Upload
others
View
2
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
" ENDÜSTRİYEL TASARIM VE TÜRK SANAYİSİNİN
ENDÜSTRİYEL TASARIMA BAKIŞI, ENDÜSTRİYEL
TASARIM TESCİLİ KONUSUNDA BİLİNÇLENME
DÜZEYİ"
KONULU UZMANLIK TEZİ
ARİFE YILMAZ
1
GİRİŞ
Gelişen teknoloji, yükselen kalite standartları ve büyüyen ve değişim gösteren
piyasa koşulları tüm dünyayı özellikle sanayicileri farklı dönemlerde farklı açılardan
etkilemiştir. Her dönemde öne çıkan bir değer olmuş ve üreticiler tüketicinin
dikkatini çekebilmek, fark yaratabilmek açısından bu konu üzerine çok daha fazla
eğilme gereği duymuştur. El üretiminden makinalaşmaya geçiş dönem
sanayicilerini teknolojik alanda rekabet etmeye itmiştir, işletmelerin v ürünlerin
içerdiği teknoloji açısından farklılaşmaları gerekmiştir. Bu farklılaşma aşıldığında,
bu açıdan doyuma ulaşıldığında rekabet edebilmek, piyasada ayakta durabilmek
için sanayi kesiminde yükselen değer kalite olmuştur. Kalitenin ardından fiyat
farklılaşmasıyla yer edinilmeye çalışılsa da bu unsur da önemini yitirmiş, üstelik her
zaman rakiplerden ucuz ürünler piyasaya sürmek diğer kriterlerin yeterinde
sağlanamaması gibi riskler de getirmiştir.
Dönemlerle değişimi anlatılmaya çalışılan "rekabet edebilme" yeteneğinin
günümüzde parlayan yıldızı da endüstriyel tasarımdır. Endüstriyel tasarım, firma
ürünleri için tüketicide kalıcı ve çekici bir etki oluşturabilmek, marka yaratabilmek
açısından önemli bir kriterdir. Benzer teknolojik özellikler, kalite özellikleri ve fiyat
içeren ürünler artık piyasada tasarımlarıyla rekabet etmekte, görünümleriyle,
estetik, ergonomik ve fonksiyonel özellikleriyle tercih edilmeyi beklemektedirler.
Gelişmekte olan bir toplum olarak Türkiye'nin bugün sahip olduğu sanayi de belirli
evrelerden geçerek bugünkü seviyesine ulaşmıştır. Ülkemiz sanayi ve ticaretinin
tasarımla tanışması, sanayi devrimi yada dönemin ABD ve Japonya'sının üretim
felsefelerini derinden etkileyen kalite akımlarının ülkemizi de sarması gibi geç
olmuştur. Büyük ölçekli ve dışa yönelik üretim yapan firmalar yine bu akımların ve
eğilimlerin ülkemize gelmesinde öncü ve yönlendirici olmuşlardır.
2
Çalışma kapsamında öncelikle genel olarak tasarım kavramı incelenmiş, bir tasarım
nasıl oluşur, önemi nedir, ihracat için önemi, satıştaki belirleyici rolü anlatılmaya
çalışılarak ün kazanmış tasarımlar, başarı öyküleri verilmiştir. Daha sonraki
aşamada Türk sanayisinin endüstriyel tasarımla tanışması, tasarım konusunun
işletmenin ticari hayatında nerede durduğu, konuyla ilgili kararları kimin verdiği,
tasarım hedeflerinin bulunup bulunmadığı incelenmiştir. Ayrıca Enstitü’nün
uygulamaları ve çalışmaları hakkında görüşler edinilmeye çalışılmıştır. Türk
sanayileşme politikaları, inovasyon politikaları, yaratıcılığın ve yenilikçiliğin teşvik
edilmesine yönelik desteklemeler incelenmiş, bu konularda tasarımın ne şekilde yer
aldığı belirlenmiştir.
Uluslararası rekabet için markalaşmanın, bu süreci de tasarım yoluyla
gerçekleştirmenin zorunlu olduğu küresel pazarda, Avrupa Birliği hedefini
gerçekleştirmeye çalışan Türkiye’de sanayileşme stratejilerinde açıkça yenilikçilik
ve yaratıcılığın ne ölçüde desteklendiği ve bunu gerçekleştirecek altyapının
oluşturulması amacıyla da marka ve tasarım kültürünün oluşmasını amaçlayan
diğer faaliyetler de çalışma kapsamında araştırılmıştır.
3
Tasarım : IDEA
2001, Altın
Madalya, Mouse,
Microsoft Corp.
ENDÜSTRİYEL TASARIM NEDİR?
Günlük hayatımızın her anında bize eşlik eden, hayatımızı kolaylaştıran her türlü
ürün veya ürün parçaları; hayatımıza renk katan, estetik duyularımıza hitap eden
desenler, süslemeler endüstriyel tasarımdır. Su içtiğimiz bardak, sinemaların
tanıtım afişleri, giysilerimizin desenleri, hesap makinamız, klavyemiz, sandalyemiz,
ceketimiz, arabamız, trafik levhaları, saatimiz, termometre, seyrettiğimiz
televizyonların logoları, oyuncaklar, maskotlar, ajandamızın sayfa düzeni,
gözlüğümüz, çantamız…
Farkında olmasak da, hayatımıza her yönden
güzellik katan, yaşamımızı kolaylaştıran
tasarımlar sadece görünümleriyle bu işlevi
gerçekleştirmezler, daha doğrusu
görünümleri yaşamımıza sadece estetik bir
katkı değil, fonksiyonellik, kullanım kolaylığı,
ergonomi gibi unsurları da taşırlar. Örneğin
sektöründeki ihtiyaca göre tasarlanmış bir
raf sabitleme aparatı günlük hayatımızı pek de değiştirmez ama bu aparatlar,
parçaların kullanıcıları için sadece görünümleriyle ortaya çıkardıkları
fonksiyonellikleriyle oldukça kullanışlı ve sorun çözücü bir tasarım olarak değer
görebilir. Her tasarımın sektörüne göre müşterisi, kullanıcısı vardır. Gıda maddeleri,
giyim eşyaları, mobilyalar, ev eşyaları, ambalajlar, saatler, takılar, araçlar, elektrik
malzemeleri, iletişim araçları, müzik aletleri ve sayılamayacak kadar çok bir çok
ürün, ürün parçası ve bunların desenleri veya iki boyutlu
tasarımların tümü bir sektöre, bir kitleye hitap eder; dış
görünümleriyle günlük hayatımıza girer yada üretim sektöründe
hammadde yada yarı mamul olurlar.
4
İnsan ihtiyaçlarını, gerek estetik açıdan, gerek yararlılık (kullanışlılık) açısından
karşılayan tüm eşyaların, Endüstriyel Tasarım Hukuku açısından büyük bir önemi
bulunmaktadır. Sanayi devrimi ve seri üretimden önce eşyanın kullanışlılık
fonksiyonunu esas alan yaratıcı; bu fonksiyonunu belirlediği sınırlar içinde, kendi
estetik anlayışına göre, her bir üründe farklı görünümler sergilenmektedir. Oysa
sanayi devriminin getirdiği makineleşme ile farklılıkları ortadan kaldıran seri üretim,
bu ürünlerin satılabilmesi açısından kullanışlı olmalarının yanısıra dış görünüşleri ile
tüketiciyi etkileme konusunu ön plana geçirmiştir. Teknolojinin verdiği imkanlarla
çok sayıda ve hızlı tekniklerle üretim yapan firmalar, görünüş açısından tüketiciyi
etkileyemedikleri zaman, satış sorunlarıyla karşılaşmaya başlamışlardır. Pazarlama
aracı olmalarının yanısıra tasarımlar uygarlığın kültürel özelliklerini yansıtmakta ve
gelişmeyi olumlu etkilemektedir. Kara, deniz ve hava araçları, günlük hayatta
kullanılan tüm araç ve gereçler tasarım çabalarının değerleri ile şekil almakta olup;
insanların yasam kalitelerini maddi açıdan iyileştirmekle kalmayıp, estetik ve konfor
düşüncelerinde de olumlu etkiler yaratmaktadır.
Yukarıda günlük hayatımızda ne kadar çok içiçe olduğumuz belirtilen ve katkıları
anlatılmaya çalışılan endüstriyel tasarım için ne tür tanımlar getirilebilir? Her an
kullanmakta, iş hayatımıza, evimize, her türlü yaşam anımıza girmiş olan bu
kavramın, endüstriyel tasarımın tanımı nedir?
Yasal Metinlerde “Endüstriyel Tasarım”
554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde
Kararname'nin 3. Maddesinde tasarım, insan duyularıyla algılanabilen unsurlar
veya özellikler kullanılarak yaratılmış bir eserin tamamı veya bir kısmı veya
süslemesi olarak tanımlanmıştır. Bu unsurlar veya karakteristikler çizgi, şekil, biçim,
renk, doku, malzeme ve esnekliği kapsamaktadır.
5
554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname Madde 3’te ““Tasarım", bir ürünün tümü, veya bir parçası veya
üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi
insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü
ifade eder” olarak tanımlanmaktadır. Aynı maddenin b bendinde ise ürün tanımı
vardır. “"Ürün", bilgisayar programları ve yarı iletkenlerin topografyaları hariç
olmak üzere,endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanısıra
bileşik bir sistem veya bunu oluşturan parçaları, setler, takımlar, ambalajlar gibi
nesneleri, birden çok nesnenin veya sunuşun birarada algılanabilen bileşimlerini,
grafik semboller ve tipografik karakterleri” ifade eder. Yine aynı maddenin c
bendinde de “"Tasarımcı", korumaya konu olan tasarımı tasarlayan kişiyi ifade
eder” şeklinde tanımlar yer almaktadır.
6/2002 sayılı AB Konsey Tüzüğüne göre ““Tasarım”, bir ürünün tamamının ya da
bir bölümünün ürünün kendisinin ve / veya süslemesinin özelliklerinden, özellikle
de hatlarından, konturlarından, renklerinden, biçiminden, dokusundan ve / veya
malzemelerinden kaynaklanan görünümü anlamına gelir. 98/71 sayılı Tasarımların
hukuki korunması hakkında 13 Ekim 1998 tarihli Avrupa Parlamentosu ve Konsey
Direktifinde de “‘tasarım’ bir ürünün kendisinin veya süslemesinin tümü veya bir
parçasının, özellikle, çizgileri, dış hatları, şekli, yüzeyinin verdiği dokunma hissi
ve/veya malzemelerinden kaynaklanan görünümü anlamına gelir” olarak
tanımlanmaktadır.
BİR ENDÜSTRİYEL TASARIM NASIL OLUŞUR?
Artema firmasının tasarımcılarıyla yapılan bir röportajda firma tasarımcıları
endüstriyel tasarım süreçlerini aşağıdaki gibi açıklamaktadır. Röportajda örnek bir
ürün serisinin tasarlanması aşamaları detaylı olarak anlatılmaktadır:
6
Tasarım : IDEA
2001, Bronz
Madalya,
Hoparlör, Apple
Computer
“Endüstriyel Tasarım çok bilinmeyenli bir denklem gibidir, başarı da bu denklemi
çözmek ve ortaya iyi bir ürün koyabilmektir. Bu denklemin temel faktörlerden
bazıları ise şunlardır;
Ürün ile, pazarın hangi kesimi hedefleniyor?
Ürünün, ürün yelpazesi içerisindeki görevleri,
Müşteri gözüyle, ulaşılması amaçlanan pazar
içindeki lider ürün tanımı nedir?
Rekabetçi pazar koşulları içerisinde, öne
geçmenin yöntemleri,
Müşteri istekleri hangi ölçüde
karşılanabiliyor?
Ürünün ömrü, yerine yenisinin konulabilme
süresi.”
Endüstriyel Tasarım Süreci
Tasarım süreci tüm yönleriyle tasarlanan ürünün çeşidine bağlıdır. Bu nedenle
firmaların tasarım süreçleri hakkında ortak özellik belirlemek zordur. Tasarım
sürecini belirleyen en önemli özellik ise ürünün karmaşıklığı/kompleksliğidir.
İlk karar yeni bir ürün tasarlamak yada tasarlamamaktır. Bu karar bir ekip yada tek
bir kişi tarafından bile alınabilir. Firma küçüldükçe kararın bireysel alınma oranı
artar. Eğer sözkonusu komplike bir ürünse, muhtemelen bu karar bir ekip
tarafından alınır. Grup firmanın değişik birim ve fonksiyonlarından oluşabilir.
Bunlara ek olarak, grup/birey tasarlanması gereken şeyin ne
olduğuna da karar verecektir.
Sonraki aşamada bunun iç yada dış kaynaklı temin edileceğinin
belirlenmesi gerekir. Firma içi bir tasarım departmanının bulunması
7
doğal olarak çok önemlidir, fakat tasarımın iç yada dış kaynaklı yapılması kararı
tasarım departmanının yeteneklerine oldukça bağlıdır.
Ardından, tasarımcılar firmanın ihtiyaçları konusunda bilgilendirilir ve tasarımın
konsepti ortaya çıkarılır, bu konsept firma tarafından incelenir. Yapılan yorumlar
üzerine tasarımcılar detaylı tasarımı gerçekleştirirler. Firma onayının ardından, son
mühendislik çalışmaları yada üretim öncesi işlemler yürütülür. Farklı aşamalar farklı
süreler alabilir, tasarlanan ürünün türüne göre bu süreler değişir. Örneğin bu
periyod bir araba için bir kavanoz için gerekenden çok daha uzundur.
Tek bir tasarım yerine çoklu tasarım üretilmesi ihtimali de her zaman olmuştur. Bu
durum, diğer faktörlerin yanında firma büyüklüğüne de bağlıdır. Küçük firmaların
bunu karşılayacak kaynakları bulunmayabilir. Bunlara ek olarak bazen, birden
fazla tasarımın üretilmesi, eşzamanlı gerçekleşir. Eğer firma çoklu tasarım isterse,
sonuçta ya tek bir ürün yada bir ürün yelpazesi ortaya çıkacaktır, bu durum ürün
çeşidi ve firma imkanlarına oldukça bağlıdır.
Bunlara ek olarak kısa tasarım süreçli tasarımların yaşam eğrileri de kısa
olmaktadır, bu durum da firmaları daha çok tasarım yapmaya itmektedir.
Firmaların endüstriyel tasarım oluşturma süreçleri detaylarda farklılıklar gösterse
bile temelde benzer aşamalardır. Bu aşamalar aşağıda yer aldığı şekilde
düzenlenebilir:
Öncelikle pazarlamadan ve müşteriden gelen talepler doğrultusunda ürün fikri
oluşur. Ürün fikri oluşması ile birlikte sınırların ve amaçların belirlenmesinden sonra
bilgi toplama çalışmalarına başlanır.
Aşama 1. Araştırma ve gözlem;
Gözlem sonuçları ön çalışması,
8
Tasarım : IDEA
2003, Gümüş
Madalya,
Dijital Bilezik,
Nike, Inc.
Rakip firma ürünlerinin incelenmesi,
Kullanıcı ve Satış gözlemleri,
Servis arıza bilgileri, Tüketici hizmetlerinden şikayet ve istek toplanması,
Pazar araştırma raporları.
Aşama 2. Ürün ile pazarın hangi kesimi hedefleniyor?
Müşteri segmenti belirlenmesi,
Fiyat aralığının belirlenmesi,
Maliyetlendirilme çalışmalarının yapılması.
Aşama 3. Analiz ve sentez;
Elde edilen verilerle ihtiyaçların ve fırsatların
belirlenmesi,
Yapılacak beyin fırtınası çalışması için konu başlıklarının belirlenmesi.
Aşama 4. Ürün gamının oluşturulması;
Bu bir ürün serisi veya aksesuar serisi, ürün yelpazesi olabilir.
Aşama 5. Yeni fikir oluşturma ve görselleştirmeleri;
Beyin fırtınası çalışması için ekipler belirlenmesi,
Fikirlerin anlatım teknikleri kullanılarak görselleştirilmesi,
Fikirlerin farklı başlıklar altında gruplandırılması.
Aşama 6. Ürünün, ürün yelpazesi içerisindeki görevleri;
Ürünün fonksiyonunu ne kadar sağladığının değerlendirilmesi ve
belirlenmesi.
Aşama 7. Eleme ve seçme;
Fikirlerin oylanması,
Öncelikli konsept ayrımının yapılması,
9
Ürün kombinasyonlarının belirlenmesi,
Müşteri gözüyle, ulaşılması amaçlanan pazar içindeki lider ürün tanımı
nedir?
Aşama 8. Konsept geliştirme ve netleştirme;
Konsept detaylandırılması için gereken ekleme ve çıkarma önerileri,
Kullanıcı ile ürün ilişkili kullanım senaryolarının resimlerle canlandırılması,
Raporların hazırlanması,
Sunuş ön çalışmaları,
Rekabetçi pazar koşulları içerisinde, öne geçmenin yöntemleri nelerdir?
Aşama 9. Nihai konseptin oluşturulması;
Fikir yaratma, karar alma, üç boyutlu modellerin hazırlanması,
Kullanıcı ara yüzünün tasarlanması,
Ergonomik inceleme ve iyileştirme çalışmaları,
İki boyutlu ortamda son tasarım girdileri ile ürünün canlandırılması ile ön
sunuş.
Müşteri istekleri hangi ölçüde karşılanabiliyor? (pazara araştırmaları,
anketler)
Aşama 10. Nihai tasarım;
Üç boyutlu Modellerinin oluşturulması,
Tasarım ürününün onaya sunulması.
Ürünün ömrü, yerine yenisinin konulabilme süresi (mevcut ürün
iyileştirme ve ürüne değer katma).
Aşama 11. İlave tasarım;
Seri ile uyumlu aksesuar serisi veya ürün gamını zenginleştirecek ürün
tasarımlarının yapılması.
10
Tasarım : IDEA
2002, Altın
Madalya,
Ambalaj,Odak
Kozmetik, Türkiye
ENDÜSTRİYEL TASARIM KAVRAMININ SANAYİYE GİRMESİ
19. yüzyılda el sanatlarına dayalı endüstriyel üretimdeki durgunluk 19. Yüzyılın ilk
çeyreğinde ekonominin yeni bir sistemle karşılaşacağının habercisi olmuştur. 1851
yılı Londra Büyük Sergisi, nesnelerin artık sınırsız sayılarda hızlı üretimini
sağlayacak sistemin geldiğini, dönüşü olmayan bir yola girildiğini simgeleyen bir
etkinlik olur. Bunun hemen ardından Fransa da alışkanlıklarından sıyrılıp değişimi
kabullenmeye başlamıştır. Anadoluda ise bu tür bir değişimin tartışılması çok daha
uzun yıllar almıştır.
