52
İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. OCAK - ŞUBAT - MART 2016 SAYI: 46 AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan görkemli antik kent Tesadüfen bulunan görkemli antik kent Tesadüfen bulunan görkemli antik kent İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde kalan son işyerleri için 1 Nisan’dan itibaren %15 peşin, 60 ay sabit ödeme fırsatı ile üye kayıtları yapılmaya devam ediyor.

İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR.

OCAK - ŞUBAT - MART 2016 SAYI: 46

AHMET ÜMİT:“Elveda Güzel Vatanım’da

1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım”“Elveda Güzel Vatanım’da

1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım”“Elveda Güzel Vatanım’da

1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım”

KARATEPE:Tesadüfen bulunan görkemli antik kentTesadüfen bulunan görkemli antik kentTesadüfen bulunan görkemli antik kent

İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde kalan son işyerleri için 1 Nisan’dan itibaren%15 peşin, 60 ay sabit ödeme fırsatı ile üye kayıtları yapılmaya devam ediyor.

Page 2: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan
Page 3: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

1 l İSTOÇHayat

NAHİT KEMALBAYİSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı

Gün geçtikçe dünyadaki ve Türkiye’deki küresel ve bölgesel

değişimlerin artmasını izlerken; kalkınmanın ve ekonomik büyümenin

sürdürülebilirliğinin azalmasıyla yatırımcının, çekimser bir havaya girdiği

bir dönemi yaşıyoruz.

Dünyadaki 2008 krizinin dünya geneline baktığımızda, henüz devam

ettiğini, bazı istisna ülkelerin dışında da pek olumlu görülmediğini

izliyoruz.

Türkiye ekonomisinin dünyadaki sayılı ekonomiler arasına girmesi için

katma değeri yüksek ürünler üretmek zorunda olduğunu ve bunun

gereklerini bir daha gözden geçirmemizin zaruri olduğunu görüyoruz.

Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarına önem vererek, bir devlet ve millet

politikası haline getirip, yüksek katma değerli ürünlere yönelmeliyiz.

Büyüme oranlarımızı yükseltmeliyiz.

Dünyada ve ülkemizde yaşanan olumsuzlukların bir an evvel bitmesini;

daha güzel bir dünya ve Türkiye’de insanların savaşsız, terörsüz ve

mutlu olmasını temenni eder saygılarımı sunarım.

OLUMLU BAKALIM

1 l İSTOÇHayat

başyazı

Page 4: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

TERÖRÜ LANETLİYORUZ!

Page 5: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

TERÖRÜ LANETLİYORUZ!

Page 6: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

içindekiler46OC

AK

-ŞU

BA

T-M

AR

T 2

01

6

26

616

3234

36

Page 7: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İmtiyaz SahibiİSTOÇ Ticaret Merkezi AdınaNahit Kemalbay

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cumhur Savaşkan

Yayın KuruluMehmet DuyulmuşSalih TürkayM. Mustafa GönülNecati Yaşar

AdresİSTOÇ Ticaret Merkezi 34217 Bağcılar / İstanbulTel: (0212) 659 45 [email protected]

Reklam içinNilgün Arda0212 659 45 00 İSTOÇ Hayat Dergisi 3 ayda bir yayımlanan bedelsiz süreli yayın organıdır.

Yayına Hazırlık

Genel YönetmenGürhan Demirbaş

Genel Yönetmen YardımcısıEser Soygüder Yıldız

Görsel YönetmenHakan Kahveci

EditörBetül Topaklı

Grafik&TasarımÖmer Taylan Tuğut

Fotoğraf EditörüEren Aktaş

Kurumsal Satış Yöneticisi Özlem AdaşTel: 0212 440 27 65

İletişimTel: 0212 440 27 63 - 0212 440 29 [email protected]

BaskıGezegen Basım Ltd. Şti. www.gezegenbasim.com.trTel: 0212 325 71 25

6 Haberler 16 Sektör İnceleme Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD)

Genel Koordinatörü Hayri Erce, “Daha güçlü bir otomotiv sektörü için inovasyon

desteklenmeli” 22 Üyelerimizi Tanıyalım 26 İş Yaşamı Pazarlama Uzmanı

Can Ogan: “Pazarlamada ‘doğru kurgu’ çok önemli” 28 Başarı Öyküsü

Karaca Home Yönetim Kurulu Üyesi Sami Karaca: “Arkamıza Karaca’nın

gücünü aldık” 30 Gezi Tesadüfen bulunan görkemli antik kent: Karatepe

32 Ünlü Söyleşisi Ahmet Ümit: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki

Beyoğlu’nu anlattım” 34 Centilmen Erkek dünyasını yansıtan kozmetikten

aksesuara kadar tüm ürünler bu sayfalarda 36 Teknoloji 38 Sağlıklı Spor

Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nde Uz. Dr. Türker Baran: “Hangi

sporu yapacağınızı kalbiniz söylesin!” 40 Kültür Sanat

42 Bunları biliyor musunuz? Hayatınızı kolaylaştıracak bilgiler bu sayfalarda...

44 Sağlık KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İrfan

Berber: “Metabolik sendrom; şeker, kalp ve tansiyon sorunlarını tetikliyor”

47 Fuar Takvimi

5 l İSTOÇHayat

2830

38 42

Page 8: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 6

Doğa Koleji öğrencileri Nahit Kemalbay’a sunum yaptıDoğa Okulları Halkalı Atakent Koleji Lise Öğrenci Meclisi, alanında gösterdiği başarılardan dolayı İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay’ı ziyaret ederek, “Beden Dili” sunumu yaptı.

Profesyonel iş hayatına yönelik çalışmalar yürüten öğrenci meclisleri, “Beden Dili” sunumlarını alanlarında en başarılı kişiler karşısında yapmaya devam ediyor. Bu kapsamda Doğa Okulları Halkalı Atakent Koleji Lisesi öğrencileri,

“Beden Dili’’ sunumlarını yapmak üzere İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay’ı ziyaret etti. Keyifli geçen seminer, her iki tarafın da interaktif katılımıyla tamamlandı. Kariyer ve meslek seçimlerine erken yaşta yön veren

öğrenciler, Nahit Kemalbay tarafından takdirle karşılandı. Öğrencilerin bu yaşta özgüvene sahip olmalarından etkilenen Nahit Kemalbay, ziyarete gelen öğrencilere hediyeler verip kendilerini tebrik etti.

hab

erle

r

Page 9: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan
Page 10: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 8

hab

erle

r

E3 Blok için kurban kesildiİSTOÇ Ticaret Merkezi 2141 Ada 7 parselde yapımı devam eden E3 Blok projesinin, hayırlı ve uğurlu olması amacıyla İSTOÇ Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından kurban kesildi.

E3 Blok bünyesinde alt yol ve üst yoldan cepheli 1.120 m2 ile 1.165 m2 arasında değişen iki adet iki katlı dükkan yer alıyor.

1 No’lu Dükkan: Net 1.165 m2 kullanım alanlı, asansörlü, münferit ısıtma ve soğutmalı 14 araçlık kapalı otoparkta yeri mevcut. Dükkana ulaşım alt yoldan PTT binası yanından geçerek yapılmakta olup kendi önünde 9 adet açık otoparkı var. Dükkanların bodrum

katta deposu bulunuyor.

2 No’lu Dükkan: Net 1.120 m2 kullanım alanlı, asansörlü, münferit ısıtma ve soğutmalı, 13 araçlık kapalı otoparkta yeri mevcut. Dükkana ulaşım üst yoldan Yönetim Binası karşısından yapılmakta olup, kendi önünde 4 adet açık otopark var. Dükkanların girişin alt katında deposu bulunuyor.

E3 Blok projesi, ilçenin merkezinde ticari anlamda son derece gelişme

gösteren mevkide bulunuyor. Mevki itibarıyla ana arterler ve kitle ulaşım araçlarının güzergahında, İSTOÇ metrosuna yürüme mesafesinde, büyük camiye yakın ilçe merkezi ile irtibat kolaylığı bulunuyor. E3 Blok’a ulaşım İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde bulunan PTT hizmet binası önündeki yoldan cepheli E1 ve E2 Blok yüksek katlı iş merkezi yanından, İSTOÇ Yönetim Binası karşısında ve önündeki yoldan da giriş bağlantısı olacak şekilde düzenlendi.

Page 11: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

9 l İSTOÇHayat

E3 Blok’taki ilgili iş yerlerine teklif vermek için kooperatifimizle irtibata geçmenizi rica ederiz.

İSTOÇ Yönetim Binası irtibat: 0 212 659 45 00

Page 12: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 10

İSTOÇ’ta bahar temizliği başladı

hab

erle

r

İSTOÇ Ticaret Merkezi site bazındaki tamir, temizlik ve bahçıvanlık hizmetleri, İSTOÇ Yönetim bünyesindeki toplam 46 kişilik personelle yürütülüyor.

Site ortak alanlarında bulunan rögar-kanal-yol tretuvar tamirleri ve ortak alanların bahçıvanlık, temizlik işleri, İSTOÇ Yönetim ekibi tarafından

gerçekleştiriliyor. Ayrıca iş yerleri çatılarında oluşan hasarlar da malzemesi üye tarafından alınmak kaydı ile ilgili ekip tarafından tamir ediliyor. Bu doğrultuda kış mevsiminin sona ermesi ile ekibin önemli bir kısmını tamamladığı yol-otopark ve tretuvar tamirleri, bahar temizliği, yol bordür

boyama işleri, yeşil alanların bakımı, budama işlerin yapımına, her sene bahar aylarında yapıldığı üzere devam ediliyor. Çalışmalar esnasında, kooperatife ait bir traktör ve bir su tankeri kullanılmakta olup, gerektiği hallerde iş makinası kiralamak sureti ile çalışmalar aksatılmadan yürütülüyor.

Page 13: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’ndeki ortak alanlarda billboard uygulamasına geçildi

11 l İSTOÇHayat

İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi sınırları içindeki ortak kullanım alanları olan billboard, duvar ve direk reklam alanlarının işletilmesi, yönetim kurulunun aldığı kararla beş yıl süre için AjansBu İletişim Tanıtım ve Organizasyon Yayıncılık Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. firmasına verildi. Söz konusu alanlarda firma reklam tanıtımlarınızı yapmak isterseniz AjansBu firması ile iletişime geçebilirsiniz.

İSTOÇ’a “itfaiye müfrezisi” kurulması için görüşmeler yapılıyorİSTOÇ’ta yaşanabilecek yangınlara karşı üst düzeyde önlem alma adına bir takım girişimler başlatıldı. İSTOÇ içine “itfaiye müfrezesi” kurulabilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile görüşmeler ve yazışmalar yapıldı. Konu ile ilgili çalışmalar devam ediyor.

İtfaiye müfrezesi kurulduğunda yangınlara hızlı ve yapıcı müdahale imkanı olacak. Bu imkandan İSTOÇ çevresindeki yapılar ve iş yerleri de yararlanabilecek.

Yapılan görüşmede, nisan ayı içinde itfaiye eğitim merkezinden uzman bir kişinin İSTOÇ Yönetim binasına gelerek, “yangın güvenlik eğitimi” bilgilendirme toplantısı yapmasına karar verildi. İlgili bilgilendirme toplantısının tam tarih ve saati İSTOÇ Yönetimi tarafından duyurulacak. Ücretsiz yapılacak olan bilgilendirme toplantısına tüm İSTOÇ esnafı katılabilecek.

Page 14: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 12

İSTOÇ Yönetimi, İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde yaşanan trafik sorununa çözüm bulmak amacıyla konusunda uzman bir firma ile anlaştı. Firma tarafından hazırlanan proje, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’na sunuldu ve Ulaşım Trafik Koordinasyonu tarafından onaylandı. Söz konusu projeyle, yol sirkülasyonu ve parklanma sorunlarına çözüm getirilerek, yoğun trafiğin son bulması hedefleniyor. UTK onaylı bu projeyle uzun vadede; trafik

sıkışıklığının önlenmesi, trafikte bulunan kişilerin gitmek istedikleri iş yerlerine kısa zamanda ulaşması, herkesin ada arası yollara giriş çıkış yol sirkülasyonu ve park yerlerini rahat bir şekilde kullanabilmesi ve ziyaretçilerin de bu konuda gerekli memnuniyete sahip olması hedefleniyor. Bu kapsamda yoğun trafiği rahatlatacak ve site içi trafiğinde yer alan herkesin yararına olan bu uygulamayla İSTOÇ Ticaret Merkezi daha yaşanılabilir ve hareket edilebilir bir yer olacak.

Bununla ilgili çalışmalar; 35-34, 34-33, 33-32, 32-31, 31-30, 30-29 toplamda altı ada arası yollarda tuzak, park çizgileri ve uyarı ikaz tabelaları uygulamaları yapıldı. Söz konusu uygulama kademeli olarak üst yollara doğru uygulanmaya devam edecek.

Uygulamanın tamamlanmasıyla parklanma ve trafik sirkülasyonu önemli ölçüde çözümlenecek olup trafik düzeninin sağlanması için gerekli tabela ve işaret levhaları da yaptırılarak yollara konumlandırılacak.

hab

erle

r

İSTOÇ, daha yaşanılabilir ve hareket edilebilir bir yer olacakİSTOÇ’ta yaşanan trafik sorununa çözüm bulmak amacıyla konusunda uzman bir firma tarafından geliştirilen projeyle; 35-34, 34-33, 33-32, 32-31, 31-30, 30-29 olmak üzere toplamda altı ada arası yollarda tuzak, park çizgileri ve uyarı ikaz tabelaları uygulamaları yapıldı.

“İSTOÇ içindeki tuzak krokisi’’

TEK Y

ÖN

TEK Y

ÖN

TEK Y

ÖN

Page 15: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde

1 Nisan’dan itibarenİSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’ndeki iş yerinize

%15 Peşin, 60 ay sabit ödemefırsatıyla hemen taşının!

Tel: 0 212 659 45 00 PBX • Faks: 0 212 659 39 05 www.istoc.com.tr • www.istocoto.com.tr

OTO TİCARET MERKEZİ

kalan az sayıda iş yeri içinüye kayıtları devam ediyor.

Bu fırsat kaçmaz!

Page 16: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 14

Schafer, Beylikdüzü’nde showroom açtıBugün beş ayrı ana kategoride yüzlerce çeşit ürünüyle hizmet vermeye devam eden Schafer, Beylikdüzü’ndeki 2 bin metrekarelik showroom’unu 31 Mart’ta açtı. Yeni showroom’u ile kullanıcılarına farklı deneyimler yaşatan Schafer, hedeflediği konsept mutfağı ve profesyonel hizmeti garanti altına aldığı Schafer Akademi ile yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.

hab

erle

r

Son yıllarda mağazacılık alanında yaptığı yatırımlarla yurt içi ve yurt dışında hızla büyüyen Schafer’ın Beylikdüzün’deki showroom’unun açılışı, 31 Mart’ta gerçekleşti ve dört gün boyunca devam etti. Açık büfe sunumların yanı sıra, canlı müziğin de yapıldığı açılışta, katılımcıların ulaşımı için özel shuttle hizmeti de verildi.

Showroom açılışına İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Öner Yüksel ve Mehmet Duyulmuş, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Gönül, Ahmet Koç, Ayhan Beyaz, Aydın Deli, Nurettin Tari,

Öztiryakiler Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki, Beylikdüzü Kaymakamı Adem Ünal ve birçok iş adamının yanı sıra, çok sayıda ziyaretçi de katıldı.

Yeni showroom’u ile kullanıcılarına farklı deneyimler yaşatan Schafer, hedeflediği konsept mutfağı ve profesyonel hizmeti garanti altına aldığı Schafer Akademi ile yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Schafer, kuruluşundan itibaren sürdürdüğü istikrarlı büyüme sürecinin bir sonucu olarak genel merkezini; 2015 yılında Beylikdüzü’ndeki 2 bin metrekare

yönetim, 2 bin metrekare showroom, 26 bin metrekare lojistik birimi ile toplam 30 bin metrekare kapalı alana sahip ve showroom bünyesinde concept mağaza, Schafer Akademi barındıran sektörünün en gelişmiş entegre binasına taşındı.

Schafer Sahibi Tuncay Aslan, açılışa katılımlarından dolayı herkese ayrı ayrı teşekkür etti ve açılıştaki yoğunluktan son derece memnun olduğunu dile getirdi. Aslan, “Schafer’ı İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde geliştirdik ve bugün dünya markası olma yolunda ilerliyoruz. Alternatifi olmayan bir ticaret merkez olan İSTOÇ, gelişmeye büyük bir hızla devam

Page 17: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

15 l İSTOÇHayat

ediyor. Yapımı devam eden bağlantı yolları sonrası daha da iyi bir duruma geleceğini düşünüyorum” dedi.

