3
Sorular ve Fetvalar / SULH SULH SULH (1) Soru 1792: Bir kimse evi, arabası, halısı ve evinin bütün eşyaları konusunda karısıyla sulh etmiş ve aynı zamanda onu küçük çocuklarının vasîsi ve kayyımı yapmıştır; acaba bu adamın ölümünden sonra anne-babası onun bıraktığı mallardan bir şey isteyebilir mi? Cevap: Eğer meyyitin hayattayken bütün mallarını karısı veya başka biriyle sulh ettiği ve mallarından ölünceye kadar kendisine hiçbir şey bırakmadığı anlaşılırsa, bu durumda anne- babanın veya diğer mirasçıların miras almaları söz konusu olamaz; dolayısıyla bunların kocası hayattayken eşinin mülkiyetine geçirmiş olduğu mallardan hiçbirini isteme hakları yoktur. Soru 1793: Birisi mallarının bir bölümünü oğluyla sulh etmiş ve aradan birkaç yıl geçtikten sonra oğluyla sulh ettiği aynı malı oğluna satmıştır. Oysa mirasçıları şimdi tıbbî rapora dayanarak babalarının satıştan önce satış anına kadar aklî dengesinin bozuk olduğunu iddia ediyorlar; acaba sulh edilen malı sulh edilen kişinin kendisine satmak sulhtan vazgeçmek sayılıp satışın doğruluğuna hükmedilir mi? Yapılan sulhun sahih olarak aynen kaldığını kabul edersek, acaba sulh, sulh edilen malın üçte birinde mi yoksa tamamında mı sahihtir? Cevap: Önceki sulhun doğruluğuna ve geçerliliğine hükmedilir; sulh eden kişinin feshetme hakkı bulunduğu ispatlanmadığı sürece, o sulhun gerekliliğine de hükmedilir ve sonuçta, sulh yapan kişinin satış anında aklî dengesi yerinde olsa bile, sulh yapılan malı daha sonra satması sahih olmaz. Sabit olan, sahih ve gerekli olduğuna hükmedilen bu sulh, uzlaşma konusu olan tüm mallar hakkında geçerlidir. Soru 1794: Bir kimse bütün mallarını, hatta bir sağlık kuruluşundaki alacaklarını ve haklarını karısıyla sulh ediyor. Fakat sağlık kuruluşu, onun kuruluştaki hakları konusunda kanunen karısıyla sulh edemeyeceğini bildirerek onun bu talebini kabul etmiyor. Nitekim sulh eden kişi de bunu itiraf ederek başkalarına olan borçlarını ödemekten kaçmak için bu işe giriştiğini söylüyor; bu durumda bu sulhun hükmü nedir? Cevap: Başkasının malı konusunda veya başkasının malı olan hakta sulh etmek fuzulî olup mal veya hak sahibinin iznine bağlıdır. Tamamen kendisine ait olan mül-kü başkalarına olan borcunu ödemekten kaçmak amacıyla yapılan sulha gelince, böyle bir sulhun sıhhat ve geçerliliği sakıncalıdır; özellikle borcunu ödemek için başka bir malî kaynağı bulma ümidi yoksa. Soru 1795: Bir sulh sözleşmesinde babanın bazı mallarını oğluyla sulh ettiği ve bu malları oğluna teslim ettiği kaydedilmiştir; acaba bu belge şer'an ve kanunen geçerli midir? Cevap: Sırf sulh sözleşmesi, içeriğinin doğruluğuna güven oluşmadığı sürece başlı başına sulh akdinin okunduğuna ve niteliğine şer'î delil oluşturmaz. Ancak, sulhun mal sahibi Sayfa 1 / 3

SULH - Leader

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SULH - Leader

Sorular ve Fetvalar / SULH

SULH

SULH (1)

Soru 1792: Bir kimse evi, arabası, halısı ve evinin bütün eşyaları konusunda karısıyla sulh etmiş ve aynı zamanda onu küçükçocuklarının vasîsi ve kayyımı yapmıştır; acaba bu adamın ölümünden sonra anne-babası onun bıraktığı mallardan bir şeyisteyebilir mi?

Cevap: Eğer meyyitin hayattayken bütün mallarını karısı veya başka biriyle sulh ettiği vemallarından ölünceye kadar kendisine hiçbir şey bırakmadığı anlaşılırsa, bu durumda anne-babanın veya diğer mirasçıların miras almaları söz konusu olamaz; dolayısıyla bunlarınkocası hayattayken eşinin mülkiyetine geçirmiş olduğu mallardan hiçbirini isteme haklarıyoktur.

