36
30.03 .22 T.C. ATAKUM KAYMAKAMLIĞI 3091 SAYILI TAŞINMAZ MAL ZİLYEDLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN VE UYGULAMASI Mehmet ARSLAN Mehmet ARSLAN İlçe Yazı İşleri Müdürü İlçe Yazı İşleri Müdürü

T.C. ATAKUM KAYMAKAMLIĞI

  • Upload
    vanig

  • View
    93

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Mehmet ARSLAN İlçe Yazı İşleri Müdürü. T.C. ATAKUM KAYMAKAMLIĞI 3091 SAYILI TAŞINMAZ MAL ZİLYEDLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN VE UYGULAMASI. 1. TAŞINMAZ MAL (GAYRİMENKUL) - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

21.04.23

T.C.

ATAKUM KAYMAKAMLIĞI

3091 SAYILI TAŞINMAZ MAL ZİLYEDLİĞİNE YAPILAN

TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN VE

UYGULAMASI

Mehmet ARSLANMehmet ARSLANİlçe Yazı İşleri Müdürüİlçe Yazı İşleri Müdürü

2

1. TAŞINMAZ MAL (GAYRİMENKUL)

Bir yerden diğer bir yere nakli mümkün olmayan, zemin

üzerinde sabit bulunan tarla, bahçe, arsa, apartman, dükkan vb.

gibi yerler veya sular, madenler gibi toprak altı kaynaklardır.

Taşınmaz mal, arazinin tamamlayıcı parçası olarak bina,

ağaç, akarsu olabileceği gibi; tapu siciline kayıtlı üst hakkı, irtifak

hakkı şeklinde de ortaya çıkabilir.

3

2. ZİLYEDLİK/ZİLYED

Konumuzda zilyedlik; mallardan bir yarar sağlamak üzere o malları

fiilen hakimiyet altında bulundurmaktır.

Zilyed ise; taşınmaz maldan bir yarar sağlamak üzere o malı fiilen

hakimiyet altında bulunduran gerçek veya tüzel kişidir. Medeni Kanunumuzda

zilyedlik bir hal olarak değil, fiili münasebet olarak benimsenmiştir. Bu

münasebette menkul gayrımenkul, ayrımı da yoktur. Bir kaç çeşit zilyedlikten

bahsedilir. Asli zilyedlik, mal sahibi veya kiracısı olarak malın bizzat

kullanılması halidir. Fer’i zilyedlik, malın başkasına kullandırılmasında

malsahibi fer’i zilyed durumundadır. Başka açılardan zilyedlik münferid,

müşterek ve iştirak halinde de olabilir.

Zilyedlik konumuzda can alıcı kelimedir. Kanun asli ve fer’i zilyedliği

de müşterek ve iştirak halinde zilyedliği de korumaktadır. Bir şeyi elinde

bulunduranın fiili hakimiyeti ve tasarruf yetkisi mutlak olarak herkese karşı

korunmalıdır. Bu zilyedlik, sahiplik, ortaklık veya kira sözleşmesi ile olabilir.

4

3. TECAVÜZ/MÜDAHALE

Tecavüz; taşınmazın bir bölümünü veya tamamını ele

geçirmek, işgal etmek, veya değişiklik yapmak suretiyle zilyede zarar

vermektir.

Müdahale; zilyedin taşınmaz mal üzerindeki mutlak

hakimiyetini kısmen veya tamamen ihlal etmektir.

Başlıca tecavüz ve müdahale halleri şunlardır (Yönetmelik 12.

madde) :

•Bahçe, tarla ve arsa gibi arazi üzerinden devamlı olarak gelip geçmek suretiyle zilyedin taşınmazdan istifade etmesine engel olmak.

•Ekim ve dikimde bulunmak.

•Bir hak iddia ederek tarla veya bahçelerdeki mahsulü biçmek, toplamak.

•Başkasının taşınmaz malına taş, toprak, ağaç, gübre ve benzeri şeyleri bırakmak suretiyle zilyedin taşınmazdan istifade etmesine engel olmak.