Bugün özgün tasarım anlayışıyla bir dünya markası olma yolunda ilerleyen Schafer, 2003 yılında Aslan Ticaret’in 36 yıllık sektör birikimiyle kuruldu. Marka yolculuğuna 10 ürün çeşidiyle başlayan Schafer, bugün sekiz ayrı ana kategoride yüzlerce çeşit ürünle hizmet vermeye devam ediyor. Firma bugün, hızlı büyüme potansiyeli, kalite düzeyi, pazarlama stratejisi gibi özelliklerini “ülkenin beğenisine ve kullanışına uygun ürünler geliştirebilme” gücüyle bir araya getirerek, dünya markası olma hedefinde emin adımlarla ilerliyor. Porselen takımlarıyla, çelik mutfak ürünleriyle, çatal-bıçak-kaşık takımlarıyla ve cam ürün grubunda müşterilerine kaliteyi şık tasarımlarla sunan Schafer, yeni ürün geliştirme konusunda da hız kesmiyor.

Page 18: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

sek

tör

ince

lem

e

“Daha güçlü bir otomotiv sektörü için inovasyon desteklenmeli”

Geleceğe dönük projeksiyonlarda Türkiye’nin konumunu korumak ve sağlamlaştırmak için dünya otomotiv endüstrisindeki yeni trendleri yakından incelemekte fayda olduğunu söyleyen Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, daha güçlü bir otomotiv sektörü için inovasyonun desteklenmesi gerektiğine ve bu anlamda kamunun da katkısının önemli olduğuna dikkat çekti.

İSTOÇHayat l 16

Global arenada otomotiv sektörünün önemli bir dönüşüm içinde olduğunu aktaran Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, otomotiv üretiminin Batı’dan Doğu’ya doğru hızla kayarken, Türkiye’nin de bu gelişmelerden pay almasının ve alanını genişletmesinin büyük önem taşıdığını söyledi. Geleceğe dönük projeksiyonlarda Türkiye’nin konumunu korumak ve sağlamlaştırmak için dünya otomotiv endüstrisindeki yeni trendleri yakından incelemekte fayda olduğunu belirten Erce, daha güçlü bir otomotiv sektörü için inovasyonun desteklenmesi ve bu anlamda kamunun da katkısının önemli olduğuna vurgu yaptı.

2011-2014 yıllarını kapsayan sektör için beş hedef ve 27 eylem planından oluşan bir strateji belgesi hazırlandığını söyleyen Erce, çalışmanın 2016-2018 yıllarını kapsayacak olan ikincisinin üzerine çalıştıklarını duyurdu. Erce, sözlerine şöyle devam etti: “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı bu yeni çalışmayı, sektörümüzün ihtiyacı olan gelişmeleri yapmamıza imkan sağlayacak önemli bir platform olarak görüyoruz. ODD’nin de katkıda bulunduğu ‘2. Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ ile, sektörün gelişimi, ömrünü tamamlamış

Hayri ErceOtomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü

Page 19: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

17 l İSTOÇHayat

araçların bir plan çerçevesinde çevre ve insan sağlığı bakımından parktan çekilmesi kapsamında gerekli altyapı çalışmalarına da yer vererek, otomotiv sektörünün üretiminin dünyada Batı’dan Doğu’ya kayarken, ülkemizin global arenada rekabet üstünlüğünün gelişmesi bakımından ihtiyaç duyulan düzenlemelerin de yapılacağını umuyoruz.”

2015 yılında 2014 yılına göre Türkiye otomotiv sektörü toplam pazarının yüzde 25 artarak 1 milyon 11 bin 194 adet, üretimin yüzde 16 artarak 1 milyon 358 bin 796 adet, ihracatın ise yüzde 12 artarak 992 bin 335 adet olarak gerçekleştiğini açıklayan Otomotiv Distribütörleri Derneği Genel Koordinatörü Hayri Erce, “İhracat değeri yüzde 5 oranında azalarak 21 milyar 619 milyon dolar seviyesine geriledi. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı ise 968 bin 17 adet olarak gerçekleşti. 2015 yılı Ocak-Aralık döneminde otomobil satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23,54 artarak 725 bin 596 adete, hafif ticari araç pazarı da aynı dönemde yüzde 34,42 oranında artarak 242 bin 421 adete ulaştı” dedi.

2014 yılı ilk çeyreği sonuçlarının sektör açısından iyi olmadığını ancak sonrasında pazarda önemli bir hareketlenme yaşandığını söyleyen Erce, buna bağlı

olarak 2015’te ilk yarı baz etkisiyle geçen yıla kıyasla artışla sonuçlandığını belirtti. 2015 yılı ilk altı ayında otomotiv pazarının nispeten daha öngörülebilir olduğundan, tüketicilerin seçim öncesinde alımlarını gerçekleştirmeyi tercih ettiğini dile getiren Erce, iki buçuk yıl aradan sonra 2015 yılı Mayıs ayında gerçekleştirilen uluslararası fuar olan İstanbul Autoshow’un da pazara ivme kattığına değindi.

Türkiye’nin oldukça kritik bir dönem olan genel seçimleri iki defa gerçekleştirerek geride bıraktığını ileten Erce, “Belirsizlik ortamı ekonomik verilere de yıl içinde yansıdı. 2015 yılı içinde oldukça düşük seviyelerde seyreden tüketici ve ekonomik güven endeksleri hükümetin kurulmasıyla, ülkede sağlanan güven ortamı neticesinde yükselişe geçti. Olumlu eğilimin devam edeceğini tahmin ediyoruz. Bu olumlu göstergeler kısa vadede finansal piyasalara da yansıyacaktır” diye konuştu.

“2016’da otomotiv sektörü toplam pazarı 2015’in biraz altında kalacak” Açıklanan Orta Vadeli Programa göre, Türkiye’deki büyüme oranının 2016 yılında yüzde 4,5 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini ifade eden Erce, 2016 yılında büyümenin, geride bırakılan 2015 yılı gibi iç tüketim ağırlıklı olacağını tahmin ettiklerini söyledi. 2016

yılında ihracattaki artışın sınırlı kalacağına dair göstergelerin söz konusu olduğunu belirten Erce, iç pazar büyüklüğünün global arenada önem taşıdığına vurgu yaptı. Erce, sözlerine şöyle devam etti: “Sonuç olarak 2016 yılında, ABD Merkez Bankası’nın (FED) ekonomideki iyileşmeye paralel olarak izleyeceği para politikası, Çin ekonomisindeki gelişmeler ve gelişmekte olan ülkelere etkisi, AB ekonomisindeki gelişim ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekonomik toparlanmayı desteklemek amacıyla parasal genişlemeye devam etme kararı, jeopolitik gelişmeler, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyonla mücadele kararlılığı, cari işlemler açığındaki gelişim, yapısal reformlara ait atılacak adımlar, ekonomik aktivitenin gelişimi ve büyüme hızı etkili olacaktır. 2016 yılı otomotiv sektörü toplam pazarının da 2015’in biraz altında 900-950 bin adet aralığında olacağı tahmin ediliyor.”

Otomotiv sektörünün demir-çelik ve petro-kimya gibi farklı sektör ürünlerinin de başlıca alıcısı konumunda bulunduğuna değinen Erce, bunun da ekonominin tamamında önemli yansımalara neden olduğunu söyledi.Erce, otomotiv sektörünün ekonomiye sağladığı katma değerin yanı sıra, 500 bin kişilik istihdam yarattığını, günümüz ihtiyaçlarına yönelik teknolojilere öncülük ettiğini ve çevreye duyarlı tutumunu da vurgulamak gerektiğine dikkat çekti.

Sektörün Gümrük Birliği Anlaşması sonrasında ülkemizde büyük bir aşama kaydettiğini söyleyen Erce, montaj hatlarıyla başlanan bu yolculuğun, yıllar içinde sektörün kurumsallaşan yapısı ile ülkemizin gerek teknik, gerekse insan gücü ve çalışan kalitesi bakımından dünyanın önde gelen üretim ve ihracat merkezlerinden biri olmasını sağladığını dile getirdi.

“Türkiye araç parkı 2015itibarıyla 15 milyon adedi aştı”Türkiye araç parkının ise 1990’lı yılların

KONULAROCAK

2015 2016 2016/2015 (%)

ÜretimToplam 102.574 97.589 -5

Otomobil 60.414 58.205 -4

PazarToplam 36.576 33.730 -8

Otomobil 24.498 23.348 -5

İthalatToplam 21.957 20.956 -5

Otomobil 17.102 15.947 -7

İhracatToplam 79.288 68.800 -13

Otomobil 48.533 38.621 -20

İhracat (Ş)Toplam * 1.757.822.721 1.549.229.391 -12

Otomobil 579.896.543 376.135.135 -35

2016 Ocak Ayı Özeti

(*) Toplam Sanayi

Page 20: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 18

noktanın, Türkiye açısından iç pazar olduğunu söyleyen Erce, büyük bir iç pazardan gücünü alan Türkiye otomotiv sektörünün global rekabetteki yerini daha da sağlamlaştırmanın mümkün olduğunu dile getirdi.

“Üretim, ihracat ve iç pazar büyüklüğü elbette sektörümüzün global arenadaki rekabeti yönünden çok önem taşıyor” diyen Erce, “Ülkemiz konumu itibarıyla önemli bir lojistik üstünlüğe sahip. Ülkemizin mevcut lojistik altyapısı da gelecekte üretimi ve ihracatı destekleyecek, sektörümüzün hedeflerine cevap vermeye devam edecek şekilde gelişimini sürdürmeli. Yeni yatırımları da destekleyecek şekilde adımlar atılmalı” diye konuştu.

Sektörün üretim ve hizmet kalitesinde yakaladığı başarılara ve sürekli büyüyen pazara rağmen, iç pazarda arzu edilen satış adetlerini yakalamakta her zaman geride kaldığına değinen Erce, Türkiye’de 1990‘lı yılların başında 1000 kişiye düşen otomobil sahipliğinin 70 adetler civarında iken, 2015 yılında bu sayının 183 adetlere yükseldiğini dile getirdi. Bin kişiye düşen otomobil sayısının dünya ortalamasının ise 2015 yılında 199 adet olduğunu ileten Erce, ”Bu memnuniyet verici bir gelişme gibi görünüyor ancak Batı Avrupa’da otomobil sahipliği oranı bin kişide 612, Doğu Avrupa’da 306 adet seviyelerinde. Otomotiv sektörünün önemi büyük ancak sektörümüze uygulanan vergi

etkiler hale geldi. Bu doğrudan etkileşim, finansal piyasaları olduğu kadar, makro ekonomik göstergeleri, sektörel trendleri ve politik konuları da kapsıyor” dedi. “İç pazara odaklanılmalı”“Dolayısıyla iç pazarımızı otomotiv sektöründe küresel oyuncu durumundaki ülkelerin seviyesine taşıyacak teşvik ve uygulamalara ihtiyaç var” diyen Erce, üretimde küresel oyuncu durumundaki Amerika, Japonya, Almanya, Fransa ve Kore gibi ülkelerin iç pazarlarına bakıldığında çok büyük iç pazar adetlerine sahip olduklarını ifade etti. Odaklanılması gereken ilk

başında 1,5 milyon adet civarında iken; 2015 itibarıyla 15 milyon adedi aştığını duyuran Erce, “2001 ve 2002 yıllarında ülkemizde etkili olan krizin ardından, özellikle 2003 yılından itibaren AB ülkeleri ile entegrasyon sürecindeki yoğun gelişmeler ile birlikte sektörümüz hızla gelişmeye başladı. Otomotiv sektörü 2003 yılından itibaren belli bir pazar ritmine kavuştu ve geçmiş yıllarda yaşanan kırılganlık, hassas yapı; yerini daha sağlam, piyasa koşullarına hızlı cevap verebilen, daha proaktif ve daha güçlü bir pazara bıraktı. Artık dünya ile entegre bir piyasa haline gelen ülkemizi global piyasalardaki değişimler doğrudan

TİPLER OCAK AYI ÜRETİMİ DEĞİŞİM %

2015 2016 OCAK

OTOMOBİL 60.414 58.205 -4

TİCARİ ARAÇLAR 42.160 39.384 -7

• B. KAMYON 2.504 389 -84

• K. KAMYON 271 5 -98

• KAMYONET 34.292 36.937 8

• OTOBÜS 635 589 -7

• MİNİBÜS 3.954 1.390 -65

• MİDİBÜS 504 74 -85

TAŞIT ARAÇLARI TOPLAM 102.574 97.589 -5

TRAKTÖR 3.604 4.027 12

GENEL TOPLAM 106.178 101.616 -4

Toplam Üretim ve Otomobil Üretimi (x1000) Otomobil Üretimi ve İhracat (x1000)

2015/2016 Yılları ÜretimK.KAMYON : AYA 3.5-12 Ton B.KAMYON : AYA 12 Ton’dan Büyük

İç Pazar için Üretim Toplam

29

12 12

59

15 14 1216

1213

41

62

24

4751

4640

52

60 58

0

20

40

60

80

2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016

İHRACAT

20

0

35

70

105

140Özel Araç Toplam

2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016

29

58

73

113

39

77

9184 84

75

10398

41

62

24

4751

4640

5258

Page 21: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

19 l İSTOÇHayat

ODD'nin 31 üyesi var Otomotiv Distribütörleri Derneği, 1987 yılında Otomobil İthalatçıları Derneği adı altında, tümü Avrupa otomobil markalarının (Alfa Ro-meo, BMW, Peugeot, Citroen, VW - Audi) Türkiye mümessili olan beş firmayı temsil eden 10 iş adamı / yönetici girişimci tarafından kuruldu. 1989'da ülkemizde hem imal hem de ithal edilen diğer markaların katılımıyla firma sayısı 16'ya, üye sayısı ise 32'ye yükseldi. 2002'de, otomotiv sektörünün çok önemli kısmını oluşturan “otomo-bil-hafif ticari araçlar” kapsamında satış, pazarlama, ithalat, satış sonrası hizmetler, finansman, tanı-tım ve fuar gibi yaşamsal etkinlik alanlarında tam bir bütünlük ka-zanmasıyla derneğin adı "Otomotiv Distribütörleri Derneği" olarak değiştirildi. 2004 yılında Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin "iktisadi işletmesi" kurularak çalışma alanı-nın genişletilmesi amaçlandı. 2015 yılı itibarıyla derneğin 48 uluslara-rası markayı temsil eden, 31 üyesi bulunuyor.

başardığına dikkat çekti. “Bizde ise, hurda teşvik

programlarından arzu edilen performans tam olarak maalesef alınamıyor. Yaşlı araç parkı her zaman sektörümüzün en önemli sorunlarından biri oldu. Yaşlı araçların çevreye olduğu kadar kamu sağlığına da olumsuz etkileri söz konusu” diyen Erce, “2015 yılı TÜİK verilerine göre, ortalama yaşı 12 olan toplam parkımızın, yüzde 35’i 16 yaşın, yüzde 23’ü 20 yaşın üstündeki araçlardan oluşuyor. Dolayısıyla vakit kaybetmeden parkımızı gençleştirmeye ve yenileştirmeye hizmet edecek politikaların geliştirilmesi artık çok büyük bir ihtiyaç teşkil ediyor ve bugün gençleştirme çalışmalarına başlasak önümüzde uzun bir yol görünüyor” dedi.

oranları Avrupa ülkelerine kıyasla çok yüksek olduğundan pazarımız gerçek potansiyelinin hâlâ gerisinde bulunuyor” şeklinde konuştu.

Dünya otomotiv endüstrisinde çevreci anlayış ön planda Dünya otomotiv endüstrisinin teknolojik anlamda çok hızlı bir şekilde gelişirken çevreci anlayışın ön planda tutulduğu bir süreci de yaşadığına dikkat çeken Erce, AB ülkelerinde ve Kyoto Sözleşmesi’ni imzalamış ülkelerde, çevrenin korunması

ve çevre kirliliği ile mücadelenin de öncelikli ve temel konular arasında yer aldığını belirtti. Batı Avrupa ülkelerinde araç parkı yaş ortalamalarının sekiz-dokuz yaş civarında olduğunu ileten Erce, ayrıca ihtiyaç oldukça dünya ülkelerinin çeşitli hurda teşvik programlarıyla iç tüketim dinamiklerini hayata geçirdiklerini ve araç parkı yaş ortalamalarını gençleştirdiklerini ifade etti. Erce, Japonya’nın, deprem ve onu izleyen tsunami felaketi sonrasında uyguladığı başarılı bir hurda teşvik programı ile ekonomisini canlandırmayı

FİRMALAR 2014 2015OCAK

2015 2016

FORD OTOSAN 187.921 252.571 20.491 21.013

HYUNDAI ASSAN 179.793 201.276 13.650 18.350

TOFAŞ 142.234 173.743 13.832 14.658

OYAK RENAULT 257.992 270.299 21.671 9.605

TOYOTA 109.517 81.962 9.212 4.291

TÜRK TRAKTÖR 15.866 14.122 1.309 1.307

M.BENZ TÜRK 3.438 4.252 285 462

HONDA TÜRKİYE 1.560 2.220 0 149

MAN TÜRKİYE 937 1.493 107 131

KARSAN 37 3.067 16 70

HATTAT TARIM 1.148 810 33 33

TEMSA GLOBAL 423 441 0 33

OTOKAR 580 720 15 24

A.I.O.S. 748 291 9 14

GENEL TOPLAM 902.194 1.007.267 80.630 70.140

Firma Bazında İhracat (Adet)

Kaynak: OSD

Page 22: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 20

Türkiye’de ilk planda biri 2.0 lt’lik dizel motorlar olmak üzere, 1.4 motor seçeneğinin de içinde bulunduğu beş farklı motor seçeneği sunuldu. Kasım 2015 tarihinden itibaren satışa sunulan Yeni A4, özellikle teknolojik geliştirmeleriyle yine sınıfının en iddialı modeli olma özelliğini devam ettiriyor. Yeni A4’teki geliştirmelerin en önemlilerinden biri aerodinamik; A4 Sedan, 0,23 ile sınıfının en iyi hava sürtünme katsayısına sahip. Etkileyici derecede düşük CO2 emisyonlarına sahip yeni modellerden A4 Sedan 2.0 TDI ultranın emisyonu kilometre başına 95 gram, A4 Avant 2.0 TDI ultra kilometre başına 99 gram CO2 emisyonu yapıyor. 190 hp gücündeki 2.0 TFSI A4 Sedan ultrada 109 g/km, A4 Avant ultrada ise 114 g/km emisyon yapıyor.

