Susma gazetsi 671

21 EKİM 2015 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 19 SAYI: 671 Ederi: 1.00 TL

SUSMA

GÖNÜLLÜ

OKURLARIN

DESTEĞİYLE

ÇIKIYOR

ABONE OL

ABONE BUL

Ertan Þahin; “Kozlu'nun en büyük projesini gerçekleþtirdik”Sevim Arı’nın geleveksel hale gelen “Pazartesi Sohbetleri”nin bu haftaki Konuğu Kozlu Belediye BaşkanıErtan Şahin oldu.Sevim Arı doğup büyüdüğü yerleşim alanı olan Kozlu’yu gündemine aldı.Kozlu’nun dününübugününü ve geleceğini konuşmak,kamoyu ile paylamaşmak adına yaptığı bir anlamda da nereden nereyegeldiğimizi görmeye hizmet etmesi açısından önemli.Arı Belediye Başkanı Ertan Şahin’e kamuyunun bek-lediği,öğrenmek istediği birçok konuyu açık,samimi bir ortamda sordu ve Başkan Şahin’de aynı şekildecevapladı.Mutlaka sorulması ve alınması gereken cevaplar vardır” Sayfa 5-8

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Zonguldak Milletvekili ve Milletvekili adayı,eski Enerji, Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde köyve mahalle muhtarları ile kahvaltıda bir araya gelerek çalışmalarını aktardı.Sayfa 4’de

Çakan, Zonguldak'ın Çaycuma Muhtarlarla buluştu1 Kasım Pazar günü yapılacak olan 26. Dönem Milletvekilliği

seçimleri için çalışmalarını Zonguldak ve ilçelerinde sürdüren AKPZonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu; Kilimli ve beldelerindetemel atma törenine katıldı.

Çaturoðlu, Kilimlide ilk temelini attý

Haberi Sayfa 10’da

Açýl; “Yýlmayacaðýz, sinmeyeceðiz, geri çekilmeyeceðiz”Türkiye'nin Başkenti Ankara'da

yaşanan katliamı protestoeylemeleri devam ediyor.Geçtiğimiz Cumartesi yanikatliamın 7.gününde Tüm ülkedeolduğu gibi kentimizdede protestoeylemi yapıldı.Eylemde Basın açık-lamsı yapıldı ve şu ifadelere yerverildi, “Saldırganların hedefioldukça açıktır: Hedef emektir.Hedef barıştır. Hedef demokra-sidir!Saraylarını, saltanatlarını kur-tarmak için Türkiye'yi kanlı birsürecin içine çekenlere karşıülkenin dört bir yanından gelenTürküyle Kürdüyle, AlevisiyleSünnisiyle, kadınıyla erkeğiyle,genciyle yaşlısıyla on binlerinbuluştuğu, kucaklaştığı, aynıhalaya aynı horona durarak "Emek-Barış-Demokrasi" dediği bu alanınismi bizim için artık”

Sayfa 9’da

Türkiye'de milyonlarca göçmendenbiri olan Irak'lı Safa ile savaş ve sonrasınayönelik yaşadığı sıkıntıları, başka ülketopraklarında, başka haklarla olan ilişki-lerini, birçok konuyu konuştuk.Zonguldak genelinde 1500'e varan göç-menden sadece biri olan Safa ve ailesininyaşadıklarını sizlerle paylaşmakistedik.Çünkü kentimizin mayasında göç-menlik var.Cumhuriyetin ilk kenti ve yeraltı zenginliği ve ülkenin o günkü şart-larında iç göçle tanışan Zonguldak şimdil-erde başka ülke yurttaşlarını bağrınabasıyor.Dün yaşananlardan bugünbakalım insanlık adına nasıl derslerçıkarılacak hep beraber göreceğiz. Iraklıgöçmen Safa (Resimde sol başta),“Komşularımızı seviyoruz onlar bizlere

çok benziyor, kardeş gibi olduk diyebilir-im Zonguldak'a geldiğimizde pek şaşır-madık diyebilirim yaşadığımız yere çokbenziyor burası.Irak’tayken doktorlukyapıyordum Buraya gelmek zorundakaldık, bütün düzenimiz bozuldu şimdibir döşemecide çalışıyorum Irak'da dok-torlukta pek para yoktu, şimdi Allahaşükür kazanıyorum. Haftada iki yüz ellilira kazanıyorum, tek çalışan ben değilim,oğlum da benimle çalışıyor o da haftadaiki yüz lira kazanıyor. Açıkçası savaş bit-tikten sonra geri dönmek istiyoruz, her nekadar şu an durumumuz iyi olsa daülkemizi özledik, akrabalarımızı özledik,toprağımızı özledik savaşın bir an öncebitmesini istiy-oruz”

Ýþten çýkarmalarkolaylaþacak

Haberi Sayfa 11 de

“Savaþýn bir an öncebitmesini istiyoruz”

Haberi Sayfa 10’da

Irak’ta İç Savaş nedeniyle Türkiye’nin birçok yerine göç eden yurttaşlardan bir bölümüde Zonguldak’a, tarihte iç göçün merkezine geldi.Irak’ta Doktorluk yaptığını söyleyen Iraklı Safa Zonguldak’ta haftalık 250 lirayla

yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.Savaşın bir an öce bitmesi ve ülkesine dönmeyi arzuluyor

Vali Kaban’danZonguldakspor’amüjde

Zonguldak Valisi Ali Kaban, 3.Lig'de Şampiyonluk yarışı verenZonguldakspor kafilesini makamındakonuk etti. Vali Kaban, Kulübe kaynakoluşturmak amacıyla Lavuar Alanı'nınotopark olarak Zonguldakspor'ayeniden tahsis edileceği müjdesiniverdi.

Haberi Sayfa 12 de

17 Ekimde Madenci Anıtın’da gerçekleşen Yürüyüşte, 10 Ekim’de yaşamınıyitirenlerin resimleri taşındı

Sendikalar ve çalışanlarıntepkileri sonucunda 7 Haziran seçimleri öncesirafa kaldırılan kıdem tazmi-natının bireysel fonadevredilmesi yeniden gündeme geldi.

Akýn, “Sayýn Akdemir, birçok baþarýlý çalýþmaya imza attý

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Zonguldak Milletvekili adayı HarunAkın, seçim gezileri kapsamındaZonguldak Belediye Başkanlığı'nıziyaret ederek, Belediye BaşkanıMuharrem Akdemir ile görüştü.Ziyarete; CHP İl Başkanı ErtuğrulKoltuk, CHP Merkez İlçe BaşkanıCemal Şahin ve partililer eşlik etti.

Haberi Sayfa 3’ de

SUSMA -YORUM Sayfa 221 Ekim 2015/671

7 Ekim-TKP davasından 131 kişi mahkûm oldu

(1954).9 Ekim

- Ankara Bahçelievler’ de 7 TİP’li öğrenciöldürüldü (1978).10 Ekim Dünya İnsan Hakları günü

-Behice Boran yurtdışında öldü (1987).15 Ekim

-ATATÜRK’ün Tarihi “Nutuk” unu OkumayaBaşlaması(1927).

-Türkiye’de Yeni Anayasa’ya Göre İlk Meclis veSenato Seçimlerinin Yapılması (1961).17 Ekim

-Türkiye’nin NATO’ya Katılmasıyla İlgili Protokol,Londra’da İmzalandı (1951).

-İlk Türk Tugayı’nın Kore’ye Çıkışı (1950).18 Ekim

- “Türkiye Komünist Fırkası"nın Ankara’da ResmenKurulması (1920)

-Türkiye-Bulgaristan Dostluk AntlaşmasınınAnkara’daİmzalanması (1925).20 Ekim

-Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile FransaHükümeti Arasında “Ankara Antlaşması”nın imzalanması(1921)

KURUCU Bahaddın Arı Sahibi: Çark

Yayıncılık,ReklamcılıkAdına:Sevim ARI

Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Bahaddin ARI

Webmaster :S.Üstüngel ARI

Yönetim Yeri ve Adresi:Mithatpaşa Mah.B. Ecevit Cad.

Kızılay Kanmerkezi Karşısı Kat:5 No: 52 ZONGULDAKTel/Faks 0372 252 42 99

Web: https://susmagazetesi.word-press.com/

e-posta:[email protected]

Dizgi-Düzenleme: SUSMA

Baskı: MATBAA 69 Tel:251 40 44

TemsilciliklerKozlu; ; Bilal KaraBartın : Ahmet GüneşAmasya : Mehmet MENEKŞEBerlin : Mehmet Ballıkaya

Kongre İlanı;50. TLTüzük İlanı:150 TLYitik İlanı: 20 TL

Gazete Satış Fiyatı: 1. 00 TLYıllık Yayınlı Kurumsal Abone:

1000.TL Yıllık bireysel abonelik 120.TL

Banka Hesap No: Ziraat Bankası Zonguldak Şb.00569815

Posta Çeki Hesabı: Bahaddin Arı0148 52 40

Susma; Hak ve SorumlulukBildirgesi İlkelerine Uyar. Cevap

ve düzeltme hakkına saygıgösterir.

Gazetede yayınlanan yazılarınsorumluluğu yazara aittir

Susma Kururluş 28 Nisan 1997

Bu hafta gazetenin özel haberikentimizdeki göçmenlerin duru-muna kısada olsa bir göz atmakve kamuoyunda dikkatçekmek.Zonguldak’ın genelyapaısı gereği göçmenlik hukuku-na en uygun kentlerin başındagelmesi.Cumhuriyet dönemindeyeraltı zenginliği olan Taşkömürüile ilgili olarak aynı zamanda köy-den kente göçünde yol güzer-gahlarının başında gelen kentimizyıllarca iç göçe öncülüketmiştir.Bir dönem “Türkiye’ninAlmanyası”olarakta anılan kentAnadolu’nun ner noktasındaninsanları bağrına basmış bir kentşimdilerde ise yaklaşık sayıları1500’leri bulan Ortadoğuülkelerinde yaşanan Savaş veYıkım nedeniyle kentimize gelenIrak’lı, Suriyeli göçmen yurtaşlar-dan Irak’tan savaştan kaçarakkentimize gelen yüzlerceIrak’lıdan yanlızca biri olan Safave onun ailesiyle konuştuk.Irak’taDoktorluk yaptığıni söyleyenSafa, “Buraya gelmek zorundakaldık, bütün düzenimiz bozuldu

şimdi bir döşemecide çalışıyorumIrak'da doktorlukta pek parayoktu, şimdi Allaha şükürkazanıyorum. Haftada iki yüz ellilira kazanıyorum, tek çalışan bendeğilim, oğlum da benimleçalışıyor o da haftada iki yüz lirakazanıyor.Açıkçası savaş bittiktensonra geri dönmek istiyoruz, herne kadar şu an durumumuz iyiolsa da ülkemizi özledik, akra-balarımızı özledik, toprağımızıözledik savaşın bir an öncebitmesini istiyoruz. Kendi ülkem-izden, topraklarımızdan,vatanımızdan sürüldük, ayrılmakzorunda kaldık, hangi ülke vatan-daşı olursa olsun kimse böyle birkader yaşamayı hak etmez, amabiz yaşıyoruz. Umarım bir anönce savaş biter ve biz detoprağımıza kavuşuruz"dedi.

Alt emperyalist aşamayaulaşmış olan Türkiye’nin önündeduran ve çözmesi gereken sorun-lardan biri.Türkiye bir nedenleister savaş nedeniyle isterseÇağ’ın gerektirdiği,üretim ilişki-leri nedeniyle bu sorunla karşı

karşıya.Kentimizde 1500-2000 leri

bulan göçmenlerle ilgili olarakhepimize ayrı ayrı görevler düşüy-or.Her nekadar bu göçmenler ikti-darların politikaları nedeniyleburalara kadar gelmişse de, temelinsan hakları, kardeşlik hukukuçerçevesinde, emek ve dayanışmaadına mutlaka yardımlaşma çalış-maları, dayanışma biçimlerineihtiyaç var.

Özellikle DemokrasiPlatformu gibi kentte, insan hak-ları,çalışma yaşamı ve toplumsalduyarlılıkta epeyce mesafe katetmiş olan dostlarımız bu konudamutlaka kafa yormalılar,mahallerde zor yaşam şartlarınarağmen, savaştan ve yıkımdankaçmış olab bu yurttaşlara mutla-ka dayanışma elini uzatmalılardır.

Demokrasi Platformu bileşen-lerinden Zonguldak Barosu,SağlıkEmekçileri Sendikası (SES) mut-laka oluşacak bu çalışmanıniçinde yer almalıdır.

Çünkü Irak’lı Safa’nın en çokdert yandığı konu, kimliksizlik

sorunu.Bakın ne diyor Safa, “Hasta

olduğumuz zaman hastaneyegidemiyoruz. Burada doğan birçocuğumuz var şu an hasta nesiolduğunu bilemiyoruz, sürekliağlıyor ve geceleri uyumuyorgerçi ben doktorluk yaptım amaçocuğun genel bir muayeneyeihtiyacı var.Doktora gidecekimkanımız yok çünkü doktorlarçok para istiyor sosyal güvencem-iz olmadığı için büyük sıkıntı,kimlik sıkıntılarımız var kimlikyok, doktora gidemiyoruz”

Susma Dostu, Çağdaş HASADBaşkanı,Sakatlar DerneğiYönetim Kurulu Üyesi dostu-muz,kardeşimiz Atilla Kayayaşamının bir parçası haline gelenböbrek yetmezliği sonucu ortayaçıkan rahatsızlıkla mücadelediyor.Ankara BaşkentHastanesinde tedavi gören dostu-muza geçmiş olsun dileklerimiziiletiyoruz.

Göç’ün kenti Zonguldak

[email protected]

BahaddinArı

Son günlerde sosyal medyadaçok paylaşılan bir videodüşündürttü bana bunları.Günlerdir bu sorunun yanıtınıarıyorum.

12 Martları, 12 Eylülleri ensıcağıyla yaşamış biri olarak eğerben yadırgıyorsam, yeni nesil kimbilir nasıl dehşete düşüyordur.

Eylül ayı içerisinde ülkenindört bir yanında yapılan" terörükınama" eylemlerinden biri deKırşehir'de yapılıdı. Eylem sonrasıinsanlıktan çıkmış bir güruh; birkitabevine, daha doğrusu kitaplarasaldırdılar. Yakıp yıktılar,hınçlarını alamayanlar kitapların,çocuk oyuncaklarının üzerindetepindi.

Kitabevinin sahibi ya da ortak-ları kimdir, bilemiyorum. AncakKürt kökenli oldukları kesin ki,kalabalık bu denli öfkeli, kendin-den geçmiş, insani duyguları yokolmuş.

Düşünceleri ya da etnik kim-liklerinden dolayı hiç kimseyesaldırılmasını, zor kullanılmasınıkabul etmek mümkün değil elbet.Ola ki, böyle bir olay gerçekleşmişolsa; bunu sıradan bir adli vakaolarak değerlendirebiliriz.

Ancak eğer bir insan kala-balığı, gözü dönmüşçesine kita-plara, kitap raflarına, çocuk oyun-caklarına saldırıyorsa ortadasosyal, psikolojik bir vaka vardemektir.

Bu olay bir kez daha göster-miştir ki, toplum müthiş bir trav-ma yaşıyor.

İnsanları böylesine hırçın,saldırgan yapan, tahammülsüzkılan sosyal ve psikolojik neden-lerin, bilim insanları tarafındanmutlaka araştırılması gerekiyor.

Kuşkusuz, terör olayları hep-imizin yüreğini yakıyor. Vicdanıolan herkes, terör nedeniyleyaşamını yitiren insanlarımız için

üzülüyor, kızıyor, bazen aşırı tep-kiler de veriyoruz.