“Victoria and Albert Müzesi” kurucularından Henry Cole, 1849’da “Journal Of
Design” dergisini yayınlayarak, zamanın endüstri ürünlerini eleştirmeye başlamıştır.
Henry Cole, endüstri ürünlerindeki düşük kalitenin, endüstri ile sanatçının işbirliği
yapmamasından kaynaklandığını; sanatçı
aktivitelerinin endüstri içinde organize
edilerek yönlendirilebileceğini, böylece diğer
Avrupa ülkeleriyle rekabet edebilen, kaliteli
ürün yaratabilmenin yöntemini dile getiren ilk
aydın olarak tarihteki yerini almıştır. 1851
yılında Prens Albert öncülüğünde “Crystal Palace”, Londra sergisi mekan tasarımını
ve organizasyonunu da üstlenmiştir. Dünya endüstrisi ilk olarak bir arada ürünlerini
sergilemek ve karşılaştırma yapmak fırsatını elde etmiştir.
Ekonomide canlanma ve rekabeti körükleyen, Henry Cole’un deneyimine benzer
ikinci önemli gelişim, yaklaşık elli yıl sonra Almanya’da yaşanmıştır. Yoğun üretim
ve mühendislik çalışmalarını yöneten Paul Jordans, ürünlerin
görüntüsüyle dev şirketi yansıtan binalar ve basılı yayın arasında
bir ilişkinin varolduğunu, bu konuda bir şeyler yapıp
yapılamayacağını araştırmak üzere harekete geçmiştir. Werkbund
11
hareketinin öncülerinden Behrens, 1907 yılında AEG gibi güçlü bir endüstri
kuruluşuna sanat danışmanı ve tasarımcı olarak görev yapmaya çağrılır. “Şirket
Kimliği” konusu Behrens’e geniş bir tasarım alanının önünü açarken AEG firması
başarılı “Design Management – Tasarım Yönetimi”yle Avrupa ekonomisi ve rekabet
eden dev üreticiler arasında öncü bir yer edinmiştir.
1914 yılına gelindiğinde AEG dünyanın en büyük elektrikli aletler üreticisi olmuştur.
Behrens’in yeniden biçimlendirerek pazara sunduğu ark lambalar, vantilatörler,
saatler, özellikle elektrikli su ısıtıcıları ve çaydanlıklar, 20. Yüzyıla damgasını
vuracak önemli ekonomik gelişmelerin başlatıcısı olmuştur.
Ekonominin dolaylı olarak yönünü değiştiren İngiltere ve Almanya benzeri diğer
gelişimin üçüncüsü 50 yıl sonra Amerika’da yaşanmıştır. 1929 Wall Street
çöküşüyle beraber makine çağının ardından yaşanan ekonomik güçlükler
yenilenme konusunda itici güç oluşturmuştur. Ayakta kalabilen iş adamları, çareyi
sanatçıların, 1920’li yılların tüketicisini ve onun daha iyi çevreler kurarak yaşama
isteğini yeniden canlandırması ve dolaylı olarak ekonominin yeni koşullarının
yaratılmasının araştırılmasında görevlendirilmesi kararını almışlardır. Krizle birlikte,
üreticiler ürünlerini yeniden biçimlendirmeye – redesign – başlamışlardır.
Endüstrideki köklü değişim isteği ilk olarak 1927’de Henry Ford’un sevilen T model
kodlu binek otosunun 18 milyon dolar harcanarak A model olarak yeniden
üretilmesi olarak ortaya çıkmıştır. Bu dönüşüm kimilerince, o ana kadar dünya
ekonomisinin deneyimlediği en pahalı sanat dersi olarak değerlendirilmiştir.
Böylece herhangi bir ürünün görüntüsü pazarlama yöntemleri açısından önemli bir
etken olarak ekonomi tarihindeki yerini almıştır.
Behrens’ten sonraki ürün tasarımcılığının ilk önemli kişileri streamlining” olarak
adını verdikleri, yıllarca etkili olacak bir biçim yaratmışlardır. “Streamlining” kriz
yıllarının şartlarını yansıtmak yerine, pürüzsüz yuvarlak makine çağının görüşünü
yansıtmıştır.
12
Tasarım : IDEA
2003, Gümüş
Madalya,
Tuzluk,
Mint Inc.
Bu isimlerden Loewy, Coldspot buzdolapları için, kalıp içinde preslenerek elde
edilen yuvarlık hatlı, o ana kadar elde edilmemiş formlar yaratarak, 30’lu yılların
sıkıntılı müşterisi için pazarda yeni umutlar, yeni biçimlerle ilgi çekmeyi ve sözü
edilen buzdolabı satışını %400 artırmayı başarmıştır. Time dergisi bu başarıyı
kapak yapmış ve “Satış Grafiklerini de Yuvarlayan” başlığıyla yayınlamıştır.
Endüstri dünyası birinci deneyimle, Cole ve Prens Albert öncülüğünde sorunu
tanımlamış ve rekabeti keşfetmiştir. AEG firması ise “Design Management –
Tasarım Yönetimi” yardımıyla hem kendi ekonomisine hem de dünya gelişimini
olağanüstü geniş bir alana çıkartacak kapıyı aralamıştır. Üçüncü
adımda ise kendinden önceki iki güçlü Avrupalı deneyimin verdiği
ivmeyle, Amerikan girişimcisi; insanın daha iyi çevreler kurarak
yaşama güdüsünün hayal olmadığını; sanatın ve endüstrinin,
dolayısıyla ekonominin organize olmuş bir yapılanmayla neler
başarabileceğini kanıtlamıştır.
TASARIM : YARATICILIK VE YENİLİKÇİLİK
Tasarım yönetimi, firmaların yeni ve yaratıcı bakışlarını, kurumsal politikaları ve
yaklaşımlarını öne çıkarmaları ve piyasada bu şekilde farklılaşabilmeleri için oldukça
önemli bir kavramdır. Yenilikçi ve rekabetçi yönünü bir şekilde müşterilere
anlatabilmek ve tercih edilebilmek için firmalar bir takım stratejiler belirlemelidirler.
Bu konu paralelinde firmaların yenilikçi ve yaratıcı yönlerini öne çıkarabilmeleri
alanında çalışmalar yapan, Avrupa Sanayi ve İşveren
Konfederasyonları Birliği (UNICE), AB ve üyesi ülkeler
düzeylerinde, yenilikçilik ve teknoloji alanlarında Avrupa’nın ABD
13
ve Japonya karşısındaki rekabet gücünü artırmak amacıyla sürekli biçimde görüş
oluşturma faaliyetinde bulunmuştur. UNICE görüşlerinin, ülkemiz firmaları için de
yol gösterici olacak ana hatları aşağıdaki gibidir:
UNICE Kıyaslama Raporu 2000, Avrupa’da Yaratıcılığın ve Yenilikçiliğin
Harekete Geçirilmesi
Yenilikçilik, tüm sektörlerde her ölçekteki firma için, sürdürülebilir rekabet
avantajının anahtarıdır. Yenilikçilik, iş yapmak için geniş kapsamlı bir yaklaşımdır.
Yeni mal ve hizmetlerin tasarımını, tanıtımını ve yeni işlemlerle yeni işletme
yöntemlerini kapsar. Radikal değişiklikleri ve sürekli gelişmeden kaynaklanan
değişiklikleri içerir. Bu, hızlı büyüyen ileri teknoloji sektörleri için olduğu kadar, her
ölçekteki firma ve geleneksel düşük teknolojili sektörler için de önemlidir.
Firmalar, değişiklik yapma, yeni fırsatlar yaratma ve onları değerlendirme
işlemlerinde öncü rol oynarlar. Ancak bir ekonominin, yenilik için potansiyeli
maksimum seviyeye çıkarılmak isteniyorsa, buna tüm girişimciler dahil olmalıdır.
Yenilik faaliyetlerini destekleyen bir iş ortamı yaratma konusunda özellikle
hükümetlere önemli görevler düşmektedir.
Başarılı örnekleri olmasına rağmen, genel olarak ele alındığında, Avrupalı firmalar
yenilik uygulaması konusunda ABD firmaları kadar başarılı olamamışlardır. Aradaki
bu fark birçok etkene dayandırılabilir.
Avrupa toplumu, risk alma, girişimcilik, yeni teknolojilere uyum ve başarılı
yenilikçiliğin gereklerini yerine getirmede daha az destekleyicidir.
Avrupa ürün ve hizmet piyasaları fırsat dengesini sağlayamamakta, yenilik
için baskı ve teşvik unsurlarını kullanamamaktadır.
Avrupa, bilgi yaratım ve dağıtım faaliyetleriyle özellikle Araştırma ve
Geliştirme çalışmaları için çok az kaynak tahsis etmektedir.
14
Avrupa eğitim sistemi, matematik, bilim, teknoloji, bilgi ve iletişim
teknolojileri ve yönetim konularında diğer birçok ülkeye göre kendi
vatandaşlarını temel becerilerle donatma konusunda daha az başarılıdır.
Avrupa’da vergi yükü; özellikle yenilikçiler, girişimciler, yöneticiler, çalışanlar
ve firmalar üzerindeki vergi yükü çok fazladır.
Avrupa’nın yasal ve mali çerçevesi yüksek performanslı modern işyerlerinin
gelişmesini engellemektedir.
Avrupa’da yenilikçilik faaliyetlerinin artırılması için hükümetler ve firmalar
tarafından alınması gereken öncelikli tedbirler konusunda UNICE’nin önerileri
şunlardır:
Yaratıcılığı ve yenilikçiliği geliştirme
Hükümetler:
Yaratıcılık ve yenilikçiliğin önemine ilişkin bilinci artırmalıdır.
Risk alan ve yenileştirme faaliyetlerinde bulunan bireyleri ve firmaları
desteklemelidir.
Firmalar:
Avrupa’da yaratıcılık ve yeniliğin önemine ilişkin bilincin artırılması için
hükümetlere yardımcı olmalıdır.
Kendi içlerindeki yaratıcılık ortamını geliştirmelidir.
Yeni ürün ve Pazar potansiyelinin önünü açma
Hükümetler:
Yenileştirmeye karşı engelleri kaldırmalıdır.
15
Pazarı yavaşlatan, belirsizlik yaratan veya geliştirme maliyetlerini artıran
yasalarda düzenleme yapmalıdır.
Firmalar:
Gelişen yeni işletme yöntemlerini, müşterileri, ürünleri ve yeni pazarları
saptamak ve yararlanmak için gayret sarfetmelidir.
Hızlı büyüyen bilgiye dayalı yeni sektörlere ve geleneksel ürünlerin
sürekli geliştirilmesine yönelik yenilikçilik çalışmalarına daha fazla kaynak
ayırmalıdır.
Kendilerinin Bilgi ve İletişim Teknolojisi altyapılarını yenilemelidir.
Yaratıcılığın, bilgi ve yeni fikirler kullanımının kolaylaştırılması
Hükümetler:
Kamu araştırma ihalelerinde rekabet seviyesini artırmalıdır.
Kamu ve özel sektör arasındaki işbirliğini artırmalıdır.
Fikri haklar sistemini geliştirmelidir.
Firmalar:
En iyi küresel uygulamaları benimseyerek iyileştirme sistemlerini sürekli
yenilemelidir.
Teknoloji stratejilerini genel iş stratejilerine entegre etmelidir.
Halkın bilgi ve niteliklerini geliştirme
Hükümetler:
Matematik, bilim, teknoloji (bilgi ve iletişim dahil) ve yönetim eğitimini
geliştirmelidir.
16
Sürekli eğitim programlarına toplumun tüm üyelerinin katılmasına
yardımcı olmalıdır. Sürekli eğitim programlarına katılacak bireylerin sayısı
için bir hedef belirlemelidir.
Firmalar:
Okullarla ve üniversitelerle teması artırmalıdır.
Sürekli eğitim ve öğrenim için yatırım seviyesini artırmalıdır.
Yeni organizasyon yapıları geliştirmelidir.
Yenileştirme finansmanının geliştirilmesi
Hükümetler:
Yenilikçi firmalar için çekirdek finansman artışını desteklemelidir.
Daha etkili finansman planlarının yapılması konusunda küçük ve orta
ölçekli yerel işletmelere yardım etmelidir.
Firmalar:
Firmalar arasındaki ortak girişim imkanlarını artırmalıdır.
KOBİ’lerin biraraya gelerek daha etkin finansman planı yapması
konusunda onlara yardımcı olmalıdır.
Bu rapor ve öneriler yaratıcılığın sadece firmaların yada bireysel üreticilerin
sorumluluğu olmadığı, idarecilerin ve yasa koyucuların da bu çalışmaları
destekleyecek yasal zeminler hazırlamak, geliştirici ve destekleyici yatırım ortamı
oluşturmak gibi görevlerini de belirlemesi ve yol gösterici olması nedeniyle gerçekçi
ve dikkate alınması gereken sonuçlardır.
17
Tasarım : IDEA
2003, Gümüş
Madalya,
Araba,
Mercedes-Benz
Advanced Design
TASARIM – İHRACAT
Türkiye ihracatının sektörlere göre
değerlendirilmesine ilişkin sayısal grafikler
incelendiğinde sanayi alanında öne çıkan
sektörlerin yenilik ve yaratıcılığın önde olduğu
sektörler olduğu ve bu sektörlerin endüstriyel
tasarım tesciline ilişkin sınıf dağılımları incelendiğinde öne çıkan sektörlerin bir
şekilde örtüştüğü ortaya çıkmaktadır. Yani tasarım tescil başvurularında öne çıkan
tekstil, hazır giyim sektörleri ihracat alanında da başı çekmektedirler. Bu verilerin
ışığında ihracat konusunda tasarım geliştirme, yeni ürün oluşturma odaklı
sektörlerin diğerlerine göre bir adım önde olduğu gerçeği ve bu alana yani
yaratıcılık ve yenilikçiliğin önde olduğu sektörlere yapılacak yatırımların da ihracat
rakamlarının artışında önemli katkılarla ekonomiyi destekleyeceği açıktır.
Fakat burada göz önünde bulundurulması gereken bir diğer aşama daha vardır:
tasarımla, yenilik ve yaratıcılıkla, ne kadar katma değer elde ediyoruz?
Katma Değer Yaratan Tasarım
Üretim sürecinde kullanılan girdi maliyetleriyle elde edilen çıktının ekonomik
değerini oranlayarak karşılaştırma yapabileceğimiz katma değer getirisi de
yatırımcıları yönlendirmede önemli kriterlerdendir. Sürekli bahsettiğimiz yenilik ve
yaratıcılığın öne çıktığı sektörlerin yeni yatırımlarla desteklenebilmesi için bu
sektörlere ayrılan ekonomik değerin karşılığının çekici bir şekilde alınabilmesi de
gerekmektedir. Yani yeni tasarımlarımızla, müşterileri cezbeden
görünümlerle üretim yaptığımız bir alanda yatırımcıların birincil
amaçlarının da tatmin edilmesi, yatırımlarının dönüş oranının diğer
sanayi kollarına göre de çekici olması gerekmektedir.
18
Ülkemizde ihracat açısından öne çıkan sektörlere baktığımızda bu sektörlerin
yüksek oranda katma değer yaratamayan sektörler olduğu ortaya çıkmaktadır.
Yarattığı katma değer sıralamasına göre sektörler ve ihracat değerleri tabloları
incelendiğinde 1998 yılı rakamlarına göre girdi/çıktı oranlaması yani katma
değerleri karşılaştırıldığında ihracat tablolarında başı çeken tekstil ve hazır giyim
sektörlerinin katma değer konusunda aynı durumda olmadığını hatta “giyim eşyası”
ve “örme ürünler” toplam ihracatın ¼’ünü oluştururken katma değer sıralamasında
ilk 25 ürün arasına bile girememişlerdir.
Tablo 1 : Yarattığı Katma Değer Sıralamasına Göre Sektörler Ve İhracat
Değerleri(Milyon Dolar)
Sektör İsmi İhracat çıktı/girdi
1998 1999 2000 1998
1 Alkollü içeceklerin damıtılması, arıtılması vb. 5 6 5 4,4
2 Rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı 239 313 297 2,9
3 Gemi yapımı ve onarımı 143 154 105 2,9
4 Seramik eşya imalatı (çini, porselen vb.) 83 86 83 2,9
5 Diğer mukavva ve kağıt ürünleri üretimi 62 56 62 2,8
6 Elektrikli teçhizat imalatı 52 55 63 2,7
7 Metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı 22 18 39 2,6
8 Elektrik dağıtım ve kontrol cihazları imalatı 103 94 100 2,5
9 Kitap, broşür ve diğer yayınların yayımı 6 5 4 2,5
10 Mil yatağı, dişli, dişli takımı ve tahrik tertibatı 34 37 46 2,4
11 Diğer ağaç ürünlerinin imalatı (hasır ve buna benzer) 4 4 4 2,4
12 Silah ve mühimmat imalatı 22 45 63 2,3
13 Tıbbi ve cerrahi teçhizat ile ortopedik araçların imalatı
24 19 24 2,2
19
14 Elektrik valf ve elektron tüp.ile diğer elektronik parça imalatı
20 22 21 2,1
15 Ateşe dayanıklı olmayan, kil ve seramik yapı malz.
imalatı
179 201 200 2,1
16 Takım tezgahları imalatı 77 86 94 2,1
17 Gazete, dergi ve süreli yayınların yayımı 2 0 3 2,1
18 Cam ve cam ürünleri imalatı 362 341 396 2,1
19 Çimento, alçı ve kireç imalatı 164 162 219 2,1
20 Ateşe dayanıklı seramik ürünlerinin imalatı 13 12 17 2,1
21 Motorlu kara taşıtları ve parça ve aksesuarlarının imalatı
516 575 680 2,0
22 Eczacılıkta ve tıpta kullanılan kimyasal ve bitkisel ürün imal.
125 133 154 2,0
23 Demir ve çeliğin dökümü - - - 2,0
24 Tank, sarnıç ve metal muhafaza imalatı 12 11 12 2,0
25 Akümülatör, pil ve batarya imalatı 28 24 29 2,0
Liste Toplamı 2.294 2.460 2.721
Toplam İhracat 26.974 26.587 27.775
Liste/Toplam (%) 8,5 9,3 9,8
Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı
Yeni ürün oluşturmak konusunda diğerlerine göre öne çıkan ve ürünlerde estetik
kaygıların da üreticiyi önemli ölçüde yönlendirdiği sektörlerde önemli bir sorun olan
katma değer azlığı da dikkatle değerlendirilmelidir. Özellikle tekstil ve örme gibi
ihracat açısından önemli bu sektörler daha yakından incelendiğinde bu konudaki
yatırım teşviklerinin de yüksek olduğu görülmektedir.