Yeni ve güçlü motorlarYeni Audi A4 ve A4 Avant Türkiye’de tamamı S tronik şanzımana sahip, 1.4 TFSI 150 PS ve 2.0 TFSI 252 PS Quattro olmak üzere ikisi benzinli ve 2.0 TDI 190 PS ve 2.0 TDI 190 PS quattro olmak üzere iki de dizel motor seçeneğiyle sunuluyor.

Güç üretimleri önemli ölçüde artırılan bu motorlardan 1.4 litrelik TFSI seçeneği, 150 PS güç üretirken, 250 Nm tork değerine sahip. Aracı 0’dan 100km/s hıza 8,5 saniyede ulaştıran motorun yakıt tüketim değeri ise 5,3 lt/km. Bir diğer benzinli seçenek olan 2.0 lt 252 PS quattro seçeneği ise 370 Nm tork sağlıyor. 0’dan 100 km/s hıza 6,3 saniyede ulaşan bu seçeneğin yakıt tüketim değeri ise kilometrede 5,7 litre.

Yeni A4 ailesinin dizel seçenekleri arasında yer alan 2.0 TDI 190 PS, quattro

veya önden çekişli olarak alınabiliyor. Her iki versiyonu da 400Nm tork sağlayan bu seçenekte, quattro modelin durur halden 100km/s hıza ulaşma süresi 7,2 saniye iken, önden çekişli seçenek için bu sürü 7,7 saniye. Quattro seçeneğin kilometrede harcadığı yakıt 4,4 litre iken, önden çekişli versiyon kilometrede 4,1 litrelik yakıt tüketiyor.

S tronic, tiptronic ve manuel şanzıman Yeni Audi A4 ve A4 Avant’ın güç aktarma organları ve şasisi tamamen yeniden geliştirilmiş. Altı vitesli manuel şanzıman, yedi vitesli S tronic ve sekiz kademeli tiptronic yeniden tasarlanmış. Otomatik şanzıman artık yakıt tasarrufu sağlayan ve Sailing Mode olarak isimlendirilen boş vites fonksiyonuna da sahip. Tekerleğe göre tork kontrolü, önden çekiş ve dört çeker fonksiyonlarını tamamlıyor.

Audi’nin en çok satan model ailesi olan Yeni A4 Doğuş Oto showroomlarında yerini aldı. Teknoloji ve estetiği buluşturan Yeni A4’te kullanılan tüm teknoloji, sınıfında örnek oluşturacak şekilde yeniden geliştirildi. İleri teknolojinin yeni temsilcisi Yeni A4’ü yakından tanımak için Doğuş Oto showroomlarını ziyaret edebilirsiniz.

Teknolojisiyle standartları belirleyen Yeni A4,

daha verimli, daha güvenli ve daha hafif

Page 23: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan
Page 24: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 22

Kale Ticaret, yaklaşık 40 yıl önce Ayhan Beyaz tarafından, ikinci el oto alım satımı yapmak üzere kurulmuş. Firma bugün; taksi, oto kiralama (rent a car), turizm, inşaat, emlak, Boschcar Yetkili Servisi, BRC, Atiker, Otogaz Yetkili Servisi, muhasebe ve sigorta gibi alanlarda faaliyet gösteriyor. Firma faaliyetlerinin yanı sıra, otomotiv sektöründeki son gelişmeleri de değerlendiren Kale Ticaret Genel Müdürü İlbeyi Beyaz, İstanbul Taksiciler Odası’nın sektördeki gelişmeleri iyi şekilde yönetmemesi nedeniyle 2015’in taksi, plaka, yatırımcı ve işletmeci açısından yüzde 25 kayıpla geçtiğine vurgu yaptı. İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nin ise hacminin sürekli yükseldiğini ve önümüzdeki günlerde daha da gelişeceğini öngördüklerini belirten İlbeyi Beyaz’la firma faaliyetleri, sektörlerindeki son durum, İSTOÇ ve genel ülke ekonomisinin gidişatı üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kısaca kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz?Kale Ticaret’te 25 yıl önce çalışmaya başladım. Gümüşhane doğumluyum ve dört çocuk babasıyım. Şu an 25 yıl önce başladığım firmada genel müdür pozisyonundayım. Yaklaşık 40 yıl önce Yönetim Kurulu Başkanımız Ayhan Beyaz tarafından, ikinci el oto alım satımı yapmak üzere faaliyetlerine başlayan şirketimiz bugün; taksi, oto kiralama (rent a car), turizm, inşaat, emlak, Boschcar Yetkili Servisi, BRC, Atiker, Otogaz Yetkili Servisi, muhasebe ve sigorta gibi alanlarda faaliyet gösteriyor.

Kale Ticaret Genel Müdürü İlbeyi Beyaz:

“Yatırımlarımızla şirketimizin mali yapısını güçlendirdik”Her marka otomobile garantili bakım ve onarım imkanı sunduklarını söyleyen İlbeyi Beyaz, “Müşterilerimize sunduğumuz uygun fiyatlarla servis giriş adetlerimizi yüzde 25 artırdık. Oto kiralama sektöründe ise filomuzu 300 adede çıkardık. 2015’te emlak sektöründeki birçok arsa yatırımımızla mali yapımızı güçlendirdik” diyor.

üye

ta

nıt

ımı

Sektörünüzün son dönemde geldiği nokta hakkında bilgi verir misiniz?2015; taksi, plaka, yatırımcı ve işletmeci için yüzde 25 kayıpla geçen bir yıl oldu. Bu durum, İstanbul Taksiciler Odası’nın sektörde yaşanan gelişmeleri iyi şekilde yönetmemesinden kaynaklandı. Sıfır ve ikinci el oto satışları bir önceki yıla göre yüzde 20 arttı. Boschcar servisimizin açılmasıyla, her marka otomobile garantili bakım ve onarımı çok uygun fiyatlarla yaparak, İSTOÇ ve Bağcılar İlçesi’nden yoğun taleple karşılaştık. Servis giriş adetlerimizi yüzde 25 artırdık. Gelişen oto kiralama (rent a car) sektöründe ise araç sayımızı yüzde 25 artırarak filomuzu 300 adete çıkardık. 2015 yılında yüzde 100’lere varan oranda kazandıran emlak sektöründe birçok arsa yatırımı yaparak şirketimizin mali yapısını güçlendirdik.

İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’yle ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Son dönemde daha da gelişen İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nin hacmi de genişliyor. İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi, her alanda toptan ve perakende satışı yapan Türkiye’deki tek yer olmasıyla ön plana çıkıyor. Çok kolay ulaşılır olan çevre yolları sayesinde ticaret hacmi devamlı yükseliyor. Lokasyon avantajı da tercih edilmesindeki en büyük etkenlerden biri. Ayrıca oto market bölümünün eklenmesi ve otel AVM’nin de yakında hizmete açılacak olması İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’ni taçlandırdı. Başkanımız Nahit Kemalbay ve yönetim kurulu üyelerinin adaletli ve özverili çalışmalarını şirket olarak takdirle izliyoruz.

Türkiye ekonomisinin son dönemdeki gelişme seyri hakkında görüşleriniz ne yönde? Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılı günleri aşacağına inanıyorum. 2015 yılında Suriye’de yaşanan savaş ve göç dalgası, sınırımızda yaşanan çatışmalar, ülke içinde ve sınırlarımıza yakın bölgelerdeki terör olayları, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin yaşattığı gerginlik ve Rus uçak krizi ile devam eden süreçlerle yaşamak zorunda kalan 80 milyon insanımız, her şeye rağmen sağ duyusunu hiç kaybetmedi. Bu kadar olumsuz olayların yaşandığı bir dönemde daha önceki yıllardan edindiğimiz tecrübelerin ve güçlü devlet yapımızın bu süreci çok az bir tahribatla geçirmemizdeki en büyük etkenler olduğu kanaatindeyim. İnsanlar, her şeye rağmen devletine güveniyor. Hükümet de bu süreçler yaşanırken daha önce başlattığı projeleri aksatmadan yürüttü. Güven ortamını gören iş adamlarının yatırımları da ekonominin yavaşlar gibi olsa da güçlü kalmasını sağladı.

İlbeyi BeyazKale Ticaret

Page 25: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

23 l İSTOÇHayat

üye tanıtımı

Üçler Otomotiv Sahibi Murat Gelibolu:

Yenilikçi olmaya büyük önem verdiklerini vurgulayan Murat Gelibolu, “Köklü geçmişimizden aldığımız gücümüzle bugünün ve geleceğin gereklerine göre gelişiyor ve yenileniyoruz. Müşterilerimizin memnun kalıp firmamızı tekrar tercih etmesi bizim için çok önemli” diyor.

“Geleceğin gereklerine göre gelişiyor ve yenileniyoruz”

İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’ndeki faaliyetlerine 2004 yılında başladıklarını söyleyen Üçler Otomotiv Sahibi Murat Gelibolu, “Genelde Fiat Linea arabalarını satıyoruz. İkinci el veya spot arabaların yanı sıra, spot sıfır araba ve orta segmentli binek arabaların satışını da gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, 2014 yılından itibaren sigortacılık sektöründe de hizmet vermeye başladık” dedi. Çağın gerektirdiği şekilde teknolojiyi yakından takip etmeye çalıştıklarını ve buna göre araçlarını internet sitesinde de sergilediklerini aktaran Murat Gelibolu ile firmasının yanı sıra, sektörün bugün geldiği nokta, İSTOÇ ve Türkiye ekonomisi hakkında keyfili bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kısaca kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız?1965 Diyarbakır doğumluyum ve iki çocuk babasıyım. İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde yer alan firmamız Üçler Otomotiv, bir aile şirketi olarak faaliyet gösteriyor. Şirketimizde oğlum Resul Selçuk Gelibolu ile beraber araba alım ve satım işi yapıyoruz. Faaliyetlerimize 1995 yılında Oto Center Galeri Sitesi’nde başladık. 2004 yılında firmamızı, lokasyon avantajından dolayı İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’ne taşıdık ve H Blok 36 numarada faaliyetimize devam ettik. Sonrasında 31 ve 33 numaraları dükkanları da satın alarak alanımızı genişlettik. Otomotiv sektöründe yer almanın ciddiyetinin ve öneminin farkındayız. “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz’’ atasözünü çok severim. Bu sözden hareketle özü ve sözü bir

olan ticari anlayışa sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Firma olarak yenilikçi olmaya büyük önem veriyoruz. Köklü geçmişimizden aldığımız gücümüzle, bugünün ve geleceğin gereklerine göre gelişiyor ve yenileniyoruz. Tabii önceliğimiz müşteri memnuniyetini sağlamak. Müşterilerimizin memnun kalıp firmamızı tekrar tercih etmesi bizim için çok önemli. Genelde Fiat Linea arabalarını satıyoruz. İkinci el veya spot arabaların yanı sıra, spot sıfır araba ve orta segmentli binek arabaların satışını da gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, 2014 yılından itibaren sigortacılık sektöründe de hizmet vermeye başladık.

Sektörünüzün bugünkü durumu hakkında bilgi verir misiniz?İkinci el araba alım satımında büyük kârlardan vazgeçmeyen meslektaşlarım, iş yok diye yakınıyor. Sektör tamamıyla tarz değiştirdi. Artık düşük kârlarla seri satışlar yapılıyor. Finans kurumlarından kredi çıkartma özelliğine sahip firmalar iş yapabiliyor. Biz de Koç Finans yetkili bayisiyiz. Kendi ekranımızdan direkt kredilendirme gerçekleştirebiliyoruz. Bu nedenle işlerimiz gayet iyi gidiyor. Ancak bu tarz hizmetleri sunarsanız sektörde yer alabiliyorsunuz. Günümüzde artık tüm sektörler kabuk değiştirdi. Dolayısıyla bizim sektörümüzde de yeniliklere ayak uyduramayan firmalar yok olmaya mahkum oluyor. Aynı zamanda teknolojiyi de yakından takip etmek gerekiyor. Artık internet çağındayız. Dolayısıyla firma olarak biz de bilinen birkaç internet sitesi

ile çalışıyoruz ve araçlarımızı internet sitesinde sergiliyoruz.

İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi ile ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız?Otomotiv sektörü güvene dayalı bir sektördür. İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde müşterilerinize, kendi portföyünüzde bulunmayan ama komşunuzda olan aracı da sunabilme imkanınız oluyor. Dolayısıyla İSTOÇ’ta faaliyet göstermek bizim gibi galericiler için büyük bir avantaj diyebilirim. İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nin, TEM’in yanında yer almasından dolayı büyük bir lokasyon avantajı da var. İSTOÇ bugün herkesin bildiği ve ziyaret ettiği bir çarşı haline dönüştü.

Türkiye ekonomisi hakkındaki genel görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?Türkiye ekonomisinde istikrar sağlandığı kanaatindeyim. Bu istikrarın getirisi de var. Bulunduğum sektörden örnek vermem gerekirse; eskiden atılda sermayemizi döviz bazında tutardık, dolar bozdurup araç alırdık sonrasında döviz yükselirdi. Dolayısıyla kârda mı zararda mı olduğumuzun hesabını yapamazdık. İstikrar olmadığı için döviz anormal şekilde yol alırdı. Ama şimdi az da olsa ne kazandığımızı biliyoruz. Kâr marjları eskiye göre düştü ama kazanç var. Sektörde düşük kâr marjlarıyla çalışmamız nedeniyle de ancak seri iş yapan kazanç sağlıyor.

Murat GeliboluÜçler Otomotiv

Page 26: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 24

Otomotiv sektöründe Birlik Oto olarak başladıkları faaliyetlerine bugün Birlik Motors olarak devam ettiklerini söyleyen Birlik Motors Ortağı Efe Karaağıl, aile şirketi olan firmalarını kardeşi Yiğit Karaağıl ile birlikte yönettiklerini dile getirdi. “Firma olarak güvene dayalı bir politika izliyoruz. Sektörümüzün canlanabilmesi için elimizden geldiğince araç fiyatlarını piyasa şartlarına uygun bir şekilde tutuyoruz. Genç iş adamları olarak sektörümüzü daha da iyi yerlere taşımayı hedefliyoruz” diyen Birlik Motors Ortağı Efe Karaağıl ile firma faaliyetlerinin yanı sıra, İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi hakkında konuştuk.

Firmanız ve kendiniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?1991 yılında İstanbul’da doğdum. Firma olarak otomotiv sektöründeki faaliyetlerimize Birlik Oto adı altında babam Ali Karaağıl tarafından 25 yıl önce başladık. Bugün söz konusu yıllar boyunca kazandığımız iş tecrübemiz ve deneyimli kurumsal kadromuzla otomotiv sektöründeki faaliyetlerimize “Birlik Motors” adı altında devam ediyoruz. Aile şirketimiz olan Birlik Motors’u kardeşim Yiğit Karaağıl ile birlikte yönetiyoruz. Ürün gamımızı ‘’lüks ve spor’’ otomobiller oluşturuyor. İkinci el sektöründe kurumsal bir firma olarak önceliğimiz, müşterilerimize aile firması olduğumuzu hissettirmek. Firmamızdan gönül rahatlığıyla satın alınan her araba bizim için büyük önem taşıyor.

Sektörünüzün son dönemdeki durumunu değerlendirir misiniz?Sektörümüz şu anda dalgalı bir durumda

Birlik Motors Ortağı Efe Karaağıl:

“Önceliğimiz, müşterilerimize aile firması olduğumuzu hissettirmek”Ürün gamlarını “lüks ve spor’’ otomobillerin oluşturduğunu söyleyen Efe Karaağıl, “İkinci el sektöründe kurumsal bir firma olarak önceliğimiz, müşterilerimize aile firması olduğumuzu hissettirmek. Firmamızdan gönül rahatlığıyla satın alınan her araba bizim için büyük önem taşıyor” diyor.

