68
ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ İstanbul Şişli Metro İstasyonu Yangın Simülasyonu ve Yolcu Tahliyesinde TVF Fanlarının Etkisi TÜYAK 2017 Uluslararası Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi Yangın Kaçış Yollarında Sık Rastlanılan Hatalar TÜYAK Vakfı Başkanı Hikmet Akın ve TÜYAK Derneği Başkanı Filiz Mumoğlu ile Söyleşi Elektrikli Araç Şarj İstasyonlarının Havalandırılması Veri Merkezi Tasarımında Yangın Güvenliği SAYI 1 NİSAN MAYIS HAZİRAN 2017 www.tuyak.org.tr

YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

ISSN 2587-047510 TL.

YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ

İstanbul Şişli Metro İstasyonu Yangın Simülasyonu ve Yolcu Tahliyesinde TVF Fanlarının Etkisi

TÜYAK 2017 Uluslararası Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi

Yangın Kaçış Yollarında Sık Rastlanılan Hatalar

TÜYAK Vakfı Başkanı Hikmet Akın veTÜYAK Derneği Başkanı Filiz Mumoğlu ile Söyleşi

Elektrikli Araç Şarj İstasyonlarının Havalandırılması

Veri Merkezi Tasarımında Yangın Güvenliği

SAYI 1 • NİSAN MAYIS HAZİRAN 2017 • www.tuyak.org.tr

Page 2: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

SEKTÖRÜN STANDARTLARINI BELİRLEYEN YENİLİKLERİN ÖNCÜSÜ DUYAR VANA’DAN TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK

TSE, UL, FM, LPCB, CE ve GOST SERTİFİKALI SPRİNKLER SİSTEMLERİ

www.duyarvana.com444 VANA (8262)

Duyar Vana Mak. San. Ve Tic. A.Ş.Osmangazi Mh. 2653 Sk. No:7 Esenyurt/ İstanbul Tel.. 444 VANA ( 82 62 ) Faks. 0212 355 07 [email protected]

deko

med

ya

TÜRKİYE’NİN

İLK ve TEK

SPRİNKLER ÜRETİCİSİ

UL LİSTELİ, FM ONAYLI

Page 3: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

SEKTÖRÜN STANDARTLARINI BELİRLEYEN YENİLİKLERİN ÖNCÜSÜ DUYAR VANA’DAN TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK

TSE, UL, FM, LPCB, CE ve GOST SERTİFİKALI SPRİNKLER SİSTEMLERİ

www.duyarvana.com444 VANA (8262)

Duyar Vana Mak. San. Ve Tic. A.Ş.Osmangazi Mh. 2653 Sk. No:7 Esenyurt/ İstanbul Tel.. 444 VANA ( 82 62 ) Faks. 0212 355 07 [email protected]

deko

med

ya

TÜRKİYE’NİN

İLK ve TEK

SPRİNKLER ÜRETİCİSİ

UL LİSTELİ, FM ONAYLI

Page 4: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Bu sayıda

22TÜYAK - Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı Başkanı Hikmet Akın ve Yangından Korunma Derneği Başkanı Filiz Mumoğlu

Söyleşi

6Haberler

3Baş Yazı

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç 28Elektrikli Araç Şarj İstasyonlarının Havalandırılması

Mark Knurek 36Yağmurlama Sistemlerinde Korozyon Problemi

Stewart Kidd 40Tarihi Binalarda Yangın Söndürme Sistemleri

62Sorularınız

60Etkinlikler Takvimi

Deniz Arzu Atik 44Veri Merkezi Tasarımında Yangın Güvenliği

Özlem Karadal Güneç 54Yangın Suyu Kalitesi ve Yangın Tesisatında Korozyonun Önlenmesi

Taner Kaboğlu 58Yangın Kaçış Yollarında Sık Rastlanılan Hatalar

Prof. Dr. Nurdil Eskin, Prof. Dr. Mesut Gür 46İstanbul Şişli Metro İstasyonu Yangın Simülasyonu ve Yolcu Tahliyesinde TVF Fanlarının Etkisi

3 AYDA BİR YAYINLANIR.

SAYI 1NİSAN MAYIS HAZİRAN 2017

www.tuyak.org.tr

TÜYAK Adına SahibiTaner Kaboğlu

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüFiliz Mumoğlu

Dergi Genel Yayın YönetmeniTaner Kaboğlu

Yayın Kurulu BaşkanıProf. Dr. Abdurrahman Kılıç

Yayın KuruluHikmet AkınDeniz AtikKorhan IşıkelProf. Dr. Nurdil EskinÖzlem Karadal GüneçTaner KaboğluFiliz MumoğluNuman Şahin

Bilim KuruluY. Doç. Dr. Sedat AltındaşDr. Kazım BecerenDr. Mustafa BilgeProf. Dr. Füsun DemirelY. Doç. Dr. Oğuz GündoğduProf. Dr. Neşet KadırganProf. Dr. Haluk KaradoğanProf. Dr. Adnan KaypmazDr. Necmi ÖzdemirDoç. Dr. Mustafa ÖzgünlerProf. Dr. Recep YamankaradenizProf. Dr. Zerrin Yılmaz Halkla İlişkiler ve Reklam MüdürüŞengül Çifçi

Yazı İşleri MüdürüOya Bakır

Yazı İşleriNihan KolçakFatih ÖnderDidem Taşbaşı

YapımDoğa Yayıncılık ve İletişim Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.

Yönetim YeriHalil Rıfat Paşa Mah.Perpa Ticaret Merkezi, B Blok Kat: 9No: 1376, 34384 Şişli - İstanbulTel: (0212) 320 24 04Faks: (0212) 320 24 [email protected]

ISSN: 2587-0475

Baskı ve CiltŞan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti.Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No: 50Kağıthane - İstanbulTel: (0212) 289 24 24

Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır.

YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ

2 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 5: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Başlarken...

lkemiz, Yangın Mühendisliği konusunda yeni bir teknik yayına kavuşuyor. Yangın güvenliği çok disiplinli bir konudur. İnşaat mühendisliği, mimarlık, makine mühendisliği, elektrik mühendisliği, kimya mühendisliği, işletme mühendisliği gibi birçok disiplin yangın güven-liği ile doğrudan ilgilidir. Malzeme seçiminden cihazların bakımına kadar her konunun az çok yangın güvenliği ile bir bağı bulunur.

Yangın Mühendisliği Dergisi; yangın güvenlik önlemleri ve yangın söndürme sistemle-rinin tasarım, uygulama ve işletme aşamalarında günümüz teknolojisini ve gelişmeleri kapsayacak, araştırıcılar, mühendisler, mimarlar, sanayiciler, itfaiyeciler, üreticiler ve satıcıları bilgilendiren ve yönlendiren bir dergi olacaktır.

Çağımızdaki teknik gelişmelere paralel olarak yangın önleme ve söndürme sistem-lerinde her geçen gün yeni teknikler geliştirilmekte, yeni ürünler çıkarılmakta ve yeni malzemeler kullanılmaktadır. Bu gelişmeleri, mimarlara, mühendislere, araştırıcılara, yöneticilere ve eğitimcilere ileten, bu konulardaki uygulayıcılar arasında bilgi iletişimini sağlayan, ticaret ve sanayi kuruluşlarına katkıda bulunan bir yangın mühendisliği dergi-

sinin olması herkese fayda sağlayacaktır. Bu derginin amaçlarından biri tasarım, uygulama ve işletme konusunda ileri seviyedeki yazı-larla eksiklikleri gidermek ve araştırıcılar ile uygulayıcılar arasında bütünlük sağlamaktır.Ülkemizde son yıllarda yangın nedeniyle meydana gelen büyük maddi zararların yanında can kaybı ve yaralanmalar da artmıştır ve artacaktır. Bunun nedeni; ülkemizdeki sanayinin gelişimi, toplu yerleşim alanlarının çoğalması, kişi başına tüketilen enerji miktarı-nın artması, üretim tekniklerindeki yeni gelişmeler ve kullanılmaya başlayan yeni malzemelerdir. Yangınların azaltılmasının ülke eko-

nomisinde önemli bir yeri vardır ve bu konuda derginin büyük bir katkısı olacaktır.Dünyada ve ülkemizde huzursuzluklar, anarşik olaylar, adi suçlar ve sabotajlar artmak-

ta, güvenli yaşama ve beklenmeyen olaylara karşı tedbirler daha çok önem kazanmakta-dır. Ülkemizde de, bina koruması ve yangın önlenmeleri konusunda geniş bir potansiyel oluşmuştur. Elektronik sanayi ve kontrol sistemleri çok hızlı bir gelişme içindedir. Ulusla-rarası gelişmelerin izlenmesi ve yeniliklerin duyurulması konusunda da dergi önemli bir görev üstlenecektir.

Yangın güvenliği bütün ülkelerde bir mühendislik dalı olmuştur. Gelişmiş ülkelerde, binaların yangın güvenliği konusunda projeleri olmadan itfaiye tarafından onaylanma-makta ve belediyelerce proje aşamasında izin verilmemektedir. Önümüzdeki yıllarda çok önem kazanacak bu önlemler; mimari, mekanik ve elektrik projeleri içinde yer almaktadır. Tüm binalarda ve endüstri alanlarında uygulama zorunluluğu getirilen yangın güvenlik önlemlerinden her sayıda bir noktanın ele alınması, projecilere ve uygulayıcılara büyük kolaylık sağlayacaktır.

Kuşkusuz yangınların söndürülmesinde son görev itfaiyeye düşmektedir. Dergide itfaiye araç gereçlerine, itfaiye konusundaki gelişmelere, yangın istatistiklerine ve büyük yan-gınlara da yer verilecektir. Üreticiler ve ticari kuruluşlar yeni araçlarını ve malzemelerini tanıtma imkânı bulacak, itfaiyelerin ihtiyaçlarını öğrenebileceklerdir.

Ü

Tüyak Yangın Mühendisliği Dergisi; bütün kuruluşları kucaklayan, herkesin kendinden

bir şeyler bulacağı bir yayın olacaktır.

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 3

Page 6: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının olmamasıdır. Ciddi kuruluşlar uluslararası standartlarda hizmet verirken, bazı firmaların ucuz olsun diye kalitesiz ürün kullanma-ları, uygulamada aksaklıklar oluşturmakta ve halkın koruma sistemlerine olan güvenini zedelemektedir. Kaliteli ürünlerin kullanımı ve standartlaşmanın sağlanması konusunda görüş ve önerilere yer verilerek tartışma açılması, teknik ve akademik kadroların ufkunun genişlemesine yardımcı olacaktır. Kaliteli üretim ve standartlaşma, tüketicinin korunması yanında kaliteli üreticileri de koruyacaktır.

Temel ilke tarafsızlık olacaktır. Bu dergi bir kuruluşu değil, bütün kuruluşları kucakla-yan, herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir yayın olacaktır. Bakılıp bir köşeye atılmak için hazırlanmayacaktır. Amaç, sürekli yararlanılabilecek bilgiler içermesi ve her zaman faydalanılacak bilgilerin el altında bulunmasıdır. Zaman zaman teorik bilgilere yer ve-rilecek fakat ağırlık uygulamaya dönük olacaktır. Uygulama projeleri ve uygulamada karşılaşılan problemler tartışılacak, yeni öneriler verilecektir. Üniversitelerimizin değerli öğretim üyelerinin yazılarının yanında, uygulamada çalışan mühendislerimizin ve uygu-layıcılarımızın yazıları da yer alacaktır.

Bu bağlamda, dergimizin hayata geçmesine katkısı olan sayın reklam verenlerimize öncelikle teşekkür etmek isteriz.

Dergimizde çeviriler, makale ve teknik yazılar yayımlanacaktır ve bunun ilk örnekleri bu sayıda yer almaktadır.

Her açıdan yeni bir anlayış ve görüş açısına sahip olan dergimizin, bu ilk sayısında yazıların da yeni kurallara göre hazırlandığını bilmenizi isteriz. Bu sayıdaki yazı örnekle-rinin daha sonra dergimize yazılarını değerlendirilmek üzere gönderen yazarlara örnek oluşturacağını düşünüyoruz.

Bize göre, dergi kurallarına uygun, ifade ve yazım hataları açısından özenle hazırladığı çalışmasını bir dergiye değerlendirmek üzere gönderen yazarın, aynı özeni değerlendirme süreci boyunca dergiden de beklemeye hakkı vardır. Gönderilen yazıların, dergi bilim kurulu tarafından titizlikle değerlendirileceğini de vurgulamak isteriz.

Ülkemizde yangın güvenliği ve koruma sistemleri konusunda önemli bir gelişme olan dergiye, bu konularda çalışan herkesin sahip çıkacağına inanıyoruz. Derginin TÜYAK bün-yesinde yayımlanmasında ve hayata geçmesinde büyük katkıları olan Onursal Başkanımız Sayın Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç’a ve dergiyi yayına hazırlayan Doğa Yayıncılık nezdinde Sayın Oya Bakır’a teşekkür ediyor ve başarılı olmasını diliyoruz.

Tüyak Vakıf Başkanı Tüyak Dernek BaşkanıHikmet Akın Filiz Mumoğlu

4 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 7: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

STANDART_ICINIZ_RAHATOLSUN_ILAN_20x27_C.pdf 1 11/04/17 14:53

Page 8: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

T ürkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı ve Derneği’nin dü-zenlediği 2016/17 Eğitim Se-

minerlerinin altıncısı 18 Mart 2017 tarihinde Hilton İstanbul Kozyatağı’nda yapıldı. Katılımın yoğun olduğu “Sprink-ler Sistemleri” seminerinin Oturum Başkanlığını Taner Kaboğlu yaptı. Se-minerde konuşmacı olarak Emo Ayvaz Genel Müdürü Hatice Zehra Tonyalı ve Duyar Vana İş Geliştirme Müdürü Mehmet Çim yer aldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan TÜYAK Dernek Baş-kanı Filiz Mumoğlu, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü dolayısıyla şehit-lerimizi saygı ve minnetle anarak baş-ladığı konuşmasını “TÜYAK olarak bir ilki başlattık ve bir cep kitapları serisi hazırladık. Bu cep kitapları serisinin ilki sulu söndürme tesisatı ile ilgili. Umarım herkes için faydalı bir kaynak olur. Bu

kitapçıkları bize gelen talepler doğrul-tusunda, daha farklı konularda da yakın zamanda yayımlayacağız. Her semine-rimizde anlattığım çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Bakanlıklarla ve Mesleki Yeterlilik Kurumuyla olan ilişki-lerimizi en üst düzeyde sürdürüyoruz. Sempozyumumuz için çalışmalarımız da hız kesmeden devam ediyor. Bildiri özeti son gönderim tarihini 30 Mart’a kadar uzattık ve bugüne kadar çok de-ğerli bildiriler aldık” şeklinde sürdürdü. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeniyle düşüncelerini de paylaşan Mumoğlu; çalışan kadınların sorunları, cinsiyet eşitliği ve eğitimin önemine de değindi. Seminerin ilk sunumunu

“Sprinkler Sistemlerinde Test ve Dev-reye Alma” konu başlığı ile Emo Ayvaz Genel Müdürü Hatice Zehra Tonyalı, ikinci sunumunu ise “NFPA 25 Sprinkler

Sistemlerinin İşletme ve Bakımı” konu başlığı ile Duyar Vana İş Geliştirme Mü-dürü Mehmet Çim gerçekleştirdi. Semi-ner soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. Seminerlerin sunumlarına ulaşmak için: http://www.tuyak.org.tr/seminer-sunumlari

TÜYAK’tan “Sprinkler Sistemleri” Semineri

T ürkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı ve Derneği’nin dü-zenlediği 2016/17 Eğitim Se-

minerlerinin beşincisi 18 Şubat 2017 tarihinde Hilton İstanbul Kozyatağı’nda yapıldı. Katılımın yoğun olduğu “Yangın Algılama ve İhbar Sistemleri” Semine-rinin Oturum Başkanlığını TÜYAK Vakıf Başkanı Hikmet Akın yaptı. Seminerde konuşmacı olarak Matriks firmasından Volkan Aktaş ve BTS Yangın firma-sından Ahmet Levent Ceylan yer aldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan TÜYAK Dernek Başkanı Filiz Mumoğ-

lu TÜYAK çalışmaları hakkında bilgi vererek, “TÜYAK olarak sempozyum ile ilgili çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. 9-10 Kasım 2017’de Cevahir Convention Center’da yapılacak olan iki günlük sempozyumumuz için bildiriler gelmeye başladı. Bu sene katılımın çok yüksek olacağını düşünüyoruz. Fuar alanının yüzde 60’ı doldu fuar alanında yer almak isteyenler acele etmeli” dedi. Seminerleri düzenleme-de sponsor firmaların büyük katkısı olduğunu sözlerine ekleyen Mumoğlu,

“Sponsor firmalarımıza çok teşekkür ediyorum. Ne mutlu ki sponsor firma-larımızdan ikisi yangın taahhüdü yapan firmalar. Umarım gelecekte daha çok artacaktır. Bir sonraki seminerimizi 18 Mart 2017 Cumartesi günü ‘NFPA 13 2016 Değişiklikleri’ başlığı altında düzenleyeceğiz” diye konuştu. TÜYAK yeniliklerinden de bahseden Mumoğlu şunları söyledi: “MYK ile yürüttüğümüz meslek tanımlamaları çalışmalarının yanı sıra halihazırda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile binaların belgelendirilmesi ile ilgili bir çalışma yürütüyoruz.” Ka-

tılımcıların yoğun olmasından dolayı memnuniyetini dile getiren Mumoğlu, kadın izleyicilerin de salonda her za-mankinden fazla yer almasından dolayı mutlu olduğunu vurguladı. Mumoğlu, TÜYAK’ın bu yıl kazandığı ivmede ka-dın çalışma arkadaşlarının çok fazla katkısı olduğuna dikkat çekerek ko-nuşmasını sonlandırdı. Seminerin ilk konuşmacısı Volkan Aktaş “Endüstri-yel Uygulamalarda Duman Algılama Sistemleri” başlığı ile sunumunu yaptı. Seminerin ikinci bölümünde Levent Ceylan, “Yangın Alarm Sistemlerin-de Sıcaklık Algılama Dedektörlerinin Önemi ve f/o lineer Yangın Alarm Sis-temi, Teknolojisi ve Uygulama Alanları” başlığı ile sunumunu gerçekleştirdi. Kapanış konuşmasını gerçekleştiren TÜYAK Vakıf Başkanı Hikmet Akın, ba-kımın çok önemli olduğunu vurgula-yarak “Yönetmeliklerimizde olmasına rağmen, sistemler uzun süre bakımsız bırakılarak işlevsiz hale getiriliyor. Bu, üzerinde durulması gereken bir konu” dedi. Seminer soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

TÜYAK, “Yangın Algılama ve İhbar Sistemleri” Semineri Düzenledi

6 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

HABERLER

Page 9: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının
Page 10: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Y angın korunum sektörünün ve ilgili meslektaşların gelişimine katkı sağlama ve bilgi payla-

şımını çoğaltma hedefiyle planlanan TÜYAK 2016/17 dönemi eğitim semi-ner serisinin üçüncüsü “Gazlı Söndürme Sistemleri” semineri, 17 Aralık 2016’da Kozyatağı Hilton otelde düzenlendi. Katılımın yüksek olduğu seminer, TÜ-YAK Vakıf Başkanı Hikmet Akın’ın açılış konuşması ile başladı. Gökhan Aktaş’ın oturum başkanlığında ilerleyen semi-ner, Simantov Pozanti’nin (3M) “NOVEC Gazlı Söndürme Sistemleri” ve İsmail

Turanlı’nın (Norm Teknik) “Kimyasal ve Inert Gazlı Söndürme Sistemlerinin

Karşılaştırılması” sunumunu takiben, soru-cevap bölümüyle son buldu.

TÜYAK Vakıf Yönetim Kurulu Başka-nı Hikmet Akın ve TÜYAK Vakıf Yö-netim Kurulu Üyesi Korhan Işıkel,

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Sayın Mustafa Öztürk’ü makamında ziyaret etti. Öztürk’e TÜYAK faaliyet-leri hakkında bilgi sunularak, Yangın

Yönetmeliği revizyonu ve TÜYAK’ın yü-rütebileceği çalışmalar üzerinde görüş teatisinde bulunuldu. Öztürk, TÜYAK’ın daha etkin görevler üstlenmesinin, in-şaat sektörünün yangın güvenliği çalış-malarında destek olmasının gerekliliği üzerinde durdu.

TÜYAK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını Ziyaret Etti

TÜYAK “Gazlı Söndürme Sistemleri” Semineri Yapıldı

T ürkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı ve Derneği’nin dü-zenlediği 2016/17 Eğitim Se-

minerlerinin yedincisi 15 Nisan 2017 tarihinde Hilton İstanbul Kozyatağı’nda yapıldı. Katılımın yoğun olduğu “Yan-gın Pompaları” seminerinin Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Haluk Karadoğan yaptı. Seminerde konuşmacı olarak Standart Pompa firmasından Cezmi Nurşen ve STS Yangın firmasından Sıtkı Engin yer aldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan TÜYAK Dernek Başkanı Filiz Mumoğlu, “2016 yılının Ekim ayından itibaren başlayan eğitim seminerlerimize Mayıs ayı itibarıyla ara veriyoruz. 2017-2018 döneminde yeni sürprizlerle tekrar karşınızda ola-cağız. Mayıs ayında düzenleyeceğimiz son seminerimize de katılımın yoğun olacağına inanıyoruz. 9-10 Kasım 2017 tarihlerinde gerçekleştireceğimiz sem-pozyum çalışmalarına hız kesmeden devam ediyoruz. Uluslararası kuruluş-lardan sempozyumumuz için destek almaya başladık. Bildiri özetlerinin gönderimi sonlandı ve bu yıl 80’den fazla bildiri aldık. Bilim Kurulumuz bildiriler üzerine çalışmaya başladı. Ayrıca üzerinde titizlikle çalıştığımız dergimiz çok yakın zamanda raflarda yerini alacak. Sektörümüzde yangın bilincinin üst düzeye taşınması için

elimizden gelen her şeyi yapıyoruz” dedi. Mumoğlu’nun ardından seminerin ilk sunumunu “Yangın Pompalarının FM/UL Test Süreçleri” konu başlığı ile Cezmi Nurşen, ikinci sunumunu ise

“Yangın Pompa İstasyonlarında Uygula-

ma Hataları” konu başlığı ile Sıtkı Engin gerçekleştirdi. Seminer soru-cevap bö-lümünün ardından sona erdi. Bir son-raki seminer 13 Mayıs 2017 tarihinde

“Yangın Tesisatında Sismik Tedbirler” konu başlığıyla düzenlenecek.

TÜYAK Eğitim Seminerlerinin Yedincisi “Yangın Pompaları” Konusuyla Yapıldı

8 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

HABERLER

Page 11: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının
Page 12: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

T ürkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı ve Derneği’nin dü-zenlediği 2016/17 Yılı Eğitim Se-

minerleri’nin dördüncüsü 21 Ocak 2017 tarihinde Hilton İstanbul Kozyatağı’nda yapıldı. Katılımın yoğun olduğu “Su Sisi Söndürme Sistemleri” Seminerinin Oturum Başkanlığını Dr. Gökhan Balık gerçekleştirdi. Seminerde konuşmacı olarak Viking’den Numan Şahin, Ty-co’dan Tim Nichols ve Fogtec’den Ru-diger Kopp yer aldı. Seminerin açılış konuşmasını TÜYAK Dernek Başkanı Filiz Mumoğlu yaptı. Mumoğlu konuş-masında, “Ekim ayında başladığımız seminerlerimizin bugün dördüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Katılım ve katkı-larınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Bugünkü konumuz; su sisi sistemleri. Seminerlerimiz bundan sonra da Şubat, Mart, Nisan ve Ma-yıs aylarında devam edecek. Şubat’ta Yangın Algılama Sistemleri, Mart’ta Sprinkler Sistemleri, Nisan’da Yangın Pompaları, Mayıs ayında ise Yangın Tesisatında Sismik Tedbirler seminerleri ile 2016/17 dönemini sonraki sene tekrar başlatmak üzere sonlandıra-cağız. TÜYAK olarak büyük bir hızla sempozyum çalışmalarımıza devam ediyoruz. 9-10 Kasım 2017 tarihinde yapılacak olan sempozyumumuzun ko-nusu, ‘Yangında Can Güvenliği ve Risk Yönetimi’. Bu konu ile ilgili TÜYAK2017 web sitemizden ve sempozyuma ait bildiri ve sunum kurallarına ulaşmanız mümkün. Katılımlarınızı ve katkılarınızı bekliyoruz” dedi. TÜYAK web sitesini yenilediklerini belirten Mumoğlu, “Web sitemizin altyapısı değişti, artık güzel bir web sitesine sahibiz. Bu yeni web sitemizden ‘Sunumlar’ başlığı altında, bugüne kadar yapılmış tüm sunumlara ulaşabilirsiniz. Bunun yanı sıra güzel bir haberimiz daha var; yangın güvenlik sektöründe TÜYAK’ın yapması gere-ken işlerden biri olarak düşündüğümüz TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisini yakın zamanda çıkarıyoruz. Dergimiz farklı bir dergi olacak. Kalite ve içerik açısından sektörde bir ilk olacak” dedi. Seminer vesilesiyle gençlere de sesle-

nen Mumoğlu, “Ata’mızın dediği gibi ‘Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir’. Bizler bugün çalışmalarımızı yürütüyo-ruz. Ancak bir gün bayrağı sizlere dev-redeceğiz. Dolayısıyla sizlerden isteğim ve sizlere önerim; bugünden sivil top-lum kuruluşları içerisinde yerinizi alma-nızdır. Bir tuğla da siz koymalısınız. Bize önerilerle, sorularla, eleştirilerle gelin. Derneğimize üye olun, sektörümüze

destek olun” diye konuştu. Mumoğ-lu’nun açılış konuşmasının ardından Numan Şahin “Düşük Basınçlı Su Sisi Sistemleri” hakkında bir sunum yaptı. Şahin’in ardından Tim Nichols, “Hibrit Su Sisi Sistemleri”ni Rudiger Kopp ise

“Yüksek Basınçlı Su Sisi Sistemleri”ni anlattı. Sunumların ardından, seminer soru-cevap bölümüyle interaktif bir şekilde sona erdi.

TÜYAK, “Su Sisi Söndürme Sistemleri” Semineri Düzenledi

TÜYAK 2016/17 Dönemi Eğitim Se-minerlerinin ilki “Duman Kontrol Sistemleri” konusuyla Yıldız Tek-

nik Üniversitesi Oditoryum Salonu’nda 22 Ekim’de gerçekleşti. Seminer, TÜ-YAK Dernek Başkanı Filiz Mumoğlu’nun açılış konuşması ile başladı. TÜYAK Onursal Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç’ın oturum başkanlığında gerçekle-

şen seminer, Artur Altınkeser’in (ATC) “Kapalı Otopark Havalandırma Sistem-lerinin, Yangın ve Dumanla Mücade-leye Yönelik Tasarımı” ve Arnau Tinto Ventura’ nın (Sodeca) “Kaçış Yollarının Korunması için EN 12101-6 ’ya göre Basınçlandırma Sistemleri “ sunumunu takiben, salondan alınan sorulara veri-len yanıtlarla son buldu.

TÜYAK’tan “Duman Kontrol Sistemleri” Semineri

10 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

HABERLER

Page 13: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının
Page 14: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

B ACADER Baca İmalatçıları ve Uygulayıcıları Derneği Yönetim Kurulunun 8. Olağan Mali Ge-

nel Kurulu, 25 Şubat 2017 tarihinde Kartal Titanic Otel’de düzenlendi. Di-van Başkanlığına Ergün Gök, Başkan Yardımcılığına Onur Pişiren ve Katip Üyeliğe Muammer Akgün’ün seçildiği Genel Kurulda, Yönetim Kurulu faaliyet raporları ve Denetim Kurulu raporla-rının okunması ve ibrasının ardından diğer maddeler görüşüldü. Genel Kurul toplantısının ardından Yönetim Kurulu

Başkanı Barış Say yaptığı açıklama ile genel kurula katılan tüm üyele-re teşekkür ederek dünyada rekabet koşullarının giderek zorlaştığı bu dö-nemde BACADER’in her zamankinden daha dinamik bir şekilde öncülük eden bir yaklaşımla önümüzdeki yıl da tüm üyelerini kucaklaması gerektiğini ve bu dönemi en verimli şekilde geçirmek üzere geçen yıl seçilen yönetim kurulu asil ve yedek üyeleri olarak tüm üye-lerden de her türlü desteklerini devam ettirmelerini talep etti.

BACADER 8. Olağan Mali Genel Kurulu Düzenlendi

T ürk Tesisat Mühendisleri Derneği 12. Dönem Olağan Genel Kurul Toplantısı, 25 Mart 2017 tari-

hinde TTMD üyelerinin katılımlarıyla Ankara Latanya Otel’de yapıldı. Açılışın ardından Genel Kurul Divan Başkanlı-ğına Ethem Özbakır, yardımcılıklarına Tamer Çalışkan ve Dilşat Baysan Çolak seçildi. Gündem maddelerinin karara bağlanmasından sonra MMO Yöne-tim Kurulu Sekreteri Yunus Yener ve İklimlendirme Meclisi ve İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Poyraz, genel ku-rula hitaben birer konuşma yaptılar.

2016-2017 yıllarına ait Faaliyet Raporu’nu sunan TTMD 12. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Sarven Çilin-giroğlu, başkanlığı döneminde düzen-lenen sempozyum, eğitim seminerleri, toplantılar ve diğer etkinlikler hakkında detaylı bilgi verdikten sonra, dönem içerisinde birlikte çalıştığı yönetim kurulu üyelerine teşekkür etti. Faali-

yet Raporu’nun okunmasının ardından 2016-2017 yılı Dernek ve İktisadi İş-letme Bilanço, Gelir-Gider Tabloları ve Dernek Denetim Kurulu Raporu Genel Kurul’a sunuldu. Dernek Tüzüğü’nün bazı maddelerinde değişiklik yapıl-masının görüşülmesi ve kabulünden sonra yeni yönetim kurulu seçimi için oy verme işlemine geçildi. Üyelerin söz alarak görüş belirttiği son bölümün ardından 2016-2017 yılı Yönetim Ku-rulu Çalışmaları, Genel Kurul tarafından oybirliği ile ibra edildi.

Kurul üyelerini seçmek üzere ya-pılan oylama sonucunda, iki yıl süre ile görev alacak olan TTMD XIII. Dö-nem Yönetim, Denetim ve Onur Ku-rulu Üyeleri şu isimlerden oluştu:

Yönetim Kurulu Üyeleri (Asıl Aday)1. Prof. Dr. Birol Kılkış (Başkan)2. Sarven Çilingiroğlu (Başkan Yrd.)3. Tamer Şenyuva (Başkan Yrd.)

