknolojisi alanı Gıda hijyeni ve sanitasyon 8 216 Hijyen

Sağlık alanı Gıda ve su sektöründe çalışanlar için hijyen eğitimi 8 8 Hijyen

Sağlık alanıGüzellik ve saç bakım

hizmetlerinde çalışanlar için hijyen eğitimi

8 8 Hijyen

Gıda teknolojisi alanı İşletmelerde hijyen 8 48 Hijyen

Kimya teknolojisi alanı Kişisel hijyen ürünleri üretimi 8 120 Hijyen

Gıda teknolojisi alanı Süt hijyeni 8 32 Hijyen

Hayvan yetiştiriciliği ve

sağlığı alanı

Süt sığırcılığında sağım hijyeni ve sanitasyon 8 40 Hijyen

a) Eğitim ve öğretim sürecinde derslerde hijyen uygulamalarına yer verilmesi

■ dosya

standard ▪ mayıs 201920

Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Programlarında Temizlik ve Hijyen Konularının Derslerde İşlenmesi

Sınıf Ders Ünite Saat Açıklama Sınıf Ders Ünite Saat Açıklama

10 Aile ve tüketici hizmetleri Yemek hazırlama 4 Hijyen 11,12 Temel makyaj dersi Makyaj çeşitleri 46 Hijyen

11 Aile ve tüketici hizmetleri Ev hizmetleri 18 Temizlik 11,12 Epilasyon dersi Elektrik akımları ile

epilasyon 36 Hijyen

11 Aile ve tüketici hizmetleri Satış hizmetleri 18 Temizlik 11,12 Epilasyon dersi Işıklı epilasyon 36 Hijyen

11,12 Erken çocuklukta öz bakım

1-6 yaş çocuklarında öz bakım 2 Hijyen, temizlik 11,12 Depilasyon dersi Alternatif yöntemlerle

depilasyon 36 Hijyen

11,12 Erken çocuklukta öz bakım

0-1 yaş çocuklarında öz bakım 2 Temizlik 11,12 Depilasyon dersi Kozmetik ürünlerle

depilasyon 36 Hijyen

11,12 Özel eğitimde öz bakım

Bağımsız yaşam becerileri 2 Hijyen, temizlik 11,12 El ayak bakımı dersi Manikür-pedikür 30 Hijyen

10 Animasyon hizmetler Kişisel hijyen 12 Hijyen 11,12 El ayak bakımı dersi Doğal ve kozmetik ürünlerle el ayak bakımı 22 Hijyen

11,12Gıdalarda

mikrobiyolojik analizler dersi

Mikrobiyolojik analiz sonrası işlemler 10 Temizlik 11,12

Kadın saç şekillendirme ve

renklendirme dersiSaç boyama 65 Hijyen

11,12 Gıda güvenliği dersi Gıda işletmelerinde hijyen ve sanitasyon 12 Hijyen, temizlik 11,12

Kadın saç şekillendirme ve

renklendirme dersiMakyaj çeşitleri 46 Hijyen

10 Temel bakım dersi Kişisel hijyen 12 Hijyen 10 Kişisel bakım dersi Kişisel bakım ihtiyaçları 36 Hijyen, temizlik10 Temel bakım dersi Salon hazırlığı ve hijyeni 12 Hijyen 10 Kişisel bakım dersi Vücut temizliği 36 Hijyen, temizlik

10 Temel bakım dersi Cilt analizi 22 Hijyen 10 Mikrobiyoloji ve hijyen dersi

Kişisel hijyen ve genel güvenlik 22 Hijyen, temizlik

10 Temel bakım dersi Saç ve saçlı deri analizi 22 Hijyen 10 Mikrobiyoloji ve hijyen dersi

Dezenfeksiyon ve antisepsi 32 Hijyen, temizlik

10 Temel bakım dersi Saçları yıkama ve ayırma 14 Hijyen 10 Mikrobiyoloji ve hijyen dersi

Pansuman ve bandaj yapma 8 Hijyen, temizlik

11,12 Cilt bakım teknikleri dersi Cilt temizliği ve bakımı 74 Hijyen 11,12 Klinik hizmetleri dersi Laboratuvar

muayenelerine hazırlık 20 Hijyen, temizlik

11,12 İleri makyaj dersi Yüz ve vücut boyama 16 Hijyen 11,12 Klinik hizmetleri dersi Yara bakımı ve pansuman 16 Hijyen, temizlik

11,12 İleri makyaj dersi Sakal, bıyık ve peruk 12 Hijyen 11,12 Pet hayvanları dersi Kedi ve köpeklerin bakımı 26 Hijyen, temizlik

11,12 İleri makyaj dersi Kalıcı makyaj uygulaması 20 Hijyen 11,12 Oda hazırlığı dersi Oda temizlik işlemleri 36 Temizlik

11,12 İleri makyaj dersi Dövme uygulaması 16 Hijyen 11,12 Oda hazırlığı dersi Banyo temizlik işlemleri 10 Temizlik

11,12 Vücut bakımı dersi Vücut analizi 15 Hijyen 11,12 Periyodik hizmetler dersi Tefrişat temizliği 24 Temizlik

11,12 Vücut bakımı dersi Doğal ve kozmetik ürünlerle vücut bakımı 15 Hijyen 11,12 Periyodik hizmetler

dersiÇeşitli yüzeylerin bakım

ve cilası 16 Temizlik

11,12 Vücut bakımı dersi Elektrik akım sistemleri ile vücut bakımı 15 Hijyen 10 Kat hizmetleri dersi Yüzey temizliği 24 Temizlik

11,12 Vücut bakımı dersi Vakum ve basınçlı cihazlarla vücut bakımı 15 Hijyen 10 Kat hizmetleri dersi Zemin temizliği 24 Temizlik

11,12 Vücut bakımı dersi Isı sistemleri ile vücut bakımı 15 Hijyen 11,12 Gün içi hizmetler dersi Genel alan temizliği 36 Temizlik

11,12 Vücut bakımı dersi Oksijen ve ozon ile vücut bakımı 15 Hijyen 10 Servis hazırlıkları dersi İçecek bankosu

hazırlıkları 16 Hijyen, temizlik

11,12 Vücut bakımı dersi Temel vücut masajı 50 Hijyen 11,12 Otobüs/tren hostesliği dersi

Otobüste seyahat hizmetleri 36 Hijyen, temizlik

11,12 Vücut bakımı dersi Aromaterapi masajı 25 Hijyen 11,12 Otobüs/tren hostesliği dersi

Trende seyahat hizmetleri 36 Hijyen, temizlik

standard ▪ mayıs 2019 21

standard ▪ mayıs 201922

■ dosya

b) Okullarda temizlik ve hijyen şartlarının sağlanmasıEğitim kurumlarının, temizlik ve hijyen konusunda teşvik edilmesi, top-lum sağlığının korunması ve geliştirilmesi, yaşam kalitesinin yükseltilmesi, sağlıklı nesiller yetiştirilmesi amacı ile Millî Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Ba-kanlığı arasında düzenlenen “Beyaz Bayrak Programı” uygulanmaktadır. Bu program ile Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmi ve özel okulların temizlik ve hijyen şartlarının geliştirilmesi hedeflenmektedir. Okullarda hijyen ve sa-nitasyon şartlarının iyileştirilmesi için temel düzeyde farkındalık oluşturmak üzere “Denetim Formu” üzerinden değerlendirme yapılmaktadır.

İleriki süreçlerde TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi standardı-nın uygulanacağı eğitim kurumlarında önceki yıllarda Beyaz Bayrak uygula-malarının yapılmış olması, bir farkındalık oluşturulması bakımından faydalı olacağı öngörülmektedir.

Eğitim kurumlarında temizlik hizmeti sağlayan çalışanların yetkinlikle-rinin geliştirilmesi, her eğitim kurumunda yeterli sayıda ilgili çalışanın istihdam edilmesi, nicelik olarak gün geçtikçe artırılmaktadır. Özellikle

standard ▪ mayıs 2019 23

İŞKUR tarafından işsizliği önleme ve istihdamı geliştirme projesi al-tında yürütülen programlarda, toplum yararına program çerçeve-sinde, geçici sürelerde okullarda temizlik elemanları istihdam edil-mektedir. İstihdam edilen temizlik görevlilerine “Temizlik ve Hijyen” başlığı altında bir dizi eğitimler verilmektedir.

Okullarımızda özellikle temizlik görevlileri için hijyen ve sanitasyon eğitimlerinin verilmesi ihmal edilemeyecek bir faaliyettir. Temizlik elemanlarınca sunulan bu tür hizmetlerin, her çalışanın kolayca ger-çekleştiremeyeceği, nitelikli ve özellikli bir meslek alanı olarak görül-mesi, hassasiyetle icra edilmesi gerekli görülmelidir. TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi standardının eğitim kurumlarında uygulanması, temizlik görevlilerince sunulan hizmetin kalitesinin sü-rekli iyileştirme çalışmaları ile sürdürülebilir bir biçimde geliştirildiği görülebilir.

Eğitim kurumlarımızda, her türlü kolektif ve sosyal alanlarda ulusal hijyen ve sanitasyon şartlarının uygulanmasının önemine vurgu ya-pılmalıdır. Özellikle kantinler, yemekhaneler, pansiyonlu okullardaki yatakhaneler, mesleki ve teknik atölyeler, öğretmenevleri vb. fiziki alanlarda sunulan hizmetler hijyen ve sanitasyon bakımından değer-lendirilmelidir. Bu alanlarda zehirlenmeler, sağlığın geçici bozulma-sı, bulaşıcı enfeksiyonların varlık göstermesi, mantar ve virüslerden kaynaklı tehlike ve risklerle karşılaşılması olasılığı her zaman yüksek seviyededir. TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi standar-dının eğitim kurumlarında uygulanması ile okullarda sağlığın geliş-tirilmesi, eğitim, ortam ve süreçlerinin sürekli izlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi sağlanacaktır. Riskler ve tehditler ile fırsatların yönetilmesi mümkün olacaktır.

c) Eğitim kurumlarında sürdürülebilir hijyen ve sanitasyon şartlarının sağlanması için yönetim sistemi uygulanmasına duyulan ihtiyaç

Eğitim kurumlarında hijyen ve sanitasyon şartlarının geliştirilmesi için sürdürülebilir bir sistem yönetimine ihtiyaç bulunmaktadır. Şöyle ki; TS 13811 HSYS‘nin havaalanları, oteller, alışveriş merkezleri, okullar, yurtlar ve kreşler, sağlık hizmeti sunan kuruluşlar gibi insanların toplu yaşam alanla-rında hijyen ve sanitasyonun toplum sağlığı açısından hayati öneme haiz olduğu vurgulanmaktadır.

Eğitim ortam ve süreçlerinde kişisel gelişimini tamamlamakta olan öğrencilerimizin değişik toplum kesimlerinden geldiklerine dikkat edilirse temizlik, hijyen ve sanitasyon algılarının da farklılık göster-diği ortaya çıkar. Bu farklılıklardan doğan risklerin ve tehlikelerin yönetilmesi, bireylerin taşıdıkları virüs, mantar ve parazitlerin bu-laşma risklerinin takip edilmesi, TS 13811 HSYS gibi bir yönetim sis-temi uygulanması ile bir dizi kolaylık sağlanacaktır.

TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi standardının eğitim kurumlarında uygulanması ile okullarda sağlığın geliştirilmesi, eğitim, ortam ve süreçlerinin sürekli izlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi sağlanacaktır. Riskler ve tehditler ile fırsatların yönetilmesi mümkün olacaktır.

standard ▪ mayıs 201924

■ dosya

İzleme ve ölçme araçlarının kullanılması, sağlık tara-malarında ve saha gözetimlerinde ortaya çıkan iyi-leştirmeye açık hususların sistemli bir biçimde bütün paydaşlarca ele alınması, incelenmesi, çözüm üretil-mesi, sürekli takip ve iyileştirme için öğrenci ve okul çalışanlarının katılımlarının sağlanması, sistem yöneti-mi ile mümkün olacaktır.

Okul ve eğitim kurumlarında hijyen ve sanitasyon şartlarının yöneticilerce sürekli izlenmesi, iç tetkik ya-pılması, yetkin tetkik görevlilerince tetkik edilmesi, yönetimi gözden geçirme toplantılarında temizlik, hij-yen ve sanitasyonun sistemli bir biçimde ele alınması, öğrenci velilerince okuldaki hijyen ve sanitasyon şart-larının gözetim uygulamalarına katılım sağlanması ile bunun, okul ve eğitim kurumlarında her türlü kimya-

sal ve biyolojik risk ve tehlike yönetimi bakımından çok hassasiyet sağlayacağı öngörülmektedir.