üye

ta

nıt

ımı bulunuyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu

sosyoekonomik dengeler bir inip bir çıkıyor. Bu durum bizim sektörümüzü de etkiliyor. Bütün piyasalar birbirlerine zincirleme bağlı olduğu için zincirden bir halka koptuğu zaman bütün piyasalar zarar görüyor. Firma olarak güvene dayalı bir politika izliyoruz. Sektörümüzün canlanabilmesi için elimizden geldiğince araç fiyatlarını piyasa şartlarına uygun bir şekilde tutuyoruz. Genç iş adamları olarak sektörümüzü daha da iyi yerlere taşımayı hedefliyoruz.

İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi ile ilgili görüşleriniz neler?İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi hakkındaki düşüncelerimizi bir iki cümleyle anlatmak mümkün değil. Merkezde, siz de takdir ederseniz ki görünen ve görünmeyen birçok sorun ve yanlışlık var. Bu sorunlardan en büyüğü ise güvenlik...

Bunun yanı sıra, İSTOÇ’a gelen misafirlerimizi ağırlamamız için sosyal bir tesis alanı olması gerekiyor. Merkeze gelen müşterilerimiz, aileleri ile rahat edebilmeli ve araç bakmaya zevk ve istekle gelebilmeli. İSTOÇ’a açık pazar muamelesi yerine AVM muamelesi yapılmalı. Bunun için ufkumuzu genişletmeliyiz. Sayabileceğimiz daha birçok sorun var. Ancak bu satırları okuyan büyüklerimizi üzmek yerine, genç iş adamları olarak bu sorunları çözmeye aday olduğumuzun bilinmesini isteriz.

Türkiye ekonomisi hakkındaki düşünceleriniz neler?Ülkemizin ekonomik durumu şu anda pek parlak gözükmüyor. Ancak karamsar olmak ne ülkemize ne de Türk gencine yakışmaz. İnanıyorum ki akıllı ekonomik politikalar uygulanırsa, ucuz insan gücü için yabancı insanlar tercih edilmez.

Efe Karaağıl Yiğit KaraağılBirlik Motors

Page 27: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

25 l İSTOÇHayat

üye tanıtımı

Furkan Otomotiv Sahibi Recep Dağlı:

İkinci el otomotivde güvenin çok önemli olduğuna değinen Recep Dağlı, “İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi; ülkemizin en güzel, tertipli ve güvenilir iş merkezlerinden biri. İkinci el otomotivde güven çok önemlidir. İnsanların gönül rahatlığıyla gelebileceği merkezimiz, otomobil alımı için çok sayıda alternatif sunuyor” diyor.

“İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi, ülkemizin en güzel ve güvenilir iş merkezlerinden biri”

Furkan Otomotiv’in Sahibi Recep Dağlı’nın en büyük hayali işini severek yapmakmış, öyle de olmuş. Hobisi olan otomobiller bugün mesleği... “Arabalar benim için her zaman tutku oldu” diyen Dağlı, 1986 yılında İstanbul’a gelerek ilk önce Oto Center’da hizmet vermeye başlamış. 2006 yılından itibaren de İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde faaliyet gösteriyor. Portföylerinde farklı marka ve modellerde ikinci el lüks arabalar bulunduğunu, zaman zaman daha düşük segmentli araçlar da sattıklarını ancak çoğunlukla ağırlıklarını lüks araba segmentine verdiklerini dile getiren Recep Dağlı ile firmalarının yanı sıra, İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi hakkında konuştuk.

Kısaca kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz?1963 yılında Tekirdağ’da doğdum. Trakya Üniversitesi’nden mezun oldum. En büyük hayalim olan işimi severek yapıyorum. Sevdiğim işi yaptığım için de kendimi çok şanslı hissediyorum. Aslında mesleğime 1983 yılında Tekirdağ’da hobi olarak başladım. 1986 yılında İstanbul’a gelerek ilk önce Oto Center’da hizmet vermeye başladım. 2006 yılından itibaren de İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde N Blok No:46’da faaliyet gösteriyorum. Firma olarak portföyümüzde farklı marka ve modellerde ikinci el lüks

arabalar bulunuyor. Zaman zaman daha düşük segmentli araçlar da sattığımız oluyor ancak çoğunlukla ağırlığımızı lüks araba segmentine veriyoruz. Firmamızda genç ve dinamik bir ekibimizin olmasından dolayı portföyümüzü sürekli genişletip, yenileyebiliyoruz.

İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi ile ilgili düşünceleriniz neler?İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi; ülkemizin en güzel, tertipli ve güvenilir iş merkezlerinden biri. İkinci el otomotivde güven çok önemlidir. İnsanlar sitemize gönül rahatlığı ile gelebilir. Furkan Otomotiv olarak, bizim için en önemli konulardan biri de müşterilerimizin güvenini kazanmak ve bunun sürekliliğini sağlamak. Biz de işimizi layığı ile yapmak için çok çaba sarf ediyoruz. İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi, otomobil alımı için çok seçenekleri bir arada bulabileceğiniz bir merkez olma özelliğine sahip.

Sektör ile ilgili görüşlerinizi paylaşır mısınız? Otomotiv sektörü rekabet ortamının çok yoğun olduğu bir sektör. Esnaflarımızın en çok zorlandığı konu da müşterilere sunulabilecek olan ikinci el temiz ve uygun aracı bulamamak oluyor. Büyük bayilerin ikinci el araçlar için ön ödeme çıkarmaları ve garanti sunmalarının esnafı zorlaması, ihale sistemini öne

çıkarıyor. Bu sebeple sık sık dükkanlar kapanabiliyor.

Türkiye ekonomisi hakkındaki genel görüşlerinizi paylaşır mısınız?Türkiye topraklarıyla, denizleriyle ve insan gücüyle çok güçlü ülkelerden biri konumunda bulunuyor. Şu an zor günlerden geçiyoruz ancak hep birlikte üstesinden geleceğimize inanıyorum. Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıl içinde daha çok gelişeceğini düşünüyorum.

Recep DağlıFurkan Otomotiv

Page 28: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 26

“Pazarlamada ‘doğru kurgu’ çok önemli”Bir pazarlama kampanyası için ayırdığınız bütçeden çok daha önemli olanın çalışmanın doğru kurgulanması olduğunu söyleyen Pazarlama Uzmanı Can Ogan, “Bunu başarabilmek için üzerinde düşünmeniz gereken çeşitli öğeler bulunuyor. Bu öğeler tıpkı bir ağacın kökleri gibidir. Ağaç bunlar olmadan ne beslenebilir ne de ayakta kalabilir” diyor.

Uzmanlık alanınızda kendinizi yetiştirdiniz ve sonunda hayal ettiğiniz gibi kendi şirketinizi açtınız. Peki, şimdi ne olacak? Pazarlama

Uzmanı Can Ogan’a göre pek çok girişimci, kendi işini iyi bilse dahi geçmişte pazarlama deneyimi kazanmadıysa şirketini yönetmekte ve kalıcı hale getirmekte zorlanıyor.

Büyük ümitlerle açtığınız şirketin sağlam adımlarla ilerlemesi için değişen pazarlama trendlerine hâkim olmanızda fayda var. Can Ogan, artık dijital medyanın pazarlamada daha geniş yer tuttuğunu ve bu kanalı çok iyi kullanan Y Kuşağı’nın daha küçük maliyetlerle başarıyı

yakalayabileceğini söylüyor. Ogan, bu konuda bilinmesi gereken ve büyük bütçeler gerektirmeyen önerileri şöyle sıralıyor:

Pazarı tanı!Can Ogan, işe araştırmayla başlamanızı öneriyor. Tespit edebileceğiniz bilgiler nelerdir? Rakipleriniz neler yapıyor? Ne gibi hizmetler veya ürünler sunuyorlar? İnterneti nasıl, hangi mecralarda kullanıyorlar? Fiyatları nasıl? Bu bilgiler içinde bulunduğunuz pazarı anlamak size yol haritanızı çizmekte ışık tutacaktır.

Diğerlerinden farkınızı bulun!Yol haritanızı çizdikten sonra kendinize

konsantre olabilirsiniz. Markanızın hikâyesi nedir? Sizi diğer markalardan farklı ve özel kılan şeyler neler? İnsanlar neden sizinle çalışmalı veya sizin ürünlerinizi satın almalı?

Hedef kitleyi tanımla!Peki, kim bu insanlar? Başka bir deyişle, hedef kitleniz kim? Sıkça rastlanılan bir durum, işletmenin bir hedef kitlesi olmaması...

Hedefinizi belirleyin!Pazarlama çalışmalarına başlamadan önce, şu anki son durumunuzu gözden geçirmeniz gerekiyor. Bu pazarlama çalışmasından elde etmek istediğiniz

söyleşi

Page 29: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

27 l İSTOÇHayat

önemli hale geliyor. Farklı platformlarda içeriklerinizi yayınlayın. İçerik yayınlarken en önemli şeyin potansiyel müşterinizin ilgisini çekecek konularda olması gerektiğini unutmayın.

Eski müşterilerinizi unutmayın!Yeni bir müşteri kazanmak, eski müşterinize ulaşmaktan hem daha pahalı hem de daha zahmetlidir. Eski müşterileriniz ile bağlantıya geçin. Onlara önceden aldıkları veya ilgilendikleri ürünler hakkında kuponlar, bilgiler ve tanıtımlar yollayın.

Toplum için faydalı işler yapın!Bir dernek veya vakıfla iş birliğine girin. İşinizle ilgili olan veya kendinizi yakın hissettiğiniz bir dernek veya vakıf ile ortak projeler yapın. Ortak proje yapmak size para getirmese de büyük prestij ve takdir getirecektir.

Müşterilerinizi elçiniz yapın!Müşterilerinizin sizin hakkınızda konuşmasına izin verin. Marka konumlandırmanızı doğru yaparsanız, müşterileriniz sizin yerinize markanızı tanıtacak ve sizin hakkınızda konuşacaktır.

Viral olun!Viral olmanın bütçenizle hiç ilgisi yok. Bazen evde çekilmiş bir video milyonlarca dolar harcanmış bir videodan daha fazla ilgi görebilir. Viral içerik yaratmak için aceleci olmayın, kopya çekmeyin, insanların mantıklarından çok duygularına hitap eden içerikler yaratın. Unutmayın, pozitif duygular negatif duygulara göre daha fazla viral etkisi yaratacaktır.

Seminer sınıfı veya etkinlikler yapın!Bu aktiviteler sizin pazarda otorite olarak algılanmanızı sağlayacak ve marka değerinizi artıracaktır.

Hepsini birleştirin!Artık online ve offline ayrımı yok! Cep telefonlarının internete bağlanması

ve laptop, tablet gibi aletlerin yaygınlaşmasıyla artık internet her yerde… Müşterinizi özellikle offline aktivitelerinizde online kanalları kullanmaları için yüreklendirin ve motive edin.

Can Ogan, yapılabilecek çok şeyin olduğunu ancak biraz cesaret, biraz motivasyon ve bol bol yaratıcılığın gerekliliğine dikkat çekiyor. İşte günümüz pazarlamasının başarısının sırrı bu diyen Ogan sözlerine şöyle devam ediyor: “Bunun yanı sıra ne yaparsanız yapın, her seferinde ölçüp biçmeyi unutmayın. Her deneyim noktasının markanıza getirdiği veya götürdüğü şeyleri ölçülebilir hale getirin. Bu sayede hangi yöntemlerin iyi çalıştığını, hangi yöntemlerin çalışmadığını ve var olan bütçenizi nereye kaydırmanız gerektiğini görebilirsiniz. Özetle, yeni sezon bizden datayı incelememizi ve elimizdeki veriler ışığında yaratıcı ve yenilikçi çözümler üretmemizi istiyor. Bu mümkün olursa, hem analitik hem stratejik hem de yaratıcı stratejiler üretebilir ve bunu gelecek yıl bu zamanlarda şirket kârında görebiliriz. Yeni şirketler için ilk yılların önemi ve zorlukları düşünülürse, iyi bir başlangıç yapabilmek için sözünü ettiğimiz güncel trendleri uygulamak oldukça faydalı.”

Can Ogan

şey nedir? Amaçlarınızı belirlemeniz, her amacın başarı ve başarısızlığının nasıl ölçüleceğini saptamanız ve bunu bir zaman planına oturtmanız çok önemli. Can Ogan, yukarıdaki önerilerin dikkate alındığında hangi aşamaya gelindiğini şu sözlerle açıklıyor: “Harika bir yolun yarısındasınız. Şu an pazarın durumunu, markanızın kimliğini, markanızın diğerlerinden nasıl ayrıştığını, müşterilerinizin kim olduğunu, amaçlarınızı ve bu amaçlara ulaşırken başarı ve başarısızlıkları hangi kriterlere göre ve ne sıklıkla ölçümleyeceğinizi belirlediğinize göre artık kolları sıvayabiliriz.”

Büyük bütçeler gerektirmeyen öneriler

En iyi yönünüze odaklanın!Sizi doğru ifade eden bir imajınız, bir sloganınız ve logonuz olsun. Farklı mecralarda farklı söylemlerin, görsellerin ve logoların kullanılması kafa karıştırabilir. Her mecrada mutlaka aynı logo ve söylemi kullanın. Bu sayede müşterilerinizin sizi bir logo ve bir söylemle özdeşleştirmesi mümkün olacaktır.

Bulunabilir olun!Servisiniz veya ürününüzle ilgilenen bir müşteriyi kaçırmanın en kolay yolu, onun sizi kolayca bulamaması veya bulduğunda da aradığı bilgiye ulaşamamasıdır. Doğru bir CEO çalışması ile arama motorlarında bulunabildiğinizden emin olun. Sadece web sitesi ile değil, aynı zamanda sosyal medya mecralarını kullanarak da bulunabilirliğinizi artırabilirsiniz.

İnternet sitenizi test edin!Web sitenizin tasarımını ve siteniz içinde gezinme tecrübesinin nasıl olduğunu test edin. Bunu yapan çok iyi araştırma firmaları var; fakat buna ayıracak bütçeniz yoksa çevrenize rica ederek de yorumlarını öğrenebilirsiniz.

İçeriği zenginleştirin!İçerik üzerinde çok durulmalıdır. Günümüzde içerik paylaşımı giderek daha

Pazarlama Uzmanı

Page 30: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 28b

aşa

rı ö

ykü

Sami KaracaKaraca Home Yönetim Kurulu Üyesi

Page 31: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

29 l İSTOÇHayat

“Arkamıza Karaca’nın gücünü aldık”40 yılı aşkın süredir sektörde tecrübesi olan Karaca’nın gücünü arkasına alan Karaca Home’un profesyonel ekibin özverisiyle sağlam adımlar atarak, pazara giriş yaptığını söyleyen Karaca Home Yönetim Kurulu Üyesi Sami Karaca, “Bizim sektöre en büyük katkımız, yapılmayanları yapıp tasarım anlamında trend belirleyen öncü bir marka olmamız” diyor.

Ev tekstili sektöründe daha önce de hizmet veren bir ekiple ve tüketici beklentilerini karşılayacak yönde koleksiyonlarla sektöre 2012 yılında giriş yapan Karaca Home, bugün sekiz olan AVM mağazasını beş yıl içinde 80’e çıkarmayı hedefliyor. Dünya trendlerini yakalayabilmek için İspanyol tasarımcılarla çalışan Karaca Home, dünya trendlerini yakından takip ediyor. “Hayallerimizi gerçekleştirmek için büyük bir hızla çalışıyoruz” diyen Karaca Home Yönetim Kurulu Üyesi Sami Karaca, başarı öyküsünü İSTOÇ Hayat’a anlattı.

Karaca Home’un kuruluş hikayesini bizimle paylaşır mısınız?Sektörde uzun yıllar edindiğimiz tecrübe ve tüketici beklentileri doğrultusunda tüketicilerimizden gelen talepleri değerlendirerek, farklı bir sektörde hizmet sunmak istedik. Karaca Home markası olarak, ev tekstili sektöründe daha önce de hizmet veren güçlü bir ekiple, tüketici beklentilerini karşılayacak yönde koleksiyonlarla çalışmalarımıza, 2012 yılı Eylül ayında başladık.

Markalaşma süreciniz nasıl başladı?Karaca Home, tüketici algısında 40 yılı aşkın süredir sektörde tecrübesi olan Karaca markasının gücünü arkasına alarak, profesyonel ekibin de özverisiyle sağlam adımlar atarak pazara giriş yaptı. Zuchex Fuarı’nda ilk kez tüketicisiyle buluşan Karaca Home, aldığı ilk geri

dönüşlerle bayi ağını büyüttü. Bu sezon sekizinci koleksiyonumuzu tüketiciye sunmanın gururunu yaşıyoruz.

