Upload
others
View
19
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
TC
ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ
SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ
ĐLKÖĞRETĐM ANABĐLĐM DALI
ĐLKÖĞRETĐM 6. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ
“MADDENĐN TANECĐKLĐ YAPISI” ÜNĐTESĐNĐN ÖĞRETĐMĐNDE,
BĐLGĐSAYAR DESTEKLĐ VE BĐLGĐSAYAR TEMELLĐ ÖĞRETĐM
YÖNTEMLERĐNĐN, AKADEMĐK BAŞARIYA VE KALICILIĞA ETKĐSĐ
Betül KARADUMAN
YÜKSEK LĐSANS TEZĐ
ADANA-2008
TC
ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ
SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ
ĐLKÖĞRETĐM ANABĐLĐM DALI
ĐLKÖĞRETĐM 6. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ
“MADDENĐN TANECĐKLĐ YAPISI” ÜNĐTESĐNĐN ÖĞRETĐMĐNDE,
BĐLGĐSAYAR DESTEKLĐ VE BĐLGĐSAYAR TEMELLĐ ÖĞRETĐM
YÖNTEMLERĐNĐN, AKADEMĐK BAŞARIYA VE KALICILIĞA ETKĐSĐ
Betül KARADUMAN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Nuri EMRAHOĞLU
YÜKSEK LĐSANS TEZĐ
ADANA-2008
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’ ne
Bu çalışma, jürimiz tarafından Đlköğretim Anabilim Dalı’ nda YÜKSEK LĐSANS
TEZĐ olarak kabul edilmiştir.
Başkan : Yrd. Doç. Dr. Nuri EMRAHOĞLU
(Danışman)
Üye : Doç. Dr. Songül TÜMKAYA
Üye : Yrd. Doç. Dr. Ahmet DOĞANAY
ONAY
Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım
…./…./2008
Prof. Dr. Nihat KÜÇÜKSAVAŞ
Enstitü Müdürü
NOT: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve
fotoğrafların kaynak gösterilemeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir VE Sanat Eserleri Kanunu’
ndaki hükümlere tabidir.
i
ÖZET
ĐLKÖĞRETĐM 6. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ
“MADDENĐN TANECĐKLĐ YAPISI” ÜNĐTESĐNĐN ÖĞRETĐMĐNDE,
BĐLGĐSAYAR DESTEKLĐ VE BĐLGĐSAYAR TEMELLĐ ÖĞRETĐM
YÖNTEMLERĐNĐN, AKADEMĐK BAŞARI VE KALICILIĞA ETKĐSĐ
Betül KARADUMAN
Yüksek Lisans Tezi Đlköğretim Anabilim Dalı
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Nuri EMRAHOĞLU
Haziran, 2008, 127 Sayfa
Bu araştırma ilköğretim altıncı sınıf fen ve teknoloji dersi “maddenin tanecikli
yapısı” ünitesinin öğretiminde, bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim
yöntemlerinin akademik başarıya ve kalıcılığa etkisini sınamak amacıyla yapılmıştır.
Araştırma Adana ili merkez Seyhan ilçesindeki bir devlet ilköğretim okulunda
öğrenim görmekte olan toplam 78 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın
verileri 2005-2006 öğretim yılı birinci döneminde, yaklaşık olarak on altı saatlik bir
sürede toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak, ilköğretim 6. sınıf Fen ve Teknoloji
dersinin “Maddenin Tanecikli Yapısı” ünitesi ile ilgili kazanımlar doğrultusunda,
araştırmacı tarafından hazırlanan Fen ve Teknoloji akademik başarı testi, deneysel işlem
öncesinde öntest, deneysel işlem sonrasında sontest ve uygulamadan dört hafta sonra da
kalıcılık testi olarak kullanılmıştır. Araştırma deneysel desenlerden iki deney gruplu
deneysel desene göre düzenlenmiştir.
Araştırma sonuçlarına göre; hem bilgisayar destekli hem de bilgisayar temelli
öğretim yönteminin, öğrencilerin akademik başarılarını ve kalıcılıklarını olumlu yönde
etkilediği görülmüştür. Her iki yöntem birbiri ile karşılaştırıldığında akademik başarı ve
kalıcılığı artırmada, bilgisayar temelli öğretim yönteminin, bilgisayar destekli öğretim
yönteminden daha etkili olduğu belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Fen ve Teknoloji Öğretimi, Bilgisayar Destekli Eğitim,
Bilgisayar Destekli Öğretim, Bilgisayar Temelli Öğretim, Maddenin Tanecikli Yapısı.
ii
ABSTRACT
THE EFFECTS OF COMPUTER-ASSISTED AND COMPUTER-BASED
INSTRUCTIONAL METHODS ON 6th GRADE SCIENCE AND TECHNOLOGY
COURSE STUDENTS’ ACADEMĐC ACHIVEMENT AND RETENTION OF
KNOWLEDGE ON THE CONTENT OF “PARTICULATE NATURE OF
MATTER”
Betül KARADUMAN
MSc Thesis, Department of Primary Education
Supervisor: Assist. Prof. Dr. Nuri EMRAHOĞLU
June, 2008, 127 Pages
The purpose of this research was to investigate the effects of the computer-
assisted and computer-based instructional methods on students’ academic achievement
and retention of knowledge on the content of “particulate nature of matter” from sixth
grade science and technology course.
The study was implemented in a state-run primary school in Seyhan, Adana with
78 students. The study that was carried out in first semester of 2006-2007 educational
years was completed in 16 lesson. An academic achievement test of science and
technology was prepared by researcher and used as a pretest before instruction, posttest
after instruction and four weeks later than instruction it was used as a retention test. The
study designed as a experimental research with two experimental groups.
According to study results, both of computer-assisted and computer-based
instructional methods have positive effects on academic achievement and retention of
knowledge. When these methods compared each other about increasing academic
achievement and retention of knowledge it was found that computer-based instructional
method was more effective than computer- assisted instructional method.
Key words: Science and technology teaching, computer-assisted education,
computer-assisted instruction, computer-based instruction, particulate nature of matter.
iii
ÖNSÖZ
Eğitim sistemlerinde kaliteyi artırmanın ön koşulu bireysel farklılıkları göz
önünde bulundurmaktır. Bunu gerçekleştirmek için geliştirilmiş birçok yöntem
mevcuttur. Günümüz koşulları göz önünde bulundurulduğunda kaliteyi artırmak için
eğitimin, bireysel farklılıkları dikkate alan teknolojilerle bütünleştirilmesi
gerekmektedir. Ülkemizde gerçekleştirilen eğitim reformu ile fen derslerinin teknoloji
ile bütünleştirilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada fen-teknoloji
entegrasyonunun somut örnekleri olan bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim
yöntemlerinin akademik başarıya ve kalıcılığa etkileri belirlenmeye çalışılmıştır.
Bu çalışmanın ortaya çıkmasında katkılarını esirgemeyen ve yol gösterici olan
değerli hocam, danışmanım Yrd. Doç. Dr. Nuri EMRAHOĞLU’ na, araştırma boyunca
ve tüm hayatım boyunca bana verdiği destek, güç ve moral için eşim Uğur
KARADUMAN’ a ve beni bu günlere getiren, her dönüp baktığımda orada olan ve
devam etmemi söyleyen çok kıymetli aileme sonsuz teşekkürlerimi ve saygılarımı
sunarım.
Araştırma öncesi ve sonrasında değerli fikirleriyle çalışmama değer katan
saygıdeğer hocalarım Doç. Dr. Songül TÜMKAYA, Yrd. Doç. Dr. Ahmet DOĞANAY
ve Öğr. Gör. Dr. Sedat UÇAR’ a teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca çalışma boyunca her
anlamda desteğini her an yanımda hissettiğim can dostum Arş. Gör. Sevda (Tanrıverdi)
ÇETĐN’ e ve her konuda bana yardımcı olan değerli çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür
ederim.
Betül KARADUMAN
Adana, Haziran, 2008
NOT: Bu araştırma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’ nce
desteklenmiştir (EF2005YL39).
vii
TABLOLAR LĐSTESĐ
Tablo No: Sayfa No
Tablo 3.1: Çalışma grubuna ilişkin betimsel değerler ................................................... 66
Tablo 3.2: Bilişsel düzeyler ve uygun sorular ................................................................ 69
Tablo 3.3: Fen ve Teknoloji akademik başarı testi madde analizi sonuçları ................. 70
Tablo 3.4: Fen ve Teknoloji akademik başarı testi test analizi sonuçları .................... 71
Tablo 3.5: Araştırmada kaullanılan testlerin ölçtüğü değişkenler, aşamalar ve testlere
ilişkin analiz yöntemleri ............................................................................... 77
Tablo 4.1: BDÖ yönteminin uygulandığı G1' in öntest ve sontest başarı puanlarına
ilişkin eşli grupla t-testi sonuçları ................................................................ 78
Tablo 4.2: BTÖ yönteminin uygulandığı G2' in öntest ve sontest başarı puanlarına
ilişkin eşli grupla t-testi sonuçları ................................................................ 79
Tablo 4.3: BDÖ yönteminin uygulandığı G1 ile BTÖ yönteminin uygulandığı G2' nin
öntest başarı puanları kontrol altına alındığında elde edilen sontest başarı
puanlarına ilişkin betimsel değerler ............................................................. 80
Tablo 4.4: G1 ile G2' nin öntest başarı puanları kontrol altına alındığında elde edilen
sontest başarı puanlarına ilişkin kovaryans analizi sonuçları ...................... 80
Tablo 4.5: BTÖ ve BDÖ yöntemlerinin uyglandığı grupların sontest başarı puanları
kontrol altına alındığı durumdaki kalıcılık testi başarı puanlarına ilişkin
betimsel değerler .......................................................................................... 81
Tablo 4.6: BTÖ ve BDÖ yöntemlerinin uyglandığı grupların sontest başarı puanları
kontrol altına alındığı durumdaki kalıcılık testi başarı puanlarına ilişkin
kovaryans analizi sonuçları .......................................................................... 81
viii
ŞEKĐLLER LĐSTESĐ
Şekil No: Sayfa No
Şekil 1: Dale’in yaşantı konisi (Çilenti, 1994’ ten uyarlanmıştır.) .................................. 9
Şekil 2: BDE uygulama yöntemleri (Keleş, 2006’ dan uyarlanmıştır.) ......................... 32
Şekil 3: Bir özel öğretici programın yapısı ve akış diyagramı ....................................... 43
Şekil 4: Bir alıştırma ve deneme programın yapısı ve akış diyagramı ........................... 44
Şekil 5: Benzetim programlarının genel yapısı ve akış şeması ...................................... 46
Şekil 6 : Eğitsel oyun amaçlı programların genel yapısı ve akış şeması ........................ 47
Şekil 7 : Vitamin ders yazılımından örnek bir pencere ………………………………. 74
ix
EKLER LĐSTESĐ
Ek No: Sayfa No
Ek-1: Đzin Belgesi……………………………………………………………………99
Ek-2: Fen ve Teknoloji akademik başarı testi………………………………………100
Ek-3: Ünite kazanımları ve etkinlik örnekleri.………………………………………111
Ek-4: 6, 7 ve 8. Sınıf düzeyi için “Fen –Teknoloji-Toplum-Çevre” kazanımları…...119
Ek-5: 6, 7 ve 8. Sınıf düzeyi için “Bilimsel Süreç Beceri” kazanımları…………….122
Ek-6: 6, 7 ve 8. Sınıf düzeyi için “Tutum ve Değer” kazanımları…………………..124
1
BÖLÜM I
GĐRĐŞ
Đnsan hayatını etken duruma getirmede eğitim ve teknoloji önemli bir yere
sahiptir. Toplumsal yapı sürekli değişmekte ve bilim ve teknolojideki gelişmeleri de
beraberinde getirmektedir. Đnsan doğal ve sosyal çevresine egemen olmak ister ve bu
istek doğrultusunda ona yardımcı olan yine eğitim ve teknolojidir. Eğitim insanın daha
olgun, yaratıcı bir birey olması için, onda mevcut olan yeteneklerin açığa çıkarılmasına
hizmet ederken, teknoloji insanların eğitim yoluyla edindikleri becerileri kullanması ve
böylece daha etkin bir birey olması için hizmet etmektedir. Eğitim ve teknoloji, bireyin
gizli güçlerinin, yeteneklerinin açığa çıkarılmasını, bu yeteneklerin etkili ve sistemli bir
şekilde kullanılmasını ve bunların sonucunda da daha etkili, doğaya ve çevresine daha
egemen bireyler haline gelmesini sağlamaktadır. Eğitim ve teknoloji, bilimle, bilim ise
fenle yakından ilgilidir.
Bilimin amacı varlıkları ve olayları inceleyip, açıklamak ve bunlara ilişkin
genellemelerde bulunarak bu genellemeleri gelecekte de kullanabilmektir. Fen
bilimlerinin amacı da hemen hemen aynıdır. Doğayı ve varlıkları aynı sonuçlara
ulaşmak amacıyla inceler. Fen bilimleri gözlenen doğayı ve doğal olayları
sistemli bir şekilde inceleme ve henüz gözlenmemiş olayları kestirme gayretleri
olarak tanımlanabilir. Bu tanımdan anlaşıldığı gibi, fen bilimleri; insanoğlunun
doğayı (bu arada kendini) anlama gayretlerinin ürünleridir (Kılıç, Atasoy,
Tertemiz, Şeren ve Ercan, 2001; 13 ).
Bilim daha çok fen olarak algılanmasına rağmen, gerçekte fen, bilimin bir alt
dalıdır. Fakat ülkemizde bilim denince akla fen gelmektedir. Fen; fizik, kimya ve
biyoloji disiplinlerini kapsayan, fiziksel ve biyolojik dünyayı açıklamaya çalışan
faaliyetler bütünü olarak tanımlanabilir. Bununla birlikte bilim için geçerli olan bütün
özellikler fen için de geçerlidir (Çepni, 2005; 4).
“Yaşamakta olduğumuz bilgi ve teknoloji çağı büyük oranda fen bilimlerindeki
değişme ve gelişmelerin bir sonucu veya ürünüdür…. Bir başka ifadeyle teknoloji, Fen
Bilimlerinin uygulamaya yansımasıdır" (Arslan, 2001, Akt: Yenice ,2003; 2). Benzer
bir yaklaşımla Korkmaz (2004; 36) bilim ile teknoloji arasındaki ilişkiyi “bilim
2
eğitimini teknolojiden ayrı düşünemeyiz. Bilim teorik bilgiler bütünü, teknoloji ise
bilimin uygulama alanıdır” şeklinde açıklamaktadır.
Bir ülkenin ihtiyacı olan çağın gerektirdiği nitelikli insan gücünün
kazandırılması ancak ilköğretimden başlayarak okullarda etkili bir fen öğretiminin
gerçekleştirilmesiyle mümkündür.
Koşar, Yüksel, Özkılıç, Avcı, Alyaz ve Çiğdem (2003; 36)’ e göre; “Öğretimde
temel ilke, öğrenciye kazandırılmak istenen bilgi, beceri, tutum gibi davranışların
aktarımında, öğrencilerin olabildiğince çok duyu organına hitap etmektir. Bunun
nedeni, işe ne kadar çok duyu organı katılırsa, öğrenme o derece etkin olmakta ve
kalıcılığı artmaktadır” .
Đnsanlar;
≈ Okuduklarının %10 ‘unu,
≈ Đşittiklerinin %20 ‘sini,
≈ Gördüklerinin %30 ’unu ,
≈ Hem gördüklerinin hem işittiklerinin %50 ’sini,
≈ Söylediklerinin %70 ‘ini,
≈ Yapıp, söylediklerinin % 90 ’ını hatırlar.
(Yalın, 2004; 82).
Đşe koşulan duyu organı sayısını artırmak için eğitim ve öğretimde araç- gereç
kullanmanın kaçınılmaz olduğu bir gerçektir ve bu araç– gereçlerden en çok duyu
organına hitap edenlerin de teknolojik araçlar olduğu ortadadır. Birçok ülkede olduğu
gibi ülkemizde de, okullarda araçların eğitime katkılarını arttırmak için daha elverişli
ortamların oluşturulması, öğretimde yararlanılabilecek daha etkili araç-gereçlerin
geliştirilmesi ve kullanılması yönünde önemli çalışmalar, yapılmaktadır.
Fen bilimleri eğitiminde amaç, bilgi transferi sırasında, bilginin diyalektiği,
oluşum mantığı ve bilgiyi doğuran nedenleri bir bütünlük içinde eğitilen
kişilerin hayal dünyası ve yaşam biçimlerine desenlemektir. Günümüzde aşırı
zenginleşen bilim dünyasındaki bilgi potansiyelini gelecek nesillere veya
ilgililere aktarmanın klasik eğitim yöntemleriyle artık neredeyse mümkün
3
olamayacağı gerçeğini kabul etmiş bulunmaktayız. Bu nedenle gelişen bilim ve
onu izleyen teknolojiyi, eğitimin hizmetine sunmanın inanılmaz katkıları
olacağını bilmekte yarar vardır (Demirci, Durmuş, Öztürk ve Bağcı, 1994; 14).
Đçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda teknoloji baş döndürücü bir gelişme
göstermektedir. Bu döneme kadar, genellikle kas gücünün yerine geçebilecek, yaşamı
kolaylaştıracak aletler yapan insan, çağımızda beyin gücünün yerini alabilecek akıllı
aletler üretmeye başlamıştır (Çepni, Ayvacı ve Bacanak, 2004; 81). Bunun sonucu
olarak da eğitimde kullanılacak teknolojiler her geçen gün artmaktadır. Günümüzde ise
teknoloji denilince belki de ilk akla gelen gelişme bilgisayardır. Hemen her alanda
kullanılan bilgisayar teknolojisi, eğitimde de yerini almış, günümüzde yoğun biçimde
kullanılmaktadır. Bilindiği gibi, eğitimin amaçlarından biri, bireyleri toplumun
gereksinimleri doğrultusunda yetiştirmektir. Bu nedenle, eğitim sistemleri günümüzde
bilgi çağına uygun, bilgi toplumu üyesinin özelliklerini taşıyan bireyler yetiştirmekle
yükümlüdür. Bu da eğitim kurumlarının hem bireyleri yeni teknolojilerden haberli
kılmalarını ve onları nasıl kullanacaklarını öğretmelerini hem de kendilerinin yeni
teknolojileri kullanmalarını gerektirir.
Bilgisayarlar eğitim alanında daha çok yönetim, öğrenci işleri, ölçme-
değerlendirme ve rehberlik öğretim hizmetlerinde kullanılırlar. Öğretim hizmetlerini
yerine getirebilmek için de genellikle öğretim yazılımlarından faydalanılmaktadır.
Öğretim yazılımları, okullarda, derslerde bilgisayar destekli eğitimi gerçekleştirmek
amacıyla hazırlanmış olan gereçlerdir. Bilgisayar destekli eğitim için hazırlanan ders
yazılımları, bir dersin öğretiminde sadece problem çözme, test, alıştırma vb. amaçlarla
kullanıldığı gibi, dersin tamamının öğretilmesi amacıyla da kullanılmaktadır. Öğretim
yazılımlarından beklenen yararın sağlanabilmesi, büyük ölçüde nitelikli yazılımların
seçilip kullanılmasına bağlıdır. Đyi bir ders yazılımı, konu işlendikten sonra, öğrenciye
yönelttiği sorularla konunun öğrenci tarafından iyi öğrenilip, öğrenilmediğini araştırır.
Konuyu öğrenen öğrencileri daha ileri basamaklara gönderir, iyi öğrenmeyen öğrenciler
için sorularda uygun ipuçları vererek onları düşünmeye ve doğru cevabı keşfetmeye
yöneltir, gerekirse dersi tekrarlar, hatta öğrenciyi önceki konulara göndererek daha iyi
öğrenmesini sağlar.
Eğitim- öğretim sürecinde özellikle, öğrencilerin zorlandıkları, çok sayıda kavram
içeren fen derslerinde, öğrencilerin kavramları anlamlı düzeyde öğrenebilmeleri için
4
bilgisayarın etkili, yaratıcı bir destekleyici boyut olarak rol alabileceği öngörülmektedir
(Çömek, 2003; 39).
Bilim ve teknolojinin bu denli hayatımızla iç içe olduğu günümüzde, mevcut
bilginin hala geleneksel olarak ezberlenmesi, tekrar edilmesi ve bu şekilde aktarılması
düşünülemez. Bu bağlamda eğitim ve öğretimi daha verimli hale getirmesi kaçınılmaz
olan bilgisayarlardan en iyi ne şekilde faydalanılabileceği belirlenmeli ve uygulamaya
geçilmelidir.
Bu çalışma, belirtilen nedenlerden dolayı eğitim ve öğretimde geleneksel öğretim
yerine uygulanabilecek bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerini,
ilköğretim 6. sınıf Fen ve teknoloji dersi “ Maddenin Tanecikli Yapısı” ünitesi ile
sınırlayarak tartışmayı amaçlamaktadır.
1.1. Problem
1.1.1. Araç ve Gereçlerin Eğitim- Öğretimdeki Yeri ve Önemi
Geçmişten günümüze kadar eğitim sistemlerini daha etken hale getirebilmek
amacıyla, genellikle eğitim programlarının içerikleriyle ilgili çalışmalar yapılmıştır. Bu
çalışmaların çoğunluğu hangi konuların hangi seviyede öğretilmesi gerektiğine dair
çalışmalar olmuştur. Ancak günümüzde artık mevcut ders içeriklerinin hangi yöntemle
daha verimli olacağına dair çalışmalar önem kazanmıştır. Bork’ a (1981) göre;
öğrenen kişilerin ve öğrenme gereksinimlerinin yani öğrenme ihtiyacı duydukları
şeylerin sayısı arttıkça, öğrenme yöntemlerinin de yenilenmesi gereği ortaya çıkmıştır.
Yeni ihtiyaçlara cevap vermek için de farklı araç- gereçlerden faydalanılması
gerekmektedir.
Öğretme-öğrenme sürecinde araç-gereçler genelde öğretimi desteklemek
amacıyla kullanılırlar ve eğitim- öğretimin etkili ve kalıcı olmasında çok önemli
faydaları vardır. Bunlar;
Çoklu öğrenme ortamı sağlarlar. Öğrenilenlerin uzun zaman hatırlanmasını
sağlarlar (Şimşek,2002; 31). Eğer öğretimimiz sadece anlatımdan meydana geliyorsa,
öğrencilerimiz duyduklarının % 20’ sini hatırlayacaklardır. Görsel materyallerin
kullanımı, öğrettiklerimizin % 50’ sinin hatırlanmasına katkı sağlayacaktır.
5
Öğrencilerin ayrıca derse katılımlarının sağlanması, öğrendiklerinin % 70’ ini
hatırlamalarına yardımcı olacaktır. Bir ödev veya etkinlik tamamlandığında öğrenciler
öğrendiklerinin % 90’ ını hatırlayacaklardır. Dolayısıyla, araç-gereçlerin kullanımı,
öğrenme işlemine katılan duyu sayısını artırarak daha fazla ve kalıcı öğrenmenin
gerçekleşmesine yardımcı olacaktır (Yalın, 2004; 82).
Öğretimi öğrencilerin gereksinimlerine ve amaçlarına uygun duruma
getirmeye yardımcı olurlar. Neyi, kime, niçin, nasıl, ne zaman ve nerede öğreteceğiz
sorularına cevap vermede yardımcı olurlar (Şimşek, 2002; 31) . Öğrencilerin kendi
aralarında öğrenmelerini farklı kılan pek çok etken vardır. Örneğin bir öğrenci
öğretmenini dinleyerek daha iyi öğrenirken bir diğeri arkadaşının anlattıklarını daha iyi
öğrenebilir. Her öğrencinin kullanmayı tercih ettiği ya da öncelik verdiği duyu organı
farklı olabilir. Bir öğrenci işittiklerini anlamaya çalışırken, diğeri öğretmenin
davranışlarına ya da önünde açık bulunan kitaptaki yazı ve resimlere dikkat edebilir
(Erden ve Altun, 2006; 20). Bu farklı öğrenme tercihleri öğrenme stilleri olarak
adlandırılır. Öğretimde kullanılan araç-gereç sayısı arttıkça, her bir öğrencinin bireysel
öğrenme ihtiyaçlarına uygun bir öğretim kanalının bulunması ihtimali artacaktır. Diğer
yandan, araç-gereçler öğrenme içeriğini, öğrencilerin kolaylıkla algılayabilecekleri,
kullanabilecekleri ve özümseyebilecekleri; miktar, zaman ve sunuluş olarak üzerinde
kontrole sahip olabilecekleri bir biçimde sunar (Örneğin bir video kasette bir kimyasal
reaksiyonun nasıl gerçekleştirildiği gösterilebilir; öğrenci kaseti istediği kadar ileri geri
sararak tekrar tekrar izleyebilir) (Koşar ve diğerleri, 2003).
Öğrencilerin sahip olmaları muhtemel olan öğrenme stilleri aşağıdaki gibi
sınıflandırılmaktadır.
a. Görsel öğrenenler: Bu öğrenme stiline sahip kişiler bilgi
görsel olarak sunulduğunda daha iyi öğrenirler. Bir sınıf
ortamında, derslerini, film, video, harita, diyagram gibi
materyallerle destekleyen öğretmenlerden daha fazla
yararlanırlar. Dersi dinlerken takip edebilecekleri bir taslak
sağlayan dersin önemli noktalarını yazı tahtasında veya
tepegözde gösteren öğretmenleri tercih ederler. Görsel
öğrenenler öğrenenlerin tercihlerine göre sözcükle ve
6
resimle öğrenenler olarak sınıflandırılmaktadır (Erden ve
Altun, 2006; 50).
b. Đşitsel öğrenenler: Bu öğrenme stiline sahip kişiler bilgi
sözel olarak sunulduğunda daha iyi öğrenirler. Bu kişiler
okuyarak öğrenmekten çok öğretmeni dinleyerek
öğrenmeyi tercih ederler. […] Đşitsel öğrenenlerin
bazılarının sadece dinlemeyi bazılarınınsa dinlemenin
yanında kendisini sözel olarak ifade etmeyi tercih etmesi.
[…] Đşitsellerin, işitsel ve sözel öğrenenler olarak
sınıflandırılmalarına neden olmuştur. (Erden ve Altun,
2006; 49)
c. Devin- duyumsal (kinestetik) öğrenenler: Bu öğrenme
stiline sahip kişiler en iyi yaparak, yaşayarak, fiziksel
olarak aktif olabilecekleri öğrenme durumlarında
öğrenirler. Yeni materyalleri, laboratuar gibi ortamlarda
onlara dokunarak ve kullanarak öğrenmeyi tercih ederler.
En çok yararlandıkları öğretmenler, gösteri yöntemini
kullanan, uygulamalara ağırlık veren ve sınıf dışı alan
çalışması yaptıran öğretmenlerdir. (Yalın, 2004; 84).
Öğrencinin ilgisini çeker, merakını uyandırırlar. Çoğu sınıflarda yüz yüze
sözel iletişim belki de tek başına en çok kullanılan iletişim metodudur. Durum böyle
olunca, bilgilerin görsel/işitsel araç-gereçler yoluyla sunulması sonucu ortaya çıkan
göreceli yenilik, öğrencilerin dikkatlerini çekecek, duygusal tepkiler yaratarak motive
edecektir. Yani başka bir güdüye ihtiyaç duymadan doğrudan doğruya ilgi
uyandıracaktır (Şimşek, 2002; 31).
Hatırlamayı kolaylaştırırlar. Yapılan araştırmalarda somut kelimelerin, soyut
kelimelerden ve resimlerin de kelimelerden daha fazla hatırlandığı bulunmuştur
(Fleming ve Levie, 1978). Görsel sembollerle sözel önermeleri birlikte kullanmak,
bilginin bellekten geri çağırılmasına yardımcı olan çoklu yollar sağlar. dolayısıyla, hem
görsel hem de sözel olarak sunulan bilgilerin hatırlanma ihtimali daha yüksektir. Bir
kavramın hem sözel hem de görsel olarak kaydedilmesi, kavram hakkında bir şeyler
7
okunduğunda görüntüsünün, görüntüleri ile karşılaşıldığında sözel açıklamalarının
hatırlanması ihtimalini artırır.
Soyut şeyleri somutlaştırır. Kelimeler görsel gereçler gibi simgeledikleri
şeylere benzemezler. Görsel gereçler bilinmeyen bir şeyin nasıl göründüğünün ve
bilinen diğer şeylere göre ne kadar büyük olduğunun kavranmasına yardımcı olur.
Diğer bir anlatımla, görsel gereçler sözel fikirlere daha kolayca hatırlanabilecek bir
ilişki yaratılmasına hizmet eder. Konuları somutlaştırır çeşitli yönlerden canlandırıp
açıklanmasını sağlar (Şimşek, 2002; 31).
Zamandan tasarruf sağlarlar. “ ‘Bir resim bin kelimeye bedeldir.’ Đfadesi
uyarınca, araç-gereçlerin öğretim ve öğrenme zamanından tasarruf sağlaması beklenir.
Örneğin [….] Suyun dönüşüm evrelerini en etkili şekilde öğrencilere nasıl sunabiliriz?
Elbette bir saydam, bir karton ya da bir slâyt üzerinde gösterilen bir çizim yoluyla.
Öğrenciler görselde kullanılan sembollerin ne anlama geldiklerini biliyorlarsa, suyun
dönüşümü konusunu daha kısa sürede daha etkili olarak öğreneceklerdir” (Yalın, 2004;
89). Tahta kullanma ihtiyacını azaltır. Daha kaliteli çizim, şekil ve grafiklere hiç çaba
harcamadan ulaşılabilir. Deney düzenekleri hazırlamak için zaman harcamaya gerek
kalmaz (Şimşek, 2002; 32).
Güvenli gözlem yapma imkânı sağlar. Örneğin film projektörleri ve videolar
özellikle sınıfa getirilmesi imkansız, doğrudan gözlenmesi tehlikeli ya da mümkün
olmayan cisim, olgu, olay ve işlemlerin kolayca ve güvenli olarak gözlenmesini sağlar.
Örneğin çok hızlı gerçekleşen kimyasal olaylar bir video ya da bir simülasyonla
yavaşlatılmış olarak defalarca izlenebilir (Yalın, 2004; 89 ).
Farklı zamanlarda birbirleriyle tutarlı içeriğin sunulmasını sağlar. Bir
öğretmen de bazen dersten çıktıktan sonra üzerinde durması gereken bir konuyu
işlemediğini hisseder. Bir süreci anlatırken ya da gösterirken, vurgulanması gereken bir
noktayı unutur; bir derste içerikle ilgili bir noktayı mükemmel bir örnekle açıklar, fakat
başka bir derste o tür bir örnek aklına gelmez veya aynı içeriğin sunulduğu başka bir
sınıfta aynı örneği vermeyi unutur. Görsel ve işitsel araç-gereçlerin etkin kullanımı, bu
tür bellek problemleriyle başa çıkılmasına yardımcı olur. Bir tepegöz saydamı,
öğretmenin önemli noktaları hatırlamasını kolaylaştır. Đyi hazırlanmış bir video sunusu,
unutulan önemli bir noktayı güvenilir bir şekilde vurgulayabilir. Öğretim içeriği ile
8
ilgili bir slâyt sunusu her defasında aynı örneklerin verilebilmesini sağlar. (Yalın, 2004;
89).
Tekrar tekrar kullanılabilirler. “Etkili bir materyali farklı sınıflarda tekrar
kullanan bir öğretmen, aynı içeriği öğrencilerine tutarlı olarak sunmakla kalmaz, zaman
ve maliyetten tasarruf eder, materyali geliştirmek için harcadığı zaman ve enerjiyi
tekrarlama probleminden kurtulur” (Yalın, 2004; 90).
Đçeriği basitleştirerek anlaşılmalarını kolaylaştırırlar. Bazen Gerçek eşyalar;
ilk anda öğrencilere çok karmaşık gelebilir. Böyle durumlarda, örneğin bir slayt veya
tepegöz saydamında kullanılacak basit çizimlerle öğrencilerin eşyanın normalde
görünmeyen iç parçalarını görmeleri sağlanabilir. Filmler, gözün takip edemeyeceği
hızda oluşan bir sürecin aşamalarını yavaşlatarak ya da çok yavaş oluşan bir sürecin
aşamalarını hızlandırarak, sürecin izlenebilmesine imkân sağlayabilir (Yalın, 2004; 90).
Çağdaş eğitim ortamlarında, öğrenme aktif bir şekilde gerçekleştirilmeye
çalışılmaktadır. Bunun nedeni, bir şeyi iyi öğrenmek için, onu duymak, görmek, onunla
ilgili sorular sormak, başkaları ile görüş alışverişinde bulunmak, yapmak gerekir.
Biliyoruz ki, öğrenciler en iyi, yaparak öğrenirler. O halde sınıfın ortamını, öğrencilerin
öğrenmelerini aktif hale getirecek şekle getirmemiz gerekmektedir.
Şekil 1: Dale’in yaşantı konisi (Çilenti, 1994’ ten uyarlanmıştır.)
9
Edgar Dale’in yaşantı konisinin dayandığı bilimsel ilkeleri Çilenti (1994) şu
şekilde aktarmaktadır:
1. Öğrenme işlemine katılan duyu organlarımız sayısı ne kadar fazla ise o
kadar iyi öğrenir ve öğrenmelerimiz o kadar kalıcı olur.
2. En iyi öğrendiğimiz şeyler kendi kendimize yaparak öğrendiğimiz
şeylerdir.
3. Öğrendiğimiz şeylerin çoğunu gözlerimiz yardımıyla öğreniriz.
4. En iyi öğretim soyuttan somuta ve basitten karmaşığa doğru giden
öğretimdir (Aylesworth, 1963; 50).
Araçlara dayalı olarak yapılan öğretimin bazı durumlarda sakıncaları da olabilir.
Bunlar;
1. Öğrencilerin düşünmelerini azaltabilir.
2. Kimi durumlarda dili daha çok kullanmayı gerektirmeyebilir.
3. Aracın edinilmesi (temini) pahalı olabilir, sürekli taşınması zahmetli
olabilir.
4. Đstenilen her aracı anında etkili bir şekilde kullanmak için gerekli zaman
ve hazırlık yeterli olmayabilir.
5. Bazı araçların (işitme araçlarının) kullanımında ilgi çabuk dağılabilir.
(Demirel, Seferoğlu ve Yağcı, 2002; 84)
Günümüzde çağdaş eğitim anlayışının bir gereği olarak, öğretim hizmetlerinin
düzenlenmesinde eğitim araçlarından yararlanılması eğitim programlarının vazgeçilmez
bir öğesi olarak görülmekte ve eğitim araçlarının kullanılmasının eğitimde niteliği
yükseltici bir etkiye sahip olduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle öğrenme- öğretme
sürecinde ders kitaplarından, videoya kadar değişik türde araç ve gereçlerden
yararlanılmaktadır. Bilim ve teknolojideki gelişmeler eğitimi, dolayısıyla da öğrenim
ortamını, doğrudan etkilediği için, son yıllarda modern yaşamda kendisine bir yer
edinmiş olan bilgisayar, artık sadece uzmanlar tarafından kullanılan pahalı bir araç
değil, pek çok insanın günlük yaşantısının bir parçası olan ve eğitim- öğretim ortamında
da kendisinden söz ettiren bir araç durumuna gelmiştir (Orhan, 1995; 1).
10
1.1.2. Eğitimde Bilgisayar Kullanımı
Özkan (1994)’ a göre bilgisayar; “Uzun ve karmaşık hesapları dahi, büyük bir
hızla yapabilen, lojik (mantıksal) bağıntılara dayalı karar verip, işlem yürüten makine”
dir. Bilgisayarlar, insanların yapabilecekleri işlerin bir bölümünü, nasıl yapılacağı
insanlar tarafından tanımlanmak kaydıyla, insanlardan daha çabuk ve güvenilir şekilde
çözen otomatik makinelerdir (Özçağlayan, 1998, Akt: Şeker Bektaş, 2005).