Bizler demokratik yollardantepkilerimizi dile getirirken, devletkendi bildiği ve bellediği yollarlaterörle mücadelesini sürdürüyor.

Kimimiz "terörle müzakereolmaz, terörle mücadele edilir"diyoruz.

Kimimiz" terör bir insanlıksuçudur, lanetlenmelidir" demekleyetiniyoruz.

Öte yandan toplumun sağ-duyulu büyük kesimi de;

"Terör yalnızca askeri yöntem-lerle çözülmez, demokratikmücadeleye ağırlık verilmeli,teröre kaynaklık eden koşullarortadan kaldırılmalı" diyerekdüşüncelerini açıklıyor.

Sonuç olarak terörün panzehiribarıştır.

Ülkemizde barışın sağlan-abilmesinin yolu da demokratiksiyasetten, barış dilinin hakimkılınmasından geçiyor.

Bu konuda en çok duyarlıdavranması, sorumluluk üstlen-mesi gerekenler de bu ülkeyiyönetmeye talip olan siyasilerdir.

Peki! onlar, bu sorumluluk-larını yerine getiriyor, yeterinceduyarlı davranıyorlar mı?

Sonuçları belli bir seçime gir-erken bile, kendinden olmayan,kendi gibi düşünmeyenlere karşıacımasız sözlerle saldıran,hakaretler yağdıran, etik dışı yol-lara başvuran siyasiler varoldukça; Kırşehir örneğindeolduğu gibi, kalabalıklar bugünkitaplara, oyuncaklara, yarın onlarıokuyacak gençlere, oynayacakçocuklara saldıracaklardır.

Oysa biz eskiden bu denli vic-dansız, böylesine kin ve nefretdolu, acımasız bir toplum değildik.

Biz ne zaman ve nasıl buhallere geldik?

Nasıl böylesine saldırgan,

insafsız ve sorumsuz insanlardurumuna geldik?

Yunus Emre, Mevlanakültürüyle yetişmiş bir toplumu bukadar kısa bir sürede nasıl savaşçığırtkanı, insana, yaşama, kitabadüşman hale getirdiler.

Kırşehir insanı sakinyaradılışlı, konuksever, insanıdeğerlere önem veren bir yapıyasahiptir. Orada gerçekleşen buinsanlık dışı saldırıdan dolayıKırşehir insanını itham altındabırakmak, suçlamak gibi birdüşüncemiz kesinlikle olamaz.

Ancak burada üzerinde durul-ması ve acil önlem alınmasıgereken bir sosyal rahatsızlık var.

Siyasilerin yenik düştüklerikişisel hırs ve iktidar hevesleriyüzünden kullandıkları kavga dilitoplumu her geçen gün biraz dahagermekte, kamplara bölmektedir.

Bunu fırsat bilenlerin kışkırt-malarına, provakasyonlarınakapılan kimi grupların taşkınlıklarıhem huzuru bozmakta, hem detoplumda korku yaratmaktadır.

Bu korku, kaos ve belirsizlikortamı; tam da egemen güçlerinaradığı ortamlar.

Asırlarca aynı coğrafyadabarış içinde bir arada yaşamışbizler bunu hak etmiyoruz.

Ülkede ve bölgemizde barışisteniyorsa eğer; önce toplumunrehabilite edilmesi gerekiyor.

Her an patlamaya hazırbomba, nerede üzerinebasacağımızı bilmediğimiz delimayınlar gibi şaşkın bir toplumhaline getirdiler bizi. Acılarımızınyasını tutamaz, başarılarımızasevinemez hale geldik.

Oysa biz o kadar çok barışıistiyor ve hak ediyoruz ki!

Savaşlara ve savaş çığırtkan-larına inat Barış, hemen şimdi!

Biz nasıl bu hale geldik?Ayhan Ongun

Avrupa Birliği Bakanlığı Erasmus-Gençlik Programı Ana Eylem 1Bireylerin Öğrenme Hareketliliği - Eğitim Kursu kapsamında, 'Citizienship and

New Media'' isimli projenin uygulaması, 12-21Ekim 2015 tarihlerindeZonguldak'ta gerçekleşiyor. 9 gün boyunca sürecek olan bu projeye, İtalyanMarco Vigliocco ve Romanyalı Cove Marin eğitmenliği ve Mesut Bayezit ve

Dinçer Ocaktan'ın da proje koordinatörlüğünde yürütülüyor. Polonya,Romanya,

İtalya,Slovakya,Slovenya,Litvanya,Yunanistan,Bulgaristan,Hırvatistan,Danimarka, Estonya,Makedonya, Macaristan'dan gelen 32 katılımcıyla birlikte yabancı

öğrenciler Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'i makamındaziyaret etti.

Atilla Kaya’ya geçmiþ olsun

SUSMA -YORUM Sayfa 321 Ekim 2015/671

Cumhuriyet HalkPartisi (CHP) ZonguldakMilletvekili adayı HarunAkın, seçim gezileri kap-samında ZonguldakBelediye Başkanlığı'nıziyaret ederek, BelediyeBaşkanı MuharremAkdemir ile görüştü.Ziyarete; CHP İl BaşkanıErtuğrul Koltuk, CHPMerkez İlçe BaşkanıCemal Şahin ve partililereşlik etti.

Seçim çalışmalarınatüm hızıyla devam ettik-lerini belirten, CHPZonguldak Milletvekiliadayı Harun Akın, birlikve beraberlik içerisindebaşarıyı yakalayacaklarınıifade etti. Akın,Zonguldak BelediyeBaşkanı MuharremAkdemir'in birçok başarılıçalışmaya imza attığını,özellikle alt yapı çalış-malarının çok önemliolduğunu, belediyeciliktarihinde bu kadar sağlamve önemli çalışmalarınyapılmadığını belirtti.

Akın, ziyarette yaptığıkonuşmasında şu görüşler-ine yer verdi: "Öncelikle,Sayın BelediyeBaşkanımızın doğumgünü olması nedeniylekendisine nice mutlu vesağlıklı yıllar diliyorum.Seçim kampanyamızdevam ediyor. Bu kampa-nyaları her parti ve adayyürütüyor. 7 Haziran'dahalkımız bir irade ortayakoymuş. Ne MilliyetçiHareket Partisi(MHP)Sayın Bahçeli, ne deAdalet ve KalkınmaPartisi(AKP) Davutoğlu,hükümeti kurma konusun-da hiçbir samimi iradeortaya koymamışlar.Cumhuriyet HalkPartisi'ne üç aylık seçimhükümeti teklif etmişler.Biz anlatmadan halkımızbize neler olup bittiğinisöylüyor. Dün ilk defa üçilçenin kırsalına gittim.Beycuma Karakıpar'dan,Gökçebey Hacımusa'yaçıktık. Karaman'ın köy-lerini dolaştık. Akşam iseÇaycuma'nın köylerindekapattık. Siyasi hayatımdabugüne kadar, Zonguldakkırsalındakilerin bu kadarkararlı olduğunu gördüm.Bu sabah da GenelMerkezi'mizin oluştur-duğu anket sonuçlarınıaldım. İl BelediyeBaşkanımızın kampa-nyaya olan dayanışmaruhunu tebrik etmek istiy-orum. BelediyeBaşkanımız Muharrem

Akdemir, bugüne kadardiğer belediye başkan-larımızın içinde veZonguldak tarihinde altyapı çalışmalarına veyerin altına bu kadar eldeğen bir dönem yaşan-madığını bizzat gezerekgördüğümü ifade etmekistiyorum. Bu konudabüyük bir haksızlığa dauğruyor. Diğer partilerim-izin adayları kestirmedeno doğalgaz çalışmalarınıunutarak, kazılan yerlerive oluşan çukurları göster-erek kendilerini haklıçıkarmasınlar.Zonguldak'ın 30 yıldırdevam edip de bitmeyenyol projelerine baksınlar.AK Parti 13 yıldır iktidarbu ülkede. Bir tane mil-letvekilini bakan yap-mamış. Önce bunun cev-abını versinler. Ondansonra AKP'nin 2003 yılın-da duble yol projesiyle,Türkiye'nin tamamındabaşlattığı ve bitirdiğiduble yolları Zonguldak'taduble rezalete çevirdiğininhesabını versinler.Yapılmamış yer altı çalış-maları yapılıyor. Haliylebu çalışmaların sıkıntılısüreçleri oluyor. Yollarkazılmadan alt yapıyıtamamlamadan çalış-maların üst kısmınıyapamıyorsunuz. EskiBelediye Binasının önün-deki kaldırım ve parkeçalışması da, Zonguldak'tabelediyecilik tarihinin enkaliteli kaldırım çalış-masıdır. Bunları normalgünlerde Belediye

Başkanımız ve ekibi elbetanlatıyordur. Bizde adayolarak, gezip gördüğümüziçin hakkınızı teslimetmemiz lazım.Başkanımız reklamı peksevmiyor. Bu da bir çalış-ma sitilidir. ZonguldakBelediyesi gerçekten de19 mahalle de ciddi birçalışma içerisinde. Bugünbelediye binamızı, person-elimizi ziyaret ettik.Kendilerinden destek iste-dik. Cumhuriyet HalkPartisi 1 Kasım'dan sonra,ciddi anlamda iktidardır.12 belediyemiz var. Busevinci hep birlikte yaşata-cağız.

Başkan Akdemir,“Pek reklamısevmeyen biryapım var”

Ziyaretten duyduğumemnuniyeti dile getirenZonguldak BelediyeBaşkanı MuharremAkdemir ise; "Bağlıbulunduğum partinin

neferi olduğum İlBaşkanımız, İlçeBaşkanımız ve milletvek-ili adayımızın makamımaziyareti beni mutlu etti.Biz, bu görevi kabulederken halkımız hizmetiçin kabul ettik. Kendiside bahsetti.Belediyecilikte alt yapıçalışmaları gözükmez amaçok önemlidir. Zonguldakiçin de olması gerekenler-di. Bunlar bizim göre-vimizdir. Bunu dahalkımıza yansıtmayaçalışıyoruz. Hep söylüy-oruz ama Zonguldakcoğrafi konumu gereğiçok zor bir il. 19mahallemizde bu hizmet-leri en iyi şekilde yerinegetirmeye çalışacağız. Pekreklamı sevmeyen biryapım var. Çünkü buçalışmaları görevim olarakgörüyorum. CumhuriyetHalk Partisi'nin bir neferive hizmetkârı olarak,halkıma bu görevi en iyişekilde yerine getirmeyihedefliyorum ve budoğrultuda çalışıyorum.

Akýn, “Sayýn Akdemir, birçok baþarýlý çalýþmaya imza attý

Barış emekle gelecek

Bilal Kara

"Savaş Politikalarına Hayır", "Körfezden BarışÇığlığımızı Yükseltiyoruz!" diyen Gökkuşağı Dergisininattığı manşet gibi "Barış Emekle Gelecek" ülkemin dörtbir yanına.

Ankara'da, Siyasal İslamcı Sermayenin faşist çeteleritarafından katledilen ilerici, devrimci, sosyalistyoldaşlarımız, Cumartesi günü Türkiye'nin dört birköşesinde olduğu gibi Zonguldak'ta da anıldılar. Anmayakatılanların üzüntüleri öylesine öfkeye dönüşmüştü kiağızları bıçak açmadı, kimse slogan atmadı. Onlar, bizimcanımız, yıldızlara yolladığımız sınıf mücadelemizinölümsüz birer neferi oldular.

Geçen iki yazımı faşist katliamın arkasında yatannedenlere ayırmıştım. Kendisinin ve hükümetininkatliamda siyasal sorumluluğu olmadığını, hükümetinseçim hükümeti olduğunu savunan Başbakan AhmetDavutoğlu, Türk İslam Sentezci İdeoloji ile Siyasalİslam'ın elinde büyüttüğü cemaatçi, tarikatçı (bugün 22cemaatten söz ediliyor) faşist çeteleri, araya DHKP-C'Yİde katarak, gözden uzak tutmaya, saldırıyı PKK- İŞİDişbirliğine vardırmaya çalışıyor. Neredeyse İŞİD'İmasum göstererek emek örgütlerini, sosyalistleri sorum-lu tutacak kadar ileri gidiyor. Ama halk, bu örgütlerineylemlerini ne kadar sahiplenip sahiplenmedikleriniAhmet Davutoğlu'ndan daha iyi biliyor.

Katliamı doğru tahlil edebilmek için, 13 yıldır devle-tle kaynaşan İslamcı Sermayenin, işçi sınıfı ile KürtHalkı üzerinde yükselen faşist baskısını iyi tahlil etmekgerekiyor. Siyasal İslamcı Sermaye, devleti doğrudanyönetmeye başladığı 2002den bu yana, dayattığı tarikatve cemaat kültürüyle insanların yaşam tarzını geri-cileştirdi, toplumu inanan, inanmayan olarak böldü. Budurum karşımıza, ya devrimci durum olarak, ya dafaşizm tehlikesi olarak çıkıyor. Bugün devrimci durum-dan söz edemeyeceğimize göre Kürt Halkının vermişolduğu "ulusal" mücadele üzerinden işçi sınıfının vetoplumun bütününün emeğine dinsel, gerici, yobaz veşoven baskılarla el koyuyor.

“Tekellerin ve finans oligarşinin ortaya çıkması ileülkelerin gelişmişlik düzeyi ne (*) olursa olsun, sermayeihracı gündeme gelir. 1970 ve sonrası Türkiye'de olan dabudur. Asya, Afrika ve Batı Avrupa ülkelerine yapılanyatırımlar cılız ve emperyalizmin atlama tahtası olmak-tan öteye gidememiştir. Emperyalist devletler kapıyıaçmayınca, Lenin'in dediği gibi kapitalizm, içerde derin-leşmiş ve yoğunlaşmıştır. Bundan dolayı işçi sınıfı vekitleler ağır baskı ve sömürü altındadır. Türkiye'dedevrimci durumu yaratan sosyo-ekonomik taban üstündeşimdi faşizm tehlikesi sürekli hal alıyor. Sınıfın büyümesive dev boyutlara ulaşması, Türkiye'de kapitalizmin var-lığını sorguya çekerken gerici egemen çevreler burju-vazinin faşizme tırmanma yoluyla bu halkayı tamamla-maya çalışıyor."

"Halkın mücadelesi yükseldiğinde, faşizm tehlikesininde yükselmesi doğaldır. Lenin, bu konuda şöyle diyor:'Britanya, savaş öncesinde, dünyadaki tüm ülkelerdençok daha geniş özgürlüklere sahipti. Özgürlük vardı,çünkü orda devrimci hareket yoktu.' Türkiye burjuvazisiise kendi burjuva demokrasisini evrimci yoldan bilegetiremedi. Çünkü burjuva demokrasisine uzun süredayanak olacak ekonomik koşullar yoktu. Kapitalizminen gerici yüzü tekeller ortaya çıkmış, bunlar emperyal-izme maşalık etmiştir. Yalnız bu durumda olan sadeceTürkiye değil, Yunanistan, Portekiz, Brezilya da aynıdurumdadır. Bazıları kurtuluşu sosyal demokrat reform-culukta görseler de biz, Portekiz Komünist Partisinin 'yafaşizm ya sosyalizm' tahlilini kolayca anlıyoruz." (**)

Yüz yıldır sonu gelmez baskılarla ve üç kez faşizmleülkeyi yöneten TÜSİAD, 2002de devleti ve iktidarıİslamcı burjuvaziye teslim ederek krizini İslamcı yoldanaşmayı denedi. Bir Amerikan projesi olarak kurulanAKP ise baştan 'ileri demokrasi' söylemiyle kitle tabanınısağlamlaştırdıktan sonra ideolojik yapısı gereği, Arapcoğrafyasına sermaye ihracına yöneldi. Ne var ki Arapcoğrafyasına, özellikle Suriye'ye sermaye ihracı yapa-madı. Şimdi uluslaşma mücadelesi veren Kürt burju-vazisi ile TÜSİAD arasında sıkıştı. Elindeki pazarı veiktidarını korumanın telaşı içinde yürüttüğü savaş poli-tikaları ile gençleri cepheye sürüyor, kitle katliamlarınaortam hazırlıyor.