4. Tuba Bingöl Altıok (Başkan Yrd.)5. Dr. Kemal Gani Bayraktar (Genel Sek.)6. Birol Eker (Muhasip Üye)7. Haşim Alan (Üye)8. Dr. Kazım Beceren (Üye)9. Göksel Duyum (Üye)10. Kemal Gökay (Üye)11. Nermin Köroğlu Işın (Üye)12. Gökhan Ünlü (Üye)13. Birol Yavuz (Üye)

Denetim Kurulu Üyeleri (Asıl Aday)1. Dr. İbrahim Çakmanus2. Murat Gürenli3. Handan Özgen

Onur Kurulu Üyeleri (Asıl Aday)1. Celal Okutan2. Akdeniz Hiçsönmez3. Erdinç Boz

Yönetim Kurulu Üyeleri (Yedek Aday)1. Aykut Aslan2. Bora Atay 3. Mustafa Nuri Çetin 4. Hükmü Çömez 5. Şaban Durmaz6. Dinçer Durukafa7. Seçkin Erdoğmuş8. Devrim Gürsel9. Seçil Kızanlık İskender 10. Doğan Kaymal11. Züleyha Özcan12. Emre Özmen13. Tuna Yeşilırmak

Denetim Kurulu Üyeleri (Yedek Aday)1. Dr. Celalettin Çelik2. Orhan Gürson3. Hırant Kalataş

Onur Kurulu Üyeleri (Yedek Aday)1. Engin Kenber2. Ömer Kantaroğlu3. Ersin Gürdal

TTMD 12. Dönem Olağan Genel Kurulu Yapıldı

12 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

HABERLER

Page 15: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının
Page 16: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

İ klimlendirme Soğutma Klima İmalat-çıları Derneği (İSKİD)’in yeni yönetim kurulu Taner Yönet başkanlığında

göreve başladı. İSKİD’in Olağan Genel Kurulu, İSKİD üyelerinin büyük katılımı ile 25 Ocak Çarşamba günü gerçek-leştirildi. Genel Kurul toplantısı, Divan Başkanı ve üyelerinin seçimi ile başladı. Divan Başkanı’nın sözü almasından son-ra sırasıyla 2015-2016 dönemi Yönetim Kurulu Başkanı Cem Savcı ve birlik-te çalıştığı komisyonlar bu dönemde yaptıkları işleri Genel Kurul ile paylaştı. Geçmiş dönem çalışmalarının sunulma-sının ardından eski yönetime teşekkür edilerek ve başarılı çalışmalarından ötürü komisyon başkanlarına plaket verilerek, seçimlere geçildi. Genel Kurul kapsamında yapılan seçimlerde üyeler İSKİD’in 13. Dönem Yönetim, Denetim ve Onur Kurullarını belirledi. Yeni seçi-len Yönetim Kurulu, seçimin ardından ilk toplantısını gerçekleştirdi. Yapılan toplantıda Yönetim Kurulu içinde gö-

rev dağılımı ve gelecek toplantı tarihi belirlendi. Buna göre Yönetim Kuru-lu Başkanlığına Taner Yönet, Başkan Yardımcılıklarına Cem Savcı ve Ozan Atasoy, Genel Sekreterliğe Zeki Özen, Sayman olarak Hakan Dönmez oy bir-liği ile seçildi. Başkanlık seçimi sonra-sında konuşan Yönet şunları söyledi,

“İSKİD’in bugüne kadar sürdürdüğü ba-şarılı çalışmalarının yeni dönemimizde de artarak süreceğine inancımız tam. Analitik düşünülebilen, birikim sahibi yönetim kurulu ve komisyonlarımız ile çok iyi projeler gerçekleştireceğiz.”

13. Dönem (2017-2018) İSKİD Yö-netim Kurulu şu isimlerden oluşuyor:

• Taner Yönet, Başkan, İmco• Cem Savcı, Başkan Yardımcısı, Vatbuz• Ozan Atasoy, Başkan Yardımcısı,

Trox TR• Zeki Özen, Genel Sekreter, Daikin• Hakan Dönmez, Sayman, Üntes• Oğuz Aydoğdu, Üye, Alarko Carrier• Can Topakoğlu, Üye, Arçelik• Serli Sinanoğlu Tümer, Üye, Karyer• Hüseyin Onbaşıoğlu, Üye, Friterm

İSKİD Olağan Genel Kurulu sonrasın-da düzenlenen gala yemeğinde, İSKİD yeni onursal üyelerine ve geçmiş dö-nem yönetim kurulu üyelerine teşek-kür plaketleri takdim edildi.

İSKİD, 13. Genel Kurulu’nda Yeni Dönem Yönetimini Belirledi

TTMD, sektörün nitelikli bilgi kaynaklarını çoğaltabilmek için yayımladığı kitaplara yenilerini

ekledi. İbrahim Utku Başyazıcı tara-fından hazırlanan “Jet Fanlı Otopark Havalandırma Sistemi HAD Analizi Kılavuzu-Car Park Jet Fan Ventilation System CFD Modelling Guideline” ve Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç’ın edi-törlüğünde hazırlanan “Otopark ve Tünellerde Jetfan Havalandırma ve Duman Kontrolü” kitaplarının basımı tamamlandı.

“Jet Fanlı Otopark Havalandırma Sis-temi HAD Analizi Kılavuzu-Car Park Jet Fan Ventilation System CFD Modelling Guideline” kitabında, HAD (CFD) ana-lizinin kapsamı tanımladıktan sonra yazılım ve modeller konusunda kap-samlı bilgi aktarılıyor. HAD modelinin değerlendirilmesi bölümünde; yangın analizleri ve günlük havalandırma ana-lizleri için kabul kriterleri, jetfan hız

profili doğrulaması, jetfan arıza senaryosu hassasiyet analizi tanımlanıyor.

“Otopark ve Tünellerde Jetfan Havalandırma ve Duman Kontrolü” kitabı 10 bölümden oluşuyor. Bö-lüm başlıkları ve yazarları sırasıyla: Otopark Hava-landırması ve Duman Tah-liyesi-Abdurrahman Kılıç, Otoparkların Günlük, Ge-nel Havalandırılması-Hakan Odabaşı, Otoparklarda Jetfanlı Duman Kontro-lü-Artur Altunkeser, Aksiyel Taze Hava ve Egzoz Fanları-Arkun Andıç, Jetfanlı Otopark Havalandırma Sistemlerinin Yapım, İşletim ve Bakımı-Özgür Sarıfa-kıoğlu, Jetfanlı Sistemlerde Montaj ve Devreye Alma-İsrafil Bayramcı, Jetfanlı Otopark Havalandırma Sistemleri Oto-masyonu ve Elektrik Tesisatı-Mehmet Şahaner, Tünel Duman Tahliye Hesabı

Yangın Yükü, Tünel Uzunluğu ve Eğimin Etkisi-Efe Ünal / Ramazan Karabulut, Tünel Fanları-Barış Elbüken, Jetfan Sis-temi Motorlu Şaft Damperleri-Hakan Sezer.

İki yeni kitap, TTMD’nin 11 Mart 2017 tarihinde Point Otel-Taksim’de gerçekleştirdiği “TTMD 2016 Çalıştay Değerlendirmesi - HVAC Tesisatında Sistem Seçimi” konulu toplantısında sektöre takdim edildi.

TTMD, İki Teknik Yayını Daha Sektöre Kazandırdı

14 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

HABERLER

Page 17: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının
Page 18: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

T ürkiye İMSAD’ın 35. Olağan Se-çimli Genel Kurulu’nda 2017-2019 dönemini kapsayan 2 yıl

için görev yapacak yönetim ve dene-tim kurulları belirlendi. Genel Kurul’un ardından yapılan yönetim kurulu top-lantısında Türkiye İMSAD Yönetim Ku-rulu Başkanlığına Ferdi Erdoğan seçildi. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan-lığı görevini devreden F. Fethi Hinginar, başkanlık sürecinin kariyer ve yaşan-tısındaki en önemli iki yıl olduğunu söyledi. Hinginar, “Hayatta ulaştığımız her hedef bir sonraki hedefin ilk ba-samağı olmalı. Başkanlığım süresinde çok değerli arkadaşlarla, yöneticilerle işbirliği yaptık. Derneğimizin bugünlere gelmesinde katkısı olan tüm üyelere ve yönetim kurullarına teşekkür edi-yorum” dedi.

Erdoğan: “Burada ortak akıl üretiyoruz, aynı şekilde devam”

Şu ana kadar Türkiye İMSAD’ın birçok proje ve yeniliğe imza attığını söyleyen Türkiye İMSAD’ın yeni Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, İstanbul Tuz-la’da yapılacak Güvenli Yapılar Eğitim Merkezi’nin çok kıymetli bir proje oldu-ğunu söyledi. Önceki dönemde Türkiye İMSAD’ın başkanlığını yürüten F. Fethi Hinginar’a ve yönetim kurulu üyelerine teşekkürlerini ileten Erdoğan, “Yönetim kurulu ve denetim kurullarını sürekli yenilemek gerek. Şu anda bünyemi-ze katılan 30 dernek var. Ayrıca her üyenin temsil ettiği bir dernek de var. Hep birlikte yeni dönemde çok iyi işler yapacağız. Bir önceki dönemde birçok proje yapıldı, komiteler çalışmalar yaptı. Yeni dönemde de aynı hassasiyet-le çalışmaların sürmesi sektör adına çok önemli. Burada ortak akıl üreti-yoruz. Bu çok kıymetli, aynı şekilde devam” dedi. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve depremin önüne geçilemeyeceğini söyleyen Erdoğan,

“Bu gerçekle yaşamayı öğrenmemiz ve buna uygun yapılar inşa etmemiz gerekiyor” dedi. Akıllı binalar ve akıllı kentlerin kaynakların verimli kulla-nılması olarak gördüğünü ifade eden

Erdoğan, “Dünya hızla kentleşiyor ve kaynakların kullanılmasında sıkıntı var. Özellikle enerji, su ve gıda bu anlamda önde. Akıllı binalarla kaynaklar verimli kullanılabilir. Sektöre bu konuda çok iş düşüyor” diye konuştu. Sektörde kali-tenin, rekabet ve istihdam konularının

önemine değinen Erdoğan, Türkiye İM-SAD’ın bu konularla ilgili çalışmalarına devam edeceğini belirtti. Enerji verim-liliğinin de çok önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, sektörün madencilik ve lojistik alanında çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye İMSAD’ın Yeni Başkanı Ferdi Erdoğan Oldu

Türkiye İMSAD 2017-2019 Dönemi Yönetim Kurulu Üyeleri:• Ferdi Erdoğan, Kale Yapı Ürünleri Grubu Başkanı• F. Fethi Hinginar, Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı• Arif Dündar Yetişener, Fibrobeton Yönetim Kurulu Başkanı• Kenan Aracı, Çuhadaroğlu Genel Müdürü• Oktay Alptekin, Aluform Pekintaş Temsilcisi• Arif Nuri Bulut, İzocam Genel Müdürü• Çetin Tecdelioğlu, Çetin Cıvata Genel Müdürü• Erdem Ertuna, Türk Demirdöküm Yönetim Kurulu Üyesi-CMO• Müfit Ülke, Duravit Genel Müdürü• Tayfun Küçükoğlu, Betek Boya Genel Müdürü• Ebru Şapoğlu, Trakya Cam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı• Nevra Özhatay, Çimsa Genel Müdürü• Bora Tuncer, Schneider Elektrik Türkiye, İran ve Orta Asya Ülke Başkanı• Ercüment Yalçın, Wilo Türkiye Genel Müdürü• Kemal Yıldırım, TİMDER - Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Yönetim

Kurulu Başkan Yardımcısı• H. Yener Gür’eş, TUCSA - Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı• Buğra Kavuncu, BASF Türk – CEO• Mehmet Nazım Yavuz, ÇATIDER - Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği

Yönetim Kurulu Başkanı• A. Münir İsker, Tepe Betopan Genel Müdürü

2017-2019 Dönemi Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri:• Mehmet Tunaman, Saint-Gobain Rigips Genel Müdürü• Ece Ceylan Baba, Seranit Grup Başkan Yardımcısı• Mehmet Ercan Ecemiş, Dekor Ahşap Yönetim Kurulu Başkanı• Mustafa Tolunay, Prefabrik Yapı Genel Müdürü• Korhan Işıkel, TÜYAK - Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı Yönetim

Kurulu Üyesi

16 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

HABERLER

Page 19: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

ÇÖZÜMLERİMİZ• Pano İçi Söndürme Sistemleri

• Davlumbaz Söndürme Sistemleri• FM-200, Novec 1230 Temiz Gazlı Söndürme Sistemleri

• Sprinkler Söndürme Sistemleri• Sulu ve Köpüklü Söndürme Sistemleri

• Karbondioksitli (CO2) Söndürme Sistemleri• Yangın Algılama ve İhbar Sistemi Çözümleri

• Taşınabilir Yangın Söndürme Cihazları• Yangın Dolapları

• Yangın Güvenliği Malzeme ve Ekipmanları

KURTARIR YANGIN SÖNDÜRME SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.Güllübağ Mah. Mazhar Sok. No:1 Pendik - İstanbul

Tel: +90 216 307 1414Fax: +90 216 307 2826

E-mail: [email protected]

44. YIL

Page 20: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

vent Pelesen, yaptığı konuşmada, İZO-DER’in yalıtım sektörü için bir başvuru merkezi olmaya ve yalıtım konusunda kamu ve kamuoyunu bilinçlendirmeye devam edeceğini belirtti. Sektörün bü-yümesi ve gelişimi için yeni yönetimin de gerekli çalışmaları aralıksız sürdüre-

ceğini ifade eden Levent Pelesen, yeni çalışma döneminde, sektör adına çık-ması beklenen yasa ve yönetmeliklerin takipçisi olacaklarını söyledi.

İZODER Murahhas Üyesi Ertuğrul Şen’in Başkan Yardımcısı olarak göre-vini sürdüreceği yeni Yönetim Kurulu Üyeleri şu isimlerden oluşuyor:

Kalekim Genel Müdürü Altuğ Ak-baş (Sayman), ODE Genel Müdürü Ali Türker, Güney Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bülent Güney, Sinerji Yalıtım Genel Müdürü Ahmet Yaşar, Basaş Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ateş, Ravaber Genel Müdürü Harun Hasyüncü, Özgür Atermit Yönetim Ku-rulu Üyesi Levent Özgür, BTM Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Ürkmez, Trakya Cam Pazarlama ve Satış Başkan Yar-dımcısı S. Ebru Şapoğlu, Betek Yalıtım Grb. Direktörü Taner Soner Şahin, DKM İnşaat Genel Müdürü Volkan Dikmen.

İ ZODER’in Olağan Seçimli Genel Ku-rul Toplantısı, 13 Nisan’da Sheraton Otel Ataşehir’de yapıldı. Genel Kurul

öncesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün de katıldığı öğle yemeğinde, yalıtım sektörünün sorunları ve çözüm yolları konuşuldu. Prof. Dr. Mustafa Öztürk, yalıtım sektörünün öneminin farkında olduklarını belirterek, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu için doğru malze-meler ve kaliteli işçilikle yapılan ısı ya-lıtımının, ülke ekonomisine katkılarının altını çizdi. Yalıtım sektörünün uzun zamandır çıkmasını beklediği ses ve su yalıtımı yönetmeliklerinin de mutlaka çıkartılacağını belirten Mustafa Öztürk, sektördeki kayıt dışı uygulamalar ve haksız rekabetin önlenmesi için de sektör dernekleri ve Bakanlığın birlikte hareket etmesinin önemini vurguladı.

Genel Kurul’da İZODER 12. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçü-koğlu, başkanlığı süresince İZODER’de yapılan çalışmaları anlatarak, yeni yö-netim kuruluna başarı dileklerini ilet-ti. Dernek üyelikleri sona eren ancak İZODER’in kuruluş aşamasında görev alan ve geçmiş yıllarda derneğin faa-liyetlerine önemli katkılarda bulunan üyelere İZODER Onur Üyeliği Belgeleri de takdim edildi. Kurucu Üye ve 2. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Kor-han Işıkel, Kurucu Üye Bülent Kıraç, 7. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Arif Nuri Bulut ve 9. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Arıman’a Onur Üyeli-ği Belgeleri Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu tarafından verildi. Programın ikinci bölümünde İZODER’in yeni Yönetim Kurulu belirlendi. Yönetim Kurulu Başkanlığına MARDAV Genel Müdürü Levent Pelesen’in seçildiği İZODER’de, Başkan Vekilliğine İZOCAM Genel Müdürü Levent Gökçe ve ERYAP Yönetim Kurulu Üyesi Emrullah Eruslu getirildi.

“Beklenen yasa ve yönetmeliklerin takipçisi olacağız”

Sektörün gelişimine katkıda bulun-mayı hedeflediklerini vurgulayan Le-

İZODER’in Yeni Başkanı Levent Pelesen Oldu

18 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

HABERLER

Page 21: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Ataşehir Atatürk Mah. Ekincioğlu Sok. No:21 34758 Ataşehir-Istanbul / Türkiye Tel: +90 216 574 91 91 Pbx Fax: +90 216 574 95 90 [email protected]

www.matrikstr.com

BİNA KONTROL SİSTEMLERİ

Akıllı binalar içinkalıcı çözümler...

Yangın ve CO Alarm SistemleriIP CCTV Sistemleri

Kartlı Giriş Kontrol SistemleriAcil Anons Sistemleri

HVAC Mekanik Otomasyon SistemleriEnerji Otomasyon Sistemleri

KNX Aydınlatma Otomasyon Sistemleri

Sistemler Arası Entegrasyon

Page 22: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

N isan ayı sonlarında İngiltere’de 2015/2016 dönemi yangın is-tatistikleri açıklandı.

Geçen yıl İngiltere’de Yangın ve Kur-tarma Hizmetleri’nin müdahale ettiği 529.000 olaydan %40’ı (214.000) res-mi açıklamalara göre yanlış alarmlardı. Rakamlar, itfaiye ekiplerinin bulunduğu

‘yangın harici vakalar’daki artışın (yüz-de 22), gidilen tıbbi acil durumların da artmış olmasından kaynaklanabilece-ğini gösteriyor.

Açıklanan istatistik bilgileri içinde şu noktalar dikkat çekiyor:• 2015/2016 yıllarında yangınlarda

görülen toplam yüzde 5 artış, kıs-men, 2014/15 yılından bu yana kasıtlı yangınlardaki yüzde 8’lik artıştan kaynaklanıyor. Kasıtlı yan-gınlar, tüm yangınların yüzde 45’ini oluşturuyor.

• 2015/16 yıllarında yangınlarda 7,661 kişi, yangınla ilişkili neden-lerden 303 kişi yaşamını yitirdi. İn-giltere’deki her bir milyon kişiden 5.5’i, 2015/2016 döneminde yangın yüzünden yaşamını yitirdi. Bu ölüm oranı, 65 ile 79 yaş arasındaki kişi-lerde 11,6 ve 80 yaş ve üzeri kişi-lerde 19,5 olarak gerçekleşti.

• Kazara çıkan konut yangınlarının yüzde 7’sinin alev kaynağı; sigara,

Y eni bir araştırma, itfaiyecilerin kalp krizine karşı daha büyük bir risk altında bulunduğunu gös-

teriyor. Araştırmacılar, yüksek ısıya ve fiziksel hararete maruz kalmanın, kalp krizi riskini artırabileceğine dikkat çekiyor.

İskoçya’da araştırmacılar, yangın söndürme çalışmalarının gerektirdiği fiziki eylemlerin, kan pıhtısı oluşumunu tetikleyebilir ve kan basıncını değiştire-bilir, kalp krizi veya felç riskini artırabilir olduğunu gösteriyor. Araştırmanın ba-şında bulunan, Edinburgh Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü’nden Dr. Nicholas

Mills; “Amerika Birleşik Devletleri’n-de, her yıl görev başında yaşamını yitiren itfaiyecilerin ölüm nedenleri-nin yaklaşık yarısı kalp krizidir. Yangın simulasyonlarıyla, yanan bir binada mahsur kalan birini kurtardıktan sonra itfaiyecilerdeki fizyolojik değişiklikleri tespit etmeye çalıştık. Vücut sıcaklı-ğının ortalama her 20 dakika içinde yaklaşık 2 derece Fahrenheit arttığını keşfettik. Vücut su kaybederken he-moglobin (kan pıhtılaşmasına yardımcı olan alyuvar içindeki protein molekülü) artıyor ve kan daha yoğunlaşıyor” dedi. Harvard Tıp Fakültesi doçentlerinden Dr.

Stefanos Kales, çalışma sonuçlarının it-faiyecilerin karşılaştığı kardiyovasküler sisteme yönelik benzersiz stresin altını çizdiğini belirtti.

Uzmanlar, itfaiyecilerin çalışma es-nasında düzenli molalar vermesinin, bol su içilmelerinin ve müdahalenin ardından sakinleşmeye çalışılmalarının önemine dikkat çekti.

• Nicholas Mills, M.D., chair, cardiology and consultant cardiologist, Univer-sity of Edinburgh, Scotland; Stefanos Kales, M.D., associate professor, Har-vard Medical School, Boston; April 4, 2017, Circulation

puro ya da pipo tütünü gibi malze-meler oldu. Ölümcül sonuçları olma-yan tüm yangınların ise yüzde 9’u bu nedenle çıktı. Buna karşılık, sigara, puro, pipo vb. malzemeler, 2015/16 yıllarında kaza sonucu başlayan ko-nut yangınlarında meydana gelen ölümlerin yüzde 36’sının nedeni oldu. Bu malzemeler, bugüne kadar kazara başlayan yangınlardaki ölümlerle ilgili en büyük kategoriyi oluşturuyor.

• 2015/2016 yıllarında, tüm konut yangınlarının yüzde 28’ini, tüm yangına bağlı ölüm nedenlerinin yüzde 33’ünü (76) duman alarmının mevcut olmadığı konut yangınları

oluşturdu. Bu, 2015/2016 yıllarında (verilerin mevcut olduğu son yıla göre) çalışan bir duman alarmına sahip olmayan konutların yüzde 11’ine karşılık geliyor.

• Enerjisini şebekeden alan alarmlar, pille çalışan alarmlardan daha düşük

“başarısızlık oranı”na sahip olmaya devam etti. İngiltere’de 2015/2016 yıllarında şebekeden enerji alan du-man alarmlarının % 21’i ve pille çalışan duman alarmlarının % 38’i konut yangınlarında çalışmadı.

• http://www.fia.uk.comFire Statistics: England April 2015 to March 2016

İngiltere’de tüm yangın olaylarının % 40’ı yanlış alarmlar

İtfaiyeciler için kalp krizi riski

20 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

HABERLER

Page 23: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

İki yılda bir yapılan “Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi”nin beşincisi 9-10 Kasım 2017 tarihlerinde İstanbul Cevahir Otel’de yapılacak.

Uluslararası Sempozyum; ulusal ve uluslararası kuruluşların destekleri, yurt içi / yurt dışı üniversite ve firma temsilcilerinin katkıları ile gerçekleştirilecek.

Sempozyum ve sergi; yangına, sabotaja, depreme, iş kazalarına, çevre risklerine karşı algılayan, uyaran ve uygun çözüm sunan yeni cihaz ve sistemleri tanıtmak, günümüz teknolojisine uygun koruma ve önleme sistemlerindeki gelişmeleri ve yeni tasarım esaslarını açıklamak, problemleri tartışmak, yangın ve güvenlik sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirmek, ilgili yönetmelik ve standartlardaki gelişmeleri açıklamak amacıyla da düzenleniyor. Uluslararası Sempozyumun ana teması “Yangında Can Güvenliği ve Risk Yönetimi” olacak ve bu konulara öncelik verilecek.

Sempozyumda, yangın ve güvenlik alanında bilimsel ve teknolojik gelişmeleri tartışılacağı, tasarımcı, uygulayıcı, araştırmacı ve işletmecilerin bir araya araya geldiği, teknolojik gelişmelerin tanıtılacağı ve yeni ürünlerin sergileneceği TÜYAK-2017 sektörün büyük buluşma yeri olacak.

Konular : » Yangında Can Güvenliği » Yangın Risk Yönetimi » Sigorta ve Yangın Önlemleri » Binalardan İnsan Tahliyesi » Otomatik Söndürme Sistemleri ve » Malzemeleri » Yangın Algılama ve Uyarı Sistemleri » Yangın Durdurucu ve Geciktirici

Malzemeler » Bina Kontrol Sistemleri ve Yangın

Otomasyonu » Yangın Yönetmelikleri ve Standartları

» Endüstriyel Tesislerde Güvenlik » İtfaiye, İtfaiyeci ve Gönüllü Ekipler » İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği » Yangın Güvenliğinde Pasif Sistemler » Tehlikeli Maddelerin Taşınması ve

Saklanması » Yangın Pompaları ve Yangın Hidrantları » Duman Kontrol Sistemleri » Kişisel Koruyucular ve Kurtarma

Malzemeleri » Maden Ocaklarında Güvenlik » Taşıtlarda ve Ulaşım Yollarında Güvenlik

Page 24: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

ÜYAK-Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı / Yangından Korunma Derneği, kurulduğu tarihten itibaren, ülkemizde yangın güvenliği ile ilgili farkındalık sağlamak, toplumumuzu yangından korunma konusunda

bilinçlendirmek ve sektörün gelişmesine katkı sağlamak amaçlı çalışmalarını başarıyla sürdürüyor. Vakıf ve Dernek olarak, sektörün yangın güvenliği konusundaki sorularına cevap verebilmek amacıyla; eğitimler, seminerler ve iki yılda bir “Yangın Güvenlik Sempozyum ve Sergisi”ni düzenlediklerini belirten Vakıf Başkanı Hikmet Akın ve Dernek Başkanı Filiz Mumoğlu, “Eğitimlerimiz, seminerlerimiz, yayınlarımız ve son olarak TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi ile doğru bilinç oluşturmaya devam edeceğiz. Başlıca hedefimiz ise, TÜYAK’ın tüm bu değerli faaliyetlerine akredite bir kuruluş olarak devam etmesidir” diyor…

T

Başlıca hedefimiz, TÜYAK’ın faaliyetlerine akredite bir kuruluş olarak

devam etmesidir.”

Kuruluşundan bugüne TÜYAK ve faaliyetlerimiz

TÜYAK, toplumda yangın bilincini artırma, sosyal bir farkındalık yaratma, hem üreticinin hem tüketicinin sesi olma amaçlı, özellikle eğitim ve yayın faaliyetlerine öncelik veren bir kuruluş olarak hayata geçti. 1992 yılında vakıf olarak kurulduk, 2002 yılında ise yasal

TÜYAK-Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı BaşkanıHİKMET AKIN

TÜYAK-Yangından Korunma Derneği BaşkanıFİLİZ MUMOĞLU

22 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

SÖYLEŞİ

Page 25: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

mevzuat gereği, daha da güçlenmek amacıyla dernek kurulması kararı alın-dı. TÜYAK-Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı / Yangından Korunma Derneği bu şekilde faaliyete geçti. Ar-dından vakfa bağlı iktisadi işletme de kuruldu tabii. Bu iktisadi işletmenin de amacı, kurumlara yönelik olarak danışmanlık yapmak ve bazı konularda eğitim gerçekleştirmek. Bugüne kadar Vakıf ve Dernek olarak birbirimizden bağımsız hareket etmedik. Kuruldu-ğumuz tarihten itibaren, ülkemizde yangın güvenliği ile ilgili farkındalık sağlamak, toplumumuzu yangından koruma konusunda bilinçlendirmek ve sektörümüzün gelişmesine katkı sağla-mak amacıyla çalışmalarımızı başarıyla sürdürüyoruz. Hedef kitlemiz; kamu, özel sektör çalışanları, itfaiye kuru-luşları, son kullanıcılar ve bu konuda eğitim alan öğrenciler. Amaçlarımıza ulaşma yolunda bugüne kadar yaptığı-mız çalışmaların gayet olumlu sonuçlar verdiğini, sektörümüzdeki gelişmeleri izleyerek görebiliyoruz. Bu bağlamda Vakıf ve Dernek olarak, “Türkiye Bina-ların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik”in, uzmanlar tarafından hazırlanmış kitapların yanı sıra, ulus-lararası standartlar ve yönetmeliklerin el kitapları ve uygulama kılavuzlarının çeviri ve basımlarını da yaparak, sektö-rümüzdeki dağıtımına ve paylaşımına da destek verdik. Önümüzdeki dönem için hedeflerimizden biri de, benzer uluslararası meslek kuruluşları ile olan ilişkilerimizi güçlendirmek, kendileri ile ortak çalışmalar yapmak, yangından korunma hakkındaki güncel bilgiye, doğru ve hızlı bir şekilde ulaşılmasını sağlamak olacak.

2009 yılından bu yana düzenli ola-rak gerçekleştirdiğimiz ve iki yılda bir düzenlenen “Yangın Güvenlik Sem-pozyum ve Sergisi” etkinliğimizin be-şincisi, “Yangında Can Güvenliği ve Risk Yönetimi” temasıyla, 9-10 Kasım 2017 tarihinde İstanbul Cevahir Otel’de düzenlenecek. Sempozyum, Onursal Başkanımız Sayın Abdurrahman Kılıç hocamızın önderliğinde, ulusal ve ulus-lararası kuruluşların destekleri, yurt içi / yurt dışı üniversite ve firma temsil-cilerinin katkıları ile yapılacak ve bu

sene ilk defa uluslararası platformdaki yerini alacak. Uluslararası platform-da düzenlememizin en önemli sebebi, son iki sempozyuma yabancı katılımcı sayısının ciddi oranda artış gösterme-siydi. “Yangın Güvenlik Sempozyum ve Sergisi”, dünyadaki benzerlerinden farklı olarak ücretsiz katılım sağlıyor. 2015’te gerçekleştirilen sempozyumu, iki günde 1500 kişi ziyaret etmişti. Bu sene katılımın artacağını düşünüyoruz. Sempozyum hakkında ayrıntılı bilgi sa-hibi olmak isteyenler www.tuyak2017.com web sitesini ziyaret edebilirler.