Soru 1793: Birisi mallarının bir bölümünü oğluyla sulh etmiş ve aradan birkaç yıl geçtikten sonra oğluyla sulh ettiği aynı malıoğluna satmıştır. Oysa mirasçıları şimdi tıbbî rapora dayanarak babalarının satıştan önce satış anına kadar aklî dengesinin bozukolduğunu iddia ediyorlar; acaba sulh edilen malı sulh edilen kişinin kendisine satmak sulhtan vazgeçmek sayılıp satışındoğruluğuna hükmedilir mi? Yapılan sulhun sahih olarak aynen kaldığını kabul edersek, acaba sulh, sulh edilen malın üçte birindemi yoksa tamamında mı sahihtir?

Cevap: Önceki sulhun doğruluğuna ve geçerliliğine hükmedilir; sulh eden kişinin feshetmehakkı bulunduğu ispatlanmadığı sürece, o sulhun gerekliliğine de hükmedilir ve sonuçta,sulh yapan kişinin satış anında aklî dengesi yerinde olsa bile, sulh yapılan malı daha sonrasatması sahih olmaz. Sabit olan, sahih ve gerekli olduğuna hükmedilen bu sulh, uzlaşmakonusu olan tüm mallar hakkında geçerlidir.

Soru 1794: Bir kimse bütün mallarını, hatta bir sağlık kuruluşundaki alacaklarını ve haklarını karısıyla sulh ediyor. Fakat sağlıkkuruluşu, onun kuruluştaki hakları konusunda kanunen karısıyla sulh edemeyeceğini bildirerek onun bu talebini kabul etmiyor.Nitekim sulh eden kişi de bunu itiraf ederek başkalarına olan borçlarını ödemekten kaçmak için bu işe giriştiğini söylüyor; budurumda bu sulhun hükmü nedir?

Cevap: Başkasının malı konusunda veya başkasının malı olan hakta sulh etmek fuzulî olupmal veya hak sahibinin iznine bağlıdır. Tamamen kendisine ait olan mül-kü başkalarınaolan borcunu ödemekten kaçmak amacıyla yapılan sulha gelince, böyle bir sulhun sıhhat vegeçerliliği sakıncalıdır; özellikle borcunu ödemek için başka bir malî kaynağı bulma ümidiyoksa.

Soru 1795: Bir sulh sözleşmesinde babanın bazı mallarını oğluyla sulh ettiği ve bu malları oğluna teslim ettiği kaydedilmiştir; acababu belge şer'an ve kanunen geçerli midir?

Cevap: Sırf sulh sözleşmesi, içeriğinin doğruluğuna güven oluşmadığı sürece başlı başınasulh akdinin okunduğuna ve niteliğine şer'î delil oluşturmaz. Ancak, sulhun mal sahibi

Sayfa 1 / 3

Page 2: SULH - Leader

tarafından yapıldığı kesinleştikten sonra onun şer'an sahih bir şekilde gerçekleştiğindenşüphe edilirse, sulh sözleşmesinin şer'an sahih olduğuna hükmedilir ve mal, lehine sulhyapılan kişiye ait olur.

Soru 1796: Kocamın babası, oğluyla evlendiğimde bir miktar para karşılığında bir arsayı benimle sulh ederek onu bana verdi vebununla ilgili olarak birkaç şahidin huzurunda bir sözleşme düzenledi; fakat şimdi o muamelenin formalite icabı olduğunu ilerisürüyor; bu konuda hüküm nedir?

Cevap: Şer'an mezkur sulhun sıhhatine hükmedilir ve kişinin muamelenin formalite icabıolduğu doğrultusundaki iddiası ispatlanmadıkça, herhangi bir hukukî sonuç doğurmaz.

Soru 1797: Babam hayattayken vefatından sonra kız kardeşlerimin her birine belli bir miktar para vermem üzere, bütün menkul vegayrimenkul mallarını benimle sulh etti; onlar da buna razı oldular ve vasiyet belgesini imzaladılar. Babamın vefatından sonra kızkardeşlerimin haklarını vererek geri kalan malları aldım; acaba bu mallarda tasarruf etmem caiz midir? Ve eğer kardeşlerim bunarazı olmazlarsa hüküm nedir?

Cevap: Bu sulhun sakıncası yoktur ve sorudaki varsayımda sulh edilen mal size aittir;diğer mirasçıların buna razı olmamaları hukukî bir sonuç doğurmaz.

Soru 1798: Bir kişi bazı evlâtlarının gıyabında ve hazır bulunan evlâtlarının muvafakati olmadan bütün mallarını oğullarındanbiriyle sulh ederse, bu sulh sahih olur mu?

Cevap: Mal sahibinin hayattayken mallarını mirasçılarından biriyle sulh etmesi, diğermirasçıların kabul etmesine bağlı değildir ve onların buna itiraz etmeye hakkı yoktur.Elbette bu iş kardeşler arasında fitne ve ihtilafa sebep olacaksa caiz değildir.

