88
Çok değerli MBSTS ve DHBT adayları! 2018 Yılı Seviye Belirleme Tesbit Sınavı(MBSTS)’de 60 sorudan 60’ını yakalan kitaplarımızı sizler e sunmaktan gurur duyuyo- ruz. 60 Sorudan 60’ını Nasıl yakalamış, Nasıl tutturmuşuz bir de siz görün, siz inceleyin istedik. Bazı soruları %100 Yakalarken, bazılarını %90, bazılarını ise %70 oranında yakalamıştır. Fazla söze gerek yok. ÖSYM’NİN Sorularını yakalayıp yakalamağına siz karar verin. Bu Şu Demektir. BU KİTAPLARA CANU GÖNÜLDEN CALIŞAN İNSAN 95’TEN AŞAĞI PUAN ALAMAZ. İŞTE SORULARI YAKALAYAN 11 KİTAP (7 TAKIM/CİLT) (1 CİLT) (1 CİLT) (2 CİLT) (60 Sorudan 58’ini) (60 Sorudan 57’sini) (Meal ile ilgili Birçoğunu) (60 Sorudan 50’sini) BİZLERİ AŞAĞIDAKİ SİTELERDEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ. Diyanet ve Müftülük Haberleri: www.diniajans.net Kitaplarımız hakkında ayrıntılı bilgi: www.mbstskitap.com 1

İŞTE SORULARI YAKALAYAN 11 KİTAP - Alonot.comSoru Kitabın ebatı: 16x24 KONU ANLATIMLI SORU BANKASI KİTABIMIZIN ÖZELLİKLERİ Kitap sayfa sayısı: 608(Normal kitap olarak düşünürsek

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • Çok değerli MBSTS ve DHBT adayları!

    2018 Yılı Seviye Belirleme Tesbit Sınavı(MBSTS)’de 60 sorudan 60’ını yakalan kitaplarımızı sizlere sunmaktan gurur duyuyo-ruz. 60 Sorudan 60’ını Nasıl yakalamış, Nasıl tutturmuşuz bir de siz görün, siz inceleyin istedik.

    Bazı soruları %100 Yakalarken, bazılarını %90, bazılarını ise %70 oranında yakalamıştır. Fazla söze gerek yok. ÖSYM’NİN Sorularını yakalayıp yakalamağına siz karar verin.

    Bu Şu Demektir. BU KİTAPLARA CANU GÖNÜLDEN CALIŞAN İNSAN 95’TEN AŞAĞI PUAN ALAMAZ.

    İŞTE SORULARI YAKALAYAN 11 KİTAP

    (7 TAKIM/CİLT) (1 CİLT) (1 CİLT) (2 CİLT)

    (60 Sorudan 58’ini) (60 Sorudan 57’sini) (Meal ile ilgili Birçoğunu) (60 Sorudan 50’sini)

    BİZLERİ AŞAĞIDAKİ SİTELERDEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ.

    Diyanet ve Müftülük Haberleri: www.diniajans.net

    Kitaplarımız hakkında ayrıntılı bilgi: www.mbstskitap.com 1

    http://www.diniajans.net/

  • Bu 11 Kitaba Çalıştıktan Sonra Başaramayacağınız Hiç Bir Sınav Yoktur.

    Bu 11 Kitabı Aldıktan Sonra Hiçbir Kitap Almanıza Gerek Yoktur.

    (7 TAKIM/CİLT) (1 CİLT) (1 CİLT) (2 CİLT)

    (7 KİTAP: 115 TL) (1 KİTAP: 40 TL) (1 KİTAP: 35 TL) (2 KİTAP: 50 TL)

    Kargo DAHİL Kargo DAHİL Kargo DAHİL Kargo DAHİL

    KİTAPLARIMIZIN ÖZELLİKLERİ

    Kitap sayfa sayısı:

    2.300 Kitap kağıt kalitesi:

    1. Hamur - Beyaz kağıt Kitabın içeriği:

    7 Kitap, 2.100 Kavram, 4.422 Soru

    Kitabın ebatı: 16x24

    KONU ANLATIMLI

    SORU BANKASI

    KİTABIMIZIN ÖZELLİKLERİ

    Kitap sayfa sayısı:

    608(Normal kitap olarak düşünürsek 815) Kitap kağıt kalitesi:

    1. Hamur - Beyaz kağıt Kitabın içeriği:

    33 Konu, 2.200 Kavram, 10.200 Soru

    Kitabın ebatı: 19x27

    BAŞTAN SONA

    SORU-CEVAP ŞEKLİNDE

    KİTABIMIZIN ÖZELLİKLERİ

    Kitabımız,

    2.250 Test'ten, 114 Sure’den,

    416 Sayfa'dan, 1.000 Kavram'dan, 1.500 Arapça'dan

    16x24 Ebatlarından Oluşmaktadır.

    KURAN-I ANLAMAK İÇİN

    MEAAL SORU BANKASI

    KİTAPLARIMIZIN ÖZELLİKLERİ

    Kitap sayfa sayısı;

    736(Normal kitap olarak düşünürsek 1.000) Kitap kağıt kalitesi;

    1. Hamur - Beyaz kağıt Kitabın içeriği;

    18 Konu, 10.00'e Yakın Soru Kitabın ebatı;

    19x27

    KONU ANLATIM GİBİ

    SORU BANKASI

    11 KİTAP KARGO DAHİL: 240 TL YERİNE

    SADECE KARGO DAHİL 200 TL

    NOT:

    Elinizde bulunan ve piyasadaki kitaplar size ancak 50-60-70 puan aldırabilir.

    Daha fazla puan aldıramaz. Eğer 90-95-100 almak istiyorsak DAHA KAPSAMLI DAHA DOYURUCU

    kitaplardan çalışmamız gerekir. 2

  • Anahtar Kelimeler: Sakin-u Sakin/Sakin Nun, İzhar, İgam-ı Maaligunne, Medd-i Lin, İklap Bizden İstenen: Sakin-u Sakin/Sakin Nun’un 5 halleri sorul-maktadır.

    DİKKAT: Bu soruyu tam anlamıyla yapabilmek için bu 4 tecvid kavramını ve kavramların kurallarını bilmek lazımdır. Bu soru tamamen BİLGİ sorusudur. Ancak bilen yapabilir. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    162-Tenvin ve sakin nun’un beş hali vardır. Bunlar nelerdir? İdgâm-ı bilâ gunne İklâb İhfâ İdgâm-ı mea’l gunne İzhâr

    125-Medd-i Liyn nasıl meydana gelir? Kelime itibari ile yumuşak demektir. "Harf-i liyn"den sonra aynı kelimede sebeb-i med olarak sükun(Lazım veya Arız) bulunursa Medd-i Liyn meydana gelir. Harf-i liyn, üzerinde cezim bulunan

    dir. Ancak, kendilerinden önceki harfin üstünlü olma şartı vardır. 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER Medd-i Lîn

    Lîn: lügatte yumuşaklık anlamına gelir. Medd-i Lîn ise Türkçe karşılığı “Yumuşak med” demektir. Harf-i lîn denince de, yumuşaklı harfler anlamına gelmektedir ki, bunlar “Vav ve Ya” dan ibarettir

    Tecvid ilminde ise Medd-i Lîn’in tarifi şöyledir: “Harf-i lîn diye bilinen, kendileri sakin, bir önceki harfi fethalı olan

    “Vav ve Ya” dan sonra, sebeb-i medden sükûnun gelmesine, Medd-i Lîn adı verilir. …………………….

    SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR

    I-İdgâm-ı Bilâgunne II-İklâb III-İdgâm-ı Mealgunne IV-İhfâ V-İzhâr VI-İdgam-ı şemsiye

    19-Yukarıdaki kavramlara göre ‘’tenvin ve sakin nun’un halleri’’ için hangi seçenek doğrudur? A)I, II, III ve VI B)I, II, III, IV ve V C)I, II, III ve IV D)I, III, IV ve V E)Sadece III

    I-Kelimede Liyn harflerinden biri olacak II-Liyn harfinin üzerinde cezim bulunacak III-Liyn harfinden önceki harf üstünlü olacak IV-Liyn harfinden sonraki harf cezimli olacak

    10-Bir kelimenin Medd-i Liyn olabilmesinin şartları için hangi şık doğrudur? A)I ve IV B) I, II ve III C)I,II ve IV D)Hepsi E)Sadece III ﴾﴿ِمْن َخْوٍف﴾ -11 ﴾﴿ اْلَبْيِتٍۙ ْيِفِۚ ﴾﴿َوالصَّ ?Yandaki kelimeler durulduğunda aşağıdakilerden hangisine bir örnektir ﴿قَُرْيٍشٍۙA)Medd-i Muttasıl B)Medd-i Munfasıl

    C)Medd-i Liyn D)Medd-i Lazım E)Medd-i Arız

    3

    http://www.islamkent.com/modules/modules/Tecvid/4.htm#a2

  • 6-Kelime itibari ile ‘’yumuşak’’ anlamına gelen tecvid kuralıdır. "Harf-i liyn"den sonra aynı kelimede sebeb-i med olarak sükûn (Lazım veya Arız) bulunursa ….. meydana gelir.’’ İfadesinde noktalı yere aşağıdaki şıklardan hangisi gelmelidir? A)Medd-i Muttasıl B)Medd-i Munfasıl

    C)Medd-i Liyn D)Medd-i Lazım E)Medd-i Arız

    NOT:

    Yukarıdaki TENVİN’e ve SAKİN NUN’A Ait Hükümleri, tecvid kaidelerini ve sorularını kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Anahtar Kelimeler: Türkiye’de ve Dünyada okunan Kuran, Kıraat imamları ve ravileri Bizden İstenen: Kıraat İmamımız

    DİKKAT: Bu soruyu yapabilmek için kıraat-ı seb’a’yı bil-mek ve tanımak gerekir. Bizim kitaplarda hepsi ayrıntılı olarak anlatılmış olup, CEVAP İmam Asım olduğu için sadece İmam Asım hakkında bilgi verilecektir. Bu soru tamamen BİLGİ so-rusudur. Ancak bilen yapabilir. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    502-Yeryüzündeki kıraatlerin bugünkü durumu nasıldır?

    Asım Kıraatı: Çoğunluk Kur’an’ı Asım Kıraatinin Hafs rivayetine göre okumaktadır. ……………….

    503-Kur’an’ı Kerim İslam dünyasında 7 kıraat üzere okunmaktadır. Bizim şu anda elimizde bulu-nan ve okuduğumuz Kur’an’ı Kerim hangi kıraat imamının rivayeti üzerine yazılmıştır? Kıraatı Asım 504-Zamanla, Kıraat ve Tecvid kuralları âlimler tarafından derlenerek sistemi belirlenmiştir. Günümüzde, biz de dâhil olmak

    üzere, Müslümanların büyük çoğunluğu hangi âlimin ve kimden naklettiği sistem ve ölçülerle Kur'ân-ı Kerîm’i oku-maktayız? İmam-ı Hafs'ın, İmam-ı Asım'dan naklettiği sistem ve ölçülerle okumaktayız 506-Kıraat imamlarından olan imam-ı Asım kimdir? Asım bin Ebi’n-Nücud, Kufelidir. ……………

    507-İmam-ı Asım’ın ravileri kimdir? Şu'be bin Abbas bin Salim el Kûfî, ………. Hafs ebu Ömer Hafs bin Süleyman bin el Muğire el Esedî el Kûfî'dir………. 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER Remzi “ع” dır. Kıraâti arz yoluyla almıştır. Bağdat’ta ve Mekke’de de oturmuştur. Hadis ilmi senet zincirini incele-mede söz sahibi olan birçok cerh ve ta’dilci, bu ravinin kıraât rivâyetlerini sahih görmüşlerdir. Mütekad-dimün (es-kiden gelmiş İslâm alimleri) onu, Ebû Bekr b. Ayyâs’dan daha iyi hâfız olduğunu söylemişlerdir. Bu ravininde iki ravisi vardır. Ubeyd İbnu’s-Sabbâh, Amr İbnu’s-Sabbâh.

    12-Ülkemizde yaygın olarak kıraati kullanılan Asım kıraatinin bir ravisi olan bu şahsiyet kimdir? A)Hafs B)El-Kisâî C)İbn-ü Amir D)İbn Kesir E)Ebû Bekr Şu’be b. Ayyaş 4

    http://www.islamkent.com/modules/modules/Tecvid/4.htm#a2http://www.islamkent.com/modules/modules/Tecvid/1.htm#a2

  • SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR I-Tabiinden olan imam Asım 127 H. yılında Kufe’de vefat etmiştir. II-Dünyadaki bütün Mushaflar Asım kıraatı üzerine yazılmış ve okunmaktadır. III-Sudan ve Kuzey Afrikada İbni Kesir’in ravisi Verş kıraatına göre Kur'an basılıp okunmaktadır. 11-Yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur? A)I ve II B)II ve III C)Hepsi D)I ve III E)Sadece III I-Asım Kıraatı: Dünyada çoğunluk, Kur’an’ı Asım Kıraatinin Hafs rivayetine göre okumaktadır. II-Nafi Kıraati: Mısır hariç kuzey Afrika’da yaşayan Müslümanlar Kur’an’ı Kerim’i Nafi kıratının Verş rivayetine göre okumaktadırlar. III-Ebu Amr’ın Kıraatı: Sadece Sudan’ın bir kısmı bu kıraati uygulamaktadır. 14-Yeryüzündeki kıraatlerin bugünkü durumu için yukarıdakilerden hangisi doğrudur? A)I ve II B)II ve III C)I ve III D)Hepsi E)Sadece III 18-Bizim şu anda elimizde bulunan ve okuduğumuz Kur’an’ı Kerim hangi kıraat imamının rivayeti üzerine yazılmıştır? A)Kıraatı Asım B)İmam Nâfî C)İmam Hafs D)İbn Kesîr E)Kıraatı Hafs

    NOT: Bu yukarıdaki KIRAAT İMAMLARI ile ilgili konuları ve soruları kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Anahtar Kelimeler: Tehaddi, Vucuh, Tevkif, İtkan, Mecaz Bizden İstenen: Tehaddi, kavramını bilip bilmediğimizi, meydan okumanın ne olduğunu soruyor.