Devamlı ve hızlı değişen ortam, sosyal ve ekonomik kurumların karmaşıklık
ve büyüklüğü, aşırı üretim artışı, işlemlerin artması, kurumlar arası rekabet, bilgi
patlaması gibi olgular karşısında yüksek hız, güvenirlik ve çok yönlü kullanılma
gibi nitelikleriyle bilgisayar, çağdaş insan yaşamının ayrılmaz ve önemli bir parçası
haline gelmiş bulunuyor. Bilgisayarların geliştirilmesiyle eğitim teknolojisinde de yeni
bir dönem başlamıştır. Bu aracın eğitim sisteminde kullanılmasının zorunlu olduğu
bugün için bir gerçektir (Alkan, 1984; 147). Çağdaş toplumların bilgi toplumu adı
verilen yeni bir toplum düzenini yarattıkları bu yüzyılda, tüm ülkelerin hemen hepsi
çağdaşlaşma sürecindeki yarışta öne geçmek amacıyla bilgisayarlardan her alanda –
özellikle eğitimde- yaralanma çabalarını arttırmışlardır (Đmer, 2000; 6)
Bilgisayar sahip olduğu geniş multimedya özellikleri sayesinde, diğer teknolojik
araçlara göre aynı anda daha fazla duyu organına hitap edebildiği, soyut ve anlaşılması
zor pek çok kavramı dijital olarak da olsa somutlaştırabildiği için eğitim- öğretim
sürecinde yararlanılan en önemli teknolojik araç halini almıştır (Ayas, Karataş, Ünal ve
Çalık, 2001; 221). Elektrik-elektronik alanındaki hızlı gelişmeler ve bilgisayarların
ticari amaçla kullanılmaya başlanması, bilgisayar alanındaki çalışmaları ve gelişmeleri
inanılmaz ölçüde artırarak günümüze kadar gelinmiştir. Özellikle 1960’li yıllardan
sonra gerek bilgisayar yapım teknolojisinde, gerekse bilgisayar programlama dilleri
açısından büyük gelişmeler yaşanmıştır. Bilgisayarlar birer hesaplama aygıtı olarak
düşünülecek olursa, bilinen en eski hesaplama aracı abaküstür ancak bilinen manada
bilgisayarın ilk temelleri 1937 yılında atılmıştır. Howard Hathaway Aiken’in yönettiği
bir ekip Mark-I adı verilen ilk otomatik dijital bilgisayarı yapmıştır. Bu bilgisayarın
dört işlemin yanı sıra logaritma ve trigonometri fonksiyonlarını çözen özel (alt)
programları vardı. Yavaştı; bir çarpma işlemi 3-5 saniyede yapılabiliyordu. Buna
rağmen otomatikti ve uzun işlemleri tamamlayabiliyordu. Mark-1, Aiken’in
yönetiminde tasarlanan ve yapılan bilgisayar dizilerinin ilki oldu. Bu bilgisayarla
11
bugünkü anlamda bilgisayar dönemi başlamıştır. Đkinci Dünya Savaşında ordu için hızlı
bilgisayarlara ihtiyaç duyulmasıyla bu alandaki çalışmalar tekrar hızlandı. J.Presper
Eckert, John W.Mauchly ve çalışma arkadaşları, elektron tüplerini kullanarak ilk
elektronik dijital bilgisayar olan ENIAC’ı 1945 yılında yapmayı başarmışlardır. Bu
dönemde üretilmiş olan bilgisayarlar I. Nesil bilgisayarlar olarak anılmaktadır. Bunlara
rağmen ENIAC ilk başarılı yüksek hızlı elektronik bilgisayar kabul edilir.
Von Neumann’ın teorik çalışmaları sonucunda ilk programlanabilir elektronik
bilgisayarlar kuşağı 1947 yılında ortaya çıktı. Bunların işlem hızları çok daha büyüktü
ve en önemlisi RAM bellek kullanabiliyordu. Bu bilgisayarlar makine diliyle
programlanıyordu. Bu grup bilgisayarlar, ilk ticari uygunluğa sahip olan EDVAC ve
UNIVAC serilerini kapsar. Ticari amaçlı ilk bilgisayar UNIVAC-1 adıyla 1952
yılında piyasaya sürülmüştür.1959- 1964 yılları arasında üretilmiş olan transistörlü
bilgisayarlar II. Nesil bilgisayarlar olarak bilinmektedir. Önceki bilgisayarlardaki
lambaların yerini transistörler almıştır.
1964’ te IBM 360’la III. Nesil bilgisayar dönemi başlamıştır. Bu bilgisayarların
devreleri parmak ucu kadar küçük olan çipler üzerinde idi. ve I. Nesil bilgisayarlardan
1000 kez daha hızlı idi. 1965’ ten sonra bilgisayarlar giderek küçülmeye başlamıştır.
1970’ lerde tek bir çipin üzerinde 100000 transistor bulunduran LSI (Large scale–
integration) geliştirilmiştir. 500 sayfalık bir kitap 6,5 cm2’ lik bir alan sığdırılabilir hale
gelmiştir (Özkan, 1994; 22) . Böylece bilgisayarların, kameraların, televizyonların ve
arabaların içine kadar girmesi sağlanmıştır. LSI’ ın diğer bir sonucu ise kişisel
bilgisayarlardır (PC- personal computer). 1980’li yıllarda PC (Personel Computer)’lerin
üretilmesiyle artık bilgisayarlar evlere girmiştir. IV. Nesil bilgisayar dönemi mikro
işlemcilerin geliştirilmesiyle başlamıştır. Bu dönemde iş dünyası için Apple-II, kabul
edilen ilk bilgisayar olmuştur. Çünkü tablolama programı bulundurmakta idi. Daha
sonra bu pazara IBM’ de katılmıştır ve PC dönemi tam anlamıyla gerçek olmuştur.
1990’ ların ortalarından itibaren de V. Nesil bilgisayar dönemi başlamıştır ki bu
dönemin en önemli gelişmesi “yapay zeka” dır (Sharp, 2002, Çilenti, 1994). “ Yapay
zeka (artificial intelligence); insanlar tarafından gerçekleştirildiğinde zeka gerektiren
işlemlerin makinelere yaptırılması çalışmaları ile uğraşan bilimdir” (Akpınar, 2005;
157).
Eğitim- öğretimde bilgisayar kullanımının da en az bilgisayarların teknik tarihi
12
kadar hızlı bir tarihi vardır. Bilgisayarın eğitimde kullanılma gereksinimi, eğitim
talebinin aşırı derecede artması, öğrenci sayısının hızla çoğalması; bilgi miktarının
artması ve içeriğin karmaşıklaşması, öğretmen yetersizliği ve bireysel kabiliyet ve
farklılıkların önem kazanması gibi nedenlerden doğmaktadır (Alkan,1984; 148). Ayrıca
bilgisayarın öğrenciyi daha çok güdülemesi, yaşam boyu eğitimi desteklemesi, öğretim
programlarındaki esnekliği arttırması da eğitimde bilgisayar kullanımının gerekçesi
olarak ileri sürülmektedir (Uşun, 2000; 44)
Bilgisayarların eğitim kurumlarında ilk kullanımı 1950’li yılların sonlarında II.
nesil bilgisayarların ortaya çıkışına rastlamaktadır. O günlerde, büyük üniversiteler
bilgisayarları yönetimsel amaçlı olarak; muhasebe, maaş ödemeleri ve öğrenci
kayıtlarını tutmak gibi işlerde kullanmaya başlamışlardır. Bilgisayarların idari olarak
kullanılmasının yanı sıra öğretimsel olarak da kullanılabileceğinin fark edilmesinden
sonra 1960’ lı yıllarda bilgisayar temelli öğretim programlarının geliştirilmesi
çalışmaları başlamıştır. Bu projelerden en ünlülerinden biri Illinois üniversitesi
tarafından geliştirilmiş olan PLATO’ dur (Çömek, 2003; 40).
1980’lerde genellikle bilgisayarın tarihçesi, nasıl çalıştığı, bilgisayar ile ilgili
meslekler ve insanlar, bilgisayarın yapabildikleri, genel bilgisayar kullanımı,
akış şemaları, BASIC programlama dili vs. anlatılıyordu. Daha sonra bilgisayar
dersleri ve bilgisayarın çeşitli derslerde ve alanlarda kullanımı hızla yaygınlaştı.
Bu alandaki gelişmeler, gerek okullardaki, bilgisayarların gerekse bilgisayarla
uğraşan kişilerin bilgilerini sürekli yenilemeleri gereğini ortaya çıkardı. Çünkü
donanım ve yazılım alanında akıl almaz bir gelişme ve değişme vardı. Bu
gelişim evresinde herkes için, bilgisayar kullanmayı bilmenin (Computer
literacy) şart olduğu ortaya çıktı. Bilgisayar dersleri, bilgisayar tarihi ve
bilgisayar ile ilgili genel bilgilerden, program yapabilmeye, daha sonra da paket
programları kullanabilmeye doğru gelişti (Ergün, 1991; 1)
“Bilgisayarların eğitimde en eski kullanım tekniği programlı öğretimdir”
(Sharp,2002; 15). 1920’ lerde Pressey’ in ve daha sonra Skinner’in geliştirdikleri
öğretme makineleri bu konuda öncü hareketler olarak kabul edilmektedir. II. Dünya
savaşı yıllarında Skinner yeni bir öğretme yöntemi geliştirmekte ve James Holland’la
birlikte öğretme makinesini derslerinde kullanmaktadır. Skinner’ in programlı öğretim
yönteminde, öğretim materyali küçük parçalar halinde sunulur, öğrenci kendi hızında
13
çalışır ve bölümü tamamlayabilmek ve iyice öğrenebilmek için sorulara doğru cevaplar
vermek zorundadır (Sharp, 2002).
Bilgisayarın eğitimde kullanılması esas itibariyle gör- işit tekniklerinin mantıki
bir gelişimidir. Bununla beraber bu araç, diğer yardımcı eğitim araçları yanında yer
alırken temel öğretme kavramında da köklü değişikliklere neden olmaktadır (Alkan,
1984; 149).
Bilgisayar artık hemen her alanda herkesin kullanmak zorunda olduğu bir
teknolojidir. Bugün evlerde dahi ihtiyaç duyulan bir teknoloji haline gelmesi, işletim
sistemleri ve internet sayesinde olmuştur. Günümüzde bilgisayar kullanmak okur-
yazarlıkla eş tutulur hale gelmiş; bilgi toplumunda bilgisayar kullanmayı bilmeyenler
cahil kabul edilir olmuşlardır.
Bilgisayar, diğer öğretim araçlarından farklı olarak öğretme ve öğrenme
açısından benzersiz imkânlar sunan çok yönlü bir araçtır. Bilgisayarın eğitimdeki
önemi ve bilgisayarı diğer araçlardan ayıran en önemli özelliği bir üretim, öğretim,
yönetim, sunu ve iletişim aracı olarak kullanılabilmesidir (Uşun, 2000). Bilgisayar
dünyasındaki gelişme hızının çok kısa bir süre içerisinde pratiğe uygulanabilir olması
nedeniyle, eğitimin her konusunda bilgisayar, gerek eğiticiler, gerekse eğitilenler
seviyesinde çok güçlü bir eğitim yardımcısıdır (Demirci, Durmuş, Öztürk ve Bağcı,
1994).
Bilgisayarlar artık sadece okulların verilerinin analizinde kullanılan bir araç
olmaktan çıkmış öğrencilerin öğrenmelerini en iyi hale getirmek için kullanılan araçlar
haline gelmiştir (Traynor, 2003). Eğitim-öğretimin her kademesinde çok değişik
amaçlar için kullanılabilir. Bunlar, resmi yazışmaların yapılmasından, öğrencilerle ilgili
bilgilerin kolayca ulaşabilmek amacıyla yüklenmesine, test soruları yüklenerek soru
bankası oluşturulmasına, zor ve tehlikeli deneylerin simüle edilmesine kadar geniş bir
alanı kapsar.
Bilgisayar imajı yakın zamana kadar birçok akademik çevreler için ulaşılmaz ya
da aşılmazları simgelemiştir. Ancak günümüzde ileri teknolojinin ürünü olan bilgisayar
donanım ve yazılımlarının bir babaanneyi bile, bilimle uğraştıracak çekicilikte
olduğunu, ulaşılmazlığın artık sadece bir nostalji olabileceğini, hissettirmekte fayda
umuyoruz. Görüntü, ses müzik, hareket, karşılıklı etkileşim gibi eğitime dinamizm
14
katan bütün unsurlar gerektiğinde bir bilgisayarın ekranı karşısında eğitimdeki yerlerini
beraberce alabilmektedir (Demirci, Durmuş, Öztürk ve Bağcı, 1994; 14).
Erişen ve Çeliköz (2007; 122) bilgisayarların eğitimde kullanılma gereksinimini
şu şekilde sıralamışlardır;
· Eğitime olan talebin hızla artması,
· Yaşam boyu öğrenme anlayışının hâkim olması,
· Fırsat ve imkân eşitliğinin daha etkili bir şekilde sağlanması,
· Öğretmen sayısındaki yetersizlik,
· Bilgi miktarının hızla artması,
· Bireysel öğretim gereksinimi,
· Öğretmen niteliğinin artması, teknoloji okur- yazarı olma, derslerinde
teknoloji kullanabilme, öğrencilerini teknolojiyi kullanmaya
yöneltebilme, öğrencilerine bilgiye ulaşma ve bilgiyi kullanma
becerilerini kazandırma, mesleki gelişim ve deneyim paylaşımı için
meslektaşlarıyla iletişim kurma gereksinimleri,
· Öğrenci sayısının hızla artması,
· Öğrencilerin yeni teknolojilerle donamış bir topluma hazırlanma, bilgiye
gereksinim duyma ve aradığı bilgiye ulaşabilme, ulaştığı bilgiyi seçme,
örgütleme ve kullanabilme, problem çözebilme, teknolojiyi etkili olarak
kullanabilme, iletişim kurabilme ve grup çalışması yapabilme,
teknolojiyi mesleklerinde profesyonelce kullanabilme gereksinimleri,
· Bilgisayarların öğrenme- öğretme ortamlarını zenginleştirmesi,
· Đnsan faktöründen kaynaklanan bazı hataların ortadan kaldırılması ve pek
çok işlemin daha kısa sürede yapılabilmesi,
15
· Bilgisayar teknolojilerinin giderek küçülmesi ve maliyetlerinin çok
düşmesi gibi nedenlerdir.
Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı eğitim sistemlerinde kullanılması
kaçınılmaz olan bilgisayarların öğretme- öğrenme sürecine sağladığı yararlar birçok
araştırmacı tarafından şu şekilde belirtilmiştir.
Arslan (2003)’ e göre “Bilgisayarların öğrenme-öğretme sürecinde kullanımı
yoluyla anında dönüt- düzeltme ya da Pekiştireç sunma gibi öğretim ilkelerini başarıyla
uygulamak mümkün olmaktadır. Ayrıca bilgisayar öğrenciye arkadaş baskısı, eleştirisi
olmadan, kendi öğrenme ihtiyaçlarını karşılayacak sayıda tekrar ve alıştırma yapma
fırsatı vermektedir.”
Keser (1988)’ e göre;
· Etkileşimli bir araçtır, öğrenci bilgisayar karşısında denetim yetkisini
kullanmayı öğrenir.
· Büyük bir esnekliğe sahiptir, etkin bir pekiştiricidir, sabrı sonsuzdur.
· Yazı tahtası, ders kitabı kadar geneldir. Yazı, çizim, grafik, sayı, renk,
ses vb. çok çeşitli bildirim simgesini durgun ya da hareketli olarak
kullanabilir ve çeşitli kaynaklardan yararlanabilir.
· Uygun biçimde hazırlanmış her çeşit programı kullanabilir.
· Ders yazılımında çok değişik sürprizlere yer verilerek eğitimi zevkli ve
ilgi çekici hale getirebilir.
· Bireysel öğretimde ve grup öğretiminde kullanılabilir.
· Programlı öğretimin dayandığı ilkelerin uygulanmasına hizmet edebilir.
· Öğrencilerin sorulara verdiği cevapları kaydeden, istenildiği an sonuçları
bildirebilen eşsiz bir sınav aracıdır ve soru da üretebilmektedir.
Đpek (2001)’ e göre ise bilgisayarların;
16
· Bireysel kontrol ile hareket sağlama,
· Katılarak öğrenme,
· Değişiklik yapma olanakları sunma,
· Verileri rahatça kaydetme,
· Kullanımda esneklik ve diğer seçenekler,
· Kullanılan süreyi ayarlaması bakımından uygunluk,
gibi özelliklerinden dolayı öğretimde kullanılmasının birçok faydası vardır.
Aşkar (1992), temel becerilerin öğretimi, pekiştirilmesi ve kalıcılığının
sağlanmasından başlayarak problem çözme, model geliştirme, kritik düşünme gibi üst
düzey hedeflerinin gerçekleştirilmesinde bilgisayarların tartışılmaz bir yeri olduğunu
belirtmiş ve bu özellikleri şu şekilde sıralamıştır;
· Bilgisayarlar, işlenmiş konularla ilgili alıştırma ve tekrar yaptırma
amacıyla kullanılmakta, puanlamanın otomatik olarak yapılması ve
öğrenciye eksiği ile anında dönüt vermesi, bilgi ve becerinin
pekiştirilmesi ve kalıcılığının sağlanmasında etkili sonuçlara yol
açmaktadırlar
· Bilgisayarlar, öğrencinin karşısına oturup kendi düzeyine, ilgisine,
hızına ve yoluna göre öğrenmesini sağlamaktadırlar.
· Bilgisayarlar, kavram ve ilkeleri sunar, örnekler verir, sorular sorar,
öğrencinin verdiği cevaplara göre dönüt verirler..
· Bilgisayarlar, diyaloga dayalı modellerin geliştirilmesiyle sorduğu
sorulara basamak basamak cevap alır, her basamakta öğrencinin yaptığı
hataları düzeltmesi için ipuçları verir ve onu yönlendirirler. Böylece
öğrencinin hatalarını görüp onlardan kurtularak doğru cevabı bulması
sağlanır.
17
· Bilgisayarlar, eğlendirici de olabilmektedirler. Yapılan bir araştırmada
çocukları oyuna iten nedenleri şu şekilde sıralamaktadır. Başarıp
başaramayacağı belli olmayan bir amacın olması, merak uyandırması,
fantezinin olmasıdır.
· Bilgisayarlar, öğrencilerde problem çözme becerileri geliştirmektedirler.
· Bilgisayarlar, herhangi bir yazılım sayesinde, öğrencinin denencelerini
sınamasında, grafiklerini çizmesinde, değişkenler arasındaki bağıntıları
deneyerek keşfetmesinde etkili olabilmektedirler (Akt: Öğüt, Altun,
Sulak ve Koçer, 2004).
1.1.3. Fen ve Teknoloji Öğretim Programı ve Bilgisayarlar
Nitelikli insan gücüne ihtiyacın her an arttığı ülkemizde 06-14 yaş grubu
çocukların devam ettiği ve zorunlu eğitim dönemini kapsayan ilköğretim kurumlarında
fen ve teknoloji öğretiminin önemli bir yeri bulunmaktadır (Korkmaz, 2004; 36).
Đletişim teknolojisindeki baş döndürücü gelişmelere paralel olarak, fen eğitiminde de
yeni arayışlar içine girilmiştir. Örneğin, günümüz şartlarına göre ilköğretim fen
derslerinin içeriği yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda iletişim teknolojilerinin fen ve
matematik gibi derslere uyarlanması da kaçınılmaz hale gelmiştir. Bunun en somut yolu
da bilgisayar destekli eğitimdir. Fen ve teknoloji dersinin içeriği buna çok uygundur
bunun nedeni; doğayı ve doğal olayları açıklamada olgu, kavram, ilke, yasa ve
kuramların fen derslerinde çok sık kullanılması ve tüm bu bilgilerin ders yazılımları
yoluyla öğrencilere görsel olarak aktarmadaki öğretim zenginliğidir (Yiğit, 2005).
Teknoloji kuşkusuz hayatımızın her alanında bizlere kolaylıklar sunmaktadır
ancak hiçbir teknoloji tek başına, bir amaca hizmet etmeye yetmez. Nasıl ki bir uçak
pilot olmadan, bir bilgisayar uygun program ve onu kullanmasını bilen biri olmadan işe
yaramazsa eğitimdeki teknoloji de uygun bir yöntemle kullanılmadığı sürece hiçbir
fayda sağlamayacaktır. Dolayısıyla hangi teknoloji hangi durumdaki sorunlara en iyi
çözümü sunacaksa, o teknoloji uygun şekilde kullanılmalıdır. Çok iyi bilinen bir deyiş
vardır ki, bu da "artık ne öğreteceğimiz değil, nasıl öğreteceğimiz önemlidir." deyişidir.
Bunun anlamı, öğrenme- öğretme süreci için en etkili ve en uygun teknolojiyi seçmek
gerektiğidir (Akkoyunlu, 1996; 128). Örneğin; Fen öğretiminde en etkili yöntem
18
bilindiği gibi öğrenciyi düşünmeye, araştırmaya teşvik ederek yapılan deney/proje
yöntemidir. Bu nedenle öğretmenler öğrencilerine ne kadar çok deney yaptırarak
konuları işlerlerse o kadar çok başarılı bir sonuç alınacaktır. Özellikle ilköğretim
düzeyinde birçok deney çevremizde ve evimizde bulunan araç ve gereçlerle
yapılabilmektedir (Gürdal, 2003). Fakat bazı kavramları öğretirken bunlarla deney
yapmak çok zor hatta mümkün olmayabilir. Fen bilgisi konuları, büyük oranda soyut
kavramlar içerdiği için, özellikle ilköğretimin birinci kademesinde öğretimde
kullanılacak materyallerde görsellik ön planda tutulmalıdır (Yalçın, Yiğit, Sülün, Bal,
Baştuğ ve Aktaş, 2003; 119). Bu gibi durumlarda bilgisayarlar fen eğitimcilerine büyük
kolaylıklar sağlamaktadır.
Fen eğitiminin temel hedeflerinden biri, öğrencilerin kritik düşünme ve
problem çözme yeteneklerini geliştirmektir. Bu hedefler; çözümleri inceleyen,
sonuçlara ulaşan ve etkin şekilde sorunları düşünen bireyler yetiştirmesini kapsar. Bu
hedeflere ulaşmak için çeşitli öğretim modelleri kullanılmaktadır. Bilgisayar, fen
eğitimindeki tüm hedeflere ulaşmak için yardımcı rolü üstlenebilir (Bayraktar, 2000,
Akt: Taş, Köse ve Çepni, 2006; 164). Bilgisayarların fen öğretimde kullanımı bilgisayar
temelli öğretim ya da bilgisayar destekli öğretim şeklinde olabilir. Önemli olan
bilgisayarın öğretimde en kolay hangi şekilde kullanılacağının değil en etkili olarak
hangi yöntemin kullanımıyla başarıya ulaşılabileceğinin belirlenmesidir.
Bu sonuçlara dayanarak, fen ve teknoloji dersinde bilgisayar destekli veya
bilgisayar temelli öğretim almanın bu dersteki akademik başarıya ve kalıcılığa etkisinin
araştırılmasına gereksinim duyulmuştur. Problem cümlesi ise “Đlköğretim 6. sınıf fen ve
teknoloji dersi “Maddenin Tanecikli Yapısı” ünitesinin öğretiminde, bilgisayar destekli
öğretim yönteminin uygulandığı grup ile bilgisayar temelli öğretim yönteminin
uygulandığı grubun, akademik başarıları ve öğrenilen bilgilerinin kalıcılıkları arasında
anlamlı bir fark var mıdır?” şeklinde belirlenmiştir.
1.2. Araştırmanın Amacı
Bu araştırmanın genel amacı; fen ve teknoloji dersinin öğretiminde bilgisayar
destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerini, akademik başarıya ve kalıcılığa
etkileri açısından karşılaştırmak ve hangisinin daha verimli olduğunu deneysel yolla
sınamaktır.
19
Bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır.
1. Đlköğretim 6. sınıf fen ve teknoloji dersi “Maddenin Tanecikli Yapısı”
ünitesinin öğretiminde, bilgisayar destekli öğretim (BDÖ) yönteminin
uygulandığı grubun öntest başarı puanları ile sontest başarı puanları anlamlı
bir şekilde farklılaşmakta mıdır?
2. Đlköğretim 6. sınıf fen ve teknoloji dersi “Maddenin Tanecikli Yapısı”
ünitesinin öğretiminde, bilgisayar temelli öğretim (BTÖ) yönteminin
uygulandığı grubun öntest ve sontest başarı puanları arasında anlamlı bir
faklılık var mıdır?
3. BDÖ yönteminin uygulandığı grup ile BTÖ yönteminin uygulandığı grubun
öntest başarı puanları kontrol altına alındığında sontest başarı puanları
arasında anlamlı bir fark var mıdır?
4. BDÖ yönteminin uygulandığı grup ile BTÖ yönteminin uygulandığı grup,
sontest başarı puanları kontrol altına alındığında, kalıcılık puanları açısından
anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır?
1.3. Araştırmanın Önemi ve Gerekçesi
Ülkemizdeki fen eğitimindeki sorunlar incelendiğinde, bunların başında
öğrencilerin fen kavramlarını soyuttan somuta doğru anlamlı ilişkiler kurarak
öğrenmelerindeki eksiklikler ya da yanlışlıklar gelir. Bu eksiklik ya da yanlışlıkların
giderilmesinde geleneksel öğretim yöntemleri yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle
eğitimciler, kendilerine uygun gelen farklı öğretim yöntemlerinin arayışı içine
girmişlerdir. Bugün öğretme yöntemleri, öğrencinin kendi kendisine öğrenmesini,
zamanını kendisine göre ayarlamasını, öğrenme kaynağı ile doğrudan doğruya
etkileşimde bulunmasını sağlayacak şekilde geliştirilmektedir (Sulak, 1996; 5).
Eğitimciler tarafından uygulanmaya çalışılan öğretim yöntemlerinin her birinin olumlu
ve olumsuz yönleri olduğu bilinen bir gerçektir. Seçilecek olan bu öğretim
yöntemlerinin öğretilecek konuya uyum sağlaması kuşkusuz elde edeceğimiz yararı en
üst düzeye çıkaracaktır.
20
Öğretim teknikleri yanında öğrenci özellikleri ve ortamın etkisi de çok büyüktür.
Dolayısıyla son yıllarda bireysel öğretim ön plana çıkmıştır. Bireysel öğretimde
öğrenme seviyesi ve kalıcılığı, öğrencinin aktif katılımıyla belirgin bir oranda
artmaktadır. Bireysel eğitimin gerçekleşebilmesi için bireysel eğitim ortamlarına ihtiyaç
vardır. Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte eğitimde teknoloji kullanılması gündeme
gelmiştir ve teknoloji denilince ilk akla gelen ise bilgisayarlardır.
Son yıllarda bilgisayar teknolojisi kullanılarak görsel özellikleri zengin eğitim
programları yapmak ve bunları gerekli durumlarda öğrencilerle paylaşmak mümkün
olmaktadır. Mevcut bilgisayar teknolojisini, eğitim ve öğretimi optimize etmek için
kullanmak ve öğrencilerin de bundan faydalanmasını sağlamak ancak bilgisayar
destekli eğitimle mümkün olmaktadır. Bilgisayar destekli eğitim; bilgisayarın eğitimde
hem yönetimsel olarak kullanılmasını hem de öğretimsel olarak kullanılmasını
kapsamaktadır.
Bilgisayarın öğretimsel uygulamaları arasında en yaygın ve en kullanışlı olduğu
düşünülen iki yöntem bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemleridir.
Bilgisayar destekli öğretim yönteminde bilgisayar öğretimi desteklemek amacıyla farklı
şekil ve zamanlarda kullanılabilmektedir. Bu yöntemde bilgisayarın kullanılmasının,
yarattığı çoklu ortamlar (resim, ses, görüntü vb…) sayesinde öğrencilerin derse daha
çok odaklanmalarını sağlayacağı ve buna bağlı olarak da başarıyı da etkileyeceği
düşünülmektedir. Benzer şekilde bilgisayar temelli öğretim yöntemi ile bilgisayarın
kullanılmasının da çoklu ortamlarla öğretimi zenginleştirmenin yanı sıra öğrenci
etkileşimi, anında dönüt, bireysel hız vb… özellikleri ile derste öğrencinin daha aktif
olmasına yardımcı olacağı düşünülmektedir.
Öğretmenler özellikle soyut kavramların öğretiminde bilgisayardan
faydalanmaktadırlar. Ancak günümüzde bile bilgisayarların derslerde materyal olarak
kullanılması çok yaygınlaşmamıştır. Tabii ki bunun çok çeşitli nedenleri vardır ancak
bilgisayar destekli öğretim ortamları oluşturulup, öğrencilerin hedef davranışları daha
kolay kazandıkları anlaşılınca herkes tarafından kabul göreceği düşünülmektedir.
Bilgisayardan en yüksek verimle faydalanabilmek için, kullanıldığı alanlarda
bilgisayarın faydaları, zararları, sınırlılıkları, kullanım yöntemleri hakkında daha
ayrıntılı araştırmalar yapılmalıdır. Eğitim alanı da son yıllarda bilgisayarın yaygın bir
21
şekilde kullanıldığı alanlardan biri olarak, bu araştırmaların yoğun bir şekilde yapılması
gereken bir alandır. Bir yandan eğitimde bilgisayarın rolü ve etkileri araştırılırken, diğer
yandan da bilgisayar kullanımının eğitime sunduğu olanaklar araştırılmalıdır (Çömek,
2003; 10)
Bilgisayar destekli eğitimle ilgili birçok araştırmalar yapılmıştır. Ancak yapılan
araştırmaların bir kısmı bilgisayar destekli (öğretmen merkezli) öğretim yöntemi (Öz ,
2004; Özmen ve Kolomuç, 2004; Sarıçayır, 2007; Aykanat, Doğru ve Kalender, 2005;
Uşun, 2003; Yenice, 2003; Bilgin, Uzuntiryaki ve Geban, 2002; Çekbaş, Yakar,
Yıldırım ve Savran, 2003; Đbiş, 1999; Aslan, 2003; Çömek, 2003; Demirer, 2006;
Pektaş, Türkmen ve Solak, 2006) , bir kısmı ise bilgisayar temelli (öğrenci merkezli)
öğretim yöntemi (Sezgin,2002; Arıkan, 2003; Makaracı, 2004; Akçay, Aydoğdu,
Yıldırım ve Şensoy, 2005; Efendioğlu, 2006; Atam, 2006; Kurt, 2006; Yeşilyurt ve
Kara, 2007; Karalar ve Sarı, 2007; Işık, 2007) ile geleneksel öğretim yöntemlerini
akademik başarı, kalıcılık ya da tutum açısından karşılaştırmaktadır. Bu araştırmada
mevcut araştırmalardan farklı olarak, hem öğrenci hem de öğretmen merkezli
bilgisayarlı öğretim yöntemleri uygulandığı için mevcut kavram kargaşasının
giderilmesinde de yararlı olacağı düşünülmektedir. 2004 fen ve teknoloji dersi öğretim
programının 6. sınıfta yeni uygulanmaya başlaması ve ilk kez 2006- 2007 öğretim
yılında 6. sınıf fen ve teknoloji dersi öğretim programı kapsamında kimya konularına
yer verilmiş olması nedeniyle yapılacak bu araştırmanın oldukça faydalı olacağı
düşünülmektedir. Zira kimya konularının çoğunlukla soyut kavramlar içermesi
öğrencilerin bu kavramları zihinlerinde yapılandırmakta zorlanmalarına sebep
olmaktadır. Bu nedenle bu kavramların daha somut bir hale getirilmesini sağlayacak
olan bilgisayarlı öğretim yöntemlerinin, henüz somut kavramlar dönemine geçmemiş
olan 6. sınıf öğrencileri için oldukça yararlı olacağı öngörülmektedir. Ayrıca bu
çalışmanın yeni öğretim programı ile ilgili yapılacak diğer çalışmalara da temel
olabileceği düşünülmektedir.
22
1.4. Araştırmanın Sayıltıları
1. Denetim altına alınamayan değişkenlerin bütün grupları aynı şekilde
etkilediği,
2. Öğrencilerin kendilerine verilen başarı testlerini içtenlikle yanıtladıkları,
varsayılmıştır.
1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları
Bu araştırma;
1. Đlköğretim 6. sınıf fen ve teknoloji dersi “Maddenin Tanecikli Yapısı”
ünitesi,
2. Bilgisayarlı etkinliklerde kullanılmak üzere seçilmiş eğitim yazılımı,
3. 2006–2007 eğitim-öğretim yılı, bahar döneminde, Adana ili, Seyhan
ilçesinde bulunan bir ilköğretim okulunun, tarafsız olarak seçilen iki şubesi,
ile sınırlandırılmıştır.
1.6. Tanımlar
Bilgisayar: Çeşitli amaçlara hizmet edebilen, bilgi kaydetme, işleme ve iletme
özelliği olan, talimat kabul eden, talimatlara göre yaptığı işlemleri kontrol eden
sonuçları rapor edebilen niteliklere sahip bir araçtır (Keser,1988; 16).
Bilgisayar Destekli Eğitim: Bilgisayarların öğretme-öğrenme ve okul yönetimi
ile ilgili bütün faaliyetlerde kullanılması “Bilgisayar Destekli Eğitim” olarak
tanımlanabilir. Bilgisayar Destekli Eğitim denildiğinde eğitim- öğretim etkinlikleri
sırasında eğitimi zenginleştirmek ve kalitesini yükseltmek için öğretmene yardımcı bir
araç olarak bilgisayarlardan yararlanılması anlaşılmaktadır (Demirel, 2001).
Bilgisayar Destekli Öğretim: Bilgisayar destekli öğretimde öğretmen konuyu
işlerken, sahip olduğu donanım ve yazılım olanaklarına, öğreteceği konunun ve
öğrencilerin özelliklerine ve belirlediği öğretim amaçlarına göre bilgisayarı değişik yer,
zaman ve şekillerde kullanabilir (Uşun, 2000; 55).
23
Bilgisayar Temelli Öğretim: Bilgisayar temelli öğretimde, bilgisayarlar bütün
eğitim ve öğretim faaliyetlerini uygular. Burada, dersin ve belirlenen hedef ve
davranışların öğrencilere temel öğreticisi bilgisayarlardır. Diğer bir ifade ile bütün
eğitim-öğretim faaliyetleri hazırlanan bilgisayar programları tarafından gerçekleştirilir.
Öğretmen, eğitim-öğretim faaliyetlerinde geri planda kalarak organizasyon işlerini
yönetir (Đşman, 2001; 30).
Eğitsel yazılım: Bilgisayar destekli eğitim yöntemine uygun olarak geliştirilmiş,
ders, benzetim, oyun ya da alıştırma amaçlı modül (Makaracı, 2004; 35) .
Akademik başarı: Öğrencilerin fen ve teknoloji akademik başarı testi puanları.
1.7. Kısaltmalar
BDE : Bilgisayar Destekli Eğitim
BDÖ : Bilgisayar Destekli Öğretim
BTÖ : Bilgisayar Temelli Öğretim
G–1 : Deney Grubu 1
G- 2 : Deney Grubu 2
24
BÖLÜM II
KURAMSAL ÇERÇEVE VE ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMALAR
Bu bölüm “Kuramsal Çerçeve” başlığı altında “ fen ve teknoloji eğitimi”,
“Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE)”, “Bilgisayar Destekli Öğretim (BDÖ)”, “Bilgisayar
Temelli Öğretim (BTÖ)”, “Kuramlarla Bilgisayar Destekli Eğitim” olmak üzere beş ve
“ilgili araştırmalar” başlığı altında da, “Yurt içinde yapılan araştırmalar” ve “Yurt
dışında yapılan araştırmalar ” olmak üzere iki alt bölümden oluşmaktadır.
2.1. Kuramsal Çerçeve
2.1.1. Fen ve Teknoloji Eğitimi
Fen bilimlerinin içerdiği bilimsel bilgiler insanın, yeryüzüne gelişinden bugüne
kadar, ihtiyaçlarını gidermek için doğal çevresiyle etkileşmesi sırasında elde ettiği
bilgiler arsından süzülmüş, düzene konularak biriktirilmiş, yüzyıllar boyunca kuşaktan
kuşağa aktarılıp denenmiş ve güvenilir olduğu kanıtlanmış dayanıklı bilgilerdir (Çilenti,
1985; 6). Fen bilimleri ve ona dayalı olarak teknolojinin, toplumun gelişimine sağladığı
katkı artık inkâr edilemeyecek konumdadır. Bu nedenledir ki fen bilimleri ve eğitiminin
önemi büyüktür (Gemici, Korkusuz, Bozan ve Sarıkaya,2001; 255).
Fen eğitimi salt meslek eğitimi için değil insanların genel zihinsel yetilerinin
gelişmesi için de yararlıdır. Fen konuları, bireyin kavrama, yorumlama, irdeleme ve
sentez yeteneklerinin gelişmesi için sadece amaç olarak değil, araç olarak da önemlidir.
Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzde, zihin kapasitesini geliştiren, dünyadaki son
teknolojik gelişmeleri ve yaklaşımları takip edebilme, bilimsel bilgiyi edinme,
yorumlayabilme, üretebilme yeteneğini ve yatkınlığını sağlayan fen dersleri giderek
daha da önem kazanmaktadır (Çömek, 2003; 26).
2.1.1.1. Fen ve Teknoloji Eğitiminin Amaçları
Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de öğrencileri fen okur- yazarı olarak
yetiştirebilmek amacıyla eğitim reformu yapılmaktadır. Bu reformun ilk basamağını
eğitimi teknoloji ile bütünleştirmek oluşturmaktadır. 2004 yılında ülkemiz fen
25
programlarında köklü değişiklikler yapılmış ve Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve
Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından Đlköğretim fen ve teknoloji dersleri için belirlenen
amaçlar aşağıda belirtilmiştir.
Öğrencilerin;
· Doğal dünyayı öğrenmeleri ve anlamaları, bunun düşünsel zenginliği ile
heyecanını yaşamalarını sağlamak,
· Her sınıf düzeyinde bilimsel ve teknolojik gelişme ile olaylara merak
duygusu geliştirmelerini teşvik etmek,
· Fen ve teknolojinin doğasını; fen, teknoloji, toplum ve çevre arasındaki
karşılıklı etkileşimleri anlamalarını sağlamak,
· Araştırma, okuma ve tartışma aracılığıyla yeni bilgileri yapılandırma
becerileri kazanmalarını sağlamak,
· Eğitim ile meslek seçimi gibi konularda, fen ve teknolojiye dayalı meslekler
hakkında bilgi, deneyim, ilgi geliştirmelerini sağlayabilecek alt yapıyı
oluşturmak,
· Öğrenmeyi öğrenmelerini ve bu sayede mesleklerin değişen mahiyetine ayak
uydurabilecek kapasiteyi geliştirmelerini sağlamak,
· Karşılaşabileceği alışılmadık durumlarda, yeni bilgi elde etme ile problem
çözmede fen ve teknolojiyi kullanmalarını sağlamak,
· Kişisel kararlar verirken uygun bilimsel süreç ve ilkeleri kullanmalarını
sağlamak,
· Fen ve teknolojiyle ilgili sosyal, ekonomik ve etik değerleri, kişisel sağlık ve
çevre sorunlarını fark etmelerini, bunlarla ilgili sorumluluk taşımalarını ve
bilinçli kararlar vermelerini sağlamak,
· Bilmeye ve anlamaya istekli olma, sorgulama, mantığa değer verme,
eylemlerin sonuçlarını düşünme gibi bilimsel değerlere sahip olmalarını,
toplum ve çevre ilişkilerinde bu değerlere uygun şekilde hareket etmelerini
sağlamak,
· Meslek yaşamlarında bilgi, anlayış ve becerilerini kullanarak ekonomik
verimliliklerini artırmalarını sağlamaktır.