Eğitim kurumlarında; fen, fizik, kimya ve biyoloji ders-lerinde laboratuvarlarda yapılan deney sonucu oluşan tehlikeli atıkların varlığı, kapalı ortak alanlarda solunan havadaki oksijen miktarı ile toz oranlarının varlığı gibi birçok ciddi kimyasal ve biyolojik tehlikelerin varlığın-dan söz edilebilir. Henüz gelişme çağındaki çocuk, genç ve ergenlerin psikososyal durumlarından kaynaklanan kontrolsüz tehlikeye karşı dikkatsiz davranma eğilimi-nin de olumsuz etkileri ile istenmeyen maruziyetlerin şiddetle ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Bu şartlar-da oluşacak olumsuz etkilerin giderilmesi, bir yönetim sisteminin uygulanarak ortam şartlarının kanıta dayalı olarak sürekli kontrolü ile mümkün olacaktır.

standard ▪ mayıs 2019 25

d) Hayat boyu öğrenme sürecinde toplumun hijyen ve sanitasyon hakkında farkındalığın artırılmasıToplumların hijyen ve sanitasyon kültürleri, bireylerinin hayat boyu öğren-me sürecinde yer verilen konu hakkında eğitim, bilgilendirme ve kültür oluşturmaya yönelik bir dizi faaliyetlere bağlı ve ilişikli olduğu görülür. Aile, okul, çalışma hayatı ve sosyal hayat ile kültürel ve inanç değerlerinin etkileri ile birey, hijyen kültürünün etkisi altında kalmaktadır.

Sıhhi müesseselerin ihtiyacı olan, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu-nun 127’nci maddesine dayanılarak 5 Temmuz 2013 tarihli ve 28689 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Hijyen Eğitimi Yönetmeliği” doğrultusunda hijyen eğitimi Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlü-ğüne bağlı Halk Eğitim Merkezlerince verilmektedir.

Hijyen eğitimlerinin içerikleri, halk sağlığı açısından risk oluşturduğu bilinen virüslerin, bakterilerin, parazitlerin, mantarların ve diğer enfeksiyon etken-lerinin genel özelliklerini, bulaşma yollarını, hangi iş kolunda, proseslerde, hangi olumsuzluklarla karşılaşılabileceği veya halk sağlığının nasıl tehdit göreceğini, hastalık belirtilerini ve korunma yollarını ihtiva etmektedir. Hij-yen eğitimlerinin içeriği, iş kolunun özelliğine göre hijyen ve temizlik ilkeleri ile diğer etkenleri ve konuları kapsamaktadır.

TS 13811 HSYS’nin uygulanmasında özellikle çalışanların farkındalık ve yet-kinlik eğitimlerine tabi tutulması, sıhhi işyerleri çalışanlarının hayat boyu hijyen eğitimlerinden geçirilmesi hem yasal bir zorunluluk hem de sürdü-rülebilir bir hizmet sunumu için bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu şekli ile okullarda hijyen ve sanitasyon yönetim sisteminin uygulanması önem arz etmektedir.

e) Sonuç ve DeğerlendirmeEğitim kurumlarında TS 13811 HSYS’nin uygulanması halinde öğrenciler ve öğretmenlere ekonomik, sosyal ve kültürel bakımdan birçok fayda sağ-layacağı muhakkaktır. Bununla birlikte toplum sağlığı ve temizlik kültürü-nün gelişmesi, bireyin sağlığına koruyucu ve önleyici olumlu müdahalenin yapılması söz konusu olacaktır. Hijyen ve sanitasyonun okul bireylerinde psikolojik olumlu etkileri ile başarılı olmalarını da sağlayan birçok etkenin varlığından söz edilebilir.

TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi, Türk Standardları Enstitü-sünün, alanlarında yetkin birçok uzman tarafından titizlikle hazırlandığı uy-gulamaya başlanınca faydalarının görüleceği kanaatindeyim. Özel ve resmi okul ayrımı yapılmaksızın her kademe, derece ve her tür eğitim kurumların-da bu yönetim sisteminin uygulanması rekabetçi bir hizmet anlayışı sağ-layacaktır. Okul ve kurumlarımızın fiziki şartlarının sürekli geliştirilmesine, hizmet kalitesinin artırılması ve öğrenci memnuniyetinin üst seviyelere çekilmesine çok ciddi katkılar sunacağı iddia edilebilir. Öğrencilerin okulu, benimsemelerine, velilerin gönül rahatlığı ile öğrencileri okula gönderme-lerine olumlu yönde etki edeceği söylenebilir ■

standard ▪ mayıs 201926

■ dosya

standard ▪ mayıs 2019 27

Hijyen, sağlıklı yaşamak için gerekli koşulların sağlanması ve sürdürülmesi amacıyla bir gıdanın temiz ve hastalık yapan etmenlerden arındırılması an-lamına gelmektedir.

Sanitasyon ise insan sağlığının korunması, iyileştirilmesi için fiziksel, kimya-sal ve biyolojik anlamda güvenilir gıdaların üretilmesi için gerekli koşulların sağlanması, sağlığı tehdit eden mikroorganizmaların ortamdan uzaklaştırıl-ması, yani gıdaların sağlığa uygun duruma getirilmesidir.

Tüketim ve toplu beslenmede önemli yere sahip olan yemek endüstrisinde hijyen-sanitasyon uygulamaları; hammaddelerin alımından, ürün çeşidine göre depolanması, aylık menü listelerine göre ön hazırlık yapılması, yemek-

Toplu Beslenme Sisteminde

Hijyen ve Sanitasyon UygulamalarıDeğişen yaşam koşulları, yoğun tempolu iş hayatı, gelişen teknoloji kişilerin beslenme ve tüketim alışkanlıklarında değişikliklere yol açmıştır. Değişen alışkanlıklarla beraber yaşamımızın her alanında bulunan, eskiden beri var olan olan hijyen ve sanitasyon daha da önemli hale gelmiştir.

Eda Can► Favoritat Yemek Yüksek Gıda Mühendisi

standard ▪ mayıs 201928

■ dosya

lerin uygun sıcaklık derecelerinde pişirilmesi, porsiyonlanması ve sunumuna kadarki tüm fa-aliyetleri kapsamaktadır. Bütün bu basamaklar planlanırken hijyen-sanitasyon uygulamaları ile güvenilir gıda üretimi sağlanması ön planda tutulmalıdır. İnsan yaşamını sağlıklı devam et-tirebilmek için gerekli olan ve toplu beslenme beraberinde ortaya çıkan bu iki önemli kriter birbiriyle uyum içinde çalışmalıdır. Hijyen-sani-tasyon uygulaması düzenli olmadığı takdirde güvenilir gıda üretilmiş sayılmaz.

Yaşamın her alanında önemli olan hijyen-sa-nitasyon, gıda işletmelerinde ve mutfaklarda hayati bir öneme sahiptir. Yaşamımızı devam ettirebilmek için gerekli olan besinler uygun koşullarda saklanmaz, hazırlanmaz, korun-mazsa ve pişirilmezse mikroorganizmalar ço-ğalarak ürünlerin bozulmasına ve insan sağlı-ğını olumsuz etkilemesine sebep olur.

Gıdaların çeşitli nedenler ile tüketime elverişli olmaktan çıkmasına gıda kirliliği denir. Böyle gıdaların tüketilmesi çeşitli enfeksiyonlara ve zehirlenmelere yol açar.

Toplu beslenme sisteminde, gıda güvenliği işlemleri satınalma aşamasından, nihai ürü-ne kadarki tüm proseslerde etkin hijyen sağ-lanması, korunması, sürdürülmesi ve gelişti-rilmesi ile sağlanabilmektedir. Prosesin her

basamağındaki bu dikkatle, gıdaya bulaşabi-lecek kontaminasyon unsurlarının büyük bir kısmı engellenebilmektedir.

Hijyen-sanitasyon uygulamalarında önemli bir yere sahip olan diğer faktör kişisel hijyen-dir. Gıda üretim alanlarında hijyenik şartların sağlanmasından üretim sorumluları, hijyenik şartlara uygun davranmak çalışan personelin sorumluluğundadır. Çünkü gıda zehirlenmeleri-ne neden olan mikroorganizmalar ve diğer kon-tamine edici ajanlar, hijyen koşullarına uymayan personel aracılığı ile gıdalara geçmektedir.

Gıdaya kontaminasyonun ana kaynağı insan-lardır. Kişisel hijyen, ellerden başlayarak vücu-dun çeşitli bölgeleri, elbiseleri, kullandığı ta-kılara kadar gıdayla teması mümkün olan ve diğer vücut bölgelerinin temizliğinin tümünü içerir. Kişisel hijyeni sağlamada, hijyen eğitim-leri, sağlık taramaları ve portör muayeneleri ilk adım olup, bunları kişinin kendi temizlik prensipleri takip etmektedir.

Hijyenik güvenilir gıda üretimi, ürünü hazırla-yan kişinin hijyeniyle başlar, güvenilir altyapı uygulamaları ile devam eder, ekipman hijyeni, kullanılan temizlik ajanlarının gıdaya uygunlu-ğu sonrasında son ürün kontrollerinin sorumlu yöneticiler tarafından değerlendirilerek, tüke-ticiye ulaşması ve sunumu ile sonlandırılır.

standard ▪ mayıs 2019 29

Yemek SektöründeHijyen Sanitasyon Basamakları;■ Hammaddelerin satın alınmasında, Satınalma Şartnamesine uy-

gun kaliteli, hijyenik malzeme sipariş edilmesi

■ Besin depolamada hijyen; sipariş edilen hammaddelerin depola-ma sıcaklık ve sürelerine uygun şekilde depolara yerleştirilmesi bu sırada uygulanan depo temizlik kuralları

■ Besin hazırlamada hijyen (kişisel hijyen-alet ekipman hijyeni-kul-lanılan kimyasalların gıda ile temasının uygunluğu, çiğ sebze ve meyvelerin dezenfekte edilmesi)

■ Besin Pişirmede hijyen (yiyeceklerin uygun sıcaklıkta pişirilmesi, pişirme sıcaklığının 74 derecenin altına düşürülmemesi ve pişiri-len ürünlerin sıcaklık ölçümlerinin probetermometre ile ölçümü)

■ Besin soğutmada hijyen ilkeleri (besinlerin pişirildikten sonra, so-ğutma derinliği az olan ince tepsilere yapılmalıdır, kademeli olarak soğutulma sağlanmalıdır. Merkezi bir mutfakta pişen yemeklerin başka birimlere taşınması sırasında sıcak yemekler 65 derecenin altındaki sıcaklıklarda dağıtımı yapılmamalıdır.)

■ Besin servisinde hijyen; yemek servis sıcaklıkları 65 derecenin altına inmemelidir. Benmari üzerinde 2-4 saatten fazla bekletil-memelidir. Sıcak yemekler sıcak, soğuk yemekler soğuk servis edilmelidir ■

Temiz Okul, Sağlıklı Nesil,Aydınlık Gelecek

■ dosya

standard ▪ mayıs 201930

standard ▪ mayıs 2019 31

Kadim tarihinin izinde yürüyerek görkemli geçmişini geleceğe ta-şımak hissiyatında olan ve bu anlamda bilimden siyasete, sanattan spora, teknolojiden ekonomiye ve daha pek çok kulvarda olağanüstü ilerlemeler kaydeden, yirmi birinci asrın en gelişmiş, çağdaş ve mü-reffeh ülkesi olma hedefiyle çalışmalarını aralıksız sürdüren ülkemizin eğitim-öğretim alanında yaptıklarını yakından takip eden ve kuruldu-ğu günden beri bir marka haline gelen okulumuz, hem verdiği kaliteli eğitimle hem de aldığı belgelerle ülkemize yakışan bir okul olduğunu göstermenin derin mutluluğunu yaşıyor ve bu mutluluğu ülkemizle paylaşıyor.

Yeni ve güçlü Türkiye’nin, yeni ve güven veren eğitim kurumu, değer-lerin ve ilmin modern çağdaki en önemli temsilcisi, değişen dünyanın beklenti ve isteklerine cevap verebilecek öğretim külliyesi ve gerçekle-şecek büyük başarılara inanmış insanları bir araya getiren Konya Şehir Koleji, günümüzde altın çağını yaşayan bilim ve teknolojiyi, bilgi ve birikimi, aydın ve ahlaklı bir nesil yetiştirmek için eğitimle birleştirip daha da ileriye taşımayı gaye edinmiştir.