    DİKKAT: Bu soruyu yapabilmek için 5 tane kavramı bil-mek gerekir. Bizden istenen ise TEHADDİ’dir. Bizim kitap-larda hepsi ayrıntılı olarak anlatılmış olup, CEVAP TEHAD-Dİ olduğu için sadece TEHADDİ hakkında bilgi verilecektir. Dikkat edilmesi gereken şeylerden biri de paragrafta verilen ANAHTAR kelimedir. Bu sorudaki anahtar kelime MEYDAN OKUMADIR. Bu soru tamamen BİLGİ sorusudur. Ancak bu kavramları bilen yapabilir. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    79-Tehaddi ne anlama gelir? Kur’an-ın beleğatı, i’cazı ve erişilmez üslubu ile kendisine inanmayanlara mey-dan okumasını ifade eden kelimedir

    80-Tehaddi, Kur’an’da kaç evrede an-latılır?

    Kur’an gibi benzeri bir kitap getirilmesi ile Tehaddi. Kur’an’ın surelerinden 10 sure getirilmesi ile Tehaddi. Kur’an’ın surelerinden 1 sure getirilmesi ile Tehaddi. Kur’an’ın surelerinden 1 sureye benzer herhangi bir söz getirilmesi ile Tehaddi. 27-Mucize hangi özelliklere sahiptir? Mucize, diğer kimselerin yapmasından aciz olduğu olağan üstü bir iştir Mucize şu özelliklere sahip olmalıdır: İnsanların, hatta yete-

    neklilerin gücünün üzerindeki bir iş olmalıdır Tehaddiyle(meydan okumakla) birlikte olmamalıdır Nübüvvet iddiasıyla birlikte olmalıdır (Bu özellik Peygamberlere mahsus) 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    Tehaddi: Cahiliye dönemi araplarının benzerini getirmekten aciz bırakma işine i’caz, meydan okuyuşa da TEHADDİ den-mektedir. KUR’AN-I KERİM'İN benzerinin kesin olarak yazılamayacağı Yunus ve İsra sûrelerinde zikredilmiştir.

    5

  • İslâm âlimleri sarfe teorisinin doğru olmadığına dair birtakım deliller öne sürmüşlerdir. Bu teori doğru olarak kabul edilirse;

    1. Tehaddî(meydan okuma) zamanının geçmesiyle Kur’ân’ın icazının da ortadan kalkması gerekirdi. Hâlbuki Kur’ân’ın icazı halen devam etmekte ve bundan sonra da devam edecektir. 2. Kur’ân, muarazayı men etmekle acizliğe düşerdi. 3. Kur’ân değil, sarfenin/menetmenin bizzat kendisi muciz olurdu. ………………….. SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR I. Vahyi Metlüv: Kurbet(Allah rızası için) niyetiyle namaz ve namaz dışında okunmakla ibadet edilen vahye denir. Okunan vahiy de-mektir. Bundan maksat Kur'ân'dır. II. Vahyi Gayrı Metlüv: Kur’an dışındaki Kudsî hadis ve diğer hadisler gibivahiylerdir. Bunlarla namazda okunarak ibadet edilmez. Ancak namaz dışında ilim ve teberrüken okunabilir. Okunmayan vahiy demektir. III. Üslûbü'l-Kur'ân: Kur’an’ın tarz, yol, biçim, metot ve usulü anlamına gelen bir kavramdır.

    IV. Tehaddi: Kur’an-ı Kerim'in meydan okumasına denir. Kur’an-ı Kerim'in benzerinin kesin olarak yazılamayacağı Yusus ve İsra sûrelerinde zikredilmiştir. 18-Yukarıdaki kavramlardan hangisinin veya hangilerinin tarifi doğru yapılmıştır? A)I, II ve IV B)I, III ve IV C)II, III ve IV D)III ve IV E)I, II, III ve IV

    Kur’an’ın beleğatı, i’cazı ve erişilmez üslubu ile kendisine inanmayanlara meydan okumasınına Tehaddi denir. 16-O halde tehaddi, Kur’an’da 4 evrede anlatılır. Aşağıdakilerden hangisi bunlardan değildir? A)Kur’an gibi benzeri bir kitap getirilmesi ile TehaddI. B)Kur’an’ın surelerinden 100 sure getirilmesi ile Tehaddi C)Kur’an’ın surelerinden 10 sure getirilmesi ile Tehaddi. D)Kur’an’ın surelerinden 1 sure getirilmesi ile Tehaddi. E)Kur’an’ın surelerinden 1 sureye benzer herhangi bir söz getirilmesi ile Tehaddi NOT: Bu yukarıdaki TEHADDİ ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Anahtar Kelimeler: Sebeb-i Nüzul

    Bizden İstenen: Ayetlerin inmesine sebep olan olaylar

    DİKKAT: Bu soruyu yapabilmek için seçenekte verilen bilgileri zamanını ve nedenlerini bilmek gerekir. Bizden istenen ise olayların NÜZÜL SEBEBİdir. Dikkat edilmesi gereken şeylerden biri de seçeneklerde verilen SEBEB SONUÇ ilişkisidir. Bu soruyu yapabilmenin yolu TEFSİR VE KURAN bilgisi veren kitapları kapsamlı düşünmek ge-reklidir. Harika bir sorudur. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER Esbeb-i Nüzul(Sebeb-i Nüzûl):Âyetler doğrudan doğruya indiği gibi, çoğunlukla meydana gelen bir olayın hemen sonra-sında olayı çözümlemek ve sorulan so-ruları cevaplamak için inerdi ki, âyetin inmesine sebep olan olay veya soruya denir. 464-Sebeb-i nüzul bilinirse bazı hu-susta yapılması muhtemel hatalar önlenmiş olur. Bunlar nelerdir?

    6

  • Nüzul sebebi ayetin ihtiva ettiği hükmü tahsis eder. Ayetlerin kolayca anlaşılıp ezberlenmesi sağlanır.

    31-Halasının kızı Zeynep binti Cahş Peygamberimizle evliliğini nasıl söz ederdi? Beni bizzat Allah evlendirdi diyerek bu olaydan övünçle söz ederdi.

    248-İfk hadisesini anlatan sure ve ifk hadisesini açığa çıkaran ayet hangisidir? Nur Sûresi, ayet 11 ve 12.

    829-Münafıklar, kimin kışkırtması ile Mescid-i Dırar’ı yapmaya karar verdiler? Ebu Amir 905-Münafıkların Kuba’da yaptıkları ve Peygamber(s.a.v.)’e gelerek orada namaz kıldırmasını isteyerek yaptıkları yerin meş-

    rulaşmasını istedikleri ama Efendimizin(Cebrail(a.s.)’ın bildirmesiyle) kabul etmediği gibi yıktırdığı ve hakkında ayet inen mescidin adı nedir? Mescidi Dırar

    906-Münafıkların Müslümanları gözetlemek, kendi aralarında organize olabilmek, toplantılar düzenlemek ve Müslümanları bölmek amaçıyla inşa ettikleri mescide mescid-i Dirar adı verilir. Bu mescid kimin yönlendirmesiyle inşa edilmiştir? Ebu Amir b. Rahib 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER Hz. Peygamber’in evliliklerinde çeşitli hikmetler vardır. ………..

    Zeyd b. Hârise’den boşanan Zeyneb bint Cahş ile evliliği ise Câhiliye döneminde evlâtlıkları öz çocuk olarak gören anlayışa karşı İslâm hukukunda yeni bir ilkenin uygulanması şeklinde olmuştur. Bütün bu gerçekler ortada iken çok evliliği sebebiyle Hz. Peygamber’i şehvete düşkünlükle itham etmek haki-kate aykırı bir durum olup, yalan ve yanlış bir iddiadan ibarettir. Vahyin Hz. Peygamber’e Parça Parça İndirilmesinin Hikmetleri ……………………… 6)Zaman zaman meydana gelen hâdiseler sebebiyle ortaya çıkan problemlere taze çözümler getirmiş-tir. Hz. Peygamber’in risâleti süresinde bazı yeni olaylar zuhûr ediyor ve bunlara yeni çözümler gerekiyordu. Olayın meydana gelme-

    sinden hemen sonra çözüme dair inen bu âyetler çok etkili oluyordu. Bunun en bâriz misâli ifk hâdisesi üzerine inen, Nûr sûresinin 11-21.âyetleridir. Esbâb-ı Nüzûlün Çeşitleri

    Esbâb-ı nüzûlün birçok çeşidi bulunmakla beraber, aşağıda sıraladığımız 3 tanesi, bunlar arasında en çok bilinenlerdir: 1)Doğrudan Hz. Peygamber’e yöneltilen sorulara cevaben inen âyetler: “Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: ‘Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır ve kıyameti tam vaktinde ortaya çıkartacak olan O’ndan başkası değildir. Kıyamet, göklerin ve yerin taşıyamayacağı kadar ağırdır ve hiç beklemediğiniz bir anda kopuverecektir!’ Sanki sen onu biliyormuşsun da saklıyormuş-sun gibi sorup duruyorlar! Onlara de ki: ‘Onun vaktini ancak Allah bilir. Fakat, insanların çoğu bilmez”(A’râf (7),187). 2)Toplumda infiale sebep olan bir olay hakkında inen âyetler: “(Peygamber’in eşine) iftira atanlar, içinizden küçük bir gruptur. Bu olayı, kendiniz için bir şer sanmayın; aksine bu, (uzun vadede) hayrınızadır. Onlardan kim, ne günah işlemişse vebalini de yüklenmiş-

    tir. İftiranın büyüğünü yayıp durana gelince, ona da büyük bir azap vardır” (Nûr (24), 11) âyetinden itibaren on âyet, Hz. Âişe’ye atılan iftira (ifk hâdisesi) sonrası nâzil olmuştur. 3)Herhangi bir meselenin dinî hükmünü beyan etmek için nâzil olan âyetler:“Ey iman edenler! Allah’tan korkun. Eğer müminse-niz faizden artakalana el sürmeyin. Şâyet böyle yapmazsanız, Allah ve peygamberi tarafından size bir savaş ilan edilmiş olduğunu bilin! Tövbe eder de vazgeçerseniz, anaparanız sizindir. Böylece haksızlık etmiş olmadığınız gibi haksızlığa da uğramış olmazsı-nız”(Bakara (2), 278-279) âyetleri böyledir. Sakîf kabilesine mensup iki sahabî arasında, cahiliye döneminden kalma bir faiz iliş-kisi vardı. Müslüman olduktan sonra, söz konusu faizin tahsili hususunda aralarında ihtilaf çıktı. Âyet, bununla ilgili hükmü beyan et-mek üzere nâzil olmuştu. (Taberî,2000). 8-Hz. Peygamber’in risâlet döneminde meydana gelen ve Kur’ân’ın bir veya birkaç âyetinin yahut bir sûresinin inmesine yol açan olayı, durumu ya da soruyu ifade etmek üzere kullanılan terim aşağıdakilerden hangisidir? A)Sebeb-I nuzül B)Vahy C)İnzal D)Tenzil 7

  • E)Levh-ı mahfuz SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR 14-‘’Âyetler doğrudan doğruya indiği gibi, çoğunlukla meydana gelen bir olayın hemen sonrasında olayı çözümlemek ve sorulan soru-ları cevaplamak için inerdi.’’ Ayetin inmesine sebep olan olay veya soru aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilir? A)Sebeb-i Nüzûl B)Sebeb-i Tenzil C)Sebeb-i İnzal D)Sebeb-i Kur'an E)Sebeb-i Suhuf 2-İslamiyet, evlatlığın dul kalan zevcesini nikâhlamayı, helal kılmıştır. Bu sebepten, Hz. Peygamber, bu hükmü uygulamak amacıyla kiminle evlenmiştir? A)Hafsa binti Ömer B)Zeynep binti Huzeyme C)Zeynep binti Cahş D)Cüveyriye binti Hâris E)Safiyye binti Huyey 2-‘’Münafıkların Kuba’da yaptıkları ve Peygamber(s.a.v.)’e gelerek orada namaz kıldırmasını isteyerek yaptıkları yerin meşrulaşmasını istedikleri ama Efendimizin Cebrail(a.s.)’ın bildirmesiyle kabul etmediği gibi yıktırdığı ve hakkında ayet inen mescidin adı’’ aşağıdakilerden hangisidir? A)Mescid-i Cin B)Mescid-i Dırar C)Mescid-i Gamame D)Mescid-i Ku E)Mescid-i Kıbleteyn SURE ANLATIMLI MEAL KİTABIMIZDAKİ SORULAR 2-Müslüman bayanlara başörtüsünün emredilmesi, müslümanların genel olarak sosyal hayatını düzenleyici hükümlerin bu-lunması, ifk hadisesinin yer alması, namuslu bayanlara iftira etmenin hükmü…vb. konuların işlendiği sure hangisidir? A)Ahzab B)Hucurat C)Nur D)Furkan 15-İfk hadisesini anlatan sure ve ifk hadisesini açığa çıkaran ayet hangisidir? A)Nur, ayet 41- 42 B)Nur, ayet 31-32 C)Nur, ayet 21-22 D)Nur, ayet 11- 12 NOT: Bu yukarıdaki SEBEB-İ NÜZUL ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Anahtar Kelimeler: Kuba mescidi, Takva mescidi, Takva, Bizden İstenen: Kuba mescidinin tarihçesi, hakkında bilgi, 108 ayet

    DİKKAT: Verilen ayette bahsedilen mescit istenmekte-dir. Buradaki ANAHTAR kelime ‘’TAKVA ÜZERE KURU-LAN’’ mescittir. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER 473-İslam tarihinde inşa edilen ilk müstakil mescid hangisidir?