Bu tablolar karşılıklı incelendiğinde varacağımız en önemli sonuç ise sözü geçen
sektörlerin teşvik edilirken baz alınan kriterlerin geliştirilmesi gerektiğidir. Sanayinin
bu kollarının yenilikçilik ve yaratıcılığı teşvik edici, değişimi özendiren ve estetik
20
sorumlulukları da bir şekilde şirket politikalarına entegre ederek yeniden
yapılanmalarının bu tür destekler / teşvikler için ön şart olarak belirlenmesi,
böylece bu alanların katma değer açısından da yüksek oranlar yakalayarak ülke
ekonomisine sağladığı katkıların geliştirilmesi sağlanacaktır.
Tablo 2 : İmalat Sanayii Yatırım Teşviklerinin Sektörel Yapısı
Yüzde Pay
1996 1997 1998 1999 2000 2001
01 - Gıda ve İçki 9,3 10,7 12,5 12,0 13,9 3,9
02 - Dokuma ve Giyim 35,5 31,6 28,0 10,1 19,8 19,4
03 - Orman Ürünleri 1,5 2,4 2,7 3,2 5,3 0,9
04 - Kağıt 1,3 4,8 3,9 4,6 1,2 1,2
05 - Deri ve Kösele 0,7 0,8 0,9 0,2 0,6 0,3
06 - Lastik-Plastik 3,4 2,5 4,3 3,5 3,9 6,2
07 - Kimya 10,7 8,9 5,1 8,6 5,9 7,5
08 - Cam 1,3 0,3 0,9 1,6 0,6 0,5
09 - Demir Çelik 2,1 5,7 3,8 2,9 8,8 26,6
10 - Demir Dışı Metaller 1,0 3,6 1,1 1,3 1,9 0,3
11 - Taşıt Araçları 13,6 9,3 8,6 7,8 10,0 12,4
12 - Madeni Eşya 4,3 2,4 4,4 7,5 6,0 4,6
13 - Mesleki, Bilim. Ölç. Alet. Optik Eşya
0,2 0,3 0,7 1,3 0,1 0,5
14 - Makina İmalat 1,4 1,1 1,7 12,9 1,8 0,9
15 - Elektrikli Makinalar 1,4 1,1 1,4 2,3 3,3 3,7
16 - Elektronik 1,1 0,4 0,4 2,1 1,6 1,8
17 - Çimento 5,2 7,1 10,1 10,2 8,7 4,9
Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı
21
Tasarım :
Çelik,
Arçelik
Ekonomik Krizler ve Tasarım
Ekonomik krizlerin tasarım sürecinde önemli etkileri olduğu konusunda bir çok
tartışma bulunmaktadır. Vizyonu olan ve ileriye dönük firmaların ekonomik krizleri
neredeyse hiç dikkate almadığı ve tasarım yapmaya devam ettikleri konusu açıktır.
Ülkemizin büyük firmaları da tasarım hedeflerini, politikalarını kriz zamanlarında
değiştirmemekte, yine yeni tasarımlar üretmeye devam
etmektedirler, bunlara ek olarak Arçelik, Vestel gibi elektronik
firmaları yada Kent; Ülker gibi gıda alanında üretim yapan
firmalar örnek verilebilir, bu örnekleri artırmak da mümkündür.
Özellikle son kriz döneminde yurtdışında ödül alan tasarımlar bile üretilmiştir.
Nurus mobilya alanında uluslararası bir yarışma olan Industrial Forum (IF) Product
Design 2001 yarışmasında ofis mobilyasıyla ödül almıştır. Aynı yarışmada Başarı
Elektronik 2000 yılında telefon tasarımıyla ödül almıştır. Bunlara yurt içinde
düzenlenen organizasyon konusunda da oldukça iyi ve medya desteği de gören
tasarım yarışmaları eklenebilir.
Kriz döneminde endüstriyel tasarıma değer veren firmalar yatırımlarını devam
ettirmektedirler. Bazı firmalar kriz zamanlarında tasarım aktivitelerini artırdıklarını
da beyan etmektedirler, fakat bu durum firmanın kullanılabilir gelirlerine oldukça
bağlıdır ve çoğu firma gerçekleştiremez. Fiyattan çok tasarım konusunda rekabet
eden firmalar tasarım üretmeye devam etmek zorundadırlar. Bu ürünleri anında
piyasaya sunmayabilirler ama yeni birşeyler üretmeye devam etmek zorundadırlar,
bu onları pazarlayan noktalarıdır. Bu tür firmalar tasarım sayılarına değil tasarım
eğilimlerine yoğunlaşan firmalardır.
Diğerleri, kesin olmamakla birlikte, eğer ürün satılamazsa, üretimin
de yapılamayacağını öne sürmektedirler. Çoğu firma da ekonomik
durumun tasarım politikalarını etkilediğini ve tasarım aktivitelerinde düşüşe yol
22
Tasarım : IDEA
2003, Gümüş
Madalya,
Koltuk,
Karim Rashid Inc.
açtığını belirtmektedir. Fakat bu aktivitelerin tasarımın üretimi yada tanıtımı olduğu
açık değildir.
TASARIM: SATIŞTA BELİRLEYİCİ FAKTÖR
Gelişmiş ülkelerde üretilen malların aşağı yukarı tümü kalite bakımından birbirine
yakındır. Bu yüzden üretilen malın estetik özellikleri önem kazanmaktadır. Tüketici,
kalitesi aynı olan mallar arasında çekiciliği olanı seçmeye başlamıştır. Üretici
firmalar da hitap ettikleri müşteri kesimine göre belirli tasarım modeli
geliştirmektedirler. Bu çaba kalitenin ötesinde ikinci bir rekabet ortamı
yaratmaktadır: Bu kez malın formu, rengi, hacmi gibi faktörler önem kazanmaya
başlamıştır, yani estetik açıdan rekabet söz konusu olmuştur.
Tasarım, fiyat, kalite ve performans olarak benzer
ürünlerin yer aldığı pazarda, ürün bazında anlamlı
farklılıklar ve katma değer yaratmanın en etkin
araçlarındandır. Bir ürünün işlevselliği,
dayanıklılığı, güvenli olması, görsel çekiciliği,
kullanım kolaylığı, kalitesi gibi tasarımın belirleyici
olduğu fiyat dışı rekabet unsurları, öncelikle ürünün kendisinden beklenen işlevi en
yüksek performans, kalite ve güvenlik standartlarında gerçekleştirmesini
sağlamaya yöneliktir. Ancak bu sayılan unsurların bir firmanın ürettiği ürünü,
potansiyel müşterilerin gözünde, piyasadaki rakip ürünlerden farklı ve üstün kılacak
nitelikleri sağlıyor olmaları, onları uluslararası ticarette giderek önem kazanan
rekabet unsurları haline getirmektedir.
Yeni tasarımın ürünleri bütünsel olarak farklılaştırma niteliği can
alıcı bir rekabet unsurudur. Tasarım yoluyla katma değer
yaratmak, farklılaşmak marka yaratmanın da temelini oluşturur.
23
Marka bir ürünü, hizmeti veya firmayı rakiplerinden ayıran tüm değer ve
özelliklerin yoğunlaşmış bir kavramsal ve/veya görsel ifadesidir. Bu anlamda
marka, rekabet gücünün sürdürülebilirliği açısından asli bir unsurdur. Marka
yaratmak, özellikle fason üretici olarak düşük fiyata dayalı stratejiler izleyerek
uluslararası pazarlara giren yeni endüstrileşen ülke firmaları için hayati bir öneme
sahiptir. Bu firmalar ancak kendi markalarını geliştirerek küresel pazarlarda kalıcı
olabilirler. Fason üretimle yapılan ihracat düşük kar marjları ve her yıl piyasaya
daha düşük fiyatlarla giren yeni fason üreticiler nedeniyle ulusal rekabet gücü için
kalıcı bir temel oluşturamaz. Bu nedenle, tasarım yoluyla marka geliştirme ulusal
rekabet gücü açısından vazgeçilemez bir unsurdur.
Başarılı Tasarımlara Örnekler
Tasarım ticari açıdan bir strateji olmanın ötesinde bir kültürdür, yenilikçilik,
yaratıcılık kültürüdür, görünümleriyle kaliteyi simgeleyebilmenin, rakip ürünler
içinde ayırt edilebilmenin en iyi yoludur. Öyle ürünler vardır ki, sadece
tasarımlarıyla hayatımızda diğerlerinden oldukça farklı yerler elde etmişlerdir.
Satışları, rekabet güçleri sadece kaliteleriyle değil tasarımlarıyla, görünümleriyle de
desteklenmiş, bazen bir ürünün ötesinde bir felsefeyi, bir akımı simgelemişlerdir.
En önemlisi “moda” olmuşlardır, moda yaratıp, piyasayı yönlendirmişlerdir.
COCA COLA
Coca Cola'nın şişelenmesine 1894 yılında başlanmıştır. Geniş çaplı şişeleme
yöntemine ise 5 yıl sonra geçilmiştir. Ancak taklitlerinden ayırt edilebilmek için
farklı bir ambalaja ihtiyaç duyulduğunda "Kırıldığında veya karanlıkta bile Coca
Cola şişesi olduğu anlaşılsın" arzusundan yola çıkılarak, Root Glass şirketinden bir
tasarım çalışması istenmiştir. Dönemin ünlü tasarımcıları Alexander Semuelson ve
Earl Dean bir Cocoa tanesinden esinlenerek Coca Cola şirketinin "Orijinal Şişesi"ni
tasarlamışlardır. 1915 yılında dönemin gözde cam şirketi Root Glass tarafından
24
geliştirilen ambalajla, bir ilke de imza atılmıştır, dünyada ilk defa bir ambalaja
marka tescili alınmıştır.
Coca Cola şişesinin yumurtadan sonra yeryüzünün en çok
tanınan şekle sahip olduğu, Coca Cola şisesinin düz kenarlı
şişelere kıyasla 1/5 oranında tercih edildiği keşfedilmiştir.
Coca Cola şişelerinin yanında kutuları da en çok tanınan nesnelerdendir. Gerek
üzerlerindeki grafik tasarımları gerek farklı boyutları ve şekilleriyle duygulara hitap
etmesini başaran tasarımlar arasında yer almaktadır.
VOLKSWAGEN
Almanya'da "Kaefer", İngiltere ve Amerika'da "Beetle", Meksika'da "Fusca" ve
ülkemizde de "Vosvos" ismiyle tanınan araç yavaş, klasik, halkın sevgilisi gibi
kelimelerle de ifade edilen bir otomobildir.
Ferdinand Porsche (herkesin tanıdığı Porsche süper spor otomobil üreticisinin
kurucusu) yirmi milyonun üzerinde satılan ve hakkında filmler bile çevrilen
otomobilin yaratıcısı tarafından "Proje No.12" adıyla tasarımına başlanan
“Volkswagen” otomobili, F. Porsche'nin tüm gücünü verdiği halk otomobilinin ismi
oldu. Zamanına göre oldukça alışılmadık bir görünüme
sahip olan bu aracın karakteristik özelliği eğimli bir
burun ve arka yapıya sahip olmasıdır. Bunda amaç
aerodinamik bir şekil ve çift eğrilikli kaporta yüzeyine
sahip ve böylece akranlarına göre çok daha sağlam
bir araç elde etmektir. 1938'de üretime başlanmadan
Hitler'in ortaya attığı bir program ile pazarlanmasına başlanan "KdF otomobili"
projesi savaş çıkmasıyla beraber rafa kaldırılmıştır. Savaşın ardından, 1945'te
"Wolfsburg" şehrinde otomobilin yeniden yapılmasına başlanmıştır. Gerekli
25
değişiklikler yapıldıktan sonra Wolfsburg şehri yeniden üretmeye başladı. Eylül
1946'da 10000. otomobil üretilmiştir, daha sonra da otomobilin ismi "Volkswagen"
(halk arabası) olmuştur.
Tasarımıyla, simgelediği klasiklik ve halkın arabası olma imajıyla bir kültür olarak
yer etmiş Volkswagen alanında en ünlü tasarımlardan biridir ve tasarımı bir
felsefenin simgesi olacak kadar başarılı olmuştur.
ABSOLUT VODKA
Tasarımın satışta belirleyici olduğu ürünlere bir örnek İsveç Vodkasıdır. Türkiye’de
de pek çok kimsenin bildiği Absolut Vodka, şişe tasarımı sayesinde Amerikan
pazarının fetheden içkilerden biridir. Absolut Vodka, şişesi sadeliğin öne çıktığı
İsveç tasarım konseptinin de en iyi örneklerinden biridir. Şişe 19. Yüzyılda süt ve
diğer içecekler için kullanılmış olan standart bir modeldir. Ama Vodka için üretilen
şişelerin camında içinde demir oranı düşük olan kum kullanılmaya başlamıştır. Bu
yöntemle üretilen Absolut Vodka, şişeleri berrak bir şeffaflık kazanmıştır. Temel
malzemeyi ürettikten sonra bunu daha daha da çekici hale getirmek yine bir
tasarım örneğidir. Absolut Vodka, şişelerinin üzerinde etiket yoktur. Marka ve
vodka hakkında bilgi direkt şişenin üzerine yazılmıştır. Bu tasarım yıllar önce
ödüller kazanmıştır.
Bu örnekler herkes tarafından tanınan tasarımlara ait başarı örnekleridir. Başarı
hiçbir zaman şans eseri gelmemiştir. Yaratıcılık bu örneklerde tek başına başarıda
etken tabii ki değildir, bunun yanında kalitenin her zaman korunması ve görünümle
kalitenin beraber sunulması, yani beğendiğiniz görünümle aldığınız üründe her
zaman arzu ettiğiniz yüksek kaliteyle karşılaşacağınıza dair firma imajları dünya
pazarlarının kazanılmasında yardımcı olmuş, kaliteli ürünleri içeren tasarımlar iyi bir
pazarlama stratejisiyle beraber sunulduğunda tarihe geçecek tasarım başarısı
örnekleri ortaya çıkmıştır.
26
TÜRKİYE’DE ENDÜSTRİYEL TASARIM
Tez kapsamında Türk sanayisinin endüstriyel tasarıma bakışı ve bilinçlenme düzeyi
incelenmektedir. Bu kavramın daha iyi değerlendirilebilmesi için endüstriyel tasarım
konusunun ülkemizde yıllar içinde geçirdiği değişim, kazandığı önem, ülkemizde
endüstriyel tasarım eğitimi, basında endüstriyel tasarım, endüstriyel tasarım
yarışmaları, bu konuya önem veren firmalar, endüstriyel tasarım tescili başvurusu
yapan firmaların dağılımı, başvuru yapılan ürünlerin sınıflara göre dağılımı gibi
konuların da incelenmesi gerekmektedir. Bu konularda yapılan incelemeler hem
“endüstriyel tasarım” kavramının son yıllarda geçirdiği değişim konusunda fikir
verecek, hem de söz konusu kavramın medyada, basında ne şekilde ve ne sıklıkta
yer aldığı gibi konular incelenerek de kavramın sanayiciler tarafından ne şekilde
anlaşıldığı konusuna açıklık getirecektir.
Ülkemiz tasarım konusuna oldukça profesyonel yaklaşan, dünya koşullarından bile
ileri standartlarda tasarım politikalarına sahip büyük firmalara sahiptir. Bunun
yanında Türk ekonomisinin lokomotifini oluşturan ve sayısal olarak da işletmelerin
yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’lerin bu kavrama da çok da profesyonel
yaklaşmadıkları ortadadır. Bu durum tek başına KOBİ’lerin genel olarak sınai
mülkiyet konuları hakkında ileri düzeyde bilgi sahibi olmadıkları gerçeğine
bağlanamaz; tasarım üretmenin, yeni görünümlerle, estetik kaygılar taşıyan,
bunun yanında fonksiyonellik, ergonomi, kullanım kolaylığı gibi kavramları içinde
barındıran ürünler üretmenin bir çeşit strateji olduğunun ve KOBİ’lerin firma
stratejilerinde, vizyonlarında bu kavramı, yani yeniden tasarımlanmış ürünlerle
piyasada tüketicinin ilgisini çekmeyi beklemek gibi bir yaklaşımları olmadığını da
açıkça ortaya koymakta, yani KOBİ’lerin çağdaş standartlarda firma yaklaşımını,
yenilikçi ve yaratıcı firma kültürünü bir şekilde benimseyemediklerini de ortaya
koymaktadır. Bu açıdan KOBİ’ler konu hakkında en çok desteği görmeli, her türlü
yönlendirme hizmeti öncelikle devlet tarafından bu tür işletmelere sunulmalıdır.
27
Gelişmekte olan bir toplum olarak Türkiye'mizin bugün sahip olduğu sanayi de
belirli evrelerden geçerek bugünkü seviyesine ulaşmıştır. Türk sanayi'nin gelişim
evrelerinin Kamu İktisadi Teşekküllerinin kurulmaları ile başladığı ve 1950'ler
sonrasındaki Montaj Sanayi ile gelişmeye başladığı kabul edilebilir. Ülkemiz
sanayiinin gelişimi 1970'li yıllarda başlayan Lisanslı Üretim evresi ile hızlanmış, bu
evrede yurt içi satış ciroları ile büyüyen firmaların kendilerini yurt dışı rekabete
hazırlamaları sonucunda ülkeye gerçek döviz girişinin sağlandığı Özgün Ürün
Tasarımlarının Geliştirildiği Sanayi evresine girilmiştir. Ülkemizde bugün sayıları
fazla olmasa da, ileri sanayi evrelerine girildiğine işaret eden yeni teknolojilerin
yaratıldığı, uygulandığı ve pazarlandığı sanayi firmaları oluşmaya başlamıştır. Artık
ülkemizin geleceği, benzeri sanayi firmalarının sayılarının çoğalması ve bu
firmaların yaratacakları yeni teknolojilerin dünya pazarlarında müşteri bulmaları ile
şekillenecektir.