Bu bağlamda;

Hızla değişen ve gelişen dünyayı yakından takip ederek, milli ve yerli bir anlayışla, evrensel bir görüşü benimseyip;

Akademik eğitimle; keşfeden, üreten, yorumlayan,

Değerler eğitimiyle; kültürünü, maneviyatını yaşatan,

Dil eğitimiyle; kâinatı bir kalem gibi yazıp bir kitap gibi okuyan,

Sosyal, sanatsal ve sportif eğitimle; her alanda başarılar kazanan,

Rehberlik eğitimiyle; kendi yeteneklerini açığa çıkaran,

Başkanları, bilim adamlarını, doktorları, avukatları, sanatçıları, sporcu-ları… Aydınlık yarınların kurtuluşu olan nesilleri ‘Şehir Koleji Külliye-si’nde hayata hazırlıyor, milletimize kazandırıyoruz.

Elbette ki bu kadar ulvi amaç söz konusuyken atacağımız her adımda titizlik prensibimizden ödün vermeden, bu düsturumuzda kararlı bir tavır sergileyerek çalışmalarımızı en üst düzeyde gerçekleştirmeye de-vam ediyoruz.

Hal böyleyken; ülkemizde eğitimin çehresini değiştiren, böylesine önemli ve aranan özel bir okul olarak, önceliğimizi daima akademik ve değerler eğitimi ve tabi ki bir yaşam alanı olan okulumuzdaki in-sanların sağlığı olarak belirleyip bu doğrultuda çalışarak başarılarımıza başarılar ekliyoruz.

Türkiye’de TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi belgesini alan İLK okul olma başarımızın altında yatan gerçek tam da budur.

İlklerin ve yeniliklerin öncülüğünü yaparak ‘‘Hijyenik ve sağlıklı koşul-ların oluşturulması ve korunması’’ anlamına gelen hijyen ve sanitasyon yönetim sistemi (sağlıklı koruma) belgesini alan kurumumuz, sadece eğitimde değil sağlıkta da bu şehrin ve bu ülkenin öncüsü olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Danyal Süzgün► Konya Şehir Koleji Genel Müdürü

Konya Şehir Koleji Türkiye’de TS 13811 Hijyen ve Sanitas-yon Yönetim Sistemibelgesinialan İLK okul

standard ▪ mayıs 201932

■ dosya

Bizler; ‘‘Sağlık en büyük varlık’’ veciz sözünün kılavuzluğunda; ‘‘Her işin başı sağlık’’ atasözünün izinde ve Kanuni Sultan Süley-man’ın ‘‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’’ dizelerinin ışığında, sağ-lığın olmadığı bir yerde aklın da, kalbin de, ruhun da, bedenin de olmayacağının farkında olarak sınıflarımızda, koridorlarımız-da, kantinimizde, lavabolarımızda kısacası okulumuzun her bir metrekaresinde, özellikle yemekhanemizde hijyene ve temizliğe azami derecede dikkat ederek öğrencilerimizin, öğretmenlerimi-zin, çalışanlarımızın sağlıklarına problem teşkil edebilecek tüm olumsuzlukları ortadan kaldırıyoruz.

Çevre ve gıda sanitasyonunu bir bütün olarak ele alıp tamamen teknolojiyle donatılmış steril mutfağımızda yaptığımız yemek-lerden, okulumuzun tamamına yayılan hijyen çalışmalarımıza kadar her ortamda sağlıklı koşulların oluşturulması ve korunması çerçevesinde duyarlılığımızı sürdürmekteyiz.

Sağlıklı ve temiz ortamların meydana getirilmesi, kaliteli ve este-tik çevre koşullarının sağlanması ve okulumuz içerisindeki insan-ların sağlığının korunması adına ilgili yönetmelik ve yönergeler uyarınca okulumuzun genelinde analizler yapılmakta, gıda ka-lıntılarının, mikroorganizmaların, yabancı maddelerin ve temiz-lik maddelerinden kalan artıkların gıdalardan uzak tutulması için çeşitli önlemler alınmaktadır.

Alınan bu önlemler; gıda güvenliğini sağlayıp, ortam ve hava te-mizliğini kontrol altında tutup ciddi boyutlara varabilecek çeşitli hastalıkların önüne geçmemize olanak sağlamakta, ellerimizden kullandığımız aletlere varana kadar birçok noktada mikroplar-dan arınmamıza vesile olmaktadır.

‘‘Hijyenik ve sağlıklı koşulların oluşturulması

ve korunması’’ anlamına gelen hijyen ve sanitasyon

yönetim sistemi (sağlıklı koruma) belgesini alan

kurumumuz, sadece eğitimde değil sağlıkta da

bu şehrin ve bu ülkenin öncüsü olduğunu bir kez

daha kanıtlamıştır.

standard ▪ mayıs 2019 33

Akıllar,kalpler,bedenlertemizkaldıkçadünyakirlenme-yecek…

Aldığımız hijyen ve sanitasyon yönetim sistemi belgesi sayesinde hij-yenik koşulların yeterince tahsis edilmesiyle birlikte; bulaşıcı bakterileri, hızla üreyen mikroorganizmaları, gıda zehirlenmelerini, alerjik rahatsız-lıkları ve çeşitli hastalıkları okulumuzdan uzak tutmaktayız. Ayrıca bu sa-yede; fiziksel, kimyasal ve biyolojik alanlardaki tüm kirlenmelerin önüne geçmekteyiz.

Özellikle, geleceğimiz olan nesillerin yetiştiği eğitim kurumlarında hijyen, temizlik ve dezenfeksiyonun en iyi şekilde yapılması gereklili-ğine inanan kurumumuzda uygulanan sanitasyon hizmetlerinin ulus-lararası standartlarda sunulabilmesi için; kullandığımız her türlü mal-zeme ve ekipmanlarımızla (ayak ve el dezenfektasyon sistemleri, zemin yıkama otomatları ve tek diskli makineler, hijyenik personel kıyafetleri, yıkama makine ve otomasyonları…) sanitasyon bilgisine sahip perso-nellerimizle; sağlığı tehdit edebilen mikro canlılardan kurtulma, göze görünmeyen zararlı mikroorganizmaları yok etme, kişilerin ve çevre-nin sağlığını koruma adına çalışmalarımızı artırarak devam ettiriyoruz. Ki geleceğimiz de nesillerimiz de tertemiz olsun.

Modern çağda tüm eğitim kurumlarında kesinlikle olması gereken en önemli belgelerden birisi ‘Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi Stan-dardı Belgesi’dir. Eğitim kurumları; TSE tarafından verilen ve eğitim ku-rumları arasında İLK’ini Konya Şehir Koleji’nin aldığı bu belgeyi almakla birlikte; okullarının kalitesini ve paydaşlarının (öğrenci, öğretmen, veli…) memnuniyetlerini artırarak, kurum içinde bulunan tüm bireylerin sağlığı-nı koruma altına alarak kurumumuz gibi marka bir kurum olma yolunda hızla ilerleyebilirler.

Bizler Konya Şehir Koleji olarak bu alanda bir ilki gerçekleştirerek diğer eğitim kurumlarına iyi bir örnek olmanın yanı sıra onlara öncülük de et-mekteyiz. Hedeflerimiz ve amaçlarımız doğrultusunda eğitim alanında gerçekleştirmek istediğimiz tüm değişimler için sağladığımız şartlar sa-yesinde aldığımız ve önemine vakıf olduğumuz sanitasyon belgemizin bizlere kazandırdığı sayısız başarı, takdir ve teşekkür belgesi vardır.

Sağlam kafanın sağlam vücutta bulunması gibi kaliteli kurumlarda da hijyen ve sanitasyon yönetim sistemi belgesinin bulunması bir lüks değil ciddi bir gerekliliktir. Çünkü ‘‘Bizim işimiz değil aşkımız olan geleceğin aydınlık nesilleri’’ sağlıklı oldukları sürece, sağlıklı ortamlarda büyüdük-leri sürece bizler ülke olarak aynı hedefe varabiliriz.

Ülkemize ve milletimize sunduğumuz katkılara bir yenisini daha ekleyip Konya Şehir Koleji olarak almış olduğumuz ‘Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi Standardı Belgesi’yle, ‘‘Temiz okul, sağlıklı nesil, aydınlık gele-cek’’ hayalimizi gerçeğe dönüştürmenin, geleceği bugünden inşa etme-nin haklı gururunu yaşıyoruz.

Tüm bu düşüncelerin gerçekliğinde;

Ülkemizin en önemli kitlesi olan öğrencileri yetiştiren eğitim kurumları için hijyen ve sanitasyon belgesinin önemine, katkılarına ve yararlarına dikkat çekmekle birlikte bu belgenin gelecekte daha yaygın bir şekilde kullanılması fikrimizi kaleme aldık■

standard ▪ mayıs 201934

İşletmelerde sanitasyon, sağlıklı ve güvenilir ürün eldesi için hijyenik koşulların

sağlanmasına yönelik bir bilimsel uygulama olarak tanımlanırken, Wome Deluxe Otel’de

ürün ve çevre sanitasyonunun bir zincir bütünlüğü olarak ele alınması hizmet

kalitemizde temel yaklaşımımızdır.

Otel İşletmelerinde Hijyen ve Sanitasyon Uygulamaları Örneği:

WOME Deluxe

■ dosya

Turizmde global yaklaşımlarla misafir güvenliğinin garantörü durumunda olan hijyen ve sanitasyon uygulamaları ve bu uygulamalarda kullanılan yöntemlerdeki gelişimlerin takibi neredeyse zorunluluk haline gelmiştir. Esasen tüketici bilinci geliştikçe, temizlik ve hijyenin turizmde yaşamsal önemi daha da artmakta ve beklentiler, etkin kalite güvenliği ve sanitasyon programlarının gereği yönünde ağırlık kazanmaktadır. Sağlık kavramıyla bütünleştirilen sanitasyon, turizmdeki uygulamaları itibarıyla hijyenik ve sağlıklı koşulların oluşturulması ve korunması çerçevesinde alınan tüm ön-lemlerdir.

İşletmelerde sanitasyon, sağlıklı ve güvenilir ürün eldesi için hijyenik ko-şulların sağlanmasına yönelik bir bilimsel uygulama olarak tanımlanırken, Wome Deluxe Otel’de ürün ve çevre sanitasyonunun bir zincir bütünlüğü olarak ele alınması hizmet kalitemizde temel yaklaşımımızdır.

Otelimiz; genç profesyonel kadrosu ile konukseverlik anlayışının yanısıra en son teknolojinin kullanıldığı balo ve toplantı salonları ile kongreler, top-lantılar vs. gibi etkinlikleri ile konfor, huzur ve lüksün ön plana çıkarıldığı, orman içinde tüm dinlenme, eğlence ve konaklama yiyecek içecek hizmet-lerinin bay ve bayanlar için farklı özelliklerde ve kompleks olarak sunulduğu De Luxe bir oteldir.

standard ▪ mayıs 2019 35

Yusuf Gerçeker► WOME Deluxe İşletme Müdürü

standard ▪ mayıs 201936

■ dosya

2015 yılında, WOME DELUXE OTEL adı ile Antalya/Alanya İlçe-sinin İncekum Tabiat Parkı içerisinde 535 oda 1092 yatak ve 120.000 m2 alan üzerinde inşa edilmiştir. Bize göre günümüz otelcilik uygulamalarında temel hareket noktası, ‘uygunluk’ de-ğil ‘üstünlük’ ilkesidir.

Bu yaklaşım çerçevesindeki uygulamalarımız, misafir güvenliği açısından olduğu kadar çalışanlarımız ve halk sağlığının koru-numu, otel işletme süreçlerinin tümünde hijyen uygulamaları-nın sağlanması ve bozulmaların önüne geçilebilmesi, ürün-ka-lite ve ekonomik güvence açılarından da önem taşımaktadır. Bu yüzden Otelimizin ürün ve hizmet kalitesini sahip olduğu ulus-lararası standartlardan olan TS ISO EN 9001, TS ISO EN 10002, TS ISO EN 45001, TS 13811 yönetim sistemlerini TSE garantisi ile sağlamış bulunmaktayız. Diğer yandan tüm iyileştirme sü-reçlerimizde değişiklikleri planlarken hijyen odaklı teknolojik yatırımları ön planda tutuyoruz.