    Kuba mescidi.(Tevbe Suresi ayet: 108’de bu mescitten bahsedilir.)

    Kuran’da takva üzere yapıldığı bildirilen ve hicret esnasında yapılan ilk

    mescidin adı: Kuba Mescidi 263-Tebük Gazvesinden, Peygamber efendimizin hicretinden ve Küba Mescidinden bahseden sure hangisidir? Tebük gazvesi :Tevbe 38-125 Efendimizin hicreti :Tevbe 40

    Kuba Mescidi :Tevbe 108

    8

  • 589-Kuba mescidi’nin Kur'an’daki adı nedir? Mescid-i Takva 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER Hz. Peygamber Kubâ’da

    Burada Evs kabilesinin bir kolu olan Avf b. Mâlikoğulları oturuyordu. Hz. Peygamber bunlardan Amr b. Avfoğullarına misafir oldu. Külsûm Hidm’in evine misafiroldu. Kubâ’da bulunduğu sırada, Müslümanlarla sohbet etmek amacıyla Sa‘d b. Heyseme’nin evine giderdi. Bekâr olan Sa‘d’ın evi, bekâr Muhacirlerin kaldığı bir yerdi. Burada dört yada on dört gün kaldı. Bu esnada İslam’ın ilk mes-cid’i olan Kuba Mescid’ini yaptırdı. Bu mescidin kıble tarafına gelen duvarına ilk taşı Hz. Peygamber, onun yanına ikinci taşı da Hz. Ebû Bekir koydu. Mekke’de üç gün üç gece kaldıktan ve kendisine bırakılan emanetleri sahiplerine iade ettikten sonra yola çıkan Hz. Ali Kubâ’da Hz. Peygamber’le buluştu. Hz. Peygamber bir Cuma günü Kubâ’dan Medine’ye doğru hareket etti.

    Not: İslam döneminde yapılan ilk Mescid Kuba Mescidi’dir. Sâlim b. Avfoğullarının oturduğu Rânûnâ vadisinin ortasında arka arkaya iki hutbe okuyarak yüz kadar Müslümanın iştirakiyle Medine’de ilk Cuma namazı-nı kıldırdı. Buradaki mescid bugün “Cuma Mescidi” olarak bilinir. 4-Hz. Peygamber Medineye varmadan önceki son durağı olan Kubâ’da kaldığı süredeki faaliyetleri ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A)Hz. Peygamber Kuba’da Amr b. Avfoğullarından Külsûm Hidm’in evine misafir oldu. B)Kubâ’da bulunduğu sırada,Müslümanlarla sohbet etmek amacıyla Sa‘d b. Heyseme’nin evine giderdi. C)İslam’ın ilk mescid’i olan Kuba Mescid’ini yaptırdı. D)Hz. Ali Kubâ’da Hz. Peygamber’le buluştu. E)Mekkeli Müşrikler Kuba’ya kadar Hz.Peygamber’i takip etti. SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR 10-Aşağıda verilen Kur’an-ı Kerim ile ilgili bilgilerden hangisi yanlıştır? A)Kur’an'da ismi geçen tek kutsal gece Kadir gecesidir.

    B)Kuba mescidi’nin Kur'an’daki adı Mescid-i Takva’dır. C)Kur’an’ı Kerim’in Medine’de ilk okunduğu yer Beni Zerik Mescididir. D)Ali İmran Suresi’nin 96. ayetine göre yeryüzünde ilk yapılan ev Kâbe’yi Muazzama’dır. E)Kur’an’da Mekke’nin adı 8 kere geçmektedir. 4-Peygamberimiz Salim bin Avf oğullarının oturduğu Ranuna vadisinde 100 müslümanın iştirakiyle ilk cuma namazını kıldır-dı. Bu mescid, Cuma mescidi diye bilinir. İslam tarihinde inşa edilen ilk müstakil mescid hangisidir? A)Mesicd-i Haram B)Mescid-i Aksa

    C)Mescid-i Nebevi D)Mescid-İ Kuba E)Mecid-i Cuma SURE ANLATIMLI MEAAL KİTABIMIZDAKİ SORULAR 15-Tebük Gazvesinden, Peygamber efendimizin hicretinden ve Küba Mescidinden bahseden sure ve ayetlerden hangisi doğ-rudur? I-Tebük gazvesi :Tevbe; 38-125 II-Efendimizin hicreti :Tevbe; 40 III-Kuba Mescidi :Tevbe; 108 A)I,II,III B)II C)I,III D)II,III 4-Zarar vermek, nankörlük etmek, müminlerin arasını açmak maksadıyla yapılan mescit hakkında Allah, Hz. Peygamber'e nasıl bir tavır takınmasını emretmektedir?(Tevbe /107-108) A)Bu mescidi yaptıranların kalplerini kazanmak için bazı vakitlerde orada namaz kılmasını B)Orada asla namaz kılmamasını C)Bütün namazları orada kılarak bu mescidi ele geçirmesini D)Böyle bir mescidin yapıldığından haberi yokmuş gibi davranmasını

    Mescid-i Dırar: Münafıkların kurduğu veya denetlediği, Takva Temeli Üzere Kurulu Olmayan mescid. Allah ve İslam isimleri zikredilerek müslümanların aldatıldıkları ve müslümanların kontrolünde olmayan Mescid. Kuba Mescidinin karşıtı. NOT: Bu yukarıdaki TAKVA MESCİDİ ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz. 9

  • Anahtar Kelimeler: Zemahşeri, Keşşaf, Dirayet, Dilci, Mezhepci, Te’vilci Bizden İstenen: Zemahşeri’nin ve tefsirinin özellikleri

    DİKKAT: Verilen soruda KEŞŞAF isimli tefsirin özellik-leri sorulmaktadır. Bizim kitabımız bu soruya nokta atışı bir cevap vermiş. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER 363-Kelami ve Felsefi Tefsirlerden olan, Zemahşeri’nin Mutezile fikirlerini savunmak için yazdığı eserin adı ne-dir? Keşşaf 439-Büyük Selçuklu döneminde ya-şamış vezir Nizamülmülk zamanında yaşamış sonra Mekke’ye yerleşerek ilim tahsil etmiştir. Yazmış olduğu

    eserin Keşşaf dil agırlıklı bir eser olup kendisi itikâdi açıdan mutezili ameli açıdan yani fıkhi açıdan Hanefi mezhebine bağ-lı olduğu için tefsirinde bu konulara ağırlık vermiştir. Hangi müfessirden bahsedilmiştir? Zemahşeri (467-538) 440-Zemahşerî tefsirinin en önemli özelliği nedir?

    Kur’an’ın i’cazı ve dil bilimleri açısından bütün yönleriyle ele alınmasıdır. 446-Zemahşeri'nin Keşşaf’ının ilgi görüp otorite kabul edilmesinin sebepleri nelerdir? Kelimelerin anlamları etimolojileri ve gramatik tahlilleri ön plana alarak zahiri anlamı en güzel şekilde tefsir etmesi Kur'an’ın sanat yönünü titiz ve beliğ uslupla ortaya koyması

    İsrailiyata itibar etmemesi Ahkâm ayetlerde mezhebi taassup göstermemesi 341-Lugavi (Dil - Fizyolojik) tefsirciler kimlerdir? Sibeveyh Zeccac'ın(İrabul Kur’an) Ahfeş Ebu Ubeyde(Mecazul Kur’an) Halil bin Ahmed Ferra(Maanil Kur’an) Zemahşeri(Keşşef) İbni Kuteybe(Kevili Müşkili Kur’an) 347-Kelami-Felsefi (Mezhebi-Akaidi) tefsirciler hangileridir ve hangi fikirleri savunmuşlardır? Zemahşeri(Keşşaf) Mutezilenin fikirlerini Fahreddin er Razi(Mefatihul Ğayb) Ehlisünnet fikrini İbni Sînâ (428/1037)(Tam bir tefsiri yok, ancak bazı surelerin tefsiri var) 363-Kelami ve Felsefi Tefsirlerden olan, Zemahşeri’nin Mutezile fikirlerini savunmak için yazdığı eserin adı nedir? Keşşaf 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    Bu tefsîrler içerisinde en meşhur olanı, Zemahşerî’nin Keşşâf’ıdır. İlgili tefsîr, kelimelerin anlamları, etimoloji-leri ve gramatik tahlilleri ön plana alarak zâhirî anlamı en güzel şekilde tefsîr etmesi, Kur’ân’ın sanat yönünü bela-ğat ilminin verilerinden yararlanarak titiz ve beliğ bir üslupla ortaya koyması açısından kayda değerdir. Bu özellik-

    leri yanında israiliyata itibar etmemesi ve ahkâm âyetlerinde mezhebî taassup göstermemesi de bu tefsîrin önemini artırmıştır. Bu yönleriyle sadece Mutezile tarafından değil, tüm müfessirler tarafından büyük bir takdirle karşılanmış ve bu anlamda bir otorite kabul edilmiştir. 10

  • SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR Kelami ve Felsefi Tefsirlerden olan, Mutezile fikirlerini savunmak için yazdığı eserinin adı Keşşaf’tır. 7-Kelami / Felsefi / Mezhebi / Akaidi tefsircilerden olan aşağıdaki müfessirlerden hangisi Mutezilenin fikirlerini savunmuş-turr? A)Fahreddin er Razi B)Zemahşeri C)İbni Sînâ D)M. Ebu Yusuf İtfiyyiş E)Zeccac I-Kelimelerin anlamları etimolojileri ve gramatik tahlilleri ön plana alarak zahiri anlamı en güzel şekilde tefsir etmesi, II-Kur'an’ın sanat yönünü titiz ve beliğ uslupla ortaya koyması III-İsrailiyata itibar etmemesi IV-Ahkâm ayetlerinde mezhebi taassup göstermemesi 13-Zemahşeri'nin Keşşaf’ının ilgi görüp otorite kabul edilmesinin sebepleri için yukarıdakilerin hagisi veya hangileri doğrudur? A)I, II, III ve IV B)I ve II C)Sadece III D)I, II ve III E)Sadece IV Kelami ve Felsefi Tefsirlerden olan, Mutezile fikirlerini savunmak için yazdığı eserinin adı Keşşaf’tır. 7-Kelami / Felsefi / Mezhebi / Akaidi tefsircilerden olan aşağıdaki müfessirlerden hangisi Mutezilenin fikirlerini savunmuş-turr? A)Fahreddin er Razi B)Zemahşeri C)İbni Sînâ D)M. Ebu Yusuf İtfiyyiş E)Zeccac NOT: Bu yukarıdaki ZEMAHŞERİ/KEŞŞAF ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Anahtar Kelimeler: Siyak, Sibak, vb. Bizden İstenen: Siyak ve Sibak kavramlarının bilinmesi

    DİKKAT: Bu soruyu yapabilmek için 5 tane kavramı bilmek gerekir. Bizden istenen ise SİYAK VE SİBAK’tır. Bizim kitaplarda hepsi ayrıntılı olarak anlatılmış olup, CEVAP SİYAK VE SİBAK olduğu için sadece SİYAK VE SİBAK hakkında bilgi verilecektir. Dikkat edilmesi gere-ken şeylerden biri de paragrafta verilen ANAHTAR keli-medir. Bu sorudaki anahtar kelime AYETLER ARASIN-DAKİ İLİŞKİdir. Bu soru tamamen BİLGİ sorusudur. An-cak bu kavramları bilen yapabilir BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    Siyak: Bir ifadenin önünde ve arkasındaki birimlerle ser-gilediği ilişkiler bütününe denir. -Ayet içi siyak münasebeti, -Ayetler arası siyak münasebeti, -Farklı konular arası siyak münase-beti, -Sure içi siyak münasebeti,

    -Sureler arası siyak münasebeti -Bütün Kur’an içi siyak münasebeti olmak üzere 6 temel unsur yer alır. 559/7-Dirayete dayalı tefsirlerde yanılgı sebeplerinden biri olan usulden kaynaklanan sebepler nelerdir? Âyetler arası ilişkileri göz ardı etmek (parçacı yaklaşım),

    Siyak-sibak (bağlam) ilişkisini görmezden gelmek, 11

  • Sünnet’in açıklamalarını dikkate almamak, Rasûlullah’ın Kur’an ile ilgili görevleri, Sünnet’in Kur’an’ı açıklama şekilleri, Tefsirde Sünnet’in devre dışı bırakılmasının örnekleri, Âyet ve Sûrelerin nüzul ortamlarını araştırmamak, Bâtınî veya felsefî anlamlar arayışında olmak, Gaybî konulara ve gereksiz ayrıntılara dalmak, Bilimsel tefsir (Kur’an’da her şeyin bilgisi vardır) tarzı yaklaşımlar 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    Müşterek lafızlar, çokanlamlı olduğundan, gerek dil gerekse tefsîr alanında görüş farklılıklarının oluşmasında en önemli etkenlerdendir. Müşterek lafzın birçok anlamı olsa da bir yerde bütün anlamları kastedilmez. Bu yüzden müşterek lafzın kullanıldığı yerde anlamlarından hangisiyle kullanıldığının belirlenmesi önemlidir. Bu tespit için şu iki unsur gereklidir: 1)Müşterekin bütün anlamlarıyla ilgili dilsel birikime sahip olmak, yani kullanılan anlamların hakîkî, mecâzî, isti’ârî gibi hangi anlamlarda kullanıldığını bilmek.