Sektörümüzün, yangın güvenliği ko-nusundaki sorularına cevap verebilmek amacıyla, sektör paydaşlarımızın katılı-mına açık, değerli konuşmacıların kat-kılarıyla zenginleşen eğitim seminerleri düzenliyoruz. Eğitim seminerlerimize 2016 yılının Ekim ayında başladık. Bu-

güne kadar 6 tane eğitim semineri ger-çekleştirdik. 7. eğitim seminerimiz ise 15 Nisan 2017 Cumartesi günü “Yangın Sigortasında Risk Analiz Yöntemleri” temasıyla düzenlenecek. 2017’nin son eğitim semineri ise 13 Mayıs 2017 Cumartesi günü “Yangın Pompaları” temasıyla düzenlenecek. Önümüzdeki 2018/2019 kış sezonunda ise eğitim seminerlerimize yeniden başlayacağız. Hatta bu konuda İstanbul ile sınırlı kal-mayarak seminerlerimizi Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli gibi illere de yaymak amacındayız. Her eğitim seminerinde farklı bir tema işliyoruz ve bunlar ger-çekten çok büyük talep alan konular. Bu eğitim seminerlerinin temalarını, bize gelen sorular ve taleplerden yola çıkarak belirliyor, konuşmacılarımızı büyük özenle seçiyoruz. Teknik ko-mitemiz tarafından sunumlar mutlaka

Amaçlarımıza ulaşma yolunda bugüne kadar yaptığımız çalışmaların gayet olumlu sonuçlar

verdiğini, sektörümüzdeki gelişmeleri izleyerek görebiliyoruz.

değerlendiriliyor. TÜYAK’ın adına yara-şır şekilde tarafsız sunumlar yapıyoruz.

Yine TÜYAK’ın görevi olduğunu dü-şündüğümüz bir yola çıktık ve “TÜ-YAK Yangın Mühendisliği Dergisi”ni yayımlamaya karar verdik. Dergimiz, sektördeki benzerlerinden farklı olarak seçkin bir içeriğe sahip, mühendislik temelli bir yayın olacak. Bu da uzun zamandır aklımızda olan bir şeydi ve ilk sayımızı sizlerle buluşturmaktan çok memnunuz.

İlk yönetmelikten bugüneTÜYAK olarak “Binaların Yangından

Korunması Hakkında Yönetmelik”in ba-sımını da gerçekleştiriyoruz. Yönetmeli-ğin sadece Türkçesini değil, İngilizcesini de hazırlayıp yayımladık. Ülkemizin ilk yangın yönetmeliği, 1992 yılında “İs-tanbul Yangından Korunması Yönetme-

liği” adıyla 1992 İçişleri Bakanlığı’ndan çıktı. Tam 10 sene sonra, 2002 yılında ismi “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” olarak deği-şince, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlandı. Yönetmelik basıldıktan sonra, ilgili sivil toplum kuruluşlarına, devlet kurumlarına tarafımızca ücretsiz olarak dağıtıldı. Fakat yeterince anlaşılamadı. Anlaşılamamasının nedeni ise, yönet-meliğin terminolojisinin Türk insanına yabancı gelmesiydi. Örneğin “yangın kapısı” veya “yangın merdiveni” tanım-lamasının eski yönetmelikte “acil çıkış kapısı” ve “acil çıkış merdiveni” olarak tanımlanmış olması, anlam karmaşası-na sebep olmuştu. Bunun üzerine TÜ-YAK olarak, yangın yönetmeliğini tanıt-mak, anlatmak amacıyla başta İstanbul olmak üzere İzmir, Ankara, Samsun, Erzurum, Adana gibi illerde birer günlük

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 23

SÖYLEŞİ

Page 26: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

çalışmalar düzenledik. Bu çalışmalara katılanlar arasında; itfaiyeciler, itfaiye meslek yüksekokulları öğrencileri, ta-sarımcılar, mimarlar vardı ve bir sonraki baskılar için öneriler aldık, çok yararlı oldu. Bununla birlikte TÜYAK olarak yine yönetmelikte yapılacak olan bazı değişiklikleri, ilgili Bakanlıklara ve kurumlara ileterek, yönetmeliğimizin doğru ve anlamlı olabilmesi için önder-lik ediyoruz. Hem uluslararası boyutta değişen bazı standartlar hem de AB uyum yasaları gereği, kendi yönet-meliğimizde iyileştirmeler gerektiğin-de, muhatabımız olan ilgili Bakanlığa

önerilerde bulunuyoruz. Bakanlık da kendi içinde önerilerimizi değerlendi-riyor. TÜYAK olarak ülkemizin yangın yönetmeliğinin düzgün ve anlaşılır olması ve değişen standartları yönet-meliğimize yansıtmak için çalışıyoruz. Amacımız; yangın güvenliği sağlamak isteyen kurum ve kuruluşların Yangın Yönetmeliğini, güncel standartlar da-hilinde değerlendirmelerine ön ayak olmak. Yani yönetmeliğimizi güncel ve anlaşılır tutmak. 2015 yılında çıkan

“Binaların Yangından Korunması Hak-kında Yönetmelik”i, çok daha anlaşılır hale getirdik. Halihazırda yönetmeliğe yansıtamadığımız bazı değişiklikler ve taslaklarımız var. Sonraki revizyonda da bunları gerçekleştireceğiz.

Ülkenin yangın güvenliğini daha geniş bir platformda ele almak istiyoruz

Yukarıda da vurguladığımız gibi Vakıf ve Dernek birlikte çalışıyor, aramızda hiçbir fark yok. Hatta yönetim kurulu toplantılarımızı da birlikte gerçekleştiri-yoruz. Dernek kurulduktan sonra daha geniş bir katılımla sektörün içinde yer aldık ve üyelerimiz arttı. Bazı meslek gruplarında Çalışma Komitelerimizi oluşturduk. Örneğin; yangın söndürme

cihazları, yangın söndürme sistemleri, yangın algılama ve ihbar sistem-

leri için çalışma komiteleri gibi. Halihazırda beş tane faal ko-mitemiz var. Komitelerimize, üyemiz olsun veya olmasın, dışarıdan destek vermek is-teyen herkesi davet ediyo-

ruz. Bu şekliyle ülkenin yan-gın güvenliğini daha geniş bir

platformda ele almak istiyor ve biraz daha güçlenmeye çalışıyoruz.

TÜYAK olarak ayrıca işin eğitim ta-rafına da eğiliyoruz. Bu yıl yukarıda bahsettiğimiz seminerlerin yanı sıra bir dizi eğitimler süreci başlattık. İlkini Ocak ayının başında düzenlediğimiz eğitim, özellikle otomatik söndürme sistemleri ve sprinkler sistemlerinde yoğunlukla kullanılan hidrolik hesap yöntemlerinin nasıl işlediği ile ilgiliydi. Bu eğitimleri de aynı seminerlerde ol-duğu gibi bize gelen talepler doğrultu-sunda düzenliyoruz. Çünkü gerçekten

çok talep geliyor, her hafta mail veya telefon yoluyla bir sürü soru alıyoruz. Bu soruları cevaplarken, sektördeki açığı görüyor ve gelen sorulardan yola çıkarak eğitimlerimizi düzenliyo-ruz. İkinci eğitimimizi de “İş Güvenliği” temasıyla Mart ayının başında düzen-ledik. Çalışmalarımız gayet yoğun bir şekilde devam ediyor. Düzenlediğimiz eğitim ve seminerlerimizde hep genç-lere sesleniyoruz. Bu etkinliklerde soru soran arkadaşlarımızın çoğu genç. Hem seminer esnasında söz alarak hem de çay-kahve molalarında bizi bulup sorularını yöneltiyorlar. Konuya ilgili ol-maları bizi çok memnun ediyor. Genç-lere güveniyoruz, çünkü bizden sonra bayrağı devralacak olan onlar. Onlara güvenmeli ve eğitimlerine öncelik ver-meliyiz ki ileride biz de yaptıklarımızın sonuçlarını alabilelim. Bu bağlamda yangın güvenliği konusunda üniversi-telere destek veriyoruz. Zaten üyemiz olan değerli akademisyenlerimizle sü-rekli işbirliği içerisindeyiz. Halihazırda İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak bir çalışmamız var, üniversitede bir eğitim düzenleyeceğiz. Bilimsel gelişmelerle paralel yürüyen bir yapımız var.

Konu yangınsa TÜYAK asla kayıtsız kalmaz

Yangın, çok teknik bir konu olduğu için üyelerimiz üst düzey teknik bilgiye sahip kişilerden oluşuyor. O yüzden üniversitelerle çalıştığımız gibi aynı zamanda Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği yangın söndürme cihazlarının piyasa dene-timine TÜYAK olarak destek oluyoruz. TÜYAK olarak bilfiil piyasa denetimine çıktık ve doğru ürünlerin piyasaya sü-rülüp sürülmediği, ürünlerin standart-lara uygun olup olmadığını denetledik. Bazı ürünleri piyasadan alıp, gerekli test kuruluşlarına gönderip gerçekten tüketiciye doğru ürünün ulaşıp ulaşma-dığını kontrol ettik. Yeni bir ürün veya yeni bir standart geliştirilecekse TÜYAK ve TÜYAK üyelerinden görüş alınıyor. TSE’den yakın zamanda yeni bir stan-dart oluşturulmasıyla ilgili görüşlerimiz istendi. İlgili komitelerimizde değer-lendirip görüşlerimizi sunduk. Çünkü her konunun komitesi ayrı olduğu için,

1992

24 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

SÖYLEŞİ

Page 27: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

2003

konu hakkında ihtisas sahibi kişiler görüşlerini sunuyor. Ne yazık ki ülke-mizin yaşadığı yangınlar konusunda da görüşlerimizi sunuyoruz. Son olarak Aladağ yangınıyla ilgili CHP İzmir mil-letvekili Atila Sertel tarafından böyle bir talep geldi. TÜYAK olarak buna da kayıtsız kalmadık. Konu yangınsa TÜYAK asla kayıtsız kalmaz. Keşke hep böyle talepler gelse ve TÜYAK olarak yardımcı olabilsek. Çünkü can güven-liği söz konusuysa orada bulunmanın görevden ziyade insanlık meselesi ol-duğuna inanıyoruz.

Türkiye yangın sektörünün dünü ve bugünü

Yangın Yönetmeliği çıkmadan önce, kara düzende, herkesin farklı uygu-lamaları olan, ne olduğu belli olma-yan bir işleyiş söz konusuydu. Ancak Resmî Gazete’de yayımlanmış, yasal yangın yönetmeliğinin çıkışı ile birlikte işleyiş değişti. Binanın yatırımcısından müteahhidine, mekanikçisinden elekt-rikçisine, işletmecisinden son kulla-nıcısına kadar, herkese yönetmeliğin getirdiği birtakım sorumluluklar düştü. Bu sorumlulukların yerine getirilmesi zorunlu ama uygulamada karşılaşılan birtakım problemler oluyor. Yangın-la ilgili her türlü sistem (söndürme, algılama vb. gibi) öncelikle tasarım aşamasında başlıyor, yani yatırımcıyla. Yatırımcının mümkün olduğu kadar

“Ben bu yatırımı nasıl ucuza çıkarı-rım” mantığını güdüp yönetmeliğin açık noktalarını yakalamak yerine, yö-netmeliğin fevkinde hatta uluslararası standartları gözetecek şekilde hareket etmesi daha güvenli binalar inşa edil-mesine yol açar. Bunu yapanlar yok mu? Tabii ki var; yabancı yatırımcılar. Birçok yabancı firma Türkiye’de kendi binalarını inşa ederken, mutlaka bu-lundukları ülkenin standartlarını göz önüne alıyor. Amerikalı bir firmaysa mutlaka NFPA kurallarını uyguluyor ya da FM Global gibi bir sigortacısı varsa FM’in kendi özel standartlarının uygu-lanmasını istiyor ki bunlar zaten bizim yönetmeliğimizin çok üstünde talepleri olan standartlar. Keza Alman bir firmay-sa VDS standartlarını kullanıyor. Tabii tüm bunların hepsi tasarım aşamasında

gerçekleşiyor. Tasarım aşamasını geç-tikten sonra malzeme satın alım süreci, ardından montaj ve uygulama aşaması var. Montaj sırasında yapılan hatalarla çok karşılaşıyoruz. Hatta yakın zaman-da gerçekleştirdiğimiz seminerlerden biri “Yangın Sistemlerinde Karşılaşılan Montaj Hataları” konuluydu. Çünkü uy-gulamada çok büyük hatalar görülüyor. O zaman ne oluyor? Yaptığınız tasarım, aldığınız uluslararası standartlara uygun ve bütün onaylara sahip olan en kaliteli malzeme ne yazık ki işe yaramaz hale geliyor. Dolayısıyla montaj ve uygula-ma, ardından gelen devreye alma ve son olarak periyodik bakım ve işletme aşamaları çok önemli. Çünkü yangın sistemi sürekli çalışan bir sistem değil. Yangın sistemini oluşturan algılama ve söndürme sistemleri, gerektiğinde çalı-şan ve çalışması gereken sistemler. Bu aşamalar ve sistemlerin hepsi, sektörün bilinçlendirilmesi ve eğitimlerin artma-sıyla ancak düzene girebilir. TÜYAK’ın var oluş amacı tam da bu.

Yangın güvenliği tasarımla başlarYangın güvenliği tasarımla başlar.

Mimarlar, yangın güvenliği açısından binanın tasarımını doğru yaparlarsa, uygulamacılar yangının yayılmasını engelleyecek şekilde yapı malze-melerini seçerse o zaman bi-nanın yangından korunması sağlanmış olur. Örneğin ülkemiz konut sektörün-de maalesef ısı yalıtımı konusunda AB standart-ları kurallarına uyulmuyor. Ülkemizde dış cephe ısı yalıtımında kullanılan lev-halar yurt dışında yasaklanan levhalar. Almanya bu levhaları 17 sene önce yasakladı. Bu ürünler ülkemizde ne yazık ki hâlâ kullanılı-yor. TÜYAK olarak Yapı Malzemeleri Komitemiz yoluyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na görüş bildirdik. Düzel-tilmesini bekliyoruz. Poliüretan veya XPS levhalar kullanılmaya devam et-tiği müddetçe, çıkan yangının bina içinde veya yüzeyinde hızla yayılması kaçınılmaz. TÜYAK olarak bundan bir ay önce gerçekleşen “11’inci Ulusla-rarası Ahşap, Çelik, Endüstriyel, Oto-

matik Kapı ve Kapı Yan Sanayi İhtisas Fuarı”ndaydık. Güvenliğin önemli bir alt başlığı olan ‘yangın güvenliği’nin sorgulandığı her yerde varız. Özellikle yakın tarihlerde yaşadığımız acı ör-nekleri de düşündüğümüzde, ülkemiz adına bu anlamda yapılan çalışmalara çok ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz. Yangın güvenliğinin hayati bir önceliğe sahip olduğu gerçeği kaçınılmaz. Bina-ların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddelerinde kapı sözcüğüne tam 161 kere yer veril-diğini düşündüğümüzde, bir binanın en önemli parçalarından olan kapının

25TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

SÖYLEŞİ

Page 28: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

yangın güvenliğindeki rolü tartışılmaz. Kapının standartlara uygun üretilmiş olmasının yanı sıra, doğru yerde doğru konumlanmış olması ve montajının standartlara uygun yapılmasının önemi çok büyük. Son teknoloji ile üretilmiş ve yüksek güvenlikli bir yangın kapısı-nın poliüretan köpük birleştirici madde ile montajının yapılması, temelde var olan bütün güvenlik unsurlarını tehlike-ye atıyor. Kapının konumu kadar diğer uygulama süreçlerinin de güvenliğin olmazsa olmazı olduğunu belirtmek isteriz. TÜYAK olarak en hassas me-sajımız; güvenliğin her aşamasında vazgeçilmez bütün olmasıdır. Çalışma-larımızın daha güvenli uygulamalara ve yarınlara umut olmasını temenni ediyoruz. Birçok konuda eksiklerimiz var. Yapıyı oluşturan malzemelerin hangi aşamada, nerede kullanılması

gerektiği yönetmelikte yazıyor, ama uygulama ve denetim konusunda ne yazık ki eksiklerimiz var. Ülkemizin yangın güvenliğini sağlayacak iyi bir yönetmeliğimiz var, uygulama ve denetim konusundaki eksiklikler de giderilir, yönetmelikteki kurallar bire bir uygulanırsa ve denetlenirse birçok yangın önlenmiş olacak. Yönetmeliğe uyulsa yeter, ekstra yapılacak bir şey yok aslında.

Herkesin bildiği gibi ülkemizde en-düstriyel bina üretimi söz konusu ve binaların üstünde kiralık veya satılık ibaresi son yıllarda çok fazla görülüyor. Böyle bir yapı arayan, binayı uygun şartlarda satın alıyor. Kendi iştigal ala-nına uygun o binada bazı değişiklikler

yapmaya başlıyor. Çünkü ona onay ve-recek kuruluşlar o binanın istenilen işi yapmak için uygun olmadığını söylüyor. Ama iş işten geçmiş oluyor çünkü bina satın alınmış oluyor. Yatırımcı ayrıca başka bir sorun yaşıyor. İlgili kuruma işletme ruhsatı almak için gidiyor. Fa-kat kaçış güvenliği, yapı içindeki bö-lünmeler ve yapının yapı malzemesinin uygun olmadığını görüyor. Tabii sonra yasal sıkıntılarla karşı karşıya kalınıyor. Bu sefer ya yönetmelikler ya da bina deliniyor. Yani yapının statiği bozuluyor. Hal böyle olunca bu binalar daha çok dayanımsız hatta bir daha kullanılamaz hale geliyor. Yani önce bina üretiliyor sonra içinde uygulamalara başlıyoruz. Halbuki böyle olmamalı. Bir yapı en-düstriyel bir yapı veya konut olacaksa, o alana uygun standartların gerektirdi-ği şekilde tasarım yapılıp inşa edilmeli.

Tüm disiplinlerin en başından masada oturması ve nasıl bir bina yapılacağı-na karar vermesi gerekiyor ki binalar sürdürülebilir ve sağlıklı olsun.

Yangın güvenliği konusunda yeni mesleklerin MYK tarafından tanınmasına ön ayak olacağız

Önemli bir çalışmaya daha başladık. Ülkemizde yangınla ilgili meslek tanımı yok. Yani MYK’da yangının herhangi bir dalında tanımlanmış bir meslek yok. Biz de biraz geç kalmamıza rağmen yangın güvenliği ile ilgili (yangın sön-dürme sisteminden tutun da yangın kapısının montajını yapan kişiye kadar) 20 tane meslek tanımladık. Bu konuyla ilgili MYK’ya TÜYAK olarak müracaat

edeceğiz ve ülkemizde yangın güven-liği konusunda yeni mesleklerin MYK tarafından tanınmasına ön ayak olaca-ğız. Yangın sektörü hassas ve spesifik. Bunu gerçekleştirerek hem ülkemize meslek kazandıracağız hem de bu alanda çalışan kişiler tanımlı mesleğe sahip olacak. MYK, müracaatımızın hemen ardından bizimle bir proto-kol yapacak. Bu protokol sonucunda biz kendilerine her meslek dalında bir eğitim müfredatı hazırlayacağız ve eğitimcileri belirleyeceğiz.

TÜYAK, doğru bilinç oluşturmaya devam edecek

2016/17 dönemine yeni yönetim kurulu olarak büyük bir ivme ile baş-ladık. Daha önce de belirttiğimiz gibi eğitim ve seminer çalışmalarımızı, sempozyum hazırlıklarını çok hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Her şeyin yönet-melik revizyonu ile değişmeyeceğini, zihniyetin değişmesi gerektiğini bili-yoruz ve bilinç oluşturmak gerektiğine inanıyoruz. TÜYAK, işte tam da bu noktada devreye giriyor. Eğitim semi-nerlerimiz, yayınlarımız ve son olarak TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi ile doğru bilinç oluşturmaya devam ede-ceğiz. Bu yolda çok güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyoruz. Sektörde teknik kalitesinin daha yüksek olduğu, uluslararası çok değerli makalelere yer verilen, magazin boyutunun dışına çık-mış bir yangın mühendisliği dergisinin gerekli olduğuna gönülden inanıyoruz. Başlıca hedefimiz ise, TÜYAK’ın tüm bu değerli faaliyetlerine akredite bir kuruluş olarak devam etmesidir.

Her şeyin yönetmelik revizyonu ile değişmeyeceğini, zihniyetin değişmesi gerektiğini biliyoruz ve bilinç

oluşturmak gerektiğine inanıyoruz.

26 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

SÖYLEŞİ

Page 29: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının
Page 30: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

1. GİRİŞElektrikli Araç; bir veya daha fazla elektrik motorunun, akü-

lerde depolanan elektriği kullanarak çalıştığı araçlardır. Petrol tüketiminin azaltılması, karbondioksit emisyonunun düşürül-mesi ve hava kirliliğinin azaltılmasının bir yolu olarak, elektrikli araçların kullanılmasının yaygınlaşması öngörülmekte ve her ge-çen gün otoyollarda kullanıma uygun elektrikli ve hibrit (elekt-rik/petrol kombine) araçların sayısı her geçen gün artmaktadır.

Günümüz itibariyle elektrikli araçlar, akü fiyatları ve şarj sis-temi nedeniyle, sıradan bir içten yanmalı motorlu araca ve hib-rit elektrikli araçlara göre önemli ölçüde daha pahalıdır. Bunun-la birlikte akü fiyatları toplu üretim ile ucuzlamakta ve daha da ucuzlaması beklenmektedir. Elektrikli araçların yaygınlaşması-nı engelleyen diğer faktörler; özel veya kamuya ait bir girişim olarak şarj istasyonlarının sayısının yetersizliği ve kısıtlı men-zil sebebiyle sürücülerin hedeflerine ulaşamadan akülerin tü-kenip yolda kalacakları şeklindeki endişeleridir. Bunun için sık aralıklarla çok sayıda şarj istasyonuna ihtiyaç olmakta, evler-de, işyerlerinde, otoparklarda ve halka açık yerlerde şarj istas-yonları zorunlu olmaya başlamaktadır. Genel olarak, elektrik-li araç şarj altyapısı üç bileşenden oluşmaktadır: a) yerel şe-

ÖZETElektrikli otomobillerin yaygınlaşmasıyla ticari binaların otoparklarında şarj noktaları her geçen gün artmaya başlamıştır. Bazı

aküler şarj sırasında hidrojen gazı çıkartır. Bu durum esas olarak elektrikli araçlarda kurşun asit, çinko hava ve nikel-metal-hidrit akülerde görülmektedir. Yeterli havalandırma olmadığı durumlarda hidrojen gazı konsantrasyonu patlama meydana getirecek de-receye yükselebilmektedir. NFPA 69’da yanabilen karışımlarla emniyet sağlama şartları ve NFPA 70’de elektrikli araçların şarj sistemi özellikleri verilmekte ve kapalı ortamlarda havalandırma esasları tarif edilmektedir. “National Electrical Code Handbook 2014, Artic-le 625 Electric Vehicle Charging System” kısmında kapalı ortamlarda havalandırmanın gerekli olmadığı durumların sadece özel şarj üniteleri için geçerli olduğu belirtilmektedir.

Bu çalışmada, elektrikli araçlarda kullanılan akülerin özellikleri, otoparklarda gerekli şarj istasyonu sayısı, yerleri, işaretlenmesi açıklanmakta, araçların özelliklerine göre havalandırma esasları ve havalandırma hesapları verilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Elektrikli araç, akü, şarj istasyonu, havalandırma

bekeden elektrik, b) istasyon kablo sistemi ve c) şarj cihazları.Elektrik her yerde mevcut olduğu için, elektrikli araç şarj istas-

yonlarının yaygınlaştırılması ekonomik olarak sağlanabilir. Şarj istasyonlarının evde ya da iş yerinde kurulum süreci karmaşık olmasa da, güvenli ve verimli şarj imkânlarının sağlanması an-lamında önemli işlemlerin yapılması gereklidir. Açık alandaki elektrikli araç şarj istasyonlarında aracı şarj eden kişilerin yağ-mura, kara maruz kalması ya da elektrikli araç şarj konektörü-ne yanlışlıkla dokunulması durumunda, elektrik şoku olasılığı-nı önleyebilen birden fazla güvenlik önlemi alınmış olmalıdır.

Elektrikli araçlarda kullanılan kurşun asit, çinko hava ve ni-kel-metal-hidrit aküler şarj sırasında hidrojen gazı çıkartır. Yeter-li havalandırma olmadığı durumlarda kapalı ortamlarda hidro-jen gazı konsantrasyonu patlama meydana getirecek dereceye yükselebilmektedir. Şarj sırasında hidrojen salımı olmadığı bel-gelenmeyen elektrikli araçların aküleri kapalı alanlarda şarj edi-lirken temiz hava verilmesi ve egzoz yapılması gerekmektedir.

2. ELEKTRİK MOTOR TAHRİKLİ ARAÇLARElektrikli otomobil endüstrisinin ilk yıllarında, yani bu yüzyı-

lın başlarında, akü ile çalışan elektrikli araçlar (EV-Electric Ve-hicles) oldukça popülerdi. Daha az hava kirliliği ve neredeyse sessiz sürüş gibi avantajlarına rağmen elektrikli araçlar yavaş

ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ İSTASYONLARININ HAVALANDIRILMASI

Abdurrahman Kılıç 1

1 Prof. Dr. İ.T.Ü. Makina Fakültesi

28 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 28-34, 2017

Page 31: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

hızlanmaları, düşük hızları ve şarj ömürlerinin kısa olması se-bebiyle zaman içinde gözden düşmüştür [1, 2]. Ancak günümüz-de 2000’li yılların ortalarından beri akü ve güç yönetimi tekno-lojilerindeki ilerlemeler, değişken petrol fiyatlarının sebep ol-duğu endişeler ve sera gazı azaltma gereksinimi elektrikli oto-mobilleri yeniden gündeme getirmiştir. Petrollü araçlarda bulu-nan sarsıntı, koku ve gürültü gibi olumsuz yönler elektrikli araç-larda yoktur. Elektrik motorları ani tork verir, güçlü ve dengeli hızlanma sağlar. Petrollü araçlarda sürme esnasındaki en bü-yük problemi olan vites değiştirme gibi bir problem elektrikli araçlarda yoktur. Elektrikli araçlar; is, uçucu organik bileşikler, hidrokarbonlar, karbon monoksit, ozon, kurşun ve çeşitli nit-rojen oksitleri gibi zararlı bir atık üretmez.

Piyasada günümüz araç sürücülerinin büyük kısmının ih-tiyaçlarını karşılayabilecek yeni nesil elektrikli araçlar üretil-mekte, birçok önemli otomobil üreticisi elektrikli araçlara ya-tırım yapmaktadır. Elektrikli aracın menzili ve dayanıklılığını ar-tırmak için ağırlığının olabildiğince düşük tutulması yönünde büyük çaba gösterilmektedir. Akü, elektrikli araçları, benzinli araçlardan daha ağır yapmakta, menzili düşürmekte, fren me-safesini uzatmakta; ayrıca daha az iç hacme neden olmaktadır.

Şekil 1. Elektrikli aracın yapısı [3].

Bununla birlikte, bir çarpışmada, ağır araçtaki yolcuların kaza durumu ortalama olarak daha az hasar ve daha önemsiz yara-lanmalarla sonuçlanırken, hafif araçtaki yolcular ise daha cid-di yaralanmalara maruz kalabilmektedir.

Düşük hızlarda elektrikli araçlar, içten yanmalı motorlu araç-lardan çok daha az gürültüye neden olmaktadır. Görme engelli kişiler, sokaklarda araçlardan çıkan gürültüyü kendilerine yar-dımcı olarak değerlendirir. Ülkemizde olduğu gibi, araçların kal-dırımlara park ettiği ve yayaların araç yolundan gitmek zorun-da kaldığı ülkelerde, gürültüsüz elektrikli araçlar beklenmedik kazalara sebep olabilir. Elektrikli araçların sayısı arttıkça sokak-lardaki korna sesleri de fazlalaşacaktır.

Elektrikli araçlar (EV- Electric Vehicles) sınıfında, sadece akü ile çalışan Akülü Elektrikli Araçlar (BEV- Battery Electric Vehicle) ve iki enerji kaynağından güç alan Soketli Hibrid Elektrikli Araç-lar (PHEV- Plug-in Hybrid-Electric Vehicle) ve Hibrid Elektrikli Araç (HEV- Hybrid-Electric Vehicle) en çok üretilen araçlardır[4].

2.1 Akülü Elektrikli Araçlar (BEV- Battery Electric Vehicle)Akülü Elektrikli Araçlar (BEV), elektrik enerjisinin tamamını

aracın üzerinde bulunan akü sisteminden alır. Yeniden şarj et-

Şekil 2. Tipik bir elektrikli araç (Chevy Volt)

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 29

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 28-34, 2017

Page 32: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

mine, çoğunlukla bir akü ve içten yanmalı bir motora sahiptir. HEV’lerde, rejeneratif frenleme, bir aküyü şarj etmek için elekt-rik üretir ve içten yanmalı motora ek olarak araç için ikinci bir güç kaynağı oluşturur. Bu araçlar sadece akü gücüyle yalnızca kısa bir mesafe 5-6 km yol kat edebilir ve bir elektrik kaynağı-na bağlanamaz. PHEV’lerden farkı bir elektrik kaynağına bağ-lanmamasıdır.

3. ELEKTRİKLİ ARAÇ AKÜLERİ VE ŞARJ YÖNTEMLERİAkü teknolojisindeki son gelişmelerle birlikte elektrikli araç-

lar, performans, kolaylık ve maliyet bakımından içten yanma-lı araçlarla rekabet edecek seviyeye yaklaşmıştır. Kurşun asit (lead acid) teknolojisinin forklift ve havaalanı yer destek dona-nımları gibi birçok elektrikli araç uygulamasında son derece uy-gun maliyetle kullanılmasına rağmen, enerji yoğunluklarında-ki sınırlamalar ve tekrarlanan şarj ve deşarj işlemleri nedeniy-le, bu aküler karayollarındaki elektrikli araçlarda daha az kul-lanışlıdır. Bugün birçok araç üreticisi elektrikli araçlar için ni-kel metal hidrit (nickel-metal-hydride) veya daha çok çeşitli lit-yum (lithium) esaslı aküler kullanmaktadır.

Lityum iyon aküler, kurşun asid akülerin sağladığı enerjinin dört katını ve nikel-metal-hidrit akülerin sağladığı enerjinin iki katını vermektedir. Lityum iyon akülerin olumlu özelliklerinden biri de hidrojen gazı çıkarmamaları ve iç ortamda şarj edilme-leri durumunda ilave havalandırmaya ihtiyaç göstermemeleri-dir. Lityum esaslı akülerin malzemesi genel olarak bol miktarda bulunmakta, tehlike yaratmamakta ve nikel esaslı teknolojile-re nazaran daha düşük maliyettedir. Lityum esaslı teknolojilerle yaşanan mevcut zorluk, artan akü kapasitesini sağlarken kalite-yi ve dönüşüm ömrünü korumak ve aynı zamanda üretim mali-yetini düşürmektir. Altyapı açısından ele alındığında, akü mali-yetleri zamanla azalmaktadır. Otomobil imalatçıları lityum esas-lı akü paketlerinin kapasitesini artıracak ve bu suretle elektrikli araçların aldıkları mesafeyi uzatacak çalışmaları artırmaktadır.