26
Đlköğretim 4 ve 5. sınıfta işlenen ünitelerde ele alınan konular, tekrardan ve
kavram kopukluklarından kaçınılarak sarmal bir anlayış çerçevesinde daha
zengin içerikte ele alınmış, 6, 7 ve 8. Sınıf fen ve teknoloji Dersi Öğretim
Programı, 4 ve 5. sınıf programı ile uyumlandırılmıştır. Ayrıca, fen konularının
gündelik hayata ve teknolojiye yansıyan yönlerine daha çok ağırlık verilerek
Fen Bilgisi dersinin adı, fen ve teknoloji olarak değiştirilmiş ve haftada 4 saat
olarak okutulması öngörülmüştür. fen ve teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın
vizyonu; bireysel farklılıkları ne olursa olsun bütün öğrencilerin fen ve teknoloji
okuryazarı olarak yetişmesidir (Milli Eğitim Bakanlığı [MEB] Talim ve Terbiye
Kurulu Başkanlığı [TTKB] , 2005).
2.1.1.2. Fen- Teknoloji Đlişkisi
Teknoloji günümüzde bilgisayar veya elektronik araç gereçler olarak
algılanmaktadır. Ancak gerçekte teknolojinin anlamı, bu kadarla sınırlı değildir.
Teknoloji, farklı disiplinlerden elde edilen kavram ve becerilerin birleştirilmesi ile
geliştirilen materyallerin, hayatımızı kolaylaştırmak veya bir problemimizi çözmek için
işe vuruk hale getirilmesidir (Çepni, 2005; 7). Đnsanların istek ve ihtiyaçlarını gidermek
için araçlar, yapılar veya sistemlerin geliştirildiği ya da değiştirildiği bir süreçtir
(Topsakal, 2005; 3). Yani teknoloji, bir anlamda bilimin insanların daha konforlu bir
hayat sürmeleri için uygulamaya dönüştürülmesidir. Fen alanında edinilen bilgilerin, bir
ihtiyacı karşılamak veya gündelik hayatı kolaylaştırıcı bir konfora dönüştürmek için
kullanıldığı her yerde ilkel veya modern bir teknoloji uygulaması ortaya çıkmaktadır.
Günümüzde insan hayatının her dakikası, fen bilimleriyle ilgili olgu, olay, süreç
ve teknolojik ürünlerle şekillenmektedir. Her bilim alanı, araştırmalarını, fen
bilimlerinin teknolojik ürünü olan araçlarla yürütmekte, verilerini onlarla işleyip
değerlendirmektedir. Her 6–7 yılda bir, iki katına çıkan fen bilimleri alanındaki bilgileri
izlemek bile, fen ve teknoloji alanında çalışan insan gücünün iyi yetişmiş olmasını
gerektirmektedir. Fen bilimleri alanında yetişmiş insan gücüne yeteri kadar sahip
olmayan ülkelerin, teknoloji alanında diğer ülkelere bağımlı olmaktan kurtulamadıkları
bilinen bir gerçektir (Çilenti, 1985).
Fen ve teknolojinin birçok ortak yönü vardır. Hem bilimsel araştırmalarda hem
de teknolojik tasarım süreçlerinde benzer beceriler ve zihinsel alışkanlıklar kullanılır.
27
Fen ve teknolojiyi birbirinden ayıran en önemli özellik, amaçlarının farklı olmasıdır.
Fenin amacı doğal dünyayı anlayarak açıklamaya çalışmak; teknolojinin amacı ise
insanların istek ve ihtiyaçlarını karşılamak için doğal dünyada değişiklikler yapmaktır
(MEB, TTKB, 2005).
Yaşamakta olduğumuz bilgi ve teknoloji çağı büyük oranda fen bilimlerindeki
değişme ve gelişmelerin bir sonucu veya ürünüdür. Fen, doğada oluşan tüm olayların
sistematik olarak izlenmesi, akıl ve mantık çevresinde izah edilmesi yönündeki tüm
faaliyetlerdir. Teknoloji ise, insanın doğayı egemenliği altına alması ve daha mutlu
yaşam koşulları oluşturması için bilimsel verilerin yol göstericiliğinde çevresini
değiştirme faaliyetleri biçiminde tanımlanmaktadır. Bir başka ifadeyle, teknoloji, fen
bilimlerinin uygulamaya yansımasıdır (Arslan, 2001, Akt: Yenice 2003; 2).
Fen ve teknolojideki buluşlar toplumun yararı için kullanılmakta, ancak
teknolojinin yeni ürünlerini kullanırken dikkatli olmak gerekmektedir. Radyoaktivite
pek çok yararlı işler için hatta bazı hastalıkların tedavisinde tek çare olarak
kullanılmaktadır. Fakat radyoaktiviteyi bulan Madam Curie radyasyonun sebep olduğu
kanserden ölmüştür. O halde amaç; her ne şekilde olursa olsun teknolojiyi tüketircesine
kullanmak değil, gerektiğinde uygun şekillerde kullanarak faydalı hale getirmektir.
2.1.1.3. Fen ve Teknoloji Okur-Yazarlığı
Bilgi çağının bilimsel ve teknolojik gelişmelerinin hayatımız üzerindeki etkileri
son yıllarda daha da belirgin hale gelmiştir. Bu da her bireyin fen ve teknoloji okur-
yazarı olması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.
Fen ve teknoloji okuryazarlığı, genel bir tanım olarak; bireylerin araştırma-
sorgulama, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme becerileri geliştirmeleri,
yaşam boyu öğrenen bireyler olmaları, çevreleri ve dünya hakkındaki merak duygusunu
sürdürmeleri için gerekli olan fenle ilgili beceri, tutum, değer, anlayış ve bilgilerin bir
bileşimidir (MEB, TTKB, 2005).
Kılıç, Atasoy, Tertemiz, Şeren ve Ercan (2001; 18)’ a göre fen ve teknoloji
okur-yazarlığının genel ilkesi “ilgili olan bilgileri öğrenme” dir. Fenci olmak için
gerekli olan genişletilmiş ve geliştirilmiş bir fen eğitimi bu kapsama dâhil değildir.
28
“Sürdürülebilir bir kalkınma ve demokrasi vazgeçilmez unsurlar olarak kabul
ediliyorsa” herkese fen okur-yazarlığı düzeyinde fen eğitimi verilmesine ihtiyaç
duyulmalıdır. Bu sayede toplumu ilgilendiren genel konularda fertlerin bilinçli katkıları
sağlanmaktadır. Bu yaklaşımla fen ve teknoloji okur-yazarlığının genel felsefesi şöyle
özetlenebilir:
· Herkese fen eğitimi verilmelidir.
· Fen eğitimi vatandaşlık için gereklidir. Basit anlamda da olsa, herkesi
fenci yapmak gibi bir amacı yoktur.
· Fen eğitimi, genel eğitimin bir parçasıdır. Eğitimin tüm amaçlarını
birlikte gerçekleştirmek açısından fen eğitimi verilmelidir.
Okur-yazarlık düzeyinde alınan fen eğitimi, fertlerin düşünsel, kişisel ve sosyal
becerilerinin gelişmesini sağlar. Bilgi ve düşünsel gelişim, sosyal konularda doğru karar
vermeye ve diğer insanlarla birlikte çalışabilme yeteneklerinin gelişmesine yardımcı
olur. Fen eğitimi aynı zamanda eğlencelidir ve bu nedenle de eğitimde önemli
avantajlar sağlamaktadır.
Fen ve teknoloji okuryazarı olan bir kişi, bilimin ve bilimsel bilginin doğasını,
temel fen kavram, ilke, yasa ve kuramlarını anlayarak uygun şekillerde kullanır;
problemleri çözerken ve karar verirken bilimsel süreç becerilerini kullanır; fen,
teknoloji, toplum ve çevre arasındaki etkileşimleri anlar; bilimsel ve teknik psikomotor
beceriler geliştirir; bilimsel tutum ve değerlere sahip olduğunu gösterir. Fen ve teknoloji
okuryazarı bireyler, bilgiye ulaşmada ve kullanmada, problemleri çözmede, fen ve
teknoloji ile ilgili sorunlar hakkında olası riskleri, yararları ve eldeki seçenekleri dikkate
alarak karar vermede ve yeni bilgi üretmede daha etkin bireylerdir.
Fen ve teknoloji okuryazarlığı için 7 boyut düşünülebilir:
1. Fen bilimleri ve teknolojinin doğası
2. Anahtar fen kavramları
3. Bilimsel Süreç Becerileri (BSB)
4. Fen-Teknoloji-Toplum-Çevre (FTTÇ) ilişkileri
5. Bilimsel ve teknik psikomotor beceriler
29
6. Bilimin özünü oluşturan değerler
7. Fen’e ilişkin tutum ve değerler (TD) (MEB, TTKB, 2005).
Bunlardan belki de en önemlisi, anahtar fen kavramlarıdır. Öğrencilerin bilimin
doğasını anlayabilmesi, fen- teknoloji- toplum- çevre ilişkisini irdeleyebilmesi, fen
hakkında düşünerek ve onu yorumlayarak fene ilişkin ilgi ve tutum geliştirebilmesi,
kısaca fen okur-yazarı olabilmesi için fen kavramlarını biliyor olması gerekir. Bu
nedenle fen eğitiminin ilk amacı fen kavramlarının öğretimi olmalı, kavramlar
öğretilirken diğer boyutlar verilmeye çalışılmalıdır (Kavak, Tufan ve Demirelli, 2006;
19). Çorlu (1994)’ ya göre; gelecek yüzyılın kuşakları fen ve teknik bilgiler
bombardımanı altında, kişisel ve toplumsal kararlar oluşturacak, karar oluşumlarına
katılacak yahut seyirci kalacaktır. Fen ve teknoloji okur- yazarı olmayan vatandaş
demokratik karar oluşumlarının dışında kalmış olacaktır. Fen ve teknoloji okur- yazarı
olmayan kişiler, sorunlarının temelini oluşturan pek çok konuda güç tekelleri ve medya
tarafından kolaylıkla yönlendirilmiş, güdülmüş olacaklardır.
Bir bireyin fen okur-yazarı olarak yetiştirilebilmesi için bugüne kadar
kullanılagelmiş geleneksel yöntemler yeterli olamamaktadır. Dolayısıyla öğrencilerin
motivasyonlarını artırıcı yönde eğitim verilmelidir. Öğretmen merkezli eğitimden
öğrenci merkezli eğitime geçmek gerekmektedir. Öğrenci sadece kendisine direkt
olarak verilen bilgi ile yetinmeyip, araştırma ve kendini geliştirme yönünde
yönlendirilmelidir.
Öğretim programlarının yeniden yapılandırılması gibi eğitim reformları ile
ulaşılmak istenen hedef; fen ve teknoloji okur- yazarı olan bireyler yetiştirmek ve bunu
gerçekleştirebilmek için de fen derslerinin teknoloji ile bütünleştirilmesidir. Teknolojik
gelişmelerin hayata geçmiş olan en yaygın uygulaması ise bilgisayarlar ve bilgisayar
destekli eğitimdir.
2.1.2. Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE)
Bilgisayarlar klasik eğitim araç ve gereçlerinin yetersiz kaldığı pek çok konuda
önemli bir boşluğu doldurmaktadırlar. Klasik eğitim ortamında gerçekleştirilmesi zor
veya olanaksız olan pek çok uygulama, bilgisayarlarla başarılabilmektedir. Bir eğitim
aracı olarak bilgisayarlar, görsel-işitsel araçların pek çoğunun işlevini yerine getirmekte
30
ve iletişimi etkenleştirerek bireysel öğrenmeyi daha kolay gerçekleştirmektedir. Son
derece esnek bir yapıya sahip olan bilgisayarlar, özel hazırlanmış öğretim programları
aracılığıyla öğretme-öğrenme sürecinde zengin bir yaşantı oluşturabilmektedirler. “Đlk
ve orta öğretimde fen öğrencilerinin başarılarını buna bağlı olarak verimliliği
artırabilmek için özellikle mikroskobik düzeydeki ve soyut konularda bilgisayar
destekli eğitimden ve ders yazılımlarından yararlanmak gerektiği düşünülmektedir”
(Öz, 2004; 23).
Bilgisayarlar bugünkü durumda öğretimi büyük oranda bireyselleştirerek
geleneksel sınıf öğretiminin olumsuzluklarını ortadan kaldırmaktadır. Eğitim
programlarının bireyselleştirmeyi yeterince gerçekleştirememesi yetenekli ancak yavaş
öğrenen çocukların eğitimini zorlaştırmaktadır. Farklı bilgi, beceri ve tutum
düzeyindeki bireylerden oluşan bir sınıfta, bilgisayar aracılığıyla her bireye kendi
yeteneğinde gelişmelerine olanak sağlanmakta, çeşitli beklentileri karşılanabilmektedir
Ancak sıralanan olumlu etkilerin sağlanabilmesi için öğrencilere bilgisayar okur-
yazarlığı yeteneklerinin kazandırılması önem taşımaktadır (Aşkar, 1992) .
Bilgisayarların eğitimde kullanılmalarıyla ilgili terimler iki farklı, ancak
birbirine bağlı şekilde sınıflandırılabilmektedir. Bunlar öğretim ve öğrenme açısından
terimlerdir.
Öğretim Açısından Terimler:
· Bilgisayar destekli öğretim
· Bilgisayarla düzenlenmiş öğretim
· Bilgisayara dayalı öğretim
· Bilgisayar Öğretimi
Öğrenme Açısından Terimler:
· Bilgisayardan öğrenme
· Bilgisayar ile öğrenme
· Bilgisayar hakkında öğrenme
31
· Bilgisayardan düşünme yollarını öğrenme
· Bilgisayarla öğrenmenin düzenlenmesi (Öğüt, Altun, Sulak ve Koçer, 2004).
Eğitim alanında bilgisayarlardan yararlanma şekilleri gruplandırılmak istenirse;
· Eğitim araştırmalarında bilgisayar,
· Eğitim hizmetlerinin yönetiminde (yürütülmesinde) bilgisayar,
· Ölçme-değerlendirme ve rehberlik-danışmanlık hizmetlerinde bilgisayar,
· Bilgisayar eğitiminde bilgisayar,
· Öğrenme-öğretme süreçlerinde bilgisayar,
şeklinde gruplandırılabilir (Hızal, 1989).
Bilgisayarların eğitimdeki farklı kullanım şekilleri Robert Taylor (1980)
tarafından 3 şekilde kategorize edilmiştir.
Öğretmen olarak bilgisayar: Öğretmenin yapması gereken tüm işlemleri
bilgisayar üstlenir. Bilgisayarın öğretme aracı olarak kullanılması genel olarak
bilgisayar temelli, bilgisayar destekli öğretim ve bilgisayar destekli öğrenme olarak
adlandırılmaktadır.
Araç olarak bilgisayar: Bu kullanım şekli pek çok açıdan işgücünden tasarruf
sağlar. Genel olarak materyal, grafik, sunu hazırlama şeklindedir. Bu şekilde öğrenciler
araştırma yapma ve eleştirel düşünme yeteneklerinin geliştirebilirler.
Öğrenen olarak bilgisayar: Taylor bu kategoriye “tutee” modu demiştir.
Bilgisayarın ve öğrencinin geleneksel rolleri değişmiştir. Bilgisayar öğrenci haline gelir
ve öğrenci ona bazı işlemlerin nasıl gerçekleştirileceğini anlatır. Burada bilgisayar için
öğretici olabilmek, öğretilecek konunun ya da uygulamanın öğrenci tarafından tam
olarak biliniyor olmasını ve bunu bilgisayarın anlayabileceği şekilde ona aktarmayı
gerektirmektedir. Ayrıca bilgisayar programlamanın da biliniyor olması gerekmektedir.
Tüm bunlar mantıksal düşünmeyi ve problem çözme becerilerini geliştirmektedir
(Newby, Stepich, Lehman, & Russell, 1996; 79)
32
Türkoğlu (2002; 43)’ na göre ise BDE yöntemsel bazda incelendiğinde temel
olarak dört farklı çeşitte uygulanabilir.
Laboratuar yöntemi: Bu yöntemin asıl amacı hedef kitleye bilgisayar okur-
yazarlığı kazandırmak ve dersleri laboratuar ortamında mümkün olduğunca
interaktif olarak sunmaktır.
Her sınıfa PC yöntemi: bu yöntemde her sınıfa birer adet bilgisayar, sunum
cihazı ve gerekli çevre birimleri kurulur. Bu yöntemin amacı öğrencilere
bilgisayar okur-yazarlığı kazandırmak değil, her dersi bilgisayar teknolojisi ile
bütünleştirerek öğrenmenin kalitesini artırmaktır.
Kişisel PC yöntemi: bu yöntemde her öğrencinin ve öğretmenin taşınabilir bir
bilgisayarı vardır. Eğitim ortamına gelindiğinde öğretmen ve öğrenciler
bilgisayarını okulun ağ yapısına entegre ederler. Eğitici ve öğrenci arasındaki
tüm haberleşme elektronik ortamda yapılır. Ayrıca bu yöntemle eğitici ve
öğrenciler evlerinden video konferans yoluyla ders katılabilirler. Bu yöntem
diğer yöntemlere göre en ideali ancak en pahalısıdır.
Đnternet yoluyla eğitim yöntemi: bu yöntem senkron ve asenkron olarak iki
biçimde gerçekleştirilebilir. Senkron yöntemde; eğitici ve öğrenciler, gerçek
zamanlı olarak video konferans, chat gibi uygulamalarla günü belirli saatlerinde
mekândan bağımsız olarak bir sınıf ortamındaymış gibi eğitimi gerçekleştirirler.
Şekil 2: BDE uygulama yöntemleri (Keleş, 2006’ dan uyarlanmıştır.)
33
Asenkron yöntemde; dersin içeriği internet ortamına aktarılır. Đnsanlar
zamandan ve mekândan bağımsız olarak internet sitesine bağlanarak eğitimlerini
gerçekleştirirler.
Bilgisayarların öğretme-öğrenme ve okul yönetimi ile ilgili bütün faaliyetlerde
kullanılması “Bilgisayar Destekli Eğitim” olarak tanımlanabilir. Baykal (1994b) eğitim
programındaki derslerin kısmen veya bütünüyle bilgisayarlarla öğrenciye sunulması
eylemini bilgisayar destekli eğitim olarak ifade etmektedir. Bilgisayar Destekli Eğitim
denildiğinde eğitim- öğretim etkinlikleri sırasında eğitimi zenginleştirmek ve kalitesini
yükseltmek için öğretmene yardımcı bir araç olarak bilgisayarlardan yararlanılması
anlaşılmaktadır (Demirel, Seferoğlu ve Yağcı, 2002; 116–117). Gitmez (1989)’ e göre
“Bilgisayar destekli eğitim var olan sisteme bir alternatif değil ona çeşitlilik getiren onu
tamamlayan bir boyutudur”
2.1.2.1. Bilgisayar Destekli Eğitimin Amaçları
Bilgisayar destekli eğitim, ülkemiz için gerekli olan bilgi teknolojileri çağını
yakalayacak ve geçecek insan gücünün yetiştirilmesini amaçlamaktadır.
BDE’ nin öğrenciler için hedeflenen genel amaçları sıralanacak olursa;
1. Öğrencinin motivasyonunu artırmak,
2. Öğrencinin bilimsel düşünme yeteneğini geliştirmek,
3. Grup çalışmalarını desteklemek,
4. Öğretme yöntemlerini genişletmek,
5. Öğrencinin kendi kendine öğrenme yeteneklerini geliştirmek,
6. Öğrencide ileri düzeyde düşünme becerisinin geliştirilmesini
desteklemek,
7. Mantık yolu ile problemlere çözüm bulmayı desteklemek,
8. Hipotez kurmaya cesaretlendirmek, vb. şekilde genel amaçlar ortaya
çıkarmaktır (Demirel, Seferoğlu ve Yağcı, 2002).
2.1.2.2. Bilgisayar Destekli Eğitimi Etkileyen Faktörler
1. Öğrenci motivasyonu
2. Etkileşim düzeyi
3. Bireysel öğrenme farklılıkları
4. Ders yazılımının türü, kapsamı ve niteliği
34
5. Öğretmenin BDE’yi algılama biçimi, tutumu, beklentisi ve değişen rolü
6. Ders programının eğitim programı ile bütünleşmesi ile bilgisayar destekli
eğitim uygulamasının okul içinde yürütülme biçimi.
(http://www.bilkent.edu.tr/~serpilt/bde.htm)
BDE yukarıda sıralanan faktörler göz önünde bulundurularak gerçekleştirilecek
olursa kuşkusuz eğitim sistemlerine birçok fayda sağlayacaktır.
2.1.2.3. Bilgisayar Destekli Eğitimin Faydaları
BDE’ nin eğitime sağladığı faydaları Altın (1994; 7) şu şekilde sıralamıştır;
1. Etkileşimli bir öğrenme ortamı sunar.
2. Sınıf ortamında uygulaması güç olan keşfetme, sorgulama gibi öğretim
ortamları bilgisayar yardımıyla uygulanabilmektedir.
3. Tehlikeli deney ortamının benzetim yoluyla hazırlanması ve her
öğrenciye bilgisayarda bu deneyin simülasyon yoluyla yaptırılması
mümkün hale gelmektedir.
4. Renk, ses, hız, animasyon ve benzetim yöntemleriyle soyut kavramların
öğrenilmesi/ öğretilmesi kolaylaşmaktadır.
5. Bilgisayarların grafik özellikleri kullanılarak veriler arasındaki ilişki
kısa zamanda ve daha doğru olarak elde edilebilir. Özellikle fen
derslerinin deneylerinde geri beslemenin anında yapılabilmesi açısından
bu özellik çok önemlidir.
6. Birçok bilgi arasından istenilen bilgilere, yorumlara kısa zamanda
ulaşmak ve yeni bilgiler üretmek bilgisayarla mümkün hale
gelmektedir.
Öğretim ortamının hazırlanması ve öğrencinin kullanımına sunulması,
öğretmenin kişisel becerisi ve yaratıcılığı ile ilgilidir. Öğrencilerin kavramları
öğrenmeleri ve kavramlar arasında ilişki kurabilmeleri ise öğretim yöntemine ve o
yöntem için seçilmiş uygun materyalin kullanılmasına bağlıdır. Bilişim
teknolojisindeki gelişmeye paralel olarak bilgisayar ortamında canlandırma, benzeşim
vb. görsel ve işitsel materyal geliştirilmiş ve eğitimde kullanılmaya başlanmıştır. Bu
bağlamda bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim kavramları ortaya çıkmıştır
35
“Bilgisayar destekli eğitim” genel bir kavram olmakla birlikte bilgisayarlı eğitim
ve öğretim için kullanılan bütün terimleri kapsamaktadır. Öğretim açısından
değerlendirildiğinde en çok ilgi gören yöntemler ise “ Bilgisayar destekli öğretim” ve “
Bilgisayar temelli öğretim” yöntemleridir.
2.1.3. Bilgisayar Destekli Öğretim (BDÖ )
Bilgisayarların eğitim alanındaki kullanımının sadece öğrencilerin kayıtlarını
tutma, ölçme ve değerlendirme yapmakla sınırlı kalmaması ve bilgisayarlardan bir
eğitim aracı olarak da yararlanılması gerektiği fikrinden hareketle, bilgisayar destekli
öğretim yöntemi ortaya çıkmıştır ve her geçen gün farklı bir anlayışla gelişmeye devam
etmektedir (Ayas, Yılmaz ve Tekin, 2001).
Bilgisayar destekli öğretimde, bilgisayarlar, eğitim ve öğretimi destekler
nitelikte kullanılır. Dersin, belirlenen hedef ve davranışların, öğrencilere temel
öğreticisi öğretmendir. Bütün eğitim- öğretim faaliyetleri dersin öğretmeni tarafından
gerçekleştirilir. Bu yöntemde bilgisayarlar, eğitim- öğretim ortamlarında öğretmenler
tarafından sadece yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır (Đşman, 2003).
Hannafin ve Peck (1989) bilgisayar destekli öğretimi, öğretimsel içerik veya
etkinliklerin bilgisayar yoluyla öğrenciye aktarılması olarak tanımlamaktadır. Burada
bilgisayar, öğretme sürecine, öğretmenin yerine geçecek bir seçenek olarak değil,
sistemi tamamlayıcı ve güçlendirici bir araç olarak girmektedir (Demirel, 2003).
Öğrencilerin anlamakta güçlük çektikleri kavramların öğretiminde onların görsel ve
düşünsel yapılarını harekete geçirebilecek mültimedya destekli öğretim etkinliklerinin
geliştirilmesi ve kullanılmasının öğrencilerin başarılarını olumlu yönde etkilediği
yönünde bulgular literatürde mevcuttur (Harwood ve McMahon, 1997).
Bilgisayar destekli öğretim, uygun özellikte ve sayıda donanımın belirlenmesi,
bu eğitime cevap verebilecek kapasitede öğretmen ve öğrencilerin yetiştirilmesi, ders
programlarının paralelinde programların hazırlanması, çağın gerektirdiği bilgilerle
güncelleştirilmesi gibi çeşitli konularda uzmanlık ve çaba gerektiren oldukça pahalı bir
öğretim metodudur. Buna rağmen birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de her geçen
gün daha da fazla önem kazanmaktadır.
36
Bilgisayar destekli öğretimde bilgisayar, öğretmenle birlikte ve ondan ayrı, diğer
yöntem-tekniklerle ve destekleyici olarak kullanılabilecek bir uygulama alanı
bulabilmektedir. Bu nedenle, bilgisayar destekli öğretim, öğretim hizmetlerinde
kullanım biçimleri arasında en ümit vaat edeni olarak görülmektedir. BDÖ bir eğitsel
ortam olarak, bilgisayarın öğretme-öğrenme süreçlerinde; öğretmenin eğitsel ortamı
hazırlaması, öğrencilerinin yeteneklerini tanıması, onların yeteneklerine uygun
bireyselleştirme, yönlendirme, alıştırma ve tekrar gibi etkinlikleri gerçekleştirmesi;
öğreteceği konunun yapısına, belirlediği öğretim amaçlarına göre bilgisayarı değişik
yer, zaman ve şekillerde kullanmasını gerekli kılmaktadır (Öğüt, Altun, Sulak ve Koçer,
2004). BDÖ’ in farklı formları vardır ancak hepsinin amacı aynıdır: ‘öğrencilerin
öğrenmelerine yardımcı olmak’ (Erickson ve Vonk, 1994; 9). Bilgisayarla öğretim,
eğitim bilimciler tarafından geliştirilmiş yeni öğretme- öğrenme ilkelerinin yine
eğitimciler tarafından değişik öğrenme stratejilerine göre elektronik araçlara
uygulanması esasına dayanan bir öğretme yöntemidir (Makaracı, 2004).
Teknoloji ve fen entegrasyonunun en güzel örneği BDÖ’ dir. BDÖ’ de
teknolojiye ayak uydurmak, günümüz standartlarını yakalayabilmek için çağımızda en
etkili iletişim ve bireysel öğretim aracı olarak nitelendirilen bilgisayarlar
kullanılmaktadır. “Bilgisayar destekli öğretim yönteminde, bilgisayar teknolojisi
öğretim sürecine değil de, geleneksel öğretim yöntemlerine bir seçenek olarak girmekte
ve nicelik açısından eğitimde verimi yükseltmede önemli rol oynamaktadır” (Arıkan,
2003; 14). Bu yöntemde bilgisayar öğretmen ve öğrenciye yardımcı bir araç olarak
kullanılmalıdır.
Öğretimde birçok amaçla bilgisayar desteğinden faydalanılmaktadır. Bunları
Doğanay (2002) şu şekilde sıralamaktadır;
1. Eğitim ve öğretimde verimi yükselterek daha etkin bir öğretim
sağlamak.
2. Geleneksel eğitim ve öğretim yöntemlerini değiştirmek, onları daha
verimli kılmak,
3. Eğitim ve öğretimi ilgi çekici ve zevkli duruma getirmek.
4. Öğretmenlerin, eğitim- öğretim sırasında daha fazla materyal
kullanmasını sağlamak.
5. Verilerin depolanması ve gerektiğinde kullanılmasını sağlamak.
37
6. Soyutu somutlaştırarak, daha kolay öğrenilmesini sağlamak.
7. Öğretmene zaman kazandırarak, ders dışı faaliyetlerini
kolaylaştırmak.
8. Çağın gerektirdiği teknolojiyi öğrencilere kavratmak.
2.1.3.1. Bilgisayar Destekli Öğretimin Yararları
Bilgisayar destekli öğretim yöntemi, uygun koşullarda ve bu konuda yeterince
bilgili kişiler tarafından uygulandığında birçok faydalar sağlamaktadır. BDÖ
yönteminin sağladığı yararlar ilgili alan yazında (Demirel, Seferoğlu ve Yağcı, 2001,
Uşun, 2000, Arıkan,2003, Baykal, 1984) şu şekilde belirtilmiştir.
1. Öğretmenlerin derslerinde uyguladıkları öğretim yöntemleri arasındaki
olumlu ya da olumsuz farklılıklar bilgisayar destekli öğretim ile en az
düzeye indirilebilmektedir.
2. Hızlı öğrenim sağlar dolayısıyla zamandan tasarruf sağlar.
3. Yazı tahtası ve ders kitap kadar geneldir. Yazı, çizim, grafik, sayı, renk, ses
ve benzeri çok çeşitli bildirim simgesi durgun ya da hareketli olarak
kullanılabilir.
4. Bireysel öğretimde de grup öğretiminde de kullanılabilir.
5. Sadece resim, sadece metin ya da sadece grafik yerine tüm bunların bir
arada bulunabileceği çoklu ortamlar sağlayarak öğretimi daha etkili kılar.
6. Konular öğrencilere daha kısa sürede ve sistemli bir şekilde öğretilebilir.
7. Hatalar azalır ve yapılan hataların düzeltilmesi kolaylaşır. Yapılan işlemler
elektronik olarak yapıldığı için düzeltmeler anında yapılabiliri ve
güncelleştirmeler hemen yapılabilir.
8. Đçeriğin istenildiği kadar tekrar edilmesini sağlar.
2.1.3.2. Bilgisayar Destekli Öğretim Uygulamaları
BDÖ’ de öğretmen konuyu işlerken gerektiği durumlarda bilgisayarı yardımcı
bir araç olarak, öğretimi desteklemek amacıyla kullanmaktadır. Bunu çeşitli şekillerde
yapabilir. Konuyu işleyip, alıştırma ve uygulamaları bilgisayar aracılığıyla yapabilir ya
da konunun işlenmesi sırasında çeşitli programlardan faydalanarak bilgisayardan destek
alabilir.
38
Uşun (2004)’ a göre bilgisayar destekli öğretimde öğretmen konuyu işlerken,
sahip olduğu donanım ve yazılım olanaklarına, öğreteceği konunun ve öğrencinin
özelliklerine ve belirlediği öğretim amaçlarına göre bilgisayarı değişik yer, zaman ve
şekillerde kullanabilir. Kullanım şekilleri aşağıda maddeler halinde sunulmuştur.
1. Öğretmen, konuyu geleneksel yöntemle sınıfta işler, dersi kaçıran,
başarısız olan ya da öğrenme ihtiyacı duyan öğrencilere konuyu
bilgisayar yardımı ile öğrenme fırsatı sağlanabilir. Yani bilgisayar
burada “özel öğretmen” görevini üstlenir.
2. Öğretmen, konuyu sınıfta işledikten sonra, değerlendirme çalışmaları
sınıfta bilgisayar yardımı ile yapılabilir.
3. Öğretmen, konuyu sınıfta işledikten sonra, alıştırma, uygulama ve
değerlendirme çalışmaları bilgisayar yardımı ile yapılabilir.
4. Konu bilgisayar yardımı ile öğretilir. Öğretmen, öğrenme eksikliklerini
tartışma yöntemi ile giderebilir, öğrencileri denetleyerek hatalarını
düzeltebilir (Aşkar ve Erden, 1986; 23; Keser, 1988; 94; Gürol, 1990;
138; Demirel, 1994; 73; Akt: Uşun, 2004; 46).
2.1.4. Bilgisayar Temelli Öğretim (BTÖ)
Bilgisayar temelli öğretimde, bilgisayarlar bütün eğitim ve öğretim faaliyetlerini
uygular. Burada dersin, belirlenen hedef ve davranışların öğrencilere temel öğreticisi
bilgisayarlardır. BTÖ, “Herhangi bir konuda diğer öğretim donanımlarından bağımsız,
tek başına yeterli bir öğretici kaynak olarak bilgisayarın eğitimde kullanılmasıdır”
(Uşun, 2000; 49). Diğer bir ifadeyle bütün eğitim ve öğretim faaliyetleri bilgisayar
tarafından gerçekleştirilir. Öğretmen, eğitim-öğretimde geri planda kalarak
organizasyon işlerini yönetir (Đşman, 2001). Senemoğlu (2001)’ na göre bu yöntemde
öğrenci bilgisayar programlarını kullanarak ve bilgisayarla birebir etkileşerek
öğrenmeyi gerçekleştirir. Ayrıca değerlendirmeyi de bilgisayar aracılığı ile yine kendisi
yapar.
Eğitim için bilgisayarın kullanım şekilleri içinde dikkati en fazla çeken ve
üzerinde en çok çalışılan şekil olan bilgisayar temelli öğretim (BTÖ) , öğrencilerin belli
39
konuları öğrenmelerine destek olacak ortamları sağlamaya yönelik olarak
kullanılmaktadır. Bilgisayar temelli öğretime yönelik, çeşitli derslere ait hazır bilgisayar
programları piyasada rahatlıkla bulunabilir. Etkili bir şekilde geliştirilmiş bilgisayar
tabanlı öğretim programları, aktif ve yaratıcı süreçlerde öğrencilerin ilgilerini çekmeye
eğilimlidir. Bu tür programlar aynı zamanda zihinsel ifadelerin gerçek dünyayla
bağlantısını kolaylaştırmayı sağlayacak özelliklere sahiptir (Kozma, 1991, Akt: Tosun,
2006; 30-31).
Bilgisayar temelli öğretim, bilgisayarın öğrenmenin meydana geldiği bir ortam
olarak kullanıldığı, öğretim sürecini ve öğrenci motivasyonunu güçlendiren, öğrencinin
kendi öğrenme hızına göre yararlanabileceği, kendi kendine öğrenme (interaktif
öğrenme) ilkelerinin bilgisayar teknolojisi ile birleştirilmesinden oluşmuş bir öğretim
yöntemidir (Şahin ve Yıldırım, 1999) .
Ailleo ve Wolfe (1980) bilgisayar temelli eğitimin öğrenci başarısına ortalama
% 42 oranında, kimya başarısında % 52, biyoloji başarısında %36 ve fizik başarısında
% 23 oranında olumlu etki ettiğini ifade etmektedir (Akt: Akçay, Tüysüz, Feyzioğlu,
2003).
2.1.4.1. Bilgisayar Temelli Öğretimin Yararları
Arıkan (2003; 25) bilgisayar temelli öğretimin yararlarını şu şekilde sıralamıştır;
1. Öğrencilerin sürekli aktif olmasını sağlar.
2. Öğrenci bilgisayarla etkileşim kurarak, istediği anda konu ile ilgili
sorularına yanıt alabilmekte ev istediği kadar tekrar yapabilmektedir.
3. Her öğrenciye kendi öğrenme hızında bir öğrenim sağlar,
Jacoby (2005) ise bilgisayar temelli öğretimin yararlarını aşağıdaki başlıklarda
toplamıştır(Akt: Tosun, 2006; 35–36):
Esneklik: Hem sınıf içi hem sınıf dışı uygulamalar yapılabilen bir yöntemdir.
Kişisel hızın ayarlanabilmesi: Her öğrenci kendi öğrenme hızında çalışabilir.
Kalabalık sınıf ortamlarında, farklı seviyelerdeki öğrencilerin öğrenme güçlükleri ve
zaman kayıpları bu sayede ortadan kaldırılabilir.
40
Kolay kayıt tutma: Bilgisayar temelli öğretim yöntemiyle çalışan öğrencilerin
sınav sonuçları, bir veri tabanına kaydedilir. Bu sayede öğrencilerin başarı durumu ve
ilerleme hızı öğretmen tarafından daha kolay takip edilir.
Canlı eğitmen ihtiyacının azalması: Bilgisayar temelli öğretim birçok okul
seviyesinde ve organizasyonda eğitmen ihtiyacına olan isteği azaltmaktadır.
Herkes için aynı bilgi: Geleneksel sınıf ortamında, öğrenilecek bilgi, farklı
tarzlarda çalışan öğreticiler tarafından farklı miktar ve şekillerde öğretilir. Bunun
sonucunda her öğrenci aynı bilgiyi alamaz. Oysaki bilgisayar temelli öğretimde herkes
aynı bilgiyi aynı şekilde almaktadır.