(*),(**) TKP Genel Sekreterlerinden Rıza Yörükoğlutarafından yazılan “Emperyalizmin Zayıf HalkasıTürkiye” adlı kitaptan alınmıştır.

[email protected]

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekiliadayı Harun Akın, seçim gezileri kapsamında ZonguldakBelediye Başkanlığı'nı ziyaret ederek, Belediye BaşkanıMuharrem Akdemir ile görüştü. Ziyarete; CHP İl BaşkanıErtuğrul Koltuk, CHP Merkez İlçe Başkanı Cemal Şahin

ve partililer eşlik etti.

ZOKEV’indüzenlediği

Söyleşi 22 Ekim

PerşembeGünü

MühendislerLokalinde

Saat 18.00de

gerçekleşe-cek

SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 421 Ekim 2015/671

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Zonguldak Milletvekili veMilletvekili adayı, eski Enerji, TabiiKaynaklar Bakanı Zeki Çakan,Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde köyve mahalle muhtarları ile kahvaltıdabir araya gelerek çalışmalarınıaktardı.

1 Kasım'da yapılacak olan 26.Dönem Milletvekilliği GenelSeçimleri öncesi çalışmalarına aravermeden seçim destek ziyaretleriniyapan MHP Zonguldak Milletvekilive Milletvekili adayı Zeki Çakan,Çaycuma'da muhtarlarla bir arayagelerek TBMM'de ki 28 saat 46dakikalık sürecini aktardı.

"Zonguldak'ın sorunlarını A'danZ'ye meclise taşıdım"

25. Dönem milletvekili seçim-lerinde kendisine oy vermiş ya davermemiş olan tüm muhtarlarateşekkür ederek ve hizmet sözü ver-erek başladığı konuşmasını şöyleaktardı; " Tüm görevlerden beni iyitanıdığınızı düşünüyorum. Hiçbirzaman Ahd-e vefasızlık yapmadım.Bugüne kadar aldığım görevlerdebana verilen yetkiden çok daha fazlakendimi sorumlu tuttum. 7 Haziran2015 seçimlerinde beni ZonguldakMilletvekili olarakgörevlendirdiğinizden sonra 28 saat46 dakika parlamentoda bulundum.Bu süre içerisinde bu güne kadarZonguldak'ın iletilmeyen sorunlarınıA'dan Z'ye sözlü önerge, yazılıönerge, araştırma ve soruşturmaönergeleri vermek koşulu ile gün-deme getirdim. Bu yaptığım çalış-maları birer dosya halinde mahalleve köy muhtarlarımıza iadeli taah-hütlü yolladım.Bu önergeleriniçerisinde Çatalağzı TermikSantralinde zamanında yapılan yan-lışlıklardan, TTK'ya devredilmey-işinden o kadar dar bir alanda 13

santral kurulma izni verilmesinekadar hepsi var."

"Zonguldak sahipsiz kalırsahükümet ocakları kapatacak"

Muhtarlarla kahvaltıda bir arayagelen MHP Zonguldak Milletvekilive Milletvekili Zeki Çakan; "Zonguldak'a ne yapıldığı da ortada.Maalesef ve maalesef 2000 yılındaTTK'ya 4 bin kişi işçi işe aldık,ondan sonra kaç kişi alındığını sizbenden çok daha iyi biliyorsunuz. 17Bin kişi çalışıyordu, önceki günTTK genel Müdüründen aldığım bil-giye göre 8 bin 800 kişiye düşmüş.Daha iki gün önce TTK Kozlu

Müessesesinde üretim durdu. SebebiHidrojen Sülfür gazı ölçen sensörünbulunmaması. Daha öncedeKaradon'da, Asma ve Üzülmez'demüfettiş raporları ile üretimler dur-durulmuştu. 13 Yıldır bu ocaklarlailgili gerekli tedbirler alınarakgereken neden yapılmadı? Kimdirbunun sorumlusu? Ben mi işletiyo-rum bu ocakları? Üretimi durdurmakararı veren müfettişler bilinçliolarak gönderiliyor. Bu ocaklarınkapatılması gündemde, kesinliklesöylüyorum bu ocaklar sahipsizkaldığında kapatılacak" şeklindekonuştu.

Biz inanıyoruz ki; Bizim ülkemizin insanları "Fikrenbenim gibi düşünmeyebilirsin, sen de insansın

seni de düşünmeliyim" duruşuyla, "binyıllıkdesende bir ve beraberiz" anlayışıyla insanı esasalan, insanca yaşamaya imkan sunan, insan onu-

runu koruyan Türkiye'yi birlikte kuracağız.

“Zonguldak sahipsiz kalýrsahükümet ocaklarý kapatacak”

George Orwell'ın 1984adlı romanından, sayfa51:SAVAŞ BARIŞTIR,ÖZGÜRLÜKKÖLELİKTİR, CAHİLLİKGÜÇTÜR. Orwell buromanını 1948 yılındayazmış ve adını 1984olarak değişirmiştir. Romangelecekte nasıl bir dünyayıkurguladığını anlatmak-tadır.

Sayfa 217: "Tartışmalıbölgelerin tümünde değerlimadenler bulunmakta vekauçuk gibi daha soğukiklimlerde, daha rahat yön-temlerle yapay biçimdeüretilmek zorunda kalınanönemli bitkisel ürünleryetişmektedir. Ama enönemlisi, buralarda bitmeztükenmez bir ucuz emekkaynağı bulunmasıdır.Ekvatoral Afrika'yı,Ortadoğu ülkelerini, GüneyHindistan'ı, denetim atınaalan devlet, boğaz tokluğu-na, başını kaldırmadançalışan yüz milyonlarcaırgatın bedenlerini elegeçirmiş olur. Bu bölgelerinneredeyse köleleştirilmişinsanları, durmadan bir isti-lacıdan bir başka istilacınıneline düşerken, daha çoküretme, daha çok toprak elegeçirme, daha çok işgücüdenetleme, daha çok silahüretme yarışında kömür,petrol gibi kullanılırlar.Aslında çarpışmaların aslatartışmalı bölgelerin sınır-larının ötesine geçmediğibilinmelidir. Avrasya'nınsınırları Kongo Havzası'ylaAkdeniz kıyısı arasındagidip gelir; Hint Okyanusuve Büyük Okyanus AdalarıOkyanusya(ABD) ileDoğuasya(Çin) arasındadurmadan el değiştirir;Moğolistan daAvrasya(Rusya ve Avrupa,(İngiltere hariç)) ileDoğuasya arasındaki sınırçizgisi sürekli değişir; üçbüyük devlet de, büyükölçüde ıssız vekeşfedilmemiş yörelerdenoluşan, Kutup çevresindekiuçsuz bucaksız topraklardahak iddia ederler. Ama güçdengesi hemen hemen hiçdeğişmez ve her süperdevletin ana topraklarınahiçbir zaman dokunulmaz.Üstelik Ekvator bölgesinde-ki sömürülen halkarınemeği aslında dünyaekonomisi için hiç gereklideğildir. Çünkü ürettikleriher şey savaş için kul-lanılır". Afrika, Ortadoğuhalkları iç savaşa sürük-lenerek ellerindeki varlıklarsilahla değiştirilerekellerinden alınmıyor mubugün?

Cumhuriyet Gazetesiyazarı Engin Yıldızoğlu'nun

1 Ekim 2015 tarihlimakalesinden: "Bir Çinbedduasındaki gibi "ilginç"zamanlarda yaşıyoruz. Sonörnek Suriye: Rusya girdi,Çin geliyor. Dünyanındüzeni, yönü belirsiz birgeçiş süreci yaşıyor. Kaygıverici olasılıklar şekilleniy-or gözlerimizin önünde. Enkaygı verici olan da büyükgüçler arasındaki çatış-malara ilişkin. Geçen gün-lerde gerçekleşen BirleşmişMilletler oturumlarından,Obama, Putin ve Xigörüşmelerinde gündemegelen jeopolitik pazarlıklar-dan da yararlanarak birbüyük resim oluşturmayıdenemek gerekir sanırım.

ABD, Çin ve Rusya'nınbirbirlerinden farklı, çok iyiyönetilmezlerse büyükküresel çatışmalar yarata-bilecek sorunları, projelerivar. ABD gerileyen birhegemonyacı güç. ABDyönetimi bu gerilemenin,kimi bölgelerde ama özel-likle Ortadoğu'da yarattığıiktidar boşluğunun getirdiğiriskleri, yükselen bir güçolan Çin'in dünya siste-minde yarattığı basınçlarıyönetmeye çalışıyor".

Bende neden Çin bukadar kısa zamanda(40 yıl)bu hızla büyütülüyor?Diyordum. Her yıl ortalamayüzde 10 büyüdü DengHisio Ping'den beri. VeAvrupa, Rusya, ABD vediğer tüm kapitalist ülkelerucuz ticari mal satın almakiçin Çini desteklediler.Fabrikalarını orayataşıdılar, üretimden vazgeçip ucuz meta aldılar.ABD de 3 trilyon dolarkadar borçlandı. Demek kidünya "iki kutuplu" olmak-tan "üç kutupluya" geçti;sistemin destekleriyle!

Bizde soruyoruz: Yahubu Ortadoğu'nun hali neolacak? Diye. Bu kadarterör örgütü neden varoldu? Bunlara bu kadarsilahı kimler, neden veriy-orlar? Bu salak halklarneden birbirlerini boğazlıy-orlar? Bu boğazlama aynıfutbol maçına benziyor.Kim ne kadar insan(asker,polis veya sivil) öldürmüş?Kiminki fazla, kiminkiaz!..Nasıl öldürüyoruzkendi çocuklarımızı? ABDiçin mi, Rusya için mi veyaÇin için mi? Bu ölümlerintamamı onlara yarıyorçünkü!

Bu yazıyı "BüyükOrtadoğu ProjesiEşbaşkanı"na ve dünyanıntüm terör örgütlerine ithafediyorum. Gözlerini, kulak-larını ve beyinlerini açsın-lar diye!

Bu zamanı anlamak

HüsamattinAyvacı

[email protected]

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Zonguldak Milletvekili ve Milletvekili adayı,eski Enerji, Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, Zonguldak'ın Çaycuma

ilçesinde köy ve mahalle muhtarları ile kahvaltıda bir araya geldi

TOKÝ için 23 EkimCuma günütoplantý yapýlacak

Türkiye Taşkömürü Kurumu(TTK) ile Toplu Konut İdaresi(TOKİ) arasında yapılan işbirliğisonucu gündeme gelen 2 bin 200dairelik konut projesinde binalarınyıkımına başlanırken süreçle ilgilibilgilendirme için TOKİBaşkanlığından yetkililer geliyor.

Zonguldak'ta yıkım çalışmalarıbaşlanılan TOKİ için23 Ekim Cumagünü toplantı yapılacak.

TOKİ Başkanlığı'ndan gelecekyetkililer saat 14.00'de Üzülmez TTKEğitim Salonunda sözleşmelerle ilgilibilgilendirme yapacak.

Çınartepe ve BaştarlaMahallelerindeki vatandaşlar baştaolmak üzere herkesin merak ettiğisüreçle ilgili konular Cuma günüaçıklanacak.

Zonguldak'ta Üzülmez'deTürkiye Taşkömürü Kurumu (TTK)ile Toplu Konut İdaresi (TOKİ)arasında yapılan işbirliği sonucu gün-deme gelen 2 bin 200 dairelik konu-tun yapılması için son aşamaya gelin-di.Hak sahiplerine TOKİ'den evleriyapılasıya kadar verilecek kiranın250 TL'den 450 TL civarına yüksele-ceği ve öngörülen bedellere de artışolacağı belirtildi.


Sevim Arı: Öncelikleözgeçmişinizi alabilirmiyiz?

Ertan Şahin: 1967 Kozlu doğum-luyum. İlk ve ortaokulu Kozlu'da,Liseyi Zonguldak Teknik ve EndüstriMeslek Lisesi Elektrik Bölümündetamamladım. 1990 yılında İstanbulTeknik Üniversitesi İnşaatMühendisliği Bölümünden mezunoldum. Sonrasında da KozluBelediyesinde işe başladım. 24 yılsüresince Belediyenin herkademesinde şantiyeden su işlerinekadar birçok birimde görev aldım.Düz mühendislik, Başkan yardım-cılığı, İdari Müdür, Fen İşleriMüdürlüğü yaptım. 2014 yerel seçim-lerinde de Belediye Başkanı seçildimve 4 Nisan'da görevi devir aldım vebu günde kadar da görevimisürdürmekteyim.

Sevim Arı: Siyasiyaşamınız nasıl başladı?

Ertan Şahin: Biliyorsunuz buyörenin insanı yıllar öncesinde siyase-tle tanışırken ilk Ecevit ve sol siyaset-ten etkilenirdi. Benim babamdaEcevit'ciydi. Bende babamdan etkilen-miştim. Babam amatörce de olsasiyasetle ilgilenirdi. Ben üniversiteyıllarımda burada Belediye başkanıolabilirim diye düşünüyordum.Böylesi bir hedefim vardı. 2002 yılın-da Ak Parti kurulduğunda ben partininözellikle belediyecilikle ilgili söylem-lerinden etkilendim ve 2004 yılındaaday adayı oldum. Yıllar bizi olgun-laştırdı, ben sosyal demokrat yapıyı vemilliyetçi muhafazakâr yapıyı birarada barındıran birisiyim. Yaşam tarzıolarak da çok tutucu olmamakla bir-likte, tarihine geçmişine bağlı aynızamanda cumhuriyetçi bir kişiliğesahibim.

Sevim Arı: Siz MHP'dende aday olmuştunuzdeğimli?

Ertan Şahin: 2009 yılındaMHP'den aday oldum. Benim siyasiolarak halkın karşına çıktığım vekendimi tanıttığım yıl 2009 dur. Ve oseçimde de çok ciddi bir oy aldım.Siyasette siz ne söylerseniz söyleyineğer arkanızda sizi destekleyen birkitleniz yoksa ciddiye alınmıyorsunuz.Biz o dönemde Kozluda çok az oyuolan MHP'ni 3500 oylara taşıdık ve buda bizim fark edilmemizi sağladı.

Sevim Arı: Tekrar

belediyedeki görevinedöndünüz ve çalış-malarınıza devam ettiniz.O süreç nasıldı rakipolduğunuz bir başkanlaçalışmak zormuydu?

Ertan Şahin: O dönemde çokaktif öne çıkartılmayan bir memuriyethayatım oldu.