Günümüzde hijyenik uygulamalar, boyutlarını ve kapsamını genişletmiş olup, gelişen teknoloji doğrultusunda da belirgin stratejik değişiklikler yapılmıştır. Gıda kökenli hastalıkların ya-nında bulaşıcı virütik hastalıkların da özünde yetersiz hijyen olarak da ifade edilen, kötü işleme/işletme/mutfak/ortam/kişi-sel hijyen koşullarından kaynaklanabilen etmenler yer almak-tadır

Uluslararası seyahatlerin artması, ürün ticaretindeki küreselleş-me etkileşimleri, şehirleşme oranı, yaşam biçimindeki değişim-ler, çevresel kirlenme artışları, kasıtlı yaratılan bulaşılar, doğal ve insan eliyle yaratılan felaketler/savaşlar vb. etmenlerden kaynaklanan tüm güncel değişimler, turizmde genel hijyen açı-sından çok büyük stratejik önem taşımaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde küreselleşme doğrultusunda standartların evrensel-leşmesiyle, ürün ve hizmet güvenliği ile konaklama kapasitesi ilişkisinde, bir farkındalık yaratılmıştır.

Tüketicinin sağlıklı beslenme gereksinimlerini ve hizmette ka-lite beklentilerini karşılayan güvenli ürün yaklaşımı, günümüz

standard ▪ mayıs 2019 37

turizminde ve tüm sektörlerin üretim anlayışında artan önem kazanmış, hizmet sunumunda bir zorunluluk halini almıştır. Tüm bu kavramların içinde nefes alan bir turizm işletmesi ola-rak, ülkelerarası pazar ilişkilerinin güçlenmesi ve bütünselle-şen yasal gereklilikler doğrultusunda, ortak stratejileri benim-seme ve uygulama da bizim için kaçınılmaz olmuştur. Ürün ve hizmet güvencesini yaratmak ve sürekliliğini garantilemek, temel hedefimiz halini almıştır. Bu doğrultuda, mükemmellik-le özdeşleşen ve misafir beklentileriyle uyumu ölçüsünde pa-zar artışı sağlayan kaliteli hizmet temel hedefimizdir. Güvenli gıda üretimini sağlamak ve tüketici güvencesini yaratabilmek için hijyenik tasarım felsefesi, dizayn geliştirmenin önünde gelmektedir.

Bu yaklaşımla 2015 yılında hizmete açtığımız Otelimizde ürün ve hizmet güvenliği bakımından bir kuvvetler bileşkesi ilişkisini işlemek üzere birbirini bütünleyen ardıl konuları kapsayan yu-karıda bahsettiğim uluslararası standartları benimseyerek sü-reçlerimizi iyileştirme ve geliştirme gayreti içerisindeyiz. “Top-lam Kalite ve Risk Yönetimi” bu alanda kuvvetler bileşkesi olarak gördüğümüz temel yaklaşımlar olup, hedeflerimiz ve strateji-mizle örtüşen, bizi yansıtan bir sistemler bütünüdür.

Konaklama sektöründe hijyenik ortamları yaratmadığınız sü-rece sağlıklı iş yapmanız neredeyse olanaksızdır. Misafirlerin beklentileri bir yana, taraf olduğumuz ve bize taraf olan tüm resmi yerel kurumlar, acenteler, tedarikçiler ve yerel halk ile ilişkilerde Wome Deluxe olarak yaratacağımız sağlığın korun-masındaki güven duygusu, toplum sağlığına verdiğimiz öne-mi de göstermektedir. TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yöne-tim Sistemi ile biz bu misyonumuzu taçlandırmak istedik. Bu belgeler tesiste sağlıklı gıda üretiminden başlayarak, alınma-sı muhtemel tüm hizmetlerin hijyenik ve sağlıklı ortamlarda gerçekleşeceğini garanti etmektedir. Bunun sonucu olarak tesisimiz her zaman için tercih edilenlerin başında gelecek-tir. Mesela tesisimizde Kat Hizmetleri Bölümü temizlik, düzen ve bakım ile ilgili işleri yapan bir departmandır. Doğal olarak konuğun bir işletmeyi tercih etmesindeki en büyük neden,

TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Sistemi, tesiste

sağlıklı gıda üretiminden başlayarak, alınması

muhtemel tüm hizmetlerin hijyenik ve sağlıklı

ortamlarda gerçekleşeceğini garanti etmektedir.

■ dosya

standard ▪ mayıs 201938

standard ▪ mayıs 2019 39

otelin temiz ve tertipli olmasıdır. Otel hijyeni ise, tesiste buna yönelik yapılan işlerin sağlık koşullarına olan uygunluğunu ifade etmektedir. Şöyle ki; normal kullanılmış bir çarşafın çamaşırhaneye taşınması ile kan bulaşısı olan bir çar-şafın çamaşırhaneye taşınması ayrımının yapılmasından başlayan ve bu farklı kirlilikteki tekstillerin ayrı makinelerle yıkanmasını sağlamanız bu sürecin sağ-lıklı yapıldığını gösterir.

Tüm oteli kapsayan hijyen ve sanitasyon uygulamaları yanında son yıllarda başta güney sahillerimiz olmak üzere ülkemizde inşa edilen birçok yeni turis-tik tesiste bulunan Spa&Welness bölümlerindeki temizlik ve sağlık koşulları da oldukça önemlidir. Her ne şekilde olursa olsun ‘SALUS PER AQUAM’, Türkçe meali ile ‘SUDAN GELEN SAĞLIK’ anlayışını değiştirmemek, bozmamak gerekir. Unutulmamalıdır ki hijyen ve sanitasyon kontrol mekanizması sağlıklı olmayan bir spa işletmesinde, özellikle havuzlar ve ıslak ortamların cilt enfeksiyonları ile Lejyonella hastalığının kaynağı olarak risk oluşturması kaçınılmazdır. Bilhassa sıcak havuz içindeki sürekli devridaim olan suda mikrobiyal çoğalma ve enfek-siyon riski mevcuttur. Bu tip riskler göz önüne alındığında yapılması gereken, tesisteki su kalitesinin kötüleşmediğini garantilemek için sürekli ve dikkatli şe-kilde bakım yapılmasıdır. Sezon içerisinde tesislerde en çok reklamasyon alan bölümlerden biri olan spalar, bünyelerinde bulundurdukları birçok rekreasyon alanı vasıtası ile hizmet vermekte ve bu esnada hijyen konusunda oldukça kontrollü olmak zorundadırlar. Bu konuda spa yöneticilerine de düşen bir so-rumluluk mevcuttur. Rutin denetimler yapan ve bunun sonucunda tüm Tür-kiye’de termal tesisler ile birlikte sayıları 2 bin 500 civarında bulunan ve yakla-şık 10 bin istihdamın söz konusu olduğu bu dev sektörde de en az otellerde olduğu kadar hijyen sanitasyon şartlarının sağlanması gerekir. Bu bağlamda biz uygulamış olduğumuz tüm sistemlere spa bölümünü de dahil ediyoruz. Otelde çalışan personelin de kişisel hijyen ve sağlık kurallarına uyması son dere-ce önemli unsurlardan biridir. İşe alınmadan önce personel, İşyeri Hekimi tara-fından sağlık kontrolünden geçirilir, bir dizi testleri ve röntgenleri (özellikle akci-ğer) alınır. Bu teknikler, daha sonra zaman zaman yinelenerek, personelin sağlık durumu denetim altında tutulur. Hastalanan personele izin verilir. Personelin yemek yeme alışkanlıkları gözlenir ve kendi bünyemizde hizmet veren Diyetis-yen tarafından yiyecek menüleri düzenlenir. Personelin sosyal alanları yanında kendilerine özel duşları sağlanır. Üniformaları sık sık yenilenir, her personelin en az 3 takım üniforması bulunur; giysisi az da olsa kirlendiğinde değiştirmeye, te-mizini giymeye zorunlu tutulur. El yıkama evyeleri ayrı tutulur, yiyecek yıkama muslukları bu iş için kesinlikle kullanılmaz.

Sonuç olarak hijyen, tesisteki sağlıklı koşulların sürekliliğini garanti eden bir sü-reçtir. Tesisler hizmet kalitelerini ve misafir sürekliliğini garanti etmek için başta temizlik ve hijyen olmak üzere birçok hizmeti garanti etmek zorundadırlar. TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi, bu yönde ortam ihtiyaç analizle-rinin yapılarak neye hangi ölçüde nasıl dikkat edilmesi gerektiği ile ilgili risk ve fayda ilişkisi üzerine dikkat çeken ve yol gösteren çok önemli bir rehber olarak birçok işletmeye yararlı olacaktır.■

standard ▪ mayıs 201940

Yem ve HayvancılıkSektöründe Hijyen veSanitasyonAsgari yetiştirme konforuna sahip olmayan ortamda yetiştirilen hayvanların stres içinde olacakları, daha fazla hastalanacakları ve daha fazla tedavi göreceği, bu nedenle de sofraya gelen gıdada daha fazla ilaç kalıntısı olacağı bilinmektedir.

■ dosya

standard ▪ mayıs 2019 41

Ticaret Borsaları; Başta tarımsal ürünler olmak üzere toplumsal ya-şamın idamesi için zaruri temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının be-lirlendiği aslî yapılar konumundadır. Bu bağlamda, ticaret borsaları; mal, hizmet ve üretim faktörlerinin alıcı – satıcılarının karşı karşıya getirilmesi yöntemiyle iktisadî kararların alınmasına imkân veren her türlü ortam olarak tanımlanabilen “piyasa” kavramının gündelik hayattaki en yaygın somut örnekleridir. Tarımsal ürün piyasalarında tam rekabet koşullarının geçerli olmasını engelleyen faktörlerin or-tadan kaldırılması ve söz konusu tam rekabet koşullarını egemen kılan mekanizmaların işler hale getirilmesi borsalarının bu esaslar dâhilinde etkin bir şekilde kurumsallaştırılmasıyla yakından bağlan-tılı olup, toplumların üretim imkânlarının optimizasyonu ve kaynak-ların etkin kullanımı ancak bu çabalar sayesinde gerçekleştirilebile-cektir. Bu yüzden 22 Temmuz 1991 tarihinde bölgemizde ve ilimiz-de duyulan ihtiyaç doğrultusunda kurulan Afyonkarahisar Ticaret Borsası, yenilikçi, gelişime açık, toplumsal ve kurumsal sorumluluk bilinci ile önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye’nin öncü kurumların-dan olma vizyonu ve üyelerinden aldığı güç ile kaynakları etkin ve verimli yöneterek bölgesine ve üyelerine kattığı değerleri artırma misyonu doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmektedir.

Ticaret borsaları tanımı, işlevleri ile iktisat literatüründeki yerleri itibariyle, Türkiye’deki gelişim süreçlerinin irdelenmesi; tarımsal hammadde fiyatlarındaki küresel artışa paralel olarak ivme ka-zanan ülkemizin tarım ve hayvancılık sektörünün rehabilite edil-mesine yönelik çabalara ışık tutulması, bölgesel kalkınma bağla-mındaki sorunlara çözüm önerileri geliştirilmesi ve yeni hedefler üretilmesi bakımından müspet sonuçlar doğurabilecek kuruluşlar-dır. Bu sebeple borsalar, borsacılık faaliyetleri yerine getirilirken ül-kenin, bulunduğu bölgenin ve paydaşlarının elde edeceği faydayı gözeterek hareket etmelidir.

Biz de Afyonkarahisar Ticaret Borsası olarak 50.000 metrekare arazi üzerine kurulu, günde 3.000 hayvanın alınıp satılabileceği ve barın-dırılabileceği kapasiteye sahip bir tesis kurduk. Alıcı ve satıcıları bu-luşturmak ve aynı zamanda da serbest piyasa koşullarına katkı sağ-lamak amacıyla Afyonkarahisar’a kazandırdığımız bu tesiste, veteri-ner kliniklerinden, satış salonlarına, karantina odalarından, dezen-feksiyon ünitelerine kadar her ayrıntı düşünülerek, Bölgemize son derece modern bir sistem kazandırdık. Üyelerimize sunduğumuz bu sistem içerisinde hijyen ve sanitasyonun tam anlamı ile sağlanması sistemin etkin ve verimli bir biçimde çalışması ve sürdürülebilirliği açısından büyük bir önem arz etmektedir.