• Sulama veya içme sularından, su kuyularından, sarnıçlarından, su yollarından, su borularından ve arklarından yararlanmayı engellemek.

• Başkasının arazisi üzerine su geçirmek üzere ark açmak.

• Temel açmak, hendek kazmak, bina yapmak.

• Yukarıda sayılanlara benzer diğer davranışlara bulunmak.

5

6

4. FUZULİ İŞGAL

Kira sözleşmesine dayanmaksızın, izin ve rıza olmaksızın,

henüz boşaltılmamış veya boşalan damlı bir yapıya, fiili bir durum

meydana getirerek, kendiliğinden girme halidir.

Bu durumun değişik kanunlarda özel olarak düzenlendiği

görülür. Her çeşidi 3091 sayılı Kanunun uygulama alanına

girmektedir.

7

5. BAŞVURU

Tecavüz ve müdahalede müracaat hakkı genelde zilyede

aittir. Tüzel kişilerin mallarına yapılan tecavüzde, yetkili makam

sahibi müracaat etmelidir. Birden fazla zilyed varsa birinin

müracaatı yeterlidir.

Kamu kuruluşlarının mallarına, devletin hüküm ve tasarrufu

altındaki yerlere ve sahipsiz yerlere tecavüz veya müdahalede ilgili

idare veya maliye teşkilatı yetkilileri müracaat etmelidir. Yetkisiz

kişilerin müracaatı geçersizdir. İlgili idare müracaat etmez, mülki

idare amiri de konuya muttali olursa resen soruşturma yapabilir.

Köy malları için bir istisna olarak, köyden herhangi bir

vatandaşın müracaatı da yeterli olmaktadır.

8

Tahsisli mallarda tahsisle ilgili idare müracaat etmelidir. Bu

mal kamuya ait bir tahsis ise yine mülki idare amirinin resen

soruşturma yetkisi vardır.

Başvurular, Başvurular yazılı veya elektronik dilekçe

ile ilçelerde kaymakamlıklara, merkez ilçelerde valiliklere

bizzat veya kanuni temsilcileri tarafından yapılır.

Kamu mallarında süre aranmaz. Kan ve sıhri hısımların zilyed

adına başvurusu geçersizdir. Posta ile yapılan başvurularda bunun

bizzat yapılması gerektiği, yazılı olarak ilgiliye duyurulur.

Anlaşmazlık konusunun hukuki mahiyette bulunması, başvuru

süresine uyulmaması hallerinde müracaatlar soruşturma

yapılmaksızın, yazılı olarak reddedilebilir.

Karardan önce vazgeçme halinde müracaat hangi halde olursa

olsun, bir onayla işlemden kaldırılır. Kullanılmayan masraflar ilgiliye

iade edilir.

9

Başvurularla ile ilgili olarak şu hususlara dikkat edilmelidir :

1.Dava Konusu Olma Hali :

Taraflar arasındaki olay dava konusu yapılmış veya

önceden ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise bu durumda 3091 sayılı

Kanun uygulanmaz. Ancak bu davalar Medeni Kanuna göre,

mülkiyet hakkına dayalı “müdahalenin men’i” (el atmanın

önlenmesi) veya “tecavüzün ref’i” davası olmalıdır.

Bunların dışındaki davalar 3091 sayılı Kanunun

uygulanmasına engel değildir (Y/34). Burada önemli olan dava veya

tedbir kararının müracaattan önceki tarihi taşımasıdır.

Bu konular soruşturmacı tarafından tahkik edilir.

10

2. İhtiyati Tedbir Kararı:

3091 sayılı Kanuna göre verilmiş bir karar varken, dava

açılmadan, doğrudan ihtiyati tedbir kararı verilmez. Verilmişse

durum Adalet Bakanlığına bildirilir. İnfazdan önce dava açılarak

alınan tedbir kararları, idarece uygulanmak durumundadır.