Çok geniş ürün portföyüne sahipsiniz. Bunu nasıl yönettiniz?Rekabet hayatın gerçeği ve insanı da markayı da ayakta tutan ve daima gelişimi için itekleyen bir etken. Ev tekstili de kendi içinde hızlı değişimler yaşayan bir sektör. Zaman içinde oyuna yeni markalar girer ve kendilerine bir yer edinmeye çalışır. Ancak kalıcı markalar, yenilik getiren, devamlılığı olan ve istikrarlı üretim yapanlar oluyor. Biz bu anlamda sektördeki deneyimimizi marka algımızla birleştirerek iyi şeyler yapmayı başardık. Bu konuda en büyük destekçimiz, dünya trendlerini çok sıkı takip ediyor olmamız diyebiliriz.

Sektöre nasıl bir ekip kurarak giriş yaptınız?Ev tekstilinde deneyimi her biri alanında başarılı olan butik bir ekip oluşturduk. Dünya trendlerini yakalayabilmek için İspanyol tasarımcılarla çalışarak, ürünlerimizi Türkiye’deki kaliteli makinalarda ürettik. Biz yenilikçi, gözlemci ve Ar-Ge’si kuvvetli bir ekibiz. Bu ekip her geçen gün büyüyerek daha da profesyonel işler yapmaya devam ediyor.

Firmanızı başarıya götüren unsurlar neler oldu?Markamızı konumlandırırken tasarım ve kalitenin maksimum düzeyde

olmasına önem verdik. Karaca Home olarak bizim sektöre en büyük katkımız yapılmayanlarını yapıp, tasarım anlamında trend belirleyen öncü bir marka olmamızdır. Ürün gamımızdaki çeşitlilik ise sektördeki her markanın ulaşamayacağı noktadadır.

Hayallerinizin neresindesiniz? Bugün gelmek istediğiniz nokta neresi? Dört yılda büyük emekle hızla büyüttüğümüz Karaca Home markası, 2015 yılı içinde hız verdiğimiz mağazalaşma çalışmalarıyla perakende müşterisine daha yakın olabilmek için AVM’lerde mağaza açma hedefi belirledi. Bugün sekiz olan AVM mağazamızı gelecek beş yıl içinde 80 mağazaya ulaştırmayı hedefliyoruz. Yani diyebilirim ki şu an hayallerimizi gerçekleştirmek için büyük bir hızla çalışıyoruz. Bu anlamda çalışmalarımız mart ayında Amerika’da düzenlenen GIA ödül töreninde de tescillenmiş oldu. Dünyada 25 markanın finale kaldığı yarışmada Karaca Home markası “Görsel Düzenlemede Mükemmelliyet Ödülüne” layık görüldü. Hedeflerimize doğru koşarken bu ödül bizim en büyük motive kaynağımız oldu.

Girişimcilere tavsiyeleriniz neler?Girişimcilik çetin bir yoldur. Girişimciliğe soyunan kişi riskleri fırsata çevirerek yılmadan tüm zorluklara göğüs germelidir. Kararlı ve istikrarlı olmalıdır.

Page 32: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 30

Aizanoi, Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde yapılan kazılarla gün ışığına çıkarıldı. Kentin ismi, Zeus’un kızı su perisi Erato ile Arkadya ulularından Kral Arkas’ın oğlundan geliyor. Kültürel yapısıyla sanat çevreleri tarafından ikinci Efes unvanını alan Aizanoi’de, dünyanın en iyi korunmuş Zeus Tapınağı, dünyanın ilk örneklerinden stadyum-tiyatro kompleksi ve dünyanın 1750 yaşındaki ilk ticaret borsa binası yer alıyor.

Karatepe-Aslantaş, Adana (bugün Osmaniye) ili, Kadirli ilçesi sınırlarında MÖ 8. yüzyılda yani Geç Hitit Çağı’nda, kendisini Adana Ovası hükümdarı olarak tanıtan Asivatas tarafından, kuzeydeki vahşi kavimlere karşı bir sınır kalesi olarak kurulmuş ve “Asativadaya” adı verilmiş. Kalenin batısında, güneydeki

ovalardan Orta Anadolu yaylasına geçit veren bir kervan yolu yer alırken, bugün ise üzerinde Aslantaş Baraj Gölü’nün kurulu olduğu Ceyhan Irmağı’nı görmek mümkün.

Tepenin zirvesinde, saray olduğu tahmin edilen, yanmış iki bina harabesi ve zahire kuyuları yer alıyor.

Kalenin, biri güneybatısında, diğeri kuzeydoğusunda olmak üzere iki kapısı var. Güneybatısındaki giriş kapısından girmeyi tercih edenleri kırık parçalı iki aslan heykeli karşılıyor. Sağ ve sol yan odacıklarda esmer ve açık sarı, sert taneli bazalt taş bloklar üzerinde duvar kaplaması niteliğinde, o günün inanç

Tesadüfen bulunan görkemli antik kent

Geç Hitit Çağı’nda, Hitit Kralı Asivatas’ın kuzeyden gelecek saldırılara karşı Toros Dağları’nın eteklerinde bir sınır kalesi olarak kurduğu Karatepe, 1946 yılına kadar bilinmeyen bir yerken, Saimbeyli’den koyun otlatmaya gelen çobanlarca tesadüfen bulunmuş. Günümüzde açık hava müzesi olan kale çevresi, Aslantaş Baraj Gölü ve Andırın Ovası’na hâkim bir tepede olduğu için Anadolu’daki diğer ören yerlerinden ayrılıyor.

gez

i

Page 33: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

31 l İSTOÇHayat

ve yaşayışını sergileyen çeşitli figür rölyefleri (taş kabartmalar) ve aynı metin olmak üzere, karşılıklı Finike (çivi) ve Hitit (hiyeroglif) yazıları bulunuyor. Kapı içinde ise Fırtına Tanrısı’nın yaklaşık 3 metrelik heykeli yer alıyor. Kuzeydoğu kapısında insan başlı, aslan gövdeli, karşılıklı iki sfenks mevcut. Sağ ve sol odacıklarda Güneş Tanrısı rölyefi ve diğer çeşitli rölyeflerle karşılıklı aynı metin olmak üzere, çivi ve hiyeroglif yazılı tabletler bulunuyor.

Karatepe, 1946 yılına kadar bilinmeyen bir yerken, Saimbeyli’den koyun otlatmaya gelen çobanlarca tesadüfen bulunmuş ve öğretmen Ekrem Kuşçu tarafından Adana Müzesi Müdürü Naci Kum’a bildirilmiş. Aynı yıl Alman arkeolog Bossert başkanlığında kazı çalışmalarına başlanmış. Bu çalışmalar yakın zamana kadar Halet Çambel tarafından yürütülüyordu. Yıkılan kale duvarlarının bir örneği Doğu-Batı istikametinde yeniden inşa edilmiş. Buradaki çivi yazılı tabletler sayesinde, önceleri tam çözülememiş olan Hitit hiyerogliflerinin okunmasına olanak sağlayan bir anahtar ele geçirilmiş. Dünya üzerindeki Hitit yazıları ilk defa burada okunmuş. Bu yazıların çözülmesiyle Anadolu’da Karatepe-Aslantaş’taki eserler, mimari bir bütünün parçaları oldukları için yerlerinden sökülüp kapalı bir müzeye taşınmamış. “Açık hava müzesi” kurularak, eserlerin burada sergilenmesi yoluna gidilmiş.

Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi’nin bulunduğu yer, Anadolu’daki

diğer ören yerlerinden çok farklı. Aslantaş Barajı’nın yapılmasıyla üç tarafı baraj golüyle çevrili olan müze, baraj gölü ve Andırın Ovası’na hâkim bir tepede bulunuyor. Müze, bir yarımada şeklindeki burun üzerinde ve etrafı ormanlarla kaplı. Karatepe, Çukurova’yı Andırın-Göksun üzerinden İç Anadolu’ya bağlayan ve “Akyol” (Ağ-yol-Kocayol) diye anılan tarihi kervan yolunun üzerinde yer alıyor. Bu yol, Hititlerden önce, Hititler döneminde ve Haçlı Seferleri sırasında kullanılmış. Yakın zamana kadar Yörüklerin göç yolu da olmuş. Yerli halk, aslan heykellerinden dolayı buraya “Aslantaş” dese de ülkemizin diğer yerlerinde de pek çok aslantaş var. Diğerlerinden ayırt edilmesi için, ören yerine en yakın topoğrafik noktanın “Karatepe” olmasından dolayı buraya “Karatepe-Aslantaş” denmesi daha uygun görülmüş.

Kurucusundan dolayı Asativadaya adını alan Karatepe, MÖ 725-720’de Asur Kralı V. Salamonsor, MÖ 680 yılında Asarhaddon tarafından ele geçirilmiş, yakılıp yıkılmış. Yıkılan kale sur duvarlarının kalınlığı 2 ila 4 metre genişliğinde, kalenin iç ve dış duvarları ise 4 ila 6 metre yüksekliğinde. Kuru ve harçsız yapılan çift duvar arasındaki boşluk taş, moloz ve toprakla doldurulmuş. Kalenin doğu-batı çapı 196 metre, kuzey-güney çapı ise 376 metre. Kale, 18-20 metre aralıklarla tespit edilebilen 28, tespit edilemeyen altı olmak üzere 34 adet dikdörtgen burçlarla desteklenmiş.

Page 34: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 32

Ahmet Ümit, konuşur gibi yazıyor. Samimi bir dili var. Kitaplarının içinde çok bilgi bulunuyor. Merakla okunuyor. İnsanlar, bir cinayet çözmeye çalışıyor. Tabii bütün bunların hepsi de okunmayı artırıyor. 1982 yılında birdenbire yazdığını ve bir mucizenin gerçekleştiğini söyleyen Ahmet Ümit’in yeni kitabı “Elveda Güzel Vatanım” 2015 Aralık ayı başında yayınlandı. “İçinde çok fazla bilgi olması açısından benim için yazması son derece zordu. Ancak okur için zevkle okunacak bir kitap yazdım” diyen Ahmet Ümit’le keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

“Elveda Güzel Vatanım” adlı son kitabınız 2015 Aralık ayı başında yayınlandı. Kitap hakkında bilgi verir misiniz?Elveda Güzel Vatanım, 1906 ile 1926 yılları arasında geçen İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kuruluşundan yıkımına kadar olan dönemi içeriyor. Aynı zamanda Osmanlı’nın yıkılışı yani Birinci Dünya Savaşı’nı, Cumhuriyetin kuruluşunu içeren bir tarihsel dönemi anlatıyorum. İçinde çok fazla bilgi olması açısından benim için yazması son derece zordu. Ancak okur için zevkle okunacak bir kitap yazdım. Ben, bugüne kadar Beyoğlu’nu;

hem “Beyoğlu’nun En Güzel Abisi” hem de “Beyoğlu Rapsodisi”nde anlattım. Ama onlar bugünkü Beyoğlu’nu anlatıyordu. Bugünkü romanda 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlatıyorum. Çok eğlenceli çünkü bugün artık o binalar yok. Adeta o dönemin Beyoğlu’nu yeniden canlandırıyorum.

Her kitabınız çok satıyor ve okurla güzel bir iletişim kuruyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? Ben, konuşur gibi yazıyorum. Samimi bir dilim var. Kitaplarımın içinde çok bilgi bulunuyor. Merakla okunuyor. İnsanlar, bir cinayet

ünlü söyleşisi

1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” Elveda Güzel Vatanım’da

Ahmet Ümit, “Ben, bugüne kadar Beyoğlu’nu; hem ‘Beyoğlu’nun En Güzel Abisi’ hem de ‘Beyoğlu Rapsodisi’nde anlattım. Ama onlar bugünkü Beyoğlu’nu anlatıyordu. ‘Elveda Güzel Vatanım’da ise 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlatıyorum. Çok eğlenceli çünkü bugün artık o binalar yok. Adeta o dönemin Beyoğlu’nu yeniden canlandırıyorum” diyor.

Ahmet Ümit

Page 35: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

33 l İSTOÇHayat

ün

lü sö

yleşisi

çözmeye çalışıyor. Bütün bunların hepsi okunmayı artırıyor. Bana çok sayıda edebiyat öğretmeni, çocuklara okuma zevki aşıladınız, kitaplarınızla edebiyat zevkine ulaştık diye teşekkür ediyor.

Daha çok polisiye roman türünde eser veren bir yazarsınız. Sizi polisiye yazmaya iten unsurlar neler oldu?12 Eylül öncesi fırtınalı dönemde yaşayan kuşaktan biriyim. Bizim dönemimizde de çatışmalar, kavgalar çok yoğundu. Ben de onların içinde ön sıralarda yer almış biriyim. Dolayısıyla polisiye yazmak da çok karar verdiğim bir tür değildi. “Polisiye yazayım, bu alanda bir boşluk var” demedim. Adeta yazdığım hikayeler polisiye hikayeler olarak öne çıktı. Anladım ki ben bu türde yazmayı seviyorum. Bunun iyisi nasıl olur diye düşündük. Ülkemize özgü bir polisiye yaratırken içinde edebiyatın da olmasını istedik. Öyle de oldu. Başladığımız gibi de devam ediyor.

Kitaplarınızı ciddi araştırmalar yaptıktan sonra yazıyorsunuz. Bu araştırmaları yaparken emniyet mensuplarından yardım alıyor musunuz?Aslında polisle ilgili teknik bilgileri öğrenmek çok kolay. Bununla ilgili bir sürü kitap bulunuyor. Onları okursanız öğrenebilirsiniz. Ayrıca adli tıpta (adli tıp uzmanları yani DNA, parmak izi, ayak izi gibi bunların hepsini çok iyi bilen bilim adamları) ve emniyette çalışan arkadaşlarım var. Ancak asıl benim romanlarımda tarihsel konular yer alıyor. Örneğin, masada gördüğünüz kitapların hepsi şu anda yazmakta olduğum İttihat ve Terakki Cemiyeti romanı ile ilgili kitaplar. Romanlarda cinayet ve entrika var ama aynı zamanda her romanda bir tarih tezi bulunuyor. Ve tabii ki ben tarihçi değilim. Dolayısıyla bunlar üzerine okumalar çok zaman alıyor. Hatta o mekânlara gidiyorum. İttihat ve Terakki ile ilgili kitabımı yazarken Paris, Selanik, Manastır, Usküp gibi daha birçok yere seyahatler yaptım.

Romanın yanı sıra şiir de yazdığınızı biliyorum. Evet, bir şiir kitabım var. Ancak şairlik yazarlık

gibi değil. Sürekli şiir düşünmek ve onunla uğraşmak gerekiyor. Çünkü daha imgelerle oluşturuluyor. Roman yazarlığı daha farklı... Dolayısıyla kendime şair diyemem. Fakat zaman zaman öyle konular, öyle durumlar ve öyle duygular ortaya çıkıyor ki bunu bir diziyle anlatmak istiyorum. İşte o zaman yazmaya başlıyorum. Ama çok sık yaptığımı söyleyemem.

Bir romanın ortaya çıkış süreci nasıldır? Biraz anlatır mısınız?Kitap yazarken beni, bu ülkede gördüğüm şehirler, anıtlar ve olaylar çok etkiliyor. Örneğin, İttihat ve Terakki diye çok önemli bir örgüt var. Söz konusu örgüt beni heyecanlandırıyor. Duyduğum ve bildiğim kadarıyla önemli bir örgüt. Bu konu üzerine okuma yapmam gerekiyor. Masada gördüğünüz kitapların hepsini alıyorum. Tabii bir uzmanla, neyi okumam ve nasıl hareket etmem gerektiğini konuşuyorum. Bana akıl da veriyorlar. Onun üzerine oturup bu kitapları okuyorum. Kitapları okuyup İttihat ve Terakki hakkında yeterli bilgiye sahip olunca kurgusunu yapıyorum. Bu durum bir yıl kadar sürüyor. O bir yılın sonunda yazmaya başlıyorum. Bir yıl da yazma sürüyor. Bazen de iki yıl sürüyor.

İlk kitabınız 1989 yılında son kitabınız 2015 yılında yayınlandı. Son kitabınıza baktığınızda tarzınızda ne tür

değişiklikler oldu? Bu konuda kendinizi eleştirir misiniz? 1989 yılından bu yana uzun bir zaman geçti. Elbette büyük değişiklikler olmuştur. Muhtemelen de daha iyi yazıyorumdur. Çünkü 23 kitap çıktı. Yazmayı biraz daha öğrenmiş olabilirim. Ama edebiyat, “çok tecrübe kazandım, en son yazdığım kitap, en iyi kitap olacak” olarak algılanmamalı. Çünkü edebiyatın tuhaf bir büyüsü, olma süreci var. Bazen bir kitap üzerine çok çalışır ve büyük emek harcarsınız fakat olmaz. Bazen de bir kitabı kısa sürede yazarsınız o kitap istediğiniz gibi olur. Yemek yapmak gibi düşünün. Çok iyi yemek yaparsınız ancak en son yaptığınız yemek en iyi yemek değildir.