Türk sanayiinde öteden beri öncü rol üstlenen firmalar özellikle 1980'li yılların
başlarından itibaren kendi teknolojisini geliştirmek yönünde faaliyetlere başladılar.
Sayıları az da olsa 1960'lı ve 70'li yıllarda lisanslı üretim yapan şirketlerin daha
sonraları kendi teknolojisini üretmeye başlaması yeni model ve kavramsal ürünlerin
firma içinde veya dışında geliştirilmesini ve tasarlanmasını zorunlu kılmıştır. Bu
çerçevede stratejik planlamada tasarımın rolünü kavramış nadir şirketler
Endüstriyel Tasarım Bölümü'ne organizasyon içerisinde ağırlık vermiş ve aktif
işlerlik kazandırmıştır. Ülkedeki teknolojinin gelişmesi bu yönde de tasarımın hayat
kazanmasına imkan verecek oluşumları hazırlamaktadır.
28
TÜRKİYE’DE SANAYİLEŞME
Sanayileşme, ekonomik kalkınmanın temelini oluşturan unsurların en önemlisi ve
bilgi toplumuna giden yolun temel taşlarından biridir. Kalkınmanın kişi başına milli
gelir artışı ile değil, toplumun sosyal ve ekonomik yapısını değiştiren ve eskiyen
üretim metotları yerine, modern teknolojinin imkanlarından faydalanan bir
sanayileşmeyle sağlanacağı gerçeği kabul edilmelidir.
Sanayileşmenin Tarihsel Süreci
Ülkemizde sanayileşme alanındaki ilk girişimler 1930'lu yıllarda başlamıştır. 1934-
1938 döneminde, I. Sanayi Planı ile küçümsenemeyecek sanayi tesisleri
gerçekleştirilmiştir. Gerekli sanayi alt yapısının oluşturulması da yine bu döneme
uzanmaktadır. I.Sanayi Planı ile ithal ikameci politikalar yürürlüğe konulmuş ve
GSYİH içinde sanayinin payı da hızla yükselmiştir. I. Sanayi Planı döneminde
bütünüyle kamu girişimciliği ön planda tutulmuştur. 1950- 1960 döneminde özel
girişimcilik önem kazanmış, tüketim malları üretiminde en yüksek yatırım
seviyesine çıkılarak, alt yapı yatırımları gerçekleştirilmiştir.
Birinci planda (1963-1967), tarım ve sanayi gelişme dengesi, nitelikli insan gücü,
ithal ikameci politika ile dışa bağımlılığın azaltılması ve istihdam artışı
öngörülmüştür. İkinci planda (1967-1972) sanayi, tarımın önüne geçerek
sürükleyici konuma gelmiş, dayanıklı tüketim malı istihsali yerine ara malların
üretimi amaçlanmıştır. Üçüncü plan (1973-1976), Avrupa Ekonomik Topluluğuna
katılma gibi dışa açılma öğelerinin önem kazandığı ve dış rekabete hazırlanma için
gerekli olan yatırımları içerdiği bir dönemdir.
29
Üçüncü planla 80’li yıllar arasında ekonomik krizlerin yaşandığı, sanayileşme adına
önemli etkinliklerin gerçekleştirilemediği bir dönem geçirilmiştir.
1980 sonrasında dünya ekonomisi ile bütünleşme ve serbest pazar koşullarına göre
yeniden yapılanma ana hedefine karşın, kısa dönemli istikrar politikaları
uygulamada egemen olmuştur.
1999 yılı GSMH'nın sabit fiyatlarla dağılımına bakıldığında, sanayinin %28,5'lik
payla en büyük üretken sektör olduğu görülmektedir. Yine aynı şekilde 1980'den
günümüze olan dönemde dünya ihracatının sektörler itibarıyla bir değerlendirilmesi
yapıldığında, sanayi ve tarım sektörlerinin paylarının arttığı, ancak, en önemli
artışın sanayi sektöründe gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Sanayileşme Hedefleri
Dünyada her alanda liberalleşme eğilimlerinin güçlendiği, teknolojik gelişmelerin
sınır tanımaksızın önemli değişikliklere yol açtığı bir dönem yaşanmaktadır. Bu
gelişmeler bizi geleneksel anlayıştan, stratejik planlama yaklaşımıyla, ilke ve
politikaların belirlenmesine daha fazla ağırlık veren esnek bir planlama anlayışına
götürmektedir. Bu gerçek itibariyle; Türk sanayi; yerel kaynakları harekete geçiren,
çevre normlarına uygun üretim yapan, tüketici sağlığını ve tercihlerini gözeten,
yüksek nitelikli işgücü kullanan, çağdaş işletmecilik anlayışını uygulayan, Ar-Ge'ye
önem veren, teknoloji üreten, özgün tasarım ve marka yaratarak uluslararası
pazarlarda yerini alan yeni bir yapıya kavuşturulmak durumundadır. Bilgi ve
teknoloji yoğunluğu itibariyle nitelik taşıyan savunma ve havacılık, makine imalat,
kimya, elektronik sanayilerinin geliştirilmesi, sanayide ileri teknoloji
30
kullanımının yaygınlaştırılması; geleneksel sanayilerin rekabet gücünün artırılması
gerekmektedir.
Tasarım Alanında Üniversite – Sanayi İşbirliği
Bilime dayalı ve teknoloji yoğun ürünler tasarlayan firmalar, üniversiteler ve
araştırma kuruluşlarıyla işbirliği geliştirmelidirler. Bu işbirliği, sınırlı ülke
kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasının yanısıra, kuruluşlara, uluslararası
rekabet, hızlı teknolojik ilerlemeler, gelişmiş ürünler tasarlanması, teknolojik altyapı
ve bilgi birikimi oluşması konularında avantaj sağlar.
Uluslararası rekabet için markalaşmanın, bu süreci de tasarım yoluyla
gerçekleştirmenin zorunlu olduğu küresel pazarda, Avrupa Birliği hedefini
gerçekleştirmeye çalışan ülkemiz çalışan ülkemiz sanayileşme stratejilerinde açıkça
yenilikçilik ve yaratıcılığın desteklenmesine yer vermeli, bunu gerçekleştirecek
altyapının oluşturulması amacıyla da marka ve tasarım kültürünün oluşmasını
destekleyici faaliyetler de artırılmalıdır.
Firmalar Ar-Ge faaliyetleri ve teknolojinin üretilmesinde kurumlar arası ilişkiyi ön
planda tutmalıdırlar. Bu amaçla; teknolojinin üretilmesi safhasında yer alan sac
ayakları içinde temel ve uygulamalı araştırma görevini üstlenmiş bulunan
üniversitelerle etkileşim büyük önem taşımaktadır.
Araştırmacı ve yenilikçi yaklaşımlarıyla üniversiteler, global pazardaki gelişmeleri
takip edip inceleyerek rekabet edebilen görünümlerle üretimde kullanma; estetik,
ergonomi ve maliyet gibi tasarım yönetimi unsurlarını da sürece dahil ederek
firmaların üretim alanında karşılaşacakları sorunlara da çözümler yaratmak
alanlarında yön gösterici olacaklardır. Salt teknolojik yönden değil, görünüm
31
açısından da farklı, ilgi çeken ürünler üretiminde üniversitelerde yer alan kültür,
tasarım yaklaşımları ve bilgi birikimlerinden de yararlanılmış olacaktır.
Bu çalışmalara örnek olarak verilecek önemli derecede etkin üniversite – sanayi
işbirliği bulunmamakla beraber tasarım alanında öne çıkan büyük firmalar
(çoğunlukla tekstil, hazır giyim, deri ürünler, takı ve ev tekstili bazen de elektronik
ev gereçleri alanında) düzenledikleri tasarım yarışmalarıyla bu işbirliğini bir ölçüde
teşvik etmekte, yarışmalara üniversitelerden de çoğunlukla öğrenci düzeyinde
katılım sağlanmaktadır.
BİLGİ VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARINDA TASARIM
TÜBİTAK’ça hazırlanan Türkiye’nin Bilim ve Teknolojiye ilişkin 1996-1997 Politika
Gündemini belirleyen “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikası” çalışmasında Ulusal Bilim
ve Teknoloji Politikası’nın özüne uygun olarak, Ulusal İnovasyon Sistemi’nin
kurulmasına yönelik âcil düzenlemeleri ve yine aynı konu ile ilgili olarak âcilen
yapılması gereken hazırlık çalışmaları yer almaktadır.
OECD literatürüne göre, inovasyon, süreç olarak, bir fikri pazarlanabilir bir ürün ya
da hizmete, yeni ya da geliştirilmiş bir imalat ya da dağıtım yöntemine, ya da yeni
bir toplumsal hizmet yöntemine dönüştürmeyi ifade eder. Ama aynı sözcük, bu
dönüştürme süreci sonunda ortaya konan, pazarlanabilir, yeni ya da geliştirilmiş
ürün, yöntem ya da hizmeti de anlatır.
İnovasyonın yukarda verilen tanımına göre herhangi bir ülkenin inovasyondaki
yetkinliği, yalnızca, bilim ve teknolojiyi ekonomik yada toplumsal bir faydaya
dönüştürmede göstereceği beceriye değil; bununla birlikte, bilim ve teknolojinin
kendisini de üretmede göstereceği başarıya bağlı olduğu söylenebilir. Hem bilim ve
teknolojiyi üretmede hem de bilim ve teknolojiyi hızla ekonomik ve toplumsal bir
32
faydaya dönüştürmede yetkinleşmenin altyapısını ise, ana unsurlarından birisi
ulusal, yüksek hız enformasyon şebekesi olan, Ulusal İnovasyon Sistemi oluşturur.
Ulusal inovasyon sistemi, genel olarak;
ürün ya da üretim yöntemlerine ilişkin yeni teknolojileri edinebilme;
özümseyip kullanabilme,
ürün geliştirme, yeni ürün tasarımlayabilme,
yeni ürün tasarımıyla birlikte üretim yöntemini de geliştirme, yeni
yöntem tasarımlayabilme,
geliştirilen ya da yeni bulunan üretim yönteminin gerektirdiği üretim
(proses) makinalarını tasarımlayabilme ve üretebilme,
sayılan tasarım ve üretim süreçlerini besleyen teknolojik araştırma-
geliştirme faaliyetini sürdürebilme; gereksinim duyulan teknolojileri
bilimsel bulgulardan kalkarak üretebilme; ve o teknolojilerin kaynağını
oluşturan bilimi üretebilme,
araştırma, geliştirme, tasarım, üretim (imalat), pazarlama süreçlerinin
hem kendi içlerindeki hem de aralarındaki ilişkileri düzenleyen ve daha
ileri düzeylerde yeniden üreten organizasyon yöntemlerini geliştirebilme
yeteneklerine sahip ulusal kuruluşların oluşturduğu bir sistemi ifade
eder.
Ulusal İnovasyon Politikalarımızın temelinde yer alan yeni ürün tasarımı ve
geliştirilmesi, en az yeni teknolojiler geliştirme kadar yada diğer maddeler kadar
önem verilen bir konudur; çünkü inovasyonun temelinde, tanımında
“pazarlanabilir” olgusu bulunmaktadır. Bilim ve teknolojiyi toplumsal ve ekonomik
faydaya dönüştürmenin temelinde bu çalışma sonuçlarının pazarlanabilir olması
yatmakta; yeni ürünlerin, yeni tasarımların teknoloji ve kaliteyi içerdikleri kadar ilgi
çekici olmaları, estetik, fonksiyonellik gibi yönleriyle kazandıkları “pazarlanabilir”
özellikleriyle toplumsal ve ekonomik faydayı yaratabilmeleri öngörülmektedir.
33
Ulusal inovasyon sisteminin içerdiği kurumlar arasında tasarım üreticileri,
tasarımcılar, yaratıcı girişimciliği özendiren ve destekleyen mekanizmalar,
üniversiteler, patent ofisleri, fikri ve sınai hakları koruyan yasal düzenleme ve
kurumlar yer almaktadır.
Hazırlanmış olan bu politika belirleme çalışmasının tüm kurumlar için eşzamanlı ve
uyum içerisinde belirlenen hedeflere yönelik olarak işletilmesi gerekmektedir. Bu
sistemin işletilmesi yaratıcılık ve yenilikçiliğin de teşvik edilmesi anlamına gelecek;
Türk sanayi ve ticaretinin faydasının en üst düzeyde gerçekleşeceği sınai mülkiyet
koruması sisteminin, özelinde endüstriyel tasarımların ve tescil sisteminin
kullanımının artması yönünde itici güç oluşturacaktır.
TÜRKİYE’DE TASARIM EĞİTİMİ VE TASARIMCILIK MESLEĞİ
Ülkemizde endüstriyel tasarım eğitimi meslek ve disiplin oluşumu diğer meslek
alanlarına göre oldukça yenidir. Modern sanayileşme hareketlerinin başlangıcı
1960’lı yıllara varsa da endüstriyel tasarım alanında mesleki eğitim 1970'li yılların
ilk yarısında başlamıştır. Bu alanın meslek olarak bilinirliği ise 1980’li yılların
sonunda başlamıştır.
Endüstriyel Tasarım eğitiminde, tüketim pazarına yönelik, seri üretilebilecek her
türlü kullanım eşyasının tasarımını içerir. Otomotiv sektörü, elektronik ve iletişim
sektörü, mobilya sektörü, beyaz eşya, endüstriyel seramik, sergileme ve ambalaj
sanayi gibi pek çok sektörde AR-GE bölümlerinde çalışacak ya da danışmanlık
hizmetiyle bu sektörlerin ürün stratejisini belirleyecek profesyoneller yetiştirmek
hedeflenmektedir.
34
Tasarım : IDEA
2002, Altın
Madalya,
Segway,
Segway LLC
Tasarımcılık eğitiminde yaratıcılığı üç boyutlu düşünme yeteneği ile teknik olarak
geliştiren sistem kurulmalı, farklı sektörlere yönelik üretim koşullarını ve malzeme
kullanımı konusunda öğrenci teknik olarak yetiştirilmelidir.
Endüstri Ürünleri Tasarımı farklı disiplinler arasındaki iletişim
ve koordinasyonu sağlayan bütünleştirici bir disiplin olarak
günümüzde giderek öne çıkmaktadır. Ürün geliştirme
sürecinde bütünleştirici bir rol üstlenmeleri ürün
tasarımcılarından geleneksel tasarım eğitiminin kazandırdığı
mesleki becerilerin ötesinde bir birikim istenmektedir. Bu
birikimin temel unsurları; tasarım becerilerine ek olarak mühendislik, teknoloji,
yönetim ve pazarlamaya yönelik bilgi ve beceriler olarak özetlenebilir. Bölüm
mezunlarının sadece kendi başlarına tasarım yapmayı öğrenmiş kişiler değil, yeni
ürün geliştirme sürecindeki diğer disiplinlerle işbirliğine ve ekip çalışmasına yatkın
yaratıcı tasarımcılar olmaları hedeflenmektedir. Çünkü, günümüzde ürünün
işlevsel, görsel ve fiziksel özelliklerinin belirlenmesi yanısıra, tasarım ve üretim
aşamalarının organizasyonu ve yönetimi de önemli etkinlikler haline gelmiştir.
Tasarım eğitiminin, 30 yılı aşkın bir deneyime rağmen, yeni yöntemsel ve
teknolojik gelişmelerden yalıtılmışlık gibi yapısal bir sorunu bulunmaktadır. Bu son
5, 6 yıllık süreçte yavaş da olsa değişmeye başlamıştır. Bugün dışarıda ve
Türkiye'deki diğer okullarda neler yapıldığını bilen, dünyadaki gelişmeleri izleyen,
mesleki ve entelektüel olarak çok daha iyi donanmış tasarımcı kuşakları
yetişmektedir. İletişim teknolojileri ve artan yurtdışı seyahat imkanları öğrencileri
okulun dışındaki mesleki ortama etkin bir şekilde açmaktadır ve
bunun giderek artması beklenmektedir. Bu gelişmeler tasarım
eğitimini hem lisans hem de lisansüstü düzeyde yeniden
yapılanma yolunda sürekli bir değişime zorlamaktadır.
35
Meslek Kuruluşları
Endüstriyel tasarımcılar, Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu adıyla, dernek
düzeyinde örgütlenmişlerdir. Genel merkezi Ankara’da olan bu derneğin amacı
“endüstri ürünleri tasarımı mesleğini topluma tanıtmak, tasarımcıların hak ve
yetkilerini oluşturmak ve korumak, meslektaşlar arasında iletişim ve dayanışmayı
güçlendirmek, dünyadaki gelişmeleri izlemek, topluma tasarlanmış nitelikli ürünler
sunulmasını sağlamak amacıyla ilgili kurum/kuruluşlarla, üretici ve tüketici
düzeyinde çalışmalar yapmak”tır.
Dernek düzeyinde örgütlenmiş olan tasarımcılar bu amaçlarını gerçekleştirmek
üzere:
a. Sosyal, kültürel ve disiplinlerarası ilişkileri kurmaya yönelik toplantılar,
seminerler, film gösterileri, sergi ve fuarlar, oturumlar, meslek eğitimi ile ilgili
geziler ve yarışmalar düzenler.
b. Üyeler ve ilgili kişiler arası tanışmayı ve dayanışmayı kolaylaştırmak için olanak
ve yer sağlar, bunları işletir ya da işlettirir.
c. Sergi ve yayınlar yoluyla nitelikli tasarımları tanıtır, destekler, bu yolla tüketiciyi
bilinçlendirir.
d. Endüstri ürünleri tasarımcısı yetiştiren eğitim kurumları ile ilişkiler kurarak
öğrencilerin gelecekteki mesleklerine uyumlarını kolaylaştırmak için gerekli çalışma,
araştırma, anket ve düzenlemeler yapar, staj ve iş olanakları sağlar.
e. Kendi alanındaki çevre sorunlarını çözüme yardımcı olacak çalışmalar yapar.
f. Üyelerin ve ilgili kişilerin yararlanabilmesi için çağımız gereklerine uygun bir
belgelik kurar, geliştirir; her türlü görsel-işitsel yayından yararlanmak ve yapımını
sağlamak için çalışır.
g. Tasarımcıların, mesleki etkinliklerin karşılığı alacakları ücretlerin asgari
standartlarını belirler ve çalışmaların tip sözleşmelere uygun olarak yürütülmesini
sağlar.