11

3.İptal Kararları ve Yürütmenin Durdurulması:

3091 sayılı Kanuna göre alınan kararlar üzerine idari

yargıya gidildiğinde yürütmenin durdurulması kararı verilemez.

(3091 SAYILI KANUNUN 13. MAADDESİNDEKİ “BU KANUNA GÖRE VERİLMİŞ KARARLAR

ÜZERİNE İDARİ YARGIYA BAŞVURMALARDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI

VERİLMEZ.” HÜKMÜ İPTAL EDİLMİŞTİR.)

İdari yargıda alınan iptal kararları ilgili mevzuata göre 30

gün içinde uygulanır. Ancak, bunu temin etmek için yeni bir

tahkikatla karar alınması ve karar doğrultusunda infaz gerekebilir.

Soruşturma ve infaz gerekiyorsa, masraf avansları, lehine karar

verilen kişiden tahsil edilir. Masraf yatırılmazsa karşı taraftan alma

yolları aramalı, bu da kabil olmazsa müracaat işlemden

kaldırılmalıdır.

12

Bugüne kadar iptal kararları daha çok;

-zilyedlik araştırması yerine mülkiyetin esas alınması,

-ihtilafın dava konusu olması,

-kira ve ortaklık sözleşmelerinin zilyedlikten önemli görülmesi,

-müracaatta yetkisizlik,

-bağlayıcı sürelere uyulmaması,

-anlaşmazlığın hukuki bulunması

-ve eksik incelemeye dayandırılması

gibi nedenlerle verilmiştir.

Maalesef iptal kararı verilme oranı az değildir.

13

6. SORUŞTURMA VE KARAR

a) Soruşturma

Başvuruyu kabul eden vali, yetkili vali yardımcısı veya

kaymakam, konuyu doğrudan soruşturabileceği gibi devlet

memurlarından yeteri kadarını soruşturma yapmak üzere

görevlendirilebilir. Bizzat tahkikat, özel haller dışında tavsiye

edilmez. Tatbikatta bu görevin iki memur eliyle yaptırılması

yaygındır. Memura yardımcı ve teknik eleman takviyesi

mümkündür. Güvenlik elemanlarının soruşturmacı olarak

görevlendirilemeyeceği bilinmelidir.

14

Dilekçeler havale itibariyle hem gelen evraka hem de ilgili

deftere kaydedilir. Masraflar, tercihen infaz masrafı ile birlikte

maliye veznesine yatırılır. Makbuz dosyasına konur ve evrak yazı

ekinde soruşturma görevlisine teslim edilir.

Görevli memur, soruşturmanın yapılacağı yer, gün ve saati

belirten bir tebligat yapar veya yaptırır. Tebligatta tanık ve delillerin

hazırlanması, sonradan bu hakkın kullanılamayacağı hususu

hatırlatılır, tutanak dosyaya bağlanır. Acil ve zorunlu hallerde

tebligat, güvenlik kuvvetlerine yaptırılabilir.

15

Tutuklu ve hükümlülere tebligat savcılık vasıtasıyla

yaptırılır. Adresi belirsiz veya bulunamayan mütecavizlere tebligat,

soruşturmacı tarafından 3 gün önceden alışılmış usullerle,

taşınmaz malın bulunduğu köy veya beldede ilan suretiyle yaptırılır

ve keyfiyet tutanakla belgelenir. Mütecaviz gelmezse soruşturma

gıyaben yapılır.

Başvuru sahibi soruşturma gününde tebliğ edilen yere

gelmez veya tabiat şartlarından olay yerine gidilemezse,

soruşturma memuru durumu valilik veya kaymakamlığa bildirir.

Başvuru sahibinin ücretleri yatırmaması veya kendisi

sağlayacaksa taşıt getirmemesi halinde ise, dilekçesinin işlemden

kaldırıldığı, posta aracılığıyla veya elektronik olarak kendisine

tebliğ olunur.