    2)Kelimenin kullanıldığı metnin bağlamı(siyak-sibak). KUR’ÂN’IN SİYAKI (ÂYETLER VE SÛRELER ARASI MÜNASEBET)

    Siyak ilkesi Kur’ân’ın doğru anlaşılıp tefsîr edilmesine katkı sağlayan en önemli mana ilimlerinden birisidir. Arap dilinde sürmek, salmak, sevk etmek, göndermek gibi anlamlara gelen siyak kelimesi, ıstılah olarak bir ifadenin etrafındaki birimler diye tanımlanabilir. Batı dillerinde context kelimesiyle karşılanan siyak ifadesi için Türkçe’mizde “bağlam” ve “ortam” ifadeleri kullanılmaktadır. Türk-çe’de bağlam ve ortam kelimeleri, bir ifadenin hem metin hem de tarih yönüne işaret etmektedir. Aynı kapsamı “siyak” terimi için de

    düşünmek mümkündür. Siyak kelimesiyle daha ziyade Kur’ân’ın metin yönü kastedilmektedir. Başka bir ifadeyle siyak, bir ifadenin önünde ve arkasındaki birimlerle sergilediği ilişkiler bütünüdür ve bu ilişkiler merkezî ifadenin doğ-ru ve sağlıklı anlamlandırılıp yorumlanmasında çok önemli katkılar sağlamaktadır. Meselâ Kur’ân’daki bir hükmün illeti ve ibarenin asıl maksadı nedir? İfade hakikat midir, mecaz mıdır? Çok anlamlı bir kelime bu kez hangi anlamında kullanılmıştır? Meşhur kırâatler fark-lılık arz ettiğinde hangisi tercih edilir? Zamirlerin mercii nedir? Mükerrer âyetlerdeki farklılıkların sebebi nedir? Bu ve benzer pek çok Kur’ânî meselenin çözümüne siyak ilkesi önemli katkılar sağlamaktadır. Ayrıca siyak ilkesi Kur’ân’ın yanlış anlaşılıp isabetsiz neticeler çıkarılmasını da önler.

    Her ifade en sağlıklı şekilde kendi bağlamında, meydana geldiği bütün ortamı içinde anlaşılır. Kur’ân âyetleri de en sağlam şekilde siyakları içinde anlaşılıp yorumlanabilir. Siyakın Kur’ân’ın doğru anlaşılıp yorumlanmasında oynadığı rol, Kur’ân’ın edebî mucizesin-den, başka bir ifadeyle onun beşer sözü değil, Allah kelamı olmasından kaynaklanmaktadır. Siyak Çeşitleri

    Kur’ân’a siyak açısından baktığımızda, onu en küçük biriminden en büyüğüne kadar değerlendirmeye tabi tutmak mümkündür. En küçük Kur’ânî birim, harflerdir ve bir araya gelerek kelimeleri meydana getirirler. Merkezî konumdaki bir harf şekil ve telaffuz gibi yön-lerden çevresindeki diğer harfleri etkiler. Nitekim dilbilgisindeki büyük ve küçük ünlü uyumu kuralı bu temel düşünceden beslenir. Binaenaleyh siyak ilkesi doğrultusunda geliştirilen Kur’ân sınıflandırmasında; 1)âyet içi siyak münasebeti, 2)âyetler arası siyak münasebeti, 3)farklı konular arası siyak münasebeti, 4)sûre içi siyak münasebeti, 5)sûreler arası siyak münasebeti,bütün Kur’ân içi siyak münasebeti olmak üzere altı temel unsur yerini almaktadır. Ve devamı ………………… Siyak Istılah olarak bir ifadenin etrafındaki birimler diye tanımlanabilir. 15-Aşağıdakilerden hangisi siyak çeşitlerinden biri değildir? A)Ayet içi siyak münasebeti, B)Ayetler arası siyak münasebeti, C)Farklı konular arası siyak münasebeti, D)Kutsal kitaplar arası siyak münasebeti, E)Sûreler arası siyak münasebeti,

    12

  • SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR 1-Aşağıdaki kavramlardan hangisi yanlıştır? A)Siyak; Kişiyi bir şeyi yapmaya veya bir şeyi elde etmeye rağbetlendirme ve teşvik etme demektir. B)Kur’an-ı kendi içinde konularına göre tasnif eden (sınıflandıran) eserlere Sistematik Fihrist denir. C)Ayetlerin doğru anlaşılmasına katkıda bulunan ilime Sarf ve Nahiv İlmi denir. D)Sarih Lafız; İster hakikat ister mecaz anlamında, çok kullanılması nedeniyle kendisi ile kastedilen anlam açıkça anlaşılan sözler ve ifadelere denilir. E)Semantik; Bir dilin temelini oluşturan kelimeleri ayrıntılı bir şekilde tahlil ederek anlamlarını doğru bir şekilde ortaya koyma demektir. I. Nesh; "Bir hükmü değiştirmek, iptal etmek, silmek, ortadan kaldırmak" demektir. II. Nesh; Bir nassın hükmünün ya yerine bir nass gelerek veya hiçbir nass gelmediği halde belli bir zaman sonra kaldırılması anlamına gelen bir kavramdır. III. Siyak; Bir ifadenin önünde ve arkasındaki birimlerle sergilediği ilişkiler bütününe denir. IV. Siyak; Ayet içi siyak münasebeti, ayetler arası siyak münasebeti, farklı konular arası siyak münasebeti, sure içi siyak münasebeti, sureler arası siyak münasebeti ve bütün Kur’an içi siyak münasebeti olmak üzere 6 temel unsur yer alır. V. Tefsir bi’r- Diraye Ayetlerin açıklanmasında başka ayetleri, Hz. Peygamber ve ilk nesil Müslümanlarının açıklamalarını aktarmak suretiyle yapılan tefsire denir. 8-Tefsir ilmi ile ilgili yukarıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır? A)I B)II C)III D)IV E)V NOT: Bu yukarıdaki SİYAK ve SİBAK ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.(Özellikle 7 takım

    kitabımızın tefsir bölümü)

    Anahtar Kelimeler: Kufe, Kufe’de tefsir ilmi ve Abdullah b. Mes’ûd Bizden İstenen: Abdullah b. Mes’ûd’un tefsir ve Fıkıh ilmine kattığı değer, Kufe tefsir ekolünün önemi

    DİKKAT: Bu soruyu yapabilmek için Abdullah b. Me-sud’un fıkıh ve tefsir ilmine kattığı değeri bilmek gerekir. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER 402-Kufe nasıl ilim ve kültür merkezi haline geldi? Ali hilafetinde Medine yerine hilafet merkezini Kufe’ye taşımasıyla 181-Hz. Ömer zamanında Kufe’de gö-revlendirilen Abdullah b. Mesud Kü-fe’de ne gibi bir dini alanda hizmet yapmıştır? Verdiği kıraat ve tefsir dersleriyle Kufe ekolünün temelle-

    rini atmış, özellikle Irak’ta Ehl-i Rey (akla ve yo-ruma önem veren akım) hareketinin doğmasında etkili olmuştur. 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER 3)İbn Mes’ûd, Abdullah b. Abbâs gibi hadis, tefsîr ve fıkıh ilminde bir otorite kabul edilmiştir. Bizi daha çok tefsîre yapmış olduğu hizmetleri ilgilendirdiği için onun tefsîrdeki yeri üzerinde biraz durmak istiyoruz. Şunu hemen ifa-de etmek gerekir ki İbn Mes’ûd Hz. Peygamber’e gelen vahyi günü gününe takip ederek kendisi için özel bir Mushaf yazan çok az sayıda sahâbiden biridir. Böyle bir iş yapmakla o sadece Kur’ân’ın metnini yazma-mış, zaman zaman da bazı garip kelimelerin anlamlarını kaydetmek suretiyle tefsîre daha başlangıçta katkıda bulunmaya başlamıştır. Çünkü onun yapmış olduğu bu tür ilaveler, Hz. Peygamber’den duyulan açıklayıcı nitelikte ifadelerdir ve bunlar daha sonra tefsîrde delil olarak kullanılmıştır. Meselâ Hanefiler, yemin kefâreti olarak tutula-

    13

  • cak olan üç günlük orucun peşpeşe olması gerektiğini, İbn Mes’ûd’un özel mushafındaki ilgili âyette (Mâide(5),89) bulunan ve eyyâm kelimesini niteleyen mütetâbiât sözcüğünden çıkarmışlardır. Yine İbn Mes’ûd’un, İsrâ Sûresi’nin 93. Âyetinde yeralan“ min-zuhruf / منفخرز ”sözcüğünün karşısına kaydettiği“min zeheb/ هبمنذ ”ifadesi d esöz konusu kelimenin lügat manasının anlaşılmasına yar-dımcı olmuştur.

    Abdullah b. Mes’ûd’un tefsîre yönelik önemli bir katkısı da onun, Kûfe’de bir tefsîr mektebi/ekolü kurarak talebe yetiştir-miş olmasıdır. Kaynakların belirttiğine göre İbn Mes’ûd’un âyetleri tefsîr ederken müracaat ettiği ana kaynaklar Kur’ân ve sünnetten

    ibaretti. Ancak bazen de kendi şahsî görüşlerini ortaya koyarak içtihadda bulunurdu. Böylece İbn Mes’ûd’un söz konusu içtihada dayalı tefsîri, daha sonra tefsîr ilminin zenginleşmesinde önemli bir fonksiyon icra etmiş, özellikle esbâb-ı nuzûl, nâsih-mensûh, Müşkilu’l-Kur’ân, Müphemâtu’l-Kur’ân, garip kelimeler, nahvî tahliller vb. konularda müfessirlerin temel referansı olmuştur. SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR 9-Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A)Tabiin Döneminde Mekke ekolünü Abdullah ibn Abbas ve öğrencileri temsil etmektedir. B)Tabiin Döneminde Medine ekolünü Ubeyy bin Ka’b ve öğrencileri temsil etmektedir. C)Tabiin Döneminde Irak-Kûfe ekolünü Abdullah bin Mesud ve öğrencileri temsil etmektedir. D)‘’Tabiilerin tefsiri bağlayıcı-hüccet değildir.’’ Diyenler; Su’be b. el-Haccâc, İbn Âkil ve Ahmed b. Hanbel E)‘’Tabiilerden gelene gelince onlar insan biz de insanız.’’ diyen İmam Şafii’dir. 5-Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

    A)Irak Rey Ekolü; İbn Mes’ûd’un Kûfe’de oluşturduğu medrese, daha çok rasyonel bir temel üzerine bina edilmiştir. B)Irak Rey Ekolü; İslâm âlimleri, ibn Mes’ûd’un teşekkül ettirdiği bu medreseyi/ekolü, içtihadı hareketlerin ilk nüvesi olarak kabul et-mişlerdir. C)Mekke ve Medine ekolleri re’y ve kıyasa fazla yer vermezlerken, Irak medresesinde bu görüşlere fazlasıyla önem verilmektedir. D)Tabiin tefsirinin bağlayıcılığı konusunda âlimler ittifak etmişlerdir. Tefsircilerin görüşü, Tâbiûn Tefsirinin hüccet olarak kabûlü yönün-dedir. E)Kur’an’ın tamamına ait tefsir çalışmaları hicri III. Yılda başlamış, Taberî’nin tefsir kitabıyla tekâmüle ulaşmıştır. NOT: Bu yukarıdaki TEFSİR EKOLLERİ ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Anahtar Kelimeler: Müşkilül Kur’an Bizden İstenen: Müşkilül Kur’an anlamı

    DİKKAT: Bu soruyu yapabilmek için seçeneklerde veri-len 5 tane kavramı bilmek gerekir. Bizden istenen ise MÜŞKİLÜL KUR’AN’dır. Dikkat edilmesi gereken şeyler-den biri de paragrafta verilen ANAHTAR kelimedir. Bu so-rudaki anahtar kelime AYETLERİ ÇELİŞMESİ, UYUŞMA-MASIDIR. Bu soru tamamen BİLGİ sorusudur. Ancak bu kavramları bilen yapabilir BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER Müşkil: Kur’an’da insan dili kullanıldı-ğından bazı ifadeler, her zaman kolayca anlaşılamamaktadır. Bu duruma müşkil denir. Müşkilü’l-Kur’an: “Kur’an ayetleri ara-

    sında ilk bakışta zahiren çeliş-kili, tenakuz ve ihtilaf gibi görü-

    nen, aslında çelişkili olmayan ifadelerle ilgili ilme” denir. Kur’an okurken zihne takılan ayetlerdir. Tebyin: Açıklamak anlamına gelir. Müşkil ayetlerin, Kur’an’da ayrıntısı verilmeyen konuların, sahabe-i kiramın anlamakta zorlandığı ayetlerin, Umumiyet ifade eden ayetlerin ve Kur’an’da bulunan ucu açık ifadelerin peygamberimiz tarafından açıklanmasıdır.