Tutarlı ve kaliteli bilgi: Uzman programcılar ve konu alanı uzmanlarının
ortaklaşa hazırladıkları bilgisayar temelli öğretim CD’ leri sayesinde, öğrenciler, tutarlı
ve kaliteli bilgilere ulaşma imkânına sahip olacaklardır.
Sınırsız tekrar: Öğrenciler anlamadıkları konuları diledikleri kez tekrar
okuyabilirler.
Gizlilik: Öğrenci bilgisayar programı ile birebir çalışacağı için, yaptığı herhangi
bir yanlış karşısında öğretmeni ya da arkadaşları tarafından eleştirilmeyecektir.
Bilgisayar temelli öğretim ile sıkılgan ve içedönük öğrenciler için, rahatlatıcı bir
öğrenme ortamı sağlanmaktadır.
Motivasyon: Bilgisayar temelli öğretimde kullanılan programlar etkileşimli ve
eğlenceli olduğundan, öğrenci konuya ve derse daha iyi motive olmakta; bu sayede
öğrenci devamlılığı da sağlanmaktadır.
2.1.4.2. Bilgisayar Temelli Öğretimin Sınırlılıkları
Bilgisayar temelli öğretimin belirtilen yararlarının yanında birçok sınırlılığı da
bulunmaktadır. Bunlar;
Öğrencilerin sosyo- psikolojik gelişimlerini etkilemesi. Bazı uzmanlara göre,
bilgisayarların öğretimi bireyselleştirmesi, öğrencinin sınıf içinde arkadaşları ve
öğretmeniyle olan etkileşimini azaltmaktadır. …bilgisayarların öğretimi
bireyselleştirmesi gibi bir olanak sağlamasının yanında, öğrencinin diğer öğrencilerle ve
öğretmenle olan etkileşimini artırıcı öğretimsel faaliyetlerin öğretmen tarafından
41
planlanması ve uygulanması gerekir (Uşun, 2004; 52) Ayrıca her ne kadar bilgisayarlar
dönüt veriyorsa da, bazı öğrenciler için bir arkadaşından ya da öğretmeninden alacağı
bir geribildirim daha önemlidir.
Bilgisayar ekranının bir seferde gösterebileceği yazılı materyal miktarının
sınırlı oluşu. Her ne kadar bilgisayar grafik, resim, ses ve metinlerle mükemmel şeyler
yapabiliyorsa da, bilgisayar ekranı bir seferde ancak sınırlı miktarda metin sunabilir ve
bu metinlere ulaşmak bazen zor ve sorunlu olabilir. Eğer bir derste çok miktarda yazılı
materyal kullanılması gerekiyorsa, dersin ders kitaplarıyla veya kılavuz kitaplarla
işlenmesi daha uygun olabilir. (Demirel, Seferoğlu ve Yağcı, 2002; 133)
Eğitim programını desteklememesi. Her türlü öğretimsel etkinliğin amacı,
eğitim programında belirtilmiş olan amaç ve hedeflerin öğrenciye kazandırılabileceği
öğretim ortamlarının yaratılması ve öğrenciye sunulmasıdır (Uşun, 2004; 53). Bir
eğitim yazılım ne kadar iyi hazırlanmış olursa olsun öğretim programı ile uyumlu değil
ise öğretim açısından çok da değerli olmayabilir.
Özel donanım ve beceri gerektirmesi. Bilgisayarın satın alınması, korunması ve
bakımı çok masraflıdır. Diğer öğretim materyallerinden farklı olarak bilgisayarlar
sürekli olarak donanım ve de yazılım açısından geliştirilmelidir ve bu da oldukça
maliyetli bir iştir. Bunu yanı sıra öğretmen ve öğrencilerin de yeterli bilgi ve beceriye
sahip olmaları gerekmektedir.
Kaliteli yazılım bulunmasının güçlüğü. Kaliteli bir yazılım bulunması her
zaman için çok da kolay bir iş değildir. Bir öğrenci ya da bir öğretmen için faydalı
olabilen bir yazılım diğer bir öğrenci veya öğretmen için hiç de faydalı olmayabilir.
Ayrıca, bu tür programlar zor hazırlandığından ve çok kişinin birlikteliğinden
oluştuğundan, satın alınması mali olarak güç olmaktadır (Jacoby, 2005; Đşman,2003;
Akt: Tosun, 2006; 37)
2.1.4.3. Bilgisayar Temelli Öğretim Uygulamaları
BTÖ’ de öğrenme- öğretme uygulamaları dört ana başlık altında toplanabilir;
1. Ders sunu amaçlı uygulamalar (Belleten (Tutorial) Programlar)
42
2. Alıştırma amaçlı uygulamalar (Alıştırma ve yineleme (Drill and Practice) Programları)
3. Benzetim amaçlı uygulamalar (Benzetim (Simulations) Programları)
4. Eğitsel oyun amaçlı uygulamalar (Eğitsel Oyun Programları)
Ders sunu amaçlı uygulamalar (özel öğretici programlar). Bu tür programlar
öğretmenin görevini üstlenirler. Burada bilgisayarlar birincil öğreticidirler. Yeni
içerikler sunarak öğrenmeyi sağlarlar. Tipik olarak bilgilerin organize halde bulunduğu,
öğrencilerin bilgilere farklı yollardan ulaşabildiği, öğrenci merkezli programlardır
(Newby, Stepich, Lehman, & Russell, 1996; 229). Ön bilgilerin verilmesi, hedeflerden
haberdar etme, yardımda bulunma, güdülenmeyi gerçekleştirme gibi etkinlikler bu
program tarafından yerine getirilir. Bu tür öğretim programları birebir etkileşimi ortaya
koyar (Tosun, 2006; 31).
Bilgisayarda sunu uygulamaları bir bakıma özenle oluşturulmuş ders kitaplarına
benzer. Amaçları yeni bir bilgiyi kullanıcıya sunmaktır. Bu tür uygulamalarda
kullanıcıya dönüt verilmesi ve değişik çözüm yolları önerilmesi çok önemlidir.
Öğrenme ortamında etkili bir öğrenme ortamında, etkili bir öğretim programının
işleyişi, akışı ve ilgili geliştirme basamaklarını aşağıdaki şekilde belirtildiği gibi
açıklayabiliriz (Đpek, 2001; 43).
Đyi bir özel öğretici program, bir öğretmen gibi öğrenciyi güdüleyebilmeli,
dikkati çekebilmeli, öğrenciye bilgiyi etkili bir şekilde sunmalı, öğrencinin daha iyi
öğrenebilmesi için ona alıştırma ve uygulama yaptırabilmeli ve aynı zamanda öğrenciyi
test edip geri-bildirimler verebilmelidir (Altun, 2005; 119). Öğretici programlar,
elektronik sayfa değiştiriciden biraz daha fazlası olmalıdır. Öğrencinin bireysel
Şekil 3: Bir özel öğretici programın yapısı ve akış diyagramı
GĐRĐŞ
Dönüt veya Ek Bilgiler Sunma
ÇIKIŞ
Konu ve Bilginin Sunulması
Soru Ve Yanıt
Yanıtları Değerlendirme
43
öğrenmesinde gerekli olan her şeyi daha etkileşimli ve verimli bir şekilde ona
vermelidir (Newby, Stepich, Lehman, & Russell, 1996; 230).
Özel öğretici programlar sayesinde öğrenci kendi hızına göre çalışır. Đstediği
kadar tekrar yapma imkânına sahip olur. Bu tip programlar öğretim zamanını
kısaltmakta ya da bu zaman içinde daha fazla uygulama yapmayı mümkün kılmaktadır
(Demirel, 2003; 161).
Alıştırma amaçlı uygulamalar. Önceden öğrenciye verilmiş olan temel
kavramların yeniden ele alınmasını sağlar. Açıklamaları, kuralları, ilkeleri, çizelgeleri,
terimleri, değişik yapı ve aşamada çok sayıda alıştırmayı içerir. Bu uygulamada
bilgisayar, öğretmene yardımcı bir ortam olarak hizmet verir. Alıştırma amaçlı
uygulamaların en önemli sınırlılığı yeni kavramların öğretilmesinde yetersiz kalmasıdır
(Çömek, 2003; 55). Öğrencinin yeni öğrendiği bilgi ve becerileri kullanma olasılığını
artırmak ve hali hazırdaki bilgileri ile yeni öğrendiği bilgileri ilişkilendirmesine
yardımcı olmak amacıyla kullanılmaktadır (Yiğit, 2007; 11).
Basit bir akış diyagramı ile alıştırma amaçlı programlar aşağıdaki aşamalardan
geçerek oluşur (Đpek, 2001; 102);
Demirel (2003)’ e göre bu programların kullanımı ile ilgili iki tür yaklaşım
mevcuttur:
Öğrenciye zorlukları belli bir dizi soru verilerek yapılan alıştırmalar:
Burada öğrencinin karşısına bir soru gelir. Öğrenci ekranda gösterilen soruya
cevap verir. Eğer cevap doğru ise diğer soruya geçilir. Cevap doğru değilse
GGiirriişş bbööllüümmüü vvee ttaannııttıımm
KKoonnuu vvee MMaaddddee sseeççiimmii
SSoorruu vvee yyaannııtt ssaağğllaammaa
PPrrooggrraammddaann ççııkkıışş vveeyyaa yyeennii ssoorruu
DDeeğğeerrlleennddiirrmmee DDöönnüütt ssaağğllaammaa ((ppeekkiişşttiirrmmee))
Şekil 4: Bir alıştırma ve deneme programın yapısı ve akış diyagramı
44
bilgisayar soruyu bir kez daha sorar. Cevap yine yanlışsa bilgisayar sorunun
doğru cevabını verir; bir sonraki soruya geçer. Bu programlara kontrollü
alıştırma programları denilmektedir.
Öğrencinin öğrenilmemiş davranışları ile ilgili sorular verilerek yapılan
alıştırmalar: Öğrenci, sırası ve sayısı belli olan sorular üzerinde çalışır. Burada
öğrencinin öğrenemediği bilgiler ve beceriler bilgisayar tarafından sorular
yoluyla tespit edilir. Bu sorulara çalışma havuzu denir. Öğrencinin kazandığı
davranışlarla Đlgili sorular, bilgisayarda öğrenciye ait başka bir yerde toplanır.
Böylece öğrenci yeniden çalışmaya başladığında öğrenilmiş davranışlarıyla ilgili
sorularla karşılaşmaz.
BTÖ’ de kullanılan alıştırma amaçlı uygulamaları, bilgisayarsız alıştırma uygulamaları
ile kıyaslandığında bazı avantajlara sahiptirler (Newby, Stepich, Lehman ve Russell, 1996;
228);
1. Etkileşimlilik: Bilgisayar programları, birçok soru sorar ve öğrencinin
cevabını gerektirir.
2. Hızlı dönüt: Bilgisayar programları, çabucak öğrencinin cevabının
doğru mu yanlış mı olduğunu bildirir ve nedenini açıklar.
3. Sınırsız sabır: Alıştırma programları tüm gün boyunca çalışır, asla
yorulmaz.
4. Çeşitli zorluk dereceleri: bilgisayar programları, zorluk derecesini
ayarlayabilir. Bu öğretmen veya öğrenci tarafından seçilebildiği gibi,
öğrencinin performansına göre otomatik olarak da seçilebilir.
5. Motivasyon: Sadece bilgisayarda olması bile öğrenci için kağıt- kalem
çalışmalarından daha motive edici olabilir
Benzetim (simülasyon) amaçlı uygulamalar. Benzetim gerçek hayattaki
olayların kontrollü bir şekilde temsil edilmesi olarak tanımlanabilir (Demirel, 2005;
161). Bir takım olay ve durumları modelleyerek öğrenciye bu olay ve durumlar
hakkında bilgi ve beceri kazandırmayı amaçlayan yazılımlardır (Yalın, 2004; 178). Bir
anlamda gerçeğe yakın modeller taklit edilir. Bilgisayar, öğrenilmesi söz konusu olan
45
durumları somutlaştırma, ilişkilere hareket öğesi katma rolü oynayıp sonuçları açık
biçimde ilgililerin yararına sunar. Benzeşim amaçlı uygulamalar, gerçek yaşam
olgularını bilgisayarla sunarak bu olguların gerçek yaşamda oluşabilecek kaza ve
tehlike olasılıklarını ortadan kaldırır, maliyeti düşürür. Kulik (2003)’ e göre benzeşim
amaçlı uygulamalar, öğretmenler tarafından öğrencileri daha sonraki öğrenmelere
hazırlamak amacıyla kullanılabilirler. Ayrıca benzeşimler aracılığıyla öğrenciler, daha
önceden dağınık bir şekilde öğrendikleri bilgileri, yasaları, prensipleri vb. benzeşimler
sayesinde zihinlerinde bütünleştirebilirler. Demirel (2005)’ e göre benzetim
programlarının devreye girmesi ile mevcut laboratuar ortamında gerçekleştirilmesi
mümkün olmayan ve bu nedenle eğitim programında yer verilmeyen bilgi ve gösterilen
eğitim programında yer alması sağlanmaktadır.
Benzetim yazılımları normalde göremediğimiz olguları gözlemlemeyi (Örneğin;
bir kurbağanın iç yapısı), normalde kontrol edemediğimiz süreçleri kontrol edebilmeyi
(rüzgârın hızı) ve normalde çok pahalı veya tehlikeli olan aktivitelerin içinde
bulunabilmeyi (astronotlar için oluşturulan benzetim etkinlikleri) gibi etkinlikleri
öğrenciye sunarlar (Altun, 2005; 127).
Benzetim programlarımın genel aşamalarına ait akış diyagramı Đpek (2001; 117)
tarafından şu şekilde verilmiştir;
Benzetimlerin bazı avantajlarını Sarıçayır (2007; 49) şu şekilde aktarmıştır;
1. Güvenlidirler ve kullanıcıya sonsuz deneme yapma imkânı tanırlar
(Faryniarz ve Lockwood, 1992).
GGiirriişş bbööllüümmüü SSeennaarryyoonnuunn ssuunnuullmmaassıı
GGeerreekkllii yyaappııllaaccaakk ddaavvrraannıışşllaarr
((eeyylleemm))
PPrrooggrraammddaann ççııkkıışş
ÖÖğğrreennccii ddaavvrraannıımmllaarrıı ((eeyylleemmlleerrii))
SSiisstteemmii ggüünncceelllleeşşttiirrmmee
((yyeenniilleemmee
Şekil 5: Benzetim programlarının genel yapısı ve akış şeması
46
2. Her alanda strateji geliştirmede kullanılırlar (Faryniarz ve Lockwood,
1992).
3. Parasal açıdan çoğu zaman gerçeklerinden daha ucuzdurlar.
4. Simülasyonlar, öğrencilerin problem çözme, icat etme ve alternatif
düşünme yeteneklerini geliştirmelerini sağlar (Heermann, 1988; 59).
5. Simülasyonlar soyutu somutla ilişkilendirmek için mükemmeldirler
(Boyle, 1997; 43).
Newby ve diğerleri (1996)’ e göre benzetim programları, bu avantajların yanı
sıra sınıf gözlemi için çok yavaş (nüfus artışı vb…) veya çok hızlı (kimyasal
reaksiyonlar vb…) gelişen olayların gözlenebilmesini sağlarlar. Ayrıca birçok
benzetimde şans veya rastlantı faktörü bulunmaktadır ve bu onların daha gerçekçi
olmasını sağlar. Öğrencilerin farklı durumlarda farklı tepkilerde bulunmasını sağlar
Eğitsel oyun amaçlı uygulamalar. Oyun formatını kullanarak öğrencilerin ders
konularını öğrenmelerini sağlayan ya da problem çözme yeteneklerini geliştiren
yazılımlardır (Sarıçayır, 2007; 51). Öğrenciye yarışma duygusu verir. Alıştırma ve
yineleme konusunda güdüleyici bir görev üstlenir. Öğrencinin el becerilerini artırırken
zekâsını kıvraklaştırır ve reflekslerini hızlandırır. Eğitsel oyun amaçlı uygulamalarda
bilgisayar daha çok bir yargıç, bir yarışmacı ve sayı hakemi görevini üstlenir… Öğrenci
ise becerisini ortaya koyar, stratejileri öğrenir ve seçenekleri değerlendirir (Gemici,
Korkusuz, Bozan ve Sarıkaya, 2001).
Eğitsel oyun amaçlı programlarda izlenen aşamalar şunlar olabilir (Đpek, 2001;
149);
47
Eğitsel oyunları diğer oyunlardan ayıran en temel özellik, hazırlandığı konu
alanına özgü bazı formal bilgi örüntülerini taşımasıdır. Oyun sırasında öğrenci hoşça
vakit geçirirken, bu informal etkinlik sırasında formal bilgiler de öğrenilir (Sarıçayır,
2007; 51). Eğitsel oyun amaçlı uygulamalar, daha çok matematik ve dille ilgili
derslerde sayı, tanımlama, gruplama, heceleme gibi oyunlar aracılığıyla yoğun olarak
kullanılmaktadır. Eğitimciler, eğitimsel oyunların, bilgisayar okur- yazarlığının
gelişmesinde faydalı bir amaç için hizmet edebileceğini ancak bu oyunların tek başına
kullanılmaması ve diğer çalışmaların tamamlanmasında bir ödül olarak yararlanılması
gerektiğini savunmaktadırlar (Erişen ve Çeliköz, 2007; 129).
Eğitsel oyunların avantajları (Sarıçayır, 2007; 51);
1. Öğrenci normal zamandan daha fazla çalışabilir.
2. Oyunlarla, kavramlar ve ilkeler daha kolay öğrenilebilir.
3. Öğrencilerin karar verme ve analitik düşünme becerilerini geliştirir.
4. Đletişim becerilerini artırır.
5. Sanal gerçeklik desteği ile bazı psikomotor becerilerin gelişmesini
sağlar.
GGĐĐRRĐĐŞŞ vvee aaççııkkllaammaa
OOllaayyıınn ssuunnuullmmaassıı
GGeerreekkllii ggöörrüülleenn hhaarreekkeettlleerr
KKaappaannıışş vvee ÇÇIIKKIIŞŞ
ÖÖğğrreennccii ddaavvrraannıışşıı SSiisstteemmii ggüünncceelllleeşşttiirrmmee
ZZııtt ddaavvrraannıışşllaarr
Şekil 6 : Eğitsel oyun amaçlı programların genel yapısı ve akış şeması
48
2.1.5. Kuramlarla Bilgisayar Destekli Eğitim
2.1.5.1. Davranışçı Kuram
Davranışçı kuram, öğrenmenin uyarıcı ile davranış arasında bir bağ kurularak
geliştiğini ve pekiştirme yoluyla davranış değiştirmenin gerçekleştiğini kabul eder.
Davranışçı kuramda bir davranışın öğrenilmesi, davranışın gözlenmesi ile mümkündür
(Gemici, Korkusuz, Bozan ve Sarıkaya, 2000). Ivan Pavlov laboratuarda köpeğin salgı
sistemi üzerine çalışmakta iken, köpeğin sadece yiyecek getirildiğinde değil, yiyeceği
kendisine getiren kişiyi gördüğünde de salya akıttığını fark etmesi üzerine geliştirdiği
“klasik koşullanma” davranışçı akımın en çok bilinen kuramıdır (Özden, 2003; 22).
Davranışçı akımın diğer ünlü çalışması ise Thorndike’ e aittir. Ona göre
öğrenme bir problem çözme sürecidir ve birey bir problemle karşılaştığında deneme-
yanılma yoluyla çözüme ulaşır. Tepkinin bireyde bıraktığı etki daha önemlidir. Tepki
birey için ne kadar tatmin ediciyse, bireyin o davranışı tekrar etme sıklığı da buna
paralel olarak artacaktır. Yani tatmin edici sonuçlar uyarıcı- tepki ilişkisini pekiştirir.
Thorndike bu çalışmasından, deneme-yanılma esnasında yapılan davranışlardan ödüle
götüren davranışların kalıcı olduğu (öğrenildiği), diğerlerinin ise terk edildiği sonucuna
ulaşmaktadır (Özden, 2003; 22) .
Thorndike’ın çalışmalarından hareket eden Skinner, organizmanın davranışlarını
uyarıcılara karşı gösterilen otomatik bir tepki olmaktan çok, kasıtlı olarak yapılan
hareketler olarak kabul etmektedir. Đnsanların karmaşık uyarıcı durumlarla
karşılaştıklarında gösterdikleri davranışlara operant (edim) adı veren Skinner, bu
operantların, onları izleyen sonuçlardan etkilendiğini ileri sürmektedir. Skinner’ in
çalışması operant koşullanma olarak bilinmektedir (Özden, 2003; 22).
Klasik ve operant koşullanma kuramları bilgisayarlarda etkin olarak
kullanılmaktadır. Özellikle Skinner’ in etki-tepki prensibine dayanan kuramı, Pavlov’un
prensibine göre daha kalıcı bir öğrenme gerçekleştirir. Bunun sebebi ise etkiye anında
tepki ve yanlışa anında dönüt olarak açıklanabilir (Öz, 2004; 8).
Davranışçı kuramın özünü oluşturan etki, tepki, ödül, ceza ve dönüt bilgisayarlı
eğitimde de etkin bir rol oynamaktadır. Örnek vermek gerekirse; öğrenci bir benzetim
49
programı kullanarak, bir deney yapıyorsa yaptığı her hamle bilgisayar tarafından bir
tepkiyle sonuçlanacaktır. Örneğin bir kimyasal reaksiyon oluşturmaya çalışıyorsa,
öğrenci bir reaktife uygun başka bir reaktif eklediğinde reaksiyon gerçekleşmekte ve
öğrenci bir sonraki adıma geçebilmektedir. Ancak öğrenci şayet uygun reaktifi
kullanmazsa bilgisayar anında bir uyarı vermekte veya bir adım öncesine gerilemesini
sağlamaktadır. Burada bir önceki adıma geri dönülmesi ceza olarak kabul edilebilir. Bu
durumda öğrenci anında hatasını görebildiği için düzeltme yoluna gitmek zorundadır.
Böylece bilgisayarlı eğitimde davranışçı kuramın bütün öğelerinin kullanıldığı
söylenebilir.
Skinner sürekli öğrenciyi doğru cevaba götüren öğrenme ortamlarının
hazırlanması fikrini desteklemiştir ve bunda ısrarlı olmuştur. Ona göre ancak bu şekilde
uyarıcı-tepki bağı ödüllerle pekiştirilebilir. Bu bağlamda hazırlanacak programlı
öğretme makine veya sistemleri de öğrenme materyalini küçük adımlar halinde
sunacaktır. Sunuları sorular takip edecek, öğrenciye sorulara vermiş olduğu yanıtlar
hakkında derhal bilgi verilecektir. Pekiştireç sadece doğru yanıtı takiben verildiği için,
öğrenme kaçınılmaz olarak lineer hale gelmektedir (Akpınar, 2005; 15) .
2.1.5.2. Sistem Kuramı
Bu kuramın temeli bütünlük ilkesine dayanmaktadır. Eğitim içinde, sistem
kuramı sistem yaklaşımının gelişmesi ile kullanılmaya başlanmıştır. Bu kuramda, genel
olarak öğrenme yöntemleri kullanılmaya çalışılmıştır. Bu kuramda genel yaklaşımlar
aşağıdaki gibidir:
· Problem Çözme. Öğrenciler problem çözme yöntemini kullanarak
bilgisayarlı öğretim faaliyetlerini gerçekleştirir. Bilgisayarlar ile binlerce
problemler çözülebilir (Đşman, 2001; 9).
· Düzeltme ve Karar Verme. Bilgisayarlı eğitimde düzeltme ve karar verme
yaklaşımları kullanılmaktadır. Bilgisayarlı eğitimde, öğrenci kendi başına
yaptığı yanlışları düzeltip doğrular konusunda karar verebilir. Bilgisayarlar,
yapılan yanlışları anında öğrencilere bildiren dönütler verirler. Öğrencilerde,
yanlışları düzeltici davranışları ortaya koymada karar verme faaliyetlerini
gerçekleştirir (Đşman, 2001; 9).
50
· Davranışsal Hedefler. Bilgisayarlı eğitimde, yapılacak olan her hedef ve
davranışlar tek tek belirtilir. Belirlenen hedef ve davranışlar tek tek
gerçekleştirilmeye çalışılır (Đşman, 2001; 9).
· Kompleks Yapı. Kompleks organizasyon problemleri dikkate alınır.
Bilgisayarlı öğretimde yapılacak olan her faaliyet organize edilir. Bu organize
olmuş faaliyetler öğrenciler ve öğretmenler tarafından belli niteliklere göre
uygulanır (Đşman, 2001; 9) .
Bilgisayarlı eğitimde, öğretim öncesi tasarım planı, kullanıcıların yada
öğrencilerin ihtiyaçları ve özellikleri, yapılan faaliyetlerin doğruluğunu yada
yanlışlığını bildiren dönüt, bilgisayar ve kullanıcı arasındaki iletişimi sağlayan sistem
ve uygulanan faaliyetlerin performansını ortaya çıkaran sistemler bulunmaktadır.
Bilgisayarlı eğitimde, sistem kuramı çok sık kullanılmaktadır. Sistem kuramı,
bilgisayarlı eğitimde etkili olarak kullanıldığında öğrenci öğrenmelerinde artışlar
meydana gelmektedir (Đşman, 2001; 9).
2.1.5.3. Bilişsel Kuram
Bilişsel kuramlara göre öğrenme doğrudan gözlenemeyen zihinsel bir süreçtir.
Bu akımın temsilcileri olan Gestalt Okulu psikologları, Piaget ve Bruner’ e göre
öğrenme, kişinin davranımda bulunma kapasitesinin gelişmesidir. Bilişsel kuramlara
göre davranışçıların, davranışta değişme olarak tanımladıkları olay, gerçekte kişinin
zihninde meydana gelen olayın dışa yansımasıdır. Bilişsel kuramcılar daha çok anlama,
düşünme, duyu ve yaratma gibi kavramlar üzerinde dururlar. (Özden, 2003; 24)
Bruner 1960 yıllarında bilişsel kuramı geliştirmiştir. Bilişsel kurama göre
öğrenme öğrencinin bilişsel organizasyonuna göre yapılmaktadır. Bilginin öğrenilmesi
için, birey zihninde bilgileri organize edip yapılandırması gerekmektedir. Bilgisayar
öğrenimi de, bireyin bilgileri organize edip yapılandırması ile gerçekleşmektedir. Birey,
organize ve yapılandırma faaliyetlerini gerçekleştirdikten sonra bilgileri kısa zamanlı
hafızadan uzun zamanlı hafızasına yerleştirmektedir.
Bilişsel kuram, bilgisayarlı eğitime çeşitli katkılar sağlamaktadır (Simonson ve
Thompson, 1994; 37, Akt: Đşman, 2001; 10 ). Bunlar aşağıdaki gibidir:
51
1. Öğrenme, belirlenen temel hedef ve davranışlar üzerine organize edilir. Bunun
sayesinde, öğrenme faaliyetleri etkili olarak planlanır. Bilgisayarlı eğitimde de
faaliyetlerin planlanması gerekmektedir. Bunun sonucunda, bilgisayarlı
eğitimde bilgilerin etkili bir biçimde kazanılmış olur.
2. Öğrenilecek bilginin özelliğini ortaya çıkarır. Bilgisayarlı eğitimde
öğrenilecek bilgilerin yapısı bilişsel kuram ile ortaya çıkarılır. Diğer bir ifade
ile, belirlenen hedef ve davranışların düzeyleri tespit edilir. Bu faaliyetlerden
sonra gerçek plan ortaya çıkarılır.
3. Öğretim materyali kullanılır. Bilişsel kuramda, hedef ve davranışlara uygun
olan öğretim materyalleri geliştirilmesinde katkılar sağlar.
4. Ödüllendirme. Bilgisayarlı eğitimde istenilen davranışlar yapıldığında anında
ödüllendirme faaliyetleri gerçekleştirilir. Verilecek olan ödüller, hedef ve
davranışlara ve öğrencilerin düzeyine uygun olmalıdır.
5. Buluşçu öğrenme. Bilgisayarlı öğrenmede, buluşçu yaklaşım çok sık olarak
kullanılır. Buluşçu yaklaşımda, öğrenciler kendi kendine öğrenme
faaliyetlerini gerçekleştirirler.
2.1.5.4. Yapılandırmacı Kuram
Yapılandırmacı yaklaşımda esas olan öğrencilerin kendi bilgilerini
yapısallaştırmasıdır. Yapılandırmacı yaklaşım öğrenciyi merkeze alan ve öğrenme
aktivitelerinde öğrencinin aktif rol aldığı bir öğrenme sürecini destekleyen yaklaşımdır.
Öğretmen bu süreç içinde sadece rehber görevini üstlenmektedir. Yapılandırmacı
yaklaşımda öğrenci merkeze alındığı ve öğrenme süreçlerinde öğrenci aktif olarak rol
aldığı için öğrenci yeni öğrenme ürünlerini ortaya çıkarırken, iletişim kurarken,
öğrenme öğretme süreci içerisinde teknolojinin rolü büyüktür. Öğrenme süreçleri
içerisinde öğrencilerin anlamalarını kolaylaştırmak için teknoloji kullanılabileceği gibi,
öğrenme ürününü meydana getirilirken ve bu ürünün kalıcı hale getirilmesi için
teknoloji kullanılabilir (Đşman, Baytekin, Balkan, Horzum ve Kıyıcı, 2002 ) .
Yapılandırmacı yaklaşım bilişsel yönelimli ve sosyal yönelimli olmak üzere
ikiye ayrılır. Bilişsel yönelimli yapıcı görüşe göre bilgisayarlı eğitimde daha çok pratik
52
yapılması öğrenmeyi etkin kılar. Sosyal yönelimli yapıcı görüşe göre ise bilgisayarda
buluş yöntemi ile öğrenme kalıcı ve etkindir (Öz, 2004; 10) .
Bilgisayarlı eğitimde öğrenciler bilgisayarı bizzat kendileri kullanarak ve
deneyimleri kendileri yaşayarak öğrenirler. Bu kuramda kubaşık çalışma esastır.
Kubaşık öğrenmede öğrenciler küçük kümelerde birbirlerine ortaklık ilişkisi ile
bağlıdır. Belirlenen hedeflere ulaşmak için tüm kaynak ve çabalarını birleştirirler
(Gemici, Korkusuz, Bozan ve Sarıkaya, 2000, Akt. Öz, 2004; 11).
2.1.5.5. Kritik Kuram
Kritik kuramın bilgisayarlı eğitime getirdiği katkılar bulunmaktadır. Kritik
kuramı aynı zamanda Frankfurt Okulu veya Neo-Marxism kuramları olarak
bilinmektedir. Bu kuram davranışçı yaklaşımın kurallarını kökten kabul etmez. Bu
kuram, eşitlik ilkesinden yola çıkarak bilgisayarların toplumda eşitlik getirdiğine
inanmaktadırlar. Tabii ki bu eşitliği sağlayacak olan eğitimcilerdir. Bilgisayarlar ile
çeşitli nedenlerden dolayı (bedensel özürlülük, ailevi sebepler, iş durumunda vb.) okula
gidemeyen bireylere eğitim imkânı sunabilmektedir.
Yukarıda belirtilen kuramlar bilgisayarlı eğitimde tek başına ya da birlikte
kullanılmaktadır. Öğrenmeler bu kuramların temel yapılarına göre oluşmaktadır.
Bilgisayarlı eğitimi uygulayacak olan öğretmenler ya da eğitimciler bütün bu
kuramların genel özelliklerini bilip gerektiği zaman etkili olarak uygulamalar
yapabilmelidir (Đşman, 2001; 11) .
2.2. Đlgili Araştırmalar
2.2.1. Yurt Đçinde Yapılan Araştırmalar
2.2.1.1. BDÖ Đle Đlgili Araştırmalar
Öz (2004) hazırlamış olduğu yüksek lisans tezinde ilköğretim 6. sınıflarda fen
bilgisi dersinde “Uzayı Keşfediyoruz” ünitesinin öğretiminde, bilgisayar destekli
öğretimin öğrenci başarısına etkisini araştırmış ve bilgisayar destekli öğretimin
uygulandığı, deney grubunun, geleneksel öğretimin uygulandığı kontrol grubundan
daha başarılı olduğu sonucuna ulaşmıştır.
53
Öz’ ün araştırmasında olduğu gibi birçok araştırmada yine bilgisayar destekli
fen öğretiminin öğrenci başarısına etkisi sınanmıştır. Bunlardan bir tanesi de Özmen ve
Kolomuç (2004)’ un çalışmasıdır. Özmen ve Kolomuç lise 2 kimya dersi “ çözeltiler”
konusunda, bilgisayar destekli öğretim ile geleneksel öğretim yöntemlerini
karşılaştırarak, öğrenci başarısı üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. Yarı deneysel
olarak gerçekleştirilen çalışmada, deney ve kontrol grubu öğrencilerine 20 çoktan
seçmeli, 5 açık uçlu sorudan oluşan bir test öntest ve son test olarak uygulanmış ve
yapılan analizlerde, deney grubu lehine anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
Benzer şekilde Sarıçayır (2007)’ ın kimya eğitiminde ‘kimyasal tepkimelerde
denge’ konusunun bilgisayar destekli ve laboratuar temelli öğretiminin öğrencilerin
kimya başarılarına, hatırlama düzeylerine ve tutumlarına etkisini araştırdığı doktora tezi
iki farklı okuldaki 180 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Her iki okuldan da iki deney bir
kontrol grubu belirlenmiştir. Deney gruplarında bilgisayar destekli ve laboratuar temelli
öğretim yöntemleri uygulanırken kontrol gruplarında geleneksel öğretim yöntemi
uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre BDÖ alan her iki okuldaki öğrencilerin de
akademik başarıları kontrol grubu öğrencilerinin akademik başarılarından anlamlı
derecede yüksek çıkmıştır. Benzer şekilde her iki okuldaki deney gruplarının hatırlama
düzeylerinin kontrol gruplarına göre daha yüksek çıkmasına rağmen hiçbir grubun
kimya tutumunda anlamlı bir farklılaşma gözlenmemiştir.
Aykanat, Doğru ve Kalender (2005)’ in bilgisayar destekli kavram haritaları
yönteminin ilköğretim okullarındaki öğrencilerin fen başarısı üzerindeki etkisini
incelemek amacıyla yaptıkları çalışmada “Canlının Đç Yapısına Yolculuk” ünitesi
“hücre” konusu ele alınmıştır. Çalışmanın örneklemini oluşturan 4 altıncı sınıf
şubesinden bir deney bir de kontrol grubu oluşturulmuş, deney grubunda bilgisayar
destekli kavram haritaları öğretim yöntemiyle konu anlatılırken kontrol grubunda
geleneksel sınıf öğretimi gerçekleştirilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgular
neticesinde bilgisayar destekli kavram haritaları öğretim yönteminin öğrencilerin
başarılarını artırmada geleneksel öğretim yöntemine göre daha etkili olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
Uşun (2003) bilgisayarların eğitim ve öğretimde bilgisayarların yararları ve
bilgisayarlardan yararlanmada önemli rol oynayan etkenlere ilişkin öğrenci görüşlerini
54
aldığı çalışmanın örneklemini eğitim bilimleri ve ilköğretim bölümlerine devam eden
öğrenciler oluşturmuştur. Uşun’ un çalışmasında önemli bulgulara ulaşmıştır. Bunlar;
1. Bilgisayarların eğitimde kullanımında rol oynayan en önemli etken”
öğretmenlerin eğitimde bilgisayar kullanımına yönelik olarak hizmet
öncesi ve hizmet içi eğitim yoluyla yetiştirilmeleri” dir.
2. Bilgisayarların öğretim amaçlı kullanımına yönelik olarak en önemli
yararı bilgiye ulaşmayı kolaylaştırmasıdır.
3. Öğrencilerin eğitim ve öğretimde bilgisayarın yararları ve bilgisayardan
yararlanmada önemli rol oynayan etkenlere ilişkin görüşleri arasında
bölüm değişkenine göre anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.
Benzer şekilde; Yenice (2003), ilköğretim 8. sınıf düzeyinde bilgisayar destekli
fen öğretimi yönteminin öğrencilerin fen ve bilgisayar tutumlarına etkisini belirlemek
amacıyla fen bilgisi dersi "Genetik" ünitesi üzerinde bir yüksek lisans tez çalışması
yapmıştır. Veri toplama aracı olarak, fen bilgisi tutum ölçeği ve bilgisayar tutum ölçeği
kullanmıştır. Araştırma bilgisayar destekli fen öğretiminin öğrencilerin fen ve bilgisayar
tutumlarına etkisinin incelendiği "kontrol gruplu öntest-sontest modeline" uygun deneysel
bir çalışma olarak yürütülmüştür. Araştırma sonunda, bilgisayar destekli fen öğretiminin
öğrencilerin fene ve bilgisayara yönelik tutumlarını olumlu yönde etkilediği tespit
edilmiştir. Bilgisayar kullanma süresi ile bilgisayara yönelik tutumlar arasında da anlamlı
ilişkiler bulunmuştur.