Soruşturma memuru, önce şikayetçinin son

mütecavizinin, daha sonra da tanık ve varsa bilirkişilerin

ifadesini alır. Bu arada malın sınırlarını, zilyedliğin tarihçesini,

mütecavizin kimliğini, tecavüz veya müdahalenin şeklini,

miktarını, tarihini tespit eder. Mevki, yön, sınır ve tecavüz

konularının, imzalı ve tasdikli bir krokiyle tespiti şarttır.

Tanık ve bilirkişilerin ifadeleri tek tek ve ayrı yerde alınır.

Tanık ve bilirkişilere Yönetmeliğin 30. maddesindeki yemin

ettirilir. Şikayetçi, mütecaviz veya avukatlarının ifadeleri bir arada

alınabilir.

Karar verilmeden önce taraflar anlaşırsa bu yöndeki

ifadeleri içeren bir tutanak yapılır ; Ancak, anlaşma şartları

tutanağa geçirilmez. Dosya, yetkili makamın onayı ile işlemden

kaldırılır.

17

Başvuru sahibinin, başvuru tarihinden karar verilinceye

kadar geçen süre içinde başvurusundan herhangi bir sebeple

vazgeçtiğini yazılı veya elektronik dilekçe ya da sözlü olarak

bildirmesi halinde, sözlü ifadesi yazılı hale getirilerek, yetkili

makamın onayı ile dosyası işlemden kaldırılır. Bu durumda

soruşturma için yatırdığı paralar, yapılan masraflar üzerinde

kalmak üzere başvuru sahibine geri verilir. (Yön. 27. m)

18

b) Karar

Soruşturmayı tamamlayan soruşturma görevlisi görüşünü

de ihtiva eden dosyayı görevlendiren makama sunar. Makam

sahibi dosyayı inceler, eksikliği yoksa mevcut bilgilere göre

tecavüz veya müdahalenin önlenmesine veya talebin reddine

karar verir.

Kararın, havale tarihi itibariyle, 15 gün içinde verilmesi

zorunludur. Süresinde soruşturulamayan veya karar verilemeyen

dosyalar, ilgisine göre valilik veya Bakanlığa sebepleriyle bildirilir.

19

Kararda, üstün hakkı olduğunu iddia edenlerin yargıya

başvurması gerektiği belirtilir. Ret kararında masraflar şikayetçiye,

men kararında da karşı tarafa yükletilir. Bunun icra yoluyla

alınacağı kararlarda belirtilir. Ret kararı ilgiliye bildirilir, men kararı

ise infaza hazırlanır. Ret kararları Tebligat Kanununa göre ilgililere

duyurulur.

Kararlar, yargı yolu açık olmak üzere kesindir. Kararlar

vesayet denetimine tabi değildir, geri alınamaz kaldırılamaz ve

değiştirilemez. Ancak, belirgin yazı ve hesap hataları düzeltilir.

Kararın iptali talebiyle idari yargıya yapılan başvurularda,

yürütmenin durdurulması kararı verilemez.

20

7. İNFAZ

Müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararlar, yetkili amirce

görevlendirilen infaz memuru tarafından malın bulunduğu yerde

mütecavizin müdahalesi men edilerek ve malın o andaki durumu ile

zilyedine teslimi şeklinde infaz edilir. İnfaz memuruna yardım etmek

üzere yeteri kadar yalnızca fen elemanı görevlendirilir. Bu görev 5 gün

içinde yapılır. Gecikme hali, ilgisine göre valilik veya Bakanlığa

bildirilir.

İnfaz günü önceden tebliğ edilir, gerekli tedbirler alınır,

mütecavizin gelmemesi halinde durum tutanağa alınır ve infaz

sırasında şahit gibi hazır olmak üzere, yöre halkından iki kişi seçilir,

gerekirse güvenlik güçleri de görevlendirilir. İnfaz yerinde karar

okunur, açıklamalar yapılır ve ikinci tecavüzün suç teşkil edeceği

hatırlatılır, infaz tutanağı düzenlenir (K/9.m).