Akü ölçüsü veya kapasitesi kilovat saat (kWh) olarak ölçülür. Elektrikli araçlar için akü kapasitesi 3 kWh gibi düşük bir değer ile 40 kWh gibi büyük bir değer aralığında değişir [5]. Tipik ola-rak PHEV (Plug in Hybrid Electric Vehicle) tipi elektrikli araç-larda birden fazla farklı yakıt kullandığından daha küçük akü paketleri bulunur. Buna karşılık BEV (Battery Electric Vehicle) yani sadece akü ile çalışan elektrikli araçlar kat ettikleri yol ve

mek için fişe takılabilir veya bazı durumlarda boşalan aküler şarjlı akülerle değiştirilebilir. Bir BEV, özel olarak tasarlanmış olan bir konektör sistemi kullanılarak elektrik şebekesine bağ-lanmak suretiyle şarj edilir. BEV’lerin yakıt deposu, egzoz bo-rusu veya konvansiyonel motor veya elektrik üretme araçları yoktur. Tipik olarak saatte 100 ile 160 km arasında bir hıza eri-şebilir. Pek çok gelişmiş BEV rejeneratif frenleme ile tüketilen enerjinin bir kısmını yeniden kazanabilmektedir. Basit bir deyiş-le tahrik motoru frenleme sırasında jeneratör görevi görmekte-dir. Rejeneratif frenleme uygulandığı zaman, BEV’ler frenleme öncesinde aracı, araç hızına ulaştırmak için kullanılan enerji-nin %5 ile %15’ini geri kazanabilmektedir.

BEV başka bir temel enerji kaynağına sahip olmadığı için, he-deflenen menzili karşılayan bir büyük akü seçilmesi gereklidir. BEV aküleri genelde hibrid elektrikli araçlarda kullanılan akü-lerden daha büyük olup genelde aracın bagaj kısmında yer alır.

2.2 Soketli Hibrid Elektrikli Araçlar (PHEV- Plug-in Hybrid-Electric Vehicle)

Soketli Hibrid Elektrikli Araçlar (PHEV) iki enerji kaynağından güç alır. Tipik PHEV konfigürasyonu bir akü ve benzin ya da di-zel ile çalışan bir içten yanmalı motor kullanır. Soketli hibrid elektrikli araçların Seri Hibrid ve Paralel Hibrid olmak üzere iki farklı tasarımları vardır.

Seri hibrid araçlar tamamen elektrikli tahrik sistemi ile ivme-lenirken, paralel hibrid araçlar hem içten yanmalı motor hem de elektrikli tahrik sistemi ile ivmelenmektedir. Seri hibrid araç-lar, BEV’lerde olduğu gibi, tamamen akü gücü ile aracın perfor-mans gerekliliklerini karşıladığından, paralel hibrid araca kıyas-la daha büyük ve daha güçlü bir akü gerektirmektedir. PHEV’le-rin tipik olarak, sadece 40-80 km aralığında bir akü gücü var-dır ve petrol ile üretilen elektriği kullanarak uzun mesafelere gidebilmektedir[5].

PHEV üreticileri akü ve içten yanmalı motoru birleştirme an-lamında farklı stratejiler kullanmaktadırlar. Diğer PHEV’ler iç-ten yanmalı motoru otoyolda ivmelenme ve daha yüksek ener-ji talepleri için, akü gücünü ise hareketi sürdürebilmek için kul-lanmaktadır.

2.3 Hibrid Elektrikli Araç (HEV- Hybrid-Electric Vehicle)

Hibrid Elektrikli Araçlar (HEV) iki veya daha fazla enerji siste-

Tablo 1. Kapasitelerine Göre Akülerin Şarj Süreleri [6].

Seviye 1 Seviye 2 Seviye 3, AC Seviye 3, DC

Gerilim Değeri, V 120-220 AC 208-240 AC 208-240 AC 600 DC

Gü. Seviyesi, kW 1.2-3.8 3.8-15 15-96 15-240

Amperaj, A 15-20 20-80 > 85

Şarj Süresi 5-12 saat 1-4 saat 15-30 dak

30 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 28-34, 2017

Page 33: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

hızlanma için sadece akü paketlerine bağlı olduklarından aynı ölçüdeki PHEV’lere nazaran daha büyük akü paketine ihtiyaç duyarlar. Bir elektrikli araç aküsünü tam olarak doldurmak için gerekli zaman; akü ölçüsü ve bir elektrik devresinin aküye gön-derebileceği elektrik gücünün fonksiyonudur. Voltaj ve ampe-raj olarak ölçülen daha büyük devreler daha fazla miktarda güç üretirler. Tablo 1’de elektrikli araçların akü kapasiteleri ve bo-şalmış bir aküyü şarj etmek için farklı güç seviyelerindeki şarj zamanları hakkında bilgi vermektedir.

Elektrikli araçların yaygın şekilde kullanımının teşviki için, elektrikli araçları şarj etme yöntemleri, seviye 1, seviye 2 ve se-viye 3 olmak üzere üç ana gruba ayrılmaktadır. Seviye 1 yavaş şarjı, seviye 2 normal şarjı, seviye 3 ise üç fazlı veya DC olarak hızlı şarjı belirtmektedir [7].

a) Seviye 1, hem evlerde hem de ticari binalarda araçların uzun süre kullanılmadan, park halinde bekledikleri yerlerde bu-lunmaktadırlar. Bu nedenle yavaş şarj yöntemi olarak da bilin-mektedir. Şarj süresi yeterince uzun olduğundan dolayı elekt-rik şebekesine çok fazla yüklenilmemektedir. Tek faz enerjiden beslenen bu yöntem 120-220 VAC gerilim, 15-20 A akım ve 5-12 saatlik şarj süresine sahip olup güç değeri 1.2-3.8 kW’tır.

b) Seviye 2, tipik olarak hem özel hem de halka açık şarj is-tasyonlarıdır. Alışveriş merkezlerinde, havaalanlarında, üniver-sitelerde, park, bahçe, piknik alanları ve istasyonlar gibi belir-li süre vakit geçirilen yerlerde bulundurulmaktadır. 1-4 saatlik zaman diliminde orta hızda şarj etme imkânı sunar. Bu model 208-240 VAC, 3.8-15 kW güç değeri ve 20-80 amperlik devre akı-mına sahiptir. 240 VAC ile yaklaşık 7.7 kW elektrik sağlanmakta-

Tablo 2. Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Havalandırma Egzoz Kapasiteleri [11]

Her bir araç şarjı için havalandırma miktarı (m3/h)

Akım(Amper)

DC>50 V

Tek Fazlı Üç Fazlı

120 V 220V 380 V 220 V 240 V 400 V 600 V

20 36 83 154 265 260 450 480 720

30 54 125 231 398 390 680 720 1,080

40 72 167 307 531 530 910 960 1,450

50 90 209 384 664 660 1,140 1,200 1,810

60 108 251 461 796 790 1,370 1,450 2,170

100 174 419 768 1,327 1,330 2,290 2,410 3,620

150 _ _ _ _ 1,990 3,440 3,620 5,440

200 _ _ _ _ 2,660 4,590 4,830 7,250

250 _ _ _ _ 3,320 5,740 6,040 9,070

300 _ _ _ _ 3,990 6,890 7,250 10,880

350 _ _ _ _ 4,650 8,040 8,460 12,700

400 _ _ _ _ 5,320 9,190 9,670 14,510

dır. Seviye 2’nin daha yüksek voltajı daha hızlı bir akü şarjı sun-maktadır. Daha yüksek voltaj sebebiyle, daha yüksek güvenlik gerekliliklerine sahiptir.

c) Seviye 3 şarj yöntemi hızlı şarj etme yöntemidir. Bu tür bir şarj bağlantısında, akü boyutuna bağlı olarak şarj süresi 20 ile 30 dakika arasındadır. Yüksek şarj kapasitesine sahip olmala-rından ötürü, acil enerji ihtiyacının olduğu ticari dolum istas-yonları, otoyollar gibi kısa süreli mola yerleri gibi noktalarda bulunmaktadır. Hem AC hem de DC modeli vardır. AC veya DC modellerine bağlı olarak haberleşme ve ücretlendirme işlem-lerinin yanı sıra akü şarjı için gereken ekipmanlar da araç üze-rinde veya istasyonda olabilmektedir.

4. ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ İSTASYONLARININ HAVALANDIRMASI

Araçta bulunan akünün özelliğine bağlı olarak, şarj sırasın-da oluşan hidrojen gazının kapalı ortamlarda patlama oluştu-racak seviyeye kadar yükselmesini önlemek için ilave havalan-dırmaya ihtiyaç olabilir. Elektrikli araçlarda kullanılan kurşun asit (lead acid) veya çinko hava (zinc air) ve nikel metal hidrit (NiMH-Nikel Metal Hydride) aküler şarj sırasında hidrojen gazı çıkartır. Yeterli havalandırma olmayan kapalı ortamlarda hid-rojen gazı konsantrasyonu patlama meydana getirecek derece-ye yükselebilir. Hidrojen renksiz, kokusuz, tatsız, zehirleyici ol-mayan yanıcı bir gazdır. Atmosferik basınçtaki havada hidroje-nin alt tutuşma sınırı hacim olarak %4 konsantrasyonu seviye-sidir. Bu sınırın %25’ine yani hacim olarak %1 konsantrasyona ulaştığı mahaller tehlikeli olarak kabul edilir [8].

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 31

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 28-34, 2017

Page 34: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

temleri ve bu yöntemlerde belirtilen maksimum akım ve geri-limler verilmektedir.

Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nde, 08.09.2013 tarih ve 28759 sayı ile Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik yönetme-liğinde, elektrik enerjisi ile çalışan araçların şarj edilmeleri için, ilgili elektrik kurumunun, olumlu görüşü ile otoparklar, akar-yakıt istasyonları veya diğer uygun yerlerde elektrikli araç şarj yeri yapılabileceği belirtilmiştir.

Elektrikli araç aküleri ve şarj sistemlerinin, şarj sırasında hid-rojen salımı yapmasını önleyecek veya sınırlayacak şekilde tasar-lanmışsa mekanik veya doğal havalandırma gibi koruyucu ön-lemlerin alınmasına ihtiyaç duyulmadığı akü üzerine etiketlen-mektedir. Bu şekilde etiketlenmiş veya listelenmiş ise kapalı or-tamda bulunan şarj istasyonunun havalandırması zorunlu değil-dir. Bununla beraber, havalandırma gerektiği etiketlenmemişse veya havalandırma gerekmediği belirtilmemişse kapalı ortam-lardaki şarj istasyonlarının mekanik havalandırması gereklidir.

Kapalı mekânlarda havalandırma gereken elektrikli araçla-rın şarj istasyonlarında, havalandırma hem taze hava hem de egzoz fanlarını içermeli, bunlar sabit olarak monte edilmeli ve doğrudan dış ortamdan hava alacak ve yine doğrudan dış or-tama hava atacak şekilde yerleştirilmelidir. Kapalı ortamlarda-ki elektrikli araç şarj istasyonunun havalandırılması için gerek-li egzoz fanı kapasitesi akım ve gerilim değerine bağlıdır. Geri-lim V (volt), akım A (amper) olmak üzere egzoz fanı kapasite-si Q (m3/h),

Tek fazlı sistem için Q = 0.035 x V x AÜç fazlı sistem için Q = 0.060 x V x Abağıntılarından hesaplanabilir[11]. Tablo 2’de tek fazlı ve üç

fazlı elektrikli araç şarj istasyonlarında, farklı akım ve gerilim-lerde havalandırma için gerekli egzoz kapasiteleri verilmekte-dir. Bağıntılardan ve tablodan da görüldüğü gibi gerilim ve akım artıkça egzoz fanı kapasitesi artmaktadır.

NFPA 69 (Standard on Explosion Prevention Systems) [9], Patlama Önleme Sistemleri Hakkında Standart, yanabilen ka-rışımlarla emniyet sağlama şartlarını belirlemektedir. Bu stan-dardın, NFPA 69-2008 Bölüm 8.3’te tasarım ve işletme şartları belirtilirken yanıcı gaz konsantrasyonlarının alt yanma sınırı-nın %25’inde olmasını sınırlamıştır. Bu tasarım kriteri hidrojen içeren atmosferde çalışan personel için bir emniyet sınırı sağla-maktadır. Emniyet ortamdaki hidrojen konsantrasyonu alt yan-ma sınırının %25’in altında veya havada hidrojen hacim olarak %1’de (0.25 x 0.04 = 0.01) tutularak sağlanmaktadır.

UL 2594 (Underwriters Laboratories Standard for Electric Ve-hicle Supply Equipment) Elektrikli Araç Şarj Cihazı Standardı’n-da (EVSE- Electric Vehicle Supply Equipment) [10] özel olarak iç ortamda şarj yapıldığında havalandırmaya ihtiyaç duymayan araçlara hizmet vermek üzere tasarlanan elektrikli araç şarj ci-hazlarının özellikleri verilmektedir.

NFPA 70 (National Electrical Code) ve “National Electri-cal Code Handbook 2014, Article 625 Electric Vehicle Char-ging System” kısmında Elektrikli Araç Şarj Cihazlarının (EVSE- Electric Vehicle Charging System) [12] özellikleri verilmekte ve kapalı ortamlarda havalandırmanın gerekli olmadığı durumla-rın sadece özel şarj üniteleri için geçerli olduğu belirtilmektedir. Şayet elektrik araçta havalandırılmaya gerek olmayan akü kul-lanıldığı ve elektrikli araç şarj ekipmanlarının kapalı ortamlar-da havalandırma yapılmasının gerek olmadığı listelenmiş veya etiketlenmiş ise mekanik havalandırma yapılmayabilmektedir.

SAE J1772 (Society of Automotive Engineers Standard for Electrical Connectors for Electric Vehicles) [13] Elektrikli Araç-lar için Elektrikli Bağlantı Elemanları Standardı’na göre; EVSE bir aracın havalandırma ihtiyacı olup olmadığını bilecektir. Eğer havalandırma gerekiyorsa elektrikli araç şarj cihazı alarm ve-recek ve geçici olarak çalışmasını durduracak ve aracın şarj iş-lemine devam edilmesine izin vermeyecektir.

Avrupa Birliği standardı olan ve Türk Standartlar Enstitüsü ta-rafından da kabul edilen TS EN 61851-1 standardında elektrik-li taşıtların iletken şarj sistemlerinin genel özellikleri, şarj yön-

Şekil 2. Kapalı ortam elektrikli araç şarj istasyonu [14].

Tablo 3. Elektrikli araç şarj istasyonu sayısı [17]

Kullanımı şekli Park alanı yüzdesi

Çok ailenin oturacağı konut %10

Konaklama tesisi %3

Perakende satış, yiyecek ve içecek tesisleri %1

Ofis, tıbbi tesis %3

Endüstri tesisi %1

Kurumsal binalar, belediye tesisleri %3

Dinlenme/Eğlence/Kültür tesisleri %1

Diğer %3

32 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 28-34, 2017

Page 35: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Hidrojen havadan daha hafif olduğundan birikme tavanda olacaktır. Havalandırma sistemi için egzoz tavandan yapılma-lıdır. Egzoz kapasitesi yüksek olmalı ve taze hava miktarı egzo-zun yaklaşık %70’i olmalı ve yer seviyesine yakın konumdan ve-rilmesi tercih edilmelidir. Egzoz menfezleri şarj edilen araçların üzerine gelecek şekilde yerleştirilmelidir.

Otomotiv üreticilerinin genellikle ürettiği elektrikli araçlarda kullanılan akülerin çoğu patlamaya neden olacak kadar hidro-jen gazı çıkartmamaktadır. Bununla beraber bazı üreticiler gaz çıkaran akü kullanabilir veya elektrikli araç sahipleri araçları-nın aküsünü gaz çıkartan akü ile değiştirmiş olabilirler. Şarj ci-hazını havalandırma kontrollerine bağlamak pratik olmayabi-lir veya tek bir aracın şarj olması durumunda da havalandırma sistemini çalıştırmak pahalı olabilir.

EVSE (Electric Vehicle Charging System- Elektrikli Araç Şarj Cihazları) gerektiğinde havalandırma sistemini çalıştıracak ve havalandırma sisteminde bir arıza olması durumunda şarj işle-mini kesecek kontrollere sahip olmalıdır. Birçok elektrikli araç üreticisi akülerinin havalandırmaya ihtiyacı olup olmadığını açık olarak belirtir. EVSE’nin sadece gaz çıkartmayan akü ile kulla-nılacağını belirlemek önemli bir uyarı olacaktır ama bu yeterli değildir. Uygun olarak tasarlanmış EVSE araçla iletişim kurar ve elektrikli araç şarja bağlandığında araçtan gönderilen bir akü sinyali akü sisteminin havalandırma gerekip gerekmediğini bil-dirir. Eğer akünün şarjı sırasında havalandırma gerekiyorsa ve istasyonda herhangi bir havalandırma sistemi yoksa NFPA 70

-2014-625.29D’de belirtilen iç emniyet kilidi aracı şarj ettirmez. Tipik bir garaj için havalandırma sistemi, jetfanlı ve kanallı

sistemde, sabit olarak monte edilmiş emici ve üfleyici fanlar-dan oluşur. Dışarıdan taze hava alıp ortama verilir, içeride do-laştırılır ve yeniden dış ortama atılır. Genel olarak, kapalı ala-nın bir tarafında taze hava alışı ve alanın diğer tarafında dışarı egzoz atışını içerir. Kapalı ticari garajlar ve diğer yapılarda, eğer

Şekil 3. Otopark içinde elektrikli araç şarj istasyonu

egzoz, bina yönetmeliğinde karbonmonoksit veya diğer mak-satlar için gerektiği üzere, hesaplanan miktardan daha büyük-se ve şarj edilen araçların üzerinden tahliye yapılacak şekilde tasarlanmışsa ilave havalandırmaya ihtiyaç duyulmaz.

Havalandırma sistemi ve şarj sistemi havalandırma çalışmaz-ken aracın şarjını önlemek üzere içten birbirleriyle bağlantılı ol-malıdır. Bu şarj düzenlemesi, şarj sisteminin çalışmaya başla-masının elektrikli araçtan gelen sinyale bağlı olmadığı, bağım-sız şarj sistemi olan elektrikli araçlarla kullanılabilir. Elle çalıştı-rılan bir anahtar araç şarj sistemini besleyen prizi kontrol eder ve havalandırma fanının elektrik beslemesine içten bağlıdır. Bu düzenleme araç şarj prizinde enerji olduğu zaman yani her araç dolma işlemi sırasında havalandırma fanının çalışmasını sağlar.

Şarj işlemi atmosfere açık alanlarda gerçekleştirildiğinde, akü şarjından kaynaklanan hidrojen gazı çıkarma işlemi, iç mekânlara kıyasla ateşlenebilir bir ortam yaratma riski taşı-maz. Havadan daha hafif olan hidrojen kolayca atmosfere ya-yılır. Yol kapılarına ve park yerlerine ek olarak, otoparklar ve açık otopark yapıları gibi doğal havalandırmaya sahip yapılar mekanik havalandırma gerektirmez. Binaların Yangından Ko-runması Hakkında Yönetmelik’e [15] göre motorlu ulaşım ve taşıma araçlarının park etmeleri için kullanılan otoparkların açık otopark olarak kabul edilebilmesi için, dışarıya olan top-lam açık alanın, döşeme alanının %5’inden fazla olması gerek-mekte ve ayrıca açık otoparklarda, dışarıya olan açıklıklar iki cephede ise bunların karşılıklı iki cephede bulunması ve her bir açıklığın gerekli toplam açıklık alanının yarısından büyük olması gerekmektedir.

5. ŞARJ İSTASYONU SAYISI VE ÖZELLİKLERİHer geçen gün elektrikli araç pazarı büyüyeceğinden, yeni bi-

nalarda elektrik güç hesapları yapılırken ilave elektrikli araçla-rının şarj edeceği göz önünde bulundurulmalı, kolay ulaşılabi-lir şarj alanı, uygun havalandırma sistemi, ilave elektrik gücü ve tesisatı ilerideki ihtiyacı karşılayacak özellikte seçilmelidir. Yeni bina veya yeni cadde dışında bir park tesisi yapılıyorsa elektrik araç şarj istasyonu düşünülmelidir. Sağlanması gereken elekt-rikli araç şarj istasyonu başka bir deyişle elektrikli araç park yeri yüzdesi, kullanım alanına ve toplam otopark sayısına göre be-lirlenmektedir. Tablo 3’te kullanım alanlarına göre, elektrikli araç şarj yeri yüzdesi verilmektedir.

Türkiye piyasasında elektrikli araç şarj istasyonu satış ve ku-rulumu yapan, firmalar: Eşarj, Fullcharger, Yeşil Güç Enerji ve Gersan’dır. Bazı firmalar sattıkları veya kiraladıkları araçlar için müşterilerine şarj istasyonu imkânı sağlamaktadır [16]. Ülke-miz otopark yönetmeliğine göre otopark sayısı, açık tesisler-de parsel alanı üzerinden, diğer yapılarda ise emsal hesabına konu alan üzerinden belirlenmektedir. Ülkemizde de yeni oto-park yönetmeliklerinde otoparkların %1-3’nün elektrikli araç-lar için ayrılması düşünülmelidir.

Elektrikli araç şarj cihazı, elektrikli araca doğrudan bağlantı-ya izin verecek şekilde yerleştirilmelidir. Amacı özel olarak be-lirtilmediği sürece, elektrikli araç şarj cihazı, park yüzeyinin 60

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 33

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 28-34, 2017

Page 36: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

cm’den daha düşük ve 120 cm’den daha yüksek olmayan bir yükseklikte konumlandırılmalıdır. Şarj cihazları ayaklar, hafif malzemeden yapılmış kolonlar, kısa kalın direkler veya duvar yüzeyine sabitlenmelidir.

Şarj istasyonu cihazları şarj cihazının çalışması dâhil her ba-kımdan korunmalı ve bakımlı olmalıdır. Cihaz çalışmadığın-da veya diğer başka bir problemle karşılaşıldığında haber ver-mek için şarj istasyonu cihazlarının üstünde bir telefon numa-rası veya irtibat kurma bilgileri olmalıdır.

Araçlar, şarj cihazına dikey veya açılı olarak duruyorsa, te-kerlek stopları veya betonla doldurulmuş babalarla şarj cihazı çarpmalara karşı korunmalıdır.

Bakım ve bilgilendirmeye imkân sağlamak için, kamuya açık herhangi bir özel yeni elektrikli araç altyapı istasyonunun sa-hibi; istasyonun coğrafi konumunu, tesis tarihini, kullanılan ci-haz tipini ve modelini ve sahibinin irtibat bilgilerini veren bil-gileri sağlamalıdır. Çok uzun veya belirsiz bir süre şarj yapma-yı/park etmeyi yasaklamak için elektrikli aracın şarj yapmasına izin verilen zaman sınırı saat ve dakika olarak yazılabilir. Eğer uygulanabilirse şarj istasyonu kullanıcılarını kullanım saatleri hakkında uyaran ve belirtilen kurallara göre elektrikli araç şarj istasyonunu etkileyen yapılmaması gerekli işlemleri gösteren işaretler asılabilir.

Elektrikli araçlar kamuya açık park alanı olarak ayrılmış her yere park edebilir ve o alana park edecek diğer tüm araçlara uygulanan sınırlamalara tabidir. Kamunun kullanımına veri-len elektrikli araç şarj istasyonları ise sadece elektrikli araçla-rın park etmesi ve doldurulması içindir.

Hiçbir şahıs elektrikli olmayan bir aracı, işaretlerle elektrikli araç şarj istasyonu olarak belirtilmiş bir yerde park edemez. Bu mahallere sadece elektrikli araçların park etmesine müsaade edildiğini belirten uyarılar asılmalıdır. Ayrıca, kamuya açık şarj istasyonlarında, volt ve amper seviyesi, kullanım süresi, ücreti ve emniyet bilgisi olmalıdır.

6. SONUÇÜlkemizde bulunan elektrikli araçlarda farkı tipte aküler kul-

lanılmaktadır. Hangi araçtaki akünün hidrojen salımı olup ol-madığı bilinmediğinden kapalı ortamlarda oluşturulan elektrik-li araç şarj istasyonlarında havalandırma yapılması gerekir. Kar-bonmonoksit ve duman tahliye sistemi bulunan otoparklarda egzoz kapasitesi yeterli ise ve şarj sırasında otomatik olarak ça-lıştırılması mümkünse kullanılabilir. Yani, şarja takıldığında ha-valandırma sistemini çalıştıracak ve havalandırma sisteminde bir arıza olması durumunda şarj işlemini kesecek kontrollere sahip olmalıdır. Ancak, bir aracın şarjı süresince gerek jetfanlı havalandırma sistemi ve gerek kanallı havalandırma sisteminin bir araç şarjı için çalıştırılması enerji kaybı açısından uygun ol-mayacağı gibi tasarım açısından da uygun olmayacaktır. Bu ne-denle elektrikli araç şarj istasyonlarının havalandırmasının ayrı bir kanallı sistemle yapılması ve şarj edilen her araç üzerine bir menfez konulması uygun olur. Havalandırma sistemi elle çalış-tırılacaksa şarj cihazına giden ve havalandırma fanlarına giden

elektrik aynı anahtara bağlı olmalıdır. Böylece şarj için anahtar açıldığında fanların da devreye girmesi sağlanmış olacaktır.

KAYNAKLAR[1] Pereirinha, P.G. ve J.P.Trovao; Standardization in Electric

Vehicles, 12. Portuguese-Spanish Conference on Electrical Engineering, Azores, Portugal, 2011.

[2] Van den Bossche, P. ve diğ.; Standardization Developments in Electric Vehicle Infrastructure, World Electric Vehicle Journal Vol. 4, s.921, 2010.

[3] Koray, E.,M. Ayaz ve E. Özdemir; Elektrikli Araç Şarj İstasyonlarının Güç Kalitesi Üzerine Etkileri, Teknoloji Fakültesi, Kocaeli Üniversitesi

[4] Fox, G., H.; ”Getting Ready for Electric Vehicle Charging Stations”, IEEE General Electric, 2011

[5] Electric Vehicle Charging Infrastructure Deployment Guide – 2014, Installation Guide for Electric Vehicle Supply Equipment (EVSE), The Massachusetts Department of Energy Resources, June, 2014.

[6] Şen, G., Boynueğri A.R, Uzunoğlu M.; “Elektrikli Araçların Şarj Yöntemleri ve Araçların Şebekeyle Bağlantısında Karşılaşılan Problemlere Yönelik Çözüm Önerileri”, Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Sempozyumu FEEB 2011, Fırat Üniversitesi-Elazığ, s.357, 5-7 Ekim 2011.

[7] Kerem, A.; Elektrikli Araç Teknolojisinin Gelişimi ve Gelecek Beklentileri, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 5, s.1-13, 2014.

[8] “Electric Vehicle Charging Infrastructure Deployment Guidelines for the Greater Phoenix Area”, Electric Transportation Engineering Corporation, April 2010.

[9] NFPA 69, Standard on Explosion Prevention Systems, NFPA An International Codes and Standards Organization, Quincy, MA, 2008.

[10] UL 2594, Standard for Electric Vehicle Supply Equipment, 2016.

[11] NFPA 70, National Electrical Code, NFPA An International Codes and Standards Organization, Quincy, MA, 2014.

[12] SAE J1772 - Electric Vehicle and Plug in Hybrid Electric Vehicle Conductive Charge Coupler”, Society of Automotive Engineers, Ekim 2012

[13] TS EN 61851-1 Elektrikli Taşıtların İletken Şarj Sistemleri, Bölüm 1 Genel Özellikler, 2012

[14] Earley, Mark W., National Electrical Code Handbook, “Electric Vehicle Charging System” Thirteenth Edition International Electrical Code, National Fire Protection Association, Quincy, MA, 2008.

[15] Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, 2007 ile 2009 ve 2015 değişiklikleri.

[16] Polat, Ömer ve diğ. “ Elektrikli Araç ve Şarj İstasyonlarının Türkiye’deki Güncel Durumu”, İTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü, www.emo.org.tr

[17] The Mountlake Terrace Municipal Code, Ordinance 2696, December 19, 2016.

34 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 28-34, 2017

Page 37: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Yangın Korunumu / Mühendisliği® Elektronik Yangın Algılama ve Alarm Sistemleri

® Hava Örneklemeli Çok Hassas Duman Algılama Sistemleri® Kamera ile Duman Algılama Sistemleri

® Işın (Beam) Tipi Özel Duman Dedektörleri® Projeye Özel Alev, Isı, Gaz Exproof

Endüstriyel Dedektörleri® Gaz Algılama ve Alarm (Endüstriyel ve Otoparklar için)

® Adresli Yönlendirme ve Aydınlatma ® OxyReduct / Aktif Yangın Önleme Sistemi

® Otomatik Gazlı Yangın Söndürme Sistemleri ® Su Sisi (Watermist) Söndürme Sistemleri® Oda Gaz Kaçak Testi / Relief Damperler

® Pasif Yangın Önleme ve İzolasyon (Alev ve Duman Kesiciler)

® Yangın ve Duman Perdeleri - Damperleri

Güvenlik Sistemleri® Elektronik Güvenlik Sistemleri® Kapalı Devre Televizyon CCTV Sistemleri® Geçiş Kontrol ve Takip Sistemleri

Entegre Bina Kontrol veKonfor Teknolojileri® BMS - Yangın - Güvenlik - CCTV Access Otomasyon / Entegrasyonu ® Seslendirme ve Acil Anons - PA/VA® Hemşire Çağrı, Merkezi TV, Merkezi Saat, Interkom

HizmetlerimizTasarım ve Projelendirme, Mühendislik, Mümessillik, Malzeme Temini, Test ve Devreye Alma, Montaj ve Uygulama, Periyodik ve Kontratlı Bakım, Sızdırmazlık ve Kaçak Testi

MEKANİK

ELEKTRİK İNŞAAT

0216 489 4 999www.protek.gen.tr

bydirector.com

Page 38: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Korozyon, FM Sigorta kuruluşu tarafından; donma, mekanik yaralanma ve arızalı ekipmanlar gibi sebeplere ilaveten, yağ-murlama ile korunan yerlerde 2001-2015 yılları arasında yan-gın ile meydana gelen hasarların en yaygın dördüncü nedeni olarak listelenmiştir.