Yılmaz Göktaş► Afyonkarahisar Ticaret Borsası Genel Sekreteri

standard ▪ mayıs 201942

■ dosya

Hijyen, sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uy-gulamalar ve alınan önlemlerin tümü olarak da tanımlanabilir. Farklı bir ifadeyle, bulaşıcı hastalık tehlikesini engellemek amacıyla alınan her türlü temizlik, dezenfeksiyon ve sterilizasyon önlemleri anlamını taşımaktadır. Hijyen kişisel boyutta başlayıp insanların yaşam alanına, oradan çalışma alanlarına ve en sonunda da halk sağlığına etki eden önemli bir faktördür. Bu bağlamda, yaşamın her alanında vazgeçile-mez olan hijyen, tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin başarıları için de çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu ger-çek, hijyenin ulusal ve uluslararası anlamda bir kalite göstergesi olarak kabul edilmesinde etkili olmuştur. Dolayısıyla, gerek bu sektörde hiz-met veren kişi ve personelin sağlığını tehlikeye atmamak ve güvenle-rini kazanmak, gerekse üretime konu olan her türlü unsurun sağlığını tehlikeye atmamak için hijyen uygulamaları olmazsa olmazlar arasın-dadır. Örneğin yem hijyeni bitkisel üretimden başlayarak tüketiciye ulaşana kadar geçen süreçte fiziksel, biyolojik, kimyasal tehlike taşı-mayan sağlıklı gıda üretimidir. Sağlıklı gıda üretimi için hayvanların da sağlıklı yem tüketmeleri gerekmektedir.

Nitekim, hijyen kurallarına uyulması;

• Enfeksiyon kontrolünün gerçekleştirilmesi,

• Kazalardan korunmanın kolaylaştırılması,

• Sağlıklı ve temiz ortamların oluşmasının sağlanması,

•Kaliteli ve estetik çevre koşullarının oluşturulması gibi pek çok fay-dayı beraberinde getirmektedir.

Bununla birlikte, bütün bu faydaların gerçekleşebilmesi için hijyen sağlamada dikkat edilmesi gereken bazı ilkeler bulunmaktadır. Bun-lar şöyle sıralanabilir:

• Kaliteli hammadde seçimi,

• İyi bir işletme tasarımı,

• Uygun ekipmanların kullanılması,

• Uygun altyapı koşullarının sağlanması (temiz hava, su, zemin vb.),

• Sağlıklı personel çalıştırılması,

• Kemirgen, böcek ve diğer haşere ile mücadele edilmesi,

• Uygun depolama ve dağıtım koşullarına sahip olunması.

Öte yandan, üyelerimize sunduğumuz bu sistem içerisinde hijyen kadar önemli olan bir diğer faktör de sanitasyondur. Hijyen sağlık kurallarını, sanitasyon ise alınan önlemleri ifade etmektedir. Hijyen; insan sağlığının korunması ve uzun süre yüksek düzeyde tutulması amacına yöneliktir. Sanitasyon ise insan sağlığını tehdit eden mikro-organizmaların bulundukları ortamdan olabildiğince uzaklaştırılma-sını hedeflemektedir.

standard ▪ mayıs 2019 43

Bu kapsam içinde gıda sanitasyonu insan yaşamının temelini oluşturan beslenme gereksi-nimlerinin karşılanmasında fiziksel, kimyasal ve biyolojik yönden güvenilir nitelikte gıda mad-deleri üretimini ifade etmektedir. Çevre koşullarını sağlığa elverişli duruma getirme, sağlıklı yaşam için gerekli önlemleri alma ve çevre hijyeni sanitasyonun kapsamı içindedir.

Sanitasyon Latince’de “sağlıklama” anlamına gelen “sanitas” kelimesinden köken almıştır. Fran-sızcadan dilimize giren “Sanitasyon”, bir tıp terimi olarak “halk sağlığını korumak ve hastalığı önlemek için tasarlanan önlemler ve bunların uygulanması” anlamında kullanılmaktadır. İn-san sağlığını tehdit eden mikroorganizmaların bulundukları ortamdan olabildiğince uzaklaş-tırılmasıdır. Sağlık için uygun koşulların oluşturulması ve sürdürülmesi işlemine “sanitasyon” denir. Sanitasyon geniş anlamda insan sağlığının iyileştirilmesi, korunması ve sağlığın tekrar kazanılmasında uygulanacak prensipleri içermektedir.

standard ▪ mayıs 201944

■ dosya

Sanitasyonda amaç;

■ İnsanın korunması,

■ Gıdanın korunması,

■ Çevrenin korunması,

■ İşletmenin korunmasıdır.

Sanitasyon ve hijyen uygulamalarını göz ardı eden işletmeler birtakım olumsuzluklarla karşılaşabilmektedir. Bunlar şöyle sıralanabilir:

■ Müşteri güvensizliği ve kaybı,

■ Satışlarda azalma ve üretim kayıpları,

■ Yasal uygulamalar ve cezalar,

■ Personelde moral bozukluğu ve motivasyon kaybı,

■ Prestij ve imaj kaybı,

■ Personele yeniden eğitim verilme zorunluluğu.

İşletmelerde sanitasyon denilince ise üretimde hijyenik ve sağlıklı durum-ların yaratılması ve devam ettirilmesi anlaşılmaktadır. Tüketiciler sofraların-daki gıdanın geldiği kaynakta, hayvanların nasıl bir çevrede yetiştirildiği, verilen yemlerin sağlıklı olup olmadığını dahi bilmek istemektedirler.

Asgari yetiştirme konforuna sahip olmayan or-tamda yetiştirilen hayvanların stres içinde ola-cakları, daha fazla hastalanacakları ve daha fazla tedavi göreceği, bu nedenle de sofraya gelen gıdada daha fazla ilaç kalıntısı olacağı bilinmek-tedir.

Tüketiciler hayvanlardan elde edilen et, süt ve diğer gıdaların üretim ve işleme şartlarının, na-kil, ambalajlama ve perakende satış noktalarına kadar uzayan zincirin her halkasında sağlık şart-larının uygun olmasından emin olmak istemek-tedirler.

Yukarıda verilen bilgiler ışığında, bölgemizde yem ve hayvancılık sektörü başta olmak üzere hijyen ve sanitasyon odaklı faaliyetlerin Afyonkarahisar Ticaret Borsası paydaşlarına ve özellikle de üyele-rimize katacağı değer tartışmasız fark yaratan bir nitelik taşıyacaktır. Söz konusu bu değer, borsa-mızın geleceğe dönük hedeflerini ve tasarlanan misyonunu gerçekleştirmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Üreticilerimizin faaliyetlerini etkin ve verimli bir biçimde sürdürebilmesi noktasında yaşamsal bir öneme sahip olduğu görülen hijyen ve sanitasyon odaklı ortaya konulan bu yeni sistem elbette uy-gulamada ciddi yenilikler getirecektir. Üyelerimi-zin alım-satım faaliyetlerini düzenleyici ve geliş-tirici bir niteliğe sahip olması sebebi ile sistemin beraberinde getirdiği yenilikler mevcut alışkan-lıkların kademeli olarak değiştirilmesi gerekliliğini doğuracaktır. Bu bağlamda, yaşanması muhtemel uyum kaynaklı sorunların önüne geçebilmek adı-na, stratejik planımızda da vurgulandığı üzere Borsamız tarafından proaktif bir yaklaşım benim-senmiş durumdadır. Bu yaklaşım çerçevesinde yu-karıda bahsi geçen olası uyum sorunları ve ben-zeri teknik sorunların önüne geçebilmek adına Borsamız bünyesinde üreticileri bilinçlendirmek adına detaylı olarak planlanan, etkin ve sürdürü-lebilir eğitim, tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri gerçekleştirilecektir. Üreticilerimiz ve diğer tüm paydaşlarımızın maksimum faydasını gözeten bu sistemin orta vadede işlerlik kazanması ve gerek üretici gerekse tüketici için sağlık bağlamında önemli kazanımları beraberinde getirmesi plan-lanmaktadır■

standard ▪ mayıs 2019 45

standard ▪ mayıs 201946

■ dosya

İklimlendirme Sistemleri:Sağlık Üzerine Etkileri

standard ▪ mayıs 2019 47

Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Semra Güreser Prof. Dr. Ayşegül Taylan Özkan► Hitit Üniversitesi Tıp FakültesiTıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

“Kapalı ortamın işlevine ve ortamdaki kişi sayısına bağlı olarak değişmekle birlikte, TSE 3419’da (2002); sigara içilen ortamlar için saatte en az 30 m³, içilmeyen ortamlarda için ise 20 m³hava ihtiyacı olduğu belirtilmiştir.”

standard ▪ mayıs 201948

■ dosya

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre sağlık; herhangi bir hastalığa sahip ol-mamanın yanı sıra, fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali olarak tanımlanmıştır. Yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmek isteyen insan, günü-müz dünyasında zamanının büyük kısmını kapalı ortamlarda geçirmekte-dir. Bu nedenle kapalı ortamların hava kalitesi insanların sağlığı ve konforu açısından oldukça önemlidir.

Kapalı ortamlardaki havayı taze tutmak için doğal havalandırma yöntemleri kullanılamadığı durumlarda, iç ortam havasının ısıtılması veya soğutulması, nemlendirilmesi veya nemin azaltılması amacıyla iklimlendirme sistemleri kullanılır. İklimlendirme sistemlerinin ihtiyaçlara uygun olarak tasarlanma-ması, doğru bir şekilde kullanılmaması, bakım ve temizliklerinin uygun şe-killerde ve uygun aralıklarla yapılmaması sonucu kapalı ortamlardaki hava kalitesi, bina içinden ve dışından kaynaklanan kirleticiler sebebiyle bozulur.

American Society of Heatingand Air-Conditioning Engineers (ASHAE) standartlarına göre kabul edilebilir iç hava kalitesi; hava içerisindeki kir-letici madde miktarının yetkili kurumlar tarafından belirlenmiş olan sınır değerlerin altında olması ve kapalı ortamda bulunan insanların %80’in-den fazlasının hava kalitesi ile ilgili herhangi bir rahatsızlık hissetmemesi olarak tanımlanmıştır. Kapalı ortamın işlevine ve ortamdaki kişi sayısına bağlı olarak değişmekle birlikte, TS 3419’da (2002); sigara içilen ortamlar için saatte en az 30 m³, içilmeyen ortamlarda için ise 20 m³ hava ihtiyacı olduğu belirtilmiştir.

Binaların içi hava kalitesinin bozulması sonucunda çeşitli alerjik rahatsız-lıklar, pnömoni (zatürre), bronşit, bronşiyolit, lejyoner hastalığı, aspergilloz gibi hastalıkların yanı sıra baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk gibi yaşam kalite-sini etkileyen şikayetler de ortaya çıkabilir. Bu sağlık sorunlarına karşı ön-lem alınabilmesi için iklimlendirme sistemindeki hangi sorunların bu has-talıklara yol açabileceğinin bilinmesi gerekir. Binaların içindeki hava kirliliği, iklimlendirme sistemlerinde kullanılan nemlendiriciler, bataryalar, yalıtım ürünleri, filtreler, hava kanalları, menfezler ve soğutma kuleleri gibi sistemi oluşturan tüm yapılardan kaynaklanabilir.

Bina İçindeki Havayı Kirleten Maddeler

Kapalı ortam içindeki havayı genellikle farklı tür ve boyutlardaki parçacık (aerosol) şeklindeki maddeler kirletir. Kül, kurum, toz, asbest gibi organik olmayan parçacıkların yanısıra virüs, bakteri, mantar ve bunların sporları, polen ve ev tozu akarları gibi organik parçacıklar, kapalı ortam havasını kir-letebilir. Havada bulunan bu parçacıklar insanlar tarafından solunduğunda, eğer 10 mikrondan daha büyük çapta ise, üst solunum yollarında tutulup dışarı atılabilirken, 10 mikrondan daha küçük olanlar, üst solunum yolları tarafından tutulamadığı için, alt solunum yollarına yani akciğerlere geçerek daha ağır hastalıklara yol açabilir.

Hastalık yapan mikroorganizmalar, havada bulunan parçacıkların üzerine tutunarak havada bir süre asılı kalabilir ve solunum yoluyla insanlara bu-laşabilir. Mikroorganizmalar, bakımı ve temizliği doğru yapılmayan iklim-

standard ▪ mayıs 2019 49

lendirme sistemleri, kapalı ortamda bulunan insanlar ve diğer canlılar gibi bina içinde kendiliğinden ortaya çıkıp çoğalabilmelerinin yanı sıra, dış ortamdan da bina içerisine girebilir. Örneğin dış ortamdaki bitki örtüsü mikroorganizmalar için kaynak olabilir.