Belediyemizin bir yerleregelmesini istediğim için çok fazla çek-işmelere de girmiyordum. Biz dahaçok işin mutfağında çalışmış olduk.Birçok işe bilinçli olarak dâhiledilmedik. Bunu görenler de oldugörmeyenlerde oldu. Yapılan hatalaroldu ama biz hiçbir zaman bu işleremüdahale edemedik. Bu konuda beneleştirilerde aldım 'sen debelediyedeydin neden müdahaleetmedin" diyenler oldu. Sizde biliyor-sunuz Belediye başkanlarına direkolarak bir memurun müdahale etmeşansı yok. Bize fikrimizi sorsalardıbizde söylerdik. Bu nedenle bu konu-da yapılan söylemleri ben bize yapılan

haksızlık olarak değerlendiriyorum.Düşünün ki; rakip olduğunuz birbaşkanın altında memur olarak çalışıy-orsunuz ve onun yapmış olduğu hata-lardan sizde suçlanıyorsunuz. Böylebir olgu olamaz. Ben sonuçta odönemde belediyede devlet memuruy-dum. Ben kendi teknik bilgi birikim-lerime dayanarak her zaman idareyiuyarmışımdır fakat son kararı herzaman idare verir. Ali Başkan'ın bizimfikirlerimizle örtüşmeyen çalışmalarıoldu. Ben teknik olarak her zamanBelediyemizin yararına olan öneril-erde bulundum. Ama son kararonlarındı. Bizimle çalıştığı dönem-lerde biz her zaman doğru yolu öner-mişizdir. Biz teknik birim olarakyapılan yanlış uygulamaların bize artıbir maliyet olarak bize geriyedöndüğünü görüyorduk. Denizkumuyla yapılan duvarlarımız var buduvarlar zamanla tümü yıkıldı ve buduvarları tekrar yapmak zorundakaldık. Tüm bunlar belediye için birek bir maliyet.

Sevim Arı: Siz seçimdöneminde "Biz hiç kim-senin devamı dabaşlangıcı da değiliz,yeni bir dönem başlatıy-oruz" dediniz. Şimdi busöyleminizin nedeni nidaha iyi anlıyoruz.Sonuç olarak AliBektaş'ta AK Partiliydisizde AK Partiden adayoldunuz. Siyasi olarakaynı partiden olmanızarağmen bir öncekibaşkanın uygulamaların-da size ters gelen çalış-malar vardı.

Ertan Şahin: Ben Ali Bektaş'ınBaşkanlık yaptığı dönemdeBelediyedeki görevimde çalışmakzorundaydım çünkü geçimimi temin

etmek zorundaydım. Şimdi düşünü ki;Ali Bektaş Belediye başkanı kendinegöre doğruları yanlışları var. Benimbunların aynısını uygulamam mümkündeğil ki. O tarihte bizim bütün taşın-mazlarımız satılmış. BelediyeBinamızda satılmış ben olsam sat-mazdım. Bu kadar taşınmazı eldençıkartmazdım. Çünkü ihtiyacımızoluyor ama elimizde taşınmazımızyok. Yapılan işlere baktığınız zamançekilen kredilerle totelde yapılan işlerebakarsanız bunların hepsi kredilerleyapılmış. Satılan şeyler muhakkakimalata gitmiş ama doğru mu yapılmışyanlış mı yapılmış kağıt üzerinde herşey normal ama ben vicdan olarak herşey doğrumu dur diye halen Kozluadına şüphe duyuyorum. Bunlarınaraştırmalarını biz önümüze geldikçeyapıyoruz.

Sevim Arı: Kozlu'dadoğdunuz büyüdünüz,burada okudunuz bizeeski Kozlu'yu anlatabilirmisiniz?

Ertan Şahin: Eski Kozlu'yuanlatırken ben rahmetli babanızHüseyin Zararcı'yla ilgili bir anekdotanlatmak istiyorum. Babam bizimmahalle muhtarına bir evrak mühürlet-mek istiyormuş ama muhtarı bula-madığından sanırım bir türlü mühür-letemiyormuş. Tabii o dönem herkesinmuhtarı olan Zaracı Muhtara gidiyor. "ver oğlum evrakı" diyor. Mühürleyipimzalıyor Merkez Mahalle Muhtarıolarak. Ve hiçbir sorun da yaşanmıyor.Buda o dönem babanızın tüm resmikurumlardaki sonsuz güvenini gös-teriyor bize. Babanızın bu yapısı beniçok etkilemişti. Her kesimden insanınişini gören herkes tarafından sevilenbiri ve halen saygıyla anılan biri.

Geçmişte eski Kozludediğimizde Öküşne Koyu çok güzelbir koydu. Ilıksu 50-60 metre sıf kumolan çok güzel bir koydu. Ilıksu'ya git-mek ayrıcalıktı önceden, şimdi debelki öyle ama eski tadı yok bence.Şimdi Lebi-Derya konutlarının olduğuyerde bir parkımız vardı biliyorsunuz.Orada düğünler yapılırdı. ErkanOcaklı gelmişti çok iyi hatırlıyorum.Çok güzel bir sahnesi vardı o parkınve birçok sanatçı gelmişti. Oralardaoturmak eskiden keyif vericiydi.Şimdi o yerlerimiz yok maalesef. Amaşimdi de Kozlu Sahilimiz var. O açığıkapatacak bir yer haline geldi sahilim-iz. Buraların yapılması güzel elbetteama benim iddiam şuydu. KozluSahili yapıldı iyi güzel. Ama daha azmaliyetle daha güzel yapılabilirmiydidiye düşünmüşüm. Çünkü biz uygula-

Sevim Arı’nın geleveksel hale gelen “Pazartesi Sohbetleri”nin bu haftaki Konuğu Kozlu BelediyeBaşkanı Ertan Şahin oldu.Sevim Arı’nın da doğup büyüdüğü yerleşim alanı olan Kozlu’yu gün-

demine aldı.Kozlu’nun dününü bugününü ve geleceğini konuşmak,kamoyu ile paylamaşmakadına yaptığı bir anlamda da nereden nereye geldiğimizi görmeye hizmet etmesi açısından

önemli.Arı Belediye Başkanı Ertan Şahin’e kamuyunun beklediği,öğrenmek istediği birçokkonuyu açık,samimi bir ortamda sordu ve Başkan Şahin’de aynı şekilde cevapladı.Mutlaka sorul-

ması ve alınması gereken cevaplar vardır. Ama gazetemiz sayfalarının elverdiği oranda elimiz-den geldiğince “Kozlu’da neler yaşandı ve Kozlu’yu neler bekliyor”u bir nebze olsun sizlere

aktardığımıza inanıyoruz.

“Ali Baþkan'ýn bizim fikirlerimizle örtüþmeyen çalýþmalarý oldu”

“Görevi devraldığımızda Ankara'dan gelen payları sıfırda, günlük kasa gelirler-ine dahi mutemet tayin edilerek İller Bankasından el konulabilecek bir bütçe.Krediler çekilmiş, işler yapılmış ama kredi ödemeleri devam eden bir bütçe.

Ankara'dan gelen payların yüzde 40'ı kesilir durumdaydı devlete olan borçlar-dan dolayı. İlk geldiğimizde bu yüzde kırkın üzerine kredilerden kaynaklı ek yük-

ler gelip paylarımızın tamamı kesilmişti ”

SUSMA -YORUM21 Ekim 2015/671 Sayfa 6

“Tarihine, geçmiþine baðlý ayný zamanda cumhuriyetçi bir kiþiliðe sahibim”

malarda yoktuk. Örneğin orası 7 trilyonkrediyle yapılmış, faiziyle birlikte 10trilyonu geçiyordur diye düşünüyorum.Bu borçları biz ödüyoruz şimdi. Yapılanişleri biz yapamadık ama bir kısmınıbiz restore ediyoruz sahilde halılar çokberbat durumdaydı onları kaldırdıkkauçuk yürüyüş yolları yapıyoruz.Boyarlı gitmişti onları yaptık.

Benim üzüldüğüm bir konu dahavar Kozlu'da Ali Başkan ady olmamıştıama ben yide de anekdot olarak söyle-mek istiyorum. Biz 4 Nisan'da görevialdık, 31 Mart'ta seçim olacağı belliydi.2014 yılının kredileri var yüzde on dil-imine kadar izin almadan alınabilen bukredi dilimlerini maalesef kullanılmış 3aylık dönemde. Bazı kredilerin 1 ayınıdahi ödemeden daha önceki BelediyeBaşkanı ayrılıyor o ödemeler de bizekalıyor. Ve geldiğimizde bütçe kilitlen-miş, Ankara'dan gelen payların hiç birigelmeyen tüm taşınmazlarıyla su,emlak gelirlerine kadar temlik edilmişbir Belediye teslim aldık. Bu anlamdatablo çok kötüydü.

Sevim Arı:Kamuoyundan takip ediy-oruz, mahalle toplantılarıyapıyorsunuz ve toplan-tılarınıza katılımlardaoldukça yoğun. Butoplantılarda vatan-daşların sizden ne gibitalepleri oluyor?

Ertan Şahin: Bu çalışmayı sondönemde başlattık. Muhtarlarımızla vekatılabilen meclis üyelerimizle butoplantıları gerçekleştiriyoruz. Seçimöncesin de biz çalışmalarımıza muhtar-larımızı da katacağımızı söylemiştik.Şimdi de bu çalışmalarımıza muhtar-larımızı alıyoruz. İş programlarımızıyaparken muhtarlarımızı yanımıza alıy-oruz ve yapılan çalışmaları ne kadarmesafe aldık hangi çalışmalar nedengecikti tüm bunları vatandaşlarımızlapaylaşıyoruz. Vatandaşlarımızın bizdengenel taleplerden çok kişisel taleplerioluyor yol merdiven vb. gibi. Elbettedurumu olmayan ve çok sıkıntısı olanvatandaşlarımıza yardımcı oluyoruzama bizim için öncelik toplumunihtiyaçlarını tamamlamak.

Sevim Arı: Nasıl birbütçeyle Belediyeyidevraldınız?

Ertan Şahin: Görevidevraldığımızda Ankara'dan gelen pay-ları sıfırda, günlük kasa gelirlerine dahimutemet tayin edilerek İllerBankasından el konulabilecek bir bütçe.Krediler çekilmiş, işler yapılmış amakredi ödemeleri devam eden bir bütçe.Ankara'dan gelen payların yüzde 40'ıkesilir devlete olan borçlardan dolayı.

Bu yüzde kırkın üzerine kredilerdenkaynaklı ek yükler gelip paylarımızıntamamı kesilmişti ilk geldiğimizde. Ben4 Nisan'da görevi devraldım, 8 Nisanda Ankara'ya gittim. O dönemde partiayrımı yapılmadan bütün belediyeler 5katı para gönderilmişti devlet.Sonrasında o para taksitlerle geri alındı.Bize de sıfır para. Çünkü bizim paramızkredilere kesilmişti. Biz İllerBankası'nın Genel Müdürüne; daireBaşkanlarına gittik sıkıntılarımızı anlat-tık. Yalvar yakar 250 bin lira para aldıkbu parayı 300 bine çıkaralım diye çokısrar ettik. Genel Müdür hiç unutmuyo-rum. " bu iş beni aşar veremem" deyipodasından çıktı biz orada öylece kaldıkçok üzüldük tabii. O dönemde bizibaşka belediyelerle karıştırıyorlardı. Bizsıkça İller bankasına gittik ve şimdi biziorada bilyene yoktur. Çünkü biz onlarakendimizi iyice ezberlettik. Gerekenyardımları bulduk, borçların yenidenyapılandırılması, bu payların biraz dahaiyileştirilmesi konusunda ama bunlaröyle çok da kolay olmadı. Şimdi o krizdönemini geçirmiş olduk. Şimdi bütçesidönebilen hizmeti üretebilen bir durumagetirdik.

Sevim Arı: Seçim çalış-malarınız sırasında"kaliteli hizmet için geliy-oruz" dediniz. Görevegeldiğinizden bu yanaKozlu'da neler değişti.Nasıl bir kalite yakalandı?

Ertan Şahin: Biz seçim öncesindeki tüm vaatlerimizin programını yaptık.Bunların bir kısmı hemen gerçekleşecekolanlar bir kısmı da belli bir zaman dil-imine yayılacak çalışmalar.

Ben işi verdiğiniz zaman yerindekontrolün çok önemli olduğunudüşünüyorum. Bu anlamda da öncelikleteknik kadromuzu güçlendirdik. Mimar,mühendis aldık, teknikerler aldıkbünyemize. Bunları hem şantiyeye, hemidari bürolara monte ettik. Proje oluş-turma anlamında da mimarımızın 1tanesine proje odası kurduk vemimarımız sürekli projeler üretmeyebaşladı. Bu büroyla düşündüğümüz pro-jelerimizi üretebiliyoruz.

Her mahallemizde park projemizvar. Biz geldiğimizde her mahallemizdehizmet üreteceğiz, her mahallemizdeekipler olacak demiştik. Şu an Yahmamahallemizin dışında tüm mahalleler-imizde ekibimiz var. Biz hizmetlerim-izi merkezden mahalleye değil,mahalleden merkeze doğru plandık.Ama acil durumlarda merkeze derötuşlar yapıyoruz. Merkezde Belediyecaddesinde düzenleme yaptık, güzel birçalışma oldu. Bizim bu çalışmalarımızdiğer belediyeler tarafından da örnekalıyor.

Fatih Zonguldak hattı, Fatih has-tane hattı pahalıdır diye sürekli konuşu-lur. Biz buna çözüm olarak şöyledüşündük. Biz bu araçları elektrikli

Ertan Şahin mevcut Belediye Binasının satışına yöne-lik eleştirileri oldu:”Yeni Belediye Binamızageçtiğimizde bu düşüncelerimizi fiziki ortamla datamamlayıp hayata geçireceğiz. O binada bunubaşaracağımıza inanıyorum. Çünkü şimdiki binamızzaten bizim binamız değil. Yani görüyorsunuz kendibinasını bile satmış bir Belediyecilik anlayışı. Buanlayıştan bir şey çıkmaz, bu yanlış bir anlayış. Hiçolmazsa Kozlu adına tarihimiz adına Belediye Binamızkalmalıydı. Burası Belediye müzesi gibi Belediye Evigibi değerlendirilebilirdi. Tapu iptal davasıyla geri ala-bilirsek eğer geri almayı da düşünüyorum”

yapmadıktan sonra bu sorunu çözemeyiz. Bu nedenle de firmayı ikna ettikve 3 defa Antalya ya gittik. Bize gezmeye gitti dediler ama biz oradaKozlu'nun en büyük projesini gerçekleştirdik. İlk araç hazır. Önümüzdekigünlerde tanıtımını yapacağız. BuTürkiye'de tek. Bunun telif hakları olacaktır. Bundan da Belediyemize bir faydası olacaktır diye düşünüyoruz. Buulusal basında da tanıtılabilecek kadarbüyük bir proje. Bununla birlikte bizebirde akıllı durak hediye edecekler.Bunun projesini açıklamıştım size.

Bizim Değirmenağzı suyunu bütünKozlu'ya yayma projemiz vardı. Buşimdiye kadar görev yapan bütünbelediye başkanlarının hayalidir amayapamamışlardır. Bunla ilgili bizim 10buçuk trilyon değerinde İller Bankasındakredimiz hazır, bürokratik sorunlarıçözmeye çalışıyoruz. 55 yılından berisu alan Kozlu Belediyesinin havzasıtesislerine su alıyor ama su kullanımbelgesi yok. Bizde de yok TTK'da dayok. Bu belgeyi alma çabası içindeyiz.Bunu alacağız. Depo yerleri ile ilgiliormandan izin almak gerekiyor. Bunlarıalmak üzereyiz. Muhtemelen hem buDeğirmenağzı'ndaki gereksiz yere akansuların bir araya toplanması arıtmadangeçirilmesi ve daha fazla Değirmenağzısuyunun Kozlu'ya aktarılması sözkonusu olacak. Böylelikle hem barajdanda tasarruf sağlanacak. Hem suyumuzdaartış sağlayacağız hemde tasarrufsağlamış olacağız. Bu çalışma datamamlandı.

Alt yapı çalışmaları için daha önceterfi merkezi hazırlanan ama terfimerkezine elektrik sistemini biz hallettikİhsaniye'nin içlerine kadar uzanan birsistem var ama mahalle bağlantılarıeksik mahalle bağlantılarını yapma eksikkanalizasyonları tamamlama amacıylakullanacağımız 3 trilyon gibi bir altyapıkredisi çıkarttık. Bu da hazır projedebazı tadilatlar yapılacak.