Bilgin, Uzuntiryaki ve Geban (2002), çalışmalarında, kimya öğretmenlerinin
öğretim yaklaşımlarını ve bu yaklaşımların öğrencilerin kimya dersi başarı ve
tutumlarına etkisini araştırmışlardır. Araştırmacılar, öğrenci merkezli öğretim
yaklaşımını kullanan öğretmenlerin sınıflarındaki öğrencilerin, kimya dersindeki
başarılarının ve bu derse karşı tutumlarının öğretmen merkezli öğretim yaklaşımını
benimseyen öğretmenlerin sınıflarındaki öğrencilerden daha iyi olduğu sonucuna
ulaşmışlardır.
Çekbaş, Yakar, Yıldırım ve Savran (2003) bilgisayar destekli öğretim
yönteminin öğrenci başarısı üzerindeki etkisini belirlemek adına yaptıkları çalışmada
aynı zamanda BDÖ yönteminin “elektrostatik ve elektrik akımı” konularının hangi
55
kısımlarının öğretiminde daha etkili olduğunu da belirlemeyi amaçlamışlardır.
Araştırmanın örneklemini Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Đlköğretim Bölümü
Fen Bilgisi Eğitimi ABD öğrencilerinden oluşan 20 kişilik deney ve 20 kişilik de
kontrol grubu oluşturmuştur. Deney grubu öğrencilerine içerik bilgisayar destekli olarak
kontrol grubu öğrencilerine ise geleneksel olarak sunulmuştur. Araştırma sonrasında
bilgisayar destekli öğretim yönteminin, fizikte teorik ve deneysel olarak başarı düzeyini
artırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
Đbiş 1999 yılında hazırlamış olduğu yüksek lisans tezinde bilgisayar destekli fen
bilgisi öğretiminin öğrenci başarısı ve fen tutumu üzerine etkilerini araştırmıştır. Veri
toplama aracı olarak fen bilgisi tutum ölçeği ve 8. Sınıf “ışık” ünitesini kapsayan bir
başarı testi kullanmıştır. Bir deney bir de kontrol grubu oluşturulmuştur. Öğretim
programına uygun bir ders yazılımı belirlenmiş ve deney grubunda öğretmen tarafından
dersi desteklemek amaçlı olarak, ünitenin bölüm başlangıçlarında dikkat çekmek için,
bölüm sonlarında, ara tekrar ve değerlendirme için ve tüm ünite sonunda da genel
değerlendirme için bilgisayardan faydalanılmıştır. Kontrol grubunda ünite geleneksel
öğretim yöntemiyle sunulmuştur. Uygulama öncesi ve uygulama sonrasında veri
toplama araçları öntest ve sontest olarak uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizi
sonucunda BDÖ yönteminin öğrencilerin akademik başarılarını olumlu yönde etkilediği
sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra bu yöntemin öğrencilerin fene yönelik
tutumlarını değiştirmediği belirlenmiştir.
Aslan 2003’ te yaptığı araştırmasında, bilgisayarın öğretme- öğrenme sürecinde
kullanılmasının, öğrencilerin bireysel hızlarıyla öğrenmelerini sağladığı sonucuna
varmıştır.
Çömek (2003), fen bilgisi öğretiminde "Isı ve Isının Maddedeki Yolculuğu"
ünitesinin bilgisayar destekli öğretim materyalleri ile öğretilmesinin öğrenci başarısına
etkisi başlıklı çalışmasında, ilköğretim 5. sınıf öğrencileri Deney Grubu ve Kontrol
Grubu olarak iki gruba ayrılmıştır. "Isı ve Isının Maddedeki Yolculuğu" ünitesi Kontrol
Grubuna klasik (geleneksel) öğretim yöntemiyle anlatılırken, Deney Grubuna bilgisayar
destekli öğretim materyalleri ile desteklenerek anlatılmıştır. Araştırma sonucunda elde
edilen bulgular ile her iki grubun başarıları karşılaştırılmıştır ve deney grubunda
bulunan öğrencilerin kontrol grubunda bulunan öğrencilere göre daha başarılı oldukları
sonucuna ulaşılmıştır.
56
Demirer (2006), “Đlköğretim ikinci kademede bilgisayar destekli fen bilgisi
öğretiminin öğrenci başarısına etkilerine ilişkin bir araştırma: Şehit Namık Tümer
Đlköğretim okulu örneği” başlıklı yüksek lisans çalışmasında; fen bilgisi dersi “Uzayı
Keşfediyoruz” ünitesinin öğretiminde, bilgisayar destekli öğretim yöntemi ve
geleneksel yönteminin erişi, fen bilgisi dersine yönelik tutum, kazanılan davranışların
kalıcılığı ve öğrenci başarısı üzerine etkisini incelemiştir. Araştırmada öntest- sontest
desenine başvurmuştur. Veri toplama aracı olarak başarı testi ve tutum ölçeği
kullanmıştır. Bulguların istatistikî analiz sonuçlarına göre bilgisayar destekli öğretim
yönteminin erişi, kalıcılık ve başarı açısından geleneksel yönteme göre daha etkili
olduğu ancak tutum açısından gruplar arasında bir fark olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Pektaş, Türkmen ve Solak (2006), bilgisayar destekli öğretimin fen bilgisi
öğretmen adaylarının sindirim sistemi ve boşaltım sistemi konularını öğrenmeleri
üzerine etkisini araştırmışlardır. Bu çalışmada sindirim ve boşaltım sistemi konuları
deney grubunda araştırmacılar tarafından “toolbook” adlı öğretim yazılımıyla
hazırlanan materyallerin desteğinde işlenirken, kontrol grubunda öğretim
yöntemlerinden düz anlatım ve soru-cevap kullanılmıştır. Sonuçlara göre araştırmacılar,
bilgisayar destekli öğretimin fen bilimleri alanında az da olsa başarı üzerinde olumlu
yönde bir etkiye sahip olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca BDÖ’ in öğrencilerin kavrama
düzeylerini olumlu yönde etkilediğini belirtmişlerdir.
2.2.1.2. BTÖ Đle Đlgili Araştırmalar
Sezgin (2002), ikili kodlama kuramına dayalı olarak hazırlanan mültimedya ders
yazılımının fen bilgisi öğretimindeki akademik başarıya, öğrenme düzeylerine ve
kalıcılığa etkisini araştırdığı çalışmasında ders yazılımı ile yapılan fen bilgisi öğretimini
geleneksel öğretim ile karşılaştırmıştır. Araştırma sonucunda ders yazılımı ile öğretim
gören deney grubunun akademik başarısının kontrol grubunun akademik başarısından
yüksek olduğu gözlenmiş ve bu sonuca dayanarak da fen bilgisi öğretiminde bilgisayar
animasyonlarının öğrenci başarısına olumlu etki yaptığı sonucuna ulaşılmıştır.
Arıkan (2003), “ Fen derslerinin öğretiminde bilgisayar destekli öğretim
yönteminin öğrenci başarısına etkisi” başlıklı yüksek lisans çalışmasında, “ nükleik
asitler” konusunun öğretiminde, seçilmiş olan ders yazılımı ile öğrencilerin birebir
bilgisayarla etkileşerek elde ettikleri başarı ile geleneksel öğretim yöntemiyle aynı
57
içeriğin sunulması durumunda elde ettikleri başarı ve örenilenlerin kalıcılıkları arasında
anlamlı bir farkın olup olmadığını tespit etmeyi amaçlamıştır. Uygulamalar sonunda
elde edilen verilerin analizinden, deney grubu öğrencilerinin başarılarının ve öğrenilen
bilgilerinin kalıcılıklarının kontrol grubu öğrencilerinden daha yüksek olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
Makaracı (2004)’ nın yüksek lisans çalışmasını, yabancı dilde, dilbilgisi
öğretiminde önceden öğrenilmiş olan dilbilgisi yapılarının pekiştirilmesi söz konusu
olduğunda, Bilgisayar Destekli Öğretim yönteminin geleneksel öğretim yöntemine göre
öğrencinin dilbilgisi başarısına etkisini ortaya koymak amacıyla yapmıştır. Çalışma
deneysel araştırma modelinde bir çalışmadır. Uygulamada bilgisayar yazılımı, ders
kitabı, öğretmen ve bilgisayar uzmanı olmak üzere dört kaynaktan yararlanılmıştır.
Araştırmanın örneklemini ilköğretim 2. sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Uygulamanın
yapıldığı dilbilgisi yapısı olan geniş zamanının öğretilmesi deney grubunda bilgisayar
yazılımıyla, kontrol grubunda ise öğretmen yönetiminde geleneksel yöntemle
gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonunda deney ve kontrol gruplarının akademik
başarıları arasında anlamlı bir fark bulunmazken, öğrenilen bilgilerin kalıcılığının deney
grubunda daha fazla olduğu sonucuna varılmıştır.
Akçay, Aydoğdu, Yıldırım ve Şensoy (2005) da ilköğretim 6. sınıflarda “ çiçekli
bitkiler” konusunda, bilgisayar destekli öğretimin öğrenci başarısına etkisini
araştırmışlardır. Deney grubuna uygulanan bilgisayar destekli öğretim yöntemi için
kullanılan yazılım Macromedia Authorware yazarlık programı ile hazırlanmıştır. Deney
grubu öğrencileri bu yazılımla bireysel olarak dört hafta süreyle çalışmışlardır. Kontrol
grubu öğrencilerine ise içerik geleneksel öğretim yöntemi ile verilmiştir. Araştırma
sonucunda, fen eğitiminde bilgisayar destekli öğretim yönteminin klasik öğretim
yöntemine göre, öğrenci başarısında daha etkili olduğu belirtilmiştir.
Efendioğlu (2006), yüksek lisans tez çalışmasında anlamlı öğrenme kuramına
dayalı olarak hazırlanan özel öğretici programın kullanıldığı bilgisayar destekli öğretim
yöntemiyle, tüm sınıf öğretimi yönteminin kullanıldığı grupları karşılaştırarak,
uygulanan yöntemlerin dördüncü sınıf matematik dersi geometri ünitesindeki akademik
başarıya ve kalıcılığa etkisini belirlemiştir. Araştırma sonunda BDÖ yönteminin
uygulandığı deney grubunun akademik başarısının geleneksel yöntemin kullanıldığı
kontrol grubunun akademik başarısından çok daha yüksek olduğu ancak kalıcılık
58
açısından iki grup arasında bir farklılığın olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca gruplar
arsından cinsiyete dayalı ve evlerinde bilgisayar kullanıp kullanmama durumlarına göre
akademik başarı ve kalıcılık puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.
Atam (2006), yüksek lisans çalışmasında, oluşturmacı yaklaşıma dayalı olarak
hazırlanmış yazılımla gerçekleştirilen BTÖ yöntemi ve mevcut öğretim programının
içerdiği öğretim yöntemleri ile beşinci sınıf öğrencilerinin başarılarının ve öğrendikleri
bilgilerin kalıcılığının ne şekilde değiştiğini belirlemeyi amaçlamıştır. Bunun için ısı-
sıcaklık konusu seçilmiştir. Deney grubu derslerini bilgisayar laboratuarında BTÖ
yöntemi ile gerçekleştirirken kontrol grubu derslerini mevcut öğretim programının
gerektirdiği şekilde işlemişlerdir. Öntest- sontest kontrol gruplu deneysel desene uygun
olarak gerçekleştirilen çalışma sonrasında öğrencilerin akademik başarılarının da
kalıcılıklarının da deney grubu lehine anlamlı bir şekilde farklılaştığı sonucuna
ulaşılmıştır. Bu sonuçlara dayanarak Atam, oluşturmacı yaklaşım temelinde
yazılımların hazırlanıp kullanılmasını ve de bu yazılımlarda özellikle benzeşimlerden
faydalanılması gerektiğini savunmaktadır.
Kurt (2006), yüksek lisans tezinde; anlamlı öğrenme yaklaşımına dayalı olarak
7. sınıf fen bilgisi dersi için hazırlanmış olan yazılımla gerçekleştirilen bilgisayara
dayalı öğretimin öğrencilerin akademik başarılarına ve kalıcılığa etkisini sınamayı
amaçlamıştır. Bu amaçla iki deney bir kontrol grubu oluşturulmuştur. Deney grubu-1’de
içerik anlamlı öğrenme kuramına göre, deney grubu-2’de anlamlı öğrenme kuramına
dayalı olarak hazırlanmış ders yazılımıyla bilgisayar tabanlı olarak ve kontrol grubunda
da geleneksel olarak sunulmuştur. Yapılan analizler sonucunda deney grubu–1 ve 2’ de
öğrenci merkezli olarak gerçekleştirilen öğretimin geleneksel öğretim yöntemlerine
göre akademik başarı ve kalıcılık üzerinde daha olumlu etkilerinin olduğu bulunmuştur.
Ayrıca deney gruplarından da bilgisayara dayalı öğretimin gerçekleştirildiği grubun
akademik başarı ve kalıcılık puanlarının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Yeşilyurt ve Kara (2007), özel öğretici ve eğitici eğlence (edutainment)
programlarının öğrencilerin biyolojide hücreler konusundaki başarılarına, kavram
yanılgılarına ve bu konuya yönelik tutumlarına etkisini araştırdıkları çalışmalarını 72
dokuzuncu sınıf öğrencisi üzerinde gerçekleştirmişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre
eğitici eğlence programının ve özel öğretici programları ile öğretimin gerçekleştirildiği
gruplarda; öğrencilerin mayoz ve mitoz konusunda başarılarında, tutumlarında ve yanlış
59
kavramalarında olumlu yönde değişim gözlenmiştir. Ancak bu gruplar arasında özel
öğretici programın kullanıldığı grubun başarısının daha yüksek olduğu gözlenmiştir.
Karalar ve Sarı (2007), “bilgi teknolojileri eğitiminde BDÖ yazılımı kullanma
ve uygulama sonuçlarına yönelik bir çalışma” başlıklı araştırmalarında, özel ders ve
simülasyon yazılımlarının bir arada kullanımı ile bir bilgisayar destekli öğretim yazılımı
üzerinde elektronik tablolama programında formül yazımı ünitesinin uygulamasını
yapmışlardır. Bu yazılımdaki sunum ile geleneksel öğretim merkezli sunum birbiri ile
karşılaştırılarak, bunların akademik başarıya, öğrenme düzeylerine ve kalıcılığa etkileri
belirlenmeye çalışılmıştır. Analiz sonuçlarına göre bilgisayar destekli öğretim yöntemi
ile ünite konularını öğrenen öğrencilerin, geleneksel öğretim yöntemi ile ünite
konularını öğrenen öğrencilere göre, öğrendiklerini daha iyi hatırlayabildikleri ve
kalıcılık düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür.
Işık (2007), bilgisayarla görselleştirmenin iki değişkenli fonksiyonlarda limit
kavramının öğretiminde öğrenci başarısına etkisini belirlemeye çalışmıştır. Bu
araştırmada;iki değişkenli fonksiyonlarda limit kavramı, kontrol grubunda geleneksel
öğretim yöntemiyle, deney grubunda ise bilgisayar laboratuarında Mathematica 5.0
programı yardımıyla görselleştirilerek işlenmiştir. Araştırma sonucuna göre deney
grubu öğrencilerinin akademik başarıları ile kontrol grubu öğrencilerinin akademik
başarıları arasında deney grubu lehine anlamlı bir farklılık bulunmuştur.
Akçay, Tüysüz ve Feyzioğlu (2003), bilgisayar destekli fen bilgisi öğretiminin
öğrenci başarısına ve tutumuna etkisini sınamak amacıyla “Mol kavramı ve Avogadro
sayısı” konusunu örnek olarak ele almışlardır. Đki deney grubu, bir geleneksel öğretim
yönteminin uygulandığı kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Deney gruplarından biri
bilgisayar destekli- öğretmen merkezli öğretim yönteminin uygulandığı grup, diğeri ise
bilgisayar tabanlı- öğrenci merkezli öğretim yönteminin uygulandığı gruptur. Araştırma
sonuçları her iki deney grubunda da öğrencilerin, fen bilgisi dersindeki başarılarında,
fen bilgisi dersine karşı tutumlarında, fen bilgisi öğretmenine karşı olan tutumlarında ve
bilgisayara karşı olan tutumlarında kontrol grubundaki öğrencilere kıyasla pozitif yönde
bir gelişme olduğunu göstermiştir. Ayrıca pozitif değişimin öğrenci merkezli eğitim
alan DG-2 grubunda çok daha etkili olduğunu saptamışlardır.
60
Tosun (2006), “Bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin,
öğrencilerin bilgisayar dersi başarısı ve bilgisayar kullanım tutumlarına etkisi: Trakya
Üniversitesi Eğitim Fakültesi örneği” başlıklı yüksek lisans tez çalışmasında;
öğrencilerin bilgisayar dersindeki başarıları ve bilgisayar kullanımına yönelik tutumları,
cinsiyet, ailenin eğitim durumu ve gelir düzeyi, ikamet edilen yer vb. değişkenler
açısından incelenmiştir. Ayrıca belirtilen öğretim yöntemlerinin öğrencilerde bilginin
kalıcılığına etkisi de saptanmaya çalışılmıştır. Deney grubunda bilgisayar temelli
öğretim yöntemi; “Word öğreniyorum” isimli öğretim CD’ leri aracılığı ile
gerçekleştirilirken, kontrol grubunda bilgisayar destekli öğretim araştırmacı tarafından
hazırlanmış olan Microsoft Power Point sunuları ile gerçekleştirilmiştir. Deney ve
kontrol grubu öğrencilerinin öğrenilen konulara yönelik uygulama yapmaları için
çalışma yaprakları kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre bilgisayar destekli öğretim
yöntemiyle bilgisayar dersi alan öğrenciler, uygulama sınavında bilgisayar temelli
öğretim yöntemiyle bilgisayar dersi alan öğrencilerden daha yüksek başarı elde
etmişlerdir. Bunu yanı sıra yöntemler açısından öğrencilerin bilgisayar kullanımına
yönelik tutumlarında ve bilgilerinin kalıcılığında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.
2.2.2. Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar
Stites (2003), internet ve bilgisayar ortamlarının yetişkinlerin öğrenme
düzeyleri üzerindeki etkisi ve araştırmaya dayalı olarak bu araçların toplumsal etkilerini
inceleyen araştırmalar üzerinde gerçekleştirdiği meta analizi çalışmasında
bilgisayarların genelde olumlu bir etki yarattığının görüldüğünü belirtmiştir.
Yeni öğrenme teknolojilerinin öğrenmeyi gerçekleştirme üzerindeki etkilerinin
karışık olduğunu söylemekle birlikte, bu araçların etkin kullanımında dört temel
özelliğin ortak olduğunu vurgulamaktadır.
Bunlar;
· Öğrenenlerin etkin katılımı
· Grup çalışmaları
· Sıkça yapılan etkileşim ve geri bildirim
· Gerçek yaşam örnekleri ile kurulan bağlantılar.
61
Benzer şekilde; Ranade (2001), Hindistan’da 1999 yılından beri düzinelerce
Microsoft Power Point sunusu hazırlandığını ve birçok araştırmanın öğrencilerin
başarıları, tutumları ve görüşleri üzerine yapıldığını belirtmiş ve bu konuda bir meta
analizi çalışması yapmıştır. Araştırma "kontrol gruplu öntest-sontest modeline" uygun
deneysel bir çalışma olarak yürütülmüştür. Meta analizi sonuçlarından bazıları şu
şekildedir;
· Öğrencilerin bilgisayar destekli öğretime yönelik görüşleri oldukça
pozitiftir.
· Genellikle bilgisayar destekli öğretimin, öğrenciler arası etkileşimi
sağladığı sonucuna ulaşılmıştır.
· Öntest- sontest karşılaştırmalarının t- testi ile yapıldığı çalışmalarda,
Bilgisayar destekli öğretimin başarıyı olumlu yönde etkilediği sonucuna
ulaşılmıştır.
· Hiçbir çalışmada bilgisayar destekli öğretimin verimliliği, geleneksel
öğretim yönteminden daha düşük çıkmamıştır.
· Araştırmaların % 92’ sinde bilgisayar destekli öğretimin üstünlüğü
ispatlanmıştır.
McClung (2001), çalışmasında matematik dersi ondalık sayılar konusunun
öğretiminde bilgisayar destekli ve geleneksel öğretim yöntemlerinin öğrencilerin
akademik başarılarına olan etkisini araştırmıştır. Elde edilen verilerin analizi sonucunda
bilgisayar destekli ve geleneksel öğretim yöntemlerinin başarı üzerine etkileri arasında
anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Aynı zamanda cinsiyet açısından da her iki grubun
başarıları arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.
Short, 2002 yılında gerçekleştirdiği araştırmasında BTÖ yazılımıyla
gerçekleştirilen öğretimin, ortaöğretim öğrencilerinin matematik başarılarına etkisini
belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın örneklemini California Long Beach’ te öğrenim
görmekte olan, farklı kültürlerden gelen 29 sekizinci sınıf öğrencisi oluşturmuştur.
Öğrencilerin matematik başarılarını belirlemek için 20 maddeden oluşan öntest ve
sontest uygulanmış ayrıca öğrencilerin BTÖ’ e yönelik düşüncelerini belirlemek için de
duyuşsal değerlendirme yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre matematik dersine
uygun bir yazılım (Middle School Explorer) kullanıldığı takdirde öğrencilerin öntest –
62
sontest başarıları arasında anlamlı bir farklılık meydana geldiği ve bu uygulamanın
öğrencilerin BDÖ’ ye yönelik düşüncelerini olumlu yönde etkilediği sonucuna
ulaşılmıştır.
Allred (2004)’ in doktora tez çalışması, kimya laboratuarına yönelik bir özel
öğretici programın geliştirilmesi ve etkililiğinin sınanması amacıyla yapılmıştır. Bu
amaçla üç farklı yazılım geliştirilmiştir. Đlk iki yazılım; farklı kimya konularını ve farklı
kimya uygulamalarını içeren yazılımlar ve üçüncü yazılım ise eğitici oyun içerikli bir
yazılımdır. Eğitici oyun içerikli yazılım ilk iki yazılımı takiben öğrenmeyi desteklemek
amacıyla geliştirilmiştir. Üç grupta öğretim bu yazılımlarla gerçekleştirilmiş ve
dördüncü bir grupta ise içerik geleneksel sınıf öğretimi ile sunulmuştur. Elde edilen
verilerin analiz sonuçlarına göre; teknoloji destekli uygulamalarda öğrencilerin daha
başarılı oldukları görülmüştür. Ancak tek bir yazılımın en başarılı olarak
nitelendirilmesi söz konusu değildir. Başarıyı artırmada farklı teknik ve içeriklere sahip
yazılımların bir arada kullanılmasının en etkili yol olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Onuoha (2007), yaptığı meta- analizi çalışmasında Amerika’ daki üniversite
öncesi ve üniversiteye devam eden öğrencilerin fen başarılarını ve fen konularına
yönelik tutumlarını geliştirmede bilgisayar temelli laboratuar uygulamalarının etkisini
belirlemeye çalışmıştır. 1996 ve 2006 yılları arasında yapılmış olan 38 çalışma ile
yapılan meta- analizi çalışmasına göre bilgisayar temelli laboratuar uygulamalarının
geleneksel laboratuar uygulamalarına göre öğrencilerin fen başarıları ve fen konularına
yönelik tutumlarına etkisinin çok az olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca bilgisayar
temelli laboratuar uygulamalarının biyoloji konularına göre fizik konularında daha
olumlu bir etki yarattığı belirtilmiştir. Cinsiyet ve üniversiteye devam edip etmemenin
de başarı ve tutum üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Kulik ve Kulik, 1982 yılında yapmış oldukları özel öğretici programlarla ilgili
meta- analizi çalışmalarında özel öğretici programın kullanıldığı 65 çalışmayı
kullanmışlardır. Bu meta-analizi sonuçlarına göre bu programlarla gerçekleştirilen
öğretimin akademik başarı ve tutum üzerinde olumlu etkilere sahip olduğu sonucuna
ulaşmışlardır. Bu çalışmaların analiziyle özel öğretici programlarla çalışan öğrencilerin
sınav puanlarının kontrol grubu öğrencilerinden daha yüksek olduğu ve öğretimi
gerçekleştirilen konuya yönelik de olumlu bir tutum geliştirdikleri belirlenmiştir.
63
Bununla birlikte bu programların benlik saygısı üzerine ya çok az etki ettiği ya da hiç
etki etmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Kulik ve Kulik’ in 1991 yılında gerçekleştirmiş oldukları meta analizi
çalışmasında ise bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin genel olarak bir
değerlendirmesini yapmışlardır. Ele aldıkları çalışmalar okul öncesinden yetişkin
öğrencilere kadar tüm yaş gruplarını içermektedir. Üzerinde çalışılan 254 araştırmadan
elde ettikleri ortak sonuca göre bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin öğrencilerin
başarısı üzerinde orta seviyede ancak anlamlı bir farklılaşma meydana getirdiği
yönündedir. Bununla birlikte BTÖ yöntemlerinin öğretime ve bilgisayara karşı tutuma
etkisinin de az ama olumlu yönde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Workman (2004), internet (world wide web, www) kullanılarak gerçekleştirilen
bilgisayar destekli eğitim ve CD-ROM kullanılarak gerçekleştirilen bilgisayar temelli
eğitimin performans ve etkilerine yönelik gerçekleştirdiği çalışmasında bilişsel stillerin
bireylerin performanslarına etkisini araştırmıştır. Bu çalışmayla soyut bilgilerle
çalışabilen bireylerin, somut ayrıntıları tercih edenlere kıyasla, internet üzerinden
gerçekleştirilen öğretimde daha başarılı oldukları belirlenmiştir. Ayrıca işbirlikli
öğrenmeden yana olanların, bireysel öğrenmeyi tercih edenlere kıyasla internet
üzerinden gerçekleştirilen eğitimde daha başarılı oldukları da belirtilmiştir.
Traynor (2003), bilgisayar destekli öğretim yönteminin farklı programlarda
öğrenim gören öğrencilerin performansları üzerindeki etkisini araştırmıştır. Araştırmayı
özel eğitim gören, Đngilizce yeterliliği olmayan ve sınırlı düzeyde Đngilizce bilen ve
genel eğitim gören öğrenciler üzerinde yürütmüştür. Bilgisayar destekli öğretim
yöntemi tüm grupların başarı seviyelerini artırmıştır. Sonuçlara göre anlamlı fark
sadece özel eğitim öğrencileri ile genel eğitim gören öğrenciler arasındadır. Diğer
gruplar arasında öntest-sontest sonuçlarına göre anlamlı bir fark bulunamamıştır.
Hannafin ve Foshay (2006), çalışmalarında Amerika’ daki bir lisenin,
öğrencilerinin ülke çapında yapılan bir sınavdaki başarılarını artırmak amacıyla
geliştirdikleri bilgisayar temelli öğretim materyalinin etkiliğini ve yanı zamanda BTÖ
yöntemlerinin sınav başarısına etkisini araştırmışlardır. Araştırma sonucunda; bilgisayar
tabanlı eğitim alan öğrencilerin ülke geneli yapılan sınavlardaki başarıları geleneksel
olarak sınava hazırlanan öğrencilerden daha yüksek ve de kendilerinin bir sene önceki
64
başarılarına göre de oldukça yüksek çıktığı görülmüştür. Bununla birlikte BTÖ için
kullanılan programla MCAS sınav başarısı arasında bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır.
Ayrıca öğretim elemanları da bu programların geleneksel yöntemlerle başarılı olamayan
öğrencilere bir şans tanıdığı görüşündedirler.
Genel olarak yapılan araştırmalarda, bilgisayarlı öğretimin öğrenci başarısına ve
bilgisayara ya da derse karşı tutumuna etkisi araştırılmış ve hemen hepsinde de olumlu
yönde bir etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ancak; Akçay, Tüysüz ve Feyzioğlu
(2003)’un ve Tosun (2006)’ un çalışmaları dışındaki hiçbir çalışmada bilgisayar
destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin birbirlerine üstünlükleri yada
hangisinin diğerinden daha etkili olduğu sınanmamıştır. Bu araştırmada, diğer
araştırmalardan farklı olarak geleneksel öğretim yöntemi ile kıyaslamak yerine, hangi
bilgisayarlı öğretim yönteminin daha ekili olduğu sınanacaktır.
65
BÖLÜM III
YÖNTEM
Bu bölümde sırasıyla; araştırmanın modeli, çalışma grubu, veri toplama
araçları, öğretim yöntemleri ve uygulanması, verilerin toplanması ve verilerin analizi ile
ilgili bilgiler bulunmaktadır.
3.1. Araştırma Modeli
Bu araştırmayla fen ve teknoloji dersinin öğretiminde, “ bilgisayar destekli
öğretim (BDÖ)” ve “bilgisayar temelli öğretim (BTÖ)” yöntemlerinin, altıncı sınıf
öğrencilerinin akademik başarıları ve öğrenilen bilgilerin kalıcılığı üzerindeki etkisi
sınanmıştır. Bu sebeple araştırma deneme modelinde gerçekleştirilmiştir. Deneme
modeli yapılan her araştırmada, mutlaka bir karşılaştırma vardır. Bu belli bir şeyin
kendi içindeki değişimleri ya da “şey”ler arası ayrımların karşılaştırılması anlamında
olabilir (Karasar, 2005; 88). Deneme; bağımsız değişkenlerin, bağımlı değişkeni
etkilemesi, kontrollü koşullarda, sistemli değişiklikler yapılması ve sonuçların
izlenmesiyle olur kısaca bağımsız değişkendeki sistemli değişmelerin bağımlı değişkeni
nasıl etkilediği görülmeye çalışılır (Nisbet ve Enstwistle, 1974; 15, Akt: Karasar, 2005;
88). Bu araştırmada da bağımsız değişken olan öğretim yöntemlerinin (BDÖ ve BTÖ),
bağımlı değişken olan fen ve teknoloji dersi başarısına ve öğrenilen bilgilerin
kalıcılığına etkisi incelenmiştir.
Bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin etkililiğini
sınamak için iki grup oluşturulmuştur. Gruplarda bilgisayar destekli ve bilgisayar
temelli öğretim yöntemleri, araştırmacı tarafından uygulanmıştır. Araştırmada altıncı
sınıf “fen ve teknoloji başarı testi”, deneysel işlemler başlamadan önce öntest olarak,
deneysel işlemlerin bitiminde sontest olarak ve deneysel işlemden dört hafta sonra da
kalıcılık testi olarak uygulanmıştır. Araştırma gerçek deneysel desenlerden iki deney
gruplu deneysel desene göre düzenlenmiştir. Bu modelin simgesel ifadesi aşağıda
verilmiştir.
66
G1 R O1 X1 O2 O3
G2 R O4 X2 O5 O6
G1 : Bilgisayar destekli öğretim yönteminin uygulandığı grup
G2 : Bilgisayar temelli öğretim yönteminin uygulandığı grup
R : Yansızlık
X1 : Anlatılacak konuya göre uygulanan yazılım programı
X2 : Ders sırasında kullanılmış olan bilgisayarlı etkinlikler
O1, O4 : Öntest
O2, O5, : Sontest
O5, O6 : Kalıcılık testi
3.2. Çalışma Grubu
Araştırma, 2006- 2007 öğretim yılı birinci döneminde, yaklaşık olarak 16 saatlik
bir sürede, Adana ili, merkez Seyhan ilçesi sınırları içinde yer alan bir devlet ilköğretim
Okulu altıncı sınıf öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı
(MEB)’ ndan alınan Adana ili Seyhan ilçesine bağlı ilköğretim okullarının listesine
göre ve okullarda bulunan mevcut bilgisayar sayıları göz önüne alınarak bir devlet
ilköğretim okulu belirlenmiştir.
Uygulama yapılan ilköğretim okulunda bulunan 6. Sınıflar arasından iki 6. Sınıf
rastgele bir şekilde seçilmiş ve bu sınıflarda bulunan 78 öğrenci deney gruplarını
oluşturmuştur. Çalışma grubunu oluşturan öğrencilere ait betimsel değerler Tablo 3.1’
de sunulmuştur.
Tablo 3.1: Çalışma Grubuna Đlişkin Betimsel Değerler
Kız Erkek Toplam
BDÖ (G1) 19 21 40
BTÖ (G2) 20 18 38
Toplam 39 39 78
Tablo 3.1’ de görüldüğü gibi BDÖ yönteminin uygulandığı grup; 19’ u kız, 21’
i erkek olmak üzere 40 öğrenciden oluşurken, BTÖ yönteminin uygulandığı grup ise
67
20’ si kız, 18’ i erkek olmak üzere toplam 38 öğrenciden oluşmaktadır. Çalışma
grubundaki kız ve erkek öğrencilerin sayıları birbirlerine eşittir.
Araştırmanın ilköğretim altıncı sınıf öğrencileri üzerinde ve maddenin tanecikli
yapısı ünitesinde yapılmasının uygun olacağı düşünülmüştür. Çünkü kimyanın birçok
konusunun soyut düşünmeyi ön plana çıkarması öğrencilerde kavrama güçlüğüne neden
olmaktadır. Soyut düşünmeyi gerektiren konuların başında maddenin tanecikli yapısı
gelir. Bu konu kimyanın en önemli ve öğrenciler tarafından güç kavranan konularından
birisidir (Bektaş, 2003; 27). Bu konun öğretiminde görsel materyaller ağırlıklı
yöntemlerin kullanılmasının daha etkili olacağı düşünülmüştür. Sundberg (1998) ’ e
göre görsel materyallerin öğrenmeye etkisi üzerine yapılan pek çok araştırma, bu
materyallerin yetişkinlerin öğrenmesinde çocuklara göre daha az etkili olduğunu
göstermiştir. Çocuklarda 11 ve 12 yaşından sonra imgelem yeteneği gelişmekte ve
böylece herhangi bir içeriğin öğrenilmesinde görsel materyallere daha az bağımlı
kalmaktadırlar (Öz, 2004).
Piaget’ ye göre zihinsel gelişimin dört düzeyi vardır.
1. Duyusal- devinim dönemi (0–2 yaş arası): bebek çevresini
duyusal hareketleriyle ve motor faaliyetleriyle algılar. Dönem
sonunda kendisiyle çevresinin farklı olduğunu algılar.
2. Đşlem öncesi dönem (2–7 yaş arası): Bu dönemin daha sembolik
olmasına karşın soyut düşünmeyi kapsamamaktadır. Çocuk
benmerkezcidir. Piaget’ e göre çocuk maddenin korunumu ile
ilgili işlemleri gerçekleştiremiyorsa işlem öncesi dönemdedir.
3. Somut işlemler dönemi (7–11 yaş arası): Sınıflama becerileri
gelişir ancak halen soyut problemler çözemezler ancak
düşünceleri tersinirlik kazanır. Nesneleri birden fazla özelliğine
göre düzenleyebilirler ve verilen bir işlemi ileri ya da geriye
doğru gerçekleştirebilirler. Kazandıkları en önemli özellik
korunumdur. Gözlenemeyen durumlarla ilgili düşünüp sonuç
çıkaramazlar.
68
4. Soyut işlemler dönemi (11–15 yaş arası): Çocuk daha soyut
daha, daha idealist ve daha mantıklı bir şekilde düşünmeye
başlar. Tümdengelim ve tümevarım gibi zihinsel işlemler
gerçekleştirebilir. Kendi kurduğu hipotezlere göre bir çıkarımda
bulunabilir (Santrock, 2006).
Ülkemizde 6. Sınıf öğrencileri 10–12 yaşları arasındadırlar ve bu yaş
grubundaki öğrencilerin bir kısmı soyut düşünme evresinde iken bir kısmı da halen
somut düşünme evresinde olabilmektedirler. Henüz somut düşünme evresindeki bir
öğrencinin maddenin tanecikli yapısı gibi soyut bir konuyu öğrenmesini sağlayabilmek
için konuyu somutlaştırabilen materyallerin kullanıldığı öğretim yöntemlerinin
uygulanması gerekmektedir. Bu amaca yönelik olarak kullanılabilecek en uygun ve
yaygın yöntemin bilgisayarlı yöntemler olduğu düşünülürse çalışma grubunun ve
ünitenin amaca uygun olduğu söylenebilir.
3.3. Veri Toplama Aracı
Araştırmada veri toplama aracı olarak ilköğretim altıncı sınıf fen ve teknoloji
dersinin “Maddenin Tanecikli Yapısı” ünitesi ile ilgili kazanımlar doğrultusunda
hazırlanan fen ve teknoloji akademik başarı testi; deneysel işlem öncesinde öntest,
deneysel işlem sonrasında sontest ve uygulamadan dört hafta sonra da kalıcılık testi
olarak kullanılmış ve bir ders saatinde uygulanmıştır.
3.3.1. Fen ve Teknoloji Akademik Başarı Testi
Đlköğretim altıncı sınıf ders programında yer alan “ Maddenin Tanecikli Yapısı”
ünitesinin kapsadığı konulara ait, bilgi, kavrama ve uygulama düzeyinde öğrenci
başarısını ölçmek amacıyla, öntest, sontest ve kalıcılık testi olarak kullanılan bir testtir.
Test araştırmacı tarafından geliştirilmiştir.
Başarı testinin geliştirilme aşamaları aşağıdaki gibidir:
1. Đlköğretim altıncı Sınıf fen ve teknoloji dersi öğretim programında yer alan,
“madde ve değişim” öğrenme alanı, “ maddenin tanecikli yapısı” ünitesinin
kazanımları doğrultusunda, hazırlanmış olan madde havuzundan dört seçenekli
çoktan seçmeli sorulardan oluşan 45 maddelik bir denemelik form oluşturulmuştur.
69
2. Denemelik maddeler oluşturulurken üç fen bilgisi konu alanı uzmanı ve 1 ölçme
değerlendirme uzmanının görüşleri alınmıştır.