Günlük yaşantımızda korozyonu suyla ilişkilendirdiğimiz için, ıslak sistemlerin kuru sistemlere göre korozyona daha eğilim-li olduğu sanılabilir ama aslında, bunun tam tersi doğrudur.

Korozyon ıslak sistemlerde genellikle daha yavaş ilerler, çün-kü daha az oksijen olmasına rağmen kesinlikle oksijen suda çö-zünür. Her yıkama ve yeniden dolum işlemi korozyonu hızlan-dırabilen ilave oksijeni sisteme taşır. Aynı zamanda ıslak sis-temlerdeki hava cepleri suya oksijen sağlar.

Nashville’deki NFPA Konferansındaki sunumda Futrell Yan-gın Tasarım ve Danışmanlık firmasından Scott Futrell tarafın-dan aktarılan bir araştırmaya göre, tipik 1000 galonluk ıslak

elik boru kullanılan yağmurlama sistemlerindeki koroz-yon problemi, endüstrideki olaylarda konunun popüla-ritesi ile kanıtlanmış olarak her geçen gün daha çok dik-

kat çekmektedir.Korozyon, Nisan ayında Münih’te 2016 FSI (Fire Sprinkler In-

ternational)’da 3 sunumun ve Eylül ayında Nashville’da AFSA (American Fire Sprinkler Association)’nın Fuar ve Sergisinde de iki seminerin konusu oldu.

Bu programlarda duyduklarım endüstrideki herkesi rahat-sız edecektir. Çelik yağmurlama tesisatı borularının korozyo-nu hemen hemen hiç yeni olmamakla birlikte, biz hala soru-nun tam boyutunu ölçümlemeye çalışıyoruz ve sorunun ciddi-yetinden büyük ölçüde habersiz olan müşterilerimize bunu en iyi şekilde nasıl bildirebileceğimizi araştırıyoruz. Programdaki sunumlara çamur tarafından aşındırılmış ya da tıkanmış boru fotoğrafları eklenmişti.

Neredeyse tüm sunumlar korozyonun kaçınılmaz olduğunu gösteren bir kimya dersiyle başladı. İlk reaksiyon basittir. Ok-sijenli hava + su + çoğu metal = korozyon. Korozyon sızıntılara, kısmen engelli veya tıkanmış boru ve yağmurlama başlıkları-na, sistem arızalarına ve daha kötü sonuçlara yol açmaktadır.

Münih’teki FSI konferansındaki bir sunumda, FM Global Si-gorta kuruluşundan Jean-Philippe Roisin, çelik bir yağmurla-ma tesisatı borusundaki tipik korozyon sürecini tanımlamıştır. Borunun iç kısmı oksidasyon, erozyon ya da başka nedenlerle paslanmaya başladığında borunun tabanında birikimler oluş-maktadır. Tüberküller hücrelerin üstünde büyürken, korozyon hücreleri daha sonra çökellerin altında oluşur. Korozyon hüc-releri boru dışındaki iğne deliği sızıntılarına neden olabilirken, tüberküller borudaki suyun akışını engelleyebilir.

Ç

36 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

YAĞMURLAMA SİSTEMLERİNDE KOROZYON PROBLEMİ

Mark Knurek 1

1 Regional Market Manager “Fire Protection Americas Lubrizol Advanced Materials, Inc”Çev: Araş. Gör. Yasin Gökaslan, INTERNATIONAL FIRE PROTECTION, s.46, March 2017

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 36-38, 2017

Page 39: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

borulu yağmurlama sisteminde hapsedilmiş olan havadaki ok-sijen çelik boruyla tepki verir. Suda çözünmüş oksijen sadece 0.002 pound demir oksit üretirken, hapsedilmiş havadaki ok-sijen 5.8 pound demir oksit üretir.

Tüm metal borular paslanmasına rağmen kuru boru sistem-leri, ıslak boru sistemlerine göre daha hassastır. Çünkü gerçek-ten tamamen kuru bir sistem diye bir şey yoktur. İşletmeye alma sırasında yapılan hidrostatik basınç testi ile sistemlere su girişi olur ve bu, yoğuşma sorunu oluşturabilir.

Kuru borulu veya ön tepkili sistemlerde kalan su, galvanizli çelik borunun korozyona uğramasının ve sızıntıya neden olma-sının, kurulumdan iki yıl sonra oluşabilecek hasarların nedenidir.

Münih’teki bir başka sunumda, Potter Electric Signal Co. Fir-masından Josh Tihen, ıslak yağmurlama sistemlerinin ömrü ko-nusuna dikkat çekmiştir. Elli yıl veya “binanın ömrü”, bir yağ-murlama sisteminin en fazla ne kadar süre hizmet verebilece-ği sorusuna verilen tipik yanıtlardır. Bu tahminlerin ortaya çık-ması büyük ölçüde abartılmış olabilir.

Alman Belgelendirme Kuruluşu Vds’den Tihen’in sunumu bir araştırmayı ortaya koydu. Bu çalışmada, kurulumdan son-ra kuru sistemlerin yüzde 73’ünün 12.5 yılda, ıslak sistemlerin yüzde 35’inin 25 yılda önemli korozyon olaylarına sahip oldu-ğu bulundu. Bu nedenden dolayı, Vds ilkeleri, ıslak sistemlerin 25 yıl sonra, kuru sistemlerin 12.5 yıl sonra, ek olarak denetle-mesi, ultrasonik ölçümle atık duvar kalınlığının kontrolü ve en-doskopla iç tetkik yapılarak denetleneceğini belirtmektedir. Bu denetim sıklığı, NFPA’in her beş yılda bir kez denetleme tavsi-yesinden daha esnektir.

Raporlar ortalamalar hakkında bilgi sunarken, seminerlerde ise beş yıllık ya da daha yeni boruların kötü paslanmış ve tıkan-mış olan olağanüstü örneklerine ait fotoğraflar gösterilmiştir.

Korozyonun büyük bir çoğunluğu metal oksidasyonundan kaynaklanırken, bir başka önemli neden mikrobiyolojik ola-rak etkilenmiş korozyondur (MIC). Ya da bakteriler, mikro alg-

ler ve mantarları içeren mikroorganizmaların büyümesiyle boru iç kısmında korozyon oluşabilir. Bu, galvanik veya oksijen ko-rozyonundan farklı bir nedendir, ancak sonuç da felaket ola-bilir: İğne deliği sızıntıları, tıkanıklıklar, tüberküller ve dış pas-lanma, yoğuşma.

Münih’teki IFS’deki sunumunda, Hollandalı danışmanlık fir-ması KWA danışmanlarından Mascha van Hofweegen, Hollan-da’da mikrobiyolojik korozyon (MIC) hakkında konuştu: “Bina sahipleri ve Hollanda’daki diğer kişiler genelde yangın söndür-me sistemlerinde korozyon ile ilgili bir problemleri olduğunu düşünmüyor. Çünkü sertifikalı sistemlerin denetleme ve test bağlantı (ITC) vanaları her yıl denetleniyor, ancak denetimde korozyon nadir görülüyor. Bu durum, sistemin yangının başlan-gıç aşamasında durduracağı anlamına gelmez. Sızıntı olmadığı sürece korozyon hiç problem olarak varsayılmıyor.

Hiçbir şey ve hemen hemen hiç bir metal mikrobiyoloji ko-rozyona dirençli değildir. Mikrobiyoloji korozyon bir çok sis-temde, çok çeşitli pH ve sıcaklıklarda ortaya çıkar. Mikrobiyo-loji korozyon zararı için ideal sistemler suyun nadiren eklendi-ği ve sirkülasyonun olmadığı sistemlerdir; kör uçlu boruların çoğu ve çevre sıcaklığında olanlar” dedi. İzleyicilere paslanmaz karbon ve galvanize çelikteki mikrobiyoloji korozyonunun re-simlerini gösterdi.

Korozyona ilaveten bakteriler, boruların, özellikle sistemin alt seviyelerindeki boruların ve sarkık yağmurlamanın tıkanması-na yol açan tortunun oluşmasına neden olabilir.

Mikrobiyoloji korozyon için genel işlemler, kimyasal ve de-zenfekte edilecek dozajlama (biyosid), UV ve termal dezenfek-siyon, değişen çevre koşulları, katodik koruma, mikrobiyolojik dirençli kaplamalar ve korozyona dayanıklı materyallerin kul-lanımını içermektedir.

Yukarıdakiler yerine kullanılabilecek bir alternatif metal yeri-ne CPVC boru kullanılmaktır. Metalden farklı olarak CPVC, mik-robiyoloji korozyona karşı doğal bir bağışıklığa sahiptir ve ok-

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 37

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 36-38, 2017

Page 40: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

sijen korozyonuna karşı duyarlı değildir. Deneyimler, CPVC’nin 50 yıllık hizmet ömrü boyunca korozyona maruz kalmayacağı-nı göstermektedir.

Korozyon üzerine 2009 yılında çıkan bir raporda, EFSN (Euro-pean Fire Sprinkler Network) şunlar kaydedilmiştir: “CPVC plas-tik boru paslanmaz ve biyolojik filmlerin gelişimini çelik kadar kolay desteklemez. Bu açıdan bakıldığında CPVC, 316 kalite paslanmaz çelik kadar dayanıklıdır.”

Bununla birlikte, CPVC sadece “düşük tehlike” sınıfındaki ti-cari ve konut uygulamaları için onaylanmıştır. CPVC paslanmaz-ken, çözücüler ve diğer yapı malzemeleri ile kimyasal uyum-suzluk nedeniyle bozulma ve stres kırıklarından zarar görebilir.

FM Global; Lubrizol’un FBC sistem uyumlu programı gibi ima-latçılar ve endüstrideki diğer taraflarla çalışarak, Blazemaster CPVC borusunun temasa geçebileceği birçok kimyasalla uygun-luğunu test eden programları tavsiye eder.

Ayrıca katıldığım seminerler ıslak ve kuru borulu sistemlerde korozyonu önlemek için tavsiyelerle doluydu. Kuru sistemlerde korozyon potansiyelini azaltmak için FM Approval sigorta kuru-luşundan Roisin aşağıdaki adımları tavsiye etti:

• Sistemin düzgün bir şekilde eğimli olduğundan emin olun.• Düşük nokta boşaltmalarını takın ve temiz tutun.• Su birikimine neden olabilecekleri için yuvarlak oluklu bağ-

lantılar kullanmayın.• Hava kurutma sistemi takın.• Sistemi mümkün olduğu kadar sızdırmaz yapmak için hava

sızıntılarını giderin.Kuru sistemler için bir başka yaklaşım, oksijenlenmiş havayı,

metal ile etkileşime girmeyen veya paslanmaya neden olmayan inert bir gaz olan azotla değiştirmektir.

Islak sistemlerde korozyonun nasıl önleneceğine ilişkin tav-siyeler, sistemin yüksek noktalarındaki otomatik ve ya manu-el hava tahliye valfleri vasıtasıyla hava ceplerini ortadan kal-dırmak ile ilgilidir.

Boru kaynaklı korozyon, kaynak dikişleri ve diğer ısı etki-lenen bölgeler boyunca oluşabilir. FM Sigorta Kuruluşu’ndan Roisin tarafından, stres yüklü çelik boruların (stress-relieved steel pipes) kullanılması gerektiğini ve kaynak dikişlerinin yu-karı doğru yönlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Yangın söndürme endüstrisi, problemi önleme ve müdaha-le etme yollarının araştırılması ve geliştirilmesi yoluyla koroz-yon sorununa değinmektedir. En umut verici adımlar arasın-da azot gazı kullanımı ve doğru kurulumlarda CPVC boru kul-lanımı yer almaktadır.

38 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 36-38, 2017

Page 41: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının
Page 42: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

kat bu kaçış yolları kullanıcılar binada iken kilitliyse bu güven-lik önlemlerinin hiçbir önemi kalmamaktadır. Kaçış yollarının her zaman açık ve erişilebilir olması bir yönetim sistemi ile sağ-lanmadığı takdirde de bir değeri yoktur.

Geçmişte, bina yönetmeliklerine kuralcı ve sıkı kurallar ko-yan bir yaklaşımla binada kullanıcıların kat etmesi gereken aza-mi mesafe belirtilmekteydi. Günümüzde, mesafe yerine “Per-formans Bazlı” kriterler kullanılmakta ve yürürlükteki mevzu-atta mesafeyi kat etmek için gerekli olan herhangi bir süre ve-rilmemektedir. Örneğin, İskoç Yapı Standartlarında kaçış yolu,

“kullanıcıların yangın ya da dumandan etkilenmeyecekleri ka-dar kısa ve güvenli olmalıdır” şeklinde ifade edilmektedir. Nor-malde bu, kullanıcı ile yangın arasına yangına dayanıklı yapılar yerleştirerek kullanıcıların açık havaya çıkmasını sağlayacak gü-venli kaçış rotaları gerektirmektedir. Bazı durumlarda güvenli kaçış rotaları üç belirli aşama içerebilir:

• Yangın mahallinden yangına dayanıklı güvenlikli alana ulaşma

• Yangın mahallinin bulunduğu kattan korunmuş alana mesela kaçış merdivenine ulaşma

• Binadan zemin seviyesindeki, bir güvenlikli bölgeye (mesela binadan belirli bir mesafedeki bir bölgeye) ulaşma

Yangın durumunda güvenli çıkış için gerekli diğer unsurlar ise şunlardır:

• Erken yangın uyarısı – çok küçük binalar dışında otoma-tik yangın detektörü kullanılması

• Bina çıkışını gösteren çıkış işaretleri• Elektrik arızası durumunda binadan çıkışlarda, kaçış

yolları da dâhil, yeterli aydınlatmayı sağlayacak aydın-latmalar

• Kapıların güvenlik amacıyla kilitlendiği yerlerde bile ko-lay ve hızlı çıkışa izin veren kapı donanımı

• Doluluk oranı belli bir seviyeyi aşan binalarda kapıların açılış yönünün kaçış yönü ile aynı olması.

Daha önce de belirtildiği gibi, yeni binalarda bu gereklilikle-ri sağlamak kolaydır ve yerleşmiş bir grup prensip takip edilir.

1. GİRİŞTüm modern binalar yangından korumak için birçok güven-

lik önlemi ile donatılırken, yönetmelikler ortaya çıkmadan önce inşa edilmiş binalarda bu güvenlik önlemleri sağlanamamakta-dır. Özellikle, yapı standartları, konutlar dahil, herhangi bir bi-nanın tüm bölgelerindeki kullanıcıların herhangi bir ekipman ya da uzman bilgisinin yardımı olmadan ve merdiven, halat ve vinç gibi ekipmanların kullanımına başvurmadan en kısa süre-de güvenli bir alana ulaşmasını sağlayacak kaçış yollarına sa-hip olmasını istemektedir.

Sorun, mevcut bir binanın büyük bir yenileme işlemine tabi tutulması ya da kullanım amacının değiştirilmesi için binada yapılacak restorasyon çalışmalarının gerekliliği gündeme geldi-ğinde ortaya çıkmaktadır. Yenileme çalışması hangi amaçla ya-pılırsa yapılsın genellikle binanın güncel yangın ve yapı yönet-meliklerine uygun hale getirilmesini gerektirmektedir.

2. YAPI YÖNETMELİKLERİNE UYUMİngiltere’de yapı yönetmeliklerine uyum için minimum ge-

reklilikler;• Kaçış yollarının sağlanması• Yangın esnasında binanın yapısal stabilizasyonu ve kaçış

yollarının yapısal korunumunun sağlanması• İtfaiye ve ambulans ekiplerinin binaya ulaşım sistemleri-

nin ve bu ekiplere gerekli altyapı imkânlarının sağlanması • Erken algılama ve uyarı • Yangın müdahale ekipmanları• Etkin yangın güvenliği yönetim sistemi

şeklinde sıralanabilir. Ancak, gereklilikler mümkün olduğunca açık olmalıdır.

Tüm bu elemanların bütünleşmiş bir paketin önemli bile-şenleri olduğunu anlamak önemlidir – örneğin, bina kullanıcı-lar için yeterli sayıda ve uygun kaçış yolları sağlıyor olabilir fa-

TARİHİ BİNALARDA YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMLERİ

Stewart Kidd 1

1 Loss Prevention Consultancy Ltd. Çeviren: Mak. Yük. Müh. Tuğçe Aker

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 40-43, 2017

40 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 43: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Geleneksel binalarda bu gereksinimleri sağlamaya gelindiğin-de özellikle bina, kullanım amacını değiştirmek için yenileni-yorsa sorunlar baş gösterebilir.

a) Uygulanabilir Restorasyon Problemine Örnek:Bu duruma iyi bir örnek olarak 19. yüzyıl ofis binasının bir

otele dönüştürülmesi düşünülebilir. Avrupa ülkelerinin çoğun-da kullanılan yangın risk değerlendirme esasları, en yüksek risk taşıyan kullanıcı gruplarını aşağıdaki gibi sınıflandırmıştır:

• Uyuyakalan kişiler• Çok yaşlı ya da çok genç kişiler• Bina planına aşina olmayan kişiler• Engelli kişiler ya da yeterli derecede İngilizce anlaya-

mayan kişiler• Alkol ya da uyuşturucu etkisinde olması sebebiyle duyu

ve becerileri bozulmuş kişiler• Kişi sayısının fazlalığı

Açıkça görüldüğü gibi herhangi bir otelin konukları yukarı-daki kategorilerin birçoğunu ya da hepsini içerecektir. Bu ne-denle oteller her zaman en yüksek risk taşıyan kullanıcılara sa-hip olarak sınıflandırılmaktadır ve yine bu sebeple oteller ulu-sal yangın güvenliği mevzuatı kapsamında en detaylı incelenen binalardır. Tüm bunlar neden sadece AB yangın güvenliği öne-rilerinin (EC/666/86) oteller için yayınladığını açıklamaktadır.

Yukarıda, tarihi binalarda dokuya zarar vermeden ve aynı za-manda gereklilikleri de karşılayacak şekilde değişiklikler yap-ma izni ile ilişkili probleme nasıl yaklaşılabilir?

Yenilenmiş binalarda yapı düzenlemesinde belirtilen katı kriterleri uygulamak için aşağıdakilerin bir kısmı veya tama-mı gerekli olabilir:

• Tüm yatak odaları ve yardımcı odalarında yangına da-yanıklı kapılar

• Çarşaf depoları ve yemek pişirme, yemek hazırlama ve mutfak alanları gibi yüksek risk taşıyan bölgelerdeki yan-gın bariyerlerinin iyileştirilmesi

• Yangın bariyerlerini geçen havalandırma ve egzoz kanal-larına yangın damperleri konulması

• Her katta yangın güvenlik hollerinin oluşturulması• Uzun koridorların duman kesici kapılarla bölünmesi• Alternatif yangın çıkışları ve kaçış merdivenlerinin oluş-

turulması• Birçok odaya ve bölmeye yangın algılayıcı ve yangın

alarmlarının kurulması – bina genelinde (özellikle yatak odalarında) yangın sirenlerinin kurulması ve her katta yer alan kaçış yollarına acil telefon hattının kurulması

• Çıkış ve yangın alarm işaretleri de dahil çeşitli uyarıcıla-rın kurulumu

• Acil durum aydınlatmalarının kurulumu• Taşınabilir yangın söndürücülerin ve/veya hortumlu sa-

bit boru sistemlerinin sağlanması• Kapıların kaçış yönüne açılacak şekilde ayarlanması• Kaçış rotası üzerindeki çıkış kapılarının herhangi bir za-

manda, normalde güvenlik amaçlı yetkisiz erişimleri en-

gellemek için kilitli olsa bile, açılabilir olması• İtfaiye ve kurtarma ekipleri için erişim yollarının sağ-

lanması (bunlara itfaiyeci şaftları, sabit kuru boru siste-mi yangına müdahale için su kaynağı bina dışında yan-gın ekipmanlarının yerleştirilebileceği uygun alanlar da dahildir) gereklidir.

Bu gerekliliklerin bir kısmı ya da hepsi binanın orijinalliğini, görünüşünü, değerini ve binaya olan ilgiyi negatif yönde etki-leyebilir. Bazıları, binanın ortasına merdiven inşa etmek gibi, tarihi dokuyu tahrip edecek durumları gerektirebilmektedir.

b) Uyum için Alternatif YaklaşımlarBirçok ülkede açıklanan kuralcı yaklaşım kabul edilebilir tek

seçenek olabilir. Ancak, bazı ülkeler yukarıda açıklandığı gibi performansa dayalı bir yangın güvenliği yaklaşımı kabul etmek-tedir. Bu durum NFPA ‘de ortaya konulmuştur.

Alternatif olarak, performansa dayalı yaklaşımı uygulamak için BS 9999:2017-Yapıların Tasarımı, Yönetimi ve Kullanımın-da Yangın Güvenliği İçin Uygulama Standardı referans alına-bilir. Dokümanda verilen bilgi ve yönlendirmeler, tasarımcıla-rın değişen fiziksel ve insani faktörleri hesaba katabileceği risk bazlı bir tasarım için yapılandırılmış bir yaklaşım kullanarak daha şeffaf ve esnek bir yangın güvenliği tasarımı görüşü sunar.

Buna ek olarak, çoğu yasa uygulayıcı “Yangın Güvenliği Mü-hendisliği” yaklaşımını kabul edecektir. Alternatif bir yaklaşım sağlayan bu yöntem ile büyük, karmaşık ve farklı kullanımla-rın bir arada bulunduğu binalarda tatmin edici bir yangın gü-venliği standardı sunulabilmektedir. Yetkili bir yangın mühen-disinden gelen görüşler olmadan bu yaklaşımın uygulanmasın-da dikkatli olunmalıdır.

3. KORUMA VE RESTORASYONBir binanın yangından korunmasında, mimarlar çalışmala-

rının çoğunda, yangın riskini minimum düzeye indirecek, basit ve en düşük maliyetli sistem ile bu sistemin kullanıcılar, kulla-nışlılık, kazanç değeri ve emlak değeri üzerindeki etkisi arasın-da denge kurmaya çalışır. Tarihi binalar için, yine aynı kriterler ele alınır, fakat burada önemli olan binaya değer veren bölüm-lerine zararı en aza indirmeye ya da hiç zarar getirmemeye dik-kat edilmesidir. Etkili bir şekilde, bu durum binaların kullanı-mını ya da emlak değerini basitçe yangın önlemlerine uyumlu hale getirmek yerine binanın mevcut dokusunu ve estetiğini de hesaba katarak standart karar verme sürecinin yeniden düzen-lemesidir. “Conservation approach” özetlendiği gibi, tamamen aynı amaca sahiptir – yaşam ve mülkiyetin korunması – fakat karar verme süreci için farklı kısıtlamaları da beraberinde getirir. Gerçekte, normal tasarım süreci binada gelecek nesillerin ilgisi-ni koruyacak ve muhafaza edecek gereklilikleri sağlamaktadır.

a) Restorasyon – Kurallar

Restorasyon çalışmasının yapılacağı herhangi bir tarihi bina sahibine sorulabilecek en zor soru “Yangın olduktan sonra ge-riye neyin kalmasını istersiniz” sorusudur. “Her şey” cevabı ba-

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 40-43, 2017

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 41

Page 44: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

riz bir yanıt olarak görülebilse de asıl cevap binanın yapısal gü-venliği, binanın içerdikleri ve en önemlisi de insan güvenliği de dahil kompleks ilişkilerin değerlendirilmesini gerektirir. Bu dengeyi yakalamak yangın tespit ve söndürme sistemi gibi te-mel yangından korunma prensiplerinin dikkatlice değerlendi-rilmesini gerektirir. Öncelikle, tarihi binalarda herhangi bir yan-gından korunma sistemi (veya başka modern sistem ve ekip-manlar) kurulumu;

1. Zorunlu – Yangın sistemi yaşamın, binanın ve içer-diklerinin güvenliğini sağlayabilecek özelliklere sa-hip olmalıdır.

2. Riske uygun – Kurulan tüm sistemler göz önüne alı-nan risklere uygun olmalıdır.

3. Mevzuat ile uyumlu – Sistemler performans bazlı sis-teme ve yasal olarak gerekli güvenlik standartlarına uygun olarak kurulmalıdır.

4. Minimum düzeyde bozulma yaratacak şekilde - Yan-gın sistemlerinin kurulumunda yapılacak müdaha-le tarihi yapıya minimum düzeyde zarar verecek şe-kilde olmalıdır.

5. Hassas bir şekilde entegre edilmiş – Kurulan sistem tarihi doku ve ayrıntılar ile benzer şekilde entegre edilmelidir.

6. Tersine çevrilebilir – Yangın sistemi “tak, çıkar” kuru-lum felsefesine uygun olmalıdır.

4. OTOMATİK YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMLERİNİN KULLANIMIİngiltere, Amerika ve Kanada’nın yangın söndürme sistemi

kurulumu üzerine tecrübeleri açıkça göstermektedir ki çoğu durumda, iyi tasarlanmış bir yangın söndürme sistemi binada-ki kaçış yollarındaki ya da yangın ve duman yayılımını önleme konusundaki eksiklikleri telafi edebilmektedir. Devlet kontro-lündeki 17. Yüzyıldan kalma A-Sınıfı listesinde yer alan bir ta-rihi anıt olan Corgraff Şatosunda, otomatik yangın söndürme sisteminin kurulması ile birçok fayda sağlanmıştır:

• Kaçış için tehlike arz eden ahşap merdivenler kullanıla-bilir hale gelmiştir.

• Halka açık mülkler için geçerli yangın güvenliği mevzu-atına uyum sağlanmıştır.

• Yılın üç ayında itfaiyenin son derece sınırlı olarak hizmet verebileceği ve bölgede yangın için gerekli suyun sağla-namadığı bir mülkün korunması sağlanmıştır.

Otomatik yangın söndürme sistemlerinin yararı sadece yangı-nı tespit edip bildirmek değildir, aynı zamanda yangına müda-halede de bulunur. İyi bir şekilde tasarlanmış, kurulumu ve ba-kımı yapılmış bir sistem en azından yangını küçük bir alanda tu-tarak oluşabilecek zararı azaltacaktır. Nitekim çoğu durumda bi-nada yer alan yangın söndürme sistemi itfaiye gelmeden yangını söndürmeyi başaracaktır. Yangın söndürme sisteminin oluşabi-lecek zararı minimize etme potansiyeli özellikle tarihi dokuya ya da eşsiz parçalar içeren tarihi yapılarda önemli hale gelmektedir.

Farklı söndürme ekipmanları, yangın söndürme araçları ve tekniklere sahip çeşitli otomatik yangın söndürme sistemleri

bulunmaktadır. Her bir koruma sisteminin belirli koşullar için uygunluğu olası yangın türü de dâhil olmak üzere bir dizi fak-tör tarafından belirlenir.

a) Su Bazlı SistemlerSağlık, güvenlik ve çevreye minimum etkiye sahip, bulunması

kolay, düşük maliyetli bir yangın söndürücü olan su, yangınla-rın büyük bir kısmı için en uygun söndürme aracı olarak kabul edilmektedir. Su bazlı iki temel söndürme sistemi bulunmak-tadır; ilki yağmurlama sistemleri ve diğeri ise su sisi sistemleri-dir. Bu iki sistem, tasarım, maliyet ve uygulama açısından bir-birinden tamamen farklı olması nedeniyle iki ayrı başlık altın-da incelenecektir.

b) Yağmurlama Sistemleri140 yıldan fazladır kullanılan yağmurlama sistemi en eski

yangınla mücadele sistemlerinden birisidir. Bilinen en eski ku-rulumlar 1852 ile 1860 yılları arasında İngiliz ve Amerika pamuk fabrikalarındadır. En ilkel sistemin ise 1812’lerin başında Lond-ra’daki Drury Lane Royal Tiyatrosu’nda kurulduğu bilinmektedir.

Sıklıkla, meydana gelebilecek olası su hasarları gerekçesiy-le yağmurlama kurulumlarına karşı çıkılmaktadır. Popüler algı-nın aksine, ateşin yakınında olan yağmurlama başlıkları devre-ye girerek yangın için gereken su miktarını minimum düzeyde tutmaktadır. Yangının büyümesini önlemek için hemen devre-ye giren otomatik yağmurlama ya da yangını söndürmek için devreye giren tüm sistemin meydana getireceği su kaynaklı ha-sarlar, itfaiyenin hortumları ile gelişmiş bir yangını söndürmek için yangına müdahale ettiği sırada oluşacak hasarla karşılaş-tırıldığında önemsiz kalacaktır.

Yağmurlama başlıklarında ya da dağıtım borularında mey-dana gelebilecek su kaçakları ile ilgili endişeler de çoğunluk-la dile getirilmektedir. Aslında, sıkı bir şekilde kalite güven-ce sistemi tarafından tetkik edilmiş, üçüncü parti sertifikalan-dırma kuruluşu tarafından kontrol edilmiş, düzgün bir şekilde kurulmuş olan yağmurlama sistemi diğer su sağlayıcı sistem-lere oranla çok az bir ihtimalle su kaçağı oluşturur. Son bir gü-venlik önlemi olarak, sistem su sızıntısını otomatik kontrol et-mekte ve herhangi bir sızıntı tespit ettiğinde uyarı vermektedir. Bu alarm elektrik sisteminden bağımsız olarak su ile devreye girmektedir. Çoğu modern sistem su akışını elektriksel olarak kontrol eden ve genellikle yangın tespit kontrol paneline bağ-lı olan alarm vanasına sahiptir. Böylece, yangın tespit edildiği anda yağmurlama sisteminin devreye girmesi ile itfaiyeye de haber verilmektedir.

Yağmurlama sisteminin ayrıntılı özellikleri belirlenirken sis-temde kullanılan suyun sertlik derecesi ve benzeri yapısı hesa-ba katılmalıdır. Sistemi meydana getiren malzemelerin seçimin-de de malzemelerin birbirlerine olan etkileri göz önüne alınma-lı, örneğin, malzemelerin etkileşimi nedeniyle elektrolit reaksi-yonu sonucu korozyon meydana gelebilir.

Bazı durumlarda, yağmurlama sisteminin kurulumu daha uygun sigorta koşulları ile ödüllendirilmektedir. Oteller, ba-

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 40-43, 2017

42 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 45: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

kım evleri ve ofisler gibi ticari riskler için büyük indirimlerin yanı sıra mülklerin yılın büyük bölümünde boş bırakılması du-rumunda daha düşük vergi kesintileri ve genişletilmiş teminat sağlanabilmektedir.

Kurulum StandartlarıYağmurlama sistemi tasarım ve kurulumu “EN 12845 – Sabit

yangın söndürme sistemleri - Otomatik yağmurlama sistem-leri - tasarım, montaj ve bakım: 2009” standardına uygun ola-rak yapılmalıdır.