Tüm bunlarla neyi halletmiş ola-cağız. Suyumuzu halledeceğiz, atıksuyumuzu arıtmaya vereceğiz. KozluDeresini halletmiş olacak olacağız.Yıllardır söylendiği gibi artık KozluDeresini mavi akıtacağız. Bu konudaDSİ ile görüşmeler var. Kozlu Deresininmevcut şekliyle 2 buçuk trilyon gibimaliyetle tabanının sadece yaz yatağıdiye adlandırılan 300 metre kadar kısmının kaplanacağı bize söylendi. Bizdebunun yeterli olmayacağını bütünderenin yan duvarlarla birlikte proje-lendirilip daha güzel bir dere olsunçevresini de biz düzenleyelim, bu çalış


anda cumhuriyetçi bir kiþiliðe sahibim”

yapmadıktan sonra bu sorunu çözemey-iz. Bu nedenle de firmayı ikna ettik ve3 defa Antalya ya gittik. Bize gezmeyegitti dediler ama biz orada Kozlu'nun enbüyük projesini gerçekleştirdik. İlk araçhazır. Önümüzdeki günlerde tanıtımınıyapacağız. Bu Türkiye'de tek. Bununtelif hakları olacaktır. Bundan daBelediyemize bir faydası olacaktır diyedüşünüyoruz. Bu ulusal basında datanıtılabilecek kadar büyük bir proje.Bununla birlikte bize birde akıllı durakhediye edecekler. Bunun projesini açık-lamıştım size.

Bizim Değirmenağzı suyunu bütünKozlu'ya yayma projemiz vardı. Buşimdiye kadar görev yapan bütünbelediye başkanlarının hayalidir amayapamamışlardır. Bunla ilgili bizim 10buçuk trilyon değerinde İllerBankasında kredimiz hazır, bürokratiksorunları çözmeye çalışıyoruz. 55yılından beri su alan KozluBelediyesinin havzası tesislerine sualıyor ama su kullanım belgesi yok.Bizde de yok TTK'da da yok. Bu bel-geyi alma çabası içindeyiz. Bunu ala-cağız. Depo yerleri ile ilgili ormandanizin almak gerekiyor. Bunları almaküzereyiz. Muhtemelen hem buDeğirmenağzı'ndaki gereksiz yere akansuların bir araya toplanması arıtmadangeçirilmesi ve daha fazla Değirmenağzısuyunun Kozlu'ya aktarılması sözkonusu olacak. Böylelikle hem barajdanda tasarruf sağlanacak. Hem suyumuz-da artış sağlayacağız hemde tasarrufsağlamış olacağız. Bu çalışma datamamlandı.

Alt yapı çalışmaları için daha önceterfi merkezi hazırlanan ama terfimerkezine elektrik sistemini biz hallet-tik İhsaniye'nin içlerine kadar uzananbir sistem var ama mahalle bağlantılarıeksik mahalle bağlantılarını yapmaeksik kanalizasyonları tamamlamaamacıyla kullanacağımız 3 trilyon gibibir altyapı kredisi çıkarttık. Bu da hazırprojede bazı tadilatlar yapılacak.

Tüm bunlarla neyi halletmiş ola-cağız. Suyumuzu halledeceğiz, atıksuyumuzu arıtmaya vereceğiz. KozluDeresini halletmiş olacak olacağız.Yıllardır söylendiği gibi artık KozluDeresini mavi akıtacağız. Bu konudaDSİ ile görüşmeler var. KozluDeresinin mevcut şekliyle 2 buçuk tri-lyon gibi maliyetle tabanının sadece yazyatağı diye adlandırılan 300 metrekadar kısmının kaplanacağı bize söylen-di. Bizde bunun yeterli olmayacağınıbütün derenin yan duvarlarla birlikteprojelendirilip daha güzel bir dere olsunçevresini de biz düzenleyelim, bu çalış-

manın olmasını istedik. Bu doğrultudagörüşmelerimiz devam ediyor. Yapılano ihale kapsamında gerekli mevcutsanayi bölgesinde kazıklamalar devamediyor. Birde Bakan'dan söz aldığımızsanayi köprüsü var. Bunun projesini bizhazırladık, maliyeti 756 bin lira civarın-da. Bunu da bu proje kapsamındayapalım diye görüşmelerimiz oldu.Bunlar olumlu gelişmeler.

Kozlu'da trafik sorunlarını çözmeküzere benim şahsi olarak da çok önemverdiğim bir projemiz daha var. LebiDerya Konutlarının az ilerisinde KızılayKan Merkezi var. Orayla içeridekikavşağın birleştirileceği köprü projemizvar. Buda uzunluk olarak 38 metreyibuluyor. Bunun da kaynağını İllerBankasından kredisini çıkarttık ihalesinibitirdik bir aksilik olmazsa Kasım ayısonuna doğru yapılmış olacak. Bununlada Kozlu'da ki trafik ve otopark soru-nunu büyük oranda çözmüş olacağız.

Şimdiye kadar boş durmadık çalıştıkama Kozlu halkı bundan sonra bizimprojelerimizi görecek yaşayacak.

Sevim Arı: Kozlu'dainşaatlar durduruldu,mahkeme süreci devamediyor, bu konuda birgelişme var mı?

Ertan Şahin: Biz görevegeldiğimizde bizim en büyük gelir kay-naklarımızdan bir tanesi olan inşaatlardurmuş oldu. İnşaat sektörünün durmasıbize gerçekten sıkıntıya soktu. Bu nezaman oldu, bizden önce açılandavaların bizim dönemimizde sonuçlan-masından kaynaklanıyor. Ve biz o gün-den beri plansız bir Kozlu'da inşaat sek-törünün ayakta kalmasını sağlamayaçalışıyoruz. Bu nasıl oldu? Bakın daha

Kozlu'da trafik sorunlarını çözmek üzere benim şahsiolarak da çok önem verdiğim bir projemiz daha var.Lebi Derya Konutlarının az ilerisinde Kızılay KanMerkezi var. Orayla içerideki kavşağın birleştirileceğiköprü projemiz var. Buda uzunluk olarak 38 metreyibuluyor. Bunun da kaynağını İller Bankasından kredisi-ni çıkarttık ihalesini bitirdik bir aksilik olmazsa Kasımayı sonuna doğru yapılmış olacak. Bununla daKozlu'da ki trafik ve otopark sorununu büyük orandaçözmüş olacağız. Şimdiye kadar boş durmadık çalıştıkama Kozlu halkı bundan sonra bizim projelerimizigörecek yaşayacak.

a

k

manın olmasını istedik. Bu doğrultudagörüşmelerimiz devam ediyor. Yapılan oihale kapsamında gerekli mevcut sanayibölgesinde kazıklamalar devam ediyor.Birde Bakan'dan söz aldığımız sanayiköprüsü var. Bunun projesini biz hazır-ladık, maliyeti 756 bin lira civarında.Bunu da bu proje kapsamında yapalımdiye görüşmelerimiz oldu. Bunlar olum-lu gelişmeler.

Kozlu'da trafik sorunlarını çözmeküzere benim şahsi olarak da çok önemverdiğim bir projemiz daha var. LebiDerya Konutlarının az ilerisinde KızılayKan Merkezi var. Orayla içeridekikavşağın birleştirileceği köprü projemizvar. Buda uzunluk olarak 38 metreyibuluyor. Bunun da kaynağını İllerBankasından kredisini çıkarttık ihalesinibitirdik bir aksilik olmazsa Kasım ayısonuna doğru yapılmış olacak. Bununlada Kozlu'da ki trafik ve otopark soru-nunu büyük oranda çözmüş olacağız.Şimdiye kadar boş durmadık çalıştıkama Kozlu halkı bundan sonra bizimprojelerimizi görecek yaşayacak.

Sevim Arı: Kozlu'da

inşaatlar durduruldu,mahkeme süreci devamediyor, bu konuda birgelişme var mı?

Ertan Şahin: Biz görevegeldiğimizde bizim en büyük gelir kay-naklarımızdan bir tanesi olan inşaatlardurmuş oldu. İnşaat sektörünün durmasıbize gerçekten sıkıntıya soktu. Bu nezaman oldu, bizden önce açılandavaların bizim dönemimizde sonuçlan-masından kaynaklanıyor. Ve biz o gün-den beri plansız bir Kozlu'da inşaat sek-törünün ayakta kalmasını sağlamayaçalışıyoruz. Bu nasıl oldu? Bakın dahaönce yapılan davalar sonucu bizim bütünplanlarımız Abaz mevkii ve Esenköymevkii hepsi iptal olmuş. Ama 2008yılında da kanun değişiyor bu gözlemedayalı sondaj verileri jeolojik açıdankabul olmuyor. Bununla birlikte 2010yılında da tekrar kanuna bir maddeekleniyor, tasmana dayalı genel biraraştırma yapılmadan imar planı düzen-lemesine geçilemiyor. Bütün bunlargelince planlarda iptal olunca bu

SUSMA -HABER Sayfa 821 Ekim 2015/671

önce yapılan davalar sonucu bizimbütün planlarımız Abaz mevkii veEsenköy mevkii hepsi iptal olmuş.Ama 2008 yılında da kanun değişiyorbu gözleme dayalı sondaj verilerijeolojik açıdan kabul olmuyor.Bununla birlikte 2010 yılında datekrar kanuna bir madde ekleniyor,tasmana dayalı genel bir araştırmayapılmadan imar planı düzenlemesinegeçilemiyor. Bütün bunlar gelinceplanlarda iptal olunca bu gözlemedayalı bizim projelerimizde olan imarplanlarımız tamamen gidiyor ve yenibir jeolojik çalışmaya göre imar planıhazırlamamız gerekiyor. İşte bu da birsüreç alıyor. Geldiğimiz günden buyana tüm bunlarla uğraşıyoruz. Vejeolojik çalışmalar raporlamalar, tas-manda dahil şuanda bitmek üzere.Bunları bitirdiğimiz zaman inşallahüzerlerine imar planlarını işleyip çalış-malarımızı tamamlayacağız.

Bir handikabımız daha var. Dahaönce 65 bin olarak nüfus tespitiyapılan imar planlarımızın 50 binedüşmesi, yani nüfusun Kozlu eğilimligeriye doğru olduğu istatistikî veriler-den anlaşıldığı için birde nüfusundüşme sıkıntısı var biz bunlarlauğraşıyoruz. Buradaki yapılaşmadakat adetlerinin düşmesi biz zaten katadetini düşüreceğiz mecburen. 65 bin-leri 62 binlere göre ayarlamaya çalışa-cakken düşünün şimdi biraz dahadüşmesi söz konusu. Bunu eskidenkazanılmış hak seviyesinde tutmayaçalışıyoruz. Anlattığım gibi hepsinitakip etmeye çalışıyoruz. Ama 2008den sonra yapılmış olan Abaz veEsenköy bölgesinde ki jeolojik rapor-lar geçerli olduğu için o bölgeninplanlamasını yaptık o bölgede inşaattabir sıkıntı yok. Kozlu genelini de adabazında ki çözümlerle şuana kadartaşıdık. Biz inşaatları durdurma değilyine önünü açma çabalarımızı göster-dik. Bu şekilde inşaat sektörünüKozlu'da canlı tutmaya çalıştık ve tut-tuk. Bundan sonra da bütünsel planla-mayla inşallah mevzuat planlarımızıtamamlamış olacağız. Bu şikâyetlerinbize maliyeti de 1 trilyon civarındabize yük getiriyor. Bunu nedenanlatıyorum? Tüm bu konulardakonuyu bilen bilmeyen birileri süreklişikâyet ediyor. Bu şikâyetler hepKozlu'ya kaybettiriyor. O yüzdenşikâyete dayalı değil de çözüme, öner-iye dayalı olsa insanlarımız daha ver-imli olunacaktır diye düşünüyorum.Çünkü bakın eski dönemde yapılanarsa satışlarıyla ilgili 775 sayılı yasakapsamında Kozlu Belediyesine 77yılında devredilen arsaların bazıların-dan dolayı şikâyet olması üzerine bugün bilinemeyebilirdi bu şikayetiyapan kişide eski Belediye başkan-larımızdan biri şu anda meclis üyemizben gerçi ismini vermek istemiyorumama ismin adresi belli. Buarkadaşımız gidip bizi şikayet ediyor,sonuçta gazetelere çıktı ve "benuyarmıştım" diyor. "Kimi uyardın"ben soruyorum şimdi çünkü bunlarınyüzde 80'ni kendi döneminde satılmış.Bizde şimdi bunların hangi imar duru-muna göre satılmış bunları araştırıy-oruz. Çünkü bunun sonuçtaBelediyeye getireceği bir yük var.Bizim bu işi yapanlara bir ücret ver-memiz gerekiyor. Kendi şikâyetlerininaltında kalacaklar diye düşünüyorum.İnşallah bundan sonraki dönemlerdebu tür şeyleri yapmazlar diyedüşünüyorum. Çünkü bu işten vatan-daşta mağdur, Belediyemizde mağdurolacak gibi görünüyor. Bizde Belediye

olarak bunun tedbirini almak zorun-dayız bu çalışmalarımıza devamettiriyoruz.

Sevim Arı: Siyaset veBelediye çalışmalarınındışında neler yapıyor-sunuz ailenize zamanayırabiliyormusunuz?

Ertan Şahin: Gerçekten bu işeyoğun mesai harcıyoruz. Bu nedenlede çok fazla ailemize zaman ayıramıy-oruz. Bende son dönemde en azındanbir Pazar günümü ailemle geçirmeyeçalışıyorum. Bu da her zamanmümkün olmuyor. Belediye çalış-malarının dışında inanın ailemleolmak bana yetiyor fazla bir şeyistemiyorum. Ailemle olayım, evimdeolayım çocuklarım etrafımda olsun bubana yetiyor. Pazar günlerinin dışındada fırsat buldukça akşam yemeklerinekatılmaya çalışıyorum.

Sevim Arı: Kendiniz veKozlu adına hayallerinizhedefleriniz nelerdir?

Ertan Şahin: Kendimle ilgilihayalim Kozluda gerçekten başarılı birBelediye Başkanı olmak, daha ayak-ları yere basan bir bütçe bırakmakdaha planlı ve halka hizmeti en iyişekilde getirebilecek kurumsal birBelediye bırakmak. Ertan Şahin'inBelediyesi değil, Ali Bektaş'ınBelediyesi değil, veya bir başkabirisinin Belediye Başkanı değil,kurumsal halka hizmet eden kimgelirse gelsin hizmetten ödün ver-meyen bir Belediyecilik anlayışınıoturtmak istiyorum. Benim gelecekleilgili hayalim bu. Bunu inşallah yeni

Belediye Binamıza geçtiğimizde budüşüncelerimizi fiziki ortamla datamamlayıp hayata geçireceğiz. Obinada bunu başaracağımıza inanıyo-rum. Çünkü şimdiki binamız zaten

bizim binamız değil. Yani görüyor-sunuz kendi binasını bile satmış birBelediyecilik anlayışı. Bu anlayıştanbir şey çıkmaz, bu yanlış bir anlayış.Hiç olmazsa Kozlu adına tarihimiz

adına Belediye Binamız kalmalıydı.Burası Belediye müzesi gibi BelediyeEvi gibi değerlendirilebilirdi. Tapuiptal davasıyla geri alabilirsek eğergeri almayı da düşünüyorum.

Sevim Arı: YeniBelediye Binası ne aşa-mada?