    14

  • 104-Müşkilü’l-Kur’an nedir?

    “Kur’an ayetleri arasinda ilk bakışta zahiren çelişkili, tenakuz ve ihtilaf gibi görünen, aslında çelişkili olmayan ifadelerle ilgili ilme” denir. 105-Müşkilü’l Kur’an alanında kimler eser vermiştir? Ebü’l-Abbas Sa’leb, İbn Fürek, Süfyan bin Uyeyne, Mekki bin Ebi Talib, Mukatil bin Süleyman, Harun bin Musa, Yahya bin Selam ve İbn Faris 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER KUR’ÂN’DA ÇELİŞKİ VEHMİ (MÜŞKİLÜ’L-KUR’ÂN)

    Kur’ân’da hiçbir çelişki yoktur, çünkü O, Allah kelamıdır. Zaten Kur’ân kendisinde çelişki ve ihtilaf bulunmamasını Yüce Allah’ın katından gönderildiğinin delili olarak ileri sürer. Şâyet Kur’ân, Allah’tan değil de başka bir kaynaktan gelmiş olsaydı onda pek çok ihti-laf ve çelişki bulunurdu. Böyle bir yanlışlık olması durumunda zaten Kur’ân karşıtları bunu kullanır, İslâm’ı yok etme yolunda muhak-kak gündeme getirirlerdi. Ama böyle bir itiraz, nazil olduğu dönemde olmadığı gibi, hiçbir şekilde günümüze kadarki tarihi süreçte de olmamıştır, olmayacaktır da. Bu hakikat Kur’ân tarafından şöyle ifade edilir: “Eğer o (Kur’ân), Allah’tan başkası tarafından gelmiş ol-saydı, elbette onda birçok ihtilaf bulurlardı” (Nisa (4), 82). Gazali’ye göre âyette zikredilen ihtilaftan maksat, Kur’ân’ın kaynağıyla ilgili cevabı verilemeyen ve izah edilemeyen ihtilaflardır. Yoksa, çok anlamlı (müşterek) bir kelimenin hangi anlamında kullanıldığı şek-lindeki bir ihtilaf kastedilmemiştir. Zira herhangi bir şey hakkında insanların farklı görüş ve düşünceleri olması normaldir. Öte yandan Kur’ân’dan farklı olarak insanlar arasında araz ve ahvâl ihtilafı da görülebilmektedir. Ancak Kur’ân tek bir kaynaktan geldiğinden başı ile sonu arasında hiçbir çelişki ve ihtilaf yoktur.

    Hakikat böyle olmakla birlikte, henüz Kur’ân’ın çeşitli özelliklerine vakıf olmayan ve bu konuda yeterli alt ya-

    pısı bulunmayan bazıları onun birtakım âyetleri arasında ihtilaf bulunduğunu zannedebilir. Başka bir ifa-deyle bir âyetin manasının başka bir âyetin manasıyla çeliştiğini düşünebilir. Böyle bir vehme düşmüş kimseye cevap verilmesi ve vehminin giderilmesi gerekir. İşte bu tür izahları yaparak vehimle-ri ortadan kaldırmaya çalışan Kur’ân ilmine “Müşkilü’l-Kur’ân” denir. Müşkil kelimesi; zorluk, problem, sıkıntı gibi anlamlara gelir. Terkip halindeki Müşkilü’l-Kur’ân ifadesi ise daha çok bilgi azlığı nedeniyle uyanan vehimleri giderip tatmin edici cevaplar hazırlayan ilim dalı demek olur. Âyetler arasında çelişki gibi görünen hususlar için şu misalleri verilebiliriz:“Hani Musa ile kırk gece sözleşmiştik”(Bakara (2), 51). “Musa ile otuz gece sözleş-tik ve ona on gece daha kattık”(Arâf (7), 142).

    Görüldüğü gibi Yüce Allah Hz. Musa ile sözleştiği gecenin sayısı hakkında, birinde kırk, diğerinde ise otuz sayısını vermektedir. İki sayı birbirini tutmadığı için çelişki vehmi görülebilir. Oysa ikinci âyette sözleşilen otuz geceye on daha ilave edilmek suretiyle toplam kırk sayısı ortaya çıkmaktadır. Buna göre Bakara sûresindeki âyet istikrar bulmuş nihaî sayıyı verirken, Araf sûresindeki âyet süreci detaylı olarak vermekte, sonuç olarak o da aynı sayıya ulaşmaktadır. Böylece çelişki vehmi ortadan kalkmaktadır.“Size helal olan ve hoşunuza giden kadınlarla ikişer, üçer ve dörder evlenin. Şâyet adaleti sağlayamayacağınızdan endişe ederseniz, o zaman bir tane kadın alın.”(Nisâ (4), 3). “Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaleti sağlamaya asla güç yetiremezsiniz.” (Nisâ (4), 129).

    Görüldüğü gibi bu iki âyet arasında çelişki izlenimi uyanmaktadır. Birinci âyette dörde kadar evlilik yapmaya izin verilmekte, ada-leti sağlayamama endişesi halinde ise tek evlilik emredilmektedir. İkinci âyette ise her şart altında kadınlar arasında adaletin sağla-namayacağı ifade edilmektedir. Bu işkâlin çözümü konusunda âlimler şu açıklamayı yapmışlardır: İlk âyette gerçekleştirilmesi istenen adalet, eşler arasında hukuku eşit derecede tutmaya çalışan ve mümkün olan bir adalettir. Meselâ eşlerden birisine bir bilezik veya bir elbise alındığında diğerine de alınması bu adaletin kapsamına girmektedir. Bu, mümkün olan ve sağlanabilir bir adalettir. Bu şekil-de adaleti sağlayamamaktan endişe edenlere Yüce Allah tek evliliği emretmektedir. Asla sağlanamayacağı bildirilen ikinci âyetteki adalet ise, duygusal ve kalbî boyuttaki adalettir ve insan buna kâdir değildir. Yani kişinin eşlerinden birisini diğerlerinden daha çok sevmesi halidir ki bu kontrol edilemeyen beşeri bir gönül halidir. İbn Atiyye bu durumu tam adalet diye niteler. Tam adalet noktasında gönlüne deyim yerindeyse söz geçiremeyen kişi, her şeye rağmen eşler arasında hukukî ve fizik planındaki adaleti yerine getirmek ve onlara eşit muamele etmekle yükümlüdür. O halde iki âyet arasında çelişki söz konusu değildir. Ve devamı ……………….. Müşkilü’l-Kur’ân ilminde âyetlerin birbirine zıt görünümlerini ortadan kaldırmaya yönelik çeşitli kaideler geliştirilmiştir. 14-Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir? A)Hüküm hususunda Medenî olanlar Mekkî olanlara tercih edilir. B)İki hükümden biri Mekkelilerin durumuna, diğeri Medinelilerin durumuna âit olursa, Medinelilerin ahvâli tercih edilir. C)İki hükümden birisinin zahir manası müstakil bir hükme, diğer âyetin ise sadece lafzı bunu iktiza ederse, müstakil hüküm ifade eden âyet tercih olunur. D)İki âyetten her biri zahirde bir hükme işaret ettikleri halde; âyetlerden biri umum, diğeri tahsis olarak hükme işaret ediyorsa, bu du-rumda tahsis içeren âyet tercih edilir. E)Mekki ayetler her zaman Medeni ayetlere tercih edilir. 15

  • Bir âyetin manasının başka bir âyetin manasıyla çeliştiğini düşünebilir. Böyle bir vehme düşmüş kimseye cevap verilmesi ve vehminin giderilmesi gerekir. 11-Bu tür izahları yaparak vehimleri ortadan kaldırmaya çalışan Kur’ân ilmine aşağıdaki isimlerden hangisi verilmektedir? A)Muhkem B)Müteşabih C)Huruf-u mukatta’a D)Mübeyyen E)Müşkilü’l Kur’an “Size helal olan ve hoşunuza giden kadınlarla ikişer, üçer ve dörder evlenin. Şâyet adaleti sağlayamayacağınızdan endişe ederseniz, o zaman bir tane kadın alın.” (Nisâ (4), 3). “Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaleti sağlamaya asla güç yetiremezsiniz.” (Nisâ (4), 129). 12-Ayetini tefsir ilmi konularından hangisi açıklayabilir? A)Muhkem B)Müteşabih C)Huruf-u mukatta’a D)Mübeyyen E)Müşkilü’l Kur’an SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR 6-Aşağıda verilen kavramlardan hangisinin tanımı yanlış yapılmıştır? A)Mübhemâtu’l-Kur’ân; Kur’ân-ı Kerîm’de değişik hikmetlere binaen bazı yer ve şahıs isimleri belirtilme-miş, olayın geçtiği zamanın tarihi verilmemiştir. Bu türlü âyetlere müphem âyetler, genel olarak bu ilme de Mübhemâtu’l-Kur’ân denmektedir. B)Mücmel; Detaya girilmeden ana hatlarıyla sunulduğu için sözün sahibi tarafından bir açıklama yapılma-dıkça kendisinden kastedilen mananın anlaşılamadığı lafızlardır. C)Başka bir ifade ile Kur’an’da sözü söyleyenin açıklamadığı sürece anlaşılmayan kapalı olan laf-za(ayetlere) Mücmel denir. D) Kur’an okuyarak onun derin anlamları üzerine düşünmeye Tedebbür denir. E)Müşkilü’l-Kur’an “Kur’an ayetleri arasında ilk bakışta zahiren çelişkili, tenakuz ve ihtilaf gibi görünen, aslında çelişkili olmayan ifadelerle ilgili ilme” denir. 11-Aşağıdaki tarifi yapılan kavramlardan hangisi yanlıştır? A)Te’vil: Ayeti zahirî manasından alıp, siyak ve sıbakına mutabık, kitâb ve sünnete uygun manalardan birine hamletmeye denir. B)Garibu’l Kur’an: Kuran Kureyş lehçesiyle nazil olmakla birlikte diğer arap lehçelerinden gelen veya yabancı dillerden alınıp Arapça-laşan kelimeleri inceleyen bilim dalına denir. C)Müşkilü’l-Kur’ân: Aralarında çelişki ve ihtilaf olduğu zannedilen ayetlere denir. D)Mesel: Hakikate vuku bulmayan ancak tezkir, vaz, teşkir, zecr, ibret, bir hareketi tasvib, kastedilen anlamın akla yakınlaştırılması, mananın hissedilir şekilde tasviri gibi gayeler için Kur’an’ın getirdiği misallere denir. E)Terdid: Bir surede ayet sonlarının kafiyeli bitmesi haline denir. NOT: Bu yukarıdaki MÜŞKİL’ÜL-KURAN ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Anahtar Kelimeler: / Yemin Aksamul Kur’an Bizden İstenen: Aksamul Kur’an yani yeminle ilgili bilgi is-teniyor.

    DİKKAT: Bu soruyu yapabilmek için Aksamul Kur’an hakkında iyi bir bilgiye sahip olmak zorundayız. Sanki Bİ-ZİM kitaptan alarak sormuşlar. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    467-Kur’an’da yeminlerin bulunmasındaki sebepler ve hikmetler nedir? İndirilen ayetler yeminlerle teyid edilip ayetler ve öngör-düğü hususlar vurgulanmıştır. Arapların toplum hayatında yeminin büyük rolü vardır. Arapların bu alıştıklarını Kur’an-ı Kerim muhafaza etmiş-tir. Yemin edilen şeyin kıymet ve önemine işaret edilmiştir. Dinleyenlerin dikkatlerini çekmek için kullanılmıştır.

    16

  • Aksamul Kur’an: Yeminle başlayan birçok sure vardır. Kur’an’daki yeminleri ifade eden bir kavramdır. AKSAMÜL KU’RAN (Kur’an’da Yeminler) 466-Kur’an’da yeminler, büyük ve önemli kabul edilen şeyler üzerine yapılmıştır. Neler üzerine yemin edil-miştir? Allah’ın kendi yüce ismi üzerine Kur’an’a, Rasullere ve Kâinata Tabiatta bulunan önemli varlıklara Gece, gündüz ve kuşluk vakti Güneş, ay ve gökyüzü gibi doğadaki varlıklara Peygamberlerin gönderildiği coğrafi yerlere Kıyamet gününe ve Meleklere 468-Kur’an’da 17 surenin başında yemin bulunmaktadır. Bunlar nelerdir? Saffat Buruc Tarık Necm Fecr Şems Leyl Duha Asr Zariyat Mürselat Tur Tin Naziat 469-Kur’an’da kullanılan yeminlerin en önemli özelliği nedir? Kur’an’da yemin içeren ayetlerin çoğu mekke döneminde inmiştir; çünkü bu dönemde müşriklere güçlü ve farklı bir edebi üslup ile seslenerek onları etkilemek gerekmekteydi. 681-Kur’ân-ı Kerim'de geçen yeminler nelerdir? Hikmet dolu Kur'an hakkı için, (36/2) Tozdurup savuranlara, (51/1) Yükünü yüklenenlere, (51/2) Satır satır yazılmış Kitab'a, (52/2) Yayılmış ince deri üzerine, (52/3) Yükseltilmiş tavana(göğe), (52/5) Kaynatılmış denize (bunlara andolsun ki),(52/6) Nûn.Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına andolsun ki,(68/1) Hayır hayır Aya andolsun ki, (74/32) Dönüp gitmekte olan geceye, (74/33) Ağarmakta olan sabaha andolsun ki, (74/34) Kıyamet gününe yemin ederim. (75/1) Söküp çıkaranlara, andolsun; (79/1) Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz). (75/2) Yavaşça çekenlere, (79/2) Yüzdükçe yüzenlere, (79/3) Yarıştıkça yarışanlara, (79/4) Gökyüzüne ve târıka (sabah yıldızına) yemin ederim. (84/1) Hayır! Şafağa, yemin ederim ki, (84/16) Burçlara sahip gökyüzüne, (85/1) Gökyüzüne ve târıka (sabah yıldızına) yemin ederim. (86/1) Andolsun Fecre, (89/1) On geceye, (89/2) Çifte ve teke, (89/3) (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye (89/4) Güneşi takip ettiğinde Ay'a, (91/2) Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına (91/1) Onu örttüğünde geceye, (91/4) Gökyüzüne ve onu bina edene, (91/5) Yere ve onu yapıp döşeyene, (91/6) Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verene, (91/7) Sonra da ona iyilik ve kötülükleri ilham edene yemin ederim ki, (91/8) Açılıp ağardığı vakit gündüze, (92/2) Andolsun kuşluk vaktine (93/1) Ve sükûna erdiğinde geceye ki (93/2) İncire, zeytine, (95/1) Sina dağına, (95/2) Ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, (95/3) Harıl harıl koşanlara, (100/1) 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER Aksâmü’l-Kur’ân

    Kasem sözlükte, yemin, ahid, akt gibi anlamlara gelmektedir. Çoğulu, aksâm dır. İslâm öncesi Arap toplu-munda sözü pekiştirmek için kullanılan tekid üsluplarından biri olarak kasem, tanrılara, putlara, şerefe, atalara ve değişik saygın unsurlara yapılırdı ve son derece yaygındı. Herhangi bir konuda kararlılığı göstermek; yapa-cağı veya yapmayacağı şeyi kesin olarak icra edeceğini taahhüd altına almak için yemine başvurulurdu.