Yağmurlama Sisteminin BileşenleriYağmurlama sistemi birçok bileşenden oluşmaktadır ve tüm

bu bileşenler geleneksel yapılara yapılacak kurulumlarda dik-katli bir şekilde tasarlanmalıdır. Çoğu konut dışı binada sistem bileşenleri: Su kaynağı, pompa ya da pompalar, alarm vanası, mekanik yerel alarm, durdurma, test ve tahliye vanaları, boru hatları şebekesi ve yağmurlama başlıklarıdır.

Eğer yangın riski, yangın söndürücüler tarafından etkisiz hale getirilebilecek bir seviyede ise yağmurlama sistemi büyük oran-da (>%97) başarı elde edebilmektedir. Binada yer alan diğer ko-ruyucu elemanlar da bu orana katkı sağlamaktadır. Birçok fak-tör harcanan su oranını etkilemektedir. Bu faktörler her bir baş-lığa dağıtım sistemi tarafından iletilen su miktarı, başlık sayısı ve seçilen başlığın etki alanı örnek verilebilir.

c) Su Sisi Sistemleri:Tarihi binalar için bir diğer uygun su bazlı sistem su sisi sis-

temi olabilir. Yapılan araştırma ve geliştirmelerden faydalana-rak geliştirilen su sisi sistemi, yüzeysel olarak konvansiyonel yağmurlama sistemlerine benzer şekilde, yağmurlama başlık-larından sis ya da sprey şeklindeki suyu ortama vermektedir. Aslında, bu sistem geleneksel yağmurlama sisteminin birçok avantajına sahiptir.

Konvansiyonel yağmurlama başlıklarından yüksek basınç-larda (110 bara kadar) su sisi üreten sistemlerden, düşük ba-sınçta sprey şeklinde su sisi içeren sistemlere kadar birçok ta-sarım mevcuttur. Su, ya pompa marifetiyle ya da nötr bir gaz ile hızlandırılarak yangın mahalline gönderilmek üzere kurulan lülelerden (nozul) geçirilerek başlıklardan dışarıya dağıtılır. Su sisi sistemlerinin söndürme mekanizması suyun soğutma etki-sini, suyun buharlaşırken ortamdan önemli miktarda ısı çekme-si ve oksijenin yerini kaplayarak hacimden oksijeni uzaklaştır-ması sonucu yangının gelişimini engellemesi ve yanma reaksi-yonunu yavaşlatmasını temel almaktadır.

Yağmurlama sistemleri ile kıyaslandığında su sisi sistemleri yangınla mücadele etmek için daha az su kullanmakta ve do-layısıyla daha az su depolama gerekliliği oluşturarak önemli miktarda maliyet tasarrufu sağlamaktadır. Ayrıca su sisi siste-mi, konvansiyonel yağmurlama sisteminin pompalarının yerleş-tirilebileceği alanın çok küçük olduğu durumlarda da kurulum konusunda bir avantaj sunmaktadır. Buna ek olarak bu sistem ile yangına müdahale anında sudan kaynaklanabilecek zarar-

lar da minimuma inmektedir. Su sisi kullanımında öncü uygulamalar arasında Londra’daki

Ulusal Portre Galerisi ve kundaklama riski taşıyan çok eski Nor-veç Kiliseleri gösterilebilir. Tarihi binalar içindeki en büyük uy-gulama Washington DC’de bulunan Ulusal Sanat Müzesi olduğu bilinmektedir. Ayrıca Venedik’in büyük saraylarında da önem-li ölçüde su sisi sistemi kuruludur, ancak bu sistemler sadece çatıları korumaktadır. Bunun yanında birçok otelde de su sisi sistemi ile yangından korunma sağlanmaktadır.

Yazım esnasında, su sisi sistemleri için yayınlanmış Avrupa standardı bulunmamakla birlikte, CEN TS 14972: 2011 standar-dının 2017’de EN standardına dönüştürülmesi çalışmaları de-vam etmektedir. Bu standart farklı uygulamalar için sistem bi-leşenlerine ait standartlar ile test protokollerini kapsayacaktır.

Kapalı ve büyük hacimli alanlarda bu sistemlerin kullanımı ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Yüksek tavanlı ve geniş zemin alanına sahip yerlerde potansiyel yangınlara müdahale edebi-lecek etkin lüle (nozul) dağılım düzeninin tasarlanması önem-li bir sorun olabilmektedir (buna rağmen Stirling Kalesindeki 6 m yüksekliğindeki oda için yangın söndürme sistemi olarak su sisi sistemi kullanılmıştır).

Yapılan testler su sisi sisteminin tasarımı sırasında korunan alandaki hava hareketinin de dikkatle ele alınması gerektiğini belirtmiş ve önemli ölçüdeki hava hareketlerinin sistemin et-kinliğini etkilediğini ortaya koymuştur. Ayrıca, su sisi sistemle-ri, konvansiyonel yağmurlama sistemlerine göre için için yan-ma şeklindeki yangınlarda daha az etkilidir. Yapılan bir testte, hücresel arşiv depolarındaki su sisi sistemlerinin etkinliği de-nenmiş ve sonuç hayal kırıklığı yaratmıştır.

Bu ve diğer sınırlayıcı etkenler, personelin varlığı ve yangı-nın tespit şekli yangından korumada kullanılacak sistem tipi-nin seçiminde dikkatli bir teknik değerlendirme yapılmasını gerektirmektedir. Bu değerlendirme her bir su sisi sisteminin yağmurlama sisteminden farklı olarak korunacak alana özel olarak tasarlanması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Şu an için su sisi sistemlerinin tasarımı ile ilgili bir standart olmadı-ğından üreticilerin ürün ile ilgili iddiaları dikkatle incelenme-lidir. Çoğu su sisi sistemi ve teknolojileri deniz uygulamala-rı baz alınarak tasarlandığından doğrudan bina korumasında kullanım için uygun olmayabilir. Bu sorunlar zamanla çözüle-cek olsalar da, su sisi sistemleri ile ilgili tasarım ve standartlar ile ilgili sorunlar çözülene ve yukarıda adı geçen Avrupa Stan-dartları yayınlanana kadar geniş alanların ya da binanın tama-mının korunmasında kullanılacak su sisi sistemleri konusun-da dikkatli olunmalıdır.

5. SONUÇ Çoğu durumda, restore edilen tarihi binalarda yangın söndür-

me sisteminin kullanımı birçok fayda sağlayacaktır. Modern yapı düzenlemelerine ve yangın güvenliği mevzuatına uyum sağla-manın yanı sıra, yangın söndürme sistemi daha az zarara neden olmakta ve konvansiyonel kaçış rotası ve yangın kompartman-ları yaklaşımına oranla daha elverişli olmaktadır.

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 40-43, 2017

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 43

Page 46: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Bu tanım, küçük sunucu dolaplarından daha büyük veri mer-kezlerine kadar değişir.

2. KONUMUYerleşim yerleri, uygun çevresel ve fiziksel kontrolleri sağla-

yabilmek için uygun seçilmelidir: • Şantiye yerleri, yangına, sele, patlama ve benzeri diğer

tehlikelere maruz kalmaktan korunmalıdır. • Sunucu odaları gürültüsünün, sınıfları, ofisleri rahatsız

etmeyeceği yerlerde seçilmelidir.

3. YAPISAL HUSUSLARa) Bina İnşaatı. IT ekipman alanını, bir bina içindeki diğer

alanlardan, en az bir saatlik yangına dayanıklı hale getirebil-mek için, yangına dirençli inşaat malzemeleri kullanımı gerek-lidir. Yangına dirençli alan yapısal zeminden yükseltilmiş dö-şeme ile birlikte çatıya kadar uzanmalıdır. Yangın yayılımını ve duman hareketini önlemek için açıklıklar korunmalıdır ve ka-pılar minimum 45 dakikalık yangın direncine sahip olmalıdır. (NFPA 75 Bölüm 5)

b) IT Ekipmanının Bulunduğu Alan. IT ekipmanlarının teh-likeli proseslerin yürütüldüğü alanlardan uzakta bulunmasını şart koşar. Ayrıca IT ekipmanı alanlarına erişimin yetkili kişiler-le sınırlandırılmasını da gerektirir.

c) Yükseltilmiş Zeminler. Yükseltilmiş zeminler için zemin kaplamasının ve yapısal destek malzemelerinin yanıcı olma-yan malzemelerden imal edilmesi şart koşulur.

1. GİRİŞ Veri merkezleri günümüzde modern teknolojiyi iletişim altya-

pısı ile birleştirip önemli sayıda kullanıcıya bulut tabanlı uygu-lamalar ve hizmetler sunmaktadır. Bu yapıların yanı sıra fabri-ka, otel ve alışveriş merkezi gibi kendi server odaları, IT odaları, UPS odalarını barındıran yapılarında gelişmiş teknolojileri kul-lanarak binalarımızda yerlerini aldıklarını görüyoruz.

Genellikle bu tür yapıların yangın güvenliği ilk akla gelen ko-nulardan biridir, ancak öncelikli olarak bu yapıların mimarisi nasıl olmalıdır? Bu yazımızda bu tür yapıları binalarınızın ne-resine konumlandırmanız gerektiğinden, yangından korunum standart ve teamüllerinden bahsedeceğiz.

Veri merkezleri için tasarım ve inşaat gereksinimleri, diğer birçok ticari ve endüstriyel yapılara uygulananlardan farklıdır. Veri merkezleri, geniş bilgisayar kümelerini ve diğer elektronik cihazlarının yanı sıra uygun çevre koşullarını korumak için ge-rekli olan ısıtma ve soğutma ekipmanlarını çalıştıracak kadar enerji kaynağı ve kesintiler sırasında kesintisiz güç sağlamak için yeterli yedek enerji üretim kapasitesine ihtiyaç duyar. Yan-gın koruma ve söndürme teknolojisi, hem IT ekipmanını hem de yangın durumunda, elektronik verilerin potansiyel kaybını en aza indirgemek için kritik öneme sahiptir.

Veri Merkezi, Server Odası, IT odası Tanımı: Ağ üzerinden bir grup kullanıcıya hizmet vermek için kullanılan bir veya daha fazla bilgisayar içeren oda, bir sunucu odası olarak kabul edilir.

ÖZETSon zamanlarda ülkemizde çok sayıda veri merkezi projesi geliştirilmektedir. Bunun yanı sıra server odaları, UPS odaları, IT odaları, drups odalarının mimari tasarımının da yangın güvenliği açısından özel olarak planlanması gerekmektedir. Bu yazı, bu tür yapıla-rın yangın güvenliği ile ilgili tasarımında uygulanması zorunlu olan hususları ve tavsiye edilen düzenlemeleri içermektedir.

Anahtar Sözcükler: Data center, Veri merkezi, UPS odaları, Server odaları, IT odaları

VERİ MERKEZİ TASARIMINDA YANGIN GÜVENLİĞİ

Deniz Arzu Atik 1

1 Mak. Yük. Mühendisi, Tyco Yangın Korunum Sistemleri

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 44-45, 2017

44 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 47: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Buna ek olarak, döşeme zemin kaplaması, ANSI / UL 723, Yapı Malzemelerinin Yüzeydeki Yanma Özelliklerinin Testi Standar-dı uyarınca, maksimum alev yayılım indeksi 25 olan, basınç-la emprenye edilmiş, yangına dayanıklı, işlenmiş bir materyal-den oluşmalıdır.

d) Açıklıklar ve Delikler. Yangına dirençli duvarlara yerleşti-rilmiş pencereler veya geçişler, otomatik kepenk, yangın mer-diveni kapısı veya ateşe veya dumana maruz kaldıklarında oto-matik olarak kapanan yangına dayanıklı damper ile donatılma-lıdır. Bu gibi panjurlar, kapılar ve pencereler, bulundukları du-vara bağlı olarak en az 1 saat yangına dayanıklılık derecesine sahip olmalıdır. Kablo ve diğer geçişler, en azından geçişlerin bulunduğu duvar eşit bir yangına dayanıklılık derecesine sa-hip olmalıdır. Son olarak hava kanalları ve hava aktarım delik-leri otomatik yangın ve duman damperleri ile donatılmalıdır.

e) Server odası - tüm sistemlerin ağırlığını taşıyabilecek bir alana yerleştirilmelidir; bu alanlara şunlar dahildir:

• Öngörülebilir planlanmış büyüme.

• Mümkün olduğunda, kapı çerçevesi büyüklüğü ekipma-nın kolayca takılması ve çıkarılması için yeterli olmalı-dır. Yeni inşaat için kapılar 42 inç (106.7 cm) genişliğin-de ve 9 ft (274 cm) yüksekliğinde olmalıdır. Menteşeler odanın dışındaysa, kapılarda kilitleme menteşe pimle-ri kullanmalıdır.

• Odanın tavanı en az 9 ft (274 cm) yükseklikte olmalıdır. • Sunucu odasının dış pencereleri olmamalıdır. • Ekipmanların düzenlenmesinde, bilgisayar raflarının et-

rafında yeterli boşluk bırakmamalıdır; ön tarafta 4 ft (122 cm), arka tarafta 3 ft (91 cm) boşluk önerilir.

• Yeni bir yapı için, anti-statik zemin yüzeyi önerilir. Kat yükseltilmiş zeminler için yeni inşa edilecek büyük ser-ver odalarında minimum 24 inç (61 cm) boşluk önerilir.

4. YANGIN / SU BASKINIa) Sunucu odası, yeterli şekilde korunmuş ve rutin olarak

test edilmiş bir şekilde yangın algılama ve söndürme özelliği-ne sahip olmalıdır.

b) Sunucu odaları, kutular, kağıtlar gibi potansiyel yangın tehlikesinden makul derecede bağımsız olmalıdır.

c) Her sunucu odasında kolayca görülebilen ve erişilebilir, temiz bir ajan söndürücü olabilir. Elektronik ekipmanın çev-resinde standart bir “ABC” yangın söndürücü kullanılması tav-siye edilmez.

d) Sunucu odası muhtemel sızıntı tehlikelerine (AC konden-serler, üstünden geçen su hatları, sprinkler, mutfaklar, mola odası, tuvaletler, duş, laboratuvar vb.) yakınsa buralardan kay-naklı sızıntılara karşı yeterli uzaklıkta olmalıdır. Nem algılayıcı-ları, sızıntının en olası olduğu ya da en problemli olacağı alan-larda kullanılmalıdır.

5. KORUMA VE TESPİTEkipmanlar yangın koruma ve tespit cihazlarının gereklilik-

lerini şu şekilde ifade eder:a) Otomatik Yangın Koruma Sistemleri. IT ekipmanı alan-

larının ve odalarının otomatik yağmurlama sistemi, gazlı bir te-miz ajan söndürme sistemi veya her ikisi ile donatılmış olması-nı şart koşar. Bazı durumlarda, yükseltilmiş bir zeminin altında otomatik bir yağmurlama sistemi veya gazlı bir yangın söndür-me sistemi yerleştirilmelidir. IT ekipmanı alanlarında ve oda-larda kullanılan yağmurlama sistemleri diğer yağmurlama sis-temlerinden ayrı olarak ayarlanmalıdır.

b) Otomatik Algılama Sistemleri. IT donanım alanının hem tavan seviyesinde hem de yükseltilmiş döşeme altında otoma-tik yangın algılama donanımının kurulmasını gerektirir. Du-man damperlerini çalıştırmak için duman tespit sistemleri de kurulmalıdır.

c) Taşınabilir Söndürücüler ve Hortum Hatları. IT ekip-manını korumak için karbondioksit veya halojen bazlı listele-nen taşınabilir yangın söndürücülerin kullanılmasını şart ko-şar. Tabela, her söndürme türünün tasarlandığı yangın türünü açıkça belirtmelidir. Kuru kimyasal söndürücülere izin verilmez.

6. SONUÇGünümüz şartlarında bu tür yapıların güvenliği, veri kaybının

en aza indirilmesi, işletmenin yaşayacağı potansiyel zarar göz önünde bulundurularak bir risk değerlendirmesi yapılması ge-rekmektedir. Bu değerlendirme sırasında en önce bu yapıların yapısal tasarımının uygunluğu denetlenmelidir. Her bina her durum kendi içerinde değerlendirildiğinden daha detaylı bilgi için danışmanınız ile görüşmenizi tavsiye ederiz.

KAYNAKLAR [1] UL Paper NFPA 75 and Fire Protection and Suppression in

Data Centers: http://library.ul.com/wp-content/uploads/sites/40/2015/12/NFPA-75-and-Fire-Protection-and-Suppression-in-Data-Centers-white-paper_final.pdf

[2] UT Dallas Information Security Office Education paper. https://www.utdallas.edu/infosecurity/files/Server-Room-Standard.pdf

[3] Modern Fire Prevention Concepts for Computer Centres, BranschutzSpezial Feurelöschangen, 2008: http://admin.bvfa.de/files/brandschutzspezial/en/2.computer_centres_en.pdf

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 44-45, 2017

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 45

Page 48: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Yeraltı tünel ve istasyonlarda trenlerin normal çalışmaları dı-şında karşılaşılabilecek olağanüstü şartların tamamı acil du-rum olarak nitelendirilir. Acil durum şartları, temel olarak tren-de, tünelde ve/veya istasyonun farklı noktalarında çıkabilecek yangın sonucunda veya bilet holleri, istasyon giriş merdivenle-ri ve/veya peronda kasıtlı veya kasıtsız olarak meydana gelebi-lecek her türlü açığa çıkan ısının ve dumanın ortamdan cebri olarak uzaklaştırılmasını ve böylece yolcuya bir temiz hava ko-ridoru açılarak yolcu tahliyesini kapsayan şartların bütünüdür.

Zira acil durumlarda ilk hedef yolcuların salimen tehlike mer-kezinden uzaklaştırılması ve güvenli toplanma mahalline ulaş-masının sağlanmasıdır. Bu ise yolcuya etkin bir temiz hava ko-ridoru (yolcu tahliye yolu) açılarak sağlanabilir. Çünkü yangın anında dumanın yarattığı görüş kaybı, gözlerin ve nefes yolla-rının tahrişi, oksijen azlığı sonucu solunum güçlüğü ve ortamın oluşturduğu panik hissi ve sıcak dumanın ışınım etkisi ile olan ısı geçişi nedeniyle yolcular, görevlilerin ve acil durum sesli/ışıklı uyarılarının yanı sıra ağırlıklı olarak serin ve temiz havanın yön-lendirmesi ile kendisine emniyetli çıkışı bulabilir.

İstanbul-Şişli istasyonu için yapılan bu çalışmada yangın se-naryosu/simülasyonları CFD analizleri ile irdelenmesi ve yolcu tahliye yollarının güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığının ince-

1. GİRİŞŞehir içi toplu ulaşımın en önemli araçlarından biri de raylı

sistem taşımacılığıdır. İstanbul’da 1989 yılından bu yana top-lamda 133,5 km uzunluğundaki 11 kent içi raylı sistem hattının işletmeciliğine ulaşılmıştır. Bu hatların 95 km’si yer altı met-ro sistemi olup yakın bir gelecekte İstanbul için toplamda 600 km’lik bir raylı sistem hat uzunluğu öngörülmektedir. Altı kat daha büyüyecek olan metro ağına yapılacak yatırımlar göz önü-ne alındığında, yüksek maliyetlerin en aza indirilmesi ve aynı zamanda hızlı ve güvenilir bir ulaşım sisteminin tesisi için bi-limsel çalışmaların yürütülmesi gerekmektedir.

İstanbul M2 Yenikapı-Hacıosman metro hattı, istasyonlar, is-tasyonları dış ortama bağlayan hava atım bacaları ve istasyon giriş-çıkış bağlantı yolları ile yeraltında trenlerin hareket ettiği tünellerden meydana gelen karmaşık bir ağ yapısına sahiptir. Bu yapı içinde normal şartlarda trenlerin hareketi sonucunda meydana gelen, gerektiğinde de fanlarla desteklenen hava ha-reketleri mevcuttur ve bu hava hareketleri M2 Yenikapı-Hacıos-man metro hattının iç ortamını oluşturur.

ÖZETİstanbul M2 Yenikapı-Hacıosman metro hattı, istasyonlar, istasyonları dış ortama bağlayan hava atım bacaları ve istasyon giriş-çı-

kış bağlantı yolları ile yeraltında trenlerin hareket ettiği tünellerden meydana gelen karmaşık bir ağ yapısına sahiptir. Yeraltı tünel ve istasyonlarda trenlerin normal çalışmaları dışında karşılaşılabilecek olağanüstü şartların tamamı olan acil durum şartlarında ana hedef yolcuların salimen tehlike merkezinden uzaklaştırılması ve güvenli toplanma mahalline ulaşmasının sağlanmasıdır. Bu ise yol-cuya etkin bir temiz hava koridoru (yolcu tahliye yolu) açılarak sağlanabilir. İstanbul-Şişli istasyonu için yapılan bu çalışmada yangın senaryolarının CFD analizleri ile irdelenmesi ve yolcu tahliye yollarının güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığının incelenmesi hedeflen-miştir. Metro İstanbul tarafından sağlanan mimari projeler kullanılarak istasyon ve tünellerin yanı sıra hava atım bacaları da bire bir ölçüde simülasyonlara dâhil edilmiş, istasyonlardaki fanların kapasite eğrileri de programa tanıtılarak farklı senaryolardaki davra-nımların Autodesk CFD Simulation programı ile sayısal modellemesi yapılmıştır. Bu çalışmada delme tünel tekniği ile inşa edilmiş olan Şişli İstasyonunun ve bağlantı tünellerinin yangın ve yangın dışı duman-sis acil durum şartlarında yangın senaryolarına bağlı istasyon sıcaklık dağılımları ve hava hareketleri hazırlanan CFD (HAD) analizi ile incelenmiş, sonuçlar yolcu tahliyesi açısından irdelenmiştir.

İSTANBUL ŞİŞLİ METRO İSTASYONU YANGIN SİMÜLASYONU VE YOLCU

TAHLİYESİNDE TVF FANLARININ ETKİSİ

Nurdil Eskin 1

Mesut Gür 2

1 Prof. Dr. İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi2 Prof. Dr. İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 46-52, 2017

46 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 49: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

lenmesi hedeflenmiştir. Metro İstanbul tarafından sağlanan mi-mari projeler kullanılarak istasyon ve tünellerin yanı sıra hava atım bacaları da bire bir ölçüde simülasyonlara dahil edilmiş, istasyonlardaki fanların kapasite eğrileri de programa tanıtıla-rak farklı senaryolardaki davranımların Autodesk CFD Simula-tion programı ile sayısal modellemesi yapılmıştır. Bu çalışma-da delme tünel tekniği ile inşa edilmiş olan Şişli İstasyonunun ve bağlantı tünellerinin yangın ve yangın dışı duman-sis acil durum şartlarında yangın senaryolarına bağlı istasyon sıcak-lık dağılımları ve hava hareketleri hazırlanan CFD (HAD) analizi ile incelenmiş, sonuçlar yolcu tahliyesi açısından irdelenmiştir

2. İSTANBUL M-2 METRO HATTI İSTASYON TİPLERİ VE ŞİŞLİ İSTASYONUNUN TANIMI

Metro ulaşım sistemlerinde istasyonların mimari açıdan ya-pısal farklılıkları yangın durumunda duman dağılımını ve hava-landırma stratejilerini doğrudan etkileyen en önemli bir para-metredir. Dolayısıyla acil durum analizlerinde istasyon hacim-lerini doğrudan etkileyen istasyon tiplerinden de kısaca bah-setmek gerekmektedir. İstanbul M-2 metro hattı üzerinde iki farklı tipte istasyon bulunmaktadır:

1- Delme Tünel Tip İstasyonlar 2- Aç-Kapa Tip İstasyonlar. Delme Tünel Tip İstasyonlar konvansiyonel yöntemle açılmış

tünellerdir. Bu tünellerin açılmasında TBM (Tunnel Boring Mac-hine) adı verilen dev köstebek makineler kullanılır. Delme Tü-nel Tip istasyonlarda gerek peron katı ve gerekse istasyon bi-let holü katının tavan yüksekliği aç-kapa tip istasyonlara göre daha azdır. Bu durum da acil durum havalandırma debilerine etki etmektedir. İncelemede ele alınan Şişli istasyonu Delme Tünel Tip bir istasyondur. Aç-Kapa Tip İstasyonlar ise genellik-le metro tünellerinin güzergâh itibariyle ana yolların altından geçirilebildiği, yüzeye yakın kısımlarında uygulanır. Bu sistem-lerde istasyon, bilet holü ve bağlantılar için önce kazı boşluğu-nun yanları betonarme kazık veya beton duvar perdesi ile des-teklendikten sonra, yüzeyden hendek şeklinde kazılarak açılır. Ardından gerekli derinliğe göre üstü açık olarak kat kat inşaat tamamlanır ve en sonunda üzeri kapatılır. Aç-Kapa tünel açma yönteminin diğer yöntemlerden farkı tavanda tasman (çatlak, çöküntü) oluşmamasıdır. Bu nedenle çevredeki yapılara zarar vermeden geçilmesi mümkündür. Ayrıca diğer yöntemle yeteri kadar yapılamayan ısı ve su izolasyon işlemi bu yöntemle kolay-lıkla yapılabilir. Aç kapa tip istasyonların tavan yüksekliği Del-me Tünel Tip istasyonlara göre daha fazladır. Gayrettepe İstas-yonu bu şekilde bir istasyondur.

3. METRO İSTASYONLARINDA HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ Metrolarda havalandırma sistemleri temel olarak iki ana yön-

temle sağlanmaktadır. 1. Tren hareketlerine bağlı Doğal Havalandırma (Trenin

Piston Etkisi)2. Fanlar vasıtasıyla Cebri Havalandırma

Doğal havalandırmanın olmadığı veya yetersiz kaldığı yerlerde

ve acil durum şartlarında cebri havalandırma ihtiyacı doğmuş-tur. Cebri havalandırma fanlar yardımıyla sürekli hava hareket-lerinin sağlanması işlemidir. Şişli istasyonunda tünel ve istasyon cebri havalandırmasında kullanılan 3 ana fan grubu mevcuttur;

• Tünel Havalandırma Fanları (TVF)• Egzoz Fanları (EXF)• Taze Hava Fanları (INF)

Tünel Havalandırma Fanları (TVF) hava atım bacaları yolu üzerindeki fan odalarında yerleştirilmiş fanlar olup, acil durum şartlarında devreye girmektedir. Egzos fanları ve taze hava fan-ları ise istasyon içindeki fan odalarında bulunmakta olup, pe-ron altındaki egzos hava kanalları vasıtasıyla kirli havayı dışa-rıya atmakta ve gerektiğinde istasyona taze hava fanları ile taze hava verilmektedir.

Acil durum şartlarında senaryolara göre bu üç fanın ayrı ayrı veya birarada koordineli olarak görevleri vardır. Acil durum şart-larında özellikle TVF fanları ana müdahale fanlarıdır. TVF’ler standartlarda belirtilen özellikleri sağlayacak şekilde seçilirler. NFPA 130’a göre bu fanların sıcak gaza dayanımı test edilmeli ve bu test sıcaklığı 150 °C’nin altına düşmemelidir. Yine NFPA 130’a göre bu fanlar tam kapasitede çift yönlü (emme ve bas-ma şeklinde) çalışabilmelidir [1].

Yer altı istasyonlarında ilgili standartları sağlaması amacıy-la aksiyel fanlar kullanılmaktadır. Her istasyonun iki ucundaki tünel havalandırma fanları, bypass ve izolasyon (ayırma) dam-per tesisatları, sıkışık işletme durumu ve acil durumlarda istas-yonu veya yakınındaki tünelleri havalandıracak ve normal iş-letme durumlarında da hava akışına yardımcı olacak şekilde düzenlenir. Bu fanların kapasiteleri, tüm metro sistemi düşü-nülerek ve birden fazla acil durum senaryolarına göre SES (Su-bway Environmet Simulation) paket programı ile belirlenebil-mektedir. Şekil 1’de Şişli İstasyonu Tünel havalandırma fanla-rından biri görülmektedir.

Trenlerin önceden planlanmış ya da planlanmamış bir dönem için duraklamaya girmesi halinde normalde tren piston etkisiy-

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 46-52, 2017

Şekil 1. Sıkışık işletme ve acil durumlarda kullanılan tünel havalandırma fanı (TVF)

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 47

Page 50: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

le elde edilen hava akımını sağlamak için tünel havalandırma fanları çalıştırılacaktır. Trenin yakınındaki bacada bulunan ilgili fanlar emme veya basma modunda çalıştırılacak yani tünelin bir ucundaki fanlar boşaltma durumundayken diğer uçtakiler bes-leme durumunda çalıştırılacak böylece besleme ucundan bo-şaltma ucuna hava akımı sağlanacaktır. Bu çalışma tarzı, ma-nuel olarak veya sinyal sistemiyle uzun bir süre tren geçmediği tespit edildiğinde otomatik olarak başlatılabilir.

Yangın sırasında ise yolcuların ve işletme personelinin gü-venli tahliyesini sağlamak ve acil durumda personelin yangın alanına yaklaşmasını kolaylaştırmak ve tünellerde hava akımı-nı kontrol altına almak için ayrıca tünel havalandırma sistemi kurulur. Tünel havalandırma sisteminin amacı yanma ürünle-rinin etkisini ve hava sıcaklığını azaltmak için yangın alanına temiz hava verilerek yolculara ve işletme personeline kaçış sü-resi boyunca uygun ortam şartlarının sağlanmasıdır. Bu siste-min ana bileşeni ise yine TVF fanlarıdır. Bir yer altı istasyonu-nun peron katında veya tünelde meydana gelen yangında bu fanlar devreye alınmaktadır.

Şekil 3’te A ve B iki istasyon arasında çıkabilecek bir yangın için belirlenen bir kaçış senaryosu görülmektedir. Burada istas-yonlardan biri emiş yaparken, yolcuların kaçtığı taraftan ise te-miz hava basılmaktadır.

4. ACİL DURUM YANGIN YÜKÜ VE DUMAN MİKTARININ BELİRLENMESİ

Şişli metro istasyonunda acil durum şartları için yangının çıkış noktasına, yangın yüküne, bağlı olarak farklı yangın senaryola-rı geliştirilmiş ve yolcu için güvenli kaçış yolunu sağlayacak ha-valandırma sistemi bu senaryolara göre çalıştırılmaktadır. Acil durum şartlarında en önemli konu yangın yüklerinin belirlen-mesi ve yerlerinin tanımlanması ile senaryoların oluşturulma-sıdır. Çalışmada acil durum analizlerinde ele alınan temel pa-rametreler: 1- İstasyon tipi, 2- Yangın yükü, 3- Yangının konumu olarak belirlenmiştir. Bu parametrelere bağlı olarak ise duman miktarı, kritik hız, tahliye süreleri ve fan kapasiteleri hesaplan-mış ve irdelenmiştir.