Soru 1799: Eğer bir kimse uzlaşma yaptığı kişinin kendisinin yararlanması şartıyla bir malı onunla sulh ederse, acaba o adamın bumalı sulh eden kişinin rızası olmadan aynı şekilde yararlanması için üçüncü bir kişiye vermesi veya sulh eden kişinin rızası olmadanondan yararlanması için birini kendisine ortak etmesi caiz midir? Bunun sahih olduğu kabul edilirse, acaba sulh eden kişininsulhtan vazgeçmesi caiz midir?

Cevap: Kendisiyle sulh edilen kişinin sulh sözleşmesinde uymayı kabul ettiği şartlara aykırıhareket etmesi caiz değildir; aksi durumda sulh eden kişinin sulh sözleşmesini feshetmesicaizdir.

Soru 1800: Sulh eden kişinin sulh sözleşmesinin tamamlanmasından sonra sulhtan vazgeçmesi ve kendisiyle sulh edilen kişiyebildirmeden malı başka biriyle sulh etmesi caiz midir?

Cevap: Sulh sahih bir şekilde gerçekleştikten son-ra sulh eden kişinin ona uyması gerekirve kendisi için fesih hakkı şart koşmamışsa sulhtan vazgeçe-mez. Dolayısıyla eğer aynı malıbaşka biriyle sulh ederse, bu sulhu fuzulî olup, sulh sözleşmesinin sıhhati kendisiyleuzlaşma yapılan birinci kişinin iznine bağlıdır.

Soru 1801: Bir annenin mirasının kanunî aşamalar tamamlanıp oğulları ve kızları arasında taksim edilmesinden ve mirasçılardanher birinin mirastan kendi hisselerini almaları üzerinden uzun bir zaman geçtikten sonra kızlarından biri annesinin hayattaykenbütün mallarını kendisiyle sulh ettiğini iddia ediyor. Bu konuda sadece kendisi ve kocası tarafından imzalanmış ve annesine ait birparmak izi taşıyan âdî bir sulh belgesi de mevcuttur; şimdi bu kız mirasın hepsini istiyor, bu konuda ne yapmak gerekiyor?

Sayfa 2 / 3

Page 3: SULH - Leader

Cevap: Annenin hayattayken malını o kızıyla sulh ettiği ispatlanmadıkça, iddia sahibi kızkardeş, iddia ettiği şey hususunda hiçbir hakka sahip olamaz ve sulh sözleşmesinin degerçek olduğu anlaşılmadıkça geçerliliği yoktur.

Soru 1802: Bir baba bütün mal varlığını kendisi hayatta olduğu müddetçe tasarruf yetkisi olması kaydıyla evlâtlarıyla sulh ediyor;bu konuda aşağıdaki durumlarda hüküm nedir?:a) Böyle bir şarta bağlı olarak yapılan bu sulh sözleşmesi sahih ve geçerli midir?b) Eğer sulh sahih ve geçerliyse, acaba sulh eden kişi yaptığı bu sulhtan vazgeçebilir mi? Vazgeçmesi caiz olduğu takdirde, dahasonra sulh ettiği malların bir bölümünü satarsa, onun bu girişimi sulhtan vazgeçmesi sayılır mı? Ve eğer bu girişim sulhtanvazgeçmek sayılıyorsa, acaba sulhun tamamından mı yoksa sadece satılan bu maldan mı vazgeçmek sayılır?c) Sulh sözleşmesinde, "hayatta olduğu sürece tasarruf yetkisi" tabiri geçiyor; acaba bu tabir feshetme hakkına mı, sulh edilen malıbaşka birine aktarma hakkına mı, yoksa hayatta olduğu müddetçe sulh edilen maldan yararlanarak pratikte tasarruf etme hakkınamı sahip olduğu anlamına gelir?

Cevap:a) Bu sulh sözleşmesinin, şartıyla birlikte sıhhat ve geçerliliğine hükmedilir.b) Sulh sözleşmesi uyulması gerekli sözleşmelerden olup, sulh eden kişinin feshetme hakkıolmadıkça onu feshetmesi sahih değildir. Dolayısıyla sulh sözleşmesi gerçekleştikten sonrasulh edilen malların bir bölümünü, sulhu feshetme hakkına sahip olmaksızın sulh edilenkişilerden birine satarsa, muamele satın alınan malda, alıcının payı miktarında batıldır vesulh edilen diğer kişilerin paylarında fuzulî olup sıhhati onların iznine bağlıdır.c) "Hayatta olduğu müddetçe tasarruf yetkisi", cümlesinin zahiri, feshetme hakkını veyamalı başkasına vermeyi değil, pratikte tasarruf etme hakkını ifade eder.1- [Muamelede mevcut anlaşmazlığı gidermek veya gelecekte ortaya çıkacağına ihtimal verilen anlaşmazlığı önlemek için yapılan bir sözleşmedir.]

Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)

Sayfa 3 / 3