36
h. Tüm bu çalışmalar doğrultusunda ulusal tasarım geleneğini oluşturmak ve
çağdaş anlamda etkin bir "Tasarım Konseyi" kurmak için çalışır.
Yukarıda sayılan hedeflerin tümü bir şekilde tasarım kültürünü oluşturmak,
yaygınlaştırmak, halkın konu hakkında bilinçlendirilmesi gibi Türk Patent Enstitüsü
tarafından da benimsenen hedeflerdir. Tasarım bilincinin oluşması beraberinde
tasarımın mülkiyet haklarının da korunması bilincini getirecektir. Adı geçen
dernekle hedef birliği bulunması nedeniyle ortak çalışmalar yapılması,
bilinçlendirme faaliyetlerinin beraber yürütülmesi, hedef kitlelerin analiz edilerek
tasarım bilincinin yanında sınai mülkiyet bilincinin de birbirinin ayrılmaz parçası
olarak sunulması ortak hedeflere ulaşmakta önemli faydalar sağlayacaktır.
TÜRK ENDÜSTRİYEL TASARIM TESCİL BAŞVURULARININ İNCELENMESİ
Türk hukukunda, tasarımlar, ilk defa “Endüstriyel Tasarımlar Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname” ile 1995 özel koruma altına alınmış, ayrıca, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı tarafından, 554 s. KHK’nin uygulama şeklini gösterir bir
yönetmelik (05.11.1995, RG: 22454) çıkarılmıştır. Bu yönetmelik, 31 Aralık 1997
tarih ve 23217 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan bir yönetmelikle de
değiştirilmiştir.
1995 yılından itibaren Türk hukuk ve sınai hayatında yer almaya başlayan
endüstriyel tasarım tescil başvurularının çeşitli kriterlere göre incelenmesi Türk
sanayi ve ticaretinin tescil sistemine yaklaşımının belirlenmesi açısından da
önemlidir.
Başvuru sahipleri açısından yapılacak inceleme başvuruların hangi oranda tüzel
kişiliklerden yapıldığını, hangi oranda bireysel tasarımcıların tescil için
başvurduğunu göstermek açısından yararlı olacaktır. Türk Patent Enstitüsü
37
Endüstriyel Tasarımlar Biriminde bu kritere yönelik istatistiksel bilgi bulunmamakla
beraber günlük uygulamada başvuruların çoğunlukla firmalardan yapıldığı,
tasarımcıların da çoğunlukla firmayla hizmet ilişkisi içinde yada firma sahipleri
olduğu bilinmektedir. Bu tür bir istatistiğin tutulması bağımsız tasarım sektörünün
ne ölçüde etkin olduğu ve yıllar içerisinde geçireceği değişimin de gözlenebilmesi
açısından faydalı olacaktır. Genellikle tasarım stratejisini firma değerlerinden biri
olarak benimsemiş köklü ve büyük şirketlerin tasarım departmanlarına sahip
oldukları günlük tasarım tescil işlemlerinde diğer başvuru sahibi firmalardan
ayrılabilmelerini sağlamaktadır. Arçelik firmasının tasarım departmanına sahip
olması buna örnek verilebilir, bunun yanında tekstil, seramik ve ev gereçleri üreten
firmalar da tasarım departmanı sahibidirler. Endüstriyel tasarım başvurularının
çoğunluğunun gerçekleştirildiği mobilya alanında ise tasarım tescilinde firmaların
sunduğu beyanlardan anlaşıldığı üzere tasarım departmanı sahibi olanların sayısı
oldukça azdır, Endüstriyel Tasarım Birimi’nde bu yönde bir istatistik
bulunmamasına rağmen, günlük tasarım tescil başvurularının incelenmesi
uygulamalarında açıkça belli olmaktadır. Yine büyük firmalar, tasarım yoluyla
katma değer yaratmak isteyen, markalaşmak yolunu seçen firmalar tasarım
departmanlarına sahiptirler yada dış stüdyolardan yenilikçi ve yaratıcı ürün
tasarımında yararlanmaktadırlar.
Başvuruların Yerli – Yabancı Ayrımı
Tasarım tescil işleminin 1995 yılından itibaren başladığı daha önce de belirtilmişti.
O tarihten bu yana endüstriyel tasarım tescil başvuruları incelendiğinde her zaman
yerli başvuruların (Türk başvuru sahipleri tarafından gerçekleştirilen) yabancı
başvurulardan daha fazla olduğu görülmektedir.
38
Grafik 1 : 1995 – 2002 Yılları Arası Endüstriyel Tasarım Başvuru Dağılımı
İstatistikten de görüleceği üzere ortalama 230 civarında seyreden yabancı başvuru
sayısı oldukça azdır. Buna neden olarak ülkemize gelen yabancı sermayenin
yenilikçi tasarımlarıyla gelmemesi düşünülebilir. Yabancı sermaye sahiplerinin
endüstriyel tasarım korumasını yeterli görmemesi yada başka koruma türlerine
yönelmesi de başka alternatiflerdir.
Sınıflara Göre Dağılım
Sınıflara göre dağılım istatistiklerinin incelenmesi başvuruların çoğunlukla yerli
başvurular olduğu düşünülürse Türk sanayi ve ticaretinde en çok hangi alanda
yenilikçilik ve yaratıcılığın ön plana çıktığını da ortaya koyacaktır. 1995 yılından
itibaren tasarım başvurularının çoğunlukla mobilya, tekstil, giyim eşyası, ambalaj
ve yapı malzemeleri alanlarında yoğunlaşmaktadır. Bu durumdan da özellikle
1506
27
1646
164
1956
185
1829
220
1695
242
2294
258
2560
292
3666
237
0
500
1000
1500
2000
2500
3000
3500
4000
1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002
YILLAR
1995-2002 YILLARI ARASI ENDÜSTRİYEL TASARIM
BAŞVURU DAĞILIMI
YERLİ BAŞVURU
YABANCI BAŞVURU
39
imalat sanayii yatırım teşviklerinin sektörel olarak da yoğunlaştığı fakat
katma değer yaratma açısından diğerleri kadar da getirisi olmayan sektörlerde
teşviklerin amacına ulaştığı ve yaratıcı ve yenilikçi tasarım üretme konusunda bu
alanlarda diğerlerine göre daha üretken çalışmalar gerçekleştirildiği ortadadır.
Grafik 2 : 2002 Yılı Sınıflara Göre Endüstriyel Tasarım Başvuru Dağılımı
2002 YILINDA EN FAZLA SAYIDA BAŞVURUNUN ALINDIĞI İLK 10
LOCARNO SINIFI
06
34%
09
12%07
12%
05
12%
02
10%
23
6%
08
5%
25
4%
20
3%
15
2%
Tasarım Başvurularında Öne Çıkan İller
Bekleneceği üzere tasarım tescil başvuruları çoğunlukla sanayinin diğerlerine göre
daha gelişmiş olduğu illerden yapılmaktadır. İstanbul, Bursa, Ankara ve Kayseri
diğer illere göre öne çıkmakta, yine bu şehirler sınıf dağılımda da öne çıkan
sektörlerin de yoğun olduğu şehirlerdir.
40
Tablo 3 : 1995 – 2002 Yılları Arası Endüstriyel Tasarım Başvurularının
İllere Göre Dağılımı
1995-2002 YILLARI ARASI İLLERE GÖRE ENDÜSTRİYEL TASARIM BAŞVURU DAĞILIMLARI
1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 TOPLAM
İL ADI Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru
ADANA 0 1 16 8 14 17 25 56 137
ADIYAMAN 0 0 0 0 0 0 0 0 0
AFYON 0 2 2 5 0 3 2 5 19
AĞRI 0 0 0 0 0 0 0 0 0
AMASYA 0 0 0 0 2 1 4 2 9
ANKARA 45 147 207 133 164 204 172 309 1381
ANTALYA 1 4 3 7 8 6 6 7 42
ARTVİN 0 0 0 0 0 0 0 0 0
AYDIN 1 2 3 3 5 4 9 9 36
BALIKESİR 0 0 4 3 1 10 15 5 38
BİLECİK 0 0 9 3 3 1 1 1 18
BİNGÖL 0 0 0 0 0 0 0 0 0
BİTLİS 0 0 0 0 0 0 0 0 0
BOLU 0 1 10 4 2 4 6 6 33
BURDUR 0 2 0 0 0 0 0 3 5
BURSA 28 217 234 288 223 322 348 419 2079
ÇANAKKALE 0 11 7 9 12 10 9 19 77
ÇANKIRI 0 0 0 0 0 1 0 0 1
ÇORUM 0 1 1 4 2 6 1 4 19
DENİZLİ 2 8 15 17 20 66 101 71 300
DİYARBAKIR 0 0 1 0 0 0 0 0 1
EDİRNE 0 0 2 2 0 1 4 1 10
ELAZIĞ 0 0 0 0 0 3 1 0 4
ERZİNCAN 0 2 0 0 0 0 0 0 2
ERZURUM 0 0 0 0 0 0 0 1 1
ESKİŞEHİR 0 2 15 19 22 27 15 50 150
GAZİANTEP 0 25 29 30 23 24 42 112 285
GİRESUN 0 0 5 1 0 3 2 6 17
GÜMÜŞHANE 0 0 0 0 0 0 0 0 0
HAKKARİ 0 0 0 0 0 0 0 0 0
HATAY 0 1 1 6 4 6 14 15 47
41
ISPARTA 0 0 1 2 2 1 2 2 10
İÇEL 0 1 2 2 4 4 0 11 24
İSTANBUL 1390 990 1078 962 796 992 1094 1893 9195
İZMİR 17 57 108 78 134 206 170 245 1015
KARS 0 0 0 0 0 1 0 0 1
KASTAMONU 0 0 0 0 0 0 1 1 2
KAYSERİ 5 83 50 85 82 65 162 156 688
KIRKLARELİ 0 0 0 0 1 0 1 2 4
Tablo 4 : 1995 – 2002 Yılları Arası Endüstriyel Tasarım Başvurularının
İllere Göre Dağılımı – 2
1995-2002 YILLARI ARASI İLLERE GÖRE ENDÜSTRİYEL TASARIM BAŞVURU DAĞILIMLARI – 2
1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 TOPLAM
İL ADI Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru Başvuru
KIRŞEHİR 0 0 0 0 0 1 3 1 5
KOCAELİ 11 17 16 19 23 37 42 46 211
KONYA 3 11 30 42 42 74 57 60 319
KÜTAHYA 3 22 41 28 34 27 27 18 200
MALATYA 0 0 0 3 2 1 0 0 6
MANİSA 0 6 10 8 18 21 13 35 111
K.MARAŞ 0 1 0 2 1 1 7 31 43
MARDİN 0 0 0 2 0 0 0 0 2
MUĞLA 0 0 0 0 1 1 1 4 7
MUŞ 0 0 0 0 0 0 0 0 0
NEVŞEHİR 0 0 0 0 0 0 0 0 0
NİĞDE 0 2 1 1 2 4 3 2 15
ORDU 0 0 2 1 0 0 0 0 3
RİZE 0 1 1 2 0 12 4 2 22
SAKARYA 0 4 12 11 14 9 6 11 67
SAMSUN 0 5 6 1 11 2 11 12 48
SİİRT 0 0 0 0 0 0 0 0 0
SİNOP 0 0 1 0 1 0 0 0 2
SİVAS 0 0 0 0 0 1 3 10 14
TEKİRDAĞ 0 8 7 4 1 4 7 5 36
42
TOKAT 0 2 0 1 0 0 0 1 4
TRABZON 0 0 0 0 0 7 2 3 12
TUNCELİ 0 0 0 0 0 0 0 0 0
Ş.URFA 0 1 9 8 8 4 3 3 36
UŞAK 0 2 1 3 0 2 0 0 8
VAN 0 0 0 0 0 0 0 0 0
YOZGAT 0 0 1 1 1 0 1 0 4
ZONGULDAK 0 2 4 6 5 6 4 2 29
KARAMAN 0 5 11 11 4 12 6 7 56
BARTIN 0 0 0 1 0 0 0 0 1
KARABÜK 0 0 0 1 0 0 0 0 1
AKSARAY 0 0 0 2 3 1 0 1 7
YALOVA 0 0 0 0 1 0 0 0 1
KIRIKKALE 0 0 0 0 0 1 1 1 3
OSMANİYE 0 0 0 0 0 0 0 0 0
ŞIRNAK 0 0 0 0 0 0 0 0 0
ARDAHAN 0 0 0 0 0 0 0 0 0
DÜZCE 0 0 0 0 0 0 1 1 2
IĞDIR 0 0 0 0 1 0 0 0 1
BAYBURT 0 0 0 0 0 0 0 0 0
BATMAN 0 0 0 0 0 0 0 0 0
KİLİS 0 0 0 0 0 0 0 1 1
Son yıllarda, özellikle 2000 yılından sonraki dönemde endüstriyel tasarım
başvurularında artış dikkat çekici seviyededir. Buna neden olarak konuyla ilgili
kamu bilincinin artması, medya ve diğer yollarla insanların, sanayi ve ticaretin
“tasarım” kavramıyla, “tasarım tescili” kavramıyla daha çok karşılaşmaları
sunulabilir. Kavram daha sık kullanıldıkça, ticari hayatta karşılaşılmaya
başlanıldıkça Türk başvuru sahipleri sistemi kullanmak yönünde girişimlerde
bulunmaktadırlar. Özellikle İstanbul, Bursa, İzmir, Kayseri, Ankara, Denizli,
Gaziantep, Adana gibi illerde son yıllardaki endüstriyel tasarım tescil
başvurularındaki artış dikkate değerdir. Bu artışlara bahsedilen illerde düzenlenen
bilgilendirme amaçlı toplantılar, yine aynı illerdeki vekillerin bilgilendirme
çalışmaları, gazetelerde, medyada sınai mülkiyetle ilgili dava sonuçlarının
yayınlanarak cezai şartların ağırlığı hakkında yayın yapılması gibi etkenler yol
43
açmıştır. Bilgilendirme çalışmaları ve konuyla ilgili medya desteğinin artırılmasıyla
artış diğer illere de kayacak, üretim alanında tasarım kullanan her alana “tasarım
tescili” kavramı taşınacaktır.
Endüstriyel Tasarım Harcamalarının Desteklenmesi
Ülkemizin dışa açık büyüme modeline geçtiği 1980 sonrası dönemde ekonomiye
ilişkin tedbirler kapsamında ihracatın teşvik edilmesi amacıyla, Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı,
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ve Türk Eximbank gibi kuruluşlar tarafından;
İhracatta vergi iadesi ödemesi, İhracatta Kurumlar Vergisi İstisnası, Enerji desteği,
Navlun ödemesi, Kamu kaynaklı giderlerin mahsup yoluyla karşılanması gibi ana
teması doğrudan parasal ödemeler, istisnalar veya düşük faizli krediler şeklindeki
teşvik yöntemleri kullanılmıştır.
Bu yöntemler, yani “nakit teşvikler” 1994 yılı sonunda DTÖ Kuruluş Anlaşmasına
taraf olmamız, bunun yanında Avrupa Birliği ve Gümrük Birliği sürecinde
yasaklanınca nakit teşvikler yerine, Bakanlar Kurulu’nun 27.12.1994 tarih ve
94/6401 sayılı Kararının 4’üncü maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Dış Ticaret
Müsteşarlığınca AB ve GATT normlarına uygun olarak hazırlanan;
98/3 Sayılı Patent, Faydalı Model ve Endüstriyel Tasarım Tescili Harcamalarının
Desteklenmesine ilişkin Tebliğ ise 27.02.1998 tarih ve 23271 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Patent, Faydalı Model Belgesi Ve Endüstriyel Tasarım Tescili Yardımı
(Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun 98/3 Sayılı Tebliği)
* Başvuru Mercii : Türk Patent Enstitüsü
* Yararlananlar : Gerçek kişiler
Bu Tebliğ ile, ülkemizin gerçek ihracat potansiyelinin hayata geçirilmesinin,
44
1- Bilimsel ve teknolojik seviyenin yükseltilmesi,
2- Firmaların uluslararası pazarlara açılmalarının özendirilmesi ve bu yolda
karşılaşılan problemlerin giderilmesi,
ile sağlanabileceği gerçeğinden hareketle, sanayiye ve ticarete uygulanabilir
bilimsel ve teknik buluşların sayısının artırılması, niteliklerinin yükseltilmesi ve sınai
mülkiyet hakkı uygulamalarının yaygınlaşmasının özendirilmesi amaçlanmıştır.
* Desteğin Kapsamı: Söz konusu Tebliğ ile ihracat potansiyeli bulunan teknoloji
yoğun ürünlerin geliştirilmesinin desteklenmesini temin etmek amacıyla, Türkiye’de
yerleşik gerçek kişiler tarafından yapılan çalışmalar neticesinde patent, faydalı
model belgesi veya tasarım tescili ile sonuçlanan bir yenilik, buluş veya tasarımın
ortaya çıkması durumunda; buluş, yenilik veya endüstriyel tasarıma patent, faydalı
model belgesi veya endüstriyel tasarım tescili alınması sırasında yapılan
harcamaların kısmen karşılanması amaçlanmaktadır.
Bu kapsamda, gerçek kişiler tarafından;
Patent alınması esnasında yapılacak harcamaların 1.000 ABD $’ını
aşmamak üzere % 75’i,
Faydalı model belgesi alınması esnasında yapılacak harcamaların 500
ABD $’ını aşmamak üzere % 75’i
Endüstriyel tasarım tescili için yapılacak harcamaların % 75’i,
desteklenecektir.
Bu Tebliğ’in uygulaması Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Türk Patent Enstitüsü
tarafından ortak yürütülmektedir. 1998 yılından itibaren uygulanmaya başlanan
Endüstriyel Tasarım Tescili Harcamalarının Desteklenmesine İlişkin Tebliğ
kapsamında teşvik desteğinden yararlanma sayıları aşağıdaki gibidir.