Yangın yüklerinin belirlenmesi hakkında yapılmış ve ulusla-

rarası kaynaklarda yayınlanmış muhtelif çalışmalar mevcuttur. Yangın yükü ve yangının gelişimi ile ilgili NFPA 204’te yangın es-nasında açığa çıkan enerji yani yangın yükü ile yangın süresi ara-sındaki bağıntı = αgt2 eşitliği ile verilmektedir. Bu denklemde yangın yükünün 1000 kW değerine ulaşma süresi ile yangının karakteristiği arasındaki ilişkisi NFPA 204’te yangın sınıflandır-ması olarak verilmiştir (Tablo 1).

Burada eğer yangın 1000 kW değerine 75 saniyede ulaşıyor-sa çok hızlı, 150 saniyede ulaşıyorsa hızlı, 300 saniyede ulaşı-yorsa orta hızlı ve 600 saniyede ulaşıyorsa yavaş gelişen yan-gın olduğu ifade edilmiştir. Yangın olayında, yanmanın başla-dığı andan itibaren zamana bağlı olarak değişen miktarlarda ısı enerjisi içinde bulunulan ortama verilmektedir. Bazı yan-gın olaylarında çok kısa sürede yüksek miktarda enerji açığa çıkarken, bazı yangın şekillerinde uzun bir zaman diliminde ısı açığa tedrici olarak çıkmaktadır. İstasyonlardaki yangın tipleri

incelendiğinde 1 MW mertebesindeki ufak bavul yangınları ile trende meydana gelebilecek büyük kapasiteli yangınlar söz ko-nusu olabilmektedir. Bu çalışmada tren yangını sırasında açı-ğa çıkan ısı enerjisi miktarı diğer küçük yangın yükleri yanında çok büyük olacağı için ön plana alınmıştır.

Yangın yükü hesabı yapılırken tren araç yangını süresince açı-ğa çıkan enerjinin değişimi de göz önüne alınmıştır (Şekil 3) [1].

Bu değişim incelendiğinde tren yangınlarında, yangında anlık

Şekil 2. İki istasyon arası çıkacak bir yangın için düzenlenen kaçış senaryosu şematiği

Tablo 1. NFPA 204’te Yangın Sınıflandırması [2]

SINIF 1000 kW’a erişinceye kadar geçen süre (s)

Çok hızlı 75

Hızlı 150

Orta 300

Yavaş 600

TüneldenDumanAtışı

TÜNEL

TünelHavalandırmaŞaftı

TünelHavalandırmaŞaftı

TüneleTemiz HavaGirişi

TünelHavalandırmaŞaftı

TünelHavalandırmaFanı

By-pass damperleriKapalı

Tünel havalandırma fanı damperleri

Açık

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 46-52, 2017

48 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 51: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

açığa çıkan enerji miktarının 5 MW ile 25 MW aralığında değişe-bildiği görülmektedir. Bu proje kapsamındaki analizlerde tren-deki yangın yükünün değişimi, tren yangını yangın yükü aralığı, NFPA 204 yangın sınıflandırması ve Metro Ulaşım A.Ş. halihazır-daki şartnameler göz önüne alınarak hesaplanmış ve analizler-de CFD simülasyon programlarına girilmiştir.

Analizlerde yangın yükü ile birlikte açığa çıkan duman debisi NFPA 204 de açıklanan duman debisi hesaplama yöntemlerine bağlı olarak çıkarılmış ve yangın ısıl gücüne ( (kW))- ve z(m) yüksekliğe bağlı olarak Zukoski bağıntısı ile hesaplanmıştır ve çalışmada zamana bağlı olarak değişen yangın yükü kullanıla-rak duman debisi hesaplanmış ve programa tanıtılmıştır [2].

Örnek bir duman debisinin zamana bağlı değişimi Şekil 4’te gösterilmiştir.

5. ACİL DURUM SENARYOLARI VE KISITLARYangının konumu diğer parametreler ile birlikte istasyonlar-

da acil durum senaryolarının belirlenmesi açısından önemlidir. Yangının konumu yangına müdahale, yolcu kaçış yollarının be-lirlenmesi ve tahliye süreleri açısından farklı senaryoların oluş-turulmasına sebep olmaktadır. Çünkü hazırlanan tüm senaryo-lar yolcuların salimen güvenli bir toplanma alanına ulaştırılma-sını hedeflemelidir. Bu da yangının olduğu noktadan yolcunun belirli süreler zarfında uzaklaştırılması ile olmaktadır. Metro İs-tanbul A.Ş.’de hâlihazırda kullanılmakta olan yangın senaryoları bu çalışma kapsamında detaylı olarak incelenmiştir.

Yolcuların tahliyesinde NFPA 130’a göre belirlenen ve Tablo 2’de verilen maruz kalınan sıcaklık ve dayanma sınırları esas alınmıştır.

Tünellerde yangın havalandırma sistemleri için uyulması ge-reken çeşitli kısıtlar standartlarda verilmektedir [1, 4]. Bunla-rın başlıcaları;

• Havalandırma sisteminin sağladığı havalandırma hızı, yolcunun taze havayı hissedebilmesi için 0,75 m/s’den küçük olmamalı ve insanların kaçışlarını güçleştirme-

mek için 11 m/s hız limitini aşmamalıdır.• Yangın bölgesinde ters katmanlaşmayı önlemek için hız

daima kritik hız değerinden yüksek olmalıdır. Böylece duman yolcu tahliye yönünün aksi yönde süpürülmüş ve yolcular için güvenli bir tahliye yolu yaratılmış olur.

• Havalandırma sistemi, yolcuların tahliyesi sırasında tah-liye yolundaki sıcaklığın 50 °C’yi aşmamasını sağlamak zorundadır.

• Yangında aktif olan her bir havalandırma ekipmanı sıcak-lığa karşı test edilmiş olmalı ve bu sıcaklık 150 °C’nin al-tına düşmemelidir.

• Duman kesafeti 30 m’den görülebilir şekilde 80 lx (lüks)’ün altında olmalıdır, kapılar ve duvarlar 10 m’den görülebil-melidir.

Bu standartlar ışığı altında acil durum şartlarında TVF’lerin çalışma prensibi;

1. Yolcuların kaçış güzergahı2. Ortam sıcaklığı < 50 °C

Şekil 3: Tren araç yangını süresince açığa çıkan enerjinin değişimi [3]

Şekil 4: Açığa çıkan duman miktarının yangın süresi ile değişimi

Tablo 2. Maruz Kalınan Sıcaklık ve Dayanma Sınırları

Maruz Kalınan Sıcaklık (°C) Dayanma Süresi (dk)

80 3,80

75 4,70

70 6,00

65 7,70

60 10,10

55 13,60

50 18,80

45 26,90

40 40,20

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 46-52, 2017

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 49

Page 52: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

(A) Delme tünel (Şişli) istasyonu zamana bağlı sıcaklık dağılımı (300 sn)

(B) Aç-Kapa (Gayrettepe) istasyonu zamana bağlı sıcaklık dağılımı (300 sn)

(A) Şişli istasyonu zamana bağlı sıcaklık dağılımı (600 sn)

(B) Gayrettepe istasyonu zamana bağlı sıcaklık dağılımı (600 sn)

3. 11 m/s > Hava hızı > Kritik Hız 4. Çift yönde çalışabilir (Aksiyal tip)koşullarına bağlı ola-

rak belirlenir. Metro sistemleri için acil durum senaryoları güzergâh, eğim,

kaçış yerleri dikkate alınarak oluşturulur. Senaryolardan ilkinde yangının istasyonun ortasında tren yangını olması durumunda yapılan uygulamadır. Yangın istasyonun ortasında olduğu tak-dirde istasyonun iki ucundaki iki hava atım bacasındaki TVF fanları emiş modunda çalışırken yolcuların tahliye edilecekle-ri güzergâh yapılmış, yangın uzatma tünelinde olduğu takdir-de ise tünelin iki tarafındaki istasyonların hava atım bacasın-dan yolcuların tahliye edileceği istasyondan basma ve diğer is-tasyon TVF fanından ise emme yapılarak yolcuların dumandan uzak tutulması sağlanmaya çalışılmıştır.

Şekil 5’te iki istasyon arası çıkabilecek olası yangın için uygu-lanacak senaryo gösterilmiştir. Burada yolcular A istasyonuna yönlendirilecek ve kaçış bu yolla sağlanacaktır.

Yangın tren istasyondayken başladığında veya yangın başla-dığında tren istasyona çok yakın konumdaysa ve trenin istas-yona çekilmesi durumunda TVF’lerin çalışma senaryosu deği-

şecektir. Bu durumda TVF’ler hat boyunca peronun iki tarafın-dan da emiş yapmakta, temiz hava fanları (INF) ise istasyon içi-ne ve yolcu merdivenlerine hava basarak yolcuya emniyetli tah-liye yolunu açacaktır.

Bu senaryolar oluşturulduktan sonra önce tüm hattın SES programı ile analizleri yapılarak TVF kapasiteleri hesaplanmış ve bunun ardından bu belirlenen fan özellikleri ile istasyonlar için CFD simülasyonları gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada hâ-lihazırda istasyonlarda kullanılan TVF kapasiteleri göz önüne alınarak Şişli istasyonu için oluşturulan yangın senaryoları CFD analiz sonuçları verilmektedir. Bu sayede ele alınan senaryolar için mevcut fan kapasitelerinin yeterliliği de incelenmiştir. Şişli istasyonu için yangının istasyonda 5 farklı konumu ve yangının istasyon yaklaşma/uzaklaşma tünellerinde olacak şekilde gelişti-rilmiş senaryolar uyarlanmıştır. Burada sadece istasyonun orta-sındaki yangın hali için geçerli senaryo sonuçları verilmektedir.

6. ANALİZ SONUÇLARI VE TARTIŞMABurada gösterilen analizler tipik bir delme tünel tip istasyon

olan Şişli istasyonunda da olası en büyük bir yangının istasyon-

Şekil 5: İki istasyon arasında (uzatma tünelinde) çıkan bir yangın için TVF’ lerin çalışma senaryosu Tahliye A İstasyonu

yönündeŞekil 6: Şişli istasyonu

Şekil 7: 15 MW’lık yangın durumunda farklı tip istasyonlarda zamana bağlı sıcaklık dağılımlarının kıyaslanması (300 sn)

Şekil 8: 15 MW’lık yangın durumunda farklı tip istasyonlarda zamana bağlı sıcaklık dağılımlarının kıyaslanması (600 sn)

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 46-52, 2017

50 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 53: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

da peronda olduğu şartlarda gerçekleştirilmiştir. CFD analizle-rinde önce incelemede kullanılan Şişli istasyonunun uygulan-mış projelerine bağlı olarak katı modeli hazırlanmış, CFD prog-ramına tanıtılmıştır (Şekil 6).

6.1 İstasyon Tipinin Sıcaklık Dağılıma EtkisiMetro hatlarında istasyon tipi olarak genelde Delme Tünel

Tip İstasyon ve Aç Kapa tip istasyon uygulanmaktadır. İstas-yon tipinin birbirinden farklı mimari geometrisi nedeniyle hava hareketlerine etkisi de farklı olacaktır. Bu makalede örnekleme olarak Gayrettepe (Aç kapa istasyon) ve Şişli istasyonları (Del-me Tünel Tipi) simülasyon sonuçları karşılaştırılmaktadır. Pro-je çerçevesinde her iki istasyonda yangın durumunda meyda-na gelen sıcaklık, hız ve basınç dağılımları incelenmiş ve karşı-laştırılmıştır. Burada sadece simülasyon sonuçlarında acil du-rumda ortaya çıkan yangın sonucundaki sıcaklık dağılımları-nın zamana bağlı olarak değişimleri verilmektedir. (Şekil 7 ve 8)

Bu sonuçlara baktığımızda Delme Tünel Tipi bir tünel olan Şişli istasyonunda TVF’ler aracılığıyla istasyonun ortasında çı-kan bir yangında sıcak gazların peron boyunca daha iyi bir şe-kilde emilebildiği, aç-kapa istasyonda ise tavanın yüksek ol-ması nedeniyle sıcak gazların peronda yayılma etkisi gösterdi-ği belirlenmiştir. Bu tip istasyonlarda yolcu tahliye koridorları-nın ilave temiz hava fanları ile desteklenmesi yararlı olacaktır.

6.2 Yolcu Tahliyesinde TVF fanlarının etkisi Yangın istasyonda peron seviyesinde tren yangını olarak mey-

dana geldiğinde istasyon fanlarının çalıştırılma senaryosu si-mülasyonda uygulanmıştır. Bu senaryoya göre yangın olan hat-ta hizmet eden TVF fanları emme modunda çalışmakta, istas-yondaki taze hava fanları ise yolcu tahliye merdiven ve çıkış-larına taze havayı basmaktadır.

Eğer yangın istasyonlar arasındaki tünelde meydana gelen tren yangını ise bu durumda, TVF fanları istasyonlar arası hava hareketini sağlayacak şekilde çalıştırılmalıdır (Şekil 5). Bu du-rumda tünelde yolcu tahliyesi yönündeki istasyon TVF fanı bas-ma modunda, diğer istasyon ise emme modunda çalıştırılma-lıdır. Bu makalede sadece istasyon peron yangını simülasyon sonuçları verilmektedir.

İstasyon peron katının yangının başlangıcından öngörülen tahliye süresi olan 16 dakika aralığında zamana bağlı olarak Sıcaklık dağılımları Şekil 9’da verilmektedir. Yapılan analizde yolcu tahliye hattındaki tüm sıcaklık değerlerinin (şekildeki mavi renkli merdiven ağızları) kabul edilebilir, güvenli sıcak-lık seviyesinde sağlanmış olduğu tespit edilmiştir. Böylece Tü-nel havalandırma Fanlarının (TVF) kapasitelerinin duman gazı tahliyesinde çok etkin olduğu görülmüştür. Bu fanlar hem yan-gın bölgesindeki dumanı seyrelterek sıcaklıkların düşmesini ve hem de duman gazının peron içine girmesini engellemiştir.

İstasyondaki hava hızlarının yangın anındaki değişimi Şe-kil 10’da verilmektedir. Hava hızlarının özellikle hava atım ba-calarına doğru yüksek değerlere ulaştığı görülmektedir. Yolcu tahliyesinde kullanılacak peron merdivenlerinde hava hızları-

nın standardın öngördüğü seviyelerde sağlandığı ve hava hız-larının peron merdivenlerine doğru hızlandığı analiz sonuçla-rından elde edilmiştir.

Benzer şekilde istasyondaki basınç dağılımları da yolcu tah-liyesi süresince elde edilmiştir. Analizler sonucunda elde edi-len basınç dağılımları basınçların başlangıçta peron bölgesin-de artı değerlerde olduğu, yangının büyümesi ile devreye giren TVF fanlarının çalışması sonucunda peronda basınçların düş-tüğünü göstermektedir. Fanların emiş modunda çalıştırılması özellikle peron bölgesinde oldukça güçlü bir eksi basınç sağ-lamakta, ancak gerek hava atım bacaları tünel bağlantı ağzı-nın asimetrik konumu, gerekse bacaların farklı geometrik ya-pısı sıcaklık ve hız profillerinde olduğu gibi basınç dağılımları-nı da etkilemektedir. Bu nedenle istasyon peron bölgesindeki geçiş asimetrisi de sıcaklık, hız ve basınçları etkilediğinden is-tasyonlarda fan kapasiteleri ve senaryolar irdelenirken istasyo-na özgü geçişler mutlaka göz önüne alınmalıdır.

Şekil 9: Yangın konumu istasyonun orta noktasında (peronda tren yangını) durumunda t= 40 sn, t= 300 sn, t= 600 sn ve t= 1000 sn’deki sıcaklık dağılımları (Yangın yükü 15 MW)

t= 40 sn

t= 300 sn

t= 600 sn

t= 1000 sn

Sıcaklık Dağılımı:

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 46-52, 2017

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 51

Page 54: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Yolcu tahliyesi açısından Şişli İstasyonunda yolcu tahliye ko-ridorunda sıcaklıkların en fazla 45-50 °C aralığında kaldığı tes-pit edilmiştir. Yolcu tahliye hattı hız aralığının ise acil durumda Delme Tünel Tip istasyonda 6-7 m/s bandında seyrettiği, NFPA 130 yolcu yürüme hızları kullanılarak tahliyenin bu şartlarda 16 dakikada sağlanabileceği ve istasyonun standart tahliye süre-sini sağlayabildiği anlaşılmaktadır.

7. SONUÇBu çalışmada tipik bir delme tünel tip istasyon olan Şişli is-

tasyonundaki tren yangını incelenmiştir. Hazırlanan senaryola-ra göre CFD analizi ile yangın simülasyonu yapılmıştır. Güvenli yolcu tahliye koridorunun oluşturulması için farklı yangın ko-numlarında ve yüklerinde SES programı ile istasyonun da bu-lunduğu tüm M-2 metro hattının kritik hız analizleri yapılmış ve buna göre tüm M-2 hattındaki ve istasyonlarındaki TVF fanla-rı belirlenmiştir. Ardından istasyonlar için ayrıca CFD simülas-yonları yapılarak fanların acil durumda uygunluğu değerlendi-rilmiştir. Bu çalışmada sadece Şişli istasyonunun bazı tipik so-nuçları sunulmuş ve TVF fanlarının yolcu tahliye koridorunun oluşmasına olan etkisi incelenmiştir.

Bu analizlerden elde edilen sonuçlar aşağıda verilmektedir:1. Şişli metro istasyonu için yapılan bir yangın senaryo-

su analizi, oluşturulan yolcu tahliye hattındaki tüm sı-caklık ve hız değerlerinin kabul edilebilir, güvenli se-viyede sağlanabileceğini göstermiştir.

2. Delme Tünel Tip İstasyonlar ile Aç-kapa tip istasyon-larda yangının yayılımının farklı olacağı görülmüştür.

Aç-kapa istasyonlarda sıcak gazların perona yayılma eğilimi yüksek iken, delme tünel tip istasyonlarda daha kontrollü hava akışı sağlanabilmektedir. Bu tip istas-yonlarda yolcu tahliye koridorlarının ilave temiz hava fanları ile desteklenmesi gerekmektedir.

3. Emniyetli yolcu tahliye koridorunun oluşturulmasın-da TVF fanlarının kapasitelerinin, çalışma aralıkları-nın ve çalışma senaryolarının (emme-basma modla-rı) çok etkin olduğu belirlenmiştir. Bu fanların uygu-landığı senaryolarda hem yangın bölgesinin sıcaklığı-nın düştüğü ve hem de duman gazının peron içine gir-mesinin engellendiği tespit edilmiştir.

4. İstasyondaki hava atım bacalarında yerleştirilen TVF fanların emiş etkisi, istasyonlardaki yolcuların istas-yondan çıkış koridorlarının uzunluklarına bağlı olarak oluşan dirençten etkilenmektedir. İstasyon peron ka-tında peronlar arası yolcu pasajlarındaki asimetrinin, duman kontrolünün tam sağlanamamasına sebep ol-duğu tespit edilmiş, bu nedenle istasyon yeni peron tasarımlarında simetrik bir mimari yapının oluşturul-ması hedeflenmelidir.

5. Dolayısıyla TVF fanlarının seçiminde ve işletme para-metrelerinin belirlenmesinde teorik hesaplamaların yapılması yanı sıra istasyonda kurulu haldeyken de fan performans testlerinin ve peronda hız ölçümleri-nin yapılması gerekmektedir.

6. İstasyonda trenin yandığı hatta yakın olan emiş ağzı dumanın dış ortama atılmasında daha etkili olduğu için, emiş ağızlarının pozisyonuna göre devreye alı-nan fan kapasiteleri değerlendirilmelidir.

Teşekkür: “İstanbul M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı Acil durum Şartlarında Hava Akış Hareketlerinin Modellenmesi ve Platform Ayırıcı Kapıların Etkisinin İncelenmesi” başlıklı proje kapsamındaki bu çalışmanın gerçekleştirilmesini sağlayan İs-tanbul Büyükşehir Belediyesi Metro İstanbul A.Ş. yetkililerine teşekkür ederiz.

KAYNAKLAR: [1] NFPA 130: Standard for Fixed Guideway Transit and Passenger

Rail Systems.[2] NFPA 204: Standard for Smoke and Heat Venting.[3] Brandschutz in Fahrzeugen und Tunnels des ÖPNV , Eds: Dr.

Blennemann, F., Dr. Girnau, G., (2005)[4] Subway Environmental Design Handbook Vol. I.U.S.

Department of Transportation, Urban Mass Transportation Administration, Office of Research and Development, (1976).

Şekil 10: Yangın konumu istasyonun orta noktasında (peronda tren yangını) durumunda t= 40 sn, t= 700 sn’deki hız

dağılımları (Yangın yükü 15 MW)

t= 40 sn

t= 700 sn

HAVA Hızları:

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 46-52, 2017

52 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 55: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının
Page 56: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

rozyon (MIC-Microbiologically influenced corrosion) ise korozyo-nun dokuzuncu formu olup, genellikle korozyonun diğer form-larının derecesini hızlandıran ve şiddetlendiren ikincil bir fak-tördür. MIC, ıslak ve kuru sistemlerin her ikisinde de, yağmur-lama boru ve komponentlerinin iç yüzeyinde mikrobik toplu-lukların (biyofilm, çamur) büyümesi ile başlar.

Mikrobik topluluklar içerisinde birçok çeşit mikrop bulunur. Bu mikroplar arasında çamur oluşturucular, asit üreten bak-teriler, demir bakterileri, sülfat azaltan bakteriler sayılabilir ve bunlar yağmurlama tesisatına su kaynağından bulaşır. Bu mikroplar boru yüzeyinde çeşitli formlarda tortular bırakır ve bu tortular su akışını engeller ve yağmurlama borularında tı-kanıklığa yol açar.

MIC oluşumu ve şiddetini arttıran faktörler aşağıda verilmiştir. (1) Testlerde ve yağmurlama boruları dolumunda arıtılma-

mış su kullanımı ve daha kötüsü bu suyun uzun süre sistem-de beklemesi.

(2) Oksijen, mikrop, tuz vb. içeren yeni ve arıtılmamış suyun sistemde sık sık değiştirilmesi (tamir, tadilat ve/veya çok sık test yapılması, başka amaçla su kullanılması)

(3) Borulama içerisinde kir, tortu, özellikle yağlar ve boru bağlantılarının bırakılması. Bunlar korozif yüzeye ve mikrop-lara korozyon engelleyici inhibitörlerin ve biyositlerin ulaşma-sını engeller.

Çelik boruda, MIC daha çok borunun iç yüzeyinde tortu ola-

1. GİRİŞYangının efektif bir şekilde kontrol altına alınması ve söndü-

rülmesi için otomatik yağmurlama sistemi tesisatlarında tıka-nıklık bulunmaması ve düzgün bir su akışı olması gerekir. Oto-matik yağmurlama sistemlerinin performansı; korozyon, mik-robiyolojik korozyon, çamur, taş veya diğer yabancı cisimler ta-rafından olumsuz etkilenmektedir.

Tüm yangın suyu depolarındaki sular her zaman kirlenmeye açık olup, bu kirlenme çamur veya tortu olarak gözlemlenir. Bu kirlenmeler yangın suyu depolarında, söndürme sırasında kul-lanılan tesisat ve ekipmanlarda tıkanmalara yol açması açısın-dan risk teşkil etmektedir. Yangın suyu depolarının çok büyük olması ve suyun uzun süre kullanılmadan beklemesi nedeniy-le bu risk daha fazladır. Kontrol amaçlı olarak, yangın suyu de-polarının içinde inceleme yapılacak olursa, durumun ne kadar vahim olduğu görülecektir.

2. KOROZYON VE KOROZYON ŞEKİLLERİMetal veya alaşımların içinde bulundukları ortam ile kimya-

sal veya elektro-kimyasal reaksiyona girerek tamamen yok ol-malarına veya fiziksel özelliklerinde kötü yönde bir değişiklik olmasına korozyon denir.

Korozyon başlıca 8 formda görülür. Mikrobiyolojik etkili ko-

ÖZETYangını başladığı noktada söndürme veya kontrol altına almada etkili bir şekilde söndürülmesinde otomatik sprinklerin performan-sının yeterli olduğuna dair bir çok kayıt bulunmasına rağmen, sprinklerin korozyon veya sudaki diğer yabancı maddeler ile tıkan-ması durumunda performansının olumsuz olarak etkilenmesi veya başarısız olması kaçınılmazdır. Yangın tesisatlarındaki bu tıka-nıklıklar gün geçtikçe önemli bakım problemleri arasında yerini almaktadır. Tıkanıklık sebeplerinin başında değişik formlarda görü-len korozyon ve mikrobiyolojik korozyon gelmektedir. Korozyon şekilleri hakkında genel olarak bilgilendirme yapılarak, bu tıkanık-lıkların tespiti için tesisat ve suda yapılması gereken incelemelerin yanında arıtma stratejileri ve diğer yöntemler açıklanacaktır.

Anahtar Kelimeler: Yangın suyu, korozyon

YANGIN SUYU KALİTESİ VEYANGIN TESİSATINDA KOROZYONUN

ÖNLENMESİ

Özlem Karadal Güneç 1

1 Çevre Mühendisi, Profel Yangın Proje Ltd. Şti.

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 54-56, 2017

54 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 57: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

rak görülmektedir. Bu tortular suyun kimyasına göre turuncu, kırmızı, kahverengi, siyah ve beyaz (veya hepsinin karışımı) ola-rak görülmektedir. Kahverengi, turuncu ve kırmızı formlar sis-temin oksijenli bölümlerinde bulunur. Siyah tortular daha kü-çük çaplı borularda ve su kaynağından oldukça uzak bölümler-de korozyon ürünlerinin daha azalmış formlarında (daha az ok-sijen) görülür. Beyaz tortular sıklıkla karbonat kalıntıları içerir. Bakır ve alaşımlarda MIC’ler daha küçük boyutlu ayrık tortular olarak yeşilden maviye değişen renklerde görülür. Ayrıca bakır boru veya komponentlerde (örn. pirinç yağmurlama başlıkla-rı) mavi çamur oluşabilir.

MIC, ilk kez birkaç ay veya birkaç yıl sonra iğne deliği delik-ler olarak tespit edilir. MIC’in tespiti için su kaynağından ve te-sisatın çeşitli noktalarından alınacak su numuneleri ile testler yapılmalıdır. Özellikle kuyu suyu kullanılması halinde demir pa-rametresinin yanında su sertliği, serbest klor, iletkenlik gibi pa-

rametrelerin de ölçülmesinin ve daha kapsamlı bir analiz ile su kalitesinin değerlendirilmesi gerekir.

NFPA 13’ün önceki sürümlerinde MIC ile ilgili kısıtlı bilgi bu-lunuyordu. 2013 sürümüyle birlikte işveren ve yüklenicileri et-kileyecek yeni ilave ve değişiklikler gelmiştir. Bölüm 4.3’te ve-rilen işveren formu üzerine özellikle MIC hakkında spesifik bilgi-ler bulunmaktadır. Standardın 7.11.1 maddesinde ise yağmurla-ma sistemi su kaynağına mikrobiyolojik veya diğer korozyonları kontrol edebilmek için onaylı katkı maddesi kullanılması gerek-liliği belirtilmiştir. Ayrıca bu gereklilik 7.11.2 maddesinde geniş-letilerek, boru iç kaplamasının da onaylı olması gerekliliği ek-lenmiştir. Bölüm 24 su kaynakları ile ilgili olup, 24.1.5.1 mad-desi su kaynaklarında mikrop ve MIC oluşturan diğer durumla-rın varlığının analiz edilmesi gerekliliğini belirtir. Bu maddele-re uymak için gerekli tespitleri yapmak zor olup, hayata geçir-mek daha da zordur.

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 54-56, 2017

Şekil 1. Yangın Suyu Deposu ve Sirkülasyon Hattı

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 55

Page 58: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

3. YANGIN SUYU KALİTESİYangın suyuna ait su kalitesi içme suyu kalitesinde olmalıdır.

Yangın suyu zaten bir kez doldurulduğu için ve yüksek maliyetli olmadığından iyi kalitede olmasına dikkat edilmelidir.

Bu problemi önlemenin basit ve en ekonomik yöntemi depo-nun büyüklüğüne bağlı olarak, dozajlama ünitesi yapılmasıdır. Yangın suyu deposunu 3-5 gün sürede sirküle edecek kapasite-de bir sirkülasyon pompası seçilir ve bu pompa deponun en alt bölümündeki suyu en üst noktaya taşıyacak şekilde bir hat üze-rinde konumlandırılır. Bu pompa sürekli çalıştırılmalıdır. Sirkü-lasyon hattı üzerine dezenfeksiyon amaçlı kimyasal enjeksiyo-nu yapılmalı ve hat üzerinde sürekli numune alan bir düzenek ile su içindeki klor konsantrasyonunu belirli bir seviyede tuta-rak depolanan suyun doğru dezenfekte edilmesi sağlanmalıdır. Sistem bu şekilde doğru çalıştırıldığı sürece su içinde ekstra bir birikinti oluşmaz. Yağmurlama sistemlerinde yapılan testler ne-deniyle debi değişmektedir. Tüm akış debi değerleri için enjek-siyon değerinin sürekli etkili olacak şekilde belirlenmesi gerek-lidir. Soğutma kuleleri vb. başka tesisatlarda sisteme çoklu nok-talardan kimyasal enjeksiyon yapılırken, yağmurlama sistemle-rinde su deposu veya sistem kolonundan enjeksiyon yapılabilir.

Yangın suyu depoları ilk doldurulurken iyi filtrelenmiş su ile doldurulmalıdır. Suyun iyi filtrelenmesi için 20 mikron hassa-siyetinde filtrelenmiş olması gereklidir. Bu da ancak kum filt-resi ile mümkündür.

NFPA25 Bölüm 14’e göre her beş yılda bir kez tesisatların ana hatlarındaki yıkama vanası açılarak veya en uçtaki yağmurla-ma başlıkları sökülerek, tıkanıklıklara karşı kontrol edilmesi ge-rekir. Eğer tüberkül veya çamur gözlemlenirse, MIC veya diğer korozyon durumunun daha detaylı tespiti için sistemin çeşitli noktalarına korozyon izleme istasyonları oluşturularak, kont-rol edilir. MIC bulunduğu teyit edilirse, büyüklüğü ve şiddeti ir-delenerek, etkilenmiş yüzeylerin temizlenmesi veya yenilenme-si gerekir. Şiddetli korozyona uğramış bir boruda, boru içerisin-

deki pürüzlülük nedeniyle sürtünmeye bağlı olarak basınç kay-bı artmaktadır. Boruda iç ve dış korozyon görüldüğünde, boru et kalınlığında azalma görülmesi halinde ise NFPA 13’e uygun olarak hidrostatik teste tabi tutulması gerekir.