21

İnfaz hiçbir şekilde ertelenemez, engel olunamaz, karardan

sonraki anlaşmalar işlemi etkilemez. Ancak, anlaşma sebebiyle

infaz masrafları yatırılmazsa tutanak yapılır ve karar tebliğ edilir.

Mal üzerindeki ekin, tesis konusundaki haklar yargı

yolunda aranabilir. Teslim, malın o andaki durumu ile

yapılmaktadır. Köy malları hakkında infazdan sonra 5237 sayılı

Türk Ceza Kanununun 154/2. maddesine göre işlem yapılmak

üzere, durum C. Savcılığına da bildirilir. Bu sevkin sonucu takip

edilerek dosyaya şerh düşülür.

22

TCK’ YA GÖRE HAKKI OLMAYAN YERE TECAVÜZ

TCK Madde 154- (1) (Değişik: 25/2/2009-5841/1 md.) Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.

(2) Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.

(3) Kamuya veya özel kişilere ait suların mecrasını

değiştiren kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.

3091 Sayılı Kanunda İnfazla İlgili İlave Düzenleme:

Ek Madde 1 – (Ek: 5/2/2003-4807/1 md.) Tecavüz ve

müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararın uygulanmasında,

kilitli ve kapalı taşınmaz malların açılması zorunludur.

Gerekirse bu yerler zorla açtırılır; kilit ve her türlü

tertipler kırılabilir. Üzerindeki tecavüz ve müdahale men

edilen taşınmaz mal içindeki mütecavize ait eşyanın

boşaltılmasında durumun gerektirdiği tedbirler alınır.

24

Ek Madde 2 – (Ek: 5/2/2003-4807/1 md.) Üzerindeki tecavüz veya

müdahale men edilen taşınmaz mal içinde bulunan mütecavize ait eşya

çıkarılarak mütecavize, vekiline veya bunlar hazır değilse mütecavizin aile

efradından veya işçilerinden reşit bir kişiye teslim edilir. Bunlardan hiç

birinin bulunmaması halinde, anılan eşya yed’i emin olarak zilyedin

uhdesinde muhafaza altına alınır ve infaz memurunca mütecavize hemen

tebligat yapılarak;  eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değilse otuz

gün içinde eşyayı teslim alması, aksi halde eşyanın açık artırma yolu ile

satılacağı bildirilir. Verilen süre içinde teslim alınmayan eşya;

kaymakamın, vali veya yetkili vali yardımcısının emriyle görevlendirilen en

az bir memur veya gerekirse bilirkişiler tarafından yapılacak bedel takdiri

ve ilanı takiben açık artırma yolu ile satılarak muhafaza ve satışla ilgili

bütün giderler karşılanır. Artan para, mütecaviz hesabına Ziraat Bankasına

yatırılır ve durum kendisine tebliğ edilir.

Bozulması ihtimali bulunan eşya, tebligat aranmaksızın, miktar

tespiti ve bedel takdiri yapıldıktan sonra satılır.

25

Bazı Valiliklerimizce, 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan

Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun diğer maddelerinde EK 2.

Maddeye göre yapılacak satışların 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre

mi veya 2128 sayılı İcra İflas Kanununa göre mi yapılacağı

Bakanlığımızdan sorulmaktadır.

3091 sayılı Kanuna 4807 sayılı Kanunla eklenen EK 2. Maddeye

göre yapılacak satışların 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa ya da 2128

sayılı İcra İflas Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın anılan madde de

düzenlenen usule göre yapılması gerekmektedir.

Diğer tereddüt konularında olduğu gibi infazla ilgili değişik

durumlar, genelgelerle açıklanmaktadır. Bu cümleden olarak, infaz

masraflarının yatırılmamasının, anlaşma hali dışında infaza engel

olmayacağı, ancak masrafın peşinen alınmasının uygun olacağı

hususu vilayetlere tamim edilmiştir. Kararların lazımülicra (hemen

uygulanması gereken) olduğu, dava açılmış olsa dahi sonuç

beklenmeden infaz edileceği bilinmelidir.