En çok hastalık yapan mikroorganizmalar bakteriler ve mantarlardır. Bakteriler, organik olmayan bileşiklerin varlığında, logaritmik olarak kolayca çoğalarak sayı-larını artırır, bazı türlerde tek bir bakteriden sekiz saat içinde 17 milyon yeni bakteri oluşabilir. Mantarlar ise çoğalabilmek için organik bir besin kaynağı ve genellik-le oksijene ihtiyaç duyar. Fakat her iki mikroorganizma türünün hem hayatta kalabilmesi hem de çoğalabilme-si için en önemli temel ihtiyaç sudur. Bu nedenle özel-likle nemli ortamlar hem bakteri hem de mantarların çoğalması için çok uygun ortamlardır. TSE’ye göre; ka-palı ortamlarda 1.000 spor/m³ üzerinde mantar sporu bulunmamalıdır. Bazı durumlarda havada bulunan spor

miktarını ölçmeden de kirlilik tespit edilebilir. Örneğin iklimlendirme sistemlerinde veya havalandırılan or-tamda küf kokusunun hissedilmesi, ortamda ciddi bir kirlilik olduğuna işaret eder. Virüsler ise kendi başları-na çoğalma göstermeyen ve çoğalabilmek için mutla-ka canlı bir hücreye ihtiyaç duyan mikroorganizmalar olmalarına rağmen bazı türleri dış ortam koşullarında uzun süre hayatta kalabilir ve havada bulunan parça-cıkların üzerine tutunup havada asılı kalarak insanlara solunum yoluyla bulaşabilir.

Ev tozu akarları, bakteriler ve virüslerden daha büyük yapıda, mikroskobik eklembacaklılardır. Genellikle oda ısısında ve nemli ortamlarda yaşayan bu canlılar, insan-larda alerjik hastalıklar ve astıma yol açarlar. Temizliği düzgün yapılmamış halı, perde ve kumaşların yanı sıra iklimlendirme sistemleri de ev tozu akarlarının kayna-ğıdır. TSE’ye göre kapalı ortamda bulunması gereken ev tozu akarı miktarı 60 mayt/gr tozun altında olmalıdır.

standard ▪ mayıs 201950

■ dosya

Lejyoner Hastalığı

İklimlendirme sistemleri, hastalıkların bulaş-masında mikroplar için hem kaynak hem de taşıyıcı olarak görev yapmaktadır. Temizliği-nin uygun yapılmamasına bağlı olarak sis-tem içerisinde mikroorganizma çoğalması görülebilirken bazı durumlarda iklimlerde sistemi sadece mikroorganizmayı bir yerden diğer bir yere taşıyarak hastalık oluşumuna yol açabilir. Özellikle hastanelerde tüberkü-loz gibi hava yoluyla bulaşan patojenlerin tedavi edildiği ünitelerde iklimlendirme sistemleri, patojeni bir ortamdan diğerine taşıyarak sağlıklı kişilerin hastalanmasına yol açabilir. İklimlendirme sistemleri ile pek çok mikrop türü bulaşabilmesine rağmen özel-likle “Lejyoner hastalığı” öldürücü olması ne-deniyle en önemlisidir.

Lejyoner hastalığı, ‘Legionellapneumophila’ adındaki bir bakterinin yol açtığı, kronik ve potansiyel olarak ölümcül bir akciğer enfek-siyonudur. Hastalık ilk olarak 1976 yılında Philadelphia’da, Statford Oteli’nde, 4.400 kişiden oluşan “Amerikan Lejyonerler Birli-ği”nin yaptığı bir toplantı sonrasında ortaya çıkmıştır.

standard ▪ mayıs 2019 51

Toplantıya katılan 182 kişi, aniden bilinmeyen bir nedenden dolayı has-talanmış ve bunların 29’u hayatını kaybetmiştir. Geriye dönük yapılan araştırmalarda aslında bu bakterinin 1965’li yıllardan beri insanlarda sal-gınlara yol açmış olduğu fakat 1976 yılına kadar tanısının konulamadığı anlaşılmıştır. Lejyoner hastalığının en büyük salgını, Temmuz 2001’de 650 vaka ve 4 ölümle Murcia İspanya’da gerçekleşmiştir.

Legionella, su olan ortamlarda yaşar ve koşullar uygunsa çoğalarak in-sanları enfekte eder. Bu nedenle, tüm su sistemlerinin periyodik olarak Legionella için kontrolünün yapılması gerekir. Bakteri sularda, 6°C ile 60°C arasındaki sıcaklıklarda yaşayabilir. 20°C ve 45°C arasındaki sıcak-lıklarda kolayca çoğalabilmesine karşın 63°C’nin üstünde tamamen ölür. İnsan vücut sıcaklığı olan 37°C’de çok daha bulaşıcı olduğu saptanmış-tır. Legionellaayrıca çoğalmak için besin kaynağına da ihtiyaç duyar ve bunlar genellikle algler, amipler gibi su ortamında kolayca bulunan di-ğer zararsız canlılar ve bakterilerdir. Bir su sisteminde tortuların varlığı, çamur ve biyofilm adı verilen, birbirine veya bulundukları yüzeye yapı-şan mikroorganizma kümelerinin bulunması Legionella için ideal yaşam alanları sağlar.

Legionella iklimlendirme sistemlerinde oluşan hava akımlarıyla 1,5-2 km uzaklıklara taşınabilen bir bakteridir ve bu durumda iki saat kadar canlı kalabilir. Genellikle alınan bakteri sayısına göre değişmekle bir-likte, akciğerlere bulaştıktan 2-10 gün sonra hastalık belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Legionella tipik zatürre belirtilerinden farklı olarak ati-pik zatürre adı verilen ve daha çok grip benzeri bir klinik tabloya yol açar. Bu nedenle tanı koyması zor olup, diğer hastalıklarla karışabilir ve tedavisi gecikebilir. Bağışıklık sistemi normal olarak çalışan sağlık-lı insanlarda hastalık yapma riski düşükken özellikle yaşlı, bağışıklık sistemi zayıf hastalar, sigara ve alkol kullananlar, altta yatan başka bir kronik hastalığı olan bireylerde hem hastalık riski artar hem de hastalık çok daha ağır seyreder.

Türkiye’de bütün zatürrelerin %5-10’unu Legionella vakaları oluşturmak-tadır. Yaz ve sonbahar aylarının başlarında salgınlar yaptığı, dünya ge-nelinde ölüm oranının %5-15 arasında değiştiği ve hastalığın insandan insana bulaşmadığı bildirilmiştir.

Legionella’nın yol açtığı Pontiak ateşi olarak adlandırılan hastalık ise, za-türre tablosu olmaksızın baş ağrısı ateş, yaygın kas ağrısı, halsizlik gibi daha çok soğuk algınlığı benzeri bulgulara yol açan bir hastalıktır. Ge-nellikle daha hafif seyreder ve hastalar tedavi edilmeden kendiliğinden iyileşebilir.

Her iki hastalık da temel olarak havalandırma ve iklimlendirme sistemle-rinden kaynaklanır. Bakteri sıklıkla hastane, otel, fabrika, iş merkezi gibi büyük yapılarda kullanılan iklimlendirme sistemleri ile insanlara bulaşır. Özellikle bir kez iklimlendirme sistemlerinde çoğalmaya başlamışsa aynı sistem tarafından sağlanan havayı soluyan pek çok insanı enfekte ede-rek salgınlara yol açabilir.

Lejyoner hastalığı, ‘Legionellapneumophila’ adındaki bir bakterinin yol açtığı, kronik ve potansiyel olarak ölümcül bir akciğer enfeksiyonudur.Hastalık ilk olarak 1976 yılında Philadelphia’da, Statford Oteli’nde, 4.400 kişiden oluşan “Amerikan Lejyonerler Birliği”nin yaptığı bir toplantı sonrasında ortaya çıkmıştır.

standard ▪ mayıs 201952

■ dosya

İklimlendirme Sistemi Filtreleri ve Temizliği

İklimlendirme sistemlerinde genellikle, bir klima mer-kezi, hava hareketini sağlayan bir fan, havayı taşıyan ka-nallar ve bina içinde havayı dağıtan menfezler bulunur. İklimlendirme sistemindeki klima merkezi, sistemin ti-pine göre değişmekle birlikte ısıtıcı, soğutucu, nemlen-dirici, filtre, vantilatör, aspiratör ve egzoz gibi yapılar-dan oluşur. Sistem içindeki hava, vantilatörler ile diğer bölümlere gönderilmeden önce, filtrelerden geçirilerek kirleticilerinden temizlenmesi amaçlanır.

İklimlendirme sistemlerinde kullanılan iyi bir hava filt-resinin çeşitli özelliklere sahip olması gereklidir. Kulla-nılan filtrenin toz tutma kapasitesi yüksek olmalıdır. Toz tutma kapasitesi filtrenin kullanım ömrünü belirleyen en önemli özelliktir. Filtrenin verimi de yüksek olmadır. Filtrenin verimi içerisinden geçen havada tutabildiği parçacık yüzdesidir. Örneğin 100 gram tozun 90 gramı-nı tutan bir filtrenin verimi %90’dır. Düşük verimlilikte filtre kullanımı durumunda havanın temizlenmesi ge-rektiği gibi yapılamaz ve kapalı alan içinde hava kirliliği oluşur. Bu nedenle hem iklimlendirme sistemi hem de filtre seçerken yapının özelliğine uygun olanlar tercih edilmelidir. Filtre verimliliği küf mantar sporlarının da iyi derecede filtrelenebilmesi için %50-60’ın üzerinde olmalıdır. Ayrıca filtre yüzeyi büyük seçilmelidir. Filtre yüzeyi büyüdükçe içinden geçen havanın hızı azalacağı

için filtrenin verimi de artacaktır. Klima merkezlerinde ön filtre kullanımı diğer filtrenin kullanım süresini uza-tır. Özellikle 1 mikronun altındaki çapta bulunan parça-cıkların havadan temizlenebilmeleri için F sınıfı filtreler kullanılmalı, EN-779-2002 ve TS 3420’ye uygun olmalı-dır. Filtrelerin çerçeveleri seçilirken de ahşap veya MDF olmamasına dikkat edilmelidir. Ahşap veya MDF çer-çevelerde zamanla küf oluştuğu bildirilmiştir. Özellikle filtrelerin dışarıya daha kolay çıkarılıp temizlenebilmesi için kızaklı olanları tercih edilmelidir. Filtrelerin uygun şekilde monte edilmesi konusundaki ayrıntılar ise ISO 14644-3 standardında belirtilmiştir.

Satın alınan her filtre için ayrı bir test raporu üretici fir-madan talep edilmelidir. Raporda filtrenin verimi, filtre sınıfı, test sırasında kullanılan hava debisi gibi teknik bilgiler mutlaka yer almalıdır.

Hava filtreleri standart ve yönetmeliklerde belirlenen di-renç ve basınç sınır değerlerine ulaşınca mutlaka yenisi ile değiştirilmelidir. Özellikle kışın ısıtma ve yazın soğut-ma için çok yoğun çalışan sistemlerde değişim süreleri için değişimin ayrıntılı kaydı mutlaka tutulmalıdır.

Kullanılan filtre türüne ve kullanım şekline bağlı olarak değişmekle birlikte filtreler 2- 4 ayda bir temizlenmeli-dir. Filtre üzerindeki kirlilik su ya da deterjanla yıkana-rak veya vakumlama ile temizlenerek giderilebilir.

standard ▪ mayıs 2019 53

Temizlenen filtre yıkandıkça gözenek özelliğini yitirdiği için hiçbir zaman yeni bir filtre gibi olmaz. Bu nedenle yıkanan filtreler mutlaka yılda bir kez yenisi ile değiş-tirilmelidir. Filtre bakım ve temizliği üreticinin önerileri doğrultusunda ve sistem kapalı iken yapılmalıdır. Ayda bir filtreden herhangi bir koku gelip gelmediği kontrol edilmelidir.