Kuru veya ön tepkili yağmurlama sistemlerinde ise boru için-de hava yerine nitrojen kullanılan korozyon önleme sistemle-ri geliştirilmiştir.

Nitrojen jeneratörleri ile %98 saf nitrojen (temiz, kuru, yanıcı olmayan asal gaz) yağmurlama tesisatı çelik boru hattına basılır. Bu işlem ile elektrokimyasal, galvanik ve MIC korozyonları engel-lendiği gibi, boru içerisinde nem ve buz oluşumu önlenmiş olur.

4. SONUÇBirçok endüstriyel grup, mesleki birlikler, sigortacılar koroz-

yon problemi hakkında uygulanabilir çözümler aramaktadır. Arıtma konusunda devam eden araştırmalarda çok yavaş yol kat edilmektedir. Genel endüstri faaliyetleri için birçok üniver-site, hükümet ve özel sektör grupları da mikrop kontrolü konu-sundaki araştırma çalışmaları devam etmektedir. Bu çabalar ile arıtma seçenekleri geliştirilerek yangın endüstrisine önemli kat-kılarda bulunması sağlanacaktır.

Korozyon problemleri yağmurlama sistemlerinin çalışması açısından risk olarak gözükmesine rağmen, bu durum yağmur-lama sistemlerinin yangında can ve mal güvenliği için koruma sağladığı gerçeğini asla gölgede bırakmamalıdır.

KAYNAKLAR[1] NFPA 13 “Standard for the Installation of Sprinkler Systems”[2] NFPA 25 “Standard for the Inspection, Testing, and

Maintenance of Water-Based Fire Protection Systems[3] NFPA 25 “Water-based Fire Protection Systems Handbook”[4] NFPA 13 “Automatic Sprinkler Systems Handbook” Supplement

3, Microbiologically Influenced Corrosion in Fire Sprinkler Systems

Şekil 2. Korozyon İzleme Borusu

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 54-56, 2017

56 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 59: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

Yangından Korunma Ortağınız

Su Köpük

Gaz Algılama

Yüksek teknolojili yangından korunum sistemlerinin üretimi, geliştirilmesi ve satışı ile tanınan Viking; uzun yıllardır

güvenilir bir ortağınız olarak hizmet vermektedir. Biz çok değişik alanlarda kullanım amaçlarına uygun yangından

korunma ürünlerini ve hizmetlerini en geniş çeşidiyle sizlere sunuyoruz. Bunlar ticari, endüstriyel ve konutsal

yapılar, depolar veya özel tehlike sınıflarında olabilir. Eğer konusunda uzman ve yangından korunmaya adanmış

desteğimizi yanınızda bulmak istiyorsanız lütfen www.viking-emea.com/contact web sitemizi ziyaret ediniz.

Viking S.A. (ed.) | Z.I. Haneboesch, L-4562 Differdange/Niederkorn, Luxembourg | T: +352 58 37 37 1 | F: +352 58 37 36 | www.viking-emea.com

Viking Turkey | İnönü Cad. Sümer Sok. Zitaş İş Merkezi D2 Blok K:5, D:12 Kozyatağı, Kadıköy, 34742 İstanbul | T: +90 216 403 18 00 | www.viking-emea.com

Page 60: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

disiplini ilgilendirmesidir. Kararlar alınırken mimar, inşaat mü-hendisi, makina mühendisi ve elektrik mühendisi bir araya gel-meli veya disiplinler arası koordinasyonu sağlayacak bir mer-ci olmalıdır. Örneğin mimar yangın kaçış yolu planlarını hazır-lamaz veya elektrik mühendisiyle paylaşmazsa, yönlendirme işaretlerinin yerleşiminin uygun olması mümkün olamaz. Ma-kina mühendisi binada sprinkler yapılması gerekliliğini tespit etmezse, kaçış mesafeleri sınırlarının belirlenmesi olanaksız-dır. Statik projelerde kiriş aralıklarının değiştirilmesi, sprinkler yerleşiminde engellerle ilişkiler konusunda ciddi sorunlara yol açar. Örnekler çoğaltılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri, başlangıçta yapılan planlama eksik-siz de olsa, tasarım sürecinde disiplinlerin kendi içlerinde ya-pacakları revizyonların diğer disiplinlerle paylaşılmasının sağ-lanması ve tasarım tüm disiplinlerde tamamlanana kadar ko-ordinasyonun sürmesidir.

2. KULLANICI YÜKÜ HESABISahada en fazla karşılaşılan hata kullanıcı yükü hesabıyla il-

gilidir. Örneğin kat alanı 1.000 m2 olan bir ofis binasında katta-ki kullanıcı sayısı ofise göre 100’dür. Böyle bir kat için -mesa-felerin de kurtarması şartıyla- iki çıkış yeterlidir. Ancak katlar-dan biri -ki genelde en üst kat olur- restorana veya yemekhane-ye dönüştürüldüğünde kişi sayısı 500’ün üzerine çıkacaktır. Bu da 3.çıkışın yapılması ihtiyacını ortaya çıkartır ki belli bir aşa-madan sonra bunu yapmak imkansızdır. Burada şöyle bir tar-tışma başlar: planlanan yemekhanenin 500 kişinin altında ol-

1. GİRİŞYangın yönetmeliğinin, tam adıyla Binaların Yangından Ko-

runması Hakkında Yönetmelik’in, Bakanlar Kurulu kararıyla ya-yınlandığı ilk tarih 12.06.2002’dir. Bu tarihten sonra 2007, 2009 ve 2015 yıllarında yönetmelikte çeşitli revizyonlar, eklemeler ve düzeltmeler yapılmıştır. Yönetmeliğin kaçış yollarının düzen-lenmesiyle ilgili bölümü temelde çok az değişikliğe uğramıştır. Özellikle 2007’ de yayınlanan yönetmelikten bu yana neredey-se hiç değişiklik olmamıştır.

On yıldır değişmeyen yönetmeliğe göre üretilen binalarda kaçış yollarının düzenlenmesiyle ilgili fazla bir sorun yaşanma-ması gerektiği düşünülebilir. Oysa gerçekte durum pek de öyle değildir. Kaçış yollarının düzenlenmesi, çıkış sayışlarının belir-lenmesi, genişliklerin hesaplanması konusunda sıkça hatalar görülmektedir. Bu hataların bir kısmı kullanıcı sayılarının bile-rek veya bilmeyerek yanlış hesaplanmasından kaynaklanmak-tadır. Bir kısmı ise, binanın planlanan kullanımının tasarım sü-recinde değiştirilmesine rağmen, kaçışla ilgili hesaplamaların bu değişikliklere adapte edilmemesi sebebiyle ortaya çıkmak-tadır. Esasen tüm hataların kaynağı tasarımcıların yangın yö-netmeliğini bilmemeleri, bilmeye gayret göstermemelerinden kaynaklanmaktadır. Konuya hakim bir kullanıcının, kontrolün veya danışmanın olduğu projelerde bu hatalar en aza inmekte, iş tasarımcıya kaldığında ise eksikler artmaktadır.

Hataların diğer bir sebebi de alınacak tedbirlerin birden çok

ÖZETYakın zamanda yaşadığımız yangınlar gösteriyor ki, yangın korunumu konusunun en temel ögesi olan ve insan hayatını direkt etki-leyen yangın kaçışlarının düzenlenmesi konusunda yeterince dikkatli ve hassas değiliz. Yapılan hataların nedeni bilgi eksikliğinden ziyade, yeterli özenin gösterilmemesidir. Bu yazıda uygulamada en fazla karşılaşılan hatalar ele alınmış, yapılan yanlışların nasıl düzeltileceği ile ilgili yöntemler ve fikirler verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kaçış yolu, acil aydınlatma, yönlendirme

YANGIN KAÇIŞ YOLLARINDA SIK RASTLANILAN HATALAR

Taner Kaboğlu 1

1 Makina Mühendisi, Tasarım Mühendislik Ltd. Şti.

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 58-61, 2017

58 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 61: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

duğu konusunda ısrarcı olunur. Projeye masalar ve sandalye-ler çizilir, bölümün üzerine kişi sayısı yazılır. Fakat bunların hiç-biri kişi sayısı hesabını değiştirmez. Yönetmelik restoran ve ye-mekhaneler için kullanıcı yük faktörünü 1,5 m2/kişi verir. Bu du-rumda 750 m2’lik yemekhaneye 300 sandalye çizseniz de, o ye-mekhane 500 kişiliktir. Merdiven yapılamıyorsa yapılacak şey, yemekhaneyi küçülterek katın kalanına daha büyük kullanıcı yük katsayısı olan (örneğin depo) farklı fonksiyonlar yaratmak-tır. Yönetmelikte yer alanı kullanıcı yükü tablosu kullanılarak so-runu çözmek mümkündür.

Kullanıcı yükü hesabıyla ilgili sorunların en çok yaşandığı bina gruplarından biri de Alışveriş Merkezleridir. Bunların özellikle yeme içme bölümlerindeki oturma alanları başlangıçta plan-lanana göre her zaman artma eğilimi gösterir. Bu artışlar plan-lanırken de genelde kaçış olanaklarının uygunluğu göz önün-de tutulmaz. Sonuçta yetersiz kaçışların bulunduğu çok kala-balık katlarla karşı karşıya kalınır.

Kullanıcı yükü hesabını ilgilendiren değişiklikler her zaman tasarım aşamasında olmaz. Hatta daha çok işletme sırasında olur. Bu nedenle bina kullanıcılarının da bu sorunun önemli bir parçası olduğu unutulmamalıdır.

3. ÇIKIŞLARIN ENGELLENMESİKaçış yollarının düzenlenmesiyle ilgili bir başka sorun çıkış-

ların engellenmesi veya kullanılamaz hale getirilmesidir. Ada-na’daki acı olay bunun en yakın ve çarpıcı örneğidir. Çıkış ka-pılarının güvenlik nedeniyle kilitli tutulması, yurtlarda ve top-luma açık yerlerde sık karşılaşılan bir yanlıştır.

Oysa ki kapıları bu şekilde kilitlemeden güvenliği sağlama-nın yolları vardır. Manyetik kontak kullanılması iyi bir çözüm-dür. Bunlar normal işletme koşullarında kapıyı kilitli tutar ve yangın anında gelen sinyalle otomatik olarak kilidi çözer. Elle çalıştırmanın mümkün olması için de kapıların yanına mühür-lü birer buton konulur.

Bunun dışında bu tür güvenlik zafiyeti olacağı düşünülen bölgelerin kamerayla izlenmesi veya kapı açıldığında çalışacak sesli uyarı sistemlerinin kullanılması da çözüm olabilir. Unutul-mamalıdır ki, yangın durumunda çalışması gereken ekipmanın, yangın harici gerekçelerle kullanılamaz hale getirilmesi, felaket-le sonuçlanacak olaylara sebep olabilmektedir.

4. KAPI YÖNLERİKaçış yolu üzerindeki kapıların prensip olarak kaçış yönünde

açılması doğru olur. Yönetmeliğe göre 50 kişinin üzerinde kulla-

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 58-61, 2017

Resim 1: Panik barın kullanılmaması için muhafaza

altına alınması

Resim 2: Çıkış tarafında asma kilitle kilitlenmiş ve açılması

engellenmiş çıkış kapısı

Tablo 1: Yangın yönetmeliği Ek 5/A tablosu

Kullanım Alanı m2/kişi

1

Konferans salonu, çok amaçlı salonlar (balo vs), lokanta, kantin, bekleme salonları, konser salonları, sinema ve tiyatro salonları, topluma açık stüdyo, düğün salonu vb.

1.5

2Dans salonları, bar, gece kulüpleri ve benzeri yerler

Oturulan kısımları için 1.0

Ayakta durulan kısımları için 0.5

3 Sergi alanları, stüdyolar (film, radyo, televizyon, kayıt) 1.5

4 Terminallerin yolcu geliş gidiş bekleme salonları 3

5 Derslikler, bilgisayar odaları, seminer salonları 1.5

6 Resepsiyon alanları, bekleme alanları, atrium zemini 3

7 Çok amaçlı spor tesisleri 3

8 Süpermarketler, mağazalar, dükkânlar 5

9 Sanat galerileri, müzeler, atölyeler 5

10 Fitness merkezleri, aerobik salonları, okuma salonları 5

11 Ofisler, dernek merkezleri, halk kütüphaneleri 10

12 Öğrenci yatak odaları 10

13 Paketleme yerleri, fabrika üretim alanları 10

14 Hastane yatak odaları, hemşire odaları 20

15 Mutfaklar, çamaşırhaneler 10

16 Otel yatak odaları 20

17 Hastane laboratuarları, eczaneler 20

18 Muayenehane, öğrenci laboratuarları 5

19 Depolar, ambarlar, makine daireleri 30

20 Otoparklar 30

Kullanıcı yükü; gerekli kaçış ve panik hesaplarında kullanılmak üzere 1, 2, 3 ve 4. satırlarda yer alan kullanım alanlarında net alana, diğer satırlarda yer alan kullanım alanları için brüt alana göre hesaplanır. Kişi sayısı belirli olan mahallerde, yukarıdaki değerlere göre hesaplanan değerden az olmamak üzere, belirtilen kişi sayısı esas alınır.

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 59

Page 62: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

nıcının olduğu mahallerdeki kapıların kaçış yönünde açılması zorunludur. Kullanıcı sayısı 50’nin altında olsa bile mümkünse kapıları kaçış yönünde açmak tercih edilmelidir. Panik anında yığılmalar ve ezilmeler sonucu can kayıpları yaşanmasına sık rastlanılmaktadır. Ters yönde açılan kapılar buna açık daveti-ye çıkartmaktadır.

5. YÖNLENDİRME ARMATÜRLERİSık rastlanılan hatalardan biri de yönlendirme işaretlerinin

yanlış yerlerde ve yanlış tipte kullanılmasıdır. Yönetmeliğin 73.maddesi açıkça işaretlerin yeşil zemin üzerine beyaz işaret olması gerektiği yazmaktadır. Fakat dekoratif kaygılarla veya diğer nedenlerle buna uyulmamaktadır. Çokça görülen tipler siyah zemin üzerine yeşil işaretler veya şeffaf zemin üzerine beyaz işaretlerdir.

Armatür renklerinde hata olduğu gibi, yerleşimde de olduk-ça fazla hatalar görünmektedir. Tüm çıkış kapılarında ve çıkış-

lara götüren tüm kapılarda yönlendirme armatürü bulunmalı-dır. Bunun dışında kaçış yolu üzerinde yön değiştirilen bir nok-ta varsa, yön değişimi noktalarında da uygun armatür yerleşi-mi yapılmalıdır.

Armatürler arası mesafe, işaret yüksekliğine bağlıdır. Örne-ğin 15cm işaret yüksekliği bulunan bir armatür en fazla 30 met-re mesafeden görülmelidir. Bu sınırlar dikkate alınarak ilave ar-matür kullanılması söz konusu olabilir. Bunların dışında kaçış merdivenlerinin içlerinde işaretleme yapılması da sıkça ihmal edilmektedir. Özellikle çıkış kotu merdiven kovasının en alt katı değilse, merdivene giren kişinin aşağı mı, yoksa yukarı mı kaç-ması gerektiğini görmesi hayati önem taşımaktadır.

6. OTOMATİK KAPI KAPATICILARYangın merdivenlerine, güvenlik hollerine giriş kapılarının

veya binanın yangın kompartımanı duvarlarındaki kapıların kapatıcılarının hiç olmaması veya doğru çalışmaması bir başka sorundur. Yangın merdivenleri, güvenlik holleri ve yangın kom-partımanları, yangına belli bir süre dayanım sağlaması gereken yapılardır. Bu sayede, kaçanlar merdiven içerisine girdiklerin-de veya kompartıman değiştirdiklerinde güvende olurlar. Aynı zamanda itfaiye ekipleri de yangın olan kata güvenle ulaşmak ve kattaki yaralıları tahliye etme için bu merdivenleri, holleri ve kompartımanları kullanırlar. Bu nedenle bu yapıların duvarla-rı, döşemeleri, tavanları ve kapıları yangın dayanıklı yapılır. İn-şai olarak bu şartların sağlanmasına rağmen, kapıların kendi kendine kapanmasını sağlayacak düzenekler bulundurulmaz-sa veya sağlıklı çalışmaları sağlanmazsa, merdiven ve güven-lik holleri güvenli alan olmaktan çıkar. Kompartımanlar fonksi-yonlarını yitirir. Dolayısıyla kapıların kendi kendine kapanması fonksiyonunu çalışır durumda tutmak, en az merdiveni yangı-na dayanıklı yapmak kadar önemlidir.

Özellikle kamuya açık binalarda bunların çalışır durumda tu-tulmaları konusunda yeterli aksiyon alınmadığı gözlenmektedir. Hatta bazen, işletmesel gerekçelerle kapıların açık tutulmak is-

Resim 3: İç taraftan asma kilitle kilitlenmiş acil çıkış kapısı

Resim 5: Şeffaf zemin üzerine yeşil renkli işaretli yönlendirme armatürü

Resim 4: Açılma yönü ve yönlendirme armatürü tipi yanlış çıkış kapısı

Resim 6: Şeffaf zemin üzerine yeşil renkli işaretli yönlendirme armatürü

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 58-61, 2017

60 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

Page 63: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

tenmesi sonucu kapıların kapanmasını engelleyecek sürgü, kilit, takoz vb. uygulamaları görülmektedir. Yangın anında bunlar bü-yük zafiyet yaratır. Yangının yayılmasını kolaylaştırmanın yanın-da, müdahaleyi de güçleştirir. Kapıların mutlaka kendi kendine

doğru şekilde kapanmasını sağlamak gerekir. İşletme sırasında kapıları açık tutulması çok gerekliyse, bu yangın ihbar sistemi-ne bağlı manyetik kontaklar aracılığıyla yapılabilir. Bu sayede yangın anında kapılar otomatik olarak kapalı konuma geçebilir.

7. SONUÇÜlkemizde yangın güvenliğine bakış giderek gelişmekle bir-

likte, henüz yeterli düzeyde değildir. Yangın anında can güven-liğini etkileyecek en önemli unsurlardan biri kaçış yollarının doğru planlanması ve kullanılır durumda tutulmasıdır. Binalar tasarlanırken ve kullanılırken kaçış imkanlarının insan hayatı-nı direkt olarak etkileyeceğini unutmamak ve buna göre dav-ranmak gerekir. Bu yazıda kaçış yollarıyla ilgili rastlanan hat-ların en çok görülenlerine yer verilmiştir. Düzenli denetleme ve kontrol hatları en aza indirmekle beraber, bilinç ve dikkati art-tırarak tekrarlanmalarını da önleyecektir.

KAYNAKLAR[1] Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, 2015[2] TS EN ISO 7010/A6 Grafik Semboller-Güvenlik Renkleri ve

Güvenlik İşaretleri-Kayıtlı Güvenlik İşaretleri – Tadil 6, 2017[3] TS EN 1838 Aydınlatma Uygulamaları – Acil Aydınlatma, 2000

Resim 7: Açık duran yangın merdiveni kapısı

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 1, s 58-61, 2017

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1 61

Page 64: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

TARİH ETKİNLİK YER LİNK

04-07 Haziran 2017 NFPA Conference & Expo Boston USA http://www.nfpa.org

08-10 Haziran 2017 KIELCE IFRE-EXPO 2017 The International Fire Protection & Rescue Exhibition Kielce Poland www.targikielce.pl/pl/ifre.htm

20-22 Haziran 2017 FIREX: The Tall Building Fire Safety Conference in 2017 London UK http://www.firex.co.uk/

20-22 Haziran 2017 IFSEC International London UK http://www.ifsec.events/international/

28-30 Haziran 2017 The 7th China (Guangzhou) Fire Safety Industry Expo ( CFE) Guangzhou China http://www.cfe.cn.com

03 Temmuz 2017 Fire Resistant Polymeric Materials Conference Manchester UK http://frpm17.com

11-12 Temmuz 2017 94th AGM & International Conference 2017 Manchester UK http://www.ife.org.uk

12-14 Temmuz 2017 INDO SECURITY & INDO FIREX 2017 Jakarta Indonesia http://www.indofirex.com

26-29 Temmuz 2017 FRI 2017 Fire Rescue International Conference & Exhibit Charlotte NC USA http://events.iafc.org/micrositeFRIconf/

16-18 Ağustos 2017 Secutech Vietnam Ho Chi Minh City Vietnam http://secutechvietnam.tw.messefrankfurt.com

17-18 Ağustos 2017 NFSD The Nordic Fire & Safety Days Copenhagen Denmark http://www.conferencemanager.dk/

04-07 Eylül 2017 AFAC17 Emergency Management Conference & Expo Sydney Australia http://www.afacconference.com.au

05-07 Eylül 2017 Intersec SecProTec East Africa Nairobi Kenya http://www.secproteceastafrica.com

05-08 Eylül 2017 China Fire International Fire Protection Equipment, Technology Conference and Exposition Beijing China http://www.fireexpo.cn

06-08 Eylül 2017 IFSEC Southeast Asia Kuala Lumpur Malaysia http://www.ifsec.events

14-17 Eylül 2017 ISAF İstanbul Turkey http://www.isaffuari.com

19-21 Eylül 2017 International Security, Surveillance & Fire Safety Exhibition Karachi Pakistan http://www.securityasia.com.pk

19-21 Eylül 2017 9th Annual Fire Protection and Safety in Tunnels 2017 Norway http://www.arena-international.com/fpst/

24-27 Eylül 2017 2017 AFSA Annual Convention & Exhibition Las Vegas, NV, USA https://www.firesprinkler.org/convention/

27-29 Eylül 2017 Securika Siberia Novosibirsk http://securika-siberia.ru/en-GB/

09-11 Ekim 2017 OFSEC Oman Fire Safety & Security Expo Muscat Oman http://muscat-expo.com/ofsec/

09-11 Ekim 2017 SFPE 2017 North America Conference & Expo Montreal Canada www.sfpe.org/page/Montreal2017

25-26 Ekim 2017 17th International Water Mist Conference Rome Italy http://iwma.net/home

26-29 Ekim 2017 Safetech 3. Savunma ve Güvenlik Bilişim Fuarı Ankara Turkey http://www.infofair.com.tr/

07-09 Kasım 2017 Securexpo East Africa Nairobi Kenya http://www.securexpoeastafrica.com/

09-10 Kasım 2017 TÜYAK 2017 Uluslararası Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi Istanbul Turkey http://www.tuyak2017.com

15-17 Kasım 2017 Securika Caips Tashkent Uzbekistan http://www.caips.uz/

23-26 Kasım 2017 Avrasya Kent Fuarı Istanbul Turkey http://urbanexpoeurasia.com/

29-30 Kasım 2017 NEFSEC Sri Lanka International Exhibition On Fire, Safety & Security BMICH Colombo, Sri Lanka http://nefsec.in/

30 Kasım-2 Aralık 2017 3. İş ve İşçi Güvenliği, Sağlığı ve Ekipmanları Fuarı Bursa Turkey http://tuyap.com.tr

03-05 Aralık 2017 MEFSEC The Middle East Fire Security & Safety Exhibition and Conference Cairo Egypt http://www.mefsec.com/

06-08 Aralık 2017 IFSEC India New Delhi India http://www.ifsec.events

21-23 Ocak 2018 Intersec Dubai Safety, Security & Fire Protection Expo Dubai UAE http://www.intersecexpo.com

13-15 Şubat 2018 TB Forum International Security and Safety Technologies Moscow Russia http://eng.tbforum.ru/

22-24 Şubat 2018 FSIE Fire & Security India Expo Bengaluru India http://www.fsie.in/

06-08 Mart 2018 ISNR International Exhibition for National Security and Resilience Abu Dhabi UAE http://www.isnrabudhabi.com/

20-21 Mart 2018 Intersec Forum Conference for Networked Security Technology Frankfurt Germany http://intersec-forum.messefrankfurt.com

27-29 Mart 2018 Safe Secure Pakistan Islamabad Pakistan http://www.safesecurepakistan.com/

13-14 Haziran 2018 Fire Sprinkler International 2018 Stockholm Sweden http://firesprinklerinternational.com

29-31 Ağustos 2018 Intersec Buenos Aires Safety, Security & Fire Protection Expo Buenos Aires Argentine http://intersec.ar.messefrankfurt.com

25-28 Eylül 2018 Security Essen Essen Germany http://www.security-essen.de

15-20 Haziran 2020 INTERSCHUTZ 2020 Hannover Germany http://www.interschutz.de/home

62 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

ETKİNLİK TAKVİMİ

Page 65: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının
Page 66: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının

64 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 1

SORULARINIZ

SORU:TS EN 1634-1 standartlarında, test kanıtlı ahşap yangın kapı setlerinin tanımlanması, imalatı ve tasarımı konu-sunda teknik danışmanlık hizmetleri sunmaktayız. Türkiye’de son dönemlerde gündemde olan entegre sağlık kampüsü hizmet projeleri ile ilgili çalışıyoruz. Bu proje-ler ile ilgili gerek yükleniciler gerekse imalatçılar nezdinde yangın yönetmeliğimizin 25. ve 50. maddelerinin hastane ve benzeri projeleri de kapsadığı konusunda bir tereddüt ve bilgi karışıklığı olduğunu gözlemliyoruz.Bu bağlamda aşağıdaki tespit ve yorumlarımız ile ilgili gö-rüş bildirmenizi rica ediyoruz.Madde 50 Oteller, moteller ve yatakhane olarak inşa edilen binalar ve yapılar, veya yeni inşa edilen binaların otel, motel ve yatakhane olarak kullanılan bölümleri, farklı bir kullanım sınıfından otel, motel ve yatakhane kullanım sınıfına dö-nüşen mevcut binalar veya bunların bu dönüşüme uğra-yan bölümleri için bir iç koridorla erişilen otel yatak oda-ları, aşağıdaki gereklere uygun olacaktır.a) Yatak odaları iç koridordan en az 60 dakika yangına karşı dayanıklı bir duvarla ayrılacaktır.b) İç koridora açılan kapılar en az 30 dakika yangına karşı dayanıklı olacak ve kendiliğinden kapatan otomatik dü-zeneklerle donatılacaktır. Yukarıdaki yönetmelik metninde oteller, moteller ve ya-takhane olarak inşa edilen binalar ve yapılar denilmek-tedir, bu tanımlama içerisinde oteller ve moteller özellik-le tanımlanmış olmasına rağmen yatakhane olarak kul-lanılan hastaneler, huzur evleri, yurtlar maalesef açıkça belirtilmemiştir. Bu sebeple yükleniciler boşluktan fay-dalanabilmektedir.Oysa ki;A – Hastanelerin hasta odaları içerisinde yatılı kalan kişi-lerin odaları tahliyesi ya daha yavaş ve zor yapılabilmek-te ya da hasta bakıcıların yardımı ile yapılabilmektedir, yardım olmadan tahliye gerçekleştiremeyeceklerdir.

Bu sebepten dolayı eğer yönetmeliğimizin bu maddesi otel ve motelleri kapsıyor ise aynı şekilde yatakhane ola-rak kullanılan hasta yatak odalarının da bu kapsam da-hilinde değerlendirilmesi zorunludur.B – Hasta hizmet binalarının yangın danışmanlığını ya-pan bir kişinin hastanenin yatakhane olarak kullanılan bölümlerini oluşturan hasta yatak odalarının bu kapsam dışında kaldığını değerlendirmesi için herhangi bir mes-leki ve teknik dayanağı yoktur.Bundan ötürü yabancı ülkelerin yangın yönetmelikleri-ne dayanarak daha az güvenlikle bir şartname hazırlan-ması eksik, kusurlu ve insan hayatını tehlikeye sokacak bir sonuç oluşturacaktır. Yukarıdaki iki tespit için yorumlarınızı rica ediyoruz.

TÜYAK Yanıt: Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin “49-b maddesinde sağlık yapıları için “ Yatay Tahliye Böl-meleri” tanımlaması yapılmıştır. Her binadaki insanların yaş, cins ve hareket olanaklarına göre farklı korunma ve tahliye çözümleri geliştirilmelidir” ifadesi yer almaktadır. Hastanelerde, otellerden farklı olarak, her katın birden fazla yangın kompartımanına bölünmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Bunun nedeni, uluslararası standartlar-da belirtilen yatay tahliye alanlarının oluşturulmasıdır. Yani yangın çıkan kompartımanda bulunan hastalar di-ğer kompartımana aktarılarak yangından kurtarılmasıdır. Koridorların yatak odalarından yangına dayanıklı bölme-lerle ayrılmasının, yatan hastaların kurtarılmasına pozitif bir etkisi olmayacaktır. Zira koridorda yangın varsa, oda içerisinde hastanın mahsur kalması söz konusu olacak-tır. Burada esas, hastaların derhal yangın bulunan kom-partımandan uzaklaştırılmasıdır. Konu bu açıdan değer-lendirilirse, hastanelerin 50. madde kapsamının dışında tutulmasının hatalı olmayacağı anlaşılabilir.

Bilginize sunar, iyi çalışmalar dileriz.

SORU: Akaryakıt istasyonlarında (perakende LPG, benzin, dizel satış yeri) yürürlükte olan yangın yönetmeliğine göre ha-zırlanacak yangın tesisat projesinde hidrant ve itfaiye su alma ağzı yapılması zorunluluğu var mıdır? Yönetmeliğin 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96 ve 97’nci maddelerini inceledim, akaryakıt istasyonlarına (17. maddeye göre yüksek tehli-ke sınıfı) hidrant ve itfaiye su alma ağzı konulmasına yö-nelik bir hüküm göremedim. Akaryakıt istasyonları ile il-gili yangın söndürme sisteminin hangi maddelerde veya yönetmelikte tanımlandığı hususu ile birlikte nasıl bir tek-nikle yangın söndürme sisteminin yapılması gerektiği ko-nusunda yardımlarınızı rica ederim.

TÜYAK Yanıt: Yangın yönetmeliğinin 121. maddesi akaryakıt istasyon-larıyla ilgili tedbirleri içermektedir. Yangın söndürme sis-temi olarak 6 kg ve 50 kg’lık portatif söndürücüler bulun-durulmalıdır. LPG tankları ile ilgili hükümler ise 111. mad-dede yer almaktadır. LPG tankı yer üstündeyse ve kapasi-tesi 10 m3’ten fazlaysa yağmurlama sistemi yapılması ge-rekmektedir. Daha küçük kapasitelerde yine portatif sön-dürücüler bulundurulur.

Sorularınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Page 67: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının
Page 68: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ · Ülkemizde, yangın korunum sistemleri konusunda en büyük eksiklerden biri tesisat-larda kullanılan malzemelerin standartlarının