    Kur’ân da Arabın bu üslubunu almış, bir kısım değişikliklerle benimsemiştir. Üzerine yemin edilen nesneyi, sadece Allah ile sınırlamış, bunun dışındakiler üzerine yemini yasaklamıştır. Bu bağlamda rab, Allah, izzetullah kelimeleriyle Allah’a yemin edilmektedir. Bunun yanında Allah’la ilgileri gözetilerek Kur’ân lafzı ve mahlukâtın isimleriyle (gök, yer, ömür, yıldızlar vb.) kaseme izin verilmiştir.

    17

  • Kur’ân’da Allah, kendisine, fiillerine ve yaratıklarına yemin etmiştir. Aksâmü’l-Kur’ân sebebi, hem kendisine yemin ederek büyüklüğünü göstermesi; hem de kendisinin birer göstergesi konumunda olan yaratıklarına yemin ederek bir taraftan büyüklüğünü ortaya koyması, diğer taraftan yaratılan şeylerin de önemli olduğunu vurgulamasıdır. Kasemin temel maksadı, sözü pekiştirmek oldu-ğu için sözü, kasemi gerektirmeyecek kadar doğru olan Allah’ın yemin etmesinin ne anlama geldiği tartışılmıştır. Âlimlere göre Allah’ın yemin etmesi; 1)Muhatabın bildiği ve uyguladığı üslupla onlara hitape tmesi, 2)Sözünden dönmeyen bir varlık olması sebebiyle sözünün doğruluğunu ortaya koymak değil, doğruluğunu muhatapların üslubuyle pekiştirmesi içindir.

    Kur’ân’da üzerine kasem edilen şeyler,iki kısımdır:1)Allah , 2) yaratıklar (melekler: Kur’ân,kalem ve yazı malzemeleri, sema vb. Yemin edenler ise Allah, Hz. Peygamber, şeytan, Adem-Havva, Hz. İbrahim ve babası, Mısır azizinin karısı, Hz. Musa, Meryem vs. Kasemle tekid edilen konular ise genellikle şunlardır: 1) Allah’ın birliği ve kudreti, 2) yaratılış, 3) Allah’ın sözü, 4) haşr, 5) insanın nankörlüğü, 6) peygamber gönderilmesi, 7)Kur’ân’ın Allah’ın sözü olduğu, 8) müminlerin sınanacağı vs.

    1)Kasemin en önemli gayesi, söylenilen sözü tekid etmektir. 2) Bunun yanında muhatabın dikkatini çekmek; 3) mesajın önemini vurgulamak; 4) üzerine yemin edileni yüceltmek; 5) yeminin konusunu önemsemek, 6) müjde ve uyarıları belirginleştirmek gibi gayeleri de mevcuttur. Tefsîr ilminde kasem konusunu ele alan Kur’ân ilmine, Aksâmü’l- Kur’ân denir. Bu konuda müstakil bir literatür oluştuğu gibi, Ulûmu’l- Kur’ân eserlerinin bir başlığı olarak da incelenmiştir. İbn Kayyim’in et- Tibyân fî Aksâmi’l-Kur’ân’ı ile Abdülhamid el-Ferahî’nin İm’ân fî Aksâmi’l- Kur’ân’ı örnek olarak verilebilir. 18-Kıyamet gününe yemin ederim ki…”(Kıyame (75),ayetinin uslubu dikkate alınırsa bu ayet aşağıdaki tefsir ilimlerinden hangi-sinin alanına girer? A)Mecaz-I mürsel B)Emsalü’l Kur’an C)Müşkil D)Aksamü’l Kur’an E)Mücmel-Mübeyyen 19-Aşağıdakilerden hangisi Kur’an’da yapılan yeminlerin gayeleri arasında yer almaz? A)Söylenilen sözü tekid etmek B)Muhatabın dikkatini çekmek C)Mesajın önemini vurgulamak D)Üzerine yemin edileni yüceltmek E)Yemin ile insanları korkutmak. SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR 3-Kur’an’da yeminler, büyük ve önemli kabul edilen şeyler üzerine yapılmıştır. Aksamü’l-Kur’an ile ilgili aşağıdakilerden han-gisi yanlıştır? A)Allah’ın kendi yüce ismi üzerine yeminler yapılmıştır. B)Kur’an’a, Rasullere ve Kâinata yeminler yapılmıştır. C)Tabiatta bulunan önemli varlıklara yeminler yapılmıştır. D)Geceye, gündüze ve kuşluk vaktine yeminler yapılmıştır. E)Hüdhüd kuşu üzerine yeminler yapılmıştır.

    6-Aşağıdakilerden hangisi, Kur’an’da yeminlerin bulunmasındaki sebepler ve hikmetlerden değildir? A)İndirilen ayetler yeminlerle teyid edilip ayetler ve ortaya koyduğu hususlar vurgulanmıştır. B)Arapların toplum hayatında yeminin büyük rolü vardır. C)Yemin edilen şeyin kıymet ve önemine işaret edilmiştir. D)Yeminler genellikle kısa surelerin başlarında ve ortalarında bulunur ki ezberlenmesi kolay olsun. E)Dinleyenlerin dikkatlerini çekmek için kullanılmıştır. 6-Yeminle başlayan birçok sure vardır. Kur`an-ı Kerim’deki yeminleri ifade eden kavram şıklardan hangisidir? A)Neşirul Kur’an B)Ahsen-i Takvîm C)Ahsenü Kasas D)Ahkâmü'l-Kur'ân E)Aksamu’l-Kur’an NOT: Bu yukarıdaki AKSAM’ÜL-KURAN/YEMİN ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    18

  • Anahtar Kelimeler: Mücmel ve Mübeyyen Bizden İstenen: Mücmel ve Mübeyyen anlamları, içeriği,

    DİKKAT: Bu soruyu yapabilmek için 5 tane kavramı bilmek gerekir. Bizden istenen ise MÜCMELVE MÜBEY-YEN’dir. Bizim kitaplarda hepsi ayrıntılı olarak anlatılmış olup, CEVAP MÜCMELVE MÜBEYYEN olduğu için sa-dece MÜCMELVE MÜBEYYEN hakkında bilgi verilecek-tir. Dikkat edilmesi gereken şeylerden biri de paragrafta verilen ANAHTAR kelimedir. Bu sorudaki anahtar kelime AYETLERDE NE KAST EDİLDİĞİ TAM OLARAK AN-LAŞILMAYAN, KAPALI OLAN LAFIZLARdır. Bu soru tamamen BİLGİ sorusudur. Ancak bu kavramları bilen yapabilir BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER Mücmel: Manası anlaşılamayacak de-recede kapalı olup, anlaşılması ancak söyleyen tarafından bir beyan ilavesine bağlı bulunan lafızlara denir. Mücmel: Detaya girilmeden ana hatla-

    rıyla sunulduğu için sözün sahibi tarafından bir açıklama yapılmadıkça kendisinden kastedilen mananın an-laşılamadığı lafızlardır. Başka bir ifade ile Kur’an’da sözü söyleyenin açıklamadığı sürece anlaşılmayan kapalı olan lafza(ayetlere) denir. Mücmeli Beyan: Kur’an’da ayrıntısı verilmeyen konuların Peygamberimiz tarafından açıklanmasıdır.

    Mücmel’in Teybini: Peygamberimiz’in kendisinden ne kastedildiği anlaşılamayacak kadar kapalı olan ayetleri açıklamasına anlaşılır (öz) hale getirmesine denir. Mücmeli Beyan: Sünnet; Kur’an’da özet olarak verilen (mücmel) konuları, ayrıntılarıyla açıklar.

    337-Kur'an'da sıklıkla tekrarlanan ve genelde ikisi bir anılan, genel ve kapalı (mücmel) bir ifade olarak emredilen hangi farzlardır? Namaz ve zekât 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER Mücmelin Tebyini

    Mücmel, kendisinden ne kastedildiği anlaşılmayacak derecede kapalı olan âyet demektir. Bunların bir kısmı Yüce Allah, bir kısmı da Hz. Peygamber tarafından açıklanmıştır. Allah Resûlü’nün açıkladığı nasların başında ahkâm, gayb, yaratılış, kader, kıyâmet vb. konuları içeren âyetler gelmektedir.

    Meselâ“Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini paslandırmıştır”(Mutaffifîn (83), 14) âyeti, Ebû Hureyre’nin naklettiği, “kul bir günah işledi mi onun kalbine siyah bir nokta konulur. O bunu tevbe ve istiğfar ile koparıp attığı zaman kalbi cilalandırılır. Ancak tekrar günah işlerse siyah noktalar artırılır. Nihayet onlar kalbini tamamen kuşatır. İşte bu Yüce Allah’ın Kur’ân’da buyurduğu pastır” şeklindeki hadisle açıklığa kavuşmuş-tur (tebyin). KUR’ÂN LAFIZLARI (ELFÂZU’L-KUR’ÂN) ………………….. a)Temel anlam, hakîkî anlam; yan anlamlar da mecâzî, isti’âri, kinâî ve teşbîhî anlam kavramlarıyla ifade edilir.

    19

  • b)Yine kelimelerin anlamının geniş veya dar olan kısmları için âmm (genel anlamlı) lafız veya hâss (dar anlamlı) lafız kavramları kullanılır. c)Kur’ân lafızlarının yaşadığı toplumda az kullanıldığı veya yabancı kaynaklı olduğu için anlaşılması zor olan kapalı lafızları garîb; d)Kur’ân’da ismi açıkça zikredilmeyip kapalı ifadelerle (ism-i mevsul, zamir vb.) zikredildiğinden kapalı kalan lafız ve ibareleri müb-hem ve e)Kur’ân’da sözü söyleyenin açıklamadığı sürece anlaşılamayan lafızları da mücmel kavramlarıyla karşılamaktadır ki birincisi için

    Garîbu’l-Kur’ân, ikincisi için Mübhemâtü’l-Kur’ân, üçüncüsü için ise Mücmel-Mübeyyen ismiyle birer Kur’ân ilmi oluşmuştur.

    Mücmel-Mübeyyen

    İcmâl mastarından türeyen mücmel kelimesi, sözlükte “ayrıntılı olarak açıklanmamış lafız, anahatlarıyla sunulan söz, muğlak/kapalı” gibi anlamlara gelir. İcmâl, detaylarına girmeksizin anahatlarıyla bir şeyden söz etmek demektir. Terim ola-rakmücmel, detaya girilmeden anahatlarıyla sunulduğu için sözün sahibi tarafından bir açıklama yapılmadıkça kendisinden kastedilen mananın anlaşılamadığı lafızdır.

    Mücmel lafzı, kapalı kılan ve muhtevasını anlaşılmaz yapan neden, tafsilata girilmeden anahatlarıyla anlatılmış olmasıdır. Müc-mel lafız, sözü söyleyen tarafından açıklandığında ancak anlaşılabilir. Anlaşılınca da mübeyyen (açıklanmış) veya mufassal (tafsilat-landırılmış) adını alır. Söz, sahibinin açıklayıcı beyanı yoksa, muğlaklığıyla kalır ve o haliyle amel edilir.

    Mücmellik, genellikle ahiret, cennet, cehennem, Allah’ın zâtı gibi metafizik/ğayb ve ibadetle ilgili konularda meydana gelmektedir. Kuşkusuz bunun dışındaki bazı yerlerde de mücmel ifadeler bulunmaktadır.