Bu genel önlemlerin yanısıra özellikle lejyoner has-talığı için 2015 yılında T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından ‘Lejyoner Hastalığı Kontrol Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’ çıkarılmıştır. Bu yönetmeliğe göre turizm ve rekreasyon alanlarıyla suyun kullanıldığı endüstriyel havalandırma sistemlerinin ve/veya soğutma makine-lerinin bulunduğu iş merkezleri ve işyerlerinde lejyo-ner hastalığından korunma amaçlı alınacak önlemler ve koruyucu uygulamaların tümünden sorumlu bir personel görevlendirilmelidir. Konaklama biriminde vaka veya üreme tespit edildiği durumlarda, öncelikle konaklama biriminin fiziki şartları bakterinin yaşaması ve çoğalmasını engelleyecek şekilde düzenlenmeli-dir. Bu kapsamda; su tanklarında biriken tortu ve  se-dimentin  süpürülüp temizlenmesi, tesisatın tümü ile boşaltılıp doldurulması, soğutma kulelerinin ve depo iç yüzeylerinin fırçalanarak biyofilm tabakasının kazın-ması ve filtrasyon gibi fiziksel yöntemler kullanılmalıdır. Bu fiziksel yöntemlerden sonra ise Sağlık Bakanlığı ta-

rafından çıkarılan “Lejyoner Hastalığı Kontrol Progra-mı Rehberi”inde belirtildiği gibi termal, kimyasal veya radyasyon ile eradikasyon yöntemlerinden en az birisi uygulanmalıdır.

Sonuç olarak esas amacı bina içindeki havayı taze tut-mak ve konforlu bir iç ortam oluşturmak olan iklim-lendirme sistemleri, uygun şekilde kullanılmadığında, zamanında ve doğru bir şekilde bakım ve temizliği yapılmadığında ve fitreleri zamanında değiştirilmedi-ğinde, kendisi bir kirlilik kaynağı olarak binanın iç hava kalitesini bozmakta, insanlarda öldürücü olabilen Lej-yonella gibi hastalıklara yol açabilmektedir. Bu sağlık sorunlarının önlenebilmesi için öncelikle iklimlendirme sistemi kullanan işletmelerde sistemin takibi, bakımı ve temizliğinden sorumlu eğitimli bir personel görevlen-dirilmeli; sistemin bakımı ve temizliği için yıllık bir plan yapılmalı ve bu plana göre temizlik işlemleri gerçekleş-tirilmelidir■

Referanslar⋅ Ceylan, A. (2011). İklimlendirme sistemlerinin yapı içi hava

niteliği üzerindeki olumsuz etkileri. Yüksek Lisans Tezi.

⋅ Kılıç, M.E. (2018). Çok katlı konut binalarında kullanılan iklimsel konfor sistemleri, mimari ile olan ilişkisi ve uygulama örneklerinin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi.

⋅ T. C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (2016). Lejyoner Hastalığı Kontrol Programı Rehberi.

standard ▪ mayıs 201954

■ dosya

standard ▪ mayıs 2019 55

SİTEPLUSHizmet Kalitesini “Hijyen ve Sanitasyon

Yönetim Sistemi” ile Belgelendiren

Tüm bireyler sağlıklı, temiz bir ortamda yaşamayı ve gü-venli besin tüketmeyi ister. Sağlığımızı korumamız ve sağlıklı bir yaşam sürmemiz yalnızca bize bağlı değildir. Bireyin ve toplumun sağlıkla ilgili konularda dikkatli ve duyarlı olması, sağlığa zararlı olacak etkenleri ortadan kaldırmaya özen göstermesi gerekir.

Özellikle toplum sağlığı ile yakından ilgili olan turizm, temizlik hizmeti, yiyecek-içecek gibi sektörlerde görev alan kişilerin bu özeni daha fazla göstermeleri gerek-mektedir. Çünkü onlar, kendi sağlıklarından ve hizmet sundukları kişilerin sağlığından birinci derecede sorum-ludurlar. Sanitasyon ve hijyen kurallarına uygun verilen hizmet kaliteyi artıracağı gibi hizmet alan kişilerin çeşitli hastalıklardan korunmasını da sağlayacaktır.

Özlem Kaplan► Siteplus Eğitim ve Denetim Sorumlusu

standard ▪ mayıs 201956

■ dosya

Sanitasyon: Sağlık ve temizlik anlamına gelir. Günümüzde daha geniş kapsamlı ola-rak tanımlanmaktadır. Ortamın hastalık yapan mikroorganizmalardan arındırılması için gerekli işlemleri sağlık ve temizlik kurallarına uygun yapmaktır.

Hijyen: Sağlıklı yaşam için bedeni, çevreyi temiz tutmak ve hastalıklardan korunmak için uygulanması gereken önlemlerin tümüdür ve bu konulardan söz eden sağlık bili-midir. Temizlik yapılmış bir ortam hijyenik olmayabilir. Yapılan temizliğin hijyen açısın-dan uygun olabilmesi için gözle görülmeyen insan sağlığına zarar veren mikroorga-nizmalar, kimyasal madde gibi etkenlerin de yok edilmesi gerekir.

Hijyen ve sanitasyonun tanımından da anlaşılacağı gibi tüm hizmet gruplarında temel faktör insan ve insan sağlığı olmalıdır. Bu nedenle hizmet üreten tüm firmaların Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi temelinde hareket etmesi ve çalışanlarını da sistemin gerekleri doğrultusunda eğitmesi ve yönlendirmesi oldukça önemlidir.

Turizm, ev ve kurum temizlik hizmetleri, yiyecek-içecek gibi sektörlerde, güvenli ve hijyenik koşullarda uygun hizmet sunmak, müşterilerin sağlığını korumaya ve bunun sonucu olarak da işletme imajını artırmaya yönelik çalışmalar arasında önemli bir yere sahiptir. Hijyen ve sağlık koşullarına uygunluk olarak tanımlanan ve aynı zamanda bir kalite göstergesi olarak kabul edilen hijyen, müşterilerin bir işletmede aradıkları özellik-ler arasında yer almaktadır. Bu nedenle, sunulan tüm hizmetlerde, işletmelerin tüm faa-liyet alanlarında hijyen kurallarına uygun hareket etmesi tercih edilirliklerini artıracaktır.

standard ▪ mayıs 2019 57

Kurumsal temizlik, güvenlik, profesyonel site yönetimi, catering ağırlıklı ol-mak üzere entegre hizmetlerin tümünü aynı özen ve titizlikle yürüten ku-rumsal bir işletme olan Siteplus; kolejler, üniversiteler, fabrikalar, siteler, iş kuleleri, AVM’ler, hastaneler, dev boru hattı şantiyeleri vb. toplu yaşanılan tüm alanlarda hizmet kalitesini her mecrada ispat etmeyi hedeflemektedir. Bu doğrultuda Siteplus, TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi bel-gelendirmesi için TSE’ye başvuruda bulunarak yapılan denetleme sonucun-da “Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi Belgesi” almaya hak kazanmış ilk temizlik firması olma özelliğini taşımaktadır.

Siteplus sunduğu entegre hizmetlerin işlevlerinin yerine getirilmesi sırasın-da, temizlik, bakım ve estetiğin sağlanmasını yeterli görmemekte, müşteri-lerin ve çalışanların fizyolojik ve psikolojik açılardan sağlığının korunması ve huzurunun sağlanması için tüm alanların mikroorganizmalardan, virüs ve bakterilerden arındırılmış olmasının da bilincinde hareket etmektedir.

Günümüzde başarılı olmak için hizmetin kalitesinin artırılması, kaliteli hiz-metin sürekliliği, tüketicinin sağlığının korunması ve memnuniyeti ilkele-rinin başarıyla yerine getirilmesi gerekmektedir. Sunulan temizlik, yiye-cek-içecek servisi, çamaşırhane, yerinde ve taşıma yemek vb. hizmetlerinde hijyen ve sanitasyonun uygulanması hususunu temel ilke edinen firmamız, hizmetlerin yerine getirilmesinde gerekli olan tüm malzeme ve ekipmanla-rın satın alma sürecinden, hizmetin sunumu aşamasına kadar her aşamada gerekli hassasiyeti göstermektedir. Bu doğrultuda hizmetin ifa edilmesinde görev alacak tüm personelin seçimi, eğitimi ve denetimi konusunda uzman kadrosuyla çalışmalarına devam etmekte ve başarısını perçinlemektedir.

Siteplus olarak verdiğimiz hizmetlerde, uyguladığımız kalite sistemleri doğ-rultusunda, potansiyel tehlikeleri daha oluşmadan önleyerek, hizmetin güvenilir olarak üretilip tüketiciye güvenilir olarak sunulmasını sağlamakta-yız. Kendimize ve sunduğumuz hizmetlere olan güvenimizi ülkemizin bel-gelendirmede öncü ve lider milli kurumu TSE tarafından belgelendirmek, TSE’den bu belgeyi almak bizim için gururlandırıcıdır. Aynı zamanda vermiş olduğumuz hizmetlerde kendi politikamız ile TSE politikalarının örtüşmesi-nin hazzını yaşamaktayız.

Siteplus, entegre hizmetlerin sürdürülebilir olarak gerçekleştirilmesi konu-sunda sistematik düşünmeyi, çalışanlarını bilinçlendirmeyi ve motivasyon-larını arttırmayı, prestij kazanmayı ve müşteri memnuniyetini kuruluşundan bu yana temel politikası haline getirmiş ve sunmuş olduğu hizmetlerde, bu politikasının belgelendirilmesi konusunda istekli olmuştur. Günümüzde bilinçli tüketicilerin bu hususlara dikkat etmesi, firma olarak tercih edilirli-ğimizi arttırmakta, yeni yönetim sisteminin hizmetlerimizin kalitesini onay-lamasıyla da bir kez daha kendimizi ispat etmiş olmaktayız ■

standard ▪ mayıs 201958

■ gezi

NEGROS’UN

taj mahaliNihal Ege► Dünya Mirası Gezginleri Derneği

standard ▪ mayıs 2019 59

Filipinlerde trisiklo denilen ve bir motorsikletin yanına eklenen ilave kabin ile hem yolcu hem de yük taşıyabilen taşıma araçları başka bir olay. Yollar bunlarla dolu. Ulaşımın büyük bir kısmı bu araçlarla sağlanıyor hem de çok ucuza. Akşamüstü iş çıkışı şehrin yollarından nehir gibi akıyorlar.

standard ▪ mayıs 201960

■ gezi

Filipinler’in, bazılarında yerleşim bulunmayan 7641 (ki değişik kaynaklarda farklı sayılara rastlanmakta) adasından biri Negros adası. Plajları, çevresin-deki minik mercan kumlukları, pek çok tür mercan barındıran resifleri ile meşhur. Kıyıları ve çevresinde bulunan adalar şnorkel yapmak ve dalmak için akın eden her kıtadan turistler ile dolu. Adını, Filipinleri 1521-1898 yılla-rı arasında elinde tutan İspanyollar koymuş. Çünkü bu adada yaşayan insan-lar, diğer Filipin adalarında yaşayanlara göre daha koyu renkli insanlarmış. Bildiğiniz gibi negro siyah demek İspanyolca'da. Buraya da Negros demişler. Çok güler yüzlü ve yabancılara karşı nazik insanlar. Güzel yüzlü, çok çocuklu ve neşeliler. Biraz da iklimin etkisinden olsa gerek, gün boyunca daha az hareketliler ama akşamüstü olup güneşin etkisi hafiflediğinde çoluk çocuk, nehir, deniz, göl yakınlarında ne varsa koşup suya giriyorlar. Sonra kalabalık aileler halinde yaşlısı genci yine çoluk çocuk hep birlikte yemek yiyorlar. El-bette büyük şehirlerdeki yaşam, kırsal alandan çok daha farklı. Ama büyük şehirlerin dışında yaşayan ailelerin günleri, şeker kamışı veya pirinç tarlala-rına bitişik yaşanıyor. Negros’un batı sahilleri boyunca Güney’e doğru gider-ken göz alabildiğine şeker kamışı tarlaları uzanıyor. Negros adasının verimli toprakları, 19. yüzyılın sonlarında, giderek önemi artan bir ürün için yeni araziler arayan yatırımcıların dikkatini çekmiş. Bu, Negros adasına, öncelikle diğer Filipin adalarından ve daha sonra da hemen her kıtadan yatırımcıla-rın akın etmelerine neden olmuş. Yerleşik İspanyol kökenliler de hemen bu alana girmişler tabii. Giderek çok büyük ölçekli tarlalar oluşturulmuş şeker kamışı ekimi için. Bu ise, adanın sık doğal orman örtüsünün büyük ölçüde yok edilmesine yol açmış. Şeker kamışının işlenmesi için daha büyük aletler, makinalar getirilmiş, fabrikalar boy göstermiş.