3. Denemelik maddelerin hazırlanması aşamasında farklı bilişsel düzeylere yönelik
sorular bulunmasına özen gösterilmiştir ve farklı bilişsel düzeylerde sorular
hazırlanırken Bloom’un sınıflandırılması baz alınmıştır. Bloom öğretim hedeflerini
bilgi, kavrama gibi düşük seviyedeki akademik bilgiler ile analiz, sentez, uygulama
ve değerlendirme gibi ileri düzeydeki düşünsel etkinlikler olmak üzere altı aşamalı
olarak sınıflandırmaktadır (Özden, 2003; 148).
Tablo 3.2’ de bilişsel düzeyler ve uygun sorular verilmiştir.
Tablo 3.2: Bilişsel düzeyler ve uygun sorular (Özden, 2003; 153)
Bilişsel düzey Uygun sorular
Bilgi Ne, ne zaman, nerede, kim hangisi, tanımla, ayırt et,
hatırla, yaz, listele, adlandır, göster
Kavrama Karşılaştır, sonuçlandır, kıyasla, göster, ayırt et, tahmin et,
yeniden düzenle, hesapla, açıkla, örnekle, ilişkilendir.
Uygulama Uygula, geliştir, sına, mütalaa et, inşa et, planla, tercih et,
nasıl, oluştur, çöz, göster.
Analiz Sınıfla, betimle, grupla, karşılaştır, ayırt et, tanı, destekle,
ilişkilendir, açıkla.
Sentez Akıl yürüt, öner, birleştir, bul, geliştir, planla, formüle et,
sonuç çıkar, sentezle
Değerlendirme Seç, karar ver, yargıla, tercih et, kanıtla, sizce, en uygun
olan
4. Pilot çalışma olarak 45 maddelik denemelik form 7. Sınıfa devam eden yani bu
üniteyi daha önce öğrenmiş olan 100 öğrenci üzerinde uygulanmıştır.
5. Elde edilen verilerin madde analizleri yapılmış ve her madde için ayırıcılık ve
güçlük indisleri hesaplanarak, ayırıcılık indisleri .20’ den küçük olan 8 madde
testten çıkarılmıştır. Denemelik 45 madde üzerinde yapılan analizlerin sonucunda
test için uygun olduğu belirlenen 37 maddeye ait madde güçlük ve ayırıcılık
indisleri, madde standart sapmaları ile t- testi sonuçları Tablo 3.3’ te verilmiştir.
70
Tablo 3.3: Fen ve Teknoloji Akademik Başarı Testi Madde Analizi Sonuçları
Madde
no
Pj Sj Rjx t*
1 .44 .499 .210 -2.555
2 .53 .502 .289 -1.991
3 .26 .442 .352 -2.860
4 .23 .427 .349 -2.564
5 .46 .502 .288 -2.861
6 .45 .500 .412 -4.526
7 .28 .453 .389 -3.674
8 .59 .495 .489 -6.311
9 .74 .442 .279 -2.782
10 .60 .492 .394 -4.168
11 .71 .455 .343 -3.582
12 .71 .454 .441 -5.621
13 .62 .489 .269 -3.364
14 .34 .477 .462 -3.329
15 .51 .503 .249 -1.446
16 .71 .456 .389 -3.520
17 .39 .491 .227 -1.199
18 .36 .483 .370 -2.709
19 .42 .496 .426 -4.522
Madde
no
Pj Sj Rjx t*
20 .48 .502 .389 -3.483
21 .15 .356 .321 -1.612
22 .76 .428 .246 -2.194
23 .75 .434 .340 -3.095
24 .46 .501 .266 -2.036
25 .50 .503 .349 -4.499
26 .11 .313 .247 -2.417
27 .41 .496 .495 -4.066
28 .77 .423 .446 -4.466
29 .33 .471 .222 -2.260
30 .64 .483 .496 -5.027
31 .48 .503 .614 -8.226
32 .53 .502 .419 -3.213
33 .49 .503 .419 -4.257
34 .46 .502 .561 -6.517
35 .23 .427 .429 -3.124
36 .39 .493 .288 -1.593
37 .28 .453 .309 -1.198
*Testteki maddeler .05 düzeyinde
anlamlıdır
Tablo 3.3 incelendiğinde, ayırıcılık gücü (Rjx), .20’nin altında olan test maddesi
bulunmadığı ve madde güçlüklerinin (Pj) ise .11 ile .77 arasında değiştiği
görülmektedir. Madde güçlüklerine dikkat edildiğinde, başarı testinin hem kolay hem de
zor sorulardan oluştuğu söylenebilmektedir.
6. Fen ve teknoloji akademik başarı testinin madde analizi yapıldıktan sonra, test
puanları üzerinde de test analizi yapılmıştır ve elde edilen veriler Tablo 3.4’ te
sunulmuştur.
71
Tablo 3. 4: Fen ve Teknoloji Akademik Başarı Testi Test Analizi Sonuçları
Soru
sayısı N ss Ortanca Tepe değer KR–20
37 78 16,16 6,885 15,00 13,00 .84 .44
Tablo 3.4 incelendiğinde KR- 20 değerinin .70’ den yüksek bir değer (.84)
olmasına bakarak testin güvenilir olduğu ve ortanca ile tepe değerin birbirine oldukça
yakın olmasını göz önünde bulundurarak da testin normal dağılım gösterdiği yorumları
yapılabilir.
Hazırlanan fen ve teknoloji dersi akademik başarı testi dört haftalık uygulama
öncesinde her iki gruba da uygulanmıştır. Aynı test çalışma bitiminde her iki gruba da
yeniden sontest olarak uygulanmış ve çalışma bitiminden dört hafta sonra ise öğrenilen
bilgilerin ne kadar kalıcı olduğunu belirlemek adına kalıcılık testi olarak uygulanmıştır.
3.4. Öğretim Yöntemleri ve Uygulanması
3.4.1. Bilgisayar Destekli Öğretim Yöntemi
Uygulama süresince birinci deney grubuna (G1) “Maddenin Tanecikli Yapısı”
ünitesinin öğretiminde bilgisayar destekli öğretim yöntemi uygulanmıştır. Konu
anlatılırken gerekli yerlerde ve gerekli durumlarda araştırmacı konuyu öğrencilerine
kavratmak amacıyla bilgisayarlardan faydalanmıştır. Bu yöntemde öğrenci birebir
bilgisayarla etkileşmemiş ancak öğretmen, dersi daha ilgi çekici kılmak ve daha kalıcı
bilgiler verebilmek için bilgisayar desteğinden faydalanmıştır. Bu grupta uygulamaların
tamamı araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir
Bu yöntemin uygulanması sırasında tüm sınıf öğretimi kullanılmıştır.
Öğrencilerin aktif olarak derse katılmasını sağlamak amacıyla soru-cevap, beyin
fırtınası gibi teknikler kullanılmış ve her ders bir önceki dersle ilişkilendirilerek
sunulmuştur. Bu yöntemin uygulandığı gruptaki derslerin işlenişine yönelik bir ders
planı, ünite kazanımları ile birlikte EK- 3’ te, sunulmuştur. Burada sunulan ünite
kazanımları aynı zamanda fen-teknoloji-toplum-çevre (FTTÇ), bilimsel süreç beceri
(BSB) ve/veya tutum ve değer (TD) kazanımları ile ilgili bir anlayış, beceri, tutum ve
72
değerleri de içermektedir. Belirtilen kazanımların hangileri olduğu EK-4, EK-5 ve EK-
6’ da sunulmuştur.
Bilgisayar destekli öğretim yönteminin uygulandığı grupta kullanılan
Powerpoint sunusunun hazırlanması aşamasında ilk olarak Talim Terbiye Kurulu’nun
düzenlediği ilköğretim altıncı sınıf fen ve teknoloji dersi öğretim programı incelenmiş,
uygulamanın yapılacağı ünite ile ilgili kazanımlar belirlenmiş ve bu kazanımlar
doğrultusunda hangi kavramların ya da konuların ne şekilde sunulması gerektiğine karar
verilmiştir. Daha sonra öğrencilerin sınıf ve bilişsel düzeyleri göz önünde
bulundurularak, somut örneklerden oluşan bir sunu hazırlanmıştır. Hazırlanan
materyalde görsel tasarım unsurlarına dikkat edilmiştir. Sunu Yanpar (2006)’ ın
belirttiği ders materyali geliştirme aşamaları göz önüne alınarak geliştirilmiştir.
Buna göre;
1. Öğrencilere kazandırılması gereken kazanımlar belirlenmiştir.
2. Etkinliklerde hangi içerik ve sürecin yer alacağı tasarlanmıştır.
3. Kazanımlara yönelik etkinlikler hazırlanmıştır.
4. Materyal hazırlama ve tasarlama ilkeleri göz önünde bulundurularak
materyal oluşturulmuştur.
3.4.2. Bilgisayar Temelli Öğretim Yöntemi
Uygulama süresince ikinci deney grubunda (G2) “Maddenin Tanecikli Yapısı”
ünitesinin öğretiminde bilgisayar temelli öğretim yöntemi uygulanmıştır. Öğrencilere
konu, belirlenen ders yazılımı tarafından anlatılmış, öğrenci birebir bilgisayarla
etkileşmiş, sorular bilgisayar tarafından sorulmuş, yanıtları bilgisayar tarafından
değerlendirilmiştir. Araştırmacı, bu öğretim yönteminde sadece rehber olarak
öğrencilere yardımcı olmuştur.
BTÖ yönteminin uygulanması esnasında her öğrenciye bir bilgisayar düşecek
şekilde bir düzenleme yapılmış ve öğrenciler bireysel, birbirlerinden bağımsız olarak
çalışmışlardır. Öğrenciler ders yazılımı ile çalışırlarken kulaklık kullanmışlardır. Ders
yazılımında yer alan konuları dinleme, deney simülasyonlarını uygulama veya alıştırma
yapma gibi etkinlikleri istedikleri gibi kullanmışlar ve kendilerine göre bu etkinliklere
73
az ya da çok zaman ayırmışlardır. Gerekli gördükleri durumlarda defterlerine notlar
almışlardır.
BTÖ yöntemi gereğince uygulama süresince öğrencilerin üniteyle ya da
uygulamayla ilgili soruları yanıtsız bırakılmıştır. Sadece donanımla ilgili sorular
cevaplanmış ve yazılımın kullanılması konusunda öğrencilere rehberlik etmiştir.
Belirlenmiş olan kazanımlar her iki grup için de aynıdır. Bu kazanımlar EK–3’
te belirtilmiştir.
Bilgisayar temelli öğretim yönteminin uygulandığı grupta ilgili üniteye yönelik
olarak Sebit Eğitim ve Bilgi Teknolojiler AŞ. Tarafından hazırlanmış ve TÜBĐTAK
tarafından AR-GE desteği verilen, BĐTAV (Bilimsel ve Teknik Araştırma Vakfı)
tarafından onaylanan Vitamin Đlköğretim ders yazılımı kullanılmıştır. Bu grupta diğer
ders yazılımları arasından bu ders yazılımının seçilmesinin nedeni, altıncı sınıflarda ilk
kez uygulanan öğretim programının içeriğine en uygun olan yazılım olmasıdır. Etkin bir
yazılımda aranması gereken bazı nitelikler, Hannafin ve Peck (1988; 17–23) tarafından
şu şekilde tanımlanmıştır (Şahin ve Yıldırım, 1999; 67–69).
Etkin bir yazılım;
· Đçerdiği dersin hedefleri üzerine kurulmuştur.
· Öğrencinin özellikleriyle uyumlu olmalıdır.
· Öğrenci katılımını ve etkileşimi artırıcı olmalıdır.
· Öğrenmeyi bireyselleştirebilmelidir.
· Öğrenciyi güdüleyebilmeli ve bunu ders boyunca koruyabilmelidir.
· Öğrenciye dönüt sağlamada etkin olmalıdır.
· Öğretim ortamına uygun ve öğretmeni destekleyici olmalıdır.
· Öğrenci performansını doğru ve uygun şekilde değerlendirir
· Öğretim tasarımı ilkeleri göz önüne alınarak geliştirilmiştir.
Vitamin ders yazılımının yukarıda sayılan özelliklerin hemen hepsine sahip olan
bir yazılım olması tercih nedenidir.
Yazılım iç içe iki pencereden oluşturulmuş. Ana pencerede internet, sözlük,
hesap makinesi, arama/dizin ve yardım gibi seçenekler kullanıcının hizmetine
74
sunulmuş. Arama/ dizin kullanılarak ünite içindeki herhangi bir konuyu ya da sözcüğü,
hangi konularda geçtiğini, animasyonlu anlatım, resim ya da soru içerip içermediğini
görüp doğrudan ulaşma imkânı vermektedir. Hesap makinesi özelliğinin sayısal bir
derse ait bir program olması açısından oldukça kullanışlı olduğu düşünülmektedir.
Yazılım genel yapı itibariyle kargaşalıktan uzak bir sadeliğe sahiptir. Đçteki konu
anlatım sayfalarını takip ederken dikkati dağıtacak herhangi bir öğe içermemektedir.
Yazılımda sesli konu anlatımları, üç boyutlu animasyonlar, etkileşimli deney ve
alıştırmalarla öğrencilerin bilimsel süreç becerilerini kazanmaları sağlanmaya
çalışılıyor. Sayfalar kısa zamanda görüntülenebilmektedir. Sayfa geçişleri otomatik
değil komutlarla sağlanmaktadır. Gerektiği durumlarda yeniden dinleme/ izleme olanağı
mevcuttur. Ders yazılımından örnek bir pencere Şekil 7’ de sunulmuştur.
Şekil 7: Vitamin ders yazılımından örnek bir pencere
Hazırlanmış olan sunu, ilgili ünitenin içeriğine cevap verecek niteliktedir ancak
BTÖ yönteminin uygulandığı grupta kullanılan ders yazılımı yeni öğretim
programındaki bazı detaylar açısından eksiklikler içermektedir. Dolayısıyla bu gruptaki
öğrencilerin bu konuda eksik kalmamalarını sağlamak amacıyla yine bilgisayar temelli
öğretim yöntemine sadık kalınarak bireysel olarak iki ders saati bu sunuyla çalışmaları
sağlanmıştır.
75
3.5. Verilerin Toplanması
Araştırmacı tarafından hazırlanan fen ve teknoloji Akademik Başarı Testi,
gruplardaki öğrencilerin, uygulanacak olan yöntemlerle “Maddenin Tanecikli Yapısı”
ünitesine yönelik başarılarına ilişkin veri toplamak ve bu üniteye ait öğrenilen bilgilerin
kalıcılık durumlarını belirlemek amacıyla kullanılmıştır.
Araştırmanın sorularına yanıt olacak verileri toplamak amacıyla uygulama
aşağıdaki aşamalarda gerçekleştirilmiştir.
1. Đl milli eğitim müdürlüğünden uygulamanın belirlenen okulda yapılması
için gerekli olan izin alınmıştır (EK–1). Daha sonra uygulamanın
yapılacağı okulun müdürüyle ve ders öğretmeniyle görüşülerek
araştırmanın amacı ve ne şekilde uygulanacağına dair bilgiler verilmiştir.
2. Uygulamaya başlamadan önce yansız olarak belirlenmiş olan her iki
gruba da fen ve teknoloji akademik başarı testi öntest olarak
uygulanmıştır.
3. “Maddenin tanecikli yapısı” ünitesinin işleneceği hafta gruplardan ilk
olarak BTÖ yönteminin uygulanacağı grup, önceden kullanılacak olan
yazılımların yüklendiği ve kulaklık sistemlerinin hazırlandığı
bilgisayarların bulunduğu laboratuara alınmış ve öğrencilere dersin ne
şekilde yürütüleceğine dair bilgiler verilmiştir.
4. Öğrenciler Vitamin fen ve teknoloji ders yazılımının nasıl kullanılacağı
hakkında bilgi sahibi olduktan sonra 4 hafta süreyle haftada 4 ders saati
olmak üzere istedikleri hız ve konuda bilgisayarla etkileşerek
çalışmışlardır.
5. BDÖ yöntemini uygulandığı grupta ders araştırmacı tarafından bilgisayar
destekli olarak yürütülmüştür. Bu grupta her sınıfa bir PC yöntemi (bkz.
s:33) kullanılmış, öğrenciler bilgisayarla birebir etkileşime
girmemişlerdir.
76
6. Son hafta BTÖ yönteminin uygulandığı grupta, yazılımdaki eksik kalan
kısımları tamamlamak adına, araştırmacı tarafından hazırlanmış olan
sunu programı kullanılarak çalışma tamamlanmıştır.
7. Uygulama tamamlandıktan sonra her iki gruba da sontest olarak fen ve
teknoloji akademik başarı testi uygulanmıştır.
8. Uygulamadan 4 hafta sonra ise öğrenilen bilgilerin kalıcılığını ölçmek
adına her iki gruba da fen ve teknoloji akademik başarı testi, kalıcılık
testi olarak uygulanmıştır.
9. BTÖ yönteminin uygulandığı grupta kullanılan yazılıma ait ekran
görüntüler EK–4’ te verilmiştir.
3.6. Verilerin Analizi
Ölçme aracının uygulanmasından sonra, öğrencilerin elde edilen ön-test ve son-
test puanları eşli gruplar (ilişkili örneklemler için) t-testi ve kovaryans analizi
(ANCOVA) ile çözümlenmiştir.
Büyüköztürk’ e göre; aynı deneklerin, bir deneysel işlemin öncesi ve sonrasında
bağımlı değişkene ilişkin ölçümleri alındığında, deneklerin zamana bağlı tekrarlı
ölçümler söz konusudur ve elde edilen bu ölçümler ilişkilidir. Aynı grup üzerinde
tekrarlı ölçümler yapılıyorsa ilişkili gruplar için t-testi kullanılır (2006). Bu nedenle her
bir grubun işlem öncesi ve işlem sonrası akademik başarıları arasındaki farkı
gözlemlemek için eşli gruplar t-testi kullanılmıştır.
Araştırmanın amacı farklı deneysel işlemlerin akademik başarıya ve kalıcılığa
olan etkisini araştırmak olduğu için, deneysel işlem öncesindeki ve sonrasındaki
akademik başarı testi puanları arasındaki farkın gruplar arasında anlamlı olup olmadığı
sınanmak istenmiş ve bu amaca en iyi hizmet edebilecek analiz yönteminin de
kovaryans analizi (ANCOVA) olduğuna karar verilmiştir. Kovaryans analizi hata
varyansını azaltmakta ve deney başlangıcında gruplar arası farkların olduğu durumlarda
yanlılığı azaltmaktadır (Büyüköztürk, 2006). Kovaryans analizinin kullanıldığı öntest-
sontest deneysel desenlerinde, öntest ortak değişken olarak kontrol edilir, böylece
bağımlı değişkende meydana gelen değişimdeki deneysel işlemin etkisi daha net
incelenebilmektedir.
77
Araştırmada kullanılan testlerin ölçtüğü değişkenler, aşamalar ve testlere ilişkin
analiz yöntemleri Tablo 3.5’ de verilmiştir.
Tablo 3.5: Araştırmada Kullanılan Testlerin Ölçtüğü Değişkenler, Aşamalar ve
Testlere Đlişkin Analiz Yöntemleri
Testler Ölçtüğü
Değişken(ler) Uygulandığı Aşama Analiz Yöntemi
Akademik Başarı Testi Fen ve teknoloji dersi
akademik başarısı
Uygulama öncesi Öntest ve uygulama
sonrası sontest olarak
Kovaryans analizi ve eşli gruplar t-testi
Kalıcılık Testi Öğrenilen Bilgilerin
Kalıcılığı Uygulama bitiminden
4 hafta sonra Kovaryans analizi
78
BÖLÜM IV
BULGULAR
Fen ve teknoloji dersinin öğretiminde, “Bilgisayar Destekli Öğretim” ve
“Bilgisayar Temelli Öğretim” yöntemlerinin, 6. sınıf öğrencilerinin akademik başarıları
ve öğrenilen bilgilerin kalıcılığı üzerindeki etkisinin sınandığı araştırmanın amacına
yönelik olarak saptanan problemin çözümü için belirlenen yöntemle elde edilen
verilerin istatistiksel çözümleri sonucunda ulaşılan bulgulara yer verilmektedir.
4.1. Alt Amaçlara Đlişkin Bulgular
4.1.1. Birinci Alt Amaca Đlişkin Bulgular
Araştırmanın birinci alt amacı olan; Đlköğretim 6. sınıf fen ve teknoloji dersi
“Maddenin Tanecikli Yapısı” ünitesinin öğretiminde, bilgisayar destekli öğretim (BDÖ)
yönteminin uygulandığı grubun öntest başarı puanları ile sontest başarı puanları
anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır? Sorusuna cevap bulmak adına yapılmış olan
eşli gruplar t- testi sonuçları Tablo 4.1’ de verilmiştir.
Tablo 4.1 : BDÖ yönteminin uygulandığı G1’in öntest ve sontest başarı puanlarına
ilişkin eşli gruplar t testi sonuçları.
N S t Sd p
Öntest 40 12,10 4,7813 -4,543 39 ,000
Son test 40 19,31 5,4901
Tablo 4.1’ de görüldüğü gibi bilgisayar destekli öğretim yönteminin uygulandığı
G1’in uygulama öncesi akademik başarı puanları ortalaması 12,10 iken uygulama
sonrasında bu ortalama 19,31’ e yükselmiştir. Bu başarı puanları ortalamaları arasında
anlamlı bir fark olup olmadığını anlamak için eşli gruplar t- testi yapılmış ve p değeri
.000 olarak belirlenmiştir. Buna göre G1’in öntest ve sontest başarı puanları arasında
.01 düzeyinde anlamlı bir faklılık vardır ve bu farklılık sontest lehinedir denilebilir.
79
4.1.2. Đkinci Alt Amaca Đlişkin Bulgular:
Araştırmanın ikinci alt amacı olan; Đlköğretim 6. sınıf fen ve teknoloji dersi
“Maddenin Tanecikli Yapısı” ünitesinin öğretiminde, bilgisayar temelli öğretim (BTÖ)
yönteminin uygulandığı grubun öntest ve sontest başarı puanları arasında anlamlı bir
faklılık var mıdır? Sorusuna cevap bulmak adına yapılmış olan eşli gruplar t-testi
sonuçları Tablo 4.2’ de verilmiştir.
Tablo 4.2 : BTÖ Yönteminin Uygulandığı G2’ nin Öntest ve Sontest Başarı Puanlarına
Đlişkin Eşli Gruplar T testi Sonuçları.
N S t Sd p
Öntest 38 19,31 5,9234 -6,028 37 ,000
Son test 38 25,55 6,1323
Tablo 4.2’ de görüldüğü gibi bilgisayar temelli öğretim yönteminin uygulandığı
G2’nin uygulama öncesi akademik başarı puanları ortalaması 19,31 iken uygulama
sonrasında bu ortalama 25,55 olmuştur. Bu başarı puanları ortalamaları arasında anlamlı
bir fark olup olmadığını anlamak için eşli gruplar t testi yapılmış ve p değeri .000 olarak
belirlenmiştir. Buna göre G2’nin öntest ve sontest başarı puanları arasında .01
düzeyinde anlamlı bir faklılık vardır ve bu farklılık sontest lehinedir denilebilir.
4.1.3. Üçüncü Alt Amaca Đlişkin Bulgular:
BDÖ yönteminin uygulandığı grup ile BTÖ yönteminin uygulandığı grubun
öntest başarı puanları kontrol altına alındığında sontest başarı puanları arasında anlamlı
bir fark olup olmadığını anlamak amacıyla yapılan araştırmaya dair betimsel değerler
Tablo 4.3’ te sunulmuştur.
80
Tablo 4.3 : BDÖ yönteminin uygulandığı G1 ile BTÖ yönteminin uygulandığı G 2’ nin
öntest başarı puanları kontrol altına alındığında elde edilen sontest başarı puanlarına
ilişkin betimsel değerler.
Grup N S Düzeltilmiş
BDÖ 40 17,05 6,1323 18,174
BTÖ 38 25,55 5,4910 24,369
Deney gruplarının sontest başarı puanı ortalamaları Tablo 4.3’ te görüldüğü
üzere BTÖ alan grup için 25,55 ve BDÖ alan grup için ise; 17,05’ tir. Öntest başarı
puanları kontrol altına alındığında, düzeltilmiş sontest başarı puanları ortalamaları ise
BTÖ için 24,369 ve BDÖ alan grup için ise; 18,174’ tür. Bu değerler arasında anlamlı
bir fark olup olmadığını anlayabilmek için yapılan kovaryans analizi sonuçları Tablo
4.4’te sunulmuştur.
Tablo 4.4: G1 Đle G2’nin Öntest Başarı Puanları Kontrol Altına Alındığında Elde
Edilen Sontest Başarı Puanlarına Đlişkin Kovaryans Analizi Sonuçları.
Kareler
toplamı Sd
Kareler
ortalaması F p
Anlamlı
farklılık
Öntest 223,871 1 223,871 7,165 ,000
BTÖ>BDÖ Grup 511,149 1 511,149 16,359 ,000
Hata 2343,423 75 31,246
Toplam 3976,111 77
Tablo 4.4’ e göre grupların öntest başarı puanları kontrol altına alındığında
sontest başarı puanları arasında anlamlı bir farlılık vardır (P< 0,01). Bu farklılık
bilgisayar temelli öğretim yönteminin uygulandığı grup lehinedir.
4.1.4. Dördüncü Alt Amaca Đlişkin Bulgular:
Bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin uygulandığı
grupların sontest başarı puanları kontrol altına alındığında kalıcılık puanları arasında
81
anlamlı bir farklılık olup olmadığını belirlemek adına yapılan araştırmanın betimsel
değerleri Tablo 4.5’te verilmiştir.
Tablo 4.5 : BTÖ ve BDÖ Yöntemlerinin Uygulandığı Grupların Sontest Başarı
Puanları Kontrol Altına Alındığı Durumdaki Kalıcılık Testi Başarı Puanlarına Đlişkin
Betimsel Değerler.
Grup N S Düzeltilmiş
BDÖ 40 17,42 4,186 19,245
BTÖ 38 25,79 6,534 23,874
Tablo 4.5’te görüldüğü gibi grupların kalıcılık testi ortalama puanları BTÖ
yönteminin uygulandığı grup için 25,79 ve BDÖ yönteminin uygulandığı grup için
ise;17,42’ dür. Sontest başarı puanları kontrol altına alındığında, düzeltilmiş kalıcılık
puanlarının aritmetik ortalamaları ise; BTÖ için; 23,874 ve BDÖ için 19,245’ tir. Bu
değerler arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını belirleyebilmek için yapılan
kovaryans analizi sonuçları Tablo 4.6’ da sunulmuştur.
Tablo 4.6: BTÖ ve BDÖ Yöntemlerinin Uygulandığı Grupların Sontest Başarı
Puanları Kontrol Altına Alındığı Durumdaki Kalıcılık Puanlarına Đlişkin Kovaryans
Analizi Sonuçları
Kareler
toplamı Sd
Kareler
ortalaması F p
Anlamlı
farklılık
Sontest 428,894 1 1168,376 21,514 ,000
BTÖ>BDÖ Grup 255,450 1 417,224 12,814 ,001
Hata 1495,197 75 19,936
Toplam 41891,000 77
Tablo 4.6’ da görüldüğü gibi grupların sontest başarı puanları kontrol altına
alındığında kalıcılık puanları arasında BTÖ yönteminin uygulandığı grup lehine anlamlı
bir farklılık olduğu görülmektedir (p < .01).
82
BÖLÜM V
SONUÇ, TARTIŞMA VE ÖNERĐLER
Bu bölümde, araştırmadan elde edilen bulgulara dayanarak bazı sonuçlara
ulaşılmış ve bu sonuçlar yorumlanmıştır. Bu araştırmanın diğer araştırmalarla olan
benzerlik ve farklılıkları tartışılarak, araştırma ve uygulamaya yönelik önerilerde
bulunulmuştur.
5.1. Sonuçlar ve Tartışma
Bu araştırmada 6. Sınıf fen ve teknoloji dersi “maddenin tanecikli yapısı”
ünitesinin öğretiminde bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin
akademik başarıya ve öğrenilen bilgilerin kalıcılığına etkisi sınanmıştır. Elde edilen
sonuçlar, alt amaçlar doğrultusunda sunulmuştur.
5.1.1. Bilgisayar Destekli Öğretim Yönteminin Akademik Başarıya Etkisi
“Maddenin tanecikli yapısı” ünitesinin öğretiminde bilgisayar destekli öğretim
yönteminin uygulandığı grubun öntest ve sontest başarı puanları arasında sontest lehine
anlamlı bir farklılaşma olduğu görülmüştür (Tablo 4.2). Bu sonuca göre bilgisayar
destekli öğretim yönteminin öğrencilerin akademik başarılarını olumlu yönde etkilediği
söylenebilir. Bu durumun nedeni olarak, içeriğin sunulması sırasında bilgisayardan
faydalanılmasının yanı sıra, öğretmenin de desteğinin alınması gösterilebilir. Bunun
yanı sıra öğretimsel içeriğin verilmesi sırasında bilgisayarın kullanılması, olası
yanlışlıkları en aza indirmiş olabilir. Aynı zamanda diğer yöntemlerle daha uzun sürede
verilecek olan içeriğin çok daha kısa sürede verilmesini sağlamış olması da öğrencilerin
dikkatlerinin daha yoğun olduğu süre içerisinde içeriğin sunulmasını sağlamış ve
akademik başarı üzerinde olumlu bir etki yaratmış olabilir.
Đlgili alan yazın incelendiğinde birçok araştırmada bilgisayar destekli öğretim
yönteminin, geleneksel öğretim yöntemi ile kıyaslandığı ve hemen hepsinde de bu
yöntemin akademik başarıyı artırdığı sonucuna ulaşılmıştır (Öz, 2004; Özmen ve
Kolomuç, 2004; Sarıçayır, 2007; Aykanat, Doğru ve Kalender, 2005; Uşun, 2003;
83
Yenice, 2003; Bilgin, Uzuntiryaki ve Geban, 2002; Çekbaş, Yakar, Yıldırım ve Savran,
2003; Đbiş, 1999; Aslan, 2003; Çömek, 2003; Demirer, 2006; Pektaş, Türkmen ve
Solak, 2006). Bu araştırmanın bulguları ile alan yazındaki konuyla ilgili çalışmaların
bulguları paralellik göstermektedir.
5.1.2. Bilgisayar Temelli Öğretim Yönteminin Akademik Başarıya Etkisi
Bilgisayar temelli öğretim yönteminin uygulandığı grubun öntest ve sontest
başarı puanları incelendiğinde, sontest başarı puanlarının öntest başarı puanlarından
anlamlı bir şekilde farklılaştığı bulgusuna ulaşılmıştır (Tablo 4.3) . Bu da gösteriyor ki
bilgisayar temelli öğretim yöntemi öğrencilerin başarılarını artırmada oldukça etkilidir.
Bunun nedenlerinden biri olarak; bu yöntemde kullanılan öğretici programın etkileşimli
olması gösterilebilir. Çünkü “öğrenme etkileşimle gerçekleşir, öğrenenin öğretim
materyali ile etkileşiminin gerçekleştiği oranda o materyalin etkili olduğu söylenebilir”
(Çelik, 2007; 35). Ayrıca öğretim sürecinde öğrenciye anında dönüt verilmesi de
başarıyı artırmada etkili olmuş olabilir. Çünkü “öğrencilerin ne zaman doğru ne zaman
yanlış yaptıklarını bilmesi, onların bundan sonraki denemelerde yanlışlarını
düzeltmesine ve daha dikkatli olmalarına yardım eder” (Yalın, 2004; 57). Bunların yanı
sıra ; kendi öğrenmelerinin sorumluluklarının kendilerinde olması da öğrenciler
üzerinde güdüleyici olmuş ve başarıyı artırmada etkili olmuş olabilir.
Yapılan birçok araştırmanın sonucuna göre, BTÖ, öğrencilerin dikkatlerini
sürekli tutma, hatırlamalarını uyarma, ipuçlarını kolayca yakalamalarını ve öğrenme
işine bizzat kendilerinin katılmalarını sağlaması açısından, ideal öğrenme yollarından
biridir (Demirer, 2006). Demirer (2006)’ in çalışmasında ilköğretim 6. sınıf düzeyindeki
öğrencilerinin fen bilgisi başarılarını artırdığı yönünde bir bulguya ulaşılmıştır. Benzer
şekilde, Meyveci (1997)’ nin çalışmasında da fizik öğretiminde bilgisayar temelli
öğretim alan öğrencilerin başarısını olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.
Ayrıca, Ranade’ in 2001 yılında yaptığı meta analizi çalışmasının bulguları, o zamana
kadar yapılan çalışmaların hiçbirinde bilgisayar temelli öğretimin başarıya etkisinin
düşük çıkmadığını göstermiştir. Benzer şeklide; Kulik ve Kulik (1982) yapmış oldukları
meta analizi çalışmalarında da; 65 çalışma incelemişler ve özel öğretici programlarla
gerçekleştirilen öğretimin akademik başarı üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu
belirtmişlerdir. Short (2002), BTÖ yazılımıyla gerçekleştirilen öğretimin, ortaöğretim
öğrencilerinin matematik başarılarına etkisini belirlemeye çalışmıştır. Araştırma
84
sonunda elde edilen bulgulara göre BTÖ öğrencilerin başarılarını ve BTÖ’ ye yönelik
düşüncelerini olumlu yönde etkilemiştir. Benzer şekilde; Onuoha (2007), yaptığı meta-
analizi çalışmasında, bilgisayar temelli laboratuar uygulamalarının, geleneksel
laboratuar uygulamalarına göre öğrencilerin fen başarıları ve fen konularına yönelik
tutumlarını az ama olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşmıştır. Atam (2006),
oluşturmacı yaklaşıma dayalı olarak hazırlanmış yazılımla gerçekleştirilen BTÖ’ in,
öğrencilerin akademik başarılarını mevcut öğretim programının içerdiği öğretim
yöntemleri ile kıyaslandığında, 5. sınıf öğrencilerinin akademik başarılarını olumlu
yönde etkilediği sonucuna ulaşmıştır. Đlgili alan yazın göz önüne alındığında, bu
araştırma daha önceden yapılan araştırmaların bulgularıyla örtüşmekte olup sonuçları
doğrulamaktadır.
5.1.3. Bilgisayar Destekli ve Bilgisayar Temelli Öğretim Yöntemlerinin
Akademik Başarıya Etkisi
Bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin sontest başarı
puanları arasında bir farklılaşma olup olmadığı incelendiğinde; bilgisayar temelli
öğretim yönteminin uygulandığı grubun sontest başarı puanlarının düzeltilmiş
ortalamalarının, bilgisayar destekli öğretim yönteminin uygulandığı grubun düzeltilmiş
ortalamalarından oldukça yüksek olduğu gözlenmiştir (Tablo 4.4). Bu puanlar
arasındaki farkın anlamlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan kovaryans
analizi sonuçlarına göre puanların bilgisayar temelli öğretim yönteminin uygulandığı
grup lehine anlamlı bir şekilde farklılaştığı görülmüştür (Tablo 4.5). Bu sonuca göre
BTÖ yönteminin BDÖ yöntemine göre öğrencilerin akademik başarılarını artırmada
daha etkili olduğu söylenebilir.
Kuşkusuz bilgisayar gibi teknolojik aletlerin öğretim ortamlarında kullanılması
birçok fayda sağlamaktadır anacak kullanılan öğretim yöntemleri, avantajları ve
dezavantajlarına göre başarıyı artırmada birbirlerine göre farklı düzeylerde etkili
olabilmektedir. BTÖ yönteminin öğrencilerin başarısına olan etkisinin BDÖ
yönteminden daha yüksek çıkmasının nedenlerinden biri olarak BTÖ’ de öğretim süreci
boyunca kontrolün tamamen öğrencide olması gösterilebilir. BDÖ’ de kontrol
öğretmendedir ve bilgisayarı sadece öğretimi zenginleştirmek adına, uygun gördüğü
durumlarda kullanır. Ayrıca BTÖ yazılımının özelliklerinin de öğrencinin daha iyi
motive olmasını sağladığı düşünülmektedir. Örneğin yazılımın sunduğu, konu
85
sonlarındaki sorular, etkileşimli alıştırmalar, etkileşimli konu anlatımı, etkileşimli
deneyler ve anında dönüt gibi özellikler öğrencinin konuya olan ilgisinin daha uzun
süreli olmasını sağlamış olabilir. Bunların yanı sıra belki de en önemli neden;
öğrencilerin kendi hızlarına göre çalışmaları ve istedikleri kadar tekrar yapabilmeleridir.
Đstedikleri konuyu çabucak geçebilecekleri gibi anlamakta zorlandıkları konuları daha
uzun çalışabilmektedirler. Bu sayede bireysel farklılıkların öğrenme üzerindeki etkisi
en aza indirilebilmektedir. BDÖ yönteminde öğrenci ile etkileşim çok sınırlıdır ve
öğretmenin aynı anda bütün öğrencilere dönüt verip, o öğrencilerin ihtiyacı olması
durumunda bir önceki konuya dönüp tekrar anlatması çok sık karşılaşılan bir durum
değildir.