Polisiye romanın Türkiye’deki önde gelen isimlerindensiniz. Polisiye romanın Türkiye’deki gelişim sürecini nasıl görüyorsunuz? Eski ile kıyasladığımızda çok iyi durumda. Biraz tarihe bakarsak, ilk polisiye metin, 1841 yılında Edgar Allan Poe tarafından yazılan Morgue Sokağı Cinayetleri. Bu metinin yazılmasından 40 yıl sonra Ahmet Mithat Efendi İstanbul’da Esrarı Cinayet diye bir roman yazdı. Aslında 40 yıl sonra polisiye roman Türkiye’ye gelmiş. Fakat uzunca bir süre polisiye roman küçümsendi, ciddiye alınmadı. “Cinayet edebiyat türü değildir, ölüm güzel sanatlarda bir alan olamaz” dediler. Böyle bir ön yargıları vardı. Peyami Safa, Kemal Tahir gibi önemli yazarlarımız polisiye romanlar yazdılar fakat takma isim kullandılar. Kendi isimlerini kullanmadılar. Çünkü bunun bir tür alt kültür olduğunu, ucuz roman olduğunu düşündüler. Bana göre bu durum elbette bir yanılgıydı. 1996 yılında yani benim “Sis ve Gece” romanımı çıkarmamdan sonra biraz her şey değişti. Çünkü iddialıydım. Hem polisiye hem edebiyat yapıyordum. Polisiyeyi edebiyat dışı bir tür olarak ele almadım. O günden bu yana çok gelişmiş durumda. Çok iyi polisiye yazan genç arkadaşlarımız var. Ve onlarla birlikte polisiye türü Türkiye’de gelişmeye başladı. Fakat Avrupa ve Amerika ile kıyaslarsak hâlâ çok geride olduğumuzu söyleyebilirim. Polisiye romanda Türkiye istenilen yerde değil.

Page 36: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 34

Maceracı gene sahip olanların saati!Finlandiyalı saat üreticisi Suunto, keşfetmek için yaşayan, meraklı ve risk almaktan korkmayanların vazgeçemeyeceği yeni bir koleksiyon hazırladı. Suunto World Koleksiyonu’nun ilk saati olan Suunto Kailash, adını, Tibet’te bulunan ve daha önce hiç tırmanılmaması nedeniyle maceraperestler için efsane olan, 6 bin metre yükseliğindeki kutsal Kailash Dağı’ndan alıyor. Beyaz, siyah, bakır ve gri olmak üzere dört farklı renk seçeneğine sahip Suunto World Koleksiyonu, insanların yüzde 20’sinde bulunan, macera ve keşif geni olarak adlandırılan 7R sloganıyla sunuluyor. Maceracı gene sahip insanların saati olmaya aday Kailash, 100 metre su geçirmezlik özelliğine sahip ve yaklaşık 70 gram ağırlığında.

Hayatımız boyunca birçok farklı kazaya ya da zor durumlara maruz kalabiliyoruz. Önemli olan bu kazalardan minimum hasarla kurtulmak. Özellikle ülkemizde sıklıkla yaşanan trafik kazalarında hayatta kalmak için size yardımcı olacak Rescue Tool çakı, üzerindeki fonksiyonel gereçleri sayesinde sizi her türlü olası tehlikeden kurtarıyor. Emniyet kemeri kesici özelliğiyle saniyeler içinde kemerinizden kurtulup araç içinden çıkabileceğiniz Rescue Tool, trafik kazalarında sıklıkla karşılaşılan, yangın veya suya batma tehlikesi gibi en acil durumlarda yardımınıza koşuyor.

Sağlam ve fonksiyonel

Page 37: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

35 l İSTOÇHayat

Gizemli ve çekici Sanat ve parfümün birleşimden doğan M.Micallef, yeni kış kokusu Akowa’yı sunuyor. Akowa, ilhamını Afrika’da bir kabileden alan gizemli ve çekici bir koku... M.Micallef parfümlerini; tutku, aşk ve nadir bulunan değerli içerikler kullanılarak yaratıyor, geliştiriyor ve benzersiz özel tasarlanmış sanatsal şişelerde sunuyor. Modaya aldırmadan farklı parfümler yaratmaya odaklanan marka, geleneksel parfüm sanatındaki en iyi kaliteyi garanti ediyor. Akowa, sırlarını ve gizemlerini kendilerine saklayan, Afrika’da bir kabile... Afrika’nın gizemli bitkilerine odaklanan koku, kararlılıkla kendi kaderlerini seçen erkekler için yaratıldı. Orijinal ve çekici birleşim, derin ve gizemli bir koku oluşturuyor. Yeni Akowa’nın üst notalarında bergamot, portakal çiçeği; orta notalarında kakao, incir yaprağı; alt notalarında ise paçuli, vanilya, vetiver, amber ve misk bulunuyor.

4Fellas, doğal taşlar ve gerçek derilerden yapılıyor

4Fellas aksesuarları, erkeklerin kendilerini daha özel hissedebileceği ve yoğun metropol hayatında günün her zamanı tüm kıyafetleri ile kullanabilecekleri tasarımlar olarak öne çıkıyor. Ürünlerin temelinde her zaman kaliteli materyaller yer alırken, hikayesinde farklı kültürler, zamanlar ve karakterler bulunuyor. Farklı karakterlerin dengesini yansıtan parçalar, eğlenceli ve renkli bir dünyanın yanı sıra, daha karanlık ve vahşi bir dünyanın da izlerini taşıyor. 4Fellas dünyasında renkli derilerden yapılmış kanca bileklikleri seven romantik bir centilmeni ya da gümüş kuru kafalar ve doğal taşlardan yapılmış soul bileklikleri tercih eden casual rock bir erkeği bulmak mümkün. Yapımında doğal taşlar, gerçek deriler ve gümüş parçaların kullanıldığı, tamamı el yapımı ürünlerden oluşan 4Fellas aksesuarlarında, en iyi materyallerin ve işçiliğin kullanılmasına özen gösteriliyor.

Page 38: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 36

Lenovo VIBE P1 5000 mAh’lik bir bataryaya sahip

Lenovo P70’in gelişmiş versiyonu VIBE P1, sıra dışı pil ömrüyle dikkat çekiyor. VIBE P1, diğer cihazları da şarj edebilen yolda şarj (On-The-Go) fonksiyonuyla gücü çok zor tükenen ve bataryasını paylaşmaktan çekinmeyen bir telefon. VIBE P1, sınıfının en yüksek kapasiteli pillerinden olan 5000 mAh’lık bataryasıyla adeta güç gösterisi yaparken, 24W’lık hızlı şarj fonksiyonu ve güç tasarrufu özelliğiyle de dikkat çekiyor. Telefonunuzu tek tuşta güç tasarrufu moduna aldığınızda SMS, telefon görüşmesi ve saat gibi temel kullanımlar dışında tüm özellikleri kapatarak, şarjınızın çok daha uzun süreler dayanmasını sağlayabiliyorsunuz. VIBE P1 aynı zamanda parmak

izi okuyucusuyla kişisel güvenliğinizi artıran çok özel bir telefon.VIBE P1 4G’de 30 gün bekleme süresi ve 45 saate kadar

konuşma süresiyle bir rekortmene yakışır rakamları bünyesinde barındırıyor. 13 MP arka ve 5 MP selfie kamerası, hızlı-odak ve sıfır deklanşör gecikmesi ise sizi mutlu edecek diğer özellikler. Son derece şık bir tasarımı olan VIBE P1, 5.5 inç Full HD ekrana, çift sim kart desteğine ve android lollipop 5.1 işletim sistemine sahip. VIBE P1, 32 GB dahili, micro SD kart ile 128 GB’a kadar artırılabilir hafızaya sahip ve 8 çekirdek qualcom snapdragon 615 işlemci kullanıyor.

Yeni Pentax Q-S1, 40 farklı renk seçeneği ve değiştirilebilir objektifli olmanın yanı sıra, günlük kullanıma uygun ultra hafif ve şık tasarımıyla göz dolduruyor.

Bu fotoğraf makinesi her seviyede fotoğrafçılar için mükemmel bir seçim. Üstelik ideal boyutuyla dilediğiniz her yere beraberinizde taşımanız çok

kolay. Pentax Q-S1, sadece bir fotoğraf makinesi değil, tasarımıyla da bir moda simgesi aynı zamanda. Modayı takip eden, hayattan zevk alan, tasarım, fotoğrafçılık ve hayata tutkun olan kullanıcılar için mükemmel bir ürün. Ayrıca

zarif, minimalist deri kılıfı ile tasarım ve esnekliği bir arada sunuyor.

Değiştirilebilir objektifli ve şık tasarımlı

Page 39: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

Estetik ve işlevsellik bir aradaDuPont, uluslararası “Endless Evolution” (Sonsuz Evrim) büyüme programı kapsamında Corian®’ın estetik ve işlevselliğini akıllı telefon ve tabletler için kablosuz şarj etme özelliğiyle birleştiren Corian® Charging Surface’i (Corian® Şarj Yüzeyi) piyasaya sunuyor. DuPont™ Corian® Charging Surface hem yaşam alanlarına hem de ortak alanlara pratik, güvenilir ve kurulumu kolay yeni bir çözüm getiriyor. Bu üründe kablosuz şarj özellikleri, indüksiyon teknolojisiyle geliştirilen modern bir cihazla sağlanıyor.

DuPont™ Corian®’ın teknik özellikleri, şarjın doğruca malzeme üzerinden iletilmesine izin veriyor. Bu özellik sayesinde, sistemi kurmak için yüzeyde delik açmaya gerek kalmadan şık bir görünüme sahip entegre şarj özellikleri sunan büyüleyici çözümler üretiliyor.

37 l İSTOÇHayat

Gigaset SL450tasarımıyla şık gelişmiş özellikleriyle vazgeçilmez

Alman teknoloji lideri Gigaset, yüksek kaliteli

malzemeyle üretilmiş en ince tasarıma sahip telefonu

SL450 ile eve ve iş yerine mükemmel uyum sağlıyor.

Cep telefonu boyutundaki SL450’nin ince tasarımı

ve teknolojik özellikleri, kullanıcılara, büyük rahatlık

sunuyor. Bilgisayar üzerinden bulut teknolojisiyle iş

dünyasında, fotoğraf ve müzik kaydetme özelliğiyle de

ev yaşamında tercih edilecek olan SL450, ergonomik

ve şık tasarımıyla da dikkat çekiyor. VoIP görüşmelerde

kusursuz HD ses kalitesi sağlıyor. Gigaset SL450,

bluetooth özelliğiyle telefonunu kulaklıkla kullanma

şansı verirken, 500 vCard kayıtlık kapasiteye sahip

hafızasıyla isim, numara ve detayları rahatlıkla

kaydetmeyi sağlıyor. Yedeklenen kartvizitler, USB

aracılığıyla telefon rehberine kaydedebildiği gibi

mini USB özelliği sayesinde bilgisayara bağlanarak

e-postaları eşleştirmek de mümkün.

Page 40: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 38

Spor yapmak genel sağlık için olduğu kadar kalp sağlığı için de büyük önem taşıyor. Hatta düzenli ve doğru sporu yapmak ömrü uzatıyor. Ancak hangi sporun yapılacağı kişinin isteğine bağlı olduğu kadar bedeni özellikle de kalbinin durumuna göre değişebiliyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un spor yaparken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi spor yapanların kalp krizi geçirmemek için nelere dikkat etmesi gerektiği sorusunu akıllara getiriyor. Spora yeni başlayan ve vücut kondisyonu sağlayamadan ağır spor yapan kişilerde diğer spor yapanlara göre kalp krizine yakalanma riski artıyor. Fazla kilolardan kurtulmak için ağır sporlar yerine yürüyüş, yüzme ve koşma gibi hafif sporların yapılması öneriliyor. Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nde Uz. Dr. Türker Baran, spor ve kalp sağlığı ilişkisi hakkında aşağıdaki bilgileri veriyor.

Hareketsizliğin birçok hastalığa zemin hazırladığını söyleyen Türker Baran, spor yapan kişilerin, yapmayanlara oranla altı yıl daha uzun yaşadıklarını ancak spor yaparken fizyolojik sınırlarını zorladıkları takdirde bu durumun aleyhlerine dönebildiğine dikkat çekiyor. Bu nedenle sporun türünün çok önemli olduğunu belirten Baran, “Spor esnasında kayıpların yüzde 65’i futbol ve basketbol oynarken yaşanıyor. Atletlerde bu oran hayli düşüyor. Önemli olan profesyonel hayatta ve amatör olarak yapılan

sporlardır. Özellikle okullarda herhangi bir spor takımına alınan çocukların, parklarda spor yapanların ve halı saha maçı yapan amatörlerin mutlaka doktor kontrolünden geçmesi gerekiyor” diyor.

Vücudunu geliştirmek için ağır spor yapmayı tercih eden kişilerin öncelikle kendi vücutlarını tanımaları gerektiğini aktaran Baran, şöyle konuşuyor: “İlk olarak doktora gidilmeli ve sağlıklı bir şekilde spor yapılmalıdır. Kişinin hangi spora daha uygun olduğunun belirlenmesi çok önemlidir. Kişilere göre spor dallarının uygunluğu da değişiyor. Çok pahalı ve zahmetli olmayan

muayenelerle kişinin hangi spor dalı için uygun olduğu saptanabiliyor. Efor testi yaptıran bir kişinin ritminden yola çıkarak hangi sporu ne derece ve nasıl yapabileceğini söylemek mümkündür.”

Hareket için her fırsatı değerlendirinSporun salonda ya da sadece dışarıda yapılır gibi kesin kurallarının olmadığına değinen Türker Baran, vücudun hareket etmek için dizayn edildiğini ve her fırsatı zarar vermeden kullanmak gerektiğini söylüyor. “Haftada dört gün en az 45 dakika, spor için ideal bir süredir” diyen

Hangi sporu yapacağınızı

Vücutlarını geliştirmek için ağır spor yapmayı tercih eden kişilerin öncelikle kendi vücutlarını tanımaları gerektiğini söyleyen Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nde Uz. Dr. Türker Baran, “Efor testi yaptıran bir kişinin ritminden yola çıkarak hangi sporu ne derece ve nasıl yapabileceğini söylemek mümkündür” diyor.

kalbiniz söylesin!

Page 41: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

39 l İSTOÇHayat

Baran, ancak yeni başlayan bir kişi için bu programın önerilmediğini ifade ediyor. Spora yeni başlayanların, haftada iki gün, 20 dakika spor yapması ve yavaşça tempoyu artırmalarını öneren Baran, “Sadece hafta sonu vakti olan kişilerin ise iki gün boyunca kendine çok yüklenmemesi gerekiyor. Standart olarak önerilen sporlar; tempolu yürüyüş, bisiklet, hafif tempolu koşu, yüzme ve aerobik egzersizler olarak sıralanıyor” diye konuşuyor.

Kalp hastası olmanız spor yapmanıza engel değilKalp ameliyatı olan ya da kalp rahatsızlığı olan kişilerin spor anlamında daha aktif olduklarını belirten Baran, özellikle hastalık sonrası sağlığa daha dikkat ettiklerini ve spor yaptıklarını söylüyor. Çok büyük bozulmalar olmadığı müddetçe kalpte gelişen makul hasarların çok iyi tolere edildiğini ve normal hayatı etkilemediğini ileten Baran, söz konusu kişilerin kalp yetmezliği de dahil belli kurallara uyarak spor yapması ve teşvik edilmeleri gerektiğine dikkat çekiyor.

Spor öncesi karbonhidrat, sonrası protein Spor yapan kişilerin doğru beslenmesi gerektiğine dikkat çeken Baran, sözlerine şöyle devam ediyor: “Spor öncesi karbonhidrat bakımından zengin gıdalar tüketilmelidir. Örneğin bir muz, elma ya da sandviç yenebilir. Spor sonrası vücudun iyileşmesi ve kendini toparlaması için protein tüketilmelidir. Örneğin, çikolatalı süt tüketilebilir. Yumurta ve yoğurt, spor sonrası vücudun yenilenmesine katkı sağlayan önemli bir gıdadır. Genel kural spor öncesi karbonhidrat, sonrasında da protein tüketilmesidir.”

Sağlıklı spor yapmanın altın kuralları Koşu veya yürüyüş yapanlar tartan pistleri ve düz yerleri tercih etmeli. Ayak ve ayak bileklerindeki sorunları engellemek için spor salonlarındaki yürüme bantlarının kalitesine dikkat edilmeli. Spor salonlarının hijyenik ve iyi havalandırılmış olması gerekiyor. Çok soğuk, sıcak ve rüzgarlı alanlarda spor yapılmamalı. Rahat kıyafetler ve doğru spor ayakkabı tercih edilmeli. Aç karnına ya da yemeğin hemen arkasından yürümek çok tehlikeli. Yürüyüşün temposu ve egzersizin sıklığı doktora danışılarak hesaplamalı.