Ertan Şahin: Yeni BelediyeBinası biliyorsunuz Lebi DeryaKonutlarının yaptığı arsa karşılığıyapılmak üzere planlanmıştı, ihalesiyapılmıştı. Biliyorsunuz kaba inşaatyapılır vaziyette. Çatı vs. yapılmış gibigörünüyordu ama çatısı akıyordu.Sonrasında biz çatısını komple söküpattığımız bir yapı. Yapılan yalıtımlarınişe yaramadığı söktüğümüz kapla-maları tekrardan yaptığımız, hattaiçeride kanalizasyon giderlerinin sugiderlerinin dahi unutulduğu kapla-manın altında kaldığı bir yapı. Terkedilmiş kendi haline bırakılmış ,yapılan kablolar sökülmüş ucube birbina teslim aldık. Dışarıdanbakıldığında sanki bine bitmek üzeregibi ama öyle değildi. Bir tek şu anKaymakam Bey'in oturduğu yer var. Obölgede tümden elden geçecek. Biz şuana kadar oraya 5 trilyona yakın birharcamayla bitme aşamasına getirdik.Elektrik projesinde de yine hatalıhesaplamalar var. Daha doğrusu nere-sine dokunsak elimizde kalan bir yapı.Bunların hepsini toparlamak bizedüştü. Biz burayı toplamda 7 trilyonbir harcamayla inşallah bu seneninsonunda bitecek duruma getireceğiz.Şu anda arkadaki 3 katın tavan kapla-malarını yapmak suretiyle boyayahazır hale getirdik, boyaların birincikatları atıldı, laminatları hazır.Binamız toparlanma aşamasında diye-bilirim.

Devam eden projelerimizdâhilinde TOKİ'yi buraya getirmekistiyoruz. Kılıç bölgesinde TTK veTOKİ'yle işbirliği içerisinde ucuzkonutlar yapalım halkımıza arz edelimdiye çalışmamız var. Bunun talepleriniyaptık TOKİ Başkanıyla görüştükAnkara'da Sayın Vekillerimizleberaber bunun çalışması var inşallahsonuçlanınca halkımızla paylaşırız.Burada yer TTK'dan, imar ve altyapıişleri bizden, oradan da bir pay alın-ması şeklinde TOKİ'nin yapmasıylabu işler gerçekleşecek. Budahalkımıza ucuz konut olarak yansıya-cak.

Sevim Arı: Kozlu'ya dairbirçok konuyu konuştukdiye düşünüyorum, sizineklemek istediğinizvarmı?

Ertan Şahin: Her noktada çalış-malarımız şu ana devam ediyor.Asfaltlama çalışmalarımız hermahallede olmak üzere program-ladığımız yerlerde devam ediyor. Şuanda Merkez Mahallesi AtillaOklunun bölgesinde devam ediyor,orada yeni düzenlemelerde yaptıkkaldırım yol genişletme çalışmalarıgibi. Bunların hepsinin bir amacı var.Biz öncelikle alt yapıyı yapıyoruz.Doğal gaz geldi ve biliyorsunuzKozlu'muzun bir bölümünde kul-lanılıyor bu sene. Güney mahallesininbir kısmında yanıyor. Çarşı merkezde,19 Mayıs Mahallesinin alt bölüm-

“Fatih Zonguldak hattı, Fatih hastane hattı pahalıdır diye sürekli konuşulur. Biz buna çözümolarak şöyle düşündük. Biz bu araçları elektrikli yapmadıktan sonra bu sorunu çözemeyiz. Bu

nedenle de firmayı ikna ettik ve 3 defa Antalya ya gittik. Bize gezmeye gitti dediler ama bizorada Kozlu'nun en büyük projesini gerçekleştirdik. İlk araç hazır. Önümüzdeki günlerde

tanıtımını yapacağız. Bu Türkiye'de tek. Bunun telif hakları olacaktır. Bundan da Belediyemizebir faydası olacaktır diye düşünüyoruz. Bu ulusal basında da tanıtılabilecek kadar büyük birproje. Bununla birlikte bize birde akıllı durak hediye edecekler. Bunun projesini açıklamıştım

size.

“Eski Kozlu'yu anlatırken ben rahmetli babanız Hüseyin Zararcı'yla ilgili biranekdot anlatmak istiyorum. Babam bizim mahalle muhtarına bir evrak mühür-letmek istiyormuş ama muhtarı bulamadığından sanırım bir türlü mühürletemiy-ormuş. Tabii o dönem herkesin muhtarı olan Zaracı Muhtara gidiyor. " ver oğlum

evrakı" diyor. Mühürleyip imzalıyor Merkez Mahalle Muhtarı olarak. Ve hiçbirsorun da yaşanmıyor. Buda o dönem babanızın tüm resmi kurumlardaki sonsuzgüvenini gösteriyor bize. Babanızın bu yapısı beni çok etkilemişti. Her kesimdeninsanın işini gören herkes tarafından sevilen biri ve halen saygıyla anılan biri.”


Açýl; "Yastayýz, isyandayýz, unutturmayacaðýz!”Türkiye'nin Başkenti Ankara'da yaşanan katliamı protesto eylemeleri devam ediyor. Geçtiğimiz Cumartesi yani katliamın 7.gününde Tüm

ülkede olduğu gibi kentimizdede protesto eylemi yapıldı.

Ankara'da Barış mitinginin kanabulanmasıyla sonuçlanan katliamınhaftasında tüm ülke çapında olduğugibi Zonguldak'ta Demokrasi veBarış,Halkların Kardeşliğini sanunantopluluk Madenci Anıtındatoplandı.Ardından GazipaşaCaddesinde sesiz yürüyüşe geçen grupHükümet önünde basın açıklamasıylayaşanan katliamı bir kez daha kınadı.

Yürüyüşe katılan KESK,TMMOB, DİSK ve TTB üyeleri adınakonuşma yapan, KESK üyesi SerpilAçıl Özer, "Ankara'da gür bir barışsesi çıkacak iken bu iradeye bombakonuldu" dedi.

Özer, konuşmasına şöyle devametti:

“Bizler emek ve meslek örgütleriolarak ülkemizin içine sürüklendiğikaotik ve militarist ortama dur demekistedik. Ülkemizin başkentinde gür birbarış sesi haykırmak istedik.

Bizler emek meslek örgütleriolarak, ülkemizdeki savaş iklimini veortamını dağıtmak, kendi var oluşortamımızı korumak, emeğin haklarıy-la barış arasındaki dolaysız irtibatıkurmak üzere bir miting çağrısı yap-tık.

Başka ne yapabilirdik ki?Yangın yerine dönen ülkemizi dış-

tan seyretmemiz beklenemezdi elbette.Bir sorumluluk üstlendik.Ankara'da gür bir barış sesi çıka-

cak iken bu iradeye bomba konuldu.10 Ekim 2015'te Türkiye

Cumhuriyeti tarihinin en büyükkatliamı başkent Ankara'da gerçek-leştirildi.

Dört emek ve meslek örgütününçağrısıyla düzenlenen Emek-Barış-Demokrasi mitingine yönelik bombalısaldırıda çok sayıda arkadaşımızı,kardeşimizi, canımızı, dostumuzu,sevdiklerimizi yitirdik. Eşimizi,kızımızı, oğlumuzu, yitirdik. Onlarcaarkadaşımızın da hastanelerdekitedavisi sürüyor. Yüreğimiz yanıyor.

Olayın üzerinden 6 gün geçme-sine karşın Başbakanlık kayı-plarımızın adlarını açıklayamamıştır.Hükümeti bu skandala son vermeyeve bir an önce katliamda yaşamınıyitirenlerin tümünün adlarınıkamuoyuna açıklamaya çağırıyoruz.

Öncelikle tüm basın mensuplarınave kamuoyuna bir konuyu hatırlatmakistiyoruz. 100 civarında insanımızı,katillerin Ankara'da rastgele seçtikleribir alanda yitirmedik. O insanlarımızı"Emek-Barış-Demokrasi" mitingi içinbuluştukları bir alanda gerçekleşensaldırıda yitirdik.

Saldırganların hedefi oldukçaaçıktır: Hedef emektir. Hedefbarıştır. Hedef demokrasidir!

Saraylarını, saltanatlarını kurtar-mak için Türkiye'yi kanlı bir süreciniçine çekenlere karşı ülkenin dört biryanından gelen Türküyle Kürdüyle,

Alevisiyle Sünnisiyle, kadınıylaerkeğiyle, genciyle yaşlısıyla on bin-lerin buluştuğu, kucaklaştığı, aynıhalaya aynı horona durarak "Emek-Barış-Demokrasi" dediği bu alanınismi bizim için artık "Emek-Barış-Demokrasi" meydanıdır!

Bilindiği gibi miting DİSK,KESK, TMMOB ve TTB tarafındandüzenlenmiştir.

Bu dört emek ve meslek örgütügüvencesiz, kölece, ölümüne çalıştır-maya karşı mücadelenin örgütüdür.

Bu dört emek ve meslek örgütü,emeği köleleştirirken doğayı, kentleriyağmalayan sermayeye karşı mücade-lenin ayrılmaz bir parçasıdır.

Bu dört emek ve meslek örgütüölüme karşı yaşamı, savaşa karşıbarışı, düşmanlığa karşı kardeşliği, hertürlü ayrımcılığa karşı eşitliği savu-nan, saflarında ırk-mezhep-cinsiyettemelli ayrımcılığa asla izin vermeyenilkelere sahiptir.

Bu dört emek ve meslek örgütü,kuruluşlarından bugüne toplumsalsorumluluklarından kaçmamış, mily-onlara kölelik, ölüm, yağma ve talan-dan başka hiçbir şey vaat etmeyenbaskıcı düzenin karşısında diz çök-

memiştir. İşte bunun için saldırgan-ların, katliamcıların hedefindedir.

Soruyoruz, bu ülkede barışsesinin daha gür, daha çoğalan, dahayankılanan bir biçimde çıkmasından"KİM" rahatsız olabilir? Fail mi arıy-oruz? Kim saldırdı bize, fail kim? Onumu arıyoruz? Fail bellidir. Failin kimolduğu sadece Türkiye'nin değil,dünya halklarının da malumudur!Katliamda kullanılan canilerin kimlik-lerinin ortaya çıkması ise, işte bumalumun ilanıdır!

Biz, savaşın ortasında barış diyenbir taraf olarak inisiyatif üslendik.Böyle davrandığımız için bize birbedel ödetildi.

Yılmayacağız, sinmeyeceğiz,geri çekilmeyeceğiz.

10 Ekim 2015 Cumartesi günü10:04'ten sonra, tesadüfen nefesaldığımız her dakika bu ülkeyiyönetenlerin nasıl bir ülke vaat ettik-lerini apaçık göstermektedir.

Bombalar patlamadan öncetoplanma noktasında neredeyse tek birpolis bile yokken, patlamanın ardın-dan onlarca polis, TOMA eşliğindeortaya çıkmış, birçok yaralının sonnefesi atılan gaz bombaları olmuştur.Yaralılara ilk yardım müdahaleleri gazbombalarıyla engellenmiştir.

Ambulanslar çok geç gelmiştir.Kan anonsu yapanlardan yaralı

taşıyanlara kadar herkes hedef göster-ilmiştir.

Yine patlamadan hemen sonraiktidarın havuz medyası ve Ak-Trollerhep birlikte ve neredeyse aynı cümlel-erle büyük bir dezenformasyon vekaralama kampanyası başlatmıştır. Bukampanya çerçevesinde örgütlerimizve yöneticilerimiz iktidar sözcüleri,milletvekilleri, havuz medyası vesosyal medya trolleri tarafından gayetorganize biçimde hedef gösterilmiş,saldırı, ilgisiz olduğu açık olanörgütlerle ilişkilendirilerek hedef sap-tırılmış, halay çeken gençler "bombaşifrecisi" ilan edilmiş, neredeyse ölen-lerin suçlandığı bir söylem yaygın-laştırılmıştır.

Ülkede yürütmenin başındaolan Başbakan'ın açıklamaları, buülkede 80 milyon yurttaşın güven-liğinin kimlerin elinde olduğununibret verici örnekleri olarak hafızalar-dan silinmeyecektir. Bu ülkeninBaşbakanı Suruç'ta kendini patlatancanlı bombanın ismini vererek"adalete teslim edildiğini" iddia ede-bilmiştir. Bu ülkenin Başbakanı "Canlıbomba listesi elimizde ama eylemyapmadan tutuklayamıyoruz" diye-bilmiştir. Yas ve anma törenlerimizekatılan arkadaşlarımız, "makul şüphe-li" olarak "önleyici gözaltı" adı altındapolisin hedefindeyken canlı bom-baların pimi çekmeden tutuklanma-masının itirafı ibret vericidir.Açıklamadan anlaşıldığına göreTürkiye'de şu anda kimliği ve yeribelli olan ancak hükümetin "yakala-madığı" canlı bombalar vardır. Bu birskandaldır ve yasadışı siyasi bir

tutumdur. Bu tutum bütün muhaliflereaçık bir tehdittir.

Başbakan ve İçişleri Bakanı şusorularımıza yanıt vermelidir: Emek,Barış ve Demokrasi mitingimize"bombalı saldırı yapılacağı"ihbarının 3gün önceden geldiği haberleri doğrumudur? Bu katliamda kullanılan kişi-lerin kimlikleri de haberlerde iddiaedildiği gibi ihbar edilmiş midir?Böylesine ciddi bir ihbar neden TertipKomitesi'yle paylaşılmamıştır? Başta1 Mayıs olmak üzere yaptığımızbirçok eylemi, "ihbarlar yapıldığı"gerekçe göstererek yasaklayanlar, bukanlı saldırıya karşı neden en küçükbir önlem almamışlardır?

Yasımız neredeyse yasaklan-mıştır. Cenazelerimiz verilmemiş,Olay yerine karanfil koymamızdan,çeşitli anmalara kadar birçok etkin-liğimiz polis engeliyle karşılaşmıştır.Cenazelere soruşturma açılmış,"Yastayız, isyandayız!" diyerek işbırakan emekçilere yönelik baskılarartmıştır.

İlk andan itibaren sosyalmedyaya ve daha sonra da medyayasansür başlatılmıştır.

Ancak ne yaparlarsa yapsınlargerçeklerin üstü örtülemedi, örtüle-meyecek!

Biz bıkmadan, usanmadan tümülkeye gerçekleri anlatacağız!Başbakan'ın aslında "yakalamama"konusunda doğru söylediğini, Ankarakatliamındaki bombacıların da isim-lerinin tespit edilmesine rağmenyakalanmadığını anlatacağız.Gazetelerin haberlerinde ve siyasi par-tilerin raporlarında dahi ismi geçenkişilerin MİT ve Ankara EmniyetMüdürlüğü de dahil birçok devletkurumuna çok yakın bir mesafede bukorkunç katliamı gerçekleştirdikleriniherkes bilecek! Reyhanlı, Roboski,Diyarbakır ve Suruç katliamları örtbasedildiği için bu katliamın yaşandığınıher yerde anlatacağız! AnkaraKatliamı'nda adı geçenlerin SuruçKatliamı ile bağlantılarını hatırlatıp,Suruç ile ilgili Meclis araştırmasınıreddedenleri her platformda teşhiredeceğiz!

10 Ekim katliamının üzerininörtülmesine, Ankara'nın kirli, karanlıkdehlizlerine hapsedilmesine izin ver-meyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun,emek, barış ve demokrasi mücadelem-izden geri adım atmayacağız.

Bizler emek ve meslek örgütleriolarak, tüm dost kurumlarla beraberarkadaşlarımızın anısını ve mücade-lesini yaşatmak için her zaman birarada olacağız, her zaman omuzomuza olacağız!