    Kur’ân’daki mücmel lafızlar, ya bizzat Kur’ân ya da Hz. Peygamber tarafından açıklanır. Kur’ân’ın mücmeli açıklaması 2 şekilde olur:

    1)Mücmel lafızın geçmesinden hemen sonra açıklanmasıdır. Meselâ“Göğe ve târıka andolsun! Târıkın ne olduğunu sen ne-reden bileceksin! O, karanlığı delen yıldızdır” (Târık (86),1-3) âyetlerinin birincisinde târık kelimesinin anlamı anlaşılmamaktadır; ikinci âyet de zaten bunu sormakta, üçüncü âyet ise târıkın karanlığı delen bir yıldız olduğunu açıklamaktadır. 2)Bir âyetteki mücmel lafzın, başka bir âyette açıklanmasıdır. Meselâ“O,din gününün sahibidir”(Fatiha(1),3)âyetinde din gününün

    ne olduğu mücmeldir. İnfitar suresinde yer alan, Sen din gününün ne olduğunu nereden bileceksin?Evet sen nereden bileceksin din gününün ne olduğunu?O,kimsenin kimseye yardım edemeyeceği bir gündür; o gün emir/güç-kudret Allah’ındır”(İnfitar (82), 17-19) âyetleri, önce soru sormakta; sonra da din gününü kimsenin kimseye fayda vermeyeceği, sadece Allah’ın sözünün geçeceği gün ola-rak açıklamaktadır.

    Sünnetin, âyetlerin mücmelini açıklamasıyla ilgili misal çoktur. Bunlardan biriş öyledir:Kur’ân’da birçok yerde geçen“ve nama-

    zı kılın”(Bakara (2), 43, 83, 110; Nisâ (4), 77, 103…) âyetleriyle namaz kılmak emredilmiş Ancak namazın nasıl kılınacağı açıklan-mamıştır. Mücmel olan“salât” lafzını Peygamberimiz “ben nasıl namaz kılıyorsam, siz de o şekilde kılın” diyerek namazın nasıl kılındığını detaylı bir şekilde açıklamıştır. “Hayır! Bilakis onların işlemekteoldukları (kötülükler) kalplerini paslandırmıştır” (Mutaffifîn (83), 14) âyeti,Ebû Hureyre’nin naklettiği, “kul bir günah işledi mi onun kalbine siyah bir nokta konulur. O bunu tevbe ve istiğfar ile koparıp attığı zaman kalbi cilalandırılır. Ancak tekrar günah işlerse siyah noktalar artırılır. Nihayet onlar kalbini tamamen kuşatır. İşte bu Yüce Allah’ın Kur’ân’da buyurduğu pas-tır”şeklindeki hadisle açıklığa kavuşmuştur 6-Hz.Peygamber’in baştaki ayeti bir hadisi ile açıklığa kavuşturması Hz. Peygamber’e ait hangi tefsir tarzına bir örnek teşkil etmektedir? A)Mutlakın takyidi B)Mücmelin tebyini C)Muhkemin beyânı D)Mübhemin tafsili E)Müşkilin tavzihi SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR 6-Aşağıda verilen kavramlardan hangisinin tanımı yanlış yapılmıştır? A)Mübhemâtu’l-Kur’ân; Kur’ân-ı Kerîm’de değişik hikmetlere binaen bazı yer ve şahıs isimleri belirtilmemiş, olayın geçtiği zamanın tarihi verilmemiştir. Bu türlü âyetlere müphem âyetler, genel olarak bu ilme de Müb-hemâtu’l-Kur’ân denmektedir.

    B)Mücmel; Detaya girilmeden ana hatlarıyla sunulduğu için sözün sahibi tarafından bir açıklama yapıl-madıkça kendisinden kastedilen mananın anlaşılamadığı lafızlardır. C)Başka bir ifade ile Kur’an’da sözü söyleyenin açıklamadığı sürece anlaşılmayan kapalı olan laf-za(ayetlere) Mücmel denir. D) Kur’an okuyarak onun derin anlamları üzerine düşünmeye Tedebbür denir. E)Müşkilü’l-Kur’an “Kur’an ayetleri arasında ilk bakışta zahiren çelişkili, tenakuz ve ihtilaf gibi görünen, as-lında çelişkili olmayan ifadelerle ilgili ilme” denir. 20

  • 12-Aşağıdaki tariflerden hangisi yanlıştır? A)Belagat: Kur’an’daki ayetleri açık ve fasih bir şekilde ifade etmeyi, ayetlerdeki edebi sanatlarla ilgilenen bilim denir. B)Nezair: Sakar, Nar, Hutame, Haviye, Cahim kelimeleri değişik yazıp söylendiği halde hepsi de Cehennem demek olan Kur’an bili-mine denir.

    C)Mübeyyen: Mücmel bir ayeti açıklayan ayet veya Hadise denir. D)Mübhem: Kur’an’da sarih olarak isimleri zikredilmeyip te, ismi mevsuller veya zamirlerle zikredilen erkek veya kadınlar olduğu gibi, bir topluluk veya kabile de olabilen bunların delalet ettiği Kur’an kavramına denir. E)Müşkilu’l Kur’an: Kuran Kureyş lehçesiyle nazil olmakla birlikte diğer arap lehçelerinden gelen veya yabancı dillerden alınıp Arapça-laşan kelimeleri inceleyen bilim dalına denir. SURE ANLATIMLI KİTABIMIZDAKİ SORULAR 2/228.Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler, eğer Allah'a ve ahiret gününe inanmışlarsa, rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal değildir. Kocaları bu arada barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha çok hak sahibidir-ler. Kadınların hakları, örfe uygun bir şekilde vazifelerine denktir. Erkeklerin onlardan bir üstün derecesi vardır. Allah güçlüdür. Ha-kim'dir. 14-Bakara süresi 228. Ayette Allah-u Teâla boşanmış kadının ne kadar iddet beklemesi gerektiğini buyuruyor?

    A)3 ay B)3 kur C)3 hafta D)3 yıl NOT: Bu yukarıdaki MUCMEL/MUBEYYEN ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Anahtar Kelimeler: İmam, İman çeşitleri, İcmali iman Bizden İstenen: İman çeşitleri, İcmali imam, Kafirin Müs-lüman olması

    DİKKAT: Bu soruyu yapabilmek için 5 tane kavramın ne demek olduğunu bilmek gerekir. Burada MARY islamın güzrlliklerini görmüş ve Müslüman olmuş. Yani Bunun Müslüman oluşu‘’KÂFİRİN BİRİNİN MÜSLÜMAN OL-MASI’’ hangi İMAN ÇEŞİDİNE girdiği soruluyor. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER 54-İman, inanılacak hususlar açısından ikiye ayrılır. Bunlar nelerdir? İcmâlî İman Tafsîlî iman 55-‘’Allah'tan başka hiçbir Tanrı yok-tur. Muhammed O'nun elçisidir’’. ’’Ben Allah'tan başka hiçbir Tanrı olmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna inanır ve ta-nıklık ederim’’ cümlesi nasıl bir imanı ifade eder?

    İcmâlî İman

    58-Müslüman olmayan bir kimse, hangi iman ile İslâm'a girmiş olur?(NOKTA ATIŞI DEHŞET BİR CEVAP) İcmâlî İman 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    İcmali İman: Kelime-i Tevhid yani “Lâ ilâhe illallah Muhammedün Rasûlullah yani Allahtan başka ilah yoktur. Muhammed O’nun resûlüdür” Kelime-i şehâdet yani “eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Mu-hammeden abduhû ve rasûluh yani Ben Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve resûlu olduğuna şahitlik ederim” sözlerini inanarak söylemek mümin olmanın kapısını açmak demektir. 21

  • SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR

    İslam dinine girmek isteyen bir kişi Kelime-i Şehadet ve Kelime-i Tevhid'i söyleyerek İs-lam dinine girmiş olur. Fakat kişi bununla yetinmemeli imanını kuvvetlendirmek için inandığını söy-lediği hususlarda araştırma yaparak imanını kâmil bir hale getirmelidir. 8-Yukarıdaki paragrafta kişinin kelime-i şehadet ve kelime-i tevhid söyleyerek İslam dinine girmesi aşağıdaki iman türlerinden hangisiyle ilgilidir?

    A)İcmali iman B)Tafsili iman C)Tahkiki iman D)Taklidi iman E)Masum iman NOT: Bu yukarıdaki İCMALİ İMAN ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Anahtar Kelimeler: Adalet, Mutezile, Kadı Abdulcebar Bizden İstenen: Mutezilenin adalet/adl görüşü

    DİKKAT: Bu soruyu yapabilmenin yolu Mutezile ilkele-rini (el-Menzile beyne’l-menzileteyn, Tevhid, Emr bi’l-ma’ruf nehy ani’l-münker, Adalet ve Va‘d ve va‘îd gibi ) bilmek gerekir. Yani Allah iyi ve kötü fiili yaratmaz, Kişi iyi ve kötü işleri kendi yaratır. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER 445-Mutezili müfessirler kimlerdir ve eserleri neler-dir? Ebu Müslim el-Isfahani (Camiü't-Te'vil li Muhkemi't-Tenzil) Kadı Abdulcebbar (Tenzihu'l-Kur'an ani'l-Meta'in) Şerif Murteza (Ğurau'l-Fevaid ve Dureru'l-Kalaid) Zemahşeri (El-Keşşaf an Hakaiki 't-Tenzil)

    178-Mu‘tezile’nin prensiplerinden olan ‘’adl / ada-let’’ ne demektir?

    Kulların ihtiyarî fiillerini hür iradeleriyle yaptığı ve kul için en uygun olanı yaratmanın Allah'a gerekli olduğu 197-Mutezile mezhebinin hangi inanç esası Cebriyye’ye bir tebki olarak doğmuştur?

    Adalet(Kader tartışmasıyla ilgili)

    202-‘’Kul iyi veya kötü fiillerinin yaratıcısıdır ve yaptıklarından dolayı gelecek hayatta mükâfat ve ceza hak ede-cektir.” Bu görüş hangi okula aittir? Mutezile 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER 3)Mu’tezile’ye göre insanların sorumlu olduğu fiillerin Allah tarafından değil kendileri tarafından yaratılır.

    Fiillerini yaratamayan insanların hür olmaları ve sorumlu tutumları adaletle bağ-daşmaz. Allah insanları doğarken kâfir veya müslüman olarak yartamaz, onların iman ve itaatlerinin yanı sıra inkâr ve isyanlarını da yaratmaz. Adâlet a)Mu‘tezile’ye göre kul, fiilinin hâlıkıdır(yaratıcısıdır). Kader diye bir şey yoktur. b)Allah, adaleti gereği yapmış olduğu fiillerinde ve yaratmasında mutlaka birtakım hikmet ve maslahatları göze- 22

  • tir, boşu boşuna hiçbir iş yapmaz. Allah’ın Kulun menfaatine en uygun olanı yapmasının vacip oluşu meselesi kelâm ilminde salah-aslah meselesi olarak bilinir.

    c)Adâlet anlayışının bir uzantısı olarak Mu‘tezile’ye göre Allah’ın, kullarına güçlerinin yetmeyeceği bir şeyi teklif etmesi caiz değildir.(Teklif-i Ma’la yutak) d)Allah’ın itaatkâr kulunu cezalandırmayacağı, ölen müşrik çocuklarına azapetmesinin caiz olmadığı gibi hususlar da Mu‘tezile’nin adâlet anlayışı çerçevesindevarmış olduğu sonuçlardan bazılarıdır. ÖNEMLİ: Mu‘tezile, yukarıda temel özellikleri zikredilen adâlet prensibine özel bir önem verdikleri için kendilerine ehlü’l-adl ismini vermişlerdir.

    Mutezilenin Beş prensibinden biri olan Va‘d iyi işler yapanların ahirette mükâfatlandırılması; va‘îd ise kötü amelde bulunanların ahirette cezalandırılması anlamlarına gelmektedir. 12- Va’d ve Va’id prensibi Mutezilenin hangi prensibinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır? A)el-Menzile beyne’l-menzileteyn B)Tevhid C)Emr bi’l-ma’ruf nehy ani’l-münker

    D)Adalet E)Va‘d ve va‘îd

    11-Aşağıda Mutezilenin Adalet prensibiyle ilgili verilen görüşlerinden hangisi yanlıştır? A) Mu‘tezile’ye göre Allah’ın, kullarına güçlerinin yetmeyeceği bir şeyi teklif etmesi caiz değildir. B)Adâlet prensibine özel bir önem verdikleri için kendilerine ehlü’l-adl ismini vermişlerdir C)Allah’ın itaatkâr kulunu cezalandırmayacağını söylerler. D)Alllah’ın Ölen müşrik çocuklarına azap etmesi caiz değildir. E)Allah hiçbir sebep ve gayeye dayanmadan dilediğiniyapabilir. SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR Mutezile'ye göre .........., Allah Teala'nın her türlü kabihten, sevap, fayda gibi şeyleri terk etmekten, maslahata, aykırı ve çirkin yolla kulluğa çağırmaktan tenzihini, bütün fiillerinde hikmet adalet ve isabetin söz konusu olduğunu kabullenmek demektir. 17-Yukarıdaki paragrafta boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A)Tevhid B)Adalet C)el Menziletü Beynel Menzileteyn D)el Emri Bi'l Maruf Nehyi Ani'l Münker E)Va'd ve Vaîd 21-Mutezile mezhebinin ‘’Kader tartışmasıyla ilgili’’ hangi inanç esası Cebriyye’ye bir tepki olarak doğmuştur? A)El Menziletü Beyne’l-Menzileteyn B)El Va’d ve’l Vaid C)Emr-i bil Maruf ven Nehyi ani’l-Münker D)Tevhid E)Adalet ‘’Kul iyi veya kötü fiillerinin yaratıcısıdır ve yaptıklarından dolayı gelecek hayatta mükâfat ve cezayı hak edecektir.” 22-Yukarıda bazı özelliklerinden bahsedilen görüş hangi ekole aittir? A)Kaderiyye B)Mutezile C)Melamiyye D)Şia E)Mürcie NOT: Bu yukarıdaki ADALET ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    23

  • Anahtar Kelimeler: Tekvin sıfatı, Satı sıfatlar, Yaratma, Diriltme, Rızık verme gibi fiiller Bizden İstenen: Maturidi’nin Tekvin hakkındaki görüşüne ters düşen mezhep veya TEKVİN hakkında mezheplerin özellikle Eşarilerin ve Maturidilerin görüşleri istenmek-tedir.