45
Tablo 5 : 2000 – 2003 Yılları Arası Endüstriyel Tasarım Teşviklerinden
Yararlanma Sayıları
Yıl Tasarım Teşvik Sayısı Toplam Yerli Başvuru
2000 13 2294
2001 17 2560
2002 29 3666
2003 (ilk 9 ay için) 27
Endüstriyel tasarım kavramını ana tema olarak içermese de Para – Kredi ve
Koordinasyon Kurulu’nun bir diğer destek tebliği 2000/3 Sayılı Destek Tebliğinde
de Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Tanıtım ve Tutundurması ile Türk
Malı İmajının Yerleştirilmesine Yönelik Faaliyetlerin Desteklenmesi amacıyla
gerçekleştirilecek faaliyetler arasında tasarımcı ve tasarım maliyetleri de alt madde
olarak destek kapsamına alınmıştır:
Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Tanıtım Ve Tutundurması İle
Türk Malı İmajının Yerleştirilmesine Yönelik Faaliyetlerin Desteklenmesi
Hakkında Tebliğ (Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun 2000/3 Sayılı
Tebliği )
* Başvuru Mercii : DTM (İhracat Genel Müdürlüğü)
* Yararlanan Şirketler : Türkiye’de kendi unvan ve/veya markasıyla
ticari ve/veya sınai faaliyette bulunan firmalar, Sektörel Dış Ticaret Şirketleri
Bu Tebliğle Türkiye’de kendi unvan ve/veya markasıyla ticari ve/veya sınai
faaliyette bulunan firmalar ile Sektörel Dış Ticaret Şirketlerinin uluslararası
pazarlarda ürünlerine “Türk Malı” imajı ve marka oluşturmak amacıyla yurtdışında
yapacakları marka tescili dahil tanıtım ve tutundurma ile Türk Malı imajının
46
yerleştirilmesine yönelik faaliyetleri dolayısıyla yaptıkları giderlerin uluslararası
kurallara göre devletçe karşılanması amaçlanmaktadır.
Tebliğ kapsamında markalaşma ve Türk malı imajı oluşturmaya yönelik
desteklerden biri de Tebliğ’in “g” maddesinde yer alan:
g) Firmanın Türkiye’deki marka tasarım çalışmaları(tasarımcı, stilist istihdamı dahil)
yıllık harcamalarının en fazla 100.000 ABD Doları,
desteğidir. Bu madde de endüstriyel tasarım çalışmalarını teşvik edici ve
markalaşma adına yapılan çalışmalarda endüstriyel tasarımın rolünü de kabul eden
bir destektir.
Sayılan desteklere ek olarak ülkemizde yine ana hedefin “endüstriyel tasarım”
olarak belirlenmediği ama kapsamında endüstriyel tasarım harcamalarının
desteklenmesini içeren başka destekler de vardır. Bunlar TÜBİTAK tarafından
sağlanan AR-GE destekleridir. TPE’den alınacak patent, faydalı model ve
endüstriyel tasarım tescili ile ilgili giderler de AR-GE kapsamında sayılarak
TÜBİTAK tarafından desteklenmektedir.
TÜRKİYE’DE TASARIM KÜLTÜRÜ OLUŞTURMAK AMAÇLI ETKİNLİKLER
Tez kapsamında incelenmekte olan sanayinin endüstriyel tasarım konusunda bilinç
düzeyi kavramının tam olarak incelenebilmesi için ülkemizde tasarım konusunda
gerçekleştirilen organizasyonlar, insanlara tasarım kavramını bir şekilde duyuran,
yeri ve önemini anlatan her türlü medya yayını, tasarım yarışmaları gibi
etkinliklerin de incelenmesi gerekmektedir. Bu etkinlikler gerek medyada haberlere
ve incelemelere konu olmaları, gerekse ilgili kesimin dikkatlerinin toplanarak
konuyla ilgili doğru bilgileri edinebilmelerinin sağlanması açısından önemlidir. Her
türlü etkinlik, yarışma, duyuru, ilan, reklam, haber insanların kavramı daha sık
47
duymalarına bu haber ve duyuruların detaylarıyla da konu hakkında bilgi
edinmelerini sağlaması yönünden bilinç düzeyinin artırılmasına yada mevcut
düzeyin geliştirilmesine bir katkıdır.
Tasarım Buluşmaları
Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu 11-14 Kasım 1998 tarihleri arasında
Tüyap/Beylikdüzü Fuar Merkezi'nde Designers' Odyssey'98 adlı bir tasarım dünyası
buluşması organize etmiştir. Etkinliklerde ana tema olarak “endüstriyel tasarım
yoluyla markalaşma” seçilmiştir.
Gerek medyada, gerek sektörel dergilerde ve sanayiye yönelik yayınların bir
kısmında yer bulan bu etkinlik ilk önemli buluşma niteliğini taşıyarak medya ve
sanayicilerin tasarım konusunda öne çıkan firmalar ve tasarım stratejilerini
tanımalarına, bakış açılarını tasarım yönünde geliştirmelerine olanak sağlamış ve
konuyla ilgili tasarımcı, akademisyen, sanayici ve firmaların buluştuğu bir platform
olması açısından bilinç oluşturma çalışmaları açısından önemli bir etkinlik olmuştur.
2002 yılı içinde de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde "Tasarım
Tartışılıyor 2002" etkinliği düzenlenmiş, etkinlikte eğitimciler, tasarımcılar, üretici
ve ithalatçı firmalar, yayıncıları ve diğer ilgili kuruluşlar, Türkiye için endüstriyel
tasarım arayışına yönelik bir platformda bir araya getirilmiştir.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (MÜGSF) ve www.dekoweb.com
işbirliğiyle, 6-11 Mayıs 2002 tarihleri arasında, tasarım günleri şeklinde
gerçekleştirilen platformda tasarım konusunda karşılaşılan sorunların da tartışılması
için bir zemin oluşturulmuştur. Fakülte binasının hemen her katında düzenlenen
sergilerde; dünya pazarında ürünleri tasarım kalitesi ile tanınmış tasarımcılarımızın
eserlerinin yanı sıra dünyaca ünlü tasarımcıların çalışmaları da sergilenmiştir. Yine
48
Tasarım : IDEA
2001, Altın
Madalya,
Endoskopik
İşaretleme
Ambalajı,
GI Supply
bu etkinlik de medyada, sektörel dergilerde ve sanayiye yönelik yayınların bir
kısmında yer almıştır.
2002 yılının Kasım ayında da ETMK
(Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu)
"Vakit geldi… Markalaşmak için Tasarım"
sloganı ile yeni bir “Designers' Odyssey 3”
tasarım buluşması organize etmiştir. Bu etkinlik
ilkinden daha dikkat çekici olmuş, tanınmış
sanayicilerimizin tasarım konusundaki
görüşlerini de aktarabilmeleri için ortam
yaratılmıştır. Bu durum ayrıca medyanın da
konuya daha ilgili yaklaşmasını ve yayınlarında
daha çok yer vermesini sağlamıştır. Bu
etkinlikte AB'ye girme sürecinde, endüstriyel tasarımın Türkiye'de artık bir devlet
politikası olarak yapılandırılması gerektiğini belirtilmiş, bunun için TÜSİAD,
KALDER, TOBB, TİM, Sanayi Odaları gibi kuruluşlarla ETMK' nın beraber çalışarak
bir strateji ve öneriler paketi hazırlamasını önerilmiştir. Gelişmiş ülkeler gibi
gelişmekte olan ülkelerin de kendi kimliklerini ortaya koyan özgün endüstriyel
tasarımları ile küresel pazarda rekabet edebilecekleri, bunun da tasarım merkezi
veya konseyi gibi tasarımı tanıtıcı ve yaygınlaştırıcı örgütler ve stratejiler
doğrultusunda başarılabileceğini ortaya konulmuştur.
Bu buluşmalara ek olarak sektörel tasarım etkinlikleri de düzenli
organize edilmektedir. Genellikle tekstil – moda ve hazır giyim,
ambalaj gibi sektörlerde öne çıkan organizasyonlarla tasarım
konusunda kamu bilinci oluşturmak, tasarımın endüstri
hayatındaki yeri ve öneminin anlaşılmasını sağlamak gibi önemli
görevler de yerine getirilmektedir. Bu tür etkinliklere örnek olarak
ambalaj sektörüne yönelik fuarlar ve tasarım yarışmaları, 1997
49
yılından itibaren organize edilmeye başlayan ve deri sanayi ile yaratıcı tasarımcıları
biraraya getiren Deri’signer, tekstil firmalarının tasarım yarışmaları, üniversiteler
tarafından düzenlenen tasarım konulu etkinlikler verilebilir. Bu etkinliklerin çeşitli
platformlarda yer alması, duyurulması, “rekabet için tasarım” düşüncesinin
yerleşmesine önemli katkıları olacaktır.
Bu etkinlikler bahsettiğimiz üzere oldukça yenidir, gerçek etkilerinin görülebilmesi
için, ne derecede anlaşılabildiğinin değerlendirilebilmesi için zaman gereklidir. Kaldı
ki, tasarımın tescil edilmesi sisteminin bile oldukça yeni olduğu ülkemizde bu tür
etkinlik ve çalışmaların tasarım kültürünün yanında korunmasına – tesciline ilişkin
bilgilerin de verildiği şekilde yürütülmesi hedefe oldukça yaklaşılmasını ve tasarımla
beraber tescilin de bilinirliğinin artmasını ve iki kavramın birlikte algılanmasını da
sağlayacaktır.
TASARIM KÜLTÜRÜ İÇİN BİR ÖRNEK : İSVEÇ
İsveç’te, Stockholm’deki Ulusal Müzede bir kat bir asırdır üretilen ürünlerin tasarım
gelişmelerini gösteren örneklere ayrılmıştır. Çataldan-bıçağa, bardaktan-sürahiye,
tabağından-çanağına, ekmek kızartıcısından-hamur makinesine tüm ürünlere
baktığımız zaman İsveç tasarımına damgasını vuran sadelik anlayışını
göstermektedir. Sade, zarif, sevimli, gözü okşayıcı, dinlendirici, ferahlatıcı,
fonksiyonel sanayi ürünleri kesinlikle hiç abartı sinyali vermeyen tasarım anlayışıyla
üretilmiştir. Bu konseptle İsveç zaten 1925 ile 1955 arası da tasarımda dünya
liderliği konumunu üstlenmiştir.
Volvo, Saab kalitesiyle ve özgün tasarımlarıyla, dünya pazarlarında aranan İsveç
otomobilleridir. Mobilya tasarımcısı olarak Carl Malmsten ile Bruno Nathson’un
dünya literatürüne geçmiş ünlü İsveçli tasarımcılardır. 1888-1972 yılları arasında
yaşamış olan Carl Malmsten’in çizdiği koltuklar hala üretilmekte ve özel
50
mağazalarda satılmaktadır. 1988’de ölen Bruno Mathson’un tasarımları da aynı
şekilde dünya çapında üne sahiptir. Ünlü tasarımları ve tasarımcıları sayesinde
mobilya da İsveç’in ihracat kalemleri arasında önemli yer sahibidir.
Ülkede tasarım müzeleri ve dernekleri bulunmaktadır. Müzelerde tasarımda başarılı
örnekler sergilenmekte, gelişmeler gözler önüne serilmektedir. Tasarım tarihi
müzelerde sunulmaktadır. İsveç Tasarım Derneği ise insanlara seçici olmayı
aşılamak amacıyla kurulmuştur. İnsanların sadece gerekli diye önüne geleni alma
yerine, mevcutlar içinde en estetik olanı seçme bilinci ve zevkini aşılamak
hedeflenmektedir. Bireylerin estetik anlayışını geliştirmek devlet politikası
olduğundan dernek kamu hizmeti kapsamında maddi kaynağını devletten
almaktadır. İsveç’te ayrıca, yeni tasarımcılara olanaklar sağlanması, bütün
ürünlerde her yıl en iyi tasarımın ödüllendirilmesi, yayınlar yapılmasıyla tasarım
kültürü yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.
TÜRK ENDÜSTRİYEL TASARIM TESCİL SİSTEMİ
Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname
öncesinde endüstriyel tasarım, Ticaret Kanununun haksiz rekabetle ilgili hükümleri
tarafından korunmaktaydı (Madde 56 ve devamı). 26. nolu maddeleri ile 48/A nolu
yeni madde 4128 sayılı kanunla yeniden düzenlenmiş, edilmiş/ilave edilmiştir.
554 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan tasarım tescil sistemi
uluslararası standartlara paralel hükümler içeren, yine uluslararası standartlarla
paralel koruma getiren bir sistemdir. Türk Tasarım tescil sisteminin genel özellikleri
şu şekildedir:
Koruma şartları: Yenilik ve Ayırdedicilik,
Koruma şartları yönünden inceleme içermeyen “incelemesiz sistem”,
Yayına dayalı tescil sistemi,
51
Yayın erteleme ve çoklu başvuru,
5’er yıllık süreler halince yenilenmeyi içeren toplam 25 yıl koruma süresi,
İtiraz ve itirazların incelenmesi prosedürü.
Türk Tasarım koruma sisteminde; bir tasarım yeni ise ve ayırt edici niteliğe sahip
ise belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi
yeni ise ve ayırt edici niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır. Bir tasarım
referans tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o
tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa
aynı kabul edilir. Tasarımların kamuya sunulması, satış, kullanım, yayım, tanıtım,
sergileme veya benzer faaliyetleri kapsar. Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip
olması bilgilenmiş kullanıcı üzerine yarattığı genel izlenim ile daha önce piyasaya
sürülmüş veya tescil edilip koruma süresini doldurmamış benzer tasarımların, böyle
bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması
anlamındadır.
FİRMALARIN TASARIM POLİTİKALARI VE UYGULAMALARININ TESPİTİNE
YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI
Ağustos ayından itibaren Türk Patent Enstitüsü internet sayfasında firmaların
endüstriyel tasarım uygulamaları ve tasarım politikalarının tespitine yönelik, bunun
yanında tasarım konusunda özellikle “tasarımın tescili” konusunda bilgi ve
uygulamalarını belirlemeye yönelik anket yayınlanmaya başlamıştır. Ankete katılım
sağlanması amaçlı e-mailler gönderilmiş, ayrıca kurum yayınlarıyla beraber
abonelere duyurular dağıtılmıştır. Fakat ankete katılım 03/10/2003 tarihi itibariyle
sadece 167 ile sınırlı kalmıştır. Bu katılımcıların yanıtlarının analiz edilmesi de
anketin ilk yorumlarını oluşturacak, genel eğilimler hakkında ilk sonuçları
oluşturacaktır.
52
Metodoloji
Bu çalışmayı yürütmek için aşağıdaki yöntem kullanılmıştır:
Tasarım konusunda internet ve basılı yayınlarda yer alan bilgilerin toplanıp
düzenlenmesi, Tasarım tescili işlemlerine ilişkin deneyimlerin değerlendirilmesi ve
gerektiğinde birim uzmanlarıyla görüşmeler yapılması, firma tasarımcıları, serbest
tasarımcılar ve Enstitü çalışanlarından kalitatif ve istatistiksel verilerin toplaması.
Anketin hazırlanması aşamasında önceki aşamalardan elde edilen sonuçlar üzerine
değerlendirmeler yapılarak seçenekler ortaya çıkarılmıştır. Katılımcı kitle olarak da
sadece tasarım tescili yaptıran özel yada tüzel kişiler değil, potansiyel müşteriler,
tüm tasarım üreticisi, üretim alanında endüstriyel tasarım kullanan firmalar
hedeflenmiştir.
Katılımcı Özellikleri
Çalışmada bir örnek alt grubu belirlenmiştir; bunlar potansiyel müşterilerdir.
Firmaların tasarım tescili yaptırmış olmaları yada bu konuda detay bilgilerinin
olması bir önşart değildir. Tasarım üreten ve ticari hayatında endüstriyel tasarım
kullanan firmalara ulaşılması amaçlanmıştır.
Tablo 6 : Ankete İlişkin Genel Bilgiler
Grup Potansiyel Müşteriler
Örnek Uzayı Üretim alanında 10’dan fazla işçi çalıştıran, piyasaya
sürdükleri ürünlerinde endüstriyel tasarım kullanan firmalar
Metot İnternet sayfasında yayınlanan anketin doldurulması
Katılım sayısı 167 (03/10/2003 tarihi itibariyle, anket yüksek katılım
sayılarına ulaşılamaması nedeniyle yayınlanmaya ve
53
duyurulmaya devam edilmektedir.)
Duyuru
Yöntemi
Mailing çalışmaları, Enstitü yayınlarıyla beraber duyuru
dağıtılması, mail gruplarına (tasarım ve sanayi konulu) duyuru
yapılması
Örnek
Bölünümü
Üretim alanı (Locarno Sınıflandırmasına göre)
Firma Büyüklüğü(10-50 işçi, 51-200 işçi, 200’den fazla)
Çalışma
Tarihleri
Ağustos Başı – Ekim Başı
Ankette katılımcılara üretim alanları, firma büyüklükleri, üretim alanlarında
endüstriyel tasarım kullanıp kullanmadıkları, tasarımların hangi yolla elde edildiği,
üretilen endüstriyel tasarımların tescil edilip edilmediği, yeni bir tasarım oluşması
süreci ve bu süreçte tasarımcı – firma ilişkisi, bir yıl içinde üretilen endüstriyel
tasarım sayısı, yeni bir tasarım oluşturulması konusunda kararın hangi birim –
yetkili tarafından verildiği, 2004 yılı için endüstriyel tasarım hedefi bulunup
bulunmadığı ve bunun için 2004 yılı bütçesinden ayrılacak payın belli olup
olmadığı, endüstriyel tasarımların tescil edilme – edilmeme nedenleri, hangi
tasarımların tescil edileceğinin seçiminde kullanılan kriterler, tasarım tescilinde
vekil kullanılıp kullanılmadığı sorulmuş, bunlara ek olarak Türk Patent
Enstitüsü’nün kurumsal imajı ve hizmetlerinin değerlendirilmesi istenmiştir. İlk
değerlendirme sonuçları aşağıdaki gibidir:
Üretim Alanında Endüstriyel Tasarım Kullanımı
Tasarım, bir ürünün pazarlanmasında gittikçe önemi artan bir faktördür, bir
firmanın ürünlerini piyasada, rekabet içinde olduğu ürünlerden ayrılmasını sağlayan
özelliktir. Katılımcıların %90’ı üretim alanında endüstriyel tasarım kullandıklarını
beyan etmişlerdir. Aksini beyan eden katılımcılar ise üretim alanlarını seçerken
endüstriyel tasarım sınıflamasını kullanmışlardır. Yeni tasarımlar üretmeseler bile
54
firmaların en azından ürünlerini pazarlarken kullandıkları ambalajlar, bunların
desenleri gibi konularda endüstriyel tasarım kullandıklarının bilincinde olmadıkları
söylenebilir. Bunu sadece ürün üreten firmalarla sınırlayamayız, hizmet üreten bir
işletmede örneğin bir otelde de yine endüstriyel tasarım kavramı ticari hayata bir
şekilde girmektedir; çalışanların üniformaları, yada odaların kendine özgü
yerleşimleri, görünümleri, dekorasyon malzemeleri, organizasyona özgü
görünümleri olan temizlik malzemeleri, bunların ambalajları yada en azından otel
logosu bir endüstriyel tasarımdır. Aslında üretim alanında endüstriyel tasarım
kullanmayan bir işletme oldukça uç bir örnektir. Tüm işletmeler yeni ve ayırdedici
özelliği olmasa da, yani tescillenebilir olmasa da endüstriyel tasarım
kullanmaktadırlar. Önemli olan işletmeye özgü yeni ve ayırdedici görünümlerle
ürünlerin rakip ürünlerden farklılaşmasını sağlayarak marka kimliğine de katkıda
bulunmaktır.