Sarıçayır (2007); deneylerin ve deneylerde anlatılmak istenilenlerin, öğrencilerin
bilgisayar ortamında tekrar tekrar seyretmelerine olanak sağlanmasının öğrencilerin
başarılı olmasında önemli bir etken olduğunu savunmaktadır. Bu araştırmada kullanılan
öğretici programda, bazı konuların öğretilmesinde eğitici bilgisayar oyunlarından da
faydalanılmıştır. Đpek (2001; 53)’ e göre; “öğretim programları tasarımında (tutorial)
oyun tekniklerinin kullanılması öğrencilerin çalışmalara yoğunlaşmasına ve daha
dikkatli olmalarına, konuları bilişsel süreç içinde daha ayrıntılı anlamalarına yardımcı
olabilmektedir.”
Đlgili alan yazın incelendiğinde, bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim
yöntemlerinin ikisini bir arada uygulayıp, birbirlerine göre kıyaslayan çok fazla
çalışmaya ulaşılamamıştır. Bu anlamda bu araştırma ile benzer yöntemi kullanan sadece
iki çalışmaya ulaşılmıştır. Bunlardan ilki Tosun’un 2006 yılında gerçekleştirmiş olduğu
doktora çalışmasıdır. Tosun çalışmasında; bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli
öğretim yöntemleri, geleneksel öğretim yöntemi ile birlikte uygulanarak, öğrencilerin
bilgisayar dersi başarılarına etkisi ve bilgisayar kullanımına yönelik tutumları
belirlemeye çalışmıştır. Araştırma bulgularına göre, bilgisayar destekli öğretim
yönteminin akademik başarıya etkisinin, bilgisayar temelli öğretim yöntemine göre daha
fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda Tosun’un çalışmasında elde ettiği
sonuçlar, bu çalışmanın, BTÖ yönteminin akademik başarıya olan etkisinin BDÖ
yöntemine göre daha fazla olduğu yönündeki sonucunu desteklememektedir. Tosun’un
çalışması ve bu çalışmada, yöntemlerin akademik başarıyı etkilemede hangisinin daha
etkili olduğuna dair, farklı sonuçlara ulaşılmasının nedeni; Tosun’un çalışmasında BTÖ
86
yöntemini uygulamak için kullanmış olduğu öğretim yazılımının etkileşimli olmaması
ve dönüt verme gibi bir özelliğe sahip olmaması olduğu düşünülmektedir. Kullanılan
yazılım sadece hareketli görüntülerle desteklenmiş konu anlatımını içermektedir.
BTÖ yöntemlerini diğer öğretim yöntemlerinden üstün kılan en önemli
özelliğinin, etkileşimli uygulamalar içermesi ve anında dönüt verebilmesi olduğu
düşünülmektedir. Dolayısıyla bu özelliklerin bulunmadığı bir BTÖ’ in eksik kalacağı ve
başarıyı artırmada diğer öğretim yöntemlerinden çok da farklı bir etkiye sahip
olamayacağı düşünülmektedir.
Alan yazında, BTÖ ve BDÖ yöntemlerinin birbirlerine göre etkiliğinin sınandığı
diğer bir çalışma ise; Akçay, Tüysüz ve Feyzioğlu (2003) tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmada öğretmen merkezli ve öğrenci merkezli bilgisayarlı öğretim yöntemlerinin
geleneksel öğretim yöntemine göre, fen bilgisi dersi başarısına etkisi sınanmıştır. Elde
edilen bulgulara göre; bilgisayar temelli öğretim yönteminin uygulandığı grubun fen
bilgisi dersi başarı puanları, bilgisayar destekli ve geleneksel öğretim yöntemlerinin
uygulandığı grupların fen bilgisi dersi başarı puanlarından oldukça yüksektir. Akçay,
Tüysüz ve Feyzioğlu’ nun yapmış oldukları çalışmanın bulguları ile bu çalışmanın
bulguları paralellik göstermektedir.
5.1.4. Bilgisayar Destekli ve Bilgisayar Temelli Öğretim Yöntemlerinin
Öğrenilen Bilgilerin Kalıcılığına Etkisi
Bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin öğrenilen
bilgilerin kalıcılığına olan etkisi incelendiğinde; bilgisayar temelli öğretim yönteminin
uygulandığı grubun kalıcılık puanlarının düzeltilmiş ortalamalarının, bilgisayar destekli
öğretim yönteminin uygulandığı grubun düzeltilmiş ortalamalarından yüksek olduğu
gözlenmiştir (Tablo 4.6). Bu puanlar arasındaki farkın anlamlı olup olmadığını
belirlemek amacıyla yapılan kovaryans analizi sonuçlarına göre kalıcılık puanların
bilgisayar temelli öğretim yönteminin uygulandığı grup lehine anlamlı bir şekilde
farklılaştığı görülmüştür (Tablo 4.7). Bu sonuç ta gösteriyor ki; yöntemlerden BTÖ
yönteminin öğrenilen bilgilerinin kalıcılığına etkisi daha yüksektir.
Öğrenilen bilgilerin kalıcılığına ilişkin ulaşılan sonucun, bilgisayar temelli
öğretimin, çoklu öğrenme ortamı sunmasından kaynaklandığı söylenebilir. Daha önce
87
de belirtildiği üzere; Çilenti (1994)’ nin Phillips (1973)’ ten aktardığına göre; insanlar:
okuduklarının %10’ unu, işittiklerinin %20’ sini, gördüklerinin %30’ unu, hem görüp
hem işittiklerinin %50’ sini, söylediklerinin %70’ ini ve yapıp söylediklerinin ise % 90’
ını hatırlamaktadırlar. BTÖ’ de de öğrenciler öğretim sürecine aktif olarak
katılmaktadırlar. Öğretim programı aracılığıyla içeriği aynı anda görmekte, işitmekte,
okumakta ve etkileşimli uygulamalar sayesinde de kendileri uygulama yapma fırsatı
bulabilmektedirler. Dolayısıyla bu öğretim yöntemi ile öğrencilerin öğrendikleri
bilgileri hatırlamalarının oldukça yüksek düzeyde gerçekleşebileceği düşünülmektedir.
BDÖ yönteminde öğrencilerin bilgisayarla uygulama yapma gibi bir fırsatlarının
olmaması, bu yöntemin kalıcılığa etkisinin BTÖ yöntemine göre daha düşük olmasının
nedeni olabilir.
Đlgili alan yazın incelendiğinde bilgisayarlı öğretim yöntemlerinin kalıcılığa
etkisi genel olarak geleneksel öğretim yöntemi ile karşılaştırılarak belirlenmeye
çalışılmıştır. Bunun yanında BTÖ ve BDÖ yöntemlerinin kalıcılığa etkisi açısından
inceleyen Tosun (2006); her iki yöntemin kalıcılığa etkileri arasında anlamlı bir
farklılaşma gözlenmediğini belirtmiştir. Sonucun yapılan araştırmayla örtüşmemesinin
nedeni, Tosun ‘un çalışmasında kullanılan öğretici programın, etkileşimli olmaması
nedeniyle, bu çalışmada bilgisayar destekli öğretimi gerçekleştirmek üzere hazırlanmış
power point sunusundan farklı olarak hiçbir ek özelliğe sahip olmaması olabilir. Đlgili
araştırmadan elde edilen sonuçlar, bu araştırmanın sonuçları ile örtüşmemektedir. Alan
yazın incelendiğinde her iki yöntemi öğrenilen bilgilerin kalıcılığı açısından kıyaslayan
başka bir çalışmaya ulaşılamamıştır.
5.2. Öneriler
5.2.1. Uygulamaya Yönelik Öneriler
· Bu araştırmada bilgisayar temelli öğretim yönteminin uygulandığı gruptaki
öğrencilerin fen ve teknoloji dersindeki akademik başarılarının ve öğrenilen
bilgilerinin kalıcılığının bilgisayar destekli öğretim yönteminin uygulandığı
gruptaki öğrencilerden daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu sonuca göre; fen
ve teknoloji derslerinde bilgisayar temelli öğretim yönteminin uygulanabileceği
niteliklere sahip derslikler oluşturulmalı ve öğretmenler derslerini planlarken bu
öğretim yöntemini göz önünde bulundurmalıdırlar
88
· Bilgisayarlı öğretim yöntemlerini uygulayacak olan öğretmenlere, bu yöntemleri
uygulamaları için gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılacağı, yeni
teknolojilerden haberdar edilecekleri hizmet öncesi veya hizmet içi eğitimler
verilmelidir.
· Bu araştırma, 2004 fen ve teknoloji öğretim programının 6. Sınıf düzeyinde ilk
kez uygulandığı dönemde yürütülmüştür. Dolayısıyla bu çalışmadan elde edilen
veriler ışığında, yeni öğretim programının veya kullanılacak eğitim
teknolojilerinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılabilir.
5.2.2. Araştırmaya Yönelik Öneriler
· Bu araştırmayla bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemleri
akademik başarı ve kalıcılık açısından karşılaştırılmıştır, bundan sonraki
çalışmalarda bu yöntemlerin tutum ve özyeterlik gibi farklı değişkenler üzerine
etkilerini kıyaslayan araştırmalar yapılabilir..
· Araştırmada, BDÖ ve BTÖ yöntemlerinin 6. sınıf fen ve teknoloji dersi
üzerindeki etkileri belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmacılar farklı sınıf
düzeylerinde ve farklı derslerde bu yöntemlerin etkililiğini sınayabilirler.
· Bu araştırma, bilgisayar temelli öğretim yönteminin, internet destekli öğretim
yöntemiyle karşılaştırılması şeklinde geliştirilebilir.
· Araştırmada, hazır bir özel öğretici program kullanılmıştır. Yapılacak
çalışmalarda dersin ve öğrencilerin özelliklerine uygun yeni yazılımlar
geliştirilerek kullanılabilir.
· Araştırmada, odak noktası akademik başarı olduğu için nicel araştırma yöntemi
uygun görülmüştür. Yapılacak araştırmalarda, bu yöntemlerle ilgili öğrenci ve
öğretmen görüşleri alınarak ya da gözlemler yapılarak, yöntemler nitel olarak da
desteklenebilir.
89
KAYNAKLAR
Akçay, H., Tüysüz, C., & Feyzioglu, B. (2003), “Bilgisayar destekli fen bilgisi
öğretiminin öğrenci başarısına ve tutumuna etkisine bir örnek: mol kavramı ve
avogadro sayısı”, The Turkish Online Journal of Educational Technology, 2(2).
Akçay, S., Aydoğdu, M., Yıldırım, H. I., & Şensoy, O. (2005), “Fen öğretiminde
ilköğretim 6. Sınıflarda çiçekli bitkiler konusunun öğretiminde bilgisayar
destekli öğretimin öğrenci başarısına etkisi”, Gazi Üniversitesi Kastamonu
Egitim Dergisi, 13(1) 103- 116.
Akkoyunlu ,B. (2005), Bilgisayar ve eğitimde kullanılması, www.aof.edu.tr adresinden
17 Mayıs 2005 tarihinde alınmıştır.
Akkoyunlu, B. (1996), Bilgisayar okur- yazarlığı yeterlilikleri ile mevcut ders
programları’ nın kaynaştırılmasının öğrenci başarı ve tutumlarına etkisi,
Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dergisi 12, 127–134
Akpınar,Y. (2005), Bilgisayar destekli eğitimde uygulamalar, (2. Baskı), Ankara: Anı
Yayıncılık
Alkan, C. (1984), Eğitim Teknolojisi, Ankara: Aşama Matbaacılık.
Alkan, C. (1999), Eğitim teknolojisi, Ankara: Anı Yayıncılık,.
Allred, B. R. T. (2004), “The Use of Computer-Aided Leraning in Chemistry
Laboratory Instruction”, Doctora dissertation, Department of Chemistry,
University of Louisville, Lousville, Kentucky.
Altın, K. (1994), “Bilgisayar destekli deney ortamı tasarımı ve uygulamaları: radyoaktif
bozunma deney verilerinin bilgisayarda toplanması ve değerlendirilmesi”,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Đstanbul
90
Altun, T. (2005), “Bilgisayar destekli öğretme ve öğrenmede öğretim yazılımlarını
kullanma”, O. Kutlu ve H. Aldağ (Editör), Öğretim Teknolojisi ve Materyal
Geliştirme (s.119-133), Đstanbul: Lisans Yayıncılık.
Arıkan, F. (2003), “Fen derslerinin öğretiminde bilgisayar destekli öğretim yönteminin
öğrenci başarısına etkisi (nükleik asitler)”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü: Ankara
Arslan, B. (2003), Bilgisayar destekli eğitime tabi tutulan ortaöğretim öğrencileriyle bu
süreçte eğitici olarak rol alan öğretmenlerin BDE’ e ilişkin görüşleri, The
Turkish Online Journal of Educational Technology, 2(4) 1303–6521.
Aşkar, P. (1990), Okullarda Bilgisayar Destekli Öğretim Uygulamaları, Ankara:
Ortadoğu Teknik Üniversitesi.
Aşkar, P. (1991), “BDE’ nin yaygınlaştırılmasında temel stratejiler: Avrupa ülkelerinde
son durum”, Eğitim Teknolojisi ve Bilgisayar Destekli Eğitim 1. Sempozyumu,
Anadolu Üniversitesi: 25-27 Eylül, 149-156.
Aşkar, P. (1992), “Đlköğretimde Bilgisayar: Kuram ve Uygulamalar”, Hacettepe
Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı: 8
Atam, O. (2006), “Oluşturmacı yaklaşıma dayalı olarak fen ve teknoloji dersi ısı-
sıcaklık konusunda hazırlanan yazılımın ilköğretim 5. sınıf öğrencilerini
akademik başarılarına ve kalıcılığa etkisi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Adana.
Ayas, A. , Karataş, F. Ö., Ünal, S. & Çalık, M. (2001), “Gazlar Konusu ile Đlgili
Bilgisayar Destekli Öğretim Yazılımlarının Yeterliliklerinin Araştırılması”, Yeni
Bin yılın Başında Türkiye’de Fen Bilimleri Eğitimi Sempozyumu, Bildiriler
Kitabı (s. 221–228) 7–8 Eylül, Đstanbul.
Ayas, A. , Yılmaz, M. & Tekin, S. (2001), “Öğretmen Adaylarına Radyoaktivite
Konusunun Bilgisayar Destekli Öğretim Yolu Đle Sunularak Anlamlı Öğrenmeye
Katkısının Değerlendirilmesi”, Yeni Bin yılın Başında Türkiye’ de Fen Bilimleri
Eğitimi Sempozyumu, Bildiriler Kitabı (s. 431–434)7–8 Eylül, Đstanbul.
91
Aykanat, F. , Doğru, M. ve Kalender, S. (2005), “Bilgisayar destekli kavram haritaları
yöntemiyle fen öğretiminin öğrenci başarısına etkisi”, Kastamonu Eğitim
Dergisi. 13 (2) 391–400
Baykal, A. (1984), “Öğretim Makineleri Đçinde Neden Bilgisayar?”, Birinci Bilgisayar
Kongresi, Ankara
Baykal, A.(1994a), Fen eğitimi ihtiyacının Göstergeleri, 1. Ulusal Fen Bilimleri Eğitimi
Sempozyumu Bildirileri, Đzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları.
Baykal, A.(1994b), “Bilgisayarın öğretim sistemine katkısı”, 1. Türkiye Bilgisayar
Kongresi, Ankara
Bektaş, O. (2003), “Maddenin Tanecikli Yapısı ile Đlgili Lise 1. Sınıf Öğrencilerinin
Yanlış Kavramları, Nedenleri ve Giderilmesi”. Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü: Ankara.
Bilgin, Đ. , Uzuntiryaki, E. ve Geban, Ö. (2002), “Kimya öğretmenlerinin öğretim
yaklaşımlarının lise 1 ve 2. sınıf örgencilerinin kimya dersi basarı ve tutumlarına
etkisinin incelenmesi”, V. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi
Bildiriler Kitabı.
Bork, A. (1981), Learning with Computer, United States of America: Dijital
Büyüköztürk, Ş. (2006), Sosyal Bilimler Đçin Veri Analizi El Kitabı: Đstatistik, Araştırma
Deseni, Spss Uygulamaları ve Yorum, Ankara: Pegem A yayıncılık (6. Baskı).
Çekbaş, Y. , Yakar, H. , Yıldırım, B. ve Savran, A. (2003), “Bilgisayar destekli eğitimin
öğrenciler üzerine etkisi”, The Turkish Online Journal of Educational
Technology, 2(4) makale 11
Çelik, L. (2007), “Öğretim materyallerin hazırlanması ve seçimi”, Ö. Demirel ve E.
Altun, (Editör), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı. (s. 30–68), Ankara:
Pegem A Yayıncılık.
Çepni, S. (2005), “Bilim, fen, teknoloji ve eğitim programlarına yansımaları”, S. Çepni
(Editör), Kuramdan uygulamaya fen ve teknoloji öğretimi, (s.1–20), Ankara:
Pegem A Yayıncılık.
92
Çepni, S. ,Ayvacı, H. Ş. ve Bacanak, A. (2004), Fen Eğitimine Yeni Bir Bakış: Fen-
Teknoloji- Toplum, Trabzon: Top-Kar Matbaacılık
Çilenti, K. (1985), Fen Eğitimi Teknolojisi, Ankara: Kadıoğlu Matbaası
Çilenti, K. (1994), Eğitim Teknolojisi ve Öğretim, Ankara: Kadıoğlu Matbaası.
Geliştirilmiş 6. Baskı.
Çorlu, A. (1994), “Fen Bilimleri Eğitiminde Yeniden Yapılanma ( ilkeler, Standartlar)”,
1. Ulusal Fen Bilimleri Eğitimi Sempozyumu Bildirileri, Đzmir: Dokuz Eylül
Üniversitesi Yayınları.
Çömek, A. (2003), “Fen Bilgisi Öğretiminde “ Isı ve Isının Maddedeki Yolculuğu”
Ünitesinin Bilgisayar Destekli Öğretim Materyalleri Đle Öğretilmesini Öğrenci
Başarısına Etkisi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Đstanbul
Demirci, M., Durmuş, H.S. ve Bağcı (1994), “Fen Bilimlerinde Bilgisayar Destekli,
Eğitim Tasarımı Araçları”, 1. Ulusal Fen Bilimleri Eğitimi Sempozyumu
Bildirileri, Đzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi 15-17 Eylül
Demirel, Ö. (2005), Öğretimde Planlama ve Değerlendirme; Öğretme Sanatıü, (9.
Baskı), Ankara: Pegem A yayıncılık
Demirel, Ö. , Seferoğlu, S. ve Yağcı, E. (2002), Öğretim teknolojileri ve materyal
geliştirme, Ankara: Pegem A yayıncılık
Demirer, A. (2006), “Đlköğretim ikinci kademede bilgisayar destekli fen bilgisi
öğretiminin öğrenci başarısına etkilerine ilişkin bir araştırma: Şehit Namık
Tümer Đlköğretim okulu örneği”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dicle
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Diyarbakır.
Doğanay, H. (2002), Coğrafya Öğretim Yöntemleri, Đstanbul: Aktif yayınevi.
Durmuş, S. , Bahar, M. & Ateş, S. (2001), “Belli Teknolojilerin Matematik ve Fen
Bilimleri Eğitiminde Kullanımı”, Yeni Bin yılın Başında Türkiye’de Fen
Bilimleri Eğitimi Sempozyumu, Bildiriler Kitabı (s. 439–443) 7–8 Eylül:
Đstanbul.
93
Efendioğlu, A. (2006), “Anlamlı öğrenme kuramına dayalı olarak hazırlanan bilgisayar
destekli geometri programının ilköğretim dördüncü sınıf öğrencilerinin
akademik başarılarına ve kalıcılığa etkisi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Adana.
Erden, M. ve Altun, S. (2006), Öğrenme Stilleri, Đstanbul: Morpa kültür Yayınları.
Ergün, M. (1991), “Profesyonel paket programların eğitim amaçlı kullanılması”, Eğitim
Teknolojisi ve Bilgisayar Destekli Eğitim 1. Sempozyumu, Bildiriler Kitabı, 25-
27 Eylül, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi BDE birimi.
Erickson, F. J. ve Vonk J. A.(1994), Computer Essentials in Education : The Teaching
Tools, New York : McGraw-Hill.
Erişen, Y. ve Çeliköz N. (2007), Eğitimde Bilgisayar Kullanımı, Ö. Demirel ve E. Altun
(Editör), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı, (2. Baskı), (112–144).
Ankara: Pegem A yayıncılık.
Fleming, M. ve Levie, H. (1978), Instructional Message Design: Principles From the
Behavioral Sciences. Engelewood Cliffs, New Jersey: Educational Technology
Publications.
Gemici, K., Korkusuz, E. , Bozan, M. & Sarıkaya, A. (2001), “Bilgisayar destekli fen
eğitimi ve bir örnek uygulama”, Yeni Bin Yılın Başında Türkiye’de Fen Bilimleri
Eğitimi Sempozyumu, Bildiriler Kitabı (s. 255- 259) 7-8 Eylül: Đstanbul.
Gitmez, S. A. (1989), Mikrobilgisayar, Çocuk ve Eğitimi, Bakış Dergisi, Ocak- Mart
Sayısı.
Gürdal, A., Şahin, F., Çağlar, A.(2003), Fen Eğitimi 2 Etkinlikler, Marmara Üniversitesi
Yayın No:688, Đstanbul.
Hannafin, M.S. ve Peck, K.L. (1988), The Design, Development and Evaluation of
Instructional Software. MacMillan, Londra.
Hannafin, R. D. ve Foshay, W. R. (2006), Computer- based instruction’s (CBI)
rediscovered role in K-12: An evaluation case study of one high school’s use of
94
CBI to improve pass rates on high- stakes tests, Educational Technology
Research and Development, 56, 147-160.
Harwood, W. S. & McMahon, M. M. (1997), Effects of ıntegrated video media on
student achievement and attitudes in high school chemistry, Journal of Research
in Science Teaching, 34(6), 617–631.
Hızal, A. (1989), Türkiye’de eğitim teknolojisi, eğitim bilimlerinde çağdaş gelişmeler,
Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi, Eskişehir.
Işık, C. (2007), Bilgisayarla görselleştirmenin iki değişkenli fonksiyonlarda limit
kavramının öğretiminde öğrenci başarısına etkisi, Journal of Qafqaz University,
19, 132-141
Đbiş, M. (1999), “Bilgisayar Destekli Fen Bilgisi Öğretiminin Öğrenci Başarısına
Etkisi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
Đmer, G. (2000), Eğitim fakültelerinde öğretmen adaylarının bilgisayara ve bilgisayarı
eğitimde kullanmaya yönelik nitelikleri, Eskişehir: Eğitim Fakültesi Yayınları.
No: 1212
Đpek , Đ. (2001), Bilgisayarla öğretim; tasarım, geliştirme ve yöntemler, Ankara: Tıp
Teknik Kitapçılık Ltd. Şti.
Đstanbullu, D, N. (2006), “Physics experiments supported by a computer”,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Adana.
Đşman, A. (2001), “Bilgisayar ve Eğitim”, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi Sayı:2, 1-34.
Đşman, A. (2003), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Đstanbul: Değişim
yayınları.
Đşman, A., Baytekin, Ç., Balkan, F., Horzum, M.B. ve Kıyıcı, M. (2002), “Fen Bilgisi
Eğitimi ve Yapısalcı Yaklaşım”, The Turkish Online Journal of Educational
Technology, 1(1), 7.
95
John W. Santrock (2006), Educational Psychology, McGraw-Hill Humanities Social .
Karalar, H. ve Sarı, Y. (2007), “Bilgi teknolojileri eğitiminde bdö yazılımı kullanma ve
uygulama sonuçlarına yönelik bir çalışma”, Akademik Bilişim 2007, 31 Ocak- 2
Şubat. Dumlupınar Üniversitesi: Kütahya.
Karamustafaoğlu, O. ve Yaman, S. (2006), Fen öğretiminde özel öğretim yöntemleri I-
II. Ankara: Anı Yayıncılık
Karasar, N. (2005), Bilimsel araştırma yöntemi, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Kavak, N., Tufan, Y. ve Demirelli, H. (2006), “Fen-Teknoloji Okuryazarlığı ve
Đnformal Fen Eğitimi: Gazetelerin Potansiyel Rolü”, Gazi Üniversitesi, Gazi
Eğitim Fakültesi Dergisi, 26 (3), 17- 28.
Keleş, A, ve Keleş, A. (2006), Bilgisayar destekli öğretim ve zeki öğretim sistemleri, 13
Haziran 2006 tarihinde www.inet-tr.org.tr/inetconf8/sunum/3.ppt adresinden
alınmıştır.
Keser, H. (1988), “Bilgisayar Destekli Öğretim Đçin Bir Model Önerisi”, Yayınlanmamış
Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Ankara
Kılıç, Z.,Atasoy, B., Tertemiz, N., Şeren, M. ve Ercan, L.( 2001), Konu Alanı Ders
Kitabı Đnceleme, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Kıyıcı, G. ve Yumuşak, A.(2005), “Fen Bilgisi Laboratuarı Dersinde Bilgisayar
Destekli Etkinliklerin Öğrenci Kazanımları Üzerine Etkisi: Asit- Baz Kavramları
ve Titrasyon Örneği”, The Turkish Online Journal of Educational Technology
4(4), 16.
Korkmaz, H. (2004), Fen ve Teknoloji Eğitiminde Alternatif Değerlendirme
Yaklaşımları, Ankara: Yeryüzü Yayınevi.
Koşar, E., Yüksel, S. , Özkılıç, R., Avcı, U., Alyaz, Y. ve Çiğdem, H. (2003), Öğretim
Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Ankara: Pegem A Yayncılık.
96
Kulik, J. A. (2003), Effects of Using Instructional Technology in Elementary and
Secondary Schools: What Controlled Evaluation Studies Say, SRI international
Final Report, May 2003,
Kulik, J. A. ve Kulik, C.C. (1982), “Educational outcomes of tutoring: A Meta- analysis
of findings”, American Educational Research Journal, 19 (2) 237-248.
Kulik, J. A. ve Kulik, C.C. (1991), “Effectiveness of computer- based instruction: An
updated Analysis”, Computers in Human Behavior, 7 (1991), 75-94.
Kurt, A. Đ. (2006), “Anlamlı Öğrenme Yaklaşımına Dayalı Bilgisayar Destekli 7. sınıf
Fen Bilgisi Dersi Đçin Hazırlanan Bir Ders Yazılımını Öğrencilerin Akademik
Başarılarına ve Kalıcılığa Etkisi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Çukurova
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
Makaracı, M. (2004), “Đlköğretim 2. Kademe Bilgisayar Destekli Đngilizce Dilbilgisi
Öğretiminin Akademik Başarıya ve Kalıcılığa Etkisi”, Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
McClung, H. R. (2001), “Computer- aided instruction compared to a traditional method
of teaching fractions in elementary mathematics”, Unpublished Doctoral thesis,
Tennessee State University.
Meyveci, N. (1997), “Bilgisayar destekli fizik öğretiminin öğrenci başarısına ve
öğrencinin bilgisayara yönelik tutumuna etkisi”. Ankara Üniversitesi, Eğitim
Bilimleri Enstitüsü Eğitim Programları ve Öğretim (Program Geliştirme)
Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı (2005), Đlköğretim Fen ve
Teknoloji Dersi (6, 7 ve 8. sınıflar ) Öğretim Programı. Ankara.
Mutlu, M, E. (1990), Bilgisayar Teknolojisinin Gelişimi, Anadolu Üniversitesi, BDE
Çalışma Raporu, No: BB01- Aralık. Eskişehir.
Namlu, A.G. (1999), Bilgisayar Destekli Đşbirliğine Dayalı Öğrenme, Anadolu
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayınları; No: 57, Eskişehir
97
Newby, T. J., Stepich, D. A., Lehman, J. D. & Russell, J. D. (1996), Instructional
technology for teaching and learning: Designing, instruction, integrating
computers and using media, United States of America: Prentice- Hall, Inc.
Onuoha, C. O. (2007), “Meta-Analysıs of the Effectıveness of Computer-Based
Laboratory Versus Tradıtıonal Hands-On Laboratory ın College and Pre-College
Scıence Instructıons”, Unpublished Doctoral Dissertation, Capella University.
Öğüt , H., Altun, A. A. , Sulak, S. A. ve Koçer, H. E. (2004), Bilgisayar Destekli,
Đnternet Erişimli Đnteraktif Eğitim CD’ si Đle E- Eğitim, The Turkish Online
Journal of Educational Technolog, 2(4).
Öz, Ö. Ö. (2004), “Đlköğretim Altıncı Sınıflarda Fen Bilgisi Dersinde Uzayı
Keşfediyoruz Ünitesinin Öğretiminde Bilgisayar Destekli Öğretimin Öğrenci
Başarısına Etkisi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
Özden, Y. (2003), Öğrenme ve öğretme, Ankara: Pegem A Yayıncılık
Özdener, N. ve Erdoğan , B. (2001), “Bilgisayar Destekli Eğitimde Kullanım Amaçlı
Bir Simülasyonun Tasarlanması ve Geliştirilmesi”, Yeni Bin yılın Başında
Türkiye’de Fen Bilimleri Eğitimi Sempozyumu, Bildiriler Kitabı (s. 235- 241) 7-
8 Eylül, Đstanbul.
Özkan, T. (1994), Bütün Yönleriyle Bilgisayar, Đstanbul: Beta basın yayım dağıtım AŞ
Özmen, H. ve Kolomuç, A. (2004), “Bilgisayarlı Öğretimin Çözeltiler Konusundaki
Öğrenci Başarısına Etkisi”, Kastamonu Eğitim Dergisi, 12 (1) 57-68.
Pektaş, M., Türkmen, L. ve Solak, K. (2006), “Bilgisayar destekli öğretimin fen bilgisi
öğretmen adaylarının sindirim sistemi ve boşaltım sistemi konularını
öğrenmeleri üzerine etkisi”, Kastamonu eğitim dergisi, 14(2) 465-472.
Ranade, M. D. (2001), Science Teaching Through Computer Assisted Instruction:
Research Findings and Insights, SNDT Women’s University: Pune, India.
“www.hbcse.tifr.res.in” adresinden 12 Mayıs 2006 tarihinde alınmıştır.
98
Sarıçayır, H. (2007), “Kimya eğitiminde kimyasal tepkimelerde denge konusunun
bilgisayar destekli ve laboratuar temelli öğretiminin öğrencilerin kimya
başarılarına, hatırlama düzeylerine ve tutumlarına etkisi”, Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü: Đstanbul.
Senemoğlu, N. (2001), Gelişim, öğrenme ve öğretim, Ankara: Gazi Kitapevi
Sezgin, M. E. (2002), “Đkili Kodlama Kuramına Dayalı Olarak Hazırlanan Multimedya
Ders Yazılımının Fen Bilgisi Öğretimindeki Akademik Başarıya, Öğrenme
Düzeylerine ve Kalıcılığa Etkisi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Çukurova
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
Sharp, V. F. (2002), Computer Education for Teachers :Integrating Technology Đnto
Classroom, Boston: McGraw-Hill
Short, D. (2002), “Computer- based mathematics instruction: Automated remedial
branching”. Unpublished Master’s Thesis, California State University,
Dominguez Hills.
Sulak, H. (1996), “Bilgisayar Destekli Eğitimde Karşılaşılan Güçlükler”,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü: Konya.
Şahin Yanpar, T. ve Yıldırım, S. (1999), Öğretim teknolojileri ve materyal geliştirme,
Ankara: Anı Yayıncılık.
Şeker Bektaş, T. (2005), “Bilgi Teknolojilerindeki Gelişmeler Çerçevesinde Bilgiye
Erişimin Yeni Boyutları”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
sayı: 13.
Şimşek, N. (2002), Öğretmen ve Öğretmen Adayları Đçin Derste Eğitim Teknolojisi
Kullanımı, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, (2. Baskı).
Taş, E., Köse, S. ve Çepni, S. (2006), “The effects of computer- assisted instruction
material on understanding Photosynthesis subject”, International journal of
environmental and science education 1 (2), 163-171
99
Taylor, R. P. (Editör). (1980), The computer in the school: Tutor, tool, tutee, New York:
Teachers College Press.
Topsakal, S. (2005), Fen ve Teknoloji Öğretimi, Ankara: Nobel yayın dağıtım.
Tosun, N. (2006), “Bilgisayar Destekli ve Bilgisayar Temelli Öğretim Yöntemlerinin,
Öğrencilerin Bilgisayar Dersi Başarısı ve Bilgisayar Kullanım Tutumlarına
Etkisi: “Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi örneği”, Yayınlanmamış Doktora
Tezi, Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
Traynor, L. P. (2003),” Effects of Computer- Assisted- Instruction on Different
Learners”, Journal of Instructional Psychology, June, www.findarticles.com
adresinden 10 Mayıs 2006 tarihinde alınmıştır.
Türkoğlu, R. (2002), “Bilgisayar destekli eğitim”, Bilişim kültürü dergisi (83) 43.
Uşun, S. (2000), Dünyada ve Türkiye’ de Bilgisayar Destekli Öğretim, Ankara: Pegem
A Yayıncılık.
Uşun, S. (2003), “Eğitim ve öğretimde bilgisayarların yararları ve bilgisayarlardan
yararlanmada önemli rol oynayan etkenlere ilişkin öğrenci görüşleri”,
Kastamonu Eğitim Dergisi. 11(2), 367-378.
Uşun, S. (2004), Bilgisayar Destekli Öğretimin Temelleri. Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım. 2. Baskı.
Workmman, M. (2004), Performance and perceived effectiveness in computer- based
and computer- aided education: do cognitive styles make a difference?
Computers in Human Behavior, 20 (2004), 517-534.
Yalçın, P., Yiğit, D., Sülün, A., Bal, D. A. , Baştuğ, A. ve Aktaş, M.(2003), “Maddeyi
tanıma ünitesinin kavratılmasında görsel öğretim materyallerinin etkisi üzerine
bir araştırma”, Kastamonu Eğitim Dergisi , 11 (1) 115-120.
Yalın, H. (2004), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım(10. Baskı).
100
Yanpar, T. (2006), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı, Ankara: Anı yayıncılık,
(7. Baskı).
Yaşar, Ş. (2006), Eğitimde Bilgisayarların Etkili Kullanılması, www.aof.edu.tr
adresinden 17 Mayıs tarihinde alınmıştır.
Yenice, N. (2003), “Bilgisayar destekli fen bilgisi öğretiminin öğrencilerin fen ve
bilgisayar tutumlarına etkisi”, The Turkish Online Journal of Educational
Technology, 2(4), 1303- 6521. www.tojet.net adresinden 13 Mayıs 2006
tarihinde alınmıştır.
Yeşilyurt, S. ve Kara, Y. (2007), “The effects of tutorial and edutainment software
programs on students’ achievments, misconceptions and attitudes towards
biology on the cell division issue”, Journal of Baltic Science Education.
6(2),1648–3898
Yiğit, A. (2007), “Đlköğretim 2. Sınıf Seviyesinde Bilgisayar Destekli Eğitici Matematik
Oyunlarının Başarıya ve Kalıcılığa Etkisi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Adana.
Yiğit, N. (2005), “Bilim, fen, teknoloji ve eğitim programlarına yansımaları”, S. Çepni
(Editör). Kuramdan uygulamaya fen ve teknoloji öğretimi. (s.275- 299). Ankara:
Pegem A Yayıncılık.
102
Ek- 2:
FEN VE TEKNOLOJĐ AKADEMĐK BAŞARI TESTĐ
Adı Soyadı :
Sınıfı :
Sevgili öğrenciler;
Aşağıda “ Maddenin Tanecikli Yapısı” ünitesi ile ilgili çoktan
seçmeli 37
soru bulunmaktadır. Her soru için doğru olan seçeneği cevap anahtarına
işaretleyiniz.
BAŞARILAR…
1. “Sıvıları oluşturan tanecikler birbiri üzerinden kayarak ve birbiriyle çarpışarak
hareket eder.’
Bu bilgi aşağıdakilerden hangisini açıklar?
a) Sıvı miktarı tanecik sayısına bağlıdır.
b) Sıvı tanecikleri arasındaki uzaklık sıvının cinsine bağlıdır.
c) Sıvıların fiziksel hali değiştirilebilir.
d) Sıvıların belirli bir biçimi yoktur.
2. Aşağıdaki olaylardan hangisinde madde özelliklerini kaybetmemektedir?
a) Meyvenin çürümesi b) Suyun buharlaşması
c) Demirin paslanması d) Mumun yanması
3. Aşağıdaki olaylardan hangileri kimyasal değişmeye örnektir?
I. Katı haldeki karbondioksitin süblimleşmesi.
II. Şarabın sirkeye dönüşmesi
III. Buğdayın öğütülerek un haline getirilmesi.
IV. Besinlerin vücutta yanması
a) I ve II b) I ve IV c) II, III ve IV d) II ve IV
103
4. Karışım ve bileşiklerin özellikleri ile ilgili aşağıdaki eşlemelerden hangisi
yanlıştır?
Karışımların özelliği Bileşiklerin özelliği
a) Karışımı oluşturan maddeler
her oranda karışır
Bileşiği oluşturan maddeler
arasında belirli bir oran vardır
b) Karışımı oluşturan maddeler
kendi özelliklerini kaybetmez
Bileşiği oluşturan maddeler
kendi özelliklerini kaybeder
c) Karışımlar bileşenlerine fiziksel
yöntemlerle ayrılabilir
Bileşikler bileşenlerine kimyasal
yöntemlerle ayrışabilir
d) Homojendir Heterojendir
5. X: farklı cins atomlardan aynı cins moleküllerden oluşmuştur.
Y: aynı cins atomlardan oluşmuştur.
Z: farklı cins moleküllerden oluşmuştur.
X, Y ve Z için verilen bilgilere göre, aşağıdaki sınıflandırmalardan hangisi
doğrudur?