standard ▪ mayıs 2019 61

Bu hızlı değişim, adanın sosyal yaşamında da farklılaş-maya yol açmış. Şeker kamışının getirdiği zenginlik, daha büyük çiftliklerin kurulmasına daha ihtişamlı ev-lerin yapılmasına, daha gösterişli giysilerin giyilmesine, kullanılan eşyaların daha değerli olmasına neden olmuş. Çok kısa süre içinde ada halkının uzun süredir süregelen yaşamına hiç benzemeyen yaşam biçimleri gelişmiş bu topraklarda. Bambu, ahşap gibi tamamen doğal mal-zemeler kullanılarak yapılan doğa ile uyumlu barınak-ların yanında sömürge tarzı, büyük, gösterişli konaklar, köşkler türemiş adada. Volkanik kökenli adada doğanın izin verdiği yerlerden geçen dar, kıvrımlı ulaşım yolları, daha çok malzeme taşımak ve zamandan kazanmak için daha geniş ve daha doğrusal yollara dönüşmüş. Şehirler İspanyol yönetiminin izlediği şehirleşme biçimine uy-gun olarak, merkezde büyük bir meydan ve çevresine sıralanmış yönetim binaları, katedral ve silah depoları olmak üzere şehirlere ızgara planlı bir yapı kazandıran yol ve bloklardan oluşmaya başlamış. Kısaca şeker ka-mışı ekimi ve şeker endüstrisi hızla Negros adasında elit bir kesim yaratmış. Bu başka bir açıdan da yıllar geçtikçe daha iyi eğitim alan gençlerin sayısının artması anlamına geliyormuş. İyi eğitimli, düşünen genç insanlar, daha iyi yaşam koşulları, özgürlük, bağımsızlık, yoksullara da fır-sat eşitliği gibi konularda da düşünsel emek harcayan ve devamında örgütlenen aydın insan topluluğuna doğru uzanan bir yol demekmiş aynı zamanda. Yani, Negros’un çehresi hızla değişirken, sosyal yaşamında büyük zıtlıkla-rı da içinde barındıran bu durum, geleceğini de şekillen-dirmeye başlamış.

İşte biz bu değişimi yaratan ilginç bitki, şeker kamışının, tarlaları arasında yol alırken , kiminin yeni ekilmiş, ki-minde bitkiler büyümekte, kiminde ise hasat zamanının gelmiş olduğunu gördük. Çünkü burada hava hep sıcak. Yağmurlu ve kurak olmak üzere iki mevsim var sadece. Ekiminden hasadına kadar geçen 8-10 aylık sürede, daha önceki bir tarihte ekilmiş olanlar olgunlaşıp hasada baş-lanıyor. Yani ülkemizdeki gibi ekim zamanı ,hasat zamanı yok burada. Sürekli ekiliyor ve olgunlaşınca da hasat ya-pılıyor.

standard ▪ mayıs 201962

Dokuz metreye kadar uzayabilen şeker kamışı sapları, hasattan sonra kasa yan kapakları özel olarak yüksek yapılmış kamyonlarla yol boyunca sık sık rastladığımız şeker fabrikalarına taşınıyor. Yollar tepeleme şeker kamışı yüklenmiş dev kamyonlarla dolu. Göz alabildiğince uzanan tarlaların hasat yapılanlarında, yola yakın bir yere yerleştirilen vinç ile şeker kamışı sapları komyonlara yükleniyor. Bazen de yükleme işinde sadece insan gücü kulla-nılıyor. Şeker kamışından alkol de elde edildiğinden çokça alkol fabrikasına rastlıyoruz yollarda. Bu adada , halkın temel yiyeceği olan pirinç ekimi ada-nın güneybatı bölümünde ikinci sıraya düşmüş.

Negros gezi planımızda, Bacalod şehrinde birkaç gün geçirip çevrede şnor-kel yapabileceğimiz resif ve mercan adalarını ziyaret edip tekrar şehirdeki otelimize dönmeyi düşünmüştük. Birinci gün denizin ortasında oluşmuş küçük bir mercan kumluğu olan Carbin Reef Marin Sanctuary ‘a gittik. Nere-deyse büyükçe bir sergi salonu yüzölçümünde olan bu minicik mercan olu-şumunda yerel yönetim tarafından bambudan yaptırılmış 4-5 gölgelik ve bir gözetleme kulesinden başka hiç birşey yok. Öyle küçük bir ada ki denizin yükseldiği zamanlar neredeyse yarısı su altında kalıyor. Yerel halk buraya yi-yecek içecekleri ile piknik yapmaya ve çoluk çocuk denize girmeye geliyor. Bizim gibi meraklı turistler de şnorkel yapmaya ya da dalmaya. Bembeyaz harika bir kumsal oluşmuş. Ayrıca adanın doğuşu ile birlikte etrafında yeni-den şekillenen akıntılar tipik hilal şeklinde başlayan lagün oluşum biçimini de gözler önüne seriyor. Adaya asılan bir panoda bu mercan resifinin koru-ma altında olduğu yazılı. 15 dakikalık tekne yolculuğunun ardından, ayak basar basmaz minicik adanın bembeyaz kumlarla kaplı kumsalında yürü-

■ gezi

standard ▪ mayıs 2019 63

düm ve kumlar arasına saklanmış deniz kabuklarını inceledim. Çok nadir türlere ait pek çok deniz canlısı kabuğu gördüm. Bu konuda uzman değilim ama eşim ve ben deniz kabuklarına meraklıyız ve evimizde kendimizce bir koleksiyonumuz var. Carbin Reef çevresinde yaptığımız şnorkel turu, zen-gin mercan çeşitliliği yanında pek çok tropikal balık cinsi ile de gözlerimizi şenlendirdi. Güneş ufka doğru yaklaşırken bizi getiren balıkçı teknesi ile Ba-calod’a ve otelimize döndük.

Bacalod şehrinden gitmeyi planladığımız yerlerden diğeri, dağlık alandaki, sülfürlü su kaynakları ve Flying Fox adı verilen yarasaların yaşadığı Mam-bukal Resort bölgesi idi. İkinci günümüzü bu bölgeyi görmeye ayırmıştık. Doğrusu Mambukal bizi hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Ovalardan dağlara doğru yükseldikçe değişen bitki örtüsü ve Mambukal bölgesinde yetiştiri-len rengarenk çiçekler gözlerimizi okşadı. Mambukal hem soğuk hem de şifalı sülfürlü sıcak su kaynakları ile meşhur. Sıcak su kaynaklarına ulaştığı-mızda çevrede yetişen bir ağaç türünün üzerinde yüzlerce yarasa gördük. Bunlar Flying Fox adı verilen ve gerçekten tilkiye benzeyen kızıl tüylü ve iri yarasalardı. Sık sık birkaçı tünedikleri ağaçtan ayrılıp havada birkaç tur atıyor ve yarasaların tünediği başka bir ağaçta kendilerine yer açıyorlardı. Havada uçarken açılan kanatları, güneş ışığı altında kanat uçlarına kadar uzanan kemikleri ile tipik yarasa iskeletlerini sergiliyordu. Yüksekte ve hızla hareket ettiklerinden fotoğraflarını çekmek kolay değildi ama çok net ol-masa da bu nadir yarasaların birkaç fotoğrafını çekebilmiş olmak beni çok mutlu etti. Sıcak kaplıca suyunda yol yorgunluğumuzu atmak da iyi geldi. Dönüş yolunda uyuklamadan edemedik Bacalod’a kadar.

Şeker kamışı ekimi adanın sık doğal orman örtüsünün büyük ölçüde yok edilmesine yol açmış.

standard ▪ mayıs 201964

■ gezi

Bacalod’un broşürlerinde gördüğümüz The Ruins denilen bir kalıntıyı da çok merak ediyorduk.

Filipinlerde trisiklo denilen ve bir mo-torsikletin yanına eklenen ilave kabin ile hem yolcu hem de yük taşıyabilen taşıma araçları başka bir olay. Yollar bunlarla dolu. Ulaşımın büyük bir kıs-mı bu araçlarla sağlanıyor hem de çok ucuza. Akşamüstü iş çıkışı şehrin yolla-rından nehir gibi akıyorlar. Motorsiklet yerine bisiklet ile yapılmış olanları da var. Toplu taşım araçlarının tamamen Filipinler’e özgü, minibüse benzer olanlarına ise Chipney adı veriliyor. Otelimizden şehrin diğer ucundaki otobüs terminaline kadar Chipney ile gittik. Chipneyler çok ilginç dolmuşlar. Güzergahı üzerinde neredeyse her eli-ni kaldıranı alıyorlar. Filipinliler, minyon tipli insanlar olduklarından her yeni binenle birlikte biraz daha sıkışıyorlar. Çocuklar, sepetler, çantalar kucaklara alınıyor ve yeni gelenlere yer açılıyor. Bazen inenlerin sayısını görünce şaşı-rıp kalıyorsunuz, bunca insan nasıl sığ-mış bu arabaya diye. Trisiklolar ise her an elinizin altında, her köşede birkaç tanesi müşteri bekliyor oluyor. Otobüs terminaline vardığımızda, bunlardan birini kiralayıp, biraz şehrin dışında kalan The Ruins’e doğru yola çıktık. Bize ayrılan yer dolmasaydı Ruins’e hep birlikte varacaktık. Ancak sizleri bu satırlarda Filipinler’in güzel doğası, rengarenk ve hayranlık uyandıran su altı güzellikleri ile başbaşa bırakmam gerekiyor. Bir sonraki sayımızda Ruins’i ziyaretimizle devam etmek üzere şim-dilik hoşçakalınız ■

[email protected] için: 0 312 416 63 81

Email:

TSETS 13811

HSYSHijyen ve

Sanitasyon Yönetim Sistemi Belgelendirmesi

ISSN: 1300-8366 ► Yıl: 58 ► Sayı: 678 ► Mayıs 2019

Sahibi: Türk Standardları Enstitüsü Adına Adem Şahin

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Mehmet Necmettin Güneri

Yayın Yönetmeni: Serap Zeyrek

Editörler: Fatih Işık, Batuhan Batılı

Adres: TSE Basın Yayın MüdürlüğüNecatibey Cad. No:112 06100 Bakanlıklar / Ankara 0312 416 66 63 ► [email protected]

Abone: Adem Dağlı ► 0312 416 67 47

Reklam: Ceylan Bahardoğan ► 0312 416 62 20

Grafik Tasarım: Levent Temel

Baskı ve Dağıtım: Sistem Ofset Bas. Yay. San. ve Tic. Ltd. Şti Strazburg Cad. No: 31/17 Sıhhiye / Ankara ► 0312 229 18 81

Yayın Türü: Yerel Süreli

Basım Tarihi: 22.05.2019

Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler yazarlara ait olup derginin ve yazarın adı alınarak iktibas edilebilir. Dergimize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez.

TSEKurumsal

TSE’yeulaşmanın

en kısa yolu

www.tse.org.tr444 0 873

ALTOTEKSTEKSTİL GİYİM BOYA APRE SAN. ve TİC. A.Ş.

Merkez: Yanıkkapı Tenha Sk. Uçarlar Han. No:8 34420 Karaköy - İstanbul / Türkiye Tel: +90 (212) 256 81 90 - Fax: +90 (212) 256 81 97Fabrika: Akçaburgaz Mah. 58. Sk. Esenyurt - İstanbul / Türkiye Tel: +90 (212) 886 26 39 - Fax: +90 (212) 886 86 94 e-mail: [email protected]

Ankara Bölge: Sanayi Cad. Kuruçeşme Sk. No:3/3 Ulus - Ankara / Türkiye Tel: +90 (312) 310 36 18 Fax: +90 (312) 310 36 20

Enerji kontrolü sizin elinizde olsun!

TSE STAN

DA

RD

EKO

NO

MİK

VE TEK

NİK

DER

Gİ ►

678 ►M

AYIS 2019

Standard ►678 ►Mayıs 2019 ►Ekonomik ve Teknik Dergi ► ISSN:1300-8366

▐TSE ile ROSSTANDART arasında Uygulama Planı imzalandı.

► Okullarda Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sisteminin (TS 13811) Uygulanabilirligi ► Toplu Beslenme Sisteminde Hijyen ve Sanitasyon Uygulamaları ► Temiz Okul, Sağlıklı Nesil, Aydınlık Gelecek

► WOME Deluxe ► Yem ve Hayvancılık Sektöründe Hijyen ve Sanitasyon ► İklimlendirme Sistemleri: Sağlık Üzerine Etkileri ► SİTEPLUS ► Negros’un Taj Mahali - I

HijyenveSanitasyon - II