Firmalar için kendilerine ait bir tasarım departmanının bulunması sabit bir maliyet
getirecektir ve bu maliyet her zaman katlanılabilir bir maliyet değildir. Bu nedenle
tasarımlar konusundaki bu sabit maliyeti engellemek için, daha küçük firmalar dış
kaynaklı tasarımlar kullanmaktadırlar. Büyük firmalar ise sıklıkla kendi endüstriyel
tasarım departmanlarına sahiptirler, bu onlara tasarım sürecini kontrol etme şansı
da vermektedir.
Diğer bir açıdan bakacak olursak, firmalar çoğunlukla tasarım sürecini
yönetmelerine rağmen asıl tasarımı dış kaynaklı temin etmektedirler. Üstelik
serbest çalışan tasarımcılar farklı endüstriler için tasarım yaptıklarından genel
eğilimler konusunda daha yenilikçi fikirlere sahiptirler.
Endüstriyel Tasarımlar Nasıl Elde Ediliyor?
55
Firmalara yöneltilen bir diğer soruda endüstriyel tasarımların nasıl elde edildiği
sorulmuş, seçenek olarak da firmanın kendi içinde üretilmesi yada firmanın
endüstriyel tasarım birimine sahip olması, dış stüdyolardan tasarım temin edilmesi,
son olarak da iki yöntemin de kullanılması seçeneği sunulmuştur.
Sonuç olarak da çoğunlukla (%75) tasarımların firma içinde üretildiği yada firmanın
endüstriyel tasarım birimine sahip olduğu, %15 oranında dış stüdyolardan temin
ve iç üretimin beraber kullanıldığı, %10 oranında da tamamen dış kaynaklı temin
edildiği belirtilmiştir. Bu oranlar günlük endüstriyel tasarım tescil prosedürleri
yerine getirilirken edinilen gözlemlerle paralel bir eğilim göstermektedir. Tasarımlar
çoğunlukla firma içinde üretilmekte, tasarımcılar çoğunlukla firma sahipleri yada
firmayla hizmet ilişkisi içerisinde olarak beyan edilmektedirler.
Grafik 3 : Endüstriyel Tasarımlar Nasıl Elde Ediliyor?
Grafik 4 : Endüstriyel Tasarım “Üretme” Kararını Kim Veriyor?
Endüstriyel Tasarımlar Nasıl Elde
Ediliyor?
75%
15%
10%
tasarımlar firmaiçindeüretilmekte/firmakendi endüstriyeltasarım biriminesahiptasarımlar bazenfirmadaüretilmekte bazende dışarıdan satınalınmakta
tasarımlar dışkaynaklı teminedilmekte
56
Üretilen Tasarımların Korunması
Katılımcılara yöneltilen bir diğer soruda yeni tasarımların korunması için ne tür bir
yol izlendiği, böylece tasarım tescilinin ne oranda uygulandığını da tespit etmek
amaçlanmıştır. Katılımcıların %23’ü tasarımlarını tescillemeyen firmalardır. Bu oran
sadece katılım sağlayan kitle için geçerlidir, günlük tasarım tescil işlemlerinde bu
oranın çok daha az olduğu açıktır. Endüstriyel tasarım tescil başvuruları ortalama
3500 civarında seyretmektedir, bu başvuruların tamamen ayrı firmalardan yapıldığı
varsayılsa bile üretim alanında endüstriyel tasarım kullanan firmaların bu sayının
çok üzerinde olduğu açıktır. Ortalama 3500 başvuru sayısı tüm firmalar arasında
yenilikçi ve yaratıcı tasarım üretenleri simgeliyor olsa bile yetersizdir, yenilikçi
üretimleri ve yaratıcılığı, marka olmayı ve firma imajını simgeleyen görünümlerle
piyasada rakip ürünlerden ayrılmayı hedefleyen firmaların sayısı çok daha fazla
olmalıdır.
Grafik 5 : Üretilen Endüstriyel Tasarımlar Nasıl Korunmaktadır?
Endüstriyel tasarım "üretme" kararını kim
veriyor?
65%
27%
6% 2%
Firmayöneticisi
Firma içindeoluşturulan birekipPazarlamaDepartmanı
TasarımDepartmanı
57
Tasarımın sahibi doğal olarak tasarımı tescilleyen kişidir. Sahiplik her zaman
tasarımcı ile firma arasındaki anlaşmaya bağlıdır. Dış stüdyolara tasarım yaptırma
işleminde ise tasarımı kullanacak olan müşteri firma tasarımı tescilleyen taraftır.
Bazı örneklerde de serbest çalışan tasarımcılar tescil işlemini, örneğin firmanın
kendi haklarını kötüye kullanabileceğini düşündüğü durumda, kendi adına
yaptırmayı düşünebilir.
Tasarım Tahminleri
2004 yılı için firmaların % 13’ünün tasarım tahmini bulunmamaktadır. Tasarım
ihtiyaçları konusunda ileriye dönük planları olan katılımcı oranı ise %87’dir.
Tasarıma yapılacak yatırımlara yönelik planlar yapanların oranı ise %77’dir. Bu
firmalar 2004 bütçelerinden tasarım için ne kadar pay ayıracaklarını belirlemiş
firmalardır.
Grafik 6 : 2004 Yılı İçin Tasarım Hedefi Bulunan Firmalar
Üretilen Endüstriyel Tasarımlar Nasıl
Korunmaktadır?
75%
2%
23%
tasarımlar firmaadınatescillenmekte
tasarımlar"tasarımcı" adınatescillenmekte
tasarımlartescillenmemekte
58
2004 yılı için Endüstriyel Tasarım Hedefi
Belirleme Oranı
87%
13%hedefbelirleyenler
tasarımkonusunda hedefbelirlemeyenler
Grafik 7 : 2004 Yılı Bütçelerinde Endüstriyel Tasarım İçin Pay Ayıran
Firmaların Oranı
Neden Tasarım Tescili?
Firmalara bu başlık altında yöneltilen soruda altı seçenek sunulmuş ve birden çok
seçeneğin işaretlenebileceği belirtilmiştir. Amaç öne çıkan “tescil edilme”
kriterlerinin belirlenmesidir. Bu başlık atında elde edilecek sonuç bundan sonraki
2004 yılı bütçesinde Endüstriyel
Tasarım için pay ayrılmış mıdır?
77%
23%
evet
hayır
59
bilinçlendirme faaliyetlerinde hangi alanda çalışmaların öne çıkarılması gerektiğini,
tasarım tescilinin gerekliliği anlatılırken hangi kriterlere değinilerek insanlara
tasarım tescili kavramının benimsetilmesi açısından faydalı olacaktır.
Grafik 8 : Endüstriyel Tasarımların Tescil Edilme Nedenleri
Endüstriyel Tasarımların Tescil Edilme
Nedenleri
Kopya
lanm
akt
an/t
akl
it
edilm
ekt
en k
oru
nm
a
Firm
a P
olit
ikası
Reka
bet
için
de o
lunan
firm
ala
rdan
ayr
ılabilm
e
Firm
a P
rest
iji
Tasa
rım
ın
kopya
landığ
ının
sanılm
ası
nı
engelle
mek
için
Diğ
er
Grafikte ölçü verilmemiştir, bir kriterin diğerlerine göre ne oranda fazla önem
verildiğinin görsel olarak belirtilmesi amaçlanmıştır. Görüldüğü üzere
kopyalanmaktan/taklit edilmekten korunma ve rekabet içinde olunan firmalardan
ayrılabilme öne çıkan kriterler olarak dikkat çekmektedir.
Tasarımların tescil edilmeme kriterleri de bir başka soruda katılımcılara yöneltilmiş,
onüç seçenek verilmiş ve birden fazla seçeneğin seçilebileceği belirtilmiştir. Bu
soruya alınan yanıtlar arasında ise tasarım tescilinin hiç fayda sağlamayacağının
düşünülmesi, bürokratik işlemlerin karmaşık olması ve tescil maliyetlerinin yüksek
olması öne çıkan nedenlerdir.
60
Firmaların hangi tasarımlarını tescilleyeceklerini seçmelerinde kullandıkları kriterler
arasında da tasarımın tamamen yeni/yenilikçi bir tasarım olması, rakip firmalardan
farklı olması seçenekleri öne çıkmaktadır.
Her durumda tasarımın tescilini etkileyen faktörler çok yönlüdür, hem iç hem de
dış kaynaklıdır. Çoğunlukla birden fazla neden bir araya gelip bu kararın
verilmesinde rol oynar.
Dış faktörler arasında ilk başta gelen, tescilin maliyetidir, bu maliyetlere vekillere
ödenen ücretler de eklenebilir. Bazı sektörlerde tescil yoluyla gelen koruma
sınırlıdır. Küçük bir değişiklik bile yeni tasarım olarak değerlendirilebilmektedir.
Tekstil bu durumun sözkonusu olduğu sektörlerdendir. Bu nedenle tescilin yeterli
koruma sağlayamadığı düşünülebilir. Bazen de tescil prosesinin uzun olduğu
belirtilmektedir, bu durumda firmaya ürünü piyasaya sürmeden önce tescil
edebilme imkanı kalmamaktadır.
61
Grafik 9 : Tasarımların Tescil Edilmeme Nedenleri
Endüstriyel Tasarımların Tescil Edilmeme Nedenleri
Hiç
fayda s
ağla
mayacak
Tasa
rım
ın tic
ari ö
mrü
/yaşa
m
döngüsü
kısa
Tasa
rım
yeni değil/
kla
sik
Tesc
il m
aliy
etleri y
ükse
k
Tesc
il yete
rince k
oru
ma
sağla
mıy
or
Tesc
ilin n
e tür
bir fayda
getire
ceği bilinm
iyor
Büro
kra
tik işlem
ler
çok k
arışık
Tasa
rım
ın p
iyasa
da n
e ö
lçüde
başa
rılı
ola
cağı belli d
eğil
Başv
uru
işlem
lerinin
takib
i zo
r
Tasa
rım
ın k
opya e
dilm
esi ç
ok
zor/
tesc
il edilm
esine g
ere
k y
ok
Sın
ai m
ülk
iyet konusu
uzm
anlık
gere
ktiriyor
Zam
an k
aybı
Diğ
er
koru
ma türleri y
ete
rli
62
Grafik 10 : Hangi Tasarımların Tescil Edileceği Kriterleri
Hangi Tasarımın Tescil Edileceğinin Seçilmesinde
Kullanılan Kriterler
Her
yönüyle
yen
i
ve
yar
atıc
ı bir
tasa
rım
Kopya
lanm
ası
/takl
it
edilm
esi ko
lay
Raki
p firm
ala
rın
tasa
rım
larından
fark
lı
Tasa
rım
ın tic
ari
öm
rü u
zun
Tasa
rım
ın
bekl
enen y
atırım
dönüşü
mü y
üks
ek
Tasa
rım
a üre
tim
aşa
mas
ında
yap
ılan y
atırım
yüks
ek
İç faktörler sıklıkla tasarım ve tasarımın uygulandığı ürünün yaşam eğrisinde
göre değişen faktörlerdir. Eğer ürün kısa bir yaşam eğrisine sahipse, başvuru
süreci çok uzun olduğundan ve ilerde etkili koruma sağlamayacağından
koruma için başvuru da yapılmamaktadır. Bu sektörlerde, örneğin moda
alanında her zaman tescil yoluna gidilmemektedir.
Tasarım ürünün pazarlanmasında önemli bir etkendir, ürünün formu ve dış
görünümü markanın tanınmasında ve dikkat çekmesinde önemli rol oynar. Bu
nedenle korunması da çok önemlidir. Korunacak tasarımların seçiminde bu
konu da dikkate alınmaktadır. Tasarımın yeniliği de karar verme sürecinde
önemli rol oynar. Eğer yeni ve orijinal bir tasarımsa koruma sistemi kullanılır.
Ayrıca eğer tasarımın kopyalanması kolaysa ve kopyalama fazla maliyet
getirmiyorsa da tescil yoluyla koruma uygulanacaktır. Ürün tasarımı için
63
büyük yatırımlar yapıldığında ortaya çıkan tasarımın korunmaya değer
görülmesi ihtimali daha fazladır, böylece tasarımın tekel hakkı da kullanılmış
olacaktır. Ürün ve tasarım yönlerinin yanısıra, firma kültürü ve davranışı da
tasarım tescilinde önemlidir. Büyük firmalar bu konulara oldukça
hazırlıklıdırlar.
Bazı firmalar tasarım korumasının yeterli olmadığını gördüklerinde
tasarımlarını başka yollarla korurlar. Bazen marka tescili (üç boyutlu) yoluyla
yada telif hakları kanunu yoluyla korunmayı tercih ederler, haksız rekabetin
önlenmesine ilişkin yasalar da koruma sağlamaktadır.
Türk Patent Enstitüsü’ne İlişkin Görüşler
Aşağıda yer alan grafikler tasarım tescili yapan firmalardan bir çeşit geri
besleme alabilmek açısından faydalıdır. Tasarım tesciliyle ilgili işlemleri baz
alınarak firmalara Türk Patent Enstitüsü’nün imajı, endüstriyel tasarım
ücretlerinin seviyesi, tasarım tescil işlemleri sırasında oluşabilecek sorunlarda
doğru kişiye ulaşabilme oranları, bürokratik işlemlerin seviyesi ve işlem
sırasında sorunlara hızlı çözüm bulabilme/esneklik konuları soru olarak
yöneltilmiştir, ilk gelen yanıtlara göre oluşmuş yorumlar aşağıdaki gibidir:
64
Grafik 11 : Türk Patent Enstitüsü’nün İmajı
Türk Patent Enstitüsü'nün İmajı
54%
15%
23%
4%4%
Çok iyi
İyi
Normal
Kötü
Çok Kötü
Grafik 12 : Endüstriyel Tasarım Ücretlerinin Seviyelerine İlişkin
Görüşler
Endüstriyel Tasarım Ücret Seviyesi
0%
21%
21%
6%
52%
Çok iyi
İyi
Normal
Kötü
Çok Kötü
65
Grafik 13 : İşlemler Konusunda Doğru Kişiye Ulaşabilme
İşlemler Konusunda Doğru Kişiye
Ulaşabilme
55%
4%
29%
8%4%
Çok iyi
İyi
Normal
Kötü
Çok Kötü
Grafik 14 : Bürokratik İşlemlerin Seviyesi
Bürokratik İşlemlerin Seviyesi
50%
2%
29%
15%4%
Çok iyi
İyi
Normal
Kötü
Çok Kötü
66
Grafik 15 : Sorunlara Hızlı Çözüm Bulabilme / Esneklik
Sorunlara Hızlı Çözüm Bulabilme/Esneklik
48%
4%
25%
15%
8%
Çok iyi
İyi
Normal
Kötü
Çok Kötü
Sektörlere Göre Tasarımın Yeri ve Önemi
Ayakkabı:
Ayakkabı sektörü, ayakkabı üretenler ve bunlara girdi sağlayan yan sanayi
işletmeleri ile ayakkabı üreten ana işletmeye fason olarak hizmet veren
firmalardan oluşmaktadır. Henüz tam anlamıyla bir sanayi kimliği
kazanmamış, küçük atölye tipi üretim tarzının hakim olduğu bu sektör, emek
yoğun özelliği dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerde istihdamın artışı için
önemli bir kaynaktır.
Türk Endüstriyel Tasarım başvurularında diğer tasarım türlerine göre çok
daha fazla yer alan, çok daha fazla başvurunun yapıldığı alanlardan biri
ayakkabı sektörüdür. Genellikle ayakkabı bütünü, topuk ve üst kısmı (saya)
için tescil başvurularında bulunulmaktadır.
67
Sektör ihracat kapasitesi açısından incelendiğinde gelişmişlik düzeyi yetersiz
olmakla birlikte Avrupalı üreticilerle rekabet edebilecek büyüklükte potansiyeli
olduğu ortaya çıkmaktadır. İhracat potansiyelinden yeterince
yararlanılabilmesi için yurtdışı tanıtım, tasarım ve ürün standardizasyonun
sağlanması konularına önem verilmesi gerekmektedir. Rekabetin yoğun
olacağı bu pazarda üreticilere düşen; kendi öz çizgilerinin hakim olduğu
(orijinal) tasarımlı ayakkabı üretimini gerçekleştirmektir.
Bugün gelinen noktada yurtdışı kataloglardan kopyalama (taklit) suretiyle
tasarım yapmanın artık sürdürülemez olduğu açıktır. Tüm bu beklentilerin
gerçekleşmesi teknoloji, moda ve tasarımdaki yeniliklerin yakından takibi ile
mümkündür. Sektördeki gelişmelerin yakın takibi ucuz ve kaliteli üretimin
yolunu açmakla kalmayacak, Türk Malı imajının oluşturulmasına ve
yerleşmesine katkıda bulunacaktır.
Deri Giyim:
Hem ülkemiz hem dünya ihracatında önemli bir paya sahip olan deri
sektörümüz emek yoğun bir işkolu olması nedeniyle istihdam açısından da
önem taşımaktadır. Türkiye’nin 10. büyük sanayii olan sektör 2002 yılında
gerçekleştirmiş olduğu 643 milyon dolarlık ihracat ile Türkiye’nin ihracatında
da % 1,6’lik bir paya sahiptir. Sektörün ihraç ettiği ürünlerin başında deri
konfeksiyon ürünleri gelmektedir.