Ankara Katliamı'nda kaybet-tiğimiz insanlarımızı, katledilişlerinin7. gününde anmak için 17 Ekim 2015Cumartesi günü saat 10:04'te bütünillerde anmalar gerçekleştireceğiz.

Buradan bir kez daha tümhalkımıza sesleniyoruz! Bu iktidar buülkeye sadece savaş, ölüm, baskı,zulüm vaat ediyor! Bu gidişe durdemek sizlerin elindedir!

Yastayız, isyandayız, unutturmay-acağız!

Valilik önünde basın açıklamasısonrasında Ankara'da katledilenlerinresimleri ile birlikte mumlar yakıldı.

Ardından Tiyatro sanatçısı FahriBozbaş gün ile ilgili doğaçlamayaşanan katliamı kınayan şiirleriylekatkı yaptı

Sayfa 1021 Ekim 2015/671 SUSMA -HABER- YORUM

Zonguldak BelediyeBaşkanı MuharremAkdemir, GazipaşaCaddesi'nde devam edenkaldırım çalışmalarınıyerinde inceledi.

Zonguldak halkınakalıcı hizmetler yapmakadına çalışmalarınısürdürdüklerini ifadeeden Belediye BaşkanıMuharrem Akdemir;"Çarşı içerisindeki çalış-malarımızı bitirmeküzereyiz. Yapılmasıgereken ufak tefek işlerde var. Özellikle, bukaldırım çalışmasınınçok uzun ömürlü vekalıcı olmasını istedim.Kaliteli bir malzemedenyapıyoruz. 20-25 yılsıkıntısız kullanılacak birmalzeme. Yağmur

sularını, içme suyu hat-larını ve Enerji hatlarınıtanzim ederek yapmayaçalıştık. Zonguldakhalkımıza kalıcıhizmetler yapmak istiyo-rum ve buna özen gös-teriyorum. Gazipaşa

Caddesi'nin tamamıdeğişecek. Çok titizdavrandığımız içinyapım aşaması birazuzun sürüyor. Çalış-malarımız tüm hızıyladevam ediyor." şeklindekonuştu.

Akdemir, “Zonguldak Halkýmýzakalýcý hizmetler yapmaya çalýþýyorum”Çaturoðlu, Kilimlide ilk temelini attý

1 Kasım Pazar günü yapılacakolan 26. Dönem Milletvekilliğiseçimleri için çalışmalarınıZonguldak ve ilçelerinde sürdürenAKP Zonguldak Milletvekili FarukÇaturoğlu; Kilimli ve beldelerindetemel atma törenine katılarakmahalle ziyaretleri gerçekleştirdi.

Çaturoğlu'nun Kilimli İlçesi'nde-ki ilk durağı Karayolları GenelMüdürlüğü tarafından kısa bir süreönce ihalesi gerçekleştirilip yer tesli-mi yapılan karayolları çift tüp geçityapımı çalışmaları başlanılmasınedeniyle düzenlenen temel atmatöreni oldu. Burada Milletvekilisıfatıyla ilk temelini atan Çaturoğlumüjdeler de verdi.

Tüp geçit için kurbankesildi

Tüp geçitlerden birinin uzun-luğunun 365 metre, diğerinin ise 324metre olduğu çalışmalar kapsamındayüklenici firma tarafından kurbankesilerek, çalışmalara Çaturoğlu'nunkatıldığı bir tören ile start verildi.

AKP Kilimli İlçe BaşkanıMahmut Kanberoğlu, kalabalık par-tili grubu ve tünel inşaatını yapacakolan firma çalışanlarının da hazırbulunduğu tören sonrasında Çatur-oğlu Göbü Köyüne geçerek buradamahallelerdeki seçim çalışmasıyaptı, halk ile bir araya geldi.

"Bundan sonra fazlasıy-la bu hizmetlerdenyaralanacak"

Kilimli'de gerçekleştirdiğiyoğun programlar sonrasında açıkla-malarda bulunan Çaturoğlu şunlarısöyledi.

"Gerek Kilimli ilçe merkezindegerekse Göbü'de çalışmalarımızıbugün gerçekleştirdik. BizlerZonguldak'ın tüm il, ilçe ve beldemerkezleri ile köylerimizde çalış-malarımıza devam ediyoruz. Bugünde Kilimli'deyiz. Sevindirici bir şek-ilde bugün hayırlı bir işin başlangıçnoktasında Kilimli'de seçim çalış-ması yapmak ve burada bulunmak-tan son derece mutlu olduğumuifade etmek istiyorum. Kilimli sahilyolu projesi içerisinde Arslankaya-Hisararkası tüp geçit şeklindekitünellerin bugün inşallah ilk kaz-masını buradaki arkadaşlarımızlaberaber yapacağız. Ben bu ihaleyiyapan Karayolları GenelMüdürlüğü'nü ve inşaatı yapacakolan Bayburt Grup'u tebrik ediyo-rum. İnşallah en kısa zamanda kaza-sız, belasız bu tüneler tamamlanarakkarşı istikamete sorunsuz bir geçiş

sağlanacak ve biran evvelde Kilimlisahil yolu bitirilerek vatan-daşlarımızın hizmetine sunulmasınıarzu etmekteyiz. Sadece bugünburası değil, Zonguldak'ımızın tümyol, tünel bağlantı çalışmalarında enince detayına kadar takip ediyoruz.Zonguldak inşallah bundan sonrafazlasıyla bu hizmetlerdenyaralanacak diyoruz. Kilimli sahilyolunun ikinci etap çalışmaları dadevam etmektedir."

Göbü Köyü halkıylabuluştu

Çaturoğlu törenin ardındanberaberinde Kilimli AKP İlçeBaşkanı Mahmut Kanberoğlu veyönetim kurul üyeleri ile birlikte,Demir Madencilik'e ait tersaneyi veGöbü Köyü halkını ziyaret etti,vatandaşlarla sohbet etti, kendi-lerinden 1 Kasım seçimleri içindestek istedi.

“Ülkemizi,akrabalarýmýzý özledik, topraðýmýzý özledik” Türkiye'de milyonlarca göçmenden

biri olan Irak'lı Safa ile savaş ve sonrası-na yönelik yaşadığı sıkıntıları, başka ülketopraklarında, başka haklarla olan ilişki-lerini, birçok konuyu konuştuk.Zonguldak genelinde 1500'e varan göç-menden sadece biri olan Safa ve ailesininyaşadıklarını sizlerle paylaşmakistedik.Zonguldak'ta Yeni Mahalle'deyaşamını sürdüren Irak'lı göçmen bakınneler aktardı, "Yaklaşık on aydır,Türkiye'deyiz.Zonguldak'ta altı aydırbulunuyoruz. Şu an buradan başka biryere gitmeyi düşünmüyoruz, çünküburayı seviyoruz, şu an yaşadığımız yergüzel buraya başlarda alışmak için birazzorluk çektik nede olsa kendi evimiz gibiolmuyor ama şimdi bir sıkıntımız yok.Allaha şükür şu an öyle büyük bir sıkın-tımız yok, bize yardım eden el uzatançevremizdeki komşularımızla iyi geçiniy-oruz ama mahalle halkının hepsi bizisevecek diye bir şey yok. Komşularımızıseviyoruz onlar bizlere çok benziyor,kardeş gibi olduk diyebilirimZonguldak'a geldiğimizde pek şaşırmadıkdiyebilirim yaşadığımız yere çok benziy-or burası. Iraktayken doktorluk yapıyor-dum ondan önce de polislik yapmıştım.Buraya gelmek zorunda kaldık, bütündüzenimiz bozuldu şimdi bir döşemecideçalışıyorum Irak'da doktorlukta pek parayoktu, şimdi Allaha şükür kazanıyorum.Haftada iki yüz elli lira kazanıyorum, tekçalışan ben değilim, oğlum da benimleçalışıyor o da haftada iki yüz lirakazanıyor. Açıkçası savaş bittikten sonrageri dönmek istiyoruz, her ne kadar şu andurumumuz iyi olsa da ülkemizi özledik,akrabalarımızı özledik, toprağımızıözledik savaşın bir an önce bitmesiniistiyoruz. Kendi ülkemizden, toprak-larımızdan, vatanımızdan sürüldük, ayrıl-mak zorunda kaldık, hangi ülke vatan-daşı olursa olsun kimse böyle bir kaderyaşamayı hak etmez, ama biz yaşıyoruz.Umarım bir an önce savaş biter ve biz detoprağımıza kavuşuruz"dedi.

Mahalle Komşusu , TürkanYılmaz’da Susma'ya şu bilgileri verdi,

"Komşu öğretmenleri bunları istemiyor-muş, okulda diyorlarmış ki bunlarındilinden anlamıyoruz neden geliyorlarokulu öğretsinler çocuklara akşama kadaroturuyorlar çay içiyorlar kahve içiyorlar"

"En büyük sorun kimliğimizinolmaması"

"Hasta olduğumuz zaman hastaneyegidemiyoruz. Burada doğan bir çocuğu-muz var şu an hasta nesi olduğunubilemiyoruz, sürekli ağlıyor ve geceleriuyumuyor gerçi ben doktorluk yaptımama çocuğun genel bir muayeneye ihtiy-acı var. Doktora gidecek imkanımız yokçünkü doktorlar çok para istiyor sosyalgüvencemiz olmadığı için büyük sıkıntı,kimlik sıkıntılarımız var kimlik yok,doktora gidemiyoruz Irak'tangeldiğimizde hiç bir şeyimiz yoktu, Allahkomşulardan razı gelsin bize ev verdiler,eşya verdiler, döşek, halı ,masa şu anneyimiz varsa hepsini onlar verdiyanımızda sadece bir valizle geldik, hiçbir eşyamız yoktu. Bizim şu andediğimiz gibi yardıma ihtiyacımız yoksadece kimlik sorunumuz var Ankara'yagittik kimlik lazım İstanbul'a gittik kim-lik lazım otel kimlik lazım, sim kart kim-lik lazım, hastane kimlik elimiz kolumuzşu an bağlı durumda hiçbir şey yapamıy-oruz. İstanbul'a gittik otele gittik kimlikyok sokakta uyumak zorunda kaldık. Şuan tek sıkıntımız kimliklerimizin olma-ması, bu sorunu nasıl hallederiz bilemiy-oruz. Biz şu an kimseden maddi yardımistemiyoruz. Allaha şükür elimizayağımız var çalışıp karnımızı doyuruy-oruz. Sadece tek derdimiz kimliklerim-

izin olmaması sağlık hizmetlerindenyararlanamıyoruz .Biz buraya Ankara'danyönlendirildik

Komuşu Türkan Yılmaz , "Kimsegeldiklerinde evlerini vermek istemedi,bizi bile dışladılar evlerimizi verdik diyebize bir zararları yok ki Allahla konuşuy-orlar sürekli teşekkür ediyorlar doğrudüzgün eşyaları yok şimdi kış geldi nasılolacak bilmiyorum. Çocukların kışlıkeşyaları montları falan yok nasıl yaşaya-caklar bilemiyoruz. Bizde kendimizibıraktık elimizden geldiğince onlarayardım etmeye çalışıyoruz. Dediğim gibibizde sıkıntı içindeyiz .Yardım ediyoruzdiye mahalle halkı bize de cephe almışdurumda, evde sadece iki kişi çalışıyornerden baksanız 8 -9 kişilik bir aile zordurumdalar sıkıntımız yok diyorlar amadertlerini anlatabilseler çok şey söylerler"

"Allahtan tek dileğimiz bir anönce evimize dönebilmek"

"Biz Irak'tan buraya geldik insanlaryaşadığımız yerleri sadece toprak parçasıolarak gördü. Yaktı, yıktı ,yok etti .Oysao topraklar bizim evimizdi ,vatanımızdı,kimse o topraklar üzerinde yaşayanlarabakmadı ne yaparlar diye düşünmediler,sadece yok etmeye odaklanmışlar.Allahtan tek dileğimiz bir an önceevimize dönebilmek yıkık, dökük ,harabede olsa tekrar evlerimizi görebilmekIraktan ayrılırken evlerimiz halasağlamdı şimdi ne durumdadır bilemiy-oruz. Allah Türkiye'den çok razı olsunyine bize sahip çıktı kucak açtı sonumuzne olur bilemiyoruz ama Allah bütünkullarının yanındadır, bunu iyi biliyoruzne olursa olsun Elham dülillah deyipşükrediyoruz”

Iraklı Göçmen Safa; “Komşularımızı seviyoruz onlar bizlere çok benziyor, kardeş gibiolduk diyebilirim Zonguldak'a geldiğimizde pek şaşırmadık diyebilirim yaşadığımız

yere çok benziyor burası. Iraktayken doktorluk yapıyordum ondan önce de polislikyapmıştım. Buraya gelmek zorunda kaldık, bütün düzenimiz bozuldu şimdi bir döşe-mecide çalışıyorum Irak'da doktorlukta pek para yoktu, şimdi Allaha şükür kazanıyo-

rum. Haftada iki yüz elli lira kazanıyorum”Rektör Özer, Yeni görevüstlendi

Mesleki Yeterlilik KurumuBaşkan Vekilliğine Bülent EcevitÜniversitesi Rektörü Prof. Dr.Mahmut ÖzerSeçildiMeslekiYeterlilik Kurumu (MYK) 10uncu Olağan Genel Kurulu,MYK Genel Kurul temsilci-lerinin katılımıyla 15 Ekim 2015Perşembe günü Ankara'dagerçekleştirildi. Genel kurulunoluşmasının ardından yönetimtoplantısında Bülent EcevitÜniversitesi Rektörü Prof. Dr.Mahmut Özer Mesleki YeterlilikKurumu Başkan Vekilliğineseçildi.Genel Kurulun ikinci otu-rumunda gelecek üç yıllıkdönemde görev yapacak olanMesleki Yeterlilik KurumuYönetim Kurulu üyelikleri içinseçim yapıldı. MYK oluşan yeniYönetim Kurulu ilk toplantısınıBaşkan ve Başkan Vekili seçimigündemiylegerçekleştirdi.ToplantıdaYönetim Kurulu BaşkanlığınaBayram Akbaş, Yönetim KuruluBaşkan Vekilliğine ise Prof. Dr.Mahmut Özer seçildi.


Yeşil Sol ve Gelecek PartisiKurucu Üyesi ve HDP öncekidönem Milletvekili Adayı AliTopaloğlu, basın açıklamasıyaptı ve 10 Ekim'de Ankara'dayaşanan katliamın "Sorumlusuhükümettir, cevabı sandıkta ver-ilmelidir"dedi.

Topaloğlu açıklamasında şugörüşleri dile getirdi, "Barışisteyen onlarca arkadaşımız,yoldaşımız insanlık dışı birsaldırı sonucu katledildi. Bukatliam bizleri yıldıramayacak-tır. Bu toplumun emekçileri,aydınları, demokratları ve barışıisteyen insanları, böylesaldırılardan yılmadıklarını tarihboyunca göstermişlerdir.

Bu katliamın politik sorum-lusu tümüyle devleti yönetmek-le görevli hükümettir. Aylardırdemokrasi, özgürlük ve barışisteyenleri eleştiren Başbakan'ınkatliam sonrasında barış,kardeşlik ve dayanışma çağrısıyapması hiçbir anlam ifadeetmemektedir. Haziran seçimsonuçlarına razı olmayan,Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan'ın da katılımıyla, tekbaşına AKP iktidarı kurabilmekiçin yeni bir seçimi zorlayan,kendi dışındaki herkesi ötek-ileştiren Başbakan Davutoğlu ve'seçim' hükümeti, bu kanlıeylemin tek politik sorum-lusudur.