Sağlıklı Spor

Aman dikkat!• Ağır spor yapanlarda kalp krizi daha fazla görülüyor. Yemek sonrası yapılan spor risk oluşturuyor. Kondisyonsuz yapılan spor ve vücudun fazla yorulması kalp krizine giden yolu açıyor.• Fazla kilolardan kurtulmak için düzenli yürüyüş, yüzme, koşma şeklinde hafif sporlar yapılmalı. Her şey tüketilmemeli, vücudun yapısına uygun diyet programı hazırlanmalı. Mide küçültme gibi ameliyatla zayıflama yöntemlerine en son başvurulmalı. • İnsanlar vücut yapılarına uygun spor dallarına yönelmeli. Sürekli spor yapanlar için risk yokken, yeni başlayanlar için bir risk unsuru bulunuyor. • 40 yaşının üzeri erkekler ve 50 yaşının üzeri kadınlar riskli hasta grubunu oluşturuyor. Şeker hastası, sigara içenler, hipertansiyonlular ve fazla kilolu kişiler kalp ve damar hastalarına aday kişilerdir.• Kalp hastalarının yapabileceği spor türleri olduğunu biliyoruz. Kişiler spora başlamadan önce kardiyologa görünmeli ve hangi sporu yapıp yapmayacağını öğrenmelidir. Hastalığına ve yaşına uygun olmayan bir spor; kalp krizi, beyin kanaması, ritim bozukluğuyla ölümlere neden olabilir. • Kalp ve damar hastalığı açısından risk faktörleri olan özellikle diabetik veya obez kişiler spor yapmadan önce kalp hastalıkları var mı yok mu bunu tespit etmeli.

Uzm. Dr. Türker Baran

Page 42: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

s

İSTOÇHayat l 40

PERA MÜZESI’NDE 2016’NIN ILK SERGILERI:

“DÜNYANIN GIZEMI” ILE “ANI VE SÜREKLILIK”

Mekân: Pera Müzesi, İstanbul

Tarih: 24 Şubat - 1 Mayıs

Pera Müzesi iki yeni sergiye ev sahipliği yapıyor. Metafizik resim akımının öncüsü, 20. yüzyılın sıra dışı sanatçılarından Giorgio de Chirico, “Dünyanın Gizemi” adlı sergiyle Türkiye’de ilk kez Pera

Müzesi’nde, Türk sanatseverlerle buluşuyor. Yaklaşık 70 resim, 2 litografi serisi ve 10 heykelle kapsamlı bir içerik sunan sergi,

sanatçının 1909 tarihli erken dönem eserinden 1970’lerin ortalarındaki

son dönem yapıtlarına dek uzanıyor. İtalyan bir anne ve babanın oğlu

olarak Yunanistan’da dünyaya gelen de Chirico (1888-1978), babası

Evaristo de Chirico’nun doğduğu kent İstanbul’u eserleri aracılığıyla

ziyaret ediyor. Nahit Kabakcı’nın 1980’lerden itibaren oluşturmaya başladığı

Huma Kabakcı koleksiyonu Türkiye’de bilinçli ve sürekliliği

olan koleksiyonların en önemlileri arasında yer alıyor. Huma

Kabakcı ve Esra Aliçavuşoğlu eş küratörlüğündeki sergi,

koleksiyonun oluşturulma mantığı, gelişimi ve öznelliğin yanı sıra, dönem dönem yenilenen ve

geliştirilen yapısı da düşünülerek planlandı. Sergi birbirini takip eden

İki kuşak tarafından sürdürülen koleksiyonun, ilişkili ve farklı

noktaları ön plana alınarak, tematik olarak şekillendirildi. Bu anlamda

farklı kuşakların koleksiyona katkısının yanı sıra, bütünsel

tutarlılığı ve dönüşümleri de işaret ediyor.

TOLGA ÇEVIK“MÜDÜR

N’APTIN?”

Mekân: İstanbul Tarih: 4 Nisan-14 Mayıs

Tolga Çevik, “Müdür Ne’aptın?” ile yeniden

izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Bir yıl aradan sonra sahneye geri dönen

Tolga Çevik ile macera kaldığı yerden devam

ediyor. Yönetmenin mantık dışı istekleri, Minik’in kadife sesi ve Tolga

Çevik’in performansıyla “Müdür Ne’aptın?”

izleyicisiyle buluşuyor.

LIFE IN COLOR28 MAYIS’TA ILK

KEZ IZMIR’DE

Mekân: İzmir ArenaTarih: 28 Mayıs

İstanbul’da gerçekleşen ve büyük beğeni toplayan

“Unleash” ve “The Big Bang Tour” şovlarının ardından dünyanın en renkli partisi “Life in

Color”, bu kez İzmir’de, binlerce elektronik müzik

tutkununa unutulmaz bir gece yaşatmaya

hazırlanıyor. Dünyaca ünlü DJ’lerin performanslarıyla

gerçekleşecek “Life in Color”da rengarenk

bir gün ve yepyeni bir prodüksiyon İzmirliler’i

bekliyor.

7 PINK FLOYDLAR VE 2 PRENSES

Mekân: İzmir, Eskişehir, İstanbul, Ankara

Tarih: 1 Nisan-30 Nisan

“Saygıyla Pink Floyd Çalmak” amacıyla bir araya gelen “7 Pink

Floydlar ve 2 Prenses”, bu yıl büyük ölçüde değişen kadrosuyla

sahne almaya hazırlanıyor. Yaklaşık sekiz yıldır İstanbul,

Ankara ve İzmir’de çeşitli mekânlarda Pink Floyd ve rock müzikseverlerin karşısına çıkan “7 Pink Floydlar ve 2 Prenses”,

konserlerinde Pink Floyd’un 40 yılı aşkın

müzik geçmişindeki farklı dönemlerden şarkılara

yer veriyor. Grubun elemanları, Pink Floyd’a

duydukları saygıyı, grubun müziklerini orijinal

seslerine yakın şekilde çalmaya gayret ederek

gösteriyor.

DINO MERLIN

Mekân: Ora Arena, İstanbul

Tarih: 23 Nisan

En son 2007’de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu ve

2008’de CRR’de verdiği konserlerde binlerce

Türk hayranıyla buluşan Balkan dünyasının mega starı Dino Merlin, sekiz

yıl aradan sonra ilk defa İstanbul’da sahne

alacak. Sanatçının 2014 yılında çıkardığı “Hotel Nacional” adlı albümü

Billboard World Albums listesine girmiş ve

dünyada en çok satılan ilk 10 albüm arasında yer almıştı. Her albümünde

yeni şeyler ortaya koyarak dinleyicilerini

şaşırtmayı başaran Dino Merlin, Türkiye ile bağlarını da her fırsatta

güçlendirmeye özen gösteriyor.

Page 43: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

s

GÜLDÜRME BENI MIZAH ÜSTÜNE

CIDDI SÖYLEŞILER

Yazar: Melike Eğilmezler Boylan

Yayınevi:Yapı Kredi Yayınları

Güldürme beni! Çünkü

gülersem, seni anlayabilirim... Türkiye’nin birbirinden farklı ve zengin mizah

geleneklerinden gelen bir çok yazar, çizer ve sinemacıyla yapılmış olan söyleşilerden oluşan “Güldürme Beni”, okuyucusuna dünyaya mizahçıların gözünden bakma fırsatını veriyor.

Tanzimat’tan Abdülhamit’e, Osmanlı’dan tek parti dönemine, 12 Eylül

darbesinden günümüze dek türlü tahammülsüzlüklere

karşı direnen, şekil değiştirerek büyüyen, bazen bölünerek zenginleşen, son

yıllarda internet etkisi ile iyice tabana yayılan güldürü sanatı,

“Güldürme beni” diyerek kendi renksiz dünyalarında

yalnız kalmak isteyenleri ısrarla dürtüyor.

KARANLIK BARSELONA

Yazar: Marc PastorYayınevi:

Esen Kitap

Yoksulların ve özellikle hayat kadınlarının

çocukları, halkın “vampir” ya da “Barselona

Canavarı” ismini taktığı biri tarafından kaçırılır

ve çocuklara ne olduğu öğrenilemez. Emniyet

Müdürlüğü ve vali, kaçırılma olaylarının gerçek olmadığını,

gerçek olsa bile kimsenin yoksul çocuklar için uğraşacak zamanı

olmadığını düşünür. Şikâyet yoksa, dava

da yoktur. Okumayı 17 yaşında öğrenmesine

rağmen polisiye roman tutkunu olan Komiser

Corvo, işin peşini bırakmanın vicdansızlık

olacağına inanır. Anne ve babaların korku içinde yaşadığı bir şehirde, açılmayan davaların

peşini bırakmaya niyeti yoktur. Komiser Corvo, suçun normalleştiği bir

dönemde, kalabalık Barselona sokaklarında, “Barselona Canavarı”nı

bulabilecek mi?

PARANOYA

Yazar: Tuğba Sarıünal Yayınevi:

Destek Yayınları

Paranoya, okurlarına yine sürükleyici bir kurgu ve

şaşırtıcı bir son vadediyor. İki farklı karakterin ortak

bir sona hizmet etmek için tanıştığı romanda, gerçeğin

peşinden karakterlerle birlikte okur da yol alıyor. Okurun inanmayı seçtiği

karakter, onu doğru bildiği gerçeklere mi

götürecek yoksa okurun da hissettiği her şey birer

paranoyaya mı dönüşecek? Paranoya’yla tanışan kaldığı

yeri unutamayacak, emin olduğu gerçekleri tekrar tekrar sorgulama ihtiyacı

hissedecek.

RUHLARIN SONBAHARI

Yazar: Kent HarufYayınevi: Editura

Küçük bir kasabada, sessizlikle çevrili boş

evlerinde geçmek bilmeyen yalnızlık

saatlerini paylaşmaya karar veren iki yaşlı

insanın acı-tatlı hikâyelerini, kuruyup

giden ruhların hoyratlıklarına rağmen yeşerttikleri umutlarını anlatan Ruhların Son

Baharı duygusal finaliyle okuru kendine bağlıyor!

HASTALIKLAR ÖĞRETMENDIR

Yazar: Dr. Elif Güveloğlu

Yayınevi: Hayykitap

Sebepsiz çalmaz kapınızı hastalık…

Bedeninizin size mutlaka söylemek istediği

şeyler vardır. Dilinizin söyleyemediklerini

bedeniniz söyler çoğu zaman! Siz de “bu yaşta ne romatizması bu” veya

“damla alkol almam, sarılık da geçirmedim ne sirozu şimdi”, “MS mi? Benim daha çok işim vardı yapacak!” ya da “beslenmeme o kadar da dikkat ediyordum, nasıl bağırsak kanseri

oldum” der durursunuz. Oysa söylemek istedikleri

vardır eklemlerinizin, karaciğerinizin, yoldan

çıkmış kontrolsüz “isyan eden” hücrelerinizin size!

Ve bedeninizin diline kulak verip ruhunuzdaki

sesi duyabilirseniz, hastalık gider, görevi bitmiştir çünkü artık...

kitap

Page 44: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 42

Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı, o kahvenin telvesinin de türlü türlü marifeti var. Afiyetle pişirip içtiğiniz kahvenizin dibinde kalan telve yalnızca geleceğinizi tahmin etmeye değil, farklı birçok işe de yarıyor. Demlediğiniz kahvenin filtresini temizlerken ya da faldan kalma fincanları suya tutarken iki kere düşünün! İşte size bundan sonra kahve telvesini asla çöpe atmam dedirtecek dokuz kullanım önerisi...

Bitkilere gübre! Hepimizin evinde en az bir tane mutlaka bulunan sardunya, açelya ya da kamelya gibi asitli toprak seven çiçekler, kahveyi de en az bizim kadar seviyor. Telve, hem toprağı besliyor hem de çayın aksine sinekleri, böcekleri hatta salyangozları ve kargaları bitkilerden uzak tutuyor. Eğer kedilerin saksılara dadanmasından rahatsızsanız, bitkilerin dibine içine kurutulup rendelenmiş portakal kabuğu ekleyip de koyabilirsiniz.

Dibi tutmuş tencereye derman!Tencerede yanan yemeğe üzülmek için neden çok. Yanan tencereyi temizlemek için ise kolay bir yöntem var. Tencereyi bir mutfak fırçasının ucuna ya da süngerinin yüzeyine sürdüğünüz telveyle ovabilirsiniz.

Tıkanmış lavaboya, gidere çözüm! Kaynamış suyun içine telveyi ve karbonatı atın, tıkanan giderlere dökün. Kimyasal çözümler kadar olmasa da epey etkili bir yöntem.

Buzdolabı kokusuna ilaç! Telveyi gazete kağıdına yayın, güneşte ya da sıcak bir köşede kurutun. Sonra bir çay altlığı ya da kaseye aktarıp, buzdolabının uygun bir köşesine yerleştirin. O ekşi kokuyu karbonattan daha iyi emiyor.

Güzellik sırrı!Güzellik dediğimiz şey en temelde cilt güzelliği. Kahve telvesi de yüzden bacağa, göbekten ellere ayaklara tüm cilt için faydalı. Peeling etkisiyle kan dolaşımını hızlandırıyor, siyah noktaları yok ediyor.

Telveyi azıcık ılık suyla hafifçe sulandırıp temizlediğiniz yüzünüze çok hafif hareketlerle sürüp, 10 dakika bekleyip yıkayabilirsiniz.

Soğan, sarımsak kokusunu giderir!Soğan, sarımsak doğradıktan sonra kokusunu gidermek için de ellerinizi telveyle ovuşturup yıkayabilirsiniz. Hem yüzeyde kalan yağ sayesinde nemlendirici etkisi de oluyor.

Banyo öncesi vücut peeling’i! Kahve telvesinin içine birkaç damla nane, greyfurt, hindistancevizi yağı damlatabilir, selülit sıkıntınız varsa rendelenmiş limon kabuğu da ekleyip cildinize uygulayabilirsiniz.

Hobi araç gereci!Evde sabun, mum yapımı gibi hobilerle ilgileniyorsanız, kurutulmuş telve harika bir ek malzeme. Ayrıca kağıt, kumaş gibi emici yüzeylere eskitilmiş havası vermek için boya olarak da kullanabilirsiniz.

Köpek dostunuzun pirelerinin katili!Meğer bu yöntemi uygulayan çok kişi varmış. Şaşırtıcı ama işe yarıyor. Köpeğinizi yıkarken şampuanına telve ekleyin. Böylece hem pireleri ölecek hem de tüyleri pırıl pırıl parlayacak.

Kahve telvesinin birçok bilinmeyen marifeti bulunuyor. Telve; mutfakta temizlikçi, bitkilerde koruyucu, buzdolabında koku giderici olarak kullanılabiliyor. Ayrıca kötü kokuları gideriyor, peeling özelliğiyle güzelleştiriyor ve hatta köpek dostlarımızın dertlerine bile çare oluyor.

Kahve telvesinin marifetleri

saymakla bitmiyor

Page 45: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

43 l İSTOÇHayat

1. İşi işte bırakın!Her iş yerinde az ya da çok iş baskısı ve rekabet koşulları bulunuyor. Ancak birey elinden geldiği kadarıyla işi işte bırakmalı. Çünkü işle ilgili sorunları zihinde taşımak, iş dışındaki hayatı da olumsuz etkileyecektir.

2. Trafikte daha az zaman geçirin!Bireyi, kendisine daha fazla zaman ayırması için trafikte geçirilen zamanı asgariye indirmelidir. Özellikle İstanbul’da günde dört saatini yola harcayan kişilerin olduğunu biliyoruz. Bireyin günü daha kaliteli geçirebilmesi için evler, iş yerine yakın olarak ayarlanmalıdır.

3. Duygularınızın farkında olun!Hayat hızlı akıyor ve çok fazla seçim yapmak zorunda kalıyoruz. Sağlıklı bir ruhsal işleyiş için birey, duygularının farkında olmalıdır. Dünyayla ve kim olduğu gerçeğiyle teması asla kesmemelidir. Her birey asıl değerlerinin, varlığının ve ihtiyaçlarının farkında olmalıdır.

4. Sosyal hayatı göz ardı etmeyin!Birey için en önemli değerlerin başında aile bireyleri ve sosyal çevre gelir. Birey, ailesi ve arkadaşları ile bir araya gelmeli, yorgun da olsa onlara belli oranda vakit ayırmalıdır.

5. Doğru ihtiyaçlara odaklanın!Daha iyi kariyer, daha iyi bir evde oturmak ve benzeri birçok nokta uzun çalışma saatlerini, sorumlulukları ve fedakarlığı beraberinde getirmektedir. İleriye doğru gitmek, insanın doğasında olan ve kötü olmayan bir olgu. Ancak doğru ihtiyaçlara odaklanarak, ihtiyaç olarak görülen unsurların ne kadarının ihtiyaç, ne kadarının ihtiyaç olmadığı belirlenmelidir.

6. Etkili iletişim becerileri edinin!Günümüz dünyasında aktif ya da pasif iletişim biçimlerini oldukça fazla kullanıyoruz. Gün içinde bireyin yaşadığı sıkıntılar ve kendi

içsel ihtiyaçları, doğru iletişim kurmayı engelleyebilir. İletişimde önyargılardan uzak olmak, açık fikirli olmak ve (suçlayıcı olmadan) ne istediğini iyi ifade edilmek, birçok alanda iletişim sıkıntılarını ortadan kaldırır. Kişinin, kendi ihtiyaç ve isteklerinin farkında olması bu anlamda önemlidir.