Gerek sahip olduğu teknoloji gerekse ihracatta ve üretimde sahip olduğu
tecrübe açısından önemli bir potansiyele sahip olan sektörün bu potansiyeli
değerlendirmesi gerekmektedir. Sektörün yalnızca yeni pazar arayışlarına
girmesi değil bunun yanısıra mevcut pazarlarını da geliştirmesi
gerekmektedir.
68
Gıda:
Ürün çeşitleri arttıkça, aynı tür ürünler arasında kalite ve fiyat farkları
kapandıkça, satın alırken dikkate aldığımız kriterlerin de önem sırası
değişmeye başlamıştır. Gıda Sektörü yeni tatların yanı sıra satışını yaptıkları
ürünlerle birlikte piyasa içi rekabetin yeni boyutu olan form, kutu, şişe ve
ambalaj tasarımlarını sunmaktadır. Yeni ve farklı tasarımlar, Gıda Sektöründe
belirleyici unsur olmaya devam edecektir. Gıda Sektöründe farklı amaçlarla
endüstriyel tasarımcılarla çalışılmakta, gıdanın türüne göre farklı hedeflerle
endüstriyel tasarımlara ağırlık verilmektedir. Gelişmiş ülkelerin Gıda
Sektörlerinde endüstriyel tasarıma verilen önem zamanla Türk Gıda
Sektörüne de yansımıştır.
Türk Gıda firmaları yurt dışına ihracat yapmaya başladıktan sonra yurt
dışındaki gıda firmalarının tasarıma verdiği önemi de kavramaya
başlamışlardır. Yurt dışı pazarında rekabet etmek zorunda olan bu firmalar,
en az onlar kadar iyi tasarımlar sunmaları gerektiğinin farkına varmış
bulunmaktadırlar. Bu amaçla ürün geliştirme konusuna ağırlık vermeye ve
endüstri ürünleri tasarımcıları ile çalışma eğilimi göstermeye başlamışlardır.
Dünya standartlarında ürünler ve tasarımlar sunmak isteyen firmalar
endüstriyel tasarım güçlerini geliştirmek durumundadırlar. Tasarımın
maliyetinin geri kazanılabileceğini ve tasarımla daha çok satış yapılacağını
dolayısıyla daha çok kâr edilebileceğini anlayanlar, tasarım yatırımları
konusunda çekinmemektedirler. İç piyasada bir takım engelleri aşmak
zorunda olan firmalar büyük kısmı yurt dışındaki çetin rekabette
ilerleyebilmenin bir şartının da iyi tasarımlar yapmak olduğu artık
bilinmektedir.
69
SONUÇ
Piyasada yer alan ürün çeşitleri ve firmalar, markalar arttıkça satın alırken
seçme kriterlerimiz de gelişmektedir. Teknik özellikler, kalite, garanti, müşteri
hizmetleri, satış sonrası hizmetler, markanın daha önceden edindiğimiz imajı
gibi birçok kriter pazarda tüketicisiyle buluşacak ürünlerin geçmek zorunda
olduğu belli bir çıta oluşturmaktadır. Teknik bilgi paylaşımının arttığı, know-
how’un hızla dağıldığı bir dönemde bulunmaktayız. Patent veya faydalı model
koruması elde edilirken açıklanan teknik bilgi konuyla ilgili teknolojinin
gelişmesine katkı sağlamanın yanısıra bu yeni teknolojileri üreten firmaların
piyasada eşdeğerleriyle rekabet konusunda teknik yönden çok daha farklı bir
alana yoğunlaşmalarını; estetik ve ergonomik kaygılarını ürünlere yansıyarak
görünüm ve fonksiyonellik açısından farklılaşarak rekabet edebilmeyi
denemelerini gündeme getirmiştir.
Sanayi devrimi ve teknolojik gelişmeler sayesinde birim zamanda çok daha
fazla ürün üreten makinaların sektörlere girmesiyle artan kapasite
farklılaşmayı zorunlu kılmış, ilk tasarım uygulamaları da o dönemde
gerçekleşmeye başlamış ve “sanat” ve “sanayi” biraraya getirilerek yeni ürün
geliştirme çalışmaları başlamıştır. Yenilikçi ve yaratıcı ürünler, ürün tasarımları
ortaya konuşmaya başlanmış, fakat o dönemde kalite standartları da yeni
gelişmeye başladığından yükselen değer “kalite” olmuş, piyasada
tutunabilmek için ürün tasarımı kaliteli ürün üretmenin ardından gelmiştir.
Kalitenin de çeşitli felsefeler, akımlar, uygulamalarla işletmelerin çoğunda
sağlanması, kaliteli ürün üretmenin artık bir rekabet unsuru olmaktan çok bir
“minimum standart” olmasına yol açmıştır. Her ürün için, proses için
standartlar belirlenmiştir, hatta işletmelerin var olabilmeleri için yaptıkları
üretimi belli standartlarda gerçekleştirmeleri zorunlu tutulmuştur.
70
Teknoloji ve kalite ve son olarak da fiyat açısından rekabet edebilirlik olanağı
azalan işletmeler her zaman varolan ama diğer akımlar nedeniyle değeri
anlaşılamamış bir başka rekabet unsurunu öne çıkarmışlardır: “endüstriyel
tasarım”. Artık özgün, yenilikçi ve yaratıcı ürünler, fonksiyonellik, ergonomi,
estetik ve maliyet açısından en iyinin yakalanmaya çalışıldığı tasarımlar
rekabet edebilen bir işletme olabilmenin önşartı olmuştur.
Sanayicilerimizin fiyattan çok daha rekabet edebilir nitelikler elde edebilmeleri
için özgün tasarımlar üretmeleri ve görünümleriyle farklılaşarak markalarını
piyasada tutundurmaları en önemli koşullardan biridir. Bunun yanında
tanıtım, pazarlama gibi unsurlar da bu çalışmaları desteklemeli ve ihracat
konusunda belirlenen hedeflere ulaşılmasına araç olmalıdır. Yeni ve özgün
tasarımlar üretmek, ürün geliştirmek, piyasada bilinirlik oluşturmak ve kalıcı
olmanın tek anahtarı değildir bu çabalar yüksek ürün kalitesi, geniş
pazarlama ve dağıtım ağlarının kurulması, satış sonrası hizmet gibi
müşteri/tüketici memnuniyeti anlayışını yansıtan çalışmalarla desteklenmeli
ve moda yaratma, yüksek katma değer oluşturma ve kalıcı olma, sektörde
öncü olma konusunda çaba gösterilmelidir.
Her yıl artan başvuru sayısıyla ve gerek medyada gerekse akademik ve
mesleki anlamda gösterilen ilgi ve değerin arttığı endüstriyel tasarım
sanayicilerimiz tarafından da bilinirliği ve popülerliği; tescilin ve hak ihlallerine
ilişkin sonuçların, cezaların yada başarı öykülerinin duyulmaya başlanmasıyla
çok daha artmış olacaktır. Büyük ölçekli firmalar, uzun vadeli stratejiler
belirleyip geleceğini şimdiden planlayan işletmeler sınai mülkiyet alanındaki
tüm gelişmeleri takip etmekte, ürettiği ve kullandığı tasarımları tescil yolunu
seçerek hem haklarını korumakta hem de diğerlerine örnek
oluşturmaktadırlar. Yılda ortalama 3500 endüstriyel tasarım başvurusunun
yapıldığı bilinmektedir. Bu sayı bugün için çok azdır fakat başvuruların trendi
yılda yaklaşık %15 artış göstermektedir. Bu oran patent başvurularıyla
71
karşılaştırıldığında tasarımın sınai mülkiyet alanının yükselen değeri olduğunu
ortaya koymaktadır.
Tanıtım, eğitim, bilinçlendirme çalışmalarının etkili bir şekilde sürdürülmesi,
sanayicilerimizin, üreticilerimizin kopyalamaktan çok yeni ve özgün tasarımlar
üretmeye yönlendirmeleri, bunun hükümet politikaları haline getirilmesi ve
desteklenmesi, rekabet güçlerinin artması için oldukça önemlidir. Pazarlama
konusunda gerekli araştırmaların yapılarak tercihler ve talepler konusunda
hazırlıklı olunması, tüketiciye yeni ve farklı ürünler sunulması, moda
yaratılması gibi konularda sanayicilerimiz, üreticilerimiz desteklenmeli ve Türk
malı imajının yerleşmesi için doğru işler yapmaları konusunda
yönlendirilmelidirler. İhracatta da, üretimde de ilerlemenin yolu
farklılaşmaktır, marka yaratmaktır ve marka yaratmanın temeli de bizi
rakiplerimizden ayıran görünümlerle piyasada var olmaktır.
72
KAYNAKÇA
1. “Türkiye'nin Sanayi ve Teknoloji Politikası”, Dr. Necmettin KARAKUŞ
2. “VII. Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikası Açısından Türkiye’nin Gündemi
ve Uygulamada Durum”, Nuray Demirkol, TÜBİTAK
3. Adlıhan TARTAN, “Endüstriyel Tasarım Ve Karşılaşılan Zorluklar”,
http://designophy.wiliw.com/sayi02/dosya/adlihan01.php
4. Alpay Er, Doç.Dr., İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü, “Türkiye'de
Endüstriyel Tasarımın Bir Geleceği Var mı?”
http://www.etmk.org/modules.php?name=News&file=article&sid=12
5. Baran ÜNAL “Seume, K, 2000, Der Kaefer, Karl Müller Verlag
Erlangen” kaynaklı çevirisinde yer alan “Volkswagen Tarihi ve Gelişimi”
6. DPT VIII. 5 Yıllık Kalkınma Planı Sanayi Politikaları Özel İhtisas
Komisyonu, Rekabet Gücünün Artırılması Alt Komisyonu Ön-çalışma
Raporu, Ocak 2000, DPT Ankara
7. Er, H. Alpay ve Er, Özlem, Tasarım ve Marka Geliştirme: Sorunlar ve
Politika Önerileri www.etmk.org
8. Eray Sertaç ERSAYIN, ENDÜSTRİYEL TASARIM
http://designophy.wiliw.com/sayi02/dosya/sertac01.php
9. http://abone.turk.net/birgildesign/ekonom5_page2.htm
10. http://designophy.wiliw.com/sayi02/dosya/bora01.php
11. http://designophy.wiliw.com/sayi02/elkitabi/colasise.php
12. http://designophy.wiliw.com/sayi02/firma/artema.php
13. http://www.arkitera.com/haberler/2002/03/15/nurus.htm
14. http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz/ANADOLUNUNSESI/134/AND16
.htm
15. http://www.demirdokum.com.tr/et_odul.htm
16. http://www.derigunleri.com/trk/derisigner_01.asp
17. http://www.design.itu.edu.tr/genel.htm
18. http://www.etmk.org/modules.php?name=News&file=article&sid=12
73
19. http://www.etmk.org/modules.php?name=News&file=article&sid=34
20. http://www.herseyiletisim.com/tt/haziran/104_tr_p.htm
21. http://www.herseyiletisim.com/tt/mayis/90_tr.htm
22. http://www.igeme.org.tr/tur/arge/inceleme03033.htm
23. http://www.ihracathaber.com/rekabet_gucu_yuksekmallar.htm
24. http://www.izmirekonomi.edu.tr/gstf_endurun.php
25. http://www.ntvmsnbc.com/news/173467.asp, Deride Dice Kayek’lerini
yaratıyor. Deri dünyası tasarımcıları bekliyor.
26. http://www.ntvmsnbc.com/news/201135.asp, “İsveç Tasarımda
Dünya Liderliğine Oynuyor”
27. http://www.tisk.org.tr/yayinlar.asp?sbj=ic&id=730 UNICE 2000
Kıyaslama Raporu
28. http://www.vestelrd.com/departments.htm
29. Sanayide Esneklik İhtiyacı Dr. A. Kemal Tuğcu ARÇELİK A.Ş. İnsan
Kaynakları ve Kalite Sistemleri Direktörü
30. Türk Hukuku'nda Endüstriyel Tasarımlar ,
http://www.law.ankara.edu.tr/yazi.php?yad=350
31. TÜRKİYE AYAKKABI SANAYİ VE DIŞ TİCARETİ Doç. Dr. Ahmet
ULUSOY, Karadeniz Teknik Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü
74
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ .......................................................................................................................... 1
ENDÜSTRİYEL TASARIM NEDİR? ..................................................................... 3
YASAL METİNLERDE “ENDÜSTRİYEL TASARIM” ........................................................... 4
BİR ENDÜSTRİYEL TASARIM NASIL OLUŞUR? ........................................................... 5
ENDÜSTRİYEL TASARIM SÜRECİ ................................................................................... 6
ENDÜSTRİYEL TASARIM KAVRAMININ SANAYİYE GİRMESİ .................................... 10
TASARIM : YARATICILIK VE YENİLİKÇİLİK ............................................................. 12
TASARIM – İHRACAT ................................................................................................. 17
KATMA DEĞER YARATAN TASARIM ........................................................................... 17
EKONOMİK KRİZLER VE TASARIM ............................................................................... 21
TASARIM: SATIŞTA BELİRLEYİCİ FAKTÖR ............................................................... 22
BAŞARILI TASARIMLARA ÖRNEKLER .......................................................................... 23
TÜRKİYE’DE ENDÜSTRİYEL TASARIM ........................................................ 26
TÜRKİYE’DE SANAYİLEŞME ...................................................................................... 28
SANAYİLEŞMENİN TARİHSEL SÜRECİ .......................................................................... 28
SANAYİLEŞME HEDEFLERİ .......................................................................................... 29
BİLGİ VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARINDA TASARIM ................................................ 31
TÜRKİYE’DE TASARIM EĞİTİMİ VE TASARIMCILIK MESLEĞİ ................................ 33
MESLEK KURULUŞLARI ............................................................................................... 35
TÜRK ENDÜSTRİYEL TASARIM TESCİL BAŞVURULARININ İNCELENMESİ............... 36
BAŞVURULARIN YERLİ – YABANCI AYRIMI ................................................................ 37
SINIFLARA GÖRE DAĞILIM .......................................................................................... 38
TASARIM BAŞVURULARINDA ÖNE ÇIKAN İLLER ......................................................... 39
ENDÜSTRİYEL TASARIM HARCAMALARININ DESTEKLENMESİ .................................... 43
75
TÜRKİYE’DE TASARIM KÜLTÜRÜ OLUŞTURMAK AMAÇLI ETKİNLİKLER .............. 46
TASARIM BULUŞMALARI ............................................................................................. 47
TASARIM KÜLTÜRÜ İÇİN BİR ÖRNEK : İSVEÇ .......................................................... 49
TÜRK ENDÜSTRİYEL TASARIM TESCİL SİSTEMİ ...................................................... 50
FİRMALARIN TASARIM POLİTİKALARI VE UYGULAMALARININ TESPİTİNE YÖNELİK
ANKET ÇALIŞMASI..................................................................................................... 51
METODOLOJİ ............................................................................................................... 52
KATILIMCI ÖZELLİKLERİ ............................................................................................. 52
ÜRETİM ALANINDA ENDÜSTRİYEL TASARIM KULLANIMI ........................................... 53
ENDÜSTRİYEL TASARIMLAR NASIL ELDE EDİLİYOR? ................................................. 54
ÜRETİLEN TASARIMLARIN KORUNMASI ...................................................................... 56
TASARIM TAHMİNLERİ ................................................................................................ 57
NEDEN TASARIM TESCİLİ? .......................................................................................... 58
TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ’NE İLİŞKİN GÖRÜŞLER....................................................... 63
SEKTÖRLERE GÖRE TASARIMIN YERİ VE ÖNEMİ ......................................................... 66
SONUÇ ...................................................................................................................... 69
76
GRAFİKLERİN LİSTESİ
Grafik 1 : 1995 – 2002 Yılları Arası Endüstriyel Tasarım Başvuru Dağılımı ... 38
Grafik 2 : 2002 Yılı Sınıflara Göre Endüstriyel Tasarım Başvuru Dağılımı ..... 39
Grafik 3 : Endüstriyel Tasarımlar Nasıl Elde Ediliyor? ................................. 55
Grafik 4 : Endüstriyel Tasarım “Üretme” Kararını Kim Veriyor? ................... 55
Grafik 5 : Üretilen Endüstriyel Tasarımlar Nasıl Korunmaktadır? ................. 56
Grafik 6 : 2004 Yılı İçin Tasarım Hedefi Bulunan Firmalar .......................... 57
Grafik 7 : 2004 Yılı Bütçelerinde Endüstriyel Tasarım İçin Pay Ayıran
Firmaların Oranı ............................................................................... 58
Grafik 8 : Endüstriyel Tasarımların Tescil Edilme Nedenleri ........................ 59
Grafik 9 : Tasarımların Tescil Edilmeme Nedenleri ..................................... 61
Grafik 10 : Hangi Tasarımların Tescil Edileceği Kriterleri ............................ 62
Grafik 11 : Türk Patent Enstitüsü’nün İmajı .............................................. 64
Grafik 12 : Endüstriyel Tasarım Ücretlerinin Seviyelerine İlişkin Görüşler .... 64
Grafik 13 : İşlemler Konusunda Doğru Kişiye Ulaşabilme ........................... 65
Grafik 14 : Bürokratik İşlemlerin Seviyesi ................................................. 65
Grafik 15 : Sorunlara Hızlı Çözüm Bulabilme / Esneklik .............................. 66
77
TABLOLARIN LİSTESİ
Tablo 1 : Yarattığı Katma Değer Sıralamasına Göre Sektörler Ve İhracat
Değerleri(Milyon Dolar) .................................................................... 18
Tablo 2 : İmalat Sanayii Yatırım Teşviklerinin Sektörel Yapısı ..................... 20
Tablo 3 : 1995 – 2002 Yılları Arası Endüstriyel Tasarım Başvurularının İllere
Göre Dağılımı ................................................................................... 40
Tablo 4 : 1995 – 2002 Yılları Arası Endüstriyel Tasarım Başvurularının İllere
Göre Dağılımı – 2 ............................................................................. 41
Tablo 5 : 2000 – 2003 Yılları Arası Endüstriyel Tasarım Teşviklerinden
Yararlanma Sayıları .......................................................................... 45
Tablo 6 : Ankete İlişkin Genel Bilgiler ....................................................... 52