Hükümetler yurttaşlarınıngüvenliğini, barış ve

demokrasiyi sağlamakla yüküm-lüdür. Bir 'seçim' hükümeti bun-lara ek olarak vatandaşlarınözgür bir biçimde oy kullan-masını sağlamak zorundadır. Bugün yaptığı açıklamayla birAKP hükümeti değil bir seçimhükümeti olduğunu söyleyerekolayın siyasal sorumluluğundankaçmaya çalışan BaşbakanDavutoğlu, toplumu aldatmak-tadır. Kendi topraklarını bom-balama gücünü bulan bir

Hükümetin, halka yapılansaldırılar karşısında 'iktidarsız'rolü oynaması inandırıcılıktanuzaktır.

Kaldı ki Hükümetin AKP'libakanlarının bu saldırıyla ilgiliolarak dile getirdikleri 'barajıgeçmek için Diyarbakır'da dabomba patlattılar' mealindekiaçıklamalar siyasi sorumluluğunutanmazca itiraf edilmesidir.Öldürülen insanların katillerinibulmak yerine, siyasi muhalefetisuçlamaya çalışan bu açıkla-malar toplum vicdanındamahkum edilmiştir.

Bize göre, bugün sorumlu-ların istifa etmesi yetmez,yargılanmaları ve bu insanlıkdışı saldırı öncesi gerekliönlemleri almadıkları ve vatan-daşın can ve mal güvenliğinikoruma görevini yerinegetiremedikleri için mahkumedilmeleri gerekmektedir.

Toplum vicdanında oluşmuşkanaatin, hukuk içerisinde dekarşılık bulması, demokratik-leşme adımları atması gerekenbir ülke için kaçınılmaz birolgudur.

Yeşil Sol ve Gelecek PartisiKurucu Üyesi ve HDP öncekidönem Milletvekili Adayı AliTopaloğlu, 1 Kasım'da yapıla-cak olan tekrar seçimde tümduyarlı yurttaşları HDP'ye oyvermeye çağırdı ve şöyle dedi,"Şimdi öncelikle yapılmasıgereken, AKP'yi sandıktadevirmektir. Seçimlerin yapıl-ması için tüm toplum seferberolmalı, sandığa sahip çıkmalıdır.AKP'ye verilecek en iyi yanıtbudur. Barış, demokrasi veözgürlüklerden yana olan tümyurttaşları sandığa ve oyunasahip çıkarak AKP'ye gereklidersi vermeye çağırıyoruz”dedi

Birleþik Kamu-Ýþ GenelBaþkaný Hasan Kütük,GMÝS'i ziyaret etti

Birleşik Kamu-İşKonfederasyonu GenelBaşkanı Hasan Kütük veEğitim-İş Genel Başkanı VeliDemir, 16 Ekim 2015 tari-hinde Genel Maden İşçileriSendikası'nı (GMİS) ziyaretederek GenelTeşkilatlandırma ve EğitimSekreteri Satılmış Uludağ ilegörüş alışverişinde bulundu.

Ziyarette Eğitim-İşZonguldak Şube BaşkanıMetin Kahveci ile şube yöne-tim kurulu üyeleri SüleymanAltunay, Nusret Ersin Güvenile Birleşik Kamu-İş İlTemsilciliğinden SelamiKarataş da hazır bulundu.

Birleşik Kamu-İş

Konfederasyonu GenelBaşkanı Hasan Kütük, birnezaket ziyaretinde bulun-duklarını belirterek, "TürkiyeTaşkömürü Kurumu'nunKozlu Müessesesi'nde bakan-lık müfettişlerince üretimindurdurulması dikkat çeki-cidir. GMİS bunun doğruolmadığını açıkladı. GMİS'inyanındayız" dedi.

GMİS GenelTeşkilatlandırma ve EğitimSekreteri Satılmış Uludağ daziyaretten memnuniyet duy-duklarını ifade etti.

Sendikalar ve çalışanlarıntepkileri sonucunda 7 Haziranseçimleri öncesi rafa kaldırılankıdem tazminatının bireyselfona devredilmesi yeniden gün-deme geldi. AKP, kıdem tazmi-natı düzenlemesinden geri adımatmayacağını 11 Ekim'de ResmiGazate'de yayımlanan 2016-2018 Orta Vadeli Programı'ylaaçıkladı. Programda buna ilişkin"Sosyal taraflarla diyalogiçerisinde tüm işçilerin erişe-bilirliğini güvence altına alan vebireysel hesaba dayanan birkıdem tazminatı sistemi geliştir-ilecektir" ifadeleri yer aldı.Milyonlarca çalışanı yakındanilgilendiren kıdem tazminatıtartışmaları 1975 yılından buyana gündeme getirilmiş ancaktepkiler sonucunda tasarıyasalaşamamıştı. Kıdem tazmi-natı ile ilgili herhangi birdeğişikliği, işçi konfederasyon-larından Türk-İş ile DİSK genelgrev nedeni sayarken, Hak-İşise tasarıya destek verdiğiniaçıklamıştı.

Ele geçen para azalacak

Programda yer alan bumadde yasalaşırsa, kıdem tazmi-natının fona devredilmesi ileişçinin eline geçecek para yarıyarıya azalacak, ayrıca iştençıkarmalar kolaylaşarakgüvenceli çalışma ortadankalkacak. İşçinin hesabındadaha önce kıdem tazminatıödenmiş süreler dikkate alın-mayacak, aynı kıdem süresi içinbir defadan fazla kıdem tazmi-natı ödenmeyecek. İşçinin kusu-runa dayanmadan işten çıkarılanişçi, askere giden işçi, evlenenkadın işçi kıdem tazminatındanmahrum kalacak. Bu dönemlere

ilişkin kıdem tazminatıemeklilik veya ölüm durumundaödenecek. Bu arada işverenlerintemel talebi kıdem tazminatımiktarının her kıdem yılı için 30günden 15 güne indirilmesiydi.

Demiryolları özelleştirile-cek

AKP yeni dönemde deözelleştirmeleri devam ettirmeyiamaçladığını programıyla ilanediyor. Buna ilişkin programdaşu ifadelere yer verildi:"TCDD'nin yeniden yapı-landırılması tamamlanacak,demiryolu yük ve yolcu taşı-macılığı özel demiryolu işlet-melerine açılacaktır. TCDD'ninkamu üzerindeki mali yüküsürdürülebilir bir seviyeye çek-ilecektir."

'Köle ticareti' yine gün-demde

Programda yer alan "Özel

istihdam bürolarının faaliyetalanları yaygınlaştırılacak vegeçici ilişkisini de kapsayacakşekilde şekilde genişletilecektir"maddesine göre, İŞKUR tarafın-dan faaliyet yapma yetkisi ver-ilen 440 özel istihdam bürosunaişçi kiralama yetkisi veriliyor.Sendikaların "köle ticareti"olarak nitelediği bu maddeyasalaşırsa işçilerin kıdemtazminatı, sendikal örgütlülük,yıllık izin, toplusözleşme, işeiade davası gibi birçok hakkıortadan kalkacak. Programda"İthal işçi dönemi" de şumaddeyle ifade edildi: "İşgücüpiyasasının niteliğini artırmakve sanayide teknolojik dönüşümve ilerlemeyi sağlamak amacıy-la başta araştırma alanları olmaküzere yurt dışından nitelikliişgücü için Türkiye'nin caz-ibesinin artırılması sağlanacak-tır."(Aydınlık)

Ýþten çýkarmalar kolaylaþacak

Yeşil Sol ve Gelecek Partisi Kurucu Üyesi ve HDP önceki dönemMilletvekili Adayı Ali Topaloğlu, 1 Kasım'da yapılacak olan tekrar

seçimde tüm duyarlı yurttaşları HDP'ye oy vermeye çağırdı ve şöylededi, "Şimdi öncelikle yapılması gereken, AKP'yi sandıkta devirmek-

tir. Seçimlerin yapılması için tüm toplum seferber olmalı, sandığasahip çıkmalıdır. AKP'ye verilecek en iyi yanıt budur. Barış,

demokrasi ve özgürlüklerden yana olan tüm yurttaşları sandığa veoyuna sahip çıkarak AKP'ye gerekli dersi vermeye çağırıyoruz.

Ali Topaoðlu; “Saldýrýnýn SorumlusuHükümettir,Cevap Sandýkta Verilmelidir”

Sendikalar ve çalışanların tepkileri sonucun-da 7 Haziran seçimleri öncesi rafa kaldırılan

kıdem tazminatının bireysel fonadevredilmesi yeniden gündeme geldi Saadet Partisi Millet Vekili

adaylarý, Kozlulularla buluþtu.

Kozlu esnafının dertlerini ve problemlerinidinleyen Yusuf Çetin , Saadet Partisinin bulun-madığı bir mecliste huzurun ve barışın gele-meyeceğini , meclisin Saadet Partisine ihtiyacıolduğunu ve mutlaka bu seçimde SaadetPartisinin mecliste olması gerektiğini ifade etti.

Sözlerinin devamında Çetin" gönül birhükümet kurulmasını isterdi ama galibaarkadaşlar Saadet Partisi meclise girene kadarseçime devam diyecekler gibi gözüküyorçünkü tek birleştirici güç biziz.

Samet Güngör ise açıklamasında"Taşıdığımız bu sorumlulukların aksine bugünbütün insanlık bir buhranın içindedir. İslamcoğrafyası ırkçı emperyalistlerin elinde kangölü haline çevrilmiştir. Ayrıca işsizlik, açlık,

insan hakkı ihlalleri ile dünya gençliği bunalı-ma sürüklenmektedir. Bunalımdan çıkmanınyolu ancak ve ancak Milli Görüş ilemümkündür.

Tüm insanlığın saadeti için bütüngücümüzle çalışıyoruz. İnsanlığın saadeti içinçalışmak inancımız gereğidir. Dünyaya yönveren ve tarihe şan veren hareketlerin iticigücü tarih boyunca gençler olmuştur. ÇelebiMehmet'leri ve Fatih'leri yetiştiren bu coğrafyabağrından sayısız kahraman çıkartmıştır, yineçıkartacaktır. Dün olduğu gibi, yeni dönemdede büyük şahlanışıyla destanlar yazacak potan-siyele sahibiz ve bu seçimde Saadet Partimizibeşinci parti olarak meclise gönderceğiz

Çetin" gönül bir hükümet kurulmasını isterdi ama galibaarkadaşlar Saadet Partisi meclise girene kadar seçime devam

diyecekler gibi gözüküyor çünkü tek birleştirici güç biziz.

Sayfa 1221 Ekim 2015/671

Ümit Arýcý

Arýcý Petrol Yolda býrakmaz

Zonguldakspor, 20 puanlaliderliðini devam ettirdi

Kendi sahasında Türkiye'ninköklü kulüpleri arasında yer alanAltay'ı konuk edenZonguldakspor, 2-1 geriyedüştüğü maçta rakibini 4-2yenerek liderliğini devam ettirdi.Her iki takım taraftarının ilgigösterdiği maçtaZonguldakspor'a 3 puanı getirengoller Okan, Eren, Onur veTuran'dan geldi

Spor-Toto üçüncü Lig birin-ci grupta lider durumda bulunanZonguldakspor, ligin 10'uncuhaftasında kendi sahasındaAltay'ı konuk etti. KaraelmasKemal Köksal Stadyumundaoynanan maça iki takım taraftar-ları da ilgi gösterdi. İzmir'dengelen yaklaşık 60 kişilik taraftargrubu takımlarını desteklerken,yaklaşık 7 bin Zonguldaksportaraftarıda tribünlerdeki yerlerini

aldılar. Maçtan önce ve sonra ikitakım taraftarları karşılıklı teza-hürat yaparak centilmenlik adınagüzel görüntüler sergilediler.

ZONGULDAKSPOR:4-ALTAY:2

STAD: Karaelmas KemalKöksal Stadyumu

HAKEMLER: ErdoğanÖzkaya**, Önder Çalış**, SefaÖzcan**

ZONGULDAKKÖMÜRSPOR: Hamit **, Fatih***, Ferhat ***, Harun ***,Burak ***, Mert ** ( Dk. 66Berkan **), Onur ***, Hüseyin***, Okan*** ( Dk.89 Semih *), Eren *** (Dk.85 Suat **),Turan ***

ALTAYSPOR: Burak***,

Ömer**, Hayrullah**,Kubilay**(Dk.80 Batuhan * ),Orhan**, Halil **(Dk 45 Kadir** ), Hikmet Yiğit **,Hüsamettin **, Osman**,İsmet**, Sekan**( Dk.83Muhammet)

GOLLER: Dk. 17 OkanEken , Dk. 44 Eren Üntürk,Dk.72 Onur Eriş , Dk.83 TuranYılmaz (Zonguldakspor)

Dk. 27 Hüsamettin Yener,Dk. 36 Halil Yılmaz ( Altay)

Stadyum konusuna da deği-nen Kaban, "Stadyumdamaçların oynanabilmesi içinkapalı tribünleri yıkmak zorun-da kaldık. Bana gelen raporlarrisk oluşturduğu yönündeydi.Tribünlerde göçme olsa, birininburnu kanasa bunu kaldıra-mazdık. Kapalı tribünleriyıkarak yeni alternatif portatiftribün yaptık. Bir ara oynama-ma riski vardı, sonra bunungiderilmesi için arkadaşlarımızbüyük çaba harcadı.

Stadyumu'nun kentmerkezinden çıkması gerektiği-ni savunan Vali Kaban, "Gönülister ki tabi daha modernstadyumlarla maçlarımızıoynayalım. Şuan Stadyum içinyeni bir proje hazırlatıyorum.Şuan parasal anlamda mümküngözükmüyor, bizim bu stadınyanında tesisleri olmak koşu-luyla, her türlü ihtiyacıkarşılaşacak bir tesisiBakacakkadı'ya yapma hayal-imiz oluştu. Hemen yanımızdaolsun diye Bakacakkadı'yayapılamaz diyenler olabilir.100. Yıl Vakfı'yla da görüşerekonlarında muvaffakiyetinialdım.

Lavuar alanı yenidenZonguldakspor'a tahsisediliyor

Zonguldakspor'a sabit gelirkonusunda da müjde verenKaban, "Zonguldakspor'a çamsakızı çoban armağanı olmasıbabında Lavuar Alanı'nınotopark olarak Kulübe tahsisihususunda gerekli talimatıverdim. İl Emniyet Müdürümüzgerekeni yapacak. Bizde elim-izden geleni yapacağız bu kadarçalıştıktan sonra.

Teknik direktör Terzi:Sizi mahcup etmeyeceğiz

Zonguldakspor TeknikDirektör Cahit Terzi, yakaladık-ları başarıda Vali Kaban'ın herzaman yanlarında olduğunadeğinerek, "İlk sezon Şampiyonolmamızda sizin büyük emek-leriniz var. Geçen sezonda İkin-ci Ligin kapısından döndük. Busene de düşük bütçeyle oluştur-duğumuz kadroyla zirveyeoynuyoruz. Bizden 4-5 katbütçeyle kurulmuş, bir çoktesisi bulunan Erzurumspor gibiKulüplerle başa baş mücadelediyoruz.Lavuar alanı bizi çokrahatlatacak. Bizlerde sizlerimahcup etmeyeceğiz, lige güzelbir şekilde bitireceğiz.

Vali Kaban’danZonguldakspor’a müjde

Zonguldak Valisi Ali Kaban, 3. Lig'deŞampiyonluk yarışı veren Zonguldakspor

kafilesini makamında konuk etti.Ligdebaşarılı çizgi yakalayan Zonguldakspor'ukutlayan Vali Kaban, "Yenen bir takımı

ağırlamak güzel oluyor. Tebrik ediyoruminşallah sonuna kadar bu başarı

devam eder

Documents

Susma gazetsi 671