X Y Z
a) Bileşik Karışım Element
b) Karışım Element Bileşik
c) Bileşik Element Karışım
d) Element Bileşik Karışım
6. Sıvıların akışkan olması ve bulundukları kabın şeklini alması neye bağlıdır?
a) Tanecikli yapıda olmasına
b) Taneciklerin titreşim hareketinin yanında öteleme hareketi de yaparak
taneciklerin birbiri üzerinden kaymasına
c) Tanecikleri arasında boşluk olmasına
d) Taneciklerin titreşim hareketi yapmasına
7. Alkollü su aşağıdaki madde gruplarından hangisinin bir örneğidir?
a) Heterojen karışım b) Bileşik c) Element d) Homojen karışım
104
8.
I. Maddenin sadece dış görünüşünde oluşan değişmelere fiziksel
değişme denir.
II. Maddenin renk, koku, tat gibi özelliklerinde oluşan değişmelere
kimyasal değişme denir.
III. Kimyasal değişmeler maddenin iç yapısında meydana gelen
değişmelerdir.
Yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
a) Yalnız I b) I ve II c) Yalnız II d) I , II ve III
9. Aşağıdaki olaylardan hangisi farklıdır?
a) Odundan talaş elde edilmesi
b) Odundan masa elde edilmesi
c) Odundan kül elde edilmesi
d) Odundan tahta kaşık elde edilmesi
10. Ayşe elbiselerinin arasına naftalin koyar. Beş gün sonra baktığında naftalinler
kaybolmuştur. Ayşe ne ile karşılaşmıştır?
a) Buharlaşma b) Genleşme c) Isınma d) Süblimleşme
11. Maddelerin katı, sıvı, gaz halinde bulunmalarında aşağıdakilerin hangisi
arasında boşluk daha fazladır?
a) Katı b) Sıvı c) Gaz d) Gaz ve sıvı
12. Maddenin üç hali göz önünde bulundurulduğunda aşağıdakilerden hangisi
doğrudur?
a) Katı maddeler bulundukları kabın şeklini alırlar
b) Sıvı maddelerin tanecikleri arasındaki uzaklık gazlardan daha fazladır.
c) Gaz tanecikleri, sadece titreşim hareketi yaparlar.
d) Maddenin gaz halinde tanecikler arasındaki boşluklar, katı ve sıvılara
göre daha fazladır.
105
13. Aşağıda verilen cümlede boş bırakılan yer hangi ifadenin gelmesi gerekir?
Kimyasal değişmede her zaman……….
a) Bir ya da daha fazla yeni madde oluşur.
b) Çevreye ısı verilir
c) Çevreden ısı alınır.
d) Renk değişimi olur.
14. Aşağıda “yumurtanın yağda pişirilmesi” anlatılmıştır. Sizce aşağıdakilerden
hangisinde kimyasal bir değişime olmaktadır?
a) Yumurtanın farklı bir kapta çırpılması.
b) Tavaya konan yağın erimesi
c) Yumurtanın yağda kızarması
d) Tuzun eklenmesi
15. Aşağıdakilerden hangisinde verilen maddeden karşısındaki ürün elde
edilirken kimyasal bir değişme olmaz?
Madde Ürün
a) Süt Yoğurt
b) Yoğurt Ayran
c) Süt Peynir
d) Üzüm Şarap
16. Aşağıdakilerden hangisi sadece katı maddelerin özelliklerindendir?
a) Yapısını oluşturan taneciklerin rahatça hareket edebilmeleri.
b) Sabit bir şekillerinin olmaması.
c) Yapısının atomlardan meydana gelmesi.
d) Yapısını oluşturan taneciklerin birbirine sıkıca bağlı olması.
17. Bir A maddesi aynı cins, B maddesi ise farklı cins atomlardan oluşmuştur.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri doğrudur?
I. A maddesi element, B maddesi bileşiktir.
II. A maddesi element, B maddesi karışımdır..
III. A maddesi bileşik, B maddesi elementtir.
a) Yalnız I b) I ve II c) II ve III d) I, II ve III
106
18. Aşağıdaki bilgilerden hangisi ya da hangileri doğrudur?
I. Her elementin atomları başka elementlerin atomlarından farklıdır.
II. Bir elementin tüm özelliklerin taşıyan en küçük yapı birimine atom
denir.
III. Ayrı ya da farklı cinsten atomların birleşmesiyle meydana gelen
küçük bağımsız birimlere molekül denir.
a)Yalnız I b) I ve II c) II ve III d) I, II ve III
19. Fiziksel değişmeler maddenin aşağıdaki özelliklerinden hangisini kesinlikle
değiştirmezler?
a) Şeklini b) Hacmini c) Molekül sayısını d) Molekül yapısını
20. Aşağıdakilerden hangisi gazların ve sıvıların ortak özelliğidir?
a) Bulunduğu kabı tamamen doldurma
b) Bulunduğu kabın şeklini alma.
c) Belirli bir hacme sahip olma.
d) Belirli bir şekle sahip olma.
21. Yemek sodası ve sirke karıştırıldığında bir kimyasal değişim olduğunun
göstergesi aşağıdakilerden hangisi olamaz?
a)Gaz kabarcığı oluşması b)Duman oluşması
c)Sis oluşması d)Kül ve pas oluşması.
22.
Yukarıdaki çizimlerden hangisi ya da hangileri saf bir elementi gösteriyor
olabilir?
a) I ve III b) II ve IV c) IV ve V d) I, II ve III
I II III IV V
107
23.
Yukarıdaki çizimlerden her biri maddenin bir halini temsil etmektedir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) X katı, Y sıvı ve Z gazdır.
b) X sıvı, Y gaz ve Z katıdır.
c) X gaz, Y sıvı ve Z katıdır.
d) X gaz, Y katı ve Z sıvıdır.
24. Sıvı haldeki bir elemente ısı verilince sıcaklığın değişmediği görülüyor.
Buna göre;
I. Madde süblimleşmektedir.
II. Madde kaynama sıcaklığındadır.
III. Madde erime sıcaklığının altında bir sıcaklıktadır.
Yargılarından hanisi ya da hangileri doğrudur?
a) Yalnız I b) Yalnız II c) I ve III d) I, II ve III
25. Bir maddenin katı ve gaz halleri için aşağıdakilerden hangisi aynıdır?
a) Taneciklerin hareketliliği b) Molekül yapıları
c) Tanecikler arası uzaklık d) Kapladıkları hacim
26.
I. Element
II. Bileşik
III. Çözelti
Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri bir cins atomdan veya
molekülden oluşmuştur?
a) Yalnız II b) I ve III c) I ve II d) I, II ve III
X Y Z
108
27. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kimyasal bir değişim gerçekleştiğinin kesin
kanıtıdır?
a) Maddenin şeklinin değişmesi
b) Maddenin sıvı halden gaz haline geçmesi
c) Maddenin bozunması
d) Değişimin geri dönüşümlü olması.
28. Aşağıda verilen olaylar ve kavramlar arasındaki ilişki hangi seçenekte doğru
verilmiştir?
29.
a)
Yukarıda bir çay bardağı suya atılmış küp şekerin tanecik boyutunda
gösterimi verilmiştir. Bu şekerin çözünme sonrası tanecik boyutundaki
görünümü aşağıdakilerden hangisi gibi olur?
Suyun buz haline
geçişi
Yağmur
damlalarının
oluşması
Kolonya
kokusunun
yayılması
Isınan suyun gaz
haline geçişi
a) Donma Yoğunlaşma Buharlaşma Kaynama
b) Kaynama Erime Donma Buharlaşma
c) Gaz haline geçme Kaynama Erime Donma
d) Donma Erime Kaynama Yoğunlaşma
a) b) c) d)
109
30. Bir katı ısıtıldığı zaman tanecikleri büyümez ancak…………….artar.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere en uygun, aşağıdakilerden hangisi
yazılabilir?
a) Tanecikler arası mesafe
b) Katının kütlesi
c) Kaynama noktası
d) Tanecikler arası çekim
31. Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Katılarda tanecikler daha serttir
b) Bir madde ısıtıldığı zaman tanecikleri de ısınır.
c) Bir madde katı halden sıvı hale geçtiğinde kütlesinde azalma olur.
d) Sıvı maddelerde tanecikler arası boşluk, katı maddelere göre daha
fazladır.
32. Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Bir katı eritilirse tanecikleri de erir.
b) Bir sıvı kaynadığında tanecikler parçalanmaz sadece aralarındaki
boşluklar artar.
c) Bir maddenin gaz halinde tanecikler, sıvı hale göre daha hızlı hareket
eder.
d) Katı hal maddenin en düzenli halidir.
33.
Her iki bardakta da saf su vardır. I no’lu bardağa buz II no’ lu bardağa ise küp şeker
atılıyor ve belli bir süre sonra ikisi de görünmez oluyor.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
I II
110
a) Her iki bardakta da bir çözelti oluşmuştur.
b) II no’ lu bardakta kimyasal bir değişim gerçekleşmiştir. I no’ lu bardakta
yeni bir bileşik oluşmuştur.
c) I no’ lu bardakta buz suya dönüşmüş yani hal değiştirmiştir. II no’ lu
bardakta şeker suda çözünmüştür.
d) Her iki bardakta da karışım oluşmuştur.
34. Hal değişimi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Hal değişimi fiziksel bir olaydır.
b) Madde hal değiştirdiğinde yalnızca görünümü değişir.
c) Madde katı halden sıvı hale geçtiğinde tanecikler arasındaki mesafe artar.
d) Hal değişimi sırasında maddenin iç yapısı değişir.
35. Madde ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Bütün maddeler atomlardan oluşmuştur.
b) Moleküler yapıdaki bileşiklerde atom bulunmaz.
c) Elementler ve bileşikler saf maddelerdir.
d) Elementler atomik veya moleküler yapıda olabilir.
36.
Yukarıda verilen modellerden hangisi ya da hangileri moleküler yapıda
değildir?
a) Yalnız I b) Yalnız III c) I ve II d) I, II ve III
I II III
111
I II III IV
37.
Yukarıdaki modeller için hangisi doğrudur?
I II III IV a) Bileşik Element Karışım Bileşik b) Saf madde Bileşik Element Karışım c) Element Element Bileşik Karışım d) Karışım Bileşik Element Saf madde
112
FEN VE TEKNOLOJĐ AKADEMĐK BAŞARI TESTĐ
CEVAP ANAHTARI
Adı Soyadı :
Sınıfı :
a) b) c) d) a) b) c) d)
1 20
2 21
3 22
4 23
5 24
6 25
7 26
8 27
9 28
10 29
11 30
12 31
13 32
14 33
15 34
16 35
17 36
18 37
19
113
5.2.3. Ek–3:
5.2.4. Ünite Kazanımları ve Etkinlik Örnekleri
Öğrenme Alanı: Madde ve Değişim 3. Ünite: MADDENĐN TANECĐKLĐ YAPISI
Ünite KAZANIMLAR ETKĐNLĐK ÖRNEKLERĐ
MA
DD
EN
ĐN T
AN
EC
ĐKL
Đ Y
AP
ISI
1. Maddenin yapı taşları olan atom ile ilgili olarak öğrenciler;
1.1. Katıların, sıvıların ve gazların
sıkışma-genleşme özelliklerini karşılaştırır (BSB–1, 2, 4, 5, 6).
1.2. Gazların sıkışma-genleşme
özelliklerinden, gazlarda boşluk olduğu çıkarımını yapar (BSB–1, 2, 8).
1.3. Maddelerin görünmez küçük
parçalara bölünebildiğini deney yaparak fark eder (BSB–15, 16, 17, 18).
���� Hazırlanan sunu programında öğrencilere bir
şırınga ve onun içindeki havanın tanecik
boyutundaki görünümünün sembolik ifadesi
gösterilir ve her bir aşamada pistonun biraz daha
itilmesiyle taneciklerin görünümünün nasıl
değişeceği öğrencilere sorulur. Birlikte
değerlendirilerek sonuçlar gözlenir. Bunun tüm
maddelerde aynı olup olmadığı tartışılır. Gazların
katı ve sıvılara göre daha fazla sıkıştığı vurgulanır
ve nedenleri tartışılır. (1.1;1,2;BSB–3)
115
Ünite KAZANIMLAR ETKĐNLĐK ÖRNEKLERĐ
2. Maddenin yapı taşları olan atom ile ilgili olarak öğrenciler;
1.4. Katıların, sıvıların ve gazların
sıkışma-genleşme özelliklerini karşılaştırır (BSB–1, 2, 4, 5, 6).
1.5. Gazların sıkışma-genleşme
özelliklerinden, gazlarda boşluk olduğu çıkarımını yapar (BSB–1, 2, 8).
1.6. Maddelerin görünmez küçük
parçalara bölünebildiğini deney yaparak fark eder (BSB–15, 16, 17, 18).
1.7. Maddelerin nereye kadar ardışık
bölünebileceğini sorgular (BSB–30, 31).
1.8. Her türden maddenin bölünmesi
zor, görülemeyecek kadar küçük yapı taşlarından oluştuğunu belirtir (TD–5).
1.9. Maddenin, küreye benzer yapı
taşlarını atom şeklinde adlandırır.
1.10. Atom kavramı ile ilgili düşüncelerin zaman içinde değiştiğini fark eder (FTTÇ–1, 2, 3, 4, 14).
1.11. Atomların daha da küçük parçacıklardan oluştuğunu ifade eder (TD–3).
Maddenin her durumda daha da küçük paçalara
bölünebileceğini göstermek adına; bir evin duvarlardan, duvarın tuğlalardan, tuğlaların, kum taneciklerinden oluştuğunu gösteren bir animasyon kullanılır ve öğrenciye kum taneciklerinin de daha küçük taneciklerden oluşup oluşmadığı sorularak düşünmeleri sağlanır. Sonuç olarak maddenin en küçük yapı taşı olarak atomun kabul edildiği ancak onun da daha küçük taneciklerden meydana geldiği vurgulanır. Bu durumun canlılarda da aynı olduğunu gösterebilmek için bir insanın dokulardan, dokuların, hücrelerden, hücrelerin karmaşık sistemlerden (karbonhidrat, yağ ve protein) onların da moleküllerden ve moleküllerin de yine çok sayıda atomdan oluştuğu bilgisayar yardımıyla aşama aşama gösterilir ve her aşamada öğrencilerin görüşleri beyin fırtınası yoluyla alınır. (1.3;1.4; 1.5;1.8)(TD-2)
116
Ünite KAZANIMLAR ETKĐNLĐK ÖRNEKLERĐ
MA
DD
EN
ĐN T
AN
EC
ĐKL
Đ Y
AP
ISI
2. Maddelerin özellikleriyle tanecikli yapısı arasında ilişki kurmak bakımından öğrenciler;
2.1. Maddelerin farklı olmasından
yola çıkarak atomların da farklı olabileceği sonucuna ulaşır (BSB-9).
2.2. Aynı cins atomlardan oluşmuş maddeleri “element” şeklinde adlandırır.
���� Farklı tanecik, farklı element…
Aynı cins atomlardan oluşmuş maddelerin element
olduğu belirtilir ve demir kapı ile tren rayları örnek
gösterilerek her ikisinin de demir elementinden oluştuğu ve
bundan dolayı fiziksel olarak farklı görünmelerine rağmen
taneciklerinin aynı olduğunun sembolik olarak tanecik
boyutunda görülmesi sağlanır. Daha sonra bilgisayar
kullanılarak bir bakırdan diğeri ise demirden yapılmış olan
iki maddenin atomlarının tanecik boyutunda
gözlenebilecek olsaydı nasıl görüneceği hakkında öğrenci
görüşleri alınır ve son olarak bu görüşlerin ne kadar doğru
olduğunu göstermek adına sembolik gösterimler yapılır.
Farklı maddelerin atomlarının da farklı olduğu sonucuna
ulaşılır.(2.1;2.2;BSB-5;TD-2)
117
2.3. Bileşik modelleri üzerinde farklı element atomlarını ayırt eder (BSB–30).
Moleküler ve atomik elementlerin tanecik
boyutundaki görünümleri üzerinde tartışılarak aralarındaki farklılıkların neler olduğu tartışılır ve bazı elementlerde atomların kümeler halinde bulunduğu ve böyle atom kümelerine molekül denildiği sonucuna ulaşılır. (BSB–5;30; 2,3)
Bilgisayar destekli olarak farklı maddelerin sembolik tanecik modelleri verilerek bunların element mi yoksa molekül mü olduklarını belirlemeye yönelik uygulamalar yapılır .(BSB–7;2,2;2,3;2,5)
118
2.4. Farklı atomlar içeren saf
maddeleri “bileşik” olarak adlandırır.
2.5. Basit model veya resimler
üzerinde molekülleri gösterir. 2.6. Basit molekül modelleri
yapar (BSB–28). 2.7. Her molekülde belirli sayıda
atom bulunduğu çıkarımını yapar.
2.8. Model üzerinde molekül
içeren ve içermeyen maddeleri birbirinden ayırt eder (BSB–30).
���� Bileşiklerin farklı cins atomların bir araya gelmesiyle
oluştuğu ve bir bileşiği oluşturan tüm moleküllerin
aynı olduğu ancak moleküldeki atomların farklı
olduğu etkileşimli olarak açıklanır. Farklı maddelerin
tanecik modelleri gösterilerek taneciklerdeki atom
çeşidinin sayısı, bir tanecikteki atom sayısı ve element
mi yoksa bileşik mi oldukları uygulamalı olarak
gösterilerek her biri için tablo oluşturulur. (BSB–
28;30;31;2,7;2,8;TD–2)
119
ÜNĐTE KAZANIMLAR ETKĐNLĐK ÖRNEKLERĐ
MA
DD
EN
ĐN T
AN
EC
ĐKL
Đ Y
AP
ISI
3. Fiziksel ve kimyasal değişimler ile ilgili olarak öğrenciler;
3.1. Maddenin sadece
görünümünün değiştiği olaylara örnekler verir (BSB-6, 8).
3.2. Bir maddenin değişerek başka bir maddeye/maddelere dönüştüğü olaylara örnekler verir (BSB-6, 8).
3.3. Fiziksel değişimlerde değişen maddenin kimlik değiştirmediğini vurgular (BSB-6, 8, 9; TD-2).
3.4. Kimyasal değişimlerde madde kimliğinin değiştiğini fark eder (BSB-6, 9).
3.5. Çok sayıda atom ve molekül
içeren maddelere bakarak, “ saf madde” ve “ karışım” kavramlarını atom ve molekül düzeyinde fark eder.
���� Öğrencilere fiziksel ve kimyasal değişimi
örneklendirecek animasyonlar izletilerek, bu
olaylar arasındaki benzerlik ve farklılıkları
tartışmaları sağlanır. Fiziksel değişmde maddenin
kimliğini değiştirmediği ancak kimyasal
değişimde yeni madde ya da maddelerimn
oluştuğu vurgulanır.(3.1;3.2;3.3,3.4)
Saf madde ve karışım arasındaki farklar tartışılır
ve saf maddelerin aynı cins taneciklerden oluştuğu ve bu
taneciklerin ,atom veya moleküller olduğu sembolik
gösterimlerle ve animasyonlarla anlatılır. Bir maddenin
karışımı yoksas saf madde mi olduğunu belirlemelerini
sağlayan bilgisayarlı uygulamalar yapılır.(3.5;BSB-6;7)
120
ÜNĐTE KAZANIMLAR ETKĐNLĐK ÖRNEKLERĐ
MA
DD
EN
ĐN T
AN
EC
ĐKL
Đ Y
AP
ISI
4. Maddenin hâlleri ile tanecikli yapı arasında ilişki kurmak bakımından öğrenciler;
4.1. Gazların genleşme-sıkışma
özelliklerinden, moleküllerinin bağımsız olduğu çıkarımını yapar (BSB–6, 8).
4.2. Sıvıların çok fazla
sıkıştırılamayışlarından, moleküllerinin birbiri ile temas hâlinde olduğu sonucunu çıkarır (BSB–30, 31; TD–3).
4.3. Akma özelliklerinden
yararlanarak sıvı molekülleri arasında az da olsa boşluk bulunduğu çıkarımını yapar (BSB–6, 8).
4.4. Gazların ve sıvıların akma
özelliklerinden, moleküllerinin öteleme hareketi yapabildiği çıkarımına ulaşır (BSB -6, 8).
4.5. Katılarda atom ve
moleküllerin öteleme hareketi yapmadığını tahmin eder (BSB- 9).
���� Maddenin her bir hali için örnekler gösterilir ve katı,
sıvı ve gaz hallerinin tanecik boyutundaki hareketleri
ve aralarındaki boşluklar animasyonlarla ve resimlerle
sunularak, aralarında en fazla boşluk olanın gazlar
olduğu; dolayısıyla sıkıştırılabilir olduğu sonucuna
ulaşılır. Sıvı maddelerde de çok az da olsa sıkışma
özelliği olduğu yani gazlara göre taneciklerinin biraz
daha birbirine yakın olduğu ve akışkan olmasının
nedeninin öteleme hareketi olduğu vurgulanır; resimler
ve animasyonlarla desteklenir. Katıların neden sıkı bir
yapıya sahip olduğunu tahmin etmeleri sağlanır ve
gerekli açıklamalar yapılır. (4.1;4.2;4.3;4.4;4.5;BSB–
6;8;9;30;31;TD–2)
121
EK- 4:
6, 7 ve 8. Sınıf Düzeyi Đçin “Fen-Teknoloji-Toplum-Çevre” Kazanımları
(Milli Eğitim Bakanlığı [MEB] Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı [TTKB] , 2005) .
1. Bilimsel bilginin gelişiminde deney yapar, delil toplar, olaylar ve kavramlar
arasında ilişki kurar, olası açıklamalar önerir ve hayal gücünün rolünü tanımlar
ve örneklerle açıklar.
2. Đnceledikleri doğal olaylar hakkında geçmişte ve günümüzde ortaya atılmış ve
kabul görmüş olan düşünceleri ve teorileri belirler ve karşılaştırır.
3. Bilimsel bilginin, yeni kanıtlar ortaya çıkması durumunda nasıl değişip
geliştiğine örnekler verir.
4. Bilimsel bilginin oluşturulmasında ve başkalarına açıklamak amacıyla
sunumunda modellerden yararlanmanın yeri ve önemini bilir.
5. Birçok teknolojik ürün veya sistemin sorun, gereksinim veya talepleri
karşılamak amacıyla geliştirilebileceğini; ancak teknolojinin daima her sorun
veya gereksinime yönelik mutlak çözümler üreterek bunları ortadan
kaldıramayacağını anlar.
6. Đşlev, güvenlik, maliyet, estetik ve çevresel etkiler vb. açılardan hiçbir teknolojik
tasarımın mükemmel olmadığını; kullanılan materyallerin özelliklerinin ve doğa
kanunlarının teknoloji ürünlerini sınırlandırdığını anlar.
7. Teknolojinin aynı konuda tarih içinde farklılıklar gösterdiğini, değişim
geçirdiğini ve yeni geliştirilen teknoloji ürünlerinin öncekilerden izler taşıdığını
fark eder ve bu durumu örneklerle açıklar.
8. Teknolojik tasarımın tasarım özelliklerini belirlemek, ön tasarım ve iş bölümü
yapmak, model ve simülasyondan faydalanmak, deneme üretimi ve ürünün
değerlendirilmesi gibi çeşitli aşamalardan oluşan bir süreç olduğunu anlar.
9. Teknoloji ürünleri geliştirmede; hayal gücü, yaratıcı düşünme, kültür ve
gelenekler, matematiksel bilgi, doğanın işleyişi hakkında fen yoluyla elde edilen
bilgiler ile insanların fark edebilme ve kaynağı ne olursa olsun başlangıçta
tamamen ilişkisiz görünebilen bilgi, olgu ve malzemeleri bir teknolojik ürün
yapmak amacıyla bir araya getirebilme yeteneği gibi birçok kaynaktan
yararlanıldığını anlar.
122
10. Teknolojik ürünlerin; çoğu zaman bütünü oluşturan parçalardan oluştuğunu ve
bu parçaların zaman içinde dış etkenlerle veya birbirleriyle etkileşimleri sonucu
aşındığını veya tahribata uğradığını fark eder.
11. Bilim ile uğraşanların tek tip insanlar olmadığını anlar.
12. Kadınların ve erkeklerin kuramsal ve uygulamalı fen bilimlerini meslek olarak
seçip alanlarında yükselebildiklerini anlar.
13. Bilimsel iş görmenin unsurlarını (bazen yalnız ve bazen birlikte çalışmak,
meslektaşlarla sürekli iletişim içinde bulunmak) anlar.
14. Farklı tarihsel ve kültürel geçmişleri olan insan topluluklarının bilimsel
düşüncelerin gelişimine yaptıkları katkıları örneklerle açıklar.
15. Kendi alanlarında dünya çapında üne sahip Türk bilim adamlarına ve bilime
katkılarına örnekler verir.
16. Bilimsel araştırmalarda kullanılan, bilimsel araştırmaları ilerleten, destekleyen
veya mümkün kılan teknolojilere örnek verir.
17. Bilimdeki gelişmelerin; teknolojinin gelişmesine, teknolojide yeni icatlara ve
uygulamalara yol açtığına örnekler verir.
18. Atıkların (evsel, sanayi, tıbbî, kurumsal vb.) çevreye verebileceği zararları
önlemek için uygun bir şekilde geri dönüştürülmesi veya imha edilmesi
gerektiğini; teknolojik sistemlerin oluşturduğu atıkların (kimyasallar, plâstikler,
metaller vb.) yönetiminin önemli bir toplumsal sorun olduğunu anlar.
19. Teknolojik ürün ve sistemleri kullanarak doğal kaynaklar, canlılar ve habitatların
(yaşam alanlarının) nasıl korunabileceğini ve çeşitli ürün ve sistemlerin
kullanımından kaynaklanan zararlı atıkların nasıl azaltılabileceğini açıklar.
20. Modern teknolojik sistemlerle küresel çevre problemleri arasındaki bağlantıları
belirler ve çevre problemlerini çözmek için önerilerde bulunur.
21. Yerel, ulusal ve küresel çevre sorunlarını bilir ve olası çözüm yollarını ve
sonuçlarını tartışır.
22. Çevreyi ve yabanî hayatı koruma yöntemlerini bilir ve tartışır.
23. Çevreyi ve yabanî hayatı korumada hem bireylerin hem de toplumun sorumlu
olduğunu bilir.
24. Doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi gerektiğini bilir.
123
25. Çevrede sadece yapay ürünlerin değil, şartlara göre doğal ürünlerin de olumsuz
etkisinin olabileceğini anlar.
26. Đnsanların ve toplumun çevreyi nasıl etkilediğini bilir.
27. Çevre koruma il ilgili faaliyetlerin öneminin bilincine varır ve bu faaliyetlere
katılır.
28. Fen ve teknoloji uygulamalarının birey, toplum ve çevre üzerine olumlu veya
olumsuz etkiler yapabileceğini anlar.
29. Fen ve teknolojinin olumsuz etkilerine yine fen ve teknolojideki gelişmelerle
önlem almanın olası olduğunu, böylece bu etkilerin azaltılabileceğini veya
giderilebileceğini anlar.
30. Bilimin ve teknolojinin gelişmesinde önemli bir sürükleyici gücün bireysel,
toplumsal ve çevresel ihtiyaçlar olduğunu fark eder.
31. Geçmişten günümüze geliştirilen teknolojilerin insanların bireysel ve toplumsal
yaşam ve çalışma tarzlarını ve çevreyle etkileşimlerini nasıl değiştirdiğini
örneklerle açıklar.
32. Belirli bir bilimsel veya teknolojik gelişimin bireye, topluma ve çevreye olumlu
veya olumsuz, öngörülen veya öngörülmeyen etkileri olabileceğini örneklerle
açıklar.
33. Bireyin teknoloji geliştirirken veya kullanırken sonuçları hakkında kendine,
topluma, çevreye ve yasalara karşı sorumluluk hissetmesi gerektiğini anlar.
34. Fen ve teknolojiye dayalı mesleklere ve bu mesleklerde çalışan kişilere (kadın ve
erkek), olabildiğince kendi yakınları veya tanıdıkları arasından örnek verir.
35. Farklı kültürlerden birçok kadın ve erkeğin fen ve teknolojiye geçmişte ve
günümüzde katkıda bulunduğunu ve bulunmaya devam edeceğini fark eder.
36. Teknolojinin kendi başına ne iyi ne de kötü olduğunu ancak ürünlerin ve
sistemlerin kullanımı hakkındaki kararların istendik veya istenmedik sonuçlara
yol açabileceğini fark eder ve örneklerle açıklar.
37. Ulusal ve uluslar arası kalite tescil kuruluşlarının görevlerini bilir ve bunların
ürünler üzerinde kullanılan sembollerini tanır.
38. Gıdalar, evde ve okulda günlük kullanılan araç, gereç ve malzemeler ile
dayanıklı tüketim mallarına karşı bir fayda, kalite ve maliyet anlayışı geliştirir.
124
EK–5:
6, 7 ve 8. Sınıf Düzeyi Đçin “Bilimsel Süreç Beceri” Kazanımları
(MEB, TTKB, 2005) .
BECERĐLER BECERĐYE YÖNELĐK KAZANIM
GÖZLEM
1. Nesneleri (cisim, varlık) ve olayları duyu organlarını veya gözlem araç gereçlerini kullanarak gözlemler.
2. Bir cismin şekil, renk, büyüklük ve yüzey özellikleri gibi duyusal özelliklerini belirler.
3. Gözlem için uygun ve gerekli araç,gereci seçip bunları beceriyle kullanır.
KARŞILAŞTIRMA-SINIFLAMA
4. Nesneleri sınıflandırmada kullanılacak nitel ve nicel özellikleri belirler.
5. Nesneler veya olaylar arasındaki belirgin benzerlikleri ve farklılıkları saptar.
6. Gözlemlere dayanarak bir veya birden fazla özelliğe göre karşılaştırmalar yapar.
7. Benzerlik ve farklılıklara göre grup ve alt-gruplara ayırma şeklinde sınıflamalar yapar.
ÇIKARIM YAPMA 8. Olmuş olayların sebepleri hakkında gözlemlere dayanarak
açıklamalar yapar.
TAHMĐN 9. Gözlem, çıkarım veya deneylere dayanarak geleceğe yönelik
olası sonuçlar hakkında fikir öne sürer.
KESTĐRME 10. Olay ve nesnelere yönelik kütle, uzunluk, zaman, sıcaklık ve
adet gibi nicelikler için uygun birimleri de belirterek yaklaşık değerler hakkında fikirler öne sürer.
DEĞĐŞKENLERĐ
BELĐRLEME
11. Verilen bir olay veya ilişkide en belirgin bir veya birkaç değişkeni belirler.
12. Verilen bir olaydaki bağımlı değişkeni belirler. 13. Verilen bir olaydaki bağımsız değişkeni belirler. 14. Verilen bir olaydaki kontrol edilen değişkenleri belirler.
HĐPOTEZ KURMA 15. Verilen bir olaydaki bağımsız değişkenin bağımlı değişken
üzerindeki etkisini denenebilir bir önerme şeklinde ifade eder. DENEY
TASARLAMA 16. Kurduğu hipotezi sınamaya yönelik bir deney önerir.
DENEY
MALZEMELERĐNĐ, ARAÇ VE
GEREÇLERĐNĐ
TANIMA VE
KULLANMA
17. Basit araştırmalarda gerekli malzeme, araç ve gereçleri seçerek emniyetli ve etkin bir şekilde kullanır.
DENEY DÜZENEĞĐ
KURMA 18. Verilen malzemeleri kullanarak kurduğu hipotezi sınamaya
yönelik tasarladığı deneyi gerçekleştireceği bir düzenek kurar.
DEĞĐŞKENLERĐ
KONTROL ETME
VE DEĞĐŞTĐRME
19. Hipotezle ilgili olan değişkenlerin dışındaki değişkenleri sabit tutar.
20. Bağımsız değişkeni değiştirerek bağımlı değişken üzerindeki etkisini belirler.
125
6, 7 ve 8. Sınıf Düzeyi Đçin “Bilimsel Süreç Beceri” Kazanımları (DEVAMI)
BECERĐLER BECERĐYE YÖNELĐK KAZANIM
ĐŞLEVSEL
TANIMLAMA
21. Değişkenlerin birden fazla anlama gelebileceği, sınırları tam çizilmemiş durumlarda araştırmanın amacına (hipotez) uygun değişkenleri kesin olarak ve ölçme kriteri ile birlikte tanımlar.
ÖLÇME
22. Cetvel, termometre, tartı aleti ve zaman ölçer gibi ölçme araçlarını tanır.
23. Büyüklükleri,uygun ölçme araçları kullanarak belirler. 24. Büyüklükleri, birimleri ile ifade eder.
BĐLGĐ VE VERĐ
TOPLAMA
25. Değişik kaynaklardan yararlanarak bilgi (çevrede, sınıfta gözlem ve deney yaparak, fotoğraf, kitap, harita veya bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak) toplar.
26. Kurduğu hipotezi sınamaya yönelik nitel veya nicel veriler toplar.
VERĐLERĐ
KAYDETME
27. Gözlem ve ölçüm sonucunda elde edilen araştırmanın amacına uygun verileri yazılı ifade, resim, tablo ve çizim gibi çeşitli yöntemlerle kaydeder.
VERĐ ĐŞLEME VE
MODEL
OLUŞTURMA
28. Deney ve gözlemlerden elde edilen verileri derleyip işleyerek gözlem sıklığı dağılımı, çubuk grafik, tablo ve fiziksel modeller gibi farklı formlarda gösterir.
29. Grafik çizmeyle ilgili kuralları uygular. YORUMLAMA VE
SONUÇ ÇIKARMA 30. Đşlenen verileri ve oluşturulan modeli yorumlar. 31. Elde edilen bulgulardan desen ve ilişkilere ulaşır.
SUNMA 32. Gözlem ve araştırmaları ve elde ettikleri sonuçları sözlü, yazılı
ve/veya görsel malzeme kullanarak uygun şekillerde sunar ve paylaşır.
126
EK–6:
6, 7 ve 8. Sınıf Düzeyi Đçin “Tutum ve Değer” Kazanımları
(MEB, TTKB, 2005) .
DÜZEY TUTUM VE DEĞERLER
TD-1. ALGILAMA (Dikkatini vermesi ve
sabit tutması)
· Kendini vererek dinler.
· Çevresinde olayları/etkinlikleri takip eder.
· Öğrenmeye ve anlamaya isteklidir.
· Açık fikirlidir.
· Ön yargıları yoktur.
TD-2. TEPKĐDE
BULUNMA (Karşılık vermesi ve
bundan tatmin olması)
· Kendisine ve çevresine karşı ilgi ve merak duyar.
· Kendi başına fikir üretir.
· Görevleri isteyerek gönüllü olarak yapar.
· Bilim ile ilgili meslek ve hobi edinmeye ilgi duyar.
· Sorumluluklarını yerine getirmeye gayret eder.
TD-3. DEĞER VERME (Hareketlere, olaylara ve nesnelere önem ve
değer vermesi)
· Denemeye sürekli isteklidir (Đç motivasyonu vardır.).
· Demokratik süreçlere güven duyar.
· Mantığa, bilime ve teknolojiye güven duyar.
· Đnsanlığın refahına katkı sağlayan gelişmeleri ve kişileri takdir eder.
· Temiz ve sağlıklı yaşamaya gayret eder ve/veya böyle yaşayanları takdir eder.
· Kendisine ve çevresine saygılı davranır (Gürültü yapmaz, çevresine zarar vermez, başkalarının hakkını çiğnemez, âdil ve dürüsttür.).
TD-4. ÖRGÜTLEME (Tutarlı bir değer
sistemi oluşturması)
· Olayların sonucunu göz önüne alarak hareket eder (Dikkatlidir, titizdir, hareketlerinin doğurduğu sorumlulukları kabul eder.).
· Problemlerin çözümünde, sistematik planlamanın önemini kabul eder.
· Kendisini tanır ve kendisine güvenir (Öz güvenlidir, zayıf ve güçlü yönlerini bilir.).
· Đş birliği yapar.
· Sorumluluklarını yerine getirir.
TD-5. YAŞAM TARZI
GELĐŞTĐRME (Değer sisteminin hareketleri uzun
zaman kontrol etmesi sonucunda hayat stili
geliştirmesi)
· Kendisini ve çevresini sürekli sorgular.
· Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını devam ettirir.
· Her şeyin sevgi, barış ve mutluluğa hizmet için olduğunu fark eder.
· Öz disiplinlidir (Otokontrollüdür, her şeyi zamanında yapar, kendini değerlendirir, samimidir, tutarlıdır.).
· Kendisi ve çevresi için güvenlik önlemleri alır.
127
ÖZGEÇMĐŞ
KĐŞĐSEL BĐLGĐLER:
Adı soyadı : Betül KARADUMAN
Doğum Tarihi : 03.06.1981
Doğum Yeri : Almanya/ Mutlangen
Medeni Durumu : Evli
e-posta: [email protected]
ÖĞRENĐM DURUMU:
2005–2008/ Yüksek Lisans : Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Đlköğretim Ana Bilim Dalı
2000–2005 / Lisans : Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi,
Ortaöğretim Fen ve Matematik Alanları Eğitimi Bölümü,
Kimya Eğitimi Anabilim Dalı
1996–2000/ Lise : Kayseri Sümer Lisesi (Yabancı Dil Ağırlıklı)
ĐŞ DENEYĐMĐ:
2007- :Çukurova Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Đlköğretim
Bölümü, Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı
Araştırma Görevlisi.