27

İKİNCİ VE SONRAKİ TECAVÜZLER

İnfaz kararının aksine , mahkeme kararı ile teslim

edilmeksizin veya ihtiyati tedbir kararı olmaksızın, taşınmaz mala

aynı mütecaviz tarafından ikinci defa veya mütecaviz yararına

birinci tecavüz ve müdahalelerde de birincisinde olduğu gibi

soruşturma yapılır ve karara bağlanır.

Müracaatta önemli olan birinci men kararının geçerli olup

olmadığının araştırılmasıdır. Eski kanunlarla verilmiş bir karar dahi

olsa, taşınmaz el değiştirmemiş veya hukuki durumu herhangi bir

değişikliğe uğramamış ise karar geçerlidir ve yeni bir tecavüzde bu

durum değerlendirilir (Y/m; 47,48).

28

İkinci tecavüzde süre farklı değildir. Anlaşma hallerinde sürenin

kesilemeyeceği unutulmamalıdır; hatta ilgili tarafa

hatırlatılmasında fayda vardır. İkinci tecavüzde, ilkindeki gibi

yapılacak soruşturmaya ek olarak, başkaları tarafından yapılan

tecavüzün birincisiyle irtibatı araştırılır. Tecavüzün bir veya

birden fazla kişilerce silahlı veya silahsız yapılması hususları da

ceza takdiri açısından aydınlatılmalıdır. İkinci tecavüz değişik

mahiyette de olsa sonuçta ikinci tecavüzdür.

Karar alınıp infaz edildikten sonra 15. maddeye göre işlem

yapılmak üzere dosya C. Savcılığına intikal ettirilir. Dosyanın

sonucu uygun şekilde takip edilir.

29

İKİNCİ TECAVÜZ İLE İLGİLİ CEZALAR VE YARGI MERCİLERİ

İkinci tecavüz ister bizzat, ister onun lehine üçüncü şahıslar eliyle

yapılsın mütecaviz cezadan kurtulamaz. Fiilin durumuna göre; kamu

malına tecavüz 6 aydan 2 yıla kadar hapisle mukabele görür. Özel hukuk

alanındaki kimselere ait ise ceza 3 aydan 1 yıla kadardır.

Tecavüz silahlı bir kişi veya silahsız çok sayıda kişi tarafından

yapılırsa, cezalar bir kat arttırılır.

Birden fazla kişinin tecavüzü, ortak paylaşım için yapması

halinde, cezada ayrıca 1/3 oranında artırım yapılır. Birleşen kişilerden

birinin silahlı olması bile, cezanın ayrıca yarı oranında artırılmasını

gerektirir.

Kanundaki suçlar memur tarafından işlenirse, memurların

yargılanması hakkındaki mevzuat göz önünde bulundurulur. Uygulamada

belediye başkanı ve muhtarlar hakkında bu durum görülmektedir.

30

3091 UYGULAMASI İLE İLGİLİ MUHTELİF KONULAR

Soruşturma ve infaz giderleri başvuranlar tarafından maliye

veznesine yatırılır. İnfaz masrafları karardan sonra yatırılabilirse de

önceden alınması uygun olur. Ret kararı halinde infaz bedeli aynen iade

edilir.

İnfaz masraflarının dökümü diğer masraflarla birlikte karara

eklenerek başvuru sahibine ödenmek üzere icra dairesine gönderilir.

Taşıt masrafı senetle belgelenir. Taşıt getirilmesi halinde de rayice

uygun meblağ kararda belirtilir.

Kanun konusu olan taşınmaz, ilçeler arası sınır anlaşmazlığı olan

bir yerde ise yetkili kaymakamlığı vali, iller arası ihtilaflı bir yerde ise

yetkili mercii, Bakanlık tayin eder. Sınır ihtilafının halli

beklenemeyeceğinden konunun çözülmesi gerekir

Soruşturma ve infaz sırasında tedbir olarak güvenlik güçleri yazılı

olarak görevlendirilebilir.