    DİKKAT: Mezheplerin TEKVİN SIFATI hakkındaki görüşleri istenmektedir. Özellikle maturidinin ve Eşarinin görüşleri sorlmaktadır. Bizim kitaptaki ifadelere dikkatlice bakılırsa ne kadarda isabetli yakaladığımız görülecektir. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER 98-Maturidilerin üzerinde en çok dur-dukları ve diğer mezheplerden farklı düşündükleri sıfat hangisidir? Tekvin

    126- ‘’Tekvin’’ hakkında Eşa-rilerin ve Maturidilerin görüş-

    leri nasıldır? Eş’arilere göre tekvin, hakki bir sıfat değil, itibari bir sıfattır Maturidilere göre tekvin, kudret ve irade gibi gerçek bir sıfat olduğu görüşündedirler 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    2.Tekvîn: Mâtürîdîlere göre Yüce Allah’ın kendisiyle fiillerini gerçekleştirdiği bir tekvîn sıfatı vardır. Eş‘arîlere göre ise Allah’ın sübûtî sıfatları arasında tekvin diye bir sıfat yoktur. Kudret sıfatı yaratma işlevini yerine getirir. a)Sıfatlar konusunda âlimler arasında bazı ihtilaflar yaşanmıştır. Bunlardan biri, sübûtî sıfatların tasnifi konusunda gündeme gelmiştir.

    -Mâtürîdîler kudret sıfatından ayrı bir tekvîn (yaratma) sıfatının varlığını savunurlarken, -Eş’arîler(ilim, irade ve kudret sıfatını)yaratma için yeterli görmüşlerdir.

    İlâhî sıfatlar içinde Allah-kâinat-insan ilişkisini ifade edenler, fiilî sıfatlar grubunu oluşturmaktadır. Bu sıfatlar da

    diğer sıfatlar gibi sonsuz olup daha çok “yapmak, yaratmak ve oluşturmak” anlamlarına gelen tekvîn kavramıyla ifade edilmektedir. Matüridî âlimler tekvîn sıfatını sübûti sıfatlara dahil ederken, Eş’arîler onu müstakil bir sıfat olarak görmemişler-dir. Onlara göre fiili sıfatlar doğrudan sıfat olmayıp ilim, kudret ve irade sıfatlarının fonksiyonlarıdır. ………………………. d)Bu sıfatların dışında Eş‘arî mezhebi mensuplarınca(fiilî sıfatlar )adı altında bir sıfat grubu daha öngörülmüştür. Bu ayrımla onlar, Allah’ın kudret sıfatının taalluku/tecellisi ile ortaya çıkan fiilleri ayrı bir kategori olarak düşünmüşlerdir. Bu kategori, Allah’ın yaratması, diriltmesi, öldürmesi, rızık vermesi, yaşatması, ihsan ve ikramda bulunması gibi sıfatları ifade eder. Anılan mezheplere göre bu tür sıfatlar Allah’ın fiilleridir ve kudret sıfatının eseri olmaları dolayısıyla da hâdis yani sonradan olmadırlar.

    e)Matüridîler ise bu tür sıfatlar için tekvîn adı altında sekizinci bir sübûtî sıfat öngörümüşler ve bütün bu fiilî sıfatların diğer sıfatlar gibi kadîm olduğu görüşündedirler. 16-Fiili sıfatlar ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A)Mu‘tezile ve Eş‘ariyye kelâmcıları ilâhî fiillerin kaynağı olarak kudret sıfatını kabul ederler. Allah, mahlûkatı kudret sıfatının hâdis olan taallukuyla yaratır ve fiillerini bu vasıta ile gerçekleştirir. B)Selefiyye ve Mâtürîdiyye âlimleri ise fiillerin asıl kaynağı olarak tekvin sıfatını görmüş C)Mâtürîdîler’ce tekvin ezelî, mükevven(yaratılmış) hâdistir D)Selefiyye’ye göre ilâhî isim ve sıfatlar tevkīfî olup naslarla bilini E)Eş’arîler onu müstakil bir sıfat olarak görmüşlerdir

    24

  • SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR I.Allah'ın aklen tanımanın vacip olup olmadığı, II.Cüz'i iradenin mahlûk olup olmadığı,

    III.Tekvin sıfatının hâdis olup olmadığı, IV.Kula gücünün üstündeki şeylerin teklif edilip edilmeyeceği, V.Nübüvvet için erkekliğin şart olup olmadığı 1-Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri konusunda Eş'arilerle Maturidiler arasında görüş ayrılıkları zuhur etmiştir? A)I, II ve IV B)II, III, IV ve V C)I, II, III, IV ve V D)II, IV ve V E)I, II ve III 19-Aşağıdakilerden hangisi Eşarilik ile Maturidilik arasında düşünce farklılığı olan fer'i meseleler arasında yer almaz?

    A)Cüz'i irade B)Külli irade C)Husun-Kubuh D)Mârifetullah E)Tekvin I. Maturidilere göre cüz'i irade yaratılmamıştır. Eşarilere göre ise Cüz'i irade yaratılmıştır. II. Maturidilere göre hüsün (güzellik) ve kubuh (çirkinlik) aklidir. Eşarilere göre akli değildir. III. Maturidilere göre insan aklıyla peygamberin öğretimi olmasa bile Allah'ı tanımakla mükelleftir buna gücü yeter. Eşarilere göre Mari-fetullah aklen değil şeran vaciptir.

    IV. Maturidilere göre tekvin diye müstakil ezeli bir sıfat yoktur. Eşarilere göre tekvin zati ve ezeli bir sıfattır. 20-Yukarıdaki ifadelerden hangisi ya da hangileri yanlıştır? A)I ve IV B)II ve III C)Yalnız IV D)Yalnız II E)I,II ve III 7-Maturidilerin üzerinde en çok durdukları ve diğer mezheplerden farklı düşündükleri sıfat hangisidir?

    A)Tekvin B)Vücud C)Kıyam D)Basar E)Beka 7-Tekvin, Kuran, Sebep ve Hikmet ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? A)Kur’an hakkında; Maturidiler’e göre Kur’an’ın bazısı bazısından büyüktür. Eş’arilere göre bu doğru değildir. B)Sebep ve Hikmet hakkında Eşariler; Allah’ın fiilleri için bir sebep aranmaz ve bir hikmete de bağlı de-ğildir; çünkü Allah yaptıklarından sorumlu değildir C)Sebep ve Hikmet hakkında Maturidiler; Allah’ın fiilleri bir hikmete bağlıdır ve bir sebebe dayanmaktadır, çünkü Allah abesten münezzehtir D)Maturidilere göre tekvin, kudret ve irade gibi gerçek bir sıfat olduğu görüşündedirler.

    E)Eş’arilere göre tekvin, hakki bir sıfat değil, itibari bir sıfattır.

    NOT: Bu yukarıdaki Eşarilerin ve Maturidilerin görüşleri ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    Anahtar Kelimeler: Burhan-ı Temanü, Temanü, İmkan, Gaye, Fıtrat, Hudus ve İmkan Bizden İstenen: Allah’ın varlığının delillerinden olan

    Burhan-ı Temanü’nün ne demek olduğu istenmek-tedir.

    DİKKAT: Yeryüzünde iki yaratıcı olsaydı yerdüzü-nün düzeninin bozulacağından haber veren birçok ayetler vardır. Ve buna TEMANU delili denir. Biz

    Enbiya süresini ve Mü’min suresini ÖSYM Mü’min suresini örnek vermiş. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER İslam âlimleri, Allah’ın birliği konusu-nu naklî deliller yanında aklî delillerle de ispatlamaya çalışmışlardır. Bu

    konuda, yeryüzünde Allah’tan başka tanrılar olması durumunda tabiattaki düzenin bozulacağını beyan eden ayet-lerden(Ayetler için bk. el-Enbiyâ 21/22; el-İsrâ 17/42; el-Mü’minûn 23/91) yola çıkan âlimler “burhân-ı 25

  • temânû” olarak bilinen bir delil oluşturmuşlardır. Bu delile göre tabiatta gözlemlenen kozmolojik düzen Allah’ın bir olduğunun delili-dir. Aksi halde çok tanrılı bir dünyada kargaşanın olması kaçınılmazdır. Çünkü er ya da geç bu tanrıların iradeleri çatışacak ve sonuç-ta evrene bir karmaşa ve düzensizlik hâkim olacaktır. Tabiatta gözlemlenen kozmolojik düzen Allah’ın bir olduğunun delilidir. Aksi halde çok tanrılı bir dünyada kargaşanın olması kaçınıl-mazdır. Çünkü er ya da geç bu tanrıların iradeleri çatışacak ve sonuçta evrene bir karmaşa ve düzensizlik hâkim olacaktır. 18-Yukarıda verilen açıklamaya göre tanımı yapılan bu yönteme nedir?

    A)Burhân-ı temânû B)Burhan C)Burhan-ı tevarud D)Delil E)Burhan-ı tevarude MBSTS ve DHBT KİTABIMIZDAKİ İFADELER 260-“Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı, ikisi de fesada uğrardı” Enbiya süresi 22. ayeti kerimede anlatı-lan delilin adı nedir?

    Temanu’ Delili 261-Tam bir kudret mâliki, mutlak bir hüküm ve galebe sâhibidir. Bu hâl, ulûhiyetin îcabıdır. O halde ilâh olan varlığın kudret ve kuvveti karşısında durabilecek bir rakibi bulunmaması gerekir. O da vücudu ezelî, ebedî, zâtının gereği, mutlak kemal, mutlak kudret ve azamet sâhibi olan Allah’tır. Allah'ın varlığını anlatan bu delile ne denir?

    Burhan-i Temanu 262-Allahu Teâlâ’nın hem varlığını hem de birliğini ispatlamak için kullanılabilecek en sağlam delil hangisidir?

    Temanu’ Delili

    Temanü: Kelâm ilminde Allahü teâlânın varlığını ve birliğini isbâtta kullanılan delîl. Kur’ân-ı Kerîm’de meâlen buyruldu ki: Eğer yer ile gökte Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, âlemdeki nizâm bozulur karma karışık olurdu. (Enbiyâ sûresi: 22) Bu âyet-i kerîmede Burhân-ı temânü’ye işâret edilmektedir. Yâni âlemin yaratıcısının iki olduğu farz edilse, bu iki yaratıcının fiil-leri (işleri), birbirinden, ya farklı veya aynı olur. SORU KULLİYATI KİTABIMIZDAKİ SORULAR Kâinatta birden fazla yaratıcının olması halinde nizamın, hayatın işleyinin bozulacağı esasına dayanarak tek bir varlığın olduğu ve

    bununda Allah olduğunun ispatı için kullanılan delile burhan-ı temanu denir. 8-Buna göre aşağıdaki ayetlerden hangisi burhan-ı temanü deliline örnek gösterilemez? A)"Gerçekten Biz, her şeyi bir takdir ile (ölçüyle) yarattık." (Kamer:49) B)"O'nun katında her şey, bir ölçüye tâbidir." (Ra'd:8) C)"Göklerin ve yerin sırrı Allah'a aittir" (Şura:12) D)Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş'ın Rabbi Allah, onların nitelemelerinden uzaktır, yücedir. (Enbiya/22) E)Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.(Nahl/90) Eğer birden fazla ilâh olsaydı, bunlar ya birbiriyle anlaşır veya anlaşamazlardı. Birbiri ile anlaştıkları, beraberce aynı şeyi yaptıkları, yarattıkları aleme beraberce nizam verdikleri takdirde, ya biri diğerine muhtaç olurdu ki, muhtaç olan ilâh olamaz; veya yardıma muh-taç olmazdı; bu durumda da diğerinin varlığı gereksiz olurdu. Şu halde Allah birdir. 11-Yukarıdaki paragrafta Allah'ın varlığının delillerinden hangisi vurgulanmaktadır? A)Burhan-ı Limmi B)Burhan-ı Temanü C)Burhan-ı Tatbik D)Burhan-ı İnni E)Burhan-ı Telazum NOT: Bu yukarıdaki BURHAN-I TEMANÜ ile ilgili konulara ve sorulara kitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.

    26

    http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Burhan-i_Temanu&action=edit&redlink=1

  • Anahtar Kelimeler: İman, İnanç, Mezheplerin İman anlayışı Bizden İstenen: Mezheplerin İman konusuna bakışı

    DİKKAT: Bu tür soruları iki seçenekte aramalıyız. Matu-ridi ve Eşari. Maturidinin ve Eşarinin görüşlerini incelediği-

    mizde Birincisi Maturudi ikincisi ise Eşariye aittir. BİZİM KİTAPLARDAKİ İFADELER 7 TAKIM KİTABIMIZDAKİ İFADELER

    Âlimlerin bazılarına göre imanın kesinlikle şüphe ve tereddüt taşımaması

    gerektiği daha önce belirtildiği gibi “ben inşallah müminim” demenin doğru olmadığı belirtilmiştir. b)Eş’arîler, imanın hakikati ile ilgili d