7. Doğadan kopmayın!Metropollerin en büyük sıkıntısı bireylerin doğayla baş başa kalabileceği yerlerin sınırlı sayıda olmasıdır. Doğa ile iç içe olmak, ruhsal ve fiziksel olarak önemli bir ihtiyaçtır. Bireyin yabancılaşmasını sağlayan en önemli unsurlardan biri doğayla bağının kopmasıdır. Bu yüzden birey kısa günlük gezilerle ya da hafta sonları doğayla baş başa kalmaya özen göstermelidir.

8. Daha az TV daha çok egzersiz!İşten eve dönüldüğünde bir koltuğa yığılma, yemekten sonra uzun saatler televizyon seyretme durumlarında birey pasif konumda kalır. Her gün düzenli egzersiz yapan kişilerde yapmayanlara oranla hem fiziksel hem de ruhsal düzelme daha fazla görülür. Egzersiz yapmanın hem koruyucu

hem de kaygıyı azaltıcı yönü var.

9. Sosyal ve kültürel aktiviteleri takip edin!Metropollerin en büyük avantajı, sanatsal, spor, entelektüel etkinliklerin yoğun gerçekleştiği merkezler olmalarıdır. Birey, sosyal ve kültürel faaliyetlere olabildiğince zaman ayırmalıdır. Bu tip aktivitelere ayrılacak zaman, bireyin duygularını olumlu yönde çalıştırarak, algılarını açacak ve daha iyi hissettirecektir.

10. Bir oluşuma üye olun!Büyük şehirlerdeki kalabalık, insanı bir anlamsızlık duygusuna iter. Kişiler büyük şehirlerde yalnız olduğunu hissedebilir. Zaman darlığına ve sorumluluklara rağmen bireyin kendine yakın bulduğu bir görüşe, topluluğa, derneğe, kuruluşa üye olması; farklı insanlar ya da sorunlar için fayda sağlayıcı çalışmalar yürütmesi önemlidir. Bu durum bireylerin yaratıcılığını ve aidiyet duygusunu artırır.

Fransız Lape Hastanesi Uzman Psikoloğu Derya Deniz, büyükşehirlerde yaşayan bireylerin günlük hayatta karşılaştıkları başlıca sorunları ve bu sorunlara dair çözüm önerilerini açıklıyor.

Metropol yaşamında hayatı kolaylaştırıcı 10 altın öneri

Derya Deniz

Page 46: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 44

sağ

lık

Hareketsiz yaşam ve dengesiz beslenmenin pek çok hastalığı beraberinde getirdiğini söyleyen KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İrfan Berber, “Bunlardan bir tanesi de ‘metabolik sendrom’. Son yıllarda hızlı bir artış gösteren metabolik sendrom; özellikle şeker hastalığını, kalp sorunlarını ve yüksek tansiyonu tetikliyor” diyor.

Metabolik sendrom; şeker, kalp ve tansiyon sorunlarını tetikliyor

Metabolik sendrom; şeker metabolizması, yağ metabolizması bozuklukları ve kan basıncındaki yükselme şeklinde tanımlanıyor. ABD’de metabolik sendromun sıklığının genel olarak yüzde 21.8 olup artan yaşla beraber bu oranın, yüzde 43.5’e kadar ulaştığını söyleyen KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İrfan Berber, toplumda bölgelere göre farklılıklar olmasına rağmen metabolik sendrom sıklığının özellikle kadınlarda yüksek olduğunu belirtiyor.

Metabolik sendrom nedir?Metabolik sendrom, sosyoekonomik şartların düzelmesiyle tüm dünyada artan ciddi bir sağlık problemidir. Artan sosyoekonomik düzey, beraberinde hazır gıdaların tüketimini ve daha hareketsiz durağan yaşamı getirdi. Böylelikle bir dizi metabolik sorunun bir arada görülme sıklığı artmaya başladı. Bu sorunlar; şeker metabolizması, yağ metabolizması bozuklukları ve kan basıncındaki yükselme şeklinde olup “metabolik sendrom” olarak tanımlanır. Bu tanım, Ulusal Kolesterol Eğitim Programı Erişkin Tedavisi tarafından önerilen basit ve yaygın olarak benimsenmiş bir tanımdır. ABD’de metabolik sendrom sıklığı genel olarak yüzde 21.8 olup artan yaşla beraber bu oran, yüzde 43.5’e kadar ulaşıyor. Toplumumuzda da bölgelere göre farklılıklar olmasına rağmen metabolik sendrom sıklığı özellikle kadınlarda yüksektir.

Metabolik sendromun en sık görülen özellikleri nelerdir? • Yaşla artış söz konusudur, orta yaşlı

ve yaşlı popülasyonda gittikçe artan oranlar vardır.

• Metabolik sendrom bulunmayanlara

göre, kalp damar hastalıklarına yakalanma ve ölüm oranları oldukça yüksektir.

• Şeker hastalığı gelişme riski üç-altı kat artmış ve bu artışa yüksek tansiyon hastası olma riski de eklenmiştir.

• Doğurganlık yaşındaki kadınlarda kısırlık, adet düzensizliği, kıllanmada artış gibi bozukluklar sıklıkla beraberinde görülür. Doğal olarak bu bozukluklar nedeni ile kalp, beyin, böbrek ve karaciğer gibi pek çok organ olumsuz etkilenir.

Metabolik sendrom, hangi parametrelerin bir araya gelerek oluşturduğu bir hastalık grubudur? • Şeker hastalığı ya da bozulmuş açlık

şekeri varlığı,• İnsülin direnci varlığı,• Kan yağlarında dengesizlik

(trigliserid>150 mg/dl, HDL-K erkeklerde <40 mg/ dl,kadınlarda<50 mg/dl),

• Kan basıncı >130/85 mmhg ya da antihipertansif tedavi alıyor olmak,

• Bel çevresinin erkeklerde 94 santimetreden büyük, kadınlarda 80 santimetreden büyük olması veya vücut kitle indeksinin 30 kilogram/metrekareden büyük olmasıdır. Uzman Dr. İrfan Berber

Page 47: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

45 l İSTOÇHayat

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; 2005 yılında toplam 58 milyon ölümün yüzde 30’u (yaklaşık 17 milyon ölüm) kalp damar sistemi ve beraberindeki hastalıklardan kaynaklanıyor. 2020 yılında bu oranın yüzde 36’ya ulaşacağı öngörülüyor.

Page 48: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

İSTOÇHayat l 46

Metabolik sendrom tanımı için bu değerlerin iki tanesinin yan yana olması yeterlidir.

Metabolik sendromlu hastalarda ilk ve ana tedavi stratejisi nasıl olmalıdır?Düşük kalorili diyetler ve egzersizle kilo verilmesi öneriliyor. Kilo kaybı sağlanırken mevcut vücut ağırlığının 6-12 aylık sürede yüzde 7-10 oranında düşürülmesi ve kilonun uzun dönemde korunabilmesi, gerçekçi ve doğru olan yaklaşımdır. Uygun diyet ve egzersiz yapılan çalışmalarda, şeker hastalığına yakalanma oranını yüzde 60 azaltabiliyor. Diğer taraftan tansiyon yüksekliği gibi ek problemlerin tedavisi zorunludur. Sonuç olarak metabolik sendrom, sıklığı gittikçe artan ciddi bir sağlık problemidir. Ancak erken tespiti ile geriletilip durdurulabilir. Bu nedenle düzenli takip ve sağlıklı yaşam şekli değişikliği gereklidir.

Metabolik sendromu yenmenin beş formülü

Niasin ve B grubu vitaminlerinden zengin beslenin: Metabolik sendromlu hastaların iyi huylu kolesterol olan HDL düzeyleri düşüktür ve kalp hastalıklarına geçişleri de hızlıdır. Mayo Klinik’in yaptığı araştırmalar doğrultusunda, iyi huylu kolesterolü yükseltmenin diyete Niasin adlı B vitaminin eklenmesi ile yüzde 30 daha etkili olabileceği belirtilmiştir. Niasin; yaş ekmek mayası ile yapılan ekmekler, tavuk eti, bulgur, yeşil mercimek ve bademde oldukça zengin olarak bulunuyor. Metabolik sendromunuz varsa, ana öğünlerden birini mutlaka fırında veya haşlama tavuk ve yanında küçük bir kase kurubaklagil veya bulgur pilavı yemeyi ihmal etmeyin!

sağ

lık

İSTOÇHayat l 46

yağlanma, böbrek fonksiyonlarında bozulma ve gut hastalığı sıkça görülür. Bu yüzden beslenmede pürin içeren ıspanak, karnabahar, mantar, bezelye, nohut, kuru fasulye, kepekli ürünler ve çavdarlı ürünleri mümkün olduğunca seyrek, az miktarda tüketmeye özen gösterin. Bunun dışında taze sebzeleri, meyveleri ve tam buğday ekmeğini tercih edin.

Sofra şekerine ve şekerli pastalara veda edin: Metabolik sendromun gelişmesini hızlandıran ve metabolik sendrom teşhis edilen kişilerin, şeker hastalığına yakalanma riskini 30 kat artıran işlenmiş yani rafine edilmiş tüm şekerlerden uzak durması gerekiyor. Eğer bozulmuş glikoz intoleransınız var ve metabolik sendrom tanınız da konulmuş ise, şekeri hayatınızdan çıkarmaz veya sınırlandırmazsanız, yaklaşık 10 yıl içinde şeker hastalığınız aşikar gelişebilir. Bu nedenle kek, pasta ve tatlılarınızı şekersiz alternatiflerle, taze meyve püreleri, pekmez veya bal ekleyerek hazırlayabilirsiniz. Tatlı krizlerinizi 20-30 gram kadar bitter çikolatayla giderebilirsiniz.

Trans yağlardan vücudunuzu arındırın: Tereyağı, kuyruk yağı, krema, kırmızı ette görünen beyaz yağlı kısım, salam, sucuk, kavurma ve hazır kek-kurabiye-bisküviler; trans yağ asitlerinden zengin yiyeceklerdir. Son araştırmalar, bu tür sağlıksız yağların insülin direncini tetiklediğini gösteriyor. Beslenmenizde kolesterolü sınırlandırmalı ve trans yağlardan zengin yiyeceklerden arınmalısınız. Trans yağlar yerine zeytinyağı ve ayçiçeği yağını çeşitlendirerek kullanmalı, hazır paket kek ve bunun gibi hamurlu pasta ürünlerini almaktan vazgeçmelisiniz.

Potasyum klorür içeren tuz kullanın: İnsülin hormonu santral sempatik aktiviteyi artırarak, böbreklerden su ve sodyum tutulumunu sağlayarak tansiyon yükselmesini sağlar. Son araştırmalar, insülin direnci varlığında hormonal dengenin daha da bozularak tansiyonun kalıcı bir sağlık sorunu haline geldiğini gösteriyor. Sodyum oranı yüksek maden suyu, sodyum klorür içeren sofra tuzları, himalaya tuzu, kaya tuzu ve salamura edilmiş tüm yiyecekleri mutfağınızdan uzaklaştırın. Bunun yerine besin etiketinde potasyum klorür içerdiği belirtilen özel üretilmiş tuzu, günde yarım tatlı kaşığını geçmeyecek kadar kullanın.

Ispanak, karnabahar, mantar ve bezelyeden uzak durun: Metabolik sendromlu kişilerde; karaciğerde

Page 49: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

47 l İSTOÇHayat

2016 YILI YURT İÇİ FUARLARIOrganizatör Fuar Adı Konu Tarih Yerİstanbul Fuarcılık Kırtasiye Fuarı 2016 Kırtasiye ve ofis malzemeleri 6-10 Nisan İstanbulİZFAŞ İzmir Fuarcılık İzfaş Boat Show İzmir Tekne, yat ve denizcilik 6-10 Nisan İzmirTüyap Bursa IRES Bursa Gayrimenkul Konut, işyeri, arsa, yatırım 6-10 Nisan Bursa Hannover Fairs Automechanika Otomotiv üretimi, tamiri 7-10 Nisan İstanbul Erexpo Bursa Doğa, Av, Balıkçılık Avcılık, balıkçılık 7-10 Nisan BursaRenkli Fuarcılık 6. Tarım ve Hayvancılık Fuarı Tarım, hayvancılık, tohum 7-10 Nisan BalıkesirReed Tüyap Anufood Eurasia Gıda ve içecek ürünleri 14-16 Nisan İstanbulMesse Stuttgart IBATECH Otobüs endüstrisi ve yan sanayi 14-17 Nisan İstanbulSNS Fuarcılık 23. Mesir Sanayi Genel sanayi ve ticaret 19-24 Nisan ManisaE Uluslararası Beauty Eurasia 2016 Kozmetik, güzellik, parfüm 21-23 Nisan İstanbulAkdeniz Reklamcılık Biotech Eurasia Biyoproses, biyoanalitik 21-23 Nisan İstanbulJNR Fuarcılık 10. Gayrimenkul Fuarı Gayrimenkul 22-24 Nisan İstanbulTüyap Tüm Fuarcılık Diyarbakır Kitap Fuarı Kitap, süreli yayın 24-29 Mayıs DiyarbakırİZFAŞ izmir Fuarcılık Plastech Plastik, ambalaj ve teknolojileri 4-7 Mayıs İzmir Via Fuarcılık Yat Şov Avrasya Denizcilik sektöründeki tekneler 5-10 Mayıs İstanbulDemos Fuarcılık 3D Print Epo Turkey 3 boyutlu baskı teknolojileri 5-7 Mayıs İstanbul Tezulaş Fuar TOS+H Expo İşyerinde sağlıklı ve güvenli 8-11 Mayıs İstanbulStart Fuarcılık Altın ve Mücevher Fuarı Altın, mücevher, gümüş, saat, gözlük 13-15 Mayıs Kahramanmaraşİstanbul Fuarcılık Evteks 2016 Ev tekstili 17-21 Mayıs İstanbulTüyap Tüm Fuarcılık Logist Eurasia 2016 Taşımacılık, nakliye, kargo 21-24 Mayıs İstanbulUluslararası Fuar Av, Silah, Doğa Sporları Av ve avcılık silahları 26-29 Mayıs İstanbul Erexpo Fuarcılık Bursa Kırtasiye, Ofis Malzemeleri Kırtasiye ve ofis malzemeleri 26-29 Mayıs BursaTüyap Tüm Fuarcılık Santek 2016 Sanayi ve teknoloji 26-29 Mayıs İzmitPozitif Fuarcılık Aysaf 16. Uluslararası Ayakkabı Ayakkabı yan sanayi ürünleri 1-4 Haziran İstanbulTüyap Tüm ve Teknik Fuarcılık ITM TEXPO EURASİA Tekstil, dokuma, iplik 1-4 Haziran İstanbul

Sinerji Uluslararası 2. Çin Ürünleri Fuarı Genel ticaret 2-4 Haziran İstanbul

Avrasya Fuarcılık Future Fish Eurasia Su ürünleri ihracat ve işleme 2-4 Haziran İzmir

Vakıf Fuarcılık 35. Kitap ve Kültür Fuarı Basılı, sesli, görüntülü yayınlar 6-25 Haziran İstanbul

2016 YILI YURT DIŞI FUARLARIOrganizatör Fuar Adı Konu Tarih Yer

UIB Horeca 23. Gıda, Gıda İşleme Gıda, gıda işleme, catering 5-7 Nisan Almanya

Meridyen International Economic Fair Genel ticaret 12-14 Nisan Bosna Hersek

Türkel 20th Elcom Ukraine Elektrik, aydınlatma, kablo 19-22 Nisan Ukrayna

Senexpo Lagos Motor Otomotiv ve otomotiv yan sanayi 1-4 Mayıs Nijerya

İMMİB Plma’s World Of Private Label Özel tüketim malları, gıda, kozmetik 24-25 Mayıs Hollanda

Meridyen Fia 2016 Genel ticaret 28 Mayıs-2 Haziran Cezayir

İTKİB Interior Lifestyle Ev tekstili 1-3 Haziran Japonya

AKİB 40. Uluslararası KKTC Fuarı Genel ticaret 10-19 Haziran KKTC

EİB Summer Fancy Food Show Gıda ve içecek 26-28 Haziran ABD

47 l İSTOÇHayat

Page 50: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

2 - 4 Haziran 2016

Çin Ürünleri Fuarı

Sergilenecek

400 Seçkin Üretici Firma

Binlerce Ürünİstanbul Fuar Merkezi,Yeşilköy

Züccaciye ve Ev Eşyaları Elektrikli Ev Aletleri Hediyelik Eşya ve Dekoratif Ürünler Plastik Mutfak ve Banyo Gereçleri

Sergilenen Ürünler

0212 210 94 85www.chinahomelifeturkey.comOnline Kayıt

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR

Page 51: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan
Page 52: İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. … · AHMET ÜMİT: “Elveda Güzel Vatanım’da 1926 yılındaki Beyoğlu’nu anlattım” KARATEPE: Tesadüfen bulunan

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

istocdergi_23x28,5_baski.pdf 1 21.03.2016 18:13