31

İhtilafta gayrimenkulün ihtilaflı bölgede olup olmadığı

araştırılır, mütecavizin farklı bir bölgede olması önemli

değildir. Keza mülki taksimatta değişiklik yapılmış, yani idari

bağlılık değişikliği olmuşsa, konuyla ilgili dosyalar yeni il ve

ilçeye gönderilir.

Kanuna göre verilen kararların karar özetleri tutanak

defterine yazılmasıyla yetinilmez, bir örnekleri karar numarası

sırasına göre ayrıca dosyalanır.

Dosyalar işlemden kaldırılırken, yetkililerce “ işlem

tamamdır” şerhi konur ve imzalanır.

32

Dosyada bulunan evrak denetimleriniz açısından

önemlidir. Bu evrak, Yönetmeliğe göre: Dilekçe, masraf

yatırılmasına ait yazı, makbuz ve senetler, tebellüğ belgeleri,

soruşturma evrakı, karar, infaz tutanağı, varsa diğer

tutanaklar, tüm yazışmalardır.

Kararlar büroda bir fihriste bağlanır. Burada malın

yeri, tarafların adı ve kararın niteliği belirtilmiş olur.

Müracaatlarda bu fihristten kontrol yapılarak yanlışlıklara

meydan verilmemesi sağlanır. Valilik ve kaymakamlıklarca da her yıl Ocak ayında,

soruşturma ve infaz işlerinde görevlendirilecek personel eğitime tabi tutularak, sonuç bir rapor halinde dosyasında muhafaza edilir.

33

MÜLKİ İDARE AMİRLERİNİN MUHTELİF KANUNLARDAKİ MEN

YETKİLERİ

Taşınmaz mallara tecavüz esasen ve öncelikle 3091 sayılı Kanunla

önlenmekte ise de bazı kanunlarda bulunan özel düzenlemeler de

bilinmelidir.

1 . 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. Maddesi; devlet

emlakının işgali durumunda, uygunsa ecrimisil istenmesi , kira

sözleşmesi sonunda da tahliyesi öngörülmüştür. Madde’ye göre işgal

devam ederse, talep üzerine mülki idare amirince 15 gün içinde tahliye

ettirilerek taşınmazın idareye teslimi sağlanır.

2 . 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun 12.

maddesi; kiracının mülkü izinsiz olarak başkasına devretmesi halinde,

yeni şahsın fuzuli şagil duruma düşeceği ve söz konusu kanunla

zilyedliğin korunmasının istenebileceğini hüküm altına almıştır.

34

3 . 2946 sayılı Kamu Konutları Kanununun 8. maddesi; de benzer

bir uygulama getirmiştir. Buna göre süresi sonunda kamuya ait konutu

boşaltmayanlar, ilgili makamın başvurusu üzerine, bir hafta içinde mülki

idare amirince zorla tahliye ettirilir.

4 . 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek.2. maddesine göre; kat

malikleri kurulunca sözleşmesi feshedilen veya sona eren kapıcı,

kaloriferci, bahçıvan ve bekçiler ile dışardan atanan yöneticiler, kendilerine

tahsis edilen yerleri 15 gün içinde boşaltmazlarsa müracaat üzerine mülki

idare amirinin kararı ile, 7 gün içinde zorla tahliye ettirirler.

5 . 775 sayılı Gecekondu Kanunun 18. maddesi uyarınca; izinsiz

yapıların yıkımında mülki idare amirlerinin belediyelere yardım görevi

vardır.

35

“Bilgi ancak tecrübe ile birlikte desteklendikçe

işe yarayacaktır. İsabetli karar ve uygulamalar ancak

tecrübeli ekip çalışması ile başarılacak bu başarı hem

karar vereni hem kararı uygulayanı tatmin edecek, hem

de halkımızın devletine olan güvenini arttıracaktır.”

Teşekkür ederim.

Mehmet ARSLAN

Atakum İlçe Yazı İşleri Müdürü

36